8
YENILENEBILIR ENERJI ÜRETIMI SÜREKLI ARTIYOR Türkiye brüt elektrik enerjisi tüketimi 2015 yılında 265.7 milyar kWh olurken, 2016 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 3.3 artarak 278.3 milyar kWh oldu. Elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 4.9 oranında artarak 274.7 milyar kWh olarak gerçekleşti. GAZETESİ’NİN ÜCRETSİZ İLAN EKİDİR ENERJi EÜAŞ İŞLETME HAKKI DEVREDİLEN SANTRALLER YAP İŞLET SANTRALLERİ YAP İŞLET DEVRET SANTRALLERİ SERBEST ÜRETİM ŞİRKETLERİ LİSANSSIZ SANTRALLER TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ KURULUŞ VE YAKIT CİNSLERİNE GÖRE KURULU GÜÇ KURULUŞLAR TOPLAM 78.497,40 100 2.321 78.788,50 100 2.409 20.105,00 1.477,50 6.101,80 1.637,30 48.258,10 917,30 25,6 1,9 7,8 2,1 61,5 1,2 72 66 5 16 1.060 1.102 20.363,40 1.477,50 6.101,80 1.378,90 48.475,80 991 25,8 1,9 7,7 1,8 61,5 1,3 73 66 5 15 1.067 1.183 2016 YILI SONU KURULU GÜÇ MW KATKI % SANTRAL SAYISI ADET KURULU GÜÇ MW KATKI % SANTRAL SAYISI ADET 28 ŞUBAT 2017 SONU İTİBARİYLE E lektrik tüketiminin 2020 yılında yıllık yaklaşık yüzde 6.9 artışla 392 TWh’e ulaşacağı tahmin ediliyor. 2016 yılında sisteme toplam 5.899 MW’lik yeni santral eklenerek, kurulu gücümüz 2016 sonu itibariyle 78.497 MW seviyelerine ulaştı. 2016 yılında elektrik üretimimizin yüzde 32.1’i doğal gazdan, yüzde 33.9 ‘u kömürden, yüzde 24.7 ‘si hidrolik, yüzde 5.7 ‘si rüzgardan, yüzde 1.8’ i jeotermalden ve yüzde 1.81’i doğal kaynaklardan elde edildi. 2016 yılı itibariyle Türkiye’nin kurulu gücü içerisinde EÜAŞ yüzde 27.8, serbest üretim şirketleri yüzde 59,yap-işlet santralleri yüzde 8.3, yap-işlet-devlet santralleri yüzde 3.2, işletme hakkı devredilen santraller yüzde 1.3 ve lisanssız santraller yüzde 0.4 lük paya sahip bulunuyor. Ülkemizde elektrik enerjisi üretim santralleri sayısı 2016 yılı sonu itibariyle 2321 adede yükseldi. Mevcut santrallerin 597 adedi hidrolik, 39 adedi kömür, 171 adedi rüzgar, 31 adedi jeotermal, 260 adedi doğalgaz, 1045 adedi güneş, 178 adedi ise diğer santrallerden oluştu. Ülkemiz elektrik altyapısının güçlendiği, tüketim artışına parelel olarak üretim artışının da yaşandığı 2016 yılında elektrik sistemimizin Avrupa elektrik sistemiyle de bağlantısı güçlendi. Enerji üretiminde yenilenebilir enerji yatırımları her geçen gün artış gösteriyor. Kaynakların sürekli olması ve çevresel zararların en aza düşürüldüğü yenilenebilir enerji yatırımları ülkemizde sürekli yükseliyor. Türkiye’deki jeotermal potansiyelinin 2000 MW civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu güne kadar bu gücün sadece yaklaşık 450 MW’lik kısmı kullanılabiliyor. Rüzgar enerjisinde kurulu güç 5.751.3 MW 2 016 yılı sonu itibariyle ülkemizde işletmede olan lisanslı rüzgar enerji santrallerinin kurulu gücü, 5.751.3 MW’a ulaştı. Türkiye’de yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7.5 m/s üzeri rüzgar hızlarına sahip alanlarda kilometre kare başına 5 MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık gelen toplam alan Türkiye yüz ölçümünün yüzde 1.3 ‘üne denk geliyor. Rüzgar, güneş radyasyonunun yer yüzeyini farklı ısıtmasından kaynaklanıyor. Yer yüzeyinin farklı ısınması, hava sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olmasına, bu yüzden farklı basınçta havanın hareketine neden olur. Dünyaya ulaşan güneş enerjisinin yaklaşık yüzde 2’si kadarı rüzgar enerjisine çevrilir. Rüzgarın özellikleri, yerel coğrafi farklılıklar ve yer yüzünün homojen olmayan ısınmasına bağlı olarak zamansal ve yöresel değişiklik gösterir. Rüzgar hız ve yön olmak üzere iki parometre ile ifade edilir. Rüzgar hızı yükseklikte artar ve teorik gücü de hızının küpü ile orantılı olarak değişir. Rüzgar enerjisi uygulamalarını ilk yatırım maliyetlerinin yüksek, kapasite faktörlerinin düşük oluşu ve değişken enerji üretimi gibi dezavantajları yanında çeşitli özellikleri de bulunuyor. T ürkiye geçtiğimiz on yılda kaydettiği ekonomik büyümeye parelel olarak dünyanın en hızlı büyüyen enerji piyasalarından biri haline geldi. Enerji dağıtımının tamamen özel sektöre devredildiği ve enerji üretim varlıkları özelleştirilmesinin önümüzdeki beş yıl içerisinde tamamlanmasının planlandığı bu dönemde başarılı bir biçimde uygulanan özelleştirme programı, ülkenin enerji sektörüne son derece rekabetçi bir yapı ve büyüme için yeni ufuklar kazandırdı. Türkiye , geniş bir yerel piyasaya sahip olmanın yanı sıra stratejik açıdan bir çok büyük enerji tüketicisi ve tedarikçisi arasında yer alarak bölgesel bir enerji üssü konumunda bulunuyor. Mevcut ve planlanan petrol/gaz boru hatları Türkiye’nin enerji fiyatları üzerindeki kontrolünün artmasını sağladığı gibi enerji köprüsü rolünü de güçlendiriyor. 2023 yılında Türkiye’nin enerji talebini karşılamak için gerekli toplam yatırım tutarının son on yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katını aşarak yaklaşık 110 milyar dolar olması bekleniyor. 2023 yılında Türkiye’nin enerji talebini karşılamak için gerekli toplam yatırım miktarının , son on yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katını aşarak yaklaşık 110 milyar dolar olması bekleniyor. ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2023 HEDEFLERİ • Kurulu güç kapasitesini 120 GW’a çıkarmak • Yenilenebilir enerji kaynakları payını yüzde 30’a yükseltmek • Su enerjisini en üst düzeye çıkarmak • Rüzgar enerjisine dayalı kurulu güç kapasitesini 20.000 MW’a ulaştırmak • 1.000 MV jeotermal ve 3.000 MV güneş enerjisi sağlayacak santralleri kurmak • Doğalgaz depolama kapasitesini 5 milyar m3’e çıkarmak • Kömür enerjisi kurulu gücü 30 GW’a yükseltmek • Nükleer santralleri işletmeye almak. Yatırımlar 2023’te ikiye katlanacak

ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

  • Upload
    others

  • View
    15

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

YENILENEBILIR ENERJI ÜRETIMI SÜREKLI ARTIYOR

Türkiye brüt elektrik enerjisi tüketimi 2015 yılında 265.7 milyar kWh olurken, 2016 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 3.3 artarak 278.3 milyar kWh oldu. Elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 4.9 oranında artarak 274.7 milyar kWh olarak gerçekleşti.

GAZETESİ’NİNÜCRETSİZ

İLAN EKİDİRENERJi

EÜAŞ

İŞLETME HAKKI DEVREDİLEN SANTRALLER

YAP İŞLET SANTRALLERİ

YAP İŞLET DEVRET SANTRALLERİ

SERBEST ÜRETİM ŞİRKETLERİ

LİSANSSIZ SANTRALLER

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ

KURULUŞ VE YAKIT CİNSLERİNE GÖRE KURULU GÜÇ

KURULUŞLAR

TOPLAM 78.497,40 100 2.321 78.788,50 100 2.409

20.105,00

1.477,50

6.101,80

1.637,30

48.258,10

917,30

25,6

1,9

7,8

2,1

61,5

1,2

72

66

5

16

1.060

1.102

20.363,40

1.477,50

6.101,80

1.378,90

48.475,80

991

25,8

1,9

7,7

1,8

61,5

1,3

73

66

5

15

1.067

1.183

2016 YILI SONU

KURULU GÜÇMW

KATKI%

SANTRAL SAYISIADET

KURULU GÜÇMW

KATKI%

SANTRAL SAYISIADET

28 ŞUBAT 2017 SONU İTİBARİYLE

Elektrik tüketiminin 2020 yılında yıllık yaklaşık yüzde 6.9 artışla 392 TWh’e

ulaşacağı tahmin ediliyor. 2016 yılında sisteme toplam 5.899 MW’lik yeni santral eklenerek, kurulu gücümüz 2016 sonu itibariyle 78.497 MW seviyelerine ulaştı.

2016 yılında elektrik üretimimizin yüzde 32.1’i doğal gazdan, yüzde 33.9 ‘u kömürden, yüzde 24.7 ‘si hidrolik, yüzde 5.7 ‘si rüzgardan, yüzde 1.8’ i jeotermalden ve yüzde 1.81’i doğal kaynaklardan elde edildi.

2016 yılı itibariyle Türkiye’nin kurulu gücü içerisinde EÜAŞ yüzde 27.8, serbest üretim şirketleri yüzde 59,yap-işlet santralleri yüzde 8.3, yap-işlet-devlet santralleri yüzde 3.2, işletme hakkı devredilen santraller yüzde 1.3 ve lisanssız santraller yüzde 0.4 lük paya sahip bulunuyor.

Ülkemizde elektrik enerjisi üretim santralleri sayısı 2016 yılı sonu itibariyle 2321 adede yükseldi. Mevcut santrallerin 597 adedi hidrolik, 39 adedi kömür, 171 adedi rüzgar, 31 adedi jeotermal, 260 adedi doğalgaz, 1045 adedi güneş, 178 adedi ise diğer santrallerden oluştu. Ülkemiz elektrik altyapısının güçlendiği, tüketim artışına parelel olarak üretim artışının da yaşandığı 2016 yılında elektrik sistemimizin Avrupa elektrik sistemiyle de bağlantısı güçlendi.

Enerji üretiminde yenilenebilir enerji yatırımları her geçen gün artış gösteriyor. Kaynakların sürekli olması ve çevresel zararların en aza düşürüldüğü yenilenebilir enerji yatırımları ülkemizde sürekli yükseliyor. Türkiye’deki jeotermal potansiyelinin 2000 MW civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu güne kadar bu gücün sadece yaklaşık 450 MW’lik kısmı kullanılabiliyor.

Rüzgar enerjisindekurulu güç 5.751.3 MW

2016 yılı sonu itibariyle ülkemizde işletmede olan lisanslı rüzgar enerji

santrallerinin kurulu gücü, 5.751.3 MW’a ulaştı. Türkiye’de yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7.5 m/s üzeri rüzgar hızlarına sahip alanlarda kilometre kare başına 5 MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık gelen toplam alan Türkiye yüz ölçümünün yüzde 1.3 ‘üne denk geliyor. Rüzgar, güneş radyasyonunun yer yüzeyini farklı ısıtmasından kaynaklanıyor. Yer yüzeyinin farklı ısınması, hava sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olmasına, bu yüzden

farklı basınçta havanın hareketine neden olur. Dünyaya ulaşan güneş enerjisinin yaklaşık yüzde 2’si kadarı rüzgar enerjisine çevrilir. Rüzgarın özellikleri, yerel coğrafi farklılıklar ve yer yüzünün homojen olmayan ısınmasına bağlı olarak zamansal ve yöresel değişiklik gösterir. Rüzgar hız ve yön olmak üzere iki parometre ile ifade edilir. Rüzgar hızı yükseklikte artar ve teorik gücü de hızının küpü ile orantılı olarak değişir. Rüzgar enerjisi uygulamalarını ilk yatırım maliyetlerinin yüksek, kapasite faktörlerinin düşük oluşu ve değişken enerji üretimi gibi dezavantajları yanında çeşitli özellikleri de bulunuyor.

Türkiye geçtiğimiz on yılda kaydettiği ekonomik

büyümeye parelel olarak

dünyanın en hızlı büyüyen

enerji piyasalarından biri haline geldi. Enerji dağıtımının tamamen özel sektöre devredildiği ve enerji üretim varlıkları özelleştirilmesinin önümüzdeki beş yıl içerisinde tamamlanmasının planlandığı bu dönemde başarılı bir biçimde uygulanan özelleştirme programı, ülkenin enerji sektörüne son derece rekabetçi bir yapı ve büyüme için yeni ufuklar kazandırdı.

Türkiye , geniş bir yerel piyasaya sahip olmanın yanı sıra stratejik açıdan bir çok büyük enerji

tüketicisi ve tedarikçisi arasında yer alarak bölgesel bir enerji üssü konumunda bulunuyor.

Mevcut ve planlanan petrol/gaz boru hatları Türkiye’nin enerji fiyatları üzerindeki kontrolünün artmasını sağladığı gibi enerji köprüsü rolünü de güçlendiriyor.

2023 yılında Türkiye’nin enerji talebini karşılamak için gerekli toplam yatırım tutarının son on yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katını aşarak yaklaşık 110 milyar dolar olması bekleniyor.

2023 yılında Türkiye’nin enerji

talebini karşılamak için gerekli toplam yatırım

miktarının , son on yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katını aşarak yaklaşık

110 milyar dolar olması bekleniyor.

ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2023 HEDEFLERİ• Kurulu güç kapasitesini 120

GW’a çıkarmak

• Yenilenebilir enerji kaynakları payını yüzde 30’a yükseltmek

• Su enerjisini en üst düzeye çıkarmak

• Rüzgar enerjisine dayalı kurulu güç kapasitesini 20.000 MW’a ulaştırmak

• 1.000 MV jeotermal ve 3.000 MV güneş enerjisi sağlayacak santralleri kurmak

• Doğalgaz depolama kapasitesini 5 milyar m3’e çıkarmak

• Kömür enerjisi kurulu gücü 30 GW’a yükseltmek

• Nükleer santralleri işletmeye almak.

Yatırımlar 2023’teikiye katlanacak

Page 2: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

ENERJ i GAZETESİ’NİNÜCRETSİZ İLAN EKİDİR

(212) 386 96 00 | [email protected]

Enerjiyatırımlarınızdabüyümenintamamlayıcı gücü

Enerji projeleri leasing’inde uzman personelimiz ve avantajlı çözümlerimizle size zaman ve para kazandırmak için 1988’den beri yanınızdayız.

Gücümüze, hızımıza, öncü ruhumuza ve tecrübemize güvenin.

Vakıfların paylaşım kültürünü ve kamunun gücünü birleştirerek

katılım bankacılığında yeni bir açılıma öncülük yapma hedefiyle sektöre giren Vakıf Katılım, 2017 yılında tüm finansal kalemlerde yüzde yüzlük büyüme sağlayarak Türkiye ekonomisine yaptığı katkıyı sürdürmeyi hedefliyor. Geçen yıl Şubat ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan ve 2016 yılında tüm hedeflerini tutturarak 19 milyon TL kâr elde eden Vakıf Katılım’ın Genel Müdürü İkram Göktaş, bir yıllık süreci, gelecek hedeflerini ve sektörün potansiyelini değerlendirdi.

“Ekonomiye verdiğimiz desteği sürdüreceğiz”

Vakıf Katılım’ın sektörün beş oyuncusundan biri ve son katılımcısı olarak 2016 yılında faaliyetlerine başladığını ve kısa zamanda yüksek bir performans gösterdiğini belirten Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “2016 yılı sonunda net kârımız 19 milyon TL’yi buldu. Milli ekonomimize destek vermek amacıyla öz kaynaklarımızı da devreye sokarak topladığımızdan fazla fonu reel sektöre

destek olarak sunduk ve bu kalemde 4.4 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaştık. Henüz bir yılımızı doldurmadan yakaladığımız bu başarı ileriye yönelik azmimizi ve çalışma isteğimizi artırıyor. 2017 yılı hedeflerini belirlerken hem bu başarımızı hem de halkımızın bizden beklentilerini göz önünde tuttuk. Bu doğrultuda 2017 yılında tüm finansal kalemlerde yüzde yüzlük bir büyüme hedefi koyduk. Ekonomimize ve sektörümüzün gelişmesine verdiğimiz desteği bu yıl da istikrarlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

“Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak hamle”

Vakıf Katılım’ın büyüme stratejisini planlarken hükümetin açıklamış olduğu Orta Vadeli Planı’nı dikkatle incelediklerin ve OVP’de teşvik verilmesi öngörülen sektörlerde büyümeyi planladıklarını vurgulayan Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle imalat sanayinde üretim yapan ihracatçı firmalar hedef müşteri kitlemiz olacak. Bu şekilde ülkemizin daha çok istihdam oluşturarak, daha hızlı büyümesi ve daha çok ihracat yaparak daha düşük cari açık vermesini desteklemeyi ön görüyoruz. Katılım Bankacılığı sistemi üretimi destekleyen bir ekonomik model olduğu için doğal olarak KOBİ

segmentinde ağırlıklı çalışmalarımız olacak. Bu doğrultuda KOBİ’lere yönelik standart ürünler sunmanın yanında onların ihtiyaçlarına çözüm olacak yeni ürün ve hizmetler de geliştirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanında elbette bireysel bankacılık alanında da tüm ürünleri müşterilerimize sunacağız. Teknolojiye yatırım yaparak etkin, müşteri memnuniyetini önceleyen fonksiyonel bir şubesiz dağıtım ağı üzerinden bankacılık hizmetlerimizi müşterilerimize ulaştırmayı planlıyoruz.

Bilindiği gibi enerji harcamaları ülkemizin cari açık bakımından en büyük gider kalemlerini oluşturuyor. Bu noktada hükümet tarafından belirlenen Orta Vadeli Plan’da da enerji alanına önemli atıflar bulunuyor. Biz de Vakıf Katılım olarak; Orta Vadeli Plan’dan yola çıkarak enerjide dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik maden, enerji hammaddeleri, yerli enerji üretim ekipmanları, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji yatırım projelerini desteklemek, ülke ekonomimize bu yönden de destek olmak istiyoruz.”

KATILIM BANKACILIĞINDA REFERANS KURUM OLMA VIZYONUYLA 2016 YILI ŞUBAT AYINDA KAPILARINI AÇAN VE HENÜZ BIRINCI YILINI DOLDURMADAN 19 MILYON TL KÂR ELDE EDEREK ÖNEMLI BIR BAŞARIYA IMZA ATAN VAKIF KATILIM, MADEN, ENERJI HAMMADDELERI, YERLI ENERJI ÜRETIM EKIPMANLARI, YENILENEBILIR ENERJI VE NÜKLEER ENERJI YATIRIM PROJELERINI DESTEKLEYEREK ÜLKE EKONOMISINE KATKI SUNMAYI HEDEFLIYOR.

Vakıf Katılım, enerji projelerini destekleyerek Türkiye ekonomisine katkı sunacak

VAKIF KATILIM GENEL MÜDÜRÜ İKRAM GÖKTAŞ

Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli ,yıllık toplam güneşlenme süresi dikkate alındığında 2737 saat

(günlük 7.5 saat) civarında bulunuyor. Yıllık gelen güneş enerjisi 1.527 kWh/m2.yıl civarında olurken, günlük toplam 4.2 kWh/m2 olduğu tespit edildi. Ülkemizde 2016 yılı sonu itibariyle kurulu gücü 402 MW olan 34 adet güneş enerjisi

santraline ön lisans, kurulu gücü 12.9 MW olan 2 adet güneş enerjisi santraline lisans verildi.

Lisanssız elektrik üretim santrallerinin kurulması ile birlikte 2016 yılı sonu itibariyle güneş enerjisi santral sayısı

1043 oldu. Bu santrallerin kurulu gücü ise, 819.6 MW olup,2 adet lisanslı güneş enerjisi santrali ile birlikte kurulu

gücümüz 832.5 MW’a ulaştı.

TÜRKIYE GÜNEŞ ENERJISINDEYÜKSEK POTANSIYELE SAHIP

Page 3: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

Yapılan projeksiyonlara göre Türkiye’nin enerji ihtiyacı önümüzdeki 10 yıl içinde iki katına kadar artacak. Socar, bu ihtiyacın karşılanmasınadestek olacak.

ile Türk ekonomisinin güçlenerek büyümesine katkıda bulunmaktadır.

Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğal gaz taşıyacak

Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı

Dizel, uçak yakıtı ve nafta üretecek

Ege’nin en büyük konteyner limanı

Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya üreticisi

Rüzgar enerjisi santrali

Petrol ürünleri dağıtım şirketi

LNG/CNG/OTO CNG şirketi

Fiber teknolojinin “İpek Yolu” olacak

TANAP

STAR RAFİNERİ

PETLİM

PETKİM

PETKİM RES

SOCAR DAĞITIM

SOCAR LNG

SOCAR FIBER

Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi iştiraki olan SOCAR Türkiye

Page 4: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

ENERJ i GAZETESİ’NİNÜCRETSİZ İLAN EKİDİR

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

VK_RELANSMAN_ILAN_32,4X26CM.pdf 1 13/03/17 13:46

Türkiye’yi dünyanın en önemli enerji

koridorlarından biri haline getirmeyi amaçladıklarını belirten Socar Türkiye Ceo’su Zaur Gahramanof; ülkemizdeki çalışmaları ile ilgili şu bilgileri verdi:

Dünyanın en köklü petrol üreticileri arasında yer alan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi - SOCAR, 2008 yılında Özelleştirme İdaresi’nden Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya şirketi Petkim’i satın alarak Türkiye’de faaliyetlerine başladı. Gerçekleştirdiği dev yatırımlarla, kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında, Türkiye’yi dünyanın en önemli enerji koridorlarından biri haline getirmeyi amaçlayan SOCAR, 2020 yılına kadar Rafineri - Petrokimya - Enerji - Lojistik – Dağıtım - Depolama

entegrasyonunu tamamlayarak tüm bu alanları kapsayan ilk ve Türkiye’nin en büyük üretim güçlerinden biri olmayı hedefliyor.

SOCAR’ın Türkiye’de bulunan en büyük dış yatırımcı olduğunu söyleyen SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov, “SOCAR, Türkiye’de toplamda yaklaşık 18 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirecek. Bugüne kadar PETLİM, PETKİM, STAR ve TANAP dahil yapılan yatırım harcamaları 11 milyar dolar olan şirketimizin gerçekleştireceği projelerin yatırım bedelleri ise; STAR Rafineri 5.7 milyar dolar, liman 400 milyon dolar, PETKİM özelleştirmesi 2 milyar 40 milyon dolar, satın alım sonrası yapılan yatırımlar ise 600 milyon dolar ve TANAP 8.5 milyar dolar.

Türkiye reel sektör tarihinin en büyük ve en uzun vadeli proje finansmanı kredisi anlaşmasını imzalayan STAR Rafineri’nin Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki en büyük petrol operasyonlarından biri olduğunu söyleyen Zaur Gahramanov, projenin yüzde 85’inin tamamlandığını ve 2018 yılında üretime başlaması planladığını dile getirdi. Gahramanov projelerin şu anki durumlarından bahsederek sözlerine şöyle devam etti: “Bu yatırımımızın yanı sıra SOCAR’ın entegrasyon vizyonunun lojistik ayağını oluşturan PETLİM Konteyner Terminali’nin birinci fazı bitti, operasyona başladı ve ikinci fazı üzerine çalışılıyor. ‘Ege Bölgesi’nin En Büyük Entegre Limanı’ haline getirilmesi amacıyla kurulan PETLİM Konteyner Terminali, Büyük Ölçekli Teşvik Belgesi

kapsamında destekleniyor. Özelleştirme sonrasında piyasa değeri TL bazında yüzde 394 artan PETKİM’e ayrıca RES projesi yapıldı. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelinin de mümkün olan en verimli şekilde kullanılması gerektiği düşüncesiyle 51 MW kapasiteli 17 adet rüzgar gülünün bu yıl devreye alınması planlanıyor” Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP)’ın yüzde 70’inin tamamlandığını vurgulayan Zaur Gahramanov, “Türkiye ve Azerbaycan’ın bugüne kadar süregelen başarılı işbirliğinin enerji alanındaki en büyük ve önemli adımlarından birisi olan TANAP, Avrupa ve Türkiye’nin doğalgaz kaynak çeşitliliğini arttırmağının yanı sıra, Türkiye’nin enerji koridoru olması yolunda bugüne kadar atılan en stratejik adımlardan birini oluşturuyor” dedi.

SOCAR Türkiye’de doğrudan çalışan sayısının yaklaşık 3000 kişi, taşeronlarla birlikte yaratılan istihdamın ise 30 bini bulduğunu ifade eden Zaur Gahramanov, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye bizim evimiz. SOCAR Türkiye’de toptan akaryakıt, CNG ve LNG satışı yapıyor. Buna perakende kısmını da eklemek istiyoruz. Entegrasyon vizyonu bizim için önemli. Türkiye’ye enerji sektöründe hem operasyonel hem de finansal Know-How getirmeyi önemsiyoruz. Ağustos 2015’de Goldman Sachs, SOCAR Türkiye’nin yüzde 13 hissesini 1.3 milyar dolara aldı.”

SOCAR’IN TÜRKIYE’DE TOPLAMDA YAKLAŞIK 18 MILYAR DOLARLIK BIR YATIRIM GERÇEKLEŞTIRECEĞINI BELIRTEN SOCAR TÜRKIYE CEO’SU ZAUR GAHRAMANOV; TÜRKIYE’DEKI EN BÜYÜK DIŞ YATIRIMCI OLDUKLARINI SÖYLEDI.

SOCAR Türkiye’de bulunan en büyük dış yatırımcı

SOCAR TÜRKİYE CEO’SU ZAUR GAHRAMANOF

2016 yılı ham petrol üretimi 2.6 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye bu güne kadar 150 milyon ton ham petrol üretti. 2016 yılında yurt içi ,kalan üretilebilir ham petrol rezervi 316.6 milyon varil (46.2 milyon ton) olup, yeni keşifler yapılmadığı takdirde, bu günkü üretim seviyesi ile yurt içi ham petrol rezervinin 18 yıllık ömrü bulunuyor. 2016 yılında ham petrol tüketiminin yüzde 7’si yerli üretim ile karşılandı. Ülkemizde 2016 yılında sahada toplam 2884 km 2 B ve 6629 km 3 B sismik veri toplandı. Yurt içinde toplam 44 kuyu açılırken , 72630 metre sondaj yapıldı. Başlangıçtan günümüze 4734 adet kuyu açılmış olup, 79 doğalgaz sahası ve 144 ham petrol sahası olmak üzere, toplam 223 saha keşfedildi. Her geçen gün artan petrol ve doğalgaz ihtiyacının yurtiçi kaynaklardan karşılanması yönündeki

faaliyetler kapsamında; ülkemizin yeterince aranmamış bölgelerinde yapılan çalışmalar büyük ivme kazandı.

Son yıllardaki deniz sondaj teknolojilerindeki gelişmeler, su derinliklerinin fazla olduğu (1000 – 2000 metre) alanlarda arama ve üretim imkanları arttı. Özellikle son yıllarda yapılan çalışmalarla Karadeniz ve Akdeniz’in hidrokarbon potansiyelini ortaya çıkarmak için önemli adımlar atıldı.

Kuyulardan elde edilen verilerin değerlendirilmesine ilişkin çalışmalar devam ediyor. Güneydoğu bölgesi haricinde, işletme anlaşması kapsamına alınmamış, ancak önümüzdeki dönemde çıkarılması gündeme gelebilecek Trakya Havzasının Hamitabat ve Mezardere bölgelerinde önemli miktarlarda çıkarılabilir kaya gazının bulunduğu tahmin ediliyor.

2016 yılı ham petrol üretimi

2.6 milyon ton

Page 5: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

ENERJ i GAZETESİ’NİNÜCRETSİZ İLAN EKİDİR

YENİLENEBİLİR ENERJİDE

1000 MW’A ULAŞIYORUZ

2020’DE

2010 yılı sonunda sektörün o güne kadar ki en büyük yenilenebilir enerji projesi olan toplam 60MW büyüklüğündeki rüzgar santrali projesine 2+10 yıl vade ile finansman sağladık; 24 rüzgar türbinine sahip bu projeyle yaklaşık 70.000 kişinin elektrik ihtiyacının karşılanmasına destek olduk. Böylece öncü ve yenilikci misyonumuzla sektöre örnek olduk.

2013’te çıkarılan, lisanssız elektrik üretiminde üst sınırı 1 MW’a yükselten yasa ile yatırımcı ilgisini daha çok çekmeye başlayan, Türkiye’nin birçok farklı ilindeki birçok önemli GES (güneş enerjisi santrali) yatırımını finanse ettik ve mevcut projelerde yer almaya devam ediyoruz.

Bir rüzgar santrali veya GES projesinde yatırımın %80-90’ı leasinge konu olan rüzgar türbini, güneş paneli, invertör gibi enerji üretim-aktarım ekipmanları. Yatırımın temeli olan bu ekipmanlar için uzun vadeli, uygun maliyetli finansmanın yanı sıra tüm satın alım prosedürlerinin (nakliye, sigorta, navlun, gümrükleme, akreditif) müşterimiz adına uzman ekiplerimizle güvenilir bir şekilde yürütülmesini sağlıyoruz.

Aklease olarak, yurt dışından enerji finansmanına uygun, uzun vadeli ve rekabetçi fonlara erişim imkanımız var. Fonlama ağımızdaki para ve sermaye piyasaları, yurt dışı bankalar, ihracat kredi kuruluşları (ECA) ile sağlanan uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynağı leasingin avantajlarını birleştiriyoruz.

Ülkemizde 1985’ten günümüze yatırım finasmanında önemli bir güç olan leasing sektörünün, en büyük oyuncularından biri konumundayız. Her türlü makine-ekipman ve gayrimenkul yatırımına finansal ve operasyonel destek sunarak, yatırım gerektiren tüm projelerde yer almayı hedefliyoruz.

Leasing Sektöründeki Son Gelişmeler:

2012’te yayınlanan yasa ile Sat-Geri

Kiralama, operasyonel leasing, KDV teşvikli malların sayısının artırılması, noter zorunluluğunun kaldırılması gibi önemli finansal yenilikler ve ivme kazandıran gelişmeler oldu. Ağustos 2016’daki yasa ile de leasing yatırımlarındaki Kurumlar Vergisi, KDV, Tapu Harcı ve Damga Vergisi alanlarında düzenlemeler yapıldı.

Bu gelişmeler ile leasing sektörü, son 5 yıldaki istikrarlı büyümesini sürdürerek, 2016 yılı sonu itibari ile aktif büyüklüğünü bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 48,5 milyar TL’ye çıkardı ve 60 bin müşteriye ulaştı. Önümüzdeki dönemde de leasing sektörünün hem hacim, hem de müşteri adedi açısından sağlıklı bir ivme ve penetrasyon oranı kazanacağını öngörüyoruz.

Şirketimizin hedefi:

Çevre yönetim politikasına sahip nadir şirketlerden biriyiz. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri ile hem çevre dostu bir yatırım yapılabileceğine hem de enerjide dışa bağımlılığımızı azaltabileceğimize inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de ülke ekonomisine katkıda bulunacak yatırımları finanse ederek, sektöre yön verecek projelerle paydaşlarımıza değer yaratan bir şirket olmaya devam etmeyi hedefliyoruz.

Aklease ve Enerji Sektörü1988 YILINDAN BUGÜNE LEASING SEKTÖRÜNDEKI KÖKLÜ VE ÖNDER KONUMUNU DEVAM ETTIREN AKLEASE OLARAK, ÜLKEMIZDEKI YENILENEBILIR ENERJI FINANSMANI ALANINDA BIRÇOK YENILIĞIN ÖNCÜSÜYÜZ.

ŞENOL ALTUNDAŞ - AKLEASE GENEL MÜDÜRÜ

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK), 2017 yılı serbest tüketici limitini 2.400 kilowatt saat(kWh) olarak belirlemesi sonrasında sektörde rekabetin boyutları genişledi. Antalya, Isparta ve Burdur başta olmak üzere Türkiye genelinde 1,7 milyon tüketiciye elektrik perakende satış hizmeti veren CK Akdeniz Elektrik’in Genel Müdürü Erol Değerli, “Yeni dönemde hizmet kalitesi, deneyim ve çalışanın bilgi birikimi her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Avantajlı tarifelerimiz sayesinde Mayıs 2013’ten Şubat 2017 sonuna kadar geçen 3,5 yıllık dönemde 173 milyon liralık bir tutarın abonelerimizin cebinde kalmasını sağladık ve sağlamaya da devam ediyoruz” dedi.

2016’DA TOPLAM TÜKETİM 6 MİLYAR KWH OLDU

CK Akdeniz Elektrik’ten hizmet alan tüketicilerin 2016 yılında toplam 6 milyar kWh elektrik kullandığına işaret eden Erol Değerli, “Bu tüketimin 3,6 milyar kWh’lik kısmı indirimli elektrik kullanan serbest tüketicilere ait. Tüketicilerin ihtiyaçlarına göre oluşturduğumuz tarifelere olan yoğun talep, ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” ifadesini kullandı.

CK Akdeniz Elektrik Genel Müdürü Değerli, sektöre tarife yapısını getiren ilk perakende

satış şirketi olarak 2016 Nisan ayında ‘Tarifeni Seç, Tasarrufa Geç’ sloganıyla tarifelerinin lansmanını yaptıklarını anımsatarak sözlerine şöyle devam etti: ‘’Yeni limitle birlikte elektrik faturası aylık ortalama 82 TL ve üzerinde olan tüm tüketiciler avantajlı tarifelerimizden yararlanabiliyor.

CK Akdeniz Elektrik olarak abonelerimizin tüketim alışkanlıklarına ve ihtiyaçlarına özel farklı tarifeler sunuyoruz. En çok tercih edilen ‘Enerjim Zamsız’ tarifemizde abonelerimiz, sözleşmeyi imzaladıkları tarih itibari ile aktif enerji birim bedelini sabitliyor ve sözleşme süresince hiçbir zamdan etkilenmiyor. Kolay

anlaşılır, net ve sürdürülebilir bir tarife olmasının yanında Enerjim Zamsız; abonelerimizin fiyat değişiklikleriyle ilgili endişelerini de ortadan kaldırıyor. Antalya’daki abonelerimizin bölgesel tüketim alışkanlıklarına özel olarak hayata geçirdiğimiz “Enerjim Akıllı” tarifemiz sektörde bu anlamda ilk ve tek tarife olmasıyla dikkat çekiyor. Bu tarifemizde abonelerimize en çok elektrik tüketimi yaptıkları kasım, aralık, ocak, temmuz ve ağustos aylarında diğer aylara göre 4 kat daha fazla indirim sunuyoruz. “Enerjim İndirimli” tarifemiz ise, daha çok yüksek tüketimi bulunan kurumsal abonelerimize avantaj sağlayan, tüketim oranlarına göre indirim uyguladığımız bir tarife.”

EĞİTİME, ÇEVREYE VE HAYVAN HAKLARINA DUYARLI TARİFELER GELİYOR

“Söz konusu tarifelerin yanı sıra üzerinde çalıştığımız ve artık son aşamaya gelen yeni tarifelerimiz de var” diyen Değerli, “CK Akdeniz Elektrik olarak eğitime, doğal yaşama ve çevreye büyük önem veriyor; genç nesillerin yetişmesine katkı sağlayan, doğal yaşamın korunması ve sürdürülebilirliği üzerine geliştirilen tüm projelerin içinde yer almaya çalışıyoruz. Çok yakında sunacağımız yeni tarifeler eğitime, çevreye ve hayvan haklarına duyarlı olan tüketicileri çok sevindirecek” değerlendirmesinde bulundu.

173 milyon TLtüketicinin cebinde kaldıELEKTRIK PIYASASINDA SERBEST TÜKETICILERE SUNDUĞU ÖZEL TARIFELER ILE ÖNE ÇIKAN CK AKDENIZ ELEKTRIK, BU SAYEDE 3,5 YILDA 173 MILYON LIRALIK BIR TUTARIN ABONELERININ CEBINDE KALMASINI SAĞLADI. “ENERJIM ZAMSIZ”, “ENERJIM SIGORTALIYOR”, “ENERJIM AKILLI” VE “ENERJIM INDIRIMLI” TARIFELERI ILE YÜKSEK MÜŞTERI MEMNUNIYETI YAKALADIKLARINI SÖYLEYEN CK AKDENIZ ELEKTRIK GENEL MÜDÜRÜ EROL DEĞERLI, EĞITIME, ÇEVREYE VE HAYVAN HAKLARINA DUYARLI YENI TARIFELERIN HAZIRLIĞI IÇINDE OLDUKLARINI AÇIKLADI.

EROL DEĞERLİCK AKDENİZ ELEKTRİK GENEL MÜDÜRÜ

Page 6: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

ENERJ i GAZETESİ’NİNÜCRETSİZ İLAN EKİDİR

Şirketinizin kojenerasyon sistemleriyle ilgili sunduğu hizmetlerden ve çözümlerden bahseder misiniz?

Lermioğlu: İltekno olarak 25 seneyi aşkın süredir distribütörü olduğumuz Alman menşeili MWM GmbH ve MAN Diesel & Turbo AG firmaları ile modül başına 50 kW ile 20 MW arasında değişen kojenerasyon/trijenerasyon santralleri tedarik, kurulum ve anahtar teslim projeleri üzerine faaliyet göstermekteyiz.

Ana faaliyet konumuz olan kojenerasyon ve trijenerasyon sistemleri ile Türkiye dahilinde 190’i aşkın projeyi gerçekleştirmiş olup bu projelerimiz bir çoğu anahtar teslim olarak müşterilerimize sunulmuştur.

Enerji sektöründe ülke içi ve dışında projelendirme, satış, kurulum, ve servis-bakım hizmetleri yürütmekte olan İltekno bugüne kadar endüstri tesislerinin yanı sıra otel, hastane, havaalanı, üniversite, atıksu arıtma tesisleri, çöp sahaları gibi bir çok tesise enerji santralleri kurmuştur.

Referans olarak gösterebileceğiniz proje hakkında bilgi vere misiniz? Projeleriniz hangi özellikleriyle sektörde fark yarattı ve başarıya ulaştı?

Lermioğlu : Kurmuş olduğumuz 190 den fazla terzi usulü kurduğumuz her bir tesis kendi içlerinde birer referans olarak gösterilebilecek nitelikte olup yüksek emre amadelik oranları, borulama ve gaz toplama dahil anahtar teslim kurmuş olduğumuz çöp sahası enerji santralleri, tamamen ada modunda çalışan fabrikalar örnek gösterilebilir.

Aynı zamanda müşterilerimiz ihtiyaçlarına uygun olarak kurmuş olduğumuz tesislerimiz yüksek verimlilikte çalışmaktadır. Buna örnek olarak Kahramanmaraş’ta kurulu Arsan Tekstil’i gösterebiliriz. 2012 yılında ilk kojenerasyon tesisi yatırımını yapan Arsan 2013 yılında ikinci gaz motorunu da sipariş ederek kurulu gücünü 8,6 MW a çıkarmıştır. ICCI 2014 Enerji Oscar Ödülleri kapsamında Arsan Tekstil bu yatırımlarından ötürü %94 ü aşan verimliliği ile “Verimlilik” dalında jüri özel ödülüne layık görülmüştür.

Kojenerasyon ünitesinin sağladığı avantajlar nelerdir?

Lermioğlu: Kojenerasyon aynı primer enerji kaynağı ile hem elektrik hem ısı üreten sistemlerdir. Trijenerasyon ise tek bir enerji kaynağından hareketle elektrik ve ısının yanı sıra soğutma enerjisininde eş zamanlı üretilmesine denir.

Kojenerasyon ünitelerin avantajlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

• Üretilen elektriğin iletim ve dağıtım kayıplarına uğramadan üretildiği yerde tüketilmesi

• Elektrik üretilirken açığa çıkan ısının yüksek verimle üretimde direkt olarak kullanılması

• Kullanıcıya kesintisiz elektrik sağlayarak üretim kayıplarının önlenmesi

• İletim ve dağıtım sisteminde ilave yatırımları gereksiz kılması

• Kısa montaj ve devreye alma süresi, uzun ekipman ömrü, bakım kolaylığı ve kısa bakım süresi, yüksek emre amadelik

• Düşük bacagazı emisyonları

2016 yılı sektörünüz açısından nasıl geçti? Yeni dönem beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

Lermioğlu: 2016 yılında döviz kurundaki dalgalanmalardan ötürü özellikle enerji sektöründe bir gerileme beklentisi hakimdi. Fakat özellikle özel sektörde enerji santralleri talepleri önceki yıllardan daha fazla oldu. Bunun kojenerasyon/trijenerasyon sistemlerinin kısa geri dönüş süreleri, ve tesislere kattığı karlılığın bir göstergesi olduğu aşikardır. İleriki dönemlerde de kojenerasyon sistemlerinin sağlamış olduğu ucuz ve temiz enerjiye olan talebin aynı şekilde devam edeceğini düşünmekteyiz.

2017 yılı hedefleriniz ve projelerinizden bahseder misiniz?

Lermioğlu: 2017 yılında kojenerasyon/trijenerasyon sektöründe ulusal bazda yaklaşık olarak %20 lik bir büyüme öngörmekteyiz. Hedefimiz bu büyüme içinde, anahtar teslim projeler gerçekleştirerek, pazar payımızı ülke içinin yanı sıra uluslararası platformda da artırmaktır.

EKOenerji, artık Türkiye’deYenilenebilir elektrik

talebinin ve enerji masraflarının gerçekten yeni oluşan yenilenebilir enerji projelerini mümkün kıldığının teminatını isteyen tüketiciler ve fark yaratmaya hazır tedarikçiler, dünyanın neresinde olursa olsunlar eko-etiketli elektrik tercih ederek bir adım öne geçiyor. Bundan kar edense gezegenimiz ve gelecek nesiller oluyor.

Kar amacı gütmeyen bir oluşum olan EKOenerji, elle tutulan ve gözle görülen, somut sonuçlar almak için yola çıkmış bir eko-etiket. EKOenerji Çevre Fonu nehir restorasyonu projelerini finanse ederek hidroelektrik santrallerin sebep olduğu hasarı gidermeye odaklanırken İklim Fonu’ysa dünyanın her yerinden gelen yenilenebilir enerji projelerini fonluyor. EKOenerji jürisi, aldığı yüzlerce başvuru arasından kriterlerine en uygun ve gelecekte sürdürülebilirliği en belirgin projeleri seçiyor. Böylece her EKOenerji satışıyla, dünyanın başka bir yerinde yeni bir sürdürülebilir enerji projesinin hayata geçirildiği garantilenmiş oluyor.

Olimpiyat madalyalı Enni Rukajärvi ve Aino-Kaisa Saarinen’in arasında olduğu kış sporcularının

yanı sıra şampiyon rüzgar sörfçüsü Alexandra Blinnikka ve serbest tırmanışçı Alex Megos da gezegenimizin geleceği için EKOenerji etiketli elektrik kullanılmasını destekliyor. Kış sporcularını ve kayak merkezlerini yenilenebilir elektrik kullanmak konusunda harekete geçmeye çağıran Kışlarımızı Koruyalım kampanyası Finlandiya ayağıyla da işbirliğinde olan EKOenerji, sürdürülebilir elektrik konusunda kitleleri bilinçlenmeye çağıracak sporcular ve ünlü isimler arayışında.

Tüketicilerin iklim değişimi konusunda bilinçlendiği ve sivil toplumun özellikle kömüre karşı tepki göstermeye başladığı Türkiye’de, tüketicilerin sürdürülebilir şekilde üretilen yenilenebilir enerji talebi arz ve bu arzın pazarlanmasını bekliyor. Bu süreç içinde Türkiye’de çevreci olmak, yeşil bina standartlarına uymak ve sürdürülebilir üretim yapmak, direkt elektrik kontratı yapmak yerine yurtdışındaki pazardan sertifika alarak mümkün. Türkiye’de de serbest tüketicilerin arttığı ve yenilenebilir elektriğin direkt olarak satılacağı günler yakın.

EKOENERJI, ÇEVREYI KORUMAK

GAYESINDEKI SIVIL TOPLUM

KURULUŞLARININ OLUŞTURDUĞU

BIR ILETIŞIM AĞI VE BU AĞIN ORTAYA

KOYDUĞU ÇEVRE DOSTU ÜRÜN ETIKETI OLARAK TÜRKIYE’DE DE FAALIYETE GEÇTI. ŞU ANDA EKOENERJI AĞINDA 35 ÜLKEDEN

45 ÜYE KURULUŞ BULUNUYOR.

TÜKETICILERIN KARMAŞIK ELEKTRIK

PIYASASINDA YOLLARINI

BULMALARINA YARDIMCI OLMAK

AMACIYLA ORTAYA ÇIKAN EKOENERJI

EKO-ETIKETI, AVRUPA, DOĞU

ASYA VE RUSYA’NIN YANISIRA TÜRKIYE’DE

DE AKTIF.

İltekno 190’dan fazlaenerji projesi gerçekleştirdi

ENERJI SEKTÖRÜNDE ÜLKE IÇI VE DIŞINDA PROJELENDIRME, SATIŞ, KURULUM VE SERVIS-BAKIM HIZMETLERI VERDIKLERINI BELIRTEN ILTEKNO A.Ş. PROJE KOORDINATÖRÜ

NAZLI LERMIOĞLU; KURDUKLARI TESIS SAYISININ 190’I AŞTIĞINI SÖYLEDI. BU GÜNE KADAR ENDÜSTRI TESISLERININ YANI SIRA OTEL, HASTANE , HAVA ALANI, ÜNIVERSITE,

ATIK SU ARITMA TESISLERI VE ÇÖP SAHALARI GIBI BIR ÇOK TESISE ENERJI SANTRALLERI KURDUKLARINI VURGULAYAN NAZLI LERMIOĞLU, SORULARIMIZI ŞÖYLE YANITLADI:

NAZLI LERMİOĞLU

Enerji üretimi alanında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine dayalı çözümleriyle sektöre öncü iş modelleri geliştiren Global Yatırım Holding, kojenerasyon ve trijenerasyon sistemlerinde kendine özgü ‘yap-işlet’ iş modelini sunan Tres Enerji ile sektöründe önde gelen oyunculardandır.

Global Yatırım Holding bünyesinde faaliyet gösteren ve şirketlerin önemli gider kalemlerinden biri olan enerji faturalarında kayda değer tasarruf sağlamak üzere 2013 yılında yola çıkan Tres Enerji; tüm yatırım ve işletme bedellerini üstlenerek, işletmelere kojenerasyon veya trijenerasyon tesisleri kuruyor ve enerji tedariğini en düşük maliyetle sağlamanın imkanını sunuyor. Bu sayede işletmeler daha ekonomik, güvenilir, sürekli ve temiz bir enerji kaynağına sahip oluyor.

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı yüksek bir ülke olarak mevcut enerji kaynaklarını verimli kullanması ve alternatif enerji üretim modellerini desteklemesi gerektiğinin altını çizen Global Enerji Üretimi ve Madencilik Genel Müdürü Atay Arpacıoğulları “Enerji verimliliğinin en yüksek seviyede sağlandığı kojenerasyon ve trijenerasyon sistemlerimizle işletmelerin tüm elektrik, ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını onlara herhangi bir yatırım bedeli ve işletme sorumluluğu yüklemeden karşılayarak müşterilerimizi ucuz ve güvenilir enerjiyle buluşturuyoruz.

Böylelikle müşterilerimiz daha önce hiç olmadığı kadar uygun maliyetlerle enerji gereksinimlerini karşılarken çevresel ayak izlerini de azaltmış oluyorlar,” şeklinde konuştu.

Dünyada uzun yıllardır başarıyla uygulanan ve çok tercih edilen bir enerji üretim ve hizmet modelinde Türkiye’de öncü olan Tres Enerji’nin müşteri portföyünde, Uşak Seramik, Köknar Kağıt Ürünleri, Vezirköprü Orman Ürünleri, Banvit, Teverpan, Tezol Kağıt, Antares AVM, Van AVM ve Palladium AVM yer almaktadır. Tres Enerji, imza attığı yeni projelerin yanı sıra mevcut müşterilerinden gelen talep doğrultusunda yaptığı kapasite artırımlarıyla da kurulu gücünü 55 MW’a yükselmiş durumdadır.

Tres Enerji Genel Müdür Yardımcısı Cem Muslular ise konu hakkında “Bugüne kadar elektrik ve ısıtmanın eş zamanlı birlikte kullanıldığı orta ve büyük ölçekli sanayi işletmelerine hitap ediyorken, son dönemde alışveriş merkezleri, oteller, hastaneler gibi hizmet sektöründeki kurumların da enerji tasarrufu anlamında ciddi talepleri olduğunu fark ettik. Bu nedenle söz konusu işletmeleri de merceğimiz altına aldık. Türkiye genelinde faaliyet gösteren alışveriş merkezlerinin elektrik, ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını trijenerasyon sistemlerimizle karşılayarak, tüm enerji taleplerine cevap verebilir konumdayız,” dedi.

Bu bir ilandır.

Yatırım bedeli SIFIR!İşletme ve bakım giderleri SIFIR! Kazanç garantisi %100

Page 7: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

ENERJ i GAZETESİ’NİNÜCRETSİZ İLAN EKİDİR

1966 yılında Türkiye’de kurulan, konut ve endüstriyel tip kazan üreten ve

pazarlayan bir sanayi girişimi olan Erensan Şirketle Grubu; kurulduğu günden bugüne, 50.000’in üzerinde kazan üretti .Türkiye endüstriyel ve merkezi ısıtma kazan sektörünün lider firmalarından biri olan, tüm faaliyet alanlarında; başta Fransa, İtalya, İngiltere, Rusya, İspanya olmak üzere, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’yu kapsayan 100’e yakın ülkede faaliyet gösteriyor.2012 yılında Fransız Isıtma devi Groupe Atlantic firması ile ortaklık kurularak ileri teknoloji kazan’ların imalatına geçilmiş olup, 2015 yılında Erensan, Groupe Atlantic’in kazan Ar-Ge merkezi oldu.

Erensan Şirketler Grubu, 50 yılı aşkın süredir ürettiği çeşitli basınçlı kaplar içerisinde; bina ısıtmaları, bina ve konut ısıtmaları, fabrikalarda merkezi ısı sistemleri kazanları, ısı prosesinde kullanılan kızgın yağ kazanları, enerji tesislerinde kullanılan atık ısı kazanları, mobil elektrik üretimi yapan paket kojenerasyon istasyonları yapıyor.. Bu ürün gamında 70 kW dan- 30 mWa kadar ısı üretebilen ürünler bulunuyor. Sadece bu ürünleri üreterek değil, ısı konusunda uzmanlaşmış, her sektörü yakından tanıyan uzman mühendis kadrosuyla müşterilerine anahtar teslim ısı santralleri kuruyor.

Bilkent Şehir Hastanesi, Mersin Şehir Hastanesi, İstanbul 3. Hava Limanı,Fiat-Tofaş, Yeşilyurt Enerji, Karadeniz Powership Ağaoğlu 1453, Eroğlu ve Skyland gibi bir çok projede Erensan imzası bulunuyor.

Ayrıca konut ısıtmasında Avrupa’da mecburi standart olan ERP direktifleri doğrultusunda yüksek verimli, CO2 salınımı düşük, yoğuşmalı teknolojisine sahip kazan’lar üreterek ihracat ayağında da atağa kalkan Erensan; bugün ihracat olarak üretiminin %50 sini yurt dışına satıyor. Erensan, Avrupada ki Groupe Atlantic’in geniş dağıtım organizasyonuyla hızla büyüyor. Endüstriyel Kazan’larda ve sunduğu anahtar teslim projelerle Erensan markası hem Türkiye de hem de komşu ülkelerde lider konumda bulunuyor.

Günümüzde, ülkemizde ve Avrupa da yaygınlaşan şehir ısıtmaları sektöründe de pay alan Erensan Kazan’ları büyük kapasite ısı santralleri projelerine imza atıyor. Verimliliği yüksek olan bu sistemlerle konutlarda ısınma giderlerini en alt seviyelere inmesini amaçlıyor.

Erensan, kojenerasyon ve atık ısı kazan’larında hem ısı geri kazanım hem de enerji üretimi yapan tesislerde çeşitli projelere imza atmaya devam ediyor.

Avrupa’daki Groupe Atlantic’in geniş dağıtım organizasyonuyla hızla büyüyen Erensan Şirketler Grubu; ürettiği endüstriyel kazanlarla ve sunduğu anahtar teslimi projelerle ,hem Türkiye’de hem de komşu ülkelerde çalışmalarını başarıyla sürdürüyor.

Çeşitli enerji kaynakları içerisinde hidroelektrik enerji santralleri, çevre dostu

olmaları ve potansiyel risk taşımamaları sebebiyle tercih ediliyor.

Hidroelektrik santraller çevreye uyumlu, temiz, yenilenebilir, yüksek verimli, yakıt gideri olmayan, uzun ömürlü, işletme

giderleri çok düşük ve dışa bağımlı olmayan yerli bir kaynak olarak önem taşıyor. Türkiye’nin teorik hidroelektrik potansiyeli, dünya teorik potansiyelinin yüzde 1’i, ekonomik potansiyeli ise Avrupa potansiyelinin yüzde 16’sını oluşturuyor.

Türkiye 2016 yılı sonu itibariyle işletmede bulunan lisanslı ve lisanssız 597 adet HES ile 26.681 MW’lik kurulu güce ulaşmış bulunuyor. Hidroelektrik üretimi 2016 yılında 67.3 milyar kWh olarak gerçekleşti. Teknik ve ekonomik olarak değerlendirilen tüm hidroelektrik potansiyelinin, 2023 yılına kadar elektrik üretiminde kullanılması hedefleniyor.

Türkiye rezerv ve üretim miktarları açısında linyitte dünya ölçeğinde orta düzeyde rezerve, taş kömüründe ise alt düzeyde rezerve sahip. Dünya linyit/alt bitümlü kömür rezervinin yaklaşık yüzde 3.2’si ülkemizde bulunuyor.

Sahip olduğumuz linyit yataklarımızın büyük bölümünün ısı değeri düşük olduğundan daha çok termik santrallerde kullanılıyor.Linyit rezervlerimizin yaklaşık 46’sı Afşin –Elbistan havzasında bulunuyor. En önemli taş kömürü rezervlerimiz ise, Zonguldak ve civarında. Zonguldak havzasındaki toplam taş kömürü miktarı 1.3 milyar ton. Buna karşılık görünür rezerv ise, 506 milyon ton düzeyinde.

Linyit/alt bitümlü kömür sahaları ülkemizde bütün sahalara yayılmış durumda. Bu sahalardaki linyit ısıl işlem değerleri 1000- 5000 Kcal/kg arasında değişiyor. Linyit rezervlerimizin yüzde 68’i düşük kalorili olup, ülkemiz toplam birincil enerji tüketiminde kömürün payı yüzde 27civarında bulunuyor.

2005 yılından itibaren enerji üretiminde yerli kaynaklara daha çok önem verilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması hedefleri doğrultusunda , artan enerji talebinin karşılanması için çalışmalara hız verildi. 2016 yılında kömüre dayalı santrallerden toplam 92.3 TWh elektrik üretildi.

ERENSAN ÜRETIMININ YARISINI IHRAÇ EDIYOR

HIDROELEKTRIK ÜRETIMI67.3 MILYAR KWH

TÜRKIYE’NIN TAŞKÖMÜRÜREZERVI 1.3 MILYAR TON

Page 8: ENERJi İLAN EKİDİR - Donanım Medya ve Reklamcılık · MW gücünde rüzgar santrali kurulabiliyor. Türkiye enerji potansiyeli 48.000 MW olarak belirlendi. Bu potansiyele karşılık

ENERJ i GAZETESİ’NİNÜCRETSİZ İLAN EKİDİR

Türkiye’nin dijital geleceğinin mimarı

Netaş, bilgi ve haberleşme sistemleri alanında her türlü ihtiyacı karşılarken dijital dönüşümde Bilgi Teknolojileri (BT) altyapısının etkili kullanımını odak noktasına alarak enerji dahil birçok sektörde faaliyet gösteren şirketler için verimli dönüşüm projeleri gerçekleştiriyor.

Netaş Analiz, Tasarım ve Proje Yönetimi Kıdemli Yöneticisi Sait Şener, finanstan enerjiye, perakendeden telekoma, farklı dikey sektörlere katma değerli çözümler ve büyük çaplı dijital dönüşüm projeleri geliştirdiklerini belirtiyor. Şener, ortaya koydukları akıllı şebeke çözümlerinin etkili iş yapabilme konusunda ön plana çıktığını ve sunulan yeni teknolojilerin Netaş’ı

enerji ve elektrik dağıtım şirketleri ile belediyelerin önemli bir ortağı haline getirdiğini belirtiyor.

Elektrikte akıllı şebeke çözümleriyle yatırımlar daha akılcı

Sait Şener, sözlerine şöyle devam ediyor: “Otomatik sayaç okuma sistemi, akıllı aydınlatma sistemi ve otomatik talep tarafı katılımı gibi sektöre özel uygulamaların yanı sıra veri merkezleri, yazılım ve altyapı çözümleriyle Türkiye’nin önde gelen enerji kurumlarına uçtan uca hizmet vermeye devam ediyoruz. Özellikle elektrik sayaçlarının uzaktan erişim sağlanarak okunması konusunda yoğun olarak çalışıyoruz. Elektrik sayaç verilerinin otomatik olarak uzaktan okunması ve yönetilmesi, bu verilerin merkezi bir sisteme aktarılması,

verilerin saklanarak istenilen formatta rapor alınması amacıyla Netaş Enerji Otomasyon Sistemleri (NEOS) Akıllı Şebeke Çözümleri altında Otomatik Sayaç Okuma Sistemi’ni geliştirdik. Maliyet etkin, geliştirilebilir, genişletilebilir ve esnek bir çözüm olan Otomatik Sayaç Okuma Sistemi, modüler yapısı sayesinde müşterinin ihtiyacı olan modülleri sunarken gerekli entegrasyonları da yapıyor. Otomatik Sayaç Okuma Sistemi ile enerji şirketleri için arızalara en hızlı şekilde müdahale edilerek müşteri memnuniyetinin artırılması, enerji tüketim parametrelerinin incelenerek geleceğe yönelik talep tahmininde bulunulması, göstergelere göre işletme ve yatırım organizasyonlarının gerçekleştirilmesi, kayıp-

kaçak miktarının en aza indirilmesi ve işletme maliyetlerinin azaltılması gibi pek çok avantaj sunuyoruz.”

Bulut tabanlı sayaç okuma sistemiyle daha düşük yatırım maliyeti

Otomatik Sayaç Okuma Sistemi’ni dijital dönüşümde yeni bir dönemi temsil eden buluta taşıdıklarını belirten Şener, mevcut otomatik sayaç okuma sistemlerinde en fazla 100-150 bin arası sayaç okunabildiğini, NEOS Otomatik Sayaç Okuma Sistemi ile 1 milyon ve üzeri sayacın uzaktan okunmasının mümkün olduğunu belirterek açıklamalarına şöyle devam ediyor:

“Ek özellikler taşıyan yeni Otomatik Sayaç Okuma Sistemi sayesinde, enerji müşterilerimize daha az yatırım, işletme ve iletişim maliyeti, daha güvenli bir iletişim sistemi ve daha konforlu bir kullanıcı ara yüzü sunmaktayız. Özellikle bu sistemin sahip olduğu yeni iletişim protokolü ile sahayı çok etkin bir şekilde yönetiyoruz. Böylece arıza müdahalelerinde ve sahaya gidişlerde minimum %50 azalma sağlıyoruz. Ayrıca, büyük veri işleme yöntemi ile hatalı okunan ya da hiç okunamayan sayaçlar için veri tahminlemeleri yapabildiğimiz gibi, etkili bir şekilde anomali tespiti de yapabiliyoruz.”

Aydınlatma gerektiği zaman gerektiği kadar yapılacak

NEOS çözümlerimizden biri olan Akıllı Şehir Aydınlatma Yönetimi sistemimiz ise, %40 civarında olan LED aydınlatma tasarruf oranını %70’e kadar çıkarmaktadır. Şehir aydınlatmalarının tek bir noktadan yönetimini ve kontrolünü sağlayabildiği gibi, çeşitli senaryolar tanımlanarak aydınlatmanın gerektiği zaman gerektiği kadar yapılmasını da sağlamaktadır.

Enerjide Yarının Teknolojisine de hazırlanıyoruz

Akıllı şebekelerin önemli unsurlarından biri olan Otomatik Talep Tarafı Katılımı teknolojisi üzerinde yoğun çalışmalarımız devam ediyor. Bu teknoloji ile enerji talebinin aşırı arttığı durumlarda arz-talep dengesinin sağlanması için elektrik üretiminin arttırılması yerine, talebin kısıtlanması veya farklı zamanlara kaydırılması ve buna katılan tüketicilerin kısıtlamalardan gelir elde etmesi sağlanacaktır. TEİAŞ ve EPDK, gerekli mevzuat değişikliklerini gerçekleştirdiğinde NEOS Talep Tarafı Katılımı platformunu müşterilerimize sunmayı planlıyoruz.

Netaş, NEOS Akıllı Şebeke Çözümleri ile enerjide dijitalleşmeye yön veriyor

Akfen Holding 2017 yılına 6.6 milyar TL

yatırım hedefiyle girdi. Bu yatırım paketinin içinde enerjinin de önemli bir payı var. Akfen Holding bu yıl enerji sektörüne 2 milyar TL yatırmayı planlıyor. Bu yatırımın 1,4 milyar liralık kısmı Menzelet, Kılavuzlu, Çalıkobası ve Çiçekli Hidroelektrik Santralleri’ne, 450 milyon liralık kısmı da güneş

santrallerine, 200 milyon TL’si de RES projelerine olacak. Yenilenebilirde 2017’de lisanslar ve inşaa aşamasındaki santrallerle 780 MW’a güce ulaşacak Akfen Yenilenebilir Enerji’nin 2020 yılı hedefi 1000 MW. Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı

Kürşat Tezkan, “Büyüme stratejimizi gerçekleştirmek amacıyla 2017 yılı içinde EBRD ve IFC ile ortaklık sözleşmesi imzaladık. Ortaklık kapsamında yapacağımız yeni yatırımlar ile şirketimizin mevcut yenilenebilir enerji üretim kapasitesini 1.000 MW’a yükseltmeyi hedefliyoruz” dedi. Diğer lisanslı projelerinin yatırımlarını da tamamlayarak yurt genelinde lisanslı güneş enerjisi yatırımcılarından biri olmayı hedeflediklerini söyleyen Tezkan, yenilenebilir enerji kaynaklarını çeşitlendirerek dengeli bir portföy oluşturacaklarını da sözlerine ekledi.

Akfen Yenilenebilir Enerji’nin portföyünde hali hazırda 16,6’sı güneş olmak üzere 204.1 MW faaliyette; 10 MW güneş de inşa aşamasında. Güneş enerjisinde ise 70 MW’lık ihale kazanıldı, lisans çalışmaları devam ediyor.

İhalesi kazanılan 178 MW’lık Menzelet, Kılavuzlu, Çalıkobası ve Çiçekli Hidroelektrik Santrallerinin yılın ikinci yarısında Özelleştirme İdaresi’nden devir alınması bekleniyor.

Akfen’den enerjiye 2 milyar TL yatırım

KÜRŞAT TEZKAN