32
Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı (2011-2013) Kapsamında; SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNDE; BAKIM GÜVENCE MODELİ VE BAKIM SİGORTASI OLUŞTURULMASI ÇALIŞMALARI TASLAK RAPORU

I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Özürlü ve Yaşlı HizmetleriGenel Müdürlüğü

Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı(2011-2013) Kapsamında;

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNDE; BAKIM GÜVENCE MODELİ VE BAKIM SİGORTASI OLUŞTURULMASI

ÇALIŞMALARI TASLAK RAPORU

Mart 2013

Page 2: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

İÇİNDEKİLER

1. GİRİŞ

2. BAKIM HİZMETİ KAVRAMI

3. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNİN GEREKÇESİ3.1. Sürdürülebilir Mali Kaynak Sorunu3.2. Evde ve Kurumsal Bakım Hizmetlerinin Yetersizliği3.3. Tüm Nüfusu Kapsayan Bir Bakım Güvence Sisteminin Bulunmaması

4. BAKIM HİZMETLERİ KONUSUNDA TÜRKİYE’DEKİ MEVCUT DURUM

5. BAKIM HİZMETLERİ KONUSUNDA BAZI ÜLKELERDEKİ DURUM

6. TÜRKİYE İÇİN BAKIM SİGORTASI MODELLERİ6.1. Primli Model (Ödeme Gücü Olmayanların Kapsam Dışında Olması Durumu)6.2. Primli Model (Ödeme Gücü Olmayanların Kapsamda Yer Alması Durumu)6.3. Karma Model

7. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNDE FİNANSMAN YÖNTEMİ 7.1. Öneriler7.2. Bakıma Muhtaçlık Tanımı7.3. Finansman7.4. Sigortanın Yararı 7.5. Örgütlenme

8. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNDE AKTÜERYAL HESAP8.1. Aktüeryal Hesaplamalarında Göz Önüne Alınması Gereken Öneriler8.2. Bakım Güvence Sisteminde Aktüeryal Hesapları8.3. Sistemin Sürdürebilirliği ve Etkinliği İçin Öneriler

9. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNDE SİSTEMDEKİ AKTÖRLERİN BELİRLENMESİ9.1. Öneriler

10. DEĞERLENDİRME

1

Page 3: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

1. GİRİŞ

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 633 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle kurulmuş olup; çocuk, engelli, yaşlı, kadın başta olmak üzere tüm özel ilgi gruplarına, ailelere sosyal hizmet ve yardım alanlarına ilişkin politika üreten ve hizmet götüren icracı bir Bakanlıktır. Bakanlığın kuruluşu ile birlikte, engelli ve yaşlıya yönelik hizmetler, Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir genel müdürlüğün adı (Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü) olmuştur. Bu noktadan hareketle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde kurulan Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünce özürlü ve yaşlılara yönelik yeni modellerin; sosyal yardım, bakım ve destek hizmetlerinin süratle geliştirilmesi sağlanacaktır.

Sosyal ve iktisadi yapıdaki değişime ve uluslararası etkileşimle (AB ve diğer) birlikte ülkemizde mevcut ve/veya uygulanan bakım güvence sisteminin yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yer alan “sosyal devlet”, “sosyal güvenlik hakkı” ve “sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler” ile ilgili düzenlemeler bakım güvencesinin Anayasal temelini oluşturmaktadır. Diğer taraftan, 5378 sayılı Kanun özürlülerin bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümünü amaçlamakta ve bu çerçevede bu gruba dönük olarak bir bakım güvence sistemi oluşturulmasını öngörmektedir.

Bakıma muhtaçlık olgusunun kendi başına bir sosyal risk türü olmasından yola çıkarak, yoksulluk (gelir durumu) gibi ayrı sosyal şartlar aranmaksızın bakıma muhtaç duruma gelmiş bütün kişileri sosyal güvenlik sistemine alacak tamamlayıcı bir bakım güvence sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Sosyal güvenlik reformu kapsamında bakım güvence sistemi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılırken, temel stratejik yaklaşım “bakıma muhtaç olan herkese bakım güvence hizmetleri” sağlamak olmalıdır. Bakıma muhtaç her vatandaşımızın, bakım hizmetlerinden yararlanabileceği sosyal bakım güvence sistemi içinde “Bakım Sigortası” oluşturulmalıdır.

Bakım güvence sisteminin (bakım sigortasının) amacı, bir sosyal risk türü olan bakıma muhtaçlık riskine karşı bir emniyet ve bu riskten doğan maddî zararların (gelir kaybı veya gider artışı) yanında bakım ihtiyacının karşılanmasını temin etmek ve bakıcı aile fertlerinin bakım yükünü hafifletmektir.

Yakın aile ilişkilerinin vurgulandığı diğer kültürlerde olduğu gibi ülkemizde de engellilere / yaşlılara bakmak ailelerin yükümlülüğünde görülmektedir. Kentleşme ve endüstrileşmeye bağlı olarak ülkemizde hızlı bir nüfus ve sosyal değişim süreci yaşanmaktadır. Ülkemizde; 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle Türkiye nüfusu 75.627.384 kişidir. Toplam nüfusun % 77,3’ü (58.448.431 kişi) il ve ilçe merkezlerinde ikamet ederken, % 22,7’si (17.178.953 kişi) belde ve köylerde ikamet etmektedir. (TÜİK, 2012; www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:25.03.2013)

Ülkemiz nüfusundaki değişimlerin ve bu değişimlerin yansımalarının iyi değerlendirilmesi, engellik ve yaşlanma olgusunun etkilerinin ülke için bir probleme dönüşmeden çözümlenmesini sağlayacağı düşünülmektedir.

Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 2002 yılında yapılan,“Türkiye Özürlüler Araştırması 2002” ile ülkemizdeki özürlülüğün sayısal durumu tespit edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre ülkemizde (genel nüfus 75.000.000 olarak kabul edildiğinde) 9.217.500 kişi özürlü olarak yaşamını sürdürmektedir ve bunun genel nüfusa oranı %12,29’dur. Bunların %1,25’i (yaklaşık 937.500) ortopedik özürlü, %0,60’ı (yaklaşık 450.000) görme özürlü, %0,75’i (yaklaşık 562.500) işitme veya dil ve konuşma özürlü, %0.48’i (360.000) zihinsel özürlü ve %9,70’i (7.275.000)’i diğer (süreğen) hastalığı olanlardır.

2

Page 4: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Diğer yandan, engelliliğin yanı sıra yaşlı nüfus ülkemizde hızla artmaktadır. Veriler, ülkemizde insan ömrünün son 20 yılda 10 yıl uzadığını göstermektedir. Türkiye’de, doğuşta beklenen yaşam süresi 1935 yılında 45-50 aralığında, 1990 yılında 67,4 iken 2012 yılında 74,7‘e yükselmiş 2050 yılında ise 78,5 i bulması beklenmektedir.

Türkiye’nin Nüfusu, 2012 yılında 75.627.384’dır. Nüfusumuzun 2023 yılında 84.247.088, 2050 yılında (en yüksek değeri) 93.475.575 ve 2075 yılında düşüşe geçerek 89.172.088 kişi olması beklenmektedir.

Türkiye’de; 65 yaş üstü kişilerin genel nüfusa oranı 1935 yılında %3,9, 1990 yılında % 4,3 iken 2012 yılında % 7,51’ e yükselmiş, 2023 yılında %10, 2 (8,6 milyon), 2050 yılında %20,8 (19,5 milyon), 2075 yılında ise %27,7’ye (24,7 milyona) yükseleceği tahmin edilmektedir. (2012; www.tuik.gov.tr (Erişim tarihi:27.03.2013)

Ülkemizde bulunan Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, diğer kamu kurumları, belediyeler, dernek ve vakıflar, azınlık ve özel huzurevlerinde toplam 24.197 kapasiteli 297 huzurevinde 19.302 kişiye kurumsal hizmet verilmektedir.

Ülkemizde bulunan Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren 6.035 kapasiteli 79 Rehabilitasyon merkez bulunmaktadır.

Evde bakım hizmetinden yararlanan bakıma muhtaç özürlü sayısı 2012 yılı sonu itibariyle 403.758 kişiye ödenen miktar ise 2.898.944.000 TL ‘ye ulaşmıştır.

Engelli bireye sahip ailelere bakım hizmeti konusunda verilen rehberlik, danışmanlık, rehabilitasyon, eğitim ve bilinçlendirme hizmetlerinin de yaygınlaştırılması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması amacıyla evde bakım hizmetinin yeniden yapılandırılması gerekmektedir.

Bu nedenle, bir kişinin herhangi bir nedenle bakıma muhtaç hale gelmesi durumunda, bu kişinin müracaatının beklenilmeden görevli personelce ikametgâhında ziyaret edilerek tüm işlemlerin ve planlarının aile ve ev ortamında gerçekleştirilmesi, bu kişinin ailesi yanında ikametgâhında bakımının sağlanması; evinde ve aile yanında bakımının sağlanması için gerekli mimari düzenlemelerin yapılması, teknolojik araç ve gereçlerin temini, bakıcı temini gibi her türlü desteğin tek elden sağlanması gibi hedeflerin hayata geçirilmesi zorunluluk arz etmektedir.

Belirlenen bu hedeflere ulaşmak için bakım sigortasının uluslararası norm ve standartlarda ülke genelinde bütün çalışanlar ve işverenlerden alınacak primler ile finanse edilebileceği mümkün görülmektedir.

Yüksek Planlama Kurulu’nun 31.12.2010 tarih ve 2010/44 sayılı kararı ile kabul edilen ve 19.01.2011 tarihli ve 27820 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı’nın 2’nci bölümünde söz konusu strateji ile bakıma muhtaç bireylere, ihtiyaç duydukları bakım hizmetlerinin sosyal hizmetler sistemi içinde planlı ve programlı olarak götürülmesinin hedeflendiği belirtilmiş ve belirlenen stratejik öncelikler çerçevesinde bu hedeflere ulaşmak için atılması gereken adımlar tespit edilmiştir. 2011-2013 dönemini kapsayan Bakım Hizmetleri Stratejisi’nde 5 temel öncelik belirlenmiş, “Bakım Güvence Sistemleri ve Finansmanı Oluşturulmasına Yönelik Çalışmaların Gerçekleştirilmesi” başlıklı 5 inci öncelikte bakım güvence modeli ve bakım sigortası alanında, finansman yönteminin

3

Page 5: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

belirlenmesi, aktüeryal hesapların yapılması ve sistemdeki aktörlerin belirlenmesi gibi hususlarda hazırlık çalışmalarının yapılacağı belirtilmiştir.

2. BAKIM HİZMETİ KAVRAMI

Bireylerin yaşadıkları toplumda sağlıklı, kaliteli ve mümkün olan en uzun süre başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmelerini sağlamak sosyal devlet anlayışının bir gereğidir. Engelli bireyler engel türüne ve derecesine göre günlük yaşamlarında çeşitli oranlarda güçlüklerle karşılaşmakta ve destek hizmetlerine ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede bireysel ihtiyaçlarını bir başkasının yardımı olmaksızın gideremeyen özürlü/yaşlı bireyin desteklenmesini amaçlayan bakım hizmetleri önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.

Engellilik olgusu kendi içinde değerlendirildiğinde, engelliler içinde en dezavantajlı grup, toplumsal hayata yeniden kazandırılması hayli güç olan bakıma muhtaç yetişkin ağır engelli bireyler ve engelli hale gelmiş yaşlılardır. Ağır ve yaşlı engelli bireylere yönelik bakım hizmetlerinin niteliğinin ve bu bireylerin yaşam kalitesinin arttırılması büyük önem taşımaktadır. Ancak, ağır engelli yetişkinler ve yaşlılar, bakım konusunda genellikle geri planda kalmaktadır. Engelli bireylerin özellikle yaşla birlikte artan yardım ve bakım ihtiyacı sosyal devlet ilkesi temelinde öncelikle ele alınması gereken konulardan biridir.

Bakım hizmetleri; bakıma muhtaç kişiye evde veya kurumda sunulan profesyonel destek hizmetleri şeklinde tanımlanmaktadır. Bakım hizmetlerinde öncelikli hedef, bakıma muhtaç bireyin ailesinin yanında sosyal çevresinden koparılmadan bakılması ve ailenin bu bakım hizmetleri konusunda maddi ve manevi olarak desteklenmesidir.

Bakım derecesi hangi yöntemle tespit edilirse edilsin bakıma ihtiyaç duyan kişi çok basit bir tanımla; sürekli yapılması gereken işlerde üçüncü şahısların yardımına ihtiyaç duyan kişidir.Başka bir deyişle; aşağıda belirtilen güncel işlerde sürekli (en az altı ay) yardıma ihtiyacı olan herkes bakıma muhtaç sayılmaktadır. ( www.vaybee.de)

Vücut temizliği(yıkanma, duş alma, diş fırçalama) Beslenme (Yemek hazırlama ve yeme) Mobilite (Kalkmak, yatağa girmek, giyinmek ve soyunmak, ayakta durmak, merdiven

inmek ve çıkmak veya evden dışarı çıkıp tekrar eve gelmek) Ev işleri (Alışveriş, yemek pişirme, ev temizliği, çamaşır değiştirme ve yıkama vb)

Bakım metotlarından birinin tercih edilmesinde bakıma muhtaç kişinin durumu dikkate alınabileceği gibi, onun tercihine de önem verilmelidir. Bakım ister mobil, ister evde, isterse kurum bakımı olsun hem engelli ve yaşlıya sahip aile için, hem de hizmeti sunan ülke için önemli maliyetler içerir. 

Bakım hizmetleri genel olarak kurumsal bakım ve evde bakım olarak ele alınmaktadır. Kurum bakımı, evde verilecek desteğe rağmen bakılamayacak derecede yardıma gereksinim duyan veya aile yanında bakılması mümkün olmayan bireylerin bireysel, sosyal, psikolojik ihtiyaçlarının giderildiği, boş zamanlarını değerlendirici etkinliklerin yapıldığı, sosyal ilişkilerinin ve aktivitelerinin arttırıldığı bakım türüdür. Dünyada, uzun dönemli kurum bakımının gerek bireyler üzerinde yalnızlaşma, sosyal izolasyon, duygusal çökmüşlük, depresyon, yabancılaşma gibi olumsuz etkilere neden olması, gerekse maliyetinin yüksek olması dolayısıyla evde bakım modelinin tercih edildiği görülmektedir.

Evde bakım hizmetleri, bakıma muhtaç engelli bireye ve aileye verilen her türlü desteği kapsamaktadır. Evde bakım hizmetinin en temel hedefi, muhtaç bireyin ihtiyaçlarını en iyi

4

Page 6: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

şekilde karşılayarak aileye destek vermek ve ailenin işlevselliğini arttırmak, muhtaç bireylerin kendi evlerinde olabildiğince uzun, bağımsız, rahat ve huzurlu bir şekilde yaşamalarını ve kurum bakımının olabildiğince geciktirilmesini sağlamaktır. Böylece bir taraftan aile bütünlüğü korunmakta ve aile karşı karşıya olduğu sorunla baş etmekte yalnız olmadığını hissetmekte, diğer taraftan da bakıma muhtaç bireyin daha iyi koşullarda yaşamını sürdürmesi sağlanmaktadır.

Engel grupları içinde istihdam, eğitim, toplumsal hayata tam katılım vb. hizmetler bakımından en dezavantajlı kesimi ise zihinsel engelliler oluşturmaktadır. Bu gruptaki kişiler, yapıları gereği ömür boyu korunmaya muhtaç ve başkalarına bağımlı halde yaşamak zorundadırlar. Zihinsel engelli bir çocuğa sahip ailelerin en büyük üzüntüsü, endişesi ve kâbusu, kendilerinin ölümünden sonra tek başına varlığını devam ettirmede çok zorlanacak evlatlarının belirsiz geleceğini düşünmek ”Ben ölünce O’na Kim Bakacak?” endişesi ile yaşamaktır.

Bakıma muhtaçlık durumuna göre çeşitli modeller oluşturulmaktadır.

1. Bakım yeri açısındana. Evde Bakım: Evde bakımı yapılabilecek olanlara devlet tarafından profesyonelce

bakım desteği sağlanmasıdır. Evdeki bakıcı eğitilmeli, mümkün olmadığı hallerde profesyonel bakıcı yoluyla bakımı yapılmalıdır.

b. Kurumsal Bakım: Resmi veya özel bakım merkezlerinde verilen bakım türüne denilmektedir.

2. Bakım süresi açısındana. Süreli Bakım: Geçici bakım riskine karşı (hastalık, engellilik, malullük, kazalar gibi) olan durumlarda süreli bakım modeli uygulanmaktadır.

b. Sürekli Bakım: Engellilik ve kronik hastalıklar vb. risk altında olanlar devletçe veya devlet gözetiminde sürekli bakıma alınmasıdır. Sürekli bakıma muhtaç olan kişilerin bakımları yapılırken bakılanların ihtiyaçları kişilik ve insan hakları çerçevesinde en üst düzeyde bakımı sağlanmalıdır.

3. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNİN GEREKÇESİGünlük zarurî ihtiyaçlarını uzun süreli bağımsız olarak karşılayamayan, değişik derecelerde de olsa başkalarının yardımına ve bakımına sürekli muhtaç olan bireyler ve bu bireylerin aileleri açısından sosyal dışlanma riski oldukça yüksektir. Ancak ülkemizdeki sosyal hizmetler sistemi, bakıma muhtaç bireylere planlı ve programlı bir bakım hizmet modeli sunamamakta ve engelli kişinin bakım ve korunma ihtiyacını karşılayan ailesinin desteklenmesinde yetersiz kalmaktadır. Bunun yanı sıra, ülke nüfusunun giderek yaşlanmakta olması, yaşlılığa bağlı engellilik sorununu ileride daha da ciddi boyutlara taşıması beklenmektedir.

3.1. Sürdürülebilir Mali Kaynak Sorunu

Bakım hizmeti önemli maliyetler içermesi nedeniyle rasyonel planlaması gereken bir konudur. Özellikle de kurum bakımının planlanması. Gelecekte bakıma hizmet duyacakların tespiti ve hangi tür bakım hizmetinden yararlanmaları gerektiğinin ortaya konması bu alanda insan kaynağı, teknoloji ve kurum planlamaları için de önemlidir.

5

Page 7: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Temelinde ağır engelli kişinin bireysel, sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir sosyal hizmet türü olan evde bakım uygulamasının, mevcut durumda ülkemizde yalnızca engelliye bakan kişiye aylık verilmesi şeklinde bir tür sosyal yardım ödemesi gibi yürütülmektedir. Ayrıca, engelliler için evde bakım uygulamasının, sosyal güvenlik sisteminin primli kısmına dahil olmayıp, genel bütçeden karşılıksız olarak aktarılan kaynaklarla yürütülmesi de söz konusu hizmetten yalnızca ekonomik yoksunluk içindeki kişilerin yararlanması sonucunu doğurmaktadır. Evde bakım hizmetinin ağır engelli kişinin yaşam kalitesini yükseltecek şekilde tüm bakım ihtiyaçlarını karşılaması ve sadece ekonomik yoksunluk içindeki ağır engelliler değil, ihtiyaç duyan tüm ağır engelli nüfusu da kapsaması gerekmektedir.

Halen Ülkemizde sosyal yardım biçiminde verilen bakım ödeneği vergilerle finanse edilmektedir. Sürdürülebilir mali kaynaklarla finanse edilmeyen hizmetler orta ve uzun vadede daralmaya mahkum olmaktadır.

3.2. Evde ve Kurumsal Bakım Hizmetlerinin Yetersizliği

Ülkemizde sosyal hizmetler sisteminin genel olarak kurum bakımı olarak adlandırılan bir örgütlenme içerisinde bulunmasından dolayı evde bakım ve gündüzlü hizmetler yeterince gelişmemiştir. Bu nedenle bakıma muhtaç bireylerin fiziksel, sosyal, kültürel özellikleri, alışkanlıkları, istek ve beklentileri doğrultusunda, ihtiyaca uygun ve işlevselliği bulunan bakım modelleri uygulamaya aktarılamamıştır. Ayrıca, mevcut sistemde evde bakım hizmeti tıbbi bakım, rehabilitasyon ve bakıcı eğitimi hususlarını tam olarak içermemekte ve evde bakım uygulamalarının uluslararası norm ve standartlar da dikkate alınarak yapılandırılması gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, mevcut durumda evde bakım hizmeti veren aile bireylerinin ihtiyaç duydukları zamanlarda bakım hizmetini süreli olarak alacakları bir mekanizmanın bulunmaması bu kişilerin günlük ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamalarında önemli bir engeldir.

Ülkemizde mevcut durumda ruh sağlığı bozulan bireylere yönelik olarak, tıbbi tedavi sonrasında rehabilitasyon ve bakımlarının sağlanması hususunda hizmet sunacak yatılı ve/veya gündüzlü resmi ve/veya özel yüksek güvenlikli merkezler ile sağlık kurumları bulunmamaktadır. Ayrıca bakım hizmetlerinin daha etkili, ihtiyaca cevap verecek şekilde sunulabilmesi için bakım hizmeti sunan özel bakım merkezlerinin niteliğinin artırılması ihtiyacı bulunmaktadır.

3.3. Tüm Nüfusu Kapsayan Bir Bakım Güvence Sisteminin Bulunmaması

Mevcut durumda bakım hizmetlerinin önemli bir kısmını oluşturan evde bakım hizmetinden sadece ekonomik yoksunluk içindeki ağır özürlüler, karşılıksız olarak yararlanabilmektedir.

Ancak, bakıma muhtaçlık durumu ekonomik yoksunluk içinde bulunan ya da bulunmayan her bireyin karşılaşabileceği bir risktir. Söz konusu riske karşı her bireyin güvence altına alınması ve bakıma muhtaçlığın sosyal sigorta sistemi içinde değerlendirilerek, bireylere bakıma muhtaçlık durumunda güvence sağlama karşılığında, prim toplama esasına dayandırılması ihtiyacı bulunmaktadır. Bu şekilde oluşturulacak bir bakım güvence modeli ile tüm nüfusun bakıma muhtaçlık konusunda kapsama alınması sağlanmış olacak ve toplanacak primlerle bakım hizmetlerinin sürdürülebilirliği sağlanacaktır.

6

Page 8: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Bu hususlar, bakım hizmetleri konusunda sistematik bir yapılanma oluşturulmasının gerekliliğini işaret etmektedir. Bakım hizmetleri konusunda ihtiyaçların sistematik bir şekilde karşılanmasını sağlayacak bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç bulunmaktadır.

Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın “Gelir Dağılımının İyileştirilmesi, Sosyal İçerme ve Yoksullukla Mücadele” başlıklı gelişme ekseninde; yoksulluk ve sosyal dışlanma riski taşıyan birey ve grupların ekonomik ve sosyal hayatta yer almalarının sağlanacağı ve yaşam kalitelerinin yükseltileceği, transfer politikalarının, gelirin yoksullar lehine yeniden dağıtımının sağlanması yoluyla etkili hale getirileceği, bu kapsamda sosyal güvenlik sisteminin sosyal risklere karşı toplumun her kesimine güvence sağlayarak gelir dağılımını iyileştirici bir etkiye sahip olmasının sağlanacağı, yaşlılara yönelik olarak evde bakım hizmetinin destekleneceği belirtilmiştir. Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın “Sosyal Güvenlik Sisteminin Etkinliğinin Artırılması” başlıklı gelişme ekseni altında da sosyal güvenlik sisteminin; nüfusun tümünü kapsayan, toplumun değişen ihtiyaçlarını karşılayabilen, mali sürdürülebilirliği olan ve kaliteli hizmet sunan bir yapıya kavuşturulacağı ifade edilmiştir. Plan çerçevesinde hazırlanan yıllık programlarda da evde bakım hizmetlerinin desteklenmesi ve yeni hizmet modellerinin geliştirilmesi konularında tedbirler öngörülmüştür.

4. BAKIM HİZMETLERİ KONUSUNDA TÜRKİYE’DEKİ MEVCUT DURUM

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü (Mülga SHÇEK) 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile Mayıs 1983 tarihinden itibaren özürlü ve yaşlı bireylerin kurum bakımından sorumlu kılınmıştır. Bu sorumluluk çerçevesinde SHÇEK 633 sayılı KHK’nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar; gündüzlü ve yatılı bakım kuruluşları aracılığı ile korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere bir fiil sosyal hizmet sunmuştur.

Tablo 1: Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne Bağlı Rehabilitasyon Merkezlerinin ve Bakılan Kişilerin Sayısı

Yıl

Merkez Sayısı Kapasite Bakılan Kişi Sayısı

2006 66 3.027 4.654

2007 64 3.434 4.092

2008 72 4.098 4.272

200972 4.758 4.569

201081 5.775 4.623

201184 5.833 4.708

201279 6.035 5.147

Kaynak: ÖYHGM Mart 2013)

Kamuya bağlı resmi rehabilitasyon merkezlerinde kalmak için, sırada bekleyen engelli sayısında yıllar itibariyle önemli bir düşüş gözlenmektedir. Sırada bekleyen engelli sayısı 2006 yılında 3.729 iken 2009 yılında 1.723’e gerilemiştir. Söz konusu düşüşte, 2006 yılı Aralık ayında başlayan engelli evde bakım uygulamasının önemli bir payı bulunmaktadır.

07.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile 30 Temmuz 2006 tarihli ve 26244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel

7

Page 9: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Bakım Merkezleri Yönetmeliği ve Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmî Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliğine göre; engellilere yönelik kurum bakım hizmetlerini Kamudan ruhsat alan gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının da verebilmesi öngörülmüştür. Özel bakım merkezlerinden bakım hizmeti alan engelliler için özel bakım merkezine, söz konusu hizmetin karşılığı olarak her ay net iki aylık asgari ücret ile KDV toplamı tutarında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca ödeme yapılmaktadır.

5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile evde bakım hizmetlerinin verilmesi imkânı sağlanmıştır. Buna göre, bakıma muhtaç engelli bireyler için nitelikli ve sistemli bakım hizmetlerinin verilmesine yönelik düzenlemeler getirmekte ve öncelik, kurum bakımından çok kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden ayrılmaksızın bakımının sağlandığı, evde bakım modeline yer verilmektedir. Evde bakım uygulamasına ilişkin olarak 30 Temmuz 2006 tarihli ve 26244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” hükümlerine göre; 2012 yılına gelindiğinde ailesi yanında bakılan engelliler için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından aileye her ay bir aylık net asgari ücret tutarında ödeme yapılmaktadır.

Uygulamada mevzuat gereği başkasının bakımına muhtaç durumdaki özürlü kişilere resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmesi konusunda kişinin gelir durumu dikkate alınmaktadır. Kanunun bu konudaki hükmü gereğince, özürlünün ikamet ettiği hanede kişi başına gelir düzeyinin aylık net asgarî ücret tutarının 2/3'ünden daha az olması koşulu aranmaktadır. Evde bakım aylığı, engelliye bakmakla yükümlü olan ve bilfiil doğrudan engellinin bakımını yapan kişiye verilmektedir.

Ancak, Devlet 2828 sayılı Kanunun getirdiği imkândan yararlanarak sosyal devlet anlayışı gereği kendisinin bakması gereken özürlü vatandaşını, bakıcı personele çok daha düşük bir maliyetle 24 saat esasına göre baktırmaktadır. İşveren durumundaki Devlet (ASPB), evde bakım hizmetlerini yürüten bakıcı personelin yürüttüğü hizmetin bedelini ödemekte fakat sosyal güvenlik primini ödememektedir.

Tablo 3: Engelli Evde Bakım Hizmetinden Yararlanan Kişi Sayısı ve Harcama Tutarı

Yıl Kişi sayısı Harcama Tutarı(Bin TL)

2006 8 32007 28.583 35.3872008 113.000 417.6032009 210.320 869.3622010 284.595 1.580.8032011 352.859 2.214.8042012 403.758 2.898.944

2013* 481.000 3.809.8972014* 541.000 4.557.057

Kaynak: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ÖYHGM (Mart 2013)* ÖYHGM tarafından hesaplanan tahmini rakamlardır.

2007 yılında evde bakım hizmetinden 28.583 kişi yararlanırken kurumda bakım hizmetinden yararlanan kişi sayısı 351’dir. 2010 yılında ise evde bakım hizmetinden yararlanan kişi sayısı 284.595 iken kurumda bakım hizmetinden yararlanan kişi sayısı 4.331 kişiye ulaşmıştır. 2011 yılında toplam 352.859 kişiye evde bakım hizmeti verilmiş ve bunun karşılığında 2.214.804 TL ödeme yapılmıştır. Bakım hizmetlerinden yararlanan kişi sayısı yıllar itibari ile giderek

8

Page 10: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

artış göstermekte olup, bu durum bakım hizmetlerinin finansmanında sürdürülebilir mali kaynak oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır.

Tablo 2: Özel Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri, Kapasiteleri ve Bakılan Kişi Sayısı

Yıl Merkez Sayısı Kapasite

Bakılan Kişi Sayısı

2007 10 915 3512008 20 2,003 7682009 44 3,744 2,1442010 77 7,065 4,3312011 104 9,457 6,8722012 150 13.121 9.749

Kaynak: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ÖYHGM (Mart 2013)

5. BAKIM HİZMETLERİ KONUSUNDA BAZI ÜLKELERDEKİ DURUM

Refah toplumlarında yüksek standartlı yaşam koşulları ve üst düzeydeki sağlık hizmetlerinin getirdiği uzun ömür sayesinde doğumda beklenen ortalama yaşam süresi artmış, buna karşılık doğum oranlarının azalmasına bağlı olarak demografik piramit tersine dönmüş olup, bütün bunların sonucu nüfus hızla yaşlanmaktadır.

Nüfusu giderek yaşlanmakta olan sosyo-ekonomik yönden gelişmiş Avrupa ülkelerinde günümüzde en ciddi sosyal risklerden birini, “bakıma muhtaçlık” oluşturmaktadır. Bu nedenle anılan ülkeler söz konusu soruna karşı sosyal güvenlik sistemi içinde bakım güvencesini temin eden modeller geliştirmektedir.

Almanya’da, bu hususta ilk mevzuat düzenlemesi, 01.01.1995 tarihinden geçerli ve yeni bir sigorta kolu olarak "Bakım Sigortası" alanında yeni düzenleme yapılmıştır.

Yemek hazırlamak, yemek yeme, yıkanmak, çamaşır-bulaşık yıkamak gibi alışılagelmiş ve yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli olan günlük olağan ve sürekli tekrarlanan hareket ve işlerde fiziksel, zihinsel veya ruhsal bir engeli nedeniyle yardıma muhtaç olanlara verilen hizmetler, bakım hizmetlerini oluşturmaktadır.

Bakım güvencesi kapsamına bakıma muhtaç kişinin, sosyal güvenlik ve gelir durumuna göre, ayni ve nakdi yardımlar da girmektedir.

Bakım hizmetleri hususunda sigorta kolu kurarak ilk örneği oluşturan Almanya’da Kanunun yürürlüğe girdiği 01.01.1995 tarihinde % 1 olarak öngörülen bakım sigortası prim oranı, nüfusun hızla yaşlanması dikkate alınarak 01.07.1996 tarihinde %1,70’e, bilahare 01.07.2008 tarihinden itibaren de % 1,95’e yükseltilmiştir. Primlerin yarısı çalışanların ücretlerinden, diğer yarısı işverenler tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca çocukların, ebeveynlerinin bakımına yardım ettikleri ve maliyetleri düşürdükleri dikkate alınarak, çocuksuz olanlara 01.01.2005 tarihinden itibaren 23 yaşından sonraki kazançlarında sadece kendilerinin ödeyeceği % 0,25 oranında ek prim yükü getirilmiştir. 2008 yılı rakamlarına göre Almanya’da 2.246.829 kişi bakım sigortasından istifade etmiş, bunların yaklaşık 1,53 milyonu ayakta, 0,72 milyonu ise yatarak tedavi görmüştür. Ancak bu rakamın 2030 yılında 3 milyonu aşacağı ve giderek 4 milyona ulaşacağı, buna bağlı olarak bakım sigortası prim oranlarının da % 3 ila % 4 arasında olacağı hesaplanmaktadır.

9

Page 11: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Hollanda, Danimarka, İsveç, Birleşik Krallık gibi sosyal güvenlik sistemini vergilerden ayırdıkları sosyal güvenlik paylarıyla karşılayan ülkelerde bakım hizmetleri de kapsama dahil edilmiştir. Genel vergilerden finanse edilen bu sistemde kişinin bakıma muhtaçlık derecesine ve gelirine göre ücretli, ücretsiz veya kısmi katılımlı bakım hizmetleri verilmektedir. Bakım hizmetlerinde yerel yönetimlerin daha aktif görevler üstlendikleri görülmektedir. OECD ülkelerinde ortalama sağlık hizmetleri harcamaları % 8 civarındadır. Sosyo-ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde milli gelirin % 2 ila 3’ü sosyal bakım harcamaları için kullanılmaktadır. Gerek sağlık, gerekse sosyal bakım maliyetlerinin yüksek olması ve giderek artması karşısında kamu (vergiler ve sosyal sigortalar primi) ve özel (özel sigortalar, gönüllü sosyal kuruluşlar, ortaklaşa ödeme veya masraflara katılım) finansman yoluyla sağlık hizmetlerini de içeren karma bir sosyal bakım güvence sistemine doğru gidilmektedir.

Kıta Avrupa’sında, sosyal güvenlik finansmanının primlerle sağlandığı Avusturya, Belçika, Fransa gibi ülkelerde ise bakımla ilgili sağlık giderleri hastalık sigortası kapsamında, ancak hizmetlerin bir kısmı vergilerden karşılanmaktadır.

Birçok ülke, varlıklıların ya da imkânı olanların kendileri için bireysel emeklilik veya hayat sigortası yoluyla özel sigortalı olmalarında yükün paylaşımı açısından yarar görmekte ve özel sigortaların devreye girmesini vergi teşvikleri, fonlama gibi özel düzenlemelerle teşvik etmektedir.

Bakım hizmetlerinin yapısı, kapsamı, sunumu ve finansmanı hususlarında Danimarka ve Hollanda deneyimleri önemli ipuçları vermektedir.

Bugüne kadar edinilen tecrübelere istinaden Almanya, Hollanda, Danimarka gibi Kuzey Avrupa ülkelerinde bakım hizmetlerinin organizasyonu ve sunumunda kurumsal bakım hizmetleri yerine evde bakım hizmetleri tercih edilmektedir. Bunun temel nedenleri ise, bakıma muhtaç yaşlı ve özürlülerin yakınlarının yanında ve hatta onlar tarafından ailede bakımdan ya da kendi evlerinde yaşamakta olanlara evlerinde bakımdan daha mutlu olmaları ve evde bakım masraflarının kurumsal bakım harcamalarına göre daha düşük düzeyde olmasıdır. Almanya’da ise mevzuat ile bakıcı aile fertlerine yalnızca ödeme yapılması değil, aynı zamanda sosyal güvence de sağlandığından aileler de genelde evde bakımı tercih etmektedirler.

Bir devletin sosyal sigortalar sistemi ne kadar gelişmiş olursa olsun, ortaya çıkan olağanüstü ve plân dışı bazı sosyal olaylar karşısında mevcut sosyal sigortalar sistemi bazen yetersiz kalmaktadır. Bu gibi durumlarda sosyal devletin sosyal güvenlik sistemi içinde diğer sosyal güvenlik yöntemleri devreye girmektedir. Örneğin Almanya, bu ihtiyacı Federal Sosyal Yardım Kanunu’nun sağladığı ve çoğunlukla belediyeler bünyesinde yapılanan “Sosyal Daire”lerin mali ve idari denetimi altında yürütülen kamusal sosyal yardım ve destek programlarıyla karşılamaktadır. Kamusal sosyal yardım programlarından yararlanabilmek için, fertlerin genellikle sosyal ve maddi açıdan muhtaç durumda olmaları gerekmektedir.

Sonuç olarak, nüfus yapısına bakıldığında ve geleceğe dönük tahminler dikkate alındığında, ülkemiz nüfusunun da 2010’lu yıllardan itibaren yaşlanma sürecine girdiği görülmektedir. Bakıma muhtaç duruma düşen bireylerin ve onların ailelerinin yaşam kalitesinin artırılması, bakım hizmetlerinin kaliteli ve herkes için ulaşılabilir olması ve finansman açısından sürdürülebilir bir sistemin oluşturulabilmesi amacıyla ülkemizde de sosyal güvenlik sistemi içinde bir “Bakım Sigortası” oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

6. TÜRKİYE İÇİN BAKIM SİGORTASI MODELLERİ ÖNERİSİ10

Page 12: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Türkiye için bakım sigortası oluşturulması çalışması kapsamında öngörülen alternatif modeller ile söz konusu modellere ilişkin varsayımlar ve sonuçlarına aşağıda yer verilmektedir.

Ortak Varsayımlar: Bakım sigortasına, çalışanlar, emekli aylığı alanlar, malullük ve ölüm aylığı alanlar ile

sürekli iş göremezlik geliri alanlardan en düşük emekli aylığının üzerinde aylık alanların prim ödeyecekleri,

Sigortalının, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bakıma muhtaç olması durumunda sigortalının prim ödemeye devam edeceği, ancak sigortalının kendisinin bakıma muhtaç olması durumunda ise prim ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkacağı,

Prime esas kazanç ile aylık ve gelir artışları için yıllık % 4 artış oranının uygulanacağı, Bakım sigortası fonunun yıllık % 4 getiri oranı ile değerlendirileceği, Bakım sigortası fonunun gelirlerinin giderlerini karşılayamaması durumunda yıllık %

4 faiz oranı ile borçlanma yapılacağı, Bakım sigortası kapsamında bakıma muhtaç kişilere, üç bakım seviyesine göre

kurumsal bakım hizmeti ve evde bakım hizmeti verileceği,

O Evde bakım hizmetini yakınından almak isteyen bakıma muhtaç kişilere;I. seviye için asgari ücretin yarısı kadarII. seviye için asgari ücret kadarIII. seviye için asgari ücretin bir buçuk katı kadarödeme yapılacağı,

Evde bakım hizmetini profesyonel bakıcıdan almak isteyen bakıma muhtaç kişilere;

I. seviye için asgari ücret kadarII. seviye için asgari ücretin bir buçuk katı kadarIII. seviye için asgari ücretin iki katı kadarödeme yapılacağı,

Kurumda yarı zamanlı bakım hizmeti almak isteyen bakıma muhtaç kişilere;I. seviye için asgari ücret kadarII. seviye için asgari ücretin bir buçuk katı kadarIII. seviye için asgari ücretin iki katı kadarödeme yapılacağı,

Kurumda tam zamanlı bakım hizmeti almak isteyen bakıma muhtaç kişilere;I. seviye için asgari ücretin iki katı kadarII. seviye için asgari ücretin iki buçuk katı kadarIII. seviye için asgari ücretin üç katı kadarödeme yapılacağı, varsayılmıştır.

Tablo 4: Bakım Seviyelerine Göre TutarlarI. Seviye II. Seviye III. Seviye

Evde Bakım (Yakını Tarafından) 0,5 X AÜ 1XAÜ 1,5 X AÜEvde Bakım (Bakıcı Tarafından) 1XAÜ 1,5 X AÜ 2 X AÜKurumda Yarı Zamanlı 1XAÜ 1,5 X AÜ 2 X AÜKurumda Tam Zamanlı 2 X AÜ 2,5 X AÜ 3 X AÜ

*AÜ= Asgari ÜcretBakıma muhtaç kişilerin bakım sigortasından, bakım seviyelerine göre evde veya kurumsal bakım merkezlerinden hizmet alma yüzdeleri için Ülkemizin mevcut konumu esas alınarak hazırlanmıştır.

11

Page 13: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Tablo 5: Bakım Hizmetlerinden Bakım Seviyelerine Göre Yararlanma Yüzdeleri% I. Seviye II. Seviye III. Seviye Toplam

Evde Bakım 38,9 21,8 6,4 67,1

Kurumsal Bakım 12,9 13,5 6,5 32,9

Toplam 51,8 35,3 12,9 100

Tablo 2’ de verilen yüzdeler, bakıma muhtaç kişilerin bakım seviyelerine göre evde veya kurumsal bakım hizmeti alma yüzdelerini ifade etmektedir. Örneğin, % 38,9 oranı, bakıma muhtaç kişilerden belirtilen oran kadarının I. bakım seviyesinde olup evde bakım hizmeti aldığını ifade etmektedir.

6.1. Primli Model (Ödeme Gücü Olmayanların Kapsam Dışında Olması Durumu)Varsayımlar:

Sosyal güvenlik kapsamında olan kişilerin bakım sigortalısı olarak kabul edileceği, Sosyal güvenlik kapsamında olmayan kişilerin sosyal yardımlardan yararlanacağı,

varsayılmıştır.

Tablo 6: Yıllar İtibariyle Bakıma Muhtaç Kişi Sayıları

2013 2020 2030 2040 2050 2060 2070 2075

Erkek 360.875 438.513 569.789 715.759 867.854 911.311 984.5691.023.01

0

Kadın 414.168 503.728 668.144 864.037 1.062.124 1.145.684 1.240.5981.286.57

9Toplam 775.043 942.241 1.237.933 1.579.796 1.929.977 2.056.995 2.225.167

2.309.590

Tablo 6’ da verilen bakıma muhtaç kişi sayılarının, 2013 yılsonunda yaklaşık 775 Bin kişi olacağı, 2075 yılsonunda ise bu sayının yaklaşık 2,3 Milyon kişiye ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Tablo 7: Bakıma Muhtaç Kişilere Harcanan TutarlarMilyon TL 2013 2020 2030 2039 2040 2050 2060 2070 2075ErkekEvde Bakım 1.712 2.961 5.696 9.933 10.591 19.009 29.548 47.254 59.736Kurumsal Bakım 1.591 3.162 6.208 11.127 11.883 21.622 34.524 55.337 69.822KadınEvde Bakım 1.965 3.402 6.679 11.972 12.786 23.265 37.147 59.541 75.126Kurumsal Bakım 1.826 3.162 6.208 11.127 11.883 21.622 34.524 55.337 69.822Toplam 7.095 12.687 24.790 44.158 47.143 85.518 135.742 217.470 274.505

Bakıma muhtaç kişilere yapılacak harcamaların 2013 yılsonunda yaklaşık 7,1 Milyar TL olarak gerçekleşeceği öngörülürken, bu tutarın 2075 yılsonunda yaklaşık 274,5 Milyar TL seviyesine ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Grafik 1:Bakım Sigortası Fonu

12

Page 14: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

2011201420172020202320262029203220352038204120442047205020532056205920622065206820712074

-2,500,000

-2,000,000

-1,500,000

-1,000,000

-500,000

0

500,000

1,000,000

2,5 3

Mily

on T

L

Yapılan projeksiyon çalışmasında, fonun kuruluş tarihinden itibaren kişilerden % 2,5 oranında prim alınması durumunda 2045 yılında fonun gelirlerinin giderleri karşılamayacağı öngörülmektedir. Aynı şekilde fonun kuruluş tarihinden itibaren % 3 oranında prim alınması durumunda ise fon büyüklüğünün 2060 yılına kadar artış trendi göstereceği, 2060–2075 yılları arasında ise fon büyüklüğünün giderek azalacağı tahmin edilmektedir.

6.2. Primli Model (Ödeme Gücü Olmayanların Kapsamda Yer Alması Durumu)Varsayımlar:

Tüm Türkiye nüfusunun bakım sigortalısı olarak kabul edileceği, Ödeme gücü olmayanlar adına devletin asgari ücret üzerinden prim yatıracağı,

varsayılmıştır.

Tablo 8: Yıllar İtibariyle Bakıma Muhtaç Kişi Sayıları

2013 2020 2030 2040 2050 2060 2070 2075

Erkek 433.209 526.410 683.999 859.228 1.041.809 1.093.977 1.181.919 1.228.066

Kadın 497.185 604.697 802.069 1.037.227 1.275.019 1.375.329 1.489.267 1.544.466

Toplam 930.395 1.131.107 1.486.068 1.896.455 2.316.828 2.469.306 2.671.187 2.772.531

Tablo 5’ te verilen bakıma muhtaç kişi sayılarının, 2013 yılsonunda yaklaşık 930 Bin kişi olacağı, bu sayının 2075 yılsonunda yaklaşık 2,8 Milyon kişiye ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Tablo 9: Bakıma Muhtaç Kişilere Harcanacak Tutarlar

13

Page 15: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

 Milyon TL 2013 2020 2030 2040 2050 2060 2070 2075

Erkek

Evde Bakım 2.056 3.555 6.838 12.714 22.820 35.470 56.725 71.710

Kurumsal Bakım 1.910 3.304 6.355 11.817 21.208 32.966 52.720 66.646

Kadın

Evde Bakım 2.359 4.084 8.018 15.348 27.928 44.592 71.476 90.185

Kurumsal Bakım 2.192 3.795 7.452 14.265 25.956 41.444 66.429 83.817

Toplam 8.517 14.738 28.662 54.144 97.912 154.472 247.351 312.357

Bakım sigortasının kurulması durumunda, bakıma muhtaç kişilere yapılacak harcamaların 2013 yılsonunda yaklaşık 8,5 Milyar TL olarak gerçekleşeceği öngörülürken, bu tutarın 2075 yılsonunda yaklaşık 312,4 Milyar TL’ ye yükseleceği tahmin edilmektedir.

Grafik 2: Bakım Sigortası Fonu

201120132015201720192021202320252027202920312033203520372039204120432045204720492051205320552057205920612063206520672069207120732075

-1,000,000

-800,000

-600,000

-400,000

-200,000

0

200,000

400,000

600,000

800,000

2,5 2,75

Mily

on T

L

Fonun kuruluş tarihinden itibaren kişilerden % 2,5 oranında prim alınması durumunda 2063 yılında gelirlerin giderleri karşılamayacağı öngörülmektedir. Aynı şekilde fonun kuruluş tarihinden itibaren % 2,75 oranında prim alınması durumunda ise fon büyüklüğünün 2069 yılına kadar artış trendi göstereceği, 2069–2075 yılları arasında ise fon büyüklüğünün giderek azalacağı tahmin edilmektedir.

6.3. Karma ModelVarsayımlar:

Türkiye nüfusunun bakım sigortalısı olarak kabul edileceği, Bakıma muhtaç kişilere yapılacak harcamaların yarısının primlerle, yarısının ise

vergiler yolu ile finanse edileceği,varsayılmıştır.

Tablo 10: Yıllar İtibariyle Bakıma Muhtaç Kişi Sayıları

14

Page 16: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

2013 2020 2030 2040 2050 2060 2070 2075

Erkek 433.209 526.410 683.999 859.228 1.041.809 1.093.977 1.181.919 1.228.066

Kadın 497.185 604.697 802.069 1.037.227 1.275.019 1.375.329 1.489.267 1.544.466

Toplam 930.395 1.131.107 1.486.068 1.896.455 2.316.828 2.469.306 2.671.187 2.772.531

Tablo 11: Bakıma Muhtaç Kişilere Harcanan TutarlarMilyon TL 2013 2020 2030 2040 2050 2060 2070 2075

Prime Ayrılmış Maliyet

ErkekEvde Bakım 1.028 1.778 3.419 6.357 11.410 17.735 28.363 35.855Kurumsal Bakım 955 1.652 3.177 5.908 10.604 16.483 26.360 33.323KadınEvde Bakım 1.180 2.042 4.009 7.674 13.964 22.296 35.738 45.092Kurumsal Bakım 1.096 1.898 3.726 7.132 12.978 20.722 33.215 41.908Toplam 4.259 7.369 14.331 27.072 48.956 77.236 123.675 156.179

Vergiye Ayrılmış Maliyet

ErkekEvde Bakım 1.028 1.778 3.419 6.357 11.410 17.735 28.363 35.855Kurumsal Bakım 955 1.652 3.177 5.908 10.604 16.483 26.360 33.323KadınEvde Bakım 1.180 2.042 4.009 7.674 13.964 22.296 35.738 45.092Kurumsal Bakım 1.096 1.898 3.726 7.132 12.978 20.722 33.215 41.908Toplam 4.259 7.369 14.331 27.072 48.956 77.236 123.675 156.179

Genel Toplam 8.517 14.738 28.662 54.144 97.912 154.472 247.351 312.357

Bakım sigortasının kurulması durumunda, bakıma muhtaç kişilere yapılacak harcamaların 2013 yılsonunda yaklaşık 8,5 Milyar TL olacağı tahmin edilirken, bu tutarın 2075 yılsonunda yaklaşık 312,4 Milyar TL’ ye ulaşacağı beklenmektedir.

Bakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının ise vergiler yolu ile finanse edilmesi durumunda, bakım sigortalılarından % 1,5 veya % 1,75 oranlarında prim alınması halinde oluşacak bakım sigortası fon büyüklüğüne Grafik 3’te yer verilmektedir.

Grafik 3: Bakım Sigortası Fonu

15

Page 17: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

201120132015201720192021202320252027202920312033203520372039204120432045204720492051205320552057205920612063206520672069207120732075

-1,000,000

-800,000

-600,000

-400,000

-200,000

0

200,000

400,000

1,5 1,75

Mily

on T

L

Fonun kuruluş tarihinden itibaren % 1,5 oranında prim alınması durumunda 2050 yılında gelirlerin giderleri karşılayamayacağı öngörülmektedir. Aynı şekilde fonun kuruluş tarihinden itibaren % 1,75 oranında prim alınması durumunda ise fon büyüklüğünün 2066 yılına kadar artış trendi göstereceği, 2066–2075 yılları arasında ise fon büyüklüğünün giderek azalacağı tahmin edilmektedir.

7. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNDE FİNANSMAN YÖNTEMİ

7.1. Öneriler

Komisyonumuz bakıma muhtaçlığı risk olarak görmekte olup, bu riskin çeşitli yollardan karşılanabileceği üzerinde durmuştur. Yapılan öneriler;

Sosyal sigortalar kapsamında bakım sigortası olarak karşılanacağı tartışılmıştır. Özellikle prim ödeme sisteminin oluşturulması açısından (işveren /çalışan) ödemesinin zor olduğundan hareketle eşzamanlı bu riskin doğrudan doğruya devlet gelirlerinden karşılanmasını bunun yanı sıra isteyen kişilerin özel sigorta / kendi gelirleri yoluyla hizmet almasını teşvik sağlanabileceği çoğunluklu olarak önerilmiştir.

Sigorta Modeli, çalışan, çalıştıran ve kamunun ortak sorumluluk ve yükümlülüğünde prim ödenmesi ile sistem oluşturulabilir.

Vakıflardan, özelleştirilecek şans ve talih oyunlarından kaynak sağlanmalı; (Diyanet Vakfı, Trafik Vakfı, Türk Hava Kurumu; Kızılay) Ayrıca mevcut ödenen primleri (Asgari işçilik oranları uygulaması, sosyal güvenlik destek primi vb.) Sosyal Güvenlik Kurumunun değerlendirerek sosyal bakım giderlerini oluşturacağı bu fondan karşılayabilir. Ancak kurulacak fonların amacı dışında kullanılması önlenmelidir.

7.2. Bakıma Muhtaçlık TanımıUluslararası bir tanım olmalı, herkesi kapsayan ve yaşamını devam ettirecek hizmetleri içeren tanım olmalı, sadece tıbbi bakım değil, sosyal bakımı ve sosyal hizmeti temel almalı,

Geçici (trafik kazası, iş kazası, meslek hastalığı vb.) Sürekli

7.3. Finansman

16

Page 18: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde Sosyal Bakım Sigortası oluşturulmalı, mevcut sosyal güvenlik primleri son derece yüksektir. Bakım güvence sistemi alınan bu primlerle organize edilmeli,

Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından prim ödeyemeyecek durumda olan bakıma muhtaç vatandaşlara yapılan sosyal yardımlar ve sosyal hizmetler devam ettirilmeli, Bakımdaki nakdi yardımlar bakım hizmeti şekline dönüştürülmeli, Bakım sigortası kavramı da sosyal yardım kavramına dönüştürülmemeli,

Genel Sağlık Sigortasından sonra Bakım Sigortasının ne zaman devreye gireceği belirlenmeli,

Vakıflardan kaynak sağlanmalı; (Diyanet Vakfı, Trafik Vakfı, Türk Hava Kurumu; Kızılay)

Mevcut ödenen primleri (Asgari işçilik oranları uygulaması, sosyal güvenlik destek primi vb.) Sosyal Güvenlik Kurumunun değerlendirerek sosyal bakım giderlerini oluşturacağı bu fondan karşılayabilir.

Bakımı üstlenen kadın devlet tarafından sigortalı yapılmalı, Kayıt dışı ekonomi azaltılarak aktif pasif oranı yükseltilmeli, Devlet ve özel sigorta uygulaması olmalı, Çalışanlardan maktu olarak kişi başına sigorta primi alınmalı, Çalışanlardan gelirinin % oranına göre sigorta primi alınmalı, Bakım sigortası sosyal yardımdan ayrı olmalı, Sosyal Bakım Sigortası uygulaması başladığında bakım hizmetlerine olan talebin

artacağı, hizmetin genişleyeceği öngörülmeli, Bakım sigortası, bakım hizmetleri; merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin ve sivil

toplum örgütlerinin birlikte ele alması gereken konular olarak görülmeli,

7.4. Bakım Güvence Sisteminin Hizmet Türü; Bu konuda oluşturulacak sigorta sisteminin; Parasal destek Malzeme ve Hizmet sunması gerekmektedir.

7.5. ÖrgütlenmeBakım güvence sisteminin pirim toplama, denetim, organizasyon ve rehberlik hizmetlerini mevcut Sosyal Güvenlik Kurumunun yürütmesi ve bu alana özel sigorta sisteminin de dahil edilmesi gerekmektedir.

8. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNDE AKTÜERYAL HESAP8.1. Aktüeryal Hesaplamalarında Göz Önüne Alınması Gereken Öneriler

Bakıma muhtaç kriterleri engelli, yaşlı ve hastalık durumuna göre belirlenmeli, Yoksulluk yerine yoksunluk göz önüne alınmalı,

Bakıma muhtaçlık seviyeleri ve ihtiyaçlara göre hizmetler planlanmalı, Bakım verenleri nefes aldıracak mekanizmalar oluşturulmalı, sosyal yaşam alanları

gözetilmeli,

8.2. Bakım Güvence Sisteminde Aktüeryal Hesapları Karma model ve özel sigortaları da kapsayan bir çözüm üzerine olmalı, Kişisel mülkler bakım sigortalarına aktarılabilmeli (mülkleri üzerinde kendi

haklarından vazgeçiyorlar, sigorta da kişinin yaşam sürecinde mülklerine dokunmuyor) Bu konuda yasal boşluklar kaldırılmalı,

17

Page 19: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

Hâlihazırda var olan haklar, sosyal yardımlar ve destekler, bakım sigortasından sonra tekrar gözden geçirilmeli, bir bütün içinde yeniden ele alınmalı,

Bakım sigortası sistemi kurgulanırken ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara göre kamu kurum- özel sektör arasında sorumluluk aktarılmalı,

Bakıma muhtaç kişiler için veri eksikliği giderici araştırmalar yapılmalı (Ölüm- hastalık oranları saptanacak çalışmalar gibi) Sisteme ilişkin projeksiyonların üretilmesinde kullanılan varsayımların güvenirlik ve güncelliği gözden geçirilmeli,

Aktüeryal hesaplamaları için Umut Evleri, Yaşam Evleri vb. fizibilitesi yapılmalı, Bakım hizmetlerine ilişkin sağlık harcamalarının tespiti yapılmalı, Bakım hizmeti paketinde neler olacağı ve bunların fizibilite çalışmaları yapılmalı, SGK tarafından toplanan ve ASPB bütçesine aktarılan primlerle oluşturulan fonun

güvenliği kanunla belirlenmeli, (Bakım primi olarak tahsiline, bir fonda birikimine bakım gideri haricinde harcanmamasına dikkat edilmeli),

Sistemin finansmanına vergi gelirleri kullanılarak yapılacak desteğin sürekliliği sağlanmalı,

Hâlihazırda %4 İşsizlik sigortasında %2’lik bölümü ile bakım sigortası fonuna destek sağlanmalı,

Fonun değerlendirilmesi ile ilgili yatırım araçlarının nasıl kullanılacağına karar verilmeli,

8.3. Sistemin Sürdürebilirliği ve Etkinliği İçin Öneriler Bakım standartlara göre denetim mekanizmaları oluşturulmalı, akreditasyon sistemi

kurulmalı, Var olan diğer fonlardan destek alınacak mekanizmalar araştırılmalı, Gönüllüğü sisteme katacak mekanizmalar araştırılmalı ve uygulanmalı, Yurtdışında bakım hizmeti almak isteyenlerin siteme katılmasına uygun mevzuat

oluşturulmalı, Toplumun bakım sigortası konusunda bilinçlendirilmeli, Bakım hizmetleri farkındalığı ve güvenirliği artırılmalı, Bakım hizmetlerinde yerel yönetimler payları artırılmalı ve bu alanda daha fazla

hizmet üretmeleri teşvik edilmeli.

9. BAKIM GÜVENCE SİSTEMİNDE AKTÖRLERİN BELİRLENMESİ9.1. Öneriler

• Bakım güvence sistemimi oluşturulmasında ve bakım hizmet türlerinin belirlenmesinde Türk toplumunun yapısına ve sosyo-kültürel düzeyine yönelik ön araştırmalar daha kapsamlı yapılmalı ve sonuçlar ortaya konmalıdır.

Bakım yardımına ihtiyaç duyanların tamamı bakım kriterleri çerçevesinde bakım sigortası sistemine dâhil edilmeli, sistem ve yaş farkı gözetmeksizin bütün bireyleri kapsayacak biçimde tasarlanmalıdır.

Engelliliğin ve bakıma muhtaçlığın önlenmesi için koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması ve izleme-değerlendirme sisteminin oluşturulması (fon giderlerini azaltmaya yönelik olarak toplumun bilinçlendirilmesi) gerekmektedir.

Bakım hizmetinde sağlanacak ayni ve nakdi yardımlarda mükerrerliğin önlenmesi adına envanterin geliştirilmesi; kamu dışında alınan yardımların da kayıt altına alınması ve standardizasyonunun sağlanması yönünde adımlar atılmalıdır (örneğin belediyelerle işbirliği).

Sosyal yardımlar konusundaki çok başlılık ve uygulama farklılıklarının ortadan kaldırılması ve tek bir merkezden hizmet sağlanması gerekmektedir.

Finansman konusunda iki farklı görüş ortaya çıkmıştır:o Sosyal devlet anlayışına göre tamamının devlet tarafından karşılanması ve

halen alınan vergilerin daha etkin ve adil kullanımının sağlanması gerekmektedir (örneğin şans oyunlarından elde edilecek gelir vb. yeni

18

Page 20: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

kaynaklar). Primli rejimde prim-edim ve nimet-külfet ilişkisi temelinde sosyal güvenlik hizmetleri sunulduğu için SGK’nın bakım sigortasının finansmanında çalışan ve işverene ilave prim yükü öngörmesi birtakım sorunlar doğurabilir.

o Bakım sigortası sisteminin oluşturulmasında çalışanlar için mevcut sosyal güvenlik sistemi içinde yeni bir sigorta kolu ihdas edilmesi ve zorunlu sigorta kollarına onuncu madde olarak bakım sigortasının eklenmesi. Primlerin çalışanlar ve işverenler tarafından karşılanması. Sigorta sistemine dahil olmayanlar için hizmetin devlet tarafından sağlanması. Emekli, dul ve maluller gibi gelir düzeyleri hâlihazırda kısıtlı olan kesimlerden bakım sigortası adı altında prim kesilmemesi ve bu kişilerin yeni bir maddi külfet altına girmemeleri sağlanmalıdır. Prim ödeyecek kesimlere güvence sağlanması açısından toplanacak primin bakım hizmetleri alanında kullanıldığının denetimi yapılmalıdır.

Bu sistemde aktif hizmet veren vakıf, dernek, vs.’den kaynak toplanabilir. Kişilerin fonksiyonel kapasitelerinin değerlendirilerek çalışabilme durumuna göre

yeni bir iş için teşvik edilmesi, işsizlik sigortası uygulamalarından daha uygun koşullarda faydalandırılmaları gerekmektedir.

Alınan hizmetin bütün bireyler için standart olması ve çok iyi bir denetim mekanizması ile takibi gerekir.

Alınan hizmetin bütün bireyler için standart olması ve çok iyi bir denetim mekanizması ile takibi gerekir.

Özür oranlarından ziyade kişinin fonksiyonel seviyesi ve bağımsızlık düzeyi sağlık ve sosyal alanda konusunda uzman meslek gruplarından oluşan komisyonlarca belirlenmeli ve denetimi yapılmalı (%20 özürlülük oranına sahip bir birey yüksek bir bağımlılık düzeyinde bulunabilir).

Birçok katılımcı tarafından konu hakkında ilerleyen zamanlarda, bu toplantıya katılamayan tarafların da katılımı ile yeni toplantıların düzenlenmesi ve konunun tartışılması uygun görülmüştür.

10. DEĞERLENDİRME

Bakım hizmetleri konusunda hizmet ve ücretlendirmeye ilişkin aktüeryal hesaplamaların yapılabilmesi için fiyatlandırmaya temel teşkil edecek olan istatistiki verilerin elde edilmesi gerekmektedir. Ülkemizde sağlıklı kişilerin bakım ihtiyacına maruz kalma ve bu durumda olan kişilerin hayatta kalma olasılıklarını içeren istatistikî verilerin elde edilmesine yönelik mekanizmalar yetersiz durumdadır. İlk aşamada bu istatistiklerin yurtdışından temin edilerek ülkemiz durumuna adaptasyonun yapılabileceği düşünülse de, bilimsel araştırmalar, değişik iklimlerin etkileri, sağlık koşullarındaki farklılıklar ülkeden ülkeye ve hatta bir ülkenin değişik bölgelerinde mortalite ve morbitite farklılıklarının olduğunu göstermiştir. Yaşam kalitesi arttıkça yaşam süresi artmakta ve buna bağlı olarak bazı yaşlılık hastalıklarının da gündeme gelme olasılığı artmaktadır. Bu çerçevede üniversitelerin görevlendirilerek ve gerek bakım giderlerine gerek duyulacak hastalıkların/olayların (kazaların) olma olasılıkları ve gerekse bu tür hastalıklara/olaylara (kazalara) maruz kalan kişilerin hayatta kalma olasılıklarının tespit edilmesi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Aktüeryal hesapların yapılması aşamasında morbidite, tazminat ödeme aşamasında ise bu gruba özgü mortalite tablolarının kullanılması gerekmektedir.

Tazminat ödeme aşamasında bakım ihtiyacı olan kişilerin bu ihtiyaçlarının tam olarak karşılanabilmesinin önemi dikkate alınarak, teminat usulü değil tazminat usulü ödeme yapılması gerektiği düşünülmektedir. Diğer bir ifade ile poliçe teminatları çerçevesinde toplu ödeme yerine her ay düzenli ödeme yapılmalıdır. Bakım sigortası uygulamasının sigorta sektörü aracılığıyla yürütülmesi durumunda sigorta şirketleri gelecekte ödeyecekleri

19

Page 21: I. YAŞLILIK ŞÛRASIyasliliksurasi.gov.tr/assets/documents/bakim-hizmetleri... · Web viewBakım sigortası kapsamında yapılacak harcamaların yarısının primler yolu ile yarısının

tazminatların peşin değerini hesaplamalı ve matematik karşılık olarak tanımlanan bu tutarı rezerv olarak ayırmalı ve Hazine Müsteşarlığı emrine bloke etmelidirler. Mortalite tabloları incelendiğinde ortalama yaşam süresinin 75 yaş civarı olduğu görülmektedir. Sigorta şirketleri bu tablolara göre hesaplama yaptığında toplam 1000 birim ödeyecek, eğer toplu ödeme yerine beher kişiye yaşamları boyunca ödeme yapacak olursa da 1000 birim ödeyecektir. Ancak kişiler arasında ödenecek tutarlar farklı olacaktır. Örneğin, bir kişiye toplu ödeme olarak 100 birim ödenecekken yaşamı boyunca ödeme yapılması halinde 100 birimden daha fazla ya da daha az ödenebilecektir ancak şirket nezdinde 1000 birim ödemeye denk gelecektir. Bu nedenle bakım giderleri sigortalı yaşadığı ve bakıma muhtaç olduğu sürece aylık veya en fazla yıllık ödenmelidir.

Diğer taraftan engellilik oranı ile bakım ihtiyacı/bakıma muhtaçlık oranı farklıdır. Örneğin iki gözünde görme kaybı % 100 olan bir kişi sağlık kurulu raporunda %85 oranında engellilik derecesine denk gelmekte iken, sadece gözüne dayalı olarak günlük hayatın alışılagelmiş tekrar eden hareketlerinde, bakıma muhtaçlık durumunda %100 oranında bir kısıtlılık söz konusu değildir. Bu kişinin özürlü sağlık kurulu raporunda özür oranı yüksek olmasına rağmen öz bakımını, kendi işini kendi yapabileceği için bakıcıya ihtiyacı olduğuna dair bakıma muhtaç olarak değerlendirilmesi olası değildir. Bu çerçevede bakım hizmetlerine ihtiyacı olanların tablolarının ve bu hizmetlere ihtiyaç duyan kişilerin yaşam sürelerini, hayatta kalma ihtimallerini içeren tabloların ülkemiz şartlarına göre hazırlanması zaruridir ve zaman alacaktır.

Sağlık hizmetlerindeki gelişme, koruyucu önleyici hizmetlere rağmen sanayileşme, çevre kirliliği sonucunda ortaya çıkan engellilik ve bakıma muhtaçlık durumunda görülen artışlar sosyal güvenlik sisteminde bakıma muhtaçlara yönelik bir güvence sisteminin oluşturulmasını gerektirmektedir. Ayrıca nüfus artış hızındaki azalma ve ortalama yaşam beklentisinin yükselmesi genel nüfus içindeki yaşlı nüfus oranının artmasına yol açmakta ve dünyamız giderek demografik yaşlanma sürecine girmektedir. Bu ise demografik yaşlanmanın iktisadi ve sosyal yansımalarının giderek daha ağır hissedileceğini göstermektedir. Yaşlıların da yaş ilerledikçe kronik hastalıklar ve kırılganlık nedeniyle bakıma muhtaç olduğu düşünüldüğünde sağlık sigortası gibi bakım güvence sisteminin de oluşturulması büyük önem arz etmektedir.

20