7
 Enver Memmedxanlı (Göyçay, 1913 - Baku, 1991) 29 Şubat 1913 tarihinde, Göyçay şehrinde doğ- muştur. Baba adı Qafar'dır. İlk okulu bitirdikten sonra Bakü'de Neriman Nerimanov Adına Senaye Texnikumu'nda (1926-1931), Moskova'da Devlet Yüksek Sinemacılık Enstitüsü'nde (1936-1938) öğ- renim qörmüştür. 1931-34 yıllan arasında bazı fab- rikalarda ve sanayi kuruluşlar ında teknik qö- revlerde bulunduktan sonra, Azerbaycanfilm şirketinde senaryo şubesinin başkanı (1941-42) ol- muştur. İkinci Dünya Savaşı devrinde, kuzey-batı cephesinde "K ızıl Ordu" cephe qazetesinin Azer- baycan redaktörlüğünün özel muhabiri qörevini yapmışt ır. Stalinqrad'da, Kuzey Kafkas cep- hesinde, 416. zırhl ı uıcjayda askerlik qörevini yap- mıştır. Bakü'de Azerbaycan Radyo Verilişleri Ko- milesi'nde redaktör olarak çalışmıştır (1943-44). Yeniden Kafkas cephesine, oradan İran'a askeri qö- revle gönderilmiştir. Tebrizde neşredilen "Veten Yolunda" ordu qazetesi redaktörlüğünde özel mu- habir olarak çalışmıştır (1944-46). Ordudan terhis olunduktan sonra, Azerbaycanfilm Senaryo Re- daksiyon Heyeti'nin baş redaktörü olmuştur (1946- 1964).  Edebi çalışmalara 1930 yıllar ında başlar. Eser- leri eski Sovyet halklar ının ve bazı dış ülkelerin dil- lerine tercüme edilir. "Şerqin Selleri" (1947), "Od içinde" (1951) piyesleri ve "Şirvan Gözeli" (1957) lirik komedisi tekrar basılır ve sahnelenir. "Şirvan Gözeli" Kafkas bölqesinin tiyatro festivalinde bi- rincilik derecesi almıştır. Onun senaryolar ı doğ- rultusunda, "Bextiyar" k ısa filmi, "Feteli Xan" (Mehdi Hüseyn'le beraber yazmıştır), "Mehebbet Dastanı", "Babek" sanat filmleri çekilmiştir. Av- rupa ve Rus klasik yazarlar ından tercümeler yap- mıştır. Küba (1967), Türkiye (1968), İspanya (1980) ülkelerine Sovyet resmi heyetleriyle birlikte se- yahatler etmi ş tir. İ ki defa " Ş eref Ni ş an ı" (1946,1949) ve "Qırmızı Emek Bayrağı" (1980, 1988), nişanlan, Sovyet savaş madalyalar ı ile taltif edilmiştir. Başlıca eserleri: Burulğan. Bak ı, 1934; Bak ı Geceleri. Bak ı, 1936; Ayna. Bak ı, 1939; Qerbe Ate ş. Bak ı, 1943; Analar ve Yollar. Bak ı, 1943; Dirilik Çeşmesi. Bak ı, 1944; 25 Bahar. Tebriz, 1945; And. Bak ı, 1947; Hekayeler. Bak ı, 1954; Hekayeler. Bak ı, 1956; Seçilmiş Eserleri, Bak ı, 1960; Seçilmiş Eserler i. (İki ciltte). Bak ı, 1985. Kaynakça: 1.  Azerbaycan Sovet Yazıcıları. Bak ı, 1958. 2 .  Azerbaycan Sovet Edebiyyatı Tarixi. Bak ı,1988. 3. Azerbaycan Sovet Edebiyyatı Tarixi. I- IIciltler. Bak ı, 1966-1967. 

Enver Memmedxanlı

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Enver Memmedxanlı

8/7/2019 Enver Memmedxanlı

http://slidepdf.com/reader/full/enver-memmedxanli 1/6

 

Enver Memmedxanlı (Göyçay, 1913 - Baku, 1991) 

29 Şubat 1913 tarihinde, Göyçay şehrinde doğ-muştur. Baba adı Qafar'dır. İlk okulu bitirdiktensonra Bakü'de Neriman Nerimanov Adına SenayeTexnikumu'nda (1926-1931), Moskova'da DevletYüksek Sinemacılık Enstitüsü'nde (1936-1938) öğ-renim qörmüştür. 1931-34 yıllan arasında bazı fab-rikalarda ve sanayi kuruluşlar ında teknik qö-revlerde bulunduktan sonra, Azerbaycanfilmşirketinde senaryo şubesinin başkanı (1941-42) ol-muştur. İkinci Dünya Savaşı devrinde, kuzey-batı cephesinde "K ızıl Ordu" cephe qazetesinin Azer-baycan redaktörlüğünün özel muhabiri qöreviniyapmıştır. Stalinqrad'da, Kuzey Kafkas cep-hesinde, 416. zırhlı uıcjayda askerlik qörevini yap-mıştır. Bakü'de Azerbaycan Radyo Verilişleri Ko-milesi'nde redaktör olarak çalışmıştır (1943-44).Yeniden Kafkas cephesine, oradan İran'a askeri qö-revle gönderilmiştir. Tebrizde neşredilen "VetenYolunda" ordu qazetesi redaktörlüğünde özel mu-habir olarak çalışmıştır (1944-46). Ordudan terhisolunduktan sonra, Azerbaycanfilm Senaryo Re-daksiyon Heyeti'nin baş redaktörü olmuştur (1946-1964). 

Edebi çalışmalara 1930 yıllar ında başlar. Eser-leri eski Sovyet halklar ının ve bazı dış ülkelerin dil-

lerine tercüme edilir. "Şerqin Selleri" (1947), "Odiçinde" (1951) piyesleri ve "Şirvan Gözeli" (1957) 

lirik komedisi tekrar basılır ve sahnelenir. "ŞirvanGözeli" Kafkas bölqesinin tiyatro festivalinde bi-rincilik derecesi almıştır. Onun senaryolar ı doğ-rultusunda, "Bextiyar" k ısa filmi, "Feteli Xan"(Mehdi Hüseyn'le beraber yazmıştır), "MehebbetDastanı", "Babek" sanat filmleri çekilmiştir. Av-rupa ve Rus klasik yazarlar ından tercümeler yap-mıştır. Küba (1967), Türkiye (1968), İspanya (1980)ülkelerine Sovyet resmi heyetleriyle birlikte se-yahatler etmiştir. İki defa "Şeref Nişan ı"(1946,1949) ve "Qırmızı Emek Bayrağı" (1980,1988), nişanlan, Sovyet savaş madalyalar ı ile taltif edilmiştir. 

Başlıca eserleri: Burulğan. Bak ı, 1934; Bak ı Geceleri. Bak ı, 1936; Ayna. Bak ı, 1939; QerbeAteş. Bak ı, 1943; Analar ve Yollar. Bak ı, 1943;Dirilik Çeşmesi. Bak ı, 1944; 25 Bahar. Tebriz,1945; And. Bak ı, 1947; Hekayeler. Bak ı, 1954;Hekayeler. Bak ı, 1956; Seçilmiş Eserleri, Bak ı,1960; Seçilmiş Eserleri. (İki ciltte). Bak ı, 1985. 

Kaynakça: 

1. Azerbaycan Sovet Yazıcıları. Bak ı, 1958.2. Azerbaycan Sovet Edebiyyatı Tarixi.

Bak ı,1988.3. Azerbaycan Sovet Edebiyyatı Tarixi. I-IIciltler. Bak ı, 1966-1967. 

Page 2: Enver Memmedxanlı

8/7/2019 Enver Memmedxanlı

http://slidepdf.com/reader/full/enver-memmedxanli 2/6

 

BUZ HEYKEL

(Enver Memmedxanl ı. Seçilmiş eserleri 2 cildde,c.l. Bak ı, 1985, s.74-77.) 

canlı-cansız etrafda ne varsa donub buzbağlamındır, bava cingildeyir, islik çalır, daş çatdayır, ağaç çınqıldayar, lorpax çatırdayır, nefestıxanır, tıkan kimi boğazda qalır. 

Ve indi ağappak bir zulmet içinde, günçıhanateref uesuz-bucaksız karlı çöllerle tenha bir kölgehereket edir. 

O, gene bir anadır, körpesini bağr ına bas-mışdır, yurdunu tapdayan2 yırtıcı düşmen elindenbaş götürüb qaçmışdır, namusunu kara ellerdenhilas elemişdir, özünü ve ciyerparesini bu rehmsizgecenin ağuşuna3 atmışdır. 

Ve indi ağappax bir zulmet içinde, gün çıxanateref üz tutııb Böyük torpağa doğru gedir. 

Qar şıda sabilleri meşeli4 böyük bir çay var,cebhe betleri o çay yaxasından5 keçir ve zaman-zaman ordan gelen top gurultular ı geceler dağ-lardaki kar uçqunlar ının çoh mertebeli neriltileri6 kimi şalı tali geceni titredib Ierzeye7 salır, 

Ve ana telesir,s bava işıqlanmamış o özünücebhe hettine yetirmelidir, körpesini çayın olayınay - azad torpağa keçirmelidir, sinesi üs-tündeki uşax beyatıni yeniden ocak istisi,ıo gün-düz İşığı, güneş ziyası ile isindirmelidir. 

Ana nefesini dermeden gedir, yıxılır, qar için-de batıb qahr, çirpınır, qar içinden ayağa qalxır,amma ne qeder yol gedirse ele bil zaman da bugece donub bereket elemir, saniyeler yerinde sayir,ireli getmir ve qarh çöllerin sonsuzluğunda bir qar ış tükeniş elameti görünmür. 

Ana taqetden düşür, şaxta11 zeherle su-var ılmış cplınc kimi kesir ve anaya ele gelir ki, buqılmc indi onun qucağmdak ı körpenin hey atmaqesd edir ve ananın alacalanmış gözleri dal-dalanmak 12 üçün bir bucaq, penah13 getirmek üçün bir sığınacak axtar ır. 

Bir az irelide qoşal4 bitmiş bir dit ağcakayınağacı iki ağ sütun qimi göye ucalmışdır, ana oağaçlara doğru gedir, qucağındak ı körpesiyle oağaçlara söykenîb dayanır, indi ayak üste da-yanmak üçün, neye ise istinad etmek üçün bu son-suz qarlı çöllerde bu bir cüt çılpaq ağoakayın ağa-cından savayıis ana üçün diğer bir istinadgahyoxdur... 

Şaxta ise buzlu bir alov kimi ananın üz-gözünü qarsırl6 ve ana, üreyinde qıvr ılan bir kor-xunıın ağladığım, şiven qopardığını eşidir - körpedonur, körpe donacax, kollan arasındaki kövreki7 

bir nefes sönecek, sinesi üstüne buz bağlamış bir dünyanın ağırlığı çökecek... 

Lakin ana üreyinde ağlayan korxuya üsyaneleyir - cıoy dünya donub buzlağalS dönsün, beyatyer üstünden kaçıb yer altına köçsün, yene de anaüreyinin herareti sönmeyecek ve rehimsizliyi ilebedheybet olan heç bir qor qüvve kiçik bir heyat fi-danını ananın sinesinden qoparda bilmeyecek! 

Ve ana keskin bir bereketle evrimden yun ja-ketini çıxardır ve berk-berk körpesini büküb bür-geleyir,19 amma şaxa qizmar bir demir kimi ananınüz-gözünü dağladıkca, iliklerine işleyen soyuxdanvücudu tir-tir esib titredikçe, anaya yene ele gelir ki, bu donan, bu titreyen körpesidir, ve ana bu defebaşından qalın şalını da qopardır ve yene körpesinibüküb-bürmeleyir, özü ise yalın eyni ile şaxta kar-şısında müdafiesiz qahr. 

İndi o hiss edir ki, donur, şabtanın buzlu ke-mendinden kurtuluşa gümanı20 yoxdur ve istinadı yalnız budur ki, söykendiyi bu bir cüt ağcakayınağacı onu tutub ayaq üstünde saxlamışdır ve anayene bir elile eyninden ne ise qopardır ve bir elleeyninden21 ne qopardırsa hamısını222 bir-bir kör-pesinin üstüne qalaklayır 23 ve titreyen son ne-

fesini, eşidilmeyen son sözünü de körpesinin üs-tüne örtür - qorxma tifilim, qorxma ufacığım, sonnefesimin istisi de senindir... 

Sonra ana susur, beyninde batk ın bir uğultukopur, kulaklar ı dibinde sınık 14 cingiltili mis simler gerilir ve gerilen bu simler bir-birinin ardıncak ır ılır, ananın göz kapaklan kilidlenir, nefesi çilik-çilik olub ayaklar ı altına tökülür ve ana şahtanınbuz zencinle koşa ağcakayın ağaçlar ına bitişib be-reketsiz kalır. 

Ve indi göyde ulduzlar ı cingildeden amansızbir qış gecesi anaya başqa bir don biçir, başqa bir örtü geyindirir ve şaxtanın buz bar ınaklar ı da-yanmadan ana üçün büllur naxışlan ağ ulduzlu yeni bir libas toxuyur... 

* * * 

Ovxarlanmış25 bir qılınc tiyesi26 kimi keskinışığıyla göz qamaşdiran şaxtalı bir seher açılmışdır. 

Ve iki ağ sütun kimi göye ucalan qoşa ağ-cakayın ağaçlan qar şısında çiyinleri ağhalatlı üçnefer dayanmışdır. 

Onlar gece keşfiyyatından qayıdan27 üç nefer gene dövüşçüdür, indi her üçü başlar ını açıb, yer-lerinden qımıldanmadan, gördükleri bir menzereqar şısında donub qalıblar ve onlar bütün ömürleri 

I. soğuk 2. çiğneyen 3. kucağına 4. ormanlı 5. k ıyısından b. gürültüleri 7. titremeye 8. acele ediyor 9. taraf ına 10. sıcağı II. soğuk 12. gizlenmek 13. sığınma 14. çift 15. başka 16. yakar 17. gevrek 18. buzluğa 19. sarmalar 20. gücü 21. .sır tından 22. hepsin 23. yığıyor 234. k ır ık 23. yığıyor 24. k ır ık 25. çift 26. bîleylenmiş 27. ağzı 28- dönen 

Page 3: Enver Memmedxanlı

8/7/2019 Enver Memmedxanlı

http://slidepdf.com/reader/full/enver-memmedxanli 3/6

 

boyu kar şısında dayandıklar ı bu menzereni unut-mayaeaxlar... 

Bu, donmuş gene bir qadı

n buzdan tö-külmüş buz heykelidir. Ve onlar, üç nefer gene döyüşçü müqeddes bir 

mehrab kar şısında dayanmış kimi nefeslerini udub-lar. Ne valıtdan beri gelib burda dayanıb dur-duklar ını unudublar ve daş kimi üreklerinden asılanhissin ifadesi söz haricinde kaldığı üçün, susublar! 

Nehayet onlardan biri yerinden terpenir, neise bilinmez bir qüvve çekib onu ireli apanr,ı ya-xınlaşır, donmuş kadının buz heykeli qar ş,ısındadayanır ve bir an tereddüdden sonra hansı2 bir sövki-tebii hissin ve daha artık delicesine bir ümi-din telkini ile ananın kollar ı arasındaki üstü buz

bağlamış düyünçeni yoxlayir, heyecandan titreyenbarmaklar ı ile qar ı çırpır, dırnaxlarile buz te-bekesini kelpe-kelpea kopardır ve ürek dö-yüntüsile buz altındaki örtükleri çözür, acır, da-ğıdır, ve birden... Ordan, düyünçenin derinindenkiçik bir varlığın baxışlar ı gözlerine zillenirken,bütün gözlediklerine ve gözlem ediklerine reğmenbu ansızın körpe baxışından seksenir, 4 döşündenitelenmiş kimi bir addım geri sıçrayır ve sonradönür telaş içinde ona baxan yoldaşlar ına, susubdurmuş bu sonsuz qarlı çöllerin sessîzliyine ve 

donmuş, buz bağlamış bütün bu dünyaya üz tııtub qıy vunır:5 

- Körpe sağdı

r, uşaqlar eşidin, körpe sağdı

r veqoy bütün dünya eşitsin, körpe sağdır!.. Ve o vaxt ki, her üçü baş-başa verib ana qıı-

cağındak ı körpenin üstüne eyilir, baxırlar, göz-lerine inanmırlar, baxırlar, boğazlar ında dü-yünlenen keherden heç biri heç bir söz deye bilmir,seher ışığından gözleri qamaşan körpe ise donmuş ana qucağından heyretle onlara baxır ve gü-lümseyir - defelerle od-alov içinden keçmiş üç genedöyüşçünün gözlerinde yaş durmur ve her üçü el-lerinin tersile gözlerini silirler. 

Sonra başlar ım qaldır ırlar, yeniden ananın buzheykeline baxırlar ve yere kimi secde ederek, son

defe ananın buz heykeli kar şısında baş eyirler. Vaxtdır - geri dönmelidirler ve her üçü bir-biri

arhasınca sıraya düzülüb geri dönürfer - ve kör-peni növbe6 ile bir-birinden ahb sineleri üste apa-r ırlar ve her defe körpe kimin7 kucağında gedirse,diğer ikisinden biri önde, bir arxada körpenin ke-şiyinde8 mövqe tııtub addımlayır. 

Ve indi gene ananın buz heykeli artık onlar üçün tunedan tökülmüş ebedi bir heykeldir ki, anaüreyinin ölmez şücaetini tecessüm etdiren en möh-teşem bir abide kimi hemişe9 onlar ın heyalındahekk olub qalacakdir... 

Bak ı

, 1944. 

LEYLİ VE MECNUN

(Senarinin Metninden Parça) 

(Enver Memmedxanl ı. Seçilmiş Eserleri. 2 Cildde, C.2, Bak ı, 1985, S. 269-274) 

Zevvarlar10 karvanı Mekke seherine ya-xınlasırdi. 

Odlu qumlardan qalxan demli hava sehra üze-rinde tilreyirdi. Üfükde seherin ağ evleri, uca 11 minareleri

yükselirdi. Seher lerefden çaparaki2 karvana doğru üç atlı 

gelirdi. Yaşıl emmameli atlılar gelib zevvarlara çat-

dılar, atlar ını karvan boyu çaparak car çekditenB - Karvan Haram dairesine qedem basır, bütün

zevvarlar ehram libası geyinsin! Karvan dayandı. 

Bütün zevvarlar atlardan, develerden yere tö-küldüler. 

Bir anda hamn4 libası

deyişib, ağ ehram li-bası geyindi. Sonra bütün kafile başı açık, ayakyalın, bo-

yunlar ından asılmış ağ kefenlerde, piyade olarak Mekkeye doğru bereket eledi. 

Qabaqda ağsaçlı, ağsaqqallı, boynuna ağkefensalmış Şeyx Amiri gedirdi. 

Onun arxasınca, dağınık kara saçlar ı boynunatökülmüş, ağ kefeni çiynine ağırlık edirmiş kimi,başı sinesine eyilmiş Mecnun addımlayırdı. 

Daha arxada bir-birini izleyen ağkefenli zev-varlar silsilesi axıb gelirdi. 

1.götürür 2. hangi 3. parça parça 4. ürker 5. bağır ır 6.nöbet 11.yüce 12. hızla 13. ilan ettiler 14- bütün 

7. gibi 8. korumasında, nöbetinde 9. daima 1O. ziyaretçiler  

Page 4: Enver Memmedxanlı

8/7/2019 Enver Memmedxanlı

http://slidepdf.com/reader/full/enver-memmedxanli 4/6

 

Mekke seheri. Seherin böyük mescidi üzerinde, yeddi uca

minare başında yeddi qızıl aypara par ıldayırdı. Saysız-hesabsız aqkefenli zevvarlar silsilesi

rnescid heyetine açılan kapılardan içeriye dolurdıı. Oapılar ağzından mescid heyetinin merkezine

doğru ağ mermerle döşenmiş ensiz sekiler uza-nırdı. 

Şeyx Amiri öz destesinin önünde mermer sekiüzerile irelileyirdi. 

Seki kenar ındaki köşklerde içi su dolu mis pi-yaleler tjoyulmıışdıı. 

Şeyx Amiri piyalelerden birini götürüb başınaçekdi, sonra oğluna leref döndü: 

- Sen de iç, sefa tap,1

oğlum, müqeddes Zemzem kuyusunun suyudur. 

Mecnun başını qaldırmadı - piyaleniz gö-türmedi. 

Şeyx Amiri irelileyirdi. Mecnun onun ar~hasınca gedirdi. 

Arxadan sükut içerisinde kefenli zevvarlar ge-lirdiler. 

Zevvarlar növbe3 ile mis piyaleleri qaldır ıbbaşlar ına çekirdiler. 

Muhtelif kapılardan heyetin merkezine doğruuzanan mermer sekiler heyetin ortasında dörd-bucacj şekilli qara bir binaya direnirdi. 

Şeyx Amiri oğluna teref döndü: - Qaldır başını oğlum, müqeddes Beytullaha

c;atdık.4 Bu müqeddes Ke"bedir. Yer üzünün pe-nahıchr,5 bütün müselmanlar ın qiblegahıdir. Yeddidefe başına dolanıb dua oxuyacaksan, sonra dizçöküb muqedd.es Hecer daşım öpeceksen! 

Mecnun başım qaldırmırdı - yere dikilmiş göz-leri Ke'beni görmürdü, atasının arhasınca ad-dıml ayırdı. 

Ke'be me'bedinin üstüne qara atlasdan örtükeçekilmişdi ve bu atlas üzerinde gümüş naxışla is-lamın ilk ehkamı. Qur'an ayesi7 yazılmışdır. 

Ağkefenli zevvarlar dua oxuya-oxuyaKe'benin başına dolanıb dövre vururdular. 

Şeyx Amiri qabaqdas gedirdi, dua oxuyurdu. Mecnun atasının arxasınca hereket eclirdi, başı 

sinesine eyilmişdi, üzü görünmürdü. Yeddi defe dövre vuran zevvarlar Ke'benin

şimal-şerq bucağına çatarken, bir-bir Ke'be qar-şısında diz çökürdüler, Ke'be divar ında yer-leşdirilmiş gümüş haşiye içerisindeki qara Hecer daşını öpürdüler. 

Növbe Şeyx Amiriye çatdı, o da diz çökdü,Hecer daşmı öpdü, ayağa qalxdı, oğluna teref  

döndü: - Sen de diz çök oğlum, mübarek Heceri öpüb

sen de dua ele! Mecnun dizi üste yere yraldı. Başını qaldırdı, - gözleri qara Hecer daşina zil-

lendi.9 Ve birden o gümüş hasiyeti qara Hecer da-

şında Mecnunun gözleri qar şısında Leylinin ağ he-yalı zahir oklu. 

Mecnun diksinib başını geri atdı, gözleri geniş açıldı. 

Şeyx Amiri telaşa düşerek oğlunun üzerineeyildi; 

- Dua ele oğlum, dua ele qurbanın olum, de ki,ey böyük tanr ı, mene relim ele! De ki dergahına üz

tutmuşam, penahım sensen! De ki, xesteyem, Mec-nunam, ağlıma nur saç, de ki, şikestem, yı~hılmışam, qolumclan yapış, de ki, bu amansızderdi canımdan iraq ele, meni Leyli eşkinin belasından azad ele!.. 

Mecnun geniş açılmış gözlerile Hecer daşınabaxırdı ve o vaxt ki, Leylinin xeyalı ele bil küsdü,Mecnundan üz dönelerdi, Mecnun çırpındı ve el-lerini yox olan Leylinin xeyalına doğru uzadarak,feryad eledi: 

- Dayan, getme, duamı eşit, dayan sen de menimle beraber vefa andı iç! 

Şeyx Amirinin heyecanlı sesi eşidildi: - Oğlum, oğlum, amandır özüne gel, oğlum

qaldır elini göylere, Allaha yalvar!.. Mecnun ellerini göye xqldırdı: Yareb, belayi-eşk ile qil aşina meni! Bir dem, belayi-eşkden etme, cüda meni! 

Az eyleme inayetini ehli-derdidenYe'ni ki, çox belalere qıl mübtela meni. 

Oldukça men götürme beladan iradetimMen isterem belanı çün ister bela meni. 

Temkinimi belayi-mehebbetde qılma süstıoTa dusl te'n edib,1 2 demeye bivefa meni 

Geldikçe hüsnün eyle ziyade nigar ımmGeldikçe derdine beter et mübtela meni! 

öyle zeif qıl tenimi firqetinde kimVesline mümkün ola yetirmek, seba meni! 

Koca Şeyx Amiri ağlar bir sesle nida eledi: - Amandır, dayan oğlum, yeter! Yeter bu asi

lik, yeter bu sermestlik! Yeter bu çılgın ehtiras. 

l.bul 2. kadehi 3. nöbet 4. ulaştık 5. sığmağıdır 6. örtü 7. ayeti S. önde 9. tak ıldı kaldı 10. güçsüz 11. ayıplayıp 

Page 5: Enver Memmedxanlı

8/7/2019 Enver Memmedxanlı

http://slidepdf.com/reader/full/enver-memmedxanli 5/6

 

Yeter bu bütperestlik. Tez ol dua ele, sefa isle. De

ki, yareb bir afeti sevib deli olmuşam, de ki, ze-mane meni barmağıyla gösterir, Mecnun olmuşam! 

Ve nehayet Mecnun ellerini göye qaldırdı veöz tanr ısına üz tufcub dedi: 

- Yareb, pak olan bir varlığı sevib dam-ğalanmışam ve boynumda kem zencin huzurunagelmişem! Anıma demirem meni bu zencirdenxilas eyle. Demirem ruhumu söndür, meni ze-nıaneye ram eyle! Demirem zelilem, mene seadetver, demirem bedbextem, mene nieatı ver! Yox-yox, islediyim senden başqa şeydir. Çekeliyim ki-fayet deyilse, nıin bîr ezab ver! Bu da kifayet de-

yilse, cehenneme at, koy dönüm küfr odundayanan meş'ele! Yox eğer o dünyada behiştse2 yerim, istemirem o behişli, mene Leylimi ver!Budur yenden istediyim, yareb ve men ölersem, eş-qimi ebedi yaşat! 

Şeyx Amiri ayak üste dayana bilmedi, lenger vurdu,3 dartıb4 kefeninin yaxasını cırdı, üreyini qa-marlayıb5 yere yıxıldı. 

Ağ kefenli zevvarlar dehşet içerisinde ellerinigöye kaldırdılar. 

Bura mescid heyetinin hasar ı altında yar ı qa-

ranlık bir hücre idi. Şeyx Amiri huşsuzd balda xesir üzerinde

uzanmışdı. Ağkefenli bir deste zevvar Şeyxin başı üste da-

vanmışdı. Koca bir zevvar 7 mis piyaledens şeyxin üzüne

su çileyirdi. Şeyx Amiri yavaş-yavaş gözlerini açdı, et-

raf ına boylanıb baxışlanyla kimi ise axtardı: - Bey oğlum hanı, qoca? Hanı o bedbext, hara o

divane?- Qaytara bilmedik,? ya Şeyx! - dedi qoca zev-

var. - Müqeddes Ke'beden çı

xdı

, Mekkeni terk etdi,Haram dairesin aşdı... Ayaqyalın, başıaçık üz tutubsebraya geldi...

Yaşıl bir dağ eteyinde teleye10 düşmüş bir ahubalası for içinde çırpınırdı. 

Kol topası arxasından dikelib puskudamiçıxan bir ovçu yüyürüb geldi. 

Ovçu ahu balasının el-ayağını bağladı, tor için-den çıxar ıb yere yıxdı, basım daş üstüne koydu, be-linden asılmış k ından bıçağını çıxartdı. 

Ovçu bıçağı ahu balasının boğazına çekmek is-terken arxadan uzanan bir el ovçunun bileyinden

yapısdı. 

Ovçu diksinib dikeldi. 

Ayaqyalın, başı açık, boynu kefenli Mecnunovçunun kar şısında dayannuşdı ve Mecnun dedi: 

- Öldürme onu seyyad, 12 aç burax ve ele ferzele ki, bir dilenciye sedeqe verirsen! 

Ovçu özünden çıxdı: - Buraq qolumu - sen kimsen? Ne üçün ru-

zimi13 elimden buraqım, hala] malımı sedeqeverib, özüm ac qalım? Eğer kördün kabab isteyir,çixart bahasın, ver! 

- Xezinemi bele esirgemezdim, amma indiboynumdak ı bu kefenden başka heç bir şeye gü-manım14 gelmir. 

- Ele ise burax kolumu, özün de redd ol buradan! - Get deyirsen, gedirem, ovçu, amma sen

qıyma o körpe varlığa - qoy yaşasın! O da heyatüçün doğulub, qoy nefes alsın! 

- Başıma girmir bu cefengiyyat, 15 ecelin yetmesin, açıl başımdan! 

Ovçu kolunu dartıblö bileyini Mecnunun elin-den kopartmak istedi, amma bacarmadı, bıçak elin-den yere düşdü ve ovçu heyretle Mecnunun üzünebahdı: 

- C'ansız bir kölge kimisen, rengin sapsar ı, har-danmış17 bele bir qüvvet senin elinde? 

Mecnun ayağını yere düşmüş bıçağın üstünebasdı: 

- Ürek acizlere rehm etmelidir, ovçu, onda qo-lumuzda kuvvet tapılar 18 Aç burax onu, gün geler çıxaram borcundan. 

Ovçu bağırdı: - Gündüzün günorta vaxtı meni qaretıy edir-

sen? Dayan bu saat qehreman Nofele şikayet ede-ceyem, - odur, o da şikara çıxıb, öz koşunuyla. 20 

Ovçu yumruğu ile Mecnunu bedel ey erek, 21 yüyürüb geldi. 

Mecnun eyildi, ahu balasının ayaklar ım açdı,

amma ahu balası kaçib gelmedi, başını qadır ıb iri,qapqara gözlerile Mecnunun üzüne baxdı. Mecnun qum üstünde oturdu, elini atdı, qol

topası22 altından ovçunun bardağını götürdü veahu balasına teref döndü: 

- Görürem, görürem, açsan, gel görek ovçunun bardağında ne var. Su olsa men de içerem,süd olsa senin olsun (bardakdan bir kurlum içdi)yox deve südüdür, - al evvelce sen iç! 

Ve Mecnun qucağına ahb süd içirdiyi ahu ba-lasını oxşadı: 

- Ne qeder zeif, 'ne qeder ince, ne qeder ya-raşıklısan. Sevimli üzünde ilk bahar gününün te

bessümü var. Hele bu xuma1233 gözler! Leyligözleri 

I. kurtuluş 2. cennetse 3. a.saya dayandı 4. ^ekip 5. tutarak (>. şuursuz 7. ziyaretçi 8, kadehten 9. döndüremedik 10. tuzağaII, pusu yerinden 12. avcı 13. r ızk ımı 14. sığmasını 15. boş sözler 16. çekip 17. neredenmiş 18, bulunur 19. talan, yağma20. askeriyle 21. tehdit ederek 22. <,.ılı vığmı 23. baygın

Page 6: Enver Memmedxanlı

8/7/2019 Enver Memmedxanlı

http://slidepdf.com/reader/full/enver-memmedxanli 6/6

 

kimi me'sum ve cazibedardır. Lakin nesibin aman-sız, perestar ıni yox, köyrek varlığın, bir mezrumahi kimi heç kese eser etmir ve nefes aldığın her udum hava bir korxuya çevrilib ilan kimi üreyindecpvr ılır, min yerden sene doğru uzanan iti2 dişler,kanlı pençeler ciyerîni sokur, qanmı sorur, yeganepenahın ise yalnız bu ince ayaqlar... Haras apar ım4t;eni ki, bu dehşetlerden xilas olasan? Hardantapım ele bir dünya ki, sen orada aslan döşündensüd emesen? 

Birden ahu balası ağzını südden çekib yuxanbaxdı ve gözlerinde ele bir işıq yandı- ki, Mecnunda qeyri-ixtiyari başını qaldırdı. 

Qorxa-qorxa yaxınlaşan ana ahu geldi, Mec-nunun kucağındaki balasını yalamağa başladı. 

Mecnunun üzü xoşbext bir tebessümle işiq-

landı, ahu balasını qucağından burandı. Keflden ana ve bala ahular hürkdüler, kenara

sıçradılar ve yayından kopmuş ox kimi ireli şı-ğıyıb, bir göz k ırpımında dağ döşünde gözden it-diler. 

Ahular ın dalınca baxan Mecnun ayağa kak-mağa macal tapmamış, sehradan çapıb gelen bir deste nizeli,5 atlı Mecnunu dövreye aldı ve on-lardan biri bağırdı: 

- Terpenme yerinden, Nofele cavab ve-receksen! 

Mecnun dönüb sehraya teref bahdı. Nofel alını sehradan dağ döşüne doğru ça-

pırdi ve Nofelin atının üzengisinden yapışmış ahuovçusu tengnefes bir halda atın yanıyla yorturdu.6 

Hele uzakdan Nofelin sesi guruldadı: - Hain o? Yoxsul bir ovçunıı qaret7 eden kim

ohırsa-olsun, canını kurlara bilmeyecek elimden! Ve Nofel atını dağ döşüne sıçratdı, qızmış at

dal ayaklar ı üsle şahe qalxdı. Nefesi qaralmış ahu ovçusu yere serildi ve fer-

yad eledi: - Kaçırdıb... Kaçırdib, qehreman Nofel, göster 

edaletini, bu divanenin cezasını ver! Atını sakit eliyen Nofelin birden gözleri geniş 

açıldı. Özünü atdan yere atdı ve Mecnuna doğruyüyürdü. 

Dostlar qollannı açıb qucaklaşdılar. - Qeys, QeysL Dostum, qardaşım! Uvçu gözlerini döyerek heyretle Nofele baxdi. Mecnun başı ile ovçuya işare eledi ve dedi: 

- O binevaya zülm eledim, Nofel, ruzisini8elinden aldım, dostluğumuz hatirine sehavet gös-terib onu razı sal!.. 

Nofel Celd9 qoltuğundan bir kise qızılıo çı-xardıb ovçunun üstüne aldı: 

-Al! Ovçu kiseni göyde tutdu ve bu defe heyrelle

pul kisesine baxdı. Nofel elini Mecnunun çiynine qoydu: - İndi danış dostum, nedir bu qiyafe, nedir bu

pejmürde hal! Danış, ne keçibse başından, gizleme,menden (atlılara teref döndü). Ey, siz de celd çadır 

kurun, süfre açı

n, bir deste pahanı

getirin, - dostum libasım deyişsin!.. 

1. hizmetlin 2. keskin 3. nereye 4. götüreyim 5. mızrakla d. koşuyordu 7. yağma 8. r ızk ını 9.hemen 10. altın 11. giysi