6
“Biz başlangıcı yaptık. Ne kadar zamanda, ne zaman, hangi ulusun proleterleri bu eseri sonuna vardırırlar, bu- nun önemi yok. Önemli olan, buzun kırılmış, yolun açıl- mış ve gösterilmiş olmasıdır.” (Lenin) 7 Kasım -eski Rus Takvimi- ne göre 25 Ekim- 1917, Rusya’da işçi sınıfının Bolşevik Parti ön- derliğinde gerçekleştirdiği silah- lı ayaklanma ile merkezi devlet iktidarını ele geçirdiği; emper- yalizm ve proleter devrimleri ça- ğında ilk kez bir ülkede proletar- yanın iktidara el koyduğunu ilan ettiği tarihtir. 1917’de Rusya’da burjuvazinin merkezi devlet ik- tidarı yıkıldı. Yerine emekçilerin iktidarı, proletarya diktatörlüğü kuruldu. EKİM DEVRİMİ VE SAVAŞ Ekim Devrimi öncesinde em- peryalist dünya insanlık tari- hinin o güne kadar yaşadığı en kanlı savaşlardan biri olan birin- ci emperyalist paylaşım savaşını yaşıyordu. Emperyalist burjuva- zi kendi çıkarları için yürüttüğü savaşta, propaganda yalanlarıyla emekçi kitleleri kendi kuyruğuna takmayı başarmıştı. Savaş dünyanın emper- yalist büyük güçler arasında yeniden paylaşılması dala- şında halkların birbirine kırdırılmasından başka bir şey değildi. Her yanda yoksulluk, açlık, ölüm, zoraki göç ve halkalara karşı soykırımlar gündemde idi. Sovyet iktidarının ilk kararnamelerinden biri Barış Kararnamesidir. Bu kararnamede Rusya’nın artık savaş tarafı olma- dığı, Rusya’nın savaştan çıktığı açıklanıyordu. Cephede savaşan bütün milliyetlerden işçiler ve emekçiler derhal ateşkese ve siper- lerde kardeşleşmeye çağrılıyordu. Çarlığın ve burjuva iktidarın yap- tığı bütün gizli anlaşmalar yayın- lanıyor; savaş tarafı olan bütün burjuva devletler derhal ateşkese ve ilhaksız barış için görüşmele- re başlamaya çağrılıyordu. Rus- ya’daki Ekim Devrimi’yle bütün ülkelerin askerlerine şu gerçek pratik olarak gösteriliyordu: Ba- rış, kendi burjuvazimizi devrim yoluyla yıktığımızda, mümkün- dür. Ekim Devrimi barışa, ege- men durumları silahlı devrimle yıkmaya çağrı idi. 2017 yılında her yerde özgürlük adına, demokrasi adına, batılı ha- yat tarzını savunma adına, bağımsızlık adına, terörizme karşı mücadele adına, Allah adına vs. savaşlar yürütü- lüyor. Bugünkü savaşlarda kullanılan silahların yıkma, Karkerên jin û mêr! Ji xeynî zencîrên we tiştekî we yê wendakirinê tune! Hûn dikanin cîhanekê nu wergirin! Kadın ve erkek işçiler! Zincirlerinizden başka kaybedecek birşeyiniz yok! Kazanacağınız yeni bir dünya var! İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE

İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE - ydicagri.comydicagri.com/pdf/bildiriler/ekim_bildiri.pdf · 2 yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE - ydicagri.comydicagri.com/pdf/bildiriler/ekim_bildiri.pdf · 2 yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce

“Biz başlangıcı yaptık. Ne kadar zamanda, ne zaman, hangi ulusun proleterleri bu eseri sonuna vardırırlar, bu-nun önemi yok. Önemli olan, buzun kırılmış, yolun açıl-mış ve gösterilmiş olmasıdır.” (Lenin)

7 Kasım -eski Rus Takvimi-ne göre 25 Ekim- 1917, Rusya’da işçi sınıfının Bolşevik Parti ön-derliğinde gerçekleştirdiği silah-lı ayaklanma ile merkezi devlet iktidarını ele geçirdiği; emper-yalizm ve proleter devrimleri ça-ğında ilk kez bir ülkede proletar-yanın iktidara el koyduğunu ilan ettiği tarihtir. 1917’de Rusya’da burjuvazinin merkezi devlet ik-tidarı yıkıldı. Yerine emekçilerin iktidarı, proletarya diktatörlüğü kuruldu.

EKİM DEVRİMİ VE SAVAŞEkim Devrimi öncesinde em-

peryalist dünya insanlık tari-hinin o güne kadar yaşadığı en kanlı savaşlardan biri olan birin-ci emperyalist paylaşım savaşını yaşıyordu. Emperyalist burjuva-zi kendi çıkarları için yürüttüğü savaşta, propaganda yalanlarıyla emekçi kitleleri kendi kuyruğuna takmayı başarmıştı. Savaş dünyanın emper-yalist büyük güçler arasında yeniden paylaşılması dala-

şında halkların birbirine kırdırılmasından başka bir şey değildi. Her yanda yoksulluk, açlık, ölüm, zoraki göç ve halkalara karşı soykırımlar gündemde idi.

Sovyet iktidarının ilk kararnamelerinden biri Barış Kararnamesidir. Bu kararnamede Rusya’nın artık savaş tarafı olma-dığı, Rusya’nın savaştan çıktığı açıklanıyordu. Cephede savaşan bütün milliyetlerden işçiler ve emekçiler derhal ateşkese ve siper-lerde kardeşleşmeye çağrılıyordu. Çarlığın ve burjuva iktidarın yap-tığı bütün gizli anlaşmalar yayın-lanıyor; savaş tarafı olan bütün burjuva devletler derhal ateşkese ve ilhaksız barış için görüşmele-re başlamaya çağrılıyordu. Rus-ya’daki Ekim Devrimi’yle bütün ülkelerin askerlerine şu gerçek pratik olarak gösteriliyordu: Ba-rış, kendi burjuvazimizi devrim yoluyla yıktığımızda, mümkün-dür. Ekim Devrimi barışa, ege-men durumları silahlı devrimle yıkmaya çağrı idi.

2017 yılında her yerde özgürlük adına, demokrasi adına, batılı ha-

yat tarzını savunma adına, bağımsızlık adına, terörizme karşı mücadele adına, Allah adına vs. savaşlar yürütü-lüyor. Bugünkü savaşlarda kullanılan silahların yıkma,

Karkerên jin û mêr!Ji xeynî zencîrên we tiştekîwe yê wendakirinê tune!Hûn dikanin cîhanekênu wergirin!

Kadın ve erkek işçiler!Zincirlerinizden başkakaybedecek birşeyiniz yok!Kazanacağınızyeni bir dünya var!

İKİ AYLIKSİYASİ / TEORİK

GAZETE

Page 2: İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE - ydicagri.comydicagri.com/pdf/bildiriler/ekim_bildiri.pdf · 2 yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce

2

yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce misli. Milyonlarca insan savaşlar nedeniyle göç yollarında. Emekçilerin emeği ile üretilen maddi zenginlik bundan yüzyıl önceki ile karşılaştırıla-mayacak kadar büyük. Fakat milyarlarca insan hâlâ aç-lık ve yoksulluk içinde yaşıyor ve bunun “kader” olduğu-na inandırılıyor. Buna karşı dünya nüfusunun %1’ni bile oluşturmayan küçücük bir bölümü, dünyadaki bütün zenginliğin yarısından fazlasına sahip. Bunların üstüne bir de sömürüde sınır tanımayan kapitalist üretim tar-zının bir sonucu olarak doğal çevreye verilen zararların, bütün yaşam temellerini yok etme noktasına doğru iler-lemesi ekleniyor. Yani bugün de bütün ezilen ve sömü-rülenler açısından Büyük Ekim Devrimi’nin eskimeyen şu çağrısını duymak ve gereğini yapmak için yeter sebep var: Egemen durumlara karşı ayaklanın! Onları gerçek-ten değiştirmek mümkündür: Yalnızca proletaryanın önderliğinde devrimler yoluyla!

EKİM DEVRİMİ VE İŞÇİLER, EMEKÇİLER Sovyet iktidarının ilk kararnamelerinden biri de bü-

yük burjuvazi ve büyük toprak ağalarının mülksüzleş-tirilmesi ile ilgilidir. Onların mülklerine tazminatsız

olarak devlet adına el konur. Proletarya diktatörlüğü topluma ait olanı topluma geri verir. Toplumsal üretimi doğrudan kendi eline alır. Kapitalist toplumun eski sö-mürücülerine karşı diktatörlük uygulanır. Onların ik-tidarlarını geri almak için tüm girişimleri acımasız bir şiddetle ezilir. Proletarya diktatörlüğü fakat aynı zaman-da emekçiler için en geniş demokrasiyi güvence altına alır. Emekçi yığınlar, doğrudan demokrasinin örgütsel araçları İşçi-Köylü ve Asker Sovyetlerinde örgütlene-rek ülkenin sosyalist inşası görevini, en zor iç savaş ve emperyalist müdahale şartlarında, bizzat kendi ellerine alırlar. Emekçilerin tüm yaşam alanlarında demokratik kolektif örgütlenmesi, onların üretimin örgütlenmesine ve toplumun devrimci demokratik dönüştürülmesi

ne doğrudan katılımı, çalışmanın hak haline gelmesi, altı saatlik işgünü, iş güvenliği, herkes için yeterli tatil hakkı, emekçilere dinlenme ve tatil imkanı, hukukun halkın hukuku haline getirilmesi, kültürün herkese açıl-ması, herkese yaygın tıbbi hizmet sunumu, bütün siya-si/toplumsal sorunların çözümünde en geniş toplum-sal tartışma… Daha 1930’lu yıllarda Sovyetler Birliği emekçilerin günlük hayatındaki kazanımlar açısından en gelişmiş kapitalist ülkeleri çoktan geçmişti. Sovyetler

Bugün Ekim Devrimi’nin 100. yıldönümünde proleter dünya devriminin zaferi için her şeyden önce böylesi işçi sınıfı hareketi ile kopmaz bağlar içinde olan Bolşevik Partilerin eksikliği kendisini dayatıyor. Proletaryanın kurtuluş davası her şeyden önce, bu gibi partilerin olmadığı veya çok zayıf olduğu her yerde Lenin-Stalin döneminin Bolşevik Partisi gibi yeni tipte partilerin inşa edilmesi görevini bütün dünyada Marksist-Leninistlerin önüne acil görev olarak koyuyor. Emperyalist ideoloji bombardımanıyla bugün sosyalizm ve komünizmin “tükenmiş” olduğuna, “öldüğüne” inandırılan işçi ve emekçi kitleleri yeniden komünizme kazanabilmek için yeni Ekimler yolunda ilerleyebilecek komünist partiler gerekiyor.

Page 3: İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE - ydicagri.comydicagri.com/pdf/bildiriler/ekim_bildiri.pdf · 2 yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce

3

Birliği’ndeki politikanın temelinde çünkü kapitalist ül-kelerdeki kâr ilkesinin tersine, emekçi yığınların sürekli yükselen maddi ve manevi ihtiyaçlarının azami ölçüde karşılanması ilkesi yatıyordu. Kuşkusuz Sovyet iktidarı-nın Çarlık Rusya’sından devraldığı geriliği bir anda ve bir vuruşta aşması mümkün değildi. Örneğin 1930’lu yıllara gelindiğinde örneğin konut sorunu henüz tam olarak çözülememişti. Fakat büyük atılımlı gelişme tem-posu, gerçekleştirilen muazzam inşa kazanımları, emek-çilerin yaşam standardında kısa sürede gelinen nokta vb. sosyalizmin üstünlüğünü herkese her gün yeniden kanıtlıyordu.

EKİM DEVRİMİ VE KADINÇarlık Rusya’sında kadının durumu belirleyen, top-

lumda ve aile içinde hak yoksunluğu idi. Kadın, çarlık rejimi, kilise ve koca baskısından oluşan üçlü boyundu-ruk altındaydı. Toplum kadına ikinci sınıf insan olarak davranıyordu. Rus olmayan kadınlar ayrıca ulusal baskı görüyordu. Kadın işçiler erkek işçilerden çok daha yoğun sömürü altında olup, aynı işi yapmalarına rağmen erkek işçilerden daha az ücret alıyorlardı.

Ekim devrimi tarihte ilk defa kadının kurtuluşu mü-cadelesinin önünü radikal biçimde açan bir devrimdir.

Ekim devrimi kadınların erkekler ile yasalar önünde eşit olmasını derhal sağladı. Toplumsal alanda eşit ko-şulların yaratılması için muazzam çaba gösterildi.

Büyük çoğunluğu okuma yazma bilmeyen işçi ve köylü kadın kitleleri, aktif bir şekilde siyasal yaşama ve devlet yönetimine çekildi.

Tam hak eşitliği için erkek egemenliğine (pederşahili-ğe) karşı mücadele, çocuk hakları, çocuk eğitiminin top-lumsallaştırılması, ev işinin toplumsallaştırılması alan-larında muazzam gelişmeler kaydedildi.

Halklar hapishanesi olan Çarlık Rusya’sında ezilen ulus ve milliyetlerden emekçi kadınlar, ulusal, cinsel, sınıfsal üçlü boyunduruk altında kurtuluş mücadelesi veriyor-du. Doğu’nun emekçi kadınları bu zorlu mücadele içinde çarşaf ve peçeyle hayatları zindan edilen; Ortaçağ’ın ka-ranlığına hapsedilen ve bir köleden farksız biçimde var-lık sürdüren kadınlar muazzam yol kat ettiler.

Kadınların kurtuluşu alanında Ekim devrimi ve son-rasında atılan muazzam adımlar, bugün hala aşılabilmiş değil. Kadınların kurtuluş için sosyalizmin mutlak ge-reklilik olduğunu Ekim devrimi göstermiştir.

EKİM DEVRİMİ VE ULUSAL SORUN Ekim Devrimi çarlık döneminde halklar hapishane-

si olan Rusya’da ezilen ulus ve milliyetlerin kurtuluşu yönünde muazzam adımlar attı. Burjuva milliyetçiliği ve şovenizmin yerine pratikte proleter enternasyonaliz-mi egemen kılındı. 1917 Ekim Devrimi ulusal sorunda da çağ değiştiren bir adım oldu. Daha devrimin birinci günü, devrim hükümetinin ilk kararnamelerinden biri

ulusların ayrı devlet kurmaya kadar varan kendi kade-rini tayin hakkını ve tüm milliyetlere tam hak eşitliğini ilan etti. Sovyetler Birliği eşit haklara sahip ulus ve mil-liyetlerin eşit haklara sahip cumhuriyetler ve özerk böl-gelerde gönüllü birliktelikleri temelinde kurulan ilk çok uluslu birlik devleti oldu. Finlandiya yapılan bir halk oy-lamasında ayrı devlet olarak yaşamaya karar verdiğinde, Bolşevik devlet bu karara itirazsız saygı gösterdi. Günlük hayatta her milliyet kendi dilini, kültürünü serbestçe ya-şıyor ve geliştiriyordu. Irkçılık, şovenizm ve antisemitiz-me karşı aktif mücadele yürütülüyordu. Ekim Devrimi emperyalizmin ırkçı şoven barbarlığının biricik alter-natifinin sosyalizm olduğunu pratikte gösterdi. O ulu-sal sorunun gerçek çözümünün ancak proleter devrimle mümkün olacağını gösterdi.

Ekim Devrimi’nin bugün güncel mücadele açısından çok önemli derslerinden biri, ulusal özgürlük mücade-lesinin ancak bu mücadelenin önderliği işçi sınıfının elinde olduğunda gerçek kurtuluşa götüreceğidir. Bunun böyle olmadığı şartlarda ulusal mücadelenin kazanımla-rının birer birer yitirileceği, yitirildiği emperyalist dün-yanın yaşanan bir gerçeğidir. Geçen yüzyılın 1950’li, 1960’lı yıllarında sömürgeciliğin boyunduruğundan kurtulan bir dizi Afrika ülkesindeki gelişmeler bunu net

Emekçi Kadınlar Günü 1930

Page 4: İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE - ydicagri.comydicagri.com/pdf/bildiriler/ekim_bildiri.pdf · 2 yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce

4

olarak göstermektedir. Bugün dünyanın birçok yerin-de yürüyen ulusal mücadeleler açısından bu ders hayati önemdedir.

EKİM DEVRİMİ VE DİN “Halkın afyonu” olan din, dün olduğu gibi bugün de

burjuvazi tarafından işçilere ve halklara karşı ustaca kul-lanılıyor.

Din adına, mezhep adına halklar birbirine karşı kış-kırtılıp, kırdırılabiliyor. Bugün İslam Devleti, Taliban, El Kaide, El Şabab vb. gibi fanatik dinci, İslamcı şeriat örgütleri, her türden emperyalistler tarafından “insanlı-ğın baş düşmanı” (Batılı) insanlık değerlerinin, yaşam tarzının ve kültürün düşmanı olarak adlandırılıyor. İs-ter batılı ister doğulu bütün emperyalistler dünyanın yeniden paylaşılması için yürüttükleri savaşları insanlık dışı İslamcı teröristlere karşı savaş yürütme adı altında yürütüyorlar. Sözü edilen bu “insanlık düşmanı” şeriatçı örgütler aslında emperyalizmin halkları ezme, kendisine tabi kılma siyasetinin doğrudan ürünleridir. Emperya-list güçler birbirleri ile dünya çapında girdikleri hege-monya mücadelesinde, emperyalist rakiplerine karşı sa-vaşan dinci-ulusal “kurtuluş örgütleri” yaratmakta veya bunları desteklemektedir. Örneğin El Kaide Rus Sosyal Emperyalizmi’nin Afganistan’ı işgaline karşı mücadele-de, CIA’nın belgeli doğrudan desteğiyle bir dinci ulusal kurtuluş hareketi olarak ortaya çıkan ve güçlenen bir örgüttür. Bugün insanlığın baş düşmanı ilan edilen İs-lam Devleti (DAİŞ), batılı emperyalistlerin Irak’ı işgaline karşı mücadele sürecinde ortaya çıkmış bir örgüttür. Bu örgütlerin terörü, emperyalistlerin teröründen yalnız-ca kullanılan terör araçları ile ayrılmaktadır. Din veya mezhep aidiyeti işgale, köleleştirmeye karşı mücadelede birleştirici bir unsur, kalpsiz dünyaya duyulan nefretin dışa vurumu, ezilen yaratığın bir yakınması olarak işlev görmektedir. Bu gibi dinci örgütler, başta emperyalistle-rin desteğiyle ortaya çıksalar bile, bir süre sonra onların doğrudan kontrolünden çıkabilmektedir. Fakat doğru-dan kontrolden çıktıkları durumlarda da bugünkü güç dengesinde emperyalist güçler tarafından araçsallaştırıl-

makta, onların dünyayı yeniden paylaşmak için halklara karşı yürüttükleri barbarca savaşlarında gerekçe olarak kullanılmaktadırlar. Bugün Suriye’de, Irak’ta, Mali’de, Kenya’da olduğu gibi. Yani emperyalistlerin dinci fana-tizme karşı savaşları bir sahtekârlıktır.

Ekim Devrimi’nden sonra proleter devlet dini bütü-nüyle “kişilere ait özel mesele” ilan etmiş, dinin gerçek işlevini ortaya koyan aydınlatma kampanyaları yürüt-müş, dini kurumlara karşı aktif mücadele yürütmüş, dini kurumların iktidarını yıkmış, buna paralel olarak da çeşitli din ve mezheplerin birbirlerine baskı yapması-nı engellemiştir. Böylelikle o, din ve mezhep ayrılıkları-nın halkların barış içinde bir arada yaşamasının engeli haline getirilmesinin önünü almıştır.

Ekim Devrimi, din konusunda da hiçbir burjuva dev-letin başaramadığını gerçekleştirmiş, din ve devlet işleri-ni birbirinden gerçekten ayırmış, dini gerçekten kişinin özel işi haline getirmiştir.

EKİM DEVRİMİ VE PARTİ Emperyalist barbarlığı tarihe gömmek, proleter devri-

mi gerçekleştirmek ve sosyalizmi inşa etmek için günün en önemli görevi işçi ve emekçileri kendi önderliğinde birleştiren gerçek Marksist Leninist partilerin, Bolşevik Partilerin yaratılmasıdır.

Bolşevik parti 1917 Ekim’inde birdenbire ortaya çık-

Parti tarihi afişi 1926

potemkin zırhlısı filmi afişi 1926

Page 5: İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE - ydicagri.comydicagri.com/pdf/bildiriler/ekim_bildiri.pdf · 2 yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce

5

madı. O, uluslararası alanda İkinci Enternasyonal opor-tünizminin reformist-legalist geleneğine karşı amansız ideolojik mücadele içinde işçi sınıfının öncü müfrezesi olarak yaratıldı. O, devrim öncesi Rusya’sındaki işçi sını-fı mücadelesi içinde, bu mücadele temeli üzerinde gelişti. O, en başından itibaren işçi sınıfı hareketini sosyalizmle birleştirmeyi önüne temel görev olarak koyan Marksist-lerin bilinçli siyasi faaliyetinin ürünü idi. O, en başın-dan itibaren örgütsel olarak işçi sınıfı nerede ise, orada inşa edildi: Üretim içinde, fabrikalarda! Onun örgütsel yapısında temel fabrika/işletme hücreleri idi. Böylece bu parti gerçekte işçi sınıfının biricik gerçek sınıf partisi idi. Bolşevik Parti, işçi sınıfının ve emekçilerin düşmanla-rına karşı devrimci mücadele içinde milyonlarca kitleyi Marksizm biliminin devrimci teorisiyle donatarak dev-rimci mevzilere çekti. O, berrak bir siyasi çizgiye sahipti ve proletarya diktatörlüğü döneminde sosyalizmin inşa çalışmasının her bir anında kitlelerin nabzını elinde tut-mayı ve onlarla sıkıca birleşmeyi, onları doğru bir şekil-de yönlendirmeyi bildi.

Bugün Ekim Devrimi’nin 100. yıldönümünde prole-ter dünya devriminin zaferi için her şeyden önce böylesi işçi sınıfı hareketi ile kopmaz bağlar içinde olan Bolşe-vik Partilerin eksikliği kendisini dayatıyor. Proletarya-nın kurtuluş davası her şeyden önce, bu gibi partilerin olmadığı veya çok zayıf olduğu her yerde Lenin-Stalin döneminin Bolşevik Partisi gibi yeni tipte partilerin inşa edilmesi görevini bütün dünyada Marksist-Leninistlerin önüne acil görev olarak koyuyor. Emperyalist ideoloji bombardımanıyla bugün sosyalizm ve komünizmin “tü-kenmiş” olduğuna, “öldüğüne” inandırılan işçi ve emek-çi kitleleri yeniden komünizme kazanabilmek için yeni Ekimler yolunda ilerleyebilecek komünist partiler gere-kiyor. Marksist-Leninist hareketin güncel zayıflığı so-nucu bugün “bir başka dünya” isteyen, bunun mümkün olduğuna inanan birçok genç insanın bir bölümü umut-larını burjuva ulusal hareketlere bağlıyor. Bir bölümü açıkça dini kendine referans gösteren bu hareketlerin bir bölümü hatta “21. yüzyılın sosyalizmi” olarak görülüp, gösteriliyor. Bir başka bölüm kapitalizmin yıkılacağına dair bütün umutlarını yitirmiş durumda “kendi” emper-yalistlerinin kuyruğuna takılmış, onların demokrasi, in-san hakları, batı uygarlığı taşıyıcısı olduğunu savunuyor.

Diğer yandan fakat emperyalist sermayenin enternas-yonalleşmesi şimdiye kadar görülmemiş boyutlara ulaş-mış durumda, emperyalist kapitalizmin girmediği küçü-cük bir dünya köşesi bile kalmadı, finans kapitalin asalak niteliği yine görülmemiş boyutlara ulaştı, üretimin en-ternasyonal niteliği her zamankinden daha açık ve bur-juvazi bütün dünyada işçi sınıfı ve emekçilerin hakla-rına karşı topyekun saldırı içinde. İşçi sınıfı ve emekçi kitlelerin ulusal ve devlet sınırları ötesinde tüm sınıf kardeşleri ile ortak bir proleter devrim cephesinde birleş-mesinin objektif şartları her zamankinden daha olgun.

Sosyalizm ve komünizmin maddi temelleri açısından da gelinen yerde şartlar her zamankinden daha olgundur. Bugün objektif olarak dünya çapında “herkesin yeteneği ölçüsünde katkıda bulunduğu” ve herkesin “ihtiyacına göre aldığı” zenginlik kaynaklarının gürül gürül aktığı bir dünya ekonomisi kurmak mümkündür. Yapılacak tek şey vardır: Mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilme-si! Bütün temel üretim araçlarının toplumsallaştırılması, sömürünün insanlığın hayatından dışlanması. Topluma ait olanın topluma geri verilmesi! Kısacası yapılması ge-reken tek şey vardır: Sömürülen ve ezilenler Ekim’in aç-tığı yolda yürüyüşe kalınan yerden devam etmelidir.

Objektif şartlar devrime çok uygun olduğu halde işçi ve emekçi yığınların büyük çoğunluğu bugün kendi çı-karlarına ters hareket etmektedir.

Bu nedenle komünistlerin görevi sübjektif öğeyi objek-tif imkanların seviyesine çıkarmaktır. Bütün ülkelerde yılmadan, usanmadan komünist ajitasyon propaganday-la işçi sınıfı ve emekçi yığınları kendi kızıl bayrağı altın-da birleştiren komünist parti ve örgütlerin inşası için ve uluslararası alanda Marksist-Leninist güçlerin, ortak ça-balarla yaratılacak Marksist-Leninist platform temelinde yeniden birleşmesi için çalışmak! Marksist-Leninistlerin önünde duran günün temel görevi budur.

5 yıllık plan şeker endüstrisi1933

Page 6: İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE - ydicagri.comydicagri.com/pdf/bildiriler/ekim_bildiri.pdf · 2 yok etme gücü bundan yüzyıl önceki savaşlarda kulla-nılanların yüzlerce

Yeni Dünya İçin ÇAĞRI Gazetesi adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Hüseyin Gül • Yönetim Yeri ve Adresi: Asmalımescit Mah. Terkoz Çıkmazı Sok. Terkoz İşhanı, No: 1/62 Beyoğlu/İstanbul• Tel/Fax: (0212) 2511191 • Türkiye • Baskı: Berdan Matbaacılık Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No: 215-216-239 Topkapı/İstanbul

Tel: (0212) 613 11 12 • Yayın Türü: Yerel Süreli • www.ydicagri.com • [email protected][email protected] • facebook.com/YeniDunyaIcinCAGRI•twitter.com/ydicagri

KIZIL EKİM YOL GÖSTERİYOR!Ekim 1917’den bu yana dünyada çok büyük değişik-

likler oldu.Emperyalizm Ekim Devrim’inde aldığı yenilgiye,

İkinci Dünya Savaşı sonrasında halk-ların kazandığı zaferlere rağmen çökmedi. Devrimlerle yitirdiği alanları özellikle revizyo-nistlerin, bir zamanlar sosyalist olan Sovyetler Birliği’nde ve Çin’in de içinde bulundu-ğu halk demokra-sisi devletlerinde, bur juva laşmış teknokrat ve bürokrat ların sayesinde yeni-den kazanmayı başardı. Bugün dünyada sos-yalist olan ya da proletaryanın ön-derliğinde halk de-mokrasisinin hüküm sürdüğü bir devlet yok. Kapitalizm Birinci Dünya Savaşı’ndan önce olduğu gibi bütün dünyada egemen. O dü-şünülenden daha dirençli olduğunu gösterdi.

Ekim Devrimi’nden bu yana geçen yüzyıl kapitalist emperyalizmin reformlar yoluyla dönüştürülmesinin, aşılmasının reformist bir hayal olduğunu da açıkça gös-terdi. Aynı zamanda burjuvazinin iktidarını tehlikede gördüğü zaman faşizme başvuracağını da gösterdi.

Bu yüzyıllık dönemde sermayenin hacmi ve enternas-yonalleşmesi büyük boyutlara ulaştı. Aynı şekilde tekel-leşme de olağanüstü gelişti.

Fakat emperyalizmin özü değişmedi. Emperyalizmin temel çelişmeleri bugün de etkin ve giderek keskinleşi-yor.

Ulusal devlet hâlâ kapitalist toplumların örgütlenme-sinin esas biçimi.

Hâlâ sanayinin, tarımın, hizmet sektörünün hiçbir alanında her şeyi belirleyen tek bir dünya tekeli yok.

Hala her alanda birden fazla tekel emperyalist dünya pazarını tek başına ele geçirmek için diğerleri ile rekabet halinde.

Hâlâ tek tek emperyalist devletler, değişik koalisyonlar içinde, diğerlerine karşı “kendi burjuvazisi”nin çıkarları için mücadele yürütüyor.

Hâlâ emperyalist büyük güçler dünya hegemonyası için dalaşıyor.

Hâlâ emperyalizm çağında yaşı-yoruz ve emperyalizmin biricik

alternatifi proleter dünya devrimi, sosyalizm.

Emperyalizm ırkçı-lıktır, şovenizmdir,

faşizmdir, gerici-liktir, erkek ege-menliğidir, en azgın sömürü-dür, doğanın ta-lanıdır. Emper-yalizm emekçi gençlik için geleceğin kara-

tılmasıdır. Kı-sacası emperya-

lizm barbarlıktır. Öyle bir barbarlık

ki, azami kâr hırsıy-la bugün emperyalizm

dünyayı, öncelikle en yoksullar için tam bir felaket

anlamına gelen bir iklim deği-şikliği sınırına getirmiştir. Emperya-

lizm, eğer proletarya önderliğinde devrim-lerle bu gidişe dur denemezse, bütün dünyayı barbarlık içinde çöküşe sürüklemektedir.

Emperyalist sistemi bütün olarak karşısına alan, bu sis-temi en zayıf halkasında parçalayan Ekim Devrimi, em-peryalist barbarlığın biricik alternatifinin proletarya ön-derliğinde devrimler olduğunu göstermiştir. Proletarya önderliğinde devrimler ve sosyalizmin inşası, Ekim’den öğrenmemiz gereken çözüm budur!

PROLETER DÜNYA DEVRİMİ İÇİN, YENİ EKİM-LER İÇİN İLERİ!

YA SOSYALİZM YA DA EMPERYALİST BARBAR-LIK İÇİNDE ÇÖKÜŞ!

KAHROLSUN EMPERYALİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK!

Mart 2017