Upload
others
View
4
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Cilt:2 Sayı:5 Mayıs 2015
EDİTÖR
Uzm. Ecz. Elif SARIGÖL
ÇEVİRİ
Sağ. Uzm. Yrd. Ayşe ARSLAN
DÜZELTMEN
Uzm. Dr. Kubilay ORANSAY
Yayın Kurulu
Prof. Dr. İrfan ŞENCAN
Prof. Dr. Özkan ÜNAL
Dr. Ali ALKAN
Ecz. Mesil AKSOY
Dr. Dyt. Pınar GÖBEL
Uzm. Dr. Ali Boray BAŞCI
Ecz. Betül TOPAL
Danışma Kurulu
Prof. Dr. Ahmet AKICI
Prof. Dr. Ayşe GELAL
İLETİŞİM ADRESİ: Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Söğütözü Mahallesi 2176. Sok. No:5
PK 06520 Çankaya/ANKARA
Tel:+90 (312) 218 30 00 F:+90 (0312) 218 34 60
Soru ve önerilerinizi [email protected] e-posta adresine gönderebilirsiniz.
1
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
İçindekiler
Editörün Önsözü ……………………………………......................................................3
Yetişkinlerde Alt İdrar Yolu Enfeksiyonunun Değerlendirilmesi ve Tedavisi.….…4
Thomas R Jarvis, Lewis Chan, Thomas Gottlieb (Aust Prescr 2014;37:7–9)
Çeviren: Sağ. Uzm. Yrd. Ayşe ARSLAN
2
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
3
Editörün Önsözü
Sık antibiyotik reçete edilen ve aile hekimliğine başvurulan olguların çoğundan alt idrar yolu
enfeksiyonları sorumludur. Çoğu alt idrar yolu enfeksiyonunun belirlenmesi ve tedavi
edilmesi kolaydır. Ancak çoklu dirençli organizmalardaki artışla birlikte, daha zorlu vakalar,
antibiyotiklerin ampirik olarak daha fazla reçetelenmesi yerine, bir ürolog ya da
mikrobiyolog ile birlikte dikkatli değerlendirme, araştırma ve tartışma gerektirmektedir.
Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni’nin Mayıs 2015 sayısında çevirisi yapılmış olan makalede,
yetişkinlerde görülen alt idrar yolu enfeksiyonlarının tanı ve tedavisinde dikkat edilmesi
gereken hususlar ele alınmıştır.
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
Yetişkinlerde Alt İdrar Yolu Enfeksiyonunun Değerlendirilmesi ve Tedavisi
(Australian Prescriber dergisinin izniyle orijinal metinden çevrilmiştir.)
Orijinal makaleye aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşılabilir.
Thomas R Jarvis, Lewis Chan, Thomas Gottlieb, Assessment and management of
lower urinary tract infection in adults (Aust Prescr 2014;37:7–9)
http://www.australianprescriber.com/magazine/37/1/article/1477.pdf
Özet
Alt idrar yolu enfeksiyonları toplumda ve hastanelerde sık görülmektedir.
Gebe olmayan kadınlarda, akut komplike olmayan enfeksiyonların tedavilerinin düzenlenmesi
genellikle basittir ve 3-5 günlük antibiyotik tedavisini gerektirmektedir.
Erkeklerde görülen ve tekrarlayan, ilaca dirençli ya da komplike idrar yolu enfeksiyonları ileri
değerlendirme gerektirmektedir. Nedenin doğrulanması en iyi tedavinin sağlanması açısından
önemlidir.
Asemptomatik bakteriüri, antibiyotik direnci riskinden dolayı gebeler ve invazif bir ürogenital
işlem uygulanacak hastalar gibi yalnızca seçilmiş gruplarda tedavi edilmelidir. Bakteriüri,
kateteri olan hastalarda sadece semptomatik ise tedavi edilmelidir.
Anahtar Kelimeler: antibiyotikler, bakteriüri, kateterler, sistit
Giriş
Sık antibiyotik reçete edilen ve aile hekimliğine başvurulan olguların çoğundan alt idrar yolu
enfeksiyonları sorumludur. Ayrıca bu enfeksiyonlar, sağlık hizmetlerinde önemli ölçüde
finansal yüke neden olmaktadır.1 Her üç kadından biri hayatının bir döneminde idrar yolu
enfeksiyonu geçirmektedir (erkeklerden yaklaşık 50 kat daha fazla). Prevalans, erkeklerde ve
kadınlarda yaş ile birlikte artmaktadır.2
4
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
Patogenez
Alt idrar yolu enfeksiyonları, genellikle yüzeysel mesane mukozasının bir enfeksiyonu olan
sistit olarak görülmektedir. Escherichia coli gibi patojenlerin üretra yoluyla yukarı yönlü
erişimleri, mesanenin enfekte olmasının en sık görülen mekanizmasıdır. E. coli,
enfeksiyonların % 80–90'ından sorumludur. Staphylococcus saprophyticus (% 5–10),
enterokoklar, Proteus mirabilis ve Klebsiella türleri gibi diğer enterik Gram-negatif çomaklar,
diğer etken patojenlerdir. Hematojen bir kaynaktan yayılma nadirdir, ancak bu durum
Staphylococcus aureus, Salmonella türleri ve Mycobacterium tuberculosis gibi organizmalar
ile görülebilmektedir.
Bir patojenin, enfeksiyona yol açabilme yeteneğinde virülans faktörleri rol oynayabiliyor ise
de, (bakteriyel tırmanmayı kolaylaştıran pili gibi), enfeksiyon oluşumunda en önemli faktör
vücudun doğal savunma mekanizmalarıdır. Bu durum diyabet, immünosupresyon, üriner taş
hastalığı, bazı bağ dokusu hastalıkları, kadınlarda atrofik vajinit gibi hipo-östrojenik sorunlar
ve erkeklerde prostatik büyüme veya striktür hastalığı nedeniyle mesane çıkış tıkanıklığı
olanlar açısından riskli olabilmektedir. Kalıcı kateterler, bakteriyel kolonizasyon ve idrar yolu
enfeksiyonlarının yaygın birer nedenidir.
Klinik Tablo
Sık idrara çıkma ya da sıkışma hissi, disüri, suprapubik ağrı ve bulanık ya da kötü kokulu idrar,
alt idrar yolu enfeksiyonunun temel özellikleridir. Ateş ve özgül (spesifik) olmayan bel ağrısı
görülebilmektedir. Bel ağrısına eşlik eden ateş, titreme, bulantı ve kusma gibi sistemik
semptomlar yukarı çıkan enfeksiyonu ya da piyelonefriti düşündürebilmektedir. Yaşlı
hastalarda konfüzyon, ortaya çıkan tek semptom olabilmektedir.
Sistit ile uyumlu olan semptomlar, her zaman enfeksiyona bağlı olmayabilmektedir. Pelvik
enflamatuvar hastalık, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, ürotelyal karsinom ve mesane taşı gibi
ayırıcı tanılar oldukça fazladır. Bu durum, dikkatli tanı ve takibin önemini vurgulamaktadır.
5
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
Hastanın İlk Değerlendirilmesi
İdrar yolu enfeksiyonları, klinik değerlendirmeye yardımcı olması açısından şiddetine göre
sınıflandırılmaktadır.3 Öykü, muayene ve tetkiklerin amacı, komplike idrar yolu enfeksiyonları
olan hastaların ya da özgül tetkikler veya daha uzun süreli tedavi gerektirebilen risk
faktörlerini taşıyan hastaların belirlenmesi olmalıdır. ‘Komplike olmayan’ idrar yolu
enfeksiyonu, idrar yolunda yapısal ya da fonksiyonel anomalilerin bulunmadığı bir durumdur.
Fizik muayene, abdominal bölge ve böğür bölgesinin muayenesinin yanı sıra vital bulgu
kontrolünü de içermektedir. Gerektiğinde, dış genital muayene, kadınlarda atrofik vajiniti ve
erkeklerde fimozis ya da meatal stenozu gösterebilmektedir. Rektal muayene erkeklerde
prostat büyümesini ya da akut prostatiti akla getiren hassasiyeti ortaya çıkarabilmektedir. Bir
idrar ölçüm çubuğu (örneğin; nitritler, lökosit esterazlar için) idrar yolu enfeksiyonunun
varlığını gösterebilmektedir.
Tetkikler
Eğer klinik olarak gerekliyse semptomatik sistit için ampirik antibiyotik tedavisi
başlanabilmektedir. Bununla birlikte, özellikle artan antibiyotik direnci insidansı göz önüne
alındığında, hastaların uygun antimikrobiyal tedavi almalarını sağlamak amacıyla çoğu
durumda formal mikroskopi, kültür ve duyarlılık testleri yapılmalıdır. Bu, özellikle erkeklerde,
gebelerde ve tekrarlayan enfeksiyonları olan hastalarda önemlidir.
Kadınlarda akut komplike olmayan enfeksiyonlarda, orta akım idrar örneği mililitrede 103'den
daha fazla koloni oluşturan birim (cfu) içeriyorsa klinik olarak pozitif kabul edilmektedir.
Komplike idrar yolu enfeksiyonlarında, kadınlarda orta akım idrar örneğinde 105 cfu/mL'den
daha fazla ve erkeklerde ya da kataterden alınan idrar örneği olan kadınlarda 104 cfu/mL'den
daha fazla olması klinik olarak belirleyicidir. 1 Genellikle ilişkili bir piyüri vardır (>100
lökosit/hpf (yüksek güç alanı)). Numunenin epitel hücreler ile kontaminasyonu, zayıf toplama
tekniğinin göstergesidir.
Kan kültürü, hastada sepsis belirtileri ya da idrarda S. aureus gibi olağan dışı hematojen bir
kaynağı düşündüren bir organizma varsa alınmalıdır.
6
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
7
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
İdrar yolunun ultrason ile görüntülenmesi, tekrarlayan enfeksiyonları olan hastalarda üst
sistem anomalileri ve idrar yolu taşlarının kontrolü için endikedir. Ayrıca yaşlı erkeklerde
mesane çıkış tıkanıklığı ve işeme sonrası artık (rezidüel) idrar hacmi kontrolünde de ultrason
uygulanmaktadır. Bir idrar yolu enfeksiyonunun iyileşmesinin ardından, makroskobik
hematürisi ya da devam eden mikroskobik hematürisi olan hastalara sistoskopi yapılmalıdır ve
üst idrar yolları değerlendirilmelidir. Bu, genellikle bir bilgisayarlı tomografi ürografisi ile
yapılmaktadır.
Tedavi
Çoğu idrar yolu enfeksiyonu antibiyotik tedavisi gerektirmektedir. Ancak Avustralya’da ve
denizaşırı ülkelerde, yaygın antibiyotiklere karşı antimikrobiyal direncin ilerleyen gelişimi söz
konusudur. Çoğu antibiyotiğe (karbapenem sınıfı hariç) direnç gösteren geniş spektrumlu beta
laktamaz üreten E. coli, daha yaygın hale gelmektedir.4 Çin ve Hindistan gibi dünyanın bazı
bölgelerinde, E. coli‘’nin % 80 kadarı geniş spektrumlu beta laktamaz üretmektedir.5 Bu suşlar,
günümüzde bölgesel olarak, özellikle uzun dönem bakım hizmetleri alan yaşlılarda daha fazla
görülmektedir. Bu nedenle antibiyotik seçimi, bölgesel direnç eğilimlerine göre
yönlendirilmelidir.
Komplike Olmayan İdrar Yolu Enfeksiyonları
Komplike olmayan enfeksiyonlar, semptomların süresini ve şiddetini azaltmak amacıyla hemen
hemen her zaman antibiyotiklerle tedavi edilmelidir.6 Avustralya'da trimetoprim, sefaleksin ya
da amoksisilin klavulanat, önceden antibiyotik maruziyetinin ya da son zamanlarda yüksek
riskli bölgelere seyahat gibi diğer risk faktörlerinin olmadığı durumlarda akut, komplike
olmayan enfeksiyonların çoğunda kullanılabilmektedir. Nitrofurantoin, özellikle ilaç direnci
varlığında, sistit için kısa süreli tedavide bir seçenektir. Ancak özellikle yaşlı hastalarda -böbrek
fonksiyon bozukluğu ile periferal nöropati meydana gelebileceği için- uzun süreli kullanımından
kaçınılmalıdır. Florokinolonlar (örneğin norfloksasin ve siprofloksasin) ikinci sırada düşünülmeli
ve kültürle kanıtlanmış dirençli organizmaları olan hastalarda kullanımı sınırlandırılmalıdır.
Komplike olmayan enfeksiyonlar için 3-5 günlük bir tedavi süreci, sonuçları itibariyle başarılı
olarak ilişkilendirilmektedir.
8
Tekrarlayan İdrar Yolu Enfeksiyonları
Klinisyenler, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları olan yetişkinlerde tanıyı doğrulamalı ve altta
yatan bir neden aramalıdırlar. Cinsel aktivite, kontraseptif araçlar (intrauterin araçlar gibi),
postmenopozal kadınlarda hormonal eksiklik, diyabet, yabancı cisimler (mesane taşı dahil),
bazı kan gruplarının salgı tipleri7 ve idrar yolu tıkanıklığı (benign prostat hiperplazisi ya da
pelvik organ sarkması dahil) risk faktörleridir. Bakteriyel devamlılık ya da yineleyen
enfeksiyonlar, tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Organizmanın temizlenmesini
sağlamak amacıyla, yeterli süre antibiyotik kullanımı ve tedavi tamamlandıktan sonra idrar
mikroskopisi, kültür ve duyarlılık testlerinin tekrarlanması önemlidir. Yapısal anomaliyi
dışlamak ve tam mesane boşaltımını belgelemek için, idrar yolu ultrasonu yapılması
düşünülmelidir. Terapötik stratejiler, uzun süreli antibiyotik kullanımından tercihen kaçınılması
gerektiği için yalnızca kapsamlı değerlendirme sonrasında gerçekleştirilmesi gerekmesine
rağmen, düşük doz antibiyotik profilaksisi ve semptomlar rehberliğinde hasta tarafından
başlanan antibiyotikleri içermektedir.
Tekrarlayan Enfeksiyonun Önlenmesi İçin Stratejiler
Topikal vajinal östrojen tedavisi (özellikle atrofik vajinit varlığında) ve alkalileştiren ajanlar
semptomatik rahatlama sağlayabilmektedir ve genellikle önleyici stratejiler olarak
kullanılmaktadır. Bununla birlikte, tekrarlayan enfeksiyonların azaltılmasında mutlak olarak
herhangi bir etkiye sahip değildirler. Tablet ve meyve suyu formundaki Cranberry* kullanımı,
enfeksiyon gelişiminin önlenmesi için genellikle savunulmaktadır fakat etkili
olmayabilmektedir.8 (*ÇN: Cranberry, Kuzey Amerika’da kültürü yapılan Vaccinium
macrocarpon ve Avrupa’da kültürü yapılan Vaccinium oxycoccos bitkilerinin meyveleridir,
Türkiye’de yetişmemektedir, ancak bazı beslenme destek ürünleri içerisinde bulunmaktadır).
Eğer nüks, cinsel aktivite ile ilişkili ise, cinsel ilişkiden hemen sonra mesanenin boşaltılması
tavsiye edilmektedir.
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
Komplike İdrar Yolu Enfeksiyonları
Bilinen ya da şüphelenilen taş hastalığı, piyelonefrit, prostatit, (epididimo)orşit ya da nörojenik
mesane varlığında, anatomik anomaliler ve üriner tıkanıklık gibi ameliyat gerektirebilen
durumları dışlamak amacıyla daha fazla değerlendirme önerilmektedir. Tıkanıklığa neden olan
bir üreter taşından kaynaklanan piyelonefrit gibi idrar yolu tıkanıklığı ile ilişkili olan
enfeksiyonlar tıbbi olarak acil durumdur. Bu hastalar, acil olarak hastaneye yatış ve bir
nefrostomi tüpü yerleştirilmesi ya da üreteral stentleme ile cerrahi drenaj gerektirmektedir.
Komplike idrar yolu enfeksiyonu olan hastalarda yeterli süre antibiyotik reçetelenmesi
-genellikle en az 10–14 gün- önemlidir. Tedavi kültür sonuçlarına göre yönlendirilmelidir.
Asemptomatik Hastalar
Erken doğuma ve düşük doğum ağırlıklı bebeklere neden olan piyelonefrit riskinden dolayı,
asemptomatik bakteriüri için gebelerin taranmasını ve tedavisini gerektiren kanıtlar
bulunmaktadır.9 Benzer şekilde, prostatın transüretral rezeksiyonu gibi bir invazif ürogenital
işlem uygulanan hastalara, ameliyat öncesi idrar mikroskopisi, kültür ve duyarlılık testleri
yapılmalıdır.
Kalıcı kateteri olan hastalar, huzurevi sakinleri, menopoz sonrası kadınlar, yaşlılar, diyabeti ya
da omurga yaralanması olan hastalar, ya da işeme sonrası artmış artık (rezidüel) hacmi olan
erkekler dahil olmak üzere, diğer hastaların asemptomatik bakteriüri için rutin olarak
taranması ve tedavi edilmesi gerektiğini gösteren herhangi bir kanıt yoktur. Aslında,
asemptomatik enfeksiyonların tedavi edilmesi, antibiyotiğe dirençli enfeksiyon gelişme
olasılığını büyük ihtimalle artırmaktadır.
Kateterli Hastalar
İdrar yolu, özellikle kateterli hastalarda, hastane kaynaklı enfeksiyonun en yaygın kaynağıdır.10
Erken dönemde genellikle asemptomatik olmasına ve tek bir organizmadan kaynaklanmasına
karşın, bu hastalarda bakteriüri, kolonizasyon nedeniyle birkaç gün içinde beklenmektedir. 30
günden daha uzun süreli kateterizasyon, çoklu organizmalı kolonizasyon ile ilişkilidir.
9
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
Bakteriürisi olan kateterize hastalar, sadece semptomatik olmaları durumunda ya da ürolojik
bir işlem geçirmeleri planlanıyorsa tedavi edilmelidirler. Bu tür belirtiler ya da semptomlar;
ateş, titreme, mental durum değişikliği, halsizlik, tanımlanmış başka bir nedeni olmayan
letarji, böğür bölgesi ağrısı, akut hematüri, ya da pelvik rahatsızlığı içerebilmektedir. Piyüri,
kateter ilişkili enfeksiyonda tek başına tanısal değildir.11 Kateter, antibiyotik tedavisi sırasında
değiştirilmelidir.
Tekrarlayan kateter ilişkili idrar yolu enfeksiyonu, dikkatli kateter kullanımı ve yönetimi,
gereksiz kateterlerin çıkarılması ve bir suprapubik kateter ile değiştirilmesi yoluyla
azaltılabilmektedir. Semptomatik idrar yolu enfeksiyonu riskini azaltabildiğine dair bazı kanıtlar
bulunmasına karşın, gümüş kaplı kateterlerin kullanımının sadece ilk hafta içinde
kolonizasyonu azalttığı görülmektedir.12 Eksik kateter bakımı ya da mesane taşı gibi nüksün
yaygın nedenleri sonrası, ağır enfeksiyona veya sepsise duyarlı hastalarda düşük doz
profilaktik antibiyotik kullanımının yeri vardır; ancak bu, uzun dönem antibiyotik kullanımının
risklerinden dolayı, genellikle yalnızca uzman tavsiyesi ile gerçekleştirilmelidir.
Sonuç
Çoğu alt idrar yolu enfeksiyonunun belirlenmesi ve tedavi edilmesi kolaydır. Ancak çoklu
dirençli organizmalardaki artışla birlikte, daha zorlu vakalar, antibiyotiklerin ampirik olarak
daha fazla reçetelenmesi yerine, bir ürolog ya da mikrobiyolog ile birlikte dikkatli
değerlendirme, araştırma ve tartışma gerektirmektedir.
10
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015
Kaynaklar
1. Foxman B. Epidemiology of urinary tract infections: incidence, morbidity, and economic costs. Am J Med
2002;113 Suppl 1:5-13.
2. Zalmanovici Trestioreanu A, Green H, Paul M, Yaphe J, Leibovici L. Antimicrobial agents for treating
uncomplicated urinary tract infection in women. Cochrane Database Syst Rev 2010;CD007182.
3. Grabe M, Bjerklund-Johansen TE, Botto H, Wullt B, Cek KG, Naber RS, et al. Guidelines on Urological
Infections. European Association of Urology; 2012.
www.uroweb.org/gls/pdf/17_Urological%20infections_LR%20II.pdf [cited 2014 Jan 7]
4. Oteo J, Pérez-Vázquez M, Campos J. Extended-spectrum [beta]-lactamase producing Escherichia coli:
changing epidemiology and clinical impact. Curr Opin Infect Dis 2010;23:320-6.
5. Hawser SP, Bouchillon SK, Hoban DJ, Badal RE, Hsueh PR, Paterson DL. Emergence of high levels of
extended-spectrum-β-lactamase-producing gram-negative bacilli in the Asia-Pacific Region: data from the Study
for Monitoring Antimicrobial Resistance Trends (SMART) Program, 2007. Antimicrob Agents Chemother
2009;53:3280-4.
6. Falagas ME, Kotsantis IK, Vouloumanou EK, Rafailidis PI. Antibiotics versus placebo in the treatment of
women with uncomplicated cystitis: a metaanalysis of randomized controlled trials. J Infect 2009;58:91-102.
7. Kinane DF, Blackwell CC, Brettle RP, Weir DM, Winstanley FP, Elton RA. ABO blood group, secretor state, and
susceptibility to recurrent urinary tract infection in women. Br Med J (Clin Res Ed) 1982;285:7-9.
8. Jepson RG, Williams G, Craig JC. Cranberries for preventing urinary tract infections. Cochrane Database Syst
Rev 2012;CD001321.
9. Smaill FM, Vazquez JC. Antibiotics for asymptomatic bacteriuria in pregnancy. Cochrane Database Syst Rev
2007;CD000490.
10. Tenke P, Kovacs B, Johansen TE, Matsumoto T, Tambyah PA, Naber KG. European and Asian guidelines on
management and prevention of catheter-associated urinary tract infections. Int J Antimicrob Agents 2008;31
Suppl 1:S68-78.
11. Hooton TM, Bradley SF, Cardenas DD, Colgan R, Geerlings SE, Rice JC, et al. Diagnosis, prevention, and
treatment of catheter-associated urinary tract infection in adults: 2009 International Clinical Practice Guidelines
from the Infectious Diseases Society of America. Clin Infect Dis 2010;50:625-63.
12. Schumm K, Lam TB. Types of urethral catheters for management of shortterm voiding problems in
hospitalised adults. Cochrane Database Syst Rev 2008;CD004013.
11
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt 2; Sayı 5; Mayıs 2015