Upload
lars-salinas
View
41
Download
5
Embed Size (px)
DESCRIPTION
TÜRKİYE’DE ARAŞTIR(MA) – GELİŞTİR(ME) (Ar-GE) DEĞERLENDİRME RAPORU Prof.Dr. Muammer Kaya Eskişehir-Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü ESOGÜ, B. Meşelik, Eskişehir e-posta: [email protected]. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
TÜRKİYE’DE ARAŞTIR(MA) – GELİŞTİR(ME)
(Ar-GE)DEĞERLENDİRME RAPORU
Prof.Dr. Muammer KayaEskişehir-Osmangazi Üniversitesi
Teknoloji Araştırma Merkezi(TEKAM) Müdürü
ESOGÜ, B. Meşelik, Eskişehire-posta: [email protected]
BİLGİ TOPLUMU: Bilgiden değer üreten ve sürekli öğrenen toplumdurBİLGİ: Sürekli üretilmeli, öğrenilmeli, yayılmalı ve paylaşılmalıdır.
• Küreselleşen dünyada
• TARIM TOPLUMU → SANAYİ TOPLUMUNA → BİLGİ TOPLUMUNA geçmekteyiz.
• Günümüz ortamını en iyi ifade den sözcük KÜRESEL REKABETTİR ve REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ sağlamaktır.
• Rekabet her geçen gün ARTMAKTA ve KESKİNLEŞMEKTEDİR.
REKABET• DÜN: Kalite ve ucuzluğu BUGÜN: Bilgi ve yaratıcı
yenilikçilik
(inovasyona) bağlıdır.
REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ NİTELİKLİ EĞİTİM, BİLİM ve TEKNOLOJİ ile sağlanır.
2005 yılında
ÇİN: Ucuz işgücü, enerji, çevre duyarsızlığı ve devlet finansmanı ile ancak 600 milyar $’lık ihracat yaparken,
ALMANYA: En pahalı işgücü, enerji ve çevre maliyeti ile 1 trilyon $’lık ihracat yapmıştır.
BİLGİ ve YARATICILIĞIN EKONOMİYE ETKİSİ
• ABD Şirketleri yılda 25 trilyon dolarlık katma değer yaratıyor.• ABD, Ar&Ge’ye GSYİH’sından çok yüksek seviyede (%3) pay
ayırıyor.• Kişi başına düşen en fazla patent ABD’de.• 35 bin çalışanlı Amerikan Ford firması 70 milyonluk Türkiye
Cumhuriyeti Devletiyle aynı katma değeri yaratıyor.• 2009’da verilen 13 Nobel Ödülünün 11’ine ABD’liler almıştır.• Dünyanın en iyi 10 Üniversitesinin tamamı ilk 50 Üniversitenin
41’i Amerikan Üniversiteleridir.• ABD’de 3328 Üniversite var.
Uygulamaya dönüşmeyen bilim doğru ile yanlış arasında bir yerdedir.
El Cezeri-13.yy
Gelişmiş ülkelerde refah seviyesi son 25 yılda 4 kat artarken ülkemizde ancak 1.7 kat artabilmiştir.
• Günümüzde ekonominin en önemli silahı çağdaş ve bilimsel tabanlı nitelikli bilgidir. Bilgi toplumunda bilgiden değer veya fayda üretilmezse bilginin değeri olmaz.
• Ar-Ge bilginin derinleştirilmesi ve bilgi kaldıraçlama ise bilgiyi genişletilerek değer yaratmaktır. Bilgi toplumunun yaratacağı sanayi devriminin lokomotifi bilgisayar ve internettir. Çünkü bugün bilgiye ulaşım kolaylaşmış ve hızlanmıştır.
• Ülkemizde Ar-Ge’nin bugüne kadar gelişmemesinin nedenleri kopyacılığı sevmemiz, anahtar teslimi teknoloji alma kolaylığı, uzun yıllar korumacılık zırhına sığınmamız ve zamanla kendimize özgüvenimizi kaybetmemizdir.
• Ülkemizde Ar-Ge, üretim geliştirme (Ür-Ge) ile karıştırılmıştır.• Ar-Ge yapmayan toplumlar geleceğin köleleri, hamalları
veya hizmetçileri olacaktır.
ÜRETİM
YATIRIM
İHRACAT
İSTİHDAM
BİLİM & TEKNOLOJİARAŞTIRMA & GELİŞTİRMEBİLGİYENİLİKÇİ
YARATICILIKBİLGİ TEKNOLOJİLERİÜSD İŞBİRLİĞİNİTELİKLİ EĞİTİM
EKONOMİK BÜYÜMETOPLUMSAL
KALKINMATOPLUMSAL REFAHTOPLUMSAL GELİŞMİŞLİK REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ VERİMLİLİK
SÜRDÜRÜLEBİLİR, KALICI ve HIZLI TOPLUMSAL GELİŞMENİN EN ÖNEMLİ
ENSTURMANLARI/ANAHTARLARI NELERDİR? GELİR ARTIRMA ARAÇLAR NİHAYİ HEDEFLER
• Ülkeler arasındaki bilgi üretme ve kullanma farklılıkları, gelir dağılımı eşitsizliği ve gelişmişlik uçurumunu daha da artmaktadır. Ülkeler arasındaki gelişmişlik farkı açıldıkça az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerdeki nitelikli, iyi eğitimli ve en zeki beyinler gelişmiş ülkelerde sunulan fırsat ve iş olanaklarıyla gelişmiş ülkelere beyin göçü/beyin boşalımı olarak kaybedilir.
• Nitelikli eğitim ve bilim politikası, nitelikli öğretmen yetiştirir; nitelikli öğretmen, nitelikli eğitim verir; nitelikli eğitilenler, teknoloji üretir; teknoloji inovasyonu geliştirir; inovasyon değer yaratır, yaratılan değerler ekonomik kalkınmayı ve toplumun refahı sağlar.
• Rekabet bilim ve teknolojiden geçer. Teknoloji temininde mevcut teknolojiyi kullanma 1-2 yıl, teknoloji transferi 5-10 yıl ayakta kalmayı sağlarken, teknoloji üretimi 5 yıl sonra çok daha fazla kazandırır ve sürdürülebilirlik sağlar.
• Teknoloji ve bilgi yoğun üretim yapanlar gelecekte ayakta kalıp pazar paylarını artırabilirler. Katma değeri yüksek bilgi ve teknoloji tabanlı üretilen ürünlerin 1 kilogramının dolar olarak değeri ülkelerin/firmaların gelişmişlik göstergesi kabul edilmektedir.
TEKNOLOJİ PİŞ AĞIZIMA DÜŞ; DEĞİL, TEKNOLOJİ ÜRETİMİ
Sanayimizin ¾’ü teknolojik yenilik yapmayıp, teknoloji transferini karlı bulmaktadır.
• Bugün 1 kg çelik 1 $, 1 kg otomobil 10$, 1 kg elektronik eşya 100$, 1 kg yolcu uçağı 1000 $ ve 1 kg yazılım/uydu 100000 $ etmektedir. Ülke olarak katma değeri yüksek ve kilogramı 10 $
altında ürün üretmemiz gerekir.
•
• Üretim içinde değer katmanları vardır. En basit iş MONTAJ’dır. Daha nitelikli iş ÜRETİM ve en yüksek olanı ise TASARIM’dır yani yaratıcılıktır. Montaj sanayi az gelişmiş ülkelerde yapılır yılda kişi başına 1000 $ GSMH kazandırır. Üretim gelişmekte olan ülkelerde yapılır ve kişi başına yılda 5000$ GSMH kazandırırken, tasarım gelişmiş ülkelerde yapılır ve yılda en az 20000$ GSMH kazandırır. Ülkemiz montaj sanayisinden ve ucuz üretim sanayisi olmaktan TASARIM ve YARATICI SANAYİ olmaya mutlaka geçmelidir.
• Dünyada ileri teknolojik mal/hizmetlere uygulanan fiyatlar MALİYET+KAR’ın toplamıyla hesaplanır. Bu yöntem özellikle gelişmiş ülkelerde bilgili müşterilerin olduğu toplumlarda geçerlidir. Ancak az bilgili ve cahil müşterilerin olduğu az gelişmiş/gelişmekte olan toplumlarda uygulanan maliyet+kar üzerine CEHALET PRİMİ denilen (bilim üretmemenin, Ar-Ge yapmamanın bedeli) ilave maliyet eklenir. Böylece cahil müşteri ileri teknoloji ürünü 3 KAT DAHA FAZLA para öder.
TEKNOLOJİK YENİLİKLERDEN YARARLANANLAR
%15Teknoloji Üretenler
%50
TeknolojileriÜretim ve
Tüketim için kısmen
kullananlar
%50TEKNOLOJİDEN
NASİBİNİ ALAMAYANLAR
DÜNYA NÜFÜSU
Az Gelişmiş Ülke
Gelişmekte Olan Ülke
Gelişmiş Ülke
Teknolojiyi
Algılama,
Benimseme ve Entegrasyon
gelişmeyi yavaşlatır, gelir seviyesi
düşüktür
Gelir düşük
İş olanağı az
Fırsat az
GELİR ve GELİŞMİŞLİK UÇURUMU FAZLA
Gelişme baltalanır
Gelişme baltalanır
Dünyanın 17. büyük ekonomisi (G-20)
30 OECD ülkesi içinde 12. büyük ekonomi
AB’nin 6. büyük ekonomisi
Dünyada son 25 yılda refah seviyesi 4 kat artarken, Türkiye’de 1.7 kat
artabilmiştir.
EKONOMİK GÖSTERGELER
Kişi başına düşen GSYİH sıralamasında Türkiye 10 bin
doların altında kalan tek OECD ülkesi konumundadır
Türkiye’de kişi başına düşen GSYİH, OECD ortalamasından
3.8 kat düşüktür.
Türkiye sonuncu sıradadır.
EKONOMİK GÖSTERGELER
AB’nin en fakiriyiz
Ar&Ge Yatırımlarının/Harcamalarının Karşılaştırılması
(2006) ABD Japonya Çin OECD AB-27 TÜRKİYE AB-27/TÜRKİYE
Oranı
Ar&Ge Hacmi(milyar $)
344 166 87 818 275 4.9 56
Dünyadaki Sırası 5 25
Kişi Başı Ar&Ge Harcaması (2005)
1093 472 60.7 7.78
Tüm Sektörler (%)
Ar&Ge Yoğunluğu
2.62 3.33 1.34 2.25 1.74 0.76 2.29
AB’deki SırasıOECD’deki Sırası
7/35 3/35 20/35 23/29 30/35
Ar&Ge yoğunluk hedefi : 2010’da AB-27 - %32013’de Türkiye - %2
ABD Japonya Çin OECD AB-27 TÜRKİYE AB-27/TÜRKİYE
Oranı
ÖS’ün Ar&Ge Yoğunluğuna
Katkısı
1.84 2.62 1.02 1.111.11 0.28 3.96
AB’deki Sırası 29/33 AB
YES’in Ar&Ge Yoğunluğuna
Katkısı
0.40 0.300.30
AB’deki Sırası 31/32 1.33
DEV’in Ar&Ge Yoğunluğuna
Katkısı
AB’deki Sırası
0.07 0.24
18/30
0.29
AB-27 Ar&Ge yoğunluk hedefi: 3%, 2010AB-27’de ÖS’ün Ar&Ge yoğunluğuna katkı hedefi: 2% , 2010
YES: Yüksek Eğitim Sektörü, DEV: Devlet Sektörü, ÖS: Özel Sektör
Ar&Ge Yatırımlarının Sektörel Dağılım Karşılaştırması
Türk ÖS Ar&Ge’ye daha fazla pay ayırmalı
Son 15 yılından beri ülkemiz Ar-Ge için GSYİH’nın en az %0.32 ile en fazla
%0.76’sı oranında pay ayırabilmiştir. Ülkemiz 1995 yılında hedeflediği %1’lik sınıra bugün bile geçememiştir. 2013 yılı hedefimiz %2’ye ulaşmamız zor
gözüküyor.
23/32
ÖZELSEKTÖR Ar&Ge’ye DAHA FAZLA KAYNAK AYIRMALI
• Ülkemizde Ar-Ge’ye fon sağlayan sektörler içinde kamunun payı %57 iken AB-25 ortalaması %35 civarındadır.
• Her ne kadar, devletin GSYİH’dan Ar-Ge’ye ayırdığı pay gelişmiş ülkelerin gerisinde olmakla birlikte, mevcut harcamaların yarısından fazlasının fon kaynağını oluşturmaktadır.
• Özel sektörün Ar-Ge harcamalarına katkısının artması hem devletin bu yükünü azaltacak hem de amaca yönelik Ar-Ge çalışmaları özel sektör için yapılabilecektir (Yetiş, 2007).
EĞİTİM HARCAMALARI
(2006) ABD Japonya Çin OECD AB-27 TÜRKİYE AB-27/TÜRKİYE
Oranı
Eğitim Harcaması
GSYİH Oranı (%)
6.1 3.8
Yüksek Eğitim
HarcamasıGSYİH
Oranı (%)
Öğrenci BaşınaYüksekEğitim
Harcaması ($)
2.7
>20000>10000
1.1 1.0
3500
1.1
Türkiye 30 OECD ülkesi içinde eğitime en az pay ayıran ülke konumundadır.
Eğitime ayrılan pay açısında Türkiye, OECD ülkeleri ortalamasından 1.6 kat az para ayırmaktadır.
• 5. Yüksek Öğretimde Ar-Ge Harcaması:
Türkiye’de yapılan araştırmaların %80’i üniversitelere ve kalanı da Tübitak’a tahsis edilmiştir.
Bilgi birikimi Üniversiteler, Tübitak, DPT, TÜİK ve KOSGEB’te vardır.
Ar-Ge’nin %69’u Üniversiteler, %24’ü özel sektör ve %7’si kamu kesimince yapılmaktadır.
II. NİTELİKLİ ARAŞTIRMACI ALT YAPISI
Bin Çalışan Başına Tam Zamanlı Eşdeğer Araştırmacı Sayısı
Türkiye araştırmacı sayısı açısından 30 ülke içinde 28. sırada yani sondan
üçüncü olmuştur. OECD ortalaması ise 8.3 kişidir. Türkiye’de OECD
ortalamasından 7.5 kat az tam zamanlı eşdeğer araştırmacı çalışmaktadır.
Ar&Ge İNSAN KAYNAKLARI
• TÜM SEKTÖRLERDE AB-27’DE 1.89 MİLYONDAN FAZLA TZA VARDIR.
• %49 YES, %38 ÖS, %13 DEV
• 2010 AB LİZBON STRATEJİ HEDEFİ: AB’DE 70 BİN YENİ ARAŞTIRMA İŞİ YARATMAK.
• TÜM SEKTÖRLERDE TÜRKİYE’DE 90 BİN TZA VARDIR.
• %79 YES, %15 ÖS, %6 DEV
• 2013 TÜRKİYE TZA SAYISI HEDEFİ: 123 BİN.
• TÜRKİYE, AB’DE 21 ÜLKE İÇİNDE SON SIRADADIR.
• Ülkemizde istihdam edilen tam zamanlı araştırmacı sayısı çok yetersiz ve büyük bir kısmı Üniversitelerde (Kamuda) istihdam edilmektedir.
• Bunların amaçları önce eğitim-öğretim sonra araştırma ve geliştirmedir.
• Ülkemizde öğretim üyeliğinin cazip hale getirilmesi ve Üniversitelerin zeki gençleri çekmesi gerekmektedir.
• Araştırma yapmanın temel unsurları kaynak, nitelikli personel ve cihaz/alt yapıdan en zor edinileni araştırmacı nitelikli personeldir.
• III. YAYIN ve PATENT SAYILARI
• 1. Yayın Sayısı: Uluslar arası bilimsel yayınların tarama sistemi Institude for Scientific Information (ISI) tarafından taranan ve atıf endeksleri (SCI, SSCI ve AHCI) içinde yer alan Türkiye adresli yapılan yayın sayımız:
• Uluslar arası saygın dergilerde çıkan yayın sayılarının fazlalığı bilimsel üretkenliğin bir göstergesi kabul edilmektedir. Uzun ve yorucu bilimsel çalışmaların verileri ve sonuçları bu dergilerle kalıcı olarak bilim insan ve camialarınca paylaşılmakta, aktarılmakta ve tartışılmaktadır.
• Yayınlarımızın etki faktörü ve atıf alması düşmektedir, temel bilimler ve mühendislik alanlarında yapılan yayınlar düşerken sağlık bilimlerinde çok yazarlı yayınlar artmaktadır ve ülke başına yayın sıralamasında 19. sırada olan Türkiye milyon kişi başına yapılan yayın sayısında 45. sıraya gerilemektedir (Arıoğlu ve Girgin, 2003).
Yıl Yayın Sayısı Dünya Sıramız Milyon Nüfus Başına Yayın
Sayısı
1995 2931
2000 6074 25
2001 6393 22 41
2007 19 45
Ekonominin yenilik ve yaratıcılık gücünü yansıtan önemli göstergelerden biri olan patent sayısında
Türkiye, AB’de de sondan 3. sırada yer almaktadır.
Ülkemizin 2003 yılında EPO’dan alınan patent sayısı 7 iken, Almanya’da bu sayı 7466, Fransa’da 2455 ve İngiltere’de 2168’dir. Diğer bir ifade ile, 2003 yılında
Almanya’da, Türkiye’den 1067 kat, Fransa’da 351 kat ve İngiltere’de 310 kat daha fazla sayıda yeni patent
alınmış ve yeni ürün üretilmiştir.
Ülkemizde bu sayının son derece düşük olmasının nedenleri yenilikçilik performansının düşük
olmasının yanı sıra, bilim ve teknolojiye yeterli yatırım yapmayışı ve düşük Ar-Ge harcamalarıdır.
Milyon Nüfus Başına Düşen Patent Sayısı:
BİLGİYİ TİCARETLEŞTİR
TÜRKİYE PATENT FAKİRİDİR• 2007 yılında Türkiye’de toplam patent başvuru sayısı
6189 olmuştur. Bu başvuruların %70’i yabancı ve %30’u yerli kişi/firmalarca yapılmıştır.
• 2003 yılından 2007 yılına kadar verilen patentlerde artış olmuştur. 2007 yılında verilen 4790 patentin sadece %7’si yerli kişi/firmalarca alınmıştır.
• 2005’de milyon nüfus başına düşen patent başvuru sayısı Türkiye’de 0.96 iken AB-27’de 106’dır. Türkiye 36 ülke içinde 35. sırada yer almıştır.
• IV. ALT YAPI GÖSTERGELERİ • 1. 1000 Kişiye Düşen Telefon Hattı Sayısı:
2003 yılı OECD verilerine göre Türkiye’de 1000 kişiye 664 telefon/iletişim hattı düşmektedir. Bu oran en fazla 2160 ile Lüksemburg, 1700 ile İsveç ve 1630 ile İzlanda’dır. Türkiye bu açıdan Dünyada 35 ülke içinde 29. sırada (sondan yedinci) yer alabilirken, OECD ortalaması 1330’dur. Türkiye OECD ortalamasının yarısına yakın telefon hattına sahiptir.
• Ülkemiz cep telefonu kullanımında 2004 yılında 1000 kişiye 490 ile AB ülkeleri arasında Romanya’dan sonra sondan ikinci sıradadır. Bu oran AB ülkelerinde 1430 ile en fazla yine Lüksemburg’dadır.
•Türkiye, bilgi çağında bilgiye ulaşmanın ve iletişimin en önemli araçlarından bilgisayar ve internet kullanımı, bilgisayara ve internete erişen hane halkı sayısında Avrupa ve OECD ülkeleri içinde en sonda bulunmaktadır.
İnternet sahipliği ve erişiminde sonda olan Türkiye’de, 100 Kbit
için internet erişimi 14.72 dolar ile 2005 yılında AB’de en pahalı
ülkedir. Danimarka’da internet erişimi fiyatı Türkiye’ye kıyasla 3.5
kat daha ucuzdur. Rekabetin kıyasıya artığı küreselleşen
dünyada, bilgi çağında bilgiye ulaşmada ve bilgiyi paylaşmada en
önemli araç olan bilgisayar ve internet kullanımı desteklenmeli ve
teşvik edilmelidir.
İHRACAT GÖSTERGELERİ
Ülkelerin rekabet güçleri, dışarıya ne kadar teknoloji sattıkları ve dışarıdan ne kadar teknoloji
aldıklarına bağlıdır. Günümüzde ülkelerin küresel gelişmişlik
liginde hangi sırada olduklarının belirlenmesinde yüksek
teknolojili ürün ve bilgi iletişim cihazları ihracatı seviyeleri önemli
bir gösterge haline gelmiştir.
Türkiye, 20 AB ülkesi içinde 2004 yılında bilgi ve iletişim teknolojisi
cihazları ihracatında sondan beşinci yani 16. sırada yer almıştır.
Almanya’nın bilgi iletişim teknolojisi cihazları ihracatı 91308 milyon dolar ile
ilk sıradadır. Bu ihracat yaklaşık Türkiye’nin 30 katıdır.
Ülkemizin gelişmiş ülkelerle arasındaki bilgi ve iletişim
teknolojisi farkını azaltabilmek için ileri ve öncü teknolojilere dayalı
üretim ve ihracatı gerçekleştirecek yerli ve yabancı yatırımlar sağlaması
hayati önem taşımaktadır.
Ülkelerin gelişmişlik sıralamasında sıçrama yapmaları ileri ve öncü teknolojilere uyumları
ve yenilikçilik performanslarına bağlıdır. Bugün dünya ekonomisinde itici güç
yenilikçiliktir.
2005 yılı AB ülkeleri yenilikçilik endekslerine göre Türkiye 0.06 endeks puanı ile sonuncu ve İsveç 0.72 endeks puanı ile birinci olmuştur. Yenilikçilik
endeksi AB-25 ortalaması 0.42 ve ABD ortalaması 0.60 puandır. Türkiye’nin AB
ortalamasını yakalaması 20 yıl ve ABD’yi yakalaması 50 yılı aşacağı tahmin edilmektedir.
Ülkemiz bu endeks sınıflandırmasında kaybedenler
grubunda yer almaktadır.
İSTİHDAM ve İŞSİZLİK SORUNU
1. Toplam İşgücü, İşsizlik ve İstihdam: Türkiye'de istihdamın nüfusa oranının %46’dır.Türkiye, OECD ülkeleri içinde 2001-2005 yılları arasında istihdam nüfus oranı en düşük ülke olmuştur.
2. İşgücüne Katılım Oranı: Türkiye'de 15-64 yaş grubunun işgücüne %51,3'lere gerilemiştir.
3. İşsizlik Oranı: %13’ü aşmıştır. En fazla işsizlik Üniversite mezunları arasındadır. Kadınlar işsizlikte en şanssız/ dezavantajlı gruptadır. Üniversite mezunlarının %70’i mezun olduğu alan dışında çalışmaktadır.
ULUSLAR ARASI GÖÇ• Uluslar arası emek-beyin göçü insanlık tarihi kadar eskidir.• Yaşamak, Çalışmak veya Araştırma yapmak amacıyla
doğulan/yetişilen/eğitilen yerden coğrafik olarak yerdeğiştirmek.• Sömürgecilik devrinden 19. yy kadar KÖLE TİCARETİ ile Afrika’dan
Avrupa ve Amerika’ya emek, Avrupa’dan Amerika’ya beyin göçü yaşanmıştır.
• İLO’ya göre Dünyada bugün her 35 kişiden biri emek/beyin göçmenidir.
• Bugün emek göçü önce beyin göçüne ve daha sonra beyin kiralamaya (sanal ve gizli beyin göçüne) dönüşmektedir.
• Dünya’da yılda ort. 300 bin kişi beyin göçeri.• Dünyada beyin göçünün %54’ü ABD’ye (135 bin) oluyor.• Uluslar arası emek göçünde coğrafi yakınlık, beyin göçünde eğitim en
önemli faktördür.• Türkler %38 ABD ve %20 Kanada’yı tercih ediyor.
ULUSLAR ARASI GÖÇ EMEK (İşgücü) GÖÇÜ BEYİN GÖÇÜ
- Karnını doyurmak amacıyla, zorunlu yerdeğiştirme.
-- Niteliksizler gider.
- Sermaye: Kol güçü.
- Çoğrafik yakın ülkelere gidilir.
- Tarlalarda, hizmetçi, ağır, pis ve tehlikeli işlerde çalıştırılırlar.
- Gidilen ülkede içe kapanık yaşanır.
- Kök ülkeye havale gönderilir, orada yatırım yapılır.
- Döviz kaynağıdırlar.
- Ne iş olsa yaparlar.
- İlk iki kuşak kaybedilir. Üçüncü kuşak iyi yetişebilir.
- Daha iyi yaşam standardı ve çalışma olanakları için İSTEKLİ yerdeğiştirme.
- En iyi eğitimli, zeki, uzman, nitelikliler gider.
- Sermaye: Beyin/Kafa gücü.
- Adaptasyon kolay olur ve melez kimlik doğar.
- Siyasal, sosyal haklar kazanılır ama 1. sınıf vatandaş olunamaz ayrıcalıklı bir yabancı olunabilir.
-Kök ülkeden kopulur.
-Geri dönülmez (Kalıcı).
- Hibe olurlar. Sosyal maliyet ödenmez
B E Y İ N G Ö Ç ÜNİTELİKLİ İNSAN SERMAYESİNİN (BEYİN GÜCÜNÜN) KAÇIŞI
• İyi eğitim görmüş, kalifiye, nitelikli, seçkin, uzman, profesyonel ve yetenekli kişilerin yetiştikleri azgelişmiş /gelişmekte olan kök ülkeden gelişmiş bir ülkeye en verimli oldukları çağda kendi istekleri ile çalışma/araştırma yapma amacıyla coğrafik yer değiştirmesi/akışına/hareketliliğine BEYİN GÖÇÜ denir.
• Az gelişmiş/gelişmekte olan ülkeler sınırlı/kıt ve hayati kaynaklarıyla yetiştirdikleri en kıymetli zeki beyinleri kaybedince gelişmeleri yavaşlarken, gelişmiş ülkeler bu en kıymetli beyinlere daha iyi olanak ve ücretler sunarak gelişmelerini daha da artarken bu ülkelerle ile gelişmiş ülkeler arasındaki GELİŞMİŞLİK FARKI/UÇURUMU daha da artmaktadır.
• Beyin göçü az gelişmiş ülkeden gelişmişe, gelişmekte olan ülkeden gelişmişe veya gelişmiş ülkeden gelişmiş ülkeye (beyin dolaşımı) olmaktadır. Az gelişmişten gelişmişe veya gelişmişten gelişmişe olan beyin göçü önemli değildir, zararı telafi edilebilirken, gelişmekte olan ülkeden gelişmiş ülkeye olan beyin göçünün zararı çok fazladır çünkü kalkınma baltalanır.
BEYİN GÖÇÜNÜN SINIFLANDIRILMASI
Çoğrafik Yer Değiştirerek Coğrafik Yer Değiştirmeden
İç Beyin
Göçü
Dış Beyin
Göçü
Gizli Beyin Göçü
Sanal Beyin Göçü
-Ülke içinde yerdeğiştirme,
-Kamudan özel sektöre geçiş,
--Ülke açısın-dan fazla zararı yok.
-Yetişilen kök ülkeden başka ülkeye akış,
-Yetişilen ülkeye maddi zararı ve değer kaybı çok fazla,
-Transfer ücreti yok,
- Zaman ve kıt kaynak israfı.
-Kendi ülkesinde yabancı işyerin-de çalışma,
-Dış beyin göçü-nün 2.5 katı,
-Düşük ücret ve sosyal hak alırlar.
-Kendi ülkesinde yabancılara bilgisayar/internet vasıtasıyla beynini kiraya verme.
-Gelişmiş ülke için en ucuz yol, - Tehdit kabul edilmez.
-- Sosyal hak yok.EMEĞİ UCUZ, ÜRÜNÜ EN KALİTELİ ve
UYSAL OLAN İSTENİR
TÜRKİYE’NİN BEYİN GÖÇÜ GERÇEKLERİ• 1960’larda Doktor, Mühendis ve Bilim adamları ile başladı.• Dünyada en çok beyin göçü veren 34. ülke içinde 24. ülke
konumundayız.• Ülkemiz iyi eğitim görmüş 100 kişiden 59’unu kaybetmektedir
(Dünya ortalaması %60, İslam Ülkeleri %70).• Yurt dışında 50 binden fazla öğrencimiz var (yarısı Almanya, 15
bini ABD’de).• Türkiye yurt dışına en fazla öğrenci gönderen 11. ülke.• Yurt dışında yıllık maliyet 20-30 bin $.• Yurt dışında okuyanların yıllık maliyeti 1.5 milyar $, geri dönmeme
maliyeti 0.9 milyar $.• Üniversite öğrencilerinin %80’i geleceğini yurt dışında görüyor.• Yurt dışına gitmek isteyen öğrencilerin %20’si geri dönmek
istemiyor.• Her yıl 200 bin Üniversite mezununun %70’i meslek dışı işlerde
çalışıyor. Üniversite mezunlarında işsizlik oranı %30.
BEYİN GÖÇÜNÜN NEDENLERİ
I . EKONOMİK (düşük ücret, yüksek vergi, ekonomik istikrarsızlık, gelecek endişesi)
I I. SİYASAL (Etnik mozaik, siyasal istikrarsızlık, siyaset ve kayırma-cılığın iş hayatına girip onu kontrol etmesi)
I II . EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ YANIŞLIKLAR (Eğitim harcaması düşük, plansız-programsız, ucuz eğitim, kalıcı milli eğitim politikası yokluğu, eğitimde fırsat eşitsizliği oluşu)
IV. BİLİM-TEKNOLOJİ POLİTİKALARINDAKİ YANLIŞLIKLAR (Bilim, teknoloji ve Ar-Ge’ye önem vermeme, fikir üretiminin ve buluşun para etmemesi)
V. İŞSİZLİK (İş bulamama, en fazla işsizliği üniversite mezunlarıarasında olması, üniversite mezunlarının % 70’inin meslek dışı işlerde çalışması, üniversite mezunlarının arayış içinde olması)
VI. YABANCI DİLDE EĞİTİM (Katalizör görevi görüyor, batıya bedava insan kaynağı üretiyor)
VII. TEKNOLOJİDEKİ GELİŞMELER ve BASININ AŞIRI ÖZENDİRMESİ(İ letişim olanaklarının artışı, basın/ yayının aşırı özendirmesi/ propogandası)
BEYİN KİRALAMA –SANAL BEYİN GÖÇÜ
- Profesyonellerin ülkelerinden ayrılmadan beyinlerini yabancı ülke firmalarının hizmetine vermeleri.
- En ucuz, sosyal-siyasal hak verilmez, göç alan ülkeler için tehdit değil.
- ABD’de 2015’de 3.3 milyon kişi çağrı merkezlerindeki (call-center) ve ileri-teknoloji (high-tech) işlerini kaybedecek.
- Hindistan, Pakistan, Afrika ülkeleri bu işleri saati 50 $ yerine 5 $’a yapacak.
BEYİN GÖÇÜNÜ DURDURMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
• Sorun önemsenecek, zihniyet değişecek.• Yerli/yabancı yatırımların önü açılacak, nitelikli istihdam artırılacak.• Ekonomi daha da düzelecek, gençlere iş ve fırsat olanakları açılacak.• Girişimcilik, üretim ve ithalat desteklenecek.• Gençler önemsenecek, desteklenecek ve iyi bir gelecek sağlanacak.• Ekonomik ve mesleki kaygı giderilecek.
TERSİNE BEYİN GÖÇÜYLE BEYİN GÖÇÜ “BEYİN GÜCÜNE” NASIL ÇEVRİLEBİLİR?
- Beyin göçü önce ayrıcalıklar sağlanarak DURDURULMALI, sonra üretim/ihracat artırılarak NİTELİKLİ İŞLER YARATILMALIDIR.
- Yurt dışındaki nitelikli beyin gurbetcileri ile iletişim kur, envanterini yap.- Onların deneyimlerinden (konferans/seminer) konuk ederek yararlan.- Onların öğrenci yetiştirmelerini sağla,- Diaspora olarak lobi yapmalarını sağla.- REFAH ve KALKINMA NİTELİKLİ YETİŞMİŞ BEYİNLE SAĞLANIR:- Bilim, teknoloji, Ar-Ge, Üniversite-Sanayi İşbirliği, Buluş, Yaratıcılık, Patente,
Yayına önem ver. Teknopark/kent, Araştırma Merkezlerini kurumsallaştır ve etkin çalıştır. Üniversiteleri ve öğretim üyeliğini cazip hale getir.
Eğitim çağındaki nüfus (0-29): % 64 (Genç nüfus) Öğrenci Nüfusumuz (Okul öncesi-Lise): 14 milyon (Öğrenci cumhuriyeti) Her yıl eğitim sistemine yeni katılan öğrenci sayısı: 1 milyon Üniversite ülkemize 700 yıl ve matbaa 300 yıl geç gelmiştir. Yüksek öğretim çağındaki nüfus: 5.5 milyon kişi Yüksek öğretim öğrencisi: 1.7 milyon kişi. Öğretim elemanı sayısı: 70 bin kişi. Öğretim üyesi açığı var: 29 öğrenci/ öğretim üyesi (Yurt dışı: 5-12) Üniversite yıllık mezun sayısı: 200 bin Üniversite eğitimli gençlerin 3’te 1’i iş bulamıyor. Yüksek öğretimde sosyal ve özel fayda düşük. Yüksek eğitimli düşük ücret alıyor. Bir kişiye iş yaratmak için 50000$ gerekiyor. İşgücünde Üniversite mezun sayısı: 1.5 milyon 15 yıllık eğitimin sosyal maliyeti: 100 bin $. Eğitim harcamasının GSYİH oranı (2002): % 3.8 (OECD ort. % 6., sonuncuyuz). Nitelikli eğitim, nitelikli öğretim elamanı ile verilir. Öğretim üyesi yetiştirmekde yurt dışında doktora yaptırmak için yurt içine nazaran 15-30 kat
fazla para harcayoruz (Dil ve Y. Lisans için Devlet burslu öğrenci artık gitmiyor). ISI’ya göre dünyada yayında 19 sırada (2006) ancak bir milyon kişi başına düşen yayında 41.
sıradayız. Patent başvurusunda ABD’den 100 kat geriyiz. Ar-Ge harcamasında % 0.76 ile (OECD ort. % 2.25) (2006) sonlarda ve yenilikcilik endeksinde
0.06 (AB25 ort. 0.42) sonuncuyuz. Yenilikcilikte AB’yi yakalamak 20 yıl ve ABD’yi yakalamak 50 yıl alacaktır.
Dünya rekabet liğinde 69. sıradayız. Dünyadaki 9300 civarındaki Üniversitelerden Webometrik Sıralamada ilk beşyüzde 1, binde 5
ve üç binde 41 Üniversitemiz yer bulabilmiş.
EĞİTİM GERÇEKLERİMİZ/GÖSTERGELERİMİZ
Avrupa’da ilk 100 Üniversite içinde Üniversitemiz yok
Dünyada Webometrik sıralamada (2009)
ODTÜ 435
Boğaziçi 510
Bilkent 630
ESOGÜ 2443
PLANSIZ, KİTLESEL VE UCUZ EĞİTİM HEM ATIL VE NİTELİKSİZ İŞGÜÇÜ YARATIYOR HEM DE BEYİN
GÖÇÜNÜ ARTIRIYOR
• EĞİTİM VE İSTİHDAM POLİTİKALARIMIZ UYUŞMUYOR• GEREKSİZ/ALT YAPISIZ DAHA FAZLA ÜNİVERSİTE→
DİPLOMALI İŞSİZLİK→ BEYİN GÖÇÜ→GERİ KALMIŞLIK→ FAKİRLİK
• ÜLKEMİZDE MÜHENDİSLİK MİMARLIK EĞİTİMİNDE KAPASİTE İHTİYAÇTAN ÇOK FAZLA 2005-2006 YILINDA 4431 MAKİNA, 3440 İNŞAAT,3095 ZİRAAT, 2570 BİLGİSAYAR, 2443 ENDÜSTRİ, 2403 ELEKRİK-ELEKTRONİK, 1594 MİMARLIK, 1415 JEOLOJİ, 1415 KİMYA, 1360 GIDA, 1030 MADEN MÜHENDİSLİĞİ KONTENJANI VARDI.
• YILLIK ABD 120,AVUSTRALYA 130, KANADA 120, G. AFRİKA 30, İNGİLTERE 30 YENİ MADEN MÜHENDİSİNE İHTİYACI VARDIR.
• TÜRKİYE’DE YETİŞEN MADEN MÜHENDİSLERİ TÜM DÜNYANIN İHTİYACINI KARŞILABİLECEK DURUMDA.
SANAYİMİZİN EKSİKLERİ NELERDİR?• ÜRETİMDE EMEK, SERMAYE, HAMMADDE VE BECERİNİN YERİNİ BUGÜN
BİLGİ, NİTELİK, GİRİŞİMCİLİK VE YARATICILIK ALMIŞTIR.
TÜRK SANAYİSİNİN EN ÖNEMLİ DÖRT SORUNU
a) YATIRIM YETERSİZLİĞİ (Bilinçsiz borçlanma)
b) YENİDEN YAPILANMA GEREĞİ (Atılımcı, girişimci ve yaratıcı değil)
c) TEKNOLOJİ KONUSUNDAKİ DAĞINIKLIK (Odak noksanlığı, kurumsalaşamama var)
d) Ar&Ge BİLİNÇ/TALEP YETERSİZLİĞİ (Yeniliklere kapalı, sektörel işbirliği az)
Türk Sanayisi tasarruf oranı ve yatırım sermayesini artırmaya, nitelikli personelle rekabetci üretim yapısına, özel sektöre ve mülkiyete,
ihracata, Ar-Ge’ye önem vermelidir.
Esnek üretim, küçük ölçek, belli konuda uzmanlaşmış, bilim ve teknolojiyi rakiplerinden önce üretime yansıtmış firmalar ön plana çıkacaktır.
SANAYİDE BİLGİ DEVRİMİ• Fiziksel emeğin yerini beyinsel emek almaktadır.• Fizik sermayeden çok nitelikli beşeri/entellektüel sermayenin
önemi artmaktadır.• Ürün ömürleri kısalmakta, erişebilirlik ve ulaşılabilirlik
artmaktadır.• Kalite, marka ve imaj bağımlılığı artmaktadır.• “Ne üretirsem satarım” devi bitmiş “Müşteri odaklı üretim”
devri başlamıştır.• Müşteri memnuniyeti ve mutluluğu esas olmuştur.• Entegre seri üretim yerine esnek küçük ölçekli üretimin önemi
artmıştır.• Mekanik hızdan elektronik hıza geçilmiştir.• Katma değeri yüksek, bilgi yoğun ve ihracata yönelik üretim
yapılmalıdır.• Aracı ve toptancılık ortadan kalkmaktadır.
SATIN ALIN TEKNOLOJİ ESKİDİR VE UZUN VADE DE DAHA PAHALIDIR
TÜRKİYE’DEKİ KOBİ’LER Gerçekler: Türkiye’deki istihdamın %76.7’sini sağlar. Türkiye’de 250 çalışandan az çalışanı bulu-
nan üretim sektöründeki istihdamın %65’ini KOBİ’lerdedir.
KOBİ’lerin toplam istihdamdaki payı %36’dır.
KOBİ’ler katma değerin %26.5’unu üretir. KOBİ’lerin ihracattaki payı %16.6’dır. KOBİ’lerin yatırımdaki payı %6.5’tur. KOBİ’ler geleneksel sektörlerde konsantre
olmuşlardır (KOBİ’lerin %85’i besin ve içe-cekler, ağaç ürünleri, kâğıt, işlenmiş metal ürünleri).
Türkiye’de toplam 1720568 KOBİ vardır. KOBİ’ler 6.3 milyondan fazla kişiye istih-
dam sağlar. 246899 KOBİ üretim sektöründe bulunur
(%32) ve Ar&Ge potansiyeline sahiptir. Üretim sektörü 2 milyondan fazla KOBİ
çalışanını istihdam eder.
Problemler: Mali problemler çok önemlidir. Zayıf sistematik Ar&Ge yatırımları Yetersiz altyapı Yüksek nitelikli insan kaynağı eksikliği Yaratıcılık kültür eksikliği Kurumsallaşma eksikliği KOBİ’lerin %56’sı ihracat yapmıyor KOBİ’lerin %46’sı mali kaynaklardan yok-
sun KOBİ’lerin %70’i banka kredi/borcu kullan-
mıyor KOBİ’lerin %63’ünün finansmana ihtiyacı
var KOBİ’lerin %56’sı marka, patent ve faydalı
model belgesine sahip değil KOBİ’lerin %60’ı istatistiksel kalite kontrol
metotları kullanmıyor. KOBİ’lerin %72’si performans yönetimi
kullanmıyor KOBİ’lerin %76’sı CAD-CAM planlaması
kullanmıyor Türkiye’deki KOBİ’lerin çoğu yasal olarak
anonim şirket olmayıp limited şirket statü-sünde olup borsada işlem görememektedir.
Türkiye’deki işletmelerin %98’i KOBİ’dir
Çalışan sayısı < 250
Ciro < 1 milyon Euro
KOBİ’lerin Ar&Ge Sorunu Nasıl Çözülür?
• KOBİ’LERİN ÜRETİM, İHRACATLARI ve Ar&Ge SORUNLARI SEKTÖREL BAZDA BİR ARAYA
GELEREK “SEKTÖREL ARAŞTIRMA MERKEZLERİYLE (SAM)” ÇÖZÜLEBİLİR.
• SAM’LAR KOBİ’LERİN Ar&Ge FAALİYETLERİNİ SAPTAR VE YAPAR.
• Ar&Ge RİSK SERMAYESİ VE PAHALI ALT YAPISI İŞBİRLİĞİ İLE PAYLAŞILIR.
(Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Ar&Ge Merkezi, Seramik Araştırma Merkezi (SAM))
• ALT YAPI KAYNAKLARI ETKİN VE VERİMLİ KULLANILIR.
Teknoloji Geliştirme Zonları (TGZ): 2002 yılından beri Türkiye’de bilim ve yaratıcılığı geliştirmek için 31 Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulmuştur:
Bu Bölgelerde
Problemler nelerdir?
Avantajlar: Gelir vergisi muafiyeti, Kurumlar vergisi muafiyeti, Akademik personel için fırsatlar.
Gerçekler: 927 Ar&Ge şirketi, 8340 Ar&Ge personeli, 3800 proje, 25 yabancı firma, 450 milyon ABD $’lık yabancı yatırım, 124 milyon ABD $’lık ithalat geliri, 95 patent alınmıştır.
Yetersiz yatırım o Altyapı, o Yapı geliştirme, o İnsan kaynakları.
Prosedürlerde belirsizlik Farklı hissedarlar arasındaki ilişkilerde
belirsizlik TGZ’larının geleceği hakkında belirsizlik Bakanlık seviyesinde bürokrasi fazlalığı Belediye seviyesinde bürokrasi fazlalığı
SONUÇLAR
Bilime ve Bilim Adamına Gereken Değer ve Önem Verilmeli
– Dünyada üretilen 5684 bilimsel derginin çok azı Türkiye menşeylidir. Türkiye uluslar arası kabul gören bilimsel dergi sayısını mutlaka artırmalıdır.
– Ar-Ge yoğunluğunda Dünyada 25. sırada olan Türkiye üst sıralara tırmanmalıdır.
– Atıf endekslerince taranan dergilerdeki Türkiye orijinli yayın sayısında 19. sıradan ilk 10’a girmek için gerekenler yapılmalıdır.
– Ar-Ge’ye GSMH’dan en az %2 ayrılmalıdır.– Buluş, proje, fikirler ve patentler mutlaka devlet ve özel sektörce
birlikte desteklenmelidir.– ARBİS: Tübitak’ın ulusal/yurt dışındaki Türk araştırmacı bilgi
sistemi ve TARABİS: Tübitak’ın ulusal araştırma altyapı veritabanı sanayi ve iş dünyasına duyurulmalı ve etkin kullanılmalıdır.
– TZÇ Ar-Ge personel sayısı en az 123 bini aşmalıdır.
Yüksek Öğretimin Sorunları Çözülmeli
• Yüksek öğretimde öğrenci başına düşen bütçemiz 3500 dolar olurken bu değerin OECD ortalaması 10000 ve ABD ortalaması 20000 doların üzerindedir. Türkiye OECD ülkeleri içinde bu açıdan sonuncu sıradan kurtulması için Yüksek Öğretime ayrılan bütçe ödeneği en az üç kat artırılmalıdır.
• Akademisyenlerin ücretleri oldukça düşük olduğundan geçinebilmek için daha fazla ders vermek, danışmanlık, bilirkişilik, özel ders verme, muayenehane açma gibi yollara başvurduğundan araştırmaya zaman kalmamaktadır.
• Araştırma fonu olanakları artırılmalı ve yürütülen projelerden çalışanlara tatmin edici ödeme yapılabilmelidir.
• Araştırmacıların yurt dışı araştırma, kongre, seminer, fuarlar vs. katılımlarına/ dolaşımına maddi destek sağlanmalıdır. Araştırmacıların yurt dışı ile iyi ilişkiler sağlaması ve hareketliliği desteklenmelidir.
• Üniversite-Sanayi-Devlet üçgeninde lokomotif görevi görecek Araştırma Merkezleri, Enstitüler ve STÖ aktif hale getirilmeli ve kurumsallaştırılmalıdırlar. Bu kurumlar sanayiye ve devlete sürekli, hızlı ve güvenilir bilgi ve teknoloji sağlayabilmelidir.
• Üniversite- Sanayi-Devlet üçgenine Ar-Ge çalışmalarında DPT, TÜİK, TSE, KOSGEB, TTGV ve Tübitak vb kurumlar aracı, koordinatör ve destekleyici konumunda olmalıdır.
• Meslek içi ve sonrası gelişme eğitimine (Hayat Boyu Eğitim) önem verilmelidir.• Araştırma için kullanılacak makine ve teçhizat gümrükten muaf olmalıdır.• Ülkedeki tüm kütüphanelerin yayın sayıları artırılmalı ve araştırmacılara ücretsiz ve
her zaman sınırsız açık olmalıdır.• Şehirler bazında (Üniversite+Sanayi+Kamu Kurumları bünyesinde) araştırmada
kulla-nılabilecek önemli altyapı cihazların envanteri çıkarılmalıdır. Bu cihazlar tüm araştırmacıların kullanımına sunulabilecek Merkezi Laboratuvarlar oluşturulmalıdır.
• Üniversite bilgi aktarılan değil, araştırma yapılan, bilim üretilen ve bilgi kaldıraçlanan yer olmalıdır.
Yüksek Öğretimin Sorunları Çözülmeli
• EĞİTİM SİSTEMİ: Ezberle+Yaz+Unut değil Araştır+Öğren+Kullan olmalıdır.Pasif Öğrenme Aktif Öğrenme
• Üniversitelerde yükselmede likayat ve bilgi ön planda olmalıdır.• Rekabetci Üniversiteler çağdaş, özerk, üretken, araştırmacı, sorgulayıcı, girişimci ve yaratıcı
mezunlar üretebilmelidir.• Üniversiteler öncelikle yerel ve bölgesel sorunları çözmeye odaklanmalıdır.• Her Üniversite lisans üstü eğitim vermemelidir. Yeni Üniversiteler eğitim; eski, köklü ve alt yapısı
olan Üniversiteler Ar&Ge’ye yönlendirilmelidir.• Eğitim ve istihdam politikaları örtüştürülmelidir.• Tersine beyin göçü sağlanmalıdır.• Sanayimiz Üniversite mezunlarına yeterli ölçüde nitelikli iş ve proje üretebilecek düzeye
getirilmelidir.• Öğretim üyeleri sanayide danışmanlık yapabilmeli ve sanayicilerde tecrübelerini öğrenci ve
Üniversitelerle paylaşmalı ve aktarmalıdır.• Üniversiteler alt yapı ve laboratuvar açısından Sanayi ve çağın gerisinde kalmamalıdır.• Sanayiciler öğrencilere burs vermeli ve mezun oldukları okullara bağış yapma geleneği
oluşturmalıdır.• Yurt içi/dışı patent alma teşvikleri artırılmalıdır.• Geniş ölçekli araştırmalar konsorsiyum/çoklu ortaklıklarca gerçekleşmelidir.• Ulusal milli eğitim, bilim-teknoloji ve Ar&Ge polikalarımız ve önceliklerimiz iyi belirlenmelidir.• ÜSD işbirliğinde devlet yasal düzenlemeler ve fiziksel ortamla altyapıyı hazırlarken, Üniversiteler
eğitim programlarını güncel ve uygulamaya yönelik biçimlendirmeli ve yenilemeli, sanayi ise Ar&Ge’ye daha fazla ilgi göstererek daha fazla kaynak ayırmalıdır.
ÖNCELİKLİ ALANLARIMIZ
1. Bilgi ve İletişim Teknolojileri2. Biyoteknoloji ve Gen Teknolojileri3. Malzeme Teknolojileri 4. Nanoteknoloji5. Tasarım Teknolojileri6. Mekatronik7. Üretim Süreç ve Teknolojileri8. Enerji ve Çevre Teknolojileri
Teknoloji üretiminde kaybedilen zaman, toplumsal bilinç ve ortak akıl/işbirliği ile telafi edilmelidir.
GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARIMIZ
En fazla ihracat yaptığımız sektörler
En fazla ithalat yaptığımız sektörler
Elektrik/elektronik Metal Tekstil Denizcilik Otomotiv
Enerji Eczacılık (İlaç)
Uzun vadeli araştırma hedeflerini bunlara göre belirle.
Stratejik araştırma planlarını hazırla.
Yol haritasını çiz.
İthal ikamesi
• Türkiye ekonomisinin sağlıklı olabilmesi için her yıl en az %7 büyümesi ve bu büyüme için enerji üretiminin de %10-15 artması gerekir. En önemli yatırım nitelikli insana yapılan yatırımdır. Daha fazla üretim ve ihracatla GSMH’mızı 3-4 kat artırmamız gerekmektedir.
• Bu yüzden ülkemiz yenilikçilik temelinde, ihracata dayalı yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünler üretip ihraç etmeyi hedeflemelidir. Yenilikçilik politikalarımız ulusal rekabet gücümüzü artırma yönünde olmalıdır. Bunun için hem eğitim sistemimizin yenilenmesi hem de reel sektörün ileri ve öncü teknolojilere yönelmesinde yarar vardır.
İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
Prof.Dr. Muammer KAYA
ESOGÜ
TEKAM MÜDÜRÜ
TÜBİTAK DESTEKLERİ
• Amaçlar:1. Ülkemizin uluslar arası alanda bilimsel ve teknolojik rekabet gücünü
artırmak.2. Bilimsel araştırmaları teknolojik yeniliklere süratle dönüştürmek.3. Özel sektörün Ar&Ge’ye etkin ve ağırlıklı katılımını sağlamak.4. ÜSD işbirliğini sağlamak ve bununla ilgili fiziki ortamları sağlamak.
I. TEYDEP (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları)Sanayi Ar&Ge Destek Proje Destekleri
Tüm firmalara açık (büyüklük ve sektör önemli değil), En çok 3 yıl süreli Ar&Ge ve yenilik projelerinde personel, alet/techizat, yazılım, yayın,
malzeme, danışmanlık, hizmet alımı, patent gideri vs. desteklenmektedir. %60’a varan oranda geri ödemesiz desteklenmektedir.
Yeni ürün üretmek, ürün kalitesini artırmak veya standardını yükseltmek, maliyeti düşürmek, yeni teknik ve teknoloji geliştirmek.
TÜBİTAK DESTEKLERİ• II. PATENT TEŞVİK SİSTEMİ (Araştırma Destek Programları-ARDEB)• AMAÇ: Ulusal ve uluslar arası patent başvurularının artırılması, kişileri patent
başvurusuna teşvik, ülkemizde fikri ve sınai mülkiyet haklarının tescili konusunda bilinçlendirme.
• Kimler Başvurabilir: TC vatandaşı herkes, Türk hukukuna göre kurulmuş ve Türk tabiyetinde olan tüm şirketler
• Başvuru: İstenildiği zaman, TPE başvuru numarası alınarak yapılır.• Destek Miktarları: Ulusal Patent için geri ödemesiz 3 milyon Tl
• PROJE PAZARI PLATFORMU DESTEKLEME PROGRAMI (TEYDEP)• AMAÇ: Üniversite, sanayi ve araştırma kuruluş temsilcilerini biraraya getirmek,
Ar&Ge proje önerilerinin birbirine tanıtımını sağlamak.
• TEKNOLOJİ ÖDÜLLERİ (Teknoloji İzleme Değerlendirme Başkanlığı -TİDEB)• AMAÇ: 1997’den beri Tübitak-TTGV-TÜSİAD işbirliği ile yenilikçi ürün geliştirme
çabalarını desteklemek amacıyla verilmekte.• Teknoloji Büyük (1) ve Teknoloji Başarı Ödülleri (3)
AB ÇERÇEVE PROGRAMLARI-FP7
• 2007-2013 BÜTÇESİ: 4.7 milyar Euro (Uluslar arası Fonlar)• Koordinatör veya katılımcı ülke
TTGV-Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı• Dünya Bankası kaynağı ile finanse edilen Endüstriyel Teknoloji
Projelerinde ve alt yapı güçlendirmede Üniversite/OSB’ler içindeki Teknoparkların desteklenmesi sağlanır.
• TTGV projenin beşte birini üstlenip faizsiz geri ödemeli kaynak sağlar.
• Teknoparklardaki Kuluçka Merkezlerindeki (Incubator) kiracılara (Ar&Ge firmaları) bina, altyapı, ortak kullanım araçları (elektrik, su, telefon, internet vs), laboratuvar Üniversite/OSB tarafından sağlanır. Kiracı firmalar TTGV ve KOSGEB’ten destek alabilirler.
• 1. Ar&Ge Proje Desteği• 2. Teknoloji Geliştirme Desteği (Geri ödemeli 1 milyon $ kadar,
2 yıl süreli)• 3. Ticarileştirme Desteği (Geri ödemeli 1 milyon $ kadar, 2 yıl
süreli)• 4. Ortak Teknoloji Geliştirme Projeleri Desteği (en az 3
kuruluşla, geri ödemeli 2.5 milyon $ kadar, 2 yıl süreli)
KOSGEB: Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
• Kobi’lere yönelik istihdam, ihracat, Yurtiçi/dışı fuar ve Ar&Ge teşvikleri.
• E-kobi bilişim kredisi• Tanıtım desteği/web sayfası hazırlama desteği• Yurt içi/dışı fuar desteği• Ortak kullanım amaçlı makine-techizat desteği• Sınai mülkiyet hakkı desteği