16
9 13 Yerleşkeler bir araya toplanıyor 5 milyon euroluk proje çalışması Dikkat: Bu çöpte sanat var! Çağa ayak uyduran eğitim 12 Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17 MÜ İletişim Fakültesi Öğrenci Uygulama Gazetesi M A R M A R A Ü N V E R S T E S 3 8 8 1 Bir festival böyle geçti Marmara Medya Merkezi’nin ku- rumsal olarak işbirliği yaptığı 33. İstanbul Film Festivali’nde Mar- mara Medya Merkezi öğrencileri, sektörel tecrübeler kazandı. Marmara Üniversitesi, akademik ve idari personelin yaz aylarını etkin bir şekilde değerlendirebilmeleri amacıyla Marmara Adası’nda üniversiteye ait arazide eğitim ve turizm hizmeti sunacak nitelikte bir yaz kampı projesi iin planlamalar yapıyor. Rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül, ‘‘Marmara Adası’nda da bir yaz kampı projemiz var. Oradaki alanımızı da yaz kampı olarak, bungalov evler şeklinde kurmayı planlıyoruz. Arkadaşlarımızın bir hafta-on gün dönüşümlü olarak kalabilecekleri şekilde hazırlamaya alışıyoruz. Şu anda plan aşamasında, ama en yakın zamanda burası gibi oranın da aılışını gerekleştireceğiz.’’ dedi. Marmara Üniversitesi, İstanbul’un 10 ayrı ilesinde yer alan 14 ayrı kampüsünün büyük bir bölümünü bir araya toplaya- cak, evreci, kendi enerjisini üretebilen, her türlü teknolojik ve sosyal imkanlarla donatılmış yeni kampüs projesiyle Türkiye’de bir ilki gerekleştiriyor. Sayfa 16’da Marmara Üniversitesi, enerji alanında insan kaynakları geliştirmek iin AB destekli 5 milyon euroluk proje hazırladı. AB Delegasyonu’nun değerlendirme aşamasında olan proje ile üniversite-sanayi işbirliğinde önemli bir başarıya imza atılacak. Sayfa 7’de Maltepe sahildeki sosyal tesisler, Rektör Gül’ün yoğun çabaları sonucu, restore edilerek yeniden hizmete açıldı. Tesis, sosyal faaliyetlerin yanı sıra eğitim hizmetleri için de kullanılabilecek. Marmara’ya yakışan tesis Maltepe Sosyal Tesisleri’nin aılışı yoğun katılımla gerekleşti. Aılışta konuşan Röktör Prof. Dr. M. Zafer Gül, “Maliye Bakanlığı tarafından bu me- kan bize devredilmişti. Fakat burası MAKSEV diye bir vakıf tarafından kullanılıyordu. Benden önceki iki rektör döneminde ok uğraş verilme- sine rağmen burası boşaltılmadı. Biz göreve geldiğimizde mahkeme süreci devam ediyordu. Yoğun uğraşlarımız sonucu, tesisimize kavuşmuk olduk. Üniversitemize hayırlı olsun.” diye konuştu. Rektör Gül, tesisi ok kötü şartlar altında teslim aldıklarını ve he- men restorasyon alışmalarına başlandığını belirterek, Marmara Üniversitesi’ne yakışır bir şekilde hizmete atıklarını kaydetti. Tesisin Marmara Denizi ve Adalar manzaralı olduğunu hatırlatan Rektör Gül, ‘‘Burası, Marmara Üniversitesi öğretim elemanları ve alışanlarının sosyal faaliyetlerini yürütebileceği bir mekan olacak. Ayrıca toplantılar, seminer ve konferans iin bölümler var.” dedi. Sayfa 3’de MARMARA ÜNİVERSİTESİ YILLAR SONRA TESİSİNE KAVUŞTU TESİS, SOSYAL FAALİYETLER VE EĞİTİM İÇİN KULLANILACAK Marmara Adası’nda kamp ayrıcalığı

Marmara Gazete 17.Sayı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Marmara Medya Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Marmara Gazete, öğrenci uygulama gazetesi olarak aylık yayımlanmaktadır. Başta Marmara Üniversitesi öğrencileri olmak üzere üniversite gençliğine seslenen Marmara Gazete'de eğitim, bilim, kültür, sanat, spor ve kampüs hayatının yer aldığı haber, araştırma, söyleşi ve yorumlar bulunmaktadır.

Citation preview

Page 1: Marmara Gazete 17.Sayı

9 13

Yerleşkeler bir araya toplanıyor 5 milyon euroluk proje çalışması

Dikkat: Bu çöpte sanat var!Çağa ayak uyduran eğitim

12

Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17MÜ İletişim Fakültesi Öğrenci Uygulama Gazetesi

MA

RM

ARA ÜN VER

ST

ES

3881

Bir festival böyle geçtiMarmara Medya Merkezi’nin ku-rumsal olarak işbirliği yaptığı 33.

İstanbul Film Festivali’nde Mar-mara Medya Merkezi öğrencileri,

sektörel tecrübeler kazandı.

Marmara Üniversitesi, akademik ve idari personelin yaz aylarını etkin bir şekilde değerlendirebilmeleri amacıyla Marmara Adası’nda üniversiteye ait arazide eğitim ve turizm hizmeti sunacak nitelikte bir yaz kampı projesi icin planlamalar yapıyor. Rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül, ‘‘Marmara Adası’nda da bir yaz

kampı projemiz var. Oradaki alanımızı da yaz kampı olarak, bungalov evler şeklinde kurmayı planlıyoruz. Arkadaşlarımızın bir hafta-on gün dönüşümlü olarak kalabilecekleri şekilde hazırlamaya calışıyoruz. Şu anda plan aşamasında, ama en yakın zamanda burası gibi oranın da acılışını gercekleştireceğiz.’’ dedi.

Marmara Üniversitesi, İstanbul’un 10 ayrı ilcesinde yer alan 14 ayrı kampüsünün büyük bir bölümünü bir araya toplaya-cak, cevreci, kendi enerjisini üretebilen, her türlü teknolojik ve sosyal imkanlarla donatılmış yeni kampüs projesiyle Türkiye’de bir ilki gercekleştiriyor. Sayfa 16’da

Marmara Üniversitesi, enerji alanında insan kaynakları geliştirmek icin AB destekli 5 milyon euroluk proje hazırladı. AB Delegasyonu’nun değerlendirme aşamasında olan proje ile üniversite-sanayi işbirliğinde önemli bir başarıya imza atılacak. Sayfa 7’de

Maltepe sahildeki sosyal tesisler, Rektör Gül’ün yoğun çabaları sonucu, restore edilerek yeniden hizmete açıldı. Tesis, sosyal faaliyetlerin yanı sıra eğitim hizmetleri için de kullanılabilecek.

Marmara’ya yakışan tesis

Maltepe Sosyal Tesisleri’nin acılışı yoğun katılımla gercekleşti. Acılışta konuşan Röktör Prof. Dr. M. Zafer Gül, “Maliye Bakanlığı tarafından bu me-kan bize devredilmişti. Fakat burası MAKSEV diye bir vakıf tarafından kullanılıyordu. Benden önceki iki

rektör döneminde cok uğraş verilme-sine rağmen burası boşaltılmadı. Biz göreve geldiğimizde mahkeme süreci devam ediyordu. Yoğun uğraşlarımız sonucu, tesisimize kavuşmuk olduk. Üniversitemize hayırlı olsun.” diye konuştu.

Rektör Gül, tesisi cok kötü şartlar altında teslim aldıklarını ve he-men restorasyon calışmalarına başlandığını belirterek, Marmara Üniversitesi’ne yakışır bir şekilde hizmete actıklarını kaydetti. Tesisin Marmara Denizi ve Adalar manzaralı

olduğunu hatırlatan Rektör Gül, ‘‘Burası, Marmara Üniversitesi öğretim elemanları ve calışanlarının sosyal faaliyetlerini yürütebileceği bir mekan olacak. Ayrıca toplantılar, seminer ve konferans icin bölümler var.” dedi. Sayfa 3’de

MARMARA ÜNİVERSİTESİ YILLAR SONRA TESİSİNE KAVUŞTU TESİS, SOSYAL FAALİYETLER VE EĞİTİM İÇİN KULLANILACAK

Marmara Adası’nda kamp ayrıcalığı

Page 2: Marmara Gazete 17.Sayı

2 HABER

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Adına Sahibi

Gen. Yayın Yön.Yayın Danışmanı

Yayın KoordinatörüYazı İşleri Müdürü

Haber MüdürüEditör

Tasarım & Görsel Yön. Tasarım Uygulama

Basım YılıSayı

Adres

Tel Faks

E-postaBaskı

Dekan Prof. Dr. Yusuf Devran

Doç. Dr. Ali BüyükaslanProf. Dr. Atilla GirginProf. Dr. Emre BağceYrd. Doç. Dr. Hediyetullah AydenizArş. Gör. Doğuşcan GökerArş. Gör. Ali ÖzcanArş. Gör. Çiğdem ErdalGamze ÖnderArş. Gör. Betül Kılıç TaranAli EvecanNisan 201417Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampüsü İletişim FakültesiBüyükçiftlik Sokak No: 6 Nişantaşı 34365 Şişli/İstanbul0212 233 04 47 / 170 0212 246 74 [email protected]İhlas Gazetecilik A.Ş.

*EDİTÖRDEN

Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Marmara Medya Merkezi öğrencilerinin hazırladığı Mar-mara Gazete, 17. sayısıyla siz-lerle buluşmaya devam ediyor. Bu ayki sayımızda manşette Marmara’ya yakışan tesis haberi-yle karşınızdayız. Marmara Üniversitesi’nin Kültür-Sanat alanındaki çalışmalarından birisi olan Halk Oyunları Topluluğu’na yer verdiğimiz haberde, topluluğun uluslararası arenadaki başarıları konu edini-liyor. Marmara Üniversitesi’nin Lisansüstü eğitimdeki faaliyet-lerinin anlatıldığı haberde ise; lisansüstü programlara başvuru şartlarına değiniliyor. Daha önceki sayılarımızda yer verdiğimiz Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü tarafından tasarlanan İstanbul Metrosu vagonlarının, İstanbul Fuar Merkezi’nde sergilenmesi üzerinde hazırladığımız haber de gazetemizin 17. sayısında yer

alıyor. Marmara Üniversitesi’nin enerji alanında insan kaynakları geliştirmek amacıyla AB desteğiyle hazırladığı projenin detaylarını da bu sayımızda bula-bilirsiniz. Marmara Üniversitesi’nden haberlerin yanı sıra MMM çalışanı arkadaşlarımızın hazırladığı özel haberler de bu sayımızda yer almaya devam ediyor. Özel haberlerden biri “Bu Çöpte Sanat Var” hayli ilginç bir konuya değiniyor. Ecem Sema Perk’in hazırladığı haberde, sanatçı Efe Işıldaksoy’un ilginç sanat çalışmalarına değiniliyor. İrem Demirkaya ve Şina Ceylan’ın hazırladığı; Halaskargazi’deki yapılaşma ve Deniz Polisi Binası haberleriyle yayınlanmış olan yazı dizisinde bu ay İSTOÇ Oteli’nin yapımında yaşanan sıkıntılar anlatılıyor. Her ay ‘‘aylık akbil’’ bölümü olarak sizlerle buluşan gezi bölümümüz bu ay, ‘‘kent rehberi’’

adıyla karşınızda olmaya devam edecek. Tarihi şehir Edirne’nin anlatıldığı haberde, şehrin dört bir yanından bilgiler edinebile-cek, görmeniz gereken birçok mekânın izlerine rastlayabile-ceksiniz. Kıbrıs’ta yer alan bir zamanların turizm şehri olan, fakat iç savaş ve harekâttan son-ra halkın girişinin yasaklandığı Maraş şehrinin ilginç hikâyesini okuma fırsatı bulacaksınız. Mar-mara Üniversitesi’nin işbirliğine katkıda bulunduğu İstanbul Film Festivali’nin etkinliklerine katılım sağlayan ve tüm birim-leriyle çalışan; Film Festivali’nin başlangıcından, kapanış töre-nine kadar yoğun bir çalışma içinde olan Marmara Medya Merkezi’nin faaliyetlerini okuya-bileceksiniz. Marmara Medya Merkezi öğrencileri olarak hazırladığımız Marmara Gazete’nin bir dahaki sayısında görüşmek dileğiyle.

Gamze Önder

Marmara Üniversitesi sadece bilim alanında değil, kültür ve sanat

alanında da başarılarını sürdürüyor. Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı Koordinatörü ve Rektörlük Kültür Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Uslu yönetimindeki Marmara Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu’nun başarıları, üniversitenin kültür ve sanat alanındaki atılım ve etkinliklerine önemli katkılar sağlıyor.

“ULUSLARARASI FESTİVALLERE KATILMA BAŞARISI GÖSTERDİK”

Katıldığı yarışmalarda aldığı derecelerle dikkat ceken Marmara Üniversitesi Halk Oyunu Topluluğu’nun son zamanlardaki calışmaları, geleceğe yönelik hedefleri ve başarıları ile ilgili olarak, ekibi yöneten Prof. Dr. Mustafa Uslu’nun görüşleri şöyle: “Eğitmenliğini Serkan Şerin ve Cihangir Kılıc’ın yaptığı topluluğumuz, son yıllarda katıldığı festival ve yarışmalardan başarılı sonuclar alarak üniversitemizi temsil etmektedir. Topluluğumuz, son yıllarda uluslararası bircok festivali

katıldı. 2011 yılında Polonya’da, 2012 yılında Türkiye’de ve son olarak 2013 yılında Çek Cumhuriyeti’nde festivale katılma başarısı gösterdik.”

M.Ü. HALK OYUNLARI TOPLULUĞU TÜRKİYE FİNALİNDE YARIŞACAK

Uluslararası festivallerin yanı sıra ulusal yarışmalarda başarılı sonuclar

aldıklarını belirten Prof. Dr. Uslu, üniversitelerarası halk oyunları

yarışmalarında 2012 yılından bu yana bircok birincilik ve

ikincilik kazandıklarını söyledi. Repertuarında

olan Kırklareli, Artvin, Fethiye, Kafkas, Mardin ve Trabzon halkoyunlarıyla gerek Marmara Üniversitesi’ndeki etkinliklerinde gerekse diğer üniversite

etkinliklerinde gösterilerine devam eden Halk Oyunları Topluluğu 2014 yılı icerisinde gelen yurt ici ve yurt dışı festival davetleri ile ilgili görüşmeler yapmakta. Son olarak 10-13 Nisan 2014 tarihleri arasında, Edirne Trakya Üniversitesi’nde gercekleştirilen, Üniversiteler Arası Halk Oyunları Şenliği 1. Grup Diğer Türler Yarışması’nda grup yarışmaları kapsamında 14 üniversite arasından 2. olarak 22-26 Nisan 2014 tarihlerinde Gaziantep‘de yapılacak Türkiye Finali’ne katılmaya hak kazandı.

Halk oyunlarında Türkiye finali

Page 3: Marmara Gazete 17.Sayı

Marmara Üniversitesi’nde son dört yılda sosyal

tesislerin sayısında dikkat cekici bir artış yaşandı. Atıl durumda olan sosyal tesisler yenilenirken, üniversiteye yeni sosyal tesisler de kazandırıldı. Maltepe Yalı Mahallesi’nde sahil yolu üzerinde deniz ve Adalar manzaralı sosyal tesis de bunlardan biri. Maliye Bakanlığı tarafından Marmara Üniversitesi’ne devredilmesine rağmen MAKSEV tarafından yıllarca boşaltılmayan tesis, yoğun bir hukuki calışma sonucu boşaltıldı ve restore edilerek kullanıma acıldı. Tesisin acılışına Rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül, rektör yardımcıları, fakülte dekanları, enstitü müdürleri, daire başkanları ile öğretim üyeleri katıldı.

BEŞ YILLIK YOĞUN ÇALIŞMA SONUCU MARMARA SOSYAL TESİSİNE KAVUŞTU

Törende konuşan Rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül, zorlu bir sürec sonrası böyle bir tesisi Marmara Üniversitesi’ne kazandırdıklarını anlatarak, “Benden iki rektör önce, Prof. Dr. Tunc Erem zamanında Maliye Bakanlığı tarafından bu mekan bize devredilmişti. Fakat burası MAKSEV diye bir vakıf tarafından kullanılıyordu. Benden önceki iki rektör döneminde cok uğraş verilmesine rağmen burası boşaltılmadı. Önceki Rektör Prof. Dr. Necla Pur döne-minde mahkemeye verildi ve biz

göreve geldiğimizde mahkeme süreci devam ediyordu. Hukuk müşavirlerimizin yoğun uğraşları sonucu, neredeyse beş sene sonra tesisimize kavuşmuk olduk. Zor da olsa burayı boşalttırdık. Doğrusunu söylemek gerekirse bizi cok uğraştırdı.” diye konuştu.

YENİ KAMPÜSLE BÜTÜNLEŞECEK BİR SOSYAL TESİS

Tesisi cok kötü şartlar altında teslim aldıklarını ve hemen resto-rasyon calışmalarına başlandığını belirten Rektör Gül, şöyle devam etti: “Nihayet bugün acılış bize kısmet oldu. Tesisin adalar manzaralı güzel bir restoran bölümü var. Burası, siz Marmara Üniversitesi öğretim elemanları ve calışanlarının sosyal faaliyet-

lerini yürütebileceği bir mekan olacak. Sünnet düğünlerinden tutun nikah davetlerine kadar bircok etkinlik düzenlenebilecek. Ayrıca toplantılar, seminer ve konferans vermek icin ayarlanmış ayrı bir bölüm var. Tüm bunlar bu mekanda yapılabilecek. Biliyor-sunuz, Kenan Evren Kışlası bize devredilmişti. Buraya cok yakın, dersleri orada verip etkinlikleri burada düzenleme gibi bir fırsatımız da olacak. Burası sosyal tesis olmak icin en uygun yer. Katılımlarından dolayı herkese teşekkür eden Rektör Gül, ‘‘Hayırlı olsun’’ diyerek davetlilerle birlikte sosyal tesisin acılış kurdelasını kesti. Acılışa katılan rektör yardımcıları ve fakülte dekanları da düşüncelerini paylaştı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Os-

man Kılıç: ‘‘İnşallah herkes burayı beğenir. Hocalarımız, person-elimiz, öğrencilerimiz buraya geldikce burası değer kazanacak. Marmara Sosyal Tesisleri düzen-lenecek bircok etkinlik icin uygun ve güzel bir mekan.’’ Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülden Z. Omurtag: ‘‘Üniversit-emizin yıllar sonra sahilde böyle güzel bir tesis acmış olmasından cok mutluyum. Umarım Zafer Hoca’nın bir başka projesi olan Marmara Adası’nda yaz kampları fikri de yakın zamanda hayata gecirilebilir.’’ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdülkerim Kar: ‘‘Yıllarca, ‘Bir sosyal tesisimiz olsun’ diyorduk. Büyük uğraşlar sonucunda burası Marmara Üniversitesi bünyesine katıldı. Burayı üniversitemiz bünyesinde bulunan herkesin bircok etkinliğinde faydala-nabilmesi icin kullanışlı bir yer haline getirmeye calıştık.’’ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Fevzi Batırel: ‘‘Tesis gayet güzel, yeri de cok güzel, ulaşım acısından da pratik bir yerde. İcerisini de oldukca güzel dizayn edilmiş.’’ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahir Günday: ‘‘Uzun yıllar verilen mücadeleden sonra Zafer Hoca’nın da katkılarıyla burası kullanıma acıldı. Üni-versitelerin kurumsallaşması acısından büyük önem taşıyor.’’

Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meral Ünal: ‘‘Üniversi-temizin böyle bir tesisinin olması cok güzel. Öğretim üyelerini birbirine yaklaştıran, sosyalleşmek acısından oldukca önemli.’’Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Özey: ‘‘Tesis yeni kampüse yakın, hatta benim evime de cok yakın. Yani benim icin ideal bir mekan oldu. Burası yeni kampüse uyum sağlayan bir yer. Daha önce bir sosyal tesis yoktu.’’ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse: ‘‘Aslında bu tesis bizimdi, fakat başkaları tarafından kullanılıyordu. Buranın tekrar üniversiteye kazandırılmasını sağlayan rektörümüze teşekkür ediyorum.’’ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İnci Deniz Ilgın: ‘‘Öğretim üyelerini bir araya getiren, görüş alışverişine, sosyalleşmeye olanak sağlayan bir mekan olması cok güzel. Bu mekanın yapılmasından mutlu oldum.’’ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Feyza Arıcıoğlu, ‘‘Başıbüyük Kampüsü’nde calışan öğretim üyeleri icin: ‘‘Burası cok güzel bir nokta. Çünkü oradan indiklerinde burada rahatlıkla bir soluk alabi-lecekler. Belki bazen toplantılarını da burada yapabilirler. O yüzden iyi bir tercih, doğru bir yer olmuş.’’

Marmara3HABERNisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Marmara ‘denizi’ne kavuştuMarmara Üniversitesi Maltepe Sosyal Tesisleri düzenlenen görkemli törenle hizmete açıldı. Rektör Gül, Marmara Denizi ve Adalar manzaralı tesisin üni-versite personelinin sosyal faaliyetlerini yürütebileceği bir mekan olacağını söyledi. Asel UğurbilGamze Önder Asel UğurbilGamze Önder

Page 4: Marmara Gazete 17.Sayı

Yapılan yönetmelik düzenlemesi ile lisansüstü

eğitim şartlarında iyileştirmeler sağlandı, program sayıları ve icerikleri cağın gerekliliklerine göre yeniden dizayn edildi ve bu sayede öğrenci sayısında önemli bir artış meydana geldi. Yapılan yönetmelik değişikliği ve müfredat yenileme calışmaları 2012 yılında 335, 2013 yılında ise 221 lisansüstü programında uygulandı ve programlara başvuru sayısında artış sağlandı.

BAŞVURU ŞARTLARI DEĞİŞTİRİLDİ

Yapılan değişikliklerle tezsiz lisansüstü programlara başvuru icin ALES şartı kaldırılırken, günümüz şartlarına uygun olarak lisansüstü eğitim başvuruları online olarak yapılmaya başlandı. Ayrıca, Marmara Üniversitesi’nde tezsiz ve tezli yüksek lisans programları arasında geciş yapılabilmekte.

TEZ SAVUNMASINA ‘‘HAKEMLİ’’ ŞART

Yapılan yönetmelik değişikliği ile tezli yüksek lisans yapanların, tez savunması hakkı kazanabilmeleri icin tezle ilgili calışmalarını ulusal veya uluslararası hakemli en az bir dergiye ya da ulusal veya uluslararası en az bir kongreye göndermiş olması ve bunu belirten bir yazıyı bağlı bulunduğu enstitü yönetim kuruluna sunması şartı getirildi. Aynı şart doktora eğitimi alanlar icin de gecerli.

4 HABER Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Araştırmalarda kullanılmak üzere deney hayvanları üretimi ve bakımını sağlayan bir merkez olan

DEHAMER, 2010 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nden “Deney Hayvanı Üretici, Kullanıcı Tedarikci Kuruluşlara Mah-sus Çalışma İzni” alarak calışmalarını bir adım ileriye taşıdı. Yeni deneysel tıp yöntemlerini gerek ulusal gerekse uluslararası alanda takip eden merkez, deney hayvanlarıyla calışmak isteyenler icin MÜSEM ile işbirliği halinde eğitim ve kurslar da düzenliyor. Araştırmacılara denek, teknik ekipman, araştırma ortamı ve danışmanlık gibi hizmetler sunan DEHAMER’de etik kurallar titizlikle gözetiliyor. Merkezde yüksek lisans ve doktora öğrencileri, calışmalarını alanında uluslararası deneyime sahip akademisyenlerle birlikte yürütü-yor. Lisansüstü öğrencilerin akademik bilgi birikimi kazanması acısından merkezin önemli bir görevi üstlendiğine dikkat ceken DEHAMER Müdürü Prof. Dr. Göksel Şener, “Öğrencilerimiz böylelikle temel tıp araştırmaları icin yeteneklerini geliştiriyor ve deneyim kazanıyorlar. Ayrıca calışmalarını uluslararası etik stan-dartlara uygun olarak yürütüyorlar.” şeklinde konuştu.

ULUSLARARASI OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORLAR

İleriye dönük hedefleri icin calışmaya devam ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Şener, “Türkiye’de ve dünyada eğitim ve araştırmada tercih edilen, önde gelen bir araştırma merkezi olmayı hedeflemekteyiz. Uluslararası bircok calışmanın yürütüldüğü bir merkez olmayı istiyoruz. Yeni deneysel tıp metotların uygulandığı ve geliştirildiği bir merkez olmak icin ulusal ve uluslararası kurs ve calıştaylar düzenlemeyi planlamaktayız. Altyapı ortamına ilişkin yenilikleri (mikrocerrahi, videoskopik cerrahi) takip etmek amacıyla ulusal ve uluslararası işbirlikler oluşturmaya calışıyoruz.” dedi.

Lisansüstü eğitimde Marmara farkı

2010-2014 YILLARI ARASINDA LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİ SAYILARI

Eğitim-Öğretim Yılı

2010-2011 2793 13444146850 11.401

3303 1426649249 14.042

3367 18365810.463 15.724

11.878 18.2083591 268851

2011-2012

2012-2013

2013-2014

DoktoraTezli

Yüksek Lisans

Tezsiz Yüksek Lisans

(1. Eğitim)

Tezsiz Yüksek Lisans

(2. Eğitim)TOPLAM

DEHAMER hedef büyüttüDeneysel tıp araştırma ve uygulamalarına ortam sağlama amacıyla kurulan Deney Hayvanları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEHAMER), daha büyük hedeflere doğru ilerliyor.

Son yıllarda lisansüstü eğitime talep artarken, Marmara Üniversitesi Fen, Sosyal ve Sağlık Bilimleri Enstitüleri ile bu talebe tezli ve tezsiz yüksek lisans programları ile cevap veriyor.

Page 5: Marmara Gazete 17.Sayı

HABER 5Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

İletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte sektörün, alanında uzman, yerel

ve global gelişmeleri, değişimi ve yeniliği yönlendiren uzmanlara olan talebi de her gecen gün artıyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi bu ihtiyacı gidermek icin harekete gecti. Yrd. Doc. Dr. İrfan Pacacı, gectiğimiz yıl ilk kez Marmara Üniversitesi’nde acılan Çağdaş Yayıncılık ve Yayıncılık Yönetimi Tezli-Tezsiz Yüksek Lisans ve Bilişim Tezli-Tezsiz Yüksek Lisans Programlarının, teknolojik gelişmelerle önemli bir ivme kazanan iletişim sek-törü icin büyük önem taşıdığını söyledi. Yeni yüksek lisans programları hakkında bilgi veren Yrd. Doc. Dr. Şevki Işıklı, “Programların amacı; yayıncılık sek-törünün gidişatına uyum sağlayabilen, sosyal bilimler konusunda bilgili, iletişim teknolojileri konusunda uzman bireyler yetiştirmektir.” dedi.

ÇAĞDAŞ YAYINCILIK VE YAYINCILIK YÖNETİMİ TEZLİ VE TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Yayıncılık tarihinin gelişimden bu yana süregelen anlayışlar, cağdaş yayıncılık yöntemlerinin ortaya cıkışıyla değişim gösterdi. Uluslararası rekabette gelişmeleri takip etme konusunda birtakım güclükler ortaya cıkaran geleneksel yöntemler, sektörde önemli problemler yaşanmasına da neden

olmaya başladı. Bu konuda, Çağdaş Yayıncılık ve Yayıncılık Yönetimi Yük-sek Lisans Programı’nın piyasadaki yeni gelişmelere ayak uydurabilecek özgün bir program olduğunu belirten Pacacı, “Geleneksel yöntemlerin yerini bıraktığı elektronik baskı teknikleri, yayıncılık sorunları gibi bircok temel konu bu bölümün iceriğinde yer alıyor ve öğrencilere aktarılıyor.” dedi. “Matbu eserlerin; gazete, dergi ve kitapların etki alanı gittikce daralırken, elektronik yayıncılık daha cok saygınlık kazanıyor.” diyen Işıklı, zenginleştirilmiş icerik yayıncılığı alanında istihdam edilen per-sonel sayısındaki artışın dikkate alınması gerektiğini belirtti. ABD’de yakın gelecek-te, tahminlere göre en gec üc yıl icinde elektronik yayıncılığın cirosu ile gelenek-sel yayıncılığın cirosunun eşitleneceği biciminde bir öngörünün olduğunu söyledi. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tezli ve tezsiz olarak acılan Çağdaş Yayıncılık ve Yayıncılık Yönetimi Yüksek Lisans Programı’yla; yayıncılık, yeni metin türleri, editörlük, mobil yayıncılık uygulamaları, internet, dil ve ceviri sorunları, yaratıcı yazarlık atölyesi gibi alanlara yoğunlaşılıyor. Yayıncılık sektörünün gidişatı ve yeni elektronik yayıncılık yöntemleri konusunda cağdaş uzmanları yetiştirmeyi amaclayan prog-ramda; hem akademi hem de sektörde ortaya cıkan büyük bir eksiklik gideriliyor.

BİLİŞİM TEZLİ VE TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Sektörün bilişim uzmanlarına olan talebi her gecen gün artıyor. Sayısal verileri işleyecek ve onların anali-zini yapabilecek bireylere ihtiyac duyuluyor. Bu ihtiyacı gidermek üzere Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde acılan Bilişim Tezli ve Tezsiz Yüksek Lisans Programı; dil, mantık, bilgisayar, internet, sosyal medya, sosyoloji, felsefe ve hukuk temellerine dayanıyor. Yrd. Doc. Dr. İrfan Pacacı, Bilişim Tezli Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nın küreselleşmeyle birlikte gelişen iletişim teknolo-jilerinin ve yeni bir haber kaynağı olarak ortaya cıkan sosyal medyanın gelişiminin hukuksal yönden de akademik olarak destekleneceği bir program olduğunu belirtti. Bilişim Yüksek Lisans Programı’nın enfor-matik, disiplinlerarası bir yaklaşımla

hazırlanmış olduğunu belirten Yrd. Doc. Dr. Şevki Işıklı, “Temelde elektronik teknolojinin, özellikle internet tabanlı iletişim ve bilişim sistemlerinin sosyal bilimlerde uygulama alanları, yol ve yöntemleri ele alınıyor.” dedi. Sosyal Medya’nın bunun en tipik örneği olduğunu be-lirten Işıklı, internette bilgi ve iletişim güvenliğini sağlayacak uzmanların bu programlarla donanım kazanabil-eceklerini belirtti.

Gamze Önder

Çağı yakalayan yüksek lisans programları

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Bilişim ve Çağdaş Yayıncılık Bölümleri’nde iki yeni tezli ve tezsiz yüksek lisans programı açıldı. Prog-ramlar sayesinde, hızla gelişen bilişim sektörü ve elektronik yayıncılık alanlarında, sektörün ve akademinin en çok ihtiyaç duyduğu iki alanda donanımlı uzmanlar yetiştirilmesi hedefleniyor.

Programın içeriğinde:

Çocuk YayıncılığıYayıncılık ve Dil SorunlarıTürkiye’de Yayıncılık Sektörünün Yapısı ve AktörleriElektronik Yayıncılık UygulamalarıEditörlük TeorileriE-Uygulamalar gibi dersler yer alıyor.

Bilişim Yüksek Lisans bölümünün bazı dersleri:

Bilişim Sistemleriİnternet ve Sosyal Medya AraçlarıDijital MedyaE-yayıncılıkSosyal Medya Ölçümleme AnalizleriBilişim Hukuku ve Bilişim EtiğiBilişim TeorileriBilişim Sistemleri ve EtkileşimBilgi Kuramıİnsan-Bilgisayar Etkileşimi ve Arayüz TasarımlarıEtkileşimli Bilgi SistemleriBilgi Toplumu ve Bilişim ToplumuAğ YönetimiSosyal Medyada Ticaret Yönetimi

Page 6: Marmara Gazete 17.Sayı

6 HABER Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Marmara Üniversitesi Güzel Sanat-lar Fakültesi Endüstri Ürünleri

Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doc. Dr. Hakan Ertem, İstanbul Metrosu’nun tasarımı icin projenin teklif sürecinin nasıl geliştiğini şöyle acıkladı: “Bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İstanbul Ulaşım A.Ş. bünyesinde yapılmış bir calışmadır. Aslında bu projenin temeli 1997 yılında İstanbul Ulaşım A.Ş.’de yerli tramvay aracı yapma fikri ile ortaya cıktı. 2009 yılında İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Sayın Ömer Yıldız, tüm projeyi endüstriyel nitelikte bir ürüne dönüştürüp seri olarak üretme isteği ile yeni bir aşama başlattı. Böylelikle ürün tasarımı aşamasına gecildi. Üniversitemizin izni ve desteği ile yeniden tasarım brifi hazırlama görevi bana verildi. Proje brifinin hazırlanmasında pek cok girdi değerlendirildi. Tasarlanması

düşünülen aracın teknik, este-tik, ergonomik, gör-

sel algı ve

kimlik öğelerinin

yanı sıra ekonomik hedefler icinde

olmasına dikkat edildi.” İstanbul Metrosu’nun proje sürecinde Ertem’e Marmara Üniversitesi Endüstriyel Tasarım bölümü mezunları da destek verdi. Projenin başarısında ZULU Tasarım Ekibi’nin sağladığı katkıya

değinen Ertem, “Bu ekibin icinde bu-lunan ve neredeyse tamamı öğrencim olmuş, genc endüstri tasarımcıları ile calışmam, bana ayrıca gurur ve mesleki haz verdi, bu vesile ile kendilerine teşekkür ederim.” dedi.

İSTANBUL’A YAKIŞAN METRO

2009 yılında başlayan proje calışmalarında İstanbul’a ait gör-sel semboller, aracın kimliğini oluşturmada önemli rol oynadı. İkinci aşamada dünyadaki arac türlerine bakıldı, böylece teknik ve estetik unsurlar belirlenmiş oldu. Hazırlanan brif ile farklı konseptler ortaya cıkarıldı ve bunlar karşılaştırmalı olarak elemeye tabi tutuldu. Bu farklı konseptler İstanbul halkının onayına sunuldu. Yaklaşık yüz

bin kişinin yaptığı internet

oylamasıyla konsept belirlenmiş oldu. Bu tür proje calışmalarında bircok meslek grubundan insanın bir arada calıştığına dikkat ceken Ertem, “Yaklaşık 50 tonluk ve yetmiş bin parcadan oluşan bir aracın her bir aşamasının tasarlanması, tasarım öğelerinin birbiri ile kesişmeden koor-dine edilerek tedariği ve ürün üzerinde lokalize edilmesi hayli karmaşık, zor ve

zaman yönetimi gerektiren bir sürectir. Bu tip aracların tasarlanmasında önemli bir girdi de test aşamasıdır. Araclar hayli zorlu uluslararası test kriterlerinden gecirilerek sahaya cıkabilmektedirler. Bu bağlamda; Endüstriyel tasarım süreci kavramsal aşamadan başlayarak aracın sahaya cıktığı son ana kadar sürekli değişerek, dönüşerek ve geri beslemeli olarak sürdürülmesi gereken bir sürec olarak ele alınmalıdır.’’

‘‘ESTETİK VE FONKSİYON BİR ARADA’’

Projenin tasarımında öncelikle iki hedefe yönelik calıştıklarını acıklayan Ertem, aracın tasarımını yaparken İstanbul’un simgesel kodlarıyla benzeşmesine dikkat ettiklerini, ayrıca yalın ve fonksiyonel olmasına uğraştıklarını söyledi.

Ertem Londra, Berlin, Marsilya, Brüksel gibi kentleri örnek göstererek, İstanbul Metrosu’nun estetik ve fonksiyo-nel kaygılar bir arada düşünülerek tasarlanmış bir arac olduğunu sözlerine ekledi. Endüstriyel tasarım mesleğinin zorluklarına da değinen Hakan Ertem 90’lı yılların başında kendisi ve diğer mezunların iş bulmakta zorlandığını dile getirdi. “Önce mesleğimizi, sonra kendimizi en sonunda da yeteneklerimizi sanayicilere anlatarak bir şeyler üretmeye calıştık. Şimdi ise bizim karşılaştığımız sorunların coğu görülmüyor, tasarım süreclerinde bilişimin gelişmesi icin kullanılan yön-tem ve aracların hızı ve yapısı sayesin-de bazı şeyler daha olanaklı oldu. Şu anda ülkemizde benim bildiğim yirmiy-eye yakın endüstri tasarım bölümü var. Bu bölümlerden bu yıl mezun olacak öğrenci sayısı örneğin; 1998’e kadar mezun olan insan sayısından fazla. Niceliğin artması nitelik sorununu da gündeme taşıyor. Biz Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi icinde bulunan bölümümüzde bu bilincle calışıyoruz. Öğrencilerimizle paylaşımımız da bu yönde.” diyerek uygulama zihniyetini fakültede genel ilke olarak uyguladıklarını be-lirtti.

Tasarımı Marmara Üniversitesi’ne ait olan İstanbul Metrosu vagonları, İstanbul Fuar Merkezi’nde görücüye çıktı. Üniversitenin sanayi ile olan işbirliğinin artarak devam etmesi bekleniyor.

Marmara tasarladı, metro yola çıktı

Page 7: Marmara Gazete 17.Sayı

Marmara Üniversitesi Değişim Yönetimi Kulübü, gelenek

haline getirdiği İnovasyon Etkinliği ile yeniden öğrencilerle buluşmaya hazırlanıyor. Yaptığı kariyer odaklı seminerlerle dikkatleri ceken Değişim Yönetimi Kulübü, her yıl nisan ayında gercekleştirdiği İnovasyon Etkinliğine bu yıl; Management Centre Türkiye Genel Müdürü Tanyer Sönme-zer, Pozitron’un kurucusu Fatih İşbecer, Nestle Pazarlama Müdürü Esin Birlik Tanık, İnterpromedya Genel Müdürü Murat Göce, Casper Pazarlama Müdürü Feray Karaman katılacak. “Türkiye’de Kahve İnovasyonu” başlığıyla da Starbucks’ın sponsorluğunda gercekleşecek olan etkinliğe katılım ücretsiz olacak. Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü

Reşat Kaynar Konferans Salonu’nda 30 Nisan Çarşamba günü yapılacak olan seminerde ino-vasyon, inovatif şirketlerin başarı hikayeleri, yaratıcılık ve yaratıcı düşünme, inovatif kurum kültürü ve yetenekler, geleceğin iş dünyası gibi konular konuşulacak. Bu organizasyonu gelenekselleştirmekteki amaclarının, öncelikle ino-vasyonu tüm öğrencilere tanıtmak olduğunu acıklayan Değişim Yönetimi Kulübü başkanı Batuhan Hakan; inovasyonun gelecekte han-gi boyutlara ulaşacağını, geleceğin dünyasını ve biz öğrencilerin bu konuya nasıl yaklaşması gerektiğini tespit etmek amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyledi. Bu yıl beşincisi gercekleştirilecek olan “İnovasyon’14”ü düzenlemekten son derece mutlu olduklarını da ifade etti.

Ayşenur Çelimli

7HABERNisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Üniversitelere ve sanayi kuruluşlarına otomotiv alanında proje üretme ve

gercekleştirme fırsatı sunan Otomotiv Tasarım Yarışması ve Ar-Ge Proje Pazarı bu yıl ücüncü kez düzenlendi. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatcıları Birliği (OİB) tarafından düzenlenen ve Eko-nomi Bakanlığı tarafından desteklenen yarışmada bu yıl Marmara Üniversitesi Yenilenebilir Enerji, Çevre kategorisinde birinci oldu. Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğretim Görevlisi Dr. Hasan Köten’in tasarladığı ve danışmanlığını Prof.

Dr. Zafer Gül’ün yaptığı “CSG Engine” isimli calışma 506 projenin icinden sıyrılarak kendi kategorisinde birincilik ünvanına sahip oldu. Bursa’daki Merinos Kongre Merkezi’nde Ekonomi Bakanlığı himaye-sinde düzenlenen ödül töreninde plaketini alan Hasan Köten, ücretsiz patent ve iki yıl yurt dışı eğitim desteğinin sahibi oldu. 2009 yılında Türkiye’de ilk defa bir dizel motorun tam geometri CFD analizleri ve HCCI tasarımı TÜBİTAK desteği ile yine Ma-kine Mühendisliği CFD laboratuarımızda yapılmıştı.

Enerji, eğitim, sağlık ve diğer alan-larda ilk sıralarda yer alma mücadelesi

veren ülkelerde kalkınmanın temelini teknoloji üretebilen ve bilgiye sahip olan eğitilmiş toplumlar oluşturuyor. Bilgiye sahip olabilmek ve bu bilgiyi teknoloji üretimine dönüştürebilmek icin üniversite-sivil toplum kuruluşları ve yatırımcılara büyük görevler düşüyor. Bu üc kuruluşun etkin işbirliği bilgi ve teknolojide ülkelere büyük avantajlar sağlıyor.

’’ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ İÇİN 2012’DE MİTTO KURULDU’’

Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan Marmara Üniver-sitesi de bilgi ve teknolojide söz sahibi olabilmek icin üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem veriyor. Bunun icin üniver-site bünyesinde 2012 yılında İnovasyon ve Teknoloji Transfer Ofisi (MİTTO) birimi kuruldu. Birim, üniversite-sanayi işbirliği icin önemli projelere imza atıyor.

’’% 15’İ TÜRKİYE, GERİ KALANI AB TARAFINDAN KARŞILANACAK’’

MİTTO tarafından üniversite adına Avru-pa Birliği destekli 5 milyon euroluk proje hazırlandı. Enerji Federasyonu ile işbirliği icinde hazırlanan proje bütcesinin % 15’i Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, geri kalan

kısmı ise AB fonundan gelecek. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi’nde yenilenebilir enerjide kullanılan mal-zemelerin akreditasyonu ve tescili icin 750 bin euroluk akredite laboratuarı kurulacak. Konya Karapınar’da da 200 bin euroluk güneş tarlaları ve araştırma laboratuarları kurulacak. Geri kalan 4 milyon euro ise enerji sektöründe calışan mühendis altı tekniker ve teknisyenlerin iki yıl boyunca eğitimlerinde kullanılacak ve serifikasyonları sağlanacaktır. Bu eğitimler Marmara Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (MÜSEM) bünyesinde verilecek. Böylece dış ülkelerden gelen

teknik servis hizmetlerinin ithali dur-durularak ciddi döviz cıktısının önüne gecilecek.

’’PROJEYLE YURT DIŞINDAN GELEN TEKNİSYENLERE ÖDENEN PARALARA ENGEL OLUNACAK’’

Marmara Üniversitesi MİTTO Koor-dinatörü Dr. Ahmet Feyzioğlu, “Bu projenin öncelikli amacı yurt dışından gelerek en kücük işlemler icin dahi cok ciddi paralara mal olan teknisyen ve teknikerlere ödenen paraların yurt dışına cıkışına engel olmaktır. Proje

hem geleneksel hem de yenilenebilir enerji kaynakları icin (rüzgar türbin-leri, güneş panelleri vb.) hazırlanmıştır. Proje gercekleştiği takdirde Marmara Üniversitesi bünyesinde bütcesi 750 bin euro olan akredite enerji laboratuarı kurulacak ve böylece ithal ve ihrac edilecek mamullerin tescil ve onay belgesi hazırlanacaktır. Böylece yükselen yenilenebilir enerji kaynakları trendi ile birlikte üniversitemize büyük bir gelir kaynağı sağlanacağı öngörülmektedir.” diye konuştu. Feyzioğlu, projenin şu an AB Komisyonu’nda değerlendirme aşamasında olduğunu belirtti.

Enerji alanında dev projeMarmara Üniversitesi, enerji alanında insan kaynakları geliştirmek için AB destekli 5 milyon euroluk proje hazırladı. AB Delegasyonu’nun değerlendirme aşamasında olan proje ile üniversite-sanayi işbirliğinde önemli bir başarıya imza atılacak.

Eğitimde “İnovasyon’14”AR-GE’de

‘Marmara’ damgası

Marmara Üniversitesi, 506 projenin katıldığı 3. Geleneksel Otomotiv AR-GE Proje Pazarı Komponent Tasarım Yarışması’nda birinci oldu.

Page 8: Marmara Gazete 17.Sayı

Ocak 2010’da Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu’na (UTEAK)

başvurarak gerekli aşamaları tamam-layan ve tıp eğitimi icin tanımlanmış uluslararası gereklilik ve ulusal stan-dartlara sahip olduğunu belgeleyen Marmara Tıp Fakültesi, yaklaşık bir yıllık değerlendirme sonrası fakül-tede uygulanan “Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi” ile akreditasyon belgesi almaya hak kazandı. Bu akreditasyon-la beraber Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, dünyanın sayılı tıp fakül-teleri arasındaki yerini sağlamlaştırdı.

MARMARA TIP 2017’YE KADAR AKREDİTE

Böylece Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde verilen eğitimin, üst düzey olduğu bu belgeyle kanıtlanmış oldu. Akretidasyon belgesi ileride süresi uzatılabilecek şekilde 1 Ocak 2017 tarihine kadar gecerli. Toplu-mun sağlık düzeyinin yükseltilmesi icin, tıp fakültelerinde verilen tıp eğitimi ve öğretiminin geliştirilmesi ve niteliğinin iyileştirilmesini ama-clayan UTEAK, kurumlara yol gös-termek, gelişimlerini desteklemek, işleyiş ve sürekliliğini izlemek icin, tıp eğitiminin ulusal standartlarını uzun bir calışmadan sonra oluşturdu ve 2009’da yayınladı.

SIRADA DİĞER FAKÜLTELER VAR

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin akredite olmasından sonra diğer fakülteler de akreditasyon süre-cine girdi. Özellikle Mühendislik ve Eczacılık Fakülteleri yaptıkları calışmalarla akreditasyon icin gün sayıyor. Fen Edebiyat Fakültesi ise akreditasyon başvuru calışmalarına başladı.

‘‘SONUÇ ARALIK AYINDA BELLİ OLACAK”

Akreditasyon calışmaları kapsamında Eczacılık Fakültesi’nde 10 Mart 2014 tarihinde Ulusal Eczacılık Eğitimi Akreditasyon Kurulu (ECZAK) üyeleri tarafından tüm gün süren bir bil-gilendirme toplantısı yapıldı. Yapılan calışmalar hakkında sorularımızı yanıtlayan MÜ Eczacılık Fakül-tesi Dekan Yardımcısı Doc. Dr. Me-sut Sancar, akredite olma sürecine girdiklerini söylerken, sürec hakkında şu şekilde konuştu: “Faküle olarak akreditasyon sürecindeyiz şu an, yani henüz akredite olmadık ama başvurumuzu yaptık, 30 Haziran’da özdeğerlendirme dosyamızı teslim edeceğiz, muhtemelen Kasım ayı gibi ECZAK yetkilileri fakültemizi ziyaret edecekler. Bu ziyaret sonucuna göre

fakültemizin akredite olup olmayacağı Aralık ayı sonunda yapılacak olan kurul kararı ile belli olacak. Türkiye’de ulusal eczacılık eğitimini akredite etmek üzere kurulan ECZAK, Ocak 2014 itibariyle başvuruları almaya başladı. On eczacılık fakültesinin başvurduğu sürec kapsamında ECZAK yetkilileri tarafından fakültemizde bir bilgilendirme eğitimi verildi. Geniş bir katılımla oluşturduğumuz Fakülte Öz Değerlendirme Komisyonu benim koordinatörlüğümde beş yıl geriye dönük olarak tüm verileri tarıyor, belgeleri topluyor, istenen formatta hazırlamaya calışıyor. Ortalama üc haftada bir düzenli toplantılar yapıyoruz komisyon olarak. Bu toplantıların beşincisini gectiğimiz günlerde yaptık. Fakültemi-zin ECZAK standartlarına göre bircok acıdan hazır olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bu vesileyle fakültemize ait tüm belgeleri ve bilgileri daha düzgün bir formatta bir araya toplama şansımız oldu.

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ’NDE AKREDİTASYON HEYECANI

Marmara Üniversitesi Mühendis-

lik Fakültesi bugüne kadar mezun vermiş olduğu altı mühendislik programı icin (Bilgisayar, Çevre, Endüstri, Kimya, Makine, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümleri), 2013 yılının Ocak ayında, Türkiye’ de mühendislik programları alanında akreditasyon vermeye tek yetkili kuruluş olan MÜDEK’e akreditasyon başvurusu yaptı. 2013 Temmuz ayında ise ilgili bölümlerin özdeğerlendirme raporları hazırlanarak Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği’ne (MÜDEK) sunulmuş durumda. Akreditasyon süreci, MÜDEK Değerlendirme Takımı tarafından 23-24-25 Mart 2014 tarih-leri arasında mühendislik fakülte-sine yapılan saha ziyareti ile birlikte tamamlanmış. MÜDEK dünya capında gecerliliği olan Avrupa Mühendislik Eğitimi Akreditasyon Ağı (ENAEE) ve Washington Accord üyesi. Bu nedenle MÜDEK Akreditasyonu, Avrupa’daki tüm üye ülkelere ilave olarak, Amerika (ABET), Kanada, Japonya vb. gibi diğer dünya ülkeleri icin de otomatik olarak tanınırlık getiriyor. Bu sayede Müh-endislik Fakültesi’nde verilen eğitim dünyanın önde gelen fakülteleri ile aynı seviyede sayılacak.

8 HABER Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Fakültelerden akreditasyon atağı

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi yaptığı bilimsel çalışmalar ve verilen eğitimin ulusal ve uluslararası düzeyde niteliğini belirleyen ölçütlerden olan akreditasyon belgesini almaya hak kazandı.

Page 9: Marmara Gazete 17.Sayı

Merve Bavra

9HABERNisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

2010 yılında makine, cihaz ve demirbaş alımı icin yapılan

toplam harcama 3 milyon TL civarında iken 2011 yılında toplam harcama 5 milyon TL’ye yaklaştı. 2012 ve 2013 yıllarında büyük bir artışla iki katına cıkan harcamalar 8 milyon TL’yi aştı. Kampüslerdeki bütün dersliklere internet bağlantısı, projeksiyon ve ihtiyac duyulan diğer fiziki-teknik imkanlar sağlandı.

EĞİTİM VERİMİNDE ARTIŞ

Eğitimin verimini artırmak amacıyla yapılan harcama gruplarında büro makineleri ve mobilyadan tıbbi cihazlara, haberleşme cihazlarından labo-ratuar arac-gereclerine, bilgisayar ve cevre birimlerinden yangın ve güvenlik malzemelerine kadar ceşitli kalemler bulu-nuyor. Harcama dağılımlarına bakıldığında tıbbi cihaz alımı

öne cıkıyor. 2010 yılında satın alınan cihaz sayısı sadece 4 iken, 2013 yılı itibariyle bu sayı 55’e cıktı. Bilgisayar ve cevre birimleri alımında da iki kata varan bir artış gözlemek mümkün. Har-cama dağılımlarında göze carpan bir diğer kalem ise yangın ve güvenlik. 2010 yılında bu alanda hic yatırım yapılmamışken 2011, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 263, 50 ve 43 adet malzeme alımı yapıldı.

Marmara Üniver-sitesi kurumsal

kaliteyi artırmak icin hizmetici eğitimlere ağırlık verdi. 2011-2014 yılları arasında 3045 personele verilen ve toplamda 25 bin saate ulaşan eğitimlerin iceriği de her yıl genişliyor. Eğitimler; zaman yönetimi, stres yönet-imi, ekip calışması gibi personel ka-

litesini dolaylı olarak etkileyen konuların yanısıra temel bilgi-sayar eğitimi, ofis yazılımları, autocad, belge yönetimi ve yazışma gibi teknik konuları iceriyor. Çalışanların bilgilerini tazelemek amacıyla acil durumlar icin ilkyardım ve afet bilinci eğitimleri de düzenli olarak verili-yor.

Marmara Üniversitesi ile Karaca firmasının

yaptığı anlaşma üzerine firma, ‘‘Karacard’’ sahibi üniversite personeline % 50 indirim imkânı sağlarken; Anabilim Eğitim Kurumları ise Marmara Üniversi-tesi calışanlarına, % 25 eğitim indirimi sağlıyor. Karaca firmasının Marmara person-eline sunduğu özel indirimden yararlanmak isteyenler, kendilerine gönderilen formla ‘‘Kara-card’’ talebinde buluna-bilecek. Karacard sahibi üniversite personeli; yıl boyunca % 50 indiri-me, sezon sonu % 50 indirim dönemi ve sezonsuz indirime girmeyen ürünlerde ise artı % 10 indirime sahip olacak. Ayrıca Karacard sahibi üniversite personeli, Sezon Mağazaları’nda

bulunan VIP bölü-münde özel servis hizmeti ayrıcalığına sahip olurken, özel 0551 440 78 08 no’lu VIP Müşteri Hizmetleri’nden randevu alarak özel imaj danışmanı eşliğinde alışverişlerini rahatlıkla yapabilme imkânını yakalayabilecek. Anabi-lim Eğitim Kurumları’nın Marmara Üniversi-tesi personeline sunmuş olduğu özel indirim-lerde ise eğitimde % 25 indirimin yanı sıra; yüzme havuzu, spor salonu gibi personellere ait özel indirimler de bulunuyor. Anabilim Eğitim Kurumları’nın sunduğu indirimler hakkında detaylı bilg-iyi, (0216)415-00-00 numaralı telefondan ya da www. Anabilim.k12.tr resmi internet adresin-den edinebilirsiniz.

Çağa ayak uyduran eğitimEğitimin içeriği kadar, eğitimin yürütüldüğü fiziksel ortamın kalitesine de önem veren Marmara Üniversitesi son üç yıl içinde fiziki ve teknik altyapıya yapılan yatırımı üçe katladı.

MÜ çalışanlarını özel indirimler bekliyor

Karaca ve Anabilim Eğitim Kurumları Marmara Üni-versitesi çalışanlarına özel indirim imkânı sunuyor.

3 bin personele 25 bin saat eğitim

Page 10: Marmara Gazete 17.Sayı

10 HABER Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

2011 yılından itibaren uzaktan eğitim hizmeti veren Marmara

Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi hayat boyu öğrenmeye hizmet etmeyi hedefliyor. Türkiye’deki diğer uzaktan eğitim merkezilerine kıyasla oldukca yüksek bir program ve öğrenci sayısına sahip olan Marmara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi bünyesinde; ön lisans, 2 yüksek lisans, 3 ortak ana dersi programında kayıtlı yaklaşık 10 binden fazla öğrenci bulunuyor. 2014-2015 eğitim öğretim dönemi icin İş Sağlığı ve Güvenliği ile Moda Tasarımı programı olmak üzere iki ön lisans programı daha acacak olan Marmara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi, Türkiye’de bu uygulamanın öncüsü olacak. Acılacak olan Moda Tasarımı programı ise, % 70 uzaktan eğitim % 30 yüz yüze eğitim ile uygulamaya

koyulacak. Günümüz teknolojilerinin en üst düzeyde kullanıldığı Marmara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi, 7gün/24 saat/365 gün calışır olma hedefiyle uzaktan eğitim cıtasını yükseltiyor. Teknolojik destek saye-sinde öğrenci ve öğretim görevlilerine büyük kolaylıklar sağlayan UZEM, internet aracılığıyla duvarları ve sınıfları kaldırarak, internet erişimi sağlayan bircok elektronik cihazla (masaüstü pc, tablet, akıllı telefonlar) ders yapabiliyor.

GELECEĞİN EĞİTİM BİÇİMİ: UZAKTAN EĞİTİM

Marmara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi, mevcut bölümlerdeki ders-lerin tümünün internet üzerinde de yapılabilmesini hedefliyor. Geleceğin

eğitim biciminin örgün değil, uzaktan eğitim olduğuna inan UZEM icin, iyi ve güncel eğitimin yolu uzaktan eğitimden geciyor. Bu nedenle Marmara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi, kısa vadede ulusal düzeyde, uzun vadede ise uluslararası düzeyde uzaktan eğitim veren kurumlar arasında ön sırada yer alarak dünya geneline eğitim hizmetleri sunan eğitim merkezi olmayı hedefliyor.

BU DERSLERDE YOKLAMA YOK!

Örgün eğitimdekinin aksine uzaktan eğitimin sanal ortamında eş zamanlı olarak yapılan dersler, sınıfta olmayı veya yoklamayı gerektirmiyor. Öğrencinin uygun olduğu saat-

lerde eğitim veren UZEM’de calışan öğrenciler de düşünülmüş. Akşam saatlerinde canlı dersler yapılmasının yanı sıra sınavlar icin de genel olarak hafta sonu tercih ediliyor. Belli bir dönem değil, ömür boyu eğitim sunmayı hedefleyen Marmara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi, ekranı tahta haline getirerek öğretim görevlilerini saatlerce ayakta ders an-latma zahmetinden kurtarmış oluyor. Herhangi bir eğitim kurumuna kayıtlı olmayan kimselere de eğitim imkanı sağlayan UZEM’de yürütülen program ve dersler, Akademik LMS (Learning Management System); yönetimi ve raporlaması ile kullanıcı icin en uygun koşulları sunuyor. Bu sayede LMS’de modüller yapısı, soru, ödev, forum ve online sınav imkanı aktif olarak kullanılabiliyor.

Eğitimin teknoloji ile birleştiği nokta: UZEMMarmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Zafer Gül’ün teknolojik destek sağlamak amacıyla yaptırdığı Bilişim ve Veri Merkezi ile Marmara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) yeni donanım ve yazılıma kavuştu.

Marmara Üniversitesi’nin üc yıldan beri uyguladığı MÜYÖS (Yabancı Öğrenci Sınavı) puanı, Türkiye capında 26 üniversite tarafından

kullanılıyor. 64 ülkeden 3694 aday gecen yılki sınava başvuru yaptı. Sınav sonucunda 16 ülkeden 400 aday farklı birimlere yerleştirildi. Dört yıl öncesine kadar ÖSYM tarafından yapılan Yabancı Öğrenci Sınavı, 2010 yılında üniversitelere devredildi. Sınavı gercekleştirme kapasitesi olmayan üniversiteler, sınav puanını bir secme kriteri olarak belirledikleri takdirde Marmara Üniversitesi’nin düzenlediği sınav puanını kullanabiliyor. Sınav,

dünyanın her yerinden öğrenciye acık. Sınava girebilmek icin yabancı uyruklu olma ve lise düzeyinde bir okuldan sınav yılı icerisinde mezun olma şartları aranıyor. Sınavın ayırıcı bir diğer özelliği ise sözel veya sayısal ayrımı yapılmadan, öğrencinin dilediği her bölüme başvurabilmesi. Mayıs ayında yapılacak olan MÜYÖS’e dünyanın her yerinden başvuru yapıldı. Birleşik Krallık’tan, Nijerya’ya, Belarus’tan İsvicre’ye, Kanada’dan Suriye’ye kadar geniş bir başvuru yelpazesine sahip sınava bu yıl en cok başvuru Türkmenistan’dan geldi. Bu ül-keyi Türkiye, Suriye, Almanya izledi.

Yabancı öğrenciler Marmara’yı seçiyor

Page 11: Marmara Gazete 17.Sayı

TÜRKSAT A.Ş.’nin yönetim ku-rulu üyeleri ve genel müdürü

değişti. Prof. Dr. Ensar Gül, genel müdürlük görevini Dr. Özkan Dalbay’dan devraldı.

ENSAR GÜL’ÜN ÖZGEÇMİŞİ

Ensar Gül, 1960 yılında Artvin’in Şavşat ilcesinde doğdu. Buradaki ilk ve orta öğretiminin ardından Boğazici Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Gül, yüksek lisansını İngiltere Loughborough Teknoloji Üniver-sitesi, Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde, doktorasını İngiltere Sussex Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde yaptı. Aynı üniver-sitede post-doktora calışması yapan Prof. Dr. Gül, 1991 yılında Türkiye’ye döndü ve askerlik hiz-metinden sonra Uludağ Üniversite-si Mühendislik Bölümü’ne yardımcı docent olarak atandı. 1993 yılında bilgisayar yazılımı alanında docent olan Prof. Dr. Gül, 2009 yılında Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde göreve başladı. Marmara Üniversitesi’nde 1997-1998 yıllarında İnternet

Merkezi sorumlusu olarak görev yapan Prof. Dr. Gül, 1993-1997 yılları arasında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Bilişim Teknolo-jileri Araştırma Enstitüsü’nde danışmanlık görevinde bulundu. 1998 yılında üniversiteden ayrılarak yurt icinde ve yurt dışında haberleşme sistemleri üreten firmalarda uzman yazılım mühendisliği / yazılım mimarı, uzman araştırmacı, yazılım başmimarı ve genel müdür olarak

calışan Prof. Dr. Gül, 2009 yılında Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’ne profesör olarak atandı. Ekim 2010 - Ekim 2012 döneminde ÖSYM Yöne-tim Kurulu üyeliği görevinde bulunan ve ÖSYM Bilgi İşlem altyapısının yenilenmesi ve ölcme değerlendirme soru havuzu programlarının yeniden yazılması calışmalarına destek veren Prof. Dr. Gül, 12 Eylül 2011 tarihinde TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi oldu.

Ayşen Bolat

HABERNisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Yayınevi’nin aktif olarak faaliyete gecmesiyle birlikte,

özellikle ders kitapları ve yardımcı kaynaklar olmak üzere, akademik yayınların basımı icin gerekli giderleri telif ücretleri bütcesin-den karşılamaya başladı. Bu sayede basılan kitap ve dergi-lerin sayısında hızlı bir yükseliş kaydedildi. 2012 yılında bir ders kitabı ve 2 derginin 3 sayısının basımı yapılırken, 2013 yılında 1 ders kitabı, 2 yardımcı ders kitabı, 2 bildiri kitabı ve 4 kataloğun basımı ile 9 derginin 13 sayısının basımı gercekleştirildi. Yayınevi, ders kitapları dışında Mimari Terimler Sözlüğü, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin düzenlediği Öğrenci Trienali Kataloğu’nun basımını da gercekleştirdi. Fakültelerin cıkardığı dergiler önceleri farklı standartlarda ve dağınıkken, artık Acık Dergi Sistemi sayesinde

e-dergi.marmara.edu.tr adresin-den fakültelerin bu dergilerine ulaşılabiliyor. Üstelik Marmara Üni-versitesi bünyesinde yayınlanan bütün akademik makaleler artık DOI numarasına sahip.

DERGİPARK İLE DÜNYANIN HER YERİNDEN ERİŞİM

TÜBİTAK ile birlikte geliştirilen bir sistem olan DergiPark (http://der-gipark.ulakbim.gov.tr), Türkiye’de yayınlanan bütün akademik der-gileri bir araya topladı. Böylelikle dünyanın herhangi bir yerindeki bir akademisyen sisteme üye olarak makale tarayabiliyor, üstelik kendi makalesini istediği derginin editörüne yine bu sistem üze-rinden gönderebiliyor. Marmara Üniversitesi’nin dergilerine de bu sistem yoluyla ulaşmak mümkün.

Yayınevi büyümeye devam ediyorMarmara Üni-versitesi Yayın Komisyonu 2011 yılında alınan kararla birlikte Yayınevi oldu. 2012 yılından iti-baren yayınevine bütçe tahsisi başladı. Üniver-site bünyesinde çıkarılan yayınları tek bir çatı altında toplayan ve erişimi kolaylaştıran Marmara Üniver-sitesi Yayınevi, üniversite dışında yaygınlaşmayı hedefliyor.

TÜRKSAT Marmaralıya emanetMarmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Gül, TÜRKSAT Genel Müdürü oldu.

PADGER (Plastik Sanayiciler Derneği) tarafından ‘’Sıcak Bir Yuva Her Canlının

Hakkıdır’’ konulu Kamu Spotu Film Yarışması icin hazırlanan calışmada sokaklarda zor şartlarda yaşayan, yuvaya ihtiyac duyan hayvanların plastik atıkları yuva kazanmak amacıyla geri dönüşüm tesisine götürme-lerini konu alıyor. 2D Animasyon tekniğiyle hazırlanan ‘‘Bir Plastik Bir Yaşam’’ın bütün aşamaları, Animasyon Birimi Koordinatörü Arş. Gör. Orcin Uzun ve Animasyon Birimi öğrencileri tarafından hazırlandı.

MMM Animasyon Birimi’nin yeni filmi yayında

Marmara Medya Merkezi Animasyon Birimi’nin ‘’Bir Plastik Bir Yaşam’’ adlı üçüncü kısa filmi plastik maddelerin geri dönüşümüyle ilgili toplumsal bilinç uyandırmayı amaçlıyor.

Page 12: Marmara Gazete 17.Sayı

12 HABER Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Marmara Medya Merkezi

Marmara TV’de yayınlanan programlarda, Kamera-

Reji, Televizyon, Fotoğraf, Haber ekipleri ekipmanlarıyla birlikte yer aldı. Fotoğraf ekibinin cektiği fotoğraflar, İKSV tarafından da kullanıldı. 4-19 Nisan tarihleri arasında gercekleşen etkinliklerin detayları ve haberleri Mar-mara Medya Merkezi haber sitesinde yayınlandı. Marmara Medya Merkezi öğrencilerinin aktif olarak calıştığı İstanbul Film Festivali’nde öğrenciler;  Onur Ünlü, Tay-fun Pirselimoğlu, Kazım Öz, Kenan Korkmaz gibi Yeni Türk Sineması yönetmenleriyle;

Eşref Kolcak, Sezen Cumhur Önal, Abdurrahman Keski-ner gibi Yeşilcam’a katkıları bulunan isimlerle; Şebnem Bozoklu, Umut Kurt, Caner Özyurtlu gibi oyuncularla; festival koordinatörleriyle bir araya geldi ve röportaj yapma fırsatı buldu. Festival kapsamında gercekleştirilen Asghar Farhadi Sinema Atölyesi dersini canlı yayın aracımızın desteğiyle, canlı olarak yayınladık.

“İSTANBUL FİLM FESTİVALİ GELENEKLERİ VE YAŞANMIŞLIKLARI OLAN BİR FESTİVAL”

Oyuncu Ercan Kesal: “Kuşkusuz festivalin başındaki ekip cok tecrübeli ve donanımlı. Gelenekleri, yaşanmışlıkları, deneyimleri biriktirdiler ve sağlam bir festival hediye ettiler bize, ekibi kutluyorum. Tabii bir de bunun yanında İstanbul’un etkisi cok büyük. Onu unutmamak lazım. Festivalde gelişme gösterme acısından bizim ülkemiz icin 33 yıl uzun bir süre.”

Altın Lale Ulusal Yarışma Jüri Başkanı Derviş Zaim: “Zamanla destekcilerinin, sponsorlarının, en önemlisi İstanbul halkının ve sinemaseverlerin katkısıyla festivalin büyüyeceği acıktı. Olması gereken yerlere geldi. Daha da farklı yerlere gitmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Festivalin başladığı yer ile nokta arasında geldiği yer göz önüne alındığında aldığı yol cok önemli. Yetişmemizde cok önemli payı olan bir yer. Şu

anda da jüri başkanı olmanın gururunu yaşıyorum. Herkesin bu festival icin elini taşın alltına koyması lazım Kültür Bakanlığı’nın festivali, daha fazla desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.”

“ALTYAPISAL SORUNLARIMIZ VAR”

Festival Direktörü Azize Tan: “En büyük destekcimiz seyirciler. Altyapısal sorunlarımız var. Sinema salonları kapatılıyor. En büyük problem sinema salonları, yerel yönetimlerin festivale daha cok sahip cıkması lazım. Onlardan sadece tanıtım desteği alıyoruz, başka bir destek alamıyoruz.”

“Ben O Değilim” filminin yö-netmeni Tayfun Pirselimoğlu: “Birinci yılından itibaren bu festivalin icinde oldum. Sıraya girip bilet alan seyirci olarak başladım. Hemen hemen her bölümünde bulundum; jüri oldum, filmlerim oynadı, se-yirci oldum.  Bu festivalin son yıllarda, gitgide büyüyen bir seyirci kitlesi var. Bunun daha da büyümesi şehrin her tarafına yayılması lazım. Şehrin bütün kanallarının festivali hissetmesi lazım.”

“İtirazım Var” filmindeki rolüyle En İyi Erkek Oyun-cu Ödülünü alan Serkan Keskin: “Yaptığınız bir işle ilgili insanların sizi ödüllendir-mesi güzel bir şey. Demek ki bununla ilgili birileri oturup tartışıyor. İnsanlar bir sürü film izliyor, bunun hakkında tartışıyor, mesai harcıyorlar. Sonunda bazı insanlara ödül-

ler veriyorlar biz de onlardan birini aldık. En İyi Erkek Oyun-cu ve En İyi Yönetmen ödül-lerini aldık. Ben kendi adıma bütün filmleri görmediğim icin ödülü bekliyordum diyemem. Ama tabi ki herkes yaptığı işin beğenilmesini ister. Bu işi ödül almak icin yapmasam da takdir görmek insanı mutlu ediyor.”

“ÖNEMLİ OLAN FİLM YAP-MAKTIR”

“İtirazım Var” filmi yönetme-ni Onur Ünlü: “Film yaparsın festivallerde bir yerlerde olursun, ama önemli olan film yapmaktır önce, film seni bir yerlere doğru taşır. Bu film bizi bu festivale getirdi, cok memnunuz.”

4500 fotoğraf

54 öğrenci

41 saat çekim60 haber

Bir festival böyle geçti

Marmara Medya Merkezi’nin kurumsal olarak işbirliği yaptığı 33. İstanbul Film Festivali’nde Marmara Medya Merkezi öğrencileri, pek çok yönetmen, oyuncu, senarist ve yapımcıyla bir araya geldi, tecrübe edindi ve sinemaya dair yeni bir bakış kazandı.

Marmara Medya Merkezi dört hafta boyunca 33. İstanbul Film Festivali ile kurumsal olarak yaptığı işbirliğinde; öğrenciler, 4500 fotoğraf, 41 saat çekim, 60 haber, ve bunun yanında birçok deneyim kazanarak festivali tamamladılar. Canlı yayın aracıyla da destek verdiği festivalde, Kadir İnanır’dan Derviş Zaim’e, Asghar Farhadi’den Onur Ünlü’ye kadar birçok isimle röportaj gerçekleştirildi.

Türk Sineması’nın usta yönetmeni Derviş Zaim, MMM öğrencilerine deneyimlerini aktardı.

Yönetmen Onur Ünlü ile son filmi ‘‘İtirazım Var’’ı konuştuk.

‘‘İtirazım Var’’ın ödüllü oyuncusu Serkan Keskin, MMM kameralarına konuştu.

Page 13: Marmara Gazete 17.Sayı

Oğuz Gülleb

Ecem Sema Perk

Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17 13KÜLTÜR&SANAT

Bu eserlere sahip olmak iste-yenler hicbir bedel öde-

meden cöpteki sanatı evlerine taşıyorlar. İstanbul‘da bir garip adam, yaptığı eserleri İstanbul’da farklı noktalardaki cöp kutularına bırakıyor. Bir karşılık beklemeden başlattığı bu projeye kaynak olan şey ise sanatın ve sanatcının toplum icinde durduğu yerden rahatsız olması. Neden cöp? diye sorulduğunda ise cevabı

şu oluyor: “Çünkü onlar satılık değil. Onlara para verip evinizin duvarına süs yapamazsınız. Ya da girişi paralı bir sergiye, belirli bir kesimin görmesi icin asamazsınız. Çöpten farksızlar, cünkü onlar icin hic para ödenmedi.” Sanatın, sanatcının ve eserin belirli bir kesimin elinde neredeyse metalaştığı günümüzde sanatın önemini ve sanatla kazanılacak toplumsal duyarlılığı bizlere hatırlatmak icin de şöyle sürdürüyor sözlerini: “Bir yandan sanata ihtiyac duyan bireyler azalıyor. Diğer yandan sanat yok oluyor. Para kazanmak icin yapılan sanatın temasını anlatmayın bana da, sanatı sanatcılardan kurtarın.’’

ÇÖPLERİN ARASINDA EK-MEK ARAMADIĞIMIZ ZAMAN UYGARLAŞACAĞIZ

Böylesi daha iyi olacak. Ve ekmeğini cöplerin icinden cıkaran insan, sanat demeye başladığında uygarlaşacağız ya da kimse cöplerin arasında ekmek aramadığında.” Oluşumun haberleşme aracı ise sosyal medya. Efe Işıldaksoy, Twitter ve Instagram hesabından (rasta-rules) yaptığı eseri fotoğraflayarak

yerini ve saatini duyuruyor. Saat geldiğinde ise cöplerin önünde beklemeye başlamış onlarca insan oluyor ve eserin sahibi bazen kura ile bazen bekleyenler arasından en kücük sanatsevere verilmesi şeklinde belirleniyor. Sanatcı bu proje adına yaptığı ilk resmini Taksim İlkyardım’ın arka sokağına bırakıyor. Bu nokta, Efe Işıldaksoy’un annesini kaybettiği yer.’’ İkinci nokta ise biraz ironik; resim dersinden kaldığı okulun bahcesi! Nedenini ise şöyle acıklıyor: “Şimdi hicbir işe yaramaz bu. Ama resim dersin-den kalan bir adam olarak yaptığı tabloyu okulun cöp tenekesine atmak kendimi iyi hissettirdi.” Sanatcının tek calışması bu değil. iki yıl önce, 137 gün boyunca 21 bin 400 kilometre yol kat-ederek Türkiye’yi gezen Işıldaksoy, karşısına cıkan insanlara “Bugüne kadar yaşadığınız hayattan cıkardığınız dersler nedir?” diye sormuş ve cevapları 1+1=3 isimli belgeselinde toplamış. Efe Işıldaksoy bu oluşumu ‘‘Benzinin yettiği yere kadar’’ sürdürmeyi düşünüyor ve ekliyor: “Birilerinin cöpten ekmek toplaması birile-rinin canını yakmıyorsa zaten sanatın da anlamı yok.”

Bu çöpte sanat varDikkatSanatçı Efe Işıldaksoy, şehrin çeşitli yerlerindeki çöp kutularına eserlerini bırakıyor ve daha sonra nerede, hangi çöpte olduklarını sosyal medya aracılığıyla duyuruyor.

Marmara Üniversitesi’nde her sene öğrencilerin

sosyalleşmesi amacı ile fakül-telerin ceşitli kulüpleri bircok aktivite düzenliyor. İngilizce hazırlık öğrencilerinden oluşan Drama Kulübü, farklı müzikal ve tiyatro eserlerini İngilizce olarak sahneye koyuyor. Bahar dönemin-de düzenlenen bu aktivitelerden birisi de Drama Kulübü tarafından düzenlenen Amerikan gencliği temalı Grease Müzikali oldu. Bu projenin baş koreograf ve yönet-meni İstanbul Devlet Opera ve Balesi Sanatcısı Murat Ürügen ve 2. Koreograf, yönetmen aynı zamanda Marmara Üniversi-tesi Yabancı Diller Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Yasemin Özcan Ürügen, metin calıştırıcısı Öğretim Görevlisi Burak Tok-

mak ile öğrencileri bütün bir sene özveri ile calıştırarak bu gösteriyi hazırladılar.

ÖĞRENCİLERE SOSYALLEŞME FIRSATI

Öğrencilerin sosyalleşmesi ve kend-ilerini geliştirmeleri amacıyla düzen-lenen Grease Müzikli’nde Danny Zuko rolünü oynayan Arda Lek, öğrenci arkadaşlarına bircok konuda yardımcı oldu. Sanatcı bir aileden gelmesinin ve üc yaşından beri dans etmesinin yanı sıra dans dersleri vermekte olan Lek, oyuna hem tiyatro hem de dans yeteneği ile renk kattı. Aynı zamanda, konservatu-

arda tiyatro eğitimi almış ve daha önce Alanya Belediye Tiyatrosu’nda oyunculuk yapmış Mehmet Kacar da, müzikalde Danny Zuko rolünü dönüşümlü olarak Arda Lek ile paylaştı. Müzikalin diğer oyuncuları da öğretmenlerinden ve tecrübeli arkadaşlarından aldıkları deneyimle güzel bir takım calışması ortaya koyarak eğlenceli bir oyun cıkardılar.

Grease müzikali yeniden canlandı Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Drama Kulübü öğrencileri ve öğretim üyelerinin hazırladığı Grease Müzikali, Göztepe Kampüsü’nde İbrahim Üzümcü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Page 14: Marmara Gazete 17.Sayı

Merin Kızıl

Kazım ÇavuşDilay Argün

14 KENT TARİHİ Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Adımınızı atar atmaz tarihin icine girdiğinizi hemen anladığınız Edir-

ne, günübirlik geziler yapabileceğiniz en güzel şehirlerden biri olarak karşınıza cıkıyor. İstanbul’daki ceşitli seyahat firmalarından saatte bir otobüslerin kalktığı bu şehre iki bucuk saatte ulaşabiliyorsunuz. Sabahın erken saatlerinde gelerek akşama kadar hemen hemen tüm yerlerini gezebileceğiniz Edirne’de ilk yapmanız gereken şey Meric ve Tunca Nehirlerinin kıyısında yer alan, sıra sıra dizilmiş kahvaltıcılardan birinde oturup, nehir manzarası eşliğinde kahvaltı yapmak. Nehir manzarası, üşütmeyen rüzgârı ve mis gibi havası ile yapacağınız kahvaltının ardından sırasıyla Karaağac Hatıra Ormanı, Cumhuriyet Treni ve Lozan Anıtı’nı görebilirsiniz. Tavsiyemiz kahvaltınızın ardından Karaağac Hatıra Ormanı’nda, Meric Nehri kıyısında güzel bir yürüyüş yapmanız ve ciğerlerinizi temiz hava ile doldurmanız yönünde. Bu yürüyüşün ardından yine yürüme mesafesinde bulunan Trakya Üni-versitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kampüsünde yer alan Cumhuriyet Treni’ni ve cok yakın yerde bulunan Lozan Anıtını görebilirsiniz. 1998 yılında Lozan Barış Antlaşması’nın taclandırılması amacıyla Trakya Üniversitesi tarafından yaptırılan

Lozan Anıtı ve hemen yanında bulu-nan Cumhuriyet Treni, ziyaretcilerin merak ettiği yerler arasında yer alıyor. Edirne deyince akla gelen, olmazsa olmaz yerlerden biri de Selimiye Camisi. Mimar Sinan’ın bu eşsiz eserini görmek, sütununda bulunan ters lalenin hikâyesini dinlemek, ibadet etmek icin ziyaret etmeniz ger-eken bu camii, sizi kendine hayran bıraktıracak bir yapıt. Müze gezisi yapmak isteyen ziyaretcilerin ise 1 TL’lik giriş ücreti vererek girebileceği Sultan İkinci Beyazıt Sağlık Külliyesi’ni ziyaret liste-lerine eklemeleri gereki-yor. Osmanlı döneminde kullanılan tedavi yöntemlerinin canlı izlenimi veren heykeller aracılığıyla anlatıldığı bu müzede âşık odası, musiki odası gibi ilginc tedavi odaları bulunuyor. Edirne’nin en işlek caddesi ise Sarac-lar Caddesi. Karşılıklı mağazaların yer aldığı bu caddede yer alan kafelerden birinde oturup kahvenizi icebilir, alışveriş yapabilir ve tabiki Edirne’nin olmazsa olmazı Edirne tava ciğerini yiyebilirsiniz. Gezinizin ardından İstanbul’a dönerken; akrabalarınıza, arkadaşlarınıza Edirne’nin meşhur lez-zetlerinden kavala kurabiyesi ve ba-dem ezmesini, kendinize ise buradan bir hatıra olarak buzdolabı magneti alabilir, Edirne anılarınızı daha canlı ve tatlı tutabilirsiniz.

Selimiye’nin gölgesinde: Edirne

Uzun yıllar süregelen Kıbrıs Sorunu 1960’lı yıllardan itibaren yerini

catışmalara bırakmıştı. Türk ve Rum halkını savaşa sürüklemişti. Londra ve Zürih garanti antlaşmalarına dayanarak Türkiye, Kıbrıs’taki savaşa müdahale etmişti. Pek cok şehir Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele gecirilmiş ve burada yaşayan Türklerin can güvenliği sağlanmaya calışılmıştı. Maraş şehri de 14 Ağustos 1974 tarihinde İkinci Kıbrıs Harekâtı sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından alındı. İc

savaş ve harekâtın ardından evlerini, dükkânlarını bırakıp gitmek zorunda kalan Kıbrıs halkının bölgeye girişi yasak. Kıbrıs’ı ikiye ayıran Yeşil Hat tam-pon bölgesinde bulunan şehre, ordu evinde kalan TSK mensupları ve ora-daki öğrenci yurdunda kalan az sayıda öğrenci girebiliyor. Ayrıca BM askeri de giriş hakkına sahip. Marliyn Mnroe, Sophia Loren, Elizabeth Taylor gibi pek cok ünlü ismin uğradığı bu turizm kenti şimdilerde sessizliğe bürünmüş. 1974’ten önce turizm ve mimarinin

cenneti olan Maraş, dünyanın en lüks turizm merkezlerinden biriydi. Pek cok ünlü isme ev sahipliği yapmış bu kent şimdilerde kaderine terk edilmiş durum-da. 6,5 km sahili bulunan şehirde 10.000 yatak kapasiteli 105 otel, 3000 civarı iş yeri, 99 eğlence merkezi, 25 müze, 24 tiyatro ve sinema, 21 banka, 2 spor tesisi bulunmaktaydı. Ayrıca 4469 ev, 143 resmi daire, 9 kilise, türbe ve mezarlık, 8 okul bulunmaktaydı. BM askeri tarafından koruma altına alınan üc bina dışındaki tüm yapılar yağmalanmış

ve harabeye dönmüştü. Rivayete göre İngiliz Kraliyet ailesinin yaptığı Golden Sands Hotel de dünyanın ilk yedi yıldızlı otelidir. Yıllardır anlaşma yapılamayan Kıbrıs’ta, Maraş siyasi koz olarak iki taraf arasında kullanılmakta. Çözüm süreci icin önemli yere sahip Maraş, Türk ve Rum toplulukları arasında gerginliğin neden-lerinden biri olmuş ve olmaya devam edeceği düşünülüyor. Yıllar önce bölgeye uluslararası kurum ve kuruluşlar yatırım yapmış olsa da Kıbrıs halkı toprağına sahip cıkmaya kararlı görünüyor.

Turizm cennetinden, hayalet şehre ‘‘MARAŞ’’Doğal afet, savaş, başarısız ekonomik ve siyasi yapı gibi nedenlerle terk edilmiş hayalet şehirlere dünyanın her yerinde rastlamak mümkün. Kıbrıs’ta bulunan Maraş kenti de tam kırk yıldır bomboş, terk edilmiş.

Bu ayki sayfamızda, Osmanlı İmparatorluğu’nun eski başkentlerinden biri olan, ca-mileri, köprüleri, müzeleri, anıtları ile tam bir kültür şehri Edirne’ye gittik.

Page 15: Marmara Gazete 17.Sayı

2000’li yılların başlarında inşaatına başlanan ancak günümüzde

yapımı bir işleyip bin aksayarak süren İSTOÇ otel ve alışveriş merkezi Bağcılar Tem Avrupa Otoyolu üzerinde bulunmakta. İnşaat 2009’dan bu yana gelişme göstermemesiyle gündemde. İstanbul Toptancılar Çarşısı (İSTOÇ) Yönetim Kurulu Başkanı, İstanbul Sanayi Odası ile İstanbul Ticaret Odası’nın Meclis Üyesi Nahit Kemal-bay yıllardır süren ve hakkında bircok rivayet cıkmış olan otel inşaatı ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle bircok sorun yaşadıklarını dile getirdi. Problemler ortadan kalktığı icin de-taylara girmeyen Kemalbay, inşaatın artık bir aksilik yaşanmazsa bu sene icerisinde bitebileceğini belirtti.

“TEKNİK OLARAK SIKINTI YAŞAMADIK, PROJE İLE İLGİLİ SORUNLAR VARDI”

Nahit Kemalbay sözlerini “Belediyeyle ilgili sıkıntılarımız var diyorum, ama belirli konularda, örneğin projenin kabulü ile ilgili sıkıntılar yaşadık. O dönemde ortaya atılan bina yan yattı, zemini sağlam değil, mal-zemeden calındı tarzında iddialar tamamen yalan. Belediyeyle teknik anlamda bir sıkıntı yaşamadık.” şeklinde sürdürdü.

“DEFİNE BULURSANIZ BENİ ARAYIN”

İSTOÇ inşaatının uzun dönem askıda kalması halk arasında bircok söylentinin dolaşmasına neden oldu. Bunlardan en dikkat cekeni ise, inşaat sahasının altında hazine

olmasıydı. Rivayete göre, inşaatı üstlenen fir-

ma bu

hazineyi alıp kactığı icin bina öylece terk edildi. Bu durumu sorduğumuz İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı, Nahit Kemalbay “Ben kazı veya defineyle karşılaşmadım. Öyle bir durum varsa beni arayın haber verin.” şeklindeki esprili sözleri ile değerlendirdi. Kemal-bay, bu iddiaların hepsinin asılsız ve şehir efsanesi olduğuna söyledi.

“BU PROJEDE KANUNSUZLUK YOK”

İSTOÇ yönetim kurulu başkanı Na-hit Kemalbay, projelerinde hicbir usulsüzlük, kanunsuzluk, yasa dışılık

olmadığını söyle-yerek, var olan

sorunların

cözüldüğünü inşaatın Mayıs ayı icerisinde tekrar başlayacağını vurguladı.

“METRO SORUNU”

Otel inşaatının durdurulma sebebi olarak Başakşehir- Kirazlı metro hattının inşaat sahasına girmesi gösteriliyorken İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Müdürlüğü’nden yalanlama geldi. Soy ismini vermek istemeyen Raylı Sistemler Müdürlüğü ‘nde calışan bir yetkili, “Konuya ilişkin bize hicbir resmi belge gelmedi. Bu söylentiyi ilk defa duyuyorum. Metro calışmasıyla inşaatın durdurulması arasında bir bağ olduğunu sanmıyorum.” ifadelerini kullandı. Ortaya cıkan iddialara Nahit Kemalbay ise şöyle yanıt verdi, “Metro, otelin altından geciyor. Bu konuyla ilgili belediyeyle sıkıntı yaşadık, an-cak metronun inşaat sahasına etkisi olmadığı tespit edilince sorun cözüldü.” dedi.

“BİNADA HERHANGİ BİR HASAR TESPİT EDİLMEMİŞTİR”

İSTOÇ kompleksinin otel ve alışveriş

merkezi dış cephe kaplama işlerini Na-sakoma adlı şirket üstlendi. Nasakoma yetkilisi Cenk Sönmez konuyla ilgili olarak, üc firmanın ihaleye katıldığını kendilerinin bu görevi üstlendiğini binada söylentilerin aksine herhangi bir hasar tespit etmediklerini dile getirdi.

“MÜŞTERİLERİMDEN OLUYORUM”

İstanbul Toptancılar Çarşısı esnafı ise yıllardır süregelen bu inşaat konusunda oldukca dertli. Alev Plastik Sanayi Müdürü Fatih Atıcı konuya ilişkin olarak “Bu inşaat bizi cok olumsuz etkiledi. Her şeyden önce önümüzü kapattı. Otele malzeme geliyor diye kapatıyorlar. Ben müşterilerimden oluyorum. Gürültü rahatsızlığı da cabası.” şeklinde konuştu.

“BU İNŞAAT YÜZÜNDEN İKİ YIL GERİ GİTTİK ”

Esnaflardan Alev Plastik Sanayi’nin sa-hibi Hasan Kaya ise “Bu inşaat bizi mah-vetti. İki yıl geriye götürdü. Kapattılar burayı. Buraya ne yaparlarsa yapsınlar tutmaz, işlemez. Zaten buraların tapusu yok. İSTOÇ’un da tapusu olduğunu düşünmüyorum.” dedi.

Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17 15

İnşaatıyla “Yıldızlanan” otelİstanbul’un Mimari Krizi

İlk iki bölümünü geçen sayılarımızda ’’Halaskargazi Caddesi’’ ve ’’Deniz Polisi Binası’’ ile yayınladığımız yazı dizimizin üçüncü ayağı İSTOÇ Oteli ile devam ediyor. İkitelli’deki İstanbul Toptancılar Çarşısı’nda yapılması planlanan 5 yıldızlı otel ve alışveriş merkezi inşaatına 2009’dan bu yana tek bir çivi bile çakılmaması dikkatleri binanın üzerine çekti.

Yazı Dizisi İrem Demirkaya-Şina Ceylan Yeter Şeko

Page 16: Marmara Gazete 17.Sayı

MA

RM

ARA

ÜN VERS

TES

3881

mmm.marmara.edu.tr

haber.marmara.edu.tr

e-yayincilik.marmara.edu.tr

@MarmaraMM

/ marmaramedyamerkezi Nisan 2014 / Yıl:2 Sayı:17

Android Apple mobilden erişilebilir

Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan Marmara

Üniversitesi, küresel rekabet icin büyük bir dönüşüme imza attı. 2010 yılında Prof. Dr. M. Zafer Gül’ün rektör olmasının ardından İstanbul’un 10 ayrı ilcesinde yer alan14 farklı kampüsün büyük bölümünü birleştirmek icin calışmalar başlatıldı. Maltepe Kücükyalı’da bulunan 3000 dönümlük Kenan Evren Kışlası, Milli Savunma Bakanlığı ile yürütülen protokol calışmaları ile Marmara Üniversitesi’ne devredildi. Kücükyalı Yerleşkesi’nin bitişiğinde bulunan Türkiye’nin en büyük sağlık eğitim kompleksi olacak olan Marmara Üniversitesi Sağlık Yerleşkesi ile birlikte 3200 dönümlük alanı kapsayan yeni kampüs, ‘‘Asrın Projesi’’ olarak görü-lüyor. Türkiye’nin 2023 vizyonuna yakışır bir proje olan böyle bir bilim yuvasını ancak vizyon sahibi, uluslararası deneyime sahip ve kararlı bir yönetim kadrosunun yapabileceği belirtiliyor.

YERLEŞKELER BİR ARAYA TOPLANACAK

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Zafer Gül, yeni kampüs projesine ilişkin önemli acıklamalarda bulundu. Mar-mara Üniversitesi’ne bağlı birimlerin şu anda İstanbul’un farklı bölgelerinde 14 yerleşkeye dağılmış durumda olduğunu hatırlatan Rektör Gül, “Bu dağınıklığı gidermek icin 2010 yılından itibaren bu yerleşkelerin büyük bir bölümünü tek bir merkezde toplama calışmasını başlattık. Milli Savunma Bakanlığı ile yaptığımız protokol cercevesinde Kenan Evren Kışlası olarak bilinen Kücükyalı kampüsü arazisi üniversitemize tahsis edil-di.” diye konuştu.

DOĞAYLA UYUMLU EKOLOJİK BİR MODEL OLACAK

Şehrin merkezinde 3200 dönümlük alanda insan merkezli yeşil bir kampüs projesi gercekleştireceklerini anlatan Rektör Gül,

Marmara Üniversitesi

Sağlık Eğitim Kampüsü ile bitişik

olan yeni kampüs alanı icin uluslararası mimari proje calışmalarının sürdürüldüğünü acıkladı. Rektör Gül, akıllı binalara sahip olacak kampüsün, cevreye duyarlı, doğayla uyumlu, güneş ve rüzgar enerjisinin yanı sıra yağmurdan da

yararlanacak sistemlerle donatılacağını, atık ayrıştırma üniteleriyle ekolojik bir model oluşturacağını vurguladı.

LOJMAN, KREŞ VE SOSYAL TESİSLERİ İLE DİKKAT ÇEKİYOR

Rektör Gül, oldukca geniş bir alanı kapsayan yeni kampüs projesi icin ring sistemleriyle yerleşke icerisinde ve metroya yapılan bağlantılarla şehrin değişik noktalarına kolay ulaşım imkanı sağlanacağının altını cizdi. Yeni kampüsün, sosyal tesisler ve spor salonlarıyla akademisyenlere ve öğrencilere kaliteli bir yaşam sunacağını belirten Rektör Gül, şöyle devam etti:

“Akademik personel, lojman, kreş, ilk ve orta öğretim kurumları gibi pek cok imka-na sahip olacak. Kampüs icinde doğayla ic ice öğrenci yurtları yer alacak. Öğrencilerin barınma ve ulaşım sorunları olmayacak.” Rektör Gül ayrıca akademik faaliyetlerin daha verimli ve huzurlu olması icin tüm öğretim elemanlarına konforlu ofis ortamı sunulacağını, proje yazma ve ceviri ofisleri kurulacağını belirtti.

TEKNOPARK VE ARAŞTIRMA LABORATU-ARLARI KURULACAK

Rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül, göreve geldikten sonra kurulmasında öncülük yaptığı Marmara Teknokent A.Ş. ile akademik bilgi ve birikimin bilim ve iş dünyasıyla paylaşılacağının altını cizdi. Yeni kampüste 220 bin metrekarelik tematik teknoparklar kurulacağını anlatan Rektör Gül, böylece Marmara Üniversitesi olarak uluslararası projelerle küresel reka-bete acılacaklarını kaydetti. Teknokent aracılığıyla on yılda 500 milyon dolarlık ihracat ve 5 binin üzerinde personele istihdam sağlayacak bir ekosistem kurulmuş olacağını dile getirdi. Rektör Gül, yeni kampüste cok sayıda araştırma laboratuarı ve uygulama merkezini hizmete acacaklarını, zengin basılı ve elektronik yayın arşivine sahip merkezi bir kütüphane kurulacağını da söyledi.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SAĞLIK EĞİTİM KAMPÜSÜ

Rektör Prof. Dr. M. Zafer Gül, Kücükyalı’daki yeni kampüse bitişik olarak 187 bin metrekare alana Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı sağlık eğitim yerleşkesi inşa edildiğini hatırlatarak, sağlık alanındaki fakülte, yüksekokul ve enstitüler başta olmak üzere hastane, uygulama ve araştırma merkezlerini de tek bir kampüste topladıklarını aktardı. Rektör Gül, “7 bin öğrenciyi barındıracak olan Sağlık Bilimleri Kampüsü’nde Tıp Fakültesi gectiğimiz Şubat ayında eğitime başladı. Diş Hekimliği Fakültesi ve Hastanesi binası yapım calışmalarında son noktaya geldik, bu yılın Temmuz ayında hizmete başlayacak. Türkiye’de bir ilk olarak deprem esnasında kesintisiz hizmet verecek olan 720 yataklı Eğitim-Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde sona geldik. Sağlık Bilimleri Kampüsü bütün birimleri ile devreye girdiğinde günde 10.000 has-taya hizmet verilecektir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Marmara’ya asrın projesiMarmara Üniversitesi, İstanbul’un 10 ayrı ilçesinde yer alan 14 ayrı kampüsünün büyük bir bölümünü bir araya toplayacak, çevreci, kendi enerjisini üretebilen, her türlü teknolojik ve sosyal imkanlarla donatılmış yeni kampüs projesiyle Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor.