2
rinde örneklere yer ol- müstakil bir bu- dair herhangi bir kayda rast- lanmaz. Kendi tertip edilen (Zilkade 1118 / 1707) bir mecmuada kasidesiyle sekiz gazeli yer (TSMK, Revan nr . 1503, vr. 79b-89b, 91 b-92). Abdülkerim Bey'in Müna- zara esere bir (TSMK, Revan nr . 1502, vr. 55 b vd.; nr. 1503, vr. 63b). : Muuazzah Ktp., TV, nr. 9725, vr. 2b, 31 b, 36' , 41 '; ismail Nuhbetü 'asar (haz Abdu lke rim Abdul kadirol!lu), Ankara 1999, s. 177- 178; Vekayiu'l·fuzala, lV, 466-467 ; Salim, (haz. A dnan inc e). Ankara 2005, s. 430 -431; Mehmed Cemaleddin, Tarih ue Müuerrihleri: Ayine·i Züre{a (h az. Mehm et Arslan), istanbul 2003 , s. 57-58; Hammer, HEO, XIV, 490; Flügel, Handschri{ten, ll, 278; Sicill-i Os- mani , lll , 152; Müelli{leri, lll , 75; Blochet, Catalogue, ll, 164; TCYK, ll, 170 vd.; meknün, ll, 52; Erhan Afyoncu, Mü- verrihlerine Dair Tevcihat 1", TTK Bel- geler, sy. 24 (2000), s. 85-86; Turgut "Muhammed el -Hac Mus ll'nin hi ", Turkish Studi es, 11/ 4 (2007 ). s. 549-554; M. Münir Aktepe, Mehmed" , Xl , 384-386; Bekir "Vekayinüvis", a.e., XIII , 275; Madeline C. Zilfi, Efendi ", EJ2 (in g ). IX, 412-413. li) L ei-HAFAci (bk. HAFAcl, MAHMÜD IJ!""'' Ebü ' s-Sena (Ebu Muhammed) (Bahaüddin) Mahmud b. Süleyman (Selman) _j b. Fehd b. Mahmud el-Halebi (ö. 725/ 1325) L Katip, ve edip . _j 644 (1246) Halep'te Fehd olarak da ondan hadis. Arap hutbe, hikemiyat ve emsale dair bil- giler 654'te ( 12 56) birlikte göç etti. Burada b. ömer b. Burhan, Hami!, Ni'me (Ahmed b. Abdüddaim). Yahya b. Abdurrahman (Abdürrahlm) el-Hanbel!, Malik et-Ta! gibi alimlerden hadis; Neccar, Ebü'l-Ferec Kudame ve el-Han- bell'den ve özellikle Hanbeli Malik et-Tat'den Arap grameri ve Mecdüddin Muhammed b. Ahmed Zahlr'den Arap dersleri na- ve nesir üslubundan etkilendi. Edebi mektup (te- ressül) ve önü- ne geçti (Zehebl, ll, 329). lu- gat, nahiv, ve nesirde üstün bir dü- zeye Mensub ücret kitaplar istinsah etti. Tarihçi Rati' ile tarihçi, edip ve Safedi onun seçkin Safedi ho- eserleri, ve olmak üze- re Hariri'nin Mütenebbl di- Ebu el-l;lamase'si ve Malik'in el-Eltiyye'si gibi eserleri on- dan okuyup icazet (Safedl, el-Va{i, XXV, 303; V, 376-382). Mahmud' un ca 67 4 ( 1275) DI- tayin edildi. m- reisi Muhyiddin Abdüzza- hir'in 692'de ( 1293) üzerine el-Me- Halil'in veziri Mu- hammed b. Ebü'r-Reca Sel'us onu görevlendirdi. Kadi din Abdülvehhab b. Fazlullah el-Ömerl'nin 717 (1317) ölümüyle onun yerine tayin edildi ve burada vefatma kadar ça- ve katip, katibi ve Divan-i ola- rak elli fazla görev ka- Hanbeli olarak da görevlendirildi ll , 295) Daha çok ve yapan beddin, da kendi seçme- leri üzerine katipierin el mahiyetinde l;lüsnü't-tevessül ila eserini kaleme Suriye genel vali- si Seyfeddin Tenkiz'in takdirini kazanan Mahmud 22 725 (3 1325) tarihinde Kadi el- dan kalan evde vefat etti , cenaze na- vali ve KasiyOn de Camii türbesi- ne defnedildi. Yerine din Muhammed getirildi. Safedi din Mahmud için bir mersiye (el- Vafi, XXV, 308-310; V, 375- 376) . Kesir'in Kadi el- sonra diye beddin Mahmud ( el-Bidaye, XIV, 140) uzun resmi (taklid ve tevki ' bile müsveddesiz yazabiliyordu. Sa- fedl ilmi , edebi, ve Arap ve teracimi ile kitabet vu- kufu, ve nesir usta- ile katip daha la- birini söyler. Bu nitelikle- riyle ailesine iyi bir mim çocuk- Mahmud'un di- MAHMUD ye ve ile bir katip ve alim ailesi meydana ile Muhammed , ve katip , katibi , ordu ve evkaf olarak gö- rev Zahide hadis ilmiyle Kendisi kat ip bed!' nevileriy- le seciin gölgelemeyecek kilde tabii bir tavsiye etmesine ve Kadi mektebine uyarak se- ci ve bed!' nevilerinde varan seeilerde Ebü'l-Ala el-Ma- arri gibi ma la yelzem zor olma- katibin sanat gücünün bir ölçüsü ola- rak Kadi el-Fa- ile mukayese edilen uzun bediT kasidelerinin on- dan üstün (ibn Keslr , XVlll, 259) . türüne ait toplam otuz ciltlik ürünü kaydedilmekle birlikte bun- ancak bir askeri sa- cesaret ve yenilginin zafer gibi konular- da tev- ki', taklid, vb. resmi ya- ve av. at, silah, kale vb.ne dair tasvir risaleleri Hisalelerinde hal (ha ll ) dize ve çözülerek nes ir içine us- taca di- zelerden iktibas (ayet ve hadi slerin ustaca metne yer- gö- rülür. Safedl. Bedlüzzaman el- Hemedanl ile Hariri'yi geride at tasvirine dair risalelerini (el- Vafi, XXV, 355-361 ; V, 392- 396) ve bediT zirvesi diye 101 beyitlik Tar- diyye" sinden esinlenerek kaleme "Remyü'l-bundul5" risalesini (el- Vafi , XXV. 3 10-328) Cemaled- din Nübate ile (a.g.e. , XXV, 340 -355). Resmi bir iki cilt halinde gibi birçok risalesi l;lüsnü't-t e- vessül'ün son Nüveyrl'nin Ni- hayetü'l-ereb'i, Ma'sum'un Envarü'r-rebi'i gi- bi edebiyata ve tarihe dair eserlerde yer Mahmud, nesrinin üstün söylerse de Safedi bunu bir tevazu olarak görmekte , nesrinin ve irinin derecede mükemmel kabul edi!- 417

IJ!'' - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · süne dair methiyeleri, Frenkler'in Akka' dan, Tatarlar'ın Fırat kıyısından uzaklaştı rılması gibi zaferlerle övündüğü fahriyye

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: IJ!'' - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · süne dair methiyeleri, Frenkler'in Akka' dan, Tatarlar'ın Fırat kıyısından uzaklaştı rılması gibi zaferlerle övündüğü fahriyye

rinde şiirlerinden örneklere yer verilmiş ol­masına rağmen müstakil bir divanının bu­lunduğuna dair herhangi bir kayda rast­lanmaz. Kendi zamanında tertip edilen (Zilkade 1118 / Şubat 1707) bir mecmuada

beş kasidesiyle sekiz gazeli yer alır (TSMK, Reva n Köşkü , nr. 1503, vr. 79b-89b, 91 b-92•).

Ayrıca Abdülkerim Bey'in Adab-ı Müna­

zara adlı esere yaptığı şerhe bir haşiye yazmıştır (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1502,

vr. 55b vd.; nr. 1503, vr. 63b).

BİBLİYOGRAFYA :

Muuazzah Şefikname, iü Ktp., TV, nr. 9725, vr. 2b, 31 b, 36', 41 ' ; ismail BeiTğ , Nuhbetü 'l·asar (haz Abdu lkerim Abdulkadirol!lu), Ankara 1999, s. 177-178; Şeyh!, Vekayiu'l·fuzala, lV, 466-467; Salim, Tezkiretüş-Şu'ara (haz. Adnan ince). Ankara 2005, s. 430-431; Mehmed Cemaleddin, Osmanlı Tarih ue Müuerrihleri: Ayine·i Züre{a (haz. Mehmet Arslan), istanbul 2003, s. 57-58; Hammer, HEO, XIV, 490; Flügel, Handschri{ten, ll, 278; Sicill-i Os­mani, lll , 152; Osmanlı Müelli{leri, lll , 75; Blochet, Catalogue, ll, 164; TCYK, ll, 170 vd.; izaJ:ıu 'l­meknün, ll, 52; Erhan Afyoncu, "Osmanlı Mü­verrihlerine Dair Tevcihat Kayıtlan 1", TTK Bel­geler, sy. 24 (2000), s. 85-86; Turgut Koçoğlu, "Muhammed el-Hac Musll'nin Şefikname Şer­hi", Turkish Studies, 11/ 4 (2007). s . 549-554; M. Münir Aktepe, "Şefik Mehmed", İA , Xl, 384-386; Bekir Kütükoğlu , "Vekayinüvis" , a.e., XIII , 275; Madeline C. Zilfi, "~efik MeJ:ımed Efendi", EJ2 (ing ). IX, 412-413. li) DİA

L

ŞEHABEDDİN ei-HAFAci

(bk. HAFAcl, Şehabeddin).

ŞEHABEDDİN MAHMÜD

(.:ı~ IJ!""'' ...,.,~) Ebü's-Sena (Ebu Muhammed)

Şihabüddin (Bahaüddin) Mahmud b. Süleyman (Selman)

_j

b. Fehd b. Mahmud el-Halebi ed-Dımaşkı (ö. 725/ 1325)

L Katip, şair ve edip.

_j

644 (1246) yılında Halep'te doğdu. İbn Fehd olarak da anılır. Babasının yanında hıfzını tamamladı; ayrıca ondan hadis. Arap şiiri, hutbe, hikemiyat ve emsale dair bil­

giler aldı. 654'te ( 12 56) babasıyla birlikte Dımaşk'a göç etti. Burada İbrahim b. ömer b. Burhan, İbn Hami!, İbn Ni'me (Ahmed b.

Abdüddaim). Yahya b. Nasıh Abdurrahman (Abdürrahlm) el-Hanbel!, İbn Malik et-Ta! gibi alimlerden hadis; Neccar, Ebü'l-Ferec İbn Kudame ve İbnü 'l-Münecca el-Han­bell'den fıkıh ve özellikle Hanbeli fıkhı; İbn Malik et-Tat'den Arap grameri ve lugatı; Mecdüddin Muhammed b. Ahmed İbnü'z­Zahlr'den Arap edebiyatı dersleri aldı; na-

zım ve nesir sanatlarında İbnü'z-Zahlr'in üslubundan etkilendi. Edebi mektup (te­

ressül) ve inşa alanında çağdaşlarının önü­ne geçti (Zehebl, ll , 329) . Fıkıhta, ayrıca lu­gat, nahiv, nazım ve nesirde üstün bir dü­

zeye ulaştı. Mensub hattıyla ücret karşı­lığında kitaplar istinsah etti. Tarihçi İbn Rati' ile tarihçi, edip ve şair Safedi onun seçkin öğrencilerindendir. Safedi başta ho­casının eserleri, şiir ve inşaları olmak üze­

re Hariri'nin el-Ma]fiimdt'ı. Mütenebbl di­vanı, Ebu Temmam'ın el-l;lamase'si ve İbn Malik'in el-Eltiyye'si gibi eserleri on­dan okuyup icazet aldı (Safedl, el-Va{i, XXV,

303; A'yanü 'l-'aşr, V, 376-382) .

Şehabeddin Mahmud'un şöhreti yayılın­

ca 67 4 ( 1275) yılına doğru Dımaşk'ta DI­van-ı İnşa katipliğine tayin edildi. Mısır m­van-ı inşa reisi Muhyiddin İbn Abdüzza­

hir'in 692'de ( 1293) vefatı üzerine el-Me­

likü'l-Eşref Halil'in veziri Şemseddin Mu­

hammed b. Ebü'r-Reca İbn Sel'us ed-Dı­maşki onu Divan-ı inşa'da görevlendirdi.

Dımaşk Divan-ı inşa Nazırı Kadi Şerefed­din Abdülvehhab b. Fazlullah el-Ömerl'nin

717 (1317) yılında ölümüyle onun yerine

tayin edildi ve burada vefatma kadar ça­

lıştı. Dımaşk ve Mısır Divan-ı inşalarında

katip, sır katibi ve Divan-i inşa nazırı ola­

rak elli yıldan fazla görev yaptı . Ayrıca ka­

tipliği sırasında Hanbeli kadısı olarak da

görevlendirildi (Şevka nl . ll , 295) Daha çok

oğulları ve torunlarına hocalık yapan Şeha­

beddin, onların da kendi mesleğini seçme­

leri üzerine katipierin el kitabı mahiyetinde

l;lüsnü't-tevessül ila şına'ati't-teressül adlı eserini kaleme aldı. Suriye genel vali­

si Seyfeddin Tenkiz'in takdirini kazanan

Şehabeddin Mahmud 22 Şaban 725 (3

Ağustos 1325) tarihinde Dımaşk'ta Kadi el­

Fazı!' dan kalan evde vefat etti, cenaze na­

mazını vali kıldırdı ve KasiyOn dağı eteğin­

de Yağmuriyye Camii yakınındaki türbesi­

ne defnedildi. Yerine oğlu Kadı Şemsed­

din Muhammed getirildi. Safedi Şehabed­

din Mahmud için bir mersiye yazmıştır (el­

Vafi, XXV, 308-310; A'yanü 'l-'aşr, V, 375 -

376) . İbn Kesir'in inşa sanatında Kadi el­

Fazıl'dan sonra eşsiz diye nitelediği Şeha­

beddin Mahmud ( el-Bidaye, XIV, 140) uzun

resmi yazıları (taklid ve tevki ' yazılarını ) bile

müsveddesiz yazabiliyordu. Öğrencisi Sa­

fedl ilmi , edebi, ahlakı ve dindarlığı. Arap

eyyamı ve teracimi ile kitabet hatlarına vu­

kufu, nazım ve nesir sanatlarındaki usta­

lığı ile katip unvanına hacasından daha la­

yık birini görmediğini söyler. Bu nitelikle­

riyle ailesine iyi bir mim bırakmış, çocuk­

ları "Şehabeddin Mahmud'un çocukları" di-

SEHABEDDİN MAHMUD

ye anılır olmuştur. Oğulları ve torunları ile bir katip ve alim ailesi meydana getirmiş,

oğulları İbrahim ile Muhammed, bunların oğulları ve torunları Divan-ı inşa'da katip,

sır katibi , ordu ve evkaf nazırı olarak gö­

rev yapmış, İbrahim'in kızı Zahide hadis

ilmiyle uğraşmıştır.

Kendisi katip adaylarına bed!' nevileriy­

le seciin anlamı boğup gölgelemeyecek şe­

kilde tabii bir akışla kullanılmasını tavsiye

etmesine rağmen çağın inşa geleneğine ve Kadi el-Fazı! inşa mektebine uyarak se­

ci ve bed!' nevilerinde sunlliğe varan aşırı­lığa meyletmiş , seeilerde Ebü'l-Ala el-Ma­

arri gibi Iüzum-ı ma la yelzem sanatına ağırlık vermiş. mananın zor anlaşılır olma­

sını katibin sanat gücünün bir ölçüsü ola­rak görmüştür. inşa sanatında Kadi el-Fa­

zı! ile mukayese edilen Şehabeddin uzun

bediT kasidelerinin çokluğu bakımından on­

dan üstün sayılmıştır (ibn Keslr, XVlll, 259) .

Nesir-inşa türüne ait toplam otuz ciltlik

ürünü olduğu kaydedilmekle birlikte bun­

ların ancak bir kısmı zamanımıza ulaşmış­

tır. Şehabeddin'in askeri savaşa teşvik, sa­

vaşta cesaret ve kahramanlık, yenilginin

kötülüğü. zafer kutlamaları gibi konular­

da mektupları; Divan-ı İnşa'da yazdığı tev­

ki', taklid, menşur vb. çoksayıda resmi ya­

zıları ve mektupları ; kuşlar, yırtıcılar. av.

at, silah, kale vb.ne dair tasvir risaleleri

vardır. Hisalelerinde hal (ha ll ) (meşhur

dize ve kıtaların çözülerek nes ir içine us­

taca yerleştirilmesi) , istişhad (meşhur di­

zelerden alıntı yapılmas ı). iktibas (ayet ve

hadislerin re feran ss ı z ustaca metne yer­

l eştirilmes i) sanatlarının yoğunluğu gö­

rülür. Safedl. hocasının Bedlüzzaman el­

Hemedanl ile Hariri'yi geride bıraktığını

söylediği at tasvirine dair risalelerini (el­

Vafi, XXV, 355-361 ; A'yanü'l-'aşr, V, 392-

396) ve bediT inşanın zirvesi diye nitelediği, İbnü'r-Ruml'nin 101 beyitlik "~aşide-i Tar­

diyye"sinden esinlenerek kaleme aldığı

"Remyü'l-bundul5" adlı risalesini (el-Vafi, XXV. 3 10-328) nakletmiş, ayrıca Cemaled­

din İbn Nübate el-Mısrl ile mektuplaşma­larını kaydetmiştir (a.g.e. , XXV, 340-3 55) .

Resmi yazılarının bir kısmı iki cilt halinde

toplandığı gibi birçok risalesi l;lüsnü't-te­vessül'ün son kısmında, Nüveyrl'nin Ni­hayetü'l-ereb'i, Kalkaşendl'nin Şubf:ıu'l­a'şa'sı. İbn Ma'sum'un Envarü'r-rebi'i gi­

bi edebiyata ve tarihe dair eserlerde yer

almaktadır.

Şehabeddin Mahmud, nesrinin şiirinden

üstün olduğunu söylerse de Safedi bunu bir tevazu olarak görmekte, nesrinin ve şi­irinin eşit derecede mükemmel kabul edi!-

417

Page 2: IJ!'' - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · süne dair methiyeleri, Frenkler'in Akka' dan, Tatarlar'ın Fırat kıyısından uzaklaştı rılması gibi zaferlerle övündüğü fahriyye

SEHABEDDiN MAHMÜD

diğini belirtmektedir (el-Va{f, XXV, 304;

A'yanü'l-'aşr, V, 373). Kıtaları dışında uzun kasidelerinin üç dört cilt tutarında oldu­ğu belirtilen Şehabeddin'in (Safedl, el-Va­{f, XXV, 304) şiirlerinin çoğu, devrinin ede­bi ve tarihi eserleriyle o dönemden bah­seden kaynaklarda dağınık biçimde yer alır (Kütübl, IV, 82-96) . Çağdaşlarının övgü­süne dair methiyeleri, Frenkler'in Akka'­dan, Tatarlar'ın Fırat kıyısından uzaklaştı­rılması gibi zaferlerle övündüğü fahriyye­leri, çağdaşı şairlerle yarıştığı müsacele ve mutaraha türü şiirleri, manzum mektup­ları, şevk, özlem ve sevinç tasvirleri , ha­yatındaki özel olaylarla ilgili şiirleri bulun­maktadır. En güzel kasidelerinden biri, Ta­ceddin İbn Hınna'yı övdüğü "Mimiyye"­sidir (Safe d!, el-Va{f, XXV, ı ı 5- ı ı 6). Ay­rıca Fethuddin İbn Abdüzzahir'e kasidesi (a.g.e. , XXV, 336-340; A'yanü'l-'aşr, V, 388-

392). İbnü'n-Nakib en-Nefısl (Nasıruddin Ha­san b. Şaver). Siraceddin el-Verrak, Alaed­din Ali İbn Ganim ve Safedi ile muaraza­sı, Muhammed b. Abdülmün'im İbnü'l-Hı­yeml'nin "Biliyye"sine nazlresi (Safedl bu nazlreye de bir nazlre yazmıştır) vardır (şi­ir! eri için bk. Safedl, el-Vti{f, XXV, 305-308;

A'yanü'l-'aşr, V, 383-397) .

Eserleri. 1.l:füsnü't-tevessül ilô. şınô.'a­ti't-teressül (Kahire 1298, 1315; nşr. Ekrem Osman Yusuf, Bağdat 1400/ 1980) . Eserde kitabetin hüküm ve kuralları , çeşitleri, ge­rekleri, yolları ve üslOpları ele alınmıştır.

Genel meseleler, özel meseleler ve risale­lere has meseleler şeklinde üç bölümden meydana gelen eserin birinci bölümünde katip adayının kültürel donanıını için öğ­renmesi gereken ilimlerden söz edilmiş­tir. İkinci bölümde müellifin katip adayla­rı için kültürün direği olarak nitelediği be­lagat ilimleri (meanl. beyan ve bed!') üzerin­de durulmuş. seksen altı bedl' türü tanım ve örnekleriyle birlikte bir öğretim üslGbu içinde yalın bir ifadeyle dile getirilmiştir. Üçüncü bölümde hal, iktibas ve istişhadın usul ve ilkeleriyle kısa ve uzun risale ma­kamları anlatılmış. kendi risalelerinden ör­neklere yer verilmiştir. Eserin özgün yanı zengin kaynaklara dayanması, Sekkakl'den sonra telif hareketinin durduğu, şerh, ha­şiye, ta'lik, ihtisar ve nazına çekme faali­yetlerinin yaygın olduğu bir dönemde ve son derece yalın bir dille kaleme alınmış olmasıdır. l:füsnü't-tevessül müellifin za­manında ve daha sonraki asırlarda ilgiy­le okunmuş. başta Safedi'nin eserlerinde olmak üzere Nihô.yetü'l-ereb (Nüveyrl) , Şub]J.u'l-a'şô. (Kalkaşendl). Envô.rü'r-re­bi' (İbn Ma'sOm). Fevô.tü'l-Vefeyô.t (Kü­tübl) gibi kitaplarda ondan bol miktarda

418

alıntılar yapılmıştır. z. Ehne'l-menô.'i]J. ii esne'l-medô. 'i]J. (Kahire 1916). Zehebi'­nin, alanında eşsiz diye nitelediği eser Hz. Peygamber'in methine dair kasidelerinden oluşur (Süleymaniye Ktp., Aya s;ofya,ı nr. 3794) . 3. Menô.zilü'l-a]J.bô.b ve hıenô.zi­hü'l-elbô.b. Platonik aşkın temsilcisi olan şairlerin hayat hikayeleri ve şiirlerine da­irdir (nş r. Abdürrahlm Muhammed Abdür­rahlm , Kahire 1989; nşr. Muhammed ed­Dibacl, Beyrut 2000). Yanlışlıkla Hasan b. Şaver İbnü'n-Nakib en-Nefısl'ye nisbet edi­len eserin muhtasarı mevcuttur (Gotha, nr. 29) . 4. Lübô.bü'l-elbô.b fi'l-edeb ve'l­mu]J.ô.Q.arô.t (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp ., III. Ahmed, nr. 2474) . 5. Mul;].tô.ru Şi'ri Ebi't-Tayyib el-Mütenebbi (Medine Arif Hikmet Ktp. , nr. 166/80) ( ayrıca bk. Broc­kelmann, GAL, I, 88) . 6. eg;-Zeyl 'ale'l-Kô.­milli'bni'l-E§ir (a.g.e., II, 54) . 7. Tal;].mi­sü'l-Kaşideti'r-rô.'iyye fi med]J.i'n-ne­bi. Kendi kasidesinin tahmisidir (Bulak 1309) . 8. Tal;].misü '1-Kaşideti'l-lô.miyye­ti'l-kübrô. fi med]J.i'n-nebi (Brockelmann, GAL Suppl., II, 43). 9. MaMmetü'l-'uş­

şô.]f. Hama'nın Dımaşk'tan üstünlüğünün

makame üslGbu, nesir ve zengin şiir par­çalarıyla dile getirildiği bir eser olup sonu­na Hama Emlri el-Melikü'l-MansGr hakkın­da bir methiye eklenmiştir (a.g.e., a.y.). Şehabeddin Mahmud'un bazı kasidelerine Rifaa et-Tahtavl ve Muhammed Bey Fer­gall el-Ensarl et-Tahtavi'nin (a.g.e., a.y.) tahmisleri vardır. Ayrıca Tal;].misü ]faşide­ti'ş-Şihô.b Ma]J.mud adıyla bir eseryayım­lanmıştır (Kahire 1309) .

BİBLİYOGRAFYA : Şehabeddin Mahmud, Hüsnü 't-tevessül ila şı­

ntı'ati't-teressül (nş r. Ekrem Osman Yusuf), Bağ­dad 1400/ 1980, neşredenin girişi , s. 5-39; Zehe­bi, Mu'cemü'ş-şüyüi): el-Mu'cemü'l-keblr (n ş r.

M. Habib el-Hile), Tiiif 1408/1988, ll, 329-330; Safedi, el-Vafi, XXV, 115-116, 303-304, 308-328, 336-360-361; a.mlf., A'yanü 'l-'aşr (n şr.

Ali EbO Zeyd v. dğ r. ), Beyrut-Dımaşk 1418/ 1998, ı, 115-117; V, 372-399; Kütübi, Fevatü'l­Ve{eyat, ıv, 82-96; Ebü'I-Fida ibn Kesir, el-Bida­ye (nş r. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türki), Cize 1419/ 1998, XIV, 140; XVIII, 259-260; ibn Receb, e?-Zeyl 'ala Tabaf!:ati ' l-f;fanabile, Kahire 1372/ 1953, ll, 378; Kalkaşendi, Şubl;ıu 'l-a'şa, I-XIV, tür. yer.; Burhaneddin ibn Müflih. el-Makşadü 'l-er­şed (nşr. Abdurrahman b. Süleyman ei-Useymin). Riyad 1410/1990, Il, 546-547; ibn Hacer, ed-Dü­rerü'l-kamine, IV, 324-326; ibn Tağriberdl, en­f'fücümü 'z-zahire, IX, 264-265; Şemseddin İbn Tolun, el-Kala'idü 'l-cevheriyye (nş r. M. Ahmed Dehman), Dımaşk 1401/ 1981, 11, 312; ibnü'l-imad. Şe?erat, VI, 69-70; Şevkani, el-Bedrü't-(ali', II, 295-296; Brockelmann, GAL, I, 88; II, 54; Suppl., ll, 43 ; Mahmud Salim Muhammed, " eş-Şihab

(Mal)mOd b. Selman)" , el-Mevsü'atü'l-'Arabiy­ye, Dımaşk 2005, XI, 796-797.

li İSMAİL DURMUŞ

L

ŞEHABEDDİN sivAsl ( -.?''~' ı.)-!~1 yıe,.;. )

(ö. 860/1456 [?])

Zeyni!}ye tarikatı şeyhlerinden, müfessir.

_j

Daha çok 'Uyunü't-tefô.sir adlı eseriyle tanınır. Hayatı hakkında çok az bilgi var­dır. Gençlik yıllarını Sivas'ta geçirdiğinden Sivas) nisbesiyle anılır. Daha sonra İzmir'in Ayasuluk (Selçuk) ilçesinde yaşadığı için Aya­suluğl diye de bilinir. Küçük yaşlarda köle olarak Sivas'a getirildiği, tahsile burada başladığı, Zeyniyye tarikatının kurucusu Zeynüddin el-Hafı'nin halifesi Ayasuluklu Şeyh Mehmed Efendi vasıtasıyla tasawu­fa yöneldiği ve onunla birlikte Aydınoğul­ları'na bağlı bir merkez olan Ayasuluk'a gi­derek hayatının sonuna kadar burada ya­şadığı bilinmektedir. Tabibzade, Şeyh Meh­med Efendi'yi Zeynüddin el-Hafi'nin hali­feleri arasında göstermiş, Şehabeddin Si­vasl'yi onun yegane halifesi olarak kay­detmiştir (Mehmed Şükrü, s. 53). Silsile­si devam etmediğine göre Sivasl'nin bir mürşid sıfatıyla faaliyet göstermediği ve­ya etkili olamadığı söylenebilir. Ölüm tari­hi için 780 (1378), 803 (1400), 860 (1456) ve 880 (1475) yılları zikredilmektedir. Şer]J. 'ale'l-Ferô.'izi's-Sirô.ciyye (792/ 1390) ve 'Uyunü't-tefô.sir (797/1395) adlı eserleri­nin istinsah tarihlerinden hareketle 780'­de ( ı 378) öldüğü ileri sürülmüşse de şey­hi Zeynüddin el-Hafı'nin 838'de ( 1435) ve­fat etmesi dikkate alınarak 860 ( 1456) yı­lında öldüğü kabul edilmiş ve mezar taşı­na bu tarih yazılmıştır (Osmanlı Müellifle­ri, I, 91). Ancak 860 yılı anılan eserlerin is­tinsah tarihinden çok sonra olduğundan bu tarihin de şüphe ile karşılanması gere­kir. Öte yandan bu eserlerin istinsah ka­yıtlarının yanlış olabileceği de söylenmiş-

Sehabeddin Siviisi'nin türbesi -Selcuk 1 !zmir