48
1 DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK TEHLİKE : İFTİRACILIK MÜESSESESİ

DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

1

DEVLETE VE YARGIYAOLAN GÜVENİ

YOK ETMEYE YÖNELİKBÜYÜK TEHLİKE :

İFTİRACILIK MÜESSESESİ

Page 2: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

İ Ç İ N D E K İ L E R

GİRİŞ .........................................................................................................5YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKEİFTİRACILIK MÜESSESESİ ..................................................................7HAKSIZ TUTUKLULUKLAR, TUTUKLULUK SÜRECİNDEKİHUKUKSUZLUKLAR, BASKI, SIKINTI VE ZORLUKLAR DAİŞKENCE SUÇUDUR ...........................................................................10TUTUKLULAR PSİKOLOJİK AÇIDAN BÜYÜK BİR STRESYAŞAMAKTADIR.................................................................................15TUTUKLULUK FİZİKİ VE MANEVİ İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİDİR .............................................................22GÖZALTI, TUTUKLULUK VE CEZAEVİ DÖNEMLERİNDEFİZİKİ VEYA MANEVİ EZİYET YAPMAK İŞKENCE SUÇUDUR ...........................................................................24TUTUKLULARIN FİZİKİ VE MANEVİ İŞKENCEYLE İTİRAFÇIOLMAYA ZORLANMASI SUÇTUR .................................................28HAKSIZ TUTUKLAMA İŞKENCE YASAĞININ İHLALİ SAYILIR ........................................30

Page 3: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

TUTUKLU TBAV MENSUPLARI VE AİLELERİ PSİKOLOJİKİŞKENCE YÖNTEMİYLE ZORLA İFTİRACI YAPILMAK İSTENMEKTEDİR .....................................34CEZAEVİNDEKİ ARKADAŞLARIMIZ SÖZDE İTİRAFÇILIĞA,GERÇEKTE İSE KELİMENİN TAM ANLAMIYLA İFTİRACILIĞA TEŞVİK EDİLMEKTEDİR......................................36BİR İNSANI TEHDİTLE ŞİKAYETÇİ YAPMAYA ÇALIŞMAK O İNSANI AHLAKSIZLIĞA TEŞVİKTİR ........................................38ZORLA MÜFTERİ YAPILAN BİR İNSAN ARTIK GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR AHLAKİ ÇÖKÜNTÜİÇİNE GİRECEKTİR ............................................................................41DEVLETİMİZ ZAYIF KARAKTERLİ VE AHLAKSIZLIĞA YATKIN KİŞİLERİ KORUMA ALTINA ALMALIDIR .....................................................43ZORLA İFTİRACI YAPILAN KİŞİLERİN VERDİKLERİ İFADELER GEÇERLİ SAYILAMAZ .......................45SONUÇ ...................................................................................................48

Page 4: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

4

1. Baskı: Aralık 2018

Page 5: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

GİRİŞ

Ülkemiz, iktidardan muhalefete çoğu siyasetçimiz, aydınımız vefikir adamımızın da dile getirdiği üzere, ikinci bir Kurtuluş Savaşıdöneminden geçmektedir.

Darbe girişimleri, ayaklanma denemeleri, terör, dış merkezliekonomik saldırılar, sınır ötesi askeri tehditler, yönetim kademele-rine sızmış kripto FETÖ’cü, kripto PKK’lı, kripto Cumhuriyet veAtatürk düşmanlarının oyun ve komploları gibi her yönden gelensaldırı ve tehditlere karşı milletçe büyük bir mücadele vermekteyiz.

Sözünü ettiğimiz Türkiye düşmanı kripto çevrelerin halen dev-letin birçok kademesinde son derece faal olduğu bilinen bir ger-çektir. Devletin en hassas ve hayati mekanizmalarından biri olan“Adalet Sistemini yıpratmak ve dejenere etmek” ise bu vatan hainiçevrelerin sinsi plan ve komplolarının başında gelmektedir. Buyöntemle amaçlanan, halkımızda yargı kurumuna, devlete ve hü-kümete karşı büyük bir tedirginlik ve güvensizlik oluşturmaktır.Böylelikle, büyük bir korku toplumu oluşturularak özellikle içindebulunduğumuz dönemde en çok ihtiyacımız olan milli birlik ve

5

Page 6: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

bütünlüğümüz, ulusal dayanışmamız, hükümetimize olan tevec-cüh ve destek yok edilmek istenmektedir.

Devletine, hükümetine ve milletine her koşulda karşılık bek-lemeden sahip çıkan kişi, topluluk, cemaat ve vakıfları susturma-ya yönelik tuzakların kurulması da aynı şer planın önemli bir par-çasıdır.

Diğer yandan, ülkemizi uluslararası toplum nezdinde itibarsız-laştırmak da söz konusu kripto çevrelerin “adalete neşter vurmaplanı”nın önemli bir hedefidir. Bu sayede, Türkiye güya “adalet-ten, adil yargılama kriterlerinden, hukuk devleti ilkelerinden vedemokrasiden uzaklaşmış, insan hak ve özgürlüklerine karşı sa-vaş açmış, devlete ve yargıya güvensizliğin had safhada olduğu”bir üçüncü dünya ülkesi gibi gösterilmek istenmektedir.

Bu kitapçıkta, kripto FETÖ’cülerin yukarıda sözünü ettiğimiz“Türk adaletini yok etme planı”nın” sahte, yalancı “itirafçılarüretme”, ya da en doğru deyimiyle “İFTİRACILAR devşirme”yöntemi ele alınacaktır. Bu yöntemle kanun ve hukukun nasıl engaliz haksızlık, adaletsizlik ve suistimallere açık hale getirilebilece-ği gözler önüne serilecektir.

6

Page 7: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜKTEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ

Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet gösteren kripto FETÖ’cü-lerin destek ve yönlendirmesiyle sözde “itirafçılık” adı altında ye-ni ve sinsi bir “İFTİRACILIK” müessesesi oluşturmak istenmekte-dir.

Kripto FETÖ’cülerle bunların siyaset, medya ve kriminal dün-yadaki uzantıları olan çeşitli münafıkane yapılanmalar, devlete,millete, hükümete, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve tüm Müslüman-lara, her koşulda tam destek veren ve FETÖ’ye karşı en etkin mü-cadeleyi yürüten çevrelerden son derece rahatsızdır. Sayın AdnanOktar ve arkadaşları da bu kişi ve çevrelerin başında gelmektedir.

Bu yüzden Kripto FETÖ’cüler, bu masum insanlara husumetduyan bazı kişileri organize edip asılsız şikayetlerde bulunmayayönlendirmiş, açılan soruşturma dosyalarını sahte suç isnatlarıyladoldurup, en sonunda onları mahkum edebilmek amacıyla da al-çak ve kahpe bir sistem kurmuşlardır: “İFTİRACILIK”

7

Page 8: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

FETÖ’nün Emniyet ve Yargı içinde bugün hala cirit atan müna-fık kriptoları, bu yöntemle hasımlarını, yani devlete ve hükümeteher koşulda büyük destek veren kişileri etkisiz kılmak amacıylakendilerince karalama, itibarsızlaştırma ve uzun süreli mahkumi-yetlere çarptırma arayışındadır.

Hukuksuz tutuklamalar, cezaevlerinde kasıtlı oluşturulan kötüve sağlıksız koşullar, emniyetsiz ortamlar, baskıcı uygulamalar, ba-sın ayağıyla bu tuzakların desteklenmesi ve ülkeyi huzursuzluğaiten 28 Şubat tarzı medya anlayışı ile oluşturulan linç ortamı yalanitirafçı yani İFTİRACI devşirmede uygulanan temel fiziki yön-temlerdir.

İnsan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan bu fiili hukuksuzluklarınyanı sıra, psikolojik yöntemler de iftiracı devşirmede yoğun biçim-de kullanılmaktadır:

Tutukluları, “çok uzun süreli mahkumiyetler alacakları, ölenekadar hapislerde çürüyecekleri”, “ailelerinin ve yakınlarının zarargörecekleri”, “toplum içindeki itibarlarının yok edileceği”, “tümpara, mal, mülk ve birikimlerini kaybedecekleri”, “ticari ve sosyalhayatlarının biteceği” şeklindeki tehditlerle yıldırma ve korkutmaçalışmaları psikolojik yöntemlerin başlıcalarıdır.

Tutuklulara bir süre bu ağır ve zorlu koşullar yaşatıldıktan son-ra, “bu ortamda ölene kadar kalmak istemiyorsan bizim istediği-miz yönde açıklamalar yapar, (yani arkadaşlarına iftira atarsın),istediğimiz ifadeleri de imzalarsın” teklifi gelmektedir.

Eski dönemde, gözaltındakilere hayali suçlar yüklemek, sahteitiraflar yaptırmak için emniyette uygulanan klasik“İŞKENCE”nin yerini bugün hukuksuz gözaltı ve tutukluluklar,“CEZAEVLERİNDEKİ ÖRTÜLÜ ve SİNSİ İŞKENCE” teknikleri

8

Page 9: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

almıştır.İşkencenin yöntem ve formatı değişmiştir. Amaç ve zihniyette

ise hiçbir fark yoktur.Ancak bilinmesi gerekir ki bu tür yöntemlerle iftiracı devşir-

mek, resmî kurumların kullanılması suretiyle işlenen çok ağır veçirkin bir suçtur. Devletin itibarına, güvenirliğine açılmış bir sa-vaştır.

Devletimizden ricamız bu sinsi FETÖ’CÜ “İFTİRACILIK”müessesesine acil önlem alınmasıdır.

9

Page 10: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

HAKSIZ TUTUKLULUKLAR, TUTUKLULUK SÜRECİNDEKİ

HUKUKSUZLUKLAR, BASKI, SIKINTI VEZORLUKLAR DA İŞKENCE SUÇUDUR

Normal yaşamlarını sürdürürken birden tutuklanarak özgür-lüklerini, eski yaşam standartlarını kaybeden çoğu insanın nasılbüyük bir stres ve psikolojik bunalım içine düştükleri herkesçe bi-linmektedir.

Bu durumdaki tutuklu insanlar üzerinde kurulacak fiziki ve psi-kolojik baskılar sonucunda zayıf iradeli insanları yönlendirmek dekolayca mümkün olacaktır.

Prof. Dr. Ersan Şen’e göre haksız tutuklama ve tutukluların tu-tukevi yerine hükümlülerin bulunduğu cezaevlerine gitmesi bilebaşlı başına işkence suçudur.

Bir de bunun üstüne bazı kamu görevlilerinin de olaylara dahilolmasıyla uygulanan psikolojik baskı ve tehditlerle, yani işkenceyletutukluların iftiracılığa teşviki çok kolay olabilmektedir.

10

Page 11: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Emekli Ankara Cumhuriyet Savcısı Cahit Yahşi’nin, TürkiyeBarolar Birliği Dergisi’nde tutuklu sanıklarla ilgili yazdığı görüş-leri konuya çok güzel ışık tutmaktadır:

“Tutuklamayla kişi, yaşadığı çevreden ansızın koparılıp bir ye-re kapatılıverir. Böylece yaşadığı dünya ile ilişiği birden kesilir. Yarınvadesi dolacak alacakları, borçları, gireceği iş ya da okul sınavı, tar-lada kalan ürünü, yarım kalan ekini, akan çatısı, hasta anasının ila-cı, doğumevine yatacak karısı, evinin yiyeceği içeceği, çocuğun oku-lu, kira parası, elektrik, su, telefon makbuzları, verdiği randevu, kal-dırım kıyısına bıraktığı otomobili, kamyona sarılı yaş sebzesi, üç günsonra yapılacak düğünü, nişanı, konukları ne olacaktır? Kim çözüm-leyecektir? Nasıl çözümlenecektir?

Benzer yüzlerce durum ve binlerce soru. Ve geride gözü yaşlı ya-kınlar.

Tutuklanan kişi sanki ölmüş gibidir. Her durumu çözümsüz,her sorusu yanıtsız ve her işi yarım kalıverir.

11

Page 12: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Oysa, kesin hükümle cezalandırılan kişi cezaevine girmedenkendisini buna hazırlar. Çünkü; cezasının verilmesinden kesinleş-mesine değin bir süre geçer.

Temyiz yoluna gidilmişse bu süre daha da artar. Kesinleşen ceza-nın infazı için çağrı çıkartılır, bir süre daha geçer. Koşulları elverirseinfaz dört ay sonraya ertelenebilir, bu da ek süredir. Böylece hüküm-lü cezaevine girmeden işini nasıl çekip çevireceğini, ailesini nasıl ge-çindireceğini, ilişkilerini nasıl sürdüreceğini, hatta cezaevinde neleryapabileceğini düşünme, tasarlama ve uygulama zamanı bulur.

Tutuklunun böyle bir zamanı hiç olmaz.Hükümlü bir suç işlemiştir, sonucuna da katlanmak zorunda-

dır. Başına gelenler ve gelecek olanlar kendi eyleminin doğal so-nuçlarıdır.

Tutuklu ise aynı konumda değildir. Suçu işlediği saptanmamış-tır ki sonucuna katlanması doğal görülebilsin.

12

Page 13: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Tutukluluğun acılı ikinci dönemi tutukevinde yaşanır: Henüz su-çu işlediği bile kesin olmayan, soruşturma sonunda aklanması daolanaklı bulunan tutuklu, konulduğu tutukevinin koşulları içinde,yoksun bırakıldığı kişi özgürlüğünün yanı sıra Anayasaca güvencealtına alınmış diğer hak ve özgürlüklerinden de, değişen ölçülerde,yoksun kalır; İstediği yere gidemez, istediği işi yapamaz, istediğiyleistediği gibi haberleşemez, istediği yerde oturup yatamaz, istediğiniokuyup yazamaz, iletişim araçlarından istediğince yararlanamaz, is-tediği gibi davranamaz, Daha bir çok mez, maz.

Tutuklu; konulduğu koğuşun kirli duvarları arasında, üst üste biryaşamı paylaşmak; kirli, kokulu, küfürlü, gürültülü, dumanlı, oksi-jensiz bir havayı solumak; ne olduğu belirsiz kişilerle konuşmak; bi-riyle yatağı paylaşmak; gözünü yakan ampul ışığında sabaha dekhorultuları, öksürmeleri, inlemeleri, bağırtıları, fısıldaşmaları dinle-mek; gün boyu gardiyanların, sabıkalıların, meydancıların, zorbala-rın, avantacıların isteklerini, kaprislerini göğüslemek; havalandır-manın ayazına, sıcağına, ıslaklığına, bulabildiği ile karnını doyur-maya, helada yıkanmaya, daha nice saymakla bitiremez durumakatlanmak zorundadır.

13

Page 14: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Tutuklama; tutukluya uygulanan rejim ve içine konulduğu yernedeniyle tutuklu üzerinde ruhsal, bedensel ve düşünsel etkiler ya-ratır; tutuklunun aile, iş ve çevre ilişkilerini bozar. Kimi kez, son-radan düzeltilmesi ve onarılması olanaksız yitimlere, ruhsal ve be-densel hastalıklara, mali çöküntülere, ailevi çözülmelere yol açar.

Bütün bunları gözeterek “Tutuklamayı isteyen avukat ve savcıla-rı, tutuklama kararı veren ve bu kararları itiraz üzerine inceleyenyargıçları, ta mesleklerinin başında, belirli sürelerde, sıradan kişilergibi ansızın alıp tutukevlerine koymalı ve böylece oradaki yaşamıgöstermeli, duyumsatmalı; insanlar çabuk unutuveren bir yapıda ol-duklarından, zamanla değişen koşulları da görmeleri ve öğrenmeleriiçin, belirli aralarla bu uygulamayı yinelemeli” diye düşünürümhep.”

14

Page 15: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

TUTUKLULAR PSİKOLOJİK AÇIDAN BÜYÜK BİR STRES YAŞAMAKTADIR

Uzm. Psk. Simay Okşan Oral’ın “Stres ve Cezaevi Yaşantısı” adlıkitabı da, tutukluların yaşadıkları psikolojik sorunları ve ruh hal-lerini ortaya koyması açısından çok önemli bir eserdir.

Simay Okşan’ın kitabında yer verilen bilimsel verilere özellikledaha cezası ve hatta neyle suçlandığını dahi bilmeyip mahkeme sü-recini bekleyen tutuklular;

• Geleceklerini belirsiz görüp büyük bir stres yaşamakta,• Yaklaşan duruşmaların yarattığı gerginlik kişileri zihinsel

ve duygusal olarak yıpratmakta,• Tutukluğa kadar kazanılmış tüm değerlerin kaybedilmesi

endişesiyle birlikte özgürlüğe bir daha kavuşamama stresikişilerde ağır travmalara neden olmakta,

• Tutuklular yalnızlık sendromuna kapılmakta,• Sağlık problemleri olanlar hastalıkları karşısında çaresiz

kalacaklarını düşünmekte,

15

Page 16: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

16

• Yaşadıkları ve muhtemel yaşayacakları ortam kendileriniürkütmekte,

• Ailesinden ve yakınlarından utanmakta,• Kendilerini toplumdan dışlanmış hissetmekte,• Mahpusluğun acılarını çekeceğini düşünerek tedirgin ol-

makta,• Eşya ve hizmetlerden yoksunluk nedeniyle ağır psikolojik

bunalımlara yönelmektedir.

Türkcan Saatçioğlu’na göre tutuklular, geleceklerini belirsiz gör-meye başladığında büyük bir strese kapılmaktadırlar:

“Tutuklanma ve cezaevine girme durumu, bireyin sosyal yaşa-mında önemli değişikliklere sebep olmaktadır. Yaşanan iş kaybı, aileve arkadaşlardan uzak kalma, adli prosedürün hala sürüyor oluşu,geleceğin belirsiz olması kişi üzerinde büyük bir stres yaratmakta-dır. (Saatçioğlu, Türkcan, Işıklı ve Uygur, 1995)

Öztürkçügil’e göre tutuklular, toplum tarafından dışlanan kişi-lerle birlikte olduklarını düşünüp yalnızlık, üzüntü ve strese kapı-labilmektedir:

Page 17: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

“Birey cezaevine girdiğinde kendi gibi olan birçok farklı kişiyle biraraya gelmektedir. Fakat yaşadığı tüm bu değişikler sonucunda ya-şadıklarını ailesine, arkadaşlarına istediği zaman anlatamaz. Bu du-rum kişinin kendisini yalnız hissetmesine sebep olabilir ve gittikçetopluluk içinde yalnızlık çekme durumunu yaşayabilir. Bunun ya-nında bulunulan ortamdakilerin toplum tarafından itilen, dışla-nan kişiler olması da bu durumdaki bir birey için üzücü ve stresyaratıcı olabilir.” (Öztürkçügil, 1998)

Demirbaş ve Canter’e göre sanık olarak cezaevinde bulunan tu-tuklular, alınacak cezanın belirsizliği, yaklaşan duruşmanın yarat-tığı gerginlik sebebiyle zihinsel ve duygusal çöküntüye maruz kala-bilmektedir:

“Hapislik bir yandan her bir tutuklu/hükümlünün psikolojik özel-liğine göre, diğer yandan hapisliğin dış durumlarına göre farklı etkiyaptığından herkes için aynı olan bir hapislik psikolojisi bulanma-maktadır. Bu sebeple tek tek tipik etkiler saptanır (Demirbaş, 2002)Bu sebeplerden ötürü herkesin cezaevi deneyimleri farklılıklar göste-rebilir. Cezaevinde kalma sürelerinin kısa olmasıyla uzun olmasıarasında önemli fark vardır. Bu, kişinin cezaevinde kaldığı süre bo-yunca edindiği deneyiminden çok psikolojik olarak etkilenmedenkalmanın daha zor olması gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Ceza-evinden tahliye edildikten sonra çoğu şeyin keskin bir biçimde değiş-miş olacağı ve dolayısıyla kişinin eski becerilerini geliştirmek ya dayenilerini öğrenme zorunluluğu ortaya çıkacağı için, dışarıdaki ha-yata adapte olmak daha uzun bir süre gerektirmektedir. Sanık ola-rak cezaevinde bulunma, alınacak cezanın süresinin belirsizliği veyaklaşan duruşmanın yarattığı gerginlik zihinsel ve duygusal yön-den kişiyi yıpratıcı olabilmektedir.” (Canter, 2011)

17

Page 18: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Sykes, mahkumların acı ve yoksunluk içine düştüklerini kalemealmıştır:

“Sykes “Tutsaklar Toplumu” adlı çalışmasında, mahkumlarınkarşılaştıkları acıları ıstırapları hapsedilmenin mahpusluğun acı-ları (Paints of imprisonment) kavramı ile açıklamaktadır. Sykes’agöre mahkumların karşılaştığı beş temel acı/yoksunluk bulunmakta-dır.

Özgürlüğün Yoksunluğu (deprivation of liberty): Bu kavrammahkumların özgürlükleri başta olmak üzere ailelerinden, arkadaş-larından ve yakınlarından yoksun olma durumlarını anlatmaktadır.Bunun sonucu olarak duygusal ilişkilerin olmaması, can sıkıntısıve yalnızlık görülür.

Eşya ve Hizmetlerden Yoksunluk (deprivation of goods and ser-vices): Mahkumların cezaevinde maddi gelir mal varlığı edinme im-kanlarına sahip olmama durumlarını anlatmaktadır.

Heteroseksüel İlişkilerden Yoksunluk (deprivation of heterosexu-al relationships): Cezaevinde uzun süre kalan kişilerin cinsel ihtiyaç-larını gidermek konusunda yaşadıkları yoksunluğu ifade etmektedir.Bazı kriminologlar bu kurumun kişi üzerinde ciddi psikolojik sorun-lar yarattığını belirmektedirler. Bu sorunların başında yaşı daha bü-yük ve agresif olan mahkumların daha genç ve pasif olan mahkum-ları homoseksüel ilişkiye zorlamaları gelmektedir.

Kişisel Özerklikten / Otonomiden Yoksunluk (deprivation of au-tomony): Mahkumların 24 saatinin kurum tarafından belirlenip dü-zenlendiğini ifade etmektedir.

Kişisel Güvenlik Yoksunluğu (deprivation of security): Kişisel gü-venliğin olmayışını, küçük bir mekanı pek çok mahkumun paylaş-ması durumunda bazılarının diğerlerine yönelik şiddet ve / veya cin-

18

Page 19: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

sel açıdan istismar durumlarının olabilirliğini ifade etmektedir.”(Kızmaz, 2005)

Haney de tutukluların yoğun bir stres içinde olduklarını yaptığıaraştırmalarla şu şekilde ortaya koymuştur:

“Konuyla ilgili araştırma yapan bir başka kişi ise Haney’dir. Ha-ney’e (2001) göre kişide stres yaratıcı durumlar şöyle sıralanmakta-dır:

Kurumsal Yapıya ve Olasılıklara Bağımlılık: Cezaevi sistemi ki-şilerin seçme özgürlüklerinden ve kendi adına bir şeylere kararverme bağımsızlığından vazgeçmelerini gerektirmektedir. Bu du-rum birçok insan için acı verici ve zorlayıcı olmaktadır. Zamanlatutuklu/hükümlüler, önceki özgürlük ve özerkliklerinin geri verilece-ği zaman yaklaştıkça, kaygılarının artmasına neden olacak ölçüdekendileri için karar almada kuruma bağımlı hale gelmektedirler.(Canter, 2011)

Cezaevi dışındaki yaşam, radikal ve köklü değişmelere sahneolurken, cezaevindeki yaşam görece durağan bir nitelik sergilemekte-dir. Uzun süre cezaevinde mahkûm kalan herhangi birinin cezaevin-den çıktıktan sonra karşılaştığı yaşam bu sebeple onların toplumsaladaptasyonlarını güçleştirici bir nitelik sergileyebilmektedir. (Gid-dens, 2000)

Aşırı Uyanıklık, Kişilerarası Güvensizlik ve Kuşku: Cezaevlerikaçmanın olanaksız olduğu, tehlikeli yerlerdir. Tehdit ya da kişiselrisk durumları için uyanık ve tetikte olma gereği bulunmaktadır.Çünkü yakın çevrede herhangi bir zayıflık işaretinden faydalan-maya hazır kişilerin bulunuşu, kişilerarası kuşku ve güvensizlikdurumuna sebep olmaktadır. (Canter, 2011)

Aşırı Duygusal Denetim, Yabancılaşma ve Psikolojik Uzaklık: Ba-

19

Page 20: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

zı erkek tutuklu/hükümlüler, şiddet uygulayabildiğini, güçlü olduğu-nu gösteremedikleri sürece, cezaevi yaşantıları boyunca sömürülüpyönetileceklerine inanabilmektedirler. Bu yüzden sert adam imgesiyaymaya çalışmaktadırlar. Bunun sonucunda kişiler çevrelerindekiolaylara duygusal tepki vermeyip bastırma çabası gösterebilirler.Hem duygusal hem de davranışsal olarak nötr bir “tutukevi” maskesigeliştirmeye çalışan tutuklu/hükümlüler, kendilerine ve başkalarınayabancılaşma tehdidi ile karılaşmaktadırlar. Toplumsal durum veilişkilerde alışkanlık haline gelen ve güçsüz bırakan duygusal bir boş-luk geliştirebilirler. Ayrıca, kendileriyle başkaları arasında kalıcıköprülenemez bir uzaklık oluşturmakta olduklarını da görebilmekte-ler. (Canter, 2011)

Toplumsal Geri Çekilme ve Yalıtılmışlık: Bazı tutuklular, bir top-lumsal görünmezlik perdesi arkasına gizlenerek ve olabildiğince gözebatmaz ve başkalarından özenle kopuk hale gelerek kendilerini ko-ruma eğilimi sergilemektedirler. Bu kendi kendine toplumsal geri çe-kilme ve yalıtılmışlık kendilerini bütünüyle her şeyden geri çektiklerianlamına da gelebilmektedir. Kendilerini kimseye güvenmesine izinvermeyip tutukevi yaşamının gerginlikleriyle sessiz bir yalıtılmış-lık yaşayarak üstesinden gelmeye çalışmaktadırlar. Tutuklu/hü-kümlü vurdumduymazlığı ve kendi kendine davranış başlatma ye-teneği kaybı birleştiğinde, bu görüntü büyük ölçüde klinik çökkün-lük görüntüsüne benzemektedir. (Canter, 2011)

Azalmış Benlik Değeri Duygusu ve Kişisel Değer: Tutuklu/hü-kümlülerin özel yaşam hakları oldukça kısıtlıdır ve yaşam alanlarınıpaylaşacak kişileri seçme hakları ya hiç yoktur ya da çok kısıtlıdır.Uyuyup uyanma saatleri, yemek yeme saatleri, yıkanma zamanlarıkonusunda seçenekleri bulunmamaktadır. Bu koşullar, kişilere sü-

20

Page 21: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

rekli toplum tarafından dışlanmış ve damgalanmış olduklarını ha-tırlattığı için tutuklu/hükümlüler üzerinde son derece stres veüzüntü yaratmaktadır. (Canter, 2011)

Tutukluluk Acısına Sarsıntı Sonrası Gerginlik Tepkileri: Ceza-evinde bulunan insanların çoğunluğunun çocukluk dönemi sıkıntıla-rı yaşamış olması gerçeği, başka şeyler arasında cezaevi yaşamınınkatı, cezalandırıcı ve duyarsız doğasının birçok tutuklu/hükümlüiçin bir yeniden sarsıntı geçirme deneyimi anlamına gelebilmektedir.Bazı tutuklular, cezaevi yaşamını eğilip bükülmez ve yol vermez ka-tılığını davetsiz bir biçimde her an şiddetle karşı karşıya kalıp ve fi-ziksel ve/veya cinsel saldırılar yoluyla kötü davranışa hedef olmaolasılığını başkalarının denetiminden kurtulma gereksinimini, yasalsaygı ve onları saran çevrede iyilik hallerine duyarlılık yokluğunuhep çok tanıdık yaşantılar olarak görebilmektedirler. Cezaevinde ge-çirilen zaman, yalnızca anılan değil aynı zamanda bu erken zararlıdeneyimlerin engelleyici psikolojik tepki ve sonuçlarını yenilemekte-dir.” (Center, 2011)”

Tüm bu yargı mensuplarının, akademisyenlerin görüşleri ve bi-limsel veriler tutukluların bozulan psikolojisini gözler önüne ser-mektedir. Tutuklu psikolojisinin farkında olan bazı karanlık odak-ların iftiracı devşirmek amacıyla bu tür manevi işkence ortamla-rından faydalanmaları elbette hukukun, adaletin ve insan hakları-nın ayaklar altına alınmasından başka bir anlama gelmemektedir.

21

Page 22: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

TUTUKLULUK FİZİKİ VE MANEVİ İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİDİR

Dünyaca ünlü Roll Dergisi Mayıs 2001 sayısında, tutuklularauygulanacak baskı neticesinde onları yönlendirmenin kolay halegeldiğini ortaya koyan bir araştırmayı yayınlamıştır. Söz konusuaraştırma şu şekildedir:

“70’li yılların başında Hamburg Üniversitesi Psikoloji Fakülte-si’nde bu konuda deneyler gerçekleştirildi. Önce ışık ve ses yalıtımıolan, gündüzün ve gecenin fark edilemediği odalar yapıldı. Dışa-rıdan hiçbir etkinin girmediği bu odalara deney amacıyla insanlarkondu. Bu insanların bir bölümü Alman askerleriydi. Deneylerin so-nuçları, bilim adamlarınca değerlendirildi: İnsanların dayanma sı-nırı nedir? Ne zaman ağlamaya başlıyorlar? Ne zaman yalvarıyor-lar?... Sonuçta, deneyde insanların kişiliklerini kaybettikleri ve dı-şarıdan yeni kişiliklerin empoze edilmesinin mümkün olduğu or-taya çıkarıldı...”1

1 https://tr.wikipedia.org/wiki/Cezaevi

22

Page 23: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Roll Dergisi’nin yayınladığı bu bilimsel araştırma fevkaladeönemlidir. Görüldüğü üzere tutukluluk şartları AİHS kriterleri dı-şına çıkarıldığında cezaevleri ve tutukevleri birer ıslahevi olmaktançıkıp işkencehaneye dönüşmektedir.

Dolayısıyla, insanların tutukluluk şartlarını zorlaştırma veya fi-ziki/manevi işkence ile kişiliklerini kaybetmiş insanlara bazı ey-lemleri empoze etmeye kalkışma evrensel insan hakları açısındanbüyük bir suç teşkil edecektir.

23

Page 24: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

GÖZALTI, TUTUKLULUK VE CEZAEVİ DÖNEMLERİNDE FİZİKİ VEYA

MANEVİ EZİYET YAPMAK İŞKENCE SUÇUDUR

Prof. Dr. Ersan Şen’in, işkence suçuyla ilgili yaptığı araştırma şuşekildedir:

“İşkence” kavramı tanımı ve kapsamı, 10 Şubat 1984 tarihli İş-kenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlıkdışı ve Kötü Muamele veya Ce-zaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 1. maddesinde belirlen-miştir .

Bu tanıma göre ; “Bu Sözleşmenin amaçları bakımından ‘işkence’terimi, bir kişi üzerinde kasıtlı biçimde uygulanan ve o kişiden yahutüçüncü bir kişiden bilgi edinmek yahut itiraf elde etmek; o kişinin yada üçüncü bir kişinin gerçekleştirdiği yahut gerçekleştirdiğinden şüp-helenilen eylemden ötürü cezalandırmak; ya da o kişiyi ya da üçün-cü kişiyi korkutmak yahut yıldırmak/sindirmek için; ya da ayırımcı-

24

Page 25: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

lığın herhangi bir türüne dayanan herhangi bir nedenle, bir kamugörevlisi ya da resmi sıfatla hareket eden bir başka kimse tarafındanbizzat yahut bu kimselerin teşviki ya da rızası yahut da bu eylemionaylaması suretiyle yapılan, gerek fiziksel ve gerekse manevi/zihin-sel ağır acı ve ıstırap veren herhangi bir eylemdir. Bu husus, salt ka-nuna uygun yaptırımların uygulanmasından doğan ya da bu yaptı-rımların kendisinde var olan yahut arızi biçimde oluşan acı ve ıstı-rabı içermez”.

Özetle “işkence” terimi;a) Bilgi edinmek veya itiraf (ikrar) elde etmek amacıyla,b) İşlediği veya işlediğinden şüphe duyulan bir eylem sebebiylecezalandırılmak amacıyla,

c) Korkutmak veya yıldırmak/sindirmek amacıyla,d) Ayırımcılığın herhangi bir türüne dayanan (siyasi, felsefi,din, ırk ve inanç temelli ayırım gözeten herhangi bir sebeple),

Fiziksel, zihinsel/manevi ağır acı ve ıstırap veren herhangi bireylem olarak tanımlanmıştır. 

İşkence suçu kapsamında gerçekleştirilen eylem, şarta bağlı olma-lıdır. Bu şart birden fazla olup, değişken ve seçimliktir. İkrar veya bil-

25

Page 26: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

gi elde etme, cezalandırma, korkutma veya ayırma amacına dayalıdört nedeni (saiki), kamu görevlisinin hukuka aykırı fiilinin işkencesayılmasında bulunması gereken “özel kast” olarak aramak gerekir.Sözleşmenin 1. maddesinde sayılan bu saiklerin yokluğu halinde,hukuka aykırı fiilin işkence değil, suçun tipiklik unsuruna göre kas-ten insan yaralama, tehdit, taciz veya hakaret suçlarının varlığı gün-deme gelebilir.

“Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veyaruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etki-lenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren ka-mu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasınahükmolunur”. TCK m.94/4’e göre, “Bu suçun işlenişine iştirak edendiğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” 

Maddede işkence veya eziyet kavramlarının tanımına yer veril-memekle birlikte, gerekçesinde işaret edildiği üzere, Türkiye Cumhu-riyeti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile temel hak ve öz-gürlükleri koruyan iç hukuk hükümleri uyarınca; bedensel ve ruhsaldokunulmazlığa aykırı, dolayısıyla bireyin algılama ve irade yetene-ğini etkileyen her fiilin, korunan hukuki yarar kapsamında “işkence,insanlıkdışı ve kötü muamele” kabul edilebileceğini belirtmek isteriz.İşkence fiilini suç saymakla korunan hukuki yarar, bireyin vücutdokunulmazlığı, yaşamı, beden ve ruh sağlığı, maddi ve manevibütünlüğüdür.”

Netice itibarıyla, tutuklu bir insanın ruh sağlığını bozacak teh-dit, korkutma ve yıldırma yöntemleriyle, örneğin;

• Kişinin sağlık problemlerinin gözardı edilmesi ve tedavisi-nin yapılmaması,

• Ömür boyu hapisten çıkartılmamakla tehdit edilip korku-tulma,

26

Page 27: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

• Kişinin neyle suçlandığını kendisi dahi bilmezken kendisialeyhinde medyada asılsız yüzlerce iftiraya yer verilmesi,

• Yiyecek, içecek, ısınma, yatma gibi haklardan mahrum bı-rakılma,

• Avukatlarla görüşmenin engellenmesi,• Küçük düşürülme ve onursuzlaştırma,• Tutukluların AİHM’nin yasakladığı insanlık dışı muamele-

lere tabi tutulması,• Kamu görevlileriyle iş birliği halindeki üçüncü şahıslarca

tehdit ve şantajlara maruz bırakılma gibi eylemler işkence suçunu oluşturmaktadır.

27

Page 28: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

TUTUKLULARIN FİZİKİ VE MANEVİ İŞKENCEYLE İTİRAFÇI OLMAYA

ZORLANMASI SUÇTUR

Tutukluların büyük bir bölümünün cezaevlerinde önemli psi-kolojik sorunlar yaşadıkları ve yaşanan bu sorunların birçok kişi-nin ilerleyen yaşantısında kalıcı etkilere sebebiyet verdiği bilinenbir gerçektir. Tutukluluk halinin baskısı ve anlamı göz önüne alın-dığında; kişilerin tutuklulukları yüzünden yaşadıkları psikolojikrahatsızlıkları fırsat bilip içine düştükleri zayıf durumlarını istis-mar ederek tutukluları kendi iradeleri dışında zorla “sözde ih-barcı ve sözde itirafçı” konumuna sürüklemek ise kesin olarakhukuka aykırı olacaktır.

Hukuka aykırı şekilde delil toplanamayacağı gibi, hukuka ve in-san haklarına aykırı şekilde, kişilerin süren hukuki davalar için be-yanat vermeye zorlanması da hukuk açısından asla kabul edilemez.

Hukuka aykırı delil toplamayla ilgili olarak Prof. Dr. ErsanŞen’in açıklamaları şu şekildedir:

28

Page 29: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

“Hukuka aykırı yol ve yöntemle elde edilen delilin yargılamadakullanılamayacağı tartışmasızdır. Basit veya kişi hak ve hürriyetleri-ni ihlal etmeyen hukuka aykırılıklar yoluyla elde edilen delilin şüp-heli veya sanık aleyhine kullanılabileceğine dair fikirler olsa da, ya-zılı hukuk sisteminde normlar hiyerarşisinin tepesinde olan Anayasam.38/6 uyarınca hukuka aykırı delillerin ve hatta bu deliller yo-luyla elde edilen delillerin yargılamada şüpheli veya sanık aleyhi-ne kullanılması, bu kapsamda şüphelinin tutuklanması veya sanı-ğın mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır. Anayasam.38/6’ya göre; “Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular, delil olarakkabul edilemez”.”2

2 http://www.haber7.com/yazarlar/prof-dr-ersan-sen/2233614-hukuka-aykiri-delil-lerin-dosyadan-cikarilmasi

29

Page 30: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

HAKSIZ TUTUKLAMA İŞKENCE YASAĞININ İHLALİ SAYILIR

Prof. Dr. Ersan Şen, Temmuz 2014’te yazdığı bir yazısında, sa-dece haksız tutuklamanın dahi işkence yasağının ihlali sayıldığınıdile getirmiştir. Ersan Şen’in yazısı şu şekildedir:

“Masumiyet/suçsuzluk karinesi altında kişi hürriyeti ve güven-liği hakkından yoksun bırakılmak suretiyle tutuklanan ve uzun birsüre kapalı cezaevi şartlarında tutulan, yani olağan günlük yaşamşartlarından koparılıp birçok hak ve hürriyeti kısıtlayarak bir yerekapatılan kişi, işkenceye, insanlık dışı, aşağılayıcı muameleye ve-ya bir tedbir olan tutuklama vasıtasıyla cezaya maruz bırakılmış-tır.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nde tutuklu, adaletten kaçma veyadelil karartma şüphesi nedeniyle tutukevinde değil, birçok insanhak ve hürriyetinin kısıtlandığı kapalı cezaevinde tutulmaktadır.Sırf bu durum bile, haksız tutuklanana karşı işkence yasağının ih-lal edildiği anlamına gelir. Bu nedenle, gerçekte tutuklanmaması ge-

30

Page 31: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

reken bir kişinin hukuka aykırı şekilde tutulmasının bir sonucu da,kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının yanında işkence yasağının ihlaledilmesidir.

Özellikle tutukluluğun açık hukuka aykırılığında veya tutukla-ma tedbirinin bir insanı baskı altına almak veya toplum yaşamın-dan koparmak için uygulandığı durumda başka bir unsur veyakanıt aramaksızın İHAS m.3’de düzenlenen işkence yasağının ihlaledildiği kabul edilmelidir. Haksız tutuklamanın doğal bir sonucuolan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali zaten tartışmasız var-dır. Esas olan, bunun yanında haksız tutuklanan bireyin hangi hakveya hürriyetinin ihlal edildiğinin tespitidir…

Sonuç olarak; haksız tutuklamanın ağır şekilde seyrettiği durum-larda İHAS m.3’de tanımlanan işkence yasağının başka delil ve tes-pite ihtiyaç olmaksızın hak ihlali oluşturduğu yönünde karara varıl-ması gerekir. Aksi halde, hukuk devleti olduğu iddia eden toplumlar-da çok sert ve acımasız bir tedbir olan tutuklamanın kullanılması su-retiyle bireylere değişik maksatlarla baskı uygulanması, bu yolla dabireylerin işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye veyacezaya tabi tutulması gündemde kalmaya devam eder…

Tüm bu hususlar, olağan yaşamından masumiyet/suçsuzluk kari-nesi altında koparılan insan yönünden işkence veya kötü muameleveya “yargısız infaz” özelliği taşıyan ceza sayılabilmelidir. Haksız tu-tuklamada kaybedilen yalnızca kişinin maddi yönü değil, esas olarakmanevi yönü, kişiliği, hayatı, çevresi, ailesi, şahsiyeti ve benliğidir.

Hiçbir şekilde adaletten kaçmanın veya delil karartmanın somutşüphelerini ortaya koyan haklı gerekçeler olmaksızın kimse, yargı-lanması amacıyla tutulamaz. Bu amaç gerçekleşse bile, yine kimseuzun süre özgürlüğünden yoksun bırakılamaz. Çünkü tutuklama bir

31

Page 32: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

amaç değil, araçtır. Ancak son zamanların modern baskı veya insanıtoplumdan koparıp bir yere kapatma metodu olarak tutuklamanınkeyfi ve uzun süreli kullanıldığı buna gerekçe olarak da, hukuk veadalet kavramlarının gösterilmeye çalışıldığını üzülerek görmekte-yiz.

Hukukçu, bir yargılama tedbirini amaç ve fonksiyonundan kopa-rak uygulayamaz. En önemlisi tutuklama, insanı tasfiye veya baskıaracı olarak kullanılamaz. Artık tutuklama konusunda başımızıgömdüğümüz kumdan çıkarmanın vakti gelmiştir. İleride insanlar2000’li yılların başlarına baktığında, tutuklama tedbirini hiç de iyihatırlamayacaktır. Tutuklamanın siyasi veya adi suçlarda ne dereceacımasız, aşırı ve uzun süreli uygulandığının birçok örneğini tarihyazacaktır.

Tarih, yazılı hukuk kuralları karşısında gerekçesiz ve uzun süreliuygulanan tutuklamaların haksızlığını ve bu yöntemlere neden baş-vurulduğunu da yazacaktır. Kimileri çıkıp da “o dönemde bu bir zo-runluluktu” diyecek olsa da, “hukuk devleti” ilkesine inananlara bu-nun haklılığı anlatılamayacaktır.”3

Ersan Şen bir başka yazısında aynı konuya farklı açıdan değine-rek şu tespitleri yapmıştır:

“Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkes, bir tedbir olan tu-tuklamayı ceza gibi görür. Bu hatalı anlayışın iki olumsuz sonucuvardır: Birincisi, tutuklunun suç işleyip ceza çektiğine inanılır. Bi-reyin masumiyet/suçsuzluk karinesi ve dürüst yargılanma hakkıpek dikkate alınmaz. Bu nedenle vicdanlar da rahattır. Çünkü suçişleyen cezalandırılmıştır.

3 http://sen.av.tr/tr/makale-detay/73/haksız_tutuklama_İşkence_yasağının_İhlali_sayılır_mı?.html

32

Page 33: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Tutuklama, bireyin adaletten kaçmasını veya delil karartmasınıönlemek amacıyla uygulanan bir ceza yargılaması tedbiridir. Tutuk-lu birey, bu açık tanıma rağmen toplum tarafından suçlu görülür.Çünkü tutuklama kültürü, “suçlu değilse neden tutuklansın” düşün-cesini kabul eder. Bu yanlış düşünce, herhalde “ateş olmayan yerdenduman çıkmaz” atasözünün maalesef teamüle dönüşmüş hatalı birsonucudur.

İkincisi, bir suçla itham edilen şüpheli veya sanık tutuklanma-mışsa, yargılanması göz ardı edilip suçsuz olduğu kabul edilir.Çünkü tutuklama kültürü, “suçlu olsa idi tutuklanırdı”, yeni “ateşolan yerden duman çıkar” anlayışını kabul etmektedir.”4

4 http://t24.com.tr/yazarlar/ersan-sen/tutuksuz-yargilananin-davasini-takip-etmeme-hatasi,7478

33

Page 34: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

TUTUKLU TBAV MENSUPLARI VE AİLELERİ PSİKOLOJİK

İŞKENCE YÖNTEMİYLE ZORLA İFTİRACIYAPILMAK İSTENMEKTEDİR

Bugün cezaevlerinde bulunan 170 civarındaki birçoğu TBAVmensubu olan tutuklu ve onların aileleri üzerinde şu ana kadar de-ğindiğimiz yöntemlerle baskı oluşturulmaktadır. Bu kişiler sözdeitirafçı ama gerçekte arkadaşları aleyhinde iftiracı olmaya zorlan-maktadırlar.

Arkadaşlarımız hayatları boyunca suça karışmamış, hatta her-hangi bir şekilde polis, savcı, hâkim görmemiş insanlardır. Bu in-sanları alıp hapishaneye koymak, yukarıdaki bölümlerde de anlat-tığımız üzere gerek kendilerinde gerekse aileleri üzerinde büyükbir psikolojik baskı oluşturmaktadır.

Çocuklarının hapishanede olmasından zaten son derece rahat-sız olan bir kısım aileler, onların mevcut sağlık ve psikolojik du-

34

Page 35: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

rumlarını da düşünerek çocuklarını ne pahasına olursa olsun budurumdan kurtarma arayışına girmişlerdir. Ne yazık ki bugün ha-pishaneden çıkış için önlerine konan tek çözüm çocuklarının ar-kadaşları aleyhine sözde itirafçı; yani iftiracı olmalarıdır.

Devletimizin kanun, hukuk ve adalete adeta savaş açmış böylebir mekanizmaya ve bunun öncesinde ve sonrasında oluşan mağ-duriyetlere ivedilikle müdahale etmesini, en akılcı ve vicdani çö-zümü getirmesini ümit etmekteyiz.

Bir insan, haksız ve son derece ağır tutukluluk şartları sonucun-da “25-30 yıllık arkadaşlarımın aleyhine iftira atarak kurtulmak is-tiyorum” demek zorunda bırakılır ve kamu görevlisi olarak polisinve yargının içinden buna teşvik ve destek olan olursa bu, devletinde ‘iftira at kurtul’ mantığına destek olduğu izlenimini verir kibu da toplumda mevcut yönetime karşı çok büyük bir güvensiz-lik doğurur.

35

Page 36: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

CEZAEVİNDEKİ ARKADAŞLARIMIZ SÖZ-DE İTİRAFÇILIĞA, GERÇEKTE İSE KELİ-MENİN TAM ANLAMIYLA İFTİRACILIĞA

TEŞVİK EDİLMEKTEDİR

Adnan Oktar ve arkadaşlarına yönelik yürütülen soruşturmada150’nin üzerinde insan 4 ay önce tutuklanmış ve şu ana kadar or-tada bir iddianamede yoktur. Tutuklu insanlar bu zor ve haksızşartlar altında neyle suçlandıklarını dahi bilmezken basında yüz-lerce yılla yargılama yapılacağı yönünde haberler çıkartılarakmanevi işkencenin dozu sürekli arttırılmaktadır.

Diğer taraftan, Türkiye’nin farklı cezaevlerine, ailelerinden,avukatlarından ve yakınlarından kilometrelerce uzağa adeta sür-gün edilen ve buralarda zorlu cezaevi koşullarında yaşamayamecbur bırakılan tutuklu kişiler, karanlık bir organizasyon tara-fından sürekli tehditlere maruz bırakılmakta, yapılan tehditlerlekorkutma, sindirme, yıldırma yöntemiyle psikolojik olarak çök-müş, kişiler zorla iftiracı yapılmaya çalışılmaktadır.

36

Page 37: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Tutukluları iftiraya zorlayan organizasyon, kendi bünyesindekiavukatları devreye sokmakta, bu kişiler cezaevlerindeki arkadaşla-rımızın yanına giderek “Bir daha hapisten çıkamayacaksınız, şi-kayetçi olun, itirafçı olun, kendinizi kurtarın” diyerek manevi iş-kencenin boyutunu büyütmektedir.

Aralarında kanser, astım ve yüksek tansiyon hastaları da olan vedolayısıyla acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyan insanlara ilaç ulaştır-ma, maddi yardım gibi en hayati yardımlar dahi engellenmektedir.Bu eziyetlere yalnızlaştırma politikası ve psikolojik işkence de ek-lenerek bu insanlar sözde “itirafçı” olmaya zorlanmaktadır.

Aylar geçmesine rağmen bitmek bilmeyen bu manevi işkence-ler, aslında dava dosyasının ne kadar boş olduğunu, ancak psikolo-jik işkence sonucunda iftiraya zorlanmış kişilerin beyanlarıyla dol-durulmaya çalışıldığı açıkça ortaya koymaktadır.

Cumhuriyet tarihinde hiçbir davada, tutuklamaların ardındanbu kadar zorlamayla şikayetçi arandığına ve bu kadar çok masuminsanın sahte itirafçı yapılmaya çalışıldığına şahit olunmamıştır.

Bizler 28 Şubat döneminin fiziki işkenceli günlerinden kurtul-duğumuza sevinirken, cezaevindeki insanların zorla sözde itirafçıolmaları için bu şekilde bir psikolojik işkenceye tabi tutulacaklarınıhiç ummazdık.

Adli sicil kaydı tertemiz olan, hiçbir suç işlememiş olan insan-lara, “İftira atın, yalan beyanda bulunun, gerçekdışı suç isnatla-rını hapisteki diğer kişilerin üzerine yıkın ve kurtulun” şeklindebir baskının kurulması çok vahim sonuçlara neden olacak birdurumdur.

37

Page 38: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

BİR İNSANI TEHDİTLE ŞİKAYETÇİ YAPMAYA ÇALIŞMAK

O İNSANI AHLAKSIZLIĞA TEŞVİKTİR

Gözaltında veya tutukluluk sürecinde bir sanığı, fiziki veyamanevi işkence sonucunda zorla, baskıyla, kendi rızası dışında ya-lan ifadeye, sahte ihbara veya itirafçılık adı altında iftiraya sevk et-mek hem işkence suçudur, hem de insanlık onurunu ayaklar altınaalmaktır.

Örneğin, hasta, yaşlı, ürkek, zayıf karakterli ve zayıf iradeli birinsanın, haksız tutukluluk nedeniyle bozulan psikolojisinden vehastalık durumundan faydalanılarak, manevi baskı ve tehditlerlezorlanmasıyla, o insanın gerçeği söylemesi değil sağlamaz; ancakkendisinden söylemesi istenilen şeyleri söylemesini sağlar. Sözdeitiraf adı altında verilen bu yalan beyanların, iftiraların hiçbir ka-nuni ve hukuki değeri olmayacağı açıktır; hukukun amacına hiz-met etmeyeceği de açıktır.

Bu şekilde, insanların zaaflarından, maddi-manevi acılarından

38

Page 39: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

faydalanarak tehdit ve şantajla kişileri kendi yakınları, arkadaşlarıaleyhinde zorla şikayetçi olmaya ve iftiralar atmaya zorlamak, o in-sanları suça ve büyük bir ahlaksızlığa teşvik etmek demektir.

İftira atmaya zorlanan böyle insanlar aslında manevi açıdan, at-tıkları iftira sonucu suçsuz insanları haksız yere hapse mahkûm et-tireceklerinden dolayı artık bir nevi manevi katil hükmünde ola-caklardır. Çünkü sırf kendilerini kurtarabilmek için belki de birömür birlikte oldukları arkadaşlarını, yakınlarını ve hatta akraba-larını yalanlarla karalayarak hapse attırmaya çalışmak hem o in-sanları, hem de tutukluların ailelerini manevi olarak öldürmek gi-bidir.

Kendini kurtarmak için başkalarına rahatlıkla iftira atabilen in-sanların artık toplum içinde huzurlu ve mutlu yaşamalarına da im-kân kalmayacak, böyle kişilerden oluşan bir toplumda sevgi, saygıve güven duygusu da kalmayacaktır.

Aynı şekilde, tehdit, şantajla, baskı ve işkenceyle insanları suçateşvik etmenin önü bir kere açıldığında bu durum bütün toplumasirayet edecektir. Bir de bu suçun resmi kanallar suistimal edilerekişlenmesi çok büyük bir yozlaşmanın kapısını açmak anlamına ge-lecektir.

Bugün kendi çıkarı için başkalarına iftira atabilen, suçsuz insan-ları suçlayabilen kişiler, yarın yine korkutulduklarında ülkeleri, hü-kümetleri ve devletleri aleyhinde de her türlü yalana ve iftirayabaşvurabileceklerdir. Böyle bir hukuksuzluğun kapısı bir kez açıl-dığında artık bunun önü sonu da gelmeyecektir. Çünkü artık top-lumda ahlak kalmayacak, insanlar çıkarları için kolaylıkla ahlak-sızlığı kabul eder hale gelecek, vatana ihanetin de önü rahatlıklaaçılacaktır.

39

Page 40: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Toplumun psikolojisi bozularak, “haklının değil güçlünün ka-zandığı, egoist ve bencil olanların hayatta kaldığı, başka insanlaraiftira atanların el üstünde tutulduğu, dostları hakkında yalan söy-leyenlerin ödüllendirildiği” bir yozlaşma içine girilecektir. Bu da omilletin ahlaken çöküşü ve ruhen iflası anlamına gelecektir.

Aynı şekilde, insanların psikolojik zayıflıklarından faydalanarakonları zor şartlar altında ve yardımsız bırakmakla tehdit ederek su-ça, iftira atmaya, yalan beyanat vermeye zorlayan işkenceciler detoplum için büyük bir tehlike oluşturmaktadır.

Hem tehdit edenler, hem de tehdit edilerek suç işleyenler, top-lum huzurunu kökten sarsacak, hukuk ve adalet sistemimiz de çö-kecektir.

Eğer insanlar devlete sığınmaktan korkmaya ve çekinmeye baş-larsa bu milli bir felaket olacaktır.

İşte bu durum, devletimiz açısından büyük bir tehlikedir.

40

Page 41: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

ZORLA MÜFTERİ YAPILAN BİR İNSANARTIK GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR

AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ İÇİNE GİRECEKTİR

Bir trafik kazası olduğunda yerde yaralı yatan insanları gördüğühalde oradan kaçarak uzaklaşan karaktersiz insanların varlığı birülke için çok büyük bir tehlikedir. Şiddet gören çocuk ve kadınlariçin kılını kıpırdatmayan, şahit olduğu bir zulüm karşısında susupzulme rıza gösteren kişilerin varlığı da aynı şekilde ülke için, devletiçin büyük bir tehlikedir.

41

Page 42: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Aynı şekilde, “aman benim başıma bir şey gelmesin de bendenbaşka insanlara ne olursa olsun” diyen vurdumduymaz, egoist vebencil karakterli insanlar yarın öbür gün ülkesi için de savaşmaya-cak, devletini de savunmayacak, bir ayaklanma, bir işgal duru-munda güçlü gördüğü işgal güçleriyle işbirliğine gitmekten de geriduymayacaktır.

Söz konusu karakter bozukluğu içindeki kişiler, 25-30 yıldır bir-likte yaşadıkları, suçsuz olduklarını çok iyi bildikleri ve aynı fikrisavunduğu arkadaşlarına zorla da olsa iftira attıklarında vicdanlarıkörelecek, kendilerine saygıları kalmayacaktır. İşledikleri suçtandolayı kendilerini dünyanın en aşağılık ve en zalim insanı gibi gör-meye başlayacaklardır.

42

Page 43: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

DEVLETİMİZ ZAYIF KARAKTERLİ VE AHLAKSIZLIĞA YATKIN KİŞİLERİ

KORUMA ALTINA ALMALIDIR

Bir tehdit aldığında önüne gelen herkese, ailesine, arkadaşları-na, hiç tanımadığı yabancılara iftiralar atabilen, bir baskıyla doğru-ları ters yüz edebilen ve korkutulunca hemen yalana başvurabilenzayıf karakterli kişileri devletimiz de koruma altına almalı ve onlarıgüzel ahlaka yönelten bir eğitim politikası izlemelidir. Devletimiz,korkak, ürkek, zayıf karakterli, psikolojisi bozuk, tehdit karşısındaher türlü ahlaksızlığı yapan, yalan söyleyen, iftira atan kişileri doğ-ru yola çekmeyi kolaylaştırıcı tedbirler almalıdır.

Yoksa bu şekilde kendisine saygısı kalmamış, dolayısıyla kendiyakınlarına, topluma, milletine ve devletine de saygısı kalmamış,ahlaki tüm değerlerini yitirmiş insanların sayısı giderek artacaktır.

Devlet, kendi adına insanları tehdit edenlerin varlığına da aslamüsaade edilmemelidir. Yoksa bu durum, bir linç ortamını oluştu-racak ve bu andan itibaren toplumdaki güvensizlik, tedirginlik ar-

43

Page 44: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

tacaktır. Bu durum bir kargaşa ortamının oluşmasına, devlet kar-şıtlarının da bu ortamı diledikleri gibi kullanmasına sebebiyet ve-recektir.

Zaten FETÖ’nün ve Türkiye’yi parçalamak isteyen yapıların daaradıkları ortam budur. İşte bu yüzden kripto yapılar insanlarındevletine, adalete ve hukuk sistemine olan güvenlerini sarsmakiçin var güçleriyle bu tür fitneler üretmeye devam etmektedir.

44

Page 45: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

ZORLA İFTİRACI YAPILAN KİŞİLERİNVERDİKLERİ İFADELER

GEÇERLİ SAYILAMAZ

Son günlerde basına yansıyan Ayça Pars isimli TBAV mensubu-nun sözde örgüt hakkında itirafta bulunduğu iddiası da yukarıdabahsettiğimiz manevi işkence altında gerçekleşmiş bir durumdur.Zira, Ayça Pars 20 yaşından 50 yaşına kadar Sayın Adnan Oktar’ınarkadaş grubu içinde bulunmuştur. Ayça Pars, eğer bu arkadaş gru-bu içerisinde sözde itiraflarında anlattığı türden hayal mahsulüolaylar yaşanmış olsaydı, öyle bir ortamda 30 yıl değil 30 dakikadahi kalmayacağı açıktır.

Nitekim bizler Ayça Pars’ın suçsuz olduğu kadar hasta olduğuhalde cezaevinde tutulmasından dolayı vicdanen çok rahatsız olu-yorduk. Öyle ki Sn. Adnan Oktar, Ayça Pars’ın hastalığı sebebiyleserbest bırakılmasını rica etmek üzere başta Sn. Cumhurbaşkanı-mız ve Sn. Adalet Bakanımız olmak üzere 5 ayrı makama bizzatkendisi mektup yazmıştır.

45

Page 46: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

Yine benzer şekilde, 1999 yılında BAV camiası mensuplarınaemniyette oldukları süre içerisinde işkence yapanların yargılandığıdavada tanık durumunda olan Burak Abacı isimli BAV mensubu-nun da son operasyon sonrası gördüğü baskı karşısında devameden bu davanın son celsesinde şahitliğinden vazgeçtiğini düşünü-yoruz.

Burak Abacı 17 yıl boyunca işkenceye tanık olduğunu ifade et-miştir. Son celsede davadaki tanıklığından vazgeçmesi bizim açı-mızdan itibar edilecek bir durum değildir. İnsanlar ya canın ya ar-kadaşların denilerek itirafçı (iftiracı) olmaya zorlanmaktadırlar.

Yargıtay’ın bile işkence var dediği bir davada bir tanığın baskıaltında şahitliğini geri çekmesi son derece şaibeli ve endişe vericibir durumdur.

Burak Abacı evli ve çocuk sahibi bir iş adamıdır ve ailesine bak-makla yükümlüdür. Onun hapishanede olması ailesi için yıkım an-lamına gelmektedir. Böyle bir baskı altında bu kişinin ailesinin ba-şına gelebilecek durumları göz ardı ederek dürüst bir tavır göster-mesini beklemek çok zorlayıcı bir yaklaşımdır.

Burada ortaya çıkan büyük bir gerçek vardır, o da insanlarınkendi canları ve aileleri ile tehdit altında bırakılarak 25-30 yıllık enyakın arkadaşları aleyhine iftiracı durumuna getirilmeleridir. Eğerbu baskı olmasaydı ne Ayça Pars’ın ne Burak Abacı’nın BAV camia-sından arkadaşlarını zora sokacak bir fiil içine gireceklerini kesin-likle düşünmüyoruz.

46

Page 47: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

SONUÇ

TBAV camiası bir suç örgütü değil; devletimiz ve milletimiz le-hine çalışmalar yapan bir arkadaş grubudur. TBAV suç işlemekamacıyla kurulmamış; mensupları da hiçbir şekilde suç işlememiş-tir. Ortada işlenmiş suç bulunmadığından, bu konuda somut birdelil bulmak da kesinlikle mümkün değildir.

Bu nedenle bir kısım tutuklu arkadaşlarımız ağır cezaevi koşul-larında maddi-manevi sıkıntı, eziyet, zorluk ve acılara maruz bıra-kılmakta, bu yöntemlere ek olarak manevi baskı ve tehditlerle söz-de itirafçı adı altında “iftiracılar” devşirilmeye, bunlara imzalatılaniftira, yalan, uydurma ve mesnetsiz iddia ve suçlamalara dayalı ifa-delerle dosya suni olarak doldurulmaya çalışılmaktadır.

Cezaevlerindeki tutuklular üzerinde bazı emniyet ve yargı men-supları vasıtasıyla baskı yürüterek bu insanları zorla sahte itirafçı-lığa yöneltmenin ve bunların hiçbir geçerli somut delile dayanma-yan uydurma, yalan ve iftiraları ile masum insanları suçlu ilan et-menin ne vicdanla ne kanunla ne de hukukla alakası olabilir.

Devletimizden, başta FETÖ olmak üzere kripto çevrelerin ken-

47

Page 48: DEVLETE VE YARGIYA OLAN GÜVENİ YOK ETMEYE YÖNELİK BÜYÜK … · YARGI SİSTEMİNİ ÇÖKERTECEK BÜYÜK TEHLİKE İFTİRACILIK MÜESSESESİ Emniyet ve yargıda hala aktif faaliyet

dilerine karşı mücadele veren, devletimizi ve hükümetimizi savu-nan ve destekleyen insanlar üzerinde sürdürdüğü baskı, zulüm veişkenceleri bertaraf ederek biran önce adaletin sağlanmasını teminetmesini beklemekteyiz. Adalet ve yargı sistemimize neşter atan,insanların mağdur olmasına, devlete ve yargıya olan güveninin yokolmasına neden olan, büyük haksızlıklara kapı açan FETÖ’nün önayak olduğu “iftiracılık” müessesesine de ivedilikle son verilmesiçok hayatidir.

48