24

MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını
Page 2: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİHAZIRLIK KOMİTESİ

*Celalettin Çelebi *Sami Güler *Sami Özdemir *Sabahattin Yoldaş

*Mehmet Tunçkol *İbrahim Durak *İbrahim Karabelen *İbrahim Dirik *Muzaffer Aktaş

*Mehmet Özbey *Mustafa Tenekeci *Emin Burukoğlu *Nurettin Ulusoy

*Ahmet Gökçeoğlu *Suat Turpçu * Baki Orhan *Şinasi Özveren

Hazırlayan: Mehmet TunçkolTasarım: Nimet Çelebi

Yönetim Yeri Adresi:Mudurnulular Derneği - İzzet Baysal Cad. Erzincanlıoğlu Apt. No: 27/3-BOLU

Tel: 0374 212 56 79Cep: 0532 601 32 89

mudurnulularderneğ[email protected]

Page 3: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

3

Page 4: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

4

Fotoğraf 1: Mudurnu - 6 Mayıs 1932.“Mudurnu Çepni’de Hıdırellez Dolayısıyla Köylü İle Bir

Arada 6-5-1932.” (A. İzzet Bengüboz Arş.)

*(Mudurnu Çepni Köyü’nde Hıdırellez Bayramı kutlamaları. Ön sırada oturanlar; Hacı Bayraktar Ahmet, Cemal (Atalay),

Mehmet (Urgancıoğlu), Kaymakam Abdurrahman Naili (Boratav) Bey, Müddei Umumi Salih Bey, Nurettin (Selki), Ahmet (Taşçı),

Sabri (Karaçayır) ve vd.

Page 5: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

5

Mudurnu ilçe merkezinde ve köylerinde, 1960’li yılların sonuna kadar yaygın olarak kutlanan bahar bayramları arasında;

* 21 Mart günü; genellikle köylerimizde kutlanan “Navrız – Navruz” Nevruz şenliklerini, * 21 Mart günü; ilçe merkezinde ve yaygın olarak Seben, Nallıhan sınırlarındaki köylerimizde kutlanan “Betnem, Betlem” Betnam etkinliklerini,* 6 Mayıs günü; ilçe merkezinde ve ve köylerimizde kutlanan “Hıdırellez” şenliklerini,* Yaz gündönümüne yakın bir tarihte kutlanan “Kır Bayramları”nı sayabiliriz.

Fotoğraf 2: “Mudurnu Ak Pınar Kır Bayramı.30 Haziran 1930.” (A. İzzet Bengüboz Arş.)

*(Önde, fotoğrafları çeken A. İzzet Bengüboz’un, sacayak üzerine monte edilmiş körüklü fotoğraf makinesi, arkada

ağaçların altında sofralarını kuran aileler görülüyor.)

MUDURNU’DA BAHAR BAYRAMLARI

Page 6: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

6

1960’lı yıllara kadar yaygın olarak Mudurnu köylerinde, 21 Mart (eski Mart dokuzu) günü Nevruz (Navrız, Navruz) kutlamaları yapılırdı. Nav-ruz-Yenigün öncesinde, tepsilere veya kazan diplerine serilerek nemlen-dirilen, üzerleri ıslak tülbentle örtülen buğdaylar çimlenmeye bırakılırdı. Nevruz sabahı, çimlendirilen buğdaylardan iki değişik türde Navruz aşı (uğut-uhut) yapılırdı.

Sadece buğdayın yeşermiş çimlerinin ovulması ile yapılan uğut, kısa bir süre kaynatılarak sofraya gelirken, yeşeren çimlerle beraber filizlenmiş buğday tanelerinin ovulup-dövülmesi ile elde edilen karışım, daha uzun süre kaynatılarak sofraya getirilirdi. Navruz aşı-uğut eğer biraz buruk, ekşimsi olmuşsa, çocuklar severek yesinler diye içine pekmez ve ceviz ka-tılırdı. Navruz günü, sabah kahvaltısında, herkes bu Navruz aşı -uğut – adı verilen yiyeceği, şifa niyetine çalakaşık yerdi. Ocakta hafif ateşte bekleti-lerek hazırlanan ve yeşil rengini kaybetmeyen uğut, aynı gün tüketilirken, filizlenmiş buğday taneleri ile birlikte ovularak -daha uzun süreli- ateşte kaynatılan uğut, hafifçe kahverengi bir görünüm alınca ocaktan indirilir ve birkaç gün içinde tüketilebilirdi. *(Mudurnu Belediyesi Tarih Kültür Bülteni, s: 48-59. 2010) Nevruz sabahı kahvaltılarını yapan çocuklar, aile büyüğü-nün önünde sıraya geçer, el öperek “Navruz bahşişi” isterlerdi. Bahşişlerini alarak sokağa çıkan çocuklar, varsa köy bakkalı veya çerçiden şekerlemeler alır, hep birlikte köyün hâkim bir tepeciğinde “Navruz ateşi” yakmaya koşarlardı. Bahşişlerini harcama imkânı bulamayanlar, kasaba panayırında harcayabilmek hevesi ile paralarını, büyük bir özenle saklarlardı. Evlerin-den yumurta getirebilenler ateşin kenarında, soğan kabuklarıyla sardıkları yumurtaları eski cezvelerde haşlar ve yumurta dalaşı (tokuşturma) yaparlar-dı. Oyunun sonunda yumurtalar katılımcılar arasında üleştirilir ve beraberce yenirdi.*(Mudurnu Belediyesi Tarih Kültür Bülteni, s: 48-59. 2010)

MUDURNU’DA NEVRUZ (NAVRUZ-NAVRIZ) KUTLAMALARI

Page 7: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

7

Fotoğraf: 3. “Mudurnu Çepni Köyü’nde Hızır İlyas Günü Mutbah Başında 6.5.1932” (A. Bengüboz Arş.)

* (Çepni Köyü’nde aşçılar açık hava mutfağında, Mudurnu’dan gelen konuklar için Hıdırellez aşı hazırlarken. 6 Mayıs 1932)

Page 8: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

8

1960’lı yıllara kadar, Mudurnu ilçe merkezinde ve Nallıhan, Seben sını-rındaki köylerimizde yaygın olarak kutlanan “Betnem-Betnam Şenlikleri” 21 Mart günü yapılırdı. Kasabanın yamaçlarından toplanan ardıç çalıları, evlerden uzakça açık alanlara yığılır ve mahallenin çocukları toplanınca tutuşturulurdu. Daha fazla duman çıkması için çeşme oluklarında ıslatılan ardıç dalları ateşin üzerine atılır, ateş canlandırılırdı.

Erkek çocuklarının yaktığı Betnam ateşinin etrafına, ilerleyen saatlerde mahallenin kız çocukları ve yaşlı kadınlardan da katılanlar olurdu. Alevle-rin en canlı olduğu zaman ateşin üzerinden sıraya geçilerek atlanırdı. Ate-şin üzerinden atlamak için sıraya girenler, içlerinden bir dilek tutar ve ateş üzerinden atladıkları sırada bu dileklerini içlerinden geçirirlerdi. Alevlerin canlandığı sırada ateşin üstünden atlayanlar alkışlanırdı.

Betnem ateşinin canlılığı azalmaya başladığında, közler kenarlara çekilir, herkes evlerinden getirdiği cezveler içerisine yumurtalarını koyarak ateşe sürerlerdi. Evlerden getirilen yumurtaların genellikle beyaz olan kabuklarını renklendirmek için cezvelerin içine soğan kabuğu, saman vb. konulurdu. Bir de yumurtanın kabuğu iyice sertleşsin diye cezvelere az miktarda çakmak tuz (iri tuz) atılırdı. Yumurtalar kaynatıldıktan sonra sıra yumurta dalaş-tırmaya gelirdi. Yumurta dalaşında hileli tutuş ve vuruş yapanlar kınanır, oyuna alınmazdı. Yumurtanın avuç içinde fazla sıktırılmadan tutulması, önce sivri taraflarının vuruşturulması, kesinlikle yanlara vurulmaması başlıca kurallardı. Yumurtası kırılmayan galip sayılır ve karşı tarafın kırılan yumur-tasını alırdı. Herkes yumurta dövüşüne en azından 2-3 yumurta ile gelirdi. Yumurta dalaşında galip gelenler komşu mahallelere giderek yumurta “ut-maya” çalışırlardı. Bazen küçük bir sepet dolusu yumurta ile mahallesine dönenler olduğu gibi, yumurta dalaşında utulan, yumurtasız kalanlar da olurdu. Oyun sonunda hiç kimse kazandığı yumurtaları evine götürmez, mahallesindeki etkinliğe katılanlarla paylaşır ve hep birlikte tüketirlerdi.

MUDURNU’DA BETNEM - BETNAM KUTLAMALARI

Page 9: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

9

Kutlamalara en son mahallenin yaşlı kadınları katılırdı. Betnem ateşi-nin kenara çekilen kömürleri üzerinden, büyükçe bir adımla atlarken; bir kenarı yanmış küçük bir Betnem çalısı dalını alır, eğer başları ağrıyorsa yemenilerinin ucuna, bel ve ayakları ağrıyorsa gök donlarının uçkuruna bağ-layarak; “Ağrım sızım gâvura, Allah goca gâvuru devire” derlerdi.

Betnem kutlamaları; ateşin üzerinden herkesin atlaması, dileklerin di-lenmesi, yumurta dalaşlarının yapılması, kırılan yumurtaların hep birlikte paylaşılıp yenmesi ile öğlen vakti geçirilmeden sona ererdi. Betnem kut-lamalarının işbölümü gereğince yakılan ateşin etrafa zarar vermemesi için ateş söndürülür, kül ve kömürler temizlenir, herkes günlük yaşamına döner-di. Kasaba yamaçlarında, 1960’lı yılların ortasında yapılan fidanlama çalış-maları sonrasında Betnem eğlencelerine, ardıç çalısı kesilmesine ve ateş yakılmasına izin verilmedi. 1960’lı yılların ortasından itibaren bu gelenek yavaş yavaş unutuldu. *(Mudurnu Belediyesi Tarih Kültür Bülteni, s: 48-59. 2010)

Fotoğraf 4: “Mudurnu Çepni Köyü’nde Hıdırellez İçin Bir Toplanış- 6-5-1932” (A. İzzet Bengüboz Arş.)

* (Mudurnu Çepni Köyü’nde Hıdırellez Eğlencesi - 6 Mayıs 1932. Orta sırada oturanlar, sağdan itibaren: Kaymakam

Abdurrahman Naili (Boratav) Bey, Müddei Umumi Salih Bey, ..., Hacı Bayraktarların Ahmet Bey, Nurettin (Selki), Ahmet (Taşçı),

Cemal (Atalay) vd.

Page 10: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

10

Mudurnu ilçe merkezinde, 6 Mayıs günü yapılan Hıdırellez kutlamala-rında; mahalleli komşularıyla veya hısım akrabalarıyla gruplar oluşturan kadınlar ve çocuklar, bir gün önceden hazırlanan yiyecek bohçaları ile ka-saba dışındaki mesire alanlarına çıkarlardı. Martlıca Düzü, Meyhana Deresi vadisindeki Küp mevkii, Hıdırlık Tepesi, Karaaslan, Çavuşlar Çiftliği, Şeyh Harmanı, Maymuncular, Çatal Poyra, Babas Kaplıcaları, Fındıcak Köyü vb. mesire alanlarında kılçanlar, kilimler yerlere serilir, açılan sofra örtülerinin üzerine evlerden getirilen yiyecekler yayılırdı.

Hıdrellez şenliklerinin değişmeyen yiyecekleri arasında; kıymalı-peynirli börekler, basma helva, pekmez helvası, ıza veya pirinç pilavı, dolma, haş-lanmış patates, yumurta vb. yer alırdı

Açılan ortak sofralarda, hep birlikte yemekler yenir, sesi güzel olan, def ve zilli maşa çalan ustaların yönetiminde türküler çığırılır, mani atışmaları yapılır, değişik oyunlar oynanırdı. Küçük çocuklar, etraftan topladıkları renk veren çiçekleri ıslatıp, ellerinin üzerine baskılar, çiçeğin rengi ellerinin üzerine çıkınca güneşe doğru tutarak; “Gün gel, gün gel, elime koluma can ver!” tekerlemesini söylerlerdi. Gençler, ağaç dallarına kurdukları salıncaklarda sallanır, yumurta dalaşı, niyet dileme, el el üstünde, peşkir, yüksük, bici bici vb. oyunlar oynayarak hoşça vakit geçirilirdi. Eğlenceler, havanın durumuna göre öğleden sonraya kadar uzar, ikindi vakti geçiril-meden, yerlere yayılan kilim-kılçanlar toplanır, bohçalar bağlanır gruplar halinde evlere dönüş başlardı.

Erkeklerin oluşturduğu gruplar ise, ailelerden uzakta, kasaba dışındaki farklı mesire alanlarında toplanırdı. Ekonomik konumu iyi olanların top-lantılarında, mutlaka Hıdırellez kuzusu kesilir, güveçler yapılır, içkili, sazlı sözlü eğlenceler düzenlenirdi. Kasabanın resmi erkânı ve eşrafının oluş-turduğu grup, genellikle Çepni Köyü Çayırı, Çavuşlar Çiftliği gibi alanlarda toplanırdı. İnce saz eşliğinde şehre hâkim mesire alanlarına çıkan ehlikeyf kişilerin kurduğu grupların eğlenceleri, bazen sabaha kadar devam ederdi. *(Mudurnu Belediyesi Tarih Kültür Bülteni, s: 48-59. 2010)

MUDURNU’DA HIDIRELLEZ KUTLAMALARI

Page 11: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

11

Fotoğraf 5. “Mudurnu Ak Pınar Bayramı. 30.6.1930” (A. İzzet Bengüboz Arş.)

* (Akpınar Yaz Gündönümü Kır Bayramı. 30 Haziran 1930)

Page 12: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

12

- Hıdrellez günü, soğuk ve karanlık kış günlerinden uzaklaşıp; hayatın can-landığı, yeşilin çoğaldığı bereketli günlerin başladığına inanılır.

- Hıdrellez günü evde durulmaz; kırlara, yeşil alanlara çıkılarak baharın başlaması eğlencelerle kutlanır.

- Hıdrellez gecesi pencere önlerindeki kafeslere süt kapları bırakılır, maya konulmadan sabaha kadar bekletilen sütlerin, sabah çiği ile maya tutması- Hızır’ın sütleri mayalaması- beklenirdi.

- Hıdrellez günü öncesinde küçük çocuklardan, baharın habercisi ” ibik guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını işaretlemeleri istenirdi. Bu daldan alınan ve kabuğu soyulan çubuk, Hıdrellez gecesi süt kabına bırakılır, sabaha kadar sütün mayalanması dilenirdi.

- Hıdrellez gecesi, evin dış duvarına asılan bir kese içine, para veya altın bırakılır ve sabaha kadar bekletilirdi. Daha sonra bu para-altın, kesemize bereket getirsin dileğiyle, bir yıl boyunca aile reisinin cüzdanında taşınır.

- Hıdrellez sabahı evde toz süpürülmez, karınca, böcek incitilmez.

- Navruz, Hıdrellez ateşinin üzerinden atlarken tutulan dileklerin yerine geleceğine inanılır.

- Navruz-Nevruz günlerinin sabah kahvaltısında; daha önceden tencere, kazan diplerinde çimlendirilen buğdaydan “Uğut-Uhut aşı” yapılır ve şifa niyetine tüketilirdi.

- Hıdrellez gecesi, çömlek içine dilek dilenerek bırakılan kişisel takılar, er-tesi gün yapılan eğlenceler sırasında maniler okunarak çıkarılır ve dileklerin tutması, yerine gelmesi beklenirdi.

- Hıdrellez günü, kırmızı gül dibine gömülen çömleğe bırakılan dilek-lerin-niyet mektuplarının tutması-yerine gelmesi beklenir, öğleden sonra açılan niyet mektupları okunur ve hep birlikte eğlenilirdi.

MUDURNU’DA HIDRELLEZ İNANIŞLARINA ÖRNEKLER

(Mudurnu ve Köylerinden Derlenen Bilgiler)

Page 13: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

13

- Navruz, Betnem, Hıdrellez ateşlerinin üzerine atılacak ıslak ardıç çalıla-rının, bereket getireceğine inanılır.

- Hıdrellez günü, kesilecek olgunluğa erişmiş Hıdırellez kuzusunun şifalı olduğuna inanılır.

- Hıdırellez günü tartışmalara, çekişmelere son verilir, kavga yapılmaz.

- Hıdrellez günü oduna, çotuğa, çalı, çırpı toplamaya gidilmez.

- Hıdrellez günü, ekim, bağ, bostan işi yapılmaz.

Fotoğraf 6: “Mudurnu 30.6.1930. Kır Bayramı” (A. İzzet Bengüboz Arş.)

* (Önde, tarihi Mudurnu fotoğraflarının çekimini yapan Ahmet İzzet Bengüboz’un Alaminüt ayaklı fotoğraf makinası ve 21

kazanda yemek hazırlayan aşçılar, arka planda ağaçların altına sofralarını kuran aileler görülüyor.)

Page 14: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

14

*(Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Folkloru, Prof. Pertev Naili Boratav. Gerçek Yay.)

“…Önemli bahar bayramlarının başında “Nevruz” gelir. Anadolu ağızla-rında “Navruz”, “Navrız” biçimlerinde de söylenen bu kelimenin aslı “Yeni Gün” dür. İlk-yaz mevsimine girilirken gündüzlerle gecelerin eşit uzunlukta olduğu döneme rastlayan günlerde (genel olarak 22 Mart’ta, yani eski Mart dokuzunda; bazı yerlerde 20-21 Mart’ta) kutlanır.” *(Pertev Naili Boratav, Age, s: 218.)

“… Baharın başlangıcında tabiatın yeniden canlanması ile her toplulukta sevinç gösterilerinin ve çeşitli törenlerin meydana gelmesi olağandır. Ana-dolu’nun halk geleneğinde “Nevruz” adı ile gösterilmeyen başka “bahar bayramları” da vardır. Bunlardan “çiğdem pilavı” ya da “çiğdem bacası” başka bazı törenlerde de gördüğümüz gibi, zengin ayrıntılı biçimleriyle bü-yüklerin, erkeklerin göreneklerinden kovulmuş olmakla beraber çocukların, kadınların, genç kızların, yani gelenekleri daha uzun zaman koruyan or-tamların kültür alanına sığınmış gösterilerden biridir. “ *(Pertev Naili Boratav, Age, s: 220.)

“… Bahar bayramları zincirinin bir halkası da (…) Bolu bölgesinde Mudur-nu’da “Betnem” derler; kelimenin “Betlem” çeşitlemesi de vardır.

(…) Bayramın başlıca özelliği, ateş üzerinden atlamak suretiyle vücudun ağrıdan, sızıdan ve her çeşit kötü etkilerden korunacağına inanılmasıdır. Bu ateş, yukarda söylediğimiz gibi, kimi yerlerde eski hasırlarla yakılır. Mudurnu’da ise (bundan elli yıl önceleri izlediğimize göre) ardıç dalları ile yakılırdı. Ardıcın, betlem gününden önce dağlardan kesilip getirilmesi de bazı görenekler içinde olurdu. Dalların kesilip getirilmesi sırasında ve daha sonra ayrı mahallelerin çocuk takımları arasında kavga, dövüş olurdu. Her mahallenin takımı öteki mahallelerin ardıç dallarını yağma etme çabasına düşerdi. Betlem sabahı ilk uyanan çocuklar, söğüt dallarından çıkardıkları borularla kapı kapı gezerek arkadaşlarını uyandırırlardı.

MUDURNU HEMŞERİSİ PERTEV NAİL BORATAV ARŞİVİ’NDEN BAHAR BAYRAMLARI

KONULU SEÇMELER

Page 15: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

15

Mahallenin yüksekçe bir yerine yığılan ardıç dalları ateşlenirdi. Alevin üzerinden çocuklar, genç kızlar, bazı hallerde kadınlar da, şu tekerlemeyi söyleyerek atlarlardı:

Hacat DepesiKızlar küpesi!Bre canım dost, dost!Ağrım, sızım gâvura, gâvuru Allah devire!Bre canım dost, dost!

Alevlerin dumanlı çıkmasının bereketli bahar yağmurlarını sağlayacağına inanılır ve bunun için de ateşe, ara sırada su serpilirdi. Bu bayramın ikinci bir yönü de o gün çocukların, önceden hazırladıkları pişmiş kızıl yumurta-ları tokuşturmaları idi. Yumurtası sağlam çıkan çocuğun, kırdığı yumurtaları kazanması kuralı ile oynanan bir oyundu bu. *(Pertev Naili Boratav, Age, s: 220,221.)

Fotoğraf 7. “Mudurnu. 341-4-26” (A. İzzet Bengüboz Arş.)

(26 Nisan 1925-Mudurnu. Bahçede gramofon başında Bahar eğlencesi.)

Page 16: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

16

“… Bahar bayramları içinde, hem yaygınlığı hem de töre ve törenlerinin, eğlencelerinin zenginliği bakımından en dikkate değeni “Hıdrellez” dir. Bu kelime, Müslüman inanışlarının efsanelik iki varlığı Hızır ve İlyas’ın adları-nın halk ağzında aldığı biçimdir. Arapça “yeşillik” anlamına gelen “hadr”, Arapların İslam öncesi mitolojilerinde, tabiatın bahar mevsiminde yeniden canlanmasını simgeleyen bir tanrımsı varlık sanılıyor. İslam geleneği bu ef-sanelik varlığı “Nebi” peygamber diye nitelendirir. Kur’an’da onun Musa’ya kılavuzluk etmesi macerası anlatılır. Halk inanışlarına göre Hızır, zaman zaman dünyada dolaşır, gezdiği yerlerde kuru otları yeşertir, dokunduğu kimsenin elinde yeşil iz bırakırmış. Halk inanışlarında onun bereket, uğur getirdiği, darda kalanlara yardım ettiği, kendisine rastlayanların, Hızır oldu-ğunu sonradan anlayıp, gördükleri zaman dileklerini söylememiş olmalarına yandıkları üzerine hikâyeler anlatılır. İlyas üzerine bilinenler daha azdır halk geleneğinde.

(…) Bir inanışa göre Hıdır erkek, Ellez de kız, iki sevgili imişler. Birbirlerine uzun süre hasret kalmışlar; Hıdrellez gecesi buluşmuşlar ve bu kavuşmanın sevinci içinde can vermişler. Hıdrellez gecesi, birçok yerlerin inanışında Hı-zır ile İlyas’ın dünya üstünde buluştukları gece olarak kabul edilir. *(Pertev Naili Boratav, Age, s: 222.)

(…) 5 Mayıs Hıdrellez gecesi, gerçeklenmesi istenen dilekler için, bereketin, sağlığın sağlanması için birtakım işlemlere girişilir,

* Ertesi gün de bu dilek ve niyet işlemleri sürdürülür.

* “Mantıvar çömleği” -niyet çömleği- açılır. Bu çömlek geceden hazırlan-mıştır; içine su doldurulmuş, suyun içine de niyete katılacak kimseler küçük birer eşyalarını (yüzük, bilezik vb.) salmışlardır: ağzı bir kilitle kapatılmış olan çömlek bütün gece bir gülfidanının altına bırakılmıştır. Çömlek bir genç kızın başı üstünde –töreye uygun olarak- açıldıktan sonra, küçük bir kız çocuğuna birer birer içindeki nesneler çektirilir; her biri çekilmeden söy-lenen mani, çıkan eşyanın sahibi için yorumlanır; bu yorumlamalar, törene katılanların gülüp neşelenmelerine de vesile olur.

Page 17: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

17

* Hıdrellez günü, hısım akraba, konu komşu kırlarda toplu olarak o güne özgü yemekler yemek ve eğlenceler düzenlemekle geçirilir. Eğlencenin başında, genç kızların ağaçlara salıncak kurup sallanmaları gelir. Hıdrellez üzerine derlenen bilgilerin pek çoğunda salıncağın o güne özgü eğlence olarak önemi üzerinde durulur. *(Pertev Naili Boratav, Age, s: 223, 224, 225.)

Fotoğraf 8. *Mudurnu 1939-Hıdırellez Bayramı.

Fuat (Armutçuoğlu), Ahmet İzzet (Bengüboz), Öğretmen İsmail Hakkı, Sabri (Karaçayır), Saip (Kazan) , Hacı Bayraktar Ahmet,

Jandarma Kumandanı ...)

Page 18: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

18

Osmanlı Devlet Arşivleri’nde kaydı geçen ve resmi anlamda kabul gören bahar bayramlarının başında,“Nevruz-ı Sultani ve Hızır-İlyas Nevruzu’’ ge-lir. 21 Mart Nevruz-ı Sultani’de, Saray’da “Nevruz Tebrikatı” kabul tören-leri düzenlenirdi. Padişaha; Sadrazam “Nevruziye’’, Hekimbaşı “Nevruzi’’, Müneccimbaşı “yeni takvim” takdim eder, şairler de “Nevruz kasideleri’’ sunarlardı. Padişah da, bu hediye ve sunumlara karşılık olarak, “Nevruz –Peşkeşi’’ adı ile hediyeler dağıtırdı. İran Şahı ile karşılıklı “Nevruz–tebriği’’ gönderilir, sefirler hediyeler sunardı.

Saray tarafından; bütün tebaaya, askeri birliklere, zindan ve mahpuslar-dakilere “Nevruz Yemeği’’ dağıtılır, halka açık şenlik alanlarında herkese, kuzu-pilav “Çanak Yağması’’ şölenleri düzenlenirdi. Ayrıca, “Adet-i Nev-ruziye’’ gereği bütün ahaliye; “Nevruz–Peşkeşi, Nevruz Mesir Macunu’’ dağıtılır, yoksullara bu güne özgü “Nevruziyelik pişkeş akçesi’’ verilirdi.

Müslüman tebaanın Nevruz şenlikleri ile aynı döneme rastlayan günlerde, Hıristiyan tebaa; “Paskalya Bayramı’’, Musevi tebaa; “Hamursuz Bayramı’’ bahar şenlikleri düzenlerdi. Osmanlı Maliye Nezareti, farklı milliyetlere ait Ortodoks, Katolik, Protestan kiliselerine, Patrikhaneye; “Paskalya Masrafı’’ adı altında, Musevi Hahambaşı ve Sinagoglara; “Hamursuz Masrafı’’ adı altında ödenek gönderir, şenliklerde kilise ve sinagogların giderlerini kar-şılardı.

Yoksul Hıristiyan ahaliye, Paskalya günlerine özgü “Paskalya Pişkeş Akçe-si’’, yoksul Musevilere de “Hamursuz Katkısı’’ adı altında para dağıtılırdı. Paskalya günlerinde farklı milliyetlere bağlı değişik Hıristiyan grupları ara-sında çıkan “kandil yakma’’ kavgalarını önlemek için özel güvenlik önlem-leri alınırdı. Özellikle Rum-Yunan ve Bulgarlar arasındaki kavgaları, değişik kiliselere bağlı Ermeniler arası çatışmaları ve Müslümanlarla yaşanabilecek sürtüşmeleri engellemek için güvenlik taburları görevlendirilir, sahillerde

(Başbakanlık Osmanlı Devlet Arşivleri)

OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİ’NDEBAHAR BAYRAMLARI

Page 19: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

19

asayiş kayıkları dolaştırılırdı. Musevilerin Hamursuz Bayramı ile alay eden ve sokaklarda Musa kuklaları dolaştırarak yakan Hıristiyanlar engellenirdi. Pas-kalya ve Hamursuz Bayramı törenleri için Kudüs’e gidenlere yol güvenliği, yiyecek yardımı yapılır, askeri kışlalar hizmete açılırdı. Bölgedeki Nasranî, Dürzî, Süryani, Katolik vb. gruplara “atiyye-i seniyye ihsanları” sunulur ve aralarındaki kavgalar önlenirdi.

Değişik milliyetler, dinler, mezheplerden mürekkep Osmanlı tebaası ara-sında; soğuk kış günlerinden çıkarak bereketli ve aydınlık bahar günlerine ulaşmanın sevinci, coşkusu içinde ve genel bir “hoşgörü, barış” ortamında yaşanan bahar bayramları; Osmanlı Devleti’nin yarı sömürgeleşme süreciyle bağlantılı olarak, 19.yy’ın başlarından itibaren “gerilim, kavga ve ayrış-ma” günlerine dönüşmeye başlar. Osmanlı topraklarını aralarında bölüşmek amacını güden Batılı sömürgeci devletler, “Şark Meselesi” bağlamında bahar bayramı günlerini, kavga, ayrışma günlerine dönüştürmek için ni-fak-kışkırtma faaliyetlerine girişirler. Osmanlı Devlet Arşivlerinde, 1850’li yıllardan başlayarak kayıt altına alınan asayiş, inzibat, istihbarat raporların-da; Ortodokslara yönelik olarak Rus sefaretinin, Katoliklere yönelik olarak; Fransızların, Protestanlara dönük olarak da; İngiliz ve ABD resmi ve dini yetkililerinin açık kışkırtmalarının yoğunlaştığını görüyoruz.

19.yüzyılın sonuna doğru Kudüs, Girit, Mora, Tuna vb. vilayetlerde kut-lanan Paskalya günleri; Osmanlı idaresine karşı isyan, Müslüman ahalinin yerleşimlerine ve askeri kıtalara saldırı günlerine dönüşür. Özellikle Osmanlı donanmasının güçsüz ve bakımsız kaldığı, Marmara’dan dışarıya açılamaz hale geldiği 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başındaki dönemlerde, sahil yerleşimlerine yönelik Batılı sömürgeci devletlerin fiili saldırıları başlar. Karadeniz sahil kentlerinde kıyıya yanaşan Rus gemileri, Ege adaları ve Ak-deniz kıyısındaki limanlara izinsiz giren İngiliz ve Fransız gemileri, Paskalya günlerinde top ve tüfek taciz ateşleri açarlar. Hıristiyan ahaliye gizlice para ve silah dağıtımları yaparlar. Bu fiili dış kışkırtma ve destekle sahil yerleşimlerinde örgütlenen, güçlenen Hıristiyan silahlı çeteler, özellikle pas-kalya günlerinde gerçekleştirdikleri saldırılarla, bölgede yaşayan Müslüman ahaliyi korkutmaya, yıldırmaya ve iç bölgelere doğru göç etmeye zorlarlar.

Page 20: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

20

1900’lü yılların başında, -Batılı devletlerin gözünde- “Mülkü Paylaşılacak Hasta Adam” konumuna düşen Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan farklı din ve milliyetler arasında örgütlenen ayrılıkçı gruplar; merkezi yönetime ve Müslüman ahaliye yönelik eylemleriyle genel bir korku, terör ortamı yaratırlar. Rumeli kentlerinde, sahil yerleşimlerinde, denetimin zayıfladı-ğı uç bölgelerde yapılan Paskalya kutlamalarında; Yunan, Bulgar, Ermeni bayraklarına sarılmış Meryem Ana tasvirleri sokaklarda gezdirilir. Osmanlı Devletinin yarı sömürgeleşme sürecinin hızlandığı, Batılı sömürgecilere dev-letlere verilen Kapitülasyonların tanıdığı ekonomik-siyasi-hukuki ayrıcalıklar arttıkça, Batılı sömürgeci devletler Osmanlı Devleti’nin iç işlerine doğrudan müdahale etmek, mülki ve yerel idareye ortak olmak yetkisini elde eder-ler. Merkezi yönetimin denetiminden çıkarak büyük ölçüde Batılı sömürgeci devletlerin peşine takılan ayrılıkçı gruplar; kiliselerine, iş yerlerine, evleri-ne, cadde ve sokaklarına çektikleri Yunan, Bulgar, Ermeni vb. bayraklarının yanına, Rus, İngiliz, Fransız bayrakları asmaya başlarlar.

1900’lü yılların başlarına ait Osmanlı Devlet Arşiv kayıtlarında; Rus, İngiliz, Fransız resmi ve dini görevlilerinin, Osmanlı devleti bünyesinde yaşayan farklı etnik, dini gruplara yönelik yürüttüğü nifak faaliyetlerine, ABD kökenli misyonerlerin de katıldığını görüyoruz. Osmanlı’ya daha barışçıl bir siyasi görüntü ile yaklaşan Amerikan resmi ve ticari yetkililerinin, sahil kentlerine yanaşan gemilerle-yardım bahanesiyle – azınlık gruplara yardım paketleri dağıttıkları görülüyor. Paskalya ve Hamursuz Bayramı günlerinde, sahil kentlerinde yaşayan Ermeni, Rum cemaate ve özellikle de Protestan anlayışına yakın azınlıklara dağıtılan bu yardım-hediye paketleri içinden; değişik çaplarda silahlardan-bu güne özel - hamursuz ekmeğine kadar pek çok malın çıktığı, Osmanlı sahil inzibat görevlilerinin yaptığı kontroller ve hazırladıkları tespit raporlarında ortaya çıkarılmış ve tutanaklar resmi yazı-larla Dâhiliye Nezareti’ne, Saray’a bildirilmiştir.

Osmanlı Devlet Arşivleri’nde; 1910’lu yıllardan itibaren -yaşanan savaşlar ve genel iç kargaşa sebebiyle-bahar bayramlarının kutlanması bağlamında yer alan; yazışmalar, emirler, alınan güvenlik önlemleri, dağıtılan bayram hediyeleri ve akçeleri vb. konulu yazışmaların pek yer almadığını görüyo-ruz… *(Başbakanlık Osmanlı Devlet Arşivleri, Nevruz, Hıdırellez Konulu Fon Başlıkları) *(Mudurnu Belediyesi Tarih Kültür Bülteni, s: 48-59. 2010)

Page 21: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

21

İnsanlığın başlıca gelişme evreleri olan; Avcılık Toplayıcılık, Göçebe Hayvancılık, Tarım Devrimi dönemlerinde ekonomik-toplumsal yaşam; do-ğaya, toprağa bağımlılık temelinde sürdürülmekteydi.

Neolitik çağdan günümüze değin insan toplumları, üretim etkinliklerinin durağanlaştığı donuk kış günlerinden çıkarak, doğanın uyandığı, ilkbahara ulaşılan günleri coşkulu şenlikler, dini törenler ve festivallerle kutlaya gel-miştir.

Kuzey yarımkürede, Yengeç Dönencesi halkları için ilkbaharın başlangıcı olan 21 Mart günü; “aydınlanma dairesinin kutuplardan geçtiği, ilkba-har ekinoksunun yaşandığı, gece-gündüz sürelerinin eşitlendiği” gündür.

Tarih boyunca farklı kültürlere sahip, değişik dini inançlara bağlı ka-vimler, baharın başlangıcı olan 21 Mart “yeni gün”ü, mitolojik öyküler, efsaneler, söylenceler ve renkli geleneklerle bezeyerek şenlik, tören ve bayramlarla kutlaya gelmişlerdir.

Tarihin başlangıcı olarak kabul edilen “yazı”yı, MÖ.3200 yıllarında Dün-ya uygarlığına hediye eden Sümerler’e ait tabletlerde, bahar bayramlarına ilişkin en eski yazılı bilgileri buluyoruz. Sümer ülkesinde, çoban tanrısı “Dumuzi” ile aşk tanrıçası “İnanna”nın buluştuğu gün, doğa canlanır ve bahar bayramı şenlikleri başlatılırdı. Bir başka Sümer tabletinde ise; suların gerçek oğlu “Tammuz”, göçtüğü yeraltı dünyasından 21 Mart’ta yeryüzüne çıkarak, tanrıça “İştar” ile buluşur, böylece doğa uyanır, bereket, bolluk ve bahar bayramı şenlikleri başlatılırdı. Suriye’de Sami halkların efsanesi “Adonis-Astarde” buluşması, Frigyalılar ’da “Ana Tanrıça Kybele-Attis” buluşması vb. 21 Mart bahar bayramlarına ilişkin başlıca mitolojik anlatım-lardır

Mezopotamya’da, Akadlar’ ın tarım tanrısının adı “Bel” idi. Sami dille-rinde “Baal” efendi anlamına gelen ve insanlığa “çapa” yı, toprağın ka-zılmasını-bellenmesini sağlayan “bel” i hediye eden “Bel” sayesinde toprak

BAHAR BAYRAMLARININ TARİHİ KÖKENLERİ

Page 22: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

22

kazılır, çim yeşertilir, bereket, bolluk gelirdi. Baharın ilk günlerindeki kut-lamalarda “Bel Ateşi” yakılır, “beltane” adı verilen şenlikler yapılırdı. Bu inanç ve geleneğin Mezopotamya’dan Avrupa kavimlerine kadar yayıldığını, Kelt asıllı kavimlerde, İrlanda ve İskoçya’da da bu kutlamaların , “belta-ne” şenlikleri adıyla yapıldığını biliyoruz. M.Ö.3. yüzyılda, Orta Avrupa’dan Anadolu’ya göçen ve Ankara civarına (Ankara, Çankırı, Yozgat, Bolu ilinin bir bölümü vd.) yerleşerek bu bölgeye adını veren Kelt asıllı Galatlar’ın, “bel ateşi” yakarak, “beltane” benzeri adlarla bahar şenlikleri yaptığını biliyoruz. Galatya’da, M.S. 7. yüzyıla değin dilleri konuşula gelen Galatlar’ ın bölgede yaygın kültürel izleri görülmektedir. Babillilerin “Akıtu” festi-valleri, Hititler ’in “Pruliyyas Bayramı” da 21 Mart günü yapılırdı.

Ana Tanrıça kültü etrafında şekillenen bahar bayramı kutlamaları, MÖ. 6. 7. yüzyıllarda Sakarya havzası merkez olmak üzere Anadolu’da hâkim olan Frigyalılar döneminde de, Mart ayında sürdürülen şenlikler ile dini bir hava içinde kutlanırdı. Bu kültürü, Anadolu’dan Roma’ya taşıyan ve orada yaşa-tan Romalıların yazılı kaynaklarında, Friglerin “Kybele-Attis buluşması” şerefine yaptıkları bahar kutlamaları hakkında, özetle şu bilgiler veriliyor:

(…) Doğanın canlanmaya, yeşermeye başladığı bahar başlangıcında, uzun ölüm uykusundan uyanan Attis ile Kybele buluşması şerefine, 15 Mart-27 Mart tarihleri arasında kutlamalar yapılırdı. 21 Mart tarihine odaklanarak yapılan bahar bayramı kutlamalarında, dini törenlerle, - 21 Mart tarihin-de- kesilen bir çam ağacı, Pessinus’taki Kybele Tapınağı’na getirilir, ağacın gövdesi yünlü bir sargı ile sarılır ve menekşelerden yapılmış çelenklerle süslenirdi. Efsaneye göre menekşe çiçekleri, Attis’in kanından dökülen dam-lalardan oluşmuştur. 24 Mart günü bu nedenle, hüzün, keder günü ve “Kan Günü” olarak adlandırılırdı. 25 Mart günü ise Attis’in canlanmasını kutlamak için şölenler başlatılırdı. Bu güne de “Hilaria” denirdi. Yüzlerine maske takan insanlar meydanlarda sevinç gösterileri yaparak, çılgınca eğlenirlerdi. 26 Mart günü, dinlenme “Regeito” günü olarak kabul edilirdi. Bahar bayra-mı kutlamaları, 27 Mart günü, sokaklarda yapılan toplu gösteriler, yürüyüş alayları ile son bulurdu. Bu son günde Kybele’nin gümüşten yapılmış hey-keli, çiçek yağmuru altında ırmağa götürülür, suya batırılarak yıkanır, buna da “Lavatio” arınma-yıkanma adı verilirdi.

Page 23: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

23

* 21 Mart, baharın başlangıç günü ile ilgili törenleri ve efsanevi an-latımları, Kuzey Yarımküre ’de Yengeç Dönencesi üzerinde yaşayan diğer Dünya halklarının; Japon, Kore, Çin, Moğol, Türk, Hint, İran, Yunan, Kelt, Galat ve Amerika anakarası yerlilerinin kültürlerinde de görüyoruz.

İç Asya Türk devletlerinde 21 Mart-Yenigün kutlamaları ile ilgili en eski bilgilere, Çin yazılı belgelerinde rastlıyoruz. Çin yazılı kaynaklarına göre; “Göçebe Hun Konfederasyonu’na bağlı boy ve oba beyleri 21 Mart günü, Han’ın obasında toplanır, toy-şölen düzenlenirdi.” 21 Mart Gök-türkler’de “Ergenekon’dan çıkış günü” olarak kutlanırdı. Ergene (vadi)- kon (sarp, dik) anlamına gelmektedir. Göktürkler, yüzlerce yıl kapalı kaldıkları dik yamaçlarla çevrili vadinin demir dağlarını, bir demirci ustasının öneri-siyle, körüklenen ateşlerle eriterek Ergenekon’dan çıkarlar. Her 21 Mart’ta bu sebeple Kağan, örs üzerinde kızgın demiri çekiçle döverek bu olayı kut-sar. 21 Mart Uygurlar ’da, bir hafta süren “Yeniden canlanış” şenliklerinin ilk günü, Kazaklar ’da “Kımız-Murundıg” günü, Başkurtlar ’da “Karga Toy” günü olarak kutlanırdı… 21 Mart, 12 Hayvanlı Türk Takvimi’nin, Me-likşah Takvimi’nin başlangıç günüdür.

İran’ın eski halkı “Parsiler” de, yılın birinci ayı “Ferverdin”, yılbaşı da 21 Mart günü idi. Bu yeni gün ile “Yaşan Bayramı” şenlikleri baş-latılırdı. XI. yy. da Firdevsi’ nin yazdığı “Şehname’’ de, Yenigün-Nevruz söylencelerine ve İranlıların Araplardan ve Türklerden üstünlüğüne ilişkin anlatımlara yer verilir. Yedi yüz yıl hükümdarlığını sürdürdüğüne inanılan Cemşid’in tahta çıktığı gün, “Nevroz” olarak anılır. Bu söylencelerden bi-risinde de; “Zalim kral Nemrut “ söylenceleri ile benzeşen “Zalim Kral Dahhak” ve onunla mücadele eden ve kavmi belirtilmeyen “Kava” öyküsü, Yenigün-Nevruz ile bütünleştirilerek anlatılır.

Kutsal kitaplara göre, Tanrı, Âdem peygamberi 21 Mart’ta yaratmış. Nuh’un gemisi 21 Mart’ta karaya ulaşabilmiş. 21 Mart Hz. İsa’nın doğum günü. I. İznik Konsülü 21 Mart dolunayını izleyen Pazar günü toplanmış ve Paskalya bayramı aynı döneme rastlıyor. Alevilere göre; Hz. Muhammet’e peygamberlik bu günde gelmiş, Hz. Ali bu gün doğmuş, kızı Fatma bu gün evlenmiştir…

Page 24: MUDURNULULAR DERNEĞİ 2018 YILI HIDIRELLEZ ŞENLİĞİmudurnululardernegi.org.tr/userfiles/2018/mdrn18-min.pdf · guguk kuşu” nu gözetlemeleri ve konduğu çam ağacı dalını

24

Kutsal kitaplarda, Mitolojik kaynaklarda, arkeolojik bulgularda, 21 Mart gününe bağlanan pek çok anlam, tören, kutsama, bayramla ilgili bilgi yer alıyor. Sonuç olarak 21 Mart tarihinde, Güneş Ekvator’a dik açı ile geliyor ve gece ile gündüz eşitlenerek, Dünya’nın kuzeyinde de güneyinde de bu eşitlik gerçekleşiyor. Fakat Eylül’de gerçekleşen gece gündüz eşitliğinin ötesinde, Kuzey Yarımküre’de-Yengeç Dönencesi’nde yer alan ülkelerde 21 Mart; doğanın uyanışı, soğuk kış günlerinden çıkışın, üretim-bereket günle-rinin müjdecisi olarak coşkulu şenlikler, bayramlarla kutlanıyor… 21 Mart-Yenigün-Nevruz-Navruz, günümüzde doğa olaylarıyla bağlantılı olarak, en yaygın anlamda kutlanan bir bayram günü olmasının yanı sıra, 150’den fazla ülkede, “Dünya Ormancılık Günü”, “Dünya Irk Ayırımcılı-ğıyla Mücadele Günü” olarak da kutlanıyor. *(Mudurnu Belediyesi Tarih Kültür Bülteni, s: 48-59. 2010)