24
T.C DİCLE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNSAN KLONLAMA ETİK MİDİR? BİLİM ETİĞİ VE BİLİM TARİHİ DERSİ Çiğdem KAYMAK 12801502 BİYOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA ÖĞRENCİSİ

İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

T.C

DİCLE ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

İNSAN KLONLAMA ETİK MİDİR?

BİLİM ETİĞİ VE BİLİM TARİHİ DERSİ

Çiğdem KAYMAK

12801502

BİYOLOJİ ANABİLİM DALI

DOKTORA ÖĞRENCİSİ

DİYARBAKIR

2012

Page 2: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

ÖZET

Klonlama, bilim tarihinde en çok tartışılan çalışmalardan biri olmayı başarmıştır. Bazı bilim adamları, klonlamanın insanlık için büyük bir gelişme olduğunu ileri sürerken, bazıları da bu çalışmaları insanlık ayıbı olarak görüp, kesinlikle engellenmesi gerektiğini düşünüyor. Yapay yolla genetik kopya oluşturma olarak tanımlanabilen klonlama günümüzde insan klonlanması kavramı ile birlikte hem yaşam bilimleri alanında teknolojik tartışmaların hem de etik tartışmalarının içinde yerini almıştır.

Klonlamanın etik olup olmadığı kişilerin bakış açısına bağlıdır. İnsan klonlamayı öne sürenlerin klonlamanın ne gibi sorunlara neden olacağını, farklı durumlarla nasıl başa çıkılması gerektiğini delillerle göstermek zorunda olduklarını unutmamak gerekir.

Bu çalışmada klonlama nedir? Ne gibi teknikler kullanır? Dünya insan klonlamayı etik buluyor mu? İslamiyet ve Hristiyanlık insan klonlamaya nasıl bakıyor? gibi başlıca sorulara cevap bulmaya çalışacağız.

Anahtar Kelimeler: Klonlama, İnsan klonlama, Etik, Klonlama teknikleri.

ABSTRACT

Cloning, history of science has become one of the most controversial works. Some scientists arguing that cloning is a big improvement for humanity, while others see it as a shame of humanity studies, thinks you should definitely avoid. Cloning can be defined as an artificial way to create genetic copy today with the concept of human cloning in the field of life sciences and technology as well as the ethical debate has taken place in the debate.

Depends on whether the point of view of ethics of cloning. What would be causing problems such as those who promote the cloning of human cloning, how to cope with different situations must not be forgotten that they are required to show evidence of that.

In this study, what is cloning? What techniques such as use? Did you find the world of human cloning ethical? Islam and Christianity looks at how human cloning?...such as mainly questions try to find answers.

Keywords: Cloning, Human Cloning, Ethic, Cloning techniques.

Page 3: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

GİRİŞ

Klonlama teknolojisi 1970’ li yılların sonunda memelilerde yavaş adımlarla ilerlemiş ancak son 7 yıl içinde çok büyük bir hızla ilerleyerek gerek biyomedikal gerekse tarımsal endüstrinin ilgi odağı haline gelmiştir (Campbell, 1999; Stıce, 2000; Wolf, 1998). Teknik, ilk önceleri embriyoların bölünmesi ile bir embriyodan birden fazla embriyonun oluşturulması şeklinde başlamış, ancak nükleus transferi (NT) ile çiftlik hayvanlarında ilk başarılı klonlama, embriyonik hücreler vasıtasıyla 1986 yılında gerçekleşmiştir (Wolf, 1998). Daha sonra embriyodan elde edilen embriyonik hücrelerden 1996 yılında ilk koyun klonlaması yapılmış (Campbell, 1996), ardından farklılaşmış bir hücrenin transferi yoluyla olgun bir hayvanın klonlanması ile en büyük adım atılmıştır (Wılmut, 1997). Bunu takip eden yıllar içerisinde teknoloji hızla ilerlemiş ve günümüze kadar keçi, sığır ve domuz gibi çiftlik hayvanları da başarılı bir şekilde klonlanmıştır (Baguısı,1999; Kubota, 2000; Polejaeva, 2000).

KLONLAMA NEDİR?

Moleküler biyoloji teknikleri kullanarak bir DNA dizisine eş DNA üretmek veya bir hücreden yola çıkarak hücre bölünmesi ile genetik olarak birbirine eş hücre grubunun oluşmasıdır.

Kopyalama işlemi ya embriyonik dönemde bir kök hücre ya da farklılaşmasını tamamen tamamlamış bir vücut hücresi kullanılarak yapılabilir. Birinci durumda ancak embriyo kopyalama olasılığı söz konusudur. İkinci durumda ise yetişkin bir organizmadan alınan hücre kullanılarak yetişkin bir organizma kopyalanabilir.

Page 4: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

KLONLAMA TEKNİKLERİ

1.Rekombinant DNA Teknolojisi ya da DNA Klonlaması

Hücre dışında gerçekleştirilen bir genetik rekombinasyon tekniğidir.

Farklı birey veya türlerden alınan DNA parçalarının fonksiyonel olacak şekilde birleştirilmesidir. Bu teknolojinin en güzel örneği, insandaki insülin hormonunu şifreleyen genin, bakteriyel plazmit (hücrelerde kromozom yapısında olmayan stoplazmik DNA’lardır ) DNA’sı ile birleştirilmesidir.

Başka bir DNA parçası ile birleştirilerek değişikliğe uğramış olan plazmit DNA’sı, “rekombinant-DNA molekülü” adını alır. Bu rekombinant DNA’yı bakteri içinde çoğaltarak insülin geninin çok sayıda kopyasını yapmak mümkündür.

Page 5: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

2.Üreme Amaçlı Klonlama

Şu anda var olan ya da daha öncesinde var olmuş olan bir hayvanın DNA’sıyla aynı DNA’ya sahip hayvanların meydana getirilmesidir.

Bu işlem üreme hücresine sahip olmayan bir bireyin çocuk sahibi olmasına yardımcı olmak için de kullanılır. Örneğin Dolly bu teknoloji ile yaratılmıştır.

Klonlama sonucunda dünyaya gelen ilk canlı Lan Wilmut ve ekibinin çalışmaları sonucunda 1997'de klonlanan Dolly adlı koyundur. Dolly örneğinde yetişkin bir canlıdan alınan herhangi bir bedensel (somatik) hücrenin kullanılmasıyla canlının “genetik ikizi’’nin yaratılması olarak tanımlayabiliriz. Dolly’nin yaratılmasında kullanılan klonlama yöntemi, bedensel hücre çekirdek transferi olarak adlandırılıyor. Deneyde kullanılan 277 yumurta hücresinden  yalnızca 29 tanesi bölünme aşamasını tamamlayabildi ve bu yumurtalar farklı koyunların rahimlerine yerleştirildi. Koyunlardan 13 tanesi gebe kaldı. Sonuçta ise bir tek başarılı doğum gerçekleşti.

Page 6: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

3.Tedavi Amaçlı ( Terapatik ) Klonlama

Terapatik klonlamaya embriyo klonlama da denir. Araştırmalarda kullanılmak üzere

insan embriyosunun üretilmesi işlemidir.

Bu işlemin amacı klonlanmış insan yaratılması değil fakat insan gelişiminin ve hastalıkların tedavisinin araştırılması ve çalışılması için kök hücrelerin yetiştirilmesidir.

Kök hücreler insan vücudunda herhangi çeşit bir hücreye dönüşerek bozulmuş ya da hastalıklı dokuları yenileme/ iyileştirme yeteneğine sahip oldukları için biyomedikal araştırmalarda çok önemlidir ve buradaki temel amaç ise kişiye özel kök hücreleri üretmektir.

Klonlama İle İlgili Uluslararası Bildirgeler ve Sözleşmeler

Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (RİO); 29 Aralık 1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Biyoçeşitlilik, ilk kez tüm yönleri ile ele alınmıştır. Biyoçeşitliliğin azalmasının insanlığın ortak endişesi olduğu belirtilerek, “genetik kaynaklar” uluslar arası bir anlaşmada bağlayıcı yükümlülüklerle ele alınmıştır (1).

Dünya Tıp Birliği (WMA); 1997 yılının kasım ayında yaptığı genel toplantısında, klonlama üzerine bir çözümü desteklemiştir. Doktorlar ve bilim adamlarından üzerinde tam anlamıyla düşünmeden ve gerekli kontroller yapılmadan insan klonlamaya katılmamaları istenmiştir. Aralık 1997’de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Tıbbi Etik Danışma Grubu, tıbbi genetik konuları ve genetik üzerine kılavuzlar tasarlamıştır. Bu grup; insan klonlamaya yönelik adımları kabul edilemez gören diğer gruplarla aynı fikirde olup, insan reprodüktif klonlama kullanımının uluslar arası etik standartlarla uyuşmadığını tekrarlamıştır (2) .

(1) Wilmut I, Schnicke AE, McWhir J, Kind AJ, Campbell KH. Viable offspring drived from fetal and adult mamalian cells. Nature. 1997; 385: 810-813

Page 7: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

(2) Saliger F. Das Verbot des Reproduktiven Klonens nach dem 1.Zusatzprotokoll zum Menschenrechtsübereınkommen.1. Türk Alman Tıp Hukuku Uluslar Arası Sempozyumu (11-12 Kasım 2005, Konya-Türkiye), KHuka Kamu Hukuku Arşivi Kasım 2005:153-159.Klonlama ile ilgili etik ve yasal tepkiler, kısa zamanda ve tıp alanındaki gelişmelere

paralel olarak, ulusal ve uluslar arası alanda yansımasını bulmuştur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) ve Avrupa Konseyi gibi kuruluşlar uluslar arası alanda, Almanya, Danimarka, Finlandiya, İtalya, İspanya, Belçika, İngiltere gibi ülkeler ulusal alanda düzenlemeler yapmakta ve tavsiye kararları almakta gecikmemişlerdir (3). Ancak günümüzde klonlama ile ilgili en kapsamlı ve ayrıntılı düzenlemenin 1997 tarihli “Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi” ve bu sözleşmeye Ek 1998 tarihli “İnsan Kopyalanmasının Yasaklanmasına İlişkin Protokol” olduğu şüphesizdir. Biyo-Tıp Sözleşmesi bu alanda uluslar arası düzeyde bağlayıcılık niteliğine haiz ilk hukuk metnidir. Türkiye, Biyo-Tıp Sözleşmesini imzalayarak yürürlüğe koymuş, ancak ek protokolü imzalamış olmasına rağmen halen yürürlüğe koymuş değildir.

Mayıs 1998’deki 51. Dünya Sağlık Toplantısı’nda, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir çözüme ulaşılmıştır. Burada; üreme amaçlı insan klonlaması kınanarak, insan onuruna ters ve etik açıdan kabul edilemez bulunmuştur. Dünya Sağlık Örgütü üyeleri; insanoğlunun klonlamaları yasaklamak için adımlar atılması konusunda fikir birliği sağlamıştır. İçeriği açıklayan ve insan üretme amacı ile ilişkisiz klonlamalarda, prosedürleri içeren kılavuzların geliştirilmesi önerilmiştir.

Nisan 1999’da Dünya Sağlık Örgütü Sekreterliği’nden, insan klonlamanın etik olmadığını tekrarlayan bir bildiride bulunulmuştur. Ancak bu klonlama teknikleri, embriyonik olmayan hücrelerden insan doku ve organlarının üretilmesi ile klinik tedavide faydalı olabilir.

Avrupa İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi; Avrupa Konseyi kapsamında İspanya’da Oviedo’da 4 Nisan 1997 tarihinde en az dördü üye ülke olmak üzere, beş ülkenin onayı ile yürürlüğe girmiş olan “Biyoloji ve Tıbbın Uygulamalarına Karşı İnsan Hakları ve İnsan Onurunun Korunmasına İlişkin Sözleşme”dir. On dört bölüm ve 38 maddeden oluşan bu sözleşmenin 4. bölümünün 13. maddesi “insan genomu üzerine müdahale” ile ilgilidir. Burada “tanı ve tedavi amacıyla eşey hücresine müdahalede bulunulması, sadece üzerinde araştırma yapmak için insan embriyosunun oluşturulmaması koşuluyla yapılabilir” denilmektedir. Bu sözleşme, bu tip araştırmalara izin verme ya da yasaklama yetkisini her devletin kendi takdirine bırakmıştır. 12 Ocak 1998 tarihinde yayımlanan bir ek protokol ile ölü veya canlı bir insanın genetik kopyalanmasına yönelik her türlü müdahale yasaklanmıştır.

Avrupa İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi’nden sonra, bu konuda UNESCO da bir metin düzenlemiştir. “İnsan genomu ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” 11 Kasım 1997 tarihinde UNESCO tarafından oybirliği ile kabul edilmiştir. Bu bildirgenin hukukî bir bağlayıcılığı yoktur. UNESCO, 14 Mart 2001 tarihinde bu konuyla ilgili olarak, “UNESCO İnsan Hakları ve İnsan Genomu Evrensel Bildirgesi”ndeki Prensiplerin Hukuk Açısından Değerlendirilmesine Bakış” başlıklı bir rapor hazırlamıştır. Burada hukukî açıdan yasaklanan bir yöntemin “etik” açıdan savunularak devam edebilmesi anlamı çıkarılmaktadır (1).

Page 8: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

(3) Erkan V. Kök Hücre Çalışmaları ve Etik, Felsefe Ekibi İnternet Dergisi, sayı:5, 2006

1997 yılında National Bioethics Advisory Commission, insan klonlama için federal fonların kullanımını yasaklamıştır. Özel sektörden gönüllü olarak klonlama araştırmalarında beklemeleri istenmiştir. 1994’te gerçekleştirilen insan embriyo araştırmasında kullanılan federal fon kısıtlamalarını halka ve bilim adamlarına hatırlatmış ve 5 yıllık bir durdurma teklif etmiştir. Komisyon, devlet kurumu veya özel sektörden herhangi birinde, araştırma veya klinikte de olsa klonlama yoluyla çocuk yaratma eğiliminin ahlâkî açıdan kabul edilemeyeceği sonucuna varmıştır.

Avrupa Parlemento’su, 1997 yılında herhangi bir amaçla veya herhangi bir koşulda klonlamanın doğru bulunamayacağını ve tolere edilemeyeceğini açıklamıştır. Klonlamanın ihlâlleri tartışılmıştır. Bir kimsenin kendi genetik kimlik hakkı ve insanlar arasında eşitlik olduğundan, insan soyu öjenik (4) ve ırk seçimine olanak sağladığından ve insan onurunun korunması gerektiğinden dünya çapında insanoğlunun klonlanması yasaklanmıştır. 1998 yılında Avrupa Konseyi Ek Protokolünde; canlı veya ölü başka bir insanın genetik ikizini yaratmak için yapılacak her çalışma yasaklanmıştır. 12.01.1998 tarihli kopyalama protokolü, 01.03.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bu yasağı yeterli görmeyen Avrupa Birliği, klonlama ile ilgili yeni bir düzenlemeye gitmiştir. 7-8 Aralık 2000 tarihinde “Nice Zirvesi”nde onaylanan bildirge, Avrupa Birliği vatandaşlarının temel haklarını ve Avrupa Birliği’nin vatandaşlarına karşı sorumluluklarını düzenlemektedir. Bu düzenlemenin üçüncü maddesi, insan ırkının soya çekim yoluyla ıslahına yönelik faaliyetlerin ve insanların kopyalanma yoluyla üretilmesinin yasaklanmasını kapsamaktadır.

Avrupa Komisyonu’nda biyoteknoloji üzerine danışmanlık veren komisyon (Group of Advisers on Ethical Implications of Biotechnology to the European Commission); somatik gen terapinin genetik ve sonradan kazanılmış olan hastalıkları azaltma, tedavi veya engellemenin gelecek vaat eden yolu olduğunu açıklamıştır. Somatik gen terapinin teşvik edici olması, ancak başka bir efektif tedavinin olmadığı birçok hastalıkta sınırlandırılması gerektiği bildirilmiştir. Buna rağmen, insanlar üzerinde gen terapisi etik açıdan kabul edilemezdir.

Denver’de yapılan G7 ülkeleri ekonomik zirvesi (Denver G-7 Summit of Economic Countries); Haziran 1997’de birçok eyaletin başkanı, ulusal ve uluslar arası alanda somatik hücre transferinin çocuk yaratma için kullanılmaması amacıyla bazı ölçütlerin olması ve yasakların konması için de birlikte çalışmaların yapılması gerektiği kararını almıştır.

Amerikan Tıp Birliği (American Medical Association) 1998 yılında insan klonlamanın 5 yıl süreyle ertelenmesini önermiştir. Destekli araştırmaların iyi tasarlanması, hastaların sağlığı açısından çok önemlidir. İnsan üretmeye yönelik olmadığı müddetçe insan, hayvan veya hücresel klonlama ile alâkalı araştırmalara yasal bir durdurma gerekmemektedir. Amerikan Tıp Birliği, klonlamanın etik açıdan kabul edilemez olduğunu, mantıklı araştırmalara izin vermek için yasal/düzenleyici kuralların konmasında zamana ihtiyaç olduğunu belirtmiştir (2).

Page 9: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

(4) Öjenik: Sağlıksız ceninleri ayırıp, sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya toplumsal felsefedir.Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2005 yılı Mart ayında hukukî olarak bağlayıcı

niteliği olmayan bir deklarasyon yayınlayarak; amacı ne olursa olsun tüm insan kopyalama şekillerinin yasaklanmasını teklif etmiştir. Ancak bu deklarasyonu üyelerin yarısından azı olan 84 ülke imzalamıştır. Çin, İngiltere ve Japonya gibi ülkeler ise imzalamamıştır (5).

İnsan Klonlamada karşılaşılan Etik Kaygılar

Klonlama yöntemi ile bir bebek dünyaya gelip gelmediği konusu uzun bir süreden beri tartışıladursun, bu konuda çalışmalar yapan Clonaid şirketinin ve Dr. Severino Antinori’nin açıklamalarına göre ilk klon bebek 2002 yılında doğmuş. Cinsiyeti kız olan ve Eve (Havva) takma adıyla yaşamını sürdüren bebeğin İsrail’de yaşadığı söyleniyor. Kimliği ise bir sır konusu ve halen gizlenmekte. Dr. Antinori, İtalyan Oggi dergisine 2009 yılında yaptığı açıklamada ise o güne kadar doğmuş klon bebeklerin sağlıklı ve Doğu Avrupa’da yaşadıklarını belirtmişti. Çelişkili ifadelerin nedeni bu konuyu gizemini koruyarak duyurmak şeklinde algılanabilir. Clonaid şirketine göre 2002 yılındaki klon bebek çalışmalarından bu yana 4 klon bebek daha dünyaya geldi. İnsan klonlama konusunun etik ve hukuk boyutları henüz kesin bir netlikle tartışılmadan gerçekleştiği iddia edilen bu doğumlar, bilim dünyasının insan klonlama konusundaki etik değerlerini alt üst edecek gibi ( Üstün 2011).

İnsan klonlama ile ilgili medyaya yansıyan bazı açıklamalar şu şekildedir;

İtalyan doktor Severino Antinori'nin ABD Ulusal Bilimler Akademisi toplantısında, genetik kopyalama yöntemiyle insan klonlama niyetinde olduğunu açıklaması, bütün dünyada tartışmalara yol açtı.

Papa ll.Jen Paul'de klonlamaya karşı olduklarını ABD Başkanı Bush'un Vatikan'ı ziyareti esnasında Başkana, insan embriyosu üzerinde bilimsel araştırmalara kesinlikle izin verilmemesi yönünde nasihat ederek karşı olduğunu göstermişti.

ABD'inde Temsilciler Meclisi, etik ve bilimsel açıdan büyük tartışmalara yol açan, insan embriyosunun klonlamasım yasakladı. Ancak, ABD Başkanı Bush, kök hücre üzerinde yapılacak bilimsel çalışmalara sınırlı da olsa destek verdi. Bush'un kararı hükümet fonlarının yararlanılabilmesi için sadece mevcut 60 embriyo üzerinde çalışılmasına izin verdi. Hâlbuki ABD'deki laboratuvarlarda dondurulmuş durumda bulunan 100 bini aşkın embriyodan kök hücre çalışmaları için yaranılmak isteniyordu. ABD vatandaşlarının %55 i kök hücre çalışmasını desteklerken, %69'u insan klonlamaya karşı çıktı.

AB Komisyonu, insan klonlamanın, Avrupa'nın ahlaki değerlerine aykırı olduğunu açıkladı. İnsan klonlamanın Avrupa vatandaşlarının ahlaki duygularına ters düştüğünü kaydeden komisyon sözcüsü A.Dahmen, ayrıca bu teknolojinin tam gelişmediğine ve önemli riskler içerdiğine dikkat çekti. Bu arada Almanya ve Fransa hükümetleri, BM'den çoğalma amacıyla insan kopyalanmasının yasaklanması için girişim başlatmasını istedi.

İsrail Sağlık Bakanlığı Hukuki Danışmanı M.İbner, "İsrail Parlementosu, 2010 yılında insanların herhangi bir şekilde klonlanmasını yasaklayan bir kanun onayladı. Bu bir suçtur, bu yüzden böyle bir girişime izin vermeyiz." dedi.

Page 10: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

(5)Avcı M. Biyo-Hukuk ve Özellikle Klonlamaya İlişkin İslam Hukukundaki Görüşler.

"Bu kısır çiftler, nasıl bir akla, mantığa sığınarak kendilerini kopyalamak istiyorlar anlamıyorum" Dr. Haydar Bağış, TÜBİTAK Biyoteknoloji Uzmanı.

"İnsan mutlak el bebek gül bebek korunması lazım. Din, bu endişeleri taşıdığı için buna onay vermiyor. Yoksa İslam, bilime karşı değildir." Necati Tayyar Taş, İstanbul Müftüsü.

"Bu Temsilciler Meclisi, bize armağan edilen hayatların üzerinde deli bilim adamları oynasın diye yeşil ışık yakmayacaktır."J.C.VVatts, Oklahama Milletvekili, ABD.

"Niye dünyayı ve gelecek kuşakları, bu mucizeden mahrum bırakalım." J.Greenvvood, Pensilvanya milletvekili, ABD.

"Bilimin gelişmesine katkıda bulunmalıyız. Ancak bunu insan yaşamına saygı gösteren, onurlandıran bir biçimde yapmalıyız."G.Vv.Bush, ABD Başkanı.

"Bu sorun bütün insanlığı ilgilendiriyor. BM en uygun forum." B.Valero, Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü.

"Bu karara ulaşmak için çok düşündüm ve verdiğim kararın doğru olması için dua ediyorum. Embriyolar üzerindeki kök hücre çalışmaları, hem büyük umutlar, hem büyük tehlikeler içeriyor. Dolayısıyla bu konuda çok dikkatle hareket etmemiz gerekiyor."G.VV.Bush, ABD Başkanı.

"Bush'un kararı, dünyada bu alanda çalışan bilim adamlarının genel eğilimi doğrultusundadır." N.Fukuşima, Japonya Sanayi Bakanlığı Biyo-emdüstri Dairesi.

"Bizim bu işlerle doktor olarak insanlara kötülük yapmayacağımızı bilsinler. Dünyada 7 milyon tüp bebek doğdu. Kimse de canavar olmadı. Prof.Dr. S.Antinori, İtalyan bilim adamı.

"İnsan kopyalanması işlemi eninde sonunda gerçekleşecek." Prof.Dr. R.Edvvards, İngiliz bilim adamı.

Klonlama, belki de insanoğlunun geleceği üzerine etkili olacak son yıllardaki en önemli buluşlardan bir tanesidir. Ancak bu konuda genetik açıdan kısa sürede çok hızlı gelişme kaydedilmişken, etik açıdan konu üzerinde birlik sağlanamamış, bu nedenle gerekli hukuksal düzenlemeler de tam olarak yapılamamıştır (Seyalıoğlu ve ark. 2007).

Klonlama üzerine yapılan etik tartışmaların çok çeşitli yönleri vardır. Klonlama konusunda içine düşülen en büyük yanlış doğacak canlının klonlanan canlı ile aynı kişi olacağının sanılmasıdır. Klonlama yöntemi sonucunda dünyaya gelen canlı sadece fiziksel görünüş olarak genleri kullanılan canlıya benzer ve bu doğal bir klonlama şekli olan tek yumurta ikizliğinde görülen benzerliktir. Yani doğan yeni  birey ile genleri kullanılan birey tek yumurta ikizlerinde olduğu gibi düşünce ve ruh olarak tamamen farklı kişilerdir. Bu nedenle klonlamanın yaradılış gerçeği ve kader ile ters düşen hiç bir yanı bulunmamaktadır.

Page 11: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

Fakat klonlanan canlının genlerinde gizli olan genetik hastalıklar ve diğer bazı genetik faktörler aynı şekilde doğacak yeni bireye aktarılmış olur. Bu da klonlama karşıtlarının tepki gösterdiği noktalardan biridir. Ancak en fazla üzerinde durulan konu; tedavi amaçlı klonlamada oluşturulan embriyoların bir şekilde öldürülmüş olmasıdır. Bir insanın sağlığını düzeltmek amacı ile başka bir canlı insan modelinin yok edilmesinin etik olmadığı savunulmaktadır. Hatta organ üretmek amacı ile verici insanların oluşturulması halinde durumun bir felaket halini alacağı ve “organ tarlalarının” oluşacağı belirtilmektedir. Bilim dünyası, çok faydalı amaçlar ile kullanılabilecek bir buluş ile etik değerler arasında bocalamakta ve çözüm üretmeye çalışmaktadır.

Klonlamada amaç hastalıkları tedavi etmek iken o amaçtan geri düştüklerini belirten araştırmacılar, Dolly koyununun normalden çok daha kilolu ve yaşına göre yaşlı göründüğünü söylüyorlar. Hala önüne geçilemeyen sorunların olduğunu belirten uzmanlar, özellikle standart klonlama işlemini deneyerek yetişkin birinden aldıkları doku örneklerinin nükleussuz insan yumurtasına enjekte edilmesi sonucunda bir tane embriyo üretemediklerini, birden fazla hücrenin oluştuğunu ve boyutlarının da normal bir hücre büyüklüğünden yaklaşık iki kat daha büyük olduğunu açıkladılar. Araştırıcılar, başka bir klonlama yaklaşımı deneyerek hücrelerin genlerini alıp yine nükleussuz yumurtaya enjekte ettiklerinde sonucun çok da farklı olmadığını, 3 embriyo elde edebildiklerini ve bunların 6 hücre büyüklüğünde olduğuna dikkati çekmişlerdir.

Bilim adamları, klonlanan hayvanlarda yavaş gelişmenin yanı sıra, kalp sorunu ve zayıf bağışıklık sistemi görüldüğünü kaydettiler. Bazı bilim adamları, eldeki tekniklerle insan klonlamanın ortaya büyük sorunlar çıkaracağını dile getirdi. Klonlanan kişinin bağışıklık sisteminden yoksun olma ve eksik organlara sahip olma olasılığının bulunduğu bildirilmektedir.

İnsan klonlamayı hayvanlarda olduğu gibi basit bir işlem olarak değerlendirmek, insan açısından doğuracağı çok önemli sonuçları olacağından mümkün değildir. İnsan kopyalamanın ahlâkî, hukukî, dinî, kültürel ve toplumsal boyutları göz ardı edilemez.

Üretim amaçlı kopyalama; ikinci bir insanın üretilmesi, insanın araçlaştırılması ve dolayısı ile onurunun zedelenmesi olarak kabul edilmektedir. Üretim amaçlı kopyalamada istenilen sonuç, belirli bir gen yapısına sahip insan meydana getirmektir. Bu şekilde dünyaya getirilen insanın varlık sebebi, onun genetik yapısına üçüncü kişilerin duydukları ilgi ve üçüncü kişilerin onun genetik yapısı üzerine menfaatleridir. Kant’ın “amaç ve araç formülü” insanı hiçbir zaman sadece bir araç olarak görmemeyi, aynı zamanda bir amaç olarak görmeyi gerektirdiğinden, kopyalama ürünü insanı araçlaştırmaktadır. Bu da mutlak olarak insan onurunu zedelemektedir (2,65-68). Özellikle ırkçılıkta olduğu gibi farklı amaçlar için kopyalamanın insan onurunu zedelediği tartışmasızdır. İnsanların belirli amaca yönelik olarak kopyalanması ve insanların genetik yapılarının üçüncü kişiler aracılığı ile önceden belirlenmesine izin vermek, insan kimliğine bir saldırı olarak kabul edilebilir.

Klonlamanın olası olumsuz sosyal sonuçları arasında; geleneksel aile yapısında çözülme, insanların birbirlerine, Tanrı ve doğa karşısında toplumsal saygılarının kaybolması ayrıca suç ve güç amaçlarına yönelik kötü kullanılması sayılabilir. Ortaya çıkan klonların aile bağlantısını belirlemede güçlükler olabilir (2).

Page 12: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

İnsan kopyalamanın ortaya çıkaracağı başka bir sonuç da; dünyanın diğer kültürlerine mensup gruplarını kendine hizmet ile yükümlü gören ırkçı bir anlayışın, hiçbir ahlâkî kaygı taşımadan bu yöntemi kötüye kullanmasıdır (6).

Klonlama karşıtlarının itirazları arasında; insan genetik havuzunun zarar görmesi, klonlama sonucu organların zarar görmesi, bağışıklık sisteminin zayıflaması, doğum oranlarının düşmesi ve erken yaşlanma gibi olumsuz tıbbî sonuçlar yer almaktadır (2). Kişilerin klonlama ile kendileri veya sevdikleri için yedek parça üretmesi, bu yönteme karşı diğer bir endişeyi ortaya koymaktadır. Çocuğuna kemik iliği nakli gereken bir ailenin uygun bir verici bulamadığından, çocuklarının klonunu üretip dünyaya gelen bebeği verici olarak kullanmaları ahlâkî açıdan kabul edilemez görülmektedir.

Hıristiyanlık Klonlamaya Nasıl Bakıyor…

Bir havuç veya kurbağa klonlanabilir. Fakat insan klonlanması çok ciddi bir konudur. İnsan, Tanrı’nın özel tasarımıdır. Bilginler, neden dopdolu gezegenimizde nüfusu arttırmaya çalışıyorlar? Üzerinde deney yapacakları bir soy üretmek istiyorlarsa, Hitler de aynı şeyi istemişti. Embriyonun gelişmesine müdahale etmek, Hıristiyanlık açısından, Tanrı'ya isyan etmektir. İnsanlar Tanrı suretinde yaratılmışlardır (Genesis 9:6 1: 26-27, Resullerin işleri 17:25)(8) .İnsanlar, babalı anneli ve kardeşli doğmalı, bir makine parçası gibi imal edilmemeli. İnsan, kendisinin tanrısı gibi hareket etmemelidir (Hatemi,2003).

İslamiyet Klonlamaya Nasıl Bakıyor...

Kopyalamanın amacı; bitkilerde ve hayvanlarda kaliteyi yükseltmek, ürünü çoğaltmak ve sık görünen insan hastalıklarına doğal bir tedavi bulmaktır. Yani zararlı olan kimyasal ilaçların yerine bu yöntem kullanılır. Kalitenin yükseltilmesi, ürünlerin çoğaltılması, bitkilerin, hayvanların ve insan hastalıklarının tedavisinde; kopyalamayı mubah kılmıştır (7).

(6) Doğan İ. İnsan Hayatını Koruma Yükümlülüğü ve İnsan Embriyonunun Ahlaki Statüsü. 1. Türk Alman Tıp Hukuku Uluslar Arası Sempozyumu (11-12 Kasım 2005, Konya-Türkiye), KHuka Kamu Hukuku Arşivi Kasım 2005: 104-109.

(7) Kaya, Y., 2001. Kopyalama Hakkında Allahü Teala’nın Hükmü. Hilafet, 139.(8) Kutsal İncil, Yaratılış Kitabında yer alan tekvin.

Page 13: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

İslam’da, hastalıkların nedeninin araştırılmasına ve hastalığı tedavi edecek ilaçların icat edilmesine teşvik vardır. İmam Ahmed’in rivayetiyle, Enes (ra)’dan gelen bir rivayete göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah dert ve dermanı birlikte verdi. O halde dermanı arayın.”

Cenin klonlamada, zigot; babanın spermi ile annenin yumurtasının bir sonucu olarak anne rahminde şekillenmektedir. Bu zigot, bölünebilen ve gelişebilen birçok hücre içinde bölünmektedir. Bu hücreler bölünüyorlar ki; her bir hücre, orijinal zigotun bir kopyası olarak, kendi başına bir fetüs (cenin) haline geliyor. Daha sonra eğer, bu hücreler, yabancı bir kadının veya kocanın ikinci karısının rahmine yerleştirilirse, Klonlamanın bu her iki türü de haram olur. Çünkü bu akrabalık (bağlarının) karışması ile sonuçlanacaktır. Sonra bu, akrabalığın (soyun) kaybolmasına neden olur ki, İslam bunu yasaklamıştır. Diğer taraftan eğer, bu zigotların bir veya daha fazlası (orijinal hücrenin kaynağı olan) kadının rahmine yerleştirilirse, klonlamanın bu türü helal olur. Bunun nedeni şudur: Çünkü burada anne rahminde bulunan zigotun tıbbi bir operasyon yoluyla çoğaltılması vardır.

İnsanların, kadın veya erkeklerin klonlaması eğer yapılırsa, dünyaya büyük bir felaket getirecektir. Burada istenen durumlar şunlardır: Ya kaliteyi artırmak, daha zeki, daha güçlü, daha cesur, daha sağlıklı veya daha güzel çocuklar edinmek amaçlanıyor, ya popülasyonun (nüfusun) artırılması ya da daha fazla güç elde edilmesi isteniyor. Bu bir şerdir ve bir fitne nedenidir. Kesinlikle haramdır ve izin verilmemiştir. Bunun nedenleri şunlardır:

1. Bu şekilde çocuk üretimi, Allah’ın insanların çocuklar edinmeleri için ortaya koyduğu doğal üreme yolundan farklıdır.

Allah’u Teala Kuran-ı Kerim'de buyuruyor ki:

“Şurası muhakkak ki (rahime) atıldığında nutfeden, erkek ve dişiden ibaret olan çifti O yarattı. Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir.”(Necm 45-46) ve yine buyuruyor ki:

“O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi? Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti. Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.” (Kıyamet 37-39)

2.Bir erkek olmaksızın, kadınların kopyalanması sonucu doğan çocuklar babasız çocuklardır.Ayrıca, eğer kendisinden hücre alınan kadının hücresi kendi rahmi dışında başka bir

kadının rahmine yerleştirilirse, bu durumda doğacak çocuklar aynı zamanda babasızdırlar. Bu böyledir. Çünkü rahmine yumurta yerleştirilen kadın, birden fazla yumurtayı barındıracak bir yere (rahme) sahip değildir. Bu, annesiz ve babasızlardan oluşan bir dünyanın olmasına ve insanlığın kayboluşuna liderlik edecektir ki, bu Allah’ın şu hükmüyle çatışır:

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık.” (Hücürat 13)

Ve de şu hükmüyle çatışır:

Page 14: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

“Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nispet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur.”(Ahzab 5)

3. Akrabalığın Kaybolması

İslam, akrabalık bağlarını korumayı ve sürdürmeyi emretmiştir.

İbn Abbas(r.a.) Allah Resulü (s.a.v.)’in şöyle dediğini söyledi: “Her kim akrabalığını babasından başkasına nispet eder ve diğerlerinden olduğunu iddia ederse, Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti o kimsenin üzerine olur.” (İbn Mace rivayet etti.)

Ebu Osman En-Nehri, Sa’d ve Ebu Bekir (r.anhum)’den, onların Allah Resulü (s.a.v.)’den şöyle duyduklarını ve anladıklarını söylediklerini işittiğini söyledi: “Babası olmadığını bildiği halde, babasından başkasından olduğunu (onun soyuna mensup olduğunu) iddia eder ve böyle söylerse, o kimseye cennet haram olur.” (İbn Mace rivayet etti.)

Ebu Hureyre (r.a.) Allah Resulü (s.a.v.)’den şöyle işittiğini söyledi: “Onlardan olmadığı halde bir çocuğu, başkasına ait olduğunu iddia eden bir kadın, Allah katında hiçbir şeye sahip değildir (amelleri boşa gider) ve cennete giremeyecektir. Ve kendisine bakan oğlunu inkar eden adama gelince; Allah bu adamdan uzaklaşacak ve onu ilk ve son nesli karşısında teşhir edecektir.” (Ed-Darimi rivayet etti.)

SONUÇ OLARAK

Tarihin her döneminde insanlığın yararı için ortaya konmuş buluşlar kötü amaçlar için kullanılmıştır ve kullanılmaya da devam edecektir. Örneğin, antibiyotik bakterilerle savaş için geliştirilmiş ancak birileri bunu kitle imha silahı olarak kullanmakta gecikmemiştir. Ancak bilimsel çalışmaların kötüye kullanılması korkusuyla durdurulması veya yasaklanması söz konusu olamaz ve olanaklı da değildir. Klonlama çalışmaları da gelişerek ve artarak devam edecektir. Bu nedenle bilim insanlarının klonlama çalışmalarının insanlığın yararına yapılması, insan temel hak ve özgürlüklerinin korunması bağlamında büyük ahlaksal yükümlülükleri vardır.

Akıl sahibi insan "iyi" ve "kötü"yü ayırt edebilecek yetiye sahiptir. Ahlaksal yükümlülük de "iyi" ve "kötü"nün ayırt edilmesi ile başlar. Olgular kendi başlarına "iyi" veya "kötü" değildirler. Kant'ın da söylediği gibi, "iyi" ya da "kötü" insan istemesini yönlendiren maksimdedir. Bu nedenle bilim insanlarının yasaları, onların "iyi istenç"lerini ortaya çıkaracak akıl yasaları olmalıdır. Ancak bu durumda insan, temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu bir dünyada yaşayabilir.

Page 15: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

KAYNAKLAR

Aksoy Ş, Klonlama, kök hücre ve biyoetik, Medikal Etik. (edt. Hatemi H, Doğan H.) 2004; 6:7-

14.

Avcı M. Biyo-Hukuk ve Özellikle Klonlamaya İlişkin İslam Hukukundaki Görüşler. 1. Türk

Alman Tıp Hukuku Uluslar Arası Sempozyumu(11-12 Kasım 2005, Konya-Türkiye),

KHuka Kamu Hukuku Arşivi Kasım 2005: 142-152.

Başaran, N. 1996. Tıbbi Genetik, 6.baskı, Bilim Teknik Yayınevi, İstanbul.

Baguısı, A., Behboodi, E., Melican, DT., Pollock, JS., Desrempes, MM., Cammuso, C., Williams,

JL., Nims, SD., Porter, CA., Midura, P., Palacios, MJ., Ayres, SL., Denniston, RS., Hayes,

ML., Ziomek, CA., Meade, HM., Godke, RA., Gavin, WG., Overstrom, EW., Echelard, Y.

Production of goats by somatic cell nuclear transfer. Nat Biotechnol 17:456-461 (1999).

Biyoloji Terimleri Sözlüğü 1998 Türk Dil Kurumu yayınları:699.

Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması

Sözleşmesi: İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi (1997) Resmi Gazete, Sayı

25439.

Campbell, KH., McWhir, J., Kind, AJ., Campbell, KH. Sheep cloned by nuclear transfer from a

cultured cell line. Nature 380: 64-66 (1996).

Campbell, KH. Nuclear transfer in farm animal species. Cell Dev Biol 10: 245-252 (1999).

Çoban, A. : Türkiye’de İnsan Embriyosu Üzerinde Araştırma Yapmanın Hukuki Sorunları. TBB

Dergisi, Sayı 86, 2009: 204-243.

Doç. Dr. Çağatay Üstün, İnsan Klonlama Etik dışı davranış, Haber Hürriyeti, 23.07.2011.Erişim

Tarihi: 25.11.2012.

Doğan İ. İnsan Hayatını Koruma Yükümlülüğü ve İnsan Embriyonunun Ahlaki Statüsü. 1. Türk

Alman Tıp Hukuku Uluslar Arası Sempozyumu (11-12 Kasım 2005, Konya- Türkiye),

KHuka Kamu Hukuku Arşivi Kasım 2005: 104-109.

Erkan V. Kök Hücre Çalışmaları ve Etik, Felsefe Ekibi İnternet Dergisi, sayı:5, 2006

Kaya, Y., 2001. Kopyalama Hakkında Allahü Teala’nın Hükmü. Hilafet, 139.

Hatemi, H.H., 2003. Klonlama ve Etik.Köprü Dergisi,Sayı 83.

http://gmbae.tubitak.gov.tr/tur/populer/KLONLAMA.pdf (Erişim Tarihi: 28.09.2012)

http://rehberantalya.com/teknoloji/klonlama.asp (Erişim Tarihi: 28.09.2012)

http://yunus.hacettepe.edu.tr/~b9920675/klonlama.htm (Erişim tarihi: .28.09 .2012)

Page 16: İnsan Klonlama Etik midir-Çiğdem KAYMAK

Karaöz E, Ovalı E. Kök Hücreler. Derya Kitabevi, Trabzon, 2004

Klonlama ve Biyoetik : UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Biyoetik İhtisas Komitesi Klonlama

Çalışma Alt Grubu Raporu, Ankara ,2005.

Kubota C, Yamakuchi H, Todoroki J, Mizoshita K, Tabara N, Barber M, Yang X. Six cloned calves

produced from adult fibroblast cells after long-term culture. PNAS 97:990-995 (2000).

Polejaeva IA, Chen SH, Vaught T, Page R, Mullins J, Ball S, Dai Y, Iran J, Walker S, from adult

somatic cells. Nature, 407: 86-90 (2000)

Saliger F. Das Verbot des Reproduktiven Klonens nach dem 1.Zusatzprotokoll zum

Menschenrechtsübereınkommen.1. Türk Alman Tıp Hukuku Uluslar Arası Sempozyumu

(11-12 Kasım 2005, Konya-Türkiye), KHuka Kamu Hukuku Arşivi Kasım 2005:153-159

Seyalıoğlu, İ. ve ark. Klonlamaya Genetik, Etik ve Hukuksal Açıdan Yaklaşım. Adli Tıp

Dergisi 2007; 21(2): 31-45

Stıce SL, Gibbons J, Rzucidlo SJ, Baile CA. Improvements in nuclear transfer procedures will

increase commercial utilization of animal cloning. Asian-Aus J Anim Sci, 13:856-860 (2000).

Ünver Y. Avrupa Biyo-Hukuk Sözleşmesinin Türk Hukuku’na Etkileri, Kamu Hukuku Arşivi-

KHukA, s.182-198, Kasım 2005

Üstün Ç, Gelişen tıbbın oluşturduğu etik açmazlar. Medikal Etik. (edt. Hatemi H, Doğan H.) 2004;

6:2-6

Üstün, Ç.:Tıpta etik Kaygılar Çoğalıyor. Tıp araştırmaları Dergisi 2004: 2 (3) : 57.

Wilmut I, Schnicke AE, McWhir J, Kind AJ, Campbell KH. Viable offspring drived from fetal and

adult mamalian cells. Nature. 1997; 385: 810-813

Wolf E, Zakhartchenko V, Brem G. Nuclear transfer in mammals: Recent developments and future

perspectives. Journal of Biotech 65: 99-110 (1998).