12
International Journal of Languages’ Education and Teaching ISSN: 2198 – 4999, Mannheim – GERMANY UDES 2015 p. 2325-2336 INTERACTION OF RUSSIAN AND TURKISH FROM DIFFERENT LANGUAGE FAMILIES FARKLI DİL AİLELERİNDEN OLAN RUSÇA VE TÜRKÇENİN BİRBİRLERİYLE ETKİLEŞİMİ 1 Reşat ŞAKAR 2 ABSTRACT Russian - with Ukrainian and Belarusian - belongs to subgroup East Slavic languages of the family of Indo-European languages. And Turkish belongs to Uralo-Altaic languages Altaic Branch to the the world’s language classification. Although they belong to different language families, since the old times of history, Russian and Turkish languages that are close nations to each other because of geographical position, have had deep and inevitable effects on each other linguistically with the result of the social, political and military relations of those two nations and it still goes on. In this study, we will try to reveal how the mutual loan (borrowing) has emerged and effects on language by organizing the phases of the interaction as well-known Turcologist N.A. Baskakov did, within the context on Turkish and Russian Nations, primarily military, political, social, cultural and commercial relations. Especially, under 1877-1878 Ottoman-Russian War, then during the World War I, when Russian army deployed in the northern parts (Erzurum, Kars district) of the Eastern Anatolia Region (1914-1917), those interactions happened directly. Additionally, as a result of the sovereignty of Turkish on this region for centuries, it affectted the languages of neighbouring nations, particularly it settled in Caucasia and Central Asia nations’s languages. We can characterize the interaction-shopping in linguistics that resulted from the relations of Russians with those nations as indirect interaction. In consequence, by revealing the the effects of the mutual linguistical interactions to the nations they belong, and showing in which language the borrowing is higher, we will try to determine the possible results. Key Words: Russian, Turkish, borrowing (loan word), Etymology, Linguistic interaction ÖZET Rusça, Ukraynaca ve Belarusça ile birlikte Hint-Avrupa dil ailesinin Slav Dilleri grubunun Doğu Slav Dilleri alt grubuna girmektedir. Türkçe ise dünya dilleri sınıflandırmasında Ural-Altay dil ailesinin Altay dilleri koluna girer. Farklı dil ailelerine ait olmalarına rağmen Rusça ve Türkçe tarihin bilinmeyen dönemlerinden günümüze kadar, coğrafi konumu itibariyle birbirine yakın olan iki milletin birbirleriyle olan derin sosyal, siyasi ve askeri ilişkileri sonucu, birbirlerine dilsel açıdan kaçınılmaz izler bırakmıştır ve bu etkileşim günümüzde de devam etmektedir. Bu çalışmamızda öncelikle Rus ve Türk uluslarının başta askeri ilişkileri olmak üzere siyasal, sosyal, kültürel ve ticari ilişkileri kapsamında, ünlü Rus Türkolog N.A. Baskakov’un da sınıflandırdığı gibi, etkileşimlerin evrelerini sıralayarak dile olan etkilerini ve karşılıklı ödünçlemenin ne şekilde ortaya çıktığını ortaya koymaya çalışacağız. Özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı döneminde, ardından Rus ordusunun bir süre Doğu Anadolu Bölgesinin kuzey kesimlerinde (özellikle Erzurum, Kars yöresinde) konuşlandığı I. Dünya savaşı (1914-1917) döneminde bu etkileşim doğrudan gerçekleşmiştir diyebiliriz. Buna ek olarak Türklerin bu coğrafya üzerinde yüzyıllar süren egemenliğinin bir sonucu olarak komşu milletlerin dillerini etkilemiş, özellikle Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinin dillerine yerleşmiştir. Rusların bu ülkelerle ilişkileri sonucu ortaya çıkan dilsel alışverişi ise dolaylı etkileşim olarak nitelendirebiliriz. Sonuç itibariyle karşılıklı dilsel etkileşimlerin ait olduğu toplumlara etkilerini ortaya koyarak ve hangi dilde ödünçlemenin daha fazla etkili olduğunu göstererek bunun ne gibi sonuçlar doğurduğunu saptamaya çalışacağız. Anahtar Kelimeler: Rusça, Türkçe, ödünçleme, etimoloji, dilsel etkileşim. 1 Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Dil Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur. 2 Moskova Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi Rus Dili bölümü Doktora Öğrencisi, e-posta: [email protected]

International Journal of Languages’ Education and Teachingijlet.com/Makaleler/1903625342_Reşat ŞAKAR.pdf · International Journal of Languages ... Indo-European languages. And

  • Upload
    lekiet

  • View
    226

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

International Journal of Languages’ Education and Teaching

ISSN: 2198 – 4999, Mannheim – GERMANY

UDES 2015 p. 2325-2336

INTERACTION OF RUSSIAN AND TURKISH FROM DIFFERENT

LANGUAGE FAMILIES

FARKLI DİL AİLELERİNDEN OLAN RUSÇA VE TÜRKÇENİN

BİRBİRLERİYLE ETKİLEŞİMİ 1

Reşat ŞAKAR 2

ABSTRACT Russian - with Ukrainian and Belarusian - belongs to subgroup East Slavic languages of the family of Indo-European languages. And Turkish belongs to Uralo-Altaic languages Altaic Branch to the the world’s language classification. Although they belong to different language families, since the old times of history, Russian and Turkish languages that are close nations to each other because of geographical position, have had deep and inevitable effects on each other linguistically with the result of the social, political and military relations of those two nations and it still goes on. In this study, we will try to reveal how the mutual loan (borrowing) has emerged and effects on language by organizing the phases of the interaction as well-known Turcologist N.A. Baskakov did, within the context on Turkish and Russian Nations, primarily military, political, social, cultural and commercial relations. Especially, under 1877-1878 Ottoman-Russian War, then during the World War I, when Russian army deployed in the northern parts (Erzurum, Kars district) of the Eastern Anatolia Region (1914-1917), those interactions happened directly. Additionally, as a result of the sovereignty of Turkish on this region for centuries, it affectted the languages of neighbouring nations, particularly it settled in Caucasia and Central Asia nations’s languages. We can characterize the interaction-shopping in linguistics that resulted from the relations of Russians with those nations as indirect interaction. In consequence, by revealing the the effects of the mutual linguistical interactions to the nations they belong, and showing in which language the borrowing is higher, we will try to determine the possible results. Key Words: Russian, Turkish, borrowing (loan word), Etymology, Linguistic interaction

ÖZET Rusça, Ukraynaca ve Belarusça ile birlikte Hint-Avrupa dil ailesinin Slav Dilleri grubunun Doğu Slav Dilleri alt grubuna girmektedir. Türkçe ise dünya dilleri sınıflandırmasında Ural-Altay dil ailesinin Altay dilleri koluna girer. Farklı dil ailelerine ait olmalarına rağmen Rusça ve Türkçe tarihin bilinmeyen dönemlerinden günümüze kadar, coğrafi konumu itibariyle birbirine yakın olan iki milletin birbirleriyle olan derin sosyal, siyasi ve askeri ilişkileri sonucu, birbirlerine dilsel açıdan kaçınılmaz izler bırakmıştır ve bu etkileşim günümüzde de devam etmektedir. Bu çalışmamızda öncelikle Rus ve Türk uluslarının başta askeri ilişkileri olmak üzere siyasal, sosyal, kültürel ve ticari ilişkileri kapsamında, ünlü Rus Türkolog N.A. Baskakov’un da sınıflandırdığı gibi, etkileşimlerin evrelerini sıralayarak dile olan etkilerini ve karşılıklı ödünçlemenin ne şekilde ortaya çıktığını ortaya koymaya çalışacağız. Özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı döneminde, ardından Rus ordusunun bir süre Doğu Anadolu Bölgesinin kuzey kesimlerinde (özellikle Erzurum, Kars yöresinde) konuşlandığı I. Dünya savaşı (1914-1917) döneminde bu etkileşim doğrudan gerçekleşmiştir diyebiliriz. Buna ek olarak Türklerin bu coğrafya üzerinde yüzyıllar süren egemenliğinin bir sonucu olarak komşu milletlerin dillerini etkilemiş, özellikle Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinin dillerine yerleşmiştir. Rusların bu ülkelerle ilişkileri sonucu ortaya çıkan dilsel alışverişi ise dolaylı etkileşim olarak nitelendirebiliriz. Sonuç itibariyle karşılıklı dilsel etkileşimlerin ait olduğu toplumlara etkilerini ortaya koyarak ve hangi dilde ödünçlemenin daha fazla etkili olduğunu göstererek bunun ne gibi sonuçlar doğurduğunu saptamaya çalışacağız. Anahtar Kelimeler: Rusça, Türkçe, ödünçleme, etimoloji, dilsel etkileşim.

1 Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Dil Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur. 2 Moskova Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi Rus Dili bölümü Doktora Öğrencisi, e-posta: [email protected]

2326 Reşat ŞAKAR

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

1. GİRİŞ

Rusça, Ukraynaca ve Belarusça ile birlikte Hint-Avrupa dil ailesinin Slav Dilleri grubunun

Doğu Slav Dilleri alt grubuna girmektedir. Türkçe ise dünya dilleri sınıflandırmasında Ural-

Altay dil ailesinin Altay dilleri koluna girer. Farklı dil ailelerine ait olmalarına rağmen Rusça

ve Türkçe tarihin bilinmeyen dönemlerinden günümüze kadar, coğrafi konumu itibariyle

birbirine yakın olan iki milletin birbirleriyle olan derin sosyal, siyasi ve askeri ilişkileri

sonucu, birbirlerine dilsel açıdan kaçınılmaz izler bırakmıştır ve bu etkileşim günümüzde de

devam etmektedir.

Türkçeden Rusçaya ya da Rusçadan Türkçeye geçen kelimelerin incelenmesi ve araştırılması

için, her şeyden önce iki milletin uzun yıllar süren karşılıklı ilişkilerinin tarihinden başlamak

gerekir. Rus ve Türk uluslarının başta askeri ilişkileri olmak üzere siyasal, sosyal, kültürel ve

ticari ilişkilerin karşılıklı etkileşimlerini ünlü Rus Türkolog N.A. Baskakov’un da dile getirdiği

gibi evrelere ayırmak ve bu etkileşimlerin evrelerini sıralayarak dile olan etkilerini ve

karşılıklı ödünçlemenin ne şekilde ortaya çıktığını anlamak mümkündür. N.A. Baskakov iki

dilin birbiriyle etkileşimin tarihini dönemlere ayırırken, bu evrelerin hangi boy veya hanlığın

etkisiyle olduğunu şöyle sıralamaktadır: Özellikle Hazarların Türk boylarının kaderini

etkileyecek önemli bir rol oynadığını düşünürsek, Oğuzların bunu takip ettiğini, Peçenekler

ve Kıpçakların bu etkiyi devam ettirdiğini söylemek mümkündür.

Slavyan ve Türk boylarının etkileşimleri tarihin bilinmeyen dönemlerinde ortaya çıkmıştır.

Artık I. yüzyılda Slavyan boyları Doğu Avrupa’da sırasıyla Hunlar, Sabirler, Hazarlar ve

Bulgarlar, daha sonraları ise Peçenekler, Kıpçaklar ticari, ekonomik ve kültürel olarak

birbirleriyle sıkı bir temas halinde olmuştur. Yukarıda da belirttiğimiz üzere N.A. Baskakov

Slav ve Türk dillerinin karşılıklı etkileşim süreçlerini birkaç evreye ayırmıştır.

Birinci evrede (I-VIII. yy.) yani Kiev Rusyası kurulana kadar ki dönemde Slav diyalektleri bir

yandan İran ve Fin kabileleriyle etkileşim halindeyken, bir yandan da Hunlar, Sabirler,

Hazarlar ve Bulgar boylarının oluşturduğu Türk diyalektleriyle etkileşim halindeydi.

İkinci evrede (IX-XII. yy.) [Eski Rus Devleti’nin (Kiev Rusyası) kurulduğu dönemde] eski

Rus dili önce Türk kabile birliklerinden Peçenekler, Oğuzlar ile daha sıkı bir etkileşim halinde

olmuş, daha sonraları ise eski Rus dilinin kelime hazinesine önemli etkileri olan Kıpçaklar ile

etkileşim halinde olmuştur. İgor Destanı bu döneme aittir. İlk yazılı kaynak olması

bakımından ve içeriğinde oldukça Türkçe (Kıpçak dili) barındırması açısından önemli bir eser

niteliği taşımaktadır.

Üçüncü evre (XIII-XV. yy.) Moğol-Tatar istilasından sonraki döneme tekabül etmektedir.

Eski Rus Knyazlığı’nın Altınorda’ya vasal olarak bağlılığının olduğu, eski Rus dilinin Altınorda

hükümdarlığı altındaki Türk, Kıpçak diyalektlerinin daha hatırı sayılır bir etkisine maruz

kaldığı bir dönemdir.. Bu diyalektler aracılığıyla Slavyan diyalektlerine hem arap ve fars

dilinden hem de Sanskrit, Çin, Tibet v.b. dillerden alıntılar olmuştur.

Rus ve Türk halklarının coğrafi yakınlıkları, yaşam ihtiyaçlarını destekleyen ticari, ekonomik

ilişkileri sonucu dilin taşıyıcısının komşu halkın dilini bilme zorunluluğu getiriyordu. Buna

bağlı olarak ilk çevirmenler (Tolmaç) ortaya çıkmıştır. Kononov’un da belirttiği gibi Rus

FARKLI DİL AİLELERİNDEN OLAN RUSÇA VE TÜRKÇENİN BİRBİRLERİYLE ETKİLEŞİMİ 2327

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

Knyazlarının Orda’ya yaptığı seyahatlerde Orda yetkilileriyle iletişim kurabilmek için

çevirmen-Tolmaçlar ortaya çıkmıştır. 3

Dördüncü evre (XVI-XIX. yy.) Rusya’da bu döneme kadar hüküm süren Kazan, Kırım,

Astrahan v.b. hanlıklarının, Orta Asya ve Kafkas halklarının Rusya çatısı altında birleştiği

dönemdir. Bu evrede Rusçaya kelime geçişleri artarak devam etmiştir.

Beşinci evre ise (XX. yy.) Rusya’da ekim devrimi ve Sovyet Rusyası’nın kuruluşundan

günümüze kadar ulaşan dönemdir ki bu dönemde diller arasındaki alışveriş, Sovyet

Rusyası’nda Türk topluluklarının yer almasıyla en zengin ve en önemli bir evre olmuştur.

2. TÜRK DİLİNİN RUS DİLİNE ETKİLERİ

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere tarihin bilinmeyen dönemlerinden itibaren karşılıklı kelime

alışverişi başlamış, ancak her iki çağdaş dilde de bazı kelimeler kullanılmamaya başlanmıştır.

Buna paralel olarak hem Rus dilinde hem de Türk dilinde birçok kelime diyalekt olarak

kalmış resmi dile yansımamıştır. Bu kelime geçişleri yaşanırken Türk ve Rus uluslarının

doğrudan teması sonucu ortaya çıkan alıntımaları doğrudan kelime geçişleri ile, Rus

coğrafyasında hüküm süren milletlerin Türklerle akraba veya soy bağlılığı nedeniyle Rus

diline olan etkilerini ise dolaylı geçiş ile açıklamak mümkündür.

Rus diline geçmiş kelimeleri incelerken Fasmer, Radlov, Dmitriyev gibi belli başlı

etimologların yanısıra, bu zamana kadar Türk dilinden Rus diline geçmiş kelimelerin yer

aldığı E.N. Şipova’nın “Slovar tyürkizmov v russkom yazıke” adlı sözlüğünden de

yararlanmaya çalıştık.

E.N. Şipova’nın sözlüğünde Türk dilinden Rus diline geçmiş yaklaşık iki bin kelime yer

almaktadır. Buna karşılık Türk Dil Kurumu’na göre ise 2500 kelime geçmiştir (Güllüdağ 2009:

237). Bunlardan az bir kısmı eski kelimeler olurken, büyük bir kısmı ister diyalekt olsun ister

resmi dilde olsun kullanımını sürdürmektedir.

Rus diline geçmiş Türkçe kelimeleri kullanım alanlarına göre sınıflandırmadan önce büyük

bir kısmının Türkçe olduğunu varsayarak, başta dini kelimeler olmak üzere birçok kelimenin

ise Türk halkları aracılığıyla Moğol, İran, Arap dillerinden geçmiş olmasına karşın, Türk dili

araştırmacıları bu kelimeleri Türk dilinden geçmiş saymaktadır (Şipova 1976: 5).

Türk dilinden Rus diline geçmiş kelimeleri genel olarak 12 ana başlıkta toplamaya çalıştık.

Geçen kelimelerin hepsine makalede yer vermek mümkün olmadığından belli başlı kelime

geçişlerini göstermeye çalıştık. Rus coğrafyası çok geniş bir alana hakim olduğundan dolayı

bu kelime geçişleri öncelikle Don, Kafkas, Astrahan, Orenburg, Sibirya, Ural, Perm, Voronej,

Simbirsk, Saratov v.b. gibi bölgelerden Rus diline geçmiştir. Burada, kelime geçişleri

yaşanırken ses ve yapı değişimlerinin yanısıra anlam değişimlerinin de göz önüne alınması

gerektiğini vurgulamak gerekir. Örnekler verilirken önce Rusça kelime parantez içinde

okunuşuyla, eğer varsa geçtiği dönem ve kullanıldığı yöre ve Türkçe karşılığı verilecektir.

1. Sebze, meyve, bitki, yiyecek ve içecek adları.

1.1. Sebze adları: Баклажан (Baklajan) – Tr. “patlıcan”; кабак (kabak-Ukrayna, Kursk,

Smolensk bölgesinde) – Tr. “kabak”; прас (pras) – Tr. “prasa”; сабза (sabza) – Tr. “sebze” ...

1.2. Meyve Adları: Айва (Ayva) – Tr. “ayva” (17. yy. da Rus diline girmiştir); Арбуз

(Arbuz) Гарбуз (Garbuz-Rusya’nın güney bölgesinde) – Tr. “karpuz”; Армуд – Tr. “armut”;

3 Kononov A.N. İstoriya İzuçeniya Tyürkskih Yazıkov v Rossii. L., 1972. C. 16.

2328 Reşat ŞAKAR

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

Бергамот (bergamot) – Tr. “beyarmudu”; Вишня (Vişnya) – Tr. “vişne”; изюм (izyüm-

kuru üzüm anlamında) – Tr. “üzüm”; инжир (injir) – Tr. “incir”; кавун, каун (kavun, kaun) –

Tr. “kavun”; лимон (limon-1582,1584 yıllarında) – Tr. “limon”; мушмула (muşmula) – Tr.

“muşmula”; тут, тута (tut, tuta) – Tr. “dut” ...

1.3. Bitki adları: Ардыш (ardış) – Tr. “ardıç”; бадан, (badan-bir tür çay bitkisi) бадма

(badma) – Tr. “badem”; Балдран (Baldran) – Tr. “baldıran”; Гашиш (Gaşiş) – Tr. “haşhaş”;

Зинзивей (zinzivey) – Tr. “zencefil”; камыш (kamış) – Tr. “kamış”; сазаны (sazanı) – Tr.

“sazan(lık)”; сумах (sumah) – Tr. “sumak”; чавдар, чалдар (çavdar, çaldar) – Tr. “çavdar”;

чай (çay) – Tr. “çay”; чемен (çemen) – Tr. “çemen” ...

1.4. Yiyecek adları: баламука (balamuka) – Tr. “bulamaç”; бекмез (bekmez), бекмес

(bekmes) – Tr. “pekmez”; булгур (bulgur) – Tr. “bulgur”; Далма (dalma-Astrahan

bölgesinde), дулма (dulma) veya дурма (durma- Don bölgesinde) – Tr. “dolma”; Зетин

(zetin) veya зитин (zitin-Don bölgesinde) – Tr. “zeytin”; кабартма (kabartma-krep çeşidi)

– Tr. “kabartma”; каймак (kaymak) – Tr. “kaymak”; катык (katık) – Tr. “katık”; кебаб,

кебав (kebab, kebav) – Tr. “kebap”; кишмиш (kişmiş) – Tr. “kişmiş”; курабье (kurabye) –

Tr. “kurabiye”; курма (kurma) – Tr. “hurma”; лаваш (lavaş) – Tr. “lavaş”; нохот, нут

(nohot, nut) – Tr. “nohut”; пахлава (pahlava) – Tr. “baklava”; пилав, плов (pilav, plov) – Tr.

“pilav”; пирог (pirog-1193 yılından itibaren) – Tr. “börek”; прынч (prınç) – Tr. “pirinç”;

фисташка (fistaşka) – Tr. “fıstık”; фундук (funduk) – Tr. “fındık”; халва (halva) – Tr.

“helva”; хурма (hurma) – Tr. “hurma”; югурт, ягурт (yogurt, yagurt) – Tr. “yoğurt” ...

1.5. İçecek adları: Айран (ayran) – Tr. “ayran”; арак, арака (arak, araka-Ortaçağ

Rusyası’nda süt, ekmek ve pirinçten yapılan bir votka türü) – Tr. “rakı”; буза (buza) – Tr.

“boza”; рака (raka) – Tr. “rakı”; салеп (salep) – Tr. “salep”; сирка (sirka) – Tr. “sirke”;

шербет (şerbet) – Tr. “şerbet” ...

2. Giyimle ilgili kelimeler: Аба (aba-çuha elbise) – Tr. “aba”; аладжа, алача (alaca,

alaça- eski Rusçada ipek veya yarı ipek çizgili Türk kumaşı) – Tr. “alaca” (Türkçede de

rengarenk, renk renk anlamının yanı sıra Rusçadaki anlamı da vardır); андарак, андрак

(andarak, andrak) – Tr. “entari”; бабуши (babuşi) – Tr. “papuç”; базлук, базлык, бузлук

(bazluk, bazlık, buzluk-buzda kaymamak için kullanılan bir nal türü) – Tr. “buzluk”; белезек

(belezek), билязик (bilyazık-Kazan,Simbirsk), çoğulu белезики, бизелики (beleziki,

bizeliki) – Tr. “bilezik”; башлык (başlık-müdür,baş anlamının yanı sıra başa takılan kıyafet

anlamıyla da kullanılır) – Tr. “başlık”; бунчук (bunçuk) – Tr. “boncuk”; бурнус (burnus) – Tr.

“bornoz”; емурлук (yemurluk-1677 yılından itibaren) – Tr. “yağmurluk”; зипун (zipun) – Tr.

“zıbın” veya “zubun”; калпак (kalpak-bir şapka türü) – Tr. “kalpak”; кафтан (kaftan- 13-15.

yy.) – Tr. “kaftan”; кумач (kumaç) – Tr. “kumaş”; мысти, мычты (mıstı, mıçtı) – Tr.

“mest”; пампуша, папуч, папуша (pampuşa, papuç, papuşa) – Tr. “pabuç”; терлик (terlik)

– Tr. “terlik”; фес, феска (fes, feska) – Tr. “fes”; шал (şal) – Tr. “şal”; шальвары (şalvarı) –

Tr. “şalvar” ...

3. Hayvanlar ile ilgili kelimeler: Акжилак, акзилан (akjilak, akzilan) – Tr. “beyaz

(ak) yılan”; ангич (angiç) – Tr. “angit” (bir tür büyük ördek); байгуш (bayguş- mecazi

anlamda yoksul, tembel, ürkürük anlamıyla geçmiştir) – Tr. “baykuş”; балабан, балобан

(balaban, baloban-doğan görünümlü kuş) – Tr. “balaban”; баламут (balamut) – Tr.

“palamut”; бар(а)булька, барабуля, барабуня, барбуня (bar-a-bulka, barabulya,

barabunya, barbunya-karadeniz balık türü) – Tr. “barbunya”; барс (bars-16.yy.) – Tr. “pars”;

FARKLI DİL AİLELERİNDEN OLAN RUSÇA VE TÜRKÇENİN BİRBİRLERİYLE ETKİLEŞİMİ 2329

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

барсук (barsuk- yırtıcı bir hayvan-15-17. yy.) – Tr. “porsuk”; бульбуль (bulbul) – Tr.

“bülbül”; девянуш (devyanuş-sadece eski çağ Rusya’sında) – Tr. “devekuşu”; донгус, дунгус

(dongus, dungus) – Tr. “domuz”; зилан, зилант (zilan, zilant) – Tr. “yılan”; ишак (işak) –

Tr. “eşek”; камса, хамса (kamsa, hamsa) – Tr. “hamsi”; карга (karga) – Tr. “karga”; катер

(kater-1567 yılında) – Tr. “katır”; кечка (keçka) – Tr. “keçi”; курлангуч (kurlanguç) – Tr.

“kırlangıç”; лефер, луфарь (lefer, lufar) – Tr. “lüfer”; мамона (mamona) – Tr. “maymun”;

сазан (sazan) – Tr. “sazan”; тек (tek) – Tr. “teke”; тыртыр (tırtır) – Tr. “tırtıl”; чакалка,

шакал (çakalka, şakal) – Tr. “çakal” ...

4. Ev eşyası ile ilgili kelimeler: Баклага, баклажка (baklaga, baklaçka) – Tr.

“bakraç”; балдак (baldak-ayaklı büyük bardak), бардак (bardak-geniş toprak güveç) – Tr.

“bardak”; бармаки (barmaki-5-6 dişli çatal) – Tr. “parmak”; бичак (biçak) – Tr. “bıçak”;

диван (divan) – Tr. “divan”; зимбил (zimbil-meyve taşıma çantası) – Tr. “zembil”; каблук

(kabluk) – Tr. “kablık”; келим, килим (kelim, kilim) – Tr. “kilim”; миндер (minder) – Tr.

“minder”; мусат (musat) – Tr. “masat”; ортьма (ortma) – Tr. “örtme”; очаг (oçag) – Tr.

“ocak”; саган (sagan) – Tr. “sahan”; сандык, сундук (sandık, sunduk) – Tr. “sandık”;

сапетка, себетка (sapetka, sebetka) – Tr. “sepet”; утюг (utyug) – Tr. “ütü” ...

5. Renklerle ilgili kelimeler: Алый (alıy-14.yy.) – Tr. “al”; кармазин (karmazin) – Tr.

“kırmızı”; кизил, кизиль (kizil) – Tr. “kızıl”; сара (sara) – Tr. “sarı” ...

6. Dini terimlerle ilgili kelimeler: Адам (Adam-Rusçada İncil’e göre yeryüzündeki ilk

insan) – Tr. “adam” (Adem); албастый, лобастый, лопастый (albastıy, lobastıy, lopastıy-

Rusçada orman devi) – Tr. “albastı”; Аллах (Allah) – Tr. “Allah”; баграмъ, байрам, бейрам

(bagram, bayram, beyram-16.yy.) – Tr. “bayram”; бусурман (busurman) – Tr. “müslüman”;

газел(л)а (gazel-l-a), газель (gazel) – Tr. “gazel”; гяур (Gyaur) – Tr. “gavur”; дервиш

(derviş) – Tr. “derviş”; джин (cin) – Tr. “cin”; закять, закат, закет (zakyat, zakat, zaket)

– Tr. “zekat”; имам (imam) – Tr. “imam”; мезгит, мечеть, мизгить (mezgit, meçet,

mizgit) – Tr. “mescid”; минарет (minaret) – Tr. “minare”; муэдзин (muedzin) – Tr.

“müezzin”; рамадан, рамазан (ramadan, ramazan) – Tr. “ramazan”; шайтан (şaytan) –

Tr. “şeytan” ...

7. Ticaretle ilgili kelimeler: Алтын (altın-eski Rus madeni parası) – Tr. “altın” ya da

“altı”; амбар, анбар (ambar, anbar-16.yy.) – Tr. “ambar”; аршин (arşin-0,711 m Rus ölçü

birimi-16.yy.) – Tr. “arşın”; базар (bazar-ticaret yapılan yer-1499 yılında) – Tr. “pazar”;

бакалда (bakalda-volga nehri kıyısında sebze, balık satan yer) – Tr. “bakkal”; бакалея

(bakaleya) – Tr. “bakkal” (V.Dal’a göre bak ve al kelimesinin herşey var, ürün ortada,

istediğini seç ve al anlamıyla) ; бакшиш (bakşiş) – Tr. “bahşiş”; балчуг, балчук (balçug,

balçuk-balık pazarı-Perm bölgesinde) – Tr. “balık(çı)”; Барыш (barış-alışverişte, satışta

alınan kar-17.yy.) – Tr. “barış”; белег (beleg-imzalanmış ancak doldurulmamış form) – Tr.

“bilgi”; бешкеш (beşkeş-rüşvet, hediye) – Tr. “peşkeş”; духан (duhan-biranın satıldığı yer) –

Tr. “dükkan”; кентарь, кендарь, контарь (kentar, kendar, kontar-16.yy.) – Tr. “kantar”;

око (oko) – Tr. “okka”; пешкеш, пишкеш (peşkeş, pişkeş) – Tr. “peşkeş”; терези, терезы,

тереза (terezi, terezı, tereza) – Tr. “terazi” ...

8. Müzik terimleriyle ilgili kelimeler: дуда, дудка (duda, dudka) – Tr. “düdük”;

зурна (zurna) – Tr. “zurna”; зурнуч, зурнист (zurnuç, zurnist) – Tr. “zurnacı”; кобза,

кобуз (kobza, kobuz) – Tr. “kopuz”; кяманча (kyamança) – Tr. “kemençe”; сааз, саз (saaz,

2330 Reşat ŞAKAR

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

saz) – Tr. “saz”; сурна (surna) – Tr. “zurna”; тамбур, танбур (tambur, tanbur) – Tr.

“tambur” ...

9. Sosyal alanda kullanılan kelimeler: Арба, араба (arba, araba-ortaçağ Rusya’sında

kullanılan yük arabası- 17.yy.) – Tr. “araba); аркан (arkan-ip, halat anlamlarıyla 17. yy. da

geçmiştir) – Tr. “urgan” (Radlov ve diğer etimologlara göre “arkan” kelimesinden geçmiştir.

Ancak biz “urgan” kelimesinden geçtiğini düşünüyoruz); арык (arık-sulama kanalı) – Tr.

“ark, arık”; ашуг (aşug) – Tr. “aşık”; балда, балта (balda-Voronej,Vladimir bölgesinde;

balta-Orenburg, Ural bölgesinde) – Tr. “balta”; бахча, бакча (bahça, bakça) – Tr. “bahçe”;

баштан (baştan) – Tr. “bostan”; вилайет (vilayet) – Tr. “vilayet”; гарман (garman),

гармановать (garmanovat) – Tr. “harman, harmanlamak”; гарем (garem) – Tr. “harem”;

джигит (cigit) – Tr. “yiğit”; дувал (duval) – Tr. “duvar”; жайлау, жайляу (jaylau,

jaylyau) – Tr. “yayla”; изумруд (izumrud) – Tr. “zümrüt”; каик, каюк (kaik, kayük) – Tr.

“kayık”; камча, камчук (kamça, kamçuk) – Tr. “kamçı”; карандаш (karandaş) – Tr.

“kara+daş”; кауз, хауз (kauz, hauz) – Tr. “havuz”; катуна (katuna) – Tr. “kadın”; кизяк

(kizyak) – Tr. “tezek”; кирпич (kirpiç) – Tr. “kerpiç”; майдан (maydan) – Tr. “meydan”;

наргиле (nargile) – Tr. “nargile”; науруз (nauruz) – Tr. “nevruz”; сабан (saban) – Tr.

“sapan”; сандал (sandal) – Tr. “sandal”; сарай (saray) – Tr. “saray”; сурьма, сурма (surma)

– Tr. “sürme”; тандыр, тындыр (tandır, tındır) – Tr. “tandır”; тезек (tezek) – Tr. “tezek”;

хна (hna) – Tr. “kına”; чабан (çaban) – Tr. “çoban”; чайхана (çayhana) – Tr. “çayhane”;

чердак (çerdak) – Tr. “çardak”; шатёр (şatyör) – Tr. “çadır”; яйла (yayla) – Tr. “yayla” ...

10. Yönetimle ilgili kelimeler: Ага (Aga-16.yy.) – Tr. “ağa”; аймак (aymak-eski

Rusçada kuşak, kabile, topluluk anlamlarına gelir ve 17. yy. da rastlanmaktadır) – Tr.

“oymak”; бей (bey-küçük feodal toprak sahiplerine verilen ünvan-17.yy.) – Tr. “bey”; визирь

(vizir) – Tr. “vezir”; дефтер, девтер (defter, devter-eski hanlıklarda vergi, haraçların

tutulduğu yer) – Tr. “defter”; каган (kagan) – Tr. “kağan”; кади (kadi) – Tr. “kadı”; падишах

(padişah) – Tr. “padişah”; паша (paşa-1634 yılından itibaren) – Tr. “paşa”; пашалык

(paşalık-paşanın idare ettiği yer) – Tr. “paşalık”; салтан (saltan) – Tr. “sultan”; фирман

(firman) – Tr. “ferman”; хаган (hagan) – Tr. “hakan” ...

11. Askeri terimlerle ilgili kelimeler: Башибузук (başibuzuk-Türk ordusunda

düzensiz asker-Fasmer’e göre 19.yy.) – Tr. “başıbozuk”; делибаш (delibaş-eski Türk atlı

süvari başı) – Tr. “delibaşı”; постолы (postolı) – Tr. “postal”; табор (tabor-15,17. yy.) – Tr.

“tabur”; чауш (çauş) – Tr. “çavuş”; янычар (yanıçar), янычары (yanıçarı-çoğulu) – Tr.

“yeniçeri” ...

12. Diğer alanlarla ilgili kelimeler: Аманат (amanat) – Tr. “emanet”; абаза (abaza) –

Tr. “abaza”; аксакал (aksakal-yaşlı, ihtiyar) – Tr. “aksakal”; балчуг (balçug-güney

bölgesinde çamurlu bölge) – Tr. “balçık”; баш (baş-tam olarak, eksiksik, kalansız almak,

değişmek) – Tr. “baş; бичера (biçera) – Tr. “biçare”; богатырь (bogatır-Rus masal ve

destan kahramanı) – Tr. “bahadır”; буран (buran) – Tr. “boran”; бурун (burun) – Tr. “burun”;

бубрег (bubreg) – Tr. “böbrek”; далак (dalak) – Tr. “dalak”; зепь (zep-1680 yılından

itibaren) – Tr. “cep”; кабарга (kabarga) – Tr. “kaburga”; кейф (keyf), кейфовать

(keyfovat-keyif yapmak) – Tr. “keyif”; куйрук (kuyruk) – Tr. “kuyruk”; мазарки, мажары

(mazarki, majarı) – Tr. “mezar”; тальян (talyan) – Tr. “dalyan”; танак, танык, таныка

(tanak, tanık, tanıka) – Tr. “tanık”; улубагрь (ulubagr) – Tr. “ulu+bayram”; хабар (habar) –

FARKLI DİL AİLELERİNDEN OLAN RUSÇA VE TÜRKÇENİN BİRBİRLERİYLE ETKİLEŞİMİ 2331

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

Tr. “haber”; хабарчий (habarçiy) – Tr. “haberci”; халык (halık) – Tr. “halk”; харцыз

(hartsız) – Tr. “hırsız”; ценина (tsenina) – Tr. “çini”; чамур (çamur) – Tr. “çamur” ...

Genel olarak Türk dilinden Rus diline geçmiş olan kelimeleri gruplandırdıktan sonra şimdi de

Rus diline girmiş Türk kökenli Rus soyisimlerine bakalım. N.A. Baskakov’un “Russkiye Familii

Turetskovo Proishojdeniya” adlı kitabında da belirttiği gibi Türk kökenli Rus soyisimleri XIV-

XV. yy.’da Slavların Altınorda devletiyle yakınlaşması sonucu meydana gelmiştir. Bu

yakınlaşma Altınorda devleti başta olmak üzere Altınorda devletinden ayrılarak kurulan

Kırım, Kazan, Astrahan ve Sibirya hanlıklarından oluşan Türk dilini konuşan halkların Rus

hizmetine girmesiyle devam etmiştir (Baskakov, 1979: 3).

N.A. Baskakov adı geçen eserinde Rus soyağacında yer alan Türk kökenli soyisimlere yer

vermeye çalışmaktadır. Baskakov’a kadar bu alanda yeterli bir çalışma bulunmamaktadır. Bu

konuda A.M. Selişev’in biraz detaylı bir çalışması vardır ancak o da daha çok Bulgak (aceleci,

tezcanlı), Sutırga (huysuz) vb. gibi Türk kökenli lakaplar ve Türkler aracılığıyla yasal olarak

bir isim kazanan Alay, Ahmet, Balaban, Kızıl, Kasim, Kıpçak, Mamay, Mansur, Murat,

Saadak, Kizilbay, Romozon, Şeremet, Urus v.b. gibi isimler olmuştur.

Bu çalışmasında da Baskakov Türk kökenli soyisimleri incelerken soyisimleri 4 temel gruba

ayırmıştır.

Birinci grup soyisimleri kökünde Türkçe kelime barındıran ve Kıpçaklarla Oğuzların başını

çektiği kuşakla daha sonraları Altınorda, Kazan, Kırım, Astrahan ve Sibirya hanlıkları ile

Nogayların olduğu dönemdir. Türk kökenli Rus soyisimlerinin büyük çoğunluğu bu döneme

aittir.

İkinci grup yine Türk kökenli olup Batı Avrupa’dan (Yunanistan, İtalya, İsveç, Almanya,

İngiltere, Fransa v.b.) ya Türk lakaplarını taşıyan ya da Türk kökenli olan soyisimlerin Rus

soyağacına dahil olan gruptur (bu grubun en çarpıcı örneklerinden birisi Tyütçev ve

Çiçerin’dir. Rus şecerelerinde İtalyan kökenli bu soyisimler tartışmasız bir şekilde Türk

kökenli oldukları belirtilmektedir) (Baskakov 1979: 11). Bu gruba Kutuzov soyismini de

verebiliriz. Zira Türkçede “kuduz” kelimesinden gelmektedir.

Üçüncü gruba ise kökünde Türkçe olan ancak dilin taşıyıcılarında Türk kökeni olmayan

soyisimler girer. Bu gruba tarihi Rus soyisimlerini örnek verebiliriz. Kurakinı (Türkçe

“kurak” kelimesinden gelmektedir ve “darkafalı, cimri” anlamlarına gelmektedir ve soyu

Litvanya Knyazı Gedimin ve Kiev Knyazı Vladimir’e kadar uzanmaktadır). Bir başka örnek ise

Bulgakovı (Türkçe “Bulgak” kelimesinden gelmektedir ve “kibirli, tezcanlı” anlamlarına

gelmektedir ve soyu yine aynı şekilde Gedimin ve Aziz Vladimir’e dayanmaktadır.

Dördüncü gruba ise gövdesinde Rusça kök bulunan ancak dilin taşıyıcılarının Türk kökenine

sahip olduğu soyisimler girer. Bu gruba ise Stroganov, Rostopçin, Matyuşkin, Plemyannikov

gibi soyu Tatar, Kırım ve Altınorda soyuna dayanan soyisimlerdir. Bu gruba ayrıca Bogdanov,

Şerbaçev, Timaşev ve Uvarov örnek olarak verilebilir. Baskakov soyismi de Türk kökenlidir

ve soyu Altınorda dönemine dayanır (Baskak kelimesinden gelmektedir ve Hanlığın

temsilcisi, vergi toplayan kişi anlamını taşımaktadır).

N.A. Baskakov eserinde Rus şecerelerini dayanak göstererek 300 Türk kökenli Rus

soyisimlerine yer vermiştir. Ancak bu konunun ayrı bir makale konusu olabileceğini

düşünerek sadece belli başlı göze çarpan Türk kökenli Rus lakapları ve soyisimlerini

vereceğiz.

2332 Reşat ŞAKAR

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

Türk kökenli lakaplar:

1. Болдырь (Boldır): Rus ve Kalmuk koyununun kırması anlamına gelmektedir ve

Kalmuk dilinde de aynı anlama gelir. Ancak Türkçe “Baldız” kelimesinden de gelmektedir.

2. Кончей (Konçey): “конжей (konjey) – yeni yetme, enik) – Türkçe, Kazakça ve

Karakalpak dilinde “kenze” evin son çocuğu anlamındadır.

3. Харамза (Haramza): Türkçe ve Arapça haram ve farsça za(de) kelimesinin

birleşmesiyle meydana gelmiştir ve “gayrimeşru doğan” anlamına gelir.

4. Адаш (Adaş): Türkçe adas˂atdas kelimesinden geçmiştir.

5. Шах (Şah): Türkçe “şah” kelimesinden geçmiştir ve “hükümdar, çar” anlamına gelir.

6. Мелик (Melik): Türkçe “melik” kelimesinden geçmiştir ve “hükümdar, kral” anlamına

gelir.

7. Кочубей (Koçubey): Türkçe “Küçük bey” kelimesinden geçmiştir.

8. Скрыпей (Skrıpey): Türkçe “sağır bey” kelimesinden geçmiştir.

9. Кантемир (Kantemir): Türkçe “han” ve “demir” kelimelerinin birleşmesiyle

oluşmuştur.

10. Базар (Bazar): Türkçe “Pazar” kelimesinden geçmiştir ve “Pazar günü doğan”

anlamına gelmektedir.

Bunun dışında bir de günümüzde de Rus dilinde oldukça göze çarpan Türkçeden özel adların

geçmesiyle oluşan bazı Rus soyisimlerinden belli başlı olanlarını vereceğiz.

1. Ахмет (Ahmet): Türkçe “Ahmet” (Arapça Ahmat) isminden geçmiştir ve “övgüye

değer” anlamını taşır. Rus Ахметов (Ahmetov) soyismi olarak kullanılmaktadır.

2. Аминь (Amin): Türkçe “Amin” (güvende olunan) kelimesinden geçmiştir ve Аминов

(Aminov) soyismiyle kullanılır.

3. Бахтеяр (Bahteyar): Türkçe “Bahtiyar” isminden geçmiştir ve Бахтеяров

(Bahteyarov) veya Бахтияров (Bahtiyarov) soyismiyle kullanılmaktadır.

4. Муса (Musa): Türkçe (Türkçeye de Arapça veya İbraniceden geçmiş olabilir) “Musa”

isminden geçmiştir ve Мусин (Musin) ve Мусаев (Musayev) soyismiyle kullanılır.

5. Сабур (Sabur): Türkçe “sabır” kelimesinden geçmiştir ve Сабуров (Saburov)

soyismiyle kullanılır.

6. Курака (Kuraka): Türkçe “kurak” kelimesinden geçmiştir ve Куракин (Kurakin)

soyismiyle kullanılmaktadır.

7. Кутуз (Kutuz): Türkçe “kuduz” kelimesinden geçmiştir ve Кутузов (Kutuzov)

soyismiyle kullanılmaktadır.

8. Ушак (Uşak): Türkçe “uşak” kelimesinden geçmiştir ve Ушаков (Uşakov) soyismiyle

kullanılmaktadır.

9. Курдюк (Kurdyük): Türkçe “kuyruk” kelimesinden geçmiştir ve Курдюков

(Kurdyükov) soyismiyle kullanılmıştır.

10. Гогель/Гоголь (Gogel/Gogol): Türkçe “gögül (erkek ördek)” kelimesinden geçmiştir

ve Гогель/Гоголь (Gogel/Gogol) soyisimleriyle kullanılır.

11. Козак (Kozak): Türkçe “kozak – el işi dokuma tezgahı” kelimesinden gelmektedir ve

Козаков (Kozakov) soyismiyle kullanılır.

12. Токмак (Tokmak): Türkçe “tokmak” kelimesinden geçmiştir ve Токмаков

(Tokmakov) olarak kullanılmaktadır.

FARKLI DİL AİLELERİNDEN OLAN RUSÇA VE TÜRKÇENİN BİRBİRLERİYLE ETKİLEŞİMİ 2333

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

13. Карташ (Kartaş): Türkçe “gardaş, kardeş” kelimesinden gelmektedir ve Кардашев

(Kardaşev) olarak kullanılmaktadır.

14. Курбан (Kurban): Türkçe “kurban” kelimesinden geçmektedir ve Коробанов

(Korobanov) olarak kullanılmaktadır.

Bunun yanı sıra Каблуков (Kablukov – Türkçe “kablık” kelimesinden), Алымов (Alımov –

Türkçe “alim” kelimesinden), Чарыков (Çarıkov – Türkçe “çarık” kelimesinden), Урусов

(Urusov – Türkçe “Rus” ‘bazı bölgelerde “urus” kelimesinden”) ve Муратов (Muratov –

Türkçe “Murat” isminden) soyisimleri örnek verilebilir.

3. RUS DİLİNİN TÜRK DİLİNE ETKİLERİ

Rus dilinin Türk dili üzerine etkisi tersiyle kıyaslandığında çok büyük bir etki

hissettirmemektedir. Burada Türkiye Türkçesine olan etkisinden söz edecek olursak bu etki

daha da azalmaktadır. Bunun başlıca nedeni Rusya ile geç başlayan ilişkiler ve 20. yy.

başlarında olan askeri münasebetlerdir. Özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus münasebetleriyle

başlayan ilişki 1. Dünya Savaşı döneminde Rusların Erzurum-Kars-Ardahan yöresini

kuşatmasıyla en yüksek seviyelere ulaşmıştır. Bu ilişki az da olsa dilsel etkilemeyi de

beraberinde getirmiştir. Ancak burada Rus dilinde dilimize geçmiş kelimeleri sıralarken, bu

geçişlerin büyük bir bölümünün ağız olarak kaldığını, yukarıda Türk dilinin Rus diline

etkisinden bahsettiğimiz gibi, resmi dile yansımadığını vurgulamak gerekmektedir. Türk Dil

Kurumu verilerine göre Türkiye Türkçesi yazı dilinde 37 Rusça kelime bulunmaktadır

(Türkçe sözlük TDK 1998). Türkiye Türkçesi ağızlarında ise 265 Rusça kelime yer almaktadır

(Özeren 2014). Rusça kelimeler Leyla Karahan’ın da sınıflandırdığı üzere daha çok doğu

grubu ağızlarının II. alt grubunda (Erzurum, Kars, Artvin) görülmekle beraber diğer ağız

gruplarında da yer almaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Rusçadan dilimize kelime

geçişleri yaşanırken ses, yapı ve anlam değişikliğine uğramışlardır.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere Rus dilinden Türk diline kelime geçişi çok fazla olmamıştır.

Türk Dil Kurumu’na göre Rusçadan dilimize geçmiş ve yazı dilinde kullanılan kelimelerden ve

Türkiye Türkçesi ağızlarından özellikle doğu grubu ağızlarında kullanılan Rusça kelimelerden

örnekler vermeye çalışacağız. Bazı kelimeler Rusçadan geçmesine rağmen Rusça karşılığı

bulunmamaktadır veya Rus geleneğinde var olup günümüzde başka bir kelime ile kullanılan

söz varlıkları da göze çarpmaktadır. Yazı dili için sıraladığımız örneklerde önce Türkçedeki

Rusça kelime parantez içerisinde ne anlama geldiğiyle birlikte verilip ardından Rusça karşılığı

tırnak içinde okunuşuyla verilecektir. Türkiye Türkçesi ağızları için verdiğimiz örneklerde ise

kullanılan kelime parantez içerisinde ne anlama geldiği ve hangi yörede sıkça kullanıldığı,

Rusça karşılığı aynı şekilde verilecektir. Ayrıca ağızlarda kullanılan kelimeler yöreden yöreye

göre farklı kullanıldıkları için ve bunun da makalenin amacını aşacağı düşüncesiye sadece

Rusçadan dilimize geçmiş olduklarını göstermeye çalışan örnekler vereceğiz.

1. Türk Dil Kurumu’nun güncel Türkçe sözlüğünden de teyit ettiğimiz yazı dilinde

kullanılan kelimeler: Bocuk (Ortodokslarca kutlanan İsa’nın doğum yortusu) – Rus.

“рождество?-rojdestvo”; Boyar (Rusya’da soylulara verilen ünvan) – Rus. “боярин-bayarin”;

Brıçka (üstü kapalı, kışın kızak olarak kullanılan tek atlı, yaylı hafif araba) – Rus. “бричка-

briçka”; Çar (Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen ünvan) – Rus. “Царь-Tsar”;

Çareviç (Çarın oğlu) – Rus. “царевич-tsareviç”; Çariçe (Çarın karısına veya kadın çara verilen

ünvan) – Rus. “Царица-tsaritsa”; Duma (Rus parlamentosunun alt kanadı) – Rus. “дума-

2334 Reşat ŞAKAR

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

duma”; glasnost (açıklık politikası) – Rus. “гласность-glasnost”; haraşo (bir tür yün örgüsü)

– Rus. “хорошо-haraşo”; izbe (basık, loş, nemli, kuytu yer) – Rus. “изба-izba”; kaleska (dört

tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası) – Rus. “коляска-kalyaska”; kapik (rublenin yüzde biri

değerinde para birimi) – Rus. “копейка-kapeyka”; kapuska (etle pişirilmiş lahana yemeği) –

Rus. “капуста-kapusta”; kazaska (kaynağı kafkasya olan ve hızlı oynanan bir halk dansı ve bu

dansın müziği) – Rus. “казачок-kazaçok”; kolhoz (Rusya’da köylülerin ortak olarak

çalıştıkları tarım işletmesi) – Rus. “колхоз-kolhoz”; kosa (bir tür uzun saplı orak) – Rus.

“коса-kosa”; kulak (varlıklı Rus köylüsü) – Rus. “кулак-kulak”; leh (polonyalı) – Rus.

“польский?-polskiy”; manat (Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi) – Rus. “манат-

manat”; matruşka (özellikle Rusya'dan dünyaya yayılan, tahtadan yapılmış iç içe

bebeklerden oluşan süs eşyası) – Rus. “матрёшка-matryöşka”; mazot (yakıt olarak

kullanılan, ham petrolün damıtma ürünlerinden biri, motorin) – Rus. “мазут-mazut” (Şipova

sözlüğünde Türkçeden Rusçaya geçmiş bir kelime olarak gösterirken, biz Türk Dil Kurumu

güncel sözlüğüne göre bunu Rusçadan dilimize girmiş bir kelime sayıyoruz); moskof (isim

anlamında halk ağzında Rus; sıfat anlamıyla acımasız, zalim) – Rus. “русский-(eski dilde)

russkiy”; mujik (Rus köylüsü) – Rus. “мужик-mujik”; peç (Rus mimarisinde odaları ısıtmak

için yapılan fırın tarzı ocak) – Rus. “печь-peç”; piruhi (un, yumurta, tulum peyniri, tereyağı, et

suyu ve ceviz içinden yapılan bir hamur yemeği) – Rus. “пироги-pirogi”; pogrom (soykırım)

– Rus. “погром-pogrom”; razmol (iri, kepekli un) – Rus. “размол-razmol”; ruble (Beyaz

Rusya ve Rusya Federasyonu'nda kullanılan para birimi) – Rus. “рубль-rubl”; semaver

(özellikle çay demlemekte kullanılan, içinde kömür yakacak ocağı bulunan, elektrikle de

çalışabilen, bakır, pirinç vb. metallerden yapılmış musluklu kap) – Rus. “самовар-samavar”;

sovhoz (Sovyetler Birliği'nde devlet eliyle yönetilen tarım işletmesi) – Rus. “совхоз-savhoz”;

şapka (keçe, hasır, kumaş, ip vb. ile yapılan başlık v.b.) – Rus. “шапка-şapka”; talika (dört

tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası) – Rus. “телега-telega”; telatin (bir tür sağlam,

yumuşak dana veya öküz derisi) – Rus. “телятина-telyatina”; troyka (Rusya'da, üç atla

çekilen kızak veya araba) – Rus. “тройка-troyka”; vatka (giysilerde, omuzların dik durmasını

sağlamak amacıyla içine konulan parça) – Rus. “вата, ватка-vata, vatka”; votka (tahıl

tanelerinin damıtılmasıyla elde edilen alkollü içki) – Rus. “водка-vodka”; zanka (iki atlı

kızak) – Rus. “сани, санки-sani, sanki” ...

2. Türkiye Türkçesi ağızlarında kullanılan Rusça kelimeler: Abrıl (nisan-Elazığ ve

Erzurum yöresinde) – Rus. “апрель-aprel”; bedire (kova-Erzurum, Kars ve Muş yöresinde) –

Rus. “ведро-vedro”; bırat (kardeş- Erzurum yöresinde Ruslara dostça hitap etmekte

kullanılırmış) – Rus. “брат-brat”; boçka (yayık-Erzurum yöresinde) – Rus. “бочка-boçka”;

çaynıh (çaydanlık-Bayburt, Kars yöresinde) – Rus. “чайник-çaynik”; gamandar, gamendar

(komutan-Erzurum, Kars yöresinde) – Rus. “командир-kamandir”; gapısga (kapuska-

Erzurum ve Uşak yöresinde) – Rus. “капуста-kapusta”; gırah (kenar-Erzurum, Iğdır ve Kars

yöresinde) – Rus. “край-kray”; istikan (bardak- Erzurum, Kars yöresinde) – Rus. “стакан-

stakan”; kartol (patates-Erzurum yöresinde ve farklı ses değişimleriyle Kars, Kayseri

ağızlarında) – Rus. “картофель-kartofel”; peçet (mühür-Bayburt, Kars yöresinde) – Rus.

“печать-peçat”; sımışka (ayçiçeği-Erzurum, Kars ve Rize yöresinde) – Rus. “семечко-

semeçka”; saldat (Rus askeri-Erzurum ve Kars yöresinde) – Rus. “солдат-soldat”; vedre

(kova, külek-Rize, Artvin ve Kars yöresinde) – Rus. “ведро-vedro”; zavot (peynir v.b. yapılan

fabrika-Bayburt ve Kars yöresinde) – Rus. “завод-zavod” ...

FARKLI DİL AİLELERİNDEN OLAN RUSÇA VE TÜRKÇENİN BİRBİRLERİYLE ETKİLEŞİMİ 2335

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

4. SONUÇ

Rus dili ile Türk dili arasındaki ilişki tarihin bilinmeyen dönemlerinden itibaren başlamış ve

asırlar boyu devam eden bu ilişki günümüze kadar ulaşmıştır. İki millet arasındaki kültürel,

tarihi, ekonomik ve askeri ilişkiler neticesinde, özellikle Türk dilinden Rus diline olmak üzere,

karşılıklı ödünçlemeleri de beraberinde getirmiştir. Türk dilinden Rus diline geçmiş olan

kelimeleri sıraladığımızda yüzyıllar boyu bu coğrafyayı etkisi altına alan Türk dilinin Rus

diline olan etkisinin boyutu ortaya çıkmaktadır. Türk dilinden geçmiş olan kelimeleri

kullanım alanlarına göre sınıflandırdığımızda tarihin erken dönemlerinden itibaren her

alanda Rus dilini etkisi altına aldığını görmek mümkündür. Kaynağı Fars, Arap v.b. diller

olmasına rağmen kelimelerin konumu itibariyle Türkçeden geçmiş olması da ayrıca önemli

bir faktördür. Etkileşim sadece kelime alışverişi olarak kalmamış, yukarıda da sıraladığımız

gibi, Türk kökenli isimlerin ve lakapların Rus soyisimleri olarak kullanılmasına da yol

açmıştır.

Rus dilinden Türk diline kelime geçişi 19. yy sonu ve 20. yy. başında daha sık yaşandığını

söyleyebiliriz. Öncelikle 1877-1878 Osmanlı-Rus münasebetleriyle yakınlaşan iki milletin

daha sonraları 1.Dünya Savaşı döneminde doğuyu (Erzurum, Kars, Ardahan) bir süreliğine

kuşatmasıyla hız kazanmıştır. Ancak Türk dilinin Rus diline etkisiyle kıyasladığımızda Rus

dilinin etkisi hissedilmeyecek kadar azdır. Yazı diline oldukça az bir etkisi olan Rus dilinin

doğu grubu ağızlarındaki söz varlıklarında etkisi daha fazladır. Ağızlarda kullanılan bazı

kelimelerin zamanla yazı diline geçtiğini söyleyebiliriz.

Sonuç itibariyle farklı dil ailelerinden olan Rusça ve Türkçe tarihin erken dönemlerinden

itibaren birbirlerini etkilemeye başlamış ve bu etki günümüzde de devam etmektedir. Coğrafi

konumu itibariyle birbirine oldukça yakın olan iki milletin bu etkileşimi devam ettirmesi

kaçınılmazdır.

Kısaltmalar:

Tr. = Türkçe

Rus. = Rusça

KAYNAKÇA

Baskakov N.A. (1985). Тюркская лексика в “Слове о полку Игореве”. M.: Наука.

Baskakov N.A. (1979). Русские фамилии Тюркского происхождения. M.: Наука.

Dal V. İ. (1955). Толковый словарь живого великорусского языка. Т. 1-4. М.

Dmitriyev N. K. (1958). О тюркских элементах русского словаря. – В кн.:

Лексикографический сборник. Вып. 3. М.

Esen M.A. (2008). Rus dilindeki Türkçe kelimeler üzerine bir tasnif denemesi. Turkish Studies

volume 3/7 fall. s. 364-382.

Fasmer M. (1964-1973). Этимологический словарь русского языка. Т. 1-4. М.

Güllüdağ N. (2009). Artvin ağzındaki Gürcüce kelimeler. Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları

Çalıştayı 25-30 Mart 2008 (ss. 237-249). Türk Dil Kurumu yayınları.

Karahan L. (1996). Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları.

2336 Reşat ŞAKAR

International Journal of Languages’ Education and Teaching UDES 2015

Kononov A. N. (1972). История изучения тюркских языков в России. Л.

Özeren M. (2014). Türkiye Türkçesi Ağızlarındaki Rusça Sözcükler. Turkish Studies volume

9/3 winter. s. 1093-1120.

Radlov V. V. (1893-1911). Опыт словаря тюркских наречий. Т. 1-4. Спб.

Şipova E.N. (1976), Словарь тюркизмов в русском языке. Алма-Ата.: Наука.

http://tdk.org.tr ; Erişim tarihi: 04.06.2015.