17
· III. DiNi YAYlNLAR 28-30 2005 1 ANKARA Ankara - 2007 1'

KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

TÜRKİYE · III. DiNi YA YlNLAR

KONGRESİ TEBLİGLER-MÜZAKERELER

28-30 EKİM 2005 1 ANKARA

Ankara - 2007

1'

Page 2: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

Çocuk Eğitimi ve Gelişimi Açısından Görsel Yayınlar

. Prof. Dr. İsmail Doğan Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi

"- Çağla, intihar korkmaya mı benziyor, gülmeye mi?

- Korkular ... (bisikletiyle ilgileniyor.)

-Sen niye denedin?

- Merak ediyordum.

-Yoksa senin de bir şeye carun mı sıkılmıştı?

- Annem aşağıya beni yollamadı. Arkadaşun beni bekliyordu. Oynayacaktım, oynaya-madun. Ben de intihar ettinı.

- Böyle yapınca annen yollayacak mıydı?

-Yın e de yollamadı. Annem kızdı bana, Ama dövmedi.

- Nasıl intihar ettin?

- İp bağladun, Sallandun. Sıcağı Sıcağı'nda o oğlan böyle yapmıştı.

-0 neye kızmıştı?

-O da kendine.

"Çağla, Ölümü Deneyen En Küçük insan"1

Giriş

Çocuk, doğumdan ergenliğe kadar süren hayat diliniine ait olan insan yavrusudur. Bu

1 Nuriye Akman, "Şiddetin Minik Kurbanı", Sabah, 2 Nisan 1995, s. 18.

207

Page 3: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

lll. Dinf Yayınlar Kongresi

----./

dönem ruhça ve bedence insanın en güçsüz ve çok özel bir dönemirıi oluşturmaktadır. Ge­leneksel kültürlerde böyle bir dönem ya hiç yoktur ya da hızla geçiştirilmesi gereken bir dö­

nemdir. Çünkü bu toplumlarda asıl olan yetişkirıliktir. Yaşamını kas gücüne dayandıran toplumlarda insanın çocukluk gibi bir dönemle bu dönemin uzun ve yalıtılmış bir eğitim sürecine tabi tutulması gibi lükse itibar etmeyecekleri açıktır. Giderek modern zamarılara (sanayileşmeye) özgü olarak meydaiıa çıkan toplumsal iş bölümü ancak eğitim yoluyla el­de edilebilecek bilgi ve beceriye ihtiyaç duymaktaydı. işte çocukluk bu toplumsal ihtiyaca

cevap verebilecek niteliğiyle özel bir dönem olarak böylelikle ortaya çıkmış oldu.

Çocukluğu ortaya çıkaran toplumsal koşullar kadar zihinsel (entelektüel) ve kültürel evrim de bir o kadar önemlidir. Bu yüzden çocukluk olgusu ile, çocuğun nasıl ve ne tiir

yaklaşırnlara konu olduğu sorunu bu çerçevede açıklama bulmaktadır. Çocuğu yazıyla ve yazılı kültürle tanıştırmak da böyle bu çerçevede arılam kazanır.

Yazılı kültür, insanın zihin dünyası açısından son derece büyük bir önem taşunaktadır. Dildeki imgelem, sözcük, terminoloji vb. birikim ve zenginliğin somut ve anlaşılabilir bir dünyanın yanı sıra soyut ve sanal bir dünyanın da kurcalanınası ve keşfi noktasındaki et­

kileri bu konudaki yararın ön sıralarında yer alır. insan yavrusu olarak çocuk işin içinde ol­duğunda insan zihninin sözü edilen performarısınırı nasıl bir manivela üzerinden gelişerek vizyon ve hedefürettiği arılaşılabilir. Dünyayı ve toplumu kavrama, gelecek öngörme ve ge­leceğin yaratılmasında imgelem zenginliği ile oluşan entelektüel dağarcık insanoğlunun zi­

hinsel ve toplumsal serüveninin başlıca kaynağıdır. Bu kaynağin gerekli verimlilikte kulla­nılabilmesi insan yavrusunun zihin dünyasını kavrama düzeyinde kullanıian yöntem ve tekniklerin işlerliği ile mümkündür. Yazılı ve görsel iletişim işte böyle bir yöntemdir.

Yazılı ve görsel iletişim kendi içinde olduğu kadar iletişime konu olarılar açısından da belirli bir geleneğe sahiptir. Belki de bu ikincisi yazılı ve görsel iletişimi gelenek üzere ge­liştiren asıl unsurlardır. Bir başka deyişle yazılı ve görsel iletişim alışkanlıklan olmayarıla­nu böyle bir gelenek kurmalan ve iletişimiri yarar ve nimetlerinden pay almaları mümkün

değildir. Bu olgu insan ve toplumlar arasındaki gelişmişlik farkının da ölçütüdür. O neden­le kimileri kimilerine göre, bazı toplumlar ise bazı toplurnlara göre iletişim alışkanlıklann­da önceliğe sahiptir.

Çocuk ve Görsellik

Zihinsel gelişirnde simgesel boyut çok önemlidir. Simgeler çocuğun arılama, kavrama

ve keşfetme yetisini geliştiren öğeler olarak arılam kazanırlar. Çünkü simgeler çocuk kav­rayışının temel aracı olan imgelem gücünü hayata geçirirler. Çocuklar iki yaş ortalarına ka­

dar nesne ve olguların izlerini hafızalarında tutamainaktadır. Şu halde görsellik, imgeleri güçlendirici ve pekiştirici bir işieve sahiptir. Bir diğer deyişle de simgesel ve görsel boyut olmadıkça çocuğun imgelem (tasavvur) performarısı kaybolmaktadır. Piaget'e göre "ço-

208

Page 4: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dini' Yayınlar Kongresi

. cuktaki görsel imgeler iki yaşın sonundan itibaren başlamaktadır. "2 Bu nedenledir ki yine Piaget imgelerne yeteneğini çocuğun kavramsal düşünce basamağına geçebilmesi için ge­rekli görmektedir, iki ile dört yaş arasındaki çocuklar göz önünde olmayan ama var olan nesneleri için zihinlerinde simgeler geliştirirler. Kişisel olan bu simgeler temsil ettikleri nes­neleri andınrlar.

Görsellik, bu simgesel düşün ve kavrama gücünün üzerinden çocuğun dış dünya algı­sında başvurduğu bir yönterndir. ilerleyen yaşlarda ve özellikle ilköğretim döneminde bu yöntem sayesinde çocuklar,

- Çevrelerini daha net ve tam olarak gözlernleyebilrnekte,

-Çevre ve nesneleri farklılaştırrna (aynştırrna=discrirnination) yetileri artmakta,

- Ayrıntılara nüfUz edebilecek biçimde hafızalan güçlenrnekte,

- Nesneler ve olgular arasında neden sonuç ilişkisi kurarak daha buluşçu ve özgün

olmaktadırlar. 3

Ders kitaplan görselliğinçocuk gelişimine olan etkilerinin ilk pedagojik uygulama alan­landır. özellikle çocuk kitaplannda simgelerle ilgili konuların resimlerini bulundurmak ge­reğini ilk kez 16.yy.'da Cornenius (1592-1670) ortaya koymuştur. Cornenius'un bu dü­şüncesi derslerin ruhsuzluktan kurtanlrnasını, bu amaçla da şekil, levha ve resimlerden ya­rarlarulması gereğini önemle dile getirrniştir.4 Resimli Dünya adlı kitabını da böyle bir ge­reklilik doğrultusunda resimlerniştir. Bizde ise bu konunun ilk örnekleri Tanzimat dönerni­nin yayın organlarında görülür. Ali Suavi'nin Kfunus'ul-Ulilrn ve'l-Maarif adlı ilk ansiklo­pedi girişimi ve uygularnası görsel öğeler içeren bir örnektir. Bu eserinde yazar bazı mad­de tanırnlarını görsel olarak (hayvan, bitki vs. figürlerle) desteklerniştir. Ali Suavi, görsel malzerneyi yalnızca kitaplarda değil okul vb. pedagojik ortamlarda, onların duvarlarında kullarulması gereğini dile getirmektedir. Bu amaçla rnüdürlüğünü yaptığı Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) nin duvarlarına, salonlarına ve korideriarına resimlerin asılmasını sağ­lamıştır. Böyle bir uygulamadan amaç sınav psikolojisi içinde olan öğrencilerin ternaşa zev­ki ile biraz olsun bu gerilirnden.uzaklaştırılmalandır. ifade aynen şöyle;

"Mekteb-i Sultani şakirdarumn, hususan hendese-i mülkiye talebesinin yaptıklan re­simleri ve inşaata dair eserleri levhalanıp bir hususi salonda sergi olarak imtihana hazır olanlara rnuayyen vakitlerde ternaşaya rağbet edenlere açılacaktır. "5

2 Gülseren Günçe, Çocukta Zihin Gelişimi, Piaget Kuramma Toplu Bir Bakış, s. 129-130. 3 George Conrad, The Process of art Education irı the Elementary School, s. 4. 4 Halil Fikret Kanad, "Comenius", Pedagoji Tarihi. C.I, 4. B., 1963, s. 298- 312. 5 Vakit, Sayı: 676, s.2.

209

Page 5: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. D inf Yayınlar Kongresi·

ll. Meşrutiyet döneminde görsel metinlerin çocuk gelişimine olan etkileri dönemin ya- . zarlan tarafından önemli bir pedagojik yöntem olarak takdim edilmiştir. İbrahim Alaaddin (Gövsa), bu çerçevede şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: "Medenf memleketlerde resimsiz bir mektep kitabına hiç tesadüf edilmez. Filhakika çocuk, kelimelerden ve cümle­lerden evvel resmi ve rengi anlıyor. Bir çocuğu meşgul etmek içirı elirıe resimsiz bir kitap mı yoksa bir resim albümü mü verirsirıiz? Daima müşahede ederiz ki, kendisirte bir resim gösterilen çocuğun gözleri mesrür bir şüle ile pür-nı1rdur. Mamafih bu lüzumu da ifrata gö­türmemeli. Nitekim resmin ve vesrut-i tab'ın (basım yayım araçlan) azlığına rağmen, biz­de de bu hususta ibzal, yani suistimal görülüyor. Yanlış yahut mevzu ile münasebettar ve­ya sayfa ile ahenkdar olmayan resimlerin adem-i vücudu (konulmaması) daha hayırlıdır. 6

Kitaplarda görsel malzemelerin kullanılması düşüncesi pedagojik gerekçeleriyle birlikte gelişerek bu alanda ortaya çıkan uygulamalar süreç içirıde büyük kabul görmüş ve günü­müzün modem anlayışındaki yerini almıştır.

Ancak burada unutulmaması gereken önemli bir ayrıntı vardır. Görsel malzemeler öğ­renmeyi pekiştirme ve geliştirme, zihin dünyasını daha yaratıcı ve etkirı kılma adına önem­li bir malzeme işlevirıdedirler. Ama bu işlevi hem öğrenmenirı, hem de algılamarun biricik malzemesi haline getirmeniri de bir o kadar tehlikeleri ve zararlan vardır.

Görsellik yazılı kültürün önüne geçmemelidir. Görselliğirı yazılı kültüre nispetle ortaya çıkan önceliği entelektüel bilgi ve bilgeliğirı önüne çekilen bir set olabilir.

Görsel Yayınların Çocuğun Sosyal ve Duygusal Gelişimine Etkisi

Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş­sel-gelişim, kişilik gelişimi, sosyal, duygusaliruhsal ve cirısel gelişim evrelerinden oluş­maktadır. Bu evreler kendi içerisirlde çeşitli özellikler taşımakta ve çeşitli dış etmenlerden etkilenmektedir. özellikle çocukluk evresirıirı zihinsel - bilişsel gelişim, kişilik, kişisel sos­yal duygusal ve cirısel gelişim süreçlerinde görsel yayınların etkileyici özellikleri bulun­maktadır. 7 Bu çalışmada çıkış noktası görsel yayınların çocuk gelişiıninirı özellikle sosyal ve duygusal boyutıma yaptığı etkidir.

Sosyal gelişim, bireyirı "sosyal uyancilara özellikle grup yaşantısının getirdiği zorunlu­luklara karşı duyarlık geliştirmesidir. Kendi grubu ya da kültürü içirıde yaşayanlar gibi dav­rarımayı öğrenmesidir. Çocuğun yaşına ve gelişimine uygun olarak sorumluluklanrıı yeri-

6 İbrahim Alaaddin, "Talim ve Terbiye-i Bediiye-6", Türk Yurdu, 24 Mayıs 1333, C. 6, Sayı: 135, s. 99-100.

7 F. Cirhinoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı ve Gelişimi, Ankara 2001, s. 2.

210

Page 6: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dini Yayınlar Kongresi

ne getinne, yaşıtlanyla ve diğer insanlarla gerekli ilişkiyi kurabilme, aile ve toplumun ku­rallarına örfve adetlerine uygun" davranınayı içerir. Duygusal gelişim ise çocuğun "kişisel ve çevresel etkenierin etkisiyle mutluluk, haz ya da sıkıntı korku gibi durumların görülme­si ve yaşanınası sürecidir."8

Görsel yayınlar çocukların sosyal ve duygusal gelişimini etkilemektedir. Görsel yayın­lar olgusu içerisinde yer alan televizyon, sinema ve çizgi romanlar gibi araçlar bu etkinin temel öğelerindendir. Görsel yayınlar eğlendirici, hareketli, ses ve görüntü animasyonlan ile çocukların ilgisini çekmektedir. Televizyon görsel yayınların çocuklara en yakın ve en etkileyici aracıdır. Çocuklar daha bebeklik evrelerinde tanıştıklan televizyonla büyümeye başlıyorlar. Çizgi filmlerle başlayan alışkanlık televizyona odaklanmış bir dünya kurgusu- · na dönüşüyor.

Televizyon görsel ve işitsel duyulara yönelik etkili bir kitle iletişim aracı olması nede­niyle oluınlu işlevlerinin yanı sıra, iyi değerlendirilmediği takdirde olumsuz sonuçlara da neden olmaktadır. üç-altı yaş arası televizyon izleme alışkanlığı kazanan çocuklar yetiş­kinlerin ilgisizliğine paralel olarak tüm sosyalleşmesini bu mekanik aygıtın telkinlerine uy­gun hale getirebilmektedir.

ilk çocukluk döneınierinden itibaren çocuklar, kendilerine model olarak seçtikleri dizi kahramanlarnun özelliklerini, günlük yaşarniarına ve oyunlarına yansıtmaya başlarlar. Film kahramanı, çeşitli davranışlanyla çocuktaki saldırganlık dürtülerini harekete geçirebi­lir ve onu saldırgan yapabilir. Çünkü, çocukta duygularını frenleme yeteneği çok zayıftır. Bu nedenle olumsuz uyaranlan içeren bir televizyon filmi çocuğu saldırganlığa iten çeşitli etkenlerden belki de en güçlüsü ve en yaygınıdır.9

Çocukların televizyon yayınlan içersinde en çok ilgilerini çizgi filmler çekmektedir. Ken­dine özgü yapısı ile çizgi filmler, çocuklan içinde bulunduklan hayal dünyasından alıp im­gesel ve kurgusal bir dünyaya götürür. Olağanüstü rastlantılar "korku searıslan, kovala­macalar ve güldüren sevimli aksilikler çizgi dünyasının vazgeçilmez kurallandır adeta ... Ni­tekim, çizgi filmlerde havada asılı kalan biri bu durumun farkına varıncaya kadar yere düş­mez ... Korku anında bütün tabiat kanunlan etkisiz hale gelir; bir kötü ses çizgi karakterin dimdik havaya sıçramasına neden olur; bu hareket genelde bir avizellin kordonunda, bir bayrak direğinin ucunda ya da bir ağacın tepesinde son bulur. Aynca, bir kedi bulunduğu kabın şeklini alabilir, farenin girdiği deliğe pekala o da girebilir. Eylem her ne olursa olsun eğlenceli bir tarafı muhakkak vardır. Çizgi filmlerin en iyi takipçisi çocuklardır. Onların ha-

8 Aynı, s. 121. 9 http://www.tuketiciler.org/dosya/pokemon.doc

211

Page 7: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

yal düriyalan, hayata karşı savunmasız tavırlan çizgi filmlerden etkilenir ve kendi içinde belli bir şekil alır" 10

Bu etki seyredilen görsel malzemenin konusu, olaylan ve kahramanlan ile doğrudan il­gilidir. öyle ki çizgi film izledikten sonra çocuklann kendilerini çizgi film kahramanlan ye­rine koydukları gözlenmektedir. Buna örnek olarak geçmiş yıllarda kendini Pokernon adlı çizgi film kahramanı yerine koyarak balkondan uçmak isteyen ve hayatını kaybeden bir çocuğu verebiliriz. Pokemon, Digimon, Powerpuff Girl, Beyblade gibi şiddet içeren çizgi filmleri izleyen çocukların (özellikle erkek çocuklar) kişisel sosyal ve duygusal gelişimleri çok etkilenmektedir. Şiddet içeren çizgi filmler çocuklan kavgaya yönlendirmektedir. Bu çizgi filmlerin diğer olumsuz yönü ise ilerde sorunlar karşısında zorlandıklarında kavgayla çözmeye yönlendirmesidir. Bunlara ek olarak Sihirli Annem gibi diziler ile Harry Potter, Yü­züklerin Efendisi gibi sinema filmleri gerçekle bağdaşmadığı için çocuklar üzerinde olum­suz etkiler oluşturabilmektedir.

Çocukların kişiliklerinin temelinin oluştuğu bu dönemde bu tür program ve çizgi filmle­ri izlederse sorunlarla baş etmeyi öğrenemeyecekler, kendilerini yetersiz hissedecekler ve gizli güçlerin varlığına inarıacaklardır. Kendi yeteneklerinin gerekleri doğrultusunda geliş­mesi ve yetişmesi gereken çocukların söz konusu yetenekleri bu prograrnlar etkisiyle örse­lenmektedir. Çocuklar ölüm gerçeğini bilmedikleri için çizgi filmde yer aları kahramaniann birtakım olaylar başianna gelse de hiçbir şey olınadığını ya da tekrar dirildiklerini gördük­lerinde gerçek hayatta da böyle olduğunu sarırnaktadırlar. Nitekim birkaç yıl önce ingilte­re'de 5 yaşındaki bir erkek çocukla arınesi alışveriş yaparken çocuk, hiç tanımadığı 2 ya­şındaki bir çocuğu bıçaklar. Küçük yaşta katil oları çocuk 2 yaşındaki çocuğu öldürdüğü­nün farkında değildir. Filmlerdeki gibi çocuğun her şeye rağınen carılı kalacağı sarıılınak­tadır. Bu olay incelendiğinde katil çocuğun çok sayıda şiddet içerikli film ve çizgi film izle­diği ve bunlardan çok etkilendiği anlaşılmıştır.

Aynı şekilde bu metnin başında yer aları küçük Çağla'nın trajedisi de bizdeki dehşet ve­ren bir öykü ve örneklerden yalnızca biridir. Dört buçuk yaşında dört intihar girişimi ger­çekleştiren küçük Çağla,

" Tüm TV karıallarının en sadık izleyicisiydi. Bütün çocuklar gibi dünyayı anlamak is­tiyordu. Ama ekrandaki şiddetin ruhunda ne depremler yaratacağını bilemedi. Rating.ya­rışı, onun uykular mayalayacak saatlerini, karı, dehşet, korku görüntüleriyle çaldı. Ölümün en kötü yüzünü ekrandan öğrendi. Orada' canlan sıkıları irısanlar' ölümü seçiyorlardı. An­

nesinin de canı sürekli sıkılıyor, babasıyla tartışmalan bitmiyordu. Taze belleği, arınesinin

10 Aksiyon Dergisi, OS Ekim 2005, Sayı: 565, s. 45.

212

/

Page 8: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

ekmek bıçağını karnma dayayarak, "artık ölmek istiyorum" dediğini kaydetrnişti. Yoksul­luğun, sevgisizliğin arınesinin gözlerinden akıttığı yaşlann tek şahitiydi.

Çağla, böylece içten ve dıştan şiddetle kuşatıldı. Ve bir gün reality showlardan birirıde kendini asan bir adam gördü. Belki sevgi açlığından, belki ilginç bulduğundan onu taklit etmek istedi. Ranzaya çıktı. ipi boynuna üÇ kez doladı ve kendini aşağıya bıraktı. İp uzun gelmiş, Çağla kurtıılmuştıı. Ama davranışı öyle ilgi çekti ki, daha sonra balkondan atlama­yı, bıçak kullanmayı, ilaç içrneyi, arabalann önüne adamayı da denedi. "11

Pokernon, Dijirnon ve içirıde değişik yaratıkların bulunduğu çizgi filmleri izleyen çocuk­lar karmaşa yaşamaktadırlar. Çevresirıi ve hayvanlan yeni tanımaya başlayan çocuk bu yaratıklan çevresirtdeki hiçbir carılıya benzeternedikleri içirı kafalan kanşrnakta, gerçek ha­yatta da bu tür yaratıklann varlığına irıanrnaktadırlar12. (EK ı 'de gelişim dönemirlde olan çocuklar ile ilgili röportajlarda bu durum çok daha net görülmektedir).

Çeşitli dizi, film ve çizgi filmlerde farklı kültürlerin yaşarnsal özellik ve olaylarını izle­yen bir çocuk kendi çevresirlde de bu özellikleri arayabilrnektedir. Çizgi filmlerde görülen çeşitli mekan ve ortarnlan kendi gerçek yaşarnında ararnakta bulamayınca da çatışma ya­şamaktadır. Aynca kültürel baskırun çocuklara çizgi filrnler yoluyla yapıldığı da bir gerçek­tir. Özellikle üçüncü dünya ülkelerine pazarlanarı çizgi filmler batı kültürünün yayılınasın­da önerrili bir araç görevi üstlenrnektedir. Bu filmleri seyreden bir çocuk kendi gerçek sos­yal çevresirte uyum sağlamakta güçlükler çekebilrnekte ve bu nedenlerle sosyal gelişirnin kesirıtiye uğrarnaktadır. Çizgi filmler iletişim aracı olarak kullanılınaya en elverişli alandır. Bu konuda "Japon yapırnlan özgün örnekler sunar. Japonlar kendi kültürlerini anlatmakta son derece başanlıdır. "13

Bizdeki çizgi filmler ise son yıllara kadar tamamen yabancı kaynaklı yapırnlar olmuş­tıır. Son dönernde ise daha çok dinf karıallarda rastlanan din ve tarih konulu yapırnlar ta­mamen didaktik işlevlerle sunulan örneklerdir. Çizgi fi1rnirı olay örgüsü içirıde irngelerle vermesi gereken mesajlan görünür bir didaktik ternaya otıırtarı bu örnekler, tercihindeki bu zaafı nedeniyle çocuk izleyicileriyle beklenen iletişimi başaramaınaktadır.

Oysa, iyi seçilmiş ve hazırlanmış televizyon prograınlan, filrnler, çizgi filmler, bilgisa­yar oyunlan vb. görsel yayınlar ile çocuklar;

- Dünyayı daha iyi tanıyabilecek ve anlayabilecekler,

- Kendilerini daha iyi değerlendirebilecekler,

11 Nuriye Akınan, "Şiddetin Minik Kurbanı", Sabah Gazetesi, 02.04.1995, s. 18. 12 http://web.inonu.edu.tr/-ikram 13 Aksiyon Dergisi, OS Ekim 2005, Sayı: 565, s. 46. Doç. Dr. Tahir Aksoy ile yapılan röportaj.

213

Page 9: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dini Yayınlar Kongresi

- Aldıklan bilgileri kendi mantıklanyla biçimlendirebilecekler,

- Hoşgörülü olabilecekler,

- Eğlenerek ve gülerek öğrenebilecekler,

- Daha eleştirel görüşe sahip olabilecekler,

- Estetik değerleri benimseyip içselleştirecekler,

-Farklılıkların ve farklı bir dünyanın ayırdına varacaklardır.

Görsel Yayınların Yaş Gruplarına Etkileri

• 0-3 Yaş Grubuna Etkileri: Ailelerin sosyo-ekonomik zorluklan, çalışan arınelerin du­rumu, kardeşi olması, ebeveynlerin kendilerine ait sorunlan, yapılması gereken ev işleri vb. birçok etken nedeniyle anne-babalar çocuklarına yeterince zaman ayıramamaktadır. Gör­sel yayınlar karşısında uzun süre kalan (0-3 yaş) çocuklarda sosyal gelişimle ilgili (duy­gusal etkileşim, karşılık verme, sosyal artarnlara uyum, iriSanlar ile ilgilenme, onlara ya­kınlık gösterme, yaşıtlanna ilgi) ve iletişimle ilgili (konuşma, anlamlı jest ve mirnikler, he­celeme, algılama, ses çıkarma,cümle kurma gibi) hareketlerinde yetersizlikler görülebilir.

• 4-7 Yaş Grubuna Etkileri: Bu dönemde anne-baba, arkadaş ve sosyal çevre ile etki­leşim belirgirı olarak artmış olup erişkinlerle birlikte belirli bir şekilde uyum sağlanmıştır. Bu dönemde oluşan etkilenmeler hayat boyu çocuk içirı önemli olabilmektedir.

Çocuğun sosyalleşmesi, yakınlan ile diyalog kurması, sosyal adaptasyonu, dil gelişimi ve buna benzer konular televizyon izle~e alışkanlıklanyla sekteye uğrayabilir. Bu yaşlar­daki çocukların eğitici prograrnlar harici özellikle şiddet içeren ve çocuklar içirı travmatik olacak görüntülerden uzak kalmalan uygun olur. Bu göriirıtüler çocuklarda kaygı, gerilim, korku, şiddete eğilim gibi sorunlara yol açabilir.

Aile, çocuğunu televizyon karşısından kaldırmakta zorlanıyor, yasakladığında ise ço­cuk alleye tepki veriyor, ya da bir şeyleri kınp odasını dağıtıyor, oyuncaklannı parçalıyor­sa şiddet akla gelmelidir.

Çocuklar görsel iletişim araçlanndan kendi kişiliği ile ilişkili olarak etkilehmektedir. öf­keli çocuklar televizyonda gördüklerini arkadaşlan üzerinde denemeye çalışırken, içirıe ka­panık bir çocuğun ise korku ve endişeleri artabilir.

ilköğretim Düzeyinde Bazı Gözlemler•4

llköğretim düzeyi (ilk kademe) Piaget'nirı çocuklar içirı öngördüğü somut işlemler döne­midir. Programdaki öğrenme süreçleri büyük ölçüde Piaget kuramma göre biçimlendirilmek-

14 Tevfik Fikret tıköğretim Okulu rehber öğretmeni Dönser Ceyhan'ın gözlemleri.

214

Page 10: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

tedir. Buna göre programlar olabildiğince göze ve duyu organlanna hitap edecek malzeme ve verilerle desteklenir. Kalıcı öğrenmede gönnenin önemi ve somut işlem dönemindeki ço­cuklann genel özellikleri bu programın kaynağını oluşturur. Çocuklann görecekleri, dokuna­caklan ve ulaşabilecekleri materyaller hazırlanarak kalıcı öğrenme sağlanmaya çalışılır.

Ders içi etkinliklecin belirtilen boyutu dışında öğrencilerin farklı öğrenme çevreleri de vardır. Ev ve aile ortamı ile bunun dışında çocuklann temas ve ilişki halinde olduğU tüm ortamlar aynı zamanda öğrenme alanlandır.

liköğretim birinci kademe öğrencileri için televizyon bu tür ortamıann başında yer alır. Çocuklar okul sonrası dinlenme ve eğlenme ortamı olarak televizyon ve bilgisayar oyunla­nnı tercih ettiklerini sıklıkla vurgulamaktadırlar. Büyük ölçüde tercih nedeni olan çizgi film­Ierin yanı sıra dizi filmler de izleme alışkanlıklann başında gelmektedir.

üstelik öğrenciler bu programlan izlemekle yetiİınıiyorlar. Okula geldiklerinde seyret­tikleri dizi kahramanlannı ve karakterlerini arkadaşlanyla aynadıklan oyunlarda canlan­dırmaya çalışıyorlar. Dizi kahramanlan gibi konuşmaya çalışmak, tıpkı onlar gibi davranış ve mimik durumlan edirırnek belirgin gözlemler arasındadır.

Aynı şekilde seyredilen sinema filmleri de benzer etkiler göstennekte, çocuklar sinema film kahramanlanyla özdeşim kunnakta, onlan taklit etmektedirler.

Reklam ürünleri üzerinden olan gözlemler de son derece ilginçtir. Çocuklar reklamı ya­pılan ürünlere büyük bir ilgi göstennektedirler. örneğin reklamı yapılan meyve aromalı iç­me suyunu ilk kez okula ve sınıfa getirmek ve arkadaşlanndan önce içmek üstünlük ola­rak algılanabilmektedir. O kadar ki bazen reklamı yapılan ürünleri kimin daha çabuk edi­nip kullanacağı konusunda çocuklar arasında çekişmelerin olduğunu gözlernek mümkün olmaktadır. Bu tür çekişmeler zaman zaman arkadaşlıklann bozulmasına bile neden ola­bilmektedir.

Değer yargılan henüz oluşmakta olan ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin edindik­leri ve izlediklerini geçirecekleri bir süzgeç de bulunmamaktadır. O nedenle de özellikle çev­relerindeki görsel yayın ve ürünlerden edindikleri birçok sakıncalı etkiler çocuklarda dav­raruş sonınlanna yol açmaktadır. Aynca yoğun bir şekilde karşı karşıya bulunduklan tele­vizyon, bilgisayar oyunlan vb. görsel yayın ve etkinlikler öğrencilerin yaratıcılığını, düşün­me ve eleştirel güçlerini geliştirme yerine onlan taklitçiliğe yöneltmektedir. Sınıf içi etkin­liklerde bu edilgenlik daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü öğrenciler kendi ya­ratıcılıklan yerine daha önce izledikleri programiann etkisinde katkılar ve yaklaşıınlar üret­mektedirler.

Sonuç

Kişilik gelişimi başta olmak üzere gelişimin özgün aşamalan okul öncesi yaşlarda be-

215

Page 11: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

lirlenınektedir. Uygun çevre koşullannda yetişen çocuğun zihinsel, biyolojik ve sosyal ge­lişimi, kalıtımsal potansiyeli doğrultusunda en üst düzeyde ortaya çıkabilmektedir: 15 Hızlı

bir gelişin,ı seyrille sahip olan çocuğun ileriki yaşlannda kendirıe güvenen, özgüveni geliş­miş, çevresiyle etkili iletişim kurabilen, bağımsız ve girişimci olması isteniyorsa bir başka deyişle "birey" olma özellikleri taşıması isteniyorsa, onlann gelişim dönemleri çok dikkatli izlenınelidir.

Çocuklar gelişim dönemlerinde çok çeşitli uyaraniann etkilerine açıktır. Bunlardan en önemli ve etkili olanı görsel araçlardır. Görsel araçlar kapsamında olan televizyon eğlendi­nci özelliği ile çocuklan etkilemektedir. Bilirıçli bir ana-baba tutumu ile görsel araçlar çocuk gelişirnde olumlu bir etkileyici olabilirler. İyi seçilmiş eğitici prograrnlar izlediklerinde ço­cuklann bilgileri ve hayal güçleri zengirıleşir.

Çocuğu "yapay görsel kurgulardan, sahici hayatın gerçeklerine yönlendirerek işe baş­lamalıdır. Onun sosyalleşmesirıi, elektronik cihaziarı dadı yerine kayarak sağlayabileceği­mizi düşünınek" 16 son derece yanlıştır.

Görsel malzemeler öğrenmeyi pekiştiriDe ve geliştirme, zihin dünyasını daha yaratıcı ve etkirı kılma adına önemli bir malzeme işlevirıdedirler. Ama bu işlevi hem öğrenınenirı, hem de algılamanın biricik malzemesi haJ.ine getirmenirı de bir o kadar tehlikeleri ve zararlan vardır.

Görsellik yazılı kültürün önüne geçmemelidir. Görselliğin yazılı kültüre nispetle ortaya çıkan önceliği entelektüel bilgi ve bilgeliğin önüne çekilen bir set olabilir.

Çocukluğun o güzel, masum ve renkli dünyasından topluma ve irısarılığa hayırlı ve olumlu katkılar sağlamak, çocuklan kendileri ve toplumla barışık irısanlar haJ.ine getirmek içirı başta anne babalar olmak üzere devlete, medyaya ve kamuoyuna büyük sorumluluk­lar düşmektedir.

- Eğitim kurumunun sorumluluklan program düzenlemelerini görselliğin yoğun zihirı­sel süreçler içirı bir basamak olduğu gerçeği üzerinden yapmalan noktasında ortaya çık­maktadır. Sistem çocuk algısını tümüyle görselliğe irıdirgeyecek bir program zaafına düş­memelidir. Bu açıdan bakıldığında Türk Eğitim Sisterni'nirı başanlı olduğu söylenemez.

- Medya ortarnındaki görsel yayınlann pedagoglar ve eğitim sosyologlan tarafından de­netlenmesi gerekir. Esasen bunu bir denetleme olarak görme yerine söz konusu uzmanla­n daha yapırn aşamasında işirı içirıe, mutfağa sokma olarak algılanmalıdır. Batılı uygula­malar göz önüne alındığında bu konudaki önerinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar.

15 F. Cirhinoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı ve Gelişimi, Ankara 2001, s. 238. 16 Mustafa Ruhi Şirirı, Gösteri Çağı Çocukları, 1999, s.30.

216

Page 12: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

İçinde şiddet içeren, korkunç salınelerin yer aldığı son Harry Potter'a İngiltere'de böyle bir uygulama ile yaş sının getirilmiştir. Bu çerçevede basma yansıyan haber aynen şöyledir: "Harry Potter serisinin son olarak beyazperdeye uyarlanan bölümü 'Harry Potter ve Ateş Kadehi' içerdiği korkutucu sahneler nedeniyle ingiltere'de 12 yaşın altındaki çocuklara yanlannda bir yetişkin olmadan izletilmeyecek. ingiliz Film Sınırlandırma Kurulu, filmdeki şiddet ve korku ögeleri içeren sahneler ile bazı bölümlerde kullanılan dilin çocuklar için sa­kıncalı olabileceğini, ancak bıi salınelerin kesilmesine gerek olmadığını belirtti. "17

Bu konuda arıne-babalann şu genel hususlan öngörmeleri ve izlemeleri yararlı olabilir:

- Çocuğunuzun günde kaç saat televizyon izleyeceğini belirleyin. Bu süre bittiğinde te­levizyonu kapatın. Televizyon bittikten sonra yapılacak uygun bir aktivite (birlikte oyun oynamak, parka gitmek, kitap okumak vb.) çocuğunuzun televizyona alışmasını engelle­yebilir.

- Hangi televizyon programlarını izlediklerirıi bilin.

- izledikleri prograrnlar hakkında onlarla konuşun.

- Görsel iletişim araçlanın sürekli açık tutmayın.

- Uzun televizyon ·izlemek için çocuklarınızın yatıp uyumasını bekleyin.

- Evde sessizlikten hoşlanrnıyorsanız haberleri dinlemek için radyoyu açabilir, teypten müzik dirıleyebilirsiniz.

- önceden programlan izleyerek çocuğunuz açısından uygun olup olmadığını belirleye­bilirsiniz.

- Çocuğunuzun yaşına uygun, basit bir dille konuşulan, hoş karakterlerin olduğu, eğit-sel değerler taşıyan programlar seçebilirsiniz.

Kaynakça

Akman, Nuri ye: "Şiddetin Minik Kurbam", Sabah, 2 Nisan ı 995.

Aksiyon Dergisi, 05 Ekim 2005, Sayı 565.

Cirhinoğlu, F., Çocuk Ruh Sağlığı ve Gelişimi, Ankara 2001.

Conrad, George: The Process of aıt Education irı the Elementary School, Englewoods Cliffs., N. J. ı964.

Doğan, İsmail: Sosyoloji, Kavrarnlar ve Sorunlar, Ankara, Pegem A Yayıncılık, Eylül2004.

Doğan, İsmail: Akıllı Küçük, Sistem Yayıncılık, lstanbul2000.

-. Tanzimat'ın tki Ucu, 1z Yayıncılık İstanbul, ı 991.

17 "Son Harry Potter'a Yaş Sının", Milliyet, 22. ıo.2005, s.2.

217

Page 13: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

Eisenberg, Arlene Heidi! E Murkoff- Sendeg, E Hathaway: Çocuğunuz Büyürken Sizi Neler Bek­ler?, Epsilon Yay., 1stanbul1999.

Günçe, Gülseren: Çocukta Zihin Gelişimi, Piaget Kuranuna Toplu Bir Bakış, s. 129-130.

İbrahim Alaaddin, "Talim ve Terbiye-i Bediiye-6", Türk Yurdu, 24 Mayıs 1333, C.6, 5.135, s.99-

100.

Kanad, Halil Fikret, "Comenius", Pedagoji Tarihi, C. I, 4. B., 1963, s. 298-312.

Matthews, G. B., Çocukluk Felsefesi (Çev. Emrah Çakmak) Gendaş Yayınlan, İstanbul.

Preuschott, Gisela: Çocuklarm İçindeki Korkular, Beyaz yayınlan, İstanbul 1998.

San, lnci: Sanatsal Yaratma ve Çocukta Yarancılık, 1ş Bankası Yayınlan, Aralık 1979.

Şirin, Mustafa Ruhi: Televizyon, Çocuk ve Aile, 1z Yayıncılık, Istanbul 1999.

-. Gösteri Çağı Çocuktan, 1z Yayıncılık, Istanbul 1999.

Taner, S., Reklfunlarda Çocuk lmajı, Toplumsal Tarihte Çocuk Sempozyumu İçinde, 1stanbul1993.

Televizyon, Çocuklar ve Şiddet"; lletişim Fakültesi Dergisi, 1997, s. 47-75.

Vakit, Sayı: 676, s.2.

YÖRÜKOGLU, A., Çocuk Ruh Sağlığı: Çocuğun Kişilik Gelişimi, Yetiştirilmesi ve Ruhsal Sorunlan, Istanbul 1982.

EK Aşağıdaki röportajlar, konunun önemini ortaya koyması açısında son derece çarpıcı ör-

neklerdir.

POKEMON DOSYASr

Röportaj ı

Fırat 7 yaşında. Yankı Koleji, 1-B sınıfı öğrencisi.

-Fırat, pokernonlan tanıyor musun? tzliyor musun?

Evet, izliyorum.

-Her gün izliyor musun?

Her gün izliyorum. Çok seviyorum.

-Onlarla ilgili ne söyleyebilirsin?

lsimlerini. Chermander, Pikaçu, Balbazar, Remizar, .... Hepsinin adını biliyorum.

-Tasolarla oynuyor musun?

Oynuyorum. Cipsten çıkıyor.

Röportajlar http://www.tuketiciler.org adlı siteden alınmışnr.

218

Page 14: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

-Nasıl oynuyorsun?

Tasolan diziyoruz, atıyoruz. Döndüren alıyor.

-Pokemonlara ait başka neyin var?

Tişörtüm var. Ben istedim, annem aldı.

Röportaj2

Zekiye Hanım. Fırat'ın arınesi.

-Pokemonlarla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

III. Dinf Yayınlar Kongresi

-Hiç memnun değilirİı. Cipslerden taso çıkana kadar para istiyor. Olmadığı zaman ağlı-yor. Bu yüzden dersini aksattığı zamanlar oluyor. Diğer kanallan açmak istediğimizde bizi engelliyor ve pokernon çizgi filmini açmanuzı istiyor. Bu durumdan kurtıılmak istiyoruz.

Röportaj3

Zehra. 8 yaşında, 3. sınıf öğrencisi.

-En sevdiğin çizgi film hangisi?

-Pokemon ve Tom-Jerry.

-Pokemonu neden çok seviyorsun?

-Oyunlarla oynuyorlar ya "seni seçtim" deyip pokernon topunu atıyorlar, o yüzden çok seviyorum.

-En çok sevdiğin pokernon hangisi?

-Pikaçu. Bir de şarkı söyleyen Pokemonu çok seviyorum.

-Bir tane pokernon çizer misin?

(çocuk pokernon kahramanlarından birini çizdi.)

-Pokernon olmak ister miydin?

-1sterdim. ·

-Neden?

-Güçlü oluyorlar ya ondan.

-Pokemori olsaydın ne yapardın?

-Beni sinirlendirenleri öldürürdüm.

Röportaj 4

Kadir. 1 O yaşında, 5. Sınıf öğrencisi.

-En sevdiğin çizgi film hangisi?

-Pokernon ve Küçük Golcü (Tasivasa).

219

Page 15: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

-Pokemonu neden çok seviyorsun?

-Hem pokernon yakalıyor, .tı,em de yakalamak için savaşıyor.

-En çok sevdiğin pokernon hangisi?

-Pikaçu, Çormendır, Balbazar, Skörtıl, Batırfri, Siil,

-Bir tane pokernon çizer misin?

-(çocuk pokernon kahramanlarından birini çizdi)

-Kaç tane pokernon adı biliyorsun?

-Rapiteş, Miyu, Mi u tu, Piçigeto, Çarmen dır, Batırfri, Vertırtır, Blastois .....

-Pokemon olmak ister miydin?

-Evet.

-Neden?

-Savaşmak isterdim. Gezmek isterdim. Başkalanyla savaş yapmak isterdim.

Röportaj 5

Kübra. 10 yaşında, 5. sınıf öğrencisi.

-En sevdiğin çizgi film hangisi?

-Pokemon ve Küçük Golcü (Tasivasa) ..

-Pokemonu neden çok seviyorsun?

-Güzel olduğundan.

-En çok sevdiğin pokernon hangisi?

-Rayçu, Pikaçu, Miyo, Miytu, Blastais, Çarmendır, Çarmelen ...

-Bir tane pokernon çizer misin?

(çocuk pokernon kahramanlarından birini çizdi)

-Kaç tane pokernon adı biliyorsun?

-Miyu, Mevtu, Blastais, Çarmendır, Çarmelen, Çarizad, Miyau, Rapitaş ...

-Pokemon olmak ister miydin?

-Hayır.

-Neden?

-Çizgi filmlere inanmıyorum.

Röportaj 6

Rıdvan. 7 yaşında, 1. sınıf öğrencisi.

-En sevdiğin çizgi film?

-Pokemon ve Batman.

220

Page 16: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dinf Yayınlar Kongresi

-Neden çok seviyorsun?

-Kavga ettikleri için.

-En çok sevdiğin pokernon hangisi?

-Pikaçu, Balbazar, Raiçu, Oniks. ~

-Bir tane pokernon çizer misin?

(çocuk pokernon kahramanlanndan birini çizdi)

-Pokemon olmak ister miydin?

-Evet

-Neden?

-Çok güzel kavga ediyorlar.

Röportaj 7

Feyza. 10 yaşında, 5. sınıf öğrencisi (fikirlerini kendisi yazdı).

-Pokemon bana göre oynaması zevkli, kazanması güzel ama kaybetmesi çok kötü bir oyundur. Okulda arkadaşlanmla, evde abirnle oynuyorum. Pokernonlar yüzünden bazen abirnle kavga ediyoruz. Ben de onlar kadar güçlü olmak isterdim.

Röportaj 8

Enes. 11 yaşında, 6. sınıf öğrencisi (fikirlerini kendisi yazdı).

Pokernon çok eğlenceli bir oyundur. Pokernonlan çok seviyordum ama gavuru zengin ediyorsun dedikleri an hiç sevmedim. Sınıfta hep arkadaşlarım oynuyor, bize katılan öğ­retmenlerimiz de oluyor. Soruyu ilk cevaplayana pokernon veriyorlar. Pokernonlar bizlerin şimdiki en iyi ve en güçlü oyunudur. Ben pokernonlan şimdi eskisi kadar çok sevmiyorum.

Röportaj 9

Nurgül Hanım. Vergi dairesinde memur ve yüksekokul mezunu. Çocuğu dört yaşında. Pokemonla ilgili görüşleri şöyle:

-Oğlum hastalık derecesinde pokernon tutkunu. Eve gelir gelmez selamıaşmadan para istiyor ve taso için cips alıyor, çıkmayınca ağlıyor, çıkınca tekrar almak istiyor. O kadar cip­si yiyemediğinden atıyor. Bazen başımdan gitsin diye veriyorum parayı. Günde bir buçuk iki milyonu bulduğu zamanlar oluyor.

Röportaj 10

Sevim Hanım. Ev hanımı. Oğlu 8 yaşında.

-Oğlum pokernon oyununu çok seviyor, doğrusu benim için de iyi oldu. Elime ayağı­ma dolaşnuyor. Çok başarılı olduğu için arkadaşlarını yeniyor, onun için çok fazla cips al­masına da gerek kalmıyor.

221

Page 17: KONGRESİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D170405/2007/2007_DOGANI.pdf · Çocuk gelişimi kavramı fiziksel gelişim, dil gelişimi, bedensel gelişim, zihinsel ve biliş sel-gelişim,

III. Dini Yayınlar Kongresi

Röportaj 11

Fadime Hanım. Okul hizmetlisi. Oğlu 5 yaşında.

-Pokemon kartlanna para yetiştirerniyorum. Evde dağınıklık oluyor. Bazen biz bile oy­nuyoruz. Ama artık şikayetçiyirn.

Teşekkür ediyorum.

Oturum Başkam - Ben de Hocarna teşekkür ediyorum.

inşallah tavsiyeleri ma'kes bulacaktır. Gerçekten, talep ettiği bir CD'yi, babası almak is­temeyince "eğer almazsan intihar ederim" diyerek zorla aldıran çocuklar olduğunu biliyo­rum. Çevremizde bazı çocuklann çantadan tişörte, gömleğe vanncaya kadar eşyalannın, ismini verrnek istemediğim bir markadan başkası olmaz diye ailesine baskı yapatığını biliyoruz. Bu anlamda, Hocarna verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ediyorum.

Şimdi söz sırası, tebliği müzakere etmek üzere, Jeannette Okur Hanımefendide.

Buyurun.

222