2
yotlarla istanbul'da dö- nemleri dönem: Mart ve Ni- san 1960, iki ll. dönem: Mart 1966- Nisan 1967, on iki lll. dönem: Ekim 1969- Ocak 1971, on IV. dönem : Eylül 1974'ten itibaren ve 1. layarak on sekiz Bu dört dö- nemde de olarak V. dö- nem: 6 1976 tarihli 19. ile edebiyat ve siyaset pazartesi ve günleri Bu dönemi 3 1978 tarihli 60. ile sona erdi. VI. dönem: Ekim 1979'da 61. tekrar olarak on iki devam etti. 7 Ocak 1983'te 73. itibaren günlük gazeteye bu dönemi 17 Haziran 1983 tarihli 233. kadar sürdü. VII. dönem: 25 Temmuz 1988'de dün- ve islam alemin[n genel durumu- na bir olarak Za- man içinde kendi idrak etmesi ve bu amaçla kültüründen hareket- le devletlerin ve üzerine ve esas itibariyle Sezai Karakoç'un kendi ve takma adlarla hikaye ve de- .neme ründeki örnekleriyle çev- resinde yeni bir genç ve inanç ve filizlenmenin örnekleri özellikle günlük gazete ve dergi olarak dö- olarak tekrar 1. nemlerde konulara da aktüel gö- yan dergi 1992'ye kadar rünümleri içinde yer Gerek verimlerden 1960 fikri ve edebi ha- örneklerin, gerekse reketlerde etkili olan dergisinin çevrilerek metinlerin seçi- zemini belirtmek için minde sadece halinde kalan de- göz önünde bulundurmak ge- fikri olgunluk seviyesinde de yer rekir: Devleti'nin son günlerin- alan yazariara öncelik deki ve sebep ol- bütün sürelerinde zamanda Türkiye 'deki fikri ve divan ve tasawuf metinlerin- siyasi çevrelerde de etkisini uzun süre den de örnekler Çünkü bir yandan savunulan hem kurumlardan kalan resmi kültür siyasetiyle hem de Mark- bir yandan da müslüman ay- sizm gibi kökenli muhalif ve halk ile devlet mü- Ierle bir tarzda nasebetler zaman zaman gerilimli bir Bundan her iki kesim ortamda cereyan Bu durum da tepkiyle dergi, acil meselelerle bir zaruret ara zamanlarda bile, özellikle haline getirirken ilim, fikir ve edebiyat ve edebiyat kesin- zeminlerinde ortak- tisiz ve etkili bir fonksiyona sahip oldu. korumak da Kendisi edebf ya- dergisinde ise ve dergileri de etkiledi. itibaren özellikle edebf ve fikrf yazan ve yazar- ortak bir atmosferde · lar Sezai Karakoç (Zülküf Can- na derginin yüce, Mehmet Yasin, Mehmet C. sembolize edilen Sa it Yeni). Abdullah Öztemiz ' .... - ........ "" ·" ..... _.. "'<1"""" 372 1. lu, Rasim Özdenö ·ren, Cahit Nu- ri Pakdil, Erdem Ziya Nur. Ebu- bekir Durali Mehmed Ça- Ahmet Yücel, Kamil Berki, Alaeddin Özdenören. Özel , Ca hit Koytak, Ahmet Kot, Arif Soylu , Muzaffer Budak, Kamil Öz- türk, Ali Özkavaf, Diclehan, Cafer Barlas, Necat Yüksel Peker. Yük- sel Kanar. Harnit Can. Ömer Erdem, Ah- met Kamil Doruk, Mustafa Ruhi rin, H. Kaymak, Tahir Yücel, Ah- met Kahraman. Bülent T. Demirgil, Tur- gut Akman. Serhat Canbolat. Yener Mevl üt Ceylan, Mevlana Eserlerinden tercümeler ya- zarlardan ise Osman Yahya, Mahmud Ahmed, Muhammed Ha- mfdullah, Han, Ebü' I- Hasan Ali Nedvf, Resul Hamzatov. Ahdat Suyef. T. S. Eliot. A. Sorokin, S. Kirkegaard, Paul Hazard, Virginia Woolf, Gabriel Marcel, W. Faulkner, Rilke, Claudel, Dylan Tho- mas, Ezra Pound, Hard Crane, W. Blake, Karl Jaspers. Wolfrang Köhler, Ariand Ussher. W. B. Yeats. Eugene lonesco. Diclehan. Sanat ue Dünya· sznda Sezai Karakoç, istanbul 1980, tür.yer.; Behçet Necatigil. isimler Söz· 1983, s. 215; TDEA, ll, 325·326; V, 180·182. liJ EBuBEKiR ERoi'ku L Feridun (1894· 1976) Türk tarihçisi. _j Mehmet Feridun'dur. Dukagin- zade Mehmed Cemal Bey'in olup ve kanunu kadar Dukaginzade (Dukakinza- de. Dokakinzade) aile ve orta gördük- ten sonra gitti ve Kuleli As- keri Lisesi· ne girdi. Buradan 191 da, Harbiye'den de 1912'de mezun oldu. olarak Balkan, Çanakka le, Kaf- kas cephesi 1921 'de Anadolu'ya geçerek Sakarya birinci grup harbiyyesinde gö- rev yükseldi. istiklal son- ra Harp Akademileri'ndeki tahsil dö- nemini tamamlayarak 1924 Tem- muzunda kurmay oldu. Harbiyye-i Umümiyye'de görevlendiril- di. 192S'te Harp Akademileri taktik retmeni. 1926 ·da da harp tarihi meni oldu. Askerlerin evlen- mesini yasaklayan kanunun üze- rine 22 Eylül 1927' de askerlikten Ancak sivil olarak akademideki dersleri- ne devam etti. F. Dirimtekin Türk Hava Kurumu'nda rei s (1935- 939). 1939'da Be- den Te rbiyesi istanbul Bölge müdürlü- 1942'de Eminönü Halkevi görevlerinde bulundu. 1942-1946 bu halkevinin tarih ve mü- ze müzeleriyle 194S'ten

DİRİLİ Ş · 2018-05-25 · tekin'in bu eserleri ve diğer çalışmaları için bk. Eyice, s. 268-281). Feridun Dirimtekin, meslekten bir ta rihçi olmamakla beraber başta harp

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DİRİLİ Ş · 2018-05-25 · tekin'in bu eserleri ve diğer çalışmaları için bk. Eyice, s. 268-281). Feridun Dirimtekin, meslekten bir ta rihçi olmamakla beraber başta harp

DiRiLiŞ

yotlarla istanbul'da yayımlandı. Yayın dö­nemleri şöyledir: ı. dönem: Mart ve Ni­san 1960, iki sayı. ll. dönem: Mart 1966-Nisan 1967, on iki sayı. lll. dönem: Ekim 1969-Ocak 1971, on altı sayı. IV. dönem : Eylül 1974'ten itibaren ve 1. sayıdan baş­layarak on sekiz sayı çıktı. Bu dört dö­nemde de aylık olarak yayımlandı. V. dö­nem: 6 Mayıs 1976 tarihli 19. sayı ile başladı. "Düşünce, edebiyat ve siyaset günlüğü"ne dönüşen Diriliş pazartesi ve perşembe günleri yayımlandı. Bu yayın dönemi 3 Ağustos 1978 tarihli 60. sayı ile sona erdi. VI. dönem: Ekim 1979'da 61. sayıdan başlayıp tekrar aylık olarak on iki sayı devam etti. 7 Ocak 1983'te 73. sayıdan itibaren günlük gazeteye dönüşen Diriliş'in bu yayın dönemi 17 Haziran 1983 tarihli 233. sayıya kadar sürdü. VII. dönem: 25 Temmuz 1988'de

rilmiştir. Diriliş başlangıçta düşünce dün­yasına ve islam alemin[n genel durumu­na bir bakış tarzı olarak belirmişti r. Za­man içinde İslam toplumlarının kendi gerçekliğini idrak etmesi ve bu amaçla geçmişteki İslam kültüründen hareket­le devletlerin ve toplumların yapılanma­sı üzerine düşünceler geliştirilmiştir.

Diriliş'teki görüş ve düşünceler esas itibariyle muhtevalarını Sezai Karakoç'un kendi imzası ve takma adlarla yazdığı yazılarda bulmuştur. Aynı doğrultudaki

görüşler, edebiyatın şiir, hikaye ve de­. neme tü ründeki örnekleriyle Diriliş çev­resinde yeni bir anlayış doğurmuş, genç şair ve yazarların yayımlanan çalışmala­rı aynı inanç ve anlayış doğrultusundaki filizlenmenin örnekleri olmuştur.

Diriliş'te, özellikle günlük gazete ve haftalık dergi olarak yayımlandığı dö-

haftalık olarak tekrar 1. sayıdan başla- nemlerde siyası konulara da aktüel gö-yan dergi yayımını Şubat 1992'ye kadar rünümleri içinde yer verilmiştir. Gerek sürdürmüştür. çağdaş İslam dünyasındaki verimlerden

1960 sonrasındaki fikri ve edebi ha- örneklerin, gerekse Batı edebiyatından reketlerde etkili olan Diriliş dergisinin çevrilerek yayımlanan metinlerin seçi-yayımlandığı zemini belirtmek için şu minde sadece atılım halinde kalan de-hususları göz önünde bulundurmak ge- ğil, fikri olgunluk seviyesinde de yer rekir: Osmanlı Devleti'nin son günlerin- alan yazariara öncelik tanındı. Diriliş'in deki gruplaşmalar ve bunların sebep ol- bütün yayım sürelerinde aynı zamanda duğu tartışmalar. Türkiye'deki fikri ve divan şiirinden ve tasawuf metinlerin-siyasi çevrelerde de etkisini uzun süre den de çeşitli örnekler yayımlandı. göstermiştir. Çünkü bir yandan çökmüş Diriliş'te savunulan düşünceler hem kurumlardan kalan hatıralar tazeliğini resmi kültür siyasetiyle hem de Mark-korumuş, bir yandan da müslüman ay- sizm gibi Batı kökenli muhalif düşünce-dınlar ve halk ile devlet arasındaki mü- Ierle bağdaşmayan bir tarzda gelişti.

nasebetler zaman zaman gerilimli bir Bundan dolayı her iki kesim tarafından ortamda cereyan etmiştir. Bu durum da tepkiyle karşılanan dergi, yayımına acil meselelerle uğraşmayı bir zaruret ara verildiği zamanlarda bile, özellikle haline getirirken ilim, fikir ve edebiyat düşünce ve edebiyat alanlarında kesin-adamlarının çalışma zeminlerinde ortak- tisiz ve etkili bir fonksiyona sahip oldu. lığı korumak da güçleşmiştir. Kendisi dışındaki edebf anlayışları. ya-

Diriliş dergisinde ise başlangıcından zarları ve dergileri de etkiledi. itibaren özellikle edebf ve fikrf çalışma- Diriliş'te yazan başlıca şair ve yazar-ların ortak bir atmosferde toplanması - · lar şunlardır : Sezai Karakoç (Zülküf Can-na çalışıldığı görülmüş, derginin adında yüce, Mehmet Yasin, Mehmet C. Güneş, sembolize edilen diri liş kavramı gelişti- Sait Yeni). Abdullah Öztemiz Hacıtahiroğ-

DİRİLİ Ş

~~loı-.<it;lool

· "''"""""1'~»1 ' .... - ........ ""·" ~., m,._~.-...ı.ı..,.,.~.,.....,,.,..,

..... _.. "'<1"""" · ~-'"'""""''

372

Diriliş' i n

1. sayısın ı n

kapağ ı

lu, Rasim Özdenö·ren, Cahit Zarifoğlu , Nu­ri Pakdil, Erdem Bayazıt. Ziya Nur. Ebu­bekir Eroğlu, Durali Yılmaz, Mehmed Ça­vuşoğlu, İsmail Kıllıoğlu , Ahmet Yücel, Kamil Eşfak Berki, Alaeddin Özdenören. İsmet Özel, Cahit Koytak, Ahmet Kot, Arif Soylu, Muzaffer Budak, Kamil Öz­türk, Ali Özkavaf, Şakir Diclehan, Cafer Barlas, Necat Çavuş, Yüksel Peker. Yük­sel Kanar. Harnit Can. Ömer Erdem, Ah­met işler, Kamil Doruk, Mustafa Ruhi Şi­r in, H. İbrahim Kaymak, Tahir Yücel, Ah­met Kahraman. Bülent T. Demirgil, Tur­gut Akman. İbrahim Serhat Canbolat.

Yener Sonuşen, Mevlüt Ceylan, Mevlana İdris.

Eserlerinden tercümeler yapılan ya­zarlardan bazıları ise şunlardır: Osman Yahya, Mahmud Ahmed, Muhammed Ha­mfdullah, İnamullah Han, Ebü' I- Hasan Ali Nedvf, Resul Hamzatov. Ahdat Suyef. T. S. Eliot. A. Sorokin, S. Kirkegaard, Paul Hazard, Virginia Woolf, Gabriel Marcel, W. Faulkner, Rilke, Claudel, Dylan Tho­mas, Ezra Pound, Hard Crane, W. Blake, Karl Jaspers. Wolfrang Köhler, Ariand Ussher. W. B. Yeats. Eugene lonesco.

BİBLİYOGRAFYA:

Şakir Diclehan. Sanat ue Düşünce Dünya· sznda Sezai Karakoç, istanbul 1980, tür.yer.; Behçet Necatigil. Edebiyatım!Zda isimler Söz· lüğü, İstanbul 1983, s. 215; TDEA, ll, 325·326; V, 180·182. liJ EBuBEKiR ERoi'ku

L

DİRİMTEKİN, Feridun

(1894· 1976)

Türk tarihçisi. _j

Asıl adı Mehmet Feridun'dur. Dukagin­zade Mehmed Cemal Bey'in oğlu olup İstanbul'da doğdu ve soyadı kanunu çı­kıncaya kadar Dukaginzade (Dukakinza­de. Dokakinzade) aile adını kullandı.

İlk ve orta öğrenimini İzmir'de gördük­ten sonra İstanbul'a gitti ve Kuleli As­keri Lisesi· ne girdi. Buradan 191 O· da, Harbiye'den de 1912'de mezun oldu. Teğmen olarak Balkan, Çanakkale, Kaf­kas cephesi savaşiarına katıldı. 1921 'de Anadolu'ya geçerek Sakarya Savaşı' nda

birinci grup erkan-ı harbiyyesinde gö­rev aldı; aynı yılın kasımında yüzbaşı­

lığa yükseldi. istiklal Savaşı'ndan son­ra Harp Akademileri'ndeki tahsil dö­nemini tamamlayarak 1924 yılı Tem­muzunda kurmay oldu. Aynı yıl Erkan-ı Harbiyye-i Umümiyye'de görevlendiril­di. 192S'te Harp Akademileri taktik öğ­retmeni. 1926 ·da da harp tarihi öğret­meni oldu. Askerlerin yabancılarla evlen­mesini yasaklayan kanunun çıkması üze­rine eşi yabancı olduğundan 22 Eylül 1927' de askerlikten ayrıldı. Ancak sivil öğretmen olarak akademideki dersleri­ne devam etti.

F. Dirimtekin Türk Hava Kurumu'nda reis muavinliği (1935- ı 939). 1939'da Be­den Terbiyesi istanbul Bölge müdürlü­ğü, 1942'de Eminönü Halkevi başkanlı­ğı görevlerinde bulundu. 1942-1946 yıl­ları arasında bu halkevinin tarih ve mü­ze şubesinin İstanbul müzeleriyle yakın bağlantı kurmasını sağladı. 194S'ten

Page 2: DİRİLİ Ş · 2018-05-25 · tekin'in bu eserleri ve diğer çalışmaları için bk. Eyice, s. 268-281). Feridun Dirimtekin, meslekten bir ta rihçi olmamakla beraber başta harp

itibaren Türkiye Turing ve Otomobil Ku­rumu bünyesinde ayrı bir kuruluş olan istanbulu Sevenler Grubu'na üye seçil­di. 1946-19SO yılları arasında istanbul Şehir Meclisi üyesi ve imar Karma Ko­misyonu başkanı oldu.

Dirimtekin, şehir meclisi üye! i ği 19SO'­de sona erince Türkiye Turing ve Oto­mobil Kurumu'nda başkan yardımcısı

olarak kaldı. Ayrıca Eski Eserleri Koru­ma Encümeni'ndeki görevini sürdürdü. istanbul'un Fethinin Beşyüzüncü Yıl Dö­nümünü Kutlama Derneği ' nde de üye idi. Bu derneği Ekrem Hakkı Ayverdi ile birlikte yeniden şekillendirip Fetih Der­neği adıyla bir enstitü haline getirdi. 19SS yılında Ayasofya Müzesi müdürlü­ğüne tayin edildi , 1971 yılına kadar bu görevini sürdürdü. 26 Eylül 1976'da öl­dü ve 29 Eylül günü Feriköy Mezarlığı'­na defnedildi.

Eserleri. Feridun Dirimtekin'in Türk harp tarihine dair olan ilk yayınlarında 1. Dünya Savaşı'ndaki çarpışmalara dair konular ele alınmıştır (Büyük Harp · Türk Cephe/eri, 1. Kısım , istanbul 1926- 1927; Büyük Harp· Türk Cephe/eri: Çanakkale Cephesi, IL Kısım, istanbul 1927 ; Büyük Harp· Türk Cephe/eri: Filistin Cephesi, lll. Kıs ım , istanbul 1927; Büyük Harp· Türk

Cephe/eri: Kafkas Cephesi, istanbul 1931, 2. bs). Dirimtekin. bizzat içinde yaşadı ­

ğı 1. Dünya Savaşı dışında daha eski ta­rihlerdeki savaşlara dair de araştırma­lar yayımiadı: "18S3- SS Seferinde Ru­meli ve Kırım Harekatı" (İstanbul. ts ı; "1736-1739 Türk-Avusturya- Rus Seferi" (İstanbul 1928); "Nizip, 1831-1840 Türk­Mısır Seferi" ( İstanbul 1931); "1714-1718 Türk- Avusturya- Venedik Seferi " (İstan­bul 1932) ; "Malazgirt Meydan Muhare­besi, 26 Ağustos 1 071" (İstanbul 1936; 1943. 2. bs.). Askeri Mecmua'nın çeşitli sayılarına ek olarak yayımlanan bu ça­lışmaların ardından Konya ve Düzbel (1146 ve 1176) (İstanbul 1944) ve Haçlı

Feridun Dirimtekin

Seferlerinde İnönü ve Eskişehir Mey­dan Muharebeleri (İ stanbul 1946) adlı

kitapları kaleme aidı.

Dirimtekin 1949'da istanbul'un fethi­ne dair büyük eserini verdi (İstanbul 'un Fethi, istanbul 1949; 1976, 2. bs.). İstan­bul 'un 14S3'te kuşatılmasına dair üç ciltlik bir eseri olan Ali Rıza Sağman ile girişilen polemik üzerine ona bir maka­le ile cevap verdi ( "İstanbul Surları Hen­deklerinde Su Var rmydı ?" , Tarih Dün· yası, II, sy. 15 [İstanbul 1950]. s. 643-647). 19S2-1953 yıllarında Türk Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni'nde Fatih devriyle ilgili birçok makale yayımiadı: "Fatih'in Donanma Komutanlarından Has Yünus Bey" (sy 126 119521. s. 6-9); "Fa­tih'in Ordusu İstanbul'a Ewela Nereden Girdi?" (sy. 132 119531. s. 17); "İstanbul Muhasarasında Donanma Haliç'e Nasıl

Geçirildi" (sy 133 ]19531. s. 6-7); "Son Bi­zans imparatoru Konstantin Xl'in Ölü­mü" (sy. 135 11 953 1. s. 4-5); "İstanbul'un Muhasarası ve Zaptı" (sy 136 ]1 9531. s. 3- 13); "İstanbul'un Zaptı Türkler'in Vic­dan Hürriyetine Hizmetlerinin Bir Tim­salidir" (sy 136 ]1 953 1. s. 16-18). Dirimte­kin aynı yıllarda İstanbul surları hakkın­da bol resimli şu iki kitabı yayımladı: Fe­tihden Önce Marmara Surlan (İstan­bul 1953); Fetihden Önce Haliç Surları (İstanbul 1956). Bunlarla birlikte Fetih'­ten sonraki İstanbul'a dair küçük kitabı da üç dilde ayrı ayrı basıldı : Ecnebi Sey­yahlara Nazaran Fetih'den Sonraki İs­tanbul (İstanbul 1953).

Feridun Dirimtekin, İstanbul'un fethi­nin SOO. yıl dönümü vesilesiyle dışarıda basılan ve içlerinde tarihi gerçekiere ay­kırı pek çok şeyler bulunan bazı araştır­malara dair tahlil ve tenkit yazıları da yayımiadı (Amantos ve Moschopulos'un makaleleri hakkında, Fatih ve istanbul Der· gisi, ll , sy 7-12 11 9541. s. 275-282; F. Ba­binger'in Fatih 'e dair kitabı hakkında, istan·

bul Enstitüsü Mecmuası, I 119551. s. 123-132)

Ayasofya'ya müdür olması ile kendini Bizans eserlerini incelemeye veren Di­rimtekin, Osmanlı devri tarihiyle ilgili ola­rak İstanbul Enstitüsü Mecmuası'nda çıkan birkaç büyük makalesi yanında ("Belgrad'ın İki Muhasarası", ll 11 956 1. s. 5 1-86 ; "Ecnebi Seyyahlara Göre Onse­kizinci Asrın İkinci Yarısında İstanbul", IV ]19581. s. 93-134; "Sadr-ı Azam Adni Mahmud Paşa", IV ]195 81. s. 167-190; "Ec­nebi Seyyahlara Göre XVII. Yüzyılda İs­tanbul'un Medeni ve İçtimai Hayatı", V 119591. s. 56-98) yine birkaçı İstanbul'la

D]R]N]

ilgili olan bazı küçük çalışmalar da ka­leme almıştır: Ecnebi Seyyahlara Na­zaran XVI. Yüzyılda İstanbul (İstanbul 1964); "Fatih Sultan Mehmed'in Anne­si", Türk Turing ve Otomobil Kurumu BelJeteni (sy. 261 11 963 1, s. 15-17); "Türk­ler Devrinde istanbul", {a.e., sy. 35 / 314 119721. s. 5-8); "19. Yüzyıldan Bugüne Ka­dar İstanbul" (a.e., sy . 36 / 3!5 119721. s. 2-9); "Preveze ve inebahtı " (Tarih Konuş u·

yor, Vl / 36 119671. s. 2987-2992); "Selçuk­luların Anadolu'da Yerleşmelerini Sağ­

layan İki Zafer" (Malazgirt Armağan Kita· bı IAnkara 19721. s. 23 1-238); "Muasır Bi­zans Kaynaklarına Göre Osmanlılar'ın Ru­meli'ye Geçiş ve Yerleşişleri" (V//. Türk

Tarih Kongresi ]19701. Kongreye Sunulan Bildiriler, Ankara 1973, ll , 577-580; Dirim­tekin'in bu eserleri ve diğer çalışmaları için bk. Eyice, s. 268-281).

Feridun Dirimtekin, meslekten bir ta­rihçi olmamakla beraber başta harp tari­hi olmak üzere bilhassa istanbul'un fet­hi üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmış­tır. Bizans arkeolojisi uzmanlığına dönme­si ise amatörce olmuş, dolayısıyla araş­tırmaları takdim metodu bakımından çok defa tatmin edici bir seviyeye yüksele­memiştir.

BİBLİYOGRAFYA : "İstanbul Ayasofya Müzesi Müdürlüğün­

den Emekli Feridun Dirimtekin Vefat Etti", /COM·Müzeler Bülteni, sy. 14 ( 1976). s. 6; "Yö­netim Kurulu Başkanımız Feridun Dirimte­kin Vefat Etti", TTOK Belleteni: Haberler Bel· le te ni, sy. 551334 ( 1976), s. 1 ; Semavi Eyice. "Trakya Araşhrmacılarından Feridun Dirim­tekin, 1894 -1976", GDAAD, sy. 8·9 ( 1979-80). s. 259·285; R. Ekrem Koçu, "Dirimtekin, Feri­dun", ist.A, VIII, 4606·4607; Osman Nebioğlu. "Dirimtekin (Dukakinoğlu) , Feridun", Türki· ye'de Kim Kimdir Ansiklopedisi, istanbul 1961 · 62, s. 222·223; isınet Görgüıü . On Yıllık Har· bin Kadrosu, 1 912· 1922, Ankara 1993, s. 119, 271, 279, 289, 290 (savaşlarda görev a l dığ ı

askeri birlikler hakkında) . r:;;;,ı ~ SEMA Yİ EYİCE

1 DİRİNİ

ı

( ~ . .r,..UI)

Ebu Muhammed izzüddln Abdülazlz b. Ahmed b. Sa!d ed-Dlrlnl

(ö. 694 / 1295)

Rifaiyye tarikatının Aziziyye kolunun kurucusu,

tefsir, fıkıh, kelam alimi,

L mutasawıf- şair.

_j

612 (1215) veya 613'te (1216) Mısır'­da Garbiye vilayetine bağlı Neberuh'un doğusundaki Dfrfn köyünde doğdu. Kü­çük yaşta öğrenime başladı. Fıkıh alimi

373