14
İHRAMCIZÂDE İSMAİL HAKKI TOPRAK EFENDİMİN SOHBETİ-SESİ SOHBETİ DİNLE Gavs’ül-âzam Ġhramcızâde Hacı Ġsmail Hakkı Toprak Sivasî kaddese’llâhü sırrahu’l-azizin (1967-1968 yıllarında olabilir) Ankara’da Hamamcı ġaban Aydın Efendinin evine teĢrif buyurduklarında o zamanın Ģartlarına göre çekilmiĢ ses kasetini dinleyenler açısından daha iyi anlaĢılabilmesi için bazı kısımlarını imkânımız miktarınca yazıya aktarmaya çalıĢtık. Allah Teâlâ büyüklerimizden razı olsun. Amin. 1 Tedbîrini terk eyle, takdir Hudâ’nındır.

Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ihramcizade İsmail Hakki Toprak Efendi mp3, ihramcizade İsmail Hakki Toprak Efendimin Sohbeti,sesi ihramcizade sohbeti, ihramizade sesi, ihramcizade ses,

Citation preview

Page 1: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

İHRAMCIZÂDE İSMAİL HAKKI TOPRAK EFENDİMİN SOHBETİ-SESİ

SOHBETİ DİNLE

Gavs’ül-âzam Ġhramcızâde Hacı Ġsmail Hakkı Toprak Sivasî kaddese’llâhü sırrahu’l-azizin

(1967-1968 yıllarında olabilir) Ankara’da Hamamcı ġaban Aydın Efendinin evine teĢrif

buyurduklarında o zamanın Ģartlarına göre çekilmiĢ ses kasetini dinleyenler açısından daha

iyi anlaĢılabilmesi için bazı kısımlarını imkânımız miktarınca yazıya aktarmaya çalıĢtık. Allah

Teâlâ büyüklerimizden razı olsun.

Amin.

1

Tedbîrini terk eyle, takdir Hudâ’nındır.

Page 2: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

Sen yoksun o benlikler hep vehm-ü gümânındır.

Birden bire bul aĢkı bu tühfe bulanındır

Devrân olalı devrân Erbâb-ı safânındır.

ÂĢıkta keder neyler gam halk-ı cihânındır

Koyma kadehi elden söz Pir-i Mugân’ındır.

2

Meyhâneyi seyrettim uĢĢâka mutâf olmuĢ

Teklîfü tekellüften sükkân-ı muâf olmuĢ

Pür neĢ-e olup meclis bî-havf-ı hilâf olmuĢ

Gam sohbeti yâd olmaz, meĢrepleri sâf olmuĢ

ÂĢıkta keder neyler gam halk-ı cihânındır

Koyma kadehi elden söz Pir-i Mugân’ındır.

3

Ey dil sen o dildâre layık mı değilsin ya

Dâvâyı muhabbette sadık mı değilsin ya

Özr-ü nedir Azrâ’nın Vamık mı değilsin ya

Bu gâm ne gezer sende âĢık mı değilsin ya

ÂĢıkta keder neyler gam halk-ı cihânındır

Koyma kadehi elden söz Pir-i Mugân’ındır.

4

Mahzun idi bir gün dil meyhâne-i mânâ’da

Ġnkâra döĢenmiĢtim efkâr düĢüp yâda

Bir pir gelip nâgâh pend etti alel-âde

Al destine bir bâde derdi gamı ver yâde

ÂĢıkta keder neyler gam halk-ı cihânındır

Koyma kadehi elden söz Pir-i Mugân’ındır.

5

Bir bâde çek, efzûn kalıp mecliste zeber-dest ol

Atma ayağın taĢra meyhânede pâ-best ol

Alçağa akarsular, pay-i hümâ düĢ mest ol

Pür çûĢ olayım dersen GÂLĠB gibi ser-mest ol

ÂĢıkta keder neyler gam halk-ı cihânındır

Koyma kadehi elden söz Pir-i Mugân’ındır. [1]

Page 3: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

—Bismillahirrahmanirrahim

—…..

—Birbirinizde mahvolun. GardaĢlarım!

—Birbirinizde mahvolun.

—Yok olun.

—Yok

—Yok olan var olur.

—Lailahe illallah.

—Nihayet, Lamevcude illallah

—Hiçbir mevcud yok Allah var

—Yok olunca Allah var olur.

—Hacı ġaban Efendi

—Doktor Ahmet Köksal’ı Sivas’a almanın kolayı

Hamamcı ġaban Aydın ―ĠnĢallah Efendim‖

—Doktor Ahmet Köksal’ı Sivas’a almanın kolayı.

—Kiminen görüĢeceksen görüĢ.

— Doktor Ahmet Köksal Sivas’taydı, görüĢürdük.

—Bir hanımla geldi.

—Bu hanım kim, dedim

—―Ailem‖ dedi.

—Bende dedim ki

—Oruç tutar mı dedim.

—―Yok ne oruç ne namaz bir Ģey yok‖ dedi

—Orda ne olduysa o kadına oa dakikada orucada baĢladı, namaza da baĢladı.

—ġimdi Albistan’dalar, Albistanda

—Ne bileyim iĢte hayali hal

—O Hayali hal

—Bu ne

Hacı Berber Bekir ―ġey KonuĢtuğunu alıyor, Efendim‖

—Biz de adamakıllı konuĢamıyoruz ki.

Bende sanırdım ayrıyem dost gayrıdır ben gayriyem

Benden görüp iĢiteni bildim ki ol canan imiĢ.

Page 4: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

—Ben yoğmuĢum o varmıĢ.

—Ben yoğmuĢum.

—..

Derman arardım derdime derdim bana derman imiĢ

Burhan arardım aslıma aslım bana burhan imiĢ

Sağım solum gözler idim dost yüzünü görsem deyu

Ben taĢrada arar idim ol can içinde canan imiĢ

Öyle sanurdum ayrıyam dost gayridir ben gayriyam

Benden görüp iĢiteni bildim ki, ol canan imiĢ

Savm-u salât u hac ile sanma biter zâhid iĢin

Ġnsan-ı kâmil olmağa lâzım olan irfan imiĢ

Kanden gelir yolun senin ya kande varır menzilin

Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvan imiĢ

MürĢid gerektir bildire Hakk’ı sana hakke’l-yakîn

MürĢidi olmayanların bildikleri güman imiĢ

Her mürĢide dil verme kim, yolunu sarpa uğradır

MürĢidi kâmil olanın gayet yolu âsân imiĢ

Anla heman bir söz dürür yokuĢ değildir düzdürür

Âlem kamu bir yüzdürür gören anı hayran imiĢ

ĠĢit Niyâzi’nin sözün bir nesne örtmez Hak yüzün

Hakk’tan ayan bir nesne yok gözsüzlere pünhan imiĢ[2]

—…….

Ġhramcızâde Ġsmail Hakkı Efendi ile Mehmet ġen Veli aralarında konuĢuyorlar. Ve ziyaretine

gelen misafirlere

—MaĢallah süphanallah, maĢallah maĢallah

—Çok memnun olduk,

—Çok yaĢa, berhudar olun, berhudar olun.

Elini öpenlere;

—Berhudar olun, berhudar olun

—….

—Bunlarda NevĢehirliler!

—Nevzad değil mi?

—Çok memnun olduk, çok müĢerref olduk.

Page 5: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

—Eden eyleyen Allah. Vela havle vela kuvvete illa billlah.

—Eden eyleyen Allah.

Bir kiĢi yola çıkacaklarını söylüyor.

—Hı..

Hakkın kullarını bazı kul eyler

Anı kul eylemez yine ol eyler

Alan veren odur eyler içinde

Kimin bay-u kimini yoksul eyler [3]

—Bizde yarın burda kalmayı, artık borç ettik. ĠnĢaallah!

—Yarın kalacağız.

—….. Bunlarla böyle bir geldik gece. Bunlarda Sivas’a geldiler, bizi Sivas’tan getirdiler….

—….

—GardaĢlarım!

—ġimdi,

—Hava iyi olursa, Sivas’a gelen misafirleri sahraya götürüyoruz. Hava iyi olmazsa evde,

vekalemiz var, odamız var… evde…

—Pazar perĢembe akĢamları muhakkak evde hatim okuyoruz.

—Bugün günlerden ne Cuma değil mi?

Hacı Berber Bekir:

―Cuma‖

—Yarın cumartesi, Pazar günü muhakkak yine hatmimiz var orda, orda bulunmamız lazım

—Ahh…

—Himmetin var olsun.

—Hadi ġemsi’den bir Ģey oku da, dinleyek.

(Ġlahiyi okuyan Hacı Berber Bekir’dir.)

Cânân ilinin güllerinin bağı göründü

Dost ikliminin lâlesinin dağı göründü

Envâr-ı Muhammed doğuben tuttu cihanı

ġakka’l kamerin mu’cize parmağı göründü

Kaygu gecesi gitti kamu kalmadı korku

Vuslat gülünün gül yüzünün hâli göründü

Yakub’a bugün Yusuf’unun kokusu geldi

Page 6: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

Eyyûb’a dahi sıhhatinin çağı göründü

(Mecnun gibi sahraları ağlayı gezerken

Leylâ gülünün gülyüzünün âlı göründü.) [4]

AĢkınla bugün ġemsi yine vecde eriĢti

Var ise bugün dostunun otağı göründü

—GardaĢlarım!

— Cenab-ı Hakk kendini de verir bize,

— Kendini de verir.

—Nihayet Ģöyle söyleyim.

—Mecnun, Leyla vardır.

—ÂĢık, âĢık

—Nihayet, Leylanın derdinden yanıyor Mecnun.

—Leyla gelmiĢ, Mecnunun yanına

—Mecnun; ―Sen kimsin? demiĢ‖

—ġöyle bir yoluna düĢ git demiĢ haber al…..

—Leylayım, demiĢ.

—Öyle deyince Mecnun

—Ya ben neyim? demiĢ.

—Mecnun kendi Leyla olmuĢ.

—GardaĢlarım!

—Allah istediğini verir insana, hadi, kendini de verir.

—Allah kendini de verir.

—GardaĢlarım.

—Hadi ..

—Çayları için, çayları için bakıyım.

—Allah’ın hikmetinden sual olunmaz ki;

—….fevkalade bir iĢ oldu.

Çay getirene

—Ben yorgunum.

—Daha içmeyim.. GardaĢım…

—Getirmesin.

—Bir damla ağzıma alakta,

—Bismillah.

Page 7: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

Hakkın kullarını bazı kul eyler

Anı kul eylemez yine ol eyler

—Eden eyleyen Allah. Vela havle vela kuvvete illa billlah.

—GardaĢlarım!

—Nevzad büyüdü mü?

―Büyüdü Efendim‖

—Hı,hı

—O..maĢallah maĢallah, berhudar olun, berhudar olun

—Berhudar olun, berhudar olun

— GardaĢlarım!

—Ooo maĢallah maĢallah

—Elhamdulillah, görüĢtük.

—Ooo..Elhamdulillah, görüĢtük

—Fî emânillah, Fî emânillah,…

—Fî emânillah, Fî emânillah,…

—Yani Allah’ın emanetinde olun.

—Fî emânillah, Fî emânillah,…

……………

—Aleykümselam

—… Sen geldin bizde geldik

—Fî emânillah, Fî emânillah,…

—Allah’ın emanetinde olun.

—Nihayet (Allah) bilmek istedi

……..

—Himmet dediğin gönüle yazmak imiĢ.

—Ruha yazdık.

—Alem bir hayal

—Hayali hal

—Bir hayal

—Artık çayı kaldırın GardaĢlarım

—Çayı Kaldırın

—Ġzin verdik

Page 8: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

—Yarın buradayız görüĢürüz inĢallah

—Hepinize izin veriyorum hadi

—Hadi görüĢtük ya,

—De hadi,

—Fî emânillah, Fî emânillah,…

—….

—Herkese izin verdim.

—izin veriyorum hadi

Mehmet ġen Veli ―yerimiz var Efendim, rahat edersiniz.‖

— GardaĢlarım!

—Ġzin size,

—De hadin NevĢehirliler, izin verdim size

Hacı Berber Bekir ―Hulusi (AteĢ) Efendi‖

—Ooo, ……Haber aldık, Hulusi Efendi

—Geldin mi?…..

—inĢallah iyisin

—Gelin nasıl iyi inĢallah

―Evet‖

—…..Ġyi mi

—Elhamdulillah. Yarın görüĢürüz ĠnĢallah, yarın orda görerik ĠnĢallah.[5]

—..

—Bende hatim yerini onu arıyorum. Hacı Hasan Efendi var orda. Darende’de. Bu da (Hulusi

Efendi) daha çocuk. …Bende Hacı Hasan Efendi’yi arıyorum diyince, bu dedi ki ―ben

gösteririm‖ dedi. Gönlünden demiĢ ki ―Bana para verirse almayım, himmet isteyim.‖

—Himmet gönüle yazmak imiĢ.

—Elhamdulillah.

Mehmet ġen Veli ―Sırrı Bey, Sırrı Bey geldi.‖

—Haber aldık.

—Epey gezdin, dolaĢtın mı?

—Epey gezdirdin mi, Sırrı Efendiyi?

—Berhudar olun, berhudar olun

Page 9: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

—(öpenlere) Etme..Canım…

—Cümleten merhaba hoĢ geldiniz sefa geldiniz.

—Biz yorgunuk, bize izin verin istirahat edeceğiz. Bende size izin veriyim. Hadi bakıyım

Hacı Berber Bekir ―Yarın burdayık Allah nasip ederse, inĢallah burdayız‖

—Yarın burdayız ĠnĢallah

―Çok konuĢtu.‖

—De hadi, gidin.

—Burda mı?

―Kerimesi var, herhalde Ģey gilde (Orhan Zarifoğlu evinde‖

—Hacı AyĢe mi? (Torunu)

EĢi Orhan Zarifoğlu: ―Hilmi ile görüĢmek istedi.‖

―Gidek te Sırrı Efendi Oğlu Hilmi (Torunu Reyhan’ın eĢi) ile görüĢmek istiyor. Sırrı Efendi ile

görüĢsünler. Burda kalmasın.‖

—Sırrı Efendiyi mi götürecek

—Götürsün hadi.

—Hadi …..hepiniz gidin

—ġurayı buna verseniz.

―Hanımlar da seni gözlüyorlar, ecuk onlarda görsün‖

ġen Veli ―Efendim buyrun, istirahat yeriniz hazır.‖

—Yeni gördük

—Hanımlarıda göreyim, geliyim.

—Hacı Bekir

—Beraber

Hacı Bekir; ―Berber yatacık, herhalde.

—De hadi.

—Allah Allah

―Görsün‖

—Her Ģeyde bir hikmetin var.

—Gelin kızlar mı

—MaĢallah.

—Hikmet Hanım mı? Hikmet Hanım mı

—ĠnĢallah iyisiniz..

—Allah sayini meĢkûr etsin.

Page 10: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

—MaĢallah

Hakkın kullarını bazı kul eyler

Anı kul eylemez yine ol eyler

—…..

—….. geldik.

—Bir Hasan var. Oraya geldi. Bir araba getirdi. ….Gezdik dolaĢtırdı. . Bugün buraya geldik

Elhamdulillah. ….Çok kiĢiyle görüĢtük.

—Memnun olduk. Sizi gördük, muĢereref olduk.

—Buyur canım.

—Yarın burdayız görüĢürüz, yine görüĢürüz ĠnĢallah.

—Validem hacca gitmiĢ. Her makama ―Dua edermiĢ‖

—―Ya rabbi bana evlat ver‖ diye.

—DemiĢler ki; bir çocuk elbisesi yap. Çocuk istiyor ya. Peygamberim ala-s’salavatı görmüĢ.

Onu görmüĢ.[6] Elbise..yi yapmını da bilirmiĢ, söylüyorlar Valideme. O Ģeyi ġeyhimin

hanımına söylemiĢ. Validem.

—ġeyhim benden sordu. Tokada gittim.

— ―Nerelisin‖ dedi?

—Sıvaslıyım

—Kimlerdensin

—…….., dedim

—Hacı hanımın oğlu musun? diyin

—Evet dedim.

—Bana tuhaf bir Ģey oldu.

—ġeyhim beni sevmiĢ. Elbisenin kavlinden

—Musa aleyhisselâm Turu Sina’da Allah’la konuĢurdu.

—―Ya Musa benim için amel ettin?‖ Diye Cenab-ı Hakk sormuĢ.

—Ya Rabbi namaz kıldım, hacca gittim oruç tuttum, zekât verdim, sadaka verdim‖

—Ya Musa, bunların ahirette karĢılığı var, demiĢ

—Benim için ne amel ettin? diyence

—Ya Rabbî sen bilin, deyince

—Ya Musa, benim için bir kul sevdin mi? demiĢ

Page 11: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

—Bizde hepinizi Allah için seviyoruz. Karıncayı da Allah için seviyoruz. Her Ģeyi Allah için

seviyoruz.

—ġimdi Bakıyorum dıĢarı çıkıyorum. Neyi görürsem Allah görüyorum. Nereye baksam Allah

görüyorum. Ne görürsem Allah görüyorum.

—Bugünde böyle Allah çağırdı, geldik.

Sizleri de de gördük, yine Allah’ı gördük.

—De hadi yiyin hadi,

—Yiyin, yiyin

—Hadi canım hadi,

—De hadi, buyur

—Hikmet hanım lütfen buyur hadi,

—Yiyin, yiyin

—Ben yoğum O varmıĢ.

—Ben yoğum o vardır.

—AĢık maĢuk O’dur.

—….

—Aferin çok yaĢa berhudar ol, berhudar ol,

—Yiyin hadi,

—….

—Canım

—……

―Hikmet Hanım kalsın mı?‖

—…….

—Canım

—…….[7]

SOHBETİ DİNLE

[1]— ġeyh Galip kaddese’llâhü sırrahu’l azizin ilahisini Hacı Berber Bekir okurken karıĢık

vezinler ile okuyor. Ancak biz buraya orijinal Ģekli ile yazdık.

Açıklaması

PÎR-Ġ MUGAN: MürĢid-i kâmil

Page 12: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

1-Tedbirini terk et; takdir Allah Teâlâ’nındır. Sen yoksun; o benlikler, hep vehmindir;

zannındır. Birden bire aĢkı bul, bu armağan, bulanındır. Devran, devran olalı, temiz kiĢilerin,

ilâhî zevk sahiplerinindir.

ÂĢıkta keder neyler? Gam, dünya halkınındır; feyiz ve neĢe kadehini elinden bırakma, söz

pîr-i mugânındır.

2-Meyhaneyi seyrettim; âĢıkların, çevresinde dönüp durdukları yer olmuĢ; orada oturanlar

tekliften de affedilmiĢler, tekellüften de. Bir neĢe gelmiĢ; mecliste ne korku kalmıĢ, ne

aykırılık; gama dâir sohbet yapılmıyor, gamın bulanıklığı anılmıyor; hepsinin de meĢrebi

tertemiz bir hâle gelmiĢ.

ÂĢıkta keder neyler? Gam, dünya halkınındır; kadehi elden bırakma; söz pîr-i mugânındır.

3-Ey gönül, sen o gönül alana lâyık mı değilsin; yoksa sevgi dâvasında gerçek mi değilsin?

Azrâ’nın özrü nedir; sen Vâmık mı değilsin. Sende bu gam ne gezer; yoksa âĢık mı değilsin.

ÂĢıkta keder neyler? Gam, dünya halkınındır; kadehi elden bırakma; söz pîr-i mugânındır.

4-Bir gün gönül, mânâ meyhanesinde mahzundu; hatıra fikirler düĢmüĢtü de inkâra

döĢenmiĢtim. Bir pîr, ansızın geldi de alelade Öğüt verdi; eline bir Ģarap kadehi al, derdi de

yele ver gitsin, gamı da dedi.

ÂĢıkta keder neyler? Gam, dünya halkınındır; kadehi elden bırakma; söz pîr-i mugânındır.

5-Bir kadeh Ģarap çek, içtikçe iç; mecliste yücel; sözün üstün olsun, yürüsün. Ayağını

dıĢarıya atma; meyhanede ayak dire. Sular alçağa akar; sen de küpün ayakucuna düĢ; alçal.

CoĢup köpüreyim dersen Galib gibi sarhoĢ ol.

ÂĢıkta keder neyler? Gam, dünya halkınındır; kadehi elden bırakma; söz pîr-i mugaanındır.

[2] Niyâzi Mısrî kaddese’llâhü sırrahu’l azîz

[3]

Hakkın kullarını bazı kul eyler

Anı kul eylemez yine ol eyler

Alan veren odur bâzâr içinde

Kimin bay-u kimini yoksul eyler

Kiminin bakırını eder altın

Kiminin altununu kara pul eyler

Kimini güldürür daim cihanda

Kiminin ah-u efganın bol eyler

Kiminin sevdiğin alır elinden

Kiminin erini alır dul eyler

Kimine istemezken verir evlât

Kimi ister ana yâd oğul eyler

Kimi bulmaz giye çuldan abayı

Page 13: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

Kiminin atına atlas çul eyler

Kiminin tatlı balın eder acı

Kiminin acısın tatlı bal eyler

Kimin bülbül ider güle kılur zâr

Kimin pervaneveĢ yakıp kül eyler

Eder ak güneĢi geh kara balçık

Kara balçığı açar gâh gül eyler

Kimi Ġsa nefestir eder ihya

Kimi deccal olup sağa öl eyler

Çürüğü sağ edip sağı çürük hem

Solu sağ sağı gâhi sol eyler

Ayağı baĢ eder gâh ayak

Dili kulak kulağı hem dil eyler

Fili gâhi karınca kursağına

Koyup karıncayı gâhi fil eyler

Çıkarır gâhi yoldan nice yolcu

Gehi yolcuyu göstermez yol eyler

Gehi ıssız harabı Ģenlik edip

Gehi Ģenliği dağıtıp çöl eyler

Anasır ipliğin tab iğnesinden

Geçirip onu bu bunu ol eyler

Yeli gâhi letafetle eder od

Odu gâhi kesafetle yel eyler

Suyu dondurup eder taĢ ve toprak

TaĢı toprağı akıtıp sel eyler

Huruf-ı carre gibi cümle eĢya

Birbirine uzanıp el eyler

Eder âkilleri çok iĢte âciz

Eder öyle bir iĢ san âkil eyler

Bu sözün Yunusu Mısrî değildir

Lûgaz bunda muammasın ol eyler

Niyâzi Mısrî kaddese’llâhü sırrahu’l azîz

[4] OkuyuĢta Niyâzi Misri kaddese’llâhü sırrahu’l azîze ait kısım ile karıĢık vezin kullanılmıĢ.

Page 14: Ihramcizade ismail hakki toprak efendimin sohbeti,sesi

Dost illerin menzili ki, âli göründü

Derd-i dile derman olan Elmalı göründü.

Tûtilere sükker bağının zevki eriĢti

Bülbüllere cânân gülünün dalı göründü.

Mecnun gibi sahralara ağlayı gezerken

Leylâ dağının lâlesinin âlı göründü.

Ten Yakub’unun gözleri açılsa aceb mi?

Can Yusuf’unun gül yüzünün hâli göründü.

Kal ehlinin akvalini terk eyle Niyâzi

ġimdiden geru hâl ehlinin ahvali göründü.

Niyâzi Misri kuddise sırruhu’l-azîz

[5] Seyyid Osman Hulusi Efendinin eĢi Naciye Hanım rahatsız olarak Ankara’ya geliyor.

Ġhramcızâde Ġsmail Hakkı Efendi kaddese’llâhü sırrahu’l azîz onun hakkında himmetini âli

eylemiĢ Ģifa bulmasını sağlamıĢtır.

[6] Hacı AiĢe Hanım, Efendi Hazretlerine hamil iken hac görevlerinden olan Safâ ve Merve’yi

say ederken ilham olan aĢağıdaki beyitleri çok tekrar etmiĢ.

Ġsmail’im Âzam sensin

Gül yüzlü tazem sensin

Dört kitabın hakkı için

Gönlümde gezen sensin.

Validesi AiĢe Hanıma rüyasında Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin―BĠZ ĠSMAĠL’Ġ KENDĠ

TOPRAĞIMIZDAN YOĞURDUK, EKġĠTMEDĠK VE SANA DA HEDĠYE ETTĠK‖ müjdesine mazhar

olduğunu hatırlatırdı.

Bir baĢka sohbetlerinde

―GardaĢlarım! Anamın zürriyeti olmamıĢ anam Hacca gitmiĢ Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve

sellemin Ravzasında dua etmiĢ demiĢ ki, Ya Rabbî kapına geldim, bu Habibin hürmetine bir

evlat ver demiĢ. Zaman gelmiĢ karnımda, hamile olduğunu can bulduğunu fark etmiĢ, iki

rekât namaz kılmıĢ, yatmıĢ denilmiĢ ki, ―Ġsmail’i kendi mayamızdan yoğurduk, ekĢitmedik ve

sana da hediye ettik‖ sesini Anam duymuĢ. Ġki rekât Hacet namazı kılmıĢ. Bir gün evimizin

önünde yılan yüzüme uzandı, yalamaya baĢladı. Anam gördü Ġsmail’i yılan yiyor dedi yılanı

kovdu. GardaĢlarım! ġimdi anladık ki, yılan sevgisinden yüzümü yalarmıĢ.

GardaĢlarım (ta ezelden intisabım âlemin seyyidine, düĢtüm aĢkına bu anasır bendine, çok

aradım ağladım yüz tutup Hakk’ın kendine, âlemi ervah içinde hubbu Mevlâ

olmuĢuz.)‖(Ġsmail Hakkı ALTUNTAġ Gavs-ül Âzam Ġhramcızâde Ġsmail Hakkı Toprak Sivasî

NakĢi Haki Tarikati Ġlm-i Ledün Sırları [Kitap]. – Ġstanbul : Gözde Matbaa, 2007.)

[7] Not: Sesleri metne aktaran Ġsmail Hakkı ALTUNTAġ