EKİM 2006 GrupToplu Sözleşmelerde uyuşmazlık Mücadele ... · SAYI 178 EKİM 2006 GrupToplu Sözleşmelerde uyuşmazlık Mücadele sırası metal işçilerinde İşçi sınıfı

EKİM 2006SAYI 178 www.birlesikmetal.org

GrupToplu Sözleşmelerde uyuşmazlık

Mücadele sırasımetal işçilerinde

İşçi sınıfı mücadelesinde başarıyaulaşmanın tek yolu, güçlü olmaktır.Sayısal açıdan çok ve birlik olmak,Etkinlikler içinde kararlılıkla var olmak,Faaliyetlere duyarlılıkla sahip çıkmak,ve bilinçli bir tutum ileaşılamayacak engel yoktur.

AL-CO TENCERE’DE YAŞANAN SALDIRILARIKINIYORUZ (Sayfa 3)

SCT FİLTRE İŞÇİSİ MÜCADELEDEKARARLI (Sayfa 4)

EMEKÇİ, BARIŞTAN YANADIR (Sayfa 6)

ESNEKLİK, GÜVENCENİNEN AZA İNDİRİLMESİDİR (Sayfa 9)

ÇOK ÇALIŞIP AZ KAZANIYORUZ (Sayfa 13)

GENÇLER SENDİKALAŞIYOR (Sayfa 16)

l MESS, ikramiyeleri ücretin içine dahil edilmesini ve fazlamesai ücretlerinin yüzde 75’e düşürülmesini teklif etti.

l Parasal konularda verilen teklif, Mart-Eylül dönemienflasyon oranı olan yüzde 4,29. TÜİKhesaplamalarıyla açıklanan enflasyonoranı işçilerin enflasyonunu yansıtmıyor.

l MESS işyerlerindekiücret adaletsizliğiniumursamıyor.

l MESS’in esneklik dayatmalarınaek olarak kazanılmış haklara saldırıniteliği taşıyan tekliflerine en iyi yanıtımetal işçileri verecektir.

Mücadele sırasımetal işçilerinde

PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com

http://www.pdffactory.com


Elinde mikrofon tutan sevimli program sunucusu rastgele kişilere; “Eylül deyince ne hatırlıyorsunuz?” diyesoruyordu.

Cevaplar karşısında güldürü programlarından tanıdığımızsunucunun yüzü değişmeye başladı.

Herkesin ortaklaşa söylediği bir tarih vardı: 11 Eylül…Sunucu, “-peki ülkemiz için ?” diye zorladığında; 6-7

Eylül 1955 olayları da hatırlanıyordu. Bir kışkırtma ilebaşlayan ve İstanbul’da gayri-müslümlere yönelik linç veyağma olayları…

Başka?Çok çok azı, 12 Eylül 1980 diyebildi…Acı olan, yine eylül ayına denk gelen kimi tarihlerin

hiç bilinmemesi idi.İşçi sınıfının siyasal mücadele tarihinin kilometre

taşlarının ve dünya barış gününün “hiç” akla gelmemesi,kültürel, tarihsel ve siyasal yabancılaşmanın acı bir işaretiydi.

Kadir Çöpdemir’e toplumun gerçeği ile ilgili önemlibir katkı sunduğu için teşekkürler. Ve tüm devlet kurumlarını,tüm siyasal partileri, tüm kitle örgütlerini, tüm eğitimkurumlarını ve insanları bu acı tablo karşısında düşünmeyeve bir şeyler yapmaya davet ediyoruz.

12 Eylül’ün yarattığı tahribata artık son verilmelidir!

Çalışma Hayatında 12 Eylül Devam Ediyor26. yılında da protesto ettiğimiz 12 Eylül, Anayasası,

sendikalar yasası, toplu iş sözleşme ve grev yasası ve silsilehalinde “ 12 Eylül hukuku” ve iklimi ile varlığını sürdürüyor.

Eğer kamu çalışanlarının hayır dediği bir metin“anlaşma” diye dayatılıyor ve buna karşı kamu çalışanlarıiçin yol bitiyorsa,

Eğer, sadece yasal örgütlenme hakkını kullandıklarıiçin işçiler kapı önüne konuyorsa,

Eğer, işçiler DİSK’e üye olduklarında işyerine taşeronsendikalar işveren eli ile davet edilip, örgütlenmeleri işvereneli ile sağlanıyorsa,

Eğer, mahkemeden işe iade kararı alarak fabrikayadönen işçi işyerine sokulmuyorsa,

Eğer işçi sendikaya üye olmaya karar verdiğinde 70YTL noter ödemesi barajı ile karşılaşıyorsa,

Eğer bir işyeri örgütlenmesinde çoğunluk tespiti 1 yılı,bir itiraz davası 1 yılı aşıyorsa, Eğer işçiler toplu pazarlıkmasasına oturmak için bazen 3 yıl beklemek zorundakalıyorsa,

İşçilerin SSK’sı elinden alınıyorsa,Asgari ücretli işçiden, ücretinin yarısı kadar vergi

alınıyorsa,12 Eylül faşizmi devam ediyor demektir.

Grup Toplu İş Sözleşmesi Sürüyor…İşçi sınıfının ekonomik ve demokratik mücadelesi grup

toplu iş sözleşmeleri ile yükseliyor. Metal işkolu dışındaözel sektörde stratejik öneme sahip kimya, tekstil, banka-sigorta işkollarında da toplu pazarlık mücadelesi olancayoğunluğu ile sürüyor.

Metal işkolunda Ekim ayına kadar yapılan 3 toplugörüşme sonunda işveren örgütü MESS; işkolunda dahayoğun, daha güvencesiz ve daha çok belirsizlik taşıyacakbir çalışma düzeninden yana olduğunu bir kez daha “esneklik” dayatmasını yineleyerek ortaya koydu.

Çok değil, sadece 1,5 ay önce medya önünde ifadeedilen; “sözleşmelerin görüşme masalarında imzalanması,“ diyalog”, “ iş barışı” gibi temennilerin son kullanmatarihlerinin de dolduğunu öğrenmiş oluyoruz.

Sözün bittiği yerdir bu…Sınıf mücadelesidir bu, sözün bittiği mücadele yeni

biçimlerde sürer.Çünkü şairin dediği gibi;“ beklenen günler,güzel günlerimiz ellerinizdedirhaklı günler, büyük günlergecelerinde aç yatılmayan gündüzlerinde sömürülmeyenekmek, gül ve hürriyet günleri…”

Kamu Çalışanlarına Toplu İş Sözleşmesi veGrev Hakkı Olmayınca…

Kamu çalışanlarının gelecek 1 yılını kapsayan yaşamkoşullarını belirleyecek olan toplu görüşmeler, BakanlarKurulu’nun %3 ve %4’lük zam kararnamesi ile sonuçlandı.

Çalışanların toplu iş sözleşmesi ve grev hakkına sahipbulunmadığı anti-demokratik bir çalışma düzeninin neanlama geldiğini hep birlikte gördük.

Kamu kesiminde acil olarak grevli ve toplu iş sözleşmelibir yasaya kavuşma mücadelesini başa almaktır,

On yıllar süren sabırlı ve kararlı bir mücadele ile bugüneulaşan kamu çalışanlarının grevli –toplu iş sözleşmeliyasaya da “birlikte mücadele “ ile ulaşabileceklerineinanıyoruz.

Sayın Bakan Şahin’in; anlaşmadan sonra “ben 4 yıldırsendikaları artık ciddiye almıyorum” demeci ise şıkolmamıştır.

En düşük ücretli yoksul emekçiye 60 YTL’lik gibikomik bir zammı yeterli gören bir siyasal zihniyetin, bulafı gündem saptırmak için söylediği ortadadır.

Söz sırası emekçilere geldiğinde emekçiler de bakanıne kadar ciddiye aldıklarını elbette uygun ve demokratikyöntemlerle göstereceklerdir.

Ne zaman ?En geç 1 yıl içinde, sandıkta…

Mücadele Sırası Metal İşçilerine Geliyor!İşçi sınıfı mücadelesinde başarıya ulaşmanın tek yolu,

güçlü olmaktır.Sayısal açıdan çok ve birlik olmak,Etkinlikler içinde kararlılıkla var olmak,Faaliyetlere duyarlılıkla sahip çıkmak,ve bilinçli bir tutum ile aşılamayacak engel yoktur.Birlikte düşünmek, birlikte karar almak ve birlikte

gerçekleştirmek umudu ile…

GÜNDEM

Eylül ayı size ne hatırlatıyor?

Birleşik Metal İşçileri Sendikası GazetesiSayı:178 / Ekim’06 (Yerel Süreli Yayın)Sahibi: Birleşik Metal-İş adınaGenel Başkan Adnan SerdaroğluYayın Yönetmeni: Genel Eğitim Sekreteri Celalettin Aykanat

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Sebahattin GerçekerYazı Kurulu: Canan Arslan, Gaye Yılmaz, Gökhan Düren,Hasan Arslan, Mehmet Beşeli, Serkan Öngel,Zehra Güner AkadTasarım-Teknik Hazırlık: Birleşik Metal-İş Basın Yayın Dairesi

Adres: Tünel Yolu Cd. No.2 34744 Bostancı-İstanbulTel: 0216 380 8590 Faks: 0216 410 6626www.birlesikmetal.org e-mail: [email protected]ı: Gün Matbaacılık, Sefaköy-İstanbulTel: 0212 291 3506

2 Birleşik Metal-İşEkim 2006

Sennur Sezer ziyareti

Yazar Sennur Sezer ve Evrensel BasımYayın’ın sahibi Songül Özkan, sendikamızıziyaret ettiler.

Genel Eğitim Sekreterimiz CelalettinAykanat ile eğitim ve basın-yayınuzmanlarımızın katıldığı sohbette, temel konukitaplar ve emekçiler oldu. Okumaalışkanlığımız, şiir ve romanda emeğin yerigibi konularda Sennur Sezer anekdotlar aktardı.

Songül Özkan, yayınevlerinin 17 yıldırsürdürdüğü faaliyetler hakkında bilgi verdi,yeni yayınladıkları kitapları tanıttı.

TMMOB Ankara’da

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 14Ekimde Ankara’da bir miting düzenliyor:“Emeğimize, insanımıza, üyemize, yaşama,mesleğimize, ülkemize sahip çıkıyoruz.”

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı MehmetSoğancı "İnsanca ve barış içinde yaşamataleplerimizi bir kez daha hep birlikte söylemek,üreterek büyüyen, paylaşarak gelişen, özgürlükten,emekten, demokrasi ve barıştan yana bir Türkiyeiçin' 14 Ekim'de alanlardayız" dedi.

107 Radyo Barış’tayayınlanan “EmekDünyası” programımız,1 yılını doldurdu..

Yeni yayın döneminde de, salı günleri saat10’da yayınlanmaya devam edecekprogramımızı, 107.0 frekansından ya da internetüzerinden www.radyobaris.com.tr adresindendinleyebilirsiniz.

“Emek Dünyası”devam ediyor


http://www.birlesikmetal.org

mailto:[email protected]

http://www.radyobaris.com.tr



3Birleşik Metal-İşEkim 2006

Al-Co İşçisinin sendikalaşma mücadelesi “çetelere rağmen” sürüyor

6 Eylül günü Kocaeli’nin işleksokakları AL CO İşçsinin “Hayamşaşırma, sabrımızı taşırma”, “sendikahakkım engellenemez”, “işçiye kalkaneller kırılsın”, “yaşasın örgütlümücadelemiz”, “inadına sendika inadınaDİSK” sloganlarıyla inledi.

Hayam Gariboğlu’nun sahibi olduğuAL CO Tencere işçileri yasal haklarınıkullanarak sendikamızdaörgütlenmelerinin ardından sokağaatıldılar.

Evet sendikamızda üye olan AL COişçisi yasal hakkını kullandığı için toplam80 işçi sokağa atılarak işinden oldu.

Bu yetmezmiş gibi Adana veLüleburgaz’dan getirilen ve işyerineyerleştirilen, ne oldukları tartışmalı olan150 civarında kişi, üyelerimize vahşicesaldırarak yaralanmalarına neden oldular.İşyerinin patronu Hayam Gariboğlu’nunsilahlı külahlı bu çeteleri güvenlikgüçlerinin gözleri önünde bunuyapmaktadırlar.

Saldırıları kınıyoruz

Bu saldırıları yaptıranların ve yapanların devletin ilgiliorganları tarafından sorgulanmaması da, düşünen herkese“acaba neden” sorusunu sordurmaktadır. Saldırganlarıntutuklanacağı ve yasadışı bir şekilde işyerine sokulançetelerin işyerinden çıkarılıp geldikleri yerleregönderilecekleri yerde, Genel Merkez Yönetim KuruluÜyesi Genel Örgütlenme Sekreterimiz, Şube Başkanımızve Şube sekreterimizi haksız ve hukuksuz bir şekilde tamgün gözaltında tutulmuşlardır. Bunların hepsi KocaeliHalkının gözleri önünde cereyan etmektedir.

Bu duruma tepki olarak yaptığımız yürüyüş ve basınaçıklaması sırasında yüzlerce, binlerce Kocaelili tepkisinigösterdi ve saldırıya uğrayan işçilerle dayanışma içerisindeolduğunu atılan sloganlara eşlik ederek gösterdi.

Kocaeli halkı ve üyelerimiz bu saldırganlardan ve onları azmettirenlerdenhesap sorulmasını, atılan üyelerimizin geri işe alınmasını ve HayamGariboğlu’nun yasalara uymasını talep etmektedirler.




Dile kolay 168 günbaşarılı bir grev veardından “bu sıcakta buyol yürünmez” denilenbir ortamda 40 dereceliksıcağın altında 22 kmasfalt üzerinde sınıfmücadeleci sloganlaratarak dimdik yürümek!


1. Genç İşçiler Kurultayı Toplanıyor

Herşeye rağmen kararlı mücadele!...SCT Filtre işçisi, öldürücü sıcağa rağmen 22 km. yürüdü...

4 Temmuz 2005’te sendikalörgütlülüğe doğru, daha insanca çalışmave yaşama hedefiyle yola çıkan SCT Filtreişçisi bu yolculuğunu işte bu koşullardasürdürüyor.

Rus kökenli alman patronun yasatanımazlığına karşı, işten atmalardan gözaltılara kadar her türlü baskı ve yıldırmapolitikasına karşı “direne direnekazanacağız”, “yaşasın onurlumücadelemiz”, “ücretli kölelik düzenine

hayır” ,” sendika hakkımız söke sökealırız”, “sözleşme hakkım engellenemez”sloganlarıyla cevap vererek yürüdü SCTişçisi.

SCT Filtre işçisi, birilerinin“yürütmeyiz”, “bugüne kadar böyle bireylem yapılmadı ve yaptırmayacaklar”laflarına karşı “yürüyeceğiz vesorunlarımızı kamuoyuna maledeceğizve desteklerini alacağız”diyerek en öndesendikalarının Genel Başkanı AdnanSerdaroğlu ile birlikte Akdeniz’inçekilmez nemli sıcağında, asfaltın boğucu

kokusuna rağmenyürüdüler…

Genel Merkez yöneticileri, şubeyöneticileriyle birlikte sermayenin hertürlü bağnaz saldırı karşısında teslimolmayacaklarını ve bu mücadeleyikazanıncaya kadar mücadele edeceklerinialeme ilan ederek yürüdüler…

SCT işçisi kadınlı, erkekli kortejiylekimi sınıf dostlarıyla birlikte veonları kendilerinden birileri olarakgörerek yürüdüler…

29 Ağustos 2006 tarihindeTarsus – Mersin arası D-400karayolunda unutulmayacak birtarih yazdı SCT işçisi. “Mersinböyle bir şeyi hiç yaşamadı” dedilerçok sayıda insan!

Evet SCT işçileri böyle bir

mücadeleyi tepeden tırnağa kadartenlerindeki terle ıslatarak gömleğini,çorabını ve ayakkabısının ayağınıvurmasına aldırmayarak yaşattı böyle birmücadeleyi Akdenizlilere!

Şan olsun emeği için fedakârcamücadele edenlere!

Sendikamız, genç işçilerin sendikal çalışmalara katılımını artırmak vekendilerini ifade etmelerini sağlamak amacıyla, Genç İşçiler Kurultayı düzenliyor.

5 Kasım 2006 tarihinde toplanacak kurultaya, sendikamız işyeri komitelerindegörev yapan genç işçiler, genç işçi eğitimi almış olan üyelerimiz katılacaklar.

Sendikamız genel merkezinde yapılacak kurultay, bir konserle sona erecek..

13 Ekim 2006 tarihinde genel merkezimizde toplanan Merkez ÖrgütlenmeKomisyonu, Merkez Genç İşçiler Bürosu, Merkez Sosyal Etkinlikler Bürosuve Merkez Basın yayın Komisyonu üyeleri, Genç İşçiler Kurultayını tartıştılar...

Merkez Komisyon ve Bürolar toplandı





ZF Lemförder’de

TİS töreni

Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu,Genel Örgütlenme Sekreterimiz Özkan Atarve İzmir Şube yöneticilerimiz 14.09.2006tarihinde Delphi ve Totomak, 15.09.2006tarihinde Polkima, Jantsa, Aykim işyerleriniziyaret ederek üyelerimizle sohbetlergerçekleştirildi.

Sendikamız Genel Başkanı AdnanSerdaroğlu ve Genel Sekreterimiz M. SelçukGöktaş ile birlikte 20.08.2006 tarihindeBursa-Eskişehir Şubemizde örgütlüolduğumuz Grammer işyeri çalışanlarının

düzenlemiş olduğu pikniğe katılarak üyelerlebirlikte oldular.

Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu,08.08.2006 tarihinde Gebze Şubemizdeörgütlü Askam Kamyon işyerini ziyaretederek, üyelerimizle biraraya geldi.

Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu,28.08.2006 tarihinde Gebze Şubemizdeörgütlü olduğumuz Kroman Çelikişyerindeki taşeronların Sendikamızdaörgütlenme çalışmalarıyla ilgili olarak

işverenlerle bir görüşmegerçekleştirdi.

19.09.2006 Genel BaşkanımızAdnan Serdaroğlu ve Kocaeli Şubeyöneticileriyle birlikte Kocaeli ValisiSayın Erdal ATA’yı makamındaziyaret ederek işyerinde yaşanansendikal hak ihlalleri konusundabilgi verildi.

İzmir Şubemizde yeni örgütlenen ZF Lemförder işyerinde yürütülen toplu işsözleşmesi görüşmeleri anlaşma ile sonuçlandı. Sendikamız Genel Başkanı AdnanSerdaroğlu ve Genel Örgütlenme Sekreterimiz Özkan Atar ile birlikte 14.09.2006tarihinde işyerinde düzenlenen toplu iş sözleşme imza törenine katılım sağlayaraküyelerimizle birlikte olundular.

Merkez Yöneticilerimiz İşyerleri ziyaretlerinde




Taksim’de Oturma eylemi... yürüyüşler...


5 Eylül’de “tezkereye hayır” demek için Ankara’daydık

1 Eylül Dünya Barış Günü

“Çıkarsa tezkere, Meclis gitsin askere”

DİSK'in düzenlediği “DünyanınBütün barışçıları birleşin! İsrailiDurdurun!” kampanyasıçerçevesinde 26 TemmuzÇarşamba günü saat 12:00’deTaksim Gezi Parkı’nda oturmaeylemi başladı.

Üç gün boyunca oturmaeylemine katılacak 30 kişi eylemönlük ve şapkalarını takarakDİSK/Oleyis önünden Taksim’ekadar sloganlar atarak yürüdü. GeziParkı’nda kurulan çadır ve standınönünde eyleme destek veren çeşitlikitle örgütü temsilcileriyle

buluşuldu, basın açıklaması yapıldı.

Akşam, 30 kişilik grup,ellerinde meşaleler, arkalarındakalabalık bir halk kitlesiyle, tek sırahalinde, Galatasaray'a yürüdü..

Perşembe günü, kitlesel olarakİsrail konsolosluğu'na gidilerek,protesto mesajı iletildi... Akşam,yine meşalelerle Galatasaray'ayürüdük.

Cuma akşamı ise, 3 bin kişilikbir kortej, Taksim’denDolmabahçe'ye tek sıra halindeyürüdü..

Dolmabahçe'de yapılan mitingte, barışgüvercinleri uçuruldu, barış dileklerimiziiçeren balonlar bırakıldıgökyüzüne...

12 dilde "Dünyanın tüm barışçılarıbirleşin. İsrail'i durdurun" yazan mesajlar,şişeler içinde denize bırakıldı..

5 Eylül günü sabahın erkensaatlerinden sendikamızın önündenbekleyen üyelerimiz ötobüsleAnkara’ya hareket etti

Amaç belliydi: Halkı temsil ettiğiiddia edilen Meclisten TEZKEREYEHAYIR çıkmasını istiyorduk.. Halk,tezkereye hayır denmesini istiyordu.

Ankara’da 10 bin civarında işçi,memur, aydın, öğrenci bir araya geldive “yeni tabutlar istemiyoruz”, “İsrailaskeri olmayacağız”, “Lübnan’a gitme,kardeş kanı dökme”, “çıkarsa tezkeremeclis gitsin askere” sloganlarıylayürüdü Kızılay’a doğru.

Yürüyüş kortejinin en önünde birtaraftan KESK, diğer taraftan DİSKpankartları açılmıştı. Konfederasyon-larımızın ve sendikalarımızınyöneticileri de birlikte alandaydı.

Bizler bu haksız savaşa,emperyalistlerin ve uşaklarınınyürüttükleri savaşa karşıydık.İnsanlarımızın kanının emperyalist

çıkarlar uğruna akmasını istemiyorduk.Bunu TMMOB, TTB gibi meslekkuruluşları da istemiyordu. Değişikyelpazeden demokrat, devrimci,sosyalist kesimler de istemiyordu.Bunun için bu eylemin içerisinde yeralmışlardı.

Ama bu savaşta hiçbir çıkarıolmayan işçilerin ve emekçilerinçıkarını temsil ettiğini söyleyen TÜRKİŞ, HAK İŞ, KAMUSEN,MEMURSEN gibi sermayeninçıkarına çıkarlarını eklemlemiş olansarı Konfederasyonlar alanda yoktular.

Onlardan bazıları göstermelik bazıaçıklamalar yaptılar, HAK İŞ gibihükümete tamamıyla eklemlenmişolanlardan ise hiçbir ses yoktu… yokhayır onlar destekliyorlardı da Lübnan’aişçi ve emekçi yoksulların çocuklarınıngönderilmesini!

Gün gelecek herkes yaptığınındiyetini işçi ve emekçi halkımızaverecek!

İmza standımızda, aralarında yabancılarında bulunduğupek çok kişi, duygu ve düşüncelerini yazdılar..

Dünyanın bütün barışçıları birleşinDünyanın bütün barışçıları birleşin

DİSK’in Hükümetin Lübnan’a asker gönderilmesi kararı üzerine “İnsanları tabutlardagörmek istemiyoruz! ASKER GÖNDERME!” kampanyası, Taksim Meydanı’nda yapılan birbasın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Taksim Gezi Parkı’nda toplanan eylemcilereseslenen DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, 1 Eylül Dünya Barış Günü ve son günlerdekigelişmeler hakkında basın açıklamasını okudu.





ABB’de tanışma toplantısıABB Elektrik Kartal İşletmesi bünyesinde bulunan Dağıtım

Trafoları bölümü Temmuz – Ağustos ayları içerisinde DudulluABB bünyesine taşınmıştır . Taşınmanın kısmentamamlanmasından sonra , işyeri temsilciliği olarak DudulluABB’de çalışan tüm üyelerimizin katılımı ile bir tanışma toplantısıdüzenledik.

Bu toplantı toplu iş sözleşmesi dönemine de denk düştüğüiçin , İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Ali Rıza İKİSİVRİ’de,TİS ile ilgili bilgileri aktarmak ve yer değişikliği hakkında iyitemennilerini bildirmek için toplantıya katılmışlardır.

Gebze Şube yönetim kurulu MESS Grup İşSözleşmesi süreciyle ilgili olarak işyeriziyaretlerine devam ediliyor. Yücel Boru, Makine

Takım, Akardan, Kroman Çelik işyerlerindekiüyelerimizle bir araya gelinerek, süreç hakkındabilgi alışverişinde bulunuldu. Ayrıca işyeri Toplu

İş Sözleşme komisyonlarıyla toplantılaryapılarak süreçle ilgili bilgilendirmeçalışmalarına devam edilmektedir. Arevaişyerinde geniş katılımlı üye toplantısıyapılarak gelişmeler konusunda bilgi verildi.

Şube Temsilciler Kurulumuz21.09.20006 tarihinde toplanarakgündemindeki konuları tartışmış, almışolduğu kararları üyelerimiz ve kamuoyu ilepaylaşmıştır: “MESS müzakerelerindeesneklikle ilgili işveren sendikasınıntekliflerinin kabul edilemez olduğunu tespit

ederek dayatmalara karşı ortak mücadeleetme kararı almıştır”.

14.07.2006 tarihinde Sağlık Bakanlığı’na bağlıAnadepo işyeri, 17.07.2006 tarihinde Çemaş,18.07.2006 tarihinde ise DİTAŞ işyerlerindekiüyelerimiz Şube Sekreterimiz Seyfettin Gülengültarafından ziyaret edilerek üyelerimizle işyeriözeli ve güncel konular üzerinde söyleşiler yapıldı.

18.07.2006 tarihinde DİTAŞ işyeri ile ilgilidavalar Şube Sekreterimiz Seyfettin Gülengül veAv. Mustafa Çinkılıç tarafından takip edilereküyelerle gelişmeler hakkında bilgi verildi.

Şube örgütlenme faaliyetleri sonucu işten atılan133 üyemiz için açılan işe iade davasından 113’ülehte sonuçlandı, 19 üyemizin davasına devamedilmekte, 1 üyemizin davası ise kaybedilmiştir.Yerel mahkemelerde sonuçlanan davaların birkısmı Yargıtay aşamasındadır. Ayrıca DİTAŞ’dafarklı ücret uygulaması ile ilgili açılan 13 davanın7’si yerel mahkemede lehte sonuçlanmış veYargıtay aşamasında. Ayrıca açılan 6 dava dosyasıise bilirkişi tarafından incelenmektedir.

Bursa-Eskişehir Şubemizde örgütlü Asil Çelik işyerindegeleneksel hale gelen bölümler arası Bahar Futbol Turnuvası sonaerdi. 17 takımın mücadele ettiği turnuvada; Çelikhane-1 şampiyon,Çelikhane-2 ikinci, Çelikhane Bakım üçüncü ve en centilmentakım ise Güvenlik oldu.

“Bugün Güzel Türkiye'mizde tüketici aleyhine sürdürülenkötü bir politikaya Tüketiciyi "Yolunacak Kaz " yerinekoyma politikasına karşı başlatılan kampanyanın sonunayaklaşmış bulunmaktayız.

Dünyanın en pahalı akaryakıtını ülkemizin tüketicileri,çiftçisi, üreticisi, esnafı, tüccarı, sanayicisi yani bizlerkullanmaktayız. Gelir dağılımına gelince AB, OECD veAmerika ülkeleri içinde ABD ve Meksika'dan sonra gelirdağılımı en bozuk 3. ülkeyiz. Kişi başına düşen gelirde iseDünyada 85. sıradayız. Akaryakıt pahalılığında dünya lideri,kişi başına düşen gelirde dünya 85.!

Sayın Enerji Bakanın da itiraf ettiği gibi akaryakıttaalınan vergide de dünya lideriyiz.!

Bu kampanya işte bu gerçeklerin toplumun bütünkesimlerince ve nüfusun büyük bir kısmınca algılanmasınayol açmıştır. Bu kampanya bilinen bu gerçekleri kamuoyuönünde ilk sıralara çıkartmış ve tartışılmasını sağlamıştır.” (Tükoder Bülteni’nden)

Asilçelikte Futbol günleri

Anadolu Şubemizden

Gebze Şubemizden

Akkardan işyerinden üyelerimiz, bir haftasonu tatilini GönenKemal Türkler Tesislerimizde geçirdiler..

Grammer’de Piknik

DİKKAT! BU ARAÇTADÜNYANIN EN PAHALIYAKITI KULLANILIYOR...

ZAMLARA SEYİRCİ KALMA

DİSKBİRLEŞİK METAL-İŞ

10 EYLÜL’DE AKARYAKIT ALMA

“Zamlara Seyirci Kalma” kampnyasıTüketici Dernekleri

Federasyonu, benzinzamlarına karşı bir kampanyaörgütledi.

TÜKODER (TüketiciyiKouma Derneği) yöneticilerisendikamızı ziyaret ederekkampanya hakkında bilgiverdiler..

“Zamlara Seyirci Kalma”kampanyasına sendikamızda destek verdi. Araçlaraasılacak afişler hazırlandı.

Kadıköy’de 2 kezdüzenlenen basın toplantısınakatıldık. Araç konvoyuyapıldı.. Pahalı yakıt protestoedildi.

Grammer işçileri, 20 Ağustos’ta düzenlenen piknikte, güzelbir gün geçirdiler.




12 Eylül; ülkeye “huzur ve istikrar” getirme adınatoplam 650 bin kişinin gözaltına alındığı... 230 binkişinin yargılandığı... 7 bin kişinin idamının istendiği...Askeri Yargıtay’ın 124 idam kararı verdiği... İlk idamlariçin bir “sol”dan, bir “sağ”dan modeli seçilerek paşalarıntarafsızlığı idam sehpaları üzerinden kanıtlanmayaçalışıldığı ülke tarihinin en karanlık dönemidir.

Zamanın ABD yöneticilerinin, “Our boys”, yani“Bizim oğlanlar” dediği darbecilerin başı Kenan Evren’inidamları, “Ne yani, asmayalım da besleyelim mi?”diyerek savunduğu... Gözaltı ya da hapishanelerde 229kişinin işkence sonucu öldürüldüğü darbenin 26.yıldönümü.

Darbenin birinci ayında ilk yaptığı icraatlardan birisiişçilerin kıdem tazminatlarına sınır getirmek olmuştu.Milli Güvenlik Konseyi’nin doğrudan çıkardığıyasalardan ikisi Sendikalar Yasası, Toplu İş Sözleşmesive Grev Yasası’dır.

O günkü işveren sendikası TİSK’in Genel BaşkanıHalit Narin; “20 yıl işçiler güldü biz ağladık, şimdigülme sırası bizde” diyerek amaçlarını açıklamıştı. Busözler, ihtilalin kendi haklılığını anlatmak için gerekçegösterdiği “anarşi ve terörle” hiç de ilgili değildi.

Anlaşılıyordu ki anarşi ve terör gerekçegösterilerek yapılan darbe; demokrasiyi,sosyal devleti öncelikli olarak siyasalhakları, sendikal hak ve özgürlükleri yoketmeyi planlıyordu. Darbe lideri KenanEvren’le özdeşleştiği gibi “Netekim” deöyle olduğu kısa süre de anlaşıldı.

DİSK, HAK-İŞ, MİSKkonfederasyonlarının faaliyetleri durduruldu. 12 Eylül1980 askeri darbesi, işçilere duyduğu derin öfke vedüşmanlık duygularıyla temel hedeflerinden biri olarakDİSK’i seçti.

DİSK yöneticileri hapishaneye gönderilirken TÜRK-İŞ Genel Sekreteri darbe hükümetinde Çalışma Bakanıoldu. 31 ayrı davada 1438 DİSK’li sendikacı (72’si idamistemiyle) yargılandı. DİSK Davası 11 yıl sonra beraatlasonuçlandı. Askeri Yargıtay’ın 16 Temmuz 1991 tarihlikararında; “DİSK ve bağlı 28 sendikanın yöneticisininhiçbir zaman cebir ve şiddete başvurmadıkları kabuledilmiştir” denilmektedir.

O günlerde işçiler, “DİSK kapatılamaz” demişlerdi.Bugün DİSK, işçi ve emekçilerin hak mücadelesindeilkeleriyle yaşıyor…


12 Eylül darbesinin 26. yıldönümü

Akşam, Gönen'de Kemal Tükler'inkurduğu ve adını taşıyan tesislerdeydik..Tesislerde tatil yapan işçiler, çevre köylerdengelen aileler katıldı etkinliğe..

Saygı Duruşu ile başlayan gecede, eşiSebahat Türkler, Genel Sekreterimiz SelçukGöktaş ve DİSK Genel Sekreteri Musa Çambirer konuşma yaptılar.. Ardından "İşçilereBenden Selam Söyle" belgeseli izlendi.

Radyo Barış'tan Halil Nebiler'in yönettiğisohbete, telefonla Cumhuriyet yazarlarındanOktay Akbal katıldı.. İşçilerin HocasıSüleyman Üstün ve Kristal-İş'ten Aziz Çelik,Kemal Türkler'i anlattılar..

Darbenin 26. yılında Konfederasyonumuz DİSK, 12 Eylül’üTaksim’de yaptığı protesto gösterisiyle kınadı ve darbecilerinyargılanmasını istedi.

OLEYİS Sendikası’nın önünden Taksim Meydanı’na “Güngelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek!”sloganlarıyla ve “12 Eylül’de Türkiye kaybetti, ne unutuyoruz neaffediyoruz” pankartıyla yürüyen DİSK’liler burada bir basınaçıklaması yaptı.

Basın açıklamasında DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi;“26 yıl önce tank sesleriyle ve marşlarla uyandırılmamızla başlayansüreç, Türkiye’yi siyasal, sosyal, hukuksal ve bilimsel alanlardabüyük tahribata uğrattı. Emekçilerin kazanılmış bütün hakları zorlaellerinden alındı” dedi.

Çok şey kaybettik, Affetmiyoruz!

Kemal Türkler’i mücadelemizdeyaşatmak

DİSK ve T. Maden İş Sendikası Genel Başkanı ve SendikamızOnursal Genel Başkanı Kemal Türkler, emek ve demokrasi düşmanıkaranlık güç odakları tarafından katledilişinin 26. yılında da işçisınıfımızın mücadele kararlılığında yaşıyor, yolumuzu aydınlatıyor!

22 Temmuz günü, ilk Tören, Topkapı'da, mezarı başında yapıldı..Ailesi, DİSK ve bağlı sendikaların yöneticileri, işçiler, siyasi çevrelerkatıldı törene...

Şişli Belediyesinin tesislerehediye ettiği çocuk parkınınaçılışından sonra, Ekrem Ataer, birmüzik şöleni sundu konuklara..Sahilde yakılan ateş ile gece sonaerdi..

Basın Açıklaması

Tesislerde tatil yapan 12 yaşındaki Gizem’in,Kemal Türkler’i anlatan yazısı, hepimizi derindenetkiledi...




Esneklik ve Güvence2002-2004 grup toplu görüşmeleri sürerken, çalışma

hayatı açısından iki önemli yasal düzenleme, ülkegündemini işgal ediyordu. Bunlardan biri, iş güvencesidiye adlandırılan düzenlemelerdi. İş güvencesi ile ilgiliyasal düzenleme TBMM tarafından kabul edildi ancakyürürlüğü 2003 Mart ayı olarak belirlendi. Yasanınyürürlüğünün 8 ay ileriye atılmasının en önemli gerekçesiise, Bilim Komisyonu tarafından hazırlanan yeni İş Yasasıtasarısının da son halini almasıydı.

İddia edilen şu idi: İş güvencesi düzenlemeleri ileişçiler önemli bir hak kazanmışlar ancak bu dengeyiişverenler aleyhine bozmuş ve bu nedenle tümüyle esneklikhükümlerine yer veren yeni iş yasasıyla denge yenidenkurulmalıydı. Bir diğer deyişle, esneklik güvencenin karşıtıolarak ortaya çıkarılıyordu.

İş güvencesi ile ilgili düzenlemelerin 12 yılgeciktirilmesi ve sermaye egemenliği altında işçilerin tamanlamıyla iş güvencelerinin olamayacağı bir yana, getirilendüzenlemeler, işçilerin ve işyerlerinin büyük bölümünügüvence dışı bırakmakta, işe iade kurumu ise, paraylatazmin edilen bir yapıya dönüştürülmüştü. Dolayısıyla, işgüvencesinin alternatifi ya da dengeleyicisi olarak dayatılanesneklik düzenlemeleri, iş güvencesinin güdüklüğünedeniyle, sermayenin ekonomik ve toplumsalhakimiyetinin yasal olarak da pekiştirilmesi sonucunudoğurdu.

İş Yasası tartışmaları sürerken, başta MESS olmaküzere pek çok işveren kuruluşu ve tek tek işverenler,esneklik hükümlerini toplu iş sözleşmelerine sokmak içinbastırmaya başladılar. Sermaye, örgütlü işçilerin haklarınıyeni yasanın düzeyine geriletmek hedefini toplu sözleşmeleraracılığıyla gerçekleştirmeye çalıştı.

Grup toplu iş sözleşmeleri bu alanda sermayenin veMESS’in kısmi başarısına sahne oldu. Grup toplu işsözleşmesi imzalandığı tarihte henüz yasa değişikliğigerçekleşmemişti ancak, toplu sözleşmeye konan bir geçicimadde ile yasa çıktığı tarihte her hangi bir tadil protokolünegerek kalmaksızın yasa hükümlerinin sözleşmehükümlerinin yerini alacağı belirtilmekteydi.

Bu hüküm sayesinde, toplu iş sözleşmesine esneklikhükümleri girdi. Ancak, bu sermayeyi tam anlamıyla tatminetmemişti. Çünkü, yasada getirilen kimi esneklikdüzenlemeleri, tarafların onayına bırakılmıştı. Bunlarınbaşında ise “denkleştirme” diye adlandırılan düzenlemelergeliyordu. Kısaca, grup toplu iş sözleşmelerinde söz konusugeçici madde ile esnekliğe kapı aralanmasına rağmen,sermayenin hedefine tam olarak ulaşması söz konusudeğildi.

Örneğin, çalışma süreleri ile ilgili maddede meydanagelen değişiklikle, kısmi-süreli (part-time) çalışma ve fazla

çalışmalarla ilgili maddedeki değişiklikle fazla çalışmalarınhaftalık çalışma süresinin üzerindeki süreler olarakhesaplanması sözleşmeye girmiştir. Diğer yandan,denkleştirme uygulaması bu şekilde otomatik olarakyürürlüğe girememiştir çünkü yasanın 63. maddesine göredenkleştirme yapılabilmesi için tarafların onayıgerekmektedir.

MESS, denkleştirmeye kapıyı sonuna kadar aralamakiçin, 2004-2006 grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerine,denkleştirme hükmünü sokmaya çalışmış ancak o günküşartlarda bunu başaramamıştır.

Bu dönem MESS, yine aynı ısrarını sürdürmektedir.Denkleştirme uygulaması, kısaca işçilerin günlük ve

haftalık çalışma sürelerinin üzerinde çalıştırılmalarınarağmen bu çalışmalar karşılığında fazla mesai ücretiödenmemesidir. İşverenlerin, siparişlerin durumuna göre,işçileri diledikleri haftalarda günde 11 saati aşmamakkaydıyla çalıştırmaları ve daha sonraki haftalarda bunuhaftalık ortalama 45 saate denkleştirmek için azçalıştırmaları demek olan denkleştirme, işçinin tümçalışması ve yaşamının belirsizleşmesi sonucunudoğurmanın ötesinde, işçiyi işverene daha bağımlı halegetirmektedir.

Üstüne üstlük, fazla çalışma ücretleri toplu sözleşmedekihükme aykırı olarak yüzde yüzden, sıfıra düşürülmekte,bir saatlik fazla çalışma bir saat çalışmayarakdenkleştirilmektedir. Oysa, yasanın 41. maddesine göreişçiler fazla çalışmanın karşılığını, serbest zaman olarakkullanma hakkına sahiplerdir ve bu serbest zaman fazlaçalışma ücreti kadardır. (Yasada 1 saat fazla çalışmayakarşılık 1,5 saat serbest zaman ve toplu sözleşmelerde 1saat fazla çalışmaya karşılık 2 saat serbest zaman)

Diğer taraftan, denkleştirme uygulaması ile işverenler,belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştırdıkları işçilerin,çalışma koşullarında, işçilerin hiçbir müdahale olanağınınbulunmadığı, piyasa şartlarındaki değişimlere bağlı olarakdeğişiklik yapabilmekte ve piyasalardaki dalgalanmalarıişçilerin sırtına yıkarak, belirsiz süreli iş sözleşmelerinirafa kaldırabilmektedirler. Denkleştirmeyle işçiler kimihaftalar fazla çalışma ücretleri ödenmeden fazlaçalıştırılmakta, diğer haftalarda da kısmi süreli (haftalıkçalışma süresinin altında) çalışmakta, dolayısıyla iki farklısözleşme türü birbirinin içine geçmektedir.

Esneklik, güvencenin en aza indirilmesi, işçininbağımlılık ve kölelik koşullarının ağırlaştırılmasıdır.Esneklikle güvenceyi bir araya getirmeye çalışanlar, ortayaçıkan bulamacın ne kadar mide bulandırıcı olduğunugörmezden geliyorlar.

Onun için, güvence içeri; esneklik dışarı.


TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMESİ DEVAM EDENİŞYERLERİ :A- Bağımsız İşyerleri : 1- PİREKS BAKIR ALAŞIMLARI SAN. ve TİC. A.Ş.2- AD DEMİREL ÇELİK KONSTRÜKSİYON VEMAKİNA SAN. A.Ş.3- YAKACIK VALF SAN. ve TİC. A.Ş.4- PANCAR MOTOR SAN. ve TİC. A.Ş.5- BERKA BALATA SAN. ve TİC. A.Ş.6- ASİL ÇELİK SAN. ve TİC. A.Ş. .7- GÜRKAN ELEKTRİK (GÜRKAN SABUNCU)8- ASEMAT OTOMOTİV YAN SAN. ve TİC. A.Ş..9- ÖZARAR KALDIRMA MAK. SAN. ve TİC. A.Ş.10- İKİZLER AYDINLATMA ARMA. SAN. ve TİC. A.Ş.B- Mess Üyesi İşyerleri :1- ABB ELEKTRİK SAN. A.Ş.2- AKKARDAN SAN. VE TİC. A.Ş. 3- AKSAN METAL SAN. VE TİC. A.Ş. 4- ANADOLU İSUZU OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş.5- ANADOLU MOTOR ÜRETİM VE PAZ. A.Ş.6- AREVA T&D ENERJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş. 7- ASKAM KAMYON İMALAT ve TİCARET A.Ş.8- BEKSA ÇELİK KORD SAN. VE TİC. A.Ş.9- ÇAYIROVA BORU SAN. VE TİC. A.Ş.10- ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİİ A.Ş. 11- ÇİMSATAŞ ÇUKUROVA İNŞ. MAK. SAN. VE TİC. A.Ş.12- ÇİMTAŞ ÇELİK İMALAT MONTAJ VE TESİSAT A.Ş.13- DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAMULLERİ SAN. A.Ş.14- ENTİL ENDÜSTRİ YATIRIMLARI VE TİCARET A.Ş.15- GİMSAN MADENİYAT SAN. VE TİC. A.Ş.16- KROMAN ÇELİK SANAYİİ A.Ş.17- MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİSİ A.Ş.18- ÖZEL PROFİL SAN. ve TİC. A.Ş. 19- PAKSAN MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.20- POLMET METAL İMALAT, İTHALAT, İHRACATSAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.21- SARKUYSAN ELEKTROLİTİK BAKIR SAN. VETİC. A.Ş.22- ŞAHİN MOTOR YATAKLARI SAN. VE TİC. A.Ş.23- TÜRK PRYSMİAN KABLO VE SİSTEMLERİ A.Ş.24- YÖN TEKNİK OTO YEDEK PARÇA SAN. ve TİC.LTD. ŞTİ.25- YÜCEL BORU VE PROFİL ENDÜSTRİSİ A.Ş.(İŞLETME)

UYUŞMAZLIKTA OLAN İŞYERLERİ :1- CEM BİALETTİ EV MUTFAK EŞYALARI SAN. veTİC. A.Ş.2- SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.3- ÖZEL PROFİL KAPI KASASI VE KEPENKSİSTEMLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ. (MESS)4- HIZLANLAR OTOMOTİV SAN. ve TİC. A.Ş.

GREV KARARI ALINAN İŞYERLERİ :1- UDA MAKİNE VE KLİMA SAN. ve TİC. A.Ş.2- TRAKYA SANAYİİ A.Ş.

GREV UYGULANAN İŞYERİ :1- SCT FİLTRE OTOMOTİV SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.

Toplu Sözleşmelerde Son DurumEsneklik, güvencenin en aza indirilmesidir...

2006-2008 grup toplu iş sözleşmesi hazırlıkları 2006Ocak ayında başlatılmış; 5 Şubat 2006 tarihinde yapılanGenişletilmiş Başkanlar Kurulu’nun bilgisine sunulmuştur.

İlk aşamada, işyerlerine ilişkin verilerin toplanması,genel ekonomik-siyasal durumun takip ve değerlendirmesi,metal işkolu ve imalat sanayinde son iki yıllık döneminincelenmesi ardından, 8 Mayıs tarihinde saha çalışmasınabaşlanmış; tüm şubelerimizin MESS'e üye işyerlerindekitoplu sözleşme komiteleriyle, eğitim ve taslak çalışmalarıyapılmıştır. Şube toplu sözleşme komiteleriyle toplanılarak,işyerinde oluşturulan taslaklar üzerinde değerlendirmeler

yapılmış, anketler toplanmıştır.10 Haziran 2006 tarihinde yapılan Genel Temsilciler

Kurulu toplantımızın gündem maddesi olarak grup topluiş sözleşmesi belirlenmiştir

7 Temmuz 2006 tarihinde yapılan Merkez TİSkomisyonunun ardından, toplu sözleşme teklif taslağı 18Temmuz'da Başkanlar Kurulumuza sunulmuş ve gelenöneriler çerçevesinde son halini alarak 26 Temmuz tarihindeMESS'e sunulmuştur.

Grup toplu iş sözleşmelerinin 2. toplantısının ardından

şubelerimize bağlı işyeri komitelerimizle 2. tur toplantılarabaşladık. Bu turun ilk adımını, Gebze şubemize bağlı işyerikomiteleriyle 17 Eylül 2006 tarihinde 2 ayrı oturum yaparakattık. Toplantılarımız TİS komiteleri dışında üyelerimizlede yapılıyor. Bu çerçevede, 20 Eylül tarihinde Arevaişyerindeki üyelerimizin geniş katılımıyla bir toplantıgerçekleştirildi.

24 Eylül 2006 tarihinde Çimsataş ve 25 Eylül Çemaşişyerinin toplu iş sözleşme komitesi yapılan toplantılaraGenel Sekreter M. Selçuk Göktaş, Genel Mali SekreterSüleyman Türker katıldı. 28 Eylül’de İstanbul 1. Nolu Şubeve 29 Eylül’de Bursa-Eskişehir Şube işyeri TİS komiteleriylebir araya gelindi.

TİS hazırlık süreci, bölge toplantıları





Cumhurbaşkanlığı ziyareti

Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu DİSK Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte19.07.2006 tarihinde, ülkemiz yaşanan sendikal hak ihlalleriyle ilgili olaraksorunları görüşmek ve gündemdeki yasa değişikliklerini konusunda DİSK’intaleplerini iletmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğluile bir görüşme gerçekleştirildi.

Sendikamız Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, DİSK Genel BaşkanYardımcısı olarak DİSK Heyeti ile birlikte, 26.09.2006 tarihindeCumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer ve TC. Anayasa MahkemesiBaşkanı Sayın H. Tülay Tuğcu’yu makamlarında ziyaret ederek, DİSK’inorganize ettiği Sosyal Politikalar Kongresi’ne davet ettiler.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na ziyaret

“Başka bir dünya”

Toplantılar kapsamında, DİSKve KESK'in organize ettiği, GenelBaşkanımız Adnan Serdaroğlu'nunmoderatörlüğünü yaptığı birseminer de yer aldı..

Topkapı sarayı bahçesindekiDarphane-i Amire’ de düzenlenenseminerde, neoliberal politikalarınsendikal hareket üzerinde yarattığıetkiler tartışıldı ve neoliberalsaldırılara karşı geliştirilebilecekalternatifler ele alındı

1. Türkiye Sosyal Forumu, Türkiyeli sosyal hareketleri bir araya getirenbir zemin oluşturmayı amaçlıyordu ve bu amacına da ulaştı. İki günde 3000kişinin katıldığı forumda 70’den fazla kuruluşun ortaklaşa düzenlediği 24seminer ve 15 atölye yapıldı.

Bu toplantılarda AB, enerji sorunu, kadın hakları, Kürt sorunu, yabancılaratoprak satışı, F tipi cezaevleri, alternatif küreselleşme, yerel yönetimler,gecekondular ve kentsel dönüşüm projesi, savaş karşıtı hareket, gıda vetarım politikaları, ev eksenli çalışma, sosyal haklar, sendikal hareket,emperyalizm, sanayileşme politikaları, eğitim, gençlik, kültür politikaları,maden kazaları, eşcinsellerin sorunları ve Ortadoğu gibi konular ele alındı.

1. Türkiye Sosyal Forumu toplandı.

Oleyis’in 29-30 Temmuz 2006 tarihinde gerçekleştirilen 10. Olağan Genel Kurulunda,sendika üyelerini bir araya getiren ortak paydnın, yalnızca emekçilerin hak ve çıkarlarınısavunmak olduğu vurgulandı.Seçimlerin ardından toplanan Merkez Yönetin kurulu, görevdağılımını yaptı

Kamer Aktaş: Genel BaşkanVedat Böke: Genel Başkan YardımcısıŞaban Aydın: Genel SekreterSezayi Akbal: Genel Mali SekreterSüleyman Doğan: Genel Tis Ve Hukuk SekreteriAli Çağlayan: Genel Örgütlenme SekreteriMehmet Ali Örs: Genel Eğitim SekreteriAydın Özmenli: Genel Ar-Ge SekreteriHüseyin Boztaş: Genel Sosyal İlişkiler ve Kadın İşçiler

SekreteriYeni Yönetim Kurulu’na, başarılar diliyoruz...

Neoliberal politikaların sendikal hareketeetkileri ve alternatif çözüm önerileri

Moderatör: Adnan Serdaroğlu (Disk Genel Bşk.Yardımcısı)

Konuşmacılar: Abdurrahman Daşdemir (KESKGenel Sekreteri), Tarık Ali (Yazar, İngiltere), Yrd.Doç. Dr. Metin Özuğurlu (AÜ Siyasal BilgilerFakültesi)

Toplantıya katılması beklenen Enzo Bernardo (İtalya Kamu Sendikaları Federasyonu -CGIL Uluslararası Büro Başkanı) işlerinin yoğunluğu nedeniyle,katılamadı...

Porto Alegre’de yapılan Dünya Sosyal Forumu veAvrupa Sosyal Forumu ile benzerlikler taşıyan 1. TürkiyeSosyal Forumu 30 Eylül-1 Ekim tarihlerinde toplandı.

OLEYİS’te yeni yönetim

Genel-İş’te Olağanüstü Genel KurulGenel Kurul delegelerinden bir kısmının istemi üzerine 5-6 Ağustos tarihinde Olağanüstü

toplanan Genel-İş Sendikası Genel Kurulu, sendika sorunları ile yurtta ve dünyadakigelişmeleri tartıştı. 6 Ağustos'ta yapılan seçimlerle sona eren Genel Kuru sonrasında, yeniYönetim Kurulu şöyle oluştu:

Mahmut Seren: Genel BaşkanKani Beko: Genel SekreterFahrettin Tecimer: Mali İşler Daire BaşkanıRemzi Çalışkan: Eğitim Daire Başkanıİsmail Özhamarat: Toplu Sözleşme Daire Başkanı

Örgütlenme Daire BaşkanıAli Şahin: Araştırma Daire BaşkanıYeni Yönetim Kurulu’na, başarılar diliyoruz...





Konfederasyonumuzun bağlı olduğuve 60 milyon üyeli ETUC’un, 6-10 Eylül2006 tarihlerinde Brüksel’de “TemelSosyal Haklar” başlığıyla düzenlediğieğitim seminerine DİSK adına BirleşikMetal-iş, Genel-iş, Oleyiş sendikalarındanbirer uzman ile DİSK Genel Sekreteryardımcısı Perihan Sarı katıldılar.

Türkiye’den ayrıca Türk-İş ve Hak-İşkonfederasyonlarının dörder delegeyletemsil edildiği toplantıda aday ülkelerBulgaristan, Romanya, Hırvatistan’dakikonfederasyonlardan da temsilciler yeraldı.

ETUC adına Joe Decallion’un açılışkonuşmasının ardından, Gerard Fonteneau“Temel haklar ve sosyal haklar” konusundabir sunuş yaptı.

7 Eylül Perşembe günü “Avrupa’nıngenişlemesi, son gelişmeler ve sendikalhareket üzerindeki etkileri” başlıklı sunumuise Peter Seideneck yaptı. Öğleden sonraise tüm katılımcılar kendi ülkeleriyle ilgiliAB sürecinde sendikal hareketin durumunailişkin sunuşlar yaptılar.

8 Eylül Cuma günü ise GerardFonteneau “Avrupa Sosyal mirası” ileilgili bir sunuş yaptı ve ortam mirasınısavunulması üzerine gruplar oluşturularakgün boyunca atölye çalışması yapıldı.

9 Eylül Cumartesi günü ise katılımcılarüretecekleri projeler üzerine çalışmalaryaparak bunları ortaklaştırıp sundular.

AB politikalarının aday ülkelernezdinde kabullenilmesi ve ETUCbünyesindeki sendikalar aracılığıylaentegrasyon sürecinin hızlandırılmasınayönelik bu toplantıda DİSK delegasyonuolarak, sürecin işçi sınıfı ve sendikalhareket açısından bir çok olumsuzluğuberaberinde getirdiği her fırsattavurgulandı. Türkiye’de özellikleörgütlenme ile ilgili olarak yaşanansıkıntılar ve grev hakkına yönelik yasaklardelegasyonumuzca vurgulandı. Yine busüreç içinde Sosyal Güvenlik ve GenelSağlık Sigortası Yasalarıyla işçilerinemeklilik yaşının yükseltildiği ve sağlıksigortasından yararlanmanın zorlaştırıldığıve geriye gidişin olduğu da ayrıca belirtildi.

Birleşik Metal-İş & Metalicy ortak semineri:

Diller farklı olsa da,mücadele bir olmalı

Genç işçieğitiminden notlar

Kardeş METALİCY’den 9 işyerisendika temsilcisi, 3 sendika yöneticisive 2 uzmanın katıldığı seminerinçevirilerini Yusuf Mehmetgerçekleştirirken, Birleşik Metal İş adına,

Salim İşçi (Asilçelik)İzzet Esen (Demisaş)Celal Çalışkan (Berka Balata)Lütfü Akın (Körfez Döküm)Saffet Dündar (Poly Metal)Cengiz Koral ( Totomak)Ercan Gümüş (Standart Raf)A.Kerim Boymul (Çimsataş)Seminerin değerlendirme toplantısı

ve veda gecesi Genel Eğitim sekreteriCelalettin Aykanat da katıldı.

Değerlendirme toplantısında her ikisendika temsilcileri; eğitimin içeriği,organizasyon ve iki sendikanın dayanışmave güç birliği ile ilgili olumlu görüşleriniifade ettiler.

Veda gecesi kumsalda yakılan dostlukve dayanışma ateşi ile son buldu.

Eğitim haftası; konuklarımızınİstanbul gezisi ile başladı.

- Her iki ülkenin ekonomik ve politikdurumu,

- her iki sendikanın yapı ve işleyişi,- Her iki ülkede örgütlenme hakkı ve

uygulamaları,- işyeri sendika temsilcilerinin çalışma

düzeni,- toplu iş sözleşmesi düzeni- işçi sağlığı ve iş güvenliği konuları

işlendi.Tüm işyeri temsilcilerimizin kürsüden

birer sunum da yaptığı ortak seminerdekarşılıklı somut deneyim ve bilgi alışverişiolanaklarının arttırılması amaçlandı.

5 Eylül 2006 tarihinde kısa bir Gönengezisi yapıldıktan sonra, 7 Eylül 2006tarihinde İstanbul’a dönüldü vekonuklarımız aynı akşam Bulgaristan’ayolcu edildiler.

Kardeş Metalicy ile ortak seminerleryürütülmesi 2007 yılı eğitim programındada yer alacaktır.

25-26-27.08.2006 tarihleri arasında IG Metal tarafından düzenlenen“Küreselleşme ve Avrupa Birliği-Gençliğin işsizliği” ile ilgi düzenlenen seminere;Venezualla (Hükümet gençlik kolları temsilcisi), Brezilya (Topraksızları temsileden sendikalardan gelen genç işçiler), Nikaruay (sendikalı çalışan genç işçiler),Belçika (Genç işçiler komisyonu üyeleri), Norveç, İspanya (BASK bölgesi’nden),İsviçre, İtalya, Fransa, Türkiye ve Almanya’dan genç işçiler katılım sağladı.

Eğitimde, küreselleşme ile ilgili sunumların ardı sıra katılımcılar beş çalışmagrubuna ayrılarak atölye çalışma düzenlendi. Çalışma gruplarından çıkansonuçlar sunuldu.

1. Grup: G-8 ismini kullanarak neden bu ismi aldıkları açıkladılar. 2007yılında Almanya’da yapılacak olan G-8 Zirvesi’ne karşı nasıl bir karşı duruşsergilenmesi gerektiği üzerine tartıştı.

2. Çalışma Grubu: Venezuala’daki siyasi hareketin başlangıcı ve geleceğinitartıştı.

3. Çalışma Grubu: Nikaraguay’daki sendikal hareketin önündeki engellerve serbest bölgelerdeki kuralsız çalışmaları aktardı.

4. Çalışma Grubu: Brezilya’daki topraksızların yaptığı etkinlik ve sol biriktidarın Toprak Reformuna yaklaşımı ve sendikaların etkinliklerini paylaştı.

5. Çalışma Grubu: Avrupa sendika gençlik çalışmasında işbirliği veperspektifler üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Bu çalışma grubunda yeralanAlmanya, Türkiye, İtalya, Belçika, Norveç, İspanya’dan gelen genç işçiler,sendikal örgütlenmenin önündeki engeller ve politik sorunları aktardı.

Serkan Çavuşlu/İstanbul 2 Nolu Şube/Pancar Motor

Uluslararası Eğitimlerden

İlki Nisan ayında Sofya’da yapılan Birleşik Metal İş- Metalicy(Bulgaristan) ortak eğitim çalışmasının ikinci etabı 1-7 Eylül 2006tarihlerinde Gönen K. Türkler Eğitim tesislerinde yapıldı.

ETUC Eğitimciler toplantısıBrüksel’de yapıldı

KüreselleşmeAvrupa Birliği

Gençliğin işsizliği





Almanya’dan

Enflasyonun üstünde zamalındı

KardeşSendikamızİGMETALÇelikSektöründeyüzde 3,8 zam ve bir defalığına mahsus1250 € ödemeyi Çelik Patronlarına kabulettirdi.

Bu gelişme son yıllarda sermayeninküresel saldırılarına karşı hep savunmadakalan sendikaların ve çalışanlarının karşısaldırısı ve kazanımı olarakdeğerlendirilmelidir.

Enflasyon oranlarının Almanya’dayüzde 2’leri istisna aştığı bir dönemde buzammın alınması son yıllardaki kayıplarıntelafi edilmesi yönünde ciddi bir adımolarak algılanmalıdır.

İG Metal Sendikası yüksek ücrettalebini,

-Çelik Üretiminin giderek artması,

-Patronların gelirlerinin yükselmesi,

-Toplam maliyetler içerisinde ücretyüzdesinin sürekli olarak düşmesi,

-Verimliliğin artması ve bununkarşısında ücretlerin gerilemesi,

-Çelik Sektöründeki gelişmeninsüreklilik kazanması,

-Çalışanların giderek yaşlanması vb.somut gerçekliklerle temellendirmişti.

Bu gerçekleri yoksayan ve fazla zamvermeye yanaşmayan Çelik Patronlarınakarşı İG Metal 67 işyerinde toplam 22 binüyesiyle uyarı grevlerini örgütlemiş veÇelik Patronlarına geri adım attırarak busözleşmeyi imzalatmıştır.

Sözleşme 1 Ocak 2007’den itibarenyürürlüğe girecektir.

Sosyal kazanımların yokedilmesine karşı alanlara

Kardeş Sendikamız İG Metal 21 Ekim2006’da Başkent Berlin, Dortmund,Stuttgart, Münih ve Frankfurt a.Main’deeylemler düzenlemektedir.

İG Metal, İlaç kullanım hakkında ikisınıflı toplum yaratılmasına, emeklilikyaşının 67’ye çıkarılmasına, çalışanlarınve tüketicilerin yüksek vergi ödemesine,şirketlere vergi indirimleri(hediye diyorlarBn.) yapılmasına, Hartz IV’ün daha dakötüleştirilmesine karşı alanlara çıkacak.

İG Metal, Sosyal Demokrat Partinin veSağ Muhafazakar partilerin büyükkoalisyon hükümetinin bu alanlarda yapmakistediği değişikliklere karşı “Sosyal haklarınbudanmasına ve Sosyal DevletinDayanışmacı bir şekilde reforme edilmesi”bakış açısıyla işçileri alanlara taşıyacak.

Hükümet sendikal haklara çekinceliAvrupa Konseyi hukukunda sendikal hakların en önemli

dayanağı olarak kabul edilen Avrupa Sosyal Şartı’nın, sosyalhakları kapsamlı bir biçimde güvenceye alan Gözden GeçirilmişHali çekincelerle kabul edildi.

3 Ekim 2006 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete ile yürürlüğegiren Sosyal Şart, uluslar arası sözleşme niteliği taşıyan, dolayısıile onaylayan ülkeler için hukuksal olarak bağlayıcı olan birbelge. Peki hükümet emekçinin hangi haklarına çekince koydu:

· En az dört haftalık ücretli yıllık izin hakkına· Çalışanların kendilerine ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi

sağlayacak ücret hakkına sahip olduklarını tanımaya· Örgütlenme hakkına· Toplu pazarlık hakkına (Grev hakkını içeriyor)· 18 yaşın altındaki çalışanlara yılda en az dört haftalık

ücretli izin hakkını tanımaya

Uygulama niyeti yokÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, bu

haklardan faydalanamayan kesimler için, uygulama konusundaniyetlerinin olmadığını şu sözlerle ifade etti: “Sözleşmeye imzaatmakla mesele bitmiyor. Bunun uygulayıp uygulanmadığınısorgulayan mekanizmalar var. Ülkeyi taahhüt altına sokupgereklerini yerine getirmemenin bir bedeli var. Onun için en

azından bugün için karşılama imkanımız olmayan maddelerdeçekincemiz devam etmektedir.”

Oysa bu hakların önemli bir kısmı zaten Uluslararası ÇalışmaÖrgütü sözleşmeleri ile güvence altına alınmış durumda.Anayasanın 90. maddesi bu sözleşmelerin hükümlerini kanunhükmünde sayıyor. Uygulamada ki tutumu ile hükümet emekçidüşmanlığına ve hukuksuzluğa devam ediyor.

Kazanımlar da varBuna karşın Gözden Geçirilmiş Sosyal Şart ‘ın pek çok

konuda yeni kazanımları da beraberinde getiriyor. Bunlardanbazıları ise şunlar:

· Çalışanlar, işletmede bilgilendirilme ve danışılma hakkınasahiptir.

· Çalışanlar işletmedeki çalışma koşullarının ve çalışmaortamının düzenlenmesine ve iyileştirilmesine katılma hakkınasahiptir.

· Tüm çalışanlar, iş akdinin sona erdiği durumlarda korunmahakkına sahiptir.

· Tüm çalışanlar, işverenlerinin aciz haline düşmesidurumunda alacak taleplerinin korunması hakkına sahiptir.

· Herkes konut edinme hakkına sahiptir.

Sendikamızın, Rosa Luxemburg Vakfının katkılarıyladüzenlediği “Günümüz Üretim İlişkilerinin EleştirelMarxist Perspektiften Değerlendirilmesi” başlıklı panel,23 Eylül 2006 tarihinde genel merkezimizin konferanssalonunda yaklaşık 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantı Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu’nun,bu tip toplantıların sendikalar tarafından düzenlenmesinindeğil, düzenlenmemesinin şaşırtıcı olması gerektiğivurgusunu taşıyan açış konuşması ile başladı.

Dr.Nail Satlıgan da doğrudan işçileriilgilendiren böyle bir toplantının ilk kezdüzenleniyor olmasına dikkat çekerek, builki gerçekleştirenin tıpkı Türkiye İşçi SınıfıMücadeleleri Tarihinde olduğu gibi yine eskiMaden İş, bugünkü Birleşik Metal İşolmasının bir tesadüf olamayacağını belirtti.

Panelistlerden Michael Heinrich ise,Marx’ın 150 yıl önce Kapital’de yaptığı analizlerin günümüzüretim ilişkileri ve organizasyonunu birebir öngördüğünün altınıçizerek, Kapital’de 19. yüzyıl ya da o dönemin İngiltere’sinindeğil hangi yüzyılda yaşanırsa yaşansın kapitalizmin kendineözgü gelişim dinamiklerinin ve sermaye birikim süreci seyrininanaliz edildiğini, esas amacı bir yöntem sunmak olan Kapital’inbir reçete olarak algılanmaması gerektiğini belirtti.

Dr. Thomas Sablowski, kapitalist üretim organizasyonununbir yandan çıkarları çatışan sınıfları var ederken bir yandan datoplum içinde cinsiyetler, ırklar, etnik köken, nitelikli ve niteliksizişçi, beyaz yakalı/mavi yakalı ayrımı ve ulusal kimlik dahilolmak üzere başka bir dizi çatışmayı da beslediğini aktardı.

Prof.Dr. Mehmet Türkay, kapitalizmde “kalkınma”söyleminin nasıl anlaşılması gerektiğini ve sınıflı sistemlerdekalkınma vb. sınıfsal farkı yok sayan kavramların işçilerinbilinci üzerindeki olumsuz etkilerini tartışmaya açtı.

son sunuşunu yapan Prof.Dr. Fuat Ercan ise Türkiye’dekapitalizmin gelişim dinamiklerini istatistiksel veriler ışığındaanaliz eden çalışmasını dinleyicilerle paylaştı.

PanelPanelGünümüz üretim ilişkileriGünümüz üretim ilişkileri





Uluslararası Metal İşçileri Federasyonunun (IMF) ikiyılda bir düzenli olarak yaptığı “Metal İşçilerinin ÇalıştıklarıSüreye Göre Satın Alma Gücü Paritesi” çalışması Dünya’dave Türkiye’de metal işçilerinin alım güçlerinde ki farklılıklarıortaya koymak açısından önemli bir işlev görmektedir. Enson 2004 yılında açıklanan raporda, daha önceki raporlargibi Türkiye’li emekçilerin yaşam şartlarındaki zorluklarıçok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.

Türkiye’de ortalama ücretli bir metal işçisi, bir çokgereksinimini karşılamak için başka bir ülkede aynı işiyapan bir işçiden daha çok çalışmak zorundadır. Örneğin,1 kg et satın almak için Türkiyeli bir işçi 2 saat 27 dakikaçalışmak zorunda iken bir Alman işçisinin 28 dakika, İngilizbir işçinin 55 dakika, Avusturyalı bir işçinin ise 46 dakikaçalışması yeterli olabiliyor. Temel gıda maddemiz ekmekiçin çalışılması gereken süre Türkiye’de 17,5 dakika iken,buğday üreticisi olmayan İsveç’te 11 dakika, Avusturya’da9 dakika, bir Akdeniz ülkesi olan ve Türkiye ile benzertarım ürünlerini üreten İtalya’da 11,5 dakika ve İspanya’da7,5 dakika dır.

Bir metal işçisi orta büyüklükte bir otomobil sahibiolmak için Türkiye’de 5692 saat 48,5 dakika çalışırkenAlmanya’daki metal işçisi 846 saat 26,5 dakika çalışmakzorundadır. Bu süre İtalya’da 1141 saat 8,5 dakika,Belçika’da 1190 saat 1 dakika, İngiltere’de 1017 saat 31dakika ve Portekiz’de 4895 saat 20 dakikadır.

Türkiye’de bir metal işçisi bir buzdolabı satın almakiçin 166 saat 2,5 dakika çalışırken, Almanya’daki metalişçisi 15 saat 29,5 dakika, Finlandiya’da 18 saat 21,5 dakika,Danimarka’da 20 saat 33 dakika, İtalya’da 47 saat 33 dakika,İngiltere’de 46 saat 33 dakika, İspanya’da 35 saat 9 dakikaçalışmaktadır.

Türkiye’deki bir metal işçisi ayakkabı satın almak için16 saat 36 dakika çalışırken, Almanya’daki bir metal işçisiyalnızca 4 saat 32 dakika, Fransa’da 5 saat 29,5 dakika,İrlanda’da 3 saat 24,5 dakika, İtalya’da 1 saat 54 dakika,İspanya’da 4 saat, 13 dakika çalışmaktadır. Türkiyeli birişçisinin l kilo çay alabilmek için çalışması gereken süre1 saat 36 dakika iken, bir İngiliz işçisinin 31,5 dakika,Danimarkalı bir işçinin 31 dakika, Alman işçisinin 1 saat9 dakika, İrlandalı bir işçinin 43,5 dakika çalışmasıyetmektedir.

Türkiye’de bir metal işçisi 1 kg şeker alabilmek için26,5 dakika çalışmaktadır. Oysa Alman, Danimarka, işçisi3’er dakika, İrlanda işçisi 4,5 dakika, İspanyol işçisi 4dakika, Belçika, Avusturya, İsveç işçileri ise 5,5 dakika,Portekiz ve Yunan işçileri ise 11’er dakika çalışmaktadır.

Türkiye’de bir metal işçisi 1 kg kahve alabilmek için2 saat 4 dakika çalışmaktadır. Oysa Danimarka ve Finlandiyaişçileri 13 dakika, Alman işçisi 23 dakika, Fransız işçisi 27dakika, İspanyol işçisi 28 dakika, İtalyan işçisi 51,5 dakika,Avusturya işçisi ise 32 dakika çalışmaktadır.

ÇALIŞMA YAŞAMINDAN

Eylül 2006 TÜFEBir önceki aya göre: % 1,29Bir önceki yılın Aralık ayına göre: % 6,65Bir önceki yılın aynı ayına göre: % 10,55Oniki aylık ortalamalara göre: % 9,05

Eylül 2006 ÜFEBir önceki aya göre: % - 0,23Bir önceki yılın Aralık ayına göre: % 11,54Bir önceki yılın aynı ayına göre: % 11,19Oniki aylık ortalamalara göre: % 7,06

Vergi Oranları

2006 yılında uygulanacak gelir vergisi dilimleri vevergi oranları:

7.000 YTL’ye kadar % 15

18.000 YTL’nin7.000 YTL’si için 1.050, fazlası % 20

40.000 YTL’nin18.000 YTL’si için 3.250, fazlası % 27

40.000 YTL’den fazlasının40.000 YTL’si için 9.190, fazlası % 33

Kıdem Tazminatı Tavanı1 Temmuz 2006 tarihinden geçerli olmak üzere:Aylık katsayı : 0,044745Taban aylığı katsayısı: 0,55983

Yıllık tavan: 1.857,44 YTL.

SSK Prim Alt ve üst Sınırı1 Ocak 2006’dan itibaren:

S.S.K. Prim TabanıGünlük: 17,70 YTL.Aylık: 531,00 YTL.

S.S.K. Prim TavanıGünlük: 115,05 YTL.Aylık: 3.451,50 YTL

Asgari Ücret1 Ocak 2006 - 31 Aralık 2006 tarihleri arasında16 yaş üstündeki çalışanlar için:

Brüt: 531,00 YTL.Net: 380,46 YTL.

16 yaşından küçük çalışanlar için:Brüt: 450,00 YTL.Net : 322,43 YTL.

(2003=100)

(2003=100)

Yoksulluk ve Açlık SınırıDört kişilik

ailenin gıdaharcamalarınınyanı sıra konut,ulaşım, giyim,sağlık, eğitimgibi ihtiyaçlarıdikkate alınarakhesaplananyoksulluk sınırı, Eylül ayı için: 1.902 YTL olarak hesaplandı.

Açlık sınırı olarak belirlenen, dört kişilik bir aileninyeterli beslenebilmesi için gerekli aylık gıda harcaması tutarıise, Eylül ayında 586 YTL oldu.

Çok çalışıp Az kazanıyoruz

Vergi politikaları, kamu kaynaklarının elde edilmesindehangi kesimlerinin çıkarlarının korunacağının, yükün hangikesimler üzerine yıkılacağının belirlendiği sınıfsal özelliğesahip politikalardır. Bu politikalar hükümetlerin sınıfsaltercihlerinin de belgesi konumundadır. Dolaylı vergilerin(temel gıda, giyim, ulaşım vb. mal ve hizmetler üzerindekivergiler) toplam vergi gelirleri içindeki payının yüksekdüzeylerde olması, o ülkede vergi adaletsizliğinin yüksekolduğunu gösterir. Çünkü Mal ve Hizmetler üzerindenalınan vergiler tüm kesimlere gelir düzeylerine bakılmaksızınaynı miktarda alınan vergilerdir. Türkiye çok kazanandançok, az kazanandan az vergi almak yerine, dolaylı vergilereyönelmektedir. Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirineoranı OECD ülkelerinde ortalama % 30 iken, ülkemizdebu oran % 70 gibi çok yüksek bir düzeye yaklaşmaktadır.

Hükümet uyguladığı politikalarla, kayıtdışı ekonomiyegöz yumarken, sermayeye vergi indirimleri ve imtiyazlarısağlamakta, vergi geliri olarak temel gıda harcamalarından,ısınmadan, giyimden, ulaşımı görmektedir. Bu da yükünyoksul halk kitlelerinin, emekçilerin üzerine yıkılmasıanlamına gelmektedir.

Kamu emekçisinden, işçiden verigisini tıkır tıkır alanhükümet, vergi mükelleflerinin çoğundan vergi alamıyor.

SERMAYE VERGİ KAÇIRIYOR

Vergi denetçilerinin raporuna göre 2005 incelemelerinde,beyan edilen her 100 YTL’ye karşılık, 119 YTL’nin devlettenkaçırıldığı gözler önüne serildi. Bir başka ifadeyle, denetlenen104 bin 578 mükellefin toplam kazancının 71.2 milyar YTLolduğu, ancak bunun yüzde 54.3’lük bölümünün gizlendiği

ve beyanlarda yer almadığı görüldü.

2005 yılı vergi incelemeleri, en fazla kaçağın damgavergisinde yaşandığı sonucunu da verdi. Kaçak oranının,toplam gelir içinde yüzde 77.33’e ulaştığı damga vergisini,yüzde 75.71’lik oranla banka ve sigorta muameleleri vergisiizledi. Banka ve sigorta muamelelerine yönelik 2 bin 487incelemede, 8.4 milyar YTL’lik beyana karşılık, 26.3 milyarYTL’nin devletten kaçırıldığı tespit edildi. Kaçak oranıgeçici vergide yüzde 75.66, veraset ve intikal vergisindeyüzde 66.92, kurumlar vergisinde yüzde 53.35, KDViadelerinde yüzde 35.73, gelir vergisinde yüzde 33.32,katma değer vergisinde de yüzde 15.87 olarak hesaplandı.

İŞÇİNİN GELİR VERGİSİ

MESS tarafından hazırlanan, BİZ BİZE dergisinde“işçinin gelir vergisi yüzde 10 olmalı“ başlıklı bir yazımanşetten verildi. Oysa vergi indirimi işçinin ücretineyansımıyor. Yani MESS bu talebi ile aslında kendi üyelerininvergisinde indirime gitmeye çalışıyor, işçinin değil. Zatenuzunca bir süredir, sermaye çevrelerinin temel taleplerindenbirini istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması konusuoluşturmaktadır. Kamuoyuna yansıyan boyutu ile hükümetin işverenlerin bu taleplerini yerine getirmek için gereklihazırlıkları başlattığı anlaşılmakta. İşveren çevrelerinintalepleri, ''prim oranlarının düşürülmesi ve vergi oranlarınınazaltılmasına, kıdem tazminatlarının gasp edilmesineodaklanmaktadır. Bizim talebimiz açık, vergide adalet,kayıtdışının kayıt altına alınması, dolaylı vergilerin payınınazaltılması, asgari ücret üzerinden verginin kaldırılarakücretlere yansıtılması.

MESS’in vergi indirim talebikendisi için




Birleşik Metal-İşEkim 200614

12 Eylül Askeri Darbesi

12 Eylül 1980 darbesinin bir yıldönümünü daha geride bıraktık. 12 Eylül1980 kolay unutulur bir tarih değil. Ancakaradan da az zaman geçmedi.

O gün doğan çocuklar bu gün 26yaşında iş güç sahibi olgun delikanlıoldular. 12 Eylülde delikanlı olanlarınbirçoğu bu gün torun seviyordur.Neresinden baksanız o günle bu günarasında bir kuşak yetişmiş, ikincisi deyola çıkmış durumdadır.

12 Eylül 1980 de emir komuta zinciriiçerisinde Türk Ordusu Yönetime elkoymuştur. Yönetime el koyan beş generalABD eski büyük elçisi tarafından bizimçocuklar olarak tanımlanmışlardır.

Askeri darbenin en büyük nedeniiçeride akan kardeş kanını durdurmaktır.Darbe sonrası sık sık 12 Eylül 1980 öncesiher gün yirmi insanın öldürüldüğüanımsatılarak birazcık yakınan, birazcıkfarklı bir ses çıkartmak isteyenler 12 EylülÖncesine dönmek isteyen vatan hainleriolarak suçlanmışlarıdır.

12 Eylülle HesaplaşmaYapılamamıştır

Askeri darbe yapıldığında başbakanolan Demirel sık sık 12 Eylülde dökülenkanın 13 Eylülde bıçakla kesilir gibi nasıldurduğunu, imalı bir ifadeyle sorup,darbeyi yapanların 11 Eylül 1980 tarihindede güvenlikten sorumlu olduklarınıanımsatmış, ancak başbakan, hattaCumhurbaşkanı olduğunda bu sözleriniunutup, 12 Eylül generalleriyle barışmayolunu seçmiştir.

12 Eylül darbesini yapanlarlademokrasi güçleri yüz yüze birhesaplaşmayı gerçekleştiremedikleri gibi,12 Eylül Hukukundan da muhalefetteykenyakınıp iktidar olan her siyasi partiiktidarda bu hukukun arkasınasaklanmıştır.

Bir kuşak ezilmiş, yok edilmiş, suçluilan edilip ceza evlerinde , işkencelerdesüründürülmüş, göz altında kaybedilmiş,sakatlanmıştır. 12 Eylül sonrası gençolmak, ülke sorunlarına karşı duyarlıolmak utanılır bir davranış olarakgörülmüştür.

12 Eylül 1980 İşçiler İçinde KaraGünlerin Habercisi Olmuştur

İşçi Recep 12 Eylül 1980 de doğmuşsabu gün boğuştuğu bir çok sorunun o günbaşına sarıldığını bilmiyordur.

Biz ona bir şeyleri anımsatmayaçalışalım:

1961 yılına kadar sürekli yasaklıkalmasına, Ülkede sanayileşmenin geçbaşlayıp yavaş gelişimine karşın, sendikalhareket 1961-1980 arasında hızlagelişmiştir.

Ne var ki bu gelişme aynı hızlasürmemiş 12 Eylül 1980'de bıçaklakesilmiş gibi durmuş, üç yıl süren yasaklıdönemde ülke işçi hareketinin ikikonfederasyonu kapatılıp yöneticileritutuklanmış, Anayasa ve Yasalarla ellerikolları bağlı olarak çıkmıştır.

14 Eylül 1980 günü MGK 3 nolubildirisiyle 54 bin işçinin sürdürdüğügrevler sona erdirilmiş, grevleryasaklanmıştır.

12 Eylül 1980'de DİSK, MİSKyöneticileri tutuklanmış, DİSK, MİSK veHak-İş ve bağlı sendikaların bankalardakiparaları bloke edilmiş,binalardaki değerlievrak malzeme ve paralar muhafaza altınaalınmıştır.

Yaklaşık beşyüz bin işçinin sendikasıkapatılmış, Türk-İş ve bağlı sendikalarındatoplu iş sözleşmesi yapma haklarıellerinden alınmış, işçi ücretleri dört yılboyunca YHK tarafından belirlenmiştir.

12 Eylül 1980'den sonra hemçalışanlar hem sendikalar açısındanyasaklı bir dönem başlamıştır.

Başta Anayasa olmak üzere, çalışmayaşamını düzenleyen yasaların tamamıyasakçı bir anlayışla, sosyal koruma ilkesibir tarafa itilerek, biçimsel eşitlik anlayışıön plana çıkarılarak ve sendikalaşma,grev ve toplu iş sözleşmesi gibi haklarkerhen tanınarak hazırlanmıştır.

TİSK XII. Olağan Genel Kurulundaçalışma yaşamında yapılması istenilentüm değişiklikler ise istisnasız hemenhemen rapordaki gibi tek yanlı olarakAnayasa ve Yasalara geçirilmiştir.

TİSK 'in o zaman ki başkanı HalitNarin bu durumu işçileri kastederek birazda onların anası ağlasın diyeyorumlamıştır.

1982 Anayasanın öngördüğü biçimseleşitlik anlayışı tarafsızlığı değil,güçsüzükorumasız kılarak, sonuçta güçlüden yanataraf olmayı getirmiştir.

1982 Anayasası grev hakkınıkorumayı değil kerhen tanıdığı bu hakkı,ayrıntılı hükümleriyle sınırlamayıhedeflemiştir.

Anayasa siyasal grev hakkını ortadankaldırmış, 2821 sayılı Yasa, sendikalarınsiyaset yapmalarını, siyasi partilerdeyönetim organlarında görev almalarınıyasaklamıştır.

Genel Grev ve dayanışma Greviyasaklanmıştır.

Hak grevinden anayasal güvencekaldırılmış, yasada yapılan grev tanımıylahak grevi yasal grev tanımının dışınaçıkartılmıştır.

TSGLK içerdiği formalite tuzaklarıyla,sendikaların yetki almasınıolanaksızlaştırmış, işverenesendikasızlaşmayı sağlayabilmesi içinolanaklar sunmuştur.

TSGLK'da grev ertelemesi ile grevyasaklama aynı sonuca bağlanarakerteleme adı altında yasaklamakurumlaştırılmıştır.

Yasaklar Yozlaştırır12 Eylül hukuku ile elleri kolları

bağlanan, örgütlenemeyen, örgütlendiğiyerde grev yapıp hak alamayan,imzaladığı toplu iş sözleşmesini dahikoruyamayan, kısaca işçilerin sorunlarınıçözemeyen sendikal yapı hızlaprofesyonelleşip hizmet sendikacılığınayönelmiştir. Oteller, eğitim tesisleri,kooperatifler kurmaya başlamışlardır.

Sendikaların asli işlerini yaptığıkoşullarda oldukça yararlı olan buhizmetler sendikaların asli işleriniyapamadığı koşullarda anlamlı olmaktançıkmıştır.

İşin daha kötüsü yasaklar içerisindebunalan sendikacılar işçi sınıfınınsorunlarını çözemeyince kendi sorunlarınıçözmeye yönelmiş, giyim kuşamındanyaşam tarzına kadar işçi gibi yaşamayanişçi gibi düşünmeyen bir sendikacı tipiortaya çıkmıştır.

Bu yasaklamalar sonucu sendikalar;

işçilerin uzman muhasebe örgütlerinedönüşmüş,

sendikalar inandırıcılıklarınıyitirmişler,

İşçilerin dayanışma duygularızayıflamış,

bireysel çıkış yolu arayışları artmış,Sendika içi yaşam kısırlaşmış,

sendikalar önemli ölçüde üyekaybetmişlerdir.

Kısaca Halit Narin’in söylediği gibiİşçi Receplerin anası ağlamaya devametmiştir.

Sendikal yaşamın üzerine çöreklenmişolan 12 Eylül Hukukunu hesaba katmadanişçi Receb’in de sendikasının dadurumunu değerlendirmek olanaklıdeğildir.

Uzun lafın kısası İşçi Recep halen 12Eylül hukukundan kurtulamamıştır. Buhukuktan kurtulamadığı sürece de dahaanası uzun süre ağlayacaktır.

Yasalardan, yönetmeliklerden doğanhaklarımızı ne kadar biliyoruz?Haklarımızı savunabilmemiz için neyapabiliriz? Tüm sorunlarınızı bize iletebilirsiz... Sorularınız Av. MuratÖzveri tarafından yanıtlanacaktır...

12 Eylül 1980’de doğanİşçi Recep

İşçi Recep halen 12 Eylül hukukundan kurtulamamıştır. Buhukuktan kurtulamadığı sürece de daha anası uzun süreağlayacaktır.




1929 yılında Burdur’da doğdu.

Gönen Köy Enstitüsü’nü bitirince (1948)beş yıl köy öğretmenliği yaptı.

TÖS ( Türkiye Öğretmenler Sendikası)ve TÖDMF ( Türkiye Öğretmen DernekleriMilli Federasyonu ) Genel Başkanı oldu.Baykurt bu etkinliklerinden ötürü 1971’ desıkıyönetimce tutuklandı; askeri mahkemeönünde uzun süre yargılanıp beraat etti.

Öğrenciliğinde Köy EnstitüleriDergisi’nde ( Temmuz 1946), Tahir Baykurtimzalı şiirleriyle sanat hayatına girdi. Şiiri,köy notları ve hikayeler izledi, sonra romanageçti.

Yazarken bütün endişesinin “içinde doğupyetiştiği köylülerin hallerini, sanatıngerçeklerini de göz önünde tutarak ortaya

sürmek; sanatın en iyi amacının, hem konusuolan insanı hem de okuyanı, bulunduğudurumdan biraz daha ileri sıçratmak”olduğunu belirten Baykurt, bu yönüylegerçekçi, devrimci romancılarımız arasındayer aldı.

Eserlerinden bazıları:Romanları: Yılanların Öcü (1954),

Irazcanın Dirliği (1961), Onuncu Köy (1961),Amerikan Sargısı (1967), Tırpan (1970),Köygöçüren (1973), Keklik (1975), YüksekFırınlar (1983), Koca Ren (1986), YarımEkmek (1997).

Hikaye Kitapları: Çilli (1955), EfendilikSavaşı (1959), Karın Ağrısı (1961), (1964),

Anadolu Garajı (1970), On Binlerce Kağnı(1971), Can Parası (1973), İçerdeki Oğul(1974), Sınırdaki Ölü (1975), Gece Vardiyası(1982), Barış Çöreği (1982), Duirsbug Treni(1986), Dikenli Tel (1998).

Toplum –eğitim yazıları: Efkar Tepesi(1960), Şamaroğlanları (1976).

Halk kitabı: Kerem ile Aslı (1974), KaleKale (1978).

Çocuk kitapları: Topal Arkadaş, YandımAli, Sakarca, Sarı Köpek.

Kitaplarının bir çoğu film oldu, çoğuçeşitli dillere çevrildi.

11 Ekim 1999 tarihinde kaybettik.


FakirBaykurt

MUTLULUKLARIMIZ

ÜZÜNTÜLERİMİZBursa-Eskişehir Şubemizde örgütlü Asil

Çelik işyerinden Kadriye-Tayfun Uçar, Emel-Özer, Serdar-Günay, Canan-Turhan, Eda-Mehmet, Dilek-Abdullah, Canan-HüseyinGül, Tuğba-Aydın, Erhan Eroğlu-Ayla,Çiğdem-Murat, Pembenur-Hasan, Şaduman-Osman, İlknur-Murat evlendi. ErkanUygun’un oğlu Tezcan, İsmail Kazan’ın oğluSalih, Nihat Önes, Nejdet Demirbaş’ın oğullarıve Hüseyin Cortan oğlu Atalay sünnet oldu.Prysmian’dan Metin Övünc'ün oğlu Besimve Selçuk Bayraktar'ın oğlu NezihcanÊ sünnetoldu, Kerim Denizcioğlu ile Melike evlendi.

Kocaeli Şubemizde örgütlü Beksa’danSerdar Terlankuş, Özkan Kara, İlker Ataevlendi. Bekir Yolcu, Ercan Daş’ın çocuklarıdünyaya geldi. Corus Yasan’dan CihanGökçen’in çocuğu oldu. AD Demirel’denÖzkan Özcan, Cavit Aslan evlendi. AnadoluDöküm’den Mecit Ulutezel evlendi. ErciyasBoru’dan Hakkı Aksoy evlendi ve İrfanDemirtaş, Fedai Çetin’in çocuğu dünyayageldi.

İstanbul 1 Nolu Şube Sekreterimiz AdnanDeniz’in oğlu Emre sünnet oldu. AnadoluIsuzu’dan Mustafa Ağılönü, Mehmet Bakan,Fikret Serçe, Murat Sepetçi, Mehmet Saruhan,Nihat Altaylı, Murat Kuyugöz, Tuncay Şahin,Mehmet Çulha, S. Fatih Alpoğut, Mesut Keleş,İsmail Yaman, Emin Bahadır, Erdinç Toy’unçocukları dünyaya geldi. Hasan Şahin, SertaçYavuz, Mert Gökçukur, Erol Kılıç, BoraÇaylak, Mesut Şenkal evlendi. ABBElektrik/Dudullu’dan Aşkın Saygılı’nın oğlu,Ercan Öztürk’ün oğlu dünyaya geldi.Alkom’dan Aydın Yıldız, Barış Yıldırımevlendi. Halil Erel, Mehmet Fidan nişanlandı.Burhan Kalaycı’nın ve Mustafa Kaplan’ınçocuğu sünnet oldu. Faruk Çengel, HıdırÇevik, Serdar Karataş ve Çetin Celep’inçocukları dünyaya geldi. Anadolu Motor’danFırat Ergin evlendi. Eğe Sanayi’nden HakanSarıtepe’nin kızı dünyaya geldi. Aksan’danHakan Daştan nişanlandı. Mert Akışkan’danTemsilcimiz Kemal Coşkun’un kızı Eylemevlendi. Özarar’dan Serhat Akkaya’nın oğludünyaya geldi. Gürkan Elektrik’denTemsilcimiz Ahmet Çetin’in kızı nişanlandı,Ali Acar, Kenan Aktaş, Hatice Tarakçı evlendi.Muhammet Cuni’nin oğlu, Naci-Ayşe Gürsoyçiftinin kızı, Sinan Kaya’nın kızı, ZekeriyaÇayır’ın oğlu dünyaya geldi.

Anadolu Şubemizde örgütlü Çimsataş’danTarık Taş’ın çocuğu, Ahmet Yıldız, ZaferAydoğan, Resul Belet, Nihat Mahmutlar, İsaHayta, Erhan Harma, Halil Acar, Tufan Kuş,Hakan Gökdağ, Turgay Tanrıverdi, AhmetÖzdemir, Cem Doğan, M. Hamdi Oktay’ınkızları, Muhammet Metin, Murat Taşkıran’ınerkek çocukları dünyaya geldi. Cumali Şeker,Hüseyin Dinçyürek, Ersin Demirsoy, MuratKuş, Süleyman Özer, Osman Üstün, SerkanKır, Ali Esen, F. Mehmet Gün, Erkan Kınay,Fevzi Ertekin, Serdar Yaylak, Ramazan Keleş,Erdal Yazgı, Mehmet Tenik, Erhan Kaya veMustafa Avşan’ın kızı evlendi. DİTAŞ’danKemal Kürk’ün oğlu sünnet oldu. AdemGüner ve Şefik Öztürk’ün oğulları evlendi.Bülent Aktaş, Ali Mazlum, Bülent Açıkgöz’ünçocukları ve Mehmet Memiş’in torunudünyaya geldi. Sağlık Bakanlığı Ana DonatımMüdürlüğü’nden Halil Yavuz oğlunu,Abdullah Yel ise kızını evlendirdi. DİTAŞ’danMahmut Akpınar, Bayram Taş, SüleymanÜlgen, Cafer Demir ve Ramazan Güngörçocuklarını sünnet ettirdi.

Sağlık Bakanlığı 9 Nolu Donatım BölgeMüdürlüğü/Erzurum’dan emekli olanüyelerimiz Haydar Bayrak ve FahrullahAkçı’ya bundan sonraki yaşamlarındamutluluklar diliyoruz.

Gebze Şubemizde örgütlü Akardanişyerinden Mustafa Solmaz, Ömer Emir,Doğan Temirkıran, Tayfun Kuda veAbdulkadir Fidan evlendi. Kamil Kaya’nınçocukları sünnet oldu. Askam’dan İsmailÖzsoy, Necati Ergün ve Recai Oral’ınçocukları sünnet oldu. Ali Memioğlu evlendi.Arfesan’dan Turgay Ak, Ali Er ve MuratSarıtaş’ın çocukları oldu. Aşkın Soğuksu,Edip Töngel ve Servet Akdağ’ın çocuklarısünnet oldu. Tuncay Kolyoncuoğlu evlendi.Arpek’den Berkant Tunç’un çocuğu oldu.Mehmet Üzümcü’nün çocukları sünnet oldu.Ferdi Karaca, Ersin Karaçay ve Samet Özlemevlendi. Dostel Makine’den Kamil Yakut’unçocuğu oldu. Makine Takım’dan Taner Esenevlendi. İlhan Güler’in çocuğu sünnet oldu.Tempa Pano’dan Cafer Bostan’ın çocuğuoldu. Şahin Motor’dan Emin Celep, NemciAydemir ve Semih Keskin’in çocukları sünnetoldu. Durmuş Özkan’ın çocuğu oldu. YücelBoru’dan Ozan Eyican, Murat Akan ve NihatKeskin’in çocukları oldu.

İstanbul 1 Nolu Şubemizdeörgütlü Anadolu Isuzu’dan AdıgüzelBoyalı’nın annesi, Refik Sarısoy’unbabası, Cengiz Tokbaş’ın babası,Bülent Yeşilyurt’un babası vefat etti.ABB Elektrik/Dudulu’dan GündüzKorkmaz trafik kazası geçirdi.Alkom’dan Abdulhamit Yeşilova’nınbabası, Serdar Karakoç’un babasıvefat etti. Eğe Sanayi’den SavaşDahil’in evi yanmıştır. AksanMetal’den Güngör ve TuncayKara’nın babası kalp ameliyatı oldu.Mert Akışkan’dan Saim Tunç’unbabası vefat etti. Gürkan Elektrik’denMurat Bacaksız ameliyat oldu.

Anadolu Şubemizde örgütlüÇimsataş’dan M. Fatih Kılınçkını,Hasan Yılmaz, M. Yaşar Duran,Mustafa Demirel, Tuncay Sarı, AliBoz, Serkan Tıraş, Adnan Topak’ınbabası, Erdal Eraslan’ın kardeşi vefatetti. Bakım Onarım Bölüm ŞefYardımcısı Necmettin Oktay vefatetti. DİTAŞ’dan Ali İhsan Öcal’ınablası, Eyüp Köksal’ın eşi vefat etti.Elvan Şahiner’in ağbisi ve yengesitrafik kazası geçirdi ve yengesi vefatetti, ağabeyinin tedavisi devam ediyor.Bülent Aktaş’ın eşi ameliyat oldu.Sağlık Bakanlığı 10 Nolu DonatımBöl. Müdürlüğü/Kayseri’den MehmetKarabulut vefat etti. Sağlak Bakanlığı11 Nolu Donatım Böl. Müdürlüğü

/Trabzon’dan İbrahim Şentürk’ünkardeşi, Hasan Kurağ’ın annesi vefatetti. Sağlık Bakanlığı Ana DonatımMüdürlüğü’nden Şube YönetimKurulu üyesi Satılmış Yılmaz’ındedesi ve temsilcimiz RamazanBağ’ın dedesi vefa etti. Çemaş işyeribaştemsilcimiz ve Şube YönetimKurulu üyesi Salih Çicek ameliyatoldu. DİTAŞ’dan temsilci TamerÇivioğlu ve eşi, Yücel Özen, BülentÇıtacı, Recep Avcı ve BülentTemizkan ameliyat oldu.

Gebze Şubemizde örgütlüAkardan işyerinden Olgun Karataş işkazası geçirdi. Askam’dan OktayKolçakoğlu ameliyat oldu.Sarkuysan’dan Erol Usta geçirdiğikaza sonucu ameliyat oldu. TempaPano’dan Serkan Yeşildağ ameliyatoldu. Dostel Makine’den MuhammetGüney iş kazası geçirdi.Akkardan’dan Zait Öztaş’ın babasıve Özay Karaca’nın annesi vefat etti.Çayırova Boru’dan Serkan Gül vefatetti. Dostel Makine’den Selim Yükseltrafik kazasında vefat etti.Sarkuysan’dan Volkan Korkmaz veErdem Kaya’nın babaları vefat etti.Şahin Motor’dan Erdal İdin’inkayınpederi vefat etti. NemciAydemir’in eniştesi vefat etti. YücelBoru’dan Süleyman Erçetin’in babasıvefat etti.

Eğitimci, yazar, örgütlü mücadeleninunutulmaz lideri.

Onun için yazılacaklar bu satırlara sığmaz.Kaybedişimizin 7. yılındayız. Daha dün

gibi, çünkü yaşıyor…Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

DİSK’e bağlı Türkiye Maden İşSendikası 13. Bölge Temsilcisi veBirleşik Metal-İş Bursa ŞubeOrganizatörü Özcan Peşken vefat etti.

Bursa-Eskişehir Şubemizdeörgütlü Asil Çelik işyerindenAlaattin Akbaş vefat etti.

Kaybettiklerimize Tanrı’dan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz





Üniversitelerin, liselerin giderek daha fazla orandaözelleştirmeci, piyasacı yeni liberal politikaların etkisialtında girdiği bir dönemdeyiz. Eğitimin bütünüyle ticaretalanı haline geldiği bu süreçte, katkı payları, harçlar,yurt ve kredi gibi sorunlar öğrenciler ve onların aileleriiçin daha fazla içinden çıkılmaz bir hale geliyor.

Kamu hizmetlerinde yaşanan hızlı piyasalaşma eğilimiile daha fazla alana yayılan sermayeye nitelikli işgücüyetiştirme amacı taşıyan meslek liseleri, yüksek okullarve fakülteler, geleceğin işçi ve kamu emekçisi olacakgençleri, daha öğrencilik yıllarında emek sermayeçelişkisinin acımasız kollarına itiyor.

Sosyal devletin bir gereği olanparasız eğitim hakkı, IMF güdümlüuygulamalarla gasp edilirken, bilgisermayeleşiyor. Giderek daha fazlaöğrenci ise, ucuz işgücü olarakpiyasada istihdam ediliyor.Uzmanlık, yetkinlik, staj vb.uygulamalar emek sömürüsününyeni alanları olarak biçimleniyor.

Müşteri-işçi ikilemi içinesıkıştırılan öğrenciler, piyasalaşmaeğilimindeki üniversitelerde, ortakdayanışma deneyimlerinden uzak,bireyselliğin ve rekabetin kutsandığıbir eğitimin içinde haklarınıaramaktan yoksun, sendikalbilinçten, ortak çıkarları içinmücadele perspektifinden mahrum

bir biçimdekendisine sunulanaitaat eden birkonumda.

Emekçi çocukları, yetersiz krediler ve yurtlar, yüksekharçlar yüzünden eğitim süreçlerini çalışarak yürütmekzorunda kalıyor. Piyasa bu ucuz işgücünü emiyor, işçiücretlerini düşük tutmanın, kuralsız çalışmanın bir aracıolarak kullanıyor.

Artık liselerde, üniversitelerde öğrencilerin birlik vedayanışması için sendikaları olacak. Artık çocuklarımız,kardeşlerimiz daha onurlu ve güzel bir gelecek içinbizimle aynı konfederasyon çatısı altında mücadeleedecek. Geleceğin işçileri ve kamu emekçileri öğrencilikyıllarında sendika ile tanışacak. Bölüşüm kavgasındandaha fazla pay almak için bizimle aynı safta yer alacak.DİSK, bu anlamıyla Türkiye’de bir ilke imza atıyor. 28-30 Temmuz 2000 tarihindeki Genel Kurul’da, “Gençlikve Sendikal Hareket” üzerine alınan “Karar”da, tümgençliğe yönelik yürütülecek faaliyetlerin yanı sıra,öğrenci gençliğin örgütlenmesi için bir “ÖğrenciSendikası” kurma çalışması başlatılması hedefi somutbiçimde ifade edilmişti. Öğrenci sendikaları içinçalışmalar başladı.

Bu çağrıya yaklaşık 80 bin kişi yanıt verdi.. Barışarock’undördüncüsü, büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi..

Bir yanda çadırlar, bir yanda demokratik kitle örgütlerininstandları, bir yanda tiyatro gösterileri, bir yanda sinemafilmleri… bir yanda söyleşiler, bir yanda konserler.. vegençliğin büyük enerjisi vardı…

Öğrenciler Sendikalaşıyor

“Müziği alıp satmayanlar, müziği yapanlarla birlikte, barış isteyenler, başka bir dünyayaçapkınca göz kırpanlar, arsız muhalifler, biz yaramaz çocuklar 26-27 Ağustos'ta Sarıyer MehmetAkif Ersoy Piknik Alanı'ndayız. Ki gelen meydanlarda bağırmak ve sokak başlarında adını anmakvaktidir… Gelen şarkı söyleme, tiyatro yapma, muhalefet icra etme, karikatür çizme, barış içinbin turna uçurma, çakırkeyif olma, kamera obscura ve şenlik ve şenlik ve şenlik mevsimidir.”

Karşı festivalde, konfederasyonumuz DİSK ve sendikamızın standları da yer aldı…Yayınlarımızın tanıtıldığıstandta eylem ve yürüyüşlerden görüntüler, savaş karşıtı afişlerimiz ve çadırlarımız vardı..

Genel Başkanımızla birlikte gençlere broşür dağıttık,sendikalı mücadeleye çağırdık.. Alanda sloganlarımızlayürüyüş yaptık..

Moğollar'a, artık marşımız olan "Birşey Yapmalı" adlıeserleri için bir teşekkür plaketi verdik.. Hep bir ağızdan savaşakarşı ses çıkardık. Hükümete “Lübnan’a asker gönderme”çağrısı yaptık.




Documents

EKİM 2006 GrupToplu Sözleşmelerde uyuşmazlık Mücadele ... · SAYI 178 EKİM 2006 GrupToplu Sözleşmelerde uyuşmazlık Mücadele sırası metal işçilerinde İşçi sınıfı