11
.102 .,OLKÜ;ye ek , ._ J ; ':' .. · : ·· · .. - . . . . . . , . . . ··: ··.

HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

.102 Sayılı .,OLKÜ;ye ek

HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSl , ._ J ~-· ~: ; ':' .. · : ··· . . - . . . . . . , . • .

. ··: ··.

Page 2: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

T R i

ESKİ MAOAR KIRALLIGI'NDA MOS RIK VE H. IRISTIYA.~ UNSURLAR

JOSEF DEER

H

Bu yazı, J o s e f D e e r'in, Heidnisches u. Christliches adlı kitabının IV. bahsinin tercümesidir; ki birinci' kısmı, geçen nüshomızda münderiçdir. Yalnız bir .hotô eseri olarak, 100 üncü sovımızdo bitmis olon Prof. A. M e z'in eserinden devam <:iibi cösterilmisdir. Okuvuculorımızdon özür dileriz.

To1;em K;uşu'nun hakıyki rolünün bu suretle tavazzuh etmesiyle, mes'­ele, din tarihi sahasına girmiş bulunuyor. Bunun için, evvela, bu milletie­rin dinini, başlıca esasları dahilinde, tamdıkdan sonra, Macarlar'ın bu gi­bi tasavvurlarının, A vro - Asya kültür alakalarıyle hemahenk olarak bir­leşdirili b birleşdirilemeyeceği mes'elesinin tedkıykma lüzum hasıl ola~ cakdır. Hunlar'ın dini hakkında oldukça sakit bulunan Çin kayıdları, ilk· merhalede ayini merasime inhisar etmekdedir. Hunlar senede iki def'a cedlerine, yere, göğe, ruhlara ve ilahiara kurban takdim ederler [29]. Hü­kümdar, Ta n - h u, sabahları çıkan Güneş'e, yeni Ay Çıkınca da Garb'den doğmakda olan Ay'a vecd ile taparlar. Hükümdar oturduğu zaman daima şimale müteveccihdir. Bu vaz'ıyetde garb istikametiyle daima bir düşen sol taraf daha kibardır; Güneş ve Ay' ın oynadığı rolle ale.kadar olarak,; devletin ve rütbelerin sağ ve sol taksimatma işte bu siıretle varmış olu-

. yoruz. Bu sebebden Hunlar Ta n - h u'dan sonra gelen sağ ve sol man­sıbları «Dört Köşe» müşterek ismi ile tesmiye ederlerdi ki rollerini ve vaz'iyetlerini dört asli cihete bağlamış olurlardı [30] . Asli cihetlere ve dolayısıyle kainata olan bu nisbet, Hunlar'ın harb nizammın karakteristik şeklinde de zahirdir. Hunlar herbir cihet istikametini, Çiniller'de olduğu gi­bi, rEmk fikriyle birleşdirirler, · harb taliinin şansım yükseltmek maksa­diyle, herbir cihete tetabuk eden ordu cenahlarına muayyen renkde atlar sıralarlardı [31].

[29] D e G r o o t, 1. 59. [30) Av. ver. 55. v. dd. [31] Ayni ·ver. 60, Gorb 1 ürkleri'nio

sağ ve sol taksimôtı ile anların •·sarı,

ve "Kırmızı, ile tesmivesi için: Cha·. vannes, Documents 27, 47. bk. A 1 • f ö 1 d i: A Keıtös Kir61ys6g ·a Nama· donkn61. Koroiyi • Emlekkö - Nynv t19331

495 .

Page 3: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

496 OL K O, ACUSTOS 1941

· -- · -TürkiEiİ'in · dini - ·hakliındaki mrufıinatımız da kısmen, Iieza, Cin kav-- ~ -

naklarmdan gelmekdedir. Bunlar da, esas i'tibarıyle Hunlar hakkındaki haberler gibi ayni hüviyeti arzederler: «Chaque annee, on conduit les nobles au caveau de leurs ancetres pour y sacrifir. On ressenble d'autres hoınmes pour qu'ils ·aillent adorer·l'esprit du· ciel "sur la meme İnontagne et lui affrir un sacrifde [32] ».

Burada yalnız Ş a m a n'm zikredilmesi yeni olarak kabili olunabilir [33]. Bunların dini hakkında, daha muayyen: ve daha mufassal olmak üze­re, bize, Orhun Türk yazıları malfınıat verı:riekdedir [34]. Dünya rulılarla dolu. birtakım tabakalardan teşekkiU eder. Gök bile, ruhlarla meskfuı on­yedi tabakaya ayrılmışdır ki, bunların en yükseğinde dünyanın yaradıcısı olan Tanrı oturmakdadır. Ced Tanrı adı, Gök adının ayıti olduğundan, Hunlar'm din ıstılahiarında Gök bu baş T~ı'ya tetabuk eder. Türkler'de de Bunlar'daki ayni asil cihetlerin ayni sembollerini buluyoruz.

_ Ruhlar alemi, cedlere yapılan ayinler, Şamanlar ve gök Tanrılan gibi ayni unsurlar Fino-Uğıırü. kavimlerin ve bilhassa Uğurlar'la Şark şu­besinin dinini vasıflandırmakdadır. Wogullar'la Ostyaklar'm Baştanrı'sı

olan N .u m i T a r e m Uğurlar'ın mitolojisinde, Türk kavimlerinin mito­lojisindeki Göktanrı'nın va'ıyetindedir [35]. Bütün bunlar, Avrupa - Asya kavimlerinin, llsani ve etnik farkları birbirine vasleden, din, siyasi teşkilat ve saiı'atde ifadesini bulmuş, olan müttehid bir kültür morfolojisini tazam­mun etdiği fikrini, tamameıi takviye eder görünmekdedir [36] . . Bu müttehid kültür morfolojisi İskit müşterek ismi altmda Zikredilen İranlı göçebe süv3.rilerin dinlerinde de in'ikas etmekdedir. İskitler yaban­·cı nazariyeleri, nekadar kat'i bir sevk-ı tabii Ue reddedelerse etsinler, bu nazariyelerin İskitler'in pontilı: şubesi üzerine olan müdahale ve te'sirleri her türlü şübheden vareste bulunmakdadır. Fakat burada da, İç Asya menşe'ini ifşa eden unsurlara tesadüf etmekdeyiz: mesela, baş ilahe olan P a p a i a s'm yanmda A p i a ve T h a in i şahsiyetleri de toprak ve suyun sembolleri olarak bulunuyor. ~u izler, şarka doğru gitdikçe, daha vuzuhla görülmekdedir. Şark s~haları gurupuna dahil bulunan Massaget­ler'den bahseden H er o d o t, bunların yegane ilahları Güneş olduğunu ve ona at kurban etdiklerini söyleyar [37]; görülüyor ki, burada da Türk

]32[ JA - VI 3 118641 335. Garb TürkJe:

ri'nin dinin hemen ayni sCıretda vasıflan­

_dırilmosı: C h o v o n n e s, Do Cu­

~~nts, 15. [33] Av. ver. 353. [34] Hülôsası: W. T h o m s e n'un bu

kitôbelere ôid medhôlinde. ZDMG · lll. 130 v. dd.

[35] Z i c h y 1 s t v 6 n gr., A Mog· yarsôg Ostörtenete es Müveltsege o Honfoglalôsiz. MNYK 1. 5, 31. v. dd.

[361 A 1 f-o 1 d i, av. eser. 935. [37] -W e s e n d o n k, 196.

Page 4: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497

. kavfuueriyle Macarlar'da olduğu gibi, İç Asya'nın karakteristik unsurla­nna tesadüf ediyoruz [38].

Eski Macarlar'ın dini hakkında, bir tek lisani, etnolojik veya m~ktub abideler elimize geçmemiş olsaydı bile, bu dinin esas çızgilerini, sırf Av­rupa-Asya kültür dairesine nıensub oluşundan meydana çıkarabilirdik.

Filhakıyka bu hususdaki malfi.matımız pek o kadar zengin olmamakla be­_raber, eski Macar meşrfiıyeti fikrinin daha yakından bilinmesi için din ta­rihine aid müSbet bir esas arzetmeğe kafi bulunmakdadır.

En eski Uğro dininin liıgatçesine aid bazı elemanlardan, esas unsur­larını, cedde tapınak, tabü ruhlara ve şamanizme iytikad etmek teşkil

eden Wogullar'la Ostyaklar'm dirilerinin aynına intikal etmemiz mü.m­kindir [39]. N u m i T a r e m' e benzer bir Baştanrı'ya tapıldığı· hakkın­

da, münakaşa götürmez hiçbir delil elimizde bulunmamakla beraber, bazı zaif izlerle bütün bir mitolojiye dayanarak, böyle pir Tanrı'ya iytikadı ha .. kıykate yakin telakkıy edebiliriz. Bulgar-Türk ve bilhassa Türk te'siri bu mitolojide ehemmiyetli bir değişiklik yapamadığı gibi, bünyelerinin birbi­rine uyması netiyeesi olarak, böyle ·bii değişiklik, zaten !ı-emen . hemen mümkin olamazdı da. Garb motiflerinin te'sirinden hariç kalmıŞ olarak orijinal sapyeti ile bize intikal etmiş olan pek az mikdardaki halk" masal­ları da Türk kavimlerinin masalları gibi ayni, anthropomöphe tasavvur · aleminin vasiflarıiıı göstermekdedir. Tanrı'nın oku, ördek pençesinde dö­nen kilid, şecere-i alem ne'inden olan bütün fikirler Orhun Iritabesin­deki Türk mj.tolojisinde olduğu gibi kamatın ayni siıretle tabakalan­masını tazammun etm~kdedir [40]. Muhaceret devirlerinin yeni arazi tem­liki zamanına aid Macar mezarları, defn adetlerine aid iyca.b eden fikirle­ri verebilmekdedir [ 41]. Ölünün çehresi, Güneş' e tapıldığmın alanıeti ol­mak üzere daima şarka tevcih edilmişdir ki Türk. kültür dairesinde Hun­lar'ın T a n - h u'sunun sabah ibadetine veya Türk Kağanları'nın çadırla­rını açdıkları zamanki dini merasime uymakdadır. Dolam.baçlı bii yoldan elde edilen bu netiyceler, İ b n F a h d 1 a n'ın verdiği maliınıata istinad eden, onuncu asırda ihzar edilen ve J a q u t'un coğrafya lfıgatinde muk­tebes gördüğümüz bir Arab cüz'ü ile tamamlanmakdadır. Bu cüz', doğ-·

rudan doğruya Macarlar'a aid olmayub Başkırlar'a aid bulunmakda ise de . Başkırlar'ın 6 ncı asırda Macarlar'dan ayrıldıklarını ve ~acarlar'm P a ­

n o n i e'den i'tibaren 15 inci asır zarfında onlarla temasda bulunduklarını

[38] H ô m. o n - S z e k f .ü, ı 113, v. d d.

[~9] z ı c h .v. ?J v. d d . .

. [40] S o ı "v ıiı o s s y, MSZ XV. 119321; 105 v. dd.

[41] H o .m P. e 1 J ô z s e f, A Hong­foglolakar Hazai Endekei. MHK, 743.

Ülkü - 32

Page 5: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

't98 Ol K O, AGUSTOS 1941

biliyoruz [ 42]. O halde, İ b n F a h d 1 a n'm aşağıdaki tavsifi pek ala Macarlara da tatbıyk edilebilir: «Bunların arasında, 12 ilaha malik olduk­larını iddia edenler vardı; kış ilahı, yaz ilahı, yağmur ilahı, rüzgar ilahı, ağaçların, insanların, beygirlerin ilahları, su ilahı, gece ve gündüz ilahları, hayat ilahı ve toprak ilahı vardır; bunların en büyüğünün Göh-tanrı oldu­ğunu söylerler ... Bunların arasmda yılanlara, balıklara, turna kuşuna ta­pan üç kabiyle gördük [ 43] ». Bu karışık tarifin ilahlara taallUk eden lns-_ mında Türkler'inkine müşabih olan, tabaka ha.Iinde tasavvur edilen ve bu

tabakalarm hepsinin üstünde Göktanrı'nın hükümran olduğu bir kainatm mevcudiyeti görülmekdedir; ·muhtelif hayvaniara tapıldığmdan bahseden kısımda ise Başkırlar'ın Totem alaydeleri ile birleşdirilmesi hakıykate ya­kın görülmekdedir.

Şimdi burada, Türk, Uğru ve İranlı binici göçebel~rin dinlerine aid iy­zahat için sözü sadece, kasden, menbalarımıza brrakıyor ve bu sll.retle, bu milletlerin, ilk def'a yazılmış olan kaynaklarm aksetdirdikleri ziya al­tında görülen karışık dini· vaz'ıyetlerini, doğrudan doğruya vuzuh ile gösterebilmek için, dine taallUk eden sosyolojik mücmel bir hillasadan sarf-ınazar ediyoruz.

Kültür Tarihi Mektebi mümessilleri arkaik dinlerin hepsindeki müş­terek . unsurları üç ibtidai kültürden çıkarıyorlar. Onların doktrinlerine göre Ay külti şamanizm ile beraber nebati kültüre has bir keyfiyetdir. Gü­neş ve umUmiyetle ecram kültü ise heryerde avcı totemciliğinin miyrası ola­rak telakkıy olunmakdadır. Fakat bütün bu unsurlar, yüks~k lriiltürlerin sırf monoteist akıydesi - ki bu akıydeyi, asli şekliyle olmasa dahi, üçüncü ibtidai kültür olan çoban kültürü, kuvvetli bir manizm ile müşterek olarak, yalnız başına inuhataza etmişdi - karşısında sadece t~İi bir 'taazzi te~ ederler [ 44] . Bütün bu tesbit edilen şeyler, mahiyetleri bakımından ne ka-

dar indi olsalar, Şimall Avrupa-Asya milletleri hakkında inkan kabil ol· mayacak derecede kat'i vakıalar~. Bidayetde monoteist telakkıy edi­len din burada iy_zah edilen bütün mitolojileri kavramakdadır. O halde keyfiyet biziin nokta-i nazarımızdan, meşrilıyet fikrinin her tarafda Gök­tanrı'ya bağlanuh astrolojik ve şamani unsurlara bağlanmadığı keyfiyeti hususi bir eheını:qiyet kazıinmakdadır. O halde Ced Tanrı i:r-tikadı dolrtrini b8.kıy kaldığı müddetçe, bu doktrine bağlı olan meşrfuyet tasavvurunu, bu kültür dairesinin hakıyki ~alı tela.kkıy etmek mecburiyetindeyiz. · Artık

(421 N e m e t h, A Honfoglalô Mao­yarsiıg Kialakulasa 309 v. dd.

[43] MHK 200 v. d., matinin J o s e f K m o s k ô'nun tercümesi ile karşılaş-

d ı rdım. (Macar. Milli Mü?:esi'rıde yazılı kısmındq mahfuzdur).

[44] F. K e r n, Anfi:inge 47, 53, 58; 59, V. dd.

Page 6: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

ESKI MACAR KRALUGI'NDA MOSRIK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 499

bu sfu.etıe Tüi-~ 'kavimlerindeki meşrfuyet telakkıysinin, yüksek Çin kül­türünün te'siriyle meydana geldiği mes'elesini reddetmiş oluyoruz. Çin mo­narş~e nüfuz eden meşrfuyet fikri - ki taoizm ile ahlaki bir esasa da­yanma:kda ve İdoneitii.t = elemanları ile örülmüş bulunmakdadır - Es­ki Çin'in köylü kültüründen değil, belki bu telakkiyata müstenid köylü kill­türünün ( 45] Şimali Avrupa - Asya binici namadları ile karşılaşmasından doğmuşdur.

Din tarihi bakımından vaki' olan bu tevafukdan sonra Turu! efsane­sinde meşrfuyet fikrinin tedkıykine dönelim. Şimdiye kadar bu mythin Türkler'in menşe' ve meythlerine tıbkı tıbkısına uyduğunu tesbit etmekle kalmadık, fakat ayni zamanda onun dini esasının da ayni olduğunu mey­dana çıkardık: hayvaıi mefhumu GOktann'nın iradesinin bir tezahürüdür, hükümdar ve ailesi nü.f1izlarıru, tabiatın fevkınde müdahalelerle, bizzat AI­lah'dan alırlar. O halde bu fevkattabia müdahalenin hükümdar ve onun süla.Iesinden, yabud da diğer tabirle bu Allah'dan gelen meşrtııyet fikrinin iç muhtevası nedir? Bu sfıale yine Macar = ve onunla karabet gösteren Türk menşe' meythleri bir cevab vermekdedir. A 1 m o s işte bu barikula­de doğumu netiyeesinde İskitler'in diğer ordu kumandanlarından daha akil ve daha kudretlidir. Düşman Hunlar'da O-sun kavminin hükümdarı olan K u n - b o k'un kazandığı zaferleri, keza, hayvanlarm rolleri ile meydana çıkan ilahi müdahaleye atfetmekdedirler [ 46]. Türk menşe' mithinin bir varyantına nazaran dişi kurdun doğurduğu çocuk fevkattabia, bir manevi kuvvete sahib bulunuyor, sihir kuvvetiyle rüzgar ve yağmur ha­sıl edebiliyordu; halbuki ·ayni babadan ve fakat faru bir anadan do~an kardeşleri ise safdil idiler l4.7]. H e r o d o t tarafından nakledilen İskit an'anesi de çok karakteristikdiri bu an'aneye göre lqiı.llık mansıbına da­vet edilmiş olan K o ı _.a x a,l s gökden yağan nar-ı beyza halindeki al­tun kablara elini sürebilmek kudretini, tek başına, haiz bulunuyordu [ 18] . Görülüyor ki Allah tarafından nasbedilen hükümdar hankulade bir na­sibe, mes'ud bir mevhibeye malik bulunmakda ve bu mazhaıiyet, onu, di­ğer f3.nilerin üstüne çıkarmakdadır. İşte böylece, hıİistiyanların D e i Gr at i a'sıru Şimali Avro- Asya kavimlerinin Allah tarafından meşru bir hakka malikiyet prensipi ile karşılaşdırabiliyoruz. Abd-i atik'den tevarus eôilen teokrasi nazarında ahlaki şartlar lahik olmadan hiçbir ilahi maz­hariyete nailiyet imkarn olmadığı hrude, İstep çocuklannın basit te-

[45] R. W i 1 h e 1 n>, Geschichıe der Chinesichen Kultur (l928) 55.

[46] D e G r o o ~ 11. 24: Hung-r.o horb kuvvetini ona karşı gönderdi, ona hücum etdi, fakat moğlüb edemedi ve

bu sebebden ono bir ilôh nozarıyle bak­dı ve ondan uzak durdu.

[471 JA vı 3 nBMı 327. v. d. [48] W e s e n d o n k, 197.

Page 7: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

soo OL K O, ACUSTOS 1941

fekkürleri dahilinde, bu mazhariyete, herhangi ahlaki bir kayde tabi ol­madan erilmişdir. Böylece, Türk kavimlerinin hükümdarlarının, herhangi bir ahlaki vicdan, vaziyfe ve salahiyet düşüncelerinden mahrum oldukları kat'iyyen iddia edilmemekde, belki, yalnız, bunlar menşe'leriyle alakadar bir keyfiyet olarak telakkıy olunmakdadır · [ 49]. Türk kavimlerinde de manevi kudret (Idoneite) fikirleri şahsi ve ferdi şekliyle değil belki cosmique şekliyle mevcuddur. Abd-i atik, veya Ortazaman'ın bükfundarı yalnız kendi şahsi işlerinden, kendi adaletinden mes'ıildür. Kad.ir-i mutlak olan Türk hükümdarlarını mes'ıil tutmağa hiçbir tebaa mütecasir değildir. Fakat bu hükümdarlar hükümdarlıklan zamanmda birtakım cevvi hadise ler şeklinde zuhur eden cosmique mesıiliyetlerden kaçmmazlar. M e s' u -d 1, Hazerler'in K a ğ a n'mdan bahsederken, onun, devleti dalıiliride kuraklık ve sema vi afetler veya hariçden· vaki' olan tecavüzler gibi hadi-

seler husfıl buluncaya kadar hük~d~lık edebildikleriİıi ve çünki bu gibi hallerin vukuu anında, aşağı halk ile yüksek tabakanın, hükümdarm üzeri­ne hücum ile onu öldürdüklerini ve buna sebeb olarak da bu Ka ğ a n'dan ve zamanından iyi birşey beklemediklerini, onu ve hükümdarlığını t~hli­keli ol~rak telakkıy etdiklerini ileri sürdüklerini yazıyor [ 50] . Bütün bunlar, teba.asmm ona Allah gibi tapdıkları, onunla konuşmağa cesaret edeme.:Jik­leri, dışarı çıkdığı zaman nazariarını onun yüzüne çeviremedikleri bir hü­kümdara karşı yapılıyordu. Biz burada, Hunlar'ı, harb nizamlarını husiı.si sfıretde teşkil için kainat ile hemahenk olarak harekete sevkeden ayni hayat duygusunun tezahürü karşısında bulunuyoruz. Kağanlar.J.n ha­kimiyetlerinin, yukarıda dediğimiz şekilde, tahdidi bu · ziİmiyetle ala­kadar bulunmakdadır ki İ b Ii F a h d I a n, I s t a h r i ve İ b n H a u k a I bundan bahsetmekdedirler [51]. Takrus merasiminden ev­vel en yüksek mansıb sahibieri tarafından K a ğ a n'm boğazına ip geçi­rilerek ne kadar müddetle hükümdarlık etmek istediği sorulur. Verdiği ce­vab onun tiliini de. tayin eder. Bir çoklarının iddia etdikleri gibi, ahlak ve adetleri, dinleri ve iktisadi hayat şekilleri pek karışık bir kaviİn olan Ha­zerler'e has bir fiil ve hareketin burada bahis mevzuu olmadığı Çin yıllık­larmm, Kağanlar'm takdis rasimelerine aid olan ahvalin aynini, Türkleride de ayni kelimelerle tarif etmeleriyle sabit olmakdadır [52] . Bu, İçasyalı­lar'a 8.id karakteristik bir fikir olub Çinliler'de, lıükümdarm sık . sık icra edilen kefaret fiilierinde tezahür eder ve orada taoizm akıydesiyle birleş-

[49] Tanrı'nın irôdesine tevfikan ve be­nim yüksek vaziyfem olduğu icin KaOaq oldum. T h o m s e n ZÖMG lll. m'24) 142 Metindeki mOtarızalı rakamlar mu-

kabil savfaları gösterir. [50] MHK, 259. [Sl] MHK, 219, 237. [52] JA VI. 3 118641 332.

Page 8: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

ESKI .MACAR KRALLIGI'NDA MOSRIK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 501

diriliidi [53] . !mparator, Türk hükümdarları gibi maddi ve manevi bütün mevcudiyetiyle saltanatı ve onun saadet ve felaketini şahsında temsil ederdi.

Arpa d Hanedanı'nın neseb hakkını tenvir eden Ortazaman'a 8.id ma­lümat bizi tabiatiyle Turu1 efsasesine ve oradan da eski Türk mitolojisinin mümasil iyzahatma götürüyor. Meşriuyet fikri jse yalnız bu mitolojik abidelerde mevcud olmakla kalmayarak, bu devletlerin günlük hayatları­na bağlı olan hadiselerde de mevcuddur. Bu nev'i vesiykalan evvel emirde, muhtelif Türk kavim.lerindeki hükümdar unvanıarı teşkil eder . .Hün kral­Ianna verilen T an - h u unvanı, D e Gr o o t'a nazaran, Türkler'jn Tan­nsı'nm çince şeklidir. Çin salnameelleri bile bu unvanı, hükü.mdarın tcba­asına «Gök» ü tasvir etmesiyle iyzah ederler [54]. İ b n R . u s t a'nm Hazer Hakanı'nın sefere çıkması münasebetiyle yapılan :ı:n~rasim hakkın­da verdiği malümat bu zihniyet ile al8.kadardır: «Onun önünde güneşe benzeyen ve tablı andıran bir cismi, hükümdarıiı önünde giden bir süvari

• taşımakda ve onun arkasından gelen ordu bütün dikkatiyle güneşi teıo.sil eden bu cismin parılbsına nazariarını dikmekdedir [55] ». A n d r e a s A ı f ö 1 d i'nin iyzah etmiş olduğu Tarhan Rütbesi'nin ehemmiyeti de bu-na uymakdadır [56]. - .

Hakan . unvanının çince müradifi «geniŞ, büyük» manasmadır; bu san'at de hükümdarın göğe müşabih olan vasıflarını ifade etmekdedir [57]. Türk kavimlerine 8.id kaynakları okurken dikkatimize, umümiyetle, şu çarpmakdadır : Hükümdar tahta çıkarken, usülen, yeni bir unvan alır ve bu unvan hükümdann ilahi mahiyeti ile sıkı sıkıya alakadardır. Çinhler, M o-t u m'un oğlu K i - o k'un lo-sang tan-huyani «ihtiyar ve yüksek~ unvanını aldığını söylerler [ 58] . K ağ an E ı tr i s 'in ismi Orhun Ki­tabeleri'nde Devlet Kurucu Ka ğ an, oğlunun B i 1 ge Ka ğ an' dır -ismi de A k i 1 (Bilge) K a ·ğ a n manasma gelir [59]. H un hü­kUmdarlan da, Çin !mparatorları'na yazdıkları mektublarda, hakimi­yetlerinin bu mütaal olan hukuki unvanıarına müracaat etıneği i'tiyad et­mişlerdi. Bu cümleden olarak M o - tu m'un Milad'dan evvel 176 tari­hinde Çinliler'e yazdığı mektubda: «Göktanrı'nın ~ahtına yükseltdiği Büyük T an - h U» denilmekdedir [60] _ Dini sistemin karakteristik ele­manları ile alakasını terterp.iz gösteren halkın unvanı, belki daha şayfin-ı dikkatdir: «Gök ve toprağın can verdiği, Güneş v~ Ay' ın nasbetdiği H u n g - n o'ların büyük T a n - h u'su [61] ». D e G r o o t'un ka·

[53] D e G r o o t 1 2; S c h 1 d h ]57( JA VI (1864) 201. K o p p e r s, 1. 334. · [58] D e G r o o 1 ı. 80.

]54[ D e G r o o t, 1. 54. [59) ZDMG, lll. (19241 126. [55) MHK, 156. [60) . D e G r o o t, 1. 76. [56] MNY XXIII (19321 205 v. dd. [61] Ay. yer. 81.

Page 9: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

. 502 . OL KO, AGUSTOS 1941 .

~~.to • -..f};'~>liı1*"~~(j\~ bUl etdiği gibi, bu unvanlar üzerine Çin formülleri te'sir icra etmiş olsa-lar bile [62], bu te'sir, ya~ yazılış tarzına aid olabilir; ı;ısıl ve esa'3ını teşkil eden Tann'nın bahşetcliği meşrfı.ıyete t emas edemez. Memleketin Garb kısmında, göçebelerle meskU.n olan mıntaka dahilindeki Ç u SU.­lalesi'nin, bizzat maruf sinolokların da ayni fikirlerde bulundukları veç­hile, «Göktanrı'nın Oğlu» unvanını taşıdığını dikkatden uzak tutmama­lıyız [ 63]. Türk kavimleri sahasında tesadüf edilen bu nev'i unvanların, umfuniyetle, etrafda yayılmış olmaları, Çin te~sirinin vukiı.u aleyhine delil teşkil etmekdedir. Ç~ İmparatorluğu'ndan çok büyük mesafelerle aynl­mış olan ı:i:ı.üşrik Tuna Bulgarları'nın kitabeleri üzerinde Han: ( h ôeoo &p;(ou ) yani Tann tarafından nasbedilen hükümdar tesmiye olun­makdadır [64]. Bu motife Orhun kitabelerinde de, sık sık, tesadüf edil­mekdedir ki, bunlar Türkler'in Allah tarafından mansub ve meşru hakka sahib oldukları fikrinin en geniş ve en hayretbahş abidelerini teşkil etmek­dedir: «Tanrı'ya eş olan, Göktanrı'nın oğlu Ben B i 1 g e K a ğ a n tahtıma çıkdım», tşte B i 1 g e K a ğ a n'ın. kitabesi böyle başlayor l65].

Ayni abideler , bu kavimlerin hükümdarlık vaz'ıyetini, kainat içinde nasıl t asavvur e~clikleri hususundaki telakkıylerini bize gösteriyorlar. «Yukarıda mai gök, aşağıda kara toprak yaratıldığı zaman h~r ikisi ara­sında insan oğulları meydana geleli. İnsan oğulları üzerine ce~erim B u -m i n K a ğ a n'la I s t a m i K a ğ a n hükümdar oldular ve bunlar hü­kümdar oldukdan sonra da Türk kavmi'nin devletini ve esas ka.nunlarını tanzim etdiler (144 f) . . Görülüyor ki Göktanrı tarafından gönderilen Ka­ğan'ın hakimiyeti, dünyanın yaradılışı ile ayni zamana düşüyor. Fakat hükümdarın ilabi meşrfı.ıyeti sadece şahsi charisma'sını haklı çıkarmak için değil ayni zamanda bütün sülalesine kadar giden karakteristik hukU­ki bir unvandır. Türk kavmi yüksek bir inkişaf devresinden sonra Çinliler'­in hizinetkan menzelesine indiği ve 7 nci asrın sonunda, eski sülalenin bir filizinlıı yardımıyle t a.liin bu alçaltıcı vaz'ıyetinden kurtulub tekrar yüksel­diği zamana aid olarak Orhun kitabesi,nde aşağıdaki karakteristik cümle­ler bulunmakdadır: «Fakat yukandaki Türk Tanrı ve Türk Azizleri, böy-

[62] Ay. yer. 54. (63] Ay. yer. 5; R. W i ı h e ı m, oy.

eser. 90. [64] G. F e h e r, Les Moments de la

Culture Protobulgare et Leurs Relations

Hongroises. AH. VII (1931) 1 43~_v. dd. [65] ZDMG, lll. (19241 140. Chavennes,

Documents, 21, 38 .• · . · ·

Türk hükümdarlarının ilôhı meşrO.ı'vetle· .

rine ne kadar yüksek soydıkları oorb Türkleri Koğon olon T o u - 1 o u. n·un şu sözlerinden anlaşılır: "J'ai entendu dire que le Fils du Ciel .de (lo Dvnostiel T'ong etoit puissont Cı lo guerre. Je vois çı ller ehötier le K'ong-kin . (Soodior.e); nous outres nous yerrez si ie suisou mon, l'egol du Fils du Cid,.. Chavannes, Do­cuments sur ıes To u - K i o n e o-cd· dentaux St. Petersbeurg 1903. ·

Page 10: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

ESKI~MACAR KRALLIGI~NDA MUS~IK :ve .HlRlSTlYAN UNSURLAR 503

le hareket- etdiler: Türk kavmi mahvolmasın deye, tekrar bir kavim olsun deye onlar babam E 1 t e r i s K a ğ a n'ı ve anam E ı b i ı g e H a -t u n'u, gök kubbeler tarafından himaye edildikleri halde (146}' yükselt­diler. Göktanrı, Türk kavminin adı ve sanı mahvolmaması için babam Ka ­ğ a n'ı ve anam H a t u n'u yükseltmişdi.... Ayni Göktanrı.. bizzat beni kağan nasbetdi (149) ». Bu satırları okuyunca Macar ve Türk telakkıysı­nin kat'ıyyen birbirinin ayni olduğunu burada da tayin ve tesbit etmek mecburiyetini görürüz. Ritabedeki sözlerde babasının rolünden başka ana­nın rolüne yani nesebine de bü~ bir ehemmiyet verilmekde<lir ki Ma­carlar'ın Turul efsanesinde de aynıyle böyledir.

Divina visio ile tema~ eden, kerem-i ilahl kendisine daima refakat eden, bütün evladlarının, başdan i'tibaren doğuşdan asaleti, askeri cıösa­reti ve aziz oluşu gibi mevhi.beleri, ayni evsafa malikiyetle iftihar eden hı­ristiyan ahiadın tarihcileri tarafından ila edilen bilgin ve şeci kumandan A 1 m o ,s, Göktanrı'nın oğlu, göğün kubbeleri tarafmdan himaye edllen Türk B i 1 g e K ağ a n'a tamamiyle uymakdadır. Fakat Türk kitabeıeri, bununla alakası olan diğer birtakım hadiseleri de tenvir ediyor ki, kendi öz muhitleri haricinde, kabil-i iyzah değildirler.

Türk telakkıysine göre kağan şunun için lazımdır ki, Allah tarafın­

dan nasb ve tavzif edilen kağan olmazsa Türk kavmi mahvolabilir. «Yu­karıda Göktanrı'nın, aşağıda kara toprağın inayetiyle, önceden gözle gö­rülmeyen ve kulakla işidilmeyeh kavmimi öne doğru doğuya, sağa doğru cenuba, geriye doğru batıya, sola doğru şimale müteveccih buiunan mem­leketlere götUrdüm. Onlara sarı altın, beyaz gümüş, onlara ipek kumaş ve darı, binek beygiri ve aygır, siyah samur, mavi sincab, Türkler'e, kavmime bunları te'min etdim». Bütün bunlar pir kağan tarafından te'min edilir ve onun tarafından yaradılan asayiş olmadan bunları elde etmek mümkün değildir, bunun için Türk kavminin kağan'a ve onun büyüklerine itaai et­mekden başka yapacak bir şeyleri yokdur: «Şayed senin kağan'ından, bu senin meniıeketinden ayrılmazsan, ey Türk kavmi, selamet bulursun, yur­duna dönersin ve hiçbir kaygun olmaz (143) ». Bu sebebden hakim ve ih­tiyar vezir T o n y u k u k, kağan'ı terketmekden veya ona itaat etme­mekden daha büyük bir günah bilmemekdedir: «Bu esnada Çin'in boyun­duruğundan sıyrılarak kendilerine bir han seçdiler. Fakat hanlarını tekrar aziederek yine Çinliler'e tebaiyet etdiler. O zaman Göktanrı onlara şöyle dedi: «Sana bii: han verdim, fakat sen hanını terketdin ve kendini tekrar tabi kıldın. Bu inkıyadlarının cezası olmak üzere, Göktanrı, onlan öl4ürt­dü. Türk kavmi. öldü yahud zillet ·ve hakaret altında eriyerek mahvoldu» (162). D~mek ki kavmi kavim yapan yalnız Kağan'dır. O, teşkilatsiZ insan sürülerini bir' devlet içinde birleşdirir: «Eğer E I tr i s K ağ il n mü-

Page 11: HALKEVLERİVEHA·LKODALARI DERGİSlisamveri.org/pdfdrg/D00558/1941_102/1941_102_KOPRULUC.pdf · 2019. 10. 24. · ESKI MACAR KRALLIGI'NDA MOSRiK VE HlRlSTlYAN UNSURLAR 497 . kavfuueriyle

504 Ol K O, AGUSTOS 1941

essir olmasaydı.. ne bir devlet, ne bir millet meydana gelirdi. O yapdığı için .... , devlet bir devlet, bir millet oldu» (1 75). Millet hükümdarm te,~ki­latçılık kudretiyle vücude gelmişse, diğer kavimler de mağlub edilmek silretiyle Türk olmuşlardır [66] . Bu keyfiyet bittabi münhasıran bir .r:irk devleti için değil, fakat umumiyetle üstüste millet yığınları prensipi i.j.ze­r ip.e dayanan siyasi teşkilat için karakteristikdir. Orhun kitabelerinden başka M o -tu m'un Milad'dan evvel 176 tarihinde Çinliler'e yazmış ol­duğu mektubda da bilhassa bu zihniyetin ifadesi görülm.ekdedir. M o -tu m ŞiiDal'deki ve Cenub'daki fütuhatı sayınakdadır; Ordusu 26 devleti yıkmış ve bu memleketlerin ahalisini tamamen Hung-no yapmış ve okcu olan kavimler de bundan böyle birtek aileye inkılab etmişdir [ 67 ]». Türk hükümdarı, eski ve yeni tebaası üzerine mutlak bir nüfilz icra eden bir hakim olmakla kalınayarak, mağlub kavimler için de yeni bir teşkilatcıdır. «Devleti olanlarm devletini elinden aldık, kağanları olanları kağanlarm­dan mahrUm etdik, onlara ayrıca diz çökdürüb baş eğdirdik». (148). Fa­kat bu tahrib işini daima bir yeniden inşa ta.kıyb etmekdedir; kağan har b icraatım sayarken, mağlub kavimleri ayni zamanda yeniden teşkilatlan­dırdığını, onları Türk yapdiğını da söylemeyi ihmal etmeyor. Devleti da­hilinde istediği herhangi bir şahsiyete herhangi bir rütbe ve mansıbı tev­cih edebilirse, zabtedilen memleketlerdeki kavimlerin başı;na da eski ve­ya yeni adamları geçirebilmekdedir. Heriki halde de şahsi veya irsi chaı·is­ma'sı [ *] da kendi ümerasma intikal eder. Devlet teşkilatçısı E: a ğ a n E 1 t r i s yanında, ihtiyar To n yu k u k, B i 1 g e K a ğ a n'm ya­nında, bilgin veziri durmakdadır. «Bilge Kağanlar, Şeci Kağanlar, Bu­yuruk (Yüksek lVIe'mur) ları da bilge idiler, cesUr idiler.» (145). İktidar ve dirayet onlarda da irsi olduğundan Hunlar'da ve Türkler'de hükümdarm kabili yetinin, me'I:O:urlarmm kabiliyetine bağlı oluşu, zartı.ri olarak, me'­muriyet rütbelerinin irsiyet ini iycad etdirmekdedir [ 68] .

- Bitmedi -·

Almancadan çeviren : CEl\!AL liÖPRtJLÜ

-[66] T o q u z - O ğ u z'lar benjm öz

kavmim idi, ay. eser. 154. · [6n D e G r o o t, ı. 76, v. d. [681 D e G r o o t, 1. 55, JA VI. 3.

(1864), 338. [*] Kiliseve göre birtakım mOdzelertn

vukuu için Ruh-ı-Kudüs'ün hahsetdiği mô­nevl kudret.