İÇİNDEKİLER CONTENT€¦ · Mustafa KURT, Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sevinç GEDİKTAŞ, Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Güler SABANCI, Sabancı Vakfı Mütevelli

İÇİNDEKİLER CONTENT

ÖNSÖZLERNuman KURTULMUŞ, T.C. Kültür ve Turizm Bakanı

Mahmut DEMİRTAŞ, Adana ValisiMustafa KURT, Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni

Sevinç GEDİKTAŞ, Adana Devlet Tiyatrosu MüdürüGüler SABANCI, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı

Sakıp SABANCI’nın AnısınaAyla Algan, Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü

Bir Bakışta Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali

OYUNLARKüba - Havana Compás Dans Tiyatrosu, Küba Dans ve Perküsyon

Türkiye - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, SızıTürkiye - Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 39 Basamak

Türkiye - Tiyatroadam, Kafkas Tebeşir Dairesiİspanya - Yllana Tiyatrosu, Yllana’nın En İyileri

Türkiye - Semaver Kumpanya, Mağrur Fil Ölüleriİspanya - Kulunka Tiyatrosu, Yalnızlar

Türkiye - Yolcu Tiyatro, Joko’nun Doğum GünüLitvanya - Aura Dans Tiyatrosu, Godos

Türkiye - Mam’art Tiyatro, Kızgın Damdaki KediTürkiye - Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu, Bir Hayvanat Bahçesi Hikayesi

Türkiye - Tiyatro Keyfi, Çocuk İstiyorumTürkiye - Tiyatro Keyfi, Gözlerin Ardında Müzikal

Almanya - Familie Flöz, Tiyatro DelusıoTürkiye - Bursa Devlet Tiyatrosu, Bana Mastika’yı Çalsana

Türkiye - Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, BoyacıTürkiye - Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Asiye Nasıl Kurtulur

Türkiye - Adana Devlet Tiyatrosu, Ali Baba ve Kırk HaramilerTürkiye - Ankara Devlet Tiyatrosu, Radyo-yu Hümayun

Türkiye - Antalya Devlet Tiyatrosu, Deli DumrulSlovenya - Slovenya Ulusal Tiyatrosu Nova Gorica, Peter Kuster

GENÇ SAHNETürkiye - Ankara Devinim Tiyatro, Ben Frida Kahlo “Otoportre”

Türkiye - B Planı, Tac’ın NöbetçileriTürkiye - İsimsiz Sahne, Ortanca

Türkiye - Bam İstanbul, Sen İstanbul’dan Daha GüzelsinTürkiye - Sand Area, Söz

Türkiye - KaST, Artık Sığınağın KalmadıTürkiye - Pınar Ataer PA Prodüksiyon, Kırık Bebek ve Diva

Türkiye - Shakespeare ve Müzik, Shakespeare PerisiTürkiye - Sahne Daktilo, Posta

ATÖLYE ÇALIŞMALARIDevrim Evin - Oyunculuk Sanatında Fiziksel ve Vokal Aksiyon Çalışma Yöntemleri

İlker Kül - 1000 Motorcu 1000 ÇocukSaliha Karahasan, Sema Öner Kelav, Murat Özben, Ozan Sargın - Masal Tiyatrosu

Harun Gümüş - Cam Üflemeİlhan Ateş - Mask Yapımı

Şule Ersoy - “Ben Kimim” Drama ÇalışmasıSelim Bayraktar - Herkesin Kalbi Atar Ama Önemli Olan Ritmi Değiştirmek

Figen Özal ve Ali Kemal Koçak - Yaşamla Dans

Yapım ProductionÖzgül Tasarım ve Sonrası HizmetlerMurat Özgül - [email protected]

Basım PrintingGörsel Sanatlar MatbaacılıkT 0212 629 00 58 - [email protected]

Genel Sanat Yönetmeni General Art DirectorMUSTAFA KURT

Adana DT Adına Sahibi Owner on behalf of Adana State TheatreSEVİNÇ GEDİKTAŞ

Festival İletişim Koordinatörü Festival Communication CoordinatorKAYHAN NAMAL

Basın Sorumlusu Press OfficerYILMAZ SERTER KIRÇIL

Yayın Yönetmeni Editor-in-ChiefSİBEL AKKAYA GÜLER

Sorumlu Yönetmen Responsible EditorÖZLEM DEMİRKALE

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler ve Festivaller BirimiTurkish State Theatres / Department of International Relations & Festivals [email protected]

04050607081012

14

182022242628303234363840424446485052545658

626466687072747678

8283848586878889

FOREWORDSNuman KURTULMUŞ, Republic of Turkey Minister of Culture and TourismMahmut DEMİRTAŞ, The Governor of AdanaMustafa KURT, General Art Director of Turkish State TheatresSevinç GEDİKTAŞ, Adana State Theatre DirectorGüler SABANCI, Sabancı Foundation Chairman of the Board of TrusteesIn Memory of Sakıp SABANCIAyla Algan, Sakıp Sabancı Lifetime Achievement Award

State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival at a Glance

PERFORMANCESCuba - Havana Compás Dance, Cuba Dance and PercussionTurkey - İstanbul Metropolitan Municipality City Theatre, SorrowTurkey - Eskişehir Metropolitan Municipality City Theatre, 39 StepsTurkey - Tiyatroadam, The Caucasian Chalk CircleSpain - Yllana, The Best of YllanaTurkey - Semaver Kumpanya, The Proud Dead ElephantsSpain - Kulunka Theatre, SolitudesTurkey - Yolcu Tiyatro, Joko’s AnniversaryLithuania - Aura Dance Theatre, GodosTurkey - Mam’art Theatre, Cat on a Hot Tin RoofTurkey - Çolpan İlhan & Sadri Alışık Theatre, The Zoo StoryTurkey - Tiyatro Keyfi, I Want a ChildTurkey - Tiyatro Keyfi, The Child Behind the EyesGermany - Familie Flöz, Teatro DelusioTurkey - Bursa State Theatre, Play “Mastika” For MeTurkey - Adana Metropolitan Municipality City Theatre, PainterTurkey - Seyhan Municipility City Theatre, How Can Asiye Be SavedTurkey - Adana State Theatre, Ali Baba And The Forty ThievesTurkey - Ankara State Theatre, Ottoman Royal RadioTurkey - Antalya State Theatre, Dumrul The MadSlovene - Slovene National Theatre Nova Gorica, Shockheaded Peter

YOUTH STAGETurkey - Ankara Devinim Theatre, I am Frida KahloTurkey - B Planı, Guards at The TajTurkey - No Name Stage, The MiddleTurkey - Bam İstanbul, You are More Beautiful Than İstanbulTurkey - Sand Area, The StatementTurkey - KaST, Now You Have Run Out of ShelterTurkey - Pınar Ataer PA Production, Broken Doll and The DivaTurkey - Shakespeare and Music, Shakespeare FairyTurkey - Sahne Daktilo, The Mail

WORKSHOPSDevrim Evin - Physical and Vocal Action Training Methods in the Art of Actingİlker Kül - 1000 Motorcyclists 1000 ChildrenSaliha Karahasan, Sema Öner Kelav, Murat Özben, Ozan Sargın - Fairy Tale TeatreHarun Gümüş - The Art of Glass Blowingİlhan Ateş - Mask ProductionŞule Ersoy - Dramatics of “Who Am I”Selim Bayraktar - Every Heart Beats But It is Important to Change the RhythmFigen Özal ve Ali Kemal Koçak - Dancing with Life

4 5ÖNSÖZLERFOREWORDS

Çukurova; kültürünü bereketiyle güçlendiren, canlılığıyla, dokusuyla nice sanatçıya ev sahipliği yapan topraklarımız... İnsan çabasının emeğe, alın terine; emeğin, alın terinin üretkenliğine dönüştüğü o güzelim coğrafya...

Bu yıl yirmincisi gerçekleşecekDevlet Tiyatroları - Sabancı “Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”, yıllardır bu toprakların kokusuyla birleşen ortak mirasımızı güçlendiriyor. Böylece yerel olanı ulusala, ulusal olanı da evrenselliğe taşıyor. Kendimize özgü olanı kıymetlendirmeye, kültürel renkliliğimizi sanatla zenginleştirmeye aracılık ediyor, bir kez daha...

Her tiyatro festivali bir anlamda dostluğun, hoşgörünün, görünenin ardındaki gerçeğin, özeleştirinin aynı sahnede buluşmasıdır. Tiyatro perdesinin insanı birleştirici, kaynaştırıcı yanı, sanatçıları, insanı hangi milletten, dilden, dinden olursa olsun yalnızca insan olarak görmeye, sanatseverleri ve seyircileri dünyanın ve insanlığın değerlerine sahip çıkmaya zorlar.

Dünyayla köprü kurmanın, inanç ve tasarımların buluşmasına aracı olmamızın büyük bir önem taşıdığı düşüncesindeyim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, ülkemizin çeşitli illerinde gerçekleştirilen uluslararası festivallerin sanat alanındaki başarısından onur duyuyoruz.

Devlet Tiyatroları - Sabancı “20. Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”ni her yıl olduğu gibi bu yıl da destekleyen Sabancı Ailesine ve Sabancı Vakfına, yerli ve yabancı birçok tiyatro yapıtının seyircisiyle buluşmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Tarım ve sanayi kenti olmasının yanı sıra aynı zamanda bir kültür ve sanat şehri olan Adana ilimiz, son yıllarda giderek artan ve gelenekselleşen sosyal etkinliklerle, “Festivaller Kenti” olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

“Kentlilik” bilincinin gelişmesi ve “birey” olabilmenin yaşamsal gereksinimlerinden biri de kuşkusuz ki kültür ve sanat kavramlarına verilen önemdir. Etkisi ve değerini yüzyıllardır koruyan kültür ve sanata yeterli ölçüde önem vermeyen ülkelerin, modernleşme ve çağdaşlaşma yolunda arzu edilen seviyeye asla ulaşamadıkları somut bir gerçektir.

Herhangi bir kültür ve sanat dalında gerçekleştirilen festivaller, kentlerin sahip olduğu kültürel, tarihi ve turistik değerlerini tanıtmaya ve kentin vizyonunu geliştirmeye yardımcı olduğu gibi; düşünen, okuyan, araştıran, analiz eden, soran, yanıt arayan ve sonuca varan sosyal bir varlık olan insanın, sosyal yaşamın gelişmesine hizmet eden kültür ve sanatla buluşmasını sağlamak açısından da önemlidir.

Bu gerçekten hareketle, adı kentimizle özdeşleşmiş olan, ülkemizin simge iş adamlarından merhum Sakıp Sabancı anısına düzenlenen ve gelenekselleştirilerek bu yıl yirmincisi düzenlenecek olanDevlet Tiyatroları - Sabancı “Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”, Adana’mızın “kültür sanat şehri” olmasında çok önemli bir misyonu yerine getirmektedir.

Festival kapsamında sahneye konulan ve insana dair binlerce yıllık birikimiyle “hayatı” anlatan tiyatro gösterileri, insanımızın kültür ve sanat aşkını pekiştirdiği gibi kentimizin ulusal ve uluslararası arenada yer bulmasını sağlamaktadır.

Kentimizin kültür ve sanatta dünya gündeminde yer bulmasına vesile olanDevlet Tiyatroları - Sabancı “Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”nin düzenlenmesinde emeği geçen Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Sabancı Ailesi’nin tüm fertlerine, festival boyunca dünyaca ünlü çok değerli eserleri sahneleyecek olan yurt içi ve yurt dışındaki tiyatro gruplarımızın çok değerli sanatçılarına teşekkür ediyorum.

“Devlet Tiyatroları - Sabancı “Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”nin, “festivaller kenti” hedefinde emin adımlarla ilerleyen Adana’mızın “Tiyatro Sanatının Merkezi” olması yolunda çok önemli katkılar sunmasından duyduğum gurur ve memnuniyeti ifade ediyor, tüm kültür ve sanat dostlarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Çukurova fosters its culture with fertility, holds our land that hosts countless artists with its vividness, and texture... A graceful land where human effort turns into labour and sweat and the labour turns into productivity...

The 20th State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival to be held this year fosters our common heritage harmonized with the scent of these lands for many years. So, it conveys the national to the international and the international to the universal. It acts as an intermediary once again to appreciate what is unique to us, and to enrich our cultural diversity with art...

Each theatre festival is in a way a blend of friendship, tolerance, the truth behind the apparent, and self-criticism on the same stage. The unifying and blending side of the theatre stage compels the artists to see everyone as a human regardless of their nationality, language or religion and compels the art lovers and the audience to protect the values of the world and humanity.

I think that connecting with the world, and acting as an intermediary between beliefs and designs matters a great deal. As the Ministry of Culture and Tourism, we are proud of the success of these international festivals in the field of art held in various provinces of our country.

I would like to thank the Sabancı Family and the Sabancı Foundation for supporting the 20th State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival, as they do every year, and everyone who has contributed to sharing many national and international plays with the audience.

In addition to being a city of agriculture and industry, our city of Adana is also a city of culture and arts and has been taking firm steps towards becoming a “City of Festivals” with the increasing social activities in the recent years.

One of the vital requirements for the development of “urban consciousness” and becoming an “individual” is undoubtedly the importance given to the concepts of culture and art. It is a concrete fact that countries that do not place the necessary importance on culture and art which have preserved their influences and values for centuries, can never reach the desired level of modernization.

The festivals, which are held in various areas of culture and art, help to introduce the cultural, historical and touristic values of the cities and help to improve the vision of the cities. Furthermore, they play a great role in ensuring that social beings who are capable of thinking, reading, researching, analysing, questioning, answering and drawing a conclusion are introduced to culture and art which serve to improve social life.

From this point forth, the “State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival” organized in memory of the late businessman Sakıp Sabancı, has become a tradition and is identified with our city. The festival, the 20th of which is being held this year, now carries out an important mission in making the city of Adana a “city of culture and art”.

Theatrical performances about “life” that are taken to the stage within the scope of the festival with thousands of years of experience about humanity, have intensified the love of culture and art and ensured our city to take part in national and international arenas.

I would like to thank the Ministry of Culture and Tourism, members of the Sabancı Family, and the esteemed artists of the national and international theatre groups who will be performing world-known and invaluable works throughout the festival that have contributed to the organization of the “State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival” that allowed our city to receive worldwide attention in areas of culture and art.

I am very proud and pleased that the “State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival” enormously contributes to Adana becoming the “Centre of the Art of Theatre”, which has been taking firm steps towards turning into the “City of Festivals. I would like to express my love and respect to all lovers of culture and art.

Mahmut DEMİRTAŞ

Adana Valisi The Governor of Adana

Numan KURTULMUŞ

T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Republic of Turkey Minister of Culture and Tourism


Bugün “27 Mart Dünya Tiyatro Günü”. Bu anlamlı ve özel günde Devlet Tiyatroları - Sabancı “Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”nin 20. yılını kutlamanın, Adana kentine hizmet etmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz.

Festivalimiz, tiyatronun evrensel dilinin verdiği güçle; dostluk, barış, sevgi ve hoşgörünün ifadesi ile tıpkı ilk yılın heyecanı ve coşkusuyla Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi’nde kıymetli sanatseverlerimizin karşısına bir kez daha çıkıyor.

Çukurova’ya, Adana’mıza ayrı bir renk katan bu görkemli festivalin mimarı merhum iş adamı Sakıp Sabancı’yı rahmet ve minnetle anıyor, şükranlarımızı sunuyoruz.

Devlet Tiyatroları - Sabancı “20. Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”nin gerçekleşmesini sağlayan Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Güler Sabancı’ya, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Sayın Zerrin Koyunsağan’a, Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sayın Mustafa Kurt’a, Devlet Tiyatroları ve Sabancı Vakfı çalışanlarına ve bizleri yalnız bırakmayan seyircilerimize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Today is “March 27th World Theatre Day”. We are honoured to be celebrating the 20th Anniversary of the State Theatres - Sabanci International Adana Theatre Festival on this meaningful and special day, and to be serving the city of Adana.

With the power of theatre’s universal language; our festival is facing the art lovers once again; expressing friendship, peace, love and tolerance at the Haci Omer Sabancı Cultural Centre with the same excitement and enthusiasm as the first year.

We would like to commemorate and express our gratitude to the architect of this magnificent festival that breathes a new life into Çukurova, to Adana.

I would like to gratefully thank the Minister of Culture and Tourism Numan Kurtulmuş, Founding Chairman of the Board of Trustees Ms. Güler Sabancı, General Manager of Sabancı Foundation Ms. Zerrin Koyunsağan, General Art Director of State Theatres Mr. Mustafa Kurt, employees of State Theatres and Sabancı Foundation who have made the 20th Anniversary of the State Theatres - Sabanci International Adana Theatre Festival possible and our audience for their generous contribution.

Sevinç GEDİKTAŞ

Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Adana State Theatre Director

Mustafa KURT

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü General Manager of Turkish State Theatres

İnsanlığın vicdanının sahneye yansımasıdır tiyatro. Günümüzde bir kenara atılmaya, unutturulmaya çalışılan haysiyet, erdem, yüreklilik, vefa gibi sözcükleri hatırlatır bize. Koşulsuz sevginin erişilemeyen gücünü gösterir. Tiyatro perdesinin her açılışı cehaletle, bağnazlıkla, geri kalmışlıkla yapılan bir savaşımdır. İnsanlığın geleceğini karartan bütün olumsuzluklara karşı en saf mücadeledir tiyatro.

Özeleştirinin en doğal haliyle yapıldığı yerdir tiyatro. Yalan, kalplere çöreklenmiş kötülük dize getirilir. Bir bakışla iyilik, bir duruşla doğruluk, bir susuşla güzellik yakalanır. Bu nedenle emeğin, alın terinin değerini en iyi bilendir tiyatro.

Arkadaşlıkların buluşma noktasıdır tiyatro. Dostluğun her şeyin ötesinde olduğu o kutsal değerdir. Bu nedenle farklı coğrafyalardan kültürleri, renkleri, dokuları bir araya getirir. Yalnızca insanları değil toplumları kardeş yapar.

Her ülkenin ulusal kültürünü tanıtmasında, geliştirip yeşertmesinde ortam sağlayan bir mirastır tiyatro. Bu yıl 20. gerçekleşecek Devlet Tiyatroları - Sabancı “Uluslararası Adana Tiyatro Festivali”nde, bir kez daha bir araya gelerek ortak kültürlerin buluşmasına ev sahipliği yapıyoruz.

Heyecanımız, ilk günkü kadar taze... Sevincimiz, tiyatronun kutsal yanını gösterdiğimiz için güçlü...Mutluluğumuz, çeşitli ülkelerden gelen ve kendi geleneklerini en seçkin örnekleriyle sergileyen toplulukları sanatseverlerle buluşturduğumuz için gür... Coşkumuz, Adana’nın bereketli topraklarını sanatla andığımız için yüksek... Üstelik yirmi yılda nitelikli oyunları buluşturarak deyim yerindeyse tarih yazıyoruz.

Yıllardır festivalimizin var olmasında büyük imkân ve katkılar sağlayan, bizim heyecanımızı, sevincimizi, coşkumuzu destekleyen, sanatın ve sanatçının yanında koşulsuz yer alan merhum işadamı Sakıp Sabancı’yı rahmetle anıyorum; Güler Sabancı’ya, Sabancı ailesine ve Sabancı Vakfına, bu festivali güçlendiren siz seyircilerimize teşekkür ediyorum.

Theatre is the reflection of the human conscience on stage. It reminds us of the words that are trying to be tossed aside such as dignity, virtue, courage, and loyalty. It shows us the unreachable power of unconditional love. Every time the curtain opens, I get in a fight with ignorance, bigotry, and backwardness. Theatre is the purest struggle against all the negativity that cast a shadow over the future of humanity.

Theatre is where self-criticism is expressed in the most natural way. Lies and darkness settled on the heart are vanquished. You can capture goodness with a glance, righteousness with a stance, and beauty with a silence. That is why theatre knows to appreciate great effort the best.

Theatre is where friendships meet. It values friendship beyond everything. Therefore, it brings cultures, colours and textures from different geographies together. It unites not only the people but also the societies.

Theatre is a heritage that provides an environment for each country to promote, develop and flourish their national culture. This year, we are hosting the 20th State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival and bringing together common cultures.

We are excited as if it’s our first day... We are utterly thrilled to be showing the sacred side of the theatre... We are extremely happy to be bringing together art lovers from communities that come from various countries and exhibit their own traditions with the most outstanding examples... We are incredibly enthusiastic that we are able to celebrate Adana’s fertile soil with art... Moreover, by bringing together quality plays for the past 20 years we have been writing history, so to speak.

I would like to commemorate the late businessman Sakıp Sabancı, who has provided great opportunities and contributions for our festival for years, who supported our excitement, affection, and enthusiasm, who always stood by the art and the artists. I would like to thank Güler Sabancı, the Sabancı family and the Sabancı Foundation and our audience for making to this festival more than what it is.


Sanat, toplum içindir ve toplumsal gelişmenin sağlanmasında pozitif etki gücüne sahip en önemli etkenlerden birisidir. Bu nedenle biz de Sabancı Vakfı olarak, gerek kalıcı eserlerimiz gerekse projelerimizle hem sanatı ve sanatçıyı destekliyor, hem de sanatın gücü sayesinde topluma ilham vermeyi hedefliyoruz.

Vakfımızın kuruluşundan itibaren, 44 yıldır “Türkiye’de eğitime, kültürel ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak ve bireylerin hayatında fark yaratmak” misyonuyla çalışırken; sanatı herkes için erişilebilir kılmak ve Türkiye’nin her köşesinde genç nesilleri kültür - sanat faaliyetleriyle buluşturmak için projeler hayata geçiriyoruz.

Kültür-sanat faaliyetlerimiz kapsamında hayata geçirdiğimiz Tiyatro Festivali dışında pek çok uzun soluklu projemiz arasında; 20 yıl süreyle desteklediğimiz Türkiye Halk Dansları Yarışması, 11 yıldır desteklediğimiz Uluslararası Ankara Müzik Festivali, 15 yıldır desteklediğimiz Metropolis Antik Kenti kazı çalışmaları ve 10 yıldır desteklediğimiz Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nı sayabiliriz. Ayrıca, toplumsal sorunları sanat aracılığıyla ele almak ve genç sanatçıları keşfetmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması da henüz 3’üncü yılındayken büyük başarılara imza atıyor.

20’nci yılını geride bırakan ve ülkemizin en uzun soluklu tiyatro festivali Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali ise bu alandaki çalışmalarımız arasında bizler için ayrı bir öneme sahip. Dolu dolu geçen 20 yılda hafızalara kazınan yüzlerce oyunu ve bu oyunları sergileyen yerli ve yabancı tiyatro topluluklarını köklerimizin bulunduğu Adana’da tiyatroseverlerle buluşturduk. Adana’yı sanatın başkenti yapan bu etkinliği bu yıl 20’nci kez gerçekleştirmenin heyecanını yaşıyoruz.

Art is for people and it is one of the most important factors for social development. Therefore, in the Sabancı Foundation, we both support art and artists and aim to inspire the society with the power of art through our institutions as well as our projects.

For 44 years since the establishment of our Foundation, we have been working with the mission “to contribute to education, cultural and social development, and to make a difference in people’s lives in Turkey”. For this purpose, we have implemented projects to make art accessible to everyone and to bring young generations and art and cultural activities together across the country.

Besides the Theatre Festival, we have put many long-term projects into practice within the scope of our art and cultural activities, including the Folk Dances Contest we supported for 20 years, and the International Ankara Music Festival, the Metropolis Archeological Excavations, and the Turkish National Youth Philharmonic Orchestra, of which the Foundation has been a supporter for 11 years, 15 years and 10 years, respectively. Moreover, the Sabancı Foundation Short Film Competition we have been organizing in order to address social problems through art and to discover young artists has achieved great accomplishments although this is its 3rd year only.

The State Theatres - Sabancı International Adana Theatre Festival, which celebrates its 20th anniversary as the longest-lasting theatre festival in Turkey, has a special importance for us, among our other activities in the same field. In these 20 years, we have united theatre lovers with hundreds of plays that have been imprinted on memories and their local and foreign performers in Adana - the city where we have our roots. We are very excited to make this event happen for the 20th time that turns Adana into the capital of art.

The International Adana Theatre Festival will open its curtains on March 27 World Theatre Day, as it did in the previous years. The Festival will continue for one month, hosting many successful plays on its main stage and youth stage, and other enjoyable activities in a number of workshops. Having hosted 110 foreign and 265 local theatre companies and over 6 thousand artists from 42 different countries in the last 19 years, the Festival again has a schedule full of activities in its 20th year.

We are a big family that has made a great contribution to continue the International Adana Theatre Festival which has grown that much. I would like to thank the Ministry of Culture and Tourism, Directorate General of State Theatres, Adana State Theatre, Governorship of Adana and Metropolitan Municipality of Adana for their valuable support and contribution to the festival, and express my special thanks for the great interest shown by people of Adana who excitedly wait for the event every year.

I hope this longest-lasting theatre festival in Turkey that will turn Adana into the heart of theatre for one month will be full of pleasure and excitement.

Güler SABANCI

Sabancı Vakfı Mutevelli Heyeti Başkanı Sabancı Foundation Chairman of the Board of Trustees

Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, her yıl olduğu gibi bu yıl da 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde ‘perde’ diyecek. Bir ay boyunca sürecek festival, ana sahne ve genç sahnede birbirinden başarılı oyunlar ve atölye çalışmalarıyla keyifli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Geçtiğimiz 19 yılda 42 farklı ülkeden 110 yabancı, 265 yerli tiyatro grubu ve 6 binden fazla sanatçıyı ağırlayan festival, 20’nci yılında dopdolu bir programla tiyatroseverlerin karşısında olacak.

Uluslararası Adana Tiyatro Festivali’nin bu denli büyüyerek devam etmesinde katkısı olan büyük bir aileyiz. Her yıl aynı heyecanla bekleyen Adana halkının gösterdiği büyük ilgi başta olmak üzere, festivale verdikleri değerli destek ve katkılar için Kültür ve Turizm Bakanlığına, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne, Adana Devlet Tiyatrosuna, Adana Valiliğine ve Büyükşehir Belediye Başkanlığına teşekkürlerimi sunuyorum.

Bir ay boyunca Adana’yı tiyatronun merkezi haline getirecek, Türkiye’nin en uzun soluklu tiyatro festivalinin keyifle ve heyecanla geçmesini diliyorum.

10 11

Sakıp Sabancı’nın Anısına...

Sakıp Sabancı 7 Nisan 1933 tarihinde Hacı Ömer Sabancı ve Sadıka Sabancı’nın ikinci çocuğu olarak Kayseri’nin Akçakaya köyünde doğdu. 1955’te Bossa Un Fabrikasında ticaret müdürü oldu. 1957’de Türkan Civelek ile evlendi.

1964’te Adana Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Babası Hacı Ömer Sabancı’nın 1966’da vefat etmesinin ardından 1967 yılında Sabancı Kardeşler tarafından kurulan Hacı Ömer Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi.

1974 yılında anne Sadıka Sabancı’nın bütün mal varlığını bağışlaması ve Sabancı kardeşlerin katkılarıyla Hacı Ömer Sabancı Vakfı kuruldu.

1984’te ilk onursal doktorası Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından verildi.

1985’te “İşte Hayatım” isimli ilk kitabı yayınlandı. 1986’da TÜSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı oldu, aynı yıl New Hampshire Üniversitesinden onursal doktora verildi.

1987’de şimdi Belçika Kralı olan Prens Albert, “Belçika Kraliyet Nişanı”nı takdim etti, aynı yıl, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı oldu.

1992’de Japon hükümeti tarafından ”Kutsal Hazine Altın ve Gümüş Yıldız Nişanı” takdim edildi, aynı yıl Yıldız Teknik Üniversitesinden onursal doktora verildi.

1993’te Erciyes Üniversitesi tarafından onursal doktora verildi.

1997’de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile onurlandırıldı, aynı yıl Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Onsekiz Mart Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi tarafından onursal doktora verildi.

1998’de Washington Southeastern Üniversitesi tarafından onursal doktora verildi.

1999’da, Çukurova Üniversitesi tarafından onbirinci onursal doktorası takdim edildi. Ayrıca Fransız - Türk kültür ilişkilerine yaptığı katkılarından dolayı, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından “Legion d’honneur” şeref nişanı verildi.

2002’de Kırıkkale Üniversitesi tarafından onursaldoktora verildi.

Sakıp Sabancı 10 Nisan 2004’te ebediyete intikal etti...

In memory of Sakıp Sabancı...

Sakıp Sabancı was born in a small village of Kayseri called Akçakaya on 7 April 1933. He was the second son of Hacı Ömer Sabancı and Sadıka Sabancı. In 1955 he became the manager of commerce in Bossa Flour Factory. He married Türkan Civelek in 1957.

In 1964 he became the Chairman of the executive Committee of the Chamber of Commerce an Industry. After his father’s death in 1966, he was appointed as the head of the executive committee of Hacı Ömer Sabancı Holding which was established by Sabancı brothers in 1967.

In 1974, Hacı Ömer Sabancı Foundation was established by Sabancı brothers with generous contribution of mother Sadıka Sabancı’s estate.

He was honored with doctor honoris causa by Eskişehir Anadolu University in 1984. His first book titled “This is My Life” was published in 1985.

In 1986 he became the President of TÜSİAD Board of Directors and was honored with doctor honoris causa by New Hampshire University.

In 1987, Prince Albert who is the current king of Belgium gave him Belgium Honorable Medal and he became the President of High Advisory Council of TÜSİAD.

In 1992, the Japanese government gave him the “Sacred Gold and Silver Medal” and he was honored with doctor honoris causa by Yıldız Technical University.

He was honored with doctor honoris causa by Erciyes University in 1993.

In 1997, he was honored with the “Order of Merits” by the President of the Republic of Turkey and he was honored with doctor honoris causa by Mimar Sinan Fine Arts University, Onsekiz Mart University, Girne American University and Trakya University.

He was honored with doctor honoris causa by Washington Southeastern University in 1998.

In 1999, he was given his eleventh honorary degree by Çukurova University. Because of his contributions to French and Turkish culture relations, he gained “Légion d’honneur” by the President, of France, Jacques Chirac.

He was honored with doctor honoris causa by Kırıkkale University in 2002.

Sakıp Sabancı passed away on 10 April 2004...

Sakıp SABANCI

12 13

SAKIP SABANCI

YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ

SAKIP SABANCI

LIFETIME ACHIEVEMENT AWARD

Ayla Algan, 1937 yılında İstanbul’da doğdu. Lise eğitimini Notre Dame de Sion ve Fransa - Versaille’da tamamladı. Amerika’da New York Actor’s Repertory Theatre’dan sahne eğitimi aldı.İlk sahne tecrübesini de New York’ta yaşadı.1961 yılında, “Tarla Kuşu” oyunuyla ilk kez Türkiye’de, İstanbul Şehir Tiyatrosunda sahnedeydi. “Hamlet” oyununda hem Ophelia’yı hem de erkek giysileri içinde Hamlet’i canlandırdı.Ölü Canlar, Fizikçiler, Çil Horoz, Keşanlı Ali Destanı, Troya İçinde Vurdular Beni gibi pek çok oyunda rol aldı.

1964’te yönetmenliğini Ertem Göreç’in yaptığı, senaryosu Vedat Türkali’ye ait olan “Karanlıkta Uyananlar” filmi ile ilk kez beyaz perdedeydi.1965’te Sadri Alışık’la birlikte oynadığı Atıf Yılmaz imzalı “Ah Güzel İstanbul” filminde başroldeydi.

Oyunculuğu kadar sesiyle de gönülleri fetheden sanatçı, 1971’de Paris’in ünlü konser salonu Olympia’da sahne aldı, 1972’de Bulgaristan’da Uluslararası Altın Orfe Müzik Yarışması’nda ikinci oldu. Aynı yıl, Devlet Sanatçısı unvanı aldı ve UNICEF Onur Ödülü’ne layık görüldü. 1977’de Polonya’da yapılan Pop Müzik Yarışması’nda birinci oldu. Sanatçı; Aşka Veda, Yunus Emre, En İyileriyle Ayla Algan albümlerini seslendirdi.Dünyaya Yunus Emre’nin felsefesini, şiirle ve şarkıları ile tanıttı.

1980’de Berlin’de Schaubühne Tiyatrosunda dört yıl boyunca Tuncel Kurtiz, Şener Şen ve Macit Koper gibi sanatçılarla işçi tiyatrosu yaptı.

Sahnelerde geçen yaşamında, tiyatroya değerler kazandırmaya da devam etti. Meslektaşlarıyla 1984 yılında BİLSAK Tiyatro Atölyesini, 1988 yılında Tiyatro Araştırma Laboratuvarını kurdular. Genç tiyatro oyuncularının eğitimine katkıda bulundu. 1996 yılında İstanbul Şehir Tiyatrolarında Genel Sanat Yönetmeni Yardımcılığı yaptı.

Halen sanat hayatına devam eden Algan; birçok TV dizisinde rol almakta, İstanbul Drama Sanat Akademisinde Genel Sanat Yönetmeni olarak görev yapmakta ve Tiyatro Araştırma Laboratuvarı Derneğinin başkanlığını yürütmektedir.

Ayla Algan was born in 1937 in İstanbul. She studied at Notre Dame de Sion and Versailles, France. She received education on stage at New York Actor’s Repertory Theatre in the USA.She made her first stage debut in New York.In 1961, she took her first stage in Turkey, with the play “Tarla Kuşu” at İstanbul Municipal Theatre. She played both Ophelia and Hamlet, by putting on male clothes, in the play “Hamlet”. She took stages for many plays such as Ölü Canlar, Fizikçiler, Çil Horoz, Keşanlı Ali Destanı, Troya İçinde Vurdular Beni, etc.

Her movie debut was Karanlıkta Uyananlar, directed by Ertem Göreç and written by Vedat Türkali in 1964. In 1965, she played the lead role with Sadri Alışık in “Ah Güzel İstanbul”, directed by Atıf Yılmaz.

Having a voice as spectacular as her acting skills, she performed at Olympia forrow concert hall in Paris in 1971 and won the Second Prize at International Golden Orpheus, in Bulgaria. The same year, she became a state artist and was honored with UNICEF prize. In 1977, she was granted with the First Prize in a Pop Music Contest in Poland. Ayla Algan has released albums called as Aşka Veda, Yunus Emre, En İyileriyle Ayla Algan. She has introduced the world to Yunus Emre philosophy with poems and songs.

After 1980, she performed at Schaubühne Theatre, in Berlin with actors such as Tuncel Kurtiz, Şener Şen, Macit Koper for four years.

She continued to contribute to theatrein her life lived on stage. Together with her colleagues, she founded BİLSAK Theatre Atelier in 1984 and Theatre Research Laboratory in 1988. She has made contributions to education of young stage actors. In 1966, she became the Deputy General Director of Art at İstanbul Municipal Theatre.

Successfully carrying on her stage life, she appears on many TV series, works as the General Director of Art at Istanbul Drama Art Academy and is the president of Theatre Research Laboratory Association.

Ayla Algan

Tiyatro Sanatçısı Actress

14 15BİR BAKIŞTA DEVLET TİYATROLARI - SABANCI ULUSLARARASI ADANA TİYATRO FESTİVALİSTATE THEATRES - SABANCI INTERNATIONAL ADANA THEATRE FESTIVAL AT A GLANCE

42 381110 1.000’e6BİN’den 1 MİLYON’aFarklı Ülke

Different CountriesOyun

PerformancesYabancı Tiyatro Grubu

Foreign TheatreCompanies

Yakın TemsilAlmost 1 thousand

plays

Fazla SanatçıOver 6 thousand

artists

Yakın SeyirciAlmost 1 million

spectator

OyunlarPerformances

OYUNLARPeRfORmANces18 19

Küba, Dans ve Perküsyon, farklı ve özgün bir tarz ortaya koyma arzusu ile uzun yıllar süren gayretli bir çalışmanın sonucudur. Tutku ve ustalıkla dolu yeni bir koreografik vizyon ile flamenko özleri ve Afro-Küba ritimlerinin birleşmesini izliyoruz.

Tabure, chequere, klavye, baget ve kastanyet gibi perküsyon aletleriyle müzik yapabilen genç dansçılar, sahne üzerinde doğanın bize sunduğu ritmi yani bir bakıma vücut perküsyonunu sergiliyor.

Birliktelik ve tutku ile dolu eşsiz bir sanat gösterisi.

KÜBA, DANS ve PERKÜSYON

CUBA, DANCE and PERCUSSION

KÜBAHAVANA COMPáS DANS TİYATROSU

CUBAHAVANA COMPáS DANCE

Just Cuba, Dance and Percussion is the result of several years of hard work guided by the desire to reach a different and original style. The essences of Flamenco with Afro-Cuban rhythms are shown as an amalgam, through a new choreographic vision full of passion and virtuosity.

Starring by young dancers able to make music with percussion instruments such as: stools, chequeres, keys, drum sticks, castanets; scene also carry the rhythm that nature gave us: body percussion.

Fusion and Passion is undoubtedly a unique artistic performance.

27th MARCH Tue - 20:00

28th MARCH Wed - 20:00

27 MART Salı - 20:00

28 MART Çarşamba - 20:00

CENTRAL PARK

HACI ÖMER SABANCICULTURAL CENTER

MERKEZ PARK

HACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

Yöneten DirectorLiliet Rivera

Dekor ve Işık Tasarımı Set and Light DesignVladimir Ameneiro

Kostüm Tasarımı Costume DesignErick Grass

Müzik MusicEduardo Córdova and Collective Creation

KoreografiChoreographyLiliet Rivera

Yönetmen Yardımcısı Assistant DirectorRuth Diaz

Koreografi Asistanları Choreographic AssistantsMaidalis Miralles Sheyla Colombé Carbonell Alejandro José Oviedo Sierra Renyer Bacallao López

Dansçılar DancersGeidy Novoa GarcíaMaidalis Miralles RivasWendy Cabreja SosaMónica Díaz GarcíaSolang Guzmán LoraSheyla Colombé CarbonellYilian Ramírez CarmenatyMaria Carla Cardona GálvezAlejandro José Oviedo SierraRenyer Bacallao López

Müzisyenler MusiciansEduardo Córdova ReyesErlan Bárzaga ÁlvarezAhmed Ernesto Casanova Saint IvesJulio Javier Valdez FuentesYasset Sánchez PestanaOsanay Librada Martínez Arceo


Yıl 1913. Anadolu coğrafyası dış güçlerin yaratmaya çalıştığı bir kaosun eşiğindedir. Yıllarca yan yana yaşamış, birbirini kardeş bilmiş halk kışkırtılmaktadır. Bir grup Ermeni ailesi bunun bir parçası olmamak için önce İstanbul’a, sonra Paris’e gitmek zorunda kalır. Yıl 1941. Dünya siyaseti daha da büyük bir çıkmaza sürükler onları. Büyüdükçe büyüyen tehlike, yaklaşan savaş, Anadolu özlemi, içinden çıkılmaz bir hale gelince ne yapacaklardır...

“Her karanlığın sonunda güneş yine doğar, her acıdan geriye derin bir sızı kalır.”

SIZI SORROW

TÜRKİYEİSTANBUL BÜYÜKşEHİR BELEDİYESİ şEHİR TİYATROLARI

TURKEYİSTANBUL METROPOLITAN MUNICIPALITY CITY THEATRE

It’s 1913. The geography of Anatolia is on the verge of a chaos that the external forces have been trying to create. The people who have lived side by side for years and considered each other as brothers and sisters are being provoked. A group of Armenian families will have to go to Istanbul first and then to Paris in order to be a part of it. An Armenian family has to go to Istanbul first and then to Paris in order not to be a part of it. It’s 1941. World politics leads them to an even greater dilemma. What are they going to do when the danger keeps getting higher, war seems inevitable, and the longing for Anatolia becomes unbearable...

“At the end of every darkness the sun rises again, and behind every pain remains a deep sorrow.”

27th MARCH Tue - 20:00

18th APRIL Wed - 20:00

19th APRIL Thu - 20:00

27 MART Salı - 20:00

18 NİSAN Çarşamba - 20:00

19 NİSAN Perşembe - 20:00



SABANCI UNIVERSITY

HACI ÖMER SABANCIKÜLTÜR MERKEZİ


SABANCI ÜNİVERSİTESİ

Yazan PlaywrightSalih Efiloğlu

Yöneten DirectorKubilay Penbeklioğlu

DramaturgDramaturgyDilek Tekintaş

Görsel TasarımVisual DesignKerem Ersü

Kostüm TasarımıCostume DesignNihal Kaplangı

Işık TasarımıLight DesignÖzcan Çelik

Müzik MusicEngin ArslanErtan Tekin

Efekt TasarımıEffect DesignÖzgür Yaşar İşler

Yönetmen YardımcısıAssistant DirectorMusa Arslanali

Rol DağılımıPerformersAli Murat AltunmeşeEmel BertanErhan ÖzçelikErsin SanverEsin Umuluİrem ErkayaKamer KarabektaşMert AsutayMusa ArslanaliOğuzhan OğuzÖmer Naci BozSamet SilmeSeda YılmazŞirin AsutayYasemin TuncaYılmaz Aydın


Oyun, can sıkıntısını gidermek için tiyatroya giden bir adamın, kendisini bir anda heyecanlı, hareketli, çılgın ve bir o kadar da komik bir casusluk serüveninin ortasında bulmasını konu ediyor.

39 BASAMAK 39 STEPS

TÜRKİYEESKİşEHİR BÜYÜKşEHİR BELEDİYESİ şEHİR TİYATROLARI

TURKEYESKİşEHİR METROPOLITAN MUNICIPALITY CITY THEATRE

The play is about a guy who goes to the theatre to kill his boredom and instead finds himself in the middle of an exciting, restless, frantic yet hysterical spying adventure.

Yazan PlaywrightsJohn Buchan

Oyunlaştıran AdaptationPatrick Barlow

Konsept ConceptSimon CorbleNobby Dimon

Çeviren TranslatorMehmet Ergen

Yöneten DirectorOğuz Utku Güneş

Dekor TasarımıSet DesignOğuz Utku Güneş

Kostüm TasarımıCostume DesignTülay Kale

Işık TasarımıLight DesignAyşe Ayter

Ses TasarımıSound Design Ali Eyidoğan

KoreografiChoreographyEzgi Coşkun

Yönetmen YardımcısıAssistant DirectorEzgi Coşkun

Rol DağılımıPerformersGonca YakutAli EyidoğanHakkı KuşM. Alp Sunaoğlu

28th MARCH Wed - 20:00

29th MARCH Thu - 20:00

28 MART Çarşamba - 20:00

29 MART Perşembe - 20:00






Annesi tarafından iç savaş sırasında terk edilen soylu bir bebeği korumak için hayatını tehlikeye atan hizmetçi kız, kendisini soluk soluğa bir kovalamacanın içinde bulur. Savaş bittikten sonra da bebeğin öz annesine verilme emrine karşı cıkar.Eğriyi doğru yapmasıyla ünlü deli yargıçınkarşısına çıkartılır. Yargıç davayı çözmekiçin eski bir yöntem olan “Tebeşir Dairesi”oyununa başvurur. Peki, bu oyunu kimkazanır?

KAFKAS TEBEŞiR DAiRESi

THE CAUCASIAN CHALK CIRCLE

TÜRKİYETİYATROADAM

TURKEYTİYATROADAM

During the Civil War, a maid finds herself in a breathtaking chase, putting her life on the line to protect a noble baby abandoned by his mother. After the war is over, she argues against the order that the baby is to be given back to his mother. She is brought before the mad judge who is known to always do the right thing. The judge refers to an old game called the “Chalk Circle” to solve the case. So, who is going to win this game?

30th MARCH Fri - 20:00

31st MARCH Sat - 15:00 / 20:00

30 MART Cuma - 20:00

31 MART Cumartesi - 15:00 / 20:00





Yazan PlaywrightBertolt Brecht

Çeviren TranslatorCan Yücel

Yöneten DirectorÜmit Aydoğdu

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignÜmit Aydoğdu

Işık Tasarımı Light DesignYakup Çartık

Müzik (Düzenleme)Music (Editing)Tevfik Kulak

KoreografiChoreographyGizem Erdem

Rol DağılımıPerformersBaransel GürsoyDeniz ÖzmenEdiz AkşehirEsra ŞengülalpGökhan AzlağPelin BölükbaşRana BüyükyılmazSerdar Akülker


Yllana Tiyatrosu 25 yaşında! Doğum günümüzü en iyi şekilde kutladık: “Yllana’nın En İyileri” adlı yeni bir gösteri hazırladık.

Yllana’nın En İyileri, en popüler gösterilerimizden en iyi skeçleri seçerek, tiyatromuzun en beğenilen oyunlarını sahnede bir araya getiriyor.

Sağlıkla ve 25 yıl daha birlikte olma dileğiyle!

Hadi başlayalım! Yllana!

YLLANA’NINEN iYiLERi

THE BEST OF YLLANA

İSPANYAYLLANA TİYATROSU

SPAINYLLANA

2016 was a very special year for the theatre company Yllana. We became 25-years old! And we celebrated it in the best possible way: we created a new show, “The Best of Yllana”.

The Best of Yllana reviews on stage the greatest hits of the company, with a selection of the best sketches taken from some of our most popular shows.

Cheers and to 25 years more! Let’s rock! Let’s Yllana!

1st APRIL Sun - 20:00

2nd APRIL Mon - 20:00

3rd APRIL Tue - 20:00

1 NİSAN Pazar - 20:00

2 NİSAN Pazartesi - 20:00

3 NİSAN Salı - 20:00







Yazan PlaywrightYllana Theatre

Yöneten DirectorYllana Theatre

Işık Tasarımı Light DesignMiguel Ángel García Rosa

Ses Tasarımı Sound DesignIván González

Kostüm TasarımıCostume DesignGabriela Salaverri

Uzay Giysisi TasarımıSpace Suits RealizationArte y Ficción

Aksesuar TasarımıProps RealizationGonzalo Gatica

3DJavier de Prado

Video TasarımıVideoFabio Novo

Rol DağılımıPerformersFidel FernándezLuis CaoJuanfran DoradoJony Elías


Eski yılın son gecesi, yeni yılın birkaç saat öncesi... Yeni yıl, yeni umutlar, yeni heyecanlar, birikecek yepyeni anılar...Bir adam, bir kadın, bir ev, yaşanmışlıklar, eskiler, eskiyemeyenler...

Cahit ve Belkıs üniversite yıllarında tanışmış evli bir çifttir. Belkıs yılbaşı gecesini ailesiyle birlikte dışarda geçirmeyi planlamıştır. Cahit ise bu geceyi evde kalıp Belkıs’la baş başa geçirmek istemektedir. Belkıs dışarı çıkmak konusunda Cahit’i ikna etmeye çalışırken, eve içinde ne olduğu ve kimin gönderdiği bilinmeyen bir kutu getirilir. Bu gizemli kutuyu açmak ise çift için giderek heyecanlı bir oyuna dönüşür. Kutunun içindekini keşfetme arzusuyla başladıkları bu oyun; çiftin hayatlarını, ilişkilerini, ailelerini tartıştıkları bir hale dönüşecek, yıllarca halının altına süpürülmüş her şeyin ortalığa saçılmasına sebep olacaktır. Bu saatten sonra yapılacak en iyi şey artık kutuyu açıp bu gizemi sonlandırmaktır.

MAğRURFiL ÖLÜLERi

THE PROUD DEAD ELEPHANTS

TÜRKİYESEMAVER KUMPANYA

TURKEYSEMAVER KUMPANYA

The last night of the previous year, a few hours before the new year... A new year, new hopes, new excitements, new memories to make... A man, a woman, a house, the feeling of deja vu, the old and the never-getting-old...

Cahit and Belkis are a married couple who met during college years. Belkis planned a night out on New Year’s Eve with her family. Cahit wants to stay at home with Belkis. While Belkis is trying to convince Cahit to go out, a box is delivered to the house with no information of what’s inside and who has sent it. Opening this mysterious box turns into an exciting game for the couple. This game, which they started with the desire to guess what’s in the box, will turn into something else where they discuss their lives, their relationships, their families, and uncover everything that’s been swept under the rug. The only thing to do right now is to open the box and end this mystery.



10th APRIL Tue - 20:00





SABANCI UNIVERSITY





Yazan PlaywrightHakan Tabakan

Yöneten DirectorVolkan M. Sarıöz

Dekor TasarımıSet DesignBaşak Özdoğan

Kostüm TasarımıCostume DesignAyşenur Arslanoğlu

Işık TasarımıLight DesignSema Öztaş

Rol DağılımıPerformersSezin BozacıSarp Aydınoğluİbrahim BarulayUğur Senkeri


Kulunka Tiyatrosu, “André ve Dorine” eserinden sonra ikinci gösterisi olan “Yalnızlar” adlı oyununu sahneliyor.Yalnızlığı ve aile üyeleri arasındaki iletişim eksikliğini mizah ile ele alan bir hikâye. Aynı yaratıcı ekip yine maske tiyatrosuyla tek bir kelime söylemeden yeni bir proje sergiliyor.Oyununun kahramanı hiç kimse tarafından anlaşılamadığını düşünmektedir. Hayatı uzun bir bekleyiş gibi görmeye başlayan tüm yaşlı insanlar gibi artık o da basit şeyleri iple çeker olmuştur. Diğer insanların kıymetini bilmediği basit şeyleri... Bu hikâyenin sıra dışı yanı, hayata karşı isteksiz olan birinden beklenenin aksine ihtiyar adamın asla pes etmemesi, küçük heveslerinden vazgeçmemesi, kararlılıkla ve ciddiyetle mücadele etmesidir. Elbette bu durumun kendisi ve çevresindeki insanlar için sonuçları olacaktır. Ciddiyeti gülümseme ile birleştirerek; duyguları, sürprizleri ve yansımaları tetikleyen günlük hayata dair bir yolculuk...

YALNIZLAR SOLITUDES

İSPANYAKULUNKA TİYATROSU

SPAINKULUNKA THEATRE

Kulunka Theatre Company presents “Solitudes”, its second show following “André and Dorine”. A story that, through humour, explores loneliness and the lack of communication between family members. The same creative team now brings us a new project in its theatre of masks that, without uttering a single word, is anything but inexpressive. The protagonist in Solitudesfeels he is not understood because, like almost all the old people for whom life has become practically a long wait, he now only looks forward to simple things. Things so simple that other people do not appreciate their real importance. The extraordinary aspect of this story is that the old man, contrary to what might be expected of someone whose life is already almost lacking in incentives, does not resign himself, he does not give up his small desires and fights for them with determination anddignity. This, of course, will have consequencesfor himself and for those around him. A trip through everyday universesthat, by combining seriousness with a smile, can trigger emotion, surprise and reflection

6th APRIL Fri - 20:00

7th APRIL Sat - 15:00 / 20:00

6 NİSAN Cuma - 20:00

7 NİSAN Cumartesi - 15:00 / 20:00





Yöneten DirectorIñaki Rikarte

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignGarbiñe Insausti

Işık TasarımıLight DesignCarlos Samaniego

Mask TasarımıMask DesignGarbiñe Insausti

Müzik ve Ses TasarımıMusic and Sound DesignLuis Miguel Cobo

Rol DağılımıPerformersJosé Dault Garbiñe Insausti Edu Cárcamo


“Bir de sizleri taşımaya başladığımdan beri yere bakıyorum hep, daha önce göğe bakardım.”

Yolcu Tiyatro, çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Fransız yazar Roland Topor’un “Joko’nun Doğum Günü” adlı eserini, yüksek performans gerektiren hareket tasarımı ile Projection Mapping teknolojisini birleştirerek sahneliyor.

Sistemin insan bedenini ve aklını kontrol altına alma hırsını, ezen-ezilen ilişkisi üzerinden absürt bir anlatım biçimi ile aktaran oyun, su deposunda işçi olarak çalışan Joko’nun başından geçenleri konu alıyor. İnsanın başkalarını sırtında taşımayı kabul etmesiyle başlayan benliğini kaybetme hikayesini, acı çekme ve çektirme ekseninde ortaya koyuyor.

JOKO’NUN DOğUM GÜNÜ

JOKO’S ANNIVERSARY

TÜRKİYEYOLCU TİYATRO

TURKEYYOLCU TİYATRO

“And I have been looking at the ground ever since I started carrying you. I used to look up at the sky.”

Yolcu Tiyatro performs “Joko’s Anniversary” by Roland Topor, a French author who is one of the leading figures in contemporary art, by combining high-performance motion design and Projection Mapping technology.

The play which depicts the system’s desire to control the human body and mind through the relationship of the oppressor and the oppressed with an absurd narrative style, tells the story of Joko, who works as a laborer in a water tank. It reveals the story of losing the ego, beginning with the acceptance of carrying someone else on your back as part of suffering and making someone else suffer.

8th APRIL Sun - 20:00

9th APRIL Mon - 20:00






SABANCI UNIVERSITY





Yazan PlaywrightRoland Topor

Çeviren TranslatorMine G. Kırıkkanat

Yöneten DirectorErsin Umut Güler

Dekor TasarımıSet DesignEkip Çalışması

Kostüm TasarımıCostume DesignMakbule Mercan

Işık TasarımıLight DesignAlev Topal

MüzikMusicTufan Dağtekin

KoreografiChoreographySelçuk Göldere

Sahne İllüstrasyonlarıStage IlisturationsCan Badur

Rol DağılımıPerformersTolga İskitCenk Dost VerdiYasemin ErtorunBurak ÜzenElif ArmanSercan DedeSeyhan GülbaharSıla Kılıç


Litvanyalı ünlü koreograf Birutė Letukaitė ve iki Norveçli koreograf Anne Ekenes ve Pia Holden tarafından hazırlanan Godos; geçmişin, bugünün ve geleceğin birbirine karıştığı, kadınsı şehvetin, gizli mitolojik yaratıkların ve çağ ötesi vizyonların buluştuğu bir dünyayı gözler önüne seriyor.

Dansçıların, Litvanya mitlerine ve efsanelerine ince göndermeler yaparak dokuma tezgâhı tıkırtısını andıran desen, biçim ve ritimle hareket ettiği performansta, çağdaş bir adam bu tezgahlarda oturmakta; bugün kim olduğumuz, yarın kim olacağımıza dair düşüncelerle dolu ve hayatımız kadar renkli bir şerit dokumaktadır.

GODOS GODOS

LİTVANYAAURA DANS TİYATROSU

LITHUANIAAURA DANCE THEATRE

Godos created by famous Lithuanian choreographer Birutė Letukaitė and two Norwegian choreographers Anne Ekenes and Pia Holden, reveals the world where the past, the present and the future intertwist, where feminine sensuality, secret mythological creatures and futuristic visions meet.

With subtle reference to the Lithuanian myths and legends, the dancers move in patterns, forms and the rhythm that reminds the clattering of weaving looms. A contemporary man sits down at these looms and weaves a band which is as colorful as our life: full of thoughts about who we are today and who we will become tomorrow.









KoreografiChoreographyAnne EkenesPia HoldenBirutė Letukaitė

Işık TasarımıLight DesignVladimiras Šerstabojevas

Kostüm TasarımıCostume DesignCoal StudioThom Bara

MüzikMusicAntanas Jasenka

DramaturgDramaturgySilvija Čižaitė - Rudokienė

DansçılarDancersChiara Corbetta (İtalya) Clara Giambino (Fransa)Ema Senkuvienė (Litvanya)Marine Fernandez (Fransa)Mei Chen (Çin) Eric Zarcone (İtalya)


Pulitzer ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ödüllerini almış olan Kızgın Damdaki Kedi, zengin bir Amerikan ailesi içinde gizlenmiş, saklı kalmış birtakım gerçeklerin ortaya dökülmesiyle yaşanan çatışmaların anlatıldığı psikolojik-gerçekçi bir oyun...

KIZGIN DAMDAKi KEDi

CAT ON A HOT TIN ROOF

TÜRKİYEMAM’ART TİYATRO

TURKEYMAM’ART THEATRE

Cat On A Hot Tin Roof, which received the Pulitzer and the International Association of Theatre Critics Award, is a psychological-realistic play about the conflicts that arise with the revelation of some hidden truths of a rich American family...









Yazan PlaywrightTennessee Williams

Çeviren TranslatorSerkan SalihoğluTuğrul TülekFeri Baycu Güler

Yöneten DirectorSerkan Salihoğlu

Dekor TasarımıSet DesignSerkan SalihoğluFeri Baycu Güler

Kostüm TasarımıCostume DesignFeri Baycu GülerSanem Türkkan

Işık TasarımıLight DesignSerkan Salihoğlu

Yönetmen YardımcısıAssistant DirectorOrçun SoytürkDilek Köse

Rol DağılımıPerformersSezin AkbaşoğullarıTuğrul TülekAyten UncuoğluÜnal SilverBennur DuyucuÖmür Kayakırılmaz


Bir pazar günü New York Central Park’ta kaderin ya da tesadüflerin bir araya getirdiği iki kişinin hikâyesi. Ailesine ve işine bağlı, toplumun değer yargılarıyla hayatını şekillendiren Peter ve marjinal tavırlarıyla toplum içinde aykırı bir kişiliğe sahip olan Jerry. Kimin av, kimin avcı olduğu belli olmayan tuhaf bir hikâye...

“İletişimsizliğin doruğa çıktığı çağımızda sevgi, anlama ve anlaşılma çığlıkları atan bir adamın sesi bu oyun.”

BiR HAYVANAT BAHÇESi HiKAYESi

THE ZOOSTORY

TÜRKİYEÇOLPAN İLHAN & SADRİ ALIşIK TİYATROSU

TURKEYÇOLPAN İLHAN & SADRİ ALIşIK THEATRE

A story of two people brought together by fate or chance on a Sunday in New York Central Park: Peter, who is committed to his family and his business and who has shaped his life with the social value judgments, and Jerry, who is an outsider in society with his uncommon behaviors. It’s a strange story where the predator and the prey are uncertain...

“This play is the voice of a man crying out for love, perception and understanding in today’s world where lack of communication is at its peak.”

14th APRIL Sat - 15:00 / 20:00








Yazan PlaywrightEdward Albee

Çeviren TranslatorEdanur Hancı

Yöneten DirectorGökhan Erarslan

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume Design Dilek Kaplan

Işık TasarımıLight DesignHakan Hafızoğlu

MüzikMusicHakan Şavklı

KoreografiChoreographyAlparslan Karaduman

Rol DağılımıPerformersBurak SergenOnur KıratŞahin AdıgüzelMerve GöydağFerdi TaşkınSerkan BeşiroğluYeter Ayşe Ayata


İlişkilere gerçekçi ve matrak bir açıdan bakan yepyeni bir metin!Taşlardan bile özür dileyecek kadar nazik ve aynı zamanda zengin bir adam... Evlenmeyi kafasına koymuş, kurnaz ama fettan bir kadın...Uzun boyu ve karizması ile popüler bir doktor... Evlenme tekliflerinin havada uçuştuğu sürprizlerle dolu bu komedi.

ÇOCUK iSTiYORUM

I WANTA CHILD

TÜRKİYETİYATRO KEYFİ

TURKEYTİYATRO KEYFİ

An original text that takes on relationships in a realistic and amusing manner! A rich yet overly apologetic man who even apologizes to the tiles he walks on...A cunning woman who is dead set on getting married... A tall doctor well-liked for his height and charisma... This comedy full of marriage proposals and surprises, features the skilled actors Çiçek Dilligil, Bekir Aksoy and Kemal Başar.

16th APRIL Mon - 20:0016 NİSAN Pazartesi - 20:00



Yazan PlaywrightBekir Aksoy

Yöneten DirectorTurgay Kantürk

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignMine Erbek Gökbuget

Işık TasarımıLight DesignYüksel Aymaz

MüzikMusicBora Öztoprak

Rol DağılımıPerformersÇiçek DilligilBekir Aksoy Kemal BaşarDefne Bölükbaşıoğlu


Nava Semel’in dünyaca ünlü çarpıcı metni ilk kez konser / tiyatro formunda sahneleniyor. Tiyatro, akustik müzik ve çağdaş dansın birleştiği projede ünlü pop sanatçısı Özgün ve orkestra, çok bilinen şarkıları ve yeni besteleriyle canlı ve akustik olarak sahnede. Down sendromlu oğlunun doğumundan sonra herkes tarafından yalnız bırakılan anneyi Eda Kandulu oynuyor. Seyirciyle iç içe sergilenen eser, aynı zamanda bir down sendromu farkındalık projesi.

GÖZLERiN ARDINDA MÜZiKAL

THE CHILD BEHIND THE EYES

TÜRKİYETİYATRO KEYFİ

TURKEYTİYATRO KEYFİ

An original play from Tiyatro Keyfi... Nava Semel’s world-famous spectacular text is performed for the first time in the form of a concert/theatre. In the project combining theatre, acoustic music and contemporary dance; the famous pop artist Özgün and the orchestra, will be performing the live and acoustic versions of his well-known hits and some new tunes on stage. Eda Kandulu plays a mother who is left alone after giving birth to a son with Down Syndrome. The performance of the play feels as if the audience is a part of it. It also serves as an awareness project for Down Syndrome.

17th APRIL Tue - 20:0017 NİSAN Salı - 20:00



Yazan PlaywrightNava Semel

Çeviren TranslatorŞirin Yener

Yöneten DirectorKemal Başar

MüzikMusicÖzgün Uğurlu

Müzik DirektörüTevfik Akbaşlı

Kostüm TasarımıCostume DesignMine Erbek Gökbuget

Işık TasarımıLight DesignYüksel Aymaz

KoreografiChoreographyAlpaslan Karaduman

Orkestra KoordinatörüOrchestra CoordinatorNejat Dimili

Rol DağılımıPerformersÖzgün UğurluEda Kandulu

MüzisyenlerMusiciansZiya Serkan DoğanMelike ÇetinErkan ÇelebiOnur Güney Kumaş


Nefes kesici dövüş sahneleri, ölümcül entrikalar ve dünyaca ünlü oyunların yürek parçalalayan aryalarıyla mükemmel bir tiyatro topluluğu. Bir yanda her geçen gece benzeri görülmemiş zaferlere doğru ilerliyorlar. Diğer yanda ise üç sahne teknisyeni, kulis karanlığında çalışıyor. Hep gizli kalan hayatları artık ön plana çıkıyor.

İşte Familie Flöz’ün kurduğu, tiyatroyu evleri olarak gören küçük ailemiz: Yetenekli Bob genç, güçlü ve öngörülemezdir; her zaman yorgun ve hasta olan Bernd herkesten emir alır; aylak, hep aç gezen Ivan gösterilerde kontrolü kaybetmeme konusunda sürekli bir endişe duymaktadır.

Sahnede parlayan yıldızlardan sahne dekoru ile ayrılan bu üç yardımcı, farklı bir evrende kendi mutlulukları için mücadele etmektedir. Fakat mucizevi bir şekilde, göz kamaştıran yalan dünyayla kulisin dünyevi hayatı birleşir ve harmanlanır. Teatro Delusio, tek bir kelime kullanmadan her şeyi söyleyebilme sanatı olarak bir kez daha karşımızdadır.

TiYATRO DELUSIO TEATRO DELUSIO

ALMANYAFAMILIE FLöz

GERMANYFAMILIE FLöz

A fantastic ensemble excels in breathtaking fighting scenes, deadly intrigues and heartbreaking arias of world-famous plays. Night by night they steer towards unprecedented triumphs. That is on one side. On the other side three stage technicians work in the backstages’ darkness. Their lives, which usually remain hidden, now recede into the light.

Familie Flöz has created a small family, whose home is the theatre itself: the efficient Bob is young, strong and unpredictable; the chronically tired and sickly Bernd is constantly bossed around and the idle, always hungry Ivan is permanently anxious not to loose control over the shows.

Separated from the radiant stars on stage by nothing more than a sparse scenery the three untiring helpers are fighting for their own happiness in a different universe. Yet in a magical way the glamorous world of pretence connects and is blended with the down to earth life backstage.

Teatro Delusio is once again the art to say everything without a single word.

Yazan PlaywrightsBjoern LeesePaco GonzalezHajo SchuelerMichael Vogel

Yöneten DirectorMichael Vogel

Dekor TasarımıSet DesignMichael Vogel

Işık TasarımıLight DesignReinhard Hubert

Kostüm TasarımıCostume DesignEliseu R. Weide

Ses TasarımıSound DesignDirk Schröder

Rol DağılımıPerformersAndrès AnguloJohannes Stubenvoll Thomas van Ouwerkerk


21st APRIL Sat - 15:00 / 20:00

22nd APRIL Sun - 20:00









SABANCI UNIVERSITY






Oyun, İzmir’de Roman Mahallesi olarak bilinen İki Çeşmelik’te geçer. Ekonomik ve sosyal zorunluluklar, farklı kökenden gelen birçok insanı bu mahallede bir araya getirmiştir. Herkesin bir hikâyesi, farklı hayalleri vardır. Kimi iyi bir evlilik yapıp o mahallenin dışında bir hayat kurma kimi devrim yapıp dünyayı kurtarma kimi yanı başındaki sevgilisine kavuşma hayali kurar. Küçük Yeşim ise büyüyünce Roman olmayı hayal eder. Ancak 12 Eylül dönemi gölgesinde bu hayallere kavuşmak hiç de kolay değildir.

BANA MASTiKA’YI ÇALSANA

PLAY “MASTIKA” FOR ME

TÜRKİYEBURSA DEVLET TİYATROSU

TURKEYBURSA STATE THEATRE

Play “Mastika” For Me, takes place in İki Çeşmelik, known as the Gypsy neighborhood in İzmir.

Economic and social necessities have brought many people from different origins together in this neighborhood. Everyone has a different story and a different dream.

Some dream of a good marriage and establishing a life outside of that neighborhood, some carrying out a revolution and saving the world, some getting together with their lover. Little Yeşim dreams of becoming a Gypsy when she grows up.

However, it is not easy to achieve these dreams in the shadows of the September 12 period.

21th APRIL Sat - 20:0021 NİSAN Cumartesi - 20:00

CENTRAL PARKMERKEZ PARK

Yazan PlaywrightNilbanu Engindeniz

Yöneten DirectorMurat Atak

Dekor Tasarımı Set DesignTayfun Çebi

Kostüm Tasarımı Costume DesignFunda Dicle Çebi

Işık Tasarımı Light DesignYakup Çartık

Müzik MusicCem İdiz

Koreografi ChoreographyCihan Yöntem

Dramaturg DramaturgyÖmer Naci Topcu

Yönetmen Yardımcısı Assistant DirectorAli Volkan Çetinkaya

Asistanlar AssistantsIşıl Öztürk Öykü Esendemir

Müzisyenler MusiciansIrmak ŞahinSuat ÇelikköküTarkan RastVedat RastEmre Usta

Rol Dağılımı PerformersHafize GünBerrin Kulya BalkanlarEcehan Şarman ÇetinkayaYener SezginSitare TunaHatice SezerLevent UzunbilekAli Volkan ÇetinkayaAyşe DinçNejat Orbay SehlikoğluEmre Nurettin ÖrükCenk TuranSalih Cem ŞenerNergiz AcarEmine Irmak BavkırCeren KayışÖykü EsendemirCansu YılmazEsra DemirciElif Fikret GalipCem Hamza ÇanakoğluEgemen TopcuIşıl Öztürk SehlikoğluErdem ErdoğanDiyar GönülalçakSıdıka Derya GümralErem NalcıAli Bircan TekeÇağrı DulunAcan Ağır AksoyDidem Polat AleÇağla GençZeynep Yılmaz Hayati Özen


Oyun, Doktor Ahmet Bey’in muayenehanesinde geçmektedir. Sekreteri izinde olan ve kendisi de beş günlüğüne Almanya’ya tatile gidecek olan Doktor Ahmet Bey, eski arkadaşı Turgut’un önerdiği Boyacı Kadir ve eşi Gül Hanım’ı kapı ve duvarları boyamaları için muayenehanesinde bırakarak yola çıkar. Olaylar zinciri de bundan sonra başlar. Çat kapı gelen hastalar, Boyacı Kadir’i doktor sanırlar. Kötü niyetli olmayan ama parasızlığın verdiği sıkıntıdan ötürü bir şekilde durumu kabullenen Boyacı Kadir ve karısı Gül’ü bakın hangi maceralar bekliyor...

BOYACI PAINTER

TÜRKİYEADANA BÜYÜKşEHİR BELEDİYESİşEHİR TİYATROLARI

TURKEYADANA METROPOLITAN MUNICIPALITY CITY THEATRE

The play takes place in the clinic of Doctor Ahmet. Doctor Ahmet’s secretary is on leave and he will be spending a five-day vacation in Germany so he leaves his office to Painter Kadir and his wife Gül that his former friend Turgut recommended, for them to paint the doors and the walls. The chain of events starts from here on out. Patients dropping in unexpectedly mistakes Painter Kadir for a doctor. Watch the adventures waiting for Painter Kadir and his wife Gül, who mean no harm but play along just because they’re penniless...

Yazan PlaywrightTuncer Cücenoğlu

Yöneten DirectorMustafa Kurt

Dramaturg DramaturgySeyfettin Süha Erol

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignBurak Etöz

Işık TasarımıLight DesignCahit Kuşdemir

MüzikMusicBülent Oğuz

KoreografiChoreographyLilia Petrova

Rol DağılımıPerformersBaşar UğurDilek PolatErgün ÖzfırıncıHalil İbrahim KurumHüseyin İnan BiçerMehmet AvcıÖnder ÖzcanÖzlem Buluttekin ÖzelŞendal YıldızUğur İzgi

23rd APRIL Mon - 20:0023 NİSAN Pazartesi - 20:00




Oyunda, kaza sonucu ölen bir inşaat işçisinin karısı olan Zehra’nın, kocasının ölümünden sonra kızı Asiye ile verdiği hayat mücadelesi anlatılıyor.

ASiYE NASIL KURTULUR

HOW CAN ASiYE BE SAVED

TÜRKİYESEYHAN BELEDİYE TİYATROSU

TURKEYSEYHAN MUNICIPILITY CITY THEATRE

Zehra lost her husband in an accident. He was a construction worker. This play is about the struggles of Zehra and her daughter Asiye after the accident.

24rd APRIL Tue - 20:0024 NİSAN Salı - 20:00



Yazan PlaywrightVasıf Öngören

Yöneten DirectorMuzaffer Kırıkkalp

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignCandan Günay

Işık TasarımıLight DesignSerdal Başaran

MüzikMusicİlkan Şahin

KoreografiChoreographyAyşe Taşyar

Genel Sanat YönetmeniGeneral Art DirectorTamer Gözüdeli

Rol DağılımıPerformersVeysel SadakNeslihan YetenMerve BulatMehmet KaraMehmet YaşarSüleyman SöylemezAkay TonguçPolen EmreBuket ElikCan SönmezSelçuk ŞahinNeslihan SönmezYunus Emre TekinSena ÇabukBerfin Atan


Karısı Fumiya, yoksul oduncu Ali Baba’yı, kardeşi Kasım’a olan borcunu ödeyebilsin diye ormana gönderir. Ali Baba ormanda haramiler ve haramilerin çalıntı hazineleri ile dolu sihirli mağarası ile karşılaşır. Dahası, kardeşi Kasım gizlice onu takip etmiştir. Kasım’ın haramilerin eline geçmesi ile olaylar iyice karışır. Bakalım oyunun sonunda hazine gerçek sahiplerine, haramiler de kanuna teslim edilebilecek mi?

ALi BABA veKIRK HARAMiLER

ALI BABA and THE FORTY THIEVES

TÜRKİYEADANA DEVLET TİYATROSU

TURKEYADANA STATE THEATRE

Fumiya sends her poor lumberjack husband Ali Baba to the woods so that he could pay his brother Kasım what he owes him. Ali Baba comes across a magical cave in which there is a band of thieves and their stolen treasure. What’s more is his brother Kasım stalked him there. Things get really bad when the thieves get a hold of Kasım. Let’s see if the treasure will be returned to the true owner and the thieves will be punished.

25th APRIL Wed - 11:00 /14:0025 NİSAN Çarşamba - 11:00 /14:00



Yazan PlaywrightVadeha Atiyeh Çeviren TranslatorCan Gürzap

Yöneten DirectorN. Fırat Demirağ

Dekor TasarımıSet DesignHasan Yavuz

Kostüm TasarımıCostume DesignCeren Karahan

Işık TasarımıLight DesignH. İbrahim Karahan

MüzikMusicBerna Tülay Uğurlar

KoreografiChoreographyLilia Petrova

Asistan AsistantOzan Sargın

Rol DağılımıPerformersOzan SargınRecep KekilNazlı KöymenÖmer BertanDilek DokumacıMuhammet Burak ErolEda AltunkaraÖzgür KüçükönerMeryem Asil Ercan UsluHakan AkyüzVahit YöneyGürcan Alğan

ÇOCUK OYUNUchIldren’s play


“Belki Radyo-yu Hümayun’u kurup, başına beni geçirirler.”

Söz konusu aşksa, olmaz olmaz demeyin.E onlar da aşkları uğruna olmayacak işlere girdiler. Gireyazdılar... Girmeye çalıştılar... Yani, hikaye varsayımsal, hissiyat gerçek.

RADYO-YU HÜMAYUN

OTTOMAN ROYAL RADIO

TÜRKİYEANKARA DEVLET TİYATROSU

TURKEYANKARA STATE THEATRE

“Maybe they’ll establish the Ottoman Radio and put me in charge of it.”

Nothing is impossible when it comes to love. They too, have shouldered great burdens for the sake of love. They almost did... They tried to... Well, the story is hypothetical but the feeling is real.



28th APRIL Sat - 15.00 / 20:00



28 NİSAN Cumartesi - 15.00 / 20:00







Yazan PlaywrightÖzlem Lale

Yöneten Directorİlham Yazar

Dekor TasarımıSet DesignHakan Dündar

Kostüm TasarımıCostume DesignÇevren Sarayoğlu

Işık TasarımıLight DesignZeynel Işık

MüzikMusicOktay Köseoğlu

Yönetmen YardımcısıAssistant DirectorAhmet Burak Bacınoğlu

Asistanlar AssistantsKoray AlperPelin ŞahinMurat Kesim

Rol DağılımıPerformersAli Fuat DavutoğluSerdar KayaokayTolga TekinŞirin GiobbiAhmet Burak BacınoğluFeray DarıcıPelin ŞahinElif Kaman Berkay ŞekerciBarkın KenanÜmit Atalay

OrkestraOrchestraMehmet San - Latif YıldırımEmre Koç - Ozan SağlıkFevzi İpteş - Barkın İpteşBurak Coşkuner - Caner ÖzcanKemal Caner Atakanlı


Dumrul bir çay üzerine bir köprü kurar. Köylüleri köprüden geçmeye zorlar. Köprüden geçen Dede Korkut’un torunu Elif’e aşık olur. Dumrul, genç yaşta ölen bir yiğidin öcünü almak üzere ölüme meydan okur. Anlar ki yaşamak yaşamayı bilenlerin hakkı... Zalimin, zorbanın, gafilin değil!..

DELi DUMRUL DUMRULTHE MAD

TÜRKİYEANTALYA DEVLET TİYATROSU

TURKEYANTALYA STATE THEATRE

Dumrul builds a bridge over a creek. He forces the villagers to cross the bridge. He falls in love with Elif, the granddaughter of Dede Korkut, while she’s crossing the bridge. He defies death to avenge a brave man who died a young age. He realizes that... Those who know how to live has the right to live... Not tyrants, bullies or the inattentive!..

28th APRIL Sat - 20:0028 NİSAN Cumartesi - 20:00

CENTRAL PARKMERKEZ PARK

Yazan PlaywrightGüngör Dilmen

Yöneten DirectorSabri Özmener

Dekor TasarımıSet DesignHakan Dündar

Kostüm TasarımıCostume DesignCeren Karahan

Işık TasarımıLight DesignNamık Gürsoy

MüzikMusicGürkan Çakıcı

KoreografiChoreographyBoğaç Özbakır

Dövüş ve Hareket KoreografisiMartial Arts ChoreographyOrkun Yılmaz

Yönetmen Yardımcısı Assistant DirectorGökhan Tüzün

Rol DağılımıPerformersOrkun Yılmaz Murat Bölük Salih BayraktarSerkan YakanÖzlem ŞendinçGökçesu UlukutBaşak İşürÖmer Alper İzciRemzi Kürşad SürenGökhan GüvenatamTümay Revşan KarginEsra ŞenSelge Ezgi ZındanSidar Baranİsmail Sabri MemişŞükrü Gürel Okan Kağnıcı Okan GülerK. Alpay Aksum


Alman psikiyatr, şair ve yazar Heinrich Hoffmann’ın dünyaca ünlü resimli çocuk kitabı Shockheaded Peter (Struwwelpeter) adlı eserinden yetişkinler ve genç yetişkinler için uyarlanan bu sıradışı oyun, bilinen hikayeleri karanlık bir mizahla, grotesk ve ürkütücü bir şekilde canlandırarak dikkatleri üzerine topluyor.

İlk kez Londra’da İngiliz kült müzik grubu The Tiger Lillies tarafından sahnelenen, Broadway’den Viyana’daki Burgtheater’e kadar dünyanın farklı yerlerinde seyirciyle buluşan oyun, 2002 yılında İngiliz tiyatrosunun en önemli ödüllerinden biri olan “Laurence Olivier En Eğlenceli Gösteri Ödülü”ne layık görülmüştür.

PETER KUSTER SHOCKHEADED PETER

SLOVENYASLOVENYA ULUSAL TİYATROSUNOVA GORICA

SLOVENESLOVENE NATIONAL THEATRENOVA GORICA

This unusual play adopted from the world renowned children’s picture book Shockheaded Peter (Struwwelpeter) by the German psychiatrist, poet and writer Heinrich Hoffmann, intended for adults and young adults, enthralls with the grotesque-morbid intensification of well-known stories and dark humour.

Staged by the cult music group The Tiger Lillies for the first time in London, the play met with audiences in different parts of the world from Broadway to the Burgtheater in Vienna. It was awarded “Laurence Olivier Award for Best Entertainment” in 2002 which is one of the most important awards of the British theatre.









Yazan PlaywrightThe Tiger LilliesJulian CrouchPhelim McDermot

Çeviren TranslatorAndrej Rozman Roza

Yöneten DirectorIvana Djilas

DramaturgDramaturgy Ana Kržišnik Blažica

Dil DanışmanıLanguage ConsultantSrečko Fišer

DüzenlemeArrangementBoštjan NaratBlaž CelarecJoži Šalej

RepetitörRepetiteurJoži Šalej

Set ve Kukla TasarımıSet Designer And Puppet CarverBarbara Stupica

Kostüm TasarımıJelena Proković

KoreografiChoreographyMaša Kagao Knez

Kukla AnimasyonuPuppet Animation CounsellorBrane Vižintin

Işık Tasarımı Light Design Samo Oblokar

Makyaj Make-Up DesignerTina Prpar

Set Tasarım AsistanıAssistant to Set DesignerAna Žerjal

Kostüm Tasarım AsistanıAssistant to Costume DesignerNeli Štrukelj

Rol Dağılımı PerformersAna FacchiniKristijan GučekPeter HarlGorazd JakominiPatrizia Jurinčič FinžgarJure KopušarMatija RupelMarjuta SlamičAndrej Zalesjak

Müzisyenler MusiciansBlaž CelarecBoštjan Narat Joži Šalej

Genç SahneYouth Stage

62 63GENÇ SAHNEYOUTH STAGE

Oyun, Meksikalı komünist ressam Frida Kahlo’nun Meksika’da gerçekleştirdiği ilk ve son resim sergisinde geçiyor. Çocukluğundan ölümüne kadar çektiği acılar, yaşadığı inişli çıkışlı aşklar ve siyasi kimliğiyle içinde bulunduğu eylemleri resmeden, yazan Frida’nın hikâyesi, Frida’nın kendi anlatımıyla canlandırılıyor.

BEN FRIDA KAHLO “OTOPORTRE”

I AMFRIDA KAHLO

TÜRKİYEANKARA DEVİNİM TİYATRO

TURKEYANKARA DEVİNİM THEATRE

The play takes place in Mexico, in the first and last painting exhibition of the communist Mexican artist Frida Kahlo. The story of Frida is expressed through her own artwork, describing the sorrows she has suffered from her childhood to her death, the ups and downs of her love life, and the actions she has taken with her political identity.

2nd APRIL Sun - 20:00

3rd APRIL Tue - 20:00



YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNE

Yazan PlaywrightAhmet Yapar

Yöneten DirectorAhmet Yapar

Işık TasarımıLight DesignMahir Köksal

MüzikMusicDidem DoğanKemal Mert Kamiloğlu

MakyözMake-Up DesignerSema Yayla

Yönetmen Yardımcısı Assistant DirectorOzan Demircioğlu

Rol DağılımıPerformerFatmanur İsmailçebi

MüzisyenlerMusiciansDidem DoğanKemal Mert Kamiloğlu


“Masallar çocuklar içindir. İmparatorluk nöbetçileri için değil!” “Bana her şeyden uzaklaşıp ormanda yaşamak istediğini söyle o zaman!”

1648, Agra. Dillere destan hikayesi ve eşsiz mimarisiyle dünyanın yedi harikasından biri olmuş, aşkın ve cennetin tasviri görkemli yapı Tac Mahal’in doğumuna saatler var. Günün ilk ışıklarında görülmeyi beklemekte. Meraklı gözlerden uzak tutulması için on altı yıl bir duvarın arkasına gizlenmiş, kimsenin neye benzediğini bilmediği bir güzellik. O duvarın önündeyse uçan peronlar, taşınabilir delikler ve kuş sürüleri var.

TAC’INNÖBETÇiLERi

GUARDS AT THE TAJ

TÜRKİYEB PLANI

TURKEYB PLANI

Fairy tales for children. Not Imperial Guards.” Tell me you wouldn’t want to live out in the jungle away from the world!

Agra, 1648. One of the seven wonders with her legendary story and unique architecture, Tajmahal, the spectacular depiction of love and heaven, was merely few hours away from her birth. Biding her time to be witnessed with the first light of the day to come. Hidden behind walls from prying eyes for sixteen years, a beauty, yet known to none. To the front of the wall there are: aeroplats, transportable holes and flocks of birds.





YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNE

Yazan PlaywrightRajiv Joseph

Çeviren TranslatorSami Berat Marçalı

Yöneten DirectorSami Berat Marçalı

Yönetmen Yardımcısı Assistant DirectorSeda Türkmen

DramaturgDramaturgyDilek Tora

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume Design Marta Montevecchi

Işık TasarımıLight DesignAlev Topal

MüzikMusicErsin Ersavaş

KoordinatörCoordinatorDilek Tora

Rol DağılımıPerformersKaya AkkayaMurat Eken


“Ortanca”, hayatın çok ortasında ve hatta kıyısında kalmış insanların hikâyesi. Ortanca, kaybetmenin kazancının hikâyesi. Ortanca, çok güçlü durmanın altında yaşanan hassasiyetlerin, sıkıntıların, acıların ve dışa vurulmamış birçok cümlenin hikâyesi. “Ortanca” hepimizin hikâyesi...

ORTANCA THE MIDDLE

TÜRKİYEİSİMSİz SAHNE

TURKEYNO NAME STAGE

“The Middle” is the story of people who are stuck in the middle of life, on the edge even. The Middle is the story of the gain of loss. The Middle is the story of the vulnerabilities, troubles, sorrows and many unexpressed sentences that lie beneath standing tall.“The Middle” is the story of all of us...





YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNEYazan PlaywrightBihter Özdemir Dinçel

Yöneten DirectorSüreyya Kilimci

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume Designİsimsiz Sahne Sanat Ekibi

Işık TasarımıLight DesignAlpdoğan Selçuk

MüzikMusicCem İdiz

KoreografiChoreographySüreyya Kilimci

Rol DağılımıPerformersSüreyya KilimciUğur KayaDalya Kilimci


...ayağını sertçe yere vurmaya başladı...Tak! Tak! Tak! Tak!

...kalbim bir tuhaf atmaya başladı...Küt! Küt! Küt! Küt!

...ter mi, gözyaşı mı bilmiyorum...karanlıkta bir ses duyuyorum...Pıt! Pıt! Pıt! Pıt!

Bir aileden üç kuşak kadının, sürekli değişen ve yükselen bir ev ekseninde, birbirlerine söyleyemedikleri ve iç seslerinden oluşan bir dertlenme, arkada İstanbul. Kendilerine bir adım mesafeden anlattıkları elli senelik bir hikaye.

SEN iSTANBUL’DAN DAHA GÜZELSiN

YOU ARE MORE BEAUTIFUL THAN iSTANBUL

TÜRKİYEBAM İSTANBUL

TURKEYBAM İSTANBUL

...she started stomping her foot on the floor... Thud! Thud! Thud! Thud!

...my heart started beating funny... Thump! Thump! Thump! Thump!

...I don’t know if it’s sweat or teardrops... I hear a sound in the dark... Drip! Drip! Drip! Drip!

A family of three generations of women internally complain about the things they can’t confront to each other in a constantly changing house, with Istanbul in the background. A story of fifty years that they tell each other within a spitting distance.





YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNE

Yazan-YönetenPlaywright-DirectorMurat Mahmutyazıcıoğlu

Dekor TasarımıSet DesignMurat Mahmutyazıcıoğlu

Kostüm TasarımıCostume DesignMeltem Tolan Çoşkun

Işık TasarımıLight DesignCansu Kahvecioğlu

Rol DağılımıPerformersBaşak Kıvılcım ErtanoğluAyfer DönmezMelis Öz


“Söz” bizi zamansız ve mekânsız bir insanın hikâyesine davet ediyor...

Pişmanlıkları, hayal ettikleri, korkuları, arzuları, bastırdıkları, kâbusları ve yalnızlığı ile hepimizin içinden bir ses ile....

Karakter; çocukluğu, ilk gençliği, aşkları, evliliği, erkekliği ve insanlığı ile hesaplaşma içine girer. Oyun, bizi geçmiş ile gelecek arasında bağları birbirine karışmış bir insanın zihninde yolculuğa çıkarır. Varoluşçu yaklaşım ile oluşturulmuş oyun; kendi hayatlarımız içinde taktığımız maskelerin altında yatan gerçekliği vurgulamaktadır. Bu gerçeklik ile yüzleşmek vurucu ve ağır olsa da kendimizi anlamlandırabilmemiz için gereklidir. Ve tam bu yüzden oyun, seyirciyi değişime zorlar. Soru sormaya başlayan izleyen için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

SÖZ THE STATEMENT

TÜRKİYESAND AREA

TURKEYSAND AREA

“The Statement” invites us to listen to the story of a timeless and placeless person... He shares our voice with his regrets, dreams, fears, desires, repressions, nightmares and loneliness...

The character recons with his childhood, youth, love life, marriage, manhood and humanity. The play sets us on a journey through the mind of a person who is tied up between the past and the future. The play, created with an existentialist approach, emphasizes the reality underneath the masks that we all portray. Although confronting this reality is hard and burdensome, it is necessary for us to understand ourselves. And that is exactly why the play forces to audience to change. Nothing will be the same once the audience starts asking questions.


14th APRIL Sat - 20:00


14 NİSAN Cumartesi - 20:00

YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNEYazan PlaywrightsSanem SoğukpınarSerkan KarabayırAlexander Blok

Yöneten DirectorSerkan Karabayır

Sanat YönetmeniArt DirectorGülbin Macunluoğlu

Görsel TasarımVisiual DesignTufan Dağtekin

Işık TasarımıLight DesignMehmet Ergün

MüzikMusicErdem Tunalı

Ses TasarımıSound DesignOnur Soğukpınar

Rol DağılımıPerformerŞan Bingöl


KaST’ın fiziksel anlatıma ve yaratıcı sürece dair son yıllarda yoğunlaşan laboratuvar çalışmasının bir ürünü olan oyun, yaşamını dışarıdaki dünyadan ayırmayı seçen bir bireyin kayıtsızlığını, yorgunluğunu ve yalnızlığını, bir metre doksan santim genişliğinde ve üç metre uzunluğunda bir tavan arasından anlatıyor.

“Bir şeyler kırılıyordu, bir şeyler kırıldı. Kendimi -nasıl demeli?- hissetmiyorum artık.Bana bu kadar güç veren şey; varoluş duygum, neredeyse önemli olduğum duygusu, dünyaya bağlanma, dünyada kalma duygusu eksikliğini hissettirmeye başlıyor.”

“George Perec’in Uyuyan Adam romanından uyarlanmıştır.”

ARTIKSIğINAğIN KALMADI

NOW YOU HAVE RUN OUT OF SHELTER

TÜRKİYEKaST

TURKEYKaST

The play, which is a product of KaST’s laboratory work on physical expression and the creative process which has intensified in the recent years, portrays the indifference, exhaustion and loneliness of an individual who chooses to separate their life from the outside world from an attic of one meter and ninety centimeters in width and three meters in length.

“Somethings were breaking, somethings were broken. I can’t -how should I say this- feel myself anymore. What gives me so much strength is the feeling of existence, the feeling that I’m almost significant, feeling attachment to the world,I sense a lack of feeling of staying on earth.”

Adapted from Georges Perec’s A Man Asleep.





YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNE

Yöneten DirectorSalih Usta

Dekor TasarımıSet DesignAhsenur ÇiftçioğluEsin Çınar

Kostüm TasarımıCostume DesignHilal Polat

Işık TasarımıLight DesignUtku Kara

Ses TasarımıSound DesignÇağıl Kaya

OyuncuPerformerDidem Kırış


Sahnede bir kadın var. Hayatın içinde güçlü, göz alıcı ve çok yetenekli bir balerin, bir Diva. Oyun, bu kadının kendi hayatı içindeki zaman yolculuğu üzerine kurulu. Hayatının bel kemiğini kıran bir aşk hikâyesini ve o savaştan sonraki dönüşümünü görüyoruz her bölümde. Kadının 25 yaşındaki Diva halinin 30 yaşındaki kırık bebek versiyonu ile karşılaşmasıyla, zaman kırılıyor ve biz o parlak yıldızın nasıl bir kırık bebeğe dönüştüğüne tanıklık ediyoruz. Aşkın insanı uçurduğu ve çıkardığı yükseklikten sonra yere bıraktığında neler olduğunu... Ve sonrasında kırık bebek ile Diva’nın yaralarını iyileştirme ve yeniden gerçek aşkı ve varoluşu idrakının hikayesi bu oyun.

KIRIK BEBEK veDiVA

BROKEN DOLL and THE DIVA

TÜRKİYEPINAR ATAER PA PRODÜKSİYON

TURKEYPINAR ATAER PA PRODUCTION

There’s a woman on stage. A strong, attractive and very talented ballerina, a Diva. The play is based on her journey through time. We see a heart wrenching love story and her getting up on her feet after such a struggle. When the 25-year-old Diva meets a version of her 30-year-old self as a broken doll, time refracts and we witness how that brilliant star turns into a broken doll. We witness what happens when you’re high on love but all of a sudden you drop... And this is the story of the broken doll and Diva where they heal their wounds and understand true love and existence.





YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNE

Yöneten DirectorYeşim Ceren Bozoğlu

KoreografiChoreographyPınar Ataer

Yönetmen YardımcısıAssistant DirectorAneliya Ivanova

Işık TasarımıLight DesignArif Boztepe

MüzikMusicDilek İlker

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignBetül DoğanRamazan Tetik

OyuncuPerformerPınar Ataer


“Shakespeare Perisi”, William Shakespeare’in farklı oyun ve sonelerinden metinlerarası kolaj yöntemiyle hazırlanmış bir konser-performanstır. Konser böl ümü, Elizabeth Çağı ve Shakespeare oyunlarının şarkı ve müziklerinin dönemin enstrümanlarıyla icrasından oluşuyor. “Müzik ruhun gıdasıdır” kaidesi, konserde Shakespeare’in dizeleriyle tematik olarak buluşuyor. Performans bölümünde İngiliz yazarın oyun ve şiirlerinden damıtılmış kesitler sunuluyor. Çaprazlama metinlerde Shakespeare’in insanlık durumuna dair ortaya koyduğu keşifleri, yazarın evrensel içgörü ve dehasını kişileştiren kurgusal ilham perisinin yaratım sürecini dillendirmesiyle seyrediyoruz.

Yazarın dilbazlığının hayat verdiği ilham perisinin oyunbazlığıyla, insanın insana ettiği iyilik ve kötülükleri ve iktidardan aşka uzanan bir kavramsal çerçevede bireyde somutlaşan insanlık hallerini kâh hüzünlenerek kâh gülümseyerek izleyeceksiniz.

SHAKESPEAREPERiSi

SHAKESPEARE FAIRY

TÜRKİYESHAKESPEARE ve MÜzİK

TURKEYSHAKESPEARE and MUSIC

“Shakespeare Fairy” is a concert performance created from the intertextual collage of William Shakespeare’s different plays and concerts.

The concert part consists of performances of the songs and music of the Elizabethan Era and Shakespeare plays with current instruments. The principle of “Music heals the soul” thematically meets with Shakespeare’s verses at the concert.

In the performance part, extracts from the plays and poems of the British author are presented. A fictional inspiration fairy personifying the author’s universal insight and brilliance puts the creative process of Shakespeare into words and presents us with the authors discoveries about humanity in the crossover texts. You will be smiling and smiling all over the humanity embodied in the individual in a conceptual framework that extends from power to goodness and evil, and man’s human favors with the playfulness of the inspiration of the author’s language.

With the playfulness of the inspiration fairy that the author has created with this silver tongue, you will be watching the good and bad that human beings have done and the human nature that has incarnated within a conceptual framework extending from power to love.

21st APRIL Sat - 20:00

22nd APRIL Mon - 20:00

21 NİSAN Cumartesi - 20:00


YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNE

Yazan PlaywrightWilliam Shakespeare Yöneten DirectorAyşe Lebriz Berkem

Metin DerlemeText Compilation Cihan ÖzkanAyşe Lebriz Bberkem

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignZeynep ErdemNazlı Çebi Tiyatro PerformansTheatre PerformanceAyşe Lebriz Berkem

SopranoSopranoLinet Şaul

Viola Da GambaViola da GambaBülent Oral

LuteLuteDiego Leveric


Posta, hayatı boyunca yanlış seçimler yapan ve gerekli anlarda cesaret gösteremeyen Çağatay’ın, hayallerinden uzak, yalnız ve mutsuz yaşantısının, otuzuncu doğum gününde kendisine gelen bir postayla değişmesini anlatır. İyi bir müzisyen ve çizer olmak isteyen Çağatay, on dört yaşından otuz yaşına gönderdiği mektubu okuduğunda kendisine gelir. Üstelik Rahman da, Çağatay’ın altmış yaşındaki halinden başkası değildir. Rahman, Çağatay’ın kendi hayatını kurtarmasına yardım edecektir.

Oyun, günümüz insanının modern hayata tutunmak için bireysel özellik ve arzularından vazgeçip kişiliksizleşmesi ve bir mutsuzluk paradoksunun içine sürüklenmesini konu alır. Çağatay da oyun boyunca bu umutsuz gidişe dur diyecek güç ve cesareti kendi içinde arar.

POSTA THE MAIL

TÜRKİYESAHNE DAKTİLO

TURKEYSAHNE DAKTILO

The Mail tells the story of Çağatay, who makes all the wrong choices during his life and does not show courage when it’s necessary, and how his lonely and unhappy life far from his dreams changes with a mail delivered to him on his thirtieth birthday. Çağatay aspires to become a good musician and illustrator. He comes to his senses when he reads the letter he wrote to his thirty-year-old self while he was fourteen. Rahman is no other than Çağatay himself in his sixties. Rahman will help Çağatay turn his life around.

The play is about how people of today have to give up their individual qualities and desires in order to keep up with the modern life and depersonalize themselves and be dragged into a paradox of unhappiness. Throughout the play Çağatay looks within himself for the strength and courage to stop this hopeless course.





YOUTH STAGE

YOUTH STAGE

GENÇ SAHNE

GENÇ SAHNE

Yazan PlaywrightCeyhun Karaköse

Yöneten Director Semih Yeşil

Dekor ve Kostüm TasarımıSet and Costume DesignBurak Etöz

Işık TasarımıLight DesignHakan Akyüz

MüzikMusicMustafa Ekinci

Rol DağılımıPerformersOzan ÇakırBaşar Uğur Engin Yüksel Tufan Naharcı Sera Nur Şahin Ece Hallaçeli Eda Altunkara

AtölyeÇalışmaları

Workshops

82 83ATÖLYE ÇALIŞMALARIWORKSHOPS

Bu söyleşide, Oyunculuk Sanatında Fiziksel ve Vokal Eylemler ile çalışma yöntemleri üzerine sahne ve kamera karşısındaki kullanım deneyimleri paylaşılacak ve katılımcıların soruları cevaplanacaktır.

ÖZGEÇMİŞ2001 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Sanat Dalı Lisans mezunudur. Mimar Sinan GSÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Tiyatro Yüksek lisans eğitimini tamamlamış, tez yazımı aşamasındadır.

2007 de İtalya/Pontedera Grotowski ve Thomas Richards Çalışma Merkezinde Mario Biagini ile başladığı Atölye ve Master Class çalışmalarına, 2008-2012 yıllar arasında Danimarka/Holstebro’da bulunan Eugenio Barba sanat yönetmenliğindeki Odin Tiyatrosu’nda Eugenio Barba, Julia Varley, Roberta Carreri, Ana Woolf, Augusto Omolu, Tage Larsen, Torgeir Weithal gibi tiyatro dünyasının yakından tanıdığı ustalar ile Fiziksel ve Vokal aksiyon çalışma yöntemlerı, Tadashi Suzuki Tekniği , Orixa Dansı, Sokak Gösterileri Dramaturgisi ve Rejisörlükte Montaj Tekniği üzerine yaptığı çalişmalar ile devam etti. 22 ülkeden 33 oyuncu-dansçı ve müzisyenin yer aldıgı Eugenio Barba’nin Kültürlerarasi Çalişmalarindan “The Marriage of Medea” ve “Ur-Hamlet” projelerinde Türkiye’den tek oyuncu olarak yer aldı ve ülkemizi Danimarka ve Polonya’da temsil etti.2012 yılında Guimares/Portekiz Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında davet alarak, yönetmenliğini Mia Theil Have‘in yaptiği Filistinli dansçı ve müzisyenler ile gerçekleştirilen “Sarha” projesinde oyuncu olarak yer aldı.

Türkiye’de Ankara Devlet Tiyatrosu, Erzurum Devlet Tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu, Eskişehir Şehir Tiyatrosu, Ayna, Duru Tiyatro, Semiha Berksoy Opera Vakfı gibi köklü tiyatrolarda ve 2005 -2018 yılları arasında çalıştığı Adana Devlet Tiyatrosunda bugüne dek 30’un üzerinde projede oyuncu, yönetmen yardımcısı ve yönetmen olarak çalıştı. Şu an çalışmalarına İstanbul DT’de ve uluslararası alanda Londra’da kurduğu DEPPA (Devrim Evin Professional Performing Arts) stüdyosunda devam etmektedir.

Bugün İlker Kül, çok sevdiği fotoğrafçılığı yaparken, çok sevdiği çocukları kareleyecek. Çocuklar istedikleri makyajlarla, düşledikleri hayvan, karakter, kişi olacak. Makyaj ve fotoğraf sanatının hayallerle ve çocuklarla buluşmasını; sevgi, emek, destek birleşimi proje ziyaretlerinden kareler takip edecek. Bu ziyaretlerde yaşananlar paylaşılacak.

Birleşince ve paylaşınca neler olabileceği görülecek.

Bunun somutlaşmış hali “1000 Motorcu 1000 Çocuk” projesi mimarı İlker Kül’ün çektiği kareler ile hayallerini yanlarında taşıyabilecek olan çocuklar ve elbette seyirciler için eşsiz bir deneyim olacak kesinlikle. En başta bilecekler ki katılımlarıyla zenginleştirdikleri bu atölye bittikten sonra yine İlker Kül daha dezavantajlı bölgelerde yaşayan pek çok çocuğa ziyarete gidecek, başka çocukların düşlerinin gerçek olmasına katkı sağlayacak bu atölye sayesinde...

ÖZGEÇMİŞ1000 Motorcu 1000 Çocuk projesinin kurucusu olan İlker Kül, uzun yıllar boyunca otomotiv sektöründe çalıştı. Hobisi olan fotoğrafçılığı da paralel olarak sürdürdü. 1000 Motorcu 1000 Çocuk projesinin tohumları ilk olarak 2011 yılında atıldı. Aradan geçen 6 sene içinde 158’in üzerinde okulda binlerce çocuğa yardım paketleri ulaştırıldı.

2017 Temmuz ayında kurumsal iş hayatına son veren Kül, sadece çocuklara yardım yaparak geçireceği bir hayata başladı. 1000 Motorcu 1000 Çocuk projesi, hayatta en sevdiği üç şeyi bir araya getiren bir proje oldu: Çocuklar, motosiklet tutkusu ve fotoğraf.

OYUNCULUK SANATINDA FiZiKSEL VE VOKAL AKSiYON ÇALIŞMA YÖNTEMLERi

1000 MOTORCU1000 ÇOCUK

PHYSICAL ANDVOCAL ACTION TRAINING METHODS IN THE ART OF ACTING

1000 MOTORCYCLISTS 1000 CHILDREN

In this discourse, experiences of using Physical and Vocal Action Training Methods in the Art of Acting on stage and on camera will be shared, and the questions of the participants will be answered.

PERSONAL BACKGROUNDHe graduated from the Ankara State Conservatory, Art Branch of Acting at Hacettepe University. He completed his post graduate education in Theatre Studies under the Institute of Social Sciences at Mimar Sinan Fine Arts University and is currently working on his thesis.

He started working on a Workshop and Master Class at the Workcenter of Jerzy Grotowski and Thomas Richards in Italy/Pontedera with Mario Biagini in 2007 and continued to work on Physical and Vocal action training methods, Tadashi Suzuki’s Technique, Orixa Dance, Dramaturgy of Street Shows and Montage Techniques in Directing with the masters of the theatre world such as Eugenio Barba,Julia Varley,Roberta Carreri,Ana Woolf,Augusto Omolu,Tage Larsen,Torgeir Weithal at the Odin Theatre in Denmark/Holstebro with Eugenio Barba as the art director. He took part as an actor in Eugenio Barba’s Intercultural Works of “The Marriage of Medea” and “Ur-Hamlet,” in which 33 actors-dancers and musicians from 22 countries had participated. He was the only actor from Turkey and he represented our country in Denmark and Poland. He was invited to be a part of the Guimaraes Portugal the Cultural Capital of Europe 2012 project, and performed as an actor in the “Sarah” project with Palestinian dancers and musicians, directed by Mia Theil Have.

He worked at well-established theatres such as Ankara State Theatre, Erzurum State Theatre, Ankara Theatre of Art, Eskisehir City Theatre Mirror, Duru Theatre, Semiha Berksoy Opera Foundation in Turkey and worked as an artist, assistant director and director in more than 30 projects in Adana State Theatre between 2005-2018.

Currently, he continues his works at Istanbul State Theatre and internationally at his studio DEPPA (Devrim Evin Professional Performing Arts) established in London.

Today, while doing photography that he loves, İlker Kül will be capturing the children he loves so much. The children will play as animals, characters, or people they want, with the help of make-up. The art of make-up and photography will blend with dreams and children; and shots from the project visits combined with love, labour, and support will follow after. The moments from these visits will be shared.

This will make an example of what it’s like to come together and share.

The embodiment of it is the “1000 Motorcyclists 1000 Children” project. It is definitely going to be a unique experience for the children, who will be able to carry their dreams around with the shots of Kül, and of course the audience. They’ll know that after this workshop that they have been a part of İlker Kül will continue to visit many children in disadvantaged regions and make a contribution to realize their dreams through this workshop...

PERSONAL BACKGROUNDFounder of the 1000 motorcyclists 1000 children project, İlker Kül has worked in the automotive sector for many years. During which he pursued his hobby of photography. The seeds of the 1000 motorcyclists 1000 children project were first sown in 2011. Over the course of the past 6 years, thousands of children have received aid packages in more than 158 schools.

Kül quit his corporate job in July, 2017 and started a life where he would only help children. The 1000 motorcyclists 1000 children project has been a project bringing together the three things he likes the most in life: Children, passion for motorcycles and photography.

Atölye Lideri Workshop Leader

Devrim EvinAtölye Lideri Workshop Leader

İlker Kül

SÖYLEŞİIntervIew

15th APRIL Mon - 14:00 17th APRIL Tue - 13:0015 NİSAN Pazar - 14:00 17 NİSAN Salı - 13:00

READING HALL BACKSTAGEOKUMA SALONU KULİS


Atölye çalışmasında, “Masalın ve Tiyatronun” gücü ile güçlü, sevgi dolu, özgüvenli, farkındalığı yüksek, paylaşımcı bireyler yetişmesini sağlamak aynı zamanda bu bireylerin etik değerleri öğrenmesini sağlayarak kimlik gelişimine katkıda bulunup, seçimlerini belirlemede hayatlarına ışık tutmak, özel yeteneklerinin farkındalığını farketmelerini sağlayıp, öğrenen, araştıran ve sosyalleşen mutlu bireyler olması hedeflenmektedir.

Masallardan aldığımız güçle değişim yaratan tohumlar ekerek; bilginin sınırlı, hayallerin sonsuz bir güç olduğunu bilerek bu tılsımlı, heyecanlı, çokça öğrenip, çokça eğleneceğimiz “Masallarla Yolculuk Tiyatro Atölyemiz”e tüm arkadaşlarımızı sabırsızlıkla bekliyoruz.

ÖZGEÇMİŞLERSaliha Karahasan2000 yılında Hacettepe Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünden mezun oldu. 2000-2007 yılları arasında TRT Ankara Televizyonu’nda sunuculuk yaptı. Drama ve birçok programda görev aldı. Aynı zamanda Ankara Devlet Tiyatrosunda oyunucu olarak çalıştı. 2004-2005 yılında Sanat Kurumu tarafından “Övgüye Değer En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”nü aldı. 2010 yılında Adana Devlet Tiyatrosuna atandı. Halen aktif olarak çalışmaktadır.

Sema Öner KelavEskişehir Anadolu Üniversitesi Konservatuvarından 1995 yılında mezun oldu. İki yıl Amerika’da Hareket Tiyatrosu eğitimi aldı. 1997 yılında Erzurum Devlet Tiyatrosu’nda göreve başladı. 2006 yılında Adana Devlet Tiyatrosuna atandı. Ç.Ü. Devlet Konservatuvarında eğitmenlik yaptı. Halen Adana Devlet Tiyatrosunda çalışmaktadır.

Murat Özben1998 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuvarından mezun olup aynı yıl Adana Devlet Tiyatrosu’nda göreve başladı. Ayak Bacak Fabrikası, V. Frank, Kadıncıklar, Benim Güzel Pabuçlarım oyunlarının ardından 35’e yakın oyunda görev aldı.

Ozan Sargın2009 yılında Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun oldu. Bursa ve Adana Devlet Tiyatrosunda birçok oyunda görev aldı. Halen Adana Devlet Tiyatrosunda aktif olarak çalışmaktadır.

Gelen misafirlere uygulamalı olarak camın oluşumuyla beraber camın alevde şekillenmesi workshop olarak gösterilecektir. Bunun yanında, belirlenmiş olan modellerden “100 adet hazırlanıp üzerinde günün önemi ile alakalı” serigraf baskının bulunduğu ürünler hazırlanacaktır.

ÖZGEÇMİŞ1966 yılında İstanbul’da dünyaya gelen sanatçı, 1978’den bugüne kadar ülkemizde kaybolmaya yüz tutmakta olan “Cam Üfleme Sanatı”nı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı bünyesinde icra etmektedir. Sanatını Türkiye genelinde okullarda uygulamalı olarak müfredattaki konularla bağdaştırıp öğrencilere anlatan Gümüş, 1993 yılından bugüne kadar başta Almanya Stuttgart olmak üzere bütün Avrupa ülkelerine ve farklı dünya ülkelerine aracıyla giderek yaklaşık 90 gün süre ile sanatını tanıtmaktadır.

MASALTiYATROSU

CAMÜFLEME

FAIRY TALETHEATRE

THE ART OF GLASS BLOWING

The aim is to become strong, loving, confident, highly aware, sharing, contributing to the development of identity through learning ethical and moral values, providing insight on our choices, helping us recognize our special talents, learning, researching individuals and being happy from socializing.

Sowing seeds to make a change with the strength we gain from stories. Knowing that knowledge is limited, and dreams are an endless power, we are looking forward to seeing all our friends in this magical and exciting “Theatre Workshop: A Journey Through Stories” where we’ll be learning and having fun.

PERSONAL BACKGROUNDSSalı̇ha KarahasanShe graduated from Ankara State Conservatory, Department of Theatre at Hacettepe University in 2000. She was a host at TRT Ankara Television during 2000-2007. She worked in drama and many other programs. She also worked as an actress at Ankara State Theatre. She received the “Best Performing Actress Award” given by the Art Association in 2004-2005. She was assigned to Adana State Theatre in 2010. She still actively works there.

Sema Öner KelavShe graduated from Eskişehir Anadolu University Conservatory in 1995. She received a 2-year Physical Theatre training in the United States. She started working at Erzurum State Theatre in 1997. She was assigned to Adana State Theatre in 2006. She was an instructor at Çukurova University State Conservatory. She is currently working at Adana State Theatre.

Murat ÖzbenHe graduated from Konya Selçuk University State Conservatory in 1998 and started working at Adana State Theatre the same year. Other than his roles in Factory of Orthopaedic Feet and Legs, Frank V., Poor Ladies, and My Beautiful Shoes he performed in nearly 35 plays.

Ozan SarginHe graduated from the Faculty of Fine Arts in 2009. He participated in various plays in Bursa and Adana State Theatre. He is still actively working at Adana State Theatre.

The workshop will be showing the formation of glass and the shaping of glass by means of a flame to the participants. In addition to this, a 100 of the determined models will be prepared and products with screen prints relevant to the significance of that day will be made.

PERSONAL BACKGROUNDBorn in 1966 in Istanbul, the artist performs the art of Glass Blowing, which has been fading into oblivion since 1978, within the structure of the Ministry of Culture of Republic of Turkey. Gümüş explains his art to the students with a demonstration by adapting it to the subjects in the curriculum of the schools. He has been displaying his art for a period of 90 days by travelling to all European countries, especially Germany, Stuttgart, and different countries of the world with his car from 1993 until today.

Atölye Liderleri Workshop Leaders

Saliha KarahasanSema Öner KelavMurat ÖzbenOzan Sargın


Harun Gümüş



20th APRIL Fri - 13:0026 NİSAN Perşembe - 12:00



BALCALI HOSPITAL

YOUTH STAGE

FOYERBALCALI HASTANESİ

GENÇ SAHNE

FUAYE


Bir maskenin en kolay ve hızlı şekilde yapılması ve tiyatroda kullanılan maske yapım teknikleri ile ilgili bilgi paylaşımı ve katılımcılarla uygulamalı maske yapımı.

ÖZGEÇMİŞ1991 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel Bölümünden mezun oldu. 1993 yılında Devlet tiyatrolarında “Heykeltraş” olarak çalışmaya başladı. Devlet Tiyatrolarında sahnelenen Hayvan Çiftliği, Kurban, Keloğlan Keleşoğlan, Üç Şehzade, Küçük Bir Mucize, Kuğunun Şarkısı vb birçok oyun için mask ve kukla tasarımı ve uygulaması yaptı. 1991 yılında Ankara Sanat Kurumu “En iyi Mask Uygulama” ödülünü aldı.

Çalışmalarını halen Devlet Tiyatrolarında “Dekoratör - Heykeltraş” olarak devam etmektedir. Ayrıca kurucusu olduğu Sanat Teknik Çalışanları Derneğinde başkanlık görevini sürdürmektedir.

Drama, tartışma, gezi-gözlem ve uzman görüşü alma yöntemleri kullanılılıp, tür tanıtım bilgilendirme gezisi sırasında, tekdüze direkt bilimsel bilgiler vermek yerine, türlerin sıradışı mitolojik hikayeleri, gündelik yaşamımızda nerelerde kullanıldıkları ve yaşam zenginliği oluşturmak adına kostümlü -doğa ve sanat birlikteliğini hedefleyen- ilginç şaşırtıcı sürprizler kurgulanmıştır. Atölye çalışmaları sırasında, tür bilgileri edinmelerinin yanı sıra katılımcıların birbirleri ile çok daha iyi kaynaştıkları, sıkılmadıkları, farkındalıklarının arttığı, soru sorma, sorun çözme yeteneklerinde değişiklik gözleneceği hedeflenmiştir. Katılımcılar arasındaki işbirliğinin, yaratıcılıklarının, özgüvenlerinin artacağı, grup etkileşimine girerek, görüş alışverişinde bulunup, ortak bir karara varma, uygun dili kullanma ve edindiği yeni bilgileri kolay yapılandırabilme yeteneklerinin artacağı düşünülmektedir.

Atölye’ye; spor ayakkabı, şapka, şişe su ve eğer alerjileri varsa ilaçları ile gelmeleri önerilmektedir.

ÖZGEÇMİŞOsmaniye doğumlu olup, ilkokulu, ortaokulu ve liseyi Osmaniye’de tamamladı. Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünden mezun oldu. İsviçre Bern Riccon Enstitüsü eğitim programını tamamlayarak Uluslararası “Aile Danışmanlığı” ünvanını aldı. Biyolojik çeşitlilik eğitimi ile ilgili Fen-Ed. Fak. Biyoloji Böl. ve Eğitim Fakültesi işbirliğini içeren Tezli Yüksek Lisans yaptı. Özellikle Eğitim Fak. Bölümünde “Öğretme ve Öğrenme Kuramları” “TfU- Teaching for Understanding - Öğrenmek için Öğretme” ve Drama konularında eğitim alıp bunların uzmanlığı ile ilgili seminerler verdi. Yüksek lisans tezi, en iyi 20 bilim eğitim çalışması arasında sergilendi. Kendi projelendirdiği ve başlattığı Biyoloji Şenliği’ni gerçekleştirip, Şenlik dergisi çıkardı. Biyoçeşitlilik ile ilgili belgesel hazırlamıştır. Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği Tübitak 4007 Şenliği, Adana Valiliği Bilim Şenliği ve Yüreğir Belediyesi etkinliklerinde Biyoçeşitlilik Eğitimi kapsamında Drama ile ilgili atölye liderliği yaptı. Halen; Adana Enver Kurttepeli Anadolu Lisesinde öğretmenlik, Ç.Ü. Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesinde Çevre Eğitimi Uzmanlığını gönüllü olarak yapmakta ve burada Milli eğitim ile yapılan protokol dahilinde, doğal ortamlarında biyoçeşitlilik eğitimi ve eğitici drama çalışmaları yapmaktadır.

MASKYAPIMI

“BEN KiMiM”DRAMA ÇALIŞMASI

MASKPRODUCTION

DRAMATICS OF“WHO AM I”

The easiest and quickest way to make a mask; information about mask making techniques used in theatre; and a demonstration of mask making with the participants.

PERSONAL BACKGROUNDGraduated from Hacettepe University, Faculty of Fine Arts, Department of Sculpture in 1991. He began working as a ‘Sculptor’ in the State Theatre in 1993. He has designed and implemented various masks and puppets for plays preformed in the State Theatre such as ‘Animal Farm’, ‘ Sacrifice’, ‘Bald Boy’, ‘Three Sons of the Sultan’,‘A Little Miracle’, ‘Song of the Swan’, etc. He received the ‘Best Mask Implementation’ award given by the Ankara Art Association in 1991.

He continues his work as a Decorator - Sculptor in the State Theatre. In addition, he is the president of the Technical Art Workers Association which he has established.

Instead of giving uniform and direct scientific information during the informative trip where species are taught; methods of drama, discussion, trip-observation and expert opinions are used and extraordinary mythological stories of the species and where they are used in our everyday lives are explained and interesting and wonderful surprises aimed to blend nature and art are planned to create a diversity of life. Besides teaching species, the aim of the workshop is to get the participants to socialize with each other while staying engaged, to raise their awareness, and to make a change in the way they ask questions and provide solutions. An increase in the cooperation between the participants, their creativity and their self-confidence, in their skills of exchanging opinions through group interaction and making shared decisions, of proper expression and easy configuration of newly acquired information is thought to take place during the workshops.

It is recommended that the participants come to the workshop with their sneakers, hats, bottled water and, if they have allergies, their medications.

PERSONAL BACKGROUNDShe was born in Osmaniye and completed primary, middle and high school there. She graduated from the Faculty of Arts and Science, Department of Biology at Çukurova University in Adana. She completed a training program at the Riccon Academy in Bern, Switzerland and received an International “Family Counsellor” title. She did her master’s with a thesis that was a collaboration between the Faculty of Arts and Science, Department of Biology and the Faculty of Education. She received education in “Teaching and Learning Theories”, “TfU- Teaching for Understanding” in the Education Faculty, received training related to Drama and gave seminars regarding their speciality. Her Master’s thesis was presented among the Top 20 Science Education studies. She conceptualized a biology festival project, realized this project and published a festival journal. She produced a documentary on biodiversity. She was the Workshop Leader related to Drama within the scope of Biodiversity Education during Tübitak 4007 Festival, Science Festival of the Governorship of Adana and events of the Municipality of Yüreğir organized by Adana Provincial Directorate of National Education. She is currently a teacher at the Adana Enver Kurttepeli high school and voluntarily works as an Environmental Education Specialist at the Çukurova University Ali Nihat Gökyiğit Botanical Garden, where she provides a biodiversity education and carries out educational dramatics in a natural environment within the protocol made with the Ministry of National Education.


İlhan AteşAtölye Lideri Workshop Leader

Şule Ersoy







READING HALL

READING HALL

ÇUKUROVA UNIVERSTIY ALİ NİHAT GÖKYİĞİTBOTANICAL GARDEN OKUMA SALONU

OKUMA SALONU

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ALİ NİHAT GÖKYİĞİTBOTANİK BAHÇESİ


Bu atölye, olağan dışı bir deneyim için bir ortam yaratarak, özgün sanatsal sonuçlar ortaya çıkarmayı amaçlar.I. İçsel ve Dışsal Tempo-RitimII. Duyguları ritimle ifade (Deneysel çalışmalar)III. Ritim ve Motivasyon (Perküsyon enstrümanları ile motivasyon)

ÖZGEÇMİŞSelim Bayraktar, 17 Haziran 1975 tarihinde Irak, Kerkük‘de doğdu.Bir petrol şirketinde çalışmak için Irak’a giden Köyceğiz’li bir baba ile Kerkük’lü Türkmen annenin oğludur. İlkokulu Kerkük’te okudu. Okuduğu okulu ziyaret eden Saddam Hüseyin tarafından Cumhuriyet Muhafızı askeri olması için seçilince, muhafız olmamak için kurşuna dizilmeyi göze alarak ailesiyle Türkiye’ye kaçtı. 12 yaşındayken 17 Ağustos 1987 tarihinde Türkiye’ye geldi. Dört yıl Eskişehir‘de yaşadı. Ortaokulu Eskişehir’de tamamladı.

Sonra Eskişehir soğuk geldiğinden daha sıcak bir yer olan Antalya‘ya taşındılar. Lise eğitimini Antalya’da tamamladı. Lisede okurken Tiyatro Atölyesinde kurslara katıldı. Sonra Ankara Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünü kazandı ve 2000 yılında mezun olduktan sonra Antalya’da yaşamaya başladı.

Mezun olduğunda hemen ataması yapılamadığından bir yıl “Paris Sirki” adlı sirkte palyaço olarak çalıştı. Balkanski kardeşlerle sirk akrobasisi ve illüzyon çalışmaları yaptı ve birçok turnede bulundu. Sonra Devlet Tiyatrosu sınav açtı, girdi ve Diyarbakır Devlet Tiyatrosunda çalışmaya başladı. 2007 yılında Diyarbakır Devlet Tiyatrosundan Antalya Devlet Tiyatrosuna atandı.

Bu atölye deneyiminde; beden, alan, hareket, müzik, akış, doğaçlama - koreografi, tek - eşli - grup dans, uyum, koordinasyon- kontak - zamanlama gibi başlıklar keyifli bir şekilde katılımcılara aktarılacak, dans eden veya etmeyen tüm katılımcılara katkıda sağlayabilecek bir içerik ile dillerde dolanan “beden farkındalığı” hem bir bütün olaraktan hem de “beden” ve “farkındalık” kelimeleri tek tek çözümlenerek aktarılacaktır.

Hepsi ve daha fazlası, her seviyeden katılımcının kendisi açısından yeni bir detay yakalaması ve belki de dans edip, bedenin “farkındalık” ile akışta hareket etmesi halinde ulaşılan “bütünlük” duygusunu deneyimleyerek bu atölyeden ayrılması atölye liderleri olarak dileğimiz.

“Yaşamla Dans et sevgiyle, geride parlak bir ışık bırak.” sloganımızdan yola çıkarak birlikte keyifle birkaç saat geçirmek üzere...

ÖZGEÇMİŞLERAli Kemal KoçakDans Federasyonu Dans Sporları Arjantin Tango branşı dans antrenörüdür. Üniversitede öğrencilik yıllarında üniversite ve belediye Latin Dansları Topluluk Başkanlığı ve eğitmenliği; Tango Grup kurucu, başkan ve eğitmenliği yapmıştır. Gelişme geriliği, öğrenme güçlüğü çeken ve zihinsel engelli çocuklarla dans terapisi üzerine çalışmaları da bu yıllara denk gelir. İstanbul’dan Adana’ya yerleşmesi ve farklı kulüpler bünyesinde de ders vermeye başlamasını takiben 2006 yılında Tango Adana’nın kuruluşunu gerçekleştirir.

Figen ÖzalSanatçı, tango yolculuğunu besleyebilmek amacıyla farklı pekçok disiplini de yaşamına katmaya devam etmekte; B.B.U. sertifikalı pilates eğitmenliği, Türkiye’nin ilk sertifikalı Booty Barre ve Piloxing eğitmenlikleri, Fuse Dance, Yi Jin Jing, Medikal Qi Gong, Su Jok gibi formlarla da beden farkındalığı ve enerji akışı konularında farklı disiplinlerden eğitimlerle bilgi edinimine devam etmektedir. Yine uzmanlaşma alanı olarak seçtiği yolda Yoga Terapi eğitmenliğinin fiziksel rahatsızlıklara ilişkin eğitimini tamamlayarak bir adım daha atmıştır. Marcela Trape ile gerçekleştirdiği Body Awareness Method ® eğitmenliği ile beden farkındalığı çalışmalarında bu etkin metodu dans ve dans dışında kullanabilmek için bireylerle çalışma hakkını kazanmıştır. Bedenimizin evrenin tam bir yansıması olduğu sözünü benimseyerek en başta dans üzerinden ama beden ve hareket temalı farklı disiplinler aracılığı ile bu konudaki yolculuğunu sürdürmektedir.

HERKESiN KALBi ATAR AMA ÖNEMLi OLAN RiTMi DEğiŞTiRMEK

YAŞAMLADANS

EVERY HEART BEATS BUT IT IS IMPORTANT TO CHANGE THE RHYTHM

DANCINGWITH LIFE

This workshop aims to produce original artistic results by creating an environment for an extraordinary experience.I. Inner and Outer Tempo-RhythmII. Expressing Feelings with Rhythm (Experimental Studies)III. Rhythm and Motivation (Motivation with Percussion Instruments)

PERSONAL BACKGROUNDSelim Bayraktar was born on 17 June 1975 in Iraq, Kirkuk. His father was from Köyceğiz who went to Iraq to work at an oil company while his mother was from Turkmenistan. He went to primary school in Kirkuk. When Saddam Hussein visited Selim’s school and picked him to be a soldier as a Republican Guard, he took the risk of being executed by a firing squad and escaped to Turkey with his family. He came to Turkey on 17 August 1987 at the age of 12. He lived in Eskişehir for four years. He completed secondary school in Eskişehir.

They thought Eskişehir was too cold for them and moved to Antalya. He completed his high school education in Antalya. He took courses at a Theatre Workshop while studying in high school. He got accepted to Ankara State Conservatory, Department of Theatre at Hacettepe University. He graduated in 2000 and began living in Antalya.

When he graduated he was not assigned immediately, so he worked as a clown in a circus called the “Paris Circus” for a year. He worked on circus acrobatics and illusions with the Balkanski brothers and went on many tours. When the State Theatre administered and examination, he took it and started to work in Diyarbakır State Theatre. In 2007, he was appointed to Antalya State Theatre from Diyarbakır State Theatre.

In this workshop experience, subjects such as body, space, movement, music, flow, improvisation - choreography, single - pair - group dance, harmony, coordination - contact - timing will be conveyed in a fun manner; and the word “body awareness” will be analysed and conveyed as a whole and the words “body” and “awareness” will be analysed and conveyed individually with a content that can contribute to all participants regardless whether they dance or not .

As the Workshop Leaders we wish to achieve all this and more, and for our participants from all levels to complete this workshop having found out a detail about themselves and danced and experienced the feeling of “unity” due to the body flowing with “awareness”.

Starting with our motto “Dance with Life, with love, leave a bright light behind”, hoping to spend a few pleasurable hours together...

PERSONAL BACKGROUNDSAli Kemal KoçakAli Kemal Koçak is a dancing coach at the Turkish DanceSport Federation in the discipline of Argentine Tango. During his university years, he served as a President and a trainer at the Latin Dance Society of the university and the municipality; and as a founder, president and trainer for the Tango Group. His works on dance therapy with children with growth deficiency, learning difficulties, and mental disabilities have taken place in this period. Following his relocation from Istanbul to Adana and starting giving lessons within different clubs in Turkey, he established Tango Adana in 2006.

Together they go on an extended trip to Buenos Aires to carry their dancing one step further.

Figen ÖzalFigen Özal continues to add many different disciplines to her life in order to preserve her passion for Tango; she extends her knowledge as a BBU certified Pilates instructor, Turkey’s first certified Booty Barre and Piloxing instructor, with trainings in different disciplines related to body awareness and energy flow in the forms of Fuse Dance, Yi Jin Jing, Medical Qigong, Su Jok. By completing her training as a Yoga Therapy instructor on physical impairments that she chose to specialize in, she has taken her expertise one step further. With the Body Awareness Method® instructor training that she has done with Marcela Trape, she has earned the right to work with individuals to use this effective method in her body awareness studies for dance and outside of dance. By adopting the mindset that our body is a reflection of the universe; she continues her journey primarily through dance but also through different disciplines within the scope of body and movement.


Selim BayraktarAtölye Liderleri Workshop Leaders

Figen ÖzalAli Kemal Koçak

28th APRIL Sat- 10:00 29th APRIL Mon - 14:0028 NİSAN Cumartesi - 10:00


THEATRE GARDEN THEATRE GARDENTİYATRO BAHÇE

TİYATRO BAHÇE

DEVLET TiYATROLARI - SABANCIULUSLARARASI 20. ADANA TiYATRO FESTiVALiPROGRAM

HACI öMER SABANCI KÜLTÜR MERKEzİ - ADANA DEVLET TİYATROSUiletişim Ofisi (0322) 352 33 55/112Gişe (0322) 352 33 55/103-104Gazipaşa Bulvarı Gişesi (0322) 352 33 55/148

www.devtiyatro.gov.tr | www.adanadt.gov.tr | www.sabancivakfi.org

27 MART SALI - 20:00

KÜBA / HAvAnA Compás DAns TİYATRosU

KÜBA, PERKÜSYON ve DANSHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

31 MART CUMARTESİ - 15:00 / 20:00

TÜRKİYE / TİYATRoADAm

KAFKAS TEBEŞİR DAİRESİHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

4 NİSAN ÇARŞAMBA - 20:00

TÜRKİYE / sEmAvER KUmpAnYA

MAĞRUR FİL ÖLÜLERİHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

8 NİSAN PAZAR - 20:00

TÜRKİYE / YoLCU TİYATRo

JOKO’NUN DOĞUM GÜNÜHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

9 NİSAN PAZARTESİ - 20:00


JOKO’NUN DOĞUM GÜNÜHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


LİTvAnYA / AURo DAns TİYATRosU

GODOSHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

14 NİSAN CUMARTESİ - 15:00 / 20:00

TÜRKİYE / çoLpAn İLHAn & sADRİ ALışıK TİYATRosU

BİR HAYVANAT BAHÇESİ HİKAYESİ HACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / çoLpAn İLHAn & sADRİ ALışıK TİYATRosU

BİR HAYVANAT BAHÇESİ HİKAYESİ HACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

27 MART SALI - 20:00

TÜRKİYE / İsTAnBUL şEHİR TİYATRoLARı

SIZISABANCI ÜNİVERSİTESİ


İspAnYA / YLLAnA TİYATRosU

YLLANA’NIN EN İYİLERİHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / B pLAnı

TAC’IN NÖBETÇİLERİGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / BAm İsTAnBUL

SEN İSTANBUL’DAN DAHA GÜZELSİNGENÇ SAHNE

12 NİSAN PERŞEMBE - 20:00

TÜRKİYE / BAm İsTAnBUL

SEN İSTANBUL’DAN DAHA GÜZELSİNGENÇ SAHNE

13 NİSAN CUMA - 20:00

TÜRKİYE / sAnD AREA

SÖZGENÇ SAHNE

14 NİSAN CUMARTESİ - 20:00

TÜRKİYE / sAnD AREA

SÖZGENÇ SAHNE


ATÖLYE: DEvRİm ERİnOYUNCULUK SANATINDA FİZİKSEL VE VOKAL AKSİYON ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ (SÖYLEŞİ)

OKUMA SALONU


TÜRKİYE / KaST

ARTIK SIĞINAĞIN KALMADIGENÇ SAHNE

28 MART ÇARŞAMBA - 20:00

TÜRKİYE / EsKİşEHİR şEHİR TİYATRoLARı

39 BASAMAKHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ






MAĞRUR FİL ÖLÜLERİHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / İsİmsİZ sAHnE

ORTANCAGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / mAm’ART TİYATRo

KIZGIN DAMDAKİ KEDİHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / mAm’ART TİYATRo

KIZGIN DAMDAKİ KEDİHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

28 MART ÇARŞAMBA - 20:00

KÜBA / HAvAnA Compás DAns TİYATRosU

KÜBA, PERKÜSYON ve DANSMERKEZ PARK


TÜRKİYE / AnKARA DEvİnİm TİYATRo

BEN FRIDA KAHLO “OTOPORTRE”GENÇ SAHNE


TÜRKİYE / B pLAnı

TAC’IN NÖBETÇİLERİGENÇ SAHNE

10 NİSAN SALI - 20:00

LİTvAnYA / AURA DAns TİYATRosU

GODOSHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

29 MART PERŞEMBE - 20:00

TÜRKİYE / EsKİşEHİR şEHİR TİYATRoLARı

39 BASAMAKHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ





İspAnYA / KULUnKA TİYATRosU

YALNIZLARHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ



MAĞRUR FİL ÖLÜLERİSABANCI ÜNİVERSİTESİ

30 MART CUMA - 20:00

TÜRKİYE / TİYATRoADAm

KAFKAS TEBEŞİR DAİRESİHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / AnKARA DEvİnİm TİYATRo

BEN FRIDA KAHLO “OTOPORTRE”GENÇ SAHNE


İspAnYA / KULUnKA TİYATRosU

YALNIZLARHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / İsİmsİZ sAHnE

ORTANCAGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / TİYATRo KEYFİ

ÇOCUK İSTİYORUMHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


ATÖLYE: İLKER KÜL

1000 MOTORCU 1000 ÇOCUKKULİS


ATÖLYE: ADAnA DEvLET TİYATRosU

MASAL TİYATROSUGENÇ SAHNE


ATÖLYE: ADAnA DEvLET TİYATRosU

MASAL TİYATROSUBALCALI HASTANESİ


ATÖLYE: HARUn GÜmÜş

CAM ÜFLEMEFUAYE


ATÖLYE: sELİm BAYRAKTARHERKESİN KALBİ ATAR AMA ÖNEMLİ OLAN

RİTMİ DEĞİŞTİRMEKTİYATRO BAHÇE


ATÖLYE: İLHAn ATEş

MASK YAPIMIOKUMA SALONU


ATÖLYE: şULE ERsoY

“BEN KİMİM” DRAMA ÇALIŞMASIÇ.Ü. ALİ NİHAT GÖKYİĞİT BOTANİK BAHÇESİ


ATÖLYE: FİGEn ÖZAL ve ALİ KEmAL KoçAK

YAŞAMLA DANSTİYATRO BAHÇE


ATÖLYE: İLHAn ATEş

MASK YAPIMIOKUMA SALONU


TÜRKİYE / KaST

ARTIK SIĞINAĞIN KALMADIGENÇ SAHNE



SIZIHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / pınAR ATAER pA pRoDÜKsİYon

KIRIK BEBEK ve DİVAGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / pınAR ATAER pA pRoDÜKsİYon

KIRIK BEBEK ve DİVAGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / BURsA DEvLET TİYAToRUsU

BANA MASTİKA’YI ÇALSANAMERKEZ PARK


TÜRKİYE / sHAKEspEARE vE mÜZİK

SHAKESPEARE PERİSİGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / sHAKEspEARE vE mÜZİK

SHAKESPEARE PERİSİGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / sAHnE DAKTİLo

POSTAGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / sAHnE DAKTİLo

POSTAGENÇ SAHNE


TÜRKİYE / ADAnA şEHİR TİYATRoLARı

BOYACIHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


TÜRKİYE / AnKARA DEvLET TİYATRosU

RADYO-YU HÜMAYUN HACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

28 NİSAN CUMARTESİ - 15.00 / 20:00




TÜRKİYE / AnTALYA DEvLET TİYAToRUsU

DELİ DUMRULMERKEZ PARK


sLovEnYA ULUsAL TİYATRosU novA GoRıCA

PETER KUSTERHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


sLovEnYA ULUsAL TİYATRosU novA GoRıCA

PETER KUSTERHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ





TÜRKİYE / sEYHAn BELEDİYE TİYATRosU

ASİYE NASIL KURTULURHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ



SIZIHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ


ALmAnYA / FAmıLıE FLÖZ

TİYATRO DELUSIOHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ





ALmAnYA / FAmİLİE FLÖZ

TİYATRO DELUSIOSABANCI ÜNİVERSİTESİ





TÜRKİYE / TİYATRo KEYFİ

GÖZLERİN ARDINDA MÜZİKALHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ



JOKO’NUN DOĞUM GÜNÜSABANCI ÜNİVERSİTESİ

25 NİSAN ÇARŞAMBA - 11:00 /14:00

TÜRKİYE / ADAnA DEvLET TİYATRosU

ALİ BABA ve KIRK HARAMİLERHACI ÖMER SABANCI KÜLTÜR MERKEZİ

Ç O C U K

O Y U N U

STATE THEATRES - SABANCIINTERNATIONAL 20th ADANA THEATRE FESTIVALPROGRAM

HACI öMER SABANCI CULTURAL CENTER - ADANA STATE THEATRECommunication Office (0322) 352 33 55/112Box Office (0322) 352 33 55/103-104Gazipaşa Box Office (0322) 352 33 55/148


27th MARCH TUESDAY - 20:00

CUBA / HAVAnA COMPáS DAnCE

CUBA, DANCE and PERCUSSIONHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

31st MARCH SATURDAY - 15:00 / 20:00

TURKEY / TİYATRoADAm

THE CAUCASIAN CHALK CIRCLEHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

4th APRIL WEDNESDAY - 20:00

TURKEY / sEmAvER KUmpAnYA

THE PROUD DEAD ELEPHANTSHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

8th APRIL SUNDAY - 20:00

TURKEY / YoLCU TİYATRo

JOKO’S ANNIVERSARYHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

9th APRIL MONDAY - 20:00


JOKO’S ANNIVERSARYHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


LITHUAnIA / AURA DAnCE THEATRE

GODOSHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

14th APRIL SATURDAY - 15:00 / 20:00

TURKEY / çoLpAn İLHAn & sADRİ ALışıK THEATRE

THE ZOO STORYHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


TURKEY / çoLpAn İLHAn & sADRİ ALışıK THEATRE

THE ZOO STORYHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

27th MARCH TUESDAY - 20:00

TURKEY / İsTAnBUL mUnıCıpALıTY CıTY THEATRE

SORROWSABANCI UNIVERSITY

1st APRIL SUNDAY - 20:00

spAın / YLLAnA

THE BEST OF YLLANAHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


TURKEY / B pLAnı

GUARDS AT THE TAJYOUTH STAGE


TURKEY / BAm İsTAnBUL

YOU ARE MORE BEAUTIFUL THAN İSTANBUL

YOUTH STAGE

12th APRIL THURSDAY - 20:00

TURKEY / BAm İsTAnBUL

YOU ARE MORE BEAUTIFUL THAN İSTANBUL

YOUTH STAGE

13th APRIL FRIDAY - 20:00

TURKEY / sAnD AREA

THE STATEMENTYOUTH STAGE

14th APRIL SATURDAY - 20:00

TURKEY / sAnD AREA

THE STATEMENTYOUTH STAGE


WoRKsHop: DEvRİm ERİnPHYSICAL AND VOCAL ACTION TRAINING

METHODS IN THE ART OF ACTINGREADING HALL


TURKEY / KaST


YOUTH STAGE

28th MARCH WEDNESDAY - 20:00

TURKEY / EsKİşEHİR mUnıCıpALıTY CıTY THEATRE

39 STEPSHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

2nd APRIL MONDAY - 20:00

spAın / YLLAnA




THE PROUD DEAD ELEPHANTSHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


TURKEY /no nAmE sTAGE

THE MIDDLEYOUTH STAGE


TURKEY / mAm’ART THEATRE

CAT ON A HOT TIN ROOF HACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


TURKEY / mAm’ART THEATRE

CAT ON A HOT TIN ROOF HACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

28th MARCH WEDNESDAY - 20:00

CUBA / HAVAnA COMPáS DAnCE

CUBA, DANCE and PERCUSSIONCENTRAL PARK

2nd APRIL MONDAY - 20:00

TURKEY / AnKARA DEvİnİm THEATRE

I AM FRIDA KAHLOYOUTH STAGE


TURKEY / B pLAnı

GUARDS AT THE TAJYOUTH STAGE

10th APRIL TUESDAY - 20:00

LITHUAnIA / AURA DAnCE THEATRE

GODOSHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

29th MARCH THURSDAY - 20:00

TURKEY / EsKİşEHİR mUnıCıpALıTY CıTY THEATRE

39 STEPSHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

3rd APRIL TUESDAY - 20:00

spAın / YLLAnA



SPAIn / KULUnKA THEATRE

SOLITUDESHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER



THE PROUD DEAD ELEPHANTSSABANCI UNIVERSITY

30th MARCH FRIDAY - 20:00

TURKEY / TİYATRoADAm

THE CAUCASIAN CHALK CIRCLEHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

3rd APRIL TUESDAY - 20:00

TURKEY / AnKARA DEvİnİm THEATRE

I AM FRIDA KAHLOYOUTH STAGE

7th APRIL SATURDAY - 15:00 / 20:00

SPAIn / KULUnKA THEATRE

SOLITUDESHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


TURKEY / no nAmE sTAGE

THE MIDDLEYOUTH STAGE


TURKEY / TİYATRo KEYFİ

I WANT A CHILDHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


WoRKsHop: İLKER KÜL

1000 MOTORCYCLISTS1000 CHILDREN

BACKSTAGE


WoRKsHop: ADAnA sTATE THEATRE

FAIRY TALE THEATREYOUTH STAGE


WoRKsHop: ADAnA sTATE THEATRE

FAIRY TALE THEATREBALCALI HOSPITAL


WoRKsHop: HARUn GÜmÜş

THE ART OF GLASS BLOWINGFOYER


WoRKsHop: sELİm BAYRAKTAREVERY HEART BEATS BUT IT IS IMPORTANT TO

CHANGE THE RHYTHMTHEATRE GARDEN


WoRKsHop: İLHAn ATEş

MASK PRODUCTIONREADING HALL


WoRKsHop: şULE ERsoY

DRAMATICS OF “WHO AM I”ÇUKUROVA UNI. ALİ NİHAT GÖKYİĞİT BOTANICAL GARDEN


WoRKsHop: FİGEn ÖZAL and ALİ KEmAL KoçAK

DANCING WITH LIFETHEATRE GARDEN


WoRKsHop: İLHAn ATEş

MASK PRODUCTIONREADING HALL


TURKEY / KaST


YOUTH STAGE



SORROWHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


TURKEY / pınAR ATAER pA pRoDUCTıon

BROKEN DOLL and THE DIVAYOUTH STAGE


TURKEY / pınAR ATAER pA pRoDUCTıon

BROKEN DOLL and THE DIVAYOUTH STAGE

21st APRIL SATURDAY - 20:00

TURKEY / BURsA sTATE THEATRE

PLAY “MASTIKA” FOR MECENTRAL PARK

21st APRIL SATURDAY - 20:00

TURKEY / sHAKEspEARE and MUSIC

SHAKESPEARE FAIRYYOUTH STAGE

22nd APRIL SUNDAY - 20:00

TURKEY / sHAKEspEARE and MUSIC

SHAKESPEARE FAIRYYOUTH STAGE


TURKEY / sAHnE DAKTİLo

THE MAILYOUTH STAGE


TURKEY / sAHnE DAKTİLo

THE MAILYOUTH STAGE

23rd APRIL MONDAY - 20:00

TURKEY / ADAnA mUnıCıpALıTY CıTY THEATRE

PAINTERHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


TURKEY / AnKARA sTATE THEATRE

OTTOMAN ROYAL RADIOHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

28th APRIL SATURDAY - 15.00 / 20:00




TURKEY / AnTALYA sTATE THEATRE

DUMRUL THE MADCENTRAL PARK


SLOVEnE / SLOVEnE nATIOnAL THEATRE nOVA GORICA

SHOCKHEADED PETERHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


SLOVEnE / SLOVEnE nATIOnAL THEATRE nOVA GORICA

SHOCKHEADED PETERHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER





TURKEY / sEYHAn mUnıCıpıLıTY CıTY THEATRE

HOW CAN ASİYE BE SAVEDHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER



SORROWHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER


GERmAnY / FAmıLıE FLÖZ

TEATRO DELUSIOHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

21st APRIL SATURDAY - 15:00 / 20:00





TEATRO DELUSIOSABANCI UNIVERSITY

22nd APRIL SUNDAY - 20:00




TURKEY / TİYATRo KEYFİ

THE CHILD BEHIND THE EYESHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER



JOKO’S ANNIVERSARYSABANCI UNIVERSITY

25th APRIL WEDNESDAY - 11:00 /14:00

TURKEY / ADAnA sTATE THEATRE

ALI BABA and THE FORTY THIEVESHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER

CHıLDREn’s

pLAY

Sabancı Center 4. Levent 34330 istanbulT (0212) 385 88 00 F (0212) 385 88 11

www.sabancivakfi.org

sabanci.vakfi sabancivakfi sabancivakfi

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Ulus 06050 AnkaraT (0312) 310 19 45 F (0312) 312 65 07

www.devtiyatro.gov.tr

DevletTiyatrolariDevletTiyatrolari Devtiyatro devlettiyatrolari

1.250

-TUR

-EN

G/0

3-20

18

HACI öMER SABANCI KÜLTÜR MERKEzİ - ADANA DEVLET TİYATROSUHACI ÖMER SABANCI CULTURAL CENTER - ADANA STATE THEATRE

İletişim Ofisi Communication Office(0322) 352 33 55/112

Gişe Box Office(0322) 352 33 55/103-104

Gazipaşa Bulvarı Gişesi Gazipaşa Box Office(0322) 352 33 55/148


Documents

İÇİNDEKİLER CONTENT€¦ · Mustafa KURT, Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sevinç GEDİKTAŞ, Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Güler SABANCI, Sabancı Vakfı Mütevelli