Halklarn Dünya TarihiBritanyal Marksist gazeteci ve siyasetçi.
Sosyalist çi Partisi’nin liderlerindendi. Uzun yllar International
Socialism dergisinin editörlüünü yürüttü. 2009 ylnda bir konferans
için gittii Kahire’de öldü. Yaynlanm eserlerinden bazlar unlardr:
The First Last Time: 1968 and After, Explaining the Crisis,
Economics of the Madhouse, How Marxism Works, The Lost Revolution:
Germany 1918 to 1923, Revolution in the 21st Century.
Eserin Orijinal Ad: A People’s History of the World
From the Stone Age to the New Millennium (Verso, Londra,
2008)
Yordam Kitap: 122 • Halklarn Dünya Tarihi • Chris Harman •
ISBN-978-605-5541-24-8 Çeviri: Uygur Kocabaolu • Redaksiyon: Selin
Dingilolu - Zeynep Hale Akman Kapak ve ç Tasarm: Sava Çekiç • Sayfa
Düzeni: Gönül Göner Birinci Basm: Ekim 2010 • kinci Basm: Ekim 2011
• Üçüncü Basm: Temmuz 2013 Yayn Yönetmeni: Hayri Erdoan • © Verso,
2008; © Yordam Kitap, 2009
Yordam Kitap Basn ve Yayn Tic. Ltd. ti. (Sertifika No: 10829)
Çatalçeme Soka Genda Han No: 19 Kat:3 34110 Caalolu - stanbul T:
0212 528 19 10 F: 0212 528 19 09 W: www.yordamkitap.com E:
[email protected]
GR
Yedi kapl Teb ehrini kuran kim? Kitaplar yalnz krallarn adn yazar.
Yoksa kayalar tayan krallar m? Bir de Babil varm boyuna yklan, kim
yapm Babil’i her seferinde? Yap içileri hangi evinde oturmular
altnlar içinde yüzen Lima’nn? Ne oldular dersin duvarclar Çin Seddi
bitince? Yüce Roma’da zafer antlar dikenler? Sezar kimleri yendi de
kazand bu zaferleri? Yok muydu saraylardan baka oturacak yer
dillere destan olmu koca Bizans’ta? Atlantid’de, o masallar
ülkesinde bile, boulurken insanlar uluyan denizde bir gece yars,
barp imdat istedilerdi kölelerinden.
Hindistan’ nasl aldyd tüysüz skender? Tek bana m aldyd oray? Nasl
yendiydi Galyallar Sezar? Bir ahç olsun yok muydu yannda onun?
spanyal Filip alad derler, batnca tekmil filosu. Ondan bakas acaba
alamad m? Yedi Yl Sava’n kinci Frederik kazanm ha? Yok muydu ondan
baka kazanan?
Kitaplarn her sayfasnda bir zafer yazl. Ama piiren kimler zafer an?
Her admda frt demi frlam bir büyük adam. Ama ödeyen kimler harcanan
paralar?
te bir sürü olay sana ve bir sürü soru.
“Okumu Bir çi Soruyor”, Bertolt Brecht1
Brecht’in iirinde sorulan sorular cevap bekliyor. Bu cevaplar
vermek tarihin görevi olmaldr. Bu i, küçük bir uzman grubunun av
sahas ya da onu göze alabilenlerin lüksü deildir. Seri otomobil
üretiminin öncüsü, sendikacln kararl düman ve Adolf Hitler’i ilk
takdir edenlerden Henry Ford, ‘tarih bo laftr’ diye iddia
etmiti.
Tarih, bugün yaadmz hayatlarn ardndaki olaylar dizisi hakkndadr.
Bizim nasl biz
olduumuzun öyküsüdür. Onu anlamak, içinde yaadmz dünyay
deitirebilmenin anahtardr. George Orwell’in 1984’ünde devleti
kontrol eden totaliter yönetim yanllarnn sloganlarndan biri,
‘Geçmii kontrol eden, gelecei de kontrol eder’dir. Bu, saraylarda
yaayanlar ve Brecht’in Sorular’nda anlatlan ziyafetlerde yemek
yiyenler tarafndan ciddiye alnm bir slogandr.
Yirmi iki yüzyl kadar önce, bir Çin imparatoru, ‘günü eletirmek
için geçmii kullananlara’ ölüm cezas hükmetmiti. Aztekler, 15.
yüzylda Meksika Vadisi’ni fethettiklerinde daha önceki devletlerin
belgelerini yok etti ve spanyollar bölgeyi 1520’lerde ele
geçirdiklerinde bütün Aztek belgelerini yok etmeye kalkt.
Son yüzylda da iler pek farkl deildi. Stalin ya da Hitler’in resmi
tarihçilerine kafa tutmak hapis, sürgün ya da ölüm demekti. Bundan
yalnzca otuz yl öncesine kadar spanyol tarihçilerin Bask ehri
Guernica’nn bombalanmasn aratrmalarna ya da Macar tarihçilerin 1956
olaylarn irdelemelerine izin verilmiyordu. Daha da yaknlarda,
Birinci Dünya Sava’nda Makedonya’nn ilhakna ilikin resmi görüe
itiraz eden Yunanistan’daki arkadalarm, hapis cezasyla kar karya
kalmlard.
Batl sanayi ülkelerinde açk devlet basks pek görülen bir ey
deildir. Ama çok daha kurnazca kontrol yöntemleri hep vardr. Ben
bunlar yazarken, Yeni çi Partisi hükümeti, okullarda Britanya
tarihinin ve Britanya’nn baarlarnn okutulmas ve örencilerin Büyük
Britanyallarn adlarn örenmeleri gerektii konusunda srar ediyordu.
Yükseköretim kurumlarnda hâlâ resmi söylemi devam ettiren
tarihçiler takdir edilirken, bu söylemi sorgulayan kesim önemli
mevkilerden uzak tutulabiliyor. ‘Uzla, uzla, senin için yükselmenin
yolu budur’.
lk Firavunlarn zamanndan (5.000 yl önce) bu yana, yöneticiler
tarihi kendilerinin ve atalarnn ‘baarlarnn’ bir listesi olarak
sunmulardr. Bu ‘Büyük Adamlar’, ehirler ve antlar ina etmiler,
refah getirmiler, büyük eserler ve askerî zaferlerin sorumluluunu
üstlenmiler; ve tersine, dünyadaki iyi olmayan her eyden ‘Kötü
Adamlar’ sorumlu tutulmutur. lk tarih çalmalar ‘Krallarn Listesi’
diye bilinen monark ve hanedan listeleriydi. Benzer listeleri
örenmek, krk yl önce Britanya’daki okullarda okutulduu ekliyle
tarihin hâlâ önemlice bir ksmn oluturuyordu. Hem Yeni çi partisi,
hem de muhafazakâr (Tory) muhalefet bunu empoze etmekte kararl
görünüyor.
Bu tür bir tarih anlaynda bilgi, böyle listeleri, Mastermind
yarmasnn müsabklar ya da ‘Bellek Adam’ gibi ezberleyebilmekten
ibarettir. Bu, tarihin, ne geçmii ne de günümüzü anlamada hiçbir ie
yaramayan Abesle tigal uyarlamasdr.
Tarihe, ‘Büyük Adam’ yaklamna bilinçli ekilde muhalefet ederek baka
bir ekilde bakmak da mümkün. Bu, belirli olaylar sradan insanlar
açsndan alr ve onlarn öyküsünü anlatr. Bu, insanlar büyüleyebilir.
Televizyon programlar –hatta tüm kanallar– büyük seyirci kitleleri
için bu tür bir malzemeden yararlanabilirler. Okul çocuklar,
kendilerine sunulduunda buna, ‘krallar, tarihler ve olaylar’
yöntemine olmad kadar ilgi gösterebilirler.
Ama bu tür bir ‘aadan tarih’ çok önemli bir eyi, olaylarn birbirine
karlkl bamlln, gözden kaçrabilir.
Bir olayda yer alan insanlara yaknlk duymak, kendiliinden, onlarn
hayatlarn ve hatta
bizim hayatmz biçimlendiren daha kapsaml güçleri anlamamza yetmez.
Örnein, Hristiyanln yükseliini, Roma mparatorluu’nun yükseliini ve
çöküünü anlamadan anlayamazsnz. Rönesans’ta sanatn gelimesini,
Avrupa feodalizminin büyük ehirlerini ve de Avrupa dndaki ktalarda
uygarln ilerlemesini anlamadan anlayamazsnz. 19. yüzyldaki içi
hareketlerini, sanayi devrimini anlamadan anlayamazsnz. nsanln
mevcut duruma nasl geldiini, bu ve benzer pek çok olayn karlkl
ilikisini anlamadan anlayamazsnz.
Bu kitabn amac böyle bir bak açs sunmaktr. nsanlk tarihinin
eksiksiz bir öyküsünü anlatacam iddia etmiyorum. Herhangi bir
dönemin ayrntl tarihi için zorunlu olan pek çok kii ve pek çok olay
eksik
kalabilir. Ancak, günümüze ulaan yapy anlamak için insanln
geçmiinin her ayrntsn bilmeniz gerekmez.
Bu genel öyküyü kavramamz salayan Karl Marx oldu. nsanlarn bu
gezegende ancak hayatlarn idame ettirmeye dönük kolektif bir çaba
sayesinde var olabildiklerini ve bu tür bir varoluun her yeni
yolunun, daha geni bir ilikiler anda deiiklii zorunlu kldn o
gösterdi. ‘Üretim güçleri’ dedii eylerdeki deiikliin ‘üretim
ilikileri’ndeki deiikliliklerle balantl olduunu ve son tahlilde
bunlarn genel olarak toplumdaki daha yaygn ilikileri dönütürdüünü o
söyledi.
Bununla birlikte bu tür deiiklikler, mekanik bir ekilde olumaz.
nsanlar her noktada, u ya da bu yoldan devam etmeye ilikin seçimler
yapar ve bu seçimler için büyük toplumsal çatmalara girerler.
Tarihte belirli bir noktadan sonra insanlarn seçimlerini nasl
yapacaklar, onlarn snfsal konumlaryla ilgilidir. Kölenin köle
sahibinden, feodal zanaatkârn feodal lorddan farkl bir seçim yapmas
olasdr. nsanln gelecei üzerindeki büyük mücadeleler, snf
mücadelesinden unsurlar tar. Bu büyük mücadelelerin ak, tarihin
etrafnda gelitii iskeleti verir.
Bu yaklam bireylerin ya da onlarn savunduklar düüncelerin rolünü
inkâr etmez. Bu yaklamn yapt ey, toplumun daha önceki maddi
gelimesi, insanlarn hayatlarn kazan biçimi ve de snflarn ve
devletlerin yaps nedeniyle birey ya da düüncenin, yalnzca belirli
bir rol oynayabilecei konusunda srar etmektir. skelet, yaayan
vücutla ayn ey deildir. Ama iskelet olmadan vücut belirli bir
salaml kazanamaz ve varln sürdüremez. Tarihin maddi ‘temel’ini
anlamak, baka her eyi anlamak için bir önkouludur, ama yeterli
deildir.
Dolaysyla bu kitap, dünya tarihine giri niteliinde bir çerçeve
sunma giriimidir; ötesi deil. Ancak, umuyorum ki, bu kimilerinin
hem geçmile hem de bugünle uzlamalarna yardmc olacaktr.
Kitab yazarken sürekli iki önyarg ile yüzleeceimin farkndaydm.
Birincisi, birbirini izleyen toplumlarn ve insanlk tarihinin önde
gelen figürleri, ‘deimez’
bir insan doasnn ürünü saylmtr. Bu, akademik yazlara, ana akm
gazetecilie ve popüler kültüre ayn ekilde yaylm bir önyargdr. Bize,
insanolunun, her zaman açgözlü, rekabetçi ve saldrgan olduu ve
bunun da sava, sömürü, kölelik ve kadnlarn ezilmesi gibi
korkunçluklar açklad söylenmitir. Bu ‘maara adam’ imgesi, bir dünya
savanda Bat Cephesi’nde dökülen kann, bir baka dünya savanda ise
Holocaust’un açklamas
olmaktadr. Ben çok farkl bir eyi savunuyorum. Bizim bugün bildiimiz
ekliyle ‘insan doas’ tarihimizin bir ürünüdür, nedeni deil. Bizim
tarihimiz, kendinden önce gelenleri büyük ekonomik, siyasi ve
ideolojik savalarla bertaraf etmeye çalan farkl insan doalarn
içerir.
Son on ylda çok fazla propagandas yaplan ikinci önyarg ise insan
toplumunun her ne kadar geçmite deimise de artk deimeyecei
yönündedir.
Amerika Birleik Devletleri Dileri Bakanlnn bir danman, Francis
Fukuyama, bu mesaj 1990’da dile getirdiinde uluslararas bir öhret
kazanmt. Bütün dünyada, gazetelerde pek çok dilde tekrarlanan
makalesinde iddia ettii gibi ‘tarihin sonunun geldiine’ tank
oluyorduk. Büyük toplumsal çatmalar ve büyük ideolojik mücadeleler
geçmite kalmt ve binlerce gazete editörü ve televizyon sunucusu ayn
görüteydi.
London School of Economics’in müdürü Antony Giddens ve Britanya’nn
Yeni çi Partisi’nin babakan 1998 ylnda ayn mesaj, çok sözü edilen
ama az okunan Üçüncü Yol adl kitapta tekrarlyorlard. Fukuyama,
‘kapitalizmin alternatifinin olmad bir dünyada yayoruz’ diye
yazyordu. Çok yaygn bir varsaym kabul ediyor, tekrarlyordu. Bu
ispat edilemeyecek bir varsaymd.
Bir ülkenin tüm üretimini düzenlemenin yollarndan biri olarak
kapitalizm en çok üç ya da dört yüzyllkt. Bütün dünyann üretimini
düzenlemenin yollarndan biri olarak ise en çok 150 yllkt. Sanayi
kapitalizmi, ehirlerin muazzam gelimesi, yaygn okur-yazarlk ve
pazarlara evrensel ballk açsndan ancak son elli ylda dünyann her
tarafnda geni alanlar bulmutu. Bununla birlikte, insan türleri bir
milyon yldr ve modern insan 100.000 yldan biraz fazla bir süredir
dünya yüzündeydi. Eer bir insann yaam süresinin yüzde yarmdan daha
az bir süre boyunca ileri yürütme ekli, yaamnn geri kalannda da
geçerli olsayd –bu yaam süresi çok ksa olmamak kaydyla– bir hayli
ilginç olurdu. Fukuyama ve Giddens’in bütün yazdklar, Karl Marx’n
en azndan bir konuda hakl olduunu kantlyordu: ‘Burjuvazi için tarih
vardr ve baka bir ey yoktur’.
Türümüzün yakn geçmii, yukarya doru öyle yumuak bir gelime seyri
izlemez. Korkunç savalar, kanl iç savalar, iddetli devrimler ve
kar-devrimlerle damgalanmtr. nsanln geni kesimleri için bir iyileme
anlamna gelen dönemleri, hemen hemen her zaman, kitlesel yoksulluk
ve korkunç ykm onyllar, hatta yüzyllar izlemitir.
Bütün bu felâketler içinde insanolunun doa güçlerini kontrol etme
ve yönetme yetenei konusunda önemli atlmlar olduu dorudur. Bugün,
bu kapasiteye bin yl öncesinden çok daha fazla sahibiz. Artk doa
güçlerinin insanlar açlktan ya da souktan öldürdüü bir dünyada
yaamyoruz; bir zamanlar insanlar dehete düüren hastalklar çoktan
yeryüzünden silinmi olmalyd.
Ama bu kendi bana, yüz milyonlarca insann dönemsel olarak açlk,
yetersiz beslenme ve savalar nedeniyle mahvolmasn sona erdirmedi.
Yirminci yüzyln sicili bunu gösteriyor. Bu yüzyl, sanayi
kapitalizminin bütün dünyay sard, en ücra noktadaki köylü ya da
çobann bile artk u ya da bu ölçüde pazara bal olduu bir yüzyl oldu.
Bu, geçmiteki hiçbir dönemle boy ölçüemeyecek bir sava, katliam ve
yoksulluk yüzyl oldu; o kadar ki, liberal filozof Isaiah Berlin bu
yüzyl ‘Bat tarihindeki en korkunç yüzyl’ olarak tanmlad. Yüzyln son
on
yllarnda durumun bir bütün olarak insanlk için sihirli bir ekilde
düzeldii yolunda herhangi bir iaret yoktu. Bu yllar, eski Dou
Bloku’nun toptan yoksullamasn, Afrika’nn deiik yörelerinde sonu
gelmeyecek gibi görünen iç savalar ve tekrarlanan ktlklar, Latin
Amerika halklarnn neredeyse yarsnn yoksulluk snr altnda yaadn,
Irak’la ran arasnda sekiz yl süren sava ve dünyann en güçlü
devletlerinin koalisyonunun Irak ve Srbistan’a yönelik iddetli
saldrlarn gördü.
Tarih sona ermedi ve onun temel özelliklerini anlama ihtiyac her
zaman olduu gibi büyük. Bu kitab yazmamdaki amaç, insanlarn bu
durumu anlamasna yardmc olmaktr.
Bunu yaparken, bundan önceki çok sayda eserden yararlanmak zorunda
kaldm. Örnein, snfl toplumun douuyla ilgili bölüm, Avustralyal
büyük arkeolog V. Gordon Childe’n yazdklar olmadan mümkün olamazd.
Onun kitab Tarihte Neler Oldu?, kimi önemli ayrntlar eskimi olsa
da, defalarca okunmay hak eder. Ayn ekilde, Orta Ça dünyasna ilikin
bölüm Marc Bloc’un klasik eserine ve Fransz Annales Okulu’nun
tarihçilerine, erken 20. yüzyl tarihine ilikin bölüm Leon
Troçki’nin eserlerine ve yirminci yüzyln daha sonraki bölümü Tony
Cliff’in analizlerine çok ey borçludur. Bu kitabn malzemesine aina
olan okurlar, bir ksm metinde ya da dipnotlarda açkça zikredilmi,
bir ksmna ise –daha az önemli olmasalar da– açkça göndermede
bulunulmam pek çok etkinin farkna varacaktr. Bunlar arasnda ilk
akla gelenler Christopher Hill, Geoffrey de Ste Croix, Guy Bois,
Albert Soboul, Edward Thompson, James McPherson ve D. D. Kosambi.
Umarm kitabm onlarn çalmalarnn okunmasn özendirir. Belirli
dönemleri izlemek isteyecek okuyucular için kitabn sonuna ileri
okuma için bir liste ekledim.
Tarihler, tarihin olmazsa olmaz deildir. Ama olaylarn sras kimi
zaman çok önemlidir ve kimi zaman okuyucular (ve hatta yazarlar)
için tarihleri dikkatle takip etmek kolay deildir. Bu nedenle, her
bölümün banda belirli dönemlerin belli bal olaylarnn ksa bir
kronolojisi yer almaktadr. Benzer nedenlerle kitabn sonunda
isimler, yerler ve iyi bilinmeyen terimler için birer sözlükçe
bulunmaktadr. Bunlar çok detayl deil; ama her bölümde baka
bölümlerde daha ayrntl bir ekilde ele alnan insanlar, olaylar ve
corafi mekânlarn okuyucular tarafndan daha iyi anlalmasn
amaçlamaktadr. Son olarak, ham bir müsveddeyi tamamlanm bir kitaba
dönütürmede bana yardm eden pek çok kiiye, Ian Birchall, Lindsay
German, Talat Ahmed, Hassan Mahamdallie, Serth Harman, Paul McGarr,
Mike Haynes, Tithi Bhattacharya, Barry Pavier, John Molyneux, John
Rees, Kevin Ovenden ve Sam Ashman’a, müsveddenin tümünü ya da
bölümlerini okuduklar, pek çok hataya dikkat çektikleri ve kimi
zaman beni yazdm eyleri bir kez daha deerlendirmeye zorladklar için
teekkür borçluyum. Kukusuz bu insanlarn hiçbiri, kimi yerlerde
tarih hakknda verdiim hükümlerden kaynaklanabilecek hatalardan
sorumlu deildir. Müsveddeyi basma hazrlayan Ian Taylor’a ve kitabn
basmn denetleyen Rob Hoveman’a özel teekkür borçluyum.
1 Çeviri: A. Kadir, Halkn Ekmei içinde, evrensel kültür kitapl,
1997.
BRNC KISIM
KRONOLOJ
4 milyon yl önce ki ayak üzerinde yürüyen ilk maymunlar
Australopithecus.
1.5 - 0.5 milyon yl önce Açkça insan türleri, homo erectus, Ta, aaç
ve kemik aletler. Erken ‘Eski Ta Devri’.
400.000 - 30.000 yl önce Avrupa’da ve Ortadou’da Neanderthal
insanlar Kültür belirtileri ve muhtemel dil kullanm.
150.000 yl önce Muhtemelen Afrika’da ortaya çkan ilk ‘Modern
nsanlar’ (Homo sapiens sapiens) (küçük göçebe gruplar halinde snf,
devlet ya da cinsel bask olmadan) toplayclkla yaayan insanlar Orta
‘Eski Ta Devri).
80.000 - 14.000 yl önce Modern insan Ortadou’ya geliyor (80.000 yl
önce); Avustralya’ya geçiyor (40.000 yl önce);Avrupa’ya ulayor
(30.000 yl önce); Amerikalar kuruyor (14.000 yl önce). Geç Eski Ta
Devri.
13.000 yl önce klim insanlarn birkaç yüz nüfuslu köylere
yerlemesine olanak veriyor bu arada toplaycla devam ediyorlar.
‘Orta Ta Devri’ (‘Mesolithic’).
10.000 yl önce lk tarm devrimi. Hayvanlarn ve bitkilerin
evcilletirilmesi. Neolithic (‘Yeni Ta Ça’) Daha gelimi aletler, kap
kacak kullanm. Köy yaamnn yaygnlamas. Gruplar arasnda ilk sistemli
sava. Henüz snflar ya da devletler olarak bir ayrm yok.
7.000 yl önce Avrasya ve Afrika’da saban kullanlmaya balanyor. Tarm
Kuzeybat Avrupa’ya ulayor. Kimi gruplar arasnda kabile reislii, ama
snf ve devlet yok.
6.000 - 5.000 yl önce Ortadou’nun nehir vadilerinde ve Nil
Vadisi’nde ‘Kentsel Devrim’, bakr kullanmna balanmas.
5.000 yl önce (M.Ö. 3.000) Msr ‘Eski Krallk’ta ve Mezopotamya’da
devletler ortaya çkyor. lk alfabeler, bronz bulunuyor; açk olarak
toplumsal snflara, dinsel hiyerarilere bölünmeler ve mabetler.
Yaklak M.Ö. 2.800’de ilk Piramitler. ‘Bronz Ça’. Kadnn erkee göre
aa görünmesinin belirtileri.
4.500 - 4.000 yl önce (M. Ö. 2.500-2.000) ndus Vadisi’nde ehir
devletlerinin gelimesi. Ortadou’yu birletirmek için Sargon ilk
imparatorluu kuruyor. Bat Avrupa’da Ta yüzüklerin yapm. Msr’n
güneyinde muhtemelen Nübye uygarl.
4.000 yl önce (yaklak M.Ö. 2.000) ‘Karanlk Ça’ – Mezopotamya
mparatorluu ve Msr’da Eski Kralln çöküü. Küçük Asya’da demirin
ergitilmesi.
4.000 - 3.600 yl önce (M.Ö. 2.000-1.600) Girit’te Minos uygarlnn
yükselii; Msr’da ‘Orta Krallk’ ve Hammurabi ile Mezopotamya
uygarlnda yeniden canlanma. Kuzey Çin’de kentsel devrim hz
kazanyor; Yunanistan’da Miken uygarl.
3.600 yl önce (M. Ö. 1.600) Msr’da Orta Kralln çöküüyle kriz,
‘ikinci ara dönem’. Girit, ndus ve daha sonra Miken uygarlklarnn
çöküüyle ‘Karanlk Ça’. Bu yörelerde okur-yazarln ortadan kalk. ang
mparatorluu ile Çin’de ‘Bronz Ça’.
3.000 yl önce ( M. Ö. 1.000) Etiyopya’da (Habeistan) Uxum uygarl.
Akdeniz Çevresinde Fenike ehir devletlerinin gelimesi. ‘Orta
Amerika’da Olmec kültürü, And bölgesinde Chavin kültürü ile
‘kentsel devrim’.
2.800 - 2.500 yl önce ( M. Ö. 800-500) Hindistan, Yunanistan ve
talya’da yeni uygarlklar ortaya çkyor. Nübye’de Meroe uygarl.
2.500 - 2.000 yl önce (M. Ö. 400- 1) Orta Amerika’daki Olmec uygarl
kendi yaz biçimini icat ediyor.
2.000 yl önce (M. S. 1. Yüzyl) Meksika Vadisinde Teotihaucan –sert
madenlerin kullanlmamasna ramen– muhtemelen dünyadaki en büyük
ehir. 400 yl sonra terk ediliyor. Güney Meksika ve Guatemala’da
Monte Alban ve Maya uygarlklar izliyor.
Prolog
Biz 21. yüzyla girerken dünya; açgözlülük, zenginle yoksul arasnda
muazzam eitsizlikler, rkç ve milliyetçi ovenist önyarglar, barbarca
uygulamalar ve korkunç savalarn dünyasdr. lerin her zaman böyle
olduuna, dolaysyla baka türlü olamayacana inanmak çok kolaydr.
Böyle bir mesaj çok sayda yazar, düünür, politikac, sosyolog ve
psikiyatrist tarafndan etrafa yaylmaktadr. Bunlar hiyerari, itaat,
açgözlülük ve zorbal, insan davrannn ‘doal’ özelliiymi gibi
sunmaktadrlar. Gerçekten de bunlar, tüm hayvanlar âleminde sözde
genetiin ‘yasalar’nca empoze edilen sosyo-biyolojik zorunluluklar
olarak görenler vardr.1 Çok sayda popüler, sözde ‘bilimsel’ ucuz
kitap bu tür bir görüün propagandasn yapar: insanlardan ‘çplak
maymun’ diye söz ederek (Desmond Morris)2, ‘öldürücü zorunluluk’
diyerek (Robert Ardrey) 3, ve daha karmak bir üslupta, tüm bunlarn
‘bencil gen’ tarafndan programlandn ileri sürerek (Richard
Dawkins).4
Bununla birlikte, insan davrannn bu Ta Devri karikatürleri, yazl
tarihten önceki saysz nesil boyunca atalarmzn hayat deneyimlerince
onaylanamyor. Bilimsel kantlarn toplam, atalarmzn toplumlarnn
rekabet, eitsizlik ve zulümle nitelenemeyeceini gösteriyor. Dünyann
her yerinde insan davran kalplar hakknda arkeolojik kazlardan elde
edilen kantlar yalnzca 5000 yl öncesine kadar geri gidiyor.
Antropolog Richard Lee bulgular öyle özetlemitir:
Devletin ortaya çk ve toplumsal eitsizliin yerlemesinden önce,
insanlar binlerce yl boyunca küçük çapl, akrabalk temelli toplumsal
gruplarda yayorlard ve bunlarn ekonomik hayatndaki temel kurumlar,
toprak ve kaynaklarn kolektif ya da ortak mülkiyetini içeriyor;
yiyeceklerin datmnda genelletirilmi bir karlkllk uygulanyor ve
görece eitlikçi
siyasal ilikiler kuruluyordu.5
Bir baka deyile insanlar, yöneten ve yönetilen, zengin ve yoksul
olmadan birbirleriyle paylayorlar ve birbirlerine yardm ediyorlard.
Lee, 1880’lerde Friedrich Engels tarafndan bu dönemi anlatmak için
kullanlan ‘ilkel komünizm’ terimini tekrar kullanmaktadr. Bizim
türümüzün (modern insanlar, Homo sapiens sapiens) ya 100.000 yln
üzerindedir. Bu sürenin yüzde 95’inde, bugün ‘insan doas’ olarak
nitelenen davran biçimlerinin pek çou kesinlikle görülmüyordu.
Günümüz toplumlarn bugün olduklar gibi yapan, biyolojimize ilenmi
herhangi bir ey yoktur. Yeni bir binyla girerken kar karya
bulunduumuz musibet buna balanamaz.
Türümüzün balangc 100.000 yldan çok daha önceye, zamann
karanlklarna kadar gider. Uzak atalarmz Afrika’nn kimi bölgelerinde
dört ya da be milyon yl önce yaam bir maymun türünden evrimlemitir.
Bilinmeyen bir nedenle bu türün üyeleri, en yakn hayvan
akrabalarmz, sradan empanze ve (çou kez pigme-empanze denilen)
bonobo gibi aaçlarda yaamay brakmlar ve iki ayaklar üzerinde
yürümeye balamlardr. Bunlar yeni
çevrelerinde herhangi bir memeli türünden çok daha fazla ibirlii
yaparak ve (bazen empanzelerin de yapt gibi) kökleri kazp çkarmak,
yüksek meyvelere ulamak böcek ve trtllar toplamak için temel
aletleri üretirken yardmlaarak varlklarn sürdürmeyi baarmlardr.
Burada deerli olan ey birbirlerine kar rekabet etmeleri deil,
yardmlamalaryd. Bu tür yardmlama biçimlerine ve bunlarla el ele
giden yeni zihinsel davran kalplarna kendilerini uyarlamay
baaramayanlar ölüp gidiyorlard. Baarabilenler ise varlklarn
sürdürüyor ve ürüyorlard.
Milyonlarca yl içinde bu durum, genetik miras dier memelilerden çok
farkl olan bir memeli türünün evrimiyle sonuçland. Bu tür öteki
memelilerin kendilerini korumak için (büyük diler ve pençeler),
snmak için (kaln kürk) ve kaçmak için (uzun bacaklar) sahip
olduklar hayli gelimi fiziki özelliklere sahip deildi. Bunlarn
yerine ilk insanlar, genetik olarak çevrelerindeki dünyaya son
derece esnek tepkiler verebilecek ekilde programlanmlard. lk
insanlar nesneleri tutmak ve biçimlendirmek için ellerini,
birbirleriyle iletiimde bulunabilmek için seslerini
kullanabiliyorlar ve çevrelerindeki dünya hakknda aratrma, inceleme
ve genelleme yapabiliyorlard. Ve uzun yllar süren çocuk yetitirme
sayesinde bu becerilerini ve örendiklerini yeni nesillere
aktarabiliyorlard. Bütün bunlar büyük beyinlerin ve toplumsallamak
için istek ve yetenein gelimesini gerektirdi. Bu ayrca, insanlarn
herhangi bir baka hayvandan niteliksel olarak farkl iletiim yollar
(dil) gelitirmesine ve bunun yan sra maddi olmayan eyleri
kavramsallatrabilmelerine, yani etraflarndaki dünyann ve onun
içinde kendilerinin bilincine varma yeteneinin gelimesine yol açt.6
Muhtemelen Afrika’da 150.000 yl önce modern insanlarn ortaya çk, bu
sürecin tepe noktasyd.7
zleyen 90.000 yl boyunca atalarmz yava yava Afrika’dan ayrlarak ve
bu arada Neandearthaller gibi öteki insan türlerinin yerini alarak,
dünyann dier bölgelerine yerlemeye baladlar. En geç 60.000 yl önce
Ortadou’ya ulamlard. 40.000 yl kadar önce Bat Avrupa’da yerlerini
almlar ve bir ekilde Güneydou Asya adalarn Avustralya’dan ayran
deniz eridini amay baarmlard. En geç 12.000 yl kadar önce, donmu
Bering Boaz’n geçerek Amerika’ya ulamlar ve Antartika dndaki bütün
ktalara dalmlard. Deiik yörelere yerleen küçük gruplar çou kez
binlerce yl süreyle birbirlerinden hemen hemen tamamen kopuk
yaadlar (eriyen buzlar Bering Boaz’n geçilmez klm ve su seviyesini
yükselterek Güneydou Asya’dan Avustralya’ya geçii zorlatrmt). Bu
insanlarn dilleri çok farkl geliti ve her biri kendi bilgi daarcn
oluturdu, belirgin toplumsal örgütlenme ve kültür biçimleri
gelitirdi. Kimi küçük (göz rengi, klllk, deri rengi vs.) kaltsal
özellikler kimi gruplarda dierlerine göre daha belirgin bir hâl
ald. Ancak, deiik gruplarn genetik miras birbirine son derece
benzer olmay sürdürdü. Grup içi farkllklar her zaman gruplar
arasndaki farkllklardan büyüktü. Bütün gruplar birbirlerinin dilini
örenmede eit derecede yetenekliydi ve hepsinde ayn entelektüel
yetenek dalm gözleniyordu. nsan türleri, birbirlerinden oldukça
uzak bölgelere dalmlard. Ama tek bir tür olarak kaldlar. Her grubun
kendi geliim seyrini belirleyen, genetik yaplarndaki herhangi bir
özellik deil, yaamlarn kazanmak için ellerini kullanma becerilerini
ve ibirliini somut çevresel koullara uyarlama biçimleri oldu. Bu
uyarlamann
ald biçim ortaya çkan deiik toplumlarn her birinin kendine özgü
adet, tutum, mitos ve ritüelleri arasndaki farklar
belirledi.8
Yaklak 10.000 yl öncesine kadar deiik toplumlar belirli ortak temel
özellikleri paylayordu. Bunun nedeni hepsinin yiyecek, barnak ve
giysilerini aa yukar ayn ekilde, ‘toplayclk’ yoluyla elde etmeleri;
yani meyve, kabuklu yemiler, kökler, yabanl hayvanlar, balk ve
deniz kabuklular gibi doal ürünleri ayn ekilde toplamalar ve ayn
ekilde kullanma hazrlamalaryd. Bu toplumlar doal olarak ‘avc ve
toplayc’ ya da ‘toplayc’ olarak adlandrlan toplumlardr.9
Bu toplumlarn birçou dünyann geni kesiminde yalnzca birkaç yüzyl
öncesine kadar varlklarn sürdürdü ve daha az sayda bazlar ise bu
kitabn yazld srada hâlâ varln sürdürüyordu. Richard Lee gibi
antropologlar bu toplumlar inceleyerek türümüzün tümünün tarihinin
en az yüzde doksanlk bir bölümünde hayatn nasl bir ey olduu
konusunda sonuçlara ulamay baarmlardr.10
Ulalan gerçek, geleneksel Bat imgesinden çok farklyd: Bu insanlar
ne bir “doa durumunda” yaayan kültürsüz “vahiler”di, ne de ac dolu
ve kanl mücadeleler içinde “herkesin herkesle savat” ve hayat
“irenç, vahi ve ksa” yapan zor ve sefil hayatlar
sürdürüyorlard.11
nsanlar, 30 ya da 40 kiilik gevek-bal gruplar halinde yayor, zaman
zaman öteki gruplarla bir araya gelerek 200 kiiye varan topluluklar
oluturabiliyorlard. Ancak bu tür ‘sürü toplumlar’nda hayat, tarmsal
ya da sanayi uygarlklarndaki milyonlarca insann hayatndan
kesinlikle daha zor deildi. Seçkin bir antropolog bunlar, ‘ilk
refah toplumu’ olarak bile adlandrmtr.12
Bu toplumlarda yönetici, patron ya da snf bölünmeleri bulunmuyordu.
Turnbull, Kongo’daki Mbuti pigmeleri hakknda ‘Reisleri yoktu,
biçimsel kurullar yoktu. Hayatn çeitli yönleriyle ilgili olarak,
ama genellikle hakl pratik nedenlerden ötürü dierlerinden daha önde
gelen bir ya da iki erkek ya da kadn bulunabilirdi... Hukukun
korunmas ortak bir iti...’ diyor.13 Geçim kaynaklarn elde etmek
için insanlar bir büyük öndere boyun emeden ya da birbirleriyle
sonsuz didimelere girmeden ibirlii yapyorlar. Ernestine Friedl,
çalmalarna dayanarak, ‘Erkek ve kadn fark etmeksizin her günü nasl
geçireceklerine özgürce karar verirlerdi: avlanmaya m yoksa
toplamaya m çkacaklar ve kimlerle çkacaklar’ diye yazyor.14 Eleanor
Leacock kendi bulgular hakknda unlar söylüyor: ‘Toprakta özel
mülkiyet yoktu... Cinsiyet dnda ite uzmanlama yoktu... nsanlar,
hangi faaliyetten sorumlu olacaklarna kendileri karar veriyordu.
Kolektif etkinlii hangi grubun üstleneceine ilikin kararlarda görü
birliine ulalrd’.15 Davranlar, bencillik yerine cömertlik
belirlerdi ve bireyler birbirine yardm eder, yiyecekleri kendileri
almadan önce öteki zümre mensuplarna ikram ederlerdi. Lee öyle
anlatyor: ‘Yiyecek, hiçbir zaman bir aile tarafndan tek bana
tüketilmez: Mutlaka yaayan grubun ya da sürünün üyeleri arasnda
paylalr. (...) Bu genelletirilmi karlkllk ilkesi her ktadaki ve her
çevredeki avc- toplayclar hakknda da aktarlmtr’.16 Lee ayrca,
inceledii grubun –Kalahari’nin Kung17
halk (Bushmen denilenler)– ileri derecede eitlikçi bir halk olduunu
ve erdemlerini devam ettirebilmek için bir dizi önemli kültürel
pratik gelitirdiklerini, küstah ve palavraclar önce
hizaya getirip daha sonra onlara yeniden oyuna katlmalar için yardm
ettiklerini aktarr.18
Bir eski Cizvit misyoneri, bir dier avc-toplayc halk, Kanadal
Montagnais hakknda unlar not ediyor: ‘Biz Avrupallarn pek çou için
cehennemi ve ikenceyi bulup çkaran iki tiran, yani ihtiras ve
hrs... onlarn büyük ormanlarnda hüküm sürmez... çlerinden hiçbiri,
zenginlik elde etmek için kendini eytana satmamtr’.19
Friedl’in göstermi olduu gibi, sava olarak tabir edilebilecek çok
az eye rastlanr:
Komu toplayc gruplarn erkekleri arasnda bir bölge için mücadele
görülmemi deildir... Ama genelde erkeklerin dövüme eitimi için
ayrdklar enerji miktar ya da sava keifleri için avc-toplayclar
arasnda harcanan zaman fazla
deildir... Sürülerin içindeki anlamazlklar normal olarak
taraflardan birinin ayrlmasyla çözülür.20
Bu tür kantlar, Ardrey gibi insanlarn, Australopithecus’tan (iki
aya üzerinde yürüyen ilk maymun benzeri hayvan) okuma-yazmann
ortaya çkna kadar geçen döneme ilikin iddialarn tamamen
çürütmektedir: nsann tüm tarih öncesi hakkndaki “öldürücü
zorunlulua dayanyordu”; “avc-toplayc gruplar, yakc Afrika günei
altnda sk sk kuruma eilimi gösteren su kuyular için savarlard”; biz
hepimiz Kabil’in çocuklar olduumuz için “insanlk tarihi ... genetik
zorunluluk nedeniyle daha mükemmel silahlarn gelitirilmesine tank
olmutur” ve dolaysyla “katliam, kölelik, idi etme ve yamyamlktan
alnan içgüdüsel ‘hazz’ sadece ince bir ‘uygarlk’ yaldz
gizlemektedir” iddialar yanllanmaktadr.21
‘nsan doas’ hakkndaki herhangi bir tartma için bu muazzam önem
tamaktadr. Eer böyle bir doa mevcutsa, bu, uzun avclk ve toplayclk
evresindeki doal ayklanma srasnda ortaya çkm olmaldr. Richard Lee
srar etmekte oldukça hakldr:
Bizim geçmiimizi ekillendiren uzun süren eitlikçi paylam
deneyimidir. Hiyerarik toplumlardaki hayata görünürdeki uyumumuza
ve dünyann pek çok yerindeki insan haklar sicilinin oldukça karanlk
izlerine ramen, insanln, kökleri derinde bir eitlikçilik duygusunu,
kökleri derinde karlkllk normuna ball, kökleri derinde... bir
topluluk ruhunu
koruduu yolunda iaretler vardr.22
Margaret Thatcher’in gözde ekonomisti Friedrich von Hayek, “insan
doas”n tersi bir noktadan eletiriyordu: nsanolunun onlar “tandk
insanlara iyilik yapmak için” yönlendiren “uzun süre gizli kalm,
doutan gelen içgüdülerinden” ve “küçük gruplar için iyi olan
duygulara” dayal “ilkel cokular”ndan ikayet ediyordu.23
Aslnda ‘insan doas’ son derece esnektir. Günümüz toplumunda en
azndan baz insanlar Hayek’in cokuyla savunduu hrs ve rekabete
katlmaya sevk edebilir. Snfl toplumlarda bu ayrca en korkunç
barbarlklara –ikence, kitlesel tecavüz, ehirleri yakma, zevk için
insan öldürme– yol açmtr. Toplayc halklar arasndaki davran ise çok
farklyd, çünkü yaamak için gerekli olan eyleri elde etmek,
eitlikçilii ve dierkâml gerektiriyordu.
Avclar ve toplayclar zorunlu olarak birbirlerine sk bir ekilde
bamlyd. Toplayclar genellikle en güvenilir yiyecek kaynaklarn temin
ederlerdi, avclarsa en deerli olanlar. Dolaysyla avclkta
uzmanlaanlar günlük yaamlarn toplayclarn cömertliine borçluydu;
buna karlk toplayclkta uzmanlaanlar –ve geçici olarak avclkta baar
salayamayanlar– yiyeceklerine yapacaklar deerli katklar için
hayvanlar öldürmeyi baarabilenlere muhtaçtlar. Av, erkek bir
kahramann bireysel olarak bir hayvan öldürmesi demek deildi; bir
grup erkein (kimi zaman kadn ve çocuklarn da desteiyle) bir
av
kovalamak ve yakalamak için kolektif çabasyd. Her noktada gözetilen
ey, ibirlii ve kolektif deerlerdi. Bunlar olmadan hiçbir toplayc
sürüsü varln birkaç günden fazla sürdüremezdi.
Bununla balantl bir baka ey de, erkeklerin kadnlardan üstün
olmamasyd. Cinsiyetler arasnda her zaman, erkeklerin avlanmay,
kadnlarn toplaycl üstlendii bir ibölümü vard. Bunun nedeni, hamile
olan ya da çocuklarn emziren kadnlarn, ava katldklar takdirde kendi
hayatlarn ve dolaysyla da sürünün üretkenliini riske atma
ihtimalleriydi. Ama bu ibölümü, bizim anladmz anlamda erkek
egemenliine yol açmad. Hem erkekler hem de kadnlar, kamp
nakledecekleri yer ya da bir sürüden ayrlp dierine katlma gibi
temel konularda karar alma süreçlerine katlrlard. Evlilik bann
kendisi gevekti. Çiftler kendilerinin ya da çocuklarn hayatlarn ani
olarak tehlikeye atmamak kouluyla ayrlabilirlerdi. Sk sk ‘insan
doas’nn bir parças varsaylan erkek üstünlüü yoktu.24
Son olarak, bugün bizim mutlak kabul ettiimiz özel mülkiyet taknts
söz konusu deildi. Toplayc sürülerin normal büyüklüü, her zaman, o
gün için o kampn civarnda yeterli
yiyecei bulabilmesiyle snrlyd. O bölge içinde bireysel üyeler
yiyecek için sürekli olarak bir bitki kaynandan dierine ya da av
peinde hareket ediyorlard ve bu arada sürünün bütünü de besin
kaynaklar için sk sk yer deitirmek zorunda kalyordu. Bu sürekli
hareket, her eyin kolaylkla tanmas gerektii için, herhangi bir sürü
mensubunun her türlü servet biriktirmesini olanaksz hale
getiriyordu. Bir birey, en çok bir mzrak, ok ya da yaya sahip
olabiliyor, bir torba ya da birkaç ufak süs eyas tayabiliyordu.
Kiisel servet biriktirme diye bir mefhum yoktu. nsanolunun içinde
yaad maddi koullar, bugün mutlak kabul edilen egemen düüncelerden
çok farkl düünceler ve çok farkl toplumlar üretmek için elbirlii
yapyordu. Tarih, her biri kendisi, arkadalar ve sevdikleri için
düzgün bir hayat yaratmaya çalan, kimi zaman dünyay olduu gibi
kabul eden, kimi zaman onu deitirmek için çrpnan, çou kez baarsz,
kimi zaman baarl çok sayda erkek ve kadnn eylemlerinden olumutur.
Bununla birlikte, birbiriyle balantl bu sonsuz öykülerde iki ey
ortaya çkar. Bir yanda, insanolunun doadan bir “hayat” çkarma
yeteneinin artarak çoalmas, ‘ilkel komünizm’ koullarnn bir parças
olan ilkel maddi koullarn üstesinden gelinmesi; öte yanda,
insanlarn çounluunu küçük, ayrcalkl bir aznln yararna bask altnda
tutan ve sömüren toplum örgütlenme biçimlerinin ard sra ortaya
çk.
Eer bu birbirine paralel gelime dizilerini izlersek, sonuçta, yirmi
birinci yüzyln banda kar karya olduumuz dünyann nasl olutuunu
görebiliriz. Bu, zenginliin büyükanne ve büyükbabalarmz tarafndan
bile hayal edilemeyecek çapta üretilebildii, buna karlk ayn zamanda
snf egemenliinin, basknn ve iddetin her zamankinden daha fazla
yerlemi olduu bir dünyadr. Bir milyar insan umutsuz bir yoksulluk
içinde yaar; milyarlarca bakalar yerleik hale gelmi güvensizlik,
sava ve iç sava musibetiyle kar karyadr ve insan hayatnn temelleri,
kontrol edilemeyen teknolojik deiimin tehdidi altndadr. Herkesin u
soruyu sormas gerekiyor: Baskc yaplar ortadan kaldrarak, tüm
zenginlii, atalarmzn yüzlerce nesil süren ilkel komünizmini
belirleyen deerlere tabi klacak bir toplum kurmak ve temel insan
ihtiyaçlarn karlamak mümkün müdür?
Ama önce, snf egemenliinin ve devletin nasl ortaya çktna bakmamz
gerekir.
1 Aslnda bu tür tezler kesinlikle genetiin gerçekten bilimsel
aratrmalarndan çkarlamaz. Örnein baknz, S Rose, Lifelines
(Londra),1997; R Hubbard, The Politics of Women’s Biology (New
Jersey, 1990); R Lewontin, The Doctrine of DNA (Londra, 1993). 2 D
Morris, The Naked Ape (Londra, 1967) [Çplak Maymun, nklâp Kitabevi,
2009, çev. Nuran Yavuz]. 3 R Ardrey, African Genesis (Londra,
1969). 4 R Dawkins, The Selfish Gene (Oxford, 1976) [Gen Bencildir,
TÜBTAK Yaynlar, 2007, 9. Basm, çev. Asuman Ü. Müftüolu]. 5 R Lee,
‘Reflections on Primitive Communism’, T Ingold, D Riches ve J
Woodburn (drl.) içinde, Hunters and Gatherers, Cilt 1 (Oxford,
1988). 6 Dil kullanma becerisi, Noam Chomsky’nin genellikle kabul
gören teorisine göre, bütün modern insanlarn genetik olarak
belirlenmi bir özelliidir. Dil, soyutlama ve insan bilinçlilii
arasndaki iliki 1920’lerde yazan Rus Marksisti Volonikov’un
kitaplarnda ve Macar Marksisti George Lukács’n Ontology’si ile
Labour’n ikinci ksmnda anlatlmtr. 7 Ben burada çok uzun tartmalarn
çok ksa bir özetini veriyorum. Daha fazla ayrnt ve kaynak için
benim makalemin ilk ksmlarna baklabilir: ‘Engels and the Origin of
Human Society’, International Socialism 65 (K 1994) içinde. 8
Neanderthal ve modern insan arasndaki gerçek iliki konusunda yüz yl
süren bir tartma söz konusudur. Örnein, kendi içlerinde üreyip
ürememi olabilecekleri gibi. Burada o tartmaya giremem. u kadarn
söylemek gerekir ki Neanderthaller’in yok olmalar zorunlu olarak,
kökenlerimiz konusunda, Ardrey’inki gibi ‘asil domu’ olduumuz
öykülerine bizi inandrmak isteyenlerin ileri sürdükleri gibi modern
insanlar tarafndan kesilmi olmalar anlamna gelmez. Bu noktann
geniletilmesi için benim makaleme baknz: ‘Engels and the Origins of
Human Society’. 9 ‘Avc ve toplayc’ biraz yanltc bir terimdir zira
sebze/meyve türünden yiyeceklerin toplanmas, insanlarn
beslenmesinde hayvanlarn avlanmasndan daha büyük yer tutmutur. 10
Dolaysyla bu tür toplumlar tanmlamak için, Lewis Morgan, Friedrich
Engels ve C Gordon Child gibi konuya bilimsel bir açklama getirmeye
çalanlarn da bavurduu ‘vahet’ sözcüünün eski kullanm. 11 Bu
ibareler 17. yüzyl ngiliz düünürü Thomas Hobbes’a aittir ama
1960’lara kadar bu tür toplumlara ilikin anlatlan pek çok öykünün
‘saduyulu’ tavrn özetlemektedir ve hâlâ R Ardrey’in African
Genesis’i gibi popüler kitaplarda bulunabilir. 12 M Sahlins, Stone
Age Economics (Londra, 1974). 13 C Turnbull, The Forest People (New
York, 1962), s. 107,110,124-125. 14 E Friedl, Women and Men:the
Anthropologist’s View (New York, 1975), s. 28. 15 E Leacock, Myths
of Male Dominance (New York, 1981), s. 139-149. 16 R Lee, The !Kung
San (Cambridge, 1979), s. 118. 17 !Kung’un bandaki !, Hint-Avrupa
dillerinde olmayan bir ‘tk’ sesini ifade eder. 18 R Lee, The !Kung
San, s. 244. 19 Le P P LeJeune (1635), aktaran M Sahlins, Stone Age
Economics, s. 14. 20 E Friedl, Women and Men:the Anthropologist’s
View (New York, 1975), s. 15, 28. 21 Bütün alntlar R Ardrey,
African Genesis (Londra, 1969)’dan. 22 R Lee, Reflections on
Primitive Communism. 23 Aktaran E Gellner, Plough, Sword and Book
(Londra, 1991). 24 Engels bu tür toplumlarda kadnn sistemli olarak
egemenlik altnda tutulmadnda srar ederken haklyd. Bununla birlikte
önemli bir ayrntda yanlyordu – avc-toplayc toplumlarda soyun oynad
rolü ileri derecede abartyordu. Bu konunun tam bir tartmas için
benim ‘Engels and the Origins of Human Society’ adl makaleme
baknz.
1. Bölüm
NEOLTK DEVRM
nsanlarn hayatlarnda ve zihinlerindeki ilk büyük deiiklikler sadece
10.000 yl önce olumaya balad. nsanlar dünyann belirli yerlerinde,
özellikle Ortadou’nun ‘Bereketli Hilal’ bölgesinde hayatlarn
kazanmak için yeni bir yola girdiler.25 Bitkisel besinler temin
etmek için doaya baml olmak yerine ekin yetitirmeyi ve hayvanlar
yalnzca avlamak yerine evcilletirmeyi örendiler. Bu onlarn bütün
yaam biçimlerini dönütürecek bir yenilikti.
Bu dönüüm bu insanlarn zorunlu olarak kendilerinden öncekilere göre
daha kolay bir yaam sürmelerini salamad. Ama iklim deiiklikleri, bu
insanlarn bir ksmna fazla seçenek brakmyordu.26 ki ya da üç bin
yldan beri kendilerine yiyecek olarak bol bol yabani bitkiler ve
avlayacak hayvanlar sunan yerlerdeki hayata almlard; örnein
Türkiye’nin Güneydousundaki bir bölgede, bir ‘aile grubu’nun ‘çok
da fazla çabalamadan’ üç haftada toplayaca yabani tahl ona bir yl
yetebiliyordu. Öteki insanlar gibi sürekli hareket halinde olmak
zorunda deillerdi.27 Eski derme çatma kamplarn, düzinelerle insan
yerine, yüzlerce insan barndran kalc köy yerleimlerine dönütürerek,
yiyecek maddelerini ta ya da pimi kil kaplarda saklayarak ve bir
dizi gelimi ta aletler edinerek ayn yerde yllarca yaamay
baarabildiler. Eski Roma’nn kuruluundan günümüze kadar geçen
süreden daha uzun bir süre, toplayc toplumlara özgü düük i yükünü
duraan köy yaamnn avantajlaryla birletirmeyi baarabildiler.
Ancak daha sonra dünyann ikliminde meydana gelen deiiklikler, bu
insanlarn hayatlarn bu ekilde sürdürmelerini önledi. Bereketli
Hilal bölgesindeki koullar daha kurak ve souk olmaya balaynca, doal
olarak yetien yabani tahln ve antilop ve geyik sürülerinin
miktarnda bir azalma oldu. Avc-toplayc köyler bir krizle kar karya
kaldlar. Artk eskiden yaadklar gibi yaayamyorlard. Eer açlktan
ölmek istemiyorlarsa ya küçük gruplara ayrlp uzun süredir
unuttuklar göçebe yaam biçimine dönecekler ya da doann brakt
boluklar kendi emekleriyle telafi etmenin bir yolunu bulacaklard.
Bu yol, tarm getirdi. nsanlar yüzlerce nesil yabani bitkilerle
beslenerek bitki hayat hakknda muazzam bilgi biriktirmilerdi. imdi
kimi gruplar bu bilgiyi yabani bitkilerin tohumlarn ekerek yiyecek
stoklarn garanti etmek için kullanmaya baladlar. Gözlemleri onlara
belirli bitkilerin tohumlarnn dierlerinden çok daha verimli olduunu
öretmiti ve bu tür bitkileri seçerek, kendileri için yabani
bitkilerden çok daha yararl olacak yeni, evcilletirilmi türler
yetitirmeye baladlar. Düzenli olarak elde ettikleri hasatlar onlara
yabani koyun, keçi, sr ve eeklerin daha evcil türlerini balayp
besleme olana ve daha da evcil hayvanlar yetitirme olana verdi.
Tarmn, çou kez ‘bahçecilik-çapa tarm’ diye adlandrlan ilk biçimi
aaçlar ve fundalklar balta ile keserek ve geriye kalanlar yakarak
araziyi temizlemeyi, daha sonra tohumlar ekerek hasad kaldrmak için
çapa ve kazma çubuu
kullanlmasn gerektirdi. Birkaç yl sonra toprak genellikle verimini
kaybediyordu. Dolaysyla oralarn bo braklmas ve yeni alanlarn ekim
için hazrlanmas gerekiyordu.
Hayatn bu ekilde kazanlmas, çalma ve birlikte yaama kalplarnda
radikal deiiklikleri gerektirdi. nsanlar, köysel yerleimlerine her
zamankinden daha skca bal hale geldiler. Ekimle hasat arasnda
ürünleriyle ilgilenmeleri gerektiinden avarelik yapamyorlard.
Ayrca, araziyi temizlemek, ürünün düzenli bakmn yapmak (zararl
otlar temizlemek, sulamak vs.), hasat saklamak, stoklar paylamak ve
çocuklar yetitirmek için birbirleriyle ibirlii yapmann yeni yollarn
gelitirmek zorundaydlar. Bütünüyle yeni toplumsal hayat kalplar
geliti ve onlarla birlikte de çeitli mitoslar, törenler ve
ritüellerle ifade edilen yeni dünya görüleri ortaya çkt.
Bu dönüümden genellikle ‘neolitik devrim’28 olarak söz edilir;
‘neolitik’ (Yeni Ta Devri) artan oranda karmak aletlerden hareketle
kullanlan bir terimdir. Bu durum insanlarn çalma ve yaama
ekillerinin, uzun bir sürece yaylm olsa da, tamamyla yeniden
örgütlenmesini gerekli kld.
Bereketli Hilal’den elde edilen arkeolojik kantlar, insanlarn küçük
köylerde ayr haneler eklinde yaadklarn bize gösteriyor; ama bu
hanelerin temelinin ne olduunu (örnein, birbirinden ayr çiftler ve
çocuklarndan m oluuyordu, yoksa bir anne, kz ve onlarn elerinden ya
da bir baba, oullar ve onlarn karlarndan m oluuyordu?) bize
söylemiyor.29
Yine de tarma geçilmesinden binlerce yl sonrasna kadar snfa ve
devlet otoritesine benzeyen herhangi bir ey görünmüyor. ‘Urbaid
dönemin sonlarnda (M. Ö. 4000) ‘zenginlik açsndan önemli bir
farkllama hemen hemen hiç yoktu’ ve hatta protoliterate
(okuma-yazma öncesi) dönemde (M. Ö. 3.000’e doru) bile ‘toplumsal
tabakalama sürecinin çok fazla ilerledii’ konusunda herhangi bir
iaret yoktu.30 Ayrca erkeklerin üstünlüü konusunda da hiçbir kant
bulunmuyordu. Kimi arkeologlar, kil ya da tatan yaplma kadn
dourganlk heykelciklerinin varlndan hareketle kadnn statüsünün
yüksek olduunu, dolaysyla erkeklerin kadnlara dua etmeyi ‘doal’
saydklarn ileri sürüyorlar.31 Bununla birlikte, sava ve avda
kullanlan silahlarn çok daha yaygn hale gelmesi önemli bir
gelimeydi.
Çok daha yakn çalara kadar dünyann deiik yörelerinde varln sürdürmü
–kimi istisnai durumlarda ise 20. yüzyla bile ulam– çapa tarm
temelli toplumlarda, ayn kalba benzer bir yapnn olduu anlalyor. Bu
toplumlar birbirlerinden önemli ölçüde farklyd; ama belirli genel
özellikleri paylayorlard.32
Hane halklar belirli arazi parçalarn ilemek eilimindeydiler. Ama ne
bugün bizim anladmz anlamda toprakta özel mülkiyet vard, ne de
bireylerin ya da hane halklarnn bakalar zararna kiisel eya stoklar
yapma eilimi. Bunun yerine, tek tek hane halklar daha geni
toplumsal gruplara, ayn atay paylaan (ya da paylatn iddia eden)
‘soylara’ entegre olmulard. Bunlar bireylere ve hanelere baz açkça
tanmlanm haklar salyor ve evlilik ya da ‘ya grubu’ yoluyla dorudan
akraba olduklar kiilere kar kimi yükümlülükler getiriyordu. Her
biri dierleriyle yiyeceini paylamak zorundayd; böylelikle hiçbir
hanenin hasatnn yetersizlii ya da daha fazla çocuklar olmas
nedeniyle sknt çekmemesi salanm oluyordu. tibar, bireysel
tüketimden deil, bakalarnn yetersizliklerini tamamlamak için onlara
yardm etme yeteneinden geliyordu.
Pek çok temel deer, snfl toplumlarda bugün bizim mutlak kabul
ettiimiz deerlerden çok, avc-toplayc toplumlarn deerlerine yaknd.
Nitekim, 18. yüzylda Iroquois bahçe tarmclarn gözlemleyen birisi
unlar kaydediyordu: ‘Eer aç bir Iroquiois hanesi, yiyecekleri
tamamen tükenmemi bakalarna rastlarsa, ikinciler, her ne kadar
yardm ettikleriyle ayn yok olma kaderini paylaacak da olsalar,
ellerinde kalm pek az eyi, istenmeden yeni gelenlerle
paylarlard.’33 Nuer’lerle ilgili klasik bir çalma unu not ediyor:
‘Genel olarak bir Nuer köyünde hiç kimse, herkes açlktan ölmedikçe
açlktan ölmez.’34
Bir kez daha, böylesi bir ‘dierkâmln’ açklamas, yaam kazanma
koullarnda yatar. Örnein igücü fazla ama doyurmas gereken boaz says
az olanlar, igücü az fakat doyuracak boaz (özellikle de küçük
çocuklar) fazla olanlara yardm eder.35 Çocuklar bir bütün olarak
köyün gelecekteki igücü arzn temsil ederler. Büyük aileler lehine
bu tür ‘yeniden datmc’ mekanizmalar, eer grubun ölüp gitmesi
önlenmek isteniyorsa zorunluydu.
Avclk ve toplayclk koullarnda çocuklar günlük toplama turlarna
götürme zorunluluu ve de bütün kampn sürekli olarak hareketi çok
düük doum oranlarna yol açyordu. Kadnlar, ayn anda tanmas gerekecek
birden fazla çocua sahip olmay göze alamyorlard; dolaysyla doumlar
her üç ya da dört senede bir eklinde (gerekirse cinsel perhiz,
çocuk düürme ya da çocuk öldürme yoluyla) ayarlanyordu. Tarma dayal
yerleik bir köy hayatnda çocuk, birkaç aylk olduktan sonra tanmak
zorunda kalmyor ve de çocuklarn says ne kadar çoksa, temizlenecek
ve gelecekte kullanlacak arazinin miktar da o kadar büyük oluyordu.
Daha büyük aileler prim yapyordu. Üretim yönetimindeki deiiklik,
üreme sistemi üzerinde de muazzam bir etki yapt. Nüfus artmaya
balad. Her ne kadar nüfus art hz bugünkü standartlara göre çok
düükse de (ylda yüzde 0,1)36 iki bin ylda nüfus dörde katland ve
neolitik devrim zamannda belki 10 milyon olan nüfus, kapitalizmin
balagcnda 200 milyona ulamt.
Bahçe tarm temelli toplumlarda avc-toplayc toplumlara göre baka
büyük deiiklikler de oldu. Avc-toplayc toplumda büyük bir
anlamazlk, basitçe ya bölünme ya da bireylerin topluluu terk
etmesiyle çözülebiliyordu. Bu seçenek, araziyi temizleyen ve ekimi
gerçekletiren tarmc gruplar için söz konusu deildi. Köy daha
büyüktü ve avc-toplayc toplumdakinden daha karmak ve örgütlü
etkileime gereksinme duyuluyordu. Ayn zamanda, avc-toplayclar için
söz konusu olmayan bir sorunla da kar karya kaldlar: Yiyecek ve eya
stoklar, silahl aknclarn saldrlarna bir hedef tekil ediyordu.
Avc-toplayclar için esas itibariyle yabanc bir olgu olan sava, çapa
tarm yapan pek çok toplum için sradan bir olguydu. Bu durum,
toplumsal kontrolü salayacak karar alma mekanizmalarna (örnein her
soydan yallardan oluan heyetlerin) ek bir hz katt.
nsanlar onuncu binylda dünyann deiik yerlerinde –Orta Amerika
(günümüzdeki Meksika ve Guatemala), Güney Amerika’nn And bölgesi,
Afrika’nn en az üç belirgin yeri, Çinhindi, Orta Papua Yeni
Gine’nin yüksek vadileri ve Çin’de– birbirlerinden bamsz olarak,
avc-toplayc toplumlardan tarmc toplumlara geçtiler.37 Her ne kadar
evcilletirilmeye müsait çeitli bitki ve hayvan türlerinin varl,
deiimin nasl ve ne derecede yaanacan belirlemi olsa da, bunlarn her
birinde Mezopotamya’dakine benzer
deiiklikler meydana geldi. Kantlar, kimi ‘rk’ ya da ‘kültür’lerin
insanln geri kalan ksmn ileriye götürecek özel bir ‘deha’ya sahip
olduu iddialarn çürütmektedir. Aksine, dünyann farkl yerlerinde
iklim ve ekolojideki deiikliklerle kar karya kalan farkl insan
gruplar, eski yaam biçimlerine benzer bir hayat sürdürebilmek için
yeni tekniklere bavurmak zorunda kald ve yaam biçimlerinin hiç de
öngörmedikleri bir ekilde deimeye baladn gördüler. Her durumda,
gevek olan topluluk yerini, toplumsal davran konusunda kat normlar
ve karmak dinsel ritüel ve mitoslarla, soy gruplarnca güçlü bir
ekilde yaplandrlan köy yaamna terk etti.38
Tarmn bamsz geliiminin tipik bir örnei, Yukar Papua Yeni Gine’de
görüldü. Burada insanlar çeitli ürünleri –eker kam, çeitli türden
muzlar, bir tür fndk aac, dev bataklk kulkas, yenebilir ot saplar,
kökler ve yeil sebzeleri– evcilletirip yetitirmeye yaklak M. Ö.
7000 yllarnda baladlar. Baka yerlerde olduu gibi, bu
yetitiricilikle birlikte göçebe ya da yar göçebe avc-toplayc
hayattan tarm hayatna geçtiler. Toplumsal örgütlenme eitlikçi
akrabalk gruplarna dayanyordu ve toprakta özel mülkiyet yoktu.
nsanlar uzak ve kydan ulalmas hemen hemen imkânsz bu vadilerde,
Batllar tarafndan 1930’larn balarnda ‘kefedilinceye’ kadar, bu
ekilde yaadlar.
lk toplumlardan pek çou tarma geçmedi. Kimisi, avclk-toplayclk
yoluyla rahat bir hayat yaayabiliyorken gereksiz, ar ve skc bir i
olarak gördükleri eye direnç gösterdiler. Kaliforniya, Avustralya
ve Güney Afrika gibi, evcilletirilmesi kolay ne bitki ne de hayvan
salayan ortamlarda yaamay sürdürdüler.39 Bu ortamlarda binlerce yl
yaayan gruplarn, baka yerlerden evcil türler getirilene kadar avclk
ve toplayclk yoluyla geçinmekten baka çareleri yoktu.40
Bununla birlikte, dünyann herhangi bir yerinde tarm bir kez
baladktan sonra yaygnlamaya devam etti. Kimi zaman tarm
uyarlayanlarn elde ettikleri baarlar, bakalarn onlar taklit etmeye
tevik etti. Nitekim, Bereketli Hilal’den gelen ürün türlerinin Nil
Vadisi’nde, ndus Vadisi’nde ve Bat Avrupa’da tarmn gelimesinde rol
oynam olduu anlalyor. Kimi örneklerde tarmn yaygnlamas, halihazrda
tarmla geçinen topluluklarn, nüfus arttkça yeni köyler kurmak üzere
daha önce tarma açlmam arazilere göç etmesinin kaçnlmaz bir
sonucuydu. Bat Avrupa’da Bantu konuanlarn Orta Afrika’ya ve sonunda
da ktann güneyine yaylmas ve Güneydou Asya’dan Polinezyallarn
Afrika açklarndaki Madagaskar’a (Güney Amerika kysndan yalnzca
1.500 mil uzaklktaki), Easter Adas’na ve Yeni Zelanda’ya geçileri
bu yolla oldu.
Tarmc bir toplumun varl çou kez, onlarla temas eden avc-toplayc
insanlarn hayatn da deitirdi. Yaknlarndaki tarmclarla balk, av
hayvan ve hayvan derisi karlnda tahl, dokunmu kuma ve fermante
edilmi içkileri dei toku ederek hayatlarn radikal ekilde
iyiletirebileceklerini gördüler. Bu durum, kimilerini, tarmn
yalnzca bir yönüyle uramaya, tahl yetitirmeksizin yalnzca hayvan
yetitirme ve beslemeye tevik etti. Avrasya, Avrupa, Afrika ve Güney
Amerika’nn Güney And Dalar’nda tarm yerleimleri arasnda dolaan,
kimi zaman onlara saldran, kimi zaman onlarla ticaret yapan ve
kendilerine özgü bir toplumsal hayatn tipik kalplarn gelitiren bu
tür ‘çoban halklar’ görüldü.
Kimi durumlarda tahl üretimi ve hayvancln yaygnlamas, toplumsal
hayatta önemli bir
nihai deiiklie –toplumsal tabakalamaya– yol açt. Kimi bireylerin ya
da soylarn ötekilerden çok daha büyük prestije sahip olduklar ve
bunun da kaltsal reislik ve reislere bal soylar yaratt,
antropologlarn tabiriyle ‘kabile reislii’ ya da ‘büyük adamlar’
ortaya çkt. Fakat bu tabakalar bile bizim bugün mutlak kabul
ettiimiz snfsal farkllamaya, yani toplumun bir kesiminin emeiyle
üretilen artn (artk ürünün) dier bir kesim tarafndan tüketilmesine
benzemiyordu.
Eitlikçilik ve paylam her tarafta yaygnd. Yüksek statüye sahip
kiiler dierlerinin srtndan geçinmez, toplulua hizmet ederdi.
Richard Lee’nin iaret ettii avc-toplayc toplumlarda olduu gibi,
‘komünal mülkiyet kavramlar’ geçerliydi: ‘Reisin elde ettii haraç,
topluluk üyelerine yeniden datlr ve reisin iktidar, halka ait
kurumlar ve kanaatlerce snrlandrlrd’.41 Nitekim, Güney Amerika’nn
Nambikwara halk arasnda ‘Cömertlik ...iktidarn olmazsa olmaz öz
niteliklerinden birisiydi’ ve ‘reis’, kendi kontrolü altndaki
‘yiyecek, aletler, silahlar ve süs eyalarnn fazlasn’ ‘bir bireyin,
ailenin ya da bütün olarak topluluun isteklerine’ ve onlarn
ihtiyaçlarna göre kullanmak durumundayd.42 Bu durum liderin, maddi
olarak, kendisine bal olanlardan daha zor durumda kalmasna yol
açabilirdi. Dolaysyla Yeni Gine Busama’lar arasnda lider, ‘yiyecek
stounu hazr bulundurmak için herkesten fazla çalmak zorundayd...
Onun sabahtan akamn en geç saatlerine kadar çalmas gerektii kabul
edilirdi –‘elleri hiçbir zaman topraksz olmazd ve alnndan sürekli
ter damlard’.43
Tarma geçen ‘Yeni Ta Devri’, köy yaayn ve sava yaygnlatrarak
insanlarn yaamn dönütürdü. Bu noktaya kadar o, gerçekten bir tür
‘devrim’di. Ama toplum bugün bizim itirazsz kabul ettiimiz öelerin
hâlâ pek çoundan yoksundu. Snf bölünmeleri, tam zamanl bürokratlara
silahl adamlara dayanan yerleik devlet aygtnn kurulmas ve kadnn
ikincilletirilmesi henüz ortaya çkmamt. nsanlarn hayatlarn kazanma
biçimlerinde ikinci dizi deiiklikler, “neolitik devrim”in üzerine
Gordon Childe’n “kentsel devrim” dedii ey eklenene kadar da ortaya
çkmayacakt.
25 Filistin, Suriye, Lübnan, Türkiye’nin güneyi ve Irak. 26 Burada
anlatlanlar çizgisinde tam olarak neler olduunun öyküsü konusunda
baknz D O Henry, From Foraging to Agriculture (Philedelphia, 1989);
J V S Megaw (drl.), Hunters, Gatherers and the First Farmers Beyond
Europe (Leicester, 1977); P M Dolukhanov ve G W W Barker’n, C
Renfrew (drl.) Explaining Cultural Change (Londra, 1973) içindeki
makaleleri; C K Maisels, The Emergence of Civilisation (Londra,
1993) Bölüm 3 ve 4. 27 J Harlan, ‘ A Wild Wheat Harvest in Turkey’,
Archaeology 20 (1967), s. 3. 197-20, aktaran C K Maisels, The
Emergence of Civilisation, s. 68-69. 28 Gordon Childe’n terimi. 29
Çeitli tahmin ve hesaplamalar C K Maisels, The Emergence of
Civilisation, s. 125’te. 30 R M Adams, The Evolution of the Urban
Society (London, 1966), s. 96. 31 Her ne kadar bakalar
heykelciklerin verimlilikle ilgili olduunu ileri sürmülerse de bu,
kadnn daha yüksek bir statüde olduunu Katolik kültünde Bakire
Meryem’in kültünün ifade ettiinden daha fazla ifade etmez. 32 1920
ve 1930’larda bunlarla ilgili öncü çalmalar yürüten Batl
antropologlar tarafndan kuvvetle vurgulanan bir nokta. Örnein,
baknz R Benedicts, Patterns of Culture (Londra, 1935). 33 J-F
Lafitan, aktaran R Lee, Reflections on Primitive Communism, s. 252.
34 E Evans-Pritchad, aktaran R Lee, Reflections on Primitive
Communism, s. 252. 35 Bu, M Sahlins’in Stone Age Economics’indeki
temel tartmalardan birisidir.
36 R M Adams, The Evolution of the Urban Society (London, 1966), s.
96. 37 Baknz J V S Megaw (drl.), Hunters, Gatherers and the First
Farmers Beyond Europe ve P M Dolukhanov, G W W Parker, C M Nelson,
D R Harris ve M Tosi’nin C Renfrew (drl.), Explaining Cultural
Change içindeki makaleleri. 38 F Katz, Ancient American
Civilisations (Londra, 1989); W M Bray, F H Swanson ve I S
Farrington, The Ancient Americas (Oxford, 1989), s. 14. 39 Biyolog
Jared Diamond’un iaret etmi olduu gibi, bu yörelerde hiç kimse
imdiye kadar hayvan ya da bitkileri gerektii gibi evcilletirmeyi
baaramamtr. Baknz J Diamond, Guns, Germs and Steel (Londra, 1997)
[Tüfek , Mikrop ve Çelik, TÜBTAK Yaynlar, 2010, 22. Basm, çev.
Ülker nce], s. 163-175. 40 Bu nokta J Diamond, Guns, Germs and
Steel, s 139’da çok iyi belirtilmitir. 41 R Lee, Reflections on
Primitive Communism, s. 262. 42 C Levi-Strauss, aktaran M
Sahlins’in Stone Age Economics, s.132. 43 H I Hogbin, aktaran M
Sahlins’in Stone Age Economics, s.135.
2. Bölüm
LK UYGARLIKLAR
Dar tanmyla ehirde yaayan insanlar anlamna gelen medeniyetin
geçmii, yalnzca 5000 yl öncesine gider. Bunun ilk belirtileri
dünyann çok deiik yerlerinde bulunan büyük yaplardr: Msr ve Orta
Amerika’nn piramitleri, Irak’n ziguratlar (katl tapnak kuleleri),
Girit’teki Knossos Saray, Yunanistan anakarasndaki Miken Kalesi ve
ndus’un grid planl 4.000 yandaki Harappa ve Mohenjodero ehirleri.
Bu nedenle arkeolog Gordon Childe bu deiimi ‘kentsel devrim’ olarak
adlandrd.44 Bu dönemden günümüze kalanlar hayret vericidir. Daha
hayret verici olan ise bunlarn daha birkaç nesil önce oldukça temel
düzeyde bir tarma dayal basit kr hayatndan baka bir ey bilmeyen
insanlar tarafndan ina edilmi olmasdr. Önce büyük kaya parçalarn
çkarmak, tamak, dikmek ve oymak gibi ayrntl i gerektiren inaat
becerilerine sahip oluyorlar ve daha sonra da bunlar ince ince
sanat eserleriyle süslüyorlard. Kimi durumlarda ise (Mezopotamya,
Msr, Etiyopya, Çin ve Orta Amerika’da) yazy gelitirerek davranlarn
ve hislerini anlatyorlard. Avrasya’da ve Afrika’da bu aamada kaya
oksitlerinden bakr ve kalay elde etmeyi örenmiler ve bir süre sonra
da bunlar daha sert bir metale, bronza dönütürerek kimi süs eyalar
ve silahlar yapmlard. Bu dönem için sk sk kullanlan ‘Bakr’ ve
‘Bronz Ça’ nitelemesinin nedeni budur.
nsanlarn hayatlarn kazanma biçimlerinde daha önce meydana gelen bir
deiim, balangçta tarma dayanan bir deiim, olmadan bunlarn hiçbiri
gerçekleemezdi. Oldukça basit teknikler kullanan ve doal olarak var
olan bitki ve hayvanlarn kullanlmasn gerektiren bu ilk tarm
biçimleri, nesiller boyunca tarmn verimliliinde yava artlara yol
açabiliyor, (kimi) insanlarn tatminkâr bir yaam elde ederken hatr
saylr bir bo zamandan yararlanabilmelerini salyordu.45 Ancak
koullar, hiçbir ekilde, yerli halklarn romantikletirilmi ‘soylu
barbar’ öykülerinde ileri sürüldüü gibi, saf ve sevimli deildi.
Besin miktarndaki artn nüfustaki art ancak karlad pek çok örnek söz
konusuydu. nsanlar, kendi kontrolleri dndaki kuraklk ya da sel,
frtna ya da don, kavurucu rüzgârlar ya da dolu firtnas gibi doal
olaylar nedeniyle ani ktlklara maruz kalyorlard.46 Örnein Orta
Amerika’nn spanyollardan önceki halklar, kendilerini, kolaylkla
beslendikleri dönemleri kesen, beklenmedik ve harap edici ktlklarn
ortasnda buldular.47
Eer bu topluluklar yerleik hayatlarna devam edeceklerse yalnzca iki
seçenek vard. Birisi, yiyecek için dier tarmclar talan etmekti ki;
bu tür toplumlarda sava, yaygnlaan bir özellik oldu. Tatan sava
baltalar ve çakmaktandan kamalar örnein Avrupa’da neolitik devrimin
daha sonraki aamalarnda artan oranda yaygnlat. kinci seçenek, daha
entansif ve verimli tarmsal yöntemler gelitirmekti. Teknolojik
yenilik prim yapyordu. Bunu baarabilen tarmc gruplar açlk tehdidine
göüs gerebiliyordu. Baaramayanlar sonunda ya
ölüyor ya da dalyordu. Yenilik, basit olarak, mevcut tahl türlerini
gelitirmek ya da evcilletirilmi hayvanlarn
daha etkili bir ekilde semirtilmesini örenmekti. Ama bunlar çok
daha uzun erimli deiiklikler anlamna da gelebiliyordu. Bunlardan
biri, Avrasya ve Afrika’da evcilletirilmi büyük memelilerin
(balangçta öküz ve daha sonra at) ekil verilmi bir odunla (saban)
topra sürmesinin, araziyi ekime açmada elle yaplan çapalamadan çok
daha etkili olduunun kefedilmesiydi. Bir bakas, ürünleri taknlardan
korumak ve suyu kuru ve verimsiz alanlara yönlendirmek için setler
ya da hendekler yaplmasyd. Daha sonra, hayvan dksnn gübre olarak
toplanmas ve her yl yeni alanlar açmaktansa topran veriminin
artrlmas örenildi. Dünyann u ya da bu bölgesinde kefedilen öteki
teknikler, bataklklarn kurutulmas, kuyular açlmas, yamaçlarn
teraslanmas ve (Güney Çin’de) pirinç yetitirilip ve daha sonra
tohumlarnn ekilmesiydi.
Tüm insan emei gibi bu yeni tekniklerin de iki yönü vard. Bir
yandan insanlara ek geçim kaynaklar salyordu. Daha önce yalnzca
yaamalarna yetecek kadar üretebilen gruplar, artk elde etmeye
balayabiliyorlard. Öte yandan, insanlarn toplumsal ilikilerinde de
deiiklikler yaanyordu.
Yeni teknikler, insanlar arasnda deiik ibirlii biçimlerine balyd.
Örnein sabann kullanl, cinsiyetler arasndaki ibölümünün artn tevik
etti; çünkü bu, karnnda çocuk tayan ya da çocua bakan bir kadn
tarafndan kolaylkla yaplamayacak kadar ar bir iti. Düzenli su
kanallarnn yapm ve bakm düzinelerce, hatta yüzlerce hane halknn
ibirliini gerektiriyordu. Bu ayrca ie nezaret edenlerle ii yapanlar
arasnda da bir bölünmeyi tevik etti. Yiyeceklerin saklanmas,
yiyecek stoklarn yönetecek ve bunlardan sorumlu olacak gruplar
ortaya çkard. Artk ürünün varl ilk kez olarak birtakm insanlarn
tarmsal faaliyetlerden ayrlp, sava için hazrlk yapan zanaatlar ya
da yerel ürünleri bakalarnkiyle deitirmeye younlamasn salad.
nsanlar 5000 ve 6000 yl önce, Mezopotamya’da Dicle ve Frat
nehirlerinin vadilerine yerleirken meydana gelen bu dönüümü Gordon
Childe anlatmtr. Son derece verimli bir toprak buldular; ama burada
ancak ‘kolektif çaba’ gerektiren ‘drenaj ve sulama’ yoluyla tarm
yaplabiliyordu.48 Daha sonra Maisels de insanlarn nehirler
arasndaki setlerde küçük gedikler açarak geni arazileri
sulayabileceklerini ve böylece üretimi ciddi olarak
artrabileceklerini kefettiklerini anlatt. Ancak, fazla hasatn
tümünü hemen tüketmeyi göze alamyorlar, dolaysyla bunun bir ksmn
hasat yetersizliklerine kar kendilerini korumak üzere bir kenara
koyuyorlard.49
Tahl çevredeki arazide yükselen oldukça büyük binalarda depolanrd
ve bunlar toplumsal hayatn devamlln ve korunmasn temsil eder
oldular. Tahl ambarlarn yönetenler, artk ürünü toplar, depolar ve
datrken nüfusun geri kalann da yöneterek toplumdaki en prestijli
grup haline geldiler. Ambarlar ve onlar denetleyenleri kontrol
edenler toplumun üzerinde bir güç, onun baarsnn anahtar gibi
görünmeye balad ve bu da geni kitlenin onlara itaatini ve saygsn
gerektiriyordu.
Neredeyse insanüstü bir özellik kazandlar. Bu ambarlar ilk
tapnaklar ve onlara nezaret edenler de ilk rahipleri oluturdu.50
Dier toplumsal gruplar tapnaklarn etrafnda toplandlar
ve inaat ileri, uzmanlam el zanaatlar, tapnak uzmanlarnn yemek ve
giyecekleri, tapnaklara yiyecek tanmas ve de ürünlerin uzak
mesafelerde dei tokuuyla ilgilendiler. Yüzyllar içinde köyler
kasabalara, kasabalar da Uruk, Laga, Nippur, Ki ve (kutsal
kitaplarn din büyüü brahim’in geldii yer olarak varsaylan) Ur gibi
ilk ehirlere dönütü.
Az çok benzer bir süreç yaklak iki bin be yüzyl kadar sonra Orta
Amerika’da görüldü. Msr (dar) iyi yllarda sulama olmadan da bol
artk salayan bir ürün olduundan, en azndan balangçta, burada
sulamann o kadar merkezî bir rol oynad görülmüyor.51 Ama hasat
yetersizliklerinden etkilenme olasl, artk ürünün depolanmasn ve
farkl iklimleri olan yöreler arasnda bir tür egüdümü tevik etmitir.
Eer uzman bir grup, üretimi koordine eder, mevsimleri takip eder ve
ambarlara nezaret ederse, bunun nüfusun bütünü bakmndan büyük
yararlar oluyordu. Burada da yiyecek depolar zamanla tapnaklara ve
onlarn yöneticileri de rahiplere dönütü ve muazzam heykelleri,
görkemli piramitleri, tapnaklar, törensel tuladan oyun avlular ve
ayrntl bir ekilde planlanm ehirleri (Teotihuacan’n nüfusu M. S. ilk
yüzyllarda muhtemelen 100.000’e ulamt) ile birbiri ard sra Olmec,
Teotihuacan, Zapotek ve Maya kültürlerini yarattlar.
Hem Ortadou’da hem de Orta Amerika’da tarihsel önemi olan bir baka
ey daha yaand. Tapnaklara ait stok edilmi ürünleri toplayan ve
datan rahip-yönetici gruplar, giren ve çkan ürünlerin kaydn
tutabilmek için ta ya da kil üzerine iaretler yapmaya baladlar.
Zamanla belirli eylerin resimsel imgeleri standartlat, kimi zaman
temsil ettii eyin sesini de ifade etmeye balayarak sonunda
insanlarn cümlelerinin ve düüncelerinin kalc bir görsel ifadesi
ortaya çkt. Bu yolla yaz bulundu. Tapnak muhafzlar ayrca geceleri
gökyüzünü ayrntl bir ekilde gözlemleyecek bo zaman da buldular ve
ayn, gezegenlerin ve yldzlarn hareketlerini günein hareketi ile
ilikilendirdiler. Ay ve Güne tutulmas gibi gelecekte meydana
gelecek hareketleri ve olaylar önceden kestirebilmek neredeyse
büyücülüe benzer bir statü kazandrd. Bunlar ayrca, ürünlerini ekmek
için en iyi zaman kestirmede insanlara yardmc olan Ay ve Güne
takvimlerini gelitirdiler. Bu tür olaylar matematiin ve sihirsel
astroloji biçiminde de olsa astronominin tapnaklarda kök salmasna
yol açt. Gordon Childe’n söyledii gibi, ‘Tapnak hazinelerinde ya da
daha dorusu ambarlarnda, önemli miktarda toplumsal artnn
biriktirilmesi, aslnda bizim uygarln kstas olarak gördüümüz
kültürel ilerlemelerdi.’52
Yaz, Mezopotamya ve Orta Amerika’nn ilk medeniyetleri tarafndan bir
kez gelitirildikten sonra, onlarla temasa geçen pek çok baka halk
da yazy kendi diline uyarlad. Yaz, 5.000 yl kadar önce Ortadou’da
ve daha sonra Orta, Dou ve Güney Asya’da, Kuzeydou Afrika’da ve
Akdeniz Avrupa’snda büyük bir hzla yayld. Olmec’lerden itibaren
bütün Orta Amerika halklar tarafndan kullanld. Bununla birlikte,
konuulan sözün aktarlabilecei bir yaz gelitirmese de, hafzaya
yardmc olmas için iaretler kullanan, oldukça gelikin baka
medeniyetler de –özellikle Güney Amerika’da– görüldü.
Burada entansif tarma ve ehir hayatna geçii göstermek için yalnzca
birkaç örnee yer var. Bu geçi, dünyann deiik yerlerinde, insanlar
hayatlarn kazanmak için yeni yollar bulduklarnda meydana geldi.
Ayrca bu yolun ancak bir ksmn kateden ve etkileyici ta yaplar
dikmek için yüzlerce hatta binlerce insann harekete geçirilebildii
tarm toplumu
örnekleri de vard: M. Ö. dördüncü ve üçüncü binyllarda Malta’daki
ta tapnaklar (en iyi bileneni Stonegenge); Bat Avrupa’nn tatan
daireleri; Easter Adas’nn dev heykelleri ve Tahiti’nin basamakl
platformlar gibi.53 Kimi zaman ‘uygarla’ doru yürüyü, bir ölçüde,
baka yerlerdeki gelimelerden etkilenir.54 Ama bu kasabalarn ve
ehirlerin olumasna ve çou kez yaznn bulunmasna giden sürecin,
birbirinden bamsz olarak birkaç deiik yörede, tarmn belirli bir
noktaya ulamasndan sonra toplumun iç dinamikleriyle meydana geldii
gerçeini deitirmez. Bu, baz halklarn ‘medeniyet’e daha erken
ulatklar için dier halklardan ‘üstün’ olduklar yönündeki iddialarn
saçmaln gösterir.
44 Ondan önce çr açc 19. yüzyl antropologu Morgan (tümüyle tarmsal
bir hayat tarz anlamnda) ‘barbarlk’tan (ehirler etrafnda odaklaan)
‘uygarla’ bir geçiten söz etti. Bu terimler Friedrich Engels
tarafnda kullanld ama Morgan’n anlad anlamda ‘uygar’ toplumlarn
daha önceki tarmsal toplumlardan çok daha barbar olabileceinin
giderek açkça anllmas nedeniyle kullanmdan dütü. 45 M Sahlins’in
Stone Age Economics’de verilen örnee baknz. 46 V Gordon Childe,
What Happened in History (Harmondsworth, 1948) Tarihte Neler Oldu ,
Krmz Yaynlar, 2006, çev. Mete Tunçay, Alaeddin enel], s. 59-62. 47
Örnein baknz F Katz, Ancient American Civilisations, s. 78-79,81,
102, 113, 128. 48 V Gordon Childe, What Happened in History, s.
80-81. 49 C K Maisels, The Emergence of Civilisation:From Hunting
and Gathering to Agriculture,Cities and the State in the Near East
(Londra 1993), s. 297. 50 C K Maisels, The Emergence of
Civilisation, s. 297. 51 F Katz, Ancient American Civilisations, s.
29’a göre. 52 V Gordon Childe, Social Evolution (Londra,1963), s.
155-156. 53 Bu ehir öncesi ta yaplarn bir tartmas için baknz R
Renfrew, Before Civilisiation (Harmondsworth, 1976). 54 Ege’deki
gelimelerin Asya anakarasnda güneydouya doru ve Afrika anakarasnda
güneye doru olanlarca tevik edildii kesindir. Msr’daki gelimelerin
bir ksmnn (ekilen kimi tahllar ve kimi aletler) snrl bir oranda
daha önce gelien Mezopotamya uygarl tarafndan etkilenmi olmas
muhtemeldir ve Latin Amerika uygarlklarnn da dou ve güneydou Asya
ile bir temasnn olmu olmas mümkündür.
3. Bölüm
LK SINIFSAL AYRIMALAR
Uygarln gelimesinin bir bedeli oldu. Kentsel toplumun ortaya çkn
anlatrken Adams der ki, yaklak M. Ö. 3000’de, ön-okuryazarlk
döneminin tam sonunda’ “köle kz” iareti tayan tabletler görülür.
‘Erkek köle’ iaretleri bir süre sonra ortaya çkar. Bunu ‘tam, özgür
yurtta ve ‘halktan olan kii ya da aa statü’yü ifade eden deiik
terimler izler.55 Bu döneme gelindiinde, ‘snf farkllamalarnn
kantlar artk çok açktr’. Eski Eshnunna’da56
‘yollarn üzerindeki büyük evler ...çou kez 200 metrekare ya da daha
büyük bir zemine sahipti. Öte yandan, ana yollara yalnzca dolambaçl
dar sokaklarla çk olan evlerin çounun yüz ölçümleri çok daha
küçüktü... Pek çou toplam 50 metrekareyi geçmezdi.’57
Adams devam ediyor:
Toplumsal hiyerarinin en altnda, alnp satlabilen bireyler, köleler
vard... Tek bir tablet, muhtemelen merkezîlemi bir dokuma
kuruluunda istihdam edilen 205 köle kzn listesini veriyordu...
Erkek kölelerden genellikle ‘kör olanlar’ diye söz
edilir ve bunlarn bahçe ilerinde istihdam edildii anlalyor.58
Uygarln ortaya çk genellikle insanlk tarihindeki admlardan biri ve
tarihi tarih öncesinden ayran adm olarak düünülür. Ancak, nerede
olduysa orada, ilk kez olarak snf bölünmelerinin ortaya çkmas,
ayrcalkl bir aznln dierlerinin srtndan geçinmesi ve bu aznlk
yönetiminin toplumun geri kalan ksmna kabul ettirilmesi için silahl
gruplarn – askerler ve gizli polisler– bir baka deyile devlet
mekanizmasnn oluturulmas gibi olumsuz deiiklikleri de beraberinde
getirmitir. Yalnzca Mezopotamya’da deil pek çok eski uygarlkta,
kölelik, baz insanlarn bakalarnn fiziki varlna sahip olmas, bunun
açk kantdr. Toplumsal farkllamann, akrabalk temelli toplumlar ve
köy topluluklar zamanndan beri ne kadar ilerlediini gösterir. Ancak
kölelik, erken dönem Mezopotamya yönetici snflar için görece düük
önem tayordu. Daha da önemlisi, tapnaklara ve üst snflara kendi
emek gücünü sunmaya zorlanan köylülerin ve dier emekçilerin
sömürülmesiydi. “Bau tapna ya da malikânesinin arazilerinde takm
halinde çalan, gemileri çeken, sulama kanallarn kazan ve ehir
milisinin nüvesi olarak hizmet eden, ‘shub- lugals’ benzeri statüsü
ve özgürlük derecesi düük’ insanlar vard. Yln dört aynda igücü arz
karlnda yaayacak kadar tayn alrlard ve ‘tapnan ya da devletin
arazilerinde kendilerine küçük arazi parçalar tahsis edilirdi.”59
Bu gruplar bir zamanlar bamsz köylü aileleriydi; ama sonra daha
güçlü gruplar, özellikle de tapnaklar tarafndan baml olmaya
zorlanmlardr.
Gordon Childe, yaklak M. Ö. 2500 ylnda Laga ehrinde imtiyazl
rahiplerin deiik zorbalk yöntemleri (örnein cenazeler için fazla
para almak) uyguladklarn ve tanrnn (yani topluluun) arazisini, srn
ve hizmetçilerini sanki kendi özel mülkleri ve kiisel köleleriymi
gibi kullandklarn anlatan bir ferman özetler. “Yüce rahip,
yoksullarn
bahçesine geldi ve oradan odun ald... Eer büyük bir adamn evi
sradan bir yurttann eviyle yana yana ise”, birincisi, sahibine
herhangi bir tazminat ödemeden bu mütevaz yere el koyabilirdi.
Childe u sonuca varr: ‘Bu kadim metin bize gerçek snf çatmasnn
tartma götürmez görüntülerini sunar.’60
Sömürünün ölçei muazzam boyutlara ulat. T. B. Jones, M. Ö. yaklak
2100’lerde Laga ehir devletinde bir düzine ya da daha fazla tapnak
kurumunun ekilebilir arazinin çounu ilemekten sorumlu olduunu
anlatr: “...Ürünün yaklak yars üretim masraflarna (içilerin
ücretleri, yük hayvanlarnn beslenmesi vb.), dörtte biri vergi
olarak krala giderdi. Geriye kalan yüzde 25 rahiplerin
hissesiydi.”61
C. J. Gadd, Sümerlerin ünlü Glgam destannda, ‘Kahraman ksa süre
önce ina ettirdii Uruk’un surlarna bakar ve nehrin üzerinde yüzen
cesetleri görürken anlatldna iaret eder; en yoksul yurttalarn sonu
gerçekten de böyle olmu olabilirdi.’62
Orta Amerika’da esas itibariyle ayn kalp sözkonusu idi. lk uygarlk
Olmeclerle ilgili olarak bile Katz, ‘zengin armaanlarla süslenmi
gösterili mezar yerleri’, ‘zengin giysiler içinde diz çökmü bir
adamn önünde bir bakasnn... soylu biri ile ona bal adamnn
görüntüleri’nde ‘göze çarpan bir toplumsal tabakalama’ olduuna
iaret eder.63 Mayalarda ‘çok odal binalarn ya da saraylarn’ varl,
toplumun ‘keskin bir ekilde seçkin ve sradan insan tabakalarna’
bölünmü olduunu ispat eder.64
Daha önce bakalarn sömürmeyen ve ezmeyen insanlar niçin birdenbire
böyle davranmaya balamlard ve toplumun geri kalan ksm niçin bu yeni
sömürü ve baskya tahammül ediyordu? Avc-toplayc topluma ait yüz
binlerce yllk ve erken tarm toplumlarna ait binlerce yllk kaytlar,
‘insan doas’nn bu tür bir davrana otomatik olarak yönelmediini
göstermektedir.65
Bu deiiklie uyum salayan toplumlarn tek izah 1840 ve 1850’lerde
Karl Marx tarafndan ana çizgileriyle ortaya konmu ve Friedrich
Engels tarafndan gelitirilmiti. Marx ‘üretim ilikileri’ ile ‘üretim
güçleri’ arasndaki etkileimin gelimesine vurgu yapyordu. nsanlar
yaam için gerekli olan eyleri üretmek için yeni yollar, maddi
sorunlar kolaylatrr gibi görünen yollar buluyorlard. Ancak bu yeni
üretim tarzlar grup üyeleri arasnda yeni ilikiler yaratmaya balad.
Belirli bir noktaya gelindiinde ya birbirleriyle olan yeni iliki
biçimlerini kabul etmek ya da yeni hayat kazanmann yeni yollarn
reddetmek zorunda kalyorlard.
Snflar, hayat kazanma yollarndaki bu yeni deiikliklerden ortaya
çkt. Üretim yöntemleri, yaamak için gerekli olandan fazla ürün
üretebilecek olan gruplara açkt. Ama yeni yöntemler, baz insanlarn
grubun faaliyetlerini koordine edebilmeleri için tarlalarda çalma
yükümlülüünden azat edilmelerini ve artn hemen tüketilmeyip gelecek
için ambarlarda depo edilmesini gerektiriyordu.
Üretim koullar hâlâ istikrarszd. Kuraklk, güçlü bir frtna ya da
çekirge felaketi ürünleri mahvedebilir ve art aça dönütürerek,
genel açlk tehdidi karsnda insanlar ambarlarda saklanan ürünü
tüketmeye yöneltebilirdi. Bu gibi koullarda üretimi denetlemek için
bedensel çalmadan azat edilmi olanlar, bu ii baarabilmenin tek yolu
olarak baka herkesi yorulduklarnda ve aç olduklarnda çalmaya ve
açken bile bir kenara yiyecek stoklamaya
zorladlar. Artk “liderler”, kaynaklar üzerindeki kontrollerini
toplumun bütününün çkar gibi gören “yöneticilere” dönüebilirlerdi.
Bakalarna eziyet etmek pahasna da olsa, toplumsal gelimeyi kendi
zindelik ve refahlarna bal görmeye ve kendilerini dönem dönem tüm
toplumu tehdit eden açlk ve yoksulluktan korumalar gerektiine
inanmaya baladlar. Ksaca, bir ekilde toplumun geni