631

ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere
Page 2: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

BİR

Durgun bu kasım gününün bulutsuz göğünden

birdenbire alçalan gölge, parlak su yeşili Corvette

arabanın üzerinden geçti. Tommy Phan insanın içini

ısıtan sonbahar güneşinde arabanın yanında duruyordu.

O gölge üzerinden değercesine kayıp geçtiği sırada

satıcı Jim Shine'dan anahtarları almak için elini uzatmıştı

ki, kulağına telaşlı kanat çırpmalarını andıran bir ses

geldi. Tommy başını kaldırarak baktı. Bir martı

göreceğini sanıyordu, ama görünürde tek bir kuş bile

yoktu.

Nedense, o gölge beraberinde soğuk bir rüzgârı da

getirmiş gibi ürpermişti Tommy. Oysa hava durgundu.

Genç adam avucuna bir buz parçası değmiş gibi

irkilerek elini hızla geri çekti. Neden sonra avucuna

değenin buz değil, Corvette'in anahtarları olduğunu

anladı. Başını eğdiği sırada anahtarlar kaldırıma düştü.

Tommy, «Affedersin,» diyerek eğilecek oldu.

Jim Shine atıldı. «Hayır, hayır. Ben alırım.»

Şaşırmış olan Tommy kaşlarını çatarak tekrar

gökyüzüne baktı. Masmavi gökkubbede ne bir bulut, ne

de uçan bir şey vardı.

En yakındaki ağaçlar yan sokağın kenarındaydı. Bu,

Phoenix türü palmiyelerin tepelerindeki dev yaprak

yığınlarında kuşların konabilecekleri dallar yoktu. Ayrıca

araba satış bürosunun damına da kuşlar tünememiştl.

Shine, «Heyecan verici,» dedi.

Page 3: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-7

Page 4: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy hayretle ona baktı. «Efendim?»

Shine yine anahtarları uzatıyordu. Masum bakışlı

mavi gözleriyle kilise korosunda şarkı söyleyen tombul

bir çocuğa benziyordu. Sonra gözünü kırptı ve suratını

buruşturdu. Bu şehvetli ama komik bir bakış olacaktı

sözümona. Gelgelelim iyi gizlenmiş, gerçek bir

yozlaşmanın bir anlık görüntüsü gibi sinir bozucuydu.

«İlk Corvette'ini almak, ilk kez seks yapmaya benzer.»

Tommy hâlâ titriyordu ve açıklayamadığı bir

nedenle üşüyordu. Anahtarları aldı. Anahtarlar artık buz

gibi değildi.

Su yeşili Corvette onu bekliyordu. Yüksek

dağlardaki cilalanmış taşların üzerinden akan sular

kadar serin ve temizdi. Tommy boyu dört buçuk metreye

yakın olan arabanın teknik özelliklerini çok iyi biliyordu.

Bir rahip bile İncil'deki hikâyelerden herhangi birinin

ayrıntılarını bu denli bilemezdi. Genç adam Vietnam

kökenli bir Amerikalıydı. Ve Amerika onun dini, karayol-

ları da kilisesiydi. Corvette ise Aşayi Rabbani'yi alacağı

kutsal kaba dönüşmek üzereydi.

Tommy öyle namus kumkuması biri sayılmazdı,

ama satıcı, Corvette sahibi olmak gibi ilahi bir deneyimi

seksle kıyasladığı için canı sıkıldı. Corvette -hiç olmazsa

o an için- yatak odasında oynanan oyunlardan çok daha

üstündü: Daha heyecan verici daha saftı. Hız, zarafet ve

özgürlüğün simgesiydi.

Tommy, Jim Shine'ın hafifçe nemli, yumuşak elini

sıktı. Sonra kalbi hızla çarparak arabanın şoför yerine

kaydı. Artık üşümüyor, hatta ona yanakları kızarmış gibi

geliyordu.

Page 5: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Telefonunun şarjını çakmak yerine takmıştı bile.

Corvette

onundu.

Arabanın penceresine doğru eğilen Shine, «Sen

artık sıradan bir ölümlü değilsin,» dedi. Tommy motoru

çalıştırdı. Doksan derece V8. Dökme demir blok.

Page 6: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Jim Shine sesini yükseltti. «Artık başka erkeklerden

farklısın. Sen şimdi bir tanrısın.»

Tommy, Shine'ın otomobil kültüyle dalga geçtiğini

bilse de söylediklerinin doğru olduğuna inanıyordu.

Corvette'in direksiyonuna geçmiş ve çocukluk hayalleri

gerçek olmuştu. Arabanın gücüyle bütünleşmiş,

yücelmişti.

Hâlâ araba parkında olan Corvette'in gaz pedalına

bastı. Üç yüz beygir gücündeki motor ona boğuk bir

homurtuyla karşılık verdi.

Shine doğrularak geri çekildi. «Eğlenmene bak.»

«Sağol, Jim.»

Tommy Phan, Chevrolet satış bürosundan

uzaklaştı. California'ya özgü bu öğleden sonrası

saatlerinde gökyüzü masmavi ve her zamankinden daha

yüksek görünüyordu. Bu gök öylesine vaatlerle doluydu

ki, genç adamın sonsuza dek yaşayabileceğine

inanması kolaydı. Oysa Tommy'nin, Corvette'in zevkine

varmaktan başka amacı yoktu. Batıya, Nevvport Beach'e

gitti. Sonra ünlü Pasifik Kıyısı Karayolu'ndan güneye

döndü. Yatlarla dolu koskocaman limanın önünden,

Corona del Mar'dan geçti. Tepelerine yeni evler yapılmış

olan Nevvport Coast'tan dolaştı. Sağında kumsallar,

kıyıya vuran dalgalar ve güneşin ışıldattığı okyanus

vardı. Tommy eski rock şarkılarını çalan bir radyo istas-

yonunu dinliyordu: Beach Boys, Everly Brothers, Chuck

Berry, Little Richard ve Roy Orbison.

Laguna'da trafik ışığında klasik bir Corvette'in

yanında durdu. Tekne kuyruklu, arka camı parçalı, 1963

modeli, gümüşi bir Sting Ray. Direksiyondaki yaşlı bir

Page 7: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sörfçüyü andıran sarışın, pos bıyıklı adam, önce su

yeşili yeni Corvette'e baktı, sonra da Tommy'ye, Tommy

baş ve işaret parmaklarıyla bir daire oluşturarak

yabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu

belirtti.

Page 8: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Adam da gülümseyerek baş parmağını yukarı kaldırınca

Tommy kendini gizli bir kulübün üyesiymiş gibi hissetti.

Bu yüzyılın sonu yaklaşırken kimileri Amerika

rüyasının hemen hemen ortadan kalktığını, California

düşününse küllere dönüştüğünü öne sürüyorlardı. Ama

bu nefis sonbahar günü öğleden sonrası saatlerinde

Tommy Phan için ülkesinin ve kıyının vaatleri hâlâ pırıl

pırıldı.

Genç adam birkaç saat önce üzerine doğru inen

gölgeyi ve nedenini açıklayamadığı üşüme duygusunu

hemen hemen unutmuştu.

Tommy Phan, Laguna Beach ve Dana Point'ten

geçerek San Clemente'e gitti. Alacakaranlık bastırırken

döndü ve tekrar kuzeye doğru çıktı. Gayesizce

dolaşıyor, Corvette'in nasıl sürüleceğini anlamaya

başlıyordu. Bin altı yüz küsur kilo ağırlığındaki spor

araba yolu kavrıyordu. Alçak ve sağlamdı. Yolla, spor

arabalara özgü o yakınlığı sağlıyor ve sürücünün

isteklerine hiçbir şeyle kıyaslanmayacak bir biçimde

karşılık veriyordu. Tommy Phan, Corvette'in kaldırımdan

kaldırıma dönüş çapının iddia edildiği gibi on iki metre

olup olmadığını anlayabilmek için evlerin bulunduğu

ağaçlı yollarda mekik dokudu.

Dana Point'e bu kez güneyden girdi. Radyoyu

kapatarak telefonuna uzandı. Huntington Beach'i,

annesini aradı. Kadın telefon ikinci kez çalarken cevap

verdi. Vietnam dilinde konuşuyordu. Oysa Amerika

Birleşik Devletleri'ne yirmi iki yıl önce, Saygon'un

Page 9: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

düşmesine birkaç gün kala göç etmişti. Tommy o sıralar

sekiz yaşındaydı. Genç adam annesini çok seviyordu

ama kadın bazen onu çıldırma raddelerine getiriyordu.

«Merhaba, anne.»

Kadın, «Tuong?» dedi.

-10

Page 10: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam annesine hatırlattı. «Adım Tommy.»

Yıllardan beri Vietnam dilindeki adını kullanmıyordu.

Phan Tran Tuong uzun yıllar önce Tommy Phan

olmuştu. Genç adam ailesine saygısızlık etmek

istemiyordu ama artık Vietnamlıdan çok bir Amerikalıydı.

Annesi İngilizce konuşmak zorunda kalacağı için

sıkıntıyla uzun uzun içini çekti. Vietnam'dan

geldiklerinden bir yıl sonra Tommy sadece İngilizce

konuşacağını açıklamış ve bunda ısrar etmişti. Daha

çocukken göçmen biri olarak değil, Amerika'da doğmuş

biri gibi kabul görme konusunda kesin kararını vermişti.

Kadın çok koyu bir aksanla, «Sesin acayip geliyor,»

dedi.

«Arabanın telefonu bu.»

«Kimin telefonu?»

«Arabadaki telefon.»

«Arabada telefona ne gerek var, Tuong?»

«Tommy... Bunlar gerçekten işe yarıyor. Telefonsuz

yapamam... Dinle, anne, bil bakalım...» «Araba

telefonunu önemli adamlar kullanır.» «Artık öyle değil.

Herkesin arabasında telefon var!» «Benim yok. Arabayı

sürerken telefonla konuşmak çok teh

likeli.»

Tommy içini çekti. Sonra da iç çekişinin tıpkı

annesininkine benzediğini farkederek irkildi. «Ben

şimdiye kadar hiç kaza yapmadım, anne.»

Kadın kesin bir tavırla, «Ama yapacaksın,» dedi.

Tommy tek eliyle bile kâh dümdüz uzanan, kâh

virajlar yapan geniş kıyı karayolunda Corvette'i kolaylıkla

sürebiliyordu. Arka tekerleklerin çekişi... Dörtlü otomatik

Page 11: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

vites... Genç adam arabayla adeta kayıyordu.

Annesi konuyu değiştirdi. «Tuong, seni haftalardan

beri görmedik.»

Page 12: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Pazar günü beraberdik, anne. Ve bugün daha

perşembe.»

Pazar günü birlikte kiliseye gitmişlerdi. Babası

Katolik bir ailenin oğluydu. Annesi de evlenmeden önce

Katolik olmuştu, ama oturma odasının köşesinde her

zaman küçük bir Budist mihrabı vardı. Kırmızı mihrapta

hep taze meyvalar bulunur, seramik kaplardan buhar

çubukları uzanırdı.

Kadın, «Akşam yemeğine gelecek misin?» diye

sordu.

«Bu gece mi? Ah, hayır, imkânsız. Çünkü...»

«Com tay cam yaptım.»

«...biraz önce...»

«Com tay cam'm ne olduğunu hatırlıyor musun?

Yoksa annenin pişirdiği yemeklerin hepsini unuttun

mu?»

«Onun ne olduğunu tabii biliyorum, anne. Toprak

kapta pişirilen tavuk ve pirinç. Nefis olur.»

«Karides ve tere çorbası da var. Karides ve tere

çorbasını da anımsıyor musun?»

«Anımsıyorum, anne.»

Gece usul usul kıyıya iniyordu. Doğuda, gitgide

yükselen toprakların yukarısında yıldızlarla beneklenmiş

gökyüzü simsiyahtı. Batıda, kıyının yakınlarında

okyanus mürekkep rengiydi. Kumsala çarpan dalgalar

gümüş çizgiler oluşturuyordu. Ama okyanus ufka

yaklaşırken çivit mavisine dönüşmekteydi. Güneşin kan

rengi son ışıkları da hâlâ denizle gökyüzünü birbirinden

ayırıyordu.

Tommy alacakaranlıkta ilerlerken kendini gerçekten

Page 13: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

de küçük bir tanrı gibi hissediyordu. Tıpkı Jim Shine'ın

söylediği gibi: Yine de bunun zevkini çıkaramıyordu.

Çünkü aynı zamanda kendisini düşüncesizce davranan,

nankör bir evlat gibi görmeye başlamıştı.

Annesi ekledi. «Ayrıca tavada kızartılmış kereviz,

havuç, lahana ve yerfıstığı da var. Çok lezzetli. Benim

nuoc mam sosum.»

Page 14: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Sen dünyanın en lezzetli nuoc mam sosunu

yaparsın. En nefis com tay camini de ama.,.» «Belki o

telefonlu arabanda bir de wok var. Hem otomobili

sürüyor, hem de yemek pişiriyorsun. Öyle mi?» Tommy

çaresizce, «Anne, ben yeni bir Corvette satın aldım,»

deyiverdi.

«Bir telefon ve bir de Corvette mi aldın?»

«Hayır. Yıllardan beri araba telefonum var. Bu...»

«Bu Corvette denen şey nedir?»

«Biliyorsun ya, anne. Bir araba... Bir spor araba.»

«Sen spor araba mı aldın?»

«Anımsamıyor musun? Her zaman, 'İleride bir gün,

başarılı olduğumda...'» «Hangi spor?» «Ne?» «Futbol

mu?» Annesi çok inatçıydı. Geleneklere İngiltere

Kraliçesi'nden

daha da bağlıydı. Törelere sıkı sıkı sarılırdı. Ama ne

bilgisizdi, ne de kalın kafalı. Spor arabanın ne olduğunu

çok iyi biliyordu, Corvette'in ne olduğuna da. Çünkü

Tommy çocukken odasının duvarlarını Corvette

resimleriyle süslemişti. Corvette'in Tommy için ne

anlama geldiğinin, arabanın neyin simgesi olduğunun

farkındaydı. Bayan Phan oğlunun Corvette'le birlikte

etnik köklerinden daha da uzaklaştığını seziyor ve bu

hoşuna gitmiyordu. Ancak o, avaz avaz bağırarak

oğlunu azarlayan annelerden değildi. Bu nedenle

hoşnutsuzluğunu açıklamak için oğlunun davranışları ve

araba, onun anlayamayacağı kadar garipmiş gibi bir

tavır takınıyordu.

Kadın, «Yoksa beyzbol mu?» diye sordu.

«Rengini parlak metalik su yeşili, diye tanımlıyorlar.

Page 15: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bu renk çok güzel, anne. Oturma odasında şöminenin

rafındaki vazonun rengine çok benziyor. Ayrıca...»

Page 16: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Pahalı mı?»

«Ha? Şey, evet. Aslında çok güzel bir araba. Yani

bir Mercedes kadar pahalı değil.»

«Muhabirlerin hepsi de Corvette'e mi biniyor?»

«Muhabirler mi? Hayır, ben...»

«Bütün paranı o arabaya mı verdin? İflas mı ettin?»

«Hayır, hayır. Ben hiçbir zaman...»

«Beş parasız kaldıysan, sakın yoksullara yardım

eden yerlere başvurma.»

«Anne, ben iflas etmedim!»

«Paran olmasa da, gelip evinde yaşayabilirsin.»

«Buna gerek yok ki, anne.»

«Ailen her zaman burada.»

Tommy kendini çok kötü hissetti. Yanlış bir şey

yapmamış olmasına karşın, yaklaşan arabaların

farlarının kendisini rahatsız edici bir biçimde

aydınlattığını, her şeyinin ortaya döküldüğünü

düşünüyor ve sıkılıyordu. Sanki o farlar bir karakolun

sorgulama odasındaki fazla parlak lambalardı ve Tommy

de işlediği bir suçu gizlemeye çalışıyordu.

Genç adam içini çekerek Corvette'i sağ şeride

kaydırıp daha ağır giden trafiğe katıldı. Arabayı hızla

sürmeyi, telefonda konuşmayı ve hiç yorulmak bilmeyen

annesiyle tartışmayı aynı anda başarması olanaksızdı.

Kadın, «Toyota'n nerede?» diye sordu.

«Onu verip Corvette'i aldım.»

«Muhabir arkadaşların ya Toyota kullanıyorlar, ya

Honda ya da Ford. Onlardan hiçbirini Corvette'de

göremedim.» «Corvette'in ne olduğunu bilmediğini

sanıyordum.» Bayan Phan, «Ah, biliyorum,» diyerek yüz

Page 17: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

seksen derece

dönüş yaptı. Bunu ancak anneler inandırıcı bir biçimde

başarabilirlerdi. «Ah, evet, biliyorum... Doktorlar

Corvette'lere biniyorlar.

Page 18: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sen her zaman çok zekiydin, Tuong. Notların da iyiydi.

Bir doktor olabilirdin.»

Bazen Tommy'ye kendi kuşağından olan Vietnamlı

Amerikalıların çoğu ya tıp fakültesine gidiyor ya da artık

doktorluğa başlamışlar gibi geliyordu. Bir tıp diploması

topluma katılmış olmayı ve saygınlığı simgeliyordu.

Vietnamlı ana babalar da çocuklarını sağlıkla ilgili

meslekleri seçmeleri için zorluyorlardı. Tıpkı bir kuşak

önceki Musevi ana babaların yaptıkları gibi saldırgan bir

sevgiyle... Oysa Tommy gazetecilik fakültesinden

mezundu. Hiçbir zaman birinin apandistini alamayacak,

kalp-damar ameliyatları yapamayacaktı. Bu nedenle de

anne babasının düşkırıklıkları sonsuza dek sürecekti.

«Zaten ben artık muhabir de değilim, anne. Dünden

beri. Ben artık bütün zamanını roman yazmaya veren

biriyim. Bir yazar. Kitaplarımı artık boş zamanlarımda

yazmayacağım.»

«Yani işsizsin!»

«Kendi işim var.»

Kadın, «Yani işsizlik sözcüğünün kibarcası,» diye

üsteledi. Oysa Tommy'nin babasının da kendi işi vardı,

ailenin fırınında çalışıyordu. Tommy'nin iki ağabeyi de

öyle. Onlar da doktor olamamışlardı.

«İmzaladığım son anlaşma...»

«İnsanlar gazete okuyorlar! Kitapları kim okur ki?»

«Pek çok kişi kitap okuyor.»

«Kimler?»

«Sen kitap okuyorsun...»

«Her cebinde bir tabanca olan, arabaları deli gibi

süren, kavga edip viski içen ve sarışınları kovalayan

Page 19: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

gülünç özel dedektiflerle ilgili kitapları değil.»

«Benim dedektifim viski içmiyor.»

Page 20: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«ö pa aniK durulmalı, iyi bir Vietnamlı kızla

evlenmeli, çocukları olmalı. Doğru dürüst bir işde

çalışmalı ve ailesine katkıda bulunmalı.»

«Bu çok iç sıkıcı olur, anne. Hiç kimse öyle bir özel

dedektifle ilgili kitabı okumak istemez.»

«Şu kitaplarındaki dedektif var ya, o bir sarışınla

evlenirse annesinin kalbi kırılır.»

«O yalnız bir kurt. Hiçbir zaman evlenmeyecek.»

«Ah, işte bu da annesinin kalbini kıracak! Kalbi kırık

bir anneyle ilgili kitabı kim okumak ister?» Tommy

sinirlenmeye başlıyordu. «Anne, ben seni Corvette' le

ilgili müjdeyi vermek için aradım.» «Akşam yemeğine

gel. Pirinçli tavuk güveç, peynirli burger-

den çok daha iyi.»

«Bu gece gelemem, anne. Yarın.»

«Çok fazla peynirli burger ve kızarmış patates

yiyorsun. Yakında sen de tombul bir peynirli burgere

benzeyeceksin.»

«Benim peynirli burger ve kızarmış patates yediğim

yok, anne. Yediklerime dikkat ediyorum.»

«Yarın akşam kızarmış karides var. Domuz eti

doldurulmuş ahtapot. Kavrulmuş pirinç. Nuoccham'U

ördek.»

Tommy'nin ağzı sulandı ama insanı itirafa zorlamak

için her çeşit aleti kullanan işkencecilerin eline bile

düşse bunu kabul etmeyecekti. «Pekâlâ, yarın gece

orada olurum. Yemekten sonra da seni Corvette'le

gezdiririm.»

«Sen babanı gezdir. Gösterişli spor arabalardan o

hoşlanıyor. Ben değil. Ben basit bir insanım.»

Page 21: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Anne...»

«Ama baban iyi bir adam. Onu gösterişli spor

arabana bindirip viski içmeye, dövüşmeye ve sarışınları

kovalamaya götürme.»

Page 22: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Onun baştan çıkmaması için elimden geleni

yaparım, anne.»

«Güle güle, Tuong.»

Genç adam, «Tommy,» diye düzelttiyse de annesi

telefonu kapatmıştı. Tanrım! Annesini ne kadar çok

seviyordu. Ve Tanrım, annesi onu nasıl da çıldırtıyordu!

Tommy, Laguna Beach'ten geçerek kuzeye doğru

çıkmayı

sürdürdü.

Güneşin son kızıl ışıkları da kaybolmuştu. Batıda

gece, yaralarını gökten denize inerek iyileştirmiş;

yeryüzü ve gök birleşmişti. Bu doğal dünyada her yer

karanlıktı. Karanlığı yalnızca tepelerdeki evlerden, kıyıda

hızla ilerleyen arabalarla kamyonlardan gelen yapay

ışıklar yarıyordu. Far ve stop lambalarının ani parıldayıp

sönüşleri genç adama çılgınca bir uğursuzluğun ha-

bercisi gibi göründü Sanki bütün o taşıtların sürücüleri

şu ya da bu tür bir lanetlenmenin içine doğru hızla

çekiliyorlardı.

Tommy önce hafiften ürperdi, sonra iyice üşüyüp

titrerken dişleri birbirine vurmaya başladı.

Bir romancı olarak kahramanının dişlerinin

takırdadığı bir sahneyi hiç yazmamıştı. Çünkü bunun

çok alışılmış bir klişe olduğunu düşünmüştü. Daha da

önemlisi bu, gerçeklik payı olmayan bir klişeydi onun

için. Tommy üşüyen bir insanın dişleri takırdayıncaya

kadar titremesinin fiziksel açıdan imkânsız olduğuna

inanırdı. Otuz yaşındaydı ve o güne kadar hiç soğuk bir

iklimde yaşamadığı için soğuk bir kış gününün nasıl bir

etki yapacağını bilmiyordu. Ona göre kitaplardaki

Page 23: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

karakterlerin dişleri korkudan birbirine çarpabilirdi. Ve

Tommy Phan'ın korku konusunda epey bilgisi vardı.

Küçük bir çocukken Güney Çin Denizi'nde su alan bir

tekneyle annesi, babası ve iki ağabeyiyle Vi'et-

Tik-Tak/F:

2

Page 24: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

nam'dan kaçmıştı. Thai korsanlarının vahşice saldırısına

uğramışlardı. Bu korkunç insanlar tekneye çıkabilselerdi,

kadınların ırzına geçecek ve herkesi öldüreceklerdi.

Tommy dehşete kapılmış ama dişlerinden kastanyet gibi

sesler çıkmamıştı.

Oysa şimdi dişleri takırdıyordu. Çene kasları

zonklayıncaya kadar dişlerini sıkarak birbirlerine

vurmalarını önledi. Ama gevşer gevşemez aynı şey

tekrar başladı.

Kasım akşamına özgü serinlik henüz Corvette'in

içine sızmamıştı. Onu etkileyen soğuk, garip bir biçimde

kendi içinden yayılıyor gibiydi. Tommy ısıtıcıyı açtı.

Buz gibi soğuğun etkisinde şiddetle titrerken, araba

satılan yerin parkındaki o garip anı hatırladı. Hızla kayan

ve bir bulut ya da kuşun gölgesi olmayan o karaltıyı.

Kendisinden başka hiçbir şeyi etkilemeyen, rüzgâra

benzer o müthiş soğuğu...

Tommy gözlerini yoldan ayırarak karanlık

gökyüzüne baktı. Yukardaki karanlığın arasından kayıp

giden soluk bir şekil görmeyi bekliyordu sanki.

Nasıl bir soluk şekil, Tanrı aşkına?

Genç adam, «Tommy, oğlum, beni korkutuyorsun,»

dedi. Sonra alayla güldü. «Artık kendi kendine

konuşmaya da başladın.»

Tabii, yukarda, karanlık gökyüzünde üzerine gölgesi

düşen tehlikeli bir şey yoktu.

Tommy'nin düşgücü gereğinden çok çalışırdı. Bu

yüzden roman yazmak ona çok kolay, hatta çok doğal

geliyordu. Belki düş kurma konusunda güçlü bir eğilimle

doğmuştu. Belki de düşgücü savaş sırasında küçük bir

Page 25: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

çocukken annesinin onu eğlendirmek ve uyutmak için

anlattığı o hiç bitmeyecekmiş gibi gelen halk masalları

sayesinde böyle canlıydı. Komünistlerin, masalda Martı

ve Tilki Diyarı denen Vietnam'ı yönetmek için sa

Page 26: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

vaştıkları o günlerde; Güneydoğu Asya'nın sıcak, nemli

geceleri silah takırtılarıyla dolup, uzaklardan atılan'top ve

bombaların gürültüleri yankılandığı zamanlarda Tommy

çok korkmamıştı. Çünkü annesinin müşfik sesiyle

anlattığı hayaletler, ruhlar ve tanrılarla ilgili masallar onu

büyülerdi.

Tommy Phan bakışlarını gökyüzünden yola

kaydırarak Le Loi'nin öyküsünü anımsadı. Bir gün ağını

denize atıp sihirli bir kılıç bulan balıkçının öyküsü... Bu

daha çok Kral Arthur'un ışıltılı Excalibur'una benziyordu.

Genç adam «Saksağanın Sihirli Mücevherleri»,

«Mutluluk Ülkesini Arayış», «Da-Trang Yengeçleri»,

«Ölümün Çocuğu», zavallı Prenses My Chu'nun

kocasına duyduğu aşk yüzünden değerli babasına

ihanet ettiği ve bu nedenle korkunç bir bedel ödediği

«Doğaüstü Yay» ve daha böyle sürüyle masalı

anımsıyordu.

Genellikle Tommy annesinden duyduğu

efsanelerden birini anımsadığında dayanamayıp

gülümser; annesi o anda ortaya çıkmış ve ona sarılmış

gibi mutlulukla karışık bir huzur duyardı. Ama bu kez

öyküleri anımsamak Tommy'nin rahatlamasını sağ-

lamadı. Hâlâ çok endişeliydi. Arabanın ısıtıcısından

yükselen sıcak havaya karşın, hâlâ üşüyordu.

Garipti...

Tommy radyoyu açtı. Eski bir rock'n-rol parçasının

onu keyiflendireceğini umuyordu. İbreyi daha önce

dinlediği istasyondan kaydırdığını düşündü, çünkü şimdi

hafif bir hışırtı duyuyordu. Bu ses her zamanki parazite

Page 27: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

benzemiyordu; sanki uzaklarda meyilli kayaların

üzerinden coşkun sular akıyordu.

Genç adam gözlerini bir an yoldan ayırarak istasyon

seçme düğmesine bastı. Küçük ekrandaki dijital

rakamlar hızla değiştiyse de müzik sesi duyulmadı. Hâlâ

uzaklarda hızla fışkırarak akan suyun hem homurtuya,

hem de fısıltıya benzeyen sesi işitiliyordu.

Page 28: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy bir düğmeye daha bastı. Küçük ekrandaki

sayılar yine değişti, ama ses değişmedi. Üçüncü bir

düğmeyi denedi ama yine başarılı olamadı. «Ah, harika!

Müthiş!»

Arabayı alalı birkaç saat olmuştu ve radyo daha

şimdiden bozulmuştu. Kötü şansına küfrederek arabayı

sürerken düğmelerle oynadı. Beach Boys'u, Roy

Orbison'u, Sam Cook'u, Isley Kardeşleri bulacağını

umuyordu. Hatta Julianna Hatfield ya da Hootie ve

Blovvfish gibi çağdaş müzisyenlere bile razıydı.

Radyo bandının bir ucundan diğerine kadar

suyunkini andıran ses bütün müziği susturmuştu. Hem

orta dalgada, hem de FM'de. Sanki dev dalgalar Batı

Kıyısı'ndaki bütün radyo istasyonlarını basmıştı. Tommy

radyoyu kapatma düğmesine bastıysa da ses hiç

azalmadan sürdü. Doğru düğmeye bastığından emindi.

Düğmeye tekrar bastı, yine bir sonuç alamadı.

Sesin niteliği yavaş yavaş değişiyordu.

Şakırtı-şıkırtı-gurultu-hışırtı-gürültü... Ses şimdi bir

çağlayanın sesinden çok uzaklardaki bir kalabalığın

uğultusuna benziyordu. Birini takdir ettiğini belirten ya da

bir ilahi okuyan binlerce insanın sesine. Veya belki de

bu, her şeyi yakıp yıkmaya hazırlanan, öfkeli bir güruhun

uzaklardan gelen kızgın homurtusuydu.

Tommy Phan tam anlamıyla kavrayamadığı bir

nedenle bu acayip ve ahenksiz serenadın yeni özelliği

yüzünden endişelendi. Diğer düğmelere de hızla bastı.

Sesler. Kesinlikle. Duyduğu insan sesleriydi.

Yüzlerce, hatta binlerce insanın sesi. Erkekler, kadınlar

ve çocukların incecik sesleri. Tommy'ye, çaresizce

Page 29: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

feryatlar, yardım için yakarışlar, paniğin neden olduğu

bağırışmalar, azap dolu iniltiler duyuyormuş gibi geldi.

Müthiş ama alçak tonda bir gürültü. Sanki bütün bu

sesler çok geniş bir uçurumun ötesinde yankılanıyordu.

Ya da kapkara bir cehennemden yükseliyordu.

Page 30: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sesler ürkütücü ama garip bir biçimde neredeyse

büyüleyiciydi. Tommy uzun bir süreden beri ipnotize

olmuş gibi radyoya baktığını farketti. Dikkatini, tehlikeli

bir biçimde yoldan radyoya kaydırmıştı. Her başını

kaldırışında dikkatini ancak birkaç saniye için trafiğe

verebiliyor, sonra tekrar hafif bir ışık çıkaran rad^ıya

bakıyordu.

Şimdi kalabalık insan topluluğunun fısıltıya

benzeyen boğuk gürültüsünün gerisinden, sözleri

seçilemeyen birinin kalın sesi yükseliyordu... Çok

acayip, otoriter ve ısrarcı birinin sesiydi bu. Alçak ve

ıslak bir ses. İnsandan daha aşağı bir yaratığın sesi...

Anlaşılamayan birtakım sözleri, balgam tükürüyormuş

gibi ağzından çıkarıyordu.

Tanrım! Hayır! Düşgücü yine fazla çalışmaya

başlamıştı. Stereo hoparlörlerinden yükselen sadece

normal parazitti. Elektronik zırıltı.

Tommy hâlâ üşümesine karşın saçlarının dibinde ve

alnında ter taneciklerinin belirdiğini hissetti. Avuçları da

ıslanmıştı. Paneldeki bütün düğmelere bastığından

emindi. Ama o hayali koro hâlâ mırıldanıyordu.

«Kahretsin!»

Tommy sağ yumruğunu sıkarak radyoya vurdu.

Canını acıtacak kadar sert değil. Ama aynı anda üç ya

da dört düğmeye basmayı başardı.

Saniyeler geçtikçe o garip sesin boğuk boğuk,

biçimsizce söylediği sözler seçilebilecek bir hal almaya

başladı. Tommy onların ne olduğunu yine de pek

anlayamadı.

Yumruğunu tekrar radyoya vurdu. Sonra çaresizce

Page 31: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bağırdığını farkederek şaşırdı ve sustu. Sonuçta ses

sinir bozucuydu ama onun için bir tehlike

oluşturmuyordu.

Yoksa?

Page 32: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy bu soruyu kendi kendine sorarken

mantıksız bir batıl inançla irkildi. Stereo hoparlörlerinden

yükselen fısıltıyı dinlememeliydi. Kulaklarını tıkamalıydı.

Ona söylenenlerin bir tek kelimesini anladığı takdirde

ölüm tehlikesiyle karşılaşacaktı. Yine de bunun tersini

yaparak kulak kesildi. Şimdi o karmaşık sesleri

anlamaya çalışıyordu.

«...Phan...»

Bu söz inkâr edilemeyecek kadar belirgindi.

«...Phan Tran...»

Balgamdan boğuklaşmış iğrenç ses kusursuz bir

aksanla Vietnam dilinde konuşuyordu.

«...Phan Tran Tuong...»

Bu, Tommy'nin ismini değiştirmeden önceki adıydı.

Martı ve Tilki Diyarı'ndaki ismi.

«...Phan Tran Tuong...»

Biri onu çağırıyordu. Önce uzaklardan... Ama ses

gitgide yaklaşıyordu. Onunia bağlantı kurmak istiyordu.

İletişim kurmak... Bu seste... açlık vardı.

Genç adam radyoyu üçüncü kez yumrukladı. Ve

ses birdenbire kesildi. Şimdi sadece motorun

homurtusu, tekerleklerin hışırtısıyla kendi kesik solukları

ve deli gibi çarpan kalbinin gümbürtüsü duyuluyordu.

Tommy'nin terden ıslanan eli direksiyonda kaydı.

Corvette yana doğru dönerken, genç adam başını

kaldırdı. Önce ön sağ, sonra da arka sağ tekerlek kaba

bankete çıktı. Fırlayan çakıliar tıkırdayarak,

tangırdayarak arabanın altına çarptı. Farlar, ot dolu bir

drenaj bataklığını aydınlattı. Kuru çalılar arabanın

yanına süründü.

Page 33: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy kayganlaşan elleriyle direksiyonu sıkıca

kavrayarak sola çevirdi. Araba sarsılarak tekrar yola indi.

Arkasından çığlığa benzeyen fren sesleri geldi. Dikiz

aynasından yansıyan parlak farlar gözlerini kamaştırdı.

Siyah bir Ford, şiddetli korna sesleri arasında bir kavis

çizerek yanından hızla geçerken. Corvette'in

çamurluğuyla arasında sadece birkaç santim kalmıştı. İki

araç birbirine o kadar yakındı ki, Tommy bir an çarpışma

yüzünden çelik levhanın feryada benzeyen sesini

duymayı bekledi. Sonra Ford geçip gitti. Stop lambaları

karanlıkta küçülerek kayboldu.

Page 34: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Corvette'i tekrar kontroluna alan Tommy akan

terinin gözlerine girmesini engellemek için kirpiklerini

kırpıştırarak uzun uzun yutkundu. Bakışları

bulanıklaşmıştı. Ağzında ekşimsi bir tat vardı. Yönünü

şaşırmış gibiydi. Yüksek ateşin neden olduğu bir

rüyadan yeni uyanıyordu sanki.

Radyodan yükselen balgamın boğuklaştırdığı ses

onu sadece birkaç dakika önce dehşete düşürmüştü.

Oysa Tommy artık radyo dalgalarında kendi adının

söylendiğinden çok da emin değildi. Görüşü hızla

berraklaşırken zihninin de geçici olarak bulanıklaşıp

bulanıklaşmadığını düşündü. Hafif bir sara krizine

benzer bir şey geçirdiği olasılığı üzerinde durmak,

doğaüstü bir varlığın spor bir arabanın radyosu gibi

sıradan şeylerden yararlanarak ona ulaşmaya

çalıştığına inanmaktan daha kolaydı. Hatta belki de

beyne giden damarlardan birinde anlık bir tıkanma

olmuş, beyne böylece yeterli kan gitmemişti. Bu geçen

bahar arkadaşı muhabir Sal Delario'nun başına gelmişti.

Şimdi başı ağrıyordu. Ağrının merkezi sağ gözüydü.

Ve midesi de bulanıyordu.

Tommy, Corona Del Mar'dan geçerken arabayı hız

sınırının altında sürüyordu. Gözleri karardığı an hemen

kenara çekip duracaktı... Ya da acayip bir şey başlar

başlamaz.

Page 35: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kaygıyla radyoya baktı. Ama sesi çıkmıyordu.

Blok blok ilerledikçe korkusu yerini sıkıntıya bıraktı.

Başı hâlâ ağrıyor ve midesi bulanıyordu. Ayrıca içi

boşalmış gibi hissediyordu. İçi gri, soğuk ve bomboştu.

Bu boşluğun suçluluk duygusundan kaynaklandığını

çok iyi biliyordu.

Kendi Coryette'İni sürüyordu. Arabaların arabasını.

Amerikan otomobillerinin en harikasını. Çocukluk düşleri

gerçek olmuştu. Neşeli ve mutlu olması gerekirken

yavaş yavaş mutsuzluk denizine batıyordu. Ayaklarının

altında duygusal bir uçurum vardı. Annesine davranışı

yüzünden kendini suçlu hissediyordu. Oysa bu gülünçtü.

Annesine karşı hep saygılıydı. Saygıda hiç kusur

etmemişti. Sabırsızlık duyduğunu kabul ediyordu, evet.

Şimdi annesinin, sesindeki sabırsızlığı farketmiş

olabileceğini düşünerek üzülüyordu. Annesinin

duygularını incitmek istemiyordu. Asla! Ama bazen ona

annesi umutsuzca geçmişe yapışıp kalmış gibi

geliyordu. Alışkanlıklarına inatla, aptalca sıkı sıkıya

sarılıyordu. Kendisinin yaptığı gibi, annesinin Amerikan

kültürüne uyum sağlayamaması yüzünden utanıyordu.

Amerikalı arkadaşlarıyla birlikteyken annesinin koyu

Vietnam aksanı onu mahcup ediyordu. Kadının

babasının bir adım gerisinden saygıyla yürümesi de

öyle. Tommy annesine kaç kez, «Anne, burası Birleşik

Devletler,» demişti. «Burada herkes eşit. Hiç kimse bir

diğerinden daha üstün değil. Kadınlar da erkekler gibi.

Burada birinin gölgesinde yürümeye hiç gerek yok.»

Oysa annesi her seferinde geri zekâlı çocuğuyla

konuşuyormuş gibi sevgiyle gülümsemiş ve, «Ben

Page 36: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

gerektiği için gölgede yürüyorum, Tuong,» diye

yanıtlamıştı onu. «Ben gölgede yürüyorum, çünkü bunu

istiyorum.» Tommy bu tavra sinirlenirdi. «Ama bu

yanlış!» Annesi tepesini attıran o sevecen

gülümsemesiyle sorardı. «Bu ülkede saygı göstermek

yanlış mı? Sevgi göstermek?» Tommy bu tartışmaları

hiçbir zaman kazanamamıştı. Yine de, «Hayır. Ama

bunları göstermenin daha iyi yolları var,» diye çabalardı.

Kadın ona kurnazca bakarak konuşmayı bir tek cümleyle

sona erdirirdi. «Nasıl daha iyi? Bir kutlama kartı

göndererek mi?»

Page 37: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy şimdi yıllardır istediği Corvette'i sürerken

bundan zevk alamıyordu. Sanki kullandığı ikinci elden

alınmış zangırdayan bir kamyonetti. Genç adam

utanıyordu. Annesini olduğu gibi kabul edemediği,

nankörlük ettiği için duyduğu utanç yüzünü kızartmıştı;

alev alev yanıyordu. Oysa içi soğuk ve kurşuniydi.

Nankör bir evlat, bir yılanın dişinden daha zehirlidir.

Tommy Phan, kötü oğul, California gecesinde

sürünerek ilerliyor. Aşağılık, kötü ve sevgisiz.

Genç adam dikiz aynasına baktı. Suratında bir

yılanınkine benzeyen ışıltılı iki göz görmeyi bekliyordu.

Kendini suçluluk duygusuna kapıp koyvermesinin

mantıksız bir davranış olduğunu biliyordu tabii ki. Bazen

annesiyle babasının gerçekçi olmayan beklentilerine

kapılmasına karşın, kendisi annesinden çok daha

mantıklıydı. Annesi bu ülkeye bir İskoçyalının eteği

kadar uymayan ao dais, yani ipekten yapılmış bol tunik

ve pantolon giydiği zamanlar ufacık tefecik görünürdü.

Tıpkı annesinin elbisesini giymiş küçük bir kıza benzerdi.

Ama hiç de savunmasız değildi. Kadının demir gibi bir

iradesi vardı, bildiğinden hiçbir zaman şaşmazdı.

İstediğinde küçücük bir despot olabiliyordu. Ve

hoşnutsuz bir bakışını kırbaç darbesinden daha can

yakıcı hale getirmesini de bilirdi.

Bu acımasız düşünceler aklından geçerken yüzü

utancından daha da kızardı. Annesiyle babası onu,

ağabeylerini ve kız kardeşini korkunç tehlikeleri göze

alarak ve büyük paralar harcayarak Martı ve Tilki

Diyarı'ndan, komünist yumruğundan

Page 38: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kurtarıp bu fırsatlar ülkesine getirmişlerdi. Onlara saygı

duymalı ve ikisinin de üzerine titremeliydi.

«Ben, çok bencil bir köpeğim,» dedi yüksek sesle.

«Aşağılık bir yaratığım. İşte ben öyle biriyim.»

Corona Del Mar ve Nevvport Beach sınırındaki

kavşakta frene basıp arabayı durdururken, sıkıntısı ve

pişmanlığı daha da arttı.

Annemin yemek davetini kabul etseydim, ölür

müydüm? Karidesle tere çorbası, com tay cam, kızarmış

sebze ve nuoc mam sosu... Çocukluğumda en çok bu

üçünü severdim. Annemin mutfakta çok uğraştığı belli,

yemeğe gideceğimi umuyormuş. Ve ben onu reddettim,

düşkırıklığına uğrattım. Annemi reddetmem konusunda

hiçbir mazeretim yok. Sonuçta onu da babamı da

haftalardan beri görmedim.

Hayır, yanlış. Bu annemin iddiasıydı. «Toung, seni

haftalardan beri görmedim.» Annesine telefonda

perşembe olduğunu ve pazar gününü birlikte

geçirdiklerini anımsatmıştı. Oysa şimdi, neredeyse

kendisi de annesinin 'terkedilme hikâyesi'ne inanmaya

başlıyordu.

Tommy'ye birdenbire annesi eski filmlerle

kitaplardaki Asyalı kötü tiplerin bir toplamı gibi geldi.

Amansız Minh gibi insanları kullanıyordu; Fu Manchu

kadar kurnazdı.

Genç adam kırmızı trafik lambasına bakarak

gözlerini kırpıştırdı. Annesi hakkında kötü şeyler

düşündüğü için şok geçiriyordu. İşte her şey

kanıtlanmıştı: O aşağılık bir köpekti.

Tommy Phan her şeyden çok bir Amerikalı olmayı

Page 39: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

istiyordu. Vietnamlı-Amerikalı olmayı değil. Sadece bir

'Amerikalı' olmayı. Milliyeti tek bir sözcükle belirtilen biri;

iki kelimeyle değil. Bunun için ailesini reddetmesi

herhalde gerekli değildi. Sevgili annesine kaba ve kötü

davranması da... Çok istediği gibi tam anlamıyla bir

Amerikalı olmak için bunları yapmak gerekmiyordu.

Page 40: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Amansız Minh. Sarı Tehlike Fu Manchu. «Aman

Tanrım, abuk sabuk konuşan bağnaz birine dönüştüm.

Beyaz ırktan olduğumu düşünerek kendi kendimi mi

kandırıyorum?»

Tommy direksiyonu kavrayan ellerine baktı. Cilalı

bronz gibiydi bu eller. Dikiz aynasında Asyalılara özgü

siyah gözlerinin kapaklarındaki kıvrımları inceledi.

Gerçek kimliğini bir yalanla değişmek tehlikesiyle karşı

karşıya mıydı?

Fu Manchu.

Annesi hakkında böyle acımasız şeyler

düşünebildiğine göre, eninde sonunda boş bulunup

bütün bunları onun suratına karşı da söyleyebilirdi.

Annesi mahvolurdu o zaman. Bu olasılık onu korkuttu.

Soluğu kesildi. Ağzı şimdi toprak yemiş gibi kuruydu.

Boğazı şişip sıkıştığı için yutkunamıyordu. Bir tabanca

alıp annesini vurması daha merhametli bir davranış

olurdu herhalde. Kalbine ateş edivermesi.

Demek sonunda böyle bir evlat olmuştu! Annesini

sözleriyle kalbinden vuran bir oğul.

Trafik ışığı kırmızıdan yeşile döndü. Ama Tommy

ayağını fren pedalından kaldıramadı. Kendine duyduğu

tiksintinin ağırlığı altında eziliyor, kımıldayamıyordu.

Corvette'in arkasında bir sürücü kornaya.bastı. Genç

adam sonunda kavşaktan geçerken mutsuzca, «Ben

yalnızca kendi hayatımı yaşamak istiyorum,» dedi.

Son zamanlarda kendi kendiyle yüksek sesle fazla

konuşmaya başlamıştı. Hem hayatını yaşamaya, hem

de iyi bir evlat olmaya çalışmanın neden olduğu gerilim

yüzünden neredeyse çıldıracaktı.

Page 41: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Telefona uzandı. Annesini arayacak ve hâlâ

yemeğe davetli olup olmadığını soracaktı.

Araba telefonunu önemli adamlar kullanır.

Artık öyle değil. Herkesin arabasında telefon var!

Page 42: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Benim yok. Arabayı sürerken telefonla konuşmak

çok tehlikeli.

Ben şimdiye kadar hiç kaza yapmadım, anne.

Ama yapacaksın.

Tommy annesinin sesini duyuyordu. Sanki

hatırlamıyor, kadınla şimdi konuşuyordu. Elini telaşla

telefondan çekti.

Pasifik Kıyısı Karayolu'nun batı yanında 1950'lerin

havası verilmiş bir restoran vardı. Tommy içinden gelen

sese uyarak araba parkına girdi ve Corvette'i kırmızı

neon ışıklarının aydınlattığı yere bıraktı.

İçeriye soğan, ızgarada cızırdayan hamburger ve

turşu kokusu yayılmıştı. Tommy kırmızı kapitone plastik

kaplı bir bölmeye yerleşerek peynirli burger, kızarmış

patates ve çikolatalı süt istedi.

Aynı anda kulağında annesinin sesi yankınlandı.

Pirinçli tavuk güveci peynirli burgerden daha iyi.

Siparişini alan kadın garson masadan ayrılırken

Tommy ekledi. «Peynirli burger iki olsun.» Kız, «Galiba

öğle yemeğini atladın?» dedi.

Çok fazla peynirli burger ve kızarmış patates

yiyorsun. Yakında sen de tombul bir peynirli burgere

benzeyeceksin.

Genç adam meydan okurcasına, «Halka soğan da

istiyorum,» dedi. Daha kuzeyde, Huntington Beach'de

annesinin bu ihanetini psişik yoldan algılayarak

irkildiğinden emindi.

Garson kız, «Ben iştahlı erkekleri severim,» dedi. Mavi

gözlü, kalkık burunlu, ince, pembe beyaz, şirin bir sa-

rışındı. Annesinin kâbuslarında gördüğü tipte bir kız.

Page 43: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy garsonun kendisiyle flört edip etmediğini

düşündü. Gülümsemesi davetkârdı. Ama Tommy'nin

iştahıyla ilgili sözleri masum bir gevezelik de olabilirdi.

Genç adam kadınlar konusunda istediği kadar becerikli

değildi.

Page 44: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kız ona bir fırsat sağladıysa bile bundan

yararlanamayacaktı. Gecede bir tek isyan-yeterliydi.

Peynirli burgerler, evet, ama hem peynirli burgerler, hem

de bir sarışın olmazdı.

Tommy, «Lütfen burgerler çift peynirli olsun,» dedi.

«Bol bol soğan da isterim...»

Burgerlerin üzerini bol ketçap ve hardala buladıktan

sonra yemeğini son lokmasına kadar yedi. Çikolatalı

sütü de son damlasına kadar içti. Bardağın dibine değen

kamışın gurultuları yüzünden yakın masalardaki yetişkin

insanlar, çocuklarına kötü örnek olduğu için ona ters ters

baktılar.

Tommy garson kız için bol bahşiş bıraktı. Kapıya

doğru giderken kız, «Geldiğin zamankinden daha

keyiflisin,» dedi.

Genç adam aptal aptal, «Bugün bir Corvette aldım,»

diye açıkladı.

Sarışın, «Harika,» dedi.

«Çocukluğumdan beri bunun hayalini

kuruyordum...»

«Araba ne renk?»

«Parlak metalik su yeşili.»

«Güzele benziyor.»

«Araba sanki uçuyor.»

«Bundan eminim.»

Tommy, «Sanki bir roket,» dedi ve sonra genç kızın

mavi gözlerinin derinliklerinde kaybolmak üzere

olduğunu farketti.

Şu kitaplardaki dedektif bir sarışınla evlenirse

annesinin kalbini kırmış olur.

Page 45: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, «Şey...» diye mırıldandı. «Kendine iyi

bak.»

Garson kız, «Sen de öyle,» dedi.

Tommy lobiye çıktı. Tam kapıyı açarken dönüp

arkasına baktı. Kızın bakışlarıyla kendisini izlediğini

umuyordu. Ama sarışın dönmüş, Tommy'nin az önce

oturduğu bölmeye doğru gidiyordu. İnce bilekleri ve

biçimli baldırları gerçekten güzeldi.

Page 46: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Hafif bir rüzgâr esmeye başlamıştı. Ancak gece yine

de kasım ayı için ılık sayılırdı. Pasifik Kıyısı

Karayolu'nun diğer tarafında, Fashion Island alışveriş

merkezinin girişindeki kocaman Phoenix palmiyelerinin

gövdelerine takılmış olan projektörler ağaçların

yapraklarını aydınlatıyordu. Uzun yapraklar, Havvaili

kızların etekleri gibi sallanıyordu. Yakındaki okyanusun

bereketli kokusunu taşıyan rüzgâr, Tommy'nin ensesini

okşuyor ve gür siyah saçlarını neşeyle karıştırıyordu.

Annesine ve atalarına karşı giriştiği küçük isyan

hareketinden sonra dünya gözüne daha hoş görünmeye

başlamıştı.

Arabaya bindikten sonra radyoyu açtı. Radyo gayet

güzel çalışıyor; Roy Orbison, «Pretty VVoman» şarkısını

söylüyordu. Tommy de ona uydu. Olanca sesiyle şarkı

söylüyordu şimdi.

Tekin olmayan parazit hormurtusunu ve radyodan

ona adıyla seslenen balgamlı sesi anımsıyordu. Ama

olayın o an kendisine niçin acayip ve uğursuz

gözüktüğünü de sorgulayabiliyordu. Annesiyle yaptığı

konuşma onu sarsmış, suçluluk duymuştu... Annesine

de kızıyordu kendisine de... O sırada algılama yeteneği-

ne pek güvenilmezdi herhalde. Suyun homurdanarak

akmasını andıran parazit gerçekti. Suçluluk duygusu

altında ezilirken o elektronik zırıltının neden olduğu

anlamsız gurultu ve cızırtılar arasında adını duyduğunu

sanmıştı.

Eve gidinceye kadar eski rock'n roll parçalarını

dinledi. Çalan şarkıların hepsinin sözlerini biliyordu.

İyi planlanmış Irvine kentinde iki katlı, mütevazı ama

Page 47: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

rahat bir kooperatif evinde oturuyordu. Bina Orange

ilçesindeki evlerin çoğunda olduğu gibi Akdeniz mimari

stilini yansıtıyordu. Bu mimari stili o denli yaygındı ki,

insana bazen huzur veriyordu; bazen de sıkıcı ve

boğucu olabiliyordu. Tommy'nin evinin damı turuncu

kiremit, kum, kireç ve çimento karışımı dış duvarları ise

uçuk sarıydı. Beton bahçe yollarının iki yanı tuğladandı.

Page 48: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy evi üç yıl önce almıştı. Daha yirmi yedi

yaşındayken. Bunu başarabilmek için gazeteden aldığı

ücrete, akşamları ve hafta sonlarında yazdığı karton

kapaklı polisiye romanlardan kazandığı parayı eklemişti.

Ama artık kitapları piyasaya önce ciltli olarak

sunulacaktı. Yazarlıktan elde ettiği para Register ga-

zetesindeki işini bırakmayı göze alacak kadar boldu.

Adil bir karşılaştırma yapılırsa, Tommy iki ağabeyi

ve kız kardeşinden daha başarılıydı. Ama onlar

Vietnamlı topluluğa hâlâ sıkıca bağlıydılar. Bu nedenle

de annesi ve babası onlarla gururlanıyordu. Oysa Tuong

konusunda aynı şeyleri hissedemezlerdi. Çünkü o,

yasaların izin verdiği yaşa gelir gelmez adını resmen

değiştirmişti. Sekiz yaşında bu kıyılara geldiği günden

başlayarak Amerika'ya özgü her şeyi benimsemişti.

Milyarder olsam, diye düşündü. Pasifik kıyısına

bakan en yüksek tepede bin odalı, som altın tuvaletli ve

avizelerinden kristal değil pırlantalar sallanan bir ev

yaptırsam bile, annemle babam köklerimi unuttuğum ve

geleneklere sırt çevirdiğim için beni yine de «başarısız

oğul» saymayı sürdüreceklerdir.

Arabayı bahçe yoluna soktu. İki yandaki beyaz ve

mercan rengi camgüzelleri farların ışığında sanki

yanardönerliymişler gibi pırıldadılar. Gölgeler Melaleuka

ağaçlarının kabukları soyulan gövdelerine hızla

tırmanarak daha yukardaki dallara üşüştüler. Tepede

ayın gümüşlediği yapraklar gece rüzgârında titriyorlardı.

Garajda, büyük kapı arkasından kapandığında

Corvette'ten inmedi. Sessiz arabada birkaç dakika

oturarak deri koltukların kokusunu zevkle soludu. Böyle

Page 49: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bir otomobili olduğu için gurur duyuyordu. Direksiyonda

dimdik oturarak uyuyabilseydi, onu da

-31

Page 50: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yapacaktı. Corvette'i karanlıkta bırakmak hiç hoşuna

gitmiyordu. Arabasını güzelliğini ortaya çıkaracak

projektörler aydınlatmalıydı. Tıpkı müzedeki bir sanat

eseri gibi.

, Mutfakta araba anahtarını buzdolabının yanındaki

çengele asarken ön kapının zili çaldı. Zilin sesi tanıdık

ama her zamankinden farklıydı. Bir düşteki boğuk ve

uğursuz bir çağrıyı andırıyordu. İşte ev sahibi olmanın

dertlerinden biri de bu, diye düşündü. Her zaman

onarılması gereken bir şeyler çıkıyor...

Bu akşam kimseyi beklemiyordu. Aslında bir iki saat

çalışma odasına kapanıp son romanını yeniden gözden

geçirmek istiyordu. Romanlarının kahramanı olan özel

dedektif Chip Nguyen maceralarını anlatırken aşırı

gevezeleşmeye başlamıştı. Acımasız ama çenesi düşük

hafiyenin bazı konuşmalarının kısaltılması gerekiyordu.

Sokak kapısını açtığı zaman buz gibi bir rüzgârın

saldırısına uğradı. Rüzgâr soluğunu kesecek kadar

soğuktu. Minyatür balina yüzme bıçağına benzeyen

yüzlerce kuru Melaleuka yaprağı dönerek başının

üzerinde uçuştu. Birbirlerine sürünerek kâh fısıltı, kâh

vızıltıyı andıran sesler çıkarıyorlardı. Tommy sen-

deleyerek iki adım geriledi. Soluğu kesilmiş gibiydi, bir

eliyle gözlerini korumaya çalışıyordu.

İncecik, kupkuru bir yaprak uçarak ağzına girdi;

küçük sert ucu diline battı. İrkilen Tommy yaprağı ısırdı.

Acıydı, yaprağı tükürdü.

Küçük hortum kapıdan içeri daldığı hızla küçüldü ve

ortadan kayboldu. Geride sessizlik ve durgunluk

kalmıştı. Hava artık soğuk değildi.

Page 51: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy saçındaki ve omzundaki yaprakları

süpürdü; flanel gömleğiyle blucinine yapışanları ayıkladı.

Antrenin tahta zeminine kuru yapraklar, ot parçaları ve

kumlar yayılmıştı.

Page 52: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Kahretsin! Ne oluyor?»

Eşiğin dışında bekleyen hiç kimse yoktu.

Açık kapıya yaklaşarak karanlık ön verandanın

sağına soluna baktı. Veranda geniş değildi. Üç metre

uzunluğunda, bir seksen metre genişliğinde, merdiven

sahanlığı gibi bir yerdi. Öndeki basamaklarda kimse

beklemiyordu. Küçük çim alanı yaran yolda da öyle.

Görünürde zili çalabilecek kimse yoktu. Hafifçe parlayan

ayın arkadan aydınlattığı parça parça bulutların altında,

sokak sessiz ve bomboştu. Etrafa öyle derin bir sessizlik

çökmüştü ki, Tommy neredeyse Kozmos'un

makinelerinin bozulduğuna, zamanın kendisi dışında

herkes ve her şey için durduğuna inanacaktı.

Kapının dışındaki lambayı yaktı ve verandada,

hemen önünde garip bir şeyin durduğunu gördü. Bir

bebekti bu. Yirmi beş santim boyunda bir bez bebek.

Sırtüstü yatmış, küt kollarını iki yana uzatmıştı.

Tommy kaşlarını çatarak geceyi tekrar bakışlarıyla

taradı. Özellikle bodur ağaçların bulunduğu yere baktı.

Biri oraya çömelmiş onu gözetliyor olabilirdi. Ama

kimseyi göremedi.

Ayağının dibinde yatan bebek tamamlanmamıştı.

Beyaz pamukludan yapılmıştı. Giysisi yoktu, saçı ve

yüzü de... Gözlerin olması gereken yerlere kalın siyah

iplikle iki çarpı işareti yapılmıştı.

Beş hristo teyeli ağzı oluşturuyordu. Siyah iplikle

yapılmış büyük bir çarpı işareti de kalbin üzerindeydi.

Tommy verandadan çıkarak bez bebeğin yanında

çömeldi.

Artık ağzında kuru yaprağın acılığı yoktu ama aynı

Page 53: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

derecede kötü bir tat vardı. Daha tanıdık bir şey. Dilini

çıkarıp dokundu, sonra parmağının ucuna baktı. Küçük

kırmızı bir leke gördü. Yaprağın sivri ucu dilini

kanaîmıştı.

-33-Tik-Tak / F: 3

Page 54: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Dili acımıyordu. Yara pek küçüktü. Ama tam

anlamıyla açıklayamadığı bazı nedenler yüzünden kanı

görünce irkilmişti.

Bebeğin, çocukların giydiği parmaksız eldivenlere

benzeyen kaba ellerinden birinde katlanmış bir kâğıt

vardı. Bunu parlak siyah, başı bezelye kadar iri bir

iğneyle tutturmuşlardı.

Tommy bez bebeği aldı. Bebek boyuna göre

şaşılacak kadar ağır ve sertti ama kolları bacakları

gevşek görünüyordu. Sanki içine kum doldurulmuştu.

Bebeğin elindeki iğneyi çekip çıkardığı zaman ölüm

sessizliğine bürünmüş olan sokak bir an tekrar canlandı.

Verandada buz gibi bir rüzgâr dolaştı. Çalılar hışırdadı,

ağaçlar karanlık çim alanda ay ışığının belirginleştirdiği

gölgeleri titreştirecek kadar sarsıldılar. Sonra her şey

yine sessizleşip hareketsizleşti.

Bebeğin elindeki kâğıt yer yer sararmıştı. Sanki çok

eski bir parşömenden koparılmış gibi yağiımsı; kenarları

da çentik çentikti. Ortadan ikiye katlanmıştı. Sonra tekrar

ikiye. Açılmış durumda yedi santimetrekare kadardı.

Üzerindeki mesaj Vietnam dilinde yazılmıştı. Siyah,

koyu mürekkeple zarif bir biçimde çizilmiş üç dizi

ideogram. Tommy lisanı tanıdı ama yazıyı okuyamadı.

Sırtını dikleştirip düşünceli düşünceli önce sokağa,

sonra da elindeki bez bebeğe baktı. Kâğıdı katlayarak

gömleğinin cebine koydu, sonra içeri girip kapıyı kapattı.

Dikkatle kilitledi. Güvenlik zincirini de taktı.

Salonda yüzü olmayan, tuhaf bebeği kanepenin

yanındaki sigara masasına koydu, Stickley tarzındaki

yeşil vitray abajurlu lambaya dayadı. Bebeğin şimdi

Page 55: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yuvarlak beyaz kafası sağa doğru dönmüş, kolları iki

yana sarkmıştı. Çocuk eldivenine benzeyen elleri açıktı.

Bebeği ilk gördüğü zaman da böyleydi. Ama şimdi sanki

bu eller bir şeyleri arıyordu.

Page 56: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İğneyi masaya, bebeğin yanına bıraktı. İğnenin başı

bir yağ damlası gibi parlıyor; sivri ucu gümüş gibi

ışıldıyordu. Oturma odasındaki üç pencerenin

perdelerini kapattı. Yemek ve oturma odalarındakileri de.

Mutfakta jaluzileri indirdi. Ama, ona hâlâ birileri kendisini

gözetliyormuş gibi geliyordu.

Yukarıya, büro haline getirdiği yatak odasına çıktı.

Romanlarını orada yazıyordu. Işıkları yakmadan yazı

masasının başına geçti. İçeriye sadece koridora açılan

kapıdan giriliyordu. Telefona uzanırken bir an durakladı.

Sonra Sal Delario'nun evinin numarasını çevirdi. Sal,

Tommy'nin bir gün öncesine kadar çalıştığı Register

gazetesinin muhabirlerindendi. Telefona tele-sekreter

yanıt verdi. Ama Tommy mesaj bırakmadı. Sonra Sal'in

cevap verme servisini aradı. Kendi numarasını verdikten

sonra durumun «Acil» olduğunu belirtti.

Aradan daha beş dakika geçmemişti ki, Sal ona

telefon etti. «Acil olan nedir, etkafalı?» diye sordu.

«Seks organını nerede bıraktığını mı unuttun?»

Tommy ona, «Sen şimdi neredesin?» diye sordu.

«Ter dökülen yerde.»

«Gazetede misin?»

«Evet, haberlerle güreşiyorum.»

Tommy bir tahminde bulundu. «Yazıyı yine

zamanında ye-tiştiremedin değil mi?»

«Beni, profesyonelliğimden kuşku duyduğunu

açıklamak için mi aradın? Gazetecilikten ayrılalı sadece

bir gün oldu ve sen hepimizin kardeş olduğunu unuttun.

Öyle mi?»

Tommy masasına doğru eğildi. «Dinle, Sal. Çeteler

Page 57: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

konusunda bilgi istiyorum.»

Page 58: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«VVashington'u yöneten yağ tulumlarını mı

kastediyorsun? Yoksa Küçük Saygon'da işadamlarını

zorlayan haytaları mı?»

«Yerel Vietnam çetelerini kastediyorum. Santa Ana

Çocukları...»

«...Cheap Boys, Natoma Boys. Senin bu konuda

zaten bilgin var.»

Tommy, «Ama senin kadar değil,» dedi. Sal adliye

muhabiriydi ve sadece Orange ilçesinde değil, bütün

ülkede faaliyet gösteren Vietnam çeteleri konusunda

geniş bilgisi vardı. Tommy ise gazetede çalıştığı sırada

daha çok, sanat ve eğlenceyle ilgili yazılar yazardı.

«Sal, Natoma ya da Cheap Boys'un birilerine kara

bir el basılmış ya da bir kurukafayla çapraz kemik işareti

yapılmış kâğıtlar göndererek tehdit ettiklerini duyduğun

oldu mu hiç?»

«Ya da yataklarına kesik bir at kafası

koyduklarını?»

«Evet. İşte öyle şeyler.»

«Sen kültürleri birbirine karıştırıyorsun, dâhi çocuk.

Bu çocuklar önceden uyarıda bulunacak kadar nazik

değiller. Mafya onların yanında oda müziği orkestrası

gibi kalır.»

«Ya yaşça daha büyük olanların kurduğu çeteler?

Bu yeniyetme sokak itleri değil de, işleri daha iyi

organize eden adamlar? Black Eagles, Eagle Seven

gibi...»

«Black Eagles'ın çalışma alanı San Francisco,

Eagle Seven'ınki de Chicago. Buradakilerin adıysa

'Frogmen'». Tommy arkasına yaslanırken iskemlesi

Page 59: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

altında gıcırdadı. «Onlar da at kafası bırakmıyorlar, öyle

mi?» «Tommy, oğlum, Frogmen yatağına kesik bir kafa

bırakmaya karar verdiyse, bu senin başın olur.» «Ah,

insanı rahatlatan bir şey bu.»

Page 60: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Neler oluyor? Beni endişelendirmeye

başlıyorsun.»

Genç adam içini çekerek en yakındaki pencereye

baktı. Yoğun bulutlar ayı iyice örtmeye başlamıştı.

Sönük gümüşümsü ışıklar bulutların kenarında telkari

desenler çiziyordu. «Geçen hafta gösteri sayfasına

yazdığım makale. Belki biri beni buna misilleme

yapmakla tehdit ediyordur.»

«Şu buz pateni yapan küçük kızla ilgili yazı mı?»

«Evet.»

«Yazıda bir piyano dehası olan o küçük erkek

çocuktan da söz ediyordun. O yazıda öç almaya neden

olacak ne vardı ki?» «Şey...» «O yazıya kim kızar ki!

Yazıda kendisinden söz edilmesi ge

rektiğini düşünen bir başka altı yaşındaki piyanist mi?

Yoksa o çocuk seni üç tekerlekli bisikletiyle mi ezecek?»

Tommy kendini gülünç hissetmeye başlıyordu.

«Şey... O yazıda Vietnam mahallesinden çocukların

çetelere girmemeleri gerektiğini vurguluyordum.»

«Ah, bu gerçekten de tartışmalara yol açabilecek bir

gazetecilik olayı..» «Çetelere katılan çocuklar hakkında

bazı sert sözlerde kullandım. Özellikle Natoma Boys ve

Santa Ana Boys hakkında.»

«Bütün yazının sadece kısa bir bölümünde çeteleri

eleştiriyordun. Bu delikanlılar o kadar hassas değiller,

Tommy. Birkaç söz yüzünden intikam almaya

kalkmazlar.»

«Acaba...»

«Zaten ne düşündüğüne de aldırmazlar. Siyahlar,

Page 61: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

beyazlardan yana olan zenciler için, Tom Amca' deyimini

kullanıyorlar ya; sen de bu delikanlılar için bir tür

Vietnamlı Tom Amca'sın. Ayrıca onları fazlaca adam

yerine koyuyorsun. O ahmaklar gazete okumazlar.»

Page 62: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kara bulutlar hızla batıdan doğuya doğru uçuyor,

okyanusa yaklaşırken iyice yoğunlaşıyorlardı. Ay soğuk

denizde boğulan bir yüzücünün suratı gibi bulutların

arasında kayboldu. Pencere camındaki gümüşümsü

ışıklar yavaş yavaş silindi.

Tommy, «Ya kız çeteleri?» diye sordu.

«Wally Girls, Pomona Girls, Dirty Punks... Onların

erkeklerden daha zalim olduklarını herkes biliyor. Ama

bu çetelerin de seninle ilgileneceklerini hiç sanmıyorum.

Eğer bu kadar kolay kızsalardı, yıllar önce benim

bağırsaklarımı deşerlerdi. Hem de içi temizlenmiş bir

balık gibi. Haydi, Tommy, bana ne olduğunu anlat.

Neden bu kadar sinirlisin?»

«Nedeni bir bebek...»

Sal şaşırdı. «Barbie gibi bir bebek mi?»'

«Daha tehlikeli bir şey.»

«Ah, evet Barbie artık eskisi kadar kötü bir kız değil.

Son zamanlarda ondan kimse korkmuyor.» Tommy,

Sal'e verandada bulduğu, üzerinde siyah hristo teyeli

olan beyaz kılıflı bez bebekten söz etti. Sal, «Bu, aklıma

hamurdan yapılan insan biçimi çörekleri getirdi,» dedi.

Tommy, «Bu çok tuhaf,» diye mırıldandı. «Belki de

anlattığımdan daha uğursuz.» «Notta neler yazılı

olduğunu anlayamadın mı? Vietnam yazısı okuyamıyor

musun? Birkaç kelime bile?» Tommy kâğıdı gömlek

cebinden çıkarıp açtı. «Tek kelime bile bilmiyorum.»

«Nen var senin, etkafalı? Köklerine hiç saygın yok

mu?»

Tommy alayla, «Ama senin var, öyle mi?» diye

sordu.

Page 63: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Tabii.» Sal bu iddiasını kanıtlamak için hızla, şarkı

gibi birkaç italyan sözcük söyledi. Sonra İngilizce ekledi.

«Ve ben her ay Sicilya'daki nonna'ma mektup da

yazıyorum. Geçen yıl gidip iki hafta onun yanında

kaldım.»

Page 64: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy kendisini her zamankinden daha da aşağılık

hissetti. Gözlerini kısarak kâğıttaki üç sütun ideograma

baktı. «Eh, bu benim için Sanskritçe kadar anlaşılmaz

bir şey.»

«Onu bana fakslayabilir misin? Belki beş dakika

içinde İngilizceye çevirecek birini bulabilirim.»

«Tabii fakslarım.»

«Kâğıtta neler yazılı olduğunu öğrenir öğrenmez

seni ara

rım.» «Teşekkür ederim, Sal. Hey, bugün ne aldım, biliyor

musun?» «Bilmek zorunda mıyım? Ne zamandan beri

erkekler alışverişten söz ediyorlar?»

«Bir Corvette aldım.»

«Gerçekten mi?»

«Evet. Bir LTI Kupe. Metalik, parlak su yeşili.»

«Seni kutlarım.»

Tommy, «Yirmi iki yıl önce,» diye anlattı. «Ailemle

Göçmen Bürosu'ndan çıkıp, bu ülkedeki ilk sokağa

adımımı attığım zaman bir Corvette'in geçtiğini gördüm.

Ve o anda arabaya âşık oldum. O çok biçimli, pırıl pırıl,

harika görünüşlü araba bana bütün Amerika'yı

açıklıyordu.»

«Senin adına çok sevindim, Tommy.»

«Sağoi, Sal.»

«Eh, artık sonunda gerçek bir kız tavlamayı

başarırsın da, şişme bebek Rhonda'dan kurtulursun.»

Tommy sevgiyle, «Aşağılık herif sen de,» dedi.

«Notu faksla.»

Tommy, «Hemen,» diyerek telefonu kapattı.

Page 65: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Çalışma odasının köşesinde küçük bir fotokopi

makinesi vardı. Işıkları yakmadan pusulanın fotokopisini

çıkardı. Kâğıdı cebine sokup fotokopisini de Register

gazetesine, Sal'e faksladı.

Bir dakika sonra telefon çaldı. Sal, «Faksı ters

yerleştirmişsin, etkafalı,» dedi. «Elime sadece

yukarısında senin numaran olan boş bir kâğıt geçti.»

«Doğru yaptığımdan eminim.» «Senin o şişme kadın bile

sana sinirleniyor olmalı. Notu tekrar faksla.»

Tommy ışığı yaktıktan sonra tekrar faks makinesine

gitti. Kâğıdı makineye uygun bir biçimde yerleştirmeye

dikkat etti. Gizemli ideogramların yüzüstü gelmeleri

gerekiyordu.

Silindirler kâğıdı makineden geçirirlerken izledi.

Küçük mesaj ekranında Sal'in gazetedeki faks numarası

ve «Gönderiliyor» sözcüğü belirdi. İdeogramlı sayfa

makineden kayarak çıktı. Kısa bir aradan sonra

erkandaki mesaj, «Alındı»ya dönüştü. Sonra faks durdu.

Telefon çalıyordu. Sal, «Arabayla oraya kadar gelip

o aleti nasıl kullanacağını göstermem mi gerekiyor?»

diye sordu.

«Yani eline yine boş bir kâğıt mı geçti?»

«Sadece yukarısında senin faks numaran var.»

«Ama bu kez kâğıdı doğru yerleştirdim. Kesinlikle!»

Sal, «Öyleyse faksında bir arıza var,» dedi.

Tommy, «Herhalde,» diye mırıldandı. Ama bu yanıt

onu tatmin etmemişti. «Notu buraya getirmeye ne

dersin?» «Sen gazetede daha ne kadar kalacaksın?»

«İki saat kadar.» Tommy, «Belki uğrarım,» dedi.

Page 66: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Meraklanmaya başladım.» «Bu gece olmazsa, yarın görüşürüz.» Sal, «Belki de buna küçük bir kız neden olmuştur,» dedi.

«Ne?»

«Makalende sözünü ettiğin kızı kıskanan başka bir

buz patencisi. Olimpiyatlara katılan buz patencisi Tanya

Roberts'i hatırlıyor musun? Dizkapaklarını korumaya

çalış, oğlum Tommy. Belki küçük bir kız şimdi üzerinde

adın yazılı bir beyzbol sopasıyla dışarda dolaşıyordur.»

«Neyse ki artık seninle aynı binada çalışmıyoruz.

Kendimi daha temiz hissediyorum.»

«Lastik kız Rhonda'yı benim için öp.»

«Seni hastalıklı, yozlaşmış herif...»

«Eh, Rhonda'dan kötü bir şey kapamazsın. Onun

için endişelenmene gerek yok.»

«Daha sonra görüşürüz.» Tommy telefonu kapatıp

lambayı söndürdü. Şimdi içeriyi ikinci kat koridorundan

süzülen sedef gibi beyaz bir ışık aydınlatıyordu.

Pencereye giderek ön taraftaki çim alanı ve sokağı

inceledi. Sokak lambalarının sarımsı ışığında kimseler

görünmüyordu.

Fırtına bulutları gökyüzünde derin bir okyanus

oluşturmuş, ay iyice gözden kaybolmuştu. Gökyüzü

kapkara ve tehdit doluydu.

Tommy aşağıya, salona indi. Bez bebek kanepenin

yanındaki sigara masasında yan devrilmişti. Oysa onu

vitray abajurlu lambaya dayayarak oturtmuştu.

Kaşlarını çatarak bez bebeğe kuşkuyla baktı. İçi

kum doluymuş gibi ağırdı. Bu nedenle bıraktığı yerde

olması gerekirdi.

Page 67: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy kendini gülünç bulmasına karşın alt katı

dolaşarak kapıları yokladı. Hepsi de hâlâ sıkıca kilitliydi.

Birilerinin geldiğini gösterecek hiçbir iz yoktu. Eve kimse

girmemişti.

Page 68: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Salona döndü. Belki de bez bebeği lambaya

dayarken tam dengeyi sağlayamamıştı. O zaman kumlar

yavaş yavaş bir yana kaymış ve o lanet olasıca şey

sonunda yan devrilmişti.

Tommy durakladı. Bunun nedenini bilmiyordu.

Sonra bez bebeği aldı; yüzüne yaklaştırarak öncekine

göre daha dikkatle inceledi.

Gözleri ve ağzı oluşturan kara hristo teyelleri

ameliyatta kullanılan katgüt kadar kalın bir iplikle

yapılmıştı. Baş parmağını usulca bebeğin gözlerinden

birini belirleyen çarpı işaretine sürdü... Sonra da o haşin

ifadeli ağzı oluşturan beş hristo teyeline.

Parmağını bebeğe sürerken birdenbire gözlerinin

önünde meşum bir sahne belirdi. İplikler ansızın

kopuyor, beyaz pamuklu kumaşta gerçek bir ağız

açılıyordu. Küçük ama ustura gibi keskin dişler ortaya

çıkıyordu. Yaratık çabucak, vahşice parmağını

ısırıyordu. Baş parmağı kopuyor, dipte kalan güdük

kısmından kanlar hızla akıyordu.

Tommy şiddetle titredi. Az kalsın bez bebeği elinden

düşürecekti.

«Tanrım!»

Kendini aptal bir çocuk gibi hissediyordu. Dikişler

kopmamıştı. Ve tabii bu lanet olasıca şeyin ağzı da

açlıkla açılmayacaktı

Tanrı aşkına! Bu sadece bir bebek!

Dedektifim Chip Nguyen bu durumda ne yapardı,

diye kendi kendine sordu. Chip sert, zeki ve amansız bir

tekvando ustasıydı. Bütün gece kafası dumanlanmadan

Page 69: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

içki içebiliyor, sabah da baş ağrısı ya da mide

bulantısıyla kalkmıyordu. O, usta bir satranççıydı da. Bir

keresinde Barbados'da tayfunun sarstığı bir otelde

Bobby Fisher'la karşılaştıklarında onu yenmişti. Dedektif

öyle müthiş bir âşıktı ki, sosyeteden sarışın bir güzel onu

kıskandığı için başka bir kadını öldürmüştü. Chip eski

Corvette'lerin koleksiyonunu da, tamirini de yapıyor; o

arabaları yeniden yaratıyordu. Chip aynı zamanda

hüzünlü bir filozoftu. İnsanlığın sonunun kaçınılmaz

olarak geleceğini biliyor ama yine de canla başla

savaşıyordu. Tommy'nin yerinde Chip olsaydı, notu

çabucak İngilizceye çevirtir, pamuklu kumaş ve siyah

ipliğin nereden alındığını öğrenir, egzersiz olsun diye bir

haydudu yumruklar ve (herkese eşit fırsat sağlamasını

istediği için de) iri göğüslü, saldırgan bir kızıl saçlı

dilberle ya da utangaç tavırlarıyla şehvetini maskeleyen,

ince bir Vietnamlı kızla sevişirdi.

Page 70: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gerçeklerin insanı kısıtlaması ne kadar da sıkıcı bir

şeydi. Tommy içini çekerek, keşke sihirli bir adımla kendi

romanlarımın sayfalarına girebilseydim, diye düşündü.

Chip Nguyen'in yerini alabilseydim. İnsanın kendine tam

anlamıyla güvenmesinin ve yaşamını kontrol altında

tutmasının ne harika bir şey olduğunu öğrenebilseydim.

Gece yaklaşıyordu. Gazeteye giderek Sal Delario'yu

görmek için çok geçti artık. Tommy sadece biraz

çalışmak, sonra da yatıp uyumak istiyordu.

Bez bebek gerçekten garipti, ama onun hayal ettiği

gibi tehlikeli bir şey olamazdı. O verimli düşgücü yine

fazla çalışmaya başlamıştı.

Tommy yaşadığı olayları dramatize etmekte

ustaydı. Ağabeyi Ton'a göre onun en Amerikalı yanı da

buydu. Ton bir keresinde, «Amerikalıların hepsi

dünyanın onların etrafında döndüğünü sanıyorlar,»

demişti. «Her bir insanın bütün toplumdan ya da bütün

aileden daha önemli olduğunu düşünüyorlar. Ama 'her

insan nasıl en önemli' olabilir? Bir kişi hem herkesten

önemli olacak, hem de diğer insanlarla eşit sayılacak.

Nasıl olabilir?

Page 71: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Hiç de mantıklı değil...» Tommy kendini hiç kimseden

daha önemli bulmadığını söyleyerek karşı çıkmıştı.

«Sen Amerikalıların bireyciliklerini

anlayamıyorsun,» demişti. «Bu, insanın düşlerini

gerçekleştirme hakkıyla ilgilidir. Başkalarını ezmekle bir

ilgisi yok.»

Ama Ton, «Madem kendini bizden üstün

saymıyorsun,» diye karşılık vermişti. «Fırına gelip baban

ve ağabeylerinle birlikte çalış. Aileyle birlikte. Ailenin

düşünü gerçekleştir.»

Ton annelerinin ustalıkla tartışma yeteneğini ve

yararlı inatçılığını almıştı.

Tommy şimdi bebeği elinde çeviriyordu. Ona

baktıkça bebeği daha da az tehlikeli buluyordu.

Herhalde sonunda onunla ilgili hikâyenin de sıradan bir

şey olduğunu öğrenecekti. Belki de bu, civardaki

çocukların bir şakasıydı.

Pusulayı bebeğin eline iliştirmek için kullanılan

siyah parlak başlı iğne artık Tommy'nin bıraktığı yerde,

sigara masasında değildi. Anlaşılan bez bebek yana

devrildiği zaman iğne de yere düşmüştü. Tommy, krem

rengi halının üzerinde iğneyi göremedi. Oysa parlak

siyah başı yüzünden onu kolaylıkla görmesi gerekirdi.

Bir dahaki, temizlikte elektrik süpürgesi onu nasıl olsa

alır, diye düşündü.

Mutfağa gidip buzdolabından bir şişe bira aldı. Bir

elinde bira, diğerinde bebekle tekrar yukarı, çalışma

odasına çıktı. Yazı masasındaki lambayı yakarak bez

bebeği ona dayadı. Çikolata rengi deriyle kaplı, rahat

koltuğuna yerleşti. Bilgisayarı çalıştırdı. Chip Nguyen

Page 72: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

macerasının yeni tamamladığı yirmi sayfalık bölümünü

printerdan çıkardı.

Birayı şişeden içerek yazıyı kırmızı bir kalemle

düzeltti. Gerekli değişiklikleri yaptı.

Page 73: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ev önceleri ölüm sessizliğine gömülmüştü. Sonra

yaklaşan fırtınanın etkisi duyulmaya başladı. Rüzgâr

saçaklarda soluk alır gibi sesler çıkarıyor;

Melaleukalardan birinin uzamış dalı dış duvara

sürünürken kuru bir kemiğin kazınmasını andıran sesler

duyuluyordu. Rüzgâr bacadan inerken alt kattaki oturma

odasından şömine kapağının hafif ama belirgin gıcırtısı

geldi.

Tommy arada sırada bez bebeğe bir göz atıyordu.

Dayalı olduğu lambanın kehribar rengi ışığı onu

aydınlatıyordu. Bebeğin iki kolu yanlara düşmüş, çocuk

eldivenine benzeyen elleri açılmıştı. Yaiyarıyormuş

gibi...

Elindeki sayfanın düzeltmesini bitirdiği sırada

biranın son yudumunu da içti. Kırmızı kalemle

işaretlediği değişiklikleri bilgisayara vermeden önce üst

kattaki misafir tuvaletine gitti.

Birkaç dakika sonra çalışma odasına döndüğünde

bebeğin yine yana devrilmiş olduğunu göreceğini

sanıyordu. Oysa bebek bıraktığı gibi dimdik oturuyordu.

Tommy başını salladı ve olayları dramatize

etmekteki ısrarı için utançla gülümsedi.

Sonra koltuğuna oturdu ve bilgisayarın daha önce

bomboş olan ekranındaki yazıyı gördü. ZAMANIN

ŞAFAKTA DOLUYOR.

«Kahretsin! Ne oluyor?..»

Koltuğuna yerleşirken sağ kalçası ateşe değmiş gibi

yandı. Can acısıyla şaşkınlaşan Tommy ayağa fırlayarak

tekerlekli koltuğu itti. Elini kalçasına attı ve blucinini delip

geçen o küçük sivri şeyi buldu. İğneyi hem etinden, hem

Page 74: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

de pantolonundan çekip çıkardı. Elindeki, siyah parlak

başı bir bezelye büyüklüğünde olan 'o' iğneydi.

İyice şaşıran Tommy iğneyi baş ve işaret

parmaklarının arasında çevirdi. Gözlerini iğnenin

ışıldayan ucuna dikmişti.

Page 75: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Saçaklarda dolaşan rüzgârın uğultusu ve

bilgisayarın mırıltısı arasında yeni bir ses duyuldu. Hafif,

pıt diye bir ses... Bir pıt daha. Sanki bir iplik kopuyordu.

Genç adam masa lambasının aydınlattığı bebeğe

baktı. Bebek yine eskisi gibi oturuyordu... Ama kalbinin

olduğu yerdeki iki hristo teyeli kopmuştu. İplik şimdi bez

bebeğin beyaz pamuklu göğsünden sarkıyordu.

Tommy Phan iğneyi elinden düşürdüğünü,

koltuğunun altındaki sert plastik paspasa çarparak «tınk

tınk» diye bir ses çıkardığı zaman farketti.

Felce uğramış gibiydi. Ona bir saat kadar uzun

gelen bir an bebeğe baktı. Tekrar hareket edebildiği

zaman o lanetli şeye uzandı. Ama arada yirmi beş, otuz

santim bir açıklık kaldığı sırada durakladı.

Ağzı öylesine kurumuştu ki, dili damağına

yapışmıştı. Ağzında tükürük biriktirmeye çalıştıysa da,

dilini damağından zorlukla ayırabildi.

Korku dolu kalbinin her atışında kanı damarlarını

gerecek kadar hızla aktığı için gözleri bulanıklaşıyordu.

Ona inme inecekmiş gibi geldi.

Chip Nguyen yaşadığı o güzel ve renkli hayal

dünyasında, hiç çekinmeden bez bebeği kapar ve içinde

ne tür bir şey olduğunu anlamak için incelerdi. Örneğin...

bebeğin içinde minyatür bir bomba olabilirdi. Ya da

iblisçe bir zekânın ürünü olan ve zehirli ok atan bir

mekanizma.

Tommy, Chip Nguyen'in yarısı kadar bile etmezdi.

Ama kahretsin, tam bir korkak da sayılmazdı. Bebeği

eline almayı hiç istemiyordu; işaret parmağını uzatarak

beyaz pamuklu göğüsteki kopuk X işaretlerine dokundu.

Page 76: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

O iğrenç, insana benzeyen şeklin içinde, Tommy'nin par

mağının hemen altında bir şey kımıldadı. Sonra kalp gibi attı.

Bir daha. Sanki bir mekanizma değil, canlı bir şeydi.

Tommy elini hemen çekti.

Parmakucunda hissettiği şey aklına kıvıl kıvıl bir

böceği ge

tirmişti. İğrenç, şişman bir örümcek ya da

hamamböceği olabi

lirdi. Ya da pek küçük kemirici bir hayvan. Kimsenin

şimdiye ka

dar görmediği türden, tiksinti uyandıran, tüysüz, uçuk

pembe bir

fare.

Sarkmış olan siyah iplikler aniden dikildikleri

deliklere gi

rerek bez bebeğin göğsünün içinde kayboldu. Sanki bir

şey on

ları bebeğin içine çekmişti.

«Tanrım!»

Tommy sendeleyerek bir adım geriledi. Az kalsın

çalışma

koltuğunun içine yuvarlanıyordu. Koltuğun kol dayanan

yerine

tutunarak dengesini korumaya çalıştı.

Çat çat çat.

Bez bebeğin sağ gözünü belirten dikişler, alttaki

kumaş

içten dışa doğru kabarırken, birer birer koptu. Sonra bu

iplikler

Page 77: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

de bebeğin içine çekildi. Bir çocuğun emerek yuttuğu

makarna

gibi...

Genç adam yaşadığı olayı reddedermişcesine

başını sallıyordu. Düş görüyor olmalıydı. Kopuk ipliklerin

bebeğin suratına girip kayboldukları yerde ^kumaş hafif

bir ses çıkararak yırtıldı.

Rüya görüyorum.

Küçük, ifadesiz, beyaz surattaki yırtık uzayarak bir

santim boyunda bir yarığa dönüştü. Bir yaraya

benziyordu şimdi.

Düş gördüğüm kesin! Akşam yemeğini fazla

kaçırdım. Peynirli iki burger, kızarmış patates, halka

soğan. Bir atı bile öldürecek kadar kolestrol... Ve sonra

bir şişe bira. Masamda uykuya daldım. Ve şimdi rüya

görüyorum.

Page 78: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kumaştaki yırtığın arkasından renkli bir şey belirdi.

Yeşil bir şey. Çok ışıltılı, rahatsız edici bir yeşil.

Pamuklu kumaş kıvrılırken delik daha da büyüdü.

Ve yumuşak yuvarlak suratta bir göz belirdi. Bu bir

bebeğin patlak cam gözü değildi. Boyanmış plastik bir

pul hiç değildi... Görünen şey Tommy'nin gözleri kadar

gerçekti. (Ve çok da acayipti.) Yumuşak, meşum bir

ışıkla . »lu; dikkatle genç adamı gözetleyen, iğrenç bir

göz. Siyah gö^bebeğiyse elips şeklindeydi, bir yılanın

gözü gibi.

Tommy istavroz çıkardı. Katolik olarak yetiştirilmişti.

Beş yıldan beri kiliseye gitmiyordu ama birdenbire dindar

kesiliverdi.

«Kutsal Meryem, sana yalvarıyorum...»

Yaşamının geri kalan bölümünü günah çıkarma

hücresiyle mihrabın önündeki parmaklık arasında

geçirmeye hazırdı. Bunu mutlulukla yapacaktı. Yalnızca

kutsal ekmek, şarap ve imanla beslenecekti. Org müziği

ve kilise tombalası dışında başka eğlence aramayacaktı.

«...bu en ihtiyaç duyduğum anda...» Bebek kımıldandı.

Başı hafifçe Tommy'ye doğru döndü. Yeşil gözünü ona

dikmişti.

Genç adam midesinin ağzına geldiğini hissetti.

Boğazının gerisinde tiksinti verici bir acılık vardı. Hızla

yutkunarak safra suyunu midesine geri yolladı. Ve o

zaman düş görmediğini kesinlikle anladı. O ana dek

düşlerinde hiç kusma raddesine gelmemişti. Rüyalar o

kadar yoğun olmuyordu.

Bilgisayar ekranında üç kelime belirip kaybolmaya

başladı. ZAMANIN ŞAFAKTA DOLUYOR. Bebeğin ikinci

Page 79: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

gözünün üzerindeki iplikler koptu ve başın içine girerek

kayboldu. Kumaş şişti ve yine yarılmaya başladı.

Yaratığın küt kolları oynadı. Çocuk eldivenine benzeyen

küçük elleri gerildi. Bez bebek masa lambasından

uzaklaşarak

Page 80: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

hantal hareketlerle ayağa kalktı. Yirmi beş santimlik

boyuna karşın çok korkunç görünüyordu.

Özel dedektiflerin en serti olan tekvando

şampiyonu, doğruluk ve adalet savaşçısı Chip Nguyen

de olsa Tommy Phan gibi davranırdı. Kaçardı yani. Ne

yazar, ne de yarattığı kahraman geri zekâlıydı.

Tommy bir anlık duraksamanın bile ölümüne neden

olacağını anlamıştı. Bez bebekten çıkmaya başlayan o

inanılmayacak şeyi görmemek için döndü. Tekerlekli

koltuğu iterken masanın köşesine çarptı. Kendi ayağına

takılarak tökezlediyse de dengesini kaybetmedi. Ve

sendeleyerek odadan çıktı.

Çalışma odasının kapısını arkasından öyle hızla

kapattı ki, hem evin duvarları, hem de kendi kemikleri

zangırdadı. Tommy çabucak yatak odasından uygun bir

iskemle getirerek tokmağın altına dayamayı düşündü.

Ama sonra kapının içeriye doğru açıldığını anımsadı.

Kapının koridor yönünden bir şey sıkıştırılarak kapalı

tutulması imkânsızdı.

Merdivene doğru gidecek oldu. Sonra durakladı ve

yatak odasına koştu. Koşarken bir yandan da bütün

ışıkları yakıyordu. Yatağı çok düzgün görünüyordu.

Beyaz kadife örtüsü davul derisi kadar gergindi.

Temiz ve tertipli olmasına özen gösterdiği evinin

dökülen kanlarla -özellikle de kendi kanıyla- kirlenecek

olması düşüncesi Tpmmy'nin canını sıkıyordu.

«O lanet olasıca şey nedir? Benden ne istiyor?»

Gül ağacından yapılmış komodin, mobilya cilasının

özenli bakımı sayesinde, koyu tonda bir ışıltıyla

parlıyordu. En üst çekmecede, kâğıt mendil kutusunun

Page 81: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yanında bir tabanca duruyordu. Ona da özenle bakım

yapılmıştı.

-49-Tik-Tak / F: 4

Page 82: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İKİ

Tommy'nin çekmeceden aldığı silah bir

Heckler/Koch P7 M13'dü. Onu yıllar önce Los Angeles'te

Rodney King olayının yol açtığı kargaşadan sonra satın

almıştı.

O günlerde Tommy'nin zengin hayalgücü onu

şiddetin uygarlığın sonunun gelmesiyle ilgili çok canlı

kâbuslarla etkilemişti. Birkaç ay korku içinde kıvranmış

ve yaklaşık bir yıl endişeyle yaşamıştı. Her an toplumsal

bir karmaşanın başlamasını bekliyordu. Ve on yıldan

beri ilk kez, ailesiyle birlikte denize kaçmadan bir hafta

önce, Saygon'un düşmesini izleyen o kanlı katliamlarla

ilgili çocukluk anıları canlanmıştı. O kıyametten sağ

çıkabilmişti ve bunun tekrarlanabileceğim de biliyordu.

Ancak, Tommy'yi kâbuslarında kovalayan vahşi

kalabalık Orange ilçesini kuşatmamış, hatta Los Angeles

bile çok geçmeden normal haline dönmüştü. Ama son

zamanlarda Melekler Kentinde 'normal' sözcüğü,

'uygarlıkla aynı anlama gelmiyordu. Genç adamın o

tabancaya hiçbir zaman gereksinimi olmamıştı.

Bu ana kadar.

Şimdi silaha her şeyden fazla ihtiyacı vardı.

Beklediği yağmacıları uzaklaştırmak ya da evini bir tek

hırsıza karşı korumak için değil, kendini bir bez bebeğe

karşı savunmak için. Bez bebeğin içinde saklanan

neyse, ona karşı kendini korumak zorundaydı.

Telaşla yatak odasından koridora çıkarken kendine

çıldırmaya başlayıp başlamadığını sordu.

Page 83: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-50

Page 84: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sonra da, bunu neden soruyorum ki, diye düşündü.

Çıldırmaya başladığım kesin. Mantık sınırını aşmıştı

bile. Uçuruma yuvarlanıyordu. Delilik kızağına binmiş,

dik yamaçtan sarsılarak iniyordu. Sonunda kendini

deliliğin soğuk ve karanlık derinliklerinde bulacaktı.

Bez bebekler canlanmaz. Yirmi beş santimlik, parlak

ışıltılı yeşil yılan gözü olan, insan benzeri yaratıklar

yoktur.

Beynimde bir damar patladı ya da kritik durumdaki

kanserli bir ur etrafındaki beyin hücrelerine baskı

yaparak onların çalışmalarını engelliyor. Bütün bunlar

halüsinasyon. Akla en yakın açıklama bu!

Çalışma odasının kapısı bıraktığı gibi kapalıydı.

Ev, uyuyan keşişlerle dolu bir manastır kadar

sessizdi. Fısıltıyla okunan duaların bile duyulmadığı bir

yer. Ne saçaklarda uğuldayarak dolaşan rüzgâr, ne saat

tıkırtısı, ne de zemindeki tahtaların gıcırtısı...

Titreyip terleyen Tommy, halı döşeli holden yan yan

yürüyerek büyük bir dikkatle çalışma odasının kapısına

yaklaştı.

Eli gibi tabanca da titriyordu. Şarjörü dolu olan silah

ancak bir kilo kadardı. Ama bu koşullarda genç adama

çok ağır geliyordu. Tetik emniyetteydi ve piyasada

satılan aynı tipteki silahlar kadar güvenliydi. Tommy

namluyu tavana doğru çevirmiş, tetikteki parmağını

germemişti. İçinde .40 Smith VVesson kurşunu dolu olan

tabanca ciddi zararlar verebilirdi.

Genç adam kapalı kapıya ulaşınca durakladı.

Bez bebek -ya da içinde saklanan şey- kapı

tokmağına erişemeyecek kadar küçüktü. Oraya kadar

Page 85: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

tırmanabilse bile tokmağı çevirip kapıyı açacak kadar

gücü yoktu. O nesne içeriye hapsolup kalmıştı.

Page 86: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Diğer yandan da, «O lanet şeyin yeterli gücü olmadığını da

nereden çıkardın?» diye konuşuyordu kendi kendiyle. «Bir kere

bu yaratık gerçekte varolmayan, bir bilimkurgu filminden fırlamış

gibi. Bu durumun akla yakın bir yanı yok. Filmlere ya da düşlere

de benzetilmez...»

Gözlerini kapı tokmağına dikmiş hareket edip

etmeyeceğine bakıyordu. Parlak pirinç tokmak tavandaki

lambanın ışıklarını yansıtmaktaydı. Tommy yakından

bakınca parlak metalde terden ıslanmış suratının acayip

bir biçimde çarpılmış aksini görebiliyordu... Bu görüntü

bez bebeğin içindeki nesneden daha da korkunçtu.

Bir süre sonra kulağını kapıya dayadı. İçerki odada

çıt çıkmıyordu. Yani hiç olmazsa hızla çarpan kalbinin

gümbürtüsü arasında duyabileceği bir ses yoktu.

Tommy'ye, bacakları lastiğe dönmüş gibi geliyordu.

Heckler/Koch artık ona dokuz hatta on kiloymuş gibi

geliyordu. Bu, Tommy için silahın gerçek ağırlığından

daha önemliydi. Çünkü kolu silahın ağırlığı yüzünden

ağrımaya başlamıştı.

O yaratık içeride ne yapıyor? Sargılarını çözmeye

uğraşan bir mumya gibi hâlâ pamuklu kumaşın içinden

çıkmaya mı çalışıyor?

Bütün bunların bir halüsinasyon olduğunu

tekrarlayarak kendisine güven aşılamaya çalıştı.

Annem haklı. Peynirli burgerler, kızarmış patatesler,

halka soğanlar, koyu çikolatalı sütler, beni mahveden

suçlular onlar. Henüz otuz yaşındayım ama haksızlık

Page 87: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ettiğim dolaşım sistemim taşımaya zorladığım korkunç

kolestrol yükü yüzünden çöktü. Bu ölümcül olay sona

erdiği ve patologlar üzerimde otopsi yaptıkları zaman

atar ve toplardamarlarımın kolestrol yüzünden tamamen

tıkanmış olduğunu görecekler. Damarlarımda

Amerika'daki bütün trenlerin tekerleklerini yağlayacak

kadar malzeme

Page 88: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

nu anlayacaklar. Annem tabutumun başında ağlarken i

kendisini haklı görecek. «Tuong, sana söylemeye çalıştı

beni dinlemedin. Hiçbir zaman dinlemedin zaten. Çok fa

nirli burger yedin. Ve çok geçmeden kendin de koskc

tombul bir peynirli burgere döndün. Yılan gözlü küçük c

lar görmeye başladın. Yukarı kattaki koridorda elinde tai

la şok yüzünden öldün. Tıpkı kitaplarındaki viski içip c

ahmak hafiye gibi. Budala çocuk, çılgın Amerikalılar gibi

ler yedin. Bak görüyor musun, artık olan oldu!»

Çalışma odasında bir şey hafifçe takırdadı.

Tommy kulağını kapıyla çerçeve arasındaki ince

iyice dayadıysa da başka bir şey duymadı. Fakat işittiğ

hayal olmadığından emindi. Şimdi odada tehlikeli bir se

vardı.

Genç adam yılan gözlü bebek gerçekten çalışma o

daymış gibi davrandığı için kendi kendine kızıyor, öfkek

du. Sanki bez bebek şimdi yazı masasının üzerinde

dikilir yaz pamuklu kozasından çıkıyordu.

Tommy gerçekten delirmediğini biliyordu, hem de

ne isterse istesin... Ayrıca beyin kanaması

geçirmediğinin ve rafına inme inmediğinin de

farkındaydı. Cehennemden ya başka korkunç yerden

gelen bez bebeğin gerçek olduğum etmekten daha iyiydi

bu, ama kesin olan bir şey vardı ki, kri çirmiyordu.

Bebeğin ünlü bir oyuncak fabrikasında yapılm veya

Disneyland'daki oyuncakçı dükkânlarının birinden alı

dığı kesindi.

Bu bir halüsinasyon değil. Hayal gücünün yarattığı

biı de. Bez bebek içeride.

Page 89: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Pekâlâ. Bebek içerideyse kapıyı açıp dışarı

çıkamaz. Bu durumda en akıllıca şey onu yalnız

bırakmak olur. Aşağıya inmeli, hatta evden çıkmalıyım.

Polis de çağırabilirim. Bana yardım edecek kimseler

bulmalıyım.

Tommy bu senaryodaki hatayı hemen gördü. Irvine

Polis Müdürlüğü'nün istek üzerine gönderilen

cehennemden gelen bebekler için hazır ekibi yok. Kurt

adama saldırı grubu ya da vampir ahlak masası da.

Sonuçta burası Güney California. Transilvanya'nın

karanlık bir köşesi ya da New York değil.

Herhalde polis benim delinin biri olduğuma karar

verir. 'Büyük Ayağın' ırzına geçtiğini bildiren kaçıklar

gibi. Ya da ana uzay gemisinden mikrodalga ışınlarıyla

kendilerini esir etmeye çalışan uzaylılardan korumak için

alüminyum folyodan yapılmış şapkalarla dolaşan deliler

gibi biri. Polisler, telefonumdan sonra buraya birini

yollama zahmetine bile giremezler.

Tabii daha da kötüsü olabilir. Bez bebekle

karşılaşmamın mantıklı bir açıklamasını yapsam bile

polis bir kriz geçirdiğime inanır, hem kendim, hem de

diğerleri için tehlikeli olduğuma karar verebilir. O zaman

da beni gözlem için bir hastanenin psikiyatri koğuşuna

yatırırlar.

Okuyucu kitlesi kazanmaya çalışan genç bir yazarın

genellikle her türlü reklama gereksinimi vardır. Ne varki

Tommy, yayıncısının yapacağı reklamı, deliler

koğuşunda geçirdiği günlerle ilgili haberler ve şık bir deli

gömleğiyle çekilmiş resimlerle nasıl

zenginleştirebileceğini hayal bile edemiyordu. Bu bir

Page 90: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

John Grisham imajı sayılmazdı.

Genç adam kafasını kapıya öyle bastırmıştı ki

kulağı ağrımaya başlamıştı. Ama içeriden hâlâ hiçbir ses

gelmiyordu. Bir adım gerileyerek sol elini kapının

tokmağına attı. Avucunun içi bir anda serinleyiverdi.

Page 91: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sağ elindeki tabanca artık ona yirmi kiloymuş gibi

geliyordu. Güçlü görünen silahın on üç kurşunluk

şarjörüyle Tommy'ye güven vermesi gerekirdi. Ama o

hâlâ titriyordu.

Evden çıkıp gitmek ve oraya bir daha dönmemek

için can atıyorsa da bunu yapamazdı. Burası onun eviydi

ve terkedemeyeceği bir yatırım sayılırdı. Ayrıca

bankacılar, bir iblis-bebeğin saldırısı yüzünden ipotek

borçlarını silivermezlerdi.

Tommy kımıldayamıyor ve bu kararsızlığı yüzünden

çok utanıyordu. Oysa hayali maceralarını yazdığı sert

hafiye Chip Nguyen hiçbir zaman kuşkuya kapılıp

duraklamazdı. O, en tehlikeli durumlarda bile ne

yapılması gerektiğini bilirdi. Genellikle yumruk, tabanca

veya yakındaki ağır bir cisim gibi çözümler bulurdu. Ya

da çılgına dönerek ona saldıran düşmanın elinden

bıçağı alırdı.

Tommy'nin de tabancası vardı. Gerçekten çok iyi bir

silahtı bu. Kendisine saldırabilecek düşmanıysa yirmi

beş santimdi.

Oysa, yine de kendini zorlayıp o lanet olasıca kapıyı

açamıyordu. Chip Nguyen'e saldıran haydutların boyları

genellikle bir seksenden uzundu. (Cinayet Kötü Bir

Alışkanlıktır romanındaki çılgın rahibe dışında.) Çoğu

zaman bu düşmanlar devlere benzerdi. Steroid'le

vücutlarını geliştirmiş bu adamların iri kol adalelerinin

yanında Schvvarzenegger, muhallebi çocuğu gibi kalırdı.

Tommy, zor bir anda kararlı davranamazsam, diye

düşündü. Bundan sonra kararlı ve kendinden emin bir

adam hakkında nasıl romanlar yazarım? Ve sonunda

Page 92: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kendisini zincire vurulmuş gibi hissetmesine yol açan

felçten kurtularak tokmağı ağır ağır çevirdi. İyice

yağlanmış olan mekanizma gıcırdamadı. Bebek kapıya

bakıyorduysa, tokmağın döndüğünü görecekti. Belki de

genç adam odaya girer girmez ona saldırıya geçecekti.

Page 93: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tokmağı sonuna kadar çevirdiği sırada

gökgürültüsüne benzeyen bir gümbürtü bütün evi

sarsarak camları zangırdattı. Tommy tokmağı bırakarak

koridorda geriledi. Ateş etmeye hazırlanan polislerin

yaptığı gibi uygun pozisyonu aldı. Heckler/Koch'u iki

eliyle tutarak çalışma odasının kapısına çevirdi.

Sonra o gümbürtünün neden gökgürültüsüne

benzediğini anladı. Gerçekten gök gürlemişti.

İlk gümbürtü gökyüzünün uzak bir köşesinde

homurtuya dönüşürken genç adam koridorun sonuna

baktı. İkinci bir patlama geceyi sarsarken oradaki

pencereyi şimşeğin beyaz ışıkları aydınlattı.

Tommy o akşam, daha birkaç saat önce samur

kadar koyu renk bulutların denizden yaklaşarak ayı

örtmelerini seyrettiğini anımsadı. Biraz sonra yağmur

yağacaktı.

Genç adam, gökgürültüsüne gösterdiği aşırı tepki

yüzünden utandı ve ani bir cesaretle çalışma odasının

kapısını açtı.

Hiçbir şey üzerine saldırmadı.

Odayı sadece masasındaki lamba aydınlatıyordu.

Bu yüzden içerisi karanlık ve tehlikeli gölgelere

bürünmüştü. Tommy yine de bez bebeğin kapının

hemen yakınında, yerde olmadığını görebildi.

"Eşiği aşarak duvardaki elektrik düğmesini aradı.

Tavandaki lambayı yaktı. Gölgeler, bir kara kedi

sürüsünden daha hızla hareket ederek eşyaların altına

ve arkalarına kaçtılar.

Yaratık artık masada değildi. Tabii bilgisayar

monitörünün diğer tarafında saklanmış da olabilirdi.

Page 94: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Avının yaklaşmasını bekliyordu belki de.

Genç adam çalışma odasına girdiği zaman kapıyı

açık bırakmay planlamıştı. Aceleyle gerilemesi gerektiği

takdirde oda

Page 95: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

dan hızla çıkabilecekti. Oysa şimdi başka türlü

düşünüyordu. Bebek bu odadan kaçarsa onu bir daha

kolaylıkla bulamam. Bütün evi aramam gerekir.

Kapıyı kapayarak kanada yaslandı.

Dikkatli davranması ve sakin bir fare yakalamaya

çalışıyormuş gibi hareket etmesi gerekiyordu. O küçük

hayvanın bu odadan çıkmasına izin vermemeliydi. Yazı

masasının altını iyice gözden geçirmeliyim. Kanepenin

altını ve şu dosya dolabının arkasını da. Her yeri, o

iğrenç yaratığın saklanabileceği her köşeyi aramalıyım.

Böylece onun ortaya çıkmasını sağlamalıyım.

Tabanca, fare yakalamak için pek de uygun bir silah

değildi. Bir kürek onun daha çok işine yarardı. O yaratığı

kürekle döve döve öldürebilirdi. Tommy iyi nişancıydı

ama küçük bir hedefi tabancayla öldürmek kolay değildi.

Bir kere, atış poligonunda yaptığı gibi dikkatle nişan

alıp hesaplayarak ateş edecek kadar zamanı

olmayacaktı. Onun yerine çarpışmaya giren bir er gibi

davranması gerekecekti. Sezgilerine ve reflekslerine

güvenmek zorundaydı. Ve Tommy sezgilerinin güçlü,

reflekslerinin de hızlı olduğunu pek sanmıyordu.

Tommy usulca, «Ben Chip Nguyen değilim,» diye

itiraf etti.

Ayrıca o bebeğe benzeyen şeyin hızlı hareket

edebileceğini seziyordu. Hem de çok hızlı. Hatta o, bir

fareden daha hızlı kaçabilirdi.

Genç adam garaja inerek bir kürek almayı

düşündüyse de, sonradan tabancadan yararlanması

gerektiğine karar verdi. Aşağıya inerse çalışma odasına

ikinci kez dönme cesaretini bulabileceğini pek

Page 96: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sanmıyordu.

Hızla hareket eden küçük ayakların pıtırtısına

benzeyen bir ses Tommy'yi telaşlandırdı. Tabancayı

sağa sola ve tekrar sağa çevirdi. Ama sonra duyduğu

sesin ne olduğunu anladı. İlk iri yağmur damlaları kiremit

dama çarpıyordu.

Page 97: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adamın midesindeki asit, girdaplar

oluşturuyordu. Tommy çelik çivi bile yutsa, midesindeki

asit hepsini eritecek kadar güçlüydü. Sanki yarım kilo

kadar çivi yutmuş gibiydi. Tommy, keşke akşam peynirli

burgerle patates yerine com tay cam, halka soğan

yerine de nuoc mam soslu kızarmış sebze yeseydim,

diye düşündü.

Çekinerek odada ilerleyip yazı masasının yanından

dolaştı. Son kitabının kırmızı kalemle düzelttiği bölümü

ve boş bira şişesi bıraktığı yerde duruyordu. Onlara

dokunulmamıştı.

Yılan gözlü bebek bilgisayar monitörünün diğer

yanında değildi. Laserli yazı makinesinin arkasına da

saklanmamıştı.

Kaz boyunlu masa lambasının dibinde beyaz

pamuklu iki kumaş parçası duruyordu. Biraz

parçalanmalarına karşın ilk bakışta çocuk eldivenine

benzedikleri anlaşılıyordu. Bu parçaların

o yaratığın ellerini örttükleri belliydi. Bu eldiven benzeri

şeyler yaratığın ellerinin serbest kalmaları için bilek

yerlerinden yırtılmış ya da çiğnenerek koparılmıştı.

Tommy'nin aklının almadığı bir konu vardı. Bebeği

ilk aldığı ve yukarıya getirdiğinde kendisine içinde canlı

bir şey varmış gibi gelmişti. Yumuşak bez kılıf kumla

doldurulmuş gibiydi. O lanet olasıca şeyin içinde sertlik

yoktu: Kemik yapısını, kafatasını, kıkırdakları, gergin eti

belirtecek bir şey. Sadece bir bez bebekti bu ve içinde

de bir şeyler gevşekçe kaymıştı.

Bilgisayar ekranında artık, ZAMANIN ŞAFAKTA

DOLUYOR, yazısı pırıldamıyordu. O anlaşılmaz uğursuz

Page 98: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yazının yerini iki sözcük almıştı. TİK TAK.

Tommy sanki zavallı Alice gibi garip, alternatif bir

dünyaya düşmüştü. Ama o bu dünyaya tavşan

deliğinden inmemiş, sadece bir video oyununa

karışmıştı.

Page 99: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Dışarıda ansızın sertleşen rüzgârın sürüklediği

yağmur, damı yumrukladı. Hareket halindeki bir ordunun

erlerinin ayak sesleri gibi gürültü duyuluyor; yağmur

damlaları pencerelere çarparken insana uzaklarda top

ateşi başlamış gibi geliyordu.

Fırtınanın gürültüsü, o yaratık duvar dibinden usulca

dolaşırsa ayak seslerini örtecekti. Belki de arkasından

gizlice yaklaşırdı.

Tommy omzunun üzerinden geriye baktı. Henüz

saldırıya geçen bir şey olmadığı anlaşılıyordu.

Genç adam odayı ararken bir yandan da yaratığın

kimseye ciddi bir zarar veremeyecek kadar küçük

olduğuna kendi kendini inandırmaya çalışıyordu. Fare

de çok küçük olmasına karşın iğrenç ve korkunç bir

hayvandı. Ama yetişkin bir erkekle başa çıkması

imkânsızdı. Karşısındakini daha ısıramadan kolaylıkla

öldürülürdü. Zaten o acayip yaratığın bana zarar vermek

istediğini düşünmem için hiçbir neden yok. Bu, bir

farenin bir insanı öldürmeyi planlayacak zekâsı, gücü ve

kuvveti olduğunu düşünmek anlamına gelir. Yine de

tehlikenin ölümcül olmadığı konusunda kendini ikna

edemiyordu. Kalbi deli gibi çarpıyor, göğsü korkudan

ona acı verecek kadar sıkışıyordu.

Tommy elips biçimi siyah gözbebekleri olan parlak

yeşil gözleri çok iyi anımsıyordu. O gözler bez surattan

tehdit edercesine kendisine dikilmişlerdi. Yırtıcı bir

yaratığın acımasız gözleriydi kendisine bakan.

Pirinç kâğıt sepeti yarı doluydu. Buruşturulmuş

daktilo kâğıtları, sarı müsvette defterinin yaprakları.

Tommy kâğıtların altına saklanan bir şey olup olmadığını

Page 100: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

anlamak için pirinç sepete tekme attı.

Sepete vurduğu zaman kâğıtlar hışırdadı, sonra

yine sessiz bir yığına dönüştüler.

Page 101: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yazı masasının fazla derin olmayan kalem

çekmecesinden bir cetvel alarak kâğıt sepetini karıştırdı.

Cetveli birkaç kez yığına hızla batırdı ama ne bir çığlık

duyuldu, ne de biri cetveli elinden almaya çalıştı.

Dışarıda şimşekler birbirini izliyordu. Rüzgârın

şiddetle sarstığı ağaçların dalgalanan kapkara gölgeleri

örümcekleri andıran bir telaşla camlardan kaydı. Gök

gürledi ve kömür kadar kara olan gecede gürültü etrafta

yankılandı.

Odaya, yazı masasının karşısındaki duvarın önüne

bir kanepe konulmuştu. Bunun yukarısına Tommy çok

sevdiği iki filmin afişlerini asmıştı. Fred MacMurray,

Barbara Stanvvyck ve Edward G. Robinson'un rol

aldıkları «Double Indemnity» (Çifte Tazminat). Ve

Bogart'la Bacall'ın oynadıkları «Dark Passage» (Karanlık

Geçit).

Tommy arada sırada, yazı yazamadığı ve özellikle

konuya ekleyecek sürprizler bulamadığı zaman

kanepeye uzanarak başını iki kırmızı süs yastığına

dayardı. Derin soluma egzersizleri yapar, düşüncelerini

serbest bırakarak hayalgücüne çalışması için fırsat

verirdi. Bazen sorunu bir saat içerisinde çözümler ve

tekrar çalışmaya başlardı. Ama çoğu kez uykuya dalar,

sonra da kanter içinde uyanır ve tembelliği yüzünden

büyük utanç duyardı.

İki kırmızı yastığı hafifçe kaldırdı. Bez bebek

arkalarına saklanmamıştı. Kanepenin ayakları yoktu, altı

zemine oturuyordu. Bu nedenle altında hiçbir şey

saklanmış olamazdı.

Ancak o acayip nesnenin kanepenin arkasına

Page 102: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

gizlenme olasılığı vardı. Ve o ağır eşyayı çekip duvardan

uzaklaştırmak için iki elini birden kullanması ve

tabancasını bırakması gerekiyordu, bunuysa yapmayı

hiç istemiyordu.

Page 103: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam odada endişeyle etrafına bakındı. Bir tek

şey hareket ediyordu. Pencereden aşağıya kıvrılıp

bükülerek akan, hafif fosforlu yağmur damlaları.

Tabancayı kolaylıkla erişebileceği bir yere,

kanepenin minderinin üzerine koydu. Ve ağır kanepeyi

çekerek pencereden uzaklaştırdı. Yırtık pırtık pamuklu

kumaşa sarılı, iğrenç bir şeyin çığlıklar atarak üzerine

saldıracağından emindi.

Endişeyle bileklerinin ne kadar savunmasız

olduğunu düşünüyordu. Yaratık küçük sivri dişlerini etine

kolaylıkla batırabilirdi.

Aslında blucinimin paçalarını çoraplarımın içine

sokmam ya da üzerlerine lastik bantlar geçirmem

gerekirdi. Fare yakalamaya kalksaydım, öyle yapardım.

Genç adam kıpır kıpır bir şeyin paçalarından yukarı

çıktığını hayal ederek titredi. Yaratık yukarı çıkarken onu

tırmalayıp ısıracaktı.

Bez bebek, kanepenin arkasına da saklanmamıştı.

Tommy hem rahatlamış, hem de düşkırıklığına

uğramıştı. O büyük kanepeyi olduğu yerde bırakarak

tabancasını aldı. Kanepenin üç büyük minderini tek tek

dikkatle kaldırdı. Altlarında bekleyen bir şey yoktu.

Alnından akan ter genç adamın sağ gözünü yaktı.

Flanel gömleğinin koluyla teri silerek gözündeki

bulanıklığı gidermek için telaşla kirpiklerini kırpıştırdı.

Geriye sadece kapının sağındaki maun komodin

kalmıştı. Tommy onun içine daktilo kâğıtlarını ve diğer

malzemeleri koyuyordu. Dolabın yanında durarak

duvarla arasındaki dar açıklığa baktı. Neyseki orada da

bir şey yoktu.

Page 104: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İki kapısı olan komodini açmadan önce durakladı.

Ama sonunda kapakları yavaşça açtı ve malzemenin

arasına baktı. O küçücük düşmanı dolapta da değildi.

Page 105: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy çalışma odasının ortasında durarak ağır

ağır döndü. Yaratığın saklanabileceği ve kendisinin

gözünden kaçan bir yer olup olmadığını anlamaya

çalışıyordu. Üç yüz altmış derecelik bir dönüş yaptı ama

yine de işin içinden çıkamadı. Her yeri aradığı

anlaşılıyordu.

Ancak yine de o nesnenin odada olduğundan

emindi. Yaratık tabancasını almak için çıktığı sırada, o

kısacık sürede odadan kaçmış olamazdı. Ayrıca genç

adam o yaratığın tiksinti verici varlığını hâlâ

hissediyordu. Yırtıcı hayvanlara özgü sabrını ve bir yay

gibi gerilmiş enerjisini.

Bir şeyin kendisini gözetlediğini hissediyordu.

Peki yaratık onu nereden gözetliyordu?

Tommy, «Haydi,» dedi. «Kahrolasıca yaratık,

kendini göster!»

Bütün vücudunu kaplayan tere ve sık sık karnındaki

kasları büzüp gevşeten korkusuna rağmen, geçen her

dakikayla güveni artıyordu. Bu tuhaf duruma olağanüstü

bir güvenle tepki gösterdiğini düşünüyordu. Chip

Nguyen'i bile etkileyecek kadar cesaret göstermiş, her

adımını hesaplamıştı.

«Haydi. Neredesin? Nerede?»

Şimşek pencereyi aydınlattı ve ağaçların gölgeleri

damlaların aktığı camlarda örümcek hızıyla kaydılar.

Gökgürültüsü uyarı dolu bir ses gibi Tommy'nin dikkatini

perdelere çekti.

Perdeler. Perdeler, yere kadar inmiyor, pencerelerin

alt kenarlarının biraz aşağısında sona eriyordu. Tommy

bu yüzden bez bebeğin onların altına saklanacağını

Page 106: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

düşünmemişti. Ama, belki de o yaratık duvarda yetmiş

santim kadar tırmanmış ya da yukarıya doğru sıçramış

olabilirdi. Bir perdenin ucuna tutunmuş ve sonra da

kendini yukarı çekmişti.

Odanın iki penceresi vardı ve her ikisinin yanlarına

kalın kumaştan perdeler asılmıştı. Sarılı kırmızılı kumaş

'yalancı brokar' diye tanımlanan türdendi. Herhalde

polyesterdi. Perdelerin beyaz astarları vardı ve basit

pirinç çubuklara takılmıştı. Tepelerini gizleyen kornişleri

yoktu.

Page 107: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Dört perde de düzgün kıvrımlar yaparak sarkıyordu.

Hiçbiri arkasına tutunmuş sıçan iriliğinde bir yaratık

yüzünden kabarmamıştı.

Ancak kumaş kalın ve ağırdı. Bebek kadar bir

nesnenin perdenin düzgün büzgülerini dikkat çekecek

kadar bozabilmesi için sıçandan daha ağır olması

gerekiyordu belki de.

Tommy emniyetini açtığı tabancanın tetiğine

geçirdiği parmağını gerdi. Ve pencerelerden birine

yaklaştı. Sol eliyle perdelerden birini tuttu. Durakladı.

Sonra kumaşı şiddetle sarstı.

Yere hiçbir şey yuvarlanmadı, homurdanmadı ya da

telaşla kumaşa daha sıkı sarılmadı.

Perdeyi açarak duvardan uzaklaştırdı. Ne var ki

davetsiz konuğun tutunup tutunmadığını anlamak için

astara bakması gerekiyordu. Bu yüzden eğilmek

zorunda kaldı ve bir şey bulamadı.

Aynı şeyi diğer perdeyle de tekrarladı. Ama onun

arkasından da yılan gözlü bir bebek sarkmıyordu.

İkinci pencerede yağmurun ıslattığı camdan

yansıyan renksiz görüntüsü dikkatini çekti. Gözlerinde

az önce kendini kutlamasına yol açan güven ve cesareti

yalanlayan öyle müthiş bir korku vardı ki, bakışlarını

kaçırmak zorunda kaldı. Göründüğü kadar korktuğunu

sanmıyordu. Ama belki de içine düştüğü durumu

çözümlemek için duyduğu güçlü istek, dehşet

duygusunu bastırıyordu. Yine de bu konuyu fazla

düşünmek istemiyordu. Çünkü gözlerinde gördüğü şeyin

gerçek olduğunu itiraf ettiği takdirde, kararsızlık

yüzünden yine felce uğrayabilirdi.

Page 108: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy ihtiyatla yaptığı araştırma sonucu ikinci

pencerenin solundaki perdenin arkasında da anormal bir

şey olmadığını anladı.

Artık geriye sahte brokardan yapılmış bir tek perde

kalmıştı. Sarılı ve kırmızılı perde. Ağır kumaş dümdüz

aşağıya iniyordu.

Genç adam perdeyi salladı ve yine hiçbir şey

olmadı. Bu da diğer üç perdeden farklı görünmüyordu.

Perdeyi açarak duvardan öne doğru çekti. Sonra

eğilerek yukarı baktı ve aynı anda bez bebeği gördü.

Yaratık yukarıda, tepesinde asılıydı. Perdenin astarına

tutunmuyor, pirinç çubuktan sarkıyordu. Beyaz pamuWu

kumaştan çıkıp müstehcen bir ışıltıyla parlayan siyah

kuyruğunu çubuğa dolamıştı. Bebeğin artık çocuk

eldivenlerine benzemeyen elleri yırtık beyaz pamuklu

yenlerinden çıkmıştı. Kirli sarı ve siyah lekeli olan ellerini

sıkıca göğsüne bastırmıştı. İnsanlarınki kadar gelişmiş

ellerinin her birinde dört parmak ve oynayan bir baş

parmak vardı. Nedense insana sürüngenleri

hatırlatıyordu bu eller. Her parmağın ucundan küçük

ama tehlikeli sayılabilecek sivri bir tırnak uzanıyordu.

İyice sersemleyen Tommy hareketsiz kaldı. O

inanılmaz biçimde uzayan korkunç iki ü$ saniyelik

sürede ona zamanın akışı bile hemen hemen durmuş

gibi geldi. Bebek, eski David Lynch filmindeki Fil

Adam'ın başlığına benzeyen, gevşek çuval gibi bir şeyin

içinden öfkeli yeşil gözleriyle kendisine bakıyordu. Dizi

dizi küçük, sarı dişleriyle ağız yerini kapatan dikişleri

koparmış olduğu anlaşılıyordu. Yaratık zaman zaman

ucu çatallı, kabarcıklarla dolu siyah dilini dişlerinin

Page 109: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

arasırsdan uzatıp çekiyordu.

Page 110: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sonra şiddetle çakan şimşek bu kalbi donduran

karşılaşmayı sona erdirdi. Zaman, buzullar gibi ağır ağır

ilerlemişken birdenbire çılgınca akan bir sele dönüştü.

Bebek tısladı.

Kuyruğunu pirinç çubuktan çözdü.

Ve doğruca Tommy'nin yüzüne doğru atladı.

Genç adam başını eğerek geriledi.

Şimşeği gökgürültüsü izlediğinde de ateş etti. Tetiği

panik içinde, körlemesine çekmişti. Kurşun yaratığa

zarar vermeden perdenin yukarısından geçerek tavana

saplandı.

Şiddetle tıslayan bebeğe benzer nesne Tommy'nin

başına atladı. Küçük pençeleriyle genç adamın gür

saçlarını karıştırarak kafa derisini tırmaladı.

Genç adam can acısıyla bağırarak sol eliyle

yaratığa vurdu.

Ama bebek kafasına sıkıca tutunuyordu.

Tommy yarahğı ensesinden tutarak boğazını

amansızca sıktı ve kafasından koparırcasına aldı.

Garip hayvan vahşice kıvrılıp büküldü. Bir sıçanın

olamayacağı kadar güçlü ve esnekti. Öyle şaşırtıcı bir

güçle dönüyor, kıvrılıyor ve kaslarını büzüp açıyordu ki,

Tommy onu zorlukla tutabiliyordu.

Genç adam perdeye takılmış, nasıl olduysa

büzgülerin arasında kalmıştı. Tanrım! Heckler/Koch'un

ön nişangâhı büyük değildi, hafif bir çıkıntıdan farksızdı.

Ama perdenin astarına takılmıştı. Bir olta iğnesi gibi hem

de, kımıldamıyordu.

Yaratık homurdanıyordu. Gırtlağından ıslak bir ses

yükseliyor; dişlerini gıcırdatıyor, Tommy'nin parmaklarını

Page 111: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ısırmaya, pençelerini tekrar ona geçirmeye çalışıyordu.

-65 -Tik-Tak/F:5

Page 112: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Perdenin astarı fermuar açılışını andıran bir sesle

yırtıldı ve tabancanın nişangâhı kurtuldu.

Yaratık, soğuk ve kaygan kuyruğunu kaldırarak

genç adamın bileğine sardı. Kuyruğun dokunuşu

öylesine iğrençti ki, adam duyduğu tiksinti yüzünden

öğürdü.

Telaşla kollarını sallayarak üzerine sarılmış olan

perdeden kurtuldu ve yaratığı olanca gücüyle fırlattı. Bir

beyzbol maçında rakip takımı mahvedecek bir atış

yapıyormuş gibiydi.

Tommy o lanet olasıca hayvanın odada uçarken

haykırdığını duydu. Sonra yaratık karşıdaki duvara

çarparken sesi birdenbire kesildi. Belki de çok hızlı

çarptığı için belkemiği kırılmıştı. Ama Tommy hayvanın

duvara çarptığını görmedi. Çünkü perdeden kurtulmaya

çalışırken, pirinç çubuğun yerinden çıkmasına yol

açmıştı. Ve her şey -kordonları sarkan iki perde ve

çubukbaşına geçti.

Küfrederek etrafını görmesine engel olan sahte

brokarı kafasından attı, çırpına çırpına perde

kordonlarından kurtuldu. Kendini Lilliput'lar ülkesinde

yakalanmamaya çalışan Gulliver'a benzetiyordu.

İğrenç bez bebek odanın diğer tarafında, duvarın

önündeki halının üzerinde yatıyordu. Kapının yakınında.

Tommy bir an için onun öldüğünü ya da hiç olmazsa

iyice sersemlemiş olduğunu sandı. Ama yaratık

silkelenerek hareket etti.

Tommy tabancayı öne uzatarak davetsiz konuğa

doğru bir adım attı. Onu kesinlikle öldürecekti. Ancak

ayağı yerdeki perdelere takıldı. Dengesini kaybederek

Page 113: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yere yuvarlandı.

Şimdi sol yanağı yere dayalı yatıyor, katil bebeğin

görüş açısını paylaşıyordu. Ama biraz eğrilemesine.

Kafası yere çarptığı zaman gözleri bir an

bulanıkiaşmışsa da hemen düzelmişti. Şimdi ayağa

kalkmış olan küçücük düşmanına bakıyordu.

Page 114: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yaratık bir insan gibi dimdik duruyor, on beş santim

uzunluğundaki kuyruğu yerde sürünüyordu. Arkasında

içine saklandığı bez bebeğin yırtılmış kılıfı vardı. Kılıf,

yaratığın bazı yerlerini gözlerden gizliyordu.

Dışarıda fırtına en şiddetli halini almıştı. Gece sık

sık çakan şimşekler ve gökgürültüleriyle yarılıyordu.

Tavan ve masadaki lambaların ışıkları bu sebeple

titreştiyse de sönmediler.

Yaratık Tommy'ye doğru atıldı. Beyaz pamuklu

kumaş yırtık bayrak gibi uçuşuyordu.

Genç adamın sağ kolu ileriye doğru uzanmıştı. Ve

silahı hâlâ elinde sıkıca tutuyordu. Tabancayı yerden on

santim kadar yukarıya kaldırarak emniyeti açtı ve arka

arkaya iki el ateş etti.

Kurşunlardan biri bez bebeğe gelmiş olmalıydı.

Yaratık zeminden uçup geriye doğru devrilerek daha

önce yattığı duvarın dibine doğru kaydı.

.40'lık Smith/VVesson'un şarjöründen fırlayan

kurşun, bu acayip hayvanın boyuna göre çok büyük

sayılırdı. Savaş alanında bir insana isabet eden

kocaman kütle gibi bir şey. Bu lanetli bebeğin de, havan

topundan atılan öldürücü gülleyle göğsünden isabet

almış bir insan gibi parçalanması gerekirdi. Bez bebek

binbir parçaya ayrılmış, ölmüş olmalıydı.

Oysa, o küçük yaratığın tek bir parçası bile

kopmamış gibi görünüyordu. Yerde bacakları kolları

birbirine dolaşmış halde yatıyordu. Beyaz pamuklu

kumaşın bir tarafı da yanmıştı. Yerde sarsılıyor, kuyruğu

zaman zaman yerde sağa sola kayıyordu. Garip

hayvandan ince dumanlar yükseliyordu, ama hiçbir yeri

Page 115: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

parçalanmamıştı.

Tommy onu daha iyi görebilmek için zonklayan

kafasını kaldırdı. Duvara da, halıya da kan sıçramamıştı.

Bir tek damla bile.

Yaratığın sarsılması kesildi ve arkası üstü döndü.

Page 116: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sonra doğrulup oturarak içini çekti. Bu seste

yorgunluk değil zevk vardı. Sanki göğsüne isabet eden

kurşunla vurulmak, onun için ilginç ve memnunluk verici

bir deneyimdi.

Tommy dizlerinin üzerinde doğruldu.

Bez bebek sarı-siyah benekli ellerini hâlâ dumanları

tüten yanmış karnına koydu. Hayır... Ellerini karnının

içine soktu. Pençeleriyle içini araştırarak bir şeyi çekip

çıkardı.

Tommy -dört buçuk metre öteden bile acayip

hayvanın elindeki şeyi- .40 kalibrelik şarjörden fırlayan

biçimini kaybetmiş kurşunu tanıdı. Bez bebek kurşun

parçasını bir kenara attı.

Tommy dizlerinin gücü kesilmiş bir halde ayağa

kalkarken bir yandan titriyor, bir yandan da midesi

bulanıyordu.

Eliyle başını yokladı. Yaratığın pençelerini geçirdiği

yerler hâlâ acıyordu. Parmaklarına baktığında küçücük

kan damlacıklarını gördü.

Yaraları ciddi değildi.

Henüz.

Düşmanı da ayağa kalktı.

Tommy'nin boyu bez bebeğin yedi katıydı. Kilosu da

belki ağırlığının otuz katı. Ama öylesine bir dehşet

duyuyordu ki, neredeyse altına kaçıracaktı.

Sert dedektif Chip Nguyen hiçbir zaman kontrolünü

kaybetmez, böylesi zavallı bir duruma düşmezdi. Ancak,

Tommy Phan'a artık Chip Nguyen'in yapacakları

vızgeliyordu. Chip Nguyen ahmağın tekiydi.

Tabancalara, savaş sanatlarına ve sert konuşmaya çok

Page 117: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

fazla güvenen, viski içmeye meraklı bir budala. Büyük

bir güç ve dikkatle atılan bir tekvando tekmesi, doğaüstü

güçlerce canlandırılan ve .40 kalibrelik kurşunu

karnından yemesine rağmen yaşamaya devam eden

iblis bir bebeği durduramazdı.

Page 118: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İşte bu tartışma götürmez bir gerçekti. Akşam

haberlerinde duyacağınız ya da gazetelerde

okuyacağınız türde bir gerçek değil. Okulda ya da

kilisede öğretilen gerçeklerle de ilgisi yoktu bunun. Cari

Sagan'ın ya da bilim adamlarının alkışlayarak etrafa

yayacakları bir gerçek de sayılmazdı. Ama Tommy'ye

göre yine de bir gerçekti. Tabii bunu ancak National

Enquirer gibi bir paçavra yayınlanabilirdi. Felaketlerle

dolu çağımızda tehlikeli bir biçimde çoğalıp cirit atan

iblisler ve Aziz Elvis'in canlanıp insan biçimine giren

şeytanla yeni yüzyılın başlarında girişeceği o kaçınılmaz

savaşla ilgili bir makalede hem de.

Tommy tabancayı yaratığa doğru tutarken içinden

çılgınca bir kahkahanın yükselmek üzere olduğunu

hissetti. Ancak kendini kontrol etti. Deli değildi. Artık

korkusunu bastırmıştı. Asıl çıldıranlar tanrılar olmalıydı...

Kainat da bir tımarhaneydi... Çünkü evrende, bez bebek

kılığına girmiş yırtıcı, küçük iblis gibi bir yaratığa yer

olmaması gerekirdi.

Bez bebek doğaüstü bir varlığa benziyordu. Eğer

öyleyse ona karşı koymak aptalca bir şey olacaktı. Ama

Tommy de tabancasını bir yana atıp boğazını açarak o

acımasız ve öldürücü ısırışı bekleyemezdi. Silahla ateş

ettiği zaman çıkan kurşunlar

o nesneyi yere devirmiş ve geçici olarak sersemletmişti.

Belki bu garip hayvanı tabancayla öldüremeyecekti ama

hiç değilse kendisine yaklaşmasını engelleyecekti.

Tabii kurşunlan bitene kadar.

Üç el ateş etmişti. İlk kurşunu o nesne perde

çubuğundan kafasına atladığı zaman harcamıştı. Diğer

Page 119: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ikisini de yerde yatarken.

On üçlük tabancada on kurşun kalmıştı. Yatak

odasındaki dolapta da bir kutu dolusu kurşun vardı. Onu

alabilirse yaşama süresini daha uzatabilirdi.

Page 120: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bez bebek yırtık bezle sarılı başını yana eğerek

genç adama baktı. Parlak yeşil gözlerinde açlık

okunuyordu. Yüzüne sarkan pamuklu kumaş şeritleri

beyaz buklelere benziyordu.

O ana kadar gökgürültüsü silah sesini maskelemiş

olmalıydı. Ama eninde sonunda, huzur dolu İn/ine

kentinin sakinleri bu evde bir savaş olduğunu anlayacak

ve polisleri çağıracaklardı...

Bez bebek Tommy'ye bakarak tısladı.

«Tanrım, nedir bu? Alacakaranlık Kuşağı

Kasabası'nda silah düellosu mu?»

Polis geldiğinde Tommy onlara olanları anlatmak

zorunda kalacaktı. Tabii paranoid şizofreni illetine

tutulmuş gibi konuşacaktı. Ondan sonra yaratık ya

küstahça kendini polise gösterecekti ya da sinsi küçük

iblis bir yere saklanacaktı. Polisin abuk sabuk konuşan

genç adamı duvarları kauçuk kaplı, penceresiz ama

aydınlatılmış bir odaya götürmelerine izin verecekti.

Hangisi olacaktı? Tommy yaşadığı o an içinde

olasılıkların hiçbirine aldırmıyordu. Her iki durumda da

dehşet sona erecekti. O da altına kaçırmaktan

kurtulacaktı. Soluk alacak zaman bulacak, bu olayı

düşünecekti. Hatta belki de burada olanlarla ilgili esrarı

çözmeyi bile başaracaktı. Ne var ki bu olasılık bile, ona

yaşamın anlamını kavraması kadar imkânsızmış gibi

gözüküyordu.

İblis tekrar tısladı.

Tommy'nin aklına hiç de hoş olmayan yeni bir şey

geldi. Belki de bu iğrenç küçük yaratık onun peşinden

psikiyatri koğuşuna gelir ve yaşamının sonuna kadar

Page 121: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

işkence etmeyi sürdürebilirdi. Kararsızca davranıp

doktorlarla hemşirelere gözükemeyebilirdi de...

Page 122: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bez bebek saldıracağı yerde birdenbire kanepeye

doğru atıldı. Kanepe hâlâ Tommy'nin çektiği yerde

duruyordu.

Genç adam tabancasının nişangâhıyla yaratığı

izledi. Ama, geri kalan kurşunlarından birini harcamasını

haklı çıkaracak kadar dikkatle nişan almayı başaramadı.

O nesne kanepenin arkasında gözden kayboldu.

Düşmanının kaçışına biraz sevinen Tommy umutla,

belki de kurşun ona biraz olsun zarar vermiştir, diye

düşündü. Hiç olmazsa daha tedbirli davranmaya

çalışacaktır. Bez bebeğin kendisinden kaçtığını görmek,

fiziksel üstünlüğünün sağladığı kuşku götürmeyecek

avantajı yeniden düşünmesine neden oldu. Kaybettiği

güvenin birazcığını yeniden kazandı.

O hantal eşyanın arkasına göz atmak için odada

ilerledi. Kanepenin bir ucu hâlâ duvara değiyor, altı da

zemine oturuyordu. Yani arkadaki boşluk V biçimi bir

çıkmaz sayılabilirdi. Ama bez bebek orada değildi.

Tommy sonra kanepenin arkasındaki deliği ve yırtık

kumaş parçalarını gördü. Yaratık kanepeyi delmiş ve

içine saklanmıştı.

«Neden?»

«Neden 'Neden' diye soruyorsun?»

Bebeğin yüzündeki teyeller koptuğundan ve o ilk

korkunç göz kumaştaki yırtıktan kendisine baktığından

beri genç adam, 'Neden'le başlayan bütün sorulardan

vazgeçmişti. Bu sorular mantığın yönettiği, çılgın

olmayan bir dünyaya aitti. Tommy'nin şimdi kendisini

bulduğu yere değil. Artık önemli olan soru: «Nasıl?»dı~

«Bu lanet hayvanı nasıl durdurabilirim?» Ayrıca, «Şimdi

Page 123: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ne olacak?» diye de sormak zorundaydı. Olaylar son de-

rece mantıksızdı. Bu yüzden o gece şafaktan önce neler

olacağını tahmin etmesi imkânsızdı. Ne var ki, Tommy

bebeğin neden orada olduğunu ve senaryonun nasıl

gelişeceğini anlamak zo

Page 124: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

rundaydı.

ZAMANIN ŞAFAKTA DOLUYOR.

Tommy bu mesajın ne anlama geldiğini

anlayamıyordu. Za

manım mı? Bu ne demek, Tanrı aşkına? Bu sınırı kim

çizdi? Za

manım dolmadan önce neler yapmam gerekiyor?

TİK TAK.

Ah, evet, Tommy bu mesajın ne anlama geldiğini

biliyordu.

Zaman tükeniyordu. Gece, dışarıda yağan yağmur gibi

hızla

akıyordu. Kendisini toplayarak bir şeyler yapmadığı

takdirde gü

neş doğmadan önce kavrüacaktı.

TİK TAK.

Aç bebek için kızartılacaktı.

TİK TAK.

Çatır çatır. Şapır şapır.

Tommy'nin başı dönüyordu. Ama yere düşüp,

kafasını

çarptığı için de değil.

Genç adam kanepeye dikkatle bakarak etrafında

dolaştı.

Ateş! Belki gürül gürül yanan bir ateş bir

kurşundan daha

iyi sonuç verir.

O yaratık kanepenin içinde yuva kurarken -ya da

lanet ola

sıca hayvan orada ne yapıyorsa- buna dalmışken ben

Page 125: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

de usulca

• garaja inip, Corvette'den bir litre benzin çekebilirim.

Mutfaktaki çekmeceden de bir kutu da kibrit kaparım.

Sonra buraya dönerek kanepeyi tutuştururum.

Hayır, hayır. Bu çok zaman alır. O iğrenç küçük

sürüngen gittiğimi anlar. Geri döndüğüm zaman belki

de kanepenin içinden çıkmış olur.

Bez bebeğin sesi duyulmuyor. Ama bu onun

uyuduğu anlamına gelmez. Küçük canavar bir şeyler

planlıyor.

Page 126: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'nin de bir plana ihtiyacı vardı. Hem de nasıl!

«Düşün, düşün!»

Halı açık bej olduğu için Tommy hem aşağıdaki

dolaba, hem de yukarıdaki banyoya leke çıkarıcı bir sıvı

koymuştu: Halıya kola ya da benzeri bir şey

döküldüğünde onu hemen çıkarabilmek için. Yoksa leke

kalıcı olurdu. Tenekede yaklaşık yarım litre sıvı kalmıştı.

Tenekenin üzerinde de iri kırmızı harflerle yazılmış bir

uyarı vardı: «Çok Kolay Tutuşur.»

«Çok kolay tutuşur.» Bu sözler kulağa ne de hoş

geliyordu. Çok kolay tutuşur. Çabuk tutuşur. Göz

kamaştıracak biçimde tutuşur. Tutuşarak patlar. İngiliz

dilinde hiçbir söz kulağa bunlar kadar hoş gelemezdi.

Yatak odasındaki küçük şöminenin önünde de,

Tommy'nin seramik kütüklerin altından çıkan gazı

tutuşturabilmesi için pilli bir propan tutuşturucu vardı.

Çalışma odasından çıkarak leke temizleyici tenekesini

kapar, tutuşturucuyu da şöminenin önünden alabilirdi.

Üstelik bir dakika içerisinde buraya dönebilirdi. Belki de

tüm bunlar bir dakika bile sürmezdi.

Bir dakika. Bez bebek zeki bir yaratığa benziyordu

ama belki Tommy'nin o kısacık sürede odadan çıktığını

farketmeye^ cekti.

«Eh, bil bakalım asıl kim kavrulacak?»

Bu düşünce genç adamın gülümsemesine neden

oldu.

Esrarlı yaratığın sığındığı kanepenin içinden bir

gıcırtı duyuldu. Sonra da tiz bir 'Tınnk' sesi. Tommy

irkildi. Yüzündeki tebessüm de silindi. Küçük canavarın

sesi yine kesildi. Bir işler karıştırdığı ke

Page 127: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sindi. Ama ne? Genç adam leke çıkarıcıyla kanepeyi

tutuşturursa alevler halıya yayılacak, sonra hızla

duvarlara tırmanacaklardı. Kanepe

Page 128: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yi tutuşturur tutuşturmaz itfaiyeye telefon açsa bile evi

yanabilirdi.

Kuşkusuz evini her türlü kötü olaya karşı sigorta

ettirmişti. Ama sigorta şirketi kundakçılıktan

şüphelenirse para vermeyi reddederdi. Sigorta müfettişi

de herhalde olay yerini incelerken molozların arasında

tutuşturucunun yani leke çıkarma sıvısının izlerini

bulurdu. Tommy kendini savunmak için yangın çıkardığı-

na hiç kimseyi inandıramazdı.

Ne olursa olsun, kapıyı usulca açacak ve sessizce

koridora süzülecekti. Koşup leke çıkarıcıyı alacak, sonra

da işi şansa bırakacaktı...

Bez bebeğin ininden, yırtılan bir kumaşın çıkardığı

ses geldi. Garip yaratık tam Tommy'nin önünden dışarı

fırlarken kanepenin minderlerinden biri yerinden kaydı.

Bez bebeğin kemikli elinde on beş santim uzunluğunda

kırılmış bir kanepe yayı vardı. Üç milim kalınlığında

parlak çelikten oluşan bir helezon.

Küçük canavar öfke ve bilinçsizce bir nefretle

haykırdı. Kulakları tırmalayan cırlak sesi elektronik bir

titreşim kadar tizdi. Yaratık kanepeden Tommy'ye doğru

müthiş bir güç ve hızla atıldı. Sanki uçuyordu.

Genç adam hemen onun yolundan çekildi ve

düşünmeden ateş etti. Böylece bir kurşun daha

harcamış oldu.

Anlaşılan lanetli hayvan aslında saldırıya

geçmemişti. Bu bir aldatmacaydı. Bez bebek halıya

atlayarak, hızla yanından geçti. Odada ilerleyerek yazı

masasının yanından dolaştı. Sonra da gözden kayboldu.

Bir fare kadar hızlıydı, ama insan gibi arka ayaklarının

Page 129: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

üzerinde koşuyordu.

Genç adam, bez bebeğin peşinden gitti. Yaratığı bir

köşeye kıstırıp tabancayı kafasına dayamayı ve

yakından üç el ateş etmeyi planlıyordu. Böylece

yaratığın beynini dağıtacaktı. Tabii küçük hayvanın

beyni var idiyse. Böylece, bebeğin karnına saplanan o

tek kurşunun başaramadığı olay gerçekleşecekti.

Page 130: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, bez bebeğin peşinden giderek, yazı

masasının yanından dolaştı. Ve küçük iblisi buldu. Prizin

önündeydi ve başını kaldırmış geriye, genç adama

bakıyordu. Çelik yayı prize sokarken parçalanmış

bezlerin arasından sırıtıyormuş gibiydi.

Çıplak çelikten elektrik akımı geçti. Çatırtılar

duyuldu. Dışarıdaki kutudan bir sigorta attı. Bütün ışıklar

söndü. Şimdi yalnızca bez bebeğin üzerinden dökülen

sarı mavi kıvılcımlar etrafı aydınlatıyordu. Bu havai fişek

gösterisi sadece bir an sürdü. Sonra odaya karanlık

çöktü.

Page 131: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sokak lambalarının ışıkları hem uzakta

bulunduklarından, hem de ağaçların engellemesi

yüzünden pencerelere zorlukla erişebiliyordu. Yağmur

damlaları pırıldayarak camdan akıyor, arada sırada

ışıkları donuk pirinç rengi ışıltılarla yansıtıyorlardı. Ama

ışık odanın içine giremiyordu.

Tommy şok nedeniyle donmuş kalmıştı. Kör olmuş

gibiydi. Odada hiçbir şeyi görmüyor, düşgücünün

kafasında yarattığı korkutucu sahneleri ise görmezden

gelmeye çalışıyordu.

Dama vuratı yağmurun tıkırtısı ve saçaklarda

dolaşan rüzgârın iniltisinden başka bir ses

duyulmuyordu. Bez bebeğin ölmediği kesindi. Karnına

yediği .40 kalibrelik kurşundan etkilenmediği gibi elektrik

de onu hiç etkilememişti.

Tommy tabancayı sanki sihirli güçleri varmış ve onu

evrendeki bilinen, bilinmeyenden; maddi, manevi tüm

dehşet verici şeylere karşı koruyacakmış gibi sıkıca

tutuyordu. Aslında bu zifiri karanlıkta silah hiçbir işe

yaramayacaktı. Göremediği için bez bebeği uygun bir

yerinden ustalıkla vurarak sersemletmesi imkânsızdı.

Genç adam, herhalde o yay parçasını elinden

atmıştır, diye düşünüyordu. Prizden uzaklaşmış olmalı.

Belki de karanlıkta bana bakıyor. Mumya sargılarına

benzeyen bez şeritlerin arasından bana sırıtıyor.

-76

Page 132: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Belki de ateş etsem iyi olur. Şarjördeki dokuz

kurşunun hepsini de yaratığın ışıklar sönmeden önce

durduğu tarafa göndermeliyim. Elbet dokuz kurşundan

biri ya da ikisi hedefi bulur. Tanrı aşkına! Chip Nguyen

olmasam da bunu başarabilirim. Bez bebek

sersemleyerek kollarını, bacaklarını oynatırken, koridora

fırlarım ve kapıyı çarparak arkamdan kapatırım. Ba-

samakları ikişer ikişer inip evden kaçarım.

Kahretsin! Ondan sonra ne yaparım, bunu

bilemiyorum. Bu yağmurlu gecede nereye giderim?

Kimden yardım isterim? Bütün bildiğim yaşamak

istiyorsam, bu yerden kaçmam gerek.

Ama yine de tetiği çekerek tabancayı boşaltmak

istemiyordu.

Körlemesine ateş ederken o vahşi yaratığı

sersemletemezse kapıya bile erişemezdi. Bez bebek

onu yakalayacak, bacaklarından sırtına bir kırkayak

hızıyla tırmanacaktı. Ensesini ısıracak sonra öne doğru

kayacaktı. Tommy etkisizce çırpınırken dişlerini boynuna

geçirerek şahdamarını koparacak ya da gözlerini oymak

için kafasına sıçrayacaktı.

Tüm bu düşünceler yalnızca düşgücünün hızla

çalışması değildi. Genç adam o nesnenin niyetini iyice

seziyordu. Sanki aralarında psişik bir bağ vardı.

Yaratık tabanca boşaldıktan sonra saldırıya geçtiği

takdirde Tommy paniğe kapılacaktı. Sendeleyecek,

eşyalara çarpacak, yere yuvarlanacaktı. Ve yere

yuvarlanır yuvarlanmaz da bir daha ayağa kalkma fırsatı

bulamayacaktı.

Evet, en iyisi kurşunlarını saklaması olacaktı.

Page 133: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bir adım geriledi. Sonra iki adım. Derken birden

durakladı. Müthiş bir duyguyla sarsılmıştı. O küçük

hayvanın ışıklar söndüğü sırada durduğu yerde yani

önünde olmadığından emindi. O, şimdi arkasındaydı!

Tommy kararsızlık içinde oyalanırken yanından

dolaşmıştı! Şimdi usul usul ona yaklaşıyordu!

Page 134: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Hızla yüz seksen derece döndü ve tabancayı

tehlikenin geleceğinden kuşkulandığı yere doğru uzattı.

Odanın bu bölümü pencereli taraftan daha da

karanlıktı. Sanki evrenin, yaratıcı enerji ve maddenin

henüz erişemediği en uzak ve bomboş sınırıydı.

Soluğunu tuttu.

Etrafını dinledi ama bez bebeğin sesini duyamadı.

Sadece yağmurun gürültüsü işitiliyordu.

Yağmur.

Tıkırdayan yağmur damlaları.

Davetsiz misafirin onu en çok korkutan yanı, o çok

yabancı ve korkunç görünüşü değildi. O şiddetli

düşmanlığı, fiziksel çevikliği ve hızı da. Ya da ilkel

korkuları uyandıran kemiriciler boyunda olması, hatta

onun varolmasıyla ilgili esrar da o denli korkutucu

değildi. Tommy'nin belkemiğinin üzerinde buzdan eller

dolaşmasının ve soğuk soğuk terlemesinin nedeni

yaratığın son derecede zeki olmasıydı.

Tommy başlangıçta karşısındakinin bir hayvan

olduğunu sanmıştı. Bilinmeyen, kurnaz bir yaratık, ama

yine de bir hayvan... Oysa küçük canavar çelik yayı

elektrik prizine soktuğu zaman karmaşık ve dehşet verici

özellikleri olduğu ortaya çıkmıştı. Basit bir kanepe yayını

kullanarak çalışma odasındaki cereyanı kesecek kadar

elektrik sisteminden anlamak... Müthiş şeylerdi bunlar.

Yalnızca düşünmüyordu. Ayrıca hiçbir hayvanın öğrene-

meyeceği üstün bir bilgiye de sahipti.

Tommy'nin yapabileceği en kötü şey, düşmanı onu

buz gibi bir mantık ve soğukkanlıkla izlerken kendi

hayvanca sezgilerine güvenmesi olurdu. Evet bazen bir

Page 135: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

geyik içgüdüleriyle avcının elinden kurtulabilirdi. Ama

çoğu zaman vurulurdu. Çünkü yüksek zekâsı, insana,

geyiğin hiçbir zaman elde edemeyeceği bir üstünlük

sağlardı.

Page 136: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adamın her hareketini önceden iyice

düşünmesi gerekiyordu. Yoksa mahvolacaktı.

Ama belki de zaten mahvolmuştu.

Bu artık bir fare avı değildi.

Bez bebeğin odayı stratejik bir biçimde

karanlıklaştırması, bunun iki eşit düşman arasındaki bir

savaş olduğunu gösteriyordu. Ya da Tommy böyle

olduğunu umuyordu. Çünkü güçler eşit değilse, bu

gerçekten bir fare avı sayılırdı. Ve fare de kendisiydi.

Bu yaratık karanlığı seçerek fiziksel üstünlüğümün

bana sağladığı üstünlüğü ve tabancanın yarattığı

tehlikeyi mi azaltmaya çalıştı? Yoksa bu karanlık ona

üstünlük mü sağlıyor? Belki o da bir kedi gibi geceleri

etrafını gündüz olduğu kadar iyi görüyordur. Hatta

geceleri etrafını daha da iyi görmesi olasılığı da var.

Ya da bu iğrenç küçük canavar izimi bir av köpeği

gibi kokumdan buluyor. Eğer bu yaratıkta bir insanın

üstün zekâsı ve bir hayvanın gelişmiş duyuları varsa,

ben öldüm demektir.

Tommy yüksek sesle, «Benden ne istiyorsun?» diye

sordu.

Fısıltıya benzeyen hafif bir ses kendisine karşılık

verseydi buna hiç şaşmayacaktı. Hatta yaratığın

kendisiyle konuşmasını umuyordu. Bez bebek konuşsa

ya da tıslasaydı, o zaman düşmanın yerini

belirleyebilecekti. Belki ateş bile edebilirdi.

Genç adam ekledi. «Neden ben?»

Bez bebek yine sesini çıkarmadı.

Onun gibi bir yaratık günün birinde tahtaların

arasından sürünerek ya da arka bahçedeki bir delikten

Page 137: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kıvrılıp bükülerek çıksaydı, Tommy duruma şaşacaktı.

Belki o nesnenin uzaydan geldiğini düşünecekti. Belki de

hayvanın vicdansız bir bilim adamının biyolojik silahlar

üzerinde çalıştığı gizli genetik mühendisliği

laboratuvarından kaçtığını sanacaktı. Bu türden bütün o

korkutucu filmleri görmüştü. Böylesi bir tahminde

bulunmak için yeterli bilgisi vardı.

Page 138: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Oysa durum, bunlardan çok daha şaşırtıcıydı. Bu

yaratığı hemen hemen suratı olmayan bezden bir bebek

biçiminde kapısının önüne bırakmışlardı. Küçük canavar

da ya bebeğin içinden çıkmış ya da hızla biçim

değiştirmişti. Ve Tommy bu olayı uygun bir biçimde

açıklamasına yardım edecek hiçbir film görmemişti.

Tommy Heckler/Koch'u sağa sola çevirerek o

küçücük davetsiz misafiri kendisine yanıt vermeye

zorladı. «Sen nesin?»

Bez bebek üzerindeki beyaz pamuklu kılıfıyla

insanın aklına voodoo'yu getiriyordu. Ama bir voodoo

bebeğiyle bu yaratık arasında benzerlik yoktu. Bir

voodoo bebeği sadece kaba saba bir fetiştir. Sihirli etkisi

olduğu sanılan bir şey. Bebek zarar verilmek istenen

insana benzetilir ve üzerine kurbanın bir tutam saçı,

tırnaklarını keserken attığı parçalar ya da kanının bir

damlası eklenirdi. Fetişe verdiği zararın bu kimseyi de

etkileyeceğine inanan işkenceci, bebeğe toplu iğneler

saplar, onu yakar veya bir kova suda boğardı. Ama

bebek hiçbir zaman canlanmazdı. Ve seçilen kurbana

saldırıp eziyet etmek için adamın evinin kapısına

gitmezdi.

Tommy yine de yağmurun dinmek bilmeyen

gürültüsü arasında karanlıklara doğru, «Voodoo?» dedi.

Voodoo büyüsü olsun olmasın genç adamın

öğrenmesi gereken en önemli şey bu bebeği kimin

yaptığıydı. Biri pamuklu kumaşı kesip biçmiş ve onu

zencefilli adam şeklinde kurabiyelere benzeyen bir şekle

sokmuştu. Boş kılıfın içini ele kum gibi gelen ama

bundan çok daha uğursuz bir şeyle doldurmuştu.

Page 139: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy' nin asıl düşmanı bu bebeği yapan kimseydi.

Onu öldürmeye çalışan yaratık değil.

Page 140: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bez bebeğin bir sonraki hareketini bekleyerek onu

yaratan kimseyi bulması imkânsızdı. Problemleri tepki

göstererek değil, harekete geçerek çözümleyebilirdi.

O canavar sorularına cevap vermeye yanaşmasa

bile, küçük hayvanla iletişim kurmuş sayılırdı. Tommy

bez bebeğin kalbinin baş parmağının altında attığını -bir

böceğin kıvranmasına benzeyen o şeyi- hissettiği andan

beri ilk kez kendisine güvenebiliyordu. O bir yazardı. Bu

nedenle de sözcükleri kullanmak, kontrolün elinde

olduğunu düşünmesini sağlıyor, içini rahatlatıyordu.

Belki de karanlığa doğru haykırdığı o sorular kendi

güvenini artırırken, bez bebeğin kuşkuya kapılmasına

yol açmıştı. Yaratığın güvenini azaltmıştı. Soruları

dikkatle hazırladığı ve onları otoriter bir tavırla sorduğu

takdirde belki de garip hayvanın kurbanının ondan

korkmadığına ve kolaylıkla yem olmayacağına

inanmasını sağlayabilirdi. Her neyse... Böyle

olabileceğini düşünmek bile Tommy'nin güvenini artırdı.

Genç adamın stratejisi homurdanan bir köpekle

karşılaşan bir insanınkiyle aynıydı: Korktuğunu belli

etme.

Ne yazık ki Tommy korktuğunu fazlasıyla belli

etmişti. Şimdi bu izlenimi de silmesi gerekiyordu. Artık

terleyip durmasam diyordu kendi kendine. Acaba bu

nesne terimin kokusunu alıyor mu?

Sert bir ifadeyle sorduğu soruların oluşturduğu zırha

bürünerek pencerelerin karşısındaki duvarın ortasına

doğru yürüme cesaretini gösterdi. Kapının orada olması

gerekiyordu. «Kahretsin! Sen nesin? Evime girmeye ne

hakkın var? Seni kim yaptı? Kim kapımın önüne

Page 141: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bırakarak zili çaldı?»

Tommy kapıya çarparak tokmağı araştırdı ve onu

kavradı... Bez bebek yine saldırmadı.

Tik-Tak / F:

6

Page 142: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam kapıyı hızla açtığı zaman koridordaki

ışıkların sönük olduğunu gördü. Onlar da çalışma

odasıyla aynı sigortaya bağlıydılar. Ama alt katta

lambalar yanıyor ve merdivenleri sönük bir ışık

aydınlatıyordu.

Çalışma odasından çıkarken bez bebek hızla

bacaklarının arasından dışarı fırladı. Önce onu göremedi

ama sonra küçük canavarın tısladığını duydu. Yaratığın

blucinine süründüğünü hissetti.

Bir tekme attıysa da, bez bebeğe vuramadı. Ayağını

tekrar tekrar salladı. Bir tıkırtı ve homurtu genç adama

yaratığın ondan uzaklaştığını açıkladı. Garip hayvan

hızla kaçıyordu. Bez bebek sahanlıkta, aşağıdan gelen

ışıkta bir gölge gibi belirdi. Dönerek parlak yeşil gözlerini

genç adama dikti.

Tommy tabancayı kaldırdı.

Bezlere sarılı bebek mafsal kemikleri iri olan

yumruğunu kaldırarak ona doğru salladı. Meydan

okurcasına bağırıyordu. Hafif ama tiz sesi insanın

kulaklarını tırmalıyordu. Bu çığlık dünyadaki hiçbir

canlının sesine benzemiyordu.

Tommy nişan aldı, ama daha ateş edemeden

yaratık hızla merdivenden inerek gözden kayboldu.

Hayvanın kendisinden kaçması Tommy'yi şaşırttı,

ama rahatlattı da. Tabancası ve korkusunu belli

etmemekle ilgili yeni stratejisi küçük hayvanın tereddüte

kapılmasına neden olmuştu.

Tommy'nin şaşkınlığı hızla rahatlamaya

dönüşmüştü. Ve rahatlık da hızla telaşa. Yaratık ondan

uzakta ve ışık da az olduğu için on beş santim

Page 143: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

boyundaki çelik yayın hâlâ elinde olup olmadığını

görememişti. Ama, hayır yaratık yayı bırakmamıştı.

Yumruğunu sıkıp salladığında çelik parçası diğer

elindeydi.

Page 144: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

. «Ah, kahretsin!»

Tommy'nin yeni kavuştuğu güveni hızla azalıyordu.

Aceleyle merdivene koştu. Bez bebek görünürlerde

yoktu. Genç adam basamakları ikişer ikişer indi. Alt

basamakta az

kalsın düşüyordu. Dengesini kaybetmemek için

tırabzana sıkıca sarıldı ve o arada yaratığın

basamaklarda olmadığını gördü.

Aynı anda bir hareket dikkatini çekti. Bez bebek

küçük holden hızla geçerek salona daldı.

Tommy, yatak odasına gidip çekmeceden elfenerini

almam gerekirdi, diye düşündü. Artık geri dönüp onu

almak için çok geçti. Hızlı hareket etmediği takdirde

giderek daha savunmasız bir duruma düşecekti. Ya

bütün elektrik sisteminin bozulduğu kapkaranlık bir eve

hapsolacak, dışarı çıkamayacaktı ya da dışarı fırlayarak

fırtınada yaya olarak kaçmak zorunda kalacaktı. Bez

bebek de karanlık ve yağmurdan yararlanarak ona arka

arkaya saldırıp gerileyecekti.

Kuşkusuz yaratığın gücü hiçbir zaman kendisininki

kadar değildi. Olamazdı. Ama garip hayvan bu fiziksel

eksikliğini olağanüstü dayanıklılığı ve ısrarcılığıyla telafi

ediyordu. Yaratık, Tommy'nin çalışma odasından

çıkarken yaptığı gibi korkusuz biri rolünü oynamıyordu.

Bez bebek Lilliput'lar boyundaydı ama gerçekten de

pervasızca bir cesareti vardı. Bu savaşı kazanacağından

emindi. Tommy'yi kovalayacak ve onu ele geçirecekti.

Genç adam küfrederek son basamakları da indi.

Hole adımını atarken yine bir çatırtı duydu. Hem

antrenin, hem de salonun ışıkları söndü.

Page 145: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sağa dönerek yemek odasına girdi. Pirinç ve buzlu

saydam camdan yapılmış avize isfendan tahtasından

masanın cilalı yüzeyini hoş bir biçimde aydınlatıyordu.

Page 146: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam büfenin yukarısındaki çerçevesi süslü

aynada kendini gördü. Saçları karmakarışıktı. Gözleri

irileşmiş, akları iyice ortaya çıkmıştı. Çıldırmış gibi

görünüyordu.

Kanatları öne arkaya açılan kapıdan mutfağa

girerken, bez bebek arkasından bir çığlık attı. Yine

elektrik kontak yaparken çıkan o çatırtı duyuldu ve

yemek odasının ışıkları da söndü.

Neyse ki mutfak, yemek odasıyla aynı sigortaya

bağlı değildi. Tepedeki floresan lambaları hâlâ ışıl ısıldı.

i

Tommy masadaki çengelden arabanın anahtarlarını

kaptı. Şıngırdadı bunlar. Ahenksiz ve boğuk sesleri çan

seslerini andırmıyordu ama Tommy pazar ayini

sırasında çalan kilise çanlarını anımsadı. Benim suçum,

benim suçum, benim korkunç suçum. Genç adam bir an

kendini kurban edilecek biri gibi değil, müthiş bir suç

duygusunun altında ezilen bir insan gibi hissetti. Sanki

bu gece başına gelen bu olağanüstü olaya kendisi

neden olmuştu. Bütün bunları hak etmişti.

Yemek odasına açılan kapının menteşeleri öyle

güzel çalışıyordu ki yirmi beş santim boyundaki bez

bebek bile Tommy' nin hemen arkasından mutfağa

girmeyi başardı. Genç adamın elinde anahtarlar

şıngırdıyordu. Burnunda o tanıdık tütsü kokusu vardı.

Koku, genç adamın kilisede buhurdanlığı taşıdığı çocuk-

luk günlerindeki kadar tatlı ve keskindi. Tommy durup

arkasına bakmaya cesaret edemedi. Ama yaratığın

küçük pençeleri yerdeki fayanslara çarparken çıkardığı

tık-tık-tık sesini duyabiliyordu.

Page 147: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy çamaşırlığa girdi ve arkasından kapıyı

çarparak kapattı.

Kapıda kilit yoktu. Ancak bu önemli değildi. Bez

bebeğin diğer tarafta kapıya tırmanarak tokmağı

çevirmesi olanaksızdı. Yaratık artık peşinden

gelemeyecekti.

Page 148: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Daha kapıdan uzaklaşamadan çamaşırlığın ışıkları

da söndü. Anlaşılan burası mutfakla aynı sigortaya

bağlıydı. Yaratığın oradaki elektriğe de kısa devre

yaptırdığı anlaşılıyordu. Genç adam karanlıkta el

yordamıyla ilerledi.

Bu dikdörtgen biçimli küçük odada, çamaşır ve

kurutma makinesinin hemen gerisinde, garaja açılan

kapı vardı. Tommy'nin az önce kapattığı kapının tam

karşısındaydı bu. Kapıya sağlam bir kilit takılmıştı.

Garajın ışıkları hâlâ yanıyordu.

Çamaşırlığa açılan kapının kilidinin bu taraftan

kilitlenmesi gerekiyordu. Ama Tommy bunu yaparak

zaman kaybetmeyi istemiyordu. Buna gerek yoktu.

Tommy duvardaki düğmeye bastığı zaman büyük

garaj kapısı gürültüyle yukarıya doğru kalkmaya başladı.

Ve fırtına alttaki giderek genişleyen aralıktan içeriye bir

köpek sürüsü gibi gürültüyle girdi.

Genç adam telaşla Corvette'in yanından dolaşarak

şoför yerine geçti. Garajın ışıkları titreyip söndü.

Yukarıya doğru yükselen kapı yarı yerde durdu.

Tommy'nin çıkış yolu şimdi yarı kapalıydı.

Olamaz!

Bu bez bebek elektriği bozmak için iki kapalı

kapıdan geçerek garaja girmiş olamazdı. Ayrıca o

yaratığın evden fırlayarak elektrik servis panosunu

bulması; duvardaki tellerin geçtiği boruya tırmanması,

kutuyu açarak bir kolu indirmesi için yeterli zaman

bulmuş olması imkânsızdı.

Ama garaj şimdi güneş ışıklarının hiç erişemediği

acayip bir ayın arka yüzü gibi kapkaranlıktı. Garaj kapısı

Page 149: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

da sadece yarısına kadar açılmıştı.

Page 150: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy karanlıkta telaşla yukarıya elini uzattı ve

sonunda kapıyla onu hareket ettiren elektrik motoru

arasındaki bağlantıyı kesen zinciri buldu. Aşağıya doğru

sarkıyordu bu. Genç adam tabancasını elinden

bırakmadan garaj kapısına koştu. Ve onu eliyle iyice

yukarıya doğru iterek açtı.

Kasım rüzgârı gürültüyle soğuk yağmur damlalarını

yüzüne çarptı. Isı, Corvette'yle araba galerisinden ayrılıp

kıyıdan güneye doğru indiği zamankine göre, en aşağı

on derece düşmüştü.

Tommy bez bebeğin kendisini bahçe yolunda

bekleyeceğini sanıyordu. Öfke dolu yeşil gözleriyle ona

bakacaktı. Oysa yakındaki sokak lambasının, yağmurun

arasından sızan sodyum sarısı ışıkları, yaratığın orada

olmadığını açıklıyordu.

Yolun karşı tarafında diğer evlerin pencerelerinden

insana sanki, «Hoşgeldiniz,» diyen sıcak ışıklar

süzülüyordu. Tommy'nin sağındaki ve solundaki evlerde

de durum aynıydı.

Garajda elektriklerin kesilmesinin nedeni fırtına

değildi. Zaten genç adam da buna inanmamıştı.

Tommy Corvette'e erişemeden saldırıya

uğrayacağını sanıyordu ama bez bebekle

karşılaşmadan direksiyona geçti. Kapıyı çarparak

kapattı.

Tabancayı kanepeye, kolaylıkla alabileceği bir yere

koydu. Silahı çok uzun süre ne yapacağını bilemeden

elinde tutmuştu. Parmakları bu yüzden kıvrılıp

kasılmışlardı. Yarı uyuşmuş parmaklarını gevşetmek ve

rahatça kullanabilmek için onları defalarca kapatıp

Page 151: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

açmak zorunda kaldı.

Motor hiç duraklamadan çalıştı.

Farlar garajın dip duvarını, bir tezgâhı, dikkatle

dizilmiş araç gereçleri, bir Shell servis istasyonunun kırk

yıl önceki güzel levhasını ve James Dean'in posterini

aydınlattı. James resimde «Rebel VVithout A Cause»

filminde kullandığı 1949 model bir Mercury'ye

yaslanmıştı.

Page 152: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy garajdan geri geri çıkarken bez bebeğin

kendi ördüğü örümcek ağından doğruca ön cama

atlamasını bekledi. Giderek daha çok kirlenip yırtılan

bebek kılıfı yaratığı örtüyordu ama canavarın

sürüngenleri andıran bir yanı olduğu da anlaşılıyordu.

Pulluydu ve gözleri de bir yılanınki gibiydi. Tommy,

yaratığın böceklere benzeyen bir yanı olduğunu da

seziyordu. Fakat onun bu konudaki yetenekleri ve

özellikleri henüz tam anlamıyla ortaya çıkmamıştı.

Genç adam geri geri bahçe yoluna, sele benzeyen

yağmura çıktı. Cam silicilerini çalıştırarak sokağa indi.

Garaj kapısını açık bırakmış, diğerlerini de kilitlememişti.

Ben evde yokken içeriye ne girebilir? En kötü

ihtimalle bir sokak kedisi ya da köpeği mi? Bir hırsız mı?

Ellerinde kırmızı boya kutularıyla her tarafı kırıp dökmek

isteyen uyuşturucu almış, geri zekâlı gençler mi?

Tommy, iblis bebekten kaçtıktan sonra sıradan

davetsiz konuklarla başa çıkmaya hazırdı ve bunu

başarabilirdi. Ancak vites değiştirerek evden

uzaklaşırken önsezileri ona sarsıcı bir şeyi fısıldadı. «Bu

evi bir daha göremeyeceğim.»

Evlerin bulunduğu bu semtte arabayı fazla hızlı

sürüyor, adeta uçuyordu. Sel basmış bir kavşaktan

geçerken etrafa suları sıçrattı. Üç metre boyunda, beyaz

sudan kanatlar oluştu sanki. Yavaşlamayı hiç

istemiyordu. Ona cehennemin kapıları açılmış gibi

geliyordu. Ve o kapılardan karınca sürüleri gibi kay-

naşan, iğrenç, korkunç yaratıklar çıkıyordu. Hepsinin de

aklında aynı kurban adı vardı: Tommy Phan.

İblislerin varolduğuna inanmak belki aptallıktı. Ama

Page 153: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-onlar gerçekten var idiyseler- ellerinden üç yüz beygir

gücündeki spor bir arabayla kaçıp kurtulabileceğini

sanmak gerçekten aptallıktı. Genç adam arabayı sanki

şeytan peşine takılmış gibi sürüyordu.

Page 154: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

nesinin anlattığı masalların geçtiği Martı ve Tilki

ülkesindeki, ormanlar, durgun sular ve seraba benzeyen

dağlarla dolu Asya dünyasında olmayacak şeylere

inanmak daha kolaydı. Örneğin Mandarin Tu Thuc'la

ilgili öyküye inanmak. Mandarin, Phi Lai dağına

tırmanmış, tepede ölümsüzlerin tam bir uyum ve neşe

içinde yaşadıkları Mutluluk Ülkesi'ni bulmuştu. Mekong

Nehri' nin ya da Güney Çin Denizi'nin kıyılarında, nemli

gecelerde hava sanki sihirle yoğunlaşırdı. Tommy

aradan yirmi yıl geçmiş olmasına karşın hâlâ

anımsıyordu. Uzaklardaki o yerde, insan Tien Thai adlı

iyi ilaç cinine ve onun uçan dağına biraz inanabilirdi.

Belki de güzel Nhan Diep'in hikâyesine. Kocasına ihanet

eden genç kadın, öldükten sonra dünyaya hiç

görülmemiş sivrisinek sürüsü halinde dönmüştü.

Başlangıçta kocasını, sonra da bütün insanları rahatsız

etmek için. Tommy yine Vietnam'da olsaydı ya da

çocukluğuna geri dönebilseydi o zaman iblis bebeklere

de inanabilirdi. Aslında Vietnam halk masallarının hepsi

de doğaüstü olayları anlatmazdı. Onlarda çığlıklar atan,

sivri dişli bebek gibi canavarlar da yoktu.

Oysa ki burası, Amerika Birleşik Devletleri'ydi.

Özgür ve cesur insanların ülkesi. 'Büyük İş' ve 'Büyük

Bilim'in vatanı. İnsanlar buradan aya gitmiş ve geri

dönmüşlerdi. Sinema ve televizyon burada icat edilmişti.

Atom da ilk kez burada parçalanmıştı. Bilim adamları bu

ülkede hızla insan genlerinin haritasını çıkarıp, yeni

teknolojiler geliştirerek varolmanın esrarlı derinliklerine

ışık tutuyorlardı. Buradaki vatandaşların yüzde seksen

beşi çok dindar olduklarını açıklıyor ama on kişiden

Page 155: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ancak ikisi veya bazen de üçü kiliseye gidiyordu. Tommy

de yıllardan beri ayinlere katılmamıştı. Kahretsin! Burası

Amerika'ydı. Bu ülkede her problemi bir tornavida,

İngilizanahtarı veya bilgisayarla; yumruklarınız veya

tabancayla çözebilirdiniz. En kötü olasılıkla da bir

terapistin yardımı ve kişiliğinizi geliştirmek için

hazırlanan on iki bölümlük programı uygulayarak.

Page 156: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tornavidalar, İngilizanahtarları, yumruklar,

tabancalar ve terapistler, eve dönüp yaratığın hâlâ

içeride olduğunu anladığı zaman, onun bez bebeği alt

etmesini sağlayamayacaklardı. Ve küçük canavar evde

olacaktı. Bundan emindi.

Küçük canavar onu bekleyecekti.

Onun tamamlanması gereken bir işi vardı.

Yaratığı Tommy'yi öldürmesi için yollamışlardı.

Genç adam, yaratığın onu öldüreceği fikrinden nasıl

bu kadar emin olduğunu bilemiyordu. Ama sezgilerinin

ona söylediği şeyin doğru olduğundan da emindi. O

yaratık küçük bir katildi.

Tommy sokak kapısını açtığında verandada yatan

bebeği gördüğü zaman rüzgârın uçurduğu melaleuka

yaprağının battığı yerin hafifçe sızladığını hissediyordu.

Direksiyonu sol eliyle tutarak sağ elini bacağının

yukarısına bastırdı. Siyah parlak başlık iğnenin etine

battığı yeri kolaylıkla buldu.

İki yara. İkisi de küçük ama sembolik oldukları da

belli.

Tommy şimdi ağır ağır Spyglass Drive'dan ilerliyor,

Corvette'i Nevvport Beach'e bakan milyon dolarlık

evlerin süslediği tepeciklerin arasından geçiriyordu.

Rüzgârda sarsılan zarif California ağaçlarının önünden

arabayı gayesizce sürüyordu, kafası karmakarışıktı.

Karanlık Pasifik üzerinden tufana benzeyen kapkara bir

yağmur yağıyordu. Bu sel onu ıslatmazdı ama sanki

sular onun güven ve mantığını da alıp götürüyorlardı.

Page 157: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Geride Tommy'nin bütün vücudunu gevşeten bir kuşku

ve alev alev yanmasına neden olan, o batıl inançlara

bağlı tahminler kalıyordu.

-91

Page 158: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, annesiyle babasının Huntington Beach'deki

rahat evine giderek, ailesine sığınmak istiyordu.

Anlatacaklarına en çok annesi inanabilirdi. Anneler

içgüdüsel olarak çocukları gerçeği söylediği zaman bunu

anlamak ve inanmayan kimselere karşı da onları

korumak zorundaydılar. Tommy, annesinin gözlerinin

içine bakarak iblis bebekten söz ettiği zaman, kadın,

onun yalan söylemediğini anlayacaktı. O zaman

duyduğu dehşet konusunda yalnız kalmayacaktı.

Annesi, babasını tehlikenin gerçek olduğuna

inandıracaktı. Babası da hemen Tommy'nin iki

ağabeysiyle kız kardeşini ikna edecekti. Böylece altı kişi

olacaklardı. Bütün aile iğrenç bebeği Tommy'ye

gönderen doğaüstü güce karşı koyacaklardı. Birlikte

zafere erişeceklerdi. Uzun yıllar önce Vietnam'da

Komünistlere ve Güney Çin Denizi'nde Thai korsanlarına

karşı kazandıkları zafer gibi.

Ama Tommy, El Capitan da Corvette'i Huntington

Beach'e doğru döndüreceği yerde sola saptı. Yukarı

tırmanarak gecenin ve fırtınanın içine daldı. Spyglass

Hill'de sokaktan sokağa saparak yabancıların evlerinin

önünden geçti. Bu insanların kapılarını çalıp onlara bu

inanılmaz öyküyü anlatsaydı, hiçbiri ona inanmazdı.

Hem de ömürlerinin sonuna kadar.

Tommy ailesinin evine gitmeye çekiniyordu. Onlarla

arasında derin bir duygusal uçurum açılmış olmasından

korkuyordu. Bu nedenle kendisine sorgusuz sualsiz

inanmalarını beklemeye hakkı olmazdı. İblis bebekle

ilgili hikâyeyi anlattığı zaman annesinin yüz hatları

hoşnutsuzlukla gerilebilirdi ve kadın belki de, «Sen de o

Page 159: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

gülünç dedektifin gibi viski mi içtin?» derdi.

«Hayır. Viski içmedim, anne.»

«Burnuma viski kokusu geliyor.»

Page 160: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Bir bira içtim.» «Bir bira, yakında da viski.» «Ben viskiden hoşlanmam.»

«Her cebinde bir tabanca...» «Bir tek tabancam var, anne.» «... Arabayı deli gibi sürüyor, sarışınları kovalıyorsun...»

«Sarışın filan yok.»

«...Çay içer gibi viski içiyorsun. Viskiden sonra da

iblisler ve ejderhalar gördüğün zaman buna

şaşıyorsun...» «Ejderha değil, anne.» «Cinler ve

hayaletler.» «Hayalet yok, anne.» «...İblisler, ejderhalar,

hayaletler. En iyisi artık eve geri dön,

Tuong.»

«Tommy.»

«Artık doğru dürüst bir yaşam sürmeye başlaman iyi

olur, Tuong.»

«Tommy.»

«Sert ve haşin bir adam gibi viski içmekten

vazgeçsen iyi olur. Amerikalı olmaya çalışmaktan da

öyle... Fazla Amerikalısın.»

Genç adam acı içinde, yüksek sesle inledi.

Bu hayali konuşmayı kafasında kurarken, Corvette'i

fırtınada kırılıp yolun yarısını kapatan koskocaman bir

mercanağacı dalının yanından ihtiyatla sürdü.

Huntington Beach'teki eve gitmemeye karar verdi.

Çünkü oraya gittiği zaman o evin artık yuvası olmadığını

anlamaktan korkuyordu. Anne babasının evine eskisi

gibi ait olmadığını gördüğü zaman, Irvine'de içinde bez

bebeğin dolaştığı eve de gidemeyeceğini bildiğinden,

birden ortada kalacaktı. Nereye, «Evim» diyecekti o

Page 161: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

zaman? Hiçbir yere. Dünyadaki bütün mallarını el

Page 162: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

arabalarına doldurarak sokaklarda dolaşan serserilerden

daha fazla, yersiz yurtsuz olacaktı. Daha derin

anlamda... İşte bu gerçeği öğrenmeye henüz hazır

değildi. Bez bebekle tek başına boğuşması gerekse bile.

Tommy, hiç olmazsa annemi arayayım, diye

düşünerek arabanın telefonunu açtı. Sonra tuşlara

basmadan telefonu yerine bıraktı.

Araba telefonları önemli insanlar içindir. Sen de

artık önemli biri mi oldun? Telefonla konuşurken araba

sürmek çok tehlikeli! Bir elinde tabanca, diğerinde viski

şişesi. Zaten telefonu eline alamazsın ki!

Tommy elini çabucak yandaki kanepeye uzatarak

sağ elini bir an Heckler/Koch'un üzerine koydu. Silahın

biçimi, çeliğe verilmiş o tanrılara yaraşır güç, içini

rahatlatmayı başaramadı.

Silicilerin ritmik gürültüsü onu neredeyse ipnotize

edecekti. Tommy o sersemlikten kurtulduğu zaman

Nevvport Beach'in güney ucundaki MacArthur

Bulvarı'nda olduğunu gördü. Trafiğin az olduğu caddede

batıya doğru gidiyordu.

Panodaki saate göre onu yirmi altı geçiyordu.

Böyle devam edemez, karanlık gecede yakıtı

bitinceye kadar amaçsızca doiaşamazdı. Kafası çok

meşguldü. Bu yüzden dikkatsizleşebilir ve yağmurdan

kayganiaşan yolda kayarak başka bir arabaya

çarpabilirdi.

Genç adam sonunda yine ailesinden yardım

istemeye karar verdi. Ama annesiyle babasından değil.

Page 163: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Çok sevdiği küçük ağabeyi Gi Minh Phan'a gidecekti.

Gi de adını değiştirmişti. Ama yalnızca ismini

tersine çevirmiş, Phan Minh Gi yapmış, böylece soyadı

sona gelmişti. Genç adam bir süre Tommy'nin yaptığı

gibi bir AmeriKan adı almayı bile düşünmüş sonra

bundan vazgeçmişti. Böylece annesiyle babasının

gözüne daha çok girmişti. Onlar yeni adlar alamayacak

kadar tutucuydular. Ama Gi kendi dört çocuğuna

Amerikan isimleri vermişti: Heather, Jennifer, Kevin ve

VVesley. Annesiyle babası buna itiraz etmemişlerdi.

Çünkü dört çocuk da Amerika'da doğmuştu.

Page 164: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Üç erkek kardeşten en büyüğü olan Ton That,

Tommy'den sekiz yaş büyüktü. Onun beş çocuğu da

yine Amerika Birleşik Devletleri'nde doğmuşlardı ve her

birinin de hem Vietnam, hem de Amerikan adı vardı.

Ton'un en büyük çocuğu kızdı. Yasal adı Mary

Rebecca'ydı. Ama ayrıca Thu-Ha diye de biliniyordu.

Ton'un çocukları, ninesi ve dedeleriyle geleneklere bağlı

diğer yaşlı insanların yanında birbirlerini Vietnam'a özgü

adlarıyla çağırıyorlardı. Yaşıtlarıyla beraberken ise

Amerikanca isimleriyle. Anne ve babalarıyla birlikteyken

de duruma göre iki adlarını da kullanıyorlardı. Ama

hiçbirinin 'Kimlik Krizi' geçirdiği yoktu.

Tommy kimliğini hiçbir zaman kendini tatmin edecek

bir biçimde belirleyemiyordu. Ağabeyleri konusunda

çocuklarla ilgili bir kompleksi daha vardı. Onun çocuğu

yoktu. Annesi için bu bir kompleksten daha da kötü bir

şey, bir felaketti. Annesiyle babası bazı bakımlardan

hâlâ eski dünyaya bağlı oldukları için çocukları yalnızca

birer sorumluluk ya da kaderin tutsakları gibi

görmüyorlardı. Onları daha çok bir zenginlik ve

kutsanmak olarak kabul ediyorlardı. Onlara göre bir aile

ne kadar kalabalık olursa bu karışık dünyada sağ kalma

şansları da o kadar artıyordu. Başarılı olma şansları da

öyle. Tommy otuzundaydı, evli değildi, çocukları yoktu.

Geleceği de yok sayılırdı. Tabii durmadan viski içen

manyak bir dedektifle ilgili gülünç hikâyeler yazan bir

romancının nasıl bir geleceği olabilirdi? Bu nasıl bir gele-

cekse! Genç adam bu nedenle annesiyle babasının o

büyük

Page 165: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-95

Page 166: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

'Phan İmparatorluğu' ve kalabalık aile fertlerinin

sayısının sağlayacağı güvence düşlerini temelinden

sarsıyordu.

Tommy'nin ağabeysi Ton, Vietnam'dan kaçtıkları

sırada on altı yaşındaydı ve eski dünyanın geleneklerine

yapışıp kalmıştı. O da anne ve baba Phan'ın Tommy'le

ilgili düşkırıklarını paylaşıyordu. İki kardeş birbirlerine

oldukça yakındılar. Ama onlar aynı zamanda arkadaş

olan kardeşlerden değillerdi. Diğer taraftan Gi,

Tommy'den altı yaş büyük olmasına karşın onun ağa-

beyi, dostu ve sırdaşıydı. Daha doğrusu bir zamanlar

öyleydi ve bu dünyada iblis-bebek hikâyesini tarafsızca

dinleyecek biri varsa, o da Gi'ydi.

Tommy, Pasifik Kıyısı Karayolu'ndan ancak bir

buçuk kilometre ötedeki San Juaquin Hills Yolu'nda

ilerlerken kuzeydeki aile fırınına gitmek için en kolay

yolun hangisi olduğunu düşünüyordu. Ağabeysi Gi gece

nöbetindeydi. Genç adam daldığı için Corvette'in motor

bölümünden gelen değişik gürültüyü önce farketmedi.

Farkına vardığı zaman da, bu sesi iki dakikadan beri

bilinçaltıyla algıladığını anladı. Silicilerin monoton sesine

karışıyordu bu ses. Hafif bir hışırtı. Sanki iki maden

birbirine sürtünüyordu.

Genç adam sonunda ısınmıştı. Sesi iyice

duyabilmek için radyatörü kapattı.

Bir şey gevşemişti.... Gitgide daha da gevşiyordu.

Tommy kaşlarını çatarak direksiyonun üzerinden

eğildi ve iyice kulak kesildi. Ses hâlâ sürüyordu. Hafif

fakat kaygı uyandırıcı bir şeydi bu. Ona bu seste bir ısrar

varmış gibi geldi. Arabanın zeminine acayip bir titreşim

Page 167: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yayılıyordu. Ses yükselmedi ama titreşim arttı. Tommy

dikiz aynasına göz attı; arkasında, yakınında araba

yoktu. Onun için hızı biraz kesti.

Page 168: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Spor arabanın hızı saatte elli beş milden kırka

inerken ses bununla orantılı olarak azalmadı. Hâlâ aynı

titreşimdeydi. Yolun, Tommy'nin tarafındaki kenarı dar

ve hafif meyilliydi. Geride de ya karanlık bir çayır ya da

bir dere yatağı vardı. Tommy insanı kör eden yağmurda

arabayı burada yana çekmeyi istemiyordu. Nevvport

Beach Genel Kitaplığı yakındaydı. Bu saatte terkedilmiş

gibi gözüküyordu. Yağmurun oluşturduğu gümüş

perdenin arkasında uzaklarda Fashion Adası'ndaki

işhanlarının ve otellerin ışıkları parlıyordu. Burası

kalabalık bir iş ve yerleşim merkeziydi ama MacArthur

Bulvarı'nın bu bölümü pek de caddeye benzemiyordu.

Batıya uzanan şeritlerde kaldırım da yoktu, sokak

lambaları da. Tommy geçen arabaların kendisine

sürünmelerinden ya da daha kötü bir şey olmasından

kaçınacak kadar yana çekilebileceğinden emin değildi.

Ses birdenbire kesildi.

Titreşim de öyle.

Corvette iddia edildiği gibi 'rüyaya' yakışacak bir

biçimde, hafifçe mırıldanarak ilerledi. Tommy hızı usul

usul artırdı. Ama o takırtı ve hışırtı yeniden başlamadı.

Arkasına yaslanarak, tuttuğu soluğunu verdi. Biraz

rahatla

mıştı ama hâlâ endişeliydi. Motor kapağının altından «Tıınk»

diye bir ses geldi. Müthiş bir gerilim altında kopan bir

madenin sesi. Direksiyon, genç adamın ellerinin

arasında titredi ve sonra iyice sola doğru döndü.

«Ah, Tanrım!»

Trafik doğuya giden şeritlerde yamaca

tırmanıyordu. İki araba ve bir kamyonet. Yağmurun

Page 169: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kamçıladığı gecede iyi hava koşullarında olduğu gibi

hızla gitmiyorSarsa da süratie yaklaşıyorlardı.

-97-Tik-Tak / F: 7

Page 170: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Direksiyonu iki eliyle kavrayarak sağa kırdı.

Araba buna karşılık verdi. Ama çok ağır... Yaklaşan

arabaların sürücüleri Tommy'nin orta çizgiyi aştığını

görerek sağa kaydılar. Oysa hepsi de genç adamın

yolundan kaçamayacaklardı. Onları bir kaldırım ve

kooperatif evlerini saran beton bloklardan yapılmış bir

duvar engelliyordu.

Motor kapağının altından gelen felaket habercisi

'Tıınk' sesini bir takırtı, tıngırtı, şangırtı ve gacırtı izledi.

Bunlar yükselerek bir kakafoniye dönüştüler.

Tommy fren pedalına iyice basarak onu yere

yapıştırmamak için duyduğu güçlü isteğe karşı koydu.

Yoksa Corvette öldürücü bir biçimde dönmeye

başlayabilirdi. Genç adam onun yerine frene ağır ağır

bastı. Kuşkusuz pedala iki ayağıyla birden de

bastırsaydı sonuç aynı olacaktı. Çünkü frenler

tutmuyordu. Kesinlikle arabayı durduracak hiçbir güç

yoktu.

Gaz pedalıysa yere yapışmış gibiydi. Araba giderek

hızlanıyordu.

«Ah, Tanrım, olamaz!»

Tommy direksiyonu öyle şiddetle kırdı ki, omuzları

yerlerinden çıkacakmış gibi geldi. Araba sonunda

gereken yöne, batıya giden şeritlere doğru döndü.

Doğuya giden şeritlerde farların ıslak yerde hızla kayan

ışıkları, diğer şoförlerin paniğe kapıldıklarını açıklıyordu.

Sonra Corvette'in direksiyonu hiç işlemez oldu.

Direksiyon, Tommy'nin sızlayan ellerinin arasında

yararsızca döndü.

Neyse ki Corvette tekrar yaklaşan arabalara doğru

Page 171: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

dönmedi. Ama yoldan hızla yana çıktı. Yerden fırlayan

çakıllar arabanın altına çarptılar.

Genç adam hızla dönen direksiyonu bıraktı. Yoksa

sürtünme yüzünden avuçlarınırîderileri yanacaktı. Sonra

da iki eliyle yüzünü korumaya çalıştı.

Page 172: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Araba karayollarına ait küçük bir levhayı yerle bir

etti. Yüksek otların ve alçak çalıların arasından hızla

geçerek yamaçtan fırladı. Sanki uçuyordu.

Sanki motor hâlâ haykırıyor, daha da hızlanmak

istiyordu.

Tommy'nin aklına delice bir şey geldi. Corvette

sanki bir uçak gibi havalanacaktı. Alçalmayıp

yükselerek, MacArthur ve Pasifik Kıyısı Karayolu'nun

köşesindeki Phoenix palmiyeleri kümesinin üzerinden

zarifçe uçacaktı. Kıyıya gelmeden önceki iki bloktan

yükselen işhanları ve evlerin yukarısından geçecekti.

Koskocaman Pasifik'in simsiyah sularının üzerinden

uçarak fırtınaya katılacaktı. Sonunda yükselecek

yükselecek ve yağmurla rüzgârın yukarısına çıkacaktı. O

zaman yukarıdaki sonsuz yıldızlarla aşağıdaki yoğun

bulutların arasında uzanan, sessizliğin hâkim olduğu o

sakin dünyaya erişecekti. Uzaklarda, Japonya gitgide

yaklaşacaktı. İlaç cini Tien Thai motorsuz dağıyla dünya-

nın etrafında uçmuştu. O halde bunu üç yüz beygir

gücündeki dakikada beş bin devir yapan bir Corvette'le

daha kolaylıkla başarabilirdiniz.

Tommy yoldan çıktığı sırada MacArthur Bulvarı'nın

sonuna yaklaşıyordu. Burada yolun kenarındaki meyil

daha azdı. Genç adam arabanın kontrolünü dört yüz

metre kadar geride kaybetseydi durum daha da kötü

olacaktı. Fakat araba bir açı yaparak fırladığı için

havada hafifçe sağa eğilecek kadar kaldı. Bu nedenle de

diğer yandaki tekerleklerin üzerine düştü. Lastiklerden

biri gürültüyle patladı.

Kemer Tommy'nin göğsünde genç adamın canını

Page 173: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yakacak kadar gerildi. Ciğerlerindeki hava boşaldı.

Ağzının açık olduğunun da, haykırdığının da farkında

değildi. Durumu ancak dişleri bir ceviz kıracak güçle

birbirlerine çarptığı zaman anladı.

Page 174: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Büyük motor da Tommy gibi yere çarpar çarpmaz

sustu. Bu nedenle Corvette yuvarlanırken bez bebeğin

tanıdık, ürkütücü çığlıklarını duyabildi. Korkunç hayvanın

tiz sesi motor bölümündeki ısıtma deliklerinden

geliyordu. Sevinçle bağırışıyordu bez bebek.

Spor araba alüminyum tencere fabrikasını sarsan

8.0 derecesinde bir depremin gürültüsüne taş çıkaracak

cehennemi bir sesle yuvarlandı. Öndeki güçlendirilmiş

camda milyonlarca çatlaktan bir ağ örüldü sanki. Sonra

cam hiçbir şeye zarar vermeden içe doğru patladı.

Araba ikinci kez yuvarlanırken yan camlar da kırıldı.

Motor kapağı 'ciiiirk' diye bir sesle çarpıldı. Yerinden

kopmak üzereydi. Ama ikinci yuvarlanma sırasında çat-

ladı, buruştu, çarpıldı ve motor yerine girdi.

Bir farı hâlâ yanan Corvette ikinci kez

yuvarlandıktan sonra çeyrek bir dönüşle yolcu tarafının

üzerinde durdu. Belki de üç kez yuvarlanmıştı, Tommy

emin değildi bundan. Korkmuş ve yön duygusunu

kaybetmişti. Son saatini lunaparklardaki o çelik

desteklerin üzerinde inip çıkarak dolaşan çılgın

trenlerden birinde geçirmişcesine sersemlemişti.

Arabanın sürücü yeri tavanın yerini almıştı. Sadece

kemer Tommy'nin yan kanepeye devrilmesini

engelliyordu. Kanepeyse zeminin yerine geçmişti.

Kaza sonrasındaki yarı sessizlikte Tommy panik

içerisinde kesik kesik soluyordu. Nefesinin hışırtısı,

kızan motor parçalarının tıkırtısı, düşen cam parçalarının

şıkırtısı, basınçlı soğutucunun delinmiş borusundan

çıkarken çaldığı ıslık... Bunların hepsi parçalanan

arabaya çarpan yağmur damlalarının sesine karışıyordu.

Page 175: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ama iblis bebeğin sesi çıkmıyordu. Tommy, ifritin araba

kazası sırasında öldüğünü düşünerek kendi kendini

kandıracak değildi. O sağdı ve ezilmiş arabada

Page 176: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

heyecanla eğilip bükülerek kendisine doğru ilerliyordu.

Bez bebek neredeyse havalandırma ızgarasını bir

tekmede dışarı atacak ya da kırılan ön camın bıraktığı

boşluktan içeri girecekti. Tommy mahvolmuş arabanın

daracık içinde canını kurtarmak için yeteri kadar hızla

kaçamayacaktı.

Benzin buharı. Soğuk rüzgâr, genç adamın burnuna

duymayı hiç istemeyeceği o kokuyu getirdi. Benzin

buharının geniz yakan kokusu öylesine keskindi ki genç

adam bir an soluk alamadı.

Yan pencere kaza sırasında iyice kırılmış,

pencerede tek cam parçası kalmamıştı. Soğuk yağmur

içeri girerek Tommy'yi sırılsıklam ediyordu.

Genç adam bacaklarını panelin altından çekti.

Ayaklarını iki kanepe arasındaki vites yerine dayamak

için zorlukla döndü. Başını pencereden çıkardı. Sonra

da omuzlarıyla kollarını. Ve enkazdan dışarı uzandı.

Yan yatmış Corvette'ten dışanya, yağmurdan

ıslanmış çamurlu otların ve soğuk su birikintisinin içine

yuvarlandı.

Benzin kokusu daha da artmıştı.

Tommy sendeleyerek ayağa kalktığı zaman

Corvette'in MacArthur Bulvarı'yla Pasifik Kıyısı

Karayolu'nun o pek beğenilen köşesindeki boş arsaya

yuvarlanmış olduğunu gördü. Arsaya ileride bir alışveriş

merkezi yapılacaktı. Son yıllarda arsaya her aralık

ayında Noel çamları yığılıyordu, Cadılar Bayramı'nda da

balkabakları. Fakat burası ticari bir yarar için

kullanılmıyordu henüz. Kasım ayının başlarında

oldukları için, gerçekten çok şanslı olduğunu düşündü

Page 177: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy. Araba bayram neşesiyle gevezelik eden aileler

yerine bomboş bir arsaya yuvarlanmıştı.

Corvette yan döndüğü için, genç adam arabanın

motor bölümünün yakınında duruyordu. İblis bebek

motorun mekanik bağırsaklarının arasından öfke ve

çaresizlikle haykırdı.

Page 178: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy geri geri giderek arabadan uzaklaşırken

tökezledi. Ayağı yine bir su birikintisine girerken az

kalsın arkası üstü devriliyordu.

İnsanın kemiklerinin içinde yankılanan çığlık önce

homurtuya sonra da hırslı bir mırıltıya dönüşürken;

Tommy, iblisin makineye vurduğunu, parçaları

çekiştirdiğini ve pençelediğini duydu. Maden başka bir

madene sürünerek gıcırdadı. Genç adam karanlık

arabanın altındaki motor bölümünü göremiyordu. Ama

bez bebeğin geçici olarak takıldığı karmakarışık

parçalardan kurtulmak için öfkeyle çabaladığını

seziyordu.

Corvette'in fiberglas karoseri mahvolmuştu.

Tommy'nin düşlerinin arabası hiçbir zaman eski halini

alamayacaktı.

Genç adam kazadan yara almadan kurtulduğu için

şanslıydı. Sabahki o sarsıntı yüzünden de sakatlanmış

olması ve binlerce sızı duyması normaldi. Ama bu

geceden sağsağlim kurtulabilirse...

Zamanın şafakta doluyor.

Tik tak.

Tommy deli gibi, arabaya kısa bir süre için sahip

olabildim, diye düşündü. Acaba her saati bana kaça

geldi? Yedi bin dolar mı? Sekiz bin mi? Saatine bakarak

arabayı ve anahtarları teslim aldığı andan itibaren geçen

zamanı hesaplamaya çalıştı; sonra bunun önemi

olmadığını anladı. Giden sadece paraydı.

Önemli olan ise yaşamak!

Tik tak.

Haydi, yürü!

Page 179: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yürümeye devam et!

Tommy devrilmiş arabanın önünden dolaşırken

çalışan tek farın ışığı onu aydınlattı. Genç adam motor

kısmının içini yine de göremedi. Çünkü kapak büzülüp

oraya sıkışmıştı. Tommy, ifritin hapishanesinin

duvarlarını çılgıncasına yumrukladığını duyuyordu.

-102

Page 180: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, «Geber, kahrolasıca!» diye homurdandı.

İleride bir yerde biri bağırdı.

Genç adam tekrar dikkatini toplayabilmek için başını

sallayarak yağmurda gözlerini kırpıştırdı. MacArthur

Bulvarı'nda güneye doğru iki arabanın durmuş olduğunu

gördü. Taşıtlar Corvette'in yoldan çıktığı yerin

yakınındaydılar.

Bir adam elinde cep feneriyle seksen metre kadar

ötede alçak sırtın tepesinde duruyordu. Yabancı tekrar

seslendi ama rüzgârdan sözleri anlaşılmıyordu.

Trafik yavaşlamış, hatta Pasifik Kıyısı

Karayolu'nda da birkaç taşıt durmuştu. Ama o

arabalardan henüz kimse inmemişti. Fenerli adam

meyilden inmeye başladı. Tommy'ye yardım etmeye

geliyordu.

Tommy kolunu kaldırarak elini hızla salladı.

Yardımsever yabancının daha çabuk gelmesini istiyordu.

Hızla gelmeli, parçalanmış arabanın içine sıkışmış olan

ve hiddetle bağıran ifritin sesini duymalı -sıkıştığı yerden

kurtulduğu takdirde- o inanılamayacak bebek gibi

nesneyi kendi gözleriyle görmeliydi. Yabancı böyle bir

şeyin varolmasına şaşırmalı, tanık olmalıydı.

Corvette'in altına birikmiş olduğu anlaşılan benzin

birdenbire tutuştu. Mavi-turuncu alevler karanlık

gökyüzüne doğru fışkırarak yağmurda buharlaştılar.

Yangının sıcak, dev eli Tommy'ye öyle hızla bir

tokat indirdi ki, suratı acıdı. Bu güçlü darbe yüzünden

sendeleyerek geriledi. Patlama olmamıştı. Fakat sıcak

öyle fazlaydı ki genç adamın üstü başı yağmurdan iyice

ıslanmamış olsaydı o anda tutuşabilirdi.

Page 181: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kapana kıstırılmış olan bez bebek dünyada o

zamana kadar hiç kimsenin duymadığı bir sesle

haykırdı. Yardımsever yabancı yolun aşağısında

durmuştu. Yangın yüzünden ne yapacağını şaşırdığı

anlaşılıyordu.

Tommy, «Çabuk oi!» diye bağırdı. «Çabuk ol!» Ama

rüzgâr ve yağmurun uğultusu yüzünden adamın ne onu,

ne de iblisi duyamayacağını biliyordu.

Page 182: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ezilen ve yanan motor kapağı büyük gümbürtüyle

kırılan bir kemiğinkini andıran bir çatırtıyla fırlayarak

Tommy'nin yanından geçti. Takırdayarak Phoenix

palmiyesi kümesine doğru yuvarlanırken üzerinden

dumanlar çıkıyor, kıvılcımlar etrafa sıçrıyordu.

Bez bebek lambadan kurtulan kötü niyetli bir cin gibi

alevlerin arasından fırlayarak çamurların arasına atladı.

Tommy'den ancak üç metre kadar ötedeydi. Alev alev

yanıyordu, ama beyaz pamuklu kefeninin yerini almış

olan alevler onu hiç rahatsız etmiyor gibiydi.

Gerçekten de yaratık bilinçsizce bir öfkeyle

çağırmıyordu artık. İfrit sanki sevinçle, «Yaşasın!» diye

bağırıyormuşcasına ellerini başının yukarısına kaldırdı.

Vecde gelmiş gibi sallanarak dikkatini Tommy'ye değil,

kendi ellerine verdi. Bu eller karanlık bir mihraba

yerleştirilmiş mumlar gibi mavi alevler çıkararak ya-

nıyorlardı.

Gözlerine inanamayan genç adam, hayretle, «Daha

da büyümüş,» diye inledi.

İnanılmayacak bir şey olmuş ve o şey irileşmişti.

Genç adamın kapısının önünde bulduğu bebek yirmi beş

santim kadardı. Oysa şimdi vecdle karşısında sallanan

iblis kırk beş santimdi. Yani boyu onu son gördüğü

andakinin hemen hemen iki katı... Elektriğe kısa devre

yaptırmak için antreden hızla oturma odasına daldığı

zamanki boyunun iki katı. Üstelik ifritin kolları ve ba-

cakları şimdi daha kalındı, gövdesi de öncekine göre

daha enli.

Alevler etrafını iyice sardığı için Tommy yaratığın

bütün ayrıntılarını göremiyordu. Ama galiba belkemiğinin

Page 183: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

üzerinden uçları sivri, kötü bir şeyler uzanıyordu.

Bebeğin sırtında daha önce öyle şeyler yoktu. İfrit daha

da kamburumsuydu. Belki elleri de kollarına oranla fazla

irileşmişti. Belki de bu ayrıntılar konusunda yanıiiyordu.

Fakat bu garip yaratığın irileşmiş olduğu konusunda

yanılmadığından kesinlikle emindi.

Page 184: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam iblis-bebeğin alevlerin arasında büzülüp

öleceğini sanmıştı. Bu nedenle de ifritin yaşaması ve

hareketleri onu ipnotize etmiş gibiydi.

Tommy, «Saçma...» diye homurdandı.

Yağan yağmur çılgınca titreşen alevlerin ışıklarını

yakalayarak yerdeki su birikintilerine taşıdı. Sular, eriyen

altınların oluşturdukları gölcükler gibi ışıldadılar.

Üzerlerine hoplayıp zıplayan bebeğin gölgesi düştü.

Bu ifrit nasıl bu kadar çabuk büyüdü? Gövdesinin

böyle irileşmesi için besin gerekirdi. Hızla büyümeyi

sağlayacak bir yakıt.

Bez bebek ne yedi?

Yardımsever yabancı tekrar ilerlemeye başlamıştı.

Fenerinin ışığı hafiften sallanıyordu. Adam hâlâ altmış

metre kadar uzaktaydı. Yanan Corvette onunla iblisin

arasında kalıyordu. Yabancı, yaratığı ancak Tommy'nin

yanına eriştiği an görebilecekti.

Bu yaratık ne yedi?

Olacak gibi değildi ama bebek vücudundan alevler

fışkırdıkça daha da irileşiyordu.

Tommy ağır ağır gerilemeye başladı. Hemen

kaçmak istiyordu ama dönüp koşmak işine gelmiyordu.

Yapacağı ani bir hareket, vecd içinde ateşe dalmış olan

ifritin dikkatini çekebilir, ona avının yakınında olduğunu

anımsatabilirdi.

Fenerli adam kırk metre kadar ötedeydi. Yabancı

tıknazdı. Kukuletalı yağmurluğunun etekleri uçuşuyordu.

Hantalca su birikintilerinden geçip, çamurda kayarken

kukuletalı cüppe giymiş bir keşişi andırıyordu.

Tommy birdenbire yardımsever yabancının hayatı

Page 185: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

için endişelendi. Önce bir tanığın olmasını istemişti.

Çünkü bez bebeğin yanarak ortadan kalkacağını

sanıyordu. Oysa ki şimdi iblisin bir tanığın varlığına izin

vermeyeceğini seziyordu.

Page 186: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

krmz

Page 187: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, bebeğin dikkatini üzerine çekme pahasına

da olsa yabancıya haykıracak, ona yaklaşmamasını

söyleyecekti. Ancak

o an işe kader karıştı. Yağmurlu gecede bir silah sesi

yankılandı sonra bunu ikincisi ve üçüncüsü izledi.

Tıknaz yabancı bu çok belirgin sesi duymuş olacaktı

ki çamurda kayarak durdu. Otuz metre kadar ötedeydi.

Arada yine arabanın enkazı vardı. Bu nedenle de alev

alev yanan iblisi görmesi olanaksızdı.

Silah sesi dördüncü kez duyuldu. Sonra beşinci kez.

Tommy kazadan hemen sonra, telaşla arabadan

çıkmaya çalışırken tabancasını unutmuştu. Zaten o

aceleyle onun yerini bulması imkânsızdı. İşte şimdi

kurşunlar o müthiş sıcakta patlamaya başlamışlardı.

Artık Heckler/Koch'un yetersiz korumasından bile

yoksun olduğunu anlayan Tommy, iblisten

uzaklaşmaktan vazgeçti. Kararsızca titreyerek orada

öylece durdu. Yağmurda sırılsıklam olmuştu ama ağzı

ağustos güneşinin kavurduğu bir kıyıdaki kumlar gibi

kupkuruydu.

Yağmurda ıslanırken içini yakıp kurutan bir panik

onu etkisine alıyordu. Korkusu humma ateşi gibiydi;

alnında, gözlerinde, eklemlerinde alev alev yanıyordu.

Derken döndü ve canını kurtarmak için kaçmaya

başladı.

Nereye gittiğini, kaçma şansı olup olmadığını

bilmiyor sadece yaşama güdüsüyle koşuyordu. Belki

kısa bir süre için iblisbebekten kaçabilecekti. Fakat

önündeki altı yedi saatlik sürede -yani şafağa kadar-

yaratığın elinden kurtulmayı başarabileceğini pek

Page 188: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sanmıyordu.

Bez bebek büyüyordu.

Giderek güçleniyordu.

Daha tehlikeli bir yırtıcı yaratık, amansız bir avcı

halini alı

yordu.

Tik tak.

-106

Page 189: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy omzunun üzerinden baktı. Corvette'ten

yükselen parlak alevlerin kıvrılıp bükülerek geceyi

aydınlatmalarına rağmen sönükleşmeye başladıklarını

farketti. Yanan iblisi belirten daha küçük alevler,

arabadaki yangından daha çabuk sönüyorlardı. Yaratık

büyülenmiş gibiydi ve henüz genç adamın peşine

takılmamıştı.

Zaman şafakta doluyor.

Yarınki şafak ilerideydi. Sonsuzluğun birkaç dakika

öncesinde.

Tommy caddeye erişmek üzereyken tekrar geriye

bakmak cesaretini gösterdi. Her şeyi gizleyen yağmurun

gri perdesi arasından bebeği saran alevler cızırdayarak

zaman zaman yükseliyorlardı. Anlaşılan yaratığın içine

işleyen benzin yanarak tükenmişti. Şimdi pek az ateş

vardı. Küçük, ince, sarı alevler. Tommy de bu yüzden

yaratığı iyice göremiyordu. Ama bebeğin hareket

ettiğinin ve peşinden geldiğinin farkındaydı.

Bez bebek, genç adamı eskisi kadar hızlı

kovalamıyordu. Belki de alevler yüzünden hâlâ sarhoş

gibiydi. Ama peşine takılmıştı yine.

Tommy boş arsayı çaprazlamasına aşarak Pasifik

Kıyısı Karayolu'yla Avokado Sokağı'nın köşesine erişti.

Buz tutmuş gölde ilerleyen bir patenci gibi son birkaç

metrelik çamurlu yerde kaydı. Kaldırımdan kavşaktaki

yağmur ızgaralarından taşmış olan suya daldı. Su

baldırlarına kadar geldi.

Bir arabanın acı korna sesi duyuldu. Frenler

gıcırdadı.

Tommy önce omzunun üzerinden geriye, sonra da

Page 190: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

önündeki kaygan yere baktığı için trafiğe dikkat

etmemişti. Başını kaldırdığı zaman şaşılacak kadar çok

renkli bir Ford kamyonetle karşılaştı. Taşıt parlak sarı,

kırmızı, turuncu, siyah ve yeşile boyanmıştı. Sanki

kamyonet başka bir boyuttan sihirle belirivermişti. Göz

kamaştırıcı araba Tommy'ye çarpmadan durmayı ba-

şardı. Yaylarının üzerinde sallanıyordu. Ama genç adam

dura

-107

Page 191: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

madı. Olanca hızıyla kamyonete çarptı, çamurluktan sekti, ta şıtın önüne doğru dönerek yere yuvarlandı.

Sonra hemen kamyonete tutunarak yerden kalktı.

Kamyonetin üzerindeki abartılı renkler ilk görüşte

düşündüğü gibi uyuşturucu kullanan bir ressamın işi

değildi. Sadece biri kamyoneti bir Art Deco müzik

dolabına dönüştürmeye çalışmıştı. Stilize palmiye

dallarının arasında ceylanlar sıçrıyor, parlak siyah

şeritlerden dizi dizi gümüş hava kabarcıkları

yükseliyordu. Çin kırmızısı lake çizgileri ışıltılı altın

kürecikler süslüyordu. Sürücü yerinin yanındaki kapı

açılırken geceyi Benny Goodman'ın ünlü klasiği

canlandırdı. «One O'Clock Jump.»

Tommy ayağa kalktığı sırada sürücü de yanında

belirdi. Sürücü genç bir kadındı. Beyaz ayakkabılar, bir

hemşireninkine benzeyen beyaz bir üniforma ve siyah

deri ceket giymişti. «Hey! Sen iyi misin?»

Tommy hırıltılı bir sesle, «Evet, iyiyim,» dedi.

«Gerçekten iyi misin?»

«Gerçekten iyiyim. Beni yalnız bırak.»

Genç adam gözlerini kısarak yağmurun dövdüğü

boş arsaya baktı.

Bebekten yükselen alevler görünmüyordu artık.

Kamyonetin arkasındaki yanıp sönen kırmızı stop

lambalarının ışıkları da ortalığı fazla aydınlatmıyordu.

Tommy, yaratığı göremiyor, onun nerede olduğunu

bilmiyordu. Ama bebeğin aralarındaki açıklığı

kapatmaya başladığından emindi. Belki ağır hareket

ediyordu ama yine de yaklaşıyordu.

Elini genç kadına doğru sallayarak, «Haydi, git,»

Page 192: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

dedi.

Kadın, «Ama sen...» diye ısrar etti.

«Haydi, git. Çabuk ol!»

«... Yaralanmış olmalısın. Ben...»

Tommy telaşla, «Buradan hemen uzaklaş!» dedi.

Genç kadının onunla ifritin arasında kalmasını

istemiyordu.

Page 193: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kadından uzaklaştı. Pasifik Kıyısı Karayolu'nun altı

şeridini de aşmak niyetindeydi. O sırada yolda fazla

trafik yoktu. Güneyde, yarım blok ötede birkaç taşıt

durmuş, sürücüleri yanan Corvette'e bakıyorlardı.

Genç kadın, onu bırakmadı. Tommy'nin kolunu

sıkıca yakaladı. «Orada yanan senin araban mı?»

«Tanrım! O geliyor, kadın!»

«Ne geliyor?»

«07»

«Ne?»

«O!» Tommy, genç kadının elinden kurtulmaya

çalıştı.

Kadın, «O senin yeni Corvette'in miydi?» diye

sordu.

Genç adam o zaman onu tanıdı. Karşısındaki

sarışın garson kadındı. O akşam genç adama peynirli

burger ve kızarmış patates vermişti. Restoran bu

karayolunun karşı tarafındaydı.

Tommy yine o acayip duyguya kapıldı: Kaderin

kızağına binmiş, dimdik bir yamaçtan anlayamadığı bir

sona doğru sarsılarak gidiyordu.

Sarışın kadın ısrarla, «Bir doktora gitmelisin,» dedi.

Tommy ondan kurtulamayacaktı anlaşılan.

Ve bebek geldiği zaman bir tanık olmasını

istemeyecekti.

Kırk beş santim boyundaydı iblis-bebek ve daha da

büyüyordu. Belkemiğinin üzerinden sivri uzantılar

çıkıyordu. Pençeleri daha irileşmişti. Dişleri de öyle.

Kadının boynunu pençeleyecek, yüzünü parçalayacaktı.

O ince boynunu.

Page 194: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

O güzel yüzünü.

Tommy'nin kadınla tartışacak zamanı yoktu.

«Pekâlâ, doktora gidelim bakalım. Hemen gidelim!»

Sarışın kadın, onun kolunu sanki yaşlı ve bunak bir

adammış gibi özenle tutarak, taşıtın diğer kapısına

doğru götürdü. Bu kapı boş arsaya daha yakındı.

-109

Page 195: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, «Şu lanet olasıca şeyi sür artık,»

diyerek kadının elinden kurtuldu.

Kapıya yaklaşarak hızla açtı. Ama garson kadın

hâlâ müzik dolabı şeklindeki kamyonetinin önünde

duruyordu. Tommy'nin bağırması yüzünden aptallaşmış

gibiydi.

Genç adam öfkeyle, «Gidelim!» diye haykırdı.

«Yoksa ikimiz de öleceğiz!»

Boş arsaya tekrar bir göz attı. Bebeğin yağmurun ve

karanlıkların arasından üzerine saldırmasını bekliyordu.

Ama ifrit henüz ortalarda yoktu. Genç adam telaşla

kamyonete bindi.

Tommy'nin yanındaki kapıyı çarparak

kapatmasından bir saniye sonra, genç kadın direksiyona

geçerek kapıyı kapattı.

Sarışın garson, One O'Clock Jump'ı yarıda keserek,

«Orada ne oldu?» diye sordu. «Senin hızla koşarak

geldiğini gördüm...»

Tommy bağırdı. «Sen aptal mısın yoksa sağır

mısın? Yoksa ikisi de mi?» Sesi tizleşerek çatallaşmıştı.

«Buradan hemen gitmemiz gerekiyor!»

Sarışın kadın sakin sakin, «Benimle böyle

konuşmaya hakkın yok,» dedi. Oysa berrak mavi

gözlerinden öfke okunuyordu. Genç adam konuşacak

halde değildi. Anlaşılmaz bir şeyler geveledi. «Belki

sarsıldın ve yaralandın. Ama benimle yine de böyle

konuşamazsın. Bu hiç de hoş değil.»

Genç adam yan pencereden yakındaki boş arsaya

baktı.

Sarışın kadın ekledi. «Ben kabalığa hiç gelemem.»

Page 196: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy daha sakin bir tavırla konuşmak için kendini

zorladı. «Affedersin. Çok üzgünüm.»

«Hiç de üzgün görünmüyorsun.»

«Şey... gerçekten üzgünüm.»

«Ama öyle konuşmuyorsun.»

Page 197: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, onu bebeğin öldürmesini

beklemeyecek, ben kendim onu öldüreceğim, diye

düşündü.

Sonra, «Gerçekten çok üzgünüm,» dedi.

«Sahi mi?»

«Gerçekten çok çok üzgünüm.»

«Hah, bu daha iyi.»

Tommy, kadının motoru çalıştırmasını sağlamak

için, «Beni bir hastaneye götürebilir misin?» dedi.

«Tabii.» «Teşekkür ederim.» «Kemerini bağla.» «Ne?»

«Yasa böyle.» Kadının bal rengi saçları yağmurdan

ıslanıp yüzüne yapış

mıştı. Üniforması sırılsıklamdı. Tommy, sarışın garsonun

tüm bu zahmetlere kendisi için girdiğini hatırladı.

Kemeri açarak göğsünün üzerinden geçirdi. Sonra

elinden geldiğince, sabırla, «Lütfen, hanımefendi,» diye

yalvardı. «Lütfen siz burada neler olduğunu

anlamıyorsunuz...»

«O halde anlat. Ben ne aptalım, ne de sağır.»

Tommy gece boyunca yaşadığı akla hayale

sığmayacak şeyleri hatırladı ve söyleyecek söz

bulamadı bir an. Sonra sanki birdenbire patladı, sözler

isterik bir sele dönüştü. «O şey, o bebek kapımın

önündeydi, sonra dikişleri söküldü ve gerçek bir gözü

vardı; yeşil göz, fare kuyruğu, perdenin arkasından

kafama atladı, kurşunları kahvaltıda yiyor, bu yeteri

kadar kötü ama o ayrıca çok kurnaz. Ve büyüyor...»

«Büyüyen nedir?»

Genç adam sinir ve öfke yüzünden kabalık sınırına

tehlikeli bir biçimde yaklaştığını hissediyordu. «Fare

Page 198: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kadar çevik canavar! O büyüyor!»

Page 199: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın ona şüpheyle bakarak tekrarladı.

«Fare kadar çevik canavar!»

Genç adamın sabrı taştı. «Evet!»

Islak bir 'tak' sesi duyuldu. İfrit-bebek haykırarak

Tommy'nin yanındaki pencereye atladı. Genç adamın

başından birkaç santim ötedeydi.

Genç adam çığlık attı.

Kadın, «Aman Tanrım!» dedi.

Bebek gerçekten de büyüyordu. Büyüdükçe biçimi

de değişiyordu. Bez kılıfın içinden ilk çıktığı

zamankinden daha az insana benziyordu şimdi. Kafası

yine eskisi gibi gövdesine oranla çok iriydi. İnsanda

tiksinti uyandıracak kadar yamru yumru ve biçimsizdi bu

kafa. Işıltılı parlak yeşil gözleri, biçimsiz kemikli alnının

altındaki derin çukurlardan dışarıya fırlayacak gibi görü-

nüyordu.

Garson kadın elfenerine uzandı. «Ona vurup,

pencereden at.»

«Yapamam.»

«Onu pencereden at!»

«Tanrı aşkına! Bunu nasıl yapacağım?»

Bebeğin hâlâ elleri vardı ama parmakları biçim

değiştirmişti. Bunlar yarı insan parmaklarına, yarı

ahtapot kollarına benziyorlardı. Şimdi elleri ve

ayaklarındaki uçuk renkli vantuzlarıyla cama sıkıcı

tutunuyordu.

Tommy kesinlikle camı açarak onu atmaya

kalkışmayacaktı.

Sarışın kadın motoru çalıştırdı. Gaza öyle hızla

bastı ki kamyonet neredeyse ışıktan da hızlı gidecekti ve

Page 200: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kendilerini on sekiz saniye sonra galaksinin diğer

yanında bulacaklardı.

Motorun çığlığa benzer sesi, bebeğinkini bastırırken

tekerlekler kaygan yerde hızla döndü. Taşıt galaksinin

diğer yanına

Page 201: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

değil, hatta bloğun sonuna kadar bile gidemedi. Orada

kalakaldı. Dört tekerlek kirli suları etrafa sıçrattılar.

Bebeğin ağzı iyice açılmıştı. Parlak siyah dili uzanıp dal-

galandı. Kara dişleri cama çarptı. Sonunda lastikler yolu

kavradılar ve kamyonet hızla ileri fırladı. Sarışın genç

kadın, «Onun içeri girmesine izin verme,» di

ye yalvardı.

«Onu neden içeriye alayım?»

«Onu içeri alayım deme!»

«Sen benim deli olduğumu mu sanıyorsun?»

Kamyonet sanki bir rokete dönüşmüştü. Pasifik

Kıyısı Karayolu'nda tiz- sesler çıkararak uçarcasına

gidiyordu. Tommy yerçekimi yüzünden suratının uzay

mekiğindeki bir astronotunki gibi çarpıldığını sandı.

Yağmur damlaları cama çarparken hafif makineli

tüfeğinkine benzer sesler çıkarıyorlardı. Ama inatçı bez

bebek cama yapışmış gibiydi.

Kadın, «İçeri girmeye çalışıyor,» dedi.

«Evet.»

«Ne istiyor o?»

Genç adam açıkladı. «Beni.»

«Neden?»

«Bilemediğim bir nedenle bana kızıyor.»

Küçük canavarın gövdesi hâlâ sarı lekeli siyahtı.

Cama iyice dayadığı karnı ise tümüyle irin sarışıydı.

Gövdesinin alt kısmında boydan boya iğrenç bir yarık

görünüyordu. Yarığın içinden müstehcen bir biçimde

kıvrılıp bükülerek çıkan tüpler bebeğin bağırsaklarının

arasından uzandılar ve vantuza benzeyen ağızlarını

pencereye yapıştırdılar.

Page 202: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kamyonetin içi her şeyin iyice görülmesini

sağlayacak kadar aydınlık değildi. Tommy yine de

camdan duman çıkmaya başladığını farketti.

Tik-Tak / F:

8

Page 203: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Tanrım!» diye bağırdı. «Ne var?» «Camı yakıyor.» «Yakıyor mu?» «Onu yiyor.»

«Ne?»

«Asit.» Genç kadın Nevvport Beach Kulübü'nün

önündeki yola girmek için, hızını kesmeden caddeden

iyice sağa doğru döndü.

Kamyonet tehlikeli bir biçimde sağa doğru yattı.

Merkezkaç kuvveti Tommy'yi kapıya doğru fırlattı. Genç

adamın yüzü cama iyice dayandı. Hemen dışarıda,

iblis-bebeğin uzattığı bağırsakları dumanları çıkan

camda kıvıl kıvıldı.

«Nereye gidiyorsun?»

Kadın, «Kulübe,» dedi.

«Neden?»

Sarışın garson kısaca, «Kamyon,» diye yanıtladı.

Hızla sağa saparak park yerine girdi. Tommy de

kapıyla erimekte olan camdan uzaklaştı.

Bu geç saatte araba parkı hemen hemen boştu.

Asfalt dökülmüş alanda sadece birkaç taşıt vardı.

Onlardan biri de malzeme taşıyan bir kamyondu.

Genç kadın kamyoneti onun arkasına doğru

çevirerek gaza bastı.

Tommy, «Ne yapıyorsun?» diye sordu.

«Onu atmayı deneyeceğim.»

Sarışın garson son anda kamyonun soluna doğru

direksiyon kırdı. Taşıtın yanından gürültüyle öylesine

yakınından geçti ki, ön çamurluğa özel olarak sürülmüş

olan boyayı sıyırdı ve kamyonetin yan aynası yerinden

Page 204: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

koptu. Zorlanan madenden etrafa kıvılcımlar saçıldı. Bez

bebek kamyonetin penceresiyle kamyonun yan tarafı

arasına sıkıştı. Kamyonetin yan paneli yerinden çıktı. İfrit

taşıttan daha dayanıklıydı anlaşılan. Fakat sonra emici

organları patlamaya benzeyen bir sesle camdan ayrıldı.

Tommy bu sesi diğer gürültüler arasında bile duydu.

Genç adamın yanındaki kapı koptu. Çelikle

sağlamlaştırılmış cam parçaları Tommy'nin üzerine

yağdı. Bir an yaratığın kucağına yuvarlanacağını sandı.

Tanrım! Sonra park edilmiş kamyonun yanından geçip

gittiler. Genç adam yaratığın kamyonetin penceresinden

fırlamış olduğunu anladı.

Page 205: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kadın camı kırık pencereden içeri dolan rüzgârın

uğultusu arasında, «Geri dönüp o lanet olasıca şeyi

birkaç kez çiğnememi ister misin?» diye bağırdı.

Tommy ona doğru eğilerek sesini yükseltti. «Hayır!

Kahretsin! Bu işe yaramaz. O yaratık sen üzerinden

geçerken lastiği yakalar ve bu kez ondan kesinlikle hiç

kurtulamayız. Taşıtın altına girerek orayı deler. Buraya

çıkarak bizi şu ya da bu şekilde öldürür.»

«O halde buradan hemen uzaklaşalım.»

Sarışın kadın kulübün bahçe yolunun sonunda

karayoluna öyle hızla saptı ki genç adam kamyonetin

lastiğinin patlamasını ya da devrilmelerini bekledi. Ama

sağsalim caddeye eriştiler. Garson kadın gaza bastı. Hız

limiti kurallarına daha önce emniyet kemeri yasasına

gösterdiği saygıyı göstermeyeceği anlaşılıyordu.

Tommy, bez bebeğin fırtınaların arasından yeniden

fırlamasını bekliyordu. Genç adam Jambpree yolundan

geçerek Nevvport Limanı'na doğru ininceye kadar

kendini güvende hissetmedi.

Yağmur şiddetle kırık pencereden içeri giriyor ve

genç adamın kafasının yanına çarpıyordu. Gerçekte

buna aldırdığı yoktu. Zaten sırsıklamdı, daha fazla

ıslanamazdı.

Page 206: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Çok hızlı gittikleri için rüzgârın uğultusuyla çığlığı

öylesine artmıştı ki, ikisi de konuşmak için çaba

göstermiyorlardı.

Körfezin gerisinde, kanalın üzerindeki köprüden

geçerlerken sarışın kadın sonunda hızı azalttı. İblisi

bıraktıkları araba parkından üç kilometre kadar

uzaklaşmışlardı. Rüzgârın uğultusu da biraz azalmıştı.

Sarışın kadın, Tommy'ye baktı. O ana kadar hiç

kimse genç adama böye bakmamıştı. Sanki derisi yeşil

ve siğillerle doluydu. Kafası karpuza benziyordu ve bir

uçan daireden yeni inmişti.

Aslında annesi de, Tommy dedektif romanları

yazmak istediğinden ilk kez söz ettiğinde ona böyle

bakmıştı.

Tommy sinirli sinirli öksürdü. «Oldukça iyi bir

sürücüsün.»

Şaşılacak bir şey oldu ve genç kadın gülümsedi.

«Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?»

«Aslında harikasın.»

«Teşekkür ederim. Sen de fena sayılmazsın.»

«Ben mi?»

«Corvette'le yaptığın numara şahaneydi.»

«Ah, çok komik!»

«İyi bir çıkışla havalandın. Ama uçuş sırasında

arabanın kontrolünü kaybettin.»

«Kamyonetin için üzgünüm.»

Sarışın kadın Tommy'nin anlayamadığı bir yanıt

verdi. «Bu da bölgeye ait.» «Tamir parasını öderim.»

«Çok tatlısın.» «Bir yere uğrayıp bu pencereyi kapamak

için bir şeyler almalıyız.»

Page 207: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Doğruca hastaneye gitmen gerekmiyor mu?»

Tommy, kadının endişesini gidermeye çalıştı. «Ben

iyiyim. Fakat yağmur kanepe örtülerini mahvedecek.»

Page 208: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Üzülme değmez...» «Ama...» Kadın, «Onlar

mavi,» dedi. «Ne?» «Kanepelerin örtüleri.» «Evet,

mavi. Yani?» «Maviden hoşlanmam.» «Ama

zarar...» «Buna alışığım.» «Öyle mi?» Sarışın

garson, «Sık sık zarara uğrarım,» dedi. «Sahi mi?»

«Olaylarla dolu bir yaşam sürüyorum.» «Gerçekten

mi?» «Uyum sağlamayı öğrendim.» Tommy, «Sen

garip bir kadınsın,» dedi. Kadın gülümsedi.

«Teşekkür ederim.» Genç adamın aklı yine

karışmaya başlıyordu. «Adın nedir?» Sarışın,

«Deliverance,»(Kurtuluş) dedi. «Ya?» «Deliverance

Payne. P-A-Y-N-E. Annem zor bir doğum

yapmış. Onun garip bir mizah anlayışı vardır.» Tommy

önce kadının ne demek istediğini anlayamadı.

Ancak daha sonra anlamı kavradı. «Ah...» «Herkes beni

sadece 'Del,' diye çağırır.» «Del... Bu güzel.»

«Senin adın nedir?» «Tuong Phan.» Bu sözleri

söylediğine genç adam kendisi

de şaşırdı. «Yani Tommy.» «Tuong Tommy?»

Page 209: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Tuong yok. Adım Tommy Phan.» «Emin misin?»

«Çoğu zaman.» «Sen garip bir adamsın.» Del bu

sözleri çok hoşuna gi

diyormuş gibi söylemişti. Sanki bir iltifata karşılık

veriyordu. «Bu pencereden içeriye gerçekten fazla

yağmur giriyor.» «Biraz sonra duracağız.» «Böyle

araba sürmeyi nereden öğrendin, Del?»

«Annemden.» «İlginç bir annen var.» «Harikadır. O

araba yarışlarına katılır.» Tommy «Benim annem

böyle şeyler yapmıyor,» dedi. «Yarış motorları

kullanıyor. Motosiklete biniyor. Annemin

en büyük hobisi motorlu taşıtlar ve ideali de her türlü

motorlu ta

şıtla yarışmalara girmek.» Del kırmızı trafik ışığında

arabayı durdurdu. Bir an hiç konuşmadılar. Yağmur

sanki gökyüzü bir barajmış da çökmüş gibi yağı

yordu. Sonunda Del, «Evet...» dedi. «Oradaki şey... O

sözünü ettiğin fare kadar çevik olan canavardı demek?»

Page 210: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

DORT

Arabayla giderlerken Tommy, Del'e kapısının

önünde bulduğu bebeği anlattı. İblisin çalışma

odasındaki elektriğe kısa devre yaptırmasına kadar

geçen olaylardan söz etti. Genç kadının, Tommy'nin

hikâyesini kuşku götürecek ve hatta özellikle şaşılacak

bir şey sayarmış gibi bir hali yoktu. Arada sırada,

«Ya...», «Hım...», «Tamam...» diyordu. İki üç kere de,

«Evet, bu mantıklı...» diye mırıldandı. Tommy'nin

anlattıkları geceleri televizyonda dinlediği haberlerden

daha şaşırtıcı değildi.

Del yirmi dört saat açık olan bir süpermarketin

önünde durduğunda Tommy de hikâyesini yarıda kesti.

Genç kadın kamyoneti temizlemek ve parçalanan

pencereyi kapatmak için bazı şeyler almakta ısrar

ediyordu. Del istediği için Tommy de onunla birlikte

markete girdi. Alışveriş arabasını itmek de ona düştü.

Bu kocaman yerde çok az müşteri vardı. Bu

nedenle Tommy neredeyse Del'le 1950'lerde çevrilen

bilimkurgu filmlerinden birinde olduklarını sandı. Esrarlı

bir felaket sonucu binalar ve insanların yaptığı eserlere

bir şey olmamış ama bütün ırk yeryüzünden silinmişti.

Geride sadece bir avuç insan kalmıştı. Tepedeki

floresan panolardan süzülen göz alıcı ışıkların

aydınlattığı

o uzun ve geniş açıklıklar garip bir biçimde sessiz ve

bomboştu. Sadece teşhir edilen buzdolaplarının

kompresörleri hafif mırıltılarla çalışıyordu.

Page 211: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del Payne bu ürkütücü yerde hızla alışverişini

yapıyordu, saçlarını kulaklarının arkasına atmıştı. Beyaz

ayakkabıları, üni

-119

Page 212: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

forması ve fermuarını kapatmadığı siyah deri ceketiyle

bir hemşireye benziyordu. Aynı zamanda bir 'Cehennem

Meleği' de olabilirdi. Ya hasta bir adama bakacak ya da

sağlıklı birinin poposuna tekmeyi yapıştıracak bir kadın.

Del büyük plastik çöp torbaları dolu bir kutuyu, enli

teflon musluk bandını, dört ruloluk bir kâğıt havlu

paketini, şerit metreyi, içinde bir gramlık C vitamini

tabletleri bulunan bir şişeyi alışveriş arabasına koydu.

Bir paket jilet, E vitamini kapsülleri dolu bir kutu ve iki

tane litrelik portakal suyu şişesi de aldı. Bir yandaki

tezgâhta daha çok zaman olmasına rağmen Noel'le ilgili

eşyalar sergileniyordu. Sarışın kadın oradan da yapay

beyaz kürk ve bir pomponla süslenmiş kırmızı flanelden

bir Noel Baba şapka beğendi.

Süt ve meze bölümünden geçerlerken durarak

soğutucuya dizilmiş kapları işaret etti. «Sen tofu yer

misin?» Sorusu Tommy'yi çok şaşırtmıştı. Soruyu kendi

kendine yüksek sesle tekrar etti. «Tofu yer miyim?»

«Önce ben sordum.»

«Hayır. Ben tofu'dan hoşlanmıyorum.»

«Hoşlanmalısın.»

Genç adam sabırsızca, «Niçin?» diye sordu.

«Asyalı olduğun için mi? Ayrıca ben yemekleri de

çubuklarla yemiyorum.» «Her zaman bu kadar alıngan

mısın?» Genç adam kendini savundu. «Hiç de alıngan

değilim.» Kadın, «Sen söyleyinceye kadar, Asyalı

olduğunu düşün

medim bile,» dedi.

İşin garibi Tommy ona inandı. Del'i iyi tanımıyordu

ama onun diğer insanlardan çok farklı olduğunu

Page 213: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

seziyordu. Bu nedenle genç kadının 'gözlerinin çekik ve

cildinin de yanık pirinç rengi olduğunu ancak şimdi

farkettiğine' inanmaya hazırdı.

Üzüntüyle, «Özür dilerim...» dedi.

Page 214: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ben sana sadece tofu yiyip yemediğini sordum.

Çünkü haftada beş kez hatta daha fazla tofu yersen

prostat kanseri için endişelenmene de gerek kalmaz.

Tofu homeopatik bir koruyucudur.»

Tommy o zamana kadar Del gibi beklenmedik

şeyler söyleyen biriyle karşılaşmamıştı. «Prostat kanseri

için endişelendiğim yok.»

«Ama endişelenmen gerekir. Erkekler arasında

ölüme yol açan üçüncü en önemli neden de bu. Ya da

dördüncü. Her neyse... Bu erkekler için kalp hastalıkları

ve bira tenekelerini alnında ezip buruşturmakla başa baş

gidiyor.»

«Ben otuz yaşındayım. Erkekler elli, altmış

yaşlarına kadar prostat kanseri olmazlar.»

«Ah, kırk dokuz yaşındayken bir sabah uyanacaksın

ki prostatın basket topu büyüklüğünde. İstatistik

bakımından bir istisna olduğunu anlayacaksın. Ama artık

senin için çok geç olacak.»

Soğutucudan bir kap tofu alarak onu da alışveriş

arabasına attı. Tommy, «Onu yemeyeceğim,» dedi. _

«Saçmalama. İnsan erken yaşlarda kendine bakmaya

başlamalıdır.»

Arabayı öndeki çubuktan tutarak çekmeye başladı.

Genç adamı da kendisine ayak uydurmaya zorladı.

Tommy tofu'yu yerine geri koyma fırsatı bulamadı.

Genç kadının peşinden giderken, «Yirmi yıl sonra

bir sabah Cleveland büyüklüğünde bir prostatla

uyanmam seni neden ilgilendiriyor?» dedi.

«İkimiz de insanız, öyle değil mi? Başına

geleceklerle ilgilenmeseydim ne tür bir insan olurdum?»

Page 215: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam mırıldandı. «Ama, beni tanımıyorsun

ki...»

«Tabii tanıyorum. Sen Tuong Tommy'sin.»

«Tommy Phan.»

-121

Page 216: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Evet, tamam.»

Genç adam kasaya eriştikleri zaman hesabı

ödemekte ısrar etti. «Ben olmasaydım kamyonetin içi

kirlenmez, camı da kırılmazdı.»

O cüzdanını çıkarırken genç kadın da, «Tamam,»

dedi. «Ama musluk bandıyla birkaç kâğıt havlu alıyorsun

diye seninle yatmamı bekleme.»

Chip Nguyen bu sözlere sarışın kadının hoşuna

gidecek şakacı bir tavır ve espriyle hemen karşılık

verirdi. Çünkü Chip harika bir dedektif olmasının

yanısıra romantik cevaplar konusunda da ustaydı. Fakat

Tommy, Del'e bakarak aptal aptal gözlerini kırpıştırdı.

Kafasını zorladıysa da söyleyecek bir söz bulamadı.

Birkaç saat bilgisayarının karşısında oturup cilalı,

pırıltılı^ süslü bir diyalog hazırlayabilseydi, o zaman

hazır cevaplılığıyla Deliverance Payne'in yalvarmasını

sağlamayı başarabilirdi.

Del, «Yüzün kızarıyor,» dedi. Bu durumun onu

eğlendirdiği belliydi.

«Hiç de değil.»

«Evet, kızarıyorsun.»

«Hayır. Kızarmıyorum.»

Del, İspanyol kökenli orta yaşlı bir kadın olan

kasiyere döndü. «Onun yüzü kızardı mı, kızarmadı mı?»

Boynuna ince bir altın zincirle küçücük bir haç takmış

olan kasiyer kıkır kıkır güldü. «Kızardı.»

Del, «Tabii kızardı ya,» dedi.

Kasiyer ekledi. «Kızardığı zaman çok şirin

görünüyor.»

Kadının bu sözleri Del'in çok hoşuna gitmişti.

Page 217: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Kendisi de öyle göründüğünün farkında, buna eminim.

Herhalde kadınları baştan çıkarmak için bundan

yararlanıyor. İstediği her an kızarabiliyor. İyi oyuncuların

sahnede gerektiği an ağlayabilmeleri gibi.»

Kasiyer yine kıkır kıkır güldü.

Page 218: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy sabırla uzun uzun içini çekti ve hemen

hemen boş olan markette etrafına bakındı. Yakınlarında

bu sözleri duyacak müşteriler olmadığı için rahatladı.

Yüzü öylesine kızarmıştı ki kulakları sanki alev almış gibi

yanıyordu.

Kasiyer tofu kabını barkot okuyucunun üzerinden

geçirirken Del, «Prostat kanseri için endişeleniyor,»

dedi.

Tommy fena halde utandı. «Hiç de değil.»

«Pekâlâ da öyle.»

«Hayır, hiç de değil.»

Del, kasiyere, «Ama beni dinlemiyor,» diye açıkladı.

«Tofu' nun prostat kanserine engel olduğuna

inanmıyor.»

Kasiyer toplam almak için düğmeye bastıktan sonra

genç adama bakarak kaşlarını çattı. O ahenkli kıkır kıkır

gülmesiyle hiç de ilgisi olmayan, yaşını başını almış bir

kadın edasıyla, «Beni dinle,» dedi. Sanki bir çocukla

konuşuyordu. «Buna inansan iyi olur. Çünkü bu doğru.

Japonlar her gün tofu yiyorlar ve o ülkede prostat

kanseri hemen hemen hiç görülmüyor.»

Del memnun memnun, «Gördün mü?» diye

mırıldandı.

Tommy başını salladı. «Garsonluk etmediğin

zamanlar ne yapıyorsun? Bir tıp kliniği mi

yönetiyorsun?» «Bu gerçeği çok kimse biliyor, hepsi o

kadar.» Kasiyer malzemeyi poşetlere koyup, Tommy'nin

verdiği pa

rayı alırken, «Biz en çok Japon müşterilere tofu

satıyoruz,» dedi. «Korelilere de. Sen Japon olmalısın.»

Page 219: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam düzeltti. «Ben Amerikalıyım.»

«Vietnamlı Amerikan mı?»

Genç adam inatla tekrarladı. «Ben Amerikalıyım.»

Kasiyer paranın üstünü sayıyordu. «Pek çok

Vietnamlı Amerikan da tofu yiyor. Ama Japon

müşterilerimiz kadar değil.» Del çılgın bir gülümsemeyle,

«Sonunda prostatı basket topu kadar olacak,» dedi.

Kasiyer tembih etti. «Sen bu kızı dinle ve kendine iyi

bak.»

-123

Page 220: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy paranın üstünü blucininin cebine sokarak

aldıkları öteberiyle dolu iki küçük plastik poşeti kaptı. Bir

an önce marketten çıkmak için sabırsızlanıyordu.

Kasiyer uyarısını tekrarladı. «Sen bu kızı dinle.»

Dışarıda yağmur genç adamı yine dondurdu.

Kızarmasının neden olduğu sıcaklık duygusu

kayboluverdi. Karanlık gecede bir yerlerde bekleyen bez

bebeği düşündü, O artık eskisi kadar küçük değildi.

Süpermarkette birkaç dakika bile olsa lanetli şeyi

unutmuştu. Yarım saat kadar önce doğaüstü korkunç bir

şeyin saldırısına uğradığını, karşılaştığı insanlar içinde

sadece Del Payne ona unutturabilirdi.

Kamyonete yaklaşırlarken Tommy, «Sen deli

misin?» diye sordu.

Genç kadın neşeyle, «Hiç sanmıyorum,» dedi.

«O nesnenin şimdi şuralarda bir yerde olduğunun

farkında değil misin?»

«Yani fare kadar çevik canavarı mı kastediyorsun?»

«Başka neyi kastedeceğim?»

«Eh, dünya çok garip şeylerle dolu.»

«Ha?»

«'X Dosyaları' programını izlemiyor musun?»

«O şuralarda bir yerde ve beni arıyor!»

Sarışın kadın, «Belki beni de arıyor,» dedi.

«Herhalde onu kızdırdım.»

«Bence bu olabilir. Peki bu durumdayken nasıl

oluyor da benim prostatımdan, tofu'nun yararlarından

söz edebiliyorsun? Cehennemden fırlamış bir ifrit bizi

bulmaya çalışıyorken bunu nasıl yapabiliyorsun?»

Del sürücü yerinin yanındaki kapıya gitti. Tommy de

Page 221: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

müzik dolabı şeklindeki kamyonetin diğer tarafına koştu.

Sarışın kadın ikisi de taşıta bininceye kadar onun

sorusunu yanıtlamadı.

Page 222: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Bu ara başka problemlerimiz olabilir. Ama bu

durum, tofu' nun senin için yararlı olduğu gerçeğini

değiştirmez.»

«Sen gerçekten delisin.»

Genç kadın motoru çalıştırdı. «Sen çok ciddi, çok

aklıbaşında, çok da dürüstsün. Sana takılmaktan

kendimi alamadım. Buna nasıl dayanırdım?»

«Bana takılmak mı?»

«Sen bir âlemsin.» Del vites değiştirerek

süpermarketten uzaklaştı.

Tommy sıkıntıyla yere, ayaklarının arasına koyduğu

plastik poşetlere baktı. «O lanet olasıca tofu için para

verdiğime inanamıyorum.»

«Hoşuna gideceğine eminim.»

Marketten birkaç blok ötedeki depo endüstriyle ilgili

binaların bulunduğu mahallede Del, kamyoneti

karayoluna açılan bir geçitte durdurdu. Geçidin üzeri

kapalı olduğu için yağmur gelmiyordu.

Genç kadın, «Aldığımız şeyleri getir,» dedi.

«Burası çok ıssız.»

«Dünya çoğunlukla ıssız köşelerden oluşur.»

«Burasının güvenli bir yer olduğundan emin

değilim.»

«Sen istemedikçe hiçbir yer güvenli olmaz.» Genç

kadın yine esrarengiz laflar etmeye başlamıştı. «Bu

şimdi ne demek oluyor?» «Ne anlama gelmiyor?» «Yine

benimle alaya başladın.» Del, «Ne demek istediğini

anlayamıyorum...» diye mırıldan

Page 223: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

dı. Artık gülmüyordu. Tofu işkencesi sırasında takındığı

neşeli tavırları kaybolmuştu.

-125

Page 224: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del motoru durdurmadan kamyonetten indi ve

taşıtın arka tarafına doğru gitti. Kamyonet çiçekçilerin ve

diğer küçük işyerlerinin malları teslim için kullandıkları

tipteydi. Genç kadın arka kapıyı açtı. Süpermarket

poşetlerini Tommy'den alarak içindekilerini yük

bölümüne boşalttı.

Genç adam durmuş ona bakarken titriyordu.

İliklerine kadar ıslanmıştı. Gece yarısı yaklaşırken ısı da

iyice düşmüş olmalıydı.

Genç kadın, «Kırık camı kapatmak için bir şeyler

hazırlayacağım,» dedi. «Ben bunu yaparken sen de

kâğıt havlularla ön koltuklarla yerdeki suları kurulamaya

çalış. Cam kırıklarını da topla.»

Bu semtte trafiği yoğunlaştıracak evler ya da ticari

binalar yoktu. Onun için de geçit, Tommy'nin

marketteyken düşündüğü bir felaket sonrası insanların

çoğunun ortadan kalktığı o bilimkurgu filminin bir başka

setine benziyordu. Yukarıdan, karayolunda ilerleyen

kamyonların gürültüsü geliyordu. Ama taşıtları

bulundukları yerden göremiyorlardı. Onun için de

gürültünün kaynağının dikkatle planlanmış bir katliamın

tamamlanması için çalışan yabancı yaratıkların dev

makineleri olduğunu hayal etmek kolaydı.

Genç adamın düşgücü çok fazla çalışırdı. Belki de

dedektif hikâyelerinden daha renkli bir roman türünü

seçmesi gerekliydi.

Baraj yerinde köpek bisküvisi kutularıyla dolu olan

bir koli duruyordu. Del kutuları alırken, «Bu öğleden

sonra Scootie için alışverişe çıkmıştım,» diye açıkladı.

«O, köpeğin sanırım.»

Page 225: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Sadece benim köpeğim değil. Köpeklerin köpeği o.

Bu gezegendeki en üstün köpekcik. Onun Nirvana'ya

erişmeden önce en son köpek biçimine girdiğinden

eminim. İşte benim Scootie'm böyle bir yaratık.»

Page 226: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın yeni şerit metreyle kırık pencerenin

ölçülerini aldı. Sonra jiletlerden biriyle koliden aynı

büyüklükte dikdörtgen biçimli bir parça kesti. Bu

mukavvayı çöp poşetlerinden birinin içine soktu. Poşetin

ucunu kıvırdıktan sonra teflon musluk ban-dıyla iyice

kapattı. Yine bantlarla kartonu hem içeriden, hem de

dışarıdan yolcu tarafındaki camsız pencereye yapıştırdı.

Del yağmurun içeri girmemesi için bu işle

uğraşırken Tommy de ön kanepelerdeki suları silerek

ışıldayan cam parçalarını topladı. Bir yandan da

iblis-bebek çalışma odasının elektriğini kontak ettirdikten

sonra olanları anlattı. Yaratığın yanan Corvette' den

nasıl fırladığını da.

Genç kadın, «Daha mı büyümüştü?» diye sordu.

«Ne kadar?»

«Hemen hemen ilk boyunun iki katı kadardı ve

farklıydı da. Kamyonetin camına yapışan o şey... O,

bebekten ilk çıktığı zamankinden çok daha acayipti.»

İkisi böyle uğraşırlarken alt geçitten bir tek taşıt bile

geçmiyordu. Tommy orada yalnız oldukları için giderek

daha fazla endişe duyuyordu. Sık sık üzeri kapalı beton

geçidin iki ucuna bakıyordu. Yağmur olanca şiddetiyle

yağıyor, gökten tonlarca su boşalıyordu. Onların

sığındıkları kuru yerin iki ucu da iyice ıslanmıştı. Genç

adam şişerek irileşen ve büsbütün garipleşen iblisin

fırtınada tehdit dolu bir tavırla yaklaşmasını bekliyordu.

Del, «Sence bu yaratık neyin nesi?» diye sordu.

«Bilmiyorum.»

«Nereden geldi?»

«Bilmiyorum.»

Page 227: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«O, ne istiyor?»

«Beni öldürmeyi.»

«Neden?»

«Bilmiyorum.»

«Bilmediğin pek çok şey var.»

-127

Page 228: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Biliyorum.»

«Sen hayatını nasıl kazanıyorsun, Tuong Tommy?»

Del adını bilerek yanlış söylemişti. Genç adam buna

aldırmıyormuş gibi davrandı. «Dedektif romanları

yazıyorum.»

Sarışın kadın bir kahkaha attı. «Öyleyse bu

araştırmada neden kendi poponu bile bulamıyorsun?»

«Bu gerçek yaşam.»

Del, «Hayır, değil,» dedi.

«Ne?»

Genç kadın ciddi bir tavırla, «Öyle bir şey yok,»

dedi.

«Gerçek yaşam diye bir şey yok mu?»

«Gerçek algıdır ve algılar değişir. Gerçek akıcıdır.

Onun için 'gerçekten kastettiğin dokunabileceğin cisimler

ve değişmeyen olaylar ise o zaman böyle bir şey

yoktur.»

Tommy koltuğu ve ayak bastığı yeri temizlemek için

iki rulo kâğıt havlu kullanmıştı. Son kâğıt parçasını da alt

geçidin duvarının önünde oluşturduğu küçük ıslak yığına

kattı. «Sen Yeni Çağ'cılardan ya da spiritüalist filan

mısın?» diye sordu. «Ruhları yönlendiriyor, kendini

kristallerle mi tedavi ediyorsun?»

«Hayır. Ben sadece gerçeğin algı olduğunu söyledim.»

«Bu yine o Yeni Çağ teranelerine benziyor.» Tommy

yak^ laşarak kadının kendi işini bitirmesini seyretti.

«Ama değil işte. İleride daha fazla vaktimiz olduğunda

bunu sana anlatırım.» Genç adam, «O arada,» dedi.

«Bilgisizliğimin oluşturduğu çorak alanda amaçsızca

dolaşacağım.»

«Alay etmek sana yakışmıyor.»

Page 229: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Artık işin bitti mi? Ben donuyorum.»

Del taşıtın açık kapısından biraz uzaklaştı. Bir

elinde bant, diğerinde de jilet vardı. Yaptığı işi

inceliyordu. «Yağmurun içeri girmesini engelleyecek

sanırım. Ama insanı estetik bakımdan hoşnut eden taşıt

aksesuarlarının en son modaya uygun bir örneği pek

sayılamaz.»

Page 230: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy loş yerde kamyonetin üzerindeki müzik

dolabından esinlenilmiş Art Deco tarzı panoyu iyice

göremiyordu. Ama kendi oturduğu tarafta desenlerin

önemli bir kısmının sıyrılmış olduğunun farkındaydı.

«Resimler için gerçekten üzgünüm. Çok gösterişli bir

pano bu. Herhalde sana pahalıya malolmuştur.»

«Biraz boya ve bir hayli zaman. Onun için üzülme.

Zaten kamyoneti yeniden boyamayı düşünüyordum.»

Genç kadın, Tommy'yi yine şaşırtmıştı. «O resimleri sen,

kendin mi yaptın?»

Del, «Ben ressamım,» dedi.

«Garson olduğunu sanıyordum.»

«Garsonluk, yaptığım iş. Ama ben bir ressamım.»

«Anlıyorum.»

Sarışın kadın kapıdan döndü. «Gerçekten anlıyor

musun?»

«Daha önce kendin söyledin ya, ben duyarlı bir

adamım.»

Yukarıdaki karayolunda büyük bir kamyonun havalı

frenleri çığlığa benzeyen sesler çıkardılar. Sanki Jura

çağında öfkeyle bir bataklıkta ilerleyen, pullu bir dev

yaratık haykırıyordu.

Tommy, iblisi hatırladı. Kısa beton tünelin ucuna

kaygıyla baktı. Sonra da diğer ucuna. Ama yağmurda, iri

ya da ufak yaklaşan bir canavar yoktu.

Kamyonetin arkasında Del portakal suyu

şişelerinden birini genç adama verdi. Diğerini de kendisi

için açtı. Genç adamın dişleri birbirine vurarak

takırdıyordu. Gerçekte soğuk portakal suyundan çok bir

fincan sıcak kahve istiyordu. Sarışın kadın, «Kahvemiz

Page 231: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yok,» diyerek genç adamı şaşırt

tı. Sanki onun düşüncelerini okumuştu.

Tommy, «Ben portakal suyu istemiyorum,» dedi.

«Hayır, istiyorsun.» Del bir gramlık C vitamini

tabletlerinden on tane, dört tane de E vitamini

kapsülünden çıkardı. Yarısını kendisine ayırarak geri

kalanını adama uzattı. «O korku ve stresten sonra

vücudumuza tehlikeli serbest radikaller yayıldı.

-129-Tik-Tak / F: 9

Page 232: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yani on binlerce tamamlanmamış oksijen molekülü.

Vücutlarımızda sağa sola çarparak dolaşıyor ve

rastladıkları her hücreyi mahvediyorlar. Onun için

antioksidanlara ihtiyacın var. Yani hiç değilse C ve E

vitaminlerine. Onlar radikalleri bulur ve zararsız hale

getirir.»

Tommy sağlıklı besin ya da vitamin tedavisiyle pek

ilgilenmezdi ama bir yerlerde serbest radikal moleküller

ve antioksidanlarla ilgili bir yazı okuduğunu anımsıyordu.

Bu teorinin tıp açısından da geçerli olduğu anlaşılıyordu.

Onun için hapları portakal suyuyla yuttu.

Üşüyordu ve yorgundu. Del'in istediklerini yaparsa

fazla enerji harcamaktan da kurtulurdu. Sonuçta kadın

yorulmak nedir bilmiyordu. Kendisi ise bitkin haldeydi.

«Artık tofu yemek ister misin?»

«Şimdi olmaz.»

Del, «Belki daha sonra,» diye önerdi. «Kıyılmış

ananas, vişne ve birkaç cevizle.» «Kulağa hoş geliyor.»

«Ya da üzerine kıyılmış hindistancevizi serperiz.» «Nasıl

olursa.» Del kırmızı flanelden yapılmış olan beyaz süsü

ve pon

ponlu Noel Baba başlığını aldı. Onu süpermarketteki

Noel süs

leri arasında bulmuştu.

Tommy, «O ne olacak?» diye sordu.

«Bu bir şapka.»

Genç adam, «Onu biliyorum ama şapkayı ne

yapacaksın?» diye sordu. Çünkü sarışın kadın

süpermarketten aldıkları her şeyi belirli bir amaçla

seçmişti. Del sanki genç adam aptaimış gibi, «Ne mi

Page 233: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yapacağım?» dedi. «İnsan şapkayı ne yapar?» Başlığı

giydi. Ponponun ağırlığı başlığın sivri ucunun bir yana

yatmasına neden oldu.

Page 234: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Çok gülünç gözüküyorsun.» «Bence bu başlık çok şirin.

Kendimi iyi hissetmemi sağlıyor.» Genç kadın

kamyonetin arka kapısını kapattı. Tommy

meraklanmıştı. «Tedavi için sık sık bir uzmana gidiyor

musun?» «Bir keresinde bir dişçiyle çıkmıştım. Ama

uzmanla... Hayır.» Del tekrar direksiyona geçerek

motoru ve radyatörü çalıştırdı.

Tommy titreyen ellerini panodaki deliklerin önüne

tuttu. Dışarı fışkıran sıcak hava çok hoşuna gitti. Camı

kırık pencere kapatıldığından giysilerini kurutup,

ısınabilirdi belki.

«E, Dedektif Phan bu araştırmaya onu bularak

başlamayı istiyor musun?»

«Neyi bularak?»

«Poponu.»

«Corvette'i mahvetmeden hemen önce ağabeyim

Gi'yi görmeye karar vermiştim. Beni oraya bırakabilir

misin?» Genç kadın kulaklarına inanamıyormuş gibi,

«Seni oraya bırakmak mı?» dedi.

«Senden en son bunu istiyorum.»

«Seni oraya bıraktıktan sonra ben ne yapmalıyım?

Eve gidip oturmalı ve'fare kadar çevik canavar'ın gelerek

karaciğerimi koparıp yemek üstüne tatlı diye yemesini mi

beklemeliyim?»

Tommy, «Düşünüyordum...» diye başladı.

«Ah bu hiç belli olmuyor.»

«Bence o yaratık yüzünden tehlikede değilsin.»

«Sence ben tehlikede değilim.»

«Çünkü o nesnenin benim bilgisayarımda yazdığı

Page 235: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

mesaja göre zamanım şafakta doluyor.»

Page 236: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç kadın, «Bunun içimi rahatlatmasını mı

bekliyorsun? diye sordu. «Bu nasıl olacak.»

«İblisin beni öldürmek için şafağa kadar zamanı var.

Ve benim de şafak sökünceye kadar hayatta kalmam

gerekiyor. Şafakta oyun sona erecek.»

«Oyun mu?»

«Oyun, tehlike, ne dersen de...» Tommy gözlerini

kısarak ön camdan geçidin dışında hızla yağan gümüş

rengi yağmura baktı. «Gidebilir miyiz? Burada uzun süre

oturduğumuz için sinirlerim gerilmeye başladı.»

Del elfrenini çekerek vitese uzandı. Ama ayağını

frenden çekerek taşıtı alt geçitten çıkarmadı. «Bana.ne

demek istediğini açıkla. Oyun dedin.»

«Bu bebeği yapan her kimse, oyunu kurallarına

göre oynamaya razı. Ya da bunu yapmak zorunda. Belki

de sihir bunu gerektiriyor.»

«Sihir mi?»

Genç adam yanındaki kapıyı kilitledi. «Sihir, büyü,

voodoo, ne dersen de. Her neyse, işte o... Şafağa kadar

yaşayabilirsem belki ondan sonra güvende olurum.»

Genç adam, kadının yanındaki kapıyı da kilitlemek için

uzandı. «O yaratık... beni öldürmek için gönderildiyse ve

bunu yapmak için sınırlı bir zamanı varsa, senin

peşinden gelmez. Evet, saat benim için çalışıyor, ama

katil için de çalıştığı kesin.»

Del düşünceli düşünceli başını salladı. «Bu çok

mantıklı.» İçtenlikle konuşmuş gibiydi. Sanki

termodinamik kanunlarını tartışıyorlardı.

Tommy, Del'in dediğini düzeltmek istercesine,

«Hayır, bu çılgınca bir şey. Yine de bütün bu olanların

Page 237: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

delice bir mantığı da var.»

Genç kadın parmaklarını direksiyona vurdu. «Fakat

gözünden kaçan başka bir şey var.»

Page 238: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gsnç adam kaşlarını çattı. «Neymiş o?» Del kolundaki

saate baktı. «Gece yarısını tam yedi dakika geçiyor.»

«Daha geç olduğunu umuyordum. Ama sona

erişmek için daha bol zamanım var.» Omzunun

üzerinden bagaj yerinin gerisindeki arka kapıya baktı. O

kilitli değildi.

Del, «Şafak...» dedi. «Belki beş, beş buçuk,

bilemedin altı saat sonra sökecek.»

«Yani?»

«Bu gidişle o sürüngen seni saat bire kadar

yakalayacak, Tommy. Kafanı koparacak ve geriye dört

ya da beş boş saati kalacak. Ondan sonra da benim

peşime takılacak.»

Tommy başını salladı. «Sanmıyorum.»

«Ben sanıyorum.»

Genç adam sabırla, «O senin kim olduğunu

bilmiyor,» diye anımsattı. «Seni nasıl bulur?» Del,

«Senin o gülünç dedektifini tutmasına hiç gerek yok,»

dedi.

Tommy yüzünü buruşturdu. Del tıpkı annesi gibi

konuşmuştu. Oysa ki o bütün kadınlar arasında sadece

bu kadının kendisine annesini anımsatmasını

istemiyordu. «Ona 'gülünç' deme.»

«O lanet olasıca şey benim de izimi bulacak. Şu

anda senin izini de bulduğu gibi.»

«Bunu nasıl yapacak?»

Kadın düşünceli bir tavırla başını yana eğdi.

Şapkadaki beyaz iri ponpon sallandı. «Şey... Psişik

dalgalarının şekilleri sayesinde. Telepatiyle. Ya da belki

ruhlarımız bazı sesler çıkarıyorlar... Veya bir ışık... Bu

Page 239: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sıradan insanların algılayabildiği spektrumdan ötede

görünür hale giriyor. Parmak izleri gibi eşi olmayan bir

ışık... İşte o yaratık da bu ışığa doğru gelebilir.»

-133

Page 240: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Pekâlâ, pekâlâ. Eğer o doğaüstü bir varlıksa böyle

bir şey yapabilir.»

«Eğer o doğaüstü bir varlıksa mı? Eğer? Sen onun

başka ne olduğunu sanıyorsun, Tommy? Kredi kartının

aylık taksidini ödemediğin için Master-Card'dan sana bir

ders vermesi amacıyla yollanan ve biçimini

değiştirebilen bir robot olduğunu mu?»

Genç adam içini çekti. «Herhalde ben çıldırdım.

Şimdi de bir psikiyatri kliniğinde tedavi görüyorum.

Kuşkusuz bütün bunları klinikteki odamda hayal

ediyorum.»

Sonunda Del yola inerek, alt geçitten çıktı. Yağmur

kamyoneti şiddetle döverken silicileri çalıştırdı.

«Seni ağabeyine götüreceğim. Ama seni orada

bırakıp gidecek değilim, 'Tofu Çocuk Bu işte beraberiz.

En sonuna kadar... Ya da hiç olmazsa şafağa kadar.»

Yeni Dünya Saygon Fırını, Garden Grovv'da

betondan, fabrika tipinde inşa edilmiş büyük bir

binadaydı. Etrafında asfalt dökülmüş bir araba parkı

vardı. Bina beyaza boyalıydı. Şirketin adı şeftali rengi iri

harflerle yazılmıştı. Binanın ciddi görünüşünü sadece bir

çift kauçuk ağacıyia, ön taraftaki büro bölümü girişinin

yanlarındaki açelya kümeleri yumuşatıyordu. Binanın

üzerinde

o yazı olmasaydı, oradan geçen biri burada plastik

dökme kalıpları, perakende satılan elektronik alet

parçaları ya da hafif sanayi alanına giren bazı şeyler

yapıldığını sanırdı.

Page 241: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, Tommy'nin tarifine uyarak arabayı binanın arka

tarafına sürdü. Bu geç saatte ön kapılar kilitliydi. Onun

için de mutfaktan geçilmesi gerekiyordu.

Arka park yerinde fırında çalışanların arabaları ve

kırktan fazla büyük kamyon duruyordu.

Page 242: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Ben burasının 'küçük aile işletmesi' tarzında

bir fırın olacağını sanmıştım,» dedi.

«Evet, yirmi yıl önce gerçekten öyleydi. Hâlâ iki

perakende şubeleri var. Ama, buradan pek çok markete

ve restorana ekmek, çörek ve pasta yolluyorlar. Sadece

Vietnam lokantalarına da değil. Hem Orange ilçesinde,

hem de Los Angeles'te pek çok müşterileri var.»

Genç kadın arabayı park ederken, «Küçük bir

imparatorluk bu,» diye mırıldandı. Farları söndürerek

motoru durdurdu. «Fırın büyüdü ama kalite hiçbir zaman

düşmedi. Zaten büyümeyi de kalite sağlamıştı.»

«Onlarla gururlanıyormuş gibi konuşuyorsun.»

«Gerçekten gururlanıyorum.»

«O halde neden sen de, bu aile işine girmedin?»

«Soluk alamadım.»

«Fırınların çok sıcak olduklarını mı kastediyorsun?»

«Hayır.»

«Buğday ununa alerjin mi var?»

Adam içini çekti. «Keşke öyle olsaydı. O zaman bu

işten kaçmam daha kolaylaşırdı. Sorun olan şu ki...

buraya çok fazla gelenek hâkimdi.» «Ekmek pişirme

yönetimi konusunda, yeni, radikal yollar mı

denemek istedin?»

Genç adam usuica güldü. «Senden hoşlanıyorum,

Del.»

«Ben de öyle Tofu Çocuk.»

«Biraz kaçık olsan bile.»

«Ben tanıdığın en aklıbaşında insanım.»

«Sorun ailemdi. Vietnamlı ailelerin üyelerinin

birbirlerine karşı sıkı bağları vardır. Esneklik yoktur!

Page 243: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Anne ve babalar aşırı disiplin meraklısıdırlar. Töreler,

sanki... sanki birer zincir.»

«Bütün bunları yine de özlüyorsun.»

-135

Page 244: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Yok canım.» Sarışın kadın, «Evet, öziüyorsun,»

diye üsteledi. «Kalbinin

derinliklerinde keder var. Bir parçanı yitirmişsin.» «Hayır,

yitirmedim.» «Kesinlikle kaybetmişsin.» «Şey...

Belki de olgunlaşmak denilen şey de bu. Daha

büyük, daha farklı ve daha iyi bir şey olabilmek için

parçalarını kaybetmen.» «Bebeğin içinden çıkan şey de

büyüyor ve farklı bir gö

rünüm alıyor.» «Yani?» «Farklılık her zaman daha iyi

olmak anlamına gelmez.» Tommy, genç kadının

gözlerinin içine baktı. Loş ışıkta mavi

gözleri çok koyu görünüyordu. Sanki siyahmış gibi. Ve

bu gözlerdeki ifadeyi anlamak da her zamankinden daha

zordu.

Genç adam, «Farklı bir yol bul masaydı m,» diye

açıkladı. «Benim için uygun olan bir yol... O zaman içim

ölürdü. Ailemle olan bağımın gevşemesinden daha kötü

olurdu bü.»

«O halde doğru olanı yapmışsın.» «Doğru ya da

yanlış, bunu yaptım. Yani olan oldu.» «Ailenle

arandaki uzaklık sadece bir açıklık, uçurum değil.

Bunun üzerine her zaman bir köprü kurabilirsin.»

Tommy aynı fikirde değildi. «Tam olarak değil.»

«Galaksinin oluşmasından sonra aştığımız o ışık

yıllarını

düşünecek olursan bu ayrılık bile sayılmaz. İlke!

maddelerdik ve

sonra milyarlarca kilometre katettik.» «Yine acayip laflar

Page 245: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ediyorsun, Del.» «Acayip olan nedir?» «Burada

Asyalı olan benim. Birinin gizemli tavırlar takın

ması gerekiyorsa, ben yapmalıyım.»

Page 246: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Bazen dinliyorsun, ama hiçbir şey

duymuyorsun,» dedi.

«Çıldırmamı engelleyen de bu.»

«Başını derde sokan bu.»

«Haydi, gel. Gidip ağabeyimi görelim.»

Yağmurda, kamyonların arasından hızla yürürlerken

Del,

«Gi sana nasıl yardım edecek?» dedi. «Ondan ne

bekliyorsun?» «O çetelerle uğraşmak zorunda kaldı. Bu

konuda bilgisi

var.»

«Çeteler mi?»

«Evet. 'Cheap Boys,' 'Pomona Boys'. İşte

böyleleri.»

Yeni Dünya Saygon Fırını'nda sekizer saatlik üç

vardiyada

çalışılıyordu. Sabah sekizden öğleden sonra dörde

kadar olan vardiyada Tommy'nin babası hem ustabaşı

olarak çalışıyor, hem de ön taraftaki bürosunda şirketin

işleriyle ilgileniyordu. Saat dörtten gece yarısına kadar,

Phan kardeşlerin en büyüğü Ton That hem başfırıncı,

hem de vardiya yöneticisi olarak çalışıyordu. Gece

yarısından sabah sekize kadar Gi Minh aynı görevleri

yükleniyordu.

Haraç peşindeki, organize suç çeteleri yirmi dört

saat fırından para koparmak için çabalıyorlardı. Ama

istediklerini elde etmek için sabotaja başvuracakları

zaman zifiri karanlığı yeğliyorlardı. İşte bu nedenle gece

vardiyasında çalışan Gi bazı kötü çatışmalar sırasında iş

başındaydı.

Page 247: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Üç adam yıllar boyunca haftada yedi gün

çalışmışlardı. Elli altışar saat. Bunun nedeni fırının

müşterilerinin çoğunun her gün taze ürün istemeleriydi.

İçlerinden birinin hafta sonunda fabrikadan ayrılması

gerekse diğer ikisi onun görev süresini aralarında

paylaşıyor, hiç şikâyet etmeden altmış dört saat

çalışıyorlardı.

Page 248: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Girişimci Vietnamlı Amerikalılar ülkedeki en çalışkan

insanlardan sayılıyorlardı. Kimse onları işleri aksatmakla

suçlayamazdı. Tommy bazen, Ton ve Gi'nin kuşağından

olan Vietnamlılar emekliye ayrılıp, uğrunda o kadar

çabaladıkları rahat ve huzurun zevkini çıkaracak kadar

yaşayabilirler mi, diye düşünüyordu. Bu eski mülteciler,

bu tekneyle kaçan çocuklar, Güneydoğu Asya'daki açlık

ve dehşetle ilgili ilk anıları yüzünden her zaman çok

başarılı olmayı istemişlerdi.

Aile sonunda bir kuzeni eğitmeye başlamıştı. Bu

Tommy' nin küçük teyzesinin, Amerika'da doğan

oğluydu. Kuzen dönüşümlü olarak vardiya kontrolörü

görevini yüklenecek ve böylece yöneticilerin haftada kırk

saat çalışmalarını sağlayacaktı. Yani sonunda onlar da

normal bir yaşam sürebileceklerdi. Aile uzun bir süre bu

kuzenin işe girmesine karşı çıkmıştı. Çünkü uzun bir

süre inatla Tommy'nin aralarına dönmesini ve fırın işine

girmesini beklemişlerdi.

Tommy, annesiyle babasının, yöneticilik görevinin

ailede kalması için yaptıkları çalışmalarına uzak kaldığı

için sonunda suçluluk duygusuna kapılacağına

inandıklarını seziyordu. Gerçekten de sonunda korkunç

bir suçluluk duygusuyla ezilmiş ve bu nedenle de sık sık

garip rüyalar görmüştü. Örneğin, babasıyla

ağabeylerinin olduğu bir arabanın direksiyonundaydı ve

otomobili pervasızca bir uçuruma sürüyordu. Diğerleri

ölürken kendisi mucize sonucu kurtuluyordu. Bazen de

ailesinin olduğu bir uçağın pilotu oluyordu. Uçağı dağa

çarpıyor ve enkazdan bir tek kendisi sağ çıkıyor; üstü

başı aile üyelerinin kanlarıyla kırmızıya boyanmış

Page 249: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

oluyordu. Ya da Güney Çin Denizi'nde gece, bir girdap

küçük teknelerini yutuyor ve Phan'ların en genci ve en

düşüncesizi yani kendisi dışında herkes boğuluyordu.

Phan'ların bir yılanın dişinden daha zehirli olan oğulları.

Ancak genç adam bu suç duygusuyla yaşamayı

öğrenmiş, yazar olma düşlerinden vazgeçmemek için

uğraşmıştı.

Page 250: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy şimdi Del'le Yeni Dünya Saygon Fırını'nın

arka kapısından içeri girerken çelişik duyguların

etkisindeydi. Hem kendini yuvasına kavuşmuş gibi

hissediyor, hem de tehlikeli bir yere geldiğini

düşünüyordu.

Etrafa pişen ekmeklerin mis gibi kokusu yayılmıştı.

Buna rafine edilmiş şekerin, tarçının, fırıncı peynirinin ve

sütsüz çikolataların kokusu da karışıyordu. Ne olduğu o

kadar kolaylıkla anlaşılmayan, ağız sulandıran başka

kokular da vardı. Bu, Tommy'nin çocukluğunun

kokuşuydu. Genç adam bu yüzden şahane anılardan

oluşan bir duyu nehrine daldı. Geçmişten pek çok

görüntü gözlerinin önünden sel gibi aktı. Aynı zamanda

bu Tommy'nin kesinlikle reddettiği geleceğin de

kokuşuydu. Kuşkusuz genç adam insanın ağzını

sulandıran kokuların altına gizlenen içbayıltıcı bir tatlılığı

da sezdi. Bu, çok yoğun olduğu için zamanla iştahı

kesilip midesi bulanacak ve dilinin her tadışında sadece

acılığı algılamasına neden olacaktı.

Ana atölyede beyaz üniformalı ve beyaz kepli kırk

kadar adam harıl harıl çalışıyorlardı. Bunlar pasta şefleri,

ekmek yapıcıları, onların yardımcıları ve temizleyicilerdi.

Bu insanlar ürünü birleştirme masaları, hamur yoğurma

makineleri, fırınlar ve ocakların arasında çalışıyorlardı.

Mikser bıçaklarının mırıltısı, kaşıkların ve maden

spatulaların şıkırtısı, pasta raflarına kaydırılan kalıpların

ve kurabiye tepsilerinin tıkırtı ve hışırtısı, yalıtımı az ticari

fırınlarda yanan gazın boğuk homurtusu... Bu gürültü

Tommy için müzikten farksızdı. Yine de, buradaki her

şey gibi gürültü de birbirine zıt iki nitelik taşıyordu:

Page 251: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Neşeli, etkileyici bir melodi ve bunun altındakftehlikeli

ritm.

Page 252: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sıcak hava ve gece yağmurun soğuğunu hemen

unutturdu. Ama Tommy hemen arkasından buradaki

havanın rahatlıkla soluk alınamayacak kadar sıcak

olduğunu düşündü.

Del, «Ağabeyin hangisi?» diye sordu.

«Herhalde vardiya nöbetçisinin bürosundadır.»

Tommy genç kadının Noel Baba başlığını çıkarmış

olduğunu farketti. «O aptal şapkayı giymediğin için

teşekkür ederim.»

Del başlığı deri ceketinin cebinden çıkardı. «Onu,

yağmurdan bozulmaması için çıkarmıştım.»

Tommy, «Lütfen onu giyme,» dedi. «Beni

utandırırsın.»

«Sen giyim tarzından hiç anlamıyorsun.»

«Lütfen. Ağabeyimin beni ciddiye almasını

istiyorum.»

«Ağabeyin Noel Baba'ya inanmaz mı?»

«Lütfen. Ailemin üyeleri aşırı ciddidir.»

Sarışın kadın, «Lütfen lütfen,» diye tekrarladı,

Tommy'le alay etmiyor, ona takılıyordu. «Belki de fırıncı

yerine cenaze levazımatçısı gerekirdi.»

Genç adam, kadının meydan okurcasına o kırmızı

flanelden yapılmış sevimli başlığı giymesini bekliyordu.

Ama Del şapkayı tekrar ceketinin cebine soktu.

Tommy minnetle mırıldandı. «Teşekkür ederim.»

«Beni, adı kötüye çıkmış olan, Noel Baba düşmanı,

yüzü gülmez, şakadan anlamaz Gi Minh Phan'ın yanına

götürebilirsin!..»

Tommy, onu ana atölyenin yan tarafından, aletlerle

dolu pişirme yeriyle, depo ve soğuk hava bölmelerine

Page 253: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

açılan çelik kapıların arasından geçirdi. Tavana asılı

floresan panolar içeriyi iyice aydınlatıyorlardı. Her yer,

hemen hemen bir hastanenin ameliyat odası kadar

tertemizdi.

Page 254: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy fırına en aşağı dört yıldan beri gelmiyordu.

Bu sürede iş iyice gelişmişti. Bu nedenle gece nöbetinde

çalışanların çoğunu tanımıyordu. Hepsi de Vietnamlıya

benziyorlardı. Çoğu erkekti. Önemli bir bölümü işlerine

öylesine dalmışlardı ki, ziyaretçileri olduğunun farkında

bile değillerdi.

Başlarını kaldırıp bakan birkaç kişi de dikkatlerini

Del Pay-ne'e yönetti, Tommy'ye aldıran olmadı. Genç

kadın yağmurdan tekrar ıslanmış ve saçları karışmış

olmasına rağmen yine de çekiciydi. Islanıp vücuduna

yapışan beyaz üniforması ve siyah deri ceketiyle

dayanılmaz gizemli bir görünümü vardı.

Tommy, Del'in başında Noel Baba şapkası olmadığı

için sevindi. Bu bir oda dolusu işlerine dalmış, çalışkan

Vietnamlı için çok değişik bir şey olurdu. Kuşkusuz hepsi

de dikkatle kadına bakarlardı.

Nöbetçi bürosu, atölyenin ön tarafında sağ

köşedeydi. İki duvarı camdandı. Böylece vardiya

nöbetçisi masasından kalkmadan her tarafı

görebiliyordu. Büroya dört basamakla çıkılıyordu.

Aslında Gi çoğu zaman atölyede olur, fırıncılar ve

yardımcılarıyla yan yana, dirsek dirseğe çalışırdı. Ama

şimdi bilgisayarın başındaydı. Sırtı basamakların

yukarısındaki camlı kapıya dönük duruyordu.

Monitördeki bilgiye bakan Tommy ağabeyisinin yeni

bir pasta tarifini bilgisayarın yardımıyla hazırladığını

kavradı. Anlaşılan bazı pastalar fırınlardan istenildiği gibi

çıkmıyordu. Problemi atölyede fırıncılara özgü ve

sezgiyle çözememişlerdi.

Tommy'le genç kadın içeri girdikleri zaman Gi

Page 255: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

onlara dönmedi. İki konuk kapıyı arkalarından kapattılar.

Gi, «Bir dakika,» diyerek parmaklarını tuşlarda hızla

dolaştırdı.

Page 256: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, Tommy'yi dirseğiyle dürterek cebinden yarı

çıkmış olan kırmızı flanel başlığı işaret etti.

Tommy kaşlarını çattı.

Sarışın kadın gülerek şapkayı cebine iyice tıktı.

Gi işini bitirdikten sonra koltuğunda hızla döndü.

Fırında ça

lışanlardan birinin geldiğini sandığı anlaşılıyordu.

Kardeşini gördüğü zaman gözleri irileşti. «Tommy!» Gi

ağabeyleri Ton'un tersine, Tommy'nin Amerikan adını

kullanmaya razıydı.

Tommy, «Sürpriz!» dedi.

Gi koltuğundan kalkarken gülümsemeye başlamıştı.

Sonra kardeşinin yanındaki kişinin de fırın

çalışanlarından biri olmadığını anladı. Bütün dikkatini

Del'e verirken gülümsemesi yüzünde dondu.

Del, «İyi Noel'ler,» dedi.

Genç adam o an Del'in ağzını bantla kapatmayı

istedi. Sadece o saçmasapan kutlama yüzünden de

değil. Ne de olsa, Noel'e yedi hafta vardı ve

süpermarketler çam ağaçları için süsler satmaya

başlamışlardı bile. Asıl neden Tommy gülmek istiyordu.

Ama eğer gülseydi Gi'yi başlarındaki derdin çok ciddi

olduğuna inandırması zorlaşacaktı.

Tommy, «Gi,» dedi. «Bir arkadaşımla tanışmanı

istiyorum. Bu Bayan Del Payne.»

Gi Sarışın kadını başıyla terbiyeli terbiyeli

selamladı. Del elini uzattı. Adam kısa bir tereddütten

sonra bu eli sıktı. «Bayan Payne...»

Page 257: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç kadın, «Çok memnun oldum,» diye

mırıldandı.

Gi ona, «Islanmışsınız,» dedi.

Del, «Evet,» diye yanıtladı. «Bu hoşuma gidiyor.»

«Efendim?»

Page 258: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kadın, «Bu yağmur insanı canlandırıyor,» dedi.

«Fırtınanın ilk saati sona erdiği sırada yağan yağmur

havadaki bütün kiri temizledi. Su o kadar saf ve sağlıklı

ki, insanın cildine iyi geliyor.»

Gi sersemleşmişti. «Evet...»

«Saçları için de yararlı.»

Tommy, Tanrım dedi kendi kendine. Lütfen ona

engel ol da ağabeyimi prostat kanseri konusunda

uyarmaya kalkışmasın.

Gi bir altmış yedi boyundaydı. Yani Tommy'den yedi

santim daha kısa. Kardeşi gibi inceydi ama yuvarlak

yüzü onunkine hiç benzemiyordu. Gülümsediği zaman

«Buda»ya öylesine benziyordu ki, çocukluğunda ailenin

bazı üyeleri ona «Küçük Buda» adını takmışlardı.

Gi'nin suratındaki donmuş tebessüm Del'in elini

bırakıncaya kadar silinmedi. Sonra başını eğerek genç

kadınla kardeşinin yerde oluşturmaya başladıkları

gölcüklere baktı. Başını kaldırarak Tommy'nin gözlerinin

içine baktığı zaman artık gülümsemiyor, Buda'ya da hiç

benzemiyordu.

Tommy ağabeysine sarılmak istiyordu. Herhalde Gi

de bir an soğuk davranır ama sonra bu kucaklamaya

karşılık verirdi... Fakat ikisi de sevgilerini belli

edemediler. Belki de reddedilmekten korkuyorlardı.

Gi konuşamadan Tommy söze girdi. «Senden fikir

almam gerekiyor, ağabey.»

«Fikir almak mı?» Gi kardeşini sarsacak bir biçimde

onun gözlerinin içine baktı. «Yıllardır, benim fikirlerimin

senin için hiçbir değeri yoktu!»

«Başım büyük dertte.»

Page 259: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gi, Del'e bir göz attı.

Genç kadın, «Anlatmak istediği dert ben değilim,»

diye açıkladı.

Page 260: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gi'nin bu açıklamaya pek inanmadığı belliydi.

Tommy atıldı. «O, bu akşam hayatımı kurtardı.»

Ağabeysinin yüzünden hâlâ kuşku

okunuyordu.

Tommy, Gi'yi ikna edemeyeceğinden

endişelenmeye başlıyordu. Bu yüzden aptal aptal,

«Gerçekten de öyle yaptı,» diye mırıldandı. «Hayatımı

kurtardı. Benim için kendi hayatını tehlikeye attı. Benim

gibi hiç tanımadığı biri için. Benim yüzümden kamyoneti

zarara uğradı. Şimdi burada ayakta durabiliyorsam bunu

ona borçluyum. Bize oturmamızı söylersen de bunu min-

netle ve...»

Gi, «Hiç tanımadığı biri için mi?» diye sordu.

Tommy o kadar hızlı konuşmuştu ki ne söylediğini

bile unutmuştu. Bu nedenle ağabeysinin tepkisini

anlayamadı. «Ha?»

Gi tekrarladı. «Hiç tanımadığı biri için mi?» «Şey, evet.

Bir buçuk saat öncesine kadar beni hiç tanımıyordu.

Yine de kendi hayatını tehlikeye atarak...» Del,

Tommy'ye, «O, senin kız arkadaşın olduğumu sanıyor,»

diye açıkladı. Tommy yüzünün kızardığını hissetti. Bu

kızıllık yayılırken yüzü çelik bir fırın kadar sıcakmış gibi

geldi ona.

Gi'nin suratındaki sıkıntılı ifade dağılır gibi oldu.

Del'in çoktan beri bekledikleri, Phan Ana'nın kalbini kırıp

aileyi sonsuza kadar bölecek o sarışın olmadığı fikri onu

sevindirmişti. Del, Tommy'ie gezip tozmuyorsa o zaman

Phan kardeşlerin en genci ve asisinin günün birinde

doğru olanı yapması olasılığı hâlâ vardı. Yani, kendisine

eş olarak güzel bir Vietnamlı kızı seçmesi olasılığı...

Page 261: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, Gi'ye, «Ben onun kız arkadaşı değilim,» dedi.

Gi'nin ikna edilmeye hazır olduğu anlaşılıyordu.

Page 262: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del ekledi. «Onunla hiç çıkmadık. Hatta şapka

konusundaki zevkimi beğenmediğini düşünürsek, onunla

hiçbir zaman da çıkamayız. Nasıl çıkarız? Ben şapka

konusundaki zevkimi eleştiren bir erkekle gezemem. Bir

kız, bir yerde bir sınır çizmelidir.»

Gi şaşırdı. «Şapkalar mı?» Tommy, «Lütfen...» dedi. Bu

sözü hem ağabeysine, hem de Del'e söylemişti. «Oturup

bu olaydan söz edemez miyiz?» Gi, «Hangi olaydan?»

diye sordu.

«Birinin beni öldürmeye çalışması olayından! Ben

bunu kastediyorum!»

Şaşalayan Gi Minh Phan arkasına yaslandı.

Masasının önündeki iki koltuğu işaret etti.

Tommy'le Del koltuklara oturdular. Tommy,

«Sanırım bir Vietnam çetesiyle başım dertte,» dedi.

Gil, «Hangisiyle?»

«Bilmiyorum. Üstelik bu olaya bir anlam da

veremiyorum. Gazetedeki arkadaşım Sal Delario da

öyle. O çeteler konusunda uzman. Onların yaptıklarını

anlattığım zaman yöntemlerini tanıyacağını umuyorum.»

Gi'nin arkasında beyaz bir gömlek vardı. Sol

manşetin düğmesini açarak, gömleğin kolunu kıvırdı.

Del'e kaslı kolunun alt kısmını gösterdi. Orada uzun,

çirkin, kırmızı bir yara izi vardı.

Gi, genç kadına, «Otuz sekiz dikiş atıldı,» diye açıkladı.

Del o alaycı tavırlarını bir tarafa bırakmış, üzülmüştü.

«Korkunç!»

«O aşağılık köpekler etrafta dolaşıp, işinize devam

etmeniz için haraç vermeniz gerektiğini söylüyorlar.

Buna 'Sigorta parası' diyorlar. 'Bunu yapmazsan sen ya

Page 263: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

da adamların yaralanabilir, kaza geçirebilirsin. Ya da

bazı makineler kırılır. Veya bir gece işyerin yanabilir.'»

«Polis....»

-145-Tik-Tak / F: 10

Page 264: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Onlar ellerinden geleni yapıyorlar. Yani

çoğunlukla, Çetelere istediklerini verirseniz, daha

fazlasını isterler. Daha fazlasını. Daha daha fazlasını.

Tıpkı politikacılar gibi. Sonunda işinizden onların

kazandığından daha az kazanırsınız. İşte bu aşağılık

yaratıklar bir gece buraya da geldiler. On kişiydiler.

Kendilerine 'Fast Boys' (Hızlı Çocuklar) adını takmış

olan çete. Hepsinde de bıçaklar ve demir çubuklar vardı.

Polis çağırmayalım diye telefon hatlarını kestiler. Burada

dolaşıp her şeyi kırıp dökeceklerini, bizim de kaçıp

saklanacağımızı sanıyorlardı. Ama biz onları şaşırttık.

İçimizden bazıları yaralandı, fakat o çeteden olan

haytaların yaraları daha ağırdı. Onların çoğu burada

Amerika'da doğmuşlar. Kendilerini çok sert ve haşin

sanıyorlar. Ama onlar azap çekmenin ne demek

olduğunu bilmiyorlar. Sert ve haşin sözlerinin anlamını

da.»

Del gerçek karakterini gizleyemedi.

Dayanamayarak, «Bir grup öfkeli fırıncıyla dalaşmaya

gelmez,» dedi. Gi ciddi ciddi, «Evet,» diye yanıt verdi.

«Fast Boys da artık bunu biliyor.»

Tommy, genç kadına döndü. «Vietnam'dan

kaçtığımız sırada Gi on dört yaşındaydı. Saygon'un

düşmesinden sonra komünistler genç erkeklerin, yeni

yetişen delikanlıların ileride devrime karşı çıkacaklarını

düşündüler. Yeni rejimin en tehlikeli vatandaşlarıydılar

onlar. Gi ve büyük ağabeyim Ton birkaç kez tu-

tuklandılar ve her seferinde de bir iki hafta hapiste

kaldılar. Komünizm aleyhindeki faaliyetleri konusunda

sorgulandılar. Sorguya çekilmek aslında işkence

Page 265: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

anlamına geliyordu.»

Del sarsılmıştı. «On dört yaşındaki bir çocuğa mı?»

Gi omzunu silkti. «Bana on iki yaşındayken işkence

yaptılar. Ağabeyim Ton That ilk defa tutuklandığında on

dört yaşındaydı.»

Page 266: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Polis her seferinde de onları serbest bıraktı. Sonra

babam güvenilir bir kaynaktan Gi ve Ton'u tutuklayıp

kuzeydeki bir yeniden eğitme kampına göndereceklerini

öğrendi. Yani esir gibi çalıştırılacak ve beyinleri

yıkanacaktı. Onları tutuklamalarından bir gece önce,

otuz kişiyle birlikte tekneye binerek denize açıldık.»

Gi, «Yanımızda çalışanların bazıları yaşça benden

büyük.» diye açıkladı. «Onların başlarına çok daha kötü

şeyler geldi... Vietnam'da yani.»

Del fırın bölümünde çalışan adamlara bakmak için

yerinde döndü. Bu adamlar beyaz önlükleri ve beyaz

kepleriyle sıradan kimselermiş gibi gözüküyorlardı. Genç

kadın düşünceli bir tavırla usulca, «Hiçbir şey göründüğü

gibi değil...» diye mırıldandı.

Gi, Tommy'ye, «Çeteler neden senin peşinde

olsunlar?» dedi.

«Belki gazetede çalışırken yazdığım bir yazı

yüzünden...»

«Onlar okumazlar ki.»

«Ama öyle olması gerek. Başka neden yok.»

«Sen ne kadar çetelerin kötü olduğunu yazarsan,

onlar da bu işten o kadar hoşlanırlar. Tabii okudukları

takdirde. Böyle şeylere bayılırlar. E, onlar sana ne

yaptılar?»

Tommy, Del'e bir göz attı.

Sarışın kadın gözlerini başka yöne çevirdi.

Tommy, Gi'ye o gece yaşadığı olayları en

inanılmayacak ayrıntısına kadar anlatmayı düşünmüştü.

Ama birdenbire ağabeyinin kuşku ve aşağılamasını göze

alamayacağına karar verdi.

Page 267: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gi geleneklere Ton ya da anne babası kadar bağlı

değildi ve daha anlayışlı bir insandı. Hatta belki de

Tommy'ye Amerikan olan her şeye cüretle sarıldığı için

haset bile ediyordu. Belki de yıllar önce gizlice aynı

hayalleri kurmuştu. Anuarv uaşıva uu^eyde, tam anlamıyla

Vietnamlı sadık bir evlattı. Bu nedenle de Tommy'nin seçtiği

yoldan hoşnut değildi. Gi için bile, insanın kendisini

ailesinden önemli sayması affedilemeyecek bir zayıflıktı.

Doğrusu kardeşine olan saygısı son yıllarda iyice azalmıştı.

Page 268: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, Gi'nin gözünden büsbütün düşmeyi hiç

istemediğini farkederek şaşırdı. Ailesinin hoşnutsuzluğuyla

yaşamayı öğrendiğini sanıyordu. Onların hepsini de

düşkırıklığına uğrattığını anımsamanın artık kendisini

üzmeyeceğine inanmıştı. Kendisinin nasıl biri olduğunu

biliyordu. Ailesinin onunla ilgili düşüncelerinin pek de o

kadar önemli olmadığını düşünmüştü. Ama yanılmıştı.

Genç adam hâlâ ailesinin onu takdir etmesini istiyordu.

Gi'nin bez bebekle ilgili öyküyü uyuşturucudan sersemlemiş

bir kafanın uydurduğu saçmalıklar diye kabul edebileceğini

düşündükçe paniğe kapılıyordu.

Aile bütün kutsamaların kaynağıydı. Ev de bütün

kederlerin. Belki bu bir Vietnam özdeyişi değildi ama öyle

olmalıydı.

Tommy oraya yalnız gelmiş olsaydı belki o iblisten söz

etmeyi göze alacaktı. Ama Del Payne'i de yanında

getirmesi belki de Gi'nin kendisine karşı peşin yargılara

saplanmasına neden olmuştu.

Bu nedenle konuşmadan önce dikkatle düşündü.

Sonra da, «Gi,» dedi. «Sen hiç 'Kara El'den söz edildiğini

duydun mu?»

Gi, kardeşinin ellerine baktı. Sanki kardeşinin ona bu

'hemen hemen yabancı sarışın'dan ya da Tommy'nin daha

iyi tanıdığı başka bir sarışından el ve ayakları etkileyen

korkunç bir zührevi hastalık kaptığını söylemesini

bekliyordu.

Tommy ekledi. «La Mano Nera. Kara El. Bu şantajcılar

ve katillerden oluşan gizli bir mafya örgütü. Seni öldürmeye

karar verdikleri zaman bazen bir uyarı mektubu

gönderiyorlar. Beyaz kâğıda siyah mürekkeple yapılmış

Page 269: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bir el. Seni iyice korkutmak ve sonunda öldürmeden

önce iyice azap çekmeni sağlamak için.»

Page 270: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gi kesin bir tavırla, «Bu dedektif romanlarına

yakışacak gülünç bir şey,» diyerek beyaz gömleğinin

kolunu indirdi ve düğmeledi.

«Hayır, bu doğru.»

«Fast Boys, Cheap Boys, Natona Boys, The

Fragman... Bu tipler önceden bir kara el yollamaz.» Gi

kesin bir tavırla konuşuyordu.

«Evet, bunun ben de farkındayım. Ama sen... başka

bir şey yollayan bir çeteden söz edildiğini hiç duydun

mu?»

«Başka bir şey mi?»

Tommy durakladı. İskemlesinde kımıldandı. «Şey...

Bebek gibi bir şey örneğin.»

Gi kaşlarını çattı. «Bir bebek mi?»

«Bir bez bebek.»

Gi kendisini aydınlatması için Del'e baktı.

Genç kadın, «Çirkin, küçük bir bez bebek,» diye

açıkladı.

Tommy ekledi. «Eline bir pusula iğnelenmiş bir bez

bebek.»

«Pusulada ne yazılıydı?»

«Bilmiyorum. Mesaj Vietnam dilinde yazılmıştı.»

Gi büyük bir hoşnutsuzlukla, «Bir zamanlar

Vietnamca okurdun,» diye anımsattı. Tommy başını

salladı. «Küçükken. Ama artık değil.» Gi, «Şu bebeği bir

göreyim,» dedi. «O... Şey. Bebek şimdi bende değil.

Ama pusulayı getir

dim.»

Page 271: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bir an kâğıdı nereye koyduğunu hatırlayamadı.

Önce cüzdanına uzandı..Sonra anımsayarak iki

parmağını flanel gömleğinin cebine sokup sırılsıklam

olmuş pusulayı çıkardı. Kâğıt parçalanmak üzereydi.

Neyseki parşömene benzeyen kâğıdın yağ oranı

fazlaydı. Bu yüzden eriyip iyice pelteye dönmemişti.

Tommy kâğıdı dikkatle açtı ve üç sütun halindeki

işaretlerin hâlâ belirli olduğunu gördü. Mürekkebin rengi

solmuş ve biraz da akmıştı.

Gi pusulayı aldı, sanki yorgun ve narin bir kelebeğin

konmasını istiyormuş gibi çukurlaştırdığı avucuna koydu.

«Mürekkep akmış.»

«Yazıyı okuyamıyor musun?»

«Kolay okunmuyor. Pek çok ideogram birbirine

benzer. Arada bazı küçük farklar vardır. Bunlar

İngilizcedeki harfler gibi değillerdir. Mürekkep kalemiyle

yapılan her çizgi yepyeni bir anlam sağlar. Kâğıdı

kurutup, büyüteçle okumam ve incelemem gerekiyor.»

Tommy iskemlesinde öne doğru eğildi. «Bunun

anlamını ne kadar zamanda çözersin? Tabii

başarabilirsen.» «İki saatte. Tabii bunu başarabilirsem.»

Gi pusuladan başını kaldırdı. «Henüz sana neler

yaptıklarını anlatmadın.»

«Evime girdiler. Şunu bunu parçaladılar. Daha

sonra... Peşime düşüp kovaladılar, arabamla yoldan

çıkmama neden oldular. Araba iki kez takla attı.»

«Yaralandın mı?»

«Sabah her tarafım ağrıyıp sızlayacak. Ama hiç

yaralanmadan kurtuldum.» «Bu kadın hayatını nasıl

kurtardı?» Del, «Del...» dedi. Gi mırıldandı. «Efendim?»

Page 272: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Adım Del.» «Evet...» Gi, Tommy'ye döndü. «Bu kadın

hayatını nasıl kurtardı?»

«Arabadan tam zamanında çıkmayı başardım. Yani

o yanmaya başlamadan hemen önce. Sonra... onlar

peşimden geldiler ve...»

«Onlar da kim? Gangsterler mi?»

Tommy, «Evet,» diye yalan söyledi. Ama Gi Minh'in

her söylediği yalanın farkında olduğundan da emindi.

«Beni kovaladılar. Ben de kaçtım. Tam beni

yakalayacakları sırada Del kamyonetiyle geldi ve beni

oradan kaçırdı.»

«Polise gitmedin mi?»

«Hayır. Onlar beni koruyamazlar.»

Gi başını salladı, şaşırmamıştı. O kuşaktan olan

Vietnamlıların çoğu gibi, burada, Amerika'da bile polise

tamamiyle güvenemiyordu. Vatanlarında, Saygon'un

düşmesinden önce polisin çoğu dürüstlüğü bir tarafa

bırakmışlardı. Komünistler idareyi ele aldıkları zaman ise

daha da kötüleşmişler, rejimin her türlü gaddarlığı

yapmalarına izin verdiği sadist işkenceciler ve canilere

dönüşmüşlerdi. Gi aradan geçen yirmi yıla ve o dertli

ülkeden yarım dünya uzakta olmasına rağmen hâlâ

bütün üniformalılardan çekiniyordu.

Tommy, «Belirli bir süre var,» dedi. «Onun için bu

pusulaya yazılı olanları mümkün olduğu kadar çabuk

çözmen çok önemli.»

«Belirli bir süre mi?» «Bebeği gönderen kimse bana

bilgisayarla da bir mesaj yolladı. Bunda 'Zamanın

Şafakta Doluyor, Tik tak'» yazılıydı. Gi bu sözlere

inanamadı. «Gangsterler bilgisayar mı kullanıyorlar?»

Page 273: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Bugünlerde herkes bilgisayar kullanıyor,»

dedi.

Tommy, «Güneş doğmadan önce beni öldürmek

niyetindeler...» diye açıkladı. «Şimdiye kadar

yaşadıklarıma bakılırsa bu sürenin dışına çıkmamak için

ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır.»

Gi, «Eh,» dedi. «Ben mesajı çözmeye çalışırken

burada kalabilirsin. Ne istediklerini, seni neden

öldürmeye çalıştıklarını anlamalıyız. Sana burada kimse

zarar veremez. Fırında çalışanların hepsi seni

destekleyecekleri için buraya gelemezler.»

Genç adam başını sallayarak ayağa kalktı. «O... O

gansterleri buraya çekmek istemiyorum.» Del de ayağa

fırlamıştı. Genç adamın yanına gitti. «Başını derde

sokmak istemem.»

«Onlara, daha önce olduğu gibi derslerini veririz.»

Tommy, Yeni Dünya Saygon Fırını'ndaki pasta ve

ekmek imalatçılarının, insanlardan oluşan her haydut

güruhuyla başa çıkabileceğinden emindi. Ama iblise

dönüşen bez bebeği ne fırıncılar korkutabilirdi, ne de

kurşunlar. Garip yaratık, adamları düğün pastasını

kesen elektrikli bir testere gibi yarıp geçerdi. Özellikle

daha irileşip, değişimini sürdürerek daha korkunç, daha

yırtıcı bir yaratık biçimi almaya devam ettiği takdirde.

Tommy kendisi yüzünden kimsenin zarar görmesini

istemiyordu.

«Sağol, Gi,» dedi. «Beni bulmamaları için hareket

halinde olmalıyım. Böylesi daha iyi. Seni iki saat sonra

ararım. Pusuladaki yazıyı İngilizceye çevirip

çevirmediğini öğrenmek için.»

Page 274: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gi ayağa kalktı ama yazı masasının arkasından

çıkmadı. «Buraya fikir almaya geldiğini söyledin. Sadece

bu mesajı çevirtmeye değil. Eh, ben de sana fikrimi

söyleyeceğim... Ailene inanırsan daha güvende

olursun.»

«Ben sana güveniyorum, Gi.»

Page 275: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gi anlamlı anlamlı, «Ama bir yabancıya daha çok

güveniyorsun,» diye karşılık verdi. Del'e bakmıyordu.

«Bu sözlerin beni üzüyor, Gi.»

Genç adamın ağabeyisi, «Bunları söylemek

zorunda olmam da beni üzüyor,» dedi.

İki kardeş birbirlerine bir santim bile yaklaşmadılar.

Tommy ağabeyinin de kendisi gibi bunu istediğini

hissetti.

Gi'nin yüzündeki ifade öfkeden de kötüydü. Hatta

sertlikten de kötü. Genç adamın yüzünde sanki kardeşi

onun kalbini iyi ya da kötü bir biçimde artık hiç

etkileyemiyormuş gibi sakin, hatta huzurlu bir ifade

vardı.

Tommy sonunda, «Sana telefon ederim,» dedi. «İki

saat sonra.» DePle birlikte bürodan çıktılar ve

basamaklardan fırın bölümüne indiler.

Tommy'nin aklı iyice karışmıştı. Kendisini küçülmüş,

inatçı, aptal, suçlu ve mutsuz hissediyordu.

Efsaneleşmiş özel dedektif Chip Nguyen hiç böyle

duygular hissetmezdi. Onda hissetme yeteneği yoktu.

Çikolata, tarçın, esmer şeker, küçük hindistancevizi,

mayalı taze ekmek ve sıcak limonlu pasta süsü kokuları

artık hoş değildi. Tommy'nin midesi bu koku yüzünden

neredeyse bulanacaktı. Bu gece fırın kayıplar, yalnızlık

ve budalaca gurur kokuyordu.

Genç adam Del'le soğutucular ve depoların

önünden geçerek arka tarafta, içeri girdikleri kapıya

doğru gitti. Sarışın kadın, «Eh,» dedi. «Beni hazırladığın

için teşekkür ederim.»

Page 276: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Neye hazırladığım için?»

«O harika karşılama törenine...»

«Sana ailemle aramdaki durumu anlattım.»

Page 277: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Sen sanki onlarla aranda biraz gerginlik varmış

gibi konuştun. Oysa Capulet'lerle Montague'ler ve

Hatfield'lerle McCoy'lar birbirine karıştırılmış ve buna

Phan adı verilmiş gibi.»

Tommy aynı fikirde değildi. «Ortada öyle dramatik

bir durum yok.»

«Bana her şey çok dramatikmiş gibi geldi. Sakin

ama dramatik. Sanki ikiniz de saat gibi fıkırdıyordunuz

ve her an patlayacaktınız.»

Adam atölyenin tam ortasında durdu. Dönerek geriye

baktı. Gi büronun büyük camlarından birinin önünde

durmuş onları izliyordu.

Tommy kararsızca durakladı. Sonra kolunu

kaldırarak el salladı. Gi buna karşılık vermediği için

fırındaki pis kokuyu daha yoğun duyumsadı. Ve arka

kapıya doğru daha hızlı yürümeye başladı.

Del Payne, ona ayak uydurmak için daha uzun

adımlar atıyordu şimdi. «O benim Babil fahişesi

olduğumu düşünüyor.»

«Hiç de değil.»

«Pekâlâ da öyle düşünüyor. Hayatını kurtarmış

olmama karşın benden hiç hoşlanmıyor. Benim bir dişi

iblis, ruhunun sonsuza kadar lanetlenmesi için seni alev

alev yanan cehenneme sürükleyen kötü, baştan çıkarıcı

ahlaksız bir beyaz kadın olduğuma inanıyor.»

«Eh, yine de şanslısın. Noel Baba şapkasını

giyseydin kimbiiir aklından neler geçerdi, bir de bunu

düşün.»

«Ailen konusunda hâlâ espri yapabilmene

seviniyorum.»

Page 278: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy sert sert, «Öyle bir şey yok,» dedi.

Sarışın kadın, «Ya aslında öyleyse?» diye sordu.

«Ne öyleyse?»

«Ya ben herkesi baştan çıkaran kötü beyaz bir

kadınsam?»

-154

Page 279: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Sen neden söz ediyorsun?»

Arka kapıya erişmişlerdi. Fakat Del, elini Tommy'nin

koluna koyarak onun kapıyı açmasını engelledi. «Sen

baştan çıkar miydin?»

«Sen gerçekten delisin.»

Sarışın kadın sanki kırılmış gibi alt dudağını sarkıttı.

«Ben gurur okşayıcı bir yanıt bekliyordum. Bu sözlerin

hiç de öyle değil.»

«Sen o önemii konuyu unuttun mu yoksa?» Del,

«Hangi konuymuş bu?» diye sordu. Tommy

öfkelendi. «Yaşamak. Ölmemek konusu.» «Tabii,

tabii. Şu fare kadar çevik canavar. Ama dinle,

Tommy.

Bütün o öfkeli bakışlarına, derin endişelerine, 'Bay

Esrarlı Doğu' rolüne rağmen oldukça çekici bir erkeksin.

Bir kız sana âşık olabilir. Eğer âşık olursa... ona karşılık

verebilir misin?»

«Ölürsem veremem.» Genç kadın gülümsedi. «Bu

kesin bir 'Evet' cevabı.» Tommy gözlerini yumarak

ona kadar saymaya başladı. Tam 'dörde' geldiği

sırada Del sordu. «Ne yapıyorsun?» «Ona kadar

sayıyorum.» «Neden?» «Sakinleşmek için.»

«Kaçtasın?» «Altıda.» «Şimdi?» «Yedide.»

«Şimdi?» «Sekizde.»

Page 280: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam gözlerini açtığı zaman sarışın kadının

hâlâ gülümsediğini gördü. «Seni gerçekten

heyecanlandırıyorum, öyle değil mi?»

«Beni korkutuyorsun!»

« Korkutmak m ı ? Neden ? »

«Çünkü böyle davranmayı sürdürürsen o doğaüstü

şeyin bizi öldürmesine nasıl engel oluruz?»

«Nasıl davranmak?»

Tommy derin bir soluk aldı. Söylemek istediği

sözlerin uygun yanıt olmadığına karar verdi. Sesli sesli

soluğunu verdi ve yalnızca, «Sen hiç ciddi bir kurumda

bulundun mu?» diye sordu.

«O söylediğin yer postane olabilir mi?»

Tommy Vietnam dilinde küfür etti. En aşağı yirmi

yıldan beri bu dilde ilk söylediği sözlerdi bunlar. Sonra

madeni kapıyı iterek açtı. Uğuldayan, ıslık çalarak döne

döne esen rüzgâra ve yağmura çıktı. Ve hemen pişman

oldu. Fırındaki sıcaklıkta, mahvolan Corvette'den

çıktıktan sonra ilk kez ısınmıştı. Elbiseleri yeni yeni

kurumaya başlamıştı. Genç adam şimdi soğuğu

iliklerinde hissediyordu.

Del bir çocuk gibi neşeyle, fırtınada onu izledi.

«Dinle! Gene Kelly'yi hiç 'Singing İn The Rain'de izledin

mi?»

Tommy onu uyardı. «Sakın dans etmeye başlama.»

«İçinden geldiği gibi hareket etmelisin, Tommy.»

Genç adam, «Ben her zaman içimden geldiği gibi

hareket ederim,.» diyerek, yağmurun gözlerine

dolmaması için başını eğdi. Rüzgâra karşı eğilerek

resimlerin renklendirdiği, eski kamyonete doğru yürüdü.

Page 281: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kamyonet yüksek bir sokak lambasının altında

duruyordu.

«Sen bir kaya kadar içinden geldiği gibi

davranıyorsun.»

Page 282: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy bileklerine kadar gelen su birikintilerinden

geçerken titriyordu. Kendine acımaya başlamıştı. Sarışın

kadına cevap vermek zahmetine girmedi.

Del, «Tommy, bekle,» diye seslenerek kolunu tuttu.

Genç adam hızla ona döndü. Islaktı, üşümüştü ve

sabrı taşmıştı. «Yine ne var?» diye sordu. «O burada.»

«Ne?» Sarışın kadın artık şakacı bir tavırla, flört edermiş

gibi dav

ranmıyordu. Çalıların arasındaki kurtun kokusunu almış

bir geyik kadar tetikteydi. Tommy'nin yanından ileriye

bakıyordu. «O»

Genç adam kadının baktığı tarafa döndü.

«Nerede?» ,

«Kamyonette... Kamyonette bizi bekliyor.»

Page 283: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-157

Page 284: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

BEŞ

Simsiyah yağan yağmur, sokak lambasının altındaki kam

yonetin üzerine değdiğinde bir an erimiş altın gibi ışıltılı görünüyor

sonra tekerleklerin etrafında yine siyah gölcükler

oluşturuyordu.

Tommy gözlerini kırpıştırarak yağmur

damlalarından kur

tulmaya çalıştı. «Nerede?» Kamyonetin ön camının

ardındaki

karanlığa bakıyor, iblisin orada olduğunu

gösterecek bir işaret

bulmaya çalışıyordu. «Onu göremiyorum.»

Del, «Ben de öyle,» dedi. «Ama iblisin orada

olduğu kesin.

Kamyonetin içinde o. Bunu seziyorum.»

«Birdenbire başıma medyum mu kesildin?»

Sarışın kadın, «Birdenbire değil,» diye cevap verdi.

Sesi,

uykusu gelmiş gibi kalınlaşmıştı. «Sezgilerim her zaman

çok güçlüdür. Onlara güvenebilirsin.»

Dokuz metre ötedeki kamyonet kesinlikle fırına

girmek için indikleri zamanki gibiydi. Tommy, Del'in

hissettiklerini hissetmiyordu. Ayrıca ona taşıtın etrafını

uğursuz bir hava sarmış gibi de gelmiyordu.

Gözlerini kamyonete dikmiş olan sarışın kadın

baktı. Yağmur yüzünden akıyor, burnunun ucundan ve

çenesinden damlıyordu. Del gözlerini hiç kırpmıyordu.

Page 285: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Transa girmiş gibi görünüyordu. Sonra dudakları

oynamaya başladı, konuşuyormuş gibi. Ama hiç sesi

çıkmıyordu.

-158

Page 286: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Del?»

Bir dakika kadar sonra genç kadının kıpırdayan

dudakları nın arasından sessiz bir mırıltı yükseldi.

Sonra Del fısıltıyla konuşmaya başladı. «Bekliyor...

Buz kadar soğuk... İçi kapkaranlık... Kara, soğuk bir

şey... Tik tak... Tik tak...»

Tommy dikkatini tekrar kamyonete verdi. Taşıt

şimdi gözüne bir cenaze arabası kadar uğursuz

görünüyordu. Del'in korkusu ona da geçmişti. Kalbi

sanki hemen saldırıya uğrayacakmış gibi hızla

atıyordu.

Sarışın kadının fısıltısı su birikintileriyle dolu

kaldırıma çarpan yağmur damlalarının hışırtısına

karıştı. Tommy ona doğru iyice eğildi. Del'in sesi

uğursuz bir şey olacağını haber veren bir kahininki gibi

insanı adeta ipnotize ediyordu. Tommy onun hiçbir

sözünü kaçırmayı istemiyordu.

«Tik tak... Şimdi çok daha büyük... Yılan kanı ve

nehir çamuru... Kör gözler görüyor... Ölü kalp

çarpıyor... Beslenme... Beslenme ihtiyacı... İhtiyaç...

İhtiyaç...»

Tommy o anda kendisini neyin daha fazla

korkuttuğunu anlayamadı. Kamyonetin içine büzülüp

saklanan o tamamiyle yabancı yaratık mı, yoksa bu

alışılmadık kadın mı?

Del birdenbire ipnotize olduğu uykusundan uyandı.

«Bura

dan gitmemiz gerekiyor. Şu arabalardan birini alalım.»

«Fırında çalışanlardan birinin arabasını mı?»

Page 287: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın kamyonetten uzaklaşmaya başlamıştı

bile.

Yeni Dünya Saygon Fırını'nda çalışanlara ait otuzdan

fazla taşıtın arasında ilerliyordu. Tommy dönüp ihtiyatla

kamyonete baktı. Sonra da kadına

yetişmek için hızla ilerledi. «Bunu yapamayız.» «Pekâlâ

da yaparız.» «Hırsızlık bu.»

Page 288: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Bu yaşamaya çalışmak,» diyerek mavi bir

Chevrolet' nin kapısını açmayı denedi ama kilitliydi.

«Gel, fırına dönelim.»

Sarışın kadın hatırlattı. «Süre şafak zamanı sona

eriyor, unuttun mu?» Beyaz bir Honda'ya doğru yürüdü.

«O yaratık sonsuza kadar bekleyemez. Peşimizden

gelecektir.»

Arabanın kapısını açtı. Tavandaki ışık yandı. Del

direksiyona geçti. Kontak anahtarı yoktu. Bu yüzden

genç kadın koltuğun altını aradı. Taşıtın sahibi

anahtarları oraya bırakmış olabilirdi.

Tommy arabanın açık kapısının önünde duruyordu.

«Öyleyse buradan yürüyerek uzaklaşalım.» «Yürüyerek

fazla uzaklaşamayız. O bizi hemen yakalar. Ben arabayı

çalıştırmak için telleri birleştireceğim.» Tommy, Del'in

panonun altındaki kontak tellerini körmüşcesine

araştırmasını seyretti. «Bunu yapamazsın.»

«Sen gözlerini kamyonetten ayırma!»

Tommy omzunun üzerinden baktı. «Neyi görmem

gerekiyor.»

Sarışın kadın sinirli sinirli, «Bir hareket,» dedi. «Bir

gölge... Herhangi bir şey. Zamanımız azalıyor. Sen onun

varlığını hissetmiyor musun?»

Del'in kamyonetinin etrafında gece sessizdi.

Yalnızca rüzgârın sürüklediği yağmurun sesi

duyuluyordu.

Genç kadın kendi kendine, haydi, haydi, diye

homurdandı. Telleri çekiştirip duruyordu. Sonra

Honda'nın motoru çalışmaya başladı.

Bu sesi duyan genç adamın midesi bulandı. Ona

Page 289: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yağ dökülmüş bir yokuştan aşağıya, yok olmaya doğru

giderek artan bir hızla kayıyormuş gibi geliyordu. İblisin

ellerinde can vermezse, kendi yaptıkları yüzünden

ölecekti.

Page 290: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del elfrenine uzandı. «Çabuk ol! Arabaya bin!»

Tommy tartışmaya kalktı. «Bu araba hırsızlığı demek.»

«Sen arabaya binsen de binmesen de ben gideceğim.»

«Bizi hapse atarlar...»

Del yanındaki kapıyı kapatarak genç adamı

gerilemeye, yoldan çekilmeye zorladı.

Sodyum buharlı sokak lambasının ışığında sessiz

kamyonet boşmuş gibi görünüyordu. Bütün kapıları

kapalıydı. Taşıtın en olağanüstü yanı o Art Deco tarzı

panoydu. Kamyonetin o uğursuz havası kaybolmuştu

bile.

Tommy, Del'in sinir krizinin kendisini etkilemesine

izin vermişti. Şimdiyse kendisini toplaması, kamyonete

giderek sarışın kadına tehlike olmadığını göstermesi

gerekiyordu.

Del gaza bastı ve araba ilerledi.

Genç adam çabucak arabanın önüne geçerek

avucunu motor kapağına vurdu. Kadının yolunu

keserek onun durmasını sağladı. «Hayır. Dur, dur!»

Del geri vitese takarak park yerinden geri geri

çıkmaya çalıştı. Tommy arabanın diğer tarafına koşarak

Del'e yetişti. Kapıyı' açıp içeri atladı. «Tanrı aşkına, bir

saniye bekler misin!»

Sarışın kadın vites değiştirdi. «Hayır!»

Gaza basınca, araba hızla öne doğru fırladı.

Adamın yanındaki kapı, kendiliğinden hızla kapandı.

Yağmur bir an önlerini görmelerini engelledi. Sonra Del

silicileri çalıştıran düğmeyi buldu. Tommy yine

tartışmaya kalkıştı. «Bunu yeniden düşünmeliyiz!» «Ben

Page 291: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ne yaptığımı biliyorum!»

-161 -Tik-Tak / F: 11

Page 292: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Motor homurdandı ve tekerleklerden yukarıya sular fışkırdı.

Tommy endişeliydi. «Ya polisler bizi durdururlarsa?»

«Durdurmazlar.»

«Arabayı böyle sürersen durdururlar.»

Del, büyük bina sona erdiği zaman köşeyi

dönmeden önce hızla fren yaptı. Arabadan çığlığa

benzer sesler yükseldi. Taşıt kaydı, yan dönerek durdu.

Sarışın kadın dikiz aynasına bakıyordu. «Geriye bir göz

at.»

Tommy oturduğu yerde döndü. «Ne?»

«Kamyonet.»

Yüksek lamba direğinin altında, yağmur boş asfaltta

dans ediyordu.

Tommy, «Kamyonet nereye gitti?» diye sordu.

«Belki geçide girdi. Belki binanın diğer tarafından

dolaşıyor.

Belki de şu fırının kamyonlarının arkasındadır. Neden

bizi doğrudan doğruya izlemediğini anlayamıyorum.»

Gaza bastı. Köşeyi dönerek fırının yanından ön tarafa

doğru

gitti.

Tommy şaşkın, «Kamyoneti kim sürüyor?» diye

mırıldandı.

«Kim değil, ne!»

Genç adam, «Ama bu saçma,» dedi.

«Yaratık artık daha büyük.»

Page 293: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Öyle olması gerekiyor. Yine de...»

«Değişti o.»

«Ve bir de şoför ehliyeti aldı, öyle mi?»

«O, daha önce gördüğün gibi değil. Çok farklı.»

«Öyle mi? Şimdi neye benziyor?»

«Bilmiyorum. Onu görmedim.»

Page 294: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Yaa! Bunu sana yine sezgilerin mi söylüyor?»

«Evet. Öyle olduğunu biliyorum. O yaratık... daha

farklı.» Tommy hayalinde dev gibi bir yaratık

canlandırmaya çalıştı.

H.P. Lovecroft'un hikâyelerindeki eski tanrılara

benzeyen bir varlığı belki de. Şimdi koca kafalı, alnında

kinle bakan küçük kırmızı gözleri, burnunun yerinde

emme deliği ve zalim ifadeli ağzının etrafında

dokunaçlar titreşen bir yaratık kamyonetin direksiyonu

başında oturuyor; dokunaçlarıyla beceriksizce

radyatörün düğmelerini çeviriyor, eski tarz bir rock'n rol!

parçası dinlemek için radyonun tuşlarına basıyor ve

nefesinin kötü kokmaması için torpido gözünde nane

şekeri arıyordu.

Genç adam, «Saçma...» diye tekrarladı. «Gülünç.»

Del, «En iyisi sen kemeri tak,» dedi. «Yolculuğumuz

sarsıntılı geçecek.»

Tommy emniyet kemerini göğsünün üzerinde

bağlarken sarışın kadın da fırının gölgesinden hızla ama

ihtiyatla çıktı. Öndeki araba parkında ilerledi. Art Deco

kamyonetin gecenin karanlığından kurşun gibi fırlayarak

onlara çarpmasını bekliyordu.

Parkın çıkış yerinde çöplerin tıkadığı bir

kanalizasyon ızgarası küçük bir gölcük oluşmasına yol

açmıştı. Suyun dalgalanan yüzeyinde yapraklar ve kâğıt

parçaları dönüyordu.

Del yavaşlayıp sağa saparak yola çıktı. Ortalıkta

onlarınkinden başka taşıt görünmüyordu. Del Payne

Page 295: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

meraklanmıştı. «Nereye gitti bu? Necen bizi iz

lemiyor. Kahretsin!» Tommy fosforlu saatine baktı. Saat

biri on bir geçiyordu. Sarışın kadın, «Bu durum hiç

hoşuma gitmiyor,» dedi.

Tik tak.

Page 296: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yeni Dünya Saygon Fırını'ndan yedi yüz elli metre

kadar ötede Tommy, çalıntı Honda'nın içinde üç blok

boyunca sürdürdüğü sessizliği bozdu. «Düz kontak

yaparak arabayı çalıştırmayı nereden öğrendin?»

«Bunu bana annem öğretti.»

«Annen mi?»

«O harikadır.»

«Şu süratten hoşlanan hanım .mı? Araba

yarışlarına giren, motosikletlere binen?» «Ta kendisi.

Ondan başka annem yok.» «Ne iş yapıyor o? Çetenin

kaçmak için bindiği arabayı mı

sürüyor?»

«Gençliğinde balerinmiş.»

«Ah, tabii ya. Bütün balerinler, telleri birleştirip

motoru çalıştırmayı bilirler.»

Del itiraz etti. «Hepsi değil.»

'«E, balerinlikten sonra...»

«Babamla evlenmiş.»

«Baban ne iş yapardı?»

Del, yaratığın peşlerinde olup olmadığını anlamak

için dikiz aynasına baktı. «Babam, meleklerle poker

oynuyor.» «Ne demek istediğini yine anlayamadım.»

«Babam ben on yaşındayken öldü.» Tommy alaycı bir

tarzda konuştuğu için pişman oldu. Kendi

ni kaba ve duygusuz biriymiş gibi hissediyordu. Utançla,

«Affedersin,» dedi. «Bu acı bir olay. Sadece on

yaşındaymışsın.»

«Onu annem vurdu.»

Tommy uyuşmuş gibi, «Şu balarin olan annen,» dedi.

Page 297: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«O sırada 'eski balerindi' artık.»

«Annen babanı mı vurdu?»

Page 298: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Şey... Bunu babam istedi.»

Tommy başını salladı. Alaycı konuştuğu için

pişmanlık duymuştu. Bu nedenle kendini şimdi de çok

aptal gibi hissediyordu. Yine rahatlıkla alaycı tavırlarını

takındı. «Tabii o istedi ya!»

«Annem onu reddedemezdi.»

«Dini inançlarına göre evli bir eş bunu yapmak

zorundadır, öyle değil mi? Eşini onun isteği üzerine

öldürebilir.» Del açıkladı. «Babam kanserden ölmek

üzereydi.» Tommy yine utanmıştı. «Tanrım! Çok

üzgünüm!» «Pankreas kanseriydi. Kanserlerin en

korkunçlarından biridir.»

«Zavallı küçüğüm...»

Artık sanayi bölgesinden çıkmışlardı. Geniş

caddenin iki yanında çeşitli alışveriş merkezleri vardı:

Güzellik salonları, video dükkânları, ucuzlatılmış

elektronik eşya, mobilya, bardak, tabak satan

mağazalar. İşyerleri kapalı ve karanlıktı. Sadece

7-Eleven ve dört saat açık olan bir kahve görülüyordu.

«Babam sancısı çok arttığı zaman artık dikkatini

iskambil kâğıtlarına veremez oldu. Bu nedenle ölmeye

hazırdı. O iskambil kâğıtlarını çok severdi. Onlar

olmayınca yaşamının bir gayesi kalmadığını düşündü.»

«İskambil mi?»

«Sana söyiedim ya. Babam profesyonel bir

pokerciydi.»

«Hayır. Sen bana onun meleklerle poker oynadığını

söyledin.» «Eh... Babam profesyonel bir pokerci

olmasaydı onlarla oynayamazdı ki?» Tommy,

Page 299: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Anlıyorum,» dedi. Çünkü bazen kafası yenilgiye

uğradığını anlayacak kadar iyi çalışıyordu.

Page 300: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Babam bütün ülkeyi dolaştı. Büyük paralarla poker

oynadı. Çoğu yasadışı oyunlardı. Ama tabii Vegas'ta pek

çok kez kanuna uygun poker partilerine katıldı. Hatta iki

kez Dünya Poker Şampiyonu oldu. Annemle ben onunla

birlikte her yere gittik. Onun için on yaşıma geldiğim

sırada ülkenin çoğu yerini en azından üçer defa

görmüştüm.»

Tommy çenesini tutmayı istese de konu onun çok

ilgisini çekmişti. Dayanamadı. «Demek sonunda annen

onu vurdu?» «Babam o sırada hastanedeydi. Durumu

çok kötüydü. Artık hiç iyileşmeyeceğini de biliyordu.»

«Annen onu hastanede mi vurdu?»

«Annem tabancasının namlusunu babamın

göğsüne dayadı. Dikkatle tam kalbinin üzerine nişan

aldı. Babam ona, 'Hiçbir erkek bir kadını, benim seni

sevdiğim kadar sevmemiştir,' dedi. Annem de, 'Ben de

seni seviyorum,' diye karşılık verdi. 'Seninle öbür tarafta

buluşuruz.' Sonra tetiği çekti. Babam hemen öldü.»

Tommy çok sarsılmıştı. «Sen, o sırada, orada

değildin herhalde?» «Tabii değildiml Sen annemi nasıl

bir insan sanıyorsun? O, hiçbir zaman benim öyle feci

bir olaya tanık olmamı istemez.»

«Özür dilerim. Böyle söylememeliydim...»

«Annem bana bütün bu olanları bir saat sonra

anlattı. Polisler eve gelip onu tutuklamadan önce.

Annem ayrıca bana babamı öldüren kurşunlardan geride

kalan boş şarjörü de verdi.»

Page 301: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del elini ıslak üniformasının göğsünden içeri

sokarak bir altın zinciri dışarı çekti. Zincirin ucuna

pirinçten boş bir şarjör takılmıştı.

Page 302: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın şarjörü parmaklarıyla kavradı. «Bunu

tuttuğum zaman annemle babamın birbirlerine karşı

duydukları aşkı hissedebiliyorum. İnanılmayacak o aşkı!

Bu dünyanın en romantik şeyi değil mi?»

Tommy, «Gerçekten öyle,» dedi.

Genç kadın içini çekerek şarjörü tekrar

üniformasının içine âttı. «Babam ben buluğ çağına

yaklaştığım sırada kanser olsaydı... O zaman ölmesine

gerek kalmazdı.»

Genç adam bir süre bu sözlerin anlamını

kavramaya çalıştı. Sonra, «Buluğ çağı mı?» diye

mırıldandı.

Del esrarlı bir tavırla, «Neyse,» dedi. «O kadar da

kötü sayılmaz. Kader kaderdir.»

Yarım blok ötede, geniş caddenin diğer tarafında bir

devriye arabası batıya giden şeritten sabaha kadar açık

olan bir büfenin park yerine giriyordu.

Tommy işaret etti. «Polisler.»

«Onları gördüm.»

«En iyisi yavaşla.»

«Aslında evime erişmek için acele ediyorum.»

«Hız sınırını yirmi mil aştın.»

«Scootie endişeleniyorum.»

Genç adam, «Çalınmış bir arabadayız,» diye

hatırlattı.

Yavaşlamadan hızla devriye arabasının yanından

geçtiler.

Tommy arka pencereden bakmak için döndü.

Del, «Polis için korkma,» dedi. «Peşimize takılacak

değiller.» Devriye arabasının sürücüsü onlar süratle

Page 303: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yanından geçerlerken fren yapmıştı. Genç adam,

«Scootie de kim?» diye sordu. Hâlâ arkalarındaki

devriye arabasına bakıyordu.

Page 304: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Sana daha önce de söyledim ya. O benim

köpeğim. Sen hiç insanı dinlemez misin?»

Devriye arabası kısa bir duraklamadan sonra

büfenin park yerine girdi. Kahve ve çörek hayalinin

görev duygusundan daha güçlü olduğu anlaşılıyordu.

Tommy rahatlayarak tuttuğu soluğunu verdi ve

tekrar öne döndü. Del, «İsteseydim beni vurur

muydun?» diye sordu.

«Kesinlikle.»

Genç kadın, Tommy'ye gülümsedi. «Çok tatlısın.»

«Annen hapse atıldı mı?»

«Sadece dava sona erinceye kadar orada kaldı.»

«Jüri onu beraat mi ettirdi?»

«Evet. Sadece on dört dakika düşündüler. Jüri

başkanı kararı okurken bütün üyeler bebek gibi

ağlıyorlardı. Yargıç da öyle. Mahkeme salonunda

gözyaşı dökmeyen kimse yoktu.»

Genç adam, «Buna hiç şaşmadım,» dedi. Bu son

derece dokunaklı bir hikâye.» Artık alay edip etmediğini

de bilmiyordu. «Scootie için neden endişeleniyorsun?»

«Bildiğin gibi, acayip bir şey benim kamyonetimi

kullanıyor. O yaratık artık adresimi, hatta Scootie'mi ne

kadar sevdiğimi bile biliyor olabilir.»

«Sence o yaratık gidip köpeğini öldürmek için mi

peşimizi bıraktı?» Sarışın kadın kaşlarını çattı. «Sence

bu olmayacak bir şey mi?»

«Lanetli olan benim! Onu, beni öldürmesi için

yolladılar.»

Del, genç adama hoşnutsuzca bir göz attı. «Ah,

şuraya bakın. Kimler Bay Ego'ya dönüşmüş. Bildiğin gibi

Page 305: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sen kainatın merkezi değilsin.»

«Bu iblis konusunda gerçekten de öyleyim! Onun

varoluşunun tek nedeni benim!»

Page 306: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del inatla, «Ne olursa olsun,» dedi. «Scootie'm

konusunda hiçbir şeyi şansa bırakamam.» «Köpek evde,

bizim yanımızda olmasından daha çok gü

vencede.»

«O ancak benim yanımda güvende olur.»

Sarışın kadın Harbor Caddesi'nden güneye döndü.

O saatte ve yağmurda bile bulvardan yine bir trafik seli

akıyordu.

Del ekledi. «Zaten, anladığım kadarıyla yaşamak

için hazırladığın zekice bir planın yok. Hemen

uygulamamız gereken bir plan?»

«Bence hep hareket halinde olmalıyız. Durduğumuz

takdirde o nesne bizi daha kolay bulabilir.»

«Bunu kesinlikle bilemezsin.»

«Ama benim de sezgilerim var.»

«Evet ama çoğu uydurma.»

Tommy, «Hiç de değil,» diye itiraz etti. «Sezgilerim

çok güçlüdür.» «O halde o iblis-bebeği evine neden

soktun?» «Onu gördüğüm zaman gerçekten

endişelendim.» «Daha sonra da evden kaçıp

kurtulduğunu sandın. O yara

tığın Corvette'in motor kısmında yolculuk yaptığını

anlayamadın.»

«Hiç kimsenin önsezileri yüzde yüz güvenilir

değildir.»

«Hayatım, şunu kabul et. Fırının önündeyken gidip

kamyonete pekâlâ binecektin.»

Tommy karşılık vermemeyi yeğledi. Bir bilgisayarı,

hatta kalem kâğıdı ve yeterli zamanı olsaydı Del'in

Page 307: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

iddiasını çürütmek için bir cevap bulabilirdi. Mantığı,

güçlü kavrama yeteneği ve göz kamaştırıcı zekâsıyla

genç kadının burnunu sürtebilirdi. Ama bilgisayarı da,

zamanı da yoktu. Şimdi kapkara olan doğu

-169

Page 308: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

da şafak amansızca yaklaşıyordu. Onun için Del'i o

mahvedici konuşma gücüyle cezalandıramayacaktı.

Genç kadın, onu yatıştırmak istercesine, «Benim

evime, sadece Scootie'yi almak için uğrayacağız,» dedi.

«Sonra tekrar yola çıkacağız. Ağabeyine telefon etme

zamanı gelinceye kadar etrafta dolaşacağız. Bakalım o

mesajı çevirebildi mi?»

Dünyanın en büyük özel yat filolarından birinin

barındığı Nevvport Limanı'nı kuzeyde kıyı, güneyde de

dört buçuk kilometre uzunluğundaki yarımada

çevreliyordu. Yarımada batıdan doğuya doğru uzanıyor,

yüzlerce iskele ve şamandırayı Pasifik' in coşkunluğuna

karşı koruyordu.

Limandaki beş adaya ve kıyıya yapılmış evler

Güney California'daki binaların en pahalıları sayılıyordu.

Del, Balboa Ya-rımadası'nda içeriye tıkılıp kalmış ucuz

bir yerde oturmuyordu. Üç katlı güzel, modern evi limana

bakıyordu.

Eve yaklaşırken Tommy öne doğru eğildi. Ön

camdan hayretle baktı.

Genç kadın garaj kapısını açan uzaktan kumanda

aletini kamyonette unutmuştu. Bu yüzden çaldığı

Honda'yı sokağa bıraktı. Herhalde polis arabayı henüz

aramaya başlamamıştı. Bu ancak fırında vardiya

değiştiği zaman olacaktı.

Del silicileri durdurduktan sonra bile Tommy

yağmurdan bulanıklaşan camdan bakmayı sürdürdü.

Palmiyelerin altlarını aydınlatan projektörlerin ışığında

Page 309: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

evin her köşesinin hafifçe yuvarlak bir sekile getirilmiş

olduğunu gördü. Cilalı bakır çerçevelerin köşeleri de

kavisliydi. Kum, kireç ve çimento karışımı duvarlar

malayla öyle düzeltilmişti ki özellikle yağmurdan

ıslandıkları için mermerden yapılmış gibi görünüyorlardı.

Burası evden çok, karaya oturmuş küçük ve zarif bir

yolcu gemisine benziyordu.

-170

Page 310: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy şaşkın şaşkın, «Sen burada mı

oturuyorsun?» diye sordu.

«Evet.» Sarışın kadın kapıyı açtı. «Haydi gel.

Scootie nerede olduğumu merak ediyor. Benim için

endişeleniyor.»

Tommy, Honda'dan inerek yağmurda Del'in

peşinden yan taraftaki bahçe kapısına gitti. Sarışın

kadın oradaki güvenlik kilidinin tuşlarına bastı. Kapının

açılması için gerekli olan kodu yazıyordu.

Tommy, «Kira astronomik olmalı,» dedi. Del'in orayı

kiralamadığını, evin sahibi olan adamla yaşadığı için

burada oturduğunu düşünerek sarsılmıştı.

«Kira değil. İpotekli de. Bu ev benim.» Kadın

çantasından çıkardığı anahtarlarla bahçe kapısını açtı.

Tommy ağır kapıyı arkalarından kapatırken bunun

değişik boy, derinlik ve biçimde cilalı bakır parçalardan*

yapılmış olduğunu farketti. Ortaya çıkan görüntü ona

kamyonetteki Art Deco panoyu hatırlattı.

Del'in peşisıra uçuk renkli kumtaşı döşenmiş bahçe

yolundan ilerledi. Kumtaşının içindeki mika benekcikleri

alçak bahçe lambalarının ışıkları altında pırlanta

parçacıkları gibi ışıldıyordu. Tommy, «Bu bir servete mal

olmuştur sanırım...» dedi.

Genç kadın neşeyle, «Gerçekten de öyle oldu,»

diye açıkladı.

Bahçe yolu aynı renkte kumtaşı döşenmiş romantik

bir avluya erişiyordu. Avluyu teatral bir biçimde

aydınlatmış palmiyeler çevreliyordu. Eğreltiotu dolu

tarhlar avluya daha yumuşak bir hava veriyordu. Etrafa

geceleri açan yaseminlerin kokusu yayılmıştı.

Page 311: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam şaşkınlıkla söylendi. «Ben senin garson

olduğunu sanıyordum...»

-171

Page 312: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Sana daha önce de söyledim. Garsonluk yaptığım

iş. Ben aslında bir ressamım.»

«Tablolarını satabiliyor musun?»

«Henüz değil.»

«Bu evin parasını aldığın bahşişlerle ödemedin

sanırım.»

Del, «Orası kesin,» diye başını salladı ama durumu

izah da etmedi.

Alt kattaki avluya bakan odalardan birinde lambalar

etrafa tatlı bir ışık saçıyorlardı. Tommy, Del'in

arkasından ön kapıya giderken lambalar söndü.

Genç adam telaşla, «Dur,» diye fısıldadı.

«Lambalar...»

«Endişelenecek bir şey yok.»

«Belki de o şey buraya bizden önce geldi.»

Del onun endişelerini gidermeye çalıştı. «Hayır.

Sadece Scootie bana oyun oynuyor.» «Köpeğin ışıkları

söndürebiliyor mü?» Sarışın kadın kıkır kıkır güldü.

«Bekle de gör.» Anahtarları

kapıyı açarak antreye girdi ve, «Işıklar yansın,» dedi. Bu emir

etkili oldu. Tavandaki avize ve duvardaki iki aplik yandı.

Del, «Cep telefonum kamyonette kalmasaydı,» diye

açıkladı. «Evdeki bilgisayarı arar, her türlü lambayı

yaktırır, jakuziyi, müzik sistemini ve televizyonu

çalıştırırdım. Burası tümüyle otomatik. Ayrıca bilgisayar

sese göre de ayarlı. Scootie her odadaki ışığı bir kez

havlayarak yakabiliyor. Söndürmek içinde iki kez

havlaması yetiyor.»

Tommy sokak kapısını kapayarak kilitlerken,

«Köpeği bütün bunları yapabilmesi için eğitebildin

Page 313: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

demek?» diye sordu.

«Tabii. Scootie başka zamanlarda havlamadığı için

sistemi bozması imkânsız. Zavallıcık. Akşamları burada

saatlerce yalnız kalıyor. Uyumak istediği zaman

lambaları söndürebilmeli. Kendisini yalnız hissettiği ya

da korktuğu zaman da yakabilmeli.»

Page 314: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy köpeğin onları kapıda karşılayacağını

sanmıştı. Oysa hayvan ortalarda yoktu. «Nerede o?»

Del çantasını antredeki siyah granit bir masaya

bıraktı. «Saklanıyor. Onu bulmamı istiyor.»

«Saklambaç oynayan bir köpek, öyle mi?»

«Elleri olmadığı için tahta bulmacayla oynamak ona

zor geliyor.» Tommy cilalı travertin zeminde yürürken

ıslak ayakkabıları hışırdayıp gıcırdadı. «Burası berbat

oluyor.»

«Bu ev çernobil değil.»

«Ha?»

«Yer kendi kendine temizlenir.»

Geniş holün dibinde aralık bir kapı vardı. Sarışın

kadın arkaya doğru giderken yerde ayak izleri kaldı.

İç bayıltacak kadar tatlı ve sevgi dolu bir sesle,

«Benim yaramaz küçük tüyden topum tuvalette mi?»

diye sordu. «Hıı? Benim kötü oğlum annesinden mi

saklanıyor? Benim kötü çocuğum tuvalete mi gizlendi?»

Kapıyı iterek lambayı eliyle yaktı ama köpek orada

yoktu.

Del, Tommy'yi oturma odasına götürürken,

«Scootie'nin orada olduğunu sanmıyordum zaten,» dedi.

«Bu çok kolay olurdu. Ama Scootie bazen kolay olanın

da işe yaradığını, bunu ondan beklemediğimi biliyor.

Işıklar yansın.»

Zemini travertin kaplı büyük oturma odası J. Robert

Scott tarzı kanepe ve koltuklarla döşenmişti. Bunların

üzerlerine gümüşlü ve sırmalı kumaşlar geçirilmişti.

Odada ender bulunan tahtalardan yapılmış, açık renk

cilalı masalar ve Art Deco lambalar vardı. Orman perileri

Page 315: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ışıklı kristal küreleri tutuyorlardı. Yere üzerinde karmaşık

desenleri olan büyük bir Acem halısı serilmişti. Halının

renkleri zamanla solmuş gibi uçuktu, bunların antika

olduğu hemen anlaşılıyordu.

Page 316: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del'in alçak sesle verdiği emir üzerine loş ışıklar

yanmıştı. Bu nedenle ışıklar cam duvardan fazla

yansımıyordu. Böylece Tommy de dışarıdaki verandayı

ve kayık iskelesini görebiliyordu. Liman ışıkları yağmur

yüzünden sönükleşmişti.

Scootie oturma odasında da değildi. Çalışma

odasında ve yemek salonunda da.

Tommy, Del'in peşinden kanatları iki yana açılan

kapıdan büyük ve zarif bir mutfağa girdi. Dolaplar

saydam cila sürülmüş isfendan tahtasından, tezgâhların

üzerleri de siyah granittendi.

Del yine bir bebekle konuşuyormuş gibi, «Ah, o

burada da değil,» diye mırıldandı. «Ah, benim

Scootie'ciğim nereierdeymiş bakayım? Işıkları söndürüp

tavşan gibi çabucak yukarıya mı kaçtı?»

Duvardaki yeşil neon çerçeveli saat, genç adamı

büyülemiş gibiydi. Saat biri kırk dört geçiyordu. Zaman

azalıyordu ve iblis de onları giderek artan bir öfkeyle

arıyordu, mutlaka...

Tommy endişeyle, «Şu lanet olasıca köpeği bulup

buradan gidelim,» dedi.

Del, genç adamın yanında durduğu dolabın dar ve

yüksek bölümünü işaret etti. «Bana oradan süpürgeyi

verir misin? Lütfen.»

«Süpürgeyi mi?»

«O süpürge dolabında.»

Tommy dolabı açtı.

Süpürge dolabına gece yarısı kadar kara, dev bir

yaratık sıkışmıştı. Dişleri gözüküyor, şişman pembe dili

sarkıyordu. Tommy hızla gerilerken kendi ıslak ayak

Page 317: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

izlerine basarak kaydı. Kıçüstü yere oturdu ve ancak o

zaman, iblisin dolaptan dişlerini göstererek sırıtmadığını

kavrayabildi. Dolaptaki bir köpekti. Koscaman, simsiyah

Labrador cinsi bir hayvan.

-174

Page 318: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del sevinçle gülerek ellerini çırptı. «Senin orada

olduğunu biliyordum, seni yaramaz küçük tüyden top!»

Scootie onlara sırıttı.

Sarışın kadın, köpeğe, «Tommy'yi iyice korkutacağını

biliyor

dum,» dedi. Tommy, «Ah, evet, ihtiyacım olan da buydu,»

diye homurdanarak ayağa kalktı.

. Scootie soluyarak dolaptan çıktı. Dolap çok dar,

köpek de çok iriydi. Sanki bir şarap şişesinden bir

mantarı çıkarıyorlardı. Hatta Tommy «Pap!» diye bir ses

çıkmasını bile bekledi.

Sonra da hayretle mırıldandı. «Oraya nasıl girebilmiş?»

Kuyruğunu hızla sallayan Scootie hemen Del'e koştu.

Kadın diz çökerek köpeği okşadı, kulaklarının arkasını

kaşıdı. Adam ekledi. «İçeri girip dönmesi imkânsız.

Yeteri kadar yer yok.»

Del, Scootie'ye sarıldı. «Dolaba geri geri girmiştir.»

«Köpekler motosikletler gibi geri geri gidemezler.

Ayrıca dolaba girdikten sonra kapağı nasıl kapattı?»

Sarışın kadın, «Kapak kendiliğinden kapanıyor,» diye

açıkladı. Tommy ısrar etti. «Tamam, peki. Ama köpek

dolabı nasıl açabildi?»

«Pençesiyle çekiştirerek. Scootie çok zekidir.»

«Bunu ona neden öğrettin?»

«Neyi?»

«Saklambaç oynamasını.»

«Ona bunu ben öğretmedim ki. Scootie bu oyundan

her zaman hoşlandı.» «Çok garip.»

Page 319: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del dudaklarını büzerek birini öpüyormuş gibi sesler

çıkardı. Köpek onun ne demek istediğini anlamıştı.

Hemen genç kadının suratını yalamaya başladı.

Tommy, «İşte bu iğrenç,» dedi.

Genç kadın kıkırdadı. «Onun ağzı seninkinden

temiz.»

«İşte bundan ciddi bir biçimde kuşkum var.»

Del başını köpeğinden uzaklaştırarak bir tıp

dergisindeki bir yazıyı tekrarlıyormuş gibi konuşmaya

başladı. «Bir köpeğin salyasının kimyasal özellikleri

bakteriler için olumsuz bir çevre sayılır. Bu bakteriler

insanlar için zararlıdır.»

«Palavra!»

«Doğru söylüyorum,» Del, Scootie'ye döndü. «O

sadece seni kıskandı. Çünkü suratımı yalamayı istiyor.»

Bu sözlere şaşıran Tommy kızardı. Sonra duvardaki

saate baktı. «Tamam, köpeği bulduk. Haydi artık

buradan gidelim.»

Del kalkarak peşinden köpekle mutfaktan çıktı.

«Garson üniforması kaçak bir kız için hiç de uygun değil.

Kılığımı değiştirmem, blucinle bir kazak giymem için

bana beş dakika ver. Ondan sonra buradan gideriz.»

«Hayır. Beni dinle. Bir yerde ne kadar uzun kalırsak

o iblis bizi o kadar çabuk bulur.»

Kadın, köpek ve erkek sırayla yemek salonundan

geçerlerken Del, «Biraz gevşe, Tommy,» dedi. «Yeterli

zamanın olduğunu düşünürsen her zaman yeterli

zamanın da olur.»

«Bu da ne demek?»

«Neyi bekliyorsan o olur. Onun için beklentilerini

Page 320: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

değiştirmelisin.» «Ne demek istediğini anlamadım.» Del

yine esrarengiz bir tavır takınmıştı. «Ne demekse o de

mek.»

Page 321: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy oturma odasında, «Kahretsin!» diye bağırdı.

«Bir dakika!»

Del dönüp ona baktı.

Köpek de öyle.

Tommy içini çekti ve çabalamaktan da vazgeçti.

«Pekâlâ, kılığını değiştir bakalım. Ama çabuk ol.» Del,

Scootie'ye, «Sen burada kal,» dedi. «Ve Tuong Tommy'

le tanış.» Sonra hole geçerek merdivenden yukarı çıktı.

Köpek başını yana eğerek genç adamı inceledi.

Sanki Tommy o zamana kadar hiç görülmemiş acayip

ama komik bir canlı türüydü.

Tommy, «Senin ağzın benimkinden daha temiz

değil,» diye homurdandı.

Scootie tek kulağını dikleştirdi.

Tommy, «Ne söylediğimi duydun,» dedi.

Oturma odasında ilerleyerek yana doğru açılan

büyük camlı kapıya gitti ve limeına doğru baktı. Karşı

kıyıdaki evlerin çoğu karanlıktı. Sokak lambalarının uzun

gümüş, altın ve kırmızı akisleri limanın siyah sularında

yüzlerce metre öteye kadar erişiyordu.

Tommy birkaç saniye sonra gözetlendiğini sezdi.

Bunu dışarıda değil, içeride biri yapıyordu.

Arkasını döndü ve köpeğin kanepenin arkasına

saklanmış olduğunu gördü. Hayvanın başı gözüküyordu

sadece ve ısrarla ona bakıyordu.

Genç adam, «Seni görüyorum,» dedi.

Scootie başını çekerek görünmez oldu.

Bir duvara kitaplar, müzik dolabı ve televizyon için

özel raflar yapılmıştı. Raf yapımında Tommy'nin

tanımadığı bir tahta kullanılmıştı. Genç adam daha

Page 322: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yakından bakmak için ilerledi.

-177 -Tik-Tak/F: 12

Page 323: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bu güzel tahtanın dokusu uzun kurdelelere benziyor,

adam başını sağa sola oynattığı zaman kurdeleler de

sanki dalgalanıyorlardı.

Genç adam arkasından gelen sesleri duydu.

Scootie harekete geçmişti. Ama Tommy rafları

incelemekten vazgeçmek istemiyordu. Parlak cilanın

derinliği olağanüstüydü.

Salonun başka bir yerinden bir yellenme sesi geldi.

Tommy, «Kötü çocuk,» dedi.

Ses tekrarlandı.

Genç adam sonunda döndü.

Scootie koltuklardan birine, ard ayaklarının üstüne

oturmuştu. Kulaklarını dikleştirmişti. Dişlerinin arasında

lastikten yapılmış bir sosis vardı. Köpek oyuncağı

ısırdığı zaman yellenmeye benzeyen o ses çıkıyordu.

Belki lastik sosis bir zamanlar sıkıldığı zaman düdük gibi

ötüyor ya da gıcırdıyordu, ama şimdi sadece o iğrenç

gaz sesi duyuluyordu.

Tommy saatine bakarak, «Haydi, Del, > diye

seslendi.

Sonra ilerleyerek köpeğin oturduğu koltuğun tam

karşısındaki koltuğa gitti. Aralarında sadece bir sigara

masası vardı. Koltuk siyahımsı kahverengi deriyle

kaplanmıştı. Adam ıslak blucininin deriye bir zarar

vermeyeceğini düşündü.

Genç adamla Scootie birbirlerine baktılar. Köpeğin

koyu renk gözlerinde duygulu bir ifade vardı.

Tommy, «Sen garip bir köpeksin,» dedi.

Scootie tekrar lastik sosisi ısırarak o çirkin sesi

çıkardı.

Page 324: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Bu sinir bozucu bir şey.»

Köpek oyuncağını dişledi.

«Yapma!»

Yine yellenmeye benzeyen o ses duyuldu.

«Seni uyarıyorum.»

Page 325: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie lastiği ikinci defa dişledi. Sonra da üçüncü

kez.

Genç adam, «Beni o oyuncağı senden almaya

zorlama,» dedi. Scootie lastik sosisi yere atarak iki kez

havladı. Oda kapkaranlık oldu. Tommy şaşkınlığından

yerinden fır

ladı. Ancak ondan sonra köpek arka arkaya iki kez

havladığı zaman bunun bilgisayara ışıkların sönmesi için

verilmiş bir emir olduğunu anımsadı.

Tommy ayağa kalkarken Scootie de karanlıkta

sigara masasının üzerinden aştı. Köpek sıçradı ve genç

adam da arka deri kaplı koltuğa gitti.

Scootie onun üzerine atladı. Dostça soluyor,

sevgiyle genç adamın yüzünü yalıyordu. Tommy elleriyle

yüzünü örttüğü zaman da parmaklarını yalamayı

sürdürdü.

«Dur! Kahretsin! Dur! Kalk üstümden!» Scootie,

Tommy'nin kucağından yere atladı. Ama onun sağ

ayakkabısının topuğuna dişlerini geçirerek çekiştirmeye

başladı.

Genç adam, hayvanı tekmelemeyi istemiyor, ona

zarar vermekten korkuyordu. Eğilerek köpeğin iri

kafasını yakalamaya çalıştı.

Ayakkabısı birdenbire ayağından çıktı.

«Ah, kahretsin!»

Scootie'nin ağzında ayakkabıyla karanlıkta

uzaklaştığını duydu. Tommy ayağa kalkarak, «Işıklar!»

dedi. Ama oda hâlâ karanlıktı. Sonra tam emri hatırladı.

«Işıklar yansın!»

Page 326: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie görünürlerde yoktu.

Yandaki çalışma odasından bir ses geldi. Scootie

bir defa havladı ve açık kapının gerisindeki odada ışıklar

yandı.

-179

Page 327: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy sigara masasının yanından geçerken,

«Bunların ikisi de deli,» diye söylendi. İkinci koltuğun

yanından lastik oyuncağı aldı.

Scootie çalışma odasının kapısında belirdi. Ama

ayakkabı ağzında değildi artık. Hayvan görüldüğünü

anlayınca kaçtı.

Genç adam topallayarak çalışma odasına doğru

gitti. «Belki de bu köpek eskiden deli değildi. Belki de

onu Del delirtti. Beni de er geç çıldırtacağı gibi.»

Çalışma odasına girdiği zaman köpeğin rengi

soldurulmuş kiraz ağacından olan yazı masasının

üstünde oturduğunu gördü. Scootie gülünç denilecek

kadar büyük bir süs eşyasına beziyordu.

«Ayakkabım nerede?»

Scootie, hangi ayakkabı, dermiş gibi başını yana

eğdi.

Tommy oyuncak sosisi uzattı. «Dışarı çıkıp, bunu

denize atacağım.» Scootie dolu gözlerini oyuncağa

dikerek inledi. «Geç oldu. Çok yorgunum. Corvette'im

parçalandı. Lanetli bir şey peşimde. Onun için oyun

oynayacak durumda değilim.»

Scootie sadece tekrar inledi.

Tommy yazı masasının yanından dolaştı.

Ayakkabısını arıyordu. Köpek masada dönerek onu

merakla izledi. Tommy köpeği uyardı. «Onu senin

yardımın olmadan bulursam sosisini geri vermem!»

Del kapıdan, «Neyi bulursan?» diye sordu.

Genç kadın blucin ve kızılcık rengi dik yakalı bir

kazak giymişti. Ellerinde iki büyük tabanca vardı.

Page 328: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, «Kahretsin, onlar da neyin nesi?» diye sordu.

Page 329: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del sağ elindeki silahı havaya kaldırdı. «Bu kısa

namlulu, pompalı, pistol kabzalı, .12'lik Mossberg çifte.

Evini'savunmak için şahane bir silah.» Sol elindeki

tabancayı kaldırdı. «Bu güzel de 'Desert Eagle' (Çöl

Kartalı) İsrail'de yapılan .44'lük bir Magnum. Kapıyı bile

yıkıyor. Bu bebekten atılacak kurşunlar saldırıya geçen

bir boğayı bile durdurur.»

«Saldırıya geçen boğalarla sık sık karşılaşır

mısın?»

«Ya da ona benzer bir şeyi...»

«Sahi, neden böyle ağır silahlar edindin?»

«Sana daha önce de söyledim. Ben olaylarla dolu

bir yaşam sürüyorum.» Tommy, genç kadının daha önce

kamyonetinin gördüğü zararı önemsemediğini anımsadı.

«Bu çevreyle birlikte veriliyor.»

Genç adam yağmurun koltuğa zarar vermesinden

kaygılandığında da Del sadece omzunu silkmiş ve, «Sık

sık zarara uğruyorum,» demişti. Ya da öyle bir şey.

«Bunu önemsememeyi öğrendim.»

Tommy satority hissetti. Ani derin bir

'aydınlanma'ydı bu sezgisi. Dev bir dalgaya benziyordu.

Soluğunu tutarak dalganın onu sarmasını bekledi. «Bu

kadın göründüğü gibi biri değil. Ben onun garson

olduğunu sanıyordum. Meğer ressammış. Sonra Del'in

evinin kirasını verebilmek için garsonluk yapan parasız

bir ressam olduğunu düşündüm. Ama o birkaç milyon

dolarlık bir evde oturuyor. İlginçliğini konuşmaları

sırasında olmayacak ya da gizemli şeyler

söylemesinden dolayı biraz kaçık olmasına verdim.

Şimdi yapabileceğim en büyük hatanın onu delişmen bir

Page 330: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kadın sanmak olacağını anlıyorum. Onu önemsemezllik

etmemeliyim. Del'in ancak şimdi algılamaya başladığım

derinlikleri var. Ve bu derinliklerde acayip balıklar

yüzüyor. Beni şimdiye kadar gördüklerimden daha fazla

şaşırtacak şeyler.»

-181

Page 331: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, kadının öteki konuşmalarını da

hatırladı. Şimd bunlar yeni bir anlam kazanmıştı.

«Gerçek algılamadır. Algılaı değişir. 'Gerçek'ten

kastettiğin güvenilir, elle dokunulabilen ci simler ve

değişmeyen olaylarsa, o zaman böyle bir şey olmadı

ğını bilmelisin. İleride, daha fazla zamanımız olduğunda

bunı sana açıklarım.»

Tommy şimdi genç kadının söylediği her saçma

sözün as lında hiç de saçma olmadığını seziyordu.

Del'in en çılgınca söz lerinde bile kolaylıkla

kavranamayacak bir gerçek payı vardı Tommy, Del

konusundaki yargılarını bir tarafa bırakabildiği tak dirde

genç kadının sandığından çok farklı olduğunu da

görebile çekti. Genç adam M.C. Escher'in tablolarını

hatırladı. Bu ressam yapıtlarında perspektiflerle ve

izleyicilerin beklentileriyle oynardı. Resme bakan insan

önce tembelce düşen yapraklar sandığı şeyin birdenbire

yüzen bir balık sürüsüne dönüştüğünü görürdü. İlk

tablonun içinde bir ikincisi gizli olurdu. Del Payne'in

içinde de başka bir insan saklıydı. Del'in bir sırrı vardı ve

gerçek yüzünü 'çılgın kadın' imajıyla gizliyordu.

Satori sezgilerin oluşturduğu dev dalga yükseldi,

yükseldi. Sonra da genç adamın olayı kavramasına izin

vermeden geriledi. Tommy kendini fazla zorlamıştı.

İnsan bazen bir olayı anlamaya çalışmadan ya da bunu

beklemeden aydınlığa kavuşuverirdi.

Del çalışma ve oturma odalarının arasındaki kapıda

iki elinde birer silahla duruyordu. Gözlerini Tommy'nin

gözlerine dikmişti. Adam, genç kadının düşüncelerini

okuduğundan şüphelendi.

Tommy kaşlarını çattı. «Sen kimsin Del Payne?»

Page 332: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın, «Her birimiz kimiz?» diye karşılık

verdi.

«Tekrar buna başlama.»

«Neye başlamayayım?»

Page 333: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«O anlaşılmaz saçmasapan sözleri söylemeye.»

«Neden söz ettiğini bilmiyorum. Scootie'nin lastik

sosisiyle ne yapıyorsun?» Tommy yazı masasında

oturan köpeğe öfkeyle baktı. «Ayakkabımı kaptı.»

Genç kadın hayvanı azarlar gibi, «Scootie?» dedi.

Köpek ona adeta meydan okurcasına baktı, sonra

başını eğerek inledi. Del, «Kötü Scootie,» diye söylendi.

«Tommy'ye ayakkabısını ver.» Scootie, adamı inceledi.

Sonra onu önemsemediğini belirtmek için soludu.

Sarışın kadın kesin bir tavırla tekrarladı. «Tommy'ye

ayakkabısını ver.»

Köpek sonunda masadan atlayarak odanın

köşesindeki palmiyeye gitti. Başını saksının arkasına

sokarak, ağzından spor ayakkabıyla geri döndü. Onu

yere Tommy'nin önüne attı.

Genç adam ayakkabısını almak için eğildiği zaman

Scootie pençesini ayakkabının üzerine koyarak lastik

sosise baktı.

Tommy sosisi yere bıraktı,

Scootie bir sosise, bir Tommy'nin eline baktı.

Adamın eli oyuncaktan ancak birkaç santim uzaktaydı.

Adam en sonunda oyuncağından elini çekti.

Köpek sosisi ağzına aldı ve ancak o zaman

pençesini ayakkabıdan çekti. Oturma odasına giderek

oyuncağı ısırdı ve yine o yellenmeye benzeyen ses

duyuldu.

Tommy düşünceli bir tavırla Scootie'nin arkasından

bakıyordu. «Bu iti nereden aldın?»

«Köpekleri öldürmeye götürdükleri yerde.»

Page 334: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Buna inanmıyorum.»

Page 335: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«İnanmamak mı?»

Oturma odasından adeta bir gaz senfonisinin sesi

geliyordu.

«Bence sen onu bir sirkten aldın.»

Del başını salladı. «Scootie çok zeki.»

«Onu gerçekten nereden aldın?»

«Evcil hayvanlar satılan bir dükkândan.»

«Buna da inanmıyorum.»

Sarışın kadın, «Ayakkabını giy de buradan

gidelim,» dedi.

Adam topallayarak bir iskemleye gitti. «Bu köpekte

bir gariplik var.»

Del umursamaz bir tavırla, «Madem öğrenmek

istiyorsun,» diye cevap verdi. «Ben bir cadıyım. O da

bana bu konuda yardım eden yaratık. Büyü yapmamı

sağlayan çok yaşlı doğaüstü bir varlık.»

Tommy ayakkabısının bağlarını çözdü. «Onu

köpeklerin öldürüldüğü yerden aldığına değil de bu son

dediğine kolaylıkla inanabilirim. Scootie'nin iblisçe bir

yanı var.»

Sarışın kadın, «Ah,» dedi. «Scootie seni biraz

kıskandı. Seni daha iyi tanıdığı zaman davranışları

değişir. Seni sevecektir ve eminim ikiniz çok iyi

anlaşacaksınız.»

Tommy ayağını ayakkabısına soktu. «Ev ne

olacak? Böyle bir yeri nasıl alabildin?»

Del, «Miras kaldı;» diye açıkladı.

Genç adam ayakkabısını bağlayarak ayağa kalktı.

«Miras mı kaldı? Hani baban profesyonel bir poker

Page 336: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

oyuncusuydu?»

«Öyleydi tabii. Hem de en iyilerinden. Kazandığı

paralarla akıllı yatırımlar yapmıştı. Öldüğü zaman bana

otuz dört milyon dolar bıraktı.»

Page 337: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy ağzı bir karış açık, kadına bakakaldı. «Sen

ciddisin, değil mi?»

«Ciddi olmadığım zaman var mı?»

«Evet, en önemli soru bu.»

«Pompalı tüfek kullanmayı biliyor musun?»

«Evet, ama silahlar o şeyi durduramaz.»

Del, Mossberg'i ona verdi. «Onu yavaşlatabilirler.

Tabancanla yaptığın gibi ve bunlar o tabancadan çok

daha güçlü. Haydi, yola çıkalım artık. Bence de hareket

halinde olduğumuz zaman tehlikenin azaldığını

düşünmekte haklısın. Işıklar sönsün.»

Tommy onun peşinden karanlıklaşan çalışma

odasından çıkarken, «Ama... Tanrı aşkına...» dedi. «Sen

bir mültimilyonersin. Neden garsonluk yapıyorsun?»

«Anlamak için.»

«Neyi anlamak için?»

Hole doğru giderlerken genç kadın, «Işıklar

sönsün,» dedi ve oturma odası karanlıklara gömüldü.

«Sıradan bir insan yaşamının nasıl olduğunu anlamak

için. Ayaklarımı yere sıkıca basmayı başarmak

amacıyla.»

«Gülünç bu.»

«Hayatımın bir bölümünü çoğu kimse gibi

yaşayamazsam tablolarım ruhsuz olur.» Del antredeki

dolabı açarak orada asılı olan mavi naylon ski ceketini

aldı. «Çalışmak. Ağır iş. Çoğu insanın yaşamlarının

merkezi bunlar.»

«Ama çoğu insan çalışmak zorunda. Senin için

böyle bir zorunluluk yok. Yani bu, sadece senin seçtiğin

bir şey. Onun için bizim, geri kalanların gereksinimlerini

Page 338: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

nasıl anlayabilirsin? Duygularımızı?»

«Zalim olma.»

Page 339: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Zalimlik etmiyorum.»

«Ediyorsun. Aç bir tilki kırlarda bir tavşanı

kovalayabilir. Zavallı hayvanın korkusunu anlamak için

tavşan olmam ve kendimi parçalattırmam mı

gerekiyor?»

«Ben gerçekten de o dehşeti öğrenmek için tavşan

olman gerektiğini düşünüyorum.»

Genç kadın ceketi giydi. «Neyse... Ben tavşan

değilim. Hiçbir zaman da tavşan olmadım ve bir tavşan

da olmayacağım. Bu çok saçma bir düşünce...»

«Ne?»

«O tür bir dehşeti öğrenmek için tavşan olmak

gerektiği!»

Tommy'nin aklı karışmıştı. «Her şeyi saptırıyorsun.

Artık konuşmanın neresinde olduğumuzu unuttum. Biz

tavşanlardan söz etmiyoruz ki! Tanrı aşkına!»

«Eh, sincaplardan da söz etmiyorduk.»

Tommy tekrar asıl konuya dönmeye çalıştı. «Sen

gerçekten ressam mısın?» Del dolaptaki diğer ceketlere

bakıyordu. «Hangimiz gerçekten bir şeyiz ki...»

Genç kadının gizemli konuşmalarından bıkan

Tommy aynı şeyi yapmaya karar verdi. «Biz herhangi bir

şeyiz. Çünkü her şeyiz.»

«İşte sonunda mantıklı bir şey söyledin.»

«Öyle mi?»

Tommy'nin arkasında Scootie fikrini açıklamak

istermiş gibi lastik sosisi ısırdı. «Bıııırtti.» Del, «Korkarım

ceketlerimden hiçbiri sana olmayacak,» dedi. «Önemli

değil. Ben daha önce de ıslanıp üşüdüm.»

Page 340: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Antredeki granit üstlü masada Del'in çantasının

yanında iki kutu kurşun duruyordu. Desert Eagle için

şarjörler ve Tommy' nin elindeki .12'lik Mossberg'in

kurşunları.

Del ski ceketinin fermuarlı ceplerine iki silah için de

yedek kurşun doldurmaya başladı.

Tommy masanın yukarısında asılı olan tabloya

baktı; temel renklerle yapılmış cüretli, soyut bir resimdi

bu. «Duvarlardaki tablolar senin mi?»

«Bu çok gülünç olurdu. Öyle değil mi? Benim bütün

tablolarım yukarıdaki atölyede.»

«Onları görmek isterim.»

«Acelen olduğunu sanıyordum.»

Tommy o tabloların bu acayip kadının gizlerini

çözecek bir anahtar olduğunu sezdi.

«Bııııırt...»

Bu köpeğin de gizlerini çözmesine yardımcı

olabilirdi. Del'in tarzı ya da seçtiği konular kimi şeyleri

açıklayabilir; Tommy de tablolara baktığı zaman daha

önce kaçırdığı o Satori' yi yakalayabilirdi.

Adam ısrar etti. «Bu en fazla beş dakikamızı alır.» Del

hâlâ ceplerine kurşun doiduruyordu. «Beş dakikamız yok

ki.» «Üç dakika olsun. Tablolarını görmeyi gerçekten çok

istiyorum.»

«Buradan hemen gitmemiz gerekiyor.»

Tommy, «Neden konuyu saptırmaya çalışıyorsun?»

diye sordu. Sarışın kadın kurşunlar yüzünden şişmiş

olan cebin fermuarını çekti. «Konuyu saptırmıyorum.»

Page 341: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Pekâlâ da saptırıyorsun. Kahretsin! Yukarıda nasıl

resimler yaptın?

«Hiç...»

«Neden birdenbire endişelendin?»

«Endişeli değilim.»

«Çok acayip bir durum bu. Del gözlerime bak.»

Sarışın kadın bakışlarını Tommy'den kaçırdı. «Kedi

yavruları.»

«Kedi yavruları mı?»

«Onların resimlerini yapıyorum işte. Budalaca

biçimsiz duygulu saçmalıklar. Aslında pek de yetenekli

değilim. İri gözlü kedi yavruları. İri gözlü hüzünlü bakışlı,

kederli kedi yavruları. İri gözlerinin içi gülen, mutlu kedi

yavruları. Ve geri zekâlılara yakışacak sahneler:

Köpekler poker oynuyor. Köpekler bovling maçı yapıyor.

İşte o yüzden resimlerimi görmeni istemiyorum, Tommy.

Çok utanacağım.»

«Yalan söylüyorsun.» Del başka bir cebin daha

fermuarını çekti. «Kedi yavruları...» «Hiç sanmıyorum.»

Adam merdivene doğru gitti. «Bana yalnızca iki dakika

yeter.»

Genç kadın antredeki masadan Desert Eagle .44'lük

Magnum'u kaptı. Tommy'ye doğru dönerek, yüzüne

nişan aldı. «Orada dur.»

«Tanrım, Del! O tabanca dolu!»

«Biliyorum.»

«Onu bana doğru tutma.»

«Merdivenden uzakiaş, Tommy.»

Del'in şimdi hiç de öyle kayıtsızmış gibi bir hali

yoktu. Soğuk bir tavırla ciddi ciddi konuşuyordu.

Page 342: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy sağ elindeki çifteyi işaret etti. «Ben bunu

sana çeviremem.» Kadın ifadesiz bir sesle, «Biliyorum,»

dedi. Ama tabancayı indirmedi. Desert Eagle'ın namlusu

Tommy'den ancak yirmi beş santim ötede, namlusu

burun kökünün hizasındaydı. Şimdi genç adamın

karşısında yeni bir Deliverance Payne vardı. Sert bir

kadın. Genç adamın kalbi şiddetle çarpıyor ve bütün

vücudunu sarsıyordu. «Beni vuramazsın.» «Vururum.»

Del'in buz gibi sesi öyle kesindi ki işin kuşku

götürecek tarafı yoktu. «Resimlerini görmemem için mi

beni vuracaksın?» Del, «Henüz onları görmeye

hazır değilsin,» dedi. «Yani... İleride bir gün onları

görmemi isteyeceksin, öyle

mi?» «Zamanı gelince.» Tommy'nin ağzı öyle kurumuştu

ki konuşabilmek için tükürük

bezlerini zorladı. «Beynimi uçurursan o tabloları hiçbir

zaman göremem.» Sarışın kadın, «Doğru,» diyerek

tabancayı indirdi. «Onun

için seni bacağından vuracağım.» Silahla adamın sağ

dizine nişan almıştı. «Bu canavardan çıkacak

kurşunlar bacağımın tümünü uçu

rur.» «Son zamanlarda çok güzel takma bacaklar

yapıyorlar.» «Kan kaybından ölürüm.» «İlkyardım

yapmasını biliyorum.» «Sen kaçığın tekisin, Del.»

Page 343: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy bu sözlerinde ciddiydi. Genç kadın şu ya da

bu derecede deliydi. Oysa daha önce adama dünyanın

en aklıbaşında insanı olduğunu da söylemişti. Del bazı

sırları saklıyor, bazı garip şeyleri gizlemeye çalışıyordu.

Ve sonunda ne tür bir açıklama yaparsa yapsın, yine de

davranışlarının akıllıca ve mantıklı olduğunu

kanıtlayamayacaktı. Yine de... Kadın onu korkutuyordu

ama son derece de çekiciydi. Tommy, bu tımarhane

kaçkınından çok hoşlanmam kendi kafamla ilgili bazı

şeyleri açıklamıyor mu, diye düşündü.

Del'i öpmek istiyordu.

Genç kadın birdenbire inanılmayacak bir şey

söyledi. «Sana âşık olacağımı sanıyorum, Tuong

Tommy. Lütfen bacağını uçurmama izin verme.»

İyice şaşıran genç adam kıpkırmızı kesildi. Çelişik

duyguların etkisindeydi. İstemeye istemeye

merdivenden inerek Del'in yanından geçti ve ön kapıya

gitti.

Sarışın kadın tabancayla onu izledi.

Tommy, «Tamam, peki,» dedi. «Sen onları bana

göstermeye hazır oluncaya kadar bekleyeceğim.»

Del sonunda silahı indirdi. «Teşekkür ederim.»

Tommy ekledi. «Onların beklemeye değer

olduklarını umarım.»

Kadın, «Sadece kedi yavrusu resimleri...» diye

güldü.

Tommy, Del'in tebessümünün kalbini ısıtıvermesine

şaştı. Kadın birkaç saniye önce onu vurmakla tehdit

ediyordu. Oysa, şimdi bir tebessümle ödüllendirildiği için

vücudu hoş bir duyguyla karıncalanıyordu.

Page 344: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, «Ben de senin kadar deliyim,» dedi.

«O halde şafağa kadar yaşaman1

sağlayacak

yeteneklerinin olması da gerekir.» Del çantasın* omzuna

astı. «Haydi gidelim.»

-190

Page 345: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Adam, «Şemsiye alsa mıydı?» diye mırıldandı.

«Hem şemsiyeyi, nemde çifteyi birarada idare edemezsin.»

«Doğru. Kamyonetten başka araban var mı?»

«Hayır. Bütün arabalar annemde. Harika bir araba

koleksiyonu... Kamyonetten başka bir taşıta ihtiyacım

olduğu zaman annemden ödünç bir araba alıyorum.

Onun için şimdi Honda'yı kullanmak zorundayız.»

Tommy, «Çaldığımız Honda'yı,» diye anımsattı.

«Biz hırsız değiliz. Arabayı sadece ödünç aldık.»

Tommy sokak kapısını açarken, «Işıklar sönsün,»

dedi ve antre karanlıklara gömüldü. «Çalıntı Honda'yla

giderken, polis bizi durdurursa onu vuracak mısın?»

Del, «Ne münasebet!» diye karşılık verdi. «Bu

doğru olmaz.»

Tommy hâlâ genç kadının söyledikleriyle

yaptıklarına şaşırıyordu. «Bu doğru olmaz öyle mi? Ama

ben/vurman doğru olur.» Del kapıyı kilitledi. «Üzülecek

bir olay ama doğru bir şey olur.»

«Seni hiç anlamıyorum...»

Kadın anahtarları cebine attı. «Biliyorum.»

Tommy fosforlu saatine baktı. İkiyi altı geçiyordu.

Tik tak.

Onlar evdeyken rüzgâr kesilmiş, ama fırtınanın

gücü azalmamıştı. Saatlerden beri gök gürlemiyor ve

şimşek çakmıyordu. Ancak gökyüzünden yağmur

çağlayanlar gibi akıyordu.

Palmiyeler gevşemişlerdi. Dallardaki her yaprağın

ucundan sular damlıyordu. Gür eğreltiler sanki

alçakgönüllükle yere kapanmışlardı. Dantel gibi

Page 346: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yapraklar binlerce, on binlerce damlayla ışıldıyordu.

Bahçedeki sönük ışıkta eğreltiler pırlantalarla bezenmiş

gibi gözüküyordu.

Page 347: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie önden gitti. Avludaki su birikintileri

pençelerini ıslatıyordu; yere döşenen kumtaşının

içindeki mika parçacıkları köpeğin ıslak pençelerinin

etrafında ışıldıyordu. Sanki taşlardan kıvılcımlar

çıkarıyordu. Bu hayali ışıklar evin yanındaki bahçe

yolunda da köpeğin ilerlediği çizgiyi belirledi.

Tommy bahçe kapısını açarken kanattaki bakır Art

Deco panolar eline buz gibi geldi. Menteşeler fısıltıya

benzeyen sesler çıkardılar.

Evin önündeki kaldırımda Scootie birdenbire

durakladı. Başını kaldırarak kulaklarını dikleştirdi.

Ağzındaki lastik sosisi atarak hafifçe homurdandı.

Köpeğin uyardığı Tommy, çifteyi yukarı kaldırdı.

Silahı iki eliyle kavramıştı.

Suyun şakırtı ve gurultu sesinden başka bir şey

duyulmuyordu.

Del, «Ne var?» diye sordu. Bahçe kapısının

arkalarından otomatik olarak kapanmaması ve eve hızla

dönmeleri gerektiği takdirde onları engellememesi için

kanadı eliyle tutuyordu.

Lambaların aydınlattığı sokak sessizdi. Yalnızca

suyun sesi duyuluyordu. Bütün evler karanlıktı. Doğudan

ya da batıdan taşıt gelmiyordu. Yağmurdan ve suların

sarstığı bitkilerden başka hiçbir şey kımıldamıyordu.

• Beyaz Honda Tommy'nin sağında dört buçuk metre

kadar ötedeydi. Tabii onun arkasına bir şey sinmiş,

yaklaşmalarını bekliyor olabilirdi.

Ama Scootie'nin Honda'yla ilgilendiği yoktu.

Tommy, köpeğin sezgilerine kendininkinden daha fazla

güveniyordu. Hayvan bütün dikkatini yolun karşı tarafına

Page 348: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

vermişti.

Tommy önce tehlikeli bir şey göremedi. Hatta

olağanüstü bir şey bile. Fırtınada uyuyan evler sanki

birbirlerine sokulmuşlardı.

Page 349: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Evlerin kör gözlere benzeyen siyah pencerelerinde

uykusuzluk Çeken bir tek komşunun rengi uçuk suratı

bile yoktu. Yağmur sakinlikle yağıyor, palmiyeler,

kauçuklar ve şemsiyeye benzeyen 'Carota' ağaçları

sanki ciddi ciddi duruyorlardı. Sokak lambasının kehribar

ışığında, yukarıda gece yumağından çözülen yağmur

iplikleri birbirine kavuşuyor ve bir dere oluşturarak

ızgaralardan taşıyordu. .

Sonra Scootie kaskatı kesilerek kulaklarını kafasına

yapıştırdı. Tekrar homurdandı. Bu sırada Tommy

kukuletalı yağmurluk giymiş olan adamı farketti. Adam

büyük Carota ağaçlardan' birinin yakınında, sokak

lambasının parlak ışığından biraz uzakta duruyordu.

Yansıyan ışıkta adam hayal meyal gözüküyordu.

Del, «O ne yapıyor?» diye sordu. Tommy yabancının

suratını göremiyordu ama yine de, «Bizi gözetliyor,»

dedi. «Tommy...» Sarışın kadın kendisini şaşırtan başka

bir şey görmüş gibi konuşmuştu.

Tommy ona bir göz attı.

Del doğu yönünü işaret etti.

Yarım blok ötede, yolun karşı tarafındaki kaldırımın

kenarında kadının eski kamyoneti duruyordu.

Carota ağacının altında duran heybetli yabancı

etrafa hiç uymuyordu. Sanki zamandaki bir çarpılma

yüzünden Orta Çağ'dan yirminci yüzyılın sonlarına

gelmişti. Sonra Tommy bu görünüşe kukuletalı

yağmurluğun neden olduğunu anladı. Bir kesişin

kapüşonlu cüppesine benziyordu bu.

Del, «Honda'ya gidelim,» dedi.

Onlar daha arabaya doğru gidemeden, yabancı

Page 350: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ağacın gölgesinden sokak lambasının ışığına çıktı.

Kukuleta yüzünü örtüyordu. O her gece uykularında ölen

zavallıları toplamak için dolaşan Azrail'di.

-193 -Tik-Tak/ F: 13

Page 351: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yüzünü görmemesine karşın adam Tommy'ye hiç

de yabancı gelmedi. Uzun boylu, tıknaz. Yürüyüşü...

Bu genç adamın o gece daha önce karşılaştığı o

'yardımsever yabancı'ydı. MacArthur Bulvarı'nda

yamaçtan hantalca inerek Corvette'in yuvarlandığı

çamurlu arsada ilerleyen o adam. Tommy alevlere

dalmış olan iblisten kaçarken, adam yanan taşıta

yaklaşmıştı.

Del, «Bakalım o ne istiyor?» diye mırıldandı.

«Hayır!..»

Bebekten çıkan yaratık yardımsever yabancıyı nasıl

yönetimine almıştı? Ya da onun içinde mi saklanmıştı?

Veya onun biçimine nasıl girmişti? Tommy'nin bu esrarı

çözmesi imkânsızdı. Ama çamurlu arsadaki şişman

adam artık yoktu. İblis onu parçalayıp yemiş ya da

yenerek kontroluna almıştı. Tommy bu kadarından

emindi.

Tommy, «O insan değil,» dedi. Yardımsever yabancı

lambanın oluşturduğu ışık gölcüğünden hantalca geçti.

Scootie'nin homurtusu yükseldi. Köpek şimdi dişlerini de

göstererek hırlıyordu. Yardımsever yabancı kaldırımdan

indi. Kaldırımın yanından hızla akan derin suyu

şapırdatarak ilerledi. Tommy telaşla, «Geri!» diye

bağırdı. «Eve dönelim! İçeri girelim!»

Scootie'nin homurtusu tehdit doluydu ve hayvan

saldırmaya hazır gibiydi ama bu sözler gerilemesine

yetti. Hızla dönerek Tommy'nin yanından geçip Del'in

açık tuttuğu kapıdan içeri daldı.

Sarışın kadın onu izledi. Tommy kapıdan geri geri

içeri girdi. Mossbe.rg'i öne doğru çevirmişti. Cilalı bakır

Page 352: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

pano kapanırken Tommy, yardımsever yabancının yolun

ortasına erişmiş olduğunu gördü. Hâlâ onlara doğru

yürüyordu ama konuşmuyordu. Sanki onların

kaçamayacağından emindi.

Page 353: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bahçe kapısı sakırdayarak kapandı. Elektrikli kilit

onlara ancak yarım dakika sağlayabilirdi. Çünkü

yardımsever yabancı kapının üzerinden kolaylıkla

aşabilecekti.

Atletik olmayan yapısı artık şişman adamı

engelleyemezdi. Kendisini ele geçiren doğaüstü varlığın

bütün gücü ve çevikliği onundu şimdi. .

Tommy avluya erişti. Del evin ön girişindeydi.

Adam, genç kadının anahtarları çantasından alarak

kapıyı çabucak açmış olmasına şaştı. Scootie'nin çoktan

içeri girdiği anlaşılıyordu.

Tommy, Del'in peşinden içeri girdiği sırada bahçe

kapısının sakırdadığını duydu. Sokak kapısını

kapayarak, titreyen elleriyle kilitledi. Sürgüyü itti. «Işıkları

yakma.»

Del, «Burası bir ev,» diye anımsattı. «Kale değil.»

Tommy onu uyardı. «Hişşş.»

Bahçeden sadece taşlara vuran damlaların şıkırtısı,

oluklardan akan suların şapırtısı ve palmiye dallarına

çarpan yağmurun hışırtısı geliyordu. Del ısrarla,

«Tommy beni. dinle,» dedi. «Burayı, bir kaleymiş gibi

savunamayız.»

Tommy yine ıslanmıştı ve üşüyordu. Koşmaktan

yorulmuştu. Ona sadece Mossberg'in ve Del'in taşıdığı

kapıiarı deviren tabancanın gücü biraz cesaret

veriyordu. Tommy, sarışın kadını susturdu. Şimdi yıllar

önce Güney Çin Denizi'nde geçirdikleri o dehşet dolu

geceyi anımsıyordu. Teknedeki mülteciler ancak Thaı

korsanlarından kaçmaktan vazgeçerek savaştıkları

zaman sağ kalabilmişlerdi.

Page 354: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ön kapının iki yanında bir seksen boyunda ve otuz

santim genişliğinde cam panolar vardı. Tommy

yağmurun beneklediği bu camların arkasından bahçenin

küçük bir bölümünü görebiliyordu. Islak ıslak parlayan

ışıklar, kara palmiye dalları.

Zaman durmuştu sanki.

Ne bir tik

Ne bir tak

Genç adam çifteyi öyle sıkı kavramıştı ki elleri

ağrıyor, kollarındaki kaslar seyiriyordu.

Bebeğin yırtılmış suratından bakan o

sürüngenlerinkine benzeyen yeşil gözü hatırlıyor ve

iblisle tekrar karşılaşmaktan korkuyordu. Üstelik artık

iblis yirmi beş santim boyunda da değildi.

Bir gölge camlardan birinin önünden hızla kaydı. Bu

palmiye ve eğretilerin gölgeleri kadar geometrik değildi.

Şişman adam kapıya vurmadı, zili de çalmadı.Bir

not bırakarak sessizce uzaklaşmadı. Çünkü artık o

yardımsever yabancı değildi. Kapıya hızla yüklendi.

İkinci kez tekrar saldırdı. Kanat çerçevenin içinde

şiddetle sarsıldı. Menteşeler gıcırdadı. Kilit sanki

kırılıyormuş gibi çatırdadı. İbiis kanada üçüncü kez

vurdu. Ama kanat açılmadı.

Tommy'nin kalbi hızla çarparak karanlık antrede,

kapının karşısındaki duvara dayanıp bekledi.

Yan camlar şişman adamın geçemeyeceği kadar

küçüktü. Ama yaratık onlardan birini yumruğuyla kırdı.

Cam parçaları şıngırdayarak traverten döşeli zemine

saçıldı.

Tommy tetiği çekti. Mossberg'in namiusundan

Page 355: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

alevler fışkırdı. Silahın kulakları sağır eden gürültüsü

antrenin duvarlarına çarparak yankılandı.

Kurşunları yiyen yardımsever yabancı sendeleyerek

kırık camdan uzaklaşırken, can acısıyla haykırmadı.

Çünkü o artık bir insan değildi. Can acısının onun için

hiçbir anlamı yoktu.

Page 356: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del haykırdı. «Hayır, Tommy! Hayır! Patlamanın

yankılarının arasında duyulan sesi acayip ve boğuktu.

«Burada kapana kısılacağız. Haydi gel!»

Şişman adam müthiş bir güçle tekrar kapıyı çarptı.

Sürgü metal aynasına sürterek gıcırdadı. Zorlanan

menteşelerden yırtılan madeni levhalara özgü gıcırtı

yükseldi. Tahta, kuru bir çatırtıyla kırıldı.

Tommy istemeyerek de olsa burasının Güney Çin

Denizi olmadığını kendi kendisine itiraf etti. İnsan

olmayan düşmanları da Thai korsanları kadar kolay yok

edilemezdi.

Şişman adam tekrar kapıya yüklendi.

Genç adam karanlık oturma odasında Del'i izledi.

Genç kadının siluetini liman ışıklarına bakan cam

duvardan görebiliyordu. Genç kadın karanlıkta evin içini

iyi bildiği için eşyalara çarpmadan ilerleyebiliyordu.

Yana kaydırılan camlı kapılardan biri açıktı. Bu işi

Scootie' nin başarmış olduğu anlaşılıyordu. Çünkü

köpek onları verandada bekliyordu.

Tommy, Scootie bu işi nasıl başardı, diye düşündü.

Çok zeki bir hayvan ama olsun... Sonra evin ön

tarafında sokak kapısının gürültüyle açıldığını duydu. Bu

korkunç ses genç adamın köpekle ilgili bütün merakının

sönmesine neden oldu.

Nedense Tommy, Del'in denizden kaçmalarını

planladığını sanmıştı. Limanı aşarak karşı kıyıya

gideceklerdi. Ama genç kadının yağmurdan ıslanmış

bayrağını aydınlatan rıhtım ışıkları kadının özel

iskelesine bağlı teknesi bulunmadığını açıklıyorlardı.

Komşu iskeleyle Del'inkinin arasında sadece yağmurun

Page 357: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

beneklediği kapkara sular uzanıyordu.

Sarışın kadın, «Bu taraftan,» diyerek ilerledi. Liman

tarafına değil, verandanın sol ucuna doğru gidiyordu.

Page 358: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy bu kez onunla sola dönerek, komşu evle

arasında ki servis yoluna çıkacağını sandı. Tekrar

sokağa çıkarak Honda' ya binecek ve yardımsever

yabancı onları bulamadan kaçacaklardı. Ama Del o yola

da çıkmadı. Tommy hemen bunun nedenini anladı. İki

yanından evlerin yükseldiği servis geçidi dardı. Uçta bir

bahçe kapısı vardı. O yola çıkar çıkmaz da seçenekleri

tehlikeli bir biçimde azalacaktı.

Limanın kıyısındaki küçük arsalara yapılmış olan

evler birbirlerine yakındı. Çünkü burada arsalar son

derece değerliydi. Milyonlarca dolar değerindeki

manzaranın bozulmaması için evlerin verandaları ve

arka oahçelerinin sınırları yüksek duvarlar ya da sık

ağaçlarla belirtilmemişti. Bu sınırları sadece alçak

ağaççıklar, saksılar ya da ancak seksen doksan santim

yüksekliğindeki parmaklıklar çiziyordu.

Scootie sarmaşık sardunyaları dikili, otuz santim

yüksekliğindeki saksıların üzerinden atladı. Del'le

Tommy de onu izleyerek Cape Cod tarzı komşu evin

tuğla döşeli verandasına geçtiler.

Rıhtımdaki lamba kış mevsimine dayanıklı ağaçtan

yapılmış, bahçe koltuklarını; çuha çiçeği dikili toprak

saksıları ve plastik örtüyle kapatılmış dev bir barbekü

yerini aydınlatıyordu.

Başka bir arsanın sınırını çizen, alçak dikenli erik

ağaççıklarından oluşan bir çitin üzerinden atladılar.

Şıpırtılar arasında çamurlu bir çiçek tarhından geçtiler.

Frank Lloyd VvYight'tan esinlenilmişe benzeyen taş ve

Page 359: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

maundan bir evin verandasını aştılar. Bunu yine dikenli

erikten oluşan başka bir çit izledi. Dikenler Tommy'nin

blucininin parçalarına takıldılar, çoraplarına girerek

bileklerine battılar.

Yarımadada batıya doğru giderlerken üç katında da

büyük balkonları olan İspanyol Kolonyal tarzı kasvetli bir

evin önünden geçtiler. İki ev arasındaki dar geçide

bağlanmış, korkunç görünüşlü bir köpek havlamaya

başlayarak, kendisini engelleyen bahçe kapısına vurdu.

Hayvan, Gestapo tarafından eğitilmiş bir Alman çoban

köpeği ya da Doberman'mış gibi insan parçalayıp

öldürmeye meraklıydı sanki. İleride, onların

yaklaştıklarını sezen_diğer köpekler de havlamaya

başladılar.

Page 360: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, yardımsever yabancının peşlerinde

olmasından korktuğu için, dönüp geriye bakamıyordu.

Gözlerinin önünde ensesine doğru uzanan, bir cesedinki

kadar soluk ve soğuk şişman, tombul beş parmak

beliriyordu.

Açılar yapan camlardan ve cilalı kireçtaşından

oluşan üç katlı, ultra modern bir evin arkasında bir dizi

göz kamaştıran projektör yandı. Burayı diğer

evlerdekinden daha güçlü bir güvenlik sisteminin

koruduğu anlaşılıyordu. Sistemi hareketleri algılayan

detektörlerin çalıştırdıkları belliydi. Tommy ani ışıkların

yarattığı şokla sendeledi, ama dengesini kaybetmedi.

Çifteyi de elinden düşürmedi. Soluk soluğa Del'le birlikte

dökme taştan koskocaman bir parmaklığı aştı ve

Akdeniz tarzı bir evin karanlık verandasına atladı.

Oturma odasından televizyon ışığı süzülüyordu. Onlar

hızla koşarlarken yaşlı bir adam pencereden hayretle

baktı.

Geceyi havlayan sayısız köpek sesi doldurmuştu.

Hepsi de yakındaydılar ama gözükmüyorlardı. Sanki

yağmurla birlikte yağıyorlar, kara gökyüzünden

düşüyorlardı. Çok geçmeden sürüler halinde yere

İneceklerdi.

Projektörlü, ultra modern villadan üç ev ötede

birdenbire büyük bir elfenerinin ışığı karanlıkları ve

yağmuru yararak Del'i aydınlattı.

Feneri tutan adam, «Olduğun yerde kal!» diye bağırdı.

Başka bir adam karanlıkların arasından sıyrılarak

Tommy'ye yandan saldırdı. Sanki profesyonel

futbolculardı ve Amerikan

Page 361: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-189

Page 362: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

|

futbolu oynuyorlardı. İkisi de ıslak beton verandada

kayarak yuvarlandılar. Tommy öyle hızla düştü ki,

ciğerlerindeki hava boşalıverdi. Genç adam,

verandadaki iskemlelerin üzerine devrilmişti.

İskemlelerin çelik borulu bacakları şıngırdadı.

Tommy'nin gözlerinde yıldızlar uçuştu. Dirseğini yere

çarptı. Hem de tam sinirin üzerine. Bütün kolu sızlayarak

uyuştu, karıncalandı.

Del Payne elfenerli adama, «Geri çekil, hayvan,»

dedi. «Elimde silah var. Gerile, gerile.»

Tommy, Mossberg'i düşürdüğünü farketti. Sol

kolundaki sancıya ve uyuşukluğa karşın dizleriyle

ellerinin üzerinde doğruldu. Hırıltıyla soluk alıyor,

ciğerlerine biraz hava çekmeye çalışıyordu. Silahı

bulmak için çaresizce çabaladı.

Onu deviren çılgın, yere yüzüstü serilmiş, inliyordu.

Genç adamdan daha kötü durumda olduğu

anlaşılıyordu. Tommy'ye göre bu köpoğlu köpek

bacağının kırılmasını hak etmişti. Hatta iki bacağının.

Kafası da yarılmalıydı. Tommy başlangıçta bu adamların

polis olduklarını sanmıştı. Fakat onlar kendilerini, «Po-

lis!» diye tanıtmamışlardı. Tommy şimdi onların bu evde

oturduklarını anlıyordu. Bu iki budala kendilerini kaçan

hırsızları yakalamaya hazır birer doğuştan kahraman

sanıyorlardı herhalde.

Tommy sürünerek inleyen adamın yanından

geçerken Del, «O lanet olasıca ışığı gözümden çek,»

diye emretti. «Yoksa ona ateş ederken seni de

öldürürüm!»

Page 363: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kahramanlık taslayan adam durakladı. Elfeneri

sallandı, titrek işık verandada kaydı ve çifteyi aydınlattı.

Tommy sürünerek Mossberg'e doğru gitti.

Onu yere deviren adam doğrulup oturmayı

başarmıştı. Küfrederek tükürüyordu. Belki de tükürdüğü

dişleriydi. Tommy verandadaki bir masaya tutunarak

ayağa kalktı. Aynı anda Scootie olanca sesiyle telaşla

havlamaya başladı.

Page 364: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy doğu yönüne baktı ve şişman adamın iki ev

ötede olduğunu gördü. Ultra modern evin projektörlerinin

önünde simsiyah silueti görülüyordu. Yardımsever

yabancı onlara doğru koşarak aradaki alçak çitten

yandaki eve atladı. Hareketleri hiç de hantal değildi.

İriyarı olmasına rağmen bir pars kadar zarifti.

Yağmurluğu arkasında palerin gibi uçuyordu.

Scootie öfkeyle dişlerini göstererek şişman adamı

engellemek için ilerledi.

Del, «Scootie, hayır!» diye haykırdı.

Sonra sanki elinde silahla doğmuş gibi bacaklarını

iki yana açarak ateş etmek pozisyonu aldı. Yardımsever

yabancı şakırtılar arasında yandaki çiti aşarak

verandaya atlarken Desert Eagle'la ateş etti. Tommy'le

Del'in son savunmayı bu verandada yapmak zorunda

oldukları anlaşılıyordu. Sarışın kadın sakin ve kararlı bir

tavırla tetiği üç kez çekti. Düzgün aralıklı patlamalar öyle

güçlüydü ki, genç adam tabanca geri teperken kadının

da yere devrileceğini sandı. Ama Del dimdik duruyordu.

Sarışın kadın usta bir nişancıydı ve üç kurşun da

hedefi buldu. İlk 'Buum' sesi duyulduğu zaman

yardımsever yabancı bir tuğla duvara çarpmış gibi

durakladı. İkinci 'Buum'da ayakları yerden kesilir gibi

oldu. Sonra sendeleyerek geri gitti. Üçüncüsünde ise

döndü, yaylandı, neredeyse yere yuvarlanıyordu.

Eli fenerli kahraman ateş hattından kaçmak için

yere yatarken elindeki feneri de fırlattı.

Dişlerini tüküren kahraman ise hâlâ verandadaki su

birikintisinin ortasında oturuyordu. Bir bebek gibi

ayaklarını açarak öne doğru uzatmış, ellerini başına

Page 365: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

götürmüştü. Dehşetten donduğu anlaşılıyordu.

Tommy yavaşça Del'le Scootie'ye doğru giderken

gözlerini yaralı yardımsever yabancıya dikmişti. Yaratık

onlara yarı dönüktü. İblis .44'lük Magnum'un üç

kurşununu yemişti ama yere

Page 366: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

devrilmemişti. Devrilmemişti.

Yere hâlâ devrilmemişti.

Kapüşon artık şişman adamın suratını örtmüyor

ama yüzünün bir yanını gölgeliyordu. İblis sonra ağır

ağır Tommy'le Del'e doğru döndü. Suratının hatları belli

değildi, ama olağanüstü yeşil gözlerini onlara ve

homurdanan köpeğe dikmişti. İnsan gözüne

benzemeyen, parlak yeşil gözlerini.

Scootie'nin homurtuları iniltiye dönmüştü. Tommy

köpeğin neler hissettiğini çok iyi anlıyordu.

Del, Tommy'den de, Scootie'den de daha sakindi.

Genç kadın Desert Eagle'ia arka arkaya ateş etti.

Patlamalar limanı aşarak karşı kıyıda yankılandı. Genç

kadın silahı boşalttığı sırada yankıları devam ediyorlardı.

Del'in attığı her kurşun şişman adama isabet

ediyordu; adam her kurşunla sarsılıyor, sallanıyor,

eğiliyordu. Sonra sanki başka bir kurşuna karşılık veriyor

gibi doğruluyor, bir kukla gibi kollarını sallayarak

dönüyordu. Ama sonunda yere yığıldı. Yan yatıyordu.

Bir cenin gibi dizlerini göğsüne doğru çekmişti. Kah-

ramanlık taslayan adamın yere attığı lambanın ışıkları

verandada yardımsever yabancının kalın parmaklı,

beyaz elini aydınlatıyordu. Yaratık ölü gibi gözüküyordu.

Ama tabii ki ölmemişti.

Del, «Haydi,» dedi. «Buradan gidelim.» Scootie çoktan

batı yönündeki çiti aşarak komşu evin arka bahçesine

atlamıştı.

.44'lük Magnum'un kükremesi öyle korkutucuydu ki

limanın kıyısında havlayan köpeklerin çoğu susmuştu.

Artık kapatıldıkları 'yerden kaçmak için çabalamıyorlardı.

Page 367: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-202

Page 368: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Elfenerinin gümüşümsü ışığında görünen

yardımsever yabancının tombul beyaz avucu yukarıya

dönüktü. Yağmur doluyordu bu avucuna. Sonra iblis

sarsıldı ve uçuk etinin rengi koyulaşarak leke leke oldu.

Tommy, «Kahretsin!» dedi.

Sonra yine inanılmayacak bir şey oldu. Parmaklar

küt uçlu dokunaçlara dönüştüler. Arkasından da kıllı

böcek bacaklarına. Her eklemden kemik gibi çengeller

uzandı.

Yere yığılmış olan yardımsever yabancının

gölgelerin arasında tüm gövdesi sarsılıyor, dev bir kalp

gibi atıyordu. Değişiyordu.

Del, «YeWi kadar gördük...» diye onu uyardı.

«Hemen buradan gidelim.»

Tommy yaratığa yaklaşarak çifteyle doğruca onun

beynine ateş etmek için bütün cesaretini toplamaya

çalıştı. Ama iblis yaratığın yanına eriştiği sırada yaratık

iyice değişmiş olabilirdi. Neresinin kafası olduğunu

anlamak imkansızlaşırdı. Ayrıca sezgileri genç adama

Mossberg'in de, diğer tabancaların da iblisi ortadan

kaldıramayacağını söylüyordu.

Del yandaki evin verandasından telaşla seslendi.

«Tommy!» Tommy beton verandaya serilmiş olan ev

sahibine, «Kaç!» dedi. «Buradan uzaklaş!»

Adam patlayan silah yüzünden iyice sersemlemişti.

Dizlerinin üzerinde doğrulacak oldu. Ama sonra genç

adamın elindeki çifteyi görmüş olacak ki, «Hayır,» diye

yalvardı. «Tanrı aşkına! Yapma!» Sonra tekrar yüzüstü

yattı.

Tommy ikinci adama yani dişlerini tüküren

Page 369: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kahramana dönerek ısrarla, «Tanrı aşkına, kaç!» dedi.

Adam hâlâ sersem sersem oturuyordu. «O, kurşunların

etkisinden kurtulmadan kaç.»

Sonra kendi önerisine uyarak Del'i izledi. Adam

kendini yere devirdiği sırada bacağı kırılmadığı için

seviniyordu.

Page 370: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Uzaklarda bir siren sesi yankılandı.

Tommy, Del ve Scootie o verandadan iki ev kadar

uzaklaşmışlardı ki, kahramanlık taslayan adamlardan

biri arkalarında, gecenin karanlığında acı bir çığlık attı.

Tommy, Tudor tarzı bir evin kaygan taş kaplı

verandasında kayarcasına durdu ve çığlıkların geldiği

yöne döndü.

Karanlık ve yağmur yüzünden fazla bir şey

gözükmüyordu. Doğu tarafındaki ultra modern evin

ışıklarının oluşturduğu fonda gölgeler çırpınıyor,

sarsılıyorlardı. Bunlardan bazıları gerçekten de garip

gölgelerdi. Dev gibi ve hızlı. Keskin hatlı ve sarsak.

Kuşkusuz Tommy gecenin karanlığında bir canavar

gördüğünü iddia etseydi, kendisini o ateşli düşgücüne

bırakmış olacaktı.

Şimdi iki adam da çığlıklar atıyorlardı. Korkunç

çığlıklardı bunlar. Sanki kolları bacakları koparılıyor,

karınları yarılıyor ve etleri parçalanıyormuş gibi

haykırıyorlardı.

İblis geride hiçbir tanık bırakmayacaktı...

Tommy başka bir ses daha duyar gibi oldu. Sesten

daha değişik, kulağının değil bilinçaltının algıladığı bir

şey. Sanki bir varlık bir şeyleri vahşice çiğneyip

yutuyordu. İki adamın insanın ruhunu donduran çığlıkları

onu ilkel bir düzeyde etkilemiş ve tarih öncesi çağlarla

ilgili ırksal anılarını canlandırmıştı. İnsanların

kendilerinden daha büyük hayvanlar tarafından kolayca

avlandıkları çağlarla ilgili anıları. Genç adam o iki sahte

kahramanın sadece parçalanmadıklarını, yaratığın onları

yiyip yuttuğunu biliyordu.

Page 371: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Polisler eve eriştiklerinde verandada kurbanlarla

ilgili fazla bir şey bulamayacaklardı. Belki sadece biraz

kan... Ama her şeyi temizleyen yağmur, kanı da birkaç

dakika içerisinde silip süpürecekti. Herkes o iki adamın

ortadan kaybolduğunu sanacaktı.

Page 372: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

„ Tommy'nin midesi bulanarak büzüldü.

Kolu dirseğini vurduğundan karıncalanmasaydı;

kaslarıyla eklemleri de düştüğü için ağrımasaydı ve

yorgunluk yüzünden sızlamasaydı, üşüdüğünden dolayı

da titremeseydi, kâbus gördüğünü sanacaktı. Ama

yeteri kadar ağrısı sızısı vardı ve hiç rahat değildi. Bu

yüzden de uyanık olup olmadığım anlamak için kendini

çimdiklemesine gerek yoktu.

Birden fazla siren sesi geceye yayıldı. Sesler hızla

yaklaşıyorlardı.

İlk adamın çığlıkları sona erdiğinde Scootie, Del ve

Tommy koşuyorlardı. Derken ikinci adamın feryatları da

kesildi. Artık tek köpek bile havlamıyordu. Hepsi de

burunlarına gelen ve bu dünyayla ilgisi olmayan koku

yüzünden susmuşlardı. Dalgalar limanı ağır ağır

dolduruyor ve dünya amansızca şafak zamanına, doğru

dönüyordu.

Page 373: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ALTI

Tommy'le Del kımıldayan sessiz atlıkarıncanın

çatısı altında dörtnala koşarken donup kalan renkli at

sürüsünün arasında iki kişilik bir savaş arabası buldular.

Arabanın yanlarında kabartma kartallar vardı.

Yağmurdan kaçtıkları ve kısa da olsa dinlenme fırsatı

buldukları için seviniyorlardı.

Atlıkarıncanın çalıştırılmadığı zamanlar, çoğunlukla

yanları kapatılırdı. Nedense bu gece yağmura ve

fırtınaya karşı açıktı.

Scootie sessizce atların arasında yüksek platformun

etrafında yürüyordu. Nöbet bekleme görevini üstlendiği

anlaşılıyordu. İblis, yardımsever yabancı kılığında ya da

başka bir biçimde yaklaştığı takdirde Tommy'le Del'i

uyarmaya hazırdı.

Balboa Eğlence Bölgesi yarımadanın turizm

faaliyetlerinin kalbi sayılabilirdi. Bu bölge Edgevvater

Caddesi'nde birkaç blok kadar uzanıyordu. Main

Sokağı'nın batısından başlayarak bu alışveriş bölgesine

motorlu taşıtlar giremiyordu. Edgevvater'ın iki yanında

hediyelik eşya dükkânları, pizzacılar, dondurmacılar,

restoranlar; Balboa Barı, kemerlerin altında video

oyunları ve langırt salonları, çarpışan arabalar,

dönmedolap, Tommy'le Del' in de oturduğu atlıkarınca,

tekne turlarını organize eden şirketlerin rıhtımlarıyla

diğer eğlenceler vardı. Kuzey tarafındaki eğlence

yerlerinin arasından liman ve adalar gözüküyordu.

-206

Page 374: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bahar, yaz, sonbahar ve kışın ılık günlerinde,

turistlerle güneşe âşık insanlar burada dolaşıyorlardı.

Böylece Pasifik'in dalgalarından ve dar yarımadanın

karşı tarafındaki kumsallardan biraz uzaklaşıyorlardı.

Yeni evliler, yaşlıca çiftler, bikinili şahane kızlar; şortlu,

ciltleri güneşten yanmış narin delikanlılar ve çocuklar,

tekerlekli iskemledeki müdavimler, pusetlerdeki bebek-

lerin aralarında yürüyor, patenle ya da kaykayla

dolaşıyorlardı. Suya vuran güneş ışıklarının tadını

çıkararak külah külah dondurma, patlamış mısır,

kurabiye ve çubuklu şekerlerden yiyorlardı. Kahkahaları

ve şen şakrak konuşmaları, atlıkarıncadan yükselen

müziğe, motorların ve oyun yerlerinin gürültüsüne ka-

rışıyordu.

Bu fırtınalı kasım gecesi saat iki buçukta, eğlence

bölgesi boştu. Sadece yağmurun sesi duyuluyordu.

Yağmur atlıkarıncanın çatısını döverken, davul sesini

andıran boğuk bir gürültü işitiliyordu. Damlalar dış

çemberi oluşturan atlara takılı pirinç çubuklardan

sekerken 'tın' diye bir ses çıkıyor, direklerden sarkan

bayraçıkları sarsıyordu; yolun liman tarafındaki yanına

dizili palmiyelerin yapraklarının arasından süzülüyordu.

Yalnızlık dolu bir müzikti bu. Çaresizliğin melodisi

olmayan zavallı marşı.

Dükkânlar ve diğer yerlerin kepenkleri kapatılmış

içerileri karanlıktı. Sadece bir iki yerde güvenlik

lambaları yanıyordu. Yaz gecelerinde kemerler ve

eğlence yerlerindeki Tivoli ışıklarıyla neonların katkıda

bulunduğu, kimi yuvarlak, çoğu kavanoz biçimli buzlu

cam lambaları olan eski bronz elektrik direkleri hoş ve

Page 375: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

romantik bir aydınlık sağlıyorlardı. Her şey ışıldıyordu.

Dev bir aynaya benzeyen liman da öyle. Dünya ışıl ışıl

ve neşeliydi. Oysa şimdi lambaların ışığı tuhaf bir

biçimde soğuk ve kasvetli görünüyordu. Bu ışıklar kasım

gecesinin eğlence bölgesini ezmesini engellemeyecek

kadar sönüktüler.

-207

Page 376: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del ski ceketinin cebinden çifte için bir kurşun

çıkardı. Atlı karıncanın dışında kimsenin duyamayacağı

bir sesle, «Al,» dedi «Sen yalnız bir el ateş ettin

sanırım.»

Tommy de yine onun gibi alçak sesle, «Evet,» diye

cevap verdi.

«Silahın her zaman dolu olmalı.»

Tommy, Mossberg'i doldururken üzüntüyle, «O

adam far,» diye mırıldandı. «Zavallılar. Ne korkunç bir

ölüm.» Del, «Bu senin suçun değil,» dedi. «Ben orada

olmasaydım, o şey de orada olmazdı ve kuş

kusuz o adamlar da...»

Sarışın kadın başını salladı. «Evet, bu üzücü bir

şey. Ancak sen yalnızca hayatta kalmaya çalışıyordun.

Canını kurtarmak için kaçıyordun ve onlar bu işe

karıştılar.»

«Yine de...»

«Kaderlerinde anormal bir ölüm olduğu anlaşılıyor.

Olmayacak bir biçimde çekilip alınacaklarmış.» «Çekilip

alınmak mı?» «Bu dünyadan çekilip alınmak. Eğer

şişman adamın için

deki şey bunu yapmasaydı, onlar yine de olağanüstü bir

biçimde öleceklerdi. Belki patlayacaklardı. Belki de bir

likantrop'la karşılaşacaklardı.»

«Likantrop'la mı? Bir kurt adamla mı yani?» Tommy

o anda kadının gariplikleriyle başa çıkacak halde değildi.

Konuyu değiştirdi. «Öyle ateş etmeyi nereden öğrendin?

Yoksa bunu da yine annen mi öğretti?»

«Hayır, babam. Hem anneme ateş etmeyi öğretti,

hem de bana. Bizim her şeye karşı hazırlıklı olmamızı

Page 377: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

istiyordu. Tabancalar, revolverler, tüfekler, çifteler. Bir

Uzi'yi, sanki elimde onunla doğmuşum gibi

kullanabilirim. Ve...»

Page 378: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Uzi mi?»

«Evet. Ve iş...»

«Hafif makinelere gelince...»

«...Bıçak atmaya gelince...»

Tommy, «Bıçak atmak mı?» dedi Daha sonra sesini

yükseltmiş olduğunu farketti.

«...Bu konuda çok ustayım. Vegas'ta ya da bir sirkte

çalışarak kazanabilirim. Gerekirse tabii.» Del

konuşmasını mırıltıyla sürdürürken başka bir cebinin

fermuarını açtı ve Desert Eagle için bir avuç kurşun aldı.

«Ne yazık ki eskrimde istediğim kadar usta değilim. Ama

açıkçası yay çekmede de üzerime yoktur.»

Tommy, «Baban sen on yaşındayken ölmüş,» diye

anımsattı. «O sana bütün bunları sen küçücük bir kızken

mi öğretti?»

«Evet. Vegas'ın yakınlarındaki çöle çıkar boş gazoz

şişelerinin, teneke kutuların, Drakula ve Kara Göl gibi

eski filmlerin canavarlarının afişlerinin canına okurduk.

Çok eğlenirdim.»

«Tanrı aşkına, baban seni neye karşı hazırlıyordu?»

«Randevulara.»

«Randevulara mı?»

«Babam bana böyle takılırdı. Aslında olağanüstü bir

yaşam süreceğimi biliyor ve beni buna hazırlıyordu.»

«Bunu nereden biliyordu?»

Del cevap vermeyerek, «Aslında gerçek şu,» dedi.

«Baba

mın eğitimi yüzünden beni korkutan hiç kimseyle

çıkmadım. Doğrusu hiçbir zaman da bu konuda bir

sorunum olmadı.» «Anlaşılıyor. Senin endişelenmen

Page 379: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

için Anibal'le gezmeye gitmen gerekir.»

Sarışın kadın .44'lük Magnum'un şarjörünü

doldurdu. «Babamı hâlâ özlüyorum. O beni gerçekten

anlardı. Çoğu insan beni hiçbir zaman anlayamadı.»

Tik-Tak/F:

14

-209

Page 380: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy onun üzüntüsünü gidermek ister gibi, «Ben

anlamaya çalışıyorum,» dedi.

Scootie nöbet bekleme görevinden vazgeçerek

Del'in yanına geldi. Başını onun dizlerine dayayarak

inledi. Sanki genç kadının sesindeki yalnızlık ve

üzüntüyü duymuştu.

Genç adam, «Küçük bir kız bir tabancayı nasıl böyle

tutabilir?» diye mırıldandı. «Geri tepme...»

«Ah, haklısın! Biz işe pompalı tüfek ve yine pompalı

bir tabancayla başladık. Sonra .22'lik kullanmayı

denedik.» Del doldurduğu şarjörü İsrail yapımı

tabancasına taktı. «Tüfek ve çiftelerle atış yaparken

babam omuzlarıma küçük yastıklar koyar, beni

desteklemek için arkada çömelir, silahı benimle birlikte

tutardı. Böylece benim daha güçlü silahları tanımamı

sağladı. Küçük yaşta onlara alışmamı ve silahları

kullanma zamanı geldiği vakit korkmamamı istiyordu.

Ben büyük silahları kullanmakta iyice ustalaşmadan

önce öldü gitti. Ondan sonra annem derslere devam

etti.»

Tommy yalancı bir kederle, «Çok yazık,» dedi.

«Sana bomba yapmasını öğretmemiş.»

«Dinamiti ve plastik patlayıcıların çoğunu rahatlıkla

kullanabilirim. Ama onlar insanın kendini savunması

bakımından çok yararlı sayılmazlar.»

«Baban terörist miydi?» «Ne münasebet! Öyle şeylerle

hiçbir ilişkisi yoktu. Ona göre politika aptalca bir şeydi.

Müşfik bir insandı o.» «Ama her zaman etrafında dinamit

lokumları vardı. Bomba

yapma tekniğini öğrenmen için.»

Page 381: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Her zaman değil.»

«Sadece Noel'lerde mi?»

Page 382: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ben aslında patlayıcı konusunu bomba yapmak

için öğrenmedim. Gerektiği takdirde onları zararsız hale

getirmeyi başarmak için öğrendim.»

«Tabii, hemen hemen her ay böyle şeylerle

karşılaşılıyor.» Del, «Hayır,» dedi. «Bu bilgimden

sadece iki defa yararlanmak zorunda kaldım.»

Tommy kadının şaka yaptığına inanmak istiyordu.

Ama bunu ona sormamaya karar verdi. Kafası Del

konusunda yeni yeni öğrendiği şeyierle dolup taşıyordu

ve çok yorgundu şimdi. Genç kadının insanı sarsan

açıklamalarını inceleyecek enerjisi de, kafa gücü de

yoktu. «Ben de kendi ailemin acayip olduğunu

sanıyordum.»

Sarışın kadın Scootie'nin kulaklarının arkasını

kaşıyordu. «Herkes ailesinin acayip olduğunu düşünür.

Aslında... sevdiklerimize çok yakın olduğumuz için

onlara bir büyülteçle bakarız. Duygulardan oluşan daha

kalın bir mercekle ve onların ilginçliklerini de abartırız.»

Tommy, «Senin ailen için böyle bir şey

söylenemez,» dedi. «Büyülteçle bak bakma, sizinki

acayip bir klan.» Scootie nöbet görevine dönmeye karar

vererek sessizce tahta at sürüsünün arasından geçti.

Del kurşunları aldığı cebin fermuarını çekti.

«Anladığım kadarıyla ailen sarışınlar konusunda

önyargılı hükümlere sahip. Ama verecek ne kadar çok

şeyim olduğunu anladıklarında beni sevmeyi de

öğrenirler.»

Tommy, kadın karanlıkta yüzünün kızardığını

görmediği için sevindi. «Silahlar konusunda ustalığını bir

tarafa bırakalım. Yemek yapmasını biliyor musun? İşte

Page 383: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

benim ailem en çok buna önem verir.»

Page 384: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ah, evet, 'dövüşen fırıncılar ailesi.' Eh, ben

annemle babamdan pek çok şey öğrendim. Babam

bütün Teksas'ta ve Güneybatıda biberli yemekler

konusunda ödüller kazandı. Annem ise Cordon Bleu

mezunu.»

«Bunu balerinlik yaptığı sırada mı başardı?»

«Balerinlikten hemen sonra.»

Tommy saatine baktı. İkiyi otuz yedi geçiyordu.

«Tekrar yürümeye başlasak iyi olur.» Uzaklardan yine

bir siren sesi duyuldu. Del devriye arabasının nereye

gittiğini anlamak için bir süre

etrafı dinledi. Siren sesi uzaklaşmıyor, tersine

yaklaşıyordu. «Biraz daha bekleyelim. Yeni bir araba

bulup tekrar yola çıkmamız gerekiyor. Ama sokaklar

polis kaynarken, bir arabayı düz kontak yaparak

çalıştırmayı istemiyorum.»

«Bir yerde fazla kalırsak...»

«Bir süre için güvendeyiz. Uykun var mı?»

«İstesem de uyuyamam.»

«Gözlerin yanıyor ve kaşınıyor mu?»

Genç adam, «Evet,» dedi. «Ama kendime gelirim.»

Del, Tommy'nin rahatsızlığını hissediyormuş gibi,

«Boynun öyle ağrıyor ki, başını zorlukla dik

tutabiliyorsun,» diye mırıldandı.

«Ama uykum yok, tetikte sayılırım. Sen benim için

endişelenme.» Tommy sanki ağrıyı etinin içinden çekip

çıkarmak istiyormuş gibi tek eliyle ensesini sıktı.

Del, «Sen iliklerinin içine kadar yorgunsun, zavallı

bebeğim,» dedi. «Bana hafifçe arkanı dön de biraz

masaj yapayım.»

Page 385: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Masaj mı yapacaksın?»

«Biraz kımıldan, Tofu Çocuk. Haydi.» Sarışın kadın

kalçasıyla adamı itti.

Page 386: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Savaş arabası dardı ama Tommy, Del'in omzunu ve

ensesini ovabilmesini sağlayacak kadar dönmeyi

başardı. Sarışın kadının ince elleri şaşılacak kadar

güçlüydü. Parmaklarını iyice bastırmasına rağmen

adamın canını yakmadı. Tersine onun rahatlamasını

sağladı.

Tommy içini çekti. «Bunu sana kim öğretti?»

«Bu benim içimden gelen bir şey. Yaptığım resimler

gibi.»

Bir dakika kadar konuşmadılar. Del'in parmakları

gerilim noktalarını bularak gevşemesini sağlarken, genç

adam arada sırada inliyordu.

Çalışkan Scootie, atlıkarıncanın kenarından geçti.

Gece kadar kara ve bir hayalet kadar sessizdi.

Del baş parmaklarını Tommy'nin ensesinde aşağı

yukarı dolaştırırken, «Seni hiç uzaylıların kaçırdığı oldu

mu?» diye sordu.

«Ah, Tanrım!»

«Ne var?»

«İşte yine başladık.»

«Yani seni gerçekten uzaylılar kaçırdı mı?»

«Kaçırmak mı? Ne münasebet! Ben, senin yine

başladığını kastettim. Yine garipleştin.» «Uzaydan zeki

yaratıkların geldiğine inanmıyor musun?» «Ben evrenin

çok büyük olduğuna inanıyorum. Onun için de kainatta

sürüyle zeki yaratık olmalı.»

«O halde garip olan nedir?»

«Evet, ama o zeki yaratıkların insanları kaçırıp,

uçan dairelerine alarak seks organlarını incelemek için

galaksileri aştıklarına inanmıyorum.»

Page 387: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Onlar sadece seks organlarını incelemiyorlar.»

«Biliyorum, biliyorum. Bazen kaçırdıkları insanları

pizza ve bira için Chicago'ya da götürüyorlar.»

Page 388: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, adamı cezalandırmak için usulca başının

arkasına vurdu. «Yine alay ediyorsun.»

«Biraz.»

«Sana hiç yakışmıyor.»

«Dinle. Bizden çok çok daha zeki, milyonlarca yıl

öncesinden gelişmiş bir uzaylı türü bizimle hiç

ilgilenmez. Hele bir avuç sıradan vatandaşı rahatsız

etmek için o kadar güç harcamaz.»

Del şimdi Tommy'nin baş derisine masaj yapıyordu.

«Ben, uzaylıların insanları kaçırdıklarına inanıyorum.»

«Şaşırmadım.»

«Bence onlar bizim için üzülüyorlar.»

«Uzaylılar mı?»

«Evet. Uzaylılar.»

«Bizim için neden üzülsünler ki?»

«Başı çok dertte olan bir türüz. Aklımız

karmakarışık. Kendimizi ortadan kaldırmak için

elimizden geleni yapıyoruz. Bence uzaylılar aydınlığa

erişmemiz için bize yardım etmek istiyorlar.»

«Bunu seks organlarımızı inceleyerek mi

yapacaklar? O halde çıplak kızların dans ettiği gece

kulüplerinde sahnenin hemen önünde oturan adamlar da

sadece o dansözlere yardım etmeyi istiyorlar.»

Sarışın kadın elini adamın kafasından alnına doğru

uzattı. Parmaklarıyla alnına daireler çizmeye başladı.

«Çok ukalasın.»

«Ben dedektif romanları yazıyorum.»

Del, «Belki de uzaylılar seni kaçırmışlardır,» dedi.

«Ne münasebet!»

«Sen bunu anımsayamazsın ki.»

Page 389: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy kesin bir tavırla, «Pekâlâ da anımsarım,»

dedi.

Page 390: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Uzaylılar istemezse anımsayamazsın.» «Şimdi çılgınca

bir tahminde bulunacağım. Uzaylıların seni

kaçırdıklarına inandığından eminim.»

Genç kadın, Tommy'nin alnına masaj yapmaktan

vazgeçerek onu, yine kendisine dönmesi için çekiştirdi.

Bir sır açıklayacakmış gibi fısıltıyla, «Ya sana kimi

geceler bazı saatler boyunca neler yaptığımı

hatırlayamadığımı söylersem? Hafızamda yer yer

boşluklar olduğunu? Sanki bir süre için kendimi kaybetti-

ğimi? Kaçırılan herkes anımsayamadıkları bazı saatler

yaşadıklarını söylüyorlar. Hafızalarındaki kaçırılmayla

ilgili anılar ya silinmiş ya da baskı altına sokulmuş.»

«Del sevgili, tatlı kaçık Del, lütfen darılma. Lütfen bu

sözleri sevgiyle söylediğime inan. Bana haftanın her

günü iki saatlik bir sürede neler yaptığını

hatırlayamadığını söylersen buna da şaşmam.»

Sarışın kadın şaşırdı. «Buna neden kızayım?»

«Boşver...»

«Her neyse... Bu haftanın her günü olmuyor.

Sadece yılda bir iki kez oluyor.» Tommy, «Ya

hayaletler?» «Ne olmuş onlara?» «Hayaletler olduğuna

inanıyor musun?» Del neşeyle, «Ah, ben birkaç

hayaletle bile karşılaştım,» dedi.

«Ya kristallerin insanları iyileştirme özellikleri

olduğuna?»

Kadın başını salladı. «Onlar insanı iyileştirmezler.

Ama psişik gücünün odaklanmasını sağlarlar.» «Ya

ruhun vücuttan çıkarak etrafta dolaşmasına ve sonra

geri dönmesine?»

Page 391: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Bunu başarabileceğinden eminim. Ama ben

vücudumu çok seviyorum. Onu kısa bir süre içinde bile

terketmek istemem.»

«Ya bir yeri uzaktan görmeye?»

«Bu kolay. Bir kent seç.»

«Ne?»

«Bir kent söyle.»

Genç adam, «Fresno,» dedi

Del neşeyle karışık bir güvenle, «Frenso'daki

herhangi bir evdeki, herhangi bir odayı sana tarif

edebilirim,» diye açıkladı. «İtiraf etmeliyim ki ömrüm

boyunca Frenso'ya bir defa bile gitmedim. Yarın

arabayla oraya gidersek, kentin tam tarif ettiğim gibi

olduğunu da görürsün.»

«Ya 'Büyük Ayak'a ne dersin?»

Sarışın kadın kıkır kıkır gülerken sesinin

duyulmaması için eliyle ağzını kapattı. «Sen de çok

ahmaksın, Tuong Tommy. 'Büyük Ayak' palavra. Bulvar

gazetelerinin safdil budalalara satış yapmak için

uydurdukları bir şey.»

Tommy dayanamayarak onu öptü.

Del de Tommy'yi. Üstelik müthiş bir biçimde. Kimse

genç adamı o zamana kadar böylesine öpmemişti.

Sarışın kadının öpme konusunda da bıçak atmakta

oiduğu kadar yetenekli olduğu anlaşılıyordu.

Tommy sonunda başını kaldırırken, «Şimdiye kadar

birazcık bile sana benzeyen biriyle karşılaşmadım,

Page 392: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Deliverance Payne,» dedi. «Bunun iyi mi, yoksa kötü mü

olduğunu da bilmiyorum.»

«Kesin olan bir şey var ki, başka bir kadın seni

yanan arabanın yanından alıp götürseydi, bu kadar bile

yaşayamazdın.»

Page 393: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bu tartışma götürmeyecek kadar doğruydu. Hiçbir

kadın, hiçbir insan, iblis pencereye çarparak iğrenç

vantuzlarıyla cama yapıştığı zaman, olayı Del gibi

sakinlikle karşılayamazdı. Hiç kimse iğrenç hayvanı

kamyonetten atmak için taşıtı öyle ustaca kullanamazdı.

Belki de hiç kimse Tommy'nin iblis-bebek hikâyesine

inanmazdı. Yaratığı gördükten sonra bile.

Del, «'Kader' diye bir şey var,» dedi.

«Evet. Herhalde.»

«Evet, var. Kader. Ama bu taşa kazınmış da değil.

Kaderimizi biz kendimiz çiziyoruz. Tamamiyle

bilinçsizce, ruhsal düzeyde.»

Tommylnin içinde coşku, sevinç ve şaşkınlık

birbirine karışıyordu. Sanki harika bir armağanın paketini

açmaya başlamış bir çocuk gibiydi. «Bir iki saat önce bu

sözler bana delice gelirdi. Ama şimdi öyle değil.»

«Tabii, değil. Sanırım farkına varmadan seni

kaderim haline getirdim. Ve bana aynı şeyi sen de

yapmışsın gibi geliyor.»

Tommy söyleyecek bir söz bulamadı. Kalbi deli gibi

çarpıyordu. Düşünecek zamanı ve önünde de bilgisayar

tuşları olsaydı bile bu yeni duygularını sözcüklere

dökemeyecekti.

Sonra içindeki sevinç ve harika bir şey olacağı

beklentisi kayboldu. Sanki yabancı bir şey istenmedik bir

biçimde belkemiğinin üzerinden kayıyordu. Ürperdi.

Sarışın kadın. «Üşüdün mü?» diye sordu.

«Hayır.»

Isı gece yarısından sonra düşmüştü, ama şimdi

tekrar yükselmeye başlıyordu. Deniz etkili bir ısı toplama

Page 394: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yeriydi. Güzel günlerde güneşin sıcaklığını biriktiriyor ve

bunu karanlık bastıktan sonra azar azar etrafa

yayıyordu.

Page 395: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'ye yine belkemiğinin üzerinde bir şey

kayıyormuş gibi geldi. «Sadece bir duyguya kapıldım...»

«Aah, ben değişik duygulara bayılırım.»

«Belki de bir önsezi bu.»

«Önsezi mi? Her an daha ilginçleşiyorsun, Tuong

Tommy.

Neyi seziyorsun?» Genç adam etrafına atlıkarıncadaki

hayvanların siyah gölgelerine baktı. «Pek...

bilemiyorum...» Sonra birdenbire boynuyla ensesinin

artık sızlamadıklarını

farketti. Başağrısı da geçmişti.

Hayretle, «Bu inanılmayacak bir mesajdı,» dedi.

«Teşekkürler.»

Tommy'nin vücudunda hiçbir kas sızlamıyordu.

Beton verandada yere devrildiği zaman berelenenler

bile. Artık uykusu da yoktu. Gözleri de eskisi gibi yanıp

kaşınmıyordu. Uykusu iyice açılmış, enerjisi artmıştı.

Kendini bu kovalamaca başlamadan önceki saatlere

göre çok daha iyi hissediyordu.

Karanlıkta kaşlarını çatarak Del'e baktı. «Sen bu işi

nasıl...»

Scootie başını ikisinin arasına sokarak genç adamın

sözünü yarıda kesti. Korkuyla inliyordu. Del savaş

arabasından kalktı. «Geliyor...» Tommy yerden

Mossberg'i kaptı. Del atların arasına girmişti bile. Onların

arkasına siniyor

ama yolu daha iyi görebilmek için platformun yanına

doğru gidiyordu. Tommy dişlerini gösteren, çılgın bakışlı,

tahtadan koskocaman kara bir aygırın arkasında sarışın

Page 396: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kadına erişti.

Scootie bir açıklıkta, çalıların arasındaki sülünü

farketmiş bir av köpeği gibi hemen hemen hareketsiz

duruyordu. Hayvan lambaların aydınlattığı Edgevvater

Caddesı'nin doğusuna, tekne kiralanan yerlerin ve

limanda tur düzenleyen şirketlerin daha ötesine, Balboa

Kıyısı Oyunları'na doğru bakıyordu. Tam dörtnala

koşarken donmuş gibi görünen güneşle birlikte ortaya

çıkan binicileri bekleyen tahtadan oyulmuş atlara

benziyordu. Sadece onlardan küçüktü.

Page 397: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, «Haydi, buradan gidelim...» diye fısıldadı.

«Bekle.»

«Neden?»

Del, «Onu daha iyi görmek istiyorum,» diyerek

şişman adamın yanından geçeceği üç globlu sokak

lambasını işaret etti. Sesi, solukları kadar hafifti.

«Ben onu daha iyi görmeyi hiç istemiyorum.»

«Nasıl olsa silahlarımız var. Onu tekrar yere

devirebiliriz.»

«Şansımız bu kez bize o kadar yardım etmeyebilir.»

«Scootie onu şaşırtmaya çalışır.»

«Yani bizden uzaklaştırır mı?»

Del yanıt vermedi.

Başını kaldırıp kulaklarını dikmiş olan Scootie'nin

onun her emrini yerine getirmeye hazır olduğu

anlaşılıyordu.

Belki köpek, o yaratıktan daha hızlı koşabilirdi. O

doğaüstü varlık şişman yardımsever yabancının kılığına

girmişti. Ölümsüzdü ve durdurulması da imkânsızdı.

Ancak onun da bazı fizik kanunlarının etkisinde olduğu

anlaşılıyordu. Bu yüzden yüksek kalibre kurşunlar onu

durdurmuş, yere devirmiş ve engellemişti. Bu nedenle

yaratığın kendisinden daha küçük olan Scootie kadar

hızla ilerleyebileceğini düşünmek için mantıklı bir neden

yoktu. Köpeğin vücudu yere yakındı ve doğa onu hızla

koşabilecek bir biçimde geliştirmişti.

Tommy, «Ama o nesne köpeğin peşine takılarak

buradan uzaklaşmaz,» diye fısıldadı. «Köpek onu

ilgilendirmiyor, Del. Yalnızca beni istiyor... Belki artık

seni de...»

Page 398: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-219

Page 399: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kadın, «Sus,» dedi.

En yakındaki lambanın buzlu globlarının kışı

anımsatan ışığında yağmur damlaları doluya

dönüşüyordu. Beton dökülmüş yol buzla kaplanmış gibi

ışıldıyordu.

Işığın ötesindeki karanlıklarda yağmur, lekeli

gümüşe ve sonra da külrengine dönüşüyordu. Bütün bu

griliklerin arasından şişman adam çıktı. Boş yolun

ortasında ağır ağır yürüyordu.

Tommy'nin yanında Scootie kımıldandı ama sesini

çıkarmadı.

Genç adam çifteyi iki eliyle kavrayarak tahta atın

arkasına iyice sindi. Rüzgârsız gecede, tahtadan

oyulmuş atın her zaman fırtınada dalgalanan

kuyruğunun üzerinden yola yardımsever yabancıya

baktı. Dörtnala koşarken donup kalan tahta aygırın diğer

ucunda Del de olduğu yerde büzüldü. Atın boynunun al-

tından yardımsever yabancıya baktı.

Şişman adam sanki yürümüyor ağır ağır uçuyordu.

Yerdeki hangarına doğru giden bir zeplin gibi. Su

birikintilerinin içinden geçerken hiçbir şıpırtı

duyulmuyordu.

Tommy'ye hava iyice soğumuş gibi geldi. Sanki iblis

gün boyunca biriktirdiği sıcaklığı ağır ağır etrafa yayan

limanın etkisini azaltacak güçte soğuk bulutlarla birlikte

ilerliyordu.

Yardımsever yabancı önce gri yağmurda gri bir

cisim gibiydi. Sonra iblis lambanın aydınlattığı yere çıktı

ve iyice belirginleşti. Eskisine göre biraz daha iriydi.

Tommy, o iki adamı, her et ve kemik parçasını yediğine

Page 400: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

göre daha iri olması gerekirdi, diye düşündü.

Sonra doğaüstü bir varlığın biyolojisini mantığa

vurmanın ne kadar gülünç olduğunu ve yine o gece

neden aklını kaçırmadığını kendi kendine sordu.

Page 401: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Şişman adamın arkasında hâlâ o yağmurluk vardı.

Ama artık bu delinip yırtılmıştı. Herhalde buna silahlarla

ateş edilmesi neden olmuştu. Kukuleta ensesine

düşmüş, buruşmuştu. İblisin başı açıktı.

Yaratığın suratı insanlarınki gibiydi. Ama insanlarda

görülmeyen bir zalimlik vardı bu suratta. Belki de

yaratığın yüzü artık yumuşak duygulan yansıtacak halde

değildi. İblisin gözleri uzaktan bakıldığında insan

gözlerine benziyordu. O yüz, gerçekten de Corvette'in

kaza geçirdiği yerde, yardım için duran şişman adamın

ay gibi yuvarlak çehresi olmalıydı. Ancak zavallı adamın

kafası ve ruhu çoktan kaybolmuştu. Onun biçimini almış'

olan varlık öylesine vahşi ve nefret doluydu ki tebessüm

ve kahkahalara daha uygun olan o çehrenin yumuşak

hatlarından bile gerçek karakteri anlaşılıyordu.

O şey şimdi ancak on iki metre kadar ötede, sokak

lambasının soluk ışığı altındaydı. Tommy onun üç

belirgin gölgesi olduğunu farketti. Oysa yaratığın bir

vampir gibi hiç gölgesi olmayacağını sanmıştı. Genç

adam bir an bu gölgelerin eski sokak lambasındaki üç

globun bir oyunu olduğunu sandı. Ama sonra gölgelerin

ışık kaynağıyla hiç ilgisi olmayan açılar yaparak ıslak

yolda uzadıklarını gördü.

Genç adam dikkatini tekrar yaratığın suratına verdi

ve bu tombul yüzün hatlarının değiştiğini farketti.

Yuvarlak gövdenin üzerinde daha ince ve tümüyle farklı

bir surat belirdi. Burun daha gagamsı bir görünüş aldı.

Çene çok belirginleşti, kulaklar da kafaya yapıştı.

Page 402: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yağmurdan iyice ıslanmış sık siyah saçlar kıvır-

cıklaşarak cansız sarı buklelere dönüştüler. Sonra

üçüncü bir yüz ikincisinin yerini aldı. Bu daha yaşlıca

birine ait bir surattı. Kısa kesilmiş kır saçlar, eski ordu

çavuşlarını hatırlatan dört köşe, sert hatlı bir çehre. 1

Page 403: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy yaratığa bakarken yardımsever yabancının

ay gibi yuvarlak suratı tekrar belirdi. Genç adam, bu iki

surat yaratığın kısa bir süre önce öldürdüğü o zavallılara

ait olmalı, diye düşündü. Liman kıyısındaki evin arka

verandasında parçaladığı o iki kurbana... Titredi. İblisin

yağmurun her şeyi örten şıkırtısına rağmen on iki metre

öteden birbirine vuran dişlerinin takırtısını duyacağından

korktu.

Garip hayvan sokak lambasının oluşturduğu ışık

gölcüğünün tam ortasında duruyordu. Gözleri bir an

koyu renk ve insanlarındaki gibi göründü. Ama sonra

insanlarınkine hiç benzemeyen o çok parlak yeşil

gözlere dönüştü.

Scootie'nin gövdesi Tommy'nin sol bacağına

dayalıydı. Genç adam köpeğin titrediğini hissetti.

Yaratık yolun ortasında etrafını çevreleyen eğlence

bölgesini incelemeye başladı. Dikkati yolun altmış

santim yukarısında olan alçak, yeşil dökme demir

parmaklığın yarı gizlediği atlıkarıncada yoğunlaştı. Bir

yılanınki kadar yeşil ve bir yılanınki kadar hain bakışlı

gözleri üzerinde hisseden Tommy, iblisin o cehennemi

açlığını sezdi.

Eski atlıkarınca yıllarca birbirlerinin kuyruklarını

kovalayan küheylanlara binen insanların sayısından

daha fazla gölgeyle doluydu. Bu nedenle de iblisin

Tommy, Del ve Scootie'yi görmesi olanaksızdı. Tabii hiç

kımıldamamaları koşuluyla. Ancak o iğrenç iblis dünyaya

olağanüstü gözlerle bakıyordu. Tommy, yaratığın

kendisini, öğle zamanı güneşte duruyormuşcasına ko-

laylıkta gördüğüne inandı.

Page 404: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ama yaratığın bakışları onun üzerinden kayarak

geçti ve batı tarafındaki hamburgerciyi inceledi. Sonra

yolun batısına, ışıkları sönük dönmedolaba ve kayıkçıya

doğru baktı.

Page 405: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, bizim yakınında olduğumuzu biliyor,

diye düşündü.

Yüksek platformlu atlıkarıncanın karşısında bir

verandayı süsleyen gür palmiyeler vardı. Verandadaki

lokantadan rıhtımlar ve onların ötesindeki liman

gözüküyordu. İblis tahta atlara arkasını dönerek yemek

masalarını, bankları, çöp tenekelerini, bisikletlerin

bırakıldıkları bölmeleri ve su damlayan ağaçları süzdü.

Verandada da yine üç globlu iki tane lambanın

buzumsu ışıkları görülüyordu. Ama lambalar bu garip

gecede sanki etrafı yeteri kadar aydınlatmıyorlardı.

Ancak veranda yaratığın bir bakışta kurbanının orada

olmadığını görmesini sağlayacak kadar aydınlıktı. İfrit

yine gereksiz yere terası uzun uzun inceledi. Sanki

gözlerine inanamıyor ve Tommy'le Del'in bukalemun gibi

çevreye uyarak göze gözükmediklerini sanıyordu.

Sonunda acayip hayvan yolun batısına baktı ve

tekrar dikkatini atlıkarıncaya verdi. Işıltılı gözlerini

gölgelerin arasındaki atların üzerinden çabucak kaydırdı

ve sonra doğuya döndü. Geldiği yöne doğru. Onların

saklandığı yerin önünden geçmiş olduğundan

kuşkulanıyordu.

İblisin aklı karışmış gibiydi. Gerçekten de

düşkırıklığı ve öf:

kesi hissedilebiliyordu. O şey

kurbanlarının yakınında olduğunu seziyor ama

kokularını alamıyordu. Ya da izlerini neyle buluyorsa, bu

işine yaramıyordu.

Tommy soluğunu tutmuş olduğunu farketti. Nefesini

verdi ve açık ağzıyla usulca, ağır ağır soluk aldı. Hızla

alınan nefesin bile düşmanlarının hemen dikkatini

Page 406: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

çekeceğine inanır gibiydi.

Bu yaratık ilçede kilometrelerce ilerleyerek onları

Yeni Dünya Saygon Fırını'na kadar İzlemişti. Daha

sonra onları tekrar Del'in evinde bulmuştu. Şimdi on iki

metre öteden onları bulamaması şaşırtıcı bir şeydi.

-223

Page 407: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yaratık tekrar atlıkarıncaya döndü.

Tommy tekrar soluğunu tuttu.

Yılan gözlü yaratık tombul ellerini kaldırarak

avuçlarını açtı. Yağmurlu havada, kirli bir camı

siliyormuş gibi, daireler çizdi. Tommy kendi kendine,

psişik izleri arıyor, dedi. Bir iz bulma

ya çalışıyor. Bizi daha iyi görmek için çabalıyor.

Mossberg'i daha sıkı kavradı.

O uçuk renkli eller havada döndü, döndü, döndü.

Sinyalleri arayan radar alıcıları gibi.

Tik.

Tak.

Tommy zamanlarının ve şanslarının hızla azaldığını

sezdi. İblisin insanca olmayan duyuları her an onları

yakalayacaktı.

İri bir martı limanın yukarısından, karanlık

gökyüzünden kanat çırparak yaklaştı. Bir melek kadar

zarif ama ışık kadar hızlıydı. Martı iblisin uçuk renkli

ellerine doğru daldı ve geldiği karanlıklara doğru uçtu.

Yardımsever yabancı ellerini indirdi.

Martı tekrar dalışa geçti. Nefes kesecek zarif

hareketlerle soğuk havayı ve yağmuru yardı. Kırağı

beyazı ışıkta bir hayalet kadar etkileyiciydi. Yine iblisin

ellerinin yakınından uçtu. Sonra da helezonlar çizerek

gökyüzüne doğru yükseldi.

Yardımsever yabancı başını kaldırarak kuşa baktı.

Havada daireler çizen martıyı seyretmek için döndü

Önemli bir şeyler oluyordu. Gizemli ve derin bir

şeyler. Ama Tommy bunu kavrayamıyordu.

Genç adam, Del'in tepkisini anlamak için ona bir

Page 408: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

göz attı. Kadın hâlâ dikkatle iblise bakıyordu. Tommy

onun yüzünü iyi göremedi.

Page 409: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'nin yanında gövdesini onun bacağına

dayamış olan köpek titredi.

Martı limanın yukarısında döndü ve tekrar

Eğlence Bölgesi'ne doğru daldı. Yolun hemen

yukarısından uçarak ifritin önünden geçti ve doğudaki

dükkanlarla kemerli geçitlerin arasında gözden

kayboldu.

Yılan gözlü yaratık dikkatle martının arkasından

baktı. Kuşun ilgisini çektiği anlaşılıyordu. Kollarını iki

yanına bırakmıştı. Öfke ve düşkırıkl.ığının yarattığı

fazla enerjiyi harcamak istermiş gibi tombul

yumruklarını sıkıp sıkıp açıyordu.

Batıda, yukarıdan, hareketsiz dönmedolabın

yakınında çırpılan pek çok kanat sesi duyuldu. Sekiz

on martı sürü halinde dalışa geçtiler.

İblis onlara bakmak için döndü.

Martılar yerden sadece bir metre kadar yukarıda

dalışlarını sona erdirdiler. Ve hızla ilk kuşun peşinden

uçtular. Doğruca yaratığa doğru gittiler ve sonra ikiye

ayrılarak onun etrafından dolaştılar. Edgevvater

Caddesi'ne doğuya doğru uçarak gözden kayboldular.

Martılar her zamanki gibi çığlık çığlığa haykırmamış-

lardı; kanatları havayı yararken çıkan hışırtılar dışında

garip bir sessizlik içinde uçmuşlardı.

Martılardan etkilenen ve meraklanan iblis onların

gidişini iz-. lemek için doğuya döndü. Kuşların peşinden

bir adım attı, bir adım daha. Sonra durdu. Lambanın kışı

anımsatan ışığında kırağı kadar beyaz bir yağmur

Page 410: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yağıyordu. İblis yine bir adım attı. Durdu. Olduğu yerde

sallanmaya başladı.

-225 -Tik-Tak /F: 15

Page 411: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yakındaki rıhtımda, deniz kabarırken tekneler

gıcırdadılar. Yelkeni tutan halat çelik bir direğe

çarparken şınk şınk şınk diye ses çıkardı.

İfrit dikkatini tekrar atlıkarıncaya verdi. Batıda bir ses

yankılandı. Bu yağmurun gürültüsünden daha yüksek ve

farklıydı.

İblis dönmedolaba doğru dönerek başını kaldırdı.

Kapkara sonsuz gökyüzüne baktı. Tombul beyaz ellerini

kaldırdı. Sanki gürültünün kaynağını arıyor ya da bir

saldırıya karşı koymaya hazırlanıyordu.

Limanın yukarısındaki koyu karanlıkların arasından

yine kuşlar aşağıya doğru daldılar. Ama bu kez sekiz on

değil, yüzlerce kuş vardı. İki yüz, üç yüz. Martılar,

güvercinler, serçeler, karatavuklar, kargalar, atmacalar

ve hatta şaşılacak kadar tarih öncesi hayvanlarına

benzeyen birkaç mavi balıkçıl. Kuşlar gagalarını

açmışlardı ama sesleri çıkmıyordu. Tüyler ve küçük

parlak gözlerden oluşan bir sel, dönmedolabın

üzerinden akıyordu. Kuş sürüsü yolun yukarısından

uçtu, iblisin yanınoan geçmek için ikiye ayrıldı. Sonra

tekrar birleşerek doğuda dükkânlarla kemerli geçitlerin

arasında gözden kayboldu. Bir süre sonra yine

gözüktüler. Yüzlerce kuş. Ve onları izleyen yine yüzlerce

kuş. Yine yüzlerce kuş. Sürüler birbirlerini izleyerek yere

doğru dalış yapıyorlardı. Sanki gökyüzü sonsuza kadar

kuşları kusacaktı. Hızla çırpılan kanatların sesleri her

sert yüzeye çarparak yankılanıyordu, müthiş bir gürültü

duyuiuycrdu. Bir yük treninin ya da orta şiddette bir

depremin gürültüsüne benzeyen bir şey.

Tommy atlıkarıncada kanatların titreşimlerini

Page 412: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

hissediyordu. Basınç dalga dalga yüzüne, hayret dolu

gözlerine çarpıyordu. Kulak zarları da aynı tempoyla

titreşiyorlardı. Sanki sadece ses değil, kanatlar da genç

adamın kulaklarının içine girmişlerdi. Nemli havaya ıslak

tüylerin hafif amonyaklı kokusu yayılıyordu.

Page 413: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, Del'in o gece söylediği sözleri anımsadı.

«Dünya acayip şeylerle dolu. Sen hiç 'X Dosyasını'

seyretmiyor musun?»

Kuşların uçuşu Tommy'yi çok şaşırtmış, ne

olduğunu anlayamamıştı. Ama Del'in olanları kavradığını

sezebiliyordu. Tommy'ye karanlık görünen gizemli olay,

kadın için yağmur suyu kadar berraktı.

Sonsuzmuş gibi gözüken kuş sürüsü iblisin

etrafında uçuşurken yaratık dönmedolaba arkasını

döndü. Öndeki kuş sürüsünün karanlık gecede

kaybolduğu doğuya, Balbao pavyonuna doğru baktı. Bir

an durakladı, o yöne doğru bir adım attı. Durdu. Bir adım

daha ilerledi.

İfrit sonunda kanatlı yaratıkların gelişini görmezden

gelemeyeceği bir işaret sayarak koşmaya başladı.

Karanlık gecede önden uçan kuşlar onu çekiyor,

yanından gidenler yaratığa cesaret veriyor,

arkasındakiler ise onu zorluyoriardı. Yağmurluğu tüyleri

kırılmış dev kanatlar gibi uçuşuyordu. Ama iblis uçamı-

yordu. Kuşlar ve gölgeleri onu doğuya doğru

sürüklüyorlardı.

İblis gözden kaybolduktan sonra kuşlar

gökyüzünden inerek, atlıkarıncanın önünden geçtiler.

Edgevvater Caddesi'nde, gözden kaybolmayı

sürdürdüler. Kuşların sayısı giderek azaldı. Sonunda

geride birkaç karatavuk, iki martı ve en aşağı doksan

santim boyunda bir mavi balıkçıl kaldı.

Karatavuklar birdenbire doğuya doğru telaşla

uçmaktan vazgeçtiler. Birbirleriyle kavga ediyormuş gibi

terastaki lokantanın üzerinde döndüler, sonra yola

Page 414: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

düştüler. Sersemlemişler gibi ıslak betonun üzerinde

çırpınmaya başladılar.

- 227 ~

Page 415: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İki martı yere indiler. İlerlerken sendeleyerek yan

devrildiler. Telaşla bağırarak ayağa kalktılar.

Yalpalayarak yerde daireler çizdiler. Başlarını

sallıyorlardı. Sersemlemiş ve şaşırmış oldukları belliydi.

Mavi balıkçıl incecik bacaklarına ve biçimsizliğine

karşın zarif bir yaratıktı. Ama onun için şimdi böyle bir

şey söylenemezdi. Balıkçıl sendeleyerek yoldan terasa

çıktı. Palmiyelerin gövdelerinin etrafında yalpalayarak

dolaştı. Uzun boynunun kasları gevşemiş de başının

ağırlığını taşıyamıyormuş gibi kafasını indirip kaldırıyor,

boynunu kıvırıp büküyordu. Sarhoşmuş gibi

davranıyordu yani.

Karatavuklar betonun üzerinde çırpınmaktan teker

teker vazgeçtiler. Ayağa fırlayıp silkindiler. Kanatlarını

açarak havalandılar.

Martılar da sakinleştiler. Onlar da uçarak limanın

üzerinden kapkara gökyüzünde kayboldular. ;

Dengesini bulmuş olan balıkçıl da lokantadaki

masalardan birinin üzerine sıçradı. Dimdik durarak

başını kaldırdı. Her tarafa bakarak geceyi inceledi. Sanki

kendini orada bulduğu için şaşırmıştı. Sonra o da

uzaklaştı.

Tommy serin havayı içine çekti sonra verdi ve,

«Kahretsin,» dedi. «Budaneydi?»

Del, «Kuşlar işte,» diye yanıt verdi.

«Onların kuş olduklarını biliyorum! Bir kör bile

onların kuş olduklarını anlar! Ama bu yaratıklar ne

yapıyorlardı?» Köpek silkindi, inledi ve Del'in yanına gitti.

Kadının kendisini avutmasını istiyormuş gibi ona

süründü.

Page 416: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, köpeğin kulaklarının arkasını kaşımak için

çömeldi. «Güzel Scootie. İyi Scootie.» O hiç

kımıldamadı, sesini de hiç çıkarmadı. «Güzel bir bebecik

o. Annesinin küçük Scootie'ciği.»

Page 417: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie kuyruğunu sallayarak soludu. Del,

Tommy'ye döndü. «Buradan gitsek iyi olur.»

«Sorumu yanıtlamadın!» «O kadar çok soru

soruyorsun ki.» «Şu anda sadece kuşlarla ilgili soru

soruyorum.» Sarışın kadın, köpeğin yanından

ayağa kalktı. «Senin ku

laklarının da arkasını kaşırsam kendini daha iyi hisseder

mi

sin?» «Del kahrestin!» «Onlar kuştu işte. Seni

heyecanlandıran bir şey mi oldu?» Genç adam itiraz

etti. «Bu işin içinde bir iş var.» «Her işin içinde bir iş

vardır. Hiçbir şey göründüğü gibi de

ğildir. Ama hiçbir şey de gözüktüğü kadar gizemli

olamaz.» «Ben metafizik değil, gerçek bir yanıt

istiyorum.» «O halde, bunu bana sen söyle.»

«Lanet olsun! Burada neler oluyor, Del? Ben neyin

tam or

tasına düştüm? Bütün bu olanlar nedir?» Sarışın kadın ona

karşılık vermek yerine, «Yaratık geri dönebilir,» dedi.

«Gitmemiz daha iyi olur.»

Tommy istediği karşılığı alamadığı için öfkelenmişti.

Kadınla Scootie'nin peşinden, atlıkarıncadan yağmura

çıktı. Basamaklardan az önce binlerce kuşun toplandığı

Edgevvater Caddesi'ne indiler.

Atlıkarıncanın bulunduğu yeri belirten duvarla demir

parmaklıkların yanında durarak ihtiyatla Eğlence

Bölgesi'ne iblisin ortadan kaybolduğu doğu yönüne

doğru baktılar. Yaratık görünürlerde yoktu. Kuşlar da

Page 418: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ortadan kaybolmuşlardı.

Scootie öne geçerek onları yola çıkardı. Kırk, kırk beş

kadar değişik renkte tüy ıslak betona yapışmıştı ya da

su birikintilerinde yüzüyordu. Bu tüyler de olmasa in

Page 419: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

san kolaylıkla kuşların gerçek olmadığına inanacak,

olağanüstü fantastik bir düş gördüğünü sanacaktı.

Del, «Bu taraftan,» diyerek hızla batıya doğru

yürümeye başladı. Yani yaratığın gittiği yönün aksine.

Tommy, «Sen cadı mısın?» diye sordu.

«Ne münasebet!»

«İşte bu kuşku uyandırıyor.»

«Ne?»

«Bu yanıt çok açık. Sen sorulanlara hiçbir zaman

doğrudan doğruya, açık bir yanıt vermiyorsun.»

«Ben her zaman açıklayıcı bir yanıt veririm. Sen

yanıtlarımı doğru dürüst dinlemiyorsun.»

Oyun Salonu'yla tekne şirketinin, kurabiyeciyle

dönmedolabın arasından geçerlerken, adam öfkeyle,

«Del,» diye homurdandı. «Bütün gece seni dinledim.

Ama hâlâ mantıklı bir şey duymadım.»

«İşte bu da kulaklarının da iyi duymadığını açıklıyor.

En iyisi sen iyi bir kulak doktorundan randevu al. Ama

açıkçası öpüşmen, duymandan daha iyi, Tofu Çocuk.»

Tommy atlıkarıncada öpüştüklerini unutmuştu! Nasıl

olmuştu bu? O öpüşmeyi nasıl unutabilmişti? Yaratığın

birdenbire gelmesi ve bunu insanı şaşırtan o kuş

sürülerinin izlemesine rağmen o öpüşmeyi nasıl

unutabilirdi?

Şimdi dudakları, Del'in dudaklarının anısıyla

yanıyordu. Genç kadının dilinin tadını alıyordu sanki.

Del o öpüşmeden söz ettiği için genç adam

dilsizleşivermişti sanki.

Belki sarışın kadının da istediği buydu.

Del dönmedolabı geçtikten sonra Edgewater

Page 420: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Caddesi'yle Palm Sokağı'nın kesiştikleri köşede, hangi

yöne gitmeleri gerektiğini biliyormuş gibi durakladı.

-230

Page 421: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İleride Edgevvater hâlâ sadece yayaların dolaştığı

bir yoldu. Hlı tür kordon. Ama artık Eğlence Bölgesi'nin

sınırlarına yaklaşıyı ulardı.

Palm Sokağı sol taraftaydı. Yola araba park edilmesi

yaktı. Ama sokak taşıtlara açıktı. Çünkü sokak Balboa

araba vapuru iskelesinde sona eriyordu.

Bu saatte Palm Sokağı'nda trafik yoktu. Çünkü

araba vapurları gece işlemiyordu. Rampanın ucundaki

iskeleye bağlı üç araba vapuru yükselirken hafiften

sallanıp gıcırdıyorlardı.

Tommy'le Del, Palm Sokağı'nda sola dönerek

Eğience Bölgesi'nden çıkıp güneye giden yola

sapabilirlerdi. Yani Bay Caddesi'ne. Bu civarda fazla ev

yoktu, Del'in çalabileceği bir iki araba bulabilirlerdi.

Genç adam bir hırsız gibi düşünüyordu. Ya da hiç

olmazsa hırsız yamağı gibi. Belki de sarışınlar,

annesinin inandığı gibi insanın ahlakını gerçekten

bozuyorlardı.

Tommy'nin buna aldırdığı yoktu.

Ağzında hâlâ Del'in öpücüğünün tadı vardı.

Tommy ilk kez kendini dedektif Chip Nguyen kadar

sert, uyumlu ve kibar hissediyordu.

Bay Caddesi'nin ötesinde Balbao Bulvarı

uzanıyordu. Yarımadadaki ana caddedeydi bu. Polis

hâlâ daha doğudaki ateş ettikleri yerde olmalıydı.

Tommy'le Del aydınlık bulvarda çabuk farkedileceklerdi,

bu saatte sokakta onlardan başka yaya olmayacaktı...

Scootie homurdandı ve Del, «O geri dönüyor,» dedi.

Tommy bir an kadının ne demek istediğini

anlayamadı. Sonra durumu kavradı. Çifteyi kaldırarak

Page 422: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

hızla doğuya döndü. Gördüğü kadarıyla yol bomboştu.

Gece olmasına rağmen yağ

Page 423: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

murda atlıkarıncanın ötesini, Eğlence Bölgesi'nin

girişindeki Bal bao pavyonuna kadar olan yerleri

görebiliyordu. Genç kadın, «O henüz nerede

olduğumuzu bilmiyor,» dedi. «Ama bu tarafa doğru

geliyor.» Tommy alayla, «Bunu yine önsezin mi haber

verdi?» diye

sordu.

«Öyle bir şey. Ve bence o yaratıktan koşarak

kaçamayız.»

Tommy hâlâ Eğlence Bölgesi'nin doğu ucuna

bakarak kuşlardan kurtulmuş olan adamın onlara doğru

koşarak gelmesini bekliyordu. «O halde bir araba

bulmamız gerekiyor.»

«Araba olmaz. Bu çok tehlikeli. Araba çalmak için

bulvara doğru gitmemiz gerekiyor. Polislere

rastlayabiliriz ve onlar da bizim şüpheli kişiler

olduğumuzu düşünür.»

«Şüpheli kişiler mi! Güçlü silahları olan iki kişiyle

garip, iri kara bir köpeğin gecenin üçünde, fırtınada

sokakta yürümelerinin şüphe uyandıracak ne tarafı

var?»

Del, «Bir tekne çalarız,» dedi.

Tommy bu açıklamayı duyunca yola bakmaktan

vazgeçti. «Tekne mi?» Kadın ekledi. «Bu çok eğlenceli

olur.» Scootie'yle yürümeye başlamışlardı bile. Genç

adam kadınla

köpeğin peşinden koşmadan önce son kez doğuya

doğru baktı.

Araba vapurunun rampasından hemen sonra tekne

Page 424: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kiralanan bir yer vardı. Turistler orada yelkenliler, motor

botlar ve kayıklar kiralıyorlardı.

Tommy yelkenli kullanmayı bilmiyordu. Motor bot

kullanabileceğinden de emin değildi. Yağmurun dövdüğü

limanda, bir kayıkla kürek çekerek açılma fikri de hoşuna

gitmiyordu. «Arabayı tercih ederim.»

-232

Page 425: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del'le Scootie, kepenkleri kapalı tekne kiralama

yerinin nünden koşarak geçtiler ve yoldan ayrıldılar.

Kadınla köpek karanlık iki binanın arasından geçerek

rampaya indiler.

Tommy bir kapıdan geçerek rıhtımdan onlara doğru

gitti. Ayağında lastik tabanlı ayakkabılar vardı ama

yağmurdan ıslanmış tahtaların üzerinde yine de

kayıyordu.

Şimdi tekne bağlamak için yer kiralanan küçük,

marinamsı bir yerdeydiler. Doğu tarafındaki iskelelerin

özel oldukları anlaşılıyordu. Şiddetli yağmurda rıhtımdaki

lambaların ışığında tekneler zorlukla görülebiliyordu.

Bazıları kiralık büyük motorlar, balık avlamak için

kullanılan tekneler, 'yat' diye tanımlanabilecek kadar

büyük, özel birkaç tekne.

Del'le Scootie teknelerin bağlı olduğu iskelede hızla

ilerlediler. On kadar tekneye baktıktan sonra iki katlı

beyaz, zarif bir yatın yanında durdular. Tommy onlara

yetiştiği zaman kadın, «İşte bu iyi,» dedi.

«Şaka mı ediyorsun? Bunu mu alacaksın?

Koskocaman bir şey bu.» «O kadar da büyük değil,

canım! Bluevvater 563. Uzunluğu on yedi metre. Eni de

dört.»

«Biz bunu kullanamayız. Bu tekneyi nasıl

kullanabiliriz? Bu tekne sürüyle tayfa ister.» Tommy

heyecanla konuşuyor, bir yandan da, paniğe kapıldığım

keşke bu kadar belli olmasaydı, diye düşünüyordu.

Sarışın kadın her zamanki neşesiyle onun kaygısını

gidermeye çalıştı. «Ben bunu kolaylıkla kullanabilirim.

Bu Bluevvater yatları çok tatlıdır. Gerçekten tatlı. Onları

Page 426: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kullanmak da araba sürmek kadar kolaydır.»

«Araba kullanabilirim, ama böyle bir şeyi asla.» «Şunu

tut.» Del .44'lük Magnum'u genç adama vererek

Bluevvater'ın bağlı olduğu iskelenin ucuna yürüdü.

Page 427: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam onu izledi. «Del, bekle.»

Kadın buruna bağlı halatı çözmek için bir an durdu.

«Korkmana gerek yok. Bu bebek altmış santimden fazla

su çekmiyor. Profili rüzgârdan fazla etkilenmeyecek

biçimde oluşturulmuş. Gövdenin kıç bölmeleri hemen

hemen dümdüz...»

«Bu anlattıkların da, uzaylıların insanları

kaçırmalarından söz etmenden farksız.»

Del daha ince üç halatı çözerken konuşmasını

sürdürdü. «... İki derin, geniş pervane bölmesi daha

fazla güç sağlıyor.» Teknenin kıçına doğru giderek

oradaki halatı da rıhtımdaki babadan çözdü. Halatı

kangal halinde toplayarak güverteye attı. «Bu tatlı şeyin

şaft açısı şahane. Yirmi bir ton bu. Ama ona bale

yaptıracağım.» Tommy kadının peşinden gitti ve yatın

orta kısmı hizasında durdu. Kaygıyla, «Yirmi bir ton,»

diye tekrarladı. «Bu tekneyle nereye gitmeyi

düşünüyorsun? Japonya'ya mı?»

«Hayır. Bu bir kıyı teknesi. Bu tekneyle açık denize

çıkmayı istemezsin. Zaten biz limanı aşarak Balboa

Adası'na gideceğiz. Oranın polisi alarmda değil. Orada

dikkat çekmeden bir araba bulabiliriz.»

Del ceketinin fermuarını açarak onu çıkarırken,

Tommy, «Bu korsanlık değil mi?» diye sordu.

«Teknede kimse yoksa korsanlık sayılmaz. Bu

sıradan hırsızlığa girer.» Genç kadın adamın korkularını

gidermek için neşeyle konuştu. Ceketini ona verdi.

«Ne yapıyorsun?»

«Benim işim başımdan aşkın olacak. Tekneyle

uğraşacağım. Onun için tek savunma hattımız sensin.

Page 428: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ceketin cepleri yedek kurşun dolu. Onlara gereksinimin

olabilir. Burundaki güvertede yer al. O lanet olasıca şey

gözüktüğü takdirde de onun tekneye binmemesi için

gereken her şeyi yap.»

Page 429: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'nin ensesindeki tüyler diken diken oldu.

Genç adam dönerek iskeleden rıhtımın doğusuna,

Eğlence Bölgesi'nden çıkarken geçtikleri kapıya baktı.

Yardımsever yabancı görünürlerde yoktu.

Del kesin bir tavırla, «O yaklaşıyor,» diye açıkladı.

Sesi, genç adamın yakınından gelmemişti. Genç

adam ona döndüğü zaman Del'in iskele tarafından

küpeştedeki açıklıktan yata çıkmış olduğunu gördü.

Scootie de teknedeydi. İskele tarafındaki

basamaklardan yukarı güverteye çıkıyordu. Tommy,

sarışın kadının çözemediği iskeledeki üç halatı işaret

etti. «Ya bu halatlar?» «Ön seren, arka seren halatları

ve palamar. Ben onlarla ilgilenirim. Sen sadece burunda

yerini al.»

Tommy, Desert Eagle'ı blucininin beline soktu.

Sendeleyip düşmemek ve o arada da kazara

erkekliğinden olmamak için dua ediyordu. Del'in

ceketiyle sol elindeki çiftenin üzerini örterek sağ eliyle

küpeşteyi yakaladı ve kendini yukarı çekti.

Buruna doğru giderken yeni bir korkuyla sarsılarak

Del'e döndü. «Motoru çalıştırmak için anahtar gibi bir

şeyler gerekmiyor mu?»

«Hayır.» «Tanrı aşkına. Bu ipi çekilince çalışan, motoru

kıçtan takmalı bir şey değil herhalde!» Sarışın kadın her

zamanki rahatlığıyla konuştu. «Benim de kendimce bazı

yöntemlerim var.» Karanlığa rağmen genç adam kadının

gülümsemesinin öncekilerden çok daha farklı olduğunu

gördü. Del, genç adama doğru eğilerek onu

dudaklarından hafifçe öptü. «Çabuk ol!»

Page 430: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy burundaki açık güverteye gitti. Yatın tam

burnundaki demir vincinin bulunduğu hafiften çukur yere

geçti. Ceketi yere attı. Bu nasıl olsa uçacak değildi.

Cepierindeki kurşunlar yüzünden beş kilo kadar

geliyordu.

Genç adam hadım edilmekten kurtulduğu için rahat

bir soluk alarak tabancayı belinden çıkardı ve ceketin

üzerine koydu. Gerektiği takdirde silahı kolaylıkla

alabilecekti.

Yağmurun dövdüğü rıhtımda hâlâ hiç kimse

görünmüyordu.

Bir yelken halatı yetkelinin serenine çarparak boğuk

bir takırtı çıkardı. Bir başkası da beton sütunların

üzerinde hafifçe hışırdadı. Lastik koruyucular bir

teknenin gövdesiyle rıhtım arasına sıkışarak gıcırdadı.

Su petrol kadar karaydı ve hafifçe tuz kokuyordu.

Tommy' nin yazdığı polisiye romanlarda bu soğuk,

bulanık, sırları saklayan bir suydu. Kötü adamlar da

ayakları çimentoya sokulmuş, zincirlerle sarılmış

kurbanlarını bu suya atıyorlardı. Diğer yazarların

eserlerinde ise bu su iri beyaz köpekbalıklarının, katil

dev ahtapotların ve deniz canavarlarının yuvasıydı.

Tommy dönerek hemen arkasındaki kapalı alt

güvertenin karanlık camlarına baktı ve Del nereye gitti,

diye kendi kendine sordu.

Daha küçük olan üst güverte, geride, kıçta

başlıyordu. Başını kaldırarak bakarken dümen köşkü

olduğunu sandığı yerin ön camında kehribar rengi bir

ışık belirdi. Sonra genç adam Del'in dümenin başına

geçtiğini ve aletlere baktığını gördü.

Page 431: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy rıhtımı tekrar inceledi. Hiçbir canlı

kımıldamıyordu. Oysa polisleri, liman memurlarını, sahil

koruma görevlilerini, FBI ajanlarını ya da herhangi bir

güvenlik bürosundan birilerini görseydi buna hiç

şaşmayacaktı. O zaman yardımsever yabancı ortaya

çıktığı zaman bu kalabalığı yarıp geçemeyecekti.

Tommy sanırım bu gece, otuz yıllık ömrümde

işlemediğim kadar suç işledim, diye düşündü.

Page 432: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bluevvater'ın çifte dizel motoru önce çuf çuf diye bir

ses çıkardı. Sonra da öksürüğe benzeyen bir gürültü ve

sonunda büyük güçle homurdanarak çalışmaya başladı.

Tommy tekrar üst güverteye, dümene baktı.

Scootie'nin Del'in yanında olduğunu farketti. Köpeğin

kafası ve kulakları gözüküyordu. Sarışın kadın hayvanın

iri kafasını, «İyi köpek,» dermiş gibi okşuyordu.

Genç adam bilemediği bir nedenle o kuş sürülerini

anımsadı. Sonra aklına sokaktan Del'in evinin bahçesine

girmeleri geldi. İblis peşlerindeydi ve sıkıca kilitlenmiş

olan ön kapı daha kadın oraya erişemeden açılmıştı.

Tommy'ye birdenbire yine bir safor/'nin eşiğindeymiş gibi

geldi. Sonra bu an geçti. Yine hiçbir şeyi

kavrayamamıştı.

Genç adam tekrar rıhtıma baktığında yardımsever

yabancının mesnet duvarındaki kapıdan hızla geçtiğini

gördü. Onlardan ancak altmış metre ötedeydi.

Yağmurluğu arkasında bir pelerin gibi uçuşuyordu.

Kuşların yarattığı sersemliği geçmişti artık. Gözlerini

avına dikmişti.

Yat iskeleden geri geri uzaklaşırken Tommy, Del'e,

«Çabuk, çabuk!» diye bağırıyordu.

İblis rıhtımın başına indi ve mesnet duvarının

dibinden batıya doğru koştu. Sarışın kadının daha önce

istemediği teknelerin önünden geçti.

Demir çukurunda duran Tommy, Mossberg'i iki

eliyle kavradı. İblisin çiftenin ateş alanına gireceği anı

bekliyordu. Silahı o zaman kullanacaktı.

-237

Page 433: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yat iskeleden yarı uzaklaşmıştı ve giderek hız

kazanıyordu.

Tommy kalbinin hızla attığını hissediyordu. Sonra

bunu daha yüksek bir gürültü izledi. Bu iskele

tahtalarının üzerinde koşan yaratığın çıkardığı boğuk

gürültüydü.

Tekne iskelenin dörtte üçüne kadar gerilemişti. Eski

yerinde kara dalgalar çırpınıyor ve rıhtıma vuruyordu.

Şişman adam olmayan şişman adam, ıslak

tahtaların üzerinde kayarak iskelenin ucuna geldi. İskele

tarafındaki küpeşteye doğru çaresizce atıldı. Onları

tekneyi iyice döndürüp uzaklaşmadan önce yakalamak

istiyordu.

Tommy'ye çok yakındı. Genç adam, yardımsever

yabancının soluk yüzünde parlayan, ışıklı yeşil gözleri

gördü. Bu gözler şişman adamın yüzünde de bez

bebeğin suratında olduğu kadar korkunçtu.

İnanılmayacak şeylerdi bunlar.

Bluevvater geri geri giderek iskeleden ayrıldı.

Motorlar yakamozlu köpüklerden oluşan çelenklerle

süslenmiş suları güçle karıştırıyorlardı.

İblis yat uzaklaşırken öne doğru sıçradı. İskelenin

kenarında duraklamadı, iskelenin ucuyle tekne

arasındaki yüz seksen santimlik açıklığı aştı. Tommy'nin

doksan santim kadar ötesinde, gövdeye çarptı ve iki

eliyle küpeşteyi kavradı.

İblis kendini yukarı çekerek küpeşteyi aşmaya ve

güverteye atlamaya çalışırken Tommy doğruca onun

suratına ateş etti. Mossberg'in namlusundan fışkıran

alevler ve gürültü yüzünden irkildi. Teknenin inci

Page 434: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

pırıltısını andıran ışıklarında şişman adamın suratının

patlama yüzünden parça parça olduğunu gördü. Bu

iğrenç görüntü yüzünden öğürdü.

Yardımsever yabancı parmaklığı bırakmadı. Aslında

atışın şiddeti yüzünden ellerinin gevşemesi ve denize

uçması gerekirdi. Ama amansız ifrit hâlâ burundan

sarkıyor ve kendini ön güverteye çekmeye, küpeştenin

üzerinden aşmaya çalışıyordu.

Page 435: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Çiftenin kurşunlarından geride kalan surata, sıvıları

akan parçalanmış etler birleşmeye başladı. Şişman

adamın parlak beyaz suratı sanki bir mucize olmuş gibi

belirdi. Hiçbir yara izi yoktu bu yüzde. İblis bir yılanınkini

andıran kin dolu, parlak yeşil gözlerini kırpıştırdı.

Kalın dudaklı ağzını iyice açtı. Bir an sessizce öyle

durdu. Sonra da Tommy'ye haykırdı. Kulak tırmalayan

sesin insan se-sine benzeyen hiçbir tarafı yoktu. Bir

hayvanın sesine de öyle. Belki biraz elektronik bir

aletten çıkan tiz bir gürültüyü andırıyordu.

Tommy gençliğinin inançlarına geri döndü. Bakire

Meryem'e kendisini kurtarması için yalvarırken namluya

tekrar kurşun sürdü ve pompalı silahla yeniden ateş

etmeye başladı. Sonra pompayı çalıştırdı ve bir el daha

ateş etti. Hem de o doksan santim uzaklıktan.

Parmaklığı kavramış olan eller artık insanlarınkine

hiç benzemiyordu. Bunlar değişmiş, kenarları tırtıklı

kıskaçlara dönüşmüşlerdi. Bu kıskaçlarla paslanmaz

çelik boruları öylesine kavramıştı ki parmaklığı

neredeyse eğecekti.

Tommy pompayı çalıştırdı, ateş etti yine pompayı

çalıştırdı, tetiği çekti ve tekrar pompayı çalıştırdı, tetiği

çekti ve sonunda boşuna çabaladığını anladı. Ama bu

arada Mossberg de boşalmıştı.

Acayip yaratık yine çığlıklar atarak kendini iyice

yukarı çekti. Aynı anda iskeleden uzaklaşan yat döndü.

Tommy boş çifteyi atarak Desert Eagle'ı kaptı. O

sırada ayağı kaydığı için sırtüstü devrildi. Ön güverteye,

kaba etlerinin üzerinde oturdu. Ayakları hâlâ demir

çukurundaydı.

Page 436: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tabancanın üzerinde yağmur damlacıkları

ışıldıyordu. Genç adamın elleri ıslanmıştı, titriyordu.

Ama düştüğü zaman silah elinden fırlamamıştı.

Yılan gözlü yardımsever yabancı küpeşteyi aştı ve

zafer çığlıkları atarak Tommy'nin tepesine dikildi. Ay gibi

yuvarlak ve soluk suratı çenesinden saçlarına kadar

yarıldı. Sanki altta kafatası yoktu. Bu yüz gerilmiş bir

sucuk zarı gibiydi ve ortadan yarılan suratın iki yanı

birbirlerinden ayrıldı. O çılgın bakışlı yeşil gözler iki

yanda sanki yuvalarından uğradı. O birdenbire beliren

aralıktan kırbaç kadar ince, bükülüp kıvrılan boğum

boğum parlak siyah dokunaçlardan oluşan iğrenç

müstehcen bir yumak çıktı. Hemen hemen altmış santim

boyundaydı bu dokunaçlar. Telaşla karnını doyuran bir

mürekkep balığının kolları gibi dalgalanıyorlardı. Kıvrılıp

bükülen dokunaçların dibinde gıcırdayan dişlerle dolu

ıslak, emici bir delik vardı.

Tommy .44'lük Magnum'la iki, dört, beş, yedi defa

ateş etti. Tabanca elinde sarsıldı. Geri tepmenin

şiddetinden omurları titreşti. Yaratığa çok yakındı. Onun

için Del kadar usta bir nişancı olmasına gerek yoktu ve

her kurşun hedefi buldu.

Yaratık kurşunların etkisiyle sarsıldı ve geri geri

giderek küpeştenin üzerinden devrildi. Kıskaçlarını

oynattı. Parmaklığı yakalamaya çalıştı. Sonra

kıskaçlardan biri çelik boruyu sıkıca kavradı. O sırada

sekizinci ve dokuzuncu kurşun da hedefi buldu. Aynı

anda parmaklık, bir gongun sesini andıran bir tangırtıyla

koptu ve yaratık arkasıüstü denizde uçtu.

Tommy telaşla parçalanmış olan parmaklığa doğru

Page 437: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

koştu. Az kalsın kopuk yerden yuvarlanıyordu. Sıkıca

yana tutunarak yaratığı görebilmek için kara suları

araştırdı. İblis ortadan kaybolmuştu.

Page 438: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam iblisin yok olup gideceğine kesinlikle

inanamadı. Endişeyle denizi inceledi. Yardımsever

yabancının suyun yüzünde belirmesini bekliyordu.

Yat şimdi kanalda doğuya doğru ilerliyor, küçük

marinaya ya da dubalara bağlanmış olan teknelerin

yanından geçiyordu. Limanda sürat sınırı vardı. Ama

Del'in buna uyduğu da yoktu.

Tommy öndeki kısa güverteden kıça doğru yürüdü.

Sancak tarafındaki küpeşteye tutunarak o taraftaki suları

da araştırdı. Çok geçmeden yaratığın kaybolduğu yeri

gerilerde kaldı. Tekne hızla oradan uzaklaşıyordu.

Olay sona ermemiş, tehlike ortadan kaybolmamıştı.

Tommy artık bir an bile gevşeyecek değildi. Şafak

zamanına kadar güvende olamayacaktı.

Hoş şafakta güvende olacağı da kuşku götürürdü

ya...

Tommy çifteyle kurşun dolu ceketi almak için

buruna döndü. Elleri öylesine titr yordu ki, Mossberg iki

kez elinden düştü.

Tekne sakin gecede kendi rüzgârını yaratacak

kadar hızlı gidiyordu. Yağmur damlaları hâlâ boncuktan

yapılmış perdeler gibi dikey olarak düşüyorlardı. Ama

tekne çok hızlı ilerlediği için Tommy'ye sanki şiddetli bir

fırtına damlaları yüzüne savuruyormuş gibi geliyordu.

Genç adam iki silahla ski ceketi alarak iskele

tarafındaki dar geçitte ilerledi ve dik merdivenden telaşla

güverteye çıktı.

Üzeri açık üst güvertenin kıç tarafına temiz havada

yemek yemek için bir masa yerleştirilmişti. Bütün kıçı

güneşlenmek için yapıldığı anlaşılan çok geniş bir şilteli

Page 439: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

set kaplıyordu. Sancak tarafındaki kapalı bir

merdivenden alt güverteye iniliyordu.

Scootie güneşlenme yerinde durmuş motorun

denizde bıraktığı köpük köpük ize bakıyordu. Bütün

dikkatini sanki ken-

Tik-Tak/ F:

16

Page 440: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

dişini kızdıran bir kedinin peşindeymiş gibi çırpınan

sulara vermişti. Başını kaldırıp genç adama bakmadı.

Üst güvertenin ön tarafındaki dümen köşkünün kalın

bir tavanı ve ön camı vardı. Arka tarafı güzel havalara

uygun bir biçimde açık bırakılmıştı. Tavanı destekleyen

çerçevenin arka bölümüne özel yaptırılmış vinil bir perde

geçirilmişti. Bu çekildiği zaman havadan etkilenmeyecek

küçük bir kabin oluşuyordu. Del dümene erişebilmek için

bunun orta kısmını yerinden çıkarmıştı.

Tommy iki aradan loş yere girdi. Burayı sadece

kontrol panosundan etrafa sızan ışık aydınlatıyordu. Del

kaptan yerinde oturuyordu. Yağmurdan ıslanmış olan ön

camdan döndü. «İyi basardın!»

Tommy üzüntüyle, «Bilmiyorum...» diyerek

tabancaları sarışın kadının arkasındaki dolabımsı yerin

üzerine bıraktı. Ski ceketinin fermuarlarını açmaya

başladı. «O hâlâ oralarda bir yerde.»

«Onu geride bıraktık, uzaklaşıyoruz. Hareket

halinde ve güvendeyiz.»

«Evet, belki.» Tommy titreyen elleriyle Desert

Eagle'ın şarjörünü mümkün olduğunca çabuk

doldurmaya çalıştı. Artık silahla tekrar on üç el ateş

edebilecekti. «Limanı aşmamız ne kadar alır?»

Del, Bluevvater'ı hızla ve ustalıkla iskele tarafına

çevirdi. «Yola yeni çıktık sayılır. Çok hızlı gidiyoruz.

Onun için motoru biraz yavaşlatmam gerekiyor. Yine de

oraya iki dakikada erişebiliriz.»

Geniş limanın orta yerinde dubalarda tekneler

dalgaların etkisiyle yalpalıyorlardı. Karanlıkta kurşun

rengi görünen gemiler limanı ikiye bölüyor, kanallar

Page 441: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

oluşturuyorlardı. Ama Tommy'nin

-242

Page 442: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yağmurda görebildiği kadarıyla denizde onlarınkinden

başka ilerleyen hiçbir tekne yoktu.

Del, «Sorun şu ki,» dedi. «Balboa Adası'na

eriştiğimiz zaman boş bir iskele bulmamız gerekiyor.

Tekneyi bağlamak için uygun bir rıhtım. İşte bu da

zaman alabilir. Neyse ki sular yükseldi. Bu bebeğin su

çekimi de çok az. Onun için istediğimiz her yere

koyabiliriz.»

Tommy Mossberg'i de doldurdu. «Motorları anahtar

olmadan nasıl çalıştırdın?»

«Telleri birleştirdim.»

«Hiç sanmıyorum...»

«Bir anahtar buldum.»

«Haydi oradan!»

Genç kadın kayıtsızca, «Eh,» dedi. «Seçeneklerin

bunlar.» Dışarıda açık üst güvertede Scootie havlamaya

başladı. Tommy'nin midesi ağzına geldi, kalbi sanki

korkuyla şişti. «Tanrım! Yine başladık işte...»

Hem çifteyi, hem de tabancayı alarak vinil

perdelerin arasından geceye ve yağmura çıktı. Scootie

güneşlenme yerinde tetikte bekliyor ve çırpınan sulara

bakıyordu.

Balboa Yarımadası hızla geride kalıyordu.

Genç adam yemek masasıyla onu çevreleyen

yumuşak bankın yanından geçti. Hızla köpeğin durduğu

yüksek yere çıktı.

Güneşlenme yerinin dış kenarında parmaklık yoktu.

Sadece alçak bir bölme vardı. Tommy orada durmayı ve

belki de kıçtan denize yuvarlanma tehlikesini göze

almayı istemiyordu. Karnının üzerinde sürünerek branda

Page 443: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bezi geçirilmiş ıslak yerden köpeğin yanına gitti ve

çalkalanan sulara baktı.

Page 444: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Karanlıkta olağanüstü bir şey göremedi. Scootie her zamankinden daha vahşice havladı. «Ne var, oğlum?»

Scootie ona bakarak inledi.

Genç adam motorun denizde bıraktığı izi görüyordu.

Ama üst güverteden içe doğru meyil yapan kıç kısmını

görmesi imkânsızdı. Tommy yine öne doğru süründü.

Gövdesinin üst kısmını alçak bölmeden dışarıya uzattı.

Gözlerini kısarak aşağıya, geriye, yatın aşağı bölümüne

baktı.

Hemen aşağıda kapalı ilk güvertenin arkasında,

evlerdeki arka verandalara benzeyen bir yer vardı. Bir

kıç güvertesi. Üzerinde yattığı güneşlenme yeri bunun

üstüne doğru uzanıyor, bu nedenle önemli bir bölümü

gözükmüyordu.

Yağmurluğunu çıkarmış olan şişman adam

denizden tekneye tırmanıyordu. Sonra kıç güvertenin

küpeştesini aştı. Tommy ona ateş edemeden çıkıntının

altında gözden kayboldu.

Scootie hemen güneşlenme yerinin sancak

tarafındaki kapalı merdiven kapağına koştu. Tommy,

köpeğin yanına giderek tabancayı yere bıraktı.

Mossberg'i bir eliyle tutarak kapağı açtı.

Sıkıştırılmış cam elyaftan yapılmış basamakların

aşağısında lamba yanıyordu. Bu ışıkta yardımsever

yabancının basamaklardan yukarıya çıkmaya başladığı

kolaylıkla görülüyordu. Yılan gözleri ateş saçıyor ve

Tommy'ye bakarak haykırıyordu.

Tommy çifteyi iki eliyle tutarak bütün kurşunları

yaratığın üzerine boşalttı.

İblis bir çubuğu tutarak onu sıkıca kavradı. Ama son

Page 445: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

iki kurşunla elleri çözüldü ve basamakların aşağısına

fırladı. Merdiven aralığından tekrar kıç güvertesine

yuvarlandı ve gözden kayboldu.

Page 446: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

O amansız yaratık daha önce de olduğu gibi

sersemlemişti. Fakat Tommy eski deneyimlerine

dayanarak, bu sersemliğe fazla güvenmemesi

gerektiğini söylüyordu. İblis uzun süre hareketsiz

kalmayacaktı. Basamaklarda kan bile yoktu. Yaratık ya-

ralanmadan saçmaları ve kurşunları içine alabiliyordu.

Tommy çifteyi atarak .44'lüğü kaptı. On üç kurşun

vardı bunda. Belki bu garip yaratığı merdivenden iki kez

daha yuvarlamak için yeterli olurdu, ama genç adamın

silahı doldurmak için tekrar zamanı olmayacaktı.

Del yanında belirdi. Eskisinden daha endişeliydi.

Yanakları çökmüştü sanki. Telaşla, «Tabancayı bana

ver,» dedi.

«Motoru kim kullanıyor?»

«Dümeni kilitledim. Tabancayı bana ver ve ileri git.

İskele tarafındaki merdivenden burundaki güverteye in.»

«Sen ne yapacaksın?» Tommy, sarışın kadını orada

bırakmak istemiyordu. Elinde Desert Eagle'ı olsa bile.

Del, «Yangın çıkaracağım,» dedi.

«Ne?»

«Ateşin onun aklını karıştırdığını söyledin.»

Tommy iğrenç bebeğin alev alev yanan Corvette'in

yanında büyülenmiş gibi durduğunu anımsadı. Dans

eden alevlerden başka hiçbir şeyle ilgilenmemişti

yaratık. «Yangını nasıl çıkaracaksın?»

«Bana güven.»

«Ama...»

Aşağıda kendini toplayan iblis çığlık atarak tekrar

merdiven aralığına daldı. Del öfkeyle, «Şu lanet olasıca

tabancayı bana ver!» diye homurdandı. Ve silahı

Page 447: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'nin elinden adeta kaptı. Desert Eagle kadının

elinde sarsıldı. Bir, iki, üç, dört kez... Gümbürtü top atışı

gibi merdivende onlara doğru yankılandı.

Page 448: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yaratık çığlıklar atarak, tükürerek, hışırtılı sesler

çıkararak tekrar kıç güvertesine yuvarlandı.

Del, Tommy'ye, «Haydi!» diye bağırdı. «Kahretsin!

Git!»

Genç adam sendeleyerek üzeri açık üst güvertenin

önünde iskele tarafında olan merdivene doğru gitti.

Merdiven dümen köşkünün yanındaydı. Arkasından yine

silah sesleri geldi. Yaratık bu sefer eskisinden daha

çabuk saldırıya geçmişti.

Genç adam yandaki çubuğa tutunarak iskele

tarafındaki açık merdivenden indi. Daha önce de oradan

çıkmıştı. Aşağıdaki dar geçit buruna doğru gidiyordu.

Ama bu yolla kıç tarafına gitmek de imkânsızdı. Yani

iblisin kıç güvertesinden ona erişebileceği kolay ve kısa

bir yol yoktu. Tabii iblis kapalı alt güverteye inerek

kamaralardan geçebilir ve bir pencereden ona

saldırabilirdi.

Yukarıda kıç tarafından yine silah sesleri geldi. Bu

şiddetli ses sularda ileriye doğru yartfkılandı. Sanki

Nevvport komşu Corona Del Mar'la savaşa girmişti.

Tommy burnundaki güverteye erişti. Daha birkaç

dakika önce orada tekneye ilk kez çıkmaya çalıştığı

zaman ifrite karşı koymuştu.

İleride karanlıkların arasından Balboa Adası

yükseliyordu. Tommy olacakları anlayarak dehşete

kapıldı. «Aman Tanrım!»

Balboa Adası'na hızla yaklaşıyorlardı. Hem de

onlara bir lazer ışını yol gösteriyormuş gibi düz bir çizgi

üzerinde. Dümen kilitlenmiş ve valflar ayarlanmıştı. İki

büyük özel rıhtımın arasından geçerek adayı saran

Page 449: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

mesnet duvarına çarpacaklardı.

Tommy aniden döndü. Dümene giderek Del'den

rotayı değiştirmesini isteyecekti ki, yatın kıç tarafının

tutuşmuş olduğunu görerek hayretle durakladı. Turuncu

ve mavi alevler karanlık gökyüzüne doğru

yükseliyorlardı. Ateşi yansıtarak ışıldayan yağmur

damlaları, gökteki bir yangından etrafa sıçrayan kıvılcım-

lara benziyorlardı.

Page 450: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie iskele tarafındaki geçitten koşarak ön

güverteye çıktı.

Del köpeğin hemen arkasındaydı. «O lanet olasıca

şey merdivende. Senin de söylediğin gibi vecd içinde

alevlere bakıyor. Dehşet verici bir şey bu.»

Tommy yağmurun ve motorların gürültüsü arasında

sesini duyurmak için, «Yangını bu kadar çabuk nasıl

başlattın?» diye bağırdı.

Genç kadın da sesini yükseltti. «Dizel yakıtı

kullandım.»

«Dizel yakıtını nereden buldun?»

«Teknede iki bin dört yüz litre yakıt var.»

«O yakıtın depoda durması gerek.»

«Artık değil.»

«Ve dizel yakıtı böyle şiddetle yanmaz.»

«Ah, öyleyse benzin kullandım.»

«Ha?»

«Ya da napalm.»

Tommy öfkelendi. «Bana yine yalan söylüyorsun!»

«Beni buna zorluyorsun.»

«Bütün bunlardan nefret ediyorum!»

Del, «Yere otur,» diye emretti.

«Bu çok çılgınca!»

«Yere otur da küpeşteye tutun.»

«Sen tahtası eksik bir Amazon cadısısın? Ya da

öyle bir şey!»

Page 451: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Sen ne elersen öyle olsun. Sen sadece sıkı tutun.

Çünkü çarpışacağız. Senin tekneden fırlamanı

istemiyorum.»

Tommy, Balboa Adası'na doğru baktı. Mesnet

duvarının üzerindeki sokak lambaları ve daha gerideki

evlerin siluetleri kolaylıkla görülüyordu. «Ah, Tanrım!»

Del, «Tekne karaya oturur oturmaz,» dedi. «Ayağa

kalk ve yattan atla. Beni izle.»

Burundaki güvertede sancak tarafına gitti. Yere

oturarak ayaklarını öne doğru uzattı. Sağ eliyle

küpeşteye tutundu. Scootie onun kucağına çıktı. Sarışın

kadın sol kolunu köpeğe doladı.

Tommy de Del'i taklit etti. Yere oturdu. Yüzü burna

doğru dönüktü. Sarılabileceği bir köpeği yoktu. Onun için

küpeşteye iki eliyle birden sarıldı.

Zarif biçimli yat yağmurlu karanlıkta hızla felaketine

doğru gitti. Tommy, Del yakıt depolarını tutuştursaydı

motorlar çalışmazdı, diye düşündü. Öyle değil mi?

Hiç düşünme. Sadece sıkı tutun.

Belki de alevler kocaman kuş sürülerinin çıktıkları

yerden geldi.

Sadece sıkı tutun!

Genç adam teknenin altında patlayacağını biliyordu.

O, alev alev yanan iblisin dalgınlığından uyanmasını,

yanarak onun üzerine atlamasını bekliyordu.

Tommy gözlerini yumdu.

Sen sadece sıkı tutun.

Eğer com tay cam ve nuoc mam salçalı kızarmış

sebze yemek için anneme gitseydim, kapı çaldığı zaman

evde olmazdım. Böylece o bebeği hiç bulmazdım. Şimdi

Page 452: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yatakta mışıl mışıl uyuyor olurdum. Rüyamda efsanevi

Phi Lai'nin doruğundaki Mutluluk Ülkesi'ni görürdüm. O

ülkede bütün insanlar ölümsüz ve güzel. Her gün, yirmi

dört saat çok çok mutlular. Herkes büyük bir uyum içinde

yaşıyor ve hiçbir zaman kimlik krizine girmiyor.

Başkalarına öfkeli bir tek söz bile söylemiyor. Ama

haaayırrr! Bütün bunlar benim için yeterli değildi. Ah,

haaayırr! Annemin kalbini kırarak bağımsız olduğumu

kanıtlamak için bir lokantaya gitmem gerekiyordu. Orada

peynirli burger yemeliydim. Peynirli burger ve kızarmış

patates! Peynirli burger ve kızarmış patates! Halka halka

soğan! Ve çikolatalı süt! Bay Önemli! Yeni Corvette'i ve

arabasının telefonu olan biri. Lokantaya gittim ve sarışın

bir garson kadın ilgimi çekti. Onunla flört ettim. Oysa

dünya güzel, zeki ve sevimli Vietnamlı kızlarla dolu.

Onlar belki de dünyanın en güzel kızları. Seni hiçbir

zaman Tofu Çocuk diye çağırmıyorlar. Düz kontak

yaptırarak araba çalmıyorlar. Seni uzaylıların kaçırdığını

düşünmüyorlar. Tablolarına bakmak istediğin zaman

seni beynini uçurmakla tehdit etmiyolar. Yat çalıp onları

yakmıyorlar. Vietnamlı kadınlar bilmece sorarmış gibi

konuşmuyorlar. Hiçbir zaman, 'Gerçek, senin sandığın

şeydir,' demiyorlar. Bıçak atmada usta değiller.

Babalarını öldüren kurşunu boyunlarına madalyon gibi

takmıyorlar. Yellenen, lastik sosislerle oynayan,

cehennem kaçkını iri kara köpeklerle dolaşmıyorlar. Ah,

hayır. Anneme gidip com toy cam yemedim! Doktor ya

da fırıncı olmadım, tuttum budalaca polisiye romanlar

Page 453: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yazdım! Hiç olamayacağım bir şey olmayı istedim. Ve

şimdi bencilliğim, azametim ve inadım yüzünden

öleceğim!

Page 454: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sen sadece sıkı tutun.

Ben öleceğim.

Sadece tutun.

-249

Page 455: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İşte artık o büyük uyku, o uzun vedalaşma yakın.

Tutun.

Tommy gözlerini açtı.

Aslında bunu yapmamalıydı.

Hiçbir binanın üç kattan daha yüksek olmadığı,

evlerinin bazılarının 'Kulübe' diye tanımladığı Balboa

Adası şimdi büyümüş, Manhattan'a dönmüştü. Dev

gibiydi.

Pervaneleri hızla dönen, neşeyle alev alev yanan

on yedi metre uzunluğundaki Bluevvater yatı adaya

denizin iyice kabardığı bir sırada erişti. Altmış santimden

daha az su çekiyordu. Büyüklüğüne rağmen suyun

yüzünde sekiyordu sanki. Kâğıttan yapılmış bir tekne

gibi, Tanrı aşkına! Tekne iki rıhtımın arasına girdi.

Bunlardan birini Noel için süslemişlerdi. Yat, çelikle güç-

lendirilmiş mesnet duvarına çarptı. Yırtılmayı andıran bir

ses, bir gıcırtı ve genç adamın korkuyla haykırmasına

neden olan bir gümbürtü duyuldu. Bu gürültü ölüleri bile

uyandırırdı. Tekne kısmı çok sağlam olmasına rağmen

su hattından göçtü ve burun açıldı. Bu çarpışma yatı

dramatik bir biçimde yavaşlattı. Ama dizel motorları çok

güçlüydü. Pervaneler de öyle bir itme kuvveti

sağlıyorlardı ki tekne ilerlerdi. Sanki duvara tırmanmaya

çalışıyordu. Sonunda yükselerek yukarı çıktı. Burnu

yerle bir açı yaptı. Yat adanın etrafını dolaşan yolu aştı.

Sanki limandan fırlayarak adanın kıyısındaki büyük

evlerden birinin önünden girip arkasından çıkacaktı.

Sonunda sarsılarak durdular. Mesnet duvarına

sağlamca dayanan tekne bölümünden alttaki ambarlara

dolan tonlarca deniz suyu yüzünden iyice ağırlaşmıştı.

Page 456: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy güvertede sıçramış, sancak tarafındaki

alçak bölmeye çarpmıştı. Ama küpeşteye yine de sıkıca

sarsılmıştı. Bir ara sol kolunun omzundan çıkacağını

sanmasına karşın hem de. Genç adam kazadan ciddi bir

yara almadan kurtuldu. Yat iyice durduğu zaman

küpeşteyi bıraktı. Dizlerinin üzerinde doğrularak çömeldi.

Burunda yan yan Del'e doğru gitti.

Page 457: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç kadına eriştiği sırada o ayağa kalkmıştı bile.

«Buradan hemen gidelim!»

Teknenin kıçı her zamankinden daha parlak alevler

saçarak yanıyor, yangın buruna doğru ilerliyordu. Alt

güvertedeki kamaraların pencerelerinden içerideki

alevler gözüküyordu.

Çatırdayarak yanan yatın içinden insanın kanını

donduran, ulumaya benzer bir ses yükseldi. Belki bu

fışkıran buharların sesi belki de delinmiş çelikten rAkan

hidrolik sıvının sesiydi. Ya da büyülenmiş bir iblisin

şarkısı.

Tekne mesnet duvarına çıktığı için burundaki

güverte üç dört derece eğrilmişti. Del, Tommy ve

Scootie meyilli yerde arkaya doğru yürüdüler. Teknenin

kıçı sudan çıkmış, o sırada bomboş olan ve yayalar için

yapılan kordonun üzerine doğru uzanmıştı.

Biraz önce uykuda olan rıhtımda birbirlerine yakın

evlerde ışıklar yanmaya başlıyordu. Scootie küpeştedeki

aralıkta durakladı. Ama bir an. Sonra da mesnet

duvarının kara tarafında uzanan beton şeride atladı.

Del'le Tommy de onu izlediler. Yatla yerin arası üç metre

kadardı. Köpek kcdonda batıya doğru koştu. Sanki

nereye gideceklerini biliyordu.

Sarışın kadın köpeği izledi. Genç adam da kadını.

Tommy sadece bir kez dönüp geriye baktı. Bütün gece

karşılaştığı olayların onu göreceği manzaraya alıştırmış

olması gerekirdi. Yine de mesnet duvarının üzerinde

dengede durarak yola uzanan dev teknenin görüşü onu

sarstı. Sanki bu Nuh'un Gemisi'ydi ve Tufan'dan sonra

karaya vurmuştu.

Page 458: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Evlerin üst kat pencerelerinde endişe dolu yüzler

beliriyordu. Sokak kapıları açılarak karanlık gecede

korku dolu sesler yükselmeden önce Tommy, Del ve

köpek kordondan uzaklaşan en yakındaki sokağı

buldular. Adanın merkezine doğru yürümeye başladılar.

Tommy zaman zaman omzunun üzerinden bakıyor,

yılan gözlü şişman adamı ya da daha kötü bir şeyi

göreceğini sanıyordu. Ama alevler içinden çıkan hiçbir

yaratık onları izlemedi.

Page 459: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

YEDİ

Balboa Adası'ndaki küçük arsalara yüzlerce ev

yapılmıştı. Garaja pek yer kalmadığı için de dar

sokakların iki yanına ev sahipleri ve konuklarının

arabaları park edilmişti. Del çalacak araba arıyordu. O

kadar çok taşıt vardı ki! Sarışın kadın bir Buick ya da

Toyota yerine itfaiye arabası gibi kıpkırmızı bir Ferrari

Testerosa'da karar kıldı.

Saklanmak için yaşlı bir palmiyenin dalları

arasında durmuşlardı. Bu arada Del hayran hayran

spor arabaya bakıyordu. Tommy, Ferrari'nin önünde

duran arabayı işaret etti. «Ne

den şu Geo'yu almıyoruz.» «Geo iyi bir arabadır ama

eşsiz değil. Ferrari'yse harika.» Tommy, «O bir ev

fiyatına satılıyor,» diye karşı çıktı. «Arabayı satın

alacak değiliz ki.» «Ben ne yaptığımızı çok iyi

biliyorum.» «Arabayı ödünç alacağız.» Genç adam

düzeltti. «Onu çalacağız.» «Hayır. Kötü insanlar bir

şeyler çalar. Biz kötü değiliz. İyi in

sanlarız biz. O halde bir arabayı çalıyor olamayız.» Tommy

ekşi bir sesle, «Aslında bu savunma bir Caiifornia jürisini

etkileyebilir,» dedi.

- 253

Page 460: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ben arabanın kilitli olup olmadığına bakarken sen

etrafa bir göz at.»

Tommy tartışmaya kalkıştı. «Neden daha ucuz bir

arabayı parçalamıyoruz?»

«Onu parçalayacağımızı da kim söyledi?»

Genç adam anımsattı. «Makineleri kötü

kullanıyorsun.»

Adanın uzaktaki ucundan itfaiye arabalarının siren

sesleri geldi. Güneyde karanlık gökyüzü yanan yattan

fışkıran alevlerle aydınlanıyordu.

Del, «Etrafa bir göz at,» diye tekrarladı.

Sokak bomboştu.

Del yanında Scootie'yle kaldırımdan inerek cüretle

Ferrari' nin direksiyonun bulunduğu yanına yaklaştı.

Kapıyı denedi. Bu kilitli değildi.

Tommy, «Sürpriz, sürpriz!» diye homurdandı.

Scootie kadından önce arabaya atladı.

Del direksiyonun başına geçerken motor

çalışmaya başladı. Sarışın kadın kapıyı kapattı.

Motorun çok güçlü olduğu anlaşılıyordu. Del istediği

takdirde herhalde uçabilirdi de. Tommy, «Tam iki

saniye...» diye mırıldandı. «Gerçek bir dâhi suçlu.»

Arabaya girerek diğer kapıyı açtı.

«Scootie bu koltuğu paylaşmaya hazır.»

Genç adam, «Aman o pek tatlı bir köpek,» dedi.

Köpek yağmurlu geceye atladığında genç adam da

alçak arabaya bindi. Scootie içeriye atlayamadan kapıyı

kapatıverme isteğini de yendi. Scootie Tommy'nin

kucağına çökerek ön pençelerini panoya dayadı. Arka

ayaklarını da koltuğa.

Page 461: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del farları yaktı. «Ona sarıl.»

«Ne?»

Page 462: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ani fren yaparsam, ön camdan uçmaması için.»

«Hani bu arabayı parçalamayacaktın?»

«Böyle şeyler belli olmaz, insan birdenbire durmak

zorunda kalabilir.»

Tommy kollarını köpeğe doladı. «Nereye

gidiyoruz?»

«Annemin evine.»

«Orası uzak mı?»

«En fazla on beş dakika sonra orada oluruz. Hatta

bu bebekle belki de on dakika sonra.»

Scootie başını döndürerek genç adamın gözlerine

baktı. Genç adamın suratını çenesinden alnına kadar

yaladı. Sonra tekrar döndü.

Tommy mırıldandı. «Bu uzun bir yolculuk olacak...»

«Scootie, senden hoşlandığına karar verdi.»

«İşte bu gururumu okşuyor.»

«Öyle olması gerekir. O herkesi yalamaz.»

Scootie bu sözleri onaylamak ister gibi soludu.

Del, Ferrari'yi kaldırımın kenarından yolun ortasına

doğru sürerken, «Bu arabayı annemin evinin önünde

bırakırız,» dedi. «Annem onu tekrar eski yerine gönderir.

Daha sonra sabaha kadar annemin arabalarından birini

kullanırız.»

«Anlayışlı bir annen var.»

«Annem harika bir insandır.»

Tommy, «Motoru öyle çabuk nasıl çalıştırabildin?»

diye sordu. «Kontak anahtarı üzerindeydi.» Tommy

kucağındaki iri köpek yüzünden yolun ilerisini gö

remiyordu. Ama kontağı görüyordu ve oraya anahtar

sokulmamıştı.

Page 463: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, «Peki, onlar şimdi nerede?» diye

sordu. «Neler nerede?» «Anahtarlar.» «Hangi

anahtarlar?» «Motoru çalıştırdığın anahtarlar.» Del,

«Ben telleri birleştirdim,» diye güldü. «Motor, sen

daha kapıyı kaparken çalışmaya başladı.» «Ben

telleri tek elle bile birleştirebilirim.» «Çok ustasın

demek.» Sarışın kadın adanın ana yolu olan Marine

Caddesi'ne çıkan

çift şeritli bir sokağa saptı. Tommy endişeliydi.

«Sırılsıklam olduğumuz için koltuklar

mahvoluyor.» «Arabanın sahibine bir çek yollarım.»

«Ben çok ciddiyim. Koltukları kapladıkları deri çok

pahalı

bir şey.»

«Ben de çok ciddiyim. Arabanın sahibine bir çek

yollayacağım. Sen gerçekten çok /y/bir insansın Tommy.

Çok dürüstsün. Bu özelliğini seviyorum.»

Tepesindeki ışıkları yanan bir devriye arabası

ilerideki kö

şeyi dönerek yanlarından geçti. Yanan tekneye gittiği

kesindi. Tommy, «Sence o kaça mal oldu?» diye

sordu. «Bin dolar yeterli olur sanırım.» «Bütün yat

için mi?» «Ben zarar gören koltukları kastettiğini

sandım. Bluewa

ter'ın fiyatı yedi yüz elli bin dolar sanırım.» «Zavallılar!»

«Kimler?»

Page 464: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Teknelerini parçaladığın insanlar. Onlara da bir

çek gönderecek misin?»

«Buna gerek yok. Çünkü o yat benim.»

Tommy ağzı bir karış açık genç kadına bakakaldı. Delive

rance Payne'le karşılaştığından beri yüzünde en çok bu

ifade görülüyordu. Del, Marine Caddesi kavşağında

durduğu zaman Tommy'ye gülümsedi. «Onu temmuz

ayında almıştım.» Tommy ağzını kapamayı başardı.

«Madem tekne senin neden onu evinin önündeki rıhtıma

bağlamıyordun?» «Tekne çok büyük olduğu için

manzarayı kapatıyor. Onu bağladığım iskeleyi

kiralıyorum.»

Scootie bir pençesini durmadan panoya vuruyordu.

Sanki hemen hareket etmelerini istiyor ve sabırsızlığını

belirtmeye çalışıyordu.

Genç adam, «Demek sen kendi tekneni havaya

uçurdun,» dedi.

Del adanın ticaret merkezi olan Marine Caddesi'nde

sola saptı. «Tekneyi havaya uçurmadım. Sende abartma

merakı var, Tommy. Polisiye romanlarının da abartılı

şeylerle dolu olmadığını umarım.»

«Pekâlâ. Tekneyi yaktın.»

«Bence arada büyük fark var. Uçurmakla

tutuşturmak bunlar birbirlerinden çok farklı şeyler.» «Bu

gidişle senin o büyük mirasın bile tükenir...» «Ah, ne

aptalsın Tommy! Ben her gün tekne yakmıyorum ki.»

«Acaba?»

Page 465: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

- 257 -Tlk-Tak/F: 17

Page 466: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Zaten benim hiçbir zamaı\para derdim

olmayacak.»

«Ah, canım üstüne üstlük bir de kalpazan mısın?»

«Hayır, aptal. Babam bana da poker oynamayı

öğretti ve ben ondan çok daha ustayım.» «Hilebaz

mısın?» «Asla! İskambil kâğıtları kutsaldır.» «Hiç

olmazsa bir şeyin kutsal olduğunu düşünmene sevin

dim.»

Del, «Bence pek çok şey kutsaldır,» dedi.

«Gerçek gibi mi?»

Del ona utanmış gibi baktı. «Bazen.»

Marine Caddesi'nin sonuna erişiyorlardı. Karayla ada

ara

sındaki kanalı aşan köprüye bir blok bile kalmamıştı. Tommy,

«Gerçek...» diye mırıldandı. «Bu arabayı nasıl ça-

lıştırdın?» «Bunu sana söylemedim mi? Kontak anahtarı

üzerindeydi.» «Evet, söylediğin şeylerden biri de buydu.

Teknedeki yangını nasıl çıkardın?» «Bunu ben

yapmadım. Buna Bayan O'Leary'nin ineği neden oldu,

bir tekmede feneri devirdi.»

Scootie acayip bir biçimde soludu, hırıltıya

benzeyen bir ses çıkardı. Tommy, bunun köpekçe bir

kahkaha olduğuna yemin edebilirim, diye düşündü.

İlerideki kemerli köprüde bir devriye arabası daha

belirdi. Karadan gelerek adaya yerleşti.

Tommy, «Gerçek,» dedi. «O kuşlar nereden geldi7

»

«Ah, bu sonsuza kadar çözümlenemeyecek bir

sorun, öyle değil mi? Tavuk mu yumurtadan çıktı,

Page 467: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yumurta mı tavuktan?»

Page 468: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Devriye arabası köprünün bitiminde durarak farlarını

onlara doğru yakıp söndürdü. Del, «Bizim kötü insanlar

olabileceğimizi düşünüyor...» diye

mırıldandı. «Ah, olamaz!» «Rahat ol.» Del devriye

arabasının yanında durdu. Tommy atıldı. «Adamı

kedi, karga ya da öyle bir şeye dön

dürme.» «Ben onu kaza çevirmeyi düşünüyordum.»

Elektrikli cam mırıltıya benzeyen bir sesle aşağıya

kaydı. Polis de camını açmıştı. «Del?» Sesinde

hayret vardı. «Merhaba, Marty!» Memur devriye

arabasının direksiyonundan genç kadına

gülümsedi. «Sen olduğunu anlamadım. Bu yeni araban

mı?» «Beğendin mi?» «Gerçekten çok güzel. Senin

mi yoksa annenin mi?» «Annemi bilirsin.» «Sakın

hız sınırını aşayım deme!» «Bunu yaparsam,

popoma sen vurur musun?» Polis Marty güldü. «Bu

hoşuma gider.» Del masum masum, «Bütün bu

telaş niye?» diye sordu. «İnanamayacaksın, ama

ahmağın biri koskocaman bir tek

neyle gelip, olanca hızıyla mesnet duvarına bindirmiş.»

«Herhalde teknede çılgın bir parti veriyorlardı. Neden

beni öyle harika partilere çağırmazlar, bilmem ki!»

Marty'nin Tommy'le ilgilendiği yoktu. Köpeğe, «Merhaba,

Scootie,» dedi.

Page 469: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Köpek, Del'in yanından bakmak için iri kafasını

pencereden çıkardı. Gülümser gibi dişlerini gösterdi. Dili

iyice sarkmıştı. Marty, Del'e döndü. «Annene söyle. Bu

arabayla gezerken kendisini izleyeceğiz.» Sarışın kadın,

«Annemi göremeyebilirsiniz,» diye yanıt verdi. «Ama

yakında çıkacak gümbürtüyü duyacağınız kesin.» Marty

gülerek uzaklaştı. Del arabayı köprüye sürerek kanalı

aştı ve karaya döndü. Tommy, «Marty mesnet

duvarındaki yatın senin olduğunu öğrendiği zaman ne

olacak?» diye sordu.

«Öğrenemeyecek ki. Yat benim adıma kayıtlı değil.

Kâğıt üzerinde tekne Amerika dışındaki şirketimize

aitmiş gibi gözüküyor.»

«Amerika dışındaki mi? Ne kadar dışında? Mars'ta

mı?» «Karayipler'deki Grand Cayman Adasında.»

«bahibi bu arabanın çalındığını bildirdiği zaman ne

ola

cak?» «Böyle bir şey olmayacak ki. Annem, arabanın

kayboldu

ğunu sahibi bile farketmeden onu geri gönderir.»

«Scootie kokuyor.» «Tüyleri ısiandı da ondan.»

Tommy, «Öyle oiduğunu umarım,» dedi. «Gerçek...

Cor

vette'le devrildiğim zaman senin o boş arsanın önünden

geçmen bir rastlantı mıydı? Yoksa orada olacağımı

biliyor muydun?»

«Tabii ki bilmiyordum. Ama sana söylediğim gibi,

bizim birbirimizin kaderi olduğumuz belli bir şey.»

Page 470: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, «Tanrım!» diye söylendi. «İnsanın tepesini öyle

attırıyorsun ki!»

Page 471: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Bu sözlerinde ciddi olamazsın.»

«Evet, ciddiyim.»

«Zavallı şaşkın Tommy.»

«İnsanın tepesini attırıyorsun!»

«Aslında beni ilginç bulduğunu söylemeye çalışıyorsun.»

«Tepemi attırıyorsun.»

«Beni ilginç buluyorsun. Hatta seni büyülüyorum.»

Genç adam içini çekti.

Sarışın kadın üsteledi. «Öyle değil mi? Seni büyülüyorum.»

Genç adam yine içini çekti.

Del, «Öyle değil mi?» diye ısrarla sordu.

«Evet.»

Del, «Çok tatlısın,» dedi.

«Seni vurmamı ister misin?»

«Şimdi olmaz. Son nefesimi verinceye kadar bekle.»

«Bu kolay olmayacak.»

Del'in annesi Nevvport Beach'e bakan bir tepede,

kapısında özel korumaların beklediği bir mahallede

oturuyordu. Nöbetçi kulübesi sahneyi hatırlatan bir

biçimde aydınlatılmış birkaç dev palmiyenin altındaydı.

Küçük binanın pastel sıvası benekliydi. Köşeler dökme

taştandı. Duvarların alt bölümleri de öyle.

Ferrari'nin ön tarafında arabadaki kişinin o

mahallede oturduğunu gösteren etiket olmadığı için

Page 472: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

genç nöbetçi pencereyi açıp, dışarı sarkarak Del'e kime

gittiğini sormak zorunda kaldı. İlk gözüktüğü sırada yüz

kasları gevşek, gözleri uykuluydu. Ama sarışın kadını

görür görmez yüz hatları gerildi, gözleri parladı.

- 261 -

Page 473: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Bayan Payne!»

«Merhaba, Mickey.»

«Yeni araba mı aldınız?»

Del, «Belki alırım,» dedi.«Şimdilik onu deniyorum.»

Nöbetçi kulübeden yağmura çıktı ve Del'le

konuşabilmek için eğildi. «Müthiş bir araba bu.» «Annem

onunla aya bile gidebilir.» Nöbetçi, «Bu araba annenizde

olsaydı,» diye konuşmasını

sürdürdü. «Onu yavaşlatmak için buraya çöp kamyonu

büyüklüğünde tamponlar koymamız gerekirdi.»

«Emmy nasıl?»

Mickey'nin arkasında yağmurluk yoktu ama genç

adam sanki şakır şakır yağmur yağdığının farkında

değilmiş gibiydi. Bütün dikkatini Del'e vermişti. Bu

yüzden de kötü havayı, hatta hiçbir şeyi farkedecek

durumda değildi. Tommy zavallı gencin neler hissettiğini

çok iyi anlıyordu.

Mickey, «Emmy iyi,» dedi. «Hastalık tümüyle

gerilemeye başladı.»

«İşte bu harika, Mickey!»

«Doktorlar buna inanamıyorlar.»

«Sana umudunu kaybetmemeni söylemiştim, öyle

değil mi?»

«Diğer testlerin sonuçları da öbürküler kadar iyi

olursa onu üç gün sonra hastaneden taburcu edecekler.

Tanrı'ya... onun... bir daha... hastaneye geri dönmek...

zorunda kalmaması için... dua ediyorum.»

«O artık çok iyi olacak, Mickey.»

Page 474: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Gidip onu ziyaret etmeniz çok güzel bir şey.»

Page 475: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ah, ben onu çok seviyorum, Mickey. Emmy bir

melek. Onu görmeye gitmek de zahmet sayılmaz.»

«O size tapıyor, Bayan Payne. Ona götürdüğünüz

masal kitabına bayıldı.» Mickey, Del'in yanından köpeğe

bakarak ekledi. «Merhaba, Scootie.»

Köpek soludu.

Del, «Mickey, bu benim arkadaşım Tommy Tofu,»

diye açıkladı. Nöbetçi, «Tanıştığımıza memnun oldum,

Bay Tofu,» dedi. Tommy, genç kadınla köpeğin

arasından ona baktı. «Ben de öyle. Ama sen

ıslanıyorsun; Mickey.»

«Öyle mi?»

Del, «Evet, öyle,» dedi. «En iyisi sen içeri gir.

Emmy'ye de öbür gün onu görmeye geleceğimi söyle.

Hastaneden çıktıktan sonra biraz kilo alsın, sonra da

yarımadadaki atölyeme gelerek bana modellik etsin.

Emmy'nin portresini yapmak hoşuma gider.»

«Ah, Emmy buna bayılacak, Bayan Payne!

Portresinin yapılması harika bir şey! O kendisini bir

prenses gibi hissedecek.» Üzerinden sular akan Mickey

nöbetçi kulübesine döndü. Sarışın kadın da arabanın

camını kapattı. Arabayla açılan kapıdan içeri girerlerken

Tommy, «Emmy kim?» diye sordu.

«Mickey'nin kızı. Sekiz yaşında çok şirin bir çocuk.»

«Hastalığın tamamiyle gerilemeye başladığından

söz etti. Hangi hastalık bu?» «Kanser.» «Feci bir şey bu!

Sekiz yaşında ve kanser.»

Page 476: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Artık o tamamiyle iyileşecek. Oyle değil mi

Scootie'ciğim.» Köpek eğilerek burnunu kadının yüzüne

dayadı, sonra onun boynunu yaladı. Büyük, bakımlı

güzel bahçeleri olan dev gibi evlerin önünde uzanan

dönemeçli yollardan geçtiler. Tommy, «Anneni sabaha

karşı üç buçukta uyandıracağımız için üzgünüm,» dedi.

Del uzanarak onun yanağını sıktı. «Ne kadar da

ince düşünceli ve naziksin. Bu çok hoş ama

kaygılanmana gerek yok. Annem uyanık ve bir şeylerle

meşgul.»

«Demek o 'gece insanı' denilenlerden. Yani geceleri

pek uyumayan kimselerden.» «Annem 'yirmi dört saat

insanı' diye tanımlayabileceğimiz biri. O hiç uyumaz.»

«Hiç mi?»

Del düzeltti. «Şey... Tonopah'tan beri.»

«Kastettiğin Nevada'daki Tonopah mı?»

«Kastettiğim yer Tonopah'ın dışında. Çamur

Gölü'nün yakınında.^ «Çamur Gölü'nün mü? Sen neden

söz ediyorsun?» «Bu yirmi sekiz yıl önce oldu.» «Yirmi

sekiz yıl önce mi?» «Hemen hemen. Ben yirmi yedi

yaşındayım.» Tommy, «Herkes uyumak zorundadır,»

dedi. «Herkes değil. Sen bütün gece uyumadın. Şimdi

uykun var mı?»

«Daha önce vardı ama..»

Sarışın kadın mutlu mutlu, «İşte geldik,» diye

bağırarak köşeyi döndü ve bir çıkmaz sokağa girdi.

Page 477: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kısa yolun sonunda bir palmiye korusu vardı.

Bunun gerisinden ise malikâneyi çevreleyen taş duvar

yükseliyordu. Bu öyle ustalıkla aydınlatılmıştı ki Tommy

ışık kaynaklarının hepsini de seçemedi.

Duvarda bronzdan yapılmış yüksek bir bahçe kapısı

vardı. Bunun çubukları beş santim kalınlığındaydı.

Kapının yukarısındaki otuz beş santim enindeki başlığa

hiyeroglife benzer bir şeyler oyulmuştu. Bu dev kanadın

yanında mahallenin giriş kapısı tekneden yapılıvermiş

gibi kalıyordu.

Del arabayı durdurarak camı indirdi. Bir taş sütuna

takılı olan düofonun düğmesine bastı. Hoparlörden ciddi

bir erkek sesi yükseldi. Adam İngiliz aksanıyla

konuşuyordu. «Kimsiniz, efendim?»

«Benim Mummingford.»

Düofondaki adam, «Günaydın, Bayan Payne,»

dedi.

Kapı ağır ağır açıldı.

Tommy, «Mummingford mu?» diye sordu.

Sarışın kadın camı kapatırken, «Uşak,» dedi.

«Bu saatte bile görev başında mı?»

Del, «Her zaman nöbette biri oluyor,» diye açıkladı.

«Genellikle Mummingford gece nöbetini yeğler. Çünkü

geceleri burada daha ilginç şeyler oluyor.» Kapıdan içeri

girdiler.

«Kapının yukarısındaki hiyeroglifler ne anlama

geliyor?»

Page 478: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Onların anlamı şu: 'Toto, biz artık Kansas'ta

değiliz.»

«Ben ciddiyim.»

«Ben de öyle. Annemin alaycı bir yanı vardır.»

Tommy dönerek kapıya baktı. «Bu cümle hangi

dilde yazılmış.»

Page 479: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Dev Yığın,» dedi.

«Bu bir dil mi?»

«Hayır, evin adı. Bak.»

Duvarın gerisinde belki de üç dönümlük bir

bahçenin ortasındaki ev, bu semtteki binaların

hepsinden de büyüktü. Bu pek kocaman, geniş, çılgınca,

romantik havaiı, Akdeniz tipi bir villaydı. Sütunlu

verandalar, kemerler, geceleri açan yaseminlerle sar-

dırılmış kafesler, kırmızı çiçekli tropik sarmaşıkların

ağırlığı altında ezilen çerçevelerin gölgelediği balkonlar,

kubbeler, çan kuleleri, kavisli kiremit döşenmiş damlar.

Bu damlar birbirlerine öyle yakındılar ki Tommy

neredeyse bir tek binaya değil, bir tepeden bir İtalyan

köyüne baktığını sanacaktı. Burası tiyatrovari bir

ustalıkla aydınlatılmıştı. Sanki karşılarında ünlü ucuz

Broadway edebiyatı dâhisi Andrew Lloyd Weber'in bir

müzikalinin en manyakça ve debdebeli sahnesi vardı.

Bahçe yolu hafif bir meyille taş döşeli büyük bir

araba parkına doğru iniyordu. Parkın tam ortasında dört

katlı bir havuz vardı. Burada togalı tam boy mermer

kızlar maşrapalardan sular döküyorlardı.

Del, Ferrari'yle bu şaşırtıcı havuzun yanından

geçerek ön kapıya giderken, «Annem daha modern bir

yer istiyordu,» diye açıkladı. «Ama mahallenin mimari

tarzıyla ilgili bazı kurallar vardı. Yani buraya Akdeniz tipi

villalar yapılıyor. Mimari komite, bu kelimeyi de çok kısıtlı

bir biçimde yorumluyor. İmar izni işlemi annemin canını

o kadar sıktı ki sonunda dünyanın gördüğü en gülünç ve

Page 480: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

abartılı Akdeniz tipi evinin planlarını çizdi. Komitenin çok

sarsılacağını ve daha önceki planını onaylayacağını sa-

nıyordu. Ama adamlar yeni plana bayıldılar. Bunun

üzerine annem de bunun üzerinde fazla durmamaya

çalıştı. İşte böylece bu evi yaptırdı.»

Page 481: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Annen bu evi şaka diye mi yaptırdı?»

«Annem harika bir insandır. Her neyse... Bu semtte

oturanlar evlerine bir ad veriyorlar. Annem de buraya

Dev Yığın ismini taktı.»

Sarışın kadın kemerli bir verandanın önünde durdu.

Kemeri destekleyen mermer sütunlarda oymalı asma

yaprakları ve üzüm salkımları vardı.

Evdeki pencerelerin vitray camları arkasında sanki

kehribar ve gül rengi ışıklar yanıyordu.

«Annen bu saatte parti mi veriyor?»

«Parti mi? Hayır, hayır. Annem evdeki ışıkların

hepsinin yakılmasından hoşlanıyor. 'Tıpkı karanlık

gecede ilerleyen bir yolcu gemisi gibi,' diyor.»

«Neden?»

«Hepimizin de sonsuz ve sihirli bir yolculuğa çıkmış

yolcular olduğumuzu kendisine hatırlatması için.»

«Annen gerçekten böyle mi söyledi?» Del, «Bu çok

güzel bir düşünce, öyle değil mi?» dedi. Kapıya giden

kireçtaşı döşeli yolun iki yanında sarı seramik

fayans ve pişmiş toprak karelerden oluşan mozaikler

vardı. Scootie, kuyruğunu sallayarak önden koştu.

Üç metre altmış santim yüksekliğindeki sokak

kapısının etrafına, kireçtaşından, on altı çok süslü,

ayrıntılı sahne oyulmuştu. Bunların hepsinde de başının

yukarısında hale olan bir keşiş görülüyordu. Adamın

yüzünde hep aynı mutlu ifade vardı. Etrafında yine

başlarında haleler olan hayvanlar gülümseyerek dan"

Page 482: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

I

ediyorlardı. Köpekler, kediler, kumrular, fareler, keçiler,

inekler, atlar, domuzlar, develer, tavuklar, ördekler,

rakunlar, baykuşlar, kazlar, tavşanlar...

Del, «Assisi'li Aziz Francis hayvanlarla konuşuyor,»

dedi. «Onlar antika. Adı bilinmeyen bir heykeitraş

oymuş. Bu eserleri İkinci Dünya Savaşı sırasında

yıkıntıya dönüşen on beşinci yüzyıldan kalma bir İtalyan

manastırından getirdiler.»

«Kadife üzerine Elvis'in resmini yapanlar da o

keşişlerle aynı mezhepten mi?» Sarışın kadın genç

adama bakarak güldü. «Annem senden çok

hoşlanacak.»

Som maun kapıya eriştikleri sırada kapı açıldı.

Eşiğin hemen gerisinde uzun boylu, kır saçlı bir adam

bekliyordu. Siyah elbise, beyaz gömlek; ayna kadar

parlak cilalı siyah ayakkabılar giymiş, siyah papyon

takmış biri. Adam sol koluna dikkatle katlanmış, tüylü,

büyük, beyaz bir havlu almıştı. Şampanya şişesini

sarmak için beyaz bir peçete taşıyan bir garson gibi.

Adam çok belirgin bir İngiliz aksanıyla, «Dev Yığın'a

hoşgeldiniz,» dedi.

«Annem bunu sana hâlâ söyletiyor mu,

Mummingford?»

«Bundan hiçbir zaman bıkmayacağım, Bayan

Payne.»

«Mummingford, bu arkadaşım Tommy Phan.»

Page 483: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, Del onun adını doğru söylediği için

şaşırdı.

Uşak kapıdan gerilerken yarı eğildi. «Sizinle

tanışmak bir

şeref, Bay Phan.» Tommy de başıyla selam verdi. «Teşekkür

ederim.» O da bu sözleri hemen hemen belirgin bir

İngiliz aksanıyla söylemişti. Scootie önlerinden içeri

girdi.

Page 484: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Mummingford köpeği yana doğru götürdü. Tek

dizinin üzerine çökerek plaj havlusuyla hayvanı

kurulamaya ve pençelerini silmeye başladı.

Del kapıyı kaparken Tommy, «Korkarım biz de

Scootie gibi sırılsıklamız,» diye mırıldandı. «Etrafı

kirleteceğiz.» Mummingford hafif bir alayla, «Ne yazık ki

öyle,» dedi. «Ama Bayan Pay-ne'e, Scootie'ye

göstermek zorunda olmadığım bir hoşgörüyle

katlanmam gerekiyor. Aynı şekilde dostlarına da.»

Del, «Annem nerede?» diye sordu.

«Sizi müzik odasında bekliyor, Bayan Payne. Prens

hazretleri insan içine çıkacak kadar kurur kurumaz onu

da size katılması için oraya yollayacağım.»

Scootie kukuletaya benzeyen beyaz havlunun

arasında sırıttı. Böyle ovulmaktan hoşlandığı belliydi.

Del, uşağa, «Fazla kalamayacağız,» dedi. «Fare

kadar çevik bir canavardan kaçıyoruz. Ama lütfen bize

kahve ve bir tepsi küçük kahvaltı çöreği getir.»

«Hemen, Bayan Payne.»

«Çok iyisin, Mummingford.»

Uşak mırıldandı. «Bu katlanmak zorunda olduğum

bir eziyet.»

En aşağı otuz metre uzunluğundaki büyük holün

zeminine cilalı siyah granit döşenmişti. Tommy'le Del

ilerlerken lastik tabanlı ıslak ayakkabıları her adımda

gıcırdadı. Beyaz duvarlara büyük, çerçevesiz resimler

asılmıştı. Renk ve hareket dolu soyut tablolar. Bunları

Page 485: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

tavandaki projektörler tamamiyle aydınlatıyorlardı. Bu

yüzden de resimler içleri ışıklıymış gibi gözüküyorlardı.

Tavana sırayla düz cilalı fırçayla desen yapılmış ve çelik

şeritle kaplanmıştı. Çift yuvaya yerleştirilmiş gizli

lambalar yukarıdan etrafı aydınlatıyorlardı. Siyah granit

süpürgelikteki deliğe yerleştirilmiş lambalarsa aşağıdan

yukarı doğru ışık sağlıyordu.

Page 486: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, Tommy'nin şaşırdığını sezmişti. «Annem evin

dışını mahallenin mimari komitesini hoşnut etmek için

öyle yaptırdı. Ama villanın içi bir uzay gemisi kadar

modern, coca cola kadar da İtalyan.»

Holün üçte ikisini aşarak müzik odasına eriştiler.

Siyah lake cilalı kapı, zeminine zarif kavisleri olan deniz

fosilleriyle beneklenmiş, cilalı beyaz kireçtaşı döşenmiş

bir odaya açılıyordu. Ses geçirmeyen duvarlar ve

tavana, vatka pamuğu kaplanmış, sonra da üzerlerine

koyu kurşuni bir kumaş geçirilmişti. Sanki burası bir plak

kayıt stüdyosu gibiydi. Hoparlörlerin arkasına lambalar

gizlenmişti.

Oda çok büyüktü. Yaklaşık on iki metreye on sekiz

metre. Ortaya ısmarlama yaptırılmış, altıya dokuz metre

genişliğinde bir halı serilmişti. Bunun üzerinde sarı ve

siyahımsı kahverenginin altı değişik tonunda geometrik

şekiller vardı. Halının ortasına, blok halindeki dikdörtgen

biçimli sigara masasının etrafna siyah deri kaplı bir

kanepeyle dört koltuk konulmuştu. Som tahta masaya

sahte fildişi kareler kakılmıştı.

Bir piyano konseri için yüz kadar müzik meraklısı

odada yer bulabilirdi. Ama piyano yoktu burada. Glenn

Miller'ın «Moonlight Serenade»i bir sanat eseri

sayılabilecek müzik sisteminin hoparlörlerinden

yükselmiyordu. Müziğin kaynağı sahte fildişi kakmalı

masadaki küçük, Art Deco tarzı radyoya benzer bir

şeydi. Onu tavandaki halojen lambanın dikkatle

Page 487: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ayarlanmış ışığı aydınlatıyordu. Sesin tizliği ve parazitli

olması aletin radyo değil bir kaset ya da CD olduğunu

açıklıyordu. Müzik bin dokuz yüz kırklardaki 'Dans

Gecesi' sırasında canlı yayında kaydedilmişti.

Page 488: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del'in annesi koltuklardan birinde oturuyordu.

Gözlerini kapatmıştı ve ön kapının etrafındaki oymalarda

Aziz Francis'in yaptığı gibi mutlulukla gülümsüyordu.

Müziğe uyarak başını sallıyor, ellerini koltuğun dirsek

dayanacak yerlerine vurarak tempo tutuyordu. Elli

yaşındaydı ama en aşağı on yaş daha genç duruyordu.

Dikkat çeken bir kadındı. Del gibi sarışın değildi. Teni

esmer, saçları da kuzguni siyahtı. Yüz hatları ince,

boynu da bir kuğununki gibi uzundu. Kadın Tommy'ye

«Tiffany'de Kahvaltı» adlı eski timdeki çocuğumsu yıldızı

hatırlattı... Audrey Hepburn'ü.

Del müziğin sesini kıstığı zaman annesi de gözlerini

açtı. Kjzlnınkiler gibi maviydi bu gözler. Ama daha da

koyu renktiler. Yüzündeki tebessümü onları görünce

daha da belirginleşti. «Tanrım! Suda boğulmuş bir

fareye benzemişsin, hayatım.» Koltuğundan kalkarak

Tommy'ye baktı. «Sen de öyle, delikanlı.»

Tommy, kadının arkasında ao dais olduğunu

görünce şaşırdı. Bol ipek tunik ve pantolondan oluşan

bir takımdı bu. Genç adamın annesinin zaman zaman

giydiklerine benziyordu.

Del, «Suda boğulmuş fareye benzemek en son

moda,» diye yanıt verdi. «Çok şık bir şey sayılıyor bu.»

«Böyle konularda şaka yapmamalısın, hayatım. Son za-

manlarda dünya yeteri kadar çirkin zaten.»

«Anne, Tommy Phan'la tanışmanı istiyorum.»

«Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Payne.»

Del'in annesi genç adamın uzattığı elini avuçlarının

arasına aldı. «Beni Julia diye çağır.»

Page 489: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Teşekkür ederim, Julia. Ben...»

«Ya da Rosalyn diye.»

«Efendim?»

«Ya da VVinona.»

«VVinona mı?»

«Hatta Lilith diye de olabilir. Bu isimlerin hepsinden

de çok hoşlanırım.» Böyle dört ad teklifi karşısında ne

yapnası gerektiğini pek bilemeyen Tommy, «Arkanızdaki

çok güzel bir ao dais,» dedi.

«Teşekkür ederim, yavrum. Bu gerçekten güzel,

değil mi? Çok da rahat. Garden Grove'da çok sevimli bir

hanım var. Bunları bana elde dikiyor.»,

«Galiba annem de aynı yerden alışveriş ediyor.»

Del, «Anne,» dedi. «Tommy o.»

Julia Rosalyn VVinona Lilith Payne ya da adı her

neyse... kaşlarını kaldırdı. «Sahi mi?» Del başını salladı.

«Kesinlikle!» Bayan Payne, genç adamın elini bıraktı.

Islak elbisesine al

dırmadan onu kucakladı. Tommy'ye sıkıca sarılarak

yanağından öptü. «İşte bu harika! Harika!»

Genç adam ne olduğunu anlayamamıştı.

Bayan Payne onu bırakarak kızına döndü. İki kadın

birbirlerine sarılarak güldüler. Heyecanlı iki okul

öğrencisi gibi zıp zıp zıplamadıkları kaldı.

Del bağırdı. «Şahane bir gece geçirdik.»

Annesi, «Anlat, anlat,» dedi.

«Yatı tutuşturdum ve onu Balbao Adası'ndaki

mesnet duvarına çarptım.»

Page 490: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-272

Page 491: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bayan Payne inledi ve elini, kalp çarpıntılarını

yavaşlatmak istiyormuş gibi göğsüne götürdü. «Ne

heyecan verici bir şey Deliverance! Bana bütün olanları

anlatmalısın!»

«Tommy yeni Corvette'ini devirdi.»

Pek memnun olduğu anlaşılan Bayan Payne

irileşmiş gözleriyle genç adama hayran hayran baktı.

«Yeni bir Corvette'i mi devirdi?»

Tommy, «Böyle bir şeyi planlamıyordum,» diye

açıkladı.

«Arabayı kaç kere yuvarladın?»

«En aşağı iki defa.»

Del atıldı. «Sonra araba alev aldı.»

Bayan Payne, «Bütün bunlar bir tek gecede oldu,

öyle mi?» diye bağırdı. «Oturun oturun! Her ayrıntıyı

öğrenmeliyim.» Tommy, «Fazla kalamayacağız,» diye

mırıldandı. «Hep hareket halinde olmamız gerekiyor.»

Del deri kaplı büyük koltuklardan birine kendini attı.

«Burada bir süre için güvende sayılırız.» Bayan Payne

yerine otururken, «Kahve içelim ya da ihtiya

cınız varsa, konyak.»

Del, «Mummingford kahveyle çörek getirecek,»

dedi.

Scootie odaya girerek doğruca Bayan Payne'in

yanına gitti. Kadın çok ufak tefek, koltuk da çok geniş

olduğu için ona da, köpeğe de yer vardı. Hayvan iri

kafasını kadının kucağına dayadı ve kıvrılıp yattı.

Page 492: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bayan Payne köpeği okşadı. «Scootie'cik de

eğlendi mi?» Sonra müzik kutusunu işaret etti. «Ah, bu

çok güzel bir parça.» Ses çok azdı ama yine de melodiyi

tanımıştı. «Artie Shavv'un çaldığı 'Begin the Beguine.'»

Tik-Tak/

F: 18

Page 493: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Bu melodiyi ben de severim,» dedi. «Aklıma gelmiş

ken... Sorun sadece yanan yatlarla arabalar değil. Bu işe bir de

varlık karıştı.»

Bayan Payne, «Bir varlık mı?» diye sordu «Serüven

giderek güzelleşiyor. Sözünü ettiğin nasıl bir varlık?»

«Henüz anlayamadım. Fazla zamanım olmadı. Biz

önde, o arkada kaçmak zorunda kaldık. Ama olay, eline

lanet notu iğnelenmiş bir iblis-bebekle başladı.»

Bayan Payne, Tommy'ye döndü. «O bebeği sana

mı gönderdiler?»

«Evet. Ben...»

«Kim gönderdi?»

«Onu kapımın önüne bırakmışlardı. Bence

Vietnamlı çeteler.» «Ve sen bebeği evine aldın, öyle

mi?» «Evet. Sandım ki...» Bayan Payne, «Cık cık cık,»

diye bir ses çıkararak parma

ğını genç adama doğru salladı. «O bebeği evine

sokmayacaktın, çocuğum. Böyle bir durumda varlık, içeri

girmesi için davet etmediğin takdirde canlanamaz ve

sana da zarar veremez.»

«Ama yalnızca küçük bez bir bebekti.» «Evet, tabii

küçücük bir bez bebek. Ama o şimdi bebeğe hiç

benzemiyor, öyle değil mi?» Tommy koltuğunda öne

doğru eğildi. «Bütün bunları kolaylıkla kabul edivermeniz

beni şaşırtıyor.»

Bayan Payne, «Neden etmeyeyim?» diye sordu. Bu

Page 494: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sözlerin onu şaşırttığı belliydi. «Del bir varlık olduğunu

söylüyor. O halde öyle bir varlık var. Del hiç de aptal

değildir.»

Page 495: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Mummingford servis arabasını iterek müzik odasına girdi.

Buna porselen takım, gümüş bir kahve ibriği, çörek ve pastaları

koymuştu.

Del annesine, «Tommy de aşırı kuşkuculuk

hastalığı var,»

diye açıkladı. «Örneğin uzaylıların insanları

kaçırdıklarına hiç

inanmıyor.»

Bayan Payne gülümseyerek Tommy'ye döndü.

Kesin bir tavırla, «Onlar gerçek,» dedi. Sanki Del'in garip

inançlarını genç adamın kabullenmesi için sadece

desteği yeterliymiş gibi.

Del ekledi. «O hayaletlere de inanmıyor.»

Bayan Payne, «Onlar da gerçek,» dedi.

«Likantropi'ye de.»

«Bu da gerçek.»

«Uzaktakiyerleri görebilmeye de.»

«Ama o da gerçek.»

Anne ve kızı dinledikçe genç adamın başı dönmeye

başladı. Adam gözlerini yumdu. Sarışın kadın,

Tommy'ye takıldı. «Ama Büyük Ayağa inanıyor.»

Bayan Payne mırıldandı. «Çok garip.»

Tommy, «Ben, Büyük Ayağa inanmıyorum,» diye

düzeltti.

Del, «Ama daha önce böyle söylemedin,» dedi.

Genç adam kadının sesindeki hınzır ifadeyi farketti.

Page 496: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Julia Rosalyn VVİnona Lilith Payne başını salladı.

«Büyük Ayak bulvar gazetelerinin uydurduğu

saçmasapan bir öyküdür.»

Del, «Tabii ya,» dedi.

-275

Page 497: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy hiçbir şeyden etkilenmediği anlaşılan

Mummingford'dan kahve fincanını almak için gözlerini

açtı.

Yapma fildişi süslü masadaki eski radyo görünüşlü

müzik kutusundan spikerin sesi yükseldi. «Bu canlı

yayını size ünlü Empire Balo Salonu'ndan yapıyoruz.

Glenn Miller ve büyük orkestrası müziğe başladığı

zaman gökyüzünde yıldızlar beliriyor.» Bu sözleri bir

sigara reklamı izledi.

Del, «Tommy şafak sökünceye dek yaşamayı

başarırsa lanet de sona erecek,» dedi. «O da

kurtulacak. Daha doğrusu biz böyle düşünüyoruz.»

Bayan Payne başını salladı. «Şafak sökmesine bir

buçuk saatten biraz daha fazla zaman var. Sence o

saate kadar sağ kalmayı başarabilecek mi? Şansı

nedir?»

Del, «Altmışa kırk,» dedi.

Tommy çok sarsılmıştı. «Altmışa kırk rnı?»

Sarışın kadın omzunu silkti. «Benimki dürüst bir

tahmin.»

«Yüzde altmış olan hangisi? Öldürülme olasılığım

mı yüzde altmış? Yoksa yaşama şansım mı?» Del

neşeyle güldü. «Yaşama şansın.» «İçimi rahatlatmadı.»

«Evet ama her geçen dakikayla bu şansı artırıyoruz.»

Bayan Payne, «Ama bu yine de harika bir şey

sayılmaz,» diye fikrini açıkladı.

Tommy fena halde telaşlanmıştı. «Korkunç bir şey

Page 498: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bu!»

Del, «Benimki sadece bir sezgi,» diye mırıldandı.

«Fakat Tommy'nin anormal bir biçimde öleceğini hiç

sanmıyorum. Bana uzun bir ömür sürecek ve doğal bir

biçimde ölecekmiş gibi geliyor.»

Page 499: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam, sarışın kadının neden söz ettiğini

anlayamamıştı.

Bayan Payne ona endişelerini gidermek istermiş

gibi, «Eh, Tommy'ciğim,» dedi. «En kötüsü de olsa ölüm

keskin bir son değildir. Bu yalnızca bir geçiş dönemidir.»

«Bundan eminsiniz, öyle mi?»

«Ah, tabii. Çoğu gece Ned'le konuşuyorum.»

«Kiminle?»

Del açıkladı. «Babamla.»

Bayan Payne ekledi. «O, David Letterman şovuna

çıkıyor.»

Mummingford küçük pasta dolu gümüş tepsiyi önce

Del'e uzattı. Genç kadın zencefilli bademli tombul bir

rulo pasta aldı. Uşak, Tommy'ye döndü. Genç adam

önce kepekli, sade bir çöreği seçti sonra tekrar düşündü

ve çikolatalı ay çöreği istedi. Madem bir buçuk saatlik

ömrü kalmıştı, artık kolestrol düzeyini düşünerek korku

duyması gereksizdi.

Mummingford pasta maşasıyla ay çöreğini bir

tabağa alırken, Tommy, Del'in annesinin sözlerini daha

iyi açıklamasını istedi. «Ölmüş olan kocanız David

Letterman şovuna mı çıkıyor?»

«Evet. Gece geç vakit yayınlanan bir sohbet

programı.»

«Evet. Bunu biliyorum.»

«David bazen bir konuğunu sahneye davet ediyor.

Ama o yıldız ya da şarkıcı yerine sahneye Ned çıkarak

konuk koltuğuna oturuyor. Ondan sonra bütün program

donuyor. Zaman durmuş gibi ve Ned benimle

konuşuyor.»

Page 500: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy çikolatalı ay çöreğinin tadına baktı. Çok

nefisti.

Bayan Payne konuşmasına devam etti. «Tabii bu

sadece benim kendi televizyonumda oluyor. Bütün

ülkede değil. Ned'i yalnızca ben görüyorum.»

Page 501: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ağzı çörek dolu olan Tommy başını salladı.

Del'in annesi, «Ned her zaman şahane jestler

yapardı,» dedi. «Onun için de benimle, bir seansta,

şarlatan bir çingenu medyum ya da bir Oujia tahtasıyla

bağlantı kurmayı istemedi Öyle berbat ve tatsız

şeylerden hoşlanmazdı.»

Genç adam kahveyi denedi. Kahvenin hafif bir

vanilya tadı vardı ve güzeldi. Del uşağa baktı. «Ah

Mummingford az kalsın unutacaktım. Kapının önünde

çalıntı bir Ferrari var.»

«Onu ne yapmamı istiyorsunuz Bayan Payne?»

«Arabayı bir saat içerisinde Balboa Adası'na geri

göndere bilir misin? Sana onun park edildiği yeri

söyleyebilirim.» «Olur, Bayan Payne. Herkesin

fincanına yeniden kahve koyayım, sonra bu işle

ilgilenirim.»

Del'in annesi pastadan kopardığı parçaları

Scootie'ye yedirmeye başladı. «Garajdan hangi arabayı

getirmelerini istiyorsun, yavrum?»

«Bu gece olanlara bakılırsa,» dedi. «Hangisini

kullanırsak kullanalım sonunda hurda yığına atılacak.

Onun için fazla değerli arabalarından biri olmamalı.»

«Saçmalama, hayatım. Rahat olmalısın.»

«Şey... Ben iki artı iki Jaguar'ı beğeniyorum.»

Bayan Payne de aynı fikirdeydi. «İyi arabadır o.»

Del, «Jaguar hem güçlü, hem de onunla kolay

manevra yapılabiliyor,» dedi. «Bu olayda da öyle bir

arabaya ihtiyacımız var.» Mummingford, «Jaguar'ı

Page 502: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

hemen kapının önüne getirmelerini söyleyeceğim,» dedi.

Page 503: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del atıldı. «Önce buraya bir telefon getirebilir misin?

Lütfen.»

«Tabii, Bayan Payne.» Uşak odadan çıktı.

Ay çöreğini bitiren Tommy yerinden kalkarak servis

arabasına gitti ve bu kez peynirli bir Danimarka çöreği

seçti.

Genç adam sadece yemekle ilgilenmeye ve

konuşmaya hiç katılmamaya karar vermişti. İki kadın da

neredeyse onu çıldırtacaklardı ve yaşam onların

kendisini sarsmaları için çok kısaydı. Hatta güvenilir

kaynaklara inanılacak olursa, yaşamın gerçekten kısa

olduğu iddiası yüzde kırk ihtimalle kanıtlanacaktı.

Tommy, Del'e, sonra da annesine gülümsedi ve

elinde çöreğiyie koltuğa döndü. Sesi kısılmış olan

radyo-müzik kutusundan Glenn Miller'ın «String of

Pearls» melodisi etrafa yayılıyordu.

Del'in annesi, «Çocuklar, siz gelir gelmez

üstünüzdekileri çıkarıp, birer bornoz giymeniz için ısrar

etmeliydim,» diye başını salladı. «Kılıklarınız şimdiye

kadar kuruyup ısınırlardı.»

Del, «Buradan çıkar çıkmaz tekrar ıslanırdık,» dedi.

«Hayır, yavrum. Yağmur dört dakika sonra

dinecek.»

Del omzunu silkti. «Biz iyiyiz.»

Tommy çöreğini ısırdı ve sonra saatine baktı.

Bayan Payne ona döndü. «Bana o varlıktan biraz

daha söz et. Neye benziyor? Yetenekleri neler?»

Page 504: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Korkarım bu sorularının daha sonra cevaplanması

gerekiyor, anne. Ben hemen banyoya koşup çıkacağım.

Sonra tekrar kaçmaya başlasak iyi olur.»

«Banyoya gittiğin zaman bari saçlarını da tara,

yavrum. Kurumaya başladıkları için iyice kıvırcıklaştılar.»

Page 505: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del odadan çıktı. Julia Rosalyn VVinona Lilith'le, iri

kara köpek on saniye kadar çörek yiyen Tommy'yi

süzdüler. Sonra Bayan Payne, «Demek sen 'o'sun?»

diye mırıldandı. Tommy ağzındaki çörek lokmasını yuttu.

«Bu ne anlama geliyor? 'O'sun ne demek?» «Ah, tabii

seni aydınlatabilirim, çocuğum. Bunun anlamı belli. Sen

o'sun.»

«O.»

«Evet, o.»

«O. Bu sözlerde anlamadığım bazı şeyler var.»

Kadın gerçekten şaşırmış gibiydi. «Anlaşılmayan

mı?» «Bu, Güney Denizi'ndeki bir adada, oradaki

yanardağa ta

pan yitik bir kabilenin bir bakireyi alev alev yanan

volkana atmadan önce söyledikleri bir söze benziyor.»

Bayan Payne gerçek bir neşeyle güldü. «Ah, sen

gerçekten harikasın. Mizah anlayışın Ned'inkine çok

benziyor.»

«Ben ciddiyim.»

«Bu sözlerini daha da komikleştiriyor.»

Tommy ısrarla, «Bana o'dan söz edin,» dedi.

«Ah, tabii. Deliverance yalnızca kendisi için tek

erkeğin sen olduğunu söylemek istedi. O. Kızımın,

yaşamının sonuna kadar beraberce olacağı erkek.»

Tommy yüzünün alev alev yanmasından kızarmış

olduğunu anladı. Kan suratına, ağustos güneşinde

kalmış bir termometredeki cıvadan daha hızlı çıkmıştı.

Julia Rosalyn VVinona Lilith'in genç adamın

Page 506: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kızardığını farkettiği anlaşılıyordu. «Ah, Tanrım. Sen

gençlerin en tatlısısın!»

Page 507: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie de aynı fikirde olduğunu belirtmek istermiş

gibi soludu.

Tommy'nin yüzü öylesine kızarmıştı ki, genç adam

terlemeye başladı. Çaresizce konuyu değiştirmeye

çalıştı. «Demek Çamur Gölü'nden beri hiç uyumadınız?»

Bayan Payne başını salladı. «Tonopah'ın hemen

güneyin

de.» «Uykusuz geçen yirmi yedi yıl.» «Hemen hemen

yirmi sekiz. Yani Deliverance'ıma hamile

kaldığımdan beri.» «Yorgun olmalısınız.» Kadın, «Hayır,

yorgun değilim,» diye karşılık verdi. «Uyku

artık benim için gerekli bir şey değil. Bu bir seçenekti.

Ben uyu

mamayı seçtim. Çünkü uyku can sıkıcı bir şey.» «Çamur

Gölü'nde ne oldu?» «Del bunu sana anlatmadı

mı?» «Hayır.» Bayan Payne, «Ah,» dedi. «O halde

bunu anlatmak bana

düşmez. Bu işi Del'e bırakacağım. O istediği zaman

sana anlatır.»

Mummingford elinde portatif telefonla içeri girdi.

Del'in isteğini yerine getiriyordu. Uşak telefonu sigara

masasına bırakarak hiçbir şey söylemeden odadan çıktı.

Çalıntı Ferrari'yle ilgilenmesi gerekiyordu.

Genç adam saatine baktı. «Tommy'ciğim, bana sorarsan

şafak zamanına kadar yaşama şansın yüzde yüz.»

-281

Page 508: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Eh, yaşayamazsam sizi David Letterman şovu

yoluyla ziyaret ederim, Rosalyn.» «İşte bu çok hoşuma

gider!» Kadın bu düşünceyi çok beğendiğini belirtmek

için ellerini çırptı. Radyo-müzik kutusunda Glenn Miller'ın

büyük orkestrası «American Patrol»u çalıyordu. Tommy

kahvesinin son yudumuyla çöreğinin son lokmasını

yuttu. «Bu tür müzikten hoşlanıyorsunuz sanırım.» «Ah,

evet. Bu, gezegenimizi kurtarmamızı sağlayacak olan

müzik. Tabii eğer dünyamız sadece müzikle

kurtulabilirse...» «Ama siz bin dokuz yüz ellilerin

çocuğusunuz.» Kadın, «Rock'n roli,» dedi. «Evet.

Rock'n roll'dan hoşlanı

yorum. Ama bütün galaksinin hoşuna giden bu müzik.»

Tommy o dört kelimeyi yineledi. «Bütün galaksinin

hoşuna

giden müzik...» «Evet. Başka hiçbir müzik hoşlarına

gitmiyor.» Tommy, «Kızınıza çok benziyorsunuz,»

dedi. Bayan Payne hoşnutlukla gülümsedi. «Ben de

senden hoş

landım, Tommy.» «Demek siz eski radyo programlarını

topluyorsunuz?» Kadın şaşkın şaşkın, «Toplamak

mı?» diye mırıldandı. Genç adam sigara

masasındaki radyoya benzeyen müzik

kutusunu işaret etti. «O bir kaset-çalar mı? Yoksa artık o

eski

programları CD'lere de kaydediyorlar mı?» «Hayır,

yavrum, biz şimdi canlı yayın dinliyoruz.» «Canlı

yayının bandını.» «Hayır. Sadece canlı yayını.»

Page 509: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ama Glenn Miller, ikinci Dünya Savaşı sırasında

öldü.»

Page 510: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bayan Payne, «Evet,» dedi. «Bin dokuz yüz kırk

beşte. Senin yaşında birinin Glenn Miller'ı

anımsamasına şaştım. Öldüğü zamanı hatırlamasına

da.»

Tommy, «Swing tam Amerikanlı bir müzik,» diye

yanıt verdi. «Ve ben Amerikalı olan her şeyi seviyorum.

Gerçekten.»

Kadın mutlulukla, «Del'in sana böylesi cazip

gelmesinin nedenlerinden biri de bu,» diye konuştu.

«Deliverance tam anlamıyla Amerikalıdır.»

«İzin verirseniz tekrar Glenn Miller'a dönelim. Miller

elli yıldan daha uzun bir süre önce öldü.» Bayan Payne

başını sallayarak Scootie'yi okşadı. «Bu çok üzücü bir

olaydı.»

«O halde?»

Kadın kaşlarını kaldırdı. «Ah, neden şaşırdığını

anladım.»

«Sadece küçük bir bölümünü.»

«Anlamadım, yavrum?»

Tommy, «Şu anda yaşayan hiç kimse şaşkınlığımın

o müthiş boyutlarını kavramayı başaramaz,» diye

açıkladı. «Sahi mi? O halde sen uygun besin

almıyorsun. Belki de eksik olan B vitamini. B kompleks.»

«Ya?»

Bayan Payne bilgi verdi. «İyi bir B kompleks, E

vitaminiyle birlikte zihin işlemlerini berraklaştırır.» «Bana

tofu yememi söyleyeceğinizi sanmıştım.» «Tofu prostat

Page 511: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

için iyidir.» Tommy kadına, «Glenn Miller,» diye

anımsattı. Hâlâ «Ame

rican Patro!»u çalan radyoyu işaret etti.

Page 512: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Kadın, «İzin ver de bu küçük karmaşayı gidereyim,»

dedi. «Bu konseri canlı yayında dinliyoruz. Çünkü

radyomun trans temporal dalgaları yakalama özelliği

var.»

«Trans-temporal?»

«Evet. Çapraz zaman. Demin Jack Benny'nin

programını dinledim. Canlı yayında. Son derece komik

bir adamdı o. Bugünlerde Benny gibi komedyen

bulunmuyor.»

«Trans-temporal dalgaları yakalayan radyoları kim

satıyor, VVinona? Sears mağazası mı?»

«Sears mi? Sanmıyorum. Benim küçük radyomu

nasıl ele geçirdiğime gelince... En iyisi bunu Deliverance

anlatsın. Çünkü bu da Çamur Gölü'yle ilgili.»

Tommy düşünceli düşünceli, «Trans-temporal

radyo...» diye mırıldandı. «Galiba ben Büyük Ayağa

inanmayı yeğleyeceğim...»

Bu Bayan Payne'in hoşuna gitmedi. «İmkânsız. Ona

inanamazsın.» «Neden olmasın? Artık iblis-bebeklere ve

ifritlere inanıyorum ya!»

«Evet, ama onlar gerçek.»

Genç adam tekrar saatine göz attı. «Yağmur hâlâ

yağıyor.»

Kadın başını yana eğerek büyük Dev Yığın'ın iyi

yalıtılmış damına vuran damlaların hafif sesini dinledi.

Scootie de onu taklit ederek başını yana doğru eğdi.

Bayan Payne bir dakika sonra, «Evet, hâlâ yağıyor,»

Page 513: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

dedi. «insana huzur voren bir ses bu.»

«Ama Del'e yağmurun dört dakika sonra dineceğini

söylediniz. Hem de kesin bir tavırla.»

Page 514: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Evet, bu doğru.»

«Ama yağmur hâiâ yağıyor.»

«Daha dört dakika olmadı ki.»

Tommy parmağını saatine vurdu.

Bayan Payne, «Senin saatin yanlış, yavrum,» dedi.

«Tabii bu gece bir hayli zarar gördü.»

Genç adam saatini kulağına götürerek dinlendi. «Tik

tak.»

Kadın, «Daha on saniye var...» diye mırıldandı.

Genç adam saniyeleri saydı. Sonra kadına bakarak

kederle gülümsedi.

Yağmur hâlâ yağıyordu.

Ama on saniye sonra birdenbire dindi.

Tommy'nin gülümsemesi silindi. Onun yerine Bayan

Payne gülümsedi.

Tommy, «Beş saniye geciktiniz,» dedi.

«Ben hiçbir zaman Tanrı olduğumu iddia etmedim,

yavrum.»

«Peki, ne olduğunuzu iddia ediyorsunuz^ Lilith?»

Kadın dudaklarını büzerek genç adamın sorusunu

düşündü. Sonra, «Yalnızca eski bir balerin olduğumu

iddia ediyorum,» diye cevap verdi. «Yaşamını

zenginleştiren pek çok değişik olayla karşılaşmış olan

biri.»

Tommy gevşekçe arkasına yaslandı. «Bir daha

Payne ailesinden olan bir kadından

şüphelenmeyeceğim.»

«Akıllıca bir karar, yavrum.»

Page 515: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del içeri girerken, «Akıllıca olan karar nedir?» diye

sordu.

Annesi açıkladı. «Tommy bir daha Payne ailesinden

olan bir kadından şüphelenmemeye karar verdi.»

Page 516: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Payne ailesinden olan bir kadından

şüphelenmemeye karar vermek sadece akıllıca bir şey

değil,» dedi. «Bu yaşamak için de şart.»

Tommy mırıldandı. «Tabii aklıma peygamberdevesi

de gelmiyor değil.»

«Yani?»

«Bu böceğin dişisi birleşmeden sonra erkeğin

kafasını koparır ve onu canlı canlı yer.»

VVinona, «Payne ailesinden olan kadınların sadece

bir fincan çayla bir çöreği yeterli bulduklarını

öğreneceksin sanırım,» dedi.

Del masadaki telefonu işaret etti. «Onu aradın mı,

Tommy?»

«Kimi?»

«Ağabeyini.»

Tommy, Gi'yi tamamiyle unutmuştu.

Del ona telefonu uzattı. Genç adam Yeni Dünya

Saygon Fırını'ndaki büronun numarasını çevirdi.

Bayan Payne koltuğunda, Scootie'yi rahatsız

etmeden öne doğru uzandı ve trans-temporal radyoyu

kapattı. Glenn Miller'ın «Little Brovvn Jug» parçası

yarıda kesildi.

Telefon karşıda ikinci kez çalarken Gi yanıt verdi.

Tommy' nin sesini duyunca da, «Beni bir saat önce

araman gerekiyordu.» dedi.

«Bir yat kazası nedeniyle geciktim.»

«Ne?»

Page 517: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«O pusuladaki yazıları çevirdin mi?»

Gi Minh bir an durakladı. Sonra, «Hâlâ o sarışınla

birlikte misin?» diye sordu.

Page 518: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Evet.»

«Keşke onunla olmasaydın.»

Tommy, Del'e bakarak gülümsedi. Sonra Gi'ye,

«İşte buradayım,» dedi.

«O senin için 'kötü haber' demek, Tommy.»

«O daha çok gazetelerin çizgi roman sayfalarına

benziyor.»

«Ne?»

«Tabii Jeffrey Dahmer resimli roman çizseydi.»

Gi bir şey söylemedi. Şaşkınlığın yol açtığı bir

sessizlikti onunki. Tommy bu sessizliği çok iyi tanıyordu.

Genç adam tekrarladı. «Pusuladaki yazıları çevirdin

mi?»

«Kâğıt umduğum kadar iyi kurumadı. Sana yazıların

hepsinin çevirisini söyleyemem. Ama beni korkutacak

kadar şeyi okuyabildim. Peşinde olan bir çete değil,

Tommy.»

«O halde kim?»

«Pek de emin değilim. Şimdi yapman gereken şu:

Hemen gidip annemizi gör.»

Tommy hayretle gözlerini kırpıştırarak koltuktan

kalktı. Ailesinin onda uyandırdığı suçluluk duygusu

yüzünden avuçları yeniden yapış yapış olmuştu.

«Annemi mi?»

«Pusula üzerinde çalıştıkça korkum arttı...»

«Annem mi?»

«...Sonunda fikrini almak için annemi aradım.»

Tommy kulaklarına inanamıyormuş gibi, «Annemi

Page 519: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

uykudan mı kaldırdın?» diye sordu. «Anneme,

pusuladaki yazıların anladığım kadarını söylediğim

zaman o da korktu.»

Page 520: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy şimdi odada sinirli sinirli dolaşıyor, arada

sırada göz ucuyla Del'le annesine bakıyordu. «Ben

annemin bu olayı öğrenmesini hiç istemiyordum, Gi!»

«O eski dünyayı çok iyi anlıyor, Tommy. O pusula

da buradan çok, eski dünyayla ilgili.»

«Şimdi annem yine viski içtiğimi söyleyecek...»

«O seni bekliyor, Tommy.»

«...Tıpkı o çılgın dedektifim gibi.» Tommy'nin ağzı

kurumuştu. «Beni mi bekliyor?»

«Fazla zamanın yok, Tommy. Mümkün olduğu

kadar çabuk oraya gitmelisin. Bence bu daha iyi olur.

Hemen. Hızla. Ama o sarışını yanına alma.»

«Almam gerekiyor.»

«O 'kötü haber', Tommy.»

Genç adam Del'e baktı. Doğrusu onda bir kötü

haber hali hiç yoktu. Sarışın kadın saçlarını taramıştı.

Tebessümü tatlıydı. Del, genç adama göz kırptı.

Gi, «Kötü haber,» diye tekrarladı.

«Bu sayfayı daha önce de okumuştuk, Gi.»

Gi içini çekti. «Şey... Hiç olmazsa annemi fazla

sıkma. O korkunç bir gün geçirdi.»

«Benim de harika bir gün geçirdiğim söylenemez.»

«Mai kaçtı.»

Mai en küçük kız kardeşleriydi.

Tommy aptalîaştı. «Kiminle kaçtı?»

«Bir sihirbazla.»

«Hangi sihirbaz?»

Page 521: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Gi içini çekti. «Hiçbirimiz Mai'nin bir sihirbazla

buluştuğunu bilmiyorduk.»

«Onun bir sihirbazla ilişki kurduğunu ilk kez

duyuyorum.» Tommy, kız kardeşinin bağımsızlığını ilan

etmesi yüzünden sorumlu tutulamayacağını belirtmeye

çalışıyordu.

Çamur Gölü'nden beri hiç uyumayan eski balerin

oturduğu koltuktan, «Bir sihirbazla mı?» diye mırıldandı.

«Ne romantik!»

Gi ekledi. «Adamın adı Roland Ironvvright.»

«Vietnamlı adına benzemiyor.»

Gi, «O Vietnamlı değil,» dedi.

«Aman Tanrım!» Tommy yakında Del Payne'le eve

gittiği zaman annesinin ne halde olacağını tahmin

edebiliyordu. Öfkesinden köpürüyor olmalıydı.

Gi, «Adam Vegas'ta sahneye çıkıyor,» diye bilgi

verdi. «Mai'yle bir uçağa binerek Vegas'a gittiler ve

orada evlendiler. Annem durumu ancak bu akşam

öğrendi. Bana, biraz önce ben kendisini arayıncaya

kadar bu konuda bir şey söylemedi. Onun için annemi

fazla zorlama.»

Tommy pişmanlıkla sarsıldı. «Akşam yemeğine

gitmeli, com tay cam yemeliydim.» Gi, «Haydi, hemen

anneme git, Tommy,» diye üsteledi. «Belki o sana

yardım edebilir. Acele etmeni söyledi.»

«Seni seviyorum, Gi.»

«Şey... Tabii... Ben de seni seviyorum, Tommy.»

Page 522: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ton'u Mai'yi annemi ve babamı da çok seviyorum.

Gençekten. Hepinizi de o kadar çok seviyorum ki... Ama

özgür olmalıyım.»

Tik-Tak/F:

19

Page 523: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Biliyorum, kardeşim, biliyorum. Dinle, annemi

arayıp yolda olduğunu söyleyeceğim. Haydi fırla.

Neredeyse zamanın kalmayacak!»

Tommy telefonu kapattığı zaman Del'in annesinin

gözlerinin ucunda titreşen yaşları sildiğini gördü.

Kadın titrek bir sesle, «Bu çok dokunaklıydı,» dedi.

«Ned'in cenaze töreninden beri hiçbir şey bana

böylesine dokunmadı. Törende konuşmayı Frank

Sinatra yapmıştı.»

Del, annesine yaklaşarak elini omzuna koydu.

«Haydi, canım. Üzülme.» Bayan Payne, Tommy'ye

baktı. «Frank öyle güzel konuştu ki. Öyle değil mi, Del?»

Sarışın kadın, «Her zamanki gibi,» dedi.

Bayan Payne ekledi. «Polislerin bile gözleri yaşardı.

Törene iki iriyarı polisin arasında gitmek zorunda kaldım.

Çünkü beni cinayet suçuyla tutuklamışlardı.»

Tommy kesin bir tavırla, «Sizi anlıyorum,» dedi.

Bayan Payne konuşmasını sürdürdü. «Ben oniarı

hiçbir zaman suçlamadım. Ned'i kalbinden vurmuştum.

Olayın bir cinayet olduğunu düşünebiliyorlardı sadece.

Gerçeği göremeyecek kadar kördüler. Sonunda her şey

yoluna girdi. Her neyse... O iki iyi polis Frankin Ned

hakkında söylediği güzel sözlerden çok etkilendiler.

Frank, 'İt VVas a Very Good Year'i söylemeye baş-

layınca da dayanamayıp bebekler gibi hıçkırmaya

başladılar. Onların küçük kâğıt mendil paketimi

paylaşmalarına izin verdim.»

Page 524: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, kadını teselli etmek için söyleyecek söz

bulamadı. Sadece, «Ne acı...» diye mırıldandı. «Yani

öyle genç yaşta ölmek.»

-290

Page 525: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del'in annesi, «Ah,» dedi. «Ned o kadar da genç

değildi. Onu vurduğum sırada altmış üç yaşındaydı.»

Genç adamın kişisel felaket saati fıkırdıyor ve ölüm

anı hızla yaklaşıyordu ama bu garip aile yine de ilgisini

çekiyordu. Genç adam kafasından bir hesap yaptı. «Ned

on sekiz yıl önce Del on yaşındayken ölmüş... O halde

siz o sırada otuz ikisindeydiniz ve o altmış üçündeydi,

öyle mi?»

Julia Rosalyn VVinona Lilith, Scootie'yi yere

indirerek koltuğundan kalktı. «Bu bir Mayıs-Aralık

aşkıydı. Ned'le karşılaştığımız sırada ben yirmi

yaşındaydım. O ellisini geçmişti. Ama Ned'i ilk gördüğüm

an kaderimin o olduğunu anladım. Ben o sıradan genç

kızlardan değildim, Tommy'ciğim. Deneyim sahibi

olmayı, öğrenmeyi çok istiyordum. Bu bakımdan müthiş

bir açlık duyuyordum. Yaşamı yiyip yutmak istiyordum.

Deneyimli, her şeyi görmüş, beni eğitecek birine

ihtiyacım vardı. Ned eşsizdi. Vegas'ta küçük bir kilisede

evlendik. Elvis o sırada 'Blue Havvaii' şarkısını" söyledi.

Zavallıcık kötü soğuk almıştı ama yine de nikâha geldi.

Ned'le tanıştıktan on dokuz saat sonra evlendiğimizi

söylemeliyim. Ortak yaşamımızın tek bir dakikası için

bile pişmanlık duymadık. Balayımızı geçirmek için

paraşütle Yucatan yarımadasındaki Campeche

ormanının tam ortasına indik. Yanımızda sadece keskin

iki bıçak, bir kangal ip, bir haritayla pusula ve bir şişede

iyi kırmızı şarap vardı. Uygarlığa on beş gün sonra

Page 526: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sağsalim erişebildik. Birbirimize her zamankinden daha

fazla âşıktık.»

Tommy Del'e baktı. «Çok haklıymışsın. Annen

gerçekten harika.»

Page 527: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ao da/s'yle Tommy'nin annesine hiç de

benzemeyen VVinona, kızına sevinçle gülümsedi.

«Deliverance benim hakkımda gerçekten öyle mi

söyledin?»

Anne kız kucaklaştılar. Sonra Tommy de Del'in annesine

sarıldı. «Beni bir gece David Letterman şovunu

seyretmeye çağıracağınızı umarım.» «Ah, tabii, yavrum.

O şovu görecek kadar uzun yaşamanı dilerim.» Del,

genç adama, «Şimdi,» dedi. «Senin annenle tanışma

sırası bende.» Bayan Payne onları müzik odasından

çıkararak büyük holden geçirdi. Sokak kapısına götürdü.

iki artı iki Jaguar dışarıda bekliyordu. Bu kasım

gecesinde, yağmur yağmıyordu artık. Tommy kapıyı

açarak, koltuğu öne çekerken Scootie de arka kanepeye

atladı.

Sarışın kadın arabanın diğer tarafına doğru

giderken Bayan Payne, Dev Yığın'ın kapısından kızına,

«Zavallının kafasını koparıp diri diri yerken,» diye

seslendi. «Bu işi çabucak, ona acı vermeden yapmaya

çalış. Çünkü Tommy gerçekten iyi bir çocuk.»

Tommy arabanın üzerinden Del'in gözlerinin içine baktı.

Sarışın kadın, «Sen daha ne olduğunu anlamadan her

şey sona erecek,» dedi. «Sana söz veriyorum, Tommy.»

Page 528: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

SEKİZ

Phan'ların Huntington Beach'deki evlerinde

Tommy'nin annesi bahçe yolunda bekliyordu.

Gökyüzünde bulutlar parçalanmaya başlamışlardı ama

kadın ayak bileklerine kadar gelen lastik botlar, siyah

pantalon ve yağmurluk giymiş, başına da plastik bir

yağmur eşarbı bağlamıştı. Bayan Phan hava tahmini

konusunda Bayan Payne kadar usta değildi.

Del direksiyonun başında bekledi. Motoru

durdurmamıştı.

Tommy, Jaguar'dan inerek, «Anne,» dedi. «Ben...»

Kadın onun sözünü kesti. «Arka koltuğa otur. Ben

öne, o korkunç kadının yanına oturacağım.» Genç adam

duraklayınca da ekledi. «Haydi, haydi, budala çocuk.

Şafağın sökmesine bir saat bile kalmadı.».

Tommy telaşla arabanın arkasına, Scootie'nin

yanına atladı.

Annesi Del'in yanına oturarak kapıyı kapattığı

zaman Tommy öne doğru eğildi. «Anne, Deliverance

Payne'ie tanışmanı istiyorum. Del, bu da...»

Annesi öfkeyle sarışın kadına baktı. «Senden hiç

hoşlanmadım.» Del güldü. «Sahi mi? Oysa ben senden

hoşlanmaya başladım bile.»

-293

Page 529: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'nin annesi, «Haydi, gidelim,» dedi. Del geri

geri giderek sokağa çıktı. «Nereye gidiyoruz?»

«Sola sap. Yola devam et. Ben sana nereden

döneceğimi

zi söylerim. Gi, Tommy'nin hayatını kurtardığını söyledi.»

Tommy, «Hayatımı bir değil birkaç kez kurtardı,» diye

açıkladı. «O...» Tommy'nin annesi Del'i uyardı.

«Oğlumun hayatını kur

tardığın için senden hoşlanacağımı sanma.» «D aha

önce az kalsın onu vuruyordum.» «Bu doğru mu?»

Del tasdik etti. «Doğruya.» Tommy'nin annesi

söylendi. «Eh, pekâlâ. Belki senden

'. hoş ılanabilirim.» ")el (jeriye Tommy'ye bir göz attı.

«Annen harika.» 3i, Tommy'yi hiç tanımadığını söyledi.»

"iş ın kadın, «Ona hemen hemen on saat kadar önce

eıvisi yaptım diye başını salladı.» Ama Tommy'le geril

§?alı altı saat bile olmadı.» vk s;ervisi mi yaptın?»

ars'onum.»

i burger mi yedi?» il d tane.» vcuk. Onunla

buluşmuyor muydunuz?»

mi? Hayır, onunla hiç buluşmadık.» Iljşup gezmeyin.

Hah, buradan sağa sap.» ey e gidiyoruz?» diye sordu.

'iyoruz? Ama neden?»

-294

Page 530: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Annesi, «Bekle de gör,» dedi. Sonra Del'e döndü.

«O çok kötü bir çocuk. Kalbini kıracak.»

Tommy utandı. «Anne!»

Del, «Onunla gezmezsem kalbimi de kıramaz,» diye

yanıt verdi.

«Aferin sana. Sen zeki bir kızsın.»

Scootie zorla Tommy'nin yanından geçerek iri

kafasını öne uzattı. Yeni yolcuyu kuşkuyla kokladı.

Tommy'nin annesi döndü ve köpekle burun buruna

geldi...

Scootie dilini büsbütün sarkıtarak sırıttı.

Bayan Phan, «Köpeklerden hiç hoşlanmam,» diye

açıkladı. «Pis hayvanlar. Her zaman insanı yalarlar.

Buraya bak, beni yalarsan, dilini koparırım.» Scootie ona

hâlâ sırıtıyordu. Usul usul kafasını yaklaştırarak kadını

kokladı, neredeyse yalayacaktı. Tommy'nin annesi

köpeğe dişlerini göstererek hafifçe homurdandı.

Gırtlağından gelen bu ses bir uyarıydı.

Şaşalayan Scootie sarsıldı. Geriledi. Sonra da

karşılık olarak dişlerini gösterdi ve homurdandı.

Kulaklarını kafasına yapıştırdı.

Tommy'nin annesi de dişlerini göstererek

köpeğinkinden daha da tehdit dolu bir tavırla

homurdandı. Scootie inleyerek geriledi ve arka koltuğun

bir köşesine kıvrıldı.

«Önümüzdeki bloktan sola dön.»

Tommy annesine yaranmak için, «Mai'nin yaptığını

Page 531: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

öğrendiğim zaman çok üzüldüm.» diye mırıldandı. «Ne

oldu bu kıza? Sen kalk bir sihirbazla kaç!»

-295

Page 532: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Annesi dikiz aynasından öfkeden ateş saçan

gözlerle oğluna baktı. «Ona ağabeyi kötü örnek oldu.

Genç bir kızı, ağabeyi gibi kötü bir örnek mahvetti.

Geleceği, kötü bir örnek olan ağabeyi yüzünden söndü.»

Del kadına takıldı. «Bu hangi ağabeyi?»

Genç adam, «Anne, bu haksızlık!» diye bağırdı.

Del, «Tabii ya,» diye atıldı. «Tommy hiçbir zaman

bir sihirbazla kaçmadı.» Gözlerini yoldan ayırarak genç

adama baktı. «Şey... Yoksa kaçtın mı, Tofu Çocuk?»

Phan Anne, «Evlilik planları yapılmıştı,» diye

açıkladı. «Geleceği çok parlaktı. Şimdi çok iyi bir

Vietnamlı genç, gelinsiz kaldı.»

Del şaşırdı. «Aileler tarafından .kararlaştırılan bir

evlilik, öyle mi?» Tommy'nin annesi, «Nguyen'lerin

oğlu,» dedi. «İyi bir delikanlı.»

Sarışın kadın mırıldandı. «Chip Nguyen mi?»

Phan Anne öfkeyle ıslığa benzer bir ses çıkardı. «O

sarışınları kovalayan, herkesi'vuran gülünç dedektif

değil.» Tommy, Del'e, «Vietnam'da Nguyen adı sizin

Smith gibi

dir,» dedi. «Çoğu kişinin soyadı Nguyen'dir.»

«Öyleyse neden dedektifine Chip Smith adını

vermedin?»

«Evet, herhalde öyle yapmam gerekirdi.»

Sarışın kadın, «Sana bunu neden yapmadığını

söyleye

yim,» dedi. «Atalarınla gururlanıyorsun.» Tommy'nin annesi,

Page 533: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«O atalarının üzerine işiyor,» diye homurdandı.

Page 534: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Anne!»

Bayan Phan'ın böyle konuşması Tommy'yi öylesine

üzdü ki genç adamın göğsü sıkıştı. Soluk alabilmek için

çabalamak zorunda kaldı. Annesi hiç küfretmezdi.

Küfürlü konuşmasından onun her zamankinden çok

daha öfkeli olduğu anlaşılıyordu.

Del, «Sen aslında Tommy'yi yanlış anlıyorsun,»

diye düşüncesini açıkladı. «Aile onun için çok önemli.

Ona bir fırsat verirsen...»

«Senden hiç hoşlanmadığımı söylemiş miydim?»

Del, «Öyle bir şeyden söz ettin sanırım,» dedi.

«Ne kadar çok konuşursan senden o denli az

hoşlanıyorum.» «Anne, şimdiye kadar senin birisine

kaba davrandığını hiç görmedim. Ailenden olmayan bir

kimseye yani.»

«Sen seyret! Kızım, sola dön.» Del bu emri yerine

getirirken, Tommy'nin annesi üzüntüyle titrek bir soluk

verdi. «Mai için seçilen damat o gülünç Chip Nguyen

değildi. Nguyen Huu Van'dı. Aliesi çörekçi. Pek çok

yerde çörek dükkânları var. Delikanlı Mai'ye çok

uygundu. Ama artık kızımın o sihirbazdan çocukları

olacak. Acayip sihirbaz çocuklar.»

Del, «Yaşamın bütün anlamı da bu değil mi?» diye

mırıldandı.

«Ne demek istiyorsun?»

«Acayip sihirbaz çocuklar. Yaşamın nasıl olduğunu

özetleyecek üç kelime varsa o da bu. Acayip sihirbaz

Page 535: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

çocuklar. Yaşamımız boyunca neler olacağını önceden

bilemeyiz. Hayat, fırsatlar ve gizlerle dolu olmalı. Yeni

insanlar, yeni yöntemler, yeni

-297

Page 536: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

umutlar, yeni düşler. Fakat eski yöntemlere her zaman

saygı duymalı. Temelde her zaman gelenekler ama yine

de daima yeni. İşte yaşamı ilginç yapan da bu.»

«Ne kadar çok konuşursan, senden o denli az

hoşlanıyorum.»

«Evet, demin söyledin.»

«Ama beni dinlemedin.»

Del, «Bu da benim kusurum,» dedi.

«Dinlememek mi?»

«Hayır, her zaman konuşmak. Dinliyorum ama yine

de her zaman konuşuyorum.» Tommy, köpeğin yattığı

köşenin karşısına büzüldü. Bu konuşmaya katılarak iki

kadınla yanşamayacağını biliyordu. Tommy'nin annesi

Del'e, «Konuşurken dinleyemezsin ki,»

dedi.

«Saçma.»

«Sen kötü habersin.»

Del güldü. «Ben hava gibiyim.»

«Efendim?»

«Ne iyiyim, ne de kötü. Sadece varım.»

«Kasırga da var. Ama o kötü.»

Sarışın kadın, «Kasırga olmak jeolojiden daha

iyidir,» dedi.

«Ne demek bu?»

«Kasırga olmak kayadan bir dağ olmaktan daha

iyidir.»

«Kasırga başlar biter. Ama dağ her zaman

Page 537: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

oradadır.»

«Dağ her zaman orada olamaz.»

Phan Anne ısrar etti. «Dağ her zaman oradadır.»

Sarışın kadın başını salladı. «Her zaman değil.»

Page 538: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Dağ nereye gidecek ki?»

Del garip bir heyecanla, «Güneş patlar,» diye yanıt

verdi. «Nova haline dönüşür ve dünya da uçar.»

«Sen delisin.»

«Bir milyar yıl bekle, görürsün.»

Tommy'le Scootie göz göze geldiler. Genç adam bir

dakika kadar önce bile köpeği kendine bu kadar yakın

hissedeceğine inanamazdı.

Sarışın kadın, genç adamın annesine baktı. «Dağ

havaya uçarken, ateş kasırgaları başlar. Dağ kaybolur.

Ama kasırga yine döne döne eser.»

«Sen de o lanet olasıca sihirbaz gibisin.»

Del, «Teşekkür ederim, Bayan Phan,» dedi. «Bu

kaya ve makas oyununun daha geniş çaptaki bir

kopyası. Kasırgalar kayaları yener. Çünkü kasırgalar

ihtiras demektir.»

«Kasırgalar sadece sıcak havadır.»

«Soğuk hava.»

«İyi ya, hava işte.»

Del dikiz aynasına göz attı. «Çocuklar, izleniyoruz.»

İki yanında kauçuk ağaçları bulunan bir

sokaktaydılar. Evler güzel ama küçüktü.

Tommy doğrularak, damla biçimli spor arabanın

arka camından geriye baktı. Peşlerinde dev bir Peterbilt

traktör ve treyler vardı. Koskocaman gibi bir şeydi bu. Bir

dev. Onlardan da ancak altı metre kadar gerideydi.

Tommy şaşkınlıkla, «Bu saatte, sadece evlerin

Page 539: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bulunduğu bu semtte ne işi var?» diye mırıldandı. Del

gaza bastı. «İşi seni öldürmek.»

Page 540: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Dev kamyon da süratini onlara uydurmak için

hızlandı. Sokaktaki sodyum buharı lambalarının ön

cama vuran titrek ışıklarında şişman yardımsever

yabancının direksiyonda olduğu görülüyordu. Uçuk

suratlı yaratık sırıtıyordu. Ama o mesafeden gözlerinin

yeşil rengi farkedilmiyordu.

Tommy, «Olamaz...» diye fısıldadı.

Del, «Oluyor işte,» dedi. «Ah, keşke annem de

burada olsaydı.» Bayan Phan, «Senin annen var mı?»

diye sordu. Del homurdandı. «Aslında ben bir böcek

yumurtasından

çıktım. Hiç çocuk olmadım. Sadece bir larvaydım.

Haklısın, Bayan Phan. Hiçbir zaman annem olmadı.»

«Sen fazla ukalasın.»

«Teşekkür ederim.»

Phan Anne, oğluna, «Bu kız çok ukala,» diye açıkladı.

Kendini bir çarpışmaya karşı hazırlamaya çalışan

Tommy, «Evet, biliyorum,» dedi. Motoru çığlığa benzer

sesler çıkaran kamyon hızla ileri doğru atıldı ve

Jaguar'ın tamponuna vurdu. Araba sarsıldı, yolda kaydı.

Del sağa sola dönen direksiyonla boğuşuyordu. Ama

sarışın kadın kontrolü kaybetmemişti. Tommy, «Onu

geride bırakabilirsin,» dedi. «Tanrı aşkına! O bir

Peterbilt, sense bir Jaguar'sın.» Del hatırlattı. «O

doğaüstü bir yaratık. Onun için de avantaj onda. Burada

yollarla ilgili her zamanki koşullar geçerli değil.»

Peterbilt onlara tekrar çarptı. Jaguar'ın tamponu

Page 541: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yerinden fırladı, sokakta şangırdayarak kulübemsi bir

evin ön bahçesine uçtu.

Page 542: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'nin annesi, «Önümüzdeki blokta sağa dön,»

diye emretti.

Del hızlanarak Peterbilt'le aralarındaki mesafeyi

geçici olarak açtı. Son anda sağa saptı, kayarak sokağa

girdi. Lastiklerden iniltiye benzeyen sesler ve dumanlar

çıkıyordu. Araba topaç gibi dönmeye başladı.

Scootie ancak çok küçük bir köpeğin çıkaracağı bir

sesle havladı. Arka kanepeden yere yuvarlandı.

Tommy devrileceklerini düşündü. Durum bunu

gösteriyordu. Genç adamın devrilip yuvarlanmak

konusunda deneyimi vardı artık. Arabanın devrilmesine

yakın son açının insanda nasıl bir duygu uyandırdığını

biliyordu. Ve şimdiki durum da aynı görünüyordu.

Ancak, Del'in kontrolundaki Jaguar yola inatla

yapıştı. Bir daire çizmeyi tamamladıktan sonra çığlığa

benzeyen sesler arasında sarsılarak durdu.

Scootie hiç de aptal bir köpek değildi. Kanepeden

tekrar yuvarlanmamak için sarışın kadın gaza hızla

basıncaya kadar yerde bekledi. Ancak araba hızla ileri

atıldıktan sonra Tommy'nin yanına çıktı.

Arka camdan bakan genç adam Peterbilt'in biraz

önceki yolda şiddetle fren yaptığını gördü. Doğaüstü

yaratık araba sürme konusunda çok üstündü. Acaba

cehennemde de karayolları var mıydı? Los Angeles

bölgesinde çalışacak olan iblisler orada mı antrenman

yapıyorlardı? Yaratığın bütün ustalığına rağmen dev

taşıtın ani ve sert bir dönüş yapmasını sağlaması

Page 543: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

imkânsızdı. Temel fizik kuralları hâlâ geçerliydi.

Yardımsever yaratık kamyonu durdurmaya çalıştı.

Page 544: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ama Peterbilt kavşakta hızla kayarak yandaki blokta

gözden kayboldu.

Tommy kamyonla treylerin çarpışmaları için dua

etti.

Jaguar hızlandı. Şimdi saatte yetmiş mille

gidiyorlardı. Ön koltukta Tommy'nin annesi, «Kızım,»

dedi. «Sen kitaplardaki manyak halde deli olan

dedektifler gibi araba sürüyorsun.»

Del mırıldandı. «Teşekkür ederim.»

Phan Anne çantasından bir şey çıkardı.

Genç adam, annesinin çantasından ne çıkardığını

göremedi. Ama sonra durumu açıklayan o bir dizi

elektronik sesi duydu. «Ne yapıyorsun, anne?.

«Gideceğimiz yere telefon ediyorum?»

«Elindeki nedir?»

Vietnamlı kadın neşeyle, «Cep telefonu,» dedi.

Genç adam şaşırdı. «Senin cep telefonun mu var?»

«Neden olmasın?»

«Ben böyle telefonları sadece önemli kimselerin

kullandıklarını sanıyordum.» «Artık durum öyle değil.

Herkeste cep telefonu var.>* «Ya? Ben araba sürerken

telefonla konuşmanın tehlikeli bir

şey olduğunu sanıyordum.» Phan Anne son numaraya da

bastı. «Ben araba sürmüyorum ki. Şu an yalnızca

yolcuyum.» Del, «Tanrı aşkına, Tommy,» dedi. «Orta

Çağ'da yaşıyormuş gibi konuşuyorsun.»

Tommy arka pencereden geriye baktı. Peterbilt bir

Page 545: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

blok ötede onların geride bıraktıkları sokakta geri döndü.

Kaza geçi rmemişti.

Page 546: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Biri, Phan Anne'nin telefonuna cevap vermiş

olacaktı ki, kadın kendini tanıttıktan sonra telefonda

Vietnam dilinde konuşmaya başladı.

Bir buçuk blok geride olan Peterbilt kavşağı aştı.

Tommy saatine baktı. «Şafak kaçta söküyor?»

Del, «Bilmiyorum,» diye başını salladı. «Belki yarım

saat, belki kırk dakika sonra.» «Annen bunu dakikası

dakikasına ve saniyesi saniyesine bilirdi.»

Del bunu kabul etti. «Herhalde.»

Tommy, annesinin söylediklerinin arasından sadece

birkaç sözcüğü anlayabilmişti. Phan Anne'nin konuştuğu

kimseye fena halde öfkelendiği belliydi. Genç adam,

annesinin ses tonu yüzünden suratını buruşturdu. Bayan

Phan'ın kızdığı kişi kendisi olmadığı için de sevindi.

Arkalarındaki Peterbilt onlara yaklaşıyordu. Aradaki

mesafe bir bloka inmişti.

Tommy endişeyle, «Del?» dedi.

Sarışın kadın onun endişelerini gidermeye çalıştı.

«Kamyonu görüyorum.» Yandaki aynaya tekrar bir göz

attıktan sonra iyice hızlandı. Oysa zaten tehlikeli

denilecek kadar süratle gidiyorlardı. Bu hız, evlerin

bulunduğu semtteki sokakların durumuna göre

gerçekten tehlikeliydi.

Tommy'nin annesi son kez Vietnam dilinde

küfrettikten sonra telefonu kapattı. «Kafasız kadın!»

Del, «Bırak artık,» diye önerdi.

Phan Anne, «Kastettiğim sen değilsin,» dedi. «Sen

Page 547: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kötü habersin. Tehlikeli ve kötüsün. Ama kafasız

değilsin.»

Page 548: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın, «Teşekkür ederim,» dedi.

«Ben Quy'u kastettim. Aptal kadın.»

Tommy, «Kim o?» diye sordu.

«Bayan Quy Trang Dai.»

«Bayan Quy Trang Dai de kim?»

«Kafasız bir kadın.»

«Kafasızlığı dışında kim o?»

«Kuaför.»

Tommy, «Kuaföre neden gittiğimizi hâlâ anlamış

değilim,» dedi.

Del ona bir göz attı. «Saçlarının kesilmesi

gerekiyor.»

Jaguar'ın motoru öyle homurdanıyordu ki Phan

Anne sözlerini duyurabilmek için sesini yükseltti. «O

sadece bir kuaför değil. Benim arkadaşım. Her hafta

onunla ve diğer hanımlarla mah-jongg oynuyoruz. Bazen

de briç.»

Sarışın kadın Tommy'ye gülümsedi. «Oraya

güzelce kahvaltı etmek için gidiyoruz. Sonra da

mah-jongg oynayacağız.» Bayan Phan, «Quy benim

yaşımda,» diye ekledi. «Ama benden farklı.»

Genç adam meraklandı. «Nasıl farklı?»

«Quy çok eski kafalı. Vietnam âdetlerine çok bağlı.

Yeni dünyayla uyum sağlayamıyor. Hiçbir şeyin

değişmesini de istemiyor.» Genç adam başını salladı.

«Ah, evet, anlıyorum. Yani o senden çok farklı, anne.»

Sonra yerinde dönerek korkuyla arka camdan baktı.

Kamyon hızla yaklaşıyordu. Onlardan ancak bir blokun

Page 549: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

üçte ikisi uzaktaydı.

Page 550: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Phan Anne, «Quy, bizim ailemiz gibi Saygon'dan

değil,» dedi. «Kentte doğmamış. Cehennemin

köşesindeki ıssız bir yerden. Laos'la Kamboçya sınırı

yakınındaki Xan Nehri'nin kıyısında önemsiz bir köyden.

Oradaki insanlar gariptir. Ve garip bilgileri de var.»

Del, «Yani orası Pittsburgh gibi bir yer,» diye

mırıldandı.

Tommy sordu. «Nasıl garip bilgiler?»

«Sihir. Ama ahmak Roland lronwright'ın şapkadan

tavşan çıkarması gibi aptalca bir sihir değil. Ancak Mai

onun yaptıklarını zekice buluyor.»

Tommy uyuşmuş gibiydi. «Sihir...»

«Ya da büyü. Örneğin Quy bir kızın aşkını

kazanman için bir iksir hazırlıyor. Ya da işte başarılı

olman için muska veriyor. Ama daha kötüleri de var.»

«Daha kötüleri mi? Yani?»

Phan Anne gizli bir şeyi açıklayacağını belirten bir

sesle, «Ölülerle konuşmak,» dedi. «Ölüleri yürütmek ve

onları esir olarak çalıştırmak.» Peterbilt şimdi onlardan

ancak yarım blok ötedeydi. Yaklaşırken homurtusu

Jaguar'ınkini bastırıyordu.

Sarışın kadın arabayı mümkün olduğunca hızlı

sürmeye çalışıyordu. Cesaret edebildiği ölçüde, araba

hızla gidiyordu. Ama yine de iblisin yaklaşmasını

engelleyemiyordu.

Tommy'nin annesi ekledi. «Xan Nehri büyüsü

yeraltındaki karanlık dünyadan ruhları çağırıyor.

Büyücünün düşmanlarını lanetliyor.»

Page 551: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Bu Xan Nehri'nin habis uzaylıların etkisinde

olduğu kesin,» diye fikrini açıkladı.

Tik-Tak / F: 20

Page 552: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Phan Anne, «Quy Trang Dai bu tür büyüyü biliyor,»

dedi. «Bir cesedin mezarından çıkmasını ve ona

söylenen kimseyi öldürmesini sağlıyor. Kurbağaların

erbezlerinden bir ilaç yapıyor. Onu kullanarak düşmanın

kalbini ve karaciğerini eritip çamura dönüştürüyor.

Kocanla yatan kadını lanetliyor. O kadın da bir yaratık

doğuruyor. İnsan başlı, köpek vücutlu ve ıstakoz kıskaçlı

bir şey.»

Tommy'nin tepesi iyice attı, «Ve sen bu kadınla

mah-jongg oynuyorsun öyle mi?»

Phan Anne, «Bazen de briç» diye ekledi.

«O canavarla nasıl arkadaşlık edebildin?»

«Saygılı ol, oğlum. Ouy'un yaşı seninkinden çok

büyük. O bir canavar da değil. Bez bebekle yaptığı

budalaca şey dışında iyi bir kadın o.»

«O beni öldürmeye çalışıyor!»

«Hayır. Seni öldürmeye çalıştığı yok.» «O beni

öldürmeye çalışıyor!» «O manyak sarhoş dedektif

gibi çıldırma, bağırıp çağırma.»

«O beni öldürmeye çalışıyor!»

«O yalnızca Vietnam geleneklerine daha fazla saygı

göstermen için seni biraz korkutmaya çalışıyor.»

Arkalarında yardımsever yabancı havalı kornaya üç

kez uzun uzun bastı. Neşeyle, onları öldürmek için iyice

yaklaştığını haber veriyordu.

«Anne, peşimizdeki bu yaratık bu gece üç masum

insanı öldürdü bile! Ve başarabilirse beni de öldürecek!»

Page 553: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy'nin annesi üzüntüyle içini çekti. «Quy Trang Dai

büyü konusunda her zaman yeterince başarılı

olamıyor.»

Page 554: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Ne?»

«Herhalde o bez bebeği yaparken bir şeyi

kullanmayı unuttu. Ya da iblisi yeraltındaki dünyadan

yanlış bir sözcükle çağırdı. Hata yaptı.»

«Hata mı?»

«Herkes bazen hata yapar.»

Del, «Silgileri onun için üretiyorlar,» dedi.

Tommy bağırdı. «O Bayan Dai'yi öldüreceğim!

Yemin ediyorum!» Phan Anne, «Aptallık etme,» diye

söylendi. «Quy Trang Dai iyi bir kadın. Öyle iyi bir

hanımı öldürmemelisin.»

«Kahretsin! O iyi bir kadın filan değil!»

Del hoşnutsuz, «Tommy,» dedi. «Senin insanları

böyle yargıladığını hiç duymamıştım.» Tommy meydan

okurcasına, «Onu öldüreceğim,» diye yineledi.

Bayan Phan, «Quy hiçbir zaman kendi için büyü

yapmıyor,» dedi. «Büyü sayesinde zengin olmaya

kalkışmıyor. Bir kuaför olarak hayatını kazanıyor.

Yalnızca başkalarına yardım etmek için yılda bir iki kez

büyüye başvuruyor.»

Tommy homurdandı. «Tanrı biliyor ya, bütün

bunların bana hiç yardımı olmadı.» Sarışın kadın

durumu kavramış gibi bir tavır takınmıştı. «Ah, şimdi

anladım.»

Tommy, «Ne?» dedi. «Neyi anladın?»

Peterbilt'in havalı kornasının sesi tekrar duyuldu.

Del, Tommy'nin annesine baktı. «Ona gerçeği

açıklayacak mısın?»

Page 555: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

-307

Page 556: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bayan Phan, «Senden hiç hoşlanmıyorum,» diye hatırlattı.

«Beni henüz doğru dürüst tanımadın ki.»

«Seni hiçbir zaman doğru dürüst tanımayacağım.»

«Seninle birlikte bir öğle yemeği yiyelim. Bakalım

anlaşabilecek miyiz?»

Tommy kafasında çakan şimşek yüzünden sanki

kör oldu. «Tanrım, Tanrım! Anne sen bu canavardan, bu

Dai denilen bu kaçık kadından o bez bebeği yapmasını

istedin mi?»

«Hayır.» Phan Anne öne doğru eğilmiş olan oğluna

bakmak için döndü. «Asla! Sen bazen düşüncesiz

davranıyorsun. Doktor olmaya yanaşmadın. Fırında

çalışmayı da istemedin. Kafan budalaca hayallerle dolu.

Ama kalbin kötü değil. Kötü bir çocuk olduğunu

söyleyemem. Hiçbir zaman kötü değildin.»

Annesinin bu sözleri genç adama dokundu. Yıllar

boyunca annesi onu hiç övmemişti. Oysa şimdi Bayan

Phan'ın düşüncesiz ama iyi bir evlat olduğunu

açıklaması... Bu anne sevgisini kaşıkla, fincanla, hatta

kâseyle içmeye benziyordu.

«Quy Trang Dai ve diğer hanımlarla mah-jongg

oynuyorum. İskambil de. Oynarken konuşuyoruz. Kimin

kocasının ihanet ettiğinden, kimin oğlunun çeteye

katıldığından söz ediyoruz. Çocukların neler yaptıklarını

anlatıyoruz. Torunların söyledikleri sevimli sözleri

tekrarlıyoruz. Ben de senden söz ediyorum. Ailenden ve

asıl kişiliğinden uzaklaştığını söylüyorum. Köklerini kay-

Page 557: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bettiğini, Amerikalı olmaya çalıştığını da. 'Ama bunu

hiçbir zaman başaramayacak,' diyorum. 'Sonunda

yolunu kaybedecek.'

Tommy, «Ben Amerikalıyım,» dedi.

«Hiçbir zaman Amerikalı olamayacaksın.» Phan

Anne'nin gözlerinde oğlu için duyduğu korku ve sevgi

vardı.

Page 558: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy sonsuz bir keder duydu. Aslında Phan Anne

kendinin tam bir Amerikalı olamadığını anlatmak

istiyordu. Kadın kendini kaybolmuş gibi hissediyordu.

Vatanı ondan alınmıştı. Onu hiçbir zaman tam anlamıyla

uyamayacağı ve hoşlanmayacağı bir ülkeye

taşımışlardı. Burası bolluk, dostluk ve özgürlük dolu bir

ülkeydi ama yine de... Kadın, Tommy'nin müthiş bir

ateşle erişmeye ve tadına varmaya çalıştığı Amerikan

rüyasının ancak küçük bir kısmını elde edebilirdi. Genç

adam bu kıyılara kendini yeniden yaratacak kadar küçük

yaşta erişmişti. Ama annesinin kalbinde her zaman o

eski dünya, zamanın ve uzaklığın daha da arttırdığı

zevkleriyle güzellikleriyle yaşayacaktı. Bu nostalji

kadının hiçbir zaman iyice uyanamayacağı melankolik

bir düştü. Bayan Phan'ın bütün ruhuyla Amerikalı olması

imkânsızdı. Bu yüzden çocuklarının böyle

değişebilmelerine inanmakta zorluk çekiyordu. Hatta

bana hiç inanamıyordu. Onların isteklerinin sadece

düşkırılığı ve acı duygulara yol açmasından korkuyordu.

Tommy usulca tekrarladı. «Ben Amerikalıyım.»

«O aptal Quy Trang Dai'den bez bebek yapmasını

istemedim. Bu onun kendi fikriydi. Seni korkutmak için

yaptı herhalde. Gerçeği ancak bir iki saat önce

öğrendim.»

Tommy annesinin üzüntüsünü gidermeye çalıştı.

«Sana inanıyorum.»

«Sen iyi bir çocuksun.»

Genç adam elini öne, annesine doğru uzattı.

Annesi onun elini tutarak sıktı.

Del, «İyi ki ben annem kadar romantik değilim,»

Page 559: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

diye mırıldandı. «Yoksa hüngür hüngür ağlar ve önümü

göremediğim için de arabayı süremezdim.»

Page 560: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Arkalarındaki Peterbilt'in parlak farları Jaguar'ın içini

aydınlatıyordu.

Havalı korna çaldı, sonra tekrar çaldı. Jaguar bu

sesin gücüyle sarsıldı.

Tommy arkaya bakma cesaretini kendinde bulamadı.

Bayan Phan kamyonun bir uçağın homurtusuna

benzeyen gürültüsü arasında sesini yükseltti. «Ben her

zaman senin için endişelendim. Mai'nin, tatlı Mai'nin

sorun olabileceği hiçbir zaman aklıma gelmedi. O çok

sessizdi. Her zaman uysal bir kızdı. Ama şimdi ailemiz

onun acısıyla öldü sayılır. Vegas'taki o korkunç sihirbaz,

bu yaşlı aptal Vietnamlı anneye gülüyor. Mahvolmuş

kızım ondan acayip sihirli bebekler yapacak.»

Del, «Ne yazık ki Norman Tockvvell çoktan öldü,»

dedi. «Yoksa bütün bunlardan harika bir resim

çıkarabilirdi.» Phan Anne, Tommy'ye baktı. «Bu

kadından hoşlanmıyorum.»

«Biliyorum, anne.»

«Kötü haber o. Onun tamamiyle bir yabancı

olduğuna emin misin?» «Onunla daha bu gece

karşılaştım.» «Bu kadınla gezip tozmuyor muydun?»

«Hayır. Hiçbir zaman.» Phan Anne, Del'e, «Şu köşeden

sola sap,» dedi. Sarışın kadın, «Şaka mı ediyorsun?»

diye sordu. «Şu köşeden sola dön. Quy Trang Dai'nin

evine hemen

hemen geldik sayılır.» «Sapmak için yavaşlamam gerekecek

ve yavaşlarsam, Bayan Dai'nin iblisi bizi ezip geçecek.»

Phan Anne, «Daha iyi sür öyleyse,» diye önerdi.

Page 561: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del kadına öfkeyle baktı. «Beni dinle, hanımefendi.

Ben dünya çapında bir araba yarışçısıyım. Dünyanın

hemen her yerinde yarışmalara katıldım. Kimse benden

daha iyi araba kullanamaz. Annem dışında.»

Phan Anne cep telefonunu uzattı. «O halde anneni

ara ve ona ne yapmam gerektiğini sor.»

Sarışın kadının yüzünde haşin bir ifade belirdi. «Sıkı

tutunun!»

Tommy annesinin elini bırakarak kanepede geriye

kaydı. Emniyet kemerini aradı. Emniyet kemeri

kördüğüm olmuş gibiydi.

Scootie çareyi, kanepenin önünde yere sinmekte

bulmuştu. Del'in tam arkasındaydı.

Tommy emniyet kemerini açamayacağını anlayınca

köpeği taklit etmeye karar verdi. Kendi yanındaki ön

koltukla, arka kanepenin arasındaki yere çöktü. Böylece

çarpışma olduğu zaman annesinin kucağına fırlamaktan

kurtulacaktı.

Del fren yaptı. Homurdanan Peterbilt, Jaguar'a arkadan

çarptı. Bu çarpışma şiddetli olmamıştı. Taşıt geriledi.

Sarışın kadın tekrar fren yaparken tekerlekler inledi.

Tommy' nin burnuna yanık lastik kokusu geldi.

Peterbilt bu kez arkadan daha şiddetle çarptı ve

arabadan çığlığa benzeyen bir ses çıktı. Jaguar sarsıldı,

sanki tamir edilecek olan bir saat gibi parçalarına

ayrılacaktı. Tommy başını ön kanepenin arkasına vurdu.

Kamyonun farları arabanın içini öylesine

aydınlatıyordu ki genç adam yerde karşısındaki köpeğin

suratını görebiliyordu. Scootie sırıtıyordu.

Page 562: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del yine fren yaparak, direksiyonu iyice sağa doğru

kırdı. Genç kadın bunu özellikle Peterbilt'in yanlış yöne

doğru gitmesi için yapmıştı. Çünkü kamyonun Jaguar

kadar hızlı manevra yapması olanaksızdı. Sarışın kadın

sonra Phan Anne'nin istediği gibi hızla sola döndü.

Genç adam da köpek gibi neler olduğunu

göremiyordu. Ancak Del'in kamyonun yolundan tümüyle

kaçamadığını biliyordu. Çünkü sola saparlarken Peterbilt

onlara tekrar vurdu. Jaguar'ın tam arkasına. Taşıt öyle

şiddetle çarptı ki, Tommy'nin kulakları çınladı,

bedenindeki bütün kemikleri titredi. Ve Jaguar döndü.

Hem de tam üç yüz altmış derece. Aynı şey tekrarlandı.

Hatta belki üçüncü defa da döndü araba. Tommy'ye onu

sanayi boyu bir çamaşır kurutma makinesine atmışlar

gibi değildi.

Tekerlekler gıcırdadı, lastikler patladı. Lastik

parçaları gürültüyle çamurlukların altına çarptı. Çelik

jantlar yere sürünerek çığlığa benzer sesler çıkardılar.

Arabadan kopan parçalar altta takırdayarak uçup gittiler.

Ama Jaguar devrilmedi. Takırdayıp, tıngırdayarak

dönüşü tamamladı. Sakat bir beygir gibi yalpaladı. Yine

de hâlâ dört tekerinin üzerinde kaldı.

Tommy ön koltukla arka kanepe arasındaki dar

yerden zorlukla çıkarak doğruldu. Etrafa arka camdan

baktı. Köpek de pencerenin önünde ona katıldı. Şimdi

kulak kulağa öylece duruyorlardı. Kamyon daha önce de

olduğu gibi kavşakta dönemeyerek hızla geçti. Del, «E,

araba sürmem konusunda şimdi ne diyorsun?» diye

sordu. Phan Anne, «Seni bir daha sigorta etmezler,»

dedi.

Page 563: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Deliverance Payne bile berbat hale gelen Jaguar'ı

hızla sürmeyi başaramayacaktı. Spor araba

zangırdayarak, takırdayıp, hışırdayarak; yalpalayıp,

sarsılarak, buhar çıkarıp sıvı akıtarak ilerledi. Araba aynı

filmlerde komik dağlıların kullandıkları eski püskü

kamyonetler gibi.

Arkalarında dev Peterbilt kavşağa geri geri döndü.

Del, «En aşağı iki lastik patladı,» diye açıkladı.

«Yağ basıncı da düşüyor.»

Tommy'nin annesi, «Az kaldı,» diye cevap verdi.

«Garajın kapısı açık olacak. İçeri girersek hepimiz

güvende oluruz.»

Del sordu. «Hangi garajın kapısı?»

«Quy'un evindeki garajın.»

«Ah, evet, şu cadı kuaför.»

«O cadı değil. Sadece Xan Nehri'nden. Genç bir

kızken bazı gizli şeyler öğrenmiş.» Del, «Seni kırdıysam

özür dilerim,» dedi. «İşte bak. Sağda, iki ev ötede.

Işıkları yanıyor. Garaj kapısı

da açık. İçeri girersin, Quy Dai de kapıyı kapar ve artık

güvende oluruz.» İblis sürücü vites değiştirerek sokağa

girdi. Arka pencereden giren taşıtın farları Tommy'yi

aydınlattı.

Scootie yine inledi. Sonra Tommy'nin yüzünü

yaladı. Ya genç adama cesaret aşılamaya çalışıyordu ya

da ona, «Elveda,» diyordu.

Genç adam, köpeğin salyalarını silerek öne doğru

döndü. «Ben nasıl güvende olabilirim? Henüz şafak

sökmedi. O şey nereye gittiğimizi görecek.»

Annesi, «Bizi izleyerek içeri giremez,» dedi. Tommy bir

Page 564: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kehanette bulunarak, «Beni dinle anne. Kendine iblis

konusunda güvenme. O, taşıtla evi bile delip geçer,»

dedi.

Page 565: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Hayır. Bebeği yapan Quy. Yeraltından o ruhu

çağıran da yine o. Bu yüzden iblisin Quy'a zarar vermesi

imkânsız. Yaratık Quy Trang Dai onu davet etmedikçe,

eve giremez.»

«Evet, anneciğim, söylediğim doğru olabilir. Ama

iblislerden bu kadar nazik olmalarını bekleyemeyiz.»

Del söze karıştı. «Hayır. Annen haklı sanırım.

Doğaüstü dünyanın kendine özgü kuralları vardır. Bizim

fizik kanunlarımız olduğu gibi.»

Arkadaki taşıtın farları tekrar arabanın içini

aydınlatırken, Tommy söylendi. «O lanet olasıca varlık,

o lanet olasıca kamyonla lanet olasıca eve dalarak beni

öldürdüğü takdirde kime şikâyet edeceğim? Albert

Einstein'a mı, Papa'ya mı?»

Del evin bahçe yoluna saptı. Jaguar gıcırdıyor,

şıngırdıyor, şangırdıyor, yaylanıp, sarsılıyor; kısaca

rock'n roll yapıyordu. Böylece ışıklı kapısı açık garaja

girdiler. Sarışın kadın fren yaptığı zaman motor

öksürüğe benzeyen bir ses çıkararak tekledi. Arka aks

kırıldı ve Jaguar'ın arka kısmı gürültüyle garajın ze-

minine çöktü.

Garaja girdikten sonra arkalarından büyük kapı

aşağıya inerek kapandı.

Tommy'nin annesi arabadan indi.

Tommy onu izlediği sırada Peterbilt'in havalı

frenlerinin çığlığa benzer sesler çıkardıklarını duydu.

Seslerden anlaşıldığına göre iblis kaldırıma yanaşarak

evin önünde durmuştu.

Garajla evin arasındaki kapıda on iki yaşındaki bir

kız boyunda, ince kuş gibi bir Vietnamlı kadın duruyordu.

Page 566: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yüzü küçük bir bebek kadar tatlıydı. Arkasına pembe bir

eşofman, ayaklarına da koşu ayakkabıları giymişti.

Phan Anne, kadına Vietnam dilinde kısaca bir

şeyler söyledi. Sonra da onu tanıttı. «Bu Quy Trang

Dai.»

Page 567: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bayan Dai, Tommy'ye bakarken yüzünde üzgün bir

ifade belirdi. «Bu hata için özür dilerim. Çok üzgünüm.

Çok korkunç ve aptalca bir hata yaptım. Kendimi cahil,

değersiz ve ahmak bir ihtiyar gibi hissediyorum.

Mümkün olsa kendimi cezalandırmak için yılanlardan

oluşan bir nehrin dibindeki çukura atmak isterdim. Ama

burada ne öyle bir çukur var, ne de yılanlar.» Siyah

gözleri doldu. «Kendimi o çukura atmayı öyle istiyorum

ki.»

Del, genç adama, «E,» dedi. «Onu öldürecek

misin?»

«Belki de öldürmem...»

«Miskin.»

Dışarıda Peterbilt'in motoru hâlâ çalışıyordu.

Bayan Dai yaşların akmaması için gözlerini

kırpıştırdı ve yüzünde haşin bir ifade belirdi. Sarışın

kadına dönerek onu tepeden tırnağa süzdü. Sonra

kuşkuyla, «Sen de kimsin?» diye sordu.

«Ben tam bir yabancıyım.»

Büyücü kadın kaşlarını kaldırarak genç adama

baktı. «Bu doğru mu?» Tommy, «Doğru,» dedi. Quy

Trang Dai, «Onunla gezip tozuyor musun?» diye sordu.

Del atıldı. «Ben sadece onun adını biliyorum.»

Tommy, Bayan Dai'nin şüphelerini gidermeye

çalıştı. «Çoğu zaman adımı doğru dürüst bilemiyor bile.»

Garajın büyük kapısına baktı. Dışarıdaki kamyonun

motorunun birdenbire hızlanacağından emindi...

«Dinleyin, burada gerçekten güvende miyiz?»

«Burada güvendeyiz... Ev daha güvenli ama...»

Bayan Dai gözlerini kısarak sarışın kadını inceledi.

Page 568: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sanki Vietnamlı kadın, Del'in delikanlının ahlakını

bozduğunu düşünüyormuşcasına, onun evine girmesini

istemiyor gibiydi.

Page 569: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, genç adama döndü. «Sen çukur kazmaya

razıysan ben de yılanlar bulabilirim sanırım.»

Phan Anne, Quy Trang Dai'ye Vietnam dilinde bir

şeyler söyledi.

Bayan Dai suçlu suçlu başını önüne eğdi. Kafasını

salladı ve sonunda da içini çekti. «Pekâlâ. İçeri girin.

Ama evim çok temizdir. Bu köpek eve alışık mı?»

«Eve alışık değil ama hadım ettirdim.» Del,

Tommy'ye göz kırptı. «Ne yapayım dayanamadım,»

dedi. Bayan Dai onları eve aldı. Çamaşırlık, mutfak ve

yemek odasından geçtiler.

Tommy, büyücünün koşu ayakkabılarının

topuklarının yere bastıkça ışık çıkardığını farketti. Işıklar

düzgün bir biçimde sağdan sola doğru yansıyordu. Bu

ayakkabılar geceleri koşu yapmaya çıkan spor

meraklıları için bir güvenlik önlemiydi. Oysa görünüşleri

insana Vegas'ın kumarhane ışıklarını anımsatıyordu.

Bayan Dai oturma odasında, «Burada oturup şafağı

bekleyeceğiz,» dedi. «Kötü ruhun şafakta gitmesi

gerekiyor. Ondan sonra her şey yoluna girecek.»

Oturma odası işgal altındaki Vietnam'ın tarihçesini

yansıtıyordu: Basit Çin ve Fransız eşyaları. İki modern

Amerikan koltuğu. Kanepenin yukarısına, duvara bir

'İsa'nın Kutsal Kalbi' tablosu asılmıştı. Köşede bir Budist

mihrabı vardı. Parlak kırmızı mihrabın üzerine taze

meyve konulmuştu. Seramik kaplar buhur çubuklarıyla

doluydu. Çubuklardan biri yakılmıştı.

Page 570: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bayan Dai sırmalı beyaz bir yastığı olan büyük bir

Çin işi siyah iskemleye oturdu. Bu öyle büyüktü ki, zaten

ufak tefek olan pembeli kadın şimdi çocuğa daha da çok

benziyordu. Işıklı ayakkabıları yere erişemiyordu bile.

Page 571: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Phan Anne yağmurluğunu çıkarmadı ama başındaki

plastik eşarbı çözdü. Bir berjere yerleşerek çantasını

kucağına koydu.

Tommy'le Del de kanepenin kenarına iliştiler.

Scootie onların önünde yere oturdu. Merakla bir Phan

Anne'ye bakıyordu, bir Bayan Dai'ye.

Peterbilt'in motoru hâlâ çalışıyordu.

Sokak kapısının iki yanında birer pencere vardı.

Tommy, pencerelerin birinden kamyonun bir kısmını

görebiliyordu. Bütün ışıkları yanıyordu taşıtın, ama

öndeki sürücü yerini ve yardımsever yabancıyı görmesi

imkânsızdı.

Bayan Dai saatine baktı. «Şafağa yirmi iki dakika

var. Ondan sonra korkacak hiçbir şey kalmayacak.

Herkes mutlu olacak.» Phan Anne'ye dönerek,

«Kimsede artık dostlarına kızmayacak.» dedi. «Çay

isteyeniniz var mı?»

Hepsi de nazikçe bu teklifi reddettiler.

Kadın ısrar etti. «Çay yapmak benim için zahmet

olmaz.»

Herkes yine nezaketle bu öneriye, «Hayır,» dedi.

Kısa bir sessizlikten sonra Del, «Demek siz Xan

şehrinin kıyısında doğup büyüdünüz?» diye sordu.

Kadının gözleri parladı. «Ah, orası o kadar güzeldir ki. O

bölgeye gittiniz mi?» Del, «Hayır,» dedi. «Ama her

zaman oraya gitmeyi istedim.»

Bayan Dai küçük ellerini çırparak heyecanla eski

vatanını övdü. «Çok güzel, çok güzel. Orman yemyeşil

ve karanlıktır. Hava nemlidir ve büyüyen bitkilerin

kokusuyla doludur. Bu koku yüzünden zorlukla soluk

Page 572: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

alırsın. Pek çok çiçek ve yılan vardır. Sabahları etrafa

kırmızı ve altın rengi bir sis basar. Sis alacakaranlıkta

mora dönüşür. Sülükler kalın ve uzundur. Sosise ben-

zerler.»

Page 573: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, «Ah ne güzel, ne güzel,» diye homurdandı.

«Mezarlıktan çıkarılan ölüler de pirinç tarlalarında

çalışırlar...»

Bayan Dai, «Efendim?» dedi.

Annesi genç adama öfkeyle baktı. «Saygılı ol!»

Genç adam sözlerini beceriksiz büyücüye

tekrarlamaya yanaşmadı. Del onun yerine, «Bayan Dai,

siz küçük bir kızken Xan Nehri'nin yukarılarında, garip

bir şeyler gördünüz mü?» diye sordu.

«Garip mi?»

«Tuhaf şeyler?»

«Gökyüzünde mi?»

«Belki de disk biçimli şeyler. Şöyle tabak gibi.»

Bayan Dai şaşkınca mırıldandı. «Gökyüzünde

tabaklar mı?»

Tommy bir ses duyar gibi oldu. Dışarıda bir şeyler

oluyordu. Belki de duyduğu kamyonun kapısı

kapanırken çıkan sesti...

Del taktiğini hafifçe değiştirdi. «Bayan Dai doğup

büyüdüğünüz köyde ormanda yaşayan ve insana

benzeyen kısa boylu yaratıklarla ilgili efsaneler anlatılır

mıydı?»

Büyücü kadın, «Kısa boylu neler?» diye sordu.

«Bir yirmi boyunda, gri derili, top gibi kafalı iri gözlü

yaratıklar. Gözleri insanları ipnotize ediyor. Öyle şeyler

işte...» Quy Trang Dai yardım istiyormuş gibi Phan

Anne'ye baktı. Kadın da, «Bu kız kaçığın teki,» diye

açıkladı. Del konuşmasını sürdürdü. «Geceleri görülen

acayip ışık

lar. İnsanları karşı koyamayacakları bir güçle çeken,

Page 574: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

çakıp sönen ışıklar. Xan Nehri'nin kıyılarında böyle

şeyler görüldü mü?»

Page 575: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Orman geceleri çok karanlık olurdu. Köy daha da

karanlık. Elektrik yoktu.»

Sarışın kadın sorgulamasını sürdürdü.

«Çocukluğunuzda bazen neler yaptığınızı

hatırlamadığınız oldu mu? Açıklanamayan geçici hafıza

kayıpları? Bazen bomboş hissedilen bir kafa?»

Bayan Dai iyice şaşalamıştı. Onun için sadece,

«Çay içmek isteyen var mı?» dedi.

«Kahretsin... Bu kesin...» Del bu sözleri Scootie'ye

söylüyormuş gibi bir tavır takınmıştı. Ama herhalde

kendi kendisiyle konuşuyordu. «Bu kesin. Xan Nehri

kötü uzaylıların önemli etki merkezlerinden biri.»

Ön verandadan ağır birinin ayak sesleri geldi.

Bütün kasları gerilen Tommy bekledi. Kapıya

vurulduğu zaman da kanepeden hızla ayağa fırladı.

Bayan Dai, «Kapıyı açma,» diye uyardı. Del

homurdandı. «Öyle ya. Kapıdan kapıya dolaşıp eşya

satan o saldırgan kadınlardan biri gelmiş olabilir.»

Scootie ihtiyatla sürüne sürüne kapıya gitti. Eşiği

kokladı. Burnuna hoşuna gitmeyen bir koku geidiği için

inledi ve telaşla Del'in yanına döndü.

Kapıya yine vuruldu. Eskisinden daha gürültülü ve

ısrarlı.

Büyücü kadın, «İçeri giremezsin!» diye seslendi.

İblis kapıya tekrar vurdu. Vuruşlarının şiddetinden

kanat sarsıldı, sürgü fıkırdadı. Kadın, «Defol git,» dedi.

Sonra Tommy'ye döndü. «Sadece on sekiz dakika kaldı.

Page 576: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Ondan sonra herkes mutlu olacak.» Phan Anne, «Otur

Tuong,» diye emretti. «Herkesin sinirini bozuyorsun.»

-319

Page 577: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam gözlerini ön kapıdan alamıyordu. Sonra

pencerelerden birindeki bir hareket dikkatini çekti. Yılan

gözlü şişman adam camdan onlara bakıyordu.

Genç adam endişelendi. «Silahımız bile yok.»

Phan Anne, «Silaha,gerek yok ki,» dedi. «Quy

Trang Dai var. Otur ve sabırla bekle. »

Yardımsever yabanc ı kapının yanındaki diğer

pencereye giderek camdan Tommy'ye açlıkla baktı.

Parmağının eklemiyle cama vurdu.

Adam, Del'e tekrarladı. «Silahımız bile yok.» Del,

«Bayan Dai var ya,» diye anımsattı. «Onu ayak bilek-

lerinden yakalayarak sopa gibi kullanabilirsin.»

Büyücü kadın işaret parmağını yardımsever

yabancıya doğru salladı. «Seni ben yarattım. Şimdi

gitmeni emrediyorum. Onun için hemen git!»

İblis pencereden döndü. Verandayı gürültüyle aştı

ve ön basamaklardan indi. Phan Anne, «Gördün mü,

Tuong?» dedi. «Artık otur ve doğru dürüst davran.»

Genç adam titreyerek kanepeye çöktü. «O gerçekten

gitti mi?»

Bayan Dai, «Hayır,» dedi. «Şimdi evin etrafında

dolaşıyor. Bir kapı ya da pencereyi kapamayı unutup

unutmadığımı anlamaya çalışıyor.»

Genç adam yine fırladı. «İçeri girebilir mi?»

«Hayır, hayır. Ben aptal değilim.»

Tommy, büyücüye anımsattı. «Korkunç bir hata

yaptınız ama.»

Page 578: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Phan Anne inledi. «Tuong...» Oğlunun kabalığı onu

çok sarsmıştı.

Genç adam. «Ah,» dedi. «O gerçekten bunu yaptı.

Öyle feci bir hata yapabildiğine göre, neden bir ikincisi

olmasın?»

Bayan Dai dudağını sarsıttı. «Bir tek hata yaptım.

Ömrümün sonuna kadar onun için özür mü

dileyeceğim?»

Genç adam korkunun yarattığı baskı yüzünden

kafatasının neredeyse patlayacağını sanıyordu.

«Çılgınlık bu. Gerçek olamaz.»

Bayan Dai, «Ama gerçek,» dedi.

«Bir kâbus olmalı.»

Sarışın kadın, Bayan Dai'ye, «O böyle şeylere karşı

hazırlıklı değil,» diye açıkladı. «X Dosyalarını izlemiyor.»

Büyücü, genç adama hayretle, «X Dosyalarını gerçekten

izlemiyor musun?» diye sordu. Phan Anne üzüntüyle

başını salladı. «Herhalde iyi, eğitici programlar yerine

saçmasapan dedektif dizilerini seyrediyor.» Evin diğer

tarafından sesler geldi. Yardımsever yabancı

pencerelere vuruyor, kapı tokmaklarını yokluyordu.

Scootie Del'e sokuldu. Sarışın kadın onu okşayarak kor-

kusunu gidermeye çalıştı.

Bayan Dai, «Ne yağmur yağdı değil mi?» dedi.

Phan Anne başını salladı. «Üstelik mevsimin daha

başlarında.» «Bana ormanda yağan yağmurları hatırlattı.

Çok şiddetliydi.»

Page 579: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Geçen yılki kuraklıktan sonra yağmur gerekliydi.»

«Evet, bu yıl kuraklık olmayacağı kesin.»

- 321 -Tik-Tak/F:21

Page 580: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Bayan Dai,» dedi. «Vietnam'daki köyünüzde

çiftçiler ürünlerin arasında geniş daire izleri buldular mı?

Tarlalarında olmaması gereken derince şekiller? Ya da

pirinç tarlalarına bir şeyin inmiş olabileceğini gösteren

daire biçimli geniş çukurlar?»

Phan Anne koltuğunda öne doğru eğilerek, Bayan

Dai'ye, «Tuong gözlerinin önünde durup cama vuran

iblise inanmak istemiyor,» diye açıkladı. «Bunun kötü bir

rüya olduğunu düşünmeyi tercih ediyor. Ama bir yandan

da Büyük Ayağın gerçek olduğunu sanıyor.»

«Büyük Ayak mı?» Büyücü kıkır kıkır güldüğünü

belli etmemek için elini dudaklarına bastırdı.

Şişman yardımsever yabancı ayaklarını vura vura

basamaklardan tekrar ön verandaya çıktı. Kapının

solundaki pencerede belirdi. Gözleri ışıl ışıl ve kin

doluydu.

Büyücü saatine baktı. «Durum iyi.»

Tommy ayakta duruyor ve titriyordu.

Bayan Dai, Phan Anne'ye, «Mai için çok üzüldüm,»

dedi.

Bayan Phan, «O annesinin kalbini kırdı...» diye

mırıldandı.

Kadın başını salladı. «O çok pişman olacak.»

«Ona her şeyin doğrusunu öğretmek için çok

çabaladım.»

«Mai zayıf, sihirbaz ise kurnaz.»

Phan Anne, «Tuong, kız kardeşi için kötü bir örnek

Page 581: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

oldu,» dedi. Tommy gerilmiş sinirleri yüzünden

sallanıyordu. «Bunu daha sonra konuşamaz mıyız?

Tabii 'daha sonrası' varsa.»

Penceredeki yaratık kulakları tırmalayan bir sesle

uludu. Uluması bir hayvanınkinden çok elektronik bir

aletten çıkan sese benziyordu.

Page 582: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Bayan Dai Çin tarzı iskemlesinden kalkarak

pencereye doğru döndü. Ellerini beline dayayarak, «Kes

şunu, seni kötü yaratık!» diye söylendi. «Komşuları

uyandıracaksın!»

İblis sustu ama Bayan Dai'ye de kötü kötü baktı.

Gözlerinde Tommy'ye bakarken beliren aynı nefret

vardı.

Şişman adamın ay gibi yusyuvarlak olan suratı

birdenbire çenesinden saçlarının dibine kadar yarıldı.

Yaratığın Nevvport Limanı'nda yatın burnuna tırmandığı

zamanki gibi suratının iki parçası yanlara doğru sarktı.

Şimdi yeşil gözleri iki yandan yuvalarından uğrayacak

kadar irileşmişti. İblisin suratının ortasındaki yarıktan

kırbaç kadar ince, bölüm bölüm kara dokunaçlar uzandı.

Yirmi kadardı bunlar. Bu siyah dokunaçlar iri dişlerle

dolu bir emme deliğinin etrafında kıvrılıp bükülmeye

başladılar. İblis suratını pencereye dayarken dokunaçlar

camda hızla kaydılar.

Büyücü, iblisi aşağılayarak, «Beni

korkutmuyorsun,» dedi. «Yüzünün fermuarını kapat ve

defol git.»

Kıvıl kıvıl dokunaçlar yaratığın kafasının içine

girdiler. İblisin suratının iki parçası birleşerek şişman

adamın yüzüne dönüştü. Gözleri yine iblisin yeşil

gözleriydi.

Bayan Phan, oğluna, «Gördün mü?» dedi. Hâlâ

kucağında çantasıyla sakin sakin oturuyordu. Ellerini de

çantasının üzerine koymuştu. «Ouy Trang Dai varken

silaha hiç gerek yok.»

Del başını salladı. «Çok etkileyici.»

Page 583: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Pencerede düşkırıklığına uğradığı iyice belli olan

yardımsever yabancı yalvarış ve ihtiyaç dolu bir sesle

miyavîar gibi bir ses çıkardı.

Bayan Dai pencereye doğru üç adım attı.

Ayakkabılarının topuklarında hâlâ ışıklar yanıp

sönüyordu. Kadın ellerinin ter

Page 584: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

siyle yaratığa işaret etti. Sabırsızca, «Defol,» diye

homurdandı. «Defol git.» Bu yardımsever yabancının

dayanamayacağı bir şeydi. Aniden şişman yumruğunu

salladığı gibi camı kırdı. Cam parçaları etrafa saçılırken

büyücü kadın üç adım geriledi. Sonra Çin tarzı

iskemleye çarptı. «İşte bu hiç iyi değil!» Tommy haykırdı.

«Bu hiç iyi değil mi? Ne demek 'Bu hiç iyi değil?'» Del de

kanepeden kalktı. «Galiba içme fırsatını bulabileceğimiz

son çayı da reddettiğimizi söylemek istiyor.» Phan Anne

berjerden kalkarak Quy Trang Dai'ye Vietnam dilinde

çabuk çabuk bir şeyler söyledi. Gözlerini kırık

penceredeki iblisten ayırmayan büyücü de ona aynı

dilde yanıt verdi. Bayan Phan da sonunda korkmaya

başlamıştı. «Ah, oğlum...»

Annesinin bu iki kelimeyi söylerken sesinde beliren

ifade genç adamı kötü etkiledi. Sanki belkemiğinin

üzerinde buzdan parmaklar dolaşıyordu.

Pencerenin önünde duran yardımsever yabancı

kendi cüretine şaşmış gibiydi. Ne de olsa burası onu

cehennemden ya da Kan Nehri büyücüleri bu tür

yaratıkları nereden çağırıyorlarsa oradan getiren

büyücünün kutsai eviydi. İblis pencerenin çevresinde

takılı kalan birkaç cam parçasına hayretle baktı. Kendini

bu hareketten sonra yeraltındaki kükürt kokulu

mağaralardan birinde bulmadığı için şaşırıyor olmalıydı.

Bayan Dai saatine baktı.

Tommy de öyle.

Page 585: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tik tak.

Yardımsever yabancı endişeyle yarı inleyerek,

öfkeyle yarı homurdayarak pencereden oturma odasına

atladı. Büyücü, «Biraraya gelelim,» dedi. «Bu daha iyi

olur.» Tommy, Del ve Scootie sigara masasının

arkasından çık

tılar. Phan Anne ve Bayan Dai'ye sokularak sıkı bir grup

oluşturdular.

Yılan gözlü şişman adamın arkasında kukuletalı

yağmurluk yoktu artık. Yattaki yangının üzerindeki bütün

giysileri yakmış olması gerekirdi. İşin garibi giysileri

yalnızca hafifçe alazlanmıştı. Sanki alevlerden

etkilenmeyen iblisin bu özelliği üstündekilere de

geçmişti. Sivri burunlu siyah ayakkabıları iyice çizilmiş,

çamur içinde kalmıştı. İblisin buruşmuş, pis pantolonu,

aynı şekilde kirlenmiş, kurşunlardan yırtılmış gömleği;

yeleği, ceketi, üzerinden etrafa yayılan keskin duman

kokusu, gardenyalar kadar beyaz cildi ve insanlarınkine

benzemeyen gözlerle biraraya gelince, karşılarındakinin

ölü bir insan olduğunu düşünmeleri normaldi.

İblis yarım dakika kadar belirgin bir endişe ve

kararsızlıkla durdu. Belki de Bayan Dai'nin evinin

kutsallığını bozduğu için cezalandırılmayı bekliyordu.

Tik tak.

Yaratık sonra silkindi. Tombul yumruklarını sıktı.

Sonra açtı. Tekrar sıktı. Şişman pembe diliyle

dudaklarını yaladı. Ve karşısındaki gruba tiz bir sesle

Page 586: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bağırdı.

Zamanınız şafakta doluyor.

Pencerenin dış'inda gökyüzü hâlâ karanlık

görünüyordu. Kapkara değil ama koyu kurşuni bir

karanlık.

Page 587: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tik tak.

Sonra Bayan Dai, Tommy'yi çok şaşırtan bir

davranışta bulundu. Sol elini ağzına götürerek avucunun

en etli yerine dişlerini vahşice geçirdi. Baş parmağının

dibinin yakınına. Isırdığı yerden kan çıktı. Büyücü kanlı

elini genç adamın alnına vurdu. Bu sanki azap çeken,

pişmanlık duyan birinin hastalığına son vermek için ona

vurarak, insanları inançla iyileştirdiklerini iddia eden o

adamlardan birinin davranışı gibiydi. \.

Genç adam kanları silecek olduysa da büyücü,

«Hayır,» diye önledi onu. «Bırak on.'ar kalsın. İblis bana

bir şey yapamaz. Çünkü onu ben çağırdım ve bez

bebeğin içine girmesini emrettim. O bana zarar

veremez. Eğer sen de benim gibi kokarsan, o, senin de

ben olduğunu sanır. Bu yüzden sana da zarar vermek

istemez.»

Yardımsever yabancı yaklaşırken Bayan Dai, Del'le

Bayan Phan'ın alnına da kanını sürdü. Kısa bir

duraklamadan sonra Scootie'ye de aynı şeyi yaptı.

Telaşlı bir fısıltıyla, «Kımıldamayın,» diye emretti.

«Kımıldamayın. Sesinizi de çıkarmayın.»

Yaratık homurdanarak, hışırtılı sesler çıkararak

grubun otuz santim kadar yakınına geldi. İğrenç kokulu

solukları mide bulandırıyordu. Yanmış bozuk etler,

ekşimiş süt ve çürük soğan gibi kokuyordu soluğu. Sanki

iblis başka bir yaşamda yüzlerce peynirli burger yemiş

ve cehennemde bile hazımsızlık çekmişti.

Page 588: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

İblisin tombul beyaz elleri çatırdayarak insanların

etlerini ustalıkla yarmak ve parçalamak için yaratılmış

sivri kıskaçlara dönüştü.

Page 589: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yaratık parlak yeşil gözlerini Tommy'ye dikti.

Bakışları genç adamın vücudunu delip geçti sanki. İfrit

genç adamın ruhundaki kod numarasına bakarak onun

kimliğini okuyor gibiydi.

Genç adam hiç kımıldamadı. Sesini de çıkarmadı.

İğrenç varlık, onu bir süre kokladı. İfrit, Tommy'yi

yem dolu yalağını zevkle koklayan bir domuz gibi değil

de sanki son derecede hassas bir burnu olan ve bir

kadeh dolusu güzel Bordeux şarabından yükselen o çok

hafif kokuyu ayırt etmeye çalışan bir şarap uzmanı gibi

kokladı.

Yaratık ıslığa benzer sesler çıkararak döndü ve Del'i

de kokladı. Ama Tommy'ye yaptığı gibi uzun uzun

koklamadı onu.

Sonra sıra Bayan Dai'ye geldi.

Sonunda da Phan Anne'ye.

Yaratık Scootie'yi koklamak için eğildiği zaman

köpek de ona karşılık verdi.

Hepsinde de büyücünün kokusunun olması iblisi

şaşırtmıştı. Grubun etrafında dolaştı, anlaşılmaz bir dilde

kendi kendine söylenerek homurdandı.

Tommy, üç kadın ve köpek hiç konuşmadan sanki

sözleşmişler gibi bir daire üzerinde usul usul ilerlediler.

Ve avını arayan yardımsever yabancıya kanlı suratlarını

döndüler.

Üç yüz altmış derecelik dönüş yaptıkları ve eski

yerlerine geldikleri zaman ifrit dikkatini tekrar Tommy'ye

verdi. Eğilerek yüzünü iyice genç adamınkine yaklaştırdı

ve onu kokladı. Kokladı. Ve tekrar tekrar kokladı.

Şişman adamın burnu mide bulandıran bir şıpırtıyla

Page 590: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

genişleyerek koyulaştı. Bir sürüngenin pullu burnuna

dönüştü. Yassı burun delikleri iyice büyüdü. Yaratık ağır

ağır, derin derin soluk aldı. Nefesini tuttu. Sonra

soluğunu verdi. Hayatı tekrar daha ağır ağır ve derin

derin içine çekti.

Page 591: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Yılan gözlü iblis ağzını açtı ve Tommy'ye doğru

çığlıklar attı. Ama genç adam, kalbinin deli gibi

çarpmasına karşın ne irkildi, ne de bağırdı.

Sonunda ifrit içinde tuttuğu havayı verdi. Soluğunun

pis kokusu, onun suratına geldi, Tommy neredeyse Dev

Yığın'a uğradıkları zaman yediği çörekleri ve içtiği

kahveyi çıkaracaktı.

Yaratık ayaklarını sürüyerek daha önce Tommy'nin

annesinin oturduğu berjere gitti. Kadının çantasını yere

attı. Koltuğa yerleşerek öldürücü kıskaçlarını kucağına

bıraktı. Ve bu kıskaçlar bir dakika sonra tekrar şişman

adamın ellerine dönüştüler.

Tommy, annesinin gruptan ayrılarak çantasını

kapmasından ve onunla ifritin kafasına vurmasından

korktu. Ama kadın kendinden umulmayacak bir

çekingenlikle, büyücünün önerdiği gibi kımıldamadı ve

sesini de çıkarmadı.

İriyarı yardımsever yabancı dudaklarını şapırdattı.

Yorgun yorgun içini çekti. Parlak yeşil gözleri değişti.

Onların yerini öldürdüğü yardımsever yabancının

kahverengi gözleri aldı.

.İfrit bileğindeki saate baktı.

Tik tak.

Yaratık esnedi ve önündeki gruba bakarak gözlerini

kırpıştırdı.

Garip hayvan berjerde öne eğilerek iki eliyle sağ

ayağını kavradı. Sanki hiç eklemi yokmuş gibi ayağını

olmayacak bir biçimde suratına yaklaştırdı. Ağzı bir

kulağından diğerine kadar, tıpkı bir timsahın ağzı gibi

iyice açıldı. Yaratık ayağını ve sonra şişman bacağını

Page 592: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ağzına tıkmaya başladı.

Tommy gözucuyla pencereye baktı.

Page 593: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Doğuda, gökyüzüne uçuk pembe bir ışık

yayılıyordu. Sanki göğün yüzü kızarıyordu.

İfrit üç boyutlu bir yaratık değil de kâğıttan oyulmuş

ayrıntılı bir sekilmiş gibi kendi üstüne kapanmayı

sürdürdü. Giderek küçüldü, küçüldü. Son değişimi

gözlerden gizleyen bir ışıltıyla tekrar bez bebeğe

dönüştü. Şimdi tıpkı Tommy'nin onu kapısının önünde

bulduğu zamanki gibiydi. Beyaz pamukludan yapılmış,

siyah dikişleri kopmamış, gevşek kol ve bacaklı bir

bebek.

Bayan Dai pencerenin dışındaki pembe gökyüzünü

işaret etti. «Bu, güzel bir gün olacak.»

Page 594: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

DOKUZ

Musluk suyu ve kâğıt havlularla alınlarındaki kanları

sildiler.

Vietnamlı iki kadın mutfak masasının başına

geçtiler.

Bayan Phan, büyücünün buzdolabından çıkardığı

bir merhemi kadının ısırdığı eline sürdü. Üzerine de

gazlı bezden bir tampon yerleştirdi.

«Canının yanmadığından emin misin?»

Quy Trang Dai, «Tabii, tabii,» dedi. «Yara çabuk

iyileşecek. Önemli bir şey yok.»

Bez bebek masada yatıyordu.

Tommy gözlerini ondan alamıyordu. «Bu lanet

olasıca şeyin içinde ne var?»

Büyücü, «Şimdi mi?» diye sordu. «Şu anda daha

çok kum var. Biraz nehir çamuru. Ve yılan kanı. Gerisini

bilmemen daha iyi olur.»

«Onu ortadan kaldırmak istiyorum.»

Bayan Dai, «Bebek artık sana zarar veremez,»

dedi. «Zaten onu parçalamak da bana düşer. Bu işi

kurallara göre yapmalıyım. Yoksa sihirin etkisi

kaybolmaz.»

«O halde bebeği hemen, şimdi parçalayın.»

«Öğle zamanına kadar beklemem gerekiyor. Güneş

tam tepede, dünyanın diğer yarısında da gece olmalı. O

zaman sihir kaybolur.»

-330

Page 595: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del atıldı. «Bu çok mantıklı.» Bayan Dai masadan kalktı.

«Artık çay içmeye hazır mısınız?» Tommy hırçınlaştı.

«Bebeğin parça parça edildiğini ve içindeki her şeyin

rüzgârda uçtuğunu görmek istiyorum!»

Bayan Dai dolapların birinden çaydanlığı aldı. «Beni

seyredemezsin. Sihiri büyücünün yalnız başına yapması

gerekir. Başka gözler bunu görmemelidir.»

«Kim demiş?» «Xan Nehri'ndeki ölmüş olan atalar

koymuşlar bu kuralları. Ben değil.» Del, Tommy'nin

kolunu tuttu. «Seninle bir dakika konuşabilir miyim?»

Sarışın kadın, Tommy'yi mutfaktan çıkararak oturma

odasına götürdü. Scootie de onları izledi.

Del, «O çaydan sakın içme,» diye fısıldadı.

«Ne?»

«Ailesinden uzaklaşan bir çocuğu geri getirmenin

başka yolları da vardır.» «Nasıl?» «Bir ilaç. Egzotik

baharat karışımı: Bir tutam nehir çamuru.»

Del yine fısıltıyla konuşuyordu. «Kimbilir?»

Genç adam açık kapıdan içeri baktı. Bayan Dai

mutfakta çay yaparken, annesi de masaya dilimlenmiş

pastalar ve çörekleri koyuyordu.

Del yine fısıldadı. «Belki Bayan Dai aklını başına

toplamanı ve ailene geri dönmeni sağlamak konusunda

fazla hevesli davrandı. Belki de en güçlü yola başvurdu.

Yani bebeğe. Oysa güzel bir fincan dolusu uygun

çaydan yararlanması daha mantıklı olurdu.»

Page 596: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Büyücü mutfakta çay fincanları ve tabaklarını

masaya diziyordu. İblis-bebek hâlâ orada yatıyor ve

hazırlıkları hristo teyeli gözleriyle izliyordu.

Tommy mutfağa girdi. «Anne, artık gitmemiz iyi olur

sanırım.» Phan Anne dilimlediği pastadan başını

kaldırdı. «Önce çay

içip bir şeyler ye. Sonra gidersin.» «Hayır. Ben şimdi

gitmek istiyorum.» «Kabalık etme, Tuong. Çay içip

pasta yerken babana tele

fon ederim. Bizim yiyip içmemiz sona erinceye kadar o

da gelir.

Fırındaki işinin başına gitmeden önce bizi eve götürür.»

Tommy, «Del'le ben hemen gideceğiz,» diye ısrar

etti. Kadın, «Araba yok ki,» diye anımsattı. «Bu deli

kadının ara

bası garajda, hurda halinde.» «Peterbilt dışarıda

kaldırımın kenarında. Motoru da hâlâ

çalışıyor.» Phan Anne'nin kaşları çatıldı, «O çalınmış bir

kamyon.» Tommy, «Onu sahibine geri vereceğiz,»

dedi. Bayan Dai, «Garajdaki hurda ne olacak?» diye

sordu. Del, «Mummingford onu alması için birini

gönderir,» dedi. «Kim?» «Yarın!» Tommy, Del ve

Scootie oturma odasına geçtiler. Cam kırık

ları ayaklarının altında çatırdayıp şıngırdıyordu. Bayan

Dai'yle Phan Anne onları izledi.

Page 597: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy anahtarı kilitte çevirerek ön kapıyı açarken

annesi, «Seni bir daha ne zaman göreceğim?» diye

sordu.

Genç adam söz verircesine, «Yakında,» dedi.

«Bu gece yemeğe gel. En sevdiğin yemek var. Com

tay cam.»

«İşte bu çok güzel. Mımmm. Akşamı iple

çekeceğim.»

Bayan Dai'yle Phan Anne de onlarla birlikte

verandaya çıktılar. Büyücü kadın, «Bayan Payne,» dedi.

«Bana doğumgününü söyle.»

«Noel gecesi.»

«Bu doğru mu?»

Sarışın kadın basamaklardan inerken ekledi. «Otuz

bir ekim.» Büyücü büyük bir merakla öğrenmek istedi.

«Bunlardan hangisi doğru?»

Del, «Dört temmuz,» dedi. Sonra da Tommy'ye

alçak sesle, «Büyü yapmak için her zaman doğum

tarihini öğrenmek isterler,» diye açıkladı.

Sarışın kadın bahçe yoluna indiği sırada büyücü de

basamaklara erişti. «Saçların çok güzel, Bayan Payne.

Böyle güzel saçlara biçim vermek hoşuma gider.»

Del, Peterbilt'e doğru giderken usulca homurdandı.

«Böylece saçımdan bir tutam alacaksın, öyle değil mi?»

Phan Anne seslendi. «Bayan Dai harika bir kuaför. Bir

dâhi. Onun yardımıyla her zamankinden daha güzel

olursun.»

Page 598: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın kamyonun önünden dolaşarak

direksiyonun bulunduğu tarafa giderken, «Telefon edip

randevu alarım.» diye söz verdi.

Page 599: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy önce köpeğin binmesi için kapıyı açtı.

Annesiyle Bayan Dai verandada yan yana

duruyorlardı. Annesinin arkasında beyaz bluz ve

ayağında da siyah pantolon vardı. Bayan Dai ise

eşofmanlıydı. İki kadın da el salladılar.

Tommy de onlara karşılık verdi ve kamyona binerek

Scootie'nin yanına oturdu. Kapıyı kapattı.

Del direksiyona geçmişti bile. Vitese uzandı.

Genç adam eve tekrar baktığı zaman annesiyle

Bayan Dai ona yine el salladılar.

Tommy de onlara tekrar karşılık vermek zorunda

kaldı.

Oradan uzaklaşırlarken genç adam üzüntüyle, «Ben

şimdi ne yapacağım?» diye mırıldandı. «Annemi çok

seviyorum. Gerçekten. Ama ben hiçbir zaman fırıncı ya

da doktor olmayacağım. Ya da annemin istediği diğer

şeyleri. Fakat ömrümün sonuna dek çay içmekten ya da

kapıyı açmaktan korkarak yaşayamam.»

«Her şey düzelecek, Tofu Çocuk.» Genç adam aynı

düşüncede değildi. «Hiçbir zaman düzelmeyecek.»

«Olumsuz şeyler düşünme. Olumsuz düşünceler

kozmozun dokusunu bozar. Birazcık olumsuz bir

düşünce insana zararsız bir zevkmiş gibi gözükebilir.

Oysa bu Kansas'ta bir kasırgaya ya da Pennsylvania'da

tipiye yol açabilir.»

Scootie, Tommy'nin yüzünü yalarken adam karşı

koymadı. Köpeğin bu ilgisi içini rahatlattığı için de

Page 600: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

gerçekten çok çaresiz bir durumda olduğunu anladı.

Sarışın kadın, «Tam tamına ne yapmamız

gerektiğini biliyorum,» dedi. «Ya, öyle mi? Ne

yapacağız?»

Page 601: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

«Bunun ne olduğunu atlıkarıncada

öpüştüğümüzden beri biliyorsun.»

«Ne öpüşmeydi o!»

«Önce Vegas'a uçarak evlenmemiz gerekiyor. Tabii

bana evlenme teklif etmek zahmetine katlanırsan.»

Scootie ona bir şey bekliyormuş gibi baktı.

Sarışın kadının bu önerisi Tommy'yi şaşırttı. Ama

kendi söylediği sözler onu hiç şaşırtmadı. «Ned ve Julia

Rosalyn Winona Lilith'in kızı Deliverance Payne,

benimle evlenir misin?» «Beni engellemek için fare

kadar çevik canavardan daha güçlüsü gerekir!»

Genç adam, «Gülümseyişin çok güzel,» dedi.

«Seninki de öyle.»

Aslında Tommy gülümsemiyor, ahmak ahmak

sırıtıyordu.

Tommy, John Wayne Havaalanı'ndan bir yolcu

uçağına binerek Las Vegas'a gideceklerini sanıyordu.

Ama Del'in annesinin bir Lear Jet'i vardı. Uçağı on beş

dakika içerisinde uçuşa hazırladılar. Del usta bir pilottu.

Havaalanına giden yoldaki son bloku aşarlarken

Del, «Ayrıca,» dedi. «Ne kadar çabuk evlenirsek, o

kadar iyi olur. Yani Bayan Dai'nin planları bakımından.

Evlendiğimiz zaman psişik kaynaklarımız geometrik

diziye göre artacak. Böylece karşı koyma gücümüz

fazlalaşacak.»

Peterbilt'i geride bırakmışlardı. Birkaç dakika sonra jete

Page 602: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

binerlerken sarışın kadın, «Her neyse...» diye

mırıldandı. «Annemin rekorunu kırıp kıramayaca

Page 603: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

ğımızı merak ediyorum. O babamla tanıştıktan on dokuz

saat sonra evlenmiş.»

Tommy saatine bakarak hesapladı. «Sen... yaklaşık

on iki saat önce bana yemek servisi yaptın.»

«Bu işi başaracağız. Yorgun musun, hayatım?»

«Biliyor musun, kendimi iyice dinlenmiş

hissediyorum. Oysa dün gece gözümü bile kırpmadım.»

Del, «Belki de bir daha uyuma ihtiyacı duymazsın,»

dedi. «Uyumak zaman kaybı demek.» Tommy ikinci pilot

yerine geçti. Scootie ise yolcu bölümüne yerleşti.

Doğuya sabah güneşine doğru uçtular. O tarafta

gökyüzü artık pembe değil, Deliverance Payne'in gözleri

gibi masmaviydi.

Mirage Oteli'ndeki daireleri, sıradan müşterilere

verilmeyen birkaç lüks daireden biriydi. Bu lüks daireleri

aşağıdaki kumarhanede servetlerini ortaya koyan

meraklılar için ayırmışlardı. Del de Tommy de masalarda

bir dolarlık bile kumar oynamayı düşünmüyordu. Ama

Payne soyadı müthiş bir nezaket, heyecan ve

cömertlikle karşılanmalarına yol açtı. Çantası dolar dolu

bir Arap prensi de ancak böyle karşılanırdı. Ned

Payne'in ölümünden beri on sekiz yıl geçmişti, ama o

hâlâ efsanevi pokerci olarak kabul ediliyordu. Otel

müdürlerinin, Del'in annesine karşı duydukları sevgi ve

saygıda anlaşılıyordu. Kadının sağlığı, son zamanlarda

Page 604: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yaptıkları ve yakında oraya gelip gelmeyeceğiyle ilgili

sürüyle sorular soruyorlardı.

Page 605: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie bile sevinçle karşılandı. Okşanıp sevildi.

Köpeğe sanki bir bebekmiş gibi tatlı sözler söylendi.

Dairenin yedi odasına büyük vazolara doldurulmuş

güllerin kokusu yayılıyordu. Ayrıca stratejik yerlere

gümüş kaplama kâselerle köpek bisküvisi de

konulmuştu.

Otelin çarşısındaki bir elbise mağazas' iki satıcıyla

giysi dolu paketlerini yolladı. Tommy'le Del otele

erişmelerinden doksan dakika sonra yıkanmış,

temizlenmiş ve nikâh giysilerini seçmişlerdi.

Genç adam koyu kurşuni pantolon, lacivert blazer,

beyaz gömlek, püsküllü siyah mokasenler giydi ve

lacivert çizgili bir kravat taktı.

Del takdirle, «Üniversite öğrencisine benziyorsun,»

dedi.

Sarışın kadınsa vücudunun güzelliğini ortaya koyan,

yakası ve uzun kollarının yenlerinde dantelleri olan

beyaz bir elbise ve topuklu beyaz ayakkabılar seçmiş;

saçlarına iki beyaz orkide iliştirmişti.

Tommy, «Sen de bir geline benziyorsun,» diye

gülümsedi.

«Ama duvağım yok.»

Genç adam, «Bu yüzü saklamamalısın,» dedi.

«Çok tatlısın.»

Otelden kiliseye gitmek için ayrılacakları sırada Las

Vegas belediye başkanı geldi. Elindeki zarfta izin

belgeleri vardı. Başkan uzun boylu, kır saçlı, kibar tavırlı

Page 606: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

bir adamdı. Pahalı bir lacivert elbise giymiş, küçük

parmağına da beş kırat büyüklüğünde pırlantası olan bir

yüzük takmıştı.

Başkan Del'i alnından öptü. «Sevgili yavrum.

Gördüğüm en güzel kızsın. Ingrid nasıl?»

Tik-Tak /

F: 22

Page 607: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «O çok iyi,» diye cevap verdi.

«Buraya yeteri kadar sık gelmiyor Ona kendisini çok

özlediğimi söyleyebilir misin?» «Onu anımsadığınızı

duyunca çok sevinecek.» «Hatırlamak mı? O

unutulmayacak bir insan.» Sarışın kadın, «Şimdi sana

bir şey açıklayacağım,» dedi.

«Bu düşünceni kendisine söyleme fırsatını bulacağından

eminim.» Başkan, Tommy'yi kendi oğluymuş gibi

kucakladı. «Bu büyük bir gün, şahane bir gün.»

«Teşekkür ederim, efendim.»

Başkan, Del'e döndü. «Herhalde bir limuzin

ayarladın, yavrum.» «Evet, aşağıda bekliyor.» «O halde

burada iki dakika bekleyin. Aşağıya inip eskort

polislerin hazır olup olmadıklarına bakayım.» Sarışın kadın,

adamı yanağından öptü. «Gerçekten harikasın.» Başkan

çıkınca Tommy, Del'e, «Ingrid de kim?» diye sordu.

Sarışın kadın duvarlarına mermer kaplanmış

antredeki süslü aynada yüzünü inceliyordu. «Bazıları

annemi Ingrid diye çağırır.»

«Ah, tabii ya. Annen nikâhta bulunamadığı için

üzülecek mi dersin?»

Del mutlulukla, «Ama o burada,» diye açıkladı.

Tommy hâlâ şaşırabiliyordu. «Nasıl?»

«Buraya gelir gelmez onu aradım. Duş yapmadan

önce. Annem de öbür jetle Vegas'a geldi.»

Page 608: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Asansörle aşağıya inerlerken Tommy, «Bütün

bunları böyle çabuk nasıl düzenleyebildin?» diye sordu.

«Kıyafetini seçerken uzun uzadıya düşündün. Ben

de o arada birkaç yere telefon etme fırsatını buldum.»

Otelin önünde upuzun siyah bir limuzin bekliyordu.

Verandanın ileriye doğru uzanan gölgesinde, arabanın

yanında Mummingford duruyordu. Ingrid'le birlikte

Nevvport Beach'ten oraya uçmuştu.

Uşak, «Bayan Payne,» dedi. «Çok mutlu olmanızla

ilgili dileklerimi açıklayabilir miyim?»

«Teşekkür ederim, Mummingford.»

Uşak, «Bay Phan,» dedi. «Sizi de kutluyoruz. Çok

şanslı bir beyefendisiniz.» «Teşekkür ederim,

Mummingford. Bu şanstan da öte bir şey. Ben

kutsandım ve açıkçası şaşkınım.»

Mummingford, ••Ben Bayan Payne'in yanında

çalışmaya başladığım günden beri devamlı bir şaşkınlık

içindeyim,» diye açıkladı. «Ne hoş, değil mi?»

Sonsuz Mutluluk Şapeli, Las Vegas'ın lüks nikâh

fabrikalarından biriydi. İçerisi yüzlerce kırmızı ve beyaz

gülle süslenmişti. Tommy tüm bu çiçeklerden dolayı

saman nezlesi olmaktan korktu. Mihrap korkuluğunun

önünde durarak fazla kımıldamamaya çalıştı. Aptal aptal

gülümsüyordu. Çünkü içeriye doluşmuş sürüyle insan

ona gülümseyerek bakıyorlardı.

Şapel Vegas'a eyalet dışından yalnız başlarına ya

Page 609: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

da araba dolusu arkadaşlarıyla gelen ve akıllarına estiği

gibi davranan

-339

Page 610: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

çiftlere dini hava taşıyan bir yer sağlamak için yapılmıştı.

Şapel altmış kişilikti. Nikâh saati çok kısa bir sürede

kararlaştırıldığı halde Payne ailesinin dostları içeriye

doluşmuşlardı bile. Hatta otuz kadar kişi yanlardaki

açıklıklarda ayakta duruyorlardı.

Tommy'nin sağında duran sihirbaz Roland

Ironvvright, «Gevşe biraz,» dedi. «Evlenmek çok kolay

bir şey. Ben de bunu on sekiz saat önce bu salonda

başardım.»

Dokuz kişilik orkestrasıyla gelmiş olan Frank «l've

Got the VVorld on a String»i kendine özgü tarzıyla

söylerken Bayan Payne, şapelin arka tarafındaki küçük

holde Del'i son kez inceledi.

Sonra orkestra düğün marşını çalmaya başladı.

Scootie kapıdan içeri girdi. Ağzında bir buket

taşıyordu. Çiçekleri Tommy'ye verdi.

Scootie'yi Tommy'nin kız kardeşi Mai izledi. Genç

adam onu şimdiye kadar böylesine mutlu görmemişti.

Mai'nin elinde gül yapraklarıyla dolu beyaz bir sepet

vardı. Yaklaşırken yaprakları halının üzerine serpiyordu.

Sonra Del gözüktü. Sarışın kadın mihraba

yaklaşırken herkes ayağa kalkarak ona gülümsedi.

Frank düğün marşını söylerken doğaçlama yaptı.

Marşa «Filmlerden çıkmışa benziyor. Şahane güzel,»

gibi sözler ekledi. Ama bunu marşın güzelliğini ve ciddi

havasını bozmadan yaptı. Hatta bu sözler o eski

alışılmış parçayı iyice güzelleştirdi. Frank'i duyan, onun

Page 611: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yaşamının alacakaranlığında^ bir şarkıcı olduğuna değil,

en az elli yaş daha genç, Dorsey Kardeşler ve Duke

Ellington'lu günlerin o eski svving'cisi olduğunu düşünür-

dü.

Page 612: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy buketi Del'e vererek, onu mihraba götürmek

için koluna girdi. Kalbi sevgiyle dolup taşıyordu.

Neyse ki rahip kutsal görevlerini çabucak yerine

getirdi. Roland lronwright uygun anda taze bir portakalı

keserek meyvenin tam ortasından yüzüğü çıkardı.

Rahip sabah on bir otuz dörtte onları karı koca ilan

etti. Yani ilk karşılaşmalarının üzerinden on sekiz

saatten daha az bir süre geçmişti. Tommy'le Del yine

dünyayı sarsan bir biçimde öpüştüler. Bu ikinci

öpücükleriydi sadece. Davetliler de onları sevinçle

alkışladılar.

Frank orkestranın önündeki yerinden Del'in

annesine, «Hey, Sheila,» diye seslendi. «Seni harika

kadın! Buraya gel de şarkıyı birlikte söyleyelim.»

Del'in annesi ona katıldı. Aynı mikrofonu

paylaşarak, «l've Got You Under My Skin,» parçasını

hızlı bir tempoyla söylediler. Ve bu parça düğün

ilahisinin yerini aldı.

Dışarıda sırada bekleyen konuklar genç çifti

kutlarlarken Del herkese o akşam saat yedide Mirage

Oteli'nin büyük balo salonunda verecekleri partiden söz

etti. Bunun 'Yılın Partisi' sayılacağı anlaşılıyordu.

Genç adamla sarışın kadın limuzinin arka

kanepesinde yalnız kaldıklarında Del, kocasına,

«Yorgun musun?» diye sordu. Scootie yanlarındaydı ve

otele dönüyorlardı.

«Nedenini bilemiyorum, ama bana rekor sayılacak

Page 613: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kadar uzun bir uykudan yeni kalkmışım gibi geliyor. Öyle

müthiş bir enerjim var ki... Gülünç bir durum...»

Del, Tommy'ye sokuldu. «Harika...»

-341

Page 614: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Genç adam ona sarıldı. Sarışın kadının sıcaklığı ve

ona sokulan vücudunun kusursuz güzelliği Tommy'yi

heyecanlandırmıştı.

Del ona, «Otele dönmüyoruz,» diye açıkladı. «Ne?

Niçin?» «Mummingford'a bizi havaalanına

götürmesini söyledim.

Hemen Orange ilçesine uçacağız.» «Ama ben sandım ki...

Yani... Sen ve ben... Ah, Del, seninle yalnız kalmak

istiyorum.» Sarışın kadın, «Sen bütün sırlarımı

öğrenmedikçe sevişemeyiz,» dedi. Tommy, «Ama ben

sevişmek istiyorum,» diye karşılık verdi.

«Bu sabah mümkün olduğu kadar çabuk. Hatta bu

arabada.» Del hınzırca, «Çok fazla tofu mu yedin?»

diye sordu. «Orange ilçesine dönersek, bu akşamki

partimizi kaçırırız.» «Gidiş geliş birer saat. Oraya

eriştiğimiz zaman iki saatlik

bir işimiz olacak. Yani rahat rahat geri dönebileceğiz.»

Del elini, Tommy'nin dizine koydu. «Sevişmek için bile

zaman bulacağız.»

Del, Balboa Yarımadası'ndaki evinde Tommy'yi

yukarıya, tablolarını yarattığı atölyesine çıkardı.

Bütün duvarlara tablolar asılmıştı. Bir duvara da

yine sürüyle resim arka arkaya dayandırılmıştı. İçeride

en az-yüz tablo vardı. Bunlardan çoğu bu dünyada

olamayacak yerlerle ilgili, değişik manzaralardı. Bu

yerler insanı sersem edecek kadar güzeldiler. Bu

Page 615: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

yüzden Tommy onlara bakarken gözleri doldu.

Page 616: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın, «Bu resimleri bu yerlere uzaklardan

bakarak yaptım,» dedi. «Ama ileride bir gün oraya

gideceğimi umuyorum.»

«Nereye?»

«Bunu sana daha sonra anlatırım.»

Sekiz resim diğerlerinden iyice farklıydı. Tommy'nin

portreleriydiler bunlar. Manzaralar gibi bu resimler de

fotoğraflarda görülebilecek bir gerçeklikle yapılmıştı.

Tommy gözlerini kırpıştırdı. «Bunları ne zaman

yaptın?»

«Son iki yılda. İşte bunca zamandır seni

düşlüyordum. Senin o olduğunu biliyordum. Kaderim

olduğunu. Sonra dün gece lokantaya girerek peynirli iki

burger istedin.»

Phan'ların Huntington Beach'deki evlerinin oturma

odası, şaşılacak kadar Bay Dai'ninkine benziyordu.

Sadece eşyalar biraz daha pahalı cinstendi. Bir duvara

«İsa'nın Kutsal Kalbi»ni gösteren bir tablo asılmıştı. Bir

köşede de bir Budist mihrabı vardı.

Phan Anne en sevdiği koltuğunda oturuyordu.

Rengi uçmuş, çenesi sarkmıştı. Tommy'nin evlendiğini

öğrendiği zaman sanki başına tavayla vurulmuş gibi

sersemlemişti.

Scootie kadını avutmak için onun elini yaladı. Ama

Bayan Phan köpeğin farkında değilmiş gibiydi.

Del, Tommy'le kanepede oturuyordu. Kocasının

elini tutmuştu. «Bayan Phan önce şunu anlamanı

istiyorum: Payne'le Phan aileleri hayal edilebilecek en

harika karışımı oluşturabilirler. Yetenekler ve güçlerin

müthiş bir birleşmesi olur bu. Annemle ben, hepinizi de

Page 617: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

kendi kanımızdanmışınız gibi kucaklamaya hazırız.

Seni, Bay Phan'ı ve Tommy'nin ağabeylerini se-

vebilmem için bana bir şans tanımanı istiyorum.»

Page 618: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Phan Anne, «Sen benim oğlumu çaldın,» dedi.

Del, «Hayır,» diye yanıtladı. «Ben önce bir Honda,

sonra da bir Ferrari çaldım. Sonra Tommy'le Peterbilt'i

ödünç aldık. Ama ben oğlunu asla çalmadım. O kalbini

bana kendi isteğiyle verdi. Sonradan pişman olacağın

öfkeli sözler söylemeden önce izin ver de sana annemle

kendimden söz edeyim.»

«Sen kötü habersin.»

Sarışın kadın bu hakareti duymazlıktan geldi. «Yirmi

sekiz yıl önce annemle babam Reno'daki bir poker

turnuvasına katılmak için Vegas'tan yola çıktılar.

Manzarasıyla ünlü bir yolu seçmişlerdi. Nevada'da

Çamur Gölü yakınlarında ıssız yolda onları uzaylılar

kaçırdı.

Tommy karısına bakakaldı. Kafasında Del'in daha

önce söylediği ve ona çılgınca gelen o sözler

yankılanıyordu. Genç adam, «Tonopah'ın güneyinde...»

diye mırıldandı.

Karısı, «Evet, doğru hayatım,» dedi. Sonra

Tommy'nin annesine döndü. «Annemle babamı ana

gemiye götürüp muayene ettiler. Onların bütün bu

olanları hatırlamalarına da izin verdiler. Çünkü annemle

babamı kaçıranlar iyiniyetli uzaylılardı. Ne yazık ki

kaçırma olaylarının çoğu kötü uzaylıların işi. Onların bu

gezegenle ilgili korkunç planları da var. İşte o yüzden

kaçırdıkları kimselerin belleklerinden bütün yaşadıkları

olayları siliyorlar.»

Page 619: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Phan Anne kaşlarını çatarak oğluna baktı. «Bayan

Dai'ye çok kaba davrandın. Çaya bile kalmadın. Bu deli

kadınla kaçıp evlendin.» Scootie'nin elini yakaladığını

farkederek köpeği kovdu. «Dilinin kopmasını mı

istiyorsun, pis hayvan?»

-344

Page 620: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Del, «Her neyse...» diye konuşmasını sürdürdü.

«Çamur Gölü'nün yukarısında bekleyen ana gemide

annemden bir yumurta babamdan da sperm aldılar.

Buna genetikle ilgili ustaca bir şeyler kattılar ve annemin

rahmine bir embriyon yerleştirdiler. Yani beni. Ben

aslında bir yıldız çocuğuyum, Bayan Phan. Dünyadaki

görevim de kötü uzaylıların verdikleri zararları öğ-

renmek. Onların yaptıkları kötülükler arasında Bayan

Dai gibi insanlara kötü 'mojo' yapmasını öğretmek de

var. Ben bu kötülükleri öğreniyor ve durumu

düzeltiyorum. Bu yüzden olaylarla dolu bir yaşam

sürüyorum. Çoğu zaman yalnızlık çekiyorum. Ama

neyse ki artık... yalnız değilim. Çünkü Tommy var.»

Tommy'nin annesi oğluna, «Dünya güzel Vietnamlı

kızlarla dolu,» dedi. «Ve sen çılgın bir sarışınla kaçtın.»

Del açıklamalarını sürdürdü. «Buluğ çağına

geldiğim zaman olağanüstü güçlerim ortaya çıkmaya

başladı. Yıllar geçtikçe bunlar daha da artacak sanırım.»

Genç adam, «Demek babanla ilgili sözlerinin nedeni

buydu?» diye başını salladı. «'Babam kansere ben buluğ

çağına eriştikten sonra yakalansaydı, onu

kurtarabilirdim,' dedin. Ya da buna benzer bir şey.»

Del onun parmaklarını sıktı. «Artık üzülmüyorum.

Kader kaderdir. Ölüm sadece bir devredir. Burasıyia

daha yüksek bir yaşam arasındaki bir köprü.»

«David Letterman Şovu.»

Del güldü. «Seni seviyorum, Tofu Adam.»

Page 621: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Phan Anne ifadesiz bir suratla oturuyordu. Sanki

Paskalya

adalarındaki o heykellerden birine dönüşmüştü.

Page 622: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Tommy, «Ve Emmy...» dedi. «O küçük kız...

Kapıdaki nöbetçinin çocuğu. Onu sen iyileştirdin.» «Ve

atlıkarıncada da sana masaj yaptım. Bundan sonra uy-

kuya gereksinimin olmayacak.»

Genç adam elini ensesine götürdü. Sarışın kadın

yorgun kaslarını ovarken parmaklarının onu nasıl

etkilediğini hatırladı ve kalbi sevinçle çarptı.

Del göz kırptı. «Uyumayı kim ister? O saatleri

sevişmeye ayırabiliriz?» ',

Phan Anne, «Seni burada görmek istemiyorum,»

dedi.

Sarışın kadın tekrar kayınvalidesine döndü.

«Uzaylılar annemle babamı Tonopah'ın güneyindeki

karayoluna geri götürdükleri zaman onların yanına kendi

nöbetçilerini de bıraktılar. O, bir köpek biçimini almıştı.»

Tommy dünyadaki hiçbir şeyin dikkatini karısından

başka bir şeye vermeye zorlayamayacağına inanıyordu.

Ama şimdi başını Scootie'ye doğru öyle hızla döndürdü

ki neredeyse beyni sarsılacaktı.

Köpek ona sırıttı.

Del, «Scootie'nin yetenekleri benimkilerden çok

daha güçlüdür...» diye açıkladı. Tommy bağırdı. «İblisin

aklını karıştıran kuş sürüleri...» «Bayan Phan şimdi

izninle Scootie'nin sözlerimi kanıtlaması

için küçük bir gösteri yapmasını isteyeceğim.»

Phan Anne ısrarla, «Çılgın Amerikalı manyak

sarışın,» dedi.

Scootie sigara masasına sıçradı. Kulaklarını

dikleştirmiş, kuyruğunu sallıyordu. Köpek Bayan Phan'a

öyle ısrarla baktı ki kadın sonunda telaşla koltuğunda

Page 623: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

arkasına yaslanıp kaldı.

Page 624: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Scootie'nin başının yukarısında, havada, portakal

rengi bir ışık belirdi, küre biçimini aldı... Orada bir an

öyle durdu. Scootie bir kulağını oynattığı zaman ışıktan

küre ondan uzaklaşarak odada dolaştı. Açık bir kapıdan

geçtiği zaman kapı hızla kapanıyor, kapalı kapıların

önünden geçerken de hepsi açılıyordu. Sanki

görünmeyen eller pencerelerin camlarını yukarı kaldırdı.

Oturma odasına ılık kasım havası doldu. Saatin

tıkırtısı kesildi. Sönük lambalar yandı. Televizyon da

kendi kendine çalışmaya başladı.

Işık küre Scootie'ye döndü. Bir an köpeğin başının

üzerinde durdu. Sonra kayboldu.

Tommy artık Del'in yatı anahtarsız nasıl

çalıştırdığını biliyordu. Ferrari'nin tellerini iki saniye

içerisinde nasıl birleştirdiğini de.

Labrador cinsi siyah köpek sigara masasından

atladı. Hanımına giderek başını onun dizine dayadı.

Del, Tommy'nin annesine döndü. «Senin, Bay

Phan'ın, Tommy'nin ağabeylerinin ve karılarının,

kocamın bütün yeğenlerinin bu gece Las Vegas'ta

vereceğimiz partiye gelmesini istiyoruz. Evliliğimizi

kutlamalıyız. Hepiniz Lear Jet'e sığmazsınız,

o yüzden annem bir 747 kiraladı. Uçak şimdi

havaalanında. Acele ederseniz bu gece Vegas'ta bizimle

olabilirsiniz. Artık garsonluğu bırakarak asıl işimi

yapmamın zamanı geldi. Tommy'le serüven dolu,

heyacanlı bir yaşam süreceğiz, Bayan Phan. Kuşkusuz

Page 625: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

sizlerin de bu yaşamın bir parçası olmanızı istiyoruz.»

Tommy, annesinin yüzünde belirip kaybolan güçlü

duyguları anlayamadı.

Page 626: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Sarışın kadın istediklerini söylemişti. Scootie'yi

okşayarak köpeğin kulaklarının arkasını kaşıdı. Hayvana

takdirle, «Ah, iyi çocuk,» diye mırıldandı. «Benim şirin

Scootie'ciğim.»

Phan Anne bir süre sonra yerinden kalktı.

İlerleyerek televizyonu kapattı. Sonra köşedeki Budist

mihrabının önünde durdu. Bir kibrit çakarak üç buhur

çubuğunu yaktı.

Saygon ve Güney Çin Denizi'nden sağsağlim

kurtulan kadın üç dakika kadar minyatür tapınağına

baktı. İnce dumanlar halinde yükselen güzel kokulu

buhuru içine çekti.

Del kocasının elini okşadı.

Sonunda Tommy'nin annesi döndü ve kanepeye

doğru geldi. Oğlunun başına dikilerek kaşlarını çattı.

«Tuong, senin doktor olmanı istedim ama olmadın.

Fırıncı olmanı istedim fırıncı da olmadın. Viski içip

sarhoş olan gülünç bir dedektifle ilgili romanlar yazdın.

Eski geleneklere uymadın. Martı ve Tilki ülkesinin dilini

bile unuttun. Bir Corvette aldın. Peynirli burgeri com tay

cam'den daha fazla seviyorsun. Köklerini önemsemez

oldun. Hiç olamayacağın bir şey olmak istedin. Bunlar

kötü. Hepsi de kötü. Ama bu dünyadaki gelmiş geçmiş

delikanlıların içinde en iyi evliliği sen yaptın. Bu da

önemli bir şey sayılır.»

Tommy, Del ve Scootie o gün öğleden sonra dört

Page 627: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

buçukta Mirage'daki dairelerindeydiler. Scootie köpek

bisküvisi yiyerek, televizyonda eski bir Bogart ve Bacall

filmini seyretmek için kendi odasına çekildi. Tommy'le

Del de seviştiler.

Page 628: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

Daha sonra sarışın kadın kocasının kafasını

koparıp onu

yemedi. '

O akşam davette Frank Sinatra, Bayan Phan için,

«Şahane

bir kadın,» dedi. Mai babasıyla dans etti. Ton

ömründe ilk kez

sarhoş oldu. Sheila Ingrid Julia Rosalyn VVinona

Lilith'i başka üç

adla daha çağırdılar.

Del, Tommy'le fox-trot yaparken onun kulağına,

«İşte bu

gerçek, Tofu Çocuk,» diye fısıldadı. «Çünkü gerçek

kalbimizde

taşıdığımız şeydir. Ve benim kalbim sadece sana yer

vereceğim "güzelliklerle dolu.»

SON

Page 629: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere
Page 630: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere
Page 631: ı ü ç ö ı ü ç ı ü ú ö ü ğ ... - media.turuz.com · PDF fileyabancıya Sting Ray'in çok güzel bir araç olduğunu belirtti ... sakın yoksullara yardım eden yerlere

krmz