3
T T TARIM TÜRK www.tarimturk.com.tr 1 MISIR ÜRETİMİNDE YENİ NESİL GÜBRE TEKNOLOJİLERİ İnsan gıdası, hayvan yemi ve sanayide birçok ürünün hammaddesi olarak kullanılan mısırın üretimi ülkemizde gün geçtikçe artmasına karşın, kendi kendine yeterlilik oranımız, henüz % 80’ler düzeyindedir. Dünyada mısır; hububatlar içerisinde ekim alanı olarak ikinci, üretimde ise ilk sırada yer almaktadır. Dünya mısır üretiminin % 37’si ABD’de, % 22’si Çin’de yapılmaktadır. Dünya mısır üretimine bakıldığında, (2011 IGC) verilerine göre 160 milyon ha ekiliş alanına ve 950 milyon ton üretime (2013 IGC) sahiptir. Ülkemizde ise 623.000 ha alanda ekilişi (2012 Bugem) ve 5.9 milyon ton danelik mısır üretimi yapılmaktadır (2013 Bugem.) Genel olarak mısır; derin, drenajı ve havalanması iyi, organik maddece zengin, geçirgen ve fazla su tutmayan toprakları sever. En uygun; aşırı asit, aşırı alkali olmayan topraklarda yetiştirilebilen mısır bitkisi için pH’sı 6.0 – 7.0 civarında hafif asit topraklar en uygun topraklardır. Mısır ekimi mümkün olduğunca tavlı toprağa yapılmalıdır. Dane iriliğine göre atılacak tohum miktarı dekara (2.0 - 2.5 kg) tohum yeterlidir. İyi bir çimlenme ve homojen çıkış mısır için oldukça önemlidir. Bu nedenle, toprak nemi ve toprak sıcaklığı en az 10 - 12 °C olmalıdır. Bu sıcaklıkların altındaki topraklarda yapılan ekimlerde, çimlenme ve toprak yüzeyine çıkışlarda sorunlar yaşanabilir. Tohum ekimi yapıldığında en önemli olan, çimlenmenin homojen ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesidir. Eğer toprak sıcaklığı yeterli değilse çimlenmeler gecikecektir. Bunun sonucu olarak da tohumlarda zararlanmalar, şekilsiz tohum çıkışları vb. sıkıntılar ortaya çıkacacak ve hatta yeni ekimleri gerektirebilecektir. Bununla birlikte, uygun toprak koşullarında bile ciddi çimlenme ve homojen çıkış sorunları gözlemlenebilmektedir. Bu nedenlerden dolayı, ekim öncesinde, fungisitler, bio preparatlar, mikro elementli tohum gübreleri (Nutriseed vb.) ve mikro granül tohum yatağı gübreleri (Easy Start vb.) gibi alternatif tohum uygulamaları yapılmaya başlanmıştır. Yapılan tohum uygulamalarının bitkiye sağladığı yararlardan bahsedecek olursak; Hücre bölünmesini ve kök gelişimini teşvik ederek güçlü bir kök sistemi oluşturur. Çimlenmeyi hızlandırarak çıkış oranını arttırır. Homojen bitki çıkışını garanti eder, ürün verimini arttırır. Stres faktörlerine karşı bitki direncini arttırır. Verime ve çimlenmeye olumlu etkilerinin yanı sıra, toprak kaynaklı patojenlere karşı koruma sağlar. Mısır bitkisi, üretimi yapılan bir çok tarla bitkisi ile karşılaştırıldığında yüksek miktarda su ve bitki besin maddesi tüketmektedir. 1 dekar alandan istenilen yüksek verimin alınabilmesi için doğru zamanda ve yeterli miktarda suyun bitki kök bölgesine verilebilmesi önemlidir. Mısırın su tüketimi, diğer tarla bitkileri ile kıyaslandığında çok daha yüksektir. İhtiyacı olan su miktarı, iklime, toprak yapısına ve üretimin yapıldığı gün sayısına göre değişkenlik göstermekle birlikte; (90 – 150 gün) arası yetiştiricilik ve günlük evapotranspiransyon oranı (6 - 7.5 mm/ gün) koşullarında (350 - 800 mm/ha) arasındadır. Mısır için özellikle bazı kritik dönemlerde su ihtiyacının karşılanabilmesi zorunludur. 1. Su: 4 - 6 yapraklı dönemde, 1. ara çapası ve seyreltmeden sonra, Hüseyin Güneş Teknik Müdür COMPO Expert Türkiye

MISIR ÜRETİMİNDE YENİ NESİL GÜBRE TEKNOLOJİLERİ · T TARIMT TRK 3 Yukarıda ki tabloda görüldüğü gibi mısır, yüksek miktarda azot ve potasyum tüketen bir kültür

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: MISIR ÜRETİMİNDE YENİ NESİL GÜBRE TEKNOLOJİLERİ · T TARIMT TRK 3 Yukarıda ki tabloda görüldüğü gibi mısır, yüksek miktarda azot ve potasyum tüketen bir kültür

TTTARIMTÜRK

www.tarimturk.com.tr 1

MISIR ÜRETİMİNDE YENİ NESİL GÜBRE TEKNOLOJİLERİ

İnsan gıdası, hayvan yemi ve sanayide birçok ürünün hammaddesi olarak kullanılan mısırın üretimi ülkemizde gün geçtikçe artmasına karşın, kendi kendine yeterlilik oranımız, henüz % 80’ler düzeyindedir. Dünyada mısır; hububatlar içerisinde ekim alanı olarak ikinci, üretimde ise ilk sırada yer almaktadır. Dünya mısır üretiminin % 37’si ABD’de, % 22’si Çin’de yapılmaktadır. Dünya mısır üretimine bakıldığında, (2011 IGC) verilerine göre 160 milyon ha ekiliş alanına ve 950 milyon ton üretime (2013 IGC) sahiptir. Ülkemizde ise 623.000 ha alanda ekilişi (2012 Bugem) ve 5.9 milyon ton danelik mısır üretimi yapılmaktadır (2013 Bugem.)

Genel olarak mısır; derin, drenajı ve havalanması iyi, organik maddece zengin, geçirgen ve fazla su tutmayan toprakları sever. En uygun; aşırı asit, aşırı alkali olmayan topraklarda yetiştirilebilen mısır bitkisi için pH’sı 6.0 – 7.0 civarında hafif asit topraklar en uygun topraklardır. Mısır ekimi mümkün olduğunca tavlı toprağa yapılmalıdır.

Dane iriliğine göre atılacak tohum miktarı dekara (2.0 - 2.5 kg) tohum yeterlidir. İyi bir çimlenme ve homojen çıkış mısır için oldukça önemlidir. Bu nedenle, toprak nemi ve toprak sıcaklığı en az 10 - 12 °C olmalıdır. Bu sıcaklıkların altındaki topraklarda yapılan ekimlerde, çimlenme ve toprak yüzeyine çıkışlarda sorunlar yaşanabilir. Tohum ekimi

yapıldığında en önemli olan, çimlenmenin homojen ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesidir. Eğer toprak sıcaklığı yeterli değilse çimlenmeler gecikecektir. Bunun sonucu olarak da tohumlarda zararlanmalar, şekilsiz tohum çıkışları vb. sıkıntılar ortaya çıkacacak ve hatta yeni ekimleri gerektirebilecektir.

Bununla birlikte, uygun toprak koşullarında bile ciddi çimlenme ve homojen çıkış sorunları gözlemlenebilmektedir. Bu nedenlerden dolayı, ekim öncesinde, fungisitler, bio preparatlar, mikro elementli tohum gübreleri (Nutriseed vb.) ve mikro granül tohum yatağı gübreleri (Easy Start vb.) gibi alternatif tohum uygulamaları yapılmaya başlanmıştır.

Yapılan tohum uygulamalarının bitkiye sağladığı yararlardan bahsedecek olursak;

• Hücre bölünmesini ve kök gelişimini teşvik ederek güçlü bir kök sistemi oluşturur.

• Çimlenmeyi hızlandırarak çıkış oranını arttırır. • Homojen bitki çıkışını garanti eder, ürün verimini arttırır.• Stres faktörlerine karşı bitki direncini arttırır.• Verime ve çimlenmeye olumlu etkilerinin yanı sıra,

toprak kaynaklı patojenlere karşı koruma sağlar.

Mısır bitkisi, üretimi yapılan bir çok tarla bitkisi ile karşılaştırıldığında yüksek miktarda su ve bitki besin maddesi tüketmektedir. 1 dekar alandan istenilen yüksek verimin alınabilmesi için doğru zamanda ve yeterli miktarda suyun bitki kök bölgesine verilebilmesi önemlidir. Mısırın su tüketimi, diğer tarla bitkileri ile kıyaslandığında çok daha yüksektir. İhtiyacı olan su miktarı, iklime, toprak yapısına ve üretimin yapıldığı gün sayısına göre değişkenlik göstermekle birlikte; (90 – 150 gün) arası yetiştiricilik ve günlük evapotranspiransyon oranı (6 - 7.5 mm/ gün) koşullarında (350 - 800 mm/ha) arasındadır.

Mısır için özellikle bazı kritik dönemlerde su ihtiyacının karşılanabilmesi zorunludur.

1. Su: 4 - 6 yapraklı dönemde, 1. ara çapası ve seyreltmeden sonra,

Hüseyin GüneşTeknik MüdürCOMPO Expert Türkiye

Page 2: MISIR ÜRETİMİNDE YENİ NESİL GÜBRE TEKNOLOJİLERİ · T TARIMT TRK 3 Yukarıda ki tabloda görüldüğü gibi mısır, yüksek miktarda azot ve potasyum tüketen bir kültür

TTTARIMTÜRK

2 www.tarimturk.com.tr

Ürün Alan Azot (N) (kg/da) Fosfor (P) (kg/da) Potasyum (K) (kg/da)

Mısır 1 Dekar 27-30 12 -14 25 - 28

2. Su: 9 - 10 yapraklı dönemde, 2. azotlu gübrenin verilmesi sonrası,

3. Su: Yaklaşık 55. ve 60. gün arasıdır. Tepe püskülü oluşumundan hemen önceki dönemdir ve mısırın su ihtiyacı çiçeklenme sonuna kadar en yüksek düzeydedir,

4. Su: Süt olum devresinde, dane dolumu için yapılması gereklidir.

Tek başına su ve sulamanın bitkisel üretimde yeterli olmamasından yola çıkarak, bitki beslemenin de doğru ürünler, yöntemler ve modern sulama teknolojileri ile kombine edilerek kullanılması faydayı çok daha fazla arttırmaktadır. Her ne kadar dünyada ve ülkemizde mısır yetiştiriciliği yapılan

alanlarda salma sulama halen ağırlığını sürdürse de, damla sulama sistemleri ile sulama ve gübreleme yapılan alanlar gün geçtikçe artış göstermektedir. Damla sulama sistemlerinin mısır yetiştiriciliğinde kullanımının yaygınlaştırılması, gerek su rezervlerimizin etkin ve ekonomik bir şekilde kullanılması, gerekse de birim alandan yüksek verim alınabilmesi ve bunlara ek olarak etkin bir gübreleme yönetimi açılarından oldukça önemlidir.

Öncelikle doğru bir besleme önerisinde bulunulabilmesi için toprakta var olan bitki besin elementlerinin toprak analizleri ile tespit edilmesi oldukça önemlidir. İlgili analizlerin yapılamadığı koşullarda, beklenen mısır verimi için dekara verilmesi gereken bitki besin elementi miktarları aşağıdaki tablodaki gibi olmalıdır.

Çizelge 1: Mısırın 1 dekar alan kaldırdığı NPK miktarları

Page 3: MISIR ÜRETİMİNDE YENİ NESİL GÜBRE TEKNOLOJİLERİ · T TARIMT TRK 3 Yukarıda ki tabloda görüldüğü gibi mısır, yüksek miktarda azot ve potasyum tüketen bir kültür

TTTARIMTÜRK

www.tarimturk.com.tr 3

Yukarıda ki tabloda görüldüğü gibi mısır, yüksek miktarda azot ve potasyum tüketen bir kültür bitkisidir. Azot, doğası gereği bitki besin elementleri arasında çeşitli şekillerde kayıpları en fazla olan ve günümüzde bilim adamları tarafından tarımsal alanlarda efektif kullanımına yönelik araştırmaların da en yoğun şekilde yapıldığı çok önemli bir bitki besin elementidir. Gerek nitrat (NO ) formunda yıkanarak yeraltı sularına karışması, gerekse denitrifikasyon yoluyla da toprak yüzeyinden nitros oksitleri (N O) şeklinde buharlaşma kayıpları sebebiyle, verimliliği oldukça etkileyen ve eksikliğine sebebiyet verilmeden gübrelemeler yolu ile takviye edilmesi gereken bir bitki besin elementidir.

Bu sebeplerden dolayı;Gübre endüstrisi, azotlu gübrelerin etkin bir şekilde kullanımını sağlamak ve aynı zamanda çevreye verilebilecek muhtemel olumsuz etkileri en aza indirgemek adına uzun yıllardır çalışmalar yapmaktadır (Maene, 1995; Trenkel et al., 1988). Bu çalışmalar sonucunda, azot kayıplarını en aza indirgemek adına inhibitör olarak tanımlanan birtakım kimyasal bileşikler bulunmuş ve ticari olarak kullanıma sunulmuştur. Nitrifikasyon inhibitörlerinin başlıca kullanım amacı, yıkanma yoluyla nitrat (NO ) ve denitrifikasyon yoluyla da toprak yüzeyinden nitros oksitleri (N O) şeklinde oluşan azot kayıplarını, mevcut azotu daha uzun süre amonyum (NH ) formunda tutmak suretiyle minimize etmek ve bu yolla azotun etkinliğini arttırmaktır. Buna ek olarak, nitrifikasyon inhibitörleri, azotun amonyum (NH ) formundan nitrata (NO ) dönüşümünü geciktirerek insan ve hayvan beslenmesinde kullanılan bitkilerin bünyesinde bulunan istenmeyen miktarlardaki yüksek nitrat (NO ) birikimlerini de engellemektedirler (Trenkel, ME. 2010).

Yeni Nesil Nitrifikasyon İnhibitörü DMPP (3,4 - dimethylpyrazol phosphate) nedir ?1990’ lı yıllarda BASF firması ile birçok üniversite ve araştırma enstitüsünün dahil olduğu ortak bir proje geliştirilerek, azotlu gübre üretiminde düşük miktarlarda kullanılabilecek inhibitörlerle ilgili yeni bir teknoloji üzerinde çalışmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın sonunda 1 dekar alana verilecek ortalama amonyumlu azot gübresini inhibe edebilmek için çok düşük miktarlarda aktif maddenin yeterli olacağı yeni ve çok özel bir amonyum inhibitörü keşfedilmiştir. Bu yeni nitrifikasyon inhibitörü 3,4-dimethylpyrazol phosphate (DMPP) adıyla ticari

olarak üretilmeye başlanmış ve bu inhibitörle muamele edilmiş ilk ticari markalar 1999 yılında piyasaya çıkarılmıştır (Trenkel, ME. 2010). Ülkemizde de, yeni nesil DMPP inhibitörlü gübrelerin denemeleri ve ticari faaliyetleri; Türk çiftçisinin, uzun yıllardır ürünlerini kullanıp yakından tanıdığı COMPO EXPERT firması tarafından 2005 yılından itibaren başlatılmıştır. COMPO EXPERT, COMPO NovaTec® markası altında, hem granül hem de damla sulama gübrelerini, Türk çiftçisinin hizmetine sunmaktadır.

COMPO NovaTec® kullanımının avantajları nelerdir ? 1. COMPO NovaTec® - Amonyum (NH ) azotunun, nitrat (NO ) azotuna dönüşümünü, toprak sıcaklığına bağlı olarak 6 - 10 hafta süre ile geciktirir. 2. COMPO NovaTec® - Uygulama sayısını ve miktarını azaltarak, gübreleme maliyetlerini düşürür.3. COMPO NovaTec® - Nitrifikasyonu geciktirerek, bitki bünyesindeki nitrat miktarını azaltır. Böylece, meyvelerin, sebzelerin ve hububatların besin kalitesi artar ve depolanma ömürleri uzar.4. COMPO NovaTec® - Amonyum (NH ) beslemesiyle, kök bölgesindeki pH değerini ideal seviyelere düşürür ve bu ideal seviye DMPP inhibitörü sayesinde uzunca bir süre korunur. Böylece, toprakta bağlı halde bulunan fosforun ve mikro elementlerin bitkiler tarafından alımı artar.5. COMPO NovaTec® - Nitrifikasyonu geciktirerek, bitki bünyesindeki nitrat miktarını azaltır. Böylece, meyvelerin, sebzelerin ve hububatların besin kalitesi artar ve depolanma ömürleri uzar.

Sonuç olarak; Azot ve su ihtiyacı, oldukça yüksek olan mısır bitkisi üretiminde, daha yüksek verim ve daha kaliteli mahsül için, azot ve su kaynaklarının hem yeni nesil gübre teknolojileri hem de yeni nesil sulama sistemleri kullanılarak en etkin biçimde değerlendirilmesi mümkündür.

KaynaklarMaene, L.M. (1995): Changing Perception of Fertilizer Worldwide. Fertilizer Industry Round Table, Oct. 1995.Trenkel, ME. 2010 Slow and controlled release and Stabilized fertilizers (An Option for Enhancing Nutrient Use Efficiency in Agriculture ) 1.2. Nitrification İnhibitors.http://www.tarim.gov.tr/Documents/SagMenuVeriler/BUGEM.pdf http://www.tmo.gov.tr/Upload/Document/raporlar/HububatSektorRaporu.pdf http://uhk.org.tr/dosyalar/misir_dusuk.pdf http://www.netafim.com/crop/corn

3-

3-

3-

3-

4+

4+

4+

4+

2

3-

2