36
IZ DERGI Ç İ Ğ S E B Z E V E M E Y V E S U R I N I N İ L G İ N Ç H İ K A Y E S İ Raw Love You İZMİR’E GELİYOR İZMİR’İN DERGİSİ / ARALIK 2018 / SAYI: 48 / FİYAT: 12 TL C e z m i B a s k ı n ‘Picasso bugünü çizer yarına bakar’ İzmir’de tiyatro yapmak Körfez Projesinde akıllardaki soru: Mahkeme kararı uygulanacak mı? LEVENT PİRİŞTİNA: Vaatlerimizin %80’ini gerçekleştirdik

Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

IZDERGI

ÇİĞ SEBZE VE MEYVE SURININ İLGİNÇ HİKAYESİ

Raw Love You

İZMİR’E GELİYOR

İZMİR

’İN D

ERGİ

Sİ /

ARAL

IK 2

018 /

SAYI:

48 /

FİYA

T: 12

TL

Cezmi Baskın‘Picasso bugünü çizeryarına bakar’

İzmir’de tiyatro yapmak

Körfez Projesinde akıllardaki soru: Mahkeme kararı uygulanacak mı?

LEVENT PİRİŞTİNA:Vaatlerimizin %80’ini gerçekleştirdik

Page 2: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

İz

mi

rl

i

am

a

ye

re

l

de

ği

l

Page 3: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

LookM a g a z i n e

H o w T o B e

C r e a T İ v e B u s İ n e s s

45Hot News

And Hot TipsStay

onWaLk

WriterSoyemoSakWe

ModERNMAgAzİNEdEsİgNERs

Pro

Pert

y

Ce

lebr

ity

life

styl

e Writer M

od

ern fash

ion

artists

FaShionWeek2019

UPcoMİNgEURoPEANARTİsTs

2019SummerColleCtion

I s s u e # 1 1 1 Fa b r ua ry 2 0 1 8

Page 4: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

a r a L I K 2 0 1 8

içindekiler

raW love youÇiğ meyve ve sebze sularının ilginç hikayesi

0 4 - 0 5i ç i n d e k i l e r - s u n u

0 6 - 1 1r a w L o v e yo u i z m i r ’ e g e l i y o r . . .

1 2 - 1 6C e z m i b a s k ı n :

P i c a s s o b u g ü n ü ç i z e r y a r ı n a b a k a r

1 8 - 2 1L e v e n t P i r i ş t i n a :

Va a t l e r i m i z i n % 8 0 ’ i n i g e r ç e k l e ş t i r d i k

2 4 - 2 5T u n ç s o y e r ‘ b u o y u n u ’ b o z a r

‘ g e n i ş i t t i f a k ’ k u r a r

2 3 - 2 8i z m i r ’ d e t i y a t r o y a p m a k

3 0 - 3 3K ö r f e z P r o j e s i n d e a k ı l l a r d a k i s o r u : M a h k e m e k a r a r ı u y g u l a n a c a k m ı ?

126

02

| i

Çin

de

Kil

er

i z D e r g i

İzm

irli

ama

yere

l değ

il

‘Picasso bugünü çizer yarına bakar’

SUN

UKü

NYE

Page 5: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

All Hot News

FaSh

ion

Wee

k

2019

up

Com

ing

neW

ST

he b

est

Pho

togr

aphy

n

ews-

2019

the

top

Fit

ne

SS

20

19u

pC

om

ing

ne

WS

the

Wo

rld

Win

ner

mo

del

an

d a

Cto

rn

eW

S-2

019

the

BeS

t

Foo

dn

eW

S-2

019

extr

eme

Spo

rtS

ne

WS

-20

19

bes

t r

eadi

ngO

f th

e a

utum

n

Top Traveling news-2019

08

12

1622

2430

26322019

03

| C

ata

go

ry G

oe

s h

ere

M u l t i b u s i n e s s M a g a z i n e

SUN

U

iz

d

er

gi

g

en

el

y

ay

ın

y

ön

et

Me

ni

ARA

LIK

2018

L e v e n t P i r i ş t i n a :

V a a t l e r i m -i z i n % 8 0 ’ i n i

g e r ç e k l e ş t i r d i k

18

24

i z m i r ’ d e t i y a t r o y a p m a k

23

K ö r f e z P r o j e s i n d e a k ı l l a r d a k i s o r u : M a h k e m e k a r a r ı u y g u l a n a c a k m ı ?

30

03

| s

Un

U-i

Çin

de

Kil

er

i z D e r g i

t u n ç s o y e r ‘ b u o y u n u ’ b o z a r

‘ g e n i ş i t t i f a k ’ k u r a r

ÜMİT [email protected]

t @umit_kartal

İZMİR DEĞİŞİYORYeni yıl yeni seçimlerle geliyor ve bu kez İzmir’de çok şey değişiyor. Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeniden aday olma-yacağını açıklaması, İzmir’de yerel iktidardaki isimlerin büyük çoğunluğunun değişeceğine işaret. Peki bu değişiklik nasıl olacak ve neye yarayacak?İşte 2019’un ilk ayının en çok tartı-şılacak olan konusu bu...Gazete ve dergimizde çokça tartışacağız. Bu merak ve memleketin ah-vali ile ilgili türlü endişeler için büyük usta Nazım Hikmet’in dizeleriyle girmek isterim yeni yılın ilk sayısına... Ve tüm okurlarımıza huzur, sağlık, mutluluk dilerim.

“Annelerin ninnilerinden spikerin okuduğu habere kadar, yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı, anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık, anlamak gideni ve gelmekte olanı.”

KüN

YE

YEREL SÜRELİ YAYINBİZ GAZETECİLİK ADINA

SAHİBİ Cihan Samgar

GENEL YAYIN YÖNETMENİÜmit Kartal

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

Rafet Aksoy

HABER MERKEZİAsya Yaşarikiz

Doğan Beyazgül Tugay CanTuğçe Kaş

ANKARA TEMSİLCİSİYasin Aksu

GRAFİKHürrem Karaoğlu

HUKUK DANIŞMANIAv. Dilek Güzel

ADRESİsmet Kaptan Mah. 1372 Sok. No: 24

MBU İş Hanı A Blok K: 2 D: 2 Konak - İzmir

TELEFON0232 343 00 87

E-MAİ[email protected]

BASIM YERİAnadolu Matbacılık 5501. Sk., NO: 6A

Çamdibi 35090 Bornova/İzmir

(0232) 433 33 55

SAYI: 48FİYAT: 12 TL

BASIM TARİHİ

29.01.2018

ABONELİK İÇİN İBAN NO

TR38 0001 0009 8327 9763 2550 01

Ziraat Bankası Ümit Kartal

ISSN2548-0197

Yazıların sorumluluğu

yazarlarına aittir.

IZDERGI

Page 6: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Röpo

rtaj

Raw Love You, İzmir’e geliyor…Çiğ meyve ve sebze suları markası olan Raw Love You’nun

ilginç bir hikayesi var…

Page 7: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Genç bir girişimciye göre gayet başarılı bir ivme yakala-mışken İstanbul’dan sıkılan ve bir çok İstanbullu’nun ha-yalinde olduğu gibi Ege kıyılarına yerleşen Mine Atalar’ın,

tamamen tesadüflerle gelişen bir başarı hikayesi var. Yaklaşık 3 yıl önce yerleştiği Bodrum’daki taş evinin bahçesinde köylü-lerin toplamadığı mandalinalardan bir marka yarattı O… Kısa sürede çok büyük otellerin tercihi haline gelen Raw Love You üzerine, Mine Atalar ile konuştuk. Atalar, Raw Love You’ya ar-tık İzmir’de de ulaşılabileceğinin müjdesini verdi.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Esas mesleğim Grafik Tasarım. 2001 se-nesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sa-natlar Fakültesi Grafik Bölümü’nü bitirdim. Daha sonra İzmir’den İstanbul’a taşınıp çeşitli ajanslarda art director ve ambalaj tasarımcı olarak çalıştım. Ardından Los An-geles’ta geçirdiğim bir dönem sonrasın-da ayakkabı tasarımına yöneldim ve kendi markamı yarattım. Mavi Jeans, İnci Deri gibi Türkiye’nin önde gelen markaları için kolek-siyonlar hazırladım ve yine kendi markam ile bu mağazalarda satışını gerçekleştirdim. Çok verimli ve başarılı bir dönemdi ancak 2016 senesinin Mart ayında ani bir kararla Bodrum’a taşındım.

Neden İzmir’e dönmek yerine Bodrum’a taşınmaya karar verdiniz?

Aslında İzmir’den hiç bir zaman kopma-dım. Ailem ve en yakın arkadaşlarım ha-len İzmir’de yaşıyor. İstanbul’da yaşadığım 15 sene boyunca da bir ayağım sürekli İz-mir’deydi. Taşınma kararım yine Ege’ye dö-nüştü ama sanırım doğayla daha iç içe olma isteğiyle Bodrum’u tercih ettim.

Bodrum’a taşınırken orada yeni bir giri-şimde bulunmayı planlamış mıydınız?

Kesinlikle hayır. Aslında Bodrum’a gelirken ayakkabı tasarımına bile devam etmedim, çünkü burada istediğim şekilde üretim yap-tırabileceğim bir atölye yoktu.

Sebzeleri sıvı hale getirip

düşük meyve oranlarıyla,

lifleriye birlikte ve çok

faydalı çeşitli tohumlarla

karıştırdığımızda

karşımıza sağlık deposu

içecekler çıkıyor.

Page 8: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Peki çiğ sebze ve meyve suları üretme fikri nasıl aklınıza geldi ve Raw Love You markasını nasıl yarattınız?

Tamamen tesadüf oldu. Bodrum’a ilk ta-şındığımda 7 dönüm mandalina bahçe-si içerisinde bir taş evde yaşıyordum. O sene mandalinaları kimse toplamadı ve ne kadar çok mandalinanın yerlere dö-küldüğünü tahmin edersiniz. Ben de bu mandalinalara çok üzüldüğüm için nasıl değerlendirebilirim diye düşündüm ve çeşitli karışımlar hazırlayarak arkadaşla-rıma dağıtmaya karar verdim.

Gelen tepkiler güzel olunca da bu işi yapmaya karar verdiniz sanıyorum.

Tam olarak öyle oldu. Üniversiteden ar-kadaşım, şimdiki hayat arkadaşım ve or-tağım Bora Tanık ile birlikte Raw Love You markasını yarattık ve Bitez’de bir dükkan açtık. Geçtiğimiz yaz ilk senemizdi ve daha ilk sene 17,384 adet satış yaptık.

Çok hızlı bir ilerleme olmuş. Bu rakam-lara kendi dükkanınızdan mı ulaştınız?

Bodrum’un ilk ve tek yeni nesil kütüpha-nesi Zai Bodrum’a içeceklerimizi vermeye başladık. Daha sonra Mandarin Oriental Hotel Bodrum’dan aradılar ve kahvaltıda konuklarına bizim içeceklerimizden ikram etmek istediklerini söylediler ve onlar-la da çalışmaya başladık. Aynı zamanda Ortaken’te bulunan Dalga Beach Bod-rum’da bir Juice Bar’ımız oldu. Bahsetti-ğim rakamlara kendi dükkanımız da dahil bu noktalarla birlikte ulaştık.

Peki içeceklerinizden biraz bahseder misiniz? Sanıyorum çok sağlıklı ürünleriniz var.

Kesinlikle çok sağlıklı diyebiliriz. İçeceklerimiz hiç bir ısıya maruz bırakılmayan çiğ sebze ve meyve karışımlarından oluşuyor. Çiğ olarak tüketlen bu içecekler sebze ve meyvelerden maksimum fayda almanızı sağlıyor. Çünkü bir sebzeyi 46 derecenin üzerinde bir ısıya maruz bıraktığınızda %60’a kadar değer kaybediyorlar. Bu çok ciddi bir oran. Dolayısıyla çiğ beslenmek çok faydalı ancak bir çok sebzeyi çiğ yiyerek tüketemiyoruz. Bu sebeple bu sebzeleri sıvı hale getirip düşük meyve oranlarıyla, lifleriye birlikte ve çok faydalı çeşitli tohumlarla karıştırdığımızda karşımıza sağlık depo-su içecekler çıkıyor.

Page 9: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

11

| r

öp

ort

aj

Ürünlerinizde aynı zamanda katkı maddesi ve şeker de bulunmuyor de-

ğil mi?

İçeceklerimizin hiç birinde yapay tatlandırı-cılar, şeker ve benzeri gibi koruyucu / katkı maddeleri ve hayvansal hiç bir ürün bulun-muyor.

Hayvansal ürün bulunmamasını biraz aça-bilir misiniz?

Sebze ve meyve sularımızın dışında bitkisel sütlü içeceklerimiz de var. Mesela bir içece-ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç bir ürün kullanmıyoruz. Bunun yerine kendi üretti-ğimiz badem sütü, hindistan cevizi sütü ve keten tohumu sütü gibi bitkisel sütler kulla-nıyoruz. Yani ürünlerimizin hepsi vegan bes-lenenler için de çok uygun.

Şimdilerde detoks epey moda oldu diyebi-liriz. Sizin de detoks paketleriniz olduğunu biliyoruz. Biraz bahsedebilir misiniz?

Detoks paketlerimizi Uzman Diyetisyen Se-çil Ünal Eşingen kontrolünde hazırlıyoruz. Detoks paketlerimizin dışında tüm içecek-lerimizin de besin değerlerini ve kalori he-saplarını Seçil yapıyor. 1 günlük detoks pa-ketlerimiz standart. 1 gün detoks yapmak isteyenler 2 seçenekli detoks paketlerimiz-den istediğini seçebiliyorlar. Fakat 3 günlük detoks paketimiz daha kontrollü. Tamamen Seçil’in kontrolünde ilerleniyor. Detoks’a

başlamadan önce bire bir görüşme yapılıyor, bir takım testler yapılıyor ve elde edilen so-nuçlara göre kişiye özel bir paket hazırlanı-yor.

İçeceklerinizin paketlemeleri aynı zamanda doğayla dost değil mi?

Kesinlikle. Plastik kullanımını minimuma in-direbilmek için cam şişeler tercih ediyoruz. Aynı zamanda kullandığımız taşıma çantaları da kağıt ve geri dönüşümlü malzemelerden.

Bu sene hedefleriniz arasında İzmir’e açıl-mak da var sanıyorum. İzmir’le ilgili planla-rınızdan bahsedebilir misiniz?

Biz lokal bir markayız ve fabrikasyon olmak hedeflerimiz arasında değil. Tabii ki bu sağ-lıklı ürünleri daha çok insana ulaştırmayı hedefliyoruz ama ürünlerimizin kalitesinden asla taviz vermek istemiyoruz. Örneğin cam şişelerimizden kesinlikle vaz geçmeyeceğiz. Cam şişelerden vaz geçmeyeceğimiz için içeceklerimiz hiç bir zaman dondurularak stoklanmayacak. Ürünlerimiz her zaman taze ürünlerden günlük üretilecek ve içerik-lerinde hiç bir katkı ve koruyucu madde içer-mediğinden 2 gün içerisinde de tüketilecek. Dolayısyla bu mantıkta zaten İstanbul gibi uzak mesafelere gönderi yapmıyoruz. Ancak Ege Bölgesi gibi Bodrum’a yakın mesafelere soğuk zincir araçlarımızla gönderi yapabiliriz. Bu denemeye ilk kendi memleketimiz İz-mir’de başlıyoruz ve sipariş üzerine 2 günde bir İzmir’e içecek gönderiyoruz.

Page 10: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç
Page 11: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Harika bir haber. Yani sizin ürünlerinizden İzmirliler tüketmek istediğiğinde ön sipariş vererek bunu ya-pabilecek.

Kim bilir belki de yakında İzmir’de de bir dükkanımız olur. Bu kesinlikle hayallerimiz ve planlarımız dahilin-de. Ancak şimdilik sipariş üzerine teslimat yapacağız. Bunu İzmir’le flört dönemi olarak düşünebiliriz :)

Bize bu seneki hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

Sabit hedefimiz her zaman cam şişelerde, katkı mad-desiz çiğ sebze ve meyve suları üretimine aynı kalitede devam etmek. Bundan sonraki hedefimiz bu sene Bod-rum’da ve tüm Ege Bölgesi’nde çok daha fazla kişiye ulaşmak. Ve en büyük hayalimiz de kendi sebzelerimizi ve meyvelerimizi üretmek. Yani bir Raw Love You bah-çesi oluşturup tüm ürünlerimizi kendimiz ilaçsız ve do-ğal bir şekilde üretmeyi hayal ediyoruz.

Son olarak İzmir’den sipariş vermek isteyenler size nasıl ulaşabilirler onu öğrenelim.

Bir çok kanaldan bize ulaşabilirler. www.rawloveyou.com adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan @rawloveyou bizi takip edebilirler, yeniliklerimizden ha-berdar olabilirler. WhatsApp hattımız 05322169138 numaralı telefonumuzdan veya sosyal medya hesap-larımız üzerinden mesaj atarak ya da [email protected] mail adresimize mail atarak bize ulaşabilirler.

Page 12: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Cezmi B

askın

‘Picasso bugünü çizeryarına bakar’

‘Picasso bugünü çizeryarına bakar’

‘Picasso bugünü çizeryarına bakar’

Sanat baskı altında gelişemez. Sanat mutlaka özgür bir ortam ister. Özgür

alanlarda çiçek verir ve renklenir. Hiçbir şey baskı altında güzel

olamaz.

Cezmi B

askın

Page 13: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç
Page 14: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

1949 tarihinde İstanbul‘da doğan Tiyatro ve Televiz-yon/ Sinema oyuncusu Cez-

mi Baskın’ın Gençliği Bakırköy’de geçti. İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde eğitimini tamamladıktan sonra, İstanbul Bakırköy Halk Evi’nde tiyatroya amatör olarak başladı. Daha son-ra Bakırköy Halk Evi tiyatrosunda stajyer oyuncu olarak çalıştı. An-kara Sanat Tiyatrosu ve Devlet Tiyatroları kadrolarında yer alarak çeşitli oyunlarda yer aldı ve tiyatro kariyerini ilerletti. İki sezon İzmir Devlet Tiyatrosu’nda görev yap-tıktan sonra yine Ankara Sanat Tiyatrosu’na geldi. Sinema film-leri, TV dizileri ve tiyatroyu yan yana yürüttü. Son olarak 22 Aralık tarihinde ‘Bir Picasso Lütfen’ adlı oyunun prömiyeri ile İzmir Sanat Sahnesi’nde sahne aldı. Cezmi Baskın, 20. Yüzyılın en bilinen sa-natçılarından Picasso’nun yaşa-mının anlatıldığı oyunda, Picas-so’yu canlandırdı.

‘Sanat

otoriteye

karşı başk

aldırıdır’

po

r t aj

Us t a s

a na t Ç ı C

e z Mi b

a s K ı n v

e yö

ne t M

e n C

e ng

i z t

or a M

a n i l

e ‘ bi r

P i Ca s s o

t f e n’ o

y Un

U ö

nC e s i g

üz e l b

i r s

öy l e ş i g

e r Ç e K l e ş t i rd

i K.

.

AYŞE SOYKIRAY

Sanat ve yeni oyunu üzerine gerçekleştirdiğimiz söyleşi:

Bir Picasso Lütfen oyunu politik bir oyun mu?

Aslında tam olarak politik bir oyun diyemeyiz. Picasso’nun hem kendi yaşamından hem de sanatından kesitler sunuluyor. Oyun kısaca şöyle; Naziler Picasso’nun resimlerini dejenere buluyor, o nedenle resimlerini yakmak istiyorlar. Picasso da buna karşı geli-yor ve resimlerine sahip çıkıyor. Kısaca Picasso bugünü çizip yarına bakıyor.

Oyunun yönetmeni Cengiz Toraman ile çalışmak nasıl bir duygu?

Cengiz ile birlikte çalışmak çok keyifli. Çok yaratıcı bir arkadaşım. Oyuncusuna çok fazla özgürlük tanıyan bir yönetmen. Deneyim-lerimi ortaya çıkartmama izin verdi. İyi bir uyum sağladık ve hep birlikte oyunu çıkarttık. Güzel bir oyun çıktığını düşünüyoruz.

Page 15: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

‘OYUN İNSANLARIN KİŞİLİKLERİNE SAHİP ÇIKMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRETİYOR’Oyun izleyicilere nasıl bir mesaj ak-tarıyor?

Oyun hem sanatsal hem politik açı-dan Picasso gibi büyük ve değerli bir sanatçının hayatından izler taşıyor. Seyircilerin bu oyunu izlemelerinde yarar var. Çünkü oyunumuz insan-ların eserlerine ve kendi kişiliklerine sahip çıkmaları gerektiğini öğretiyor.

Oyunda, sanatın baskı altında oldu-ğu anlatılıyor. Bu durumu günümüz dünyasında nasıl değerlendiriyor-sunuz?

Baskı altındaki ülkelerde, sanata baskı her zaman olacak bir şey. Bi-zim de sanatçılar ve toplum olarak bununla mücadele etmemiz gereki-yor. Bu açıdan sanatın baskı altından kurtulması gerekiyor. Oyunda anlat-tığımız hikayenin geçtiği ülkelerde artık böyle durumlar olmuyor. O ül-keler kültürel gelişimlerini tamamla-mış ülkeler. Ama biz ne yazık ki ülke olarak hala kültürel gelişimimizi pek tamamlamış sayılmayız. Bizde sanat baskı altında. Günümüzde başka ül-kelerde, sanatın baskı altında olması bile düşünülemiyor. Arkadaşlarımız içeride. Birçok arkadaşımızın oyunları yasaklanıyor, oynatılmıyor. İnsanlar korkularından oyunları izlemeye gi-demiyor. Ama oyunları izlemek in-sanların hakkı.

‘SANAT TOPLUM İÇİNDİR’Sanat ve toplumun birbirine destek olması gerektiğini düşünüyor mu-sunuz?

Sanatçılar her ne kadar toplum adı-na çaba gösteriyorsa, aynı desteğin toplumdan da gelmesi gerekiyor ki sanatımız bir anlam bulabilsin. Bu noktada sanat toplum içindir diye-biliriz. Bir sanatçı sahneye toplumu unutarak çıkmamalı. Oyundan son-ra da seyirciyi düşündürmeli. Aslın-da sanatı biz araç olarak görüyoruz. Düşüncelerimizi aktarabildiğimiz her türlü duygusal, politik ve eğitim aracı olarak tanımlayabiliriz.

İşletim kültürü açısından televizyon ve sinemayı nasıl değerlendiriyorsu-nuz?

İşletim kültürü açısından böyle bir toplumda iktidarın denetimi, baskısı ve propagandası altında olan tele-vizyonun, hakim güçlerin elinde bu-lunması tesadüf değil. Onlar kendi propagandalarını ve beyin yıkama faaliyetlerini sürdürüyor. Biz de buna karşı düzgün bir sanat yapıp, halkın uyanmasını, direnmesini sağlamak için sanat yapma çabasına devam etmeliyiz.

‘SANAT KENDİNİ TAMİR EDEBİLEN BİR ÜST YAPI KURUMU’Sanat baskı altında daha mı iyi üretilir?

Özellikle mizah ve sanat baskı dönemlerinde çok daha kıvrak bir zekaya sahip oluyor. Yasak-ları delecek ve yasakların etra-fından dolaşacak bir form, dil, biçim arayışı içerisine giriyor. Bu da sanatın kendi kendini yenile-mesi ve yükselmesi açısından faydalı. Ama tabi baskı faydalı değil. Bu açıdan sanat kendini tamir edebilen bir üst yapı kuru-mu. Sanat, yasak olan durumla-rı, yasak olmayacak bir şekilde söylemenin yolunu öğretiyor.

Cezmi Baskın ile yaptığımız sohbetin ardından, ‘Bir Picasso Lütfen’ oyununun yönetmeni Cengiz Toraman ile de keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Page 16: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

‘İZMİR’DE PİCASSO’YU İLK KEZ BİZ OYNUYORUZ’İzmir seyircisini nasıl bir oyun bekliyor?

Oyunun ana konusu Picasso. 20. Yüz yılın gelmiş geçmiş en önemli sanatçılarından biri. Picasso’nun evrenini tanımak açısından önemli bir oyun olduğunu düşünüyorum. Amerika’da oynandığı dönemde çok ses ge-tirdi. Pek çok ülkede oynandı. Ülkemizde de İstanbul’da iki kez sahnelendi. Ama İzmir’de ilk kez biz oynuyoruz. Oyun 1941 yılının Pa-ris’inde geçiyor. Oyunda 2. Dünya savaşı ha-kim ve Nazi Almanya’sının izlerini sürdürdü-ğü bir dönemde geçiyor. Naziler, Picasso’dan ilginç bir sebep için tablolarını istiyor. Picasso da tablolarını vermek istemiyor… İzleyiciyi kı-saca düşündürücü, eğlendirici ve ilgi çekici bir oyun bekliyor diyebilirim.

Oyunda Picasso’nun politik mi yoksa sanat-sal yönünü mü ele aldınız?

Öncelikle Picasso’nun yaşadığı dönem ol-dukça fırtınalı bir dönem. Çok büyük alt üst oluşların meydana geldiği yıllar. 1. Dünya sa-vaşı, 2. Dünya savaşı, ekonomik krizler gibi… O çağda insanların yaşam standartları olduk-ça zor. Öte yandan bu alt üst oluş sanatçılar tarafından önemli imkanlara dönüştürülüyor. Picasso da o sanatçılardan biri. Oyunumuz bu alt üst oluşun yansımalarını gösteriyor. Bu nedenle biz Picasso’nun hem sanatsal hem de biraz politik yönlerine değindik.

‘SANAT OTORİTEYE KARŞI BİR BAŞKALDIRIŞTIR’Politika ve sanat ilişkisini nasıl yorumlarsınız?

Elbette her insanın siyasal bir duruşu vardır. İnsan-lar genellikle sanatçıların politika ile ilgili tutumları-nı yargılıyor. Aslında sanatçılar da politika ile ilgilen-mek istemiyor ama politika sanatla ilgilendiği için, sanatçılar da mecburen ilgilenmek zorunda… Her sanatçı bilir ki otorite ve iktidar sanatçılara yönelik bir baskı oluşturmaya çalışır. Çünkü iktidar ve otori-teler sanatı kendi kontrol alanlarında tutmak ister. Sanatta özü gereği otoriteye ve geleneğe karşı bir başkaldırıştır. Sanat yapısı gereği devrimcidir, dö-nüştürücüdür, geliştiricidir.

Cezmi Baskın’a sorduğum soruyu size de sormak istiyorum. Sanat baskı altında daha mı iyi üretilir?

Sanat baskı altında gelişemez. Sanat mutlaka öz-gür bir ortam ister. Özgür alanlarda çiçek verir ve renklenir. Hiçbir şey baskı altında güzel olamaz.

‘SANATÇININ TUTUMU GELECEĞİ BELİRLER’‘Bir Picasso Lütfen’ oyununda anlatılan dönem ile şu an ki Türkiye’yi karşılaştırabilir misiniz?

Bu dönemler arasındaki farklılık veya benzerlik her ne ise bunun pek bir önemi yok. Her insanın kendine ‘Baskı karşısında benim tutumum ne?’ diye sorma-lı. Türkiye’de birilerinin sanatçıların sürekli bir bedel ödemesini talep ediyormuş gibi bir hissi var. Bir ül-kenin sadece sanatçıları yok, ülkeyi oluşturan pek çok unsur var. İktidarlar her zaman sanat üzerinde baskı kurmak ister. Bu da iktidarın doğal yapısından gelir. Sanatta doğal yapısı gereği itiraz eder. Çün-kü sanatçılar kafes içerisine alınabilecek insanlar değil. Oyunda da belirttiğim gibi bu soru için şunu söyleyebilirim: Sanatçının tutumu geleceği belirler. Eğer sanatçı otorite karşısında boyun eğerse, sesi-ni çıkartmazsa, ülkenin karanlık geleceğinin zemini yaratılmış olur. Seçim insanlarındır.

Page 17: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç
Page 18: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

‘Vaatlerimizin %80’ini gerçekleştirdik’

B u c a B e l e d i y e B a ş k a n ı L e v e n t P i r i ş t i n a d e r g i m i z e ö z e l a ç ı k l a m a l a r d a b u l u n d u .

İnsanlara dokunan, hem gündelik

hayatında hem ekonom

ik anlamda

rahatlatıp, sosyal olarak nefes aldıran

ve kendisine özgüven verecek, dolu

dolu 5 yıl kent hayatı da geçirmeye

çalıştık.

röportaj

Buca Belediye Baş-kanı Levent Piriştina ile Buca’yı ve Mart

2019’da yapılacak yerel se-çimleri konuştuk. 2014’te seçildiği göreve yeniden talip olan Başkan Piriştina, “Biraz zaman, zamanın bize kazandırdığı tecrübe, tec-rübenin bize kazandırdığı daha az hata, daha iyi kenti ve kentliyi anlama ve ve-rimli çalışma ortaya çıkıyor. Zaten onun cesaretiyle 2. döneme talip olduk.” ifade-lerini kullandı.

Başkanım göreve başlamanızdan bu yana 5 yıl geçti sizde ve Buca’da ne de-ğişti?

Buca zenginlikleri eşit dağıtılmamış bir ilçemizdi. Mahalleler arası eşitsizlikleri gidererek başladık. 20 yıl boyunca mer-kez mahalle hizmet alırken, diğerleri geri kalmış. Önceliği burada adaleti sağlayarak başladık. Buca’nın fiziksel işlevi başlama-dan önce insani yatırımları insanı merkez alarak, Buca’nın kültür, sanat, spor haya-tını başta insanla sevdirmeye çalıştık. Üç buçuk yılımızı başta insan odaklı işler ya-pıp, kalan dönemde orada sağladığımız alışkanlıkları, halkımızda uyanan merakın tesirini açmaya başladık.

18

| r

öp

ort

aj

Cihan Samgar - Ümit Kartal

Page 19: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

%80’ini gerçekleştirdik’

İnsanlara dokunan, hem gündelik

hayatında hem ekonom

ik anlamda

rahatlatıp, sosyal olarak nefes aldıran

ve kendisine özgüven verecek, dolu

dolu 5 yıl kent hayatı da geçirmeye

çalıştık.

Leve

nt p

iristina

19

| r

öp

ort

aj

.

Page 20: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Buca’nın fiziksel işlevi başlamadan önce insani yatırımları insanı merkez alarak, Buca’nın kültür, sanat, spor hayatını başta insanla sevdirmeye çalıştık.

36

| r

öp

ort

aj

Bir tane gençlik merkezi açıp, 1 Yılda 20 bin öğ-renci olup, ikincisini açtık. Yaptığımız işler doğru ve karşılığını buluyor ki, nitelik anlamında hem de nicelik olarak bizleri ikinci yatırımı yapmaya teşvik ediyor. Kadınlarımızı geleceğe hazırla-mak adına bir yer yapalım demiştik. Çamlıku-le’den sonra Türkan Saylan Kültür Merkez’ini yaptık. Şimdi 2019’da yenisinin temelini atma-ya çalışıyoruz. İnsanlara dokunan, hem günde-lik hayatında hem ekonomik anlamda rahat-latıp, sosyal olarak nefes aldıran ve kendisine özgüven verecek, dolu dolu 5 yıl kent hayatı da geçirmeye çalıştık. Çok niyet edip, vazgeçtiği-miz işler oldu. 5 yıl önceki vaatlere bakıp, bazı şeyleri yapamadığımızı görüyorum. Bunun da iki sebebi var. Hukuki ve ekonomik sebeplerden dolayı aksamış olanlar var. Diğeri de öngörüp, vatandaşın böyle bir talebinin olmadığı işler var. Genelde oransal anlamda yüzde 80’e yakın bir başarı yakaladık. Türkiye’nin içerisinden geçtiği

koşullarda öngörülerinizin, bütçenizle örtüşe-rek, yüzde 80’ini yakalamak bir yerel yönetici olarak küçümsenmeyecektir.

Sizde ne değişti başkanım?

Fiziki olarak saçlarım değişti, beyazladı. Tabiî ki ciddi bir tecrübe farkı ile tespitler. Kentin iç dinamiklerinde bir takım başka ihtiyaçlar oldu-ğunu fark ediyorsunuz. Aslında biraz zaman, zamanın bize kazandırdığı tecrübe, tecrübenin bize kazandırdığı daha az hata, daha iyi ken-ti ve kentliyi anlama ve verimli çalışma ortaya çıkıyor. Zaten onun cesaretiyle 2. döneme ta-lip olduk. Bu heyecanı görmeseydik, 5 yılda bu dediğimiz kazanımları edinmeseydik, ikinci 5 yıl talebine gerek yoktu diye düşünüyorum. Bu 5 yılda kendimizde gördüğümüz değişiklikler bize cesaret verdi. Bu, süreçte yaptıklarımız ve ba-zen de yapamadıklarımızın bizlere kattığı tec-rübeden dolayıdır.

‘Babam olsa şu durumu överdi’ dediği-niz oldu mu, ya da şunu görseydi dedi-ğiniz?

Bu çok zor aslında. Ben şunu biliyorum ama. İşin, hizmetin, yapılan iyiliklerin büyüğü küçüğü olmaz. Ama babamdan şöyle bir cevap alabilirdi bu soru: Ken-di gibi kamu hizmeti üretmekten mutlu olan bir evladının yetişmesinden mem-nun olurdu. Kamu adına bir şeyler yap-mak, toplum mutluluğunu hedef almış, siyasetin içinde olan… Ben 11 yaşımday-ken, babam o zaman baraj sistemli mil-letvekili adaydı, elimde kovayla afiş ya-pıştırtmıştı. Siyasete girmemi istemese 11 yaşındaki çocuğun eline kova vermez. Somut sonucu olan yerel yöneticilik her-halde ona çok keyif verirdi.

Page 21: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

37

| r

öp

ort

aj

‘İZMİR’E BAŞKANLIK EDECEK KİŞİNİN MANGAL GİBİ YÜREĞİ OLMALI’Başkanım büyükşehir belediye başkanı değişecek? İsim olarak de-ğil ama nasıl bir başkanı olmalı İz-mir’in?

İzmir gerçekten Türkiye’de özel bir yerde. Fiziken ve gönüllerde başka bir yerde. Hakikaten başka bir mo-del oluşturuyor. Özellikle 20 senedir ortaya konulan hizmetlerde; ulaşım, turizm, tarımda, yerelde kalkınma-da, fuar anlamında bir model olmuş. Sürdürülebilir bir büyümeyi edinmiş. İnsanların gıpta ile baktığı bir şehir olduk. İnsanların sevgisi saygısı en üst düzeyde ve gerçekten İzmir 81 vilayet arasında parmakla gösterile-

cek konumda. Bu yüzden Büyükşe-hir’e başkan olacak kişinin bu bilinçte olan ve üstüne katlayacak vizyonda olması gerektiğini düşünüyorum. İzmir’e başkanlık edecek kişinin mangal gibi yüreği olmalı. İyi bir ekip kurmalı. Güzel bir ekibe komutanlık etme bilinciyle iyi hazırlanmalıdır. Mevcutta kazanılmışların ve devam-lılık esasına saygı duymalıdır. Bu çok kıymetlidir. İlçede veya ilde fark et-mez. Güzel işleri devam ettirmeli. Tabiî ki farklı dokunuşlar yaratılabi-lir ama bu yakaladığı ivmeyi mutla-ka korumalı, arttırmalıdır. Bunu hak edecek arkadaşlarımız da var.

Kamuoyunda sizin de isminiz geçi-yor.

Belediye başkanıysan, milletvekiliy-sen otomatik olarak akla gelen isim-lerde olmanız çok doğal. Bu göreve

bu şekilde talip olduk. İlçemizde de-vam edeceğiz. Çok isimler geçer ama bilimsel çalışma sonucunda belirle-necek, biraz da acil bir şekilde tabi.

Geç mi kalınıyor?

İzmir’le ilgili yeni bir arkadaş ge-lecekse, topluma kendisini tanıt-ması, yapacağı projeleri anlatması için sıradan bir ilçeden de çok fazla zamana ihtiyacı var. Bizim Buca’da anlatacaklarımız gibi, ziyaretler gibi olmayacaktır. Ciddi bir süre istiyor. O yüzden bu süre düşünüldüğünde, ortaya konulacak hizmetin verimi dı-şında resmi ismin açıklanışı geciktik-çe zarar oluyor. Gruplaşmalar oluyor. Hiç bir türlü gecikmenin yararı yok gibi. Sayın Genel Başkan mutlaka takvim ve strateji çerçevesinde ada-yı açıklayacaktır. Biz de heyecanla bekliyoruz.

‘PROJELERİMİZİ OCAK AYINA SAKLIYORUZ’İkinci dönem için özellikle şunu yap-ma konusunda heyecanlıyız dediği-niz somut işler var mı?

Prensip olarak bazı kararlar aldık. So-mut proje anlamında proje anlatmı-yorum. Kabul görmüş bu dönem ya-pıp da, 47 mahallede kabul görmüş, ısrarla kendinde olmayan ve o hizme-ti kendi mahallesine isteyen her şeyi devam ettireceğiz. Vatandaşımızın beğendiği takdir gören işleri sürdür-meye, insan odaklı olmaktan vazgeç-meyeceğiz. Önce insanlara yatırım yapıp daha sonra tesislere yatırım yapacağız. Önce millete sporu sevdi-rip, tanıştırdık. Şimdi tesisini açtık. İn-sanları kültür ve sanatla tanıştırma-saydık kültür merkezimiz boş kalırdı. Bu mantıkta 2. dönemi geçireceğiz. Ancak bu dönemde en duymak iste-yeceğiniz şey, planlama anlamında kentin özellikle imar planlaması anla-

mında 3 yıldır yaptığımız çalışmalarla Buca’yı bu karanlıktan kurtarmamız lazım. Buca 30 yıldır imar planlaması yapılmamış bir kent. Maalesef bunlar hesaba katılmadan kötü kentleşmey-le devam etmiştir. Bu yüzden ikinci dönemin birinci gündemi 2 buçuk yıllık çalışmamızı hayata geçireceğiz. Onun dışındaki çalışmalarımız sürpriz tabi, onları Ocak ayına saklıyoruz.

Belediye başkan adayı olduğunuzda genç bir adaydınız. Bu dönemde de gençleşme beklentiniz var mı?

Geçen yerel seçimlerde, Karşıyaka, Buca, Bornova, Urla’da genç insan-larımıza büyük kentler emanet edildi. Esas önemlisi bizim bunu yapabil-diğimizi göstermek, bu hamlenin ne kadar doğru olduğunu anlatmaktı. Gayet başarıyla genç arkadaşları-mızla bu görevi icra ettik. CHP’nin bu kapıyı 5 sene önce açtığına inanıyo-rum. Geziye kadar ki apolitik gençliğin buradaki uyanışından sonra, somut olarak da görevler aldık. Eylem öte-

sinde sözümüz oldu. Bize mühür ve-rildi. Bizde layıkıyla yapmaya çalıştık. Aynı inancın yerel seçimlere yansıya-cağının kanaatindeyim. Partimiz ve ülkemiz bana sorarsanız iyi sonuçlar aldı. CHP Genel Başkanı ve kadroları da gençleşmeye sıcak bakıyor. Meclis üyeleri listelerine de bunlar yansıya-caktır. Gençler bu işi başaracaklar. Ya-rının kentleri onlara emanet edilirse, daha iyi sonuçlar alacağımızı düşünü-yorum.

‘SAĞDUYU, SABIR, SAYGI…’Levent Piriştina sözlerini sonlandır-madan önce aday adaylarına kısa bir çağrı da bulundu: “Aday adayı olmak-la, burada ortaya konulan cesaret ve özgüven asla bir yıpratmayla karış-mamalıdır. Kritik günlerden geçiyo-ruz. Sağduyuyu, sabrı ve birbirimize saygımızı yitirmeden bu süreci atlatıp sokaklara çıkmamız lazım. Özellikle yoldaşlardan ricam budur.”

Page 22: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç
Page 23: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç
Page 24: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

24

| g

ün

Ce

li z D e r g i

İzmir Büyükşehir Belediyesi için adı geçen en güçlü adaylardan bir tanesi Tunç Soyer. Tunç Başkan’ın geçtiğimiz hafta Ahval’den Ceren

Karlıdağ’ın sorularını yanıtlarken sarf ettiği cüm-leler İzmirlilerin gönlünü okşayacak cinsten. O röportajda bir cümle var ki kentlinin, kentlilik bilinci yüksek İzmirlinin, çevrecilerin ve demok-ratların kısacası İzmir’i gerçekten sevenlerin kent için geleceğe daha umutla bakmasını sağlıyor: “Başkan olursam Cengiz İnşaat’a, Kolin İnşaat’a karşı halkı koruyacağım.”

Mevcut başkan Aziz Kocaoğlu’nun görev süresince en çok eleştirildiği konulardan birisi iktidara yakın müteahhitleri şehre sokmasıydı. Tunç Soyer başkan olursa bizi o müteahhitler-den koruyacağını söylüyor. Kültür Parkı, Körfezi, İzmir’i koruyacağım diyor. Tatar Ramazan misali ‘ben bu oyunu bozarım’ diye geliyor. Şimdi naif-liğinden kaynaklı Tatar Ramazan benzetmesine burun kıvıracaklara yine aynı röportajda cevap var Tunç Başkan’dan: “Zarafet ve zafiyet birbirine karıştırılmamalı.”

***

CİHAN SAMGAR

Tunç Soyer ‘bu oyunu’ bozar‘geniş ittifak’ kurar

Page 25: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Sol-Sosyalist gruplardan, meslek odaları ve sendika üyelerinden de çokça duyuyorum Tunç Başkan’a olan desteği. ‘Gönül rahatlığıyla oyumu veririm’ diyenlerin sayısı hiç de az de-ğil, hem de daha önce CHP’ye oy vermeyi bıra-kın, oy vermeyi bile düşünmeyen isimlerden. İYİ Parti’nin de aday çıkarmayacağı İzmir’de, CHP-İYİ Parti’ye bir de sol ittifak eklenirse Tunç Soyer rekor oyla başkan seçilir öngörü-sünde bulunmak hiç de ‘hayalcilik’ olmaz.

Tunç Soyer’e belki de en çok dikkat çeken des-tek Tarkan’dan gelmişti. Tarkan sosyal medya hesabından “Doğamız ve kültürümüz için be-nim gibi pek çok insanın Seferihisar’ı destek-lemesini sağlayan Soyer, daha geniş olanak-lara sahip olsa eminim İzmir ve Türkiye için daha çok güzel projelerle nice insanı harekete geçirir, doğa aşkıyla bir araya getirir.” ifadele-rini kullanmıştı. Tarkan ikametini İzmir’e aldırır da Tunç Soyer’e oy verir mi bilemem ama Tar-kan’a hak verenlerin sayısı da oldukça fazla.

Tunç Soyer ile ilgili olumsuz bir algı da ‘Sefe-rihisar küçük yer büyükşehir başka, yapamaz’ ifadesi. Bunları dile getirenlere birçok örnekle cevaplar verilebilir. En son ve güncel örnek ise Aziz Başkan. Bornova Belediye Başkanlığı’na başladıktan çok kısa süre sonra, Ahmet Pi-riştina’nın vefatı sonrası Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu Aziz Kocaoğlu. Aziz Baş-kan, Büyükşehir Belediye Başkanlığına nasıl başladığını ve sürdürdüğüyle ilgili birçok yerde açıklamalarda bulundu. 2017 yılında Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın düzenlediği yaz kampında katıldığı panelde ise aynen şu ifadeyi kullandı: “65 gün Bornova Belediye Başkanlığı yaptım. Biz Büyükşehir’e geldiği-mizde, Bornova Belediye Başkanı olmadan önce Büyükşehir’in kapısından girmemiştim. İzmirli hemşerilerimiz bize ciddi ve uzun bir süre öğrenme dönemi için tolerans gösterdi-ler. Biz de bu toleransı istedik, hakkımız vardı çünkü hazır değildik. Başkanımızın vefatın-dan sonra emanetçi olarak gelmiştik.” Aziz Başkan’a gösterilen toleransın Tunç Soyer’e de gösterilebileceğini düşünüyorum. Üstelik 2004’teki Aziz Kocaoğlu ile 2019’daki Tunç Soyer karşılaştırıldığında ise Soyer’in yerel yö-netimler konusunda çok daha tecrübeli oldu-ğu da aşikar.

***

İyisiyle, kötüsüyle İzmirlilerin toleransı ile 15 yıl başkanlık yaptı bu şehre Aziz Kocaoğlu. Bu vesile ile yeri gelmişken her şey için de teşekkür edelim. Belediye Başkanlığının bir meslek olmadığı ve kamu hizmeti olarak dü-şünülmesi gerektiğini de ekleyelim. Doğru ekiple ve kentlilik bilinciyle Tunç Başkan da bu görevi layıkıyla yapar kanısı taşıyanlardanım.

Page 26: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

izmir’

de ti

yatro

ya

pmak

‘TİYATRO PARA KAZANMAK İÇİN YAPILMIYOR, ORTAK BİR KEYİF

YAŞAMAK ADINA YAPILIYOR’

röportaj

2005 yıl

ından iti

baren

İzmir

Devlet

Tiyatro

su’nun oyu

ncuları

arasın

da yer

alan Neşe Ara

t ve

Tamer Yılmaz

ile ‘İ

zmir’d

e Tiya

tro Y

apmak’

adına güzel bir

söyle

şi

gerçekleşti

rdik.

26

| K

ült

ür-

sa

na

tM u l t i b u s i n e s s M a g a z i n e

AYŞE SOYKIRAY

Page 27: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

izmir’

de ti

yatro

ya

pmak

2005 yıl

ından iti

baren

İzmir

Devlet

Tiyatro

su’nun oyu

ncuları

arasın

da yer

alan Neşe Ara

t ve

Tamer Yılmaz

ile ‘İ

zmir’d

e Tiya

tro Y

apmak’

adına güzel bir

söyle

şi

gerçekleşti

rdik.

NE

ŞE

A

RA

T

İz- mirliler ne tarz oyun-lara gitmeyi tercih edi-

yor?

İzmirlilerin özellikle belli bir tarzı seçtiklerini düşünmüyoruz. Sergi-

lenen oyun ne olursa olsun izleyen bir seyircisi var. Oyunların kalitesine göre bir tercih yapılıyordur belki ama bura-da artık yerleşmiş bir seyirci potansiyeli var. İzmirliler iyi oyunu da kötü oyunu da izleyebiliyor. Ama iyi oyun olduğu za-man tekrar oyuna gelmeye devam edi-yorlar. Bu açıdan şehrin insanları, sabit bir izleyici grubunu oluşturuyor.

Tiyatro sizce ne için yapılmalı?

Tiyatro açıkçası para kazanmak için ya-pılmıyor. Tiyatro ortak bir keyif yaşamak ve yapılan işin daha fazla yaygınlaştı-rılması adına yapılıyor. Para kazanmak, televizyon dizilerinde mümkün oluyor. Biz de maddi anlamda çok zor durumda kalmadıkça, televizyon dizilerinde yer almıyoruz. Kısa metraj ve sinema film-lerinde ara ara yer alıyoruz tabii ama ti-yatronun verdiği keyif çok başka. Bunun dışında son dönemlerde Üniversiteler-deki yeni yönetmen ve senarist aday-larının tez çalışmalarında oynuyoruz. Genç adaylara her türlü desteği sağla-maya çalışıyoruz.

İzmir’in tiyatroya yaklaşımını nasıl değerlendirirsiniz?

İzmir’de en büyük problem salon ve sahne eksikliği. İzmir’de tiyatro ile il-gilenen önemli bir insan kaynağı var ancak İstanbul ile kıyasladığımızda sahne açısından dezavantajı olduğu-nu söyleyebiliriz. Bunun dışında, İz-mir’de daha çok özel tiyatrolar geliş-miş durumda. Ancak ne yazık ki son zamanlarda gelişen özel tiyatrolarda yer sıkıntısı sorun oluyor. İzmir’de tiyatroyu daha iyi bir noktaya getire-bilmek için belediyenin ve insanların desteğine ihtiyaç var.

‘İZM

İRLİ

LER

KÖTÜ

OYU

NU

DA

İYİ O

YUN

U DA

İZLE

YEBİ

LİYO

R’

27

| r

öp

ort

aj

T A M E R Y I L M A Z

Page 28: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Bugüne kadar oynadığınız oyunlar arasın-dan sizin için en özel olanı hangisiydi?

Neşe Arat: Oynadığımız rolün bence önemi yok. Rolün ne olduğu değil onu senin nasıl oynadığın önemli. O nedenle ben rollerimi hep severim ve sahiplenirim. Ama profes-yonel olarak ben de özel bir yeri olan, nine karakteriyle Töre oyunu beni çok etkiledi diyebilirim.

Tamer Yılmaz: Benim için Barut Fıçısı oyunu en güzel olanıydı.

İzmir’deki tiyatro severlere nasıl bir mesaj iletmek istiyorsunuz?

İzmir’in çok güzel bir seyircisi var. Beğen-dikleri oyuna tekrar gelen bir seyirci top-luluğu var. Ancak son dönemlerde sadece popüler olan bir takım dizi oyuncularının sahne aldığı oyunları tercih eden bir izleyi-ci kitlesi ortaya çıkıyor. Bizim isteğimiz iz-leyicilerin böyle bir kriter arayışı içerisinde olmadan, tiyatro sanatçılarının yer aldığı oyunları izleyebilmeleri. O yüzden tiyatroya hep gelsinler istiyoruz.

Page 29: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç
Page 30: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Mahkeme kararıuygulanacak mı

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), EGEÇEP ve Doğa Derneği, Körfez Geçiş Projesinin iptal edilen ÇED olumlu kararını bir basın toplantısı düzenleyerek değerlendirdiler.

30

| g

ün

ce

l

TMMOB Mimarlar Odasında gerçekleşen toplantıya TMMOB İKK, EGEÇEP, Doğa Derneği ve yurttaşlar katıldı. Basın açıklaması Doğa Derneği üyesi Neri-man Erol tarafından okundu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, körfezi güney kuzey yönünde geçme-si planlanan ve dönemin başbakanı Binali Yıldırım tarafından ilan edilen İzmir Körfez Geçiş Projesi Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu iptal edildi.

ÇED KARARINDAKİ ÖNEMLİ DETAYLARTMMOB, EGEÇEP, Doğa Derneği ve 85 yurttaşın açtığı dava ile iptal edilen karar tarihi bir karar olarak nitelendirildi.

İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin 30.10.2018 tarihli kararında proje ile ilgili çarpıcı ifadeler yer alıyor.

Projenin yapılacağı alanın koruma statülerine sa-hip olduğuna dikkat çekilen kararda “İl ya da bölge düzeyinde İzmir’in çevre düzeni planından ulaşım master planına kadar hiçbir planın stratejisi ola-rak üretilmemiş olması nedeniyle planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı, projenin kuzey aksının çok önemli bir doğa koruma alanı içerisinden geç-tiği, bölgede uluslar arası sözleşmelerle koruma altına alınmış alanların ve farklı koruma statüleri-nin ve korunacak tarım alanı olarak belirlenmiş bir kent bölgesinin yer aldığı, ekosistemde su sıcaklık-larının ve alanın denizle olan su alışverişinin deği-şeceği, bunun da flamingoların besin zincirinin en önemli halkasını oluşturan artemiaların bölgeden yok olmasına yol açabileceği ve bunun da sonuç olarak birbirine hassas dengelerle bağlı bir ekosis-temin proje ile zarar görebileceği, ÇED projesinde verilmiş olan jeolojik bilgilerin çok genel ve küçük

ölçekli olduğu, projeye özel yeterli detay haritala-ma ve zemin etüt çalışmaları içermediği, projenin temelini oluşturan zemin bilgisiyle ilgili net bir bil-gi olmadığı, batırma tünel ile geçiş yapılan İnciraltı bölümünün aktif fay hattı zorundan geçmekte ol-duğu ve bu kısımdaki bağlantı contalarının olası bir depremde beklenen yatay ve düşey deplasmanları tolere edebilecek kapasiteye sahip olup olmadığıyla ilgili raporda detay verilmediği dikkate alındığında, dava konusu ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olum-lu’ kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” İfadeleri ile projenin uygunsuzluğu göz-ler önüne serildi.

Yapılan basın toplantısında projenin İzmir’i doğal yapısından uzaklaştıracağı, parça parça plan deği-şiklikleri ile yüksek rant artışlarının önünü açacağı ve kıyıların betona teslim edildiği bir proje olarak değerlendirildi.

?ASYA YAŞARİKİZ

Körfez Projesinde akıllardaki soru:

Page 31: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

1 2

34

“MAHKEME KARARI GECİKMEDEN UYGULANMALI”

31

| g

ün

ce

l

Kararın uygulanmasının çok önemli olduğunu belir-ten Doğa Derneği üyesi Neriman Erol, kararın bu kötü senaryoyu bozmak için çok önemli olduğunu söyledi. Erol, “Anayasanın 138. Maddesine göre Yasama ve yürütüme organları ile idarei mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Mahkeme kararlarının uygulan-maması Anayasanın 2. Maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin yok sayılmasıdır, bu nedenle kararın gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin ce-zai sorumlulukları vardır. Sunduğumuz mahkeme ka-rarı ile Körfez Geçiş Projesinin ÇED olumlu kararı iptal edildiğinden, projeye ilişkin her türlü hazırlık çalışma-sının derhal durdurulması, verilen her türlü iznin geri

alınması gerekir.” dedi.

“KARAR İZMİR’E ARMAĞANDIR”Toplantıda söz alan EGEÇEP avukatlarından Arif Ali Cangı kararı değerlendirirken, konunun siyasete de konu olduğuna dikkat çekerek “Bu konu yerel seçim-lerde de gündemde olacak. Projenin kendisi İzmir’e bir hançerdir. Mahkeme kararına sahip çıkmak ve İz-mir’i kısa vadeli çıkarlara bırakmamak açısından çok önemli. Bu karar İzmir’e armağandır. Herkesi kararın arkasında durmaya ve uygulanması ve kararın arka-sından dolanılmasını engelleme çağrısında bulunuyo-ruz” dedi.

?

Page 32: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

Doğa Derneği avukatlarından Cem Altıparmak kararın em-

sal niteliği taşıdığının altını çizerek şöyle konuştu; “Bu dava aslında kent mücadelesi ve demokrasi arasında-ki tarihsel ilişkiyi düşündüğümüzde demokrasi açısından çok önemli bir karar. Fakat konu bitmiyor. Projenin tekrar karşımıza gelme ihtimali çok fazla. Yeniden ÇED sunulabilir. Mü-cadelemiz sürecek. Ortak mücadele pratiğimizin güçleneceğini düşünü-yorum.”

YEREL YÖNETİM MAHKEME KARARINI UYGULAMIYORŞehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise, kararın başka davalara referans oluşturacağını ifade ederek “Mah-kemenin verdiği karar içerisinde İzmir’in birçok alanına ilişkin olan kararlarla ilişkilendirilebilir. Örneğin Körfez Geçiş Projesinin güneyinde yapılmak istenen İnciraltı planları. Bu yeniden İzmir gündemine düşecektir. Ancak mahkeme kararında güney-deki alanların korunması gerektiğini hatırlatan bir mahkeme kararı var.” Dedi. İdarecilerin mahkeme karar-larını önemsemediğine dikkat çeken Kocaer, Mahkeme kararına baktığı-mızda karayollarının bir savunma-sı olmuş. Projede ihaleye çıkılmış. Bahsettiğimiz tehlikelerden biri bu. İdarenin alınan kararın gereğini yap-

ması gerekli. Bu açıdan ihaleye çıkıl-dıysa belirli bedeller ödenmiştir ve bunlar bize kamu zararı olarak geri dönecektir. Burada ilgililerin davası devam eden, yürütmeyi durdurma kararı alınmış projeye ilişkin ısrarlı tavrı dikkat çekmekte. Bu kamu za-rarını hatırlatmak gerekli. Bu yönde de alınmış kararların ivedilikle dur-durulması gerekir. Biz mahkemenin iptal ettiği bu karara sahip çıkıyoruz” diyerek mahkeme kararlarının yerel yönetimlerce uygulanmadığına tepki gösterdi.

GEDİZ DELTASI İÇİN UNESCO’YA BAŞVURULACAKDoğa Derneği Koordinatörü Itri Le-vent Erkol, karara karşın rahatla-mamalıyız diyerek şunları söyledi; “Karara sahip çıkacağız. Alan UNES-CO’nun dördünü birden sağlıyor. Alanın UNESCO Kültürel Mirası ola-rak kabul edilmesi için gerekli giri-şimlerde bulunacağız. Bu bağlamda da hem davalara destek veren kişi-lerden hem de yurttaşlardan des-tek talep ediyoruz. Yakında bir imza kampanyası düzenleyeceğiz. Gediz Deltasının Türkiye’nin ilk UNESCO Doğal Mirası olması için destekler-seniz çok seviniriz”

Konuşmaların ardından toplantıya katılan yurttaşlar konuya ilgi göste-rerek yurttaş olarak bu süreci nasıl destekleyebileceklerini tartıştılar.

“Bu konu yerel seçimlerde de gündemde olacak. Projenin kendisi İzmir’e bir hançerdir. Mahkeme

kararına sahip çıkmak ve İzmir’i kısa vadeli çıkarlara bırakmamak açısından çok önemli. Bu karar İzmir’e armağandır. Herkesi kararın arkasında durmaya ve

uygulanması ve kararın arkasından dolanılmasını engelleme çağrısında bulunuyoruz”

Page 33: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç
Page 34: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

35

| M

iza

h

Page 35: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç

34

| Ç

oC

UK

Page 36: Cezmi Baskn bugünü çizer ‘Picasso yarına bakar’...ğimizin içinde frambuaz, muz, hurma ve ba-dem sütü bulunuyor. Hayvansal süt kullan-mıyoruz. Bal da dahil hayvansal hiç