19
EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, ÖĞRETİM İLKELERİ VE ÖĞRETİM STRATEJİLERİ EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR ÖĞRETİM İLKELERİ ÖĞRETİM STRATEJİLERİ “Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.” MEVLÂNÂ 2012 2011 2010 2010-2 2009 2008 2007 2006 2005 2013 2014 1 3 4 2 2 2 3 2 2 1 2

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

  • Upload
    others

  • View
    35

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, ÖĞRETİM İLKELERİ VE ÖĞRETİM STRATEJİLERİ

➢ EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

➢ ÖĞRETİM İLKELERİ

➢ ÖĞRETİM STRATEJİLERİ

“Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.”MEVLÂNÂ

2012

2011

2010

2010-2

2009

2008

2007

2006

2005

2013

20141

3

4

2

2

2

3

2

2

1

2

Page 2: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

KAVRAM HARİTASI

Eğitim

Öğrenme

Öğretme

Öğretim

Temel Kavramlar

Öğrenciye Görelik

Bilinenden Bilinmeyene

Somuttan Soyuta

Yakından Uzağa

Kolaydan Zora

Açıklık

EkonomiklikGüncellik (Aktüalite)

Bütünlük

Etkin Katılım

Sosyallik

Hedefe Uygunluk

Hayatilik (Yaşama Yakınlık)

Öğretim İlkeleri

Sunuş (Ausubel)

Buluş (Bruner)

Araştırma-İnceleme(John Dewey)

Öğretim Stratejileri

Page 3: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

Bölüm Öncesi

Bu bölümde eğitimde temel kavramlara, öğretim ilke-

leri ve öğretim stratejilerine yer verilmiştir. Eğitimle

ilgili temel kavramlar program geliştir me dersinin

konusu olduğundan, Program Geliş tirme kitabımızda

daha ayrıntılı açıklanmıştır. Öğretim ilkeleri amaca

ulaştıran, doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmış, her

yaş ve düzey için genel kabul görmüş öğretim süreci-

ni düzenleme olarak tanımlanmaktadır. Bu özellikleri

açısından ortalama olarak her yıl bu konudan soru gel-

mektedir. Öğretim stratejileri ise özellikle seçilecek

öğretim yöntem ve tekniklerin belirlenmesinde etkili

rol oynayan genel bir tasarım olarak açıklanmaktadır.

Yine bu konudan da ortalama her yıl soru gelmektedir.

Öğretim stratejilerinin uygulama süreçlerinden doğru-

dan soru sorulmaktadır. Bu açıdan öğretim ilkelerinin

örnek uygulama örnekleri ile öğretim stratejilerinin

uygulama adımlarına dikkat çekmekte yarar vardır.

Örneğin, buluş ve sunuş stratejileri ile işlenen bir dersin

uygulama basamakları örnek bir sınıf etkinliği ile so-

rulmuştur. Yine araştırma-inceleme stratejisi ile ilgili

sorular da benzer şekilde gelmiştir.

Duru Öğretmen, Adana’nın göç alan bir mahallesindeki ilköğretim okulunda göreve başla-

mıştır. Kendisine kalabalık bir üçüncü sınıf verilmiştir. Duru Öğretmen öncelikle öğrencilerin

düzeylerini tespit etmek için çeşitli çalışmalar yapmış, bunun sonucunda da öğrencilerin

hazırbulunuşluk düzeylerinin birbirlerinden oldukça farklı olduğunu görmüştür. Bu nedenle

öğretim sürecini öğrencilerin bu düzeylerini dikkate alarak düzenlemiştir. Ders anlatımında

öğrencilerin daha kolay anlamalarını sağlamak için beden dilini, jest ve mimikleri etkili kul-

lanmış, birçok araç-gereçten yararlanmış ve anlaşılır bir dil kullanmaya özen göstermiştir.

Ayrıca öğrencilerin yaş ve gelişim özelliklerini göz önünde bulundurmuş, onların yaparak-

yaşayarak öğrenmelerine imkan vermiştir. Konu seçiminde de esnek davranmış ve öğren-

cilerin günlük yaşamlarında kullanacakları konuları anlatmaya özen göstermiştir. Okul im-

kanları ve öğrencilerin sosyo-ekonomik düzeylerine bakarak da daha az masraf ve emekle

istenen hedef düzeyine ulaşmaya çalışmıştır. Öğretme yolunu seçerken de sınıfın kalabalık

oluşunu ve öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerini dikkate almış ve daha çok kendi anla-

tımına dayalı, ilke ve genellemelerin başta verildiği yaklaşımı tercih etmiştir. İkinci dönem-

de sınıf mevcudunun azalması ve öğrencilerin çeşitli uygulama becerilerini edinmelerine

dayalı olarak öğrenci merkezli bir öğretme yolu tercih etmiş, öğrencilere rehberlik yaparak

onların örneklerden hareketle ilke ve genellemelere ulaşacakları bir yol izlemiştir. Bir üst

sınıfta ise öğrencilerin doğrudan araştırarak ve problem çözerek etkinlikte bulunacakları

bir düzenleme ile ders işlemeyi planlamıştır.

YAŞAMDAN

EĞİTİMLE İLGİLİ

TEMEL KAVRAMLAR,

ÖĞRETİM İLKELERİ VE

ÖĞRETİM STRATEJİLERİ

1. BÖLÜM

Page 4: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

4

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur. Sistem anlayışı olarak ifade edilen bu süreç girdi, işlem, çıktı ve dönütten oluşmak-tadır.

Sistem anlayışına paralel olarak eğitim programı he-def, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme ögeleri üzerine kurulmuştur.

Öğretim yöntem ve teknikleri, programın eğitim du-rumları ögesi kapsamında yer almaktadır.

ÇIKTI

HEDEF

Eğitim, Öğretme, Öğretim ve Öğrenme

Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla, kasıtlı olarak istendik yönde değişiklikler meydana getirme sürecidir.

Öğretme, bilinçli ve amaçlı olarak öğrenmeyi sağ-lama etkinliğidir. Öğrenmeye rehberlik etmek yani kılavuzlamaktır.

Öğretim, öğretim kurumlarında yapılan kontrollü ve örgütlenmiş (planlı) öğretme faaliyetleridir.

Öğrenme, yaşantı sonucu bireyin davranışlarında meydana gelen nispeten kalıcı ve izli değişikliktir.

Bir öğretmenin tarih dersinde, öğrencilerine Türkiye Cumhuriyeti’nin 29 Ekim 1923’te ilan edildiğini öğretmesi, öğretim ve aynı za-manda formal eğitimdir.

Sorulduğunda öğrencilerin Cumhuriyet’in 29 Ekim 1923’te ilan edildiğini söylemesi, öğrenmedir.

Babasının, Ahmet’e araba sürmeyi öğren-mesi için çalışmalar yaptırması, informal eğitim ve aynı zamanda öğretmedir.

Ahmet’in tek başına araba kullanabilmesi öğrenmedir.

Eğitim, öğretme ve öğretimi kapsar. Her üç kavram-daki ortak amaç, öğrenmeyi sağlamaktır.

Eğitim planlı (formal) ve plansız (informal) olabilir. Bu yüzden, bireyin doğumundan, ölümüne geçen süreci kapsar.

Öğretmede plan zorunluluğu yoktur. Fakat, öğretim planlı olmak zorundadır.

Öğretim, eğitimin formal biçimidir. Her öğretimin içe-risinde, öğretmenin olduğu ve eğitimin öğretim ve öğretme kavramlarını kapsadığı unutulmamalıdır.

Not

ÖRGÜN

YAYGIN

Page 5: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

5

Planlı eğitim, örgün ve yaygın eğitim olarak kendi içerisinde ikiye ayrılır.

Örgün Eğitim: Belli bir yaş grubundaki bireylere öğretim programları paralelinde aşamalı olarak ve-rilen eğitimdir(İlköğretim, ortaöğretim ve yükseköğ-retim gibi).

Yaygın Eğitim: Örgün eğitim sistemine hiç girme-miş, bu sistemin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademelerden birinden ayrılmış kişilerin ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik eğitim faaliyetleridir.

Örgün eğitim kademeli ve aşamalıdır. Yaş sınırla-ması vardır (İlköğretime 6-14 yaştakiler gidebilir.). Bazı kademeleri (ilköğretim) zorunludur. Yaygın eği-tim ise her yaşa ve her düzeye hitap eder.

İlköğretimde, tasarım ve teknoloji dersinin belli bir plan ve program dahilinde yapılması formal ve örgün eğitimdir. Bireyin cep telefonunun bazı özelliklerini kullanmayı arkadaşlarından gözleyerek öğrenmesi informal eğitimdir. Bilgi-sayar alan birisinin bu konudaki bilgi ve beceri-lerini geliştirmek için bilgisayar kursuna gitmesi yaygın eğitimdir.

• Yaygın eğitimde yaş sınırlaması yoktur. 7’den 70’e herkese açıktır. İhtiyaçlara göre düzenlenir.

Eğitim kendi içerisinde önce formal ve informal olarak ikiye ayrılır. Formal eğitim ise örgün ve yaygın eğitim şeklinde ikiye ayrılır. Aşağıda verilen eğitim türlerinden hangisi diğerlerinden farklıdır?A) Ali’nin beden eğitimi dersinde yakan top oyun

kurallarını öğrenmesiB) Oya’nın öğretmenin denetiminde kurallara

uygun olarak damardan kan almayı öğren-mesi

C) Fevzi’nin Halk Eğitim Merkezinde Adana Yöresi’ne ait oyunları öğrenmesi

D) Ayça’nın annesinden yemek yapmayı öğren-mesi

E) Hasan’ın dersanede İngilizce gramer konula-rını öğrenmesi

Çözüm: Bu tip sorularda yukarıda verilen eğitim-le ilgili kavram haritasından yukarıdan aşağıya doğru faydalanmakta yarar vardır. Her çeldiricide formal eğitime vurgulayacak bir sözcük olduğuna dikkat edilmelidir. Cevap D

HOCA SORUSU

Öğretme-Öğrenme Sürecinde Temel Kavramlar

1. Yaklaşım: Öğretimin temelini oluşturan temel felsefeyi açıklayan genel bir bakış açısıdır. Öğ-retimin nasıl olması gerektiği hakkında öğrenme kuramlarını temele alarak genel görüş bildirir. Örneğin yapılandırmacılık, tam öğrenme, okulda öğrenme,yaşam boyu öğrenme birer yaklaşımdır.

2. Strateji: Amaçlara ulaşmayı sağlayan ve öğren-me ve öğretim yönteminin seçimine yön veren genel bir plandır, tasarımdır. Örneğin; Araştırma-inceleme, buluş ve sunuş stratejileri

3. Yöntem: Amaçlara ulaşmak için (bir sorun çözme, bir deney yapma vb.) bilinçli olarak seçilen ve izle-nen düzenli yoldur. Öğrenme ünitesinin hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla teknikleri, içeriği, araç-gereçleri ve kaynakları ilişkili biçimde hizmete su-nan bir öğretme yoludur. Örneğin, Problem çözme, tartışma, soru cevap, proje birer yöntemdir.

4. Teknik: Bir öğretme yöntemini uygulamaya koy-ma biçimi ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin bü-tünüdür Teknikler, öğretme biçimini ve yöntemini uygulamaktır. Örneğin, Kartopu, Köşeleme, Gö-rüş geliştirme, Beyin fırtınası birer tekniktir.

5. Taktik: Sınıfta belirli bir konu işlenirken geçen bir kavram ya da ilkenin ne olduğuna ilişkin sorulan soruyu yanıtlarken seçilen kısa yoldur. Çevre ko-şulları üzerine kurulmuş planlı davranışlardır. Bir stratejinin ne zaman ve nerede yürürlüğe konaca-ğına ilişkin ayrıntılı ve özel bir eylem planıdır. Ör-neğin, Öğrencilerinin düşünme becerilerini geliş-tirmek isteyen bir öğretmenin beyin fırtınası, görüş geliştirme ve altı şapkalı düşünme gibi teknikleri kullanmaya karar vermesi

ÖĞRETİM İLKELERİ

Belirlenen eğitim hedeflerine ulaşmak için eğitim du-rumlarının düzenlenmesi aşamasında öğretimi etkili kılmak için dikkate alınması gereken birtakım uygu-lamalar vardır. Her yaş ve düzey için genel kabul gör-müş bu uygulamalara öğretim ilkeleri denilmektedir. Öğretim ilkeleri öğretmenlere, öğrenme-öğretme sü-reci olan öğrenme yaşantılarının seçimi ve düzenlen-mesi aşamasında rehberlik yapar. Öğretim sürecini rastgele olmaktan çıkarır ve öğretimin nitelikli olma-sına yardımcı olur. Öğretim ilkeleri, ders konularının seçilmesinde, ders kitaplarının hazırlanmasında, der-sin işlenmesinde ve öğretimin değerlendirilmesinde dikkate alınır. Başlıca öğretim ilkeleri şunlardır:

Page 6: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

6

Hedefe Uygunluk

Hedefe GörelikÖğretim birey, toplum, konu ve doğanın özelliklerine göre planlanır. Bu yüzden öğretimde yapılan her şey hedefe uygun olmalıdır.

KPSS Çıkmış SoruTarih dersinde öğrencilerini, “Osmanlı Devleti’nin kuruluşuyla ilgili temel olgular bilgisi” kazanımına ulaştırmaya çalışan bir öğretmenin, derse girişte öğrencilerin dikkatini çekmek üzere aşağıdaki-lerden hangisini yapması, hedefe uygunluk ilkesi açısından daha uygundur?A) Öğrencilere “Osman Bey’in Söğüt çevresindeki tek-

furlarla iyi ilişkiler kurmaya çabalamasının nedeni ne olabilir?” sorusunu sorması

B) “Siz Osman Bey’in yerinde olsaydınız nasıl bir stratejiyle başlardınız?” şeklinde bir beyin fırtınası yaptırması

C) Osman Bey ile Şeyh Edebali arasında kurulan güç-lü bağı anlatan bir olayı, anekdotu anlatması

D) Konuyla ilgili kavramları harita üzerinden anlatma-ya başlaması

E) Kuruluşta yerleşim yeri seçimiyle ilgili yaşanan bir soruna çözüm üretmelerini istemesi

Çözüm: “Osmanlı Devleti’nin kuruluşuyla ilgili temel olgular bilgisi” kazanımına bakıldığında alan olarak bilişsel, düzey olarak bilgi düzeyinde bir kazanım olduğu görülmektedir. Öğretmenin asıl amacı öğrencilerin dikkatini konuya çek-mektir. Bunun için bir olay, bir hatıra anlatması yeterli ola-caktır. Cevap C

Öğrenciye Görelik (Düzeye Uygunluk)

Öğrenciye görelik, diğer ilkelere de temel teşkil etme özelliğinden en temel öğretim ilkesi olarak kabul edil-mektedir. Bu ilkenin gereği olarak öğretim sürecinde öğrencilerin, aynı yaş grubunda olsalar bile, onların psikolojik ve fizyolojik özelliklerinin, zekâ düzeyle-rinin, ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerinin, kısacası bütün özelliklerinin birbirlerinden farklı oldukları kabul edilir. Programlar ve eğitim durumları da bu farklar dikkate alınarak düzenlenir. Bireyin nasıl öğrendiğine yöne-lik yapılan eğitim durumları düzenlemeleri, öğrenciye görelik ilkesinin gereğidir.

Öğrenciye görelik, programın psikolojik temeliyle ilgili-dir. Dolayısıyla öğrenilebilirlik anlamını içerir.

Not

Öğrenciye görelik ilkesi, özellikle gelişim ve öğrenme psikolojisindeki gelişmeler ve öğrenci merkezli eğitim anlayışının hakim olmasıyla gelişmiştir. İlerlemecilik eğitim anlayışında öğrenci sürecin merkezindedir ve bütün etkinlikler, öğrencinin bireysel özellikleri dikkate alınarak düzenlenir.

Örneğin, ilköğretimin ilk yıllarında kullanılan kitapların daha canlı renkler içermesi ve yazı puntolarının daha büyük olması, yine bu yıllarda eğitsel oyunlara sıklıkla yer verilmesi, yükseköğretim düzeyindeki kitaplarda daha az resim vb. kullanılması öğrenciye görelik ilke-sinin gereği olarak yapılan uygulamalardır.

Öğrenciye görelik öğrencilerin;gelişimine, hazır oluşuna,

ilgi ve yeteneklerineuygunluktur.

anahtar kelİmeler

Bilinenden Bilinmeyene

Etkili ve kalıcı bir öğrenme, önceden öğrenilenlerle yeni öğrenilenler arasında bağ kurulabildiği oranda gerçekleşir. Bu nedenle öğretim sürecinde öğrencile-rin ne bildiklerinden başlanmalı, onların bilgi, beceri ve tutumları yani hazırbulunuşluk düzeyleri tespit edil-meli, daha sonra bilinmeyenlere yer verilmelidir. Bu süreçte yeni öğrenilenlerin önceki bilinenlerle ilişkilen-dirilmesi sağlanmalıdır. Kısacası derse öğrencilerin bildiklerinden başlanmalıdır.

Öğrencilerin neleri bildiklerinin ve özellikle neleri bil-mediklerinin tespit edilmesi, öğretim sürecinde hangi konulara yer verileceği ve nelerin öğretilmesi gerek-

Page 7: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

7

tiği konusunda öğretmenlere yardımcı olur. Örneğin, doğal sayıları öğrenmemiş bir sınıfa toplama işlemini öğretmeye başlamak etkili sonuçlar vermeyecektir.

Matematik dersinde çarpma işlemi öğretilirken toplama işleminden, bölme işlemi öğretiminde ise çıkarma işle-minden yararlanılması bilinenden bilinmeyene ilkesine uygun düzenlemedir.

Not

Somuttan Soyuta

Piaget’ye göre somut işlemler döneminde olan öğren-cilere soyut konu ve kavramlar yeterince anlamlı gel-memektedir. Çünkü bireyin zihinsel gelişimi somuttan soyuta doğru olmaktadır. Bu açıdan somut öğrenme-lerin gerçekleşmesi için öğrencilerin olabildiğince so-mut model, numune, nesne ve eşyalarla karşı karşıya getirilmesi gerekir. Öğrenciler gözle görebildikleri, elle tutabildikleri durumlarda daha iyi öğrenirler. Bu ne-denle soyut kavram ve konuların öğretiminde de ola-bildiğince somutlaştırma yapmak gerekir.

Son yıllardaki eğitim materyali ve bilişim teknolojilerin-deki gelişmeler bu ilkenin uygulanmasını kolaylaştır-mıştır. Yenilenen 2005 İlköğretim Programlarında bu ilkenin etkisinin olduğu rahatlıkla söylenebilir. Örne-ğin, sayı sayma öğretiminde abaküs kullanımı, güneş sistemi modeli ve yine geometrik setler kullanılması somuttan-soyuta ilkesine uygun uygulamalardır.

Öğretim İlke ve Yöntemlerinde 16 soru sorulmuş-tur. Öğretim ilkelerinden 1, öğretim modellerinden 3 (probleme dayalı, proje tabanlı, çoklu zekâ), öğretim stratejilerinden 2 (sunuş, buluş), düşünme becerile-rinden 1, öğretim yöntem ve tekniklerinden 9 soru gel-miştir. Bu sınavda ilk kez metafor sorusu sorulmuştur, bu soruda da ÖSYM geleneğini bozmamış ve seçe-neklere güçlü çeldiriciler koymamıştır. Bu kapsamda kavram öğretimiyle ilgili soru gelmemesi bu alana yö-nelik soruların öğretmenlik alan eğitimi testinde soru-labileceğini akla getirmiştir.

İlköğretimin ilk yıllarında matematik dersinde olabil-diğince araç-gerecin kullanılması somuttan soyuta ilkesine uygun bir düzenlemedir. Bir öğretmenin alan hesaplamayı öğretirken bir zemindeki fayanslardan yararlanması da somuttan soyuta ilkesinin gereği bir uygulamadır.

Not

KPSS Çıkmış SoruBir sınıf öğretmeni, ilkokula yeni başlayan öğrencileri-nin, zihinlerinde sayı kavramını oluşturmalarına yardım etmek için fasulye taneleri ile oluşturduğu kümelerle rakamları eşleştirmiştir.Buna göre, öğretmen aşağıdaki öğretim ilkelerin-den hangisini kullanmıştır?

A) AçıklıkB) BilimsellikC) Bilinenden bilinmeyeneD) Somuttan soyutaE) Ekonomiklik

Çözüm: Bu sorunun 2012 sorusu ile büyük benzerlik gös-terdiği görülmektedir. 2012 sorusunda da öğrencilere sayı saydırmak için parmakları kullandırılmış ve doğru yanıt so-muttan soyuta olarak verilmiştir. Bu soruda da öğrencilerin zihinlerinde sayı kavramının oluşturulabilmesi için birebir eşleme yapılmış ve bunun için fasulye taneleri kullanılmıştır. Böylece somuttan soyuta doğru bir öğretme yolu tercih edil-miştir. Sorunun doğru cevabı “açıklık” olarak düşünülmeme-lidir. Açıklık, birden çok duyu organını kullanmayı gerektire-cek araç-gereç ve materyalle öğretimin zenginleştirilmesidir. Somuttan soyutada ise somut bir durum, olay, nesne, model ile sağlanan yaşantıdan (fasulye taneleri), soyuta (sayı kav-ramına) doğru bir yolculuk vurgulaması dikkate alınmalıdır. Açıklık ilkesinde her zaman böyle bir vurgu yapılmaz. Açıklık ilkesinde somut yaşantıdan soyut kavrama doğru bir gidiş vurgusuna gerek yoktur. Öte yandan öncülde ilkokula yeni başlayan öğrenciden söz edildiğinden bu dönemin somut işlemler dönemine denk geldiği düşünüldüğünde çözüme daha kolay ulaşılacaktır.Cevap D

Yakından Uzağa

Bu ilkeye göre öğretim; yer, yaşantı ve zaman açı-sından yakından başlayarak uzağa doğru gidilen bir süreçle gerçekleşir. Bu nedenle içerik hazırlanırken, öğretme-öğrenme süreci düzenlenirken, örnekler verilirken öğrencinin yakın çevresinden, yakın ilgi-lerinden başlanmalıdır. Bu yakınlık hem yer, hem de zaman açısından dikkate alınmalıdır. Öğrencinin yakın çevresine ve yaşadığı zamana olan ilgisi daha fazladır.

Bir öğretmenin nesli tükenmiş hayvanlardan bahse-derken önce nesli tükenmekte olan, daha sonra son zamanlarda nesli tükenmiş olan, en son ise dinozorlar-dan bahsetmesi yakından uzağa ilkesine uygun olur.

Page 8: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

8

Kolaydan Zora (Basitten Karmaşığa)

Bu ilkeye göre öğretime, öğrencinin üstesinden ko-laylıkla gelebileceği etkinliklerle başlanmalı, giderek zorlaşan ve karmaşıklaşan etkinliklere doğru gidilme-lidir. Basitten karmaşığa doğru, adım adım öğrencinin ilerlemesini sağlayan öğretim süreci sonunda öğren-cilerde başarı güdüsü oluşacaktır. Zor ve öğrencinin üstesinden gelemeyeceği konularla başlanması duru-munda ise öğrencide oluşacak başarısızlık duygusu, sonraki öğrenmeleri de olumsuz etkileyeceğinden bundan kaçınılmalıdır.

Matematik dersinde dört işlem becerisinin öğretiminde toplama, çıkarma, çarpma ve bölme sırasının izlenme-si; yine önce bir, daha sonra iki, üç, dört basamaklı sayıların öğretimi bu ilkeye uygun yapılan düzenleme-lerdir.

Açıklık (Ayanilik)

Açıklık, öğrenme-öğretme sürecinin iletişim boyutuna dikkat çeken bir ilkedir. İki boyutu vardır. Birinci boyut-ta öğretim sürecinin birçok duyu organına hitap ede-cek şekilde düzenlenmesi gerekliliğini ifade eder. Öğ-retim ortamı ne kadar çok duyu organına hitap ederse o oranda kalıcı öğrenmeler gerçekleşir. Fazla sayıda duyu organına hitap edecek bir öğretim ortamı da daha çok araç-gereç kullanımı ve kullanılacak farklı strateji, yöntem ve tekniklerle sağlanabilmektedir.

Açıklık ilkesi ikinci boyutta ise kullanılan dilin, kav-ramların açık ve net olmasını ifade eder. İletişimde kullanılan dilin öğrencilerin düzeylerine uygun olması, onların bildikleri kelimelerin kullanılması, düzeylerine uygun cümle yapılarının tercih edilmesi gerekir.

Yapılan araştırmalarda görme duyusu % 75, işitme % 13, koklama % 3, dokunma % 6 ve tat alma öğrenme üzerinde % 3 etkili bulunmuştur. Kendi kendine doğru-dan edinilen öğrenmeler en kalıcı öğrenmeler olarak tespit edilmiştir.

KPSS Çıkmış SoruAşağıda verilenlerden hangisi açıklık ilkesinin özel-liklerinden değildir?

A) Öğretmenin derslerinde öğrencilerin düzeylerine uygun bir dil kullanması

B) Öğretmenin zamanı etkili kullanması

C) Öğretmenin ders içeriğini aktarırken araç-gereç kullan-ması

D) Anlatım yöntemini uygulayan öğretmenin anlatımını su-numla desteklemesi

E) Öğretmenin olabildiğince fazla duyu organına hitap eden etkinlik düzenlemesi

Çözüm: Açıklık ilkesi birinci boyutta çoklu öğrenme ortamı yaratarak olabildiğince çok duyu organına hitap etmeye yö-nelik uygulamaları, ikinci boyutta ise kullanılan dilin açık, sade ve anlaşılır olmasına yönelik uygulamaları gerektiren öğretim ilkesidir. Seçenekler incelendiğinde A, C, D ve E de yer alan ifadelerin açıklık ilkesinin özelliklerine uygun uygu-lamalar olduğu görülmektedir. B seçeneğinde yer alan ifade ise “ekonomiklik” ilkesinin özelliğidir. Cevap B

Hayatilik (Yaşama Yakınlık)

Bu ilkeye göre, öğrenciye uygun eğitim ortamı düzen-lenirken öğrencinin doğrudan hayatında kullanacağı problem durumlarına, konulara ve etkinliklere yer ve-rilmelidir. Eğitim ortamı hayattan kopuk olmamalı, öğ-retilecekler günlük yaşamda kullanılabilir olmalıdır. Bu yüzden bütün etkinlikler doğrudan yaşamın kendisini karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Bireye ihtiyaç duyduğu yararlı ve gerekli bilgiler öğretilmelidir. Öğre-tilenlerin günlük yaşamda kullanılabilir olmasının ayrı-ca öğrencilerin öğrenmeye güdülenmelerine de büyük katkısı vardır. Öğrencilerin derse güdülenmelerine yö-nelik yapılan tüm etkinlikler hayatilik ilkesi kapsamında ele alınmaktadır.

Öğretmenin öğrencilere sayı saymayı öğrettikten son-ra onları bahçeye çıkarıp bahçedeki ağaçları saydır-ması hayatilik ilkesiyle doğrudan ilgilidir. Bu açıdan “Okul yaşama hazırlık alanı değil, yaşamın kendisi olmalıdır.” anlayışı söz konusudur.

Page 9: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

9

KPSS Çıkmış SoruBirinci sınıf öğretmeni matematik dersinde “Nesne sayısı 10’dan az olan bir toplulukta nesnelerin sayısını belirler, bu sayıyı rakamla yazar.” kazanımına yöne-lik olarak öğrencilerin önce parmaklarını kullanarak saymalarını sağlar, sonra öğrencileri okul bahçesine çıkararak ağaçları saydırır.

Öğretmenin bu süreçte başvurduğu öğretim ilkeleri aşağıdakilerin hangisinde doğru sırada verilmiştir?

A) Somuttan soyuta - HayatilikB) Somuttan soyuta - EkonomiklikC) Hayatilik - Soyuttan somutaD) Açıklık - Soyuttan somutaE) Somuttan soyuta - Açıklık

Cevaba Ulaştıran Anahtar Kelimeler: Parmakları kullandıra-rak saydırma (Somuttan-soyuta), ağaçları saydırma (Haya-tilik)

Çözüm: Soru öncülüne dikkat edildiğinde öğretmenin ger-çekleştirmek istediği hedefe yönelik iki etkinlik yaptırdığı gözlenmektedir. Hedefe bakıldığında kazanılacak olan becerinin günlük yaşamda kullanılabilirliği zaten söz konu-sudur. Hedefin kazandırılmasına yönelik yapılan parmakla sayma etkinliği, sayı öğretiminde birebir eşlemeye uygun bir somutlama örneğidir. Abaküs kullanımı ile aynı amaç söz konusudur. Bu açıdan somuttan soyuta ilkesine uygun bir uygulamadır. Öğrencilerin bahçeye çıkarılarak ağaçların saydırılması ise doğrudan öğretilen becerinin günlük ya-şamda kullanılmasına yönelik yapılan bir uygulama olduğu için hayatilik ilkesine uygundur. Cevap A

Ekonomiklik

En az emek ve maliyetle en yüksek verime ulaşmak bu ilke kapsamında ele alınmaktadır. Bir öğretim sü-reci ne kadar az zaman, az para, az emek, az enerji harcanarak düzenleniyor ve üst düzeyde hedeflere ulaşmayı sağlıyorsa bu süreç o oranda ekonomiktir.

“Bir taşla iki kuş vurmak”, ekonomiklik ilkesini en iyi açık-layan deyim olarak kabul edilebilir.

Not

Bir etkinlikle ya da bir araç-gereçle birden fazla kaza-nıma ulaşmak, planlı bir süreçle zamandan tasarruf sağlamak, seçilecek strateji, yöntem ya da teknikle hedefe daha kolay ulaşmak ekonomiklik ilkesinin ge-reği olarak yapılan uygulamalardır.

Güncellik (Aktüalite)

Bu ilkeye göre konular, güncel olaylar ve sorunlarla ilişkilendirilerek öğretilmelidir. Öğrencilerin yakın çev-relerinde, ülkelerinde ya da dünyada gelişen olaylara ilgi duymaları ve hayatın güncel olayları ile yüzleşme-leri bu ilkenin dikkate alınması ile sağlanabilmektedir.

Güncellik ilkesi hayatilik ilkesiyle benzerdir ve yakından ilgilidir. Güncellik bilgilerin güncel olan konularla ilişkilen-dirilerek ele alınması, hayatilik ise öğretileceklerin günlük yaşamda kullanılabilir olmasıdır.

Not

Örneğin, demokrasi eğitimi sürecinde komşu ülkeler-de yönetimden kaynaklandığı düşünülen olumsuz-lukların ele alınıp tartışılması, siyasi liderlerin açık-lamalarının ele alınması; çevremiz konusu işlenirken gündemde olan nükleer santrallerin kurulmasının ele alınması güncellik ilkesiyle ilgilidir. Ayrıca belirli gün ve haftalar ile mahalli kurtuluş günlerinin de ele alın-ması bu ilkenin gereğidir.

Bütünlük

Bütünlük ilkesine göre çocuk bir bütün olarak ele alı-nıp değerlendirilmelidir. Bu ilke özellikle ilköğretimin birinci kademesinde oldukça önemlidir. Öğrencinin bedensel, duygusal, düşünce yapısı, ahlaki ve sos-yal özellikleri açısından dikkate alınıp etkinlikler buna göre düzenlenmelidir. Sadece öğrencinin bilgi bo-yutuyla değil, her yönüyle ele alınması gerekir. Aksi halde öğrencinin bir yönünün geliştirilmesi sağlana-bilir ama diğer boyutları açısından eğitilmemesi söz konusu olabilir.

Bu açıdan konular geniş alan tasarımına uygun şekil-de düzenlenmeli, disiplinler arası ilişkiye dikkat edil-melidir.

İlköğretimin ilk yıllarında fen ve sosyal bilgiler konula-rının hayat bilgisi dersi adı altında okutulması bütünlük ilkesinin dikkate alınmasına yönelik yapılan uygulama-lardır.

Page 10: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

10

Yaparak Yaşayarak Öğrenme (Etkin Katılım, İş, Aktivite)

Öğrenmenin, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla nispeten kalıcı izli davranış değişikliği oluş-turma süreci olduğu düşünüldüğünde öğretimin de öğrencinin etkin katılımını sağlayacak şekilde düzen-lenmesi gerekir. Bu ilkeye göre öğrenci sınıfta pasif dinleyici olmaktan çıkarılmalı, derse aktif katılan, so-rular soran, araştıran ve çeşitli sonuçlara ulaşan bir konuma getirilmelidir.

Öğrenci okumalı, yazmalı, görmeli, etkinliklere bizzat katılmalı, sormalı, tartışmalı, araştırma yapmalı ve pa-sif dinleyici olmamalıdır.

En etkili öğrenmeler yaparak-yaşayarak edinilen öğrenmelerdir. Eğitim ortamları da öğrencilerin et-kin katılabilecekleri şekilde düzenlenmelidir. Yapılan araştırmalara göre zaman sabit tutulmak kaydıyla in-sanlar okuduklarının % 10’unu, işittiklerinin % 20’sini, gördüklerinin % 30’unu, hem görüp hem işittiklerinin % 50’sini, söylediklerinin % 70’ini ve yapıp söyledikle-rinin % 90’ını hatırlamaktadırlar.

Sosyallik (Otoriteye İtaat ve Özgürlük)

Eğitimin amaçlarından biri de bireyin sosyalleşmesini sağlamaktır. Bu sosyalleşme süreci kurallara uyma-yı öğrenmeyle başlar. Bütün bu süreç otoriteye itaat kapsamında ele alınır. Birey bu kurallara uyarken kendi kararlarını verme, kendi kendini yönetme, öz-gür kalabilme, bağımsız kararlar verebilme gibi kendi bireyselliğini yaşayabilecek ortamlarla baş başa bıra-kılmalıdır.

Öğrenci sosyal olmalı, kuralları öğrenmeli, özgür ira-desini kullanabilmeli, kendini rahat hissetmeli, iş birliği içinde çalışabilmelidir.

Çağdaş eğitim yaklaşımları, öğretim ortamının özgür-lük boyutuna vurgu yapmaktadırlar. Bu ilke uygulanır-ken öğrencinin kendini rahat ifade edeceği, iş birliği içinde çalışabileceği öğretim ortamları oluşturulmalı ve bunu sağlayacak strateji, yöntem ve teknikler kul-lanılmalıdır.

ÖĞRETİM STRATEJİLERİ

Öğretim stratejisi, belirlenen hedeflere ulaşmayı sağlayan, kullanılacak araç gereç, uygulanacak olan yöntem ve tekniklerin belirlenmesine yön veren genel yol olarak tanımlanmaktadır.

Öğretim sürecinde kullanılacak stratejinin temel belir-leyicisi hedeflerdir. Bu açıdan tek başına bir stratejinin etkililiğine karar vermek mümkün değildir. Ancak ka-zandırılmak istenen hedefe bakılarak hangi stratejinin daha etkili olduğuna karar verilebilir. Çünkü kullanıla-cak yöntem ve tekniklere yön veren de öğretim stra-tejileridir. Sunuş, buluş ve araştırma-inceleme olmak üzere üç öğretim stratejisi vardır. Bunlar aşağıda ay-rıntılı olarak açıklanmıştır.

HEDEF-STRATEJİ-YÖNTEM-TEKNİK İLİŞKİSİ

HEDEF(Bilişsel Alan) STRATEJİ YÖNTEM TEKNİK

Bilgi Sunuş Anlatım Soru-Cevap

Kavrama Buluş TartışmaÖrnek Olay

Beyin Fırtınası

UygulamaAnalizSentezDeğerlendirme

Araştırma-İnceleme

Problem Çözme

DramaRol OynamaBeyin Fırtınası

Page 11: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

11

Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisi (Alış Yoluyla Öğrenme)

David Ausubel tarafından bilişsel kurama dayalı ola-rak geliştirilmiş bir stratejidir. Buluş stratejisine al-ternatif olarak geliştirilmiştir. Ausubel’e göre öğrenci bilgileri her zaman keşfederek alamaz. Bunun için bil-giler, kavram ve ilkeler öğretmen tarafından organize bir şekilde sunulmalıdır. Temeli, yapılandırılmış ve or-ganize edilmiş bilginin öğrenciye aktarımına dayanır. Öğretmen merkezli bir stratejidir. Alış yoluyla öğren-me, anlamlı öğrenme olarak da adlandırılır.

Öğrenciler bu stratejiye göre bilgileri keşfetmek ye-rine hazır olarak alırlar. Bu süreçte öğretmenle öğ-renci arasında yoğun bir etkileşim vardır. Öğrencinin derse etkin olarak katılması sağlanmaya çalışılır. Bu nedenle dersin başında kavram, ilke ve genellemeler sunulur, öğrencilerin ise konuya ilişkin örnekler ver-meleri sağlanır. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde öğrenmeler, temel kavramlara dayalı olarak oluşur ve tümdengelim yolu kullanılır.

Bilgi basamağı öğrenmeleri,Tümdengelim, Genelden özele,

Kavramdan örneğe,Kavram haritaları,

Örgütleyiciler (ön düzenleyiciler/ön organize ediciler) vb...

anahtar kelİmeler

Sunuş Yoluyla Kavram Öğretimin Aşamaları

Öğretmen: 1. Kavramı tanımlar ve kavramdaki terimleri açıklar.

2. Kavramı, alt kavramlarla açıklar.

3. Olumlu ve olumsuz örnekler verir.

Öğrenci: 4. Öğretmenin verdiği hem olumlu hem de olumsuz ek örnekleri açıklar ve sınıflar.

5. Ek örnekler sağlar (Kendi örneklerini verirler.).

Öğretmen: 6. Konuyu özetler.

7. Değerlendirme yapar.

Çok sayıda örnek kullanılması ve öğrenci ile öğretmen arasındaki etkileşimin üst düzeyde tutulması sunuş stra-tejisinin olmazsa olmazlarındandır.

Not

Yukarıda verilen süreç ise üç aşamada gerçekleşir:

Aşama Yapılan Etkinlikler Örnek

Ön OrganizeEdicilerin Sunulması

Dersin amaç-larının açıklan-ması, hedeften haberdar etme, güdüleme, ilgi çekme,

Organize edicile-rin sunulması,

Kavramların tanımlanması ve gerekli açıklama-ların yapılması,

Uygun örnekle-rin verilmesi, öğ-rencilere tekrar ettirilmesi.

İşlenecek olan konunun genel bir çerçevesi çizilir ve an-latılacakların yerleştirileceği bir yapı oluştu-rulur. Bu aşama, önceki bilinen-lerle öğrenile-cekler arasında bağ kurulmasını sağladığından anlamlı öğren-melerin ger-çekleşmesine olanak sağlar.

İlke, Kavram veya Bilgi Birimlerinin Sunulması

Bilgi birimlerinin sunulması,

Bilgi birimlerinin özelliklerinin sıralanıp açık-lanması,

Kavramın tanımlanarak terimlere açıklık getirilmesi,

Kavramla ilgili olarak olumlu ve olumsuz örnek-lerin verilmesi.

Bilgi genelden özele doğru verilir. Örneğin, önce sıfatların tanımı yapılır, daha sonra sıfat çeşitlerine geçilir.

Bilişsel Yapının Güçlendirilmesi

Farklı tanım ve örneklerin ortaya konulması,

Eleştirel bir bakış açısının geliştirilmesi,

Öğrencilerin örnek olan ve ol-mayan durumlar üretmeleri,

Öğrencilerin farklı örnekler üretmeleri ve bu örnekleri farklı durumlarda kul-lanabilmeleri.

Öğrencilerin bilgiyi anlamlan-dırıp anlamlan-dırmadıklarını tespit etmek için sorular sorulur. Örnek olan ve olmayan du-rumları üretme-leri durumunda bilgiyi transfer ettikleri sonucu-na ulaşılır.

Ön organize edici bilgilerin verilmesindeki temel amaç öğretilecek olan yeni bilgiye temel oluşturmaktadır.

Not

Page 12: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

12

Kullanıldığı Durumlar

Genellikle derslerin giriş ve sonuç bölümlerinde,

Bilgi düzeyindeki hedef davranışların kazandırıl-masında,

Ön öğrenmelerin yeterli olmadığı ve konunun yeni öğrenileceği durumlarda,

Kalabalık gruplarda,

Öğretime ayrılan zamanın kısa ve sınırlı olduğu zamanlarda,

Soyut kavramların öğretiminde ve kavramlar arası ilişkinin kurulmasında etkilidir. Bu nedenle kavram haritaları bu stratejide önem taşır.

Etkili Kullanım İlkeleri

Sunu içeriği öğretmen tarafından anlamlı ve düzenli bir şekilde organize edilmelidir.

Çok sayıda duyu organını harekete geçirecek bir şekilde sunulmalıdır.

Dersin başında ön organize ediciler (Şemalar, sö-zel açıklamalar, grafikler, şekiller, somut modeller, benzetimler) bol örneklerle verilmeli, görsel uya-ranlar kullanılmalıdır.

Öğrencilerin aktif katılımları sağlanmalı, dikkatleri ders boyunca sürdürülmelidir. Buna yönelik olarak da farklı öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanı-mına dikkat edilmelidir.

Öğretmen-öğrenci etkileşimi üst düzeye çıkarıl-malı, tartışma, soru-cevap gibi yöntemler etkili bir şekilde kullanılmalıdır.

Beden dili, jest ve mimikler etkili kullanılmalı, etkili bir ses tonuyla konuşmaya özen gösterilmelidir.

Öğrencilerin bilgiyi yeni durumlara transfer etmesi ve kullanması için problem durumları, projeler, so-rular, alıştırmalar verilmelidir.

Dersin sonunda konu kısaca özetlenmelidir.

İşlenen konuyla ilgili önce genel tanımlar, daha sonra örnekleri, ayrıntıları veriliyorsa sunuş stratejisi uygulan-mıştır.

Not

Sunuş Yoluyla Öğretimde Öğretmenin Görevleri

İyi ve etkili bir ders planı yapmalı,

Öğretilecekleri, öğrencilerin en iyi şekilde öğrene-bilecekleri bir biçimde organize etmeli ve düzen-lemeli,

Strateji ve konuya en uygun yöntem ve teknikleri belirlemeli,

Tümdengelim (bilgileri genelden özele doğru sun-ma) akıl yürütme yoluna göre konuyu sunmalı,

Gerekli araç ve gereçleri (grafik, şema, kavram ve zihin haritaları vb.) seçmeli ve hazırlamalıdır.

SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM

Yararları (Avantajları)

Zamandan tasarruf sağlar. Kısa sürede çok bilgi

aktarımına imkan verir.

Bilgi düzeyi hedeflere ulaşmada ve soyut kav-

ramların açıklanmasında en etkili stratejidir.

Öğretmenler açısından uygulaması ekonomik ve

kolaydır.

Anlamlı öğrenmeyi sağlar.

Sınırlılıkları

Öğrenci dinleyen konumunda olduğundan yanlış

öğrenmeler gerçekleşebilir.

Öğrencide isteklilik oluşmamışsa ezbere öğren-

meler gerçekleşir.

Öğrenci katılımı minimum düzeyde olduğundan

sıkılmaya yol açabilir.

Öğrenilenlerin kalıcılık düzeyi düşüktür.

Üst düzey düşünme becerilerinin kazandırılma-

sında etkisi azdır.

Yaratıcı ve bağımsız düşünceyi sınırlandırabilir.

Page 13: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

13

ANLAMLI ÖĞRENME

Sunuş yoluyla öğrenme, kaynaklarda an-lamlı öğrenme olarak da adlandırılmaktadır. Anlamlı öğrenme, Ausubel tarafından ortaya atılmış ve sunuş stratejisinin “Yeni bilgi daha önce öğrenilen eski bilgilerle ilişkilendirilir ve eski bilgi sistemi içerisine yerleştirilirse öğren-me öğrenci için anlamlı hale gelir.” savına vur-gu yapan boyutudur. Başka bir ifadeyle sunuş stratejisi, anlamlı öğrenmenin gerçekleşme-sinde etkili bir stratejidir. Öğrenmenin anlam-lı olması için, öğretmen tarafından sunulan bilginin öğrenci tarafından ezberlenmemesi gerekir. Öğrencinin kendisine sunulanı oldu-ğu gibi ezberlemesi anlamlı öğrenme kapsa-mında değerlendirilemez. Anlamlı öğrenmeye göre yeni bilgiler kendi içinde tutarlı değil ve önceki bilgilerle çelişiyorsa öğrenmede sorun yaşanabilir. Bu nedenle anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesi için kavram ve zihin haritaları-na sıklıkla yer verilir.

KPSS Çıkmış SoruSunuş yoluyla öğretim stratejisine göre, dersin başında öğrencilere “ön organize edici bilgiler” verilmesinin en önemli gerekçesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öğrencileri motive etmeB) Yeni bilgiye temel oluşturmaC) Öğrencileri düşündürmeD) Grupla çalışmayı teşvik etmeE) Benzerlik ve farklılıkları örneklendirme

Çözüm: Ön organize ediciler asıl anlatılacak ayrıntılı içe-rikten önce verilen genel hattır. Sunuş yoluyla öğretimde temel ilke olan genelden-özele (tümdengelim) önce ön dü-zenleyicinin verilmesi, sonra ayrıntılı bilgilere geçilmesi şek-linde yapılır. Ön organize ediciler bölüm öncesi kısa özet (yaşamdan anektotlar, hazırlık soruları, kavram haritaları, ana hatları gösteren içerik listesi) şeklinde olabilmekte-dir. Ön organize ediciler dikkat çekme, hedeften haberdar etme, güdüleme aşamalarına destek olsa da temel kullanım amacı ön bilginin ortaya çıkarılması ve bunun üzerine yeni bilgilere doğru ilerlenmesidir. Bu yönüyle ön organize edici-ler yeni bilgiye temel oluşturma amacına hizmet etmektedir. Cevap B

KPSS Çıkmış SoruTürkçe dersinde sözcük türlerini işleyen bir öğretmen öğrencilerin sözcük türlerini karıştırdıklarını, önce öğrendikleri sözcük türlerini yeni öğrendiklerinden ayıramadıklarını belirlemiştir.

Sunuş yoluyla öğretme stratejisi kullanan bu öğret-menin aşağıdakilerden hangisini yapması sorunu çözmesine yardım eder?

A) Örgütleyiciler kullanmasıB) Bilgiyi örneklendirmesiC) Sunum araçlarından yararlanmasıD) Öğrencilerin bilgiyi kullanmasını sağlamasıE) İçeriği, belirli bir sırayla vermesi

Çözüm: Bu soruya baktığımızda seçenekler arasından anahtar kelimeye dikkat etmemiz gerekir. Sunuş yoluyla öğ-retim stratejisini kullanan bir öğretmenin verilen seçenekler arasından örgütleyicileri kullanması oldukça önemlidir. Ay-rıca örgütleyiciler, anlamlı öğrenmeyi sağlayıcı araçlardır. Var olan bilgiyle yeni bilgi arasında ilişki kurulmasını sağlar, yeni konu ile ilgili şemaların oluşmasını destekler, anlam karmaşasını engeller. Cevap A

KPSS Çıkmış SoruÖğrenmeyi etkileyen en önemli faktör, mevcut bilgi bi-rikimidir. Buna göre, yeni bilgilerle daha önceki bilgiler ilişkilendirilmelidir. Bunun yanında, yeni bilgiler kendi içinde tutarlı değilse ve önceki bilgilerle çelişiyorsa öğrenmede sorun yaşanabilir.Bu açıklama aşağıdaki öğrenme model veya yakla-şımlarından hangisine aittir?

A) Tam öğrenmeB) İş birliğine dayalı öğrenmeC) Anlamlı öğrenmeD) Buluş yoluyla öğrenmeE) Problem temelli öğrenme

Çözüm: Soru öncülüne bakıldığında vurgunun mevcut bilgi birikimine ve bu bilgilerin yeni öğrenileceklerle ilişkilendi-rilebilmesi durumunda öğrenmenin gerçekleşebileceğine yapıldığı görülmektedir. Sunuş stratejisinin ilk aşaması olan ön organize edicilerin sunulması aşamasında yeni bilgilerin yerleştirileceği bir şema oluşturulur. Bu süreçte yeni öğre-nilecekler mutlaka daha önceden bilinenlerle ilişkilendirilir. Bunun temel amacı da anlamlı öğrenmeyi sağlamaktır. Cevap C

Page 14: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

14

KPSS Çıkmış SoruÖğretmen derste sunum yapan öğrencisi Gamze’ye, “Gamze, ne sunduğun kadar, nasıl sunduğun da önem-li. Sunumunun arkadaşlarında kalıcı öğrenme sağlaya-cağını düşünmüyorum.” der.Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin, Gamze’yi bu şekilde eleştirmesinin nedenlerinden biri olamaz?

A) Arkadaşlarıyla iletişim kurmada yetersiz kalmaB) Öğrenme sürecinde çoklu duyu organlarına hitap

etmede yetersiz kalmaC) Kavramları açıklarken örnek olan durumlar yanında

örnek olmayan durumları da vermeD) Teknolojik materyallerden yetersiz düzeyde yarar-

lanmaE) Sınıftaki öğrencilerin gelişim düzeyine uygun olma-

yan uyarıcılar kullanma

Çözüm: Gamze’nin öğretmen tarafından eleştirilmesi, Gamze’nin sunum sırasında olası bazı hatalar yaptığına ya da etkili sunum ilkelerine uymadığına işaret eder. Sunum yaparken arkadaşlarıyla iletişim kurmada yetersiz kalma, çoklu duyu organlarına hitap etmede yetersiz kalma, tek-nolojiden yeterince yararlanamama ve öğrencilerin gelişim düzeylerine uygun olmayan uyarıcılar kullanma etkili bir sunum için uygun değildir. Sunuş stratejisinde ilk aşamada öğretmenin kavram, ilke ve genellemeleri açıklarken örnek olan durumların yanında örnek olmayanları da vermesi stra-tejinin gereğidir ve etkililiğini arttırır. Bu açıdan bir sunumda örnek olan durumların yanında örnek olmayan durumların da verilmesi eleştirilecek bir davranış değil, etkili bir sunuş için olması gerekendir. Cevap C

Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi (Keşif Yoluyla Öğrenme)

Bu strateji Bruner tarafından geliştirilmiştir. Öğretim sürecinin merkezinde öğrenci vardır ve öğrenci bilgiyi merak düzeyine bağlı olarak kendi kendine öğrenir. Bruner’e göre bilgi öğrenciye öğretmen tarafından doğrudan sunulmamalı, öğrencinin bir bilim adamı gibi çalışarak, gözlem yaparak ve araştırarak öğren-mesi için ortamlar düzenlenmelidir. Bu stratejinin en önemli yönü öğrencinin merak güdüsünü uyandırma-sı ve güdülenmişlik düzeyini çalışma boyunca sür-dürmesidir. Bu açıdan öğretmenin en önemli görevi de öğrencilerin kendi kendilerine öğrenebilecekleri öğretim ortamları oluşturmaktır. Bu süreçte öğrenciler “keşif yoluyla” öğrenirler.

Merak, Sezgisel düşünme, Keşif,Birlikte çalışma, Başarma isteği

içsel güdüleri, Tümevarım,Örnekten kavrama vb...

anahtar kelİmeler

Buluş stratejisinde öğretim bir problemle başlar, öğ-rencilere öncelikle çeşitli yaşantılar kazandırılır, son-ra öğrencilerin bu yaşantılar üzerinde düşünceler geliştirerek durumlara açıklık getirmeleri, belirlenen probleme çözüm üretmeleri ve konuyla ilgili bir ge-nellemeye varmaları sağlanır. Bu süreçte öğrencilere ulaşmaları beklenen sonuç ya da genelleme kesinlik-le söylenmez. Öğrenci sonuca içsel bir güdüyle ve bir araştırmacı yaklaşımıyla ulaştığından etkili ve kalıcı öğrenmeler gerçekleşir.

Buluş yolunun verilen uygulama adımları iki kez doğru-dan sorulmuştur.

Not

Kullanıldığı Durumlar

Özellikle derslerin geliştirme bölümlerinde,

Kavrama ve daha üst düzey hedeflerin kazandı-rılmasında,

İlke ve genellemelere öğrencilerin ulaşmaları bek-lenen durumlarda kullanılır.

Etkili Kullanım İlkeleri

Öğrencilerin ulaşacakları sonuçlar önceden söy-lenmemelidir.

Öğrencilerin merak duygularının ders süresi bo-yunca yüksek tutulması gerekir. Çeşitli belirsizlik-ler yaratılmalıdır. Bu yüzden seçilen problem öğ-renciyi güdüleyecek ve merak uyandıracak türden olmalıdır.

Tümevarım akıl yürütme yolu kullanılmalıdır.

Öğrenci doğru sonuca ulaşana kadar öğretim sü-reci devam ettirilmelidir.

Page 15: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

15

Öğretmen, temel görevi olan öğrencilere deneyim kazandırma sürecini etkili bir şekilde planlamalı, yönlendirici sorularla öğrencinin sonuca ulaşma-larını sağlamalıdır.

Öğrencilerin ilke ve genellemelere, örnek olan ve olmayan durumları ayırt ederek ulaşmaları için et-kili bir rehberlik yapılmalıdır. Bu açıdan öğretmen örnek olan ve olmayan durumları önceden hazır-lamalıdır.

Öğrenciler sezgisel düşünmeye teşvik edilmelidir.

Öğrencilerin diğer arkadaşlarıyla etkileşim içinde olmaları sağlanmalıdır.

Buluş Yoluyla Öğretimde Öğretmenin Görevleri

Öğretmen iyi bir planlama yapmalıdır.

Öğrencilerin birbirleriyle etkileşebilecekleri bir or-tam yaratmalıdır.

Bilgileri olduğu gibi öğrencilere sunmak yerine öğ-rencilerin bilgiyi keşfedecekleri, kendi kendilerine öğrenebilecekleri ortamlar yaratmalıdır.

Öğrenciye zihinsel süreçlerde ve öğrenme aşa-masında rehber olmalıdır.

Tümevarım akıl yürütme yolu (özelden genele doğru) kullanmalıdır.

Konuyla ilgili önceden hazırladığı çok örneğe yer vermeli, öğrencilerin motivasyonunu sağlamalı, onlarda merak duygusu uyandırabilmelidir.

BULUŞ YOLUYLA ÖĞRETİMYararları (Avantajları)

Kalıcı öğrenmelerin gerçekleşmesini sağlar.

Öğrencilerde merak duygusu uyandırarak güdü-lenmelerini sağlar.

Gerçek yaşam problemlerini çözme ve bağımsız öğrenme becerisi geliştirir.

Öğrenme sürecini eğlenceli hale getirir.

Öğrenci merkezlidir ve bireysel öğretim olanağı sağlar.

Üst düzey düşünme becerilerini geliştirir.

Sınırlılıkları

Kalabalık öğrenci gruplarında uygulamak zordur.

Her zaman öğrencilerin sonuca ulaşmaları müm-kün olmayabilir.

Uzun zaman alabilir.

Süreç için uygun araç-gereçler temin edilemeyebilir.

Maliyeti yüksektir.

Her ders ya da konu için uygun olmayabilir.

Ön koşul öğrenmeler eksikse etkisi zayıflar.

BayKurgu Matematik dersinde “Veril-

meyen çıkanı bulur.” kaza-nımına yönelik etkinlik için öğretmen öğrencileri bah-

çeye çıkarır. Öğrencilerden biri çoban, biri kurt rolü alır. Çoban uykuya dalar ve kurt birkaç öğrenciyi (koyunu) okulun arkasına götürür. Öğretmen çoba-nı uyandırır ve ne olduğunu sorar. Çoban koyunla-rının azaldığını söyler. Öğretmen kaç koyunun kurt tarafından kaçırıldığını sorar. “Kaç koyunun vardı? Şu an kaç tane var? Kaç tanesinin kaçırıldığını nasıl bulabiliriz?” gibi yönlendirici sorularla merak uyan-dırır ve rehberlik yapar. Çoban olan öğrenci örne-ğin, “35 koyunum vardı. Şu an 20 tane kalmış.” der. Öğretmen, kalan koyunlardan hareketle “Kaç tanesinin kaçırıldığını nasıl bulabiliriz?” diye sorar. Benzer sorularla öğrencilerin kaçırılmadan önceki koyun sayısından kalanları çıkararak kaçırılan ko-yun sayısını bulmalarını sağlar. Öğrencilerin süreç sonunda “Bir çıkarma işleminde verilmeyen çıkan, eksilenden kalanın çıkarılması ile bulunur.” genelle-mesine ulaşmaları sağlanır.

KPSS Çıkmış SoruBir öğrenci, bir derste yapılanları aşağıdaki gibi sıralamış-tır:

I. Öğretmenimiz çözelti kavramının ne olduğunu defterimize yazdırdı.

II. Şekeri suyla karıştırdı. Bizden gördüklerimizi anlat-mamızı istedi.

III. Tuzu suyun içerisine karıştırdı. Gördüklerimizi an-latmamızı ve öncekiyle karşılaştırmamızı istedi.

IV. Bir miktar kumla suyu karıştırıp şekerli çay örneği ile bu karışım arasındaki ilişkiyi açıkladı.

V. Bizlerden örnekler vermemizi istedi. Biz de yeni örnekler sunduk.

Yapılanlardan hangileri, buluş yoluyla öğrenme yakla-şımına uygun değildir?

A) I ve IV B) I ve V C) II ve III

D) III ve IV E) III ve V

Çözüm: Öğrencilerin merak ve güdülerinin yüksek tutularak tümevarımsal akıl yürütme yoluyla ilke ve genellemelere ulaştıkları öğretim stratejisine buluş yoluyla öğretim denir. Buluş yoluyla öğretim stratejisinde ulaşılacak bilgiler öğren-ciye doğrudan verilmez. Bu doğrultuda öğretmenin, çözelti kavramının ne olduğunu deftere yazdırması ve bir miktar kumla suyu karıştırıp şekerli çay örneği ile bu karışım ara-sındaki ilişkiyi açıklaması buluş yoluyla öğretim stratejisine değil, sunuş yoluyla öğretim stratejisine uygundur.Cevap A

Page 16: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

16

KPSS Çıkmış SoruÜniversitede kimya dersinde, bir öğretim elemanı öğrenci-lerine deney için sıvı hâlinde bir bileşik verir ve bu bileşiği oluşturan elementleri bulmalarını ister.

Derste öğrencilerin bileşiği oluşturan elementleri bulmaları, en iyi aşağıdakilerden hangisiyle açıklana-bilir?

A) Örtük öğrenme

B) Alış yoluyla öğrenme

C) Tam öğrenme

D) Keşif yoluyla öğrenme

E) Akran destekli öğrenme

Çözüm: Üniversitede kimya dersinde, bir öğretim elemanı öğrencilerine deney için sıvı hâlinde bir bileşik verir ve bu bileşiği oluşturan elementleri bulmalarını ister. Bu uygu-lamada öğrenciler hazır bilgi edinmezler. Kendileri deney yaparlar ve verilen maddedinin hangi elementlerden oluştu-ğunu bulurlar. Bu nedenle izlenecek en uygun yöntem buluş yoludur. Buluş yoluyla öğrenmeye “keşif yoluyla öğrenme” de denir. Cevap D

KPSS Çıkmış SoruBuluş yoluyla öğretimi kullanarak dersinde karışım-ları işlemek isteyen öğretmen, öncelikle karışımlara örnekler verir. Öğrenciler örnekleri betimledikten sonra öğretmen ek örnekler verir ve öğrencilerin bu örnek-leri betimleyerek önceki örneklerle karşılaştırmalarını sağlar.

Buna göre, ders aşağıdaki aşamalardan hangisiyle devam etmelidir?A) Öğrencilerin zıt örnekler vermesiB) Öğretmenin, örnek olmayan durumlar vermesiC) Öğrencilerin ek örnekler vermesiD) Öğrencilerin, zıt örnekleri öğretmenin örnekleriyle

karşılaştırmasıE) Öğrencilerin örneklerden kurala ulaşması

Çözüm: Soruda buluş yoluyla ders işleme basamaklarının sırası sorgulanmaktadır. Buluş stratejisinde öğretmen örne-ği sunar, öğrenci bu örneği tanımlar. Öğretmen ek örnekler verir ve öğrenciler bu örnekleri de tanımlar ve öncekilerle karşılaştırırlar. Daha sonra öğretmen örnek olmayan du-rumlar verir. Cevap B

KPSS Çıkmış SoruMatematik dersinde buluş yoluyla öğretim stratejisine göre dar açı konusu işlenirken sırasıyla aşağıdaki işlem basamakları izlenir:

I. Öğretmen dar açı örneklerini gösterir.

II. Öğrenciler örneklerin özelliklerini bulmaya çalışırlar.

III. Öğretmen geniş açı örneklerini verir.

IV. Öğretmen dar açıyla ilgili ek örnekler verir.

V. Öğrenciler dar açı ile geniş açı örneklerini karşılaş-tırırlar.

VI. Öğretmen öğrencilerden örnekler arasındaki ilişkile-ri bulmalarını ister.

VII. Öğrenciler kendi örneklerini verirler.

Bu uygulamadaki ders işleme basamaklarında yanlış yapılmıştır.

Hangi basamaklar yer değiştirirse sıralama daha doğru olur?

A) II ile III B) II ile VI C) III ile IV

D) III ile VII E) VI ile VII

Çözüm: Bu soru da doğrudan buluş yoluyla öğretim strate-jisinin ders işleme sürecini sorgulayan bir soru olarak karşı-mıza çıkmaktadır. Uygulama adımlarına bakıldığında önce öğretmen örnekler verir. Öğrenciler örnekleri tanımlar yani özelliklerini bulmaya çalışırlar. Üçüncü adımda öğretmenin ek örnekler vermesi gerekirken soru öncülünde örnek olma-yan durumlar (Geniş açı) vermiştir. Ek örnekler verildikten sonra örnek olmayan durumlar verilip öğrencilerin bunları karşılaştırmaları sağlanır. Bu açıdan III ve IV. adımların yer değiştirmesi doğru olacaktır. Cevap C

Araştırma-İnceleme Stratejisi

Öğrenci merkezli olan araştırma-inceleme stratejisi, John Dewey tarafından ileri sürülmüştür. Bu strate-jide öğrenmeler araştırma ve inceleme sonucunda gerçekleşir. Amaç, yaşamda karşılaşılabilecek prob-lemleri araştırma ve inceleme yoluyla problem çözme basamaklarını kullanarak çözmeyi ve bu beceriyi iler-de karşılaşılabilecek bütün problemlerin çözümünde kullanmayı öğretmektir. Öğrenci böylece problemleri çözmede izleyeceği yolu öğrenir. Uygulama ve daha üst düzey hedefler için uygun bir stratejidir. Başka bir deyişle araştırma-inceleme stratejisinin kullanılabil-mesi için öğrencilerin bilgi ve kavrama düzeyi hedef-leri gerçekleştirmiş olmaları gerekmektedir.

Page 17: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

17

Araştırma-inceleme stratejisinde amaç, sadece prob-lem çözmek değil, öğrendiklerini karşılaşacağı farklı problem durumlarına uyarlamayı ve yeni problemlerin çözüm yollarını da öğretmektir. Hem tümdengelim hem de tümevarım yolları kullanılır.

Not

Öğrenci gerçek yaşam problemleriyle karşı karşıya bırakılır. Daha sonra grupça ya da bireysel olarak problemi ele alır, tanımlar, geçici çözüm yolları üretir ve veri toplayarak çözüm yollarını test ederler. Verileri değerlendirerek en uygun çözüm yolunu uygular, çö-züme ulaşırlar. Öğretmen buluş stratejisinde olduğu gibi rehber, yönlendirici ve yol göstericidir.

Araştırma-İnceleme ile Öğretimin Aşamaları

1. Problemin farkına varılması (hissetme) ve onu sı-nırlama

2. Çözümle ilgili kaynakları tarama ve bilgi toplama

3. Problemin çözümü için denenceler (hipotez) kur-ma

4. Hipotezleri test etmek için uygun araçları hazırla-ma, veri(kanıt) toplama ve organize etme

5. Çözüm yollarının uygulanması (denencelerin test edilmesi)

6. Sonucun değerlendirilmesi (sonuca ulaşma)

Kullanıldığı Durumlar

Öğrencinin hedeflere araştırma ve inceleme yapa-rak ulaşması istenen durumlarda,

Uygulama ve daha üst düzey hedeflerin kazandı-rılmasında kullanılır.

Etkili Kullanım İlkeleri

Problem çözmenin adımları mutlaka öğrenilmiş olmalıdır.

Araştırma süreci sadece sınıf ortamıyla sınırlı kal-mamalı, gezi, gözlem, örnek olay, proje, problem çözme ve deney gibi yöntem ve tekniklere yer ve-rilmelidir.

Seçilen problemler öğrenci için anlamlı ve gerçek yaşamda karşılaşılabilir türden olmalıdır.

Öğretmen gerekli kaynak, araç-gereç konusunda yeterli düzeyde bir rehberlik yapmalıdır.

Öğretmen süreç boyunca rehber olmalı, öğrenci-leri araştırmaya teşvik etmeli, onları cesaretlendir-melidir.

Araştırma için öğrencilere yeterli süre verilmelidir.

ARAŞTIRMA-İNCELEME YOLUYLA ÖĞRETİM

Yararları (Avantajları)

Öğrenci sürece aktif olarak katıldığından güdüle-me üst düzeydedir.

Sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklere uygundur.

Bilimsel düşünme alışkanlığı ve becerisini geliş-tirir.

Öğrenci süreçte aktif olduğundan kalıcı öğrenme-ler gerçekleşir.

Bilişsel alanın uygulama, analiz, sentez ve değer-lendirme gibi üst düzey hedefleri için uygundur.

Neden-sonuç ilişkilerini kavrama becerisi kazan-dırmada etkilidir.

Bilimsel düşünmenin adımlarını, gerçek hayat durumlarına uyarlama becerisi kazandırır.

Sınırlılıkları

Uzun zaman alır ve maliyetlidir.

Sınırların iyi çizilememesi durumunda hedeften sapmalar görülebilir.

Ön koşul öğrenmeler eksik ise etkisi azalır.

Her konunun öğretimi için uygun değildir.

Her yaş düzeyi için uygun değildir.

Page 18: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

18

BayKurgu Eylül Öğretmen beşinci sı-

nıf sosyal bilgiler dersinde “Yaşadığımız çevrede gö-rülen kirlilikleri nasıl önle-

yebiliriz?” sorusuna yönelik problemi tanımlattırır. Öğrenciler konuyla ilgili kaynaklardan bilgi toplar ve çevre kirliliğinin nasıl önlenebileceğine yönelik çeşitli çözümler ileri sürerler. Daha sonra öğrenciler grup halinde çalışır, yeni bilgilere ve verilere ulaşırlar. Bunun için de ilgili sivil toplum kuruluşlarına gider, yapılmış araştırmalara ulaşır, çevre kirliliğini önle-meye yönelik iyi örnekleri incelerler. Elde ettikleri tüm veriler ışığında ileri sürdükleri çözüm önerilerini tekrar gözden geçirir ve en uygun çözüm önerisini, çevre kirliliğini önlemeye yönelik çözüm olarak or-taya koyarlar.

KPSS Çıkmış SoruÇağan Öğretmen, sosyal bilgiler dersine başlarken öğrencilerin “Yaşadığımız bölgede görülen doğal afetleri nasıl önleyebiliriz?” problemini tanımlamalarını sağlar. Öğrencilere, problemin geçici çözümünü bulmaları için sorular sorar, yönlendirmelerle hangi verileri nasıl topla-yacaklarını buldurur. Öğrencileri beşerli gruplara ayırır ve verileri farklı şekilde toplamalarını ister. Elde edilen veriler karşılaştırılır ve yorumlanır. Bulgular birlikte de-ğerlendirildikten sonra çözüm yolları üretilir ve uygulanır.

Bu örnekte Çağan Öğretmen, dersinde hangi öğre-tim strateji, yöntem ya da tekniğini kullanmıştır?

A) Deneye dayalıB) Buluş yoluylaC) Basamaklı öğretimD) Araştırma-incelemeE) Beyin temelli

Cevaba Ulaştıran Anahtar Kelimeler: Problemi tanımlama, geçici çözüm yolları, veri toplama, verileri yorumlama, bulgu-ları değerlendirme, çözüm yolları üretme

Çözüm: Öncülde verilen bilgilere dikkat edildiğinde süreç, öğretmenin bir problem durumu vermesi ile başlamış, daha sonra bütün öğrencilerin sorumluluk alarak aktif bir şekil-de ve iş birliği içinde çalışmalarıyla devam etmiştir. Öğret-menin problem durumunu vermesinden sonra uygulanan adımlar, J. Dewey tarafından ortaya atılan araştırma-ince-leme stratejisinin uygulama basamaklarını ifade etmektedir. Problem verilir, öğrenciler problemi tanımlar, geçici çözüm önerileri (denenceler) üretilir, veriler toplanır, geçici çözüm önerileriyle karşılaştırılır, yorumlanır ve bulgular birlikte de-ğerlendirildikten sonra çözüm yolları üretilir. Seçeneklerde çeldirici olarak verildiği düşünülen buluş stratejisinde ise öğrenci buluş yaparak sürece katılır, verilen örneklerden yola çıkarak ilke ve genellemelere ulaşır. Cevap D

Page 19: EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL ĞRETİM İLKELERİ–YT.pdf · EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Eğitimin formal boyutu sistemli olarak yürütülen bir sü-reç üzerine kurulmuştur

19

ÖZET

Eğitim bir sistem olarak hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme ögeleri üzerine kurulmuş-tur. Öğretim yöntem ve teknikleri, programın eğitim durumları ögesi kapsamında yer almaktadır. Eğitim, öğretme ve öğretimi kapsar. Her üç kavramdaki ortak amaç öğrenmeyi sağlamaktır. Eğitim planlı (Formal) ve plansız (İnformal) olabilir. Bu yüzden, eğitim bireyin doğumundan, ölümüne kadar geçen süreci kapsar. Öğretmede plan zorunluluğu yoktur. Fakat, öğretim planlı olmak zorundadır.

Eğitim ve öğretimin en önemli çıktısı öğrenmedir. Öğrenmenin etkili yollarını belirleme çabası öğrenme stratejilerini ortaya çıkarmıştır. Öğrenme stratejileri bireyin kendi kendisine öğrenmesini kolaylaştıran yaklaşımlardan her biridir. Bazılarımız okuduğumuz bilgileri tekrarlar, bazılarımız not alır, bazılarımız okuduğumuz bilgilerin altını çizer. Her bireyin yeni bir bilgiyi öğrenmek için izlediği farklı stratejiler vardır. Bunlara öğrenme stratejisi denir. Öğrenme stratejileri; dikkat strate-jileri, tekrar stratejileri, anlamlandırmayı arttırma stratejileri, yürütücü biliş stratejileri ve duyuşsal stratejiler olmak üzere beşe ayrılmaktadır.

ÖĞRETİM STRATEJİLERİ

Özellikler Sunuş Buluş Araştırma-İnceleme

Savunucusu Ausubel Bruner John Dewey

Hedef düzeyi Bilgi Kavrama ve üstü Uygulama ve üstü

Akıl yürütme yolu Tümdengelim Tümevarım Tümdengelim-Tümevarım

Sınırlılıklar Üst düzey hedeflerin vedüşünme becerilerininkazandırılmasında yeter-sizdir.

Öğrenme ortamını sıkıcıduruma getirebilir.

Yüzeysel öğrenmelergerçekleşebilir.

Uzun süre gerektirir vemaliyetlidir.

Kalabalık gruplardaetkisi azalır.

Ön öğrenmelerin eksikolduğu durumlardakullanılamaz.

Uzun süre gerektirir ve mali-yetlidir.

Sınıf dışı çalışmaları gerektirir. Her ders ve konu için uygun

değildir. Ön öğrenmeler gerçekleşme-

mişse uygulanamaz. Kalabalık gruplarda etkili

uygulanamaz.

Avantajlar Kısa zamanda çok bilgiaktarımına olanak verir.

Ekonomik ve uygulamasıkolaydır.

Anlamlı öğrenmeyi sağlar.

Öğrenci merkezlidir,öğrenci içsel bir güdüy-le öğrenir.

Kalıcı öğrenmelersağlar.

Düşünme becerilerinigeliştirir.

Bağımsız ve bilimsel düşün-me becerisi geliştirir.

Problem çözme becerilerinigeliştirerek bu özelliği yeniproblem durumlarına uyarla-ma becerisi kazandırır.

Yaparak-yaşayarak öğren-meye uygundur.

Üst düzey hedeflerin kazan-dırılmasında etkilidir.

Uygun yöntem-teknikler

AnlatımSoru-cevapGösteri

TartışmaBeyin fırtınasıProblem çözmeÖrnek olayDeney

Problem çözmeDeneyGözlemBeyin fırtınası

Kullanıldığı durumlar

Ön öğrenmelerin eksikolduğu durumlarda

Bilgi düzeyi hedeflerinkavratılmasında

Kalabalık gruplarda Zamanın yetersiz olduğu

durumlarda

Daha çok dersleringeliştirme aşamasında

Kavrama düzeyi hedef-lerin kavratılmasında

Öğrenci sayısının azolduğu gruplarda

Dersin sonuç bölümlerinde Uygulama ve daha üst düzey

hedeflerin kavratılmasında Öğrenci sayısının az olduğu

durumlarda

Öğretmen Bilgiyi organize edip aktaran, öğrenciyle paylaşan

Etkin bir rehber, ortam düzenleyen

Öğrencilere araştırma sürecinde rehber olan

Öğrenci Kendisi için organize edilmiş bir şekilde sunulan bilgileri alıcı.

Bir bilim adamı tavrıyla çalışır, aktiftir, ilke ve genel-lemelere kendileri ulaşır.

Doğrudan araştırmacı, bilgiye ulaşan, araştıran, denenceler kuran ve problem çözendir.