Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
DENEME - 4
Her yanlış ders almasını/çıkarmasını bilene doğruya giden yolda bir basamaktır.
Bu işin ne kadar zor olduğunu kendisi gördü.
Sonunda cebimiz az da olsa para gördü.
Sene içerisinde üç kez teftiş gördük.
1. “Görmek” sözcüğü yukarıdaki cümlelerde
aşağıda verilen anlamlarından hangisiyle
kullanılmamıştır?
A) Bir işleme uğramak
B) Anlamak, kavramak, sezmek
C) Bir şeye erişmek
D) Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık
olmak
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “inatçı
olmak” anlamında bir söz kullanılmamıştır?
A) Onun ne kadar dediğim dedik biri olduğunu
sen de anlayacaksın.
B) Burnu havada biri olduğundan kimseyle
anlaşamıyordu.
C) Senin dikbaşlılığın yüzünden bu işi de
elimizden kaçırdık.
D) Süt içmemekte hep böyle ayak direyecek
misin?
Hayatınız boyunca gördüğünüz ve
görebileceğiniz en tuhaf kişidir Zıpkın Ali.
Tanımayanlar onun buzdolabı kadar soğuk biri
olduğunu sanır. Oysaki içinde küçük bir çocuğun
heyecanı, ilkbahar sevinci saklıdır. Dedesinden
kalan onca mala mülke rağmen, kendi
işletmesini açabilmek için sıfırdan başlamış ve
çoğumuzun burun kıvıracağı işlerde canla başla
çalışmıştır. Hiçbir zorluk karşısında pes
etmemiş, düştüğü zaman ailesinden yardım
istememiş, her seferinde kendi başına ayağa
kalkmasını bilmiştir. Kimsenin malına yan gözle
bakmamış, harama el uzatmamış, hakkından
fazlasında gözü olmamıştır. Dostlarını asla yarı
yolda koymamış, yardım dileyene sırt
çevirmemiş, gerekirse kendi aç kalmış ama
kimseyi aç bırakmamıştır.
3. Bu metinde, Zıpkın Ali'nin hangi özelliğe
sahip olduğuna değinilmemiştir?
A) Tutumlu B) Güvenilir
C) Özverili D) Azimli
4. Metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kötümser kişilerin düşünce yapısı
B) Kötümserlerle iyimserlerin farkları
C) Kötümserlerin çevrelerine etkileri
D) Kötümserliğin ortaya çıkış nedenleri
Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar
fakat “dünya, güneş, ay” kelimeleri gezegen
anlamı dışında kullanılmışsa küçük harfle
başlamak zorundadır.
5. Bu açıklamaya göre,
I. Benim dünyamda senin gibilere yer yok.
II. Uzmanlar, öğle saatlerinde Güneş'e çıkıl-
maması gerektiğini belirtti.
III. Senin yüzünden Dünya’nın yolunu yürüdük.
cümlelerinin hangilerinde yazım yanlışı
vardır?
A) Yalnız I. B) Yalnız II.
C) I ve III. D) II ve III.
Kötümserlik; bir insanın her şeyi kötü
yönüyle ele alması, hep en kötüyü
beklemesi, başına gelen tüm olayları
tamamen kötüye yorumlamasıdır. Kötümser
kişiler, hayatlarını aşırılık ve genellemelerle
yaşarlar. Geleceği şimdiki anın bir uzantısı
olarak kabul eder ve an içinde olumsuz bir
şey yaşanıyorsa bunun her zaman bu
şekilde devam edeceğini zannederler. Bir
sorunun pek çok farklı çözümü olabileceğini
ve her zaman yeni bir yol bulunabileceğini
düşünmezler. Karşılaşılan problem
çözülemez görünürse bunu
aşamayacaklarına ve yola devam
edemeyeceklerine kendilerini inandırırlar.
Yeterliliklerine, sahip olduklarına
odaklanmayı asla başaramazlar.
Başaramadıklarına, yetemediklerine, sahip
olamadıklarına odaklanır ve bunları
büyütürler. Bu yüzdendir ki hem kendilerini
mutsuz ederler hem de etrafa negatif enerji
saçtıkları için kimseyle anlaşamaz ve yalnız
kalırlar. Bu kişiler, iyi bir hayat sürebilmek
için her şeyden önce bakış açılarını
değiştirmeli, hatta gerekiyorsa psikolojik
destek almalıdırlar.
DENEME - 4
Her yanlış ders almasını/çıkarmasını bilene doğruya giden yolda bir basamaktır.
Bir eylemin gerçekleşme veya gerçekleşmeme durumunun, başka bir eylemin gerçekleşmesine veya
gerçekleşmemesine bağlı olduğu cümlelere “koşul - sonuç cümleleri” denir.
Ders kitabında yer alan bir etkinlikte, öğrencilerden koşul - sonuç anlamı taşıyan üçer cümle yazmaları
istenmiştir, öğrenciler, yazdıkları her koşul - sonuç cümlesi için 5 puan alacaktır. Öğrencilerin yazdığı
cümleler şunlardır:
Kadir Berk Ayşegül Yeşim
Ödevi tamamlayamazsa
oynamaya
gelmeyecekmiş.
Bizimle gelebilirsin ama
orada akıllı duracaksın.
Her şeyi başarabilirsin,
yeter ki kendine güven.
Üstünü örtmediği
için hasta olmuş.
Öğretmeni iyi
dinlemedi ki konuyu
anlasın
Çayımız demlensin,
kahvaltıya başlarız.
Keşke sen de bizimle
birlikte gelsen çiftliğe.
Kilo vermek için her
gün spor yapıyor.
Havalar soğuduğundan
pek dışarı çıkmıyor.
Bu işin üstesinden gel,
istediğin her şeyi alırım.
Ders çalışması için ona
yeni kitaplar aldım.
Araçları dikkatli
kullanırsak kazaları
azaltabiliriz.
6. Buna göre etkinlikten en yüksek puanı hangi öğrenci almıştır?
A) Kadir B) Berk C) Ayşegül D) Yeşim
Yüzme, insan sağlığına sayısız faydası olan bir spor dalıdır. Yaz mevsiminde vücut sıcaklığını
dengelerken kış aylarında da hantallaşmaya meyilli olan vücudun hareketlenmesini sağlar. Fizik
tedavi gören hastaların iyileşme sürecini %50 oranında hızlandırır. Omurganın görevini azaltarak
kas, eklem ve kemiklerin bağımsız hareket etmesine yardımcı olur. Kemik iltihabı olan hastalara ise
alternatif tedavi yöntemi olarak tavsiye edilir. Eğlenceli bir spor dalı olan yüzme, aynı zamanda
bütün kasları senkronize şekilde çalıştırdığı için kilo vermeyi sağlayarak vücudun şekillenmesine de
yardımcı olur. Bazı psikologlar, depresyon ve stres gibi hafif dereceli ruhsal rahatsızlıklarda,
hastaların zihinlerinin açılması ve daha rahat düşünmeleri için yüzmeyi tavsiye etmektedir. Birçok
spor dalından daha eğlenceli ve daha faydalı olan yüzme, küçük yaşlardan itibaren bir alışkanlık
hâline getirilmeli ve sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da düzenli bir şekilde yapılmalıdır.
7. Bu metinden yüzme sporuyla ilgili,
I. Bazı psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır.
II. Mevsimlere göre farklı yararları vardır.
III. Bazı hastalıkların ortaya çıkmasını engeller.
IV. Spor dallarının içinde en eğlenceli ve faydalı olanıdır,
bilgilerinden hangilerine kesin olarak ulaşılır?
A) I ve II. B) I ve III. C) II ve IV. D) III ve IV.
Ziyaretleri ilk zamanlar hepimizi mutlu ediyordu. Özellikle babam, yeğeninin kendini çok sevdiğinden dem vurup akrabalarımızı
ziyaret etmemiz konusunda onu bize örnek gösteriyordu. Zaman geçtikçe bu ziyaretler sıkıcı bir hâl almaya başladı. Hafta sekiz,
gün dokuz bizdeydi artık. Babam üzülmesin diye yine de sıkıldığımızı ona belli etmiyor, her seferinde güzelce ağırlıyorduk onu.
8. Bu metinde geçen altı çizili sözlerin anlamı aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) konuyu abartarak anlatmak - iki günde bir
B) gösteriş yapmak - sezilemeyecek kadar hızlı biçimde
C) bir şeyden söz etmek - tedirgin edercesine sık sık
D) sık sık anmak - boş yeri kalmayacak bir şekilde
DENEME - 4
Her yanlış ders almasını/çıkarmasını bilene doğruya giden yolda bir basamaktır.
Ülkenin farklı yerlerinde görev yapmış, 8 yıllık bir Türkçe öğretmeniyim. Gittiğim
her yerde farklı öğrenciler gördüm, farklı kültürler tanıdım. Bin bir çeşit öğrenci
velisiyle tanıştım tabii ki bu süreçte. Değişmeyen tek bir şey varsa o da “Hocam,
çocuğumuza hangi kitapları okumasını tavsiye edersiniz?” sorusuydu. Velilerim bu
soruyu sorduğunda içimden “Hiçbirini.” demek geliyordu ama o zaman da bir Türkçe
öğretmeninin kitap okumamayı tavsiye ettiği sonucuna varmalarından korkuyordum.
Tamam, kitaplar ülkemizde hiçbir zaman hak ettiği değeri görmemiş olabilirdi fakat
bu, kitap seçmenin basit bir eylem olduğu anlamına da gelmiyordu. Ben polisiye
romanları seviyorum mesela. Öğrencilerim de benim tavsiyemle bu tarz romanları mı
okumak zorunda? Annesi öykülerden hoşlanıyorsa öykü, babası şiir seviyorsa da şiir
kitapları mı almalı ya da? İşte bu zihniyet yüzünden kitap okumayı sevdiremiyoruz
çocuklarımıza, sonra da “Japonya’da bir çocuk ayda şu kadar kitap bitiriyormuş.” diye
dövünüyoruz.
9. Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anne ve babalar, çocuklarının tercihlerine saygı duymalıdır.
B) Okuma alışkanlığı kazanmak, zaman isteyen bir süreçtir.
C) Ülkemiz insanları kitaplara gereken değeri vermemektedir.
D) Kitaplar önerilere göre değil, beğeni ve ilgiye göre seçilmelidir.
Bir kişinin herhangi bir konudaki kişisel görüşlerini, bir şeyleri kanıtlama amacı gütmeden dile getirdiği
düzyazı türüne “deneme” denir.
10. Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örneklendiren bir metindir?
A) Hindistan'ın Varanasi kentinde yürürlüğe giren bir yasaya göre, akıllı telefonların mesajlaşma
uygulamalarındaki gruplarda atılan mesajların hukuki sorumluluğu, grup yöneticisine ait olacak.
Yanlış bir bilgiyi paylaşan kişilerin bulunduğu grupların yöneticileriyle ilgili alınan bu karar, yalan
haberlerin yayılmasını engellemeyi amaçlıyor. Yeni yasa doğrultusunda, yanlış bilgilerin grupta
paylaşılmasının ardından, grup yöneticisinin bilginin yanlış olduğunu belirtmesi ve yanlış bilgiyi yayan
kişiyi gruptan çıkartması gerekiyor.
B) Plüton, Güneş'e en uzak cüce gezegenlerden biridir. “Kuiper Kuşağı” adı verilen, binlerce gök
cisminden oluşan kuşağa oldukça yakındır. 2400 km'lik bir çapa sahip olan Plüton, 2006 yılına kadar 9.
gezegen olarak kabul ediliyordu. Ancak Plüton'dan daha büyük bir gök cismi olan Eris'in keşfedilmesi
ve Uluslararası Astronomi Birliğinin gezegenlik tanımını değiştirmesi sonrasında 2006 yılından beri
cüce gezegen olarak sınıflandırılıyor.
C) Köy çocukları iyi bilir kara lastik ayakkabıları. Çocukluğumda ben de çok giydim bu ayakkabılardan.
Hatta babam özellikle 2 numara büyük alırdı gelecek birkaç sene daha giyebilmem için. O zamanlar
televizyonda gördüğüm spor ayakkabılara imrenir, böyle güzel ayakkabılara sahip olmanın hayalini
kurardım hep. Şehre indiğimiz bir gün, vitrinde gördüğüm spor ayakkabı için saatlerce gözyaşı
dökmemi ve babamın kıyamayıp belki de birkaç haftalık paramızı o ayakkabıya vermesini hiçbir
zaman unutamam işte bu yüzden.
D) Severim gerçekçi edebiyatı, bütün çığırlar arasında onun en üstün olduğuna inanırım. Ama
düşünüyorum da, "Bizi alıp düşler dünyasına götüren bir edebiyat da gerekli değil mi?" diyorum.
Bugünün birçok yazarı sanatın toplumsal görevi üzerinde türlü türlü sözler söylüyorlar. Okurları düşler
dünyasına alıp götürmek de edebiyatın toplumdaki görevlerinden biri değil midir?
DENEME - 4
Her yanlış ders almasını/çıkarmasını bilene doğruya giden yolda bir basamaktır.
Oyuncaklar, insanlığın tarihi kadar eskidir. Arkeolojik kazılardan elde edilen bulgular, oyuncağın tarihinin
ilkel dönemlere değin uzandığını göstermektedir. İlk çağlardan itibaren bu nesneler, çocukları hem
eğlendirme hem de onları gelecekteki yetişkin rollerine hazırlama işlevi görmüştür. Oyuncaklarla
gerçekleştirilen ilk deneyimler, çoğu insanın düşündüğü gibi bireyin sadece çocukluk dönemini etkilemez.
Meslek seçiminden, tutulan takıma; yaşanılan şehirden, hoşlanılan film türüne varana kadar her tercihte
çocukken oynanan oyuncakların payı söz konusudur. Bu nedenle oyuncaklar, çocukların öğrenme
potansiyelini anlamak ve bilişsel becerilerini geliştirmek için çok önemlidir. Bazı oyuncaklar karmaşık
mekanizmalara sahip olup çocukların hayal gücünü geliştirmeye yönelik hazırlanmışken bazı oyuncaklar
daha basit mekanizmalardan oluşup el becerilerini geliştirmeye yöneliktir. Anne ve babalar; çocuklarının
ilgi alanlarını, yeteneklerini, cinsiyetlerini ve yaş gruplarını göz önünde bulundurarak doğru oyuncaklar
seçip çocuklarının gelişimine olumlu bir etkide bulunabileceği gibi yanlış oyuncaklar seçerek bu gelişimi
olumsuz da etkileyebilir.
11. Bu metinden oyuncaklarla ilgili olarak;
I. Geçmişten günümüze birtakım değişikliklere uğramıştır.
II. Çocuklar üzerinde uzun süreli etkilere sahiptir.
III. Yapısı, hizmet ettiği amaca göre değişebilir.
IV. Çocukların tercihinde yaş, ilgi veya cinsiyet faktörleri etkilidir.
bilgilerinden hangilerine kesin olarak ulaşılır?
A) I ve II. B) II ve III. C) I ve IV. D) III ve IV.
Bir pastanede toplanan Ayhan, Büşra, Cengiz,
Deren, Ekrem, Fikret ve Gizem garsonu
çağırarak muhallebi, yaş pasta ve baklava siparişi
vermiştir. Verilen siparişlerle ilgili bilinenler
şunlardır:
Herkes yalnızca bir tatlı türü sipariş etmiştir.
Deren baklava sipariş etmemiştir.
Yalnızca Büşra yaş pasta sipariş etmiştir.
Ayhan ve Cengiz farklı siparişler vermiştir.
Toplam iki kişi baklava siparişi vermiştir.
Ekrem ve Fikret aynı siparişi vermiştir.
12. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi
kesinlikle doğrudur?
A) Ayhan baklava sipariş etmiştir.
B) Deren muhallebi sipariş etmiştir.
C) Fikret baklava sipariş etmiştir.
D) Cengiz muhallebi sipariş etmiştir.
Uyandığımda düne göre kar yağışı epey azalmış,
evin önündeki sakinlikten anladığım kadarıyla
yollar trafiğe açılmıştı. Meraklı gözlerle dışarıyı
izlerken birden küçük kardeşim boynuma
atlayıverdi. Habersizce odama girmek ve beni
gafil avlamak onun en büyük eğlencesiydi çünkü.
Annem kahvaltının hazır olduğunu söyleyince
kardeşimle beraber mutfağa geçtik. Köpeğimiz
Odi, yaramaz bir çocuk gibi gözlerimin içine
bakıyordu masanın altından. Kesin yine koşarken
bir şeyleri devirmiş, annemin gazabından korkup
masanın altına saklanmıştı. Annem işe geç
kalmış olmalı ki doymadan kalkmamamızı
tembih ederek aceleyle evden çıktı. Bugün
okullar tatildi ve koca bir gün, eğlenmek için
kardeşimle beni bekliyordu.
13. Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Benzetmeden yararlanılmıştır.
B) Öyküleyici anlatım biçimiyle yazılmıştır.
C) III. kişi ağzından anlatım söz konusudur.
D) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
DENEME - 4
Her yanlış ders almasını/çıkarmasını bilene doğruya giden yolda bir basamaktır.
14. Bu görselde verilen öğütleri aşağıdaki atasözlerinden hangisi desteklemez?
A) Sözü söyle alana, kulağında kalana.
B) Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirtir.
C) Ne ekersen onu biçersin.
D) Kötü söz, sahibinindir.
Genç yazar, 31 Mart 1987 yılında, Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde dünyaya geldi. Birçok ödüle aday
gösterilen 2. eserini yazdığında henüz 29 yaşındaydı. Bir röportajında, bu kadar başarılı olmasını Prof. Dr.
Aziz Sancar’a borçlu olduğunu söylemişti. Çünkü ilk eseri olan ve Aziz Sancar’ın hayatını anlatan “Azmin
Zaferi” yazıldığı sene büyük bir yankı uyandırmış, eleştirmenlerden tam not almış, kısacası ona ünlü
olmanın kapılarını aralamıştı.
15. Bu metinde nokta, numaralanmış görevlerinden hangisiyle kullanılmamıştır?
A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.
DENEME - 4
Her yanlış ders almasını/çıkarmasını bilene doğruya giden yolda bir basamaktır.
Aşağıdaki cümlelerin anlamca çelişenlerini
altındaki bölüme yazınız.
Duvarda bir gedik açmaya bir taşın eskimesi
yeter.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Felaket, dost sayısını sıfıra indirir.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir
ruhtur.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
16. Buna göre aşağıdakilerden hangisi
yukarıdaki cümlelerden herhangi birinin
anlamca çelişen cümlesi değildir?
A) İnsanın akıllı olup olmadığını konuşmasından
çıkarabilir.
B) Ne kadar uğraşırsanız uğraşın zarar
veremezsiniz.
C) Bizler zor zamanlarda birbirimizle
kenetleniriz.
D) Huyu suyu, bakış açısı farklı olan kişiler; daha
iyi arkadaş olabilir.
(I) Tüm gece uyumayıp sabahın olmasını
bekledim. (II) Heyecanlıydım çünkü sabah uyanır
uyanmaz dedemi görmeye gidecektim. (III) Onu
görmeyeli epey uzun zaman olmuştu. (IV) Elini
öpüp sarılmak için o kadar sabırsızlanıyordum
ki...
17. Bu metindeki numaralanmış cümlelerin
hangisinde isim - fiil kullanılmamıştır?
A) I
B) II.
C) III.
D) IV.
“Bugün yine yağmur yağdı.” cümlesinde “yağdı”
kelimesi çekimli fiildir ve cümlenin yüklemidir.
“Yağmur yağınca hemen eve gittik.” cümlesinde
ise “yağınca” kelimesi fiil anlamını korumakla
birlikte, cümledeki başka bir fiili belirttiği için
zarf - fiildir.
18. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde zarf -
fiil kullanılmıştır?
A) Toplantıda tanıdık bir yüze rastlamadım.
B) Yaptığı konuşmadan hiçbir şey anlamadık.
C) Gelenleri güle oynaya karşıladı.
D) Okumak kadar anlamak da önemlidir.
19. “Dede Korkut Hikâyeleri” kitabıyla ilgili
aşağıdaki cümlelerden hangisi
kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden
farklıdır?
A) Eser bir ön söz ve on iki hikâyeden oluşur.
B) Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun olaylar
kitapta iç içedir.
C) Yazarı belli olmayan eser 15. yüzyılda yazıya
geçirilmiştir.
D) Aşk, yiğitlik, kahramanlık gibi konular
sürükleyici bir dille anlatılmıştır.
Fiil kök veya gövdesinden türeyip fiilimsi eklerini
almasına rağmen zaman içerisinde bir nesnenin,
bir yerin veya bir durumun adı hâline gelerek
fiilimsi özelliğini kaybeden sözcüklere “kalıcı
isim” adı verilir.
20. Bu bilgiye göre aşağıdakilerin hangisinde
kalıcı isim kullanılmıştır?
A) Şiirin üslubuyla ilgili görüşüne katılmıyorum.
B) Bu sene de buğday ekmekten başka çaresi
yoktu.
C) Kulağımda çınlayan senin sesin mi?
D) Şişenin dolması epey uzun sürdü.
DENEME - 4
Her yanlış ders almasını/çıkarmasını bilene doğruya giden yolda bir basamaktır.
1A 2B 3A 4A 5D 6B 7A 8C 9D 10D 11B
12B 13C 14A 15C 16A 17C 18C 19D 20A