88
www.nlp2010.com SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı 1 SAĞLIK KİŞİSEL GELİŞİM NLP REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ NLP, Meditasyon, Koçluk,Reiki,Kuantum ve Bilinçaltı Öğrenme Teknikleriyle ANLAYARAK HIZLI OKUMA HAFIZA TEKNİKLERİ ÜNCE GÜCÜ NLP KUANTUM ÖĞRENME Ahmet TEKİN Öğretmen & Sağlık Eğitimcisi NLP,Quantum & Coaching Advanced Master Trainer Hızlı Okuma ve Hafıza Uzman Eğitmeni Kişisel Gelişim Uzmanı Reiki Master Yaşam Koçu www.ahmettekin.com.tr www.nlp2010.com

Hızlı Okuma.nlp2010

Embed Size (px)

DESCRIPTION

hızlı okuma üzerine bir ekitap

Citation preview

Page 1: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

1

SAĞLIK KİŞİSEL GELİŞİM NLP REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

NLP, Meditasyon, Koçluk,Reiki,Kuantum ve Bilinçaltı Öğrenme Teknikleriyle

ANLAYARAK

HIZLI OKUMA HAFIZA TEKNİKLERİ

DÜ�ÜNCE GÜCÜ NLP

KUANTUM ÖĞRENME

Ahmet TEKİN Öğretmen & Sağlık Eğitimcisi

NLP,Quantum & Coaching Advanced Master Trainer Hızlı Okuma ve Hafıza Uzman Eğitmeni

Kişisel Gelişim Uzmanı Reiki Master Yaşam Koçu

www.ahmettekin.com.tr

www.nlp2010.com

Page 2: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

2

Atatürk ve Kitap Atatürk'ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada, Atatürk'le Vasıf Çınar

arasında geçen bir konuşmayı anlatırken; O'ndaki okuma alışkanlığının çocuk yaşlarında kazanıldığını da belirler:

Boş zamanlarında Atatürk'ün elinden tarihle ilgili kitapların düşmediğini hatırlarım. Bir gün yine Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine

dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt meselesi dururken Devlet Başkanının kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar'ın biraz canını sıkmış olmalı ki,

Atatürk'e şöyle dediğini duydum: • Paşam!.. Tarihle uğraşıp kafanı yorma... 19 Mayıs'ta kitap okuyarak mı

Samsun'a çıktın? Atatürk, Vasıf Çınar'ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık

verdi: • Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım

Manastır idadisinde tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bey sayesinde tarih en çok ilgilendiği saha olmuştu. Atatürk'ün ileriki yıllarında kitaplığının çoğunluğunun

tarih kitaplarından oluşması, onun tarihe ve ulusal bilince verdiği önemi göstermektedir.

Askeri İdadi yıllarında Atatürk en çok Namık Kemal, Abdülhak Hamit, Ahmet Mithat ve tarihçi Murat Bey'in yazılarıyla ilgileniyor, bu kitaplardaki milli bilinç ve ruh, O'nu cezbediyordu. Fethi Bey, Atatürk'le arkadaşlığı yıllarında Fransız

düşünürlerinin kitaplarıyla tanışmasında mühim bir rol oynadı. Voltaire, Montesguieu, Rousseau gibi düşünürleri hem okuyorlar hem de tartışıyorlardı. Harp Okulu yıllarında Atatürk, memleket meseleleriyle daha fazla ilgilenmeye

başladı. Sürekli okuyor, yurtiçinde basılması yasak olduğu için çoğu defa İran'da basılıp gelen, eşitlik, hürriyet gibi kavramların işlendiği eserleri temin ediyor ve gizli gizli okuyordu. Hikmet Bayur'un anlattığına göre Atatürk, bu

kitapları yatakhanede, kötü ışık şartlarında okuyor, uzun düşüncelere dalıyordu. Harp akademisinde, çocukluk yıllarında başlayan birikimlerini ve siyasal gözlemlerini arkadaşlarına da anlatabilmek için el yazısı bir gazete

çıkarmaya karar verdi ve gazetenin yönetim kurulunda görev alarak, gazetenin çoğu yazılarını tek başına yazdı.

Atatürk'ün okuma ve öğrenme aşkı sadece öğrencilik yıllarına münhasır değildi şüphesiz. Okumaya cephede de devam ediyordu. Çanakkale savaşının en şiddetli zamanında kendisini ziyarete gelen gazeteci Ruşen Eşref Ünaydın,

Atatürk'ün odasını tasvir ederken, Balzak'ın, Maupassant'ın, Boule de Suif'in ve Lavedan'ın eserlerinin masasının üstünde durduğundan bahsetmektedir. Yine

Çanakkale savaşı zamanlarında Atatürk'ün, yazdığı bir mektupla arkadaşı Ömer Lütfi Bey'in eşinden bazı kitaplar istediğini görmekteyiz.

16. Kolordu Komutanı olarak Doğu Anadolu'da bulunduğu yıllarda da sürekli okumayla meşgul olan Atatürk, burada geçirdiği yıllarda tuttuğu anı defterinde,

okuduğu kitapların adını vermekte, günlerinin askerlikten boş kalan kesimini okumakla değerlendirdiğini anlatmaktadır.

Page 3: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

3

Atatürk'ün harp meydanlarında dahi okumaktan dur olmadığına şahit olanlardan biri de Fevzi Çakmak'tır. Çakmak, Sakarya Meydan Muharebesi ile

Büyük Taarruz arasında kalan zamanda Paşa'nın İslam Tarihi okuduğunu anlatmaktadır.

Kitap okumayı tutku seviyesinde seven Atatürk, Cumhuriyet sonrası zamana kadar yerleşik bir hayatı olmadığı için çok istemesine rağmen kütüphane

kurmaya muvaffak olamamış, yanında okumak istediği, sevdiği, faydalı bulduğu kitapları taşımakla yetinmiştir. Ancak Ankara ve İstanbul'da sürekli olarak

kalmasıyla kütüphane kurabilmiştir. Atatürk, Ankara'ya yerleşmesinin ardından Keçiören'deki köşkünde

kütüphanesini kurmuş, fakat zamanla bu evin ihtiyaçlarını karşılayamaması karşısında yeni bir köşk yapılmıştır. Atatürk köşkü yapacak olan mimardan iki özel istekte bulunmuştur. Bunlardan biri geniş ve ferah bir yemek odası diğeri

de yine geniş bir kütüphane yapması. Aslında Atatürk'ün yeni bir köşke ihtiyaç duymasının temel nedenlerinden biri,

Afet İnan'ın dediğine göre geniş bir kütüphaneye olan ihtiyaçtı. Eski köşkün kütüphanesi Paşa'nın hem çalıştığı hem de gündüz misafirlerini kabul ettiği bir yerdi. 1930'dan sonra yeni alınan kitaplar kütüphaneye sığmaz olmuştu. Paşa

bu kütüphanede saatlerce çalışır, okur, okuduğu kitapların altını kırmızı ve mor renkli kalemlerle çizer, kenarlarını işaretler, notlar alırdı. Atatürk, yeni yapılacak

köşkte geniş bir kütüphane olmasını, bu kütüphanede haritalarını rahatça yayabileceği ve kitaplarını koyabileceği geniş bir masa istemişti.

Türkiye'de görev yapan Amerikan büyükelçisi general Charles H. Sherril, Atatürk'ün kendisini kütüphanesinde kabul etmesinin ardından hissettilerini şöyle anlatmaktadır. "Bugün Mustafa Kemal kendisini ilk günkünden daha

rahat hissediyordur, çünkü kütüphanesindeydi. Yaradılışı itibarıyla okumayı ve araştırmayı seven insanlar kendi kitaplıklarında, kitapları arasında bütün

güçleri ve büyüklükleriyle görünürler. �imdi ne masanın üstünde yayılı duran haritalardan ne de odayı tüm duvarlarıyla dolduran kitaplardan

bahsetmeyeceğim..." Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'na taşınırken yanında kitaplarını da götürmektedir.

Kitaplar cephane sandıklarına konulmuştur. Bu manzara karşısında duygulanan A. Dilaçar, sonradan kitapların cephane sandıklarıyla taşınmasını, 'kazanılan askeri savaşın kültürel savaşa döndüğü' şeklinde ifade edecektir.

Atatürk, kültür savaşını kazanacak malumatla donanmak için her zamankinden daha fazla okumaya adadı kendini. Değişik sahalardan kitapları topluyor,

okuyor, yurtiçinde bulunmayan kitapları yurtdışından getirtiyor, vâkıf olmadığı dilde yazılmış olanları kısa zamanda tercüme ettiriyordu.

Page 4: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

4

21 GÜNLÜK 21 GÜNLÜK 21 GÜNLÜK 21 GÜNLÜK ÇALIŞMA PROGRAMIÇALIŞMA PROGRAMIÇALIŞMA PROGRAMIÇALIŞMA PROGRAMI

( EV ÖDEVİ )

HIZLI OKUMA VE HAFIZA EĞİTİMİNİN HIZLI OKUMA VE HAFIZA EĞİTİMİNİN HIZLI OKUMA VE HAFIZA EĞİTİMİNİN HIZLI OKUMA VE HAFIZA EĞİTİMİNİN BAŞLADBAŞLADBAŞLADBAŞLADIĞI GÜNDEN İTİBAREN;IĞI GÜNDEN İTİBAREN;IĞI GÜNDEN İTİBAREN;IĞI GÜNDEN İTİBAREN;

21 GÜN BOYUNCA HERGÜN21 GÜN BOYUNCA HERGÜN21 GÜN BOYUNCA HERGÜN21 GÜN BOYUNCA HERGÜN

---- 30 DAKİKA BİLGİSAYAR EGZERSİZİ 30 DAKİKA BİLGİSAYAR EGZERSİZİ 30 DAKİKA BİLGİSAYAR EGZERSİZİ 30 DAKİKA BİLGİSAYAR EGZERSİZİ

YAPILACAK,YAPILACAK,YAPILACAK,YAPILACAK,

---- 30 DAKİKA EĞİTİM DÖKÜMANLARI 30 DAKİKA EĞİTİM DÖKÜMANLARI 30 DAKİKA EĞİTİM DÖKÜMANLARI 30 DAKİKA EĞİTİM DÖKÜMANLARI OKUNACAK VE TEKRAR EDİLECEK,OKUNACAK VE TEKRAR EDİLECEK,OKUNACAK VE TEKRAR EDİLECEK,OKUNACAK VE TEKRAR EDİLECEK,

---- 30 DAKİKA ÖĞRENCİ KENDİ SEÇTİĞİ BİR 30 DAKİKA ÖĞRENCİ KENDİ SEÇTİĞİ BİR 30 DAKİKA ÖĞRENCİ KENDİ SEÇTİĞİ BİR 30 DAKİKA ÖĞRENCİ KENDİ SEÇTİĞİ BİR

KİTABI OKUYACAK.KİTABI OKUYACAK.KİTABI OKUYACAK.KİTABI OKUYACAK.

Page 5: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

5

HIZLI OKUMA’NIN TARİHİ

İkinci Dünya Savaşı sırasında Luftwafe (Alman Hava Kuvvetlerinin) uçakları Londra'yı

gece-gündüz bombalıyorlardı. İngiltere göklerinde İngiliz ve Alman uçakları savaşır,

birbirlerine girerlerdi. Londra civarında kulelerde gözcüler, yaklaşan uçakların

amblemlerini görüp, dost mu düşman mı anlamaya çalışırlardı. Düşman işaretlerini

görür görmez de alarm düğmesine basarlar, halkın vaktinde sığınağa koşmasını

sağlarlardı.

Benzer şekilde, İngiliz pilotlarının da yaklaşan uçağın amblemini çok çabuk

farketmeleri hayati derecede önem taşımaktaydı. Ne var ki, çok kere gözcüler ve

pilotlar uçak amblemlerini seçmede geç kalıyorlar; ve bombalar düşmeye başlıyordu.

Bunu önlemek için İngilizler, Ohio Üniversitesinden Dr. Renshaw'un buluşlarıyla,

şimdi ‘takistoskop’ dediğimiz aleti geliştirdiler.

Göz hızını geliştiren basit bir mekanizmaya sahip bu alet, muhtemelen birçok İngilizin

hayatını kurtarmıştır. Merceği saniyenin 25’te, 50’de ve 100’de biri hızla açılıp

kapanan bu araçla, pilot ve gözcüler yetiştirildi.

İngiliz ve Alman uçaklarının oldukça büyük resimlerini göstererek başlanan

çalışmada, resimler gitgide küçültüldü; resmin belirip kaybolma süresi gitgide

kısaltıldı. Bu çalışma sonucu, katılanların algılama hızları şaşırtıcı seviyelerde

yükseldi. Böylelikle bombardıman uçakları çok daha erkenden teşhis ediliyor, haliyle

pilotların reaksiyon hızları artıyor, gözcüler halka daha çabuk haber verebiliyordu.

Amerika'da eğitimciler bunu duyunca, aracı, kelime seçmeyi hızlandırmada denediler

ve böylelikle ‘Hızlı Okuma’ doğdu. Gözün, vücudun herhangi bir diğer organı gibi,

egzersiz gördükçe daha ‘etkili’ olmaya başladığını ispat ettiler. Böylelikle ‘tembel göz’

daha atik davranmaya ve gördüğü şekli (resmi, amblemi, sayıyı, yazıyı) daha hızlı

olarak beyne (asıl görme fonksiyonunu gerçekleştiren merkeze) yollamaya alıştı.

Ellili yıllarda, Amerika'da bu konuda kurslar düzenlenmeye başladı. Belirli bir kabul

süresinin ardından da okullar Hızlı Okuma’yı benimsemiştir. ABD’de 1960’lı yıllarda,

Columbia Üniversitesi’nde Hızlı Okuma kursları açıldı. �u an Amerika’da,

ilköğretimden üniversiteye kadar her seviyede ‘Speed Reading’ dersleri verilmekte ve

öğrenciler bu teknik üzerine dersler almaktalar.

Page 6: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

6

Bambaşka yönden bir buluş da, Hızlı Okuma’ya yeni bir boyut daha kattı.

Sinema ilk çıktığında perde küçücüktü ve çekimler o küçük alana sığacak

şekilde yapılırdı. Çünkü gözün, başı çevirmeden ancak bu kadar bir alanı

görebileceği sanılırdı. 1950'lerde, psikologların ‘algılama eşiği’ [treshold of

perception] deneylerinde gösterdikleri ‘göz ucuyla da görme’ [peripheral

vision] gerçeğini Hollywood kaptı ve perdeyi bugünkü büyüklüğüne çıkardı.

Bütün bunlar gösterdi ki göz, başı sağa-sola çevirmeden de çok geniş bir alanı

görebilmekte (gelecek sefer sinemaya gittiğinizde dikkat edin; o kocaman

perdede filmi seyrederken başınızı sağa sola çeviriyor musunuz, yoksa

perdenin orta bir yerine bakıp tamamını görebiliyor musunuz?).

Bu buluşu da Hızlı Okuma’ya uyguladılar ve tek tek kelimelere bakma yerine, satırın

daha geniş bir bölümünü görmenin, yani 2-3 hatta 4 kelimeyi birden görmenin pekala

mümkün olabileceğini ispat ettiler. Böylece Hızlı Okuma en etkili biçimini aldı.

Özetle, Hızlı Okuma bu iki temele dayanır:

1) Göz, egzersizlerle, gitgide daha hızlı görmeyi öğrenebilir; tıpkı ağırlık çalışmakla

kol kaslarının gelişmesi gibi.

2) Beyin, gene egzersizlerle geniş kelime gruplarını bir bakışta görmeyi öğrenebilir.

HIZLI OKUMA USTALARI

Hızlı okuma Alanındaki �öhretler

Hızlı okuyan şöhretler kulubündeki ünlüler, siyaset, bilim ve felsefe alanındaki önde

gelenlerin okudukları gibi okurlar. Bu da hızlı okumanın anlama, hatırlama ve okunan materyalleri kullanma kabiliyetleriyle birleştirildiğinde başarıya ulaşmada ne kadar

önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

John Stuart Mili

Tüm zamanların en büyük 90. dahisi olarak gösterilen pragmatist ingiliz filozof John Stuart Mill’in kitap okurken tüm sayfayı 'bir bakışta yuttuğu' söylenir.

Mill’in durumu motivasyonun ve teşviğin önemini gösteriyor. Gençlik yıllarında kolej profesörü olan babası genç oğluna bir kitap verir ve ondan kısa bir süre için diğer

odaya gitmesini, kitabı okumasını ve ne öğrendiğini gelip kendisiyle tartışmasını ister.

Delikanlının konsantre olması ve verilen materyali hızla okuması için üzerinde kurulan bu olumlu ve yüksek baskı çok hızlı bir okuyucu olmasını teşvik etmiştir.

Page 7: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

7

Kendi motivasyonunuzu ve becerinizi artırmanın iyi bir yolu da, John Stuart Mill’in

babasının yaptırdığı alıştırmayı kendinize uygulamaktır. Okuduğunuzdan neler öğrendiğinizi bir arkadaşınıza anlatabilirsiniz.

Başkan Franklin D. Roosevelt

Franklin D. Roosevelt en hızlı ve doymak bilmez bir okuyucu liderdir. Bir paragrafı bir bakışta, bir kitabı bir oturuşta bitirdiği söylenir.

Başlangıçta ortalama okuma hızıyla okuyan başkan daha sonra bunu geliştirmiştir, ilk

başta okuma aralığım geliştirmeye çalışmış, dört kelimede bir duraklayarak okuyabiliyorken daha sonra bunu altıya ve hatta sekize çıkarmıştır.

Roosevelt daha sonra, küçük paragrafları yalnızca göz hareketleriyle okuyarak, iki satırı bir anda okumaya ve sayfayı zikzak yaparak okumaya çalışmıştır. Yöntemi bugünkü hızlı okuma konusunda önde gelenlerin yöntemleriyle tıpa tıp aynı idi.

Profesör C. Lowell Lees

Profesör Lees 1950'lerde Utah Üniversitesinde Konuşma Bölümü Başkanıydı.

Profesör, kendisi farkında olmasa bile onun hızlı okuma becerisi bu alanda önemli ilerlemelere neden olmuştur. Evelyn Wood isimli genç bir öğrencisi profesöre 80

sayfalık bir dönem ödevi getirmiş. Profesörün boş zamanlarında okuyup değerlendireceğini düşünen öğrenci profesörün 10 dakika sonra ödevi değerlendirip iade etmesine hayret etmiştir. Daha sonra Dinamik Okuma Hareketinin öncülerinden olan Evelyn, Profesör Lees'in ödevi gerçekten olduğunu belirtmiştir. Çünkü, profesör yalnızca Evelyn'in yazdığı herşeyi hatırlatmakla kalmamış, aynı zamanda tüm eksik

noktaları da söyleyebilmiştir!

Her sayfada 200-250 kelimenin olduğu varsayılırsa. Profesör Lees'in dakikada 2500 kelime okuyabildiği ortaya çıkmaktadır.

Bundan esinlenen Evelyn Wood bu alanda daha kapsamlı araştırmalar yapmış ve

daha sonra Utah Üniversitesinde okuma dersleri vermeye başlamış ve kendi Dinamik Okuma Enstitüsünü kurmuştur.

Başkan J.F. Kennedy

Başkan J. F. Kennedy belki de hızlı okuyucuların en ünlüsüdür, çünkü, kendisi

kampanyalarında zekasını ve zihinsel kapasitesini sürekli vurgulamıştır. Normal bir okuyucu olduğunu, dakikada 284 kelime okuyabildiğini ve bunun için hızını okuma

üzerinde çalıştığını biliyoruz.

Dakikada 1000 kelime okuyabilene kadar çok sıkı çalıştığı bilinmektedir. Başkan her

Page 8: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

8

gün okumak zorunda kaldığı çok çeşitli belgelerden dolayı değişik okuma hızı rakamları geliştirmiştir.

Sean Adam

�u anda dünya hızlı okuma rekorunu elinde bulunduran Sean Adam, diğer birçok kişi gibi, ortalama bir okuyucu olarak başlamıştır. Sean çocukken ciddi görme problemi

yaşamış ve uzunca bir süre bu sorunuyla uğraşmıştır.

Gözündeki sorunları hallettikten sonra, Sean, 1982'de okuma hızım artırmak için çalışmaya başlamıştır. �u anda dakikada 3850 kelimeyle dünya rekorunu elinde tutmaktadır. Kurucusu olduğu Avrupa Aipha Learning Enstitüsü'nden gelen son

haberlere göre, tüm rakiplerine meydan okumakta ve dakikada 4550 kelime okuyabilecek kadar kendisini geliştirmiştir.

Yanda North

Dünyada şu anda üçüncü olan Vanda North, hızlı okumayla Uluslararası

Hızlandırılmış Öğrenme Organizasyonu başkanı iken ilgilenmeye başlamıştır. Böyle bir organizasyonun başkanının okuma hızını artırmaktan daha iyi yapacağı bir şey

olabilir mi?

Yanda çalışırken Hızlı Okuma Kitaplarında anlatılan tüm teknikleri uyguladı. Çok kısa bir süre içerisinde dakikada 3000 kelimeyi rahatlıkla okumaya başlamıştı. Yanda,

yıllarca 'normal', doğal ve değiştirilemez sandığı bir hızda okumuştu. Hızını artırabileceğini öğrendiği zaman aşırı heyecanlanmıştı. Tekrar okuma ve gerilemeyi azaltarak, göz hareketlerini hızlandırarak ve her bir duraklamada algılanan kelime

sayısını artırarak işe başlamıştır.

Yedi dakika sonra okuma hızını dakikada 200'den 400'e çıkarmıştır. Performansına şaşıran Yanda mutlulukla karışık derin bir öfke duymuştur. Çünkü, 21 yıl boyunca şu ana kadar okuduğu kitap sayısının iki katını okuyabilir ya da yine aynı miktarda kitap

okuyup artan bir yılını arkadaşlarıyla geçirebilir, seyahat edebilir ve daha çok eğlenebilirdi.

Beklenenin aksine Yanda, bir materyali kontrol etmek için okuduğunda ortalama bir okuyucunun beş on katı daha hızlı ve iyi kontrol edebiliyordu. Yüksek hızla okuma

tekniklerim uygulayın ve Yanda'yı yakalayabiliyorsanız yakalayın...

İKİ FANTASTİK HIZLI OKUMA ÖYKÜSÜ

Antonio di Marco Magliabechi

Antonio di Marco Magiiabechi, Spinoza'nın, Cristopher Wren'in, Sir İsaac Newton'ın ve Leibniz'in çağdaşıdır. Antonio, 29 Ekim 1633 günü Leonardo da Vinci’nin

memleketi Floransa'da doğmuştur. Ailesinin fakirliği nedeniyle resmi bir eğitim alamayan Antonio bir meyve satıcısının yanında çıraklık yaptı. Magliabechi dükkanda

Page 9: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

9

meyve sebze kasalarının üzerindeki gazeteleri ve mecmuaları okumaya çalışırdı.

Dükkanın düzenli müşterilerinden birisi bir kitap satıcısıydı. Adam Antonio'nun garip şekilleri ve resimleri okuma çabasını fark etti. Kitap satıcısı onu kendi dükkanına

götürdü. Magliabechi, kitabevinde gördüğü tüm kitapları hemen tanıyor ve hatırlayabiliyordu. Kitapçının da yardımıyla, Magliabechi düzgün bir şekilde okumayı

öğrendi. Okuma yeteneğini kendi olağanüstü teknikleriyle birleştiren Magliabechi okuduğu her şeyi hatırlayabiliyordu (noktalama dahil).

Septik bir yazar hızlı okuma ve ezberlemede ünü gittikçe artan bu gence bir test yapmaya karar verir ve Magliabechi’ye daha önce hiç görmediği bir metin verip

ondan okumasını rica eder. Magiiabechi metni müthiş bir hızla okur ve hemen geri verir ve tamamını okuduğunu söyler. Birkaç gün sonra yazar metni kaybettiğini söyleyerek birazını hatırlatması için Maghabechi'den yardım ister. Yazar, genç

adamın tüm kitabın aynısını yazdığını, tüm cümle, kelimeleri ve noktalama işaretlerini aynen orijinalinde olduğu çıkarıp kendisine verdiğini görünce şaşkınlığını ve

hayranlığını gizleyemez.

Zaman geçtikçe Magliabechi çok büyük sayıda kitabı çok büyük bir hızla okumaya başlar. Sorumda Magliabechi okuma ve özümseme hızıyla herkes tarafından bilinen

birisi haline gelir. Kendisine sorulan soruları okuduğu kitapları otomatik olarak hatırlayarak ve aynen alıntı yaparak cevaplamaktadır.

�öhreti gittikçe yayılan Magliabechi sonunda Toskana Dükü'nün kişisel

kütüphanesinde çalışmaya başlar. Magliabechi kütüphanedeki tüm kitapları okuyabilmek için okuma hızını daha da artırmaya karar verir ve insanüstü bir çabayla okumaya başlar. Onu okurken izleyen çağdaşları Magliabechi'nin bir çırpıda sayfanın

sonuna geldiğini ve okuduğunu tam anlamıyla anladığını bildiriyorlar. Magliabechi tüm kütüphaneyi okuyan ve hatırlayabilen bir kişi olarak da ün yapmıştır!

Çoğu dahi gibi Magliabechi de yaşlanıncaya kadar kabiliyetlerini daha da geliştirmeye çalıştı. Daha çok okuyup ezberledikçe daha hızlı okuyup hatırlamaya başlamıştı. Son

yıllarında etrafı ciltlerle sarılı bir yatakta yatıp her cildi yarım saate yakın bir sürede bitirip uykuya dalıncaya kadar ezberliyordu. Bu 1714 yılında 81 yaşında ölümüne

kadar sürdü.

Eğer Magliabechi'nin beyin/göz sistemi böyle inanılmaz bir okuma ve ezberleme kabiliyetine sahipse onunla kıyasla bizler neden cahil ve emekleme halinde

kalıyoruz? Bu sorunun yanıtı yalnızca temel yetenek yoksunluğu değil kendimizi yavaş olana alıştırmamızdır. Başka bir deyişle biz, hızlı okuma yeteneğimizi ve anlayışımızı yok eden inanç sistemlerini ve okuma yöntemlerini benimsemişiz.

Eugenia Alexeyenko

Sınavları Nasıl Geçeriz adlı kitabında, Dünya Ezberleme �ampiyonu ve Büyük Ezber

Ustası Dominic O'Brien, 350 yıl önce yaşayan Magliabechi'ye benzer inanılmaz başarıları olan Eugenia'nın hikayesini anlatır.

Page 10: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

10

Moskova Bilim Akademisindeki eski bir araştırmacıya göre "bu inanılmaz kız parmaklarının sayfaları çevirmesinden çok daha hızlı okuyabiliyordu - ve sayfayı

çevirmekten dolayı hızı kesilmese dakikada 416,250 kelime okuyabilecekti".

Kiev Beyin Geliştirme Merkezi'nde bilim adamlarının panelinde 18 yaşındaki Eugenia'ya bir test yapıldı. Eugenia'nın test materyallerini daha önce okumadığından

emindiler çünkü Eugenia boş bir odada yalnız başına tutulurken, siyasi ve edebi dergiler, o günkü gazete ve dergi standlarından getirilmişti.

Bilim adamları işi daha da zorlaştırmak için Almanya'da yeni basılmış ve Eugenia'nın

tek bildiği dil olan Rusça'ya çevrilmiş anlaşılması güç eski kitaplar getirtmişlerdi.

Eugenia tek basma tutulup eğlendirilirken, sınavı yapanlar test materyallerini birkaç kez okudular ve gerekli notları aldılar. Sonra ne kadar hızlı okuduğunu görmek için

Eugenia'ya iki sayfa verdiler.

Sonuç, Dr. Lees'nin Evelyn Wood'u ve Antonio Magliabechi'nin çağdaşlarını şaşırtması kadar şaşırtıcıydı. Eugenia saniyenin beşte biri kadar bir zamanda -

gözünü açıp kapayıncaya kadar - 1390 kelime okumuştu. Eugenia'ya birkaç dergi ve roman da verildi. Eugenia hiç gayret sarfetmeden hepsini okudu.

Sınavı yapanlardan birisi " Eugenia'yı ayrıntılı bir sınava tabi tuttuk. Normal bir gencin

anlamayacağı teknik konuları dahi mükemmel şekilde anladığına şahit olduk."

15 yaşına kadar genç kızın bu eşsiz yeteneğini bilen yoktu. 15 yaşındayken babası Nikolai, Eugenia'ya uzun bir gazete makalesi verdi. Eugenia iki saniye sonra geri verip ilginç bulduğunu söyleyince babası kızının şaka yaptığını düşünmüştü. Ama

makalenin içeriği hakkında soru sorunca verdiği cevapların hepsinin doğru olduğunu gördü.

Eugenia "Sırrımın ne olduğunu ben de bilmiyorum ama sayfalar birden aklıma giriyor ve ben metnin kendisinden çok 'anlamını' hatırlıyorum. Beynimde açıklayamadığım bir çeşit analiz gerçekleşiyor. Ama kafamda sanki koca bir kütüphane varmış gibi

hissediyorum!" diyor.

Page 11: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

11

HIZLI OKUMA Hızlı okuma, dakikada okunan sözcük sayısını, metni anlama yüzdesine paralel olarak, arttırmayı hedefleyen egzersizlerle mümkündür ve okuma etkinliğinden alınan zevki azaltmayıp yükselten, üstelik, doğru ve etkin kullanıldığında, kişinin daha kısa zamanda daha çok eser okumasına olanak tanıyan bir tekniktir. Okuma işinin eyleme dayalı, fiziksel yanını güçlendirmeye yönelik bu teknik sayesinde, daha etkin ve güçlü bir bellek kullanımının yanı sıra daha doğru ve etkin okuma yolunda da büyük bir adım atılmış olacaktır. Böylece hızla ilerleyen zaman ve çağ karşısında kazananlar, hızlı ve doğru okuyan kişiler olacaktır. Okuma, “Sözcüklerin, duyu organları yoluyla algılanıp anlamlandırılması, kavranması ve yorumlanmasına dayanan zihinsel bir etkinliktir. Okumayı uzmanlar, yazılı bir metni gözle izleyip anlamını kavramak, gerekirse seslendirmek olarak tanımlamaktadır.”

Hızlı okuma, adından da anlaşılacağı gibi, normalden daha kısa süre içinde daha çok şey okuyabilmek amacıyla yapılan bir okuma çeşididir. Bu yönüyle hızlı okuma, kendisinden bahsedildiği zaman dinleyenlerde daima tereddütlere yol açmakta ve tebessüm uyandırmaktadır. Buna "Bir metni normalden daha hızlı okumaya çalışırsak okuduğumuzu anlamakta güçlük çekeriz." endişesi sebep olmaktadır. Bu konudaki bir başka yanlışlık hızlı okumanın alelusul anlamadan yapılan bir okuma şekli olduğunu sanmaktır. Halbuki hızlı okuma bunların tamamen aksine, dikkatin ve anlama gücünün çok yüksek olduğu, zihnin son derece elâstik bulunduğu büyük disiplin isteyen son derece yorucu bir okuma şeklidir. Örnek olarak okuma hızını bir misline çıkaran bir okuyucunun anlama derecesine % l2'lik bir artış olduğu görülmüştür. Bir an için kendimizi bir otomobilin direksiyonunda farzedin. Saatte 30 km'lik bir hızla giderken, otonuzu kullanmada çok büyük bir dikkat harcamanız gerekmez. Rahatça çevrenizle ilgilenebilir, yanınızdaki kişiyle konuşabilirsiniz. Bir de otomobili 150 km, hatta daha yüksek bir hızla kullandığınızı düşünün. . Dikkatinizin çok daha yoğun olması gerekir. Bu durumda yorgunluğunuz elbette daha fazla olur.

Öğrencilerin, okuma hızının düşük olmasına bağlayabileceğimiz başlıca sorunlarını şöyle sıralamak mümkündür:

1. Sınavlarda zamanı yetiştirememek, 2. Sınavda, soruları anlamakta güçlük çekmek, 3. Ders çalışırken ve kitap okurken, okuduğunu anlamakta güçlük çekmek, 4. Okurken çabuk sıkılmak ve dikkat dağılması, 5. Ana fikri bulmakta güçlük çekmek (özellikle paragraf sorularında) 6. Boş zamanların, ders çalışmaya yetmemesi.

Page 12: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

12

HIZLI OKUMANIN FAYDALARI Öğrencisiniz !

Yığınla ders notları, yardımcı, kitaplar arasında boğuluyorsunuz. Çalışma saati içerisinde kitap okumayı bitiremediğiniz gibi sosyal ağırlklı sınavlarınıza da sorumlu olduğunuz kitapları ve kaynakları da bitirmeden giriyorsunuz. Çok kısa zaman içerisinde yüzlerce, hatta binlerce sayfayı okumak ve çok iyi anlamak durumundasınız. O halde derslerinize en iyi şekilde hazırlanabilmeniz, sınavlarınızdan daha iyi neticeler elde edebilmeniz için çok hızlı okumayı muhakkak öğrenmeniz gerekir.

Üniversite adayısınız !

En az onbir yılda öğrendikleriniz iki ya da üç saatte geri isteniyor. Bu üç saatin saniyeleri o kadar kıymetli ki. Vaktin yıllara bedel olduğu bir anı yaşayacaksınız. Öyleyse bu anı çok iyi değerlendirmeniz gerekecektir.

Üniversite sınavında her soruya ortalama olarak 45-50 saniye zaman ayırmanız gerekmektedir. Yavaş okuyan birisi, bir soruyu okumak için, ortalama olarak 10-12 saniye zaman harcamaktadır. Hızlı okumayı öğrenen aday, bir soruyu ortalama olarak üç saniyede okur. Böylelikle soru başına 9 saniye tasarruf etmiş olur. Bu size ilk bakışta çok az bir zamanmış gibi gelebilir. Ancak toplam 210 sorunun bulunduğu bir sınavda 1890 saniye; yani 21,5 dakikalık bir zaman tasarruf etmiş olursunuz. Demek ki siz, sınavda çok hızlı okumayı öğrenmiş olmanız halinde, rakiplerinizden 21,5 dakika daha fazla soru çözmeye zaman ayırabilirsiniz; başlangıçta avantajlı olursunuz.

Çok hızlı okuma tekniklerini öğrenmek böylelikle zaman içinde zaman kazandırır.

Kolejlere, parasız yatılı okullara, Anadolu liselerine, Fen liselerine hazırlanan ilköğretim mezunusunuz!

Sizler, üniversite adayları gibi niçin çok hızlı okumanın faydalarından istifade etmeyesiniz?

Yöneticisiniz !

Her önünüze gelen binlerce evrakı kısa zamanda okumak değerlendirmek zorundasınız.Sizin okuma ve değerlendirme hızınız diğer birimlerin çalışma düzeyini belirleyecek. Öyleyse çok hızlı okuma sizin için de acil bir ihtiyaçtır.

Okumayı seven birisiniz !

Page 13: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

13

Ancak yoğun iş trafiğinde okumaya zaman ayıramıyorsunuz. Okumak için ayırdığınız 10-15 dakikada topu topu 20-25 sayfa okuyorsunuz. Elinize aldığınız bir kitap bazen haftalarca çantanızda, masanızın üstünde duruyor ama bir türlü onu bitiremiyorsunuz. Sizlere tavsite ediyoruz: Çok hızlı okumayı öğrenin. Artık siz bir dakikada en azından 5-6 sayfa okuyacaksınız. Böylece okuma alışkanlığınızı kaybetmeyecek, okumaktan zevk almaya devam edeceksiniz.

Gözleriniz daha az yorulur !

Hızlı okuyan bir göz, orta bir sayfada, ortalama olarak 50-60 duruş yapar; yani 50-60 kelimenin üzerinde durarak bunları resmeder ve bunları beyine gönderir. Halbuki yavaş okuyan bir gözün aynı sayfa üzerinde ki duruş sayısı; 200-250 kadardır. Demek ki hızlı okuyan bir göz daha az hareketle daha çok iş yapar. Daha az yorulur.

Okumaktan zevk alacaksınız !

Yavaş okuyan kimse okumaktan zevk almaz ya da çok az zevk alır. O, bitmek bilmeyen sayfalar arasında dinlenebilmek için sürekli olarak yeni konu başlıkları arar. Halbuki hızlı okuyan biri kitabın sayfa numaralarını kontrol etme gereği duymaz. Çünkü kitabı daha iyi anlayarak okumak ve bitirmenin zor bir hadise olmadığını bilir.

Görme ve okuma ritmine sahip olacaksınız !

Hızlı okuyan bir göz ritme sahiptir. Yavaş okuyan bir gözün ise sağa ve sola kayması mümkündür. Dolayısı ile dikkat dağılır, zihinsel faaliyet başka alanlara yoğunlaşır. Ritmik göz, bu olumsuzluklara meydan vermez.

NASIL HIZLI OKUNUR? Hızlı okumanın temelini ÇABUKLUK, KAVRAMA ve BELLEK arasında sağlam bir bağ kurmak teşkil eder. Çalışmalar sırasında bu prensip akıldan çıkarılmamalıdır. Hızlı okumada herhangi bir çalışmaya başlamadan önce, hali hazırdaki okuma hızımızı, kavrama ve bellek gücümüzü belirlemek gerekir.

OKUMA HIZI NASIL ÖLÇÜLÜR? Günümüzde okuma hızını ölçmek için kullanılan en kolay yöntem bilgisayar programlarıdır. Okuma hızının belirlenmesinde değişik uygulamalar vardır. Bunlar arasında en sağlıklısı, belli bir zaman dilimi içinde okunan işaret sayısına dayalı olanıdır. Bu yöntemle okunan metinde rakam, harf ve noktalama işareti olarak kaç işaret bulunduğu belirlenir. Zamana bölerek dakikada okunan işaret sayısı elde edilir. Daha kolay olan ve bu yüzden daha yaygın olarak kullanılan bir diğer yol, dakikada okunan kelime sayısının belirlenmesidir. Ancak bu takdirde okuma hızının

Page 14: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

14

belirlenmesinde okunan metne göre küçük farklılıklar olabilir. Kimi metinlerde kelimeler hep kısadır. Kimilerinde ise, sekizer, onar harfli kelimeler çoğunluktadır. Bu durumda kısa kelimelerden oluşan metinde okuma hızımız, gerçekte olduğundan daha yüksek, ötekinde tersine daha alçak görünür.

ANLAMA SEVİYESİ (KAVRAMA ve BELLEK) NASIL ÖLÇÜLÜR?

Her metinle ilgili olarak, daha önceden en az 10 soru belirlenir ve bunlara dayalı bir test hazırlanır. Çoktan seçmeli veya doğru/yanlış testleri bu konuda uygundur. Bu işlem öğretmen veya metni okuyacak kişi dışında biri tarafından yapılmalıdır. Gerçek sonucu almak için gerek okuma hızının ölçülmesinde, gerek anlama seviyesinin ölçülmesinde kullanılacak metin, okuyucunun ilk defa karşılaştığı bir metin olmalıdır. Daha önce okuduğumuz metinler bizi yanıltır. Okuma hızını belirlemek için yapılan okumadan hemen sonra, metinle ilgili test cevaplandırılmalıdır. Cevap anahtarına göre, yüzde olarak belirlenen doğru cevap oranı, aynı zamanda anlama seviyesini gösteren orandır. Soruların o % 70'ine doğru cevap veren bir okuyucunun anlama seviyesi 70'dir. HIZLI OKUMA İÇİN NASIL BİR ORTAM HAZIRLANMALIDIR? Okunan şeyden daha iyi yararlanabilmek için, fikri durumumuzu ve çevre şartlarını da dikkate almak gerekir. Çevreyi hızlı okumaya uygun hale getirmek için şu kuralları öğütlüyoruz: a. DURGUN VE SESSİZ BİR ORTAMDA OKUYUNUZ. Mümkün olduğu kadar sessiz ve hareketsiz bir ortamda okumak, dikkati dağıtmamak açısından çok önemlidir. Bu, aynı zamanda uzun süre okuyabilme gücüde verir. b. RAHATÇA OTURUNUZ. Aşırılığa kaçmadan rahatınıza bakınız. Hızlı okumaya şiddetle ihtiyaç duyulan zamanlarda, beyin dinamizminin bedenen de diri bir destekle güçlendirilmesi gerekir. Bu bakımdan çok fazla gevşemek, yatar gibi bir vaziyet almak hızlı okumak için olumsuz bir ortam oluşturur. Eğer okuma sırasında sık sık bir şeyler not etmek gerekiyorsa, bir masanın önünde oturmak daha uygundur. c. UYGUN BİR AYDINLATMA SAĞLAYINIZ. Aydınlatma iki türlü yapılabilir. Bütün mekanın aydınlatılmasını sağlayan bir ışık kaynağı kullanılabileceği gibi, yalnız okuma alanının aydınlatılmasıyla yetinilebilir. Bütün bir odayı aydınlatmak yerine, yalnız okunan yüzeyi aydınlatmak hızlı okuma çalışmaları için çok daha uygundur. İdeal bir aydınlatma için ölçü şudur : (1) Işık kaynağı sol omuzumuzun arkasında olmalıdır. (2) Işık demeti doğrudan doğruya okunan yüzey üzerine düşmelidir. (3) Gözümüze doğrudan yönelmiş başka bir ışık kaynağı bulunmamalıdır. (4) lx2 metrekarelik bir çalışma masasını aydınlatan ışık kaynağı 40W gücünde olmalıdır. (5) Koltukta yapılan okumalarda ışık demeti sol omuzun hemen arkasında gelecek

Page 15: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

15

şekilde 25W olmalıdır. d.GÖZLERİNİZE ÖZEN GÖSTERİNİZ. �imdi birazda okumak için en fazla yüklendiğimiz organımızın, gözlerimizin korunmasından; iyi okuyabilmek için bu organımıza göstermemiz gereken ihtimamdan söz edelim. Gözlerinizin yorulmaması ve bakımı için şu öğütlerimize mutlaka uyunuz: ( 1) Mümkün olduğu kadar gün ışığında okuyunuz. (2) Flouresan ampullerle aydınlatılan yerlerde uzun süre okumaktan kaçınınız. (3) Yetersiz ışık altında veya fazla aydınlatılmış bir yerde okumayınız. (4) Gözünüze doğrudan ışık gelen bir ortamda okumayınız. (5) Çok küçük harflerle yazılmış metinleri uzun süre okumayınız. (6) Büyüteç veya benzeri aletlerle uzun süre okumayınız. (7) Okuduğunuz yüzeyi gözlerinizden 30 cm kadar uzakta tutunuz. Daha yakında veya uzakta tutmak ihtiyacı duyuyorsanız, bir doktora görününüz. (8) Doktor tarafından verilmiş bir gözlüğünüz varsa, bunu okuma sırasında mutlaka kullanınız. (9) Gözleriniz yorulunca okumaya bir süre ara veriniz. Göz yuvarlaklarında ağrılar duyuyorsanız; şakaklarınızı, alnınızı ve elmacık kemiklenizin üzerini hafifçe ovunuz. Böylece gözlerinizi çevreleyen kaslara masaj yapmış olursunuz. [10) Gözlerinizi dinlendirebilmeniz için bir başka yöntem daha vardır. Biz buna "Palming" veya "Avuç içi ile dokunma" diyoruz. Avuç içlerini göz yuvarlaklarına fazla bastırmadan, fakat tam karartma sağlayacak şekilde gözlerinizin üstüne koyunuz. Avuç içlerinizin ısısı gözlerinize bir gevşeme duygusu verecektir. Bu işleme başladığınızda, karanlığın içinde gözlerinizin önünde ışık pırıltılarının geçtiğini göreceksiniz, bu pırıltıların kaybolmasını bekleyiniz. Pırıltılar kaybolduktan ve 10 saniye kadar bekledikten sonra gözlerinizi açınız ve okumaya devam ediniz.

HIZLI OKUMANIN ALTIN KURALLARI

a. OKURKEN SES ÇIKARMAYINIZ : Yalnız gözlerle yapılan bir okuma ile sesli okuma arasında hız bakımından büyük fark vardır. Kendi tecrübelerimizle de seslendirmeden yapılan bir okumanın daha hızlı olduğunu biliriz. Bu özellik, bizim dayanak noktalarımızdan birini oluşturacaktır. Bir çok kişi sessiz okuduğunu sandığı bir sırada bile, aslında sesli okuduğunun farkında değildir. Okurken ya dudaklarını kımıldatır ya da hafifçe ses çıkartır. Okurken dudaklarımızın oynaması bir yana, gırtlağımızın oynaması bile yalnız gözlerimizle okumadığımızı gösterir. Böyle bir okuyuş bizi çok yavaşlatır. Öncelikle, böyle bir alışkanlığımız varsa, bundan kurtulmalıyız. b. KELİMELERİ ZİHNİNİZDEN TEKRAR ETMEYİNİZ : Yine hemen hemen hepimiz, sessiz okurken, okuduğumuz her kelimeyi zihnimizde tekrarlanz. Buda okumayı yavaşlatır. Gözümüzün gördükleri sinirler tarafından beyne iletilir ve idrak edilir. Bizim bunları tekrar zihnimizden geçirmemiz boş bir çabadır. Nitekim gördüğümüz manzaraları, insanları, eşyaları zihnimizde tekrar etmeden idrak ederiz. Hiç bir insanın gördüğü bir ağaç için "Bu gördüğüm bir ağaçtır." tarzında bir tekrara ihtiyacı yoktur. Ancak, bu, çok zor unutabileceğimiz kötü bir alışkanlıktır. Bundan

Page 16: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

16

kurtulma çok çalışmayı gerektirir. Bu kötü alışkanlığı yenebilecek olanlar olağanüstü bir okuma hızına ulaşırlar. c. HARF HARF, HECE HECE OKUMAK : Bizi yavaşlatan frenlerden biri de, okuduklanmızı ayrıntılarıyla daha iyi kavrayabilmek endişesiyle harfi harfine heceleyerek okumaktır. Halbuki kelimeler içindeki harflerle birlikte bir bütün olarak algılanmalıdır. "Masa" kelimesi, bir bakıma stilize edilmiş bir masa resmidir. Masa resmini gördüğümüzde nasıl bir bütün olarak algılıyorsak, masa kelimesinide öyle algılamamız gerekir. Bu, biraz da okumayla ilgilidir. Bir kelime ile daha önceleri ne kadar çok karşılaşmışsak, onu bir görüşte, bir bütün olarak algılama şansımızda o kadar artar. d. METNİ ELİMİZLE VEYA KALEMLE TAKİP ETMEYİNİZ : Okumayı yavaşlatan bir başka kötü alışkanlık da metni okurken parmak veya kalemle satırların altını taramaktır. Bu kötü alışkanlıktan derhal vazgeçmeliyiz. e. OKURKEN ASLA GERİ DÖNMEYİNİZ : Dikkate almanız gereken kötü alışkanlıkların sonuncusu geri dönüşlerdir. Çoğumuz bir metni okurken anlamadığımız bir kelimeyle karşılaştığımızda, veya bir kelimeyi anlamakta güçlük çekince derhal başa döner, en son okuduğumuz cümleyi baştan alırız. Bu da okumayı son derece yavaşlatan sebeplerden biridir. Bu kötü alışkanlığıda unutmamız gerekiyor. Ne olursa olsun, geri dönmeyeceğiz. Bırakın metin iyi anlaşılmasın hızlı okuma çalışmalarının başlangıcında hızlılık geliştirmek esastır. Anlama, daha sonra kendiliğinden gelecektir. Bu bakımdan başlangıçta anlama konusunda fedakarlıkta bulunabiIiriz. Okumadaki kötü alışkanlıklarımızı bırakmak, zannedildiği kadar kolay değildir. Öncellikle belli bir yaşa gelmiş insanlar için bu işin zorluğu artar. İlkokul sıralarından başlanarak kazanılmış ve uzun yıllar boyunca kemikleşmiş kötü alışkanlıklar bir çırpıda terk edilemez. Tek çare, ısrarlı çalışmalarla bu kötü alışkanlıkların yerini alacak iyi alışkanlıkların geliştirilmesidir. Yılmamak, kolay başarılar beklememek gerekiyor. Önemli olan belli bir metni kısa bir sürede okumak değildir. Hızlı okumak, bizim normal okuma alışkanlığımız haline gelmelidir. Bu sağlanmadıkça tam başarı elde edilemez. İnsan kısa bir süre uğraşarak bir metni hızlı okuyabilir. Özel bir çaba sarfetmeden, uzun süre hızlı okuyabilmek gerekir. Buda ancak hızlı okumanın bizim normal okuma alışkanlığımız haline getirilmesiyle mümkündür. �imdi, yenmemiz gereken kötü alışkanIıklarımızı topluca bir kez daha gözden geçirelim :

a. SESLİ OKUMAK b. OKUDUĞUMUZ HER KELİMEYİ ZİHNİMİZDEN TEKRARLAMAK c. HARF HARF, HECE HECE OKUMAK d. METNİ, SATIRLARI PARMAK VEYA KALEMLE TAKİP ETMEK e. OKURKEN GERİYE DÖNMEK

Page 17: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

17

OKUMA SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI

ADI

NEDENLERİ

TÜRLERİ

SONUÇLARI

ÇÖZÜM YOLLARI

Hece hece ya da kelime kelime okuma

Okumanın parçadan bütüne doğru (Harf,hece kelime) öğretilmesi

- Hece hece okuma - Kelime kelime okuma

- Hız düşük olur - Anlama güçleşir - Sık sık geri dönüşler yaşanır

- Blok okuma egzersizleri - Bilgisayar egzersizleri - Göze ritim kazandıran egzersizler

İçten seslendirme yapmak

Ezberci eğitim anlayışı (tekrarlayarak öğrenme)

- Dudak Kıpırdatma - Gırtlakta seslendirme - Zihinde Seslendirme

- Hızı yavaşlatır - Sıkılmaya sebep olur

- Dudak arasında bir nesne tutarak okumak - Sakız çiğnemek Fotoğrafik okuma egzersizleri yapmak

Ayrıntılarda boğulmak

Ana fikir ile yan fikirleri ayırarak okuma

- Ana fikri yakalamadan okuma - Düşünce örgüsünü takip etmemek

- Anlama düzeyini düşürür - Geri dönüşleri artırır

Bir an önce ana fikri yakalamak ve diğer fikirlerle ilişkisini kurmak

Bilinçsiz okuma Amaçsız,plansız ve yöntemsiz okuma

- Ne aradığını bilmeden okuma - Nasıl okuyacağını bilmeden okuma

- Öğrenme verimini düşürür - Öğrenmeden sıkılmaya sebep olur

Öğrenme Teknikleri ile ilgili ders almak,kitap okumak,seminere katılmak

Okuduğunu anlama güçlüğü

- Az okuma - Öğrenmeyi öğrenmemiş olmak

- Kelime hazinesi yetersizliği - Bilgi tabanı yetersizliği

- Anlama ve hatırlamayı düşürür - Konudan sıkılmaya sebep olur

Daha çok okumak,sözlük okumak,sözlükle okumak

Uygun olmayan okuma ortamı

- Yanlış Işıklandırma - Havalandırma - Çalışma Yeri

Farketmez - Göz yorgunluğuna sebep olur - Öğrenme verimini düşürür

Verilen talimatlara uygun bir ortamda okumak

Gözden kaynaklanan nedenler

- Göz yorgunluğu - Göz eğitimsizliği - Göz jimnastiği yapmamak

- Göz yorgunluğundan doğan - Göz eğitimsizliğinden - Göz tembelliği

Okuma hızını yavaşlatır - Çabuk yorulmaya sebep olur

Göz yorgunluğuna sebep olmadan,göz jimnastiği ile göz kondüsyonunu geliştirmek

Okuma psikolojisinden kaynaklanan sebepler

- Konsantre olamamak - Motive olamamak

- Konsantrasyon problemi - Motivasyon

- Okuduğunu anlama güçlüğü doğar - Öğrenme verimini etkiler

- Konsantre okumanın kurallarına uygun bir biçimde okumak

Aşırı geri dönüşler yapmak

Aşırı evhamlılık - Cümle Dönüşleri - Paragraf Dönüşleri

- Gözün çabuk yorulmasına - Okuma hızının azalmasına - Okumakta sıkılmaya sebep olur

Okunan yerlerin üzerini kartla kapatarak okumak

Hızlı okursam anlayamam inancı

Psikolojik kökenli korku ve endişeler

- Anlayamam inancı - Anlayamama korkusu

-Okuduğunu Anlamayı daha da güçleştirir

Bir inancın temelsiz olduğunu anlayarak kararlı bir biçimde

Page 18: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

18

egzersizler yapmak

KÖTÜ ALI�KANLIKLARI YENMEK, İYİ OKUMA ALI�KANLIKLARI

KAZANMAK IÇIN YAPILACAK ÇALI�MALAR : HIZLI OKUMADA BİLGİ GEREKEN DİĞER KAVRAMLAR NELERDİR ? a. SAPTAMALAR : Biz okurken, gözlerimizin satır boyunca kesintisiz bir şekilde sona doğru kaydığını sanınz. Gözlerimiz fotoğraf makinesi ile aynı prensipler içinde çalışır. Aslında gözlerimizin satır üzerindeki yer değiştirme hareketi kesintisiz değildir. Kesik kesik sıçramalar halinde satır sonuna doğru ilerler. Gözlerimizi bu bakımdan çok geniş bir manzaranın resmini objektifine bir kerede sığdıramayıp, birkaç kerede çeken bir fotoğraf makinesine benzetebiliriz. Birçok insan, okurken hece üzerinde gözlerini bir kere durdurarak satır boyunca gereksiz bir çok sıçramalar yapar. Bir satır boyunca gözlerimiz ne kadar az sıçrama yapıyor, ne kadar az duraklıyor, biz bir bakışta ne kadar geniş bir satır parçasını görebiliyorsak; o kadar hızlı okuruz. Bir bakışta bir satırın mümkün olduğu kadar geniş bir bölümünü görmeliyiz. Biz gözün satır üzerindeki her sıçrayışına "saptama" adını veriyoruz. b. BİR SAPTAMA SIRASINDA GÖRÜLEN �EY: Örnek olarak "ova" kelimesini okuyan bir göz, merkez olarak "v" harfini alarak 1-2 mm aşağısına bakacaktır. Bu durumda "v" harfinin sağ ve solunda kalan diğer iki harf kolayca okunabilir. Öyleyse "ova" kelimesi her hece için ayrı bir saptama yapmadan tek bir saptamada okunabilir. Fotoğraf makinesinde tek bir film harcanabilecek bir yerde iki poz harcamaya gerek yoktur. "Ova" kelimesi üç harften oluştuğu için bir saptamada kolayca okunabiliyor. Ya daha uzun bir kelime olsaydı ne olacaktı ? Örnek olarak "ovalarından" kelimesini ele alalım. Bu kelimede 11 harf vardır. Biz gözümüzü ortada yer alan "r" harf'ine ayarladığımızda kelimenin tamamını okuyabiliyorsak hızımız yüksek olacaktır. Normal okuyucu bunu başaramaz. Hele bir metni okurken bu çok zordur. Tek başına bu kelime üzerinde çalışan kişiler bile tek bir saptamayla bu kelimeyi okumakta güçlük çekerler. c. GÖZ YELPAZESİ (AKTİF GÖRME ALANI) : Gözümüzün bir saptama sırasında satır üzerinde aktif olarak görebildiği işaretlerin genişliğine "göz yelpazesi" veya "aktif

Page 19: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

19

görme alanı" adını veriyoruz. Bu alan elips şeklindedir. Yukarıda sözü geçen delikli kartonla yapılan çalışmada göz yelpazesini genişletmeye çalışıyoruz. Aşama aşama üç harfli kelimelerden başlayarak kartonun penceresinden geçen kelimeleri bir tek saptamayla okuyoruz. Yavaş yavaş kelimelerin harf sayısını artırarak göz yelpazemizi genişletiyoruz. Göz yelpazemizin genişliği oranında hızlı okuyabiliriz. Ayrıca iyi bir hızlı okuyucu yan yan gelen aktif görme alanlarını üst üste biniştirmemelidir. Böylece yararlanılmayan alanlar ortadan kalkar, daha hızlı okunabilir. KÖTÜ BİR OKUYUCUNUN AKTİF GÖRME ALANLARI ÜST ÜSTE BİNER d. RİTİM KAZANMAK İÇİN DAİMA İLERİYE BAKMAK GEREK : Gözlerinizi daima ileriye bakmaya zorlayınız. Okuyamadığınız veya tam kavrayamadığınız bölümler olursa, asla geriye dönüş yapmayınız. Hızlı okuma çalışmalarında başlangıçta anlama, okuma hızına feda edilebilir. Anlayamasanız bile hızlı okuyunuz. Zamanla anlama seviyeniz normal okumada olduğundan daha yüksek seviyeye çıkacaktır. Bunun için başlangıç çalışmalarında daima kolay metinleri seçiniz. Bu metinler aynı zamanda yazma kurallarına uygun olsun. Devrik cümlelerin sıkça yer aldığı metinlerden kaçınınız. e. GÖZÜN GÜRDÜĞÜ KELİMEYİ BİÇİMİ ARACILIĞI İLE ANINDA KAVRAMASI : Bir kelimeyi meydana getiren harfler, bir bakıma onun resmi gibidir. Biz bu kelimeyi daha önceleri o kadar çok okumuş, o kadar çok görmüşüzdür ki onu tanımakta hiç bir güçlük çekmeyiz. Çok iyi tanıdığımız bir insanı görmüş gibiyizdir. O insanı tanımak için derinden derine bir inceleme gerekmez. Üzerindeki elbiseler değişse bile tanırız. Kelimeler de çeşitli ekler alsalar bile bir bakışta kolayca tanınırlar. Biz de bundan yararlanmalıyız. Hece hece okumak yerine, kelimeleri bir bütün olarak görmeye çalışın f. BENZER KELİMELERİ KARI�TIRMA TEHLİKESİ : Gözlerin görme ustalığı okumayı doğrudan etkiler. Gözümüzün benzer siluetli kelimeleri birbiriyle karıştırmaması için, çok alışkın, çok dikkatli olmak gerekir. Bu konu, yapılan hızlı okuma çalışmaları çoğaldıkça gelişecektir. HIZLI OKUMA SIRASINDA DÜ�ÜNCENİN AKI�I NASILDIR? Hızlı anlama, hızlı kavrama okuma hızını artırır. İyi bir ritim, karşılıklı uyum sağlamış göz ve akıl, kelimelerle cümlelerin alışılmış silüetlerini çeviklikle yakalayarak, satırların üzerinde uçuşurlar. AKLIN ÇEVİKLİĞİ GÖZLERİ UYARMALI, AKIL, DAİMA GİRİ�KENLİĞİ ELDE

Page 20: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

20

BULUNDURMALIDIR . Kalabalık bir trafik içinde ilerlemeye çalışan bir otomobil içinde olmaktansa, bir helikopter ile yükseklerde uçup gitmek misalinde olduğu gibi, bütüne göz gezdirmeye çalışmak gerekir. Akıl daima gözlerin önünde yer alır. Yavaş okuma sırasında akıl büyük bir tembellik içindedir. Gözlerin okumasını bekler. Göz okuyamazsa, geriye döner, durur, çabalar; akıl neden sonra, gözün okuduğunu kavramaya çalışır. Bütün yük gözler üzerindedir. Halbuki hızlı okumada akıl, daha gözlerin okumadığı, henüz sırası gelmemiş kelimeleri tahmin etmeye, kavramaya çalışmaktadır. Akıl bu aktif haliyle gözlerin en büyük yardımcısıdır. Yavaş okumada akıl fren görevi yaparken, hızlı okumada çekici lokomotiftir. "Leb demeden leblebiyi anlamak" misalinde olduğu gibi, çoğuı zaman sözün nasıl biteceği, hangi kelimeden sonra hangi kelimeninı geleceği bellidir. Akıl girişkenliği elde tuttuğu sürece hep önde koşacak, gözler ona yetişmek için alabildiğine hızlanacaktır. İşte hızlı okuma bu yönüyle yavaş okumadan daha büyük bir dikkat ve zihin uyanıklığı ister. Yine bu yönüyle daha başarılıdır. Hızlı okuyan bu sebeple okuduğunu yavaş okuyana nispetle çok daha iyi anlar, kavrar. İyi düzenlenmiş bir metne bakıldığında aklın önde gitmesine yardımcı olacak birçok işaretler vardır.

AKLI UYARAN �ARETLER

DEVAM ET İ�ARETİ : Bu işaretler fikir akışı içinde bir değişiklik olmayacağını, yazının okunmasına hızla devam edilmesi gerektiğini bildirir. "ve, hem, daha, bundan başka, buna ilaveten, aynı zamanda, buna paralel olarak, bunun gibi, aynı şekilde vb." böyle kelimelerdir. Devam et işaretlerinin bir kısmı tamamlayıcı, kapatıcı mahiyettedir. Hızlı okumaya devam edilmesini belirtirken, aynı zamanda yakında fikrin sona ereceğini, konunun bağlanacağını gösterirler. DÜ�ÜNCE DEĞİ�İYOR İ�ARETİ : Bu kelimeler düşünce akışının değişeceğini, daha öncekilere zıt şeyler söyleneceğini belirtirler. "ama, fakat, lakin, halbuki, ancak... vb." böyle kelimelerdir.

Page 21: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

21

DAHA ÖNCE SÖYLENENLER GEÇERSİZDİR İ�ARETİ : Bu kelimeler daha önce söylenen söz ve fikirleri geçersiz kılarlar. "buna rağmen bilâkis, buna karşın, mamafih... vb." böyle kelimelerdir. SEBEP AÇIKLANACAK İ�ARETİ : Daha önce söylenenlerin sebebinin açıklanacağını gösterir. "çünkü" bu maksatla kullanılır.

HIZLI OKUMA ÇALI�MALARINDA KULLANILAN GRAFİKLER Hızlı okuma çalışmalarında durumumuzu belirlemek ve bizde meydana gelen gelişmeleri tespit edebilmek için bazı işaretlerden yararlanabiliriz. a. OKUMA HIZI GRAFİĞİ : Bu grafikte düşey olan sütunda alttan üste doğru, kelime sayılar 150'den başlayarak yirmişer yirmişer işaretlenmiştir. Her hafta bir okuma yapılır ve dakikada okunan kelime sayısı olarak belirlenen okuma hızı grafikte belirlenir. b. ANLAMA SEVİYESİ GRAFİĞİ : Diğer grafiğin benzeridir. Düşey sütunda okuduğumuz metni yüzde kaç anladığmız ve yatay sûtunda yapılan ölçüm sayısı işaretlenir. c. GRAFİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Hızlı okuma çalışmalarının başlangıcında hız grafiği yükselirken, anlama grafiğinde yükselme görülmeyebilir. Ancak kısa bir süre sonra bu grafikte yükselmelidir. Değilse amacına ulaşılmamış olur. Grafiklerde her hafta bir ölçüm bir değerlendirme yapılmalıdır. Grafiklerde bazı haftalarda düşme veya yatay bir eğri görülebilir. Bu çok normaldir. İçinde bulunduğumuz fiziki ve ruhi şartlar bizi etkileyebilir. Okuma hızım veya anlama seviyem düşüyor, gelişmiyor diye endişeye kapılmamak gerekir. Önemli olan, grafiklerde bir bütün olarak yükselen bir eğrinin meydana gelmesidir. Aradaki küçük sapmalar dikkate alınmaz. SONUÇ VE TEKRAR : Hızlı okuma konusunda şu, hiç akıllardan çıkmayacak bir husustur: " ANLAMADAN, KAVRAMADAN HIZLI OKUNMAZ." Bu yönüyle hızlı okuma, önemli bir ölçüde bilgi seviyemize, kültürümüze bağlıdır. Kelime hazinesi çok dar olan insanlar hızlı okuyamazlar. Eski, yeni, yerli, yabancı, günümüzde kullanılan; kitaplara, dergilere, gazetelere giren her kelimeyi bilmek gerekir. Hızlı okumak isteyenler her şeyden önce kelime hazinelerini genişletmelidirler.

Page 22: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

22

a. Hızlı okuma için uygun bir ortam hazırlayınız. b. Çalışmalarınızı kolaydan zora giden metinler üzerinde yapınız. c. Asla geriye dönüşler yapmayınız. d. Okurken ağzınız veya başka bir organınız oynamasın. e. Okuduklarınızı zihninizden tekrarlamayınız. f. Göz yelpazenizi genişletmeye çalışınız. g. Saptama sayılarını azaltınız. Göz yelpazeleri mümkün olduğu kadar üst üste binişmesin. h. Aklınız daima önde gitsin, zihnen uyanık bulunun. ı. Delikli karton ile gerekli günlük çalışmayı yapın. j. Satır aralama çalışması yapın. k. Her hafta bir kez, örnek bir metin üzerinde çalışarak ölçüm yapınız. BİR METNİ OKURKEN MEYDANA GELEN HIZ DEĞİ�İKLİKLERİ : İyi bir okuyucu, ele aldığı metnin değişik bölümlerinde değişik okuma hızları kullanarak, metni daha kısa zamanda daha iyi özümleyebilir. Genellikle metnin dikkat noktaları ve son taraflarda toplanmıştır. Bilhassa metinlerin sonuç bölümleri bakımdan en önemli bölümleridir. Paragraflar halinde yazılmış bir metinde, her paragrafın başlangıç ve bitiş cümleleri, o paragrafta verilmek istenen mesajı belirleyen cümlelerdir. Bu dikkat noktalarını bilen okuyucu bunların dışında kalan bölümlerde okuma hızını çok artırabilir, hatta bazı bölgeleri okumadan geçebilir. Sadece dikkat noktalarını okuyarak metni % 100'e yaklaşan oranda anlayabiliriz. Hele düşünce tarzına alıştığımız, tanıdığımız bir yazarı okurken bu iş daha kolay olur. SEÇİLEN ANAHTAR KELİMELERDEN YARARLANMA : İyi bir okuyucu ele aldığı metinle ilgili olarak bir takım anahtar kelimeler belirler. Bu belirleme ya metnin başlangıcında, ya da giriş bölümünde yapılan açıklamalara göre olabilir. Daha sonra metin hızla okunurken dikkat bu kelimelerin geçtiği bölümler üzerinde yoğunlaştırılır. METNİN ÖNCEDEN İNCELENMESİ : İyi bir okuyucu, okuyacağı metini önceden inceleyerek metin hakkında bilgi sahibi olur ve uygulayacağı okuma tekniklerini belirler. Bu inceleme kısa metinlerden ziyade, uzun metinler ve kitaplar için yapılmalıdır. Metnin incelenmesinde daima akıl ve düşünce önde olmalıdır. Böylece çok zaman kazanabiliriz. Metin çok hızlı bir şekilde gözden geçirilir, önemli başlıklara dikkat edilir. Bir yandan da "Bu metni tümüyle okumak benim için yararlı mıdır? Hangi okuma tekniğini uygulamalıyım? Yazarın amacı nedir? gibi soruların cevaplandırılmasına çalışılır.

Page 23: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

23

Bu sorulara cevap bulabildikçe metin seçme, hızımızı ayarlama ve gereksiz bölümleri atlama imkânı elde edilir. �u prensibi asla unutmayınız: "HER �EYİ AYNI HIZDA OKUMA ALI�KANLIĞINA SAHİP OKUYUCULAR, AZ HIZLI OKUYUCU OLARAK KALIRLAR. "

BIR METNIN KAYMAĞINI ALMA TEKNİĞİ : Bu teknikte bir önceki seçmeli okumadan farklı olan husus, metnin bazı bölümlerinin hiç okunmadan geçilmesidir. Tekniğin temel ilkesi, metnin genel anlamına zarar vermeksizin okunan sözcük sayısını azaltmaktır. Göz yelpazemiz yalnızca enine bir genişliğe sahip değildir. Düşey olarakta bir yüksekliği vardır. Biz bir satıra bakarken onun altındaki ve üstündeki satırları da kısmen görürüz. Bundan yararlanmak gerekir. Bir metnin kaymağını almak için : a. Metnin temel düşüncesini kavramak gerekir. b. Önemli düşünceler bütünüyle okunmalıdır. c. Ayrıntılı cümlelerin üzerinden hızla geçilerek atlanmalıdır. Özellikle her satırın ilk ve son kelimeleri okunmadan sadece orta bölümü okunduğu takdirde yeteri kadar başarılı olduğu görülecektir. Okumadığımız kelimeler aklın kıvraklığı sayesinde kavranabilir. Kurallara uygun olarak düzenlenmiş cümlelerde "özne" en başta, "yüklem" en sonda yer alır. Yükleme en yakın olarak başta, "yüklem" en sonda yer alır. Yükleme en yakın olarak söylenmiş öğe, en önemli öğedir. Bundan yararlanmalıyız. Cümlelerin ilk kelimesi ile sonda yer alan iki kelimesini okumak, o cümlede belirtilen fikri anlamada esas olacaktır. Dikkat bu kelimelerde yoğunlaştırılırsa, bu kelimelerden bazıları okunmadan geçebilir. YERİNİ BULMA TEKNİĞİ : Hepimizin zaman zaman uyguladığı bir teknik de budur. Kaymağını alma tekniğinde, başlangıçta neyin araştırıldığını tam olarak bilinmeden, metnin verdiği mesaj alınmaya çalışılıyordu. Bu teknikte ise, uzun bir metin içinden, sadece, içinde var olduğunu bildiğimiz özel bilgiyi aramak söz konusudur. Örnek olarak, herhangi bir kelimeyi ararken bütün sözlüğü okumaz, yalnız aradığımız kelimeyi buluruz. Bu özel işlem her türlü metinde kullanılabilir. Bunun için neyin arandığını iyice bilinmelidir. Eğer okunarı kitap veya metin bir fıhrist bölümü taşıyorsa, bu bize büyük ölçüde

Page 24: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

24

kolaylık sağlayacaktır. Bu yoksa metnin hızla taranması ve bu arada aradığımız bilgi için metnin hangi bölümünde bulunabileceğine dair tahminler yapılmaya çalışılmalıdır. Aranan sözcüklerle karşılaşıldığında, ilgili cümlelerin altının çizilmesi çok yararlıdır. Tecrübeli okuyucular sayfa kenarlarına notlar alırlar. Hatta, sayfa kenarlarına alınan bu özel notları için ayrıca özel bir fihrist hazırlanıp kitabın baş tarafına konmasında büyük yarar vardır. Burada bir şeye daha dikkat çekmek gerekiyor. Ele alınan metin, araştırılan konuya uygun olduğu halde, metinde araştırılan kelimeye rastlanmayabilir. Yazar bizim kullandığımız kelimeleri kullanmak zorunda değildir. Değişik bir kelime hazinesine sahip olabilir. Bunun için aranan sözcüklerle aynı anlama gelen başka sözcükleri belirleyerek işe başlamak yerinde olacaktır. Hızlı okumak için : 1. OKUYUNUZ. 2. OKUYUNUZ. 3. OKUYUNUZ. 4. BİR KEZ DAHA OKUYUNUZ. 5. SEVDİĞİNİZ KONULARI OKUYUNUZ. 6. SEVMEDİĞİNİZ KONULARI DA OKUYUNUZ 7. NE BULURSANIZ OKUYUNUZ. 8. OKUYUNUZ. 9. OKUYUNUZ. 10. OKUYUNUZ

İnsan Beynindeki Kompleks Sistem ve Yüksek İşlem Hacmi

İnsan beyninde son derece kompleks bir yapı bulunmaktadır. Bu mükemmel yapının temelinde, çok sayıda sinir hücresinin birbirlerine çok sayıda bağlantıyla bağlanmış olması yatar. Biyoloji profesörü Ursula Goodenough, bu bağlantı ağını ve bunun işleyişini şöyle özetler:"Her insanın beyninde ortalama 100,000,000,000 nöron bulunur. Bunların aksonları uçuca eklenecek olursa uzunlukları birkaç yüzbin kilometreyi bulur. Bunların bazıları bedene yayılarak uyarıcıları algılamada (kaşıntı) ya da tetikleme reaksiyonlarda (kaşıma) rol oynar. Ancak önemli bir miktar nöron beyinde bulunur ve burada bulunan diğer nöronlarla sinaptik bağlantılar kurar. İnsan beyninde yaklaşık 100 trilyon sinaps bulunur, bu da ortalama bir hücrenin, hayret verici bir şekilde, diğer 1.000 hücreye sinaptik bağlantılarla bağlı olduğunu gösterir. Bu sinapsların bazıları menedici, bazıları ateşleyicidir ve hedef nöron ateşleme ya da ateşlememe davranışına, çeşitli girdileri birleştirdikten sonra geçer. Bu nöronun ateşlemesinin hedefi ise 999 başka potansiyel sinaptik etkiye sahip ikinci bir nöron olacaktır". iGörüldüğü gibi beyinde, her an kendi aralarında iletişim imkanına sahip milyarlarca hücre vardır. Beynimizdeki bu özellik, hiçbir bilgisayarın erişemediği üstün bir iletişim kapasitesi ortaya çıkarır. D. Meredith, insan beyninin işlem kapasitesinin (dönemin teknolojisiyle) 1000 adet süper bilgisayarın toplam işlem kapasitesine denk olduğunu hesaplamıştır:"İnsan beyninin sahip olduğu kapasitenin de günümüz teknolojisi ile karşılaştırıldığında, büyük bir üstünlüğe sahip olduğu görülmektedir. Örneğin dünyanın en hızlı işlem yapan bilgisayarları ortalama, olarak

Page 25: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

25

saniyede 109 hızında hesap yapabilmektedir. Beynin hızı ise aynı işlem için 1015’tir. (saniyede 10.000.000.000.000.000 hızında) Dahası bilgisayar hafızasının kapasitesi 1011 bit’ken beyninki 1014’tür. Aradaki bu fark beynin kapasitesinin, 1000 adet bilgisayarın toplam kapasitesi kadar olduğunu göstermektedir" . ii

Meredith, bu kıyaslamasıyla insan beyninin günümüz teknolojisinden ne kadar üstün olduğunu güzel bir şekilde göstermektedir. Beyindeki tasarımın bu üstünlüğüne güzel bir örnek de, ünlü bilgisayar firması IBM’in teknoloji müdürü Dr. Kerry Bernstein’ın projesidir. Kerry Bernstein, MSNBC.com'da yayınlanan "Beyin Bilgisayarlara Ders Öğretiyor" başlıklı haber-ropörtajda, IBM merkezinde her yıl düzenli olarak nörologların katılımıyla konferanslar düzenlediğini ve mühendislerini beyindeki tasarım konusunda bilgilendirdiğini ifade etmektedir. Bernstein beyindeki işleyişin aynen taklit edilmesinin mümkün olmadığını şöyle ifade etmektedir:"Beyinde olağanüstü bir paralellik hakim. Yani tek bir bit bilgi, bir anda tam 100.000 nörona yayılabiliyor. Böylece beyin, bilinen en hızlı bilgisayardan yüzbinlerce kat daha hızlı oluyor. Bizim ise bunu elektronikte gerçekleştirebilmemiz mümkün değil. Dr. Kerry Bernstein beyni elektronikte taklit edebilmenin mümkün olmadığını belirtmektedir. Evrim teorisinin geçersizliğini ortaya koyan eserleri ile tanınan moleküler biyolog Prof. Michael Denton ise, en iyi mühendislerin, en komplike teknikleri kullansalar dahi beyne biraz benzeyen bir objeyi biraraya getirebilmelerinin "sonsuz zaman alacağını" söylemektedir. iv Beyindeki bu üstün tasarımın yanısıra verimlilik gözetilen bir işleyiş bulunmaktadır. Berkeley'deki California Üniversitesi'nde optometri ve psikoloji profesörü olan Martin S. Banks bu konuda: "Beyin, gerçek hayatta muhtemelen ihtiyaç duymayacağı bilgiyi korumak için fazladan enerji harcamama özelliğiyle verimlidir" v demektedir .

ETKİLİ ÇALIŞMA YÖNTEM VE BECERİLERİ

Öğrencilerin okul başarısını etkileyen fizyolojik, sosyokültürel, ekonomik ve psikolojik pek çok etken olabilir. Bunlar içinde en önemli etkinliklerden biri de öğrencilerin etkili çalışma becerilerini kazanmalarıdır. Birçok öğrenci zamanının çoğunu çalışmaya ayırdığı halde başarısız olmaktan yakınır. Başarılı olmanın ölçüsü çalışma süresinden daha önce çalışmanın biçimiyle ilgilidir. Etkili çalışma becerisini “nasıl öğrenileceğini öğrenme” olarak da tanımlamak mümkün. Başarı çalışmaya ayrılan sürenin etkin kullanımına bağlıdır.

Etkili Çalışma Becerisi: Öğrencinin zamanını, belirlenmiş hedefler ve saptanmış öncelikler doğrultusunda programlı ve verimli bir şekilde kullanmasıdır. . Etkili çalışma becerisini “nasıl öğrenileceğini öğrenme” olarak da tanımlamak mümkün.Genellikle zeki insanların başarılı olduklarını düşünsek de bunun yeterli olmadığı başarılı insanların ifadelerinden anlaşılmaktadır. Zeka başarı için gereklidir ama tek başına yeterli değildir. Gerçekte başarı zeka ile beraber “ düzenli ve sistemli çalışmaya” bağlıdır. Yapılan araştırmalara göre başarıda etkili olan faktörler şu şekilde ifade edilmektedir: Zeka ve özel yetenekler % 50-60 Çalışma alışkanlıkları ve tutumlar % 30-40 Şans ve çevre faktörü % 10-15

Bu dağılımdan çıkan sonuçları incelediğimizde 1. ve 3. grupta yer alan faktörleri etkilemenin elimizde olmadığını fark etmemiz zor olmaz. Zeka ve özel yetenek düzeyimize etki etmemiz mümkün görünmemektedir. Ancak bunların ortaya çıkmalarına olanak hazırlayabiliriz. Bu da

Page 26: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

26

çalışma becerilerimize bağlıdır. Bir örnekle açıklayacak olursak yer altında yatan rezervin miktarına ya da düzeyine etki etme şansımız olmaz, fakat rezervin çıkartılması veya işlenmesi çalışmamıza bağlıdır. Üçüncü gruptaki şans ve çevre faktörüne de etkimiz olmayabilir. Fakat şu da bir gerçektir ki şansın olması da çalışarak bir düzeye gelmeye bağlıdır. Bilet almayan kişiye piyango çıkması olası değildir. AMAÇ VE VERİMLİ ÇALIŞMA

Etkili çalışma becerilerini kullanmak için her şeyden önce kendinize ait ve belirgin bir amacınızın olması gerekmektedir. Bu amaç bireyden bireye farklılık veya benzerlik gösterebilir ya da farklı şekillerde tanımlanabilir. Nasıl ifade edilirse edilsin neticede üzerinde düşünülmüş, sizi ve özelliklerinizi yansıtan ve en önemlisi gerçekçi bir amaç olmalıdır bu. Gerçekçilikten kasıt; amacınızın ne ulaşamayacağınız kadar uzak, ne de kendinizi hafife alarak oluşturacağınız bir amaçtır. Amaç sizin varacağınız noktadır, çalışma teknikleriniz ise yolunuz, rotanız, rehberinizdir. Bu yolları, rehberleri veya rotayı kullanmadan gerçekten hedeflediğiniz noktaya ulaşmanız mümkün olmayacaktır. Bu anlamda öncelikle kendinize aşağıdaki soruları sormalısınız: 10 sene sonra nerede olmak istiyorum.

5 sene sonra nerede olmak istiyorum.

1 sene sonra nerede olmak istiyorum

Bu soruların yanıtları kısa ve uzun dönemli amaçlarınızdır. Bu noktada başkalarının sizin hedeflerinize doğrudan müdahale etmelerine izin vermemelisiniz. Çünkü öncelikle sizin olmayan bir hedefin sizi motive etme olasılığı size ait, sizin istediğiniz bir hedeften daha düşüktür. Anneniz, babanız, arkadaş ve akrabalarınız sizin için iyi şeyler istiyorlardır; ama bu sizin amaçlarınızı belirleme hakkını onlara vermez, sadece onların bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak ufkunuzu açacaktır. Amaç belirlerken unutmayın ki;

VERİMLİ ÇALIŞMA BECERİLERİ Yapılan birçok araştırma hemen her eğitim öğretim kademesinde ve genel olarak iş yaşamında

bireylerin etkili çalışma becerilerine sahip olmadıklarını ortaya koymaktadır. Özellikle okullarda yapılan “Problem Tarama Envanterleri”nde ve diğer çeşitli anketlerde öğrencilerin ders başarısızlıklarının başlıca sebeplerinden biri ders çalışma yöntem ve tekniklerini bilmemeleri olarak öne çıkmaktadır. Hemen her yıl bu konuda okulların rehberlik servisleri veya sınıf öğretmenleri tarafından bilgi verilse de bu sorun güncelliği korumaktadır. Bunun da başlıca sebebi öğrencilerin bu becerileri içselleştirmede ve günlük yaşamlarına adapte etmelerinde zorlanmalarıdır. Oysa bu beceriler aynı zamanda hem ders çalışma sürelerinde ve kalitesinde bir artma sağlamakta hem de bu sayede öğrencilerin kendilerine daha fazla zaman ayırmalarını sağlamaktadır. Derslerde not alan, etkili dinleme ve okuma yöntemlerini kullanan, planlı çalışan bir öğrenci hiç kuşkusuz diğer öğrencilerden daha fazla başarı gösterecektir. Bu konuda farkı yaratacak olan öğrencinin kendi iradesi ve çalışma azmidir. Azmini ve iradesini kullanan öğrenci için başarılı olmak doğal bir sonuç olacaktır. Öğrenci amacını ve çalışma becerilerini birer kefeye koymalı ve tartmalıdır. Kefelerin eşit olması veya becerileri kullanma yanının ağır bastığı durumda öğrenci başarıyı hak ediyor demektir. Etkili çalışma becerileri şunlardır: 1) Zamanın iyi planlanması 2) Çalışma ortamının düzenlenmesi 3) Çalışma sürelerinin ve aralıklarının düzenlenmesi 4) Belleği güçlendirme 5) Motivasyon 6) Not tutma 7) Aktif dinleme 8) Hızlı ve etkili okuma 9) Bilgi kaynaklarından yararlanma ( internet, sözlük, ansiklopedi, imla klavuzu, atlas vb)

Page 27: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

27

1.ZAMANI İYİ PLANLAMA ÇİFTÇİ MEHMET´in HİKAYESİ

Çiftçi Mehmet karısına ertesi gün tarlayı süreceğini söyler. Sabah olunca

traktörün yanına gider, fakat yakıtın bittiğini görür. Mazot almak için sundurmaya

yürür. Yolda tavuklara rastlar. Yem atılmadığını anlar ve biraz mısır almak üzere

ambara girer. Ambarda yerde duran bazı çuvallar görür. Çuvallar kendisine

patatesleri hatırlatır. Patateslerin olduğu yere doğru yürürken yolun üzerinde bir

kenara yığılmış odunları fark eder. Evde oduna ihtiyaç olduğunu düşünür. Yığından

birkaç parça odunu kucağına alır. Tam dışarı çıkarken topallayan bir kuzuya rastlar.

Odunları yere bırakır. Kuzuyu yakalamaya çalışır. Bu arada karısı pencereden seslenir

ve kümesten yumurtaları almasını söyler. Kuzunun peşini bırakır kümese gider.

Kümesin kapısının çok eskidiğini görür. Gelmişken kapıyı onarayım der. Fakat yanında

hiçbir alet yoktur. Aletlerini almak için eve doğru yürürken.......

Çiftçi Mehmet böylece yapması gereken ilk işi unutmuş, başladığı her işi yarım

bırakmış ve sonuçta hiçbir işi bitirememiştir. Bazen biz de Çiftçi Mehmet kadar

olmasa da bir işi bitirmeden diğerine geçer, işten işe koşarız. Günümüz koşuşturmakla

geçer. Çok çalıştığımızı düşünür ve yoruluruz. Oysa şöyle geriye dönüp bakarsak

boşuna yorulduğumuzu görür ve üzülürüz. Çalışmak veya çok çalışmak yerine planlı

çalışmak hem daha az yorulmamızı sağlar, hem de bizi başarıya götürür. Başarı ise

işteki huzur ve mutluğun kaynağıdır. Zamanı iyi planlama konusuna değinmedin önce zaman kavramıyla ilgili birtakım gerçekleri hatırlamakta fayda olacaktır:

� Zaman herkese eşit oranda verilmiştir � Hayat saat, gün, hafta, yıl, asır şeklinde böldüğümüz zaman dilimlerinden ibarettir. � Zamanı kontrol edemeyiz (hızlandırıp yavaşlatamayız) � Zamanı saklayamayız, biriktiremeyiz, satın alamayız � Hiç kullanılmasa da tüketilmeye devam eder � Çaba elde etmeden bize sunulmuş bir kaynaktır � Dünyadaki hemen herkesin zamanla ilgili problemi vardır.

Bu durumda zamanı en iyi şekilde kullanmamız kendiliğinden bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum sadece sınava hazırlanan öğrenciler için geçerli değildir. Çalışan anne- babalar, öğretmenler, ev hanımları, başbakan, cumhurbaşkanı için de geçerlidir. Zamanı iyi yönetmenin altın kuralı öncelikleri belirlemektir. Birinci önceliği önemli işlere verdiğinizde değerli olan enerjinizi değersiz işlere harcamamış olursunuz. Önceliklerin belirlenmesi işlemi planlama yapmanızda size yardımcı olacaktır.

PLAN YAPMAK

Plan yapmak her ne kadar kolay bir işmiş gibi görünse de aslında aynı ölçüde önemlidir. Hazırlayacağınız plandaki başarı çalışma başarınızı direkt olarak etkileyecektir. Planlamanın en önemli faydası zamanı ve enerjinizi daha ekonomik kullanmanızdır. Başarı ölçümü yapılırken

Page 28: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

28

sadece hedefe ulaşılıp ulaşılmadığına bakılmaz, hedefe ulaşırken geçen süre de önemlidir. Plan yapma konusundaki ilk sıkıntı başlangıç aşamasındadır. Keza en önemli zaman kayıpları bu dönemde yaşanmakta ve ne çalışacağına karar verme, gerekli malzemeyi bir araya getirme, ön hazırlık yapma ve nihayet çalışmaya oturma süreci düşünülenden daha fazla zaman alabilmektedir. Birçok kişi bu hazırlanma döneminde çok değerli saatlerini ve günlerini heba etmektedir. Bunun önüne geçmek zaman planlamasının alışkanlık haline getirilmesiyle birlikte bütün hazırlıklar mekanik olarak gerçekleşmesiyle mümkün olacaktır.

Plan yapma veya planlı çalışma konusunda her ne kadar çok şey söylenmekte ve çokça çaba sarf edilmekteyse de bu konuda bir takım yanlış inanç ve davranışlarda bulunmaktadır. Herşeyden önce planın çok katı bir çalışma disiplini olduğunu düşünmek planı hazırlarken ve uygularken zarar verir. En küçük bir aksaklık, bir sapma durumunda planın çöpe atılıp yeniden plan yapma süreci başlayabilir. Bunun yerine daha gerçekçi ve karşılaşılabilecek aksaklıklara karşı da esnek bir plan hazırlanmasında fayda olacaktır. Diğer taraftan hazırlanan plandaki aksama sonucu sil baştan bir plan hazırlamak yerine hazırlanan plan üzerinde gerekli değişikliklerin yapılması çalışmanın devamlılığı ve başarısı açısından faydalı olacaktır. Şu akıldan çıkarılmamalıdır ki mükemmel plan yoktur. Plan hata yapmamak için değil hataları kontrol etmek ve azaltmak için yapılır. Plan yaparken yapılan önemli hataların başında da eğlence ve dinlenmeye yeterli vaktin ayrılmamış olmasıdır. Oysa ki plan yapmanın önemli gerekçelerinden biri de çalışma dışı faaliyetlere de gerekli zamanı ayırabilmektir.

Plan yapma konusunda söylenebilecek en önemli şey “en kötü plan bile plansızlıktan iyidir”. Uymadığınız, başarı göstermediğiniz planın bile size kazandırdığı önemli bir şey vardır; o da yapmanız gereken işlerin ayrıntılı bir dökümünü yapmanız ve en azından neyi yapmadığınızı öğrenmenizdir.

Çalışma Planı Hazırlamak

Plan hazırlamadan önce isterseniz kendinize yönelik bir değerlendirme çalışması yapabilirsiniz. Bu çalışmayla zamanı kullanma konusunda ne durumda olduğunuzu anlayabilirsiniz. Bunu yapmak için de örneğin bir haftanızı nasıl geçirdiğinizi bir yere yazabilirsiniz. Günlük alışkanlıklarınızı çarpıtmadan dürüstçe not edin. Bu bir haftanın sonunda kendinize şu soruları sorun:

� Zamanı geçirme şeklim beni mutlu ediyor mu? � Önemsiz durumlara ayırdığım zamanım ne kadar?(Sokakta gezme, telefon

konuşmaları, televizyon) � Boşa harcanmış zaman var mı? Süresi ne kadar? � Çalışmam için gereken zamanı çalışmak için kullandım mı? Çalışmama neler engel

oldu? � Okul sonrası etkinliklere ve ev ödevlerine yeterli zamanım var mıydı? Çalışma planı hazırlarken ilk önce yapılması gereken işlerin listesini ve çalışma sürenizi

belirleyin. Bunlar kardeşinizin doğum gününden yetiştirmez gereken bir çalışmaya kadar çeşitlilik gösterebilir. Çalışma planı hazırlarken önceliklerinizi de göz önünde bulundurmanız gerekmektedir. Bu sayede öncelikleriniz ile planınızın çakışmasını da engellemiş olursunuz. Plansız çalışmada aklınıza o an gelen veya canınızın o an istediği çalışmayı yaparsınız. Çok önemli olan ve yapmak durumunda olduğunuz işlerin başına (Ç) harfi koyun. Yapmak zorunda olmadığınız ama yapmanızda fayda olacak işlerin başına (Ö) koyun. Hiçbir zorunluluğun olmadığı ve sadece yapmak istediğiniz şeylerin başına da (Y) koyun. Bu sayede yapmanız gereken işleri önem derecesini belirlemiş olursunuz. Diğer Taraftan çok önemlileri kendi aralarında Ç1, Ç2, Ç3; önemli olabilecekleri Ö1, Ö2, Ö3 ve önemli olmayanları da Y1, Y2, Y3 şeklinde sıralayabilirsiniz. İş dünyasında kullanılan bir teknik burada işinize yarayabilir. Buna göre en az öncelikli konuları sürekli olarak ertelerseniz, günden güne ve haftadan haftaya önemini kaybederler. Bu sayede yapmak zorunda olmadığınız ve yapmanın size bir fayda getirmeyeceği bir iş bir müddet sonra listenizde kendine yer bulamaz ve kendiliğinden kaybolur.

Page 29: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

29

Günlük, Haftalık ve Aylık (Dönemlik) Plan

Plan yaparken uzun vadeden kısa vadeye doğru yapmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Aylık hazırlayacağınız planlar daha genel bir nitelikte olacak ve haftalık ve günlük planlarınızda işiniz kolaylaşacaktır. Aylık plan yaparken ilk soracağınız soru “Bu ay içinde hangi konulara ne kadar çalışacağımdır?”. İkinci olarak bu hedefe yönelik olarak haftalık ve günlük olarak ne kadar zaman ayırmanız gerektiğini tespit etmeye çalışmalısınız. Zamanlamada sorun yaşamadan ve çalışma tempomu düşürmeden çalışmam için neler yapmalıyım? Her şey yolunda giderse kendime vereceğim ödül ne olacak? Aylık planlar kabataslak bir içerikte olmalıdır ki günlük ve haftalık yaşanabilecek aksamalara rağmen genel plandan bir sapma görülmesin. Aylık plan hazırlarken sizin için önemli olan ve zamanınızı alacak etkinlikleri göz önünde bulundurabilirsiniz. Yine de aylık planlarınızın genel içeriği sizleri aksaklıklardan mümkün olduğunca koruyacaktır. Size düşen gerçekçi ve uygulanabilir bir plan yapmanız ve haftalık ve günlük planlarınızda da gerçekçi ve uygulanabilir hedefleri oluşturmanızdır.

Haftalık planlar aylık ve günlük plan arasında bulunacak ve aylık plandan ayrıntılı, günlük plandan genel bir yapısının olması gerekecektir. Aylık plan kadar olmasa da haftalık planlarda da esnek olunmalı; çok şey yapma planlanmamalıdır. Dinlenmeye yeterince zaman ayrılmaması sizi bunaltabilir ve planların gerçekleşmemesine sebep olabilir. Birçok şeyi yapmaya çalışıp yapamamaktansa, birkaç şeyi tam olarak yapmak daha iyi olacaktır. Haftalık planı uygularken göreceğiniz eksiklik ve yanlışlıkları düzeltmeniz gerekebilir; ama plana uymamayı alışkanlık haline getirip sürekli planı yenileme çabası içine girmeniz sizin için tehlikeli olabilir. Plan yaparken sadece ders ve diğer çalışmalarınıza değil; eğlenmeye, dinlenmeye de vakit ayırmalısınız. Gerçekçi bir plan yaparak uygulamada başarılı olduğunuzda yapmak istediğiniz herşeye zaman ayırabileceğinizi siz de göreceksiniz.

Günlük Plan yapacağınız planının en alt basamağı olmaktadır. Aylık ve haftalık planlarınız günlük planlarınızla hayat bulur, gerçeklik kazanır; aksi halde kağıt üzerinde kalmaya mahkumdur. Günlük planlarınızı bir gün önce haftalık planınıza göre hazırlamanız iyi olur. Günlük plan hazırlarken önceliklerinize göre yapmanız gereken işleri sıralayın. Öncelikli olarak yapmak durumunda olduğunuz etkinliklerin başına işaret koyabilir veya üzerini farklı bir kalemle çizebilirsiniz. Bunun yanında zorlandığımız, yapmaktan mutlu olmasak da yapmak durumunda olduğumuz etkinlikleri verimli saatler diyebileceğimiz zaman dilimlerinde yapmamız zorlukları kolaylaştırmaya yarayacaktır.

Tablodan da anlaşılacağı üzere günün ilk saatleri ısınma olarak geçmekte ve bu dönemde verim istendik düzeyde değildir. Sabah saat ve 10:00 ve öğleden sonra 15:00 civarı verimliliğin en yüksek olduğu saatler olarak dikkat çekmektedir. Bu anlamda eğer bir öğrenci matematik dersinden zorlanıyorsa günlük planında matematik çalışmalarını bu saatlere alabilir. Bu tablo aynı zamanda idarecilere de ders programı hazırlamakta rehberlik edebilecek nitelikte olup; yoğun zihinsel güç gerektiren Matematik, Türkçe, Fen ve Sosyal Bilimler dersleri daha çok bu saatlere alınıp Beden Eğitimi, Resim, Müzik gibi dersler imkanlar ölçüsünde diğer saatlere kaydırılabilir.

Kararlaştırılan etkinlikler ekte sunulmuş olan örnekteki gibi bir günlük plan çizelgesine yazılmalıdır. Planınızın yazılı olmasını her zaman tercih etmelisiniz. Planınızın iyi olması hem hedeflerinizi gerçekleştirmeniz hem de beklenmedik durumlar için esnekliğe bağlıdır. Planı uygulamada bütün kararlılığınızı ortaya koymalısınız. Her günün sonunda planınızı gözden geçirin ve planınıza ne derece uyduğunuzu gözden geçirin. Ulaşamadığınız hedefler için alternatifler geliştirebilirsiniz. Diğer taraftan günlük, haftalık ve aylık olarak planınızı başarıyla uygulamanız durumunda kendinize maddi- manevi ödüller verebilirsiniz. Bir müddet sonra planınızı uygulama konusundaki göstereceğiniz başarının da kendi başına bir ödül olduğunu yaşayacaksınız.

Page 30: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

30

2. ÇALIŞMA ORTAMINI DÜZENLEME

Zamanı düzenlemek kadar önemli olan ve verimi etkileyen bir unsur da çalışma ortamının düzenlenmesidir. Uygun çalışma ortamı çalışmak için ayrılan zamanı en etkin şekilde kullanmanıza yardımcı olacaktır. Uygun çalışma ortamının nasıl olması gerektiğini açıklamadan önce çalışma ortamıyla ilgili birtakım yanlış inançlardan söz etmek faydalı olacaktır:

� Bağımsız bir çalışma odası gereksizdir. Bu durum aile bireylerinizden uzaklaşmanıza sebep olur; bu da sosyalleşmenizi engeller.

� Ders çalışmak için oturma odası ideal bir ortamdır. Bu sayede ailenizi de çalıştığınıza inandırmış olursunuz.

� Çalışmak için mutlaka masa gerekmez; ders çalışacaksam her yerde çalışabilirim. Zaten ders çalışırken beyin önemli; bedeni zorlamaya gerek yok

� Ders çalışmaya otururken bütün malzemelerin yanında olması seni rahata alıştırır. Gerekli şeyleri tek tek bulup getirmen seni mücadeleci yapar

� Ders çalışırken fonda bir müzik, karşında bir televizyonla bütün duyularını aktif hale getirmiş olursun, bu da çalışmalarını olumlu etkiler.

Bu yanlış inanç ve düşünceler içindeyseniz, başarılı olmanızı tamimiyle şansa bağlamışsınız demektir. Çalışma ortamının düzenlenmesi konusunda ufak tefek bireysel farklılıklar olsa da genel olarak uzmanlar uygun çalışma ortamının özelliklerin şu şekilde sıralamaktadırlar.

� Evinizde bir çalışma odasının bulunması, buna imkan yoksa en sessiz odada bir çalışma köşenizin bulunması gerekir. Bu oda veya köşede bir çalışma masanız olmalı ve çalışma masanızda gereksiz şeyleri bulundurmamanız tavsiye edilir.

� Çalışmalarınızı mutlaka çalışma masanızda yapın. Çalışma masanız pencereden uzakta olmalıdır ve üstünde 60x100 cm ebadında bir bölümün çalışma faaliyetleriniz için boş olmasına dikkat edin.

� Çalışma masanızın etrafında dikkat dağıtıcı resim, poster, renkli ışık olmamalıdır. � Çalışma ortamının sessizliğine önem verilmelidir. Buna rağmen müzikli ders

çalışacaksanız ensturmantal ve hafif parçaların seçilmesine dikkat edilmelidir. � Çalışma ortamı iyi havandırılmış, uygun oda sıcaklığında ve iyi aydınlatılmış

olmalıdır. Havasız bir oda oksijen eksikliğinden baş ağrısına sebep olur. � Çalışmaya başlamadan önce ders materyallerinizi bir araya getirmeniz sizi çalışma

etkinliği sırasında zaman harcamadan ve dikkatinizin dağılmasından alıkoyacaktır. � Ders çalışırken bir şeyler yiyip içmeyin. Yemek içmek gibi şeyleri kendinize bir ödül

olarak ders çalışma aralarında verebilirsiniz.

3.ÇALIŞMA SÜRE VE ARALIKLARININ DÜZENLENMESİ

Öğrenciler için çalışmaların planlanması kadar çalışma süreleri de önemli bir sorun olmaktadır. “Çalışıyorum ama yapamıyorum” diyen öğrencilerin oranı hayli yüksektir. Buradaki sorun öğrencilerin çalışıp çalışmamalarında veya çalışma sürelerinde değildir. Etkili çalışmamalarında ve kendini vererek 1 saatte bitirecekleri işi zamanın yanlış kullanımı şeklinde 5-6 saatte bitirememeleridir. Sonuç olarak kişi çalıştığı halde yapamadığını düşünmesi kendisine olan güvenini ve saygısını kaybetmesine “Ben aptalım”, “Çalışsa da yapamıyorum” tarzı düşüncelere sebep olur.

Genel olarak bakıldığında 45-60 dakikalık kesintisiz bir çalışma süresinin uygun olduğu kabul edilmektedir. Bundan daha kısa veya uzun bir süre materyalinden zihinde kalmasını engeller.

Page 31: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

31

Çalışmalarınızda ara vermeniz daha zinde bir şekilde başlamanıza aracı olur. Uzun süreli çalışmalarda hatırlama eğrisi sürekli düşer. 10-15 dakikalık bir ara hatırlama eğrisini yükseltir. Önemli nokta dinlenme aralığında zihinsel faaliyetler yapılmamasıdır. Çünkü beyne giden bilgiler bu sürede gerekli yerlere yerleştirilecek ve önceki öğrenmelerle ilişkilendirilecektir. Bu anlamda araları fiziki aktiviteler, müzik dinleme, gevşeme egzersizleri veya kısa bir yürüyüşle değerlendirebilirsiniz.

4. BELLEĞİ GÜÇLENDİRME Bellek (hafıza) öğrenilmiş olanların beyinde saklandığı bölgedir. Öğrendiğimiz olan bilgiler ve

kazanılan yaşantılar belleğimize kaydedilir. Duyu organları vasıtasıyla alınan uyaranlarla bellekteki bilgiler arasında ilişki kurulur ve çağrışım yoluyla bu bilgilerimiz zihnimizde canlanır. Bu olaya “anımsama” veya “hatırlama” denmektedir. Herhangi bir soruyla karşılaştığınızda yanıt bellek mekanizmaları tarafından aranır. Bulunamayan bilgi silinmiş veya karışmış olabilir. Böylelikle “unutma” gerçekleşmiş olur. İyi hatırlamak için öncelikle unutmanın nedenlerini bilmekte yarar vardır. 1. Bir olay yada bilginin içine yeteri kadar girmemekten ötürü zayıf izlenim alınması (yetersiz öğrenme, eksik kayıt) 2. Tekrarlanmadığı için izlenimin kaybolması (silinme) 3. izlenime başka izlenimlerin karışması (bozucu etki) 4. Hatırlamaktan hoşlanmadığımız anıların bastırılması

Hatırlamanın gerçekleşmesi için yukarıda unutma için sıralananların tersinin yapılması gerekmektedir: 1. Dikkati olay veya bilginin üzerine yoğun bir şekilde odaklaştırarak kuvvetli bir izlenim edinilmesi 2. Düzenli tekrarlar yaparak bilgiyi pekiştirmek 3. Başka izlenimlerin bilgiyi karıştırmasından kaçınmak 4. Hoşunuza gitmeyen anının bastırılmasından kaçınmak Hatırlamanın gerçekleşmesi büyük oranda tekrara bağlıdır. Çünkü, yeni öğrenilen bilginin dörtte

üçü aynı gün içerisinde unutulmaktadır. Unutkanlığın tek formülü olarak öğrenilen bilginin düzenli tekrarı gösterilmektedir. Buna rağmen

çoğu öğrenci için tekrarlar zaman kaybıdır. Sadece bilginin öğrenilmesini yeterli görmektedirler bu öğrenciler. Oysa ki, tekrar zaman kaydı değil, aksine zamandan tasarruftur. Kısa aralıklarla yapacağınız tekrarlar bilginin uzun süreli belleğe atılmasını sağlayacak ve unutmadığınız bilgileri tekrar öğrenmek gibi sil baştan bir çabanın içine girmeyeceksiniz. Yapılacak tekrarların şekillerine değinmeden tekrar ve bilginin kalıcılığı konusundaki tablo incelenebilir. Bu tablodan anlaşılacağı üzere aralıklarla ve kısa süreli tekrarlar bilginin kalıcılığını arttırmaktadır.

Bir saatlik bir çalışmanızın ardından 10 dakikalık bir tekrarla (5 dakika sesli, 5 dakika

sessiz),”Ben şimdi ne öğrendim?” sorusunu yanıtlayacaksınız. Bu tekrarı yapmazsanız ilk 20 dakikada öğrendiklerinizin % 50´sini unutma tehlikesiyle yüz yüze geleceksiniz.

GEÇEN ZAMAN YAPILACAK TEKRAR SÜRESİ

BİLGİNİN HAFIZADA KALMA SÜRESİ

1 Saatlik Çalışma Sonrası 10 Dakika

1 Gün

1 Günün Sonunda 5 Dakika 1 Hafta 1 Hafta Sonra 10 Dakika 1 Ay 1 Ay Sonra 5 Dakika Uzun Süreli Bellek

Page 32: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

32

Her günün sonunda o gün öğrendiklerinizi 5 dakikalık bir sürede tekrar etmelisiniz.”Ben bugün ne öğrendim?” sorusunu cevaplayacağınız bu tekrar, ilk tekrarı yapmış olmanız halinde unutma başlamadığı için kısa sürecektir. Günlük tekrar yapılmadığı taktirde öğrenilenlerin % 80´i unutulacaktır.

Haftalık ve aylık olarak yapılacak tekrarlar eksikleri belirlemenize, bu eksikleri gidermeye ve hatırlamayı sağlama gibi amaçlara yöneliktir. Bu sayede öğrendikleriniz uzun süreli belleğinize yerleşecek ve boşu kürek çekmiş olmayacaksınız. Haftalık ve aylık tekrarları ihmal etmeniz durumunda öğrendiğiniz bilgileri ya hatırlamayacak ya da karıştıracaksınız. Bu da sizi muhtemel bir umutsuzluğun içine itecektir. Kimi ders içeriklerinizin birbirinin üstüne öğrenildiği ve bağlantılı olduğu düşünüldüğünde düzenli tekrarların önemi artmaktadır. BİLGİNİN HATIRLANMASINDA ÖNEMLİ İPUÇLARI � Her şeyi öğrenmek yerine yalnızca gerekli olanları öğrenin. Bunun için derslere düzenli devam etmek ve öğretmenin önemli gördüğü konular üzerinde fazlaca durmak iyi olacaktır. � Öğrenmede neyi öğreneceğinizi tam olarak belirleyin. Örneğin kendinize “Ben bu çalışmada neyi öğreniyorum/öğrendim?” sorusunu sık sık sorun. � Öğrenmeye karşı istekli olun. Gerekli motivasyonunuz olmadan öğrenme etkinliğinden gerekli verimi alamayacağınızı unutmayın. O an çalışmanız veya yapmanız gereken neyse kendinizi ona verin. � Öğrendiklerinizi biribiriyle ilişkilendirmeye çalışın. Çoğu ders içeriklerinin bağlantı halinde olduğunu unutmayın. � Sözcük, kural, tanım, formül ezberlerken kartların üzerine yazarak boş zamanlarınızda okuyun. � Konuları öğrenirken “Bütün-Parça-Bütün” sırasını takip edin. Önce konunun bütününü inceledikten sonra anlamlı parçalara bölerek bölüm bölüm çalışın. Son olarak da konuyu bir bütün olarak kavrayıp kavrayamadığınızı değerlendirin. � Bilgi eksikliğinizi tamamlamadan soru çözmemeye gayret edin. Bilgi eksikliğiz olmadığını düşünüyorsanız sık sık soru çözün. � Hiçbir ders ve konuyu gerekli tüm çabayı göstermeden yapamıyorum diyerek bir kenar itmeyin.

Hangi Durumlarda Kolay Unuturuz? � Bunalım � Aşağılık Duygusu � Gururun incinmesi � Gerilim � Güvensizlik � İsteksizlik � Korku � Sıkıntı

Page 33: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

33

Çabuk Unuttuklarımız ve Kolay Hatırladıklarımız ÇABUK UNUTULANLAR KOLAY HATIRLANANLAR Tam anlaşılamayan konular Anlamlı ve anlaşılır gelen bilgiler Rakamlar ve isimler Bilinçli olarak belleğe kaydedilenler Bilinçsizce, rastgele öğrenilenler Çok tekrarlananlar Hiç ara verilmeden öğrenilenler Olumlu, çarpıcı, ilginç bilgiler Mutsuzken öğrendiklerimiz Uyumadan önce öğrenip sabah tekrarlananlar Zorlamayla öğrendiklerimiz İlgi alanımıza giren bilgiler Düşünmeden ezberlenenler Nerede, nasıl kullanılacağı bilinen bilgiler Uykusuz, aç ve yorgunken öğrendiklerimiz Önemli olduğu düşünülen bilgiler İlgi alanımıza girmeyen bilgiler Duygusal anılar, hoşlanılan duygular İşe yarayacağına inanmadığımız bilgiler Mutlu, neşeli iken öğrendiklerimiz Pasif dinleyici olarak öğrenilenler Aktif dinleyici iken öğrendiklerimiz.

5. MOTİVASYON “Çalışmam gerektiğini biliyorum ama çalışamıyorum” “Kitabımı açıyorum ve kitaba bakarak öylesine oturuyorum” “Gereksiz bir sürü iş yapıp dersin başına oturamıyorum”

Yukarıdaki cümleler ders çalışma konusunda motivasyon eksikliğine işaret eden cümlelerdir. Motivasyon (Güdülenme) çalışılacak konuya veya yapılacak etkinliğe ilişkin ilgi, istek duymak ve çaba harcamaya hazır olmak demektir. Motivasyon sorununun sebeplerinden birkaçı şunlardır: � Çalışmayı sevmemek � Dersi veya konuyu sevmemek, ilgisiz kalmak � Yapılması gereken iş yerine başka bir iş yapmayı istemek � Başarısız olmaktan korkmak � Amacı tam olarak belirlememmiş olmak

Çalışma eylemi birçokları için zor ve örseleyici bir süreçtir. Kişi çoğu zaman derse oturmak, çalışmayı sürdürmek ve gerekli olan yerde bitirmek konusunda kendisiyle sürekli mücadele halindedir. Bunlar arasında en zoru çalışmaya oturmaktır. “Başlamak bitirmenin yarısıdır” sözünü de göz önünde bulundurursak, işe başlamış olmanın önemi açıktır. Bu süreç bazıları için neden kolay olurken çoğumuz için zor olmaktadır. Bu çoğunlukla çalışma alışkanlığının kazanılmış olmasıyla ilgilidir. Çalışma alışkanlığını kazanmış olan birey için çalışmak yemek yemek ya da yolda yürümeye yakın bir doğallıkta ve zorlanmadan gerçekleşecektir. Çalışma becerisi her ne kadar küçük yaşta kazanılsa da hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsızsınız. Bu tamamıyla sizin istek ve iradenize bağlıdır. Kendinize bu konuda disipline etmeyi başardığınızda, bu durum giderek alışkanlık halini alacak ve daha az zorlanacaksınız.

Yaşamın her alanı bir büyük yarış sahasının parçasıdır. Bu yarışın çeşitli bölümleri ver. Kimi ÖSS ve üniversite tercihini kullanırken kimi de çalışma yaşamına atılıp o alanda ter dökmek zorundadır. Bu her alandaki yarışın elbette kaybeden ve kazananları olacaktır. Kaybeden ve kazanan arasındaki farkı belirleyen de harcadıkları çaba ve emekleridir.

Genellikle okulda öğrenilenlerin pek işe yaramadıkları, hayatta karşılıklarının olmadığı düşünülür ve bu durum öğrenci motivasyonunu önemli ölçüde etkiler. Bu durum eğitim sistemindeki aksaklıkların olduğu kadar bu konudaki yanlış inançların da sonucudur. Şöyle ki öğrenme ve öğretme etkinlikleri öncesinde öğretici kendisine “Bu konuyu öğretirken amacım ne?”, “Hangi duygu, düşünce ve bilgiyi kazandırmak istiyorum?”, “Bunu öğrenmek öğrencilere ne

Page 34: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

34

kazındıracak?” sorularının tam karşılığını bulmalı ve bunları etkinlik öncesi öğrencilerine açıklamalıdır. Diğer yandan öğrenci de kendine şu soruları sormalıdır: Yeni şeyler öğrenmek ve kendimi geliştirmek istiyor muyum? Bilgisiz, cahil biri olmanın bana ne gibi zararları olur? Yaşamdaki hedeflerim neler? Öğrenmek bu hedeflerimin gerçekleşmesine yardımcı olacak mı? Öğrendiklerim ihtiyaçlarımı (sosyal, psikolojik, ekonomik) ne şekilde karşılıyor?

Bu ve benzeri sorulara vereceğiniz yanıtlarla öğrenmenin gerekli olduğuna karar verdiğinizde öğrenmeyle ilgili duygularınız da değişecektir. Bundan sonra kendinize soracağınız sorular şunlar olmalıdır: Çalışmayı nasıl zevkle hale getirebilirim? Başarılı olduğumda elde edeceğim sonuçlar neler? Başarılı olduğumda kendimi nasıl ödüllendirebilirim.

DAHA İYİ OLMAYA ÇALIŞMAYAN İYİ OLARAK KALAMAZ. Oliver CROMWELL

Çalışma davranışı konusunda birtakım bilgilere yukarıda değinildi. Birçoğumuz bunları zaman zaman veya kısmen gerçekleştirmeye çalıştık. Bu noktada fark denemeye devam etmektir. Çalışma becerisini kazanmak bisiklete binmeyi öğrenmek gibidir. Kimse ilk denemede bisiklete ustaca binmeyi başaramaz ama çeşitli denemeden sonra bu iş zevkli ve kolay bir hal almaktadır. Başlangıçta çalışma becerisini kazanmak da zor gelebilir ama vazgeçmediğiniz ve kararlılığınızı sürdürdüğünüz taktirde başarılı olmanız kaçınılmazdır. Çalışmaya başlamadan amacı oluşturmak çalışmanın kendisinden çok daha önemlidir. Herşeyden önce bu amaç anne-babanızın, amcanızın, öğretmen veya arkadaşlarınızın size kabullendirdiği bir amaç olmamalıdır. Eğer ÖSS´ye girip üniversite okuyacaksanız, bunun siz, kendiniz istemelisiniz. Bir amacınız ya da hedefiniz yoksa çalışmak için bir nedeniniz de yoktur. Amacınızı belirlerken gerçekçi olmalarına da dikkat etmeniz gerekmektedir. Yapabileceğinizden de fazlasını beklemek sizi başarısızlığa ve mutsuzluğa götürecektir. Diğer yandan kendinizi ve yapabileceklerinizi küçümsemeniz de en az abartmanız kadar zarar vericidir.

Öğrenme için üç temel gerçeğin farkına varmanız gerekmektedir: 1. Öğrenmenin sihirli bir yöntemi yoktur. Öğrenme amaçlı, planlı ve yöntemli bir uğraştır. 2. Öğrenme ezberlemeye değil kavramaya, çözümlemeye, önceki bilgilerle karşılaştırmaya ve bütünleştirmeye dayalıdır. 3. Öğrenmede öğrencinin aktif olması gereklidir. Öğrenci çaba gösterecek, zaman verecek, kapasitesini kullanacak ve enerji harcayacaktır.

6. NOT TUTMA Genellikle bir konuyu, bir dersi ya da semineri dinlerken not tutmayız veya not tutma ihtiyacı hissetmeyiz. Oysa ki not tutmanın üç temel faydası vardır. 1. Aktif Katılım 2. Hatırlama 3. Tekrar

Not tutarak dikkatinizin konudan uzaklaşması engellemiş olursunuz. Önemli noktaları kaçırma tehlikesi de not tutarak bertaraf edilmiş olur. Diğer yandan Not tutmak unutmanın düşmanı kabul edilmektedir. Öğrendiklerimizin % 70´ini ilk bir saat içinde unuttuğumuz düşünüldüğünde not tutarak bunun önüne geçmemizin mümkün olduğu görülecektir. Çünkü not tuttuğumuzda duyduklarımızı veya gördüklerimizi zihnimizde tekrarladıktan sonra yazıya geçirmiş oluruz. Bu da hem bilgiyi kendimize mal etmemiz, hem de tekrarını yapmamız anlamını taşır. Diğer yandan

Page 35: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

35

not tutarak; herhangi bir tekrar durumunda kendi notlarımızdaki anahtar kelimeler bize bütünü hatırlatacağından kolaylık sağlayacaktır. Böylece sınav kaygımızın azalması da söz konusu olur.

Not tutma düşünüldüğü gibi dinleme faaliyetine mani olmaz aksine kolaylaştırıcı bir rolü vardır. Not tutmada en önemli nokta konuşmacının sözlerini birebir kaydetmemek, anlatılanın önemli kısımlarını, ana düşünceleri yazmaktır. Bunun yanında not tutarken size özel bir kısaltma sistemi geliştirmeniz faydanıza olacaktır. Yine de kullanacağınız kısaltmalar anlaşılır olmalı ve anımsamanıza yardımcı olacak nitelikte olmalıdır. Son olarak da aldığınız notlar dersin veya konunun örgütlenmesini yansıtmalıdır. Yani konunun veya dersin gedişatı ve anlatım sırasıyla paralellik göstermelidir. Öğretmen veya konunun anlatıcısı not tutmanıza yardımcı olacak birtakım ipuçları verecektir: 1. Sesin Değişmesi: Sesin tonundan vurgulandığını anlamak mümkündür. 2. Konuşma Oranının Değişmesi: Öğretici konuyu yavaş anlatmaya başladıysa veya konuya fazlaca zaman ayırdıysa bu da size bir fikir vermelidir. 3. Anahtar Sözcük ve Cümleler Kullanma 4. Tahtaya Yazma 5. Doğrudan önemli olduğunu bildirme 6. Sözel olmayan ipuçları SORUN ÇÖZÜM Zihnim dağılıyor ve sıkılıyorum Ön sırada oturmak, konuyu önceden incelemek,

dersle ilgili soru hazırlamak Öğretmen çok hızlı konuşuyor Kısaltma kullan ve sonradan doldurmak için boşluk

bırakmak Herşey önemli görünüyor veya hiçbiri önemli görünmüyor

Konu hakkında bilgi sahibi olmadığınız veya anahtar kavramları belirleyemediğiniz anlamıtaşır. İlgili ders kitabından konuyu inceleyin

Teknik terimleri telaffuz edemiyorum. Okunduğu gibi kaydet sonra doğrusunu yaz Öğretmen doğrudan kitaptan okuyor Kitaptan işaretleme yap, öğretmenin yorumlarını not

al, notlarının yerini karıştırma Öğretmen terimleri açıklamadan kullanıyor

Anladığın gibi kaydet, sonradan doğrusunu sözlükten öğrenip notundaki yere yaz.

7. AKTİF DİNLEMEK Okuldaki eğitim-öğretim faaliyetleri ve okul dışındaki çoğu faaliyetlerimiz dinlemeye

dayalıdır. Günlük yaşamda da dinleme temel bir iletişim becerisi niteliğindedir. Bir yetişkinin ortalama olarak gününün % 31´ini dinleyerek geçirdiği düşünülmektedir ki bu oran hayli yüksektir. Bu gerçeklere rağmen çoğu dinleme faaliyeti pasif bir süreç olmakta ve dinleyicinin zihninde kalanlar çoğu kez yeterli olmamaktadır. Bir ders veya konferans sonrası zihninizde bir şey kalmadığını düşünmeniz sıklıkla yaşayabileceğiniz bir gerçektir. Yukarıda da değinildiği üzere eğitim faaliyetlerinin çoğu dinlemeye dayalı olduğundan pasif dinleme sürecini aktif hale getirmediğiniz sürece unutma tehlikesiyle her zaman yüz yüze kalacaksınız. Dinleme becerinizi şu şekilde geliştirebilirsiniz;

� Aktif dinlemenin öncelikli koşulu dinlemeye hazırlıklı olmaktır. Bunun için de konu hakkında ön bilgi niteliğinde bir hazırlık yapmalısınız. Bunun yanında fiziksel olarak da hazırlılıktan söz edilebilir(aç, yorgun olmamak, dikkat dağıtıcı nesne ve seslerin olmaması)

� Dinleme etkinliği sırasında kişi sözcükleri tanımanın ötesine geçerek anlar, birleştirir ve değerlendirir. Dinleme karşılaştırma sürecidir, düşünceleri yakalama, önemini kavrama ve diğer düşüncelerle ilişkilendirme süreci.

� Ortalama düşünme hızımız dakikada 500 kelimedir, buna rağmen konuşma hızı 125 kelime civarındadır. Bu demektir ki anlatılanı dinlerken düşüncelerimiz konuşmanın 4 katı hızdadır. Bu aradaki boşluğu kapatmak için konuşmacının/ öğretmenin bir sonraki söyleyeceğini tahmin etmeye çalışabilirsiniz.

Page 36: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

36

� Dikkatinizin dağılmasını engellemek için konunun ana ve yardımcı düşüncelerini bulmaya çalışmalısınız.

� Zaman zaman zihninizde konunun kısa bir özetini yapabilirsiniz.

Etkin dinleme konusunda akrostişle İFİKAN olarak isimlendirilen etkili bin

yöntem vardır. İleriye bak Fikirler İşaretler Katıl Araştır Not tut İleriye Bak: Derste anlatılan konusunun bir sonraki bölümünü tahmin etmektir. Bunu yapabilmek için de kuşkusuz derse ön hazırlıkla(ön okuma) gitmenizde fayda vardır. Fikirler: Konunun içindeki ana fikri ve alt fikirleri belirlemeye çalışın. İşaretler: Ders içerisinde sözlü veya sözsüz olarak konunun önemli noktalarına işaret edilir. Bu işaretlerden bir kaçı şunlardır: -Önemli nokta -Başlıca mesele -Can alıcı -Şunun unutmayın ki -Buradaki esas fikir/mesele Katıl: Aktif dinleyici olmak zaman zaman sürecin içine girmeyi de gerekli kılar. Arada başınızı sallamanız, gülümsemeniz veya anlamadığınız , kafanızı karıştıran noktaları sormanız aktif katılımınızı sağlayacaktır. Araştır: Öğretmeninize konuyla ilgili soru sorun, arkadaşlarınızla konuyu, önemli bulduğunuz noktaları paylaşın. Not tut: Bu yöntemin son aşaması olan not tutmaya yukarıda değinilmişti.

8. HIZLI VE ETKİLİ OKUMA Hızlı ve etkili okuma konusundan önce okuma konusunda birtakım bilgile vermekte yarar

vardır. Öncelikle ortalama bir okuyucunun dakikadaki okuma hızı 200-300 kelimedir. Yavaş okuyan birinin hızı ise 100-200 kelime arasındadır. Bunun yanında hızlı okuma ilkelerine göre okuyan biri dakikada 600-800 kelime arasında okuyabilir. Yapılan bir araştırmada Türkiye´de lise öğrencileri ortalama 135 kelime okurken, üniversite öğrencileri 146 kelime okumaktadırlar. Bu oran okuduğunu anlama olarak ifade edilirse lise öğrencilerinde 55´e, üniversite öğrencilerinde 91´e düşmektedir. Oysa ki hızlı okumada bir öğrencinin 400-500 kelime, normal okumada ise 200-250 kelime arası olması beklenmektedir. İSOAT yöntemi

Page 37: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

37

İzle Sor Oku Anlat Tekrarla İzle: Okuyacağınız bölümde ne anlatılmak istendiğini anlamak için, konu ile ilgili genel fikir edinmek amacıyla, okuyacağınız bölümü 3-4 dakika göz atmaktır. Sor: Bir bölümü ayrıntılı okumadan önce, o bölümü okumanızdaki amacınızın ne olduğunu kendinize sorun Oku: Hazırladığınız sorulara yanıt olacak şekilde okumak, kağıda not almak, kitaba işaretlemeler yapmaktır. Anlat: Yalnızca not aldığınız kağıda bakarak önemli noktaları ve anahtar kelimeleri kullanarak kendi kendinize anlatmaktır. Tekrarla: Bu aşamada notlarınıza bakmadan belleğinizden 4-5 dakika süreyle yapacağınız tekrar aşamasıdır.

9. BİLGİ KAYNAKLARINDAN YARARLANMA Gelişen ve değişen dünyada bilgi ve bilginin yayılması konusunda da araçların çeşitlilik

kazanması ve bilginin artık rahatlıkla bulunduğumuz eve, okula, ülkeye girmesi söz konusu. Uydudan yayın yapan televizyon kanalları, milyarlarca sayfalık bilgiyi depolayan internet siteleri ve bunların sonucunda basılı bilgi kaynaklarının(ansiklopedi, atlas, imla klavuzu vs) geliştirilmesi. Günümüzde insanoğlunun üstüne düşenin bilgiyi kendi zihninde depolamaktan öte; gerekli bilgileri kazanarak bilgi kaynakları yoluyla var olan bilgiyi geliştirmek olduğu tartışılmakta ve kabul edilmektedir. İnsan bilgiyi depolayan değil, bilgiyi işleyen konumundadır. İnternet kullanamayan, ansiklopedi veya imla klavuzunda kendi için gerekli bilgiye ulaşamayan, atlasta neyin ne anlama geldiğini bilmeyen öğrencinin başarılı olması mümkün görünmemektedir. Başarılı olmak için aşağıdaki noktalara dikkat etmenizde önem vardır: � Vakit kaybetmeden bilgisayar ve internet dünyasına adım atın. Bunu arama motorlarını kullanmayı öğrenerek, elektronik posta (e-mail) kullanarak, ödevlerinizi bilgisayarla hazırlayıp diskete yükleyerek ve mümkünse internet siteleri konusunda bilgi edinerek yapmaya çalışın. � Bilgisayar ve internet sadece oyun ve chat değildir. Elbette oyun oynamak isteyebilir veya chatleşebilirsiniz ama bilgisayarın temel fonksiyonlarını da gözden kaçırmamalısınız. � Kütüphanede bir konuyu veya kitabı aramak konusunda da bilgi sahibi olmalısınız. Şehrinizde varsa, kütüphaneyi ziyaret etmeniz ve oradaki kitapları taramanız faydanıza olacaktır. � Ansiklopedi, sözlük ve imla klavuzları alfabetik bir sırayla hazırlanırlar. Bunları sıklıkla kullanmanız hem işinizi kolaylaştıracak hem de kullanım konusunda gittikçe daha fazla ustalaşacaksınız. � Bilgiye ulaşma yolları konusunda sıkıntınız olabilir (bilgisayar, intenet bağlantısı, kütüphanenin olmaması) . Buna rağmen mazeret üretmeden elinizdeki tüm imkanları kullanmalısınız.

ÇALIŞMA FAALİYETİNİZİ ENGELLEYEBİLECEK UNSURLAR 1.Televizyon Bağımlılığı :

Bu bağımlılıktan kurtulmak için iradenizi zorlamalısınız. Televizyon seyretmeden duramıyorsanız günlük planınızı yapmadan önce televizyon programlarını gözden geçirin. Mutlaka izlemeniz gerekenler ( Çok önemli bir haber programı gibi) varsa onları tespit edin ve yalnızca o programı seyredip kalkın.

Program bitiminde sizi uyaracak bir yol bulun. ( Mesela : Televizyonun üstünde günlük programı asın, ailenizin sizi uyarmasını isteyin , çalar saati program bitimine ayarlayın vs) Eğer

Page 38: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

38

seyredeceğiniz çok kısa ise ayakta seyredip program bitince oradan uzaklaşın. Mutlaka izlemeniz gereken programları günlük planınızda öyle ayarlayın ki; Ders çalışmaktan yorulduğunuz , dinlenme ihtiyacı hissettiğiniz saatlere rastlasın. Böylece televizyon seyretmeyi çalışmanıza karşılık kendi kendinize verdiğinizi bir ücret haline getirin. 2. Spor Bağımlılığı :

Spora merakınız olabilir. Ancak bu merak sizin programınızı aksatmamalıdır. Programınız aksıyor ise bu konuda aşağıdaki tedbirleri almalısınız. Eğer kendiniz spor yapıyorsanız spor yapma saatlerinizi yorulduğunuz vakitlere göre ayarlayınız. Ders çalışmadan yorulup ara verdiğinizde gevşemeyi sağlamak için sporu kendinize ödül olarak veriniz. Spor yaparken aşırı yorgunluk ders çalışmanızı engelliyeceği için aşırıya kaçmamalısınız.Spora ayırdığınız vakti planınızda mutlaka belirtiniz. Kendiniz yapmayıp seyirci olarak radyo ve TV’den izliyorsanız izleme saatlerinizin dinlenme saatlerinize rastlamasına özen gösteriniz. 3.Kıramadığınız Arkadaşlarınız :

Öğrencilerin planlarını en çok zorlayan konu kıramayacakları arkadaşların davetleridir. O arkadaşlarınıza karşı hayır diyemediklerinden yakınırlar.Bu problemi çözmek de yine öğrencinin elindedir.Eğer arkadaşlarını kaybetmek istemiyorsa onlarla beraber olacağı zamanı önceden belirleyip kendi onları davet etmelidir. Böylece hem onları memnun eder hem de planınızı bozmamış olur. Arkadaşlarınızla beraber olacak kadar planımda boşluk yok diyorsanız o zaman birkaç günlük boşlukları bir araya getirip belli bir güne yığarak arkadaşlarınıza randevu verebilirsiniz.

Ayrıca arkadaşlarınızın hepsine planlı hareket ettiğinizi kabul ettirmeli ve rast gele anlarda çağırmamalarını nazikçe sağlamalısınız. Ortak ders çalışacağınız bir arkadaş grubunuz olması en iyi durumdur. Onlarla beraber bir evde veya dersanede ders çalışma hem çalışma hem dinlenme adına iyi bir gelişmedir.Zaman zaman size ikram yapıyorum derken anneniz vaktinizi alıyor olabilir. Küçük kardeşiniz sizden kendisi ile ilgilenmenizi isteyebilir.

Bütün aile fertlerini planınızda ısrarlı olduğunuzu kırmadan inandırmalısınız. İlk günler siz yadırgayabilirler. İyi yapıyorum derken size zarar verdiklerinin farkında değillerdir. Ancak sizi yadırgayabilirler. İyi yapıyorum derken size zarar verdiklerinin farkında değillerdir. Ancak sizin sebat etmeniz halinde size alıştıklarını göreceksiniz. Israrlarını sizin zararınıza olduğuna onları inandırmalısınız. Yine de onlarla yemekte dinlenme anında ilgilenmeyi oturup sohbet etmeyi ihmal etmemelisiniz. 4.Evinize Gelen Misafirler:

Eğer çok misafir gelen bir aile yapısına sahipseniz günlük planınız sık sık delinebilir. Bu durumda misafirlerle sizin olmamanız halinde aileniz ilgilenebiliyor ise odanızın kapısını kapalı tutup olmadığınız intibasını verebilirsiniz. Çalışmanız bitip de dinlenmeye başlayacağınızda yanlarına çıkarak onları memnun edebilirsiniz.

Bunu yapmanız evinizin durumu için mümkün değil ise, Bu surumda çalışmalarınızı evde dğil de daha müsait yerlerde , dershanede , arkadaşlarınızın evinde yapabilirsiniz. 5.Ders Çalışmaya Başlayamamak:

Bazı öğrenciler plan yaparken ancak bu planı bir türlü uygulayamazlar. Bunun en büyük sebebi olarak ta ders çalışmaya bir türlü oturamadıklarını söylerler. Bu durumdakiler genellikle zamanında plan yapmadıkları için yapması gereken işleri yığılmış nereden başlayacaklarını bilemeyenlerdir. Ancak hiç çalışmamak hiç başlamamak işlerin daha da artmasına sebep olur. Bu sonucu düşünerek az da olsa planlı bir çalışmaya başlamak gerekir.

Bu kadarlık çalışma ile benim derslerim halledilemez demeyin. Her gün yapacağınız azar azar çalışmaların birikip önemli bir sonucu doğuracağını unutmayın.

HANGİ DERSE NASIL ÇALIŞMALIYIZ?

Page 39: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

39

Matematik Dersini Nasıl Çalışmalıyız? Son sınıf düzeyinde iseniz okulda öğretmeninizin anlattığı konuları dinleyerek öğrenmede ele

alınan hususlara dikkat ederek izlemeye çalışınız. Dershaneye devam ediyorsanız sınıfta öğretmenlerinizin anlattıklarına , çözdüğü örnek sorulara dikkat etmelisiniz. Matematikte anlatım azdır. 5-10 dakika içinde bir kural verilir ve o kuralla ilgili örnek sorular çözülür. Matematik dersi genellikle öğretmen desteğinin en çok gerekli olduğu derslerden biridir. Verilen kuralı kavramadan soruları çözmek pek mümkün değildir. Önce kural öğrenilmeli onunla ilgili örnek sorular çözülmeli kitaptan soru çözerek hazırlık yapılıyorsa çözümlü sorular incelenmelidir. Daha sonra bu konudan bol pratik yapılmalı veriler değiştirilerek çözülen örnek sayısı arttırılmalıdır. Sınıf hocanızın yaptığı konuyla ilgili testteki netler gözden geçirilmeli yapılmayan sorular üzerinde durulmalıdır.

Denemelerde o konularla ilgili değişik soru tipleri inceleyebilmek için derginizdeki ve değişik kitaplardaki soruları çözmelisiniz. Dergiden hazırlık yapanlar örnek çözümleri ve konuları inceledikten sonra soru çözümüne diğer kitapları kurcalamaya geçebilirler. Dershanede ve okulda yaptıkları çalışmalar dergi için ön hazırlık mahiyetini taşıyabilir. Matematik dersi bol pratik yapmayla halledilebilecek bir ders olduğundan her konu için yukarıda bahsedilen hazırlıklar yapılmalıdır. Test soruları çözülürken falan kolay , falanı bilmiyorum diye geçiştirilmemeli bütün soru tipleri incelenmelidir. Deneme sınavlarıyla sıkı sıkı durumunuzu gözden geçirmeli yetersiz olduğunuz konularda hazırlıklar tamamlanmalıdır. Öğrencilerin en çok zorlandıkları lise 3 konularından bol örnek çözülmelidir. Geometri dersi yorum ve bakış açısı gerektirdiğinden pratik arttıkça şekillerden hayal edebilmeniz kolaylaşacaktır. Bu ders devamlı tekrar gerektiren derstir. Konu biriktirmeden zamanında tekrar yapılmalıdır.

Türkçe Dersini Nasıl Çalışmalıyız ? Türkçe dersi öğrenciler tarafından öğretmen desteğine az ihtiyaç duyulan bir ders olarak

bilinir. Halbuki yorum gerektiren bir ders olmasından dolayı bakış açınızın yönlendirilmesinde öğretmen desteğine ihtiyaç vardır. Türkçe ; soru yapmanın kolay olduğu bir derstir. Ancak soru adedinin artmasına ile fazla soru yapanların yarıştıkları bir ders haline gelmiştir. Sorular gramer , edebiyat bilgilerini ölçmenin yanında daha çok kavrama gücü , ilişki kurma yeteneği gerektirdiğinden sadece bilgi yeterli değildir.

Yetenekli ve bilgi düzeyi yeterli olanların başarılı olma şansı fazladır. Yetenekler kalıtsaldır. Ancak çalışma ile bir yere kadar geliştirilebilir. Türkçe’den en faydalı çalışma bol kitap okuma olarak tavsiye edilebilir. Bu arada gramer bilgilerinin öğrenilmesi de ihmal edilmemelidir.

Kimya Dersine Nasıl Çalışmalıyız ? Ders bir öğretmenden dinleniyorsa çok dikkatli dinlenmeli, önemli notlar not edilmeli, püf

noktaları iyi tespit edilmelidir. Teorik bilgilerin yeterli olduğu anda bu bilgiler test çözerek pekiştirilmelidir. Kimya test soruları , genellikle yarın dakika ile bir buçuk dakika arasında çözülebilecek zorluktadır. Konu hakimiyeti , sezgi ve dikkat kimyada tama yakına başarı göstermenize yetecektir. Kimyada üniteler arasındaki bağlantılar açık ve net olarak görülebilir , şekildedir.

Derslerde bir sonraki konu önceki ünitelerin üzerine bina edilmektedir. Bu bakımdan kimya öğrenirken karışık bir sıra takip edilmemeli , özellikle ilk 4 ünite sıralı olarak ve iyi öğrenilmelidir. Bir oturuşta bıktıracak sayıda değil , 30 civarında test sorusu çözülmesi daha uygundur. 30 kimya sorusunu en çok 40-45 dakikada cevaplandırmalısınız. Her üniteden üç grup soru çözdükten sonra son 10 yılın o ünite ile ilgili ÖYS soruları incelenmelidir. Kimya sorularında normal sürede %65 , sınırsız sürede ise %90 başarı göstermeniz yeterli kabul edilebilir. Yani müteakip üniteye geçebilirsiniz.

Lise 1 konuları kimyanın temelidir. ÖSS’nin tamamı ve ÖYS sorularının en az yarısı bu kısımdan çıkar. Anlaşılması kolay olmakla beraber , bol test çözmekle pekiştirilmesi gereken konulardır. İlk üç ünitede öğrenilenler ünitelerle ilgili olarak öğrencinin şu konuda kendine güvenmesini sağlar. Problemde denklem hazır verilmişse , hele denkleştirilmiş olarak verilmişse zaten mesele yok ; ama

Page 40: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

40

bir denklemi teşkil eden maddelerin bir kaçı verilmiş ve denklemi tamamlayıp denkleştirme işi öğrenciye bırakılmış olabilir. Bu şüphesiz ki , ilk üç ünitenin iyi bilinmesine bağlıdır.

Lise 2 konularının ortak özelliği şudur. Hiçbir şekilde ezberlemeyi gerektiren bir kısım yoktur. Fakat önemli bazı püf noktaları vardır ki bunlar iyi öğrenilmezse öğrenci ezbere kaçabilir. Reaksiyon hızı ile reaksiyon ısısı üniteleri potansiyel enerji diyagramları bakımından birbirleriyle ilgilidir. Aynı şekilde çözünürlük dengesi ve pH konuları da denge ünitesinin uzantıları gibidir. Elektro kimya, aktifler, piller ve elektroliz bölümlerini içine alan önemli bir ünitedir.

Lise 3 konuları ise ezber gerektiren ve sık tekrar yapmanın gerekli olduğu konulardır. Yani organik kimya bir manada nankördür. ÖYS öncesi son bir iki hafta tekrar yapılmasında fayda vardır. Öğrenme zorluğu itibariyle organik kimya bütün %30 unu teşkil eder. Fakat ÖYS’de %15-20 civarında soru çıktığı için bu kısım hep sona bırakılır ve ihmal edilir.

Siz bu ihmali yapmayın. Bir de bakmışsınız ki organik kimyadan 3 yerine 6 soru çıkmış. Bu ihtimal hiçte imkansız değildir. Şunu unutmayınız ki Kimya çalışmanızın karşılığını kolaylıkla alabileceğiniz avantajlı bir derstir.

Fizik Dersine Nasıl Çalışmalıyız ? Derse gelmeden önce , elinizdeki fizik kitabından o gün işlenecek konunun teorik kısmını ve

birkaç tane de soru çözülüp gelinmesi derse giriş için önemlidir. Ders esnasında , dersten başka her şeyle alakalı kesip pür dikkat hoca dinlenmeli ve çok iyi not alınmalıdır. Anlaşılmayan yerler mutlaka sorulmalıdır. Daha sonra unutulan konuları öğrenmek için en iyi kaynak defter olacağından anlaşılacak şekilde not almak da önemlidir.

Dersten sonra , dersin olduğu günün akşamı konuyu mutlaka tekrar etmeli , ilk gün yapılmayan tekrar ilk gün yapılmayan tekrara nazaran verimini kaydeder. Derste sorulan soruların evde bir daha çözülmesi faydalıdır. Konu sırasına göre çözmek ve değişik kaynaklardan yararlanmakta önemlidir. Dershaneden verilen bütün dokümanlardaki soruları çözmelisiniz.

VERİMLİ ÇALIŞMA KONUSUNDA DİKKAT ETMENİZ GEREKEN DİĞER NOKTALAR

1. İlk önce hoşlanmadığınız derse çalışın. 2. Ders çalışma etkilikleriniz sırasında aralar verin, uzun süreli ders çalışmaktan kaçının (kesintisiz

3 saat gibi) 3. Günün sizin için en verimli saatini belirleyin. 4. Vakit kaybettiren bekleme zamanlarında aldığınız küçük notları tekrar edin. 5. Belirli çalışma mekanınız dışında ders çalışmamaya özen gösterin. 6. Oturduğunuz sandalyede çok gevşemeyin. 7. Kütüphane, internet ve diğer bilgi kaynaklarını kullanmayı ihmal etmeyin. 8. Dikkatinizin dağılıp dağılmadığını hemen fark etmeye çalışın. Dikkatiniz dağıldığında aklınıza

gelen düşünceleri görmezden gelmeyin, kafanızdan atmaya çalışın. 9. Birlikte yaşadığınız kişilerle çalışma zamanınız konusunda anlaşın. 10. Gürültüden ve dikkat dağıtan şeylerden uzak durun. 11. Başkalarının zamanınızı boş vere almamasına dikkat edin. 12. Telefondan mümkün olduğunca uzak durun. 13. “Hayır” demesini bilin 14. Kapınıza “RAHATSIZ ETMEYİN” yazısı asın. 15. Vaktinizi boşa geçirmenizi sebep olacak zaman tuzaklarına karşı uyanık olun. .

Page 41: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

41

ÖĞRENCİLER İÇİN (öğrenme özelliklerine göre) DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

V (Visual) GÖREREK ÖĞRENENLER İÇİN:

BİLGİYİ EDİNME(ALMA) YOLU

• Haritalar • Tablolar • Grafikler • Semboller • �emalar • Broşürler • Kelimelerin altını çizme • Akış şemaları • En önemli noktalar, püf noktaları • Değişik renkler • Resimler, posterler, slaytlar • Sayfa üzerinde değişik düzenlemeler (bu liste gibi) • Jest ve mimik kullanarak kelimeleri açık ve net ifade eden öğreticiyi dinlemek • Daire içine almak

Öğrenilebilir bir plan yap

Ders notlarınızı 3:1 oranında özetleyerek, öğrenilebilir paketlere dönüştürün

• Tabloları grafiklere çevirin • Fikirlerinizi resmetmeye çalışın • Karmaşık süreçleri ve listeleri akış şemaları haline çevirin • Yeni hazırladığınız sayfayı, hafızanızda kaldığı şekilde tekrar çizin • Kelimelerin yerini sembollerle, resimlerle değiştirin • Sayfanıza göz atın. Sayfanın şeklini, düzenini ve renklerini hafızanıza kaydedin • Yukarıdaki tüm teknikleri kullanarak her bir sayfanızın farklı olmasını sağlayın

ÖĞRENDİKLERİNİZİ ORTAYA DÖKÜN Sınavda Başarılı Olmak İçin İzleyeceğiniz Yollar:

• Görsel bilgilerinizi kelimelere dökerek alıştırmalar yapın • Sınav sorularını yazılı olarak yanıtlayın • Ders çalışırken çizdiğiniz resimleri hatırlayın • Bir şeyler çizin. Soruları yanıtlarken şemaları çizin.

Siz genellikle, bir nesneye bakarak anlarsınız. Renklerle, planlarla ve tasarımlarla ilgilenmektesiniz, böylece nerede olduğunuzu bilirsiniz. �imdi büyük olasılıkla bir şeyler çizeceksiniz

A (Aural) İŞİTME YOLUYLA ÖĞRENENLER İÇİN:

BİLGİYİ EDİNME(ALMA) YOLU

Page 42: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

42

• Derslere mutlaka katılın • Uygulamalara mutlaka katılın • Konuları diğer öğrencilerle tartışın • Konuyu öğreticiyle tartışın • Edindiğiniz yeni fikirleri başkalarına açıklayınız/anlatınız • Kayıt cihazı kullanın (teybe kaydedin) • Konuyla ilgili ilginç örnekleri, hikayeleri(öyküleri), şakaları… vb. hatırlayın(anımsayın) • Konu anlatımı sırasında orada bulunmamış olan kişiye gösterilen resimleri, şemaları vd görsel

bilgileri aktarın • Ders esnasında yazdığınız notlar arasında boşluk bırakınız; daha sonra hatırlatmaları yazmak

üzere

Öğrenilebilir bir plan yap Ders notlarınızı 3:1 oranında özetleyerek, öğrenilebilir paketlere dönüştürün

• Büyük olasılıkla, dinlemekten yazmaya fırsatınız olmayacağından yeterli ders notunuz da olmayacaktır. O nedenle ya kitaptan ya da arkadaşlarınızla konuşarak ders notlarınızı oluşturun

• Özetlediğiniz notlarınızı sesli olarak okuyun ya da teybe okuyun sonra istediğiniz kadar dinleyin

• Ders notlarınızı sizin gibi işitsel olan kişiye açıklayınız • Öğrendiklerinizi kendi kendinize veya arkadaşınıza tekrar edin

ÖĞRENDİKLERİNİZİ ORTAYA DÖKÜN Sınavda Başarılı Olmak İçin İzleyeceğiniz Yollar

• Öğreticiyle sınavdaki cevaplarınız hakkında konuşun • Dersinizi seslendirin ve yazın • Fikirleri hatırlamak amacıyla sessiz ortamlarda çalışın • Eski sınav sorularını yazarak yanıtlayın • Yanıtlarınızı seslendirin

Siz bu sayfadaki bilgileri okumak yerine size anlatılmasını tercih edersiniz. Size göre yazılı kelimeler işittikleriniz kadar değerli değildir. Ve siz muhtemelen bunları gidip birilerine anlatacaksınız.

R (Read/Wrıte) : OKUYARAK/YAZARAK ÖĞRENENLER İÇİN:

BİLGİYİ EDİNME(ALMA) YOLU

• Lısteler • başlıklar • sözlükleri kullanma • imla kılavuzları ve diğer yardımcı sözlükleri kullanma • tanımlar • ders notları • kitaplar • okuma- kütüphane • derste tutulan notlar • websiteler (ağsiteleri) veağsayfaları (webpage) • kelimeleri yerinde kullanan ve cümlelerinde birçok bilgi veren öğreticiler ve onların ders notları

• denemeler, raporlar • elle yapılan işler (hesaplama ve laboratuar çalışması)

Öğrenilebilir bir plan yap :

Ders notlarınızı 3:1 oranında özetleyerek, öğrenilebilir paketlere dönüştürün.

Page 43: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

43

• Kelimeleri tekrar tekrar yazın • Ders notlarınızı sesizce tekrar tekrar okuyun • Fikirleri, kuralları ve ilkeleri kendi cümlelerinizle yazmaya çalışın • �emaları, grafikleri belirli bir olguya göre düzenleyin • Tepkimeleri(reaksiyonları), işi ya da hareketi, şemaları, tabloları, akış çizelgelerini

kelimelere/cümlelere • Düzenlediğiniz listenizin çoktan seçmeli soru olarak hazırlandığını düşünün ve ona göre birinin

diğerinden farkını nasıl bulacağınızı/ayırt edeceğinizi belirleyin ÖĞRENDİKLERİNİZİ ORTAYA DÖKÜN

Sınavda Başarılı Olmak İçin İzleyeceğiniz Yollar • Sınavda sorulabilecek soruları yazarak yanıtlayın • Çoktan seçmeli sorularla alıştırma yapın • Konuyla ilgili paragraflar yazın, başlangıcı ve sonucu olan • Kendi listenizi oluşturun (a,b,c,d,1,2,3,4). • Cümlelerinizi bir aşama düzenine göre sıralayın ve püf noktalarını belirleyin • İnternette yeni fikirler araştırın ya da eski fikirlerin iyi olduğunu onaylayın

. K (Kınesthetıc) HİSSEDEREK/DUYULARIYLA ÖĞRENENLER İÇİN:

BİLGİYİ EDİNME(ALMA) YOLU

• Tüm duyularınızı kullanırsınız: görme, dokunma, tatma, koklama, işitmek gibi… • Alan/ konu ile ilgili geziler • Deneme yanılma • İlkeleri açıklayan örnekler • Sergiler, canlı/cansız örnekler, fotoğraflar… • Hesaplama gibi elle yapılan işler • Laboratuar veya uygulamalı çalışmalar • Öğreticinin günlük yaşamdan verdiği örnekler • Konuyu anlamak üzere bazı şeyler yapmaya ihtiyacınız vardır • Reçetelere – sorunların çözümüne, önceki sınavın sorularına ihtiyacınız vardır • Taş çeşitlerini, kabukları, bitkileri, kemikleri veya anlaşmaları birktirirsiniz • Örnekleri dinlemek sizin için önemlidir, konuların aklınızda kalması için kilit görevi yaparlar

Öğrenilebilir bir plan yap

Ders notlarınızı 3:1 oranında özetleyerek, öğrenilebilir paketlere dönüştürün • Öğreticinin ders notları yetersiz kalabilir, çünkü konular somut veya konu ile ilgili olmayabilir • Ders notlarınızı sizin gibi K özelliği olan arkadaşınızla konuşun • Gerçekleşmiş olayları hatırlayın • Özetlerinize mümkün olduğunca fazla örnek yerleştirin. İlke ve kavramları anlamak üzere,

vaka çalışmalarını ve uygulamaları hatırlayın • Fikirleri anlamak üzere, resim ve fotoğraf kullanın • Laboratuar çalışmalarınızı ya da laboratuar defterinizi tekrar gözden geçirin • Deneyleri ve alan gezilerini hatırlayın

ÖĞRENDİKLERİNİZİ ORTAYA DÖKÜN Sınavda Başarılı Olmak İçin İzleyeceğiniz Yollar:

• Ders çalışırken sınavdaymış gibi davranın • Önceki sınavın sorularını yanıtlarken mümkün olduğunca fazla örnekler kullanın • Soruların yanıtlarını yazılı olarak hatta paragraflar halinde çalışın. Yazmaktan kaçınmayın.

ÖĞRETİCİLERİN, ÖĞRENCİLERİNE ÖNEREBİLECEKLERİ BAZI "ETKİLİ ÖĞRENME

STRATEJİLERİ"

Page 44: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

44

STRATEJİ: Bir şeyi elde etmek için izlenen yol; bir amaca ulaşmak için geliştirilen bir planın uygulanması, olarak tanımlanabilir. ÖĞRENME STRATEJİSİ: Öğrencinin öğrenme sırasında kullandığı; öğrencinin kodlama sürecini etkileyen davranış ve düşüncelerdir. ETKİLİ ÖĞRENME STRATEJİLERİ: Öğrenilen konularla ilgili olarak;

1. Yazarın ya da konuşmacının söylediklerini anlamaya çalışma 2. Ayrıntılı bilgileri kısaltma 3. Karmaşık cümle ya da anlatımı basitleştirme çabaları 4. Benzerlikleri bulma 5. Farklılıkları bulma 6. Bir çok kez tekrarlayarak gözden geçirme 7. Gözünde canlandırma 8. Çıkarımlarda bulunma (tahmin, sunma, genelleme gibi) 9. Öğrenme sürecinde etkili olduğunu hissetme 10. Kendi ifadesiyle anlatma 11. Sınıflandırma 12. Özetleme 13. Örnek verme 14. Açıklama yapma 15. Başkasına öğretme 16. Bir başkasına öğrettiğini düşünme 17. Öğrenilenle ilgili düşünce üretme 18. Düşüncelerini kanıtlamaya çalışma 19. Soruları yanıtlama 20. Soru çıkarma 21. Örnek isteme 22. Anlamlı yerlerin altını çizme 23. Önemli yerleri not alma 24. Eksikliklerini fark etme 25. Konuyu nasıl öğrenebileceğini düşünme 26. Kendi kendine ne kadar öğrendiğini kontrol etme 27. Önceki öğrendikleri ile şimdiki öğrendikleri arasında bağ kurma 28. Neden-sonuç ilişkilerini bulma 29. �ema, grafik gibi şekillerle gösterme

Page 45: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

45

NLP Neuro Linguistic Programming

Beyin Dili Programlama Beynimizin Kullanma Kılavuzu

NLP olarak tanınan ve beynimizin işleyişini anlama ve onu en etkin biçimde kullanma yollarını öğreten Beyin Dili Programlama ve her şeyden önce bir düşünce sistemidir.

NLP’nin bütün sistemlerde olduğu gibi kendi içinde bir mantıksal sıralaması vardır. Bu sıralamayı çok iyi anlarsanız, sistemi çok iyi kullanabilirsiniz. NLP, kişinin dünyayı

daha iyi anlamasını, yaptığı hareketlere bu gözle bakmasını ve davranışlarını buna göre düzenlemesini sağlayan, bilimsel temeli olan bir sistemdir. NLP ‘yi etkili iletişim kurmak için size gerekli araçları sağlayan bir alet çantası olarak düşünebilirsiniz. Bu aletleri doğru kullanırsanız işinizde, özel yaşantınızda, insanlarla ilişkilerinizde çok olumlu gelişmeler kaydedersiniz. Değiştirmek istediğiniz davranışlarınızı rahatlıkla

değiştirebilir, yeni becerileri kolaylıkla kazanabilir ve zaten iyi yaptığınız şeyleri daha da iyi yapmayı öğrenirsiniz.

NLP insan doğasıyla ilgili her alanda kullanılır. Kişisel değişimde, gelişimde (reflekslerin, korkuların, kaygıların, sınırlayıcı davranış ve inançların aşılmasında), işte daha başarılı olmada, kısaca A'dan Z'ye her alanda kullanılabilir.NLP, öğrenme sürecini hızlandırır. Böylece değişimlere ayak uydurmanın ötesinde, değişim yaratabilmeyi sağlar. Kişinin iş ve özel yaşamında yapıcı etkileşimler ve iletişim kurmasını sağlar. Duyarlılığı artırarak, insanların davranış ve tutumlarındaki titreşimleri sezinleyip yorumlamayı sağlar.Kişinin seçeneklerini artırır, etki alanını genişletir ve esneklik sağlar.İnsanları işbirliğine yönlendirip, bağlılık ve coşku uyandırmaya yardımcı olur. Kişinin duygu ve düşüncelerini yönlendirerek iç dünyasının kontrolünü elinde tutmasını sağlar. Kişinin bilinçaltını hareketlendirerek, kendi gücünü ve kaynaklarını kendi lehine kullanmasını sağlar. Ayrıca organizasyonel dönüşüm projelerinde, üst düzey yöneticilere koçlukta ve modelleme projelerinde de kullanılmaktadır

Kİ�İSEL GELİ�İM ALANINDA :NLP Motivasyon, karar verme ve iletişim becerilerinin geliştirilmesini sağlar. Günümüz dünyasında herkes kaliteli iletişimden bahsediyor, ancak bunun nasıl başarılacağından söz edilmiyor. NLP’de öğreneceğiniz beceriler sizi daha etkin kılacak ve iletişimde yada yaşamınızın her alanında öz güveninizi arttıracaktır. Duyusal keskinliğinizi arttırmayı öğrenmek size hem kendinizle hem de çevrenizdekilerle ilgili yüksek kalitede bilgiye ulaşmanıza olanak verecektir. En iyi derecede etkileşimin tüm unsurlarını anlayacak; ikna etme ve etkilemenin belirli ve genel dil kalıplarını nasıl kullanacağınızı öğreneceksiniz.Fikirlerin açıkça ve gerektiğinde ortaya konması, her tür davranış değişimi, istekleri davranışa dönüştürme becerileri kazanma, istemediğimiz davranışlardan kurtulma,mevcut olmayan davranışların kazanılması, bağımlılıkların giderilmesi (Sigara, alkol, kumar,vb..), genellemesiz ve stressiz bir

Page 46: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

46

yaşam, yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi, kilo almadan sigara alışkanlığından kurtulma, iç çatışmaların yok edilmesi ve iç barışın sağlanması,hayır diyebilmeyi öğrenme, Kişisel misyon, vizyon ilke ve stratejiler oluşturarak yaşama anlam katmak, Doğru sorular sormak, doğru ve gerçeği bulmak, konunun özünü kavrama yetenekleri geliştirmek, Zihinsel ve ruhsal durumunuzu istediğiniz anda mükemmel şekilde nasıl tetikleyeceğinizi öğrenmek

Business (İş Dünyası) alanında : NLP ile Liderlik,NLP ile Satış ve Pazarlama stratejileri, NLP ile iletişim teknikleri, takım iletişimi ve takım ruhunun yükselmesi, çalışanlarla iletişim, Stratejiler,çözümü ve çoğaltılması; bir bütün olarak öğrenen organizasyonların geliştirilmesi, duruma göre stratejileri kullanmak, motivasyon stratejileri, karar stratejileri, yaratıcılık stratejileri, doğru kararların modellenmesi, başarılı yöneticilerin modellenmesi, Yönetim,satış, pazarlama konusunda ikna kalıpları uygulamaları, bilinçaltı satış, ikna ve prezentasyon teknikleri.motivasyon,rahat ve etkili konuşma, ifade yetenekleri,düzgün ve etkili konuşma, Etkili dil kalıplarını öğrenerek iletişim becerilerini arttırmak ve karizma oluşturmak, etkilemek

Çocuğunuzun gelişiminde :Tüm çocuklar dahi doğar. Ama sonraki yaşamlarında aldıkları ya da alamadıkları bilgiler onların dehasını etkiler.Bir çocuğun zekası gelişebilir, yetenekleri zenginleştirilebilir.NLP (Neuro Linguistic Programming - Kişisel Değişim Modeli) yöntemi 0-18 ay arasındaki bebeklerin beyinlerinin geliştirilip, zenginleştirilebilmesine katkı sağlıyor. Çocukların farkındalıklarını ,beyin gelişiminin tam ve hızlı olmasının yollarınını öğreniyorsunuz. Eğitim alanında :Sınavlara stressiz hazırlanma, sınav anında bilgileri hatırlama, ders çalışma alışkanlıklarının değiştirilmesi, NLP ile kalıcı ve hızlı öğrenme, dinleyicileri bilinçdışı düzeyde etkileyebilme, bilinçaltı öğrenmeyi ve öğretmeyi hızlandırma, anlamayı hızlandırmanın etkili yöntemleri, öğrenmenin önündeki engelleri kaldırma, öğrencilerin geçmişten gelen öğrenme engellerini kaldırma, öğrenen kişileri modelleme, 4 Öğrenme stili ve planlaması (4MAT), hızlandırılmış öğrenme, üretken öğrenme, yetişkin öğrenme teorisi ve hafıza dinamikleri, öğrenme meta programları.

Spor alanında; sporcunun kendi yeteneklerinin farkına arması, istenilen verimi alabilmesi,şampiyonların modellerinin çıkarılması.. konularında işe yarayacak bir çok metot öğreniliyor.Örneğin Fatih Terimin başarılı bir lider örneği haline getiren sporcular üzerinde NLP tekniklerini başarıyla kullanmasından kaynaklandığını kendisi de ifade ediyor.Hatta bu konu doktora tezine konu oldu. Terim’in milli takım, Galatasaray ve Fiorentina’da, takımı etkileme ve belirlenen amaçlar doğrultusunda yönlendirme becerilerini etkin bir şekilde kullanarak başarıya ulaşmasının, onu özel ve incelenmesi gereken bir lider haline getirdi.

Aile içi iletişim: aile bireylerinin içinde bulunduğu durumu anlaması ve aile bireylerinin sorunlar için çözümler üretmesi, Bireylerin kendisi ve aile yaşantısıyla ilgili görüş ve düşünme kapasitesini geliştirmesi, ailede yaşanan zorlukları yeniden yorumlayarak sağlıklı kararlar vermesini sağlamaya yönelik, Aile üyeleri arasında

Page 47: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

47

daha fazla yakınlaşma, iş birliği ve duygusal paylaşım sağlama, sorunların bulunduğu durumlarda veya aile içi ilişkilerin geliştirilmesi ve daha etkili hale getirilmesi

Terapi konusunda :Depresyon, panik atak,sosyal fobiler, kişilik bozuklukları, tüm psikolojik rahatsızlıklar

KUANTUM ÖĞRENME

Kuantum enerjinin ışımaya çevrilmesi olarak tanımlandığında, kuantum öğrenme ise kişinin bilgilerini kullanarak ışıması olarak tanımlanmaktadır. 1980’li yıllarda Amerika’da Bobbi De Porter tarafından geliştirilen kuantum öğrenme ve öğretme, uygulama alanı oldukça geniş olan bir çalışmadır.

Kuantum öğrenme temel olarak Dr. Lazanov tarafından geliştirilen hızlandırılmış öğrenme teknikleri ve beyin uyumlu öğrenme teknik ve stratejilerin kullanılmasına dayanmaktadır. Bununla birlikte, ikili beyin teorisi, üçlü beyin teorisi gibi beynin çalışma fonksiyonlarının farklılıklarını kullanan yaklaşımlar benimsenmiştir. Yine insanların farklı zeka türlerinin olduğu ve başarıyı belirleyen etmenin tek tip zeka olmadığı düşüncesinden hareket eden çoklu zeka ve duygusal zeka kuramlarının prensipleri sisteme dahil edilmiştir. Ayrıca Holistik eğitim gibi öğrencinin sadece beden ve zihinsel gelişimi yanında aynı oranda dengeli gelişmesi için ruhsal yönünde gelişmesini hedefleyen bir yaklaşım desteklenmiş ve NLP gibi çağdaş yaklaşımları içerisine alan ve bu tür yaklaşımları bir fanus gibi kavramış ve prensip ve yaklaşımlar en güzel şekilde sentezlenmiştir.

Kuantum öğrenme, öğrenmeyi öğrenme stratejilerinden oluşmaktadır. Temel olarak öğrenmede aktif olma, eğitim ortamlarının ayarlanması, öğrenme stillerini keşfetme, not alma teknikleri, etkin ve hızlı okuma, hafıza gücünü keşfetme, yazma tekniklerini ve etkin problem çözme tekniklerini içermektedir.

Öğrenme aktivitelerinin yeterli düzeyde başarılı olması için katılımcıların tutumlarının olumlu olması gerekmektedir. Bu anlamda Kuantum öğrenmede mükemmelliğin 8 anahtarı kullanılmaktadır.

1. Bütüncül Olma: Değerlerin ve davranışların bir biri ile uyumlu olması gerekmektedir. Değer sizin vizyonunuzu, kişisel değerlerinizi ve iş prensiplerinizi içermektedir. Bütüncül olduğunuzda yaptığınız işte kendinizi daha iyi hissedersiniz. Bu da sizin özgüveninizin ve başarınızın artmasını sağlayacaktır.

Page 48: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

48

2. Hatalar Başarıya Götürür: Hiçbir zaman içi hata yoktur sadece sonuçlar ve geribildirimler vardır. Hatalar bize başarı için neler yapmamız gerektiği konusunda bilgi verir.

3. Güzel Amaçla Konuş: Her zaman için olumlu düşün ve direk iletişime geçmeyi tercih et.

4. Hedefine Odaklan: O anda yaptığın işe odaklan ve onu en iyi yapmaya çalış

5. Kendini İdealine Ada: Vizyonunuz ile yaşayın. Verdiğiniz sözleri ve sınırlılıkları takip edin.

6. İşini Sahiplen: Sorumluluk alın ve kendi davranışlarınızdan sorumlu olun.

7. Esneklik: İstediğiniz sonuçlara ulaşmak için yeni yaklaşım ve değişikliklere açık olun.

8. Denge: Zeka, fiziksel ve ruhsal gelişiminizi beraber götürün.

Öğrenme tipleri bilgilerin nasıl daha kolay alındığı ve beynin bilgiyi işleme sürecini ve onu organize etmeyi etkilemektedir. Öğrencilerin görsel, işitsel ve dokunsal öğrenme tipleri yanında farklı bakış açılarıyla öne sürülen öğrenme ve düşünme tipleri de kullanılması gerekmektedir.

Not alma teknikleri; kavram ve zihin haritalarını aktif kullanmayı içermektedir. Bu yöntemle öğrendiği konuyla ilgili kavramları kolayca ilişkilendirdiği için daha kısa şekilde not tutmaktadır. Bu işlemler sırasında beyin daha aktif olduğundan dolayı öğrenme en üst düzeyde gerçekleşmekte ve anlamlı bir öğrenme oluşmaktadır. Hızlı ve etkin okuma teknikleriyle öğrenciler bilgileri daha kısa sürede öğrenmektedir. Hızlı okuma ile birlikte okunan yazının kavranma yüzdesi artmaktadır. Hızlı okuma ile beraber zihinde görselleştirme kullanıldığında okunan yazı akılda daha çok kalıcı hale getirilmektedir. Ayrıca daha kısa sürede daha çok kaynak gözden geçirilebilir.

Hafıza tekniklerini kullanarak öğrenciler zihinde tutmak istedikleri bilgileri rahatlıkla öğrenecek ve gerektiğinde bunları kolaylıkla hatırlayabilecektir. Beyin öğrendiği hiçbir şeyi unutmamaktadır fakat iyi ilişkilendirilmeyen ve zihinde görselleştirilmeyen kavramların hatırlanması zorlaşmaktadır. Öğrencinin belirli periyotlarla kısa tekrarlar kullanarak öğrenilen bilgilerin hatırlanması kolaylaştırılmaktadır. Burada öğrenciler çivi, yer ve ritim metotlarını öğrenmektedir.

Page 49: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

49

REİKİ www.adanareiki.com

Reiki Nedir ?

* Reiki içimizdeki yaşam enerjisinin akışını dengeleyen doğal ve güçlü bir sistemidir. * Reiki bütün yaşamda olayların akışını ve oluşumları etkiler. * Reikiye uyumlanan kişi her zaman için onu kullanabilir ve yaşam boyunca bu yeteneği kaybetmez. * Reiki her zaman ve her yerde güvenle kullanılabilir. * Reikiyi kullanmak çok kolaydır. * Reiki doğal enerjiyi onarır ve dengeler. * Reiki rahatsızlıkları önler, kişiye pozitif bir sağlık duygusu verir, çabuk iyileşmeyi sağlar. * Reiki kişinin değişmesini, gelişmesini ve ruhsal aydınlanmayı hızlandırır. * Reiki her çeşit değişik terapi yöntemleriyle kullanılabilir ve bunları destekler. * Reiki spiritüel olarak yönlendirir. * Reiki fiziksel, mantal, duygusal ve ruhsal katmanları etkiler.

Reiki Ne Değildir ?

* Reiki kullanımı ve öğretimi zor bir yöntem değildir. * Reiki bir din veya tarikat değildir. * Reiki bir inanç sistemi değildir. * Reiki inançla şifa değildir.Kişi inansa da inanmasa da etkilenir. * Reiki zihin kontrolü veya hipnoz değildir. * Reiki sadece hastalar için değildir. * Reiki kanal enerjisi değildir. * Reiki tek bir organizasyona veya belli bir zümreye ait değildir.

REİKİ PRENSİPLERİ

1. Bugün özellikle bugün kızma.

2. Bugün özellikle bugün endişelenme.

3. Hayatını dürüstçe kazan.

4. Yaşayan herkese saygılı ol.

5. Bugün şükran duygusu içinde yaşa.

Dünyada hastalarına Reiki uygulaması yapan bazı hastaneler şunlardır: Yale University Hospital,University of Michigan Hospital,Throat Hospital in New York,Memorial Sloane Kettering Hospital,South Pointe Hospital,Imperial Point Medical Center,Ayrshire Central Teaching Hospital,Kirklandside Hospital,Ailsa Hospital,Croy Day Hospital,St. John's Hospital,Elliot Regional Cancer Center,Portsmouth Regional Hospital in Portsmouth,California Pacific Medical Center,Kent County Hospital, R.I,Brookhaven Hospital,Meriter Hospital in Madison,Baptist Hospital in Nashville,Hartford Hospital,The Charlotte Hungerford Hospital,Thompson Hospital,Columbia Presbyterian Hospital,Beth Israel Hospital,Kesler Institute,California Pacific Medical Center,Portsmouth Regional Hospital,Marin General Hospital,Lynden Hill Clinic,Veterans Hospitals.California Pacific Medical Center

Page 50: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

50

KARTAL YA DA TAVUK…… SEÇİM SİZİN

Bir zamanlar, büyük bir dağda kartallar yuva yaparlarmış. Bir kartal da 4 tane yumurtası ile bu dağda yaşıyormuş. Bir gün bir deprem olmuş. Ve yumurtalardan bir tanesi dağdan yuvarlana yuvarlana vadide yer alan bir çiftliğe kadar düşmüş. Bu çiftlik bir tavuk çiftliğiymiş.

Çiftlikteki tavuklar, bu değişik ve normalden büyük yumurtayı sahiplenmeye karar vermişler. Yaşlı bir tavuk bu yumurtayı ve içinden çıkacak yavruyu, koruması altına almış.

Bir gün, küçük kartal doğmuş. Çevresinde tavukları görmüş ve kendini bir tavuk zannetmiş. Bütün tavuklar da ona bir tavuk gibi davranmışlar. Ailesini de çok seviyormuş. İçinden, bazen, “ben kimim?” sorusu geçiyormuş. Ama o bir tavukmuş. Bunu böyle bilmeliymiş.

Bir gün çiftlikte oyun oynarlarken, yukarı baktığında bir grup kartalın özgürce uçtuklarını görmüş. "Aman Allah’ım, ne kadar güzel uçuyorlar. Ben de onlar gibi uçmayı çok isterdim" demiş. Tavuklar, bu düşünceye hep birlikte gülmüşler. "Sen bir tavuksun ve tavuklar uçamazlar" demişler.

Küçük kartal, artık daha sık gökyüzüne bakıyor ve uçan kartallar gibi uçmak, özgür olmak istiyormuş. Ne zaman bu düşüncesinden arkadaşlarına, ailesine bahsetse, hep şu cevabı alıyormuş. "Sen bir tavuksun. Bırak bu hayalleri."

Zamanla, küçük kartal da bu düşünceyi kabul etmiş. Hayal kurmaktan vazgeçmiş ve hayatını bir tavuk olarak yaşamaya karar vermiş. Ve hayatının sonu geldiğinde de bir tavuk! olarak ölmüş.

Page 51: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

51

Ne olduğunu düşünürsen, o olursun. Eğer, hayatınızın herhangi bir zamanında, kartal olma hayali kurarsanız, hayallerinizi takip edin. Tavukların sözlerini değil…..

BE� MAYMUN HİKAYESİ

Beş Maymun Hikayesi... Kafese beş maymunu koyarlar...ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muzları asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Her bir maymun aynı denemeye giriştiğinde çok soğuk suyla ıslatılır. Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. Suyu kapatıp maymunlardan biri dışarı alınıp yerine yeni bir maymun koyulur. İlk yaptığı iş muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir. Bu ikinci maymunda merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer. Bu ikinci yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven ilk yeni maymundur. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun da ilk atağında cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiç bir fikirleri yoktur. Son olarak en baştaki ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır. Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmelidir.

Page 52: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

52

HAFIZA

Hayatınızın tüm alanlarında kullanabileceğiniz güçlü bir hafızaya sahip olmaya hazır mısınız? Güçlü bir hafızayı gerçekten istiyor musunuz? Bunu gönülden, heyecanla, tüm kalbinizle istemelisiniz. Tek yapmanız gereken her gün bu çalışmalara bir kaç dakika ayırmayı ihmal etmemenizdir. Ama her gün.

A. GENEL HAFIZA SÜRECİ

1. Hafızanın Tanımı Son araştırmalar insan beyninin 1 milyar nörondan (sinir hücresinden) oluştuğunu ortaya koymaktadır. Bu kadar nöronun bilgi depolama kapasitesi tüm dünyadaki bilgileri çok rahat içerebilecek büyüklüktedir. Bilgilerin nöronlara kolaylıkla yüklenebilmesi “öğrenebilme” olgusunu tanımlar. Nöronlara yüklenen bilginin yerleştiği yerden çağrılabilmesi “hatırlama” dediğimiz süreçtir. Nöronlara yüklü olan bilgi kümeleri arasında bağlantılar oluşturabilmek ise “üretici zeka”’nın ortaya çıkmasına yol açar. Burada sözünü ettiğimiz hafıza “öğrenebilmeyi (yani bilginin depolanabilmesini) ve hatırlayabilmeyi (yani bilginin depodan çağrılabilmesini) kapsar. Üretici zekayı ise beyin kapasitesinin kullanılabilen bölümünün büyüklüğünün ifadesidir.

Beyin hücrelerinin DNA’sı diğer hücrelerden farklı olarak sürekli yeni bilgiler yüklenir. İnsan her yeni bilgiyi aldığında beyindeki nöronların bilgiyi üstlenen çekirdekleri değişime uğrarlar. Bu sayededir ki biz sürekli yeni bilgiler ediniriz; bu yüzden vücudumuzun yapısı aynı kaldığı halde beynimizin yapısında değişim olur. Bu değişim de duygu ve düşüncelerimizin yapı değiştirmesine, gelişmesine neden olur. . Halbuki diğer hücreler, örneğin göz hücrelerinin DNA’sı her zaman öncekinin bir kopyasıdır ve yaşadığı sürece başkalaşmaz.

Bizler çocukluğumuzdan kalma bir çok bilgiyi hatırlayabiliriz. Bu durum nöronlarımızın çocukluğumuzdan beri hayatlarını sürdürmelerinin bir sonucudur. Vücut hücrelerimizin önemli bir bölümü ortalama 100 gün yaşamakta; ardından ölmekte ve yerlerine yenileri yaratılmaktadır. Ama bu arada beyin hücreleri hayatiyetlerini düzenli olarak sürdürmektedir. Bir beyin hücresinin ölmesi demek onun taşıdığı bilginin ömür boyu kaybedilmesi demektir.

2. Beyin Kapasitesi Beyin kapasitesi beyindeki nöron sayısı ve bu nöronlar arasındaki bilgi iletebilme yoğunluğu demektir. Herkesin beynindeki nöron sayısı eşittir. Dolaysıyla herkes eşit düzeyde bir potansiyel kapasiteye sahiptir. Bu kapasitenin gelişmesi üretici zeka dediğimiz olguyu oluşturur. Beyin kapasitesini şu faktörler etkiler:

a. Beynin çalışırken ihtiyaç duyduğu enerji: Beyin elektrikle çalışır. Elektriğin en temel iki kaynağı vardır: Oksijen ve glikoz. Su halde bol oksijen alan kişinin beyni daha etkili çalışır, beyin etkili çalışmaya devam ederse etkinlik deresi sürekli artış gösterir. Glikoza gelince, bu doğru beslenme yolu ile sağlanır. Doğru beslenme çok besin almak demek değildir. Doğru beslenme sadece ihtiyaç kadar besini kuralarına göre almaktır.

b. Beyinde bilgi iletimini sağlayan nörotransmitterler: Bunlar küçük kimyasal maddelerdir. Bir nörondan aldıkları bilgiyi sinir ağları aracılığıyla diğer nörona iletirler. Eğer beyinde nörotransmitterler ölürse beyin hiç bir işlem yapamaz ve ölür. Nörotransmitterler hücre değildirler ve ölebilirler. Oların ölümüne ve azalmasına yol açan en önemli faktör sürekli strestir. Alkol ve oksijensizlik hem bu kimyasal maddeleri, hem de beyin hücrelerini öldürebilir.

Page 53: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

53

c. Nöronlar arasındaki bağlantılar: Beyindeki 1 milyar nöronun tamamı birbirine bağlı değildir. Beynimizdeki bağların çok az kısmı anne karnındaki yaratılış sürecinde oluşur. Neredeyse tüm bağlar dünya hayatında oluşmuştur. Bu bağların sayısı arttıkça zekamız, yani beynimizle yapabileceğimiz iş gelişir. Bu bağları bilinçli veya bilinçsiz olarak geliştiririz. Bu bağların gelişmesinin tek yolu bilgilerin birbirleriyle ilişkilendirilmesidir. Bu ilişkilendirme iki bilgiyi yan yana düşünmek suretiyle olur. İki bilgiyi doğal halinde yan yana izlerseniz beyninizde bu iki bilgi bağlanır. Doğal halde izlemeyip kendi hayalinizde ilişkilendirirseniz yine bu bilgiler bağlanır. Sonuç olarak kim daha çok öğrenir ve daha çok düşünürse o daha zeki olur, daha kapasiteli bir beyne sahip olur.

3. Hafızanın İşleyişi Hafıza genel kabul gören teorilere göre üç ayrı sistemin birlikte çalışması olarak değerlendirilmektedir. Yani biz birbirini tamamlayan üç ayrı hafıza aşamasına sahibiz. Aşağıdaki çizimlere bakalım:

Çok kısa süreli hafıza;

20-30 saniye kalıcılık;

bilgi elektriksel yapıda

Kısa süreli hafıza;

20 dakika-1 gün kalıcılık;

bilgi elektrokimyasal yapıda

Uzun süreli hafıza;

beyin-nöron yaşadığı sürece;

bilgi kimyasal yapıda

Bilinç Düzlemi: Çok Kısa Süreli Hafızada dolaşırken farkında olunan

ve 2. aşamaya taşınacak olan bilgiler

Yukarıdaki çizimden de anlaşılacağı üzere duyularımız yoluyla mesajları dış dünyadan alırız. Gözlerimizden resim, kulaklarımızdan ses, burnumuzdan koku, dilimizden tat ve tenimizden dokunsal mesajlar alırız. Algı organlarımız aldıkları mesajı elektriğe kodlarlar. Bu mesajlar çok karmaşık sinir ağlarıyla değerlendirilmek üzere beyne iletilir. Dikkat edelim, bunlar binlercedir. Çevrenizdeki farkında olun-olmayın- algı eşiğinize ulaşan tüm mesajların beyninize ulaştığını görüyorsunuz. Dış dünyadan aldığımız bu mesajların yanı sıra, zihnimizde de bir dizi düşünce ve hayal ürünü olan mesajlar üretebiliriz.

Tüm bu mesajlar elektriksel olarak önce çok kısa süreli hafızamızda toplanırlar: Bu alanda henüz elektrik yapıda olan bilgi 20 saniye kadar bekleyebilir. Bu süre sonunda bu alanı boşaltırlar ve bu arada yerlerine aralıksız olarak yeni mesajlar gelir.

Çok kısa süreli hafıza ile doğrudan ilişkili bir alandan söz edeceğiz. Buna biz bilinç düzlemi diyelim. Bilinç düzlemi çok kısa süreli hafızadan sıçrayan veya buradan seçilerek alınmak suretiyle farkında olunan mesajlarla doludur. Farkında olmadığımız diğer yüzlerce mesaj çok kısa süreli hafızada söner ve kaybolur. Onların da kaydedildiğini gösteren deliller olmakla birlikte hatırlanabilmelerinin kural olarak mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bilinç Düzlemine gelen bilgi kısa süreli hafızaya geçmeye aday bilgidir. Bu bilgi az kayıpla kısa süreli hafızaya geçmektedir.

Kısa süreli hafızaya geçen bilgi kısa süreli bir elektro-kimyasal terkiple korunur. Bilginin bu alandaki hayatı 20 dakika ile 1 gün arasında değişir. Bu sürede bilgi ya süratle sönükleşecek ya da uzun süreli hafızaya taşınacaktır.

Bu süreçte beyin enerjiye ihtiyaç duyar. Eğer kısa süreli hafızada iken bilgi hatırlanırsa o bilgi elektrikle uyarılmış ve böylece bilince çıkarılmış olacaktır. İşte bu eylemle bilgiye yeni enerji yüklenir. Beyin bu enerjiyi kullanarak bilgiyi kalıcı ve kimyasal olarak nöronlara yerleştirir. Eğer bilgi yeterince sık veya gerektiği kadar enerji yüklenerek tekrar edilirse veya bilgi öğrenilirken çok yoğun bir enerjiyle alınırsa bu bilgi kesin olarak uzun süreli hafızaya yerleşecektir. Örneğin bir trafik kazası yaşayan kişinin tüm duyuları en yoğun şekilde bu kazaya ilişkin bilgiyi almıştır. Dolaysıyla bu bilgiyi tekrarlamasına gerek kalmadan onu uzun süreli hafızasına yerleştirecektir. Zira bilgi çok yoğun alınmıştır. Bunun bir istisnası vardır. Yoğunluk kaldırılamayacak kadar şiddetli olduğu taktirde, şok yaşanır, o bilgiye ulaşan yollar kilitlenir ve hatırlama olmaz. Bu arada başkasının anlattığı bir trafik kazası hikayesini duygusal ve duyusal yoğunlukta almadığınızda onu hatırlamak için tekrar etmeniz gerekir.

Page 54: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

54

B. GENEL HAFIZA ENGELLEYİCİLERİ Şimdi bu akışı etkileyen faktörlere bakalım. Hafıza sisteminin etkili çalışmasını engelleyen nedir? Neden bazı hafızalar diğerlerinden çok daha iyi çalışıyorlar? Hafızaları yetersiz hale getiren nedenler nelerdir? Şimdi bu soruların cevaplarını tek tek verelim:

1. Beyine Yeterli Malzemenin Sağlanmaması

Bildiğiniz gibi benzinsiz arabayı çalıştıramazsınız. Sınırlı malzemelerle bir inşaatı hızla bitiremezsiniz. Beynimiz her dakika 100 bin ile 10 milyon arasında kimyasal işlem yapmaktadır. Tüm bu işlemler için çok miktarda glikoz, oksijen ve bir kısım enzimleri kullanmaktadır. Vücudumuzun tükettiği oksijenin çok önemli bir bölümünü beynimizin kullandığını biliyor muydunuz?

Bu malzemeleri tam olarak ve zamanında sağlayamadığımızda beynimiz fonksiyonlarını sağlıklı gerçekleştiremez. Bulabildiği tüm enerjiyi hayatın devamı için zaruri olan faaliyetlere ayırır. Dolaysıyla düşünebilme yeteneğimiz olumsuz etkilendiği kadar, aldığımız bilgilerin hafızada yerleşme süreci de olumsuz etkilenir. Bunun nedenleri süper sağlık bölümünde ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Çok yemek, düzensiz uyumak ve bilhassa gündüzün ilk saatlerinde uyuyor olmak, hatalı soluma yapmak ve durgun yaşamak en belirgin hafıza düşmanları arasında yer alırlar.

2. Beynin Çalışma Akışının Bloke Edilmesi

Beynimiz vücudumuzu ölmekten koruyan özel bir mekanizmayla donatılmıştır. İnsan sürekli stres yaşadığında vücut gerilir. Vücudun gerginliğinin devam etmesi halinde beyin ve vücut kısa sürede mevcut glikozu yakar; enerjisini tüketir ve insan ölür. İşte beyin stresin devamlılığı durumunda gerilmenin ölüme yol açmasını engellemek için devreye girer. Salgılanan bir uyuşturucu hormonun etkisiyle düşünce akışını yavaşlatır, hatta durdurur. İnsan düşünemez hale geldiğinde vücudu da gerilerek ölmekten kurtulmuş olur: Ama bu arada kişinin beynine ve hafızasına olan olur. Stresin nedeni biziz. Bugün modern psikoloji beynimizin bu özelliğini kullanmaktadır. Önerilen nörofren, laroksil gibi anti-depresan ilaçlar kişinin düşünce akışını durdurmakta; uykuya yol açmakta ve böylece kişi rahatlamaktadır. Oysa bu ilaçlar arkalarında tahrip olmuş bir hafıza bırakmaktadırlar. Çok iyi bilmeliyiz ki stresin hiç bir hakiki nedeni yoktur. İlaçlarla yapılan tedavi hakiki ve kalıcı tedavi değildir. Stresin kökünden kurutulması için inanç ve düşünce biçiminin mutlaka değişmesi gerekmektedir. Psikologlar ilaç kullanmaktan çok, özel telkinlerle hastalarının düşüncelerini değiştirebilirlerse gerçek başarıyı elde edebilirler. Pek tabii ki istersek bunu biz de kendi kendimize başarabiliriz.

3. Beyin Kapasitesinin Eksik Kullanılması

Son yapılan araştırmalara dayanılarak beyin kapasitemizin binde birini kullandığımızı ileri sürülmektedir. Beyin kapasitemizin kullanılan alanının arttırılması mümkündür. Bunun en kolay yolu Ornstein’in araştırmalarına dayanmaktadır. California Üniversitesi’nden Prof. Robert Ornstein’in araştırmaları beynimizin sağ ve sol lobunu birlikte kullandığımız taktirde kapasitemizi daha yüksek bir düzeyde (10-15 kat fazla) kullanabileceğimizi göstermektedir. Beynimizin sol lobunu kullanmaya alışkın olduğumuz doğru. Daha çok mantık ve matematiksel düşünme biçimimizi kullanıyoruz. Sanat, renk, ritim, müzik gibi olguları yöneten sağ beyin lobunu aktive etmemiz gerekiyor.

4. Beyin Kapasitesinin Zayıflatılması

Mevcut kapasitemizi kullanmadığımız gibi, bu kapasiteyi de düşürebilmekteyiz. Bir kısım tutumlarımız düşünce akışımızın donuklaşmasına, duygusal donuklaşmaya ve yeni fikir üretebilmemizin zorlaşmasına yol açar. Hayatımızı işgal eden bu tutumlar üzerinde dikkatle durmalı ve bunlardan kurtulmalıyız.

a)TV Seyretmek

Page 55: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

55

TV seyrettiğimizde beynimiz uyarımdan yoksun kalmaktadır. Almanya Beyin Antrenman kurumu Başkanı Prof. Bernd Fischer beynin bir kaç saat uyarımdan yoksun kalmasının düşünme yeteneği kaybına neden olduğunu ve bu kaybı geri almak için bir kaç hafta zihin çalışmasına gerek olduğunu tespit ettiklerini söylemiştir.(Hürriyet, 22.12.1992)

b)Kontrolsüz Hayal Kurmak

İdeallerine ulaşmak için çalışmayı göze almayanlar çoğu zaman rüya görür gibi hayal kurmayı (day-dream) kolay buluyorlar. Hayal kurma zihni boş bırakma ve boş çağrışımların eline teslim etme durumudur. Zihin boş iken konudan konuya sıçrarız. Kontrolsüz hayal kurup kurmadığınızı anlamak mı istiyorsunuz? Belli bir anda şunu sorun: Şu anda düşündüklerimin amacı ne? Kafamda dolaşan bu seslerle ve görüntülerle hangi sorulara cevap arıyorum veya bu düşündüklerimi hangi amacım için kullanacağım? Cevap bulamıyorsanız, sadece hatırladığınız için veya düşünmek istediğiniz için öylesine meşgul bir zihne sahip olduğunuzu anlıyorsanız tuzağa düştüğünüz kesindir. Bu yolla zihninizi hızla köreltmektesiniz. Einstein “hayalin bilimden önemli olduğunu” söyler. Ancak onun sözünü ettiği hayal bir soruya cevap, bir soruna çözüm arayan hayaldir.

5. Sistemsiz Düşünme Alışkanlığı

Sistem bir bütünde birbiriyle ilişkili olan; birbirine bağlı çalışan parçalar arasındaki uyumu ifade eder. Örneğin insan vücudu bir sistemdir; kalp, böbrekler, mide, beyin gibi organlar bu sistemde ayrı görevler ifa ederler; ama birbirlerinin çalışmaları sayesinde varlıklarını sürdürebilirler.

Sistemli düşünen kişi bilgi parçaları arasındaki ilişkileri kurabilen, bilginin nereye yerleştirileceğini bilen kişidir. Bu güne değin hafıza uzmanları bir çok sistem üretmişlerdir ve ilgilenenlere sunmuşlardır: sistem öğrenilen her bilginin sorgulanmasını, eski bilgilerle ilişkilendirilmesini gerektirir. Ezberlemek en tipik sistemsiz öğrenme biçimidir.

TEMEL HAFIZA ARAÇLARI İlk yapılması gereken, temel “hafıza araçları” üzerinde çalışmaktır. Aşağıda bu araçları bulacaksınız. Bu araçlar üzerinde yeterince çalışma yaparsanız hızlı bir değişim fark edeceksiniz. Sistemli ve ömür boyu kullanılabilecek güçlü bir hafıza için size verdiğimiz basit egzersizleri sık sık yapmanız gerekiyor. Temel hafıza araçlarını geliştirmek suretiyle öğrendikleriniz şu işlere yarayacak:

a)Bilgileri Güçlendirerek Kayıt Edebilmek: Sönük ve zayıf bilgi düşük enerjiyle kaydedileceğinden hatırlanması güçtür. Güçlü enerjiyle alınan bilgi ise çok kolay hatırlanır: Bu anlamda el çırpmak zayıf, patlayan bomba güçlü enerjiyle alınan işitsel bilgidir. El çırpmanın zihinsel canlandırma ile bomba sesi kadar güçlendirilmesi mümkündür.

b)Bilgileri Bağlantılı Kaydedebilmek: Bilgi hafızadaki diğer bilgilere bağlanıp dallandırıldığı ölçüde hızlı ve güçlü hatırlanır. Bağlantısız bilgi, okyanusta küçük bir ada veya derin sularda yaşayan bağımsız bir balık gibidir. Onları bulmak için pusulasız olarak dolaşıp tüm derinliği veya yüzeyleri taramanız gerekir.

Zihninizde bağımsız olarak yerleşmiş “Mehmet Yeşilyurt” adı bağlantısızdır. Ama uzun boylu, siyah saçlı,sağlık memuru, arkadaşınız Yaşar’ın arkadaşı olan, Erzurum’lu, iki çocuk babası, Sağlık Bakanlığının önünde tanıştığınız, ismi size Yurdumuzun Karadeniz bölgesindeki yeşillikleri ve kahraman erlerimize verdiğimiz adı hatırlatan “Mehmet Yeşilyurt” bağlantılı bir isimdir. Bilginin bağlantısı o bilginin size hatırlattığı diğer her şeydir. İlkini hatırlayabilmeniz için akla karayı seçersiniz ama ikincisi anında zihninizde canlanır. Çünkü ikinci şekilde kurduğunuz bağlantılarla bir çok tutamak noktası oluşturdunuz.

c)Bilgiyi Duygu ve Duyularla Zenginleştirebilmek: Kaydetmeniz gereken bilginin zihninizde oluşturduğu duygusal ve duyusal çağrışımı ihmal ettiğinizde potansiyelinizi ihmal etmiş olursunuz. Arkadaşınız Fatih’le birlikte, Fatih Sultan Mehmet’in kahramanlığını, fethedilen İstanbul’un güzelliklerinin vereceği sevinci

Page 56: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

56

hatırlayabilirsiniz. Dahası duyusal olarak kurşuni surlar, mavi deniziyle İstanbul, yüz hatları ve görünümüyle Fatih’in kendisi zihninizde oluşacak bir çağrışım kümesidir. Tüm bunların gerektirdiği zihinsel zenginliği üretmeyi öğrenmek çok kolaydır. Şimdi gelin “temel hafıza araçlarını” tanımlayalım ve bu araçları geliştirme yolları üzerinde duralım:

1- Duyusal Canlandırma Gücü

Duyusal canlandırma beş duyunun kullanılması suretiyle zihinde canlandırma oluşturma durumudur. Zihinde etkililik sırasına göre, görme, işitme, dokuma, tatma ve koklama olmak üzere beş farklı canlandırma yapılır. Tüm iç hatırlamalarınız bu duyularımızın kullanımıyla gerçekleşir. Bu duyuları hallerinde bıraktığımızda inanılmaz güçlerinden faydalanamayız. Ama onları elimize alıp isteğimiz gibi güçlendirerek kullanmamız çok kolaydır. Gül çiçeğini tekrar görüyormuşçasına zihninizde aynen canlandırabilir misiniz? “Burası Muş’tur, Yolu Yokuştur” türküsünü duyuyormuşçasına zihninizde aynen işitebilir misiniz? Elinizi kesen bıçağın verdiği dokunsal hissi canlandırabiliyor musunuz? Yıllar önce kokladığınız bir çiçeğin kokusunu aynen duyar gibi zihninizde yaşayabilir misiniz? Ya yediğiniz bir baklavanın verdiği tadı istediğiniz herhangi bir zamanda o anda yiyormuşçasına yeniden tadabilir misiniz? Bazı özel durumlarda bunları pekala yapabiliyoruz. Neden birazcık zihnimizi eğitip bu gücü her zaman kullanmayalım. Mucize gibi bir şey bu, ama gerçeğin ta kendisi aynı zamanda... Diğer yapanlar gibi, siz de yapabilirsiniz.

Bethoven müziği tüm ritimleriyle zihninde duyabildiği için unutulmaz bir bestekar olmuştur. Leonardo Da Vinci görüntüyü zihninde net olarak canlandırabildiği için milyarlar lire değerinde tablolar çizdi.

Şimdi bu duyularımızı tek tek ele alacağız ve nasıl yapacağımızı öğreneceğiz. Anlatımımızı çok fazla bilgiye boğmamak için tad ve koku duyularımızı ihmal edeceğiz. Bu iki duyu bilgi süreçlerinde en az kullandığımız, en az etkili olan duyular. Literatürde sadece bir kaç istisna insan bu duyularını çok güçlü bir hafıza sisteminde kullanmaktadır. Bu insanlar arasında görme veya işitme özürlü olanlar alternatif duyuları kullanmak zorunda olduklarından ön plandadırlar.

Üç temel duyumuzu kullanarak canlandırma yeteneklerimizi geliştirmek için Dünya’da 1990’lı yıllarda yayılmaya başlanan çok başarılı bir teknolojiyi kullanacağız: Sinir Dili Programla(SDP) disiplininin temel yaklaşımına bağlı kalacağız. Tüm bu canlandırmalarda SDP’nin alt biçem(submodality) dediği kriterleri kullanacağız. Bunlar sorgulama kriterleridir. Bize hiç düşünmediğimiz değişik bakış açıları kazandırarak canlandırma yeteneğimizi güçlendirecek olan araçlar bunlardır. Başlıyoruz:

a) Görme Duyusuyla Canlandırma Yeteneğinizi Geliştirin

Görüntüler hafızamızın en önemli malzemesidir. Bilgi çağında yaşayan insanlar tüm bilgilerinin en az % 80’ini gözleri vasıtasıyla elde ediyorlar. Şu halde bu duyumuza çok fazla önem vereceğiz.

Görüntüleri zihnimize ne kadar net yerleştirebilirsek o kadar net hatırlayabiliriz. Gözlerimiz hasta değilse görüntüleri tam bir netlikte beynimize ulaştırırlar. Sorun zihnimizdedir. Resimleri aynen kaydeden bir zihin geliştirmek zorundayız. Dikkat edin: Eşinizin, çocuğunuzun, kendinizin veya sevdiğiniz kızın/delikanlının yüzünü tüm ayrıntılarıyla zihninizde canlandırabilirsiniz. Gözlerin, kirpiklerin rengi, büyüklükleri, yüzlerdeki çizgiler, ellerin görüntüsü... Şüphe ediyorsanız gözlerinizi kapatın ve canlandırın. Peki ya haftada bir karşılaştığınız bir dostunuzun yüzü. Çoğu insana sorsanız evinin bahçesindeki ağacın dallarının yapısını hatırlamaz bile. O ağaca belki binlerce defa bakmıştır ama ne yazık ki “görmeyi” bilmediği için görememiştir. Binlerce defa bilinçsiz bakıp net görememektense bir defa bilinçli bakıp net görmekle ne kaybedersiniz. Heyecanlanmalısınız. Bu iş için aşağıdaki görsel alt biçemleri, sorgulama alanlarını kullanacaksınız.

Görsel Alt Biçemler:

-Renkler: Canlandırdığınız görüntüde, bilgide hangi renkler hakim? Yeşil, sarı, kırmızı, beyaz, mor, lacivert, gri.. Bu renklerin hangi tonları hakim, az kırmızı, koyu kırmızı? Renkler hangi bölgelerde odaklanmışlar? Kırmızı hangi tarafta, mavi hangi tarafta?

Page 57: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

57

-Alanlar: Görüntü ne kadar büyük? Yatay ve dikey büyüklüğü, derinliği ne kadar? Görüntüdeki cisimler ne kadar büyük veya küçük?

-Boyutlar: Görüntü üç boyutlu mu, iki boyutlu mu? Özellikle üç boyutluluk için nasıl bir derinlik belirliyorsunuz? Bir taş parçasını, resim olarak değil üç boyutlu hakiki bir cisim olarak görmeyi deneyin? Uzayda ne şekilde bir hacim işgal ediyor?

-Açı: Görüntüye hangi açıdan bakıyorsunuz? Önünden, arkasından, sağından, solundan, altından, üstünden veya çapraz köşelerinden?...

-Mesafe: Görüntüye ne kadar yakınsınız veya uzaksınız? Topyekün görüntüye veya görüntünün unsurlarına ne kadar yakınsınız veya uzaksınız? Görüntünün hangi tarafında duruyorsunuz?

-Hareket: Görüntüde hareket var mı? Baktığınız alandaki cisimler hangi yönde, hangi hızda hareket ediyorlar? Size veya birbirlerine yaklaşıyorlar mı uzaklaşıyorlar mı? Hareketler hep aynı yönde mi, farklı yönde mi, doğrusal mı dairesel mi, rasgele mi?

-Konum: Görüntülerin birbirlerine göre konumları nedir? Yakınlık ve uzaklık durumları? Hangi unsur diğer unsurun neresinde? Görüntü merkezine göre diğer görüntülerin konumları nedir? Merkeze mesafeleri, birbirlerinden büyüklükleri, küçüklükleri...

Buraya kadar görsel canlandırmanın güçlendirilmesi için yedi ayrı alt biçem verilmiştir. Seminer sunucunuzun size vereceği resimler üzerinde veya parkta otururken, yolda yürürken baktığınız alanlar üzerinde çalışmalar yapın. Önce görüntüye bakıp yukarıdaki soruları sorun, sonra gözlerinizi kapatarak zihninizde canlandırın. Her canlandırma denemesinde bir altbiçemi kullanın. Ardından canlandırdığınız görüntü ile gerçek görüntüyü karşılaştırın. Kaçırdığınız noktaları fark ettikten sonra geliştirmek için tekrar deneyin. Görüntü çok yoğun bir mesaj akışı oluşturduğundan lütfen ilk çalışmalarda gözlerinizi kapatın. Bir süre sonra gözlerinizi kapatmadan da bu çalışmayı başarıyla yapabileceğinizi göreceksiniz. Hayatınızın en büyük sanatsal yeteneğini kazanmak istiyorsanız zihninizde daha önce hiç görmediğiniz görüntüleri üretmeyi deneyin.

Faydası: Bu çalışma sayesinde beyniniz görüntüleri çok güçlü yakalamayı ve kaydetmeyi öğrenecektir. Yeni bir yüzü yüz defa bakmak zorunda kalmadan zihninizde canlandırabileceksiniz. Okuduğunuz bir kelime beyninizde kolaylıkla canlanabilecek. Tıpkı mahkeme kürsülerinin üzerinde “Adalet Mülkün Temelidir” cümlesini hemen canlandırabildiğiniz gibi... Lütfen unutmayın: Fotoğrafik okuyabilenler süper okuma hızlarına ulaşabilirler. Görsel canlandırma yeteneğiniz geliştikçe hafızanızın yanı sıra bunun okuma hızınıza da yansıdığını göreceksiniz.

b) İşitme Duyusuyla Canlandırma Yeteneğinizi Geliştirin

Eski çağlarda bilgi edinmenin neredeyse tek yolu işitme duyusuydu. Sanayi çağında kitaplar hakim oldu, görerek öğrenme ön plana çıktı. İçinde bulunduğumuz bilgi çağında ise işitsel-görsel (audio-visual) teknolojilerin gelişmesiyle birlikte işitme duyusu görme duyusunun destekçisi olarak birden ileri çıktı. Görsel ve işitsel yayıncılık bir arada bağımlı olarak geliştiğinden işitsel hafızamızın önemi ihmal edilemeyecek kadar artmıştır. Ne olursa olsun teknik bilgileri gözlerimizle edinsek de sosyal ilişkilerimiz hemen hemen konuşma ve dinleme esasına dayanmaktadır. Dolaysıyla ses hafızamızı güçlendirmeliyiz. Bunun için ihtiyaç duyduğumuz işitsel canlandırmanın güçlendirilmesi için gerekli alt biçemleri veriyoruz:

İşitsel Alt Biçemler:

-Şiddet: Ses şiddetli mi, zayıf mı? Bomba gibi güçlü, sarsıntı oluşturan ses mi, kulağı tırmalayan hafif bir ses mi, yoksa bir fısıltı mı?

-Konum: Ses nereden geliyor? Yakından, uzaktan, sağdan, soldan, alttan, üstten... Burnunuzun ucundan mı, kulağınızın dibinden mi? Siz sesin tam olarak neresindesiniz?

-Yapı: Ses düz mü, dalgalı mı, kesintili mi? Ses tek bir varlığa mı ait yoksa bir kaç farklı sesin birleşimi mi? Hangi seslerin birleşimi? Kuş sesi, su şırıltısı, rüzgar uğultusu, insan bağırtıları vs birbirine mi karışmış? Ses düzenli bir ritimle mi geliyor, sürekli ritim mi değiştiriyor? Değişiyorsa hangi periyotlarla değişiyor?

Page 58: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

58

İşitsel canlandırmaya ilişkin temel alt biçemleri üç başlık altında topladık. Siz yeni alt biçemleri ekleyebilirsiniz. Seminer sunucunuzun sesini, size dinleteceği herhangi bir ses efektini veya seminer ortamında varsa dışarıdan gelen sesleri canlandırma aracı olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca dinlediğiniz bir müziğin ritmini, şarkının veya şiirin sözlerini, pazar yerinde dinlediğiniz sesleri sahilde dalgaların dans edişini canlandırabilirsiniz. Çok daha mükemmeli zihninizde daha önce hiç duymadığınız sesleri üretebilmenizdir.

Faydası: Beyinlerinin işitselliği gelişenler tüm ses içeriklerini en iyi şekilde değerlendirirler. İşitsel canlandırmayla gelişecek yeteneğiniz güzel konuşma, şiir veya düzyazı metinlerini mükemmel seslendirebilme, şarkı notalarına çabucak adapte olup söyleyebilme gibi becerilerinizde patlama oluşturur. Bu yetenek sayesinde duyduğunuz güzel bir söz, şiir, müzik zihninize çakılır; tanıştığınız insanların isimleri dev ses dosyaları halinde hemen zihninize yerleşir. Diğer faydalarını siz tahmin edin.

c) Dokunma Duyusuyla Canlandırma Yeteneğinizi Geliştirin:

Bilgilerimizin üçüncü önemli kaynağı dokunma duyumuzdur. Dokunsal bilgi tüm vücudu kaplayan sinir ağlarının uçlarıyla alınıp beyne iletilir. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde çok fazla ten teması yaşayan, sık sık kucaklanan, nesnelerle çok oynayan; diğer bir deyişle dış dünyayı daha çok dokunsal temasla tanıyanlarda dokunsallık hakimdir. Görme ve işitme özürlülerde hayret edilecek kadar zengin bir dokunsal canlandırma yeteneği vardır. Bizler de pek çok nesneyi dokunmak suretiyle tanıdığımız için bu yeteneğimizi geliştirmeliyiz. Dokunsal canlandırmanın güçlendirilmesi için gerekli alt biçemleri veriyoruz:

-Isı: Nesne sıcak mı, ılık mı, soğuk mu? Ne kadar dondurucu, ne kadar yakıcı?

-Yüzey: Nesnenin nasıl bir yüzeysel yapısı var? Pürüzlü mü? Düz veya kaygan mı? Batıcı mı, kesici mi, delici mi, künt mü?

-Yapı: Sert mi, yumuşak mı, ağır mı, hafif mi? Büyüklüğü, küçüklüğü ne kadar?

-Konum: Nerede? Ayaklarınızın altında, sırtınızda, göğsünüzde, başınızın üzerinde, omuzlarınızda, avuçlarınızın içinde?

-Etki: Kesti mi, ağrıttı mı, sızlattı mı, bastırdı mı, titreştirdi mi, okşadı mı? Bunları ne kadar güçlü yaptı?

Dokunsal canlandırmayı güçlendirecek temel alt biçemleri beş başlık altında topladık. Katıldığınız seminerlerde yönetmen belli nesneleri canlandırırken size sorularıyla yardımcı olacaktır. Benzer şekilde ellerinizi kullanarak iş yaparken, yüzerken, yürürken, yük taşırken, kısacası bedeninizle cisimlere dokunurken canlandırma yapmaya devam edeceksiniz.

Faydası: Dokunsal canlandırma boyutların kavranmasına yaradığından görsel canlandırmanın en önemli destekçisidir. Ressam, heykeltıraş, dekorasyon ve dizayn ustaları mükemmel birer dokunsal canlandırıcıdırlar. Bu tür işlerle uğraşanların görsellikleri kadar dokunsallıkları da güçlüdür. Dokunma ile yapılabilecek olanları hiç hafife almamalıyız. Görme özürlü bir vatandaşımızın hayatı boyunca görmediği Tansu Çiller’in portresini neredeyse aynen çizebildiğini eğer haberlerde rastlamışsanız siz de hayretle görmüş olmalısınız. İnsanlar, nesnelerle, aletlerle çalışırlar. Araba kullananların, daktilo yapanların yaptıkları işlere ilişkin dokunsallıkları zirveye çıkmıştır. Dokunsallığı gözlerinizin destekçisi olarak kullanacaksınız. Ayrıca bu yetenek bilginin dokunsal özelliklerinin hafızaya kaydı için de çok önemlidir.

2- Duygusal Canlandırma Gücü Bu yeteneğin geliştirilmesi epey bir emek veya hassas bir teknik gerektirir. Ancak geliştirildiğinde inanılmaz etkiler meydana getirirler. Bu yetenek o kadar önemlidir ki tüm lider insanlar bu yetenekleri sayesinde zirveye çıkmışlardır. Güçlük şuradadır: Şartlar oluşursa sevinebilirsiniz. Ama yolunu zihninize öğretmemişseniz her canınız istediğinde sevinemezsiniz. Bu yeteneğinizi geliştirmek için Anthony Robbins’in “Sınırsız Güç” isimli kitabında duyusal dizinler üzerinde çalışmalı ve uzmanlaşmalısınız. Ayrı bir kitap konusu olduğu için söz konusu teknikler üzerinde burada odaklanamıyoruz.

Burada en azından temel olgular üzerinde duracağız. İnsanların duygu türleri onlarca alt kollara ayrılsa da biz araştırmaların tespit ettiği tüm insanlarda ortak 6 temel duygu üzerinde duracağız. Aşağıda bu temel duyguları canlandırabilmeniz için birer

Page 59: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

59

alıştırma verilmiştir. Ayrıca size hayatınızın belli kesitlerinde yaşadığınız, mutluluk, heyecan, şevk ve özgüven gibi olumlu duygularınızı bulduğunuz her fırsatta canlandırma denemesi yapmanızı öneriyoruz.

Duygusal canlandırmanın gerçekleşme biçimi duyusal canlandırmaya dayanır: “Sevgiyi canlandırıyorum” diyerek yapacağınız telkinlerle yeterince başarılı olamazsınız. Duygularınız duyularınıza dayanır. Yani size belli bir duyguyu yaşatan olayın tüm görüntülerini, seslerini, kokularını vs canlandırmalısınız. Bunun elbette bir duyusal dizini vardır. Bu dizin konusunda uzmanlaşmak için Anthony Robbins’in kitabını tekrar hatırlatıyoruz.

Faydası: Duygusal canlandırma mükemmel hafızanın çok önemli bir aracıdır. Bir olayda yaşadığınız güçlü sevinç size o olayın ne olduğunu çok kolay hatırlatır. Bunun nedeni şudur: İnsanlar önce duyguları hatırlarlar. Trafik kazası geçirmişseniz önce korktuğunuzu hatırlarınız. Ardından o korkuya bağlanan tüm bilgileri birer birer hatırlamaya başlarsınız. Çünkü tüm duyusal bilgiler duyguda odaklanırlar. Diğer bir deyimle duygular soyut olgulardır ve onları duyularımız üretirler. Çok az duygu vardır ki somut duyulara dayanmazlar. Ama “latifeler” olarak tanımlayabileceğimiz bu tür duyuları ruhsal duyarlılıkları gelişmiş olanlar yaşayabilirler. Bu arada transa geçildiğinde yaşanan duygular da tamamen ruhsal bir kimliğe bürünür. Bunun dışında “Cennet gibi görmediğimiz olguların üreteceği duygular” cennetin güzelliklerinin dünyadaki cisimlere benzetilmesiyle hissedilebilir.

Dikkat edelim: Duygusal canlandırma liderlik ve başarı yolunda çok önemlidir. Zira tüm davranışlarımızı birinci düzeyde duygularımız, ikinci düzeyde düşüncelerimiz yönetir. Eğer gençseniz tutumlarınızı neredeyse tamamen duygularınız yönetmektedir. Güçlü irade ve mükemmel başarıların arkasında kesin bir duygu hakimiyeti vardır. Sıradan insanlar moralleri uygun olduğunda çalışabilirler; ama profesyonel insanlar her zaman çalışabilirler. Çünkü onlar duygularına hakim olmayı öğrendiklerinden her zaman, en zor şartlarda bile morallerini yüksek tutmayı başarabilirler. Hayatta sıradan olmak değil de büyük başarılar elde etmek isteyenlerin önemli çıkış yolu duygu hakimiyetini öğrenmeleridir. Şimdi alıştırmalar üzerinde çalışalım:

Şefkat Duygunuzu Geliştirin:

Yöneltilen nesne ve ortam: Savaş sırasında Saraybosna’da bir eve sığındınız. Ailesinin Sırplar tarafından öldürüldüğünden habersiz şaşkın iki yaşında bir çocuk görüyorsunuz. Çocuk karların üzerinde sokakta dolaşarak annesini arıyor.

İç Konuşmalarınız: “Yavrucuk, zavallıcık, Ne kadar güzel başın var. Gözlerin, burnun küçücük. Daha da yürüyemiyor. Bana ne kadar tatlı bakıyor. Aman Allah’ım ayakları da çıplak. Anneciğin yok. Yavrucuğum üşüyorsun sen, titriyorsun. Gözlerinden yaşlar akmış, ne kadar da çok ağlamışsın. Seni çok seviyorum.

Sevgi Duygunuzu Geliştirin:

Yöneltilen nesne veya ortam:Karşınızda konuşmanızı dinleyen insanlara hitap ediyorsunuz.

İç Konuşmalarınız: Bu insanlar kahraman, beni çok sevdikleri için buradalar. Hepsi iyi niyetli, benden bir şeyler öğrenmek istiyorlar. Beni sevgiyle alkışlıyorlar. Onlar dostlarım. Hasta olsam beni ziyarete koşarlar. Ardımdan konuştuklarında beni hep överler. Onları seviyorum.

Heyecan Duygunuzu Geliştirin:

Yöneltilen nesne veya ortam: Üniversite sınavında birinci oldunuz ve TV’de canlı yayına çıkmak üzeresiniz.

İç Konuşmalarınız: Birinci oldum. Çok heyecanlıyım. 65 milyonun karşısına çıkmak üzereyim. Evet biraz sonra beni görecekler. Başardım. Bu benim sırım, şimdi bunu bana soracaklar. Çok heyecanlıyım. Sıra geldi. Kameralar üzerimde. Kalbim ağzıma gelecek. Aman şu ışıklar...

Özgüven Duygunuzu Geliştirin:

Page 60: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

60

Yöneltilen nesne veya ortam: Avrupa atletizm şampiyonasındasınız. 100 metre koşu yarışmasını kazanacağınızdan eminsiniz.

İç Konuşmalarınız: Yıllardır koşuyorum. Şimdiye kadar bu yarışı hep kazandım. Bütün gücümle ayaktayım. Bu sefer rekor kıracağım. rakiplerim zayıf. Bunları çok kolay geçerim. İşte işaret verildi. Yerimden fırladım. Koşuyorum. En öndeyim. Herkes arkada. Başarıyorum.

Gıpta Duygunuzu Geliştirin :

Yöneltilen nesne veya ortam: Çok güçlü bir konuşmacı olan ve binlerce insanın kendisini dinlediği Anthony Robbins’in seminerindesiniz.

İç Konuşmalarınız: Robbins orada, kürsüde. Heyecanla konuşuyor. Hepimiz kulaklarımızı açtık onu dinliyoruz. Devamlı alkışlıyorlar. Bravo sesleri.. Bu adam milyarlar kazanıyormuş. Burada gelen herkeste bilet parası olarak 100 milyon vermiş. Hayret. Şu adama bak. Ben de yapabilirim. Aslında onun gibi olabilirim. Sanki onun gibi ben konuşuyorum orada. Ben de yapabilirim.

3- Aktif İmajinasyon Gücü

Aktif imajinasyon, sesleri, görüntüleri, kokuları, tatları dokunsal mesajları zihinde bir film halinde canlandırabilme yeteneğidir. Boyut değiştirme yeteneği sınırlı bir alanı ilgilendirir. Sadece görüntüler üzerinde ve belli çerçevelerde yapılmaktadır. Oysa aktif imajinasyonda tüm sınırları aşıyoruz. Kendi kontrolümüzde hayali filmler oluşturuyoruz. Hayal kurmaya çok benzeyen bir çalışma ama bu hayalı film tam bilincimizle ve isteğimize göre ilerleyen bir fim olacak. Bu filmin kahramanları daha önce zihnimize yerleştirdiğimiz tüm sesler, görüntüler, kokular vs dir. Aktif imajinasyonun iki boyutu vardır.

-İmajların canlılık düzeyi

-İmajların film gibi üretilebilirlik düzeyi

İlk konu duyusal canlandırma yeteneğiyle ilgilidir ve daha önce anlatılmıştır. Burada ikinci bölümü, yani hayal gücünü geliştirmeyi ele alacağız. Hiç yapmadığınız halde hayalen Japonya’da gezebilir misiniz? Hayalan savaşabilir misiniz? Hayalen öğretmenlik yapabilir misiniz?

Hayali filmler sayesinde tüm bilgilerimizi defalarca yeniden ilişkilenmeye tabi tutarız. Her filmle, her hayalle bilgilerden yeni bir yumak yaparız. Einstein “Hayal bilgiden üstündür” demiştir. Bilinçli ve kontrollü hayal (aktif imajinasyon) hayatımızda devrim yapabilir. Tüm buluşların aktif imajinasyonun meyveleri olduğunu biliyor musunuz?

Dünya genelindeki hemen tüm geleneksel eğitim sistemleri “hayal gücünü” baskılamaktadır. Milli eğitim sistemleri mantığın ve sol beyin lobunun hakim olduğu matematiksel bir düşünme biçimini teşvik etmektedir. Son on yıldan beri Amerika Birleşik Devletleri’nde sözünü ettiğimiz bu yeni olgu çerçevesinde eğitim süreçleri yeniden yapılanmaktadır.

Muhtemelen sizin de hayal gücünüz -eğitmediyseniz- zayıftır. İç dünyanızı zenginleştirecek bir güce sahip olmaya hazır mısınız? Afrika’da bir kabilenin üyeleri aktif hayal güçlerini öylesine artırmışlardır ki rüyalarına bile girip kontrol edebilir hale gelmişlerdir. Rüyalarını tam istedikleri gibi kuruyorlar ve sonra da filmlerini yaşıyorlar. Onlar bu eğitime çocukluktan itibaren kabile reisinin talimatıyla başlıyorlar. Bizim buradaki hedefimiz şüphesiz bu değil.

Oluşturacağımız olayların “tek kare” resim olmaması gerekir. Hareketli filmler oluşturacağız. Tüm duyularımızı kullanarak canlandırma yapacağız. Duyularımızı filme katabilme düzeyimiz başarı düzeyimizin en önemli ölçütü olacaktır.

Page 61: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

61

Unutmayalım: Bir müzik bestekarı müziğin filmini önce beyninde yaşar. Bir ressam tabloya çizeceği ağacın kabuğunun tüm girinti, çıkıntılarını beyninde görür. Sahneye çıkan bir konuşmacı konuşmasını beyninde defalarca yapmıştır. Bir uçağı dizayn eden mühendisin kafasında binlerce uçak ve uçuş biçimi canlanmıştır.

Faydası: Güçlü hafıza, bağlantılı ve sistemli bilgiler... Hafızada kayıtlı bilgileri pratik hayatta kullanabilme yeteneği... Her türlü sanatsal üretimler. Yeni keşifler yapabilme yeteneği. Zengin bir duygu ve düşünce dünyası. İş yapma, üretme, başarı, özgüven, sevinç... Dahasını merak ediyor musunuz? Sırf bunlar için “hayal gücümüzü geliştirmeye değmez mi? Egzersizler bölüm sonunda size verilecektir. Aktif imajinasyon yaparken aşağıdaki imajinasyon biçimleri uygulanabilir. Bunlar beynin hayal gücünü geliştiren çalışmalardır. Keşfedici beyin nesneleri olduklarından farklı canlandırabilen, tabiatta var olmayan biçimleri hayalen onlara kazandırabilen beyindir.

a)Nesnelerin yapısını değiştirebilirsiniz:

Nesneleri zihnimizde genellikle oldukları gibi görürüz veya duyarız. Şekillerini belli kalıplar çerçevesinde değiştirirsek ne olur? Örneğin bir insanın başını TV kutusuna benzetmeye ne dersiniz? Parmaklarının uzunluğu birer metre olan bir insan?.. Bilgi ilginçleşiyor değil mi?

Yapı değiştirme bilgiyi uzatmak, kısaltmak, büyütmek, küçültmek, kareleştirmek, daireselleştirmek gibi yollarla yapılır. Hayal güçlerinin yeterince zengin olmadığını düşünenler başlangıçta bu yol üzerinde odaklanabilirler. Çünkü bu çalışmada tamamen bilinen kriterler kullanılmaktadır. yapıları değiştirirken aşağıdaki yolların kullanılması mümkündür:

Gerçekdışılık: Elinizdeki bu kağıdın deniz yüzeyi olduğunu düşünün, elinizdeki mikrofon dondurmaya dönüşüyor ve onu yiyorsunuz vs... Gerçekdışılık, sıradanlıktan çıkmaktır. Beyin sıradan olmayan her şeye özel dikkat sarf eder. Örneğin sokaklardaki insanların her biri dikkat çekmez. Ama Ankara’da bir “eskimo” görseniz veya Mars’tan gelmiş bir uzaylı... Çimenlerdeki karıncaları önemsemezsiniz, kedileri de, köpekleri de... Ama fare büyüklüğünde bir karıncayı görseniz ne yaparsınız?

Mantıksızlık: Kurgu mantıksız olmalıdır. Birbirlerinin omuzlarına binip ağaç kadar uzun olan bir kule yapan öğrencilerin durumu gerçek dışıdır; ama çok da mantıksız değildir. Ağaçların dallarının peş peşe kırılıp düşmesi gerçek dışıdır ama bir mantıklı açıklaması olabilir. Ya ağaçların köklerini söküp sizin ardınızdan gelmelerine ne dersiniz? Mantığınızla açıklayabilir misiniz?

Dikkat edelim: Beynimizin sol lobunu kullanmakta ısrar ediyorsak mantıklı olmak zorundayız. Hayat zaten mantıkla işler. Ancak bugünkü hayat düzeyimizi inşa eden, mantıktan çok mantıksızlıktır. Eğer beynimizin sağ lobunun potansiyelini de devreye sokarak beyin gücümüzü 10-15 kat artırmak istiyorsak bilinçli (ama kesinlikle bilinçsiz değil) mantıksızlıkla sağ lobumuzu harekete geçirmeliyiz. Sağ lob mantıksız bilgilere yapışır. İste size örnek: Gezmeye gittiğiniz ormanda her şey güzeldi. Ağaçlar yapraklarını iyice uzatıp saçlarınızı okşadılar. Şarkı söylediniz ve o anda ağaçlar dallarıyla birbirlerine tutunmuş olarak dans ettiler, üstelik hep bir ağızdan sizin şarkılarınızı koro halinde söylüyorlardı. Yeterince mantıksız mı?

Gülünçlük: Gülünçlükle hafıza kaydı arasında doğrusal bir ilişki vardır. Mutluluk içinde öğrendiğiniz gülünç bir bilgiyi unutmama eğilimi gösterirsiniz. Zira ruhumuzda bize ve tüm insanlara hükmeden bir kanun vardır. Alt bilincimiz acı verici olgulardan uzaklaşır, lezzet veren olgulara yaklaşır. Yaklaştığımız olgular daha güçlü kaydedildiğinden unutulmama eğilimi gösterirler. Eğer bilgi haz veriyorsa altşuur onu bilinçte tutmak veya bilince çağırmak için bizi destekler. Bilgi acı veriyorsa otomatik sistem tüm karşı çabalarımıza rağmen unutturmaya çalıştırır. Eğer çok acı verici olayları, bilgileri unutmamaya direnirsek bu defa psikolojik dengemiz bozulur. Kişilik bozuklukları ve depresif rahatsızlıklar gelişir. Şu halde bilgiyi kurguladığınızda ne kadar gülünçleştirebilirseniz o kadar büyük ihtimalle ve sağlıklı olarak hatırlarsınız.

Şu örneklere bakınız: “Manavdan dört tane karpuz alacaksınız. Manava yaklaştığınızda tezgahtaki karpuzlardan dördü yerlerinden zıplayarak kucağınıza atladılar. “Bizi alın” diye tutturdular. Onları kıramadınız ve ücretlerini ödediniz. Ardından kollarınızdan hoplayıp yola fırladılar ve zıplaya zıplaya evinize gidiyorlar.” Veya bir fıkra: “Temel İngiliz’e sormuş, ‘Sen ne

Page 62: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

62

sigarası içiyorsun?. İngiliz ‘Ben PALL MALL içerim.’ demiş. Bu sefer İngiliz Temel’e sormuş. ‘Sen ne sigarası içersin’. Temel altta kalmadan ‘Ben de SAMSUN MAMSUN içiyorum.’ demiş.”

4. Çağrışım Oluşturabilme Gücü Bu yetenek aslında daha önce verilen çalışmaların arasında dolaylı şekilde kullanılacaktır. Ancak daha iyi kavranması için burada ayrıca anlatıyoruz. Bilgiler daha önce edindiğimiz bir kısım bilgilere benzer yönler taşıyabilirler. Bu benzerlik beyniniz tarafından otomatik olarak ortaya çıkarılabilir. Maharet otomatik çağrışımları aşarak sizin ekstra çağrışımlar oluşturabilmenizdir.

Örneğin tanıdığınız “Atakule”den söz edildiğinde otomatik çağrışım sisteminiz size İstanbul’da iseniz hemen Ankara’yı çağrıştırır. Ankara’da iseniz daha da öte, Çankaya çağrışır. Ama siz çağrışım sisteminizi besleyerek, New York’daki ikiz gökdelenleri, adını biliyorsanız Empire State Building’i, merhum Turgut Özal’ı, zenginleri artan Türkiye’yi “Atakule” kelimesiyle birlikte çağrıştırabilirsiniz. Hasan size kimi çağrıştırıyor? Kırat sesini duyduğunuzda zihninizde ne çağrışıyor? Belli bir kelimeyi veya görüntüyü alın ve neler çağrıştırdığını sorun. Tekrar edeceğiniz bu çalışma beyninizin çağrışım sorgulamasını otomatikleştirecektir. Unutmayın: Edindiğiniz bir bilgiye ne kadar çağrışım bağlarsanız onu o kadar hızlı ve bütün olarak hatırlarsınız.

5. Bilgiye Değer Verebilme Gücü Bilginin hatırlanabilirlik düzeyini artırabilmek için çok kolay bir yol vardır. Çocuklara dikkat edin. Neden önce çok hızlı ve sürekli öğrenirken sonradan bu süreç duraklar? Çocuk ilk yıllarında uzaydan gelmiş bir yaratık gibi her şeye ilgiyle ve merakla bakmakta ve bu bakış da daha fazla ve daha hızlı öğrenmesine yol açmaktadır. Ancak zamanla “ülfet” adını verebileceğimiz bir hastalık gelişir ve kişiler “artık gerekli olan her şeyi bildiklerini” sanırlar. Artık güneşin doğması bilinen bir şeydir. Yağmurun yağması bilinen bir şeydir. Oysa hala tam olarak bilinmeyen ve üzerinde düşünüldükçe heyecan verici yeni bilgileri elde edebileceğimizi görsek keşfetmeye sonsuza kadar devam edeceğiz. Bizdeki bu değişikliği muhtemelen eğitim sistemimiz yapmaktadır. Eğitim sistemimiz bizi belli bir kalıbın içerisine sokmakta ve ne yazık ki sınırlamaktadır.

Bilgiye değer verebilme gücü bir anlayış biçimidir, bir hayat felsefesidir. Bilginin çok önemli olduğu inancı alt bilincinize yerleştiğinde beyniniz bilgiyi otomatik olarak kaydedecek ve bilgiye büyük öncelik verecektir.

Eski yeteneklerinizi geri kazanmak ve bir çocuk kadar hızlı öğrenmek istiyor musunuz? O zaman “Değerler Hiyerarşinizde” değişiklik yapacaksınız ve bilgiyi öncelikli değer haline getireceksiniz. Eğer her hangi bir konu bizim için önemli ise alt şuurumuz o konuyla ilgili bilgileri kaçırmaz. Gördüğümüz rüya, önem verdiğimiz bir sorunun cevabını taşıyorsa bu cevabı yakalayarak uyanırız.

Elias Howe’un hikayesine bakalım: Elias dikiş makinesinin kumaşa üstten diktiği ipliği alttan tutacak ikinci iğneyi keşfedememiştir. Yıllarca aramış, gece gündüz düşünmüştür: Sonunda bir rüyasında yamyamların ellerindeki mızrakların ucunu görünce aklında bir fikir doğmuş, uykudan fırlayıp aradığı iğneyi nihayet yapmayı başarmıştır.

Bir kanser hastasını düşünün. Hastanede oturmuş, kendi derdini düşünmektedir. Dışarıdaki konuşmaları duymamaktadır bile... Ama ötelerde iki kişi kanser hastalığının çaresi üzerinde konuşmaktadırlar. Bu hasta hemen kendine gelir ve dikkat kesilir.

Alt şuurumuz duyularımız kanalıyla gelen tüm mesajları radar gibi tarar. Bu mesajlar arasında önceden önemli olduklarını söylediğimiz ne varsa onlar ayrımlaştırılır. Alt şuurumuzun aradığı konular bizim önem verdiğimiz konulardır. Eğer bilgi sahibi olmak bizim için çok önemliyse bilgiler kesinlikle üzerimize yağmaya başlayacaktır. Bir olgu bizim için nasıl önemli olur?

Unutmayalım: Büyük ideallerimizle birleştirdiğimiz her şeye adanırız. Ne ideallerimize hizmet ediyorsa, ona sarılırız. Ne sorunlarımızı çözüyorsa, onun ardından koşarız. Kısaca yapacağımız şudur: Bilgiyi önemli varlık olarak düşüneceğiz. Tüm şereflerin ve başarıların arkasında bilgi vardır. Zenginlik, şeref, mutluluk ve değer verdiğimiz her şeye bilgi yoluyla ulaşabiliriz. Şimdi aşağıdaki ifadeler üzerinde düşünelim:

Page 63: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

63

1. İnsanlık tarihine yön veren parmakla sayılacak kadar az insandır. Bu insanlar diğer insanlardan bilgileri nedeniyle üstün hale gelmişlerdir. Kim daha bilgili olmuşsa o ilişkilerine, kendisine ve çevresine daha güçlü şekilde hakim olmuştur. Özellikle içinde yaşadığımız bu bilgi çağında bilgi artık tüm güçlerin kaynağı haline gelmiştir.

2.Ne kadar fakir, tecrübesiz ve eğitimsiz olursak olalım kesinlikle öğrenebilir ve bir çırpıda tüm hayatımızı değiştirebiliriz. İşte örnek: Anthony Robbins 20 yaşında bir otelde çalışan fakir bir hizmetli idi. Çektiği acılar altında bunaldığı bir sırada hayatını değiştirmeye karar verdi. Önce bir hızlı okuma kursuna gitti ve bir kaç yıl içinde 700 kitap okudu. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde zaman zaman profesörler bile o adamdan ders aldıklarını itiraf etmektedirler. Robbins şu anda seminerlerini dinleyebilmek için sırada bekleyen binlerce insana konuşuyor ve milyonlarca dolar para kazanıyor. Bir insanın 10 yıl gibi kısa bir sürede yaptığını biz de yapabiliriz. Hatırlayalım: Biz de fakir, eğitimsiz ve kültürsüz zayıf ve çaresiz bir bebek olarak dünyaya gelmemiş miydik? Gelişmemizi neden durduruyoruz?

Önemli bir yanılgının altını çizelim: İlim öğrenmek demek eğitim sürecinden geçip üniversiteden mezun olmak ve resmi tahsile devam etmek demek değildir. Ne yazık ki bugün binlerce öğrenci mezun olup maaşa bağlanacakları bir iş bulmak için okumaktadırlar. Bugün bir çok toplumda maaşlı memur olmak için üniversiteye gitmenin diğer adı tahsil görmek olmuştur. Üniversiteli cahiller ordusuna katılmak isteyen kişinin iradesine karışamayız. Ama eğer siz iradenizi ilim öğrenmekten yana kullanıyorsanız binler defa tebrikler. Öğrenmek için okursanız gerçekten öğrenmiş olacaksınız. O zaman maaş alabilmek için torpil peşinde koşmanıza gerek kalmayacaktır. Dünyanın her tarafından zeka, bilgi ve yetenek arayan bilim çevreleri büyük bir hazine gibi size sarılacaklardır.

Eğer yukarıdaki görüşlere katılıyorsanız, sıra kalbinizi ikna etmeye gelmiştir. Yukarıdaki cümleleri sık sık okuyacağız ve aşağıdaki sözleri kendimize sık sık söyleyeceğiz:

“Bilgiyi birinci sıraya alıyorum. En değerli varlıklarım bildiklerimdir. Her bilgi bir gün mutlaka işime yarayacak bir hazinedir. Hayatta en büyük arzularımı hatırlıyorum. Onlar gözlerimin önünden geçiyor. Yapmak istediklerimi yaptığımı görüyorum. Bu yolda tek desteğim bilgilerim olacak. Heyecan duyuyorum.”

Zihninizde aktif imajinasyonlar oluşturmanız son derece önemlidir. Kendinizi, idealinizi başarmış görün. Hedefinize ulaşmış olarak insanlarla konuşuyorsunuz, davranıyorsunuz. Hayal gücünüzü kullanıp kendi filminizi seyredin. Başarılarınızı bilgilerinize borçlu olduğunuzu sık sık düşünün. Şartlanma normal şartlar altında üç haftada oluşur. Her gün bu çalışmayı 2 şer dakika yapsanız değişimi kesinlikle fark edeceksiniz. Ancak bu çalışmanın süresini uzatırsanız etkiyi daha hızlı ve kapsamlı görürsünüz.

Çok bilmek mi istiyorsunuz? İşte en kolay yolunu öğrendiniz. Bu yol size ekstra bir kapasite kazandırmıyor. Mevcut kapasitenizi zahmet çekmeden daha verimli kullanmayı öğreniyorsunuz. Yani hafızanızın kendiliğinden sizin için çalışmasını sağlıyorsunuz.

GENEL HAFIZA EGZERSİZLERİ 1:DUYUSALLIĞINIZI GELİŞTİRİN

Görselliğinizi güçlendirme çalışmaları

1. Resimlere bakın. Gözlerinizi kapatıp zihninizde canlandırın:

Page 64: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

64

Renkleri nasıl, büyüklükleri nasıl, hangi mekanda duruyorlar?Onlara nereden bakıyorsunuz? Onların benzeri olan görüntüler hafızanızda var mı? Ne işe yarıyorlar? Nerelerde görülebilirler?

2.Aşağıda isimleri verilen insanları hafızanızda canlandırın: Göz renkleri nasıl? Kaşları, saçları, yüzlerinin ve kulaklarının şekilleri, çene ve burun yapıları, omuzları, genel duruşları, yürüyüş biçimleri, onları hangi mekanlarda görüyorsunuz, ne giyiniyorlar?Cüneyt Arkın, Ferdi Tayfur, Uğur Dündar,Sezen Aksu

3.Yukarıdaki egzersizi tanıdığınız arkadaşlarınız üzerinde uygulayın.

4.Hafızanızdaki mekanlarda dolaşın: Aşağıda bazı mekanları veriyoruz. Bu mekanlar nasıl görünüyor. Çevredeki binalar, binaların büyüklükleri, konumları, renkleri, sokaklar, ağaçlar, çevrede dolaşanlar. Ulaşabildiğiniz tüm ayrıntılara kadar canlandırın. En küçük bir rengi ve çizgiyi bile fark etmeyi amaçlayın. Zihninizde bir görüntüye bakmaya devam ettikçe netleşecektir.

İlkokulunuz, ortaokulunuz, lise ve üniversite mekanınız, doğduğunuz köy veya mahalle, bakkalınız, yaşadığınız evin içerden ve dışarıdan görünümü, sokakta elleri üzerine yürüyen insanlar, kökleri göklere uzanan ağaçlar

İşitselliğinizi güçlendirmeye çalışın: 1.Radyo veya TV izlerken veya konuşan bir kişiyi dinlerken, söylediklerini zihninizde canlandırın. Bir an sesi kesin ve az önce duyduklarınızı canlandırın: Ses nereden geliyor, sesin şiddeti ne kadar, kesik mi, düz veya dalgalı mı, sese ne kadar yakınsınız, sesin hangi tarafındasınız, ses neye benziyor, ses ne kadar hızlı geliyor.

2.Aşağıdaki kişilerin seslerini, yukarıda verilen sorgular açısından zihninizde canlandırın.

Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Cüneyt Arkın, Ferdi Tayfur, Uğur Dündar,Sezen Aksu

3.Yukarıdaki sesleri tanıdığınız arkadaşlarınız üzerinde uygulayın.

4.Hafızanızdaki sesleri canlandırın. Aşağıda bazı sesler veriyoruz. Bu sesleri nasıl işitiyorsunuz. Seslerin çevresinde başka hangi sesleri işitiyorsunuz. En küçük bir ses kırıntısını bile fark etmeye çalışın. seste odağınızı sürdürdükçe sesin netleştiğini göreceksiniz.

Şelale ve akıntı halindeki nehir. Gök gürültüsü, rüzgar, yağmur Pazaryeri, bağırtılar Deniz, plaj İlkokuldaki öğretmenlerinizden ders dinliyorsunuz. Anne babanız sizinle konuşuyorken Siz arkadaşlarınızla konuşuyorken Karıncaların konuşmalarını dinliyorsunuz Dokunsallığınızı güçlendirme Çalışmaları:

1.Eğitimde size somut nesnelere dokunmanız söylenecek. Kesiyor mu, batıyor mu, titreşimli mi, sıcak mı, soğuk mu, sert mi, yumuşak mı, pürüzlü mü, kaygan mı, elinizle dokunursanız, sırtınızla, yüzünüzle dokunursanız nasıl hissedersiniz.

Defter, kalem, sandalyenin süngerli bölümü, sandalyenin metal bölümleri, parmaklarınız, burnunuz, kulaklarınız, dirsekleriniz, elbiseniz

2. Aşağıda isimleri verilen varlıkları hafızanızda canlandırın. Yukarıdaki sorgu türlerini kullanacaksınız.

Bıçak, sünger, sabun, top, araba, ateş, su, çalışan motor, yağmur, kar, rüzgar, buz, kedi ruh, akıl

Page 65: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

65

3.Benzer çalışmaları hafızanızda mevcut diğer nesneleri kullanarak siz yapın.

Görsel/İşitsel/Dokusal Karma Canlandırma Çalışmaları: Aşağıda verilen örnekleri görüntü, ses ve dokunma imajlarıyla yoğurarak bir arada canlandırın.

1.Pazar yerine gidip 2 kilo armut, 1 kilo kızılcık, 4 adet marul satın alın ve geri dönün. 2.Arkadaşlarınızla birlikte plaja gidin ve yüzün. 3.Koşuşturma halinde mutfağınızda bulaşıklarınızı yıkayın. 4.Çocuklarla okul bahçesinde el ele oynayın

II. Bilgiye Verdiğiniz Değeri Güçlendirin:

1.Bilgi ve yeteneği en büyük idealinizle birleştirin.

Varsayalım en büyük idealiniz başbakan olmak( Buraya size heyecan veren kendi idealinizi koyun) Şimdi aşağıdaki telkinleri sık sık kendinize söyleyin. -Her gün yeni şeyler öğrendiğim için başbakan olacağım. -Hızlı okuyabildiğim için başbakan olacağım. -Herkesin adını bildiğim için başbakan olacağım. -Hızlı okuduğum kitabı hemen öğrenebildiğim için başbakan olacağım.

2.Bilgi ve yeteneği en güçlü duygularınızla birleştirin

-Hızlı okumayı öğrenmeye devam ettiğim için coşkum ve heyecanım artıyor. -Hızlı okumaya devam ettiğim için sevincim artıyor. -Hızlı okumaya devam ettiğim için kendime güvenim artıyor. -Hızlı okumaya devam ettiğim için cesaretim artıyor.

3. Olmak istediğinizi olmuş gibi kendinize söyleyin

-Çok kolay öğreniyorum, bilgi hemen hafızama yerleşiyor. -Öğrendiğim her bilgiyi istediğim her anda hemen hatırlıyorum. -Beynim her gün daha iyi çalışıyor. -Her gün daha hızlı okuyorum. -Her gün okuma hızım ve kavrama düzeyim artıyor. -Her gün öğrenmeye daha fazla önem veriyorum.

4.Olmak istediğinizi olmuş gibi hayal edin

-Hayalinizde coşku içinde daha hızlı okuduğunuzu canlandırın. -Hayalinizde okuduklarınızı hemen öğrendiğinizi canlandırın. -Hayalinizde istediğiniz bilgiyi hemen hatırladığınızı canlandırın.

Defalarca yazın. Defterlerinize, boş kağıtlara. Bunları yazdığınız küçük kağıtları banyodaki aynaya yapıştırın, televizyon ekranına, yatağınızda başucunuzun bir köşesine, en çok gördüğünüz duvara, saatinizin kordonuna, avucunuzun içine yazın.

Page 66: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

66

Bunları siz farkında olmasanız bile gözleriniz binlerce kez görmelidir. Önce şöyle bir karar verin. Bu üç kelime yukarıda ayrıntılı olarak verilen telkinlerin hepsini kapsayan bir özettir. Merak etmeyin, beyniniz işinizi kolaylaştıracak ve sizin yerinize kendiliğinden gerekeni yapacaktır. Bu çalışma sayesinde alt bilinciniz ona yaptırmak istediğinizi otomatiğe bağlayacak ve değiştirmezseniz bu işi ömrünüz boyunca yapacaktır. Sizi seviyoruz.

BESİNLERİN BEYİN FONKSİYONLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

www.adanahizliokuma.com

Beynimiz vücudumuzun küçük bir bölümünü oluştursa da, yiyeceklerle alınan enerjinin yüzde yirmisini harcar. Belirli yiyecekler algılama yeteneğimizi arttırır, daha verimli yapar, daha hızlı düşünmemizi ve dikkatimizi daha iyi vermemizi sağlar.

BELLEK HAVUÇ: Hatırlama yeteneğimizi arttırır, çünkü havuç beyin metabolizmasını canlandırır. Bir şey ezberlerken bir ufak tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin.

ANANAS: Tiyatro sanatçılarının ve müzisyenlerin ihtiyacı olan bir meyvedir. Örneğin uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C vitaminine ihtiyaç vardır. Ayrıca önemli bir eser halinde element olan mangan içerir.

AVOKADO: Kısa süreli bellek içindir (Örneğin alışveriş listesini yaparken). Fazla miktarda yağ asidi içerir. Yarım avokado yeterlidir.

MUTLULUK

KIRMIZI BİBER: Ne kadar acı olursa o kadar iyidir. Aroma maddeleri vücudun kendi mutluluk hormonu endorphinin salgılanmasını hareketlendirir. En iyisi çiğ yenmeli.

ÇİLEK: Stresi giderir. Lifli maddesi mutluluk verir. Dozu en az 150 gram.

MUZ: Sırrı serotonin. Bu maddeye beynimizin mutlu olması için ihtiyacı vardır.

ÖĞRENME

Page 67: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

67

LAHANA: Sinirliliği giderir (tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için). Daha stressiz öğrenilir (örneğin sınav öncesi).

LİMON: C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır. Dil öğrenme kursundan önce 1 bardak limon suyu için.

YABAN MERSİNİ: Uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir. Beynin kanla daha iyi beslenmesini sağlar.

DİKKAT VERME

KARİDES: Beyin besinidir. Vücuda önemli omega 3 yağ asitleri sağlar. Dikkat verme süresini daha uzatır.

SOĞAN: Aşırı yıpranmaya, fiziksel yorgunluğa karşı. Kanı sulandırır, beyin oksijeni daha iyi alır.

CEVİZ, FINDIK, FISTIK: Konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarında, sinirleri kuvvetlendirirken, beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu hareketlendirirler.

ÜRETİCİLİK

ZENCEFİL: İçerdiği maddeler beynin yeni fikirler üretmesini sağlar. Kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir.

KİMYON: İnsanın aklına birden bir fikir getirtir. İçerdiği uçucu yağlar bütün sinir sistemini uyarır, ancak üretici düşünce şartıyla. Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir (bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyonla).

STRESE KAR�I Gerginsek ne yaparız? Bir fincan kahve veya bir kola içeriz. Bu da yetmezse çikolata ve hamburger yeriz. Böylece daha fazla strese gireriz. Besleyici maddelerin eksikliği, çok miktarda kafein ve şeker sinirleri iyice bozar, dahası vücudun savunma sistemini, direncini zayıflatır. Doğru bir beslenme stresli zamanların üstesinden gelmemizde bize yardımcı olacaktır. Bunun için de yanlış alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekecektir.

1. Kahvaltı etmeden dışarı çıkmayın. Sabahları enerji depomuz boştur, beynin akaryakıtı yoktur. Bu yüzden yataktan kalkınca biraz hassas, alıngan, sinirli ve dikkatsiz olmamıza şaşırmamalı. Okul çocukları ile yapılan bir araştırmada iyi bir kahvaltı edenlerin daha verimli oldukları ortaya çıkmıştır. Kahvaltıda karbonhidrat ile

Page 68: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

68

protein doğru bir karışımdır. Örneğin kepek veya çavdar ekmeği ile peynir veya yulaf ezmesi ile meyve veya yoğurt.

2. Kahveyi azaltın. Sabahları bir iki fincan kahve uyku sersemliğinizi gidermede yardımcı olur. Fazlası ise sadece kalp çarpıntısına ve huzursuzluğa, daha sonraları da uykusuzluğa yol açmakla kalmayıp hassas insanlarda korkuya ve endişeye de neden olur. Kolalı içkiler de kafein içerir.

3. Çikolata yerine meyve yiyin. Arada bir yenen çikolataya bir diyeceğimiz yok. Fakat fazla miktarda şeker kan şekerini altüst eder. �eker miktarı önce artar, sonra hemen düşer. Sonuçta yorgunluk ve tatlılara karşı istek ortaya çıkar. Buna karşılık meyve veya kepek, çavdar ürünleri organizma tarafından daha yavaş enerjiye dönüştürülür, kan şekerinin dengesi bozulmaz.

4. Sık sık bir şeyler atıştırın. Büyük porsiyonlu ve yağlı yemekler hemen hemen uyku ilacı etkisi yapar. Fazla yağ ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatır. Fakat günde bir çok defa yenen birkaç lokmalık bir şey enerjiyi aynı düzeyde tutar.

5. Alkolün olumsuz etkisi. Çok fazla alkol acısını ertesi sabah sadece baş ağrısı ile değil, unutkan ve dikkatsiz olmakla çıkarır.

SİNİR BESİNLERİ Önemli anti-stres maddeleri mineral olarak kalsiyum (süt ürünlerinde, yeşil sebzelerde) ve magnezyumdur (kepek, çavdar, baklagiller, bal kabağı ve ayçiçeği çekirdeği). B vitaminleri grubu aynı zamanda sinir vitaminleri olarak adlandırılır. B vitaminleri ette, balıkta, kepek çavdar ürünlerinde ve koyu yeşil sebzelerde bulunur. �unu da aklınızdan çıkarmamalısınız; stres vitaminlere ve minerallere olan ihtiyacı arttırır. Bunun stratejisi şudur: bol miktarda antioksidan vitaminler, yani C, E, beta-karotin vitaminleri ve selen. Pratik olarak bunun anlamı: Günde beş kere ufak porsiyonlar halinde meyve veya sebze, her gün zeytinyağı soslu salata ve yulaf ezmesi veya kepek ya da çavdar ekmeği yemektir. Selen kepek ve çavdarın dışında balıkta da bulunur.

BAĞLAMA METODU Alınan bilgilerin çağrışımları, belli bir sıra ve düzende hafızaya alındığında, hem sağ, hem de sol beyin çalışmakta, böylece beyinde dinamik bir sentez oluşmaktadır. Bu da, alınan bilgilerin kalıcı olmasına büyük ölçüde yardımcı olmaktadır. Çünkü, Çağrışım Sistemi ile sağ beyin aktif hâle gelir; Bağlama Metodu ile de sol beyin aktif hâle gelir. Evet, çağrışım sisteminde bilgiler, hayâl gücü ile abartılı bir şekilde görsel hâle getirilir. Yani kısaca, bilgiler elle tutulur, gözle görülür hâle getirilir. Bağlama metodu ile ise, çağrıştırılan bu bilgiler belli bir sıraya bağlandığından, bilgiler kalıcı hafızaya yerleşir. Bu sistemde, verilen kelimeler arasında sırasıyla, çarpıcı, ilginç, olağanüstü bağlantılar

Page 69: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

69

kurularak, kelimelerin sırayla hatırlanması sağlanabilir. Bu sistem, 10-15 kelimeye kadar rahatlıkla kullanılabilir. Çoğumuzun sırasıyla hatırlayamayacağı 12 burcu, bu sistemle rahatlıkla hatırımızda tutabiliriz. Önce 12 burcu sırayla yazalım: 1. Koç 2. Boğa 3. İkizler 4. Yengeç 5. Aslan 6. Başak 7. Terazi 8. Akrep 9. Yay 10. Oğlak 11. Kova 12. Balık Önce yukarıdaki 12 burcu bakmadan sırasıyla saymaya çalışın. Yalnızca sol beyni kullanarak bunları sırasıyla saymanın oldukça zor olduğunu göreceksiniz. �imdi de bunları, sağ beyin fonksiyonlarını kullanarak bir hikâyeyle hatırlama yolunu deneyelim: "Bir koç merada otlamaktadır. Meraya bir boğa gelir. Koç boğaya kızar ve bir tos vurur. Neye uğradığını şaşıran boğa, öfke ve şaşkınlıkla etrafına bakınırken orada dolaşmakta olan ikizleri görür, onlara saldırır. Korkuyla kaçan ikizler yakındaki bir göle düşerler. Gölde, ikizlerden birinin ayağını bir yengeç ısırır. O da, yengeci tuttuğu gibi can havliyle sahile fırlatır. Sahile fırlatılan yengeç, oradan geçmekte olan bir aslanın üstüne düşer ve bu defa da onu ısırır. Neye uğradığını şaşıran aslan başakların arasına dalar. Can acısıyla, pençesiyle başaklardan büyük bir tutam koparır ve önüne çıkan bir terazinin kefesine savurur. Terazinin öbür kefesinde ise bir akrep vardır. Başaklar hızla terazinin kefesine savrulunca, akrep fırlayıp, yayını germekte olan bir avcının ayakları dibine düşer ve onu sokar. Avcı kontrolü kaybeder, gayri ihtiyari ok yaydan çıkar ve ileride otlayan bir oğlağa saplanır. Vurulan oğlak, o acıyla koşarken bir kovaya çarpıp devirir. Kovanın içinde bir balık vardır. Devrilen kovayla birlikte balık da kovadan dışarı fırlar." �imdi de işin içerisine bağlantı metodu yoluyla sağ beyin fonksiyonlarından hayâl gücünü katın ve bu ilginç senaryoyu dikkatle izledikten sonra, oniki burcu sırasıyla saymaya çalışın.

Page 70: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

70

ÇAĞRI�IM METODUYLA HAFIZAYA ALMA Bilgileri hafızada tutmak için kullanılan birçok yöntemde şu iki temel ilke vardır: a) Hayâl gücü b) Çağrışım Öğrenilmek istenen bilgiler, çeşitli çağrışım bağlantılarıyla görsel, işitsel ve hissel-dokunsal olarak hayâlde tablolar hâline getirilip hafızaya kaydedilmelidir. Bu durumda sağ yarının da devreye girmesiyle beyniniz olağanüstü bir şekilde çalışacak ve istediğiniz bilgiler o ilginç, renkli, hareketli tablo ile belleğinize kolayca yerleşecektir. İnsan, yapabileceğine inandığı herşeye ulaşabilir. O halde bu sistemi, sadece bilgileri hafızaya kaydetmek için değil, hayatınızdaki negatif olaylardan uzaklaşmak ve hedeflerinize ulaşmak için de kullanmalısınız. Hayâl gücü ve çağrışım yoluyla bilgileri hafızaya alırken dikkat edilmesi gereken noktaları şöylece sıralayabiliriz: 1. Çarpıcı hayâller kurun. Mümkün olduğu kadar olağanüstü, tuhaf, esprili olsun. 2. Oluşturduğunuz hayâllere hareket verin. Çünkü beyin, hareketli cisimleri durgun cisimlerden daha çok hatırlar. 3. Kesinlikle, aklınıza ilk gelen hayâli kurun. Uzun boylu düşünüp kendinizi zorlamayın. Bilinçaltı, bazen bilinçten daha seridir. 4. Hayâl ettiğiniz görüntüyü gözünüzün önüne getirin. Bu görüntü, olabildiğince belirgin ve ayrıntılı olsun. 5. Abartın. Yâni, hayalinizdeki görüntülerde boy, sayı ve hızları iyice abartın. Sayıları artırın, boyları büyütün ya da küçültün. 6. Yerine koyma ilkesini uygulayın. Yâni, ilişkilendirdiğiniz kavramlardan birini

Page 71: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

71

diğerinin yerine koyun. Diş macununun yerine peynir koymak gibi. 7. Arada ilişki kurun. Beyin, objeleri birbirine bağlayarak hatırlar. Hatırlamak istediğiniz bir şeyi, zâten bildiğiniz bir şeyle bağlantılandırarak çarpıcı bir hayâl ürettiğinizde, bellek tekniklerinin çok daha iyi sonuç vereceğini göreceksiniz. 8. Lütfen, daima olumlu düşünün. Kendinizi rahat bırakın, gevşeyin. Asla baskı altında hissetmeyin. Çünkü stres, bellek gücünüzü olumsuz yönde etkiler. 9. Kayıt kanalı çok olsun. Hayâllerinizi sadece görmekle yetinmemelisiniz. Onları diğer duyu kanallarınızla da kuvvetlendirmelisiniz. Yani, o hayâlin hem görüntüsünü görmeli, hem sesini duymalı, mümkünse hem kokusunu, hem de tadını algılamalı ve dokunmalısınız. Kayıt kanalı ne kadar çok olursa, kalıcılık da o kadar güçlü olacaktır. 10. Unsurları, bilgileri, şekilleri belli bir sıraya koyun. Bu, çağrışım yoluyla anımsamayı kolaylaştırır. 11. Renklendirin. Kurulan hayâllerde en önemli unsurlardan biri renktir. Ne kadar çok ve canlı renkler kullanırsanız o kadar iyi olur. Sadece renkleri kullanmak bile belleğinizi % 50 güçlendirecektir. Bu onbir maddeyi şöyle bir akrostişle ifade edebiliriz:

ÇOK HAYAL KUR 1. Çarpıcı hayâller kurun. 2. Oluşturduğunuz hayâlleri hareketlendirin. 3. Kesinlikle, aklınıza ilk gelen hayâli kurun. 4. Hayâl ettiğiniz görüntüyü gözünüzün önüne getirin. 5. Abartın. Yâni, sayıları artırın, boyları büyütün, ya da küçültün. 6. Yerine koyma ilkesini uygulayın. 7. Arada ilişki kurun; böylece çağrışım yoluyla hatırlamanız mümkün olur. 8. Lütfen, daima olumlu düşünün. 9. Kayıt kanalı çok olsun. 10. Unsurları, bilgileri, şekilleri belli bir sıraya koyun. 11. Renklendirin. BE� DUYUYU KULLANMAK

Page 72: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

72

Soyut ya da somut bir şeyi hafızanıza alırken duyularınızı kullanmak o şeyin en güzel bir şekilde hafızanızda kalmasına sebep olur. Örneğin hafızanıza alacağınız nesne bir karpuz olsun; önce onu herşeyi ile görmeye çalışın, sonra karpuzun kesilirken çıkardığı sesi duymaya çalışın, kokusunu duyun ve tadını hissedin. Elinize alın ve karpuza dokunun. Kullandığınız her duyu organı o nesnenin, hafızanıza daha derin bir şekilde nakşolmasına sebep olacaktır. Sevgi gibi soyut bir kelimeyi hafızanıza almak ve yoğunlaşmak istediğinizde ise önce o kelimeyi somutlaştırın. Örneğin, sevgi size kıpkırmızı bir kalbi hatırlatabilir.

HAFIZA ÇİVİLERİ

Rakam-�ekil Sistemi'nde sabit olan, değişmeyen imajlar, 1'den itibaren 10'a kadar olan rakamlardır. Bu sistemde rakamlar, şekil itibariyle benzediği bazı şeylerle özdeşleştirilir. Örneğin 1 sayısı kaleme benzer. Dolayısıyla, Rakam-�ekil Sistemi'nde l sayısını kalem temsil etmektedir. 2 sayısı kuğuyu çağrıştırdığı için, 2 sayısını kuğu temsil etmektedir. 3 sayısını ise martı. 1'den l0'a kadar, hafızaya alınmak istenen şeyler, sırasıyla, o sayıyı temsil eden sembollerle ilişkilendirilerek hatırda tutulabilir. Bu sistem, az sayıda şey hafızaya alınmak istendiği zaman, meselâ alışveriş listesi için rahatlıkla kullanılabilir. İşte listemiz: 1. Kalem 2. Kuğu 3. Martı 4. Yelkenli 5. Eldiven 6. Çengel 7. Uçurum 8. Gözlük 9. Balon 10. Ayak-top RAKAM - �EKİL İLİ�KİSİ 1. KALEM: Kalem 1 sayısına benzediği için, 1 sayısı kalem ile ilişkilendirilmiştir. Yani, l sayısı kalemi çağrıştırmaktadır. 2. KUĞU: Kuğu, 2 sayısına benzediği için, 2 sayısı kuğu ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 2 sayısı kuğuyu çağrıştırmaktadır.

Page 73: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

73

3. MARTI: Martının kanatları 3 sayısına benzediği için, 3 sayısı martı ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 3 sayısı martıyı çağrıştırıyor. 4. YELKENLİ: Yelkenli 4 sayısına benzediği için, 4 sayısı yelkenli ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 4 sayısı, yelkenliyi çağrıştırıyor. 5. ELDİVEN: 5 sayısı eldivene benzediği için, 5 sayısı eldiven ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 5 sayısı eldiveni çağrıştırmaktadır. 6. ÇENGEL: 6 sayısı çengele benzediği için, 6 sayısı çengel ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 6 sayısı çengeli çağrıştırmaktadır. 7. UÇURUM: 7 sayısı uçuruma benzediği için, 7 sayısı uçurum ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 7 sayısı uçurumu çağrıştırıyor. 8. GÖZLÜK: Gözlük 8 sayısına benzediği için, 8 sayısı gözlük ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 8 sayısı gözlüğü çağrıştırıyor. 9. BALON: 9 sayısı, uçan bir balona benzediği için, 9 sayısı balon ile ilişkilendirilmiştir. Yani, 9 sayısı balonu çağrıştırıyor. 10. AYAK - TOP: Ayak 1 sayısı ile, top ise 0 ile ilişkilendirilmiştir. İkisi yan yana 10 sayısını çağrıştırmaktadır. Aşağıdaki listeyi, bu imajlar yoluyla ezberlemeye çalışalım: 1. Araba 2. Bilgisayar 3. Mikrofon 4. Balina 5. Ev 6. Para 7. Menekşe 8. Ağaç 9. Aslan 10. Tavuk 1. Birinci hafıza çivimiz olan kalem ile listenin birinci sırasındaki araba arasında birbirini hatırlatacak şekilde bir hafıza ilişkisi kurulur. Burada, kalem şeklinde, sesler çıkaran, hareket hâlinde bir arabayı hayâlen düşünebiliriz. 2. İkinci hafıza çivimiz ile bilgisayar arasında şöyle bir ilişki kurabiliriz: Suyun üzerinde, gagasının ucuyla bilgisayarın tuşlarına basarak yüzen bir kuğu hayâli, bize "2" deyince kuğu yoluyla bilgisayarı hatırlatır. 3. Üçüncü hafıza çivimize, üçüncü kelime olan mikrofonu yerleştirdiğimizde, bir martının kocaman bir mikrofonla gökyüzünde şarkı söyleyerek uçtuğunu hayâlimizde seyredebiliriz. 4. Dördüncü hafıza çivimiz olan yelkenliye, dördüncü kelime olan balinayı bağladığımızda, balinanın büyük gürültülerle yelkenliyi denizden çektiğini hayâlimizde görsel olarak canlandırabiliriz.

Page 74: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

74

5. Beşinci çivimiz eldivene beşinci kelimemiz evi bağladığımızda, siyah bir eldiven giymiş kocaman bir elin gelip bir evi çatır çatır kırdığını gösteren tablo hayâlimizde oluştuğunda, artık ev kelimesi unutulmayacaktır. 6. Altıncı çivimiz çengele para taktığımızda, çengelle paraların bize doğru geldiğini hayalimizdeki tabloda görselleştirdiğimizde, hafızamızda unutulmayacak hâle gelir. 7. Yedinci çivimiz uçuruma menekşeyi taktığımızda, uçurumun dibindeki dev bir menekşenin hızla büyüyüp uçurumun üstüne kadar ulaştığını hayâl edebilir, kocaman yaprak ve çiçeklerini görebilir, ona dokunabilir, koklayabiliriz. 8. Sekizinci çivimiz gözlük ile ağaç arasında bir ilişki kurduğumuzda, ağacın kocaman bir gözlük takarak şarkılar söylediğini hayâl edebiliriz. 9. Dokuzuncu çivimiz balona dokuzuncu kelime olan aslanı bağladığımızda, aslanın balonu şişirirken patlattığı ve kulakları sağır eden bir gürültü çıkarttığını hayâlimizde canlandırabiliriz. 10. Onuncu çivimiz ayak-top ile tavuk arasında bir ilişki kuralım. Futbol sahasında futbolcunun, ayağıyla top yerine bir tavuğa vurduğunu hayâl edebilir, hattâ tavuğun gıdaklamalarını bile duyabiliriz.

HAFIZA SİSTEMLERİ www.adanahafiza.com

a) İsim Hafızası Sistemi Muhtaç olduğumuz en önemli yeteneklerden biri insanların isimlerini hafızamızda tutabilme yeteneğidir. Yapılan bir araştırma insanların başarı ve kazanç düzeylerini etkileyen faktörler arasında %87.5 oranıyla insan ilişkilerinin etkili olduğunu göstermektedir. Dolaysıyla insan ilişkilerimizde başarımızın sırrı da iyi bir isim hafızasının varlığını gerektirmektedir.

İnsanların isimlerini hafızalarımıza yerleştiremediğimizde onlarla uzun süreli kalıcı ilişkiler kurmamız da mümkün olmaz. Herkesin en değerli varlığı kendi ismidir. Eğer bir insanın ismini bilmiyorsak ona verdiğimiz mesaj şu olur: “Seni tanımıyorum. Senin ismini, öğrenilmesi gerektiği kadar değerli bulmuyorum. Benim arkadaş çevremde sen yoksun.”

Siz düşmanınıza bile böyle demekten çekinirsiniz. Ama isimlerini bilmediğinizde ne yazık ki insanlara söylediğiniz de budur. Hepimiz tanıştığımız insanların isimlerinin hafızamızda kalmasını istiyoruz. Ama çoğu zaman tanıştıktan sonra 1 dakika bile geçmeden isimlerini unutuveriyoruz. Medeniyetin ürettiği stres bu sorunumuzu her geçen gün biraz daha arttırmaktadır.

Hepimi isim hafızamızı geliştirmek istiyoruz. Yüz bin ismi hafızalarında tutabilen politikacıları bile geride bırakabiliriz. Fazla emek harcamayacağız. Sadece bir haftalık düzenli “ama mutlaka düzenli” egzersiz yapacağız. Yineleyelim: Bir davranış alışkanlık haline getirilmezse her defasında özel bir dikkat ve enerji harcanarak gerçekleştirilebilir. Ama onu alışkanlık haline getirdiğimizde artık bilinçsiz şekilde ve hiç emek vermeden gerçekleşen bir iş olur. Aşağıdaki alıştırmaları bir hafta boyunca her gün yaparsak isim hafızası için hayatımızı değiştirecek yeni bir alışkanlık geliştirmiş oluruz.

İsim hafızası sağlıklı bir tanışma işlemi gerektirir. Sağlıklı bir tanışma ise iki safhadan oluşur. Yapmamız gereken işlerin %50’si tanışmadan önce, %50’si de tanışmadan sonra gelir. Şimdi iki safha olarak ele aldığımız tanışma sürecini açalım:

Page 75: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

75

Tanışma Öncesi-İlk Safha:

1.Hafızamızda insanların genel görünümlerine ilişkin bir dosya oluşturmalıyız. Bunun için her anımızı kullanabiliriz. Kafa ve yüz şekilleri: Uzun, kısa, dar, geniş, sivri, oval kafa yapılı arasındaki ayrım... Çene: geniş, dar... Kaşlar:Siyah, sarı, zayıf, gür, düz, yay... Alın: Açık, kapalı, geniş, dar, kırışık, pürüzsüz... Kulaklar: Büyük, küçük, arkaya yapışık, öne kalkık, kulak memesi bitişik, ayrık... Burun: Büyük, küçük, ucu kalkık, kemer.... Ten: Sarı, siyah, buğday renkli, kızıl, pürüzlü, sivilceli, düzgün... Ağız ve dudaklar: Geniş, dar, kalın, ince, bitişik, aralıklı... Dişler: Düzgün, karışık, bitişik, aralıklı, temiz, kirli, beyaz. sarı... Genel beden ve boy: Uzun, kısa, orta boy, şişman, zayıf, normal dolgunlukta, dik duran, kambur duran, başı sağa, sola eğik, iri kemik yapılı, zayıf kemik yapılı, parmakları uzun, kısa vs....

Kişilerin yüz ve beden hatlarına ilişkin bu genel dosyayı oluşturmak için her zaman fırsatımız vardır. TV seyrederken, parkta otururken, otobüste yolculuk yaparken, sokakta yürürken, gazete veya dergi okurken her yerde bu fırsatı bulabiliriz. İnsanları dikkatlerini çekmeden gözlemlemeli ve aralarındaki farkı belirlemeliyiz. Kısa süre içinde beynimiz yeni simaları çabucak tanıyıp diğerlerinden ayrımlaştırabilme yeteneğini geliştirecektir.

2. Tanışmak üzere olduğunuz insanın ilk bakışta nasıl bir imajı vardır? Doktor, bürokrat, siyasetçi, sanatçı, köylü, şehirli, eğitimli, eğitimsiz, asabi, somurtkan, sevecen, çabuk uyum sağlayan, yabancı, utangaç, utanmaz, gururlu, mütevazi vs... Hangi sıfatları kendisine yakıştırıyorsunuz? Tanıdığınız bir simaya veya kişiliğe benzetebilir misiniz? “Arkadaşım Çağlar kadar cana yakın, Salih kadar yakışıklı..vs” diyebilirsiniz. Birilerine benzetmeniz sağlıklı bir bağ kurmanızın kapısını açacaktır.

3.Tanışmak üzere olduğunuz kişinin yüz hatlarını inceleyin. İlk safhada belirtilen çalışmaları yeteri kadar yaptıysanız şimdi bu iş çok kolay olacaktır. Örneğin tanışmak üzere olduğunuz insanı tanımlarken “geniş yüzlü, oval başlı, küçük ve ucu kalkık burunlu, yay ve siyah kaşlı, siyah gözlü, küçük ağızlı, kalın dudaklı, geniş alınlı bir adam” ortaya çıkabilir. Ne kadar çok ayrıntıyı fark ederseniz o kadar güçlü kavramış olacaksınız.

Tanışma Sırası ve Sonrası-İkinci Safha:

1.Tam isim söylenirken isme dikkat etmemiz gerekiyor. Kişi tam ismini söyledikten sonra aradan 15 saniye geçerse artık ismin ne olduğuna dikkat etmemizin bir anlamı kalmaz. Dikkatimiz dağınık olduğu zaman bu süre 5 saniyeye kadar inebilir. İsimlerin hafızamıza yerleşememesinin en temel nedeni tam burasıdır. İsimleri tam duyduğumuz anda zihnimizde başka bir mesele bulunmamalı ve sadece ismi dinlemeliyiz. Eğer tam o anda ismi duyduysak şimdi ismi kalıcılaştırmak için 20 saniyelik bir süremiz vardır. Bu süre içinde bir şeyler yapmazsak isim en fazla 20 dakika kadar hafızamızda kalacak, ondan sonra geri çağrılamayacaktır. Şimdi diğer adıma geçelim:

2.İsmi 20 saniye içinde kalıcılaştırmak zorundayız. Bunun yolu ismi yeterince tekrar etmekten geçiyor. Bilginin hafızaya çağrılabilecek şekilde yerleşmesi için yeterince güçlü enerjiyle yerleşmesi gerekir. Eğer isim çığlıklarla söylenmediyse zayıf bir enerji düzeyiyle alınmış olacaktır. Bu enerji düzeyini ismi tekrar ederek arttıracağız. İşte bazı tekrar taktikleri: Kişi kendini tanıtmış ve adının “Yusuf Ziya Öztürk” olduğunu söylemiştir.

a)”Pardon gürültü var, tam olarak duyamadım, tekrar eder misiniz?” İlgili olduğunuz için kişi mutlulukla ismini tekrar edecektir. Ama bu soruyu iki dakika sonra sorarsanız utanç duyabilirsiniz. Böylece aslında kişinin ismini söylerken onu dinlemediğinizi itiraf etmiş olursunuz.

b) “Af edersiniz, soyadınızı tekrar alabilir miyim?” Soyadı duyamamanız normaldir. Size önem verilecek ve soy ad yinelenecektir.

c)”Yusuf Ziya Öztürk dediniz. Memnun oldum Yusuf Bey. ‘Ziya’nın anlamını hep merak ettim?” Böylece hem ismi tekrar etmiş hem de ismi üzerinde konuşma kapısını açmış oldunuz. İnsanların çoğu ismi üzerinde konuşmaktan hoşlanır.

d)”Yusuf Ziya Öztürk. Tanıştığımıza memnun oldum Yusuf Bey” Böylece siz ismi tekrar ediyorsunuz. Sadece “Tanıştığımıza memnun oldum” da diyebilirdiniz ama o taktirde ismi unutma ihtimalinizi arttırmış olursunuz. Çünkü ismi bizzat tekrar etmiyorsunuz.

Page 76: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

76

e)”Yusuf Bey sizi önemli bir bürokrat dostumuz olan Ahmet Bey ile tanıştırayım. Ahmet Bey sizi Yusuf Ziya Öztürk Bey’le tanıştırmak istiyorum.” Böylece daha da ileri gidiyorsunuz ve fırsatlar bularak ismi tekrar ediyor, pekiştiriyorsunuz.

3. Duyularımızı kullanarak ismi iç dünyamızda canlandırabiliriz. Sağlıklı bir zihin için yukarıdaki adımda belirtilen çalışmaların yapılması yeterli olacaktır. Ancak eğer tanıdığınız veya ismini öğrendiğiniz kişi ile bire bir konuşmuyorsanız başka yollar bulmalısınız. Radyo ve TV’den izlerken, kitap okurken, arkadaşlarınız anlatırken öğrendiğiniz isimler için tekrarlamayı kendi başımıza yapmalıyız. Ayrıca kendi başımıza yapacağımız tekrarı normal tanışmalarımızın %100 sonuç vermesi için bir destek olarak kullanmamız da mümkündür. Buna göre:

a)İsmi duyularınızla canlandırabilirsiniz: İşitme: İsmi bir çığlığa dönüştürebilirsiniz. Çığlıklar “Yusuf Ziya Öztürk” diyebilirler. Görme: “YUSUF ZİYA ÖZTÜRK” isminin yazılı olduğu hayali bir duvarı akli gözünüzde görebilirsiniz. Dokunma: Birbirine yapıştırılmış ve “Yusuf Ziya Öztürk” seklinde okunabilecek şekilde hazırlanmış balonlara tek tek dokunabilirsiniz. Veya bu ismin kazındığı bir ağaçtaki tüm harflere tek tek dokunabilirsiniz.

Duyuların kullanımı başlangıçta zor olabilir. Ancak çalışırsanız bu çabucak gelişir ve bunu her gün en az iki dakika çalışarak bir hafta sürdürürseniz bu işi kolayca yapabildiğinizi görürsünüz.

b)İsmi abartılı bir filmde kurgulayabilirsiniz. Donuk görüntü tek kare resim olduğu için daha az mesaj içerir ve unutulma ihtimali daha kuvvetlidir. Ancak eğer oluşturduğunuz bir filimse zihninizde yüzlerce resim oluşacağından unutulması imkansız denecek kadar zordur. Örneğin “Yusuf Ziya Öztürk”’ün ilk iki adının baş harfleri “Y” ve “Z”, “Ö” şeklindeki akvaryumda oynuyor olabilirler. Yusuf Peygamberin (as) hikayesini biliyorsanız Yusuf Peygamberi Mısır ülkesinde parlayan bir ziya olarak görebilirsiniz. Sonra da Yusuf Ziya’nın Türkiye’de Mısır yediğini düşünür, bunun filmini görürsünüz. Oluşturabileceğiniz filmlerin zenginliği hayal gücünüze yani beyninizin sağ lobunu kullanma yeteneğinize bağlıdır. Bu yetenek ise çok çabuk gelişebilir. Filmi oluşturduktan sonra bir defa geri ve bir defa ileri sararak akli gözünüzde onu seyretmelisiniz. Bu şekilde yukarıdaki filmi oluşturduğunuzda Yusuf’u gördüğünüzde önce onu Mısır yerken hatırlayacaksınız, ardından Mısır’da ziya saçan Yusuf Peygamberi(as) ve ardından da Yusuf Ziya Öztürk’ü hatırlayacaksınız. Filmi oluştururken dikkat edilmesi gereken şudur: Filim ilgili kişinin ismini taşıyan veya onun ismine benzeyen bir kelime taşımalıdır. Örneğin bir öğrencimizin adı Tuba idi ve ona ilişkin film oluştururken “Tuba ağacını” kullandık.

4.Bu aşama 1 ve 2 veya 1 ve 3 ile aynı zamanda yapılacaktır. Kimlik bilgileriyle ismi birleştirmemiz gerekmektedir. Eğer bu birleştirmeyi sağlıklı yapamazsak o zaman kişiyi çok iyi hatırlayacağız fakat ismi aklımıza gelmeyecek. Veya ismi hatırlayacağız ama bu ismin kime ait olduğunu bilemeyeceğiz. Birleştirme iki bilginin yan yana düşünülmesiyle oluşturulur. Tanıştığınız kişinin adıyla yüz hatları ve hakkındaki diğer bilgileri yan yana getirin. Örneğin “orta boylu, siyah saçlı, siyah, zayıf ve yay kaşlı, siyah gözlü oval başlı, küçük burunlu, orta boylu beyaz tenli sanatçıya benzeyen, mütevazi ve çekingen görünümlü kişiyi” canlandırdığınızda adını düşünün ve adını söylediğinizde zihninizde canlandırdığınız şahsına gidin. Eğer isim gıyabında tanıdığınız kişi ise örneğin TV’de seyretmişseniz veya kitapta resmini görmüşseniz gördüğü resmiyle, radyoda dinlemişseniz duyduğunuz sesiyle, biliyorsanız var olan eserleriyle kişiyi ilişkilendirin. Kişinin faaliyet ve uzmanlık alanını, yaptıklarını düşünürseniz bu ilişkilendirmeniz güçlenmiş olacaktır. Böylece tanışma süreci başarılı bir şekilde sona ermiştir.

Page 77: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

77

b) Hafıza Blokları Sistemi İnsan beyni kocaman bir kütüphane gibidir. Kütüphaneye rasgele doldurulan binlerce bilgi arasından arama tarama yapmaya kalktığınızda bir bilgiye ulaşmanız günlerce sürebilir. Ama kütüphanenizi odalara, bölümlere, raflara ayırırsanız ve bilgiyi bilinçli olarak sırasına ve konusuna göre yerleştirirseniz ne olur?

Beynimizde bilgileri yerleştirebileceğimiz raflar oluşturabilmek için hafıza bloklarına ihtiyacımız vardır. İlk aşamada sabit hafıza blokları, diğer deyişle bilgi rafları oluşturacağız. Bu blokları iyice yerleştirdikten sonra edindiğimiz bilgileri bu bloklara yerleştireceğiz. Bloklar boyutlardan oluştuğu için beynimizin sağ lobu devreye girecek ve bilgi daha etkin şekilde hafızamıza yerleşecektir. Aşağıda Roman Oda Sistemi anlatılmış, bireysel olarak üretilebilecek benzer özel hafıza bloklarına ilişkin örnekler de sunulmuştur.

1)Roman Oda Sistemi Bu sistem dünyaca tanınmış hafıza uzmanları Dominic O’Brain ve Tony Buzan tarafından sistemli olarak sunulmuştur. Bu sistemin temeli, zihinde bilinen mekanları belli bir sırada kaydetmek ve bilgi listelerini bu sisteme yerleştirmekten oluşur. Roman Oda sisteminde odalar size ait olan veya hayalinizde kurguladığınız bir evin bölümlerinden oluşur. Bu sisteme göre önce on ayrı bölüm oluşturmalısınız. Bu odalar öyle bir sırada olmalı ki eve girdiğinizde evde her zaman aynı sırayı izleyerek yürümelisiniz. Aşağıdaki örneğe bakalım:

1.Antre Evinizin kapısını açınca önce ayakkabılarınızı çıkardığınız antreye geçiyorsunuz.

2.Mutfak Antrenizin önünde tek kapı var ve mutfağa açılıyor. Mutfağa giriyorsunuz.

3.Koridor Mutfaktan çıktığınızda tek kapıdan koridora geçiyorsunuz.

4.Salon Koridordan geçtiğinizde ilk ve tek kapıdan salona giriyorsunuz.

5.Misafir Odası Salondan tek kapı misafir odasına açılıyor. Misafir odasına geçiyorsunuz.

6.Çocuk Odası Misafir odasından tek kapı çocuk odasına açılıyor. Çocuk odasına geçiyorsunuz.

7.Yatak odası Çocuk odasından tek kapı misafir odasına açılıyor. Oraya geçiyorsunuz.

8.Banyo Yatak odasından bir kapı banyonuza ulaşıyor ve banyoya giriyorsunuz.

9.Balkon Banyodan çıktığınızda her zaman adet olarak bitişikteki balkona çıkıyorsunuz.

10.Bahçe Balkondan bir merdiven bahçeye iniyor ve balkondan bahçeye iniyorsunuz.

Sistemi yerleştirirken ilk yapacağınız iş 1’den 10’a kadar olan bu odaları zihnnizde ileri, geri ve karışık sırada defalarca tekrar etmektir. Öyle ki 10 rakamını duyunca zihninizde hemen bahçe canlanmalı, 3 rakamı ise antreyi canlandırmalıdır. Yeterince çalışmış iseniz artık blok zihninize yerleşmiştir.

Page 78: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

78

Şimdi bu blok içerisine daha önce gördüğümüz temel hafıza araçlarını da kullanarak 10 maddelik bir listeyi yerleştirmek istiyoruz. Varsayalım ki bakkala gidiyorsunuz ve 10 maddelik listenin hatırlanması gerekiyor. Şimdi listeyi daha önce oluşturduğumuz blok içine nasıl yerleştirdiğimizi görelim:

Liste Blok Listeyi Bloklara Yerleştirme

1.Makarna 1.Antre Antreye girdiğinizde yerlere, duvarlara yapışmış, pişmiş makarnaları görüyorsunuz; sıcak ve kokusu taze. Bir lokma alıp yiyorsunuz.

2.Ayran 2.Mutfak Mutfağa geçiyorsunuz. Yerlere ayran akmış, muslukları açık unutmuşsunuz, ayran fışkırıyor. Mutfağa dalıp muslukları kapatıyorsunuz. Ayaklarınız bembeyaz ayrana basıyor ve bir bardak içiyorsunuz.

3.Portakal 3.Koridor Koridora geçiyorsunuz, yüzlerce kırmızı portakal top gibi zıplıyor, sizi görünce üzerinize çullandılar. Bir tanesini yakaladığınız gibi yemeğe başladınız. Ekşi olduğunu görüyorsunuz.

4.Ekmek 4.Salon Salona geçtiğinizde duvarlara yapıştırılmış ekmeklerin pişmekte olduğunu gördünüz. Üzerleri kızarıyordu. Birine parmağınızı batırdınız. Çok sıcaktı ve daha içi hamurdu. Hamur kokuyordu.

5.Kuru Soğan 5.Misafir Odası

Misafir odasına girdiğinizde bir otomatik makinede soğan eziliyordu. Tavandan soğanlar makinenin içine düşüyor, ucundan soğan suyu ve küspesi çıkıyordu. Gözleriniz yaşardı. Burnunuz yandı. Nefesinizi tuttunuz ve üzerlerinden basıp geçerken az kalsın kayıp düşecektiniz.

6. Maydanoz 6.Çocuk Odası

Çocuk odasına geçtiniz. Kuzular çocuk odanızı işgal etmişler. Bir yığın maydanoz yerlere serilmiş. Hep birlikte maydanoz yiyorlar. Sizi görünce sırıtarak “patron gel birlikte maydanoz yiyelim” dediler. Maydanozlara dokundunuz. Taze ve ıslaktılar. Emin olmak için biraz yediniz.

7.Zeytin 7.Yatak odası Yatak odasına girdiniz. Yatak üzerinden yorganı kaldırdığınızda yatağın yerine milyonlarca siyah zeytin gördünüz. Onları alıp öteye beriye savurdunuz. Birkaç tane yediniz. Tuzlu ve dolgun idiler.

8.Bal 8.Banyo Temizlenmek için banyoya girdiniz. Musluğu açtınız. Ama su katı kıvamda, kahverengi. Yüzünüze sürdünüz ve dudaklarınızda keskin bir bal tadı hissettiniz. Emin olmak için yediniz. Bal ellerinize ve yüzünüze yapıştı.

9.Domates 9.Balkon Balkona çıktınız. Kıpkırmızı domatesler sıra sıra dizilmiş güneşleniyordu. Sizi görünce titremeye başladılar. Birer birer balkondan aşağı atlıyorlardı. Üzerlerine bastınız, ayağınız kaydı ve düştünüz.

10Kibrit 10.Bahçe Bahçeye indiniz. Yerlerde kibrit çöpleri birbirleriyle kıyasıya dövüşüyorlardı. Durdurmak için üzerlerine basıyorsunuz. Sonra kibritler çakıldı. Bahçenizde birer birer yanmaya başladılar. Seslerini duyuyorsunuz. Sıcaklıklarını ayaklarınızda hissediyorsunuz.

Hikayemizde oluşturduğumuz liste bir filme dönüşmüştür. Bu filmi birer defa zihnimizde ileri geri çevirdikten sonra artık unutulmaz. Oluşturduğumuz filmin mutlaka bir noktası bize listede sırada neyin olduğunu hatırlatacaktır.

Page 79: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

79

Roman Oda sistemi özellikle bir arada hatırlanmaları gereken bilgiler için idealdir. Ayrıca bu 10 maddeden oluşan sistemi büyütebiliriz. Burada 10 maddeyi 100 maddeye çıkarmayı deneyelim. 10 ayrı ev canlandıracağız. Temel planı aynı olmakla birlikte her birinin özellikleri diğerlerinden farklı olacak:

1.Buzlardan oluşmuş (1-10)2.Buhar ve sis kaplanmış (11-20)3.Her tarafında yağmur yağıyor (21-30)4.Her tarafında kar yağıyor (31-40)5.Her tarafı kırmızı renkte (41-50)6.Her tarafı beyaz olan ev (51-60)7.Her tarafı siyah olan ev (61-70)8.Her tarafı yeşil olan ev (71-80)9.Gül kokan ev (81-90)10.Müzik yayını yapan ev (91-100)

Böyle bir yapılanma ile listeyi 100 tane farklı odası olan bir sisteme dönüştürmüş olursunuz. Burada 99’uncu sırada gül kokulu balkonu, 65’inci sırada beyaz renkli çocuk odasını, 22’nci sırada buhar ve sis kaplanmış mutfağı hatırlayacaksınız....

Eğer çok büyük listeleri bir çırpıda hafızanızda tutabilmek istiyorsanız Dominic O’Brain tarafından geliştirilen Dominic System adını verdiği, ‘Rakam-Kafiye”, “Rakam-Şekil” ve “Rakam-Harf’ sistemleri üzerinde çalışmanız gerekecektir.

2.Özel Hafıza Blokları Roman Oda Sisteminin temel mantığına paralel olarak değişik konular için kullanabileceğiniz basit hafıza blokları üzerinde çalışabilirsiniz. Aşağıda size özetle bir kaç blok örneği gösterilmiştir:

a) Tarih Blokları Bol miktarda tarihi hafızanızda tutmanız gerekiyor. Aşağıdaki bloğu iyice yerleştirin ve etkisini görün:

Asırlar Bağladığınız Görüntü

1700 (18. yüzyıl) İlk iki rakamı her zaman 17 olan bu asırda Fransız İhtilali oldu. Tüm dünyada ihtilal oluyor. Karmaşa var.

1800 (19. Yüzyıl) İlk iki rakamı 18 olan bu asırda koca Osmanlı İmparatorluğu çöktü. Avrupa’daki, Afrika’daki, Orta Doğu’daki toprakları kaybetti.

1900(20. Yüzyıl) İlk iki rakamı 19 olan bu asırda insanlar Ay’a çıktılar. Büyük bir bilgi devrimi yaşanıyor. Gazeteler, kitaplar, televizyonlar, bilgisayarlar uçuşuyor.

Şimdi hafızanızda tutmanız gereken bir tarih bulalım ve diyelim ki Zeki Efendi isimli bir şairin 1841’de doğmuş olduğuna ilişkin bilgiyi hafızamıza kaydedeceğiz. Blok iyice yerleşikse şunu düşüneceğiz: Şair Zeki Efendi doğarken Osmanlı imparatorluğu savaşıyor ve topraklarını kaybediyordu. Zeki Efendinin doğumunu savaş meydanlarında görüyorsunuz. Daha sonra sorguladığınızda Zeki Efendinin doğum tarihinin 18 ile başladığını hatırlayacaksınız. Son iki rakamı kolaylıkla hatırlayabileceksiniz. İsterseniz son iki rakam için de yukarıdakine benzer bir blok oluşturabilirsiniz. Çoğunlukla bu kadar küçük bir blok beynimizin sağ lobunun etkin olmasına yetecek ve son iki rakam olan 41, 18 rakamına bağlı olarak hatırlatılacaktır.

b) %(yüzdelik) Rakam Blokları

Eğer hafızanıza almanız gereken bilgi %10, %40 türünden bir bilgi ise yukarıda anlattığımız Roman Oda Sistemini kullanabilirsiniz. Örneğin bir alışverişte yapılacak %20 indirimin yeri mutfaktır. %95 indirimin yeri balkon ile bahçenin tam ortasıdır.

Uyku

Uyku bilinenin aksine vücudu dinlendirmek için değil beynin sağlıklı

Page 80: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

80

çalışması için gerekli. 20 saat uykusuz kalan bir kişi yasal alkol sınırını aşmış kişiyle aynı reaksiyonu veriyor. Beynin düzenli uykudan nasıl faydalandığı ile ilgili 3 teori var: 1- Beyin, uyku sırasında, ayıkken yüklenen tüm bilgileri gözden geçiriyor ve gerekli merkezlere yerleştiriyor. 2- Beyin, uyku sırasında enerji depoluyor. Gereksiz bilgileri atarak ertesi güne hazırlanıyor. 3- Uyku, henüz açıklanamayan bir sistem sayesinde bisiklete binmek, piyano çalmak gibi yeteneklerin gelişmesini sağlıyor. Bugün birçok bilim insanı, çalışmalarını üçüncü teoriye yoğunlaştırmış durumda... ABD'nin Boston Kenti'ndeki Beth Israel Kliniği'nde, uykunun birtakım yeteneklerin gelişmesini sağladığını kanıtlamak için şu deney yapıldı: Sağ ellerini kullanan deneklerden, sol elleriyle 4-1-2-3 gibi bir sayı dizisi yazmaları istendi. 6 dakika sonunda bunların yüzde 70'i sol elleriyle yazmayı öğrendi. Ancak uyuyanlar ve uyumayanlar arasında fark vardı. Gündüz saatlerinde öğrenenler, 12 saat sonra yine test edildiklerinde sonuçlarda bir değişiklik görülmedi. Gece öğrenenler ise güzel bir uykudan sonra ertesi sabah kontrol edildi. Bu kişilerin sayıları, diğer gruba göre yüzde 20 daha hızlı ve yüzde 40 daha doğru yazdığı görüldü.

Zihin Haritası Nedir?

Zihin Haritası, beynin tüm potansiyelini açığa çıkarmak için evrensel anahtarlar sağlayan güçlü bir grafik tekniğidir. Beynin korteksindeki tüm alanları- sözcükler, görüntüler, sayılar, mantık, ritim, renk ve uzamsal farkındalık- tek bir yöntemle güçlü bir biçimde devreye sokar. Bu sayede size, beyninizin sonsuz derinliklerinde özgürce dolaşma fırsatı sunar. Zihin haritaları, ileri düzeyde öğrenmenin ve net düşünmenin insan performansını artıracağı her alanda uygulanabilir. 1960’ların sonlarında Tony Buzan tarafından ortaya çıkarılan zihin haritaları günümüzde,

Page 81: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

81

zihinlerini daha etkin kullanmak isteyen, gencinden yaşlısına kadar milyonlarca insan tarafından kullanılıyor. Zihin haritaları, yol haritalarına benzer bir biçimde: • Geniş bir alana / konuya yukarıdan bakmanızı sağlar • Rotanızı belirlemenizi / kararlar almanızı, nerelerden geçtiğinizi ve nerelere gideceğinizi görmenizi sağlar • Sizin için büyük miktarlarda veri toplar ve bunları tutar • Yeni ve yaratıcı yollar göstererek problem çözümüne katkıda bulunur • Son derece etkin olmanızı sağlar • Bakması, okuması, üzerinde düşünmesi ve hatırlaması eğlencelidir • Gözünüzü / beyninizi uyararak dikkatini çeker • Resmin genelini ve detayları aynı anda görmenizi sağlar • SİZE yardımcı olur! Zihin Haritalarının Uygulanması Zihin haritaları, hayattın herhangi bir öğrenme ya da düşünme gerektiren çoğu alanında uygulanabilir. • Kişisel olarak: planlama; yapılacaklar listeleri; projeler; iletişim; organizasyon; problem analizi/ çözümü • Öğrenen biri olarak: hatırlama; not alma; not oluşturma; raporlama; denemeler; sunumlar; sınavlar; düşünme; konsantrasyon. • Çalışan biri / Profesyonel olarak: planlama; iletişim; projeler; organizasyon; gözden geçirme; toplantılar; eğitim; müzakere; görüşmeler; ekspertiz; beyin egzersizi. Tüm bu Zihin haritalama uygulamaları (ZHuygulamaları) aktivitelere harcanan zamanı azaltır; düşünme etkinliğini ve netliğini artırır; konsantrasyonu artırır ve bunlardan daha çok zevk almanızı sağlar. Zihin haritası, çalışmayı, işi ve düşünmeyi daha zevkli hale getirir!

Page 82: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

82

Kullanım Alanları Faydaları

Öğrenme ‘Tonlarca işi’ azaltır. . Çalışırken, tekrarları yaparken ve sınavlarda kendinizi iyi hissedersiniz. Öğrenme becerilerine olan güveniniz artar.

Gözden Geçirme Resmin genelini, global görüşü bir anda görmenizi sağlar. Bağlantıları ve ilişkileri daha iyi anlarsınız.

Konsantrasyon Daha iyi sonuçlar elde etmek için göreve odaklanırsınız. Kortikal becerilerinizin tümünü kullanmak dikkatinizi çeker.

Hafıza Kolay hatırlama. Bilgiyi zihin gözünüzle ‘görün’.

Organizasyon Partiler, tatiller, projeler ya da herhangi bir konuda tüm detayların üstesinden gelin.

Sunum Sunumda net, güvenli ve canlı bir biçimde konuşabilirsiniz. En iyi performansınızı sergileyebilirsiniz.

İletişim Tüm iletişim biçimlerinde net ve öz bir üslup.

Planlama Başından sonuna kadar tüm detayları ve bakış açılarını tek bir kağıtta düzene sokun.

Toplantılar Planlamadan gündem oluşturmaya, toplantıyı yönetmekten dakikalarca işe… tüm işler hızlı ve etkin bir biçimde hallolur.

Eğitim Hazırlıktan sunuma kadar tüm işleri kolaylaştırır ve çok daha hızlı hale getirir.

Düşünme Düşünceleri analiz etmek için bir yöntem- neredeyse düşüncelere giden bir kısa yol!

Müzakere Tüm sorunlar, pozisyonunuz ve manevra kabiliyeti tek bir kağıtta.

Beyin Egzersizi Daha çok düşüncenin yaratıldığı ve uygun bir biçimde değerlendirildiği yeni bir beyin fırtınası yöntemi.

Tony Buzan’ın Zihin Haritalarına Öncülük Eden Hafıza Tekniklerinin Tarihi İnsanoğlu dünya gezegeni üzerinde ilk yürümeye başladığı andan itibaren, hafıza başlıca ilgi alanları ve merakları arasında olmuştur. Eğer ilk insanlar unutsaydı, bu sadece bir hafıza sorunu değil ölüm-kalım meselesi olurdu: hangi yılanın zehirli olduğunu hatırlayamasalardı, hangi besinin faydalı olduğunu; araçlarını ve silahlarını nereye sakladığını; bataklıkların, kum çukurlarının, dar boğazların nerede olduğunu; gizli erzak ve besinleri nereye koyduğunu hatırlayamasalardı başka herhangi bir şeyi hatırlamaya fırsatları dahi olmayacaktı!

Page 83: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

83

Hafızaya bu temel yaşamsal bakış açısıyla bakarsak, hafızanın yalnızca alışveriş listesini ya da sınav bilgilerini hatırlamayla ilgili değil-kelimenin tam anlamıyla ölüm kalımla ilgili olduğunu fark ederiz. İşte bu nedenle tarih boyunca tüm kültürler, zamanlarının ve enerjilerinin büyük bir kısmını ‘hafıza sistemlerini’ geliştirmeye ve mükemmelleştirmeye adamıştır. Kayalar üzerindeki tek renkli kod ve işaretlerden, önemli olan şeylerin yerini hatırlamak için uydurulan tekerlemelere kadar dünya üzerindeki hafıza sistemleri gelişmeye devam etti. Uygarlık İnsanoğlu yaklaşık 10.000 yıl önce uygarlığı keşfettiğinde, yaşam daha düzenli bir hale geldi, nesiller boyunca düşünürlerin huzur içinde yazı yazması ve yaratması olası hale geldi ve böylelikle, beyin; seyahat etme, yemek arayışı ve hayatta kalmak için gerekli temel isteklerle uğraşmaktan çok kendi içsel süreçlerine ve yaratıcılığa odaklanabildi. Birkaç bin yıl içinde ise, birtakım kültürler, kendilerinden sonra geleceklerin tarihlerini, dinlerini, coğrafyalarını, yemeklerini ve davranış kodlarını hatırlamalarını sağlamak için hikaye anlatma sistemlerini, şarkıları ve edebiyatı geliştirdiler. Bu hafıza-merkezli kültürlerin önde gelenlerinden Avustralyalı Aborjinler, büyük Çin uygarlıkları, Hint kültürleri, Vedic-hafızasına dayalı kutsal kitap yazıları ve Yunanlılar yer almaktaydı. Beynin vücutla, vücudun beyinle ve insan varlığının evrenle olan ilişkisine büyük merak duyan Yunanlılar, hafıza sanatını ve hafıza tekniklerini yeni ufuklara taşımışlardır. Hatta hafızaya karşı o kadar büyük bir saygıları vardı ki, gerçek evrenin yaşamsal bir parçası olarak düşündükleri şeyi onurlandırmak için hafıza tanrıçası Mnemosyne’i yarattılar. Yunanlılar temel listeleme-hafıza sistemlerini geliştirdiler ve Hafıza Gücünün merkezinde yer alan Hayal Gücü, Bağlantı Kurma ve Yer gibi temel hafıza prensiplerini ileri sürdüler. Yunanlılardan sonra Romalılar bu sistemleri geliştirmeye devam etti ve ‘Roman Odası’ diye bir sistem eklediler. Roman Odası, hatırlamayı istediğiniz şeyleri koyduğunuz hayali bir oda yaratarak hafızanızı geliştiren bir sistemdi. Roma İmparatorluğunun çöküşünden yaklaşık 2000 yıl sonra hafıza sanatı ve bilimi duraklama dönemine girdi çünkü dünyadaki dini inançlar, hayal gücünün kullanmanın ‘iyi bir şey olmadığını’ hissettiler ve dolayısıyla bireylerin hayal kurmasını cesaretlendiren düşünme tekniklerine soğuk baktılar. Zihinsel Devrim Ancak 17.y.y.a gelindiğinde insanlar, özellikle de sanatla ve tiyatroyla uğraşanlar, hafıza tekniklerinin insan düşüncesinin temel prensiplerine dayalı olduğunu ve birçok anlamda son derece yararlı olabileceğini anlamaya başladılar. Shakespeare ve Goethe’nin öncülüğünü ettiği Rönesans dönemi sırasında, hafıza tekniklerinde 1700 yıldır yaşanan ilk yeni gelişme ortaya çıktı: Ana Sistem. Bu sistem,

Page 84: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

84

kullanıcının sayılardan harflere kolaylıkla ve hemen geçiş yapmasını sağlayan ilk sistemdi. Böylelikle, sıfırdan sonsuz sayılara kadar uzanan ve kullanıcının herhangi bir sözcüğü kendi özel sayısına ve aynı şekilde herhangi bir sayıyı kendi özel harfine çevirmesini sağlayan bir sistem yaratıldı. Bu da hafıza tekniklerini 100 kat daha fazla geliştirme şansı yarattı. 300 yılı aşkın bir süre boyunca başka büyük bir gelişme yaşanmadı, ta ki 20.y.y.ın ortalarında Zihin Haritaları ortaya çıkana kadar. Zihin Haritaları, “beyin için İsviçre çakısı” benzetmesi yapılan muazzam etkili bir hafıza aracıdır. Sizleri, adım adım, hafızayı hayatının tutkusu ve işi haline getiren bir beynin deneyimleri, hayal kırıklıkları ve keşifleriyle dolu bir yolculuğa çıkaracağım. Bu öykü sizde de çanların çalmasını sağlayacak, çünkü biliyorum sizler de birazdan duyacaklarınıza benzer deneyimler ve düşünceler yaşadınız. Öykü ilerlerken, kendi deneyimlerinizi hatırlayın, ve bir not defterine kendi hafıza gücünüze eklenecek bilgi parçacıklarını yazın. Bunu yaparken de aynı zamanda, genel hatlarıyla verilen deneyimleri siz yaşasaydınız, hafızanızın işleyişine dair verilen bilgilerle, siz nasıl bir sistem tasarlardınız bunu düşünmeye başlayın.

ZİHİN HARİTASI YÖNTEMİ

www.adanahafiza.com

Not almak, planlama yapmak yada fikir üretmek için en iyi yol, liste şeklinde uzun uzun yazmak gibi görünüyordu... Ta ki insan beyni üzerinde yapılan çalışmalar bizim

yazımızın da konusunu oluşturan zihin haritası yöntemini ortaya çıkarıncaya dek!

Yazının devamını okumadan şimdiden renkli kalemlerinizi ve hayal gücünüzü hazır duruma getirmenizi öneriyorum. Çünkü, bu yöntemi kullanmayan insanların

yaptığından farklı olarak, beynimizin iki tarafını da aktif duruma geçirmek için çalışmalar yapacağız. Nesneleri (olguları) simgeleyen yazı karakterlerinin ötesine

geçip, onları canlandıracak ve böylece sağ beynimizin çalışma performansını artırmaya çalışacağız.

Aşağıdaki bölümde, zihin haritası yöntemi ile ilgili pek çok bilgi aktaracağız. Sırasıyla, bu yöntemin nerelerde kullanılabileceğini anlatacak, daha sonra nasıl

hazırlanacağından bahsedeceğiz. Ardından, bu yöntemi kullanmanın yararlarından söz edecek ve bu yazı için hazırlamış olduğumuz bir zihin haritası örneği ile yazımızı

noktalayacağız.

�imdi devam edelim...

Page 85: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

85

Zihin Haritası Nerelerde Kullanılır?

Zihin haritasından söz edildiğinde, genellikle hızlı not tutma yöntemiymiş gibi algılanır. Ancak gerçekte kullanım alanı çok daha geniştir. Aşağıdaki bölümde, örnek

kullanım alanlarının bazılarından söz edilmektedir. Tavsiyem, benim burada önerdiklerim dışında, bu yöntemi kullanabileceğiniz diğer alanları tespit edin ve

hemen kullanın.

Kullanım Alanları;

Hedef Oluşturma : Günlük işlerinizde, haftalık planlamalarınızı yaparken yada orta ve uzun vadeli hedeflerinizi planlarken zihin haritasından yararlanabilirsiniz. Ana

hedefi merkeze alıp, dallar yardımı ile alt hedefleri belirleyebilir ve bunları sağ beyne has yöntemle şekiller kullanarak hatırlamayı kolaylaştırıcı hale getirebilirsiniz. Sonra, alt hedeflerin alt başlıklarını çıkartarak birbirleriyle ilişkilendirebilirsiniz. Göreceksiniz

ki, satır satır yazma yöntemine inat, daha önce hiç aklınıza gelmeyen ilişkiler bulacaksınız.

Toplantı Hazırlığı : Toplantıya girmeden önce, üzerinde durmak istediğiniz konuları bu yöntemle belirleyebilir ve toplantıda kullanmak üzere tek bir sayfada

görselleştirebilirsiniz.

Sunum Hazırlığı : Sunum yapmak, pekçok kişi için kabustur. İnsanlar, topluluk önünde konuşmaktan, söyleyeceklerini unutmaktan, velhasıl hata yapmaktan çok

korkarlar. Bu yöntem, sunum hazırlıkları sırasında, aktarılacak konuların belirlenmesi, birbirleri arasında ilişkilendirme yapılması ve akılda kalıcı anahtarların tespit edilmesi

açısından önemlidir.

Raporlama : Herhangi bir konuda rapor hazırlayacağınız zaman da, bu yöntemden yararlanmak etkili bir çözüm olacaktır. Sizden istenen rapor, açık ve detaylı olabilir. Ancak, zihin haritası yöntemi, bu açık raporu yazmadan önce konuyu toparlayarak,

raporunuzun etkililiğini artırmanıza yardımcı olacaktır.

Birleştirme : Birbirleriyle benzer birkaç kitap, rapor vb.'nin belleğinize tam olarak yerleşmesinde etkili olabilir ve benzerliklerin bir araya getirilmesi ile bütünlük

sağlanabilir. Örneğin, Peynirimi Kim Kaptı? isimli kitap ile Değişim Kültürü isimli kitabın verdiği mesajlar birleştirilerek zihinsel bütünlük sağlanır.

Not Tutma : Zihin haritası yönteminin en sık kullanıldığı alandır. Bu yöntem ile, sıradan insanların sayfalarca tuttukları notlara inat, size tek bir sayfa yetecektir.

Beyin Fırtınaları : Beyin fırtınası, özellikle yaratıcı düşünme ve yeni fikirler ortaya çıkarma konusunda yararlanılan en güçlü yöntemlerden biridir. Zihin haritası

yöntemiyle birleştirildiğinde çok daha etkili olabilmektedir. Beyin fırtınası sonucunda ortaya çıkan fikirler, zihin haritası yöntemiyle

kaydedildiğinde, birbirini destekleyen ve birbirleriyle bağlantılı olanlar kolaylıkla görülebilir. Böylelikle, geliştirme aşamasında yol gösterici olurlar.

Page 86: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

86

Zihin Haritası Nasıl Hazırlanır?

Zihin haritalama, temel bir düşünce ve düşünceye bağlı fikirleri detaylandırarak, ilişkiler kurma yöntemidir ve diğer yöntemlere göre daha kolay çalışma olanağı

sağlar. Tüm bunlar, kişiye özel anahtar kelimeler ve simgeler kullanılarak gerçekleştirilir. Uzun, uzun cümleler yerine, en fazla üç kelimeden oluşan anahtar

kelimeler kullanılır. Ardından, oklar, dallar ve bağlayıcılar aracılığı ile fikirler birleştirilir. Fikirler, bellekteki gibi birbirine bağlanarak, yeni bilgilerin anlaşılması ve

hatırlanması sağlanır.

�imdi uygulamanın nasıl yapılacağından söz edelim.

Öncelikle, boş beyaz bir A4 yada A3 kağıdı ve birkaç renkli kalem ile hayal gücünüzü yanınıza alın. Ardından üzerinde çalışma yapmak istediğiniz bir konuyu belirleyerek,

aşağıdaki uygulamaları gerçekleştirin.

1. Ana konu merkeze yerleştirin

Belirlemiş olduğunuz konu başlığını, kağıdınızın merkezine KALIN BÜYÜK HARFLER ile yazın. Yanına o konuyu çağrıştıracak bir resim ya da simge çizin.

Hayal gücünüzü kullanın!

2. Temel başlıkları, merkez etrafındaki kollara büyük harflerle yazarak yerleştirin

Ana konuyu destekleyecek temel alt başlıkları, merkezden çıkan kalın dallara yazın. Gerekli gördüğünüz başlıkların yanına, o başlığı en güzel şekilde ifade edecek

sembolü, resmi, şekli vb. çizin. Ancak, dalları çizerken, merkezde bulunan ana konu başlığı etrafında, eşit açılarda olmasına özen gösterin. Bunun daha sonraki

aşamalarda işinize çok yarayacağını söyleyebilirim. Yine dalların çiziminde farklı renkleri kullanmaya dikkat edin.

3. Daha sonra kolları alt başlıklar kullanarak detaylandırın

Temel Başlıklar, ince dallar yardımıyla detaylandırılır. İnce dallara, temel başlıkları destekleyici alt başlıklar yazılır. Sembol yada şekillerle görselleştirilir.

Sembollerle destekleme yaklaşımı, sağ beyin için önem taşımaktadır. Ben, değişimi tanımlarken peynir, müşterileri tanımlarken papatya resmi kullanıyorum. Zihin

haritanızı hazırlarken siz de, en çok kullanacağınızı düşündüğünüz (kendinize özgü) her anahtar kelime için bir sembol (şekil, resim vb.) belirleyebilirsiniz.

4. Haritanızın tümünü inceleyerek alt başlıkları birbirleriyle ilişkilendirin

Çalışma yaptığınız kağıt üzerindeki tüm temel ve alt başlıkları gözden geçirin. Birbirleriyle ilişkili olanları tespit ederek, farklı renkte bir kalemle ilişkilendirin. Beyninizin, sizden bağımsız yaptığı iş de, bundan farklı değildir. Bu yöntemi

Page 87: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

87

kullanarak, beyninize yol gösterebilirsiniz. Bu bağlantılar, yeni bilgilerin anlaşılmasında yada planların yapılandırılmasında önemli görevler üstlenirler.

Bize Ne Yararı Olacak?

Bu bölüm, şu ana kadar yazmış olduğum bilgilerin yararlılığını halen sorgulayan şüpheciler için hazırlanmıştır!

Zihin haritası yöntemi ile;

1. Not tutarken, planlama yaparken ya da bir kitaptan önemli yerleri not ederken, sıradan insanlar gibi sayfalarca kağıda ihtiyacınız olmayacak. Çünkü tüm bunları tek

bir sayfa üzerinde gerçekleştirebileceksiniz. 2. Konuları, kendinize özgü anahtar kelimeler, simgeler ve resimlerle ifade edeceğiniz

için beyninizin sağ ve sol bölümünü birlikte kullanıyor olacaksınız. 3. Tuttuğunuz notları, yıllar sonra da hatırlıyor olacaksınız, hem de bütün halinde.

(Sıradan not tutma yönteminde, bütünlük sağlanamaz ve hatırlama oranı üzerinden zaman geçtikçe azalır)

4. Hedeflerinizi belirlerken, konular arasında daha önce hiç fark etmediğiniz ilişkileri göreceksiniz.

5. Zamandan kazanacaksınız. 6. Bu yöntemi kullanmanın verdiği özgüveni hissedeceksiniz. Bu yöntemle çalışmaya

başladığınızda, zihninizin nasıl yapılandığını daha iyi görecek ve yeni bilgileri beyninizin sağ bölümünü de kullanarak kaydetmeyi alışkanlık haline getireceksiniz.

7. Arkadaşlarınız arasında havanız olacak.

Page 88: Hızlı Okuma.nlp2010

www.nlp2010.com

SAĞLIK NLP KİŞİSEL GELİŞİM REİKİ KUANTUM DRAMA TİYATRO YAŞAM KOÇLUĞU YOGA EFT DİKSİYON HIZLI OKUMA VE HAFIZA MERKEZİ

Tlf: 0 -322- 227 50 59 Baraj Yolu İller 4,5 Durak Emmioğlu Kebap Üstü Bellona Karşısı

88

E Ğ İ T İ M L E R İ M İ ZE Ğ İ T İ M L E R İ M İ ZE Ğ İ T İ M L E R İ M İ ZE Ğ İ T İ M L E R İ M İ Z Hızlı Okuma ve Anlama,Hafıza Teknikleri,NLP Hızlı Okuma ve Anlama,Hafıza Teknikleri,NLP Hızlı Okuma ve Anlama,Hafıza Teknikleri,NLP Hızlı Okuma ve Anlama,Hafıza Teknikleri,NLP Workshop,NLP Diploma,NLP Practitioner,Workshop,NLP Diploma,NLP Practitioner,Workshop,NLP Diploma,NLP Practitioner,Workshop,NLP Diploma,NLP Practitioner,

NLP Master Practitioner,NLP Trainer,NLP Master NLP Master Practitioner,NLP Trainer,NLP Master NLP Master Practitioner,NLP Trainer,NLP Master NLP Master Practitioner,NLP Trainer,NLP Master Trainer,Trainer,Trainer,Trainer,Quantum,Quantum,Quantum,Quantum,Dikkat EksiklDikkat EksiklDikkat EksiklDikkat Eksikliği,Ders Çalışma iği,Ders Çalışma iği,Ders Çalışma iği,Ders Çalışma

Teknikleri,Yaşam Koçluğu,Teknikleri,Yaşam Koçluğu,Teknikleri,Yaşam Koçluğu,Teknikleri,Yaşam Koçluğu, Tiyatro ,Drama,Yoga,Reiki,Meditasyon,Sınav Kaygısı,Tiyatro ,Drama,Yoga,Reiki,Meditasyon,Sınav Kaygısı,Tiyatro ,Drama,Yoga,Reiki,Meditasyon,Sınav Kaygısı,Tiyatro ,Drama,Yoga,Reiki,Meditasyon,Sınav Kaygısı, Özgüven,Satış Teknikleri,Beden Dili,İletişim,İkna Özgüven,Satış Teknikleri,Beden Dili,İletişim,İkna Özgüven,Satış Teknikleri,Beden Dili,İletişim,İkna Özgüven,Satış Teknikleri,Beden Dili,İletişim,İkna

Sanatı,Diksiyon,Hitabet,Güzel Sanatı,Diksiyon,Hitabet,Güzel Sanatı,Diksiyon,Hitabet,Güzel Sanatı,Diksiyon,Hitabet,Güzel Konuşma,Liderlik,Yaşam KoçluğuKonuşma,Liderlik,Yaşam KoçluğuKonuşma,Liderlik,Yaşam KoçluğuKonuşma,Liderlik,Yaşam Koçluğu

Haftanın 7 Günü 08 : 00 - 22 : 00 Arası

Eğitim Zamanınızı Siz Belirleyin.

A ‘dan Z ‘ye Her Konuda Bireysel Danışmanlık Hizmetimiz İçin Randevu Alınız…