163

Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı
Page 2: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

PLATON

Page 3: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

ŞÖLEN-DOSTLUK

Page 4: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

ÇEVİRENLER:

Page 5: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

SABAHATTİNEYÜBOĞLU-AZRAERHAT

Page 6: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı
Page 7: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

PLATON

ŞÖLEN-DOSTLUKözgünadı

SYMPOSIUM-LYSIS©türkiyeişbankasıkültüryayınları,2006

düzeltiKORKUTTANKUTER

görselyönetmenBİROLBAYRAM

grafiktasarımuygulamaTÜRKİYEİŞBANKASIKÜLTÜRYAYINLARI

ı.baskıtemmuz2000,istanbulıv.baskıhaziran2006,istanbul

TÜRKİYEİŞBANKASIKÜLTÜRYAYINLARImeşeliksokağı2/3beyoğlu34430istanbul

Tel.(0212)2523991Fax.(0212)2523995

www.iskulturyayinlari.com.tr

Page 8: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

“Şölen”ÜstüneBirkaçSözEskidenSymposion’uherokuyuşumdabirhalolurdubana,ürperir,sarsılır,

hele Alkibiades’in söylediği Sokrates övgüsüne geldim mi, büsbütüncoşardım. Neden? diye sorardım kendi kendime. Neden böyleduygulanıyorumbu esere?Eflatun’un en güzel eserimi Symposion?Değil.Sokrates’inSavunmasıvar,kocaDevletvar.OnlardaSymposionkadargüzel,derin, ufuklar açıcı. Şimdi Symposion’u Sabahattin Eyüboğlu ile dilimizeçevirirken baktım ki, yalnız ben değilmişim duygulanan, Symposion benimkadararkadaşımıdasardı.Sebebinideanlargibioldumartık.

Symposion’un sonunda sevgiye bütün övgüler bittikten,misafirlerin çoğugidip,kalanlardauykuyadaldıktansonra,Sokrates,AgathonveAristophanesbaşbaşa kalırlar, tragedya ve komedyadan söz açarlar. Öyle ya, AgathonAtina’nın en genç tragedya şairi, anlatılan toplantıya vesile de onun ilktragedyası ile kazandığı birincilik değil mi? Aristophanes ise Atina’nın enünlü komedya yazarı. Sokrates’in bu iki şairle sanat üstüne konuşmasındandaha tabii ne var? Ama ne diyor Sokrates! Tragedya yazarı komedya dayazabilmeli, şairin sanatı bir ve bölünmezdir, güldürücü ve ağlatıcı konulararasında ayrılık gayrılık olmamalı. Bütün bunları Eflatun Sokrates’e uzunuzun söyletmiyor, ama Symposion’da gerçekleştiriyor iki cins arasındakibirliği. Symposion güldürücü olsun, ağlatıcı olsun şiiri de aşan, düşünceninsanatkalıplarıiçindedilegelmesidir.Hellenlerinphilosophia-bilgeliksevgisidedikleri felsefeye sevgisini Eflatun hiçbir eserinde bu kadar iyibelirtmemiştir.Phaidros,Pausanias,Eryksimakhos,Aristophanes,Agathonbudiyalogda sevginin çeşitlerini sayıp dökerken, karşılarına Sokrates bir teksevginin övgüsü ile çıkar: Bilgelik sevgisi. Sevgilerin en yücesi olarakanlattığıbusevgiinsanoğlunumutluluğagötürentekyoldur,buyolboyuncaadımadım ilerleyen insanyücesırları çözer, erenlerekarışır.Sokrates’inbuyoldakılavuzubirkadındır;Diotimaadlı,Mantineia’dangelmebiryabancı.Diotima gerçekten yaşadımı, Sokrates’le konuştumu, bilmiyoruz. Sokratesermiş, erince de ne olmuştur, bunu Symposion’un sonunda bizeAlkibiadesanlatır.

Yunan tarihini okudunuzsa, Alkibiades’i, Atina’nın baş belası bu genç,yakışıklı, varlıklı, şımarık halk önderini tanırsınız. Akrabası ve velisi olanbüyük Perikles’e benzemeye, Atina’ya dünya egemenliğini sağlamayaözenmişti Alkibiades; bu amaçla da nice nice serüvenlere atılmış, 30.000seçkin askerin ölümüne sebep olanSicilya seferineAtina’yı o sürüklemişti.Sonra da Atina’da yıldızı sönünce, İranlılarla birlik olup, düşmana satmıştıvatanını. Bu atılgan, gözü pek, çılgınca haris politikacıdır bilgeliğe ermişSokrates’in övgüsünü yapan; filozofun nasıl olduğunu, nasıl olması

Page 9: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

gerektiğini bize anlatan. Hem de nasıl anlatır, soyut kavramlarla değil,felsefeden gayri bir işle uğraşmanın manasızlığını açığa vuran başındangeçmişgerçekolaylarla,kendiniküçülterekveSokrates’inkarşısındahiçliğinibelliederek.İnsanatesiretmezmiböylesinebirövgü?

Symposion tragedya ile komedyayı birleştiren bir sanat eseridir, çünkügerçek ve hayali kişileri ancak tiyatroda gördüğümüz şekilde, aralarındakizıtlıklarla yaşatır. Aristophanes Bulutlar diye bir komedya yazmış, oradaSokrates’i para karşılığı öğrencilerine haksızlığı haklı göstermeyi öğreten,devletdinini,Atinageleneklerinihiçesayıp,bulutlaratapanbirbilginkılığınasokmuştu. Bu komedya Eflatun’un anlattığı toplantıdan birkaç yıl önceoynandı. Sokrates’e ne büyük zararı dokunduğunu savunmasında filozofkendianlatır.Düşmanları,Anytoslar,MeletoslarSokrates’isuçlandırmakiçinBulutlar’daki karikatüründen hız almışlardı. Sonrasını da hep bilirsiniz:Avrupauygarlığınındüşünceyekarşıişlediğiilkbüyüksuçişlenmiş,filozofunzehiriçerekölmesinekararverilmiştir.Bugünbilginlerkafayorarda,birtürlüanlayamazlarnedenEflatunSymposion’daSokrates’iAristophanes’ledostçakonuşturur? Onunla barıştı mı, yoksa bu komedya ile başına ne dertaçılacağını henüz bilmiyor muydu Sokrates? Boşuna bu kafa yormalar;Symposion’daAristophanesde,Sokratesde,Alkibiadesdesanatsüzgecindengeçmiş kişilerdir. Birbirine zıt olmaları sanat gereğidir. Gerçekle hayalarasındaki kaynaşmadır bu diyaloğa asıl tadını veren, onu okuduğumuzzaman, bizi sarsan, ürperten, duyguyla titreten. Bu eseri için Eflatun’undördüncü yüzyıl Atinasının en tanınmış birkaç simasını seçmesi sebepsizdeğil.Sophrondiyebirmimosyazarını elindendüşürmeyen sanatçıEflatunSymposion’u tıpkı bir tragedya, yahut bir komedya yazar gibi yazmış,yaşayankişileribirdahayaratarak.Bunun içindirki,Symposiondiyaloglarıarasındaözelbiryeralır,felsefeeserinindesanateseriolabileceğinigösterirdünyaya.

GerçeklesanateseriarasındabirperdeçekmekgerektiğinideçokiyibilirEflatun. 416 yılında Agathon’un evinde yapılan toplantıyı olduğu gibisermiyor gözlerimizin önüne. Ağızdan ağıza dolaştırıyor bu toplantınınhikâyesini. Symposion’u okumaya başladığınız zaman, güçlük çekersinizanlamakta.Kimneanlatıyordiyeşaşırırsınız.KarşınızdaApollodorosadlıbiradam,birdeArkadaşdenilen insanvar.ÜstelikbuArkadaşbirkişiolmasagerek, çünkü Apollodoros ona “siz” diyor. Dekor belli değil. Apollodorosticaretle uğraşan bir arkadaşının evinde onunla ve daha başkaları ilekonuşmaktadır herhalde. Apollodoros anlattıkça, hikâyenin çerçevesikesinleşir, mekân şartları kesinleştikçe de, zamanda geriye doğru gidilir.Sokrates,Agathon,Aristophanesvedahabaşkalarınınbuluşup,Sevgiüstünekonuştukları akşam yemeğinde Apollodoros bulunmamış, o zamanlarfelsefeyle uğraşacak çağda değilmiş daha. Bu toplantının hikâyesini

Page 10: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

AristodemosadlıbirSokrateshayranındandinlemiş,birgündePhaleron’danAtina’yagiderken,onuGlaukondiyebirineanlatmış.Şimdidearkadaşlarınaanlattığıhikâyebuhikâyeninbirtekrarıolsagerek.

Hikâyeninhikâyesi!Buanlatmanın,Symposion’daüçdereceli,dörtdereceliolduğu bile görülür. Bir ara Sokrates Diotima ile konuşmasını anlatırken,Diotima’nın anlattığını Sokrates, Sokrates’in anlattığını Aristodemos,Aristodemos’unanlattığınıdaApollodorosanlatmaktadır.Zamandagerileyipilerleyen bu olay gözümüzün önünde oynanan bir sahne kadar canlıolabiliyorsa da, hep bir esrar perdesine bürünmüş kalıyor. Bu toplantınındilden dile geçen hikâyesi büyüyor gözümüzde, tıpkı bir efsane, bir destangibi.

Nerde olmuş bu toplantı, kimler varmış bu toplantıda? Apollodoros,Aristodemos’tanedindiğibilgilerisayıpdöker.Agathon’unilktragedyası ilebirinciliğikazandığıgününertesigünüdeğil,dahaertesigününakşamıymış.Toplantı Agathon’un evinde olmuş, misafirleri de Phaidros, Pausanias,Eryksimakhos,Aristophanes,Sokrates,Sokrates’inyoldarastlayıptoplantıyagötürdüğü Aristodemos, daha başkaları ve sonra geç vakit bir sürü sarhoşarkadaşıylagelenAlkibiades’miş.

Toplantınınadısymposion.YunancasymposionsözüneTürkçebirkarşılıkbulmaktagüçlükçektik.Bunaneziyafetveyaşölendemekdoğru,nedesofra.Çünkü “hep birlikte içme” anlamına gelen symposion herhangi bir içkiliakşamyemeğideğil,Atina’dabirçoközel şartlara,gelenekleregörekurulanbir toplantıdır. Bu geleneklerin ne olduğunu, okuyucularımız metindeilerledikçeanlayacaklar.Akşamüstübaşlayıp,gecegeçvaktekadarsürerdibuçeşittoplantılar.Hemdeikikısımdı:Birine“deipnon”öbürüne“symposion”denir. Misafirler ellerini ayaklarını kölelere yıkatıp, çepeçevre dizilmişsedirlereuzandıktansonra,yemekbaşlar.“Deipnon”denilenbuyemekfaslınekadar sürerse sürsün,önemlideğildir.Çünküyemekte içki içilmez, fazlakonuşulmaz. Yemek bitince tanrılara dua edilir, şarap sunuları dökülür,şölenin asıl kutsal kısmı, yani symposion başlar. Symposion bir törendir.Belki her symposion’da Eflatun’unkinde olduğu gibi yüce konular elealınmazdı, ama burada nasıl Tanrı Eros’a övgüler söyleniyorsa, hersymposion’dabirveyabirkaçtanrıya“skolion”denilenşiirlerokunurdu.İçkiiçmenin de, şiir okumanın da töreleri vardı. Bir başkan seçilir, nasıl ve nekadarşarapiçileceğini,nelerüstünekimlerinhangisırayagöresözalacağınıveyaşiirokuyacağınıokararlaştırırdı.Symposion’lardahazırbulunançalgıcıkadınlardaşiirokunurkenkavalçalmaklagörevliydiler.

Eflatun’unanlattığısymposionzenginbirevdegeçer.Agathon’unbirsürüuşağıvar,misafirlereçeşitliyemekler,bolbolşarapçıkarırlar. İkiüçkişininuzanabileceği geniş sedirler at nalı biçiminde dizilmiştir. Misafirler sağdan

Page 11: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

soladoğrusözaldıklarınagöre,atnalınınbirucundaPhaidros’unsediri,öbürucundadaSokrates’inAgathon’un,sonradaaralarınayerleşenAlkibiades’inuzandıkları sedir var. Sırayla Phaidros, Pausanias, Eryksimakhos,Aristophanes(Aristophanesüçüncügeldiğihalde,hıçkırığıyüzündensırasınıEryksimakhos’averip,ondansonrasözalır),AgathonveSokrateskonuşurlar.Arada Aristodemos’un ne söylediklerini unuttuğu yahut önemsiz bulduğukimseler de var, isimlerini bile bilmiyoruz. Besbelli ki eserini kurarken,Eflatunkonuyubualtıkişiarasında,herbirininmizacını,alakavezevklerinigözeterek dağıtmış, her birini kendine has üslupla konuşturarak, konudaderece derece yükselmeye ve her diyaloğunda olduğu gibi, asıl söylemekistediğini Sokrates’e söyletmeye önem vermiş. Kendinden öncekikonuşmaların hepsini aşan, hepsini çürüten Sokrates’in konuşması sevgiyifelsefe gözüyle inceler, anlatır. Sokrates yüce sevginin felsefe sevgisiolduğunu belirttikten sonra, Alkibiades’in gelip Sokrates’i övmesi gerçekfilozofunbirportresiniçizmeyeyarıyor.

Symposion’un konusu Eros, Sevgi-Tanrı ve onun insanlar arasındadoğurduğu sevgidir.Hazır bulunanların her biriSevgiyeYunancadeyimiylebir “epainos” veya “enkomion” yani bir övgü söylemek zorundadır. Amaövülen sevginin hep erkekten erkeğe sevgi olduğu da biz yirminci asırokurlarının dikkatini nasıl çekmesin? Eflatun bu çeşit sevgiyi mi övmekistedi, bizim bir sapıklık saydığımız sevgiyi mi? Hayır, tersine. Yunantoplumunun ta derinlerine kök salmış bu sevgiye düşmandır Eflatun.Kanunlar’dazararlıdiyeaçıkaçıkyereronu.Şölen’isonunakadarokursanız,Eflatun’un çıkış noktasını Atina toplumundaki geleneklerden aldığı halde,sevgi kavramını hangi yola yöneltmek istediğini anlarsınız. Ama kadınlaerkeğin apayrı çevrelerde, apayrı birer ömür sürdükleri İlkçağ dünyasında,cinselbirleşmelerbiryana, sevgiduygusununaynıcinsten insanlararasındadoğupgeliştiğinedeşaşmamalı.

Symposion’aŞölendedikTürkçe.Dahaiyibirkarşılıkbulamayınca,şölenhiç olmazsa toplantının kutsal yönünü veriyor diye bu isimde karar kıldık.Çevirimizde okuyucuların dikkatini çekecek, belki de yadırgayacakları bazısözlerdahavardır.Bunlardanbiridecanolsagerek.Yunancapsykhekarşılığıruhdemedik,candedik.[*1]

Eflatun’la bizim aramıza giren Ortaçağ, Hıristiyanlık veMüslümanlık bufilozofu türlü kılıklara sokmuşlar, düşüncesine mistik dünya görüşlerinindamgasını vurarak, tanınmayacak bir hale getirmişler onu. Symposion’uYunanca aslından çevirdik ve Yunancasından bir İlkçağ Yunanlısının neanlayacağını anlamaya çalıştık.Kavramlardan, terimlerden kaçındık.BunlarAvrupa’nın ve Avrupa felsefesinin Eflatun’a ekledikleri lüzumsuz bir sürükalıptır. Oysa ki kalıplar içinde düşünmez Eflatun, Sokrates’i halktan bir

Page 12: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

insan gibi konuşturur. Biz de onun gibi konuşmaya çalıştık ve çevirimiziAvrupa dillerine yapılmış çevirilerle karşılaştırdıkça, gördük ki TürkçedeEflatun’undilineçokdahauygundeyimlervarmış.Şölen’ibirdenemeolarakokuyucularımıza sunuyoruz. Zamanımızda yazılmış herhangi bir eser –birroman demeye dilim varmıyor– gibi rahatça okunduğunu görürsek, onudilimizeçevirmektenduyduğumuzzevkikimislineçıkacaktır.

AzraErhat

Page 13: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

ŞÖLENÇevirenler

Page 14: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

AzraErhat

Page 15: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

SabahattinEyüboğlu

Page 16: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Apollodoros[1]–BirArkadaş

Apollodoros:

—Bilmek istediğiniz şeylerin hiç de yabancısı değilimgibi geliyor bana.Neden derseniz, geçen gün Phaleron’daki[2] evimden şehre yukarıgeliyordum,birdebaktım,tanıdıklardanbiriarkamdanbenigörmüş,alaylıbiredailebağırıyorbanauzaktan:

—HeyPhaleronlu,Apollodorosdedikleri,birazbeklesenebeni!

Bendedurdumbekledim.

—Apollodoros, dedi, inanırmısın, ben de tam seni arıyordum şu sırada.Agathon[3], Sokrates, Alkibiades[4] buluşmuşlar akşam yemeğinde dahabirçoklarıyla, sevgi üstüne konuşmuşlar. Neler söylemişler, öğrenmekistiyorum.Gerçibirisianlattıbana,Phoiniks’tenduymuş,Philippos’unoğlu.Sen de biliyormuşsun olup biteni, öyle söyledi. Ama doğru dürüst bir şeyanlatmadı. Sen anlatsana bana, çünkü dostunun söylediklerini herkesten iyianlatacak sensin. İlkin şunu sorayım: Sen kendin bu toplantıda varmıydın,yokmuydun?

—Belli,dedim,sanaanlatanhiçdedoğrubirşeyanlatmamışolacak,yoksabu sorduğun toplantının benim de orada bulunabileceğim kadar yakın birzamandaolmadığınıbilirdin.

—Doğrusu,benöylesanıyordum.

—NeredençıkarıyorsunbunuGlaukon?[5]Birdefabiliyorsunki,Agathonyıllardırburadayok[6],bendeSokrates’inpeşinedüşüp,hergünnedeyipneettiğiniöğrenmeksevdasınakapılalıdahaüçsenebileolmadı.Ondanöncebiroraya bir buraya koşup, kendimce bir şeyler yaptığımı sanırdım; oysakiherkesten daha zavallı bir haldeydim, hatta senden bile, sen ki felsefedenbaşkanevarsaonavermişsinkendini.

—Şakayıbırakda,dedi,butoplantınezamanolduonusöyle.

— Biz daha çocuktuk, dedim. Agathon’un ilk tragedyası ile birincilikkazandığı zamandı.Korosu ile birliktekurbanlar kesmişti; onun ertesi günütoplandılar.

—Desene,birhaylizamanolmuş.Peki,sanakimanlattı,Sokratesmi?

— Yok canım, Phoiniks’e kim anlattıysa o, Aristodemos adında biri,Kydathenailı[7] ufak tefek bir adam, hep yalınayak gezer hani. İşte obulunmuş toplantıda. Sokrates’in hayranlarındanmış; o zamanlar da galiba

Page 17: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

ondan ateşlisi yokmuş. Sonraları ondan duyduklarım üstüne Sokrates’e birşeyler sormadım değil, her defasında Aristodemos’un anlattıklarını doğrubuldu.

— Peki, neymiş bu? Anlatsana bana. Bu şehir yolunda insan rahat rahatkonuşur,rahatrahatdadinler.

Böylece yolda hem yürüdük, hem konuştuk. Onun için, demin desöylediğimgibi,bukonudahazırlıksızdeğilim.Sizedeanlatacaksam,biranönceanlatayım.Hemzatenfelsefedenkonuşmak,yahutbaşkalarınıdinlemekbenim için, faydası bir yana, doyulmaz bir zevktir. Oysa başka laflar, helesizinkiler,zenginlerin,işadamlarınınlaflarıöldüresiyesıkarbeni.Acırımsize,dostlar, sizler ki hiçbir şey yapmadan çok şeyler yaptığınızı sanıyorsunuz.Üstelik de belki siz zavallı buluyorsunuz beni. Böyle düşünmekte de haklısanıyorsunuz kendinizi. Bense sanmakla kalmıyor, zavallı olduğunuzudüpedüzbiliyorum.

Arkadaş:

—Hep o adamsın, Apollodoros, durmadan hem kendini kötülersin, hembaşkalarını.SanagöregalibaSokrates’tengayrıkimvarsabudünyada,hepsi,kendin başta, zavallı kimselerdir. Sana ne diye “yumuşak Apollodoros”demişler,anlamıyorum;çünkühepböylesin,kendiniçindebaşkaları içindehepacışeylersöylersin,birSokrates’etozkondurmazsın.

Apollodoros:

— Demek, sevgili dostum, ben kendimi de sizleri de kötülediğim için,saçmasapankonuşandelininbiriyim.

Arkadaş:

—Şimdilik bumesele üzerinde tartışmamız yersiz olurApollodoros. Bizsana belli bir şey sorduk, başka yana sapma da bize neler konuşulduğunuanlat.

Apollodoros:

—Peki,şunlarkonuşulduaşağıyukarı…AmaAristodemos’undediklerinitabaşındanalırsamdahaiyiolacak.

Bir gün Sokrates çıkmış karşısına, tertemiz yıkanmış, ayağına sandallargiymişbirSokrates.Azgörünürmüşbuhali.Böylegüzelleşipnereyegittiğinisormuş.

—AkşamyemeğineAgathon’a,demişSokrates.Dünkübirinciliktörenindekalabalıktankorkup,yanındankaçtım.Amabugüniçinsözverdim.Güzelbirdelikanlınınyanındagüzeldurayımdiyebirazdakendimeçekidüzenverdim.Sendegelmekistemezmisin,çağrılıolmadan?

Page 18: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—İstersengelirim,demiş.

— Öyleyse gel benimle. Şu meşhur atasözünü haksız çıkarmış oluruz:İyilerin sofrasına iyiler kendiliğinden gider[8]. Hem zaten Homeros buatasözünüyerindekullanmamış,üstelikdekepazeetmiş.Agamemnon’ueşsizbirkahramangibigöstermiş,Menelaos’u tersine“gevşekbirasker”yapmış,birkurbantörenindensonraAgamemnon’unverdiğibiryemeğeMenelaos’uçağrılmadangetiriyor,böyleceiyininsofrasınabirkötügitmişoluyor.BununüzerineAristodemosdademişki:

—Korkarım Sokrates, benim başıma gelecek şey de senin dediğin değil,Homeros’unki olacak: Benim gibi değersiz bir adam bu üstün kişininsofrasına çağrısız gidecek. Ama madem beni götürüyorsun işin içindenkendin çık, ben kendi hesabıma çağrısız değil, senin çağrınla gitmişoluyorum.

—Yanyanagiderken,başbaşaveripnediyeceğimizidüşünürüz.Helebiryürüyelim.

Böylecekonuştuktansonrayolakoyulmuşlar.YoldaSokratesiçindengeçendüşüncelere dalıp, boyuna geride kalıyormuş, Aristodemos kendisinibekleyincede,

—Sendurma,yürü;diyormuşona.

SeninkiAgathon’unevinegelince,kapıyıardınakadaraçıkbulmuşvebirtuhaflıkolmuşorada.Evin içindenbiruşakhemenonukarşılamayagelmiş;almış, yemeğe başlamak üzere uzandıkları yere götürmüş. Agathon görürgörmezbağırmış:

—Oo,Aristodemos,buyur!Soframızahoşgeldin.Başkabirişiçingeldinsesonrayabırak.Zatendünseniçağırmakiçinaramış,bulamamıştım.Peki,amaSokrates’iniyegetirmedin?

Aristodemosdönmüşbakmışarkasınaki,Sokratesyok.

—Nasılolur,demiş.Sokrates’leberaberdim.Benioçağırdıdageldim.

—Çokiyietmişsin.Amakendisineredemübarek?

— Demin arkamdan yürüyordu. Ben de şaştım bu işe. Nerede kaldı buadam.

Agathondauşağa:

—Çocuğum, git Sokrates’i bul da getir buraya demiş. SenAristodemos,yerleşşusedire,Eryksimakhos’unyanına.

BirhizmetçiuzanmadanönceAristodemos’unelinesudökerken,birbaşka

Page 19: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

hizmetçigelmiş:

—SeninSokrateskomşularınavlusundaputgibidikilmişduruyor,demiş.Çağırıyorum,çağırıyorumdabirtürlügelmiyorbutarafa.

—Olacakşeymibu,neleryumurtluyorsun?diyebağırmışAgathon.Hadigitçağır,peşinibırakma.

—Aman bırakın, demişAristodemos.Rahat bırakın onu.Âdetidir, bazenböyle bir kenara çekilir, olduğu yerde dikilir kalır. Ama birazdan gelirsanırım.Sakınkeyfinibozmayın,bırakınkendihaline.

— Peki, demiş Agathon, madem öyle diyorsun, öyle yapalım. Haydiçocuklar, yemek verin bize. İşinize karışan olmadı mı, canınızın istediğinigetirirsiniz.Bendehiçkarışmam,âdetimdeğildir.Haydi,koyunkibugünbende,misafirlerdesizinkonuklarınızız,beğendirinbakalımkendinizi!

Sonrabaşlamışlaryemeğe.Sokrateshâlâmeydandayok.Agathonikidebironuaratmakistermiş,Aristodemosbırakmazmış.BirdenSokratesçıkagelmiş.Herzamankikadardageçkalmamış,amaneredeyseyemeğinyarısındalarmış.BununüzerineAgathon,kienuçtakisedirde[9]yalnızmış:

— Buraya gel Sokrates, demiş. Yanıma yerleş de komşuların avlusundaiçinedoğanhikmetbirdokunuştabanageçsin.Herhaldebirşeyleryakaladın,yoksakolaykolayayrılmazdınoradan.

Sokratesotururken:

—Ah,ne iyiolurduAgathon,demiş, iki insanbirbirinedokununca,bilgi,doluolandanboşolanaakabilseydi!Tıpkı ikiçanaktakisuyunbiryün ipliğiile çok doludan az doluya aktığı gibi. Gerçekten bilgi böyle bir şeyse, busedirde senin yanına uzanmak benim için paha biçilmez bir nimet olur.Sendenbanagüzelbilgilerakar,eminim.Benimbilgimaslındabirşeydeğil,dumanlıbirbilgidir,rüyagibibirşey.Seninkiöylemiya,pırılpırıl,bereketlibirbilgi!DahagençkenetrafasaçtığınbubilgiyievvelsigündeotuzbindenfazlaYunanlınıngözleriönüneserdin.

— Alaylarında pek aşırı gidiyorsun Sokrates, demiş Agathon. Ama bilgibahsindebirazsonraseninlekozumuzupaylaşacağız.Dionysosdahakemimizolacak[10].Şimdilikyemenebak.

Sonra Sokrates sedire uzanmış, hep beraber yemişler, Tanrı için şarapdökmüşler, şarkılar söylemişler, bütün âdetleri yerine getirdikten sonra,başlamışlar içmeye. Söze ilk başlayan Pausanias[11] olmuş, aşağı yukarı daşunlarısöylemiş:

—Eeedostlar,içmeyenasılbaşlasakdersiniz?Ben,açıksöyleyeyim,dünküiçkiden perişan haldeyim, biraz ara vermem iyi olacak. Çoğunuz da aynı

Page 20: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

durumdasınız sanırım,çünküheporadaydınız.Birdüşünelimde içmeninenzararsızyolunubulalım.

—ÇokdoğrusöylüyorsunPausanias,demişAristophanes[12].Buiçmeişinibirdüzenesokmalı.Bendedünölçüyüfazlakaçıranlardanım.

Akumenos’unoğluEryksimakhos[13]sözekarışıyor:

— Aman, ağzına sağlık! diyor. Hele biri var ki aramızda, ben asıl onudinlemekisterdim.Agathon,seniniçmegücünnehalde?

—Fena,fena!Bendedehiçhalyok.

— Aman ne iyi! Sizin gibi içme gücü büyük olanlar pes deyince,Aristodemos,Phaidros[14] ve benim gibilere gün doğdu demektir. Bizler buişte hep yaya kalanlardanız. Sokrates’e gelince, ona sözüm yok, o hertürlüsünevardır, az içsekdeuyar bize, çok içsekde.Anlaşılıyor ki, buradabulunanlarınhiçbiri içkiyi fazlakaçırmakniyetindedeğil,ohalde sarhoşluküstüne doğruyu söylersem, dinletebilirim belki kendimi. Hekimlikgörgülerimedayanarak, size şugerçeği söyleyebilirimki, sarhoşluk insanlariçin zararlı bir şeydir. Bundan ötürü içkiyi fazla kaçırmayı ne kendim içinisterimnedebaşkalarıiçin,helekafalardündentütsülüyse.

MyrrhinusluPhaidrossözekarışıyor:

—Benkendi hesabıma seni dinlerimher zaman, hele hekimlik bahsinde.Amabugünbelkidostlardaiyidüşünürlerse,sözünüdinlerler.

Bu sözler üzerine hepsi bu toplantıyı sarhoşluğa götürmemeye, içkiyitadındabırakmayakararverdiler.

— Madem kimse kimseyi zorlamadan, dilediğimiz kadar içeceğiz, diyorEryksimakhos, benim bir dileğim var: Flüt çalmak için gelen kıza da izinverelim. Gitsin kendi kendine öttürsün flütünü, yahut da isterse, evinkadınlarınaçalsın.Bizdebugünkü toplantımızıkonuşmaylageçirelim.Amaneüstünekonuşacağız?İsterseniz,benbirkonuatayımortaya.

Hepbirdenpekidiyorlar.Eryksimakhossözebaşlıyor:

—SözlerimeEuripides’inMelanippe’sinden[15]birmısrailebaşlayacağım:“Hayır, ben değilim bu sözleri söyleyen”, gerçekten de benimsöyleyeceklerimbenimdeğil,Phaidros’undüşünceleridir.Phaidrosherfırsattaşunusöylerbanaöfkeyle:“Tuhafdeğilmi,Eryksimakhos,şairlerşuTanrı,buTanrıiçinhymnoslar,paianlar[16]yazmışlarda,buncaünlüşairdenbiriçıkıp,Eros üstüne, bu kadar eski, bu kadar önemli bir Tanrı üstüne tek bir övgüyazmamış.Hatırısayılırsofistlerideelealsak,onlardadüzsözleövgüler[17]yazmışlarmeselabüyükfilozofProdikos’unHerakles’eövgüsügibi.Hembu

Page 21: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

birşeydeğil,dahasıvar:Birkitapgeçtielime,pekbilginbiradamınyazdığıbukitaptatuzunfaydalarıüstüneakılalmazövgülervardı.Bunabenzerdahaniceniceşeyleringöklereçıkarıldığınıgörüyoruz.Buçeşitkonularabukadaremek harcanmış da bugüne kadar Eros’un, Sevgi’nin şanına layık bir övgüyazmaya kimsenin eli varmamış. Bu kadar yüce bir Tanrı nasıl bu kadaryabanaatılmış!”Bunu söylemektebencePhaidrosyerdengöğekadarhaklı.BendebiryandanonungönlünühoşetmeyecanatarkensizlerinbufırsatlaEros Tanrının hakkını vermenizi doğru buluyorum. Düşünceme katılırsanızöylesanırımki,bukonudasöyleyeceklerimizzamanımızıdoldurur.Hepimizbirerbirer sevgiyiövebildiğimizkadarövelimdiyorum.Sağdanbaşlayalım,ilkin Phaidros konuşsun, çünkü hem sıranın başında bulunuyor hem de bukonununbabasısayılır.

— Kimse bu dileğin tersine oy vermez sanırım, diyor Sokrates. Ne benveririm, ben ki sevgiden başka bir şey bilmem derim, ne Agathon vePausanias,nedeAristophanes,kihepDionysos’laAphrodite’tendemvurur,nedeburadagördüklerininhiçbiri.Gerçibizsonlardaoturduğumuzagöresözpaylarımız eşit olmayacak; ama bizden önce en doğru, en güzel sözlersöylenmiş olursa canımıza minnet. Haydi öyleyse, Sevgi’yi ilk övecekPhaidros’auğurlardileyelim.

Bu sözler herkesin hoşuna gitmiş ve Sokrates’e uyarak Phaidros’ukonuşmaya çağırmışlar. Doğrusu Aristodemos neler söylendiğini pek iyihatırlamıyordu; hoş ben de onun bana bütün söylediklerini hatırlamıyorumamasizesözlerininanılmayadeğertaraflarınıanlatayım.

DediğimgibiilkinsözüPhaidrosalıyorveşunlarısöylüyor:

—Sevgi,insanlarveTanrılararasındaeşsizbiryertutanbüyükbirTanrıdır.Eşsizdir. Eşsizdir her bakımdan, hele doğuşu düşünülecek olursa. Bir defabütünTanrılardaneski,çokeskiolmasıneşeref!Eskiliğinişundanbiliyoruz:Anası babası yok, ne herhangi bir insan ne de bir şair kimden doğduğunusöylüyor. Hesiodos’a[18] bakılırsa ilkin Khaos olmuş, “derken bütünvarlıkların oldum olası temeli, koca göğüslü Toprak Ana, sonra da Eros,SevgiTanrı…”[19]Akusilaos’un[20]dediklerideHesiodos’unsözlerineuygun.BöylecebirçokkaynakSevgi’ninçokeskibirTanrıolduğundabirleşiyor.

BuTanrı eneskiTanrıolduktanbaşka,bizim içinenbüyüknimetlerindekaynağıdır. Bana sorarsanız, insanın daha gençken en büyük nimet saydığışudur: Sevenin iyi bir sevgilisi, sevgilinin de iyi bir seveni olması. Güzelyaşamak isteyenleri ömürleri boyunca nedir güzel yaşatan? Akrabaları mı?Hayır.Şanlarşereflermi?Hayır.Zenginlikmi?Hayır.Neşunebu,hiçbirşeyinsanı Sevgi kadar güzel yaşatmaz. Şimdi sorarım size, bu neden böyledir?İnsannedençirkinbirşeyyapmaktanutanırdagüzelşeyleriyapmayaözenir?

Page 22: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Bu iki duygu olmasa, ne bir devlet ne de bir insan büyük ve güzel bir işbaşarabilir.Şimdibenşunusöylüyorum:Sevenbiradamkötübirişyaparkenyakalanırsa yahut kötü bir şeye uğrayıp da pısırıklığı yüzünden kendinikoruyamazsa, ne babasının, ne arkadaşlarının ne de kimsenin onu bu haldegörmesisevgilisiningörmesikadarüzmez.Sevgiliiçindeaynışey,odakötübir şey yaptığı zaman, kendini sevenin yüzüne bakmaktan utanır en çok.Diyelim ki sevenler ve sevilenlerle bir devlet veya bir ordu kurmanın yolubulunsun, böyle bir devleti en iyi yürütecek düzen, onların çirkin bir şeyyapmaktan kaçınmaları, birbirinden daha çok ün kazanmaya çalışmalarıdır.Bu duygularla yan yana savaşan insanlar ne kadar az da olsalar, bütündünyayı yenerler elbet, yenmez olurlar mı? Neden? Çünkü seven adamsevdiğinin gözü önünde silahlarını bırakıp kaçmaktansa, bütün orduya rezilolmayı,hattaölmeyibilehoşgörür.Helesavaşmeydanındasevgilisiniyalnızbırakmak, tehlikedeyken yardımına koşmamak, en korkak adamın bileyapacağı iş değildir. Çünkü Sevgi öyle bir şişirir ki yüreğini, doğuştanyiğitmişgibiolur.Homerosderya,yiğitlereTanrıyüreküflermiş,iştebudurSevgi’ninsevenlereverdiğigüç.

Başkası için ölmek!Bunu yalnız sevenler yapabilir, erkekler değil yalnız,kadınlar bile. Pelias’ın kızı Alkestis[21] Yunanlılara bu dediğimin örneğiniverdi:Kocası için ölmeyi bir o göze aldı, oysaki anası da vardı, babası da.AmaSevgikadınaöylebiryürekverdiki,onunyanındaanababaoğullarınasadece isimle bağlı birer yabancı gibi kaldılar. Bir kadın yaptı bunu, hemöylesine yaptı ki, yalnız insanlar değil, Tanrılar bile şaştı kaldı ve o kadargüzelbuldularkiyaptığını,Hades’tenyukarıçıkmasınaizinverdiler.OysabuyetkiyiTanrılarnicenicegüzelişleryapmışniceniceinsanlararasındapekazkimselerevermişlerdir.DemekTanrılardasevginininsanakazandırdığıgücüve erdemi her şeyden üstün tutuyorlar. Buna karşılık, Oiagros’un oğluOrpheus[22] Hades’ten elleri boş dönüyor, almaya geldiği karısının kendinideğil, sadece hayaletini götürüyor. Çünkü Tanrılara göre Orpheus yumuşakdavranmış–nedeolsabirçalgıcınihayet–Alkestisgibiölmeyigözealacakyerde, bin bir çareye başvurup, Hades’e ölmeden girmenin yolunu bulmuş.İşte bu yüzden Tanrılar cezasını veriyor, ölümü kadın eliyle oluyor. AmaThetis’in oğlu Akhilleus’a[23] Mutlular Adaları’na[24] gitme şerefiniveriyorlar. Neden, çünkü annesi diyor ki ona, Hektor’u öldürürsen sen deöleceksin, öldürmezsen yurduna dönüp uzun uzun yaşayacaksın. O genesevdiği Patroklos’un yardımına koşmak, öcünü almak yiğitliğini gösteriyor,onun için ölmeyi değil yalnız, o öldükten sonra ardından gitmeyi de gözealıyor. İşte bundan ötürü, yani kendini sevene böylesine değer verdiği için,Tanrılaryaptığınahayran,hemdenasılhayrankalıp,onagörülmedikşereflerbağışlıyorlar.

Şunu söyleyeyim ki, Patroklos Akhilleus’un sevgilisiydi demekle

Page 23: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

saçmalıyor Aiskhylos.[25] Akhilleus yalnız Patroklos’tan değil, bütünyiğitlerden daha güzelmiş bir kere; Homeros’un dediği gibi daha sakalıterlememiş, yani Patroklos’tan daha gençmiş. İşin doğrusu şu ki sevgidengelen erdeme en çok değer veren Tanrıların asıl hoşlandıkları, hayranoldukları şey, sevenin sevgilisine gösterdiği sevgiden çok, sevileni sevenebağlayan sevgidir. Çünkü seven, Tanrılara daha yakındır, özünde Tanrılıkvardır; işte buyüzdenAkhilleus’uAlkestis’tendaha fazla beğenmişveonuMutlularAdaları’nagöndermişlerdi.

Uzun sözün kısası, şunu diyorum ki ben, Sevgi Tanrıların en eskisi, ensaygıdeğeri, en güçlüsü ve insanlara hem hayatlarında hem de ölümlerindeerdemvemutlulukkazandırır.

Aristodemos’un anlattığına göre Phaidros işte bunları söylemiş.Phaidros’tan sonra başkaları da konuşmuş, ama ne dediklerini iyicehatırlamıyordu.Onların sözlerini bir yana bırakıp Pausanias’ın konuşmasınıanlattı.Odaşöylebaşlamış:

—BanakalırsaPhaidros,bizdentekbaşınaSevgi’ninövgüsünüistemeklekonuiyibiryolasokulmuşolmadı.Sevgibirtekolsaydı,pekiderdim,amabirtek değil ki. Olmadığına göre de hangi çeşit sevginin övülmesi gerektiğiniöncedensöylemeklazım.Benkonuyudoğruyolasokmayaçalışacağım,önceSevgi’nin nasıl övülmesi gerektiğini söyleyeceğim, sonra da Tanrıyıgereğinceöveceğim.

Herkesbilirki,ErosAphrodite’tenayrılmaz.AphroditetekolsaydıSevgidetek olurdu, amamademki ikiAphrodite var, Sevgi’nin de iki olması gerek.Hem bu Tanrının ikiliği nasıl inkâr edilebilir? Biri, yani en eskisi, GökseldediğimizAphroditeanakarnındandoğmuşdeğil,Göğünkızıdır.Dahasonragelenbir başkası var ki,Zeus’laDione’ninkızıdır, onaortamalıAphroditediyoruz[26].BuTanrılarla ilgili iki türlüsevgideolacak ister istemez,birineortamalı,öbürünegökseldiyeceğiz.ŞimdibütünTanrılarövgübekleyeceğinegöre her birinin payını ayırt etmemiz gerekiyor. Şunu söyleyeyim ki neyaparsakyapalımyaptığımızişkendiliğindennegüzeldi,nedeçirkin.Meselaşu anda yaptığımız şey: İçmek, şarkı söylemek, konuşmak, bunların hiçbirikendiliğinden güzel değildir. Güzellik bunların yapılış yolundan doğar.Bunları güzel, doğru dürüst yaparsak güzel olur, yapmazsak çirkin olur.Sevmektedeöyle:Güzelolan,övülmeyedeğenherSevgideğil,bizisevginingüzelineyöneltenSevgi’dir.

Orta malı Aphrodite’e bağlanan insanın kendisi de orta malıdır, her işinirastgeleyapar;busevgiaşağılıkkişilerinsevgisidir.Butürlülerikadınlarıdadelikanlılarkadarseverler,sonradasevdiklerininbedenlerinicanlarındançokseverler,üstelikdesevdikleriniçoğuzamanaptallararasındanseçerler,çünkü

Page 24: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

istedikleri arzularını sonuna kadar götürmektir; bu işin güzelliğine,çirkinliğine bakmazlar. İşi tesadüfe bırakırlar, güzel de olabilir, çirkin de.Onlarda sevgi Tanrıların daha genç olanına, yaradılışında hem erkekliktenhemdişiliktenpayalanınabağlıdır.GökselAphrodite’inyolundagidense,hiçdişilik karışmamış, sadece erkekliği olan bir Tanrıya bağlanmış olur (onuniçin yalnız delikanlıları sever), sonra daha eski olan bu Tanrı taşkınlığa dadüşmez. Onun yolunda giden yalnız erkek cinse çevrilir; doğuştan dahagürbüz, daha akıllı olan varlıkları sever. Coşkunluklarını katıksız olarak busevgiden alan delikanlıları sevişlerinden de tanıyabiliriz. Gençleri yalnızakılları işlemeye başladığı çağda, yani sakalları biterken severler. Böyleyaparlar,çünküniyetlerisafçocukları tuzağadüşürmek,sonradahiçesayıpbaşkasevgilerekoşmakdeğil,onlarlaömürboyuberaberyaşamak,birhayatortaklığı kurmaktır. Hatta bir kanunla küçükleri sevmeyi yasak etmeli ki,sevenlerin bunca emekleri sonu bilinmez bir işte harcanmasın. Çünküçocukların canları, bedenleri sonunda iyiliktenyanamı, kötülüktenyanamıdönecek, bilinmez. Gerçi iyi insanlar bu kanuna kendiliklerinden uyarlar.Ama orta malı Sevgi düşkünlerine karşı zor kullanmalıyız, tıpkı onlarınserbest kadınlarla düşüp kalkmalarını önlemek için elimizden geleniyaptığımızgibi.Onlarındüşkünsevgileriyüzündendeğilmidirki,sevenbirinsanın gönlünü yapmayı çirkin bir şey sayacak kadar ileri gidiyor birçokkimseler. Hep kötü cinsten sevişenlere bakıyorlar, onların ölçüsüz, edepsizhallerinigörüyorlardaondan.Oysakihangi işteolursaolsuninsanyaptığınıyoluyordamıileyaptımı,kimseninkötügözlebakmayahakkıyoktur.

Başka memleketlerde sevginin, sınırları belli, kolayca kavranır bir tekgeleneği vardır; bizdeyse türlü türlüsü görülür. Elis’te, Lakedaimon’da,Boiotialılarda[27] yani insanların konuşmada usta olmadıkları yerlerde kuralkesindir, sevenin gönlünü yapmak düpedüz iyi bir şey sayılır: Genç olsun,yaşlı olsun, kimse buna kötü demez. Herhalde gençleri kandırmak için birsürü lafla oyalamak isterler, isteseler bile konuşmak ellerinden gelmez.İonia’da ve yabancıların boyunduruğu altında yaşayan daha başka yerlerdegelenekbuişiayıpsayar;çünküyabancılarınzorbalığadayanandüzeniyalnızbunu değil, düşünceyi ve bedeni geliştirme kaygısını da kötü saydırır.Kullarınınbüyükdüşüncelereyükselmeleribaştakilerinişinegelirmi?Gerçekdostlukları, kullarının anlaşmalarını da istemezler, ki bunlar da sevgininyarattığı nice değerler arasındadır. Bu konuda bizim zorbalarımız daalacakları dersi aldılar. Aristogeiton ile Harmodios[28] arasındaki karşılıklıderinsevgideğilmidirzorbalıklarasonveren?Demeksevenisevindirmeninayıp sayıldığı yerde bu kuralı doğuran, oradakilerin düşkünlüğü olmuş; biryanda baştakilerin doymaz hırsları, öbür yandan da alttakilerin pısırıklığı.Tersine,buişiiyidirdiyekestiripatanlarınkurduklarıgelenekdebirdüşüncetembelliğindengeliyor.

Page 25: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Bizdeki bolluk bunların hepsinden daha güzel, onun için de, deminsöylediğim gibi, anlaşılması daha zor. Bir düşünelim gerçekten, biz nediyoruz;açıkçasevmekgizligizlisevmektendahagüzeldir,bundandagüzelieniyisoylu,endeğerliinsanlar,başkalarındançirkindeolsalar,sevmektedir.Sevenbirinsanıdesteklemekiçinhepimizneleryaparız!Kötüsaydığımızbirişiçinyaparmıyızbunları?Birisinieldeetmekgüzel,eldenkaçırmakçirkinsayılır bizde. Elde etme işinde biz sevenin en olmayacak serüvenlerekatılmasınıhoşgörürüz,bundanbaşkaneyinpeşinedüşsek,neyecanatsak,felsefeninenacıyergilerineuğrarız.Sevgililerinbirbiri içinyaptıklarınıbiriçıkıp da para, mevki, iktidar elde etmek için yapsa, dileğine varmak içinyalvarıp yakarsa, yeminler etse, kapı önlerinde yatsa, hiçbir köleninkatlanamayacağı köleliklere katlansa, dostlarını da, düşmanlarını dakarşısındabulur;düşmanlarıonudalkavuklukla,eleteköpmeklesuçlandırır,dostları da ona sitemler eder, yaptıklarından utanırlar.Oysaki bütün bunlarıseven bir insan yaptı mı hoş görülür, hatta gelenek onu ayıplamak şöyledursun, dünyanın en güzel şeyini yaptığına inanır. İşin garibi, yemin edipyeminini bozduğu zaman bile Tanrıların kendisini hoş göreceği sanılır.Atasözünündedediğigibi,sevgiyeminiyeminsayılmaz.DemekkiTanrılarda,insanlardasevenetambirözgürlükvermişler,bizimgeleneklerimizdenbuanlaşılıyor. Böyle olunca, devletimiz içinde sevmek ve sevenin gönlünüyapmanın çok güzel bir şey sayılması beklenebilir. Ama bir yandan dagörüyoruz ki, babalar çocuklarının başına eğitmenler koyup sevgililerinbirbirleriyle konuşmasına engel oluyorlar. Birbirini sevenleri aynı yaştakiarkadaşları görünce ayıplıyor, yaşlılar da bu ayıplamaya engel olmuyor,onlara yanlış yapıyorsunuz demiyorlar. Bunlara bakınca bizde bu işin kötügörüldüğünüsanıyorinsan.

İmdi, bana kalırsa mesele şu: Başta da söylediğim gibi; bu iş tek taraflıdeğil,sevgitekbaşınavekendiliğindennegüzeldir,neçirkin.Güzeldirgüzelyapılırsa, çirkindir çirkin yapılırsa. Düşkün bir insanın arzularına çirkincekapılmak ne kadar kötüyse, değerli bir insana kendini güzel bir şekildevermek o kadar iyidir. Düşkün dediğimiz; ortamalı sevgiye düşen, candançokbedenisevenadamdır.Busevgiuzunsürmez,çünküsevilenşeysüreklideğildir.Asılsevdiğişey,sevgilininbedenibirçiçekgibisolarsolmaz,sözler,antlarlabirlikte sevgideuçargider.Bir insanı, içigüzeldiye sevenseömürboyu sever, çünkü sürekli bir şeye bağlanmıştır. İşte bizim geleneğimizinistediği, bu sevgililerin birbirini en iyi, en güzel şekilde denemesi, kötüarzulardankaçıp iyiarzularauymalarıdır.Onun içinkiminekoş,kiminekaçder, bu yarışmada sevenin de, sevilenin de iyi cinsten mi, kötü cinsten miolduklarına bakarız.Yine bunun içindir ki, çabuk ele geçirmeyi ayıp sayar,aradanbirzamangeçmesiniisteriz,çünküçoğuzamandenemeyeeniyifırsatveren budur.Kötü gördüğümüz başka bir şey de, para yahutmevki uğruna

Page 26: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

kendini vermek, korku ve baskı altında gevşemek, yahut da para, politikaoyunlarının çekiciliğine kapılmaktır. Kötü görürüz, çünkü bunların sağlam,süreklibirtarafıyoktur,üstelikgüzelsevgidoğmazbunlardan.

Kendini sevgiye vermenin bizim geleneğimizce bir tek güzel yolu vardır.Seven bir insanın her türlü köleliğe katlanması onu küçük düşürmez, ayıpsayılmazdemiştikya,bugönüllüköleliğindegerçektenutanılmayacakbiricikşekli erdem uğruna köleliktir. Biz şöyle bir kanun koymuşuz ortaya: İnsankendinibirinekulköleederken,onunladahaüstünbirbilgiye,dahaüstünbirerdeme ulaşacağına inanıyorsa hiçbir küçülme yoktur. Demek iki ilkebirleşiyor: İnsanınbirini sevmesiylebilgiyeveyaherhangibirerdemegönülvermesibirtekşeyoluyor.Ancakbuşekilde,birdelikanlınınkendiniseveneyüzvermesigüzel sayılabilir.Seven ile sevilenbubirliğenasıl varabilirler?Her biri ayrı yoldan gidecek, birincisi kendisine yüz veren delikanlıyayapılması doğru saydığı her yardımı yapacak, ikincisi de kendine bilgi veerdem getireni doğru işlerde destekleyecek, her türlü değerini artırabilecek;öbürüdedahaiyi,dahabilgiliolmayıisteyecek.Evet,işteozamanbuikiyolbirnoktadabirleşirveyalnızorada sevgilinin seveneyüzvermesigüzelbirşeyolur,başkahiçbiryerdedeğil.Buyoldainsanaldansabileayıpsayılmaz,oysaki başka her yolda insan aldansa da aldanmasa da, utanılacak halleredüşer.Meselabizisevenizenginsanıp,onaparaiçinyüzversekdealdansak,sonradanadamınfakirolduğuanlaşılsa,elimizedebeşparageçmese,azmıutanırız bundan? Böyle davranmakla ne mal olduğumuzu ortaya koymuşoluruz,paraiçinherkesinherdediğiniyapanbiradamderlerbize,budagüzelbir şey değildir. Tersini düşünelim, bizi seveni iyi adam sandık ve onunsevgisiyle daha iyi olacağımızı umduk, adam aşağılık, değersiz çıktı,aldandık.Bualdanmagenedegüzelbiraldanmadır,çünkübununlanasılbirinsanolduğumuzugöstermişoluyoruz;değerkazanmak,dahaiyiolmakiçinherşeyecanlabaşlasarılanbirinsanderlerbize,bundangüzelşeydeolamaz.Demek ki erdem uğruna sevmekle sevilmek ne türlü olursa olsun, güzeloluyor. İşte Göksel Aphrodite’e bağlı Sevgi budur, kendisi de onun gibigöksel, yücedir. Devlet için de, tekler için de bu sevginin değeri büyüktür,çünkü seveni de, sevileni de erdem yolunda kendi kendini aşmaya zorlar.Bundangayrısıhepöbürüne,ortamalıAphrodite’ebağlıdır.

İşte Phaidros, Sevgi üstüne benim hazırlıksız olarak söyleyebileceklerimbunlar.

Susan[29] böylece susmuş, –bakın ne kelime oyunları yapıyorum,hocalardan öğrendim– derken sıra Aristophanes’e gelmiş, amaAristodemos’undediğinegöre,fazlayemektenmi,nedensehıçkırığatutulmuşAristophanes,birtürlükonuşamamış.YanındaoturanhekimEryksimakhos’aşukadarınısöyleyebilmiş:

Page 27: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Eryksimakhos,yahıçkırığımıdurduryahutdabenkendimdurduruncayakadaryerimekonuş.

—Peki, iki işi birden göreyim demiş, senin yerine konuşayım, hıçkırığındurunca konuşursun.Yalnız beni dinlerken nefesini uzunca tut ki hıçkırığındursun. Durmazsa suyla gargara et, gene de durmazsa, bir şeyle burnunukarıştırvehapşır.Bunubirikidefayaptınmı,hıçkırığınnekadarinatçıolursaolsun,kesilir.

—Senkonuşmanabak,demişAristophanes;dedikleriniyaparım.

Eryksimakhossözalıyor:

— Bence, Pausanias çok iyi başladığı konuşmasını iyi bitiremedi. Onunsözlerini tamamlama işini ben üstüme alıyorum. Sevgiyi ikiye ayırmakdoğrusuiyibirşey;amabuikisevgiyiyalnızgönlümüzüninsangüzellerinebağlanışında görmeli; daha nice nice şeyler, mesela hayvanlar, topraktanbitenler, kısacası bütün varlıklarda da aynı şeyi göstermek gerekir. Bizimsanatımız olan hekimlik böyle bir görüşe götürüyor insanı. Sevgi yüce,yüceler yücesi bir Tanrıdır, Tanrı işlerinde de, insan işlerinde de etkisisınırsızdır.

Sözlerime hekimlikle başlayarak sanatıma karşı duyduğum saygıyıbelirteceğim. Bedenlerin yapısını da bu iki türlü sevgi kurar. Bakın nasıl:Herkes şunu kabul eder ki, bedende sağlıkla hastalık birbirine benzemeyenayrı hallerdir. Birbirine benzemeyen şeylerin arzuları, sevgileri de elbettebirbirine benzemeyecek; sağlam bir bedendeki sevgi hasta bir bedendekisevgiden başkadır. Demin Pausanias iyi insanları sevmek güzel, kötülerisevmek çirkindir diyordu; onun gibi bedende de iyi, yani sağlam olandanyanagitmekgüzeldir,–hattahekimlikdediğimizişinyapmakzorundaolduğuşeydebudur–kötü,yanihastaolandanyanagitmekçirkindir,iyibirhekiminyapacağıdabugidişiönlemektir.Hekimliğekısacabedendesevgiolaylarınındolmaveboşalma ile ilgilibilgisidenebilir.Buolaylar içindegüzel sevgiyiçirkinsevgidenayırmasınıbilen,hekimlerinhekimiolur.İyibirhekimbedenyapısında öyle bir değişiklik yapar ki, sevginin biri ötekinin yerine geçer,sevgiyiolmadığıveolmasıgerektiğiyerdeyaratmasınıbilir,yahutdatersinebulunup da bulunmaması gerektiği yerden koparıp atar. Bedende birbirinedüşmanolanşeyleridosthalinegetirmeye,onlarısevdirmeyegücüyetmelidir.Sevişmeyen şeyler birbirinekarşıt olan şeylerdir; soğukla sıcak, acıyla tatlı,kuruyla yaş ve bu gibi karşıtlıklar… Bunları birbiriyle seviştirme veuyuşturmanın yolunu bulmaktadır ki, pirimiz Asklepios[30], siz şairlerin dedediğivebenimdeinandığımgibi,hekimliksanatınıkurmuştur.

Böylece ben şunu ileri sürüyorum: Hekimlik baştan başa bu Tanrınınemrindedir,bedeninde toprağında işletilmesionabağlıdır.Müziğegelince;

Page 28: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

birazdüşünmesinibilenaçıkçagörürkiodaöbürsanatlarlaaynıdurumdadır.Herakleitos’un[31] da karışık bir deyimle söylemek istediği bu olacaktırherhalde: “Birlik,” diyor, “kendi içinde ayrılan şeylerin uyuşmasıdır, tıpkıokla yay arasındaki uyuşma gibi.” Uyuşmanın bir ayrılma olduğunu, birlikiçinde ayrı şeylerin kaldığını söylemek mantığa düpedüz aykırıdır. Demekistediğibelkideşudur:Öncebirbirindenayrılanalçakveyüksekseslervar,sonrabusesleruzlaşıyorvemüziksanatındaahenkbuuzlaşmayadayanıyor.Alçakla yüksek ayrı kalsalardı, ahenk diye bir şey olamazdı. Gerçekten deahenk bir ses birliğidir, ses birliği ise bir uyuşmadır.Ama iki şey birbirinekarşıçatışmahalindeolduğumüddetçe,bundanbiruyuşmadoğmaz,çatışan,uyuşmayanşeylerbirahenkkuramaz.Ritimiçindeböyledir,çünküritimdeöncebirbirinekarşıtolançabuklayavaşınsonradanuyuşmasıiledoğar.Bütünbunlarlamüziğinyaptığınedir?Hekimlikteolduğugibi,ayrışeylerisevgiylekaynaştırıp uyuşturmak. Başka türlü söyleyecek olursak, müzik ahenk veritim alanında sevgi olaylarının bilgisidir.Ayrıca ahenkle ritmin yapılarındasevgi belirtisini görmek zor değildir; burada sevginin iki türlüsü de henüzgörülmez.Bunakarşılıkinsanlarınahenkleriveritimlerikullanışlarındagerekmüzik yaratırken (buna besteleme diyoruz), gerek bu yaratılan ses ve sözdüzenlerini yerli yerinde kullanırken (ki buna da usul bilgisi deriz), işteburadazorlukbaşlıyorve işini iyibilenbirustaaranıyor.Böyleceyineaynıdüşünceye varmış oluyoruz: Kendilerini düzenlememiş olan insanlardüzenlemiş olanlara yüz vermeli ve sevgilerini yaşatmaya çalışmalı. İştegüzel sevgi budur, göksel dediğimiz, Urania’ya bağladığımız sevgi budur.Polymnia’ya[32]bağlı,ortamalıdediğimizöbürsevgiyegelince,onuntadınıçıkarmak için ölçülü, hesaplı olmak gerekir. Nitekim hekimlik sanatındahastalanmadanyemekyemenintadınavarabilmeyisağlamakönemlibiriştir.Demek oluyor ki,müzikte, hekimlikte ve her şeyde, hem insan, hemTanrıişlerinde bu iki sevgiyi gereğince karşılamasını bilmeliyiz, çünkü her şeydeherikisidevardır.

Yılınmevsimlerinebakacakolursakonlarındüzenindedehepbuikisevgiyigörürüz. Demin söylediğim sıcakla soğuk, kuru ile yaş gibi karşıtlıklardüzenli bir sevgiye kavuşup uyuştular, kaynaştılar mı, insanlar, canlılar vebitkiler için sağlık ve hareket başlar; onlardan hiçbir zarar görmezler.Mevsimlerölçüsüzbirsevgiyedüşünce,herşeysarsılır,yıkılır;canlılardada,bitkilerde de salgınlar ve daha bin bir çeşit hastalıklar bundan doğar:Kırağılar,dolular,kıranlarbualandakisevgiolaylarınınölçüsüzvedüzensizoluşundanilerigelir.Buolaylarıyıldızlarınhareketleriveyılınmevsimleriylebilmeyeastronomidiyoruz.

Dahası var; bütün kurban kesmeler, türlü şekillerde geleceği görmeler(Tanrılarla insanlar arasındaki bütün alışverişler), bütün bunlar neye yarar?Sevginin iyisini korumaya, kötüsünden kurtulmaya. Günah işlemek ne

Page 29: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

demektir?Anamız,babamız,akrabalarımız,Tanrılarımızkarşısındasevginindoğrusuna,düzenlisinedeğerverecekyerde,tersiniyapmak.Bununiçindirki,kâhinlersevgileriincedeninceyegözdengeçirirler,onlarıdüzeltmekiçintürlüçarelere başvururlar. Yani kâhinlik, Tanrılarla insanlar arasında dostlukkurmanınyolunubulmabilgisidir,insanlarısevgiişlerindeyücekanunlarıveTanrılarısaymayayöneltir.

İşteböylesinedeğişik,böylesineyüce,böylesinedünyayısaranbirkudret,bir bütündür sevgi. Fakat bizler ve Tanrılar arasında en büyük etkisi olansevgiölçülü,düzenlisevgidir.Hertürlümutluluğu,insanlarveonlardanüstünvarlıklar olan Tanrılar arasında her türlü anlaşma ve dostlukları kurar. İştebendenbukadar.Sevgiyiöverkenbelkibirçokşeylerikenardabıraktımamaisteyerekdeğil.Hemzateneksikbıraktığımşeylervarsa,onlarıtamamlamakda senin işin olsun Aristophanes. Yok, eğer sen Tanrıyı başka bir yoldanövmekistiyorsan,başlaövmeye.Hazırhıçkırığındadurdu.

SözböyleceAristophanes’egeçmiş:

— Evet, demiş Aristophanes, hıçkırığım iyice kesildi, ama bu işhapşırmadan olmadı. Ne tuhaf şey şu insan bedeni! Rahata kavuşmak içinhapşırma gibi ne rahatsız, ne patırtılı gürültülü bir çareye başvurmasıgerekiyor!Amaşıpdiyededurduhapşırınca.

Eryksimakhossözekarışmış:

— İlahi Aristophanes, bak şu yaptığına! Söze başlayacak yerde, elâlemigüldürüyorsun. İşi alaya dökmeyesin diye sana bir de bekçilik mi edeyimşimdi?Mademrahatettin,konuşartık.

Aristophanesgülerek:

—İyisöyledinEryksimakhosdemiş;budediklerimidememişolayım.Sendebanabekçiliketme,çünkübenikorkutan,sözleriminsizigüldürmesideğil;güldürürsem, bizim sanata hizmet etmiş olurum sadece, ondan değil de asılsözlerimingülünçolmasındankorkarım.

— Ya, demek bir nükte ile işin içinden çıkacağını sanıyorsun, öyle miAristophanes? Yağma yok, aklını başına topla, sana sözlerinin hesabınısoracağımıunutma.Belkidesormamya,neyse…

— Haydi, öyle olsun Eryksimakhos. Benim niyetim senden vePausanias’tan başka türlü konuşmak. İnsanlar Sevgi’nin kudretini hiç dekavramış değiller bence.Kavramış olsalardı, ona ne tapınaklar, ne sunaklaryapar,nekurbanlarkeserlerdi!Yoo,hiçdeböyleşeyleryaptıklarıyok,oysakiasıl ona yapmaları gerekir. Çünkü Tanrılar arasında insanları en çok sevenodur;odur insanlarınyardımınakoşan;enbüyükmutluluğaermemizeengelolandertlerindevasınıobulur.Bensizisevgininsırrınaerdireyim,sizdebu

Page 30: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

sırrıbaşkalarınaulaştırırsınız.

İnsanaslındaneydi,neoldu,öncebunubilmemizgerek.Çünkü insanherzaman bugünkü gibi değil, bir başka türlüydü. İnsan soyu ilkin üç çeşitti.Şimdiki gibi erkek, dişi diye ikiye ayrılmıyordu, her ikisini içine alan birüçüncü çeşit daha vardı. Bu çeşidin kendi kayboldu, sade adı kaldı:Androgynos denilen bu çeşidin adı gibi biçimi de hem erkek, hem dişiydi;bugün sözü edilmesi bile ayıp sayılır. İşte bu insanlar yuvarlak sırtları veböğürleriiletostoparlakbirşeydiler.Herbirinindörteli,birokadardabacağıvardı: Yusyuvarlak bir boyun üzerinde birbirine tıpatıp eşit, ama ters yönebakan iki yüzlü bir tek kafa, dört kulak; edep yerleri ve her şeyleri de onagöre hep ikişer.Yürürken istedikleri yöne doğru, bizimgibi, düpedüz adımatabilir,koşmak istediklerizamanda tepetakla,havayafırlayanbacakları ilebirtekerlekolur,sekizkola,bacağabirdendayandıkları içindönedöneuçargiderlerdi. Peki, ama neden insanlar üç çeşitti, neden dediğim gibiydiler?Çünkü erkekler, aslında güneşten gelmeydi, dişi bu dünyadan, ikisinibirleştiren cins de aydan; ay hem güneşe, hem dünyaya bağlı ya. Toparlakolmaları, döne döne gitmeleri de bu gezegenlere çektikleri içindir.Homeros’unanlattığıEphialtesileOtos[33]bucinsinsanlarolacak.Hanigöğetırmanmaya,Tanrılarakarşıkoymayayeltenmişler.

Bunun üzerine Zeus ve öbür Tanrılar görüşmüş, konuşmuşlar, neyapacaklarınıpekbilememişler.Biryandaninsanlarıyoketmek,Devlergibisoylarını yıldırımla yakıp kül etmek istemiyorlarmış (çünkü o zamaninsanlarınkendilerinesunduklarıkurbanlardasonbulacaktı),öbüryandandaküstahlığınbuderecesinegözyumamazlarmış.Zeusuzunuzundüşündüktensonra,“Galibabirçarebuldum,”der,“insanlarhemkalsınhemdekuvvettendüşüp hadlerini bilsinler. İkiye böleceğim onları, böylece hem zayıfdüşeceklerhemdesayılarıartıpbizimiçindahafaydalıolacaklar.Üstelikikibacak üstünde doğru dürüst yürüyecekler. Yine de hadlerini bilmez, usludurmazlarsayenidenikiyebölerim,busefertekbacaküzerindeatlayaatlayagiderler.”

BöylederZeusvederdemezdeinsanlarıtutarikiyeböler,tıpkıbirmeyveyikışa saklamak için ikiye böler gibi, yahut da bir yumurtayı ince bir kıllaortasındankesergibi.

Zeus kestiği adamların yüzünü boyunlarıyla birlikte Apollon’a tersineçevirtmişki,kesilenyerlerinigörsünlerveakıllarıbaşlarınagelsin.Yaralarınıiyi etmesini de buyurmuş. Apollon da yüzlerini tersine çevirmiş, derilerinişimdi karın dediğimiz yerde bir kesenin ağzını kapar gibi birleştirmiş, ortayerisıkısıkıbüzmüşvebir tekdelikbırakmış.İştebizbunagöbekdiyoruz.Sonra bakmış buruşukları var, onları düzeltmiş, ayakkabıcıların deriyiyontmak için kullandıkları bıçağa benzer bir aletle göğüslerine bir biçim

Page 31: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

vermiş; ama eski hallerini unutmasınlar diye, karnın ve göbeğin ötesindeberisindebirkaçkırışıkbırakmış.

İnsanın yapısı böylece ikileşince, her yarı öbür yarısını özleyip, üstüneatlıyor, kollarını birbirine sarıp, yeniden bir bütün haline gelmek arzusu ilekucaklaşıyor, birbirinden ayrı hiçbir şey yapmak istemeyerek, açlıktan veişsizliktenölüpgidiyorlarmış.Yaralılardanbiriölünce,sağkalanbirbaşkasınıarıyor, ona sarılıyormuş, rastgele sarıldığı bu insan bir erkek yarısı daolabiliyormuş, dişi yarısı da (ki bugün bir bütün olan bu dişi yarıya kadındiyoruz).Buyüzdeninsansoyuazalıpgidiyormuş.Zeushallerineacımış,birbaşka çare bulmuş, ayıp yerlerini önlerine getirmiş, çünkü arkada olunca,çiftleşerek değil, ağustosböcekleri gibi toprağa yumurta döküpçoğalıyorlarmış. Ayıp yerleri öne alınınca dişi erkek birleşip çoğalmayabaşlamışlar.Maksadışuymuş:Çiftleşmeerkeklekadınarasındaolursa,insansoyununçoğalmasınısağlamışolacak,yokeğererkekleerkekarasındaolursa,arzularınakanarakbaşkaişlereyönelecekler,yanihayatlarındabaşkaamaçlarıolacak. Demek ki insanın kendi benzerine duyduğu sevgi, çok eski birzamandankalmadır,sevgibizimilkyapımızıyenidenkuruyor,ikivarlığıbirtek varlık haline getiriyor, kısacası insanın yaradılışındaki bir derde devaoluyor.

Her birimiz bir insanın symbolon’u[34], tamamlayıcı parçasıyız, pisibalıkları gibi bir bütünün yarısına benzeriz, onun için de hep tamamlayıcıparçamızı arar dururuz. Demin androgynos dediğimiz katışık varlığın birparçasıolanerkeklerkadınlaradüşkündür,birkadınlayetinmeyenerkeklerinçoğu da bunlardan gelmedir; erkeklere düşkün, kocaları ile yetinmeyenkadınlardabunlardandır.Fakatbirdişidenkesilmekadınlarerkeklerehiçyüzvermezlervedahaçokkadınlarameylederler,sevicilerbunlararasındançıkar.Bir erkekten kesilme erkeklere gelince, onlar da erkek yarılarını ararlar veçocukkenerkekasıllarınınparçalarıolarak, erkekleri severler;onlarladüşüpkalkmaktan,kucaklaşmaktanhoşlanırlar.Çocuklarvedelikanlılararasındaeniyileri bunlardır, çünkü yaradılışlarından erkeklik en çok onlardadır.Oysakibirçokları bunları edepsiz diye ayıplar. Yanlış! Çünkü bu işi edepsizliktenyapmazlar, içlerinde atılganlık, mertlik, erkeklik olduğu için kendilerinebenzeyene bağlanırlar. Bunu ortaya koyan bir olay da şudur: Yalnız onlaryetiştiklerizaman,tamadamolurvedevletişlerinegirerler.Olgunçağlarındaonlar da erkek çocukları severler ve yaradılışları gereği evlenmeye, çocukyapmaya heves etmezler, bu işi sırf âdet yerini bulsun diye yaparlar.Ömürboyunca kendi aralarında bekâr yaşamak, bol bol yeter onlara. Kısacası butürlüinsanlarhepkendicinsindenolanlarabağlıkalır,erkekleriseveryalnız.

İnsanlarınkarşısınademinsözünüettiğimkendiyarısıçıktımı, istererkekçocuklara, ister başkasına düşkün olsun, derin bir dostluk, akrabalık, sevgi

Page 32: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

duygusuilevurulmuşadöner,biraniçinbileondanayrılmakistemez.Bütünömürlerini bir arada geçiren bu insanlar birbirlerinden ne istediklerinianlatamazlarsize.Kimsediyemezki,onlarıbukadarcoşkunluklabirleştirenzevk sadece bir cinsel arzu ortaklığıdır. Bu iki candan her birinin aradığıbambaşkabir şeydir, istedikleriniduyar, sezerdeanlatamazlar.Onları şimdibiryataktauzanmışolarakdüşünün,Hephaistosbütünaletleriylekarşılarınadikilip soruyor: “Ey insanlar! Birbiriniz için dilediğiniz nedir?” Bu sorukarşısında sevgililer susacak. Hephaistos bir daha soracak: “Şu mu yoksacandandilediğiniz;öylesinekaynaşmak,birtekvarlıkolmakki,artıknegece,negündüzsizibirbirinizdenayırabilsin:Eğerbuysaistediğiniz,sizibiraradaeriteyimvekörükleyekörükleyekaynatayımsizibirbirinize.İkiykenbirolur,ömrünüzboyuncabirtekinsangibiaynıhayatıyaşarsınız.Öldüktensonradaöbür tarafta, Hades’te, iki olacağınıza bir olur, aynı ölümü paylaşırsınız.Düşünün, bu mudur arzuladığınız? Böyle bir kadere razı mısınız?” Hangisevgililerbunuduyardahayırder,başkabirşeyisteyebilir?Tersinebusözdeçoktandır özledikleri bir şey dile gelmiş olur: Sevdiğine kavuşmak, ondaerimek,ikiayrıvarlıkkenbirtekolmak.

Bunedenböyledir?Dediğimgibi,bizaslındabirbütündükdeondan.Sevgidediğimiz şey yaradılışımızdaki bütünlüğü arzulamak, aramaktır. Evet, bizbirdik. Şimdiyse kötü yola saptık, Tanrı da bizi ayırdı, LakedaimonlularArkadialıları nasıl ayırdıysa[35]… Tanrılar karşısında haddimizi bilmezsek,korkarım bizi yeni baştan ikiye bölerler, kabartmalarda yandan görünensuratlargibiburnumuzdanaşağı ikiyebiçilmişdolaşırız. İştebunun içinherinsana verilecek öğüt şudur: Her işte Tanrıların dediğini yap ki, bir dahabölünmeyesin ve sevgi yolu ile ilk bütünlüğünü yeniden bulasın, kimsesevgiye karşı koymasın. Ona karşı koyan, Tanrıları düşman eder kendine.Sevgiilebarışıpuzlaştıkmı,bizibütünleyeceksevgilileridebulur,mutluluğaerişiriz;budaazkimseyenasipolanbirşeydir.SakınEryksimakhossözlerimişakayaalıpPausaniasileAgathon’dan[36]bahsettiğimisanmasın.Onlarbelkideocinstendir,yaradılıştanerkekolanlardan…Amanasılolursaolsunlar,bensöylediklerimi bütün erkekler, bütün kadınlar için söylüyorum. Bizimsoyumuz için mutluluğa ermenin çaresi, sevgiyi sonucuna iletmek, bizibütünleyensevgiliyibularakilkyaradılışımızadönmektir.Engüzelşeybuysa,bizionaençokyaklaştıranşeyhayatımızdakigerçeklerinengüzelidir:Budayaradılıştangönlügönlümüzeuyanbirsevgilidir.

İşteyerinceövdüğümüzTanrı,bizebunimetibağışlayanSevgi’dir.Bugüniçinaslımızadönmekyolundabizeenbüyükyardımıyapan,yarıniçindebizeenbüyükümitleriverenodur.Tanrılarasaygıdakusur işlemezsek,obizeilkyaradılışımızıbulduracak,eksikliğimizigideripmutluluğaerdirecekbizi.

İşte, Eryksimakhos, demiş Aristophanes, Sevgi üstüne benim

Page 33: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

söyleyeceklerimbukadar.Görüyorsun,konuşmamseninkinehiçbenzemedi.Demin de rica etmiştim, sakın bu sözleri güldürme konusu yapma ki, gerikalanlarıdadinleyebilelim.Zatenikikişikaldı:AgathonileSokrates.

Eryksimakhosda:

—Peki,öyleolsun,der.Sözlerindehoşumagittidoğrusu.HemSokrates’leAgathon’un sevgi bahsinde yaman olduklarını bilmeseydim, söylenen bukadar çok ve çeşitli sözden sonra artık biraz zor konuşurlar derdim. Amaböylebirkaygımyokdoğrusu.

Sokratessözekarışır:

—SendeEryksimakhos,busözyarışmasındaazyamandeğilsin,der.Amakendini benim yerime koy, düşün, şimdi Agathon da güzel bir konuşmayapacak, sonra sıra bana gelecek. Benim yerimde olsan sen de korkmazmıydın?

— Kötü bir oyun oynuyorsun bana Sokrates, der Agathon. Bu tiyatrodaherkes sabırsızlıkla benden güzel bir konuşma bekliyor diye şaşırmamıistiyorsun,değilmi?

— Ben daha unutmadım Agathon, aktörlerinle birlikte sahneye nasılçıktığını, seninbir eserini dinlemeyehazırlanankocabir tiyatrohalkınahiçkorkmadan,nerahat,neyüksektenbiredailebaktığını.Şimdibiravuçinsanönündeşaşıracağınaklımdannasılgeçebilir?

—BudanedemekSokrates?Sencebentiyatroileokadarbaşıdönmüşbirinsanmıyımki,kafası işleyenbirkaçkişininkafasızbir sürüdendahabelalıolduğunubilmeyeyim?

—Seningibibilgilibirinsandanböylekababirdüşüncebekleyecekkadaryanılır mıyım ben? Tersine çok iyi bilirim ki bilgili saydığın birkaç kişiyibuldun mu, onlara büyük kalabalıklardan daha çok değer verirsin. Amabakalım, biz o kişilerden miyiz? Değiliz, çünkü biz de orada kalabalığınarasındaydık.Amabizdenbaşkagerçektenbilgilibirkaçkişikarşısındaçirkinbirşeyyapacakolursan,onlardanutanırsındeğilmi?

—Elbette.

—Ya,demekkalabalıkkarşısındaçirkinbirşeyyapmaktanutanmazsın?

OsıradaPhaidrossözekarışmış:

—SevgiliAgathon,Sokrates’ecevapverecekolursanbizimgiriştiğimizişibiryanabırakıpsözübaşkayollaradöker.Elinekonuşacakbiri,helegüzelbiradam geçmeyegörsün; ben Sokrates’in ikili konuşmalarından hoşlanmazdeğilim ama sevginin gereğince övülmesini, her birimizin teker tekerdüşündüklerini söylemesini sağlamak zorundayım. Önce herkes Tanrıya

Page 34: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

borcunuödesin,sonradilediğinizgibikonuşursunuz.

—Doğru,hakkınvarPhaidros,demişAgathon.Nediyesözalmayayım…Sokratesilekarşılıklıkonuşmakfırsatınınezamanolsabulurum.

Ben önce nasıl konuşmam gerektiğini söyleyip sonra konuşacağım. Banaöyle geliyor ki, benden önce konuşanlar Tanrıyı övmediler, insanların buTanrıdan gördükleri iyilikleri sayıp döktüler. Bu ne türlü bir Tanrıymış dainsanlara bu iyilikleri yapmış, kimse bu tarafına dokunmadı.Hangi konudaolursa olsun, her övgü için bir tek doğru yol vardır: Neyi öveceksek onunnasıl olduğu için nelere yol açtığını belirtmek. İşte Sevgi’yi bizim bu türlüövmemizdoğruolur:Önceneolduğunusöylemek,sonraiyiliklerini.

Şimdi, ben derim ki, bütün mutlu Tanrılar arasında (hoş görsünler,kıskanmasınlar ama) Sevgi enmutluTanrıdır, çünkü en güzelleri, en iyileriodur.Hangiyönleriyleengüzeldir,anlatayım.Önceo,Phaidros,Tanrılarınengencidir.Bu sözün doğruluğunu sevgi kendiliğinden ortaya koyar.Nasıl birkaçışkaçarsevgiihtiyarlıktan!Oihtiyarlıkki,azçabukkoşmazardımızdan,kaçtıkça kovalar bizi! Sevginin mayasında düşmanlık vardır ihtiyarlığa,uzaktanbileuğratmazsemtine.Atasözüdoğrusöylemiş:Kimkimebenzerseondan yana gider. Ben birçok bakımdan Phaidros’la beraberim, ama şunukabuledemem:SevgiKronos’tan, İapetos’tan[37] dahayaşlı olamaz.Tersineben onun en genç Tanrı olduğunu ve hep genç kaldığını ileri sürüyorum.Hesiodos’unParmenides’in[38]anlattığıoeskiTanrıkavgalarıdoğruolsabile,sevgideğil,kederyüzündendir.Bütünokesmelerbiçmeler,zincirevurmalar,dahaniceniceişkenceler[39],sevgiaralarındaolsahiçbiriolamazdıbunların.NitekimTanrılarınbaşınaogeçtiğigündenbuyanadostlukvebarışiçindeler.

DemekSevgigençtir,amagençdeğilsade,incedirde.NeyazıkkiHomerosgibi bir şair çıkıp da bu Tanrının inceliklerini anlatamamış. HomerosAte’nin[40]inceliğindenbahseder(hiçdeğilseayaklarınıninceliğinden),şöyleder: “İnceciktir ayakları, yürürken toprağın üstünde değil, insanların başıüstündeyürür!”Bakın inceliğinasıl elle tutulurhalegetirmiş, sertbiryerdedeğil, yumuşak bir yerde yürüdüğünü belirtmiş.Biz de Sevgi’nin inceliğinibelirtmekiçinaynıçareyebaşvuralım.One topraküstündeyürürnedepeköyleyumuşakolmayankafalarüstünde,yürüdüğüveoturduğuyerdünyanınen yumuşak yeridir: Çünkü o sarayını Tanrıların ve insanların içlerinde,canlarında kurmuştur. Hem öyle bir cana yerleşmez hani. Birinin içindekalabalık gördü mü, kaçar gider, yumuşak buldu mu, kalır. Sevgi yalnızayaklarıyla değil, her yeriyle her zaman yumuşak şeylerin en yumuşaklarıiçindedolaştığıiçin,kendisideisteristemezinceninincesidir.

Demek ki Sevgi Tanrıların en genci, en incesidir. Üstelik akıcı bir varlıkolduğunu da unutmayalım.Öyle olmasa, her şeyi sarmazdı; odun gibi olsa,

Page 35: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

canlarıniçinehiçgörünmedennasılgirerçıkardı?Özündekiuyuşkanlığınvegirginliğin en iyi belirtisi, onun biçim güzelliği değil midir? Herkesdüşünebildiğienüstüngüzelliğiondagörür, çünküçirkinlikle sevgiçatışmahalindedir. Teninin güzelliği de bu Tanrının hep çiçekler arasındadolaşmasından gelir: Canda, bedende, nerede olursa olsun, Sevgi çiçekaçmayan yere uğramaz, nerede çiçekli, güzel kokulu bir yer varsa orayayerleşir.

Tanrının güzelliği üstüne söyleyeceğimi söyledim, ama daha çok şeysöylenebilir.Bundansonrasevgininerdemlerigelir.

Enönemlisi,sevgininnehaksızlıketmesinedehaksızlığauğramasıdır.NeonabirTanrıhaksızlıkedebilir,neobirTanrıya;nebir insanonahaksızlıkedebilir,nedeobir insana.Sevgininbaşınanegelirsegelsin,zorlagelmez;sevgineyaparsayapsın,zorlayapmaz,çünküherinsangönülisteğiyleonunemrine girer. “Devletin kraliçeleri olan kanunların”[41] doğru bulduğu daisteyeisteyeyapılananlaşmalardır.

Sevgi haklı olmakla kalmaz, en ölçülü varlık da odur. Ölçülü olmak,herkese göre zevklerin, arzuların dizginlerini elde tutmaktır.Hiçbir zevk desevgiden üstün değildir.Mademdaha aşağı olan zevkler ve arzular sevgiyeboyuneğervemademonlaraboyuneğdirendesevgidir,bundansevgininnekadarüstünbirölçüsüolduğuanlaşılır.

Yiğitlik bahsine gelince, Sevgi ileAres bile boy ölçüşemez, çünkü SevgiAres’etutulmuşdeğil,AresSevgi’yetutulmuştur[42].GeleneğegöreAres’tirAphrodite’e vurulan. Vurulan değil, vuran kuvvetlidir; yiğitler yiğidiniavcunaalan,elbetteherkestendahayiğitolacak.

Böylece Tanrının haklı, ölçülü ve yiğit olduğunu belirttik. Şimdi bilgiyönünüelealalım.Hiçbirtarafınıeksikbırakmamayaçalışmamızgerek.ÖnceEryksimakhos’un yaptığı gibi ben de kendi sanatıma saygı göstererek,Tanrının büyük bir şair olduğunu söyleyeceğim, o kadar usta bir şair ki,dilediği insanı şair yapabilir. Sevgi avcuna aldı mı bir insanı, “bir nefesşiirdenyoksundaolsa”[43]oinsanşairkesilir.Bunadayanarakdiyebilirizki,her çeşit sanat alanındaSevgiheryaratmanınyaratıcısıdır, çünkühiçkimsekendindeolmayanı,kendibilmediğinibaşkasınaneverebilirnedeöğretebilir.Dahası var: Bütün canlıların yaratılması işinde sevginin payını kim inkâredebilir? Onun marifetiyle doğup gelişmiyor mu bütün canlılar? Zanaatustalıklarına gelince, ancak o Tanrıdan ders alanlar yükselip dünyaya ünsalmıyormu?Sevgininelindengeçmeyensegölgedekalmıyormu?Şüphesiz;ok atma, hekimlik, bilicilik Apollon’un buluşlarıdır; ama bunları arzu vesevgiyoluilebulmuştur.DemekkiodaSevgi’ninçırağıdırvebelkiSevgi’dirMusalaramüziği,Hephaistos’ademirdövmeyi,Athena’yakumaşdokumayı,

Page 36: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Zeus’a bile “Tanrıları ve insanları yönetmeyi”[44] öğreten. Sevgi ortayaçıktıktan sonra değilmidir ki, Tanrılar arasındaki gürültü patırtı bir düzenegirdi? Besbelli güzellik işe karıştı (çünkü sevgi çirkinlikle bağdaşamaz).Oysaki daha önceleri, başlarken de söylediğim gibi, her şey kaderin elindeolduğu için, Tanrılar arasında ne korkunç şeyler olurmuş! Bizim Tanrı birdoğunca,Tanrılararasındada, insanlararasındadagüzel şeylerin sevgisiylehepiyişeylerdoğmuş.

İşte Phaidros, benim düşünceme göre ilkin sevginin kendisi her şeydengüzel, her şeyden iyidir, sonra da başkaları için daha başka güzelliklerin,iyiliklerin kaynağıdır.Ona neler borçlu olduğumuzu birmısra ile söylemekgeldiiçimden:

İnsanlarbarışır,denizdurulur,

Rüzgârdiner,

Biruykudurinerdertlerüstüne.

Odur içimizden yabancılık duygularını silip, yerine yakınlık duygularınıgetiren.Şubizimkigibibütüntoplantılarıonaborçluyuz.Odurbizitoplayanbayramlarda, korolarda, kurbanlarda. Kaynaşmaya yol açar, yabanlığa yolvermez.Biziiyiliğedost,kötülüğedüşmaneder.İyiliğindecömerttir.Bilgelerikendinehayraneder,Tanrılarışaşırtır.Sizdeyoksapeşinedüşersiniz,varsabirhazine gibi üstüne titrersiniz. Rahatlığın, keyfin, inceliğin, güzelliklerin,arzuların, tutkuların[45] kaynağı odur. İyiliklere koşar, kötülüklerden kaçar.Didinmelerimiz, korkularımız, tutkularımızda, konuşmalarımızda bizekılavuzluk, kaptanlık eder. Yardımcımız, en iyi kurtarıcımız olur. O kurarTanrıların ve insanların düzenini. Önderlerin en iyisi, en güzeli olan buTanrının ardı sıra giderek, her ölümlü insan onu övmeli, onun Tanrıları veinsanlarıbüyüleyentürküsünekatılmalı.

İştePhaidros,sözlerimdehafiflikleciddiliğiölçüilekarıştırmayaçalışarak,Tanrıyabenimsunduğumövgübudur.

Agathon’un sözleri bitince herkes delikanlıyı alkışlamış ve böylece onunhemkendine,hemTanrıyalayıkbirşekildekonuştuğukabuledilmiş.DerkenSokratesEryksimakhos’abakarak:

— Gördün mü, Akumenosoğlu, demiş; demin ben korkulmayacak birşeyden mi korkmuşum? Agathon’un parlak bir konuşma ile benim başımıderdesokacağınısöylerkenhaksızmıydım?

Eryksimakhos:

— Haklıymışsın, der; Agathon’un iyi konuşacağını bildin, ama seninbaşınınderdegireceğinisanmam.

Page 37: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Nasılbaşımderdegirmez, ikigözüm,bukadargüzel,bukadarzenginbir nutuktan sonra, kim söz alır da sıkışmaz? Her söylediğinde ayrı birgüzellik vardı. Hele sonundaki o sözler, o cümleler, onları kim dinler deçarpılmaz?Bu kadar güzel sözlerin yanına bile yaklaşamayacağımı o kadariyi biliyorum ki, bir yolunu bulsam, utancımdan kaçacaktım neredeyse.AgathonbanaöylesineGorgias’ıhatırlattıki,Homeros’unGorgoüzerine[46]anlattığı korkulara düştüm.Agathon sözünü bitirirken,Gorgias’ın, o yamanhatibinkafasınıüstümeatacak,soluğumukesiptaşaçevirecekbenidiyeödümpatladı.

O zaman anladım ne gülünçmüşüm, sizin sevgi övmelerinize katılırken,sevgi bahsinde yaman sanırken kendimi; ben ki övmek nedir bilmem, kimiolursaolsun.Neaptalmışım!Övmekgerçeği söylemektir sanırdım;bununlameselebiter;geriye,doğrubulduğumsözlerinengüzelleriniseçip,enuygunşekildebirarayagetirmekkalırderdim.Övmeninendoğruyolunubiliyorumdiyedegüzelkonuşacağımainanıpböbürleniyordum.Amaöylegörünüyorkibu değilmiş övmenin güzeli. Övülecek şeye en güzel, en büyük değerlerivermek,bunlarınkendisindegerçektenolupolmadığınabakmamaklazımmış.Yalanmış, değilmiş, orası önemlideğil.Bizmeğer şunakararvermişiz:HerbirimizSevgi’yi över görünecek, ama kimse onu gerçekten övmeyecek.Buyüzdenbütünyaptığımız,negüzellikvarsahepsinizorlasevgiyemaletmek,onun büyük olduğunu, çok büyük şeylere yol açtığını söylemek ve böyleceonu bilenlere değil de bilmeyenlere varlıkların en güzeli, en iyisi diyetanıtmak oluyor. Böyle bir övgünün parlaklığına diyecek yok, ama sizinlesevgiyi övmeye girişirken, bu türlüsü aklımdan bile geçmemişti. “Diliminverdiğisözdenkafamınhaberiyokmu!”[47]Haydi,hoşçakalın!Benövmeninbu türlüsüne yokum, beceremem. Ama isterseniz, kendi bildiğim gibikonuşayım, sizinle söz yarışına girip gülünç olmadan, gerçek olan ne varsaonu söyleyeyim. Benim yapabileceğim, içimden geldiği gibi, sözleriminsırasına, düzenine bakmadan, Sevgi üstüne gerçeği söylemektir. Sen artıkdüşünPhaidros,böylebirkonuşmanınyerivarmı,yokmu?

Phaidrosda,ötekilerdedilediğigibikonuşmasınısöylemişler.

—Öyleyse Phaidros, izin ver de Agathon’a bazı şeyler sorayım. Onunlaiyiceanlaşmadankonuşmakistemiyorum.

—Haydi,sanaizin,sor.

BununüzerineSokratessözebaşlamış:

—Evet,sevgiliAgathon,sensözegüzelbaşladınsanırım.ÖnceSevgi’ninkim olduğunu anlatmak, sonra neler yaptığını ortaya koymak gerektiğinisöylemekte haklıydın. Bu başlangıca hiç diyeceğim yok. Peki, mademSevgi’nin kim olduğunu bu kadar güzel, bu kadar parlak sözlerle anlattın,

Page 38: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

şunudasöylebize:Sevgikendiliğindenbirbaşkaşeyinsevgisimidir,yoksahiçbir şeyin sevgisi değilmidir? Sevgi bir ananın veya bir babanın sevgisimidir diye sormuyorum, gülünç olur böyle bir soru, ama tut ki, baba babaolaraknedirdiyedüşündükde,bensanasordum:Bababirbaşkasınınbabasımıdır, yoksa kimsenin babası değil midir? Ne cevap vereceksin? İsteristemez:Bababiroğlunveyabirkızınbabasıdırdiyeceksin,değilmi?

—Elbette,demişAgathon.

—Anaiçindeöyledemezmisin?

Bunudakabuletmiş.

—Şimdibirşeylerdahasorayımdanedemekistediğimidahaiyianla.Birkardeşkardeşolarakbirininkardeşimidir,değilmidirdiyesorsam.

—Evet,birininkardeşidir,derim.

—Birerkekveyabirkızkardeşinkardeşi.

—Evet.

—Şimdisevgiiçinaynışeyidüşünvesöyle:Sevgibirşeyinsevgisimidir,yoksabirşeyinsevgisideğilmidir?

—Elbettebirşeyinsevgisiolacak.

—Peki,bunuaklındatut:Sevgibirşeyinsevgisidir.Şunudasöylebakalım:Sevgisevdiğişeyiarzularmı,arzulamazmı?

—Arzulartabii.

—Kendinde olan bir şeyimi arzular, sever, yoksa kendinde olmayan birşeyimi?

—Kendindeolmayanıherhalde.

— Herhaldeyi bırak da kesin olarak söyle: Arzulamak bizde olmayanıistemekmidir,değilmidir?Bizdeolanbirşeyiarzuedermiyiz,etmezmiyiz?Bana öyle geliyor ki bunun başka türlü olması düşünülemez. Sen ne dersinAgathon?

—Banadaöylegeliyor.

—Güzel.Gerçekten,büyükolanbüyük,güçlüolangüçlüolmayıisteyebilirmi?

—Söylediklerimizegöreisteyemez.

—Demekinsankendindeolanşeylerdenyoksunolamaz.

—Doğru.

Page 39: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Yagüçlüolangüçlüolmayıarzuederse,çevikolançevikolmayı,sağlamolan sağlam olmayı…Öyle ya, biri çıkar der ki, kendinde bunlar ve bunabenzer değerler bulunan kimse bu değerleri arzu da edebilir. Bir yanlışlıkyapmamamıziçinbunoktaüzerindeduruyorum.BirinsandüşünkiAgathon,bugün istese de istemese de, bu değerler elinde. Bu insan kendinde isteristemez olan bir şeyi nasıl arzu edebilir? Ama birisi bize diyebilir: Bensağlamım,sağlamolmakdaistiyorum,zenginim,zenginolmakdaistiyorumdemek ki bende olanı arzu edebiliyorum. Ona şöyle cevap verebiliriz: Beadam,senzenginliği,sağlığı,gücü,gelecekiçinistiyorsun,çünkübugüniçinistesendeistemesendebunlarsendevar.Bendeolanıarzuediyorumdediğinzaman,acabademek istediğinşuolmasın:Bugünelimdeolanıyarın içindearzuluyorum.Bunudoğrubulmazmıoadam?

—Bulur.

—Bütünbudeğerlerinileridebizimolmasını,elimizdekalmasınıistemek,henüzelimizegeçmemişbirşeyisevmekdeğilmidir?

—Öyledir.

—Demekbuadamdaherarzuedengibi,henüzelinde,emrindeolmayanıistiyor: Arzunun, sevginin aradığı, erişmediğimiz bir durum, eldeetmediğimiz,yoksunolduğumuzbirşeydeğilmi?

—Budur.

— Haydi öyleyse, ne üstüne anlaştığımızı bir düşünelim şimdi. Birincisisevgibirşeyinsevgisimidir,ikincisidesevgihenüzbizdeolmayanbirşeyinsevgisimidir?

—Evet.

— İstersen, ben sana hatırlatayım. Aldanmıyorsam, senin dediğin şuydu:Tanrıları uzlaştıran güzellik sevgisidir, çirkinlik sevgisi diye bir şey yoktur.Budeğilmiydisöylediğin?

—Buydu.

— Ha şöyle, ağzına sağlık dostum! Demek sevgi yalnız güzelliğinsevgisidir,çirkinliğindeğil.

—Kabul.

—Peki,sevmekbizdeolmayanıistemektirdemedikmi?

—Dedik.

—Öyleyse,SevgiTanrıgüzelliktenyoksundur.

—İsteristemez.

Page 40: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

— İyi, ama güzellikten yoksun, güzelliğe kavuşmamış bir şeye sen güzeldermisin?

—Diyememelbet.

—Böyleyken,senhâlâSevgi’ningüzelolduğudüşüncesindemisin?

—Belkidenesöylediğimibilmiyordumdeminkonuşurken.

—Amayinedeparlaktıkonuşman,Agathon.Birküçüksorumdahavar:İyidediğinşeysencegüzelmidir?

—Benceöyledir.

—MademSevgi güzelliktenyoksundur, güzellikde iyilikolduğunagöre,Sevgiiyiliktendeyoksundur.

—BenseninlebaşaçıkamamSokrates,dediğingibiolsun.

— Senin başa çıkamadığın doğruluk, iki gözüm, yoksa Sokrates’le başaçıkmakhiçdezordeğil.

Amaşimdisenirahatbırakıp,vaktiylesevgiüstüneDiotimaile,Matineialıbir kadınla konuştuklarımıza geleceğim. Bu konuda, daha birçok konudabilgili bir kadındı, vebaya karşı kestirdiği kurbanla on sene Atinalıları bubeladankorumuştu.Sevgiüstünenebiliyorsamondanöğrendim.Bukadınınbana söylediklerini anlatmaya, Agathon’la giriştiğimiz yoldan yürümeyeçalışacağım,elimdennekadarıgelirse.SeninsöylediğingibiAgathon,Sevgikimdir,nedir,önceonuanlamak,sonragördüğüişleregeçmeklazım.Banaenrahatgelen,size,yabancıkadınınsorularınısırasıylaanlatmak.Çünkübenimsöylediklerim aşağı yukarı şimdi Agathon’un bana söyledikleri oldu: Sevgibüyük bir Tanrıdır, güzelin sevgisidir. Kadın söylediklerimi benim şimdiAgathon’ailerisürdüğümdüşüncelerleçürüttü,kendisözlerimlesevgininneiyinedegüzelolduğunuortayakoydu.

—NediyorsunDiotima?dedimozaman.Demeksevgiçirkin,kötübirşey.

—Ölçülükonuş,dedi.Güzelolmayansenceisteristemezçirkinmidir?

—Elbette.

—Bilginolmayanmutlakabilgisizmidemektir?Bilginliklebilgisizliğinbirortasıyokmusence?

—Odaneymiş?

— İnsan hesabını veremeden de doğru düşünebilir. Buna bilgi diyebilirmisin diyemezsin (çünkü bilgi mantığa dayanmadı mı, bilgi olmaz),bilgisizlik de diyemezsin (çünkübilgi rastgele de olsa bilgisizlik sayılmaz);demekkibilmeklebilmemekarasındadoğrudüşünmekdiyebirşeyvardır.

Page 41: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Haklısın,dedim.

— Öyleyse, güzel olmayan çirkin, iyi olmayan kötüdür deme. Sevgi deböyle.Onuniçiniyidir,güzeldirdemediğinegöre,çirkindir,kötüdürdedeme,ikisiarasıbirşeyolarakdüşünSevgi’yi.

—EvetamaSevgi’yibüyükbirTanrısayıyorherkes.

—Herkesdediğinbilenlermi,bilmeyenlermi?

—Hepsibirden.

—Nasılolur,dediDiotimagülerek.Sevgi’yibirTanrıbilesaymayanlaronabüyükTanrıdiyebilirlermi?

—Onlardakim?

—Birisen,birideben.

—Olurmuböyleşey?

—Olurelbet.SencebütünTanrılarmutluvegüzeldeğilmidir?Onlardanbiriningüzelvemutluolmadığınısöylemeyedilinvarırmı?

—Varmaz,Zeushakkıiçin!

—Mutludedikleriniyiliğe,güzelliğevarmışolanlardeğilmi?

—Elbette.

— Ama demin dedin ki, Sevgi iyi ve güzel şeyler ister, çünkü onlardanyoksundur.

—Evet,öylededim.

—İyiliği,güzelliğiolmayan,hiçTanrıolabilirmi?

—Olamazgerçekten.

—Görüyorsunya,sendeonuTanrısaymıyorsun.

—Nediröyleysesevgi?Ölümlübirvarlıkmı?

—Hiçdedeğil.

—Nediröyleyse?

—Demindedimya,ikisiortası,ölümlüileölümsüzarasıbirşey.

—Evetamane?

—Büyükbircin[48]Sokrates,çünkücindediğimizTanrıileinsanarasıbirvarlıktır.

—Neişgörürbucinler?

Page 42: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

— İnsanlardan Tanrılara, Tanrılardan insanlara haberler, sözler götürüpgetirirler,dileklerimizi,adaklarımızıonlarulaştırırTanrılara,onlargetirirbizeTanrılarınbuyruklarını,kurbanlarımızınkarşılığını.Tanrıileinsanarasındakiboşluğudoldurancinlerböylecebütününbütünlüğünükurarlar.Onlardangelirbilicilerin büyük bilgisi, rahiplerin kurbanları, kehanetleri, falları, büyüleri,üfürüklerigereğincebaşarmasanatı.AslındaTanrıinsanakarışmaz,bucinleraraya girer, uykuda olsun, uyanıkken olsun, Tanrılarla insanlarınbuluşmalarını, konuşmalarını sağlarlar. Bütün bunları bilende Tanrı soluğuvardır[49].Bunlarıdeğildebaşkaşeyleribilen,işi,sanatıneolursaolsun,birzanaatçıolmaklakalır.Bucinlerhempekçok,hemdepekçeşitlidir.Sevgideonlardanbiridir.

—Peki,dedim,hangianadan,hangibabadangelmiş?

—Uzunsürerbunusanaanlatmasıamabirdeneyeyim.Aphroditedünyayageldiği gün, bütün Tanrılar bir şölendeymiş. Zekânın oğlu Bolluk daaralarındaymış. Yemekten sonra Yoksulluk[50] şölenden payını istemeyegelmiş,kapınınönündedurmuşbeklemiş.Tanrı şerbeti[51] ile sarhoşBolluk(dahaşarapyokmuşozaman)Zeus’unbahçelerineçıkmışvebiryerdesızmış.ÇaresizlikiçindeyaşayanYoksullukBolluk’tanbirçocuğuolmasınıkurmuş,gitmişyanınayatmışveSevgi’yegebekalmış.Aphrodite’indoğduğugünanakarnınadüştüğüiçinSevgibuTanrınınkulu,yoldaşıolmuş.Aphroditegüzel,odayaradılıştangüzeledüşkünmüş.

Bolluk veYoksulluk’tan doğanSevgi’nin talihi de ona göre olmuş. Sevgiherşeydenönceveherzamanyoksuldur;çoklarınınsandığıgibihiçdeöyleincevezarifdeğildir,tersinekabadır,pistir,evsizbarksız,yalınayaktır;açıkta,dağda bayırda, kapı önlerinde, yol köşelerinde yatar kalkar. Ne yapsın,anasına çekmiş, yoksulluktan kurtulamaz. Babasına çeken tarafıyla da hepgüzelin, iyinin peşindedir; yürekli, atılgan, dayanıklıdır; yaman avcıdır, heptuzaklar kurar; fikirlere, buluşlara düşkündür, ömrü kafa yormakla geçer,bilicilikte, büyücülükte eşsizdir. Aslında ne ölümlü ne de ölümsüzdür.Bakarsın, aynı günde bolluk içinde gelişir, yaşar, birdenbire de ölür, sonrayine babasının tabiatı gereği bir çaresini bulup dirilir. Bir şeyin elinegeçmesiyle elinden kaçması bir olur.Öylece Sevgi hiçbir zaman ne yoklukiçindedirnedevarlıkiçinde.

Bilgivebilgisizliğindeortasındadır.Bakınniçin:Tanrılarınhiçbiribilgiileuğraşmaz,bilgeliğeözenmez(çünküzatenbilgedir);bilgeliğeermişbirinsandaartıkbilgiileuğraşmaz;bilgisizlerdeöyle,nebilgiileuğraşırlar,nebilgeolmayaözenirler.Bilgisizliknedenkötüdür?Cahilkişigüzellikten,iyilikten,akıldan yoksunken, hepsini kendisinde toplamış sanır da ondan. Yoksunolduğunubilmeyenkimsenediyekendindeolmayanınpeşinedüşsün?

Page 43: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Peki,Diotima,dedim;bilgelerdebilgisizlerdedüşmezsebilgininpeşine,kimlerdüşer?

—Artıkbunuçocukdabilir: İkisiortasındaolanlardüşer.TabiiSevgideonlar arasındadır. Bilgelik en güzel şeylerden biri, Sevgi de her güzelinsevgisi olduğuna göre, ister istemez bilgelik dostu, filozof oluyor. Filozofolunca da bilgelerle bilgisizler arasında yer alıyor. Bütün bunlaryaradılışından:Birbabasıvar,herşeyibilir,herşeyibulur,birannesidevar,nebirşeybilir,nebirşeybulur.İştebucinböylebircindir,sevgiliSokrates.SeninSevgiüstüneyanlışdüşüncelere saplanmışolmanhiçde şaşılacakbirşey değil, çünkü senin söylediklerinden anladığıma göre, Sevgi’yi sevendeğil,sevilenbirvarlıksaymışsın.Sevgiyiokadargüzelsanmandabundangeliyor herhalde.Gerçekten de sevilen güzeldir, incedir, en üstün, enmutluvarlıktır;amaseveninözüöyledeğil,şimdisanaanlattığımgibidir.

— Peki, yabancı, dedim, iyi söylüyorsun, ama Sevgi bu dediğin gibiyseinsanlaranehayrıdokunabilir?

—İşte,Sokrates, şimdide sanabunuöğretmeyeçalışacağım.ArtıkSevgineden gelmiş, neymiş biliyoruz. Senin dediğin gibi de Sevgi güzel şeylerinsevgisidir. Biri çıkıp da bize sorsa: Güzel şeyleri sevmek ne demektir,Sokrates,Diotima?Yahutdaaçıkça:Güzelşeylerisevenneyisever?

—Onlarıeldeetmeyi,dedim.

—Bucevapbirbaşkasoruyayolaçar:Güzelşeylerieldeettimi,neolur?

—Busoruyanecevapvereceğimipekbilmiyorum,dedim.

—Peki, güzelin yerine iyiyi koyup, sana sorsa birisi: Söyle Sokrates, iyişeylerisevenneyisever?

—Onlarıeldeetmeyi.

—İyişeylerieldeettimi,neolur?

—Busefercevapkolay:Mutluolurdiyebilirim.

— Evet, gerçekten de mutluları mutlu eden, iyi şeyleri elde etmektir.Bundansonra;mutluolanniyemutluolmakistiyordiyesorulmazartık.Senincevabındanniçinsevdiklerianlaşılıyor.

—Doğru,dedim.

—Peki, bu sevgi, bu istek bütün insanlarda varmı, hepsi iyi şeyleri herzamaneldeetmekisterlermidersin?

—Bencehepsiister,dedim.

—Peki,Sokrates,madembütüninsanlarherzamanaynışeylerisever,niçin

Page 44: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

herkesseverdemiyoruzdakimisever,kimisevmezdiyoruz?

—Bunabendeşaşıyorum,dedim.

—Hiçşaşma.Sevgininbir türlüsünüalmışızvebütünsevgiyeonunadınıvermişiz,başkatürlüsevgileredebaşkabaşkaadlarvermişiz.

—Nasıl?dedim.

—Şöyle: Poiesis (yaratma)[52] dediğimiz şey çok geniştir biliyorsun, varolmayanbir şeyivar etmeninher türlüsünepoiesis (yaratma)deriz;böylecehersanatınyaptığıbirpoiesis’tir,heryaratandapoietes’tir.

—Doğru.

—Amabütünyaratanlarapoietesdemiyoruz,değilmi?Başkabaşkaisimlerveriyoruz. Bütün poiesis’in bir tarafı alınmış, yalnız müzikle ölçülü sözedayanan sanata bütünün adı verilmiştir. Poiesis, şiir dediğimiz bu oluyorsadeceveyalnızonuyapanlarapoietes,şairdiyoruz.

—Doğru.

—Sevgisözüiçindeböyle.Engenişanlamıylasevgiheriyiolanıvebizimesut edeni arzulamaktır.Budur o büyük, o her parmağında bir hüner olanSevgi.Amainsanlarbuarzuyubaşkabaşkayollaraçevirirler,kimialışverişe,kimi bedenini sağlamlaştırmaya, kimi bilgisini genişletmeye düşkündür.Bunlarınkine sevme, kendilerine seven demiyoruz. Sevginin yalnız birtürlüsüne var gücüyle sarılanlar bir bütüne verilmiş adı alıyorlar, sevmek,sevgi,sevenyalnızonlariçinkullanılıyor.

—Doğrusöylüyorsunsanırım.

—Sevmekkendiyarısınıaramaktırdiyenlervar,biliyorum.Amabenderimki, sevmek ne yarımı aramaktır, ne de bütünü; dostum, eğer bu yarım, bubütüniyişeylerdeğilse.İnsanlarkötügördükleriyeri,kendielleriayaklarıdaolsa,kesmeye razıolmuyorlarmı?Demekki insanmutlakakendindenolanbirşeyebağlanmaz,amaheriyiolanşeyikendiözmalımız,herkötüolanıdayabancımızsayarsakobaşka.Herneolursaolsun, insanlar iyidenbaşkasınısevmezler.Yoksasenböyledüşünmüyormusun?

—Zeuskorusun!Elbetteöyledüşünüyorum.

—Öyleyseinsanlariyiyiseverdiyebilirmiyizsadece?

—Diyebiliriz.

—Çokiyi,amaiyiyikendileriiçinseverlerdemekdelazımdeğilmi?

—Lazım.

—İyibizimolsundemeklekalmazlar,herzamanbizimolsunderler.

Page 45: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Orasıdaöyle.

—Demekkısacasısevmek,iyininherzamaniçinbizimolmasınıistemektir.

—Çokdoğru.

—Sevgihepbudurmadem,onunpeşinedüşenlerinhangiişte,hangiyoldaharcadıkları emeğe, çabaya sevgi diyebileceğiz?Yaptıkları hangi işe bu adıverebiliriz?Söyleyebilirmisin?

— Bunu söyleyebilseydim, senin bilgine o kadar hayran olmazdım. Asılbunuöğrenmekiçindüştümseninpeşine.

— Ben söyleyeyim sana öyleyse: Tene ve cana göre güzellik içindedoğurma.

—Busözünüanlamakiçinbiliciolmalı.Benbilicideğilim.

—Peki,dahaaçıkkonuşayım:Bütün insanlarda tenevecanagöreüretmegücü vardır. Bir yaşa geldik mi, tabiatımız doğurmak ister. Bu doğurmaçirkinlik içinde olmaz, güzellik içinde olur. Erkekle kadının birleşmesi birdoğurma işidirvebudabirTanrı işidir, çünküüretme,çoğaltmaölümlübirvarlığınölümsüzlüğünüsağlamaktır.Böylebirişbozukdüzeniçindeolamaz;çirkin,Tanrıdüzenineuymaz,güzelse,uyar.Demekkigüzellikherdoğuranınbeşiği,kundağı,Moira’sı,Eileithuia’sıdır[53]. İşteonuniçinyaratmagücüileyüklübirvarlıkgüzeleyanaştımı,ferahlar,genişler,sevinçtentaşar,doğururveçoğalır.Çirkinederastladımı,tersinekasvetbasariçine,tıkanır,duraklar,büzülür,doğuracakyerde,içindekalanyükütaşımaderdinedüşer.İşteözvebereketle şişkin bir varlığın, içindeki dayanılmaz doğum sancısındankurtulmak için güzel olan her şeye var gücüyle atılması bundandır.Demek,Sokrates,Sevgiseninsandığıngibigüzelinsevgisideğilmiş.

—Nediröyleyse?

—Doğurmanın,güzeliçindeyaratmanınsevgisi.

—Peki,öylediyelim.

—Öyledir,başkatürlüolamaz.Nedendoğurmasevgisidir,çünküdoğurmasonsuzluğa götürür, ölümlüyü ölümsüz eder. İyiyi isteyen ölümsüzlüğüistemek zorunda, çünkü sevginin iyiyi bir an için değil, her zaman içinistemek olduğunda anlaşmıştık. Kendi sözlerimizin sonucu bu: Sevgi isteristemezölümsüzlüğünsevgisidir.

İşteDiotima ilekonuşmalarımdansevgiüstünealdığımderslerbunlar.Birgündedikibana:

—Sencebuarzu,busevgineredengeliyor,Sokrates?Doğurmakarzusuilebütünhayvanlarınneyamanhalleredüştüğünügörmüşsündür;kanatlısı,dört

Page 46: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

ayaklısı neler çeker sevgi yüzünden! Önce çiftleşmek, sonra yavrularınıbeslemek için. En zayıf hayvanlar yavruları uğruna en kuvvetlilere karşıkoyar, canlarını verirler. Onlar yaşasın diye kendileri açlıktan kıvranır, herşeyekatlanırlar.Haydidiyelimki insanlarbuişidüşünceyleyapıyorlar,amahayvanlaraneredengeliyordersinböylesinebirsevmegücü?

—Bilmem,dedim.

—Bunlarıbilmeden,sevgidenanlayacağınımısanıyorsun?

— Demin de söyledim, Diotima, ben öğrenmeye ne kadar muhtaçolduğumu bildiğim için geldim senin yanına. Anlat bana neyse bunlarınsebebivedahanevarsasevgiüstüne.

— Sevginin özü üstüne birçok anlaşmalara vardık. Bunlara inanıyorsansorduğumşeyeşaşmamalısın.Buradada,demindediğimizgibi,ölümlüvarlıkelinden geldiği kadar sonsuz, ölümsüz olmaya çalışıyor. Bunun için deyapabileceğibirtekşeyvar:Doğurmak,eskiyenbirvarlığınyerinedurmadanbiryenisinikoymak.Bircanlıyaşıyor,çocukluğundanihtiyarlığınakadarhepkendi olarak kalıyor deriz, oysaki hep aynı adı taşısa da hiçbir zaman aynıvarlıkdeğildir,durmadansaçları,eti,kemiği,kanı,bütünbedeni,biryandanyenileşir,biryandanölür.

Yalnız beden değil, can da değişir. Tabiat, huy, inanışlar, arzular, zevkler,dertler,kaygılar,bunlarınhiçbirikimsedeaynıkalmaz,biriölürken,biryenisidoğar.İşinentuhafı,bilgilerimizbilebiryandandoğar,biryandanölür,bilgibakımındanda hiç aynı kalmayıp, hepdeğişir bildiklerimiz.Bilgi yitirildiğiiçindir ki öğrenme diye bir şey vardır. “Unutma” bir bilginin silinmesidir.Öğrenme, gidenin yerine bir yenisini belletmekle bilgiyi yaşatır, böylece debilgihiçdeğişmemişgibigörünür.Bütünölümlüvarlıklar,bedeniyleveherşeyiyleölümsüzlüğebuyoldanerişir.Bununbirbaşkayoludayoktur.Böyleolunca, artık neden bütün canlılar yavruları üstüne bu kadar düşüyor diyeşaşma.Bütünoemekler,sevgilerhepölümsüzlükuğrunadır.

Benbusözleriduyuncaşaşakaldım:

—Nediyorsun,bilginDiotima,gerçektenböylemibu?

OzamanDiotima,enparlakbirsofistedasıyla:

—Bunuböylebil,Sokrates,dedi.İnsanlardakiyükselmehırsınabirbak,nekadarsaçmabulacaksınbuhırsı,eğeronudeminsöylediklerimebağlamazsan,insanların“ölmezbirünbırakalımgelecekzamanlara”[54]diye,nasılşanşerefarzusuyla yanıp tutuştuklarını düşünmezsen. Çocuklarından çok bu gayeuğruna, her tehlikeyi göze alırlar, varlarını yoklarını harcar, her mihnetekatlanırveölmeyebilerazıolurlar.Sensanıyormusunkieğeraramızdahâlâyaşayan,ölmezbiryiğitlikhatırasıbırakmayıummasalardı,AlkestisAdmetos

Page 47: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

için ölür, Akhilleus Patroklos için canını verir, sizin Kodros[55] krallıkoğullarınakalsındiyeölümeatılırdı!Hiçinanma.Benceherinsaniyibiradbırakmak, ölümsüz bir yiğitlik şerefi kazanmak için elinden gelen her şeyiyapar. Hem ne kadar değerliyse, o kadar düşer bunun üstüne. Neden?Ölümsüzlüğüseverdeondan.

Bedenlerinde bereket taşıyanlar daha çok kadınlardan yana gider; onlarınsevme yolu, çocuk üreterek ölümsüzlüğü sağlamaktır. Adlarını yaşatarak,gelecek bütün zamanlar boyunca mutluluğa ereceklerini sanırlar. Amacanlarında bereket olanlara gelince; çünkü böyleleri de var; onlar bedendençokdahabolverirlercanürünlerini.Nedircanınürünleri?Düşüncevedahane varsa. İşte bütün yaratıcı şairler ve sanatlarına yenilik getiren işçiler bucanıbereketli insanlardır.Düşünceninengüzel, enüstünşekliküçükbüyükinsantopluluklarınındüzeninikurandüşüncelerdir:Onadaölçüvedoğrulukderler. Bu insanlardan biri ta genç yaşından beri içinde bu değerlerintohumunubirTanrıgibitaşıyorsa,olgunlukçağındacanıdoğurmak,yaratmakarzusu ileyanar. İşteasılozamanbencesağasolabaşvurup,hangigüzellikiçinde doğuracağını araştırır. Çirkinlik içinde doğuramaz hiçbir zaman. Buarzuileyüklüoldukça,çirkinbedenlerdençok,güzelbedenlereyönelir,onlararasındagüzel,cömert,soylubircanadarastladımı,buikigüzelliğebirdenvurulur,böylebirvarlıkkarşısındadiliçözülüp,onaerdemi,iyiinsanınnasılolacağını, neleryapacağını anlatır, kısacasıonugeliştirmeyeçalışır.Güzelledüşüp kalkma, ona çoktan beri canından taşıdığı tohumu geliştirmek,filizlendirmekimkânınıverir;yanında,uzağındaheponudüşünür,aralarındadoğanbirlikbaba ileçocuklarıarasındakibağdan, sevgidençokdahaüstün,çokdahakuvvetlidir;çünküoikisidahagüzel,dahaölmezvarlıklaryaratmaküzere birleşmişlerdir. Kim olsa böylesi varlıklar yaratmayı çocukyetiştirmekten üstün görür, bir baksa yeter Homeros’a, Hesiodos’a, bütünbüyük şairlere. Onların bıraktığı ölmez çocukları kim kıskanmaz?Lykurgos’un[56] Lakedaimon’da bıraktığı çocukları düşün! O çocuklarkurtardı Lakedaimon’u ve hatta bütün Yunanistan’ı. Sizin aranızda daSolon’u[57] yüceleştiren, yarattığı kanunlardır. Nerede olursa olsun, isterHellenler, ister yabancılar arasında kimgüzel eserler ve değerler yarattıysa,dillere destan olmuştur. Bu türlü çocuklar babaları için tapınaklarkurdurmuştur.Bedendendoğançocuklarınhangisibunuyaptırabilmiş?

Bunlar, Sokrates, sevginin senin de varabileceğin sırlarıdır. Bu sırlarınyücesinevedahaötesine[58],düşüncesidoğruyoldaolanınulaşabileceğisondurağa, bilmem, sen erişebilir misin? Yine de söyleyeceğim sana nesöyleyebilirsem,hiçbirşeyiesirgemeyeceğimsendenorayaulaşabilmeniçin.Peşimsıragelgelebilirsen.

Dinlebenişimdi:Sırlarayoluncaermekisteyenindahagençyaşındagüzel

Page 48: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

bedenleriaramasıgerek.Onuyolakoyan,doğruyolakoymuşsa,ilkinbirtekinsanıseverveonasöyleyecekgüzelsözlerbulur.Sonraanlarki,şubedendegördüğü güzellik her bedeninkinin eşi, kardeşidir; görüş güzelliğini arayaniçin bütün bedenlerdeki güzelliği bir tek şey saymamak delilik olur. Bunuiyice anladı mı, bütün güzel bedenleri sever, bir tekine olsun düşkünlüğügevşer,çünküartıkböylebirdüşkünlüğüküçümser,hiçesayar.Bundansonrayapacağışey,cangüzelliğinibedengüzelliğindenüstüngörmektir.Değerlibircan, bedendeki pırıltısı sönük de olsa, sevgisini coşturmaya yetmeli; onakendini verip, gençlerin yükselmesi için söylenecek en güzel düşünceleriaramalı, bulmalıdır. Böylece güzelliği ister istemez yaşayış, davranışyollarındagörecek,hepsindekigüzelliğinaslındahepaynıgüzellikolduğunufark edecek ve böylece beden güzelliğine fazlaca kapılmamayı öğrenecek.Davranış,yaşayışyollarındanbilimleregeçiponlardakigüzelliğidegörecek.Gözleri böylece daha geniş bir güzele erdiği zaman, artık bir tek varlığabağlanmayacak, bir delikanlının, kim olursa olsun herhangi bir adamın, şuveya bu davranışın kulu kölesi olup incir çekirdeği doldurmaz laflaretmeyecek.

Önüneserilenengingüzellikdenizikarşısında içidolup taşacak,engüzel,enyücesözlerle,sonsuzbilgiözlemininyarattığıengindüşüncelerle.Veişteozaman gücü kuvveti arttıkça artacak, bir tek bilgiye, şimdi anlatacağımgüzelinbilgisineerecek.

Şimdi can kulağıyla dinle beni. Sevginin şimdi vardığımız yerine kadargötürülen adambütün güzel şeyleri birbiri ardı sıra ve gerekli düzen içindegördükten sonra, girdiği yolun sonuna ulaşarak, birdenbire eşsiz birgüzellikle, güzelliğin özü ile karşı karşıya gelecek. İşte buna ermek içindibütün emekleri. Bu güzellik artık hep var, doğumsuz, ölümsüz, artmaz,eksilmez bir güzelliktir, bir bakıma güzel, bir bakıma çirkin, bugün güzel,yarın çirkin, şuna göre güzel, buna göre çirkin, bir yerde güzel, bir yerdeçirkin, kiminingözündegüzel, kiminingözünde çirkinbir güzellikdeğildir.Bir güzellik ki, kendini bir yüzle, elle ayakla, bedene bağlı hiçbir şeylegöstermeyecek, ne bir söz alacak, ne bir bilgi, bir canlıda, belli bir varlıktabulunmayacak, ne canlıda, ne yerde, ne gökte, hiçbir yerde, kendi var,kendinden var, kendisi ile hep bir örnek. Bütün güzellikler ondan pay alır;kendisionlarınparlayıpsönmeleriyleneartar,neeksilirnedebirdeğişikliğeuğrar. Demek insan, yolunca, bir delikanlı sevgisiyle dünya gerçeklerininüstüneçıktımı,ogüzelliğigörmeyebaşlar.Ozamanartıkneredeysesevgininyüce sırlarına ermiştir. İşte doğru yolu budur, sevgi dünyasına ister kendikendine, ister kılavuzla ulaşmanın: Bu dünyanın güzelliklerindenbaşlayacaksın,hiçdurmadanbasamakbasamakyücegüzelliğeyükseleceksin,bir güzel bedenden ikisine, ikisinden bütün güzel bedenlere, sonra güzelbedenlerdengüzel işlere, güzel işlerdengüzel bilgilere, güzel bilgilerdende

Page 49: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

sonunda bir tek bilgiye varacaksın: Bu bilgi de o tek başına var olan saltgüzelliğevarmaktan,asılgüzelinözünütanımaktanbaşkabirşeydeğildir.

İnsanınsaltgüzelliklekarşıkarşıyageldiğianyokmu,sevgiliSokratesişteyalnız o an için insan hayatı yaşanmaya değer! dedi Mantineialı yabancıkadın. Günün birinde onu görürsen, hiçe sayarsın artık altınları, süsleripüsleri, o şimdi aklını başından alan güzel çocukları, delikanlıları, hepyanlarında kalmak, yüzlerine bakmak için seni de herkes gibi yemekteniçmekten eden sevgilileri. Düşün ne olur, bir görebilirse insan güzelliğinkendini; her şeyden soyunmuş, arınmış, katıksız! İnsanın tenine, bedenine,rengine, daha bir sürü ıvır zıvırına bulanmış güzelliği değil, bir tekgörünüşüyle Tanrı güzelliğini! Böyle bir güzelliğe gözlerini kaldırıpbakmanın, onunla kaynaşmanın yolunu bulanın hayatını küçümseyebilirmisin? Ancak orada güzele yalnız güzeli görecek gözle bakan erdemtaslaklarıdeğil,gerçekerdemleryaratabilir:Çünkütaslaklaradeğil,gerçeğintakendisinebağlanmıştır.Yalnızgerçekerdemiyaratanvebesleyen,Tanrınınsevdiği bir insan olabilir, yalnız o insanlar arasında bir insanın erebileceğiölümsüzlüğeerer.

İşte Diotima bunları söyledi bana, sevgili Phaidros, sevgili dostlarım.İnandımsöylediklerine.Bendeherkesiinandırmakistiyorumki,insankolaykolaykendineSevgi’dendahaiyiyardımcıbulamazbunimeteulaşmakiçin.İşte bunun için, bence, sevgiyi baş tacı etmekherkesinboynununborcudur.Benkendihesabımasevgi işlerineçokönemveririm,onları işedinmişimdirkendime.Başkalarınında iş edinmesini isterim.Her zamankigibi bugündeelimden geldiği kadar, Sevgi’nin gücünü kudretini övüyorum. Benimsöyleyeceklerim bunlar, Phaidros. Sözlerime bir övgümü dersin, başka birisimmiverirsin,orasıseninbileceğinbirşey.

Sokrates konuşmasını bitirince herkes onu tebrik etmiş amaAristophanesSokrates’in bir sözüyle kendisine taş attığını ileri sürerek, konuşmayakalkmış, tam o sırada avlunun kapısına vurulmuş ve dışarıdan bir alaysarhoşlabirçalgıcıkadınıngürültülüseslerigelmiş.

—Çocuklar!diyebağırmışAgathon.Bakınkimdirgelen.Tanıdıklarsaiçerialın,yoksaiçkiyibitirdik,yatıyoruzdeyin.

Az sonra avluda fena halde sarhoş olduğu anlaşılanAlkibiades’in bar barbağırdığıduyulmuş:

—Agathonnerede?Agathon’unyanınagötürünbeni!

O zaman Alkibiades’i içeri getirmişler, çalgıcı kadına ve daha başkaahbaplarına dayanarak, kapının önünde durmuş. Başında sarmaşık vemenekşedensıkbirçelenkvetürlütürlüşeritlervarmış.

Page 50: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Kapıdanbağırmış:

— Selam dostlar! Çok içmiş bir adamla içmeye var mısınız? YoksaAgathon’a bir çelenk takıp gidelim mi? Asıl onun için geldik. Düngelemedim.Amaişteşimdibaşımdaşeritlerlegeldim,onlarıkendibaşımdançıkarıp, bu en bilgili, bu en güzel insanın başına takacağım.Öyledir bence.Gülüyorsunuz bana değil mi, sarhoşum diye? Gülün gülebildiğiniz kadar.Doğrusubudur,bunubilir,bunusöylerim.Haydisöyleyinyahu!Gireyimmi,girmeyeyimmibuhalimle?Benimleiçmeyevarmısınız,yokmusunuz?

Hep birden bağıra çağıraAlkibiades’i selamlamışlar, içeri girip bir tarafauzanmasınıistemişler.

Agathon da kendisini buyur etmiş. Alkibiades ahbaplarının kollarındailerlemiş,amaAgathon’atakacağışeritleriçözmeyeöyledalmışki,burnununucundakiSokrates’igörmeden,Agathon’unyanıbaşında,onunlaSokrates’inarasına oturmuş. Sokrates biraz yana çekilmiş oturabilsin diye. Alkibiadesotururoturmaz,Agathon’ukucaklamışvebaşınaşeritleritakmış.

—Çocuklar,demişAgathon,Alkibiades’insandallarınıçıkarında,üçkişiolalımşusedirde.

Alkibiadesde:

—Evetya!demiş.Amaüçüncümüzkimoluyor?

Dönüp bakınca Sokrates’i görmüş. Görmesiyle gerisingeri fırlaması birolmuş:

—İmdatHerakles!Başımagelen!Sokrates, takendisi!Yinepusukurdunbana, değil mi? Her zamanki gibi yine hiç beklemediğim yerde karşımaçıktın? Aristophanes’in, gülünç veya güldürücü birisinin yanına oturacakyerde,biryolunubulupmeclistekiengüzeladamınyanınaoturmuşsun.

Sokratesde:

—Agathon, beni korumayabak! demiş.Bu adamın sevgisi başımdadert.Onu sevdim seveli, başka bir delikanlıya bakamaz, kimseyle konuşamazoldum. Hemen kıskanır, köpürür, olmayacak şeyler yapar, ağzına gelenisöyler, bir dövmediği kalır beni. Göz kulak ol da şimdi gene azıtmasın.Aramızı bulmaya çalış; üstüme saldırırsa beni koru. Ödüm patlıyor delicesevgisinden,azgınlığından.

—Seninlebarışmakmı?Asla;amaöcümübirbaşkazamanalırımsenden.Şimdilik şu şeritlerden ver de Agathon, bu adamın kafasına, görülmedikkafasına takayım. Sonra çıkışır bana, sana çelenk taktım da ona takmadımdiye,oki,sözleriyleyenmedikinsanbırakmamış.Senbirtekzaferkazandıngeçengün,oTanrınınhergünüzaferiçinde.

Page 51: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Bunları söylerken,Alkibiades şeritleriSokrates’inbaşına takmışve sedireuzanmış.

—Heydostlar!demişuzanıruzanmaz,pekayıkduruyorsunuz.Gevşemeyinböyle, için bakalım. Hep içeceğiz demedik mi? İçki başkanlığını üstümealıyorum, gereğince içesiniz diye. Bir kocaman kâse getirt bana Agathon,varsa.Amadur,istemem,getirulanşubuzçanağını!

Sekiz kotyl’den[59] fazla alırdı gördüğü çanak. Alkibiades onu doldurtupdibinekadariçmiş,sonradaSokratesiçinbirdahadoldurtmuş.

—Doldur, demiş, Sokrates’e bir tuzak kuruyorum sanmayın.O ne kadariçse,sarhoşolmaz.

Uşakçanağıdoldurmuş,Sokratesdeiçmiş.OzamanEryksimakhos:

—NeyapacağızAlkibiades,diyesormuş.Konuşmadan,türküsöylemeden,hepiçecekmiyizböyle,susamışinsanlargibidüpedüz?

—Eryksimakhos,demişAlkibiades,babalarınenakıllısının,eniyisinineniyioğlu,seniselamlarım!

—Bendeseni.Amaneyapacağız,onusöyle.

—Nebuyurursan.Seninsözünütutacağımisteristemez.“Çünkübirhekimtekbaşınabirçokinsanabedeldir”[60];yapde,yapalım.

—Dinleöyleyse.Sengelmezdenönce,sağdansolasırasıylaSevgiüstünekonuşmaya, Sevgi’nin en güzel övgüsünü yapmaya özeniyorduk. Hepimizkonuştuk.Senmademiçeceğiniiçtinvedahakonuşmadın,sırasende,konuş.Sözünü bitirince, Sokrates’e dilediğin konuyu verirsin, sonra da herkesyanındakine.

—GüzelbusöylediklerinEryksimakhos,güzelamasarhoşbir insanıayıkkafalılarla sözyarışına sokmakhaksızlıkolur.Hemsen inandınmı, erenler,Sokrates’in demin dediklerine? Tam tersi doğrudur sözlerinin! İster Tanrıolsun, ister insan, onun yanında kendinden başka birini övmeye kalkarsam,saldırırüstüme.

Sokrates:

—Ağzınıtopla!demiş.

—Yoo,yoo,nedersende.Seninkarşındasendenbaşkasınıövememben.

—İyiya,pekidemişEryksimakhos,Sokrates’inövgüsünüyapöyleyse.

—NededinEryksimakhos?Birtemizöveyimmibuadamısahi…Üstüneatılıp,hepinizinönündealayımmıöcümü?

—Bak şuna, demiş Sokrates.Nedir zorun senin?Beni kepaze ederekmi

Page 52: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

öveceksin,nedirniyetin?

—Doğruyusöylemek.Razımısın?Düşün.

— Doğruyu söyleyeceksen, izin vermekle kalmam, zorlarım senikonuşmaya.

—Hiçmeraketme.Şöyleyapalım:Doğruyusöylemezsem,dilediğinyerdesözümükes,yalansöylüyorsundebana.Bilebileyalansöyleyecekdeğilim.Amaiyihatırlamadığımiçinbazışeylerikarıştırırsam,hiçşaşma.Seninbuncatuhaflıklarınıbirçırpıdarahatçasayıpdökmekkolaydeğil,buhalimle.

Ben Sokrates’i övmek için, dostlarım, bazı benzetmelere başvuracağım.Şaka ettiğimi sanacak Sokrates. Ama bu benzetmeleri şaka için değil,doğruyu göstermek için kullanacağım. İlkin bu adamı Silen heykellerine[61]benzeteceğim. Hani şu heykel dükkânlarında görülen düdüklü, kavallıSilenlere.BuSilenlerortadanikiyebölünürveiçlerindenküçükküçükTanrıheykelleri çıkar. Onu Satyr Marsyas’a[62] da benzetebilirim. Görünüşbakımından bu Silenlerin tıpkısısın, Sokrates. Yalan mı? Daha başkabenzerlikler de var aranızda, söyleyeyim bak.Bir defa her şeyle saygısızcaalayedersin;doğrudeğilmi?Değildersen,tanıklargetiririm.Kavalçalmasınıbilmezmisin?Öyle bilirsin ki,Marsyas hiç kalır yanında.Çünkü o nihayetkamışlardan nefes kuvvetiyle çıkardığı seslerle büyülüyordu insanları. Hoş,bugünkü kavalcıların da yaptığı başka bir şey değil. Olympos[63] bileMarsyas’tanöğrendiğihavalarıçalar.Buhavalaristeriyiçalınsın,isterkötü,Tanrıdan gelme oldukları için insanları büyüler, sırlara ve Tanrılara ermekisteyenleri meydana çıkarır. Seni Marsyas’tan tek ayıran şey, çalgısız,kavalsız, sadece sözlerle aynı şeyi elde etmendir. Bir başkası konuşsun,istediği kadar da usta bir sözcü olsun, ne söylese hiçbirimizi hemen hiçilgilendirmez. Ama sen konuştun mu, yahut da senin sözlerini kötü birsözcüden de olsa, dinledik mi, kadın, erkek, çoluk çocuk duraklar, kulakkesilir,kendimizdengeçeriz.

Ben kendi hesabıma, dostlarım, size zil zurna sarhoş görünmektenkorkmasam, bu adamın sözleriyle ne hallere düştüğümü, hâlâ da düşmekteolduğumu anlatır, inanmazsanız, yemin ederim. Onu her dinleyişimde,yüreğimyerindenoynar,Korybantlardan[64]beterolurum,sözleriyaşlarakıtırgözlerimden. Nice insanların da benim duyduklarımı duyduğunu gördüm.Perikles’i dinledim, başka büyük hatipleri dinledim. Sözlerini beğendimbeğenmesine, ama hiçbir zaman böyle hallere düşmedim, hiçbiri içimiöylesineallakbullaketmedi,hiçbirikölelikzincirleriiçindeyaşamaöfkesiniduyurmadı bana. Bu Marsyas’ı dinledikten sonra, kaç defa hayatı benimyaşadığımgibiyaşamamalıdedimkendikendime.Bunlarayalandiyemezsin,Sokrates. Şimdi de yine seni dinleyecek olsam, dayanamam sözlerine, aynı

Page 53: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

duygulara kapılırım. İster istemez kabul ettiriyor ki bana, benim buncaeksiğimvarken,kendimibırakıp,Atina’nın işleriyleuğraşıyorum.Onuniçintıkıyorum kulaklarımı sözlerine, Seirenlerden[65] kendimi korur gibi, bucakbucak kaçıyorum, şuracıkta, bu adamın ayakucunda ömür boyu oturupkalmayayımdiye.Yalnızbuadamınkarşısındaduyduğumbirşeyvar,benimduyduğumakimsenininanmayacağıbirduygu:Birinsandanutanmaduygusu.Utandığım tek insan odur benim.Biliyorum çünkü, biliyorum ki, onun yapdediklerini yapmamak için haklı sebepler göstermek elimden gelmiyor,gelmiyor ama onun yanından uzaklaşır uzaklaşmaz kalabalıklardan alkıştoplamak hevesine kapılıyorum. Bu yüzden kaçak bir köle gibi kaçıyorumondan, her gördükçe de verdiğim sözlerden utanıyorum. İnsanlar arasındançekilipgitmesinicandandilediğimbileolduçokdefa.Amabaşınaböylebirşey gelse, duyacağım acının bin beter olacağını da biliyorum. Kısacası bubelalıadamlaneyapacağımıbilmiyorum.

İştebuSatyrçaldığıhavalarlabenide,birçoklarınıdabuhalleresoktu.Amadahabaşkayönleridevarbuadamın;dinleyin,göreceksinizneşaşılacakbirgüçtürbuadamdaki.Şunubilmişolunkionutanımıyorsunuzhiçbiriniz.Amaben göstereceğim onu size olduğu gibi. Başladım bir kere. Sokrates,biliyorsunuz, güzel delikanlılara düşkündür, hep onların peşinde gezer,kendindengeçeronlarıgördümü.Birde şuvar:Bir şeybilmez,bir şeydenanlamaz gibi görünür. Silenler de öyle değil midir? Tıpatıp öyledir. ÇünkübütünbunlarSilenheykelindeolduğugibi,onundışgörünüşüdür. İçiniaçıpdabaktınızmı,nezenginbirakılhazinesidir,bilmezsiniz,akşamcıdostlarım!Aldanmayın, istediğiniz kadar güzel olsun, umrunda değildir, aklınızınalmayacağı kadar hor görür güzelliği. İstediğiniz kadar zengin olun,herkeslerinarayıpdabulamadığışanlara,şereflerekonun,bütünbunlaronungözünde hiçtir, bizler birer hiçiz. Evet, evet, size söylüyorum. Böyleyken,bütün ömrünü bir çocuk bilmezliğiyle şununla bununla şakalaşarak geçirir.Ama bir ciddileşip de Silen’in içi açıldı mı, ne Tanrı yüzleri çıkar ortaya!Bilmem, gören varmı sizin içinizde. Benim gördüğüm oldu. Ne Tanrılardıbunlar! Baştan başa altın, güzelliklerini akıllar almaz… Bunları görünce,Sokratesnederseyaparımdedim.

Onu benim gençliğime, güzelliğime gerçekten tutkun sandım ve bunutalihinbanaverdiğibüyükbirfırsatbildim.BirazyüzvermekleSokratesbanaherbildiğiniöğretirdedim,çünküparlakdelikanlılığımaöylegüveniyordumki! Bu düşünceyle, yanında hep bir uşakla bulunmak âdetinden vazgeçtim.Uşağı uzaklaştırıp onunla baş başa kaldım. Burada her şeyi size açıkçasöylemeliyim. İyi dinleyin, sen deSokrates, yalan varsa, düzelt sözlerimde.Dediğim gibi dostlar, Sokrates’le baş başa kaldım. Çok geçmez, sevenlerintenhalıktasevgililerinesöyledikleriniodabanasöyleyecekdiyedüşünüyorveseviniyordum.Amabeklediğimolmadı.Her zamanki gibi benimle konuştu,

Page 54: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

günbitincedekalktı gitti.Bununüzerinebirlikte idmanyapalımdedim;buyoldanonueldeedeceğimisanıyordum.Yanımızdakimseleryokkenidmanlaryaptık, sık sık güreştik. Ama inanır mısınız, gene de hiçbir şey eldeedemedim.Buyoldaçıkmayınca,buadamakarşızorkullanayım,başladığımiştegevşemeyeyim,bakalımsonuneyevaracakdedim.Sevgilisinekavuşmakisteyenbirigibi,onudüpedüzakşamyemeğineçağırdım.Hiçdecanatmadıgelmeye.Ama zamanla yola girdi. İlk geldiğinde yemek yer yemez gitmekistedi. Alıkoymaya utandım. Bir başka sefer ona yeni bir pusu kurdum:Yemektensonrageçvaktekadarlafatuttum,gideceğizamandageçoldudiyekalmayazorladım.

Yanımdabiryerde,yemekyediğisedirdeyattı,odadabizdenbaşkakimselerdeyoktu…Burayakadar iyi hoş, kimeolsa anlatabileceğim şeyler.Bundansonrasınıbenimağzımdanduyamazdınız,eğeratasözünündediğigibi“şarapinsana (çocuk olsun olmasın) doğruyu söyletmeseydi”[66]. Hem Sokrates’iövmeyegirişmişken,onuneşsizbirtarafınıgizlersemhaksızlıketmişolurum.Kaldıkibenyılansokmuşbiradamdurumundayım:Başımagelenleriancakyılan sokmuşlara anlatabilirim, ancakonlar halimdenanlar, acıdan ileri gerisöyleyip yaptıklarımı hoş görebilir. Üstelik beni sokan, yılandan beter,soktuğuyerde,insanınenfazlaacıyanyeri…Yürekmi,canmı,nedersenizdeyin, oramdan sokulmuşum, sokan da felsefe yılanı. Bu yılanın sözlerimayasıbozukolmayankörpebircanısoktumu,engerekzehirlerindenbeterişler içine; söyletmediği, yaptırmadığı kalmaz ona… İşte Phaidros’lar,Agathon’lar, Pausanias’lar, Aristodemos’lar, hatta Aristophanes’ler(Sokrates’i saymıyorum bile), daha niceleri, hep felsefe delisi olmuşsunuz,Bakkhalar[67] gibi çileden çıkmışsınız. Sizlerin önünde her şeyisöyleyebilirim, o zamanki yaptıklarımı, bugünkü söylediklerimi siz hoşgörebilirsiniz. Uşaklara ve aranızda varsa, pişmemiş, kaba canlara gelince,onlarkulaklarınıdemirkapılarlakapasınlar!

İşte o zaman, dostlar, ışık sönüp de uşaklar çekilince, Sokrates’e artıkdüşündüğümü kaçamaksız, düpedüz söylemenin zamanı geldi dedim.Dürtereksordum:

—Uyuyormusun,Sokrates?

—Yokdaha.

—Nedüşünüyorum,biliyormusun?

—Nedüşünüyorsun?

— Beni sevmeye layık tek adam sensin. Ama içini dökemiyorsun bana,biliyorum. Oysaki senin gönlünü yapmazsam, ayrıca paramı, dostlarımı,varımıyoğumuemrinekoymazsam,aptalsayarımkendimi.Benimgözümdeenüstünolanşeyyetişmek,dahaiyibirinsanolmaktır.Bununiçindesenden

Page 55: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

iyibirkılavuzuaramaklabulamam.Seningibibir insandankaçıpakıllılarıngözünde küçük düşmektense, varsın kafasız bir sürü insan kendimi verdimdiyebeniayıplasın!

Bunlarıduyunca,Sokratesherzamankialaycı,dobradobrakonuşmasıyla:

— Sevgili Alkibiades, benim için söylediklerin doğruysa gerçekten senidaha iyietmegücüvarsabende,giriştiğin işteyayakalmayacağabenzersin.Anlaşılan, senin beden güzelliğinin çok üstünde, yaman bir güzellikgörüyorsun bende. Bundan ötürü benimle alışverişe girmek, güzellik verip,güzellik almak istiyorsun, bu işte senin kazancın benimkinden çok fazlaolacak diye düşünüyorsun. Güzelliğin görünüşünü verip, kendini almaklaaltına karşı bakır vermiş olacaksın. Ama, iki gözüm, biraz daha iyi düşün,benimhiçliğimibirdeğersanmışolabilirsin.Düşünceningözünezaman iyigörmeye başlar: Gözlerimiz keskinliğini kaybedince. Senin o hale gelmenedahaçokvar.

— Ama benim düşündüklerim neyse, söylediklerim de o oldu. Sana da,banadaenuygunyolhangisidir,onuartıksenbul.

—Bunu iyi söyledin. İlerisi için düşünürüz.Bu işte de, başka işlerde de,ikimiziçinenuygunneyse,onubuluryaparız.

Bu sözleri duyunca, attığım ok ciğerine işledi sandım. Bir laf dahasöylemesinemeydan vermeden, kalkıp, kendi örtümü üstüne attım,mevsimkıştı çünkü, bu adamın eski püskü abası altına girdim, bu insanüstü varlığasarılıp, bütün gece yanında yattım. Bunlara yalan diyemezsin Sokrates. Nekadar yanaştımsa, ne yaptımsa, boşuna, bu adam hiç sarsılmadı, hepyukarıdan, küçümseyerek, alay ederekbaktı gençliğime,güzelliğime.Bensebirşeysanıyordumbugüzelliği.Öylesanmaktahaklımıydım,değilmiydim?Siz yargıç olun, evet yargıç olun da söyleyin Sokrates’in ne kadar başıhavalarda olduğunu! Şunu da bilmiş olun ki, Tanrılara, Tanrıçalara yemin,bütünbir geceSokrates’inyanındayattımvekalktığımzaman,bir babanın,birağabeyinyanındayatmışgibiydim.

O geceden sonra içimden geçenleri kestirebilirsiniz: Bir yandan kendimiküçükdüşmüşgörüyor,biryandandabuadamınmayasındakiölçüye,kudreteşaşıyordum.Ondakidüşüncederinliğinin,ondakinefsiniyenmegücününbiradamda bulunabileceğini aklımdan geçiremezdim. Böyle olunca, ona nekızabiliyor, ne onunla düşüp kalkmaktan vazgeçebiliyor, ne de bir yolunubulup onu kendime çekebiliyordum. Biliyordum ki, onu para ile avlamakAias’ıkılıçlayaralamaktanzordur.Onaişleyebileceğinisandığımtekgücümüdehiçesaymıştı.Neyapacağımıbilmiyor,buadamahiçbirköleninefendisinebağlanamayacağıkadarbağlı,dolanıpduruyordum.

Bu olup bitenlerden sonra, birlikte Potideia[68] seferine gittik. Yediğimiz

Page 56: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

içtiğimiz ayrı gitmedi orada. Yorgunluğa katlanmada yalnız beni değil,herkesigeçiyordu.Yollarımızkesilipde,hersavaştaolduğugibi,yiyeceksizkaldıkmı,açlığaonunkadardayananolmazdı.Bolluğakavuşuncadayalnızobilirdi içkinin de, her şeyin de tadını çıkarmasını. İçkiye pek öyle düşkündeğildiamazorladılarmı,herkestençokiçerdi.İşinşaşılacaktarafıdaşuki,hiçkimseSokrates’isarhoşgörmemiştir.Eminimkibunusizedeispatedecekbiraz sonra. Karakış karşısındaysa (oralarda kış korkunçtur, bilirsiniz)Sokrates’indayanmagücüinanılmazbirşeydi.Dörtbiryanınbuzkestiğibirgündü, kimse dışarı çıkamıyordu, çıksa da, üstüne başına olmayacak şeylerörtüyor, ayaklarına keçeler, kuzu postları sarıyordu. O gün her zamankikılığıylayalınayakSokratesbuzlarüstündeayakları sargılıaskerlerdendaharahat yürüdü. O kadar ki, askerler kendilerine meydan okuyor sanarakiçerlediler,yanyanbaktılarona.

Bu konu üstüne söyleyeceklerim bu kadar. “Gelelim bu mert adamınettiğine, çektiğine”[69]. Aynı seferde bir şey daha oldu, anlatılmaya değer.Sokrates şafaktan beri düşünceye dalmış, olduğu yerde duraklamıştı.Aradığınıbulamadığıiçinolacak,birtürlübırakıpgidemiyor,ayaktadüşünüpduruyordu. Öğle oldu, askerler ona bakıyor ve şaşkın şaşkın, Sokrates’insabahtanberi ayaktadalmışdüşündüğünübirbirlerine fısıldıyorlardı.Akşamolunca, askerlerden bazısı, yemeklerini yedikten sonra, yataklarını çadırdandışarıçıkardılar,mevsimyazolduğuiçinaçıkhavadayatıpSokrates’inbütüngecehepöyledurupdurmayacağınıgörmek istediler.Sokratesolduğuyerdeertesisabahgünağarıncayakadarkaldı.İşteozamanyalnızgüneşetapındıveçektigitti.

Şimdi gelelim savaşlardaki Sokrates’e, isterseniz. Burada da yine hakkınıvermeli.Obenimyiğitlik nişanı aldığım savaş yokmu, bu adamolmasa, osavaştansağçıkmazdım;yaralıydım,yanımdanayrılmadı,silahlarımıdabenide o kurtardı. O zaman, Sokrates, komutanlara yiğitlik nişanını sanavermelerini söylemiştim. Bunda da yalanım, ayıbım var diyemezsin. Amaadımdolayısıylakomutanlarnişanıilledebanavermekistediler,nişanıseninyerinebenimalmamıkomutanlardandadahaçok isteyen senoldun.Delionbozgunundan[70] sonraordumuzkaçarken,Sokrates’igörmeliydiniz,dostlar!Yolum düştü, yanından geçtim, ben at sırtındaydım, o sırtında ağır silahlartaşıyordu.Bütünaskerlerimizçoktançözülmüşkaçışıyorken,o,Lakhes’le[71]ağır ağır çekiliyordu. Tam o sırada rastladım ikisine. Görür görmez de:“Korkmayın, sizi bırakmam” dedim. Orada Sokrates’i Potideia savaşındandaha iyi görmek fırsatını buldum: At üstünde olduğum için daha aztehlikedeydim. İlk gördüğüm şu oldu: Sokrates Lakhes’ten çok dahasoğukkanlıydı. Sonra baktım burada nasıl yürürse, orada da öyle yürüyor.Aristophanes, senin dediğin gibi “göğsünü gere gere, bakışını gezdiregezdire”[72],dostudadüşmanıdaaynı rahatgözlerle süzüyor.Onuuzaktan,

Page 57: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

yakındanhergörene,buadamaçatılmaz,yamankorurkendinidedirtiyordu.Böylelikle o da, yanındaki de rahatça geri çekildiler. Savaşta böyledavrananlarakimsesaldırmaz,yelyepelekkaçanlarınpeşinedüşerler.

Sokrates’i övmek için başka neler, ne şaşılacak şeyler anlatılabilir! Amabaşka işlerdebelki onunkadar övülecek insanlar bulunur.Onun asıl hayranolunacaktarafışu:NegeçmiştenedezamanımızdaSokrates’ebenzerbirtekinsangösterilemez.Akhilleus’unneolduğunudüşünürsek,onaBrasidas’ı[73]ve daha başkalarını benzetebiliriz; Perikles’in benzeri olarak da Nestor,Antenor[74]vedahanicelerigösterilebilir.Herkesebireşbulabilirsiniz.Amanekadararasanızdabuadamıhallerindeki,sözlerindekiaykırılıklaeskiyenikimselere benzetemezsiniz. Onu insanlara değil, olsa olsa, dediğim gibi,Satyrlere, Silenlere benzetebilirsiniz, hem kendini, hem sözlerini. Sözlerinidiyorum,çünkübaşlarkenunuttumsöylemeyi,sözleridetıpkıaçtıkçaaçılanSilenlerebenzer.Onudinlemeyebaşlarken,sözleriilkinabuksabukgibigelirinsana. Kelimeleri, cümleleri dışarıdan alaycı bir Satyr postuna bürünür:Semerlieşeklerden,kazancılardan,çarıkçılardan,dericilerdendemvurur,hepaynı kalıplarla aynı şeyleri söyler gibidir. O kadar ki, cahili, budalası hepsözlerini alaya almaya kalkarlar. Ama bir açın bu sözleri, içlerine bakın,göreceksinizkibirdefa,yalnızonlardırmanadolusözler,sonrabakacaksınızTanrı sözlerine benziyor hepsi, en yüksek erdemin örnekleri dolu içlerinde.Adamolmakisteyenherkesbusözlerdeherşeyi, tutacağıyolu,varabileceğienyüksekamacıbulabilir.

İşte dostlar, ben bunları övüyorum Sokrates’te. Beğenmediğim tarafınagelince, bana ettiklerini anlatırken ona da dokunmuş oldum. Yalnız banayapmadı bunu, Glaukon’un oğlu Kharmides’e, Diokles’in oğluEuthydemos’a[75]da,nicelerinedeyaptı.Onlarıdaseviyormuşgibigörünüpaldattı,sevecekyerde,kendinisevdirdi.BunlarıiyidinlekiAgathon,senidealdatmasınbuadam.Benimbaşımagelenlerigördekendinikorumasınıbil;“çocukdüşekalkabüyür”derler,sendüşmedenbüyübari!

Alkibiades bunları söyleyince, Sokrates’e tutkunluğunu bu kadar açıkçaortayakoymasınaherkeskahkahalarlagülmüş:

Sokrates:

—Hiç de sarhoşa benzemiyorsunAlkibiades, diyor.Yoksa asıl söylemekistediğini bu kadar incelikle, bu kadar ustaca evirip çevirmelerlegizleyemezdin.Yalnızsözlerininsonundabaklayıağzındançıkarırgibioldun.Oysaki kurduğun şu: Agathon’la benim aramı açmak. İstiyorsun ki, benyalnız seni seveyim, Agathon’u da senden başka seven olmasın. Ama budolap kimsenin gözünden kaçmadı.Bütün o Satyr, Silen hikâyeleriyle neyevarmak istediğin belli. Aman, sevgili Agathon, bu oyunu kazandırmayalım

Page 58: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

ona!Tetikdurkikimsearamızıaçmasın.

Agathon:

— Sahi öyle Sokrates, demiş. Doğru olabilir söylediğin. Aramıza gelipyatışından da anlaşılıyor bizi ayırmak istediği. Ama boşuna! Şimdi kalkar,seninyanınagelirim.

—Haşöyle,demişSokrates,gelşöylesağyanımauzan.

— Ey Zeus! Nedir bu adamdan çektiklerim! diye bağırmış Alkibiades.Neredeolsabeni ezmekbütün zoru.Bari bırakdamübarek adam,Agathonikimizinarasınagelsin.

Sokrates:

—Olmaz, demiş. Sen beni övdün, ben de şimdi sağımda kim varsa onuöveceğim.Agathonsolumagelirse,benonuövmeden,obenibirdahaövecekdeğil ya. Bırak Tanrımsı Alkibiades, bırak da bu delikanlıyı öveyim,kıskanma.Öylecanımistiyorkionuövmek!

— Yaşa, yaşa! diye bağırmış Agathon. Burada duramam Alkibiades, yerdeğiştirmeliyimki,Sokratesbeniövsün.

—İşte,hepböyleolur,demişAlkibiades.Sokrates’inolduğuyerdeondanbaşkası güzel delikanlılara yanaşmaz. Bakın yine nasıl Agathon’u yanınaçekmek için bir sebep uyduruverdi; hem de herkesin yerinde bulacağı birsebep.

Agathon Sokrates’in yanına gitmek üzere yerinden kalkarken bir sürüsarhoş kapılara dayanmış, tam o sırada dışarı çıkan birinin çıktığı kapıdaniçeridalmış,sedirlereyerleşmişler.Birgürültüdürsarmışortalığı.Artıkdüzenmüzenkalmamış,içtikçeiçmişler.

Aristodemos’un anlattığına göre, Eryksimakhos, Phaidros ve dahabirçokları kalkmış gitmişler. Kendisi de uyuyakalmış. O mevsimde geceleruzun olduğu için bir hayli uyumuş. Sabaha karşı uyandığı zaman, horozlarötüyormuş.Bakmışkimiuyuyor,kimigitmiş,yalnızAgathon,Aristophanesve Sokrates uyumamış, kocaman bir kâseyi soldan sağa dolaştırıp içiyorlar.Sokrates konuşuyormuş onlarla. Bu konuşmayı Aristodemos pekhatırlamıyordu,hembaşlangıcınıkaçırmış,hemdeuykusersemiymişüstelik.Ama konuşmanın özü şuymuş, dediğine göre, Sokrates kabul ettirmiş ki,Agathon’laAristophanes’e;aynıadamkomedyada,tragedyadayazabilmeli,tragedyayazmasınıbilenkomedyadayazabilir.Ötekilerbaşsallıyormuşamauykularıgelmiş,pekdinlemiyorlarmış.İlkinAristophanesuyumuş,sonrada,günağarınca,Agathon.

Sokrates ikisini de uyuttuktan sonra kalkmış gitmiş. Aristodemos da her

Page 59: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

zamanki gibi peşi sıra. Sokrates Lykeion’a[76] gidip yıkanmış, o günü hergünkügibigeçirmiş.Geçirdiktensonradaakşamadoğruevinegitmişyatmış.

Page 60: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

DOSTLUKÇeviren

Page 61: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

SabahattinEyüboğlu

Page 62: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Sokratesanlatıyor:

Akademia’dan çıkmış, duvarın dış kenarındaki yoldan doğruca Lykaion’agidiyordum. Panopos çeşmesinin bulunduğu kapının yanı başındaHieronymos’un oğlu Hippothales’le Paianialı Ktesippos’a rastladım;yanlarındabirçokgençdevardı.Yaklaşınca,Hippothalesbenigördü:

—Sokrates,dedi.Neredenböyle?Nereyegidiyorsun?

—Akademia’danLykaion’a,dedim.

—Bırakdabizimyanımızagel.Yolunudeğiştirmekistemezsinamadeğerdeğiştirmeye.

—Beninereyegötüreceksin?Kimlerinarasına?

Duvarınkarşısında,kapısıaçıkduranbirmeydanıgöstererek:

— Şuraya, dedi. Biz, birçok güzel delikanlıyla, günlerimizi buradageçiriyoruz.

—Orasınedir?dedim,neyapıyorsunuzorada?

— Yeni bir idman yeri; orada sohbetle vakit geçiriyoruz; senin debulunmanıisterdik.

—Amanneiyi!dedim.Başınızdakimvar?

—Tanırsın;seninövdüğünbiri:Mikkos.

—Ya,öylemi?Değersizadamdeğildir;seçkinbirsofisttir.

—Gelecekmisin?İdmanyerindekimlervar,görürsün.

— Oraya gelip ne yapacağım, sen bana önce onu söyle. Buranın gözdeçocuğukim?

—Herkesingözdesibaşka,Sokrates.

—İyiamaseninkikimHippothales?Onusöyle.

Bunusoruncayüzükızardı.Sözübenaldımyine:

—Hippothales,Hieronymos’unoğlu,sevipsevmediğinisöylemenelüzumyok. Sevdiğini, hem de sevgi yolunda bir hayli ilerlemişsin, biliyorum…BaşkaşeylerdenpekokadaranlamamamasevenyahutsevilenbirinsanıilkbakıştafarketmekbendeTanrıvergisigibibirşeydir.

Busözlerimleyüzübüsbütünkızardı.OzamanKtesippos,yüzünekarşı:

Page 63: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

— Hippothales, böyle kızarıp bozarmak, ad söylemekten çekinmek çokgüzel ama, dedi, Sokrates hele seninle azıcık konuşsun, bu söylemekistemediğinadıtekraredeedekafasınışişirirsin.Senbirdebizesor,Sokrates;Lysisdiyediyeöldürdübitirdibizi.Helebirazdaiçersebuadıokadarsöyler,okadarsöylerkisabahuyandığımızzamankulaklarımızdayankılarınıduyargibi oluruz. Sözünü etmekle kalsa iyi, bir de tutup yazdığı şiirleri, nesirleribaşımızdan aşağı boşalttımı felakettir.Hele korkunç sesiyle aşk türkülerinisöylemeye başlayacak olursa bırak da kaç. Böyleyken, şimdi sen soruncayüzükızarıyor,olurşeydeğil!

—BuLysisherhaldepekgençolacak,adınıdahailkdefaduyuyorum.

— Bu ad gerçekten pek duyulmaz: Lysis hâlâ babasının adı ile bilinir;çünkü babası çok tanınmış bir adamdır. Ama Lysis, kendisi, mutlakagüzelliğiyle senin gözüne çarpmıştır: Onu tanımak için de bir defa görmekyeter.

—Kiminoğlubu?

—AiksoneliDemokrates’inbüyükoğlu.

— Peki, Hippothales, bundan sıkılacak ne var? Soylu, temiz biri. Onudostlarınaanlattığıngibibanadaanlat;bakalım,sevenbirinsanınsevgilisiylenasılkonuşacağını,sevgisininasılanlatacağınıbiliyormusun?

—Sokrates,senyoksaKtesippos’ungevezelikleriniciddiyemialıyorsun?

—Söylediğiçocuğusevdiğiniinkârmıediyorsun?

—Hayır,fakatonuniçinşiir,nesirgibişeyleryazdığımyok.

Ktesippos:

—Aklınıkaçırmış,dedi;yalansöylüyorsana,hemdenasıl!

— Hippothales, dedim, sen bu çocuk için belki de şiirler, şarkılarsöylemişsindir; ben bunları dinlemek merakında değilim: Bana yalnızdüşündüklerin lazım; çünkü sevdiğine karşı nasıl davrandığını bilmekistiyorum.

— Ktesippos söylesin, o çok iyi bilir; gerçekten dediği kadar kafasınışişirmişsemsöylediklerimihatırlar.

—Elbette,Tanrılarşahit!Bilmezolurmuyum?Bundandahagülünçbirşeyolamaz Sokrates. Bir çocuğa tutul, gözün ondan başka kimseleri görmezolsun,sonradaonunüstüneufacıkbirçocuğunbilesöyleyebileceğişeylerdenbaşka, kendi içinden gelme hiçbir sözün olmasın; ne tuhaf iş, değil mi?Lysis’in babası Demokrates üstüne, dedesi Lysis üstüne, bütün ataları,atalarının zenginlikleri, atları, atlarının, yarış arabalarının Delphoi’de,

Page 64: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Korinthos’ta, Nemlia’da kazandığı zaferler üstüne bütün şehrin ağzındadolaşanbirtakım laflar,Kronoszamanındankalmabayatbayat sözler…İşteHippothales’in şiirine nesrine soktuğu şeyler. Daha dün bir şiirinde bizeatalarından birinin Herakles’i evinde misafir ettiğini anlatıyor, bundan daHerakles’leoatasıarasındabirakrabalıkolduğunuçıkarıyordu;güyaatasınınbabası Zeus, anası damemleketini kurtaran kahramanın kızıymış:Kısacası,Sokrates, bir sürü kocakarı masalı, uydur uydur söyle. Bütün anlattığı,şarkılarakoyduğuvebizezorladinlettiğişeylerbunlar.

—Pek tuhafsınHippothales,dedim;sendahazaferkazanmadanşiirlerveşarkılarlazaferiniövüyorsun.

—Kendimiövmüyorumkişiirlerimde.

—Övüyorsunamafarkındadeğilsin.

—Nasılolur?

—Asıl övdüğün başkası değil, sensin.Anlatmakla bitiremediğini bir günelde edersen şiir ve nesirlerin önceden yazılmış bir zafer destanı gibi seniyüceltecek,değerlibirşeyieldeetmişolacaksın;amaonuelindenkaçırırsanövmelerininparlakolduğuölçüdesenigülünçbulacakherkes;bukadargüzel,bukadarşereflibirzaferikaçırmışolacaksınelden.Sevmedeustaolanlar,birşeyeldeetmedikçe,sonundaneminolmadıkçasevgilileriniövmezler,dostum.Üstelik güzel çocuklar övülüp pohpohlandılar mı hemen böbürlenir,kendileriniyüksekgörmeyebaşlarlar.Senböyledüşünmüyormusun?

—Doğru,dedi.

— Kendilerini ne kadar yüksek görürlerse elde edilmeleri de o kadargüçleşirdeğilmi?

—Herhalde.

— Avını ürkütmekle işe başlayan, kendi işini güçleştiren bir avcıya nedersin?

—Zavallıbiravcıderim,nediyeceğim.

— Onun gibi, sözlerimiz ve şarkılarımızla sevgiliyi yola getirecek yerdeürkütürsekpeksaçmabirşeyyapmışolmazmıyız?

—Öylesanırım.

—Ohalde,Hippothales,şiirlerinlebuacısözleriüzerineçekmektensakın.Sanmam ki sen şiirlerinden zarar gören bir adamı, kendi kendine kötülükettiğiiçin,kudretlibirşairsayabilesin.

—Elbettesaymam;amaSokrates,bendesanabunun içinbaşvuruyorum;sendenöğütistiyorum.İnsansevdiğiningözünegirmekiçinnesöylemeli,ne

Page 65: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

yapmalı?Biliyorsansöyle.

— Bunu söylemesi kolay değil, dedim; ama onu getirip benimlekonuşturursan,dostlarınınbahsettiğişarkılar,şiirleryerineonanetürlüsözlersöyleyeceğinigösterebilirimbelki.

— Bundan kolay ne var? Ktesippos’la içeri girip oturur, konuşursankendiliğindenyanınızagelirsanırım;çünküdinlemeyebayılır,hemdebugünHermesşenliğidolayısıyladelikanlılarlaçocuklarhepbiraradadır.Herhaldekendisi gelir; gelmezse Ktesippos çağırır: Tanışırlar onunla; Ktesippos’unamcasınınoğluMeneksenosheponunlabirliktegezer.

— Dediğin gibi yapalım, dedim ve hemen Ktesippos’un koluna girerekidmanyerinedoğruyürüdüm;ötekilerdearkamızdangeldiler.

İçeri girdiğimiz zaman kurbanlar kesilmiş, tören yeni bitmişti; çocuklarbayramlık elbiseleriyle aşık oynuyorlardı. Çoğu dışarıda, meydandaydı; birkısmı soyunmayerinde, bir köşede, sepetlerden çıkardıkları bir yığın aşıklaçift mi-tek mi oynuyor, bir kısmı da halka olmuş, seyrediyordu. Lysis buseyirciler arasındaydı. Başında çelengi ile, çocuklar, delikanlılar arasındaayaktaduruyor,hemgüzellikününehakverdirenhemdeiyisoydanolduğunubelliedenhaliylegözlerikendineçekiyordu.

Karşıtarafta,rahatbiryeregidipoturduk,konuşmayabaşladık,Lysisdönüpdönüp bize bakıyordu; yanımıza gelmek istediği belliydi. Yalnız başınagelmeye cesaret edemeyerek bir zaman durakladı. Az sonra, meydandaoynayanMeneksenosbizimtarafadoğruyürüdü;Ktesippos’ugörüncegeldi,yanımızaoturdu.Lysisdeonugörürgörmezarkasındangeldi,yanınaoturdu.Sonra daha başkaları katıldı araya. Gelenler arasındaHippothales de vardı;etrafımızı dinleyicilerin sardığını görünce, kızdırmaktan korktuğu Lysis’ingöremeyeceğibiryerdearkalarınageçti,ayaktadurupdinledi.

OzamanMeneksenos’abaktımvededim:

—Demophonos’unoğlu,ikinizdenhanginizdahayaşlısınız?

—Bellideğil;çekişiyoruzhangimizdiye.

—Hanginizdahasoyludiyedeçekişiyormusunuz?

—Elbette.

—Yadahanginizdahagüzeldiye?

İkisibirdengüldüler,tekrarsözebaşladım:

—Hanginizdahazenginsinizdiye sormayacağım; çünküdostsunuz,değilmi?

—Çokiyidostuz,dediler.

Page 66: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

— Dost arasında ayrı gayrı yoktur, derler. Sizin de dost olduğunuzdoğruysa,zenginliktenyanafarkınızyokdemektir.

—Doğrudur,dediler.

Hangisinin daha doğru, daha akıllı olduğunu soracakken, soramadım.Meneksenos’uaramayageldiler;idmancıçağırıyormuş,gitti:Galibatöreneaitbirişebakacaktı.OgidinceLysis’esordum:

—Aldanmıyorsamananbabanseniçokseviyor,Lysis?

—Herhalde.

—Öyleyseseninçokmesutolmanıdaisterler.

—Elbette.

—İnsanköleolursa,istediğiniyapamayacakhaldebulunursamesutolabilirmidersin?

—Olamaztabii.

—O halde, seni seven anan baban,mesut olmanı istediklerine göre, senimesutedecekherçareyebaşvuruyorlardır.

—Şüphesiz.

—Demekdilediğiniyapmaktaseniserbestbırakıyorlar;hiçazarlamıyorlar,birdediğiniikietmiyorlar?

—HiçdeöyledeğilSokrates,birçokşeyleriyaptırmıyorlar.

— Ne diyorsun? Hem senin mesut olmanı istiyorlar, hem de dilediğiniyapmayabırakmıyorlarseniha?Söylebakayımbana:Diyelimkisenbabanınarabalarındanbirinebinmek,birkoşudadizginlerikendin tutmak istiyorsun;bırakırlarmı,bırakmazlarmı?

—Bırakırlarmıhiç?Nerede!

—Yakimebırakırlar?

—Babamınaylıklatuttuğuarabacıya.

— Yok canım? Demek atları keyfi istediği gibi sürmek hakkı bir uşağaveriliyordasanaverilmiyor?Üstelikuşakbununiçinparadaalıyor?

—Bundaşaşılacaknevar?

—Yakatırarabası?Herhaldeonukullanmanaizinverirler;istersenkırbacıalıpkatırlarıdövebilirsin?

—Hiçöyleşeyolurmu?

—Katırlaravurmayahakkıolankimseyokmu?

Page 67: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Vartabii:Katırcı.

—Bukatırcıbirkölemi,yoksahürbiradammı?

—Birköle.

— Demek ki anan baban bir köleyi senden, oğullarından daha üstüntutuyorlar,sanayasakettiklerişeyionakendielleriyleveriyorlar;oistediğiniyapıyor, senyapamıyorsun?Bir şeydaha sorayım:Kendibaşınadolaşmanaizinveriyorlarmıbari?Yoksasanabuhakkıdamıvermiyorlar?

—Banabuhakkınasılverirler?

—Ohaldesanabakanbirivar?

—Evet,şuradagördüğünpedagog[*2].

—Odamıbirköle?

—Tabii,kölelerimizdenbiri.

— Hür bir insanın bir köleyi dinlemesi ne kadar tuhaf! Peki bu köle neyaptırıyorsana?

—Beniöğretmeninevinegötürüyor.

—Öğretmenleristedikleriniyaptırırlarmısana?

—Elbette.

—Bakşubabana:Eğitmen,öğretmendiyebaşınabirsürüefendikoymuş.Amahiç olmazsa annen, evedöndüğün zaman, seni serbest bırakır; yüzünügüler görmek için yünleriyle, dokumalarıyla oynamana bir şey demez;dokurkensenigergefine,mekiğine,dahabaşkaaletlerinedokunmaktanmenedecekdeğilya.

—(Gülerek)Menetmekledekalmaz,Sokrates;elimisürecekolsamcanımıyakar.

—Heraklasaşkına,senyoksaananababanakarşıbirkusurmuişledin?

—Zeus’ayeminederim,hiçbirkusurişlemedim.

—Peki,ohaldeseninmesutolmana,istediğiniyapmanabukadarsertliklekarşı koymalarınınne sebebiolabilir?Neden senibütüngünbuyrukaltındatutuyorlar?Nekadar zenginolursanol, bunca zenginliğin seninhiçbir işineyaramıyor;buzenginliktenherkessendendahafazlafaydagörüyor;bukadarsoylusun,genedebuyruk,bakımaltındasın.Bunakarşılıksen,Lysis,kimseyesözgeçiremiyorsun;istediklerininhiçbiriniyapamıyorsun.

—Dahayaşımküçükdeondan,Sokrates.

Page 68: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Busebepyetmez,Demokrates’inoğlu;çünkübazışeylervardırkiananbabanonlarıyıllarıngeçmesinibeklemedensanayaptırırlar.Birşeyokutmak,bir şey yazdırmak istedikleri zaman herhalde ilkin sana başvuruyorlardır;doğrudeğilmi?

—İyibildin.

— İşte o zaman istediğini yaparsın: Yazıya, canın hangi harfle isterseonunla başlarsın; okurken de öyle. Çalgını eline aldığın zaman da genetelleriniistediğingibigerersin,gevşetirsin.Tellereisterparmağınladokunur,istermızraplavurursun.Ananbabanbunakarışmazlar,değilmi?

—Hayır,karışmazlar.

—Sana hep kendi istediklerini yaptırırken nasıl oluyor da bu işte serbestbırakıyorlarseni?

—Buişibiliyorum,ötekiişleribilmiyorumdaonuniçinherhalde.

—Peki, sevgili çocuğum.Demekki baban her şeyi senin eline bırakmakiçin mutlaka yaşının ilerlemesini beklemiyor; seni kendisinden daha akıllıgördüğügünvarınıyoğunu,hattakendisinibilesanaemanetedecek.

—Öylesanırım.

—Peki,yasizinkomşu?Odababangibiherşeyiniemanetedermi?Senibir ev idare etmekte kendisinden daha usta görürse evinin idaresini sanabırakırmı,bırakmazmı?

—Bırakırsanıyorum.

— Ya Atinalılar? Onlar da seni olgun görürlerse işlerinin idaresini sanabırakırlarmıdersin?

—Öylesanırım.

—Zeus aşkına, BüyükKralı[*3] da bir düşünelim: Bu kral büyük oğlunaAsya’nın idaresini bırakacak; böyleyken bu kral, tenceresinde kaynayan etebirşeylerkatmakgerekirseilkinoğlunamıbaşvururyoksayemekpişirmekteoğlundan daha usta olduğumuzu gidip kendisine ispat edersek, bizyabancılaramıbaşvurur?

—Elbettebizebaşvurur.

—Yemeğineoğlununhiçbirşeykatmasınıistemez;halbukibiziçineavuçlatuzatmayakalksakbirşeydemez.

—Hiçşüpheyok.

— Diyelim ki oğlunun gözleri ağrıyor; onun hekimlikten anlamadığınıbiliyorsa,elinigözünesürdürürmüsürdürmezmi?

Page 69: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Sürdürmez.

— Ama bizi hekim bilse bırakır; istediğimiz gibi gözü açar, içineistediğimizkadarkülserperiz;doğruyaptığımızdanşüpheetmez.

—Doğru.

—Bizidahaustagördüğüheriştekendindenveoğlundançokbizegüvenir,değilmi?

—İsteristemez,Sokrates.

— Demek ki sevgili Lysis, biz bir şeyi iyi bildik mi, Hellen’i Barbar’ı,kadını erkeği hep bize başvurur ve ne yaparsak yapalım, işimize karışmakkimseninaklındangeçmez.Buiştebizhürüz,başkaları isebizebağlıdır.Bubilgi bizim öz malımızdır; çünkü meyvelerini kendimiz toplarız. Bunakarşılık, anlamadığımız işlerde kimse bizi keyfimize bırakmaz; değilyabancılar,anamızbabamız,hatta,mümkünolsa,onlardandahayakınlarımızbile karşımıza bin türlü engel çıkarırlar; başkalarının kölesi oluruz.Bilmediğimiz şeyler tam manasıyla malımız da sayılmaz; çünkü onlardanfaydalanamayız.Böyleolduğunukabulediyormusun?

—Ediyorum.

— İnsan o zaman nasıl dost edinebilir? Başkalarına yarayacak hiçbirtarafımızolmayıncabizinediyesevsinler?

—Gerçektensevmezler.

—Meselasen;birişeyaramadıkça,seninebabansever,nedehiçkimse.

—İnanırım.

— Halbuki, çocuğum; bilgili bir insan olursan bütün insanlar dostun veyakınınolur:Çünküfaydalıve iyibir insanolursun.Yoksakimsesanadostolmaz; ne baban, ne anan ne de yakınların. Sevgili Lysis, bir insan, henüzaklınınermediğişeylerleövünebilirmi?

—Övünemez.

—Seninbiröğretmene ihtiyacınolduğunagöreaklınbirçokşeyeermiyordemektir.

—Evet.

—Aklınherşeyeermedikçekendikendinleövünemezsin.

—Doğrusu,Sokratesbendeöyledüşünüyorum.

Bu sözlerden sonra gözlerimi Hippothales’e çevirdim. Az kalsın,düşüncesizlik edip ona şunları söyleyecektim: İşte insan sevdiğiyle böyle

Page 70: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

konuşur;seninyaptığıngibihayranlıkgösterecekyerdeonualçaltmalı,küçükdüşürmeli.FakatHippothales’inbizidinlerkenüzülüpbüzüldüğünügörünceLysis’e görünmek istemediğini anladım; kendimi tutup, konuşmaktanvazgeçtim.

O sırada Meneksenos döndü, Lysis’in yanına, biraz önce kalktığı yereoturdu. O zaman Lysis, çocuk dostluğunun sevimli bir taşkınlığıyla bana,Meneksenos’tangizli,yavaşça:

—Sokrates,dedi;banasöyledikleriniMeneksenos’adasöyle.

—Onakendinanlatırsın,dedim;benipekdikkatlidinledin.

—Doğru,dedi.

—Sözlerimiolduğugibiaklındatutmayaçalışkionagüzelceanlatabilesin.Unuttuğuntaraflarolursailkfırsattabanagelir,sorarsın.

— Dediğin gibi yaparım, hem de seve seve, ama eve dönme zamanıgelmeden,onabaşkabirşeylersöyle,bendedinleyeyim.

— Pek istekliysen hatırını kırmam; ama Meneksenos söylediklerimiçürütmeye kalkarsa imdadıma gelmeyi unutma; ne yaman münakaşacıolduğunubiliyorsun.

—Evet,otarafıyamandırsahi!Bendezatenonunlakonuşmanıbununiçinistiyorumya.

—Benigülünçdüşürsündiyemi?

—Hayır,onahaddinibildiresindiye.

— Bunu nasıl yapmalı? Kolay iş değil; Meneksenos çetin bir rakip:Ktesippos’unyetiştirmesi.Bak,işte,Ktesipposdageliyor;gördünmü?

— Sen ona aldırış etme Sokrates; Meneksenos’la rahat rahat konuşmanabak.

—Pekikonuşalım.

BizböylekendiaramızdakonuşurkenKtesippossözümükesti:

— Ne oluyor böyle? dedi; bizi sohbetin dışında bırakıp ziyafeti yalnızkendinizemiçekmekistiyorsunuz?

—Sizdebuyrun,dedim.Lysisnedemekistediğimiiyikavrayamıyormuş;Meneksenosanlar,onasor,diyor.

—Sorsana,neduruyorsun?

— Peki, soralım. Meneksenos, sana bir şey soracağım, ne diyeceksinbakalım.Çocukluğumdan beri benim arzuladığımbir şey vardır.Herkes bir

Page 71: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

şeyetutkundur:Kimiata,kimiköpeğe,kimiparayayahutşana,şerefe.Bütünbunlar benim umrumda değil; ben dost edinmeye meraklıyım. İyi bir dostbenim içindünyanın engüzelbıldırcınından, engüzelhorozundan,hattaneyalansöyleyeyim,engüzelatındanveköpeğindençokdahadeğerlidir.BendebudostlukmerakıoldukçaDara’nınbütünhazinelerini,körolayım,birdostadeğişmem. İşte onun için, sizi,Lysis’le seni gördükçe hayran oluyorum; nemutlu size ki daha çocukken, çabucak ve kolaycacık böyle bir nimetekavuşmuşsunuz; durup dururken Lysis seni, sen Lysis’i bu kadar candansevmişsiniz.Benseböylebirsaadettenokadaruzağımki, insanınnasıldostolduğunubilebilmiyorum.İşte,sanasormakistediğimdebu;senintecrübenvar, bilirsin. Şimdi bana cevap ver: İnsan birini sevince dost hangisidir?Sevenmi,sevilenmi?Yoksaikisiarasındafarkyokmudur?

—Bence,ayırtedilemez.

— Ne demek istiyorsun? Sence, yalnız birinin ötekini sevmesiyle ikisibirdendostmuolur?

—Evet,banaöylegeliyor.

—Nasılolur?İnsansevilmedensevemezmi?

—Sevebilir.

—Hattasevgininnefretlekarşılandığıdaolur,değilmi?Böylesiherhaldebirçok âşığın başına gelir; kendileri delice sevdikleri halde sevdiklerindesoğuklukyahutnefretgörürler.Senbunukabuletmiyormusun?

—Gerçektenöyledir.

—Demekki,böylebirhaldebiriseviyor,ötekiseviliyor?

—Evet.

—Dostolanhangisidir?Soğuklukveyanefretgörüpdesevenmi,sevilenmi?Yoksasevgikarşılıklıolmadandadostlukolabilirmi?

—Olamaz,sanıyorum.

—Öyleysebirazöncekindenbaşkabirdüşünceyevarıyoruz;çünküdemin,biriötekinisevinceikisibirdendostolurdemiştik;halbukişimdi,ikisibirdensevmiyorsahiçbiridostdeğildirdiyoruz.

—Korkarımöyle.

—Demekkiinsanseverdesevilmezsedostlukyoktur,öylemi?

—Herhalde.

— Öyleyse, bizim atların, bıldırcınların, köpeklerin, şarabın, idmanın,bilgeliğin dostu olabilmemiz içinmutlaka onların da bizi sevmeleri gerekir.

Page 72: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

Yoksaonlarbizedostolmadanbizonlarıseveriz,demekdahamıdoğruolur?Şunusöyleyenşairacabayanlışbir şeymisöylemiş:“Nemutluo insanlaraki,çocuklar,tektırnaklıatlar,avköpekleriveyabancımisafirdostturonlara.”(Solon)

—Benceşairindediğiyanlışdeğil.

—Demekdoğrugeliyorsana?

—Evet.

—Ohalde, sevgiliMeneksenos, sevilen ister sevmesin, ister nefret etsin,her zaman sevenin dostudur. Mesela yeni doğmuş çocuklar, sevmek nedirbilmedikleri gibi, azarlandıkları zaman da analarından babalarından nefretederler.Böyleanlardabileanalarıbabalarıonlarısevmeyedoyamazlar.

—Çokdoğru.

—Demekkidostsevendeğil,sevilendir.

—Öylegörünüyor.

—Düşmandanefretedendeğil,nefretedilendir.

—Öylesanıyorum.

— Dostun seven değil, sevilen olduğu doğruysa, bizim düşmanımızısevmemiz, sevdiğimizin de bizden nefret etmesi pek mümkündür; yanidüşmanlarımızın dostu, dostlarımızın düşmanı olabiliriz. Halbuki insanındostunadüşman,düşmanınadostolmasıpek saçma,dahadoğrusu imkânsızbirşey.

—Hakkınızvar,Sokrates.

—Buimkânsızolduğunagöre,sevensevilenindostudurdemekzorundayız.

—Şüphesiz.

—Nefretedendenefretedilenindüşmanıdır.

—İsteristemez.

—Böyleolunca,yineöncesöylediğimizedönüyoruz:Yani,bizisevmeyeniyahutbizdennefretedenisevince,bizedostolmayanın,hattabazendüşmanolanındostuolabiliriz.Bunakarşılık,bizdennefretetmeyenden,hattabazenbize dost olandan nefret edince, bize düşman olmayanın, hatta bizi sevenindüşmanıolmamızdamümkündür.

—Olabilir.

— Ne sevenler, ne sevilenler, ne de hem sevip hem sevilenler dostolmuyorsabu işin içindennasıl çıkmalı?Yoksa,kiminkimledostolduğunu

Page 73: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

başkataraftamıaramalı?

—DoğrusuSokrates,nediyeceğimibilmiyorum.

—BelkidebüsbütünyanlışyollarasaptıkMeneksenos.

Lysis:

—BenöylesanıyorumSokrates,dedi;bunusöylerkendeyüzükızardı.

Lysis,yüzündenokunanvehiçeksilmeyenbirdikkatle,biziöyledinlemeyedalmıştıki,busözistemeyerekağzındankaçıvermişti.

O zaman, Meneksenos biraz nefes alsın diye, dostunun canlı merakı dahoşumagittiğiiçin,Lysis’lekonuşmayabaşladım:

—HakkınvarLysis,dedim;araştırmamızıdoğruyürütmüşolsaydıkböyleşaşırıp kalmazdık. O halde yolumuzu değiştirelim; pek çetin bir yolasapmışız. Onu bırakalım da demin birkaç adım yürüdüğümüz yolu tutalım:Şairlere başvuralım. Şairler gerçekten bilgi yolunda babalarımız,kılavuzlarımızdır. Dostluk üstüne güzel özdeyişleri vardır. Onlara bakılırsadostlukTanrılarınişidir;dostlarıbirbirinedoğruonlariterler:

“HepbirTanrıdıritenbenzeribenzerine.”

Bumısrayıbilirmiydin?

—Evet.

—Enbüyükbilginlerinyazılarındadabenzerinherzamanveisteristemezbenzeriyledostolduğusöylenir;onlarıdaherhaldeokumuşsundur?Şu,tabiatveevrenüzerindefikiryürütmüşbilginlerikastediyorum.

—Evet,okudum.

—Söyledikleridoğrudeğilmi?

—Belki.

— Yarı haklı olabilir; ama ne demek istediklerini anlarsak belki de tamhaklı çıkarlar.Bana öyle geliyor ki kötü bir adambaşka bir kötü adamanekadar yaklaşır, onunla ne kadar düşüp kalkarsa ona o kadar düşman olur;çünkü kötü adamın işi haksızlıktır, halbuki haksızlık edenle haksızlığauğrayandostolmaz,değilmi?

—Doğru.

—Demekki,kötülerbirbirininbenzerisayılacakolurlarsabufikrinyarısıdoğru,yarısıyanlıştır.

—Haklısın.

Page 74: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

— Söylemek istedikleri şu olabilir: Yalnız iyiler birbirine benzeyip dostolabilirler; kötülerse, herkesin de söylediği gibi, kendi kendileriyle bileuyuşamazlar; hep değişirler; günleri günlerine uymaz. İnsanın kendi içindebenzerlikveuygunlukolmayınca,başkalarınadabenzeyemez;kimseiledostolamaz.Böylemidirdersin?

—Öyledir.

—Ohalde,sevgiliLysis,benzerbenzerindostudurdemek,aldanmıyorsam,dostluk sadece iyiler arasında olur, kötülerse ne iyilerle ne de kötülerlegerçektendostolamazdemektir;doğrudeğilmi?

Lysisbaşıileevetdedi.

— Demek ki şimdi kimlerin dost olduğunu biliyoruz; düşüncemizgösteriyorkidostolaniyilermiş.

—Tambenimfikrim.

—Bendeöylediyorum,amabir şeyzihnimikurcalıyor.Zeusaşkına,bizgene cesaretimizi kaybetmeyelim de beni düşündüren noktayı yoklayalım.Benzerin benzeriyle dost olması yalnız benzerlikten ötürü müdür? Dostundosta faydalı olması yalnız bundan mıdır? Yahut da, bir insan, benzerlikdolayısıyla,kendikendineyapamayacağıbir iyiliğiveyakötülüğübaşkabirinsana yapabilirmi?Kendinde bulamayıp da benzerinden beklediği bir şeyvar mıdır? Birbirine faydalı olmayan bu türlü iki insan birbirini ne diyearasın?Hiçdearamazdeğilmi?

—Hayır.

—Aramayıncadostlukolabilirmi?

—Olamaz.

— O halde benzer benzerin dostu değildir; iyinin iyi ile dost olması,birbirinebenzediklerindendeğil,sadeceiyiolduklarındandır.

—Öyleolacak.

—Amanasılolur?İyiolan,iyiliktenyanakendikendineyetmezmi?

—Yeter.

—Kendikendineyetmek,hiçbirşeyeihtiyacıolmamakdemektir

—Öyleya.

—Hiçbirşeyeihtiyacıolmayan,hiçbirşeyiaramaz.

—Aramaz.

—Aramayıncasevmez.

Page 75: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Öyleya.

—Sevmeyincededostlukolmaz.

—Olmazherhalde.

—Ohaldenasıliyileriyilerindostuolabilir?Birininyokluğuötekinezararvermezse (çünkü ayrı ayrı kendilerine yetiyorlar), bir araya gelmekten dehiçbirfaydalarıyoksa,iyiileiyinasıldostolabilir?Böyleikiinsanbirbirinenasıldeğerverebilir?

—Veremez.

—Değervermeyincedostdaolamazlar.

—Doğru.

— Gördün mü Lysis, nasıl bir çıkmaza girdik? Sakın düşündüklerimizbaştanbaşayanlışolmasın?

—Neden?

—Vaktiylebirindenduymuştum,şimdihatırımageldi:Benzerbenzeriyle,iyiler iyilerle hiç geçinemezmiş. Bunu ileri süren, Hesiodos’un bir sözünedayanıyordu. Hesiodos der ki: “Çömlekçi çömlekçinin, şair şairin, dilencidilencinindüşmanıdır.”

Bu, her şeyde böyledir, diyordu; birbirine en çok benzeyenler arasındakıskançlık,kavga,düşmanlıkeksikolmazmış;hiçbenzemeyenlersecanciğergeçinirlermiş;fakiristeristemezzenginindostuolurmuş,çünküondanyardımbeklermiş; onun gibi güçsüz güçlüyü, hasta hekimi, bilmeyen bileni arar,severmiş.Dahada ilerigiderekdiyorki,benzerbenzerindostuolmakşöyledursun, bunun tam tersi doğrudur; birbirini en çok sevenler birbirine en azbenzeyenlerdir; herkes kendine benzeyeni değil, tam karşıtını arar; nasıl kikuruıslağı,soğuksıcağı,acıtatlıyı,keskinkörü,boşdoluyu,doluboşuister;çünküherşeykendikarşıtıilebeslenir;benzerinbenzerehiçfaydasıyoktur.İnanmanıisterimki,dostum,bunlarısöyleyenyabanaatılırbiradamdeğildi;çokgüzelkonuşuyordu.Ama,siznedüşünüyorsunuzbakalım?

Meneksenos:

—Söylediklerinilkbakıştadoğrugörünüyor,dedi.

—Ohaldeasıldostluğun,karşıtlararasındaolduğunukabuledecekmiyiz?

—Edeceğiz.

— Peki, ama sen bunda bir tuhaflık görmüyor musun Meneksenos?Birbirlerini tutmayandüşünceleribulupçıkaranparlakbilginlerisevindirmişolmuyormuyuz?Hemenüstümüzeçullanıpbize:“Düşmanlıkdostluğuntam

Page 76: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

karşıtıdeğilmidir?”diyesorarlarsa,necevapveririz?Doğrudemektenbaşkaçaremizkalırmı?

—Kalmaz.

—Demek ki, diyecekler, seven sevmeyenin, sevmeyen de sevenin dostuolur!

—Hiçbiriolmaz.

—Doğrunundostueğri,ölçülünündostuölçüsüz,iyinindostukötü…

—Hayır,öyleolmasagerek.

— Halbuki dostluk birbirine benzemeyenler arasında olsaydı bu karşıtşeylerindedostolmalarıgerekirdi.

—Doğru.

—Demekkinebenzerbenzerindostudur,nedekarşıtkarşıtın.

—Öylegörünüyor.

— Öyleyse başka bir yol arayalım. Belki de dostluk bizimdüşündüğümüzden apayrı bir şeydir; iyinin dostu belki de ne iyi ne kötüolandır.

—Nedemekistiyorsun?

—Zeus’ayeminederim,bendepekbilmiyorum;bufikirdolambaçlarındabenimdebaşımdönüyor.Sakın,şueskiatasözünündediğigibi,insangüzelindostuolmasın?Şurasıaçıkkidostdediğimizşey,kıvrak,kaypak,yağgibibirbedenebenziyor; insanınelindenkayıpkurtuluyor.Herneyse,benşimdi iyigüzeldirdiyorum;sennedersin?

—Banadaöylegeliyor.

—Öyleyseben,içimdenbirsezişle,şunuilerisürüyorum:Güzelinveiyinindostu, ne iyi ne kötü olandır. Bak bunu nereden çıkarıyorum: Bir defa, üçtürlüvarlıkkabulediyorum:İyi,kötübirdeneiyinekötü.Bunabirdiyeceğinvarmı?

—Yok.

—İmdi,ne iyi iyinin,nekötükötünün,nede iyikötünündostudur,niçinolmadığınıdemingördük.Ohalde,dünyadadostlukvarsa,geriyeşukalıyor:Ne iyi ne kötü, ya iyinin yahut da kendi benzerinin dostudur. Kötüyükarıştırmıyorum,çünküonundostuolamaz,değilmi?

—Doğru.

—Benzerdebenzerindostuolamazdememişmiydik?

Page 77: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Evet.

—Demekkineiyinekötükendibenzerinindostuolamaz.

—Öyleya.

—Ohaldeneiyinekötüancakiyinindostuolabilir.

—İsteristemez.

—Ne dersiniz çocuklar? Böyle düşününce doğru yola girmedik mi? Birörnek üzerinde düşünelim: Sağlam bir beden ne hekim ister ne de yardım;kendi başına kalabilir.Bir insan sağlamoldukça, sağlığındanötürü hekimindostuolmaz,değilmi?

—Olmaz.

—Amahasta,hastalığındanötürühekimindostuolur.

—Şüphesiz.

—Hastalıkkötü,hekimliksefaydalıveiyibirşeydir.

—Öyledir.

—İnsanınbedenide,bedenolarak,neiyinekötüdür.

—Doğru.

—İmdibeden,hastalıkyüzündenhekimiararvesever.

—Herhalde.

—Demekki,neiyinekötü,birkötülükdolayısıylaiyinindostuolabilir.

—Olabilir.

— Ama bu dostluk, kötülüğün etkisiyle kendisinin de kötü olmamasınabağlıdır;odakötüleşirseartıkiyiyiözleyipsevemez;çünkükötüiyinindostuolamaz,demiştik.

—Gerçektenolamaz.

— Şimdi söyleyeceklerime dikkat edin: Ben diyorum ki, bir şey bazenkendisine katılanla bir olur, bazen de olmaz. Bir nesneyi boyattığımızıdüşünün;sürdüğümüzboyaonesneyekatılmıştırdeğilmi?

—Evet.

—Amaboyanannesneileboyarenkbakımındanbirolmuşmudur?

—İyianlamıyorum.

— Peki, şöyle anlatayım: Senin sarı saçlarına kireç sürseler, saçlarıngerçektenmibeyazolur,yoksagörünüştemi?

Page 78: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Görünüşte.

—Amasaçlarındabeyazlıkvardır…

—Evet.

— Öyleyken saçların hiç de beyaz değildir; bu beyazlık onların renginideğiştirmez.

—Doğru.

— Ama dostum, yaşlanıp da saçların ağardı mı, üzerlerine düşen bubeyazlıkartıkkendirengidir;ikisibirolmuştur.

—Öyledir.

—Şimdisanaşunusoracağım:Birnesnekendindebulunanbaşkabirnesneile her zaman bir mi olur, yoksa o nesnenin kendinde şöyle veya böylebulunuşunagöre,bazenmibirolur?

—Bazenbirolmasıdahadoğrugörünüyor.

—Öyleyse, ne iyi ne kötü bir varlık, kendine bir kötülük katılınca bazenkötüleşir,bazendekötüleşmez.

—Çokdoğru.

—Kötüleşmedikçe, katılan kötülükona iyiyi aratır; kötüleşirse artık iyiyiisteyemezvesevemez;çünküartıkone iyinekötüdeğil,düpedüzkötüdür;kötüisehiçbirzamaniyinindostuolamaz.

—Olamaz.

—Gene öyle düşünerek diyebiliriz ki, bilgiye varmış olanlar, ister Tanrıisterinsanolsunlar,artıkbilgiyisevemezler;öteyandan,kötüdenecekkadarbilgisiz olanlar da istemezler bilgiyi; büsbütün bilgisiz ve kötü bir insanınbilgiyi sevdiği görülmemiştir. Bunların dışındakiler, bilgisizlik denenkötülüğün içinde bulunmakla beraber, her türlü bilgi ve anlayıştan uzakolmayan, hiç olmazsa bilmedikleri şeyleri bilmediklerini kabul edeninsanlardır. İşte bunun için bilgiyi sevenler ne iyi ne kötü olanlardır. Onuiyiler de sevmez, kötüler de; çünkü karşıt karşıtın, benzer benzerin dostuolamazdemiştik,değilmi?

İkisibirden:

—Evet,dediler.

— İşte şimdi dostun ne olup ne olmadığını anladık, sevgili Lysis, sevgiliMeneksenos. Demek ki dost, ister can, ister beden, ister bambaşka bir şeyolsun,neiyinekötüykenbirkötülüktenötürüiyiolmakarzusunadüşendir.

Page 79: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

İkisibirdenbanahakverdi.Kendimde,aradığıavınihayetelegeçirmişbiravcı gibi keyifliydim. Sonra, bilmem nasıl, içime garip bir şüphedir düştü;vardığımızsonuçlarınyanlışolmasındankorktum.Üzüntüyle:

—Eyvah,dostlarım,dedim;bizgalibaboşbirhayalkurmuşuz.

—Nasılboş?

— Korkarım dostu ararken hep yalancı dostlara, aldatıcı düşünceleredüştük.

—Nasıl?

—Baknasıl:İnsandostolunca,birşeyindostuolur,değilmi?

—Elbette.

— İnsan bir şey beklemeden, hiçbir sebep yokken mi, yoksa bir şeydenötürüvebirşeybeklediğiiçinmidostolur?

—Birşeydenötürüvebirşeybeklediğiiçin.

—Dosttanbeklediğimizşeyinkendisibizedostmudur,düşmanmı,yoksanedostnedüşmanmı?

—İyianlamıyorum.

—Şaşmam.Belkişöylesöylersemanlarsın;kendimdenesöylediğimidahaiyianlarım.Birazöncehastahekimindostudur,demiştikdeğilmi?

—Evet.

—Hekimi,hastalığındanötürüvesağlığakavuşmakiçinsever.

—Evet.

—Hastalıksakötübirşeydir.

—Elbette.

—Yasağlıknasılbirşeydir?İyimi,kötümü,yoksaneiyinekötümü?

—İyibirşeydir.

—Aldanmıyorsambizdemiştikki,neiyinekötüolanbeden,kötübirşeyolanhastalıktanötürühekimlikbilgisinisever;hekimlikiseayrıbirşeydirvesağlıkiçinverilir.Sağlıkdaiyibirşeydir,değilmi?

—Evet.

—Sağlıkbedenindostumudur,düşmanımı?

—Dostudur.

—Amahastalıkdüşmanıdır.

Page 80: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Şüphesiz.

— Demek ki, ne iyi ne kötü, kendisine düşman kötü bir şey yüzünden,kendisinedostiyibirşeyibulmakiçiniyinindostudur.

—Öyleolacak.

—Kısacası,insan,kendinedostolanıbulmakiçindüşmanıyüzündendostolur.

—Herhalde.

— Peki, dedim. İşte burada, çocuklar, dikkatimizi toplayıp yanılmamayaçalışalım. Dost, kendine dost olanın dostu olunca, benzer benzerin dostuolmuş oluyor; deminse böyle şey olmaz demiştik. Haydi bunu bir yanabırakalım, ama bir nokta var ki, üzerinde durmadan geçemeyiz. Yoksa bukonuşmada kendi kendimizi aldatmış oluruz. Hekimlik sağlık için sevilirdemiştikdeğilmi?

—Evet.

—Ohaldesağlıkdasevilir.

—Elbette.

—Sevilirse,birşeyiçinsevilir.

—Evet.

—Obirşeydegenesevdiğimizbirşeydir;öylekabulettik.

—İsteristemez.

—Busevdiğimizşeydesevdiğimizbaşkabirşeyiçinsevilmiştir.

—Evet.

—Amaböyleolunca,ondanonagiderdururuz,yahutdaöylebirşeye,birilkeyevarırızkiondanartıkbaşkabirsevilenşeyegidilmez.Asılsevilenşeyoolur,bütünötekisevdiklerimizionaulaşmakiçinseveriz.Nedersiniz?

—Öyleolmasılazım.

—Şimdi iyi düşünelim:Ben diyorumki bütün bu birbiri için sevdiğimizşeylerasılsevgininbirergölgesi,bizialdatanbirerhayalidir;gerçekdostbuilkeninkendisidir.Düşüncemişöyleanlatayım:İnsanbirşeyebağlanınca,birbabaoğlunudünyadaherşeydençoksevincebubüyüksevgidenötürüdahabaşka şeyleri değerli göremez mi? Bir gün oğlunun baldıran zehri içtiğiniöğrenseveşaraplakurtulacağınainansa,şaraponungözündebüyükbirdeğerkazanmazmı?

—Elbettekazanır.

Page 81: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Şarabınkonduğutestibilekıymetliolur,değilmi?

—Evet.

—Ozamandiyebilirmiyizki,babanıngözündeoğulneysebalçıkkapda,yahut bir içimlik şarap da odur? Yoksa şöyle demek daha mı doğru olur:Böylehallerde insan, bir şeyi elde etmek içinbaşvurduğu çareleri değil, buçarelerleeldeedeceğişeyidüşünür.İnsanaltına,gümüşedeğerverir,deriz,buda yanlıştır. Altının, gümüşün peşinde koşarken asıl aradığımız, bunlaryoluyla elde edeceğimizi sandığımız ve her şeyden üstün tuttuğumuz birşeydir.Böyledüşünmekdoğruolmazmı?

—Doğruolur.

—Dostlukiçindeböyledeğilmidir?Sevdiğimizbaşkabirşeyigözetereksevdiğimiz şeylere dost dediğimiz zaman, dost sözü yersizdir. Gerçektendostumuz olan, bütün bu sözde dostluklarla varmak istediğimiz şey olsagerek.

—Öylegörünüyor.

—Demekkisevdiğimizbirşeyigözetereksevdiğimiz,gerçekdostdeğildir.

—Doğru.

—Ohaldebirnoktayıaydınlatmışolduk:Kendisindesevdiğimizbaşkabirşeyiaradığımızdost,dostdeğildir.Asılsevdiğimiz,iyininkendisidir.

—Öylesanıyorum.

—İyiysekötüdenötürüsevilir,değilmi?Şöyledüşünelim:Deminvarlıklarüççeşittir,dedik:İyi,kötü,birdeneiyinekötü.Şimdikötüortadankalktıdayalnızikisikaldı,diyelim.Neiyinekötüdediğimizşeylerdenhiçbiri,neruh,nebedenkötüilekarşılaşmayacakolursa,iyiartıkbizefaydalıolabilirmi,birişimize yarayabilir mi? Hiçbir şeyden kötülük görmeyince, hiçbir yardımaihtiyacımız da kalmaz. O zaman deriz ki, bize iyiyi aratan ve sevdirenkötüymüş, çünkü kötü bir hastalık, iyi de onun devasıydı. Hastalık ortadankalkınca devayı niçin arayalım? Demek ki iyi kendi başına hiçbir işimizeyaramayanbirşeydir.İyiilekötüarasındabulunanbizinsanlar,onukötüdenötürüseverizöylemi?

—Öylegörünüyor.

— Öyleyse, bir şey gözeterek sevdiğimiz şeylerin hepsinde aradığımızgerçek dost, ötekilere hiç benzemeyen bir dosttur. Ötekilerle, sevdiğimizbaşkabir şeyigözeterekdostoluyoruz;gerçekdostuysa,bunun tam tersine,bir düşmanı gözeterek seviyoruz, dedik; amadüşmanortadankalkarsa o dadostumuzolmaktançıkarsanıyoruz.

Page 82: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

—Böyledüşününce,çıkarsanıyorum.

—Zeusaşkına,dedim,kötülükortadankalkıncaaçlık,susuzlukgibişeylerde ortadan kalkar mı? Yoksa dünyada insanlar ve hayvanlar oldukça açlıkgenekalırdazararlıolmaktanmıçıkar?Susuzlukda,ötekibütüniştahlardavardır, ama kötülükler ortadan kalkmış olduğu için onlara artık kötüdiyemeyiz. Yoksa kötülük kalmayınca ne olacak, ne olmayacak diyedüşünmek gülünç müdür? Kimse böyle bir hale düşmemiştir ki, bilsin.Bildiğimizbir şeyvarsaodabugünkühalimizde açlığınbizebazen zararlı,bazenfaydalıolduğudur,doğrudeğilmi?

—Çokdoğru.

— İnsan susayınca, yahut buna benzer herhangi bir arzu duyunca bu halbazenfaydalı,bazenzararlı,bazendenefaydalınezararlıolabilir,değilmi?

—Evet.

— Kötülük ortadan kalkınca, kendiliğinden kötü olmayan şeylerin deortadankalkmasıgerekirmi?

—Gerekmez.

—Demekkineiyinekötüolanarzularkötülükortadankalkıncadavardır.

—Öyleolsagerek.

— Arzulayan, tutulan insanın arzuladığı, tutulduğu şeyi sevmemesimümkünmüdür?

—Değildir,sanıyorum.

—Ohalde,aldanmıyorsam,kötülükkalmadığızamanbiledostlukvardır.

—Vardır.

— Dostluğun sebebi gerçekten kötülük olsaydı, dostluğun da ortadankalkmasıgerekirdi;çünküsebepyokolunca,sonucudayokolur.

—Haklısın.

—Halbukibizdostunbirşeygözeterekvebirşeydenötürüdostolduğunu,neiyinekötününkötüdenötürüiyiyisevdiğinikabuletmiştik,değilmi?

—Evet.

—Şimdiysesevmeninvesevilmeninbaşkabirsebebinibuluyorgibiyiz.

—Öylegörünüyor.

— Sakın dostluğun asıl sebebi, demin söylediğimiz gibi, arzu olmasın?Öyleolunca, arzuedenbuarzuyuduydukça, arzuettiği şeyindostuolurve

Page 83: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

bizim dostluk için bütün söylediklerimiz kocakarı masalı gibi boş birgevezelikolmaklakalır.

—Korkarımöyle.

—Pekiama,arzuedenkendindeeksikolanbirşeyiarzueder,değilmi?

—Evet.

—Bireksiği,birihtiyacıolan,oeksiğin,oihtiyacındostudur.

—Öylesanıyorum.

—İnsanınihtiyaçduyduğuşey,bireksiğinitamamlayacakolanşeydir.

—Şüphesiz.

—Öyleyseaşkta,dostlukta,arzudainsankendineuygungeleniarar;bunabirdiyeceğimizyok,değilmiLysis?DeğilmiMeneksenos?

İkisibirden:

—Hayır,dediler.

— Öyleyse sizin birbirinizle dost olmanız tabiatlarınız arasında biruygunlukbulunmasındandır.

—Şüphesiz,dediler.

—O halde dostlarım, dedim; bir insan başka bir insan için dostluk, aşk,arzugibişeylerduyuyorsabuduygularınınteksebebiikisininruhları,huyları,âdetleriveyagörünüşleriarasındabiruygunlukbulunmasıdır.

Meneksenosgene:

—Şüphesiz,dedi;Lysisbirşeysöylemedi.

—Peki,dedim,budüşüncemizegöreinsankenditabiatınauygunolanıisteristemezsevecektirdeğilmi?

—Öylesanıyorum.

—Öyleyse,gerçektenvecandanseveni,sevgilisideisteristemezsever.

Lysis’le Meneksenos, doğru demezden önce epey durakladılar, amaHippothales’insevinçteniçiiçinesığmıyor,yüzürenktenrengegiriyordu.

Vardığımız düşüncenin doğru olup olmadığını anlamak için tekrar sözebaşladım:

—Dostlarım,dedim;uygunlabenzerayrıayrışeylersedostlukhakkındakibudüşüncemizinbirdeğeriolabilir,sanıyorum;ama, ikisibirşeysedeminkidüşüncemizi,benzerlerinbenzerliktenötürübirbirinefaydasızolduğufikriniçürütmek pek kolay olmayacak; dostun faydasız bir şey olabileceğini kabul

Page 84: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

etmek de saçma olur. Ama artık tartışmadan da başımız dönmeye başladı;gelin,isterseniz,uygunlabenzerarasındabirayrılıkvardırdiyelim.

—Öylediyelim.

—Ozaman, iyininherkeseuygun,kötününherkeseaykırı,yahutkötününkötüye, iyinin iyiye,ne iyinekötününne iyinekötüyeuygunolduğunudakabuledebilirmiyiz?

—Edebiliriz.

— Ama dikkat edin çocuklar; demin kabul etmediğimiz bir dostlukanlayışına dönüyoruz; çünkü, böyle olunca, iyi iyinin, kötü kötünün, eğrieğrinindostuolabilir.

—Öyleya?

—Nasıl olur. İyi ileuygunbir şeydir, dersek, iyi yalnız iyinindostuolurdemişolmazmıyız?

—Evet.

—Amabizbufikrideçürüttüğümüzüsanıyorduk,hatırlıyormusunuz?

—Hatırlıyoruz.

— Öyleyse ne diye tartışalım? Artık anlaşıldı ki biz bu işin içindençıkamayacağız.Baribırakın,bende,duruşmalardakiustahatiplergibişöylebir toparlayayımsöylediklerimizi:Demeknesevenlerdost,nesevilenler;nebenzerler,nekarşıtlar;neiyiler,neuygunlarnedesözünüettiğimizdahabirsürü başka şeyler…O kadar çok ki hatırlamıyorum.Bütün bunların hiçbiridostdeğilsesusmaktanbaşkaçarekalmıyor.

Bunları söylerken niyetim, çocuklardan daha yaşlı birini kızıştırıptartışmayasokmaktı;amatamosıradaLysis’leMeneksenos’unlalaları,kötüruhlargibi,yanımızayaklaştılar;ikisinideçağırıpevedönmelerinisöylediler;küçük kardeşlerini de ellerinden tutmuş götürüyorlardı; gerçekten vakit deoldukça geçti. Önce bütün dinleyicilerle bir olup onları savmaya çalıştık;baktıkkialdırışbileetmiyorlarartık;kafalarıkızmış,yarıyabancıdilleriyleküçükefendileriniçağırıpduruyorlar.Hermesşenliklerindebirazdaiçmişler,dertanlayacakgibideğiller;bizdeartıküstünevarmadıkvesohbetibıraktık.Amagiderayakşunlarıolsunsöyledim:

—Sizdegülünçoldunuzçocuklar,buyaşımdabendegülünçoldum.Bizidinleyenlerburadangiderkendiyeceklerki,birbirinedostdiyenbuinsanlar–çünkü ben de kendimi dostunuz sayıyorum– daha dost nedir bulupçıkaramıyorlar.[*1]Çünkü Şölen’de ölümden sonra insanın bedeninden ayrılan, bir başka

Page 85: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

dünyaya göçen ruhtan bahsedilmiyor, “psykhe” kelimesi sadece bedenin,tenin, yani maddi varlığın karşıtı olan manevi bir varlığı göstermek içinkullanılıyor. Bundan başka Türkçede daha çok Hıristiyani bir mana ileyüklenmiş olan ve halk diline pek girmeyen “ruh” kelimesinin Şölen’dekikonuşmaları Eflatun’da olmayan bir manaya doğru kaydıracağını gördük.Bunakarşılık“can”kelimesiçoğuzamanbedenindiriliğianlamınagelmekleberaber, birçok halk deyimlerinde tam Eflatun’un “psykhe”ye verdiğianlamda kullanılır, “canı sevilme”, “canı tez”, “can sıkıntısı”, “can kulağı”,“canisteme”,“cankardeşi”gibi.Halkşairlerindecankelimesininhemenherzamanbedeninkarşıtıolanmanevideğeranlamındakullanıldığınıgörüyoruz.Örneğin:“Gelin,canlar,birolalım…”mısrasındaolduğugibi.Symposion’uçevirirken, Eflatun’un cümlelerinde “canı” hiç yadırgamadık. Örneğin:“canlarında bereket olanlar”, “sevdiği bir cana rastlamak” gibi.Kaldı ki bukelimeninhayatanklamıylakarışmasıAvrupadillerindedevardır: “Anima”kelimesiherikianlamadagelir.

Page 86: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[1]Apollodoros,Sokrates’inenateşlitalebelerinden,ensadıkdostlarındandı.Eflatunona“Phaidon”diyaloğundadayerverir:Sokrates’insondemlerindeApollodorosgözyaşlarınıtutamaz,hüngürhüngürağlar.

Page 87: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[2]Phaleron, Pire’nin güneyinde Atina’nın limanlarından biriydi.Phaleron’danAtina’yagidenyol3.5kilometretutar.

Page 88: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[3]Agathon, Atina’nın ünlü bir tragedya yazarıydı. Yarışmada ilk zaferiniİsa’dan önce 416 yılında kazanmıştır.Birincilik alan bu tragedyasının adınıbilmediğimiz gibi, Agathon’un başka eserleri de elimize geçmiş değildir.Yalnızbuyazarıngençveyakışıklı,Euripides’indostu, sofistGorgias’ındatalebesi olduğunu biliyoruz. İlk zaferinden sonra kurbanlar kesmesi, şenlikyapmasıAtinageleneklerineuygundur.

Page 89: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[4]Alkibiades, Atina’nın ünlü devlet adamlarından biridir. Henüz çokgençken demagogos, yani halk önderi olarak başa geçen bu adam,Atina’yıSicilya seferine sürüklemiş (415), bu sefer korkunç bir yenilgi ilesonuçlanınca, kendisi kaçmış, bundan sonra da zaman zaman Atina’nındüşmanlarıylaişbirliğietmiştir.

Page 90: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[5]Bu Glaukon’un kim olduğunu bilmiyoruz. Devlet ve Kharmidesdiyaloglarındaadıgeçen,Eflatun’unkardeşiGlaukonolmasagerek.

Page 91: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[6]Agathon, Atinalı ünlü trajedi yazarı; Makedonya kralı Arkhelaos’unsarayına,çağrılarakgitmişti.

Page 92: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[7]Aristodemos’un adı yalnız Şölen’de geçer. Kydathenai, Atina’nın birdemos’u,yanibirilçesidir.

Page 93: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[8]Burada bir kelime oyunu var: “Agathon”, Yunanca “iyilerin” anlamınagelir.

Page 94: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[9]Misafirlerin üstüne uzandıkları sedirler sofra etrafında nal biçimindedizilmişebenziyor.Hersedire ikiveyaüçkişiuzanmıştır.Uçtakisedirdeevsahibininsağındakiyerşerefmevkiidir.AgathonburayaSokrates’ioturtur.

Page 95: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[10]Şarap Tanrısı Dionysos’un bu içkili yarışmaya hakem seçilmesi çoktabiidir.

Page 96: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[11] Pausanias üstüne fazla bir şey bilmiyoruz. Bir söylentiye göreAgathon’usevermiş,onunlaberaberMakedonyaKralıArkhelaos’unsarayınagöçmüş.

Page 97: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[12]Ünlükomedyayazarı.Onbirkomedyasıelimizegeçmiştir.AristophaneskomedyalarındaAtina’nın politikası, devlet adamları, sanatçıları, şairleri ilealayeder.Bulutlar’daSokrates’iöyleinsafsızcaalayaalmıştırki,bukomedyafilozofun gençliğin ahlakını bozmakla suçlandırılıp, ölüme mahkûmedilmesineyolaçmıştır.

Page 98: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[13]Akumenosünlübirhekimdi.OğluEryksimakhosdaaynımesleğiseçen,bedeneğitimininateşlitaraftarlarındandı.

Page 99: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[14]Phaidros,hatipLysias’ıntalebelerinden,inceveyakışıklıbirdelikanlıdır.EflatungüzellikkonusunuelealanPhaidrosdiyaloğunaonunadınıvermiştir.

Page 100: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[15]Euripides’inkaybolmuşbirtragedyası.

Page 101: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[16]Hymnos,Tanrılarveyakahramanlarşerefinekitararefakatıylaveayaktadurarakokunanbirövgüdür.PaianaslındaTanrıApollon’uövmeyeyarayanvekorohalinde,flütrefakatıylasöylenenbirşarkıdır.

Page 102: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[17]KiosluProdikos,Tanrılara inancı tarihyoluylaaçıklamayagirişmişbirsofisttir. Kötülükle Erdem Arasında Kalan Herakles adlı bir efsane eseriyazdığıilerisürülür.

Page 103: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[18]Hesiodos,Homeros’tan sonragelen ilkbüyükYunan şairidir. İ.Ö.700yıllarında yaşamış, Theogonia ile İşler ve Günler diye iki büyük eserbırakmıştır.BurayaalınanmısralarıdünyanınkuruluşunuveTanrısoylarınınmeydanagelişinianlatanTheogonia’nınbaşlangıcındadır.

Page 104: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[19]Güney İtalyalı filozof Parmenides İ.Ö. 6. yüzyılda yaşamış ve vezinliolarakyazdığıTabiatÜstüneadlıeserindevarlıkprobleminiincelemiştir.

Page 105: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[20]Akusilaos 5. asır başında Hesiodos’un Theogonia’sını nesir diliyleyayınlamıştır.

Page 106: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[21] Euripides’in Alkestis adlı tragedyasının baş kişisi. Alkestis, kocasıAdmetosyerineölmeyigözealanbirkadındır.EceligelenAdmetos’aTanrıApollon bağışta bulunmuş, yerine ölecek birini bulabilirse kendinin sağkalacağınasözvermişti.Admetos’unneannesinedeyaşlıbabasıoğullarıiçinölmek istemeyince, Alkestis kendini feda eder. Alkestis Yunan tragedyakişilerininensevimlilerindenbiridir.

Page 107: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[22] Efsaneye göre, şair Orpheus tatlı nağmeleriyle vahşi hayvanları bilebüyülermiş. Günün birinde karısı Eurydike ölünce, Orpheus yeraltıdünyasının bekçisi köpek Kerberos’u çalgısıyla uyutmuş, böylece Hades’egirip, Hades Tanrıdan karısını geri istemiş. Tanrı da yeryüzüne varıncayakadararkasınadönüpbakmamakşartıylaEurydike’yiOrpheus’avermiş,amaOrpheusdayanamamış, tamaydınlığaçıkacakkenarkasınadönüpbakmış.Oanda Eurydike yine duman olup karanlığa dalmış. Bundan sonra bir türlüavunamayanOrpheus da Trakya ormanlarında gece gündüz şarkı söylemiş.TanrıDionysos ayinlerini kutlayanBakkhalara yüz vermediği içindir ki, bukadınlaronuparçalamışlar.

Page 108: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[23]Homeros İlyada destanında şöyle anlatır:Agamemnon ile kavga edenAkhilleus savaştan çekilir amaTroyalıHektor, dostu Patroklos’u öldürünceonun öcünü almak için yine savaşa katılır ve Hektor’u öldürür. TanrıçaThetis’in oğlu olanAkhilleus’un bedenine silah işlemez, ancak topuğundanyaralanabilirdi.Hektor’uöldürdükten sonra,Paris’inbiroku ile topuğundanvurulurveölür.

Page 109: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[24]Efsaneye göre dünyanın batısında bulunan Mutlular Adaları, yararlıkgösterenyiğitlerinvebilgelerinöldüktensonragöçtükleribirçeşitcennettir.

Page 110: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[25]Aiskhylos’unkaybolmuşMyrmidonesadlıtragedyasında.

Page 111: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[26]TanrıçaAphrodite’te filozofların gördüğü ikilik iki ayrı şiir geleneğinedayanır: Homeros Aphrodite’i Zeus ile Dione’nin kızı biliyor, oysakiHesiodos Theogonia’da bu Tanrıçanın doğuşunu şöyle anlatır: Dünyakurulunca, Uranos (Gök) karısı Gaia (Toprak) ile hüküm sürmektedir, amaUranos Tanrılık tahtını elden kaçırmamak içinGaia’nın çocuk doğurmasınıistemez, ürünlerini karnına tıkar. Gaia şiştikçe şişer, doğum sancılarıylakıvranır, sonunda dayanamaz, Kronos’u (Zaman) gizlice yeryüzüne çıkarır.Kronos da babasından öç almak için,Uranos’unGaia’ya arzu ile yaklaştığıbirgecebirtırpanlayanınavarır,erkeklikuzvunukesipdenizeatar.Uzuvdanfışkıran sperma denizlere bir köpük dalgası halinde yayılır, bu köpükten deAphrodite doğar. Göğün kızı olduğu için bu Aphrodite’ye Göksel deniyor.Dione’ninkızıAphrodite içinEflatun,“bütünhalkaait,avamdan”anlamınagelen“pandemos”sıfatınıkullanıyor.Bizbusıfatı“ortamalı”diyeçevirdik.

Page 112: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[27]Elis, Peloponez yarımadasının batısında bir bölge. LakedaimonSparta’nın başka bir adıdır. Boiotia, Atina’nın kuzeyinde bir bölge. Bu üçbölgededeDorkavimleriyaşardı.

Page 113: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[28]İ.Ö. 7. yüzyıla kadar Atina’da tiranlık, yani mutlak bir idare vardı.Peisistratos bu tiranların en ünlüsüdür. Oğlu Hipparkhos’u Aristogeiton ileHarmodiosadlıikiasilzadebirkurbantörenindeöldürmüşlerdir.Zorbalıktankurtulup demokrasiyi kuran Atina halkı da bu iki genci kahraman sayarakheykellerinidikmişler,adlarınıhalktürkülerinealmışlardır.

Page 114: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[29]Kelime oyunu: Pausanias adındaki “pau” kökü, ara vermek anlamınagelen “pauomai” fiilinde de var. Sofistler aynı kökten kelimeleri aynı hecesayısı ile yan yana getirip, “isologia” dedikleri kelime oyununu yapmayımarifet sayarlardı. Apollodoros burada bu çeşit kelime oyunları ile alayetmektedir.

Page 115: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[30]Hekimlik Tanrısı. Asklepios’un Bergama’da büyük bir tapınağı veçevresindedehastanevekaplıcalarıvardı.

Page 116: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[31]Efesli Herakleitos varlık üzerine düşünen, tabiatta zıtlıklar arasındakibağlantıyı görüp, onları kısa, keskin cümlelerle dile getiren büyük İonialıfilozoftur.TabiatÜstüneadlıeserindenyalnızbirkaçparçakalmıştır.

Page 117: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[32]Urania ile Polymnia, biri astronomiyi, öbürü lirik şiiri temsil eden ikiMusa’dır.BuradabuMusalarınnedenadlarıgeçtiğipekbellideğil.

Page 118: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[33]Ephialtes ile Otos, Zeus dünya üzerinde egemenliği ele alınca, dağlarıüstüsteyığıpOlympos’asaldırmayakalkışanikidevdir.

Page 119: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[34] “Symbolon” ilk anlamı ikiye bölünen bir çanak parçasıdır. İki insanbirbirinekonukoldumu,buçanakparçalarındanbirinidostluklarınınbelirtisiolarakalırsaklarlar,kendileriölünceçocuklarınabırakırlardı.Sembolanlamıoradangelmedir.

Page 120: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[35]Sparta Arkadia’yı yenince, onun komşuları ile kurduğu birliği dedağıtmıştır.

Page 121: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[36]PausaniasileAgathonbirbirleriniseverlerdi.

Page 122: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[37] İapetos, Atlas’ın Prometheus’un ve Epimetheus’un babası olanTitan’dır.

Page 123: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[38]Bak:Not19.

Page 124: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[39]Hesiodos’un Theogonia’da anlattığı Uranos ile Kronos, Kronos ileKykloplar, Hekatonkheiler (yani yüz elli devler) ve Zeus ile Titanlararasındakisavaşlar.

Page 125: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[40]Ate,ZeusileKader’inkızıdır.Ateinsanlarınkafasınagirerek,gözlerinikarartırveonlarıfelaketesürükler.

Page 126: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[41]Gorgias’ıntalebesi,hatipAlkidamas’ınbirsözü.

Page 127: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[42]HarpTanrısıAresAphrodite’e tutkunmuş.HomerosOdysseia’da(VIII,266 v.d.) bu iki Tanrının sevişmesini veAphrodite’in kocasıHephaistos’unonlarınasılsuçüstüyakaladığınıanlatır.

Page 128: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[43]Euripides’inkaybolanSteneboiaadlıtragedyasındanbirmısra.

Page 129: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[44]Adıbilinmeyenbirtragedyadankalmabirmısra.

Page 130: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[45]Tanrılaştırılmış soyut kavramlar. Agathon’un konuşması sofistlere hasüslupla yazılmıştır. Kısa, çarpıcı, zıtlıklarla dolu, zaman zaman mantıktanayrılan bu konuşmanın havasını biz de tercümede elimizden geldiği kadarvermeyeçalıştık.

Page 131: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[46]Gorgo, saçları yılanlarla örülmüş, yüzünebakan insanları taşa çevirenefsanelik bir canavardır. Gorgias ise ünlü bir hatip, bir sofisttir. AslındaSicilyalıolanGorgiasbiraraAtina’yagelmişti.Talebelerinedoğruolsun,eğriolsun her tezi başarıyla savunmayı öğreteceğini ileri sürerek parayla dersveriyordu.Agathon’undaGorgias’tandersaldığıyukarıdakikonuşmasındanbelli. Eflatun Gorgias adlı diyaloğunda bu çeşit bilgiçliği çürüttüğü gibi,buradadaGorgiasileGorgoadlarınınbenzerliğinedayananbirkelimeoyunuyapıyor.

Page 132: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[47]Euripides’inHippolytostragedyasındanbirmısra.

Page 133: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[48]Sokrates’in“daimon”dediğivarlık;“cin”sözüileçevirdik.Homeros’undestanlarında daimon insan biçimine girmiş bir Tanrı buyruğudur. Sonralarıdaimon kavramı soyutlaşır. Hesiodos’a göre daimonlar veya heroslar budünyada erdemle yaşamış insanların ölümsüzlüğe ermiş canlarıdır. Bu yarıTanrısal varlıklar insanlaTanrı arasındaki alışverişi sağlar.MiletosluThalesdekâinatıbugibidaimonlarladolugörür.Herakleitosdaimonların insanlarabekçilik ettiklerine inanır. Pisagor da öyle düşünür. Yunan dünyasında iyi,faydalıbirvarlıksayılandaimon,Hıristiyanlığınortayaçıkmasıylakötülüğünsembolü olmuş, daimon şeytana denmiştir. Eflatun, Sokrates’ten öncekifilozofların daimon-heros kavramı üstündeki görüşlerini Şölen’dederinleştirir.

Page 134: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[49]Aslında“daimonluadam”deniyor.

Page 135: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[50]Diotima’nınanlattığıbumasalınikikahramanıPorosilePenia’dır.Peniayoksulluk demek. Çare, yol anlamına gelen Poros için Türkçe tam karşılıkbulamadık.Poros’açare,Penia’yadaçaresizlikdiyebilirdik,amayoksulluğunkarşıtıolanbolluksözünükullanmayıdahauygunbulduk.

Page 136: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[51]Tanrılarıniçkisiolan“nektar”.

Page 137: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[52]Buparçadayaratmaanlamınagelen“poiesis”veyaratıcı,şairanlamınagelen “poietes” kelimelerini, düşüncenin daha iyi anlaşılması için YunancaolduğugibiTürkçemetneaktardık.

Page 138: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[53]İnsanoğlu doğar doğmaz, Moira denilen üç Tanrıçadan biri ömrününipliğinibükmeyebaşlar.EileithuiadoğumukolaylaştıranbirTanrıçadır.

Page 139: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[54]Bumısranınkimdenolduğubilinmiyor.BelkideSokratesAgathongibibirmısrayıkendiuydurdu.

Page 140: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[55] Kodros Atina’nın son kralıdır. Atina Peloponez şehirleriyle harpederken, Delphoi kâhini kralları savaşta öldürülürse, Atinalıların zaferikazanacaklarını bildirmiş,Kodros da bunun üzerine oduncu kılığına girereksavaşaatılmışvedüşmüş.

Page 141: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[56]Lykurgos,Sparta’yailkkanunlarınıverenkraldır.

Page 142: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[57]Solon,İ.Ö.7.yüzyılınsonundayaşamışAtinalıbirdevletadamıveünlübirşairdir.YaptığıkanunlarlaAtinademokrasisinintemellerinikurmuştur.

Page 143: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[58]Tanrı sırrına ermek çeşitli duraklardan geçerek yükselmekle olur.“Sırlarınyücesinevedahaötesine”diyeçevirdiğimizYunancasözler“telea”ve“epoptia”sonuçlarvegörüşleranlamınagelenikidinselterimdir.Erensondurağavardımı,önündebirdenbirebirperdeaçılırveTanrısırlarınıgörür.

Page 144: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[59]İkilitredenfazla.

Page 145: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[60] Homeros bu mısrayı hekim Tanrı Asklepios’un oğlu Makhaon içinsöyler.

Page 146: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[61]SilenveSatyrlerYunanefsanesinindazlakkafalı,sivrikulaklı,kuyruklu,göbekli ve bütün bedenleri kıllı olarak tasarladığı varlıklardır. Sokratesherhaldedış görünüşü ile debunlarabenzerdi.Alkibiades’inburada sözünüettiği heykellerse Eleusis tapınağında erenlere verilen küçük Silenheykellerdir.

Page 147: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[62]EfsaneyegörePhrygialı(Anadolu)satyrMarsyaskavalıicatetmiş,sonrada Tanrı Apollon’dan daha iyi çalgı çalmakla övünmüş. Apollon kitara ileMarsyas da kavalla yarışmaya girişmişler,Marsyas yenilmiş. Tanrı da cezaolarakonubirçamağacınabağlayarak,derisiniyüzmüş.

Page 148: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[63]Olymposünlübirkavalçalgıcısıdır.OdaPhrygialıdır.

Page 149: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[64]Anadolu’daAnaTanrıçaKybele’ninrahipleri.Vecdiçindeoynayarakvebedenlerinikamçılayarakayinyaparlardı.

Page 150: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[65]Odysseus, Seirenlerin şarkılarıyla denizcileri büyüleyip, gemilerininkayalarda parçalanmalarına sebep olduklarını bildiğinden, tayfalarınkulaklarınıbalmumuiletıkamıştı.

Page 151: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[66]Alkibiades “çocuk doğru söyler” ve “şarap doğruyu söyletir” diye ikiatasözünübirbirineeklemişolsagerek.

Page 152: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[67] Bakkhalar Tanrı Dionysos’un kadın alayıdır. Dağ bayır koşarakbağırırlar,karşılarınaçıkanhayvanlarıparçalarlar.

Page 153: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[68]Makedonya şehri Potideia 425’te Atina’ya karşı ayaklanmıştı. Şehrikuşatan Atina orduları iki yıl süren bir savaştan sonra şehri elegeçirebilmişlerdi.

Page 154: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[69]Odysseia’dabusözleriHomerosOdysseusiçinsöyler.

Page 155: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[70] Delion, Boiotia’nın bir şehridir. 424’te Atinalılar orada yenilgiyeuğradılar.

Page 156: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[71]Atina’nınünlübirkomutanı.

Page 157: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[72]Bu sözler Aristophanes’in Sokrates’le alay eden Bulutlarkomedyasındadır.

Page 158: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[73]Peloponezharbindekahramancadövüşen.

Page 159: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[74]Akhaların en yaşlı, en olgun, en temkinli komutanı.Antenor ise harbesonvermekiçinHelena’yıkocasıMenelaos’agerivermekisteyenTroyalıbiryiğit.

Page 160: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[75]EflatunKharmidesileEuthydemosadlarınıikidiyaloğunavermiştir.

Page 161: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[76]Atina surlarının dışında bulunan bir gymnasion. Atinalılar günlerinigymnasionlardaidmanla,sohbetlegeçirirlerdi.

Page 162: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[*2]Pedagogozamançocukbakanköleleredeniyordu.

Page 163: Şölen - Dostluk - Şölen - Dostluk - İş Bankası Kültür Yayınları - 2006...Sokrates’in Savunması var, koca Devlet var. Onlar da Symposion kadar güzel, derin, ufuklar açıcı

[*3]Büyükkral,Perskralıdemektir.