71
h "Sadrâzam Halil Hamid Paşa O. PROF. iSMAt-L HAKKİ liZUNÇAHŞILI T , Kaılofça muahedesinin akdi ile (1699) Bitik fütuhat siyaseti nihayet bulan Osmanlı imperatorlugu, elinden birçok memleketleri çıkarmak sine- nle arazi cihetinden zarara uğradığı gibi mali, İktisadî, İdarî ve askerî cephelerden de pek ziyade yıpranmışı. Herin?, dörf devletle yapılan bu uzun harbin açtığı yaralar tedavi edilmeden yirmi sene sonra Pasarnfça mualıedesile ikinci bir Karara uğramaklık devletin bilhassa bozufmuş olan Askerî teşkilâtında ıslahat ve tadilât yapılmasının zarurî olduğunu gös- termişti. On öç yı] imparatorluğun sadrıazamüg-tnca bulunan Nevşehirli Dama: İbrahim Paşa, ilim ve sanayi sahasında biraz Faaliyet göstermiş, matbaa açılmış,, kitaplar tercüme ettirilmiş son zamanlarda Üsküdarda bir kışta binası ile askerî ıslahata başlamak istemiş ve bazı senâyiin inkişafı gibi hareketlerle Avrupadaki faailiyeti kısmen oizde de tatbika başlamış ise de bu hareket Patrona isyanile akim kalmıştı. Uzun süren sadaretinde yarım yamalak yapılan bu işler kendilinin 3ûlahiyEt ve istiklâline nispetle ehemmiyetsizdi; Hususile askerî ve idari bozukluklar her sahada keıı dini gösteriyordu: İran seferleri esnasında muvaffakiyetsizlik sanca ve sekbanlar yüzünden AnadoJudaki asayişsizlik bu cümledendi. 1148 H = 1736 M seferi ile Osmanlı ordularının gösterdikleri muvaffakivet, yüj ağartacak derecede ise de bu, zoruna hâsıl olmuş bîr galebe idi. Bundan sonra olsun ordunun ıslahına çalışmak lâzım geldiği halde aksine olarak Yeniçeri esamisi alınıp satılmasına müsaade, ilticam usulü deyiş [irilerek yeni bir iltizam kanunu ile malikânecilige doğru gidiş, timar, liâmet İşlerindeki kayıtsızlık ve yolsuzluk istikbalde vukua gelecek bİı harpte neticenin pek fena olacağma delil idi. Belgrat muahedesin d en sonra otu& sene süren sülh ve sükûn içinde ordu âtıl kalmış, yeni iltizam kanunu dolayısile eyaletlerdeki nüfuslu aileler yeryer mütehakkrm

h Halil Hamid Paşa - DergiPark

  • Upload
    others

  • View
    16

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

h " S a d r â z a m

Halil Hamid Paşa

O. PROF. iSMAt-L HAKKİ liZUNÇAHŞILI

T , •

Kaılofça muahedesinin akdi ile (1699) Bitik fütuhat siyaseti nihayet

bulan Osmanlı imperatorlugu, elinden birçok memleketleri çıkarmak sine­

nle arazi cihetinden zarara uğradığı gibi mali, İktisadî, İdarî ve askerî

cephelerden de pek ziyade yıpranmışı. Herin?, dörf devletle yapılan bu

uzun harbin açtığı yaralar tedavi edilmeden yirmi sene sonra Pasarnfça

mualıedesile ik inci b ir Karara uğramaklık devletin bilhassa bozufmuş olan

Askerî teşkilâtında ıslahat ve tadilât yapılmasının zarurî olduğunu gös­

termişti.

On öç yı] imparatorluğun sadrıazamüg-tnca bulunan Nevşehirli Dama:

İbrahim Paşa, il im ve sanayi sahasında biraz Faaliyet göstermiş, matbaa

açılmış,, kitaplar tercüme ettirilmiş son zamanlarda Üsküdarda bir kışta

binası ile askerî ıslahata başlamak istemiş ve bazı senâyiin inkişafı gibi

hareketlerle Avrupadaki faailiyeti kısmen oizde de tatbika başlamış

ise de bu hareket Patrona isyanile akim kalmıştı. Uzun süren sadaretinde

yarım yamalak yapılan bu işler kendi l inin 3ûlahiyEt ve istiklâline nispetle

ehemmiyetsizdi; Hususile askerî ve idari bozukluklar her sahada keıı

dini gösteriyordu: İran seferleri esnasında muvaffakiyetsizlik sanca ve

sekbanlar yüzünden AnadoJudaki asayişsizlik bu cümledendi. 1148 H =

1736 M seferi ile Osmanlı ordularının gösterdikleri muvaffakivet, yü j

ağartacak derecede ise de bu, zoruna hâsıl olmuş bîr galebe idi.

Bundan sonra olsun ordunun ıslahına çalışmak lâzım geldiği halde

aksine olarak Yeniçeri esamisi alınıp satılmasına müsaade, ilticam usulü

deyiş [irilerek yeni bir iltizam kanunu ile malikânecilige doğru gidiş,

timar, liâmet İşlerindeki kayıtsızlık ve yolsuzluk istikbalde vukua gelecek

bİı harpte neticenin pek fena olacağma delil id i . Belgrat muahedesin d en

sonra otu& sene süren sülh ve sükûn içinde ordu âtıl kalmış, yeni

iltizam kanunu dolayısile eyaletlerdeki nüfuslu aileler yeryer mütehakkrm

Page 2: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

214 l*n-il I l ı t t ı Uzunçarplp

bir vaziyet almışlar ve bu suretle Derebegi dediğimiz hanedanlar

meydana çıkmıştı. İşte asıl bundan sonraJ r ki hükümetin eyaletlerde

nüfuzu azalmış valiler bile dercbeylerin ve nüfuzlu yerli mütesellimle""

ellerinde oyuncak olmuşlardı. Her n ek adar otuz fendik suln devresi

içince orduca ban ıslahat yapılmak iiLenihniş ise de bir isyandan

kurkularak işe giıufihncğe cesaret edilmemiş, ıslahat arzusu yalnız

st»de kalmıştır. Hekimualu Ali Paşa gibi hem devlet idaresinde ve

hem kumandanlıkta mehareti olan, yefen Mehmet ve İvaz Paşalar

gibi orduyu müvaffakiyellcre sı:vkedeiı vezirlerin pek az müddet iş ba­

şında kalmaları kendilerinden istifade edilmesini: mâni olmuştu. Koca

Ragıb Raşa İM hem devlet İşlerinde ve hc dc siyaset sahasında kafası

işleyen bir vezirdir. Devlet ve memlekelin ihtiyaçlarını görüp anlauıasma

rağmen eline aldığı idareyi bozmadan zamanını hoş geçirmek siyasetini

takip eylemiş, hastalığın ilâçlarını bildiği halde tedavisine cesaret ede­

memişti.

(1182 H 1768 M) icferinde hasmın en son askerî talim ve terbiye

ile yetiştirilmiş kuvvetlerine karşı, Osmanlı ordu ve donanmasının otur

senedenberi talimsiz, man evre siz, eski ve tecrübeli kumandanlardan

mahrum olması hem denizde ve hemde karada fena halde mağlûbiyeti

icap ettirmiş, altı sene süren harp neticesinde Kirim ve bazı yerler elden,

çıkmış pek ağır harp tazminatı verilmeğe mecburiyet hâsıl olmuş, memle­

ket lıem malî, hem iktisadı sarsıntıya uğramışı.; lEusuarlc bu harp sebebile

Anadolu ve Rumli'yc bak ılıı m diniş olduğundan gemi azıya alan yerli

aileler yani derebryler m -ıkezin emirlerini di .1 -ur olmuşlardı.

Köprülülerden aonra gelen veziri âzaınlar arısında Avrupa usulü

üzete ulahat • ajjil naşının ianırT nMıığıımı MnJıynni vHTna da - İbrahim

ve Koca Ragıb Paşalar gibi - bunlar da Tuk arıda söylediğunir, gibi

hareket etmişlerdi. İste Babıâli'den yetişmiş olan Halil Hamid Paşa hem

derdi görmüş hem de tedavisine başlamış fakat rakiplerinin galebesi

neticesinde kendisini kurban vermiştir.

M

On sekizinci asırda yetişmiş Osmanlı sadrıazamlaiı arasında ıslahat

ve yenilik yapmak istiyenlerm en ileri gelenlerinden bîri ve halta birincisi

IsparLaİı Halil Hamid Paşada bazı eserler []J kendisinin Borduriu oldu­

ğunu yazıyorlarsa da (1198 muharrem 1733 M) tarihli vakfiyesinde:

(Vilâyeti AnadoL'uda TI asiye û n kadimim olan İsparta kalabasında) tâbiri

ile doğduğu yerin İsparta nldugu gösterilmiştir. Bir kısım tarihlerin riva-

f • ] S i c i l i O-iijı.nn va I la l il Ü T - Rüesa BcrdbJ İ ı i t H a d i k a t - 5J - V ü ı t m i ^ ; da£ru o h r a l t

[üpai-tBİı ol dujıiTin y a z a r l a r .

ı

Page 3: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 4: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

I

Page 5: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H n l i l H a m i d P ^ r , 2 1 5

yetlerine göre babası ir anıl Hacı Mustafa ağa ve bazılarının yazdıklarına

göre de Gürcü Mustafa Ağadır. f _ J ] , Aile arasındaki ananede

Hacı Mustafa Ağanın babası A l i Ağa'ya dideban nğlu derlermiş. Dide-

ban'ın gözcü demek olduğu malûmdur. Şu halde tarihlerde müslensih

yanlışı alarak nokta kalkmış Gözcüoğlu Hacı Mustafa Gürcü olmuş. Os­

manlı tarihinde dideban veya gözçülerin bulunduğunu bi lmekteyiz.

Hacı mııstafa Ağa silsilenamedeki kayda göre ( 1 1 2 0 H 1 7 0 7 ) tarihin­

de ispartada doğmuştur; babası A h Ağa'dır; takriben (1149 H 1 7 3 Û M)

tarihinden evvel beylerbeğiiik ile Hamid [İsparta] mutasarrıfı olan Burdurhı

Çelik Mehmed paşaya intisap ederek anın maiyetinde yetişmiş bazından

ve daha sonra paşasının vezirliği sırasında Kapıketühdası olmuştur? Hacı

Mustafa Ağa daha sonraları hayriye tüccarlarından olarak serbest yaşa­

mış tır.

Halil Hamid Paşa, torunları elindeki silsilenameye göre (1149H 1 1 3 6 M)

senesinde İspartada doğmuş olup validesi Zeyneb hasımdı, Halil Hami l

Paşa, babasile beraber küçük y a ^ l a l u l a n h u k ı gelmiş [ '] ve burada tahsil

görmüştür.

Hali l Hamid Efendi tahsilden sonra iptida Babıâli divan kalemine

alındı; Beylikci [ '] yanında kâtip id i . Himayesiz ve maişetçe darda oldu­

ğundan Eflâk Voyvodalığı kapı ketüiıdast İstayraki oğluna kâtip oldu;

bir müddet sonra İstavraki oğlunun katli üzerine tekrar Babıâlide eski

kalemine devam etmeğe başladı. O sırada Mustafa MI ün itimadını kaza­

narak pek ziyade nüfuz peyda etmiş olan Darbhane Emini Raif ismail

Efendi (Paşa) nin delfiletilc [ ] ] Amudi kalemine alındı. Yedi , sekiz sene

burada beylikci maiyetinde hizmet etti . Beylikci Mustafa Refet Efendi vazi­

fesinin ehli olmadığından Hali l Hamid Efendi gerek sulh vu gerek harp

zamanlarında ["] uç sene kadar beylikçîliğe ait işleri muvaffakiyetle gö­

rerek çalışkanlığı, işi kavrayıp başarması cihetile büyüklerinin teveccühü­

nü kazanmıştı Hali l Hamid Efendi, (1182-1758) Rus muharebesinde

PJ S i ı i l l ı O n m a n ; ||* H a d İ k j t > flVVşara GÜTCİ İ . Vc 1 k-ılir-' - Lir - RL İ ^ a İlr C u ^ d e t

l a r i h i İ ran i 'dsr d e r l e r s e da i k i r i v a y e t i n d e aslı y o k t u r .

[ T J C e v d i t t a r i h i , M s t b a s i O s m a n i y e tabi, C . 3, S . 133 vo a i l es i SEmiıvsi,

['J B e y l i k t i : Oi 'nAcjl ı LiiLpıE^İDrluğu î j n t ' u ıncLa D i v a n i H ü m a y u n brnlomI =Tİno b a k a n b i r

â m i r o l u p , e c n e b i d o v l e l l a r l e c e r e y a n e d a n mı ıahede lor in IIJJZ vı z ap t ı na d i k k a t e d e r . I ı r u ı n n

? t b e r ' l b r i y . ü i i ı r a r ak ıırkalarıar d a m g a l a r u n b u n d a n bfşks, devlat l j ı k a n u n it n izr ımlar ın l

k a y t w t a m i m e d e r d i .

['\ -Raif İ sma i l c l f e n d i I 7 » 2 d e n 171)5 Se nesİıı e k ada r da ıb r ı aan c m t n l i g i n d e Su l u nmnç l n ;

r-lnaUİa Jtl k e n d i l i n e iLlm-ut elırıilf o l d u ğ u n d a n BÖiil g i j e r ve her i s i y ap t ı rmak d i n d e n

f ş i i r d i .

L^ j O i a r i b d a ( 1 İH? - |76f l ) d a baş layan kus h a r b i «sıram ad ı yo rdu .

f * f C e v d e t T a r i h i , C . 2 . S. 1 3 2 .

Page 6: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

2 1 6 İ3m£tl H ı k k l UzuncarşLİl

hacegân denilen Babıâli kalem amirliğine yükseldi ve sonra Âmedci

oldu [ ' ] ,

Hali l Hamid Efendinin değerli bir devlet adamı olduğu saray Lala­

rından da haber alındı. Birinci Abdülhamid*in pek ziyade itimadım kazan­

mış olan Silâhdar Mehmet Efendi (sonradan sadrıazam olan Karavezir)

Sır kâtibi İsmail Ağa vasıtasile Hali l Hamid Efendiyi tamdı. Ve anin

tavsiyesile (1193 H 1779 M) de büyük tezkirecî oldu. Gerek Âmedeilik

ve gerek büyük tezkirecilik hükümet merkezindeki mühim, memu­

riyetlerdendi. Bu vazifeleri muvaffakiyetle gören bir memur Reisül Küttab'lı-

ğa namzet demekti.

Bu sırada Hali l Hamid efendiyi takdir eden Silâhdar Mehmet efendi

sadrazam olmuştu (1193 Şaban - 1779 Ağustos). Hali l Hamit efendi de

tezkireni oluşundan yedi ay sonra vezirlik verilen Abdürrezzak efendinin

yerine Reisülküttab tayin edi ldi ve (1194 Şevval - 1780 Birinci teşrin) de

de Hacı Mustafa efendiden sonra sadrazam kethüdası oldu. Sadrazam

kethüdaları, sadrazamların en yakın ve en ziyade itimat ettiği iş bi l ir

devlet adamları arasından seçilir ve devletin dahilî işlerile bizzat alâka­

dar olurlardı.

Karavezir denmekte şöhret bulan Sadrazam Silâhdar Mehmet paşa f

1 inci Abdülhamid zamanında kendisinden evvel sadrazam olanlar arasında

en iy i iş görenlerdendi. Bu da değerli devlet adamlarını etrafına topla­

ması sayesinde id i . Karavezir 1781 iptidasında vefat etti . Yerine ikinci

defa sadrazam olan Bolulu İzzet Mehmet paşa, sadaretinin dördüncü

ayında Halil Hamid efendiyi kethüdahktan azletti. Buns da sebep yeni

sadrazamın maiyetinin, Hali l Hamid efendinin nüfuzundan ürkmeleri idL

Izztt Mehmcd pasa maiyetinin tesiri altında bulunduûundan azlettiği kethü­

danın işten uzaklaştırılmasını İcabettiren hiçbir kusurunu bulamamıştı. Hali l

Hamid efendi yah veya konağından her nerede isterse oturmağa mezun

olarak Babıâliden ayrıldı (1781 M Temmuz-1195 Cemaziyelalur 2ü) ["].

Fakat azli çok sürmedi. Üç buçuk ay sonra ayni sene şevval ayında

kendisine Tersane Enıinliği [Tersane levazım Reisliği] veri ldi; bu vazife

evvelkilere nazaran daha aşağı memuriyetlerdendi.

Sadrıazam tzzet Mehmed paşa maiyeti halkının ve bilhassa kayınbira­

deri İsmail ağanın sözüne uyarak Hal i l Hamid efendi gibi değerli b i r

devlet adamını Babıâliden uzaklaştırmaktaki hatasını anladı. Ve yine

kethüdalıga tayin etmek üzere Tersane rlmini bulunan Hali l Hamid

efendiyi Paşakapısma çağırdı. Hali l Hamid efendi geldi; Tam o sırada

f ] •'. ı • I .. Bab ı â l i Ynya D i v a n ı H ü 111070odBD h ük ümda r a t a k d i m f d i l r r e k mnrnza t ı

s ad ra zam ın müh r ü ? m ü n ü r J e d i k i t b s o n r a g önde rmek l e müke l le f olııb. d c v i e l rsrar lDTD hep¬

SİDe v a k i i İdL A n t e d i k a l e m i b u n u n e m r î ü d c b u l ma L jord ı r

f i C e ^ a t T a r i h n C . 2 , S , 159 ,

Page 7: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H r n ı i d F H Ş D 2 1 7

saraydan • \- .1 memur sad nazmını azlini tebliğ ile elinden mührü ve

mazul sadrazamı da beraberine alarak lekrar saraya döndü, izzet Melı-

med paça azlolunub saraya giderken yanında bulunan İradeli evrakı

lekrar kcttıüdnhğa tayin edeceği Hıli l Hamid efendiye vererek veda etti.

Bir müddet sonra mazul sadnazamı saraya götüren Kapucılar Keltıüdası

Hamdullah bey lekrsr Babıâliye k'ediğı zam m bizzat hükümdarın Haüi

Hamid efendiyi Kethüda [ayin eylediğim müjdeliyerek rütbesine mahsus

olan kctaüdaJık kürkünü [HilatJ giydirdi Ramazan 15-1782 M). haet

Mehmed paçanın, lekrar kethüda yapmak çın Paşakapısına getirttiği

Halil Hamil efendiye doğrudan doğruya saraydan kürk gönderilerek

giydirilmesi Halil Hamit eiendiyi seven Hazine Kethüdası İsmail ağanın

hükümdara tuvsiyesile olmuştu. İzzet Mehmed paşanın yerine Rumeli eyaleti

valisi Yeğen Mehmet paşa sadnazamlığa getirilmişti. Yeni sadrazamın

hiçbir kıymeti yoklu. Ancak dört ay kadar lu:unabildL Azledilince yerine

Sıiatıdar Mehmet ağa vasıtasiyle aaraya davet edilen Sadrıaıam Kethü­

dası Halil Hamid efendi Sadrıaıam oldu (25 Muharrem 1197-1782 Birinci

kânun).

Yeni sndrıazamın sadrazamhğina âdet olduğu üzere zamanın şairleri

tarafından üçyüzü mütecaviz tarih söylenmiştir. $air Sami'nin manzume-

sindekv şu parçalar gTİzeldir:

C r n e b l f ah . r l fB . r i c a m h ' f a m Mll'-iaı l İ f i n ı a

M â I û Ican* <z-\-.- m i h i r » l n ı | " İ r - ıv l . ' ,

I G Ü r ü n c e İteni l idayı m i l i n a t t ı far 4ı I s t i d ı d

B u y u r d u şaamh j j y * * l * J ı r I I L I m u d i a ı n u

K ı ü r i k b a l l e n ı l r ı ru h ü m a y u n u i u ü b t a J i ı a

Çıkı*» t a d r a n u r t t u ı . İ k r t D U U : • . . < : . • > • .

H n h m » ı JL ı a ı (Stm'J bt lür a l ü r e r i âıa-m

h â t r t hâlri payı d o ^ E r l i n e evle.-aik i n h a

Z a n u > n a i b i a l d a hu * f l r r » l w r « ı i " = -ı r ~ ' i r .

U m u n m d a m u v ı i ı a k oLa sadr ında H a l i l Paşa

Gerek Sami'nin ve gerek diğer sairlerin tarihleri içinde en güzeli

Ahmet Resmi e tendin im

Ha ı t ud p â j ây ı âd i l ıııühr olul ı «ad ı . g ü ı i n e l d u

misimle İ L — I ulemadan Tevfik efendinin:

V c n r i Ş * a H I• Lu I l a a u d p â f i p ı aaaf c an

tarihidir \'\. Haki Hamid paşanın sadaretine dair olan hattı hümayun,

kendisinin evveldenberi gözde okluğunu ve hizmetlerinin lıegcn ildiğin i

göstermektedir.

Stn ki Vtziri aram w trekili m u • sati sefamı telâmtt

encamı şahûrtemîc /altı/ ve ttşrif ıtflediğirndea sonra malûmun ola ki

[ • ] C ı v d i t T a r i h i , C . 2 . S . 3 5 5 .

Page 8: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

2 l B İsmai l H a k k i U z u l l ^ r ş l L

selefin Yeğen Mohmed paşanın hâl ise pf.vtın memûle muvafık zuhur

etmediğinden ve senin iki defa keihıldalığıııda ve riyaset vesait- bulun­

duğun htdematta mesaii cemilen nümayan olduğundan mührü hümayu­

numu yedi istiklâline teslim eşledim. Görey'.m seni kemali istiklâl ite

umuru din ve devleti aiyiyemi rüyelve ocaklarım agavatı ve ricali dev­

letimden herkesi istihkakına göre istihdama riayet ve irad ve masarifi

ılsamîyle beytülmali müslimînin kuvifetİ esbabına ziyadesiyle dikkat ve

serhaddâti îsfâmiyyenin neferat ve mühimmatları tekmiline ve levazımatı

sâirenlu tanzim ve letmimine ve mezalim ve taaddiyattn def ve ref'i

halatına kemâli sâyü guyret Idüb ddreynde aziz ve muhterem olasın ve

meialibi şahanem icrasında ve kaffei umuru devleti tıliyenıde müstakil

olduğunu bilesin; cenabı muvaffalcül umür, memuriyetini baİsi uümnti

menfur idüb her kaide tevfikatı aiiyyesiyU şimdiyedek kesbeyiediğin

memduhiyetin ez'afı muzâafına mazhar ve dinü devletime yarar asan

hası?nc\je mnsdar eyleye âmin ['] .

Hali l Hamid paşanın iktidarım bilerek anı kethirdatığında kullanan

Sadrazam Karavezir Mehmet paşa, vefatından evvel kendisine hatıı sor­

mağa gelen padişaha, sadarete ehil olarak Kethüda Hali l Hamid efendi

ile Defterdar Hacı Mustafa Efendiyi tavsiye etmiş birincisinin zeki ve

faal, ikincisinin de iht iyar ve tecrübeli olduğunu söylemişti f ] . İkinci de f a

kethüdahğa tayininin doğrudan doğruya sarayın arzusu ile olması ve

Kapucutar Kethüdası vasıtasiyle yeni sadrazamın tayininden evvel kürk

giydiri lmesi Hal i l Hamid efendi hakkında hükümdarın teveccühü oldu­

ğunu göstermektedir. • ' •

Hal i l Hamid Paşa Sadrıazam olduğu zaman kırk zeVi-?., kırk dokua

yaşlarında idi- Hattı Hümayunda kendisine istiklâl veri l iyor, ocak ağalan,

ve devlet ricalinden olanların her birini istihkakına göre istihdam etmesi,

varidat ve masarlfala dikkat ve itina, hudutlardaki kuvvetlerin, mühimmat

ve levazimatın tekmil ve tanzim olunması tavsive olunuyordu. Genç sadrı-

a?am bütün bu vesayâyı gözönünde tutarak işe girişmişti, Hatbhüraâ-

yundaki (metaLibi şahanem icrasında ve kaffei umuru devleti aliyemde müs­

takil) tabiri hükümdarın emirlerini bile icabında yapmayacak demekti.

Hali l Hamid paşanın sadıiazam olması devletin buhranlı zamanına

tesadüf etmişb. Paşanın sadaretinde yaptığı İcraatı anlatmadan evvel

J l ] E D V Î I İ T a r i h i (Üa ıvora i to Kü t üphanes i H â l i ı e f ond i k i tap lar ı . N . 2 4 3 7 . v a r a l . 2 8 4 )

E n v a r i d e n n a k l e t C e v d e t T a r i h i , C . 2 , 5 , 3 5 5 .

1 1 Çavdar . T a r i h i , C . 3 , S . 134 ,

[JJ E m i c r i T a r i h i . H a l i l H a m i d pnşa hakk ında çok. sanl ıda b u l âm ı r vc aoın icraat ım

çnic i y i t a s t ı r e d e r { V . 2 3 4 - 2 9 2 i •

Page 9: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Haiil f W d Pa a 2 1 »

Osmanlı İmparatorluğunun dış ve İç vaziyetlerim şöyle bir gözden ge­

çirmek lazımdır.

ur

Osmanlı İmparatorluğu, bilhassa onsekiainci asrın son yarısından

itibaren süVatle sukuta başlamış, 1774 senesinde imzalanan Küçük Kay­

narca muahedesiyle Kırım elden çıkarak müstakil olmuş ve bundan

başka Özü ve etrafı Ruslara terkedil ib üste bir de tazminâl vermeğe

mecbur edilmişti. Kaynarca muahedesinin dikkate şayan maddelerinden

birisi de Rusların Türkiyede münâsib görecekleri yerlerde konsolos bu­

lundurmaların m kabul edilmesi id i . Mustafa lll'ün tasarruf ve müsadereler

neticesinde hirikdirdiği paralar ve doldurduğu hazineler bu meş'um

(1182-1768) Rus harbinde bitmiş ve bu yüzden devletin malî vaziyeti

ehemmiyetli b ir buhran geçirmekte bulunmuştu,

Abdülhamid I, biraderinin yerine padişah olduğu vakit (1774) altı

sene evvel açılın Rus hiırbi devam ediyordu. fkhıvnf fek iy elastiğin ^ b e b i

ordunun iy i elierde olmaması ve bir de Avmpaya nazaran askeri ıslâ­

hatın henüz yapılamaması idi- Kaynarca muahedesinin akdinden sonra

devlelin her şubesinde esaslı yemlikler yapılması lâzım gelyordırç Bilhassa

askerî ıslâhatın birinci salta bulunması icab ettiği k a f i surette anlaşıl­

mıştı. Fakat 1774 den 1782 senesine gelinciye kadar sekiz sene zarfında

sadrazamlığa getirilen yedi vezirden hiçbiri ordunun tanzim ve tensikina

başlamamıştı. Sâdrıazanı Karavezir Mehmed paşa diğerlerine nazaran

bazı icraatta muvaffak oldu ise de o da ordu işlerine el sürmemişti.

Bununla beraber sağ olsa idî daha ziyade yüz ağartacak İş görmesi

çok mümkündü. Kendisi ölüm döşeğinde yatarken, padişaha, kendisinden

sonra iş görebilecek olan Kethüdası Hali l Hamid efendi ile Defterdar

Hacı Mustafa efendiyi tavsiye etmiş ve kendi muvaffakiyetinde âmil

olun şahısları sadarete namzet göstermişti.

AbdülhamLd I p emniyetle iş görebilmeleri için sadrazamlara tam bir

serbesti vermiş olduğu ' halde Karavezir müstesna olarak henüz

istediği g ib i bir vezir bül anı tanıştı. Ordunun ıslâhı ile hudutların kuvvet­

lendirilmesine son derece lüzum görülüyordu. Abdülhamid sadarete tayin

ettiği vezirlere orduya ait işlerle hududda ki kalelerin tahkiminden ve

harb levazımâtımn hazırlanmasından, donanmanın tanziminden Bahset­

mişti [ ' ] .

Rusyanın büyümesi, Kırım halkı g ib i , Osmanlı teşkilâtında evvelce

hizmet eden akıncıların yerin i tutan bîr kıt'a halkından Türk ordusu-

<i) Cevdet Tarihi. C 2, S. 203 ve m.

Page 10: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

nun mahrum kalması ve bu suretle Türk vc Müslüman bir kıtanın elden

çıkması türkiyede pek acı bir tesir bırakmıştı. Bundan başka Rusların

yine kaynarca muahedesin dek i bir madde Üe Eflak ve bugdan işlerine

müdahale eylemeleri ve lürkiyenin münasip gördükleri yerlerinde konsu-

Lusluk teşkili ile hırıstiyan tebeayı devlet aleyhine ayaklandırmak için

hazırlık yapmaları, Çar İm perul urluğun un maksadını açıktan açığa gös­

teriyordu. Nizamsız kuvvellerle yapılan harbin ne acıklı netice verece­

ğini son harb gosteımiş olduğundan ve Rusyanın maksadı da aşikâr

bulunduğundan orduda esaslı değijikliklrı yapmak mnireti meydanda

idi. Kaynarca muahedesinden sonra Halil Hamid paşanın sadaretine

kadar geçen sekiz sene iğinde ine bazı kalelerin biraz takviyesinden

başka bir şey Yapılmamış, her ne kadar Darende li Mehmed paşa «ada-

relinde Zianıet ve Tımar İslâhatı hakkında bir nizamname yapılmış ise de

o da ümidedilen tesir: gÖslermemişti,

TÜrkiyenİn bu alıl vaziyetine karşı rusla?, müstakil ulan Kırımı işgal

için fırlat .-• <..-- •. ! .-t v* kırımdı tahrikirhı bulunarak bu vasıla iln

Kıi"m işine mûdahele etmek istiyorlar ve haltı kendilerine Laıafdar olan

Şahin Giray'ı hanlığa getirerek Devlet Gİıay Han'ı kaçmağa mecbur

ediyorlardı. Osmanlı hükÛmeiİ rusların bu müdahalelerine karşı koymak

istemişse de cesaret göslermiycrek ruslara karşı yumuşak yüz göster­

mek zaruretinde bulunan fransanın tavassııtiyle Aynafıkavak ienkihnii-

mesi diye tarihlerde meşhur olan bir ililâf şeklini kabule mecbur olmuş-

du. Bu tenkihnâme, güya Kaynarca muahedesinin bazı maddelerinin

izahı demekdi. Bunun neticesinde Ruslar Kınına sokdukian askeri çeke­

ceklerdi; Fakat, buna mukabil Ofmin l ı hükümeti Rusların ihtiram ettikleri

Şdtıiu Giıay'm hanlığım kaydı hayat ile kabul eyleyordu (1779 M - 1193 H).

Şu halde kırım zahiren müstakildi; Hakikatte ise Şahin Giray Ruıya

himayesir.de bulunduğundan Kırımda Osmaniı hükümetinin nüfuzundan

ziyade Rusların maddi nüfuzu vardı; Buna nazaran Kınının Ruslar tara­

fından işgal ve ilhakı bir münasib ?jımana bırakılmış demekdL

Osmanlı hükümeti Kaynarca muahedesinden sonra ruslarm çıkardık­

ları müşkülâtı karşılamak ile uğraşırken karşısına bir de jusiaıla ittifak

etmiş olan Nemçe [Avusturya] devleti çıkdı, İstanbul'da bulunan Rus ve

Avusturya sefirleri, hükûmeli sıkıştırarak arzularına nail oluyorlardı. Bunlar

Osmanlı devletinin şerefini kıran ticaret muahedeleri akdettiriyorlardı.

Şrirkdaki mevkiinin küçüldüğünü rffon Frarsa, Rusların Kırım üzerin­

deki vaziyetine itiraz ediyorsa da buna ehemmiyet verilmiyor ve batla

ru&lann müttefiki olan Avusturya, O M Hanlılarla Ruslar arasında muharebe

olduğu takdirde Efiak ile Bugdanı işgal eyleyeceğini bildirmek suretiyle

Fraruanm Kınm üzerindeki itirazına cevnb veriyordu. Şarkta mühim

Page 11: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

menfaati olun Fransa bu menfaatin muhafazası için bir muvazene temini

maksadiyle Ingiitereyt mürauaai etti İ H de oradan da Osmanlı devle­

tinin işine karışmıyacaklaıı cevabını alınca Lver işlemci Ruslara güler

yüz göstermeğe mecbur oklu. Ve hatla Kırımın Ruslar tarafından işga­

linin tasdik edilmesi için Osmanlı hükümetini bile sıkısdırdı.

a

Osmanlı İmparatorluğunun iç işleri de pek ziyade karışıkdı. Mer­

kezin emirleri memlekette yürümüyordu. Bağcad ve Mısırda kölemenler

istedikleri gibi hareket ediyorlardı; Yerli ayan ve Derebeği denilen aileler

meydan almışlardı; Arabiatan yanm adasında Vehhâbrler faaliyette bulu-

nub Hicaz'ı tehdide başlamak üzre idiler. Korsanlıkla bulunun garb ocak­

ları (Trablus, Tunus, Cezayir) faidelerindeo sarfı nazar devletin başına

adeta belâ olmuşlardı; Hatla bu zamanlarda yani 1732 acneunde Avus­

turya hükümeti evvelce Cezayir korsanla-1 tarafından zabtedılen Avus­

turya gemileri için devl^rten lurminnl . • 1.n • • muvaffak oldujju uibi

bundan sonra da korsanlar tarafından zarara uğrayan Avusturya gemileri

için de tazminat istedi ve hatta Avusluryaya hudud olan yerlerden

lazminal alınarak hakkının istifası için bahıalidcn bir laahhüd senedi

bile aldı.

Memleket dahilindeki ban eyâlet ve sancaklar malikane Laızuıda

Mukataa olarak evlâda İntikal etmek suretiyle nüfuzlu eşhasın ellerinde

olduğundan bunların bir gaile çıkarmalarından korkuiarak üzerlerine varıl-

mayor ve yumuşaklıkla idare ediliyorlardı. Manisa havalisinde Kutu osmun

oğullanYozgad taraflarında L^târz^eJerf,Çnparogbj-Çapanoglu) Trabzon

Caııik (Samıun) laıaliaımda J Ali Pajer Ma atya'da Rûtvan oğla; Mıiiul

taraflarında Baban hanedanı bu cümleden oldukları gibi Sur iyedeki Cezıar

Akmel paşada o tarafları nüfuzu altına almışdı, Kütahyada vali bulunan

Abdi paşa kapusu mükemmel bir vezir olduğundan Canikü I îacı Ali pasa

ile Abdi paşaya karşı lath dil kullanmak zarureti vardı. Halta son za­

manlarda bunların ikisi de hükümete karşı yan gözle bakıyorlar ve iti­

mat göstermiyorlar di. Halbuki Ruslara karşı yapılacak harekâtta en zi­

yade iş görecekleri ümil edilen bu iki vali idi. Halil Hamid paşa sad-

rıazam olduğu zaman bu iki vezire karşı ço>( samimi hareket ederek

onların tereddütlerini izale ttmişdi. Yeni sadrazam 1197 Rcbiülevvel

ihtidasında {1183 Şubat) Hacı AK paşaya yazdığı mektubdaı

"Bu kadar vûztra beyninde ledelhâee fazlı hak U* JJ*

ile devleti aliyyenin düşmanlarına mukabele edecek w ârâyı şaibe*

tiyle [*r-*f1-' sefer ve hazarda jan ve namusa saltanatı se/ıiyyeyi

tekmil eyleyecek şuada bîr kaç tatsınız ve cümleden âla addey-

-

Page 12: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

222 l ıma i l Ha l i k ı UııiD^BrçLİı

İriliğim cenubimi vt birde halâ Anadolu Ynİisî Abdi paıa hazretleridir.*

sözleri ile sekileri zamanındaki itimatsızlığı izale eylemiş idi [ |

tşlc Halil Hamid paşa sadrazam olduğu zaman Impcrılorluğun dış

siyasetiyle iç vaziyeti hülasa ettiğimiz şekilde idi. Bu icmalden sonra

sadrazam Halil Hamid paşanın faaliyetini yatabiliriz.

IV

İ lk i v .

Yeni sadrazam genç, faal 1*WJ, hızındı ve aynı zamanda icraatında ce­

surdu; Yapdığmı bilerek ve anlayarak yapardı. Maruf tabiri İle Babıali d en

yetişdjği i ç i n devlerin siyasetine ve Avrupa d iki diploması cereyanlarına

vakıfdı. Kaynarca muahedesinin, < )• maiLİ .Iarla Ruslar arasında bir müta­

reke mahiyetinde olub yakın bir Atide her iki tarafın çarpışacağım an-

lamışdı. Rusya ile müttefiki olan Avusluryamn her gün yeni yeni istek­

lerle hükümeti sıkışdırdığmı görüyordu; Bundan dolayı vakit kazanmak

istiyordu. Askerî işlerle hudut işlerini ve bir harp ihtimaline binaen h a ­

zır bulunması için harp levazımı ve zahire tedarikini programının b a ş ı n a

koymuşdu.

İlk iş olarak Ziâmet ve Tımar sahiblerinir zimmet ve Umarları olan

sancaklarda oturmalarını ve İki ay zarfında bunların yerlerine gitmelerini

ilân ederek gitmfyenlerin dirliklerinin ellet inden alınarak başkalarına ve­

rileceğini tamim eyledi. Bu iş haddi zatinde » k mühimdi; Kanunname­

lerde Umar ve ziâmet erbabının mutlak s u r E t t e dirlikleri olan sancak­

larda oturmaları lâzımdı; Çünkü bir harp vukuunda bunlar derhal b u ­

lundukları sancaklarda Aîaybegilcrin kumandaları allında Toplanırlardı.

Tımar ve ziameli başında bulunmayanlar orduya iltihak edemediklerin­

den kuvvet azalırdı, Halil Hamid paşadan evvel de bu İş düşünülmüş ve

emirler verilmiş ¡w de [*] lakib edilmediğinden yürümemişdL Holü Hamid

paşa işleri tâkİbden yorulmaı vc usanmazdı. Hatta Belgrad muhafızı

eabak sadnazam lızet Mehmed paşa. lifime! v e timar mil âlimlerinden

(namzed) yirmi İki neferin verilen emir mucibnce mevcut olmadıkların­

dan dolayı kayıdlarını terkin eytediği sırada tim arlılardan bir tanesine de

kamın hilafı IsEunbula kadar gelmek üzre i?in tezkeresi verdiğinden do­

layı şiddetle muaheze edilmiş v e bu y o l s u z hareketi hakkında divana

M C*t6mt T u t U . C . 2. S. 355 : H ı l U H > « J r - j - B* i *-« l-K8»*« l ı l . j . a n i — b»H A £

pa ^a i l * dı>wt ıdk. Ar-i la ı ında a r a u n aflı l-ılM*|in>t*r o l a r d a ( K I I İ ' I Î B d i v a n ı « n a k t u b -

l a n m bav ! külLiyaTıaa m â r a ı a a l ) . K r u ( C " i l r t Ta rü t i , C . 2 . S . 3 0 1 h a u r o t i n u e D a t aamienî

o l ı n l H<\\ H a m i d p l p ı ı .r:.-.ı:. ... .• İ- • . ir. . • pp M : .

I 1] E ı n r l T a i i U , h b l i n İ H i d i • • l u p h a o v ı ı , 2 W I . n r a k . 78H . * C a ı d ı t Ta ı i b İ M a l -

1 - , ,:• v- l a h \ C , 2 , S . B 4 .

Page 13: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Halil H a m i d Paaa S »

vaziyeti bildirmesi ferman olunmuşdu [ ' ] . Halil Hamid Paça. ziamet ve

tımarlılardan vefat edenlerin dirl iklerini alay beğilerin hile ve desise ite

asıl müstehiklerine verm e diklerini bildiğinden, alay beğilerin hilelerine

mani olmak için vah ve sancak beylerinin nazarı d ikkat in i celb eylemiş

ve bu hususu her tarafa tamim etmişti Halil Hamid Paşa, yeniçeri

ocağının iştahını düşünmüş ve ibtida (Rebiülevvel 1197 H 1782 şubat M)

tarihinde tebüğ ettiği hükümlerle ocağa kul oğlu kul olarak yeniçeri

alınmak lâzımgelîrken vilâyet I erdeki yeniçeri serdarları ve yeniçeri

zabitlerinin ( ku l ne demek olduğunu bilmeyüb nâhalef M**3 ve tfgad

makulesinden aslında vc neslinde ocaklı olmayan nicelerinden) üçert

olarak beşer okka kahve ve bir mikdar eşya alarak bu gibileri yoldaş

yandıklarım ve bu suretle seleflerinin kan dökerek elde ettikleri şöhreti

ayaklar altına alıb ocağın şerefine hale! verdiklerini beyan ile bundan

sonra o gibi halleri meçhul eşhası ocağa almamalarım uzun uzadiya izah

eylemisdi [*] . Bundan, başka ocağa kayt olunarak bilfi i l yeniçerilik et-

meyüb kışlalarda bulunmayan ve yeniçerilik iddiası ile vilâyetlerde şu­

rada ve burada esnaflık ve kaldırım kabadayılığr ederek tıarb zamanın­

da eebheye gitmeyen ocağa kayıtlı eşhasın her tarafta defterini tutturub

bir muharebe çıkdığı zaman a gibilerin derhal sevkedilmeleri için def­

terlerinin birer suretini eyaletlerden getirtt i . Ve bu işi daimi surette ta­

kip ve ikmale mübaşirler ve muharrirler tayin eyledi ['] .

R u s l a r a karg ı haz ı r b u l u nmak i ç in f a a l i y e t :

Halil Hamid Pasa Rusya ile harbin yakında patlak verebileceğini düşün­

düğünden hudut işlerine pek ziyade ehemmiyet verdi; Kalelere icab eden

asker, zahire ve tıarb Levazımını bol bol doldurdu. Bilhassa huduttaki

kalelerin iyiden iyi tahkimine çalıştı. Uosna üzerinde Avusturyantn faali­

yetini dikkatten kaçırmayarak oraları da top, cephane ve harb mühim­

matı ile takviye eyledi. Bender, Betgrad, Yergöğü gibi hududdaki mü­

him kaleleri tamir ettirdi [*] . Bunlardan başka harb zuhurunda ihtiyat

olmak üzere Isakcı, Sofya, Edirne ambarlarına zahire doldurdu. Her

hangi bir karışıklığa meydan verilmemek için menzil teşkilâtını iyice

ianzim etti . Eşya nakleden develerin noksanlarını ikmal ettirdiği g ib i

[1] Hazindi vesikalın: Mütıjınme dnfieıi, Jfli, stat. 119? fa ha o • aenianndn fiöıı-dertlen hüküm.

[3\ Hazine! Vnşk veaıkaîan: Mühim me defteri, İ82> vurak. '), icat U9B. Mu hurra m son• tacihll hüküm.

[ a l Hanine] evrak vcailralonaıln-. Münİnımc dctta.laıi, N. İSİ, S, l44.Hl.97 RsJyiÜlavveldeu. iu-ödan I7£Q Şnhal),

(*] Envn i T a ı i b i , H-liı t f a d j kitablan, 2437 ( v a r a k . 2B9-29D}. I ' ; Vi.hin.ma İlİmi '3b S 137, 135, 148 , 252, 353 {1197 « n a a t Salar, RabiiilavvıJ

ve sa i r aylar içinde).

Page 14: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

224 İSJHÖİI J l u k k ı UiUUÇidrşdı

top beygiıleri de tedarik eyledi. Istanbulda Hasköy Tophanesini faaliyete

getirterek Türk Ve Fransız ustaların nezaretleri alünda yeniden loplar

dökdürdü Fİ.

Sedaretinin ihtidalarında tersaneyi teftiş ederek donanmanın kuvvet­

lenmesi hakkında kapudanı derya Cezayeıli Gazi Hasan Paşa ile görüş-

dü; inşaat tezgâhlarını ve mühimmat depolarını gezerek bir f ik i r edindi

ve daha sonraları (1198 C 21 H 1784 M) donanma nizamına ve donan­

manın muharebe hazırlığına dair bir kanunname yaptırdı; bu kanun­

namenin üzerinde:

[kavaniini devleti aliyycnin begayetehemmü cuçebt.nden (iu^-ıi > ı i - > J olduğuna binaen istikrarına iradei hümayumm müteallik olan

( ûtfji J*=' ffS? ^iji^t-t ) bu nizamın aleddevam {rM^' ) kemallte icra­

sına vükelâyı devlet ve erkânı saltanatım ve hu$tısa( i^^-i-j f±t— ûtfjij cJjs L Î # J )

memur olanlar bes vakit namaz gibi nasbi ihtimam { ) ve dikkat

ideler herkim rehavet ( i j t j ) eder ise havcneden. mâdad ve dünyada

cezvstm görül) ahlretie dahi mekan ve rüsva) ola Hattı Hümayunu

vardı [-].

Sadrıazam günün birinde Rusya ile harb yapılarak Kırımın istirriadî-

na teşebbüs edilecek olursa ne yolda hareket edilmesi lâzım geldiğini,

o taraf ahvaline pek iy i vakıf olan Canikl i Hacı A t i Paşadan sormuş ve

cevab olarak mufassal bir de rapor almıştı. Hal i l Hamîd Paşa, Kırım

meselesi ve Rusyaya karşı yapılacak hareket hakkında H E C I A l i Paşa üe

zaman zaman mektuplaşmalar yapıyordu f 3 ] .

Hali l Hamid Paşah Rusların KaFkasyada da faaliyette bulunduklarım

haber aldığından, devletin şark hudutlarının emniyeti için serhad beyleri­

ne talimat verdi; Çünkü Ruslar, Gürcü hanlarından Tifl is hani Ereğli

(Herâkli) hama oğluna ve Açıkbaş hanı Sülüman'a hediyeler gonderüb

bu sayede Irana ait Revan kalesinin bir heyet vasıtasiyle piâmnı aldır¬

mışlar ve toplarının teshil edildiği noktaları resmetmişİerdi. Bu sırada

Iranda esaslı bir hükümet mevcud olmayub Iran ihtilâl içinde olduğun­

dan Ruşlann bu cihetten büyük'menfaatler eidc edecekleri tabiî idi- Çün­

kü RosTarm dört beş seneden beri İrana tecavüz için hazırlandıklarını

hudud valileri hükümete bildirmişlerdi, Açık baş ham Ruslara tarafdar ol ­

duğundan Revan'a inen Ruslara karşı hududumuz iyice tehdid altına

gir iyor demekdi. Bir muharebe olduğu vakit Rusların Tifüs ham ve

Açıkbas banı delâletleri ile hududu tecavüz edecekleri aşikâr olduğundan

şark hududIarında bazı tertibat alındı. Bundan başka Ruslar Mâzendıran

['] l -ı-.'- • T a r i h i , ! ; - e f t ı t d i Lntııblurı, vıtrak. 299 {tiıı taphaneyı B a r o a Dötat aç' ditmiş Vc HsJıru lAldlyctİGe ha l e l gelmedi.

PJ H a z i o e i Evrak bntıriyc vesika Un N o 3983, p| C c v d r T Tarihi ( M a l h a a i O s m a n i y e tah'ı, C. 2, S, 237. 239).

Page 15: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l . H a m i d 2 2 5

ve Azerbayçanda faaliyete geçecek olurlarsa gerek Osmanlı devleti ve

gerek trança için vahim olacağını adamış ulan Halil Hamid Paşa Bağ­

da d valisi Süleyman Paşa vasıtasiyle Iranda ileri gelenlerin nazarı dikka­

tini celb etmeği de unutmadı [ ' ] ,

Halt! Hamid Paşa, Rusların Kırımı İlhak etmek niyetiyle vaziyeUerinin

şübheü olmasından dolayı hudud üzerinde kuvvetli ve değerli vezirle­

rin bolunmasını münasib gördüğünden Tıms Seraskerliğine Aydoslu

fylehmed Paşa tayin edildi. Ve Silisle reye gönderildi. Aydoslu Mebmerf

Paşa o sırada hasla olduğundan şayet vefat ederse yerine kimin müna­

sib olacağını bile düşünerek Anadolu vahşi Abd i Paşa münasib görül-

müşdü- Aydoslu iyi olduğundan buna hacet kalmadı ise de, Abd i Paşa

hudud üzerindeki İsmail Kalesine Serasker oldu. Maamafih, Sadarazamın

. bu kadar gayretine rağmen henüz Ruslara karşı koyulacak vaziyet

yokdu. Hali l Hamid Paşanın sadareti daha bir sene bile olmamış ve

pek dar bir zamanda iş başına getirilmişdh Sekiz sene içinde yapılması,

lâzımgelen işi bu kadar kısa bir zamanda başarabilmek imkânsızdı.

üü r ' a t t o p ç u l a r a

• Hali l Hamid paşa zamanında ihya edilen sür'at topçu ocağından

bahsetmeden evvel, bunun esâsı hakkında Fransa Hazinei Evrakmdaki

vesikalara göre izahat verelim.

Fransa Kiralı, Fransa Hariciye Nazırı vasıtasiyEc İstanbul Sefiri Sen

Pirisi'e Türk ordusunu tânzim etmek üzere bir askeri heyeti Türkiyeye

göndermek islediğini ve bunun için Türk hükümetini istimzaç eylemesini

emretmiş ise de Türkler böyle bir heyetin davet edilmeden gelmek iste­

melerinden kuşkulanmışlar ve red cevabı vermişlerdi. Fransanın maksadı,

garkda büyümekrlp olan Rus tehlikesine karşı kendi menfaatlerini muha­

faza için ihtiyatî bir tedbir almakdı. Kırat, Osmanlı devletinde askerî bir

İslâhat yapmak ve ayni zamanda Türk ordusu hakkında malûmat elde

etmek için o sırada İstanbulda bulunan Baron DS Tot t İsminde, askerden

diplomat olmuş bir eski zabiti bu işe memur etti . Babası Macar olan

ve Osmanlı vesikalarında Tot Beyzade denilen Töt, 1733 de Fransada

doğmuş, sonra Türkiyeye gonderilmişdi. Vazifesi, Türfciyeyi öğrenip

Kiralı alâkadar edecek havadisler vermekdi. Do To t t topçunun ıslâhı,

İstanbul ve Çanakkale boğazının müdafaası ve bogaziçi kalelerinin

plânlarım tanzim ve inşalarına nezaret ve yeni brr lop dökümhanesi

ihdası (Haliçde Hasköy Tophanesi) , orduda kullanılan kayık köprü

sisteminin tadi l i , topçu• arabalarının şekli ile iştigal ederek ıslâhatının

semerelerini gösterdi. Bunun üzerine Osmanlı hükümeti Fransadan

birtakım sanatkârlar daha istedi. Fransa hükümeti topçu çavuşu Obert

L '| E a r o r f T a r i h i , H a l i ? e fend i ki t a b l a n . 2 4 3 7

T n r l r i y a t Mermimin — 1$

Page 16: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

226 UmB.il Hakkı Uiunçnj-ji i ı

kumandasiyle bunları gönderdi. Bunlar gelince Mustafa I I I ( 1 7 Kanunu­

sani 1774-1187 ^ u i i t f i ) bir hattı hümayunla sürat topçu kıfasmı teşkil etli .

Osmanh hükümeti bu suretle İlk defa olarak Avrupa usulü üzere askerî

ıslahatı kabul etmiş oluyordu. Yeşil yelek, mavî şalvarlı olan sür'at top­

çuları Kağıthanede talim ve terbiye ile yetişiyorlardı. Öbeti bunlara neza­

ret ile meşgul olurken Dit Tori'da yeni top dökümhanesini idare, araba

tezkâlarına nezaret, bir döküm makinesi inşa, ve Boğaziçinde kaleler bina

ediyordu. Bundan başka bir de riyaziyât mektebi tesis eyledi- Top

dökümhanesi Haliçte Hasköyde idi.

Bu yeni mektebde Tült, ve İngilizken müslüman olan Kampel Mus­

tafa ağa ve bir de Türkiyeye yeni gelen Kermuruan adında bir Fransız

ders Yeriyorlardı. 1775de mekteb ümidli bir hale gel m iş d i. Okmeydanında

tatbikat yapan talebe grafometre kullanmayı ve müselles hesabıfn kâfi dere- -

cede öğrenmişlerdi. Baron Dö To l t memleketine döndüğü zaman mühen­

dis Mustafa ağa onun yerine vekil katmış ve diğer Fransız mütehassısları

vazifelerine devam eylemekte bulunmuşlardı. Sür'at topçuları bir müddet

soma Abdülhamid'in zamanında lâğvedilmiş Obert'de Fransaya dönmüşdü.

Hali l Ham id Paşa Sadrazam olduğu zaman henüz ilgasından beri

çok zaman geçmemiş olan sür'at topçu ocağını daha mükemmel surette

tesis etmeği kurdu. Fransız sefirine müracaatla geıek sür'at topçu ocağı

ve gerek kurulacak İstihkâm mektebi için mütehassıs istedi. Eski sür'at

topçularını yetişdiren Obert tekrar IstanbuFa geldi. Ve beraberinde çavuş

Granper isminde bir i de vardı [ ' ] . Tophane Nazırı Emin Ağanın neza­

reti altında Obert ile Granper faaliyete geçdiler.

Hal i l Hamid Paşanın en mühim askeri icraatından birisi , sür'at topçu

ocağını ihya etmesidir. Kendisinin sadaretinden evvel topçu ocağına

bağlı olarak ik i yüz elti neferden müıekkcp bir sür'at topçu sınıfı vardı.

Sadnazam bu ocağa ehemmiyet vererek mevcudunu ik i bine çıkardı.

Evvelce verilmekte olan on ik i akçe gündeliği on beşe iblâğ ett i r Oca­

ğın ilk mevcudu olan i k i yüz elli neferi sıınrc alınacak bin yedi yüz elli

nefere zabit ve bil im çavuşu olarak tayin eyledi. Sür'at topçuları bekâr

olacak ve daima kışlalnııda oturacaklar ve talim göreceklerdi. Bunlar için

Tophane taralında yeni kışlalar yapdırüdı. Ocak efradı haftada üç gün

Beyoğlu ve Sfıdabadda jj£o±, (Kâgıdhane) talim görecekler ve top talimi

yapacaklardı, Bu topçu neferlerinin başlarına, diğer askerlerden ayırmak

için yeşil püsküllü on ik i dilimden [Terk] dikilmiş beyaz çuha başlık

giydir i ld i . Üç sene hizmette bulunan topçuların gündelikleri yirmişer

[ ' ] FiUUflUDin İstanbul i t f a r c ü Müsteşar ı Ogûşl Hffb tarafın da n FlıW&a H.ıîirıei C T i a k ı

veli kalan H D I Ü E I Î n i d aa neşred i len yflîP {Qa SükİYİtıci a ş ı t t a FranflS Ve Türk flskerlİJnÎ, B u

m u * l u Say A h m « d RpfiJc tarafın da ıı l e r c i i m e edilerek Türk TnriJı Encümeni Mecmuasında banImıştır [yeni mri, Seyr 4, sene. 1 9 3 0 ) .

Page 17: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

HÜÜ Hhukj P^ş 227

akçe olacakdı. İçlerinden alil, mecruh ve ihtiyarlarına hastalığın nev'ine

göre Tophane Ocağı mahlülünden oluz akça tekaüdiye uerilecckdi.

Bu hal selerde olursa kırk ve elli akçeye kadar çıkacakdı, Ülen

sür'at topçularının yerlerine ocağa mülâzım olarak devam edenler

tayin olunacaklardı. Ocağın nizam ve intizamına sadrıazam bakacak

ve senede bir defa yoklama yapılacakdı. Topçu ocağına bağlanmış

olan sür'at topçuları, az zamanda epey mümarese peyda ettiler. Halil

Hamİd Paşa ocak İşlerine pek ziyade aiâka gösteıüb hiçbir şeylerini

ihmal etmiyordu. Az gaman içinde ocak efradı a-asında bir dakikada

sekiz, on top atan üstad topçular yetişti. Her top altı neferle idare olu­

nuyorsa da harpte tekf olanların yerlerini doldurmak için her topa on

topçu tayin olunuyordu | 1 ] . Haftada talim yaptıkları günler kendilerine

i k i kantar barut veri l iyordu,

Haljl Hamit Paşa sür'at topçularının nizamına dair verilen emirleri

ve tatbik edilen usulleri bir araya toplayarak bir nizamname kaleme al­

dırmıştı k i birer sureti Enveıi tarihinde ve andan naklen Cevdet tarihinde

vaıdiT['J. Ni^aııır'üde On madde û^cjıue yazılmış olup buraya nakledilmedi.

K ı r ı m 1 m i l h a k ı m e s e l e s i : Sadrazamın Ruslarla karşı aldığı tedbirler,

kendisinin kethüdası ve daha evvel samimî arkadaşı olan Mustafa Efendi­

nin itirazına uğramıştı, Sadnazam kethüdası, Halil Hamid Paşanın icraatım

muvafık görmeyüp beyhude yere hazine telef oluyor, düşmanın hareket

etmesi mümkün değildir sözleri ile alınmakta olan tertibata aleyhdarhk

ettiğinden dolayı azil edilüp menvuren Erzurum taraflarına gönderilmişti^].

Osmanlı hükümetinin maksadı Kırımın rusİEirdan kurtarılması i d i . Ruslar

ise Kırımı tamamen ilhak clınck istiyorlardı. Avusturya, rusların müttefiki

-nldu&undan ik i devletle birden haıp etmek lâzımdır. Çimdi ki halde bu

mümkün değildi, Rusların Kınım ilhakım şark siyasetlerine muvafık gör-

mıyen İngiltere Ele Fransa ise Amerika meselesinden dolayı bir ib ir ler i İle

uğraşmakta idiler. Şu halde Kırımın ilhakı şarkta menfaati olan bu ik i dev-

Jetin itirazını veya filen yardım suretile müdahalelerini mucip olamazdı.

İşte bu sıraca Rusya hükümeti düşüncesini file getirmeğe kalktı.

Kendisinin hanlığa getirdiği Şahın Giray aleyhine el atlından halki tahrik

«Ut, Bir kıyam neticesinde Şahın Giray kaçarak Bahadır Giray halk ta­

rafından Han yapıldı; Fakat ruslar oynadıkları oyunu tamamlamak için

bu defa ŞahınGiray'ı iltizam j l t asker kuvvetile Kırıma girüp tekrar Han

yaptılar. Kırıma asker göndermesi Osmanlı hükümetince itirazı mucip

oldu ise de aldırış edilmedi. Buna karşı Osmanlı hükümeti alenen harp

[ i ] Enver î T a r i h i , H B İ İ E . Efendi kitapları, y an ı k , 194-295.

L3E İ H İ l i T-rİbİ, HaLi ı E t i n d i k i tap lar ı , S . Sü4, H Cc*d« t l - r f h i , C , 2, 5. 357.

p| C»?d« l TniUİ. C 2, S. 361: E I V B I Î T a r i h i , Abl Efendi bü l i İph*&*H büıhııaı, S.251.

Page 18: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

2 2 f i İanıaiJ H a k k ı Uzuaça r j i l ı

tedarikine kalkışmayup Ozi tarafına biraz asker göndermiş ve Tamam

kalesinin ve o havalinin muhafazası da Suğucuk muhafızı A l i Paşaya

verilmişti; Fakat nihayet birtakım bahaneler neticesinde General Polemkin

kumandasile sevkedilen ordu Kırımı ilhak ve bir de ilhaka dair beyanna­

me neşreyledi. Bu surede Taman [ '] Koban [-] ve Kırım rusların. elleri­

ne geçmiş oldu ^1197 Şaban-1733 Temmuz). İşte Kaynarca muahedesile

müstakil olan Kırım dokuz sene sonra rusların eline geçti" Hicret etmek

istiyen otuzbin kişi vahşiyane kati olundu.

Kmmın ilhakı, Tü.kiye'de pek fena iesir yaptk Halk hükümete karşı

iğbirar gösteriyordu. Kırımın ilhakı üzerine rusların ilhak beyannamesine

reddiye olarak bir beyanname neşredilmedi; Hattâ bu ilhak dolayısüe

şeyhülislâm konağında aktedilen meclisle hara için müzakere cereyan

ederken Rusyamn beyannamesine reddiye olarak bir beyannamenin neşri

hususu görüşülürken Kaptan Gazı Hasan Paşa neşrolunması tarabnl ter­

cih ile {şimdiye kadar tehiri münasip değildi) diyerek sadrazamm gaf­

lette bulunduğunu ima etmesi üzerine Halil l iamid Paşa cevaben (garazı­

mız düşmana ser rişte vermiyerek tıaharadek ihtilası vakit ile ledarıkâtı

seferiyenıizi ikmal eylemek mütaleası olup beyanname neşretmek i&o

düşmanı cenge davet demek) olacağını söyledi. (Ve bizi hazırlıksız yaka-

hyarak kendisi haza- bulunan kuvvetlerile memleketimize hücum eder mu-

taleasile geçen meclisle tehiri (fli-b. tasvip olunmuşbı) sözlerini ilâve eyledi.

5 ad rızamın bu muialeası üzerine Kaptan paşa£gerçi öyle münasip görül­

müştü lâkin bu suretle devleti aliyye Kırım istilasını hazmetti) demek rus¬

larca mümkündür dedi [ a ] . Bu Kırım meselesinin müzakeresi esnasında

Halil Hamid Paşa ile Kaptan Gazi Hasan Paşa arasında cereyan eden

muhavereden aralarının iy i olmadığı görülüyor.

Kırımın ruslar taralından işgali üzerine Halil Hamid Paşanın Fransfz

sefirinin tesiri altında kalarak bir protestoda olsun bulunmuş olmaması

pek garip görülmektedir. Filhakika, bir protesto ve bir beyanname neş-

rile itliFakı tanımamak, rusların beyannamelerini reddetmek harbi dava

edeceği mülahazası galip gelerek Cezairli Gazi Hasan Peşa. müstesna

olmak üzere ik i defa yapılan müzakerede de mukabil bir beyanname neşri

geri bırakılmıştı. Osmanli hükümeti Aynalıkavak tenkihn a meşini kabul eder­

ken Fransanın tavsiyesile hareket ettiği g ib i bu defa daruslara hoş gö ­

rünmek istiyen Fransanın telkini müessir olnvıştu [*•]- Hal i l Hamid Paşa

| ' t K a b a n D e a n , b i r d e l t a t i j k i l e decek l»lr ayağı K u r a d c n j i o , b i r j y j ğ ı d a A ı » k d c-

aİTİne d ö k ü l ü r . T a m a m b u i k i ayağ ın ı r U m n d ^ k İ adan ın i a m i d i r .

| - [ K i r a ı l ^ n i t i n şarkı şamııt i f l iûde K e b a n n e h r i n i n i k i laraf ı i l a c e n u b a do ğ r u K a b a r l ay

T n ^ m l s k c l i n c k n d n r o l a n vas i s a h r a l a r K a b a n ara^ is id i ı .

[ a ] C t i d e t T a r i h i , C . 2. S . 211 ve 28ü .

p | Cc ı rdet T a r i k i , Ç . 2, S. 2 8 1 . ue C , S, S- 10-16.

Page 19: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l Hmmiû P . f * , tt

İr ansızların ilci yüzlü siyasetlerinden gafil alarak başladığı ıslaballa ken-

dişine heyetler gönderen Fransa hükümetinin sözlerile Kırım meselesini

yani ilhakı kabul eylemiş ve protestoda bulunmamıştı, Ingiltera hükü­

metinin Kırım işinde tavassutta bulunmak istediği halde Osmanlı hükü­

metinin Fransanın da birlikle olmasını muvafık görmesi ve ybe Osmanlı

hükümetinin Kırımın ilhakı m ü mise be ti lc rusiara senet vermesinin önüne

geçmek isteyen Prusyanın tavsiyesine ehemmiyet verilmemesi Halil Hamid

Paşanın Fransızlara ne kadar fazla meylettiğini gÖslerb-

Halil Hamid Paşa vatanperver ve çok hamiyetli ve teşkilâtçı oldu­

ğundan başladığı ıslahalın henüz ilk zamanlarında iken Rusya ile mütte­

fiki Nemçe'nin karşısına haiırhksız çıkmaktan çekinmiş olmasında şvphc

yoktur. Kırımı istirdat edeyim derken başka yerlerin de elden çıkma­

sından korkmuş olduğu muhakkaktır, Kendiskden iki sene sonra Koca

Yusuf Paşanın Rusya ve Avusturya ile yiptıfr muharebede daha ziyade

hazırlanmış olan ordunun muvaffak olmama*!, Halil Hamid Paşanın ihtiyat

etmekte hakb olduğunu gösterir.

Ruslar Osmanlı hükümetinin protestoda bılunmayıp Kınm ilhakını

reddetmemelerinden cesaret alarak, ilhakın Osmanlı hükümeti tarafından

kabul edildiğine dair bir senet istemişlerdi; Knunn ilhakı halka pek ağır

geldiğinden bu ilhakı tasdik bîr ayaklanmıya sebep olur diye korkulduğun­

dan Paşakapisı'nda toplanan heyetin müzakeresi pek gizli tutulmuştu ['].

4 Muharrem 1198- Birincileşrin 1783 le Şeyhülislam konağında ileri gelen

devlet adamları ile ule-nauave ocak zabitlerinin iştiraki erile uzun uzudıya

müzakere olmuş herkes mülalüustııi açıkça söylemiş ve nihayet Rusya

elçisine Osmanlı hükümetinin rnüsalAhaya devamda sabit olub sulhu

hn/mayarafrından ve Kırım meselesinin Fransa ve İngiltere devletlerinin

tavassutu ite bir şekle bağlanacağından bahisle Reisül-kuttab y t t l ı ^ ' j

vasıtasiyle cevab verilmiş ise de sefir tavassutu kabul etmeyüb ya evet

veya hayır diye cevab İstemiş ve iki üç gün zarfında kendisine kaf i

şeklin bildirilmesinde ısrar etmiştir | | I • . toplantıdan yirmi gün

sonra yapılan Paşakapısı müzakeresinde Sadrazam müzakerenin seıbeıt

olduğunu beyan eltimden sonra:

(Bu iş devletimizin işidir. Bir türlü vesvese etmeyiniz. Filân şöyle

söyledi filâm böyle söyledi diye kimseye gücenmek yoktur eğer ben

bu meclisle söylenen söz için gücenib de söyleyen kimseye nefsaniyet

eyler isem Allahın kılıcına uğruyuyum Hakkı kelmedüp söylemeyen mu-

ahazei İlâhiyyeye m az har olur. Huzuru ha kda ne şekil söyleyecek

iseniz bu meclisde dahi öylece söyleyiniz. Bunda büyüklük küçüklük

olmaz. Sened mi verilecek, cenkmi açılacak? bu mecliste kat {^n) olun-

l'l C«dei T a r i h i . C. 3 , 5. 10 .

I*] C cL . de ! T a r i h i , C . 3 . S . 2 0 »e 3 5 .

Page 20: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

2M) İBmail H a k k ı Uzuaçarş ı l ı

malıdır) demiş. Eskiden beri yapılan müzakerelerde sadrazamın fikrine

muhalif mütalaa söylenmesi söyleyenin cn aşağı nefyini mucib olduğu

bir çok defa görüldüğünden Hali l Hamid Paşa. müzakerede bulunanların

öyle bir zihaba kapılma m alan için bu mukaddimeyi söylemeğe lüzum

görmüşdü. Sunun üzerine sabık İstanbul Müftüsü Ahmed efendi:

(padişah ve anın vekil i nasıl muvafık görüyorlarsa biz anı kabul ederiz) demecine mukabil sadrazam:

(efendiT bu söz söz değildir; Bu madde bir kişinin reyi ile yürümez.

Cümleye âit bir büyük işiir. Eğer padişahın ve benim reyimle kesilecek

bir iş olsa sizlerin bu meclise davetiniz lâzım gelmezdi) diyerek kadıyı

susdurmuşdu. Bundan sonra mecliste herkes mütalaasını açıkça söylemiş

ve devlet henüz hazırlıksız bulunduğundan işin harbsîî bitirilmesinde

i t t i fak edilmişdi. Bu sözler üzerine sadrazam:

{benim muradım sefer olmasın demek yuhud muharebeden kaçmak

değildir; Bir canım var din ve devlet uğrunda feda ederim; Lâkin esbab

mükemmel değil. Ben şu mesnede geleli bir sene ancak oldu; Benden

evvel geleriler tahsili esbab ve tekmili tedarikâtı seferiyeye j _ j r , , ^ ı j . ^c

l i i j u i kat'â mübaşeret etmediler; S.ıir esbab şöyle dursun İhtiyat

İçin zehSİri seferiyye r>^_ ; i i i k nâmüe bir tane zahire dahi tedarik eyle-

medilerç Cümleniz bu mecJisdesinizpöyîc değilimdir? Benim memur o ldu­

ğum vakitlerde bir habbe zahire bir mahalle tehye (-,:> olunmamışdı?)

deyince mütalaasını hepsi tasdik ettiler. Sadrazam sözüne devam ederek;

(Memur olduğum gündenberi boş durmadım; Gece gündüz çalışarak

hepinizin malûmu olan mertebe esbabı seferiyyevl tedarik ve tehye ede­

bi ldim. Hâla Seraskerlerin bulundukları mahallerde ve sair o l etrafa

scicr olur mülahazasiyİe ordûyı hümayun göçecek yerlere vafir zahire

cemoldu ve seraskerler ve Başbuğlar maiyetlerine gönderilmek için

Varnaya top ve mühimmal gönderildi. Halta bir mikdan seraskerlere ve

me^akii saireye İsal olunduğu cümlenin malûmdur; Sadrazama barid söz

söylenmez demeyüb imkânı âdisi olan tedarikâtta kusur ettim ise söyle­

y i n ; Bana şöyle söylediler deyu ııefsaniyeL kaydına düşersem Allahü teâla

< ju^ ı> belâmı versin) demesi üzerine meclis b a l a n müttefikan {sizin aslâ

kuşu'Unuz olmadı dar vakitte bundan ziyade himmet ve ikdam olamaz)

mukabelesinde bulundular, Halil Hamid Paşa bundan sonra:

{Şimdiki tedarikin düşmanla boy ölçüşmeğe kafi olmadığını söylemek

de vazifemdir. Şöyle yapdım böyle yapdım diyerek iftiharda manâ yoklur .

Bakın görün ana göre meclise hitam verin) dedikten sonra defterdar para

hakkında Darbhane emini Darbhancde mevcud paraya dair ve Yeniçeri

ağası Kapıkulu piyadesi hakkında söz söyliyerek, donanmaya dair de

mütalaa beyan edildi [ ' ] . Ve nihayet muharebeye taraftar olması ümid

edilen Kapudamderya Cezayerli Hasan paşa d a :

j ' l Cevdet T a r i h i , C.î, S$l.

Page 21: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H a m i d Paça 2 3 1

(ben büyle vakitle cenk münasihdir diyemem maazallah i v i L - sonu fena

oiur. Bu babda sdhden gayn devleti aliyyeye hayu-b iş yoktur ['] demiş

olmasına binaen ittifakla sulhu bozmamağa ve Ruslara sened vererek

işgalin ve ilhakın kabul edildiğine karar verilJL Büna&aa bu »on müza­

kere halktan gizli tutulmuş ve ancak bir iki E y sonra duyulmuşdu ['].

Y e n i ç e r i o c a ğ ı n ı n ı s l â h ı n a b a g ( a n g ı ç :

Yukarda biJmünasibe söylediğimiz gibi Halil Hamid paşa Yeniçeri

ocağı hakkında ocağa alınacak efradın ne suretle kayd ve kabul edile­

ceklerini ve bir harb zuhur ettiği zaman kimsenin geri kalmayarak selere

iştiraklerini temin için bazı tedbirler almışdı. Halbuki bu kudarcık iş,

nizami bozulmuş olan ocak için kUİ defikli; Fakat yeniçerilerin İslahına

kalkışmak dıı te hu'kel i idi. Kırımı n rıısİar tarafından İlhakı münasebetiyle

toplanan mecliste sabık . anbul Kadısı Arabzade 5adtk Efendinin aske­

rin ı ı b t ve rnbhna ( Ü . , , t^±j i n sorduğu Ur sual üzerine sadrazam;

(Asker tertibi, zahire cemetmek ve serhadleri takviye eylemek bizim

vazifemiz ülub bu hususla kudreti beşer nisbetinde çalışılmaktadır;

Lâkin ocaklının tedib ve terbiyeleri uhdemizden hariç olub kanun üzre

ocakları ağalarına âîttir. Kendilerine ruhsat verilmek bizden icrası anlar-

darıdır) diye cevab vermişn. Mamafih sadrazam ocak ifini parmağına

• .. -'iı Bu müzakere esnasında yenicen ocağının kırkbin tekaüt

esamisi ve haıbe iştirak edecek olan beşbin eşkincisi olduğu ve bu

mütekait esaminin üçde biri ocak d* olub geri kalanı şunun bunun dai­

relerinde bulunduğu anlaşılmışdk Malta Yeniçeri Ağası, mütekaidin

esamileri sahihlerinden alınarak ocaklıya tahsis cdüse yinıı[bin nefer elde

edileceğini soykuıişdi.

Halil HamiH P A . * . H , kanun ürere yeniçeri esamisi yani yeniçerinin

maaş ve hüviyyel cüzdanındak i yevmiyesi mikdarı yedi i l • akçe oldu­

ğundan bunu az görmüş ve kimsesiz ocakdı bulunan yeniçeriler bu az

|'| fr«uı T a r i h . . C . X S . 4 1

\*\ V l * -ı.â ı. —İJ}. 1193 ( M a h i ,VJ \.h*" c m I H î î p e i | a m b r f â n i -i ı • İV-•

l u p u ı u p ı İ B • * i ı l r i n i « e j e r e k ri«l *a g v a t e o c a k l ı b i r J i i m m«şy« r « ı a l ı r ıv f tar V e e l

ra*fu*rrt?c b u l u n a n l a r t ın m a d d « İp i o lmad ı d c f H t â y l e r t a n h ; L a k i n reıddafi iF |a r l m c i l n d l -

B İ d " » m u b i r i k i mu h dan » u r a m a d d a t m e r k u m I J J " b u l d u İri K ı t t ın -ı-mnıa m n k a d d r ı n

o t a n ( K i ( na l t a h l u n l ı c d o ı i f Jc) acr b e n t i y r t İ n i n kalksın d o y u y S I " o k ç * v P r i l b Ua d e r i c i

t a ra l ı ndan n u l E i h u r t u Herıcd i i l e y ü h ve fl| ı c n c d t u l t r l r vn a ınar ic n l u n u b cıl j ı ıe jvoret g i r nü

nİEmaya v« n n l r - r ccaklıVH mi ioü ı- l rdüb M o a k c v k p r a r s ı o e n a r t l d t g l paylı L u L m u t l u r . )

ıJ". U._ı f u a l t r akçe v a r ö h j kayd ı i l a a b a kabu lü • • • ( • • • - - ' m i l h d d v k - H a d e

Rııa E ' P " ' * ' » « a d ı v e i e t - i j e n ln iTi İB jrap k a p d a n p ı ç a ıkt ' ' • ' i d e A k m c d • • •!•

Kc tMİk i ı t a b B «v l t k c ı j c K I f r t ü a t a ı a * # r d - | ı• > «bera t , k ü r k . c * y n R â ı c a d f i b f

mu l a d l ı cd l j a lcr İD h a l k m ı I M J H r i a y e t t e l a k k i r ı Ü l n d d i r . Bo h e d i y e n - •• r a d d i •

nü l iDİa iaa d * l a f i r i o b u m h ; - *--t ı- .- L, r d e c e f t i a d e o k o r k u . . . : . n r T 7 . . : r . > aha ı a i f t ı r .

{ C t * J * T T- ı i h j , S- W t -

Page 22: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

[•milli Kaktı Ufnıı-ır jı ı

para ile sefere gittikleri halde lur esami ride etmek suretiyle şunun

bunun yanma sığınmış akınların sefere gilmiyerek "rahat ve huzu içinde

Oturmalarını muvafık bıilmnımşdı. Bunun irin esame sahihlerinin isim VC

hüviyelleriyle nerede bulunup nasıl hizmet elliklerini tetkik için faaliyete

geçmiş ise de bir kapıya sığınmış ve himaye altına girmiş olan esime

sahiplerinin yaptık sn ı yaygara üzerine bir fenalık tıkmasından korkmuştu.

Kınmın ilhakı meselesi görüşülürken askerin bu esami meselesi yine

açılmış ve mutlak surette bu işin halledilmesi lüzumuna karar verilmiş

ine de sadrazam bunun müsbet bir netice vereceğinde mütereddit ut.

Maamafıh tedrici surette ocak efradına faydasını göstererek yürümek isti­

yordu. Yeniçeri Ağası, ocak cfı adının bu işin kendi Jehlerinde olduğuna

takdir eylediklerini ve yapılacak diğer bir tecrübenin iyi karşılanacağına

dair sadrazama teminat vcımişdi [']. |

Halil Hamİd Paşa, (1198 H-1783M)dr hududlardan işe başladı.

HuduJ muhafızı olan mustahfiz efradın yoklamalarını yapdırarak bun­

lardan bir çok mahlui buldu Ve hazîneye aldı. Ocakda yoklama vao-

dırdı. Askerî ulufenin kırdırılarak alındı satılmasını menettL Bu suretle

esami iradı ile geçinen iradcıların ellerindeki esamilerin hükümsüz uldugunn

ilan Eyledi, Hatta ocak bazi'gftnı nlan yahınü, her sene bu nizamsızlık'

lan istifade ettiğinden bu yeni nizamın hükmü olmayacağını ileri sürerek

önüne geçmek istemişse de Rados'a nefyolunub orada öldürühnüşlü[']..

Kapıkulu ocaklarındaki rn ah tullerin j j i* mıkdnrı hazinece biiin emiyor­

du. Bunların çoğu ocak ağaları tarafındın saklanarak münhal yokmuş gibi

her maaşda hazineden ulufeleri alınıyordu. I' için hazineden çıkan

kapıkulu maaşının nneak onda biri n -)••:' r ne elde asker bulunuyordu.

Arıların da bir kısmını muhlelif eşhasın himayesinde veya nrnivrlinHr

şurada burada yaşıyorlardı. n

Kapıkulu ocaklarında boy]e doğrudan doğruya İcraata girişmek

tehlikeli idj. Çünkü menfcati haleldar olan iredcılar ile ocak ağalanılın

ilk fırsatta askeri kışkırtmaları pek mümkündü. Sadrazam suiistimalin

önüne geçmek için Yeniçeri ağası tayininde ağıların, sadrazama veı meleri

mutad olan bir kaç yüz keaeyİ kabul etmedi. Ağanın da buna mukabil

gerek serhad (*>^-l ağalarından ve gerek ocak ağalarından rüşvet ve

para almamalarım da sıkı sıkıya tenbih elli ve halta bu emir hilâfına

hareket eden yeniçeri afası Mahmud ağayı cr ulundu ıp Kul Kethüdası

Yahya Ağayı Yeniçeri ağası yapdırdı.

I

[<1 C*rcıat Tariki, C l , 571. t .

Page 23: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

K i r i l H i t t J d P«ı* Î 3 3

L â ğ ı m c ı v e H a m b a r c ı ocalrBatına d â i r İ s l â h a t ı

Halil Hamîd Paşa az çok diğer ocuklara tatbik ettiği is] fi halı

bunlara da teşmil etti. Bu ocak efradına mahsuldar Umarlar verilmiş ve

içlerinde vefat edenlerin (imarları mutlaka lağımcılığa istekli olanlara

tevcih edilmek kanun oltnüşdu. Fakat sonra an bu usul bozulduğundan

üslad lağmcıtar bulunmaz ulınuşdu. Bu ocak efradından yirmisi her sene

bızırilyasdan kasıma kadar münavebe ile tstanbula gelerek

kâğıo hanede ha mbaracılığa ait mü ITI ar eşeler yaparlardı. Hali l Hanı id Paşa

sadrazam olduktan sonra Kümelideki hambara:ı;ara dâir yapdığı tamimde

İlkbaharda elb kişinin talime iştirakin eırretmişdi [ L ] . fiu talimlerin

birinde (27 Şaban (17M Temmuz) yapılan leerübelerde hükümdar

da bulunmuştu [-] .

F r a n s a d a n mü t aba w ; ^e t i r i İm* si v e H e n d e s e h a n e ' n i n

aç ı t m a s ı :

lî.-i I Hamid I ' a 3 a n ı n i c r â â t ı n d a n b i r i d« ecnebi f n v t e h a « ı ı l a ı vuı-

İnsiyle ordunun teknik .u İti yetişmesini zaruri görmesi VE bunun için de

Fransadan adam celbidir. Halta sadrazam olmasından on i ki gün sonra

Prusyalı olub müslüman olarak Melımed ismi verilen bir istihkam

mühendisini himâye İle kenriJ haznesinden maaş tahsis etmişdi [ 3 ] ,

Bundan başka (1150 H 1776 M) senesinde Tersanede Darağacı tarafında

birhavuz battal edilerek oraya bir hendese odası yapılmış v e bir hoca, bir

kalfa (ÖJU , . *B I» IHİL . I ve oniki talebe intihabı olunmuşdu. Daha sonra yine tersa­

nede yeniden bir hendesehane yapdjrıimış vc rnekleb buraya naklonulmuş-

du. Bu mekteb tersane mühendittıanesi olub henüz kale mühendislerine

ah> bir müessese • okdu. Hali l Hnmid f a l a n ı n 3 a d a x c t i JJUTJ a r a n d a [ ' . •

¡1734-1785] ve 1199da Fransad-n Dâlafit ve Honiye namlarında ik i kale

mühendisi getirti lerek, tersaneden başka yerd* mühendis han e olmadığın­

dan bunların da hu mühendis ha nede talebeye ameliyat göstermeleri ve asıl

hendese derslerini de Gelenbevl İsmail efendi ile Kasabbaşızade ibrahim

|<| H a r i a e i E n > k Mit»—• d * h * « i ; I H 5. r a 11X7 > i İ'J C r - d T t T a r i h i . C3. S.B5.

I 1] 'tY\\r*\i I j * j i ı i J PfbHy.vı olub fvitlı J M I » d * ' l u f t u a f a l an d a ı a a d u l«ımiDJ âii j ^ u 1 - k i l i k a p a d ı m d e ı j i ı ı a a i l ü . r f * 1 l ü P"f> haiFHİert I o m I Im ı ada mu tın M r h r n r J .

! M B T l lE l ıdarü vr tıalrı laj(m razakı "«njıyıl lı 1 • • 1 v. 1 1 • in'ıhıı o l d u ğuna b i n a t n mıtaiıep alıyye (Ijl* V l_J )Wt bJırr TT••• k i lir r d r r m ı î I " r . j ı\ . İ n n rı hldapniİP i jyt • i F i f t a r nd ı ı b " i p «a d i k t i

py l t n ı t k û l r e e je rç i nizam vcr i l üb lakin nıeıltflrl iD medarı tavus t e s v i y e s i baiEİ (c/üjüdıı yr-vtı

( j j - Jıtj i f i l f l o l acağ ı âjikilı o lduğunda t p k ı m l i n n r ^ n l m r mnh • ı ^ , ^ ' h m ı u o m ı z d e • aMijtı Itııruji

i l a o l u n m a k w ştbrıyei m e r t u m c *>,'j* " t - * - Ü ° ' * k t a r ı f ım ı ı d f l n ire geıe-k ablâf ı k t ıamtup j )

tuniklerinden h i f v a k i t t e kat 01UELhıBUlak Üire pjbt. emri İtri* kariutmit ve aaSaaS

ve divânı k ü ı t u r u n k ' l c ı u j a c * c b l - ı u I t ı aduk lan b i r i « n e d ' u t a r a k ra*zbur M ü h a a d ı *

Mehıued T î d i n d a ifcka aluanuık 7 S «O» 1197 fMûk ipmnn d e f t e r i , N, ISI, varak. 1 j .

Page 24: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

3 3 d tmnn i l Ha l ik ı Uzuu ı p ' s ı l ı

efendinin tedris eylemeleri tekarrür clnrş ve o suretle (İstitıkara Mektebi)

veva Müheııdishaae) denilen yeni bir mektebin açılması Halil Hamid

Hasanın zamanında ohnusdu \ ;. Fransızların siyasi maksadlarını da

gösteren bu teknik hareketleri izah ede l im;

Kırımın istilâsını müteakib Fransa, Şaricdaki menfaatinin Rusya

tarafından tehdid edildiğini g ixerek h e r ihtimâle karşı hasırlanmak

istedi. Türkiye'yi kuvvetlendirmek suretiyle Kat e rina U'nin ihtirasına

mukavemet edecek d İ; Eğer bu tarzdaki siyasetinde muvaffak ola­

mazsa Rusya'ya güLor yüz gosterüb Kate rinaya faydalı olacak bir

bitaraflıkla Osmanlı Impcrutorluğunun Akdenizdo bulunan bazı yer­

lerini elde eyliyecekdi. Bunun için hem Osmanlı hükümeti tarafına

bir heyet göndererek Türkıyeyi hazırlamak ve hem de Türkiyenin

Mora ve Rumeli» GirkJ sahü ve adalarında tetkikat y H p d ı r r u a k su­

retiyle her İki plâlli İçin de hazır bulunmak yo l um tuttu. Avrupa

ahvaline dair Eflak Voyvodası Karaca N i ko t i n i n 27 Rebrülahır 1197

f.1783 M U T T ) larihi İ l * hükümuin gûnderdıgi . . • I ı i ı •manın Türkiyey*

bir mıkdar mühendis gönderdiği ve ayni z inanda Akdenize de yirmi

otuz: parça donanma sevkettiği haber almmişdj [ • ] . Filhakika Os­

manlı kalelerinin ne suretle tahkim ve müdafaa edileceği hakkında tet­

kikat yapmak Ü7,ere İstanbul a gelen Fransız istihkâm zabitlerinden

Anttruan Şaha 17S3 Teş inievvelinde sadrazam I ialil Hamid Paşa tara­

fından kabul edilerek bir bahriye cnğraly < mütehassısı mühendisle

Oçokof, Hol in kaleleri hakkında rapor yazdı Ve Çanakkale ile Soğucuk

kalelerinin müdafaası için projeler yaptı.

[ H ] \1 o l i e n i i i J . i l « w F f î ^ ı a m f l a n h akk ı n da haputaa*- Öλ»4 f ' j _ * j l • J B p K ü f ü l ı Hm

» f i n p i I L ' . : H - I ' • • M ) pad i ş aha a n n T a k d i m ifa \;- - • .?.\.\,.-

• •• iı mncibiofc • • > > k v ı n ı l i b a ' a i j l c lallııkia*. k n * r MB'ÜCI l ây i ha . fHazLacî • • -

hatır ıyr kılını, N Sft4üJ. r [ 5 * * j m t*»şa b»Kı b » n d r » r l » ı ı e d * a baharda ık*n b u n u n b i r t a -

r i h ^ r ı l r t fDpnıuk a u i a l i y l a . Itırı t ı n . n ad ıyor . V n H a l i l H a m l d f a ş ım ı o aacb i r r . l l ı a r a a m a d a t i

mahcad i i l ı r rdEB V b o c a l a t i l i n • . ' r b a h l n y l e v u ı : i L W t l . u 1 |?İ9 TÍ OT lar ihCc i İadc P i ' D C '

l u r aE i u d an D ñ l i l i l ve M r > n l ^ Hamında İki m ü h i n d i i ca| j c l u n u b r up reun i l a r k a i n mül ıen-

J ı ı i o lmalar ıy la İH ruavya münaat fa tU yoj ıac d a h i ui l a r u n l r l a r a n n r i Bir ı i-adm g a y r i B a ­

ha İde yapılırın IPLÜIIB • d u h i n » a lmad ı ğ ı L d i n I c ı aanr m i I u " d i »IJİÜ e-i a • İt ta l im r j l r m* Ir n

İ rade İni i n i j IU b traaJar BTıtNtal I Tklım r d cackİT r i ar. İH un . . . i " i a ı d h a n d r ı r II İni D i d a h i taLi-

b i f o c { < * J i } ( f a d a . . l ı ı k i p * ı. İ n - , l i r ' ı- - . . I •. ı l n u d ' f c v d j l a r abun ı ¥c K w b b a a i

' a a d e l İbrab ıa ı a fand ı l a y i a va ha la y ı k k ı n d ı u " S ¿ i d d l r ' d a n İa»u4 M i n í a l a R t f i d c i m d i

a« Jarcie m t m t ı r o l m a f l a r _ ) .

11 77 Rabıü la la ı ı / İ £ - ç i '• l">T l a ı l a ı üt E í a i k r o g i a d a t i K a r a c a N i b a l a t a ra J ı adan

• «Vİcr ıLEa Tahrirat, V o ^ V A d a BıuhrıaLI j e r l r ı r f ö ada rdh^ İ naau ı l a ı U B i t a a l j l a A v m p a

davLa t l aH ahvalıaa- d a i r a lr f ı f l T I . I -. ' ¡1 ıL l impie b Q d n i j a r d L i . S • • • '.' ıl • ı. ı-.:ı

y n k a r ı n o d a Karaca ¿Yutofa. o r l a v o d a ahdâfın - ••. ve p|:mda Vravodrİ Eliük t c r k l b l ^-/J*

ye l l û j j i a r i h i yaı ıkıdır .

Page 25: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Halil Hueİd PÜŞ* 2 3 5

Halil Haindi Pasa yukande yazıldığı üzere sür'at topçu ocağı İslâhatı

için de Fransa sefiri DH Sen AViJ i ' den mutahassiâ isteyerek onun delâ-

letiyle sür'at topçu zabitleri getirtilmişti.

Türkiye'nin Fransad aan askerî mutahassıs istemesi, Fransızlar ara­

sında şarka gitmek arzusun uyandırdı, Şaba heyetinden sonra 1734

martında Eransa kiralı onaltıncı Lüi'nin akrabasından Dük dö Lüksenburg'-

un Başkâtibi murahhas olarak muazzam bir proje ile istanbul'a geldi.

Şalossier ismindeki bu kâtibi Dük do Lüksenhurg göndermişi d i . dük mü­

saade edilirse kalabalık bir askerî heyetle Türkiye'ye gelecek, Gir id veya

Rados adasında kendisine nümune olarak verilecek binikiyüz kişilik bir

kuvveti yetiştirecekti. Dük do Lüksenburg; projesinde Osmanlı askerinin

harplerde mağlûbiyeti, askerin harb tenlerine vukufsuzluğundan i leri gelüp

düşmana yeni ve harp fenlerini bilen askerle mukabele kabil olacağını

ve fransa ötedenberi Türkiyenin dostu olmakla Prangadan bir miklar

ınuallem asker celbiyle bu işin mümkün olabileceğini ve yeni usul top f havanj

ham bara dökülüp yapılmasının öğretil ediğim i bcyjın etmişti [r"|. Hfl l i l

HuıiLid Paşa, başkâtip Şalossier'i bîr müddet sonra Tersane dökümhane­

sinde kabul ederek. Dük dö Lüksenbur'un projesini anın ağzından da

dinledi. Pek cazip olan Pıojenüı tatbik mahallinin adalardan bir i olması

sadrazamın şüphesini uyandırdı. Sadrazam projeyi tetkik edeceğim söy­

lemekle beraber, nümune olarak verilecek askerin ikiyüz olmasını beyan

etti; Bu teklif projeyi kabul etmemek için bahane id i [ - ] .

Sadrazamın bu projeyi kabul etmek istememesi Fıansaııın Akdeniz-

deki maksadım anlamış olduğundan ileri gelmiş olması muhtemeldir. Tür­

kiye'ye daha evvel gelen mütehassıs heyetin Yunan ve Mora sahillerini

vesair icap eden yerleri tetkik ile planlarım yapmaları Fransa hükümeti

taratındarı gizlice verümiş b i remir ikonasından idi. Y irmi otuzparça Fransız

gemisinin Akdeniz'e gönderilmek istenmeside nazardan uzak tutulmamış­

tı. Üstelik bir Fransız heyeti askeriyyesinin Ciride yerleş Liri! meşin in tehli­

keli olacağı tabiî i d i . Zaten Kırımın ilhakı dolayisiyle halk tarafından

pek de sevilmiyen sadrazamın bir askerî isyandan da korkarak buna

müsade edemiyecegi belli id i . Babıâli Bastercümanı vasıtasiyle sadrazam

tarafından Dük dö Lüksenburg'a verilmek üzeıe başkâtibe gönderilen

mektupta proje dolayisiyle teşekkür edildikten soma (zatı devietleri aya­

rında ve rütbesinde bir zabn askerî bir kıl'a ile bu diyara geldiğinin

emsali mesbuk) olmadığı yazılıyordu ki [*] sadrazamın tereddüdünü

[>] C e v d e t T a r i h i , C. 3, S . 85.

| 2 | F r an s a ha z i nu i e v r a k k u y l U a r i M ö ı y ö B o b ' u n i on « k i ı i n c i aJırdn. F ta ı ı aa M T n ı k

asker l iğ i» maka l e s i L

J ' j Onseki ı İLicl asırda. P r a n ı a ye T ü r k asker l iğ i borcümci i , S . 2 5 .

Page 26: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Î 3 6 t ama i l H a h k i UicLuçarşıl

ve Kırımı Ruslara sattılar diye söylenen halkın bunu da bir dedikodu

mevzuu yapacaklarından korktuğunu'zannettirir.

* t <*

Hali l Hamid paşanın Avrupadan istettiği siir'at topçuları mulahassıs-

larmdan başka bir de istihkâm heyeti gelmişti. Fransa kiralının istihkâm

kıtasında yüzbaşı mösyö (Dolafİr. Klâve) kendisinden evvel gelen Şabo

heyetine iltihak etmek üzere Türkiye'ye gönderilmişti* Poâre isminde bir

coğrafya mütehassısı ife beraber Pölafit t 6 Mart 17S4 de fstanbuta gel­

diler Ve bir ay müddetle İstanbul surlarını gezdiler. K a iaden i z boğazının

müdafaası hakkında Paris'e mühim raporlar göndermeğe hazırlandılar.

Dölafit Klâve, Karadeniz sahillerini tetkika memur olarak o tarafa g i t t i ,

Zonguldak, Anapa, Gelincik, Sinob, ve Amasrayı gezdi. Yanında Türk­

lerden bir heyet de vardı V e sadrazamın adamlarından bîri de beraber­

di . Bunlar karaya çıkmıyaıak Kırım, Kefe, Yalla. Sivas Lop ot limanları nida

gördüler, Dinyeper m ansa bin da UçakaL ile Kılburunu, Rumeli sahilinde

Vaına, Burgaz limanlarım teftiş eylediler,

Dölafit Klâve bu seyahati yaparken Monniye İstanbul'a geldi . Topçu

alayı çavuşlarından Granper ve Oberl 'de beraberdi. Obert , süVat topçu­

ları için ikinci defa TÜrkıyeVe geliyordu. Yir.e ayni işe mem j r o ldu r

Bunlardan başka Kıral gemileri inşaat mühendisi Lorea, mühendis mua­

vini Durest ismindeki mütehassıslar da geldiler. Durest, berabeıinde

getirdiği uslalaı la birlikte tersane tezgahlarını tensik ile meşgul

olacaktı. Top dökümhanesinde vazife görmek üzere topçu dökümhanesi

başmüdürü Fransova Aleksi ve Betoten'in maiyetinde bir kaç kişi daha

geldiler.

Dölafit Klâve bir istihkâm mektebi tesis ve teşkili içîn büyük gayret

sarfe diyordu. Bu işde kendisine muavini yüzbaşı Monniye ve coğrafya

mütehassıs Puare ve Fransız süvari alayından Dömare yardım ediyorlar­

dı. Yeni mektebin dersleri Haliç'le bahriye tersanesinin binalarından b i ­

rinde veri l iyordu. Dölafit buraya her hafta perşembe ve pazartesi gün­

leri gidiyor, istihkâm derslerinde, ilk malûmatı alrmyen talebeleri yetiş­

tirmeğe çalışıyordu. Talebe mevcudu onbeş kadardı; Ea kat semi in olarak

da gelip dinleyenler bulunuyordu. Sınıf derslerinden başka Okmeydanı'nda

Plançele ve pusla ile birlikte harita almak dersleri de veri l iyordu. Mek­

tebi görmek ve tedrisatı gözden geçirmek üzere zaman zaman muhtelif

devlet adamları, sadrı azam ve hattâ padişah da gelmekte id i .

Ecnebi hocalardan başka mektebin bir de ders ve idare heyeti var­

dı, Mustafa Reşit Efendi mektep Nazın olup yukarıda yazdığımız g ib i

talebeye riyaziye ve hendese derslerini Gelenbevî İsmail Efendj ile Ka-

Page 27: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

K-J İ I H a n ı i d Paşa 237

sapbaşı Zade İbrahim Efendi gösteriyorlardı, Mektep muhafızı Seyit

Osman Efendiden başka mektebe devam edenler şunlardı:

Tersane başkâtibi Yakup Efendi, Canip Efendi oğlu Mehmet Efendi.

Kasapbaşı oğlu Mehmet salih Efendi, Kum haracı başı kâtibi İbrahim

Efendi, Yakup Efendi ogiu Salih Salâhı Efendi, Müderris Seyit Burhan

Efendi, Müderris Mehmet Efendi, Canip Erindi akrabasından Mustafa

Bey, Abdürrahjm Efendi, kan bur Hali l Paşa.

istihkam mektebi bocalan, talebelerini derslerinden istifade ettir­

mek için fazlesiylc çalışıyorlardı. Talebeye yaptıkları takrirler Türk-

çeye çevriliyordu, 1765 mayısında Haii l Hamid paşanın azli üzerine Mek­

tep heyeti paşanın gayretile açılan bu mektebin ve İslahatın sekteye

uğrayacağından korktularsada [ '] 1787 de rusya ve müttefiki olan Avus­

turyalım şikayeti üzerine Fransa tarafından geri çağıilmeıya kadar vazi­

felerine devam ettiler [ ' ] . Avusturya imperatoıu ikinci Jozef, Fransa

Kraliçesi Mari Antuvanet'iıı kardeşi olduğundan. Aniuvanetin Kral Qu

altıncı Lüiye yaptığı tesir üzerine heyet avdet ettirilmişti. İşte Hal i l Ha-

mir paşanın bu hizmeti Selim [ 1 1 ün yeni nizam teşkilatına esas olmak

şerefini kazanmıştı.

İstihkam mektebi derslerinin Türkçeye çevrildiğini yukarda, söyle

mistik. Bunlardan mühendis Dölafit'ln (Usulülınaarif f i tertibil'ü^du ve

Tahsinühu muvakkaten t i j . ^ f , >*J* J J U I j>*ı) adlı dersleri (1201 H

17Bi M) sen ES inde Bevoğlunda Fransa elçilik matbaasında basılmıştır [ a ] .

Yine bu cümleden olarak Fransa devleti harp gemileri rüesasındnn Bin­

başı (Troke) nin (usulülmaarif f i , vechi tasnifi selaini donanma ve Fenni

tedbiri hare kâtı ha = I ^ K > . ^£&t tfj» -4—t *SJ o Jİd ) adındaki

bahriyyeye ait diğer bir eseride (1305 H 1787 M) de yine nefaret mat­

baasında tab ediimiştir[*]r Türkçeye çevrilüp basılmayaniar da vardır.

Kethüda 5ait efendi, tarihinde Hahl Hamid paşadan bahsederken ter­

sanede Donanmanın mükemmel bir hale gelmesine çalıştığım yazdıktan

sonra (fünüm riyaziye taallümü için hendesehane icad ve tert ibi levazimile

tayini üstad eylediğinden maada Fransada hendese ve hesapta mahir

ve talimi sanayi* harbiyyeye kadir üstadlar) getirdiğini yazıyor kt f ] yu>

[ : i Q u . sek i z inc i as ı rda F r a n M veTi ic l ı asker l i ğ i maka les i söyle d i y o r : { V e z i r i A z a m

H a l i l H a m i d i u s n l t u t n u d J D anDÎH ¡735 m a y ^ ı n d a h e y e t i î " , m e t a l s i n i n l evakk ı ı i s o j r a y a c a -

Emt l a a b i r l a h z a k o r k u l j i l l r d <; l ûka t b ı ı End işe ler o r c i nc : : içe ySa l b i r jf.iyi^th hasedi..)

t 7 | A y n i e s e r .

(?] Topkap ı sa ray m ü z e kÛtü[ı lmıH»İ N o .

57i

1*1 V f t U d d m e l e a d i kü tüphanes i C e v d e t PBŞU İTİlapİTi N u . 7Û,

| J ] Topkap ı Sa ray ı M ü z e K l n b h B peaf NÛ- j ^ f ?

ı

Page 28: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

İsmai l H a k k ı Ihaa&ifik

karıdan beri bahseylediğimiı Türkiye ve Fransa hazine t evrak kayit-

laııle de sabittir.

İ k t i s a d î F a â l i y y e t ı

Hali l Hamid paşanın dahili işlerde dikkatini celp eden bir r.okta'da

iktisadî Vaziyeti m izdeki sukuttur. Her nekadar daha epi zaman evvel

Eyuplu Rami Mehmet paşanın sad ra zamlı ğı zamanında (1702-1703) oda

ikt isadi duşgûnlüğü görmüş ve buna karşı tedbir almağa teşebbüs etmiş

Isede muvaffak ulamadan işlen çekilmişti.

Onsekiüinei asırda dahili emtiaya kiymet verilmeyerek hariçten

memlekete giren bir çok eşya yüzünden yabancı memleketlere çok mik­

tarda para veriyorduk. Getirilen eşya iht iyattan ziyade, lüks şeylerdi.

Dişarıya giden bu para akınını durdurmak için iptida bir fermanla elbise

giymek nizamı ilan olundu. Bunda herkesin tekellüf ve sefahetten çekin­

mesi ve boş yere ağır elbise yapacağım diye borca girmemesi söylendikten

sonra Hindislana ve sair yerlere her sene bir çok para gittiğinden dolayı

memlekei için büyük zararı olan bu yolun kapatıl m a sile badema yertî

mali kullanılması emir ve tavsiye olunmuştur Halkın Yer l i mali olarak

İstanbul da ve Türkiyamn diğer yerlerinde çıkan İstanbul ve Engürii şah.

Bursa ipeklisi, Şam alacası elbise gımeleri ve basma, hama kuşağı ve

puşiden kuşak kullanmaları kadınların Galata işi tabir olunur tel vesırma

ve kılaptandan suzeni [ince işlenmiş nakış] şeyEer almaları devlet ricalinden

başkalarının Hint şalı samur kürk, kakum kürk ve çiçekli giymemeleril her

tarafa tamim edilmiştir [ ' ] . Hal i l Hamid paşa bu elbise nizamım İlan

edeıken bîr müddet sonra yine Eski şeklin avdet edeceğini düşünerek

hin d Utandan ve Bendeı Abbasdau usla. ve sal dokumacıları rretırmek

üzere o tarafa adamlar göndermeyi de ihmal etmedi : bu suretle hem

para memlekette kalacak hem de halk hind şali gibi yapılmış eşya ve

yerli malı kullanmak suretile türkiye mallarının revacı artacaktı.

Sadrazamın her hususta gösterdiği faaliyet hükümdarın memnuni­

yetini mucip oluyordı. Bum her üç ayda bir verilen maaş dolayısiyle

m uta d üzre gönderilen kürk ve Hançer g ib i hediyelerle bir l ikte

gelen fermanlar da görüyoruz. Bu fermanlardan birinde padişah Hali l

Hamİd paşanm sadarete geldiği günden beri her husustaki faaliye­

t e C c ^ k e l T a r i h i C 2, S 3 5 0 v e ayal eser C 3 S 136

[71 C e v d a t T a r i h i C . 2 . S 359 , rLuvcıJ T a r i h i , H a l l i d e n d i l â t a p l a r t . V a r a k ( M Ö ,

v a k a n a m e ^ ' • i ı f T G r k T a r i h i A rBs . l i rnıa K u m mu kü tüphanes ine t a r i h encümen i nden n a k l o l u n a n

k i t a p l a r d a n , N o L 58, 5 1 4 ) b u n i z am ın k o n d u ğ u t a r i h 1197 camaa iye lah ı r í ¿-.l&Vi-, ıdıı.

H M 1783 d i r .

Page 29: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

İ M İ , H a m i d Paşa 239

tinden ocak kanunlarının tatbikindeki hizmetinden hudutları takviyesinden

varidat ve masrafta takayyüdünden bahseylemektcdrr f 1 ] ,

Hal i l H a m i d p a ş a n ı n a ı l î :

Halîl Hamid paşa, i k i sene dört ay sadiragzamlık etmiş ve az

zamanda epi iş başarmıştır, aşağıda yazdığımız satırlardan anlaşılacağı

üzere kendisi safdil olan Abdüllıamid 1 in yerine veliaht Selimi hüküm­

dar yapmak ist iyordu, bu hususta Şeyhülislâm dürrizade Ataullah efendi.

Sultan Muslafa ve oğlu Selime höımetliâr olan vezir ismail Raif paşa ve

sabık yeniçeri ağası Yahya Ağa ile birleşmişti; Birinci Abdülhamil, ha­

luk ve iy i kalpl i b ir hükümdar olup pek ziyade safdildi, kapudanı derya

CezayerliGazi Hasan paşa, Abdülhamit üzerinde çok nafizdi, saltanaL atabeyi

¿W' olan ve büyük hizmetler eden Hasan paşaya padişahın fevkalâde itimadı

vardı. On beş senedir kaptan paşalıkta bulunan ve çok zengin olan Hasan

paşanın elrafında büyük bir kütle vardı. Hali l Hamid paşa, İslâhatı yürütebil­

mek için buna taraflar ve kendisine kuvvelli zahir olacak bu Padişah azı­

yordu. Bu da ycniKk taretten olan veliaht Selim id i . H H Ü I Hanüd Pn$a İle

Cezayerli Hasan paşanın arası çok açıktı, padişah üzerinde müessir olan

Hasan paşa, s ad nazsın için bir engel id i . Nihayet Hali l Hamid paşanın

maksadı anlaşıldı ue derhal padişaha bildiri ldi halâ, ^ teşebbüs rivayetini

Gazi Hasan pasa defterdar Ahmet Nazif Efendi ve sabık şeyhülislam

rü-V 1^ İbrahim Efendi de tasdik etti ler; Halü Hamid Paşanın azled ildiği

ayni günde Şeyhi si a m ve Vezir Raif ismail Paşa da azlolundular.

Hal i l Hamid paşa, 1199 cemazilevvel 18 (1785 nisan) da

yeniçerilerin kubbe altında ulufelerini verip kanun üzere babıalidc diğer

kapı kulu sınıflarının maaşlarını dağjbrken henüz maaş tamam olmadan

aynı y i r m i s i n d e g t u t UcÜAaha yakııı birdcnbiıı: haremde yatak odasından

|'J Sanki v e z i r i a z a m ve v e k i l i ml lUükimül n

Seni aıt lami s e l âme t encam ı 6 a. ha. • » m i e tekr i ın fjfcîi' *1±^± 1 i-V— ey l ed i ğ imden

ann ra m a l u m u n o l s u n k i h i z m e t i ceJ i le i v e k a l e t i k üh ran ı a -*\jıf J f c j "JJ>- OıİL m a m u r k ı l ı n ­

d ı ğ ı n d an b u v a k t e ga lence u m u n dl jn v e d e v l e t i m d e SBy[ l [ [ ay re t e j • J V J * J , > » e d e r e k

cümleden e h e m v e e l z e m p f p n ocak l a r ım k a n u n u k a d i m l e r i n i i c r a ue i h y a y a 9nly ^ iti

c üm le Ocaklı ku l l a r ım ın Hâ l l e r i ne r i a y e t ve mevae i p t e r i a i vjıklû. r u m n n î j l e b i ln iar ımet in

_ i r j H> t a l t a i l v e t e v z i a d i k k a t i n ve t u ı a r ru f aU h i l e n e *—*-ıS&jJ ile bey tül malî m i i s i l r n i n e

f£üJ*»JH^CıJi) h i z m e t v e Be rhnd ' da i : h-ık^niyyenu'n f*JîL;îr1-*?-_—) n i zam ı i s t i h k â ı ı ı l a ı ı n j Çıly-

retin VC rüyet i İ l ı-ddn u ı L " ^.ir > b a k k n n i y e t veçhi le l a r e k e t i n nez r i i humuyı ı l u rm de * n

cüm len in İ n d i n de m a l u m ve a y a n d ı r . B u d e f a kıstı va|.jı] mtVdcİb jn i i ı ıç**r* -"-I j L . T r

t t e v z i i

İle zuhur e den h i z m e t i n e ıvazan t i j * hasse kürk ler im de D b i r sevh o j l s a m u r kürk: ve b i r

kabza m ü c e v h e r hançe r h a z i n e d a r k u l u m j l e i r i n i o lunmuştur . C e n a b ı hak d a n ıneı t ı iddü r k i

z aman ı d e v l e t i m d e d imi m u h i t l e kn t î , j s ç ok hayırlı h i z m e t l e r d e b u l u n a r a k ss.yej sa l ıunemde

ulan. ibadulLı l ı i ı ı r a l m l l e r i y l c t a r a i l b ü u ı a y u n u m a d a i m a ee l b i dun la r ına b&İH mı-iaid.c

b u l u n m a k t a n hali oJmayjıııı • , g e r e k s en ve ge r ek Eeninle b î l i t l I faV J U ' i L d i n ve d e l c ü m e

Sad ıkane l l i i m e t edenlerin i k i c i h a n d a jihtlc.tî a k e l a l a r âm in .

Page 30: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

r ı '

' ¿40 İsmail H a k k i Uzuucars ı l ı

kaldırılarak elinden sadaret mühür alınıp evvelâaaraya veoradanda balık­

haneden bir kayıkla yedikule taraflarına sevk ve bütün malları müsadere ve

karadan Geliboluya' nefyol un muştur [*] . Azline dair olan haltı hümayunda

(Hali l Hamid paşa ocaklı kullarımın hayatta olanlarının esame hususu ve

bazı nahenivar harekât ve seken atı J L J C J Û Î > tabı f j , şahaneme halecan

verdiğinden azli iktiza etmekle] kaydı vardır [TJ. Bu hal l i hümayun işin iç

yüzünü ve azlin hakikî cephesini göstermez. Çünkü tufeyli ulufe alanların

isimlerinin ve ulufelerinin kaldırılması paşanın azlinden üç buçuk ay evvel

olup aradan epey zaman geçmişti [ ' ] . Hali l Hamid paşanın azli ve Geiibo-

luda oturması hakkında kendisine gönderilen hatlı hümayunda (ber muk-

tezayı vaklü hal makamı sadareti üzmadan mitsel ÛJ J* J fv* J t j tfİf&V

tıUtr) ettiği ve bir münasip yerde oturması iktiza eylemesine nıebni

geliboluya gönderileceği bildirilmiş ve azli hakkında hiçbir şey söylen­

mem iştir [*] . Halbuki Hali l Hamid paşanın yerine tayin edilen hazinedar

| j S a n k i knpudan ı d e r y a ve k ı i immeLau ı ı s a d a r e t i ı ızma v e z i r i m G a z i H a s a n paşusm;

Sen i Belamı şahanemle t e f t i r e v l e d i ğ imd rn s o n r a m a l u m u n o l a k i v e z i r i a?am H a l j l H . ım id

' paşa uçak l ı ku l l a r ım ın h a y a t t a o l an la r ın ın esanıe hususu V B baz ı n i b en ı v a r harekâ t ve se ­

kans t ı Urrn fi-M ş ahaneme he l e c an w i l i ğ i nde» 3Üİ İktİTd e t m e k t e bala. C*ır m u h u i r z i û luu

H a l e p va J î v h ı r t ibudar A l i pası taşra ve Be rba t i e r ahva l i im v n l . i l v e s c i e r v e hazarde .

g a y r e t i d i n i g l duğu Bezd i ı n ü l ü k â nemdo m a l u m u h ü m a y u n imi o l d u ğ u n d a n nâşi m ü h r ü » d n -

r e t i m i r s a l i y l e v e k a l e t i m u t l a k a m hiz.rnelllıe LayİO ey l ed i ğ ime b i n a en b l m e D u i h i l a a l n

ge l ün d a h i l ö func iyedek kaiu»nekiui|j ı k veçh i le I d a r e i u m ı r ı i f r a t - L A iç in 3uu k a i m m e k a m

t a y i n nluuır iQ}9undür, İ m d i gö rey im sen i h a y r i h u b a m lA:lj>-ı£- d e v l e t ve vüke l ây ı as lL ına ı ı

•flen i i y e m i * b i l i t i i ı : ık k â l i e i u m u n müh im i ne i d e v l e t i a l t yyeme *Jc i l j s ryi -İt! ilıi i ı n u n Ve

r i kâb l h ümayuna m z ve i l âm ı n ıuktaz i h ı ıauslar ı i lâm e d e r e k k u t ' a h i r m a d d e ve meâaİJhİ

i b a d d a a b i r mas l nhn t UUlmÜBİfcplffıl|llMJlM ıkt îusyı g a y r e t « s a d a k a T i n ı z ü i re . m e m vtü h ü m a ­

y u n u m d a n z i y ada d i k k a t v e bez l i k u d r e t v e v i i s Ü t a l ü ı ' eylİycSİn, hüdayr l e m y e z o t he r

k i m t ! l İ y y E İ h n y r i u y ^ ' ' | L rlıııii Hİrvlriim h!=n:-^îınr k ı y ım v r i k d a m e d i ' r i n r r lnrpynr t* '

meau t ve m a k b u l e y l i y e a m i n .

[ ! ] B u b u l u t t a daha aşağ ı l a rda Y e n i ı e r ı A ğ a s ı Y a h y a a ğ adan b a h s e d i l i r k e n i z a h a t

Ve-r i lm i s t i r .

t 1 ] Cernaz.iy e l e vve l i n y i r m i n c i p e r şemhe g ü n ü a lessabah ^ L - J l ^ ı hn l n s a d r a z a m o l an

H ib l i l i-l,ımid paşa h a z r e t l e r i k a p u d a y a t a k e diası u d a i k e n ha S b üyük M i r a h o r e l a n A b d i b e y

i k i u u h a d a r i l e kap l ıya g a l i p ve H a l i l j H a i m d J paganın Yan ı n a v a r u p m ü h r ü h ü m a y u n u a l ıp ve

paşayı m e z h u r u d a h i Ikİ ç u h a d a n İ le A U p sarayı hui ı iayLi la * l>guk Çeşnin kdplfll ı ldafı g i r i p

h u s t a n c i tıaşıya t e s t i m c d u b d o ğ r u ba l ı khaneye i nd i rm iş le rd i r V e ul g ü n k a p ı n Ka-jpî.Tnlan

genç O s m a n a g a m a i y e t i n e t a y i n u l u p ve b i r s anda l a b i nd i r üb y e d i k u l e taşras ına c ı ka rub

ut m i İ H İ d ? frerıeu g e l i b o l u y a ı ıel i ve a zm i r ah . ey lemiş t i r . C ü m l e m a l i m ü h ü ı l e n ü h t a ra f ı

m i r i d e n /.apt t u o B f l n g b l r v a V n i H u n e ) .

['1 S a d r ı sab ık H a l i l H a m i d paşaya ve de rküh l a l i . k a . pue l b a k l a n o d a a müşarün i l eyh i

G r l i h ı i h ı y a îaâ le * 5 t ^ l m e m e r k ı l m a n Sü l uyn ı a n d a m u mecdûhuya mtjf fi» v e Ge l ihu l ı ı

n a i b i n e hükü ı uk i ; s e n i n v e z i r i müşerün i l eyhaa ı n b o r mnkİHzayı v a k t i h a l m a k a m ı s a d a r e t i

u z m a d a n i n f i i a l f n hesehsle j i m d i l i k h i r m e v k ü münas i p t e k a r a r v e a r am ın husus i m u k t a z i

o l m a k t a n n â p G e l İ b o l u d a t e v o k k u l v e a t a m l D ^ i r ^de i hosrevaneı^ t a a l l u k ^ « ' l J y ^

e t m e k l e i a b u e m r i h ü m a y u n u m vusu lünde ınl ıh^şir l m u m a i l e y h İle i r i ı l nEnn ı n i ı ^ und ı ı r . i m d i

Page 31: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H a m i d Paşa 2 4 1

Şahin Ali paşaya gönderilen hattı hümayunda ise padişahın hiddeti

pek aşikârdı; bunda (murûm olsun ki selefin naakhur lfmi. Halil Hamid paşa

havasıma galebcsile salah tarafına meyletmeyüp ve cdbi mal sevdasile

taşralara bakmayıp raıfâ u*^ ve agnıyârun ırlırabJanna ve devletimin

emektar hademcıcrinc muhassas menalii kendi etrafına tahsis iie „ . .

hırmanlarma ve umur devletimi temşiyettt hot raylik ^ Ue Hilafı rızayı

mûhlkânem nice atvarı Ajl nâ sayesteye - ı ^ i C cesareti hascbile uJema ve

rical ve ocaklılarımın teofirlerine bais olduğundan tamaı bammi ve hain

din ve devlet ve ezlamı jtı ibat olmakla tebdil ve iralesi icap ctm[ştir)[1].

sozierile daha birkaç ay evvet zadarete geldiği gündenbeij fevkalade

Mesaisi takhr edilen Halil Hamid paşanın, üç ay sonra makhur,

haini din ve Devlet ve edamı İbat ,1^ olduğu iç.n izalesi icap eylediği yeni sadna ı ima büdirjlm4iir.

Halil Hamid P a p , kendisini Geliboluya jöiünrıfge mernur olan ka-

pıcıbaş dardan Süleyman Afca ile birlikte oraya gitmiştir- Celiboluda

otururken kendisine Mekkei Mükerreme seyhülharemlig) ilâve sile

C'dde ve Habeş ryalrti v r i l m i ^ i r Rirknç g r i n irlndr dairesi haikını

Lophyarak hareket etmesi bıldirıtub kendisine memleket idaresi hakkında

bazı lavsiyelerüı dc ti .1.111111. jlur ['].

nen i n ma h a i l i n ıcrku I IW " a r u b kûjc ı ı i ; i[ i i a ı a ı n ^J^il^Jjf c ln ıan hu ı ıuu ınn i r a d o r t i u m a y u n u m

mü tea l l i k u l d u j u ma l ûmun o l d u k l a n«n in ( ? ) G u l i b u t u y a uu ı ı ıL Elmıuel va d e v a m ı ö m r i i

d e v l e t i m a d ' i y a s i o * « J I * m ü v ı ı a b e l ey l i ye ı i a ve- ı e n k t m i l h a a i r i mumaiteybain müşa ­

rün i leyh i d e r i a l i y y r m d e h » lup b n r r e i l ^ G e l i b f l h i y a İni \ı vuau lunU ı n ü î ' i j ilin va t a h r i ­

rat ın ı mmt > ı I ve « d « t r « H P ki r m i t r i m n m a i l c y h p i n * e n debi • • . • i n .ı.< ••• I . ö z r e b ı r e k e t

• f l a m a m a b i b i m i * . { 1 1 3 9 } C e m a n I . I - ' - J - ' J - < b u baa tara l ında : d e r k e n a r

a l a r a k -,ı y u ı v a rd ı r : {Sadr ı - *ı .L - miİMTİiaile jh eernaıiyfJevvelEn ı I -i- G e h b o l u y «

W F I I »<: i l n o i h f l ayledıBin i m t a h G J ı b a l u n a i b i e l l i * , Hva t a J a v f e nd i n J a i l i m i t n d h w n a

b â l e n c a u İti ı > •• I • <v\ \ •-• t - fttl N İÖİ, S ı- 1) .

|IJ C e v d e t Ta r İ b İ . M a t b a ı İ O s m a n i y e t a b i C J . S J S 7 .

[ 1 B u d a t a Mekka ı İri l iktirtdıie ] : \ I J .J=: . ıl •; ı l a u ı ı a m ı "t C i d d e i m B i * r t « j j . — i a -

• ı.-. ;ı • L k. ! - H a h a f a y a l a t i k a o d ı ı i e t e m i l i v a ikaaa o l u n a a a d n n H ı V rtnın H a l i l

H a m i d paşaya h ü k ü m kl : Bu de l à h u b e l v a k t i veLhaL Jb-lj ğtjl^m-* » a ki sadr ı a ab ı k

v a n r i müsaruDİLayhaİD l a n a ftvmUıl a l J yye l î * h a n e i n d m C | d d d m a m u t * -. ı ••'. i l h a k i y l t

F J a b c j • v.ıtcM t a v e i h ve Uekksi Uü k arrauıa fjhâ I hıı r a m l f t d a h i nbri>ı b a n a i y y e t i n e i b a l e

va t c l v i ı o l ı nmafc i a memı ı r iyet in i m i ı t a z a m m ı n i s ba n i n r i J İ I İ J L I I I j l d a r vc t t ' L İ b İ h ü k m ü

g e r i l i m m a l v r y y t n (İlim y e r i aÇİk) ' t e İraal a lunTıHj lur . İmd i k e y f i y e t m a l û m u n

o l d u k t a , d a i r e ve e l b â m ı l a a z i m i t e b i r ka, p ü n za r f ı nda Ce l ı hn l ı ı d an h a r e k e t va C i d d u y c

v u n l o a u u r j ı l ve badelınıaı ı l J^jkj^ı r a b t i i rabü m e n l e k d e m i i b a l c r a t v t U İ İ c d i r i M e k ­

ke i M ü k c r r c m ı : İle rCiTıİ i t t i f a k VC İttihada r i a y e t ve t a n z i m i umu ı u l i z ı m e d e v e C i d d e va-

l i l i j r l a c o tü le r le r i ^Ji* h ı d a ı u l *c aa l a t ı n tejii? ve 1 • ı, - • •••ni' ü a h i bb kadua i iwn

i k d a m ve • •• • • • * k a r e m e y a i n ı ıb tarem ıyn « t u b l t n c i n nzirl î * » ' n l n l e l e r i n i v a k i t n • •maDİ l r e d a y a m ı u i d l M ' • J . : ' ' -I -.- V B o l h a v aKda ı • - J I . T -a;c • •-. ,:• T B -

J ı b r e emn ıve t le r i i r i ü u a b a a b c a l i TÜM'a t o k a t J A J - - J J İ ay l ayâp m a l t u r eldluf-oo TD ' J n

r c r i y y a t c mAt J ^ J « ı n u F i v u ' ı • - ; : d e a m a b d u l ı r e y l e m e n i r h a h m d t { a ı ö h îmmc

d e r l e r i . \S3. S . İV ) .

TürkiyaL Mc< Q IU*J I — 1â

Page 32: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Halil Hamid Paşaya valilik emrinin gitmesinden birkaç gün sonra

kendisinin Geiitj'• bulunması hazırlık için geç kalmasına sebep olaca­

ğından nemen Bozça adaya giderek kapısını düzüp acale hareke! eyle­

mesi bildirilmiş, ve kendisin Mısra naklr de sakızlı Hüseyin kaptanın me­

mur edildiği yazılmıştır ['] Bıınun üzerine Hal i Hamid Paşa I İ O T C B adaya

gitmiştir. Gelıboktdan hükümete gönderdiği tahriratta Cidde ve Habeş

eyaletine tayini üzerine Lstanbulda kalan maiyyetinin kendisine iltihakta

tereddüt eylediklerini yazdığından bunların (1190 h) tarihli kanun muci­

bince kendisine iltihaka mecbur oldukları vc tereddüt edenlerin cezalandırıl­

ması için isimlerinin gönderilmesi bildirilin i s l i I 1 ] . Diğer bir hükümde

de borçlarının tediyesi için l^anbuldan bir adam tayin etmesi emir olun­

muştur f\,

Halil Hamid PaşaBozca adada hazırlanırken 1199 cemuzjlahır >y**plf

ortalarında (1785 Nisan sonlarına doğru) gönderilen bir fermanda hazır­

lığını tamamlamak için bir müddet daha Bozca adada kalması icap

edeceğinden ve halbuki Bozca ada açıkoJup kendisim gülürecek geminin

orada barınmasına imkân olmadığından IsTanköy ada&ında hazırlığını

bittirmesi ve diğer bir emir gelinceye kadar kat'iyen hareket etmemesi

iş/ar ji-ii olunmuştur [*]«

| L | H a t a C i ı M r v a l i l i a a d n mbti vvtri H J I . I pala İ e l i l e hn j a 4dY#J H i l b ü m l d :

• <i - ı ı • L , . - ; ; - ı ı e j o a i n b * r * ı uk t a i ay ı h*] remi i m a n a t b l B oİBa G d d e y e b i r a n

afaduD TDaalau labül - i • - - • ' • • " - • k ıvd i ibeyao r* j ı l ı b i l a d a i k a ı nc l a y i a r n v n U e İ t e h i r i n

nltH-aÇı zah i r vc ayan e l d u f u n a b i n a e n h*m n vd i ba I ı >dab f r k a a ^ t ab "1a l k a r a r i l a ü . ı . n

A d a y a j ü ı » " " k * p u n ba l kını o l l a ı a l t a Lamım ve t n r l l p ev lcu ıen k i a e m ı n ı i r ada ı a l iyyea ı

taathık e t m e f t i p iuubauöaDişbu e m r i a o r i l i m ısdar Yc ( i ı i r ı ı y e r i a ç ı k ) i l u ir«at u f u nn ı n ş t u r jttıctl

• e n i dâ i re i rnı irr l l r lut t ı le Bo ıpa adadan a l u p Mıa ı r ı I r a a U d o n a n m a y ı bü mayu ııiını k a l j o n l a -

r ı ndao U n u n r i y e « uvada l S a k l l l l M . ı - v ı. k a p t a n " i " l a y i u kılrnriı^ı •<-. Renin he-

Rtao> K 7r - a d a y a günnr i l a k a p u n k a J k n ı o t f a r a Ha f a r l i p vc t a u u a ı • r l - i ' i r . I >nJU

l â h n ı a u l ı n ı b ı | " n u L u n u d i r a y e l m f l r m a ı r u n f ^ d a k l a barvvchı m u k a r r e r bala taTnklral m t a l i

e m r i l e u r T r u d * G e l i b o l u k a y ı t l a n pv*d ı- le r i l r B o i r * adaya |U ı a r ve b i Tınını t a a £ J - T * J

b a l y am ı m e z k û r v i i .v i l i i u . d e d a i r c i mü r t l e beu l e s ü r a r ve flnVİı-j- m e m u r e a z l m c l a b e l l i i k t i d a r

e y l e m e n i n l i r i b i nd . i i . ( l V 9 e v a i l i C) ınühi mme IS3 a Ih a y n i mealde J~t> donan ma k ap l a n l a r ı n d an

ma ınUrİyye k a l y r m u kap t an ı Hün-yin, k a p t a n a d> C i d d e v a l i l i a l a n H a l i l K a m ı d r ^ l ' v Bo7c»

adadan al ırp mr.mı.r iyeI ,nc [ i l m e k i ı ^ r İ-in.- ı ;-• • ;-hlî: ıı- 4İ h akk ı n da d i t e r b i r hö-

k u m y a z i l m i f h r . M u k i m m e 133 a 26

|*} 1 IOT Ce i n a ü y e lata r ı p f i daao ıdn H a b l H a m i d pah ın ın l a l ı n iBE iM r r v a p o l a r V j o n -

d m i l c n b u h ü k m ü n sure "t buraya yag ı lm ıyarak d i ç e r f o l ı ğ r a f l a r l a b i r l i k t e y a z ı n a sonuna

İ tenuıustur ı [btı b ü k ü m m ü h i ı n m r d a f l e ı j a i n N 13ü a 27 b i n d e d i r . ) .

f 3 | K e z a vEııt1 ayn ı F a t i h l e r d e y o n d o r i l e n b i r h ü k ü m d e de ( s a d r a u n d u m n ıahs ın K ıh-

n a ve ü i r h a i l p i duLv ı a i y l e } h a l e f i o lua y e n i a a d r a u n u . H r r a f ve v e k i l ha m n a ( m a l i d a mu-

u d r r e a ı d i u i ı o d ^ } t l ı i a e d i l r h de ı te r h u s k i « c b v r e u olduğu » f hflpl-ru» l n v r r r a l icra

i a tau İHİdan b i r v a k t i t a y i n i b i l d i r i lm ıa t i • ( m ü h i m » l ^ 1 r t B u h â k n â a a m t i d a

İDİagTBİİHr Îr ımndladır ,

[ '| C i d d a v a l i a aadr ı a ah ı k H ı l i l H a m i d p a l a y a b ü ı ü u ı |dj : S n k i v e l i n m ü ı a ı u n -

i l e j ba jT i l j i ı i ıd,ı i ı u k d e m u e j#-t(;fjra1te| l u d u ı J J A - İ ^ I J . J İ o l l a h a tH a e n t i m o mebû i c e n d r u n

Page 33: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H ı m i d P a t ı 243

Bu son hüküm yani hdankoye naklile orada diğer bir emir gelrae-

den haraket etmemesi hakkuıdki karar Halil Hamid paşanın bir tehlikeye

düşeceğini gösteriyordu- Filhakika k e n d i s i daha Horca adada iken Cidde

ve Habeş valiliğinden azil ve İstankoy adasında ikamete memur edil­

miş ['] ve yerine Kandiye muhafızı Mehmeri pnşa tayin olunmuştur.

Metımed paşaya gönderilen hükümde Hüseyin kapdanm kalyona Hali]

Hamid paşayı Bozca Adadan alıp İstanköy e götüreceği ve sonrada gelip

kendisim alarak Idkcnderiyyeye hareket eyleyeceği bildirilmiştir ["].

JUX*j Boira a d a d a m * I r i u k a r a r tf^j Ü"- i te d a i r e f | ma l n u ı n c n İ UUUİırı e d ü p l.."=.l-lı,ı

• a n i n r ü knbuna ruhaıa o t u n a n k a l y a n I s d a b ü n ı d - i f j ı f i atıınLi m a k i u d a l i r a £H,-S kılmayı

a z ime t o l m a n b a b ı n d a e m r i t a r i f i m * *da r ne i n a l e lunmı ı ı l ı ı r ; A n r a k njyı-'i u m u m l i r i m e

ipo b i r o l müddaE dahi t e v a k k u f u n İ c a p edece f i *t b « m a d * >eık m a h a l , l ı . k ^ h / e a u

m e r t â n ı n Bozca a d a I j p ı n ı r . ı ' ı ka rar ı münakün o l m i T i ı a f ı b a a c b i y k k a l y o n a nnc ıhür n l

U r a i a vard ık ta l e a n k k n i aa k a n ı a t m a y u p d e m n n a a ruLüp ıln o l t a r a m a n f e k k i reraSrt ı

' •-• i • : n l a t a n k o f . -. ,ı, ,.,-. l a f a r i h i •. i - • ı nınH cApüC- a * l a t a n k öy * rijrnd

i l e a n d a mcasS :-• • r . • _ . , ' . ¿.1". «e tan ı ind i d ü m x n ı i b a f a r e l va M m Q maka&da aUaaa t

i n • . ı i u i e m r i f a r i l i m a a ' i a a d J İ u u a a a i n i m e r k u m cd<n h a r e k e t i tet r n " T c , n f Tanıdı

a n u ı ' . • - .lı m u c i p v e n m k l a ı a a ı ü re re h a r e k e t r m a h a d e r r i c y t r m e n 1 n o l u p

• ; t ıu e m r i j e r i J i ı n t ada r vn ( i n i m y e r i . . ( i k j i l e U W İ o h a n i u l t u T . İradi k e y f i y e t m a l u m u n

o l d u k l a b a r m i n v a l i m n h a r ı e r îü h a r e k e t e i h t i m a m ve d i k k a t a a l e m e n i ı b a b ı n d a

<mühl"mme d e f t e r i I H I a 3 1 ) a 09 ( 1199 aan ıa ı iyu lah i r / 1 b i « » r o r t a l a n ) .

[ • ] lai ı ıukiiy e e r i r c i i n d e i k a m e t e memı ır o l au nadıı nub j l t l ' k d i l Hamili p ü j ü İcla-

!• İ M . u I-. = -. -. u I B D k i v u r mf i f a rün i leyh ı iD t r n t m i o k d e n ^ r j r ı c i v l m y ı »udur ^ f ^ i l I J J J-ç

J Î A H J ' / I J J J D l an e m r i İ h f a u i r n d a taraf ına İrsal a t a n a n kalynnıı l ü k û p İle n V i r a * da* iDdaP

( b u r a d a b i r i k i !•• ü-nr y ı r t ık ) VB l a t a u k o y r e c n s w vusule m u h a l l e r e * vt a n d a t e v a k k u f a v

tanrirai mübaao r a t ve a e m l i m a k s u d a : M - I ' n ie i n ma hana e m r i f c r i f i a ı J : r . . . : .İ . . ı

h a r e k e t e t m e y â p varud ı eanri f a r i l i m d e m u r j b n m ı a t n a a û i r a b a r a k a t e m u b a d e n t e t i ı r a m

" " T " deTçı ' 1 • - " - İ D İ u r m ı n H ı . EJ b a l e t i ha ı i b i -J* üt] C ı d d r i u i i a ı n ı r aa f j ea f ı b u d e l t

eaat ı f ı a l l y y d f d ı a n c w* a*ar ı f ı bataıyycı BEhnya r anc r adea aabuU K a n a l a r D^ubaldı i c r i ı b n

M Î l i m i t papa İa la lehüyr Tevc ih ve i k a a a ım o l u p n u k a d d a m o a f a r a f y a f l a i a a d u r e t a a eanri

rı1. :.-• 1: 1, eer ıre i l a lar ıkayde i k a m e t a n İMlıdaB ann ra andıan e m r i ş e r i f imde

• U e i b -ıc m u k t a r a ı ı u i e ' c a4aet *e l ı a rebo lc d i k k a t r y k a o r n I M- •• i r a d e i I - 1 • -.

t a a l l u k e tmeğ in baaı ı i mı « i m i f a r i l i m t a d ı r *t finim y a r i aeık) Ha feaal . ' u - ı i n u- lu r . İ m d i

k e y f i y e l ma lû ln l d i r a y e t m e r h u m u n e l d n k t a b e rm ıma l i n c ı r u h ea ı i re i m e r k ü r a d n t evekkü l

ye k a r a r vo b u n d a n atııırıı t a ra f ı na negüna e m i r vaaıl o l u r l a ıııııktiir-ıp i i ı t r e h a r e k e t

i y ı r t ık ) vuau £ - j aa İk t i da r aylal ı ıaU I .II'JIHI.J. ( m ü h i m ™ I &2 £3A) aena 09 avaaıt n.C .'^.Ur 1

t 1 ! S ı h ı k K d o d r f a m u h a l i i ı o l u p b n d e f a M r k k e İ Mlıkr -rr ınB f a y h ü l h a r e m l i k Imi-

nıa ım un H a b e f a y a l d i l l b a k l y l e C i d d e i m a m u r e t a n e ı f ı kand l ıya t e v c i h u l u n a n v a m r .

M r h m r r f p a f a ^ a b ü k ü m ı S a n k i ' a l i f i m ü ^ r ü Q I I * y b ı i n b^aSa l i k l i ı a L-ÖV1 — * * aana bb d e f a

avafriiı al iyeı f i ha h a m d a n f e r r lya fhr i a n d n r D U D batTf h r a a y n a ı m a h a b a t m a k r n a u a n mnej

b i b c e MaLkeİ M i i t r r r f a f h n L k a r c r a l i f i i t r ı l ™ m . r b l l c i m l e < .. . 1 . ' C İ d d e i m a m a r e

a a r r a f * - 1 t e v c i h ve ihaanı aahantam o l u p a c ı u a C i d d a r a vıaaanaa r a a t tObu ^ ı h a a d a t n e n

e i d n a r i n d i n t a j i l a d n • • 1 • • ıreıir HEJ.I H > m İ d p>f> i cU leh ıy ı B o a c a adadaa »Ioh lahmlcera-

İ Ü J e Eayin k l l u ı a p k a l y o n a a d n H b t k l m |p r â t l l e f ta ' 1 ı : • ç ı k a r d ı k t a n a o n r a BCDİ

h k e n d o r i v y e y e i>*Mc mf inaa ı ı t ay ın kıbakan deı jrârj ı muaf l a -t | J . J I •

k a f t a n ağaaı S ı j l- ı r, • -,I.L Jııaednnu — *jf f1* n ı a a b u a a taha ı ı o l u n a n kalyonu m e z k û r

Page 34: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

2 1 4 İsmail Hakk ı U m r ı ç a ı ç 1U

Halil Hamid paşanın Cidde ve Habeş valiliğinden azlinden 4 gün

sonra öldürülm£İne irade çıkmış ve kapıcı başı genç Ali ağanın çuhada­

rlık hizmetinde bulunan bir hademesi gönderibniş ise de paşanın müte-

yrkkur bulunması lebebüe bir iş görememiş ve arkacından kapdam

derya Hasan paşanın adamlarından olup ifrat cesaretile meşhur olan

Kara Kethüda Zade Ali Bey memur edilmiştir

Ali Bey altı günde Bozca adaya varıp sabık sndrıazami öldürüb

(17 Cemazilahir) başmı İstaubtıla getirmiştir. Halil Hamid paşaıun başı

katlinden dört gün soma yani 71 Cemazilabir pazar günü { 1785 Mayıs)

Islan bu] a getirilerek orta kapıya kuuıılüb teşhir edilmiş ve hizmetlerine

mükafat darak kendisini öldürenlere hü'ıtlar giydirilip - il kaül kara

kethüda zadeye kapıcı başıhk tütbesi verilmiştir.

Halil Hamid paşanın yaftasında: (mugayiri rızayı hümayunu hazret!

eilıanbanide - ^ ö>;i UT^J harekete cesaret ve Taıuaj hamından

ı r •! ibâdüllaha em l i /ulûm ve gadri zahir olup tertibi ecza birle müca-

Zat olunması lâzımgeien hâmli dinü devirt az.emi i b a d ^ ^ * sadn sabık

Hülil Hamid paşanın seri -makhııdır) ibaresi yanlı idi [']-

Halil Hamid paçanın başı Istan buJ* paskalyaya resadfıf eden pazar

günü gelmiş okluğundan evvele? paşanın Eİlak kapı kethüdası îstavrakl

okluna kâtiplik ettiğini de Turnen aleyhdar -zümreye mensup olan hir

şair, şu kıt'ayı söylemiştir:

Kâttbi htâvraki İcrmastını beti nvıctı

Sadrı telvis eyledi mtıdb alda zillete

Hâini dinü şeriat olduğun ima tıiüb

Geldi paskalya günü bası tâbt devlete.

Halil Hamid paşanın lstanköye hareket etmeden Bo&jcuuJHda katla­

dı Mi £i anlaşılıyor, bu sırada Halil Hamid paşanın arkadaşı Agriboz valisi

İsmail Raif paşa katlcdiği gibi sabık yeniçeri ağası Yahya ağada boğul­

mak surelile Oltadan kaldırılmıştır, Halil l ianid paşanın başı istanbul*

geldiği gün onunla beraber mazülolup l&tanbuldaki yalısında oturmasına

müsaade edilmiş olan sabık şeyhülislâm dürrî iade Atâullâh efendi Gcti-

boluya sürülüp aradan, hicaza gitmek üzere iken zchirletd iril erek vefat

etmiştir.

U r doğra K u n d i r e v e v n r u b H J I İ l u l j u t ı u mt r l iÛr r irlmtı v k i r a n a k d e m h ' n d r ı l

[ p k « B O ) r J î j j e y * v r " " d U n C i d d i y e inala „ . £ l { ı t ı û l ı imne d e f t e r i I r v m U ^ T ' U Î I ' Î

I 1 ,r - . r t ı ı d i l u p u o b ı f k a t t a n a f l a " S G l r ı m j " -i •... y a u L n u a m H a l i l l ı . . ' paşay ı

I r i nnkn iTO p r ü-Mİ İ e ı. a o n r a K u d ^ y r d a V G d d V l a l u . ı d « H b b a n k e t i n i

b f t d i r m e a i - n - - ' ı - , i . V e y i n e e m e a l d e k a r y e n k a p i = r . . ' ppd : ı . d a k e y f i y e t

I . İ H İ r i l n i f b r . ( A y a l t a r i h ) .

[ı] *Jİ**ft v ako j ı a t n c S . 2 8 ( T a r i h eTieiimnuiııdeıı T ü r k T a r i h i a r a n t l r m E l:»rUm<ı"n

V a r i l e " İritablnT DEÎIUIIHEB biLİJifc 2 f l ) ,

Page 35: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Halil Hamid paşanın yine başının geldiği gün, hazinedarı Hacı Bekir

ağanm, baş tebdil ekmekçi oğlu ve macuncusu ile camaşııcısı ve mü­

hürdarının ve diğer ileri gelenlerin kendileri levklf ve evleri mühürlenmiş

ve paşanın damadı Safran bol ulu Darphane emini izzet Mehmed Bey

azledilmiştir

tzzel Mehmed Bey(1200h 1786) da vezir ve(1200 h I794)desadnazam

olarak döri sene kalmıştır. Selim III. Halil Hamid paşanın başladığı İslâ­

hat ve teşkilatı ürrlehnck istediğinden, ihtiyar Mciek Mehmed paşanın

yerine Hali. Hamid Paşa damadı İzzet Mehmed paşayı getirmek suretile

kadir şinasbk göstermiştir. Halli Hamit paşamn vefalına (katli i l i . , ; — -t

terkibi ebced he&abile tarih düşmüştür l 1!- 3aşı Hay dar paşa da tb ahım

ağa karakolundan kabaca Ahmede giden yolun sol tarafına gömülmüştür,

yanında annesi ve zevcesi, çocuklarile torunları da me d Fendir. Merhumun

kabir taşının yazısı şudur?

1 — Hüvelbaki, 2 — Merhum ve mağfur 3 — Elmühtaç ilâ rahme­

ti. 4 — Kahbjhilgafur sadrı, 5 — Sabık Halil Hamid paşamn ruhi içün

6 — EJfatiha sene 1199 fi 17 t

*** J f ^ J — * * * J J " — r J J Ü - J f J f . ^ — t JU ly . — ı

Halil Hamid paşanın yanında (1721 H. 1806 M) de vefat eden km

Zeynep hanın (1232 M 1816) de ölen zevcesi Hatice Şerife hanım ve

(1255- I • '• • ı ölen ve babasının yanında yatan Reisühılema _ j

kazasker >_-.-B Arif Bey ve ( 1227 H 1312) de ölen damadı Divanı

hümayun hocalarından sabık Mehmed Bey ve (1250 H 1634 M) de vefat

eden torunu ve Arif Reyin ng-ln Mısır kadısı Mehmed Raşit Bey ve

(1257 H 1841 M) de ölen oğlu vezir Mehmet Nurullah paşa ve (1281H "

1864) de vefat eden Arif Beyin torunu Kazasker Nazif Bey ile (1219

H 1804 M ) de vefat eyleyen Halil Hamid paşamn valdeii Zeynep Hanım,

(1251 H 1835 M)de vefat eden Arif Bey zade Mehmed As im{ l3 l7 H1S99 M)

da ölen Cemaleddin Paşa zade yaver Mehmed Asal Cdâlettin Paşa diğer

lor o d an Asım Bey oghı NumlLah ve Nazif Bey oğlu mehmed Ferid. Arif

Bey oğlu Mehmed Hamid Beyler medfundurlar r Paşa İle annesinin ka­

birleri ya ny anadır.

Bütün tarih ve tercümei hal kitapları Halü Hamid Paşa merhumu

değerli, devlet İşlerinde vukuflu, harici siyasette tecrübeli ve iyi

görüşlü, yapacaiı işlerde cesur mevki ve vazifesinin ehli, yopb-

['1 Hud ika tü lu İL tera , J L l i l İ l a i n i d paşan ın l u f c m p i h a l k w ı U r

Page 36: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

246 İsmail Hakki n:;v r.:.

ğını bilerek ve anliyarak yapan bir vezir olarak gösterirler. Yaptığı işler

gözönüne alınacak olursa söylenen şeylerin doğry olduğu görülür-

Kendisinin serbest düşünceli, taassuptan uzak bulunduğu anlaşılıyor,

bundan dolayı katl i sebebilc yukarda söylenen kıt'a mutaassıp zümrenin

düşüncesine tercüman olmakladır- on sekizinci asırdaki sadrıazamlar

içinde devletin ihtiyaçlarım görüp bunu başarmak için çalışanların

birincile rinde nd ir. Kendisinden evvel nevşehirli Damat İbrahim Paşa,

K o t a Ragıp Paşa gib i değerli vezirler gelmişler ve dertleri görmüşlerse

de tedavisi içn lâyık olduğu ehemmiyeti vermemişlerdir. Hali l Hamid

paşa ise noksanları görmüş ve bunu ıslaha çalışmıştır. Bundan dolayı

Osmanlı İmparatorluğunda ki yenil ik ve ıslahat işlerinde birinci olarak

gelmemiş ise de birinci safta bulunmak hakkım kazanmıştır.

Fransız ressamlarına yaptırdığı hakiki karakalem resimde görüleceği

üzre kendisi genç denecek bir yaşta yani elli yaşında ölmüştür. Bir

kaç sene daba yaşamış bulunsa veyahut Selimi hükümdar yapmağa mu­

vaffak olsa idi Selim. 111 gibi ıslahatçı bir hükümdarla beraber çok iy i

çatışırdı. Selim ıslahat taraftarı olmakla beraber kendisine candan Laraftâr

olan ve işi anhyan hakikî elemanlardan mahrumdu ve ayni zamanda

halim ve cesaretsizdi, işte anın bu noksanlarını iç ve dış vasiyetleri iyice

kavramış olan ve ayni zamanda işinde cesur olan Halil Ha m id Paşa

telâfi edebil irdi.

Hali l Hamid Paşanın vefatından sonra açılan çığırda devam edilmiş

ve bu .başlangıç Selim İH ıslahatına esas olmuştur. Hele anın Ruslarla

bir harb ihtimaline karşı hazırlık yapmiş ofrıası kendisini sonradan

rahmet ve hörmetle andırmışur. Kırımı kurtarmak için açılan (1201

şawal 1787) seferinde — k i pydi-şabı hal edilmekle korkutmuşlardı— [ ']

Sadnazam Koca Yusuf Paşa harbe giderken zahire ve mühimmatın

Hali l Hamid Paşa zamanınd kal'a ve menzillere bol bol doldurulup ve

hiç bir sıkıntıya maruz kalınmadığını görerek (sefere ben gitmiyorum

Hal i l HamiE Paşa g i d i y o r } sözün merhum hakkında kadirşinaslıkla

bulunmuştur [ J ] . Halil Hamid Paşanın zahire ve harp levazımı üç sene

kadar orduyu idare etmiştir [ B J .

V I I H a l i l H a m i d P a ş a n ı n a z i l v e ka t l i n i n i ç y ü z ü :

evvla Hali l Hamid Paşanın azil ve katline dair tar ihler in kayıtlarım ve

sonra da bunları tahlil ederek görüşümü yazayım.

( I ) Sadr ıasüf i ı Kaça Y u a u i p a ^u . K i r i m i k u t t ı r ı n n k iç in n e f e r tiptuBn t a h t ı n d a

dnran ıa iS l ı l dİyc A b d Ü l h a m i d i Isbrktttnıırçtu [ncİHynziilırölnııt ^ j İ / V £ 3 * " C- i - S . 17 ) .

H C e v d e t t a r i h i C . 3 . S ( »

p l r f c f ö s t f i l r a r r i M k - İ J K U i ( S . m ) .

Page 37: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Yukarda yazılan hatlı hümayunda paşanın azli anlatılırken ocaklıların

sağ olanlarıma esamileri ile zikredUnıiyen bazı lüzumsuz ve yakışıksız

vaziyetleri padişahın iab'ına helecan .vermiş olduğu azle sobeb olarak

gösteriliyor.

Vak'anÖvis vasıf tarihinin zeylinde kapı kulu esamilerine taarruz

etmesinden dolayı ocak tarafından ileri geri lâf olduğundan azil olunduğu

yazılıyor ki hatlı hümayunun birinci fıkrasındaki mutaieânın aynıdır.

Cevdet Paşa merhum ise tarihinde vasıfdan naklettiği tevile kendi­

sinin de inanmamış olduğunu şu ibarelerden anlıyoruz:

" Lakin ber minvali muharrer mevacib tevzi olunup ta henüz devri

vuku bulmadan ve. rivayet olunduğuna göre henüz sabah olmadan alela­

cele mührü sadaretin istirdat olunması mizan f ikre vurulsa fevkalâde ve

ehemmiyet verilecek surette bir hadisenin neticesi olmak iâlungeür.

Bu lı alır ayı bazı r ivayeti mevsuka dahi tasdik ey ler ) diyor f 1 ] , '

Sonrada, evvelce verilen tensik kaıan ocak halkı içinde terakki t i yani

zam g-ntmüş y m i ç F r i l ı - r i n r l f i r l yüz kese lııtin.' meveriplprinin kesilmesi

asker arasında dedi kodu uyandırdığından bu hali yen içen ağası Ahmet

Ağa Defterdar Nazif Efendiye o da bilvasıta padişaha arzeylediğinden

azil edildiğini ve Hattı Hümayundaki Helecan tâbirinin bu rivayeti teyid

eylediğini yazıyor.

Dercivakayi f .V 'E j ' ve kethüda Sait îfendi tarihleri de sadra­

zam Hali l Hamid Paşanın ocakları tensik ve uiûfeye müstehak olmıyanta-

rın isimlerini terkin ve askeri vazifeleri ehil m-erbabına tevcih g ib i mu¬

hataraEı bir işe teşebbüs İle hu hal yeniçeri kodamanlarının ve bilfi i l ocak

hizmetinde bnlunmiyanlann işine gelmemiş olduğunu ve ağalarının eski

Şeyhülislâm ivaz paşazade İbrahim Btıye mürûcaiıL ile ne aöylediierse

söyleyip anında bir tezkere ile meseleyi padişahın kız kardeşi Esma Sul­

tana bildirdiğini beyan ediyorlar/ Tekrar Şeyhülislâmlık makam mî elde

etmek isliyen İbrahim Rey Esma Sultana gönderdiği tezkirede?

(Sadrazamın ulûfei askeriyyeyi tenkihten muradı yeniçerileri ayaklan­

dırıp tecdit saltanat ett irmektir) demiş ve bu söz Abdülhamidin pek

ziyade itimat ettiği, saltanat A t a Begi .uA'Tve sadrazamın hazmı olan kapu-

dam derya Cezayir l i Hasan Paşaile Abdülhamidin cariyeden doğan kızı­

nın kocası Defterdar Nazif Efendi taraflarından da tasdik olunmasile

Halil Hamid Paşa malûm akibele uğramıştır,

işte tarihler Paşanın azline sebep olarak yeni çeri kıyamından korkuimuş

oEdugunu ve katline sebep olarak ta çok mikıarda parası ile son zaman

larda irtişaya meyil , v e hırs ve'.tamamı ve bazı mukataatı vakfa tahvil

ettiğini yazmaktadırlar. • " •„ j • • •

f i C e v d e t T a r i h i , C . 3, S. İ3Ü.

Page 38: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

ı

Zm Um «II Hu Irkı ÜBaBirf* J

Vaziyeti tahlil edelim: Birinci Abdülhamit iyi kalpti bir hükümdardı iş

görülmesini ister, fakat aciz ve zavallı olduğundan etrafındaki zümrenin

tesir ve telkininden kurtulamazdı. Abdülnamidin üzerinde en nüfuzlu şa­

hıs Kaptan paşa yatıi Ccıuycrli gazi Hasan |:aşa idi, (>şmc mağliihiye-

ttnden sonra boğazı tehdit eden Ruslara karşı Çanakkaleyi müdafaa ve

Rusların eline geçen adaları almağa muvaffak elan hu büyük verir Abdûtha

mid raraanında saltanat A t ' fîegi olmuştu, HüLümdarla serbest görüşürdü;

hal alığında hükümdar kendilini ziyarete gelmişti, Abdülhamrl saltanatta

kalıtını Cezayertiden bilirdir Yapmış: olduğu birçok hizmetlerden dolayı

halkça pek ziyade sevilen bu vezir her zurnan elde etmesi mümkün

olan sadarete gelmek istemiyerek kaptan paşalıkla bütün devkti idare

etmenin yolunu bulmuştu ['].

Gazi Hasan paşadan sonra Abdül hum idin, veliaht iken bir cariyeden

doğarak ahreüik Hanım diye maruf olan kızının kocası defierdar Ahmed

Nazif efendi geliyordu; Ahmed Nazif ile babası Selim ağa, padişaha bu

yıtkınlık dotayisile çok ileri gitmi(leıdj. Her ikiti de padişahın hafiyesi

idiler,

Cczayerli Hasan paşa ile sadrazam Hai l Hamid paşanın aran iyi

değildi, sadrazamlara sözünü geçirmeye alışmış olan Hasan paşa. HaHI

Hamid paşaya ayni suretle nafiz olamadı, faaliyeti vc iş bilirliği sebebile

sadrazam vaziyete hakimdi İlk zamanlar araları iyi olan bu iki vezirin

Kilimin ilhakı d ol ay isiyle vaki müzakerelerde aralanmn iyi olmadığı

görülüyor; Zaman geçtikçe bu gerginlik arlımşti.

H, I I Hamid paşanın azlinden bir ay evvel Cezeyerii Hasan paşa

otuz kırk gün süren uzun bir hastalıktan dolayi yatmıştı, sadrıazam

hekimler gönderüp hastanın sihlıali h.ıkkıuıhı h. •• . !--r afamya duvum

etmiş ve ihtiyar kaptan paşanın akşamlık sabahlık olduğunu öğrenmişti,

sadnazam Kaptan paşanın konağının etrafına yirmi oluz gözcü koyup

anın vaziyetini tarassnl etmekte ve bir an evvel ölümünü beklemekte idi.

Bu sıralarda Abdülhamıd, Hasan paşayı konağında ziyaret ettiği za­

man kaptan paşa sadrıazamın gözcülerinden şikâyet eylemiş ve bir

eıerm rivayetine göre bu şikâyet üzerine Holü Hamid paşa sabahleyin

yalağından alınarak azil olunmuş ve Hasan paşa hasta, hasta saraya

gelinler* •. yeni Sadrıazam gelinceye kadar Kaymakam tayin kıhnmlştir[T].

Halil Hamid paşamn böyle bir şikayet üzerine derhal azil ve katledilmesi»

oin doğru oLamayocağı tabiidir. Bu ziyareti müteakip sadrazamın azil • di

edildiğini o zamanı gören ve yazan vak'aname - L ^ , sahibi söyliyor. Bu

[ I ] H a l i l ü . i P a ş ı d a D » a r a a r k l a »j Vndmt $»hLi A l i p a j » u d r a u r n l ı k • M u , w

•udun m i ı r a G a l i H r a a n pnjfcniH fccOıütL»! i ken I • • e v ve l vez i r l i k le M e r . i ıjıli-ıi o lan

YUPFJJ Pmf*. a a d i n ı a m o l r n u f v * « IBTI J İ I İ I L . . . I . j i n c Lu. j jd i . t i paşa. o l a r a k a ı l m ı a U ı .

['1 Vakay ı m m . : , S . 27 .

Page 39: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a t â Haü.id Paşa 2 4 9

ziyaret meselesile eski şeyhülislam İbrahim bey veya Ahmed Nazif efen­

dinin hal (# işini Esma sukana bildirmeleri birbirini tamamlayan şeylerdir,

Hali l Hamid paşanın bir yeniçeri isyanile Veliahd v ^ J j Selimi ha-

kümdar yapmak istemesi duyularak keyfiyet hem ibrahim bey hemde

Ahmed Nazif efendi taraflarından Esma sultana bildirilmiş Esmasultanda

kendisini ziyarete gelen padişaha ağlayarak vaziyeti anlatrmşh. Bunun

üzerine Abdülhamit, hasta bulunan kaptan paşayi da hatır sormak vesile-

aile görüp işin hakikatini anlamış ve saraya dönmüştü. Hat la padişahın

kaptan paşayı ziyarete geldiğini haber alan Halil Haıuid paşa da

Hasan paşayı ziyaret etmek istediği halde kaptan paşa özür bahane

ederek sadrazam) kabul etmemiş ve o gece sabaha karşı Hal i l Hamid

paşa azil ve nefyohjnmuşturE'],

Bu neticeye güre Hasan paşa, ibrahim aey, Nazif efendi, Abdülba-

midin haledüecegini duymuşlar ua tam zamanında yetişmişlerdir. Sadra-

mm kaptan paşa konağının önüne gözcü koyup hastalığım öğrenip ölü­

münü beklemesi ÜöHlB dikkati eelbediyor; lâkin mukadder akı bel g£nç

sadrazamı alıp ihtiyar veziri bırakıyor.

Selim 111 hükümdar olduğu zaman on sekiz senedenberi kapta npaşalıkda

bulunan Gazi Hasan paşayı HaliJ Hamid paşanın kaüinesebep olmasından

dolayı azil [*] ve hatta Nazif efendi ve babası Selim ağagibl öldürmek

İstemişse de ( evvelki hizmetlerine nazaran dedi koduya meydan verme­

mek üzere İsmail Kalesi Seraskerliği ite Istanbuldan çıkarılmış ve hatta biran

evvel hareketinin kendisi için İyi olacağı dadostları tarafından, kulağına

söylenmiştir Hasan paşa beş bin kadar maiyeliyle harekeli günü Kâğıtha-

nedelmralıor köşküne gelmiş olan yeni pad i şalım önünde geçit resmi yapmış

kendisine kürk giydirilmek üzeıe köşke davet edilmiş isede (daha bir

hizmetimiz sebkat etmedi inşallah hizmet eder vc naili iltifat oluruz)

diyerek ve yakalanıp öldürülmesinden korkarak özür JÂO dileyüp sür'atle

gidip askerlerinin arasına katılmıştır ["].

[ı| Valraname, S. 2İ. [ 3 ] Sultan Selim (Halil Hamid pufu iııiiddeajuda zTmedhal lıuhıuan Tersane EcnlEÜ

Hap ı StLİnı Aj-iiyı.yr I J İ L I ctpn T * c f r kethüdası Nazİf dendiyi İdam cttiıdüar. Kapudanı derya Hassa pa=a dahi hu cümleden be de rııesluılrultri'niEi gazi biı V E T İ I oldu­

ğundan yalniı azlile ilctila... Natayieillvukrıat, « w y ^ l ^ ' C, 4 , 3 , 2 2 ,

[*1 ( . . . Hutta at asu jd,tek edenlerden mealrnklür k i mÜ^nrilnilejrıiıı daireni URDUI

dört beş hin k i j i d e n mürekkep otup Istanbuldan harekrt ejludifii e f l l l Sultan Selim H a î -

icUVıl Kâğıthane küskünden, atayı temaca buyurötuşlar, Kaan hümayun nizasına g e l d i ğ i n ­

de îiiüşatünileyli zemin hün ıffijı-r ve lenvanjı olduktur acara âdeti asr Esere kürk giydirilmek içindemin katra. i-jMSijf davet olundukla, (ilaha .bir tij?metimin sebkat etmedi Lnşfiallahu taalâ J ı l ı l Ü l biimet eder ve n a i l i iltifa: Ü L U I U Î ) diye «tını sürüp derhal elltiaai resıniytıaioi aeleri kıyaicte tahvil edüp aakariaia içine kaııgnıış ve tekrar daveti?

Page 40: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

aSD [ i m t i L H a k k ı U Î U U ^ I V

I Ahmet Nazil efendi ile babası Selim ağanın va-iiyeilerine bakalım;

Yukarda söylediğimiz gibi Ahmet Nazif efendi Abdülhamid l'in veliaht¬

lığı zamanında bir cariyeden doğup hükümdar olduğu zaman sultan

ilan edilmeyen kızı ahretlik ham m denilen Dürrü Şehvar hanımın koca-

sidir. Babası Selim ağa ise Iran muharebesinde esir edilip Reisülküttab

Kastamomh Mustafa efendinin kölesi idi. Sonradan bazı devlet işlerinde

bulunmuş Abdülhamid l'in hükümdarlığından itibaren ikbal yüz göstermiş

Darbhane, Mutbah, Tersane LminUklcrindr hizıret etmişti. Nazil efendi ise.

karısı Dürrü Şchvar hamm sâyesinde yüksek mevkdere çıkmış Çavuşbaşı,

Defter Emini, defterdar Sadırazam Kethüdası olmuştu. Abdüfbamidin

hafiyeesi otan bu iki ad ım Halil Hamid paşanın istiklâline ged çekmek

isteyenlerdendi f 1]. Hatta bunların şımarıklıkları hâmil er i olan padişahcada

malû olduğundan bazen azıl ve bazen nasihat ile kendilerini ikaz ederdi ! 1 ].

Hacı Selim Aj^n, Halil Hamid paşama Yeniçerileri ayaklandırarak

Veliahd S e W i hükümdar yapacağını Yenrçeıi ağasından duyarak oğlu

Nazif Efendıyp bildirmiş o rla rr.vr.p^ Diinüşehvar v a ı ı t a E İ y l e , Esma Sul r

tana haber vermiş ve nihayet bu vasıta ile iş duyulmuş. Bundan başka Haşatı

paşa ile esU şeyhülislam rx*lğş --: Ö L rivayeti leyit etmişlerdi ['J, Selim HL

bu meseleden dolayı baba ile oğla karşı kin beslemekle idL Bundan başka

Selim veliaht iken bir gün Hünkâr Çuhadan Hüseyin a j a iie odasının

penceresinden görüşürken görülmüş ve Selim afa vatılasiyle bu pence­

re kapatılmış: hatta Sultan Selim, kendisinin yegane eğlencesi bu pen­

cere okluğunu aoyliyerek Selim ağadan kapatıl mamasını rica etmiş ise

de Selim Ağa; kapatılmasını padişahın irade eylediğini beyan ile bir

rivayette serice mukabelede bulunmasından dolayı Sultan Selim bunu da

hnzm ile zamanını beki e n i işli [*].

Selim III padişah olunca bir gün Tersaneyi teftiş ederek güya ik­

malini birkaç defa ihtar ettiği kalyonun halâ bitmemiş olmasından do­

layı Tersane Emini Selim Ağayı çağırtarak hemen idam ettirmiş ve

muharebe doloyısiyle cebhede bulunan Sadnzam Kethüdası olan oğlu

Ahmet Nazif efendiyi de ordudan getirtip bir müddet mallarını müsa­

dere edinceye kadar kendi evinde bir odada hapiı[ k] ve sonrada

sarayda orta kapuda oldu: ütmüş tür (26 Haziran 1789 -Ramazan 1203).

t e ç ebbü f k ı l ınmıv İP* da »I n a k l i k a d a r karşı k i d a ğ d ı ukerUÜD ö a â ü d f idam

• • • i l r •: r*r -, !• r • ımjh i f k*vi|İ i . a l r ı ı bu r l v i * - l . |. . \, - . ... ,. l uk lU lMİ l -ı, . k a i d

•„-11.:,. » NttayEaGI « » kun t . -*mjMf* C 4, E. 23-33.

M C o r t f c t T - d h i , C 4 , 5 . 3 * 7 .

[*J C a v * * T . r t M , C . 4, 3 . 377 , --•

[3] C e v d e t T a r i h i , C . 4 . S- 270-

[ * ] . 1 f t l [ » İ T ı l ı p¥a f j S . 6 4 vn E d i b E i n o d i T ı i b i , l'm RnmlıînT. i n k a y Ü . ? Î İ

f - i NebYİd-M-VukıiJLİ. C . 4. S . 3 3 ; C w M t a r i h i , £ 4 , S. 1 7 1 . '

Page 41: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

K a t i l H a m İ d P a ; a 2 5 1

Netavic - ÜU Vukuat ve Cevdet Tal ih ler i Hali l Hamid paşa katlinde:

elleri okluğundan dolayı kati l edildiklerini yazdıkları g ib i ['] Vasılda

tarihinin basılmamış olan kısmında zahiri birtakım sebepler beyanından

sonra (bazı esbabı hafiyye dahi var ise zahir binyanı avamdan a l i ^-IÜJ

meslur olup ttavassı nasa { ^ ^ ^ - 3 malumdur) diyerek [•] meseleyi kapalı

geçmiştir.

• V I I I Yukardanberi yazılan şeyler Hali l Hamid Paşanın Selimi hükümdar

yapacağı kanaatini veriyor; Ve bugün de torunları arasındaki anane de

bu işe kurban gittiği hakkındadır. Hai i fet- ül - Rüsa'da kendisine isnad

olunan kabahatten beri olduğunun sonradan anlaşıldığını .yazılmakladır;

bü kabahattan maksat hükümdarı hâl meselesidir p ] .

Bir de Hali l Hamid Paşanın arkadaşlarına bakalım;

Hali l Hamid Paşanın düşmesiyle beraber aynı günde Şeyhülislâm

Dürrizade Atauliah efendi azlolunup, Ağriboz vaüsi vezir İsmail Raif Pa­

şanın vezirliği' ref edil iyor ve sabık Yeniçeri ağası da boğuluyor;

Şeyhülislâmın azline zâhirt sebep, sadrazam İle aralarındaki birl ik

dolayısıle ona kavuk sallaması ve İkaz cylememesidir[ J]. Atâullah efendi

azledilince ilk zamanlarda istanbul d a yalısında oturtulmuş fakat sonradan

Halil Hamid Paşanın öldürülüp başı Utan hu la geldiği gün Taife jatik sü­

rülmesine irade çıkmış ve CJ gün kara yoliyle Geliboluya gönderilmiştir.

Sabık Şeyhülislâm Geliboludan gemi ile hareket etmeden evvel

orada vefat etmiştir [ 5 ] . Tercüme! halini yazan eserlerde istiska illetinin

hareketi * i l e artmasından dolayı vefat eylediğini yazıyorlar \f\

Fakat, Vakaname (Geliboludan Mısıra gitmek üzere iken bir rivayette

zehirlenip merhum olduğu şuyu bulmuştur) kaydile bize Halil Hamid Pa­

şanın azlindeki maksadı ve bu işde Atauliah efendinin sadrazamla bera­

ber olduğunu göstermekledir. Atauliah efendinin vefab (6 Haziran 1785-

Geceb 1199).

Gelelim İsmail Raif Paşaya; ismail Raif Paşa küçük yaştanberi hü­

kümet merkezinde ve Divan kaleminde yetişerek verilen işleri başarmış,

[ r ] Vas ı f t a l i h i n i n i y l i , H a l i s E f e n d i k i t a p l ım , f i , VS&,. . . v a r a k . B . b ; Ç e v d e t

tattltû C . 4, S . 2 7 3 .

[ * ] HeÜie l-ÜT-Rüeaa . Ir-S^ıÜ-li H a l i l H a m i d F a ş a n i i » r e s m e t h a l t .

P ] K e t h ü d a Sn )d «feı if l i T a r i h i jTj ı t l I ı i S u l t a n S e l i m i , V e K y y i i d d i n e l e n d i K ı i l ı i phanca i

C e v d e t Paşa k i t a p l a r ı , N . 7 0 .

[ ' ] V a l f ı n L a a d ı m ı m ş . rnal ıaaı vu C e v d e t t a r i h i , C . 3 , £ , 130; İ lmiye S a l n a m e s i ,

s. 55i. .•• f ] V a k a n a m e , S . 2 B vc D e v İ ı B t û l m e ^ y i h j ^ I l t ^ R . S İ ÎH, '

|'| Devha t ü lmesay i h v c C e v d e t T a r i h i , C . 4 , S . 253; İ lmiye S a l n a m e n i , S Sİ3-•

Page 42: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

252 l*n»|E H a k k i UlUDCUŞlİL

faal ve incef ik i r l i b ir devlet adamı i d i . Darphane Emini ve Reisülküttap

olmuş ve bu hizmetlerde uzun müddet kalmıştı- Kendisi Mustafa llFün

it imat ettiği kimselerden olup bu padişah zamanında çok nüfuz kazan­

mıştı [ ' ] . Hali l Hamid Paşa daha kalem efendisi iken o tarihte yıldızı

parlak olan Darphane Emini İsmail Rai; efendinin hıma/esile Divanı

Hümayun A m e d î ^ J kalemine alınmıştı. Hali l Hamid Paşa bu iyiliğinden

dolayı kendisine minnettardı, İsmail Raif efendi (İ19Ü H - 1776 M) de

Reisülküttap hizmetinden azlolunarak Kibri sa nefyolunmuştu. Bir müddet

sonra Mısır valiliğinde değerli bir vezirin bulunmasına lüzum görüldü­

ğünden ismail Raif efendiye vezirlik verilerek Mısıra gönderilmiştir

(1192 H - 177fl M).

İsmail Raif Paşa, Sultan Mustafa'nın çok kıtfunu görmüş olduğundan

anın o£!u veliahd Selİm'e lıörmet ederdi. Abdülhamid, İsmail Raif Paşayı

hiç sevmezdi. En sevmemeklik ya kıbrısa nelyini icap ettiren halden

veyahut Mustafa f i l . ile oğlu Selim'e karşı olan rabıtasından ileri geli­

yordu . Cevdet Paşa merhumun, Raif Paşa hakkında (sebebi hafi ile

tab'ı şahane müfegayyırdı) demesi bu ikisinden biri ile izah edi lebi l ir

Kendisinin Kıbrıs'a sütülmesine sebep olan şey hükümdara Kınnun

tekrar devlete bağlanması mümkündür dediği halde buna muvaffak

olmamasıdır. Tarihçe malûm olan bu hâdisenin sebebi hafi olamiyacağı

tabiîdir.

Sultan Ha m id'in Raif Paşayı sevmediğini bilen Hal i l Hamid Faşa

iyiliğini gördüğü bu veziri gizlice himaye eyleyördu f j . Gu himaye, ev­

velce Hali l Hamid Paşaya yapılan bir iyiliğe mukabele olacağı gibi ara­

larındaki gizli b ir maksada da alfolunabilîr. Nitekim Halil Hamid Paşa­

nın azli günü Raif İsmail Paşa'da azledi'miş, mali müsadere. olunmuş ve

vezirliği üzerinden alınmış ve hattâ öldürülmesine de irade çıkmıştır.

Abdülhamid, Raif İsmail Paşayı sevmemekle beraber Hali l Hamid Paşa

sadrıazam olmadan beş sene evvel vezir yapmış» Istanbula sok mı yarak vali­

l iklerde kutlanmışdı. Bunun sadrazamla beraber derhal aynı idükete uğra­

ması, sultan Selim tarafları olan bu vezirin iclâs ile alakası olduğunu gö­

sterir; Zaten Cevdet Paşa merhum da Raif Paşanın tercemei halinde

katline sebeb alarak Halil Hamil Paşaya isnat olunan, kabahatte beraber

olmalarını söylemektedir [ * ] *

| | ] C W f c L T i r i t ı i , C , 3 , S. 137.

Intti l R. ıİ I Riga Rc io i i l kü t t ab i k e n , l a l i k l â l vcı-ilmt? a l a n K ı n m ı a y i n e d e v l e t e i a d e s i

mamkündür d i y e A b d i i l h e m i d i k a nd ı rm ı ş . R m s e f i r i lıi :yit- L i r şeye y a n a ş m a m ı ş ve işini y ü ­

r ü t m e k iç in r e d cevabı d a nflDrçBlujtL RILB Setin R e İ * e f e n d i y i , 0 d a pad işah ı kandırmış ;

t a b i î iş a lmay ı nca K a i ı l ' aça azİDİuuup ev ine <lühi S â n ı t ı l m a d a n K ı l ı t ı t a EİiriilmiiaKür. [ M S -

ı-iü tlevııı-ih = g _ j l j ü l ' j ^ ] u m u m î Ifuliipiıjnıft. (a j C e v d e i T a r i h i . C , 3 . S . 13Û.

[*J A y n i e se r . C. 3 r S . 137 - 138.

Page 43: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

. , H a l i l l U m i d P a a . İ M

İsmail Raif Paşanın, Halil Hamid Paşanın azli günü vezirliği kaldlrılıb

mah müsadere olunmuş ve kendisinin Kıbrıs adasına sürülmesine İrade

çıkmış, giden Mübaşir Paşayı ( u d i n i : c y ) palangalında b u l u b aldığı emri

kendisine tebliğ clmiş ve beraberce Pstriç (Osmanlı idaresinde iken Se-

icz sancağının kar alarmdandı) kasabasına geknişler arkadan Halil Hamid

Paşayı u l d ü r e n Kara Kethüdazadc Ali Rey diğer bir fermanla yetişerek

kendisini o kasabada boğmuş ve başım İstanbula geiiımiştir [ l ] ,

Raif - i : ...: Paşanın başı (10 Reccb 1199, 1765) de Istanbula gelmiş

leşhİJ edilen yaf lasın d a : {Mora'da f a k ı ; ve fukaraya zulüm vetaaddisi olup

ve Belgrad g i b i cesim serhad dendrrimde O c a k l ı m ı biribirine düjü ıüp

mugayiri nzayı hümayun hareketle buhinmağlı cezası tertibi lazım gelen

İsmail Raif Paşanın s e r i maktuıdlr) İbaresi yaıümıjtır [•), Paşanın Mora

valiliği { Şevval 11%, 17S2 M. ) senesinde ve Belgrad muhafızlığı d a

(1198 H. 1784 M , ) de olup kendisine isnad edilen şeyler epey zaman

evvele a i t t i r . Bundan başka Süleyman Faik Efendi, Sefınet-ür-RüesaHsında

u)> bulunduğu memleketlerde AdiUne harekelim yazdıktan ionra

(Moraya seyahatim esnasında o- canibde ;. . n . sülük ve h a r e k â t ı biddelet

„ . I M güzarı abdi pür k ı , j i i r ^ - u -•- J olmuştur} diye senasında

[ I ] I •• .•- Kad ı a ı n a u b ı k A g d h a ? m u h a l i n alutı « c U r e t l İ s l i y l e Kibri* r M İ r r -

• i n r . n e f y i ferırmıı a lu ıu ın R a i l Ismal Î Fü juy ı cn ı i r e i K l b r l SD îialc mübaş i r l a y i n olunun d c r y j l n A l i |edikİL j l rr lnd* l l i ı i m j a r i a c ı k ) !£ıdc m ı c d t ik 3ya h ı i l tüm.

8« d * f a j . . . : " : . . •• ı -ı l a f w 4 I K I | I ttt ¿ 1 * * b i l cümle « D i n i ve «ayaaıa ın

n a i b i m i r i d e n ı a b ( v * t a n A i r i n e T k e n d i l i n i n K ı b r u M u M I EcuVf loa V » l İ v . - :

p h a a r m taalÜur. e j l v d ı f ı u * b i n a e n (OIVBJLDÎO u b i ı t a aHaah m a l i 7* c a a i b i n d a n k*d*r I : • r-

d i g e r D T H n i r i d i y a r a m u t i b i i M a d i ğe r a t u b h f i r t ı y i a ve f e * y i ' n İ L H m ı a / l ı H D k i ı• L , •

niLtrıınilı v 'ii- * B B d a h i pa|ayı m u m a i l e y h i m i l r r i r n i t k i r e UUt haaaa laa ı.,i>: r hayra

o l u n m a n l a paşayı r n ı ı ı u l l a yh i h ang i m a h a l d e l n ü t i m c d c r u n I ı 1 j «hab « r mûnnfl lh a aHnny r

• ı k * b ve d uğ ra K ı h n a ear i ra iBDa İHBJ V « İranla m « l d d i l d t f t ve i k d a m eylipesln vtfı H h k i

• • • H a a j ı m u m a i l e y h a i n | 4 | r i f i ra umai leyt ı ind^K11• •I F'4+^ rerİfHİ m n ı k ü r c d c b i r r n u n u i b

m a k i d i r i k a n e t «tiıürj vu ta l ın l müba ş i r i m m L i r * h ü c 6nia\lıytf* • D rahaaraa t • y U -

nann i ı babuada ( F İ n-İOUİ • | . ' . .1 I '

B u • • • - T . ır b#T ( a r a l ı nda d e r k e n a r l u r t b l e H . - n vur d ı r : ' P a t i y i m i m J I k • hi

mı-ııf. h%ı cda ı Kıtm ee ı i r ea i a r i « â l i n e m d E . f l ı k l ı r ey m i l ah " J ' ^ ^ r 1 1 * - ' ••'>' m • m a ' t r y b * ff d ı ua}

p a l u ı ı k ^ v n d a l w n i ü f edÜb F*-J»y m u m a i l e y h i u l i a k a b i l a müaua i h i a ka l ede • c f İ K j n i f i w

vc K ı h r ı a a a f t h y t M Uti ı ı ıu l itvıa a l d ı , k| ı r ı r ı n mü•jflrû.rıiMjıhiü n ı t k l l ı h g e d i k l i i murn i l-

ilı-yhih a r z u h a l i o d i o ı |n*l,ınküg[ naibiiLİn İ lâmı m e f h u m u lıü I r l m â n l a l i ı^ lc j '-. ' \ j c r J ı

v e r i l d i m C . 9 5 ) R

''• i b a r e n j o d t t a r a l ı nda d a :

Gcd i- l n> ı ECüunaılryh m ü b a j ı ı d * p * a * j t B ı u n u ı l e y b : P c l r i c M İ M — d W r a 4 n a v u f t c l

r l l i r d l i k t e A a i l ü r a r B d i f r r m â t a ^ i r i d r r ^ â h ı alE Kafnaetı baf i lar ıar iarı M i r A t i , y a d i a d e b i r

k ı t ' a h a l l i hüraaynmı r . l - ı m k r :z n- : • ve pahayı M:. _nl • - :ı. k t l i ve a e r i ı nak l ı n

mı BfıbL hÜUlffucıa i r s a l D y l e d i n i n i na t ık P e l r l c N a i b i hu ıa İ l « f a ud ı a i n v n r l d • EaD • Ilirnı•

nın i M r f h u m u b â I rrmf in ı JLhT E/crh v e r i l d i , Z l , C > a W * ' f r ' J < 1 ( M i i b i m m e dür ter i , 183 , 5 , 1 9 ) .

[1J V a k a a a m c , S- 29.

Page 44: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

ı 54 l-ıı,ıil Hakkı lll.lıLııjıılŞJİ]

bulunuyor ve kendisine isnad olunun cünhadan (Suttan Selimi iclâs mese­

lesinden) beri olduğunu da söylüyor [']*-

Halil Hamid Pasa ile birleşen sabık Yeniçeriagası Yahya A j a y a gelince;

Ru adam yeniçerilikten yetişmiş. Kul Kethüdası olmuş ve 1190 seneeinde

yeniçeriagası bulanan Mah mu d Ağanın (Paşa/da olmuştur) yerine yeniçeri

Ağalığına getirilmiştir. Yahya Abanın azline zahiri sebeb, letanbulda

hırsızlarm çoğalması ve hükümetçe ıtlıhı karar allına alman yeniçeri

esami işinin duyularak lürlü türlü «dilere yol açmasıdır, bundan dolayı

(4 Cemaziyelevı': 1199 - 17K5) de .<• • İM ı-ı.; ve yerine Kul Kctühdau

Ahıned Ağa layin olunmuştur, Ağalığı sekiz buçuk aydır. Bunun adlin­

den on altı gün sonra da Halil Namtd Paşa azLolunmuştur.

Yahya ağanın ağalığı zamanında {7 Safor 1199 pazartesi) günü ocaklara

hitaben bir hattı hümayun Paşakapuaunn (Babıâli) gelüp oradan da Ağaka-

pusıum gönderilerek okunmuştur. Bunda yeniçeri ocağına kayidlı vc fakat

ocakta hizmet etmiyerek paşaların yanında bulunan ve bostancılar arasında

olan tekaüt ulufelerinin a^kerT olnındı ;• • ui « ak l a alâkası bulunmadığı ve

üzerlerinden ref edildiği irade olunmuştu. O gün Defterdar Ahmet Nazif

Efendi tarafından ve bir dekacegân i & ı ^ dan iki memur Aga Kapusına gi­

derek yeniçeri kalemine oturup oda başı lordan defter getirterek yazmışlar

ve ötesi günü tekrar gittiklerinde odabaşdar (sizlerde defter yoktur eğer

isterseniz kalem defterlerine bakınız) diye ret cevabı vermişler. Bunlaun

kışla defterlerini getirmemekle ısrar eylemeleri ürerine bir isyandım korkula

rak diğer bir hattı hümayunla (ketevvel j/nr sunibi ulüfe olanların ulufeleri

ihsanı hümayunum olmuştur )rienerek iş. laliıya bağlanmış,Vakaname-.ı *ğğ

bunu yazdıktan sonra; eğer bu hattı hümayun gelmeyüb tekrar tahrirdi er

Ağa kzapupına gitmiş olsalardı bir İcaal kapacağına şüphe yoktu; Çünkü

herkes fı sildi ya ve fesat çıkarmak için konuşmalara başlamışlardı d iyor[ J ],

Bu ikinci hattın geldiğinin üstesi günü (Yan i İD Sefer perşembe)

Şeyhülislam kapısında müzakere yapılmış ve bu ulûfe işinde parmağı

olanlardan Ağakapısı kalem heyetinden bazıları Kıbnsa sürüldükleri gibi

onyedı gün sonra da ocağın başyazısını ve Serdarlar Kâtibi de Midilliye

n ef yolu j I ardı,

işte yahya Ağa bu hadiselerden sonra azleditmişdi. Yahya ağanın

azli iyî netice vermemişti. Amn yerine gelen Ahmcd ağa ihtimal Li ocakta

bazı hareketler sezmişdi.

Kethüdazade Saki Etendi ve Vasıf tarihlerinde yazıldığı gibi, Halil

Hsmid Paşanın t Lüzumsuz yere ulufe almakta olan bir takım tufeyli şahıs­

ların bu suretle ulufelerini kesmek istemesi maddesi işte bu (7 Safcr 1199)

|'İ Hafaltl-D r-Rücta ıcjli Scfj ODI-Ü r-H ut t a (Rıiif lımul Paşanın tareema j hatil kltınında). [i] Vakaca™, . ^ j , S, 25,

Page 45: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H a m i l i P« 5 i i Ü 5 5

Halli hümayunu dolayısile vukua gelen muhalefeti doğurmuş ve nihayet

bu faydalı teşebbüs akim kalmışdı ['].

Halil Hamlıi Paşa bu vak'a üzerine uleûılmeiniştır. Daha sonra Ce-

mazielev velin onsekiıinci günü divan'da Yeniçerilere ulufe vermiş, hiç

Kfl çıkmamış iki gün sonra ise birdenbire ır. .1 etmiçdi.

İstidlalime gb're Yeniçeri Ağası Yahya Ağa azledildikten sonra gizli

tutulan bir takım tertibat meydana çıkmış olacak. Yeni tayin olunan

Yeniçeri Ağası Ahmet Ağa, ulûfe tevziini müieakıb dörlyuz küsûr kese

tutan terakkilerin ynni zammı maaşın evvelce verilen bir karar mucibince

verilmemesinden dolayı Yeniçeriler arasında bir fesat çıkmak ihtimalini

Selim Ağa vasıta sile Defterdar Ahmed Nazil EJendıyc ve o d a £ ™ s

Sultan vasıl asiyle padişaha duyurmuş ve bunun üzerine Halil Hamid

Paşa azledilmiştir. Fakat, bunun tebeddülü salranatla alâkası ne dereceye

kadar olduğun anlayamadım. Halil Hamid Paşah Sultan Hamidi halletmeği

kurmuş, fakat bunun için ne gibi tertibat almıştır Burası bilinemiyor.

Yalnız, Paşanın azil ve katlinden soma Lsnail Raif Paşa öldürülmüş,

Şeyhülislâm zehiilettirilmiş ve sabık Yeniçeri Ağası Yahya Ağa da

ocaktan yetişme olduğu için alenen Öldürül™ iy erek ocak kanun muci­

bince, boğulmuştur.

K

H a m i d I ve S e l i m I Q :

Yukaılardı münasebet alarak söylediğimiz gibi Ahdültıamîd 1 , iyi

i . • ve merhametli, saf dil bir hükümdardı. Yapacaklaıı ıslahatta mu­

vaffak olabilmeleri için sadrazamlarına serbesti veriyordu; Fal: al aynı

zamanda çok vakit resir allında kaldığından dolayı kendi üzerinde mü

essir adamlarının tesiriyle bu şerbetliyi lahdid ediyor ve batta bozuyor­

du. Kendisi elli aene sarayda kapalı yaşadıktan sonra hükümdar olmuştu.

Abdülhamjd t, Vdiahd olan kardeşinin oğlu Selime oldukça serbesti

Vermişti: Bu diğer veliahdlar gibi hapis hayatı yaşamıyordu. Babası öldü­

ğü zaman on iki on üç yaşlarında idi- Yaşı yirmiye geldiği zaman devlet

işlerine dair hariçdrn malumat alıyordu. Hariçle bazı muhaberatı da

vardı. Bundan kendisinin İslahat tarafdarı olduğu görülüyordu. Selimin

[ ' ] V e r i r i Ellim* flUİr h u d a l nkalc rffvıun b ı ı a i i tedbir ulnak ( ikr ıy la a b * *

l . ' . ' . j ji'-tl J l y ^ i - * * Û jlf* J— fi-'ı* M M - r'-ı- Üt ı. ırıUriB

mü kV^tiİD d c l l c r d ım t t r k i n -•• 1 ıaic*ri î r l r r a t ı u Eavak ne kttn <wbatLına teri •• l—f

V ' i ^ V * P ° m w l a k i k l < r a U j i * ı J j r - Î I . ' • . . . ! . . , -< . : j •:-• ( - i l m i , '.'r-r i k d a n - ,

«ybrakca o c a k ÛDİijıultnua naafi K a h r ı n h âd ı 4*1 * t > i j i f • >a - - i " riktrt

<m—^- > * , * k u n n i t a h r i b i pot ı t a ı a k t ı r dijfrek ek t . f< b i y l ü l m a l e n-eoaı a abak f i r

o c a k kûkuo i i kUr ı K r y n l n r i r bendi gü i t üg r i k a r i » o l m a g l a . . ŞepbÜllamhkUn DtaiUİ İbrahim Bİrtidi . . (K lhÜHa E t a d a f a u d i Tariki, ValıyyâHdin alandı Kü t üphaDa l * , N . 70).

Page 46: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

2S6 1KIH& H a k k ı U ı u D c a r n »

hariçle muhaberesini kimin temim etliği biJinemiyorsa da bir gün Çuha­

dar Hüseyin a£a [Küçük Hüseyin Faşa] ile konuşurken ['] görülmüş ve

penceresi kapatılmıştı. Hüseyin ağayı padişah olduktan sonra knpudanl

derya yapdığına göre bunun vasıtaaile muhabereyi temîn ettiği zan olu­

nabilir-

Bi'an evvel hükümete içmek isteyen haris veliahdın hükümdar

olduktan sonra Halil Hamld Paşanın katimde alftkası olanları üldüimesi

ve Ihtanbuldan çıkarman Halil Hamid Paşana bü Fikrinden haberdar

olduğunu ve onunla bilvasıta görüştüğünü gösterir.

Hulil Hamid Paşanın düşmanlan kendisini Mustafa 111 zamanında haş­

layan bazı İslâhatın itmamına teşebbüs elmesirdcn dolayı Sultan Mustafa

usulüne tebaiyyet v e anın oj lu Selim III t ara hinliği ile ittham rderlerdi ['].

Bir gün Sultan Hamide (bij adetiniz asakiri muntazama tartibinc ni­

yet ve nizamlarını kaleme almağa himmet ey. emişler di. Sefer zunuriyle

icrasına muvaffak utamadı) didikleri zaman elle sakalını gĞsterib (inşal­

lah oğlu muvaffak olur diye) manidar bir cevab vermişdi |';. Hatta bîr

mecliste Halil Hamid Paşanın (efendimiz ihtiyar) sözü paşanın aJcyhdar-

ları taralından Sultan Selim tarafdarı olmasına iş-ırcl olduğu söylenmişin [4],

Yukaıdanberi verilen İzahattan anlaşılacağı üzre Hahl Hamid Paşa

teceddüd ve ıslâhat larafdan idi. Muştala III zamanında başlanılan İsla­

hatı başarmak' için çalışıyordu. Abdülhamid I , iyi kalbü bir hükümdar

olmakta beraber etrafında bulunan Cezarrii Gazi Hasan Paşa, Hacı Se­

lim Ağa, oğlu Nazif Efendinin tesiri altında bulunmakla idi. Halil Hamid

Paşaya hasım v t icraatına engel olan hu adamlarla iş yürütmek kabil

olmayordu. Babasının zamanından beri yenilik yapmak arzusiyle hükûm-

dtıj a l m a k isleyen Setim LtL u tarihlerde yirmi y A t ı n ı grçmi} bulunuyor­

du- Haiıl Hamid Paşa bu hevesli genci hükümdar yaparsa işini iyi yü-

I Ü U i i ne kail idi. Bu hususla Mustafa II ve oğlu Selim III" ün iti-

mad ettikleri vezir Raif ismail Paşa ile Şeyhülislâm Dürrizade AlAulhh

efendiyi ve bir de Yeniçeri Ağası Yahya Asayı ele aldı. Topçu Ocağı

kumandanı Topcubaşi Varnalızade Selim A£n (Paşa) da Halil Hamid

Paşanın adamı idi [*] Cezaerli Hasan Paşa busırada ağır surette yattığı

hastalıktan ölmüş olsaydı Selim'in H ü k ü m d a r l ı ğ ı kolay olabilcrakdL

|'| Ba H i M j i n a|a . S a l t a n •••• -ı r I, , ı i n a u D d ı K a p d a n pana o l a n

p l C e v d e t Tar i h î . C , 3 , S . 131-

[*\ A y u ı t a c ı C . 3 6 ,

[*J Njtdyie-ül.ırûkuüi. C. 4 , a, 57. vr> C e v d e t Tarihi C, 3 . R. 131. . PJ b a S e l i n Agn Varnul ıULde decnııklc m c j L u r o lup Ha lL I I-Tarald PaHBIHH iUrımd ve-

h i m a y e tıl l i f t i a d a m l a r d a n d ı . Pasaa ıa a d ı n d a b a d a ı dvd t tmh f f a k a t h«y»l m . L . L JI.H'H-.I-

rr.ış. v • n e n r a P a p ı a l m n j E a r ,

Page 47: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 48: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 49: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 50: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

IV

H a l i l H a m i l i Paşan ın K a p ı k u l u cir-üktalJ m M s I a n m n u n t a z a m a u v e r m a a i do l .. r

U İ İ B B l a l t r f i n i h a v i Ha t t ı Hümayun l a r- ( M ü h i m i n e , No- 1B2 t u i t a j h i f c }

Page 51: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H a m i d P a ş a m a s a d a r e t t e n a z l i üzer ice ' â i i r^ün h ü k m i i

( M u h i t i m e d f t i h r r , N o . 1 3 3 , Si -W]

Page 52: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 53: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

V I T

1 — H R I J I H ; rnıd Haşanın• CLelEho\odatı QBÎB*Vdaya mıL-iatmanT a m f i n i hı ıvi lıüiıi-ın

2 — H a l i l ü a m l d Paşayı Bozcaa i l iLtian oJıp İîIreüderlyyByc n a k l e d e n e k o l a n

Ka lvm ı K a p t a n ı n a h ü k ü m .

Page 54: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 55: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

f \

( ^ « W ^ A * >*w»Vd$ M * I

Page 56: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 57: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H a m i d Pa şan ı n k a b z r tag (Hayda r p ä s sda I b r a h İ n ı s f a

k ^ r ^ o l u n d a n K n r a c a a W d e g i d e n y e l l i n so| t a r a f ı n da

ac t üzer inde

Page 58: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

,

Page 59: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H-Iİ1 H a m i d Pasn 257

İşte bu hazırlık henüz ikmâl edihıb fite konmadan zannıma göre

Yeniçeri Ocağı arasından çıkan sözlerle mesele duyuldu. Halü Hamid

Faşa aleyhdarları deıhal işi hükümdara bildirdiler:

Şeyhülislâm olmak isteyen eski Şeyhülislâm ivaz j * ^ Paşazade İbra­

him bey de bu hususu bi ldirdi , Nihayet Halil Hamid Paşa ve arkadaş­

larının bgşma çorab örüldü. İbrahim beyde hizmetine mukâfaten Dürri-

zadenin yerine Şeyhülislâm oldu.

H a l i l H a n ı i d P a ş a n ı n m a U a ı m ı n n ıRsaderes i \

Azlini müteâkib Hali l Hamid Paşanın bütün malları mühürlenüb ha­

zine Larafmdan zapledilmiştir (20 Cemazielevvel Perşembe - Nisan 1735).

Kasasında mevcud parası ve emaneten verdiği paralar ile eşyası yekûnu

altı yüz kese tutmuş henüz iradına ve vakıflarına dokunulmamışdı; Fakat

sonra buna da el kondu (24 Cemazielewel 1199) pazartesi günü üeyüz

bin akçeyi mütecaviz malikânesi mezada verilerek satılmağa başlanmışdı [ J ] .

Sadrazam iken kolaylıkla elde etliği mukaiaalar iMu üzerinden alınarak

arzu bdefllere BBbllb hazineye tjjKy paıa giımişdL Gcliıi 90k olan Kara­

burun mukataasım yapmış oldugı vakalara tahsis eylemişdi. Bu mukataa

vakıfdan kurtarılarak yine eskisi g ib i mirî mukataa haline getir i ldi . Bu

mukaiaalar bir taraJdan satdu-keıı diö/er laraidan da Arnavudköy'ündeki

[<] H £ l £ C i d d e vnLİn v e z i r i s ab ı k H a l i l 1 1 • i P n j n y a h ü k ü m t i

S e n k i v e z i r i müşarün i leyhs in ş t re l y â f l e i i ^ l l ^ i s u d u r a l a n hatİL h ü m a y u n u şevket-

m a k r u n u m fir*-" r j • ' - rnueibinı ıe J ^ t Jnur j i k a m e t o l d u ğ u n G c l i b o l u d a n kay ık l a ra flüyaj ve

B o i c i i J i doyn fleçüb « b a b ı v c c a ı c t v e k a p u n h a l k ı m o n d a t e r f i h ve t an ı im . b i r l e t a y i n

o l u n an k a l y o n a r ü k ü b VÎ savbı r n e m u r e n o l an C İ ddc i m a m ü r e y e a z ime t e y l e m e n i

m u l n z a m m ı n c e n d tuz t ı ıukdcrı ice rnansnsam e m r i ( e r i l i m I s d a r va t a t a t i l e taraf ına

b â a ü i j J t i a y n r jt?-î o t u n m u a d u . Ancak a e r e k k a l e m l y e v e bavaa v e evkaf ı ıcl&seııLn kıstsl-

y o v m basan la r ından h a l e l i n bâ lâ sadrazamı c i han ı f » l l a t a l ı n a ve g e r e k sarra f ın ya

v a k i l t ıareına m a l ü m ü l m ı k d a r d ü y u n u n o l d u ğ u d o r d o a t a l an d e l a l i r d e n a n m a y a n o l d u ­

ğ u n d a n £Uyfİ B o z c a a d a l iman ı s ıg rımhal ı ı lmak l ıascbi lu t a y i n v e i rSa l nSunau k a t y o n u

m e ş k û r l üdu lvü rûd i k i üç s ^ n d e ı z i y a d e m e k ı ü a r a m e d e m i y f e e f i i z a h i r o l n b düyunu

mezkû r en i n t e d i y e s i için der iHİ iyemda t i r m u a y y e n adam ın i l m a d ığı adan b e h e m e h a l ı l t ' ^

b u n u n d a h i b i r çaresi yü rü l ı nek ve b e r v e n h j m u h a r r e r fleıek u f l d i a î a ı i " niLİşarü'nıleyhe

kıslsılycvm hesab ı ndan a i t o l a c a k m e b a ü g i .ma lümr ve g e r e k a a r r a f v c Hair ksciuıa u l a n

d ü y u n u n u n t e d i y e s i h u s u s i n i De r ı a l i y emde b i r m ü a a a i b a d a m ı n a t a r a l ı n dan ba lahrîraL

«11/j* \ İhale Ve t e l v i l h.ı, , : İk t i za c t l n e k t e n nas i m d d d e i m e l k | m f i n i n t a m i m i k e n d n

m u t e m e d i n a tan haz i nedar ı na veyahvE mü lcc l l i ka tandan b i r a d a m a mı t h u l c o l u n u r , h emen

tara f ından n i zam ı v e r i l m e k ve hmu j saü m e r k u m e y i b u t a r a f t a t e n b i h V* t a v s i y e

edeceğ in k i m esne, b e n d e a k f e s i ve ma l ı y o k t u r v e y a h u t Eıitonıl a l m a d a n ge lmez detnİyc-

eek kİmesneyc i h a l e ı lc b i r dabİ b d huaug iç in e m r i s e r i l i m H Ü d a t U l b a c c l k a l m a y a c a k

v^İLİİe t a n z i m o l u n m a k m a z m u n l a r ı n d a i e k r a j ' l a t t ı bümjyı ı r ı ı m e h a b e l mak r ı ı n um ¿ ¿ £ 1 ^

i - l a * «adJr n l m n l J n i ghu e m r i «e r i l im ısdar v e . • : ! • • o l u n m u ı t a r . İ m d i k e v l i y e t m a ­

l î m o l d u k d a b e r m i n T a l ( m e s r n h } a m e l Ve h a r e k e t ey lemeni? , b a b ı n d a . S e n t 59 l i v a j l i C .

M i i h im ı aa D e E t e r i . S . 3 I J ,

Tü r k i y a l Meenıuası — İT

Page 60: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

« a U M I I Hıktı U I M D ^ I .

yalısında olan mobilya ve sair eşyası çiçek »aksılarına varıncaya kadar

kaJdırılıb saraya naklofunmıgdı ['}.

Tarihin rivayetine göre para ve eşyası müsadere olunub emlâk ve

iradına dokunulmam rşk en n ley harların m, hırs ve tamama dair yapdık-

Jan propagandalar ve (bu da ledib olunmazsa artık mücazat kajkdı) gibi

sözlerile bütün emlâk ve iradı da alınmışdı. Halil Hamid Paşa merhu­

mun serveti mıkdarı tam olacak büinemiyo-sa da öldürüldıjjtü zaman

kendisinde bulunan defterde servetinin otuz küsur bin kese olduğunu

dercül vakayi'den naklen Cevdet Paşa merhum yazmaktadır l 1 ] .

X

H a l i l H n m i d P a ş a n ı n husus iye t i ve k a r a k t e r i *

Hatil Hamid Paşa, latifed, jpiier yüzlü, cömeıd, ve çok terbiyeli

olub kalemi gibi sözü de güzel ve kuvvetli İdi, Babıali'ye devamı za­

manında Sadrazam Koca Ragıb Paşa tarafından gerek devamı ve gerek

yazı ve kitabetinin düzgünlüğü cihetiyle takdir edilmişdi. Vazifesine erken

gidib geç çıkmak âdeti idi. Hir gün Sadra? ran Ragıb Paşa saraya yazda-

cak bir arz için geç vakit bir kâtib ararmış, Halil Hamid Efendiyi götür*

müşler: (oğlum bana bir İKİ satır yazı yaz <k getiı) demiş; Yazıo götür­

müş; Yahnin güzel ve ifadesinin düzgün lü yünü gören S ad ra zam, kendisini

takdir ederek saraya gönderilecek arz müsveddesini kendisine beyaza

çekdirmiş ve gençkâbbi taltif ederek beş yüz kuruş da para vermişdi.

f! ı, ; . mecHtindc içki kullana, fıkralar nakliyle etrafındakilerin ne­

şelerini ve istifadelerini arttırırdı. O zamanı yazanlar, mahbub dost ol-

dugını da süylarler. Kendisinin Şehzade Camii karşısında Feyziye Çarşısı

nrkü^nda lıır knnajı ve Arnavudkâyü'nü'n akıntı Burnu .tarafında da

yalısı vardı, Sadrazam olunca Paşakapuau'nun Harem dâiresinde otur-

muşdu. Fakat ara sıra yalısına gider eğlenirdi.

Bazı tarihler vefasulıgım yazmaktadırtar. Kendisinin terhine vc sa­

darete gelmesine sebeb alan Hazine kethüdası İsmail A : - , , ile Defterdar­

ken kendisine Kethüda yapmış olduğu eski arkadaşı Mustafa Efendiyi ra-

kib görerek birci suretle IsİHnbnldan uzaklaşdirmiş ve hattn İsmail Agu-

nm vezirlik ile Istanbuldan çıkarılması irin ı&raria hükümdara ricada

bulunmuş ve ialemiyerek ve biraz da canı sıaümış olarak Padişahın mu­

vafakatini almış d L

İsmail Ağa ehliyetli ve kıymetli bir devld adamı idi. Vezir olduktan

sonra Hattat İsmail Paşa diye şöhret almişdı. 5adrazam HalİI Hamid Paşa

İsmail Ağa ile Muştala efendi hakkında sadrazam olmak için ortalığı

['] V.kubbıe, S. 2*r I1) Cncht Tıribi. C. İ. S. IM

Page 61: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

4

H a l i l H a m i d Pasa 2 5 9

karış d iriyor] ar demiş, bunun üzerine i k i rakibini de merkezden uzaklaş-

dımuşdı [ ' ] ,

l l a ] i i Hamid Paşa istiklâline dokunacak olan İsmail Ağayı vezirlikle

ve in eb ah ti muhafızlığı ile dışarı göndererek kendisini sadarete sevkedeni,

o da eyiliğine karşılık olarak saraydan çıkarmağa sayetmiştir. Hacı Mustafa

Efendinin uzaklaşdırılması İse Avusturya ve Rusya tehlikesine karşı ha­

zırlanmakta olan sadrazamın faaliyetine mani olmak istemesi id i .

Hali l Hamid Paşanın İsmail Paşayı rakib addetmesi ve anın eyiliğine

fenalıkla mukabele etmesi doğru değilse de Mustafa Efendi hakkında

aynı zanda bulunulması varid olamaz. Sadrazam böyle bir ihtimali

düşünseydi anı kendi keihüdalığına getirmezdi. Bundan başka daha

İzzet Mehmed Prşanın sadareti zamanında (Ilf>5 H - 1781 M) defterdar­

lıktan azlolunavak Miri Miranlıkla Istanbuldan Trabzon valiliğine

uzaklaşdıı ılmak istenen ve malının müsaderesine karar verilen Mustafa

efendi, sırf Halil Hamid Efendinin (o zaman kethüda İdi) ısrarı ve

tecrübeli adam olması itibariyle vücuduna lüzum vardır demesi üzerine

' kurtarılmışdı. Halta Yeğen Mehmed Paşanın sadaretinde Hali l Hamid

efendi kethüda iken sadrazam, Defterdarlık kime münasibdir diye sorunca

Mustafa efendiyi tavsiye etmiş ve kendisi o makama gelince Mustafa

efendiyi kethüda yapmişdı. Vakanfıvis ^y-**, Enveıi efendi, Mustafa

efendinin Ruiyaya karşı hazırlığı beyhude israf addederek söylenmesini

garib bularak (Kırımda Moskovlunun cemiyeti ve etrafa neşrolunan

beyannameler ve Nemçenin verdikleri takrirler ve Rusya ile Nemçenin

ittihadı serairi devlete mahrem olmayanların bile malûmu iken zuhur eden

itirazını) vâhi ve esassız addetmek suretiyle nıuâhaze eylemektedir [ ' ] .

Halil Hamid Paşa sadrazam olunca selefi Yeğen Mehmed Paşanın

malım müsadere ettirmiyerek hemen kendisini bir valiliğe tayin ettirmiş

ve keza malının müsaderesi ferman olunan esbak sadrazam Silahdar

Mehmed Paşanın, kendisi sadrazam olduğu gün Vezirliğini ve malını iade

eylemiş ve keza kendisini ketlin d alık tan azletmiş olan esbak sadrazam

İzzet Mehmed Paşanın da vezirliğini verdirerek ant da Belgrad Muhafızı

yaptırmış İt [ J ] . Sadrazam Yeğen Mehmed Paşa ile Anadolu Valisi Abd i

Paşa arasında hasıl olan gerginlik yine Halil Hamid efendinin tavassutiyle

tatlıya bağİanmışdı [*] .

Bütün bu hadiseler göz önüne getirilib hüküm verilmek Jâzımgelirse

terazinin iyi l ik kefesi Hali l Hamid Paşa tarafına meyleder. Vasıf efendi

[ ' ] Enuer ı T a r i h i , Al ı (rh-rıdi DÜSILBII. V . 2 5 1 . Vaat <rı a ndan m i l d e n C n v d c L 3 , S . 357

n İ Ö t

C e v d a t T a r i h i , C , 2, S . 2 6 1 3 5 7 .

['] C. 2, S- Î 5 7 . H a l i l H a m i d P i ( â D i n C*nİlttİ H l * l AÜ P l f a y a yaadjfl ı m e l c t n b n n d a n .

[*J C . 2. S. 3 5 ? . H a l i l H a m i d Pa t a n ı n C a n i k t l H a d A l i Pahaya y p l i t j g l m e k t a p l a n .

Page 62: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

2 6 ( 1 UmAİl H a k k i U z n a ç a r j ı h

sadaretinin uzaması sebebiyle çok mal • • :•. yl i ; ni ve miri mukataah

az gelir ile kendi adamlarına verdiğini beyuı ediyorsa da bunlar o za­

man için pek tabif gnıülcn şeylerdendi. t • *

Halil Hamid Paşa, ehliyetli ve değerli adamların ellerinden tutub

ye ld i rmeğ i sever, kalem aabıblerini himaye ederdi. Meşhur sadrazam

Yusuf Ziya Paşa ile Giridlı Ahmed Resrrf Efendi, şair âünbülzade

Vehbi, Vakanüvis (o**™*) Sadullah Enveri, şair Sami ve sairleri bunlar­

dandır, Sünbülzads Vehbi meşhur ( Tuhtei Vehbî ^ ) ismindeki

manzum tûrkoc VE faıiei lügatini Halil Hamid Paşanın iki oğlu Arif ve

Nurullah (paşa) beylere ithaf etmiş ve bu eserini onlar için kaleme al­

mıştır. Tuhfenin mukaddimesinden:

B u a e b e b d e a d i l i DÎ fad l h ı ı î u

B l iner*Ji o lmı ıs jd i f ü İ l k r c •J'Î 'J

N a p W la t f ı h i d a n a d i n U t

V a n l ı i .1 : ı i ı - ( - [ > * o n a n

B a l d a k > d r n jimm • >Iİ)M J Î T k ü r j "

Yani DİI Bfoh IH (Hm

Z i v v r i u d n T t r i r H i l l i

D f l v k l e l l t t i IİC f a l d i j a r a [

Mah l a i L p i k i -.ı • bu lk ı I l ı m u l

Y a n i llemOfilııl r lnl i lürnıhmiLi ı

K ı l d ı Hası yy t i ismi tankr

İsmi mah las la o d u r » d daraad * " W

H e m c-dur nS l ı n ı i d i n i l d e v l r l

S a h i b i v ı l ü l ıalam ahLl k a r e m

O l d u d n f r i n d e t * i a m ü u d i n

B o y t c k a d r i l i D u r r e l d a k d a m v ı i d

I . TAHİ İm ifH>'i K i Dpakâdibk k i r a n ı f i ı h ı r l

D İ ^CTEİİe b u l u t u r d e i n af ih ıat

PJa naahâdim m - k i r i m e * r « t r

Nsyyın-Tnj 1 * 1 * k i İ n i aaref

K u r r u i İyi inJ ıf-ı * _ i m a n u ı ı a r a n

B i r i d i r ^ A r i f )i fcî rDiılii n a ı i r

B i r i h u ı ş i d l (İh un filidir

İkisi b î r i b i r i n d e n i l i S

I > a i m n d e f l e t IİD rifalla

O ' i k r hıfzı i l â h i de manim

K a d r i t u h i a m da hiilaıırf o l u [ t l a

C u a e ı ı n b a ı E l r c d u p « t » r B i n

Sar .n i a b c a * idi « I blrdu-a

Ka ld ı i M ı B a a a ı l a İn i l

E h i l d i l r ıhnraaı q*rtni'G '- i ••

İ r i W «fLadi m a k k a d ı ıUİ k a d a r

Satdarİ j J W c i n n j j cn- . i d « * r âa ı

M f r H t s d t r i j l mma\atmi miti

G a r r n r . m l ^ m i s l i n «mCad ı Wİüf

N e n i n i n»«'nr|l 3İI1İ z a t i s a i d

K i a d u r mu ı h a r ı a d l i i l ı ia i ı

N i m e t i ey l ed i b a â lemi ı l r r-

R ı i . l r r a r nH l n , İ | an ı t h t i r a ı ad

Ekıldn v n k l i n d r r ıh ım t ı r n i f y e t

M a d e a ı dâ .•• j pürt-ııdı haracüı

T^üjDirİ <hLİ rJJIi a ü a i c v e r a a

G e l d t h a h r t H r v - d a f a r k ı eadûd

H â k ! d - |Ç İ h Llibı --İlim I ' i r İ j

i d r l c * ( i k a i k i l e n u u ı

I . •! f i ı . t r ada naa j l i f " j b ı l

N e j r i r a u m a y a mueJ ln f e ı h e r

U i h ı ü nıeb ( î b i i k i h a i n b ı Jc f

H a r L|rİ ına r d d i n c i n 4-»^* çaanti c i h a n

r h r i l i i n ••ınhlAuı (N ın l ) İ r a i i n i r

B i r i d b ed r i l a l a k p i m d i r ^

N a n a d n l l i r ..l.ı-ıi hi h a m l a

Vâ l İd İ B . r İ d İ |iür llİmiHLİB

Ö m r ü İkbali a h a d

A n Lan a aao ı i aa H l l m iu^p

Sunbulzadt Vehbi çok lütfünü gördüğü Hali l Hamrd Paçava diva­

nında rpey yer ayırmıştır. Halil Hamid Paşa hak kın* la:

l-'e'ui iaâraidjjr Dad ı b a h a n a f a j n ü u ı

Kı h i d i a l d ı i h y a K m * f f t t u r o k n d a aıfaârı

beytiyİe başlayan ellisekiz beyitli bir bahariyesi vardır. Burada:

Page 63: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

N e düstura h â m â h i m m e t m- s a d n BBG.ITan N o r n i h r l »Üş ler i l a l ' a t ne f e y z i r a h m e t i

: ı l " .1 h&ıi

A c a b a ı d d i k a i r o t d n v o r i F a r u k h u k t U r K l e l d u ı tnrahat ı n a r a y a i l m i curlı ke ra r ?

H a l i l Paşay ı c l b a m a ad ı ı a z am asaEı e k r e m VekİÜ mulİJıkÎ eVren l f pirSyı c i h a n d a r i

Hld lVİ ı n a d e l i i k l i a l e r hüdayend i h imau ı N i z a m İ r a y ı k işver d e v l e t t i ı l l ldu mgeJ ldâr İ

p C r v e r

Sünbiilzade'nin Halil Hamid Paça hakkında Nefî ye nazire olarak

yetmiş ik i beyitti diğer bir kasidesi ve şair Münİfİn Damad ibrahim Pasa

medhinde kaleme aldığı kasideyi tahmis ederek yine Hali l Hamid

Paşaya başka bir kasidesi olduğu gibi Halil Hamid Paşanın emriyle

zamanı şairlerine nasihati ve anlarla istihza yollu (suhanü*-) redifli man­

zumesi de meşhurdur. Vehi 'n in lahmia ettiği münif'in kasidesi:

i l i * r ı # . Jw i U U M

diye başlar* Vehbi'nin tahmisinden bazı beyitleri yazıyorum:

H a k b u k i m sens in • m ü m t a z ı e n i m i d e v l e t K i nijnLıİnle s r r a i b ı ı 'madn aileni d e r l e t

7 ı l i ııfilî gıih«-rİTı f i ı hu r l « r [A I P-f rıigr-hhnn rnıiknlrrli r i ? n n ı ı r l^vİAİ

Vıjy naackEjLzi e £ î i n i | mih|mı d e v l e t

OİBİi şahı cüıaphâna vekü l m u t l a k Ş a h i d i JAİtanatln rüyjife g e l d i r e Y n n k

D s a v î İ Î J E J sahe-ııvarü himem sana ehak S e n i şayasta [j-n-ruıb e y l e d i leviı i i l e hak

Y e d i i k b a l i n e f a i l i m i l i m a m ı devtet

N i c e ş ehname v i i t a r i h i d i l â r a g ö r d ü k N i c e V e s s a l g i b î m u t e b e r inşâ g ö r d ü k

Senin evsafını e s t a fdan âli g ö r d ü k Germedik hak b u ki akran ın ı a m m a gö r J i i k-

N i c c D â r â y ı z a m a n ü n i ce sâml d e v t e :

Şair Sami Hali l Hamid Paşanın sadaretine on dört beyittik bir tarih

söylediği gibi yine paşa hakkında yirmidört beyittik bir bahariyesi

vardır, Hali l Hamid Paşa hakkında hemen bütün zemâne şairleri Kaside,

Bahariye gibi şeyler söylemişlerde de paşanın Abdi i lhamidi hal'etmek

isteyerek bu yüzden menküb olması üzerine hakkında yazılan birçok

medhiyeler vırblmış, yok edilmiştir.

X I H a l i l H a m i d Paşa t t i n v a k f e t t i ğ i e r a t l e r :

Hali l Hamid Paşanın İstanbul, İsparta, Kayseri'de Kütüphane, Cami,

Çeşme gibi hayırlı eserleri vardır, (Muharrem 1İ9S - 1783X1) tarihli vak­

fiyesinde İsparta'da Hacı Abd i camiini tevsi ve oraya bir kârgir kütüp­

hane ile şadırvan yapdırmışdır. Bundan başka İsparta kasabasına ge­

tirttiği suyu gerek bu şadırvana ve gerek karpuz pazarındaki çeşmelere

vermiştir. Kütüphanesine ik i Hafızıkulüp tayin ile bunların oturması

için ik i ev yapdırmışdır. Yine bu vakfiyesiyie Kayserinin Tavsun kö­

yünde çeşmeleri olduğu görülüyor. Vakfiyesinde Ispartadaki kütüphane­

sine vakfettiği kitablarm isimleri yazılıdır [ J ] ,

p l K u j u d ı V B k İ İ y c d c k i d o i İ B H e ı J o D İ H B m ı a K ü c İ i k Eırkalh J B f l j t y g C . 2 . S . 5 4 7 - 5 4 9 ) ,

Page 64: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

4

162 İsmai l H u k k ı Uzııneaı-şıh

Halil Hamid Pasa Paşa kapışırım ( Babıâli; bugün Sogııkçeş-

mede Aiay köşkü binasının karşısındaki kapı ) önü dar ve ik i

tarafda dükkânlar bulunduğundan b udan açmak için dükkânları is­

timlâk eyliyerek yıkıb yolu genişletmiş ve bu kapmm kösesine birde

çeşme yap dirinindir. Paşanın yapdırdıgı çeşme bir olub şimdi ise ik i

çeşme vardir.Paşa (Rebiulahır 1199-1785 Şubat) tarihli vakfiyesiyle Pa-

şakapısı çeşmesinin tasmin muhafazası için Paşakapısı karşısında olan

yrrmısekizinci bölüğün kulluğunda başeski (en kıdemli) olanı memur et-

mişdir [ ' ] . Bu çeşmeye Sünbühade Vehbi ile Sürurînin tarihleri vardır

Vehbî'nin birkaç tarih manzumesinden bîri:

Ba l ı n üiEBDintı nis-betla H a l i l Paçan ın GârûrE i r lüceei d e ı y â kapueunda . ç e şme

l i t r b e d c r gez i ne QQL ty t e s ae i âb ı h i m m e t V a r i k e n a n d r i mUFİlâ k a p u a n n d a çeşme

Ve-hbrye un jjîbf t a r i h i n u k r i f l e ş a e d i tan Cerüyan e y l e d i paşa k a p u a u n d ı ^ m t

Sumrfn in dokuz beyitlik çeşme tarihinin son beyti:

E y S i i r u n aey te t a r i h i n l e b i i j r î b i le

İ İSbr i bata: H a l i l F f l j j J n âb ı ır-ııtrıir iç

Halil Hamid Paşa (1198 H-1784) tarihli diğer vakfiyesiyle de validesi

için Kasımpaşada Sahaf Muhyüddiu camii avlusunda bir çeşme daha

yapdırmışdıı ["] 5on vakfiyesi olan (1199 Rebİülahır) tarihli vakfiyesiyle

Davudpaşa iskelesinde Reyazid mahallesinde yapdırdı£ı Sâdiye (kadem

şerif) tekyesine de vakıflar tahsis etmiştir [ * l

Halil Hamid Paşa bunlardan başka îstanhuida mekleb kütüphane

ve çeşme |*] ve Beyazid'de Soganğa mahallesinin köşesindeki halâları,

Topkapı haricindeki kaldırımları da yapdırmışdır.

Ha l i l H a m i d P a ç an ı n e v l a t ve t o r u n l a r ı :

Halil Hamid Paşanın babası Mustafa Efendi, anın babası A l i Ağadır.

Vatdesi, Zeyneb hanim olub kendisinden epey zaman sonra ölmüştür.

Hali l Hamrd Paşanın Mehmed Arif Bey ve Mehmed uurullah Faşa

isimlerinde iki oğlu ile übpyde, Zühpyde, Zeyneb, Falıma isimlerinde de

dört kızı doğmuştur. Bu döı t kızından birini daha sadrazam olmadan evvel

[•1 KuyCd ı V a k f i y e d e k i d e f t e r l e r d e n { H â n i * K ü ç ü k E v k r . 1 , C . 2. S . G15 ) r

H f t uyüd l V a H i y e d e k i d e f t e r l e r d e n ( H a m i ş Küçük E v k a f , C . 2, S . 6 İ 3 ) .

M Kuyûd ı V a k f i y e d e k i d e f t e r i c r d en ( H â m i l K ü ç ü k E i f e t C . 2, jŞ. & 1 4 , fi'5), [ ' ] Ha ı ı r tc i « u i a k y u i k j l > ı M u r j f k ı *ml I ' . ' • ! • - " l i i y e j i a l l l l u 1452 * * ( 2Û I .

H u l i l H a m i d Paşa b ı l e k l m v a k F i y a ^ i n d o ztfcakBBÎ C ^ J T • e l e r l e r i n e ho r ey ved i şer ke ru ş

r e m e İt, Ve Senede k ı rkar kuruş i f t a r i y e , ve Bapcı n ca£ ı n e f e r l e r i n e he r a y beşer kuruş y i y e c e k

r e k ı r ka r kuruş i f t a r i y e , ve yalı Bina c i v a r e l a n B e b e k Qı>ag], Ku r u çe şme O e a j ı , He- K a l e n d e ] 1

Oc i ı ğ ı . v e B e y k n t Ü " J ; I n o i o r l = r i n d en hcrbirıriE ar-nf lr i l u r k a r k u r n a i f b f i r i ye v e kfprı y i r ­

mişer kuruş k ö m ü r p n r n u vakfe tmiş t i r .

Page 65: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

Hal i İ H u m i d P a g " S K İ

Safranboluiü İzzet Mehmed Beye vermiştir kî Selim III devrinde dört

sene sadrazamlık edüb yeni nizama hizmet eden İzzet Mehmed Paşadır,

Diğer bir damadı da Hacegândan Mehmed Bey isminde başka biri idi

Büyük oğlu Mehmed Arif Bey ilmiyede yetişerek müderrislik ve kadı­

lık etmiş, İstanbul Kadılığından sonra Anadolu Kazazken olmuş,dört defa

da Rumeli Kazazkerltği ettikten sonra Reisül'ûlema iken (l9Cemazıelevvel

1255 İB39M) de vefat ederek babasının yanma gomiiimüştiirH El i sıkı ve

pek muktesid imi?. Bunun, Mehmed Hamid, Mehmed Raçid, Mehmed Âsim

Mehmed Abdülkadir isimlerinde dört o£İu ile uç kızı vardır.

Arif Beyin kızlarından Zebra Hanım Mısır valisi Mehmed Ali

Paşanın gelini ve Hidiv İsmail Paganın zevcesi idi. Zehra Hanım bundan

dolayı ( Mısırlı Hanım ) diye meşhurdu,

Halil Hamid Paşanın küçük oğlu Mehmed Nurullah Paşa da ağabeyimi

gibi ilmiye sınıfından yetişmi müderris ve Galati Kadısı olmuş ise de rİnd

ve çapkın meşreb oldığından ilmiye rütbesi Em külüme rahğa tahvil edilerek

bir müddet menkûb olarak Ediınede oturtulmuş ve sonra affolunub muta­

sarrıflıklarda ve vezirlik ile vilâyetlerde valilik etmiştir (1242 H - 1826 M).

Adana valîsi olup 1244 Rus seferine iştirak etmiş ve sonra Istanbutda

oturarak (1257 H 1Ö41M) de vefat İle o da babasının yanına gömül­

müştür. Bunun da oemaleddin Paşa ve Galib Bey isimlerin de İki oğlu

İle Hibetullah Hanım ve Ayşe Hanım adlarında İkİ kızı vardır. Ağabeyisi

Mehmed Arif Beyin oğlu Mehmed Asım Beyi kendine damad yapmıştır.

Halil Hamid Paşanın karakalem resmi torunlarından Halil Sami Paşanın

o&lu Muhterem Bay Hayrullab'da olub yine Paşar.ın torunlarından Darülaceze

de doktor mütekait kaymakam BayHalid vasıtastylc alınarak fotoğraf isi

çıkarılıb bu esere koiımuştur. Sonradan, sabık Kadirî Şeyhi olan Bay Hay-

rullah1! ziyaret ederek ceddi Halil Hamid Paşaya ait bazı şeyler öğren­

dik. Her iki muhterem zate ve bana bazı kıymetli not veren Deniz L i ­

sesi tarih muallimi Bay Fevziye derin teşekkürlerimi arzederimÎ 1],

[ ' ] H a l i l H a m i d Paşay i y a k a r k e n aşağ ıdak i C E c r l r r r e n ıMi fade e l l i m ; C t r d e t T a r i h i

( M a t b a a i O s m a n i y e t a b ' ı ) . HadikıtÜİVÜrrera, L j j ^ ı İ i ^ Ha l i i th i i u neaa 1.%}-İLİL i l a z e y l i . Se f i-

•clürriİBBn. L * 3 j H £ j _ S i c i l l i G a m a n ı , EııvcıT T a r i k i , Yus ı J Z t y l i , K e t h ü d a S a i d EfmıcLlriÎH Sü l-

i a q S e l i m T a r i k i , E d i i ı E f e n d i T a r i h i , vakaDamc^ i î * " ? ı { l * r i h Enc ümen i lcLtar j t f tr l a ras ında o l u b

T ü r k Tarihİ n r a şd ı rma k u r u m u n a d e v r e d i l e n k i t a b l a r araaında_|, H n ı i n c i E v r a k Vcaikala ı j

Kuyud ı V a k f i y e d e k i V a k f i y e l e r . G n aıJı ittrud «.yırda F ı^naa VE T ü r k aaknr l iğ i Î İaLmlml

F r a o a a S o r a r e i i Müateea ı ı M . B o b ' n n FfûüEn H a f i • er E v r j j l r kay ıd lnr ıoa göre yaadıg ı b i r

t e t k i k e l u h B a y A h r n e d R e f i k t a r a f ı n d an t e r cüme e d i l e r e k Türk Târ i h Enc ümen i

Mecmuaa ı nda neşred i lmiş t i r , H a l i l H a m i d Paaa to run la r ından m u h t e r e m Bay Hayrnİ-

lab'dMD i l i n i m h a i l hn l ı ra la r , Tlıhfeİ V e h b î , S û n b i i l u d e V e h b i , S a m i D i v a n i m i , eaer in hâ-

miçi inte pb ı t c r i l en i k i n c i d e r e c e d e k i e s e r l e r . DenİU LİSeHİ l » n h müj i l l imi B a y F e t h i n i n ı ıu t lar ı .

Page 66: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

M İ

A

A l . i : : ı . 1 : . . i : ! F. Î J Ö 2 B , J I * .

2 2 6 , 22? , 2 4 6 , 247 . 248 .

2 5 » , 252 , 255 , 25fi> 2if

A b d i Bey ' [Büyük M l r ı h n r ]

24c

A p l i Pasa [Anadn l ı ı V a l i s i ]

2 2 İ 5 2 22 , 2 2 4 , 2 2 5 , 259

A b d u r r a h m a n E f e n d i ; 237

Abdl j rTa j£ak E l e n d i [Pa sa ]

216

Ah ıuad A ğ a IY*n i çe r i Ağas ı ]

247 . 254 , 255

A l ı i r e ı l l k H i n i m | i^ l i fÛj-Jt-

n r j 21B Afemod E r e n d i [Mİlfaûzadc]

S i l

Alu ı ıed N f t c i l Elcıpıü [ S e l i m

Aga zann J 2 j y i 347 , "¿40,

249 . 250 , 234 , 2 M , Î5Ö

A l n u e d P e w ı i E f e n d i 217 ,

• A A l i A £ a [ H a l i i H a m i d F ak ı ­

n ı n r e d d i ] 215 , ¿£2

A l i A £ a (Gen ç . Kap ı c ı b ı i j i l

A l i B a y [K ı r a K e d ı E d n a d e ]

244

244. 2 5 1

A İ İ Paşa rHEkİmûĞJöJ î U

A K Pasa {Çi ihm A l i Pas * }

A l i Pasa [SnĞucuk M ı ı h a f ı l ı ]

2 2 7

A n I u " J J i Gabc» [İsEİbkam

mütehassis i] 2 5 4 , 2 i 5

A u i f B e y [ H a l i l H a m i d Paşa-

o ğ l u } 2İ5, ?ÛQ

A t l u l l ı h B f e a d l ! • :

Şeyhü l i s lam î 2 3 9 , 244 , 2 5 1 ,

2 5 6

Ayî f i H a n ı m DHaHI H a m i d Pa­

sa, t u Eiınl i r f f l d ı u j 2 i ü

A f i n i ™ : 144, 2 5 1 , J 5 1

A k d v n k ; 2 1 4 , 255

A m a a r ı : 2 ) 5

Auap i ı : 2 3 6

A r n a v u t k ö y ü : 2 j S

Eamnii H a k k ı Us ı roear f l ı

A v u s t u r y a (Nemçe] 221, £¡2.

221, 2 2 9 , 237 , 2S9

Ayna l rkavak í Z2t>d İZH

A z e r b a y c a n ; 2 2 4

B

Babam H a n e d a n ı : 2 1 1

Babad ı r G i r a y : 227

B i r a n d n T » U ; 2 2 Í , 2 2 6

PWLOIL'U: 2 İ 6

J 5 j ¿ d ad : 2 2 1

R a l g r a i : 213 , 222 . 225 . M S ,

2W

B r n d e r : 223

E c n d c r n b b a s : 2r>8

B&ğa î i c i : 2 2 5

B o i n a : " 1

Bozcaada : 242 . 245 . 244 . 257

B u j d n n : 2 2 0

B u r d u r : 214. 215

C

C c b b a r z i d e r e r LÇapzfıt ıgıı l la'

n ] 2 3 1

C e l a l a d d i n pasa [ H a U l H a m i d

Pa ja « r a ı n l a n ı ı d ı ı n ] 2 4 5

C c m a l e d d i n P a j a [ H a i r l Hn-

m i t Pap ı m r u n k r ı n d u n |. 24Íı

t e v d i i P i t - rMû ^ u ı i i L l ¿4? ,

252 , 25H

Ce iEa r A i ı m r d Pasa : 22 T

C a n i k : 2 2 1

C i d d e : 2 4 1 , 242 , 243 , 244.

2 5 7

ç Çe l i k M e h m e d pa ja . : 215

Cdılüklknic B a g a n : 2 2 i , 2J4 ,

24i

D DevJet j-i r a y : 2 2 0

D ö T o n [ R a m a 'de Tauıes]

275

D e L f l ü f ! 233, 2 5 4 r Ç K

rXtC de l-uK&nlİîüı ırg; Î 3 5

Dör rüçcbva r İ l a h ı m LAiıdlil-

İiajnfiUn kati 24ö , 2 5 U

D & t e S I ; 2 1 6

D i n y c p e r n e h r i ; ÎŞtf

E

Ehuba jp i r A f t a [ H a f i i l H a c ı û l

Pasa Haznedar ı ] 245

EktûckçioEİ J [ B a ; T e b d i l ] 24i

Fdrıİn A ğ a ESÜJflE » p ç u f i r ı

N a z ı n ] 2 2 i

E D V U İ E f e n d i [ S a d u E k b Ett-

v a r t ] 259 . 2Ö3

B r a f t l i H a n f T E f U l H i n i ] 214

P ı m a £ u i f a a : 147. H 9 , 2 5 1 ,

255

E d i m e : 2 i l h 2*3

üi la îc : 22ü , ¿34

E r i U r u m ; 237

F Fac ıa i H a n ı m [ H a l i l H a m i l i

Pıujamii k ı z ı ] 2$2

F e y z u j j a h [ D i v a n g e d i k l i fe-

r lüdcnk 253

Fra j iEava A l f k ı r : 23û

4

F i J U S t : 2 2 0 , 2 2 1 . 225 , 226:

2ÎT, 22B, 229 , 234 . » £ .

G

G a l i b Bey [ H a l i l H a m i d P„-

t a W r u n l ar ından J 2&İ

Granpe-c: 2 2 4 , 21Ö

. 4

G a r p üC ı t k l j n : 2 2 1

GBEÇ O s m a n A ğ a ıKabırı ıba-

P İ ' 4 0

1

G e l i b o l u : 2 4 0 , 24», 2 42 , 244 ,

2Î1, 2 5 7

G e l i n c i k : 736

G i r i l : 2 1 4 , 235

H

H a n A i r P ı ı a E C a n i k l l l J 2 l ,

2 2 2 , 224

Page 67: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H a m i d Paşa 265

Hac ı M u i i ı F a E f e n d i [ H a l i l

p asanm b a b a m ] 2 1 3 , Îb2

H M I M û â l a f a E f e n d i [Defteı-

dn r . Ke ı h ûdu ] 216 . 2ia. 219

2 2 7 . 2 M

Ha l i d " B e y [ H a l i l H a m i d Paga

i n r un J a . rmdag , ü ü f t i o r j 3 6 3

H a l i l H a m i d P a j a -:• İn .• •

5. 213 ICO S. 263

H a l i l S a m i Pasa [ H a l i l t l a -

jDİd Pasa. l o a x u n l a i i n d a n ]

2tÖ H a l i l H a m i d E l eucH ; 215 ,

216 , 2 l 7 : 2 1 i

H a l i l Pasa [ K a m J * j r ] 1 3 1

H a m d u l l a ü B e y : 217

HüscyJd. A ğ a [ Ç u h a d u Pasa ]

250 . 2 5 i

Ha t em PflSB [Cl fsye i l i ] 2 2 4 ,

22$, 230 , 23V, 140, 244,

? Î 7 3 2\4$, 250 . 256

H a i l c e Ser i i--- H ı ro rm [ H o l ü

H a m i d PaÇaOiTl zevcj-si] 2 4 5

H a y r u i l a h H e y [ H a l ü H a m i d

P ü j ı i n r u n i p i i n d i i n j 261

H i b o l u U a h H a n ı m [ H o l ü H a

fflid Pa j i ı t u m a l a r ı n d a n ]

2 6 1

Hüsey in K a p l a n : 242 , 2 4 3 ,

244

H a m i d E İsparta] 215

H a y d a r p a j a [ M a v i l i i s n ı i j 2 4 5

Habe? e y a l e t i ; 2 4 1 . 242, 2 4 3 ,

244 H i n d i s t a n - 213

H o l i n : 234

H a s k i i y : 124 , 225

İ

Ibraİjİu, B e y [ I ' a z z a d e T 23? ,

147 . 249 , 2 5 5 , 2 5 7

İbrah im E f e n d i [ K a s a p bn 51 za­

d e ] 233, 237

i b r a h i m . E f e n d i [Hamba ı a c r

k î d l n ] 237

I b r . d l i m Püsa [ M e v a e h i r i i J 1 ,

246 , 2 6 1

İsma i l K a l * 225 . 249

hr l fa . l l A ğ a [Sırkât lb . fiUlaÇ

kethüdas ı] İ l â , Z İ 7 , 33*.

2 5 3

İsmai l A | a ; 2 1 6

İsma i l E f e n d i I P e n i c Nâ i £u l

2 5 3

İsmail I \i |(İeleahevTJ

2 3 3 . 234 . 2 «

İsmai l Pasa | Maz i n e Kadıü-

das ıHarTa l] 2 5S . 259

İsmai l Pa t a IH l d İ v ] 263

Isıiı.ıil R a i f P f l ^ f t 23i>, 244,

2 5 1 , 2 3 2 , 253 , 255 , 2 5 i

ÎstBvra lr iüğ lu : 2 1 5 , 2 4 4

i z ze t M e l t m e d Bey [Âarranbıj-

r u f u ] 2 4 5 , 2Û3

İzzet M c h m e d Pasa [Sadra-

ü L E i . 3 J f r j f i lmlu l ı ı 1 ^ 4 3 , Jö?

I z zed . M e h m e d P n s j [ıBnluIu.

S a d r a z a m l $l&> 217 , 222,

2 5 9

Imra l ı o r k^fkJj; 249

İ n e b a t Ei: 25?

[ b e r i l e r e : 2 2 1 . 227 . 2 2 B , 1?F"

İrrmr 2 2 4

İsa lca ; 2 2 3

".!•• .• • 243 , 244

I s k cnde r ye ^ 243 . 2 4 i

I

•TOT M e l m ı t r PiLja [Sad r a zam]

214

l a p a n a : 214 , 215 , 2 6 1

l a i a n b ı J : 2 1 5 , 214 , 275 , 233,

2 3 6 , 2 4 2 , 2 4 4 , 2 5 1 , 25f l .

259 , 2 6 1 , 2 6 ? . 2 6 3

J

J a j e f (&LQtt~ r A v u s t u r y a

İmpara to ru] 3 7

E K a m p e l MUs-rafa A g a : 21%

2 2 6

K a r a O s m a n a p u l l a n : 221

K a r a c a N i f c o l a [EFIak Vny-

vr .das r| 234

JCaırin,! Iİ-. 2 3 4

K r t c t Htgrp P a t ı ; 2 1 4 . 246 .

25E

K o c a Y u s u f Pasa [ S a d r a z a m !

229 . 246 , 24B

K a n d i y e ; 2İİ, 2 4 4

K a f k a s y a : 224

K a r a d e n i z B o ğ a z ı ! 2 3 6

Ka ı lo f çMi 2 1 3

Kaynara : 2 f i l

K ı r ı m : 214 . 219 , 2 2 0 , 221.

224. 2 2 7 , 22a , 22? , 2 3 1 ,

2 3 4 , 2 3 5 , 2 3 i , 248 , 252

K ıh r iR : 252 . 2 5 3 , 3 5 4

K i l b o r u n ; 2 3 6

K o b a a ; 2 2 8

K e d ı u r h Sarı E f e n d i : 237

K ü t ü k H ü s e y i n P « n [ K a p -

danr d e r y a ] 234. 2 5 6

•A.

K i i r r h a n e : 249

Ke Je ı

K i iEabyr i ! 2 2 1

I

L

L n r p a : 2 3 f i

L o u l s [K ı raL O n dürdLinci i]

2 3 ?

L e H i P s a : 2 5 3

M

U a h m u d A g a [Yen içer i A g a -

a ı ] 2 1 5 , ? 5 4

M a r l An l ü v nne t [ K i m l i c e ] 2 Î 7

M c b m e d [Prusyal ı , M ü h e n d i s i

2 1 3

M d ı m e d A ğ a [SürÜuar] 2 1 7

M e h m t d B e y [ H o ı a ^ a u d a n |

M e h m e d E f r m d i [ C a n i b E l e n ­

d i o j l u ] Zil

M e h m e t E t m d i [Müde r r i s i

2 3 7

Mırf ımed A r i i B e y [ K a l a s k e r f

245 , 265 , 2 6 1

Mehnıedl Pasa İKand i y e M D -

baf ı z ı ] 2 4 3

Page 68: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

3 6 6

M e h m e d Fa * * Ş td i fH l tE Oa-

r e n d e l i f 720

M e h m e d ¡'353 I S ad razam .

Y e ğ e n ] 2 1 *

M e h m e d Pasa [ A y d o s l u ] 224

M e h m e d A t i Pasa IM ı a ı r V a ­

l i s i ) 2 6 İ

M e h m e d A p i l l t k a d i r [Hâ l i l

H a n ı i d Pasa torun lar ın d u a ]

265

M e h m e d As ın ı Bey [ H a l i l Ha-

r a i d Pasa l o r u r J a n n da • ]

2 4 3 , ?6 Î

M e l u n e d F e r i d Bey [ H a l i l

Hîut t i i l Paj ı l . rurunf o r m d a n ]

K e r a n ö j H a m i d Rey [ H a l i l

H a m i d P a i f l aürurdarüidhiıt l

M o l ı m e d N u r u l i a l l Paşa [ H a ­

l i l H n m i d Paşazade] 345 .

262, 263,

M e l t m e d Ras i d B e y [ H a l i l F a ­

sa l ı nun l ı ı nndnr ı ] 243 , 26.}

M e b m e d S a l i h E f e n d i [ K a s a p

basızade| 2 3 7

M a l ek Meho ı ed \--.:. I Sadra­

z a m ! 245

M u a l a l a I I I [ S u l l a n | 2 1 5 , 218 ,

225 , 2 5 2 , 256

M-uuf.-ı H e y : 2 3 7

M u s t a f a E f e n d i IRe isürkü l-

l nh r K a s l n m u m l i ] 250

M u s t a f a E f e n d i [ H a c ı H a l i l

H a t n i d Paşan ın babası 1 215 ,

262

M u s t a f a E f e n d i [ G e l i b o l u

N a i b i 1 2 4 1

M u h a t a B e f e l E f e n d i : 215

M u s t a f a Rcs id E f e n d i : 2 3 4 ,

*M Mün i r 1 E f e n d i {Şair] 261

M n r m î y c : 233 , 234 , 236

t

M a n i s a ; 2 2 1

M a l a r y a ; 221

M a z c n d r a n : 17Â

M e k k p i M ü k e r r e m e : 2 4 i , 2 * 1

Esmai l H a k k i U m hça ÎŞIİI

M i d i l l i : 2 5 4

M ı s ı r ; 221, 2 42 , 2 5 i , 232

M o r a ; ¿ 3 4 , 2 5 3

i t f o s k f u i ; 131, 25?

Musul: 2 2 1

N N i u i f Hey [Kıaasker] 2 4 5

N u t u L l a J l S i y : 245

N u r u l i a E . Pasr. J M e h m e r ] î4%

260

N e m c e [ A v u s r n r y a ] 220, 21'),

2 5 ?

O

OberE : 225 , 2 2 6 , 2 î6

ÖCÜM S o p : 2 2 f i , 2 3 5

ü=

U c ı k n f : 234

U d i n e ; 253

O k m e y d a n ı : 2 2 6 , 236

O

Ö z i [ K a l e ] ¿27 , 240

ö z i [ N e h i r ] 219

p

P o n r c : 235 , 2 3 6

•Paremkinı 2 2 7

Pasaro fça : 213

Pc i r l ç ı 253

R

Ra i E İsma i l E f e n d i r l sm ı i İ

R a i f P a j a ] 2 1 5

Ram i M e h m e t Pasa [Sadra¬

z a m ] 23B

R ü j v a a r ^ l n [Malaryal ı] 221

RadD i A d a s ı : 232 , 235

Revan [ E r i v o c l 234

R u m e l i a y a l a l i : 217 , 234

R u s y a : 2 1 9 , 22ü, 222, 234,

223, 3 3 7 , 22S, 229, 23J,

234, 255

S

Sadrk E f e n d i [U l t n ı a dan l 2 }L

Sa l i h Se l3 l» E f e n d i ; 237

- , ;

S u n i [Saİl] 217 , 2 6 0 , 2Û1

SfTÎm İ H » 7 , 235 .

245 , 24Ö, 249- 250 , 2 3 5 .

2 5 6 , 2f l3

S a l i m A f i a rvatnı ı f raade] 256

Re l i n . A ğ a ( H ı r ı l 2*B. 745 H

250, 255 , 256 ,

ScyİE B u r h a n £ f c n d i [ M i i d c r

ı is] 2 3 7

SeyİE O s m a n Efet ıdi IMûder-

r L J 2 3 7

Sen PriıL [F r an s a Se f i r i J 225 ,

2 3 6

S i l âhda r M e h m e d E f e n d i : 2 1 6

Sula l tdar M e h m e d P n a a [ E a r z

V e z i r ] 216 , 21E, 219 ,

S İ l âbdar M e h m e d paşa | Sad­

r a z a m ] 253

Sü l eyman A f a [KapıcıbaHi 1

2 4 0 , 2 4 1 , 243

Süreyman Fa i k E f e n d i ; 235

-. \ .,• Pasa [ B a g d a l V a l i ­

l i ] 224

Sü l ü ı nan [•AcJilıajı H a n ı ] 224

Sûnb l ü z ade V e h b i ; 260. 26L,

262

SDrurı [Şair] 262

S a f r a n b o l u : 245

S a m s u n ; 2 2 1

S H R : 253

S i n o p : 2 3 6

Sii'assO'puJ; 236

Siİ is i re; 2 2 4

S i d ' a b â l : 22ü

S o f y a ; 223

Soğueuk : 227 , 234

S u r i y e : 2 2 1

Sa l r t f s i y e r : 235

SaJıİn A l i Pasa [Sad r a z am 1

240. 24B

>..:ı::ın:: n ; 220 , 2 2 7

T

T E v f i k E f e n d i [[Heaıadau, Sa.n

i r ] 217

Page 69: h Halil Hamid Paşa - DergiPark

H a l i l H - m . d P - > u

T o n Beyzade [Bamı l d f l I r n I

333

T r o t e : 237

T i î f ; 251

T i m a n : 2 27 , 22fl

T i n o n : tfi

T r a b i o n : 7 21 . ? »

T u n * - 224

0

f T l » f a l l 213

u

U b e y i l e LHnl iL H ı u ı ı i d h i f r i i L i m

km] 262

V

V m l E f e n d i L V t V i r h l - J i ]

247. 25?

V a r n a : Î3Û, 236

Vf l a áb i l e r : 211

Y

V a h r * A ¿ * E Y c f u c t r i A f i n : I

I i i . 239 . 24o , 2*4. I 3 l , - V i . » 3 , 2 M

V*Âu: ı E f e n d i : 237

Y e m Mchırtçı (Sadra-

l a m f 217 . 2 I B , 2 5 ? .

Y r j a m M c t n n e d P d j a [ S a t f »

26(î

O

Y ı l a ; ¿16

V c d i k u l c : 240

Y a r k c y : 223

Y o r g a l : 221

z .

Zcyntfc I ' - EHıd i l H i ­

n i m i 264

Z r > ™ p H u m : i H a J J Ha-

mie l Pay ı n ı n a n n c u ] 2 4 5 ,

262

¿C-.-ÍEJ ET • : i rp: • [ H a l i l I I : •

P I J U I M I k i n i 245 . 262

Z U b r j d r İ l a n ı m [ H i l ü H a ­

m i d P a t ı n ı n k m ] 762

/ , , l | L l l , l . k . " ,

: IXwKV a « B i [ « B i » 5 i h c i « r n n J ı k -tanık laUauUl • I -.- . .•• I ı-• « fend i-

J * 0 « i -aabık !•• - - I ,. k x f c * M ¿ ¡ t i t*d* A k u a d «/abdı- olacaktır .

Page 70: h Halil Hamid Paşa - DergiPark
Page 71: h Halil Hamid Paşa - DergiPark