Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
(DOKTORA TEZİ)
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖYÜ (ARACHNIDA: SOLIFUGAE) FAUNASI: SİSTEMATİĞİ,
ZOOCOĞRAFYASI VE EKOLOJİSİ
Halil KOÇ
Biyoloji Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu: 401.04.00 Sunuş Tarihi: 14 / 12 / 2007
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Hüseyin ARIKAN
Bornova – İZMİR
2007
II
III
Halil KOÇ tarafından DOKTORA TEZİ olarak sunulan
“Güneydoğu Anadolu Böyü (Arachnida: Solifugae) Faunası:
Sistematiği, Zoocoğrafyası ve Ekolojisi ” başlıklı bu çalışma E. Ü.
Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile E. Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü Eğitim ve Öğretim Yönergesi’nin ilgili hükümleri uyarınca
tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve
14/12/2007 tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday
oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunmuştur.
Jüri Üyeleri
İmza
Jüri başkanı
: Prof. Dr. Hüseyin ARIKAN
Raportör üye
: Prof. Dr. İ. Ethem ÇEVİK
Üye : Prof. Dr. Yusuf KUMLUTAŞ
Üye : Prof. Dr. Abidin BUDAK
Üye
: Doç. Dr. Kamil KOÇ
IV
V
ÖZET
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖYÜ (ARACHNIDA:
SOLIFUGAE) FAUNASI: SİSTEMATİĞİ, ZOOCOĞRAFYASI VE EKOLOJİSİ
KOÇ, Halil
Doktora Tezi, Biyoloji Bölümü
Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Hüseyin ARIKAN
Aralık 2007, 243 sayfa
Bu çalışmada, Hatay, Kilis, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa,
Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari ve Şırnak
illerinde 109 lokaliteden toplanan toplam 841 böyü örneği
değerlendirilmiştir.
Araştırma sahasından 5 familyaya ait 10 cins ve 15 tür teşhis
edilmiştir. İncelenen türler; Biton (Biton) tauricus Roewer, Biton (Biton)
zederbaueri (Werner), Biton (Bitonissus) schelkovnikovi Birula,
Gluviopsilla discolor (Kraepelin), Galeodes araneoides (Pallas), G. sp.
aff. conversus Roewer, G. toelgi Werner, Paragaleodes unicolor (Birula)
Paragaleodes nesterovi Birula, Gylippus (Paragylippus) monoceros
Werner, Eusimonia nigrescens Kraepelin, Karschia (Karschia)
mastigofera (Birula), Rhagoderma tricolor Roewer, Rhagodes
caucasicus Birula ve Rhagodia obscurior (Penther)’dir.
VI
Bu türlerden 4 tanesi: Biton (Bitonissus) schelkovnikovi Birula,
Paragaleodes nesterovi Birula, P. unicolor (Birula) ve Rhagoderma
tricolor Roewer Türkiye faunası için yeni kayıt; Biton (Biton)
zederbaueri (Werner) araştırma sahası için ilk kez bildirilmektedir. Biton
(Biton) tauricus Roewer ve Galeodes toelgi Werner türleri ise
deskripsiyonun yapıldığı tarihten sonra ilk defa bulunmuştur.
Ayrıca, familya, cins ve türlere ait özellikler, biyo-ekolojik
gözlemlere, ve sistematik notlara değinilmiş ve araştırma sahası için bir
çeklist verilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Güneydoğu Anadolu, böyü, fauna, 4 yeni kayıt,
Daesiidae, Galeodidae, Gylippidae, Karschiidae, Rhagodidae, çeklist.
VII
ABSTRACT
THE SOLIFUGES (ARACHNIDA: SOLIFUGAE) FAUNA OF
SOUTHEAST ANATOLIA: SYSTEMATIC, ZOOGEOGRAPHY AND ECOLOGY
KOÇ, Halil
Ph. D. in Biology
Supervisor: Prof. Dr. Hüseyin ARIKAN
December 2007, 243 pages
In this study, it was organized many zoological expedition in
Hatay, Kilis, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin,
Batman, Siirt, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari and Şırnak provinces. A total of
841 solpugid specimens were collected from 109 localities in the study
area.
In conclusion of the studies, 10 genus and 15 species that belong
to 5 families were recorded. The following species are listed: Biton
(Biton) tauricus Roewer, Biton (Biton) zederbaueri (Werner), Biton
(Bitonissus) schelkovnikovi Birula, Gluviopsilla discolor (Kraepelin),
Galeodes araneoides (Pallas), G. sp. aff. conversus Roewer, G. toelgi
Werner, Paragaleodes unicolor (Birula) Paragaleodes nesterovi Birula,
Gylippus (Paragylippus) monoceros Werner, Eusimonia nigrescens
Kraepelin, Karschia (Karschia) mastigofera (Birula), Rhagoderma
tricolor Roewer, Rhagodes caucasicus Birula and Rhagodia obscurior
(Penther).
VIII
Biton (Bitonissus) schelkovnikovi Birula, Paragaleodes nesterovi
Birula, P. unicolor (Birula) and Rhagoderma tricolor Roewer are
recorded from Turkey for the first time. Biton (Biton) zederbaueri
(Werner) is recorded from study area for the first time. Biton (Biton)
tauricus Roewer and Galeodes toelgi Werner were found for the first
time after their desription.
Furthermore, with this study not only family, genus and species
characteristics are given but also bio-ecological, systematic notes and a
checklist for study area were attached.
Key Words: Southeast of Anatolia, solpugid, fauna, 4 new record,
Daesiidae, Galeodidae, Gylippidae, Karschiidae, Rhagodidae, checklist.
IX
TEŞEKKÜR
Tez adının seçilmesinde öngörülerinden yararlandığım ve tezin her
aşamasında bilgi, deneyim, eleştirileri ve Zooloji Anabilim Dalı olanaklarını
kullanmama imkan tanıyan değerli hocam ve tez danışmanım Prof. Dr. Hüseyin
Arıkan’a, arazi çalışmalarını birlikte gerçekleştirdiğimiz, tecrübe, bilgi,
deneyimlerinden yararlandığım, özel kütüphane ve kolleksiyonununda çalışma
olanağı sağlayan ve evinde misafir eden Alexandr V. Gromov (Almaata,
Kazakistan) ve konuk severliği için değerli eşi Aliya Gromova’ya şükranlarımı
sunarım.
Bazı yayınlara ulaşmamı sağlayan Doktorant Anna Papadoupulou
(British Museum, İngiltere), arazi çalışmalarında yardımlarından dolayı
Doktorant Ersen Aydın Yağmur, Doktorant Sinan Anlaş, Mehmet Yalçın’a,
arazi çalışmalarının yürütülmesi için gerekli izinleri veren Hatay, Kilis,
Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Mardin, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Van,
Hakkari, Şırnak Valilik’lerine, Almanca literatürün çevirisinde yardımlarını
gördüğüm Prof. Dr. Abidin Budak ve Dr. Bekir Keskin’e teşekkür ederim.
Bu çalışmanın yürütülmesinde parasal kaynak sağlayan: Fen 2006/017
proje kapsamında tezi destekleyen Ege Üniversitesi Araştırma Fon
Saymanlığı’na ve Amerikan Ulusal Bilim Destekleme Fonu (NSF) tarafından
finanse edilen “Global Survey and Inventory of Solifugae” (BIO-DEB
0228699) adlı proje kapsamında çalışmalarımıza parasal destek aktaran Dr.
Lorenzo Prendini (American Museum of Natural History, New York)’ye
teşekkürü bir borç biliriz.
Ayrıca, çalışmamı gerçekleştirmemde büyük destek ve özveride
bulunan, aileme teşekkür eder şükranlarımı sunarım.
X
XI
İÇİNDEKİLER Sayfa
ÖZET ..................................................................................................... V ABSTRACT ....................................................................................... VII TEŞEKKÜR ......................................................................................... IX
ŞEKİLLER DİZİNİ .............................................................................. XV
ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................... XXVII
1. GİRİŞ ................................................................................................. 1
2. BÖYÜLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER ........................... 11
3. MATERYAL VE METOD ............................................................ 25
3.1. Araştırma Sahasının Tanıtımı ............... .................................... 25
Türkiye’deki Zoocoğrafik Bölgeler ....................................... 35
3.2. Materyalin Toplanması, Korunması ve Değerlendirilmesi ...... 37
4. BULGULAR VE TARTIŞMA ....................................................... 43
Çalışma Alanında Bulunan Familyalar için Teşhis Anahtarı .
.................................................................................................... 43
4.1 FAMİLYA: DAESIIDAE KRAEPELIN ........................... 44
Altfamilya: Daesiinae Kraepelin . .......................................... 46
Cins: Biton Karsch .. ............................................................... 46
Altcins: Biton (Biton) Karsch .... ............................................. 48
Tür: Biton (Biton) tauricus Roewer ........................................ 48
Tür: Biton (Biton) zederbaueri (Werner) ............................... 50
Altcins: Biton (Bitonissus) Roewer .... .................................... 61
Tür: Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) .................... 61
Altfamilya: Gluviopsinae Roewer . ........................................ 73
Cins: Gluviopsilla Roewer ... ................................................... 73
Tür: Gluviopsilla discolor (Kraepelin) ................................... 74
XII
İÇİNDEKİLER (Devam)
Sayfa
4.2 FAMİLYA: GALEODIDAE SUNDEVALL ................... 85
Cins: Galeodes Olivier .............................................................. 86
Tür: Galeodes araneoides (Pallas) ............................................ 90
Tür: Galeodes sp. aff. conversus Roewer ................................ 98
Tür: Galeodes toelgi Werner .................................................. 103
Cins: Paragaleodes Kraepelin ............................................... 108
Tür: Paragaleodes sp. ............................................................. 111
Tür: Paragaleodes unicolor (Birula) ...................................... 113
Tür: Paragaleodes nesterovi Birula ....................................... 118
4.3 FAMİLYA: GYLIPPIDAE ROEWER ............................ 123
Cins: Gylippus Simon ............................................................. 124
Altcins: Gylippus (Paragylippus) Roewer ............................. 128
Tür: Gylippus (Paragylippus) monoceros Werner ................ 130
4.4 FAMİLYA: KARSCHIIDAE KRAEPELIN ................... 141
Cins: Eusimonia Kraepelin ................................................... 142
Tür: Eusimonia nigrescens Kraepelin ................................... 146
Cins: Karschia Walter ............................................................ 154
Altcins: Karschia (Karschia) Walter ..................................... 159
Tür: Karschia mastigofera Birula .......................................... 159
4.5. FAMİLYA: RHAGODIDAE POCOCK ........................ 174
Cins: Rhagoderma Roewer .................................................... 176
Tür: Rhagoderma tricolor Roewer ......................................... 177
Cins: Rhagodes Pocock .......................................................... 183
XIII
İÇİNDEKİLER (Devam)
Sayfa
Tür: Rhagodes caucasicus Birula .......................................... 187
Cins: Rhagodia Roewer .... ..................................................... 191
Tür: Rhagodia obscurior (Penther) ....................................... 191
5. SONUÇ . .......................................................................................... 201
6. KAYNAKLAR DİZİNİ ................................................................ 205
7. EK . ............................................................................ ...................... 239
Güneydoğu Anadolu Böyü Faunası Çeklisti . ...................... 239
ÖZGEÇMİŞ . ...................................................................................... 243
XIV
XV
ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil Sayfa
1. 1 Böyülerin dünyadaki dağılışı ..................................................... 4
2. 1. Ergin bir böyünün genel dış morfolojik yapısı ....................... 12
2. 2. Değişik yapı ve şekildeki flagellumlar ................................... 14
2. 3. Karschia mastigofera Birula türünde abdominal segmentlerde
yer alan ktenidia’nın şekli ......................................................... 16
2. 4. Anal segmentte anüsün konumu ............................................. 17
2. 5. Kertenkele ile beslenen bir böyü ............................................ 18
2. 6. Galeodes caspius subfuscus türünde çiftleşme ....................... 19
2. 7. Galeodes caspius subfuscus, dişi yumurtalarıyla ................... 21
2. 8. Galeodes sp. (Galeodidae) cinsine ait larvalar ....................... 23
3. 1. Güneydoğu Anadolu’da örneklemenin yapıldığı iller ............ 26
3. 2. Güneydoğu Anadolu’nun bitki örtüsü .................................... 28
3. 3. Güneydoğu Anadolu’nun toprak yapısı .................................. 30
3. 4. Güneydoğu Anadolu’dan seçilmiş istasyonlardan alınan aylık
ortalama sıcaklık [°C] ve aylık ortalama yağış [mm] diyagramları
........................................................................................................... 33
XVI
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
3. 5. Türkiye’deki zoocoğrafik bölgeler ......................................... 36
3. 6. Böyü toplamada kullanılan malzemeler. ................................ 38
3. 7. Böyülerin yakalanması için çukur tuzak hazırlanışı ............... 40
4. 1. Daesiidae familyasının dünyadaki dağılışı ............................. 45
4. 2. Biton cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı ....................... 48
4. 3. Biton tauricus Roewer, Keliser iç yan taraftan flagellumun
görünüşü .................................................................................... 49
4. 4. Biton tauricus Roewer türünün habitatı (Şanlıurfa, Karacadağ)
.................................................................................................... 50
4. 5. ♂ Biton zederbaueri (Werner) ................................................ 52
4. 6. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü .............................. 52
4. 7. Keliserin dış yandan görünüşü ................................................ 53
4. 8. a. I. bacak tarsusu, b. IV. bacak tarsus segmentleri ................ 54
4. 9. Pedipalp metatarsusu ve tarsusun görünüşü ........................... 54
4. 10. a. Oküler tüberkülün, b. Genital segmentin görünüşü .......... 55
4. 11. Flagellumun görünüşü .......................................................... 56
XVII
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 12. ♀ Biton zederbaueri (Werner) .............................................. 56
4. 13. Sefalotoraks ve keliserler üstten görünüşü ........................... 57
4. 14. Keliserin dış-yandan görünüşü ............................................. 58
4. 15. Genital sternitin görünüşü ..................................................... 58
4. 16. Biton zederbaueri (Werner) türünün habitatı (Kilis, Hasancalı) . 59
4. 17. Biton zederbaueri (Werner) türünün üzerinde yakalandığı
küçük dikenli ve çalı bitki formasyonundan oluşan habitatı
(Kilis, Hasancalı) ................................................................... 60
4. 18. Sefalotoraks ve keliserlerin üstten görünüşü ........................ 63
4.19. Keliserin dış-yandan görünüşü .............................................. 64
4. 20. Oküler tüberkülün görünüşü ................................................. 64
4. 21. Flagellumun görünüşü .......................................................... 65
4. 22. Pedipalpin görünüşü ve metatarsustaki dikenler ................... 65
4. 23. Genital segment ve alt kısmındaki ktenidia’nın görünüşü .... 66
4. 24. I. bacaktaki tarsusun görünüşü .............................................. 67
XVIII
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 25. ♀ Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) ............................ 67
4. 26. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü ............................ 68
4. 27. Oküler tüberkülün görünüşü ................................................. 68
4. 28. Keliserin dış-yandan görünüşü ............................................. 69
4. 29. Pedipalpin görünüşü ............................................................. 69
4. 30. Genital segment ve ktenidia’nın görünüşü ........................... 70
4. 31. Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) türünün habitatı
(Iğdır, Melekli) .......................................................................... 71
4. 32. Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) türünün yaşadığı
kumul ve yarı çöl habitat (Iğdır, Aralık) ................................... 72
4. 33. Gluviopsilla cinsinin Türkiye’deki dağılışı .......................... 74
4. 34. ♂ Gluviopsilla discolor (Kraepelin) ..................................... 78
4. 35. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü ............................ 78
4. 36. Pedipalp tibiası, metatarsus ve tarsustaki renklenme ............ 79
4. 37. Pedipalpteki tibia, femur, metatarsus ve tarsustaki dikenlerin
görünüşü .................................................................................... 79
XIX
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 38. Oküler tüberkülün propeltidiumdaki konumu ve görünüşü ....... 80
4.39. Flagellumun görünüşü ........................................................... 80
4. 40. Abdominal segmentte bulunan ktenianın görünüşü .............. 81
4. 41. ♀ Gluviopsilla discolor (Kraepelin) ..................................... 82
4. 42. Sefalotoraks ve keliserin genel görünüşü ............................. 82
4. 43. Oküler tüberküllerin görünüşü .............................................. 83
4. 44. Genital segmentin genel görünüşü ........................................ 83
4. 45. Galeodidae familyasının dünyadaki dağılışı ......................... 85
4. 46. Galeodes cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı ............... 89
4. 47. ♂ Galeodes araneoides (Pallas) ........................................... 93
4. 48. ♀ Galeodes araneoides (Pallas) ........................................... 94
4. 49. ♂ Galeodes sp. aff. araneoides’de vücut renklenmesi
(Şanlıurfa, Akçakale, Üçtepe) ................................................... 98
4. 50. ♂ Galeodes sp. aff. conversus Roewer (Van, Muradiye) ... 100
4. 51. ♀ Galeodes sp. aff. conversus Roewer (Van, Muradiye) ... 101
4. 52. ♂ Galeodes toelgi Werner (Kilis, Çangallı Ziyaret Tepesi) ..... 105
XX
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 53. ♀ Galeodes toelgi Werner (Kilis, Çangallı Ziyaret Tepesi) ..... 105
4. 54. Paragaleodes cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı ..... 110
4. 55. ♀ Paragaleodes sp. (Hatay, Aktepe) .................................. 112
4. 56. Paragaleodes sp. habitatı (Hatay, Aktepe yakınları) .......... 112
4. 57. ♀ Paragaleodes unicolor (Birula) (Şanlıurfa, Viranşehir,
Gellegöç’ün güneydoğusu) ..................................................... 113
4. 58. Keliserin dış-yandan görünüşü ........................................... 115
4. 59. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü .......................... 115
4. 60. a. oküler tüberkülün, b. abdominal segmentlerde yer alan
stigmayı örten tarak şeklindeki yapılar ................................ 116
4. 61. I. bacak tarsusunun görünüşü .............................................. 117
4. 62. Pedipalp femur, tibia ve tarsusun görünüşü ........................ 117
4. 63. Paragaleodes unicolor (Birula) habitatı (Şanlıurfa, Viranşehir,
Gellegöç’ün güneydoğusu) .................................................. 118
4. 64. ♂ Paragaleodes nesterovi Birula (Şırnak’ın 20 km güneydoğusu,
Sini Dağı) .............................................................................. 119
XXI
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 65. ♂ Paragaleodes nesterovi Birula türünün abdominal
segmentinde bulunan ktenidia yapısı .................................. 121
4. 66. Gylippidae familyasının dünyadaki dağılışı ....................... 124
4. 67. Gylippus cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı ............. 127
4. 68. ♂ Gylippus monoceros Werner .......................................... 130
4. 69. Erkek bireyde a. Sefaloraks ve keliser (üstten), b. Oküler tüberkül
yapısı (Yeşilli, Mardin) .............................................................. 131
4. 70. Keliserin iç-yandan görünüşü (Yeşilli, Mardin) ................. 132
4. 71. Keliser dış-yandan ve flagellum yapısı (Yeşilli, Mardin) ... 132
4. 72. Erkek bireyde a. genital segment, b. pedipalp (tibia, femur,
metatarsus ve tarsus) görünüşü (Yeşilli, Mardin) ................ 133
4. 73. ♂ Gylippus monoceros Werner türünün çeşitli kısımları. .. 134
4. 74. ♀ Gylippus monoceros Werner .......................................... 135
4. 75. Dişi bireyde a. Sefalotoraks ve keliser (üstten), b. Oküler
tuberküllerin görünüşü (Çiçekalan, Şanlıurfa) ..................... 135
4. 76. Dişi bireyde keliser dış-yandan (Çiçekalan, Şanlıurfa) ...... 136
XXII
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 77. Dişi bireyde a. IV. bacak tarsusu ve segmentasyonu, b. I.
bacak tarsusundaki tırnaklar ................................................ 136
4. 78. Dişi bireyde pedipalp (tibia, femur, metatarsus ve tarsus)
(Çiçekalan, Şanlıurfa) ................................................................ 137
4. 79. Genital segmentin görünüşü (Çiçekalan, Şanlıurfa) ........... 137
4. 80. ♀ Gylippus monoceros Werner türünde genital segment yapısı
............................................................................................... 138
4. 81. Gylippus monoceros Werner türünün habitatı (Hakkari’nin
kuzeyi) .................................................................................. 139
4. 82. Karschiidae familyasının dünyadaki dağılışı ...................... 142
4. 83. Eusimonia Kraepelin cinsinin Türkiye’deki dağılışı .......... 145
4. 84. a. Sefalotoraks ve keliserin görünüşü, b. I. bacak tarsus tırnağı
(Gaziantep, İslahiye, Huzurlu Yaylası) ................................ 146
4. 85. Keliserin dış-yandan görünüşü (Gaziantep, İslahiye, Huzurlu
Yaylası) ................................................................................ 147
4. 86. Hareketsiz parmağın uç kısmında bulunan boynuzsu yapının iç
tarafında bulunan 3 adet dikensi yapı (Gaziantep, İslahiye,
Huzurlu Yaylası) .................................................................. 148
XXIII
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 87. Eusimonia nigrescens Kraepelin flagellum yapısı (Gaziantep,
İslahiye, Huzurlu Yaylası) ................................................... 149
4. 88. Pedipalp metatarsus ve tarsusundaki diken yapıları (Gaziantep,
İslahiye, Huzurlu Yaylası) ................................................... 149
4. 89. Genital segmentin genel görünüşü (Gaziantep, İslahiye,
Huzurlu Yaylası) .................................................................. 150
4. 90. Ktenidianın görünüşü .......................................................... 150
4. 91. ♂ Eusimonia nigrescens Kraepelin ..................................... 151
4. 92. Eusimonia nigrescens Kraepelin türünün gece ağaç gövdesi
kabuklarının altında yakalandığı ağaç gövdesi .................... 152
4. 93. Eusimonia nigrescens Kraepelin türünün gece ağaç gövdesi
kabuklarının altında yakalandığı ağaç ve habitatı ................ 152
4. 94. Karschia cinsinin Türkiye’deki dağılışı .............................. 158
4. 95. a. I. bacak tarsus tırnakları, b. oküler tüberkülün genel
görünüşü ............................................................................... 161
4. 96. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü ........................... 161
4. 97. Keliserin dış yandan görünüşü ............................................ 162
4. 98. ♂ Karschia mastigofera Birula sefalotoraks ve keliserlerin
üstten görünüşü .................................................................... 163
XXIV
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 99. ♂ Karschia mastigofera Birula keliserin ve flagellumun iç-
yandan görünüşü .................................................................. 163
4. 100. Flagellumun genel görünüşü ............................................. 164
4. 101. Pedipalp metatarsus ve tarsusundaki dikenler .................. 164
4. 102. Pedipalp metatarsusunun ventralinde yer alan papilla yapıları
............................................................................................... 165
4. 103. Abdominal segmentlerde yer alan ktenidia görünüşü ....... 165
4. 104. Abdominal segmentlerde yer alan ktenidia’nın renk ve genel
görünüşü ............................................................................... 166
4. 105. Erkekte genital segmentin görünüşü ................................. 166
4. 106. ♀ Karschia mastigofera Birula genel görünüşü ............... 167
4. 107. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü ......................... 168
4. 108. a. Göz tüberkülü ve gözün yandan gürünüşü, b. çizim ......... 168
4. 109. Keliserin dış yandan görünüşü .......................................... 169
4. 110. Pedipalp metatarsus ve tarsusunun görünüşü ................... 169
4. 111. I. bacak tarsusundaki tırnaklar .......................................... 170
XXV
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 112. ♀ Karschia mastigofera Birula genital sternitin görünüşü ... 170
4. 113. IV. abdominal segmentte bulunan ktenidia ...................... 171
4. 114. Karschia mastigofera Birula türünün gece arazisinde bol
miktarda yakalandığı kaya ve çevresindeki kısa çalı formundan
oluşan habitat (Iğdır, Yenidoğan yakınları) .............................. 172
4. 115. Karschia mastigofera Birula habitatı (Iğdır, Yenidoğan
yakınları) .............................................................................. 173
4. 116. Rhagodidae familyasının dünyadaki dağılışı .................... 176
4. 117. Rhagoderma Roewer cinsinin Türkiye’deki dağılışı ........ 177
4. 118. ♂ Rhagoderma tricolor (Birula) (Gaziantep) .......................... 178
4. 119. Rhagoderma tricolor Roewer türünün habitatı (Şanlıurfa,
Birecik) ................................................................................ 181
4. 120. Rhagodes cinsinin Türkiye’deki dağılışı .......................... 186
4. 121. ♂ Rhagodes caucasicus Birula (Iğdır, Çalpala) ................ 187
4. 122. Rhagodes caucasicus Birula türünün habitatı (Iğdır, Çalpala)
............................................................................................... 190
4. 123. ♂ Rhagodia obscurior (Penther) ....................................... 193
XXVI
ŞEKİLLER DİZİNİ (Devam ediyor) Şekil Sayfa
4. 124. Sefalotoraks ve keliserlerin üstten görünüşü .................... 194
4. 125. Anüsün ventral konumlu görünüşü ................................... 194
4. 126. 8. abdominal segmentte stigmanın yerleşimi .................... 195
4. 127. Keliserin dış-yandan görünüşü ......................................... 196
4. 128. Pedipalp tarsusunun görünüşü .......................................... 196
4. 129. I. bacak tarsusundaki tırnağın görünüşü ........................... 197
4. 130. Flagellumun genel ve yakından görünüşü ........................ 198
4. 131. Rhagodia obscurior (Penther) türünün Türkiye’deki dağılışı
............................................................................................... 199
4. 132. Rhagodia obscurior (Penther) türünün habitatı (Şanlıurfa,
Düzenli yakınları) ................................................................ 200
XXVII
ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge Sayfa
1. 1. Türkiye böyü faunasının komşu ülkelerle kıyaslanması ................... 7
1. 2. Günümüze kadar bir çok yazar tarafından Türkiye’den tanımlanmış
böyülerin sayısı ve tanımlanan böyülerin muhafaza edildikleri
müzeler ........................................................................................ 7
4. 1. İncelenen Biton zederbaueri (Werner) türünün materyal listesi ...... 51
4. 2. İncelenen Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) türünün
materyal listesi .......................................................................... 62
4. 3. İncelenen Gluviopsis discolor (Kraepelin) türünün materyal listesi 75
4. 4. İncelenen Galeodes araneoides (Pallas) türünün materyal listesi ... 92
4. 5. ♂ ve ♀ Galeodes araneoides (Pallas) türünde diken
formulasyonu (Iğdır, Gürgen) ................................................... 94
4. 6. ♂ ve ♀ Galeodes araneoides (Pallas) türünde morfometrik ölçüm
(Iğdır, Gürgen) .......................................................................... 95
4. 7. İncelenen Galeodes sp. aff. araneoides (Pallas) türünün materyal
listesi ......................................................................................... 96
4. 8. İncelenen Galeodes sp. aff. conversus Roewer türünün materyal
listesi ......................................................................................... 99
XXVIII
ÇİZELGELER DİZİNİ (Devam ediyor)
Çizelge Sayfa
4. 9. ♂ ve ♀ Galeodes sp. aff. conversus Roewer türüne ait morfolojik
ölçümler (Iğdır, Yenidoğan) ................................................... 102
4. 10. ♂ ve ♀ Galeodes sp. aff. conversus Roewer türüne ait diken
formulasyonu (Iğdır, Yenidoğan) ........................................... 102
4. 11. İncelenen Galeodes toelgi Werner türünün materyal listesi ........ 104
4. 12. ♂ ve ♀ Galeodes toelgi Werner türüne ait diken formulasyonu
(Bitlis, Tatvan) ........................................................................ 106
4. 13. ♂ ve ♀ Galeodes toelgi Werner türüne ait morfolojik ölçümler
(Bitlis, Tatvan) ........................................................................ 106
4. 14. İncelenen Paragaleodes unicolor (Birula) türünün materyal
listesi ....................................................................................... 114
4. 15. ♂ Paragaleodes nesterovi Birula türünün bacak eklemlerinde
bulunan diken formulasyonu ................................................... 122
4. 16. İncelenen Gylippus monoceros Werner türünün materyal listesi
.................................................................................................. 129
4. 17. İncelenen Karschia mastigofera Birula türünün materyal listesi
.................................................................................................. 160
4. 18. İncelenen Rhagodia obscurior (Penther) türünün materyal listesi
.................................................................................................. 192
1
1. Giriş
Arachnida sınıfının küçük gruplarından birini teşkil eden böyüler,
araknidlerin en hızlısı olarak nam salmıştır. Galeodes sp. 53 cm’lik
mesafeyi 1 saniyede koşmaktır (Manton, 1968). Hızlı koşma konusunda
Arthropoda filumu içinde yer alan Periplaneta americana (Insecta)
türünden sonra ikinci sırada yer alır (Delcomyn, 1971). Canlılar aleminde
kendi ölçütlerinde değerlendirildiğinde en büyük ve en güçlü keliserlere
sahiptir (Punzo, 1998c). Hızı yüzünden bir çok bilim adamı “wind
scorpion” veya “wind spiders” olarak isimlendirmiştir (Bernard, 1897;
Cloudsley-Thompson, 1958). Büyük bir kısmı nokturnal (gececi)
olmasına karşın gündüz aktif olan (diurnal) türlerde mevcuttur. Bu
yüzden bazı bilim adamları “sun spiders” olarak isim vermiştir (Pocock,
1898). Aynı yazarlar bir çok türde prosomanın dorsali kemer şekline
benzediğinden “camel-spiders” ve bazı otörler örümceklerden ayırmak
için üstün körü “false-spiders” olarak isimlendirmişlerdir. Türkiye ve
Türki Cumhuriyetler’de (Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve
Türkmenistan’da) “böyü”, “böğü”, “sarı kız”, “dana kafası” “buzağı bas”
şeklinde isimler verilmiştir (Aliev ve Gadzhiev, 1982; pers. com.
Gromov, 2006). Ülkemizde böyülere yöresel isimler verilmiştir. Örneğin,
Hatay, Reyhanlı, Oğulpınar’da “Rıttayle”; Gaziantep, İslahiye’de “Kızıl
Göz”; Şanlıurfa, Çamlıdere’de “Gindır”; Şırnak, Beytüşşebab,
Başaran’da “Helpazük”; Şırnak, İdil, Oymak’ta “Ankabut”; Ağrı,
Doğubeyazıt’ta “Rotto”; Hakkari ve Van İl’lerinde “Paspazük” ve
Iğdır’da “Güve”, “Büve” ve “Mele”.
2
Pallas (1772), böyüleri Phalangium araneoides olarak araknidler
içinde sınıflandıran ilk Avrupa’lı bilim adamıdır. Olivier (1791) ise
“Galeodes” cinsi altında ilk kez sınıflandırmıştır. “Solifugae” altında
sınıflandırmayı yapan ilk otör Sundevall (1833)’tür. Bugüne kadar
böyülerin sınıflandırılmasında Subordo ve Süperfamilya gibi kategoriler
kullanılmamıştır. Genus üstü kategorilerini kapsayan sınıflandırmalar ilk
kez 1800’lü yılların ortasında başlamıştır (Koch 1842; Simon 1879a;
Pocock, 1897; Kraepelin 1899a). Modern sınıflandırma ilk kez 1930’lu
yıllarda Roewer (1932, 1933, 1934, 1941) tarafından yayınlanan
monograflarla yapılmıştır. Roewer’in çalışmaları filogenetik içerikten
yoksundur (Harvey, 2002, 2003) ve sınıflandırması bir çok bilim adamı
tarafından eleştirilmiştir (Birula, 1938; Turk, 1948; Panouse, 1961;
Muma, 1951; Lawrence, 1955; Simonetta ve Dele Cave, 1968; Muma,
1976; Lawrence, 1976; Wharton, 1981; Gromov, 2000). Tanımladığı
birçok subfamilya ve cinsler reddedilmiştir (Birula, 1938; Turk, 1960;
Dele Cave ve Simonetta, 1971). Muma (1951, 1962)’nın yaptığı “Kuzey
Amerika’nın Eremobatidae Familya Revizyon’u” hariç Roewer (1932,
1933, 1934, 1941)’den sonra yapılmış geniş kapsamlı familya revizyon
çalışması mevcut değildir. Yeni Dünya’da yapılmış bölgesel faunistik
çalışmalarda Roewer’in etkisinde çok az kalınarak ve konstant
karakterler seçilerek, daha doğru sınıflandırmalar yapılmıştır (Muma,
1951, 1962, 1963, 1967, 1970a, 1971a,b, 1974b, 1976, 1982, 1986, 1987,
1989; Muma ve Muma, 1988; Brookhart ve Muma, 1987; Muma and
Brookhart, 1988; Maury, 1970, 1976, 1977, 1979, 1980a,b, 1981,
1982a,b, 1983, 1984, 1985, 1986, 1987, 1992, 1998). Son 25 yılda cins
3
düzeyinde çok az monograf mevcut olup, son yıllardaki çalışmalar kısa
makaleler şeklindedir.
Halihazırda fosiller hariç, 12 familyaya ait 1136 tür
tanımlanmıştır (Harvey, 2003). Antartika, Avustralya, Madagaskar ve
Yeni Zelanda (Pocock, 1899) ve bazı adalar hariç (Zavattari, 1957;
Roewer, 1961b; Muma, 1970b; Armas, 1994, 2002, 2004; Baert,
Moelfait ve Desender, 1995; Armas ve Alegre 2001; Armas ve Teruel
2005; Teruel ve Armas, 2005) tüm dünyada dağılış göstermektedir (Şekil
1.1). Genel olarak bakıldığında, eski dünyada dağılış gösteren familyalar:
Ceromidae, Galeodidae, Gylippidae, Hexisopodidae, Karschiidae,
Melanoblossiidae, Rhagodidae ve Solpugidae’dir. Sadece yeni dünyada
dağılış gösteren familyalar: Ammotrechidae, Eremobatidae ve
Mummuciidae’dir. Hem eski hem de yeni dünyada dağılış gösteren tek
familya Daesiidae’dir. Daesiidae familyası Avrupa’nın güneyinde, Orta
Doğu’da, Asya’da, Afrika’da ve Güney Amerika’da yani hem eski hem
de yeni dünyada dağılış gösteren tek familyadır. Dünyada 6 altfamilyaya
ait 29 cins ve 177 tür dağılış göstermektedir. Bunlardan Ammotrechelis,
Ceratobiton, Gluviella, Namibesia, Syndaesia ve Valdesia monotipik
cinsler olup, sistematik pozisyonları belli değildir. Yeni dünyadan
tanımlanan Ammotrechelis Şili, Syndaesia ve Valdesia ise Arjantin’den
tanımlanmış günümüzde bilinen monotipik cinslerdir (Maury, 1980b,
1981, 1984, 1987).
4
Şekil. 1. 1 Böyülerin dünyadaki dağılışı (Savary, 2007).
Böyü tür çeşitliliği bakımdan dünyanın en zengin bölgesi güney
Afrika’dır. Dünyada dağılış gösteren 12 familyanın altısı, türlerin % 25’i
Namibiya’da dağılış göstermekte olup, Hexisopodidae familyası buraya
endemiktir. Hexisopodidae, Ceromidae ve Melanoblossidae familyaları
sadece Sub-Sahara Afrika’ya endemiktir (Harvey, 2003).
Böyülerin fosil kayıtları çok azdır. Literatürde yalnız beş tür
bildirilmiş, verilen en eski fosil kaydı 330 milyon yıllıktır. Protosolpuga
carbonaria, Happlodontus proterus, Schneidarachne saganii,
Cratosolpuga wunderlichi ve Palaeoblossia groehni (Petrunkevitch,
1913; Poinar ve Santiago-Blay, 1989; Lebrun, 1996; Selden ve Shear,
1996; Mursch ve Steffan, 1997; Selden ve Dunlop, 1998; Dunlop ve
Rössler, 2003; Dunlop, Wunderlich ve Poinar, 2004).
Türkiye böyü faunasıyla ilgili çalışmalar Pavesi (1876) ile
başlamıştır. Karsch (1880) Kübek’ten Gylippus quaestiunculus, Birula
(1890a,b, 1905b, 1913, 1929a,b) Karchia mastigofera türünü Kars’tan,
5
Rhagodes caucasicus türünü Tuzluca (Iğdır)’dan, Gylippus caucasicus
koenigi Oltu (Erzurum)’dan ve Galeodes armeniacus türünü Ağrı
Dağı’nın eteklerinden, Pocock (1895), Galeodes araneoides (=Galeodes
hector) türünü Bodrum (Muğla)’dan tanımlamıştır. Kraepelin (1899a)
Gluviopsilla discolor türünü İzmir’den, Eusimonia nigrescens türünü
Kübek’ten deskripsiyonu yapmış ve 1901’de Solifugae ordosuna büyük
katkı sağlayan monografı yayımlamıştır. Werner (1905) Erciyes
Dağı’ndan (Kayseri) Biton zederbaueri, Gylippus monoceros ve
Barrussus pentheri türlerini tanımlamış ve Türkiye böyü faunası ile ilgili
ilk çeklisti yayımlamıştır. Werner (1922) Gavur Dağları’ndan (Amanos,
Hatay) Galeodes toelgi türünü tavsif etmiştir. Kraepelin (1901)’den sonra
bugüne kadar yapılmış en detaylı çalışma Roewer tarafından yapılmış ve
bu araştırıcı Türkiye’nin çeşitli yerlerinden 14 tür tanımlamıştır. Birula
(1938) Roewer’den sonraki en önemli çalışmadır. Daha sonraki yıllarda
Turk (1960) Tuz Gölü Galeodes anatoliae, G. lycaonis türünü Acı Göl
civarından ve Ereğli (Konya)’den Gluviopsis paphlagonia türünün
deskripsiyonunu yapmıştır. Son yıllarda Harvey (2002) Roewer (1960,
1961a)’in aynı isimli (Galeodes atroluteus Roewer) iki ayrı türün
deskripsiyonunu farketmiş ve bunlardan sonuncusunu Galeodes
darendensis olarak değiştirmiştir. Hirst (1912) Galeodes birulae türünü
tanımlamış, isimlendirmeyi farketmeyen Roewer (1941) aynı isimle
başka bir tür tanımlamıştır. Harvey (2002) son tanımlanan türü Galeodes
gromovi olarak isimlendirmiştir.
Yabancı araştırıcıların dışında ülkemizde sadece iki yayın
bulunmaktadır. Bunlardan ilki Koca (2002), Niğde ve çevresinde yaptığı
çalışmada 13 tür incelemiştir. Bunlar: Daesia zederbaueri Werner;
6
Galeodellus caspius (Birula), G. orientalis (Stoliczka), Galeodes arabs
C.L. Koch, G. araneoides (Pallas), G. caspius Birula, G. graecus C.L.
Koch, Othoes vittatus Hirst; Gylippus monoceros Werner, G.
quaestiunculus Karsch; Karschia birulae Roewer; Rhagodes eylandti
(Walter); Oparbella asiatica Turk. Gluviopsis rufescens ve Rhinippus
pentheri (Werner) türlerini Türkiye’den yeni kayıt vermiş ancak
çalışmasında bu türler yer almamaktadır. Koca (2002), Türkiye için yeni
kayıt verdiği Galeodellus caspius (Birula), Galeodes caspius Birula’nın
sinonimi olup, G. orientalis (Stoliczka) türü Hindistan’da, Karschia
birulae Roewer türü Çin’de ve Rhagodes eylandti (Walter) türü ise
Türkmenistan ve İran’nın Türkmenistan sınırında dağılış gösterdiğinden
zoocoğrafik olarak Türkiye’den kayıt verilmesi pek mümkün değildir.
Yine Oparbella asiatica Turk (Cins ismi yanlış verilmiş olup, doğrusu
“Oparba”) ve Othoes vittatus Hirst türleri İsrail’de dağılış göstermekte
olup, yeni kayıt lokalitesi olan Niğde, zoocoğrafik olarak türün dağılışı
açısından İsrail’le yakınlık göstermesi oldukça zordur. Bu nedenle yeni
kayıt verilen bu türlere şüphe ile bakıyoruz. İkincisi ise, Bayram ve ark.
(2005) Kırıkkale’de yaptığı çalışmada, Türkiye’de bir familya içinde bir
cinse bağlı üç böyü türünün dağılış gösterdiğini vurgulayarak Galeodes
araneoides (Pallas) ve G. graecus C.L. Koch türlerini kaydetmiştir.
Bugüne kadar yapılan çalışmaların sonucunda, Türkiye’den 6
Familya’ya ait 15 cins ve 43 tür tespit edilmiştir.
Ülkemizde dağılış gösteren böyü türleri, komşu ülkelerin böyü
faunasıyla karşılaştırıldığında en fazla takson çeşitliliğine sahip olduğu
görülür (Çizelge 1.1).
7
Çizelge 1. 1. Türkiye böyü faunasının komşu ülkelerle kıyaslanması.
Familya sayısı Cins sayısı Tür sayısı Türkiye 6 15 43 İran 5 22 72 Irak 5 12 26 Suriye 5 11 19 Azerbaycan 5 6 12 Avrupa (Yunanistan, Bulgaristan ve Kıbrıs dahil)
4 9 18
Kıbrıs (Kıbrıs Rum Kesimi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti)
4 4 5
Ermenistan 4 4 6 Yunanistan 3 7 10 Gürcistan 1 1 1 Bulgaristan 1 1 1
Günümüze kadar ülkemizden 31 tür tanımlanmıştır (Çizelge 1. 2).
Çizelge 1. 2. Günümüze kadar bir çok yazar tarafından Türkiye’den tanımlanmış böyülerin sayısı ve tanımlanan böyülerin muhafaza edildikleri müzeler (* ZMNB: Museum für Naturkunde der Humboldt Universität, Berlin; ZMUH: Zoologisches Institut und Zoologisches Museum, Hamburg). Yazar Yıl Türkiye’den
tanımlanan tür sayısı Türlerin Muhafaza Edildiği Müzeler
Roewer 1933, 1934, 1941, 1961a
14 Senckenberg Museum,
Werner 1905, 1922 4 Vienna Museum, Birula 1890a,b, 1905b,
1913, 1929a,b 4 St. Petersburg,
Turk 1960 3 Jerusalem Museum, Kraepelin 1899a 2 Senckenberg Museum, Harvey 2002 2 Senckenberg Museum, Karsch 1880 1 ZMNB veya ZMUH* Pocock 1895 1 British Museum, Londra TOPLAM 31
Güneydoğu Anadolu böyü faunası ile ilgili ilk çalışma 18.
yüzyılın sonlarında Karsch (1880) tarafından Kübek (Anadolu)’den
8
Gylippus quaestiunculus Karsch tanımlamıştır. Birula (1890a) Karschia
mastigofera Birula türünü Kars’tan ve Kraepelin (1899a) ise Eusimonia
nigrescens Kraepelin türünü Karayöl (Anadolu)’den deskripsiyonunu
vermiştir. Werner (1922) Gavur (Amanos) Dağı’ndan Galeodes toelgi
Werner türünü tanımlamıştır. Carl Fredrick Roewer (1933) yılında
Diyarbakır’ın kuzeyinden (Güney Toroslar’dan) Gluviopsida taurica
Roewer ve Solpugella asiatica Roewer; 1934 yılında ise yine aynı
lokaliteden Galeodes ruptor Roewer, G. sulfuripes Roewer ve G. taurus
Roewer türlerini tanımlamıştır. A. A. Bialynitzky-Biroula (Birula), Ağrı
Dağı eteklerinde, Aras Nehri vadisinden Galeodes armeniacus Birula ve
Iğdır, Tuzluca (Kulp)’dan Rhagodes caucasicus Birula türlerini
tanımlamıştır. Son yıllarda Harvey (2002) Van’dan Galeodes gromovi
Harvey türünü bilim dünyasına sunmuştur. Bu çalışmaların dışında
Güneydoğu Anadolu böyü faunasına birçok katkı sağlanmıştır (Birula,
1890a,b, 1905b, 1907, 1913, 1938; Kraepelin, 1901; Werner, 1905, 1922;
Zykoff, 1911; Roewer, 1933, 1934, 1941, 1959, 1961b; Zilch, 1946;
Aliev ve Gadzhiev, 1983; Harvey, 2003).
Bugüne kadar yayımlanan literatür bilgisinden, Güneydoğu
Anadolu’da altı familyaya ait 11 cins ve 24 türün dağılış gösterdiği tespit
edilmiştir. Bunlar: Biton tauricus Roewer, Blossia spinosa Simon,
Gluviopsilla discolor (Kraepelin) (Daesiidae); Galeodes araneoides
(Pallas), G. armeniacus Birula, G. caspius Birula, G. fumigatus (Walter),
G. graecus (C.L. Koch), G. gromovi Harvey, G. ruptor Roewer, G.
schach Birula, G. sulfuripes Roewer, G. toelgi Werner, G. taurus Roewer
(Galeodidae); Gylippus monoceros Werner, G. quaestiunculus Karsch,
G. syriacus (Simon) (Gylippidae); Barrussus pentheri (Werner),
9
Eusimonia nigrescens Kraepelin, Karschia mastigofera Birula
(Karschiidae); Rhagodes caucasicus Birula, Rhagodia obscurior
(Penther) (Rhagodidae); Solpugella asiatica Roewer, (Solpugidae).
Bu çalışmada Güneydoğu Anadolu’da dağılış gösteren böyü
türleri tespit etmek, sistematik, faunistik ve zoocoğrafik açıdan
irdelemek, bu türlerin ekolojik ve biyolojik gözlemlerini vermek ve
Türkiye böyü faunası ile biyolojik çeşitliliğine katkıda bulunmak
amaçlanmıştır.
10
11
2. BÖYÜLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Morfolojik Özellikleri
Büyük keliserlere sahip olması, pedipalp tarsusunun ucunda
tutunma organının varlığı ve IV. bacakta malleoli’nin bulunması ile diğer
arachnidlerden ayırt edilir. Malleoli sadece böyülere özgü yapılar olup
koksada iki, 1. trochenterde iki ve 2. trochenterde bir adet olmak üzere
toplam beş adet malleoli bulunur.
Boyları 1-7 cm arasında değişir (Hutton, 1843; Roewer, 1934,
1941; Savory, 1935; Lawrence, 1962, 1963a; Wharton, 1981). Vücutları
bir çok kıl, diken ve özelleşmiş duyu kıllarıyla kaplıdır. Pedipalpler avı
tutmaya yarar, I. bacak duyu organı görevini yapar, II., III. ve IV.
bacaklar ise yürüme, koşma ve yuva kazmada iş görür. Vücut renkleri
çoğunlukla sarı, esmer, kahverengi ve siyah renkte bazen de bu renklerin
üzerinde band şeklinde beyaz, siyah veya başka renkte şeritler ve
noktalar olabilir.
Diğer keliserlilerde olduğu gibi vücudun ön tarafı sefalotoraks
(prosoma) ve arka tarafı abdomen (opistosoma) olmak üzere iki
bölümden oluşmaktadır (tagmata). Prosoma 8 segmentten ibaret olup baş,
ağız aletleri, pedipalp ve yürüme bacaklarını içerir. Başın dorsal kısmı
kemer veya kalkan şeklinde (prosomal karapaks veya prodorsum)
görünüşe sahip olup başın orta ön-uç ve orta tarafında bir çift median göz
(ocular tubercle) oluşturur. Prosomal veya anterior karapaksta en az üç
sklerit (propeltidium, mesopeltidium ve metapeltidium) ayırt edilir.
12
Şekil 2. 1. Ergin bir böyünün genel dış morfolojik yapısı: dorsal ve ventralden vücut segmentleri. 1 sefalik segment, 2, 3, 4, 5 torasik segmentler, I-X abdominal segmentler; ventralde sternit, dorsalde tergit, Pdl: Propeltidiumun eksterior lobu (Birula, 1938’den değiştirilerek).
Keliserler değişik sayıda diş, diken ve seta taşıyan, iki parçadan
oluşmuş makas şeklindeki yapılardır. Vücuduna nazaran büyük yapıda
olup, oldukça kuvvetlidir. Keliser, dorsalde sabit ventralde hareketli
parmaktan oluşur. Sabit ve hareketli parmakların iç ve dış kısımlarında
birçok sıradan oluşan, küçük ve büyük dişler mevcuttur. Bu diş sıraları
türlerin teşhisinde önemlidir. Keliserlerin iç kısımlarında parça parça
13
veya sıralı halde uç kısmı tüy şeklinde sert kıl şeklinde yapılar mevcuttur.
Bazen bu özel kıl benzeri yapılar değişime uğrayarak flagellum adı
verilen yapıları teşkil eder. Flagellum sadece erkek böyülerde bulunur ve
dorsal keliseral parmağın iç-orta veya sırt-orta kısmında konumlanmıştır.
Eremobatidae familyasına ait türler hariç bütün erkek böyüler
flagellum yapısına sahiptir. Flagellum erkeklerde sekonder eşeysel
karakter olarak kabul edilir. Yapısı ve şekli çok değişken olup, tür
teşhisinde önemlidir (Şekil 2.2). Flagellumun üremede veya diğer
aktivitelerde ne işe yaradığı tam olarak bilinmesede, eşeysel feromon
ürettiği düşünülmektedir (Rocha, 2002). Wharton (1986) yaptığı
gözlemlerde, çiftleşme esnasında erkeğin flagellumu dişinin genital
açıklığına soktuğunu rapor etmiştir.
Ağız uzamış şekilde keliserin arasında ve ağız aletlerinin yer
aldığı (labrum, hipofarinks) ve maksillanın arasında kalan alana
sıkışmıştır. Her bir maksilla, pedipalp veya palpusun oluşumunu sağlar.
Labrum önde, keliserlerin dip kısmında, tek bir yapı olarak gaga şekilli
rostrumu oluşturur.
14
Şekil 2. 2. Değişik yapı ve şekildeki flagellumlar. 1. Karschia mastigofera Birula (Karschiidae), 2. Eusimonia birulai Birula (Karschiidae), 3. Gylippus sp. (Gylippidae) (Birula, 1938’den değiştirilerek.), 4. Galeodes araneoides (Galeodidae) (Birula, 1925’den değiştirilerek.), 5. Biton zederbaueri Werner (Daesiidae) (Roewer, 1932’den değiştirlerek.), 6. Rhagodes melanophygus (Walter) (Rhagodidae) (Birula, 1938’den değiştirilerek.). (f: flagellum)
f
f
f
2
f
1
f
3 4
f 5
6
15
Üyeleri ise keliserler, pedipalpler ve bacaklardır. Bunların
segmentasyonu ve isimlendirilmesi şu şekildedir; koksa, trokanter,
femur, tibia, metatarsus ve tarsus. En son segmentte yer alan II.-IV.
bacak tarsus ucunda bir çift tırnak mevcuttur. Birinci bacak diğer
bacaklara nazaran ince, duyu organı olarak iş görür. Bacak koksaları
maksilla ile birleşmiş ve başın alt tarafı ile sternum arasında dar bir oluk
halini almıştır. II., III. ve IV. bacak çifti yürüme bacakları, sefalotoraksın
sabit koksalarıyla birleşir. II., III. ve IV. bacak tarsusundaki
segmentasyon, diken sayı ve sırası tür teşhisinde önemlidir. IV. bacakta
malleoli’nin bulunması sadece böyülere özgüdür. Raket organı olarak da
isimlendirilen bu yapıların kemoreseptör olarak iş gördüğü belirtilmiştir
(Brownell ve Farley, 1974; Foelix, 1985). Böyüler yürürken -belki
yiyecek belki de eş aramak için- bu yapıları çoğunlukla substrata sürter.
Ayrıca raket organı, akrepteki tarak organının analoğu olarak kabul
edilmektedir (Brownell ve Farley, 1974).
Opistosoma (abdomen) 10 segmentten oluşur. Genital açıklık
(gonopor) ilk abdominal segmentte (9. vücut segmentinde) yer alır.
Gonopor eşeyler arasında şekil bakımından farklılık arz eden yapıda,
genital plakların (genital operkula) sınırlarını teşkil eder. Bazı
familyalarda genital sternitden sonraki segmentlerde ktenidia denilen
özelleşmiş yapılar bulunur (Şekil 2.3). Bu ktenidianın şekli ve yapısı
familyadan familyaya hatta türden türe farklılık arz eder.
16
Şekil 2. 3. Karschia mastigofera Birula türünde abdominal segmentlerde yer alan ktenidia’nın şekli (Birula, 1938’den değiştirilerek).
Opistosoma bir diyaframla prosomadan ayrılır. II. ve III.
abdominal segmentte stigmaya açılan solunum organı (trake) bulunur.
Her bir abdominal segment tergit, sternit ve yumuşak pleural
membrandan oluşur. Anüs son abdominal segmentte bulunmakla birlikte
genelde teminal konumlu olup, yalnız Rhagodidae familyasında ventral
konumludur (Şekil 2.4).
17
Şekil 2. 4. Anal segmentte anüsün konumu. a. Rhagodidae familyasında anal segmentte anüs ventral konumlu, b. Rhagodidae familyası dışında kalan diğer familyalarda anal segmentte anüs terminal konumlu.
Böyüler karnivor olup, toprak yüzeyinde gezinen tüm
arthropodların yanı sıra kertenkele, yılan ve kemirgenlerle beslenir
(Muma, 1966a; Cloudsley-Thompson, 1958, 1977; Punzo, 1993) (Şekil
2. 5). Çoğu böyü türü geniş bir yelpazede bir çok canlı grubu av
listesinde yer tutar. Ancak bazı türleri türler sadece termitlerle beslenir
(Punzo, 1998c).
Avcıyken av konumuna düştükleri de olur. Kuşlar, küçük
memeliler, sürüngenler ve diğer arachnidlerin, örneğin örümceklerin
menülerinde yer alırlar. Yırtıcı kuşların ve baykuşların da besin
kompozisyonunda bulunurlar (Wharton, 1986). Örümcek kuşları tarla
kuşları ve kuyruk sallayan kuşlarının böyüleri avladıkları ve dışkı
içeriklerinde keliser kalıntılarına rastlanmıştır (Clark et al., 1982;
Willoughby, 1971; Wharton, 1986).
Bir çok bilim adamı bazı memeli türlerinin besin içeriğini ortaya
koymak amacıyla dışkı içeriklerinde incelemeler yapmıştır. Nel (1978)
Otocyon megalotis’de yaptığı çalışmada Kalahari Ulusal Parkı’nın kuru ve
nemli mevsimlerinde dışkı içeriklerinde böyü kalıntılarına rastlamıştır.
18
Farklı memeli türlerinde yapılan diğer çalışmalarda da benzer sonuçlar
alınmıştır (Viljoen ve Davis, 1973; Bothma, 1966, 1971; Stuart, 1976).
Şekil 2. 5. Kertenkele ile beslenen bir böyü.
Bazı örümcekler böyüleri av olarak görmektedir. Bu konuda iki
kayıt mevcuttur. Saltisitler Lawrencega cinsi böyüye başarılı bir şekilde
saldırıp yiyebilir (Wharton, 1980) ve Metasolpuga picta türü örümcekler
böyüyü kolaylıkla alt edebilir (Wharton, 1986). Bunların yanı sıra bazı
insanlar böyüler ve akrepleri karşı karşıya getirerek döğüşmelerini
seyreder. Doğal ortamda bu iki avcının böyle bir kavgasını görmek
nerdeyse olanaksızdır.
Böyüler ayrı eşeyli olup, ovipardırlar. Dişiler erkeklere nazaran daha
büyük cesamettedir (Amitai et al., 1962; Junqua, 1962, 1966; Lawrence,
1963a; Muma, 1966b; Cloudsley-Thompson, 1967a,b; Wharton, 1986;
Punzo, 1995).
19
Şekil 2. 6. Galeodes caspius subfuscus alttüründe çiftleşme, Malaisari Dağı etekleri, Almaata yakınları, Kazakistan (foto. A. V. Gromov).
Kur yapma ve çiftleşme davranışlarıyla ilgili yayınlar
Eremobatidae (Muma, 1966d; Punzo, 1998c), Solpugidae (Wharton,
1986), ve Galeodidae (Heymons, 1902; Amitai et al., 1962; Junqua,
1966; Cloudsley-Thompson, 1967a,b) kısıtlıdır. Son yıllarda ise Peretti
ve Willemart (2007)’nin Güney Amerika’da Ammotrechidae familyası
üzerine yaptığı çalışmalar vardır.
20
Junqua (1966) erkeklerin bir çok dişiyle çiftleşebildiğini
gözlemlemiştir. Bu muhtemelen erkeklerin kısa yaşam süresine sahip
olmalarından kaynaklanmaktadır. Erkekler üreme döneminde spermlerini
aktardıktan sonra birkaç gün içinde ölürler (Punzo, 1998c; pers. com.
Gromov, 2007).
Türlere göre çiftleşme davranışları değişiklik gösterse de, bazı
genellemeler yapmak mümkündür. Eş adayının durumuna göre, erkek
öncelikle pedipalplerini kullanarak ilk teması gerçekleştirir ve bu
dokunmalar dişinin adeta hipnoz olup donup kalmasına kadar sürer. Dişi
her zaman bu şekilde donup kalmayıp, aşırı tepki de gösterebilir. Dişi
olumlu kimyasal tepki gösterdiğinde donup kalır (Heymons, 1902;
Junqua, 1966). Erkek keliserini kullanarak dişiyi sperm transferi
yapacağı pozisyona getirir (Şekil 2.6). Erkek, dişiyi abdomeni
prosomanın üzerine gelecek şekilde adeta katlar ve keliserleri üzerindeki
spermleri dişinin genital açıklığından içeri bırakır (Punzo, 1998c). Sperm
bırakma işleminden sonra bazen erkek ayrılmadan önce keliserleriyle
dişinin abdomenini çiğner veya masaj yapar. Galeodidae ve Solpugidae
familyasına bağlı türlerde erkek keliserleriyle dişiye masaj yaparken
spermatofor bırakılır. Sonra keliserleriyle spermatoforu alıp, dişinin
genital açıklığından içeri sokmaya çalışır. Eremobatidae familyasına
bağlı türlerde spermatofor keliser kullanılmadan doğrudan erkek genital
açıklığından dişininkine transfer edilir.
Muma (1966b), Eremobatidae familyasına bağlı türlerde çiftleşme
davranışını üç safhada özetlemiştir. Saldırı, temas ve serbest bırakma.
Saldırı safhasında, erkek dişiyle mücadeleye girip üstünlüğünü kabul
21
ettirir. Bundan sonraki süreçte temas safhasına geçilir. Erkek dişi
sakinleşene kadar, dişinin abdomenini ve prosomanın arka kısmındaki iki
segmenti çiğner. Dişiyi sırt üstü veya yan yatırıp keliserini dişinin genital
açıklığına saplar. Dişiyi genital açıklık aşağıda, abdomen yukarı gelecek
şekilde uygun bir posizyona getirir. Sonra erkek keliseriyle dişinin
genital operkulumunu açar ve doğrudan kendi genital açıklığından
semininal sıvısını dişinin genital açıklığına boşaltır. Son olarak serbest
bırakma safhasında ise erkek ve dişi çekilir.
Şekil 2. 7. Galeodes caspius subfuscus, dişi yumurtalarıyla, İli nehri Kanyonu, Itzhon Platosu’nun etekleri, Almaata, Kazakistan (foto. A. V. Gromov).
Dişilerde döllenmiş yumurta sayısının artması onun yumurta
bırakmadan önce beslemesine bağlı olarak türden türe değişir (Pocock,
1902a; Lawrence, 1955; Cloudsley-Thompson, 1977; Punzo, 1997).
Yumurta birikimi için beslenmesini 1-5 günlüğüne bırakır (Pocock,
1902a; Lawrence, 1955). Yumurtalarını bırakmak ve yumurtalara uygun
bir ortam oluşturmak için toprağı kazar ve kendisine yuva yapar
(Cloudsley-Thompson, 1958; Muma, 1967; Punzo, 1995).
22
Yumurtaları çoğunlukla gece bıraktıkları gözlemlenmiştir (Punzo
1998c, 1998b; Cloudsley-Thompson 1967b). Muma (1966c) dişinin
kasılmalarıyla, 28-164 arasında değişen sayılarda ve yığınlarla birkaç kez
yumurta bıraktıklarının rapor etmiştir (Şekil 2. 7). Yumurtanın rengi türe
bağlı olarak beyaz, krem, açık sarı ve açık kahverengi olabilir (Muma
1966c; Cloudsley-Thompson 1967b; Punzo 1995, 1998a). Embriyonik
gelişim (inkübasyon) türlere göre farklılık gösterdiği gibi, ortamın
sıcaklığına ve nemle doğrudan ilişkilidir (Muma 1966d; Cloudsley-
Thompson, 1977; Punzo, 1994). Eremobatidae familyası türlerinde
inkübasyon 18-66 gün arasındadır (Muma, 1966c; Punzo, 1995).
Yumurtadan çıkan böyüler “post-embriyo” (Muma, 1966d) veya
“larva” (Heymons, 1904; Lawrence, 1947) olarak isimlendirilir (Şekil
2.8). Post-embriyoların görünüşü türlere göre faklılık gösterir (Punzo,
1998c). Yumurtadan çıktıktan yaklaşık bir hafta sonra kütikulanın
dışında pigmentasyon başlar. 9. günde yetişkin böyülerin minyatürü
haline gelir. Deri değişimi gerçekleştikten sonra segmentler ve keliserler
gelişir ve gerçek işlevlerini yaparlar (Punzo, 1998c). Bu safhadan sonra
yuvadan ayrılırlar (Punzo, 1998a). Dişi yavrular yuvadan ayrılana kadar
onları korur ve gözetir.
Böyüler çoğunlukla univoltindir (yılda tek döl verir).
Yetişkinlerin hayat süreleri oldukça kısadır. Tipik olarak bir yıldan fazla
yaşamazlar (Punzo, 1998c). Punzo (1998a), Eremobates marathoni
(Eremobatidae) türü üzerinde yaptığı laboratuvar çalışmasında;
embriyonik gelişiminin 25-36 gün, post-embriyonik gelişimin 4-7 gün
sürdüğünü, ilk nimflerin 5-9 güne ihtiyaç duyduklarını ve hayat
23
sürelerinin erkeklerde 226 gün, dişilerde ise 240 gün olduğunu
(yumurtadan ergine kadar olan süre) rapor etmiştir.
Şekil 2. 8. Galeodes sp. (Galeodidae) cinsine ait larvalar (foto. A. V. Gromov).
24
25
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Araştırma Sahasının Tanıtımı
Çalışma Türkiye’nin güneydoğusunu kapsayan Akdeniz Bölgesi’ne
dahil Hatay ve Kilis illerinde; Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nin tüm
illerinde: Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman ve
Siirt; Doğu Anadolu Bölgesi’nden Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari ve Şırnak
illerinde yürütülmüştür (Şekil 3.1).
Hatay İli Akdeniz Bölgesi’ne dahil olup, bölgenin en doğusunda yer
alır. İskenderun Körfezi’nin doğusunda, yüksekliği 2000 m’yi aşan dağ sırası,
Dörtyol-Hassa arasında, Güneydoğu Toroslar’ın başlangıcını oluşturan
Keldağ (1729 m) ve 2240 m yüksekliğinde Nur (Amanos=Gavur) Dağları yer
alır. Asi Nehri, Karasu ve Afrin Çayı olmak üzere 3 akarsuya sahiptir.
Hatay, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz
iklim kuşağında bulunmaktadır. İklimin iç kesimlere doğru gidildikçe
sertleştiği görülmektedir. Kışları ılık ve bol yağışlı, yazları sıcak ve kurak
geçer. Sıcaklık ve yağış ortalamaları yıllara göre değişmekle beraber ortalama
yıllık sıcaklık 16-21 ºC arasındadır. Ortalama yıllık yağış miktarı ise 570-1160
mm arasında değişmektedir.
Hatay’ın doğal bitki örtüsünü makiler ve ormanlar oluşturur. Maki
türleri, 4-5 m boyunda sert ve tüylü yapraklı bitkiler olup, 800 m’ye kadar
rastlanmaktadır. Myrtus communis, Laurus nobilis, Quercus sp., Q. coccifera,
Pistacia terebinthus, Ceratonia siliqua, Olea europea, Nerium oleander,
Crataegus monogyna, Celtis australis, Philyea media, Quercus ilex yörede en
çok rastlanan maki türleridir.
26
Şekil 3. 1. Güneydoğu Anadolu’da örneklemenin yapıldığı iller.
27
İlde doğal örtüyü oluşturan ormanlar, Amanos Dağları ile
Keldağ’da yoğunlaşmaktadır. Amanos Dağlarının denize bakan
yamaçlarında, makilik alanlardan sonra, 800 m’den 1200 m’ye kadar
Juniperus sp. gibi ibreli ağaçlarla, Quercus pubescens, Q. sessilifora,
Fagus orientalis, Cornus mas, Populus sp., Platanus orientalis ve Styrax
officinalis gibi yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar bulunur. 1200 m’nin
üzerinde ibreli ağaçlardan Pinus brutia, Pinus nigra Arnold. subsp.
pallasiana, Cedrus libani ve yer yer Juniperus sp.’den oluşan geniş orman
alanları vardır (Şekil. 3.2) (Atalay, 1983).
Keldağ’ın Akdeniz’e bakan 900 m’ye kadar olan kesimlerinde,
maki türü ağaçlardan Myrtus communis, ve Laurus nobilis çok yaygındır.
Bu yükselti basamağının üzerinde, bazı ibreli ağaçlarla Quercus sp. ve
kayın gibi yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar başlar. Keldağ doğal bitki
örtüsü açısından Amanos Dağları kadar zengin değildir. Hatay’ın doğu
yarısında hakim bitki örtüsü bozulmuş, yerini geniş tarım arazileri almıştır
(Şekil 3.3).
Kilis, genel itibariyle ortalama 650 m yüksetiye sahip düzlük
üzerinde yer alır. Yer yer tepelikler mevcut olup, en yüksek noktası Sof
Dağı (1496 m)’dır. Akarsu bakımından fakirdir. İklimi genel karakterleri
ile Akdeniz iklimi içerisinde kalır. Yıllık ortalama sıcaklık 16,8 ºC, bitki
vejetasyonu olarak step ve antropojen steplerden tepelik kesimlerde küçük
gruplar halinde Pinus brutia (Kızılçam) ile karışık maki formasyonları
(Quercus coccifera, Q. infectifora, Q. ilex, Q. aegilops, Arbuthus
antrachne, Styrax officinalis, Juniperus sp., Pistacia terebinthus, Philltrea
latifolia, ve Rhus coggygria) yer alır (Atalay, 1997).
28
Şekil.3. 2. Güneydoğu Anadolu’nun bitki örtüsü (Atalay, 1983’den değiştirilerek).
29
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Toros Dağları’nın
Anadolu’da dışbükey kıvrım yaptığı sahanın güney kesimi ile Suriye
sınırı arasında kalan alanı kaplar. Geniş ovaların, düzlüklerin yer aldığı
bu bölgede, önemli yükseltiyi Mardin-Midyat eşiği ile Karacadağ bazalt
konisi oluşturur (Atalay, 1997). Bölge kapladığı alan bakımından
ülkemizin en küçük, iklimi bakımından en kurak ve sıcaklık bakımından
da yaz aylarında en sıcak bölgesidir. Bölgeyi karakterize eden Şanlıurfa
473 mm, Diyarbakır 495 mm yağış almaktadır. Bölgede oksidasyon
şiddetli olmasından ötürü kızıl renkli step ve kurak bölge toprakları
hakimdir. Yağış yetersizliğinden dolayı, topraktaki kireç miktarı
yüksektir (Atalay, 1983).
Bölgede kayda değer doğal göl yoktur. Dicle ve Fırat nehirleri
bölgenin en önemli akarsularıdır. Bölgenin kuzey kesiminde Toros dağ
kuşağının yamaçları yer alır. Petrol yataklarının bulunduğu kuşakta
Raman Dağları (en yüksek noktası Hacerkan Tepesi 1576 m), bölgenin
güneydoğusunda Mazı ve Midyat Dağları’nın yer aldığı Mardin Dağ
kuşağı ki bu kuşak güney ve kuzey düzlükleri biribirinden ayırdığından
buraya Mardin-Midyat Eşiği adı verilir. Bölgenin orta kısmında
yüksekliği 1938 m’ye ulaşan Karacadağ, batıda ise Gaziantep platosunun
üzerinde yükselen Kartal Dağları yer alır. İklimden dolayı kırmızımsı
kireçli toprak (Aridisol), Gaziantep Platosu’nda kırmızı Akdeniz
topraklarının yanı sıra boz renkli topraklar, Şanlıurfa ovasında yazın
kuruduğunda çatlayan, kışın su aldığında şişen (vertisol) toprak tipi ve
Karacadağ volkan konisinde ise koyu renkli ve humus bakımından
zengin (andosol) toprak tipi yaygındır (Atalay, 1997).
30
Şekil 3. 3. Güneydoğu Anadolu’nun toprak yapısı (Atalay, 1983’den değiştirilerek).
31
Geniş sahalarda step ve antropojen bozkırlar hakimdir. Bölgenin
alçak kesimlerinde kurakçıl ve zayıf otsu türlerin yanında Arabistan-
Suriye kökenli otsu türler de görülür. Kahramanmaraş-Gaziantep hattı ve
doğuda Siirt arasında kalan yayın güneyi, bozkır sahasıdır. Özellikle
bölgenin güneyine doğru çölümsü step görülür. Steplerde otsu
formasyonlardan; Acanthophylum verticillatum, Archillea bantolina,
Alhagi maurorum, Astragallus gummifer, Avena barbata, Bromus
macrostacphyus, Cichorium glandulosum, Convolvus reticulatus,
Dianthus multipunctatus, Delphinium peregninum, Eriyngium campestre,
Euphorbia aleppica, Gentiana olivieri, Hordeum leporinum, Onosma
giganteum, Silene kotschyi, Thymus syriacus, Trifolium campestre ile
Centaurea hypericum, Salvia ve Verbascum’ların çeşitli türleri görülür
(Atalay, 1983).
İklimin kurak olmasından dolayı bölgede orman vejetasyonu çok
zayıftır. Mevcut meşe ormanlarının büyük bir bölümü tahrip edilmiştir.
Şanlıurfa’nın batısında 850 m’den sonra, Diyarbakır ve Mardin
çevresindeki yüksek tepelerde meşe ağaçları görülmeye başlar. Bölgede
belli başlı meşe türleri, Quercus brandii ve Q. infectoria subsp. boissieri.
Güneydoğu Anadolu bozkır sahasının çorak kesimlerinde zeytin ağaçları
bulunur. Gaziantep ile Şanlıurfa arasındaki platolar zeytin ve Antep
fıstığı (Pistacia vera) ağaçları ile örtülüdür. Bunların dışında belli başlı
çalı toplulukları Amygdalus arabica, Cerasus microcarpa, Cercis
siliquastrum, Ficus caria, Acer monspessulanum, Cerasus mahalep,
Crataegus aronica, Pyrus syriaca, Celtis tourneforti, Pistacia vera’dır
(Atalay, 1997).
32
Doğu Anadolu karasal etkilerin en fazla hissedildiği alanların
başında gelmektedir. Bölgenin denizlere uzak olması ve yükseltisinin
fazla olması nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesinde karasal iklim etkilidir.
Kışlar çok soğuk ve kar yağışlı; yazlar yükseklerde serin alçak yerlerde
sıcak geçer. Kış mevsimi uzun, yaz mevsimi çok kısadır. Yıllık sıcaklık
farkının en fazla olduğu bölge olan Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaz
sıcaklık ortalaması yaklaşık 20 °C'dır (Şekil 3.4).
Ortalama yükseltisi yaklaşık 2200 m olan Doğu Anadolu
Bölgesinin belli başlı yüzey şekillerini sıradağlar, geniş platolar ve ovalar
oluşturur.
Bölgenin sıradağları kuzey-güney doğrultusunda üç sıra halinde
dizilirler. Bölgenin kuzeyinde Çimen Dağı, Kop Dağı, Yalnızçam
Dağları; ortasında Munzur Dağı, Karasu Dağı, Aras Dağı, güneyinde ise
Güneydoğu Toroslar, Bitlis, Hakkari ve Buzul dağları sıralanırlar. Ayrıca
bölgede Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı gibi volkanik dağları
bulunur.
33
Şekil. 3. 4. Güneydoğu Anadolu’dan seçilmiş istasyonlardan alınan aylık ortalama sıcaklık [°C] ve aylık ortalama yağış [mm] diyagramları (Atalay, 1997).
34
Bölgede dağlardan sonra en fazla yer kaplayan yeryüzü şekli
platolardır. Bölgedeki en büyük plato Erzurum-Kars Platosu’dur.
Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü bu bölgededir. Bölgedeki diğer
büyük göller Hazar, Balık, Bulanık, Nazik, Çıldır ve Erçek gölleridir.
Bölgenin başlıca akarsuları Fırat, Dicle, Aras, Kura ve Zap akarsularıdır.
Bölgenin en belirgin özelliği, ortalama yükseltisinin fazla ve
engebeli olmasıdır. Iğdır ve Van civarında yarı kurak iklim şartları,
yüksek kesimlerde ise yarı nemli soğuk iklim şartları hüküm sürmektedir.
Bu alanlarda step, sarıçam vejetasyonu, diğer kesimlerde ise meşe orman
toplulukları mevcuttur. Iğdır ve Van havzalarında otsu ve step
formasyonlar hakimdir. Bunun yanı sıra Iğdır civarında, toprak örtüsü
sıyrılarak yüzeye çıkmış olan alacalı tuzlu, jipsli ve alkali maddeler
bakımından zengin çökeller veya çorak alanlarda çok seyrek otsu türler
görülmektedir. Doğu Anadolu Bölgesi’nde özellikle meşe ormanlarının
tahrip edildiği alanlarda step alanlarına nazaran daha uzun boylu otsu
türlere rastlanır. Orman örtüsü bozulmuş alanlarda toprak örtüsü sıyrılmış
ve toprağın fiziksel özellikleri bozulmuş ve verim yönünden fakir alanlar
halini almıştır. Bölgenin kuzey doğusunda yer alan sarı çam ormanları
tahrip edilmiş bunun yerini dağ-plato stepleri gelişmiştir. Bu alanların
otsu türleri İrano-Turanien step elementlerine aittir. Doğu Anadolu
fitocoğrafya bölgesinin ormanlarını kuzeydoğuda sarıçam, diğer
kesimlerde özellikle yüksek ve dağlık alanlarda meşe ormanları (Quercus
infectifora, Q. macrolepis, Q. aegilops, Q. brandii, Q. libani, Q.
cedrorum) teşkil etmektedir (Atalay, 1997).
35
Türkiye’deki Zoocoğrafik Bölgeler (Şekil 3.5)
Avrupa Bölgesi:
• Karadeniz (Euxinian) Sahası
Akdeniz Makronesyan Bölgesi:
• Akdeniz Altbölgesi: * Doğu Akdeniz Sahası
Ege-Marmara Altsahası
Levant Altsahası
Sahara Gobian Bölgesi:
• Iran Turan Altbölgesi: Türkiye Orta ve doğusu;
Ermenistan; Azerbaycan; İran’nın büyük bir bölümü; Kazakistan’ın büyük
bir bölümü; Özbekistan, Kırgızistan; Türkmenistan; Tacikistan; Afganistan
ve Pakistan’nın kuzeyi ve çoğunlukla dağlık ve yüksek alanları kapsar.
* Batı Anadolu Sahası
Orta Anadolu (Angoran =Ankara) Altsahası
Doğu Anadolu Altsahası
Zağros Altsahası
* Kura Aras Sahası
• Saharoarabian Altbölgesi: Kanarya Adaları; Afrika’nın
kuzeyinde yer alan ülkeler: Fas’tan Mısır’a kadar; Asya’daki arap ülkeleri
(Lübnan, Suriye, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri);
Türkiye’nin güneydoğusu; güneybatı ve güney İran; güney Pakistan ve batı
Hindistan ve çoğunlukla düzlükleri, kuru ve çöl alanları kapsar.
* Suriye Sahası
36
Şekil 3. 5. Türkiye’deki zoocoğrafik bölgeler (Emeljanov, 1974’dan değiştirilerek).
37
3. 2. Materyalin Toplanması, Korunması ve Değerlendirilmesi
Bu çalışmada incelenen toplam 841 böyü örneği 2004-2007
yıllarında, ilkbahar ve yaz aylarında Güneydoğu Anadolu’nun 109
lokalitesinden hem gece, hem de gündüzleri gerçekleştirilen arazi
çalışmalarıyla toplanmıştır. Geceleri 21:00-05:00 saatleri arasında, U.V.
lamba ve arazi aracının tepe ve far lambaları kullanılarak zeminden;
gündüz aramalarında ise taş, bitki kabukları, çürümüş ağaç kütüklerinin
altlarından veya içinden pens yardımıyla yakalanmıştır. Canlı örnekler
kavanozlar içinde laboratuvara getirilip fotoğrafları çekilmiştir.
Türlerin teşhisleri, Karsch (1880), Pocock (1895, 1899), Birula
(1890a,b, 1905b, 1916, 1936a, 1938), Kraepelin (1899a, 1901), Werner
(1905, 1922), Hirst (1908), Penther (1913) Roewer (1932, 1933, 1934,
1941), esas alınarak yapılmıştır.
Böyüler Nisan’dan itibaren aktif hale geçerler. Nisan’dan Mayıs’a
kadar çoğunlukla juvenillere rastlanır. Böyülerin aktiflikleri sıcaklık,
yükseklik ve ortama göre farklılık arzeder. Dolayısıyla arazi çalışmaları
planlanırken güneyden kuzeye doğru olması ve daha önceden toplanmış
olan materyalin etiket bilgileri dikkate alınmıştır.
38
Şekil 3. 6. Böyü toplamada kullanılan malzemeler. a. 12 voltluk değişik boy ve güçte akü, b. akü ve lamba kasası bağlantısı, c. akü şarz cihazı, d. sylvania F15T8/BLB UV lamba, e. UV lamba düzeneği (akü bağlantısı ile birlikte), f. pens ve örneklerin muhafazası için çeşitli boyda plastik şişe, g. bilgisayar bağlantılı GPS.
39
Yakalama Teknikleri
a) UV lamba kullanarak (Gromov 2000, 2004); modifiye edilmiş
Sylvania F15T8/BLB UV lamba düzeneği yapıldı (Şekil 3.6). Bu özel
lamba ışığı altında böyüler, akrepler gibi floresans özellik gösterir.
b) Portatif beyaz floresans lamba ve araba farları hemen hemen tüm
böyülerin ilgisini çektiğinden normal lambalar da böyülerin
yakalanmasında kullanıldı. Bu amaçla gece 21.00-05.00 saatleri arasında,
12 volt/7,2 amp.’lik akülere adapte edilmiş F8/T5 Osram marka floresans
lamba 2 m’lik çubuğa tutturuldu.
c) Pitfall tuzakları (çukur tuzak) kurarak (Muma 1974a, 1980); 10-15 cm
genişliğe, 15-20 cm derinliğine sahip kavanozların içine 1:1 oranında
etilen glikol (antifriz) ve su karışımı kavanozun dip kısmında yaklaşık 8
cm’yi geçmeyecek şekilde eklenir. Kavanozların üst kısmı yerle aynı
seviyeye gelecek şekilde gömülür ve üzeri kamufle edilir (Şekil 3.7).
Yaklaşık 0,5 hektarlık alana her 1000 m2'ye bir adet gelecek şekilde
transekt atılır. Tuzaklar haftada bir kontrol edilir (çalışmanın amacına
göre bu süre kısalabilir).
40
Şekil 3. 7. Böyülerin yakalanması için çukur tuzak hazırlanışı: a. kavanoz çukura yerleştirilir ve ağız kısmı toprakla aynı seviyeye getirilir, b. kapağı açılır, c-d. Saf su+antifiriz+şampuan karışımı yeteri miktarda eklenir, e. çukur tuzak başlangıç noktası işaretlenir ve GPS’le koordinat alınır.
41
Canlı örnekler geniş ve derin bir kap içine yeteri miktarda
%70’lik alkol içine alınarak öldürülür (veya 95°C kaynar su içinde 5
saniye tutularak kolaylıkla öldürülebilir). Sonra Kahle fiksatifi içine
alınır. FAA (Formaldehit/asetik asit/alkol; 18:1:1 oranında karıştırılır ve
%5 gliserol eklenir). Fiksasyon yapılırken keliserler açık bırakılmalıdır.
Örneklerin daimi muhafazası ve sistematik çalışmalar için; %70’lik alkol
(% 99,9’luk alkolden 70 birim+distile sudan 30 birim) kullanılır.
Toplanan örneğin abdominal boşluğuna şırınga yardımı ile %95’lik alkol
enjekte edilir ve örnek büyüklüğüne uygun kavanoza alınarak, yeterince
%70’lik alkol eklenerek daimi muhafazası sağlandı. Kavanoz içine ve
dışına etiket bilgileri eklendi (Tarih, Ülke, İl, İlçe, Köy, açıkça yazılmış
lokalite bilgisi, koordinat, yükseklik, habitat bilgileri, toplayanın adı).
Örnek renk kaybettikçe ve alkol kirlendikçe kavanozdaki alkol yenisi ile
değiştirildi. Araştırma sahasından toplanan örnekler The American
Museum of Natural History (AMNH), Alexandr V. Gromov’un özel
kolleksiyonu (AGC), Halil Koç’un özel kolleksiyonu (HKC) ve Ege
Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü’ndeki Zooloji Müzesi
(ZDEU)’nde korunmaktadır.
Örneklerin arazide ve habitatının fotoğraflanması için Nikon
Coolpix 5700 ve Canon EOS 300D marka fotoğraf makinesi kullanıldı.
Örneklerin teşhisi ve taksonomik bakımdan önemli kısımları Olympus
SZX7 marka mikrometrik okülerli stereomikroskop ve stereomikroskopa
adapte edilmiş Olympus Camedia C-7070 marka fotoğraf makinesi
kullanılarak fotoğraflandı. Lokalite tespitinde Garmin etrex Vista marka
GPS ile birlikte Mapsource ve Google Earth programları kullanıldı.
42
43
4. BULGULAR VE TARTIŞMA
Çalışma Alanında Bulunan Familyalar için Teşhis Anahtarı
1. I-IV. bacağın tarsusu bir segmentli; I. metatarsus ventralde çok dikenli
............................................................................................. Rhagodidae
- I. tarsus bir segmentli; II-IV tarsus bir veya birden fazla segmentli,
I. metatarsus ventralde dikensiz ............................................................ 2
2. II-IV. bacağın tarsus tırnakları tüylü (juvenil Galeodid’lerde tırnaktaki
tüyler belirgin olmayabilir ancak bir sonraki özellik juvenillerde
bulunur), opistosomal stigmayı örten tarak şeklindeki yapı vardır
.............................................................................................. Galeodidae
- Tarsus tırnakları tüysüz, opistosomal stigmayı örten tarak şeklindeki
yapı bulunmaz ....................................................................................... 3
3. I. tarsus iki tırnaklı, II-IV. tarsus bir segmentlidir ............................... 4
- I. tarsus tırnaksız, II-III. tarsus bir veya iki segmentlidir. IV. tarsus
çoğunlukla dört segmentlidir .................................................. Daesiidae
4. Keliserde çok sayıda diş mevcutttur. Opistosomal segmentte ktenidia
vardır .................................................................................. Karschiidae
- Keliserde az sayıda diş bulunur. Opistosomal segmentte kitenidia
yoktur ................................................................................... Gylippidae
44
4.1 Familya: DAESIIDAE Kraepelin
Prosomanın dış lobu propeltidiuma kısmen birleşiktir. Erkeklerde
çoğunlukla abdominal segmentte genital sternitten sonraki segmentlerde
ktenidia mevcuttur. Flagellum bazalde kapsül şekilli, uçlara doğru kamçı
şekillidir. Bazı türlerde flagellum üzerine kıl şeklinde ilave olmuş yapılar
mevcuttur. I. bacak tarsusunda tırnak bulunmaz. II. ve III. bacak tarsusu
1 veya 2 segmentli, IV. bacak tarsusu ise 1-4 segmentli, bazen bu
segmentlerin ayırt edilmesi oldukça zordur.
Daesiidae familyasına bağlı türlerde autotomi vardır. Herhangi bir
tehdit halinde pedipalpler veya IV. bacak çifti tamamen kopabilir. Ergin
olmayanlarda kopan üyenin yerine yenisi oluşur. Ancak eğer erginse
sadece birkaç segment onarılmaktadır.
Kraepelin (1899a) Daesia Karsch, 1880 genusunu Biton Karsch,
1880 genusuyla karşılaştırdığında, Daesia’nın önceliğe sahip olduğunu
düşünmüştür. Daesiid olarak ilk isimlendirme Subfamilya düzeyinde
Kraepelin (1899a) tarafından yapılmıştır. Daesiidae familyası, Yeni
Dünya’dan Muma (1971a) tarafından tanımlanan Amacataidae
familyasının sinonimidir (Maury, 1980a).
Roewer (1933) Daesiidae familyasını 6 altfamilyaya ayırmıştır.
Bazı otörler (Lawrence, 1963b; Delle Cave ve Simonetta, 1971).
Roewer’in sınıflandırmasını kabul etmemektedir. Zira Roewer (1933) II.-
IV. bacak tarsusundaki segment sayısına göre altfamilyalara ayırmıştır.
45
Şekil 4. 1. Daesiidae familyasının dünyadaki dağılışı (Savary, 2007).
Roewer (1933)’in yaptığı düzenlemeye göre, Daesiidae
familyasının Türkiye’de 4 altfamilyadan temsilcisi mevcuttur. Wharton
(1981) bu altfamilyalardan Blossiinae ve Daesiinae altfamilyasının
sinonim olduğunu ileri sürmüştür. Bu açıdan değerlendirildiğinde,
sunulan altfamilyalarda hala karışıklık olmasına rağmen günümüzde
Roewer (1933)’in sisteminin bir alternatifi yoktur.
Daesiidae familyası Avrupa’nın güneyinde, Orta Doğu’da,
Asya’da, Afrika’da ve Güney Amerika’da yani hem eski hem de yeni
dünyada dağılış gösteren tek familyadır (Şekil 4.1). Dünyada 6
altfamilyaya ait 29 cins ve 177 tür dağılış göstermektedir. Bunlardan
Ammotrechelis, Ceratobiton, Gluviella, Namibesia, Syndaesia ve
Valdesia monotipik cinsler olup, sistematik pozisyonları belli değildir.
46
Yeni dünyadan tanımlanan Ammotrechelis Şili, Syndaesia ve Valdesia ise
Arjantin’den tanımlanmış günümüzde bilinen monotipik cinslerdir.
Roewer (1933) esas alındığında, çalışma alanında Daesiidae
familyasına ait Daesiinae ve Gluviopsinae olmak üzere 2 altfamilya
mevcuttur.
Altfamilya: Daesiinae Kraepelin
Daesiinae Kraepelin, 1899a: 221-223; Pocock, 1900: 145; Kraepelin, 1901: 83-84;
Pocock, 1902a: 64; Hewitt, 1919: 21; Roewer, 1933: 386-388.
Dünyadaki Dağılışı: Namibia, Güney Afrika, Togo, Etiopya, Bostvana,
Fas, Kenya, Zimbabve, Eritre, Mozambik, Angola, Somali, Dijibuti,
Sudan, Tunus, Libya, Cezayir, İtalya, Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye, İsrail,
Ermenistan, Azerbaycan, İran, Mısır, Sudi Arabistan, Kazakistan,
Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Çin, Yemen, Meksika.
Cins: Biton Karsch
Biton Karsch, 1880: 234; Pocock, 1897: 253; Roewer, 1933: 390; Roewer, 1954: 263; Delle Cave ve Simonetta, 1971: 42-43; Wharton, 1981: 13-14. Daesia Karsch, 1880: 234; Purcell, 1899: 388; Kraepelin, 1899a: 227-228; Kraepelin, 1901: 88-89; Pocock, 1902a: 68; Birula, 1905b: 277; Hewitt, 1919: 21; Roewer, 1933: 408; Caporiacco, 1936: 146-147. Birula, 1938: 98 (Simon, 1882: 252 tarafından sinonim yapılmıştır). Broomiella Pocock, 1902b: 7; Roewer, 1933: 381 (Lawrence, 1972: 108, tarafından sinonim yapılmıştır) Bitonella Roewer, 1933: 405; Roewer, 1941: 142 (Lawrence, 1955: 184, tarafından sinonim yapılmıştır). Daesiella Caporiacco, 1936: 147 (Delle Cave ve Simonetta, 1971: 43 tarafından sinonim yapılmıştır) Tip Türler: Biton için: Biton ehrenbergi Karsch, 1880. Daesia için: Gluvia praecox C.L. Koch, 1842. Broomiella için: Broomiella lineata Pocock, 1902b. Bitonella için: Daesia hottentotta Kraepelin, 1899a. Daesiella için: Daesia rossica Birula, 1905a.
47
Dünyadaki Dağılışı: Namibia, Güney Afrika, Togo, Etiopya, Bostvana,
Fas, Kenya, Zimbabve, Eritre, Mozambik, Angola, Somali, Dijibuti,
Sudan, Tunus, Libya, Cezayir, İtalya, Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye, İsrail,
Ermenistan, Azerbaycan, İran, Mısır, Sudi Arabistan, Kazakistan,
Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Çin, Yemen, Meksika.
II. ve III. bacak tarsusu 2; IV. bacak tarsusu 4 segmentlidir. II.
bacak tibia dorsalinde 5, III. bacak tibiasında ise 3 dorsal diken bulunur.
Pedipalp tarsusu hareketli olup, sayıları değişken olan diken yapıları,
metatarsus ventralinde çoğunlukla 3-5 çift diken bulunur. Prosomanın
eksterior lobu propeltidiuma birleşiktir. Flagellum, membran yapıda,
armut şekilli, distal kısmı daralmış silindir şeklini almıştır. Opistosoma
dorsalinde koyu lekeler, 3 adet boyuna sıra teşkil eder. Opistosoma
pleurası çoğunlukla kıllıdır. Erkeklerde opistosoma ventralinde ktenidia
mevcut olup, dişilerde bulunmaz. Bu cinse ait türler orta boyda olup, boy
uzunlukları 18 mm’den fazladır.
Roewer (1933) Biton cinsinin teşhisi için tarsal ve metatarsal
diken formulasyonu, ktenidia ve tarsus segment sayısı gibi karakterleri
kullanmıştır.
Biton ve Daesia cinsi Karsch tarafından 1880 yılında bilim
dünyasına tanıtılmıştır. Ancak Karsch’ın verdiği bilgiler teşhis için
yetersizdir. Bu yüzden Simon (1882) bu iki cinsin sinonim olduğunu ileri
sürerek sadece Biton ismini kullanmıştır. Kraepelin (1899a)’de bu
konuda revizyon yapmıştır. Ancak Simon, Pocock (1897) ve Kraepelin
(1899a)’den önce bu düşünceleri yayımlamıştır. Pocock (1897) Daesia
ve Biton cinslerinin farklı özelliklere sahip olduklarından bahsetmiştir.
48
Kraepelin (1899a), Simon (1882) gibi iki cinsi sinonim olarak ele almış
ve farklı olarak Daesia cinsinin prioritesini kullanmıştır. Bu
dublikasyonu ilk kez Delle Cave ve Simonetta (1971) fark etmiştir.
Halihazırda Biton cinsine ait bilinen 66 tür Afrika, Güney-Doğu
Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya’da dağılış gösterir. Türkiye’de dağılış
gösteren türlerin dağılışı şekil 4.2’de verilmiştir.
Şekil 4. 2. Biton cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı.
Altcins: Biton (Biton) Karsch
Tür: Biton (Biton) tauricus Roewer
Biton tauricus Roewer, 1941: 142, şekil 127; Zilch, 1946: 130.
Tip Lokalitesi: Toros Dağları, Türkiye.
Dağılışı: Türkiye.
İncelen Materyal: 1 lokaliteden toplam 3 (1 ♂; 2 ♀♀) örnek: 1 ♂; 2
♀♀, (AMNH), Şanlıurfa, Karacadağ’ın güney yamaçları, 37°32’26.7”N,
39°49’55.1”E, 1303 m, 11-12.06.2007, leg. A.V. Gromov ve H. Koç.
49
Erkekte keliserin hareketsiz parmağının ön tarafında 2 adet eşit
büyüklükte dişe sahiptir. Bu dişlerden ilki bu parmağın uç kısmından ve 2.
dişten daha geniştir. Bunu takip eden bir adet küçük diş devamında esas diş,
parmağın yan orta kısmında 4 adet diş yandaki dişlerle aynı büyüklüktedir.
2. ve 3. orta sırada bulunan dişler esas dişin büyüklüğüne ulaşır. Hareketli
parmakta ön diş, ara diş ve ana diş olmak üzere 3 adet diş bulunur.
Flagellum basalinin 1/3’lük kısmı, 1. medial dişin üst kısmından
hareketsiz parmağa içten bağlanır (Şekil 4.3). Flagellum öne ve arkaya
hareket edebilecek şekildedir. Membran yapıda olan flagellum,
transparan ve uzunlamasınadır.
Pedipalp metatarsusu son yarımında 3 çift birbirine eşit uzaklıkta
diken mevcuttur. I. stigma sternitinde ktenidia bulunmaz. Vücut
renklenmesi ve bütün ekstremitelerde tek renk koyu kırmızımsı-sarıdır.
Şekil 4. 3. Biton tauricus Roewer, Keliser iç yan taraftan flagellumun görünüşü (Roewer, 1941’den değiştirilerek).
50
Söz konusu türe ait habitatına ait fotoğraf şekil 4.4 ‘de verilmiştir.
Biton tauricus Roewer türü deskripsiyonu yapıldıktan sonra ilk
defa bulunmuştur.
Şekil 4. 4. Biton tauricus Roewer türünün habitatı (Şanlıurfa, Karacadağ).
Tür: Biton (Biton) zederbaueri (Werner)
Daesia zederbaueri Werner 1905: 114. Daesia (Biton) zederbaueri (Werner): Roewer 1932: şekil 51a-c. Biton zederbaueri (Werner): Roewer 1933: 402; Zilch 1946; 130; Levy ve Shulov 1964: 107.
Tip lokalitesi: Yılanlı Dağ, Kayseri.
Dağılışı: Türkiye; İsrail.
İncelenen materyal: 5 lokaliteden toplam 13 örnek (8 ♂♂; 5♀♀)
(Çizelge 4.1 ).
51
Çizelge 4. 1. İncelenen Biton zederbaueri (Werner) türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ juv Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Biton zederbaueri AMNH 5 3 - 8 Kilis, Hasancalı, 2 km güneybatısı
36°52’47.2”N 36°47’42.4”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
26-27.05.2007 755 m
Biton zederbaueri AMNH 1 1 - 2 Kilis, Hasancalı 36°53’07.8”N 36°48’03.6”E A.V. Gromov 24.05.2007 830 m
Biton zederbaueri AMNH 1 - - 1 Kilis, Hasancalı, 2 km güneybatısı
36°52’47.2”N 36°47’42.4”E
A.V. Gromov ve H. Koç 02.06.2007 755 m
Biton zederbaueri HKC 1 - - 1 Kilis, Musabeyli, Hasancalı’nın c. 2 km batı-kuzeybatısı
36°53’30”N 36°47’35”E E.A.Yağmur 27.05.2006 880 m
Biton zederbaueri HKC - 1 - 1 Şanlıurfa, Harran, Harran kalıntıları
36°51’38”N 39°59’02”E E.A.Yağmur 06.04.2006 375 m
TOPLAM 8 5 - 13
52
Şekil 4. 5. ♂ Biton zederbaueri (Werner) (foto. A.V. Gromov).
Genel görünüşü şekil 4.5’deki gibidir. Keliserler sarımsı-
kahverengi, zayıf koyu çizgilidir. Sefalotoraks orta kısımda sarımsı-
kahverengi, kenarda dumanlı bir görünüşe sahiptir (Şekil 4.6).
Şekil 4. 6. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü.
53
Abdomen grimsi-kahverengi, pedipalpler ve IV. bacak femurunun
distal yarısı uca doğru az da olsa duman renginde, tibia ve metatarsus
aynı şekilde duman rengindedir.
Şekil 4. 7. Keliserin dış yandan görünüşü.
Erkekte keliser hareketsiz parmağı bükülmüş olup, en uç kısmın
gerisinde orak şeklinde girinti yaparak genişler. Hareketsiz parmaktaki
dişlerin durumu şu şekildedir: ilk diş orak şeklindeki girintinin iç
kısmının yarısında konumlanır; orak şeklindeki girintinin tamamında 9
adet belirgin diş mevcuttur. 2. ve 4. dişlerin arasında 1 adet ara diş
bulunur. Hareketli parmağın ön dişi, hareketsiz parmaktaki orak
şeklindeki girintide yer alan 1. ve 2. dişlerin arasını kaplar (iki parmak
tam kapandığında). Hareketli parmakta 2 ana diş vardır (Şekil 4.7). Bu
dişlerin gerisinde küçük ara diş bulunur. İç kısımda dişlerin çevresi fırça
şeklindeki kıllarla kaplıdır.
54
a
b
Şekil 4. 8. a. I. bacak tarsusu, b. IV. bacak tarsus segmentleri.
I. bacak tarsusu her iki eşeyde de tırnaksızdır (Şekil 4.8a ). IV.
bacak tarsusu 4 segmentlidir (Şekil 4.8b). Pedipalp metatarsusunun orta
kısmından uca kadar eşit aralıklarla yerleşmiş, eş uzunlukta 3 çift diken
mevcuttur (Şekil 4.9). Tarsus hareketlidir.
Şekil 4. 9. Pedipalp metatarsusu ve tarsusun görünüşü.
55
Propeltidiumun ön orta kısmında yer alan gözlerin arasında uzun
kıllar mevcuttur, ayrıca bu kılların alt kısmında değişik boy ve sayıda
kıllar bulunur (Şekil 4.10a). Genital segment şekil 4.10b’deki gibidir.
a
b
Şekil 4. 10. a. Oküler tüberkülün, b. Genital segmentin görünüşü.
Flagellum uzunlamasına yumurta şeklinde olup, sivri bir uçla
sonlanır (Şekil 4.11). Flagellum ileri-geri hareket etme kabiliyetine
sahiptir.
56
Şekil 4. 11. Flagellumun görünüşü.
Şekil 4. 12. ♀ Biton zederbaueri (Werner) (foto A.V. Gromov).
57
Dişinin sefalotoraks, pedipalp ve abdomen dorsalinin renklenmesi
erkekte olduğu gibidir. Ekstremitelerin renklenmesi erkeğe göre daha
açıktır (Şekil 4.12).
Keliserler dip kısımda oldukça şişkin olup, aniden incelen
hareketsiz ve hareketli parmağa dönüşür (Şekil 4.13).
Şekil 4. 13. Sefalotoraks ve keliserler üstten görünüşü.
Hareketsiz parmakta yer alan dişlerin sayısı erkeğe oranla daha
fazladır. Hareketli parmaktaki diş sayı ve yapı itibariyle erkekteki gibi iki
ana dişten oluşur. Ancak bu iki diş arasında bir tane küçük ara diş bulunur
(Şekil 4.14).
58
Şekil 4. 14. Keliserin dış-yandan görünüşü.
Genital segmentin görünüşü şekil 4.15’deki gibidir.
Şekil 4. 15. Genital sternitin görünüşü.
59
Biyo-ekolojik Notlar
Bitki vejetasyonunun az olduğu kısa ve orta boy çalı bitki
formlarının bulunduğu hafif yamaç ve akan veya akmayan akarsu
kenarlarına yakın güney yamaçlarda bulunurlar (Şekil 4.16). Habitatta
büyük taşlar olmadığından, gündüz küçük taşların altlarına bakıldı.
Ancak Biton zederbaueri Werner örneklerine rastlanılmadı. Söz konusu
türün aynı habitatta gündüz bitki diplerinde saklandığını düşünüyoruz.
Şekil 4. 16. Biton zederbaueri (Werner) türünün habitatı (Kilis, Hasancalı).
Biton cinsinin aktifliği Galeodes cinsinden önce başlamaktadır. B.
zederbaueri Werner türünün aktifliği Mayıs ortası Haziran başıdır. Erkek
bireyler genelde yüzeyde gezinirken, juvenil ve dişi bireylerin bitki veya
büyük kayalar üzerinde bekledikleri gözlemlendi (Şekil 4.17). Erkeklerin
aktif olması B. zederbaueri için mevsimin başladığını göstermektedir. Bu
kural esasında tüm böyüler için geçerlidir. Mevsim ve aktiflik erkeklerle
60
başlar dişilerle son bulur. Erkekler kaybolduğunda üreme mevsimi biter.
Mevsim bittiğinde dişi ve juvenil birlikte bulunuyorsa, Biton’nun iki
yıllık bir hayat döngüsüne sahip olduğu anlaşılır.
Kilis’ten elde edilen Biton örneklerinin lokal populasyonlar
halinde bulunduğu gözlemlendi. Tüm böyüler için geçerli olan bir kural
da şudur: populasyonun merkezini dişiler tayin eder. Dişilerin bulunduğu
nokta populasyonun merkezidir. Saat 21.00 ile 24.00 arasında çok sayıda
örnek yakalandı. Erkeklerin gece aktivitesi dişilerden önce bitmektedir.
Erkekler yüzeyde devamlı hareket halindedir. Yüzey sıcaklığının
düşmesi aktifliği etkiler. Dişiler yüzeyden yüksek çalı ve dikensi bitki
üzerinde bekler, bu kısım toprak yüzeyine nazaran daha sıcaktır. Genel
anlamda böyülerde aktiflik sıcaklıkla doğru orantılıdır.
Şekil 4. 17. Biton zederbaueri (Werner) türünün üzerinde yakalandığı küçük dikenli ve çalı bitki formasyonundan oluşan habitatı (Kilis, Hasancalı).
61
Altcins: Biton (Bitonissus) Roewer
Bitonissus Roewer, 1933: 407. Biton (Bitonissus) Roewer: Birula, 1936b: 1279.
Tip Tür: Bitonissus xerxes Roewer, 1933.
Altcins teşhisinde kullanılan ayırt edici özellikleri Roewer
(1933)’e göre, II. ve III. bacak tarsus ventralinde 1.1.2/0 ve IV. bacak
tarsus ventralinde 2.2/0/2/0 diken formulasyonundadır.
Tür: Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula)
Daesia (Bitonissus) schelkovnikovi Birula, 1936b: 1277-1279. Daesia schelkovnikovi (Birula): Birula, 1938: 100-102, şekil 68; Aliev, 1981: 10 (Daesia shelkovnikovi [sic] olarak); Aliev ve Gadzhiev, 1983: 44. Bitonissus schelkovnikovi (Birula): Roewer, 1941: 144. Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula): Harvey, 2002: 450.
Tip lokalitesi: Erivan, Ermenistan.
Dağılışı: Azerbaycan, Ermenistan.
İncelenen materyal: 8 lokaliteden toplam 182 (126 ♂♂; 46 ♀♀; 10
juvenil) örnek (Çizelge 4.2).
62
Çizelge 4. 2. İncelenen Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ juv Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Biton schelkovnikovi AMNH 1 - - 1 Iğdır, Aralık 39°48’09.7”N 44°34’40.8”E
A.V. Gromov ve H. Koç 14.06.2007 830 m
Biton schelkovnikovi AMNH 1 1 - 2 Iğdır, Çalpala 40°01’50.3”N 43°51’21.8”E
A.V. Gromov ve H. Koç 18-19.06.2007 925 m
Biton schelkovnikovi AMNH 1 1 - 2 Iğdır, Aralık, taş altı
39°50’42.7”N 44°28’01.3”E A.V. Gromov 17.06.2007 927 m
Biton schelkovnikovi AMNH 1 1 - 2 Iğdır, Melekli 39°55’58.2”N 44°08’01.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 12-13.06.2007 869 m
Biton schelkovnikovi AMNH 2 - - 2 Iğdır, Gürgen, taşaltı
39°53’59.2”N 44°18’12.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 15.06.2007 889m
Biton schelkovnikovi AMNH 34 13 3 50 Iğdır, Melekli 39°55’58.2”N 44°08’01.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 12-13.06.2007 869 m
Biton schelkovnikovi AMNH 9 7 1 17 Iğdır, Gürgen, UV ile
39°53’59.2”N 44°18’12.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 15.06.2007 889m
Biton schelkovnikovi AMNH 77 23 6 106 Iğdır, Aralık, UV ile
39°50’42.7”N 44°28’01.3”E A.V. Gromov 17.06.2007 927 m
TOPLAM 126 46 10 182
63
Erkekte vücudun ve ekstremitelerin genel rengi kum-sarısıdır.
Abdomen gri renklidir. Sefalotoraksın üst kısmı, pedipalp tibiasından
tarsus uçlarına kadar olan kısım, arka bacak çiftleri tibiasında ve
femurlarının ve metatarsusların yarısı koyu-kahverengidir. Göz tümseği
tamamen siyahtır. Keliserleri hafif kalınlaşmış, öne doğru koni şeklinde
daralıp, dışa doğru hafif büküktür (Şekil 4. 18).
Şekil 4. 18. Sefalotoraks ve keliserlerin üstten görünüşü.
Hareketsiz parmak oldukça uzun ve kalındır. Hareketsiz parmakta
ön sırada dizilmiş 8 dişlidir (Şekil 4.19). İç sırada 3 diş mevcut,
bunlardan en arkadaki diş diğerlerinin yarısı kadardır. Ara dişler
bulunmaz. Hareketli parmağın ucu daha çok daralmış ve belirgin bir
şekilde yukarı doğru büküktür (Şekil 4.18).
64
Şekil 4.19. Keliserin dış-yandan görünüşü.
Göz tümseği, alın kenarının 1/3’den daha az alanı kapsamakta ve
özellikle arka tarafın kenarları tamamen uzun kıllarla kaplıdır. İki göz
arasındaki bu kılların 2-3 çifti oldukça uzundur, ön tarafta 2 çift uzun kıl
vardır (göz tümseğinden daha uzun). Bu kılların altında çok sayıda kısa
kılcıklar bulunur (Şekil 4.20).
Şekil 4. 20. Oküler tüberkülün görünüşü.
65
Şekil 4. 21. Flagellumun görünüşü.
Flagellumun uç kısmı hafif yukarı doğru kıvrık, biraz dar ve eğri
bir şekilde uzamıştır (Şekil 4.21). Flagellum ileriye ve geriye doğru
hareket edebilir.
Şekil 4. 22. Pedipalpin görünüşü ve metatarsustaki dikenler.
66
Pedipalplerde, özellikle iç tarafta, uzun, kalın ve sık yerleşmiş
kılcıklar vardır. Metatarsusları daha az dikenlidir: iç tarafta bazen 3 tane
olabilir, dış tarafta ise dikenciklerin yerini daha kısa kılcıklar almıştır; bazen
de sadece belirgin şekilde gelişmiş orta dış diken bulunur (Şekil 4.22).
Genital segmentin alt kısmında 7 adet kısa ve kalın orak şeklinde
ktenidia bulunur (Şekil 4.23).
Şekil 4. 23. Genital segment ve alt kısmındaki ktenidia’nın görünüşü.
67
Şekil 4. 24. I. bacaktaki tarsusun görünüşü.
Her iki eşeyde de I. bacak tarsusunda tırnak bulunmaz (Şekil
4.24). II. ve III. bacak çiftleri ventralde 1.2, tarsusta ise 1.1.2/0; IV. bacak
çiftleri metatarsusları 1.1.2 ve tarsus 2.2/0/2/0 diken formulasyonundadır.
Tarsus dikenleri tarsus segmentinin çapından daha uzun olup, ortadaki
diken çifti diğerlerine göre daha uzundur.
Şekil 4. 25. ♀ Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) (foto A.V. Gromov).
68
Dişide vücudun genel rengi erkekte olduğu gibidir (Şekil 4.25).
Keliseral dişleri ve II., III. ve IV. bacak çiftlerinin diken formulasyonu
erkekte olduğu gibidir. Keliserler dip kısımda şişkin bir şekilde öne
doğru koni şeklinde daralıp, dışa doğru hafif büküktür (Şekil 4.26).
Şekil 4. 26. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü.
Göz tümseği tamamen siyahtır (Şekil 4.27). Oküler tüberküldeki
kılların düzeni erkekte olduğu gibidir.
Şekil 4. 27. Oküler tüberkülün görünüşü.
69
Keliserdeki hareketsiz ve hareketli parmaktaki tüm dişlerin uç
kısımları sivri değildir. Hareketsiz parmakta dış kısımda toplam 7 diş
bulunur (Şekil 4.28). Bunlardan 2. ve 3. dişler yaklaşık aynı büyüklükte;
çene ucundaki diş diğer küçük dişlerden büyük, 2. ve 3. dişlerden
küçüktür. İç kısımda hareketsiz parmağın basalinden geriye doğru 3 diş
bulunur. İki diş arasında ara diş bulunur. Hareketli parmakta 2 ana diş ve
bunların arasında ara diş bulunur. Gerideki ana diş öndekine göre
büyüktür (Şekil 4.28).
Şekil 4. 28. Keliserin dış-yandan görünüşü.
Pedipalp renklenmesi erkekte olduğu gibidir. Pedipalp
metatarsusunda kısa ve uzun kıllar bulunur, ancak diken bulunmaz (Şekil
4.29).
Şekil 4. 29. Pedipalpin görünüşü.
70
Şekil 4. 30. Genital segment ve ktenidia’nın görünüşü.
Genital segmentin görünüşü şekil 4.30’daki gibidir. I. stigmal
açıklığın bulunduğu segmentte stigmanın üst kısmında şekli ve yapısı
erkekten farklı ince ve uzun 7 adet ktenidia bulunur (Şekil 4.30 ).
Biton schelkovnikovi (Birula) Türünün Dünya’daki Dağılışı
Bugüne kadar Biton schelkovnikovi (Birula) türü Erivan,
Eçmiadzin (Ermenistan) ve Aras Vadisi’nden bilinmekte (Birula, 1938),
Azerbaycan ve Nahçıvan’dan da kayıt verilmiştir (Aliev, 1984a; Aliev ve
Gadzhiev, 1983).
71
Biyo-ekolojik Notlar
Ağrı Dağı’nın eteklerindeki düzlüklerden ve Aras Vadisi’nin
düzlüklerinden yakalanmıştır (Şekil 4.31). Bozkır, özellikle de kumul ve
çöl şeklindeki arazilerde yoğun bir şekilde dağılış gösterir (Şekil 4.32).
Iğdır’da yapılan gece arazilerinden bol miktarda örnek yakalanmıştır.
Erkek bireyler küçük çalı, kaya ve zemin üzerinde gezinirken; dişi ve
juveniller çalı ve kayaların üzerinde hareketsiz halde beklerken
yakalandı. Beyaz floresans ışığa karşı ilgi duydukları, ışık kaynağına ve
çevresine geldikleri gözlemlendi. Yakalanan örneklerin yarıdan fazlası
bu şekilde yakalanmıştır.
Şekil 4. 31. Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) türünün habitatı (Iğdır, Melekli).
72
Şekil 4. 32. Biton (Bitonissus) schelkovnikovi (Birula) türünün yaşadığı kumul ve yarı çöl habitat (Iğdır, Aralık).
Sistematik Notlar
Biton shelkovnikovi (Birula), IV. bacak çifti tarsusların diken
formulasyonuna göre, Roewer (1933) tarafından oluşturulmuş Bitonissus
altcinsine aittir.
İncelenen materyal ile bu türün kaydı Türkiye’den ilk kez
verilmektedir. Hem erkek hem de dişi örneğe ait detaylı fotoğraflar ilk
kez bu çalışma ile ortaya konmaktadır.
73
Altfamilya: Gluviopsinae Roewer
Gluviopsinae Roewer 1933: 374-375.
Dünyadaki Dağılışı: Somali, Etiopya, Dijibuti, Nijerya, Cezayir, Ürdün,
Yunanistan, Türkiye, Suriye, Azerbaycan, İran, Afganistan, Tacikistan,
Türkmenistan, Hindistan, Yemen.
Cins: Gluviopsilla Roewer
Gluviopsilla Roewer 1933: 378.
Tip Tür: Gluviopsilla discolor (Kraepelin, 1899)
Dünyadaki Dağılışı: Cezayir, Yunanistan, Somali, Suriye, Türkiye.
Gluviopsilla cinsinin teşhiste kullanılan ayırt edici özellikleri
Roewer (1933)’e göre, II. ve III. bacak tarsus ventralinde 1.2.2.2.2, IV.
bacak tarsus ventralinde ise 2.2/2/1.2.2 diken formulasyonunda
olmasıdır.
Gluviopsilla cinsine ait tek tür Afrika, Güneydoğu Avrupa ve
Orta Doğu’da dağılış göstermektedir.
Türkiye’deki dağılışı şekil 4. 33’de verilmiştir.
74
Şekil 4. 33. Gluviopsilla cinsinin Türkiye’deki dağılışı.
Tür: Gluviopsilla discolor (Kraepelin)
Gluviopsis rufescens var. discolor Kraepelin 1899a; 236-237. Gluviopsis rufescens discolor Kraepelin: Kraepelin 1901: 105; Birula 1914: 664; Weidner 1959: 110. Gluviopsilla discolor (Kraepelin): Roewer 1933: 378, şekiller 269C1-3; Werner 1935: 294; Roewer 1941: 137-138; Zilch 1946: 128; Caporiacco 1948: 32; Roewer 1959:35; Delle Cave ve Simonetta 1971: 72.
Tip lokalitesi: İzmir [=Smyrna], Türkiye; Cezayir.
Dağılışı: Cezayir; Yunanistan; Türkiye; Suriye; Mısır; Somali.
İncelenen materyal: 18 lokaliteden toplam 78 (29 ♂♂; 29 ♀♀; 20
juvenil) örnek (Çizelge 4.3).
75
Çizelge 4. 3. İncelenen Gluviopsilla discolor (Kraepelin) türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Gluviopsilla discolor AMNH - - 1 1 Şanlıurfa, Celanpınar, Mehmetağa Çiftliği’nin batısı
36°58’10.9”N39°38’24.7”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
20.05.2007 464 m
Gluviopsilla discolor AMNH - 1 - 1 Şanlıurfa, Akçakale, Haktanır’ın c. 1 km batısı, Üçtepe Dağı
36°51’04.3”N38°48’34.7”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
21.05.2007 388-410 m
Gluviopsilla discolor AMNH - - 1 1 Şanlıurfa, Birecik, ca. 20 km doğusu 37°00’38.5”N38°11’42.4”E
A.V. Gromov ve E.A. Yagmur 23.05.2007 677 m
Gluviopsilla discolor AMNH - 1 - 1 Gaziantep, İslahiye, Hanağzı 37°03’39.2”N36°36’24.6”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
25-26.05.2007 538-559 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 - - 1 Gaziantep, Ortaoba 36°25’41.3”N36°14’14.5”E A.V. Gromov 31.05.2007 200 m
Gluviopsilla discolor AMNH - 1 - 1 Hatay, Aktepe 36°41’30.2”N36°29’35.7”E
A.V. Gromov ve H. Koç 01.06.2007 242 m
Gluviopsilla discolor AMNH - - 1 1 Gaziantep, İslahiye, Demirışık’ın 1 km doğusu, Yüksek Tepe’nin güney yamaçları
37°00’34.1”N36°44’25.0”E
A.V. Gromov ve H. Koç 02.06.2007 491 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 - - 1 Şanlıurfa, Karacadağ’ın güney yamaçları 37°32’26.7”N39°49’55.1”E
A.V. Gromov ve H. Koç 11-12.06.2007 1303 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 - - 1 Hakkari, Bağışlı’nın 1 km batısı, Yeniyat 37°42’25.4”N44°00’34.1”E
A.V. Gromov ve H. Koç 22.06.2007 1535 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 - 1 2 Hakkari, Yüksekova, Dilektaş 37°40’00.5”N44°08’20.5”E
A.V. Gromov, H. Koç ve T. Yalçın 24.06.2007 1768 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 1 - 2 Diyarbakır, Hani, Kalaba 38°26’59.4”N40°26’36.6”E
A.V. Gromov ve H. Koc 28.06.2007 1200 m
Gluviopsilla discolor AMNH - - 1 1 Gaziantep, İslahiye, Yesemek 36°54’05.5”N36°45’03.1°E
A.V. Gromov, H. Koc ve E.A. Yagmur
25.05.2007 521 m
76
Çizelge 4. 3’ün devamı
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Gluviopsilla discolor AMNH - - 1 1 Kilis, Hasancalı, 2 km batısı 36°52’47.2”N36°47’42.4”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
26-27.05.2007 755 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 - - 1 Gaziantep, Düztepe’nin güneyi 37°01’33.0”N37°22’25.8”E
A.V. Gromov ve H. Koç 08.06.2007 858 m
Gluviopsilla discolor AMNH 2 3 5 10 Şanlıurfa, Akçakale, Edebey 36°50’40.7”N38°40’57.8”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
21-22.05.2007 532 m
Gluviopsilla discolor AMNH 2 - 2 4 Şanlıurfa, Viranşehir, Aydınlı 36°54’27.7”N38°34’40.8”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
22.05.2007 492 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 1 1 3 Gaziantep, İslahiye, Yesemek 36°54’05.5”N36°45’03.1°E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
25.05.2007 521 m
Gluviopsilla discolor AMNH 3 4 - 7 Kilis, Hasancalı, 2 km güneybatısı 36°52’47.2”N36°47’42.4”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
26-27.05.2007 755 m
Gluviopsilla discolor AMNH 2 1 - 3 Hatay, Reyhanlı, Kavalcık yakınları 36°14’49.6”N36°37’16.1”E A.V. Gromov 27.05.2007 262 m
Gluviopsilla discolor AMNH 3 3 - 6 Hatay, Reyhanlı, Oğulpınar 36°15’13.8”N36°40’12.4”E
A.V. Gromov ve H. Koç 29.05.2007 316 m
Gluviopsilla discolor AMNH 4 2 1 7 Hatay, Yayladağ, Görentaş 35°54’50.9”N36°09’29.2”E
A.V. Gromov ve H. Koç 31.05.2007 538 m
Gluviopsilla discolor AMNH 2 1 - 3 Gaziantep, Düztepe’nin güneyi 37°01’33.0”N37°22’25.8”E
A.V. Gromov ve H. Koc 08.06.2007 858 m
Gluviopsilla discolor AMNH 1 4 1 6 Şanlıurfa, Birecik’in, 10 km doğusu, tuzak materyali
37°03’23.0”N38°07’09.5”E
A.V. Gromov ve H. Koç 10-29.06.2007 670 m
77
Çizelge 4. 3’ün devamı
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Gluviopsilla discolor AMNH 2 1 1 4 Şanlıurfa, Birecik, 10 km doğusu 37°03’23.0”N38°07’09.5”E
A.V. Gromov ve H. Koç 09.06.2007 670 m
Gluviopsilla discolor HKC - 1 - 1 Kilis, Musabeyli, Musabeyli’nin kuzeyi, Çınar’ın 2 km batısı - E.A. Yağmur 11.06.2006 -
Gluviopsilla discolor HKC - 1 - 1 Kilis, Musabeyli, Hasancalı - E.A. Yağmur 27.05.2006 -
Gluviopsilla discolor HKC - 1 - 1 Gaziantep, Şahinbey, Sarısalkım, Sarısalkım İlköğretim Okulu’nun 1 km güneyi. - E.A. Yağmur 17.06.2004 -
Gluviopsilla discolor HKC - - 1 1 Gaziantep, Şahinbey, Sarısalkım, Tuzak Materyali - E.A. Yağmur 07.07.2004 -
Gluviopsilla discolor HKC - 1 - 1 Gaziantep, Şahinbey, Sarısalkım, Tuzak materyali - E.A. Yağmur 28.06.2004 -
Gluviopsilla discolor HKC - - 1 1 Gaziantep, Yavuzeli, Örenli - E.A. Yağmur 09.10.2004 -
Gluviopsilla discolor HKC 1 - - 1 Şanlıurfa, Birecik, Birecik köprüsünün 1 km kuzeybatısı - E.A. Yağmur 05.06.2004 -
Gluviopsilla discolor HKC - - 1 1 Şanlıurfa, Türkmen - H. Koç 07.07.2003 -
Gluviopsilla discolor HKC - 1 - 1 Gaziantep, Şehitkamil, 20 km doğusu - E.A. Yağmur 07.10.2007 -
TOPLAM 29 29 20 78
78
Şekil 4. 34. ♂ Gluviopsilla discolor (Kraepelin) (foto. A.V. Gromov).
Erkeklerde keliser kızılımsı-sarı, propeltidium kahverengi, bazen
mordur (Şekil 4.34, 4.35). Tergitler kahverengi, opistosoma pleurası,
sternitler ve koksa donuk sarıdır.
Şekil 4. 35. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü.
79
Şekil 4. 36. Pedipalp tibiası, metatarsus ve tarsustaki renklenme.
Pedipalp femuru apikalde siyahımsı-kahverengidir. Tibia sarı,
tibianın kaidesinde siyahımsı halka mevcuttur. Metatarsus ve tarsus
tamamen siyahtır (Şekil 4. 36). Tarsus hareketsizdir.
Şekil 4. 37. Pedipalpteki tibia, femur, metatarsus ve tarsustaki dikenlerin görünüşü (Roewer, 1933’ten değiştirilerek).
Pedipalp ventralinde, tibia apikalinde 2 çift diken ile karakterize
edilir. Femur ve metatarsusta 2.2.2.2.2.2.2 diken bulunmakta ve
dikenlerin etrafında silindirik kıllar bulunur (Şekil 4. 37). Tarsusta 1 çift
diken mevcuttur (Şekil 4. 37).
Göz, propeltidiumun ön orta kısmında, belirgin bir şekilde burun
gibi dışa doğru çıkıntı yapmıştır (Şekil 4.38). Çıkıntı yapan kısım “V”
şeklinde içeri çökmüştür.
80
Şekil 4. 38. Oküler tüberkülün propeltidiumdaki konumu ve görünüşü.
Şekil 4. 39. Flagellumun görünüşü.
Flagellum şekil 4.39’daki gibi, genel görünüşü ile ok şeklinde
ancak ön tarafta küt, hemen sonrasında yukarı çıkıntı yapar ve daha
81
sonrasında arkaya doğru küt şekle dönünceye kadar hafif incelir.
Flagellum hareketsiz parmak çenesinde bulunan 2. büyük dişin üst
kısmından bağlanmış olup, ileri ve geriye doğru hareket edebilir.
Opistosomanın ilk stigmasının üzerinde 5:5 ktenidia bulunur
(Şekil 4.40).
Şekil 4. 40. Abdominal segmentte bulunan ktenianın görünüşü.
Dişide vücut renklenmesi erkekte olduğu gibidir (Şekil 4.41).
Pedipalpteki diken sayısı ve düzeni erkeğin aynısıdır. Opistosomada
ktenidia bulunmaz.
82
Şekil 4. 41. ♀ Gluviopsilla discolor (Kraepelin) (foto. A.V. Gromov).
Sefalotoraks ve keliserin genel görünüşü şekil 4.42’de verilmiştir.
Gözlerin şekil ve yapısı erkekte olduğu gibidir (Şekil 4.43).
Şekil 4. 42. Sefalotoraks ve keliserin genel görünüşü.
83
Şekil 4. 43. Oküler tüberküllerin görünüşü.
Genital segment erkekten morfolojik olarak farklıdır. Segmentin
kenarları oldukça belirgin olup, daha koyu kenarlara sahiptir. Erkeğe
göre segmette kıl benzeri yapılar daha fazladır. Çıplak gözle koyu sarı
renkte görünmesiyle erkekten ayrılır (Şekil 4.44).
Şekil 4. 44. Genital segmentin genel görünüşü.
84
Biyo-ekolojik Notlar
Daesiidae familyasına bağlı türlerde kertenkelelerde olduğu gibi
autotomi gözlemlendi. Pedipalp ve IV. bacaklar koptuktan sonra yaklaşık
5 sn hareket ettiği gözlemlendi.
Gluviopsilla discolor Kraepelin türü genellikle gündüz arazisinde
taş altlarından toplandı. Ancak gece arazisinde yakalanan 3 örnekten ikisi
UV lamba ile, bir örnek ise beyaz floresans ışığa gelerek yakalandı. Gece
arazisinde az toplanmasının nedenlerinden biri örneğin küçük boyutta
olması nedeniyle ot ve küçük taşların altına saklanması diğeri ise hızlı
hareket edip birden durması ile böyünün görülmesi zorlaşmakta.
Sistematik Notlar
Roewer (1933)’in tanımladığı Gluviopsida taurica Roewer
türünün flagellum şekli, pedipalp tibiası, metatarsus ve tarsusundaki
diken sayıları Gluviopsilla discolor (Kraepelin) ile aynıdır. Ayrıca genel
vücut renklenmesi de bahsedilen tür ile aynıdır. Bu nedenle bu iki türün
sinonim olduğunu düşünmekteyiz. Kesin bir sonuca ulaşmak için
Roewer’ın kolleksiyonun incelenmesi gereğine inanıyoruz.
85
4.2 Familya: GALEODIDAE Sundevall
Büyüklükleri 12-70 mm arasında değişen, oldukça uzun bacaklara
sahip böyülerdir. Solifugae takımının en cesametli böyüleri bu familyada
bulunur. Anüs terminal konumludur. Propeltidiumun dış lobu arka
taraftan birleşiktir. Göz tümseğinin ön tarafında 2 adet uzun kıl
mevcuttur. I. bacak tarsusunda genelde 2 tırnak bulunmakla birlikte bazı
türlerde 1 adet bazen hiç tırnak bulunmayabilir. II. ve III. bacak tarsusu
2, IV. bacak tarsusu 3 segmentli olup, tarsus uçlarındaki tırnaklar
üzerinde kıllar bulunur. Dişilerin genital segmenti diğer abdominal
segmentlerden farklılaşmamış olup, türlerin teşhisi için karakteristik bir
özellik değildir. Stigma II. ve III. abdominal segmentlerde bulunur ve
açıklığın üst kısmındaki tarak şeklindeki yapı tarafından kapatılır.
Pedipalp tarsusu hareketlidir.
Şekil 4. 45. Galeodidae familyasının dünyadaki dağılışı (Savary, 2007).
86
Galeodidae familyası Afrika’dan Asya’ya kadar dağılış gösteren
(şekil 4.45) Galeodes (174 tür), Galeodopsis (5 tür), Galeodumus (1 tür),
Gluviema (1 tür), Othoes (5 tür), Paragaleodes (12 tür), Paragaleodiscus
(1 tür), Roeweriscus (1 tür) and Zombis (1 tür) cinslerine ait 201 tür
tanımlanmıştır. Bugüne kadar altfamilyası tanımlanmamıştır.
Cins: Galeodes Olivier
Galeodes Olivier, 1791b: 578; Latreille, 1796: 188; Lamarck, 1801: 176; Latreille, 1802: 61; Latreille, 1806: 133-135; Leach, 1814: 418; Latreille, 1817: 107-108; Lamarck, 1818: 77-78; Latreille, 1837: 315-316; Lamarck, 1838: 105-106; Lamarck, 1839: 300; C.L. Koch, 1839: 6; C.L. Koch, 1842: 353; Gervais, 1849: 14-15; C.L. Koch, 1850: 96; Stolickza, 1869: 208-209; Butler, 1873: 418; Simon, 1879a: 96-97; Simon, 1879b: 77; Pocock, 1895: 74-75; Pocock, 1897: 251; Kraepelin, 1899a: 201; Kraepelin, 1900: 3-5; Pocock, 1900: 136; Kraepelin, 1901: 10-11; Birula, 1905b: 249-250; Roewer, 1934: 514; Birula, 1938: 110-111; Roewer, 1941: 159; Roewer, 1960: 12. Zerbina Karsch, 1880: 223 (Kraepelin, 1901: 10 tarafından sinonim yapılmıştır). Mesogaleodes Heymons, 1902: 12-13 (Roewer, 1934: 505 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodes (Galeodes) Olivier: Birula, 1905b: 250; Turk, 1960: 109. Galeodibus Roewer, 1934: 511 (Turk, 1960: 109 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodora Rower, 1934: 513 (Turk, 1960: 109 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodenna Rower, 1934: 513-514 (Turk, 1960: 109 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodila Rower, 1934: 536; Roewer, 1960: 13 (Turk, 1960: 109 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodellus Rower, 1934: 537; Roewer, 1960: 15 (Turk, 1960: 109 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodarus Rower, 1934: 547-548 (Turk, 1960: 109 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodessus Rower, 1934: 549 (Turk, 1960: 109 tarafından sinonim yapılmıştır). Galeodes (Galeodellus) Roewer: Birula, 1938: 112; Turk, 1960: 109. Galeodes (Galeodenna) Roewer: Turk, 1960: 109.
Tip Türler: Galeodes için: Phalangium araneoides Pallas, 1772, Latreille, 1802: 61 tarafından yeniden taksonomik düzenleme yapıldı.
Zerbina için: Gluvia gracilis C.L. Koch, 1848.
Mesogaleodes için: Mesogaleodes heliophilus Heymons, 1902.
Galeodibus için: Galeodes blanchardi Simon, 1891.
Galeodora için: Galeodora distincta Roewer, 1934.
Galeodenna için: Galeodes fischeri Hirst, 1908.
87
Galeodila için: Galeodila bengalica Roewer, 1934.
Galeodellus için: Galeodes caspius Birula, 1890a.
Galeodarus için: Galeodarus insidiator Roewer, 1934.
Galeodellus için: Galeodessus taurus Roewer, 1934.
Dağılışı: Africa, Asya, güney-doğu Avrupa.
Vücudu büyük veya orta büyüklükte (72 mm kadar) olup, uzun
ekstermitelidir. Vücut rengi çoğunlukla bozumsu kahverengi sarı, kum
sarımsı veya kızıldır. Siyah bozumsu kahverenkli olanlara az rastlanır.
Keliserleri, sefalotoraks, pedipalp metatarsusları ve bacakları
bozumsu kahverengi veya koyu bozumsu kahverengi renkli pigmentlerle
kaplıdır. Abdomen tergitleri boyunca uzanan koyu renkli çizgi görülür.
Göz tümseği alın kenarının 1/3 veya 1/5’ini kaplar ve bu bölge
çıplaktır. I. bacak tarsusu tırnaklı olup, tırnaklar kıllarla çevrilmiştir.
Pedipalp metatarsusu uca doğru incelir ve uzun armut şeklinde tarsusla
son bulur. II. ve III. bacak metatarsusu tek sıra halinde dizilmiş 5,
femurda 1 diken bulunur. IV. bacak tarsusunun ventralinde özelleşmiş
lanset şekilli kıllar bulunur.
Erkeklerin propeltidiumu dar, keliser parmaklarında dişilere göre
daha az sayıda küçük dişler bulunur. Pedipalp dişilerle
karşılaştırıldığında daha uzundur. Yürüme bacakları dişiye göre daha
uzundur. Tarsus tabanları pullar şeklinde ve büyük bir kısmı neşter
şeklinde genişlemiş basillerden oluşur. Malleoli uzun ve genişçedir.
Genital sternit iki küçük parçaya ayrılmış olup, bir çizgi ile ayrılmış gibi
görünür. Abdominal sternitlerde ktenidia bulunur.
88
Erkekte hareketsiz parmağın dip kısmında lanset şeklinde
flagellum bulunur. Flagellum, üst kenarı asimetrik şekilde genişlemiş, alt
tarafı düz kepçe şeklindedir. Flagellumun iç kısmı veya kenarları
yumuşak tüycüklerle kaplı olup, arka kısmında tek sıra halinde, uçları
sivri olmayan 2-4 dikencik yer alır.
Dişilerde propeltidium geniş; keliser parmaklarında güçlü ve
büyük dişler bulunur. Hareketsiz parmak basalında flagellum bulunmaz.
Pedipalp ve yürüme bacakları erkeğe göre kısadır. IV. bacak tarsus
ventrali basit kıllarla örtülüdür. Malleoli kısa ve küçük yapıdadır. Genital
segment tek parça halinde ve büyüktür. Abdominal segmentlerin
ventralinde ktenidia bulunmaz.
Galeodes Olivier Cinsinin Dünya ve Türkiye’deki Dağılışı
Galeodes cinsinin dünyadaki dağılışı Rhagodes’in dağılışına
benzerdir (Pocock, 1897). Galeodes Palearktik olup, dağılışı Somali’ye
kadar uzanır.
Bu cinse ait bugüne kadar Kuzey Afrika’dan Sudan ve
Kilimanjaro (Tanzanya)’ya kadar, Balkanlarda, Orta Asya’da; Orta
Doğu’da, Güney ve Doğu Avrupa’dan Hindistan’a kadar dağılış gösteren
174 tür tavsif edilmiştir. Hali hazırda altcinsi tanımlanmamıştır.
Türkiye’den tanımlanmış 31 türün 16 tanesini Galeodes cinsine
ait türler teşkil eder. Güneydoğu Anadolu’dan Galeodes armeniacus
Birula, G. gromovi Harvey, G. ruptor Roewer, G. sulfuripes Roewer, G.
toelgi Werner ve G. taurus Roewer türleri tanımlanmıştır.
89
Galeodes cisine bağlı türler Türkiye’de oldukça yaygın bir şekilde
bulunmaktadır (Şekil 4.46).
Şekil 4. 46. Galeodes cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı.
Sistematik Notlar
Olivier (1791b), Phalangium aranoides Pallas ve P. setigera
Olivier türlerini yeni tanımladığı Galeodes genusunun altında toplamıştır.
Türkiye’den Galeodes cinsine ait 22 tür kaydı verilmiştir. Bu türlerin
16 tanesinin tip lokalitesi Türkiye olup, bunların 11 tanesi Roewer (1934,
1941, 1961a) tarafından tanımlanmıştır. Roewer (1934) bunlardan 7 türe
sadece teşhis anahtarında yer vermiş ve tam deskripsiyonunu yapmamıştır.
Ancak tanımlanmış 11 türden sadece 1 türün erkeğinden detaylı bir şekilde
deskripsiyon yapılmıştır. Roewer (1934, 1941, 1961a) Galeodes türlerini
teşhis ederken metatarsus ve tarsus bacak segmentlerindeki diken
formulasyonunu kullanmıştır. İncelenen örneklerde bir bacağındaki diken
formulasyonu diğerininkinden farklı olan bireyler bulunmaktadır. Bunun
yanı sıra özellikle tanımladığı türlerde renk-desen ile ilgili çok az veya
90
yetersiz bilgi vermiştir. Bu bakımdan Türkiye’de dağılış gösteren Galeodes
cinsine ait türlerin teşhisi oldukça zordur. Toplanan materyalin tip materyal
ile karşılaştırıldığında ancak teşhis edilebileceğini düşünüyoruz.
Tür: Galeodes araneoides (Pallas)
Phalangium araneoides Pallas 1772: 37, levha III, şekiller 7-9; Fabricius 1781: 549; Fabricius 1787: 347; Fabricius 1793: 431. Galeodes araneoides (Pallas): Olivier 1791b: 579, 580; Lamarck 1801: 176;Latreille 1806: 133-136; Olivier 1807: 443, levha 42 şekil 3; Latreille 1810: 425; Leach 1814: 418; Lamarck 1818: 79; Duméril 1820: 76; Dugès ve Edwards 1836: levha 20 şekil 1, 1a-f, levha 20 şekiller 1a, 1a-b; Guerin-Meneville 1838b: 11, levha 4, şekil 4a-d; Lamarck 1838: 106-107; Lamarck 1839: 300-301; C.L.Koch 1842: 353; Gervais 1844: 88; C.L. Koch 1848: 83-85, şekil 1475; C.L. Koch 1850: 97; Dufour 1861: 383-384; Wood 1863: 679; Butler 1873: 418-419; Pavesi 1876: 73; C.L. Koch 1878: 38; Simon 1879a: 99-100; Simon 1879b: 77; Croneberg 1887: 163-164; Pocock 1889: 118; Walter 1889: 1096; Birula 1890b: 66-68, şekiller 11-12; Birula 1892: 687-688; Simon 1892: 7; Birula 1893: 82-87; Hansen 1893: 185, 187; Birula 1895: 293-324, şekiller 1-12; Kraepelin 1899a: 202; Kraepelin 1899b: 376; Kraepelin 1901: 18; Börner 1902: şekil 3; Birula 1905a: 405-406; Birula 1905b: 251-252; Werner 1905: 113; Tullgren 1907: 1-2; Kraepelin 1908: 211; Birula 1912: 296-312; Penther 1913: 107; Birula 1924: 227-235; Birula 1925: 192-200, şekiller 2, 3b, 4b, 5b, 6b; Morin 1928: 85; Birula 1929a: 161-168; Birula 1929b: 282; Pawlowsky ve Stein 1930a: 158-163, şekil 1; Pawlowsky ve Stein 1930b: 8-15, şekil 1-4; Pawlowsky 1932: şekil 10; Roewer 1932: şekiller 20, 35-37, 45, 47-49, 80; Kästner 1933-1935: şekiller 268, 294, 309, 321, 326, 338, 341, 354-355, 358-359; Roewer 1933: şekiller 193-201, 207-209, 315-316, 319; Roewer 1934: 526-527, şekil. 360; Birula 1938: 116-118, şekiller 74b, 75a-b; Roewer 1941: 159; Vachon 1945: 476, 477, 480, şekiller 5-9; Vinagradov 1948: 293, şekil 187; Kobakhidze 1949: 300; Millot ve Vachon 1949: şekil 249; Crome 1959: şekil 60; Roewer 1959: 35; Levy ve Shulov 1964: 109; Savory 1964: şekil 187 (as aranoides [sic]); Cloudsley-Thompson 1968: 108, 110, 114; Cloudsley-Thompson 1977: 67; Savory 1977: şekil 101; Aliev 1978: 19; Aliev 1981: 10; Aliev ve Gadzhiev 1983: 44-45; Aliev 1984b: 22; Gromov ve Kopdykbaev 1994: 22. Solpuga arachnodes Lichtenstein 1796: 217; Lichtenstein ve Herbst 1797: 37, levha I şekil 2 (Latreille 1806: 133 tafından sinonim yapılmıştır). Solpuga persica Lichtenstein, Lichtenstein ve Herbst 1797: 35-37; Gervais 1844: 88; Butler 1873: 418 Solpuga araneoides (Pallas): Leach 1815: 392. Galeodes araneoides (Pallas)?: Bernard, 1893: 441, şekil 7. Galeodes hector Pocock 1895: 78-79 (Kraepelin, 1901: 12 tarafından sinonim yapılmıştır).
91
Galeodes araneoides araneoides (Pallas): Kraepelin 1899a: 202 [=G. araneoides typicus]; Kraepelin 1901: 19; Heymons 1902: 4-5; Birula 1905b: 251-252; Zilch 1946: 142. Galeodes aff. araneoides (Pallas): Kraepelin 1899b: 376. Galeodes araneoides persicus (Lichtenstein): Birula 1905b: 252.
Tip lokalitesi: Phalangium araneoides: tip lokalitesi bilinmiyor; Solpuga
arachnodes Volgograd yakınları Rusya; Solpuga persica: İran; Galeodes
hector: İzmir [=Smyrna], İzmir, Türkiye, Muğla, Türkiye.
Dünyadaki Dağılışı: Mısır, İsrail, Suriye, Irak, İran, Türkiye,
Ermenistan, Azerbaycan, Ukrayna, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan,
Afganistan.
İncelenen materyal: 4 lokaliteden 200 (25 ♂♂; 27 ♀♀; 148 juvenil)
örnek (Çizelge 4. 4).
92
Çizelge 4. 4. İncelenen Galeodes araneoides (Pallas) türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Galeodes araneoides AMNH 6 10 18 34 Iğdır 39°55’58.2”N 44°08’01.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 12-13.06.2007 869 m
Galeodes araneoides AMNH 10 5 73 88 Iğdır, Gürgen 39°53’59.2”N 44°18’12.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 15.06.2007 889 m
Galeodes araneoides AMNH 4 7 30 41 Iğdır, Aralık 39°50’42.7”N 44°28’01.3”E A.V. Gromov 17.06.2007 927 m
Galeodes araneoides AMNH 5 5 27 37 Iğdır, Çalpala 40°01’50.3”N 43°51’21.8”E
A.V. Gromov ve H. Koç 18-19.06.2007 925 m
TOPLAM 25 27 148 200
93
Şekil 4. 47. ♂ Galeodes araneoides (Pallas) (foto. A.V. Gromov).
Erkeklerin keliserinde koyu sarı zemin üstünde flagellum ucuna
kadar uzanan 3 çizgi bulunur. Gözün arka tarafından propeltidium
posterior ucuna uzanan sarı renkli çizgi yer almakta ve bu çizginin
çevresi açık renklidir. Propeltidiumun sol-sağ tarafının orta ve ön uç
kısımları siyahımsı kahverengi, göz tümseği siyahtır. Pedipalp
metatarsusu kahverengimsi siyahtır (Şekil 4.47). Pedipalpin diğer
segmentleri ve ekstremiteler koyu sarıdır. Abdomen ventrali, malleoli ve
koksa sarıdır. Abdomen dorsalinde torakstan başlayıp abdomen ucuna
uzanan gri zemin üzerine siyah band bulunur.
Dişinin renklenmesi erkekte olduğu gibidir (Şekil 4.48).
94
Şekil 4. 48. ♀ Galeodes araneoides (Pallas) (foto. A.V. Gromov).
İncelenen erkek ve dişi örneğe ait diken formulasyonları çizelge
4.5’de ve ölçümler çizelge 4.6‘da verilmiştir.
Çizelge 4. 5. ♂ ve ♀ Galeodes araneoides (Pallas) türünde diken formulasyonu (Iğdır,
Gürgen).
♂ tarsus metatarsus ♀ tarsus metatarsus II. bacak 1.2.2/2 1.1.2.2 1.2.2/2 1.1.1.2.2
III. bacak 1.2.2/2 1.1.2.2 2.2.2/2 1.1.1.2IV. bacak 2.2.2/2/0 1.2.2 2.2.2/2/0 1.2.2
95
Çizelge 4. 6. ♂ ve ♀ Galeodes araneoides (Pallas) türünde morfometrik ölçüm (Iğdır, Gürgen).
♂ Uzunluk Genişlik 48,0 mm - Keliser 13,0 mm 5,0 mm Propeltidium 8,0 mm 9,5 mm Ekstremiteler Koksa Femur Tibia Metatarsus Tarsus Pedipalp 7,0 mm 21,5 mm 19,5 mm 13,5 mm 3,5 mm I. bacak 6,5 mm 15,5 mm 13,0 mm 8,5 mm 4,1 mm II. bacak 11,0 mm 8,5 mm 10,0 mm 7,7 mm 4,4 mm III. bacak 14,5 mm 11,0 mm 11,5 mm 9,3 mm 4,2 mm IV. bacak 20,0 mm 16,0 mm 17,0 mm 12,3 mm 7,0 mm
♀ Uzunluk Genişlik 57,0 mm - Keliser 20,0 mm 9,0 mm Propeltidium 8,7 mm 13,5 mm Ekstremiteler Koksa Femur Tibia Metatarsus Tarsus Pedipalp 11,0 mm 19,0 mm 17,2 mm 13,7 mm 3,3 mm I. bacak 10,5 mm 11,8 mm 12,5 mm 8,4 mm 3,6 mm II. bacak 11,5 mm 7,5 mm 9,0 mm 7,0 mm 4,0 mm III. bacak 14,5 mm 8,5 mm 11,5 mm 8,8 mm 4,0 mm IV. bacak 19,0 mm 14,8 mm 15,5 mm 12,0 mm 6,0 mm
Sistematik Notlar
Pocock (1895) Galeodes hector türünü Bodrum (Muğla)’dan
tanımlamıştır. Daha sonra bu tür Kraepelin (1901) tarafından G.
araneoides türünün sinonimi yapılmıştır. Pocock (1895) türün
deskripsiyonunda sadece ölçüme yer vermiş, renk-desene yer
vermemiştir. Bulgularımız Pocock (1895)’e uygundur (Çizelge 4.6).
İncelenen örnekler Heymons (1902)’nin vurguladığı diken
formulasyonuna sahiptir (Çizelge 4.5).
Ancak araştırma sahasından toplanan örneklerde [16 lokaliteden 113
(13 ♂♂; 18 ♀♀; 82 juvenil) örnek] pedipalp, ekstremit renklenmesi ve
vücudun zemin rengi farklı olan örneklere rastlanılmıştır (Şekil 4.49,
Çizelge 4.7). Bunlar Galeodes sp. aff. araneoides olarak isimlendirilmiştir.
96
Çizelge 4. 7. İncelenen Galeodes sp. aff. araneoides (Pallas) türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 1 - - 1 Şanlıurfa, Düzenli
yakınları 37°10’06.3”N 39°12’38.0”E
A.V. Gromov ve H. Koç 10.06.2007 541 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH - - 1 1 Şanlıurfa, Tektek Dağları 36°49’53.8”N
39°12’10.1”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
16-17.5.2007 426-462 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH - - 1 1 Şanlıurfa, Birecik'in ca.
20 km doğusu 37°00’38.5”N 38°11’42.4”E
A.V. Gromov ve E.A. Yağmur
23.05.2007 677 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH - - 1 1 Şanlıurfa, Ceylanpınar'ın
kuzeyi 37°04’34.2”N 39°52’34.5”E
A.V. Gromov, E.A. Yağmur ve H. Koç
19.05.2007 484 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 1 - - 1 Şırnak, Başaran'ın
güneydoğusu 37°28’27.1”N 43°08’04.1”E
A.V. Gromov ve H. Koç 25.06.2007 1161 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH - 1 4 5 Şanlıurfa, Birecik'in
güneyi 36°57’33.4”N 38°00’45.9”E
A.V. Gromov, E.A. Yağmur ve H. Koç
15.05.2007 388 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH - 1 5 6 Şanlıurfa, Ceylanpınar,
Şeyh Nasır Kanyonu 36°50’58.0”N 39°45’57.3”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
19.05.2007 424 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 1 - 18 19 Şanlıurfa, Akçakale,
Üçtepe Dağları 36°51’04.3”N 38°48’34.7”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
21.05.2007 388-410 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH - 1 4 5 Şanlıurfa, Edebey 36°50’40.7”N
38°40’57.8”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
21-22.05.2007 532 m
97
Çizelge 4. 7‘nin devamı
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 4 3 17 24 Şanlıurfa, Suruç,
Aydınlı 36°54’27.7”N 38°34’40.8”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur
22.05.2007 492 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 2 1 20 23 Şanlıurfa,Birecik'in
10 km doğusu 37°03’23.0”N 38°07’09.5”E
A.V. Gromov ve H. Koç 09.06.2007 670 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH - 2 3 5 Şanlıurfa,Tek Tek
Dağları'nın kuzeyi 37°09’30.6”N 39°13’36.0”E
A.V. Gromov ve H. Koç 10.06.2007 550 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 1 4 2 7 Şanlıurfa,Tek Tek
Dağları'nın kuzeyi 37°10’08.8”N 39°13’40.2”E
A.V. Gromov ve H. Koç 10.06.2007 555 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 1 4 4 9 Şanlıurfa,Tek Tek
Dağları'nın kuzeyi 37°09’49.7”N 39°13’38.5”E
A.V. Gromov ve H. Koç 10.06.2007 544 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 1 - 2 3 Hakkari, Güzeldere 37°18’27.6”N
43°27’19.3”E A.V. Gromov ve H. Koç 25.06.2007 1161 m
Galeodes sp. aff. araneoides AMNH 1 1 - 2 Mardin, Merkez,
Yolbaşı 37°16’00.8”N 40°48’00.0”E
A.V. Gromov ve H. Koç 27.06.2007 663 m
TOPLAM 13 18 82 113
98
Şekil 4. 49. ♂ Galeodes sp. aff. araneoides’de vücut renklenmesi (Şanlıurfa, Akçakale, Üçtepe).
Tür: Galeodes sp. aff. conversus Roewer
Galeodes conversus Roewer, 1934: 531; Whittick, 1939: 446; Roewer, 1941: 161; Zilch, 1946: 143.
Tip lokalitesi: İzmir (Smyrna olarak), İzmir, Türkiye (tip lokalitesi
Zilch, 1946 tarafından kısıtlanmıştır).
Dağılışı: Türkiye, Azerbaycan.
İncelenen materyal: 7 lokaliteden toplam 111 (25 ♂♂; 31 ♀♀; 55
juvenil) örnek (Çizelge 4.8).
99
Çizelge 4. 8. İncelenen Galeodes sp. aff. conversus Roewer türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Galeodes sp. aff. conversus AMNH - 1 - 1 Zernek Barajı 38°20’17.0”N 43°45’50.5”E A.V. Gromov 22.06.2007 1960 m
Galeodes sp. aff. conversus AMNH 1 - 5 6 Iğdır, Gürgen 39°53’59.2”N 44°18’12.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 15.06.2007 889m
Galeodes sp. aff. conversus AMNH - 5 5 10 Iğdır, Yenidoğan 39°47’12.3”N 44°23’36.9”E
A.V. Gromov ve H. Koç 16-17.05.2007 1563 m
Galeodes sp. aff. conversus AMNH - 1 12 13 Iğdır, Çalpala 40°01’50.3”N 43°51’21.8”E
A.V. Gromov ve H. Koç 18-19.06.2007 925 m
Galeodes sp. aff. conversus AMNH 7 13 8 28 Van, Muradiye 38°59’26.2”N 43°44’33.9”E
A.V. Gromov ve H. Koç 19-20.06.2007 1680 m
Galeodes sp. aff. conversus AMNH - 1 3 4 Van Gölü'nün kuzeyi 38°56’49.3”N 43°09’59.9”E
A.V. Gromov ve H. Koç 20.06.2007 1706 m
Galeodes sp. aff. conversus AMNH 17 10 22 49 Van, Çavuştepe 38°20’55.1”N 43°28’32.7”E
A.V. Gromov ve H. Koç 21-22.05.2007 1794 m
TOPLAM 25 31 55 111
100
Erkekte pedipalp tarsusu sarı; metatarsus, tibia ve femur dorsalı
ve distal yarısı siyahımsı kahverengi, femurun proksimal yan tarafları ve
eklem yerine yakın kısımlar koyu sarıdır. Ekstremitelerin koksaları ve
segmentlerin eklem yerleri sarı, tibia ve metatarsusları ise siyahımsı
kahverengidir. Toraks ve abdomen dorsali koyu kahverengi-siyah olup,
torakstan abdomen ucuna kadar uzanan siyah band belirgin değildir
(Şekil 4.50).
Keliser dorsalde flagellum ucuna kadar siyahımsı kahveregi olup,
siyah renkte 3 çizgi ayırt edilir. Keliserin diğer kısımları koyu sarıdır.
Göz tümseği siyahtır. Propeltidium yanları ve dış lop siyahımsı
kahverengi, gözün arka kısmından geriye doğru genişleyen açık renkli
kısımlar vardır.
Şekil 4. 50. ♂ Galeodes sp. aff. conversus Roewer (Van, Muradiye).
101
Şekil 4. 51. ♀ Galeodes sp. aff. conversus Roewer (Van, Muradiye).
Dişide keliser dorsalinde koyu sarı zemin üzerinde 3 çizgi
belirgindir. Propeltidium ve ekstremitelerin genel rengi erkekte olduğu
gibi, ancak ekstremitelerin rengi erkeğe göre daha açıktır. Koksa ve
abdomenin ventrali sarıdır. Torakstan başlayan siyah band belirgin bir
şekilde abdomen dorsalinde gri zemin üzerinde anüste sonlanır (Şekil
4.51).
İncelenen erkek ve dişi örneğe ait ölçümler çizelge 4. 9‘da diken
formulasyonları çizelge 4. 10‘da verilmiştir.
102
Çizelge 4. 9. ♂ ve ♀ Galeodes sp. aff. conversus Roewer türüne ait morfolojik ölçümler (Iğdır, Yenidoğan).
♂ Uzunluk Genişlik 43,0 mm - Keliser 11,6 mm 5,0 mm Propeltidium 6,6 mm 8,5 mm Ekstremiteler Koksa Femur Tibia Metatarsus Tarsus Pedipalp 8,0 mm 19,0 mm 17,0 mm 10,0 mm 3,0 mm I. bacak 6,8 mm 13,5 mm 12,0 mm 7,7 mm 3,5 mm II. bacak 9,0 mm 7,0 mm 8,5 mm 6,3 mm 3,5 mm III. bacak 11,0 mm 9,2 mm 9,5 mm 7,7 mm 4,0 mm IV. bacak 16,0 mm 14,5 mm 14,0 mm 11,0 mm 6,4 mm
♀ Uzunluk Genişlik 46,0 mm - Keliser 12,8 mm 6,5 mm Propeltidium 6,0 mm 9,5 mm Ekstremiteler Koksa Femur Tibia Metatarsus Tarsus Pedipalp 7,5 mm 11,7 mm 11,3 mm 9,6 mm 2,7 mm I. bacak 7,5 mm 9,5 mm 8,5 mm 5,8 mm 3,0 mm II. bacak 8,0 mm 4,5 mm 6,3 mm 5,0 mm 3,0 mm III. bacak 10,5 mm 6,0 mm 7,8 mm 6,5 mm 3,0 mm IV. bacak 14,0 mm 10,2 mm 11,2 mm 8,7 mm 5,5 mm
Çizelge 4. 10. ♂ ve ♀ Galeodes sp. aff. conversus Roewer türüne ait diken formulasyonu (Iğdır, Yenidoğan).
♂ tarsus metatarsus ♀ tarsus metatarsus II. bacak 1.2.2/2 1.1.1.2.2 2.2.2/2 1.1.1.2.2
III. bacak 2.2.2/2 veya
1.2.2/1 1.1.1.2.2 2.2.2/2 1.1.1.2
IV. bacak 2.2.2/2/0 1.2.2 2.2.2/2/0 1.2.2
Sistematik Notlar
Tür Roewer (1934) tarafından 5 dişi örnek ile İzmir’den
tanımlanmıştır. Roewer (1934) sadece teşhis anahtarına yer vermiş,
deskripsiyonu hangi karakterlere göre yaptığını yazmamıştır. İncelenen
örnekler tayin anahtarına göre teşhis edilmiştir. Türkiye faunasından
103
tanımlanan ve kayıt verilen türler incelendiğinde, en yakın tür G.
conversus’tur. Gece arazisinden elde edilen G. sp. aff. conversus türü G.
araneoides türü ile aynı habitattan (Iğdır, Gürgen) yakalanmıştır.
Tür: Galeodes toelgi Werner
Galeodes tölgi Werner, 1922: 144-145.
Tip lokalitesi: Gavur Dağları (Amanos Dağları) (Hatay, Türkiye).
Dağılışı: Türkiye.
İncelenen materyal: 15 lokaliteden toplam 37 (11 ♂♂; 10 ♀♀; 16
juvenil) örnek (Çizelge 4.11).
Erkekte pedipalp ve ekstremiteler turuncudur (Şekil 4.52).
Abdomen dorsali koyu gri olup, zemin üzerine siyah band bulunur.
Abdomen ventrali, koksalar ve malleoli sarıdır. Keliserde turuncu zemin
üzerinde flagellum ucuna kadar uzanan 3 tane belirgin olmayan çizgi
bulunur. Göz tümseği siyahtır. Propeltidiumu gözün arka kısmından
posteriore doğru ikiye ayıran hat belirgin değildir. Propeltidiumun
tamamı grimsi kahverengidir.
104
Çizelge 4. 11. İncelenen Galeodes toelgi Werner türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Galeodes toelgi AMNH - - 1 1 Gaziantep, Yamaçoba, 1 km doğusu
37°10’30.6”N 37°06’07.9”E
A.V. Gromov ve H. Koç 01.07.2007 1138 m
Galeodes toelgi AMNH 1 - - 1 Gaziantep, Merkez, Karataş yakınları kuzey yamaçları, yol kenarı
37°01’25.0”N 37°22’57.5”E
A.V. Gromov ve H. Koç 15.05.2007 903 m
Galeodes toelgi AMNH - - 1 1 Kilis, Hasancalı, 2 km güneybatısı
36°52’47.2”N 36°47’42.4”E
A.V. Gromov ve H. Koç 02.06.2007 755 m
Galeodes toelgi AMNH 1 - - 1 Kilis, Çangallı Ziyaret Tepesi'nin güney yamaçları
36°42’53.8”N 37°33’15.6”E
A.V. Gromov ve H. Koç 09.06.2007 617 m
Galeodes toelgi AMNH 1 - - 1 Hatay, Reyhanlı, Ortaoba 36°25’41.3”N 36°14’14.5”E A.V. Gromov 31.05.2007 200 m
Galeodes toelgi AMNH 1 1 - 2 Kilis, Çangallı Ziyaret Tepesi 36°43’29.2”N 37°33’09.4”E
A.V. Gromov, H. Koç ve M. Yalçın 05.06.2007 596 m
Galeodes toelgi AMNH 2 5 3 10 Bitlis, Kıyıdüzü'nün güneyi 38°32’52.6”N 42°21’18.6”E
A.V. Gromov ve H. Koç 20.06.2007 1702 m
Galeodes toelgi AMNH - 1 2 3 Gaziantep, İslahiye, Hanağzı 37°03’39.2”N 36°36’24.6”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur 25-26.05.2007 538-559 m
Galeodes toelgi AMNH 2 - - 2 Gaziantep, İslahiye, Hanağzı 37°03’38.9”N 36°36’27.6”E
A.V. Gromov ve H. Koç 01.06.2007 559 m
Galeodes toelgi AMNH 1 1 2 4 Kilis, Hasancalı, 2 km güneybatısı
36°52’47.2”N 36°47’42.4”E
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur 26-27.05.2007 755 m
Galeodes toelgi AMNH - - 2 2 Hatay, Reyhanlı, Kavalcık yakınları
36°14’49.6”N 36°37’16.1”E A.V. Gromov 27.05.2007 262 m
Galeodes toelgi AMNH 1 - 1 2 Gaziantep Üniversitesi Kampüs alanı
37°02’10.0”N 37°18’23.3”E
A.V. Gromov ve H. Koç 08.06.2007 931 m
Galeodes toelgi AMNH - - 2 2 Gazinantep, Merkez, Düztepe'nin güneyi
37°01’33.0”N 37°22’25.8”E
A.V. Gromov ve H. Koç 08.06.2007 858 m
Galeodes toelgi AMNH - 1 1 2 Şanlıurfa, Karacadağ'ın güney yamaçları
37°32’26.7”N 39°49’55.1”E
A.V. Gromov ve H. Koç 11-12.06.2007 1303 m
Galeodes toelgi AMNH 1 1 1 3 Diyarbakır, Hani, Kalaba 38°26’59.4”N 40°26’36.6”E
A.V. Gromov ve H. Koç 28.06.2007 1200 m
TOPLAM 11 10 16 37
105
Şekil 4. 52. ♂ Galeodes toelgi Werner (Kilis, Çangallı Ziyaret Tepesi).
Dişinin renklenmesi erkekte olduğu gibidir (Şekil 4. 53).
Şekil 4. 53. ♀ Galeodes toelgi Werner (Kilis, Çangallı Ziyaret Tepesi).
106
İncelenen erkek ve dişi örneğe ait diken formulasyonları çizelge
4.12’de ve morfolojik ölçümler çizelge 4.13‘de verilmiştir.
Çizelge 4. 12. ♂ ve ♀ Galeodes toelgi Werner türüne ait diken formulasyonu (Bitlis, Tatvan).
♂ tarsus metatarsus ♀ tarsus metatarsus II. bacak 1.2.2/2 1.1.1.2.2 2.2.2/2 1.1.1.2.2
III. bacak 2.2.2.1/2 1.1.1.2.2 2.2.2/2 1.1.1.2
IV. bacak 2.2.2/2/0 1.2.2 2.2.2/2/0 veya1.2.2.2/2/0 1.2.2
Çizelge 4. 13. ♂ ve ♀ Galeodes toelgi Werner türüne ait morfolojik ölçümler (Bitlis, Tatvan).
♂ Uzunluk Genişlik 43,0 mm - Keliser 11,6 mm 4,3 mm Propeltidium 6,2 mm 8,0 mm Ekstremiteler Koksa Femur Tibia Metatarsus Tarsus Pedipalp 5,5 mm 16,5 mm 19,5 mm 11,7 mm 3,5 mm I. bacak 7,5 mm 11,5 mm 13,0 mm 7,0 mm 3,6 mm II. bacak 8,5 mm 7,0 mm 10,0 mm 6,2 mm 4,0 mm III. bacak 10,2 mm 11,0 mm 9,0 mm 7,8 mm 4,3 mm IV. bacak 13,8 mm 16,0 mm 13,3 mm 10,8 mm 7,4 mm
♀ Uzunluk Genişlik 45 mm - Keliser 12,7 mm 6,5 mm Propeltidium 6,3 mm 10,2 mm Ekstremiteler Koksa Femur Tibia Metatarsus Tarsus Pedipalp 6,0 mm 12,0 mm 11,6 mm 9,0 mm 3,0 mm I. bacak 7,5 mm 8,0 mm 8,5 mm 5,5 mm 3,1 mm II. bacak 8,5 mm 5,6 mm 6,0 mm 5,2 mm 3,2 mm III. bacak 10,5 mm 7,0 mm 8,3 mm 6,5 mm 3,5 mm IV. bacak 14,5 mm 10,5 mm 12,0 mm 9,1 mm 5,5 mm
Erkekte keliser uzunluğu/keliser genişliği oranı 2,70; dişide ise
1,95’dir. Erkekte keliser uzunluğu/pedipalp tibiası uzunluğu oranı 0,59;
dişide ise 1,09’dur.
107
Sistematik Notlar
Werner (1922) tarafından Gavur Dağları’ndan tanımlanmıştır. Türün
dağılışı Hatay’dan Van Gölü’ne kadar olan alandır. Örnekler Alexandr V.
Gromov tarafından teşhis edilmiştir. Werner (1922) söz konusu türü G.
graecus C.L. Koch ile karşılaştırmış, bazı ölçümler almış ve bu ölçümlere
göre, keliser uzunluğu/keliser genişliği ve keliser uzunluğu/pedipalp tibiası
uzunluğu gibi oranları ortaya koymuştur. Bu oranlar bizim bulgularımızla
uyuşmamaktadır. Bu oranların konstant olmadığını düşünüyoruz. Söz
konusu tür deskripsiyonu yapıldıktan sonra ilk defa bulunmuştur.
108
Cins: Paragaleodes Kraepelin Paragaleodes Kraepelin 1899a: 203-204; Kraepelin 1901: 22; Birula 1938: 149-150; Turk 1960: 109. Galeodes (Paragaleodes) Kraepelin: Birula 1905b: 250, 256.
Tip Tür: Galeodes scalaris C.L. Koch, 1842 (Harvey (2002),
taksonomik düzenleme yaptı).
Dünyadaki Dağılışı: Etiopya, Moritanya, Türkmenistan, İsrail, Suriye,
Irak, İran, Azerbaycan, Tunus, Cezayir, Fas, Mısır, Sudi Arabistan,
Yemen, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan.
Paragaleodes Kraepelin Cinsinin Genel Özellikleri
Vücut orta büyüklükte (30-52 mm arasında) olup, Galeodes
cinsine göre kısa ekstremitelidir; rengi çoğunlukla bozumsu kahverengi
sarı, kum sarısı veya sarımsı-kızıldır. Keliserleri, pedipalpler ve
sefalotoraks genelde hafif bozumsu kahverengi pigmentlidir. Her zaman
abdomenin dorsali boyunca geniş, koyu ve siyah band görülür. Bazen
tüm vücut ve ekstremiteleri, özellikle arka bacakları, altın sarısı veya
kükürt sarısı, bazen de beyazımsı kılcıklarla yoğun bir şekilde
örtülmüştür. Göz tümseği nispeten küçük, alın kenarının 1/4-1/5’ini
kaplamakta olup, çıplaktır. Abdomen solunum organları taraklı yapılarla
örtülmüştür. I. bacak tarsusları, çok küçük, ucu oyuntulu kılcıklarla
çevrilmiş kısa tırnaklıdır. Pedipalp uca doğru hafifçe incelmiş metatarsus
ve kısa, oval şekilde tarsus ile son bulunur. Her iki eşeyin tarsusunda
dikenler vardır. II. ve III. bacak metatarsusu üzerinde tek sıra halinde 5,
femurda 1 diken bulunur. Genel olarak vücut küçük ve ekstremiteler
kısadır. Abdomenin 5. segmentinde çoğunlukla ktenidia bulunur.
Flagellum erkeğin üst keliser parmakların dip kısmında kaşık şeklinde
109
olup, iç tarafı yumuşak, dibe doğru kısalan sivri uçlu kılcıklarla kaplıdır.
Flagellumun arkasında 1-2 oldukça kalın ve uçları yuvarlak dikenler
bulunur. Paragaleodes cinsine ait türler Galeodes cinsi türlere çok
yakındır.
Paragaleodes Kraepelin Cinsinin Dünya ve Türkiye’de Dağılışı
Bugüne kadar kuzey Afrika’dan Fas ve Somali’ye kadar, Asya
(Arabistan, Filistin, Suriye, Mezopotamya), İran ve Orta Asya’ya
(Türkmenistan ve Orta Asya devletleri) yayılmış olan yaklaşık 12 tür
tavsif edilmiştir (Harvey, 2003). Gece aktif olan diğer galeodidlerden
farklı olarak, Paragaleodes cinsine ait türler günün en sıcak anında
ortaya çıkarlar. Morfolojik ve ekolojik olarak bu cinsler birbirinden
farklıdır.
Vücut kıllarının çok olması, açık renkte olması ve nispeten
gözlerinin çok büyük olmaması, muhtemelen böyle bir yaşam tarzıyla
ilişkilidir. Bu cinsin türleri killi toprağa sahip bozkırlarda veya kumlu
çöllerde yaşamaktadır. Yüksek dağlarda çok nadir (P. spinifer) rastlanır
ve sadece bozkır karakterli dağ eteklerinde bulunabilirler. Nemli iklimde
yaşayan türleri de mevcuttur (P. melanopygus).
Dünyada Paragaleodes cinsine bağlı 12 tür dağılış göstermektedir
(Harvey, 2003).
110
Sistematik Notlar
Roewer (1934) monografında, Paragaleodes cinsinin ayrı
taksonomik kategoride sınıflandırılmasını kabul etmemektedir. Ayrıca
Birula (1905b) Kraepelin’in tanımladığı Paragaleodes cinsinin ayrı bir
taksonomik kategoriye sokulmasına karşı çıkmış, morfolojik ve ekolojik
olarak ayrı olan bu tür galeodidlerin Galeodes cinsi altında altcins olarak
verilmesinin daha uygun olduğunu ileri sürmüştür. Roewer (1934) bu
cinsi sadece Galeodes cinsi altında incelemiştir. Son olarak Birula (1938)
ise Paragaleodes’i ayrı bir cins olarak ele almıştır.
Şekil 4. 54. Paragaleodes cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı.
Türkiye’den şimdiye kadar Paragaleodes cinsi türlerden kayıt
verilmemiş, ilk kez bu çalışma ile Türkiye’de de dağılış gösterdiği ortaya
konmuştur. İncelenen örneklerden Paragaleodes cinsine ait 2 tür teşhis
edilmiştir. Bu türler Türkiye’de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni içine
alan Suriye Sahası zoocoğrafik bölgesinde dağılış göstermektedir (Şekil
4.54).
111
Tür: Paragaleodes sp.
İncelenen materyal: 1 lokaliteden toplam 1 örnek: 1 ♀ (AMNH), Hatay,
Aktepe, 36°41’30.2”N, 36°29’35.7”E, 242 m, 01.06.2007, leg. A.V.
Gromov ve H. Koç.
Genel Değerlendirme
Türkiye’ye yakın coğrafyalardan; Azerbaycan, Iran, Irak, Suriye
ve İsrail’den; Paragaleodes fulvipes Birula, P. judaicus Kraepelin, P.
melanophygus Birula, P. nesterovi Birula ve P. unicolor (Birula) türleri
tanımlanmıştır. Bu türlerin deskripsiyonunun yapıldığı Kraepelin
(1899a), Birula (1905a,b, 1916)’nın yayınları incelendiğinde ve söz
konusu türlere dahil olmadığı tespit edilmiştir (Şekil 4.55). Konunun
uzmanı olan A. V. Gromov (Almaata, Kazakistan) da örneği incelemiş ve
yeni tür olabileceğini belirtmiş ancak St. Petersburg’daki (Rusya)
Paragaleodes cinsine ait tip örneklerin incelenmesi gerektiğine karar
verilmiştir. Materyalin incelenmesi hususunda St. Petersburg Araknid
müze koleksiyon müdürü ile irtibata geçilmiştir. Ancak tip materyalin
Türkiye’ye gönderilemeyeceği hususu tarafımıza bildirilmiştir. Bu
nedenle örnek teşhis edilememiştir. Ancak yeni bir tür olduğunu
düşünmekteyiz. İlerde yapılacak daha fazla örnekleme ile açıklığa
kavuşacaktır.
Söz konusu türün habitatı şekil 4. 56’daki gibidir.
112
Şekil 4. 55. ♀ Paragaleodes sp. (Hatay, Aktepe) (foto. A.V. Gromov).
Şekil 4. 56. Paragaleodes sp. habitatı (Hatay, Aktepe yakınları).
113
Tür: Paragaleodes unicolor (Birula)
Galeodes (Paragaleodes) unicolor Birula, 1905b: 268-269. Galeodes unicolor Birula: Roewer, 1934: 530; Levy ve Shulov, 1964: 109. Paragaleodes unicolor (Birula): Harvey, 2002: 453.
Tip lokalitesi: Dezful (Disful), Khuzestan, İran.
Dağılışı: İran, İsrail.
İncelenen materyal: 7 lokaliteden toplam 20 (2 ♂♂; 5 ♀♀; 13 juvenil)
örnek (Çizelge 4.14).
Vücudun genel rengi sarımsı; sefalotoraks, keliserler ve
ekstremiteler tamamen sarımsı renktedir (Şekil 4.57). Abdomen
dorsalinde boyuna sarımsı-gri renkte kıllanmış ve ayırt edilebilen band
mevcuttur. Abdomende tergit segmentlerinin orta kısmında, ön
köşelerinde, duman renginde kare şeklinde lekeler bulunur. Bu özellikler
V. ve VI. tergitlerde daha barizdir.
Şekil 4. 57. ♀ Paragaleodes unicolor (Birula) (Şanlıurfa, Viranşehir, Gellegöç’ün güneydoğusu) (foto. H. Koç).
114
Çizelge 4. 14. İncelenen Paragaleodes unicolor (Birula) türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Locality Lokalite Yükseklik leg. Tarih
Paragaleodes unicolor AMNH - - 1 1 Şanlıurfa, Viranşehir, Gellegöç’ün güneydoğusu
36°57’42.7”N 39°37’36.0”E 490 m
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur 20.05.2007
Paragaleodes unicolor AMNH - 1 - 1 Şanlıurfa, Ceylanpınar’ın Kuzeyi
37°04’29.5”N 39°52’28.4”E 469 m
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur 19.05.2007
Paragaleodes unicolor AMNH - - 2 2 Şanlıurfa, Birecik’in 10 km doğusu, çukur tuzak
37°03’23.0”N 38°07’09.5”E 670 m A.V. Gromov ve
H. Koç 10-29.06.2007
Paragaleodes unicolor AMNH - 1 - 1 Şanlıurfa, Birecik, ca. 20 km doğusu
37°00’38.5”N 38°11’42.4”E 677 m A.V. Gromov ve
E.A. Yağmur 23.05.2007
Paragaleodes unicolor AMNH - 1 1 2 Şanlıurfa, Suruç, Aydınlı 36°54’27.7”N 38°34’40.8”E 492 m
A.V. Gromov, H. Koç ve E.A. Yağmur 22.05.2007
Paragaleodes unicolor AMNH 2 1 9 12 Şanlıurfa, Viranşehir, Düzenli yakınları, çukur tuzak
37°09’52.0”N 39°12’46.7”E 514 m A.V. Gromov ve
H. Koç 11-12.06.2007
Paragaleodes unicolor HKC - 1 - 1 Mardin, Merkez, Akıncı Köyü - - E. A. Yağmur 08.08.2006
TOPLAM 2 5 13 20
115
Hareketsiz parmakta toplam 10 adet diş bulunur (Şekil 4.58).
Parmağın ön ucundan geriye doğru 3. ve 6. dişler diğer dişlere göre
büyük, diğer dişler aynı boyda ve bunlardan küçüktür. Hareketli
parmakta 2 ana diş mevcut olup, parmağın dip kısmına yakın olanı diğer
ana dişe göre büyüktür. İki ana diş arasında 3 adet ara diş bulunur. Ara
dişlerden büyük ana dişe yakın olanı en küçüğüdür.
Şekil 4. 58. Keliserin dış-yandan görünüşü.
Şekil 4. 59. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü.
116
Sefalotoraksın ve keliserlerin renklenmesi şekil 4.59’daki gibidir.
a
b
Şekil 4. 60. a. oküler tüberkülün, b. abdominal segmentlerde yer alan stigmayı örten tarak şeklindeki yapılar.
Göz tümseği nispeten küçük, alın kenarının 1/5’ini kaplamakta
olup, çıplaktır (Şekil 4.60a). Sadece gözün ön kısmında 2 adet uzun kıl
bulunur (Şekil 4.60a). Abdomen solunum organları taraklı yapılarla
örtülmüştür (Şekil 4.60b).
117
Şekil 4. 61. I. bacak tarsusunun görünüşü.
I. bacak tarsusları, çok küçük olup, ucu oyuntulu kılcıklarla
çevrilmiş kısa tırnaklıdır (Şekil 4.61). Pedipalp uca doğru hafifçe
incelmiş metatarsus ve kısa, oval şekilde tarsus ile sonlanır (Şekil 4.62).
Şekil 4. 62. Pedipalp femur, tibia ve tarsusun görünüşü.
II. ve III. bacakların metatarsusu 1.1.2, aynı bacakların tarsusu
2.2.2/2, IV. bacağın metatarsusu 1.1.2.2, tarsusu ise 2.2.2/2/0 diken
formulasyonundadır. V. abdominal segmentin arka kenarında çok küçük,
fakat bariz gelişmiş ktenidia bulunur.
118
Anal segment sadece üst kenarda küçük koyu lekelidir.
Paragaleodes unicolor (Birula) türüne ait habitat şekil 4. 63’teki
gibidir.
Şekil 4. 63. Paragaleodes unicolor (Birula) habitatı (Şanlıurfa, Viranşehir, Gellegöç’ün güneydoğusu).
Paragaleodes unicolor (Birula) türü Türkiye’den ilk kez kayıt
verilmektedir.
Tür: Paragaleodes nesterovi Birula
Paragaleodes nesterovi Birula, 1916: 72-74; Roewer, 1932: şekil 118. Galeodes nesterovi (Birula): Roewer, 1934: 532.
Tip lokalitesi: Wesne, Musul, Ninawa, Irak.
Dağılışı: Azerbaycan, Irak.
119
İncelenen materyal: 1 lokaliteden toplam 1 örnek; 1 ♂, (AMNH),
Şırnak, Şırnak’ın 20 km güneydoğusu, Sini Dağı Dağı, 37°26’48.6”N,
42°39’55.1”E, 242 m, 26.06.2007, leg. A.V. Gromov ve H. Koç.
Şekil 4. 64. ♂ Paragaleodes nesterovi Birula (Şırnak’ın 20 km güneydoğusu, Sini Dağı) (foto. H. Koç).
Erkek bireylerde vücudun zemin rengi kırmızımsı; keliserler,
sefalotoraks, pedipalpler ve extremiteler grimsi-kahverengidir. Gri renkli
abdomen yüzeyi üzerinde sefalotoraks ve torasik segmentlerden başlayan
abdomen dorsal segmentlerinden, abdomen bitimine kadar siyah, geniş
band bulunur (Şekil 4.64). Tüm vücut (abdomen hariç) ve ekstremitler
bazen kısa, bazen uzun kahverengi, bazen altın sarısı, kıl ve bazen de
kalın kıllarla kaplıdır.
Pedipalp femuru, IV. bacağın femur, tibia ve metatarsusu ve I.
bacak tibiası, kısa ve kalın olup, limon sarısı renktedir. Pedipalp, IV.
120
bacak ve I. bacakte yer alan diken ve dikensi yapılar kahverengimsi sarı
veya altın sarısı olup, uç kısımları siyah değildir.
Sefalotoraksta, propeltidium geniş, ikizkenar yamuk şeklinde,
arka tarafta daralmakta olup, sefalik lob küçük ve kısa, ön tarafı aşmaz,
dışbükey, belirgin bir biçimde propeltidiumla açı teşkil eder.
Göz tüberkülleri siyah, geniş şekilde eliptik, gözler arasındaki
mesafe gözlerin ölçüsünden daha azdır. Propeltidiumun ön ucu ve göz
tüberkülleri kahverengi tüylerle kaplı, bu tüyler tabanda kalın olup, iç
tarafta ve önde fark edilir şekilde eğridir.
Keliserler dipte şişkin, kademeli olarak daralan uzamış parmakla
sonlanır. Keliser üzerinde çok sayıda diken ve kıllar mevcuttur. Sabit
parmak keliserin 1/3’ünden biraz uzun olup, dış tarafta 8 veya 11 küçük
dişlerden oluşan sıra bulunur. 3. ve 5. dişler arasında yalnız bir diş
mevcut olup, bu dişin arka tarafında belirgin bir boşluk vardır.
Flagellum tamamı kısa saplı flagellum bu sapın iki katı kadardır.
Flagellumun geniş kısmı simetrik, lanset şekilli, çok kısa uç kısma sahip
olup, dip kısımda yavaş yavaş kalınlaşır. Flagellumun dip kısmında arka
tarafta, düz bir diken bulunur. Bu diken ön tarafa doğru olup,
flagellumun dip kısmından uç kısmına kadar uzanır.
Ktenidia çok belirgin ve ayırt edici bir özellik gösterir. Kısa,
geniş, kürek şeklinde, çok kısa sapı vardır. Her bir ktenidia distalde uçları
hafif kıvrılmış miğfer şeklindedir (Şekil 4.65). V. abdominal sternitin
arka kısmında, tek sıra halinde, abdomenin orta kısmında her bir tarafta
beş ktenidia bulunur. Ktenidianın genel rengi soluk kahverengidir.
121
Ktenidianın sap kısmı soluk renkli, miğfer şeklinde olan kısmı ise
beyazdır.
Şekil 4. 65. ♂ Paragaleodes nesterovi Birula türünün abdominal segmentinde bulunan ktenidia yapısı (Birula, 1916’dan değiştirilerek).
Pedipalp ve ekstremiteler oldukça uzun olup, kısmen
kalınlaşmıştır; pedipalp femurunun alt kısmında soluk kahverengi tüyler,
distal kısmın yarısında düzensiz şekilde düzenlenmiş, fakat pedipalp
tibiasında 3 boyuna sıra şeklindedir. Pedipalp metatarsusu distalde hemen
hemen daralır, kenarları birbirine paralel şekilde, çok az indirgenmiş, her
bir kenarın aşağısında bir sıra kalın diken mevcuttur. Bu dikenler
arasında eklem yerlerinin alt tarafında birkaç tane çubuk şekilli kıl
mevcuttur. Bu yapılar dikenlerden kısa değildir. Pedipalp tarsusu kısa ve
konik şekillidir. I. bacak çifti tarsusu silindirik şekilde olup, bir çift
belirgin tırnak bulunur.
122
Bacaklardaki diken formulasyonu çizelge 4.15’deki gibidir.
Çizelge 4. 15. ♂ Paragaleodes nesterovi Birula türünün bacak eklemlerinde bulunan diken formulasyonu.
Tibia Metatarsus Tarsus Segmentin alt tarafında 1 (son tarafta) 1.1.1.1.1 II. ve III.
bacak Segmentin üst tarafında 2.2.2 1.1.2 2.2.2/2
Segmentin alt tarafında 0 0 IV. bacak Segmentin üst tarafında 2.2.2 1.1.2.2 2.2.2./2/0
Bütün bacakların metatarsusunda bulunan dikenler uzun ve
düzgün bir şekildedir. Tarsus segmentlerinde dikenlerin boyu daha
kısadır. IV. bacak tarsusunun ventralinde birbiri üstüne dizilmiş, kısa,
kalın, genişçe, lanset yapısında dikensi yapılar vardır. Bu yapının her biri
dip kısmı kısa, uç tarafı ise kısa sivri uçludur.
Paragaleodes nesterovi Birula türü Türkiye’den ilk kez kayıt
verilmektedir.
123
4.3 Familya: GYLIPPIDAE Roewer
Prosomanın dış lobu propeltidiumdan tamamen ayrıdır.
Dişilerdeki genital açıklığı oluşturan yapı türler arasında değişiklik
göstermekte ve bu oluşumlar tür teşhisinde kullanılmaktadır. Her iki
eşeyde abdominal segmentlerde, genital sternitten sonra ktenidia
bulunmaz. I. bacak tarsusunda tırnak bulunur. II.-IV. bacak tarsusu 1
segmentlidir. II. ve III. bacaklar şişkin olup, metatarsus ve tibia
dorsalinde diken mevcuttur. Flagellum yılan gibi kıvrılmış, veya düz,
şeffaf neşter şeklindeki zar veya şeffaf olmayan dişli, bazen oluk şeklinde
yuvarlanmış levha halindedir.
Roewer (1933), Kraepelin (1899a)’in tanımladığı Karschiinae
altfamilyasını Ceromidae familyasından ayırarak familya seviyesine
yükseltmiştir. Roewer (1933), Karschiinae’yi Gylippinae’den ayırmış ve
“bu ikisi ayrı familyalar olarak düşünülebilir” şeklinde ifadeler
kullanmıştır. Daha sonra Muma (1976) karschiid ve gylippidler arasında
yakınlık olmadığını gözlemlemiş ve Roewer’in ayrı familya olarak
düşünülebilir diye bahsettiği Gylippinae altfamilyasını, familya
seviyesine çıkarmıştır. Gylippidae familyasının günümüzde altfamilyası
yoktur. Daha sonraki yıllarda Wharton (1981)’nun sunduğu
Lipophaginae altfamilyası kabul görmemiştir. Gylippidae familya içinde
günümüze kadar 5 cins tanımlanmıştır. Bu cinslerden Acanthogylippus
İsrail’de, Bdellophaga Namibia’da, Gylippus Orta Doğu’da ve Asya’da,
Lipophaga ve Trichotoma Afrika kıtasının güneyinde dağılış gösterir
(Şekil 4.66).
124
Şekil 4. 66. Gylippidae familyasının dünyadaki dağılışı (Savary, 2007).
Cins: Gylippus Simon
Gylippus Simon 1879a 124-125; Simon 1879b: 77; Kraepelin 1899a: 247; Kraepelin 1901:134-135; Birula 1905b: 281-282; Roewer 1933: 310; Birula 1938: 79-81; Roewer 1960: 9. Gylippus (Gylippus) Simon: Birula 1913: 322.
Tip Tür: Galeodes syriacus Simon, 1872.
Dünyadaki Dağılışı: Tacikistan, Çin, Kazakistan, Özbekistan,
Kırgızistan, Afganistan, Kıbrıs, Türkiye, İsrail, Suriye, Irak,
Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan.
125
Orta büyüklükte, kısa ekstremiteli, sefalotoraks ve bazen de
keliserin üst kısmı boz-kahverengimsi sarı, toraks ve abdomen tergitleri
ve ön ekstremitleri siyahımsı-boz renkte veya tamamen açık boz-
kahverengimsi sarı renktedir; bazen abdomenin yan tarafındaki
tüycüklerin etrafında siyah halka şeklinde lekeler görülür.
Abdomenin alt tarafında ktenidia mevcut değildir. Ancak
femurlarında öndeki üç çift ekstremitlerinden iç ve ön uçlarına kadar
belirgin bir şekilde kalınlaşmış çubuk (bacillus) şekilli yapılar bulunur.
Anüs, abdomenin 11 segmentinin arka ucuna doğru biraz kaymış
durumdadır.
Yürüme bacaklarının tarsusu tek segmentli olup, alt tarafları sivri
uçlu, tam olarak ayırt edilemeyen kıllarla kaplanmıştır. Ancak kıllar tam
olarak ayırt edilmemektedir. Tırnaklar çıplak olup, kıl veya tüy benzeri
yapılar içermez. II. ve III. çift bacak metatarsusları sadece 2 dikenlidir.
Bu dikenlerin aralarında biraz içe doğru kalınlaşmış 2 kılcık vardır.
Pedipalpin iç tarafı dikensizdir. Ancak erkek bireylerin femurunda birkaç
kalın dikenden oluşan sıra görülür. I. çift bacak tarsusu belirgin
tırnaklıdır.
Göz tümseği eliptik ve bombeli olup, ön tarafında uzun olmayan
bir çift kılcık vardır ve iki göz arasında biraz kısa ve ince kılcıklar
görülür.
Her iki eşeyde de keliser, orta büyüklüktedir. Dişininki sadece
tüycüklerle örtülmüştür, erkeğinki ise üst tarafında bir tane kalın, büyük,
ileriye doğru yönelmiş mandibular diken ve bu büyük dikenin çevresi bir
126
miktar kısa kıllarla donanmıştır. Bazı türlerin erkeklerinde ise üst keliser
parmaklarının dibinde yine kısa digital kılcıklar mevcuttur. Her iki eşeyin
keliserlerinin üst kısmının ortasında biraz kalınlaşmış 4 tane kılcıktan
oluşan longitidunal sıralar mevcuttur. Keliserin her iki parmağında, çene
ortasında 1 tane büyük diş vardır. Her iki çenedeki ana dişler birbirine zıt
bir şekilde yerleşmiştir. Ayrıca ana dişin önünde ve arkasında 2 sıradan
oluşan küçük dişler yer almıştır. Dişinin üst çenesinde ve erkeğin ana
dişinin önünde üçer tane küçük diş vardır. Ama dişi bireyin bu 3 dişinin
öndeki ikisinin büyüklüğü ana dişin büyüklüğü kadardır; alt çenedeki ana
dişin önünde 2 tane dişçik vardır; bunlardan dişi bireyde ön diş orta (ara)
dişten daha büyüktür; erkekte ise keliser dişleri genelde küçük ve
birbirinden ayrılmış durumdadır. Bunların dışında, üst çenenin iç
tarafında ve ön dişlerin üzerinde düz veya tarak şeklinde papillalar vardır.
Erkekteki sekonder eşeysel karakterler sadece pedipalpin yan
tarafındaki veya keliserlerindeki dikenlerin varlığıyla anlaşılır. Daha da
önemlisi keliserin üst çenesinin bitiminde yılan gibi kıvrılmış, veya düz,
şeffaf neşter şeklindeki zar veya şeffaf olmayan dişli, bazen oluk şeklinde
yuvarlanmış levha şeklindeki flagellumun varlığıyla ayırt edilir. Bazı
türlerin erkeklerinde pedipalplerdeki metatarsus yumru şeklinde
kalınlaşmıştır.
Dişiler sadece ergin olduklarında tür teşhisi yapılabilir. Dişilerin
teşhislerinde kullanılacak en önemli unsur abdomendeki genital sternitin
şeklidir. Ama teşhis için konstant bir karakter değildir, çünkü genital
sternitler çok fazla deforme olabilmektedir.
127
Şekil 4. 67. Gylippus cinsine ait türlerin Türkiye’deki dağılışı.
Gylippus Cinsinin Dünya ve Türkiye’deki Dağılışı
Gylippus cinsine ait 13 tür Ön ve Orta Asya’da yayılmıştır.
Morfolojik ve coğrafik olarak 5 altcinse ayrılır. Bunlar Gylippus
altcinsine ait 2 tür, Paragylippus altcinsine ait 5 tür, Hemigylippus
altcinsine ait 1 tür, Anoplogylippus altcinsine ait 4 tür ve
Acanthogylippus altcinsine ait 1 tür. Gylippus ve Acanthogylippus
altcinsleri Anadolu, Suriye ve Filistin’de; Paragylippus altcinsi İran
yüksek yaylalarının batı tarafında ve güney Kafkasya’da; Hemigylippus
altcinsi kuzeydoğu İran’da (Horasan), Türkmenistan ve Özbekistan’ın
kuzey batı kısımında; Anoplogylippus cinsi ise Orta Asya’nın dağlık
kısımlarında yaşarlar. Orta Asya’da 3 altcins grubu görülür:
Paragylippus’a ait tek tür Kafkasya’da (G. caucasicus), Hemigylippus’a
ait tek tür Türkmenistan ve Özbekistan’da (G. lamelliger) ve
Anoplogylippus’a ait 4 tür Tacikistan ve Özbekistan dağlarından (Pamir,
Alay ve Tyan Shan Dağları) kuzeye doğru Jungarya’ya kadar görülür (G.
rickmersi, G. pectinifer, G. bergi ve G. dsungarius). Yukarıdaki altcins
128
grupları birbirine çok yakın olup, bazıları tek bir türün yerel ırklarını
temsil etmektedirler. Bu, özellikle Paragylippus ve Anoplogylippus
altcins temsilcileri için geçerlidir. Zira Anoplogylippus altcinsi türlerinin
erkekleri birbirinden sadece sekonder karakterler olan, flagellum ve dış
papillalarının yapısı ile farklılık gösterir. Dişiler ise birbirine çok
benzediği için, türlere ayrılamamıştır.
Türkiye’de 2 altcinsi bulunur. Gylippus altcinsine ait 2 tür,
Paragylippus cinsine ait 3 tür dağılış gösterir. Gylippus cinsinin
Türkiye’deki dağılışı şekil 4.67’de verilmiştir.
Altcins: Gylippus (Paragylippus) Roewer
Paragylippus Roewer 1933: 312-313; Roewer 1960: 9. Gylippus (Paragylippus) Roewer: Birula 1938: 79.
Tip Tür: Gylippus monoceros Werner, 1905.
Dünyadaki Dağılışı: Türkiye, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, İran,
Afganistan.
129
Çizelge 4. 16. İncelenen Gylippus monoceros Werner türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Gylippus monoceros AGC - - 1 1 Hakkari Merkez, Konak’ın 2 km batısı 37°37’56”N 43°44’49”E
A.V. Gromov ve H. Koç 23.06.2007 ca. 1900 m
Gylippus monoceros AGC - 1 - 1 Gaziantep, Şehitkamil, Kartal Dağı güneydoğusu, c. 1.2 km Dımışkılı doğu-güneydoğusu
37°07’37”N 37°09’30”E E.A.Yağmur 30.04.2003 1150-1160 m
Gylippus monoceros ZDEU 1 1 - 2 Şanlıurfa, Birecik, Birecik’in 10 km doğusu, Arat Dağı
37º03’10” N 38º07’05”E E.A. Yağmur 08.03.2007 670 m
Gylippus monoceros HKC 4 2 19 25 Şanlıurfa, Birecik, Birecik’in 10 km doğusu, Arat Dağı
37º03’10” N 38º07’05”E E.A. Yağmur 08.03.2007 670 m
Gylippus monoceros HKC - - 1 1 Gaziantep, Şehitkamil, Bilek Köyü’nün 10 km batısı (Eski Nizip yolu) - E.A. Yağmur 31.03.2007 -
Gylippus monoceros HKC - - 1 1 Şanlıurfa, Halfeti, Halfeti barajına 10 km kala - E.A. Yağmur 29.03.2003 -
Gylippus monoceros HKC - - 1 1 Mardin, Ömerli’nin 9 km batısı, Hop geçidi - E.A. Yağmur 18.04.2007 1100 m
Gylippus monoceros HKC - 1 - 1 Şanlıurfa, Viranşehir, Kocanizam Köyü’nün 1 km güneyi - E.A. Yağmur 08.05.2006 -
Gylippus monoceros HKC - 1 - 1 Şanlıurfa, Birecik, Çiçekalan Köyü’nün 1 km kuzeyi - E.A. Yağmur 02.04.2006 -
Gylippus monoceros HKC 1 1 - 2 Mardin, Tarihi köşk civarı, Yeşilli’nin 4 km güneybatısı - E.A. Yağmur 07.04.2007 -
Gylippus monoceros HKC - 1 - 1 Mardin, Deyrülzafaran’ın 3 km doğusu, Eskikale Köyü - E.A. Yağmur 07.04.2007 -
Gylippus monoceros HKC - 1 - 1 Gaziantep, Şahinbey, Subağazı Köyü’ne 1,5 km kala - H. Koç 11.05.2007 -
Gylippus monoceros HKC - 1 - 1 Şanlıurfa, Merkez, Urfa Platosu, Şanlıurfa’nın 7.6 km batı-güneybatısı, Güneş Kanyonu
37°08’16”N 38°41’55”E E.A.Yağmur 11.05.2004 700-750 m
Gylippus monoceros HKC - 1 - 1 Kilis, Musabeyli’nin c. 10,5 km doğu-kuzeydoğusu, Aşağıkalecik [=Kalecik]’in c. 0,4 km batısı, Kalecik Dağı’nın kuzeydoğu yamaçları
36°54’10”N 37°01’55”E E.A.Yağmur 22.04.2006 800-840 m
TOPLAM 6 11 23 40
130
Tür: Gylippus (Paragylippus) monoceros Werner
Gylippus monoceros Werner 1905: 113-114; Birula 1907: 889; Birula 1913: 347-352, levha VII şekiller 1-4; Roewer 1932: şekil 87. Paragylippus monoceros (Werner): Roewer 1933: 314, şekiller 229B1-3; Zilch 1946: 125.
Tip lokalitesi: Barut Dağı (Lifos olarak), Erciyes Dağı, Kayseri,
Türkiye.
Dağılışı: Türkiye.
İncelenen materyal: 14 lokaliteden toplam 40 (6 ♂♂; 11 ♀♀; 23
juvenil) örnek (Çizelge 4.16).
Şekil 4. 68. ♂ Gylippus monoceros Werner (foto. H. Koç).
131
Erkeklerde tüm vücut ve ekstremitelerinin ana rengi açık boz
kahverengimsi sarıdır (Şekil 4.68). Propeltidiumun üst tarafı, abdomen ve
toraks tergitleri bazen de abdomen sternitleri, özellikle yan tarafları biraz siyah
bozumsu kahverengi tabakalıdır. Ekstremiteleri yer yer boz-kahverengidir.
Keliserleri çoğunlukla pigmentsizdir veya 2-3 gri çizgilidir. Abdomenin yan
tarafları açık renkli, bazen küçük siyahımsı lekelerle kaplıdır. Vücudu
tümüyle açık boz kahverengimsi-sarı tüy ve kıllarla kaplıdır. Vücut ve
bacaklarındaki dikencikler kırmızı bozumsu kahverengi renktedir.
a
b
Şekil 4. 69. Erkek bireyde a. Sefaloraks ve keliser (üstten), b. Oküler tüberkül yapısı
(Yeşilli, Mardin).
Propeltidiumun ön orta kısmına yerleşmiş bir çift göz mevcuttur
(Şekil 4.69b).
Keliserleri çok kabarık olup, arka ortada belirgindir. Keliser
dikeni öne ve içe doğru yönelmiştir (Şekil 4.69a, 5.73a). Kökünden içe
doğru eğrilmiştir ve ucu keskindir. Keliser uzunluğu, genişliği ve eni ile
hemen hemen aynı, keliser kenarının en geniş tarafı ile aynı seviyededir.
Keliserin dış kısmında ve keliser diken kökenin aşağısında yaklaşık 7-10
kısa ve keskin dikencikler bulunur, onlardan önde bulunanlarından biri
132
biraz uzun, kalın ve öne doğru daha çok yönelmiştir. Kökün üst tarafında
ve biraz içe doğru bulunan digital diken oldukça kısa olup, öne ve içe
doğru yönelmiştir (Şekil 4.70, 4.73c).
Şekil 4. 70. Keliserin iç-yandan görünüşü (Yeşilli, Mardin).
Şekil 4. 71. Keliser dış-yandan ve flagellum yapısı (Yeşilli, Mardin).
133
Keliserin hareketsiz parmağı düz, ucu yine aşağı doğru bükük,
çenenin orta kısmında bozumsu kahverengi, şeffaf, uzunca bir neşter
şeklinde zar flagellumu bulunur. Yandan bakıldığında, flagellum
yukarıya ve öne doğru yılan şeklinde doğrulmuştur (Şekil 4.71, 4.73c).
Üst çenenin alt ucunda flagellumun alt altında 2 tane küçük dişçik vardır.
İç kısımda bu dişçikler üzerinde papillalar yoktur.
Erkekte genital segmentin görünüşü şekil 4.72a’daki gibidir.
a b
Şekil 4. 72. Erkek bireyde a. genital segment, b. pedipalp (tibia, femur, metatarsus ve
tarsus) görünüşü (Yeşilli, Mardin).
Pedipalp metatarsusu iç kısımlarda belirgin ve bombelidir (Şekil
4.72b, 4.73c). Femurun iç kısmında uzunlamasına sıralanmış 4 tane
keskin dikencik bulunur (Şekil 4.72b, 4.73b). Bu dikenlerin ortada yer
alan 2 tanesi biraz kalın ancak femurdan küçük çaptadır. 3. dikencik
diğerlerinden biraz uzundur. Tüm femurlarda az çok belirgin, ince çubuk
şeklinde yapılar bulunur. Bu yapılar I. ve II. bacak femur çiftlerinde
femurun iç kısmı boyunca tek sıra halinde yerleşmişlerdir. III. ve IV.
bacak femur çiftlerinde ise bu yapılar rastgele ön yarısında bulunur.
134
b
a
flagellum
c
Şekil 4. 73. ♂ Gylippus monoceros Werner türünün çeşitli kısımları. a. Sefalotoraks ve keliserler üstten, b. Pedipalp üstten, c. Keliser dış yandan, falgellum (Birula, 1913’den değiştirilerek).
135
Şekil 4. 74. ♀ Gylippus monoceros Werner (foto. H. Koç).
Dişilerde vücut rengi erkeklerdeki gibidir (Şekil 4.74). Ancak
bozumsu kahverengi abdomen tergitlerinin ortası boyunca I.-VI.
segmentlerde ince, açık renkli bir çizgi görülür. Vücudu ve ekstremiteleri
tamamen çok belirgin pigmentleri olan ve abdomenin ventrali ve yanları
lekeli olan türlerle de zaman zaman karşılaşılabilmekte.
a
b
Şekil 4. 75. Dişi bireyde a. Sefalotoraks ve keliser (üstten), b. Oküler tuberküllerin görünüşü (Çiçekalan, Şanlıurfa).
136
Keliserleri ölçülü olarak şişkin olup, öne doğru daralır ve dışa
açılmış keliser hareketsiz parmaklarına dönüşür (Şekil 4.75a, 4.76).
Propeltidiumun ön orta kısmında yer alan gözler şekil 4.75b’deki gibidir.
Şekil 4. 76. Dişi bireyde keliser dış-yandan (Çiçekalan, Şanlıurfa).
I. bacak tarsusunda bir çift kısa tırnak bulunur (Şekil 4.77a). IV. bacak
tarsusu tek segmentli olup, tırnaklarda ince kıllar bulunmaz (Şekil 4.77b).
a
b
Şekil 4. 77. Dişi bireyde a. IV. bacak tarsusu ve segmentasyonu, b. I. bacak tarsusundaki tırnaklar.
137
Pedipalp femurlarında erkeklerde olduğu gibi, çok belirgin
olmayan, ince çubuk şekilli yapılar vardır. Pedipalp genel şekli gayet
düzgün olup, erkeğe göre çok farklıdır (Şekil 4.78).
Şekil 4. 78. Dişi bireyde pedipalp (tibia, femur, metatarsus ve tarsus) (Çiçekalan, Şanlıurfa).
Genital segment arka ucunda derin ve yuvarlak oyuntulu; iç
kısmında ise derin olmayan ancak geniş yuvarlak oyuntulu üçgen
şeklindedir (Şekil 4.79, 4.80). Yaşlı ve iri dişilerin sternitleri sık sık
deformasyona uğrayıp, başlangıç formunu kaybedebilir.
Şekil 4. 79. Genital segmentin görünüşü (Çiçekalan, Şanlıurfa).
138
Şekil 4. 80. ♀ Gylippus monoceros Werner türünde genital segment yapısı (Birula, 1913’den değiştirilerek).
Gylippus (Paragylippus) monoceros Werner Türünün Dünya ve
Türkiye’deki Dağılışı
Başlıca Aras nehri vadilerinde ve Küçük Kafkasya’nın güney dağ
yamaçlarında yayılmıştır. Ayrıca, Bozdağ Dağları’nda, Kura Nehri’nin
kuzey kıyısında ve çok nadir Bakü ve Tiflis civarlarında, ve deniz
seviyesinden yaklaşık 2300 m yükseklikte olan Zuvant Dağları’nda
(Marayurt) da görülür. G. caucasicus’un batıda, Aras’ın yukarı kesimlerinde
ve Kars yaylalarında yayılışı tespit edilememiştir. Oltu (Erzurum)
bölgesinde bu türe yakınlık gösteren tür bulunmuştur (Birula, 1938).
Aras vadisinde, Erivan ve Eçmiadzin civarlarındaki killi ve pelinli
bozkırlarda; ve Çağla–Dar yönündeki yüksek dağlarda (Ordubad bölgesi,
deniz seviyesinden 2700 m yükseklikte) da bu türe rastlanmıştır (Birula,
1938).
139
Türkiye’deki dağılışı şekil 4.67’de verilmiştir.
Bio-ekolojik Notlar
Gylippus cinsine ait türün erkek ve dişi bireylerinin ikisinin
birlikte aktif olduğu zaman aralığı Nisan sonu Mayıs başıdır. Bu
bakımdan aktifliğine göre değerlendirildiğinde, Türkiye’de dağılış
gösteren böyüler içinde aktifliği en erken başlayan cinstir. Dağlık ve
yüksek tepelerde dağılış gösterdikleri tespit edilmiştir (Şekil 4.81). Yakın
tür G. caucasicus Lenkoran (Azerbaycan) doğal bölgesinin dağlık
bozkırlarından kayıt verilmiştir. Taşların altında ve çayırlıklarda
rastlanılmış ve yapay ışığa doğru yöneldikleri tespit edilmiştir (Aliev ve
Gadzhiev, 1983). G. caucasicus türünün kserofil olduğu belirtilmiştir.
Küçük Kafkasya dağlarında karanlık ve alacakaranlıkta aktif olduğu ve
bozkırlarda ise gündüz de aktif olduğu vurgulanmıştır (Aliev ve
Gadzhiev, 1983).
Şekil 4. 81. Gylippus monoceros Werner türünün habitatı (Hakkari’nin kuzeyi).
140
Sistematik Notlar
Gylippus monoceros Werner (1905) tarafından Erciyes Dağı’ndan
(Kayseri) tanımlanmıştır. G. questiunculus Karsch (1880) tarafından
etiket bilgisi yetersiz olan ve sadece “Kübeck” yazılan lokalitenin
Anadolu’da tam olarak neresi olduğu belirsizdir.
Erzurum, Oltu civarından E. Koenig tarafından toplanan juvenil
örnekler, Birula (1938) tarafından incelenmiş ve bu örneklerin G.
caucasicus, G. monoceros, G. quaestiunculus türlerinden farklı olduğunu
ileri sürmüş ve G. c. koenigi alttürü olarak tanımlanmıştır.
Batıdan doğuya Türkiye’den toplanan (AGC, HKC, ZDEU,
AMNH ve A.V. Gromov’un elinde bulunan çeşitli müzelere ait
Türkiye’den toplanan örnekler) incelendiğinde ve çeşitli karakterlerine
ait çizimleri karşılaştırıldığında, Gylippus monoceros’un G.
quaestiunculus, G. caucasicus ve G. c. koenigi ile sinonim olduğunu
düşünüyoruz. Türkiye’nin genelini kapsayan örneklemeden elde edilen
materyalin müzelerde korunan tip materyalleri ile karşılaştırdıktan sonra
kesin bir sonuca varılabileceğine inanıyoruz.
141
4.4 Familya: KARSCHIIDAE Kraepelin
Prosomanın dış lobu Propeltidiuma arkadan birleşiktir. I. bacak
tarsusu belirgin olup, üzerinde 1 veya 2 tırnak bulunur. I.-IV. bacak
tarsusları 1 segmentli, pedipalp tarsusu hareketsizdir. III. ve IV.
abdominal sternitlerde yer alan stigmalar tarak şeklinde yapılarla
örtülmemiştir. Dişide genital segment diğer abdominal segmentlerden
farklı özelliktedir.
Kraepelin ilk defa 1899 yılında Solpugidae familyası altında
“Karschiinae” altfamilya şeklinde sınıflandırmıştır. Kraepelin (1899a)
Karschia, Eusimonia, Gylippus, Barrus and Ceroma cinslerini bu
altfamilya altında değerlendirmiştir. Roewer (1933) tarafından familyaya
ait türleri detaylı bir şekilde incelenmiş ve günümüze kadar
sınıflandırması değişmemiştir.
Karschiidae familyası Asya, Yakın doğu, Güneydoğu Avrupa,
kuzeybatı Afrika’da dağılış gösterir (Şekil 4.82). Bu familyaya ait Barrus
(1 tür), Barrussus (2 tür), Eusimonia (15 tür) ve Karschia (22 tür)
cinslerine ait toplam 40 tür bilinmektedir. Günümüze kadar altfamilyası
tanımlanmamıştır.
Türkiye’de, Eusimonia, Karschia ve Barrussus cinslerine ait
türler dağılış göstermektedir.
142
Şekil 4. 82. Karschiidae familyasının dünyadaki dağılışı (Savary, 2007).
Cins: Eusimonia Kraepelin
Eusimonia Kraepelin 1899a: 249; Kraepelin 1901: 140; Birula 1905b: 280; Roewer 1933: 299; Birula 1938: 69-71. Barrella Hirst 1910: 367; Roewer 1933: 302-303; Roewer 1960: 8 (Birula 1938: 69 tarafından sinonim yapılmıştır).
Tip Tür: Eusimonia için: Galeodes nigrescens Kraepelin, 1899a (Birula,
1913: 319 yeni taksonomik düzenleme yaptı)
Barrella için: Barrella walsinghami Hirst, 1910.
Dünyadaki Dağılışı: İspanya, Fas, Libya, Cezayir, Mısır, Yunanistan,
Kıbrıs, Türkiye, İsrail, Suriye, Yemen, İran, Kazakistan, Türkmenistan,
Afganistan, Özbekistan, Çin, Moğolistan,.
143
Vücudu orta büyüklükte (17-18 mm kadar); uzun ve ince
ekstremitelidir. Genel görünümleriyle, bu türün temsilcileri Karschia
cinsi türlerinden farkı olmayıp, renkleri aynıdır. Eusimonia dişilerini
Karschia cinsinin dişilerinden görünüm ve yapı itibariyle ayırt etmek
oldukça zordur. Erkekler ise sekonder eşeysel karakterleri, flagellum ve
pedipalpteki özel yapıları ile ayırt edilebilirler.
Eusimonia cinsinin Karschia cinsinde olduğu gibi: son üç bacak
çifti tarsusları tek segmentli ve tamamıyla kıllarla örtülmüş olup, kenar
kılları yoktur ve tırnakları çıplaktır; II. ve III. bacak çiftlerinin üst
tarafında tibia üzerinde 1 tek diken, metatarsusları üzerinde 3 diken
(aralarında kalınca kılcıklar mevcuttur) bulunur. I. bacak çifti
tarsuslarında kısa tırnaklar vardır. Göz tümsekliği Karschia’nınkine göre
daha büyüktür; Eusimonia cinsine ait bazı türlerde sadece kılcıklarla
örtülmüştür: 3 tane uzun kılcık ve 2 göz arasında bir tek kılcık ve ön
tarafında da kaideli iki çift kılcık bulunur. Barella cinsinin diğer
türlerinde ise göz tümsekliği dikencik ve papillalar içerir; dikencikler
bazen kafa yüzeyinde, göz tümsekliği çevresinde bulunabilir. Her iki
eşeyin de keliserinde daha az diş mevcuttur.
Erkeklerin flagellumu, keliser üst parmağının ucunu geçmeyen ve
üçgen veya yarımay biçiminde şefaf, taraklı bir tabaka şeklinde olup, üst
parmağının dibindeki keliserin iç tarafında arka köşesinden
sabitlenmiştir. Ayrıca, keliser ucunda dikenimsi, öne doğru yönelen ve
flagellumun sürekli tamamlayıcısı olan çekecek şeklinde yapı bulunur.
Ancak bu yapı Rhinokarschia altcinsinden farklı olarak, çene parmağının
bitiminde değil, keliserin ucu daralan ön kısmındaki çene parmağının
144
dibinde bulunur. Flagellumun altında aşağı ve yukarı doğru kıvrılmış kısa
çengel biçiminde yapı bulunur. Dişinin pedipalplerinde dikensi yapılar
yoktur veya metatarsusların iç kısmında az sayıda küçük dikencikler
bulunur. Erkeklerin ise pedipalp metatarsusları hafif içe doğru bükük, iç
tarafında ise uç kısmının yarısı kalınlaşmış olup, üzerinde de rastgele
dağılmış çeşitli uzunluktaki dikenlerin uçları oval ve kalındır. Ktenidia
her iki eşeyin 4. abdomen segmentinde iğne şeklinde, erkekte ise 3.
segmentte solunum organlarının üzerinde değişik şekillerde bulunur.
Eusimonia Kraepelin Cinsinin Dünya ve Türkiye’deki Dağılışı
Roewer (1933, 1934)’ın monografında bağımsız cinsler olarak
nitelediği Barella ve Rhinippus cinsleri, Eusimonia cinsine çok yakındır.
Bu cinsler Eusimonia cinsinden sadece dişilere değil, erkeklere göre de
ayırt edilememektedir.
Erkeklerin flagellum ve buna bağlı yapılar ve pedipalp dikenlerin
şekli birbirine çok benzemektedir.
Birula (1938), Eusimonia cinsinin yayılış alanında
yaşadıklarından, yukarıdaki 2 cins coğrafik olarak da ayırt edilmediğini
belirtmiştir. Roewer (1933)’ın aksine Barella ve Rhinippus cinslerini
bağımsız cinsler kabul edilmesinin mümkün olmadığını düşünerek
bunları Eusimonia cinsine altcins olarak ilave etmiş ve sinonim yapmıştır
(Birula, 1938). Ülkemiz faunasında Eusimonia cinsinin tek temsilcisi
Amanos Dağı ve eteklerinde dağılış göstermekte olup, dağılışının Şekil
4.83’teki gibi olduğunu düşünüyoruz.
145
Şekil 4. 83. Eusimonia Kraepelin cinsinin Türkiye’deki dağılışı.
Günümüzde Eusimonia cinsine ait 15 tür Yemen, Fas, Afganistan,
İran, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kıbrıs, İsrail, Suriye, Mısır,
Cezayir, Libya, Yunanistan, Çin, Moğolistan ve İspanya’da dağılış
göstermektedir. Karschia türleri gibi, Eusimonia cinsinin türleri de kırsal
kesimlerde, dağ ve dağ eteklerinde yaşarlar. Şimdiye kadar bozkırlardan
kayıt verilmemiştir.
146
Tür: Eusimonia nigrescens Kraepelin
Eusimonia nigrescens Kraepelin 1899a: 250, şekiller 24a-b; Kraepelin 1901: 143, şekil 108; Kraepelin 1908: şekil 47b; Roewer 1933: 302, şekiller 223h, 224a, 225b; Werner 1935: 294; Zilch 1946: 123.
Tip lokalitesi: Karayöl, Suriye ?
Dağılışı: Türkiye; Yunanistan; Suriye.
İncelenen materyal: 2 lokalite toplam 5 (5 ♂♂) örnek: 1 ♂ (HKC),
Gaziantep, İslahiye, Huzurlu Platosu, İslahiye’nin c. 9 km güneybatısı,
36°58’25”N, 36°32’15”E, c. 1600 m, 26.06.2004, leg. E. A. Yağmur; 1 ♂
(AMNH), Gaziantep, İslahiye, Hanağzı, taş altından, 37°16’00.8”N,
40°48’00.0”E, 663 m, 26.05.2007, leg. A.V. Gromov ve H. Koç; 3 ♂♂: Aynı
lokalite, gece U.V. ile, 26.05.2007, leg. A.V. Gromov ve H. Koç.
Keliserlerin üst kısmı ve sefalotoraks sarımsı kırmızı ve koyu
kahverenkli lekelidir (Şekil 4.84a). Abdomenin dorsali sarımsı kahverengi,
belirgin şekilde abdomenin yan tarafına göre daha koyudur. Pedipalpler, II. ve
III. bacaklar kahverengi-siyahtır. I.-II. bacaklar daha açık kahverengi-siyahtır.
b a
Şekil 4. 84. a. Sefalotoraks ve keliserin görünüşü, b. I. bacak tarsus tırnağı (Gaziantep, Huzurlu Platosu).
147
I. bacak tarsusunda belirgin kısa bir çift tırnak bulunur (Şekil
4.84b). Propeltidiumun ön orta kısmında yer alan gözler şekil 4.84a’daki
gibidir.
Şekil 4. 85. Keliserin dış-yandan görünüşü (Gaziantep, İslahiye, Huzurlu Yaylası).
Hareketli parmağın uç kısmında yer alan boynuzsu yapı düz olup,
hareketli parmağın üst karinasının dorsali öne doğru genişleyerek açılan
açı teşkil eder (Şekil 4.85). Hareketsiz parmağın çenesinde (önden arkaya
doğru) 1 ana dişten sonra 3 tane küçük ara diş, daha sonra ana diş ve
bunu takiben geriye doğru 7 adet küçük dişcik bulunur (Şekil 4.85).
Hareketli parmakta toplam 13 dişin 2 tanesi diğerlerine göre daha
büyüktür (Şekil 4.85). Ayrıca hareketsiz parmağın uç kısmında bulunan
boynuzsu yapının iç tarafında 3 adet dikensi yapı bulunur (Şekil 4.86).
148
Şekil 4. 86. Hareketsiz parmağın uç kısmında bulunan boynuzsu yapının iç tarafında bulunan 3 adet dikensi yapı (Gaziantep, İslahiye, Huzurlu Yaylası).
Flagellum orak şeklinde veya yarım daire şeklinde büküktür
(Şekil 4.86). Flagellum hareketsiz parmağın üst kenarının iç tarafta uç
kısmında yukarı doğru kıvrık, ön tarafta boynuz şeklindedir. Flagellumu
oluşturan ikinci parça orak şeklindeki yapının üst kısmında ters dönmüş
kama şeklinde membran yapısındadır (Şekil 4.87). Flagelluma ait bu
yapılar hareketsiz parmağın uç kısımda yer alan çatal şeklinde ayrılmış
yapı ile esas hareketsiz parmak ucunun arasını tamamen doldurmaktadır
(Şekil 4.87).
149
Şekil 4. 87. Eusimonia nigrescens Kraepelin flagellum yapısı (Gaziantep, İslahiye, Huzurlu Yaylası).
Pedipalp metatarsusu düzensiz sık kıllarla kaplıdır. Metatarsusun
distalinde yan tarafta ve ventralde 5 uzun ve sivri dikenlerin oluşturduğu
tarak şeklindeki yapı, metatarsusun bu kısmında tümsek oluşturur (Şekil
4.88). Metatarsus segmentinin orta kısmının ventralinde 2 diken daha
bulunur. Tarsus basalde sivri dikene sahip olup, bu dikenin çevresinde
silindirik, uçları üçgen şekilli yapılar bulunur.
Şekil 4. 88. Pedipalp metatarsus ve tarsusundaki diken yapıları (Gaziantep, İslahiye, Huzurlu Yaylası).
150
Genital segmentin yapısı şekil 4.89’daki gibidir. Ktenidia III.
abdominal segmentin arka kenarında 10-17, IV. abdominal segmentte 8-
12 tüp şekilli kıldan oluşan fırça şeklindedir (Şekil 4.90).
Şekil 4. 89. Genital segmentin genel görünüşü (Gaziantep, İslahiye, Huzurlu Yaylası).
Şekil. 4. 90. Ktenidianın görünüşü.
151
Biyo-ekolojik Notlar
Eusimonia nigrescens Kraepelin türü 650 m rakımda, 26.05.2007
tarihinde taş altında, aktif halde, kurumuş otların üzerinde bulundu (Şekil
4.91). Diğer kayıt Huzurlu Yaylası’ndan yaklaşık 1600 m yükseklikte
26.06.2004 tarihinde kaydedilmiştir. Bu bakımdan Hanağzı’ndan
(Gaziantep) toplanan örneğin aktifliği dağdakilere göre daha erken
başlamaktadır. Eusimonia cinsinin de Paragaleodes ve Biton cinsleri gibi
lokal populasyonlar halinde bulunduğu gözlemlendi. Ayrıca
Hanağzı’ndan toplanan örneklerden eski bir okulun bahçesinde taş
altında güzdüz arazisinde, diğerleri gece arazisinde, havanın şiddetli
rüzgarlı olmasına rağmen ağaç üzerinden, bazıları da geceleyin ağacın
gövde kabuklarının altından yakalandı (Şekil 4.92, 4.93).
Şekil 4. 91. ♂ Eusimonia nigrescens Kraepelin (foto. A. V. Gromov).
152
Şekil 4. 92. Eusimonia nigrescens Kraepelin türünün gece ağaç gövdesi kabuklarının altında yakalandığı ağaç gövdesi.
Şekil 4. 93. Eusimonia nigrescens Kraepelin türünün gece ağaç gövdesi kabuklarının altında yakalandığı ağaç ve habitatı.
153
Sistematik Notlar
Eusimonia nigrescens Kraepelin türü 1899 yılında bilim
dünyasına tanıtıldıktan sonra, Werner (1935) tarafından Yunanistan’dan
kayıt verildikten sonra, bu çalışma ile ilk kez Türkiye’de varlığı
kanıtlanmış oldu. İlk kez fotoğrafları çekilmiş ve yeterli miktarda örnek
toplanmıştır. Ancak dişi ve juvenil örneklere rastlanmamıştır. E.
nigrescens türüne genel görünüş ve renk olarak en yakın tür E. furcillata
(Simon) türüdür. E. nigrescens türü hareketsiz parmak uç kısmında
bulunan boynuzsu yapının aşağı doğru bükük olması, flagellumu
oluşturan yapıların değişik olması, pedipalp metatarsus ve tarsusta
bulunan dikenlerin yapısı ve sayısı bakımından, abdomen ventralindeki
ktenidia sayısının 30-40 olması ile E. nigrescens türünden ayrılır. E.
furcillata (Simon) türü Yunanistan, Kıbrıs, Suriye ve İsrail’de dağılış
gösterir.
154
Cins: Karschia Walter
Karschia Walter 1889: 1104-1105; Kraepelin 1899a: 252; Kraepelin 1901: 145; Roewer 1933: 291; Birula 1938: 37-41.
Tip Tür: Karschia cornifera Walter, 1889; Türkmenistan.
Dünyadaki Dağılışı: Türkiye, Irak, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan,
İran, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan,
Nepal, Çin, Moğolistan.
Vücudu orta büyüklükte (20-23 mm kadar); her iki eşeyde de
ekstremiteleri uzun; açık bozumsu kahverengimsi sarı veya saman sarısı
renginde; abdomen grimsi; sefalotoraks ve ekstremitelerinde -özellikle
pedipalp ve arka bacaklarında-siyah bozumsu kahverengi veya bozumsu
kahverengimsi-gri pigmentler görülür.
Son 3 bacak çiftinde tarsuslar tek segmentli olup, sadece kıl
benzeri (çiftli dikensiz) yapılar mevcuttur ve tırnakları çıplaktır. II. ve III.
bacak çiftlerinin üst tarafı boyunca tek sıra halinde 4 tane diken vardır,
bunlardan biri femur bitiminde diğer üçü metatarsus üzerine yerleşmiştir.
I. bacak çifti tarsusu kısa tırnaklıdır.
Göz tümseği büyük, bombeli ve kılcıklarla örtülüdür. Kılcıkların
1 ve 2 çifti daha uzun ve kalın, önden kaideli ve 1 tane olup, yalnız olanı
2 göz arasında üst tarafta yer almıştır.
Her iki eşeyde de keliser dişleri nispeten küçüktür. Dişler hem
bireysel hem de türlerde çeşitlilik göstermektedir. Erkek ve dişi arasında,
erkeğin sekonder eşeysel karakterinden dolayı, genel olarak önemli bir
farklılık vardır: dişinin keliserleri alışılmış biçimdedir, sadece ince
155
kılcıklarla kaplanmıştır; erkeğinki ise daha dar ve üst tarafından kalın
kılcık ve dikenlerle kaplanmış ve üst çene parmağının dip kısmında,
değişik şekillerde kıvrılmış kılcıklar ve çeşitli biçimdeki dikenlerden
oluşmuş flagellum mevcuttur. Bunların arasında ayırt edilmesi
gerekenler:
1. Esas en uzun kılcık: (flagellumun kendisidir) her zaman dipten
içe doğru spiral şekilde kıvrılmış ve düz, alt tarafı kirpik şeklinde yapılar,
ucundan bazen çengelli, üst öne doğru yönelmiş, keliserin ucundan daha
ileri gitmiş şekildedir.
2. Saçaklı kılcık: üst çenenin iç kenarı boyunca yerleşmiş, öne
doğru yönelmiş ve yukarı doğru uzayan kılcıklardır. Bazen en üstte yer
alan 2-3 tanesi tarsus ucundan daha da uzundur; yine üsttekileri değişik
şekilde, kalınlaşmış olup, çeşitli şekilde dallanmıştır. Flagellum ve onun
spirali etrafındaki diken ve kılcıklar uzayıp çeşitli şekiller alabilirler.
Flagellum ve etrafındaki diken, kılcıkların çeşitli şekilleri, teşhiste
kullanılır. Kapalı keliser çeneleri erkekte çapraz gaganınki gibi kesişir ve
dişiye göre daha küçük ve daha az sayıda diş içerir. Dişininki ise, üst
çenede 2-3, alt çenede ise 2 büyük diş vardır. Bu dişlerin önündeki,
arasındaki ve arkasındaki küçük dişçiklerin sayısı değişebilir. Dişinin
pedipalp tarsusunda ve metatarsuslarında diken bulunmaz. Erkekte ise
kısa, düzensiz şekilde dağılmış dikenler vardır. Bazen iç tarafında küçük
papillalardan oluşan metalimsi şerit bulunur. Her iki eşeyin 4. abdominal
segmentinde ktenidia bulunur. Erkekte buna ilave olarak 3. abdominal
segmentinde solunum organlarının üzerinde bulunur.
156
Türler, erkeklerin çok keskin ve belirleyici sonuçlar veren ikincil
cinsel belirtilerine göre ayırt edilir. Dişiler ise, genel yapı olarak birbirine
çok benzer olup, teşhisi zordur. Bazen keliser dişleri, genital segmentin
sternit biçimleri ve göz tümsekliğinin önündeki kaideli, uzun kılcıkların
sayısına (2 veya 7) göre ayırt edilebilirler.
İlk 2 özellik bireysel olarak ve hayvanın yaşına göre değiştiği
için, güvenilir bir şekilde ayırt etme karakterleri henüz bulunamamıştır
(Birula, 1938).
Bir dişinin bir türe ait olduğu morfolojik belirtilere göre değil,
hangi tür erkekle beraber olduğuna göre belirlenir; dolayısıyla çok
sağlıklı sonuçlar elde edilememektedir. Karschia ve Eusimonia (Barella)
türleri birbirine çok yakın olduğundan, sadece erkeklerin sekonder
eşeysel karakterlerine göre ayırt edilebilmekte. Dişiler için ayırt etme
olanağı bulunamamıştır, bu 2 türün bireyleri beraber yaşadıkları için, bu
sorunun çözülmesi zorlaşmaktadır.
Karschia cinsi (erkeklere göre) 2 altcinse ayırılabilir. Karschia ve
Rhinokarschia; bunlardan ikincisi belli özellikleriyle ayrılmakta ve
coğrafik olarak da farklıdır: Türkistan’ın doğu kısmındaki dağlarda
yayılmıştır.
Karschia Cinsinin Dünya ve Türkiye’deki Dağılışı
Halihazırda Karschia cinsinin 18 türü bilinmektedir; bunların
12’si erkeklere göre saptanmış ve kesin olarak bu cinse dahil edilmiştir.
Diğerleri ise dişilere göre saptanmış ve Karschia cinsinin yayılma
157
bölgesi sınırlarında olduğu varsayılarak bu cinse dahil edilmiştir. Fakat
daha önce de belirtildiği gibi, dişilere göre teşhis edilemeyen, birbirine
çok yakın Eusimonia ve Barella cinsleri söz konusudur.
Birula (1938) Karschia cinsinin yayılma merkezi İran yaylaları
olabileceğini öne sürmüştür. Fakat İran’da Karschia cinsine bağlı türler
az sayıda bilinmektedir. Yayılma alanı batıda İran Kürdistan Bölgesi ve
Kafkasya’ya kadar, doğuda Orta Asya, Moğolistan, Çin’den Türkistan
(Tarima nehri havzası) ve Tibet’e kadar uzanmaktadır. Bu alana doğu
Afganistan’da bulunan dağlar da eklenebilir. Tüm türler dağlık veya en
azından kırsal kesimlerde yaşamakta olup, dağlardan vadilere (örneğin:
Aras nehrinin vadisine) de inebilir. Ama düz kumlu ve killi çöllerde
bulunmazlar (Birula, 1938). Karschia cinsinin türleri kendi yayılma
alanlarında çok yükseklere kadar çıkabilir. Şöyleki: Küçük Kafkasya’da
bu cinsin bireyleri deniz seviyesinden 2000 m yükseklikte; Pamir’de ise
Kara-Kul Gölü civarında deniz seviyesinden 3000 m yükseklikte
bulunmuşlardır. Rhinokarschia altcinsi türleri Tyan-Shan ve Pamir, belki
de doğu Afganistan dağlarında yayılmıştır. Bu bölgelerde Karschia
altcinsi türleri bulunmamıştır. Ancak Tibet’te (K. tibetana Hirst) bilinen
bir tür bu altcinse aittir, diğer türleri ise Türkmenistan, İran ve Kafkas
ötesi dağlarında yaşamaktadır. Karschia cinsinin Türkiye’deki dağılışı
Şekil 4.94’de verilmiştir.
158
Şekil 4. 94. Karschia cinsinin Türkiye’deki dağılışı.
Sistematik Notlar
Karschia genusu, Karschiidae’nin diğer genuslarından
flagellumun uzun ve sarmalanmış seta biçiminde olmasıyla ayırt edilir.
Keliser sabit parmağının iç dorsalinde kısa ve kalın iki adet diken
mevcuttur. Ventralde bazıları modifiye olmuş, bir grup tüy biçiminde
kıllar bulunur. Karschia cinsine ait erkek bireylerin propeltidium ön
ucunda (oküler tüberkül’ün her iki yanında) diken veya kıla benzeyen
yapılar bulunmaz (Gromov, 2000). Bu kıl benzeri yapılar Karschiidae
familyasına bağlı diğer cinslerde bulunur. Bu genusun dişileri diğer
cinslerinkine nazaran çok daha karmaşık genital segmente sahiptir.
Genital segmentin yapısı yani; arkasında yer alan delik ve birbiri ile
ilişkili olan kitinize sklerit bu cinse ait türlerde kendilerine has özellik
gösterir. Karschiidae’nin diğer cinslerinde daha az karmaşıktır (vis.
Gromov, 2000).
159
Altcins: Karschia (Karschia) Walter
Dünyadaki Dağılışı: Türkmenistan, Çin, Azerbaycan, İran, Irak,
Kazakistan, Ermenistan, Gürcistan, Türkiye, Moğolistan, Nepal.
Tür: Karschia (Karschia) mastigofera Birula
Karschia mastigofera Birula 1890a: 207-209, şekiller 1-2; Birula 1890b: 79-81, şekiller 1-4; Birula 1922: 198; Roewer 1933: 298, şekiller 221c, 222c, 223k; Birula 1938: 55-56, 15a-b, 16b, 17, 30-33; Aliev 1981: 10.
Tip lokalitesi: Tiflis, Gürcistan; Erivan, Ermenistan; Kars, Türkiye.
Dağılışı: Türkiye; Ermenistan; Gürcistan.
İncelenen materyal: 4 lokaliteden 27 (20 ♂♂; 4 ♀♀; 3 juvenil) örnek
(Çizelge 4.17).
Erkeklerin tüm vücut, sefalotoraks ve keliserler beyazımsı
bozumsu kahverengi sarıdır. Abdomenin üst tarafı bozumsu kahverengi
belirgin pigmentsiz; ekstremiteleri açık renkte; ama pedipalp tibia ucuna
kadar ve II.-IV. bacak çifti femurları bozumsu kahverengi; keliser ve
sefalotoraksın ön kenarındaki diken ve kılcıklar kırmızımsı-bozumsu
kahverengidir. I. bacak tarsusunda 1 çift tırnak bulunur (Şekil 4.95a).
160
Çizelge 4. 17. İncelenen Karschia mastigofera Birula türünün materyal listesi.
Kolleksiyon ♂ ♀ Juv. Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih YükseklikKarschia mastigofera HKC 1 - - 1 Hakkari - M. Mürsel 01.06.2007 c. 2500 m
Karschia mastigofera AMNH - 2 3 5 Iğdır, Aralık 39°50’42.7”N 44°28’01.3”E A.V. Gromov 17.06.2007 927 m
Karschia mastigofera AMNH 19 - - 19 Iğdır, Yenidoğan 39°47’12.3”N 44°23’36.9”E
A.V. Gromov ve H. Koç 16-17.05.2007 1563 m
Karschia mastigofera AMNH - 2 - 2 Van, Muradiye 38°59’26.2”N 43°44’33.9”E
A.V. Gromov ve H. Koç 19-20.06.2007 1680 m
TO AM 20 4 PL 3 27
161
b a
Şekil 4. 95. a. I. bacak tarsus tırnakları, b. oküler tüberkülün genel görünüşü.
Göz tümseği siyah, kıllarla örtülü, önünde 2 çift kaideli, arka
tarafta 2 göz arasında 1 tane tek ve daha uzun kıllar mevcut olup, alın
kenarının 1/3’ünü kaplamaktadır (Şekil 4.95b).
Keliserleri dip kısımda biraz kabarık, öne doğru daralarak düz
hareketsiz parmağı oluşturur (Şekil 4.96, 4.97).
Şekil 4. 96. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü.
162
Şekil 4. 97. Keliserin dış yandan görünüşü.
Hareketsiz parmak, keliser çapından daha uzun; yandan
bakıldığında parmak üstten bombeli, ucu ise köşeden aşağı doğru
kıvrılmıştır; üst çenenin alt kenarı neredeyse düz ve 8-12 dişlidir.
Bunlardan 3 tanesi büyük, 6 daha tanesi küçük, aralarında da orta
büyüklükte 2 ara diş bulunur (Şekil 4. 97). Son 3 diş birbirine çok yakın
ve büyük, arka taraftaki diş geniştir. Hareketli parmakta ise çeşitli
büyüklükte 4 diş içerir; önünde ek diş yoktur, çenenin bitimi (dişlerin ön
tarafı) ana kısımdan daha uzundur (Şekil 4. 97).
Flagellum, uzun spiralli, yassı, alttan kirpik şeklinde, ucundan
bazen hafif çengelli, üst parmak bitiminden daha uzun bir kılcık
şeklindedir. Flagellum spiralinde 1-2 kısa dikencik bulunur, 2-3 üst
elmacık kılcıkları keliser uzunluğu kadardır, bazen daha da uzundur
(Şekil 4.98, 4.99, 4.100).
163
Şekil 4. 98. ♂ Karschia mastigofera Birula sefalotoraks ve keliserlerin üstten görünüşü (Birula, 1890b’den değiştirilerek).
flagellum
Şekil 4. 99. ♂ Karschia mastigofera Birula keliserin ve flagellumun iç-yandan görünüşü (Birula, 1938’den değiştirilerek).
164
Şekil 4. 100. Flagellumun genel görünüşü.
Pedipalp tarsusunda 4-6, metatarsusda 8-10 (iç sırada 4-5) diken
bulunur (Şekil 4.101). Dikenler metatarsus çapından daha kısadır. Tüm
metatarsus boyunca ve dikenler arasında sık yerleşmiş metalimsi
papillalardan oluşan geniş bir şerit görülür (Şekil 4.102).
Şekil 4. 101. Pedipalp metatarsus ve tarsusundaki dikenler.
165
Şekil 4. 102. Pedipalp metatarsusunun ventralinde yer alan papilla yapıları.
Abdomen 3. segmenti solunum organının yer aldığı segmentte 8-
12 bıçak şeklindeki düz veya hafifçe bükülmüş ktenidia mevcut olup, 4.
abdominal segmentte ise 16-19 iğne şeklinde, bazen kırmızımsı ktenidia
mevcuttur (Şekil 4.103, 4.104). Genital sternit şekil 4.105‘de olduğu
gibidir.
Şekil 4. 103. Abdominal segmentlerde yer alan ktenidia görünüşü (Birula, 1938’den değiştirilerek).
166
Şekil 4. 104. Abdominal segmentlerde yer alan ktenidia’nın renk ve genel görünüşü.
Şekil 4. 105. Erkekte genital segmentin görünüşü.
167
Şekil 4. 106. ♀ Karschia mastigofera Birula genel görünüşü (foto. A. V. Gromov).
Dişilerde tüm vücut, sefalotoraks ve keliserler beyazımsı
bozumsu kahverengi sarıdır (Şekil 4.106). Abdomenin üst tarafı bozumsu
kahverengi, pigmentsiz; ekstremitleri açık renkte; ancak pedipalp tibia
ucuna kadar ve tibia bitimine kadar ve II.-IV. bacak çifti femurları
bozumsu kahverengi; keliser ve sefalotoraksın ön kenarındaki diken ve
kılcıklar kırmızımsı-bozumsu kahverengidir. Sefalotoraksın üst tarafı,
keliserde 2-3 uzun koyu çizgili olan ve ekstremiteler oldukça belirgin
pigmentli olanları da vardır. Sefalotoraks nispeten kısa ve geniş,
keliserlerle birlikte geniş oval şekillidir (Şekil 4.107).
168
Şekil 4. 107. Sefalotoraks ve keliserin üstten görünüşü.
Göz tümsekliği, siyah, kıllarla kaplı, 5 tane uzun kıl mevcut olup,
öndeki 2 çifti kaidelidir (Şekil 4.108a, b).
a b
Şekil 4. 108. a. Göz tüberkülü ve gözün yandan gürünüşü, b. çizim (Birula, 1938’den değiştirilerek).
Çene dişleri farklılık göstermekle beraber yerleşimleri şöyledir:
Hareketsiz parmak (keliser çapından daha uzun değildir, bazen belirgin
bir şekilde kısadır) 3 tanesi daha büyük olan (7. veya 8. en büyük) 3, 7
169
veya 8 ve 9 veya 10 dişlidir. Öndeki ikisi orta büyüklüktedir, arkaya
doğru büyüklüğü artan ara dişleri vardır, diğerleri ise küçüktür. Arka
tarafta 3-4 diş bulunur. Hareketli parmak 2 tane iri, 2-3 ara, ön ve arkada
3-4 küçük dişlidir (Şekil 4.109).
Şekil 4. 109. Keliserin dış yandan görünüşü.
Pedipalp metatarsus ve tarsusunda diken benzeri yapılar
bulunmaz (Şekil 4. 110). I. bacak tarsusunda 1 çift kısa belirgin tırnak
bulunur (Şekil 4. 111). IV. bacak çiftinin metatarsusları ventralde 1 çift
düz dikenli ve ön tarafı boyunca da 6-7 kıl vardır.
Şekil 4. 110. Pedipalp metatarsus ve tarsusunun görünüşü.
170
Şekil 4. 111. I. bacak tarsusundaki tırnaklar.
Genital segmentin sternitleri dik üçgen şeklindedir, yan tarafları
düz ve arka tarafları da hafif bombelidir (Şekil 4.112).
Şekil 4. 112. ♀ Karschia mastigofera Birula genital sternitin görünüşü (Birula, 1938’den değiştirilerek).
4. abdomen segmentinde kırmızımsı renkte ktenidia’nın sayısı 14-
17 olup, düz bir şekilde dip kısımdan başlayıp, körelmiş ucuna doğru
kademeli olarak daralmaktadır. Ktenidia segment uzunluğunun yaklaşık
2/3’i kadardır (Şekil 4.113).
171
Şekil 4. 113. IV. abdominal segmentte bulunan ktenidia.
Karschia mastigofera Birula Türünün Dünya ve Türkiye’deki
ğlarında yaşamaktadır: Gokçi (Sevan)
Gölü’nün yanında 2000 m yükseklikte ve aynı gölün kıyısındaki
Dağılışı
Bu tür küçük Kafkasya da
kayalarda (Kushu-Darasyu); Aras nehri vadisinde (Erivan, Nahçıvan);
batıda Kars yaylalarında; Oltu ve Kazıkoparan civarlarında bulunur.
Hakkari ve Van civarından yakalanan örneklerle türün dağılış sahası daha
güneye genişletilmiştir. Ayrıca söz konusu tür Hakkari’den c. 2500
m’den yakalanmış olup, Türkiye’de dağılış gösteren böyü türlerinden
vertikal dağılışı en yüksek olan böyü türü olarak kayıt verilmiştir.
172
Ekolojik Notlar
öre Karschia cinsine ait örneklerin bulunması oldukça
zordur.
Literatüre g
Ancak Iğdır’da yaptığımız arazi çalışmaları bu cinse ait türün
oldukça geniş dağılış gösterdiği ve toplanmasının oldukça kolay
olduğunu göstermiştir. Erkekler toprak yüzeyinde gezinirken, dişi ve
juveniller ise çalı, büyük kayalar üzerinden yakalanmıştır. Karschia
mastigofera Birula türünün Haziran ayında aktif olduğu tespit edilmiştir.
Gece yapılan arazi çalışmasında (17.06.2007) dişi ve erkek arasında
çiftleşme gözlemlenmiştir. Türün habitatı şekil 4.114 ve 4.115’deki
gibidir. Iğdır’ın Aralık ilçesinin 6 km kuzeyinde K. mastigofera,
Galeodes araneoides ve Biton schelkovnikovi ile simpatrik yaşamaktadır.
Şekil 4. 114. Karschia mastigofera Birula türünün gece arazisinde bol miktarda yakalandığı kaya ve çevresindeki kısa çalı formundan oluşan habitat (Iğdır, Yenidoğan yakınları).
173
Bu familyaya ait bazı türler düşük yüksekliklerde, Karchia gurkoi
(4300 m) ve Karschia tibetana (4570 m) gibi bazı türler ise yükseklerde
dağılış gösterir (Gromov, 2003).
Şekil 4. 115. Karschia mastigofera Birula habitatı (Iğdır, Yenidoğan yakınları).
174
4.5 Familya: RHAGODIDAE Pocock
Büyüklükleri 10-60 mm arasında değişen, kısa yürüme
bacaklarına sahip, anüsü ventral konumlu böyülerdir. Propeltidiumun
eksterior lobu serbesttir. II.-IV. bacağının tarsusu bir segmentlidir. I.
bacak tarsusu iki tırnaklıdır. I. bacağın metatarsus ventralinde sık ve kısa
dikenler bulunur. Erkeklerde flagellum iki birleşmiş ince boru
şeklindedir. Bu yapı öne doğru yönelmiş olup, ucu yukarı doğru kalkıktır.
Dişilerde genital segment diğer abdominal segmentlerden ayırt
edilememektedir.
Pocock (1897) ilk kez Herman (1804)’ın tanımladığı Rhax cinsini,
kendi isimlendirdiği Rhagodes ile aynı anlamda kullanarak, bu cinse ait
türleri Solpugidae familyası altında Rhagodinae altfamilyasında
sınıflandırmıştır. Herman (1804) Rhax cinsini Galeodes cinsinin sinonimi
olarak kullanmıştır. Diğer otörler (Koch, 1839, 1842, 1850; Butler, 1873;
Simon, 1879a,b; Walter, 1889) Rhax cinsini hangi anlamda
kullandıklarını açıklamamışlardır.
Söz konusu familya üzerine ilk detaylı çalışma Kraepelin (1899a)
ve (1901) tarafından yapılmıştır. Vücut renklenmesine ve vücut
uzunluklarına göre 22 tür incelemiş olup, bunların dışında incelediği 2
türün sistematik pozisyonu belli değildir. Birula (1905b, 1926, 1938)
Rhagodidae familyasına ait türleri hem renk-desen hem de bacaklarda
bulunan dikenlerin durumunu ele alarak incelemiştir. Roewer (1933), bu
familya üzerinde bugüne kadar yapılmış en detaylı çalışmayı yapmıştır.
Günümüze kadar Rhagodidae familyasına ait 27 cins ve 98 tür
175
tanımlanmıştır. Bu cinslerin 3 tanesi hariç diğer 24 cins Roewer (1933,
1941) tarafından tanımlanmıştır.
Roewer, matematiksel düzen ile cins ve türler için tarsuslardaki
diken sayı ve sıralarına göre tablolar hazırlamış ve teşhislerini buna göre
yapmıştır. İlginçtir ki Roewer’in incelediği örneklerde hiç varyasyon
yoktur ve hazırladığı matematiksel tablolara uymayan örnek de mevcut
değildir. Hazırladığı tablodaki değerlere uymayan örnekleri göz ardı
ettiğini düşünüyoruz.. Birula genel olarak rhagodid’leri diken sayı ve
sırasına göre teşhis etmiş ancak bunun yanı sıra renk-deseni de
desteklemek için kullanmıştır. Roewer’in sistematik anlayışını bazı
yazarlar (Levy ve Shulov, 1964; Lawrence, 1955) eleştirmekte ve
deskripsiyonunu yaptığı genaraların geçersiz olduğunu ileri
sürmektedirler.
Rhagodidae familyası Kuzeydoğu Afrika, Yakın Doğu ve
Güneybatı Asya’da dağılış göstermektedir (Şekil 4.116).
176
Şekil 4. 116. Rhagodidae familyasının dünyadaki dağılışı (Savary, 2007).
Cins: Rhagoderma Roewer
Rhagoderma Roewer 1933: 282.
Tip Tür: Rhax nigriceps Pocock, 1895.
Dünyadaki Dağılışı: Hindistan, Pakistan, İsrail.
Rhagodid’lerin teşhisi renk-desene göre yapıldığından ve başka
ayırt edici özellikleri olmadığından, Rhagoderma cinsinin, Rhagodes’in
sinonimi olduğu ve bu cins altında sınıflandırılması düşünülmektedir
(pers. com. Gromov, 2007).
Roewer (1933)’ göre Rhagoderma cinsinin teşhisi şu şekildedir;
II. ve III. bacak tarsusu venralde 1.2, IV. bacak tarsusu ventralde 1.2.2.2
diken formulasyonundadır.
177
Rhagoderma cinsi İsrail, Pakistan ve Hindistan’dan bilinmekte
olup, Türkiye’den kaydı yoktur. Bu çalışma ile Türkiye’den ilk kez
kaydedilmektedir. Rhagoderma cinsinin Türkiye’deki dağılışı şekil 4.
117’deki gibidir.
Şekil 4. 117. Rhagoderma Roewer cinsinin Türkiye’deki dağılışı.
Rhagoderma tricolor Roewer Rhagoderma tricolor Roewer, 1941: 107; Zilch, 1946: 120; Turk, 1948: 263: Levy ve Shulov, 1964: 103.
Tip lokalitesi: Khirbat an Nusrani, HaDarom (güney), İsrail.
Dağılışı: İsrail, Filistin.
İncelenen materyal: 2 lokaliteden toplam 2 (1 ♂; 1 juvenil) örnek: 1 ♂
(AMNH), Gaziantep, Şehitkamil, Gaziantep Üniversitesi Kampüsü’nün
c. 0.4 km doğusu, Yeditepe Mahallesi, 37°02’13”N, 37°19’31”E, c. 900
m, 01.07.2005, leg. E.A. Yağmur; 1 juvenil (AMNH), Şanlıurfa, Birecik,
Birecik’in 10 km doğusu, çukur tuzak, 37°03’23.0”N, 38°07’09.5”E, 670
m, 10-29.06.2007, leg. A.V. Gromov ve H. Koç.
178
Şekil 4. 118. ♂ Rhagoderma tricolor (Birula) (Gaziantep) (foto. H. Koç).
Erkeklerde vücut ve ekstremitelerin genel rengi bozumsu
kahverengimsi-beyaz, sefalotoraks, keliser, pedipalp tarsusları ve
metatarsus siyahımsı kahverengidir (Şekil 4.118). Juvenillerde ise
kırmızımsı-kahverengi, abdomenin yanları ve çoğunlukla alt tarafı 2-6
sternit koyu renktedir. Abdomen basalınden başlayarak tergitler boyunca
11. segmente kadar, arkaya doğru giderek genişleyen, beyaz renkli şerit
vardır. Bu beyaz şerit, yanlarından 1-8 segmentler boyunca arkaya doğru
giderek daralan siyah-bozumsu kahverengi şerit ile sınırlanmıştır.
Abdomen yanları (pleura) koyu gri renktedir. Abdomen
sternitleri, genital segment, 2. 3. ve son sternitler dışında kalan sternitler
ve bu sternitlerin yan kenarları koyu bozumsu kahverengidir. Anüsün
179
çevresinde, 11. segmentin her iki tarafında grimsi lekeler vardır.
Abdomen segmentlerinin alt tarafı bozumsu kahverengimsi-beyazdır, I.-
IV. bacak femurlarının ön yarısı belirgin olmayan bozumsu
kahverengidir.
Vücudunun tüm üst yüzeyi ve ekstremiteleri açık renkli ince
tüycükler ve bozumsu kahverengi dikenciklerle kaplıdır.
Ekstremitelerinde sıra halindeki sarı-bozumsu kahverengi diken grupları
bulunur. Abdomen segmentlerin alt tarafı, ekstremiteleri ve abdomen
terminali uzun, ince ve çok açık renkli kıl ve kılcıklarla kaplıdır. Bu açık
renkli kılların arasındaki femurda yer alan kıllar çok zor fark edilir.
Ayrıca kıllar femur uzunluğunun yarısı kadar olup, dip kısımdan uca
doğru daralmaktadır. Erkeklerde II. ve III. bacak femurun ön kenarında
2, IV. bacak femurun iç kenarının ortasında ise 1 diken bulunur.
Bazı erkeklerin abdomeni tamamıyla koyu kahverengidir.
Abdomen dorsalindeki açık renkli şerit ise gittikçe daralıp, koyulaşır. Bu
şerit sadece 7. segmentten başlayarak beyaz bir leke haline gelecek
şekilde genişler. Ancak tüm anüs segmenti, abdomen ventralinin
tamamında olduğu gibi, koyu bozumsu kahverengidir. Bazen pedipalp
tibiası koyu bozumsu kahverengi, I. bacak metatarsus uçları ve tarsus
koyu renkte olan bireylere de rastlanır (Birula, 1938).
Göz tümseği alın kenarının yaklaşık 1/4‘ünü kaplar. İki göz arası
mesafe minimum göz çapı kadardır. III. bacak femuru tek dikenlidir.
Çoğunlukla femur arka ucunda belirgin ve kısa diken grubu vardır.
Bunlardan biri biraz kalınlaşmış olup, normal dikenin görünüş ve
boyutlarından farklıdır. IV. bacak tarsusu 0.0.1.(0).1 şeklindeki diken
180
formülasyonundadır. Yani tarsusta 2 dikencik koyu renkte ve içe doğru
bükük olduğundan dikkat çekmektedir. Tarsusun ön tarafında diken
sayısı bazen 0.1.1.(0).1 olabilir. II. ve III. bacak tarsusu genelde 0.0.0.1,
çok nadir olarak da 0.0.1.1 şeklinde diken bulundurur. Tarsusun ön
tarafında 1 adet diken mevcuttur. Bazen bu dikenin arkasında daha küçük
boyutta ikinci bir diken bulunur. Pedipalp metatarsusu üzerinde sarı
bozumsu kahverengi 14-16, I. bacak metatarsusu üzerinde ise 5-6 tane
uzun diken bulunur.
İncelenen örneklerin içinde ergin dişi materyal bulunmamaktadır.
Juvenilde genel vücut renklenmesi erkeklerdeki gibi koyu bozumsu
kahverengidir. Abdomen dorsalindeki beyaz şeritler belirgin ve geniştir.
2.-7. abdomen segmentlerin ventrali siyah-bozumsu kahverengidir.
Anüsün çevresindeki siyah lekeler büyüktür. I. bacak tarsusları her
zaman kırmızı bozumsu kahverengidir. Erkeklerden farklı olarak,
juvenillerin vücut ve ekstremitelerinin alt taraflarında kahverengi kıllar
mevcut, femurlarındaki dikenler belirgin koyu renklidir. Dikenlerin sayısı
erkeklerinki kadardır ancak bu dikenlerin boyları kısadır. Tüm ekstremite
tarsuslarının yapısı ve özellikleri erkeklerde olduğu gibidir.
Rhagoderma tricolor Roewer Türünün Dünya ve Türkiye’deki
Dağılışı
İsrail’in güneyinde yer alan Habron yakınlarından ilk kez Roewer
(1933) tarafından tanımlanmıştır. Daha sonra Filistin’den kayıt
verilmiştir (Levy ve Shulov, 1964). Türkiye’den günümüze kadar kayıt
verilmemiştir.
181
Türkiye’de Güneydoğu Anadolu ve Orta Doğu’da dağılış
gösterdiğini düşünüyoruz.
Biyo-ekolojik Notlar
Tür Gaziantep’ten ve Şanlıurfa’nın Birecik İlçesi’nin 10 km
doğusundan kolleksiyona kazandırılmıştır (Şekil 4.119). Gaziantep’te taş
altından, diğer lokalitede ise çukur tuzak kurularak toplanmıştır.
Rhagodid’lerde yürüme bacakları kısa olduğundan, çukur tuzak oldukça
etkili bir yöntemdir.
Şekil 4. 119. Rhagoderma tricolor Roewer türünün habitatı (Şanlıurfa, Birecik).
Bazı ülkelere ait müze etiketleri ve özel kolleksiyonlar [Steno
Peka’nın (Çek Cumhuriyeti) ve Alexander V. Gromov’un (Kazakistan)
özel kolleksiyonu] incelendiğinde, Rhagoderma tricolor Roewer türü
çukur tuzak yöntemiyle İsrail’den toplanmıştır. Söz konusu tür Nisan
182
ayında aktif olup,. Türkiye’dekilere nazaran aktiflikleri erken
başlamaktadır. Türkiye’de ise Temmuz ayında aktiftirler. İkindiden
akşam karanlığına kadar olan zaman diliminde ortaya çıktıklarını
düşünüyoruz. Biyoloji ve ekolojilerine ait bilgiler oldukça kısıtlıdır.
Bu türün, Paragaleodes cinsine ait türlerin toplandığı yerlerde
yaşadığı gözlemlenmiştir. Ancak kolleksiyonlarda ergin dişi
bulunmamaktadır. Dişilerin çok iyi saklandıklarını ve saklandıkları yeri
çok az terk ettiklerini düşünüyoruz.
Sistematik Notlar
Rhagoderma tricolor, ilk kez Roewer (1941) tarafından İsrail’den
tanımlanmıştır. Türün dağılışı Filistin ve İsrail ile sınırlıyken verilen bu
kayıt ile dağılışının Türkiye’ye kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Daha çok
düzlük, vejetasyonun az olduğu yarı çöl alanlarda dağılış gösterir.
Bu çalışma ile Türkiye’den ilk kez Gaziantep ve Şanlıurfa’dan
kayıt verilmektedir. Türkiye’deki dağılışı şekil 4.117’deki gibidir.
183
Cins: Rhagodes Pocock
Rhax Hermann 1804: 13; C.L. Koch 1839: 6; C.L. Koch 1842: 354; C.L. Koch 1850: 97; Butler 1873: 417; Simon 1879a: 119-120, Simon 1879b: 78. Rhagodes Pocock 1897: 252; Kraepelin 1899a: 209-210; Pocock 1900: 147-148; Kraepelin 1901: 31; Birula 1905b: 269-270; Roewer 1933: 268; Birula 1938: 17-21; Roewer 1960: 5 (Rhax Hermann, 1804’nın yerine kullandılar). Rhagodella Roewer 1933: 286; Roewer 1960: 7 (Birula 1938: 34 tarafından sinonim yapıldı).
Tip Türler: Rhax için: Galeodes melanus Olivier, 1807, Pocock 1900’de yeni taksonomik düzenleme yaptı) Rhagodes için: Galeodes melanus Olivier, 1807, Pocock 1900’de yeni taksonomik düzenleme yaptı) Rhagodella için: Rhax melanopyga Walter, 1889.
Dünyadaki Dağılışı: Somali, Srilanka, Tanzanya, İran, Türkmenistan,
Afganistan, Ermenistan, Azerbaycan, Pakistan, Kazakistan, Tunus,
Cezayir, Libya, Mısır, Yemen, İsrail, Türkiye.
Vücudu orta büyüklükte olup, kısa ekstremiteli; çoğunlukla alaca
renkli, sarımsı-beyaz veya kızılımsı, koyu bozumsu kahverengi veya
kahverengi renklerin kombinasyonları görülür. Keliser ve pedipalplerin
uçları kırmızımsı-kahverengidir.
Abdominal segmentlerde ktenidia bulunmaz. II., III. ve IV. bacak
femurlarında oldukça belirgin çubuk şeklinde yapılar bulunur. Anüs 11.
segmentin ventralinde bulunur. Yürüme bacaklarının tarsusu tek
segmentli olup, alt tarafından tek veya çift bazen de uzun kılcıkların
arasında fark edilemeyen kısa ve küçük dikencikler bulunur. Tarsus
tırnakları çıplaktır. II. ve III. bacak tibiadan metatarsusların üst tarafı
boyunca 7 kısa ve uçları körelmiş dikenlerden oluşan bir sıra görülür.
Tibiada bir adet diken bulunur. Bu yapılara tibia arka köşesindeki sayıları
184
1-3 arasında değişen daha küçük ve keskin dikencikler de iştirak eder. Bu
dikenlerden esas dikene en yakın olanı büyükçe olup, nerdeyse ana
dikenin şekil ve boyutuna erişir.
Pedipalpler ve I. bacak çifti metatarsuslarının iç tarafı, çoğunlukla
uzun kılcıklar ve rastgele yerleşmiş dikenlerle donatılmıştır. Bu
dikenlerin sayısı pedipalplerde 20, I. bacak çiftinde ise 7’ye ulaşır. Çok
genç bireylerin pedipalp tarsusunda 3-4 diken bulunur. I. bacak tarsusu
kısa tırnaklıdır.
Göz tümseği eliptik ve çıplak olup, sadece ön tarafında 1 çift kısa
kılcık bulunur.
Her iki eşeyde de keliser büyük ve benzer şekildedir. Üst ve iç
tarafındaki sadece uzun kılcıklar kısa ve yumuşak tüylerle kaplıdır. Üst
kenar boyunca 10 veya daha fazla, kısa, öne doğru yönelmiş dikencikler
sırası görülür. Her iki keliser parmağında da tek büyük ana diş vardır. Üst
parmakta bu ana dişin önünde 2 orta diş, arkasında ise 2 sıra halinde
dişçikler vardır. Dış sırada 6-8, iç sırada 3-4 diş vardır.
Hareketli parmakta ana dişin önünde 1 orta diş, arkasında ise yine
parmağın iç kısmına doğru kaymış 1 küçük diş bulunur. Çene dişlerinin
yapısında eşeyler arasında fark yoktur. Ancak erkek bireylerin dişleri
daha küçük ve araları açıktır.
Erkekte sekonder eşeysel karakterler: ekstremitelerin daha uzun,
abdomenin küçük boyutta, bacaklarda daha fazla diken olması ve
flagellumun varlığıdır. Flagellum, keliser hareketsiz parmağının
185
basalında yer alır. Flagellum öne doğru yönelmiş, ucu yukarı doğru
kalkık ve ince boru şeklindedir.
Sistematik Notlar
Rhagodes cinsinin temel morfolojik özelliklerin sabit olması ve
bunların diğer yakın cinslerden kesin bir şekilde ayırmasına rağmen, cins
içindeki türleri güvenli bir şekilde teşhis etme ve altcins taksonomik
birimlerini gruplara ayırma imkanı veren sekonder özellikler
saptanamamıştır.
Roewer (1933) Rhagodes cinsinin türlerini teşhis etmede
sekonder özellik olarak; her türdeki II., III. ve IV. bacak tarsus diken
sayısının farklı olduğunu ileri sürmüştür. Roewer diken sayısı aynı olan
türleri ayrı cins içinde gruplamıştır. Ancak, Roewer’in “her türün bacak
diken sayısı sabit bir özelliktir” şeklindeki düşüncesini Birula (1938)
eleştirmiş ve yanlış olduğunu ve dolayısıyla Rhagodes cinsine bağlı
türlerde tarsus diken sayısının sabit olmayıp, bu dikenler arkaya doğru
küçülerek ve gittikçe morfolojik ayrıntılarını kaybederek, basit kılcık
şeklini aldığını öne sürmüştür. Aynı bireyin sağ ve sol bacaklarındaki
diken sayısı değişebilmektedir. Diken sayısı, türlerin teşhisinde
kullanılabilmektedir. Ancak morfolojik, biyolojik ve renk-desen
özellikleri ile birlikte kullanılması gerekmektedir (Birula, 1938). Türlerin
ölçüm değerleri çok değişken olduğundan rhagodidlerde
kullanılmamaktadır.
Halihazırda Rhagodes cinsine ait toplam 27 tür tanımlanmıştır.
186
Rhagodes Pocock Cinsinin Dünya ve Türkiye’deki Dağılışı
Rhagodes Eski Dünya’da, yarı çöl, kurak bölgelerde, Kuzey ve
Doğu Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’da 27 tür dağılış göstermektedir.
Asya’da kuzeye doğru 42o paralele (Guberlin Dağları’nın eteği,
Guberlinski, Orenburg, Rusya) ve kuzey-doğuda 74o boylama kadar
(Fergana Vadisi, Türkmenistan); Güneydoğuda Hindistan-Çin sınırı
(Hindokitay)’ya kadar (Assam, Hindistan); batıda İran’nın Kürdistan
Bölgesi, Suriye, Filistin; kuzeybatıda Güney Kafkas ötesine kadar;
Afrika’da güney yaylış sınırları Kilimanjaro (Tanzanya) yakınından,
doğuda Uganda’dan, batıda Niger Nehri’nden Sudan’a kadar dağılış
gösterir.
Türkiye faunasında Rhagodes cinsine ait tek tür Aras Vadisi
(Iğdır) boyunca dağılış göstermektedir (Şekil 4.120).
Şekil 4. 120. Rhagodes cinsinin Türkiye’deki dağılışı.
187
Tür: Rhagodes caucasicus Birula
Rhadodes melanophygus caucasicus Birula 1905b: 276. Rhagodella melanophyga var. caucasica (Birula): Roewer 1933: 287. Rhagodes caucasicus Birula: Birula 1938: 27-29: şekiller 5b, 6, 11-13; Aliev 1981: 10; Aliev ve Gadzhiev 1983: 43.
Tip lokalitesi: Tuzluca [=Kulp], Iğdır.
Dağılışı: Türkiye; Ermenistan; Azerbaycan.
İncelenen materyal: 1 lokaliteden toplam 1 örnek; 1 ♂, (AMNH), Iğdır,
Çalpala, 40°01’50.3”N, 43°51’21.8”E, 925 m, 18-19.06.2007, leg. A.V.
Gromov ve H. Koç.
Şekil 4. 121. ♂ Rhagodes caucasicus Birula (Iğdır, Çalpala) (foto. A. V. Gromov).
Vücudunun toraks segmentleri ve ekstremiteleri beyaz veya
beyazımsı-sarı olup, açık bozumsu-kahverengi kıl ve kılcıklarla
örtülmüştür. Alt tarafında üzerini örten kılcık ve bozumsu kahverengi
188
kalın basillerden dolayı bozumsu kahverengimsi gözüken femurlar
bulunur. Sefalotoraks üst tarafı koyu bozumsu kahverengidir. Göz
tümseği az veya çok fark edilen açık renkteki halkayla çevrilmiştir.
Keliserleri üstte, dip kısımda sarı renkte, öne doğru kırmızı-kahverengiye
dönüşmekte, üzeri kahverengi kıl ve kılcıklarla koyu bir şekilde
örtülmüştür. Keliser dip kısmı yan taraflarında bu türe özgü büyük koyu
gri leke bulunur.
Toraks segmentleri üstten beyaz veya sarımtıraktır. Abdomenin
üst ve alt tarafı koyu bozumsu kahverengi; yan ve alt tarafı, özellikle ön
segmentte daha açık renktedir. Bazen koyu bozumsu kahverengi yoğun
pigmentler vardır. 7., 8. ve 9. abdomen segmentlerinin üstü giderek
genişleyen beyaz çizgi şeklinde olup, beyaz renk bazen 6. segmentin arka
kenarını da kaplar. 10. segmentde beyaz renktedir (Şekil 4.121). Anüs
çevresinde büyük, dairesel ve belirgin siyah-bozumsu kahverengi bir leke
vardır. Bu leke abdomenin daha açık siyah-bozumsu kahverengi alt tarafı
ile birleşir. I. bacak ve pedipalp dikenlidir. Dolayısıyla metatarsus ve
tarsuslar dip kısma kadar kırmızı-bozumsu kahverenktedir. Femurun
yarısı ve tibia siyah-bozumsu kahverengidir. II ve III. bacak tibia ve
metatarsus basalı koyu gri olup, üzerinde kalın, kahverengi diken sırası
bulunur. Erkeklerde dikenler soluk renktedir. IV. bacak bozumsu
kahverengimsi-sarı veya beyazdır.
Dişinin propeltidium eni keliserin eni ile yaklaşık olarak aynıdır.
Ancak genç dişi ve erkeklerin keliser eninden daha geniş olabilmekte, yaşlı
dişide ise çene bitimine doğru düzenli olarak daralmaktadır (Birula, 1938).
189
Yaşlı dişinin keliserleri ise dip kısımda belirgin bir şekilde şişkin
ve yandan bombelidir. Göz tümseği nispeten küçük ve alın kenarının
yaklaşık 1/5’i kadardır. İki göz aralığı göz çapından daha küçüktür. II.,
III. ve IV. bacak femurunda ince kılcıkların arasında çok sayıda (II.
bacak çiftinde 12-14, III. bacak çiftinde 16-18, IV. bacak çiftinde 19-22)
kalın, derin oyuntulu, bozumsu kahverengi, koyu uçlu basillerle
kaplanmıştır (Birula, 1938).
Her iki eşeyin IV. bacak tarsuslarında çok iyi gelişmiş 5 çift,
2.2.2.(2).2 formulasyonunda diken bulunur. Ancak bazen 1.2.2.(0).2 veya
0.2.2.(0).2 diken formulasyonuna da rastlanabilir. II. ve III. bacak femur
uçları üstten 2 adet kısa ve kalın kırmızımsı dikenlerle donatılmıştır. Bu
bacakların tarsus basalında bazen 2.2.2 çift, ama daha çok 1.2.2 çift,
bazen de 0.0.2 çift diken formulasyonu bulunur. Pedipalp metatarsusu
üzerinde 14-17 kalın, düz ve keskin diken, I. bacak çifti metatarsusu
üzerinde ise 5-7 diken bulunur. IV. bacak çiftindeki malleolleri beyaz
renktedir (Birula, 1938).
Rhagodes caucasicus Birula Türünün Dünya ve Türkiye’deki
Dağılışı
Birula (1938)’ya göre bu türün yayılışı Güney Kafkas ötesinde
Aras Nehri Vadisi’ni kapsayarak, bu nehrin akışı boyunca, Kura nehrinin
sağ kıyısındaki Gence (=Kirovabad, Azerbaycan) şehrine kadar ulaşır.
Aliev ve Gadzhiev (1983) Nahçıvan, Ordubad, Djulfinsk ve İlyiç
bölgeleri civarından kaydetmiştir.
190
Şekil 4. 122. Rhagodes caucasicus Birula türünün habitatı (Iğdır, Çalpala) (foto. A.V. Gromov).
Biyo-ekolojik Notlar
Kafkas ötesindeki bu türün bireyleri nehirli vadilerin bozkırlı
kısımlarında yaşamakla birlikte yüksek dağlarda da dağılış
göstermektedir (Birula, 1938). Ancak Birula (1938) Tuzluca’da (Iğdır)
daha yükseklerden kayıt vermemiştir. Bununla birlikte, hem dişi hem de
erkekler bireylere sıkça rastlandıklarını ve her zaman taşların altında
saklandıklarını bildirmiştir. Aliev ve Gadzhiev (1983), gündüzleri taş
altlarında dinlendiklerini, alacakaranlık ve geceleyin aktif olduklarını ve
yapay ışığa doğru geldiklerini rapor vermiştir.
Tuzluca’dan toplanan örnek floresans ışığa gelerek yakalanmıştır.
Habitatı şekil 4.122’deki gibidir. Birula (1938) söz konusu türün Aras
Vadisi’nde geniş şekilde dağılış gösterdiğini bildirmiştir. Yapılan arazi
çalışmasında Birula’nın aksine dağılışının oldukça kısıtlı ve nadir
bulunduğu gözlemlenmiştir.
191
Sistematik Notlar
Rhagodes caucasicus, Birula tarafından 1905 yılında Tuzluca
(Iğdır) toplanan örnekle tanımlanmıştır. Bu çalışmada toplanan yeni
örnek ile R. caucasicus türünün tanımlandığı yıldan sonra, Türkiye’de
dağılış gösterdiği de doğrulanmış olmaktadır.
Cins: Rhagodia Roewer
Rhagodia Roewer 1933: 281; Roewer 1960: 7.
Tip Tür: Rhagodia nigriceps var. obscurior Penther, 1913.
Dünyadaki Dağılışı: İran, Irak, Türkiye, Pakistan, Etiopya.
Roewer (1933)’e göre Rhagodia cinsinin teşhisi şu şekildedir; IV.
bacak tarsusu ventralde 2.2.2 diken formulasyonundadır.
Afrika ve Asya’da Rhagodia cinsine ait 4 tür dağılış gösterir.
Tür: Rhagodia obscurior (Penther) Rhadodes nigriceps var. obscurior Penther 1913: 108.
Rhagodia obscurior (Penther): Roewer 1933: 281, şekil 188; Zilch 1946: 121; Kästner 1952: şekil 10.
Tip lokalitesi: Ash Sharqat, Nīnavā, Irak; Bara, Irak; Chatunije, Irak;
El`Abid, Dhī Qār, Irak; Gajara, Irak; Samoidja ve Charnina arası, Irak.
Dağılışı: Türkiye; Irak.
İncelenen materyal: 3 lokaliteden 7 (1 ♂; 2 ♀♀; 4 juvenil) örnek
(Çizelge 4. 18).
192
Çizelge 4. 18. İncelenen Rhagodia obscurior (Penther) türünün materyal listesi.
Tür Kolleksiyon ♂ ♀ Juvenil Toplam Lokalite Koordinat leg. Tarih Yükseklik
Rhagodia obscurior AMNH - 1 - 1 Şanlıurfa, Düzenli yakınları
37 °09’52.0”N 39 °12’46.7”E
A.V. Gromov ve H. Koç 11.06.2007 514 m
Rhagodia obscurior AMNH 1 - - 1 Şanlıurfa, Birecik, 10 km doğusu
37°03’23.0”N 38°07’09.5”E
A.V. Gromov ve H. Koç 09.06.2007 670 m
Rhagodia obscurior AMNH - 1 4 5 Şanlıurfa, Birecik’in 10 km doğusu, Çukur tuzak
37°03’23.0”N 38°07’09.5”E
A.V. Gromov ve H. Koç 10-29.06.2007 670 m
TOPLAM 1 2 4 7
193
Şekil 4. 123. ♂ Rhagodia obscurior (Penther) (foto. H. Koç).
Tüm vücut siyah-kahverengi kıllarla kaplıdır (Şekil 4.123).
Sefalotoraksın ön kısmı ve eklem derileri beyaz renklidir. Keliser siyah
olup, distal uçta açık renkli değildir (Şekil 4.124). Anüs ventral
konumludur (Şekil 4.125).
Göz tümseği siyah olup, ön kenarında siyah kıllar bulunur.
Pedipalp ve ekstremiteler siyahtır. Bazı örneklerde tarsus ve tırnağın
basalı bazen açık renklidir. Bütün ekstremitler siyah-kahverenkli kıl ve
dikenlidir. Malleoli geniş ve beyazımsı olup, koyu, kenar halkaları
bulunmaz.
194
Şekil 4. 124. Sefalotoraks ve keliserlerin üstten görünüşü.
Şekil 4. 125. Anüsün ventral konumlu görünüşü.
195
Şekil 4. 126. 8. abdominal segmentte stigmanın yerleşimi.
Stigma 8. abdominal segmentte ventral yanlarda bulunur (Şekil
4.126).
Keliserler oldukça kalın kıllarla kaplıdır. Hareketsiz parmakta
toplam 10 diş mevcuttur. Bunlardan distalde ön uçta 3. diş ana diştir.
Diğerleri küçük ara dişlerdir. Bu ara dişlerden distaldeki çok küçüktür.
Hareketli parmakta 1 ana diş vardır. Bu ana dişin önünde distalde çok küçük
hörgüç şeklinde ara diş bulunur (Şekil 4.127).
196
Şekil 4. 127. Keliserin dış-yandan görünüşü.
Pedipalp tibia ventralinin iç tarafı uzun kalın dikenlerle kaplıdır.
Metatarsusta kalınlaşmış ve dorso-ventralden basık olup, ventral kısımda
10-12 adet diken şeklinde, kalın kıllar bulunur. Tarsusta 6 adet diken
mevcuttur (Şekil 4.128).
Şekil 4. 128. Pedipalp tarsusunun görünüşü.
197
I. bacak tarsus distal ucunda belirgin tırnak bulunur (Şekil 4.129). II.
ve III. bacak tibianın dorsalinde 1, metatarsusun dorsal kısmında bir sıra 6
adet diken mevcuttur. Tibianın distal ucunun ön tarafı 1 adet kalın dikensi
kıl ile son bulur.
Şekil 4. 129. I. bacak tarsusundaki tırnağın görünüşü.
IV. bacak tarsusunda belirgin görülebilen dikenler olmayıp sadece
ventral kısımda dikene benzer kıllar vardır. Metatarsusta dikenler sadece
ventral tarafa yerleşmiştir. II.-III. bacak çok zayıf dikenlidir. Metatarsus
distalde 3.1 diken formulasyonunda ve yaklaşık eşit büyüklükte 3 adet
kalın kıl bulunur. Bunlardan ortadaki ve öndeki (segmentin ön
bölümünde) birbirine çok yakındır. Proksimaldeki diken ortadakinden
daha uzak mesafede bulunur. Bununla birlikte metatarsusun distalinde
ventralde 1, tibia ventralinde 2 eşit büyüklükte diken bulunur. Tibianın
ön kısmında ise distalde uzun ve kalın kıl grubu görülür.
198
Şekil 4. 130. Flagellumun genel ve yakından görünüşü.
Flagellum hareketsiz parmağın iç kısmında, ön ucunda iki ara
dişin üst tarafından sabitlenmiştir. Flagellum dip kısımda kalın bir
şekilde olup, öne doğru yönelmiş, ucu yukarı doğru kalkık ve aniden
incelerek ucu boru şeklini alır (Şekil 4.130).
Rhagodia obscurior (Penther) Türünün Dünya ve Türkiye’deki
Dağılışı
Rhagodia obscurior, Penther (1913) tarafından 4 tip lokalite ile
Irak’tan tanımlanmış olup, Türkiye ve Irak dışında herhangi bir ülkeden
kaydı verilmemiştir. Türkiye’den sacede Urfa’dan kayıt verilmiştir
(Roewer, 1933). Bu çalışma ile aynı lokaliteden kayıt verilmektedir.
Güneydoğu Anadolu’da, Suriye Sahası zoocoğrafik bölgesinde geniş bir
şekilde dağılış gösterdiğini düşünüyoruz (Şekil 4.131).
199
Şekil 4. 131. Rhagodia obscurior (Penther) türünün Türkiye’deki dağılışı.
Biyo-ekolojik Notlar
Birecik’in 10 km doğusundan (Şanlıurfa) yakalanan örneklerden
erkek birey, ikindi saatlerinde toprak üstünde gezerken yakalanmıştır.
Aynı gece U.V. lamba ile aramalarda bulunamamıştır. Sonraki gün aynı
lokaliteye boyun tuzak kurulmuş, tuzaklar iki hafta sonra kontrol
edilmiştir. Tuzaklardan sadece dişi ve juvenil örnekler elde edilmiştir.
Parageleodes cinsine ait türlerle aynı lokaliteden yakalanmıştır. Düzlük
alanları ve kumlu toprakları tercih ettiği gözlemlenmiştir (Şekil 4.132).
Tuzak metodunun bu türün yakalanmasında oldukça etkili bir yöntem
olduğu anlaşılmıştır.
200
Şekil 4. 132. Rhagodia obscurior (Penther) türünün habitatı (Şanlıurfa, Düzenli yakınları).
Sistematik Notlar
Penther (1913), Rhagodes nigriceps türü alltında yeni varyete
olarak R. n. var. obscurior’u tanımlamıştır. Ancak varyete tanımlaması
oldukça kısa ve yetersizdir. Roewer (1933), Rhagodia cinsini oluşturmuş
ve bu cins altında iki tür tavsif etmiştir. Rhagodia cinsinin tip türü olarak
da R. obscurior’u tayin etmiştir. Penther (1913)’ün varyetesi, Roewer
(1933), Urfa’dan toplanan örnekleri (10 ♂♂; 6 ♀♀) R. obscurior olarak
değerlendirmiştir. Roewer (1933) söz konusu türe ait detaylı bilgi
vermemiş ve sadece tayin anahtarlarında çok kısa değinmiştir.
Söz konusu tür Roewer (1933)’den sonra, Türkiye’den ilk kez
kaydedilmektedir.
201
5. SONUÇ
Güneydoğu Anadolu’da (Hatay, Kilis, Gaziantep, Adıyaman,
Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari
ve Şırnak) illerinde gerçekleştirilen bu çalışma ile, 5 familyaya ait 10
cins ve 14 tür teşhis edilmiştir. İncelenen türler: Biton (Biton) tauricus
Roewer, Biton (Biton) zederbaueri (Werner), Biton (Bitonissus)
schelkovnikovi Birula, Gluviopsilla discolor (Kraepelin) (Daesiidae),
Galeodes araneoides (Pallas), G. toelgi Werner, Paragaleodes unicolor
(Birula) Paragaleodes nesterovi Birula (Galeodidae), Gylippus
(Paragylippus) monoceros Werner (Gylippidae), Eusimonia nigrescens
Kraepelin, Karschia (Karschia) mastigofera (Birula) (Karschiidae),
Rhagoderma tricolor Roewer, Rhagodes caucasicus Birula ve Rhagodia
obscurior (Penther) (Rhagodidae). İncelenen materyalden Paragaleodes
sp.’nin türünün teşhisi yapılamamış ancak bilim dünyası için yeni bir tür
olduğunu düşünmekteyiz.
Çalışma alanından bulunan cinslerden Galeodidae familyasından
Paragaleodes ve Rhagodidae familyasından Rhagoderma cinsleri
Türkiye için yeni kayıttırlar. Biton (Bitonissus) schelkovnikovi Birula
(Daesiidae), Paragaleodes nesterovi Birula, P. unicolor (Birula)
(Galeodidae) ve Rhagoderma tricolor Roewer türleri Türkiye’den ilk kez
kayıt olarak verilmiştir. Biton (Biton) zederbaueri (Werner) türü ise
araştırma sahasından ilk kez bildirilmektedir.
Bunun yanında Biton (Biton) tauricus Roewer ve Galeodes toelgi
Werner deskripsiyonu yapıldıktan sonra ilk defa bulunmuştur.
202
Bu çalışmada kullanılan yöntemler incelendiğinde, böyülerin
toplanmasında en etkili yöntemin U.V. ile arama olduğu gözlemlenmiştir.
Ayrıca çalışmada kullanılan normal floresans ışığın böyülerin ilgisini
çektiği ve özellikle kısa bacaklı türlerin yakalanmasında çukur tuzak
yönteminin yararlı olduğu saptanmıştır.
Galeodidae familyasına ait Galeodes cinsine ait türlerin
sistematik açıdan karışıklığı ortaya konmuş ve bu cins üzerinde daha çok
çalışma yapılması gereğine dikkat çekilmiştir.
Türkiye’deki familyaların dağılışına bakılacak olursa; Daesiidae,
Galeodidae ve Gylippidae familyalarına ait türlerin Türkiye’de geniş bir
şekilde; Karschiidae familyasına ait türlerin ise lokal populasyonlar
halinde olduğu tespit edilmiştir. Rhagodidae familyasına ait türlerin Iğdır
ve Güneydoğu Anadolu’da dağılış gösterdiği saptanmıştır. Afrika kökenli
Solpugidae familyasına ait Solpugella asiatica Roewer türünün
Diyarbakır’ın kuzeyinden deskripsiyonu yapılmış ancak türün
Türkiye’deki varlığı doğrulanamamış, dolayısıyla bu familyadan örnek
elde edilememiştir.
2007 yılına kadar literatür araştırması yapılmış ve çalışma alanını
kapsayan detaylı çeklist hazırlanmıştır (Ek). Bundan sonraki
çalışmalarda, Türkiye böyü faunasının ortaya konması amaçlanmıştır (Bu
çalışmanın sonuçları eklenmemiştir).
Roewer (1961a)’den günümüze kadar Türkiye ile ilgili faunistik,
ekolojik, sistematik alanda herhangi ciddi bilimsel yayın
203
bulunmamaktadır. Türkiye böyü faunasına ilgisizlik günümüzde de
devam etmektedir.
Türkiye böyü faunasının bol miktarda örnekleme ile filogenetik
analizler, moleküler sistematik, SEM, GIS dijital görüntüleme yöntemleri
gibi modern teknikler kullanılarak ve bu bilgilerin bilgisayara
aktarılmasıyla, yeni morfolojik karakterler ve moleküler yaklaşımlarla
daha iyi şekilde incelenmesi gereğine inanıyoruz.
204
205
6. KAYNAKLAR DİZİNİ
Aliev, Sh.I., 1978. Materialy k izucheniyu Galeodes araneoides
(Solifugae, Galeodidae) v Azerbaidzhane [Materials to study of
Galeodes araneoides (Solifugae, Galeodidae) in Azerbaidzhan].
In: Materialy II nauchnoi sessii entomologov Azerbaidzhana
(oktyabr' 1978 g.). Elm, Baku: 19.
Aliev, Sh.I., 1981. Materialy k izucheniyu sol'pug Vostochnogo
Zakavkaziya [Materials to study of solpugids in Eastern
Transcaucasia]. In: Problemy pochvennoi zoologii. Tezisy dokladov
VII Vsesoyuznogo soveshchaniya. Kiev: 10-11 [in Russian].
Aliev, Sh.I. ve Gadzhiev, A.T., 1982. Bovlar [Solpugids]. Elm ve
khayat, No. 8, Baku: 18-19 [in Azerbaijanian].
Aliev, Sh.I. ve Gadzhiev, A.T., 1983. Sol'pugi (Arachnida, Solifugae)
Azerbaidzhana [Solpugids (Arachnida, Solifugae) of
Azerbaidzhan]. Izvestiya Akademii Nauk Azerbaidzhanskoi SSR,
Ser. Biologicheskaya, No. 4, Baku: 43-46 [in Russian].
Aliev, Sh.I., 1984a. Sol'pugi (Arachnida: Solifugae) Azerbaidzhana.
Avtoreferat dissertatsii na soiskanie uchennoi stepeni kandidata
biologicheskikh nauk [Autoreferate of the Thesis of Candidate
(Ph.D.) of Biological SciencesDegree]. Kiev. 24 p. [in Russian].
206
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Aliev, Sh.I., 1984b. Razmnozhenie i razvitie Galeodes araneoides Pallas
(Solifugae, Galeodidae) v Azerbaidzhane. In: IX s'ezd
Vsesoyuznogo entomologicheskogo obshchestva, Tezisy
dokladov (Kiev, oktyabr' 1984 g.), Part 1. Kiev: 22 [in Russian].
Amitai, P., Levy, G. ve A. Shulov, 1962. Observations on mating in a
solifugid Galeodes sulfuripes Roewer. Bulletin of the Research
Council of Israel, Section B, Zoology 11: 156-159.
Armas, L.F., 1994. Description de un genero y una especie nuevos de
Ammotrechidae (Arachnida: Solpugida) de Republica
Dominicana. Avicennia, 1: 1-5.
Armas, L.F., 2002. Nueva especie de Antillotrecha Armas, 1994
(Solifugae: Ammotrechidae) de Sombrero, Antillas Menores.
Revista Iberica de Aracnologia, 6: 177- 179.
Armas, L.F., 2004. Aracnidos de Republica Dominicana. I. Palpigradi,
Schizomida, Solifugae, Thelyphonida (Arthropoda: Arachnida).
Revista Iberica de Aracnologia, vol. especial monografico 2: 1-64.
Armas, L.F. ve Alegre, A., 2001. Especie nueva de Ammotrechella
(Solifugae: Ammotrechidae) de La Espanola, Antillas Mayores.
Solenodon, 1: 5-7.
207
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Armas, L.F. ve Teruel, R.O., 2005. Los solifugos de Cuba (Arachnida:
Solifugae). Boletin de la Sociedad Entomologica Aragonesa, 37:
149-163.
Atalay, İ., 1983. Türkiye Vejetasyon Coğrafyasına Giriş. E.Ü. Edeb.
Fak. Yayl. No: 19, İzmir, vii+230 s.
Atalay, İ., 1997. Türkiye Bölgesel Coğrafyası. İnkılap Yayınevi,
İstanbul, viii+416 s.
Baert, L., Maelfait, J.P., ve Desender, K., 1995. Distribution of the arachnid
species of the orders Scorpiones, Solifugae, Amblypygi, Schizomida,
Opiliones and Pseudoscorpiones in Galápagos. Bulletin de l'Institut
Royal des Sciences Naturelles de Belgique, Entomologie, 65: 5-19.
Bayram, A., Danışman, T., Çorak, İ. ve Yeşilyurt, F., 2005. Kırıkkale
ilinin araneo-faunası üzerine (Arthropoda: Arachnida). Ekoloji
Çevre Dergisi, 14, 56, 1-8.
Bernard, H.M., 1893. Notes on some of the digestive process in arachnids.
Journal of the Royal Microscopial Society, 4: 427-443.
Bernard, H.M., 1897. Wind Scorpions - A brief account of the
Galeodidae. Science Progress, New Series, 1: 317-343.
Birula [as Virula], A. 1890a. Zur Kenntnis der russischen Galeodiden. I-
II. Zoologischer Anzeiger, 13: 204-209.
208
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Birula, A.A, 1890b. Materialien zur Fauna der Solpugen Ruslands.
Travaux de la Societe Imperiale des Naturalistes de St-
Petersbourg, 21: 53-83.
Birula, A.A., 1892. Beitraege zur Kenntnis des anatomischen Baues der
Geschlechtsorgane bei den Galeodiden. Biologisches
Centralblatt, 12: 687.
Birula, A.A., 1893. Zur Kenntnis der russischen Galeodiden. Horae
Societatis Entomologicae Rossicae, 27: 82-90.
Birula, A.A., 1895. Untersuchungen über den Bau der Geschlechts-
organe bei den Galeodiden. Horae Societatis Entomologicae
Rossicae, 28: 289-326.
Birula, A.A., 1905a. Bemerkungen über die Ordnung der Solifugen. I-V.
Annuaire du Musaee Zoologique de Acadaemie des Sciences de
St. Paetersbourg, 9: 391-416.
Birula, A.A., 1905b. Beitrage zur Kenntnis der Solifugen-Fauna
Persiens. Bulletin de l'Acadaemie impaeriale des sciences de St.-
Paetersbourg, (5), 22: 247-286.
Birula, A.A., 1907. Zur Systematik der Solifugen Gattung Gylippus.
Zoologischer Anzeiger, 31: 885-893.
209
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Birula, A.A., 1912. Sur la distribution geographique de Galeodes
araneoides (Pallas) dans les parties meridionales et
meridionales-orientales de la Russied 'Europe. Revue russe
d'entomologie, 12: 296-312 (in Russian).
Birula, A.A., 1913. Monographie der Solifugen-Gattung Gylippus
Simon. Annuaire du Musaee zoologique (St Petersburg), 18:
317-300. Tables 7-11.
Birula, A.A., 1914. VI. Skorpione und Solifugen. Ergebnisse einer von Prof.
Franz Werner im Sommer 1910 mit Unterstützung aus dem Legate
Wedl ausgeführten zoologischen Forschungsreise nach Algerien.
Sitzungsberichte der Kaiserlichen Akademie der Wissenschaften,
Mathematisch-Naturwissenschaftliche Classe, 123 (Abt.1): 633-668.
Birula, A.A., 1916. A new species of Paragaleodes (Solifugae) from
Kurdistan. Revue russe d'entomologie, 16: 72-74.
Birula, A.A., 1922. Revisio analytica specierum asiaticarum generis
Karschia Walter (Arachnoidea Solifugae). Annuaire du Musee
Zoologique de l'Academie Imperiale des Sciences de St.-
Petersbourg (Petrograd), 23: 197-201.
Birula, A.A., 1924. Über Galeodes truculentus Poc. Zoologischer
Anzeiger, 61: 227-235.
210
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Birula, A.A., 1925. A note on some differential characters between
Galeodes arabs C. L. Koch and allied species. The Annals and
Magazine of Natural History, 9(15):192-200.
Birula, A.A., 1926. On some species of the Solifugae from British East
Africa and the various countries of North East Afrika. Annuaire
du Musaee zoologique (Leningrad), 27: 175-218.
Birula, A.A., 1929a. Über Galeodes armeniacus n. sp. Zoologischer
Anzeiger, 84: 273-282.
Birula, A.A., 1929b. Über Galeodes sulphureopilosus Bir. Zoologischer
Anzeiger, 84: 161-168.
Birula, A.A., 1936a. Über eine vermutlich neue Rhagodes-Art
(Solifugen) aus Kurdistan. In Festschrift zum 60.Geburtstage von
Professor Dr. Embrik Strand, 1: 50-52.
Birula, A.A., 1936b. Ueber einige neue oder wenig bekannte Solifugen
aus Mittelasien und dem Kaukasus. I u. II. Bulletin de
l'Academie des Sciences de l'URSS, 6: 1277-1284.
Birula, A.A., 1938. Arachnides, Ordo Solifuga. In Fauna SSSR. 1(3): i-
vii, 1-173.
Bothma, J.P., 1966. Food of the silver fox Vulpes chama. Zoologica
Africana, 2:205–221.
211
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Bothma, J.P., 1971. Food habits of some Carnivora (Mammalia) from
Southern Africa. Annals of the Transvaal Museum, 27(2):15-26.
Börner, C., 1902. Arachnologische Studien. (II und III). Zoologischer
Anzeiger, 25(673/674): 433-466.
Brookhart, J.O. ve Muma, M.H., 1987. Arenotherus, a new genus of
Eremobatidae (Solpugida) in the United States. Privately
published by the authors (Englewood, Colorado: Cherry Creek
High School Print Shop), 18 pp.
Brownell, P.H. ve Farley, R.D., 1974. The organization of the malleolar
sensory system in the solpugid Chanbria sp. Tissue and Cell, 6
(3): 471-485.
Butler, A.G., 1873. List of the species of Galeodides, with description of
a new species in the collection of the British Museum.
Transactions of the Entomological Society of London, 415-425.
Caporiacco, L., 1936. Scorpioni, Pedipalpi, Solifugi e Chernetidi di
Somalia e Dancalia. Annali del Museo Civico di Storia Naturale
di Genova, 58:135-149.
Caporiacco, L., 1948. L'aracnofauna di Rodi. Redia, 33: 27-75.
212
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Clark, W.H., Frohlich, D.R. ve Comanor, P.L., 1982. Shrike predation
on the scorpion Anuroctonus phaiodactylus (Wood) and on a
solpugid (Scorpionida: Vaejovidae; Solpugida). The Pan-Pacific
Entomologist, 58 (2): 164.
Cloudsley-Thompson, J.L., 1958. Spiders, scorpions, centipedes, and
mites; the ecology and natural history of woodlice, myriapods,
and arachnids. New York xiv + 228 pp.
Cloudsley-Thompson, J.L. 1967a. Reproduction in Solifugae. Turtox
News, 45: 212-215.
Cloudsey-Thompson, J.L., 1967b. Reproduction in Solifugae.
Entomologist's Monthly Magazine, 103: 144-145.
Cloudsley-Thompson, J.L., 1968. Spiders, scorpions, centipedes and
mites. Revised edition, New York. xv+ 278 pp.
Cloudsley-Thompson, J.L., 1977. Adaptational biology of Solifugae
(Solpugida). Bulletin of the British Arachnological Society, 4 (2):
61-67.
Crome, W., 1956 (1959). Taranteln, Skorpione und schwarze Witwen.
Ein Streifzug durch Reich der “giftigen” Spinnentiere. In: Die
neue Brehm-Bucherei, Heft 167 (Berlin?): 1-94.
Croneberg, A., 1887. Über ein Entwicklungsstadium von Galeodes.
Zoologischer Anzeiger, 10: 163-164.
213
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Delcomyn, F., 1971. The locomotion of the cockroach Periplaneta
americana. J. Exp. Biol., 54: 443-452.
Delle Cave, L. ve Simonetta, A. M., 1971. A tentative revision of
Daesiidae (Arachnida, Solifugae) from Ethiopia and Somalia.
Monitore Zool. Ital., Suppl. 4 (2): 37-77.
Dufour, L., 1861. Anatomie, Physiologic et Histoire naturelle des
Galeodes. Memoires Presentees par Divers Savants a l'Academie
Royal des Sciences. 17: 338-446.
Duges, A. ve Edwards, M., 1836. Arachnides. In Le Regne Animal
Distribue d'Apres son Organisation. (Cuvier, G. Ed.). Vol. 15-16.
3rd edition. (Fortin, Masson: Paris.) 1-106, Pl. 1-28.
Dumeril, A.M.C., 1820. Galeode. In Dictionnaire des Sciences
Naturelles. (Levrault, F. G. Ed.). 18: 75-77.
Dunlop, J.A. ve Rössler, R., 2003. An enigmatic, solifuge-like fossil
arachnid from the Lower Carboniferous of Kamienna Gora
(Intra-Sudetic Basin), Poland. Palaontologische Zeitschrift,
Stuttgart 77(2): 389-400.
Dunlop, J.A., Wunderlich, J. ve Poinar, G.O., 2004. The first fossil
opilioacariform mite (Acari: Opilioacariformes) and the first
Baltic amber camel spider (Solifugae). Transactions of the Royal
Society of Edinburgh: Earth Sciences, 94: 261-273.
214
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Emeljanov A.F., 1974. Proposals on the classification and nomenclature
of areals. Revue d’entomologie de I’URSS. 497-522.
Fabricius, J.C., 1781. Species insectorum: exhibentes eorum differentias
specificas, synonyma auctorum, loca natalia, metamorphosin,
adjectis observationibus, descriptionibus. 1: IVIII, 1-552 pp.
Fabricius, J.C., 1787. Mantissa insectorum sistens eorum species nuper
detectas adjectis charectribus genericis, differentiis,
emendationibus, observationibus. Vol. 1. C.6. Proft: Hafniae.
Fabricius, J.C., 1793. Entomologia systematica emendata et aucta.
Secundum classes, ordines, genera, species adjectis synonimis,
locis, obervationibus, descriptionibus. 2 (Impensis C. G. Proft:
Hafniae [=Kobenhavn]): I-VIII, 1-519 pp.
Foelix, R.F., 1985. Mechano and chemoreceptive sensilla. In:
Neurobiology of arachnids. (Ed. F.G. Barth). Pp. 118-137.
Springer-Verlag, Berlin.
Gervais, P., 1844. Aceres, Phryneides, Scorpionides, Solpugides,
Phalangides et Acarides; Diceres Epizoiques, Aphanipteres et
Thysonoures. In: Walckenaer, C. A. Histoire naturelle des
insectes. Aptaeres, Four volumes and atlas.
Gervais, P., 1849. Fauna Chilena, Arachnides, Orden III, Galeodidos. In
Gay, Claudio, Historia fisica y politica de Chile. Paris, 4: 4-17.
215
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Gromov, A.V., 2000. Solpugids of the genus Eusimonia Kraepelin, 1899
(Arachnida: Solifugae, Karschiidae) of Central Asia. Ekologia,
Bratislava 19, 3: 79-86.
Gromov, A.V., 2003. Solpuga rickmersa, Gylippus rickmersi Kraepelin,
1899: 42-43. In: Mitjaev, I.D. and Jashenko, R.V. (eds),
Krasnaya Kniga Kazakhstana, Tom. 1. Zhivotnye, Chast' 2.
Bespozvonochnye, 232 p. (in Russian).
Gromov, A.V., 2004. Four new species of the genus Karschia Walter,
1889 (Arachnida: Solifugae: Karschiidae) from Central Asia. Pp.
83-92. In: Logunov, D.V. & Penney, D. (Eds.). European
Arachnology 2003. Proceedings of the 21st European
Colloquium of Aracnlogy, St. Petersburg, 4- 9 August 2003.
Gromov, A.V. ve Kopdykbaev, E.E., 1994. The fauna of the scorpions
and solpugids (Arachnida: Scorpiones, Solifugae) of Kazakhstan.
Selevinia, Almaty 2:19-23 (in Russian).
Guérin-Méneville, F.E., 1838. Iconographie du Règne Animal, de G. Cuvier.
Arachnides. Premier Ordre.-les Pulmonaires. Vol. 2, 3.: Paris.
Hansen, H., 1893. Organs and characters in different orders of
Arachnids. Entomologiske meddelelser, 4: 135-251.
216
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Harvey, M.S., 2002. Nomenclatural notes on Solifugae, Amblypygi,
Uropygi and Araneae (Arachnidda). Records of the Western
Australian Museum, 20:449-459.
Harvey, M.S., 2003. Catalogue of the Smaller Arachnid Orders of the
World. Csiro Publishing, Collingwood, Victoria, Australia. 385 pp.
Hermann, J.F., 1804. Maemoire aptaerologique. Publiae par Fraederic
Louis Hammer. Strasbourg. 144 pp.
Hewitt, J., 1919. A short survey of the Solifugae of South Africa. Annals
of the Transvaal Museum, 7: 1-76.
Heymons, R., 1902. Biologische Beobachtungen an asiatischen
Solifugen, nebst Beitraegen zur Systematik derselben.
Abhandlungen der Preussischen Akademie der Wissenschafen zu
Berlin, 1902: Anhang 1, 90:1-65.
Heymons, R., 1904. Sur les premieres phases du developpement de
Galeodes caspius. Proceedings of the International Congress of
Zoology, pp. 713-718.
Hirst, A.S., 1908. On some Oriental Solifugae, with descriptions of new
forms. Records of the Indian Museum, 2 (3): 241-247.
Hirst, A.S., 1910. On a new genus and species of the order Solifugae
from Algeria. The Annals and Magazine of Natural History,
(Series 8), 6: 367-368.
217
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Hirst, A. S., 1912. Descriptions of new arachnids of the orders Solifugae
and Pedipalpi. The Annals and Magazine of Natural History
(Series 8), 9: 229-237.
Hutton, T., 1843. Observations on the habits of a large species of
Galeodes (vorax). The Annals and Magagazine of Natural
History, 12: 81.
Junqua, C., 1962. Donnees sur la reproduction d'un solifuge: Othoes
saharae Panouse. Comptes rendus hebdomadaires des seances
(Paris), 255: 2673-2675.
Junqua, C., 1966. Recherches biologiques et histophysiologiques sur un
solifuge saharien Othoes saharae Panouse. Memoires du Musee
d'Histoire Naturelle, (NS), serie A, zoologie, 43: 1-124.
Karsch, F., 1880. Zur Kenntnis der Galeodiden. Archiv feur
Naturgeschichte, 46 (1): 228-243.
Kästner, A., 1933-1935. 6. Ordnung der Arachnida: Solifugae
Sundevall, Walzenspinnen. In 'Handbuch der Zoologie'.
(Kukenthal, W. Ed.). Band 3, Halfte 2: Lief. 4, Teil 2: 193-299.
Kästner, A., 1952. Zur Entwicklungsgeschichte des Prosoma der
Solifugen. Zoologischer Anzeiger, 148 (5/8): 156-168.
218
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Kobakhidze, D.N., 1949. Materialy k izucheniyu sol'pugofauny
okrestnostei gor. Tbilisi. Trudy Tbilisskogo Gos. Pedagogicheskogo
Instituta im. Pushkina 6: 299-301 (in Russian).
Koca, H., 2002. Niğde ve çevresi Solifugae (Böyüler) takımının
sistematiği. Niğde Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, 59 s.
Koch, C.L., 1839. Übersicht des Arachnidensystems. C.H. Zeh’schen:
Nürnberg, 2: 1-38.
Koch, C.L., 1842. Systematische Ubersicht uber die Familie der
Galeoden. Archiv feur Naturgeschichte, 8: 350-356.
Koch, C.L., 1848. Die Arachniden. Getreu nach der Natur Abgebildet
und Beschrieben, 15: 1-136 (J.L. Lotzbeck: Nürnberg).
Koch, C.L., 1850. Übersicht des Arachnidensystems. Nürnberg, Heft 5:
1-104.
Koch, C.L., 1878. Kaukasische Arachniden. Pp. 36-71, Table 1 and 2.
In: 0. Schneider. 1878. Naturwissenschaftliche Beitreage zur
Kenntniss der Kaukasusleander: auf Grund seiner Sammelbeute /
herausgegeben von Oscar Schneider. 160 pp.
Kraepelin, K., 1899a. Zur systematik der Solifugen. Mitteilungen aus dem
Naturhistorischen Museum in Hamburg, 16 Jahrgang: 197-259.
219
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Kraepelin, K., 1899b. Catalogue des Solifuges des collections du Museum
d’historie Naturelle de Paris. Bull. Mus. Hist. Natur. Paris, 5: 376-
378.
Kraepelin, R., 1900. Über einige neue Gliederspinnen. Abhandlungen
und Verhandlungen des Naturwissenschaftlichen Vereins in
Hamburg, 16 (1): 4.
Kraepelin, K., 1901. Palpigradi und Solifugae. In Das Tierreich. Eine
Zusammenstellung und Kennzeichnung der rezenten Tierformen.
Heft,12, Pp. xi + 1-159.
Kraepelin, K., 1908. Die sekundären Geschlechtscharaktere der
Skorpione, Pedipalpen und Solifugen. Jahrbuch der
Hamburgischen Wissenschaftlichen Anstalten, 25: 181-225.
Lamarck, J,B., 1801. Systaeme des animaux sans vertaebres. Paris. viii +
432 pp.
Lamarck, J.B., 1818. Histoire naturelle des animaux sans vertebres. Vol.
5. (Verdiere, libr.: Paris.). [4], 1-612 pp.
Lamarck, J.B., 1838. Histoire Naturelle des Animaux sans Vertebres.
Vol. 5. 2nd edition (J.B. Bailliere: Paris).
Lamarck, J.B., 1839. Histoire Naturelle des Animaux sans Vertebres.
3rd edition.
220
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Latreille, P.A., 1796. Précis des caractères génériques des insectes,
disposés dans un ordre naturel. (F. Bordeaux: Brive.). I-XIV, 1-
201.
Latreille, P., A. 1802. Histoire naturelle, gâenâerale et particuliáere des
crustacâes et des insectes : ouvrage faisant suite aux oeuvres de
Leclerc de Buffon, et partie du cours complet d'histoire naturelle
râedigâe par C. S. Sonnini. Paris. Volume 1.
Latreille, P.A., 1806. Genera crustaceorum et insectorum secundum
ordinem naturalem in familias disposita, iconibus exemplisque
plurimis explicata. Parisiis et Argentorati. Volume 1. 303.
Latreille, P.A., 1810. Considérations générales sur l’ordre natureldes
animaux composant les classesdes crustacés, des arachnides et des
insectes. F. Schoell: Paris.
Latreille, P.A., 1817. Arachnides. In 'Le règne animal distribué d'après son
organisation, pour servir de base à l'histoire naturelle des animaux et
d'introduction a l'anatomie comparée: Avec figures, dessinées d'après
nature'. (Cuvier, G. Ed.). Vol. 3. 1st edition. Contenant les crustacés,
les arachnides et les insectes. (Deterville: Paris.). I-XXX, 1-653 pp.
Latreille, P.A., 1837. The Animal Kingdom. In (Cuvier, G. Ed.). Vol. 3
(G. Henderson: London.)
221
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Lawrence, R.F., 1947. Some observations on the eggs and newly
hatched embryos of Solpuga hostilis White (Arachnida).
Proceedings of the Zoological Society of London, 117: 429-434.
Lawrence, R.F., 1955. Solifugae, Scorpions, and Pedipalpi, with
checklists and keys to the South African families, genera, and
species. South African Animal Life, 1: 152-262.
Lawrence, R.F., 1962. Solifuges, Scorpions and Chilopoda of the Namib
Desert. Annals of the Transvaal Museum, 24: 213-222.
Lawrence, R.F., 1963a. The Solifugae of South West Africa.
Cimbebasia 8: 1-28.
Lawrence, R.F., 1963b. New Solifugae (Arachnida) from the Kruger
National Park. South Africa. Annals and Magazine of Natural
History, (13) 6: 529-535
Lawrence, R.F., 1972. New psammophilous Solifugae, chiefly from
desert regions of the Kalahari and South West Africa. Madoqua,
2, 1: 97-116.
Lawrence, R.F., 1976. Foreword Pp. i–ii In Muma, M.H. 1976. A review
of solpugid families with an annotated list of western hemisphere
solpugids. Publication of the Office of Research, Western New
Mexico University, Silver City 2(1): 1–33.
222
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Leach, W.E., 1814. Crustaceology. In 'The Edinburgh Encyclopaedia'.
(Brewster, D. Ed.). Vol. 7: 383-437 (Blackwood: Edinburgh).
Leach, W.E., 1815. A tabular view of the external characters of four
classes of animals, which Linne arranged under Insecta; with the
distribution of the genera composing three of these classes into
orders, andc. and descriptions of several new genera and species.
Transactions of the Linnean Society of London, 11: 306-400.
Lebrun, P., 1996. Cratosolpuga wunderlichi, a first Aptian solifuge from
Brazil. Mineraux et Fossiles, 246: 34-35.
Levy, G. ve Shulov, A., 1964. The Solifuga of Israel. Israel Journal of
Zoology, 13: 102-120.
Lichtenstein, A.A.H., 1796. Catalogus musei zoologici ditissimi
Hamburgi, d. III. Februar. 1796 auctionis lege distrahendi. Sectio
Tertia. Continens Insecta. (Schniebes: Hamburg) (a suppressed
work, International Commission on Zoological Nomenclature
1995) Vol. 3: 216-218.
Lichtenstein, A.A.H. ve Herbst, J.F.W., 1797. Naturgeschichte der
Insekten-Gattungen Solpuga und Phalangium. 1, I-VIII, 1-88 pp.
Manton, S.M., 1968. Terrestrial Arthropoda. In: Gray, J. (ed.), Animal
locomotion. Weidenfeld & Nicolson, London.
223
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Maury, E.A., 1970. Sobre la presencia de Gaucha fasciata Mello-Leitao
1924 en la Argentina (Solifugae, Ammotrechidae, Mummuciinae),
Physis, 29 (79): 357-362.
Maury, E.A., 1976. Nuevos solifugos Ammotrechidae de la Argentina
(Arachnida, Solifugae). Physis, Buenos Aires, 35: 87-104.
Maury, E.A., 1977. Notas sobre la sistematica y distribucion geografica de
Procleobis patagonicus (Holmberg 1876) (Solifugae,
Ammotrechidae, Saronominae). Physis, Buenos Aires, 36: 283-293.
Maury, E.A., 1979. Primera cita del orden Solifugae para el Uruguay
(Arachnida). Neotropica, 25: 159-160.
Maury, E.A., 1980a. Dos nuevos Pseudocleobis de la Patagonia (Arachnida,
Solifugae, Ammotrechidae). Physis, Buenos Aires, 39: 41-43.
Maury, E.A., 1980b. Presencia de la familia Daesiidae en America del
Sur con la descripcion de un nuevo genero (Solifugae). Journal
of Arachnology, 8: 59-67.
Maury, E.A., 1981. Un nuevo genero de Daesiidae de la Argentina
(Arachnida, Solifugae). Comunicaciones del Museo Argentino de
Ciencias Naturales Bernardino Rivadavia, Serie entomologia, 1
(5): 75-82.
Maury, E.A., 1982a. Solifugos de Colombia y Venezuela (Solifugae,
Ammotrechidae). Journal of Arachnology, 10 (2): 123-143.
224
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Maury, E.A., 1982b. Nota sobre un solifugo altoandino Dasycleobis
crinitus Mello-Leito 1940 (Solifugae, Ammotrechidae).
Neotropica, 28 (80): 183-187.
Maury, E.A., 1983. Los Pseudocleobis del oeste arido Argentino (Arachnida,
Solifugae, Ammotrechidae). Physis, Buenos Aires 41: 169-174.
Maury, E.A., 1984. Los familias de Solifugos americanos y su distribucion
geografica (Arachnida, Solifugae). Physis, 42 (103): 73-80.
Maury, E.A., 1985. Nota sobre los generos Namibesia y Syndaesia
(Solifugae, Daesiidae). Aracnologia, 4: 1-6.
Maury, E.A., 1986. The American solifugid families and their
geographical distribution (Arachnida, Solifugidae). Page 318
[abstract] in Egerhard, W. G., Y. D. Lubin, and B. C. Robinson,
eds. 1986. 9th International Congress of Arachnology, Panama
City (Panama), 1-8 August 1983].
Maury, E.A., 1987. Consideraciones sobre algunos solifugos de Chile
(Solifugae: Ammotrechidae, Daesiidae). Revista de la Sociedad
Entomologica, Argentina, 44: 419-432.
Maury, E.A., 1992. Lista de los ejemplares tipicos de "Arachnida"
(Opiliones, Scorpiones y Solifugae) depositados en el Museo
Argentino de Ciencias Naturales "Bernardino Rivadavia".
Suplemento I. Aracnol., 6: 1-10.
225
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Maury, E.A. 1998. Solifugae. In: Morrone, J.J. and Coscarón, S. (eds),
Biodiversidad de artrópodos Argentinos: 560-568.
Millot, J. ve Vachon, M., 1949. Ordre des Solifuges. In 'Traite de
Zoologie'. (Grassi, P. P. Ed.), 6: 482-519 (Masson: Paris).
Morin, S.M., 1928. K zoogeografii sol'pug. Sol'pugi na Dnepre,
Kavkaze i v Zakaspiiskoi oblasti Trudy Tret'ego Vserosiiskogo
S'ezda Zoologov, Anatomov i Gistologov v Leningrade 14- 20
dekabrya 1927 g., Leningrad: 83-86 [in Russian].
Muma, M.H., 1951. The arachnid order Solpugida in the United States.
Bulletin of the American Museum of Natural History, 97 (2): 35-141.
Muma, M.H., 1962. The arachnid order Solpugida in the United States,
Supplement 1. American Museum Novitates, 2092: 1-44.
Muma, M.H., 1963. Solpugida of the Nevada Test Site. Brigham Young
University Science Bulletin. Biological series, 3 (2): 1–15.
Muma, M.H., 1966a. Feeding behavior of North American Solpugida
(Arachnida). The FloridaEntomologist, 49: 199–216.
Muma, M.H., 1966b. Mating behavior in the solpugid genus Eremobates
Banks. Animal Behavior, 14: 346-350.
226
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Muma, M. H., 1966c. Egg deposition and incubation for Eremobates
durangonus with notes on the eggs of other species of
Eremobatidae (Arachnida: Solpugida). The Florida
Entomologist, 49: 23-32
Muma, M. H., 1966d. The life cycle of Eremobates durangonus
(Arachnida: Solpugida). The Florida Entomologist, 49: 233-242.
Muma, M.H., 1967. Basic behavior of North American Solpugida.
Florida Entomologist, 50: 115-123.
Muma, M.H., 1970a. A synoptic review of North American, Central
American, and West Indian Solpugida (Arthropoda, Arachnida).
Arthropods of Florida and Neighboring Land Areas, 5: 1- 62.
Muma, M.H., 1970b. VIII. The Galapagos Islands Solpugid: 125-135.
In: Mission zoologique belge aux îles Galapagos et en Ecuador
(N. et J. Leleup, 1964-1965). Résultats scientifiques. Deuxième
partie. 237 pp.
Muma, M.H., 1971a. A new Ammotrechella Roewer (Solpugida:
Ammotrechidae) from Jamaica. The Florida Entomologist, 54
(1): 97–99.
Muma, M.H., 1971b. The Solpugids (Arachnida: Solpugida) of Chile
with descriptions of a new family, new genera, and new species.
American Museum Novitates, 2476: 1-23.
227
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Muma, M.H., 1974a. Solpugid populations in southwestern New
Mexico. The Florida Entomologist, 54 (4): 385-392.
Muma, M. H. 1974b. An annotated list of solpugids of New Mexico.
New Mexico Academy of Sciences Bulletin, 15(2): 13-16.
Muma, M.H., 1976. A review of solpugid families with an annotated list
of western hemisphere solpugids. Publications of the Office of
Resesearch, Western New Mexico University, 2 (1): 1–33.
Muma, M.H., 1980. Comparison of three methods for estimating
solpugid (Arachnida) populations. Journal of Arachnology, 8:
267-270.
Muma, M.H., 1982. Solpugida. Pp 102–104 in Parker, S. P. ed. 1982.
Synopsis and classification of living organisms. 2 volumes.
Muma, M.H., 1986. New species and records of Solpugida (Arachnida)
from Mexico, Central America and the West Indies. Novitates
Arthropodae, 2 (3): 1–31.
Muma, M.H., 1987. New species and records of Solpugida (Arachnida)
from Mexico, Central America and the West Indies. Novitates
Arthropodae,pp. 1-24.
Muma, M.H., 1989. New species and records of Solpugida (Arachnida)
from the United States. 60 pp. Privately published for the author
by Douglas Print Shop, Douglas, Arizona.
228
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Muma, M.H. ve Brookhart, J., 1988. The Eremobates palpisetulosus species-
group (Solpugida: Eremobatidae) in the United States, pp. 1–65.
Muma, M.H. ve Muma, K.E., 1988. The arachnid order Solpugida in the
United States, New Mexico, (Supplement 2, a biological review),
pp. 1–35.
Mursch, A. ve Steffan, A.W., 1997 (1996). Subfossile Gliederfusser von
Salzsee-Ufern im nordlichen Namibia (Arthropoda: Solifugae,
Scorpiones, Chilopoda, Diplopoda, Insecta). Verhandlungen
Westdeutscher Entomologentag 1996: 197–211.
Nel, J.A.J., 1978. Notes on the food and foraging behaviour of the bat-
eared fox, Otocyon megalotis. Bull. Carnegie Mus. 6: 132-137.
Olivier, G.A., 1807. Voyage dans l'Empire Othoman, l'Egypte, et la Perse fait
par Ordre du Gouvernement, pendant les six premieres annees de la
Republique. 2 volumes, atlas. London, T.N. Longman & O. Rees.
Olivier, A.G., 1791. Galéode, Galeodes. In, Encyclopédie méthodique.
Historie naturelle. Insectes, vol. 6: 578-580. Panckoucke: Paris.
Pallas, P.S., 1772. Spicilegia zoologica. Volume 1, Fasicle 9, pp. 37-40,
Table 3, figures 7-9, Gottl. August. Lange: Berolini.
Panouse, J.B., 1961. Variation avec l'age des caracteres utilises pour la
systematique des Solifuges. Venhl. XI Internat. Kongr. Ent.
1960, 1: 258–262.
229
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Pavesi, P., 1876. Gli Aracnidi Turchi. Atti della Societaa Italiana di
Scienze Naturali, 19 (1): 1-74.
Pawlowsky, E.N., 1932. Falangi Turkmenii i vopros ob yadovitosti ikh
ukusa dlya cheloveka. In: Murgabskaya parazitologicheskaya
ekspeditsiya 1930 g. AN SSSR i Narkomzdrava Turkmenii.
Trudy Soveta po Izucheniyu Proizvoditelnykh Sil, Ser.
Turkmenskaya, Leningrad Part 2: 289-306. (in Russian)
Pawlowsky, E.N. ve Stein, A.K., 1930a. Eksperimental'noe issledovanie
nad deistviem na cheloveka ukusa falangi Galeodes araneoides.
Meditsinskaya Mysl' Uzbekistana i Turkmenistana, No. 11-12:
158-164 [in Russian].
Pawlowsky, E.N. ve Stein, A.K., 1930b. Experimentelle Untersuchung
über die Wirkung des Bisses der Walzenspinne Galeodes
araneoides auf den Menschen. Zeitschrift für Parasitenkunde, Bd.
3, H. 1, Berlin: 8-16.
Penther, A., 1913. Solifugae. In Wissenschaftliche Ergebnisse der Expedition
nach Mesopotamien, 1910. Solifugae. Annalen des Kaiserlich
Königlichen Naturhistorischen Hofmuseums in Wien, 27: 107–108.
Peretti, A. ve Willemart, R. H., 2007. Sexual coercion does not exclude
luring behavior in the climbing camel-spider Oltacola
chacoensis (Arachnida, Solifugae, Ammotrechidae). Journal of
Ethology, 25: 29-39.
230
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Petrunkevitch, A., 1913. A monograph of the terrestrial Palaeozoic
Arachnida of North America. Transactions of the Connecticut
Academy of Arts and Sciences, 18: 1–137.
Pocock, R.I., 1889. Arachnida, Chilopoda and Crustacea, In The Zoology of
the Afghan Delimination Commission (Aitchison, J. E. T. Ed.). -
Transactions of the Linnean Society, 2d Series. Zoology, 5: 110-121.
Pocock, R.I., 1895. Notes on some Solifugae contained in the collection of
the British Museum with descriptions of new species. The Annals
and Magazine of Natural History, (Series 6), 16: 74- 98.
Pocock, R.I., 1897. On the genera and species of tropical African
arachnids of the order Solifugae with notes upon the taxonomy
and habits of the group. The Annals and Magazine of Natural
History (Series 6), 20: 249-272.
Pocock, R.I., 1898. The nature and habits of Pliny's Solpuga. Nature, 57:
618-620.
Pocock, R.I., 1899. The geographical distribution of the Arachnida of
orders Pedipalpi and Solifugae. Natural Science, 14: 213-231.
Pocock, R.I., 1900. Arachnida. xii +279pp. The fauna of British India
including Ceylon and Burma, In Blanford, W. T., ed.
Pocock, R.I., 1902a. Arachnida: Scorpiones, Pedipalpi, and Solifugae. Pp. 1-
72. In Biologia Centrali Americana, London, Zoology: Arachnida, 3.
231
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Pocock, R.L., 1902b. Descriptions of some new species of African
Solifugae and Araneae. The Annals and Magazine of Natural
History (Series 7), 10: 6-27.
Poinar, G.O. ve Santiago-Blay, J.A., 1989. A fossil solpugid,
Haplodontus proterus, new genus, new species (Arachnida:
Solpugida) from Dominican amber. Journal of the New York
Entomological Society, 97 (2): 125-132.
Punzo, F., 1993. Diet and feeding behavior in the solpugid, Eremobates
palpisetulosus (Solpugida: Eremobatidae). Psyche, 100: 151-162.
Punzo, F., 1994. Intraspecific variation in response to temperature and
moisture in Eremobates palpisetulosus Fichter (Solpugida,
Eremobatidae) along an altitudinal gradient. Bulletin of the
British Arachnological Society, 9: 256-262.
Punzo, F., 1995. Interspecific variation in life history traits between
sympatric populations of Eremobates mormonus (Roewer)
(Solpugida, Eremobatidae). Bulletin of the British
Arachnological Society, 10: 109-113.
Punzo, F., 1997. Dispersion, temporal patterns of activity, and the
phenology of feeding and mating in Eremobates palpisetulosus
Fichter (Solifugae, Eremobatidae). Bulletin of the British
Arachnological Society, 10: 303-307.
232
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Punzo, F., 1998a. Natural history and life cycle of the solifuge Eremobates
marathoni Muma ve Brookhart (Solifugae, Eremobatidae). Bulletin
of the British Arachnological Society 11: 111-118.
Punzo, F., 1998b. The effects of maternal nest guarding behaviour by
Eremobates marathoni Muma ve Brookhart on the survivorship
of offspring (Solifugae, Eremobatidae). Bulletin of the British
Arachnological Society, 11: 54-56.
Punzo, F., 1998c. The biology of camel-spiders (Arachnida, Solifugae).
(Kluwer Academic Publishers: Boston).
Purcell, W.F., 1899. New and little known South African Solifugae in
the collection of the South African Museum. Annals of the South
African Museum, 1: 381-432.
Rocha, L.S., 2002. Solifugae. In: Adis, J. (Ed). Amazonian Arachnida
and Myriapoda. Pensoft Publishers: Sofia-Moscow. 439-448 pp.
Roewer, C.F., 1932. Solifugae, Palpigradi. In Klassen und Ordnungen
des Tierreichs. 5: Arthropoda. IV: Arachnoidea. (Bronns, H. G.
Ed.). Vol. 5(IV)(4)(1): 1-160.
Roewer, C.F., 1933. Solifugae, Palpigradi. In 'Klassen und Ordnungen des
Tierreichs. 5: Arthropoda. IV: Arachnoidea'. (Bronns, H. G. Ed.).
Vol. 5(IV)(4)(2-3): 161-480 (Akademische Verlagsgesellschaft M
B.H.: Leipzig).
233
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Roewer, C.F., 1934. Solifuga, Palpigrada. Buch 4, pp. 481-723 in Bronn,
H.G. Klassen und Ordnungen des Tierreichs. Akademische
Verlagsgesellschaft M. B. H., Leipzig. Funfter.
Roewer, C.F., 1941. Solifugen 1934-1940. Veroffentl. Deutschen
Kolonial- und Übersee- Mus., Bremen, 3: 97-192.
Roewer, C.F., 1954. Über einige Solifugen und Pedipalpen der
aethiopische Region. Annales du Musee du Congo Belge,
Sciences Zoologiques (4) 1: 262-268.
Roewer, C.F., 1959. Die Araneae, Solifuga und Opiliones der Sammlungen
des Herrn Dr. K. Lindberg aus Griechenland, Creta, Anatolien, Iran
und Indien. Pp. 1-47 in Geoteborgs kungl. vetenksaps- och vittethets-
samhealles handlingar, 6. feoljden, ser.B, bd.8, no 4.
Roewer, C.F., 1960. Solifugen und Opilioniden. Araneae Orthognathae,
Haplogynae und Entelegynae. (Contribution aa l'aetude de la faune
d'Afghanistan 23). Pp. 1-52 in Geoteborgskungl. vetenskaps- och
vitterhets-samhealles handlingar, 6. feoljden, ser.B, bd.8, no 7.
Roewer, C.F., 1961a. Einige Solifugen und Opilioniden aus der
palaearctischen und athiopischen Region. Senckenbergiana
Biologica 42: 479-490.
Roewer, C.F., 1961b. Biogeografica delle Isole Pelagie. Arachnida, Solifuga.
Rendiconti della Accademia Nazionale delle Scienze (4) 11: 411.
234
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Savary, W., 2007. The Arachnid Order Solifugae. California Academy
of Sciences, online at: http://www.solpugid.com/index.htm.
Savory, T.H., 1935. The Arachnida. xi + 218 pp.
Savory, T.H., 1964. Arachnida viii + 291 pp., London, New York,
Academic Pres.
Savory, T.H., 1977. Arachnida. 2nd edition. xi + 340 pp. London, New
York, Academic Pres.
Selden, P.A. ve Shear, W.A., 1996. The first Mesozoic Solifugae
(Arachnida), from the Cretaceous of Brazil, and a redescription
of the Palaeozoic solifuge, Palaeontology, 39: 583-604.
Selden, P.A. ve Dunlop, J.A., 1998. Chapter 7. Fossil taxa and
relationships of chelicerates. 303-331. In Edgencombe, G. (ed.)
Arthropod Fossils and Phylogeny. Columbia University Press.
Simon, E., 1872. Arachnides de Syrie, rapportes par M. Charles
Piochard de la Brulerie. Annales de la Sociaetae Entomologique
de France, Series 5, 11: 247-264.
Simon, E., 1879a. Essai d'une classification des Galeodes, remarques
synonymiques et description d'especes nouvelles ou mal
connues. Annales de la Sociaetae Entomologique de France,
Series 5, 9: 93-154.
235
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Simon, E., 1879b. Les Ordres des Chernetes, Scorpiones et Opiliones. In
'Les Arachnides de France. 7: 1-332.
Simon, E., 1882. Viaggio ad Assab nel mar Rosso, dei signori G. Doria
ed O. Beccari con il R. Avviso "Esploratore" dal 16 Novembre
1879 al 26 Febbraio 1880. II. Etude sur les Arachnides de
l'Yemen meridional. Annali del Museo Civico di Storia Naturale
di Genova, 18: 207-260.
Simon, E., 1891. Description des deux espèces nouvelles d'Arachnides
rec. dans le Sahara par le Dr. R. Blanchard. Bulletin de la Société
Zoologique de France, 14: 198,199.
Simon, E., 1892. Liste des arachnides recueillis en Syrie par M. Le Dr
Theod. Barrois. In: Resultats scientifiques d'un voyage entrepris
en Palestine & en Syrie par le Dr Th. Barrois. Revue Biologique
du nord de la France, 5(2): 3-7.
Simonetta, A.M. ve Delle Cave, L., 1968. A tentative revision of the
ceromids and solpugids (Arachnida, Solifugae) from Ethiopia
and Somalia in the Italian Museums. Monitore Zoologico
Italiano, n.s., 2: 151-180.
Stoliczka, F., 1869. Contribution towards the knowledge of Indian
Arachnoidea. Journal of the Asiatic Society of Bengal, 38 (2):
201-251.
236
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Stuart, C. T. 1976. Diet of the black backed jackal (Canis mesomelas) in the
central Namib desert, south west Africa: Zool. Africana. 11 193–205.
Sundevall, C.J., 1833. Conspectus Arachnidum. Diss. Londini Gothorum.
Teruel, R.O. ve Armas, L.F., 2005. Novedades aracnológicas de la
República Dominicana (Arachnida: Amblypygi, Schizomida,
Solpugida, Uropygi). Boletin de la Sociedad Entomológica
Aragonesa, 37: 129-133.
Tullgren, A., 1907. Solifugae, Scorpiones und Chelonethi aus Ägypten und
dem Sudan. In: Jägerskiöld, Results of the Swedish Zool. Exped. to
Egypt 1901. 3 volumes, 5 parts.Uppsala, Part 3. Nr. 21 A. 0. 1-12.
Turk, F.A., 1948. On recent additions to the collection of Solifuga
belonging to the Hebrew University of Palestine. Annals and
Magazine of Natural History, (12) 1: 263-273.
Turk, F.A., 1960. On some sundry species of solifugids in the collection
of the Hebrew University of Jerusalem. Proceedings of the
Zoological Society of London, 135: 105-124.
Vachon, M., 1945. Sur les organes genitaux de quelques solifuges. Bull.
du Mus. Nat. d'Hist. Natur., Series 2, 17: 476-482.
Viljoen, S. ve D.H.S., Davis, 1973. Notes on stomach content analyses
of various carnivores in Southern Africa (Mammalia: Carnivora).
Ann. Transv. Mus., 28: 353-363.
237
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Vinogradov, B.S., 1948. Falangi-Solifugae. In Zhivotnyi mir SSSR.
Zona pustyn), Vol. 2: 292-296 (in Russian).
Walter, A., 1889. Transkaspische Galeodiden. In: Wissenschaftliche
Ergebnisse der im Jahre 1886 in Transkaspien (Zoologisches
Abtheilung) 1(6). Zool. Jahrbeucher. Abteilung feur Systematik,
Geographie und Biologie der Tiere, 4 (1): 103-117 (1095-1109).
Weidner, H., 1959. Die Entomologischen Sammlungen des Zoologischen
Staatsinstituts und Zoologischen Museums Hamburg. I. Teil.
Pararthropoda und Chelicerata I. Mitteilungen aus dem
Hamburgischen Zoologischen Museum und Institute, 57: 89-142.
Werner, F., 1905. Ergebnisse einer naturwissenschaftlichen Reise zum
Erdschias-Dagh. I. Zoologischer Teil. Skorpione und Solifugen.
Annal. des Kais. Kon. Natur. Hofmuseums in Wien, 20: 113-144.
Werner, F., 1922. Skorpione und Solifugen aus dem Amanus-Gebirge.
Archiv fèur Naturgeschichte, Section A (Zoology), 85 (8): 141-145.
Werner, F., 1935. Insekten und Arachnoideen von den Ägäischen Inseln
auf Grund der Bearbeitung zahlreicher Spezialforscher
zusammengestell. Mathnatur. Klasse. Sitzung., 5-6: 281-297.
Wharton, R.A., 1980. Insects and arachnids associated with
Zygophyllum simplex (Zygophyllaceae) in the central Namib
Desert. Madoqua, 12: 131-139.
238
KAYNAKLAR DİZİNİ (Devam ediyor)
Wharton, R.A., 1981. Namibian (S. Africa) Solifugae. Cim. Mem., 5: 3-87.
Wharton, R.A., 1984. Biology of Metasolpuga picta (Kraepelin)
(Arachnida, Solifugae). South African Journal of Science, 80: 193.
Wharton, R.A., 1986. Biology of the diurnal Metasolpuga picta
(Kraepelin) (Solifugae, Solpugidae) compared with that of
nocturnal species. Journal of Arachnology, 14 (3): 363-383.
Whittick, R.J., 1939. Notes on Solifugae (Arachnida).- I. Galeodidae.
Annals and Magazine of Natural History, 11 (4): 444-450.
Willoughby, E.J., 1971. Biology of the larks (Aves: Alaudidae) in the
Central Namib Desert. Zool. Africana, 6: 133-176.
Wood, J.G., 1863. The illustrated natural history. Routledge, Warne, and
Routledge: London.
Zavattari, E., 1957. Rinvenimento delle solpughe nell'Isola di Lampedusa.
Bollettino della Societа Entomologica Italiana, 87: 63.
Zilch, A., 1946. Katalog der Solifugen (Arach.) des Senckenberg-
Museums. Senckenbergiana, 27: 119-154.
Zykoff, W., 1911. Zur geographischen Verbreitung von Galeodes
caspius Bir. Zoologischer Anzeiger, 37: 543-544.
239
7. EK
Güneydoğu Anadolu Böyü Faunası Çeklisti
Daesiidae
Biton tauricus Roewer, Toros Dağları (Roewer, 1941: 142, şekil 127;
Zilch, 1946: 130).
Blossia spinosa Simon, Nemrut Dağı (Zilch, 1946: 127; Roewer, 1961a:
481).
Gluviopsida taurica Roewer, Diyarbakır’ın kuzeyi (Roewer, 1933: 379-
380, şekiller 269b1-3; Zilch,1946: 128).
Gluviopsilla discolor (Kraepelin), Gaziantep, Mardin (Roewer, 1959: 35).
Galeodidae
Galeodes araneoides (Pallas), Arsus, Hatay (Roewer, 1959: 35).
G. armeniacus Birula, Aras Nehri vadisi, Ağrı Dağı etekleri (Birula,
1929a: 282, şekiller 1-7); Iğdır, Tuzluca (Kulp) (Birula, 1938: 124;
Aliev ve Gadzhiev, 1983: 45); Van, Gevaş, Artos Dağı, Nabat
Tepesi; Başkale’nin 10 km güneyi; Siirt’in 10 km kuzeybatısı;
Tatvan’nın 5 km doğusu; Pellidağ (Roewer, 1961a: 480).
G. caspius Birula, Anadolu, Kübek? (Kraepelin, 1901: 16; Werner, 1905:
114; Zykoff, 1911: 543).
G. fumigatus (Walter), Anadolu, Aras Nehri’nin kenarı, Bartas (Zilch,
1946: 140).
240
G. graecus (C.L. Koch), Amanos Dağları (Werner, 1922: 145).
G. gromovi Harvey, Van (Harvey, 2003: 264).
G. ruptor Roewer, Diyarbakır’ın kuzeyi (Roewer, 1934: 531); Amanos
Dağı (Roewer, 1941:160-161; Zilch, 1946: 146); Hatay, Arsus
(Roewer, 1959: 35); Siirt, Tatvan’ın 15 km doğusu (Roewer,
1961a: 479).
G. schach Birula, Iğdır, Tuzluca (Kulp) (Birula, 1905b: 255-256;
Roewer, 1934: 531), Van, Van Gölü’nün güney sınırı (Roewer,
1961a: 480).
G. sulfuripes Roewer, Diyarbakır’ın kuzeyi (Roewer, 1934: 532; Zilch,
1946: 147).
G. toelgi Werner, Amanos Dağları (Werner, 1922: 144-145).
G. taurus Roewer, Diyarbakır’ın kuzeyi (Roewer, 1934: 549; Zilch,
1946: 148).
Gylippidae
Gylippus monoceros Werner Diyarbakır’ın kuzeyi (Roewer, 1933: 314,
şekiller 229B1-3; Zilch, 1946: 125).
G. quaestiunculus Karsch, Anadolu, Kübek? (Karsch, 1880: 242, şekil
25; Kraepelin, 1901: 138, şekil 102; Werner, 1905: 114; Birula,
1913: 337; Roewer, 1933: 311, şekiller 228B1-3), Anadolu’nun
güney doğusu, (Kübek?=Gülek) (Birula, 1907: 888); Anadolu
(Roewer, 1959: 35).
G. syriacus (Simon), Toroslar (Diyarbakır’ın kuzeyi) (Roewer, 1933:
311, şekiller 228A1-5; Zilch, 1946: 124).
241
Karschiidae
Barrussus pentheri (Werner), Toroslar (Diyarbakır’ın kuzeyi) (Zilch,
1946: 124).
Eusimonia nigrescens Kraepelin, Suriye?, Anadolu, Karayöl? (Kraepelin,
1899a: 250, şekil 24a-b; Kraepelin, 1901: 143, şekil 108; Roewer,
1933: 302, şekiller 223h, 224a, 225b; Zilch, 1946: 123).
Karschia mastigofera Birula, Kars (Oltu?) (Birula, 1890a: 79-81; Birula,
1890b: 4-6; Kraepelin, 1901: 148; Roewer, 1933: 298; Birula,
1938: 55-56).
Rhagodidae
Rhagodes caucasicus Birula, Iğdır, Tuzluca (Kulp) (Birula, 1905b: 276;
Birula, 1938: 27-29, şekiller 5b, 6, 11-13).
Rhagodia obscurior (Penther), Urfa (Roewer, 1933: 281, şekil 188;
Zilch, 1946: 121).
Solpugidae
Solpugella asiatica Roewer, Toroslar (Diyarbakır’ın kuzeyi) (Roewer,
1933: 431-432, şekiller 288a-b; Zilch, 1946: 136).
242
243
ÖZGEÇMİŞ
17 Ocak 1977 tarihinde Tokat İl’inin Niksar İlçe’sinde doğdu. İlk
ve ortaöğrenimini Niksar’da, lise öğrenimini Tokat Anadolu Öğretmen
Lisesi’nde tamamladı. 1996 yılında kazandığı Celal Bayar Üniversitesi,
Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü’nden 2000 tarihinde Biyolog ünvanıyla
mezun oldu. Yüksek lisans öğrenimini Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi,
Biyoloji Bölümü, Zooloji Anabilim Dalı’nda (2002-2004)
gerçekleştirmiş olup, bekardır.
244