27
Gülçin Tekkaş 28 Kasım 2011 Metropol Kavramı ve Özellikleri

Metropol Kavramı sunum 2

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Metropol Kavramı sunum 2

Gülçin Tekkaş28 Kasım 2011

Metropol Kavramı

ve Özellikleri

Page 2: Metropol Kavramı sunum 2

A. Tanım

Metropol Nedir?

İç içe geçmiş büyük kentlerden ve banliyölerden oluşan, çevreye ve ülkeye göre kültür ve ekonomi yönünden en gelişmiş olan merkez şehir.  Metropol kelimesi, Yunanca meter (anne, ana) ve polis (şehir, kent) kelimelerinin birleşiminden oluşan meterpolis kelimesinin kısaltılması ile oluşmuştur. Anakent anlamına gelir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Metropol

Belli büyüklükleri aşmış, örneğin nüfusu 1 milyonu geçmiş kentlere metropolitan kent, kısaca “Anakent” adı verilmektedir.

Ruşen Keleş, Kentleşme Politikası, İmge Kitapevi, Ankara, 11. Baskı, syf 45

Page 3: Metropol Kavramı sunum 2

Kent Nedir?

Nüfusu 20 binden çok olan yerlere kent denir.

Kent, mal ve hizmetlerin, üretim, dağıtım ve tüketim sürecinde toplumun sürekli olarak değişen gereksinmelerini karşılamak için ortaya çıkan ekonomik bir mekanizmadır.

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 98)

Queen ve Carpenter kenti, “Yerine ve zamana göre geniş sayılabilecek bir biçimde bir araya gelmiş ve bir takım ayırt edici özellikleri bulunan insanlar ve yapılar topluluğu” tanımlar.

Toplumbilimci Louis Wirth’e göre kent: Toplumsal bakımdan benzerlik göstermeyen bireylerin oluşturduğu, göreceli olarak geniş ve yoğun nüfuslu ve mekanda sürekliliği olan yerleşmelerdir.

Page 4: Metropol Kavramı sunum 2

Kentin Özellikleri Kentte, belli bir nüfus çokluğu, yoğunluk, işbölümü, uzmanlaşma vardır ve türdeş değildir.

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 98)

Page 5: Metropol Kavramı sunum 2

B.Tarihsel SüreçB

abil

Kentlerin ortaya çıkışı, uygarlığın doğuşuna paraleldir. MÖ 6. Yüzyılda Babil’in nüfusu 350 bin ve Syracuse’un nüfusu 450 bindi. Perikles zamanında Atina da büyük bir kentti. Antik çağın en büyük kenti bir buçuk milyon nüfusu ile Roma’ydı.

  (Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf

28)

Kentlerin Doğuşu

Rom

a

Ati

na

Page 6: Metropol Kavramı sunum 2

Ortaçağ’da savunma gereksinimleri nedeniyle kentler, içine kapalı kentler olmuşlardır ve nüfusları 100 bin civarındadır.

Ortaçağ’da Kentler

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 98)

 

12. Yy’da Paris, Venedik, Milano ve Floransa gibi şehirlerin nüfusu 100 bini biraz geçmektedir. Ortaçağ kentlerinde tümüyle siyasal ve kültürel işlevler ya da tamamen ekonomik işlev egemendi.  

Page 7: Metropol Kavramı sunum 2

Tüm sanayi dalları eski kentlerin dışında, enerji kaynakları, ulaşım araçları, hammadde kaynakları ve insan gücü sunumunun ucuz ve kolay olduğu yerlerde yerleşmeyi yeğ tuttu. Fabrikaların yakınında sanayi kapitalizminin simgesi olan işçi kentleri doğdu.

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 28)

 

Sanayi Devrimi’nde Kentler

Sanayi devriminin yani makineleşmenin sistemli bir biçimde ve geniş ölçüde uygulanması, zihniyet ve davranışların yeni kapitalist üretim biçimine uyarlanması, geleneksel kent yapısını değiştirmeye başladı.

Page 8: Metropol Kavramı sunum 2

«Kentleşme, sanayi devriminin bir yan ürünüdür. Sanayileşme ve kentleşme ayrılmaz bir bütündür.»

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 29)

http://www.youtube.com/watch?v=aO3AW0JAHmU

http://www.youtube.com/watch?v=3Efq-aNBkvc&feature=related

Endüstri Devrimi İle İlgili Filmler:

Chaplin Modern Timeshttp://www.youtube.com/watch?v=CReDRHDYhk8&feature=fvwrel

Page 9: Metropol Kavramı sunum 2

C. Çağdaş Kentleşmenin Özellikleri  19.yy’da büyük kentlerin birçoğu, hammadde kaynaklarından ve maden havzalarından Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerine dış satım yapılan, buna karşılık o ülkelerden getirilen sanayi mallarının alındığı ve dağıtıldığı geçiş yerleri durumundaydı. Örn. Rio de Jenerio, Buenos Aires, Bombay, Calcutta, Shanghai. Bu tür kentleşmeye bağımlı kentleşme denir. Aynı dönem Avrupa ve Kuzey Amerika kentlerinde nüfus, sanayi devriminin yarattığı büyük sanayi kuruluşlarının çevresinde olmuştur. 

Eski Shangai Şehri

Page 10: Metropol Kavramı sunum 2

Az gelişmiş ülkelerdeki kentleşme biçimi,sömürgecilik çağının kentleşme biçimini andırır. Örneğin Cezayir, Fas, Tunus, Panama. Bu şehirlerde 1860-1890 yılları arasında nüfusun %22 ila %45’i imalat sektöründe çalışırken, 100 yıl sonra bu oran %5,6 ila % 6,9’a kadar düşmüştür.

Eski Tunus

Page 11: Metropol Kavramı sunum 2

20. yüzyıl kentleşmesi, bir

nüfus patlamasının ürünüdür. Tıptaki ilerlemeler, salgın

hastalıklarla mücadele, nüfusun

hızla artmasına neden olmuştur.

 Tarımda makineleşme gibi yöntemler kullanılmasıyla verimlilikteki artış, gelişmiş ülkelerde sanayileşmeden önce gerçekleşmesine karşın; gelişmekte olan ülkelerde, kentleşme sürecini hızlandıran teknolojik yeniliklere geçiş çok kısa bir zaman aralığında olmuştur.

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 30)

 

Page 12: Metropol Kavramı sunum 2

Sanayileşmiş toplumlarda kentleşme, kalkınma ile birlikte yürürken; gelişmekte olan ülkelerde, sanayileşme, kentleşmeyi yavaş bir hızla izlemektedir.

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 31)

 Batıda kentleşme liberal bir ekonomik düzen içinde başlamış ve gelişmiştir.

Gelişmekte olan ülkeler ise kentleşme sorunlarını müdahaleci ekonomik sistemlerin yardımlarıyla çözmeye çalışmaktadır. (Uluslar arası yardım kuruluşları, vs.)

Page 13: Metropol Kavramı sunum 2

D. Kentleşmenin Nedenleri Kentleşme ekonomik, teknolojik, siyasal ve sosyopsikolojik etmenlerin etkisi ile oluşur. • Ekonomik nedenlerKöylü nüfusu köyünden iten nedenler : Bunlara itici etmenler de denir (Push). Köylerden kentlere bir göç hareketinin başlaması, tarımda üretim fazlasının elde edilmesine bağlıdır. Makine kullanımının artması, tarımda işgücü fazlası oluşturur. Yani insan emeğine ihtiyaç azalır.Azgelişmiş ülkelerde, tarımın verimliliği kişi başına düşen tarımsal gelir, köylüyü köyünde tutmaya yetmeyecek kadar azdır. (Parsellerin küçüklüğü, toprağın verimsizliği, iklim, erozyon, vs.)

 (Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 32)

Page 14: Metropol Kavramı sunum 2

Köyünde yeterince beslenemeyen ve güvence bulamayanların kentlere göçüne ise kentlerin çekici gücü denir. (Pull) Çünkü kentlerde iş olanakları, köye oranla daha fazladır. Ayrıca üretim sürecinin ussallaşması sonucu, sanayide uzmanlaşma ortaya çıkmıştır.

Page 15: Metropol Kavramı sunum 2

B. Goodall’a göre Kentleşmenin ekonomik üstünlükleri: Uzmanlaşma, tamamlayıcılık, kentin sunduğu imkanlar, uygun nitelikte işgücü ve emeğin fiyatının yükselmesi, kentlerde çok çeşitli mal ve hizmetin bulunması kentleşmenin ekonomik üstünlükleridir.  Kentleşme sürecinde, üretimin bölünmesi pek çok konuda

uzmana ihtiyaç duyar.

Bu nedenle, üreticiler birbirinin ürettikleri mal ve hizmetlere gereksinim duyanlar birbirlerine yakın yerlerde toplanırlar.

Ulaşım sistemi, ucuz arsa, hammadde temini, eğitim imkânları da kentleşmenin avantajlarındır. Bu nedenle kentlere nitelikli insan gelir.

  Sendika gibi örgütler sayesinde kentte üretilen emek, daha

değerlidir. Bankacılık hizmetleri ve girişim gücü fazladır.

Kentlerde, köylerde bulunmayan pek çok mal ve hizmete ulaşılabilir.

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 33)

Page 16: Metropol Kavramı sunum 2

• Teknolojik Nedenler  Artan üretimin kentleşmede rol oynaması, ürünün ucuz ve kolay taşınmasını sağlayan teknolojik araçların gelişmesine paralel olmuştur. 17. yy’da buhar makinesinin bulunması, elektrik enerjisinin sanayide kullanılmaya başlanması, ulaşım imkanlarının gelişmesi (yol ve araçlar), kentleşmeyi artırmıştır. Yayalar çağına göre kurulmuş kentleri ise çağın ihtiyaçlarına cevap veremez hale getirmiştir. 

 

Metropolitenleşme ve

banliyöleşme otomobillerin

yaygınlaşmasıyla ortaya çıkmıştır.

Bilgisayarların yaygınlaşmasıyla

kentleşme derinden

etkilenmiştir.

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf

98)

Page 17: Metropol Kavramı sunum 2

Harris ve Ullman, kentlerin büyümesinin insanların hareket kabiliyetinin artmasının dolaysız bir sonucu olduğunu söyler.

 

C. Clark ise yolların ve ulaşım teknolojisinin gelişmesinin, kendi kendine yeterli köy tipinin ortadan kalkmasına, köy sanatlarının yerini başka uğraşlara bırakmasına, çok sayıda insanın kentlere

göçmesine dolaysız olarak etki ettiğini söyler. 

Page 18: Metropol Kavramı sunum 2

• Siyasal Kararlar  Siyasal kararlar, yönetim yapısının özellikleri, hukuk

kurumlarının bazıları ve uluslar arası ilişkiler kentleşmeyi özendirici özellik taşıyabilir. Örn. Savaşlar ve siyasal anlaşmazlıklar kentleşmeye etki yapar. 1970’lerde Filistinli göçmenlerin Ürdün’e sığınmak zorunda kalması, başkent Amman’ın nüfusunun 2 milyona çıkmasına sebep olmuştur.

  Gezme, yerleşme ve ticaret özgürlüğü de kentleşmeye olumlu

etki yapar.  Kimi kentlere başkent statüsü verilmesi de, o kentin ve

çevresinin kentleşmesini artırır. Örn. Ankara. 1920’lerde 20 bin nüfusla bir kasaba olan Ankara, başkent olduktan sonra son 50 yılda 2 milyona yaklaşan nüfusu ile anakent (metropol) olmuştur.

Mirasın sadece büyük kardeşe kaldığı kapalı veraset sistemi de kentlere göçü artırır. 

(Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 35)

 

Page 19: Metropol Kavramı sunum 2

• Sosyopsikolojik Nedenler Kentlerin sahip olduğu birçok kültürel olanaklar ve hizmetler köyden kente göçü hızlandırır. Örneğin, eğitim ihtiyacı için gelenler, çoğunlukla köyüne geri dönmez.

 (Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 36)

Page 20: Metropol Kavramı sunum 2

E. Kentleşme ve Kalkınma  Kuramsal olarak kentleşme, kalkınmakta olan toplumlarda hız

kazanır. (Rostow’un deyişiyle Take off (kalkış) aşamasındaki toplumlarda.)

  Kentleşme, tarım nüfusunun azalmasına ve tarım dışı nüfus

oranının artmasına neden olur. Örn., ülkemizde tarımsal faal nüfus, 1935’te %82,5 iken, 1990’larda %35’lere düşmüştür.

  Kentleşme, kalkınmanın yaratıcı ve hızlandırıcı etmenidir.  Kentleşme ile kişi başına düşen gelirin artması arasında yüksek

bir bağ vardır. Dünya Bankası uzmanların yaptığı bir araştırmaya göre, nüfusu büyük oranda kentleşmiş ülkelerin kişi başına düşen milli gelirlerin yüksek olduğu sonucunu ortaya koymuştur.

 (Keleş, Kentleşme Politikası, 11. Basım, syf 38)

 Kentlere gelen kitlelerin işsiz ya da gizli işsiz olmaması için bu nüfusun sanayide çalışır duruma gelmesi gerekir. Ancak günümüzde hızla kentleştiği görülen kentlerde bunun tersi olmaktadır. Kentler işsiz ve gizli işsizlerle dolmaktadır.

Page 21: Metropol Kavramı sunum 2

F. Az Gelişmiş Ülkeler ve Aşırı Kentleşme  Az gelişmiş ülkelerde kentleşme dendiğinde genellikle hızlı,

çarpık, aşırı, sahte, dengesiz ve tek yönlü gibi kavramlar kullanılır.  Az gelişmiş ülkelerde kentleşme hızı, gelişmiş ülkelere göre daha

hızlıdır. Büyük ve çok büyük kentler, orta büyüklükteki kentlere göre daha

hızlı büyür. Kentleşme hareketi, kimi coğrafi bölgelerdeki kentlere yöneliktir.

Kentleşen nüfusun ihtiyaçlarının karşılanmasında kent ve kamu hizmetleri yetersiz kalır.

Yetersiz sanayi yatırımı nedeniyle, işgücü marjinal mesleklere ve hizmet dallarında yığılır.

Sao Paolo

Page 22: Metropol Kavramı sunum 2

McGee, Üçüncü Dünya Ülkelerinde Kentleşme Süreci isimli kitabında, zaman ve yer bakımından ayrı olmalarına karşın, Batı’nın sanayiye dayalı kentleşmesi ile bugünün azgelişmiş ülkelerinin sanayileşmesinin aynı olmadığını söyler.  Ona göre; Sanayiye dayalı kentleşme ile az gelişmiş ülkelerin sanayileşmesinde demografik, ekonomik ve toplumsal farklar vardır.  Özellikle ikinci dünya savaşı sonrası kentlerdeki nüfus artış

oranındaki hız, kent nüfusunun doğum oranının köylere göre düşük olduğu tezini çürütür. Ayrıca sağlık konusundaki iyileştirmeler de kentli nüfus artışını köye göre artırmaktadır.

  Ekonomik gelişmeyle birlikte nüfusun çoğunluğu hizmetlerde

toplanır. Kentleşme, tarım nüfusunun tarım dışı kesimlere kaymasının koşutu olmadığı için gelişmiş ülkelerin kentleşmeleri kalkınma ile özdeştir.

  Toplumsal fark, gelişmiş ülkelerin kentleri, değişmeyi

başlatmada ve hızlandırmada etkin rol oynar. Gelişme kentte başlar köye doğru yayılır.

 

Page 23: Metropol Kavramı sunum 2

Büyük Kent Olgusu Belli büyüklükleri aşmış, örneğin nüfusu 1 milyonu geçmiş kentlere metropolitan kent, kısaca anakent adı verilmektedir..

Eğer bir kentin nüfusu 1 milyona yaklaşmış, merkezdeki bu kente, yörekent uzaklığı içindeki bulunan yerleşmeler hızlı bir gelişme süreci içine girmiş, çevredeki yerleşmelerin hızı, merkezdeki kentleşme hızına yaklaşmış ve onu geçmiş ise, merkezdeki kent ile çevresindeki yerleşmelerin oluşturduğu bütüne metropolitan bölge adı verilmektedir.

Page 24: Metropol Kavramı sunum 2

Patrick Geddes 1915’te yazdığı bir kitapta kentleşme ve sanayileşme sürecindeki kentlerin üç aşamadan geçtiğini yazar. Bunlar eoteknik, paleoteknik ve neotekniktir.  E. Lambad (1955)’da “İleri Ülkelerin Kentlerinin Tarihçesi” adlı yazısında bu tarihsel gelişimin, “sanayi öncesi kent”, “sanayi kenti” ve “metropoliten kent” aşamalarının bulunduğuna dikkat çekmektedir. Sjoberk gibi toplum bilimciler ve Gras ve Dobb gibi ekonomi tarihçileri ise kentleşmenin en ileri ve çağdaş biçiminin, kapitalistleşmeye koşut olarak metropolitan kentlere sahip olmak olduğu görüşünü savunur. McKenzie ve Bogue,

metropolitan kentlerin merkezileşme ve merkezden uzaklaşan çevrenin birleşiminden oluşan devimsi nüfus birikimleri olduğuna değinir.

Page 25: Metropol Kavramı sunum 2

• Elektriğin, hızlı ulaşım araçlarının, otomobilin, iletişim araçlarındaki gelişmenin, atom enerjisinden yararlanmanın, merkezden kaçış süreci üzerinde önemli etkisi olmuştur.

 • Metropolitenleşme, varlıklı

nüfusun kent merkezinin gürültüsünden, pisliğinden, yeni ve temiz semtlere kaçma isteğinden doğmaktadır.

Banliyö (yörekent)

Gelişmiş Batı Ülkelerinde;

• Kent özeğinin oturma ve sanayi yerleşmeleri için çekici olmaktan çıkması sonucu, banliyöleşme (yörekent) başlamıştır

Metropolitan Kentin Özellikleri

Page 26: Metropol Kavramı sunum 2

Az Gelişmiş Ülkelerde Kentleşme: • Ülkede bir kentin, diğer büyük kentler aleyhine ölçüsüz

büyüyerek, ülkenin tek büyük kenti olması. İstanbul, Karaçi, Tahran, Caracas, Santiago, Dakar gibi.

 • Kentlerin büyüklüğü ile büyüklük sıraları arasında belirli bir

ilişkinin varlığına dayanan yerleşme yapısıdır. Buna göre; kentin en büyük şehri, kendinden sonra gelen kentin iki katıdır. Üçüncü kentin ise üç katıdır. (Sıra büyüklük kuralı, Rank Size Rule)

Birinci tip daha çok merkezi yönetimlerde, ikinci tip ise daha çok yerinden yönetim geleneğinin güçlü olduğu ülkelerde göze çarpar.

İstanbul’un gece uzaydan görüntüsü

Page 27: Metropol Kavramı sunum 2

Nüfusu ve ekonomik etkinlikleri ülke yüzeyine dengeli bir biçimde yaymak isteyen hükümetler, yerleşme yapılarını en büyük kent değil de, sıra büyüklük kuralına göre yapılandırmaya çalışırlar. Bunda başarılı olan ülkeler sırasıyla: İsrail, Hollanda, Çin ve eski Sovyetler Birliği’dir.

Sıra Büyüklük Kuralı (Rank Size Rule) Nedir?Kentlerin büyüklüğü ile büyüklük sıraları arasında bir bağıntı bulunduğunu varsayar. Örneğin; en büyük dört kentin nüfusları sırasıyla 9, 4.5, 3, 2.250 milyonise bu kural, o ülkedeki yerleşim yerleri kademelenmesinin açıklanmasında geçerli demektir. Çünkü ikinci büyük kentin nüfusunun 2 ile, üçüncünün 3, dördüncünün 4 ile çarpılması, en büyük kentin nüfusuna eşit olmaktadır. Bu durumdaki bir ülkede, kentsel kademelenmede göresel bir dengenin bulunduğu açıktır. (Keleş,118)