5
BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ TÜRK MÝLLÝ EÐÝTÝM DÜÞÜNCESÝNDE ZÝYA GÖKALP Ziya Gökalp in the Idea of Turkish National Education * Ercenk HAMARAT ÖZ Araþtýrmanýn Temelleri: Milli Eðitim, Cumhuriyet'in ilk dönemlerinden itibaren tartýþýlan en önemli meselelerden biridir. Özellikle on dokuzuncu yüz yýlýn sonlarýna doðru dünya çapýnda da bu konu önemli bir yer teþkil etmiþtir. Ziya Gökalp Milli Eðitim konusunda bahsedilmesi gereken en önemli isimlerden birisidir. Çünkü savunduðu düþünceleri sonraki Türk Milli Eðitim politikalarýný derinden etkilemiþtir. Araþtýrmanýn Amacý: Bu makalede, Milli Eðitim düþüncesinden yola çýkýlarak, Ziya Gökalp'ýn Milli Eðitim hakkýndaki düþüncelerinin Türk Milli Eðitim düþüncesini derinden etkilediði savunulmaktadýr. Ziya Gökalp'ýn Milli Eðitim düþüncesi bu çalýþmanýn ana çerçevesini oluþturmaktadýr. Veri Kaynaklarý: Çalýþmada Ziya Gökalp'ýn Milli Eðitim hakkýndaki görüþlerini ve tezlerini sunduðu kaynaklar birincil veri kaynaklarýný oluþturmaktadýr. Bunun yaný sýra Gökalp'ýn düþüncelerinin incelendiði ikincil veri kaynaklarýndan da yararlanýlmýþtýr. Ana Tartýþma ve Sonuçlar: Milli eðitim sorunlarýný ilk kez sistemli bir þekilde ortaya atýp iþleyen Ziya Gökalp'týr. Ýçinde bulunduðu dönemde yaptýðý eleþtirilerle eðitim konularýna çok deðerli katkýlarda bulunmuþtur. Eðitim ve öðretim ayrýmýný yaparak; öðretimin uluslar arasý yeni geliþmelerin takip edilerek yapýlmasý gerektiðini, eðitimin ise özellikle milli kaidelere uygun verilmesi gerektiðini savunmuþtur. Bu düþüncesi nedeniyle kendi dönemindeki karmaþa için iyi bir çözüm önerisi sunmuþtur. Günümüzde de Ziya Gökalp'ýn düþüncelerinin yeniden ele alýnmasý eðitim sorunlarýnýn daha iyi anlaþýlmasý ve Milli Eðitim politikalarýnýn daha etkili uygulanabilmesine katký saðlayacaktýr. Anahtar Kelimeler: Eðitim. Milli Eðitim. Milli Eðitim Düþüncesi. Eðitim Politikalarý. Gökalp, Ziya. ABSTRACT Background of Study: National Education is one of the most important subjects which have been debated about for the first eras of Republic. This subject made an impession especially towards the end of the ninth century all over the world, too. Ziya Gökalp is one of the most significiant people who are mentioned about National Education. Because the ideas he defends have affected on later policies of Turkish National Education profoundly. Purpose of Study: On this essay, considering on idea of National Education, it is defended that the thoughts of Ziya Gökalp on National Education affect on the idea of Turkish National Education deeply .The opinion of Ziya Gökalp about National Education forms the main frame of this study. Sources of Data: On this study, sources on which Ziya Gökalp exhibits his ideas and thesis about National Education constitute primary sources. Besides, secondary data sources on which the opinions of Ziya Gökalp are examined have been utilized. Main Discussion and Conclusions: The first person to suggest the problems of National Education sistematically and operate them is Ziya Gökalp. He has made worthy contributions to the education matters with his comments during his age. By setting apart education from instruction, he has defended that instruction should be carried out by following new international improvements, as for education, it should be given according to national methods. Because of this thought, he has offered a good solution for complicity in his age. Today, to handle the thoughts of Ziya Gökalp again will contribute to realizing of education problems better and imlementing the policies of National Education more effectively. Keywords: Education. National Education. The Idea of National Education. Education Policies. Gökalp, Ziya. 1. GÝRÝÞ Bir devletin çöküþe gittiði yüzyýlýn sonu ile yeni bir devletin kurulduðu yüzyýlýn baþýnda (1876–1924) yaþamýþ olan Ziya Gökalp, Türk düþünce tarihinde çok müstesna bir yere sahip toplumbilim öncülerindendir. Ýçinde yaþadýðý dönemin þartlarý üzerinde tezahür etmiþtir; zira Gökalp kendisini vücuda getiren düþüncelerini, içinde yaþadýðý dönemin hengâmesi ve çatýþmasý ekseninde dile getirmiþtir: “Türk milletindenim, Ýslam ümmetindenim, Garp medeniyetindenim.” (Gökalp, 1970). Gökalp'ýn bu üç yönlü kendisini tanýmlayýþý aslýnda o an için siyasi þartlarý ve bu þartlardan kurtulmak için savunduðu düþüncelerini temsil etmektedir. Devlet-i Âli'yi kurtarma maksadýyla ortaya atýlmýþ fikirlere istinaden bir cevap niteliði taþýdýðýný da söyleyebiliriz. “Üç Cereyan” (Gökalp, 1976) adlý makalesinde, Türkçülük, Ýslâmcýlýk ve Batýcýlýðýn aslýnda birbirine tezat mefkûreler (ülkü, ideal) olmadýðýný, çünkü her bir tanesinin farklý nedenlerle hâsýl olan ihtiyaçlara cevap verdiðini ileri sürmektedir. Çaðdaþlaþma, Batý'nýn bilimsel, teknolojik ve endüstriyel uygarlýðýný takip etmek anlamýný taþýmaktadýr. Avrupa'nýn hayat tarzýna ve ahlaki deðerlerine birebir uymayý gerektirmemektedir. Avrupa'nýn teknolojisinin olduðu gibi aktarýmýndan da ibaret deðildir; aksine daha çok Avrupa'dan “baðýmsýz” olabilmeyi içermektedir (Gökalp, 1970: 16). Görüldüðü üzere düþüncelerinde o dönemde mevcut olan bu üç akýma binaen Gökalp birini alýrken diðerini reddetme durumunda deðildir. Aksine tümünü uzlaþtýrarak ilerleme hususunda tümünden faydalanmak yoluna gitmektedir. “Ýlk yazý hayatýna atýldýðý sýralarda O'nu bir Osmanlý milliyetçisi olarak görüyoruz. O bir yazýsýnda 'Çeþitli unsurlardan ve Müslümanlýktan kuvvetini alan Osmanlý milleti, týpký bir Amerikan milleti gibi gerçek olabilir' diyordu. Böylelikle yazýlarýnda Osmanlýlýðý ve Osmanlý milliyetçiliðini savunuyordu.” (Koçer, 1991: 176). Sonraki dönemlerde ise fikri dünyasýnýn dönemin þartlarýndan etkilendiðini çok güzel bir þekilde görebileceðimiz þu sözleri söylemiþtir: Ýslâm âleminin son ümidi olan Osmanlý Devleti'ni yüz seneden beri parçalayan manevi bir mikrop var. Bu mikrop þimdiye kadar Osmanlýlýðýn düþmaný idi ve Ýslâmiyet'e büyük zararlar verdi. Fakat bugün artýk Ýslâmlarýn lehine dönerek, yaptýðý mazarratlarý telâfi etmeye çalýþýyor. Bu mikrop milliyet fikridir. Ýlk dönemlerindeki yazýlarýnda Osmanlý milliyetçisi olduðunu açýkça yansýtan Gökalp Osmanlýnýn Ýslâmlýk çatýsý altýna girilerek kurtarýlabileceði inancý içerisindedir. Sonraki dönemlerde devletten kopmalar yaþanmasý ile düþüncelerinde derin deðiþiklikler yaþamýþtýr ve fikirlerini kendi deyimiyle “Osmanlýyý yüz senedir parçalayan “mikrop”u, yani “milliyet fikrini” Türklerin kurtuluþu için kullanma yönünde deðiþtirmiþtir. * Balýkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyal Bilgiler Eðitimi Yüksek Lisans Öðrencisi 56

Ercenk HAMARAT B ALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝsbe.balikesir.edu.tr/dergi/edergi/nf2010/makale/c12s22m8.pdf · bir terbiye almýþ olan fertler, bu gelenekçilik ve fertçilik cereyanlarýna

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Ercenk HAMARAT B ALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝsbe.balikesir.edu.tr/dergi/edergi/nf2010/makale/c12s22m8.pdf · bir terbiye almýþ olan fertler, bu gelenekçilik ve fertçilik cereyanlarýna

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

TÜRK MÝLLÝ EÐÝTÝM DÜÞÜNCESÝNDEZÝYA GÖKALP

Ziya Gökalp in the Idea of Turkish National Education

*Ercenk HAMARAT

ÖZAraþtýrmanýn Temelleri: Milli Eðitim, Cumhuriyet'in ilk dönemlerinden itibaren tartýþýlan en önemli meselelerden biridir. Özellikle on dokuzuncu

yüz yýlýn sonlarýna doðru dünya çapýnda da bu konu önemli bir yer teþkil etmiþtir. Ziya Gökalp Milli Eðitim konusunda bahsedilmesi gereken en önemli isimlerden birisidir. Çünkü savunduðu düþünceleri sonraki Türk Milli Eðitim politikalarýný derinden etkilemiþtir.

Araþtýrmanýn Amacý: Bu makalede, Milli Eðitim düþüncesinden yola çýkýlarak, Ziya Gökalp'ýn Milli Eðitim hakkýndaki düþüncelerinin Türk Milli Eðitim düþüncesini derinden etkilediði savunulmaktadýr. Ziya Gökalp'ýn Milli Eðitim düþüncesi bu çalýþmanýn ana çerçevesini oluþturmaktadýr.

Veri Kaynaklarý: Çalýþmada Ziya Gökalp'ýn Milli Eðitim hakkýndaki görüþlerini ve tezlerini sunduðu kaynaklar birincil veri kaynaklarýný oluþturmaktadýr. Bunun yaný sýra Gökalp'ýn düþüncelerinin incelendiði ikincil veri kaynaklarýndan da yararlanýlmýþtýr.

Ana Tartýþma ve Sonuçlar: Milli eðitim sorunlarýný ilk kez sistemli bir þekilde ortaya atýp iþleyen Ziya Gökalp'týr. Ýçinde bulunduðu dönemde yaptýðý eleþtirilerle eðitim konularýna çok deðerli katkýlarda bulunmuþtur. Eðitim ve öðretim ayrýmýný yaparak; öðretimin uluslar arasý yeni geliþmelerin takip edilerek yapýlmasý gerektiðini, eðitimin ise özellikle milli kaidelere uygun verilmesi gerektiðini savunmuþtur. Bu düþüncesi nedeniyle kendi dönemindeki karmaþa için iyi bir çözüm önerisi sunmuþtur. Günümüzde de Ziya Gökalp'ýn düþüncelerinin yeniden ele alýnmasý eðitim sorunlarýnýn daha iyi anlaþýlmasý ve Milli Eðitim politikalarýnýn daha etkili uygulanabilmesine katký saðlayacaktýr.

Anahtar Kelimeler: Eðitim. Milli Eðitim. Milli Eðitim Düþüncesi. Eðitim Politikalarý. Gökalp, Ziya.

ABSTRACTBackground of Study: National Education is one of the most important subjects which have been debated about for the first eras of Republic. This

subject made an impession especially towards the end of the ninth century all over the world, too. Ziya Gökalp is one of the most significiant people who are mentioned about National Education. Because the ideas he defends have affected on later policies of Turkish National Education profoundly.

Purpose of Study: On this essay, considering on idea of National Education, it is defended that the thoughts of Ziya Gökalp on National Education affect on the idea of Turkish National Education deeply .The opinion of Ziya Gökalp about National Education forms the main frame of this study.

Sources of Data: On this study, sources on which Ziya Gökalp exhibits his ideas and thesis about National Education constitute primary sources. Besides, secondary data sources on which the opinions of Ziya Gökalp are examined have been utilized.

Main Discussion and Conclusions: The first person to suggest the problems of National Education sistematically and operate them is Ziya Gökalp. He has made worthy contributions to the education matters with his comments during his age. By setting apart education from instruction, he has defended that instruction should be carried out by following new international improvements, as for education, it should be given according to national methods. Because of this thought, he has offered a good solution for complicity in his age. Today, to handle the thoughts of Ziya Gökalp again will contribute to realizing of education problems better and imlementing the policies of National Education more effectively.

Keywords: Education. National Education. The Idea of National Education. Education Policies. Gökalp, Ziya.

1. GÝRÝÞ

Bir devletin çöküþe gittiði yüzyýlýn sonu ile yeni bir devletin kurulduðu yüzyýlýn baþýnda (1876–1924) yaþamýþ olan Ziya Gökalp, Türk düþünce tarihinde çok müstesna bir yere sahip toplumbilim öncülerindendir. Ýçinde yaþadýðý dönemin þartlarý üzerinde tezahür etmiþtir; zira Gökalp kendisini vücuda getiren düþüncelerini, içinde yaþadýðý dönemin hengâmesi ve çatýþmasý ekseninde dile getirmiþtir: “Türk milletindenim, Ýslam ümmetindenim, Garp medeniyetindenim.” (Gökalp, 1970). Gökalp'ýn bu üç yönlü kendisini tanýmlayýþý aslýnda o an için siyasi þartlarý ve bu þartlardan kurtulmak için savunduðu düþüncelerini temsil etmektedir. Devlet-i Âli'yi kurtarma maksadýyla ortaya atýlmýþ fikirlere istinaden bir cevap niteliði taþýdýðýný da söyleyebiliriz. “Üç Cereyan” (Gökalp, 1976) adlý makalesinde, Türkçülük, Ýslâmcýlýk ve Batýcýlýðýn aslýnda birbirine tezat mefkûreler (ülkü, ideal) olmadýðýný, çünkü her bir tanesinin farklý nedenlerle hâsýl olan ihtiyaçlara cevap verdiðini ileri sürmektedir. Çaðdaþlaþma, Batý'nýn bilimsel, teknolojik ve endüstriyel uygarlýðýný takip etmek anlamýný taþýmaktadýr. Avrupa'nýn hayat tarzýna ve ahlaki deðerlerine birebir uymayý gerektirmemektedir. Avrupa'nýn teknolojisinin olduðu gibi aktarýmýndan da ibaret deðildir; aksine daha çok Avrupa'dan “baðýmsýz” olabilmeyi içermektedir (Gökalp, 1970: 16). Görüldüðü üzere düþüncelerinde o dönemde mevcut olan bu üç akýma binaen Gökalp birini alýrken diðerini reddetme durumunda deðildir. Aksine tümünü uzlaþtýrarak ilerleme hususunda tümünden faydalanmak yoluna gitmektedir. “Ýlk yazý hayatýna atýldýðý sýralarda O'nu bir Osmanlý milliyetçisi olarak görüyoruz. O bir yazýsýnda 'Çeþitli unsurlardan ve Müslümanlýktan kuvvetini alan Osmanlý milleti, týpký bir Amerikan milleti gibi gerçek olabilir' diyordu. Böylelikle yazýlarýnda Osmanlýlýðý ve Osmanlý milliyetçiliðini savunuyordu.” (Koçer, 1991: 176). Sonraki dönemlerde ise fikri dünyasýnýn dönemin þartlarýndan etkilendiðini çok güzel bir þekilde görebileceðimiz þu sözleri söylemiþtir: Ýslâm âleminin son ümidi olan Osmanlý Devleti'ni yüz seneden beri parçalayan manevi bir mikrop var. Bu mikrop þimdiye kadar Osmanlýlýðýn düþmaný idi ve Ýslâmiyet'e büyük zararlar verdi. Fakat bugün artýk Ýslâmlarýn lehine dönerek, yaptýðý mazarratlarý telâfi etmeye çalýþýyor. Bu mikrop milliyet fikridir.

Ýlk dönemlerindeki yazýlarýnda Osmanlý milliyetçisi olduðunu açýkça yansýtan Gökalp Osmanlýnýn Ýslâmlýk çatýsý altýna girilerek kurtarýlabileceði inancý içerisindedir. Sonraki dönemlerde devletten kopmalar yaþanmasý ile düþüncelerinde derin deðiþiklikler yaþamýþtýr ve fikirlerini kendi deyimiyle “Osmanlýyý yüz senedir parçalayan “mikrop”u, yani “milliyet fikrini” Türklerin kurtuluþu için kullanma yönünde deðiþtirmiþtir.

* Balýkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyal Bilgiler Eðitimi Yüksek Lisans Öðrencisi

56

Page 2: Ercenk HAMARAT B ALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝsbe.balikesir.edu.tr/dergi/edergi/nf2010/makale/c12s22m8.pdf · bir terbiye almýþ olan fertler, bu gelenekçilik ve fertçilik cereyanlarýna

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

Bu noktadan sonra Gökalp ivedi olarak, bütün Türkçe konuþan Müslümanlarý “Türk Milleti” olarak tanýmlamýþtýr. O'na göre Türkiye Ýslâm'ýn son kalesidir. Mevcut geliþmeler karþýsýnda tüm toplumun yaþadýðý ve ayný ortak yazgýyý paylaþtýðý, kendine ve kültürüne karþý güvensizlik duygularýna bir çözüm olarak milliyetçiliði geliþtiriyordu. Bunun için de toplumsal dayanýþma esas olarak ölçü alýnýyordu. Halkýn manevi gücünü artýrmak, birlik ve beraberliði güçlendirmek için toplum hayatýnýn farklý alanlarýndan aldýðý örneklerle milli kültürü yüceltiyor, idealleþtiriyordu (Heyd, 1950: 100).

Gökalp'ýn milli kültürü yükseltmesi eðitim hakkýndaki görüþlerini de etkilemiþtir. Eðitimin de milli olmasý gerektiðini vurgulamýþtýr.

“Kýymet hükümleri, her cemiyette baþka türlü olduðu için, milli bir mahiyeti haiz olduðu gibi, onlarýn toplamý olan kültür de millidir; o hâlde, kültürün çocuklarýn ruhuna aþýlanmasýndan ibaret olan terbiyenin milli olmasý gerekir.”

2. GÖKALP VE MÝLLÝ EÐÝTÝM

Eðitim konularýnda Ziya Gökalp'ten bahsetmemizi haklý çýkaracak mutlaka birçok neden bulunmaktadýr. Bunlardan fikrimize göre en önemlisi eðitimin milli bir mahiyette verilmesi gerektiði konusunda öne sürdüðü görüþleridir:

“Modern terbiye, modern kültür gibi, milletin kendi hayatýnýn bir beliriþidir; modern öðretim ise, modern teknoloji gibi milletlerarasý olan modern bir medeniyetten alýnýr. O halde biz, terbiyemizin, yalnýz tamamýyla milli olmasýný düþünmeliyiz. Bu gayeyi temin ettiðimiz takdirde, eðer cemiyetimiz, bünyesi ve nev'i itibariyle modern bir cemiyet ise, milli terbiyemiz, ayný zamanda modern bir terbiye mahiyetinde bulunur; yok, cemiyetimiz henüz modern bir cemiyet haline gelmekten uzaksa, o halde, çocuklarýmýza modern bir terbiye vermesini hiç istememeliyiz.” (Gökalp, 1997: 61).

Gökalp eðitimin milli bir karakterde verilmesi gerektiðini söylerken çok önemli bir ayrým yaparak bir karýþýklýða da çözüm getirmiþtir. Yaptýðý bu ayrým eðitim ve öðretim ayrýmýdýr. Milli olmasý gereken eðitimdir. Eðitimin milli olmasýnýn gereðini ise, toplumun kültürü gibi, eðitimin de kendisinin bir parçasý olduðuna baðlamaktadýr. Toplum bireylere kendi yaþayýþýný, inanýþlarýný, kültürünü ve vicdanýný aþýlamak ister ve bu nedenle bunu yapmanýn en iyi yolu da eðitim olduðundan eðitim meselesine özellikle dikkat edilmeli ve milli bir mahiyette verilmelidir. Bunun yanýnda öðretim konusunda da devrin ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý için Avrupa'dan gerekli teknolojinin temini konusunda da hiçbir itirazda bulunmamaktadýr. Bunu Gökalp'ýn aþaðýdaki sözlerinde görebiliriz:

“Kültür ve terbiye bakýmýndan Avrupa medeniyetine muhtaç olmadýðýmýz halde, teknoloji ve öðretim yönüyle ona, son derece þiddetle muhtacýz. Avrupa'nýn bütün teknolojisini almaya çalýþalým: fakat kültürümüzü yalnýz kendi vicdanýmýzda arayalým. Milli terbiye ve modern öðretim: Ýþte öðretim sahasýnda hedef edineceðimiz gaye!...” (Gökalp, 1997: 64).

Görüldüðü üzere Ziya Gökalp, milli olma fikrini eðitimde savunmuþtur. Öðretimde ise geliþen teknolojinin takibi için dýþarýya baþvurulabileceðini söylemiþtir. Öðretim ve eðitimin böylece ayrýmýný yapmasý ve öðretimin hem yöntemsel hem de teknolojik olarak çaða uygun yapýlabilmesi için Avrupa'dan yararlanýlabileceði; bunun yanýnda eðitimin toplumun kendisini yansýttýðý için milli olmasý gerektiðini söyleyerek yeni bir yol çizmiþtir.

Eðitimin milli olmasý hususunu daha iyi anlayabilmemiz için öncelikle Gökalp'ýn eðitim tanýmýna bakmakta fayda görülecektir. Gökalp eðitimi þöyle tanýmlamaktadýr: Terbiye bir cemiyette, yetiþmiþ neslin henüz yetiþmeye baþlayan nesile fikirlerini ve hislerini vermesi demektir. Buradaki önceki neslin sonraki nesile fikirlerini ve hislerini vermesi bahsinde görüldüðü gibi toplumda geliþtirilen ortak hissiyat yeni nesillerce benimsenmelidir. Bu ortak hissiyata kültür de diyebiliriz. Çocuk çevresindeki kültüre ne kadar uyum saðlayabiliyorsa o kadar milli eðitimden geçmiþtir diyebiliriz.

Gökalp'a göre, eðitimin amacý milli kültürü toplum katmanlarýna aþýlamak suretiyle dilde ve düþüncede uyumlu bir birlik meydana getirmektir. Milli eðitim politikasý bu misyon etrafýnda oluþacaktýr (Türkdoðan, 1998).

Gökalp eðitimi ferdin çevresine uyum saðlamasý þeklinde açýklar. Eðitim iþinde esas ölçü çevredir. Çevre ile uyum saðlayabilmesi çevrenin kültürünü ne kadar benimseyebilmiþ olmasýna baðlýdýr. Bu nedenle çocuk içinde yaþadýðý çevreye has kültürü öðrenmelidir (Celkan, 1990).

Ziya Gökalp (1997) bu konuda þu tespiti yapmýþtýr:

“Türkiye'yi diðer ülkelerden ayýran hususi bir hal var: Baþka milletlerde en karakterli ve ahlaklý kimseler tahsilde en ziyade ileri gitmiþ fertler arasýndan çýktýðý halde, bizde ekseriyetle bunun aksi vaki oluyor. Türkiye'de vatan için en zararlý adamlar, medrese yahut okuldan pay alanlardýr. Meþrutiyetin ilanýndan beri gördüðümüz birçok vakýalardan çýkan netice þudur: Türkiye'de medrese ve okul terbiye ettiði fertlerin ahlak ve karakterini bozuyor.

Bizi diðer milletlerden ayýran bu özelliðin sebebi nedir? Bence bunun bir tek sebebi var: Bu sebep, diðer milletlerin maarif, milli bir mahiyette olduðu halde, bizim maarifimizin kosmopolit bir halde bulunmasýdýr.”

57

Page 3: Ercenk HAMARAT B ALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝsbe.balikesir.edu.tr/dergi/edergi/nf2010/makale/c12s22m8.pdf · bir terbiye almýþ olan fertler, bu gelenekçilik ve fertçilik cereyanlarýna

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

Gökalp'ýn buradaki kastý; kendi milli kültüründen beslenerek eðitim alamamýþ okumuþlarýn memleket için zararlý olabilecekleridir. Okumuþlar, hem kendi milli kültürlerinden yararlanamýyorlar. Hem de dýþ kaynaklý kültürleri sadece þekil yönünden alarak ortaya olgunlaþamamýþ bir zihin yapýsý koyuyorlar. Eðer okullarda dýþ kaynaklý kültürler olduðu gibi alýnýp öðretilirse; yani kendi kültürümüze organik açýdan uygunluðu sorgulanmazsa okuyanlar hem dýþ kaynaklý kültürü tam anlamýyla hazmedemeyecekler hem de kendi kültürlerinden büyük ölçüde mahrum kalacaklardýr. Bu durum da prematüre doðmuþ ve yabancýlaþmýþ bir okumuþlar grubunu ortaya çýkaracaktýr.

2.1 Gökalp'ýn Milli Eðitim Düþüncesinde Kiþilik

Ýnsanlar eðer belirledikleri ideallerinin peþinde koþarlarsa ve ulaþýrlarsa bu durum onlara haz verecektir. Böylece kiþilikleri oluþmaya baþlayacaktýr. Ýdealler gençlerin kiþiliðini þekillendirir. Dini, siyasi, ahlaki, estetik elemler bu ideallerin tatmin edilmemesinden ileri gelmektedir. Gökalp düþüncesinde kiþilik de topluma hizmet etmektedir:

“Dini, ahlaki, siyasi, estetik idealler peþinde koþtuðumuz zamanda da yine görünürde biz kendi þahsiyetimizin temayüllerine tabi oluyoruz; hakikatte ise, haberimiz olmadan cemiyetimizin intizamýna yahut ilerlemesine hizmet ediyoruz.” (Gökalp, 1997).

Ýdealleri peþinde koþan insanlar farkýnda olmasalar da toplumun vicdanýný bünyelerine alýrlar. Böylece topluma ahlaki, siyasi vb yönlerden uyum saðlayabilmektedirler. Birçok yönden topluma katký da saðlayabilmektedirler. Bu sayede haz yaþamaktadýrlar. Gökalp öte yandan kiþiliði ikiye ayýrmaktadýr ve kiþilik kazanarak eðitim almanýn önemine dem vurmaktadýr:

“Evvela, þahsiyet, müspet ve menfi olarak ikiye ayrýlýr: Büyük ideallerin doðduðu, büyük imanlarýn teþekküle baþladýðý yükseliþ devirlerinde, fert, kuvvetli bir araya gelme cereyanlarýnýn içinde yaþadýðý için, müspet bir þahsiyete sahip olur. Hâlbuki bir de bu ideallerin ölmeye, bu imanýn yýkýlmaya baþladýðý çökme devirlerinde, muhit, bir taraftan ölmüþ geleneklere, diðer yandan ferdi ihtiraslara doðru sürükler. Þahsiyetsiz fertler, bu sürüklenmeyi kolayca kabul ederek, cereyan içine dalar gider. Hâlbuki çocukluðunda, sosyal bir hayat yaþamýþ, þahsi bir terbiye almýþ olan fertler, bu gelenekçilik ve fertçilik cereyanlarýna karþý isyan ederek, muhitten ayrýlýr. Muhitin alçaltýcý cereyanlarýna mukavemet eden bu fertlerdeki þahsiyet ise menfi bir mahiyettedir.” (Gökalp, 1997: 199).

Eðitim alýrken bireyler kiþilik kazanarak eðitim almalýdýrlar. Ýçinde yaþadýklarý çevre, dönem dönem çöküþe gidebilecektir. Kiþiliði olmayan bireyler çöküþe çok çabuk ayak uydururlarken; kiþilik sahibi olanlar ise bu çöküþe ayak direyecekler ve toplumun ayakta kalmasý için çaba sarf edeceklerdir. Eðer kiþilik sahibi bireyler olarak yetiþirlerse idealleri peþinde pes etmeden koþacaklardýr. Toplumdaki tüm bireyler böyle olursa toplum ortak idealine doðru koþacaktýr.

Gökalp kiþilik sahibi bireyler yetiþtirmede Edebiyatýn iþlevine vurgu yapmýþtýr. Edebiyatýn tüm insanlýðýn hikâyesini anlatan bir iþlevde oluþu nedeniyle kiþilik yapýlandýrmasýndaki öneminden bahsetmektedir; fakat sadece gerçeklere dayanan bir özellikte olmasýný da þart koþmaktadýr:

“Edebiyat ise, bütün insanlýk hakkýnda gördüklerini söylemek için, basýn huzuruna davet edilmiþ bir þahit mevkiindedir. Bu þahit, insanlarýn yalnýz ferdi temayüllerini tasvir eder de, þahsi temayüllerini saklarsa, vazifesini kötüye kullanmýþ, hakikate karþý küfretmiþ olur.” (Gökalp, 1997).

Edebiyatýn kiþilik sahibi bireyler yetiþtirmesine somut bir örnek olarak Gökalp þu cümleyi sarf etmiþtir:

“Þinasi – Kemal devrinin edebiyatý, yetiþtirdiði gençlere þahsiyetçilik meylini vermiþti.” (Gökalp, 1997).

2.2 Gökalp'ýn Milli Eðitim Düþüncesinde Dil

Ýnsan en samimi en deruni duygularýný ilk terbiye zamanýnda alýr. Daha beþikte iken, iþittiði ninniler ile anadilinin tesiri altýnda kalýr. Bundan dolayýdýr ki en sevdiðimiz lisan anadilimizdir. Ruhlarýmýza vecit veren, bütün dini, ahlaki, bedii duygularýmýzý bu lisan vasýtasýyla almýþýz. Zaten ruhumuzun içtimai hisleri bu dini, ahlaki, bedii duygulardan ibaret deðil midir? (Gökalp, 1997: 227).

Gökalp'ýn yukarýda iþaret ettiði gibi, eðitimin aile içinde baþlamasýndan itibaren dil çok büyük önem kazanýr. Dil bir milleti millet yapan faktörlerden en önemlisidir. Ýnsanýn sosyal çevresinden aldýðý en önemli ve ilk unsur dil olduðuna göre, onun eðitimine yön veren ve þekillendiren en önemli unsur da dildir. Dil bu özelliðini hem kültürün birinci öðesi olmasý bakýmýndan kazanýr; hem de dini, estetik ve ahlaki duygulara vesile olmasý bakýmýndan kazanýr (Celkan, 1990: 73).

Gökalp'e göre eðitimin iki temel amacý vardý. Birincisi, bireye toplumun kültürünün aþýlanmasý; ikincisi ise, bireyin içinde yaþadýðý çevrede sosyalleþebilmesiydi. Her iki amaç için de dil çok büyük önemdedir.

Gökalp'ýn dil hakkýndaki görüþlerini Türk halkýnýn bildiði ve kullandýðý, suni olmayan her kelime milli Türkçe'dir þeklinde belirleyebiliriz. Bunun yaný sýra Gökalp Osmanlýcayý yok saymamaktadýr. Ýstanbul konuþma dilinin yazý dili olarak kullanýlmasý taraftarýdýr. Dilimize Arapça ve Farsçadan geçen fakat yerleþen kelimelerin kullanýlmasýný savunmaktadýr. Yerlerine yenileri koyulabiliyorsa eski kelimeler terk edilmelidir. Eðer bir terime isim verilecekse öncelikle Türkçeye bakýlmalý, Türkçe eklerle türetilmelidir. Eðer bu mümkün görülmüyorsa Arapça ve Farsça kelimelere baþvurulmalýdýr. Ayrýca öðretim sürecinde Avrupa dillerinden gelecek olan terimlerin orijinali gibi kullanýmýnda bir sakýnca görmemektedir (Gökalp, 1970: 138-139).

58

Page 4: Ercenk HAMARAT B ALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝsbe.balikesir.edu.tr/dergi/edergi/nf2010/makale/c12s22m8.pdf · bir terbiye almýþ olan fertler, bu gelenekçilik ve fertçilik cereyanlarýna

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

2.3 Gökalp'ýn Milli Eðitim Düþüncesinde Din

Bir milletin dini o milletin kültürünün en saðlam öðelerindendir. Bu nedenle de din Türk toplumunda her zaman önde gelen konulardan birisi olmuþtur. Gökalp de din konusuna eðitim hakkýndaki görüþlerini ortaya koyarken yer vermiþtir. Bunlardan bahsedecek olursak:

“Bir okul programýna göz gezdirdiðimiz zaman, çocuklarýmýza üç türlü bilgi öðrettiðimizi görürüz. Evvela, milli lisan ve edebiyatýmýzý, milli tarihimizi öðretiyoruz ki, Türk dilinden ve edebiyatýndan, Türk tarihinden baþka bir þey deðillerdir. Ýkinci olarak, Ku'ran-ý Kerim, Tecvid, Ýlmihal gibi din dersleri ve Ýslam tarihi ile Ýslam lisanlarý okutuyoruz. Üçüncü olarak: Matematik, tabiat bilgisi gibi ilimleri ve bu ilimleri öðrenmeye yarayan yabancý dilleri ile eliþleri, beden terbiyesi gibi maharetler öðretiyoruz. Bu kýsa göz gezdirmeden anlaþýlýyor ki, terbiyede takip ettiðimiz gayeler üçtür: Türklük, Ýslamlýk, Çaðdaþlýk.” (Gökalp, 1997: 105).

Yukarýda da görüldüðü gibi Gökalp eðitimimizin üç tane ayaðýndan biri olarak dini göstermektedir. Diðer verilen eðitimlerin yanýnda din eðitiminin önemi göze çarpmaktadýr. Gökalp'e göre dini eðitim bireyi karakter, kiþilik ve irade sahibi yapar (Özyurt, 2004).

Dinin insanlara vermiþ olduðu manevi kudret onlarýn bütün hayatlarý boyunca sosyal iliþkileri, ruhsal dengeleri ve kiþilik geliþimleri bakýmýndan saðlýklý hale getiriyor. Gökalp'e göre ferdin kuvvetli bir seciyeye sahip olmasý çocuklukta aldýðý din eðitimine baðlýdýr. Din eðitimi almýþ olan bireyler bu kuvvetli seciyelerini hayatlarý boyunca muhafaza ederler. Almamýþ olanlar ise þahsiyet, irade ve seciyeden yoksun kalýrlar (Celkan, 1990: 77).

Daha önceden bahsedilen kiþilikli birey eðitiminde dinin de büyük önemi vardýr. Bunun ötesinde bireyin karakterinde ve iradesinde de etkisi fazladýr. Kiþinin zor zamanlarýnda ve toplumun içinde bulunduðu olaðanüstü durumlarda din bireylere dayanma gücü vermektedir.

2.4 Gökalp'ýn Milli Eðitim Düþüncesinde Kadýn

Kadýnlarla ilgili çaðýnýn çok ilerisinde bir düþünüþe sahip olan Gökalp, kadýn haklarýnýn savunuculuðunu yapmýþtýr. Yirminci yüzyýlýn baþlarýnda Avrupa'da ve bizde yavaþ yavaþ filizlenip geliþmeye baþlayan kadýn haklarý konusu Gökalp'ýn eserlerinde yer etmiþtir. Kadýnlarýn veya kýzlarýn eðitimi konusuna þiirlerinde de yer vermiþtir. Kadýn ve Meslek Kadýný isimli þiirlerinde kadýn hukukunu, kýzlarýn, kadýnlarýn erkekler gibi tahsile ihtiyaçlarý bulunduðunu, buna haklarý olduðunu belirtmiþtir. Kadýn isimli þiirinde kadýný aile, devlet ve millet açýlarýndan ele almaktadýr. Meslek Kadýný þiirinde ise kadýnýn da bir meslek sahibi olmasý gerektiðini ve evlenmiþ olmasýnýn ona engel olmamasý gerektiðini vurgulamaktadýr (Celkan, 1990: 123-125).

Bunun yanýnda Malta'da sürgünde iken kýzýna yazdýðý mektupta kadýnlarýn eðitimi ve toplumdaki rolleri hakkýnda görüþlerini belirtmiþtir. Erkekler kadar kadýnlar da ne zaman ki tahsil görerek toplum içinde boy göstermeye baþlarlarsa, o zaman; tarihin göstermiþ olduðu gibi sadece erkeklere dayanan bir medeniyetin kalpsiz, þefkatsiz ve samimiyetsiz oluþu ortadan kalkacaktýr. Erkekler maddi medeniyeti meydana getirerek uçaklar, toplar, dinamitler ürettiler. Kadýnlar da manevi medeniyeti oluþturarak kalbimizi, ruhumuzu ve vicdanýmýzý yükselteceklerdir (Göçgün, 1992: 81).

Görüldüðü üzere Gökalp kadýn haklarý ve kadýnlarýn öðrenim görmesi konusunda çok kesin yargýlara sahiptir. Bu yargýlarýný ve düþüncelerini açýkça ve samimi bir þekilde (bir düþünce adamýnýn kendisini en samimi þekilde ifade edebildiði yazý türü belki de ailesine yahut sevdiklerine yazmýþ olduðu mektuplardýr; kendisini, duygularýný ve düþünceleri yazdýðý þahsi mektuplarýna içtenlikle yansýtabilmektedir) ifade etmektedir.

2.5 Gökalp'ýn Milli Eðitim Düþüncesinde Sanat

Sanat tamamýyla özel zevk ve estetik kabiliyetinin ürünü olduðu için milli karakterdedir. Bu doðrultuda düþünürsek bir milleti oluþturan kültür etmenlerinin en önemli parçasýndan bir tanesidir. Her milletin kendine has bir sanatý, sanat anlayýþý mevcuttur. Baþkalarýyla iyi iliþkiler kuran, baþkalarýna karþý güzel duygular ve iyi niyet besleyen insanlar eðitilmiþ insanlardýr. Bu durumun saðlanmasýnda sanatýn insanlara kazandýrmýþ olduðu duygular çok etkilidir. Gökalp bireylerin güzel duygularla donatýlmasýný ister. Esas olan doðru duyguyu doðru bilgi ile birleþtirebilmektir. Eðitimde esas olan da bu olmalýdýr. Bilgi ikinci planda tutulmakla beraber eðitimde esas olan çocuðun güzel duygularý kazanabilmesidir. Bunun kaynaðýný da yine sanat saðlamaktadýr. Sanat içinde edebiyat, müzik ve diðer sanat kollarý vardýr.

Edebiyatta Gökalp'ýn üzerinde durduðu temel nokta millileþmektir. Halk edebiyatý ile halka doðru Batý edebiyatý ile de Batý'ya doðru gidilebileceði düþüncesindedir. Halk edebiyatýnýn ne olduðu zaten bellidir. Batý'nýn ise Klasizm ve Romantizm gibi iki dönemini sýrasýyla yaþayýp edebiyatýmýz hem milli hem de Avrupai hale gelecekti. Gökalp edebiyatýn milli kültürü aktarma iþlevinin çok kuvvetli olduðunu bildiði için edebiyata milli eðitimde çok önem vermiþtir.

Milletlerin tarihlerinin en eski devirlerinden beri getirdikleri musikileri de milli eðitimde kullanýlan en önemli sanat dalý olarak Gökalp'ýn eðitim düþüncesinde yer almýþtýr. Ýcra edildiðinde müziðin insanlara güzel duygular yaþattýðý ve ruhsal doygunluk yaþattýðý söylenebilir. Bunun yanýnda bir milletin yüzyýllardýr biriktirdikleri özellikle halk müziðinde tüm yalýnlýðý ile durmaktadýr. Gökalp bu noktayý göz ardý etmemiþ ve üzerinde durmuþtur. Müziðin de eðitici yönüyle milli eðitimde kullanýlabileceðini belirtmiþtir (Celkan, 1990: 79-82).

59

Page 5: Ercenk HAMARAT B ALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝsbe.balikesir.edu.tr/dergi/edergi/nf2010/makale/c12s22m8.pdf · bir terbiye almýþ olan fertler, bu gelenekçilik ve fertçilik cereyanlarýna

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BALIKESÝR ÜNÝVERSÝTESÝ

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

BA

LIK

ES

ÝR Ü

NÝV

ER

SÝT

ES

Ý

3. GÖKALP'IN SONRAKÝ EÐÝTÝM POLÝTÝKALARINA ETKÝSÝ

Gökalp'ýn kendinden sonra düþünsel anlamda Atatürk üzerinde etkili olduðu iddia edilmektedir. Hatta Kemalizm'in ideoloðu olarak Gökalp görülmektedir. Öte yandan Atatürk'ün: “Vücudumun babasý Ali Rýza Efendi, heyecanlarýmýn babasý Namýk Kemal, fikirlerimin babasý ise Ziya Gökalp'týr” dediði iddia edilmektedir.

Cumhuriyet Dönemi'nde Gökalp'ýn eðitimdeki birçok düþüncesinden esinlenildiðini iddia edebiliriz. Örneðin; kadýnlarýn eðitimi hakkýndaki kesin ve kararlý tutumu ya da genel olarak eðitim üzerine söylemiþ olduðu düþüncelerinden Cumhuriyet Dönemi milli eðitim politikalarýný oluþturanlarýn istifade etmiþ olmalarý muhtemeldir. Genel kanýlarýn dýþýnda belki de Gökalp'ýn Cumhuriyet Dönemi eðitim politikalarýna etkisini en somut þekilde Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun kabul edilmesinde görüyoruz.

1917'den beri Ziya Gökalp, milli eðitimin kozmopolit yapýdan kurtarýlmasýný; Halk, Medreseliler, Mektepliler diye üçe bölünmüþ olan sýnýflarý birleþtirmedikçe ruh ve düþünce bakýmýndan uyumlu bir millet olamayacaðýmýzý belirtmektedir. Bu noktada Atatürk'ün Tevhidi Tedrisat Kanunu'nu (Öðretim Birliði Yasasý) çýkarýrken Gökalp'ten esinlendiði görülebilir (Turan, 1999: 18-21). Kanun 3 Mart 1924 günü kabul edilmiþtir (Yamaner, 1999: 102).

5. SONUÇ

Milli eðitim sorunlarýný ilk kez ortaya atýp iþleyen Ziya Gökalp'týr (Akyüz, 2001). Bu noktadan bakarsak içinde bulunduðu dönemde sistemli eleþtiriler getirmiþ olan Gökalp, eðitim konusuna çok deðerli katkýlarda bulunmuþtur. Eðitim ve öðretim ayrýmýný yaparak; öðretimin uluslar arasý yeni geliþmelerin takip edilerek yapýlmasý gerektiðini, eðitimin ise özellikle milli kaidelere uygun verilmesi gerektiðini savunmuþtur. Bu noktada Gökalp'e katýlmamak elde deðildir. Çünkü içinde bulunduðu dönemde eðitimimiz Üç Baþlý Cehennem Köpeði Kerberos gibidir. Yapýlarý ayný bedene dayanan fakat eðitim düþüncesi anlamýnda her biri farklý yöne çeken (Türkçülük, Ýslamcýlýk, Batýcýlýk) üç ayrý baþ…

Gökalp bu noktada eðitimde millileþmeyi savunarak bir çözüm önerisi getirmiþtir. Kendinden sonraki dönemde düþüncelerinden eðitim politikalarý üretilirken yararlanýldýðý görülmektedir. Ziya Gökalp, eðitim, siyaset, felsefe, sosyoloji alanýnda birçok deðerli katký yapmýþtýr. Günümüzde düþüncelerinin ve hipotezlerinin yeniden ele alýnmasý eðitim alanýna birçok katký saðlayacaktýr.

KAYNAKÇAAkyüz, Y.(2001). Baþlangýçtan 2001'e Türk Eðitim Tarihi, Ýstanbul: Alfa

Yayýnlarý.Celkan, H. Y.(1990). Ziya Gökalp'in Eðitim Sosyolojisi, Ýstanbul: Milli

Eðitim Bakanlýðý Yayýnlarý. Göçgün, Ö.(1992). Hususi Mektuplarýna Göre: Ziya Gökalp'ýn Hayat Görüþü,

Ankara: Türk Kültürünü Araþtýrma Enstitüsü Yayýnlarý.Gökalp, Z.(1997). Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri-I, Ýstanbul: Milli Eðitim

Bakanlýðý Yayýnlarý. Gökalp, Z.(1970). Türkçülüðün Esaslarý, Hazýrlayan: Mehmet Kaplan, Ýstanbul:

Milli Eðitim Bakanlýðý 1000 Temel Eser.Gökalp, Z.(1976). Türkleþmek, Ýslamlaþmak, Muasýrlaþmak, Ýstanbul: Kültür

Bakanlýðý Yayýnevi.Heyd, U.(1950). Foundations of Turkish Nationalism; The Life and Teachings of

Ziya Gökalp, London: Luzac &Company Ltd. and The Harvill Pres Ltd.Koçer, H. A.(1991). Türkiye'de Modern Eðitimin Doðuþu ve Geliþimi, Ankara:

Milli Eðitim Bakanlýðý Yayýnlarý.Özyurt, C.(2004). “Gökalp Ulusçuluðunda Kurucu Unsur Olarak Din”

Muhafazakâr Düþünce, S. 1, s. 228. Ülken, H. Z.(2001). Türkiye'de Çaðdaþ Düþünce Tarihi, Ýstanbul: Ülken

Yayýnlarý.Tanyu, H.(1981). Ziya Gökalp'in Kronolojisi, Ankara: Kültür Bakanlýðý

Yayýnlarý.Turan, Þ.(1999). Atatürk'ün Düþünce Yapýsýný Etkileyen Olaylar,

Düþünürler, Kitaplar, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayýnlarý.Türkdoðan, O.(1998). Ziya Gökalp Sosyolojisinin Temel Ýlkeleri, Ýstanbul:

Marmara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Yayýnlarý.Yamaner, Þ.(1999). Atatürkçü Düþüncede Eðitim: Dinsel ve Geleneksel

Eðitimden Laik ve Çaðdaþ Eðitime, Ýstanbul: Toplumsal Dönüþüm Yayýnlarý.

Araþ. Gör. Ercenk HAMARATBalýkesir Üniversitesi Necatibey Eðitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öðretmenliði Bölümü'nden 2008 yýlýnda mezun oldu. Ayný yýl Balýkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ýlköðretim Anabilim Dalý'nda yüksek lisansýna baþladý. Halen yüksek lisans tez çalýþmasýný sürdürmekte ve alanda çeþitli yayýnlarý bulunmaktadýr.

60