148

DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı
Page 2: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

2

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

BU KİTABIN HİÇBİR TELİF ÜCRETİ YOKTUR. DİLEYEN BEN YAZDIM DİYEBİLİR. DİLEYEN

İSTEDİĞİ YERDE KULLANABİLİR.

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARIFEDERASYONU

Page 3: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

3

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Bu kitap bir eleştiri ya da siyaset kitabı değildir. Eğitim sorunlarımızın kolayca çözülebileceğini

ve çözümlerinin neler olduğunu anlatır.

Page 4: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

4

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

HALİL ÇİL KİMDİR?

Mecburen bir yazı yazmamı istediler benden, kendimi tanıtan. Dediler ki insanlar koca bir kitabı okuyacaklar, bu kitabın yazarının “eğitim işinden anlayıp anlamadığını, bu kitabı kaleme alacak tecrübesinin ve bilgisinin olup olmadığını” bilmek isterler. Bana sorarsanız, bir insanın ulaşabileceği en büyük erdem hayatının sonunda kendini tanıyan bir insan olabilmektir. Aslında bu kitapta anlatmak istediğim duygu ve düşünceye aykırıdır; Şu üniversiteleri bitirdim, bu kadar eğitim kurumunun sahibiyim, yurt dışında şöyle böyle başarılar kazandım demek. Aslında kim olduğumu ben bile bilmiyorum. Hallac-ı Mansur bir gün çeşme başında erenlerle otururken eşeğinin ayağı topallayan bir çerçi (eskinin köy bakkalı) varmış yanlarına. “Ya erenler” demiş, “Eşeğimin ayağı topallıyor. Ben de Basra’ya gidiyorum. Bana bir fikir verin de eşeğimin ayağını iyi edeyim.” Hallac, çerçiye dönmüş “Ya çerçi. Benim sana 2 tane faydam olur. Bir tanesi eşeğinin ayağını tedavi eder. Öbürü gittiğin yolu değiştirir. Sen hangisini istersin?” Garibim çerçi, şöyle kısacık düşünmüş. Eşeği onun derdi, demiş ki erenlere “Bana eşek lazım. Gittiğim yolu ne edeyim.” O zaman demiş Hallac: “Şu kırmızı dikenli bitkileri topla onları haşla yal yap, eşeğinin ayağı irin kapmış, eşeğinin ayağına sür, bir çaputla sar, bu gece eşeğini dinlendir, yarın var git yoluna” Çerçi çok sevinmiş. Başlamış bitkiyi toplamaya. Erenlerden bir tanesi Hallac’a sormuş “ Ya Hallac, ilk öğüdün pek iyiydi. ama ben demiş 2. öğüdü merak ettim. Hani yolu değiştirecek olanı.”

Page 5: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

5

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

“O öğüt” demiş Hallac, “Nedense pek az insana nasip olur. Herkes eşeğinin derdindedir, gittiği yolu bilmez. Bu yol…” demiş Hallac. “Basra’ya gitmez. Çerçi yanlış yoldan gittiğinin farkında değil.”

Sevgili Dostum, Tut ki benim 500 tane Özel Öğretim Kurumum yok, tut ki 28 yıldır bu işi yapıyorum, tut ki uluslararası birçok örgütte bu ülkeyi temsil etmiyorum, tut ki bu ülkenin en büyük kitap ihracatçısı değilim, tut ki cahilim, tut ki Türkiye’nin her ilinde ve neredeyse her ilçesinde yüzbinlerce öğrencisi olan birçok eğitim kuruluşu işletmiyorum, tut ki ilkokul mezunuyum, sağırım, körüm, yorgunum. Bir insanın insan olmasından öte, neyi olabilir ki? Şemsi Tebriz-i demiş ki, “Varlık ve şöhret bir sabun köpüğü gibidir. Nazlı nazlı yükselir köpük, sonra birden pat diye sönüverir.” Ben bir kitap yazdım. Bu kitabı senin için yazdım. Eğer bu kitabı beğenirsen, mevkiim veya şöhretim önemli değildir. Eğer beğenmezsen, adımın önündeki sıfatların zaten bir değeri yoktur. Ben Afyon Emirdağlı, milliyetçi muhafazakar, Atatürk’ü çok seven sıradan bir Allah kuluyum. Eskiden olsa bir çuval kimlik koyardım adımın başına. Şimdi sadece kendim olabilmeyi öğrendim. Benim adım Halil Çil. Sadece insanım. Bu kitap bana aittir. Size Basra’nın yolunu göstermek için yazdım.

[email protected]

Page 6: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

6

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

12

19

21

31

54

57

37

44

60

62

69

76

47

İÇİNDEKİLER

Eğitim Nedir? Hangi Ülke Gelişmiştir

Türkiye Dünya’da Yıllık Eğitim Süresi En Az Ülkelerden Bir Tanesidir. Bu Ciddi Bir Sorundur. Bu Sorunun Çözümü Kolaydır.

Türkiye Cumhuriyeti Özel Öğretim Kurumları Sayısını Arttırarak, Sadece Bir Kalemde 58 Milyar Dolar Kar Yapacaktır!

Kolej Ve Üniversite Sınavlarını Kaldırmak. Ulusal Sınavlar

Üstün Yetenekli ve Disleksili Çocuklarımızın Eğitimini Hemen Düzenleyebiliriz.

Temel Dönüşüm Liseleri Ve Ortaokulları Kapatılmamalıdır, Onlar Bize Çok Lazım

Devlet Okullarının Başarısını Hemen Arttırabilir Fiziki İmkanlarını Kısa Sürede Kolayca Düzeltebiliriz

Son 10 Yılda Eğitimde İyi Yapılan İşler

Eğitimde Bir Sorun Varsa, Milli Eğitim Tek Başına Suçlu Olamaz.

Türkiye Eğitim Vermemektedir, Öğretim Vermemektedir. Bu Konu Kolayca Çözülebilir. Özel Okullar ve Kursların İşleyişindeki Bürokratik

Zorluklar Kaldırılmalıdır

Özel Öğretim Kursları Ve Muhtelif Kurslar Belediyelere Bağlanmalıdır

Çocuklarımıza Yabancı Dil Öğretemiyoruz. Bu Sorunu Kolayca Çözebiliriz

Page 7: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

7

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

78

86

98

118

108

116

90

Sanatta, Sporda, Yabancı Dil Eğitiminde Nasıl Gelişmiş Bir Ülke Oluruz?

Başarının Altın Anahtarı Bireysel Öğrenmedir.

Türkiye’de Vergi Gerçeği ve Özel Öğretim Kurumlarının Bu Konudaki Sıkıntıları Hemen Çözülür.

Okul Öncesi Eğitim, Eğitimin Temelidir. Ülkemiz Milli Eğitim Bakanlığı, En Çok Bu Konuda Hata Yapmaktadır. Okul Öncesi Eğitim Kurumları Herhangi Bir Terör Örgütüne Yardım Ve Yataklık Yapmadıkları Tadirde Özgür Olmalıdır. Bürokratik Çarkların İçince Ezilmemelidir.

Yüksek Teknoloji İhracat Rakamlarımızı, Eğitim Sistemimizi Değiştirerek Nasıl Arttırabiliriz?

Çalışan İle Çalışmayanın, Başarılı Olan İle Olmayanın Aynı Maaşı Aldığı Hiçbir İş Başarı Getirmez. Bu İşi Çözebiliriz.

Hayat Basit Bir Matematiktir

İmam Hatip Lisesi Öğrencileri Mağdur Edilmiştir

Bilim Yapan, Kendilerini Yöneten Köklü Özgür Bağımsız Üniversiteler Olmazsa, Türkiye’nin Eğitim Sorunu Çözülemez

Açıklanan Pısa 2015 Sınav Sonuçları Nasıl Okunmalıdır

Bu Kitabın Özeti Ve Sonsöz

83

111

114

128

Page 8: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

8

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Bu cumhuriyeti kurmak ve korumak için Şehit ve gazi olan, hayatını bu uğurda adayan Tüm unutulmaz yürekli insanlara, Haklarını helal etmeleri Umuduyla…

Artık bir karar almalıyız… 15 Temmuz 2016 tarihinde bu ülke, yaşanabilecek en büyük özgürlük ve demokrasi faciasının eşiğinden dönmüştür. Bugün bu kitabı yazabiliyorsak, bugün bu kitap okunabiliyorsa, kendini bu uğurda tankların önüne atan dostlarıma bu kitap armağan edilmiştir. Ancak, bu olaylardan bir ders çıkarmalıyız. Eğitimin içine inançlar, mezhepler ve bir çıkara yönelik siyasi ve dini ideolojiler katılırsa, bugün başımıza FETÖ’cü terör örgütü bela olur, bunu yok ettikten sonra yarın bir başka dini ya da ideolojik terör örgütü ile uğraşırız. Bu ülke dünyanın en büyük 20. ekonomisidir. Bu ülke uzaya uydu gönderebilme kapasitesine sahip, dünyadaki 10 ülkeden bir tanesidir. Bu ülke Avrupa’da en çok otomobil fabrikası olan ülkedir. Bu ülke dünya tarihini yazan uluslardan birisinin ülkesidir. Bu ülke iyisiyle kötüsüyle benim ülkemdir. Bu kitabı yazdığım günlerde 2015 yılının Nobel Barış Ödülü sahibi Pakistan’lı 15 yaşındaki bir kızın, Malala’nın kitabını okudum. Babası bir özel okul işleten her gün şeriat kıskacından biraz daha sıkılan, sıkıştırılan, en sonunda da radikal bir dini örgüt tarafından daha 13 yaşındayken vurulan bir kızın öyküsü. Malala’nın öyküsü. Bence bu kitaptan önce ya da sonra hayatınızda Malala mutlaka okunması gereken en önemli kitaplardan birisi olmalıdır. Almamız gereken karar artık şudur, bizler kültürümüzü, manevi değerlerimizi kaybetmeden, kadınıyla erkeğiyle

Page 9: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

9

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

yüksek teknoloji üreten gelişmiş bir ülke mi olmak istiyoruz? Yoksa “Bu dünya önemli değil, önemli olan Ahirettir. Bilim, irfan, teknoloji, geçicidir. Öte dünyamızı kurtaralım. İslam dini en büyük dindir. Bu dini yüceltelim, ve bu dine zarar vermeye çalışanları yok edelim.” düşüncesini mi geliştirmek istiyoruz? Ya da soruyu daha net soralım. İnandığımız değerlere Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı değiştirecek bilgisayar yazılımları ortaya çıkararak, bilimsel buluşlar yaparak, dünyanın milli gelirde en zengin 15 ülkesinin arasına girerek mi daha iyi hizmet ederiz? Yoksa inandığımız değerlere “İslam dininde ve Kuran’da her türlü bilgi vardır. Kuran’da olmayan bilgiye de zaten ihtiyacımız yoktur.” düşüncesiyle mi daha iyi hizmet ederiz? Bilim ve teknolojinin geldiği noktada artık ülkeler ikiye ayrılmaya başlamıştır. Çağı yakalayan, insanına ekonomik olarak zenginlikler sunan ülkeler ya da çağı yakalayamayan, modern ülkelere diş bileyen, kendi içindeki sorunlara dönmüş, insanların ekonomik refah ve kalkınmışlık sağlayamayan ülkeler. Size çok ilginç bir takım veriler vereceğim. Gelişmiş ülkeler artık en büyük parayı silahtan, enerjiden, bankacılıktan kazanmamaktadır. Gelişmiş ülkeler artık eğitim, güvenlik ve demokrasi satarak, ülkelerini kalkındırmaktadır. Bu ekonomik bakış açısını belki hayatınızda ilk kez duyacaksınız; ABD’nin, Kanada’nın, Dubai’nin, İngiltere’nin eğitim ve vatandaşlık pazarlaması artık bu ülkede hiç başka iş yapmasalar da ülkelerini kalkındıracak rakamlara ulaşmıştır. ABD 2015 yılında kendi ülke bankalarına en az 500 bin $ ama genelde 1 milyon $ yatırım yapan, 166.000 kişiye oturma izni vermiştir. 166.000 kişi * 1 milyon $ eşittir 166 milyar $’dır. Düşünebiliyor musunuz? Sadece 1 tane kimlik kartı

Page 10: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

10

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

düzenliyorsunuz, yani tek gideriniz 1 $ maliyetli bir kart, üstelik gelen adamı seçiyorsunuz. Yani bu adamın üniversite mezunu ve kaliteli olmasını istiyorsunuz, bu adamlar kendi geçimlerini kendileri sağlıyor, kendi sağlık giderlerini kendileri karşılıyor, kendi evlerini kendileri tutuyorlar, kendi işlerini kendileri kuruyorlar. Bu adamları zenginlerden, problemsizlerden seçiyorsunuz ve ülkenizin bankalarına 5 kuruş harcamadan 166 milyar $ nakit para sokuyorsunuz. Niçin? Bu adamlar yaşadıkları ülkede kendilerine bir gelecek göremiyorlar, çocukları daha iyi eğitim alsın istiyorlar. Hapise girmeyecekleri, özgür yaşayacakları, kendilerini güvende hissedecekleri bir ülke arıyorlar. İngiltere ve Kanada’da, 500 bin sterlin ve 800 bin Kanada doları olmak üzere, yılda en az 100.000’er kişiye oturma izni ve vatandaşlık satışı yapılıyor. Kimler gidiyor bu ülkelere? Afganlısı, İranlısı, Tunuslusu, Özbekistanlısı, Azerisi, hatta Türk’ü. Dünyadaki onlarca ülkeden çocuklarına daha iyi şartlarda eğitim aldırmak isteyen, çocuklarını ve kendisini daha kaliteli ortamlarda yaşatmak isteyen yüzbinlerce kişi. Bugün, bu kitabı okurken almanız gereken karar şudur; Elbette kaynakları doğru kullanılırsa, hiç şüphesiz dünyanın en güzel ülkelerinden bir tanesiyiz. Elbette en son ve en mükemmel dinin hamdolsun inananlarıyız. Ancak çocuklarımızı yetiştirirken, evrensel bilgi ve değerlerle çağdaş, modern, başka insanlarla bir arada yaşayabilecek ama kendi kültürünü ve dinini koruyabilecek, gerekirse mesela İngilizce tebliğ yapabilecek nitelikte mi yetiştirmeliyiz? Yoksa milletimizi, dinimizi, kendi kültürümüzü merkeze alarak diğer evrensel değerlerin bize uymasını zorlayarak mı yetiştireceğiz? Tarih boyunca bu tartışma hep olmuştur. Tarih boyunca uluslar hep bu açmazda kalmıştır. Dünyanın geldiği bugünkü nokta, artık çağlar savaşıdır. Bu saatten sonra hiçbir kuvvet

Page 11: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

11

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

örneğin Sudan’ı, Eritre’yi, Haiti’yi ekonomik olarak Kanada’nın üzerine çıkaramaz. Türkiye, Brezilya, Hindistan gibi ülkelerin, artık karar almak için son 10 yıllarıdır. Bizim gibi ülkeler ya 1970’li yıllarda İrlanda’nın, Güney Kore’nin, Norveç’in yaptığı gibi eğitim reformu yaparlar, ya da 8-12 bin $ gelir bandında, 30 tır domates satıp kazandıkları parayla bir minik araba dolusu cep telefonu alırlar ve kendi kendilerine ne kadar yüce bir kültürün, ne kadar asil bir vatandaşları olduklarını anlatırlar. Bu ülkeyi seviyorsanız, bu dinin en güzel din olduğunu düşünüyorsanız yapmanız gereken; gelişmiş bir ülke olmaktır. Bunu bugünkü eğitim sistemiyle yapmamız mümkün değildir. Bu kitap, eğitim reformunu kolayca nasıl yapabileceğimize dair basit çözümleri anlatmaktadır. Eğer, amacımız 500 milyar dolar ihracat yapan gelişmiş bir ülke olmaksa, sizlere her türlü riske girerek bu kitabı yazdım. Ama eğer ülke olarak amacımız, bu dünya önemli değil öte dünyaya insan hazırlayalım düşüncesi ise, zaten yanlış kitabı okuyorsunuz. Sizlere aşağıdaki linkin https://youtu.be/MvBVqMYPn_E videosunu seyretmenizi tavsiye ediyorum. Bu videoda, Cüppeli Ahmet Hoca “Ne yapacaksınız İngilizceyi?” diyor. “Ölünce Cebrail a.s’a çocuklarınız “How are you?’mu diyecek? İngilizceden takdirname alıp ne yapacak? Kabirde geçmez, mezarda geçmez. Melekler çocuklarınıza arapça soru sorduğunda, çocuklarınız İngilizce mi yanıt verecekler? “ diyor. Meleklerin sizi, öldükten sonra kendi anadilinizle değil de, Arapça sorgulayacağına inanıyorsanız, zaten bu kitabın size hiçbir faydası olmayacaktır. Şimdiden okumayı bırakabilirsiniz.

Page 12: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

12

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

EĞİTİM NEDİR, HANGİ ÜLKE GELİŞMİŞTİR? İnsanlar grip hastalığına yakalandıkları zaman, piyasada bulunan birçok semptomatik tedavi yapan haplara başvururlar. Oysa grip virütik bir hastalıktır. Yani burun akıntınızı durdurmak, baş ağrınızı kesmek, C vitamini almak bu hastalığın sizin günlük hayatınızı etkileyen etkilerini azaltmaktan başka bir faydası yoktur. Problem ortada bir virüsün olduğunu görmemek, bunun güncel hayatınızı etkilemeden geçip gitmesini sağlamaya çalışmaktır. Oysa, kaynağına inmeden, sorunun kaynağını düzeltmeden yapılan tüm çözümler, tıpkı grip olduğunuzda aldığınız haplar gibi sorunlarınıza, günlük kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak çözümlerdir. Kısaca sıtma hastalığının tedavisi, kinin hapı içmek değildir. Sıtma hastalığının tedavisi, sivrisinek kaynağını kurutmaktır.

1970’li ve 1980’li yıllarda Güney Kore, Norveç ve İrlanda gibi bugün gelişmiş ülkeler, Türkiye’miz ile aşağı yukarı aynı ekonomik değerlere sahipti. Bu ülkeler, 1970’li yıllardan başlayarak ülkelerindeki eğitim stratejisini ve sistemini kökten değiştirdiler. Bugün geldiğimiz noktada, örneğin bir Norveçli bireyin yıllık geliri, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına göre 7 kat daha fazladır. Bir Güney Kore’li yıllık geliri 4, bir İrlan’lı bireyin yıllık geliri 5 Türk vatandaşının yıllık gelirine eşittir. Bu ülkelerde terör olmaz, bu ülkelerde uluslararası bilimsel makale sayısı, tescil edilen uluslararası marka ve

(Kişi Başına Düşen Milli Gelir) 1970 1980 2015

TÜRKİYE 538 $ 1539 $ 9.177 $

GÜNEY KORE 243 $ 1597 $ 35.277 $

NORVEÇ 639 $ 3613 $ 66.937 $

İRLANDA 479 $ 2160 $ 49.195 $

Page 13: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

13

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ürün sayısı, ülkemizden kat ve kat fazladır. Ülkemizde son 20 yılda suç artış oranı %425 artmışken, Güney Kore, Norveç ve İrlanda’da, bırakın artmayı, suç oranlarında ciddi düşüşler olmuştur. Sayın Dostum, Hayatım boyunca aklımı çok zorlayan şu soruya nihayet çözüm buldum. Sorum çok basittir. Niçin 4 milyon Museviyi Almanya 2. Dünya Savaşı’nda öldürdüğü halde, bir tane bile İsrailli sonrasında gidip Almanya’da bir otobüste “Kahrolsun Hristiyanlar” ya da “Almanlar” diyerek kendini patlatmamıştır? Niçin bir İsrailli “benim dedemi, ailemi, fırınlarda yaktınız” diyerek, Almanya’da bir kafeye girerek, Almanları makineli tüfekle taramamıştır. Niçin Avustralya daha 5 yıl önce İngiltere kraliyet valisinin ülkeden ayrılıp tamamen özgür bir ülke olma referandumuna “Hayır! İngiltere’ye bağlılığımız devam etsin.” oyu vermiştir. Niçin İskoçya daha 2 yıl evvel yapılan referandumda “Ben İngiltere’den ayrılmak istemiyorum.” demiştir. Niçin dünyanın her yerinde, birçok gelişmekte olan ülke vatandaşının oluşturmuş olduğu çeteler ve mafya örgütleri varken İsviçreli, Finlandiyalı, Luxemburglu, hatta Fransız insanlardan oluşan bir uyuşturucu kaçakçılığı çetesi ya da insan ticareti yapan bir örgüt bulunmamaktadır. Yanıt çok basittir. Geçim derdi olmayan, bir işi olan, kaybedecek bir şeyleri olan, iyi eğitim almış insanlar bulundukları çevrelerine ve kendilerine bu kaygıları yaşayan insanlardan çok daha az zarar verirler. Yani mesleği olan bir Belçikalı, yüksek standart ile geçim garantisi alarak yaşadığı zaman, bir Budist ya da Ortodoks ibadethanesine girip, “Yaşasın Hristiyanlık!” diyerek insan öldürmemektedir. Peki, ülkelerde yaşayan insanlar ekonomik anlamda, meslek anlamında, hayat refahı anlamında gelişirlerse; yaşadıkları toplumda insan hakları, sevgi, bilimsel teknoloji,

Page 14: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

14

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

geliştiğine ve suç oranları düştüğüne göre, ülkemiz bu gelişmiş ülkelerin refah düzeyine nasıl ulaşacaktır? Ülkelerin gelişmesindeki tek yol; eğitimi kaliteli, verimli ve evrensel hale getirmektir. Dünyada eğitime ve kadın haklarına değer vermeden kendisini geliştirmiş hiçbir ülke yoktur. Hangi ülkenin neden gelişmiş ülke olduğunu sık sık toplantılarda bana sorarlar. Bu soruya verdiğim yanıt hep aynıdır. Gelişmiş ülke olmanın iklimle bir bağlantısı yoktur. Çok zor kış şartlarının hüküm sürdüğü, güneş görmeyen ülkelerin zengin olduğunu görebiliyoruz. Bu işin jeopolitik konumla da bir ilgisi yoktur. Dünyanın en ücra köşesinden Singapur’un, Japonya’nın ve Yeni Zelanda’nın gelişmiş olduğunu görüyoruz. Bu işin yer altı zenginlikleri ile de bir ilgisi yoktur. Yeraltı zenginliği dolu Venezuela’nın, Botsvana’nın gelişemediğini, çok geniş toprakları olan Hindistan’ın yıllardır gelişmekte olan ülke olarak kaldığını, topraklarının %88’i çöl olan Avustralya’nın dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkelerinden biri olduğu ortadadır. Ülkelerin gelişmişliğinin hangi dine mensup olduklarıyla da bir ilgisi yoktur. Dünyanın en geri kalmış on ülkesinin altı tanesi Hıristiyan, iki tanesi Budist iki tanesi Müslüman’dır. Şu halde, hangi ülke gelişmiştir ve neden gelişmiştir sorusuna yanıtı dinde, ırkta ve iklimde aramamız çok saçmadır. Gelişmiş ülkelerin hiç değişmez ortak 4 temel özelliği vardır. A- Yüksek teknoloji ihracatı %20’nin altında olan hiçbir ülke gelişmemiştir. (Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatı %2.75’tir.) Yüksek teknoloji ihracatı yapmanın en önemli yolu kaliteli üniversitelere sahip olmaktır. Kaliteli üniversitelere sahip olmanın en önemli yolu, akademik olarak bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran, kendi kendini yöneten üniversiteler kurmaktır. Yetenekli, güçlü, zeki öğrenciler ve öğretmenler

Page 15: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

15

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

haklı olarak iyi üniversitelerde eğitim almak ve vermek isterler. Bu öğrenciler ve öğretmenler ülkelerin gelecekteki bilim ve teknoloji alanındaki lokomotifleridir. İyi üniversiteler oluşturamazsak, bu değerlerimizi, daha iyi eğitim görecekleri ve bilimsel araştırmalar yapabilecekleri yurtdışındaki eğitim olanaklarına kaptırmaya devam ederiz. B- Gelişmiş ülkeler, ülkelerinde bulunan sanatta, sporda, resimde, bilimde, bilgisayar programcılığında, üstün yetenekli çocuklarını özel olarak değerlendirirler. Bu çocuklara yönelik özel kurs ve çalışma programları vardır. Çocuklarının başarısız olduğu alanlarda eğitilmesinden ziyade, başarılı oldukları alanda geliştirilmesine yönelik eğitim sistemleri vardır. C- Eğitim kaliteli ve bağımsızdır. Eğitime, her öğrenci için ortalama yıllık en az 9.000 $ para harcanır. Gelişmiş ülkelerin tamamında kadın, erkek eşittir. (Kadını ile erkeğinin eşit haklara sahip olmadığı hiçbir ülke gelişememiştir.) Eğitime erişim maddi durum, bölge, kısıtlılık gözetilmeden toplumun her kesimine, gerekirse pozitif ayrımcılık ile eşit olarak dağıtılır. (Türkiye’de öğrencilerimizin üçte biri lise çağında örgün öğretime devam edememektedir. Bazı bölgelerde kız çocuklarımızın lisede okuma oranı, erkek öğrencilere göre %45 daha azdır. Engelli çocuklarımızı yetiştirecek öğretmenleri ülke olarak yetiştiremiyoruz. Ülkemizde engelli eğitimine öğretmen yetiştirecek sadece 17 profesör vardır. Üstün yetenekli çocuklarımıza gelince, bu öğrencilerin sadece %1’ine eğitim imkânı tanıyoruz. İşitme engelli çocuklarımız için sadece 6 tane lisemiz vardır. Dünyada işitme engelliler için üniversitesi olmayan gelişmiş hiçbir ülke yoktur. Elbette ülkemizde de yoktur.) D- Başka kültürlerin, başka düşüncelerin o ülke bünyesinde yaşayabilmesine izin vermek, ülkenin resmi ideolojisini ve çoğunluğun dini dışındaki siyasi görüş,

Page 16: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

16

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ideoloji ve dinlerin özgürce var olabilmesini sağlamak şarttır. Yine bu kapsamda her okul ve üniversite yönetiminde, o okulun ve üniversite öğrencilerinin, öğretim görevlilerinin okul programlarını belirlemede, okul sosyal aktivitelerini uygulamada ceza kanunlarına aykırı olmamak şartıyla katılımı serbesttir. Yani amacı bilimsel çalışma yapmak olan akademisyenlerin önlerinde hiçbir engel yoktur. Araştırma ve geliştirme için yeterli kaynakları sivil toplum örgütleri aracılığıyla bulurlar. (Yurtdışına eğitime yolladığımız akademisyenlerimizin %56’sı geri dönmemektedir.) Osmanlı Devleti, bünyesinde Ermeni, Rum, Musevi, Kürt, Çerkez ayırmadan herkesin özgürce yaşamasına izin vermesi sebebiyle, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklarından biri olmuştur. Aslında konunun özü basittir. ABD’de ateistler kendi eğitim programlarını uygulayacakları bir lise açmak için izin almak istediklerinde birçok engelle karşılaşmışlardır. Bunun üzerine, dönemin ABD başkanı George Bush “Biliyorsunuz ben muhafazakâr bir Hristiyanım. Ancak, bu okulun açılması bence muhakkak gereklidir. Çünkü Amerika, başka kültürlere ve dinlere saygı gösterdiği sürece gelişecektir. Bilim ve teknolojide dünyanın en büyük devleti olmanın yolu budur. Bugün içim sızlasa da, ruhen kabul etmesem de, ateistlerin açmak istedikleri bu okulun açılmasından yana tavır koyuyorum. Çünkü muhafazakâr Hristiyanlığın uzun vadede var olabilmesi, başka görüşlerin de var olabilmesine bağlıdır.” demiştir. Saygıdeğer Okuyucu, İnsanlığın var olabilmesi, diğer canlıların bu dünyada yaşayabilmesine bağlıdır. Gelişmiş bütün ülkelerde yaşam, dolayısıyla eğitim tek bir fikir ve ideolojiye bağlı değildir. O ülkenin Ceza Kanunlarına aykırı davranmadıktan sonra,

Page 17: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

17

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

herhangi bir terör örgütüne yardım ve yataklık yapmadıktan sonra, eğitim kurumları program geliştirmede özgür olmalıdır. Kendi ders programını belirleyemeyen, kendi eğitim sistemini öğrencilerine göre oluşturamayan okullar ve üniversiteler, ülkelerini geliştiremezler. Akademik ve eğitimsel özgürlük ,gelişmiş ülke olmanın temel lokomotifidir. Yukarıda gördüğünüz gibi bir ülkenin gelişmiş ülke olması için gerekli tüm faktörler eğitime dayalıdır. Yukarıdaki 4 maddenin tamamına sahip olmayan bir tane bile gelişmiş ülke yoktur. Bu anlamda bir ülkenin gelişmesini sağlamak için, yatırımcıya teşvik vermek, vergi indirimleri sağlamak, iki yılda bir vergi affı sağlamak, piyasaya para sürmek ya da para çekmek, ülkelerin gelişmesi için yüzeysel ve uzun süreli olmayan, sürdürülemez çözüm önerileridir. 1970’li yıllarda ekonomik durumu Türkiye’den kötü olan İrlanda’nın, Güney Kore’nin, Norveç’in, bugün Türkiye’den defalarca büyük ekonomilere ve kişi başına düşen milli gelire sahip olmasının altın anahtarı, 1970’li yıllarda eğitim sistemlerini cesurca, baştan aşağı değiştirmeleridir. Kısaca; Sevgili Dostum, Eğer eğitimi düzeltmezsek, kinin hapıyla sıtmayı tedavi etmeye çalışmak gibi, günübirlik tedavilerle yaşadığımız durumu düzeltmeye çalışırız. Bu kitapta birçok örnek olay göreceksiniz ama bunların en önemlisi, ülkemizdeki suç artış oranlarındaki inanılmaz yükseliştir. 20 Yılda %425 suç oranı artışı, dünyada en çok suç artışı olan ilk 10 ülke arasına ülkemizi sokmaktadır. Eğer suç artış oranlarını düşüremezsek, kazandığınız paraları harcayabilecek bir ülkeniz olmayacaktır. %425 suç artış oranı sürdürülemez bir durumdur. Yine bugün Türkiye kişi başına yılda 6 saat ile Gambia ve Fil Dişi isimli ülkelerle birlikte,

Page 18: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

18

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

dünyada en az kitap okuyan ülkeler sınıfındadır. Türkiye, kişi başına günde 3 saat 54 dakika ile dünyada en çok televizyon seyreden 2. ülkedir. Azerbaycan bile Türkiye’nin 7 misli daha fazla kitap okumaktadır. Ülkelerdeki kişi başına kitap okuma oranıyla, o ülkedeki suç oranları neredeyse birebir aynı grafik çizgisini göstermektedir. İşte bu kitapta, okuduğunuz diğer kitaplardan farklı olarak, Türkiye’nin eğitim sorunu, belki de ilk kez sadece çok büyük bir sorun olarak sunulmamaktadır. Bu kitabın bugüne kadar yayınlanmış eğitim hakkındaki diğer kitaplardan en büyük farkı, Türkiye’nin eğitim sorununun kısa ve kolay çözümlerinin sizlerin faydasına sunulmuş olmasıdır.

Page 19: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

19

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

TÜRKİYE, DÜNYADA YILLIK EĞİTİM SÜRESİ EN AZ ÜLKELERDEN BİR TANESİDİR. BU CİDDİ BİR SORUNDUR. BU SORUNUN ÇÖZÜMÜ KOLAYDIR.

Her şeyden önce ulaşmak istediğimiz bir hedefimiz var. Biz gelişmiş bir ülke olmak istiyoruz. Bunun da tek yolu, çocuklarımıza gelişmiş ülkelerden daha kaliteli ve nitelikli eğitim vermemizdir. Bizim yakalamak zorunda olduğumuz ülke örneğin Japonya’dır. 2015 yılında bir Türk çocuğu 171 gün okula gitmiştir. (TEOG Sınavları, seçimler, bayram tatilinin birleştirilmesi ile oluşan ek tatiller dahil.)Aynı yıl bir Japon çocuğu 212 gün okula gitmiştir. Aradaki fark 41 gündür. 12 yıllık temel eğitimde yıllık bu fark 492 okul ders gününe eşittir. Bizde ders yılında 180 gün ders olduğuna göre, Japon öğrenciler bizim 3 yılımıza eşdeğer fazla ders görmektedir. Kısaca bir Japon çocuğu 12 yıllık eğitimi sırasında, ülkemize göre 15 yıllık eğitim almaktadır. Sonuç olarak, Japonlar bir çocuk, bir öğrenci için yıllık öğrenci başı 15.000$ harcarken, biz öğrenci başı 3.000$ harcıyoruz. Üstelik çocuklarımızı Japon çocuklardan 3 yıl daha az eğitime tabi tutuyoruz. Sonra da öğrencilerimizden bilim ve teknoloji alanında Japonya’yı geçmelerini istiyoruz. Eğitim süresi en az olan ülkelerden biri olan Türkiye’mizde en önemli yapılan 2. hata, dünyanın en uzun ardışık tatil sürelerinden bir tanesine sahip olmamızdır. 1939 yılında Türkiye’mizin %88.2’si tarımla uğraşırken 96 günlük yaz tatili anlaşılabilir bir durumdu. Tarım ülkelerinin, tarımda ailelerine destek verecek, karpuz sulayacak, hayvan yemleyecek, harmana, pancara yardım edecek, aile bireylerine ihtiyacı olabilir; ancak sene 2016’da ülkemizin tarım nüfusu %7,5’a düşmüşken, yani bu ülke nüfusunun %92,5’nun tarımla ilişiği yokken, Ankara’nın Kızılay’ındaki çocuğa “Yavrum, yaz geldi, al sana 100 gün tatil, git anana babana buğday biçerken

Page 20: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

20

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

yardım et, pamuk toplamasına destek ol.” diyerek, çocuklarımızı tatile yollamak mantıkla izah edilecek bir durum değildir. OECD ülkeleri arasında tek devreli eğitim modeli sadece Türkiye’dedir. Neredeyse bütün gelişmiş ülkeler çift devreli eğitim sistemi ve maksimum ardışık 60 günlük tatil modeli uygularlar. Yani çocuklar yıl içinde sadece Şubat tatilinde tatil olmazlar. 2 ayrı ortalama 15 günlük tatile sahip olurlar, yaz tatilleri de maksimum 60 gündür. Ardışık olarak 96 günün üzerinde hiç okula gitmeden tatil yapmak, eğitim sistemimizi felç etmektedir. Çocuklar okula döndüklerinde, basit matematik işlemlerini bile unutarak gelmektedir. Bu tatil döneminde çocukların okuma yazmayı unuttuğunu bile gördüm. Öğretmenlerin eğitim yıllarının ilk 1 ayı neredeyse, bir önceki senenin bilgilerini hatırlatmak ile geçmektedir. Türkiye eğitimde çift devreli bir eğitim modeline mutlaka geçmek zorundadır. Ayrıca Türkiye nüfusunun %65’inin 2. dereceden soğuk iklim bölgesinde yaşadığı düşünülürse, çift devreli tatil sistemini beceremiyorsak, kış aylarında taşımalı eğitimin büyük oranda aksadığını göz önüne alırsak, her yıl en az 3-5 günün kar yağışı ve soğuk sebebiyle birçok ilde valilikler kanalıyla, tatil edildiğini biliyorsak, neden Ocak ayının ilk haftasından başlayan, bir ay süren bir ara tatil yapmıyoruz? Bu tatil okullarımızın yakıt ve ısınma ihtiyaçlarını en az %15-20 düzeyinde azaltacaktır. Okullarımızı da bu sayede Temmuz başında tatile çıkartarak, Eylül’ün ilk haftasında tekrar açabiliriz. Böylece çocuklarımız en fazla 2 ay süre ile ardışık olarak eğitimden uzak kalmış olacaktır. Bu 1 aylık Şubat tatili süresinde de okullarımızda, ilk yarıyılda başarısız olan çocuklarımız için başarı arttırma kursları açılabilir. Bu sayede okullarımızda başarısız çocuklarımızla ilgilenecek zamanımız kalabilir. Türkiye bu düzenlemeyi kolayca, hiçbir kanun gerekmeden basit bir ders programı genelgesiyle yapabilir.

Page 21: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

21

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI SAYISINI ARTTIRARAK, SADECE BİR KALEMDE 58 MİLYAR DOLAR KAR YAPACAKTIR!

Türkiye Cumhuriyeti’nde Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu, 16 tane televizyon kanalı 10.000 çalışanı ile günde tam 4 milyon TL masraf ve giderle çalışmaktadır. Evet, şaka yapmıyorum, TRT yıllık 1 milyar 460 milyon gidere sahiptir. TRT’nin 15 günlük harcadığı parayla bütün yılını geçiren TV8 kanalı, TRT’den 8 kat daha fazla seyredilmektedir.(TRT’nin 16 kanalının ortalama prime time reyting toplamı TV8’in tek kanalının 1/8’i etmemektedir.) Aslında özel teşebbüsle devlet teşebbüsünün arasındaki farkı daha güzel anlatan başka bir örnekde bulmak zordur. Şimdi TRT’nin yayın politikasıyla, gerekli olup olmadığını tartışmak bu kitabın ve şahsımın haddine değildir. Görüldüğü üzere yöneticilerin siyaseten atandığı, çalışanla çalışmayanın aynı maaşı aldığı on binlerce hukuki prosedür, yönetmelik, genelge ve daire başkanlıklarıyla çalışan bir kurum; Kiralık bir binada faaliyet gösteren, 240 kişinin çalıştığı bir kurum karşısında, doğru bir müteşebbüsün liderliği altında o kuruluşun 8 katı başarıyı, 44 kat az personelle 100 misli daha az giderle yakalamaktadır. Özel okullar da buna benzemektedir. Devletimizin resmi rakamlarına göre ülkemiz bir öğrenci için ortalama 3000$* yani 11.000 lira düzeyinde gider yapmaktadır. Üstelik öğrenci başına yapılan bu giderin içinde Kurumlar Vergisi, KDV ve diğer harçlar doğal olarak devletimiz ödemediği için bulunmamaktadır. Bugün bu kitabı okuyan her Özel Öğretim Kurumu sahibine dilerseniz şu teklifte bulunalım. “Sayın Kurucu, sana her türlü vergiden muaf, öğrenci başı 11.000 lira para versek, üstelik kurumun için kira da ödemeyeceksin, ama senden üniversite sınavında en az %20 başarı istiyorum”

Page 22: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

22

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

desek yarın sabah ben size 10.000 tane özel okul açmak isteyen yatırımcı bulurum. (Bana inanmıyorsanız, yani kurumlar vergisi ve sigorta ödemeden insanların 11.000 TL’ye özel okulda öğrencilerini okutup, para kazanmasının mümkün olmadığını düşünüyorsanız, yarın bu yönetmeliği çıkarın, en az 10.000 kişi okul kurmak için başvuru yapmazsa tüm mal varlığıma el koyun.) Türkiye’de özel okul ücretleri zaten 2016 yılı itibariyle ortalama 11.500 liradır. (Temel dönüşüm okulları, Doğu Anadolu’da bulunan okullarımız, sağlık meslek liselerimiz dahil edilmiştir.) Bu yatırımcılar her türlü kurumlar vergisini, kirayı, stopajı, elektriği, suyu, öğretmen maaşını, şehir giderleri yaparak, üstelik neredeyse tamamı bir de öğrencilerine yemek vererek, bu okulları bu fiyatla, kar yaparak işletmektedir. Devlet liselerimizde her öğrenci için harcadığımız 3000$’ın yıl sonunda öğrencilerimize kazanımlarıyla ilgili örnekler verelim. Ülkemize ait devlet liselerinde 2015 yılı YGS Sınavına giren öğrenciler ortalamada 37,1 tane Matematik sorusunu çözememişlerdir ya da şöyle anlatayım, sınava giren öğrenciler, karşılarına çıkan 40 sorunun sadece 3 tanesini yapmışlardır. Bu oran Anadolu İmam Hatip Lisesi gibi gözbebeğimiz olan okullarımız için de geçerlidir. Anadolu İmam Hatip Liseleri düz devlet liselerinden 0.2 puan daha başarısızdır. Fen bilimleri ortalamamız dünya tarihine geçecek kadar göz kamaştırıcıdır. (İHL’ler için bu oran 40 soruda 1,5 doğru.) Her şey bir yana Türkiye bütçesinin en önemli kalemini bir işe ayıracağız, Türkiye devlet memurlarından saat ücreti olarak en yüksek maaşlarını bu işte çalışanlarına vereceğiz, hiçbir devlet memurunu 2,5 ay tatil yapmazken öğretmenlerimize 2,5 ay tatil vereceğiz, ama üniversite sınavında örneğin İmam Hatip liselerinde 40 tane fen sorusundan %1,5 ortalama çıkaracağız. Kimse kusura bakmasın, TRT ile Acun Ilıcalı’nın yönettiği TV8’in arasındaki fark budur. Gelin, basit bir matematik hesabıyla, Özel Öğretim

Page 23: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

23

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Kurumları’nı ne işe yaradığını ve devletimize fayda verip vermediğini sayısal olarak dökelim. Sanıyorum bu hesabı şapkasını önüne alarak, bugüne kadar hiçbir devlet yöneticimiz yapmamıştır. Antalya ilinde hali hazırda bugün 20.000 öğrenci özel okula gitmektedir. Hesap yapmadan evvel ülkemiz Anayasasına göre her öğrencinin eğitim hakkı olduğunu ve özel sektör olmadığı takdirde öğrencilerin eğitimini devletin verme zorunluluğu olduğunu bilmenizi isterim. Devletin asli görevlerinden bir tanesi, her vatandaşına eğitim vermektir. Devlet bu görevinden kaçınamaz. Ülkemizde yaşayan her çocuk, 12 yıllık temel eğitime katılmalıdır. Bu eğitimi özel sektör vermezse, devlet vermek zorundadır.

* (Dolar Kuru 3,5 TL Üzerinden Alınmıştır)

Şimdi, bu hesabı dikkatle inceleyiniz. Yüce devletimiz, milli eğitim 2015 yılı bütçesi/okuttuğu öğrenci sayısına göre öğrenci başı 3.000$ para harcamaktadır. (Milli Eğitim Bakanlığı bu hesabı yaparken herhangi bir masraf yapmadığı, 1.045.000 özel okul öğrencisini de sayısal hesabın içerisine katmıştır. Bence bu konuda hata yapılmaktadır. Okuttuğu öğrenci başı devletimizin harcadığı para 3200$ olmalıdır.) Antalya ilinde 20.000 özel okul öğrencisi olduğuna göre, bu özel okul öğrencileri özel okullar olmasa devlet okullarına gideceğine göre, devletimiz, eğer özel teşebbüs bu yatırımları yapmasaydı, adı geçen 20.000 çocuğu kendi imkanlarıyla okutacaktı. 20.000 çocuk 3000$* 12 yıl temel eğitim eşittir: Devletimiz 720 milyon Dolar sadece Antalya’da, bugünkü kurdan 2 milyar 520 milyon TL direkt ve dolaysız tasarruf etmiştir. Yine devletimiz, her biri 1000 çocuktan 20 tane yeni özel okul açmaktan, arsasıyla beraber okul başı ortalama 7 milyon TL 20 okul eşittir. 140 Milyon TL okul yatırımından direkt tasarruf etmiştir

Page 24: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

24

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Emekli olan personeli, emekli maaşları, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde görülmediği için, gider olarak hazine bütçesinden karşılanmaktadır. Türkiye’de ortalama her 18 çocuğa 1 öğretmen düşmektedir. Devletimiz Antalya’daki özel okullar sebebiyle, 1100 tane yeni öğretmen almaktan kurtulmuştur. Bu personellerin emekli olduktan sonra 25 yıl emeklilik hayatı süreceğini en az düşünürsek, bu personellere 25 yıl boyunca ödeyeceği en az 1600 lira emekli maaşından yani 528 milyon TL tasarruf etmiştir. (Bu rakamı sadece Antalya ili için hesapladık. Türkiye çapında tüm özel okullara uygulandığı zaman toplam kar edilen rakam 29 Milyar Dolar olmaktadır.) Yine, bu personellere ait yıllık ortalama 3000 TL tutan kişi başı 25 yıl süreyle sağlık giderinden tasarruf etmiştir. Yani 82 milyon 500 bin TL. Bu personellerin 2 çocukları ve 1 eşlerini de sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılandığını ve aşağı yukarı 100 milyon TL tutacağını da ayrıca belirtmek isterim. Ayrıca, adı geçen yeni yapılacak 20 tane okulun yıllık en az okul başı 200.000 lira tutan bina, bakım ve tadilat, yenileme giderleriyle, bu binaların ısıtma elektrik, su, demirbaş ve muhtelif giderlerini bu hesaba katmıyorum. Basit bir mantıkla, devletimiz Antalya’da özel okullar var olduğu için, kendi yapmak zorunda olduğu masraftan tam 3 milyar 500 milyon en az tasarruf sağlamaktadır. Ülke çapında bu rakam 150 milyar TL’dir. Kısaca devletimiz sadece özel okullaşmaya ağırlık verip, bu okulların açılış ve işleyişini kolay hale getirirse, örneğin özel okul sayısının bugünkü halini bir misli daha yükseltirse, elde edeceği gelir ve tasarrufla ülkemizde yaşayan maddi durumu uygun olmayan her aileye iş kurması için 30’ar bin TL kredi verebilir. Bu kaynak hemen yüce devletimizin elinin altında ve iki dudağı arasındadır. (Özel okulların sayısı 2 katına çıkartılırsa, 58 milyar $

Page 25: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

25

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

kar ederiz.) Bu para, Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatını hemen 10 yıl içinde 10 katına çıkartacak teşvik, muafiyet ve arge çalışmalarına yeterlidir. Düşünebiliyor musunuz, devletimiz hiçbir şey yapmadan, sadece bürokrasiyi azaltarak, ülkemizdeki eğitimi kolaylıkla düzeltecek ve bir anda inanılmaz bir maddi kaynağa sahip olacaktır. O halde bir gün bile durmamız hatadır. Bürokratik safsatalarla, yüzlerce binlerce yönetmelik ve genelgelerle önünü tıkadığımız, herhangi bir terör örgütüne bağlı olmayan, sadece eğitim sektöründe yatırım yapıp, ülkesine faydalı olmak isteyen on binlerce işadamına, eğitim sektörüne yatırım yaptırmamız gereklidir. Hemen yarından itibaren bu ülkede (Özel Öğretim Kurumları’ndan madem milyarlarca lira kar yapıyoruz), sigorta ödemelerinde (Yetersiz olan asgari ücret üzerinden sadece 5 yıllık 2/3 teşvik yerine) %0 sigorta uygulamasına gidelim. 1 sinekten 5 kere yağ alınmaz. Bu Özel Öğretim Kurumları devlete çok faydalıdır. Bu kuruluşlardan, FETÖ terör örgütüne üye olanları ayıklayalım, kalanların KDV vergilerini %1’e indirelim. Özel okullarda, öğretmenlere verilen stopaj vergisini kaldıralım. Bu sayede özel okulların fiyatları düşer ve özel okul sayısı artar. Ülkemizde özel okullar 7500-12.000 TL yıllık bandına indiğinde, özel okula giden öğrenci sayısı nüfusumuzun %20 bandına ulaşacaktır. Bu takdirde, ülkemiz 3-5 kuruş vergi toplayacağım diye yaptığı basit gelir hesabının 25 katını hemen ve kolayca kazanacaktır. Özel okullar bugün, açılış ve işleyişte birçok bürokratik baskının altında ciddi problem yaşamaktadır. Aylarca uğraşmadan, bir özel okul açılışında alınan 71 imzayı alamadan özel okul açmak neredeyse imkânsızdır. Devletimiz neredeyse her üç ayda bir Milli Eğitim, vergi, SGK vs. ile ilgili

Page 26: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

26

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

bir yönetmelik düzenlemektedir. Şaka gibidir ama, bu kitaba yüzlerce örnek yazmak istemediğimiz için, burada belirtmek istemiyoruz. Sadece 3 tane örnek vermek istiyorum. Bu inanılmaz bürokratik problemleri anlatacak, tek başına bir kitap yazılabilir. Vereceğim bu üç örneği, siz 100 tane örneğe aklınızdan çıkarabilirsiniz. A-100 metre içerisinde sigara satılan yerlerde özel okul açılamamaktadır. Yani yanınızda Migros varsa, ya da 98 metre ötenizde bir Süpermarket sigara satıyorsa, okul açılamamaktadır. Bu yasak önce 200 metre idi. Sonra, yaya yürüyüş mesafesinde 100 metreye indirildi. Sonra kaldırıldı. Sonra tekrar 200 metreye çıkartıldı, sonra tekrar 100 metreye indirildi. Değerli dostlarım, 18 yaşın altındakilere sigara satmak zaten kanunen yasaktır. Devletimiz okulların etrafında kaç metre ötede sigara satılacağına, son 10 yılda tam 8 kere fikrini değiştirmiştir. Bir özel okul yatırımcısı okul binası yaparken yüreği korku içindedir. Civarında bir tane bile kahvehane, sigara satan yer açılsa, yaptığı yatırım heder olmaktadır. Bu konu ile ilgili ülkemizde, Ankara’da cinayet bile işlenmiştir. Okullardaki merdiven genişliği son 10 yıl içinde tam 9 kere değişmiştir. 1 metre 20 cm den, 1 metre 40 cm ye çıkartılmış, sonra 2.80’e çıkartılmış. Sonra, 2.80’den 1.40’a inmiş, sonra toplam merdiven sayısının genişlikleri toplamının hesabı yapılmıştır. Hepsinin üstüne kaç kişilik olduğu hala netleşmemiş asansör eklenmiştir. Örneğin bir bale kursunuz var, bale kursunuzu açmak için özürlü asansörü yaptırmak zorundasınız. Daha sonra bu asansör yönetmeliği değişmiş, merdivenleri özürlüler için yavaş yavaş çıkabilen bir cihaz da kabul edilmiştir. Ama unutulmamalıdır ki, hiçbir Özel Öğretim Kurumu çocuklarına, hele ki ilkokul çocuklarına asansör kullandırmamaktadır. Devletimizin merkezi bir düşünceyle standartlar yönergesi oluşturması elbette ki doğru bir davranıştır. Ancak, bir okulun okul olup olamayacağı,

Page 27: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

27

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Ankara’dan metrekare ölçümüyle, standartıyıla yapılamaz. Ankara’dan yapılan her bürokratik işlem, koskoca bir toplumun ortak beyniyle oluşan kurnaz zekâlarla hemen aşılmaktadır. B- İkinci bürokratik örnek şudur; Bildiğiniz gibi devletimiz bir yasal düzenleme yaparak, özel okullarda çalışan öğretmenlerin, devlet öğretmeniyle aynı maaşı almasını emretmişti, bu yıllarca devam etti. Sonra Milli Eğitim Bakanlığı bu gereksiz uygulamasından vazgeçti. Doğrusu da budur. Özel teşebbüs, öğretmeniyle istediği maaşta çalışabilmelidir. Ancak, bu yasal düzenlemeyi yaparken, devlet öğretmenlerine her yılın başında verilen eğitim-öğretim ödeneğini, özel sektörde çalışan öğretmenler için kaldırmayı unuttu. Konuyu anlatabilmek için, eğitim-öğretim ödeneğinin ne olduğundan bahsetmem gerekir. Yüce devletimiz eğitim-öğretim yılının başında devlet öğretmenlerine 900 TL civarında bir para verir. Bu paranın verilmesindeki amaç, “Gittiğin okulda yeterli kaynak, mesela sınıflarında tarih atlası ya da pergel ya da cetvel yoksa, bu parayla bunları al, sınıfını eğitim-öğretime hazır hale getir.” düşüncesidir. Gayet de güzel, mantıklı bir uygulamadır. Öğretmen sınıfı için fotokopi çektirecekse ya da sınıfın eğitim materyaline ihtiyacı varsa özellikle geri kalmış bölgelerimizde bu uygulama doğru bir uygulamadır. Ama özel okul öğretmeni zaten her türlü kaynağa ve materyale sahiptir. Yani bir özel okul öğretmeninin, okul özel olduğu için her türlü eğitimsel teçhizatı elinin altındadır. Kanun koyucunun öğretmen maaşlarını serbest bırakılmasıyla, aslında doğal olarak devlet, öğretmeninin her yıl aldığı eğitim-öğretime başlangıç parasından da vazgeçmemiş ancak, ilgili kanun maddesine “özel okullarda bulunan öğretmenler için eğitim-öğretim ödeneği kaldırılmıştır” ibaresi konulmamıştır ya da unutulmuştur. Bunun üzerine Çalışma Bakanlığı müfettişleri neredeyse Türkiye’de ki her özel okula gitmiş, geçmişe

Page 28: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

28

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

yönelikde dahil olmak üzere özel okullara devletin düzeltmeyi unuttuğu yönetmelik yüzünden ortalama 1 milyon lira para cezası kesmiştir. Bu konuyla ilgili mahkemeye gidenlerin bir kısmı mahkemelerini kazanarak parayı ödememiş, aynı konuyla ilgili bazı kolejler de aynı mahkemeyi kaybedip cezaları ödemişlerdir. İşte Özel Öğretim Kurumu işletmeciliği böyledir. Her an herhangi bir bakanlığın genelgesiyle, mesela Tarım Bakanlığı’nın yönetmelik değişikliği ile, Maliye Bakanlığı’nın bir yönetmeliği ile, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir yazısıyla, yaptığınız 14 milyon liralık yatırım 1 yılda batar gider. C- Bir başka örnek, İstanbul’da bir kolejimiz Milli Eğitim Bakanlığı’nın tavsiye ettiği, Avrupa Dil Pasaportu eğitim modelini uygulamaya karar vermiştir. Bu eğitim modeli Avrupa Birliği’nin ortak Milli Eğitim Bakanlığı müfredatıdır. www.adp.gov.tr adresinde Milli Eğitim Bakanlığı’ın tavsiye ettiği bu program, Milli Eğitim Bakanlığı resmi internet sitesinden görülebilir. Müfettişler İstanbul’daki bu kolejimize gitmişler ve “ Sen bu programı nasıl uygularsın?” diye, okulu 15 gün kapatmışlardır. İşin komik tarafı burada başlamaktadır. Okul müdürünün kınama cezası aldığı, okulun da fiziki ortamda 15 gün kapatıldığı bu cezanın sonucunda, kurum müdürü cezaya itiraz etmiş daha sonrada bakanlıktan kurum müdürünün cezası kaldırılmıştır. Ancak okulun kapatma cezası kararı kaldırılmamıştır. Düşünebiliyor musunuz, bir doktor yaptığı bir uygulamadan dolayı ceza almıyor ama muayenehanesi kapatılıyor. Ya da bir komutan ceza almıyor ama kullandığı tank kullanıma kapatılıyor. Devletimizin özel sektör üzerindeki bürokratik yaptırımları, özellikle Milli Eğitim alanında ülkemizi milyarlarca lira tasarruftan mahsun bırakmaktadır. Mesela okulların isim sorunu hala çözülememiştir. Devletimiz Özel Öğretim Kurumlarına yabancı ismi yasaklamıştır. Bugün, Final Koleji açılabilmekte ama Ekol Koleji yabancı isim denilerek açılamamaktadır. Bu yabancı

Page 29: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

29

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ismin nereden başlayıp nerede bittiği de anlaşılamamaktadır. Örneğin, Avrupa Kültür Koleji serbest Amerikan Kültür Koleji yasaktır. Ya da TURGEV Vakfı’na bağlı Montessori Palet Kolejleri Montessori ismi Türkçe olarak kabul edildiği için faaliyet gösterebilmekte, ama MY Kolej adını açık açık yazmadığı zaman bazı illerde (Murat Yıldırım Okulları) 15 gün kapatma cezası alabilmektedir. Wall Street isimli yabancı dil kursları Suudi Arabistan, Mısır dahil dünyanın 106 ayrı ülkesinde bu isim ile faaliyet göstermektedir. Wall Street isimli İngilizce kursunun dünyada ismini kullanamadığı tek ülke Türkiye’dir. Bir yabancı dil kursunun isminin Türkçe olması saçma değil midir? Bu ülke, isimlerinin hepsi Öz türkçe olan yüzlerce Fethullah Hoca okullarından ihanet görmemiş midir? Marifet ya da namus sadece isim midir? Bir yatırımcı ismi Öztürk olan bir yabancı dil kursu ile yurt dışında nasıl faaliyet gösterecektir? Öğrencilerimizin vatanını, milletini sevip Türkiye kültürüyle yetişmesi tabeladaki isimle mi olacaktır? Yani bir çocuğumuz, elinde Samsung cep telefonu, ayağında Nike ayakkabı, üzerinde Adidas eşofmanıyla, sonu “Mall” ile biten bir alışveriş merkezine gidecek, o alışveriş merkezinde food court yazan yerde Burger King hamburgerini yiyecek, babasının Audi veya Passat arabasına binip, evindeki Sony TV’yi açacaktır. Tv’de, Survivor yarışmasını izleyecek, oradaki bikinili kızlarla beraber dünyanın en nitelikli eğitim kültür pratiğini aldıktan sonra, Google Play’den, Candy Crush Saga oyununu oynayacak, babasının Lacoste gömleği ile Rolex saatinden etkilenmeyecek, sabahleyin bilmem ne “Hill” ya da “Tower” isimli evinden çıkarak, Mercedes marka servisin minibüsü ile (servis kelimesi de yabancıdır) okuluna gidecek. Ama okulunun adı Mehmet Akif Ersoy olunca, bu çocuğumuz öz be öz Türk kültürüyle büyüyecek düşüncesi doğru mudur? Sene 2017’dir. Bu güzel ülke dünyanın en büyük 20. ekonomisidir. Bugün ne Dubai’de, ne Suudi Arabistan’da ne Almanya ne de İngiltere’de isim yasağı yoktur. Milli

Page 30: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

30

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Eğitim Bakanlığı şimdi kurduğu Maarif Vakfı ile yurtdışında okullar açmaya başlamıştır. Okul açacağımız ülkede örneğin Almanya’da, Almanlar bize dese ki, “Açacağınız okulun ismi Almanca olacak. Ülkeler arası ilişkilerde karşılıklılık esastır. Almanca ismi, biz Türkiye’de kullanamıyorsak, siz de Almanya’da Türkçe isim kullanamazsınız.” derlerse, nasıl okul açacağız, hangi ismi koyacağız. Steve Jobs Vakfı’ndan bir yetkili federasyonumuza başvurdu. Steve Jobs ölünce bıraktığı parayla her ülkede bilişim ağırlıklı okullar yaptırıp, o devletin kendi denetimine bırakarak hayırda bulunmak istemiş. Bu okulları da çok yüksek teknoloji ile yapıyor. Düşünebiliyor musunuz, bir okula 6 milyon dolar harcayıp, Türkiye’ye hibe etmek istiyor. Tek isteği adının yaşatılması. Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurduk Steve Jobs ismi ile okul açılabilir mi diye, yanıt “Açılamaz” oldu. Adamlar açmadılar. Gittiler, yanılmıyorsam 6 milyon $’a Mısır’da okul yaptılar. Daha da acısı bu çağın gereklerini hamasi düşüncelerle kaçırmamızdır. Milli Eğitim Bakanlığı kendi internet sitesi bile “government” kısaltması ile olmaktadır. (www.meb.gov.tr) Ama adı yabancı olan bir Türkiye vatandaşımız okul yaptırmak istese yaptıramamaktadır. 21. yy’da uğraştığımız konular, bürokratik, şekilci, gereksiz konular olursa; bu yüzyılı lider ülke olarak bitirme şansımız olmaz. Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak, çocuklarımızın dejenerasyonunu engellemek sadece isimle olmaz. Yabancı dil kurslarının, yabancı dil ile eğitim veren kolejlerin isimlerini Türkçeleştirmek ,tek başına çocuklarımızın millileşmesini sağlayacaksa, hemen başlayalım. Ama bu kafamızı deve kuşu gibi kuma gömmekten ibarettir.

Page 31: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

31

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

KOLEJ VE ÜNİVERSİTE SINAVLARINI KALDIRMAKULUSAL SINAVLAR

Değerli Dostum, Kolej sınavlarını kaldırmak, üniversite sınavlarını kaldırmak hiç de zor olmayan, basitçe yapılabilecek, üstelik ülkemize inanılmaz artı değer katacak bir işlemdir. Her şeyden önce bugün bu saatte, Ağrı’daki Fen Bilgisi öğretmeni Ayşegül’ün, İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki Türkçe öğretmeni Ahmet’in, Malatya’daki Fizik öğretmeni Mesut’un nasıl ders aldığını, ne kadar başarılı olduğunu bilmiyoruz. Yani maaş verdiğimiz 900.000’e yakın öğretmenin sınıflardaki ders anlatması iyi mi, çocuklarına öğretebiliyor mu kavramı ile ilgili hiçbir bilgimiz yok. Zannediyoruz ki, bütün öğretmenlerimiz aynı kalitede ve eşit, zannediyoruz ki, bütün öğretmenlerimiz aynı beceride, aynı kapasitede, aynı başarıda ders anlatıyorlar. Bu Türk eğitiminin en ciddi hatalarından bir tanesidir. Çok basit bir şekilde, ilkokul 4. sınıftan, lise son sınıfa kadar, tüm Türkiye’de her yaş grubu için Haziran ayının 2. haftasında (bu tarih çok önemlidir çünkü okullarımızda 180 gün eğitim veriyoruz diyoruz ama son sınavlardan sonra Haziran ayında neredeyse 8 gün boyunca okullarda ders yapılmıyor) öğrencilerimizin o sene gördüğü derslerden oluşan ulusal sınav yapabiliriz. (Çeşitli bölgelerdeki okullarımıza güven duyulmuyorsa, bu sınavları üniversite sınavları gibi merkezi bir sistemden oluşturmamız mümkündür. ) Bu sayede hangi okul, hangi sınıf, hangi öğrenci, hangi dersten başarılı veya başarılı değil görürüz. Ülkemizdeki bütün matematik öğretmenlerinin aynı kalitede matematik dersi anlattığını düşünmek, mantık hatasının ulaşılabilecek en üst noktasıdır. Ulusal sınavlarda okullarımızın başarısı da ortaya çıkacaktır, (ülke ortalamasına göre) öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin başarısı da ortaya çıkacaktır. Hatta hangi derste, hangi konuyu, hangi çocuğumuzun anlamadığı da

Page 32: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

32

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ortaya dökülecektir. Ulusal sınav sistemine geçtiğimiz zaman, yani ilkokul 2’den itibaren, Haziran ayında tüm ülkede sınav yaptığımız zaman, başarıda ülke ortalamasını yakalayan sınıfların sınıf öğretmenlerine, branş öğretmenlerine, okulu bu sınavda ulusal başarıyı yakalayan müdürlere, birer maaş ikramiye vermeliyiz.

Ulusal sınavlarda başarılı öğretmen ve müdürlere çift maaş vermek, bütçeyi bozmadan mümkün müdür?

Türkiye’deki başarılı öğretmenlere ve müdürlere çift maaş ikramiye vermek için kaynağımız zaten elimizde mevcuttur. Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin neredeyse %5’i ek ders ücretleridir. Özel sektörde de ek ders ücreti vardır. Devletimiz ek ders ödemelerinde hata yapmaktadır. Devletimiz haftada 15 saatin üzerindeki verilen derslere ek ders ücreti ödemektedir. Yani öğretmenler o hafta 15 saatin üzerine çıkarsa ek ders ücreti almakta, ama örneğin o hafta tatilse, yani hiç derse girmemişse, yine de sanki 15 saat derse girmiş gibi ücretini almaktadır. Oysa dershanecilikte de, özel okulculukta da durum böyle değildir. Hesap çok basittir. Bir öğretmen maksimum iki ay tatil yapar. Bu da, toplamda 8 haftaya denk gelir. 52 Haftadan 8 haftayı çıkartırsak, 44 hafta kalır. Yani bir öğretmen, maaşı karşılığı 44 hafta 15 saat derse girmek zorundadır. Yani bir öğretmen, 44 hafta çarpı 15 saat içinde eşittir 660 saat derse girmesinin ücretini, 12 eşit taksitte zaten her ay alır. (Öğretmen maaşı dediğimiz konu zaten budur.) Öğretmene yıl içinde 660 saati doldurduktan sonra ek ders ücreti verilmelidir. Çünkü 660 saati doldurmayan öğretmen ek ders ücretini hak etmemiştir. Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı gelirinin %78’i personel gideri olarak

Page 33: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

33

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ödenmektedir. Branş öğretmenlerimizin %90’ı, yılda 660 saati bırakın, 600 saat bile derse girmemektedir. Yönetmelikte yapılacak küçük bir değişiklikle, ek ders ücretlerini öğretmenlerimizin maaşları karşılığında girmek zorunda oldukları 660 saatin üzerinde girdiği dersler için verirsek, bütçede hemen yarın %5 tasarruf ederiz. (Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin %73’ü personel maaşına ayrılmaktadır. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığı sadece %30’luk bir gelir ile yatırım ve yenileme hizmetlerini yerine getirmektedir. Bu düzenleme ile hem öğretmenlerimiz yıl içinde hakettikleri ek ders ücretini alırlar, hem de ders ücreti dediğimiz kavram Allah katında gerçekten yıl içi çalışma ortalaması üzerine çıkıldığında hakkaniyetli olarak verilir. Bu sayede ülkemiz Milli Eğitim Bakanlığı, yatırıma ve yenilemeye ayırdığı parayı %40’lara çıkartacaktır.) Ülkemiz öğretmeni aldığı sabit maaşı yıllık 660 saat dersi karşılığı aldığını bilmektedir. Ekmeğini yediği, çocuğunu geçindirdiği bu maaşı, 660 saat dersin altında girerek almak, ve “bu saati doldurmadan yapılan hesap doğru yapılmadı, yönetmelik yanlış çıktı” diye, aldığı maaşı hak edecek kadar çalışmadan ek ders ücreti almak, onların da gururunu yaralamaktadır. (Bu noktada bazı öğretmen arkadaşlarımız bana kızabilir, aldığımız maaş ne ki, paramıza göz dikiyorsun diyebilir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinden kazanılacak %5 tasarruf ile yapılmasını istediğimiz şey, ulusal sınavlarda başarılı olan öğretmenlerimizin o ay iki maaş alarak ödüllendirilmesi için kaynak sağlamaktır.) Kısaca ek ders ücretlerini haftaya göre değil de, yıla göre düzenlersek, 70 milyarlık Milli Eğitim bütçesininden kolaylıkla 3.5 milyar tasarrfuf ederiz. Bu parayla Türkiye’de bulunan öğretmenlerin ulusal sınavda başarılı onlaların hepsine çift maaş ikramiye verebildiğimiz gibi, kalan parayla her yıl 1000 okulumuzun Avrupa standartlarında spor salonunu yaparız. (Her iki öğretmenden bir tanesine başarı maaşı verirsek)

Page 34: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

34

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Dünyanın uyguladığı çözüm Ulusal Sınavlar

Eğer TEOG ve üniversite sınavlarını kaldırıp yerine her yıl yapılan ulusal sınavları koyarsak parası olan öğrencilerin sadece orta sonda ve sadece lise sonda yapılan tek bir sınava, özel ders alarak veya dershaneye giderek haksız rekabet yaratması durdurulabilecektir. Öğrenciler bu sınavlara her yıl derslerine takviye almak suretiyle çalışabilecektir ki bu zaten istediğimiz bir durumdur. Ayrıca, ülke çapında her öğretmenin her sınıfın, her okulun ve anlatılan her konunun o sınıflarda ne kadar anlatıldığı ve öğrencilerin hangi derste ne kadar başarılı olduğu kolaylıkla anlaşılacaktır. Bu sayede öğrencilerimizin yetenekleri de, hangi derse daha yatkın oldukları da ortaya dökülecektir. Ülkemizde acı bir garabet hala devam etmektedir. Gerek devlet, gerek özel ortaokullar, ortaöğretim sınavlarında, TEOG’da önemli bir çarpan olan Ortaöğretim Başarı Notu’nu okulları yüsek göstermektedir. Ben meslek hayatımda, ortaokul 3. sınıftaki çocuğuna 2 veren bir özel okul hiç görmedim. Aynı şekilde okulunun başarısını artmasını isteyen bir devlet okulu müdürü veya öğretmeni, yine çocuklarının tüm derslerden notlarını en kötü 5 üzerinden 4 yapmak için aşırı bir gayret sarfetmektedir. Ulusal sınav yapıldığında her okulda ortaokul düzeyinde karneleri 5 ile dolu olan çocuklarımızın, aslında ne kadar Matematik ve Fen öğrendiğini de rahatlıkla görebileceğiz. Her yıl yapılan ulusal sınavlarda, ülke ortalamasını yakalayamayan okullara rehberlik ve eğitim desteği verebiliriz. Bugün yapılan, sadece bir kez ve sadece 1 yaş grubuna bağlı seçme sınavları, birçok yönden hatalıdır. Her şeyden önce öğrenci o sınava girerken hasta olabilir, bir yakını vefat edebilir veya ergenlik çağına mahsus birçok problemi bir arada yaşayabilir. Düşünebiliyor musunuz? Sadece 1 sınav ve 4 saatte orta son öğrencisi bir çocuğun tüm hayatı değişebilmektedir. Bu sınavdaki ortaöğretim başarı puanı katsayısı yüzünden

Page 35: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

35

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

de, mevcut okullarımızdaki öğretmenlerimiz zor duruma düşmektedir. Ülke çapında bir araştırma yapılsa, ortaokulda karnesinde Matematiği, Feni başarısız olan çocuk neredeyse hiç çıkmayacaktır. Bu çocuklar madem ortaokulda bu kadar başarılı, niçin lise 1’de, okulu bırakma oranımız %25 lere çıkmıştır? 1 milyon 400 bin çocuğumuz niçin açıköğretim lisesinde okumaktadır? TEOG Sınavı’nda kat sayı telaşesiyle öğrenen-öğrenmeyen, anlayan-anlamayan her çocuğa 5 vermek, öğretmen ve okulların prestijini ve eğitim kalitesini düşürmektedir. Bugün okul başarı puanını arttırmak isteyen birçok devlet okulu müdürü, haklı olarak öğretmenlerinden öğrencilerinin karnesine düşük not vermemelerini rica etmiştir. TEOG Sınavı’nda %42.05 matematik başarı ortalaması olan bir ülkedeki öğrencilerin %90’ının karnesinde matematiği nasıl 5 olabilir? Ulusal sınavlar gerek koleje girişte, gerekse liseye girişte çok büyük değerdir. Ancak bu sınavlar yetmez. Bu kitabın ilerleyen sayfalarında anlatacağımız hafta sonu spor, sanat kurslarına katılmanın da, mutlaka bu sınavlarda bir ek puanı olmalıdır. Kısaca kimseye zahmet olmasın; hayatımın son 27 yılını, özel öğretim sektöründe Türkiye’de, Azerbeycan’da, İrlanda’da, Filipinler’de, Japonya’da bu sınav sistemini yaparak ve bu sınavlara öğrenci hazırlayarak geçirdim. Ülkemizde bir tane bile hem özel okul işleten, hem dershane işleten, hem sağlık koleji işleten, etüt merkezinden yabancı dil kursuna; anaokulundan yurtdışında okul, kolej ve kurs işleten, hayatını da bütün dünyadaki sınav sistemlerini, hem uygulayarak hem de öğrenci yetiştirerek geçiren benim bildiğim, benden başka kimse yoktur. Hali hazırda bugün anaokulundan, ilkokula; lisesinden, üniversite öğrencisine yılda 280.000 öğrenci okutan eğitim kuruluşları zincirinin de sahibiyim. Müsade edin, bu uğurda hem eski bir akademisyen olarak, hem de pratisyen olarak bilfiil yaşamış ve uygulamış bir adam olarak, 2 çift lafımı dinleyin.

Page 36: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

36

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Ülkemizde, dünyadaki birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi (örneğin, İngiltere, Fransa, ABD) okulların ve öğretmenlerin başarısını da ölçmeye yarayan, ölçme değerlendirme olarak uygulanabilecek, hangi dersi öğrenip, hangi dersi öğrenemediğini anlayabileceğimiz, öğretmenlerin başarısını kıyaslayabileceğimiz yıllık tüm ülkede uygulanan ulusal sınavlara ihtiyacımız vardır. Bu sınavlar bugün ki teknolojiyle ucu açık olarak yapılabilir. Eğer ucu açık sınavlar yaparsak ve soru sistemini öğrendiğini uygulamaya yönelik sorular soran PISA Sınavı’na uygun hale getirirsek ülkemiz hemen 4 yıl içinde PISA Sınavları’nda dünyadaki ilk 25-30 ülke arasında girecektir. Ayrıca ucu açık sınavlar yaparsak çocuklarımız bilgiyi ezberlemek yerine öğrendiği bilgiyi kullanabilme yönünde öğreneceklerdir. Öğretmenlerimizde bu sınavlar ile ilgili bir başarı sıralamasına tabi tutulacakları için bu sınavlarda başarıyı yakalamak adına çocuklarına sadece bilgiyi değil öğrendiği bilgiyi kullanabilme becerisini öğreteceklerdir.Sevgili Dostlarım, İlerleyen sayfalarda bu konu hakkında daha ayarıntılı açıklamalar bulacaksınız. Ama ulusal sınav Türkiye’nin geleceğidir, hiç kimse hazırlayamıyorsa izin verin ekibim ve kuruluşlarım bu sınavları Türkiye çapında okunacak şekilde ücretsiz olarak hazırlamaya muktedirdir.

Page 37: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

37

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ÜSTÜN YETENEKLİ VE DİSLEKSİLİ ÇOCUKLARIMIZIN EĞİTİMİNİ HEMEN

DÜZENLEYEBİLİRİZ BM, Dünya Sağlık Örgütü yanılmıyorsa; Dünyadaki 100 çocuğun 3.25’i Üstün Yeteneklidir. (Üstün yetenekli çocuklar, zeka düzeyleri 145 üzeri olan çocuklara verilen bir isim olarak değerlendirilebilir.) Bu rakama parlak zekalı çocuk dediğimiz toplumun %12’sini oluşturan kesimi de dahil edersek, ortaya %15’lik bir rakam ortaya çıkar. Şu halde, en azından sadece üstün zekâlıları değerlendirirsek, 18 milyon öğrencimiz çarpı %3 eşittir, en az 540.000 üstün zekalı öğrencimiz vardır. (Oysa devletimizin BİLSEM isimli kuruluşlarında toplam 82 şubede sadece 5.000 çocuk eğitilmektedir.) Üstün zekâlı çocuklar toplumda uyuşturucuya, alkole, suça ve şizofreniye en yakın, hassas kitledir. Siz Abdullah Öcalan’ın, Fethullah Gülen’in, ya da meşhur bir mafya liderinin normal zekâlı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Üstün zekalı çocuklar özel öğretime tabi tutulmazlarsa, yaşadıkları toplumun suç makinası, ya da yaşadığı eve çekilmiş depresyon yaşayan toplum dışında insanlar olabilir. Tam aksine bu çocuklar eğitilirse, yaşadıkları toplumu yüceltirler. Unutulmaz ve önemli buluşlar yaparlar. Üstün zekalı çocuklar, ilkokul hayatlarında okul ders programları IQ 100-110 aralığında çocuklar için hazırlandığından, hiç ders çalışmadan tüm notları 5 olarak sınıfları geçerler. Ancak lise 1‘e geldiklerinde, ders çalışma alışkanlıklarını kaybettikleri ve lise dersleri, ders çalışmadan sadece zeka ile başarılamadığı için büyük bir çöküş yaşarlar. Konuyu sadece akademik derslerden ele almayalım. Zekanın bir sürü türevi vardır. Kimi öğrenci müziğe, kimi öğrenci resim yapmaya, kimi öğrenci spora, dansa, matematiğe, fiziğe yeteneklidir. Kimi öğrenci işitsel öğrenir,

Page 38: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

38

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

kimi öğrenci kinestetik, kimi öğrenci görsel öğrenir. Öğrenme yöntemi insanın bir kusuru değil, değiştirilemez bir algısıdır. Bu ülkedeki eğitim sistemi genel olarak işitseldir. Bugün hala hiçbir öğrencimiz hayatında gerçek bir hücre görmeden, ya da soğan zarını sınıf halinde topluca sadece 1 defa görerek okullarını bitirmektedir. Zannettiğinizin aksine kitap okuma bir görsel işlem değil, işitsel işlemdir. Kitap okurken içinizden sesi size benzeyen bir ses, orta kulak sinirlerinizi kullanarak kitabı size seslendirmektedir. Hücreyi kendi gözüyle görmeyen işitsel bir öğrenci, tahtaya tebeşir ile çizilen terliksi hayvanı, endoplazmik retikulumu hayatı boyunca anlamaz. Türk öğrencileri, Ankara’dan belirlenen bir ders programına, hepsi işitsel zekalıymış gibi mecbur kılınmışlardır. Devletimiz Osmanlı’dan bu yana, hepinizin zekası 110, hepiniz aynı türde öğreneceksiniz, hepinizin öğrenme yöntemi aynıdır, kitabınız budur, ders programınız buradadır, hiçbiriniz birbirinizden farklı değilsiniz demektedir. Oysa her öğrenci bir başka özeldir ve farklıdır. Öğrencileri kitlesel karıncalar gibi yetiştirmek, toplumdaki radikal uçları törpülemeye çalışmaktır. Oysa dünya tarihini değiştiren tüm bilim adamları ve sanatçılar biraz radikal, biraz toplum dışıdır. Herkesi aynı türde yetiştirip, milli değerlerimize uygun, “Sen Türksün, sen Sunnisin, sen bu vatanı seven milliyetçi muhafazakarsın.” demek, herkesi aynı çanakta karınca sürüsü gibi tutmaktır. Oysa, Leonardo Da Vinci ve Michelengelo, ABD’ye 2. Dünya savaşını kazandıran şifre çözücüsü Alan Turing eşcinseldir. Dünya felsefesini değiştiren Nietzsche, Descartes, Sokrates toplum dışıdır. Albert Einstein ve Thomas Edison sisteme uymadığı için okuldan atılmış, ders çalışmayı beceremeyen, okula uyum sağlayamayan adamlardır. Ne Marc Zuckemberg, ne de Google’ın sahibi, üniversiteyi bitirebilmişlerdir. Beethoven, Mozart, Dostoyevski, Cehov, bildiğiniz toplumun hiç bir kuralına uymayan standart dışı

Page 39: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

39

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

adamlardır. Kopernik, Galileo bulundukları dönemin dini inanışlarına tamamen aykırı fikirler söylemişlerdir. Bu adamlar dinsizlik ile suçlanmıştır. Bir toplum topluca Newton’ı Allah’a karşı gelmekte suçlamıştır. Gördüğünüz gibi, dünyayı geliştiren, tarihi değiştiren, bilimsel ve sanatsal yenilikleri yapan insanların hiçbirisi yaşadığı toplumun emrettiği standart kurallara uyamamıştır.Almamız gereken karar şudur, Türkiye Cumhuriyeti farklı düşünen, kendisini farklı hisseden üstün yetenekli çocuklara karşı ne yapacaktır. İki tane yolumuz vardır. Ya bu çocukları, bu toplumun %97’sine benzeterek milliyetçi, muhafazakâr, sabah 8 işe gidip, akşam 5’te çıkan, toplum kurallarına harfiyen uyan, vergisini gününde ödeyip az konuşan ahlaklı ve inandığımız dine tamamen bağlı insanlar haline getireceğiz, ve gelmedikleri takdirde gerekli cezaları vereceğiz; Ya da bu üstün yetenekli çocukları, düşüncelerine, şahsiyetlerine ve yaşayış biçimlerine saygı duyarak, özel eğitim vererek, bu topluma faydalı bireyler haline getireceğiz. Tam 150 yıldır bu toplum A şıkkı seçeneğini kullanıyor. Çocuklarını İslami, muhafazakar ve milliyetçi düşünce tarzında bir potada eritmeye çalışıyor. Bu çocuklara ünlü islam bilginlerini, ünlü Türk bilginlerini örnek gösteriyor. Oysa hayatları incelendiğinde, ne İbn-i Haldun, ne İbn-i Sina, ne İmamı Azam Ebu Hanefi, ne Hz. Mevlana, ne devrinin en büyük matematikçisi Ömer Hayyam yahut Cahit Arif, Mustafa Kemal Atatürk, Yavuz Sultan Selim, Osman Hamdi Bey, bizim çocuklarımıza öğrettiğimiz gibi dünyanın en milliyetçi, en dindar, en toplum kurallarına uyan insanları değildirler. Bugün övündüğümüz ve çocuklarımıza örnek olarak gösterdiğimiz bu insanlar, yaşadıkları dönemin en radikal, en sıradışı, yaşadığı toplumu en çok eleştirilen insanlarıydı. Şu halde çocuklarımıza örnek olarak anlattığımız Türk büyükleri, çocuklarımızın hemen her yerde gördüğü dünyanın tarihini

Page 40: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

40

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

değiştiren insanların hiçbirisi, bir karınca gibi, sürüsü ile beraber hareket eden, başı önde, kurallara uyan, toplumun kendisine dayattığı bilgilere sessizce onay veren insanlar değilken, üstün yetenekli çocuklarımızı neye dayanarak aynı pota içinde bir pirinç kazanında pilav olarak pişirmeye çalışıyoruz. Biz gelişmek istiyor muyuz? Gelişmek istiyorsak; üstün zekalı, üstün zekasız her öğrenciye aynı eğitimi vererek, bu öğrencilerin özel ve önemli olduğunu onlara hissettirmeyerek, bu öğrencilere yönelik özel eğitimler vermeyerek, bu işi nasıl başaracağız? Üstün zekalı çocukların eğitimi çok basittir, Türkiye’deki öğrenmeleri için sınıf öğretmenlerine internet üzerinden veya yüzyüze 80 saatlik üstün zekalı çocukların tespiti ve onlara özel eğitim uygulamaları, hizmet içi eğitimi verebiliriz. Bu uzaktan eğitim ve yüzyüze eğitimin karma uygulandığı öğretmen eğitim programını, federasyon olarak biz herhangi bir ücret almadan Türkiye çapında uygulayabiliriz. Yani Türkiye’deki tüm anaokulu ve ilkokul öğretmenlerini, üstün yetenekli çocukların tespiti ve tespit edildikten sonra geliştirilmesi konusunda kolayca yetiştirebiliriz. Yine bu öğretmenlere, toplumumuzun %7’sini oluşturan disleksi çocukların tespiti ve eğitimini de öğretebiliriz. Bu çocukların zekalarının, yarım saatlik bir sınavla tespit edilmesi tabiata aykırıdır. Öğrencisi ile yıl boyunca aynı sınıfta olan öğretmen, o çocuğu herkesten öte, hepimizden fazla tanıyandır. Üstün yetenekli çocuklarımızı özel okullarda, özel sınıflarda eğitmemeliyiz. Aydın Boysal’ın bu konuda çok güzel bir hikayesi vardır. 1960’lı yıllarda görme özürlü öğrencileri özel okuluyla ilgili bir proje yarışmasına giriyor. Bu proje yarışmasında, görme özürlü bir çocuğun nasıl bir okulda okuması gerekiyorsa, örneğin merdivenleri olmayan, köşeleri olmayan, öğrencilerin vida sistemiyle, rampalardan

Page 41: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

41

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

diğer katlara ulaşabildiği tam bir görme özürlü öğrenci okulu projelendiriliyor. İhale sonucuna bir bakıyor, bildiğiniz 3 katlı normal bir apartman şeklinde bir bina bu ihaleyi kazanmış. Devrin bakanının yanına çıkıyor diyor ki, “Efendim ben birçok ödül almış, görme özürlülere özel bir okul çizdim, ihale komisyonu bunu kabul etmedi. Gittiler, her yerde bulabileceğiniz 3 katlı bir binayı, körler okulu olarak kabul ettiler.” Dönemin bakanı Aydın Boysal’a dönüyor. “Evladım, bahsettiğin o her yerde bulunacak binayı ben kabul ettim. Kimseye suç atma. Körler okulu projeni çok beğendim. Körler için her şeyi düşünmüşsün, ama bir şeyi düşünememişsin. O körler okulunu bitirince onlar normal binalarda yaşayacaklar. Bu yüzden, normal hayatta yaşayacakları binalarda eğitim almaları senin, cennet gibi yaptığın özel binadan daha faydalıdır.” demiş. Üstün yetenekli çocuklar, normal çocuklarla bir arada eğitim almalıdır. Bu öğrencilere yeteneklerine göre, sponsorlar yardımıyla, her okulda oluşturulacak küçük laboratuvarlar ile, bu konuda hizmet içi eğitimler almış sınıf öğretmenleri özel eğitimler vermelidir. Bu çocuklar spora, sanata, bilime yeteneği olan öğrenciler, devlet tarafından parası ödenerek, bu konuda açılmış kurslara yönlendirilmelidir. Toplumumuzun %7’sini oluşturan disleksili çocuklar, genelde normalin üstünde zekaya sahip çocuklardır. Her şeyden önce, utanılacak bir durum bu güzel çocuklarımız ülke çapında bir sınava tabi tutularak tespit edilmemiştir. Oysa her sınıfta en az 1 tane disleksili çocuk vardır. Bu çocuklar, okumayı zorlukla yaparlar ve ders çalışmayı çok sevmezler. Yetiştirildikleri takdirde, topluma büyük buluşlar yapan özel çocuklardır. Bu çocukları tespit etmediğimiz için ve bu çocuklar günlük hayatta birçok normal insanın yapamayacağı, zeka gerektiren işlemleri yapabildikleri için, bu güzel öğrencilerimize, “Hergele, çok zeki ama okumuyor, ders çalışmayı

Page 42: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

42

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

sevmiyor, aklı fikri gezmede, aklı fikri bilgisayar oyununda, aklı fikri resim çizmekte.” demekteyiz. Bu çocuklar çoğu kez antisosyaldir. Bu çocukları tüm toplum olarak, toplum dışına itmekteyiz, bu çocukları hep beraber kaybetmekteyiz. Bu noktada artık kendimize gelmeliyiz. Disleksili çocukları eğitmiyoruz, üstün yetenekli çocukları eğitmiyoruz, kendini farklı hisseden çocukları toplum dışına itiyoruz, efemine davranışları olan erkek çocuklarını, erkeksi davranışları olan kız çocuklarını toplum dışına itiyoruz, işitme engellilerimizin %90’ı lisede okuyamıyor, tekerli sandalyeye mahkum çocuklarımızın %92’sı liseye gitmiyor, görme özürlü çocuklarımızın %90’ı lisede okuyamıyor, çocuklarımızın bir kısmı dini ve siyasi gerekçelerle, başka dinlere, başka düşüncelere inanıyor diye onları dışlıyoruz, müziğe yetenekli olup matematik soruları çözemeyen çocukları, resime yetenekli olup fizik sorusu çözemeyen çocukları, bilgisayar programcılığına yetenekli olup bütün gün bilgisayar başında oturmak isteyen çocukları yetiştiremiyoruz. Biz kimi yetiştiriyoruz? Yetiştirmek istediğimiz çocuklar nasıl çocuklardır? Türk eğitim sistemi sadece %60 oranındaki çocuğa hizmet vermektedir. Diğer öğrencilerimiz bu sistemin ağır çarkları altında kafaları ezile ezile, ya sisteme zorla entegre edilmektedir, ya da sistem dışına atılmaktadır. Dünyada hiçbir ülkede lise çağındaki çocukların 1/3’ü sistem dışına itilerek, açıköğretim lisesine mahkum edilmemiştir. (Ülkemizde 1 milyon 350 bin lise çağındaki çocuğumuz açıköğretim lisesinde okumaktadır) Dünyada hiçbir sistemde örneğin Musevi bir öğrenci, Alevi bir öğrenci TEOG Sınavı’na göre, imam hatip lisesine kaydedilmemektedir. Daha da acısı, resimde, müzikte, sporda yetenekli olan bir öğrencinin Türkiye’de çok az bulunan güzel sanatlar ve spor liselerinden başka gidebilecekleri bir alternatifleri yoktur. Bu çok ayıptır. Bir çocuk, hem keman çalıp, hem de tıp fakultesinde okuyabilmelidir. Bir çocuk, hem spor yapıp, hem de mühendis olabilmelidir.

Page 43: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

43

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Çocuklarına bu yönden saygı duymayan ülkeler, olimpiyatlarda (En son RIO Olimpiyatları’nda Türkiye’de doğmuş büyümüş sadece 4 sporcumuz madalya alabilmiştir.) Kişi başına düşen madalya sıralamasında dünyanın sondan 10. Ülkesi olurlar. Öğrencilerinin farklılığına saygı duymayan ülkeler, başka ülkede bilim yapan başka ülke vatandaşı yurttaşlarının kazandığı nobel kimya ödülü ile avunurlar. Yine de ülkemiz, Üstün Yetenekli ve Disleksili çocuklarının eğitimine göstermediği ilgiyi, zeka özürlü çocuklarına göstermektedir. Ak Parti hükumeti zamanında ilk kez bu konuda inanılmaz atılımlar yapılmıştır. Son 10 yılda, dünyadaki pek çok ülkeden daha iyi olmak üzere zeka özürlü çocuklarımız eğitilmektedir. Özel teşebbüsün kurduğu, parasının devlet tarafından ödendiği özel rehabilitasyon merkezleri, Türkiye’nin her yerinde açılmıştır. Özürlü olup, bu programlara katılmayan çocuklarımız nerdeyse yok gibidir. Bu konu hakkında mevcut hükümete teşekkür etmeliyiz. Bu noktada görülüyor ki özel teşebbüs-devlet iş birliği, tabanda inanılmaz başarılı bir eğitim sağlamaktadır. Neden özürlü çocuklarımız için aldıkları her eğitimin parası devletimiz tarafından ödenmekteyken, üstün yetenekli çocuklarımız için bir tane bile özel rehabilitasyon merkezi açılmasına izin verilmemektedir. Özürlü çocuklarımıza gösterdiğimiz ilgiyi, niçin üstün yetenekli çocuklarımıza da göstermiyoruz? Hemen yarın, basit bir yönetmelikle üstün yetenekli çocukların sanat, akademi, spor alanlarında eğitimler veren, bu çocukların ücretlerinin özürlü çocuklar gibi devlet tarafından ödendiği, özel teşebbüse bağlı rehabilitasyon merkezleri açmalıyız. Konu bu kadar basittir. Elbette özürlüleri de eğitecek ve parasını ödeyeceğiz. Ama düşük zeka seviyeli çocuklarımızı eğitirken, yüksek zekalı çocuklarımızı eğitmemek, üstün zekalı çocukların yeteneklerine özel kurumlar açmamak, laz fıkrası gibidir.

Page 44: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

44

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

TEMEL DÖNÜŞÜM LİSELERİ VE ORTAOKULLARI KAPATILMAMALIDIR, ONLAR BİZE ÇOK LAZIM

Ülkemizde bence mantıklı olmayan bir şekilde, içinde spor salonu olmayan, fiziki durumları bir okul olmaktan çok uzak, 1400’e yakın temel dönüşüm lisesi ve ortaokulu vardır. Bunlar 2 yıl içinde okula dönüşmediği takdirde kapatılacaktır. (Bu tip okullar özel lise ya da ilkokul açmak istediklerinde federasyonumuz kanalıyla ulusal bir bankamızdan faizsiz olarak teminat karşılığı ve maaşlarını o bankadan yatırmak şartıyla, 200 bin TL faizsiz, ilk 4 ayı ödemesiz kredi alabilirler.) Bu okulların öğrenci sayısı ortalama 120 dir. 120 öğrencisi olan bir temel dönüşüm lisesinin, sıfırdan okul açmaya kudreti maddi olarak yetmeyebilir. Oysa bu okullardan kolaylıkla yararlanabiliriz. Bu okullar neredeyse her ilçe ve illerde vardır. Ben öğretmenlik mesleğinden gelen bir yöneticiyim. Devlet okullarındaki öğretmen kalitesini istediğiniz kadar arttırın, biz bu okullara her seviyeden öğrencileri almakla yükümlü ve bunu Anayasasına koymuş bir devletiz. 30 kişilik sınıfta okumak istemeyen zorla okula gelen, ancak özel ilgiyle hayata kazandırılabilecek 2 tane çocuk, diğer 28 çocuğun istikbalini bozmaktadır. Öğretmenlerin konsantrasyonları dağılmakta, 2 tane öğrenmeye hevesli olmayan çocuk yüzünden diğer çocukların ders disiplinleri ve motivasyonları düşmektedir. Madem ki elimizde 1400’e yakın okul var, bu okulları, ABD ve Almanya’da olduğu gibi yardımcı, yarı özel okul olarak kullanabiliriz.(Amerika’daki Charter School’lar, buna inanılmaz güzel bir örnektir.) Devletimiz her çocuk için öğrenci başı 3.000$ ortalama para harcamaktadır. Okullarda başarısız olan, ders düzenini bozan, örneğin matematiği, fiziği, kimyası 1 olan çocukları bu okullara 3.000$ ödeyerek yönlendirebiliriz. Örneğin ABD’de, NY Harlem Mahallesi’nin suç oranı en yüksek bölgesinde başlayan böyle bir yarı özel okul

Page 45: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

45

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

zinciri artık Amerika’nın en başarılı okulları haline gelmiştir. Unutulmamalıdır ki, temel dönüşüm liseleri dershanelerden dönüşmüştür. Bu dershaneler, ders çalışmayı sevmeyen, başarısı düşük çocuklar konusunda yeterli tecrübeye sahiptir. Bu okulları kapatmak yerine, notları düşük ve ders çalışmayı sevmeyen çocuklar için, bunları okullardaki genel eğitime dahil etmek yerine, bireysel özel ilgi isteyen çocukları, temel dönüşüm ortaokul ve liselerine yönlendirmeliyiz. Bugün, devlet ortaokullarında örneğin orta 2. sınıfta sınıfın düzenini bozan, sınavlarda boş kâğıt veren ve arkadaşlarına karşı fiziki olmayan şiddet uygulayan bir çocuğa karşı, eğer velisi çocuğunu okuldan almak istemiyorsa okul müdürünün ve öğretmeninin eli kolu bağlıdır. Bu çocuklar okulun başarılarını da düşürerek, diğer öğrencilerin sınav katsayılarına ciddi etki etmekte ve masum, hiçbir suçu olmayan öğrencilerin sınav başarılarını düşürmektedir. Yine kendisini savunma kabiliyeti yeterli olmayan çocukların, uzun bir süre baskı altında kalmasına sebep olmaktadır. Hatta bazı öğrenciler, liselerde öğretmenlerine karşı şiddete varan saygısızlıklar ve tehditler yapmaktadır. Bu çocuklar topluma kazandırılabilir ama, kazandırmak için özel ilgi gösterilecek okullara ihtiyaç vardır. Sınıfta düzeni bozan ya da diğer arkadaşlarından çok geride kalmış, özel ilgiye muhtaç çocuklarımızı, okullarımızda oluşturulacak bir kurul vasıtasıyla, temel dönüşüm lise ve ortaokullarına aktarmalıyız. Başarısı düşük, özel ilgiye muhtaç, ders çalışmayan ve bulunduğu sınıfın düzenini bozan çocuklar, yurt dışındaki gelişmiş ülkelerde örnekleri olduğu gibi, paraları devlet tarafından ödenerek ve hatta bu okullardan kurumlar vergisi ve KDV alınmayarak, temel dönüşüm okullarına yollanmalıdır. Bu okullara yıl sonlarında yapılacak ulusal sınavlarda elde edecekleri başarılara göre prim ya da ceza sistemi uygulanabilir. Örneğin öğrencilerine temel dönüşüm okullarının ulusal başarı ortalamasını yakalatamayan bir

Page 46: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

46

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

okul ilk yıl uyarılır ve rehberlik danışmanlığı verildikten sonra, ikinci yıl da bu ortalamayı yakalayamazsa, ortalamayı yakalayamadığı oranda devletin ödeyeceği ücret yüzdesel olarak düşürülür. Bu okullara giden öğrencilerin velilerine, öğrencinin okul ücretinin tamamı temel dönüşüm okuluna ödeme şartına göre, anne baba eğitimine katılma mecburiyeti konulabilir. Temel dönüşüm okullarında bu öğrencilerin yeteneklerine uygun, gelecekte geçimlerini sağlayacak mesleki kurslar da düzenlenirse, bu okullara meslek liselerinden de, okullardaki başarıyı düşüren öğrenciler rahatlıkla aktarılabilir. Ülkemizin en büyük sorunu, bütün sorunların kolaylıkla çözülebileceğinin bilinmemesidir. Dünyada yardımcı okullar tüm gelişmiş ülkelerde hayat kurtarmıştır. Yardımcı okullar, genel okulların başarılarını çok arttırmıştır. Yardımcı okullar, kendilerine yönlendirilen çocuklarla tüm dünyada harikalar yaratmıştır. Öğrencisinden para almayan Almanya ve ABD’deki örnekleri çok başarılı olan, öğrencilerin ücreti devlet tarafından ödenen okullar, zaten devletimizin eliyle temel dönüşüm liseleri ve ortaokulları olarak mevcuttur. Yapacağımız tek şey kolları sıvayıp, hadi başlayalım demektir.

Page 47: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

47

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

DEVLET OKULLARIMIZIN BASARISINI HEMEN ARTTIRABİLİR, FİZİKİ İMKANLARINI KISA SÜREDE

VE KOLAYCA DÜZELTEBİLİRİZ.

Yeni oluşturulacak eğitim sisteminde devlet okulları, devletimizin gösterdiği öğrenim hedeflerine, istedikleri kadar ders saatinde, istedikleri kaynağı kullanarak, istedikleri eğitim metoduyla ulaşabilmekte özgür olmalılar. Yani, günlük, haftalık, aylık ders planı yerine, hedefleme yöntemine geçmeliyiz. Öğretmenlerin bir dönemde çocuklarına öğretmeleri gereken bilgileri, tıpkı Almanya’da olduğu gibi bir hedef haline getirmeli, ama bu hedefe ulaşabilecekleri ders saati ve kaynağını serbest bırakmalıyız. Okullarda, o okulun kayıtlı öğrencilerinin velilerinden oluşan Okul Aile Birliği zaten vardır. Bunlar dernek statüsündedir. Bu derneklere aylık en az 50 TL’lik bağış verme şartına bağlı olarak, aktif üyeleriyle okulun yönetimine, tıpkı İngiltere ve Amerika’da olduğu gibi katılma izni vermeliyiz. Velilerimiz, Okul Aile Birliği dernekleri kanalıyla, üyelerinin %60’ının çoğunluğuyla, mevcut müdürlerin görevden alınmasını sağlayabilmelidirler. Ya da yine %60 çoğunlukla, mevcut müdürün görevde kalmasını isteyebilmelidirler. Okul Aile Birliği dernekleri, ellerindeki bütçeyle okullarında öğrencilere takviye özel ders verebilecek sözleşmeli öğretmen alımı yapabilmelidir. Bu okulların öğrencilerinin, her yaş düzeyinde, yılda bir kez, sene sonunda yapılacak ulusal sınavla, hedeflere ulaşıp ulaşmadığının rahatlıkla değerlendirilmesi mümkündür. Milli Eğitim Bakanlığı, çocuğu devlet okulunda okuyan bir veliden daha fazla, o okulun durumunu bilemez. Şimdi sunacağım çözüm önerisi modeli ile, ülkemizdeki eğitimin başarısı çok hızlı bir şekilde, kolayca ve hemen 2 yılda arttırılabilir. Kolay uygulanır model şudur; Devlet okullarında hemen ders müfredatı kaldırılır. Onun yerine hedefleme

Page 48: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

48

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

modeline geçilir. Okulların her yıl müfettişlere ve Milli Eğitim Bakanlığı’na sundukları bin bir türlü bürokrasi en aza indirilir. Okullarımızın mevcut öğretmenleri istedikleri sistem ve kaynağı kullanarak, Milli Eğitim Bakanlığı’na, her yıl belirlediği dönem sonu ve yılsonu hedeflerine ulaşmak şartıyla, diledikleri şekilde bir eğitim programı uygularlar. Kimi okul A kaynağını kullanır, kimi okul devletin bedava dağıttığı kaynağı alır, kimi öğretmen öğrencileriyle özel ders yapar. Bu konuya Okul Aile Birliği ve okul yöneticileri bir arada karar verir. Öğretmen ve müdürler başarıya ulaştıklarında ödüllendirileceklerini bilirler. Devlet, her yıl Mayıs ayında tüm devlet ve özel okullar arasında ulusal sınav uygular. Bu sınavda Türkiye ortalamasının üzerinde sınav başarısı yakalayan okullara, tüm personeli ve öğretmenleri olmak üzere Haziran ayında birer maaş ikramiye verilir. Ayrıca her sınıf bazında Türkiye ortalamasının üzerinde başarı yakalamış sınıf öğretmenleri bir maaş daha ek ikramiye ile ödüllendirilebilir. Konunun ayrıntıları basittir. İlkokul, ortaokul ve liselerde uygulanması kolaydır. Öğretmenlerimiz, çok da çalışsa, az da çalışsa tüm Türkiye’de aynı maaşı almak gibi umut kırıcı ve öğretmenlik isteğini azaltıcı, eşyanın tabiatına aykırı bir sistemden kurtulurlar. Başarılı eğitim veren öğretmenlerimize ve idarecilerimize 1 maaş ikramiye vermek, bu büyük ülkeye zarar vermez, aksine inanılmaz katkı sağlar. (Bu konu ile ilgili kaynağın nasıl yaratılacağı bu kitapta “ek ders ücreti ödenmesindeki yanlışlık” başlığın’da anlatılmıştır.) Tüm öğretmenlerine, çalışsa da, çalışmasa da aynı sosyal hakları, aynı maaşı, aynı devlet güvencesini verip de başarılı olmuş hiçbir eğitim modeli yoktur. Bu yeni modelde, ortalamanın altında başarı yakalamış okullar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından rehberliğe ve verim arttırma programlarına tabi tutulurlar. Mevcut müfettişlerimiz de, gereksiz ve vakit alan bürokratik denetimlerden uzaklaşarak,

Page 49: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

49

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Türkiye ortalamasının altında kalan okulları, tekrar başarıyı yakalamaları yönünde hizmet içi eğitimlere tabi tutarak, gerçek görevleri olan rehberlik vazifesine dönerler. Başarısı Türkiye ortalamasının üzerinde olan okulların müdürleri, Okul Aile Birliğinin her yıl yaptığı toplantıda % 60 oranında başarılı bulunurlarsa tayin edilemezler. Bu sistem, ilerleyen dönemlerde, öğrencilerin sadece akademik bilgiyle değil, sanatsal, sportif ve bilimsel alanlarda da değerlendirilmesiyle geliştirilebilir. Öğretmenlerimizi ödüllendirmek suretiyle, öğretmen arkadaşlarımızın çalışkan ve başarılı olmaları, maaşlarının da AB maaş ortalamalarına hiç olmazsa biraz yaklaşması sağlar. Bu sistem mükemmel falan değildir. Sadece gelecekte tüm dünyanın geçeceği, “Yönetimin yerinden yapılması” ve “Özgürlük, insanın en büyük motivasyon aracıdır” fikirlerinden yola çıkarak planlanmıştır. Bu sistemle beraber ,her yılın başında Okul Aile Birliği, öğrenciler ve okulun personeli bir araya gelerek, okuldaki çalışma programını, disiplin yönetmeliğini ve uyulması gereken kuralları bir yönerge halinde hazırlayabilirler. Uyuşmazlık halinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün emredeceği disiplin esasları ve eğitim programı geçerli olabilir. Türkiye’nin bir diğer gerçeği de, eğitim sektöründe çalışanlarımızın, mesleği ile ilgili kendilerini geliştirecek hizmet içi eğitimlerden yararlanamaması ve çağın yeniliklerini yakalayamamasıdır. Yarıyıl ve yılsonu tatillerinde her ilde açılacak drama, oyunlarla eğitim, sınıf aktiviteleri, sorunlu öğrenci koçluğu, anne baba eğitimi, eğlenceli ders anlatım teknikleri ve bunun gibi hizmet içi eğitimlerden en az 3 tanesine katılıp, başarıyla tamamlayan öğretmenlere muhakkak 1 maaş ikramiye vererek, öğretmen kalitemizi çok hızlı bir şekilde artırmamız mümkündür. İstenirse bu hizmet içi eğitimlerin bir kısmı açık öğretim kanalıyla, son 24 ders saatinde uygulama dersleri yapılarak, tüm Türkiye’deki öğretmenlere online olarak internet üzerinden verilebilir.

Page 50: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

50

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Okullarımızın Fiziki Durumu Kolayca Düzelir: Sponsorluk Sistemi

Yine bu sistemde, okullarımız resmi sponsorlarla çalışma hakkına sahip olmalıdır. Piyasada adı kötüye çıkmamış, bir okula sponsor olabilecek saygınlıkta her kuruluş ve kişi okullarımızın sınıf mobilyaları gibi muhtelif ihtiyaçlarını gidermek amacıyla okuluna göre, yıllık en az 150.000 TL ödeyerek, gerekirse okul tabelalarının altına, gerekirse öğrenci kıyafetlerinin kol kısmına firma reklamını koyabilmelidir. Örneğin Elazığ Atatürk Orta Okulu fahri destekçisi Vestel A.Ş’dir. Bu kuruluş, sponsoru olarak bu okula yaptığı her yatırımı vergisinden düşebildiği gibi, sponsor kuruluşun temsilcisi, okulun fahri başkanı ilan edilebilir ve 3 yıl okul sponsorluğu yapan şirket sahipleri devletimiz tarafından onur madalyası, yeşil pasaport, havaalanlarında VIP hizmeti ve valilikler protokol listesinde yer alma, silah taşıma ruhsatı şeklinde ödüllendirilebilir. Yine 3 yıl üst üste bir okulun sponsoru olan şirket sahipleri, herhangi bir sebeple yaşlılıklarında düşkün ve aciz duruma düşerlerse yani iflas ederler, bakıma muhtaç kalırlarsa, tıpkı bir sigorta gibi ölünceye kadar, devlet tarafından konaklama ve bakım garantisi verilebilir. (Zengin işadamlarının ülkemizde düşkün duruma düşme oranları %2’yi geçmemektedir, ancak bir okula 3 yıl boyunca toplamda en az 450 bin TL yatıran bir işadamının iflas ettiğinde aç kaldığında devlet tarafından tıpkı üst düzey bir devlet memuru gibi bakılabileceğini bilmesi, onlara bir hayat garantisi yaratacaktır.) Bu jest, yaptıkları hizmetin devletimiz tarafından unutulmadığını gösterir. Yine okul sponsorlarının, sponsor oldukları okulun spor takımlarının herhangi bir dalda Türkiye çapında ilk 4’e girmesi halinde, bu öğrencilerin profesyonel lisans haklarına öncelikli olarak, 2 yıl boyunca sahip olabileceklerine dair bir düzenleme yapılabilir. (Sporcu yetiştirme hakkı ve lisansı uluslararası geçerli, değerli bir belgedir.)

Page 51: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

51

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Yarı Özel Okullar Kurmak Yine Devlet okullarında, tıpkı yukarıda daha evvel bahsettiğim temel dönüşüm ortaokul ve liselerinde uygulanmasını istediğim yöntemle, çokda standart aranmadan, bürokratik işlemleri az tutarak, mevcut devlet öğretmenleri arasında kendi okulunu açmak isteyenlere okul açtırarak, ülkemizdeki eğitimi yarı özerk hale getirerek, anlaşılır, sade, verimli bir eğitim sistemi oluşturmak mevcut sistemimizi çok rahatlatacaktır. Bu çözüm önerisini incelemeden evvel bir noktayı hatırlatmak isterim. Ülkemiz ilk ve orta öğretim düzeyinde OECD 2014 verilerine göre, her bir öğrenci için yıllık 3.000$ ortalamayla hizmet vermektedir. Bu miktar her ne kadar 9.000$ düzeyinde bulunan OECD ortalamasının üçte biri olsa bile (Türkiye’nin müteşebbis gücü çok yüksektir.) bu para birçok özel teşebbüs yatırımcısı için yeterli olabilecek bir miktardır. Mevcut devlet öğretmenlerimizin devlet memuriyetini bırakarak kuracağı (gerektiğinde, belli şartlarda, 5 yıllık bir dönem için geri dönebilme şansı verilmelidir.), vergi alınmayan, kuracakları okulda elektrik ve suyu %80 indirimli tedarik edebilecekleri, kurulacak her okul için 400.000 TL, ilk yılı ödemesiz ve faizsiz, devletimizin 5 yıllığına kredi verdiği, yarı özel okullar kurulmalıdır. Yarı özel okullar geçimini, öğrenciden ücret almadan, devletimizin verdiği, yukarıda bahsettiğim 3000 $ öğrenci başı (11.000 TL civarı) ücretle sağlarlar. Unutulmamalıdır ki, bu okullar tüm dünyada vergiye tabi değildir ve yöneticileri stopaj ödemeden kar dağıtımı yapabilirler. Bu okulların sayısı ve açılacağı bölgeler ihtiyaca göre düzenlenebilir. Yine bu okullar, tüm öğrencilerini her yıl yapılacak ulusal sınava katmakla yükümlü olacaklardır. Ulusal sınavda Türkiye ortalamasının altında sonuç almaları

Page 52: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

52

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

durumunda, ilkinde uyarılır, rehberliğe ve başarısızlık sebeplerine ilişkin denetime tabi tutulur. 2. kez Türkiye ortalamasının altında kalmaları halinde, okula el konularak idarecileri değiştirilebilir ve yarı özel statüleri kaldırılabilir. Türkiye ortalamasının üzerinde alacakları her puan için ise, devletimizden o puan kadar başarı pirimi almaya hak kazanırlar. Şöyle ki okul ortalaması Türkiye ortalamasının %10 üzerinde olan yarı özel devlet okulu, devletimizin her yıl ödeyeceği 3000 $’ın üzerine %10 fazla prim alacaktır. Biraz daha ek bilgi vermemiz gerekirse, yarı özel devlet okulları uygulayacağı tüm programlarda özgürdür ancak eğitim modellerini, uygulama esaslarını Milli Eğitim Bakanlığı’na bildirmekle yükümlüdür. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınlayacağı, her dönem sonunda, her dersten ulaşılması gereken hedeflere ulaşmak da en önemli görevleridir. Bu okullar büyüklüklerine göre, devlette asgari 5 yıl görev yapmış, en az 5 tane öğretmenle kurulabilir. Devlete ait spor salonu ve valiliklerin vereceği diğer hizmetlerden öncelikli yararlanma hakkına sahip olurlar. Bu okulların her türlü yönetici ve öğretmeni bünyesinde çalıştırma hakkı olmalıdır. Okullara ödenen ücret, ülkemizin coğrafi bölgelerine göre değişiklik gösterebilir. Yine unutulmamalıdır ki, bu okullar devletimizin ihtiyacı olduğu yerlerde, eğitim başarısının düşük olduğu bölgelerde açılmalıdır. Sayın Okuyucu, 2000 yılında Almanya, 2002 yılında ABD çeşitli uluslararası sınavlarda ve PISA testlerinde büyük bir düşüş gösterdikten sonra, hemen çok hızlı bir şekilde, eğitimde merkezi sistemden, tek elden yönetimli, tek model sistemini kaldırmış, yarı özerk, yukarıda anlattığım modele geçmiştir. Bu modelin en büyük avantajı, başarısızlıkta devletin hesap sorabileceği, velilerin çocuğu gelişim göstermediğinde nedenini sorgulayabileceği bir muhatabın olmasıdır. Herkesin aynı maaşı aldığı, çalışanın da çalışmayanın da her şartta 25-

Page 53: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

53

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

30 yıl boyunca istihdam edildiği, ulusal başarı sıralamasında geride kalsa bile, yöneticilerin siyasal otoriteye yakınlığının ya da uzaklığının başarıdan daha önemli olduğu, tek merkezden yönetilen devlet okullarının, uluslararası rekabette bu ülkeyi ileriye taşıyamayacağı açıktır. Bu sistemi kuralım. Her yıl ilkokul 2’den itibaren lise sona kadar tüm okullarda, her yıl ulusal sınavımızı yapalım. Başarısız olan yarı özel okulların yöneticilerini cezalandıralım, başarılı olan yöneticileri ödüllendirelim. Bu okulların sportif ve sosyal alanlardaki başarıları da çeşitli şekillerde ödüllendirilebilir. Örneğin, okul takımı uluslararası sportif ya da bilimsel bir yarışmada derece alırsa, bu yarı özerk okullara ödenen miktar yüzdelik olarak artırılabilir. Bu okulların yarışmalara katılma bedelleri de devlet tarafından karşılanabilir. Yapılacak anketlerle veli memnuniyeti % 70’in üzerinde olan okullara 50 bin TL prim verilebilir. Bu kitabı okuyan ve bu sayfalara kadar gelen bir devlet büyüğü, yönetici varsa; Sayın Büyüğüm, Bu kadar ağır tabloya rağmen, kitabı bu sayfasına kadar okuyup bilgilenmeye açık ve sabırlı olduğunuz için, bana sunacağınız her türlü fırsatta bu programı ve ayrıntılarını savunmaya hazırım. Yetiştiğim ortam en nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti devleti ifadesini duyduğumda beynimin her yerinde bir saygı duruşunu oluşturur. Bu kitabın yazarı milliyetçi, muhafazakar, hayatında hiçbir dini ve ideolojik görüşe eğitimin evrenselliğini değişmemiş, ülkesinin gelişmesinden başka hiçbir şey düşünmeyen bir adamdır. Yukarıdaki sistemle ilgili ben yüzlerce sayfa savunma yaparım ama “Mevcut sistem devam etsin, Türkiye’de eğitim çok güzeldir.” diyecek zihniyetin bir sayfalık bile bir savunması olacağını düşünmüyorum.

Page 54: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

54

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

SON 10 YILDA EĞİTİMDE İYİ YAPILAN İŞLER

Yaşadığımız bu güzel ülke, dünyanın 20. Büyük ekonomisidir. Bu ülkede yaşayan hiç kimse eğitim sorunu çözülmesin, Türk insanı kötü eğitim alsın diye uğraşmamıştır. Gelen her hükümet ve siyasi yönetici, kendisine göre eğitimde faydalı işler yapmaya çalışmıştır. Biz bu kitapta eleştiriden çok mevcut durumu ve çözüm önerilerini ortaya dökmeye çalışacağız. Mevcut hükümetin iyi yaptığı işleri tebrik ederek yanlış yapılan işler ile ilgili uyarma gayreti içinde olacağız. Örneğin, ülkemiz 2006 yılında %2.18 olan Milli Eğitim bütçesinin GSYH oranını, 2016 yılında %3.46’ya çıkarmıştır. Bu artış neredeyse en yüksek OECD artışıdır. Ama bu noktada ciddi bir problem hala çözülememiştir. Türkiye’de öğrenci başı kamu harcaması, ilköğretim ve ortaöğretim ortalaması 3000$’dır. OECD ülkelerinde bu ortalama 9.000$’dır. Yani Türkiye rakibi bulunduğu, rekabet yaptığı, dünya sıralamasında geçmeye çalıştığı ülkelerin öğrenci başına yaptığı harcamanın 3/1’ini harcayarak bu ülkeleri geçmeye çalışmaktadır. Bu neredeyse imkansızdır. Üzerine 9.000$ harcanan bir öğrenci ile 3.000$ harcanan öğrenci arasında muhakkak bir eğitim kalitesi farkı doğmaktadır. Yine ülkemiz, derslik başına düşen öğrenci sayılarında inanılmaz büyük bir aşama kaydetmiştir. Ülkemizde ilköğretim ve ortaöğretimde sınıf başına düşen öğrenci sayısı ortalama 28 öğrenciye inmiştir. Ancak bu noktada problem sayısal değil, nitelikseldir. Türkiye’de 28 kişilik sınıflarımızın ve okul fiziki ortamlarımızın durumu korkunçtur. Okullarımızın sadece %7’sinde spor salonu vardır. Sınıflarımızın, okul tuvaletlerimizin, öğretmenler odamızın, birçok okulda ve ilde durumları, geçmeye çalıştığımız ülkelerin fiziki durumlarının yanında 50 yıl geride durmaktadır. Günde 2000 kalori yakmak zorunda olan bir çocuğun enerjisini harcayabileceği, okullarımızda hiçbir fiziki alan

Page 55: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

55

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

bulunmamaktadır. Çocuklarımızın oturduğu sıralardan, ders gördüğü sınıfların duvarlarına, okul bahçelerinden, sanat, müzik ve dans atölyelerine öğrencilerin içini açan, ders çalışmaya teşvik edecek, hiçbir iç açıcı ortam bulunmamaktadır. Eğitim sistemimizdeki bu fiziki ve eğitimsel yetersizlikler, TÜRKİYE CUMHURİYETİ öğrencilerinin OECD bünyesinde en çok devamsızlık yapan, okula en çok geç kalan öğrenciler olmasını sağlamıştır.(Skipping School OECD anketine göre Türkiye okula en fazla devamsızlık yapan öğrenciler sıralamasında çok açık ara OECD birincisidir.) Yine devletimiz, öğrenci başı öğretmen sayısında büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Ancak bu noktada Türkiye öğretmenlerine hizmet içi eğitim verme noktasında OECD’nin en alt sıralardaki ülkesidir. Öğretmenlik mesleğine başlayan meslektaşlarımız hayatla ve öğrenciyle, mesleğine başladıktan sonra karşılaşmaktadır. Ayrıca öğretmenlik ile ilgili bölümlerin puanları gerçekten acınacak durumdadır. Örneğin Amasya Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümüne üniversite sınavında sorulan 90 tane Fen Bilgisi sorusundan (Fizik, Kimya, Biyoloji) 6 tanesini çözebilen, yani karşısına çıkan soruların %90’ını çözememiş çocuklarımızı, ileride öğretmen olmak üzere almış bulunuyoruz. (2014 yılı üniversite giriş sınavına göre Amasya Üniversitesi Fen Bilgisi öğretmenliği bölümüne en son giren öğrenci puanı) Fen Bilgisinde karşısına çıkan soruların %90’ını çözememiş bir kızımız, ileride Fen Bilgisi öğretmeni olduğunda, çocuklarına nasıl Fen Bilgisi sorularını çözmeyi öğretecektir?

Page 56: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

56

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Şemsi Tebriz’den okuyucuya mesaj...

“Bildiklerini unut.” Diyor dost.Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle

başla.

Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et.

Gıybet etme sakın... Bil ki, dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker.

Kimsenin aleyhinde konuşma, uzaktan atıp tutma,İnsanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın,

birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onundurumuna düşme ihtimalin o kadar artar.

Kainatın matematiğidir, bir koyar, bir alır insan.

“Bilmeden kendi hesabını dürer” diyor dost.

Hiçbir konuda emin olma, kendini ayrıcalıklı sayma.

Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme.Şu hayatta tüm zahiri kısveler sabun köpüğünden ibarettir.

Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir.

Herzaman başkalarından öğrenmeye açık ol.En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma.

Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy.Açık bir kapı bırak daima.

Ne kadar bilsen de, hiçbir zaman yeterincebilmeyeceğini unutma.

Tevazudan şaşma.

“Ancak o zaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden.” Diyor dost...

ŞEMS-İ TEBRİZİ

Page 57: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

57

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

EĞİTİMDE BİR SORUN VARSA MİLLİ EĞİTİM TEK BAŞINA SUÇLU OLAMAZ

Türkiye’de eğitimde başarısızlığımızın suçu sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nda mıdır? Adı Milli Eğitim diye Türkiye’nin eğitim ile ilgili tüm sorunlarının bu bakanlık yüzünden mi olduğunu zannediyorsunuz? Hepimizde bir kolaycılık var. Hepimiz diyoruz ki, “Eğitimde başarısızsak, suçlu eğitimciler ve kötü yöneticilerdir”. Sakızı ağızımızda gezdiriyoruz. Hiçbirimiz ateşe elimizi sokmuyoruz. Ateşin içindekileri seyrediyoruz. Bir tanemiz de, eline bir bardak su alıp dökmüyor. Çocuklarımızı üzerine kıyafet giydirip okula yollayınca, sorumluluk bizden gidiyor. Ondan sonra, çocuk başarısızsa öğretmeni hatalı, test kitabı yanlış, okul müdürü beceriksiz, Milli Eğitim Müdürü, müsteşarı, bakanı başarısız diyoruz. Eğitimin son zinciri okuldur. Milli Eğitim Bakanlığı bu ülkenin diğer bakanlıklarından farklı değildir. Anne bebek, çocuk ölüm oranında Avrupa’nın en yüksek değerlerine sahip ülkelerinden biriyiz. (Her 1000 çocuğumuzdan 9 tanesi ölüyor.) Koskoca ülkede adam gibi 5 tane bile olimpik buz pateni sahamız yok. 71 bin kişiye 1 tane kütüphane düşüyor. 65 ilde tiyatromuz yok. Ortalama yaşam süresinde Avrupa Birliği ülkelerinin altındayız, trafik kazalarında durumumuz felaket. Çocuklarımız 1 kilo eti Euro bazında bile Avrupa’nın en pahalı fiyatına alabiliyorlar. Aylık 400 $’a çalıştırdığımız işçilerimizin çocuklarına, 17 $’a 1 kilo eti nasıl yedireceğiz? Bu çocuklar et yemezse, beyinlerinin ihtiyacı olan asli protein kaynağını nereden alacaklar? Suç artış oranları son 20 yılda %425 artmıştır. Üstelik aynı dönemde nüfusumuz sadece %22 artmıştır. Obezite oranlarında %50’nin üzerinde çocuğumuz ya obez, ya da fazla kiloludur. Hepimizin kolayına gidiyor Milli Eğitim Bakanlığı’na eleştiri yapmak, oysa Sağlık Bakanlığı’mız, Tarım Bakanlığı’mız, İçişleri Bakanlığı’mız, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan daha mı başarılıdır?

Page 58: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

58

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Türkiye’de yetişkinlerin kaç tanesi geçtiğimiz bir yıl içinde çocuklarını tiyatroya götürmüştür. Kaç baba geçen ay “ Kızım bugün güzelce giyin, baba-kız seninle şöyle bir vakit geçirelim, bir pastaneye gidelim. Etraf babasıyla güzel kızını görsün, diye sokağa çıkmıştır. Kaçınız çocuklarınızla her gün 20 dakika baş başa televizyonu kapatıp zaman geçiriyorsunuz? Kaç anne geçtiğimiz 1 yıl içinde 3 tane kitap okumuştur? Kaç aile, ailecek çıkıp spor yapmış, uçurtma uçurmuştur? Futbol takımının kalecisi gibidir Milli Eğitim ve öğretmenler. Yenen golün bütün suçu onlara kalır. Eğitim bir bakanlığın işi değildir. Eğitim bir yaşam tarzıdır. Çocukların gittiği düğün de, bayram da, cami de, spor alanların da, trafikte davranışınız da, yere attığınız çöp de, tek burun deliğimizi kapatıp yere attığınız burun sıvınızda, beşte biri dayak yiyen kadınlarımız da, uyanıklık yapıp kuyruğun önüne geçmeye çalışanlarımız da, bir dizi boyunca bugüne kadar 1200 kişi öldürdüğü halde hapse girmeyen Polat Alemdar da eğitimin konusudur. Zengin ya da güçlü olduğu için diğer insanlardan daha eşit olanımız da. Ancak Türk eğitim sisteminin birçok yanlışlığı olduğunu da kabul etmeliyiz. Mesela, Türkiye Cumhuriyeti’nin son 20 Milli Eğitim Bakanı’nın tamamı hayatı boyunca hiçbir ilkokulda, ortaokulda, lisede öğretmen olarak veya müdür olarak görev almamıştır. Eğlenceli bir soru soralım, aşağıdaki bakanlıklardan hangisinde, son 20 bakanın 15 tanesi avukattır? a- Milli Eğitim b- Adalet Bu sorunun yanıtı dünya çapında Türkiye dışında hiçbir ülkede Milli Eğitim Bakanlığı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin son 20 Milli Eğitim Bakanı’ndan 15 tanesi avukattır. Milli Eğitim Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı muamelesi yapmamalısınız. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nı yöneten tüm bakanlar

Page 59: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

59

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

neredeyse doktordur. İşletme mezunu olmayan ya da kamu maliyesinde çalışmamış, maliye ile ilgilenmemiş bir bakanımız Maliye Bakanlığı‘nda bakan olmamıştır. Hukuk ve adalet bilgisi olmayan, yani hukukçu olmayan bir bakanımız Adalet Bakanlığı nerdeyse hiç yapmamıştır. Enerji Bakanlarımızın çoğu bu işi bilen, bu sektörde görev almış, mühendis kişilerden oluşmuştur. Tüm hükûmetler dahil olmak üzere devletimizin Milli Eğitim Bakanlığı’na genel bakış açısı, hep politik ve siyasi olmuştur. Bir ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı özel sektörde ya da devlette eğitimcilik yapmamış bu konuda tecrübe kazanmamış kişiler tarafından bu kadar uzun süre yönetilemez. Kaldı ki, belki aranızdan birkaç tanesi bakanlık siyasi bir rütbedir, bakan bir liderdir, önemli olan altındaki müsteşar ve yardımcılarıdır diyebilir. Ülkemizdeki mevcut müsteşar ve müsteşar yardımcılarımızın durumu da aynı bakanlıklar gibidir. Mevcut Milli Eğitim Bakanı müsteşar ve müsteşar yardımcılarımızın neredeyse tamamı, hayatı boyunca hiçbir anaokulunda, ortaokulda, ilkokulda, lisede yönetici veya öğretmen olarak görev almamıştır. Bu konu onların suçu değildir. Haklı olarak, geldikleri görev ve makamı verilen rütbe emrini yerine getirmek zorundadırlar. Ancak uygulama yanlıştır. Eski Milli Eğitim Bakanımız, şu anda Turizm Bakanıdır. Eski Savunma Bakanımız, şu anda Milli Eğitim Bakanı’dır. Peki Türkiye’deki tek öğretmenlik bölümü mezunu ve öğretmenlik mesleğinde tecrübeli bakanı ne iş yapmaktadır? (Fikri Işık, hem çok tecrübeli bir öğretmen hem de ODTÜ Matematik Öğretmenliği mezunudur.) O da Milli Savunma Bakanlığı yapmaktadır. Bazen bu kitabı yazarken beynim ağrıyor. Allah aşkı için, bu nasıl iştir? Şimdi, her şeye çok kafaya takmadan, mevcut durumda Türk Milli Eğitimi hangi konuyu nasıl çözer ve Türkiye eğitim politikalarında hangi değişikliklerini yaparsa gelişmiş ülkeler arasına girer sorularının cevaplarına bakalım.

Page 60: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

60

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

TÜRKİYE EĞİTİM VERMEMEKTEDİR, ÖĞRETİM VERMEKTEDİR. BU KONU KOLAYCA ÇÖZÜLEBİLİR

Ülkemizde yaptığımız en ciddi hatalardan bir tanesi dostlar alışverişte görsün mantığıyla yaptığımız haftada 1-2 saatlik derslerdir. Birçok okulumuzda beden eğitimi dersleri Müzik dersleri, İngilizce dersleri haftada 1 ya da 2 saattir. Sağlık Bakanlığı’mızın resmi verilerine göre çocukların %60’ı obez ya da fazla kilolu olan bir ülkede haftada 2 saat beden eğitimi vermek hem mantık dışıdır, hem de hiçbir işe yaramamaktadır. Okullarımızın neredeyse 10 tanesinden sadece birisinde spor salonu varken, çocukları sınıflarda giyindirip soyundurarak, beton alanda basketbol oynatmak, ya da okul çantalarını koyarak uzun atlama çalıştırmak, beden eğitimi derslerini faydasız hale getirmektedir. Ülkemizdeki okullarımızın %90’ında yağmur yağarken Beden Eğitimi dersi olmaz. Çözüm önerisini sunmadan evvel bir hayat gerçeğini yüzünüze çarpmak istiyorum. Son yapılan RIO Olimpiyatları’nda ülkemiz, kendi yetiştirdiği evlatlarıyla sadece 4 madalya alabilmiştir. Milli takımımızın en son oynadığı futbol müsabakasında sahada bulunan 11 tane futbolcumuzun sadece 5 tanesi bu topraklarda yetişmiş futbolcularımızdır. 81 milyonluk bir ülke, yurt dışında yaşayan 2 milyon vatandaşından daha az sporcu yetiştirmiştir. 6 milyonluk Azerbeycan, Türkiye’nin 9 katı madalya kazanmıştır. Ülkemiz kişi başı düşen madalya sıralamasında dünyada en geri kalmış ülkelerden bir tanesidir. Kayak tesisleri olup, kış sporlarının yapılabildiği ama bugüne kadar kış olimpiyatlarında yarı finale bile çıkamamış dünyadaki tek ülkedir burası. Afrika ülkelerinin bile, hayatlarında hiç kar görmeyen çocukları kış olimpiyatlarında madalya alırken, bu güzel ülke dünya spor tarihine damga vuracak şekilde hiç madalya almamıştır. Yine aynı şekilde sanatta, müzikte, dansta birkaç

Page 61: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

61

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

tane kendini özel olarak yetiştirmiş maddi durumu uygun aile çocukları haricinde dünya literatüründe hakettiğimiz yerin inanılmaz gerisindeyiz. Okullarımızda müzik ve resim eğitimleri haftada 1-2 saat ortalamasındadır. Haftada toplumda 3 saat beden eğitimi, resim, müzik veren ülkelerini dünyada sporda, sanatta söz sahibi olma hakları yoktur. Bu kadar az eğitim veren ülkelerin öğrencilerinin obez olması, kitap okumaması, sanata ilgi göstermemesi kadar doğal bir sonuç yoktur. Bu konunun çözümü, yine aynı sıkıntı içinde olan yabancı dil eğitimi çözümü ile aynıdır. Dolayısıyla ülkemizin sanat ve sporda atağa kalkmasını, yabancı dil sorununun çözümü ile beraber önereceğim. Yine ayrıca bu sorunun çözümünü, ülkemizde TEOG ve Üniversite sınavlarının kaldırılması başlığında da bulacaksınız. Ancak, dershaneler kapandıktan sonra bu ülkedeki 18 milyon çocuk hafta sonları boş gezmektedir. Ülkemizde onbinlerce Beden Eğitimi ve Sanat bölümleri mezunu öğretmen arkadaşımız boştadır. Kurumlar vergisinden muaf olarak, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Yönetmeliği gereksiz standart şartlarından arındırılarak, açılışı kolay ve öğrenci başı kaliteli ve iyi hizmet veren kurslara, devletin yılda en az 300 TL para vererek öğrenci yolladığı, her ilde kurslar oluşturabiliriz. Mevcut İngilizce kursları, mevcut sürücü kursları ve diğer muhtelif kurslar bu uygulamaya katılabilir. Öğrencilerimiz TEOG Sınavlarında bu kurslardaki katılımlarını belgeleyerek ek puan alabilirler. Bu kuruluşlardan, kurumlar vergisi ve KDV almamalıyız. Bu kuruluşlar, kolaylıkla denetlenebilir, yeni çıkan kanunla boşa çıkmış 1800 müfettişimiz bu kuruluşların sanatsal ve bedensel aktivitelerini inceleyebilirler. Öğrencilere yapılacak anketlerle, eğitim kalitesi tespit edilebilir. Bu sayede öğrencilerimiz hafta sonlarını veya okul çıkışlarını boşta geçirmez ve kaliteli değerlendirirler.

Page 62: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

62

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ÖZEL OKULLAR VE KURSLARIN İŞLEYİŞİNDEKİ BÜROKRATİK ZORLUKLAR KALDIRILMALIDIR

Ülkemizde bugün özel bir okul asla bulunmamaktadır. Ülkemizdeki özel okullar, tıpkı devlet okulları gibi tüm programları, tüm standartları, tüm yapmak zorunda olduğu iş ve işlemler Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı, sadece kurucuları özel kuruluşlardır. Özel okullar, devletin açıp devletin kapattığı ve aslında çoğu kez varlıkları Özel Öğretim Genel Müdürlüğünün bir imzasına, ya da müfettişlerin 2 dudağından çıkacak söze bağlı, devletinden korkan, yenilik yaparken ceza almamaya çalışan kuruluşlardır. Tıpkı trafik polisinin, canı isterse durdurduğu her arabaya ceza kesebilmesi gibi ,bürokrasinin de canı istediği an ülkemizde kapatamayacağı bir tane bile özel okul yoktur. (Bu noktada bir terör örgütüne yataklık yapan, Türk Ceza Kanunları’na aykırı fiil işleyen okullardan bahsetmiyorum) Dolayısıyla özel okullar hiçbir özgürlüğü olmayan, çok ağır sigorta yükünün altında ezilen ve varlıkları Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınlayacağı bir yönetmelikle son bulabilecek kuruluşlardır. Yarın bu ülkede yüce devletimiz “Ben özel okulları kaldırdım.” diyerek, “Ben dershaneleri kapattım” diyerek, “Ben yabancı dil kurslarını gereksiz buluyorum” diyerek, daha evvel sağlık kolejlerinde, dershanelerde ve etüt merkezlerinde yaşanmış tecrübelerde de görüldüğü gibi, standartlar yönergesinde yapacağı küçük bir değişiklikle bile, ülkemizdeki özel okulların tamamının varlığını sonlandırabilir. Örneğin bir öğrenciye düşen okul bahçesi metrekare miktarı 2 m2’den 4 m2’ye çıkarılırsa (Okul bahçesi ve öğrenci oranı ülkemizde son 10 yıl içinde yönetmelik ile 6 defa değiştirilmiştir) ülkemizde bu yönetmelik değişikliğini hiç kimse yadırgamaz ama, bu durum özel okulların % 70’inin öğrenci kontenjanını % 50 azaltacağı için ilk 3 yıl içinde bu okulların kapanmasına sebep olur. İşte bu noktada, özel

Page 63: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

63

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

okulların varlığının devamı için Almanya’da yapıldığı gibi ülkemizde de, gerekirse Anayasal bir düzenleme ile, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Anayasa’ya aykırı bir fiil işlemeyen okulların varlıkları sağlam bir şekilde anayasal güvence altına alınabilir. Aksi takdirde, şu anda olduğu gibi, milyonlarca lira yatırım yapılarak açılma hazırlığında olan bir okul, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün bir uygulamasıyla açılamayacaktır, ya da var olan bir okul bir yönetmelik değişikliğiyle varlığını kaybedecektir. Bu noktada kaliteli kuruluşların eğitim sektörüne yatırım yapmaları ve uzun vadeli planlar hazırlamaları mantıksız gözükecektir.

Öğretmen Alımları

Özel okullarla ilgili yapılması gereken ilk düzenleme, varlıklarının (herhangi bir terör örgütüne yardım ve yataklık yapmadıkları takdirde) güvence altına alınmasıdır. İkinci düzenleme ise, çeşitli üniversitelerde veya açık öğretim sayesinde verilebilecek formasyon eğitimiyle, özel okulların ihtiyacı olan öğretmenleri istihdam edebilmelerini sağlamak olmalıdır. Bugün ülkemizde yüz binlerce Fen-Edebiyat Fakültesinden mezun olan, ama pedagojik formasyonu olmayan fizikçi, matematikçi, kimyacı vardır. Bu kişilerin en büyük problemleri, Eğitim Fakültesi mezunu olmadıkları için okullarda görev yapmakta yaşadıkları zorluklardır. Ayrıca özel okullarda İngilizce öğretmeni bulmak artık ciddi sorun haline gelmiştir. Halihazırda çalışan öğretmenler de, devletimizin kendilerine sağladığı güvence daha fazla olduğu için, buldukları ilk fırsatta devlet okullarına geçmeye çalışmaktadır. Özel okulların yetenekli gördükleri branş öğretmenlerini kendi bünyesinde çalıştırması serbest bırakılmalıdır.(Almanya’da Waldorf Okulları kendi

Page 64: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

64

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

öğretmenlerini kendileri yetiştiren okullardır, bu okullar kendi programlarını da kendileri üretirler. Bu okullar Türkiye’de olsalardı, şimdiye kadar 25 kere kapatılırlardı. Ancak son yapılan 2015 PISA Sınavları’nda Almanya ülke sıralamasının, bu sınavları uygulandığı Waldorf okulları sayesinde korumuştur. Bizim için sisteme aykırı uygulanması bugünkü durumda imkansız Waldorf Eğitim Modeli, Almanya’yı bugün dünyanın eğitimde en başarılı ülkeleri arasına sokmuştur.) Üçüncü düzenlemede özel okulların çeşitli ülkelerde uygulanan ya da kendi geliştirecekleri bir eğitim modelini kullanmalarının serbest bırakılmasıdır. Örneğin Almanya’da ve Finlandiya’da bir sınıfta 2 öğretmenli eğitim modeli çok yaygın ve başarılı iken, ülkemizde bir sınıfta 2 öğretmen var diye okullar kapanmaktadır. Bir başka okulumuz, mezun olan öğrencilerine Türkiye Cumhuriyeti diploması yanında akreditasyonlarını tamamlayarak elde ettiği ABD denkliği olan bir diplomayı da verdi diye kapatılmıştır. Öğretmen atamasını 2 gün geç yapıldı diye 15 gün kapatılan eğitim kurumları mevcuttur. Bunları bir kenara bırakın, ülkemizde utanılacak bir şekilde, adı TDK sözlüğünde mevcut olmadığı gerekçesiyle kapatılan yüzlerce özel öğretim kurumu vardır. Kısaca özel okullar, özel olmalıdır. Yani Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen yıllık ve dönemlik hedeflere göre, diledikleri sistemle eğitim verebilmelidir. Eğitim modellerini, ders programlarını, disiplin yönetmeliklerini, dersliklerinin dekorasyonunu kendileri belirleyebilmelidir. Örneğin bugün ülkemizde hidrolik sandalyelerin, geniş masaların kullanıldığı bir derslik oluşturmak yasaktır. açılıştan sorumlu müfettişler mutlaka sıra istemektedir. Bir başka okulumuz yerlere kalın halı döşeyerek, dilerse minderler üzerinde oyunlar oynatarak

Page 65: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

65

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

vereceği eğitim modelinde ruhsat alamamıştır. Halbuki özel okulların kontrolü çok kolaydır. Ülkemizin çok şükür kanunları da savcıları da hakimleri de vardır. Anayasamıza aykırı veya ceza kanunlarında suç teşkil edecek uygulamada bulunan okullar zaten cezalandırılmakta ve kapatılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı her yıl yapacağı ulusal sınavlarda ülke ortalamasının altında sonuç alan özel okullarda denetim ve rehberlik görevini yapabilir. Örneğin obezitenin % 31’i, fazla kilolu öğrencilerimizin % 32’yi bulduğu, yani toplumun okul öğrencileri düzeyinde %63’ünün kilosunun dünya ortalamasının üzerinde olduğu bu güzel ülkede, öğrencilerinin her gün 2 saat bedensel, haftada 10 ders aktivite yapmak isteyen bir okul, ruhsat alamamaktadır. Daha ilkokul düzeyinde “Ben güzel sanatlar ağırlıklı bir program uygulayacağım. Yani öğrencilerime diğer derslerle aynı oranda resim, müzik, bale eğitimi vereceğim” diyen bir okul açılamamaktadır. “Ben üstün zekalılar entegre programı uygulayacağım. Bu toplumun % 3’ü üstün zekalı. Düşük zekalı çocuklar için 700 okul varken, üstün zekalı çocuklar için neden 1 tane okul var?” diyen bir müteşebbis, yasal bir zeminde üstün zekalılar entegre kolejini açamamaktadır. Daha da komiği, ülkemizde bugün “Ben derslerimin bir kısmını doğada yapacağım. Disiplin yönetmeliğimi öğrenciler ve velilerle beraber hazırlayacağım. Derslerimi de 30 dakika yapacağım” diyebilecek bir özel okul asla var olamamaktadır. Özel okullar asıl görevleri olan çağdaş ve yenilikçi programlar geliştirmek ve başarıya ulaşan yolları araştırmak yerine, nasıl hata yapmam da ceza almam kaygısıyla, sadece lise ve üniversite giriş sınavlarında başarı yakalamaya çalışan kurumlar haline gelmişlerdir. Sınıflarındaki Atatürk resminin

Page 66: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

66

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ve Gençliğe Hitabe’nin sağda mı solda mı olduğunun sorgulanmasından başlarını kaldıramayan, yasal bir zeminde, devlet kitapları haricinde başkaca bir kitap kullanarak eğitim vermeleri yasak kurumlar haline gelmişlerdir. Bugün ülkemizde özel okulların matematikte, fende, ya da herhangi bir başka derste devletin emrettiği kitaplar dışında bir kitap kullanması, “Ben haftada 20 saat İngilizce ders yapacağım.” demesi, bir lisenin “Ben eğitimimin 1 yılını yurtdışında vereceğim.” demesi yasaktır. Sonuç olarak özel okullar devletimizin emrettiği hedeflere ulaşmak adına yapacakları ve geliştirecekleri uygulamalarla ilgili her türlü bürokrasiden arındırmalıdır. Her yıl yapılacak ulusal sınavlarda Türkiye ortalamasının üzerinde ortalamaya sahip özel okullarımız, % 8 değil % 1 KDV oranına tabi tutulmalıdır. Yani başarılı özel okullar ödüllendirilmelidir. Bu ülkede 1 milyonun üzerinde çocuğuna eğitim hizmeti vererek, ülkemize her yıl 2.5 Milyar $ direkt tararruf kazandıran özel okullardan hangisine devletimiz bir kere olsun ödül vermiştir. Ben size cezalandırılan (Terör örgütü yataklığı yapma suçu dışında) tamamen bürokratik sebeplerden, yüzlerce okul sayabilirim. Ama siz bana başarısı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödüllendirilen bir okul bile sayamazsınız. Bu sistem, yanlış bir sistemdir. Ödülü olmayan, ama yanlış yaparsa ceza yiyeceğini bilen çocuklar da okullarda adam olmaz. Yine ulusal sınavlarda, bulundukları bölgede % 20’lik dilime giren veya yaptıkları sosyal proje ya da sportif faaliyetlerle ülke çapında derece alan özel okullar, derecelerine göre stopaj ve sigorta bedellerinden düşülmek üzere 250.000 TL’ye kadar devlet teşviki almalıdır.

Page 67: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

67

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Özel okulların verdiği hizmet bir kamu hizmetidir. Bu okulların elektrik ve su kullanımları kamuya ait kuruluşlarla aynı oranda tarifelendirilmelidir. Özel okulların uluslararası akreditasyon ve denklik almalarının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Bugün bir özel okulun uluslararası akreditasyon ve denklik alması ve bunu ilan etmesi yasaklanmıştır. Yani bir Türk okulunun, İngiltere’de denk bir kaliteli okul belgesi alması, belki inanmayacaksınız ama gerçekten yasaktır. (“Ben İngiltere’den Amerika’dan x akreditasyon kuruluşundan denklik aldım” diyerek reklam yapmak, kurumların 15 gün kapatılma sebebidir.) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü bu yüzden okulları kapatmıştır. (Bu noktada son 2 yıl içinde, bu sebepten kapatılan 18 kolejin isimlerini ve kapatılma yazılarını ilgili kolejlerin tekrar mağdur olmaması için kitaba ek olarak koymuyorum. Ancak işin komik yanı yüce devletimizin, bu kaçak olduğunu iddia ettiği ve kapatılma sebebi saydığı akreditasyon ve çift diploma programını bizzat kendisinin yapmasıdır. Yani devlet kendi okullarının bunu bizzat yaptığından haberdar bile değildir. Devlet kendisinin yaptığı bu çalışmayı ödüllendirmekte, özel sektör yapınca hemen onlarcasını kapatmaktadır.) Birçok devlet okulumuz, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izinsiz çift diploma vermektedir. Kısaca özel okullarımız yurtdışındaki muadilleriyle aynı haklara sahip olmalıdır. Teferruatlarla uğraşan, her ay yeni bir yönetmelikle düzenlenen ağır bürokrasi altında ezilen özel okulların üzerindeki gereksiz bürokrasi hızlıca kaldırılmalıdır. Bir başka husus ise, örneğin Finlandiya’da olduğu gibi ilk 6 sınıf düzeyinde öğrencilere ulusal sınav dışında hiçbir sınav yapılmamasıdır. Bazı ülkeler, ilköğretim döneminde öğrenci notlarını içeren karne bile vermemektedir. Dünya

Page 68: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

68

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

sıralamasındaki ilk 20 ülkede, ilköğretim düzeyinde sınavlar ve not kaygısı en aza indirilmiştir. Oysa ülkemizde, bir ortaokul öğrencisi 1 yıl içerisinde 40’ın üzerinde sınava girmektedir. Bu sistem, çocuklar üzerinde sınav odaklı ve stres yüklü bir baskı oluşturmaktadır. Bu kadar çok sınavın olduğu sistemde öğrenciler birbirleriyle yarışmaya başlamakta, başarılı, başarısız çocuk ayrımı oluşturmakta, sınıf içi barışı bozmaktadır. Mevcut düzende, bir özel okulun bu sınavları uygulamaması kapatılma sebebidir. Dileyen özel okulun ulusal sınav hariç, diğer sınavları uygulamama hakkı olmalıdır. Zaten sınıfta kalma yoktur. Zaten ilokulda 5’ten aşağı not alan bir tane bile çocuk yoktur. Kısaca devletimiz özel okulları ve hatta kendi okullarını Ankara’dan, merkezi sistemle yönetmek yerine, bulunduğu yerde rehberlik vererek, okulların geliştireceği programları destekleyerek hizmet vermelidir. Yani “Hata yaparsan seni kapatırım.” tehdidi yerine, “Seni özgür bırakıyorum, başarılı olursan ödüllendiririm.” düşüncesine geçilmelidir. Özel okulların en büyük denetçisi öğrenci velileridir. En büyük başarı ölçütleri de diğer okullarla yaptıkları rekabettir. Başarısız ve öğrencisine her alanda iyi hizmet vermeyen özel okullar zaten hayatın olağan akışı içinde zarar ederek yok olmaktadır.

Page 69: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

69

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARI VE MUHTELİF KURSLAR BELEDİYELERE BAĞLI OLMALIDIR

Türkiye’nin Mesleksizlik Sorunu Çözülecektir

Dünyanın gelişmiş her ülkesinde özel öğretim kursları, mesela İngilizce kursları, mesela sürücü kursları, bale kursları, müzik kursları belediyelere bağlıdır. Yani Almanya’da epilasyon kursu açacaksanız, belli standartlarla belediyelerden ruhsat alırsınız. Norveç’te İngilizce kursu açacaksanız, Amerika’da etüt merkezi açacaksınız belediyelerden ruhsat alırsınız. Bugün İtalya’sından, İspanya’sına, Kanada’sından, Japonya’sına, gidipde başkentteki Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ruhsat alan bir tane bile özel kurs göremezsiniz. Türkiye’nin en büyük sorunu mesleksizliktir. Dünyada onbinlerce çeşit meslek vardır. Fayans döşemeciliğinden, cep telefonu tamirciliğine, arıcılıktan, doğalgaz tesisatı yapımına, tırnak bakımından, boyacılığa; parke döşemeciliğinden, taksi şoförlüğüne; köpek terbiyeciliğinden, fotokopi tamirciliğine, bu onbinlerce kursu devletin düzenlemesine fiziken imkan yoktur. Örneğin Türkiye, dünyada taksi şoförüne eğitim vermeden, “ehliyetin varsa geç direksiyonun başına” diyen, gelişmiş ülkeler arasındaki tek ülkedir. Bugün Afganistan’da bile, “Ehliyetim, var. Ben taksi şoförlüğü yapabilirim.” demek mümkün değildir. Ülkemizde hemen ve çok acil, insanları meslek sahibi yapmak, bu ülkenin en büyük ve çok hızlı gerçekleştirmesi gereken hedefi olmalıdır. Oysa bugün, bir İngilizce kursu açmak için bile 650 sayfalık bir sürü yönetmeliği bilmek ve toplamda 57 ayrı imzayı açılış işlemlerine, belgelere attırmak gerekmektedir. Tavan yüksekliğinden, özürlü asansörüne, Bayındırlık Bakanlığı’ndan mühendisler getirmekten, özürlü tuvaletine, merdiven genişliğinden, müdür odasının metrekaresine, bin türlü bürokrasi özel kurs açmak isteyenlerin karşısında

Page 70: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

70

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

dikilmektedir. Bu kurumlar fiziki olarak çalışırken, tam 7 ayrı bakanlığa bağlıdır. Her ay tüm çalışanlarını İçişleri Bakanlığı’na bildirmekten, Tarım Bakanlığı’nın yönetmeliklerine uymaya, Maliye Bakanlığı’ndan, Çalışma Bakanlığı’na, Milli Eğitimin yönetmeliklerini takip etmekten, belediyelerin hafta sonu çalışma iznine kadar, yüzlerce kurala uymak zorundadır. Üstelik bu işlemlerin hepsi kağıt üzerindedir. Bu kadar yıllık meslek hayatımda, işlemekte olan bir Özel Öğretim Kursu’nun ders kalitesi nasıldır, güzel eğitim vermekte midir? Öğrenciler bu kurstan memnun mudur? Sorunsalına bakan 1 tane bile denetim mekanizması görmedim. Varsa yoksa, öğretmenler kurulu yapıldı mı? Disiplin kurulu toplandı mı? Öğrencilere fatura kesildi mi? Kapı genişliği doğru mudur? Bu kurum ilan ve reklamlarında kanunsuz işlem yapmış mıdır? derdiyle bürokrasimiz uğraşmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı teknik olarak sayısı 14.000’i geçmiş bu tip kurslara gerçek anlamda denetim yapamamaktadır. Denetimi yapsa bile, teftişin asıl mantığı rehberliktir. Bir müfettiş, cep telefonu tamirciliği kursunu, epilasyon kurusunu, bu işi bilmediği sürece nasıl denetleyebilir?Ülkemizde milyonlarca insanımız boya badana yapmaktan, inşaat ustalığına, otelde oda temizlemekten, restaurantta garsonluk yapmaya, mesleklerini sertifikasız ve bilgisiz yapmaktadır. Bu meslekler, mesleğinde en az 10 yıldır çalıştığını ispatlayan, en az lise düzeyinde eğitim görmüş, usta öğreticiler tarafından kurslarda ve uygulamalı olarak, sahalarda Avrupa Birliği standartlarında öğretilebilir. Bu programları binlerce meslek dalında hazırlamamıza gerek yoktur. Dünyada bu programların nasıl yapıldığı ve programları ve uygulaması zaten birçok gelişmiş ülkede mevcuttur. Bu programları Türkçeye çevirip, Türkiye şartlarına uygun hale getirerek kullanabiliriz. Bu meslekleri zaten yapan insanlar, bunu belgeledikleri takirde daha kısa sürede mezun olabilir. Mesleğini yıllar içinde

Page 71: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

71

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

yaptıkça çırak, kalfa, usta olarak üst belgelere ve seviyelere geçiş yapabilirler. Sonuç olarak, devletimizin onbinlerce özel kursla ve özel yurtla uğraşmaya fiziki olarak vakti yoktur. Mesleki eğitim kurslarının, çok kritik bir meslek olmadıkça, belediyelere bağlı olarak açılması çok kolay düzenlenebilir. Bu kuruluşlar, sertifika verecekleri zaman, bakanlık nezdinde o iller bazında yapılacak sınavlarla sertifika verebilirler. Sertifika sınavlarını Milli Eğitim Bakanlığı rahatlıkla her sınavda 300-350 tl arasında öğrencilerden ve kurumlardan para alarak düzenleyebilir. Örneğin sadece İstanbul’da 30.000 civarında kişi taksi şoförlüğü yapmaktadır. Bu kişiler, ne ilk yardımı bilmekte, ne de taksi şoförlüğünün uluslararası standartlardaki diğer gereklerini tanımaktadır. Bu 30.000 taksi şoförü İstanbul’daki sürücü kursları tarafından, hemen önümüzdeki 1 yıl içinde eğitilebilir, korsan taksiler de dahil, elinde profesyonel taksi taşımacılığı şoförlük belgesi olmayan insanlar bu mesleği yaptıkları takdirde, araçları bağlanabilir, 30.000 kişiye eğer bu eğitim 500 TL’ye verilirse, devletimiz hemen, 45 milyon vergi geliri elde eder. Devletimiz bu kişilerin sınavlarından da 15 milyon para kazanır. Türkiye’deki milyonlarca kişi bu eğitimlere katılabilir. Yapacağımız çok basittir. Özel Öğretim Kursları’nın açılış ve işleyişini Milli Eğitim Bakanlığı gözetiminde belediyelere bırakmak, bu öğrencilerin sınavlarını yapacak bir sistem oluşturmak.

Page 72: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

72

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Talim Terbiye Onayı

Uygulanacak özgün programın Talim Terbiye Kurulunun onayına bağlı olduğu, program onayının alınıp alınmadığının (çok şanslıysa 1-1,5 yıl ) açılış şartı olduğu bu güzel ülkede var olan ve hizmet veren özel kurs işletmecilerinin neredeyse yarısı Milli Eğitim kanunlarında bahsedilen “Tüm eğitim hizmetleri Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır ve izne tabidir.” hükmüne aykırı hareket etmektedir. Çocuğunuz buz pateni dersi mi alıyor? Aslında yasaktır. Dersi veren kişinin kurs ruhsatı var mıdır? Çocuğunuz matematikten özel ders mi alıyor? Aslında yasaktır, kanunlara aykırıdır. Şirketiniz hizmet içi eğitim mi veriyor? Eğer şirketiniz özel bir işletmeyse, kökten yasaktır ve kapatılma cezası ile karşı karşıyadır. Anne babalara mahallenizde çocuk gelişimi semineri mi veriyorsunuz? Kökten yasaktır. Mahallenizdeki kadınlara ebru sanatı dersi mi veriyorsunuz? O da yasaktır. Ama bildiğiniz gibi bu kurslar hep vardır. Çünkü evren boşluğu kabul etmez. 1000 tane kanun çıkartsalar, futbol oynamayı isteyen bir çocuk gidecek ve ruhsatsız, Milli Eğitim Bakanlığı’na tabi olmayan bir futbol okulunda eğitimini alacaktır. Siz yasal bir Arapça ya da İngilizce kursuna, sınıf cam alanının sınıf taban alanına oranının % 10 olması gerektiği, ya da merdiven genişliği 120 cm olmazsa açılamayacağını dikte ederseniz, ülkenizde özel kurslar, tam olarak yer altına inecektir. Ülkemizde özel kurslar da özgür olmalıdır. İş yeri olabilecek her yerde özel kurslar açılabilmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde belediyenin işyeri ruhsatı verdiği bir binada eğitim kurumu açılmasını engelleyen, ülkemizdeki gibi bir düzenleme yoktur. Bugün İngiltere’de, Almanya’da, Amerika’da özel kurs açmanın bürokrasisi neredeyse sıfıra indirilmiştir. Bu kursların denetimi de, özel akreditasyon şirketlerine verilmiştir. Devletimizin 2700 müfettişi ile, anaokulundan yurduna, güzellik kursundan kolejine, İngilizce kursundan sürücü kursuna,

Page 73: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

73

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

on binlerce devlet okulundan Latin dansları kursuna ,tüm eğitim alanlarını denetlemesi mümkün müdür? Devletimiz, bırakın özel kursların önüne set çekmeyi, ihtiyaç duyulan mesleklerde açılacak özel kurslardan, ihtiyaç tamamlanıncaya kadar vergi ve KDV bile almamalıdır. Ülkemizde neredeyse her mahallede, her ilçede yabancı dil kurslarının açılmasını ve bu kursların hafta sonraları o bölgedeki öğrencilere eğlenceli İngilizce öğretmesini sağlamak en büyük görev olmalıdır. 18 milyon öğrencisinin hafta sonları gidecek yer bulamadığı, neredeyse hiçbir sosyal imkandan yararlanamadığı bir ülkede, İngilizcesinden gitarına, balesinden hızlı okumasına, özel teşebbüs kurslar açsa, açılan bu kursların sınavlarını yüce devletimiz yapsa, bu sayede ilgili özel kursun öğretmenler kurul toplantısı yapılırken saygı duruşu yapıldı mı yapılmadı mı, desimal dosyalar sırasına göre konuldu mu konulmadı mı derdi yerine, bu kurs iyi eğitim verdi mi, çocuklar öğrendi mi öğrenmedi mi derdine sahip olsak daha doğru değil midir? Bu ülkenin en önemli ihtiyaçlarından bir tanesinin, özel kursların meslek, kültür ve hobi edinecek şekilde yaygınlaştırılması olduğu artık görülmelidir.

Page 74: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

74

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Fetöcü Terör Örgütü ve Sınava Hazırlık Problemi

Şimdi aklınıza, belediyelerce açılan bu kurslar, çeşitli terör örgütlerinin, mesela FETÖ’cülerin para kaynağı olursa ne yaparız? Sorusu gelebilir; Bu konuyu açma ihtiyacı vardır. Yüce devletimiz, FETÖ’cü terör örgütünün parasal gelirlerinden bir tanesi olan dershaneleri kapatmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileri, sınavlara hazırlık kurslarına, haksız rekabet doğurduğu ve bir kısmı FETÖ’cü terör örgütüne finans kaynağı olduğu için karşıdır. Bu sebeple, 40.000’e yakın FETÖ ile bağlantılı öğretmen lisansları iptal edilerek görevden alınmıştır. Ancak karşımıza bu sefer şu sorun çıkmıştır. Ortada hala bir sınav sistemi vardır. Mesela TEOG Sınavına bu sene 1 milyon 800 bin öğrenci, üniversite sınavına 2 milyon 166 bin öğrenci katılacaktır. Bugün TEOG sınavı’nda 10-15 tane hata yapan öğrenci, doğru düzgün hiçbir liseye girememektedir. Bugün üniversite sınavlarında ülkemizdeki matematik ortalaması 4.75 nete inmiştir. Bu FETÖ’cü 40.000 öğretmen ne iş yapmaktadır zannediyorsunuz? Bunlar özel ders vermeyi bilen dershane öğretmenleridir. Bunlar torna tesviye bilmezler, çaycılık yapmaz, otelde oda temizlemezler. Açın bakın Sahibinden.com ‘a sadece orada özel ders verenler listesinde 18.000 tane özel ders veren, ders saati 30-50 lira arası değişen öğretmen vardır. Gördüğünüz gibi, görevden alınan öğretmenlerin çoğu bu sefer kaçak ve kontrolsüz olarak, özel evlere giderek veya bir büroda özel ders vererek, vergi ödemeden, kaçak eğitim vermektedir. Sorum çok basittir. Bir öğrenciye baş başa aynı masada birebir ve bir yıl boyunca onunla yalnızken mi beynini yıkarsınız, yoksa 20 kişilik sınıfta ders anlatırken mi? Evinizdeki zararlılarla mücadele etmenin yönetimi, ışığı açıp onları

Page 75: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

75

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

kovalamak değildir. Ortada 15 soruyu yapamayınca hiçbir yere giremediğin bir sınav sistemi varsa, özel ders verilmesini, tüm polis teşkilatını bu işe ayırsak bile sonlandıramayız. Bu mücadelenin üç yolu vardır. A- Türkiye’nin sınav sistemini her yıl yapılacak ulusal sınavlara bağlamak (ki bu çağdaş dünyanın hemen her ülkesinde uygulanan çözümdür.) B- Bu sınavlara öğrenci hazırlayan kurumları belediyelere bağlamak. Ancak, belediyelere bağlı açılan ve başarısız öğrencilerin ders anlama takviyelerini yapacak kuruluşların, Türkiye Cumhuriyeti’nin Ceza Kanunları’na aykırı faaliyet gösterdiği zaman kapatmak C- Özel dersleri, ister paralı, ister parasız veren insanların devlete ait bir internet sitesine bildirimde bulunarak, bu özel dersi vermeye yetkin olduğunu belgelemesi şartıyla belli koşullarda serbest bırakmak. Bu kurala uymayanlara ağır cezalar vermek. (Türkiye’de kaçak özel ders vermenin bir hukuki bir cezası yoktur.) Yasaklarla mücadelenin en etkin yöntemlerden bir tanesi de yasağa konu hizmet ya da ürünü belli oranlarda serbest bırakmaktır. Devlet zaten olmakta olan bir olaya bilerek göz yummakla, en ciddi hatayı yapar. Özel ders belli şartlarda resmiyet kazanmalıdır. Örneğin fuhuşun ya da esrar içmenin yasaklandığı ülke ve bölgelerde fuhuşun ve esrar ticaretinin her daim arttığını görürsünüz. Yasaklı konuları belli oranlarda izne tabii ve belli limitler dahilinde yapılabilir kıldığınız zaman, suyun akışının kontrolünü sağlarsınız. Akan suyun önüne kanunlarla bent çekmek, suyun akışını kontrolsüz hale getirir. Çözüm akan suyun önüne duvar örmek değildir.Çözüm akarsuyu devlet kontrolünde, istediğimiz yöne doğru akıtırken ondan fayda elde etmektir.

Page 76: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

76

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ÇOCUKLARIMIZA YABANCI DİL ÖĞRETEMİYORUZ. BU SORUNU KOLAYCA ÇÖZEBİLİRİZ

Türkiye sanıldığının aksine OECD ülkelerinin ortalamasından daha az İngilizce eğitimi vermemektedir. İlkokulda başlayan İngilizce dersimiz lise sona kadar, haftada 2 saat ortalamasıyla devam etmektedir. Sistem şöyle çalışmaktadır. Öncelikle bilmenizi isterim; Avrupa Birliği normlarına göre İngilizce eğitiminde 6 kur vardır. Bunlar A1 – A2 (Az bilen, yani eskinin Beginner Elementary) B1-B2 (Orta bilen, yani eskinin Pre-Intermediate) ve iyi bilen C1-C2 (eskinin Upper-Intermediate ve Advanced’dir.) Şimdi okullarımızdaki eğitim müfredatına bakalım; Binlerce özel ve tüzel Türkiye Cumhuriyeti okulunda, İngilizce eğitim programı şu şekildedir, ilkokul 2 de A1 öğretilir. İlkokul 3 de A1 Plus ve A2 başlangıcı öğretilir. Okul çok iyi ise, A2 öğretir. İlkokul 4’te A2 veya A2 Plus öğretilir. Buraya kadar sistem A2 Plus’da eğitimi tamamlar. Ortaokul 1’de öğrenciye dersler tekrar A1’den başlar, okul normalin üzerindeyse A2 ile başlar. Ortaokul 2’de en delikanlı okul, A2 veya A2 Plus öğretir. Belki de okulların %5’i Ortaokul 2 de B1 ‘e geçmiş olur. Ortaokul 3 de B1 ya da B1 Plus öğretilir. Ortaokul 4 ‘de TEOG vardır, kimse hiçbir şey öğretmez; sadece TEOG Sınavı’nda çıkacak soruları nasıl yanıtlayacağını çocuklara ezberletiriz. Eğlence burada başlar. Lise 1 de çocuklarımız okula geldiklerinde yine A2 kitabıyla karşılaşırlar. Tıpkı mehteran bölüğü gibi, bu İngilizce bir türlü ilerlemez. Lise 2’ de B1, eğer okul muhteşem iyiyse Lise 3’de B2 öğretilir. (Genel olarak Lise 3’de B1 Plus’ı geçen çok az okul gördüm) Lise sonda hiçbir şey öğretilmez, çocuk üniversite sınavında İngilizce soruları çözmeyecekse İngilizce görmez, üniversite sınavına hazırlanır, bildiğini de unutur. Şimdi en eğlenceli sahneye geldik. Öğrenci üniversiteyi kazanır. Peki,

Page 77: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

77

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

üniversiteye gittiğinde, İngilizce kitabı olarak ne görür? A1. Türkiye Cumhuriyeti sanıyorum ki, dünyada öğrencilerine en çok A1 ve A2 eğitimi veren ülkedir. Bu ülke, dünya yüzeyinde Present Continuous’u ve Passive Voice’ları en çok öğreten ülkedir. Ülkesinin iş başvuru cvlerinin %99’u orta düzeyde İngilizce bildiğini iddia eden ama, okullarda ortalama 1200 saat İngilizce öğretildikten sonra art arda 5 cümle İngilizce konuşamayan çocukların ülkesidir. Türkiye İngilizce dil yeterliliğinde TOEFL sınavı yapan ETS yapan kuruluşa göre dünyada ilk 100 içinde olmayan bir güzel ülkedir. Ülke nüfusumuzun %95’inden fazlası İngilizce bilemezken, 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefi asla mümkün değildir. EF isimli neredeyse tüm ülkelerde faaliyet gösteren uluslarası bir yabancı dil eğitim kuruluşunun, ülkelerinin dil yeterlilikleri endeksi 2014 yılında yayınladığında, ülkemizi Avrupa’nın en sonuncu ülkesi olarak gördük. Her şeye rağmen ülkemiz, bu konuda büyük gayret sarfetmektedir. Kazakistan ile beraber dünyada İngilizce eğitimini en hızlı geliştiren ülkelerden birisidir. Ancak ben bunu uluslararası atletizm yarışmasında Türkiye rekorunu 4 salise geliştiren ve sonuncu olan atletimize benzetiyorum. Öyle gerideyiz ki, rekorlar kırarak eğitimi geliştirsek bile sonunculukta kalıyoruz. Mesleğim ve bulunduğum pozisyon diğer insanlardan farklı olarak eleştiri yapmayı değil, çözüm üretmeyi emreder. Eleştirmek dünyanın en masrafsız ve çaba harcamayı gerektirmeyen mesleğidir. Ben izin verirseniz çözüm önerisini bu noktada Sanat ve Spor konularında ki önerilerimle bir arada sunmak istiyorum.

Page 78: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

78

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

SANATTA, SPORDA, YABANCI DİL EĞİTİMİNDE NASIL GELİŞMİŞ BİR ÜLKE OLURUZ?

Her şeyden önce koleje giriş ve üniversiteye giriş sınavlarında matematiği iyi yapan, feni iyi yapan çocuklar, kaliteli ve iyi okulları kazanma hakkına sahip olduğu sürece, hiçbir düzenleme sonuç vermemiştir. Toplumda başarı, yani iyi eş seçme ve sosyal statüsü yüksek bir yaşam kurma, koleje giriş ve üniversiteye giriş sınavlarında matematik, fen ve sosyalden daha az hata yapmaya bağlandığı sürece, toplum haklı olarak çocuklarına bu hedefi, doğru hedef olarak gösterecektir. Oysa, yaşadığımız toplumun iyi sporcu ve sanatçılara da ihtiyacı vardır. 14 yaşına girmiş bir çocuğa, masa tenisinde bir üst yaş kategorisinde Balkan 2. si olmuş bir çocuğa, “yavrum sen spora 1 yıl ara ver. Hele iyi bir koleji kazan, lise hayatında tekrar spora devam edersin.” demek, o çocuğun spor hayatını bitirmektedir. Üst düzey sporcu bile, bırakın 1 yıl, 3 ay antreman yapmasa, tekrar formunu kazanması inanılmaz zor ve belki de mümkün olmayan bir durumdur. Bedensel ve psikolojik alanda koleje gireceği yıl, ya da üniversiteye gireceği yıl en az 1 sene spordan uzak tutulan, keman çalmaktan uzaklaştırılan piyano çalmaya ara veren çocuklar, el melekelerini ve motor sistem koordinasyonlarını yeniden yakalayamazlar. Ayrıca psikolojik olarak yaptıkları işten uzun bir süre ayrı kaldıkları için aynı motivasyonu bir daha kazanamazlar. Şu halde yapılacak işlem aslında çok basittir. Koleje ve üniversiteye girişlerde %15’lik kontenjanı valilikler bünyesinde oluşturacak sanat, spor ve bilişim alanında, o ilin tanınmış, dürüst ve güvenilir insanlarından oluşan 21 kişilik bir heyete bırakırsak; Bu heyetler bulundukları ilde sanat, spor ve bilişim alanında belli başarılara imza atmış öğrencilerimizin başvuru dosyalarını incelerler ve bu öğrencilerin başarılarını

Page 79: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

79

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

değerlendirerek, bu kontenjanlara öğrenci yerleştirirler. Merak etmeyin, o ilin eski bir futbolcusu atleti, sanat alanında meşhur bir profesörü, sanatçısı, bilgisayar programcısı rüşvet yemez. Bu ülkede %5 - %10 oranında kötü niyetli insan var diye, bu namuslu toplumun %90’ının haksızlık yaparak, okçulukta milli olmuş bir çocuğumuzun yerine herhangi bir sportif başarısı olmayan çocuğu koleje alırlar düşüncesiyle lekelemek bize yakışmaz. Olimpiyatlarda sportif açıdan nüfusuna göre bu kadar az madalya alan bir ülkenin, üniversiteye girişte ,koleje girişte çocuklarına “matematikten, fizikten, tarihten full çekmezsen sana gelecek yok” demeye hakkı yoktur. Sonuç, koleje giriş ve üniversiteye girişte iller bazında, o ilin saygıdeğer sporcuları ve sanatçılarından, valilikler bir komisyon oluşturarak, toplumda sanat ve sporda gelecek vaadeden gençlere de, iyi koleje, tıp fakultesine, mühendisliklere girme hakkı tanımak zorundadır. Bu çok kolay yapılacak bir uygulamadır. Daha sonrasında bu okullarda toplam haftada 3 saat olan müzik, resim, beden eğitimi ve haftada 2 saat olan İngilizce eğitimi mantıksızlığından bu ülke olarak kendimizi kurtarmak zorundayız. Hemen yarın okullarımızdaki müzik, resim ve beden eğitimi derslerini kaldırmalıyız. Yabancı dil eğitimini de devletimiz, ne ilkokulda, ne ortaokulda, ne de lisede vermemelidir. Zaten çocuklarımız üniversiteye hazırlık ve koleje hazırlık kursları kapatıldığı için, hafta içi akşamları ve haftasonları boştur. Devletimizde çalışan yabancı dil, müzik, resim ve beden eğitimi öğretmenlerini de mağdur etmeye gerek yoktur. Bu öğretmenlerimize, şartları ağır olmayan İngilizce kurslarını spor ve sanat kurslarını hemen açtırabiliriz. Bu öğretmenlerimize devletten almaya devam edecekleri maaşları karşılığı, 70 kadar öğrenciye ücretsiz kurs verdirebiliriz.

Page 80: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

80

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Daha sonrası için de devletimiz bugün öğrenci başına resim, müzik, yabancı dil için Milli Eğitim okullarında kaç lira para harcıyorsa, öğrenci başı yapılan bu harcamayı (bir faydası olsun diye ben basitçe çıkarttım; devletimiz okullardaki spor eğitimi için öğrenci başı 130$, sanat eğitimleri için 115$, ve İngilizce eğitimleri için 280$, kaba bir hesapla para harcamaktadır) o kurslara yolladığımız her çocuk için ödeyerek, öğrencilerimizin hafta sonlarını ve akşam vakitlerini değerlendirebileceği ortamlar yaratırız. Biraz karışık anlattığımın farkındayım, bir özet vereyim. Antalya ilinde devlet okullarındaki İngilizce öğretmeni sayısı 500 olsun; bu 500 öğretmene maaşları aynı kalmak üzere iş yeri olabilecek herhangi bir yerde, kurumlar vergisi ödemeden İngilizce kursu açma hakkı tanıyor olalım. Bu öğretmenler, açtıkları İngilizce kursunda eğer kanuni maaşları ve iş güvenceleri devam etsin istiyorlarsa, devletin yönlendireceği 70 öğrenciye ücretsiz dil eğitimi verecekler. Sonrasında da devletimiz okullarda İngilizce eğitimini kaldırdığında, her öğrenci için yıllık 280$ karşılığı 1.000 TL parayı eğitim çeki olarak devlet okullarında okuyan öğrencilere, istediği yabancı dil kursuna gitmek üzere versin. Öğrenciler hafta sonları ve hafta içleri, dilediği İngilizce kursuna haftada 8-10 saatin altında olmamak üzere gitsin. Bütün okullarımızda Mayıs ayının sonunda İngilizce dil yeterlilik sınavı yapalım. Öğrenciler bu sınavda ülke ortalamasının altında not alırsa (örneğin ülke ortalaması 100 üzerinden 70 puanken, A İngilizce kursuna giden bir çocuk 63 alsın) ne kadar düşük puan alırsa, İngilizce kursuna o kadar az ödeme yapalım. Böylece okullardaki haftada 2-3 saatlik İngilizce garabetinden kurtulduğumuz gibi, her sınıfın her öğrencisinin aynı düzeyde İngilizce öğrenip, aynı düzeyde gelişeceği gibi mantıksız bir yaklaşımdan uzak dururuz. Bu İngilizce kursları; çocuklarını seviye seviye sınıflara yerleştireceği için, az bilen

Page 81: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

81

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

öğrenci ile çok bilen öğrenciyi farklı sınıflara koyup, farklı ders metodları uygulayacaktır. Derslik ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, tüm özel öğretim kurumlarında (sürücü kursları bile dahil) ve hatta ticari ofislerde bile, İngilizce öğretmenleriyle beraber bu kursları açmak için kolaylıklar yapalım. Meslek hayatımda yıllar boyu A1 – A2 öğrettiği için İngilizceyi unutmuş çok İngilizce öğretmeni gördüm. Bu bir suç değildir. Bir öğretmene 10 yıl boyunca A1-A2 öğrettirirseniz, bu öğretmenin İngilizcesi geriler. Verdiğimiz maaş ne kadar ki, bu öğretmen yurt dışında gidip, dil pratiğini geliştirsin. Bu kurslar Türkiyede yabancı dil eğitiminin iki üç yıl içinde inanılmaz bir şekilde dünya ortalamasının üzerine çıkmasını sağlayacaktır. Peki her öğrenciye İngilizce kursunda okutulacak parayı nereden bulacağız? Bakın bugün Sayın Başbakanımız, ilkokul 5’lerde haftada 24 saatlik yoğunlaştırılmış İngilizce programı uygulayacağını söylüyor. Bu program uygulanırsa, gelecek sene 1.600.000 çocuğumuz 5. Sınıfta okuyacaktır. Devletimizin mevcut İngilizce öğretmen kadrosu haftada 3 saatlik İngilizce eğitimini bile karşılayamayacak durumdadır. Bu sebeple, dışarıdan 12.000 sözleşmeli İngilizce öğretmeni almıştır. Eğer haftada 24 saatlik bir programa geçilirse bir öğretmenin de 24 saat derse girdiğini hesaplarsak ve sınıflarımızın Türkiye ortalaması 30 kişilik olduğunu düşünürsek, 53.500 derslikte en az 53.500 öğretmene ihtiyaç duyarız. Hadi siz benim abarttığımı düşünün, ya da İngilizce dersini haftada 20 saate indirin. Diğer sınıflardaki İngilizce öğretmenini, diğer sınıflardaki İngilizce dersini kaldırarak ilkokul 5.sınıflara aktarın. En ılımlı bakış açısıyla, ülkemizin 40.000 yeni İngilizce öğretmenine ihtiyaç vardır. Oysa 2016 yılı KPSS sınavına, sadece 18.000 İngilizce öğretmeni katılmıştır. KPSS Sınavında 1 alan bir öğretmeni bile öğretmen olarak atasak, en az 20-25.000 yeni öğretmene daha ihtiyaç vardır.

Page 82: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

82

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Lütfen eğer bu kitabı okuyorsanız, bütçeye yeni 25.000 tane yeni öğretmen ekletmeyelim. Bir öğretmen Türkiye Cumhuriyeti’ne emekliliği, sağlığı, çocuklarının bakımı, devlet ödenekleri gibi vs. harcamalarla aylık, 5400 liraya mal olmaktadır. Bu aylık 135.000.000’luk yeni bir giderdir. 12 ayda 1.650.000.000’luk bir giderimiz olur. Bu öğretmenlerin 25 yıl süreyle görev alacağını düşünürsek, devletimiz 40.500.000.000’luk inanılmaz bir harcama yapacaktır. Sadece bu parayla bile, Türkiye’de okullara giden 18.000.000 çocuğumuza, dışarıda açacağımız kurslarla aslanlar gibi İngilizce öğretiriz. Üstelik bu kursların her biri, en az 4 – 5 kişiye ek istihdam sağlayacaktır. Her birinin temizlikçisi, çaycısı, müdürü, sekreteri olacaktır. Bana inanmıyorsanız, ülkemizin gelecek sene alacağı İngilizce öğretmenlerine ödeyeceği toplam parayı federasyonumuza verin, bu parayı devlet denetiminde biz harcayalım. Türkiye’nin yabancı dil bilme oranını OECD ortalamasının üzerine çıkartmazsak, başta ben olmak üzere, hepimizi hapse atın. Aynı durumu sporda ve sanatta açılacak kurslarla da yapabiliriz. Türkiye’de onbinlerce beden eğitimi ve spor bölümü mezunu gencimiz işsizdir. Okullarımızda spor salonu ve hatta kaliteli müzik ve resim salonu çok azdır. Örneğin sporda başarılı öğrenci yetiştiren kurslara ek paralar verebiliriz. Konunun ayrıntılarını her platformda ve ortamda dilediğiniz hesaptan kitaptan anlayan uzmanın ya da siyasetçinin karşısında hem anlatabilirim hem de ispatlayabilirim. Bu teoriyi ortaya atan şahıs hali hazırda 220’nin üzerinde, Türkiye’nin hemen her ilinde ve ilçesinde İngilizce kursu işletmektedir. Kendi ekmeğimi riske atarak bu ülkenin yabancı dil ve sanatta düşmüş olduğu bugünkü durumdan çıkmasının ne kadar önemli oduğunu bilerek, bu öneriyi sunuyorum.

Page 83: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

83

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

BAŞARININ ALTIN ANAHTARI BİREYSEL ÖĞRENMEDİR.

İsmini vermek istemiyorum, ülkemizde devlete bağlı bir okulun manevi Okul aile Birliği başkanıyım, abisiyim, babasıyım. Bu okulun gelişmesi için elimden gelen desteği vermekteyim. Bir gün okul müdürümüze, bulunduğu şehirde okulumuzu dereceye sokmak istediğimi, bunun çözümünün de çok basit olduğunu söyledim. Bugün okulumuz, bulunduğu ilin parmakla gösterilen okuludur. Yaptığım uygulama çok basitti. Üniversitede matematik bölümünü bitirmiş yeni mezun iki tane genç ile bir tane Türk Dili ve Edebiyatı’nı yeni bitirmiş, işe girememiş hanım kızımızı, maaşlarını kendi cebimden ödemek suretiyle bu okula dışarıdan aldım. Bu okulda boş bir depo alanını, aynı anda 4’er kişinin çalışacağı 3 tane özel ders odası haline getirdim. Okulda Matematik ve Türkçeden istenilen başarıyı yakalayamayan öğrencilere, 3 kişilik gruplar halinde yıl içinde 40’ar saat özel ders verdirdim. Adı geçen öğretmenlerin bana maliyeti ayda sadece 2.000 TL’ydi. Okul daha bu uygulamanın ilk yılında bulunduğu ilin en köklü, en başarılı okullarını geçti.Eğitimde anlamadığımız en önemli nokta, her öğrencinin ayrı bir birey olduğudur. Gerçek okul hayatı, tenefüslerde ve okul çıkışlarında yaşanır. Tenefülerde sınıflara hakim olmadığımız için, çocuklar her sınıfta bulunan 2-3 alfa erkek ile kızın diktatoriyel baskısı altındadır. Sınıflarda arkadaş edinme, sosyal statüsü yüksek olma pozisyonu adına öğrenciler, çoğu kez kendi olmadıkları bir kişiliği sınıf içinde yaşatırlar. Bu kişiliği korumak adına, derste parmağını kaldırıp öğretmene anlamadığını söylemeye çekinirler, sınıfın topluca sevmediği bir öğretmeni sevmeyi kabul edemezler. Herkesin anladığını söylediği bir konuyu anlamadığını beyan etmeyi küçültücü bir davranış olarak görürler. Sınıf psikojisi dediğimiz sosyal psikoloji, insanların

Page 84: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

84

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

öğrenmesindeki en büyük bariyerdir. Oysa özel derste, öğrencinin böyle bir sorunu yoktur. Ona sıcak ve egosuz yaklaşan bir öğretmene, kendi yaşına yakın genç bir öğretmen adayına, psikolojinin temel mantığı gereği daha yakın durur. Öğrenme kapılarını, sosyal maskesini takmaya ihtiyacı olmayan sosyal alanlarda çok daha kolay açar. (Ülkemizde bahsettiğimiz okul sponsorluğu sisteminden kaynak yaratarak) sadece yılda 70.000TL gibi bir okul başına gider yaparak ek özel ders sistemine geçebiliriz. Kısaca bugün devletimizin hafta sonu takviye kurs programlarında harcadığı paranın 1/5’ine, yani yılda 1 milyar liranın üzerinde tasarruf ederek, devletimize yük olmadan kolayca her öğrencimizşe birebir özel dersle ilgilenebiliriz. Bu öğretmenleri sözleşmeli çalıştırabiliriz. Bu öğretmenleri başarılı oldukları takdirde, ileride girecekleri bir sınavdan sonra kadrolu ve atamalı öğretmen yapabiliriz. Tatbikat yapmamış bir ordu, savaşta başarılı olamaz. Dünya’da hiçbir meslek branşında, yanında bir usta olmadan en az bir yıl yapacağı mesleği ustası ile bir arada, bizzat sahada öğrenmeden yapılan hiçbir stratejik meslek yoktur. Bu noktada, öğrencisinin karşısına hazırlıksız çıkarttığımız, ilk yıldan çok şey bekelediğimiz, ilk yıldan, 20 yıllık bir öğretmenden ne bekliyorsak onu istediğimiz bir öğretmenin başarılı olması şansa kalmıştır. Türkiye’de 851.000 öğretmen vardır. Bu öğretmenler bir terör örgütüne üye olmadıkça, yüz kızartıcı suç işlemedikçe asla meslekten atılmazlar. Bir doktor yanlış tedavi yaparsa, hastası sakat kalır ya da ölürse, hapise girer, meslekten atılır. Bir mühendis, yaptığı bina yıkılırsa hapse girer, meslekten atılır. Bir hakim yargıtaydan çok davası dönerse, mesleğinde yükselemez, bir gümrük görevlisli, bir bankacı mesleğinde bir kere bile hata yapsa, ya görevden çıkartılır, ya da çok ağır cezalar

Page 85: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

85

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

yer. Türkiye’de 851.000 öğretmen mesleğinde hata yaptığı zaman, örneğin kötü ders anlattığı zaman, örneğin sırasında oturup yıllar evvel hazırlanmış bir defterden okuyarak bütün ders boyunca ayağa bile kalkmayıp ders anlattığı zaman, ya da öğrencisine bilgiyi eksik ya da hatalı öğrettiği zaman; eğer terör örgütüne üye değilse, Türk Ceza Kanunu’na aykırı bir davranış göstermediyse asla işten çıkartılmaz. Hayatı boyunca tüm öğretmenlerle aynı maaşı almaya devam eder. Böyle işleyen bir sistemde Dünyanın en iyi Milli Eğitim Bakanı, en iyi okul müdürü dahi hiçbir başarı sağlayamaz. Çözüm, ülkemiz ulusal sınava geçmek zorundadır. Bu sınav ile TEOG ve üniversiteye giriş sınavları 3 yıl içinde kaldırılır. Ulusal Sınavda elde edilecek okulsal, sınavsal, bölgesel başarı ve başarısızlıklar, basit bir düzenlemeyle ödül ve ceza sistemine dönüştürülebilir. Başarılı okul müdürleri, Türk Ceza Kanunu’na aykırı faaliyet göstermedikçe ve okul aile birliği o müdürü büyük oranda okulda tutmak istediği sürece görevden alınmamalıdır. Bu konu hakkında basit bir hukuki düzenleme yapmak mümkündür. Kitabın bu bölümü yazılırken Diyarbakır’da terör örgütü üyesi olduğu gerekeçesiyle meslekten uzaklaştırılan 7 bin öğretmenimizin, aslında terör örgütü üyesi olmadıkları anlaşıldığında, 5 ay sonra görevlerine iade edildiğini öğrendim. Bu öğretmenlerin çocukları, aileleri 5 ay ne yemiştir, ne içmiştir, psikolojik durumları ne olmuştur? Bu öğretmenler dersler başladığı ve yerlerine öğretmen atandığı için, bu saatten sonra hangi derse gireceklerdir? Bu tip hatalar, hangi şartta olursa olsun yapılmamak zorunda olan hatalardır.

Page 86: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

86

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

TÜRKİYE’DE VERGİ GERÇEĞİ VE ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARININ BU KONUDAKİ SIKINTILARI

HEMEN ÇÖZÜLÜR.

Nüfusun %90’ının bilmediği bir vergi gerçeği var ülkemizde. Öncelikle sıkıntıları fiziki olarak anlatmadan evvel Türkiye’de bir yatırımcının dürüst ve namuslu olarak vergisini harfiyen hiç kaçınmadığı takdirde ne kadar vergi ödediğini bilimsel olarak anlatalım. İddia ediyorum. Burada yazdıklarımı topluca, bu ülkemizin en üst makamları bile bilmemektedir. Türkiye’de vergi sistemi oransal olarak Sayın Başbakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın önüne gelen notlarda dünya ortalamasıyla aynı gözükse de, aslında işleyişte kazın ayağı hiçde öyle değildir. Aşağıda yaptığım hesabı, canınızın istediği her türlü vergi memuruna, hesap uzmanına, muhasebeciye sorabilirsiniz. Birçoğunuz bu hesaplamayı kümulatif olarak karşınıza alıp hiç yapmamışsınızdır. Türkiye’de bir yatırımcı aşağıdaki senaryoyu yaşar; Namuslu, vergisini ödeyen, şerefli bir yatırımcı Eylül ayının 15 ‘inde aylık 10.000 taksitle 100.000 liraya bir ürün satsın, satan şirketin adı A şirketi olsun. A şirketi 10 tane senet ya da çek alarak, 100.000 liraya bir ürün sattı. Satış tarihi Eylül 15. (Mesela sahibi bulunduğu kursu ya da okulu sattı.) Bu 100.000 liranın 18.000 lirası KDV olarak devletimizce Ekim ayında istenir. Bu tabi ki normaldir. KDV devletin hakkıdır. Hatırlarsanız 1999 yılında Gölcük depremi olmuştu. On binlerce vatandaşımız bu depremde vefat etmişti. İşte devletimiz o depremde, bu bölgeleri tekrar yapılandırmak için peşin vergiyi çıkarttı.

Page 87: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

87

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Başlangıçta 2 yıllığına çıkan bu vergi, Türk vergi sistemine tam 17 yıldır bir gelenek olarak oturmuştur. Dünyada başka bir ülkede olmayan bir uygulama yöntemidir. Yüce Devletimiz, 82.000 liralık KDV’den sonra kalan paranın normalde ertesi yıl ödenmesi gereken vergisini KDV’yi ödemeniz gereken Kasım ayında %20 olarak istemektedir. (Hukuki ufak tefek düzenlemeleri, mesela bu verginin matrahı üzerinden %10luk kısmını bir sonraki peşin vergi dönemine aktarmak gibi hakları anlatmak sayfalar dolusu süreceği için, burada bahsetmek istemiyorum. Amacım, konunun özetini ve yatırımcının yaşadıklarını sonuç olarak özet halinde aktarabilmektir.) Yani, yatırımcı 82.000 lirasının 16.400 lirasını, başka bir gideri yoksa, vergi olarak Kasım ayında öder. Yatırımcı, 10 tane senet almıştı. Bu senetler 10.000’er TL’ydi. Yatırımcı eğer borçlu parasını öderse (ki ödemezse devletimiz, “o beni ilgilendirmemektedir, sen faturanı kestin, ben paramı isterim, eğer tahsil edemezsen icraya ver, tabi bu arada avukatlara, icra dairesine paralarını öde, eğer icra dairelerinden yıllar içinde paranı tahsil edemezsen, tahsil edemediğin parayı belgele, artık kaç yıl sonra olursa, bu belgeni bana bir getir, ben bunu giderden düşüp düşemeyeceğini sana söylerim” der.) İki ayda, toplam 20.000 lira para tahsil etmişken, devletimize vergi olarak 34.400 lira para ödemek zorunda kalır. Yani tahsil ettiği paranın üstüne, bir yerlerden para bulup, 14.400 lira daha para vermek zorundadır. Malını satan adam, eğer borçlu parasını düzenli öderse 3,5 ay sonra, iki ayda ödediği verginin parasını borçludan alacaktır. Bu tam anlamıyla kazanmadığı paranın vergisini ödemektir. Ama konu bundan sonra daha ilginçleşmektedir. Türkiyede’ki vergi cezalarının %70’i, yukarıdaki konudan değil, şimdi anlatacağım konudan doğmaktadır. Yukarıda satıcı A şirketi olsun demiştim. Bu şirketin sahibi Ali Bey devlete vergilerini ödedikten sonra borçludan parasını da

Page 88: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

88

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

tamamen tahsil ederse (çek ve senetlerde %14,5 oranında ödenmeme istatistiği mevcuttur.) 65.600 lira şirketinin kasasına para kalmaktadır. Ancak Ali Bey, en sonunda bir şahıstır. Kendi üzerine bir ev almaya kalkarsa yani şirketinin kazandığı kasasındaki parayı, şirketi adına değil de şahsı adına harcarsa, örneğin çocuğunu özel okula yollarsa, örneğin kişisel alışveriş yaparsa, örneğin karısına, çocuğuna kıyafet alırsa, velhasıl vergisini ödediği parayı şahsına ya da ailesine harcamaya kalkarsa devletimiz ona “dur” der, “Ne yapıyorsun bakalım sen?” Yüce Devletimiz, şirketlerin kazandığı vergileri ödenmiş parayı, kasadan almaya kalktığınız zaman, bir sonraki ay ödenmek üzere %15 tutarında stopaj vergisi tahakkuk ettirir. Yani siz, 65.600 lira paranızı şahsınıza bir ev almak, ya da çocuğunuzu özel üniversitede okutmak için harcamaya kalkarsanız, 10.000 lira daha vergi verirsiniz. Ve cebinize 55.760 TL para kalır. Kısaca şirketinizden 100.000 liraya sattığınız bir varlıktan, devlete bütün vergileri verdikten sonra cebinize harcamak için kalan para 55.760 liradır. Bu parayla gidip ev almaya kalktığınızda, önce devlete, alacağınız evin tekrar KDV’sini ödersiniz. Sonrada tapu harçlarını ödersiniz. Bütün bunlardan sonra daireyi aldınız, Allah gecinden versin öldünüz, çocuklarınız ya da eşiniz bütün vergilerini ödeyip satın aldığınız evi siz öldükten sonra kendi üstlerine alırken, bu kez de veraset vergisi öderler. Bu arada yaptığınız bu işlemlerde, ya da ticari hayat sırasında oluşabilecek en küçük hatadan, mesela almış olduğunuz bir malın ödenen gümrük vergisinin gerçek fiyattan olup olmadığından, muhasebicinizin işlemeyi unuttuğu her resmi evraktan, yanınızda çalışan işçinin yapacağı trafik kazasından, okulunuzda bir öğrencinin merdivenden düşüp, Allah korusun kötü bir netice ile sonuçlanan bir durum ile karşı karşıya kalmasından, çalıştığınız herhangi bir firmanın, sizin

Page 89: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

89

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

nereden bileceğiniz KDV vergisini ödememesinden şahsınız bütün mal varlığı ile sorumludur. Siz ölürseniz, çocuklarınız bile devlet alacağından kurtulamaz.Yine ayrıca cebinize 55.000 lira kalan 100.000 liralık satışı yapmak için, çalıştırdığınız kişilerle ilgili tam 18 ayrı evrakı tutmak zorundasınız. İşçi puantaj defterinden özlük dosyasına, yıllık izin defterinden, personelinizi İç İşleri Bakanlığı’ndan, jandarmaya bildirmeye kadar, onlarca bürokratik işlem, yapılmadığı takdirde mal varlığınızın tümüne el konulmak üzere kenarda bekletilmektedir. Türkiye’de iş adamları 24 ayrı vergi kanununun ve toplamda 1200 sayfayı geçen iş kanunu ve yönetmelik, genelge eklerinin içeriğini gerçekten bilseler, bırakın ticaret yapmayı, Türkiye’de yaşamayı bile baştan düşünürler. Sizlere bu kitapta yüzlerce bu şekilde devlet bürokrasisinin doğurmuş olduğu mizahi olayı anlatırım ama bu kitap, bu sorunları ortaya dökmek için değil, bu sorunları çözmek için vardır. Bu kitabın amacı, hiçbir şahsı ve kuruluşu üzmek, rencide etmek, kırmak değildir. Bu kitabın amacı, Türk Milli Eğitimini eleştire eleştire rencide etmek olamaz. Bu ülke, içinde hepimizin bulunduğu yüce bir gemidir. Hepimizin içinde yaşamak istediği, huzur dolu, sevgi dolu, dünyanın en güzel gemisi olmalıdır. Şu halde, geminin işleyişi ile ilgili eleştiriler yapabiliriz, çözüm önerileri sunabiliriz, ama bu gemiyi batırmaya çalışamayız. Bu güzel ülke benim ülkemdir. Hatasını düzeltmekde benim işimdir, çözüm önerisi üretmekde benim işimdir, kusurlarını söylemekde benim görevimdir. Türkiye’de iş adamının hiçbir güvencesi yoktur. Oysa devlet, işverenler vasıtasıyla ayakta kalır.

Page 90: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

90

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, EĞİTİMİN TEMELİDİR. ÜLKEMİZ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, EN ÇOK BU

KONUDA HATA YAPMAKTADIR. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARI HERHANGİ BİR TERÖR

ÖRGÜTÜNE YARDIM VE YATAKLIK YAPMADIKLARI TAKDİRDE ÖZGÜR OLMALIDIR. BÜROKRATİK

ÇARKLARIN İÇİNDE EZİLMEMELİDİR.

Anaokullarının dertlerini ve sorunlarını anlatmadan evvel, inanmakta güçlük çekeceğiniz, ülkemizde okul öncesi özel öğretim kurumlarının yaşadıklarını özetleyen 20 Nisan 2014 tarihli bir olayı anlatmak isterim. Amerika’da eğitim görmüş, sonra da doğup büyüdüğü ilde anaokulu açarak, yurtdışında aldığı eğitimi paylaşmak isteyen, takıntı derecesinde eğitim aşığı, Samsun’da anaokulu işleten, çok iyi tanıdığım bir hanımefendi var. Bu bayan, Samsun’un en havadar, en güzel semtlerinden bir tanesinde, tüm birikimi harcayarak muhteşem bir anaokulu açtı. Meslek hayatımda, kiralık bir binaya bu kadar para harcandığını gerçekten görmedim. Anaokulu çocuklarının parmağı kapıya sıkışmasın, oynadığı oyuncaklar onlara zarar vermesin, havalandırma tesisatı mikrop barındırmasın, anaokulunun mutfağı bu ülkenin en temiz mutfağı olsun diye, 200 bin TL’ye yakın masraf yaptı. Her sınıfında 2 öğretmen bulundurduğu bu anaokulunda, her öğrencisiyle tek tek ilgilendi. Çocukları doğal yumurta yesin diye, kendi oturduğu evin bahçesinde 50’ye yakın tavuk besleyerek, dünyanın en lezzetli yumurtalarını öğrencilerine yedirtti. Sonra bir sabah ansızın yüce devletimizin müfettişleri geldiler. Bu okulun öğrenci velileri ara bir sokakta bulunan anaokulunu kolay bulabilsin diye koydurduğu yön levhalarına, “Amerikan Kültür Derneği Anaokulu” olan resmi ismini “AKD Kids” olarak, kısaltarak yazdırdığı ve anaokulunun internet sitesinde “Samsun AKD Kids” ifadesi kullandığı için okul

Page 91: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

91

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

kapatıldı. İşte böyledir benim bürokrasim. İncelediği kurumda eğitim nasıldır, çocuklar hangi yumurtayı, eti yer, anaokulunun hangi kaliteli hizmetleri vardır, bu anaokulu daha iyi hizmet vermek için hangi maliyetlere katlanmış ve ne kadar yatırım yapmış bakmaz da, 50 cm’lik yol tabelasında, adının baş harflerini kısalttı diye kurum kapatır. Bunu da Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü yönetmeliğe bağlayarak, “Aman ha! Milli Eğitim’den onaylı ismi dışında bir isim kullanan her eğitim kuruluşunu hemen kapatın.” diyerek her ile yazı yollar. (Bu arada Suudi Arabistan’da, Katar’da, Dubai’de, Mısır’da, Kolombiya’da, Almanya’da, Amerika’da, İngiltere’de, dileyen istediği isimle okul açabilmektedir.) Şu halde 4000 özel okul ve 2000 anaokulunun sıkıntıları şu şekildedir. Birincisi, yurt dışında gelişmiş ülkelerde anaokullarının açılışında Türkiye’deki gibi inanılmaz bürokratik standartlar yoktur. Bugün 100 metre yanında sigara bayiisi ya da içki satılan bir yer olan anaokulu açılamamaktadır. Yine anaokullarının bahçe, asansör, müstakil tapu ve diğer standartlar yönergesi maddeleri çok ağırdır. Bir çok ilde anaokulları servisleri sadece “S” plakasına sahip kuruluşlarca yapılabilmektedir. Anaokulları anlaşacak servis bulmakta çok ciddi zorluklar çekmektedir. Anaokullarının 3 yaşına kadar ki çocuklara eğitim vermesi yasaklanmıştır. Ama zaten 6 yaşına gelen çocukta özel ilkokulların hazırlık sınıflarına gitmektedir. Yani yasal olarak Anaokulları dar bir çerçevede müşterilerine hizmet etmektedir. Anaokullarının öğrencilerine okuma ve yazma öğretmesi yasaktır. Oysa gelişmiş ülkelerde Anaokulları neredeyse heryerde açılabilmektedir. Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birtanesi okulöncesi eğitimin çoğu kez Anaokullar az ve bürokratik sebeplerden pahalı oldukları için yaşlı akrabalar, okul öncesi eğitimi bilmeyen anneler veya bu konu hakkında bilinçsiz bakıcılar tarafından verilmesidir.

Page 92: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

92

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Okul öncesi eğitimin önündeki açılış ve işleyiş standarlarını kolaylaştırıp bu kurumlarda sigorta muhafiyeti getirmeliyiz. Bu sayede fiyatları düşecek ve yaygınlaşacaklardır. İkincisi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, anaokullarının Cumartesi günleri ve yarıyıl tatillerinde eğitim vermesini yasaklayan yönetmeliğidir. Hemen her anaokulu, Cumartesi günleri faaliyette olmasına rağmen, bakanlığımızın, valiliklerden özel izin almadan Cumartesi günleri özel anaokullarının açık olmasını yasaklaması çok ilginçtir. Anaokuluna çocuklarını gönderen velilerin büyük bir kısmı çalışmaktadır. Özel sektörde çalışanların birçoğu Cumartesi günleri de mesai yapmaktadır. Devlette çalışan velilerin Cumartesi günleri hasta anneleri, uğraması gereken dostları, kişisel bakım ihtiyaçları ve hatta evlerinin temizliği konusunda özel bir güne ihtiyacı yok mudur? Bir özel anaokulunun cumartesi günü çalışması, Milli Eğitim Bakanlığı’nı neden ilgilendirmektedir? Yarıyıl tatilinde bir anaokulunun kapalı tutulması, çalışan anneleri mağdur etmemekte midir? Bakanlığımız Özel Öğretim Genel Müdürlüğünün, hafta sonları ve yarıyıl tatillerinde anaokullarının kapalı olması ile ilgili çok acele ve hızlı bir düzenlemeye ihtiyacı vardır. Üçüncüsü, Bildiğiniz gibi, okul öncesi eğitim kurumlarının hemen hepsinde piyano dersi, bale dersi, satranç dersi, seramik dersi vs. gibi aktiviteler vardır. Bu aktivitelerin hepsinin öğretmeni Milli Eğitim Bakanlığı’na resmi olarak atanmak zorundadır. Özel Öğretim Genel Müdürlüğü baktığında görecektir ki, neredeyse hiçbir anaokulunda atamalı müzik öğretmeni ya da sosyal aktivite öğretmeni yoktur ve bu derslere ait Talim Terbiye Kurulundan onaylı programları da mevcut değildir. Kısaca, Türkiye’de her anaokulu ya program onayından, ya isminden, ya merdiveninden, ya da kaçak piyano öğretmeni, satranç öğretmeni çalıştırmaktan bugün kapatılacak durumdadır. Böyle saçma ve eşyanın tabiatına

Page 93: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

93

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

aykırı bir fiili durum kabul edilebilir mi? Ülkemiz okul öncesi okullaşma oranında gelişmiş ülkelerde % 70’e yaklaşan oranlara kıyasla % 15 seviyesiyle inanılmaz geride kalmıştır. Oysaki ülkemizde bir okul öncesi eğitim kurumu açmak için girişimci, önce Şehircilik Bakanlığından oluşturulacak bir kuruldan izin almak, daha sonra Sağlık Bakanlığından oluşturulacak bir kuruldan izin almak, daha sonra İtfaiye İl Müdürlüğünden izin almak, daha sonra Milli Eğitim Müfettişlerini binaya getirmek, daha sonra da Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin almak zorundadır. İsteyen sayabilir, bir okul öncesi eğitim kurumu açmak için tam 42 ayrı imzaya ihtiyaç vardır. En komiği de, açılış prosedürünün işleyiş şeklidir. Açılış aşamasında bir okul öncesi eğitim kurumu, tüm hazırlıklarını tamamladığını düşünse bile, okulunun açılıp açılmayacağı hakkında hiçbir fikre sahip değildir. Cümlemi bir kez daha tekrar ediyorum. Bir okul öncesi eğitim kurumu, binasını kiralayıp, içine 100.000 - 300.000 TL arası masraf yapıp, sınıf bölmelerini, çocuk tuvaletlerini, öğrenci mobilyalarını, eğitim materyallerini alıp, tam hazır halde binasını kurarak, Bakanlık Müfettişlerini çağırmak zorundadır. Bu aşamada bakanlığın açılışını kabul etmediği 100’lerce okul öncesi eğitim kurumu vardır. Dünyanın hiçbir yerinde, “Önce parayı harca, daha sonra ruhsat verilip verilmeyeceğine bakarız.” düşüncesiyle anaokullarının izin bürokrasisinin işletildiğini düşünmüyorum. Ama zaten, gelişmiş hiçbir ülkede okul öncesi eğitim kurumlarının tamamı tek bir merkeze bağlı değildir. Koca ülkede tüm okul öncesi eğitimin bir genel müdürlüğe bağlanması da ancak Türkiye’de olur. Dördüncüsü, Türk Ceza Kanunu’nun 263. maddesi, yani izinsiz ve kaçak eğitim kurumu açmanın cezalandırıldığı madde kaldırılmıştır. Yani, isteyen, anaokulu açar ve hiçbir ceza almaz. Nitekim ülkemizde 10’larca belediyenin, 100’lerce,

Page 94: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

94

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Milli Eğitim Bakanlığı’na ya da Sosyal Hizmetlere bağlı olmayan anaokulu vardır. Şu halde, ülkemizde okul öncesi eğitimin açılmasının toplam 4 tane yolu vardır. 1- İsterseniz, 42 tane imza alarak, dünyanın en zor bürokrasilerini aşarak, her an kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalarak bir anaokulu açarsınız. 2- İsterseniz, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı, nedendir bilinmez, tapusunda kreş yazma mecburiyeti olan bir binayı kiralayara, Milli Eğitim Bakanlığı standartlarında istenen asansör gibi birçok prosedürle uğraşmadan, ama alabileceğiniz en yüksek ücret serbest piyasanın tüm kurallarına aykırı olarak, Sosyal Hizmetler Kurumu tarafından belirlenmiş bir kreş açarsınız. Sosyal Hizmetler Kurumundan ruhsat alan okul öncesi eğitim kurumlarının en büyük sorunu, hizmetin fiyatının Sosyal Hizmetler Kurumu tarafından belirlenmesidir. Bu fiyat neye göre belirlenir? Mesela niçin bazı illerde 475 TL iken, bazı illerde 650 TL’dir?) Ülkemizde Sosyal Hizmetler Kurumuna bağlı okul öncesi eğitim kurumlarının neredeyse hiç biri, bu tavan fiyat uygulamasına uymamaktadır. (Olağanüstü hal kapsamında 29 Ekim 2016’da çıkartılan bir kanunla, bu maddedeki sıkıntı giderilmiştir.Ancak olağanüstü halden sonra, sanıyoruz aynı şekilde devam edecektir.) 3- Bir tanıdığınız varsa, belediyeden çocuk ve oyun evi ruhsatı alarak, tıpkı belediyelerin yaptığı gibi hiçbir standart ve denetimle uğraşmadan anaokulunuzu açarsınız. Kimse de gelip sizi denetlemez. Ülkemizde bu tip 100’lerce okul öncesi eğitim kurumu vardır. (Olağanüstü hal kapsamında 29 Ekim 2016’da çıkartılan bir kanunla bu maddedeki sıkıntı da giderilmiştir. Ancak olağanüstü halden sonra sanıyoruz aynı şekilde devam

Page 95: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

95

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

edecektir.) 4- Tıpkı birçok Kuran kursu gibi, hiçbir yerden ruhsat almaz, özel bir şikayet olmazsa tercihen dernek adı altında, Türk Ceza Kanununda herhangi bir cezai yaptırımı olmayan, izinsiz ve kaçak okul öncesi eğitim faaliyetinde bulunursunuz. Bu kitabın ilk bölümünde Türk Eğitim Sistemi başarı oranlarını biraz acı bir şekilde ortaya koymuştuk. Eğitim sisteminin temeli anaokuludur. Çocukların kişiliği 0-7 yaş arasında oturur. Açılmasının bu kadar zor olduğu, bürokrasinin, limitleri aşarak, mevcut anaokullarının neredeyse % 80’ini dilediği zaman kapatabildiği, piyano dersi vermesinin izne tabi olduğu, Cumartesi günleri gizli saklı eğitim veren, 4 farklı şekilde açılabilen, isteyenin ruhsatlı, isteyenin ruhsatsız açabildiği anaokulları bu ülkenin gerçeğidir. Anaokullarımız böyle olduğu için, üniversite sınavında öğrencilerimiz matematikten sadece 5 soru yapabiliyorlar. Anaokullarımız böyle olduğu için, İngilizce eğitiminde Avrupa sonuncusuyuz. Anaokullarıyla ilgili hemen hızlıca uygulanabilecek, çok basit ve Türkiye’deki anaokulu sistemini hemen 1 yıl içinde Avrupa’daki benzerlerinin de ötesine taşıyacak çözüm önerimizi bu kitabın ilerleyen sayfalarında okuyacaksınız.

Page 96: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

96

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Bir Hikaye Ve Ak Parti

Bir güzel hikaye de sosyal demokrat bir hükümetimiz bakanlığı döneminden olsun. Büyük bir ilimizde dershane işletiyorduk. Giriş kısmında merdiven sahanlığının altında Atatürk köşemiz vardı. Müfettişler denetim raporlarında “ancak” kelimesinden sonra noktalı virgül (;) koyarak her zaman olduğu gibi Atatürk köşemizin geliştirilmesini tenkit konusu yapmışlardı. Biz de merdiven sahanlığındaki Atatürk köşesini ışıklandırdık. Atatürk’ün birkaç sözünü daha yazdık. Ertesi yıl tekrar geldiklerinde Atatürk köşemizi yine beğenmediler, geliştirilmesini istediler. Biz de bunun üzerine, alçıdan bir Atatürk büstü yaptırmaya karar verdik. Alçıcı, Atatürk büstünü yaptıktan sonra siyaha boyamış, bu durum bizim de hiç dikkatimizi çekmemiş. Müfettişler kurumu denetlemeye geldiğinde siyah renkli Atatürk büstünün çok acele değiştirilmesini istediler. Benim dershane müdürüm Atatürk büstünün rengini beyaz yaptırdıktan sonra, Atatürk köşesini geliştireyim diye, altına kocaman kabartma yazıyla vecize yazdırmış. “Bana 1 harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.” Müfettişlerimiz bu vecizenin Atatürk’e değil de, Hz. Ali’ye ait olduğunu fark etmediler. Atatürk köşesi pek güzel olmuştu. Bizi tebrik ettiler, hep beraber döner yedik. Ben de bu güzel ülkeme 40 yıl köle olurum. Aslında, Ak Parti hükümetinin gerek hedefleri, gerekse özel eğitime bakışı gerçekten çok güzeldir. Sayın Cumhurbaşkanımızın çeşitli ortamlarda özel okulculuğun gelişmesi ve Türkiye’de özel eğitimin, nüfusun en az % 15’ine ulaşması ideali her ortamda gözükmektedir. Bu uğurda özel okulların açılışına 5 yıl vergi muafiyeti, 7 yıl sigorta indirimi getirmek suretiyle, ülkemizdeki özel okul sayısına bugüne kadar yapılandan çok daha fazla katkı sağlamıştır. Yine Ak Parti hükümetleri döneminde organize sanayi

Page 97: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

97

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

bölgelerinde açılan okullara, öğrenci başı destek verilmesi ve halen faaliyetine devam eden kolejlere yine öğrenci başı eğitime katkı sağlayacak miktarda para ödenmesi, ülkemizin eğitim özel sektörüne gerçekten inanılmaz bir katkı sağlamıştır. Meslek hayatımda geçirdiğim 27 yılda dürüstçesi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan kadar özel okulculuğa önem veren başka bir lider ile karşılaşmadım. Ancak, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ülkemizdeki en büyük sorun bürokrasidir. İşte bu bürokrasinin Türk eğitimini getirdiği noktayı ve özel öğretim sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların neler çektiğini anlatmak için bu kitabı yazdım. Bu kitap Ak Parti’ye muhalif olmak ya da herhangi bir partinin propagandasını yapmak için kesinlikle yazılmamıştır. Sektörde 27 yılını geçirmiş, hemen her parti iktidarı döneminde çalışmış bir yöneticinin gördükleri ve yaşadıklarından ibarettir.

Page 98: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

98

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YÜKSEK TEKNOLOJİ İHRACAT RAKAMLARIMIZI EĞİTİM SİSTEMİMİZİ DEĞİŞTİREREK NASIL

ARTTIRABİLİRİZ?

Google kurucuları Sergey Brin ve Larry Page, ABD’ye 1998 yılından bugüne kadar 270 milyar dolar girdi sağlamışlardır. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, 2009 yılından bugüne kadar 120 milyar $ ülkesine para kazandırmıştır. 1984 doğumlu Zuckerberg 80 milyonluk ülkemizin tüm ihracatıını tek başına yapmıştır. 1976 doğumlu Jack Dorsey Twitter’la tek başına, Türkiye’nin tüm tarım ihracatını, yani üretilen tüm domatesimizin, biberimizin, sattığımız meyvemizin 5 yıllık gelirini, 1 yılda kazanmaktadır. Kitabın ilerleyen sayfalarında işleyeceğiz Suriye’li bir ailenin Amerika’ya göç etmiş oğlu Steve Jobs, Iphone ve Apple’ı kurarak, ülkesine 200 milyar $’ın üzerinde girdi sağlamıştır. Sorun şudur, Sergey Brin, Marc Zuckerberg, Jack Dorsey, Steve Jobs Türkiye’de yaşasalardı, Anadolu İmam Hatip Lisesini ya da İzmir Fen Lisesi’ni bitirseler, Isparta Süleyman Demirel Bilgisayar Mühendisliği’nde ya da İTÜ İşletme Mühendisliği’nde okusalar, dünya çapındaki bu şirketleri kurabilirler miydi? Bu noktada konuyu ikiye ayıralım. Türkiye dünyayı yöneten internet teknolojisine ve bilgi işlem sektörüne adam yetiştirebilmekte midir? Yetiştirememektedir. Peki nasıl yetiştirecektir? Hemen birinci maddeyi söyleyelim. Öncelikle çeşitli hukuki düzenlemelere ihtiyacımız var, şunu bilmelisiniz ki bilgisayar programcılığı çok hızlı gelişmektedir. 10 yıl evvel yetiştirdiğniz bir öğretmen bugünkü programları bilmeyebilir. Dolayısıyla bilgisayar sektöründe, sabah 9 okula gidip akşam 6’da okuldan çıkacak, 3.000 lira maaş ile okulda çalışacak iyi bilişimciliği, iyi bilgisayar programcılığı bilen öğretmen

Page 99: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

99

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

bulmak akıla ve mantığına uygun değildir. Çözüm çok basittir. Üniversitelerin kontenjanlarının %5’ini, üniversite sınavına girmeden, herhangi bir üniversite sınav puanına bağlı kalmaksızın, bilgi işlem konusunda yeni projeler üreterek aplikasyonlar geliştiren, bilgisayar programcılığına farklı bakış açıları getirebilen öğrencilere açmalıyız. Hemen itiraz ettiğinizi duyar gibiyim. Bu işin işlemeyeceğini söyleyenleriniz olduğunu fark ediyorum. Lütfen beni biraz dinleyin, olayın ayrıntıları şudur; Bugün bilgisayar delisi bir öğrencinin üniversite sınavındaki fizik, kimya, biyoloji sorularını çözmekle herhangi bir alakası yoktur. Yani ülkemizde bilgisayar mühendisliğine girişte sorulan, biyoloji sorularıyla, fizik sorularıyla bilgisayar programcılığının hiçbir alakası yoktur. Çok iyi bir robot yapan çocuğun biyoloji sorularını çözme zorunluluğu, bu çocukların önününü kapatmaktadır. Lise 1’den itibaren, her ilde valiliklerce oluşturulacak bilişim ve teknoloji konusunda tanınmış, saygın, güvenilir, 15-20 kişilik bir heyete, yaptıklarını ve bilgisini ortaya koyan öğrenciler, özel olarak seçilebilirler. Bu çocukların bilgisayarlarını ve internet bağlantılarını devlet hediye edebilir. Ben bu çocukların internet bağlantılarını bedava verecek internet yayıncı şirketleri tanıyorum.Ücretsiz 10.000 tane internet bağlantı cihazını yüce devletimize yük olmadan sağlayabileceğimi garanti ediyorum. Bu çocuklarımızdan her 30 tanesine, piyasada bilişim konusunda uzman ve yetenekli kişiler danışman hoca olarak atanabilir. Bu çocuklar, hafta sonları bu konu hakkında mevcut bürokrasiler azaltılarak kurulmuş, öğretim merkezlerine gidebilirler. (Bu arada Türkiye’de bir bilgisayar kursu açmak bürokratik engellemeler yüzünden neredeyse imkansızdır.) Bu danışman öğretmen gözetiminde, mevcut okullarına devam ederken öğrenciler, bilişimciliklerini ya da teknolojiyi geliştiren yeteneklerini eğitim koçlarıyla beraber geliştirebilirler. Her yıl öğrendiklerini ve yaptıklarını, valiliklerdeki komisyona

Page 100: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

100

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

gösterebilirler. Lise bitinceye kadar, belli bir alt yapıya ulaşırlarsa, örneğin bir aplikasyon ya da bilgisayar programı geliştirirlerse, örneğin yeni bir teknoloji üzerine çalışmalar yapıp, çeşitli yarışmalara katılırlarsa ve bu çalışmalar akademik olarak kabul görecek düzeydeyse, bu öğrenciler diledikleri fakülteye sınavsız olarak girebilmelidirler. İstedikleri fakülteye diyorum. Bu öğrenciler diyelim ki tıp fakultesine girdiler, tıp ile ilgili bir bilgisayar programı ya da teknoloji geliştirebilirler. Ya da öğretmenlik veya mühendiliğe girdiler, yine meslekleriyle ilgili bir program ve teknoloji geliştirme şansları olur. Yani öğrencileri sadece bilgisayar mühendisliğine almamız gereksizdir. Bugün dünyada bilgisayar ve yüksek treknoloji donanımı gerektirmeyen bir tane bile meslek yoktur. Yapılacak küçük bir kanuni düzenleme ile üniversite sınavlarında bu öğrencilerimize, kimyada periyodik tabloyu bilmiyorsun, biyolojide fotosentezi anlamamışsın gerekçesiyle üniversiteye girişin önünü kapamamış oluruz. Bu öğrencilere danışman öğretmen bulmakda hiç zor değildir. Bu danışman öğretmenlere maaş vermeden, örneğin öğrenci başı 1000 TL her yıl için ödedikleri vergilerden teşvik sağlayarak, eğer çalışıyorlarsa kendilerinden kesilen sigorta primini SGK olarak almayarak ve onlara işverenlerinin SGK kesintisini elden vermesini sağlayarak, kolaylıkla devletimizin cebinden para çıkmadan temin edebiliriz. Her ilde bir vali yardımcısı ve yüksek teknoloji konusunda uzman bir özel sektör temsilcisi, bu konu ile ilgili görevlendirilebilir. Dilerseniz Özel Öğretim Kurumları Federasyonu olarak bizler, bu konuyla her ilde öğrencilerle ilgilenebiliriz. İkinci olarak genel kapsamlı bakarsak; Eğitimde modelimizi, yaratıcı ve keşfedici bir yapıda sunmamız gereklidir. Ülkemizin eğitimdeki en büyük sorunu yaratıcılığın öldürülmesi ve öğrencilerin meraklı, soru soran araştırmacı kimliklerinin eğitim sırasında yavaş yavaş törpülenerek, tek

Page 101: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

101

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

düze hale getirilmesidir. Bu tarihsel bir sorundur. Bu sadece Ak Parti hükümetinin değil, Osmanlı’dan bugüne, bu toprakların en büyük kusurudur. Son 150 yıldır dünya bilim tarihine bir vatandaşımızın büyük bir buluş yaparak girememesinin sebebini beraber inceleyelim. Amerika Kıtası 1492 yılında keşfedildiğinde hadi onu geçtim, 1500’lü yılların başında Amerika’nın yeni bir kıta olduğu anlaşıldığında, Osmanlı Devleti dünyanın en güçlü ülkesiydi. Akdeniz bir Türk gölüydü. Sanatta, bilimde, teknolojide, Osmanlı dünyanın en gelişmiş devletlerinden bir tanesiydi. Peki bu yeni kıtaya İtalyanlar gitti, Portekizliler, Fransızlar, İspanyollar ve hatta Hollandalılar gitti, gemiler dolusu altın aldılar, o güne kadar dünyada üretimi yapılmamış patates, kahve ve muzu keşfettiler. Bu dönemde Osmanlı bırakın koloniciliği, bırakın sömürgeciliği, hiç olmazsa ticaret için, siyaset için, Amerika kıtasına hiç gitmiş midir? Yanıt veriyorum. Bu yeni bulunan kıtaya, Osmanlı Devleti bir kere bile gitmemiştir. Çünkü Osmanlı o dönemde kendi iç dünyasında düzeni, karmaşayı, siyasi rekabeti ve dini, devlet politikasında ne kadar önde tutup tutmayacağını tartışıyordu. Bir başka örnek verelim, Mısır piramitleri Kahire’nin hemen yanındadır. Kahire’de yaşayan bir vatandaşın Mısır Piramitlerini görmeden ufka bakması mümkün değildir. Peki, tam 350 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalan bu Mısır Piramitlerini, Osmanlı bilim adamları girip, bunu kim yapmış, nasıl ve niye yapmış konulu herhangi bir çalışma yapmış mıdır? Yanıt veriyorum. Neredeyse 1900’lü yılların başına kadar, dünyanın en yüksek, en büyük yapıları olan Mısır Piramitlerini Osmanlı bir kere bile incelememiştir. Toprakları içindeki Mısır Piramitlerini 350 yıl boyunca incelemeyen imparatorluklar, Amerika kıtasına keşfedildikten sonra bir kere bile merak edip gitmeyen ülkeler, matbaayıda topraklarına 100 yıl geç getirirler.

Page 102: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

102

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Unutulmamalıdır ki, Osmanlı’nın son döneminde bu topraklarda, sahibinin Türkler olduğu bir tane bile büyük fabrika yoktu. Çin, üç ay evvel dünyanın ilk Kuantum uydusunu (yani ortalama bir uydunun saniyede yaptığı işin 5 bin katı işlemi yapabilen dünyadaki ilk uyduyu) uzaya yolladı. Avrupa Uzay Ajansı, Philae isimli uzay aracını 67P No’lu kuyruklu yıldıza indirmeyi başardı. Bu başarıyı şöyle anlatabiliriz, Ankara’dan attığımız bir pirinç tanesini, Londra’da bulunan bir taşın üstüne oturttular. NASA’nın 10 yıl evvel yolladığı uydu New Horizons, saniye 14 km hızla Plüton gezegenine ulaştı. (Ulaşılan bu hızı düşünmenizi istiyorum. Ankara’dan-İstanbul’a sadece 30 saniyede ulaşan bir hız...) Bilim ve Teknoloji dünyası 2015 yılında irili ufaklı 70.000 yeni buluş yaptı. Bunlardan 100 tanesi kadarı, buluşu yapan ülkelerine önümüzdeki 5 yıl içinde milyarlarca dolar ek para kazandıracak. Peki bizim bu 70.000 buluş arasında yerimiz ne? Yaşadığımız bu topraklar artık şu kararı almak zorundadır. Bu teknolojik rekabet, İslam diniyle Hristiyanlık ve diğer dinlerin rekabeti değildir. Bu rekabet, aslında çağların savaşıdır. Her kim çocuklarını iyi yetiştirir, özgür beyinlere yeni buluşlar yapma ortamı sunar; o ülke diğer ülkelere fark atacaktır. Aslında ülkeler arası rekabet ve savaş tanklarla, tüfeklerle, radar karıştırıcı sistemlerle olmamaktadır. Bu rekabi savaş, eğitimde olmaktadır. Hangi ülke eğitime değer verir ve çocuklarını yüksek teknoloji imalatına, buluş yapmaya, yeni fikirler üretmeye teşvik ederse, o ülke, diğer ülkelere ekonomik olarak, siyasi ve politik olarak, üstünlük sağlayacaktır. Eğitim derken, Avrupa’da sondan 2. olduğumuz PISA Sınavları’ndaki başarıdan bahsetmiyorum. Çocuklarımızın daha fazla Fizik, Kimya, Matematik sorusu çözmesinden bahsetmiyorum.

Page 103: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

103

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Örneğin gidin Meslek Liselerinin bilişim teknolojileri bölümüne, bir tane bile çocuğumuzun HTML 5,PHP, Java Script kullanarak internet sitesi yapabildiğini göremezsiniz. Gidin bilgisayar mühendisliklerine, orada bile bu programların öğretildiğini göremeyeceksiniz. Okullarımızın grafik tasarım bölümlerinde ders veren öğretmenlerimizin neredeyse hiçbiri Photoshop CS 4-5-6 kullanmasını bilmemektedir. İsterseniz bu öğretmenlerimizi deneyelim, öğretmenlerimizin çoğu Illustrator, Indesign programlarını bırakın öğretmeyi, kullanmayı bile bilmemektedir. Mühendislik fakultelerimizde birçok öğretmenimiz, dünyada çok kullanılan 3D yazılımların nasıl kullanılacağını bilmemektedir. Bu sadece bilişim derslerinde değil, fiziğinden matematiğe, sınıf öğretmenliğinden anaokulu öğretmenine birçok branşta geçerlidir. Neden Türkiye’de biz öğretmenlerimize öğretmenlik mesleğine başladıktan sonra kendilerini yenileyecek, mesleki gelişimlerini takip edecek, çağı yakalayacak, hizmet içi eğitimler vermiyoruz? Ülkemiz OECD ülkeleri arasında öğretmenlerine en az hizmet içi eğitim veren ülkedir. (Talis’e katılan bütün ülkeler arasında son 18 ay.) Yine Türkiye, öğretmenlerinin hizmet içi eğitimi en düşük oranda talep ettiği ülkelerden bir tanesidir. Ülkemizde yapılan hizmet içi eğitimler, yapılan araştırmalarda çok yetersiz ve kalitesiz olarak nitelendirilmektedir.(Bazı hizmet içi eğitimler anlatıcının hizmet içi eğitimi sesli Powerpoint sunusu zannetmesinden dolayı, İnsan Haklarına aykırı bir işkence şekline dönüşmektedir.) Mesela Çin, eğitimdeki bütün müfredatlarını güncellerken, öğretmenlerin 5 yıllık bir süre zarfında en az 240 saat hizmet içi eğitim alma mecburiyeti koymuştur. Dünyanın birçok ülkesinde hizmet içi eğitime vakit ayırıp katılan ve başarı ile bitiren öğretmenlere maaş ikramiyesi, kademe atlaması vs. gibi ödüller sunulmaktadır. Ülkemizde

Page 104: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

104

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

bir öğretmen hiçbir hizmet içi eğitime katılmasa da aynı maaşı rahatça alabilmektedir. Örneğin Almanya’da, İrlanda’da, Güney Kore’de, Yeni Zelanda’da, İskoçya’da öğretmen olabilmek için, öğretmenlik bölümünü bitirmek yeterli değildir. Aslında dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde, öğretmen olmak için öğretmenlik bölümünü bitirmeye de gerek yoktur. Bu kitabın devamında, Amasya Üniversitesi Fen Bilgi Öğretmenliği Bölümüne girmek için 90 sorudan 6 tanesini çözen bir kız çocuğunun, öğretmenlik mesleğini bu kadar başarısız bir sınav puanına rağmen icra edebildiğini görebileceksiniz. Örneğin Makine Mühendisi, mimar, ya da matematik mühendisi bir kızımız, niçin fizik, matematik, biyoloji öğretmeni olamasın? Bu bölümleri bitirip iş bulamamış zeki gençler, 1 yıl boyunca birçok üniversitenin açılabilecek matematik öğretmenliği ya da çeşitlik öğretmenlik bölümlerine katılsalar; bu kitapta anlattığımız gibi 1 yıl çeşitli okullarda başarıyı arttırmak için özel ders öğretmenliği yapsalar, Türkiye’nin tüm öğretmen sorununu çözeriz. Buna itiraz etmenize gerek yok. Hali hazırda ülkemizde 52 bin sözleşmeli öğretmen, hiçbir pedagojik eğitim almadan, belki de açıköğretim mezunu olarak, sözleşme imzaladığı gün şak diye derse girmektedir. Yani bu üniversite mezunları öğretmenlik mesleğini yapamıyorlarsa, öğretmenlerimizin her 18 tanesinden 1 tanesi niçin bu görevi bu şekilde yapmaktadır? Daha doğrusu, madem yanlış, neden uyguluyoruz? Bugün dünyada birçok gelişmiş ülkede öğretmen, öğretmenlik bölümünden mezun olmalıdır önyargısı kırılmıştır. Çünkü bu önyargı öğretmen okullarının puanlarını düşürmektedir. Öğrenciler üniversite sınavlarında doğal bir iç güdüyle öncelikli olarak mühendislikleri, tıp fakultelerini ve işletme bölümlerini yazmaktadır. Ülkemizde bu kadar çok mühendise, arkeoloğa, işletmeciye ihtiyaç yoktur. Birçok

Page 105: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

105

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

kaliteli öğrenci üniversite sınavında 40-50 net yaparak, aslında iş imkanı olmayan bölümlere girmektedir. Bırakın, Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğini bitiren iş bulamamış bir kızımıza, bir sertifika programıyla bilgisayar öğretmenliği yapma hakkı tanıyalım. Bırakın bir Ziraat Mühendisi, 1 yıl alacağı bir eğitim ile biyoloji öğretmeni olup atanabilsin. Aksi takdirde Akdeniz Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümü, 80 sorudan 16 tane matematik yapan, matematik sorularının %80’ini çözememiş öğretmenler almaya devam edecektir. Bu ülkemizin öğretmen kalitesini düşürmektedir. Ülkemizde sınıf öğretmenliği ve anaokulu öğretmenliği hariç, diğer branş bölümleri elbette ki kaldırılabilir. ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi bu ülkenin en zor İngilizce eğitimini veren kaliteli üniversitelerdir. ODTÜ İşletme’yi bitirmiş bir kızımızın İngilizcesi, çoğu kez ABC Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümü mezunlarından daha iyi olabilir. Bu kadar İngilizce öğretmeni açığımız varken, yurt dışında gidip İngilizce öğrenmiş, okuduğu üniversitede İngilizce eğitimi almış, ama İngilizce öğretmenliği okumamış gençlerimizi, 1 yıllık eğitim ve stajdan sonra öğretmen yapabiliriz. Zaten Milli Eğitim Bakanlığı bu öğrencileri sözleşmeli olarak, Uzman Öğretici statüsünde derse sokmaktadır. Hiç olmazsa bu konuyu resmileştirelim. KPSS Sınavı’nı kazanan ve hatta gelecek sene başlayacak olan 20 dk sözlüyü kazanacak olan her vatandaşı öğretmen yapmak zorunda mıyız? OECD araştırmasına göre, Türkiye’de denetleme mekanizması sadece dış teftiş ağırlıklıdır. Meslektaşlar olarak öğretmenlerin kendi kendini geliştirecek ve kutlu sağlayacak bir denetleme sistemi yoktur. Ülkemizdeki öğretmenlerin %75’i anne babası ilkokul mezunu ve annesi (%90 oranında) ev kadını olan kişilerden

Page 106: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

106

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

oluşmaktadır. Bu öğretmenlerimiz ortalama 2 çocukludur. Öğretmenlerimizin %74’ünün, Türk ve İslam ülkeleriyle ilişkilerimizin arttırılması ve Türkiye’nin bu doğrultuda kendi içine dönerek mesela Amerika ile ilişkilerini azaltarak, Rusya ile ilişkilerimizi düşürerek milliyetçi duygulara ve İslam dinine daha fazla eğitim politikasında yer almasını gerektiğini düşündüğü 2012’de yapılan profil araştırmasında ortaya konulmuştur. Oysa dünyada Türk ve İslam dünyasının lideri pozisyonunda bulunan (yapılan tüm araştırmalarda Türkiye, Türk ve İslam dünyasının ekonomik, siyasal, bilim- teknoloji alanında en gelişmiş ülkesidir) Ülkemizin uzaya uydu yollarken, kendi uçağını yollarken, tıp alanında yüksek teknolojiler icat ederken, kendisini geliştireceği, gerekirse teknolojisini taklit edeceği, bir şeyler öğrenebileceği ülkeler gelişmiş ülkelerdedir. Yani içimize kapanmamız Türkün Türk’ten başka dostu yoktur düşüncesiyle sadece bazı İslam ülkeleriyle ticaret yapma hatasına düşmemiz, bizleri hiçbir zaman yüksek teknoloji sahibi ülke konumuna getirmeyecektir. İstesekte istemesekte bilimsel teknoloji ve eğitimde çağdaş dünyanın bilgisini paylaşmalıyız. Türkiye’nin kendi ahlakını; geleneğini ve inançlarını kaybetmeden yüksek teknoloji ihracatını, tüm dünyaya, tüm ülkelerle iyi geçinerek, hizmet ve ürün satarak %20’ye çıkarması mecburidir. Facebook’u, Google’ı, Cep Telefonunu, Atom Santrallerini, Airbus uçaklarını, yüksek füze teknolojilerini, bilgisayar çipini ancak fikir üretme becerisine sahip, hayal gücü olan, yaşadığı toplumun değerlerine saygı duyup özgür düşünebilen öğrencilerle sağlayabiliriz. Bu öğrencileride, 10 tane Fen bilgisi sorusu çözerek, fen bilgisi öğretmeni olmuş, hizmet içi eğitim almamış, kendisi özgür düşünemeyen, çalışsa

Page 107: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

107

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

da çalışmasa da aynı maaşı alan, hangi hafta hangi dersi hangi konu başlığıyla anlatacağı, haftalık ders programı Ankara’dan emredilmiş olan, labaratuarları bulunmayan okullarda varmış gibi yapan, her yaptığı hatada soruşturma geçiren ama başarılarında hiç takdir görmeyen, görev yerinde çalışma garantisi olmayan, fiziki ortamları yetersiz olan öğretmenlerle yapamayız. Sonuç, yapacağımız iş çok basittir. Devletimizin merkezi sistemle öğretmen alıp, 30 yıl boyunca maaş garantisi sağlaması yanlış bir uygulamadır. Ülkemizdeki tüm öğretmenleri o okulda asgari ücretle en az 1 yıl staj yaptıktan sonra atamalıyız. Bu stajyer öğretmenler okullarımızda ana ders öğretmenleriyle beraber derse girip çocuklarımızın boş zamanlarında anlamadığı dersleri çalıştıran ve onlara eğitim desteği veren bir konumda bulunabilir. Bu stajer öğretmenleri alan okullar, bu öğretmene en az 5 yıl o okulda çalışma şartı koymalıdır. Bu sayede okullarımız bünyesinde o okulda yetişmiş, okulu tanıyan ve bilen, ilk yılında öğrencilere ek özel dersler vererek, başarısız öğrencileri kalkındıran bir okulda 2 yıl çalıştıktan sonra, eş durumundan ya da başka bir sebeple başka bir şehre gitmeye çalışmayan, o okula ait öğretmenlerimiz olur.

Page 108: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

108

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ÇALIŞANLA ÇALIŞMAYANIN, BAŞARILI OLANLA OLMAYANIN AYNI MAAŞI ALDIĞI HİÇBİR İŞ BAŞARI

GETİRMEZ. BU İŞİ ÇÖZEBİLİRİZ.

Ülkemizde gecesini gündüzüne katıp aslanlar gibi çalışan on binlerce öğretmen tanıdığım gibi, haftada sadece 2,5 gün derse giden, mesleğiyle ilgili araştırmaları bırakmış, artık sadece devletten aldığı maaşı bilen ve sistemden şikayet eden onbinlerce öğretmen de tanıdım. Bugün branş öğretmenlerimizin ülkemizde ders saati ortalaması haftada 16 saattir. Yani öğretmenlerimizin, neredeyse yarısı, okula haftada 3 ya da 4 gün gider. Bu öğretmenlermiz bir de yılda 2,5 ay izinlidir. Haftada 3 gün okula giden bir öğretmenle, yani yılda sadece 100-110 gün okula giden bir öğretmenle; yılda 15 gün iznini zor alan, her gün bir başka yönetmeliği okumak, uygulamak, denetimlerin altından kalkmak, velinin, okulun sorunları ile uğraşmak zorunda olan bir öğretmene aynı maaşı vermek vicdana, akla ve kul hakkına sığmaz. Sınıfındaki öğrencilerin gece gündüz her türlü sorunuyla ilgilenerek fazladan dersler vererek, onların doğum gününe giderek, evlerini ziyaret ederek ve hatta burunlarını silip, saçlarını bitten arındıran bir öğretmenle, haftada sadece 16 saat derse girerek, koca yıl 510 tane 40 dakika ders veren öğrencisiyle ilgilenmeyen bir öğretmene aynı maaşı veremeyiz. Türkiye’nin KPSS’de en yüksek puanını alan öğretmenlerini devletimiz alır. Özel okullar genelde KPSS Sınavı’nı kazanamamış öğretmenleri istihdam ederler. Devlette tanıdığım çok yetenekli, çok zeki bir sürü öğretmen, okullarında yakalayamadıkları başarıyı, yasal olmamasına rağmen özel ders vererek yakalarlar. Öğretmenler, diğer her meslekte olduğu gibi, başarıları övüldükçe tatmin olurlar,

Page 109: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

109

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

motivasyon kazanırlar. Özel okullarda sınav başarılarının, müşteri memnuniyetinin, veli üzerine para verdiği halde devlet okullarından daha iyi olmasının temel sebebi, başarının ödüllendirilmesidir. Ülkemizdeki 81 İl Milli Eğitim Müdürü’nün halen bugün 72 tanesi vekildir. Yani, geleceği bulunduğu bölgedeki bir milletvekilinin, ya da iktidar partisinin il başkanının iki dudağı arasındadır. Ülkemizdeki okul müdürlerinin, müdürlük görevlerini sürdürme ortalamaları 48 aydır. Yani ülkemizde bir okul müdürünün, okulda sürekli kalacağına dair hiçbir garantisi yoktur. Okul müdürlerinin görevlerinde kalışları, okullarını taşıdıkları başarıyla değil, İl Milli Eğitim Müdürü ile ya da o dönem hangi parti iktidarda ise, o iktidara olan yakınlıklarıyla bağlantılıdır. Yapılacak ulusal sınavda her okulun, her sınıfın, her öğretmenin ve her öğrencinin ders ders, konu konu, başarısı ve bölgesel, kentsel, ulusal başarı ortalamaları rahatlıkla ortaya dökülecektir. Yüce devletimden isteğim şudur; Okulu, ulusal sınavda ülke ortalamasını tutturmuş bir okul müdürünün, okul aile birliğinin %60’ı bu müdürün başarılı ve iyi çalışan bir müdür olduğunu beyan etmesi halinde, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik faaliyetlere karışmamış ya da herhangi bir terör örgütünün şu ya da bu şekilde üyeliğini yapmayan, Türk Ceza Kanunu’na aykırı faaliyetlerde bulunmayan okul müdürlerinin, görevlerini, kanun ile garanti altına almalıyız. Yani bir müdür, hangi mezhebe, hangi dine, hangi siyasi partiye, hangi demokratik görüşe sahip olursa olsun, Okul Aile Birliği onu istediği takdirde ve okulunu ulusal başarı sıralamasında ülke ortalamasının üzerinde tuttuğu sürece bu müdürleri görevden almamalıyız. Ayrıca okulu ulusal başarının kaç puan üstündeyse bu müdürlere (örneğin okulu kendi muadili okulları arasında

Page 110: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

110

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ulusal başarının 10 puan üstündeyse), bu okul müdürüne %10 başarı zammı primini aylık olarak vermeliyiz. Yine ulusal sınavda fizik öğretmeni Ayşe, kendi türündeki okullar arasında, dersine girdiği sınıflar arasında ulusal başarıyı yakalamışsa, bu öğretmene bir maaş ikramiye vermek zorundayız. (Bu paranın kaynağının öğretmenlerimizin yıl içinde 660 saatin üzerinde girdiği derslerde ek ders ücreti alması ile karşılanacağı konusunu anlatmıştık.) Bu sayede öğretmenler, sınıflarındaki öğrencilerin başarısını arttırmak, ulusal ortalamayı yakalamak için azami gayret sarfedeceklerdir. Başarısı 3 yıl boyunca ortalamanın altında kalan öğretmenlere bu 3 yıl zarfında rehberlik, psikolojik danışmanlık ve ders anlatım teknikleri hakkında mecburi hizmet içi eğitim seminerlerine katılma mecburiyeti koymalıyız. Ülkemizin dersini kötü anlatan, başarısız olan, bir de üstüne üstlük sistemi eleştirmekten ve diğer öğretmenleri demotive etmekten başka işe yaramayan, öğrencilerine bir faydası olmayan öğretmenlere tahammülü yoktur. Bu 3 yılın sonunda, okulunda başarıyı arttıramamış, sınıfında kendi mesleği ile ilgili öğrencilerine bilgisini aktarma becerisinden yoksun öğretmenler, valiliklerin oluşturacağı, içinde müfettişlerin de olduğu bir kurulun önünde savunmalarını yaparlar, başarısızlık gerekçeleri, makul mantıklı bir sebebe dayanmıyorsa, bu öğretmenlerin mesleklerine son vermek ya da en azından kendilerini geliştirip, öğrencilerine fayda verecek hale gelinceye kadar ara verdirmek basit bir yasal düzenleme ile kolayca düzenlenebilir. Bu sayede gece gündüz çalışıp öğrencilerine fayda veren bir öğretmenle, haftada üç gün okula gidip, kendini mesleki anlamda yenilemeyen öğretmen arasında, fiziki bir fark oluşturulabilir. Bu ödül sistemi, öğretmenlere büyük fark yaratacaktır.

Page 111: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

111

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

HAYAT BASİT BİR MATEMATİKTİR

Duygusallıktan uzak, içinde hamasi cümleler bulunmayan bir istatistiki bilgi vereyim. Dünyada en fakir ve suç oranı en yüksek ülkeleri sıralayalım. (Nüfusu 2-3 milyon olan küçük ülkeler göz ardı edilmiştir.) Suç oranı en yüksek ülkeler, aynı zamanda dünyanın en fakir ülkeleridir. Irak, Somali, Venezuela, Meksika, Honduras, Pakistan, Jamaika, Yemen, El Salvador ve Güney Afrika. Suç oranı en düşük ülkeler, aynı zamanda dünyanın en zengin ülkeleridir. Kanada, Danimarka, İsveç, Norveç, İsviçre, Avustralya, Avusturya, Singapur, Belçika, Japonya. Bu istatistiğe 3 nokta daha ekleyebiliriz. Suç oranı en yüksek ve fakir ülkelerde, üniversite mezunları oranı toplumun %7’sinden azdır. Bu ülkelerde hukuk ve adalet sistemi halka güven vermez. Bu sebeple halk stres altındadır. Ve her ortamda hakkının yenildiğini düşünerek, kendi hakkını savunmak için sistem dışına çıkmaya meyillidir. Bu ülkelerin öğrenci başına yaptıkları eğitim harcamaları yıllık, 2.500$ civarındadır. Daha da önemlisi, fakir öğrencilerin eğitime ulaşma oranı maddi durumu iyi ailelerin kaliteli eğitime ulaşma oranlarının çok altındadır. Yani eğitimin, maddiyatın yanında tabana yayılma oranı da adaletsizdir. Suç oranı düşük ve zengin ülkelerde ise, üniversite mezunları oranı toplumun %15’inden fazladır. Bu ülkelerde hukuk ve adalet sistemi, ülkedeki her bireye zengin-fakir, güçlü-güçsüz, tanınmış-tanımayan herkese eşit davranır. Bu ülkelerin öğrenci başına yaptıkları yıllı eğitim harcamaları 10.000$’ın üstündedir. Eğitimin tabana eşit dağılım oranı neredeyse, zengin ve fakir insanlar için dengededir. Fakir ülkeler eğitime değer vermedikleri için, yüksek teknoloji ihracat oranlarını %5’in üzerine çıkaramazlar. Yani El Salvador’lu bir çocuk Facebook’u, WhatsApp’ı yapıp, dünyaya

Page 112: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

112

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

satamaz. Honduras’lı bir Bilim İnsanı, bir genetik ya da kanser ilacını imal edip, dünya çapında lisanslayarak, ülkesine yılda 20 milyar Dolar kazandıramaz. Ben hep aynı soruyu sorarım. Apple’ın ve İphone’ların kurucusu ve sahibi Steve Jobs, bildiğiniz gibi Suriyeli, Amerikaya iltica etmiş bir ailenin oğludur. Steve Jobs’un babası Suriye’den kaçıp Amerika’ya yerleşmeseydi, yani Steve Jobs Suriye’de doğup büyüseydi, sizce Apple’ı ve İphone’u kurarak, Amerika’ya kazandırdığı 125 milyar dolar parayı Suriye’ye kazandırabilir miydi? Değerli Dostlarım, kitabın önceki bölümünde bahsettiğim gibi, bırakın Steve Jobs’u yetiştirmeyi, adamın vakfının 6 Milyon $’a devlete hibe etmek istediği okulu Türkiye’de yabancı isim yasaktır, milli kültürümüze aykırıdır, Özel Öğretim Kurumları’nda yabancı isim yasağı vardır gerekçesiyle reddettik. Bunun en güzel örneğini Barrack Huseyin Obama’da görürsünüz. Aynı babaya ait 12 çocuktan sadece Barrack Huseyin Obama Amerika topraklarında doğarak, o ülkede büyüme ve eğitim alma şansına kavuştu. Aynı babanın diğer 11 çocuğu hala Kenya’da yaşamaktadır. Soru çok basittir. Barrack Huseyin Obama Amerika’da büyümese, Kenya’da eğitim alsa, bırakın ABD’de başkan olmay, dünya Sağlık Örgütünde yönetici olabilir miydi? Finlandiya’da bir adam, 1 tane cep telefonu yapar, sizin bin kişiyle imal ettiğiniz 50 tır domatesinizin karını 25 cep telefonuyla kazanır. Hayat bazen bu kadar basit bir matematiktir. Eğer bu kitapta önerilen yöntemlerle, önümüzdeki 5 yıl içinde Türk Eğitim Sistemi’ni düzeltmezsek, karşımıza Nieztsche denilen felsefeci çıkar. Nietzsche demiş ki: “Kaderiniz geleceğiniz de değil, geçmişinizde gizlidir. Bugüne kadar ne yaptıysanız, geleceğinizde öyle olacaktır.” Türkiye son 20 yılda nüfusu sadece %20 arttığı halde, suç oranı %425 artan,

Page 113: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

113

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

cezaevlerinde yer kalmayan bir ülkedir. Ve unutulmamalıdır ki ,ülkemiz kişi başına düşen polis sayısında dünyada en çok polise sahip ikinci ülkedir. Türkiye kişi başına düşen polis sayısında Almanya’dan da, Brezilya’dan da, Meksika’dan da çok daha fazla polise sahiptir. (Nüfusu 1 milyonu aşmayan butik ülkeler bu istatistiğe dahil edilmemiştir) Bu kadar çok polis olup, bu kadar çok suç artışına sahip bir ülkenin eğitim sisteminde radikal ve büyük bir reform yapmadan, ufak tefek düzenlemelerle bu nehirin akışını durdurması fiziken mümkün değildir. Gelişmiş bir ülke mi olmak istiyoruz? Bu iş faizi düşürüp, dolara set verip, A sektörüne teşvik vererek, B sektörüne KDV’yi düşürerek, vergi kaçıranlara daha ağır cezalar verip sonra da onları affederek yapılamaz. Eğitimini geliştirip, yüksek teknoloji ihracatını ilk planda, hemen önümüzdeki 5 yıl içinde %10’lara çıkarmazsak, yukarıda verdiğim tabloda hangi ülkeler arasına gireceğimizi sizin takdir etmeniz en doğrusudur.

Page 114: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

114

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRENCİLERİ MAĞDUR EDİLMİŞTİR

(Bu arada ayrı bir konu başlığı açmak istemiyorum, ama devletimizin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın İmam hatip Lisesi öğrencilerindeki kat sayıyı kaldırmaları, bu öğrencilere yapılmış en büyük hatadır.) Ne yazık ki, imam hatip lisesi öğrencileri, diğer rekabet yaptığı öğrencilere göre daha az sayıda ve kalitede Fizik, Kimya, Biyoloji dersi almaktadır.(Son yapılan üniversite sınavında İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin Fen Bilgisi neti ortalaması sadece 1,5 nettir.) Bu güzel öğrencilerimizin çoğunun umudu, Hacettepe Tıp’a girmek değil, Din Bilgisi Öğretmeni olmak, ya da İlahiyat Fakültelerini kazanmaktır. Bu çocukların ilahiyat ve din bilgisi öğretmenliği girişlerinde kat sayılarını kaldırmayı, bu güne kadar hiç kimse düşünmemişti. Ancak ülkemiz 6 ay önce imam hatip lisesi öğrencilerinin din bilgisi öğretmeni olabilmesine olanak sağlayan, ilahiyat fakultelerine öncelikle girmesine destek olan kat sayıyı sıfırlamıştır. Mantığa bakar mısınız? Temel dönüşüm liselerinde okuyan Kuran okumayı bilmeyen, sadece üniversite sınavına hazırlanan çocuklar, din bilgisi öğretmenliğine 50 KPSS puanı ile girildiğini bilmektedir. Bu çocuklar iş garantili meslek aramaktadır. 2016 yılında iddia ediyorum. Din bilgisi öğretmenliği bölümüne %80 oranında imam hatip mezunu olmayan normal liselerden sınava giren öğrenciler kazanacaktır. İmam hatip lisesi mezunu öğrencisi mi daha iyi din bilgisi öğretmeni olur, yoksa Marmaris x temel lisesi öğrencisi mi? Yüce devletimiz ne yapmak istemektedir? Bir yandan imam hatipleri geliştirirken, bir yandan da imam hatip lisesi öğrencilerinin din bilgisi öğretmeni olmasının önünü tıkamak hangi akıla hizmettir? Yapılan bu işlem kökten

Page 115: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

115

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

zarardır. Hemen kaldırılmalıdır. İnsanlar imam hatip lisesini boş yere okumamalıdır. Zaten imam hatip lisesi mezunları çoğu kez, İTÜ Endüstri Mühendisliğini, Boğaziçi İşletmeyi, ve Tıp fakultelerini kazanamamaktadır. (İmam Hatip lisesi öğrencileri son yapılan üniversite sınavında ortalama sadece 4 matematik sorusu çözebilmiştir.) Bu çocukların hiç olmazsa din bilgisi öğretmeni ya da ilahiyat fakultesini kazanmalarını engellemeyelim. Her kim bu yönetmeliği çıkardıysa, yanlış yapmıştır. 1 milyon imam hatipli çocuğun önünü kesmiştir.

Page 116: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

116

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

BİLİM YAPAN, KENDİLERİNİ YÖNETEN KÖKLÜ ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ ÜNİVERSİTELER OLMAZSA,

TÜRKİYE’NİN EĞİTİM SORUNU ÇÖZÜLEMEZ

Bir dakika duralım...Kendimize tarafsız ve bağımsız ,dışarıdan bakalım. İnsanların yaptığı en büyük kötülük, kendilerine tarafsız bakmayıp, kendi kendilerine gaz vermektir. Ortalama tarım rekoltesi buğdayda, 1’e 14 olan bir ülkeyiz. (Bu rakam Hollanda’da 1’e 44’tür.) topraklarımızın sadece %25’i ormanlık alandır. (Bu rakam Finlandiya’da %72, Japonya’da %62’dir. Türkiye çölleşmenin en tehlikeli boyuta ulaştığı ülkelerden bir tanesidir.) Akarsularımızda debi düzensizliği vardır ve taşımacılık yapılamaz. Tüm akarsularımızın toplam debisi Tuna Nehri’nden azdır. Türkiye son 20 yılda Belçika ülkesi toprakları kadar tarım arazisi ekilemez duruma gelmiştir. Türkiye’nin tüm tarımsal topraklarından elde edilen tarım ürünleri, İtalya’nın Po ovasında üretilen tarım ürünlerinden azdır. Türkiye yer altı kaynakları konusunda dünyanın en zengin ülkesi falan değildir. İtalya’da Bologna Üniversitesi 1088 yılında kurulmuştur. Yani Alparslan Anadolu’ya girdiğinde İtalya’da üniversite kurulmaya başlanmıştır, üstelik bu ünversite hala devam etmektedir. Oxford ve Cambridge Üniversiteleri 1100’lü yıllarda kurulmuştur. Atina’da demokrasi, İsa’dan önce 1500 yılında kurulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu 1299’da kurulduğunda, Galata Kulesi 750 yaşındaydı. Ülkemizde her ne kadar 1453 tarihini kullansakda ilk akademik üniversite, bugünkü anlamda 1863 yılında kurulmuştur. Üniversite ile bahsettiğim, akademik çalışmalar yapan, ortaöğretimden sonra Öğretim görevlileri tarafından astronomi, fizik, biyoloji, felsefe ve diğer alanlarda eğitimler verilen okullardır. Dünyada başarılı üniversitelerin tamamı, akademik ve yönetimsel anlamda devletinden bağımsız yapılardır.

Page 117: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

117

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Haddim ve aldığım eğitim, bu yüce devleti eleştirmeye rakamlar vererek bir başkası karşısında küçük göstermeye izin vermemektedir. Bu topraklar Anadolu, dünyanın en köklü en derin tarihli uygarlıklarının kurulduğu yerlerdir. (Dünyaya ilk üniversiteyi sunan topraklardır Anadolu. Harran ve Urfa’dan sonra bilinen anlamda ilk üniversitede İstanbul’da Bizans döneminde kurulmuştur. Abbasi döneminde kurulan İslam üniversiteleri, dünya bilim tarihini değiştirmiştir. Ama hiçbirisi uzun süre devam edememiştir.) Bu ulus, 300 yılda Orta Asya’dan Anadolu’ya, yüzbinler olarak gelmiş, dünya tarihinin neresine bakarsınız bakın ışıltısı görülen ve hiç tutsak ya da köle kalmamış bir ulustur. Türklerin yerleştiği bu cennet topraklar, bünyesinde birçok kaliteli ve özgür kavmi ve insanı da barındırmaktadır. Ama tarımında kullandığı tohumun %90’unu, İsrail ya da İspanya’dan almak zorunda olduğumuzu, ne kadar özgür bir ülke olduğumuzu söylerken unutmamalıyız. Bir yılda uluslararası alanda başvurusunu alıp, satabildiğimiz patent sayısının bizim nüfusumuzun onikide biri olan Finlandiya’nın onda biri olduğunu unutmamalıyız. (Yani yüz yirmide biri.) Dünyanın en büyük 200 üniversitesi arasına, o da geçen yıl, sadece 1 üniversite sokabildiğimizi unutmamalıyız. Örneğin 14 tane üniversitemizde, özürlü çocuk yetiştirme öğretmenliği bölümünde koskoca ülkede sadece 17 profesörümüz olduğunu unutmamalıyız. Üniversitelerimizin birçok ilde sanki lise devamıymış gibi, laboratuvarlarının olmadığını, öğretim görevlileri, profesörlerinin yeterli eğitim vermediğini unutmamalıyız. Kişi başına düşen profesör sayısında, doktora sayısında, bilimsel yayın sırasında, Avrupa sonunculuğuna oynadığımızı unutmamalıyız. (Türkiye’de yılda 4500 doktora tezi kabul edilmektedir. Bu rakam bizimle neredeyse aynı nüfusa sahip Almanya’nın beşte biridir.)

Page 118: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

118

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

AÇIKLANAN PISA 2015 SINAV SONUÇLARI NASIL OKUNMALIDIR.

Bu cümleleri ben söylemiyorum, 6 Aralık 2016’da açıklanan PISA sınav sonuçlarına göre, BBC ve Al Jazeere’de çıkan haberi birebir buraya aktarıyorum; BBC demiş ki ,“PISA 2015 Sınav Raporu yayınlandı, birinci Singapur oldu… Türkiye, ortalaması 493 olan bilim sıralamasında 425 puanla, ortalaması 493 olan Dil ve Yazı sıralamasında 405 puanla, ortalaması 490 olan matematik sıralamasında 413 puanla tüm alanlarda ortalamanın çok gerisinde kaldı. Türkiye eğitim haritasında Güney Amerika, bazı Afrika ülkeleri ve Doğu Avrupa ülkeleriyle birlikte, en düşük seviye olan kırmızı renkli ülkeler arasında.” Haber şöyle devam ediyor, “Türkiye’nin bilim ve matematik ortalamasında OECD ülke ortlamasının çok gerisinde olduğu tespit edildi.” Al Jazeera muhabiri bakın ne yazmı; “6 Aralık 2016’da Türkiye’nin PISA Sınavları’ndaki başarısızlığının en ilginç 2 tane noktası var. PISA Sınavları 3 ayrı alanda ileri düzey, orta düzey ve düşük düzey olarak performansları yorumluyor. İleri düzey, soruları çözüp başarılı olan çocuklar OECD ülkelerinde %15.3 ortalamada iken, Türkiye bu oranda sadece %1.6 gibi bugüne kadar çok az rastlanmış düzeyde başarısız bir sonuç aldı.” Al Jazeera devam ediyor; “Fen, Matematik ve okuma becerilerinde en üst düzey okuma becerisi gösteren öğrencilerin ortak özelliği, ülkelerinde bilim ve teknoloji konusunda yenilikler yapan kişilerin bu gruptan çıkması. Türkiye’nin bu başarızlığının en ilginç yanıda, Türkiyenin fen alanında ileri düzey performans gösteren öğrencisinin hiç bulunmaması. Yani Türkiye’den sınava giren 7.500 öğrenciden Fen Bilgisi sorularının tamamını çözebilen öğrenci çıkmadı.” Haberi muhabir şöyle bitiriyor; “ OECD ülkeleri genelinde bu 3 branşta düşük düzey performans gösteren öğrencilerin

Page 119: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

119

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

oranı ortalama %13 iken, Türkiye’de bu oran %31.2 olarak çok yüksek bir rakam yakaladı.” Al Jazeera, Türkiyenin OECD’ye göre 70 ülke içinde fende 52. Matematikde 49. Okumada 50. Olduğunu bildirirken, Türkiye’nin PISA 2012’ye göre 10 sıraya kadar kayıplar yaşadığını ve Türkiye’de eğitimin hala ezbere dayalı olduğunu belirtti. Bu rakamlarla Türkiye’nin 2003 yılının başarısının bile altına düştüğü görülüyor” (Bu beyanlar BBC ve Al Jazeera İngilizce ve Türkçe haber sitelerinden, birebir alınmıştır) Şimdi durun bir dakika, bu işte bir yanlışlık var. 2003 yılından bugüne kadar Türkiye 13,5 milyar TL olan Milli eğitim bütçesini 6 kat arttırdı. Türkiye eğitime tam 80 milyar TL para veriyor. Türkiye bütçesinden eğitime ayrılan payı, 2003 yılından bugüne kadar %50 arttırdı. Türkiye dersliklerindeki öğrenci sayısını 2003’ten bu yana %40 azalttı. Türkiye öğretmen sayısını bu dönemde, nüfus artışının üzerinde %20 daha fazla arttırdı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin GSYHY oranını, 2003’den 2016 ‘ya kadar neredeyse 2 katına çıkarttı. Yani devlet ve devleti yönetenler, parasal anlamda bu verdiğiniz eğitim kaliteli olsun diye, yapılabileceğin en üstünü bu ülkenin gücü dahilinde sonuna kadar yaptı. O halde neden bizim eğitimimiz geriye gidiyor? A- OECD bize taktı. Bunlar Hristiyan Türkiye’deki gelişmeyi görmek istemiyor. B- Kaynakları doğru harcamıyoruz, eğitim sistemimiz yanlış A- OECD Bize Taktı; İyi de bu sınavın 1.’si Singapur, Amerika 20.’si. Fransa, Almanya, İngiltere 15 ile 20. sıraları paylaşıyor. Üstelik bu sınav bir devlet tarafından değil, bizim de içinde bulunduğumuz OECD’nin eğitim komitesi tarafından yapılıyor. OECD’nin Estonya’yı 4. ilan etmesinin, bu kuruluşa ne faydası var? Yine aynı raporda Yeni Zelenda ve Slovakya Genel öğrenci

Page 120: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

120

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

performansında en çok gerileyen ülke oldular. OECD’nin bu ülkelere de özel bir takıntısı var mı? Bunlar da mı, Müslüman ve Türk? Hong Kong ve Kanada’lı çocuklar “Mükemmel” kategorisinde sonuç aldılar. OECD’nin Çin’i ve Japonya’yı, Amerika ile Rusya’nın çok önünde göstermesi, üstelik sonuçların açıklanması dışında hiçbir yaptırımı olmayan bu raporla herhangi bir çıkara sahip olmasını mantıksız kılmıyor mu? O halde ben sizi bilmem ama, OECD’nin Türkiye’ye özel bir takıntısı olduğuna inanmıyorum. B- Kaynakları Kullanımımız ve Eğitim Sistemimiz Yanlış Hiç yuvarlak cümle kullanmayalım, direkt konuşalım. 2015 PISA Sınav sonuçları gösteriyor ki, son 13 yılda eğitimde ileriye gitmemişiz. 2015 yılında 45.000 öğrencimizin TEOG Sınavında bütün Fen Bilgisi sorularını çözüp tam puan aldığı ülkemizde, çocuklarımızın bir tanesinin bile Pısa Sınavı’ndaki Fen Bilgisi sorularını tamamen çözememesi normal midir? Sizce eğitim sistemimizde bir yanlışlık yok mudur? PISA Sınavı’nda evrenin başka bir yerinden Matematik ve Fen sorusu sorulmuyor ki. Dünyanın her yerinde, 15 yaşına kadar çocuklara öğretilen Fen ve Matematik konuları 3 aşağı 5 yukarı aynıdır. Farkı şu, PISA Sınavı’nda çocukları temel Matematik ve Fen becerilerini ucu açık sorularla kullanımı soruluyor. Yani PISA özünde bir test değil, öğrendiklerinizi yorumladığınız bir analiz sınavı. Ülkemizde çocuklarımızı hep çoktan seçmeli test sorularıyla yetiştirdiğimiz için, bu çocukları yetiştirirken bilgiyi yorumlamayı öğretmeyi beceremediğimiz için çocuklarımız başarısız oluyor. Türkiye’de eğitimi yönetenlere bu sınav sonuçları ile “Dış Mihraklar bizi küçük göstermeye çalışıyor.” Aslında bu sonuçları, toplam çözülen okuma becerileri gelişim istatistiğine göre değerlendirdiğimizde hafif bir artış bile gözüküyor.” dedirtilirse bu işin sonunu getiremeyiz.

Page 121: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

121

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Ülkemiz, canını dişine takıyor, bu dünyada eğitime yaptığı yatırımı son 13 yılda arttıran ikinci ülke oluyor. Ama uluslarası alanda diğer ülkelere göre başarısız oluyor. Ya ülkemiz öğrencilerinin zeka kapasitesi dünyadaki benzerlerine göre düşük, ya da eğitimi yöneten yöneticilerimiz, bir yerlerde hata yapıyorlar. Bu kitabın özeti basittir. Saygıdeğer Dostum, Artık birbirimize gaz vermeyi kesip, yıllardır uyguladığımız ve yanlış yaptığımız eğitim politikasını baştan aşağı değiştirmeliyiz. Yoksa hayatımızın sonuna kadar gelişmekte olan ülke olarak kalacağız. Ben 47 yaşındayım. 8 yaşındayken bana okulda, gelişmekte olan ülke olduğumuz söylendi. Ayıptır. Bir ülke 40 yıldır gelişmekte olan ülke olarak kalmaz. Eğer değiştirmezsek, bizim çocuklarımızın çocukları gelişmekte olmayı bırakmış, birçok yönden geri kalmış, çağı yakalayamamış bir ülkenin çocukları olarak büyüyeceklerdir. Üniversiteler bağımsız olmalıdır. Dünyada kendi kendini yönetmeyen hiçbir üniversite, ilk 500 üniversite arasına girememiştir. Eğer devlet tarafından yönetilen üniversiteler akademik anlamda başarılı olsalardı, Kuzey Kore ve İran Üniversiteleri dünya birincisi olurdu. Dünyada ilk 500 arasında üniversitesi olmayan ülkeler yetenekli, zeki çocuklarını ve öğretmenlerini, ülkelerinde tutamazlar. (Yurt dışına bilim yapmaya ve okumaya yolladığımız öğrencilerimizin %56’sı geri dönememektedir. Türkiye en kaliteli gözbebeği öğrencilerini yetiştirip, yetiştirip beyin göçü ile yurt dışına hediye etmektedir.) Sıradışı görüşleri olan, toplumumuzun bugün emrettiği kurallara harfiyen uyamayan öğrenciler ve öğretmenler, bu toplumun bahçesinin farklı çiçekleridir. Bir bahçenin tamamında gül bile olsa, aynı renk

Page 122: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

122

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ve çeşitte çiçek olan toprakların bahçesi, rengârenk her çiçeğin açmasına izin veren bahçe ve topraklara göre daha değersizdir. Bu toplumda bugün eşcinsel olan, ateist olan, örneğin Budist ya da Hristiyan olan bir öğretim görevlisinin, kimliğini sağlamadan bir devlet üniversitesinde barınma şansı yoktur. Bu ülke Anadolu’dur. Bu topraklarda Finikeliler de yaşamıştır, Komageneliler de. Bu topraklarda Bizanslılar da yaşamışlardır, Selçuklular da. Bu topraklar, dünyanın en çeşitli kültürlerini barındıran Kibele’nin topraklarıdır. Bu toprakların sahibi sadece Türkler ve Sünni inancına sahip Müslümanlar değildir. Burası, dünya kültür tarihinin başlangıcı olan Anadolu’dur. Geçenlerde Avusturalya milliyetçi partisinin genel başkanı “Ben öz be öz Avusturalya yerlisiyim, anam da belli dedem de.” dediğinde, çok iddialaştığı bir gazeteci tarafından yanağından tükürük örneği alınarak, DNA testi İngiltere’ye yolllandı. Kendisini çok milliyetçi Avusturalya yerlisi (Aborjin) zanneden parti liderinin genetik DNA’sında, %53 Arap olduğu ortaya çıktı. Eğer ben öz be öz Türk çocuğuysam, yani soyumda herkes Türk ise, tanıdığım çekik gözlü Türkmenistan’lı insanlar kim? Bu topraklarda yaşayan Alparslan, bu toprakların kapısını açtığında var olan 6 milyon Bizans’lı nereye gitti? Yanıt veriyorum. O Bizanslılar, Kürtler, Çerkezler, Arnavutlar, Araplar sizsiniz, benim. Bu konu Kürt, Çerkez milliyetçileri için de geçerlidir. Kimse %100 Kürt, Çerkez, Arap olduğunu iddia edemez. Bu ülke nüfusunun %90’ı, dedesinin büyük dedesinin adını bilmez.(Siz biliyormusunuz? Bir düşünün. Babanızın, babasının, babasının, babasının, babasının adını) Üniversiteler, eğitimimiz ile ilgili birçok şeyi düzeltebilecek kurumlardır. Bu kurumlara liselerden, bedensel, ruhsal, bilgi yönünden hazır öğrenciler yollamalıyız. Türkiye’deki üniversitelerin tamamını, özel ve özerk hale getirmeliyiz. Üniversiteler, üniversite sınavıyla değil, kendi sınavıyla

Page 123: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

123

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

öğrenci alabilmeliler. Bu olmadığı takdirde, kontenjanların en az %20’sini kendileri sınavsız seçebilmelidirler. (Bu şekilde üniversitelerine hem maddi bir girdi sağlarlar, hem de sanatta, müzikte, sporda, sosyal alanlarda başarılı öğrencilerin iyi üniversitelerde okuma şansı, Biyoloji’deki fotosentez ünitesini anlamalarına bağlı kalmaz.) Örneğin bir üniversite baskette, resimde yetenekli gördüğü bir öğrencisini, dilediği bölümde okutabilmelidir. Bugün bu kitabın yazıldığı bu saaatte, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, hem rektörlük görevine devam ederken hem de Edebiyat Fakültesi’nden, Turizm Fakültesine, İletişim’den Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne Dekanlık yapmaktadır. Soru şudur. Bugün Gümüşhane Üniversitesi’nde okuyan çocuklar, nasıl dünyayı değiştirecek buluşlar yapacaklar, nasıl uluslarası şirketleri yönetecek işletmeciler olacaklardır. (Elbette ki devletimiz, FETÖ’cü akademisyenler ile uğraşacaktır. Ancak bu mücadele, akademik kalitemizi azaltmamalıdır. Çok acele ulusal bir seferberlik halinde, kaliteli akademisyenler yetiştirmeliyiz.) Ülkemizde her çocuk, aynı kapasite ve düşünce yapısına sahip olamaz. Başarının sınavlarla ölçüldüğü, matematikte iyi olan öğrencinin akıllı, ama iyi resim yapan öğrencinin, matematik problemlerini çözemediği durumda aptal kabul edildiği, sadece nota bağlı bir sistemde öğrenciler, kendilerini büyük baskı altında, mutsuz hissetmektedir. Yaşadıkları çevrede yüksek not alan öğrencilerin daha çok sevildiği, düşük not alan öğrencilere 77 milyonluk bir ağızdan, daha çok çalışmaları gerektiği öğüdünün verildiği öğrenciler, eğer notları düşükse, yaşadıklarını bir kompleks haline getirmekte, okuldan, sistemden ve kendisine öğüt verenlerden nefret etmeye başlamaktadır. Okul meselesi, yani okuldaki not başarısı öğrenci hayatının temeli ve ana yaşam felsefesi olmamalıdır. Bugün bu

Page 124: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

124

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

güzel ülkeyi yöneten ne Cumhurbaşkanımız, ne de bu ülkenin en zengin insanları okul hayatı başarılarla dolu üniversite sınav birincileri değildir. Aslında üniversite sınav birincileri de, gerçek hayata atıldıkları zaman aynı başarıyı iş hayatlarında gösterememişlerdir.(Milliyet gazetesini eski üniversite sınav birincileri ne yapıyor başlıklı araştırmasında, çok ilginç ama çokda başarılı olmayan hayat öykülerini ortaya çıkarmıştır.) Okulların birinci amacı çocuklarına ders öğretmek değil, onları mutlu bir ortamda yetiştirmek olmalıdır. Mutlu olmayan çocuğa hiçbir şey öğretemezsiniz, öğretseniz de ondan size bir fayda gelmeyecektir. Çocuklar, hareketli ve hayal gücü yüksek en dürüst varlıklardır. Biz bu çocuklara, şirin şirin, her gün 7-8 saat aynı sert sırada oturup yaşadıkları hiçbir ortamda gürültü etmemeyi, yüce devletimizin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın gösterdiği istikamette ilerlemeyi, aynı anda hem muhafazakar hem çağdaş, hem özgür hem mutaassıp, hem düşünen hem konuşmayan, hem büyüklerine itiraz etmeyen, hem de kendisine öğretilenleri sorgulamayan, iç ve dış politikada devletimizin onlara öğrettiği fikirlerden başka fikri desteklemeyen, anne ve babasına, büyüklerine, komşularına, okul müdürlerine, müfettişlerine, öğretmenlerine velhasıl yaşı kendinden büyük irili ufaklı her canlıya saygılı olmayı öğretiyoruz. Ama bu çocuklara spor salonu ile müzik odası sunmuyoruz. Bu çocuklar, yakmak zorunda oldukları günlük 2000 kaloriyi nerelerinde yakacaklardır? Günde 2000 kalori yakmak zorunda olan bir erkek öğrenciye, enerjisini yakacak sportif alanlar sunmazsak, bu çocuklara hareket ettirmezsek, 2000 kalori çocuğun neresinde yanacaktır? Hiçbir ideoloji ve dini görüş, bu 2000 kaloriyi yanmadan vücuttan attıramaz. Bu yüzden, bu ülkedeki çocuklar, Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyanın en şişman 9. çocuklarıdır.

Page 125: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

125

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

77.000 camisi olan bu ülkede, sadece 26 tane olimpik kapalı yüzme havuzu vardır. Böyle olunca, yani 3 milyon kişiye 1 tane olimpik kapalı yüzme havuzu sununca, olimpiyatlarda bir tane bile yüzme dalında madalya alamamış bir ülke ortaya çıkartırsınız. Çocuklarına spor salonu ve atletizm alanları sunamayan ülkeler, birbirleri ile sınıfta güreşen çocuklar yetiştirirler. Bu yüzden ülkemiz dar alan sporlarında çok başarılıdır. Bu yüzden ülkemiz güreşte, halterde ve tekvandoda, diğer sporların daha önündedir. Yüzme havuzumuz çoğalırsa, yüzmede, salonlarınız yoksa güreşte başarılı olursunuz. (Bu kitabın yazıldığı sıralarda Niğde ilinde okullar arası basketbol turnuvası düzenlenmiştir. Devlete ait ve özel toplam 103 okulun olduğu Niğde ilinde, sadece 4 tane takım Basketbol turnuvasına katılabildi ve bu takımlar sadece 3 maç yapabildiler. 100 tane okulun olduğu şehirde, il çapında yapılan basketbol turnuvasına 4 tane takım katılıyorsa…..Bu illerdeki tüm eğtim yöneticileri bakanlıkça çağırılıp konuşulmalıdır. Bu nice iştir.) Bu noktada ülkemizin bir başka sorununu daha göz önüne almalıyız. Ülkemizde 18 milyon öğrenci, dershanelerin kaldırılmasıyla hafta sonları boşa çıkmıştır. Bu öğrencilerin % 75’inden fazlası kent ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Bu çocuklarımıza sunduğumuz sportif tesis oranları, Avrupa’nın en kötü rakamlarına sahiptir. Şimdi, ülkemizde yabancı dil bilmeme, dolayısıyla okullarını bitirdiğinde işsiz kalma, ya da iyi bir ücretle işe girememe sorunu ile, 18 milyon gencimizin hafta sonları kendilerini geliştirecek sosyal faaliyet eksikliğini ve yüz binlerce işsiz Türk gencini, kalifiye personele ihtiyaç duyan yüz binlerce işyerine yerleştirilmesi sorunsalını bir potada eritelim. Birbirleriyle hiç alakası yokmuş gibi gözüken, yüz binlerce gencimizin hafta sonu boşta kalmasının, ülkemizin İngilizce eğitiminde dünyada ilk 100 ülke arasında bulunmamasının ve yüz binlerce kişilik kalifiye eleman

Page 126: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

126

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

ihtiyacının karşılanamamasının, inanmayacaksınız ama ortak bir çözümü vardır: Ülkemizdeki özel kurs hizmetlerini büyütmek ve geliştirmek. Özel kursçuluk bir ülkenin eğitiminin temel direğidir. Yetişkin insanından ilkokul öğrencisine, İngilizce eğitiminden yaşlı hasta bakıcılığına, anne baba eğitiminden bilgisayar programcılığına, gözlük tamirciliğinden garsonluğa, Kuran-ı Kerim eğitiminden terziliğe, kursçuluk bir ülkenin kalkınmasının önünü açan önemli bir etkendir. Hiç düşündünüz mü, ülkemizde bulunan on binlerce terzi nerede eğitim almıştır? Yanıt: Öyle bir eğitim merkezi yoktur, hepsi alaylı yetişmiştir. Hiç düşündünüz mü, bu ülkede inşaatlarda çalışan demir ustaları, sıvacılar nerede eğitim almışlardır? Yanıt: % 99’u eğitim almamıştır. Bu ülkedeki satış-pazarlamacıların, anne-babaların, cep telefonu tamircilerinin, sipesifik meslek gruplarının % 99’u hiçbir kuruluştan meslekleriyle ilgili eğitim almadan, yaşarken öğrenerek kendilerini geliştirmişlerdir. Okulunda haftada sadece 1 saat müzik dersi alan, müziğe yetenekli bir genç kızımız, ya da “Ben heykel yapmak istiyorum.” diyen, “Ben fotoğraf sanatçısı olacağım.” diyen, “Ben spor yapmak istiyorum.” diyen, “Buz pateni eğitimi alacağım.” diyen, “Ben tarım sektörüne çalışacağım, arıcılık yapacağım, baharat bitkileri yetiştireceğim.” diyen gençler nerede, hangi eğitimi almaktadır? Bu gençlerin sadece matematik ve fen eğitimlerini vererek, ekonomiye ne kadar katkı sağlamalarını, ya da kendilerini geliştirmelerini bekleyebiliriz. Diyeceksiniz ki, meslek liseleri bunun için var. Bugün meslek liselerinide ve hatta birçok üniversitenin bilgisayar bölümünde, internet sitesi yapabilen ve bu siteyi e-ticarete açabilen öğrenci yetiştirebildiğimizi mi düşünüyorsunuz? Meslek liselerinde okuyan çocuklarımızın, bulundukları ortamlarda kendilerini geliştirmek bir yana, eğitim aşklarının, sevgilerinin ve isteklerinin azaldığını görmüyor musunuz?

Page 127: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

127

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Kaldı ki, liseyi bitirmiş bir gencimizin, kendisini geliştirmek isteyen 45 yaşındaki bir babanın, ya da 4 yaşında piyanoya meraklı bir kız çocuğunun eğitim almak isteyeceği yüzlerce branşa yönelik bir organizasyonu devlet olarak yapmanın maliyetini ve imkansızlığını görmek zorundayız. Özel kursların, özgürce, ülkemizin her yerinde, bu ülkenin insanlarına, hem bu ülkede çalışmak için, hem de Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerde ara eleman istihdamını sağlayarak, işsizlik sorununu çözmek için açılması gereklidir. (Türkiye genç işsizlik nüfusunda, yani 18-30 yaş işsizlik oranında %18’e ulaşmış bir işsizlik oranına sahiptir. Bu rakam, ülkemizdeki asayiş suçlarının dünya rekoruna yakın bir şekilde artmasının en büyük sebebidir. Genç nüfusunun 20’sinin işsiz olduğu ülkelerde, terörizm ve radikal din faaliyetlerinin engellenmesi çok zordur. Her 5 gencinden birisinin işsiz olduğu ülkelerde, asayişi ve huzuru sağlamak neredeyse imkansızdır.) (Bir çok meslek, liseyi yada 4 yıllık bir üniversiteyi bitirmeyi gerektirmez. Mesela fayans döşemeciliği, boyacılığı, cep telefonu tamirciliği, taksi şöförlüğü için 3-4 aylık kurslar gençlerimizin meslek sahibi olmasını sağlayacaktır.)

Page 128: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

128

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

BU KİTABIN ÖZETİ VE SON SÖZ

Herkes bilsin ki, ben milliyetçi ve muhafazakar bir insanım. Benim için, Allah’tan başka bir ilah yoktur. Ve Hz. Muhammed onun son peygamberidir. Yani bu kitap bir ateist tarafından, memleketi zarar görsün zihniyetinde olan, kökü dışarıda bir adam tarafından yazılmamıştır. 2014 yılında bu darbe olayları olmadan 2 sene önce çatır çatır BİMER üzerinden, bu memlekette ki FETÖ’cü yapılanmayı resmi olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza şikayet ettim. (Bimer Şikayet No: 407326 Tarih: 30-05-2014 Başvuru Sahibi: Halil Çil) Bunun üzerine iki yıl içinde tam 54 kere denetim geçirdim. Varsa başka resmi kanaldan, darbeden iki yıl önce FETÖ’cüleri şikayet eden, benimle ondan sonra konuşmasını tavsiye ederim. Ama konu bu değildir. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kendi raporlarına göre, ülkemizde son 10 yılda uyuşturucu madde kullanımındaki artış %170, boşanmalardaki artış %280, fuhuş yapan kadın sayısı da %168 artış oranlarındadır. Ülkemiz yolsuzluk algı endeksine göre, Avrupa Birliği’nde ve Uluslararası Şeffaflık Topluluğu’nun uluslararası sırlamasına göre, AB’nin en çok yolsuzluk yapılan birinci, OECD’nin de Meksika’dan sonra ikinci ülkesidir. Suç oranları, Adalet Bakanlığı verilerine göre son 20 yılda %425, son 10 yılda %300 artmıştır. (Bu dönemde nüfusumuz sadece %20 artmıştır. Bu sürdürülemez bir durumdur. Bir sonraki 10 yılı daha böyle geçirirsek, ailemizle, çoluğumuzla çocuğumuzla güvenle sokakta dolaşmamız mümkün olmayacaktır.) Dünyada 103’ten fazla ülkeyi gezdim. Gezdiğim ülkelerin bir kısmında fuhuş yapıldığına tanık oldum.Hayatımda gördüğüm tüm fuhuş yapan kadınlar, fakir ülkelerin insanlarıydı. Dünyanın her yerinde fuhuş yapan Taylandlılara, Filipinlilere, Ukraynalıları, Romenlere, Afrikalılara rastlayabilirsiniz. Ama daha hayatımda hiç, kişi

Page 129: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

129

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

başına düşen milli geliri 50.000 $’ın üzerinde olan bir ülkenin kadınlarının vücutlarını para ile sattıklarını görmedim. Şu halde, fakir ülkelerin yöneticilerinin ve eğitimcilerinin, o ülkede parasızlık yüzünden işlenen günahlarında sorumlulukları yoktur dememiz Allah katında da, vicdan katında da mümkün değildir. Norveçli kadınlar bedenlerini satmıyorsa, Güney Koreli kadınlar büyük oranda fuhuş sektöründe çalışmıyorsa, bu konuda onların ahlakları kadar, onları 1970’li yılların sonlarından itibaren eğitim, bilim ve teknolojide reformlar yaparak geliştiren yöneticilerin de sevabı vardır. Allah katında benim için, ülkelerini geliştirip, bu günahların işlenmesini engelleyen yönetici ve idareci en mübarek siyasetçidir. Ülkemizde 1900 yılından beri dünyayı değiştiren 1 tane bile buluş yapılamamıştır. Ne televizyonu biz keşfettik, ne buzdolabı ile penisilini; ne tükenmez kalemi biz yaptık, ne de plastik ile jet motorunu; ne ilk bilgisayarı biz keşfettik, ne radyo ile çocuk felci aşısını; ne mikrodalga fırını biz keşfettik, ne hesap makinesi ile interneti; ne ofset makinasını biz yaptık, ne fotokopiyle traktörü; ne ampulü biz keşfettik, ne de kan nakli ile renkli sinema filmini; ne ilk kalp naklini biz yaptık, ne de uçak gemisi ile telefonu. Ne periyodik tabloda bir element keşfettik, ne MR makinesini, ne de bellek kartını. Ülkemizde 1900 yılından beri dünyayı değiştiren 1 tane bile keşif yapılmamıştır. Ne güney kutbuna ilk kez bir Türk gitmiştir, ne uzaya, aya ilk giden bir Türktür. Everest Dağı’na ilk çıkan da Türk değildir, Nil Nehri’nin kaynağını bulan da. Mısır Piramitleri’nin içine ilk giren de Türk değildir. Hiyeroglif Alfabesi’ni ilk çözen de. Kendi topraklarımızda bulunan Sümerlilerin, Etilerin, Hititlerin eski Yunanlıların kazılarını yapan da yabancılardır. (Bugün Türkiye’de arkeolojik kazıların %90’ını yabancılar yapmaktadır.) Bu tarihi ulusların dillerini çözen de. Mars’a ilk giden de Türk değildir, Plüton gezegenini keşfeden de. İlk koyunu klonlayan da Türk değildir. Hubble

Page 130: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

130

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Uzay Teleskopunu yörüngeye yerleştiren de. Grip aşısını da biz bulmadık, uzay mekiğini de. Dürüstçesi ne Newton’ın keşfettiği çekim yasasında, ne Arşimet’in ne Kopernik’in, ne Galileo’nun, Ne Edison’ın, ne Einstein ‘in, ne Tesla’nın dünya tarihine bıraktığı izin yarısı kadar iz bırakan bir vatandaşımız da son 500 yıl içinde pek olmamıştır. (Dürüstçesi İslam’ın en parlak olduğu, 8. yy ve 14. yy arasındaki çıkarttığımız ve hala övündüğümüz Buruni’ler, Ibn-i Sina’lar, Harezmî’lerden sonra, bu ulus ve yüce dinimiz bilimsel teknoloji üretmekte ve bilim adamı yetiştirmekte sıkıntı yaşamaktadır.) Almamız gereken karar çok basittir. A- Nietzsche “Eğer kendinizi değiştirmezseniz, geçmişiniz kaderiniz olur.” demiştir. Yani, Geçmişte ne yaşadıysanız, gelecekte onu yaşarsınız. Bu topraklara, inandığımız dine ve yaşadığımız topluma hizmet, bu toplumu gelişmiş toplumlarla aynı bilim-teknoloji ve ekonomik değerlere çıkarmak ile olur. Bunun yolu, eğitimde reform yapmak ve eğitim sistemimizi değiştirmektir. B- Eğitim sisteminde izlenecek yollar dünyada iki türlüdür. Bir tanesi dünyanın en gelişmiş 30-40 ülkesinin uyguladığı eğitim modelleri, diğeri, eğitimde geri kalmış ülkelerin uyguladığı eğitim modelleri. Özel Öğretim Kurumları’nın önündeki bürokrasileri kaldırmazsak, başarılı öğretmenle, başarısız öğretmeni ayırmazsak, ulusal sınava geçmezsek, devlet okullarındaki fiziki durumları düzelterek, bu okullardaki başarısız ve özel ilgiye muhtaç öğrencilere yarı özel devlet okullarına aktarmazsak, geri kalmış ülkelerdeki eğitim modelini uygulamış oluruz. C- Gelişmiş ülkelerin öğrenci başı eğitim harcaması 10.000$ düzeyindedir. (Türkiye’de 3.000$’dır) Gelişmiş ülkelerin üniversiteleri devlete bağlı değildir. Akademik alanda bağımsızdır. (Türkiye’de bağımlıdır.) Gelişmiş ülkelerde

Page 131: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

131

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı Türkiye’nin yarısıdır. (Ülkemizdeki akademik kadronun neredeyse yarısı araştırma görevlisidir. Ülkemizde yılda sadece 4500 kişi doktora mezunu olurken, bu rakam, örneğin Rusya’da 27.000 kişidir. Almanya’da Türkiye’nin 5 katıdır.) D- Örneğin Antalya’da özel okullarda okuyan 20.000 öğrencinin, devletimize direkt kazandırdığı para 720 milyon $’dır. Özel okullarda okuyan öğrencinin, 12 yıllık bir dönemde ülkemize kazandırdığı toplam gelir 30 milyar $’dır. Bu konunun açıklaması özel okullar bölümünde ayrıntılı anlatılmıştır. Bu hesap birebir doğrudur. Fazlası vardır, eksiği yoktur. Küçük bir bürokratik düzenlemeyle, özel okulların açılmasının önündeki engeller azaltılarak, bu okulların KDV’si %8’den %1’e indirilerek, bu okullarda çalışan personelin SGK indirimleri ve stopaj vergileri 1/5 düzeyine getirilerek, kolaylıkla devletimiz mevcut özel okul sayısını 2 katına çıkartabilir ve 60 milyar dolar tasarruf hedefine ulaşabilir. (Bu indirimlerle özel okul ücretleri düşeceği için, velilerimiz özel okullara kolaylıkla ulaşabilecektir. Bugün dünyada özel okula giden öğrenci sayısı ortalama %20’dir. Türkiye’de bu rakam %10’dur. Yani özel okula giden öğrenci sayısını 2 katına çıkarmamız gayet mümkündür.) Bahsettiğimiz ve hemen 12 yıl içinde tasarruf edeceğimiz bu 60 milyar doların TL karşılığı, bu ülkedeki bütün ciddi eğitimsel sorunları çözmeye yeter.(Örneğin, kalan %80’lik dilime giren 14,5 milyon öğrencimize yaptığımız eğitim yatırımını, hemen mevcut harcadığımız para ile beraber 4200$’a çıkartabiliriz.) Düşünebiliyor musunuz? Sadece bürokrasiyi azaltarak, sadece yatırımcının önündeki fırsatı açarak, ülkemizde öğrenci başına yapılan eğitim harcamalarını %40 arttıracak gelire sahip olabiliyoruz. Üstelik bu hesabı size yapan kişi, hali hazırda bu ülkede 400’ün üzerinde Özel Öğretim Kurumunu liseden anaokula dil kursundan sürücü kursunu işleten bir kişidir.

Page 132: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

132

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Yukarıda yazdığım hesabın ne kadar ağır ve önemli olduğunun bilincindeyim, lütfen beni bu konu hakkında dinleyiniz. E- Ülkemizde öğretmenlerimiz başarısız değildir. Sadece motivasyonları eksiktir. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir sektörde çalışan ile çalışmayanın; başarılı olan ile olmayanın aynı maaşı aldığı hiçbir sistem, başarıya ulaşmamıştır. Ülkemiz, her yıl yapılan ulusal sınav sistemine geçmelidir. Bu sayede TEOG ve üniversite sınavları kaldırılacak, başarılı öğretmen ve müdürler, başarısız olan arkadaşlarından daha çok maaş alacaklardır. Öğretmenlerimizin en büyük sorunu, hizmet içi eğitime katılmamalarıdır. Hizmet içi eğitime katılıp kendisini geliştiren öğretmen ile, hiçbir eğitime katılmayan kendisini ileriye taşımamış öğretmenler, maaş, sosyal hak ve gelir bakımından neredeyse birebir aynıdır. Ulusal sınav, bu sorunu da büyük oranda çözecektir. F- Ülkemizin belki de en önemli sorunu, mesleksizliktir. Bu sorunu Halk Eğitim Merkezleri ile çözmek olanaksızdır. Yapılacak küçük bir düzenleme ile, muhtelif kurslar olarak adlandırdığımız mevcut, özel sektöre ait kurum ve kuruluşlar devletimizde ciddi miktarda gelir sağlayarak, önümüzdeki 4 yıllık bir dönemde, 1 milyon civarında vatandaşımıza meslek sağlayacaktır. Ülkemizde 19 milyonun üzerindeki kişi, belli bir mesleği olmadan, ne iş olsa yapar halde yaşamakta, ya da usta çırak ilişkisiyle, hiçbir belgesi olmadan, bir sanatı belgesiz sürdürmektedir. Bu ülkede taksi şoförlüğü, su tesisatçılığı bile eğitimsiz ve belgesiz yapılabilmektedir. Özel kursların, devletimize faydaları gözardı edilmektedir. Gereksiz bürokrasilerle özel öğretim kurumları boğulmakta ve kendini yenileyemez hale gelmektedir. Çıkartılacak bir yönetmelikle bu güzel ülkenin mesleki eğitim sorunu çözülebilir. G- Okullarda verilen İngilizce sanat ve spor eğitimleri, haftada 1-2 saat olarak sürdürülemez, bu eğitimler hemen tüm Türkiye çapında kaldırılmalıdır. Mevcut öğretmenleri mağdur etmeden, hatta daha fazla para kazandırarak, devletimizin bu işi başarması kolaylıkla mümkündür. Bu çözüm yolu,

Page 133: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

133

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

okuduğunuz kitapta anlatılmıştır. H- Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim hedefi Matematik’te limit, türev, integrali; Biyoloji’de hücre yapısını, Edebiyat’da servet-i fünunu anlatmaktan daha çok, yaratıcı düşünceyi geliştiren, öğrencilerine başka insanların haklarını yememeyi öğreten (İslam her şeyden önce kul hakkı yemeyi yasaklamış bir dindir. Kul hakkı yememek, başka insanlar hakkında dedikodu yapmamak ve Allah’a ve peygambere eş koşmamak yani kul ile Allah arasında bu işten geçinen bir ruhban sınıfı oluşturmamak, İslam dinine göre namaz kılmaktan, oruç tutmaktan önde gelen, en önemli gerek ve şarttır.) ve kendi bireysel yeteneklerini kendi kişilikleriyle birleştiren her öğrenciye özel olduğunu hissettiren bir hedef oluşturmalıyız. Üstün yetenekli çocuklarını eğitmeyen, eğitim sistemleri çökmeye mahkumdur. Toplumları hepi topu toplumun %3’ünü oluşturan gençler ileriye taşır. Düşük zekalı neredeyse tüm çocuklarımızı eğitirken, üstün yetenekli çocuklarımızın sadece %1’ini eğitirsek, evrene karşı şaka yapmış oluruz. I- Okullarda ne yaparsak yapalım, evlerdeki anne babalar kadar çocukları büyütemeyiz. Evinde demokrasi olmayan bir çocuğa, yani babasının annesini ezdiği ya da şiddet uyguladığı bir öğrenciye, dünyanın en iyi öğretmeni demokrasiyi öğretemez. Annesinin babasının dişçilerini fırçalama alışkanlığı olmadığı ailelerde çocuklara sınıfta bu konuda baskı yapmak faydasızdır. Ülkemizde anne babanın maddi durumu ve kültür düzeyi arttıkça zaten hem ders başarısı hem de sanatsal ve sportif eğitimler OECD ortalamasının üzerine zaten çıkmaktadır. Asıl çözmemiz gereken problem, toplumumuzun %66’ının oluşturan annesi babası yeterli eğitim almamış çocuklarımızdır. Bu yüzden bu kitapta internet üzerinden anne babalara verdiğimiz 8 saatlik eğitimi tamamlamayan, ve yine internet üzerinden veya öğrencilerin

Page 134: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

134

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

kayıtlı olduğu okulda bu eğitime ait bilgilendirmeye veya uygulama sınavına katılan velilerimize çocuklarımızın okul defterlerini ücretsiz verme uygulaması yapabiliriz. Yine tüm okul kitaplarını ücretsiz olarak dağıtan devletimiz, dağıtım sırasında aileleri en az 4 saatlik bir eğitim seminere katılmasını mecburi tutabilir. (İsteyen katılmaz, ücretsiz kitapları ve defterleri almaz parasını öder. Benimle inatlaşmayın, biz bu eğitimi tüm velilerimize verebiliriz, vermek zorundayız) Bu eğitim seminerlerini televizyonlarda, okullar açılmadan birkaç hafta evvel yayınlatabiliriz. Bu programı bitirmeyen velilerin, ücretsiz kitap ve defter alamayacağını duyurabiliriz. Özel okullardan teşvik isteyen ve bu başvuruyu yapan velilere bu seminerlere katılma mecburiyeti bir ön şart olarak sunulabilir. En önemlisi; Ülkemizdeki yüksek teknoloji ihracat rakamlarını %20’ye çıkarmak, ana hedefimiz olmalıdır. Bunun tek yolu eğitim sistemimizi baştan aşağı değiştirmemizdir. 10 yıllık dönemde %20’lik yüksek teknoloji ihracatı hedefine ulaşmak istiyorsak, yüksek teknoloji ihracatımızı her yıl en az %1,5 puan arttırmalıyız. Bu rakam, Cumhuriyet tarihinin başından beri yaptıklarımızın yani 100 yılda ulaştığımız hedefin yarısını her yıl başarmak anlamına gelmektedir. Bu kitapta bu çılgın hedefe nasıl ulaşabileceğimizi, ve bu konuyla ilgili çıkartılması gereken birkaç kanun ve yönetmeliği anlattım. Bu konu belki de bu kitabın ve hayatımızın en önemli konusudur. Bir gün bile vakit kaybedilmemelidir. Ülkemizde yüksek teknoloji ihracatı %20 olursa, Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir terör, demokrasi, gelişmişlik, laiklik sorunu kalmaz. Konu bu kadar basittir. Yüksek teknoloji ihracatı %3’ün altında olan ülkelerin, “Namibya, Etiyopya, Pakistan, Lübnan” gibi başları beladan kurtulmaz. Bu ülkeler her dönem darbe, radikal islam, demokrasi ve terör sorunlarından kurtulamazlar. Eğer yüksek teknoloji ihracatınız %15-20 bandındaysa, Güney Kore, İsviçre, ABD, Kanada, Avusturya, Finlandiya, Japonya, Danimarka grubuna girersiniz.

Page 135: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

135

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Türkiye bir çılgınlık yapıp, dünya tarihini makus talihini, değiştirebilecek güçtedir. Türkiye eğitim politikalarını tepeden tırnağa yenileyerek 10 yıl içinde yüksek teknoloji ihracatını %20 hedefine ulaştırabilecek bu dünyadaki tek ulustur. Hem özel ilkokul işletmiş, hem ortaokulda lisede çalışmış ve bunları kurucu olarak işletmiş, hem özel kurslar işletmiş, hem dershaneler kurmuş ve onlarda çalışmış, hem üniversitede öğretim görevliliği yapmış. Sağlık Koleji’nden, Anaokuluna, yüzlerce Özel Öğretim Kurumu’nu hala işleten aynı zamanda dünyanın birçok ülkesine (Azerbaycan, İrlanda, Bangladeş gibi) eğitim modelleri ve kaynakları satan, 27 yıldır sadece eğitim işi ile uğraşan, bu ülkenin hem her kentinden de hemen her kasabasında muhakkak kendisine bağlı bir Özel Öğretim Kurumu bulunan ve hayatı boyunca hiçbir terör örgütüne ve siyasi partiye bulaşmamış bir dostunuz olarak söylüyorum ki, Türkiye bunu yapabilecek dünyadaki tek ülkedir. Türkiye yüksek teknoloji ihracatını %20’ye çıkarmak zorundadır. Bu konunun eğilip bükülecek hiçbir tarafı yoktur. Almamız gereken karar basittir. Ya bunu yapacağız, ya da çocuklarımıza gelecekte hala gelişmekte olan bir ülke bırakıp biz başarısız olduk evladım, bizi affet diyeceğiz. Ben çocuklarıma beni affet demek istemiyorum…Ben artık 60 yıllık gelişmekte olan ülke hikayesinin mutlu bitmesini istiyorum. Bu ülke dünyada bu hedeflere hemen ulaşabilecek belki de tek ülkedir Benim için fenafillah’dan Bekabillah’a yolculuk başlamıştır. Hakkınızı helal edin..

Bitti. [email protected]

Page 136: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

136

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Teşekkür: Yunus Emre’den, Hoca Ahmet Yesevi’ye, Beyazıt-ı Bestami’den, Mevlana’ya, İmamı Azam Ebu Hanife’den, Hallac-ı Mansur’a, Balım Sultan’dan, Torlak Kemal’e, Şems’e ... Bu topraklarda hala sevgiyi, hala inançı ve hala gerçek islamı bilen birileri varsa sizin sayenizdedir. Keşke herkes sizi tanısa sizi okusa ve anlasa ...

Sebeplerini öğrenmek isterkenDelirmenin eşiğinde

Çaldım Allah’ın kapısını

Kapı açıldı ve gördüm ki, Kendim içeriden çalmaktaymışım.

MEVLANA

Page 137: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

137

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

1. Türkiye’de ilkokul ikinci sınıftan itibaren her yıl Haziran ayının 2. haftasında ulusal bir sınav yaparak okullarımızın, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin hangi konuda ve ne ölçüde başarılı olduğunu değerlendirmek konusundaki görüşleriniz. (Bu sayede TEOG ve LYS-YGS Sınavları kalkacaktır.)

YAZARA ELEŞTİRİLER

Page 138: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

138

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

2. Ulusal sınavlarda başarılı olan öğretmen ve yöneticilere başarı ödülü olarak iki maaş ikramiye vermek gereklidir. Bu konu ile ilgili öğretmenlere ek ders ücreti yönetmeliğini haftada 15 saate tekabül edecek şekilde yıllık 660 saatin üzerine çıkan öğretmenlere ek ders ücreti ödemek üzere düzenlemek, bu sayede elde edilecek kaynakla sınıflarında ulusal başarıyı yakalayan öğretmenlere daha fazla para verebilmek hakkında görüşleriniz.

Page 139: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

139

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER3. Üstün yetenekli ve disleksi çocuklarımız için tıpkı özel eğitime muhtaç özürlü ve normalin altında zekası olan çocuklarımızda yaptığımız gibi özel eğitim kurumları açmak hakkında görüşleriniz.

4. Temel Dönüşüm Lise ve Ortaokullarının devlet okullarında başarısız, özel ilgiye muhtaç, diğer çocukların eğitimini etkileyen öğrenciler için yardımcı okul haline getirmek hakkındaki görüşleriniz.

Page 140: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

140

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

5. Özel Okulların mevcut KDV’sini %1’e indirerek sigorta ve stopaj ödemelerini %0’a çekerek sayılarını iki katına çıkarmak ve bu sayede elde edilecek 56 milyar dolar tasarrufun nüfusta özel okula gidemeyen diğer %80 öğrenciye aktarılması hakkındaki görüşleriniz.

Page 141: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

141

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

6. Okullardaki Yabancı Dil, Sanat ve Spor derslerinin haftada bir ya da iki saat uygulaması yetersizdir. Ya bu derslerin süresini haftada 10 saate çıkartalım ya da ücretleri devletimizce ödenmek üzere bu öğrencilere haftasonları açılacak özel kurslara mecburi yönlendirelim düşüncesi hakkındaki görüşleriniz.

Page 142: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

142

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

7. Okullarımızda sadece öğretmenlik bölümleri mezunu öğretmenleri değil, Amerika’da Almanya’da Estonya’da ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi İnşaat Mühendisi, Ziraat Mühendisi gibi Öğretmen adaylarını en az bir yıllık staj ve eğitimle çalıştırabilmek hakkındaki görüşleriniz.

Page 143: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

143

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

8. Türkiye’deki eğitimi yaklaşık 100 gün ardışık tatilden çıkartıp yaz tatillerini Temmuz başında başlatmak Eylül başında sonlandırmak ve Ocak ayında bir ay tatil vermek hakkındaki görüşleriniz.

Page 144: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

144

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

9. Anadolu Lisesi ve Üniversite Sınavlarında kontenjanı sınavlara bağlı olmaksızın sanatta, sporda, bilişimde, sosyal alanda yetenekli öğrencilere valilikler bünyesinde oluşturulacak bir komisyonla %10 kontenjan oluşturmak hakkındaki düşünceleriniz.

Page 145: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

145

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

10. Devlet okullarındaki fiziki ortamı düzeltmek için okullarımıza yıllık en az 150.000 TL verebilecek okul sponsorları bulmamız gereklidir. Bu sponsorlara yeşil pasaport, havaalanlarında VIP kullanma hakkı, valilik protokollerinde yer, silah taşıma ruhsatı ve okul aile birliği onursal başkanlığı gibi manevi tatmin sağlayacakları avantajlar vermek hakkındaki düşünceleriniz.

Page 146: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

146

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

YAZARA ELEŞTİRİLER

Türk Eğitim Sistemine fayda vermek için sizinde fiziki ve uygulanabilir görüşleriniz nelerdir?

[email protected]

Page 147: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

147

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.

Hakkı (doğruyu, bildiğini) bilipte söylemeyen sessiz şeytandır. HAZRETİ MUHAMMED S.A.V.

Page 148: DÜNYANIN EN ÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.ozfed.org/download/ebook-egitim_cozumleri.pdf · Nano teknolojiyle, ya da Kuantum fiziği ile çalışan makineler imal ederek, dünyayı

148

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ BİZ OLABİLİRİZ.

BAŞARININ, ALLAH’A YAKLAŞMANIN, AŞKIN TEK YOLU ANLAMAKTIR.