4
TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 11 • YIL: 2010 TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSTANBUL ŞUBESİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE YAYIN YÖNETMENİ (SORUMLU) Prof. Dr. Mustafa ÇAĞRICI YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ve YAYIN KOORDİNATÖRÜ Kadriye AVCI ERDEMLİ EDİTÖR Kerime CESUR [email protected] YAYIN EKİBİ Abdülkerim YATĞIN Davut ÖZGÜL Emine ARSLAN Kadir ÖZTÜRK Kâmil BÜYÜKER Kerime CESUR Mehmet YÜKSEL Kâmil COŞTU Tuba ER SERTEL Yunus KAPLAN TASHİH Dr. A. Cüneyt KÖKSAL FOTOĞRAF Gezgin Kültür Dergisi Arşivi KAPAK Osman TURHAN WEB www.dinvehayatdergisi.com Tuba ER SERTEL BASIM YERİ ve TARİHİ TDV Yay. Matbaası Ostim Örnek San. Sit. 1. Cd. No:11 Yenimahalle / ANKARA Tel: (0312) 354 91 31 ISSN: 1308-9595 DAĞITIM Osman SARIKÖSE TDV Yay. Mat. ve Tic. İşl. İstanbul 1.Şb. Klodfarer Cad. No:14/1 Divanyolu Fatih/İSTANBUL Tel: (0212) 518 46 04 • Faks: (0212) 518 83 07 Yayınlanan yazıların hukuki-bilimsel sorumluluğu yazarlara aittir. EDİTÖRDEN Bağlamı, temelleri ve emredilmesindeki hikmet, bir bütün olarak düşünülmediğin- de anlamlandırmakta çelişkiler yaşanabilecek bir ibadettir Kurban. Yaratılış serencamı, Hz. Âdem’den Efendimiz (a.s.)’a kadar insanın Allah’a imanının olgunlaşma sürecini gösterir aynı zamanda. Hz. Âdem’e eşyanın isimlerini öğreten Al- lah, Efendimiz’le dinini ikmâl etmiştir. Her şey Allah’ın sınırlarını belirlediği, O’na en yakın olan kutsal yerlerde olmuştur. Hz. İbrahim, kendisine vahiy gelmeden önce varlığını, dünyanın anlamını ve bir ya- ratıcının mevcudiyetini aklı ile sorgulamaya başlamış, dönemin insanlarının putlardan medet ummalarının tuhaflığını Kur’an’da da ifade edilen o meşhur olayla anlatmaya ça- lışmıştır. Bu aklî süreçten sonra vahye mazhar olan Hz. İbrahim, geç yaşta çocuk sahibi olmak ve mancınıkla içine atıldığı ateşten korunmak gibi mucizelerle desteklenmişti. O yüzden ne Hz. Hacer’i ve oğlunu daha sonra Hz. İsmail ile beraber inşasına emrolunaca- ğı Kabe’nin civarına bırakmak ne de Hz. İsmail’i kurban etmek vahyinde/sınanmasında tereddüt etmişti. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail, Allah’ın emrine sadâkatte sınavı geçtiklerinde Allah Teâlâ onların şükrünün bir ifadesi olarak kurban edilecek koçu göndermiş ve insanın kurban edilmeyeceğini göstermiştir. Kurban, birey olarak Hz. Âdem, Hz. İbrahim, Hz. İsmail ola- bilmek için bir merhaledir ve oraya onların yaşadığı süreçler hissedilebildikten ve yaratı- lış serencamı anlamlandırıldıktan sonra varılabilir. Yoksa âyette buyrulduğu gibi, ne kan- lar, ne de etler O’na ulaşır. Dosyamız kurban ibadetinin/düşüncesinin tarihi süreç içerisinde geçirdiği evre- ler, İslâm dışı dinlerde ve anlayışlarda kurbanın niteliği ile başlıyor. İslâm düşüncesinde Kurban, Vecdi Akyüz tarafından mufassal bir makale ile ele alındı. Hz. İbrahim’in han- gi oğlunun kurban edildiği meselesi, Hz. İsmail portresi kurbanın tarihi boyutuyla ilgi- li diğer yazılarımızdan bazıları… Bu sayımızda çocuklar için de bir kurban öyküsü ha- zırladık. Osmanlı’da Kurban Bayramı ile ilgili yazılarımız ilginizi çekecektir. Ahmet Kara- taş, Kurban imgesinin edebiyata yansımasını kaleme aldı. Kurbanın günümüze yansıyan sosyo-psikolojik yönü ve sağlığa ilişkin yönleri hakkında Kemal Sayar ve Ender Saraç ile yapılan söyleşiler dosyamızı tamamlayıcı nitelik taşımaktadır. Kurban Bayramı`nızı tebrik ederim. Saygılarımla Kerime Cesur Görsel Konsept Tasarım, Uygulama Zencefil'm / Halit Ömer Camcı Tel: 0212 533 35 58 Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem ıyd içün. Dem be-dem saat be-saat men senin kurbanınem KURBAN TDV - İstanbul Müftülüğü Dergisi Sayı: 11 • Yıl: 2010 Fuzûlî

EDİTÖRDEN - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03292/2010/2010_11/2010_11_AYDENIZT.pdf · onların şükrünün bir ifadesi olarak kurban edilecek koçu göndermiş ve insanın kurban

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: EDİTÖRDEN - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03292/2010/2010_11/2010_11_AYDENIZT.pdf · onların şükrünün bir ifadesi olarak kurban edilecek koçu göndermiş ve insanın kurban

TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ

SAYI: 11 • YIL: 2010

TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSTANBUL ŞUBESİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE

YAYIN YÖNETMENİ(SORUMLU)

Prof. Dr. Mustafa ÇAĞRICI

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ veYAYIN KOORDİNATÖRÜKadriye AVCI ERDEMLİ

EDİTÖRKerime CESUR

[email protected]

YAYIN EKİBİAbdülkerim YATĞIN

Davut ÖZGÜLEmine ARSLANKadir ÖZTÜRK

Kâmil BÜYÜKERKerime CESUR

Mehmet YÜKSELKâmil COŞTU

Tuba ER SERTEL Yunus KAPLAN

TASHİHDr. A. Cüneyt KÖKSAL

FOTOĞRAFGezgin Kültür Dergisi Arşivi

KAPAKOsman TURHAN

WEBwww.dinvehayatdergisi.com

Tuba ER SERTEL

BASIM YERİ ve TARİHİTDV Yay. Matbaası

Ostim Örnek San. Sit. 1. Cd. No:11Yenimahalle / ANKARATel: (0312) 354 91 31

ISSN: 1308-9595DAĞITIM

Osman SARIKÖSETDV Yay. Mat. ve Tic. İşl. İstanbul 1.Şb.

Klodfarer Cad. No:14/1 DivanyoluFatih/İSTANBUL

Tel: (0212) 518 46 04 • Faks: (0212) 518 83 07Yayınlanan yazıların hukuki-bilimsel

sorumluluğu yazarlara aittir.

EDİTÖRDEN

Bağlamı, temelleri ve emredilmesindeki hikmet, bir bütün olarak düşünülmediğin-de anlamlandırmakta çelişkiler yaşanabilecek bir ibadettir Kurban.

Yaratılış serencamı, Hz. Âdem’den Efendimiz (a.s.)’a kadar insanın Allah’a imanının olgunlaşma sürecini gösterir aynı zamanda. Hz. Âdem’e eşyanın isimlerini öğreten Al-lah, Efendimiz’le dinini ikmâl etmiştir. Her şey Allah’ın sınırlarını belirlediği, O’na en yakın olan kutsal yerlerde olmuştur.

Hz. İbrahim, kendisine vahiy gelmeden önce varlığını, dünyanın anlamını ve bir ya-ratıcının mevcudiyetini aklı ile sorgulamaya başlamış, dönemin insanlarının putlardan medet ummalarının tuhaflığını Kur’an’da da ifade edilen o meşhur olayla anlatmaya ça-lışmıştır. Bu aklî süreçten sonra vahye mazhar olan Hz. İbrahim, geç yaşta çocuk sahibi olmak ve mancınıkla içine atıldığı ateşten korunmak gibi mucizelerle desteklenmişti. O yüzden ne Hz. Hacer’i ve oğlunu daha sonra Hz. İsmail ile beraber inşasına emrolunaca-ğı Kabe’nin civarına bırakmak ne de Hz. İsmail’i kurban etmek vahyinde/sınanmasında tereddüt etmişti.

Hz. İbrahim ve Hz. İsmail, Allah’ın emrine sadâkatte sınavı geçtiklerinde Allah Teâlâ onların şükrünün bir ifadesi olarak kurban edilecek koçu göndermiş ve insanın kurban edilmeyeceğini göstermiştir. Kurban, birey olarak Hz. Âdem, Hz. İbrahim, Hz. İsmail ola-bilmek için bir merhaledir ve oraya onların yaşadığı süreçler hissedilebildikten ve yaratı-lış serencamı anlamlandırıldıktan sonra varılabilir. Yoksa âyette buyrulduğu gibi, ne kan-lar, ne de etler O’na ulaşır.

Dosyamız kurban ibadetinin/düşüncesinin tarihi süreç içerisinde geçirdiği evre-ler, İslâm dışı dinlerde ve anlayışlarda kurbanın niteliği ile başlıyor. İslâm düşüncesinde Kurban, Vecdi Akyüz tarafından mufassal bir makale ile ele alındı. Hz. İbrahim’in han-gi oğlunun kurban edildiği meselesi, Hz. İsmail portresi kurbanın tarihi boyutuyla ilgi-li diğer yazılarımızdan bazıları… Bu sayımızda çocuklar için de bir kurban öyküsü ha-zırladık. Osmanlı’da Kurban Bayramı ile ilgili yazılarımız ilginizi çekecektir. Ahmet Kara-taş, Kurban imgesinin edebiyata yansımasını kaleme aldı. Kurbanın günümüze yansıyan sosyo-psikolojik yönü ve sağlığa ilişkin yönleri hakkında Kemal Sayar ve Ender Saraç ile yapılan söyleşiler dosyamızı tamamlayıcı nitelik taşımaktadır.

Kurban Bayramı`nızı tebrik ederim.

SaygılarımlaKerime Cesur

Görsel Konsept Tasarım, Uygulama Zencefil'm / Halit Ömer Camcı Tel: 0212 533 35 58

Sayı11 Yıl

2010

Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem ıyd içün. Dem be-dem saat be-saat men senin kurbanınem

K U R B A N

TDV - İstanbul Müftülüğü Dergisi

TDV - İstanbul Müftülüğü Dergisi Sayı: 11 • Yıl: 2010

Fuzûlî

Kimi zamanı gözler, takvimler haber verir,

yılda iki bayram olur; kimi “vuslat”ı bekler, görünür

cemâl-i Yâr, bayram ol bayram olur…

Ahmet KARATAŞ

Page 2: EDİTÖRDEN - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03292/2010/2010_11/2010_11_AYDENIZT.pdf · onların şükrünün bir ifadesi olarak kurban edilecek koçu göndermiş ve insanın kurban

KURBAN BAYRAMI VESİLESİYLE OSMANLI DEVLETİ'NDE

MAHKUMLARIN AFFITuğba AYDENİZ*

*Dr., Vaiz, Zeytinburnu Müftülüğü

Yedikule Zindanları

Osmanlı'da bayrama verilen önem yalnızca kutlamalar ile sınırlı kalmamıştır. Bu önemli günün hürmetine bir takım ikram ve ihsanlarda bulunularak bayrama özel

bazı uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Bunun en tipik ve güzel örneği payitaht İstanbul başta olmak üzere Osmanlı idaresindeki diğer bölgelerde bayrama

hususî alınan af kararları neticesinde çeşitli suçlardan mahkum olmuş kişilerin tahliye edilmesidir.

Page 3: EDİTÖRDEN - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03292/2010/2010_11/2010_11_AYDENIZT.pdf · onların şükrünün bir ifadesi olarak kurban edilecek koçu göndermiş ve insanın kurban

Ekim

201

0

95

Bin dört yüz yıldır Müslümanların kutladığı iki bay-ram vardır: Ramazan bayramı ve kurban bayramı. İnsan-ların bir araya gelerek sevinç ve mutlulukları paylaştık-ları bu müstesna günler, İslâm âleminde her zaman coş-kuyla kutlanmış; bu kutlamalar resmî merasimlerle daha da gösterişli hale gelmiştir.

Osmanlı sarayında padişahların cülûs merasimle-rinden sonra gelen en önemli kutlamalar, muâyede adı verilen ıyd-ı fıtr (Ramazan bayramı) ve ıyd-ı adhâ (kur-ban bayramı) günlerinde gerçekleşirdi. Bayram günleri, üç ayların başlangıcı ve mübarek gecelerin tespiti İstan-bul kadısının i‘lâmı ile olurdu.1 İ‘lâm önce padişaha bil-dirilir, ardından halka duyurulurdu. Bu çerçevede kay-yımbaşılara verilen talimatla bütün cami ve mescidler-de kandiller yakılırdı. Kurban bayramlarında, arife günü ikindi vaktinden bayramın dördüncü günü ikindi vakti-

ne kadar top atılırdı.2 Muâyede merasimleri İstanbul'un fethinden on dokuzuncu yüzyıl ortalarına kadar Top-kapı Sarayı'nda yapılmış, 1867'den sonra Dolmabahçe Sarayı'nın orta kısmındaki Muâyede Salonu'nda yapıl-maya devam edilmiştir.3

Osmanlılar'da bayrama verilen önem yalnızca kut-lamalar ile sınırlı kalmamıştır. Bu önemli günün hürme-tine birtakım ikram ve ihsanlarda bulunularak bayrama özel bazı uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Bunun en ti-pik ve güzel örneği, payitaht İstanbul başta olmak üzere, Osmanlı idaresindeki diğer bölgelerde bayrama mahsus alınan af kararları neticesinde çeşitli suçlardan mahkum olmuş kişilerin tahliye edilmesidir. Ramazan ve kurban bayramlarının yanında Hz. Peygamber'in doğum günü olarak kutlanan Mevlid kandilinde de benzer af uygula-malarının olduğunu burada hatırlamak gerekir .4

Kurban Bayramı sebebiyle Bab-ı Zaptiye Mahbusu'nda bulunan hafif suçlulardan tahliye edilenler ve edilecek olanlar hakkında tezkire-i sâmiye

Page 4: EDİTÖRDEN - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03292/2010/2010_11/2010_11_AYDENIZT.pdf · onların şükrünün bir ifadesi olarak kurban edilecek koçu göndermiş ve insanın kurban

Ekim

201

0

96

Tahliyelerde dikkati çeken husus mahkumların Müslüman ya da gayri müslim olduğuna bakılmadan salıver-me işleminin yapılmasıdır.5 Adam öl-dürmekten üç yıl hapse mahkum olan ve cezasının bir kısmını çeken Alek-sander ve hırsızlıktan mahkumiyet alan Perikli Rumi 1320 (m. 1904) sene-si Kurban Bayramı hürmetine aff edi-len gayri müslimlerdendir.6

Belgelerden anlaşıldığına göre cezalarının bir kısmını çeken mahkum-ların dosyalarının bir dizi incelemeden geçirilmesi neti-cesinde af kapsamına dahil edilmeleri söz konusudur. Bir önceki sayfada fotokopisini verdiğimiz 1277/1860 senesine ait belge de buna örnek teşkil etmektedir.7 Sa-lıverilen mahkumların cezalarının üçte birini veya üçte ikisini tamamlamış olanlardan seçildiği görülmektedir.8 Bu çerçevede âdî ve hafif suçlar9 af kapsamında müta-laa edildiği gibi, adam öldürmek ve hırsızlık gibi suç-lar da bayram sebebiyle aff a uğramıştır.10 Ancak her su-çun af kapsamında olmadığı görülmektedir. H. 1306 (M. 1888) senesi Kurban Bayramı'nda kapsamına girmediği halde yanlışlıkla serbest bırakılan birkaç mahkum tekrar yakalanarak cezaevine gönderilmiştir.11

Kurban bayramı vesilesiyle ger-çekleştirilen salıverilmeler sadece İstanbul gibi merkezî yerlerden ol-mayıp daha uzaklarda da olabili-yordu. 1320/1902 senesine ait bir belgede Kurban Bayramı müna-sebetiyle Trablusgarp Vilayeti'nin Hums Sancağı'nda12 ve Erzurum Vilayeti’nde serbest bırakılan mah-kumlar buna örnek teşkil etmekte-dir. 13

Sonuç olarak şunu söyleyebi-liriz: Osmanlı Devleti bayramları birer af vesilesi kılarak bayramın ruhuna uygun bir uygulama yaparken, insan-ları çeşitli sebeplerle topluma kazandırmaya gayret et-miştir. Bu uygulamanın dar ve belirli bir yerde değil de kontrolü oldukça zor olan büyük bir imparatorluk sat-hında olması ise büyük devlet olmanın önemli bir ni-şanesi kabul edilebilir. Yazımızın konusunu oluşturan ceza ve af gibi toplum, hukuk ve siyasetle alakalı belge-ler ve bunların daha pek çok örneği Başbakanlık Osman-lı Arşivi'nde Osmanlı'nın uzun tarihini ortaya çıkarmaya katkıda bulunacak meraklı araştırmacıları beklemekte-dir.

1. BOA, HAT, 1633/8_1: 25 Ş. 1256 (22 Ekim 1840) Sultan Abdülmecid'in hatt-ı hümâyunu.

2. BOA, MKT. MHM, 403/71: 7 Z. 1284 (31 Mart 1868)3. Reşad Ekrem Koçu, "Bayram Alayı", İstanbul Ansiklopedisi, c. 4, s.

2296.4. BOA, İ. DH, 85084: 9 Ramazan [1] 305, 8 Mayıs 1304 (20 Mayıs

1888); DH.EUM, 30/79: 29 Mart [1] 324 (11 Nisan 1908). Bu konu-yu ele alan bir yazı için bkz. "Hz. Peygamber'in Doğumu Vesilesiy-le Osmanlı'da Mahkumların Aff ı", İnsanlığın Tükenmeyen Ümidi Peygamberimiz'e (Kutlu Doğum'un 1436. yılı münasebetiyle hazır-lanan eser), s. 78-81.

5. BOA, HR. MKT, 381/73: 6 Z 1277 (25 Temmuz 1860); ZB, 415/70: 13 Şubat 1320 (26 Şubat 1905).

6. BOA, ZB, 415/70 ve 71: 13 Şubat 1320 (26 Şubat 1905).7. BOA, A. AMD, 25/91: 22 M.1267 (27 Kasım 1850).8. BOA, DH. MKT, 457/27: 16 Z 1319 (26 Mart 1902); TFR. I. A, 3/286: 3

Z 1320 (3 Mart 1903). 9. BOA, Y.PRK.BŞK, 46/11: 6 Z 1313 (19 Mayıs 1896).10. BOA, ZB, 415/70: 13 Şubat 1320 (26 Şubat 1905); ZB, 415/71: 13

Şubat 1320 (26 Şubat 1905).11. BOA, DH. MKT, 1541/66: 4 M 1306 (10 Eylül 1888).12. BOA, DH. MKT, 491/65: 20 M 1320 (29 Nisan 1902).13. BOA, DH.MKT, 1050/26: 21 Z 1323 (16 Şubat 1906).

D İ P N O T L A R

Osmanlı Devleti bayramları birer af vesilesi kılarak bayramın ruhu-

na uygun bir uygulamaya imza atarken, insanları çeşitli sebepler-le topluma kazandırmaya gayret etmiştir. Bu uygulamanın dar ve belirli bir yerde değil de kontrolü oldukça zor olan büyük bir impa-ratorluk sathında olması ise bü-

yük devlet olmanın önemli bir ni-şanesi kabul edilebilir.

Osm

anlı'

da M

ahku

mla

r