50
www.ekmekveadalet.net Mail:[email protected] Haftal›k Dergi / Say›: 141 / Tarih: 16 Ocak 2005 / F‹YAT (KDV Dahil) 750 000 / 75 YKr Adalet Adalet Ekmek Ekmek ve ve 17 Ocak’ta K›z›lay’da; AKP’nin ba¤›ml›l›¤› kutlad›¤› yerde, ba¤›ms›zl›k bayra¤› dalgalanacak! BU ÜLKE SAH‹PS‹Z DE⁄‹L! 118 fiehit! Düflüncelerimizle yaflamak u¤runa, ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizm idealimiz u¤runa Tecrite karfl› direniflimiz sürüyor DEHAP; Gazi, Nurtepe ve Alibeyköy’de halka neden sald›rd›¤›n› aç›klamal›d›r! Taksim’de bedenini tutuflturarak flehit düflen Sergül Albayrak, feda eylemini gerçeklefltirdi¤i yere iki kelimelik bir talep b›rakt›: ISSN: 1304687X 132 www.ekmekveadalet.net [email protected] Adalet Adalet Ekmek ve Ekmek ve 118. flehit... ‹ki kelime: Tecrit kalks›n!

ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

www.ekmekveadalet.net Mail:[email protected]›k Dergi / Say›: 141 / Tarih: 16 Ocak 2005 / F‹YAT (KDV Dahil) 750 000 / 75 YKr

AdaletAdaletEkmekEkmek veve

17 Ocak’ta K›z›lay’da;

AKP’nin ba¤›ml›l›¤› kutlad›¤› yerde,

ba¤›ms›zl›k bayra¤› dalgalanacak!

BU ÜLKE SAH‹PS‹Z DE⁄‹L!

118 fiehit!Düflüncelerimizle yaflamak

u¤runa, ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizm

idealimiz u¤runaTecrite karfl›

direniflimiz sürüyor

DEHAP; Gazi, Nurtepe ve Alibeyköy’de halka neden sald›rd›¤›n› aç›klamal›d›r!

Taksim’de bbedenini ttutuflturarak flehit ddüflen Sergül AAlbayrak, feda eeylemini gerçeklefltirdi¤i yyere iki kkelimelik bbir talep bb›rakt›:

ISSN: 1304687X 132

www.ekmekveadalet.net [email protected] veEkmek ve

118. flflehit... ‹‹ki kkelime:

Tecrit kkalks›n!

Page 2: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

INTERNET aadresi: www.ekmekveadalet.net E-MAIL aadresi: [email protected]

Bürolar›m›z

Fiyat›: 750 000 TL/75 YKrAvrupa: 3 EuroAlmanya:3 Euro

Fransa:3 Euro‹sviçre:3 EuroHollanda:3 Euro

‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 3 EuroAvusturya: 3 Euro

Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Pembe Özlem OLGUNGenel Yay›n Yönetmeni: Gülizar KES‹C‹Adresi: ‹nebey Mahallesi Küçük Langa Caddesi No:29 C-26Akflahin Pasaj› Aksaray-Fatih-‹stanbul‹rtibat Telefonu: 0212 347 69 66 Faks: 0212 347 69 65Hesap No: 0041310 -4 Y›lmaz Bas. Yay. Da¤. Org. Akbank Yusufpafla fiubesi/‹ST Ofset Haz›rl›k: Y›lmaz Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi PazarlamaISSN: 1304 687X

AdaletAdaletEkmekEkmek veve

kahramanlar ölmez15 Ocak- 21 Ocak fiehitlerimiz

Yap›verlag Venloerstr. 507-A 50825 Köln Tel: 0049 221 280 87 74 0049 221 280 87 75Faks:0049 221 280 90 84E-mail adresi: [email protected]

Adana- ‹nönü Cad. Örnekler Apt. No:5 Kat:5 Tel-faks: 0 322 363 32 09Ankara- GMK Bulvar› Onur ‹flhan› Kat: 6 Daire: 151 K›z›layTel-faks: 0 312 419 27 38Antakya- Armutlu Mahallesi Elmas Sok. fiaban Kanatl› Apt. Kat:4 D: 6 Tel-faks: 0 326 223 87 18Bursa- Sakarya mah. Uluyol cad. Ayd›n ‹flhan›-2 No: 24 Kat: 2Daire: 2 Osmangazi Tel-faks: 0 224 224 93 97

Hopa:Hopa ‹fl Merkezi Zemin Kat No: 1 HOPA

Tel-Faks:0 466 351 42 08‹zmir- Milli-i Kütüphane Cad. No: 17/104 Tepeköylü ‹fl MerkeziKonak Tel-Faks: 0 232 482 29 54Kocaeli- Hürriyet Caddesi Gakko Kervan Saray ‹flhan› Kat:7No:79 Tel-Faks: 0 262 331 66 51Malatya- Dabakhane Mah. Bak›rc›lar Çarfl›s› Sar›beyo¤lu ‹flhan›Kat:1 No:43 Tel: 0 422 323 24 77Samsun- 19 May›s Mah. Talimhane Cad. Albayrak ‹flhan› NO:24Kat:2 Daire:9 Tel-faks: 0 362 435 25 80Trabzon- Düzenli Ulusoy ‹fl merkezi Çömlekevi YokufluNo: 42 Tel-faks: 0 462 321 14 80

GENÇLER‹M‹Z 1960’larda ilan etti ‘Ba¤›ms›z Türkiye’ iste¤ini;

Mahirler’in, Denizler’in öncülü¤ünde ba¤›ms›zl›k bayra¤›n›dalgaland›rd›lar. 1969 y›l›n›n Haziran ay›nda yap›lan FKF top-lant›s› sonucunda haz›rlanan bildirge (mücadele program›) ül-kesinin ba¤›ms›zl›¤›n›, halk›n sömürüden kurtuluflunu isteyen,bunun için kavga alanlar›na koflan gençli¤in sesiydi. 11 mad-delik bildirgenin üç maddesinde flöyle deniliyordu:

1- Amerikan sömürgecileri, askerleri, askeri ve ekono-mik teflkilatlar›, ikili antlaflmalar›, bütün kurumlar›m›-za girmifl ajanlar› ve uflaklar›yla derhal yurdumuzdankovulmal›d›rlar.

2- Amerikan somürgecili¤inin arac› olan NATO'dan der-hal ç›k›lmal›, milli ordu ve onun temel flart› olan millisavafl sanayii kurulmal›d›r.

3- D›fl politika tam ba¤›ms›zl›k ilkesine dayand›r›lmal›,emperyalizme ve yerli iflbirlikçilerine karfl› savafl verenbütün geri kalm›fl ülke halklar›n›n yan›nda yer al›nma-l›d›r.

GENÇLER‹M‹Z 1970’lerde yürüdü ‘Ba¤›ms›z Türkiye’ için;

1960’larda kald›r›lan ba¤›ms›zl›k bayra¤›, 1970’ler boyun-ca daha da yükseklerde dalgaland›r›ld›. Meydanlar ba¤›ms›zl›ksloganlar›yla inledi. Bu eylemlerden biri de 14 Mart 1970'teAnkara’dayd›. Gençlik, iflbirlikçili¤i protesto etmek için Demi-rel'in baflbakanl›¤›ndaki meclisi tan›mad›klar›n› ilan etti. Bununiçin Ulusal Kurtulufl Savafl›’n›n meclisinin topland›¤›, ilkTBMM binas›na gidilip toplant› yap›ld›ktan sonra aç›klamalar-da bulunulaca¤› karar› al›nd›. "Ba¤›ms›z Türkiye" sloganlar›ylaUlus'a koflan DEV-GENÇ’liler ilk mecliste yerlerini ald› ve ülkesorunlar›n› tart›flt›. "Ba¤›ms›zl›k Bildirisi" meclisin balko-nundan Ulus Meydan›’n› dolduran binlerce insana duyuruldu:

1- Amerikan emperyalistleri, iflbirlikçileri ve toprak a¤a-lar› halk›m›z›n bafl düflman›d›rlar.

2- Halk›m›z›n ve gençli¤in hiçbir siyasi partiye güveniyoktur.

3- Tam ba¤›ms›z ve gerçekten demokratik Türkiye'yikurmak için;◆ Yurdumuz bütün Amerikan askeri üslerinden ve te-

sislerinden, bütün Ameri-kan askerlerinden, bar›flgönüllülerinden ve bütünAmerikan sivil uzmanla-r›ndan temizlenmelidir.

◆ Yeralt› ve yerüstüservetlerimizi sömürenbütün yabanc› flirketlereve yabanc›larla iflbirli¤iyapan zenginlerin mallar›-na el konmal›d›r.

◆ Milli ç›karlar›m›z› zedeleyen bütün ikili anlaflmalarfeshedilmeli, NATO ve CENTO'dan ç›k›lmal›d›r.

◆ Toprak a¤al›¤› ve tefecilik ortadan kald›r›lmal› vea¤alar›n topraklar› yoksul köylülere da¤›t›lmal›d›r.

◆ Bütün milli s›n›f ve tabakalar›n, iflçilerin, köylülerin,memurlar›n, ö¤retmenlerin teflkilatlanmalar›n› ve demok-ratik mücadelesini engelleyen bütün k›s›tlamalar kald›r›l-mal›d›r.

◆ Bütün .... e¤itim ve ö¤retim sistemimiz yabanc›larade¤il, Türkiye halk›na hizmet eder duruma getirilmelidir.

◆ ‹stiklali tam Türkiye için mücadele, gerçek demok-rasinin kurulmas› için mücadele devrimci görevimizdir.

Bu u¤urda mücadeleye kat›lmak her yurtseverin hemhakk› hem de görevidir.

GENÇLER‹M‹Z 2000’lerde yürüyor ‘Ba¤›ms›z Türkiye’ için;

Ve bugün, DEV-GENÇ’in emperyalizme karfl› flanl› müca-dele tarihinin mirasç›s› Gençlik Federasyonu, Ne AmerikaNe Avrupa, Ba¤›ms›z Türkiye! ‹flbirlikçili¤e Son! sloga-n›yla Ankara’ya yürüyor.

Gençlik miras›na sahip ç›karak bu görev flimdi bizim-dir.. diyor. “Bayrak flimdi bizlerin ellerinde.. Ba¤›mzl›kbayra¤›n› flimdi daha da yükseklere ç›kartma zaman›d›r. Ülke-mizin emperyalizme peflkefl çekilmesine dur demek için ba-¤›ms›zl›k fliar›n› yükseltmek için... 17 Ocak'ta Ankara'ya gidi-yoruz. Bu yürüyüfl vatanseverlerin yürüyüflüdür...”

fiAN OLSUN BU ÜLKEN‹N VATANSEVER

DEVR‹MC‹ GENÇL‹⁄‹NE!

Elaz›¤ Temel Haklar, kapatma davas›na ça¤›r›yor:

“Biz açl›¤a, iflsizli¤e, yoksullu¤a karfl› ç›kt›k, ç›kmaya devam ediyoruz.Biz, insanlar köylerine dönebilsin, talepleri karfl›lans›n dedik, demeye de-vam ediyoruz. Biz tecrit iflkencedir karfl› ç›k›yoruz dedik, demeye devamediyoruz.

Halk›n hak ve özgürlükleri için mücadele etmek, halk› bilinçlendirmekmeflrudur. Meflru olmayan bu ülke ve dünya tablosuna karfl› ç›kanlar›n sus-turulmaya çal›fl›lmas›, kurumlar›n kapat›lmak istenmesidir. Haklar ve öz-gürlüklerden, adaletten, hukuktan yana olan herkesi bu nedenle derne¤i-mize sahip ç›kmaya, kendi demokratik taleplerini savunmaya ça¤›r›yoruz.

DURUfiMA GÜNÜ: 24 fiUBAT 2005 SAAT: 09.00DURUfiMA YER‹: ELAZI⁄ 3. ASL‹YE CEZA MAHKEMES‹

DURUfiMAYA ÇA⁄RI✹ÇA⁄DUYURI

U

Büyük direniflinUflak cephesi:

Bafle¤meyenKad›nlar

ÇIKTI!Kitabevleri ve TAYAD’da

YAYIN

Birtan ALTINBAfi

16 Ocak 1991

Gençli¤in devrimci mücadelesiiçinde yeral›yordu. 9 Ocak’ta Hacet-tepe Üniversitesi Beytepe Kampü-sü’nün ç›k›fl›nda gözalt›na al›nd›.Ankara Emniyet Müdürlü¤ü DALbölümünde iflkenceyle katledildi.

1967 Tekirda¤ Malkara ‹lçesi Sa-r›polat Köyü’nde do¤an Birtan,

genç ömrünü ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizm mücade-lesine adayan bir DEV-GENÇ’liydi.

Ercan ÖZÇEKEN

18 Ocak 1996

‹zmir Buca’da kald›¤› evdekatiller sürüsü taraf›ndan kufla-t›ld›. Teslim olmama gelene¤i-ne yeni bir halka ekleyerek fle-hit düfltü.

Ercan’›n ailesi Kars’tan gele-rek ‹zmir Küçükçi¤li’ye yerlefl-miflti. Kürt milliyetindendir. Birsüre Küçükçi¤li’de devrimci hareketin faaliyetleriiçinde yeralm›fl, daha sonra silahl› bir ekipte görev-lendirilmiflti.

Bahri MUTLU

Cemal KARAPINAR

19 Ocak 1980

D e v r i m c ihareketin iflçialan› örgütlü-lü¤ü içindeyer alan Bahrive Cemal, Ba-s›n-‹fl grevin-de grev nöbetini bitirdikten sonraayr›l›rlarken, faflistler taraf›ndan ku-rulan bir pusuda katledildiler.

Mehmet TEPE

Ocak 1978

‹stanbul Liseli DEV-GENÇ’tendi. Kufltepe Lise-si’ndeyken mücadeleye ka-t›ld›. Bu lisedeki faflist iflga-lin k›r›lmas›nda önemli roloynad›. Faflistler taraf›ndanMecidiyeköy’de katledildi.

Amilcar CABRAL

20 Ocak 1973

Afrika halklar›n›n kurtulufl mücadelesinin önderlerindendi. Portekiz’in Lizbon flehrin-de ö¤renciyken Afrika’n›n ulusal ba¤›ms›zl›¤› için mücadeleye kat›ld›. 1950’lerin orta-s›nda Gine'nin Ulusal Kurtuluflu ‹çin Hareket (MING)'i kurdu. Fakat MING’nin yasall›klas›n›rl› mücadelesi onlar› yeni bir örgütlenme ve mücadele biçimine yöneltti. 1956’da il-legal olarak Gine ve Cabo Verde'nin Ba¤›ms›zl›¤› ‹çin Afrika Partisi (PAIGC)'nin kurulu-fluna önderlik yapt›. 1959’da silahl› mücadele karar› al›narak, 1962’de gerilla savafl›nabaflland›. Gine da¤l›k alanlar›n fazla olmad›¤› bir ülkeydi; ama gerilla k›sa sürede gelifl-ti, ülkenin üçte birini, daha sonra üçte ikisini ele geçirdi. Cabral “Che’den çok fley ö¤-rendik... ama bizim ülkemizde da¤ yoktu. Biz de mücadele için gerekli da¤lar› halk›m›zla yapt›k" diyordu.

Nihai zafere çok yak›nlafl›ld›¤› bir zamanda, Cabral, 20 Ocak 1973’te P‹DE (Portekiz ‹stihbarat Örgütü) ajan-lar› taraf›ndan katledildi. Gine halk› ayn› y›l›n eylülünde ba¤›ms›zl›¤›na kavufltu.

Page 3: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Ekmek ve Adalet Say› 141

‹çindekiler

3... Provokasyona ‹zin Vermeyelim!

6... Bu ülke sahipsiz de¤il

11... Faflizme Karfl› Omuz Omuza

12... “sol alternatif” ç›kar m›?14... ‹ki kelime:

“TECR‹T KALKSIN”

16... SALDIRIDAN DEHAP

SORUMLUDUR!

19... Devletin ‘Vatansever’ Mafyac›s›

Çak›c›’n›n Devlete fiantajlar›

20... Katliamc›l›k ve H›rs›zl›k Yanyanad›r

23... Ebu Mazen Devlet Baflkan›Seçildi

24... Askeri, Siyasi ‹nisiyatif

Direniflin Elinde

26... LEN‹N‹ZM BAYRA⁄INI YÜKSELT

28... Kadrolaflma, Kitle Çal›flmas›

ve E¤itim

30... Fethullah, Bas›n›n ‘Star’›

32... Emek Platformu ve ‘iflçici’ Avukatlar›

35... Temel Haklar’dan SSK

Hastanelerinin Devriyle

‹lgili Aç›klama

38... Tecrit: Yaflayanlar anlat›yor:

Ç›ld›r›yorum Sesleri Hala...

41... Tutsaklardan mektuplar - 19 Aral›k’tan Bu Yana...

44... Anti-Emperyalist fiairlerdenDirenen Tutsaklara Destek

45... Karadeniz Temel Haklar ‘Örgütlü Mücadele’ Ça¤r›s›yla

Aç›ld›

46... “Düflünce Yasakç›l›¤›” Sadece

Egemenlerle mi S›n›rl›?

48... Halklar› as›l vuran

emperyalizmdir

49... Direniflçilerden Halklara Ça¤r›

50... Topraks›zlar topra¤a kavufluyor

Gazi, Nurtepe ve Alibeyköy’de ayn› gün, ayn› saatte, ayn› sloganlarlaHÖC’lülere ve halka sald›ranlar, büyük bir provokasyonun kap›s›n› arala-d›lar. Devrimcilerin ve halk›n provokasyona geçit vermeyen tavr›yla kandökülmedi. Ama flimdilik! Yar›n ne olacak? Ya bu provokasyon sald›r›la-r›n› gerçeklefltirenler, provokatörleri a盤a ç›karacaklar, ya da bilece¤iz ki,pusuya yatm›fl yeni sald›r›lar için zemin ve zaman kollamaktad›rlar... So-run birinci flekliyle çözülmelidir. Bunu sa¤layacak olan DEHAP’t›r. Devrim-cilere karfl› ayn› gün, ayn› saatte, ayn› sloganlarla sald›ranlar “faili meçhul-ler” de¤ildir. Bunu Gazi’liler, Nurtepe’liler, Alibeyköy’lüler, bu semtlerdekitüm devrimci gruplar iyi biliyor. Bu anlamda hiçbir manevraya, kaçamakyollara sap›lmadan sorumluluk üstlenilmeli ve provokasyona son verilme-lidir.

8 Ocak akflam› ortaya ç›kan tablo, sol aç›s›ndan son derece kayg› verici,Kürt milliyetçi hareket aç›s›ndan ise utanç vericidir. Gazi’de onlarca cena-ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r› için topland›lar. Haklar ve Özgürlükler Cep-hesi’nin aç›klamas›nda görülece¤i gibi, bu sald›r›ya “bahane” bile olabile-cek hiçbir olay sözkonusu de¤ildir. Devrimciler sindirilmek istenmifltir. Pu-su kurma, sindirme, bunlar›n devrimcilikle, yurtseverlikle ilgisi yoktur.Emin olsunlar ki, hiçbir yarar›n› da görmeyeceklerdir. Dönüp kendilerinivurur. Hep böyle olmufltur, bundan sonra da böyle olacakt›r. Sald›rd›klar›n-da, k›sa vadede “sonuç” ald›klar› da olmufltur belki; ama sonuçta yine vu-rulan kendileridir. Devrimciler nezdinde o “k›sa vadedeki!” sonucu da ala-mazlar. Bu yüzden sald›rd›klar›yla, isimlerini, tarihlerini lekeledikleriyle ka-l›rlar.

HÖC’lülerin bu konuda tarihi ve ilkeleri aç›kt›r. 12 Eylül öncesinde “sol içifliddetin” afla¤› yukar› herkesi içine çekti¤i bir ortamda, sol içi fliddeti en-gelleyen, provoke olmayan, yoldafllar›m›z katledildi¤inde dahi fliddettenönce teflhir ve tecrite baflvuran bir çizginin sahibiyiz. Her zaman gurur veonurla söylüyoruz; elimiz devrimci kan›na bulaflmad›. Devrimciler, hiçbirzor karfl›s›nda düflüncelerinden vazgeçmeyeceklerdir. Bunun için gerekir-se ölür, gerekirse devrimci fliddete de baflvurabilirler. Bu hiç zor de¤ildir.En kolay yoldur. Azdan az, çoktan çok gider. Ama sorun fludur: Halka,devrime ne kazand›r›r? fiiddete baflvurmak hiçbir zaman bizim tercihimizolmad›; sald›rganlar›n tercihidir.

Gazi’nin, Nurtepe’nin, Alibeyköy’ün, yani direnen emekçilerin, ayaklanmalaryaratm›fl bir halk›n ve devrimcilerin oldu¤u semtlerde at›lan slogana bak›n;“Cephe flafl›rma, sabr›m›z› tafl›rma!” Emperyalizm karfl›s›nda, oligarfli kar-fl›s›nda bir türlü taflmayan sabr›n›z, devrimciler karfl›s›nda m› tafl›yor? Oli-garfli karfl›s›nda defalarca ateflkesleri uzat›rken, defalarca onlara “süre” ta-n›rken, devrimcilere karfl› bu acelecilik niye? Aç›klanmaya muhtaçt›r. DE-

Provokasyona İzin Vermeyelim!Saldıranlara soruyoruz: Emperyalizm ve oligarşi karşısındataşmayan sabrınız, devrimciler karşısında mı taşıyor?

Pusu kurma, solu sindirme, devrimcilik, yurtseverlikdeğildir. Hiçbir sonuç da alamazsınız. Bu yöntemler dönüpsaldıranları vurur.

Uyarıyoruz; yol yakınken vazgeçin. Provokasyonu açığaçıkarın. Amaç halkın özgürlük mücadelesiyse, çatışmayıdeğil dostluğu, ayrılığı değil birlikte mücadeleyi geliştirelim!

Page 4: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

HAP’l›lar›n derdi, sorunu neyse, devrimcilerhalk›n önünde tart›flmaya haz›rd›r. Neden ra-hats›zs›n›z, neden gençleri devrimci hareketekarfl› k›flk›rt›yorsunuz?

Gizli, sakl› hiçbir politikam›z yoktur. Ve devrim-den baflka da hiçbir kayg›m›z yoktur. Biz em-peryalizm ve oligarfli d›fl›nda kimseye düflman-l›k yapm›yoruz. Kimseye engel olmuyoruz.Kendi do¤rular›m›zla mücadele ediyoruz. An-cak kendi ideolojisinden, politikalar›ndan eminolmayanlar, korkarlar, pusulardan, provokas-yonlardan medet umarlar. DEHAP politikas›zkalm›flt›r, neyi savundu¤u belli de¤ildir. fiöylebir düflünün: “DEHAP neyi savunuyor?” soru-suna hiç düflünmeden bir anda kimse cevapveremez. Strateji iflas etmifltir, büyük taktiklerdiye sunduklar› politikalar iflas etmifltir. Üç ay,alt› ay, bir y›l diye vade biçtikleri her konudayan›lm›fllard›r. Gelinen nokta tam bir açmazd›r.Günü birlik politika ve aç›klamalarla kitlelerikarfl›s›nda durumu kurtarmaya çal›flmaktad›r-lar. Do¤rular›m›zdan bu nedenle korkuyorlar.Bu sald›r›lar›n “gerekçesi” olarak aç›klayabile-cekleri hiçbir sorun yoktur, tek sorun budur.

Devrimcilere karfl› bu düflmanca sald›r›da baflkabir neden bulunamaz. Kürt milliyetçi hareketi-ne tabi olunmamas›, f›rsatç›, faydac› davran›l-may›p Marksist-Leninist do¤rular›n savunul-mas›, rahats›zl›¤›n ana kayna¤›d›r. Kürt sorunuad›na PKK’n›n dizinin dibinden ayr›lmayanlar›nak›beti ne oldu, hepimiz biliyoruz. Dönüp sonyirmi y›ll›k tarihe bir baks›n herkes. PKK’ylauzun süreli ittifak yap›p da geliflen, güçlenenbir siyasi hareket yoktur bu tarihte. Kendine ta-bi k›lm›fl ve siyaseten de, örgütsel olarak daeritmifltir. Kendisine tabi olmayanlara da düfl-manlaflm›flt›r.

Mülkiyetçilik ve benmerkezcilik, Kürt milliyetçihareketin sola karfl› sald›r›lar›n›n ideolojik kay-na¤›d›r. Hep zora fliddete baflvurmufl, bu yolla

yoketmeyi veyaetkisizlefltirmeyihedeflemifltir. Soliçi iliflkilerde de-mokrasiye bak›flaç›s› bu olanlar›nkendi iç iliflkile-rinde de mant›kfarkl› olmam›flt›r. Siz düzenle bü-tünlefliyorsunuzdiye tüm solunda sizin pefliniz-den gelece¤ini midüflünüyorsunuz?Bunu mu istiyor-sunuz? Bunu

sa¤lamay› kendi göreviniz mi say›yorsunuz?Öteden beri uzlaflmaz devrimci çizgiyi sorunolarak gördü¤ünüz s›r de¤il; bizzat Öcalan,“Onlar› Türkiye nas›l ›slah edecek flafl›yorum.Biz belki anlafl›r›z da. Bir tanesini (Dev-Sol’u)hizaya getirmek çok zor...” (7 Aral›k 1991, Sa-bah Öcalan röportaj›) diyordu. Evet, siz oligar-fliyle anlaflabilirsiniz, bizimle fark›n›z› koymakiçin katledilmemizi seyredebilirsiniz, hizaya ge-lebilirsiniz. Biz gelmeyece¤iz. Marksist-Leninistdo¤rular›m›zla mücadeleye devam edece¤iz.E¤er sorununuz buysa, buyrun halk›n önündetart›flal›m... Bu tercih edilmeyip, provokasyonsald›r›s› tercih edilmifltir. ‹deolojik tart›flmadanhep kaçm›fllard›r. Korkakça sald›rm›fllard›r. Buprovokasyon sald›r›s›n› aç›kça yapamazlard›,aç›klayabilecekleri bir gerekçeleri yoktu. Varsayapmal›d›rlar.

Solun tarihinden habersiz, k›flk›rt›lm›fl yüz gencikullanarak, aldatarak bizi provoke edemezsiniz.(Ki o gençlerin baz›lar›n›n tinerci oldu¤unu, ba-z›lar›n›n uyuflturucu ifli yapt›¤›n› da biliyoruz.)Neden onca programa, karara ra¤men “Türki-yelileflemedik” diye hiç düflündünüz mü? Y›llar-ca sald›rmad›¤›n›z hiçbir grup kalmam›fl, “Türksolu” deyip afla¤›lam›fls›n›z, halka yönelik ey-lemleri savunmuflsunuz, bu kafayla nas›l Türki-yelileflebilirdiniz ki? Mavi Çarfl›’daki kültür, hiçözelefltirisi verilmedi¤i, muhasebesi yap›lmad›¤›için Gazi’de gelip halk›n dükkanlar›n›n camlar›-n› indirmifltir. Anlay›fl farkl› de¤ildir. Ve sorunolan da bu anlay›fl›n devrimciler taraf›ndanmahkum edilmesidir.

Mavi Çarfl› katliam›n›n tart›fl›ld›¤› dönemde de ya-flanm›flt› benzer geliflmeler. ‹flte o gün yazd›¤›-m›z flu sat›rlarda bugünkü provokasyon sald›r›-s›n›n aç›klamas›n› da bulabilirsiniz:

“Tekrar ediyoruz; Mavi Çarfl›, Carusel gibi eylem-ler, halka yönelik katliamlard›r ve devrimcilik-le ilgisi yoktur. Bunlar› söylemek sizi rahats›zediyor, biliyoruz. Ama söylemek zorunday›z.Aksi halde devrimcilik bunlarla özdeflleflecek.Bunlar› söyledi¤imiz için arkadafllar›m›z fiilisald›r›lara u¤rad›. Önemli de¤il. Söylemeye de-vam edece¤iz.

‹ster misiniz, her tarafta halk toplant›lar› yapal›m.Bütün siyasetler, ayd›nlar, halktan yana olanherkes kat›ls›n. Devrimci eylem nedir, yanl›flolan nedir? Kim neyi neden yapar? ... Tart›fla-l›m. Yapmazs›n›z. Devlet yanl›s›, PKK’ye, Kürthalk›na karfl› deyip k›flk›rtmak daha kolay.”(Ba¤›ms›zl›k ve Demokrasi Yolunda Kurtulufl,23 Nisan 1999, Say›: 27)

Evet, k›flk›rtmak daha kolayd›r ve bugün yine oyap›lm›flt›r. Çünkü art›k kafalar›, o günden da-ha da fazla burjuvazinin düflünce ve yöntemle-

Emperyalizmin ve oligarflinin devrimcileri imha etmek için

sald›r›lar›n› azg›nca sürdürdü¤ü,bu sald›r› karfl›s›nda can bedeli direnildi¤i bir süreçte, Türkiye

soluna “sol içi fliddet”i dayatmay›,provokasyon sald›r›lar› düzenlemeyi,emperyalizme ve oligarfliye hizmetsayar›z. Halka, devrimcilere karfl›bir nebze sorumluluk duyuluyorsa,

provokasyon durdurulmal›, a盤a ç›kar›lmal› ve

gereken yap›lmal›d›r.

Page 5: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

riyle doludur. Ba¤›ms›zl›¤a, demokrasiye, hal-k›n kurtulufluna ya gerçekten inan›l›r –ki buburjuvaziden kopmakt›r– ya da inan›lmaz –kibu burjuvazinin politika ve kültürünün esiri ol-makt›r–. ‹kisinin aras›nda bir yer yoktur. Geli-nen noktaya bak›n, ba¤›ms›zl›¤›n sözü bile edil-memektedir; demokrasi ise “AB’nin istedi¤i”kadard›r ve halk›n kurtuluflu gündemden ç›k-m›flt›r. Burjuvaziden beslenmeye bafllayan bupolitikalar ve AB’ye, oligarfliye güven vermetaktikleri, mülkiyetçili¤i, benmerkezcili¤i ve ta-rihleri boyunca baflvurduklar› sola karfl› flidde-ti gündeme getirmifltir.

DEHAP’l›lar, ö¤renmek zorundad›rlar; devrimcilikbu de¤ildir, yurtseverlik bu de¤ildir. Demokra-siyi savunmak bu de¤ildir. Bundan bir süre ön-ce (2004 Temmuzunda da) Esenler TemelHaklar yine ayn› kesim taraf›ndan bas›lm›fl,orada bulunan iki kifli dövülmüfl, gösterilentepki üzerine de DEHAP’l›lar “böyle bir olay›onaylam›yoruz, ama yaflanm›fl...” diyerek özürdilemifllerdi. Sald›r, haberim yok de, sald›r,özürle geçifltir; bu taktikler, manevralar dahafazla kullan›lamaz.

Türkiye solu! Sol içi çat›flma konusunu ciddiyeal›yoruz, duyarl›y›z diyenleri somut tutumlar›y-la görmek istiyoruz. Bilinmeledir ki, görmez-den gelinmesi, geçifltirilmesi, küçük hesap vekayg›larla manevralar yap›lmas›, provokasyo-na ve provokatörlere hizmet eder.

Kürt halk›! Türkiye solunu sana düflman olarakgösterenlere kuflkuyla bakmal›s›n. Türkiye so-lu, ony›llard›r Kürt ve Türk halk›n›n özgürlükle-ri için kan›n› döktü. fiehitler verdi. Hala da veri-yor. Türkiye solu, milliyetler temelinde örgüt-lenmeyi, bölünüp parçalanmay› reddetmifltir.Kürt milliyetçi hareketinden temel fark› budur.fiimdi baflta Öcalan olmak üzere herkes “birlik-te örgütlenmekten” sözediyor. Kurulacak parti-lerin “Kürt partisi” de¤il, “Türkiye partisi” olma-s› gerekti¤ini belirtiyor. Biz 35 y›ld›r bunu söylü-yor ve yap›yoruz. Mülkiyetçili¤e izin vermeyin,provokasyonlara izin vermeyin. Düflmanl›¤› de-¤il, dostlu¤u büyütelim. Ayr›l›¤› de¤il, birliktemücadeleyi gelifltirelim.

Sonuç olarak; emperyalizmin ve oligarflinin dev-rimcileri imha etmek için sald›r›lar›n› azg›ncasürdürdü¤ü, bu sald›r› karfl›s›nda can bedeli di-renildi¤i bir süreçte, Türkiye soluna “sol içi flid-det”i dayatmay›, provokasyon sald›r›lar› dü-zenlemeyi, emperyalizme ve oligarfliye hizmetsayar›z. Halka, devrimcilere karfl› bir nebze so-rumluluk duyuluyorsa, provokasyon durdurul-mal›, a盤a ç›kar›lmal› ve gereken yap›lmal›d›r.

Gençlik Federasyonu, Kad›rga KültürMerkezi’nde “Türkülerimiz Ba¤›ms›z

Türkiye ‹çin” Gecesi Düzenledi

13 Ocak günü saat 15-20:00 aras› Kad›rga KültürMerkezi’nde düzenlenen gecede ilk olarak bir aç›l›flkonuflmas› yap›ld›. Konuflmada; “Ba¤›ms›zl›k dedik,çünkü ba¤›ms›zl›k bir halk›n vazgeçilmez de¤eridir. Buu¤urda nice insanlar hayat›n› yitirmifltir” denildi ve ar-d›ndan ba¤›ms›zl›k yolunda flehit düflenler için 1 dk’l›ksayg› duruflunda bulunuldu.

Sahneyi ilk olarak Ekrem Ataer ald›. Ataer, türküleri-nin ard›ndan ‘yolunuz yolumuzdur’ diyerek sahneyiNurettin Güleç’e b›rakt›. Güleç’in ilk söyledi¤i “GeçtiDost Kervan›”adl› türküyü ölüm orucu flehidi Nail Ça-vufl ve bütün ölüm orucu flehitlerine arma¤an etmesigençli¤in coflkusuna coflku katt›. Güleç’in ard›ndan ‹b-rahim Karaca’da fliirlerini ba¤›ms›zl›k için okudu. Dahasonra sahneye ç›kan Mazlum Çimen ve Yasemin Gök-su da gençli¤i her koflulda yürekten desteklediklerinibelirterek türkülerini vatansever gençlik için söylediler.

Program›n sonunda yap›lan konuflmada ; “Her yö-nüyle AB’ye endekslenmifl, Avrupa Birli¤i ne derse, neisterse onu yapan Türkiye tablosu var karfl›m›zda. Bu-na karfl› bizler ne yapabiliriz neler yapmal›y›z. Bizlervatansever gençler olarak, 17 Ocak’ta Ankara’ya yü-rüyece¤iz. Ba¤›ms›zl›k fliar›m›z› Ankara sokaklar›ndahayk›raca¤›z. Bu hepimizin sorumlulu¤udur. Bu yürü-yüfl vatanseverlerin ba¤›ms›zl›k yürüyüflüdür” denildi.Yap›lan konuflman›n ard›ndan sahne alan ve 19 y›ll›ktarihinde devrimci sanatç›l›¤›ndan bir kez olsun ödünvermemifl Grup Yorum, Gündo¤du marfl›yla bafllad›¤›dinletisinde coflkuyu zirveye tafl›d›. Gündo¤du marfl›n›nard›ndan DEV-GENÇ marfl›n› hepbir a¤›zdan söyleyengençlik, ba¤›ms›zl›k mücadelesinden hiçbir zaman vaz-geçmedi¤ini ve vazgeçmeyece¤ini hayk›rd›. Coflkuluçekilen halaylar›n ard›ndan ba¤›ms›zl›k için verilen mü-cadelede halklar›n daima kazanaca¤› vurgusu yap›larakHakl›y›z Kazanaca¤›z marfl›yla gece sona erdi.

Yaklafl›k 300 kiflinin kat›ld›¤› flenlik, kampanyan›nson eylemi olanve 17 Ocak tari-hinde K›z›lay’daba¤›ms›zl›k fliar›-n›n hayk›r›laca¤›bas›n aç›klama-s›na yap›lan ça¤-r› ile son buldu.

Türkülerimiz BA⁄IMSIZ TTÜRK‹YE

‹çin

Page 6: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

‹STANBULAvrupa Birli¤i Bilgi Merkezi Önünde Ba¤›ms›zl›k Sloganlar›Gençlik Federasyonu üyeleri 10 Ocak günü,

‹stanbul Taksim’de bulunan Avrupa Birli¤i BilgiMerkezi önünde bir eylem yapt›. Halk›m›zaAB’yi adeta bir cennet gibi anlatan, halk› ve buülkenin gençli¤ini aldatan, ajanlar devfliren ku-rumlardan biri olan AB Bilgi Merkezi önündeAvrupa Birli¤i bayra¤› yak›ld›.

"Ne Amerika ne Avrupa Ba¤›ms›z Türkiye‹flbirlikçili¤e Son" yaz›l› pankart ile Bilgi Merke-zi önünde toplanan Gençlik Federasyonu üyele-ri, Amerikan ve Avrupa emperyalizmini slogan-larla protesto ettiler. "17 Ocak'ta Ankara'day›z"sloganlar› atan Federasyon ad›na Halit Güde-no¤lu bir aç›klama yapt›. Kampanya hakk›ndabilgi veren Güdeno¤lu, AB ile ilgili olarak Avru-pa Birli¤i’nden ç›kar› olan az›nl›k bir kesim tara-f›ndan halk›n medya yay›nlar› ile yönlendirildi¤i-ne dikkat çekti. Güdeno¤lu, “AB'ye üyeli¤in, za-ten ABD'ye ba¤›ml› oldu¤unu ifade etti¤imiz ül-kemizi bir kat da Avrupal› emperyalistlere ba-¤›ml› yapaca¤›n› söylüyoruz. Kampanyam›z›bu nedenle yap›yoruz” dedi.

Amerika’n›n karfl›s›nda AB'ye girmeyi sa-vunman›n gaflet oldu¤una vurgu yapan Güde-no¤lu, AB'ye üyelik konusunda Amerika’n›n enbüyük deste¤i verdi¤ini hat›rlatt› ve “emperya-lizme karfl› mücadeleyi hem AB'ye hem deABD'ye karfl› mücadele olarak ele almak gere-kir" fleklinde konufltu. Eylem, Avrupa Birli¤ibayra¤›n›n yak›lmas› ve sloganlarla sona erdi.

Gecekondu Halk› Gençli¤in Ça¤r›s›na Kat›ld›Ba¤c›lar Halk›, Gençlik Federasyonu'nun

kampanyas›na 9 Ocak günü Ba¤c›lar Meyda-n›'nda düzenledi¤i eylemle destek verdi.

Kampanya slogan›n›n oldu¤u ‘Ba¤c›lar Halk›’imzal› pankart aç›larak yap›lan eylemde, ülke-mizin emperyalizme peflkefl çekilmesine dur de-mek, ba¤›ms›zl›k fliar›n› yükseltmek için GençlikFederasyonu’nun Ankara'da olaca¤› hat›rlat›ld›ve “biz de Ba¤c›lar halk› olarak bu yürüyüflüdestekliyoruz” denildi. “Bu yürüyüfl vatan sever-lerin yürüyüflüdür sen de kat›l" ifadelerine yerverilen aç›klamada emperyalizmi lanetleyen slo-ganlar at›ld›. Yüzlerce çevik kuvvet polisinin ala-na y›¤›lmas› ise, iflbirlikçilerin vatanseverlerdenduydu¤u korkunun ifadesiydi.

16 Ocak2005

6

Say› 141

‘Ne Amerika Ne Avrupa Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili¤e Son’ Kampanyas›

Gençlik FederasyonuGençlik Federasyonu

Gençlik Federasyonu’nun örgütlü oldu¤u kent-lerde yürüttü¤ü ba¤›ms›zl›k kampanyas›n›nhaz›rl›k eylemleri sona geldi. Dergimiz elinizeulaflt›¤›nda, bu ülkenin vatansever devrimcigençli¤i, Ankara’da, iflbirlikçi iktidar›n ba-¤›ml›l›k bayram› kutlad›¤› alanda (K›z›lay) ba-¤›ms›zl›k fliar›n› hayk›rmak üzere yola ç›km›flolacak. 17 Aral›k ülkemizin tarihine nas›l ka-ra bir sayfa olarak geçmifl ve süreç içinde bugerçe¤i herkes teslim etmek zorunda kala-caksa; 17 Ocak günü de bir o kadar ayd›nl›kbir tarih olarak kaydedilecek ve bu ülkeningençli¤inin, halk›n›n emperyalizme baflkald›r›günleri aras›ndaki yerini alacak.

Onlar bu ülkenin onuru, gelece¤i. Vatanseverdevrimci gençli¤imizle gurur duyuyoruz.

Kampanyan›n haz›rl›k eylemlerine yer verirken,ba¤›ms›zl›k mücadelesinin bir iki kampanyay-la s›n›rl› olmad›¤›n›, kavgan›n her aflamas›n-da temel bir nokta oldu¤unu vurgulamak is-teriz. Gençlik Federasyonu da bu bilinçle buülkenin sahipsiz olmad›¤›n› hayk›rmaya, ba-¤›ms›zl›k türküleri söylemeye devam edecek.

“Gün do¤du hep uyand›k / si-perlere dayand›k / ba¤›ms›zl›ku¤runa / al kanlara boyand›k”

Dolmabahçe

Page 7: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

D‹YARBAKIRKürt, Türk Halklar›n›n Kurtuluflu Avrupa Birlikçilikte De¤il, Birleflik MücadeledeYap›lan anketlerin gösterdi¤i çok ç›plak bir

gerçek var. Mevcut partiler aras›nda Avrupa Bir-likçili¤in en yo¤un destek gördü¤ü Kürt milliyet-çi DEHAP’›n kitlesi. Ki, bunun için özel anketede gerek yok, kendileri de b›rak›n kendi taban-lar›n›, tüm ülkede Avrupa Birlikçili¤in geliflme-sinde ne büyük katk›lar sunduklar›yla övünürduruma gelmifllerdir.

Ama Diyarba-k›r’dan ba¤›ms›zl›ksesleri de yükseli-yor. Dicle GençlikDerne¤i, GençlikFederasyonu’nunkampanyas›na dü-zenledi¤i eylem veetkinlikle aktif ola-rak kat›l›yor.

6 Ocak günü,dernek binas›ndadüzenlenen bas›ntoplant›s›nda der-nek baflkan› ‹lkerBo¤a, kampanyahakk›nda bilgi ver-di ve AB’nin, Tür-

kiye’ye demokrasi getirece¤inin bofl bir hayaloldu¤unu söyledi. AB’nin Türkiye üzerindekipolitikalar›na de¤inen ‹lker Bo¤a’n›n konuflma-s›n›n ard›ndan bir söylefli düzenlendi. ABD veAB’nin ülkemiz üzerindeki ç›kar politikalar› an-lat›larak, kampanyan›n Diyarbak›r halk›na du-yurulmas› için yap›lacak faaliyetler hakk›ndabilgiler verildi. Bu faaliyetler aras›nda kent mer-kezinde eylemler, afifller, Harb-‹fl Sendikas›’ndapanel gibi etkinliklerin yer ald›¤› ö¤renildi.

9 Ocak günü ise, Ofis semtinde bildiri da¤›-tan dernek üyelerine polis sald›rd›. Polisin, “‹zin-siz afifl ast›¤›” bahanesiyle Hüseyin Cahit Er-can'› gözalt›na almak istemesine karfl› geliflensald›r› s›ras›nda, dernek üyelerinin Gündo¤dumarfl›n› söylemesi, ba¤›ms›zl›k yürüyüflününbask›larla engellenemeyece¤ini bir kez dahagösterdi. H. Cahit Ercan gözalt›na al›n›rken,Dicle Gençlik Derne¤i yapt›¤› aç›klama ile arka-dafllar›n›n serbest b›rak›lmas›n› istedi.

TRABZONGençlik Vatanseverlik Onuruna Sahip Ç›kt›K›sa süre önce kurularak Gençlik Federasyo-

nu’na kat›lan Trabzon Gençlik Derne¤i de kam-panyaya, 9 Ocak günü Trabzon Meydan›’ndadüzenledi¤i eylemle destek verdi. “Ne ABD NeAB Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili¤e Son” pankar-t› aç›lan eylemde, 17 Aral›k ihanet günü, “17Aral›k’la ba¤›ml›l›k zincirlerine bir halka dahaeklendi” sözleriyle de¤erlendirildi. Gençli¤in va-t a n s e v e r l i konuruna sahipç›kaca¤›, em-peryalizmin veiflbirlikçilerinkarfl›s›na diki-lece¤i dile ge-tirilen aç›kla-man›n ard›n-dan, eylems l o g a n l a r l asona erdi.

16 Ocak2005

7

Say› 141

Dolmabahçe’den Yükselen Ça¤r›: Bu Yürüyüfl Vatanseverlerin Yürüyüflüdür

Türkiye devrimci gençli¤inin anti-emperyalist ey-lemlerinin en simgesel olanlar›ndan biri burada, Dol-mabahçe’de gerçeklefltirilmiflti. Yankiler burada denizedökülmüfl, buradan karaya, topraklar›m›za ayak bas-maya dahi cesaret edemeyerek kaçm›fllard›.

Devrimci gençlik 8 Ocak günü yine Dolmabah-çe’deydi. Gençlik Federasyonu üyeleri, "Ne AmerikaNe Avrupa Ba¤›ms›z Türkiye, ‹flbirlikçili¤e Son" yaz›l›pankartla, federasyon bayraklar›yla, sloganlarla Dol-mabahçe Saray›’ndan sahile kadar yürüdüler. Buradayap›lan aç›klamada, ö¤rencilerden Harika Y›lmaz, Av-rupa Birli¤i’nin emperyalist yüzünü teflhir ettikten son-ra, “Dün Amerikan askerlerini denize döken '68 ku-

fla¤›, kendini bu u¤urda feda eden devrimciler, va-

tanseverler oldu¤u gibi bugün de ayn› inanç ve ka-

rarl›l›kla yaflananlara dur deme zaman›d›r." dedi. Aç›klaman›n ard›ndan "Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazana-

ca¤›z, Yaflas›n Ba¤›ms›z Türkiye" sloganlar› at›ld›. Av-rupa Birli¤i ve ABD bayraklar›n›n yak›lmas›n›n ard›n-dan, dünkü yankiler gibi, bayraklar denize at›ld›.

Emperyalist bayraklar Dolmabahçe’den denize at›ld›

Diyarbak›r

Trabzon

Page 8: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

MALATYAYaflas›n Tam Ba¤›ms›z TürkiyeMalatya Gençlik Derne¤i, 8 Ocak günü pos-

tane önünde toplanarak "Ne Avrupa Ne Ameri-ka Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili¤e Son" dedi. Ya-p›lan bas›n aç›klamas›nda, AB’nin emperyalistyüzü anlat›ld›ktan sonra kampanya hakk›ndabilgi verildi. Federasyon taraf›ndan yap›lacakAnkara yürüyüflüne ça¤r› yap›lan aç›klamada"halk›m›za dayat›lan onursuz bir yaflama karfl›bu ülkenin vatansever gençleri, biz Gençlik Fe-derasyon’lular olarak buna izin vermeyece¤iz”denildi. Sosyalist Gençlik Derne¤i’nin de destekverdi¤i eylemde, "Kahrolsun AB Emperyalizmi,Ne ABD Ne AB, Yaflas›n Tam Ba¤›ms›z Türkiye"sloganlar› at›ld›.

ERZ‹NCANPaneller, Bildiriler, Bas›n Aç›klamalar›yla Ba¤›ms›zl›k Ça¤r›s› Yay›l›yorErzincan Gençlik Derne¤i de 6 Ocak günü

önce Ordu Caddesi üzerinde bildiriler da¤›tt›.Üzerinde kampanya slogan›n›n yer ald›¤› önlük-ler giyen Gençlik Derne¤i üyeleri, daha sonra

bir bas›n aç›klamas› düzenlediler. Yap›lan aç›k-lamada K›z›lay’a ça¤r› yap›l›rken, emperyalizmilanetleyen sloganlar at›ld›.

7 Ocak günü Dost Radyo’da kampanyay› ta-n›tan bir programa kat›lan Gençlik Derne¤i 8Ocak günü de E¤itim-Sen salonunda AB konu-lu bir panel düzenledi. 90 kiflinin kat›ld›¤› panel-de, Dersim Temel Haklar Baflkan› Murat Kay-maz ve Erzincan Gençlik Derne¤i Baflkan› Ek-rem Kaya konuflmac› olarak yer ald›. Emperya-list politikalar ve ba¤›ms›zl›k mücadelesinin an-lat›ld›¤› konuflmalar›n ard›ndan derne¤in müzikgrubu ‘Grup Selvi’ de bir dinleti verdi.

SAKARYAVatansever Gençlik ve Emperyalizmin Polisi 9 Ocak günü Dar Sokak’ta bas›n aç›klamas›

yapan Sakarya Gençlik Derne¤i, AB'ye üyeliktart›flmalar› ve medyan›n 17 Aral›k’› bayramilan etmesi, tüm sorunlar›n AB ile çözülece¤iyalanlar›na de¤indi. Dernek üyesi Engin Göç-men, “1959'dan beri AB'ye girmek için halk›m›-za dayat›lan politikalar, bizi daha ba¤›ml› veyoksul hale getirdi. AB'nin ve ABD'nin tek ama-c› pazar, ucuz emek ve Türkiye'nin askeri gücü-nü kullanmak” dedi.

Aç›klama esnas›nda, "Ne Amerika Ne Avru-pa Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili¤e Son" yaz›l› ön-lükler giyen dernek üyeleri bildiri da¤›tmak iste-di. ‹flbirlikçi polis gençli¤e ve eylemi izleyen hal-ka müdahale ederek, emperyalizmin ç›karlar›-n›n bekçili¤ini yapt›klar›n› bir kez daha gösterdi.Tüm engellemelere karfl›n dernek üyeleri caddeve sokaklarda bildirilerini da¤›tarak Ankara’yayap›lacak ba¤›ms›zl›k yürüyüflünü duyurdular.

16 Ocak2005

8

Say› 141

KOCAEL‹Avrupa Birli¤i Eme¤in Düflman›d›r‹zmit Cumhuriyet Park›'nda imza masas› açan,

yerel Bizim Radyo'da kampanyaya iliflkin bir prog-ram yapan Kocaeli Gençlik Derne¤i, 9 Ocak günü‹lkay Eser Tiyatrosu Yeni Meydan Sahnesi’nde”Avrupa Birli¤i ve Ba¤›ms›z Türkiye” konulu bir pa-

nel düzenledi. Konuflmac›olarak; Genel-‹fl Sendikas›Örgütlenme Daire Baflkan›Erol Ekici, Sa¤l›k EmekçisiSüleyman Kaman ve Genç-lik Derne¤i ad›na Ekin Gü-nefl Sayg›l›’n›n kat›ld›¤› pa-nel, Gençlik Derne¤i tem-silcisinin yapt›¤› aç›l›fl ko-nuflmas›yla bafllad›.

‹lk konuflmay› yapan

Erol Ekici, Avrupa Birli¤i’nin emekçilere, tüm hal-ka daha fazla yoksulluk ve bask› getirece¤ini belir-terek, halk güçleri olarak örgütlenmenin ve müca-dele etmenin önemine de¤indi. Süleyman Kamanise emekçiler ve sendikal mücadele aç›s›ndan Avru-pa Birli¤i’ni de¤erlendirerek, Avrupa Birli¤i hakk›n-da istatistiki veriler sundu. Ekin Günefl Sayg›l›’n›nkonuflmas›nda ise Gençlik Federasyonu’nun kam-panyas› ve gençli¤in anti-emperyalist mücadele ge-lene¤i vard›. 70 kiflinin kat›ld›¤› panel 2 saat sürdü.

Kocaeli

Kocaeli

Malatya

Page 9: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

SAMSUNKahrolsun Amerikan EmperyalizmiKahrolsun Avrupa EmperyalizmiSamsun Gençlik Derne¤i 10 Ocak günü yapt›¤›

anti-emperyalist eylemle "Ba¤›ms›z Türkiye” fliar›-n› hayk›rd›. Ö¤renciler, "Ne Amerika, Ne AvrupaBa¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili¤e Son / Gençlik Fede-rasyonu” yaz›l› önlükleri ile Gazi Caddesi’nde bildi-ri da¤›tarak Konak Sinemas› önüne geldiler. Bura-da dövizler açarak bas›n aç›klamas› yap›ld›. Avru-pa emperyalizmine karfl› vatansever gençli¤in bari-kat olaca¤›n› belirten gençlik, 17 Ocak'ta Anka-ra'da yapacaklar› eyleme kat›l›m ça¤r›s›nda bulun-dular. Burada da bildiri da¤›tan ö¤renciler "Kahrol-sun Amerikan Emperyalizmi, Kahrolsun AvrupaEmperyalizmi" sloganlar› att›lar.

ANTALYADemokratikleflmenin Yolu AB’den De¤il Faflizme Karfl› Mücadeleden Geçiyor“Ne AB Ne ABD Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili¤e

Son” kampanyas› çerçevesinde panel düzenlenenyerlerden biri de Antalya’yd›. 9 Ocak günü E¤itim-Sen’de düzenlenen panelde Gençlik Derne¤i üyesiP›nar Duman panelist olarak yer ald›. AB üyeli¤ininABD’ye ba¤›ml› Türkiye bir kat daha Avrupal› em-peryalistlere ba¤›ml› hale getirece¤ini söyleyen Du-man, “Türkiye, hiçbir emperyalist ülkeye s›rt›n› da-yamadan özgür bir ülke olarak yaflayabilir. Teslimi-yete hay›r demeliyiz.” dedi. AB için en çok AKP’ninçal›flt›¤›n›n alt›n› çizen Duman, “AKP, bunun için demuhalif olan ve olabilecek tüm güçleri bask›ylasindirmeye çal›fl›yor. AB’ye uyum maskesini kulla-narak bask›lar›, yasaklar› ve sald›r›lar› meflru gös-termeye u¤rafl›yor.” fleklinde konufltu.

Demokratikleflmenin yolunun AB de¤il faflizmekarfl› mücadeleden geçti¤i belirtilen konuflmada,AB’ye uyumun faflizmin yeni maskesi oldu¤u ger-çe¤i dile getirildi. “Bu oyunu bozmak için hareketegeçilmelidir. Çünkü, AB’ye uyum maskesini tak-m›fl bir faflizm, halka karfl› bask› ve zulümde dahapervas›z olacakt›r. ‹flte bu yüzden AB’ye karfl› mü-

cadele faflizme karfl›mücadeleden ayr›düflünülmemelidir.”diye konuflan Du-man AB’ci solcular›da elefltirdi.

Panel, GençlikDerne¤i grubu GrupSeslenifl’in, ba¤›m-s›zl›k marfllar› ileson buldu.

‹ktidar, Medya, Tüm Avrupa Birlikçiler Yalanla Aldat›yor Halk Gerçekleri Yine Devrimcilerden Ö¤reniyor

Avrupa Birlikçi medya ve iktidar halk› aldat›rken, va-tansever devrimciler gerçekleri anlat›yor ve ba¤›ms›zTürkiye ça¤r›s› yap›yor. Gençlik Federasyonu Tak-sim’deki bildiri da¤›t›m›n›n ard›ndan, yine toplu flekildeBak›rköy Meydan›’nda önlükler ve flapkalar›n› giyerekbildiri da¤›tt›. Gecekondu mahallelerinde de Avrupa Bir-li¤i gerçe¤i ve emperyalizme karfl› mücadele ça¤r›s› hal-ka ulaflt›r›ld›.

Okmeydan›’nda; meflalelerle yürünerek bildirilerda¤›t›ld›, tek tek bine yak›n ev dolafl›larak halka emper-yalizme karfl› ba¤›ms›zl›k ça¤r›s› ulaflt›r›ld›.

Gazi Mahallesi’nde afifllemelerin yan›s›ra, semt pa-zar›nda önlüklerle bildiri da¤›t›ld›. Ayr›ca kahvelerde ko-nuflmalar yap›ld› ve 5 binden fazla bildiri da¤›t›ld›.

1 May›s Mahallesi’nde; 3 bine yak›n bildiri halkaulaflt›r›l›rken, kahveler, köy dernekleri ve okullarda hal-ka gençli¤in ça¤r›s› ulaflt›r›ld›.

Ba¤c›lar’da; önlükler giyen gençlik sokaklarda, ev ev3 bine yak›n bildiri da¤›t›m›, kahvelerde yap›lan konufl-malarla gecekondu halk›na Avrupa gerçe¤ini anlatt›.

Nurtepe gecekondular›nda ise 3 bin bildiri halka da-¤›t›l›rken, megafonlarla konuflmalar yap›ld›.

Gebze Mudurnutepe’de ise 5 bin bildiri ile gecekon-du halk›na Avrupa’n›n yoksullu¤umuza çare olamayaca-¤› anlat›ld›. Emek Mahallesi’nde bildiri da¤›t›m› s›ras›ndaiflbirlikçi polis HÖC’lüleri gözalt›na ald›.

‹kitelli de pazarlarda bildiri da¤›t›m› yap›lan yerleraras›ndayd›.

Ayr›ca; ‹stanbul’un fiiflli, Mecidiyeköy, Taksim, Kad›-köy ve Befliktafl gibi merkezi yerlerinde HÖC’lülerin bu-lundu¤u bütün gecekondu mahallerinde, 11-12-13Ocak günlerinde kampanya slogan›n›n yer ald›¤› onbin-lerce kufllama yap›ld›. Ayn› flekilde kampanya çal›flmas›-n›n yap›ld›¤› bir çok kentte de benzeri propaganda faali-yetlerinin yap›ld›¤› ö¤renildi.

Bildiriler, aafifller, kkufllamalar, kahve vve ppazar kkonuflmalar› halka ggerçekleri uulaflt›r›yor

Antalya

Page 10: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

MERS‹N-BALIKES‹RVatansever Gençlik ve Emperyalizmin Polisi Bal›kesir Gençlik Derne¤i, 8 Ocak günü der-

nek binas›nda Avrupa Birli¤i konulu 2 saat sü-ren bir söylefli ve müzik dinletisi düzenledi.

12 Ocak günü ise Kurtdereli Meydan›’nda"Ne Amerika Ne Avrupa Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbir-likçili¤e Son" pankart açarak bas›n aç›klamas›yapan gençlik, "Bu Vatan Bu Halk Sat›l›k De¤il"sloganlar› att›. SGD temsilcisinin de kat›ld›¤› ey-lemin ard›ndan, halka bildiriler da¤›t›ld›.

Mersin’de ise, polisin kampanya eylemlerinekarfl› tahammülsüzlü¤ü gözalt›larla ortaya ç›kt›.Ba¤›ms›zl›k isteyen Mersin Gençlik Derne¤iüyelerinden Cevahir Biber ve Mehmet Y›lmaz‘17 Ocak'ta Ba¤›ms›z Türkiye için K›z›laya’ça¤r›s›n›n yer ald›¤› afiflleri asarlarken gözalt›naal›nd›lar. Mersin Gençlik Derne¤i yapt›¤› aç›k-lamada, arkadafllar›n›n serbest b›rak›lmas›n›istedi ve “Ne gözalt›lar›n›z, ne bask›lar›n›z, biz-lerin emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›k mücade-lesine, haklar ve özgürlükler mücadelemizeengel olamayacakt›r.” dedi.

16 Ocak2005

10

Say› 141

B a ¤ › m s › z l › kmücadelesi denil-di¤inde en öndegençlik akla gel-mifltir. KurtuluflSavafl›’nda, 60-70-80-90-2000'liy›llarda üniversite

anfilerinde, lise koridorlar›nda, mahallelerde, 1 May›salanlar›nda ba¤›ms›zl›k bayra¤›n› en yükseklerde tafl›-m›flt›r bedeller ödeyerek. Kâh vurulmufltur, kâh tutsakdüflmüfltür, kâh iflkencehanelere tafl›nm›flt›r onar onaryüzer yüzer. Ama hepsinde de ba¤›ms›zl›k bayra¤›n› enyükseklerde tafl›may› bilmifltir gençlik.

2004'ün son aylar›nda ülkemiz topraklar› sessizce,tabiri caizse ‘çakt›rmadan’ "Demokratiklefliyoruz, eko-nomimiz düzeliyor, ça¤dafl dünyaya kabul ediliyoruz" te-raneleriyle Avrupa emperyalizmine peflkefl çekiliyor,emperyalizmle ba¤›ml›l›k daha da derinlefltiriliyordu. ‹n-sanlar›n gözünün içine baka baka yalanlar söylemekteustalaflm›fl AKP iktidar›, Avrupa Birli¤i’ne tam destekiçin ç›rp›n›p duruyor, bir yandan da halka karfl› bask›uygulamaya devam ediyor.

17 Aral›k, ülkemizin Avrupa emperyalizmi taraf›n-dan nas›l parsellenece¤inin tarihiydi ve Kurtulufl Savafl›y›llar›ndaki mandac›l›k bugün kendini Avrupa Birli¤i ta-raftarl›¤› ile gösteriyordu. Y›llardan beridir AmerikanEmperyalizmi taraf›ndan sürdürülen soyguna bugünAvrupa Birli¤i de ortak oluyordu.

‹flte tam bu noktada bu ülkenin onurlu, vatansevergençleri olarak vatan›m›z›n emperyalistler taraf›ndansömürülmesine dur demek için bir kampanya bafllatt›k."Ne Avrupa, Ne Amerika, Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili-¤e Son" kampanyas›. 17 Aral›k’ta müzakerelerin oldu-¤u gün bir çok ilde AKP binalar› önünde ve ‹stanbul’daAvrupa Birli¤i bilgilendirme bürosu, ‹zmir'de ‹ngiltere

Konsoloslu¤u önünde bas›n aç›kla-malar›yla kampanyam›za baflla-

d›k.Kampanyam›z›n ama-

c› Avrupa Birli¤i ile yuttu-rulmaya çal›fl›lan emper-yalizme tam teslimiyeti

gözler önüne sermek, halk›m›z›n önüne umut olaraksürülen Avrupa’n›n gerçek yüzünü göstermekti. Bafl he-defimiz bu oldu.

Kampanya boyunca gördük ki Avrupa Birli¤i’ne gir-mek için insan haklar›, demokrasi nutuklar› atanlar hak-l› sesimizi susturmak için yine bofl durmad›lar. ‹stanbulNurtepe'den Gebze'ye, Sakarya'ya, Diyarbak›r'a AvrupaBirli¤i hukuksuzlu¤u devam etti. Vatanseverlerin ba¤›m-s›zl›k fliar› ürküttü vatan sat›c›lar›n›. Yaln›z ‹ktidar›n bas-k›lar› de¤il SANSÜRden de nasibimizi ald›k. Her günsayfalar›nda, ekranlar›nda her saniyede, her karede ABpropagandas› yapanlar, ba¤›ms›zl›k için yükselen sesi-mizi yazmad›lar, göstermediler. Ne ifli vard› gençli¤inba¤›ms›zl›kla; Avrupa hayalleriyle uyumal›, magazinleuyuflmal›yd›.

Ama susmad›k. K›rm›z› önlüklerimiz, flapkalar›m›zla‹stanbul'da ‹stiklal Caddesi’ni, Bak›rköy Özgürlük Mey-dan›’n›, Diyarbak›r'da Ofis semtini, Sakarya'da Dar So-ka¤›, Nurtepe'de, Gebze'de, Okmeydan›’nda, Ba¤c›-lar'da yoksul gecekondu sokaklar›n›, üniversiteleri, lise-leri BA⁄IMSIZLIK ‹Ç‹N ad›mlad›k. Geceleri meflale-lerimizle ayd›nlatt›k. Ve kampanyam›z›n sonuna geldik

Vatansever Gençlik 17 Ocak’ta

Ankara’da Konuflacak

Kampanyam›z›n belki de bizi heyecanland›ran enönemli aflamas›nday›z flimdi. Halk›m›z› yalanlarla avu-tup AB politikalar›yla daha da yoksullaflt›rmak isteyen-leri uyarmak için, bu ülkede ba¤›ms›zl›k atefliyle yanangençlerin var oldu¤unu göstermek için ANKARA'ya gi-diyoruz. 17 Ocak'ta ANKARA'day›z.

Bütün vatanseverler; bu yürüyüfl sizin yürüyüflünüz-dür.

Vatan›m›z›n emperyalist çizmeler alt›nda ezilmesinedur demeliyiz.

Anadolu topraklar›n›n ya¤malanmas›na son demeli-yiz.

Tüm bu taleplerimizi hayk›rmak için 17 Ocak'ta An-kara'da olaca¤›z.

17 Ocak'ta Ba¤›ms›z Türkiye talebini hayk›rmakiçin tüm vatanseverleri Ankara'ya bekliyoruz.

Gençlik Federasyonu

B‹Z VARIZ

✍Gençli¤inKaleminden

Page 11: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

‹stanbul’daki Faflist Sald›r›da Polis Fezlekesi ‹ddianame Oldu‹stanbul Üniversitesi'nde yaflanan faflist sald›r›-

lar›n ard›ndan devrimci demokrat ö¤rencilerdenalt›s› tutuklanm›fl, onlarcas›na da idari sorufltur-malar aç›lm›flt›. fiimdi s›ra, gençli¤i hapis cezalar›ile y›ld›rmada. ‹stanbul Cumhuriyet Savc›l›¤› tara-f›ndan haz›rlanan iddianame ile, 47 devrimci de-mokrat ve 14 faflist hakk›nda dava aç›ld›. Tama-men polisin hiçbir delile dayanmayan iddialar› ilehaz›rland›¤› her sat›r›ndan belli olan iddianamede,faflistler hakk›nda 2 y›l 6 aydan 6 y›la kadar hapiscezas› istenirken, solcu ö¤renciler hakk›nda 15 ile20 y›l 6 ay aras›nda ceza isteniyor. Faflist sald›r›da zaten polisin denetiminde ve deste¤iyle ger-çeklefltirilmiflti. fiimdi yarg› aflamas› da yine poli-sin istedi¤i biçimde flekillendiriliyor. Amaç ise,gençli¤in politikleflmesini, örgütlenmesini engelle-mek.

Fen Edebiyat Fakültesi'nde 2004-2005 ö¤re-tim y›l›n›n bafl›ndan itibaren yaflanan çat›flmalar-da, gençlik faflist örgütlenmelere izin vermeyece-¤ini göstermiflti.

Uflak’ta Faflist Sald›r›8 Ocak günü, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde

okuyan demokrat bir üniversite ö¤rencisi, faflistle-rin sald›r›s›na u¤rad› ve 3 günlük iflgöremez rapo-ru ald›. Uflak Gençlik Derne¤i, dergimize verdi¤ibilgide olay› anlatt›ktan sonra, “F tiplerinden, üni-versitelere tüm sald›r›lar devrimci demokrat insan-lar› sindirmeye yöneliktir. Arkadafl›m›za sald›ranfaflist grup ellerini kollar›n› sallayarak, gruplar ha-linde dolaflarak yeni bir sald›r› plan› yaparken, 8Ocak günü saat 23:00 s›ralar›nda 3 demokrat ö¤-renci kavgalara kat›ld›¤› gerekçesiyle sokaktangözalt›na al›nd›lar. Sald›ran faflistler, gözalt›na al›-

nanlar ise sal-d›r›ya u¤ra-yanlar.” dedi.Gözalt›na al›-nan 3 kifli ay-n› gün serbestb›rak›ld›.

U fl a kGençlik Der-ne¤i’nin ça¤-r›s› üzerine 9Ocak’ta ey-

lem yapanö¤renciler,faflist sald›-r›y› protes-to ettiler.G e n ç l i kDerne¤i’nin yan›s›ra, DHP, Emek Gençli¤i, ÖDPGençli¤i, DEHAP Gençli¤i’nin yer ald›¤› eyleme100 kifli kat›ld›. "Faflizme Karfl› Omuz Omuza","Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z” sloganlar›-n›n at›ld›¤› eylemde aç›lan dövizlerle faflist sald›r›-lara karfl› gençli¤in y›lmayaca¤› hayk›r›ld›. E¤itim-Sen de aç›klamaya destek verdi.

Tutuklamalara Son!Faflist sald›r› ve tutuklamalar Bal›kesir gençli¤i

taraf›ndan protesto edildi. 6 Ocak günü Bal›kesirGençlik Derne¤i, SGD ve BAGEH’li ö¤rencilerinyapt›¤› eylemde "Tutuklamalara Son! Komplolar›Bofla Ç›karaca¤›z" pankart› tafl›nd›. ‹stanbul Üni-versitesi’nde yaflanan sald›r› ve ard›ndan 7 ö¤ren-cinin tutuklanmas›n›n, devrimci yay›nlar›n bas›l›pçal›flanlar›n›n tutuklanmas›n›n protesto edildi¤i birbas›n aç›klamas› okunan eylem sloganlarla sonaerdi.

Türküler De Rahats›z Ediyor!Bal›kesir Üniversitesi devrimci-demokrat ö¤-

rencilerinin müzik dinletisi dahi faflistleri ve rektör-lü¤ü rahats›z etti. 11 Ocak günü yap›lan etkinliktefaflizme karfl› türküler söyleyen ö¤renciler faflistle-rin, toplanarak provokasyon giriflimi ile karfl›laflt›.Faflist-polis-idare iflbirli¤i burada da göze çarpar-ken, fakülte sekreteri "siyasi türkü çalmay›n" di-yerek ö¤rencileri uyard›. Ö¤renciler buna karfl›ndinletiye devam ettiler.

Ümit Cihan Tarho An›ld›7 Ocak 1998’de "oruç tutmad›¤›" bahanesiyle

Malatya’da faflistlerce b›çaklanarak katledilenÜmit Cihan Tarho an›ld›. 9 Ocak günü MalatyaGençlik Derne¤i, DEHAP ve Emek Gençli¤i ileSGD’nin Postane önünde düzenledi¤i anma eyle-mine çok say›da devrimci, demokrat, ilerici ö¤-renci de kat›ld›. 100 kiflinin kat›ld›¤› aç›klamada,"Faflizme Karfl› Omuz Omuza, Ümit Cihan TarhoÖlümsüzdür" sloganlar› at›ld›.

Daha sonra Ümit Cihan Tarho’nun ailesi ile bir-likte mezar›na karanfiller b›rak›ld›. Babas›, o¤lu-nun mezar› bafl›nda bir konuflma yapt›.

16 Ocak2005

11

Say› 141

Gençlik’den

Uflak

Malatya

Faflizme Karfl› Omuz OFaflizme Karfl› Omuz Omuzamuza

Page 12: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Herkes “CHP’yi aya¤a kald›rmak” için seferberolmufl durumda. Klasik “sosyal-demokratlar”dangericili¤i, faflistli¤i tescilli burjuva yazarlar›na, TÜ-S‹AD’dan Genelkurmay’a hatta AB’ye kadar herkesim CHP’yi kendine dert edinmifl durumda. “Buülkeye CHP mutlaka laz›m” diyorlar. Ömrü sola vebu arada CHP’ye muhalefetle geçmifl faflistlerin bi-le böyle dedi¤i noktada durup düflünmek laz›m.

CHP niye bu kadar laz›m ve kime laz›m?Bunun cevab›n› vermek için, CHP’nin ve tüm

düzen partilerinin mevcut sistem içindeki yerinek›saca bakmak gerek.

“Partiler, demokrasinin vazgeçilmez kurumlar›-d›r” deyifli, burjuva politikas›n›n amentülerindenbiridir. Oysa, bir sistemin çok partili olmas›yla de-mokrasi aras›nda do¤rudan bir iliflki yoktur; mese-le partilerin ve yönetimin niteli¤indedir. Çok parti-li olmak, tek bafl›na “demokratiklik” için yeterliy-se, ülkemiz 1950’lerden beri demokratiktir! Amaöyle olmad›¤›n›, bizzat düzenin sahipleri söylüyor.Habire “demokratikleflme” paketleri ç›kar›yorlarda yine yetmiyor.

“Çok partili sistem”, oligarflinin demokrasicilikoyunu için vazgeçilmezdir. Çünkü “çok say›da”düzen partisi olmas›, hem faflizmi gizlemenin, hemde kitlelerin tepkilerini, hoflnutsuzluklar›n› düzenpartileri içinde eritmenin bir arac›d›r. Ortada kitle-

leri kendine çekebilecek, kit-leler için umut olabilecek bir“düzen içi muhalefet” olmal›ki, kitleler “düzen d›fl› muha-lefet”e, devrimcilere yönel-mesinler.

CHP’nin veya çeflitli dö-nemlerde muhalefete soyu-nan tüm düzen partilerininvarl›¤›n›n as›l sebebi budur.

Bu durum, düzenin herkesiminin niye CHP’yi “aya-¤a kald›rmak” için seferberoldu¤unu da aç›kl›yor.

Açl›¤›n, iflsizli¤in bu bo-yutlara ulaflt›¤›, emperyaliz-me ba¤›ml›l›¤›n ülkemiziAB’nin ve ABD’nin bir eya-letine dönüfltürdü¤ü, iflken-cenin, katliamlar›n, yasak-

lar›n çeflitli biçimlerdesürdü¤ü bir ülkede, halk›ntepkilerini kendi içindeeritebilecek bir “düzen içimuhalefet” olmazsa, “ma-

zallah”(!) bu tepkiler devrimci bir kanala kay›verir,sosyal patlamalar olur...

CHP’nin solculu¤u bir aldatmaca, “CHP solculu-¤u”nun halka tek sol alternatif olarak sunulmas› oli-garflinin bir dayatmas›d›r

Halk›m›z›n hala yüzde 15-20’lik bir bölümü,CHP’yi bir seçenek olarak görüyor. CHP’den “halk-tan yana”, “sol” bir tutum bekliyor, bunun müm-kün olabilece¤ini düflünüyor.

Burjuvazinin “CHP sorunu”nu ele al›fl› da bu ya-n›lg›y› pekifltirmeye yöneliktir. “Sol ne yapacak?”,“Solun aya¤a kalkmas›”, “Türkiye siyasetinin solkanad›”... deyiflleriyle tart›fl›lan sadece ve sadeceCHP’dir. Bütün bu yay›nlarla halka, e¤er “sol” birseçenek istiyorsan›z, “sol CHP’dir, bundan baflkasol yok” düflüncesi empoze ediliyor.

Düzenin dayatt›¤› “sol” reddedilmelidir. Sol, ile-rici, demokrat kayg› tafl›yanlar, sol politikalardanumut bekleyenler, gözlerini CHP’ye de¤il, devrim-cilere dikmelidir. “Solu aya¤a kald›rmak” isteyen-ler, çürümüfl, kokuflmufl bir düzen partisine de¤il,devrimci örgütlenmeye omuz vermelidirler. Bu-gün, ba¤›ms›zl›ktan, hak ve özgürlüklerden yanaolmak anlam›nda sol olmak, devrimciliktir.

Emperyalizme tek kelime söyleyemeyen, faflizminpolitikalar›n› tart›flamayan bu adaylar m› “sol”u aya-¤a kald›racak?

Baykal’› tarife gerek yok. CHP’nin bafl›nda bu-lundu¤u tüm dönemlerde, emperyalizmin ekono-mik, siyasi dayatmalar›na direnmemifl, faflizminhalka karfl› tüm politikalar›na onay vermifl, halk›naçl›¤›n›, yoksullu¤unu kendine dert edinmemifltir.

Sar›gül, ABD icazetiyle sahneye ç›kan, ayn› an-da hem tekelci burjuvaziye hem halka, hem em-peryalistlere hem ulusalc›lara, hem islamc›larahem laiklere mavi boncuk da¤›tan ikiyüzlülü¤ü ka-rakteri haline getirmifl bir burjuva politikac›d›r.Hiçbir konuda aç›klanm›fl politikas› yoktur. Herke-se mavi boncuk da¤›tarak, dalkavukluk yaparak,Amerikan tarz› flovlarla iktidar koltu¤una otur-maktan baflka bir fley düflünmüyor. O koltu¤aoturduktan sonra, emperyalizmin merkezlerindenesen rüzgara göre politikalar uygulayacakt›r.

Bir de Baykal ve Sar›gül’e karfl› daha sol görü-nümlü bir aday olarak sahneye ç›kar›lan Zülfü Li-

16 Ocak2005

12

Say› 141

Bu çürümüfllükten, bu iflbirlikçilikten

“sol alternatif” ç›kar m›?

Tüm faflist politika-lar›n onay-lay›c›s›

ABD’denicazetli politikas›zbir flovmen

IMF’ciDervifl poli-tikalar›n›uygulayacaksahte solcu

Bütün oklar›n gösterdi¤i yollar,

AB’ye, ABD’ye ç›k›yor. Bütün bu paslanm›floklar, halk›n s›rt›nasaplanan b›çaklara

dönüflüyor. Halkç›l›k, devrimcilik,

ba¤›ms›zl›kç›l›k için, CHP’de de¤il, devrimci

saflarda birleflin!

Page 13: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

vaneli var. “Ulusalc›” Baykal var. “Amerikanc›” Sa-r›gül var; eh bu yar›fla bir de “özgürlükçü, solcu”bir aday laz›md›. Livaneli de bu bofllu¤u doldurdu.

Livaneli, özgürlükçülükten, CHP’nin “tuzu kuru-lar›n partisi”ne dönüfltü¤ünden, ezilenlerin sesi ol-mas› gerekti¤inden söz ederek bu sol görünümüzerinden politika yap›yor. Ama bunun bir“imaj”dan baflka bir fley olmad›¤›n› da yine bafltankendisi ortaya koydu.

‹smi bafltan IMF memuru Kemal Dervifl’in is-miyle özdeflleflerek gündeme geldi. Bu bir spekü-lasyon de¤il, gerçekti. Bir televizyon kanal›ndakendisine sorulan “Dervifl’in emanetçisi misiniz?”sorusuna hay›r dedi ama hemen arkas›ndan flunuekledi: “Tabii de¤erli bir arkadafl›m›z, hükümeti-mizde yeralacak, ekonominin bafl›nda olacak...”

Ekonominin bafl›na Dervifl’i koyacak, yani IMFtalimatlar›n› harfiyen uygulamaya devam edecekbir CHP. ‹flte, seçilirse Livaneli’nin CHP’si de böyleolacak. Hem IMF’ci, hem solcu! Hem Dervifl’i eko-nominin bafl›na getirecek, hem bu ekonomi politi-kalar›n›n ezdi¤i yoksullar› savunacak!!! Mümkünmü?.. Livaneli’li bir CHP; oligarflinin CHP üzerin-den sürdürdü¤ü aldatmacay› daha da pekifltire-cektir.

CHP tart›flmas›, “solun” tart›flmas› de¤il, düzeninistikrar› tart›flmas›d›r. Gerçek solcular, CHP’nin sah-tekar solculu¤unu a盤a ç›karmal›d›r!

CHP baflkanl›k yar›fl›nda, emperyalistlerden oli-garfliye, CHP’nin temsilcisi oldu¤u çeflitli kesimle-re kadar birçok kesimin hesaplar› var. CHP, siya-sal misyonu itibariyle oligarflinin partisidir; fakatCHP bünyesinde orta burjuva, küçük-burjuva ke-simler de vard›r ve bu kesimler de kendi talepleriy-le, kadrolar›yla CHP içinde hakim olma kavgas›vermektedirler.

Bu kavgan›n ba¤›ms›zl›kç›larla, Amerikanc›lararas›nda geçti¤i bir aldatmacad›r; keza ayn› flekil-de “sol” ad›na verilen bir kavga da yoktur baflkan-l›k yar›fl›nda. Bu nedenle, hala CHP içinde olanyurtseverlerin, anti-faflistlerin önündeki görev, bualdatmacaya prim vermek de¤il, sol ad›na oyna-nan sahtekarl›¤a tav›r almakt›r. Bu iflbirlikçilerinsolu temsil edemeyece¤ini, bu politikalar›n halkç›politikalar olmad›¤›n› teflhir etmektir. Devrimcileriyoketmek, tecrit etmek için harcanan çabalar›nkarfl›s›na dikilip, yurtsever, demokrat CHP’lileridevrimcilerle birlefltirmek için çaba sarfetmelidir-ler. Bu çürümüfllükten, faflist düzenin suç ortakl›-¤›ndan, IMF iflbirlikçili¤inden “sol bir alternatif”ç›kmayaca¤›n› art›k herkes görmelidir.

16 Ocak2005

13

Say› 141

Erdo¤anlar’›n Gerdanl›k Karfl›s›nda Eriyen Ahlak›

Rusya’ya ziyarette bulunan Tay-yip Erdo¤an, çarl›k hanedanl›¤›n›nelmaslar›n›n sergilendi¤i bölümü ge-zerken, “çok yaklaflmayay›m ahla-k›m bozulur” sözlerini sarfediyor.

Ertesi günü ise, bütün bas›n ya-y›n organlar›nda flu haber geçiyor:

Ünlü bir kuyumcuya giden EmineErdo¤an, kendisine hediye edilen 30bin dolarl›k gerdanl›¤› ald›. Ancakgerdanl›¤›n bu kadar pahal› olmas›nedeniyle Türkiye’ye döndüklerindegeri iade etme karar› ald›lar...

Demek ki, ahlak üzeri p›rlantalar-la süslü 30 bin dolarl›k gerdanl›¤›görünce mum gibi erimifl.

Tayyip Erdo¤an’›n içine sinmemifl. Haz›ms›zl›kyaratt› anlafl›lan. Moskova’da kabul et, Anka-ra’da iade etme karar› al! E¤er olay bas›na yan-s›masa, elefltirilmese hiçbir sorun olmayacakt›.Kimbilir kimlerden bu tür ne “hediyeler” al›p içettiler.

Görgüsüzlük, ars›zl›k, rüflvete bu kadar aflina-l›k, avantac›l›k art›k dip noktas›na ulaflt›.

Bu kaç›nc› “hediye” rüflveti! Düflünün ki, bunlar müslüman, üstelik en “ko-

yusundan”! Ama sicilleri kabar›k. Üstelik EmineHan›m, kendini hanedan›n sultan› zanneden birhan›mefendi! Özal hanedanl›¤›n›n islamc› k›l›f›nabürünmüfl halini sergiliyor Erdo¤anlar.

Ne müslüman olabilirler, ne namuslu.

‘‹ndirim’ dedi¤iniz böyle olur!Petrolü rekabete açt›, art›k ucuzluk olacak

propagandalar› sonucunda, hafta bafl›ndaTÜPRAfi’›n rafineri ç›k›fl fiyatlar›nda yapt›¤› yüzde4.6'l›k indirimin üzerinden bir hafta geçmeden, yüz-de 11.6-12 oran›nda zam yap›ld›.

‹ki kurufl indirip befl kurufl bindirdiler k›saca. Eko-nomi politikas›n› sahte bahar havalar› estirme üzeri-ne oturtan iktidar, günübirlik durumu kurtarmaya ça-l›fl›yor. Yalan, en büyük silah› durumunda. Köylülerinkarfl›s›nda, onlara nas›l yard›m yapt›klar›n› anlat›p,itiraz edenleri azarlayacak kadar ars›z bir iktidarlakarfl› karfl›yay›z. Petrolde yaflanan, iktidar›n de¤iflikürünlerde zaman zaman propagandas›n› yapt›¤› indi-riminin ne menem bir fley oldu¤unu gösteriyor.

Page 14: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Sakin ve kararl› ad›mlarla yürüdü kald›r›m›n hemen bitti¤i yerdebafllayan çimenlere do¤ru. E¤ildi, cebinden ç›kard›¤› katlanm›fl ka-¤›d› aç›p tam köfleye koydu, üzerine de zarf› yerlefltirdi. Gözlerigayri ihtiyari ka¤›d›n üzerinde yaz›l› o iki kelimeyi okudu yeniden.Do¤ruldu ve meydan›n ortas›na do¤ru yürümeye bafllad›. Son kezbafl›n› çevirip geriye b›rakt›klar›na bakt› “acaba bir fley unuttummu?” dercesine. Hay›r eksik bir fley yoktu. Her fley o iki kelime-deydi. Yürüdü. Meydan›n ortas›na yak›n bir yerde durup, h›zla ya-n›c› s›v›y› üzerine döktü ve ayn› h›zla çakma¤›n› ç›kar›p çakt›...Kimbilir, elindeki çakmak bir yoldafl›n›n arma¤an›yd› ona belki, sondüflündü¤ü o yoldafl› olmufltu...

Biraz sonra “olay yerine” gelen gazeteciler iki foto¤raf çektilerpeflpefle. Önce yüzde sekseni yanm›fl bir bedenin ve sonra çimlerüzerine b›rak›lm›fl bir ka¤›d›n foto¤raflar›n›.

Külle kapl› bedenin kolu yana uzanm›flt› ve iki parma¤› zafer ifla-retinde kilitli kalm›flt›.Ve toza bulanm›fl ye-flil çimenlerin üzerineb›rak›lm›fl ka¤›tta ikikelime yaz›yordu:

TECR‹T KALKSIN!

Bazen binlerce ke-lime yetmez anlatma-ya; bazen iki kelimeher fleyi anlat›r. Ser-gül Albayrak yoldafl›-m›z fedaya haz›rlan›r-ken, bugüne kadaryap›lm›fl yüzlerce aç›klamay›, geride b›rakt›¤› mektuplar› iki keli-mede özetlemiflti: TECR‹T KALKSIN!

Bir dosya ka¤›d›na yaz›lm›flt› iki kelime. Büyükçe bir pankart daolabilirdi. O böyle tercih etmiflti. Her fley yal›n olmal›yd›. Elindekiçakma¤›n atefli kadar yal›n. Kendisiyle birlikte 118 devrimcininölümü göze al›fl› kadar, düflünceleri, inançlar› kadar yal›n...

Yal›nd› her fley; 26 yafl›ndaki bir genç k›z›m›z›n düflünceleri,inançlar› u¤runa kendini feda edifli üzerinde tart›fl›lmaz bir gerçek-ti. “Ya düflünce de¤iflikli¤i, ya ölüm” diyen faflist politika, tart›fl›l-maz bir gerçekti. Bu faflist dayatmadan sonuç alabilmek için uy-gulanan TECR‹T aç›kt›.

Sergüller’in, s›n›f mücadelesinin olanca keskinli¤i ve yal›nl›¤›içinde “Ya Zafer, Ya Ölüm!” diyerek bu politikan›n önünde 118 fle-hitle ördükleri barikat da tart›fl›lmaz bir gerçektir.

Her fley Sergül’ün feda eylemindeki iki kare resim kadar nettir. Çok fley mi istiyordu Sergül?Bir aç›dan bakarsan›z hay›r! Bir baflka aç›dan bakarsan›z, evet!Hay›r; çünkü tek bir talep vard›r ortada: TECR‹T KALKSIN! ‹n-

sanl›ktan ç›kmam›fl hiç kimsenin savunamayaca¤› ve savunamad›-¤› bir uygulamad›r tecrit. Kendinizi Nazilerle özdefllefltirmedikçesavunamazs›n›z da. Beyninin bir Nazi gibi çal›flt›¤›ndan çok emin

direniflimizin

5.y›l›nday›z

HÜCRELER‹

YIKACA⁄IZ!

118. flflehit!ZULME BOYUN

E⁄M‹YORUZ!

Direniflin bbayra¤› DHKP/C DDavas› Tutsaklar›

Sevgi EERDO⁄AN Ölüm OOrucu EEkibi’nde

Sevgi Erdo¤an Ekibi ilkflehidini verdi: Sergül

Albayrak Sevgi’nin bayra¤›n›Taksim’in ortas›nda

dalgaland›rarakölümsüzleflti...

‹ki kelime: “TECR‹T KALKSIN!”

Page 15: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

15

Say› 141

oldu¤umuz Adalet Bakan› Cemil Çiçek bile,halk›n karfl›s›nda savunam›yor tecriti.“Tecrit yok” diye inkara s›¤›n›yor. Tecritkalks›n diyoruz; tecritin alt›nda olmad›¤›-m›z insanca yaflam koflullar›n› talep ede-rek, en demokratik, en meflru hakk›m›z› is-tiyoruz.

Ama bir baflka aç›dan bakarsan›z, bu ikikelimelik taleple “çok fley” de istiyoruz.Bunu söylerken, düflüncelerimizle, inançla-r›m›zla yaflamak istedi¤imizi söylüyoruz.Savundu¤umuz, can›m›z pahas›na korudu-¤umuz düflüncelerimiz, ki emperyalizminve oligarflinin yeryüzünden silmek istedi¤idüflüncelerdir. ‹ki kelime iflte bu noktadadünya çap›nda bir anlam kazan›yor; halkla-r›n yüzlerce y›ll›k mücadelesini kapsar halegeliyor. Tecrite karfl› direnirken, umudu yo-ketmek, devrimi silmek politikas›na karfl›direniyoruz.

Tecrit üzerine kavga, 5 y›ld›r sürüyor.Biz daha kararl›, daha güçlüyüz bu kavga-da. Çünkü Sergüller’imiz var.

Tarihin en koyu sansürüne ra¤men, Ser-gül’ün “盤l›¤›” ulafl›yor kulaklara. ‹ki keli-melik ka¤›t, kaz›n›yor tarihe.

Kimse görmezden gelemezdi, çünküSergül’ün bedeninden yükselen alevler ay-d›nlat›yordu o iki sat›r›. Bir gece vakti da¤-lar›n karanl›k doruklar›na alevlerden yaz›l-m›fl bir yaz›yd› o. Parlakl›¤›n› Sergül’ün be-deninden ç›kan alevlerden alan fosforlu biryaz›yd›... Alevleri görmemek için gözünükapatanlar›n gözkapaklar›n› yakar, parlakl›-¤› görmezden gelenin gözünü al›rd›...

‹stanbul’da yafl›yorsan›z e¤er, Tak-sim’den geçiflinizde Sergül’ün o ka¤›d› b›-rakt›¤› yere bak›n; iki kelimenin oraya birdaha kaz›nmamak üzere nakfloldu¤unu gö-receksiniz. Havada Sergül’ün bedenindenyay›lan yan›k kokusunu duyacaks›n›z. Kül-tür Merkezi’nin, büyük otellerin camlar›ndaalevlerin flavk›n› fark edeceksiniz.

Tarihe, topluma, co¤rafyaya, haf›zalaraböylesine kaz›nan bir direniflin sesini hangisansür bo¤abilir? Kanla, feda ateflleriyle,açl›kla yaz›lan bu tarihi kim silebilir?

Katliam ve Tecrit Bakanl›¤›’n›n “hapis-haneler huzur içinde” demagojileri, düzeninicazetinden milim d›flar› ç›kamayan siyasikorkaklar›n “gündemimiz de¤il” safsatala-r›, direnifl kaçk›nlar›n›n “yenilgi” teorileri,hiçbiri “Ya zafer, ya ölüm” kararl›l›¤›yla yü-rüyen Sergüller’in önünde duramaz.

Oradalar‘Duydunuz mu?’sorusu hala orada

5. y›l›na giren direni-flin kararl›l›¤›yla orada-lar. O¤ullar›n›, k›zlar›n›,efllerini sahiplenme ka-rarl›l›¤›yla oradalar. Po-lisin çad›rlar›n› sökmesi-ne, battaniyelerine elkoymas›na ra¤men ora-dalar. Geçen hafta yineoradayd› tecritin koru-yucular›. TAYAD’l› Aileler’in parka yerlefltirmek için“Hapishanelerde 118 ‹nsan Öldü Duydunuz mu?” ya-z›l› bir döviz açmas› üzerine kalabal›k halde parka ge-len sivil polisler aileleri gözalt›yla tehdit ettiler. Ailele-rin de¤iflmeyen karal›l›¤› üzerine geri çekilmelerinera¤men parktan ayr›lmayarak çevrelerinde taciz etme-ye devam ettiler... Tecriti, zulmü ve direnifli anlatmayadevam eden TAYAD’l›lar hala oradalar.

Öldürdükçe huzur bulanlarAdalet Bakanı Cemil Çiçek, Ankara’da tutuklular›n

ürünlerinin sergilendi¤i bir sergide, Yeni Ceza ‹nfazYasas›’yla tecritin a¤›rlaflt›r›ld›¤› elefltirilerine “çokflükür uygulanan sistemle cezaevleri huzurbulmufltur” diye karfl›l›k vermifl.

Sadece son dört y›l içinde 118 tabutun ç›kt›¤›hapishanelerden söz ediyor Adalet Bakan›. Öldür-dükçe “huzur buluyor” anlafl›lan hapishaneler.

12 Eylül cuntas›n›n ad› da “huzur ve istikrar”harekat›yd›. ‹nfazlar, iflkenceler, kay›plar hep “hu-zur” içindi. Egemen s›n›flar›n huzurdan anlad›¤› bu.Halka, devrimcilere reva gördükleri huzur, iflkenceliölüm hücreleridir.

Bak›n o “huzur”u kendileri nas›l de¤erlendiriyor?Bir milletvekili Çiçek’e 9 metrekarelik odalar›n›n kü-çüklü¤ünden flikayet edip “F tipi cezaevlerinin bü-

yüklü¤ü ne kadar?” diye soruyor. "40 metrekare" ce-vab›n› veren Çiçek bafll›yor F tipini anlatmaya... Mil-letvekili, F tipinin özelliklerini dinledikten sonra,"Aman say›n bakan›m. Oras› büyük olabilir ama Al-

lah düflürmesin..." diyerek konuyu kapat›yor. (11Ocak 2004, Yeni fiafak)

Asl›nda tart›flt›klar› kendi huzurlar›d›r. Devrimcilertecrit hücrelerinde tutuldukça kendilerini huzurlu his-sediyorlar. Hapishanelerin ne kadar “huzurlu” oldu¤uayr› bir konu, ancak Cemil Çiçek’in kendisi asla huzur-lu olamayacak. Sergül’ün b›rakt›¤› üzerinde “tecritkalks›n” yaz›l› o ka¤›t bile Çiçek’in tüm gecelerinin vegündüzlerinin huzurunu kaç›rmaya yetecektir.

Page 16: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

HALKIMIZA8 Ocak Pazar günü akflam saatlerinde kendi-

lerine “yurtsever gençlik” diyen ve ço¤u Kara-yollar› semtinden gelmifl yaklafl›k yüz kiflilik birgrup, ‹stanbul Gazi Mahallesi’nde halka veHÖC'lülere sald›rd›. “Gazi'de HÖC ve çevresininne kadar kurumu varsa basacaklar›n›” söyleye-rek harekete geçen grup, Gazi caddelerinde“Yurtsever gençlik ayakland›... PKK buradaCephe nerede... Cephe flafl›rma sabr›m›z› tafl›r-ma...” fleklinde sloganlar atarak önce bir pasajagirmifl, orada dükkanlar›n camlar›n› indirmifl,sonra da Gazi Temel Haklar Derne¤i'ne do¤ru

yürüyüfle geçmifllerdir. Kendilerini durdurmayaçal›flan esnafa küfür ve hakaretlerle karfl›l›k ve-ren, ço¤u maskeli, silahl›, ellerinde döner b›çak-lar› olan grup, Gazi halk›n›n kucaklar›nda ço-cuklar›yla, ifl önlükleriyle hemen toplan›p karfl›-lar›na ç›kmas› üzerine sald›r›s›n› durdurmak zo-runda kalm›flt›r.

Ayn› gün, ayn› saatlerde, ayn› sloganlarlaNurtepe ve Alibeyköy'de de sald›r›lar yap›ld›.

Sald›r› merkezi, planl› ve organizedir!Üç ayr› semtte, ayn› saatte, ayn› sloganlarla

16 Ocak2005

16

Say› 141

SALDIRIDAN DEHAP SORUMLUDUR!

Gazi'de, Nurtepe'de, Alibeyköy'deHÖC'lülere “merkezi olarak” sald›r›ld›!

DEHAP Sald›r›y› Üstlenecek mi? Yoksa Sald›r›y›Düzenleyen Provokatörleri Aç›klayacak m›?

8 Ocak’ta Gazi, Nurtepe ve Ali-beyköy’de DEHAP’l›lar, HÖC’ekarfl› sald›r›ya geçtiler.

Gazi halk› an›nda toplanarakprovokasyon sald›r›s›n› dur-durdu. Gazi halk›, “Cephe fla-fl›rma, sabr›m›z› tafl›rma” slo-ganlar›yla yürüyen k›flk›rt›lm›fl,esnaf›n camlar›n› k›r›p dökengençlerin karfl›s›na “Yaflas›nHalklar›n Kardeflli¤i, Yaflas›nHalk›n Adaleti” sloganlar›ylaç›kt›. Devrimciler, toplananGazi halk›na yapt›klar› konufl-mada “fiiddetten yana olma-d›klar›n›, ama devrimci fliddetigerekirse kullanacaklar›n›, an-cak bu yürüyüflün provokas-yon amaçl› oldu¤unu, arkas›n-da kimlerin oldu¤unun araflt›-r›laca¤›n›” belirterek, provoka-törlere karfl› öfke dolu halk›nevlerine çekilmesini istemifl-lerdir.

Provokatörler, Nurtepe ve Ali-

beyköy’de de ayn› halk tavr›y-la karfl›laflt›lar. Ayn› “sabr›m›z›tafl›rma” slogan›yla ortaya ç›-kan grup, Nurtepe halk›n›ntepkileri üzerine geri çekilmifl-tir. Alibeyköy’de de Cengiz To-pel Caddesi’nde toplanan DE-HAP’l›lar›n provokasyonu üze-rine, yaklafl›k 150 kifli an›ndatoplanarak tepki göstermifl veprovokasyon sald›r›s›na izinvermemifllerdir.

Ertesi gün DEHAP ‹l Yöneti-mi’nden birkaç kifli, Gazi’deesnaflar› dolafl›p “sald›ranlar›nbizimle ilgileri yok, araflt›r›yo-ruz, cezaland›raca¤›z” benzerisözler sarfetmifllerdir. Sald›r›-ya karfl› tepkilerini gelenlerede ifade eden esnaf›n “derne-¤e gidip özür dilediniz mi?”sorusu üzerine ise, “bizi ayak-lar›na ça¤›r›yorlar, o nedenlegitmedik” diyerek abes, so-rumluluk ve ciddiyetten uzakbir cevap vermifllerdir.

HÖC’lülerle görüflmekten isekaç›nm›fllard›r. DEHAP’l›lar biryandan halk›n tepkisi karfl›s›n-da “bizle ilgileri yok, araflt›r›-yoruz” derken, öte yandangerçek anlamda sorumlulu¤uüstlenmekten kaçmaya çal›flanmanevralara baflvurmaktad›r.Sald›r› merkezi ve çapl› bir sal-d›r›d›r. E¤er kan dökülmemifl-se, bu HÖC’lülerin ve halk›nsa¤duyusuyla sa¤lanm›flt›r.Ciddi olunmal›d›r.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi,13 Ocak’ta yapt›¤› “Sald›r›dan

DEHAP Sorumludur” bafll›kl›65 No’lu aç›klamas›yla gelifl-meleri halka aç›klayarak, DE-HAP yönetimini sorumlulu¤uüstlenmeye, provokatörleria盤a ç›karmaya, cezaland›r-maya, halktan ve HÖC’tenözür dilemeye ça¤›rm›flt›r.

Afla¤›da bu aç›klamay› sunu-yoruz.

Page 17: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

HÖC'lülere karfl› sald›r›ya geçilmifltir. “Karanl›keller”, “meçhul kifliler” edebiyat› yapmayacakve yapt›rmayaca¤›z. “Körebe” oynamayaca¤›z,oynanmas›na da izin vermeyece¤iz. Sald›ranlarDEHAP örgütlülü¤ü içindekilerdir. Sald›r›, Kürtmilliyetçilerinin devrimcilere karfl› Yunanistan'›nLavrion Kamp›’nda gerçeklefltirdi¤i sald›r›n›ndevam›d›r.

Sald›r›lardan DEHAP'› sorumlu tutuyoruz. DEHAP merkezi ve il-ilçe örgütleri, “hay›r biz

yapmad›k” diyorlarsa, ‹stanbul'un semtlerini,yollar›n› dahi bilmeyen fi›rnak'tan, Hakkari'dengelmifl yurtsever Kürt gençlerine bu talimat›kim verdi, onlar› yalanlarla k›flk›rtarak HÖC'lü-lerin üzerine kim sald›rtt›?

DEHAP bu provokatörleri Kürt ve Türk halk›-na aç›klamak zorundad›r.

“Ben yapt›m oldu” mant›¤›yla, “haberimizyok”, “bakar›z, araflt›r›r›z”, “arkadafllar bizdenhabersiz yapm›fllar” diye karfl›m›za ç›kmas›nkimse. Oyuna son! Bu yöntemler bitti, t›kand›art›k. DEHAP'l›lar bunu görmelidir. Bizden ö¤-renmeniz flart de¤il, yaflananlardan ö¤renin.Devrimcilere yönelik kaç sald›r› bu tür aç›kla-malarla geçifltirildi? 1978'den beri sald›rmad›¤›-n›z tek bir grup kalmam›flt›r. Bu sald›r›larda kaçkifli öldü, kaç kifli yaraland›, kaç yer bast›n›z...Onlarca m›, yüzlerce mi diyelim, biz bilmiyoruz.Peki sonuçta ne kazand›n›z? Yan›n›zdaki yöre-nizdeki herkesi kullanma mant›¤›yla hareket et-tiniz, politikalar›n›za tabi olmayan herkesi ise,ajanl›kla, hainlikle suçlad›n›z. Bu kurnazl›klaçevrenizde kaç dostunuz kald›, bir bak›n!

Biz devrimciyiz unutmay›n. Sald›r›p sindir-diklerinizle bizi kar›flt›rmay›n. Bu provokasyon-larla sonuç alamazs›n›z. Ortal›¤› kan gölüne deçevirseniz, sonuç alamazs›n›z.

Do¤rular›m›z› her koflul alt›nda savunduk.Gazi'de, Alibeyköy'de, Nurtepe'de, Yunanis-tan'da sald›rd›n›z, “güç gösterdiniz”! Ne yapabi-lirsiniz baflka; bask›nlar m› yapars›n›z, yapabilir-siniz, öldürür müsünüz, evet, kan›m›z› da döke-bilirsiniz. Ama biz devrimciyiz, devrimci düflün-celerimizi savunmaya devam ederiz.

Sak›n ha! Üç befl y›l sonra, bu sald›r›lar içinde “çeteler yapt›” demeyin.

E¤er çetelerse, flimdi, bugün a盤a ç›karta-caks›n›z. Yar›n “geçmiflinizi” temizlemek için“çetelere” s›¤›nmak zorunda kalmay›n. Çeteleryapm›flsa DEHAP, bugün hemen bu çeteleri aç›-¤a ç›kart›p, halk önüne ç›kartmal›d›r. Aksi hal-de DEHAP sald›r›n›n sorumlular›n› gizliyor ola-cakt›r. Bu provokasyonu DEHAP'›n yapt›¤› ke-sinleflecektir.

Sald›r› DEHAP taraf›ndan merkezi olarak m›gerçeklefltirilmifltir, yoksa içinizdeki provokatör-ler taraf›ndan m›? Bunun cevab›n› hemen halkaaç›klamak zorundas›n›z. Bu aç›klanmad›¤› süre-ce, sald›r›n›n sorumlulu¤u DEHAP'›n üzerindeolacakt›r.

Provokasyon, provokatörlerin elinde kalm›flt›r!Gazi'yi tan›maz, Gazi'nin tarihini bilmez yüz

kifli, Gazi'nin her soka¤›nda kan› olan devrimci-lere karfl› sloganlar at›p yürüyor. fiu anlay›flabak›n; nas›l aldat›lm›fl, nas›l k›flk›rt›lm›fllar, nas›ltalimat verilmifl ki, bir pasaja girip dükkanlar›ncamlar›n› k›r›yor... Daha k›r›p dökecek, ama...karfl›s›nda Gazi halk›n› buluyor.

Sald›r›y› merkezi olarak planlam›fllar, amaoran›n Gazi oldu¤unu unutmufllar. Orada y›llar-d›r oligarflinin her türlü bask›s›na, zulmüne, pro-vokasyonlar›na karfl› direnen, ayaklanmalar ya-rat›p bir ayaklanmada 17 flehit verdi¤ini, Ga-zi'nin mezarl›¤›n›n devrimcilerin mezarlar›yladolu oldu¤unu unutmufllar.

Sald›rd›n›z ve cevab›n›z› halktan ald›n›z. Birkaç dakika içinde 600'ü aflk›n Gazi’li top-

land› karfl›n›zda. Esnaflar kepenklerini kapat›p,kad›nlar ocaklar›nda yemeklerini b›rak›p, genç-ler sohbetlerini, ifllerini bölüp geldiler.

Gazi halk› provokasyon için sald›ranlar›nkarfl›s›na dikilip “GEÇEMEZS‹N‹Z!” dedi.

Halk›n barikat›na çarpt›n›z. Gazi halk› ve HÖC'lüler bir kafl›k suda bo¤a-

bilecekleri provokatörler karfl›s›nda sa¤duyuludavrand›lar. Çat›flmaya izin vermeyip, kovmak-la yetindiler. DEHAP'›n (veya içindeki provoka-törlerin) devrimcilerin üzerine sald›¤› gençler degeri çekildiler.

Neden sald›rd›lar?Bu sorunun Gazi'deki, Alibeyköy'deki, Nurte-

pe'deki veya Türkiye'nin veya Avrupa'n›n baflkaherhangi bir yerindeki bir olayla, geliflmeyle ilgi-si yoktur. Hiçbir yerde, bir çat›flmaya yolaçabile-cek herhangi bir sorun yaflanmam›flt›r.

DEHAP “var” diyorsa, bunu halka aç›klama-l›d›r.

Sözkonusu semtlerde halk› toplayal›m, DE-HAP aç›klas›n. Desin ki, “HÖC'lüler, flu zaman-da, flu yerde, flunu yapm›fllard›r... ondan dolay›sald›r›lm›flt›r...” Desinler ki, “HÖC'lüler, flu tarih-te, flu yerde, bizim mücadelemize flöyle zararvermifl, bizi flöyle engellemifllerdir...”

Herhangi bir yerde bir sorun olmuflsa, bunun

16 Ocak2005

17

Say› 141

Page 18: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

çözüm yöntemi de üç semtte ayn› anda, ayn›sloganlarla, silahlarla, döner b›çaklar›yla sald›r›-ya geçmek de¤ildir, ama bunu bir yana b›rak›-yoruz, neden ve niçin sald›rd›klar› konusundakurabilecekleri tek bir cümle varsa, onu dinle-meye haz›r›z.

Ama yoktur. Bu, flu veya bu olaydan dolay› de¤il, bir an-

lay›fla yönelik sald›r›d›r. Bu nedenle flu veya busemtle, flu veya bu olayla ilgisi olmay›p, merke-zi olarak planlanm›fl bir provokasyon sald›r›s›-d›r. Tek somut gerçek, devrimcilerin Kürt milli-yetçi hareketinin çizgisine tabii olmamas›d›r.Devrimcilerin, devrim ve sosyalizmi temel alanelefltirileri onlar› rahats›z etmekte, dahas›, dev-rimci hareketi kendi politikalar›n›n önünde ide-olojik bir engel olarak görmektedirler. Tek so-mut gerçek, Kürt milliyetçi hareketinin “oligar-fliye güven verme” politikas› izledi¤idir. Bu ülke-de kim oligarfliye güven vermeye çal›flm›flsa,devrimcilere sald›rm›fl, provokasyonlar düzen-leyip devrimcilerle aras›ndaki mesafeyi büyüt-müfltür.

Hay›r, sald›r›n›n nedeni bu de¤il deniyorsa, ozaman “baflka bir neden” aç›klamal›d›rlar.

Halk ve devrimciler, provokasyonun önünde barikat olmal›d›rlar!Gazi halk›! Say›s›z sald›r›dan, provokasyon-

dan aln›n›z›n ak›yla ç›kt›¤›n›z gibi, bu provokas-yon sald›r›s›n› da durdurmay› bildiniz. Gazi'ninonuruna, devrimci gelene¤ine uygun davrand›-n›z. Provokasyonu bozarak, bir çat›flmaya engelolarak tüm emekçi halk için bir kez daha örnekoldunuz.

Halk›m›z, Gazi'yi örnek alarak, nerede olursaolsun, provokasyonlara izin vermemeliyiz. Pro-vokatörlü¤ün önüne halk barikat› kurmal›y›z.

Hiç kimse unutmas›n; 12 Eylül öncesi “soliçi” çat›flmalar da böyle bafllam›flt›r. Bu konudaduyarl› ve sorumlu olmas› gerekenlerin bafl›ndasol vard›r. Sorsunlar, araflt›rs›nlar, bu sald›r›lara“gerekçe” olarak gösterilebilecek tek bir nedenç›kmayacakt›r karfl›lar›na. Üç ayr› yerde, ayn›anda ortaya ç›kmad› herhalde sorun! Tarz orta-dad›r. Bu tarz›n 1978'den bu yana hangi mant›-¤›n ifadesi oldu¤u ortadad›r.

Kürt milliyetçi hareketi hangi demokrasiden,hangi demokratl›ktan söz ediyor? Bu sald›r›s›y-la, ben demokrasiden anlamam, ben demokratde¤ilim, ben ‹stanbul'un yolunu dahi bilmeyengençleri aldat›r, k›flk›rt›r ve despotik otoritemiböyle kurar›m demektedir. Bu tavr›n, devrimci-likle, demokratl›kla, demokrasi ile hiçbir ilgisi

yoktur. Bu tavr›n örneklerine 26 y›ld›r tan›k olu-yoruz. Daha yak›n zamanda Dersim'de tan›k ol-duk. O halde tereddüte yer yoktur. Hiçbir hesa-ba, kitaba da yer yoktur. Tav›r net olmal›d›r. So-lun üzerine düflen tarihi sorumluluk budur.

Bu sald›r›dan DEHAP merkezini, il örgütlerini sorumlu tutuyor ve aç›klama bekliyoruz. DEHAP'l›lara flunu bir kez daha hat›rlatmal›-

y›z; devrimcili¤i unuttu¤unuz, devrimcili¤in saf-l›¤›n› kaybetti¤iniz için, burjuvazi gibi düflünü-yor, bu yöntemlere baflvuruyor, bir burjuva gibisald›r›p sindiririz hesab› yap›yorsunuz. Hiçbirsald›r› bizi y›ld›ramaz. Teslim alamaz. Gazininsokaklar›nda bizim kan›m›z vard›r. Düflünceleri-miz u¤runa çok öldük, yine ölürüz. Herkes bugerçe¤i çok iyi bilir. Biz devrimciyiz ve bu safl›-¤›m›z› hep koruyaca¤›z.

Bu gençleri kim k›flk›rtt›, kim kullan›p üçmahallede birden sald›r›ya geçirdi? Bu cevaps›zkalmas› mümkün olamayacak bir sorudur. Bucevab› DEHAP yönetimi verecektir. Sald›r›dakulland›¤›n›z o gençler de yar›n sizi suçlayacak-lard›r. Gerçe¤i mutlaka göreceklerdir. Üzerinesald›rtt›¤›n›z HÖC'lülerin Gazi'nin her soka¤›ndakan izlerinin oldu¤unu, bu kan›n oligarfliyle sa-vafl›rken döküldü¤ünü ö¤reneceklerdir. O genç-leri aldatmay›n, k›flk›rtmay›n. E¤er bir fley ya-pacaksan›z, bafl›na kendiniz geçip yap›n.

Bu sald›r›, gerekçesi aç›klanamayan, üstleni-lemeyen korkakça bir sald›r›d›r. Tekrarl›yoruz,bizi suçlad›¤›n›z tek bir cümleniz varsa, gelinhalka aç›klay›n. Varsa cesaretiniz gelin, halkönünde anlat›n sald›r› gerekçenizi. Ama“HÖC'lüler bize karfl› flurada, flu zaman flunuyapt›” diye kurabilece¤iniz tek bir cümle olma-d›¤› için halk›n karfl›s›na da ç›kamazs›n›z. Kor-kakl›k buradad›r. Düflünce korkakl›¤›d›r bu; hal-k›n karfl›s›na ç›k›p neyi söyleyecek, neyi tart›fla-caks›n›z? Biz yine de ça¤r›m›z› tekrarl›yoruz.

Sonuç olarak; üç semtte birden halka vedevrimcilere karfl› gerçeklefltirilen bu provokas-yon sald›r›s›ndan DEHAP'› sorumlu tutuyoruz,“hay›r biz yapmad›k” diyorsa, provokatörleri is-tiyoruz! Aç›klamal› ve cezaland›rmal›d›r. Ve bu-na ba¤l› olarak da Gazi, Alibeyköy ve Nurtepehalk›ndan ve Haklar ve Özgürlükler Cephe-si'nden özür dilemelidir.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi

16 Ocak2005

18

Say› 141

Page 19: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Devletin faflist maf-yac› Alaattin Çak›c›’y›kullan›rken, onun da, s›r-t›n› devlete yaslayarakifllerini sürdürdü¤ü bili-nir. “M‹T’in Çak›c›’ya gö-

rev verdi¤i” haberleri de, bu yasad›fl› kirli iliflkilerimazur göstermenin araçlar›d›r.

8 Ocak tarihli Vatan Gazetesi’nde yay›nlanan“Ben de Yarg›tay'a Dursun Karatafl golü ataca¤›m”bafll›kl› habere göre; Çak›c›’ya iliflkin soruflturma-da ifade veren Nizamettin Özo¤ul adl› emekli polisde, Çak›c›’n›n bir telefon mesaj›ndan sözederek bu“görevin” alt›n› çiziyor. Buna göre; Çak›c› Yarg›-tay’da cezas›n›n onanmas›n›n ard›ndan M‹T’çi Ka-flif Kozino¤lu'na "intikam alaca¤›m" mesaj› geç-erek, “10 gün sonra Dursun Karatafl ile ilgili golat›yorum. Yarg›tay'da bana gol at›ld›. Ayn› golecevap veriyorum” diyor (Kozino¤lu'nun “onda birtak›m bilgiler vard›” sözleri de bu yalanlara daya-n›yordu anlafl›lan). Yani Çak›c›, devlet beni gözdenç›kard› ama bak›n ben verdi¤iniz görevin bafl›nda-y›m, devlete hizmet ediyorum demek istiyor.

Sümüklü Çak›c›’n›n, 1994 sonunda “DHKP-Cönderi Dursun Karatafl'›n yerini tespit etmek...mümkünse öldürmek” görevini alarak Hollan-da'ya gitti¤i bilinmektedir. Peki ne yapm›flt›r ora-da? Ald›¤› paralar, uyuflturucu iflinde sa¤lad›¤› ko-ruma karfl›l›¤›nda nas›l hizmet etmifltir faflist dev-lete? 21 Temmuz 2004 tarihli Cephe aç›klamas›n-dan aktaral›m:

“Çak›c›, Hollanda'da bu dolarlarla tam mafya-c›lara yak›fl›r flekilde yaflad›. Barlarda içip-s›z›p e¤-lenerek Dursun Karatafl'›n peflinde kofluyordu.”Bu “milli görev” için bir faflist mafya ne yapacak-t›? Kendisi gibi mafyac›lara baflvuracakt›. “Çak›c›da ‘tafleron’ bir mafyac› olarak baflka mafyac›larahavale etmiflti ifli.” Ve sonuç olarak, “Dursun Ka-ratafl’› ar›yoruz” diyerek “hiçbir fley yapmadan veyapamadan milyonlar› yiyip, kös kös dönmüfltür.”

Kendi ç›karlar› için birbirlerine de flantaj yap›-yor, aldat›yorlar. Böyle “milli görev” kisvesi alt›ndadevleti soyup yüzbinlerce dolar al›yorlar.

Elbette devleti tan›mayan, burjuvazinin yöntem-lerini bilmeyen, beyni burjuva propagandalara aç›kolanlar, bu tür yalanlara “acaba gerçek mi” diye ba-karlar. Oysa tüm mesele devletin, kapitalizmin kirli-li¤indedir. Öyle bir sistem ki, Çak›c› gibi faflist maf-yaya muhtaç, iliflkileri gayri-meflru. ‹fllerini yapt›r›p,karfl›l›¤›nda mafyay› besliyor, koruyor, uyuflturucu-dan, kara paraya kadar her türlü ifline göz yumuyor.

Konuflmaz, fiantaj Yap›yor!11 Ocak günü ç›kt›¤› duruflmada Çak›c› kulla-

n›ld›¤›n› itiraf etmekle birlikte devlete, M‹T’e flanta-j› da sürdürdü. “Yurtd›fl›nda M‹T ad›na çal›fl›yor-dum” diyerek M‹T ipine sar›lan Çak›c›, “bugünekadar konuflmad›¤›n›, devletini korudu¤unu, amapiyon olarak kullan›ld›¤›n›, bundan sonra konufla-ca¤›n›” söyledi.

Yalan! Konuflmaz! Kontra faaliyetlerini, bu dü-zenin faflist mafya ile birlikte halka karfl› nas›l sa-vaflt›¤›n› itiraf etmez. Vatanseverli¤i de zaten eroin-den, avantac›l›ktan ibarettir. “Mafyac›l›¤›na gözyuman herkesle iflbirli¤i yapar.”

Faflist Çak›c› flantaj yap›yor, M‹T’e, devlete“konuflurum ha” diyerek, flu anki durumdan kur-tulmaya çal›fl›yor. Tüm kullan›lanlar gibi, afl›r› de-flifre olduklar› için tasfiye sürecine girdi ve bununhezeyanlar›n› yafl›yor.

Oligarflik devletin gerçe¤i budur; mafyac›lar,eroinciler, halka karfl› savaflta bu devletin hasadamlar›d›r, kullan›r ve atar. fiimdi Çak›c›lar k›za-¤a çekiliyor, ama yap› ayn›d›r, gerekti¤inde baflkaÇak›c›lar kullan›lacakt›r. Ç›kar, flantaj, soygun,kontra düzeni baflka türlü yürümez. AB makyaj›ise bu kirli ifllerin ve iliflkilerin yüzündeki yeni per-deden baflka bir fley de¤ildir.

‹lginçtir; Çak›c› da AB’ci Ertu¤rul Özkök’ün, AByasalar›n› yapan Cemil Çiçek’in söylediklerinin ay-n›n› söylüyor. Her devletin “derin devlete ihtiyac›var, ama bizdekinin c›lk› ç›km›fl” diyor.

Tüm mesele iflte burada! Çak›c›lar, Susurluk te-tikçileri deflifre edilmemeliydi. Ama eroin, rant,kara para üzerine oturan iliflkilerin elbette “c›lk› ç›-kar”. Susurluk belgelerine dönüp bak›n, her kare-sinde, vatan-millet edebiyat› ile devrimcileri, yurt-severleri katledenlerin, ayn› zamanda uyuflturucubaflta olmak üzere her türlü kirli iflin içinde olduk-lar›n› görürsünüz.

16 Ocak2005

19

Say› 141

ÇAKICI VE ‘DOSTLARI’M‹T’in, Özel Tim’in en

üst düzey yöneticileriylekolkola bir faflist mafyac›!Çak›c› mahkemede Hi-ram Abbas, Yavuz Ataç,Korkut Eken ve MehmetEymür ile bir yolculu¤aç›kt›klar›n› anlatt›.

Devletin ‘Vatansever’ Mafyac›s› Çak›c›’n›n Devlete fiantajlar›

Page 20: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

O r d u d a k iyolsuzluk yine tar-

t›flma konusu. Ortakademe subaylardan,en üst kademedekikuvvet komutanlar›-na, generallere kadarbu bata¤›n içinde ol-

duklar› örnekleriylegörüldü. Hat›rlayal›m.

Gölbafl›'ndaki Genel-kurmay Özel KuvvetlerTesisleri ihalesindeki yol-suzluktan dolay› aç›landavaya 7 Ocak günü de-

vam edildi. 11'i halen görevde,9'u emekli 20 subay ile askeri-yenin müteahhidi olarak bili-nen Ali Osman Özmen'in debulundu¤u 18 sivilin yarg›lan-d›¤› davada, sözkonusu usul-süzlüklerin mali de¤eri 132 tril-yonu buluyor. Üstelik AskeriSavc›l›k, Eski Jandarma GenelKomutan› Orgeneral fienerEruygur ile Tu¤general YaflarÖney ve Tümgeneral KenziSuner hakk›nda Genelkur-may'dan soruflturma izni ister-ken, eski MGK Genel SekreteriOrg. Tuncer K›l›nç için ise su-çun zamanafl›m›na u¤rad›¤›n›belirtti. Yani dört generalleri debu davaya dahil edin.

Bununla da bitmedi. 7 Ocak günkü duruflmada,

Müteahhit Ali Osman Özmen,'a¤abeyim' dedi¤i Org. TuncerK›l›nç'a 150 bin dolar borçverdi¤ini söyledi. Vah vah! Oli-garflinin "Paflas›”na emeklilikmaafl› yetmemifl, ev almakiçin borç alacak, askeri inflaat-lar›n ihalesini alan birini bul-

mufl demekki! Henüz borcunuödemeyen K›l›nç, (avanta geriödenmez çünkü) Özmen'denalmas›n›n bir tesadüf oldu¤unubelirterek, “kime desem, 10misli al›rd›m" dedi. Üniformabu elbette, kimden istese al›rd›anl› flanl› “pafla”! Üstelik öylebir üniforma ki, de¤eri 320 bindolar olan daireyi indirimli ola-rak 175 bin dolara al›yor.

Çocuklara masallar...

Katillerden Trilyonlar Esirgenir Mi Hiç!Org. Tuncer K›l›nç’›n “va-

tanseverlik” nutuklar›n› herkeshat›rlar. ‹flte böyle vatansever-dirler. Vatanseverlikleri katli-amc›l›k ve soygunculuktur.Halk›n evlatlar›n› katleder, hal-k›n paras›n› yerler.

Genelkurmay’›n Özel Kuv-vetler’deki yolsuzluklar› aç›kla-mas›ndaki mant›k, her fleyiaç›kça gösteriyor. Özel Kuv-vetler’in o dönem devletin engözde kurumu oldu¤unu söy-leyen Genelkurmay, onlar›nher istedi¤ine ‘evet’ denildi¤inisöylüyordu. Fransa’dan, ‹tal-ya’dan mermerler, mobilya-lar... da dahildi bu isteklere.

Peki ‘o dönem’ hangi dö-nem? Özel Tim’in katliamlar›-n›n, kulak kesmelerinin, ceset-leri panzerlere ba¤lay›p sürük-lemelerinin, infazlar›n›n, köyyakma ve boflaltmalar›n›n,toplu mezarlar›n en yo¤un ol-du¤u dönem.

‹flte devletin “gözde” iflleribunlar. Bu suçlar› iflleyen katil-

lerin her iste¤i yerine getirilir-ken, onlar da keselerini doldu-ruyordu. Hep yazd›k; katliam-c›l›k ve soygunculuk kardefltir!

‹stanbul eski S›k›yönetimKomutan› Faik Türün de, ayn›dönemde ‹stanbul EmniyetMüdür Muavini olan fiükrü Bal-c›’n›n yolsuzluklar›n›n sorufltu-rulmas›n› engellemeye çal›fl›-yor ve “Balc›’n›n afl›r› sola kar-fl› çok darbe vurmufl bir kimseoldu¤unu, yolsuzluklar›n›nduyulmas› halinde bunun solmihraklarca istismar edilebi-lece¤ini söylüyordu.” Balc›,12 Eylül’cü paflalarla da içlid›fll›yd›. Onlar da bu rüflvetçark›ndan nasipleniyorlard›.(NOKTA Dergisi Özel Eki, ak-taran Hakl›y›z Kazanaca¤›z)

Mant›k ve iflleyifl hiç de¤ifl-medi; dün de “terör” demago-jisi h›rs›zl›klar›n, yolsuzluklar›nüzerini örtmenin arac›yd›, bu-gün de böyle.

“Aç›kl›k”sa Lockheed’i Soruflturabilir Misiniz?fiimdi Genelkurmay “aç›k-

l›k” havas› estirmek istiyor.Dünyada benzeri az bulunurflekilde holding sahibi olan or-dunun, yolsuzluklar›n üzerinegitti¤i yalan› yay›l›yor.

“Aç›kl›k”, çürümüfl ordununen son sözünü edece¤i fley. ‹n-fazlar›, kay›plar›, toplu mezar-lar› aç›klayabilirler mi örne¤in?Katliamc›l›kta oldu¤u gibi, yol-suzluklar konusunda da asla“aç›k” olamazlar. Yolsuzluklarsözkonusu oldu¤unda dipsizbir kuyudur ordu. “Vatan mil-let” edebiyat› arkas›na gizlene-rek, terör demagojisi yaparak,her türlü yolsuzluk ony›llard›ryaflama geçirilmektedir. Dö-nemsel olarak da üç befl suba-y› yarg›lama numaras› ile ger-çekler küllenmektedir.

Daha geçti¤imiz y›l, MeclisYolsuzlukları Arafltırma Ko-

16 Ocak2005

20

Say› 141

Ordunun rüflvet bata¤›nda oldu¤u tart›fl-mas›zd›r. fiimdi ‘aç›kl›k’ yalan›yla üzeri

örtülmek isteniyor. ‘Aç›kl›k’sa; Lock-heedler’den bafllayarak tüm yolsuzluk-lar›n›z› aç›klay›n! ‘Aç›kl›k’sa; infazlar›,

kay›plar›, toplu mezarlar› aç›klay›n!

Katliamc›l›k ve H›rs›zl›k Yanyanad›r

Page 21: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

misyonu, Türk Hava Kuvvetle-ri için 1,5 milyar dolarlık Ha-vadan Erken Uyar› ve KontrolUça¤ı (AWACS) alımıyla ilgilibelgeleri istedi¤inde bu belge-ler, “yabancı uyruklu firmanınticari sırrı” diye verilmedi.Saklad›klar› s›r, Amerikan Bo-eing Tekeli’nin s›rr›yd›. Amafark etmezdi, Emperyalist te-kellerin s›rr›, generallerin s›rr›say›l›rd›. Birlikte soyuyor, soy-gun düzeninin bekaas› için kat-lediyorlard›. “S›r”d›, çünkü o“s›rr›n” alt›nda bir kalem dar-besiyle “götürülen” yar›m mil-yar dolarl›k bir servet vard›.

Ordunun silah tekelleriyleilgili tüm ihaleleri flaibelidir. Ki-misi alenileflir, ço¤u gizli kal›r.Alenileflenlerin en ünlülerindenbiri ise, uluslararas› düzeydekiLockheed skandal›d›r.

Türkiye’nin de oldu¤u birçokülkede, Lockheed’den al›nanrüflvetlerle F-16 uçaklar›n›n sa-t›n al›nd›¤› ortaya ç›km›flt›. Bafl-ta Tahsin fiAH‹NKAYA olmaküzere generallerin rüflvet yedik-leri belgelerle sergilendi. fiahin-kaya’y› hat›rlamayanlar için ha-t›rlatal›m. “Terör, anarfli” dema-gojileri ile 12 Eylül’de darbe ya-pan 5 generalden birisidir. Buna

ra¤men hiçbir soruflturma ya-p›lmad›. Rüflvet uluslararas› dü-zeydeydi, bir çok ülkede sorufl-turuldu, hatta Japon baflbaka-n›n› bu yüzden intihara tefleb-büs etti. Ve Türkiye, Lockheedskandal›n›n soruflturulmad›¤›iki ülkeden birisi olarak tarihegeçti. Ordu katletmeye ve soy-maya devam etti.

“Aç›kl›k”tan söz eden Ge-nelkurmay samimiyse, iflte enbüyük rüflvet olay›. Ama so-ruflturamaz. Bu düzenin dahaonlarca komutan›n›n ad›ylaan›lan yolsuzluk vard›r.

Müteahhitten “borç” ad› al-t›nda rüflvet al›p yüzbinlercedolara lüks ev sat›n alan Org.Tuncer K›l›nç’›n "Al›rs›n mü-rekkebi, k⤛d›, basars›n para-y›. Bizim elimizde olsa darpha-neyi 24 saat çal›flt›r›r›z...” diye-rek, karfl›l›ks›z para basmay›aleni savundu¤u bir ülke bura-s›. Kimse sormad› K›l›nç’a ozaman. Soramazd›. Çünkü 12Eylül cuntas›n›n generallerinin200 milyardan fazla karfl›l›ks›zpara bast›¤› ve bunu kay›tlarageçirmedi¤i bir ülke buras›.Bizzat ÖZAL’›n cunta dönemibaflbakan› Bülent Ulusu’yu busahtekarl›kla suçlamas› dayarg›lanmalar›n› sa¤lamad›.

Genelkurmay, hayali ihra-catç›lar, kaçakç›larla sarmafldolafl olan Necdet Üru¤lar’›,Marafl'› beyli¤i haline getirerekesnaf› haraca kesen YusufHaznedaro¤lular’› soruflturabi-lir mi? Kenan Evren’in lüks da-ireleri kira paras›na “sat›n ald›-¤›” bilinirken, kim K›l›nç’a lafsöyleyebilir ki! Bir y›lda o¤lunuarmatör, kar›s›n› fabrikalaraortak yapan cunta üyeleri ge-lip geçmiflken, ‹lhami Erdil ni-ye ayn› yolu tutmas›n ki! Bu ül-kenin generalleri ‘dünyan›n enzengin generalleri’ listesine gir-me flerefine nail olurken,emekli olan bütün generallerinholdinglere kapa¤› atmas› “or-du terbiyesi” haline gelmiflken,

hava kuvvetlerinin uçak han-garlar›nda tavukçuluk yapancunta üyeleri el üstünde tutu-lurken, “aç›kl›k” yalanlar›na ki-mi inand›rabilirler?

OYAK Varken “Küçük”Yolsuzluklar ‘Hiç’tir!Sabanc› ve Koç gibi tekel-

lerle boy ölçüflecek durumagelen, bat›k bankalar› sat›nalan ve “art›k Türkiye’ye s›¤-m›yoruz” diyen OYAK nas›l buhale geldi? “Ordu mensuplar›-n›n sosyal yard›mlaflma kuru-mu” olarak kurulup, nas›l enbüyük tekeller aras›na girdi?Ony›llar boyu hiçbir denetim-den geçmeyen, vergi muafi-yetleri bulunan OYAK bile, or-

Lockheed ve Cuntac› General

Lockheed olay›, oligar-flinin “kendi uça¤›m›z› ken-dimiz yap›yoruz” dedi¤i F-16’lar›n hikayesidir. F-16'lar›n aksam› büyük ölçü-de ABD'den geliyor. Anka-ra'daki TAI tesislerindemonte ediliyor. UçaklarTürkiye’nin mi oluyor der-siniz böylece? Hay›r olmu-yor. Uçak ka¤›t üzerindeTAl'den Lockheed'e oradanda yüzde 60 kârla ABDHava Kuvvetleri'ne sat›lm›flgösteriliyor. ABD HavaKuvvetleri de yüzde 15 ga-ranti pay›n› ekleyerek uça¤› Türkiye'yesat›yor. Tabii uçak o s›rada TAl'n›n(Ankara) hangar›nda durup durmakta,kârlar ka¤›t üzerinde eklenip rakamlarka¤›t üzerinde büyümekte... fiahinka-ya’n›n ad›n›n geçti¤i bu büyük soygun-da Türkiye her F-16 için ABD'ye kaçpara ödüyordu dersiniz? Tam 30 mil-yon dolar... Hakk›nda daha baflka on-larca yolsuzluk iddias› bulunan ve Ana-yasan›n cuntac›lar› koruyan maddesinedeniyle yarg›lanamayan fiahinka-ya’n›n bu yolsuzlukta do¤rudan cebineindirdi¤i 1.4 milyon dolarl›k “komis-yon” oldu¤u bilinmekte.

Yarg›lanan generallerden biri deeski Deniz Kuvvetleri Komutan›‹lhami Erdil. Kuzey Deniz SahaKomutanlı¤ı'n›n trilyonluk ihaleyolsuzlu¤u nedeniyle Albay BahriMısırlı’n›n da yer ald›¤› askerleryarg›lan›rken, ‹lhami Erdil’in,1999 ve Mayıs 2002 aras›ndayap›lan ihalelerin kızı ve emir su-bayının kardefline verilmesi içinsürekli bask› yapt›¤› ortaya ç›kt›.

Page 22: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

dunun nas›l sermaye ile içlid›fll› oldu¤unu gösterir. Serma-ye ile içli d›fll› olan, batakl›¤›nda içindedir. Kapitalizm vur-gun-ç›kar-haks›z kazanç düze-nidir. Türkiye kapitalizmin çar-p›k geliflti¤i bir ülke olarak vur-gunun, ç›karc›l›¤›n, haks›z ka-

zanc›n, soygun ve talan›n çokdaha kaba ve aleni olarak ya-p›ld›¤› bir ülkedir.

Emperyalist tekellerin yay›-n› Financial Times Gazete-si’nin 10 Ekim 2001 tarihlinüshas›ndaki bir haberde,OYAK'› anlat›rken, "Türk Or-

dusu yaln›zca NATO'nun enbüyük ikinci ordusuna de¤il,ayn› zamanda ülkenin en ba-flar›l› ifl imparatorluklar›ndanbirine sahip" demekteydi.

fiubat 2001'deki büyükekonomik kriz dahi OYAK'› et-kilemedi ve büyük tekellerlek›yasla en büyük kâr› onlar el-de ettiler. Bu kriz sürecinde üs-telik, hepsi el konulan banka-lardan olan Etibank, Sümer-bank, Egebank, Kentbank,Yurtbank, Yaflarbank ve BankKapital, OYAK'›n eline geçti.Bugün Türkiye’nin en büyükbankalar›ndan biri olan OYAKBank böyle ortaya ç›kt›.

Kapitalizm, inceltilmifl yada en kaba halleriyle, yolsuz-luk düzenidir. Böyle bir siste-min bekaas› için katliamlar ya-pan, halk› düflman gören birordu da elbette bu batakl›¤›ntam ortas›nda yer alacakt›r.Sözde yarg›lamalar bu pisli¤inüzerini örtemez.16 Ocak

2005

22

Say› 141

Evet! ‘Ahtapot Gibi’... Ve Bu Sizin DüzeninizTercüman Gazetesi, att›¤› manfletle,son bir haftada ortaya ç›kan yolsuz-

luklar› s›ralad›. CHP'deki rüflvet tart›flmas›, Tuncer K›l›nç, doland›-r›c›l›ktan cezas› bulunan Milli Savunma Eski Bakan› Ercan Vural-han’›n tutuklanmas›, hortumcu Murat Demirel’in Bulgaristan’a ka-çarken yakalan›p bunu, "y›lbafl› kutluyorduk" diye yüzsüzce aç›kla-mas› bu olaylardan baz›lar›.

AKP yalakas› Tercüman, iktidar›n yolsuzluklarla mücadele yalan›nadestek için yay›nl›yor bunlar›. Oysa “ahtapot gibi” manfletinin alt›n-da s›ralanmas› gereken bafll›klardan biri de, AKP hükümetinin ba-kanlar›n›n, milletvekillerinin yolsuzluk san›¤› olmas› ve dokunul-mazl›klara s›¤›nmalar›d›r.

Kokuflmufl düzenin tablosudur bu. Ordusundan siyasetine, patronla-r›ndan bürokratlar›na, polisine kadar bu bata¤›n içindedirler.

‹laç Yolsuzlu¤u Yetmez Sisteme Bak›n!

Paral› sa¤l›k en büyük yolsuzluk ve alçakl›kt›r

Maliye Bakanl›¤›, Neflter davas› olarak bi-linen yolsuzluk davas›na konu olan, sosyalgüvenlik kurulufllar›na malzeme al›m›nda,devletin 2 trilyon 382 milyar lira zarara u¤ra-t›ld›¤›n› tespit etti. Raporda, bir malzemeninnormal de¤erinin on kat›na sat›ld›¤› belirtildi.

SSK iflte böyle zarar ettiriliyor. Son-ra da peflkefle aç›l›yor. Çürüyen düzende sa¤-lam tek yer yok! Kald› ki, en büyük yolsuzlukve alçakl›k sa¤l›k hizmetlerinin paral› olmas›-d›r. Bütün kapitalist ülkelerde böyledir, ülke-mizde ise katmerlidir. Bir de, tek kurufl paraal›nmayan, halk›n sa¤l›¤›n›n her fleyin üzerin-de tutuldu¤u sosyalizm var. Küba sa¤l›k siste-mi bunun örne¤idir. Küba, flimdi Venezuel-la’da bu sistemi inflaa ederek milyonlarcayoksulun paras›z sa¤l›k hizmetine kavuflmas›-n› sa¤l›yor.

Tek tek yolsuzluklar› de¤il, iflte bu gerçek-leri tart›fl›n!

Kapitalizm ÖldürüyorDilovas› halk›, insan› ve do¤ay› zehirleyen fabrikalara öfkeliKocaeli'nin Gebze ‹lçesi Dilovas› Beldesi'nde, hava kir-

lili¤i yüzünden kanser vakalar›n›n artmas› üzerine, halk 9Ocak günü bir eylem düzenleyerek patronlar› ve hüküme-ti protesto etti. Belediye önünde yap›lan mitinge kat›lanbin kifli, "Kansersiz Bir Hayat", "Sa¤l›kl› Bir Yaflam ‹stiyo-ruz" gibi pankartlar tafl›d› ve beldeyi yaflanamaz hale geti-ren sanayi kurulufllar›n› protesto etti.

Hava kirlili¤i nedeniyle son on y›lda kanser olup haya-t›n› kaybeden 476 kifli an›l›rken, Tuncer K›l›ç isimli akci-¤er kanseri bir kifli, “durumumuz Avrupa Birli¤i'nden dahaönemlidir. Çünkü burada bizlerin hayat› sözkonusudur." di-yerek iktidar›n çözüm bulmamas›n› elefltirdi.

Kapitalizm Yoksullaflt›r›yorHalk yoksullafl›yor tekeller büyüyorTürkiye Kamu-Sen aral›k ay›nda yoksulluk s›-

n›r›n› 1 milyar 759 milyon lira (bin 759 YTL), açl›k s›n›r›-n› ise 658 milyon 399 bin lira (658 YTL) olarak aç›klad›.Buna göre, dört kiflilik bir ailenin asgari geçim haddi birönceki aya göre yüzde 0.75 oran›nda artt›. Tekeller büyü-dükçe halk yoksullaflmaya devam ediyor.

� �

Page 23: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

9 Ocak günü yap›lan Filistin Devlet Baflkanl›¤›seçimi sonucunda Mahmud Abbas'›n (Ebu Mazen),oylar›n yüzde 66.3'ünü ald›¤› aç›kland›. Abbas’›nkarfl›s›ndaki en güçlü aday olan, ba¤›ms›z MustafaBarguti ise yüzde 20’nin üzerinde oy ald›. Hamas veFHKC’nin boykot etti¤i seçime yüzde 66 oran›ndakat›l›m sa¤land›. El Fetih’in kurucular› aras›nda yeralan Ebu Mazen, halen Filistin Kurtulufl Örgütü’nün(FKÖ) baflkanl›¤›n› sürdürüyordu.

Abbas seçim zaferini ilan etti¤i konuflmas›nda,bu sonucu Yaser Arafat'›n an›s›na, Filistin halk›na,‹srail ile çat›flmalarda ölenlere ve ‹srail hapishanele-rindeki binlerce Filistinli’ye adad›¤›n› söyledi. Ha-mas Bat› fieria lideri fieyh Hasan Yusuf ise, Filistinhalk›n›n seçimine sayg› duyduklar›n›, ancak EbuMazen'in ald›¤› oy ve seçime kat›l›m itibariyle Filis-tinliler’in yaklafl›k yüzde 35'inin deste¤ini sa¤lad›¤›-n› söyledi.

Filistin halk›n›n direniflini tasfiye etmek için, tes-limiyet anlam›na gelen bar›fl› dayatma manevralar›yapanlar ise, sevinen aç›klamalar yapt›lar. Seçimsürecinde de kan dökmeye devam eden, Barguti gi-bi adaylar› gözalt›na alan ‹srail, “Abbas’›n bar›fl ça-¤›n› bafllatmas›n› umuyoruz” aç›klamas›n› yapar-ken, Bush sonucu “cesaret verici” buldu. AvrupaBirli¤i ad›na konuflan Javier Solana ise, “Bu tarihibir an” dedi.

Peki neden bu sevinç ve Ebu Mazen hangi yolututacak; Oslo’nun, Camp David teslimiyet dayat-

mas›n›n yolunu mu, direnifl yolunu mu?Emperyalistler ve siyonistler bu aç›klamalarla

Arafat’›n “bar›fl›n önünde engel oldu¤u, bu engelinkalkt›¤›” havas›n› yaymak istiyorlar. Yani, ülkemiz-deki burjuva bas›n›n da göstermek istedi¤i gibi, “çö-zümü t›kayan” Arafat’t›... Oysa bir dönem de Ara-fat’a bu misyon yüklenmifl, “fliddet yanl›lar›na kar-fl›” uzlaflmac› ilan edilmiflti. Hatta hat›rlan›r, “NobelBar›fl Ödülü”nü de emperyalistler vermiflti Arafat’a.

Dayat›lan öyle bir “bar›fl” ki, Oslo’ya imza atanArafat dahi Camp David’deki bu tuzaktan uzak dur-du. Kald› ki, bunu direnen bir halka kabul ettirmeside mümkün de¤ildi. Ebu Mazen için ise hiç müm-kün de¤ildir. Buna ra¤men, Arafat’›n ölümündenönce zorla baflbakan yapt›klar› Ebu Mazen’i Filistinhalk›na dayatt›lar.

Emperyalistler ve siyonistlerin hesab› flu: EbuMazen’in teslimiyet bar›fl›n› kendi halk›na karfl› sa-vaflmay› da göze alarak kabul etmesi. Bu olmad›-¤›nda da, “bak›n biz bar›fltan yana olduk, Filistin ka-bul etmedi” propagandas› ile iflgali, terörü meflru-laflt›rmak.

Ebu Mazen’in tavr›ndan öte, geliflmeleri belirle-yecek olan, Filistin halk gerçe¤i ve intifada olacak-t›r. Ebu Mazen’in hangi yolu tutaca¤›n› ise görece-¤iz. Ancak flunu flimdiden belirtelim ki, Ebu Ma-zen’in de ‹ntifadaya, direnifl güçlerine ra¤men hare-ket etmesi, flu anki dengeler itibariyle mümkün gö-rünmemektedir.

16 Ocak2005

23

Say› 141

Ebu Mazen DevletBaflkan› Seçildi

Emperyalizm ve Siyonizmin Dayatt›¤› “Bar›fl” Yolu Mu, ‹ntifada M›?

8 Ocak günü Bak›rköy Öz-gürlük Meydan›’nda bir bas›naç›klamas› yapan Irak’ta ‹flgaleHay›r Koordinasyonu, D›fliflleriBakan› Gül’ün ‹srail ziyaretiniAKP’nin ‹srail’e deste¤i olarakniteledi. Aralar›nda HÖC’ün deyer ald›¤› Koordinasyon bileflen-leri, “‹srail’de El S›k›flanlarOrtado¤u’daki Katliam›Onayl›yor” pankart› açt›lar ve“Abdullah Gül ‹srail’de, Filis-tin’de katliamlar sürüyor” döviz-leri tafl›d›lar.

Koordinasyon ad›naaç›klamay› okuyan ÇetinPoyraz, “AKP hüküme-ti, ‹srail ile girdi¤i bu s›-cak temasla, Filistin’dedevam eden siyonist ifl-galci katliama onay ver-di¤ini bir kez daha aç›k-tan ilan etmifl oldu” de-di. Türkiye’nin ABD ve ‹srail ileortak bir askeri tatbikat gerçek-lefltirece¤ini hat›rlatan Poyraz,“Bu tatbikat, stratejik suç ortak-l›¤›n› aç›kça göstermektedir”

fleklinde konufltu. Eylem, “Kahrolsun ‹srail Siyo-

nizmi, Kahrolsun ABD Emperya-lizmi ve ‹flgale De¤il, DirenifleDestek” sloganlar›yla sona erdi.

Koordinasyon’dan ‹srail Ziyaretine Protesto

Mahmud Abbas FHKC savaflç›lar›

Page 24: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

‹flgalcilerin ve iflbirlikçilerinin 30 Ocak’ta yap›l-mas›n› planlad›klar› seçim oyunu yaklafl›rken, di-reniflin fliddeti daha da artt›. Her gün gerçeklefltiri-len yüzlerce sald›r›da onlarca iflgalci ve iflbirlikçiordu-polis eleman› öldürülüyor. Direniflin en güçlüoldu¤u bölge olan El Anbar eyaletinde oldu¤u gi-bi, seçim için çal›flan komisyonun üyeleri istifaederek saklanmak zorunda kal›yorlar. ‹flgale ençok asker veren ülkelerden biri olan Ukrayna Par-lementosu, yedi askerinin öldürülmesinin ard›ndanIrak’ta bulunan askerlerin çekilmesi ça¤r›s›nda bu-lunuyor.

Seçimi yap›p yapamayacaklar› konusundahem iflgalciler, hem Irak’taki iflbirlikçileri, hem deTürkiye gibi “Irak d›fl›ndaki” iflibirlikçileri de kayg›-l›. Bu nedenle, seçimleri boykot ederek direnifleaç›k destek sunan sünni partiyi ikna etmek içinçaba harc›yorlar. Ortado¤u’ya Amerikan ç›karlar›için gezi yapan Abdullah Gül, AKP meclis grubun-daki konuflmas›nda sünni müslümanlara "siyasisürecin d›fl›nda bir kez kal›rsan›z sonra ilelebetböyle kal›rs›n›z” ça¤r›s› yapt›. Elbette bir iflbirlikçi-nin Kurtulufl Savafl›’n›, direniflin zaferini düflünme-si mümkün de¤il. O, her koflulda iflgalcinin kaza-naca¤›na inanm›fl, tüm hesaplar›n› bunun üzerineyapm›fl ve direnenlere de “direnmeyin, siz de iflbir-li¤i yap›n, koltuk kap›n” ça¤r›s› yap›yor. Ne onur-suz bir beyin!

Oysa, uzun süredir yaflanan ve son süreçte per-çinlenen gerçe¤i herkes görüyor.

Irak'ta inisiyatif, direnifl güçlerinin elinde.Amerikal› komutan›n Newsweek Dergisi’ne

yapt›¤› aç›klamalar ve “Salvador Seçene¤i” diyeifade edilen kontra örgütlenmeler oluflturulmas›,iflgalcilerin nas›l bir ç›kmaz içinde olduklar›n›n daifadesidir.

‹flgalciler kendi üslerini dahi koruyam›yor. Kuk-la valiler, emniyet müdürleri, üst düzey askerleri,siyasetçileri en tepeden darbeler yiyor. ‹ki y›ld›r isekukla bir ordu, polis gücü dahi yaratamad›lar. Kur-maya çal›flt›klar› sözde Irak güvenlik gücü her günbüyük darbeler yiyor ve artan büyük korku ile bir-likte firarlar, direnifl saflar›na kat›lmalar art›yor. ‹fl-galcinin kay›plar› ise, resmi rakamlarla 1400’denfazla ölü, ço¤u savafla geri dönemeyecek flekilde10 binden fazla yaral›y› bulmufl durumda. Düflü-nün ki, 150 bine yak›n bir güçle, “yenilmez, önünegeçilemez” ilan edilen devasa bir silah teknoloji-siyle Irak’a giren dünyan›n süper gücü yafl›yor

bunlar›. ‹flte bu halklar›n gücüdür. As›l yenilmez olan bu

güçtür. Ne pahas›na olursa olsun, üç befl sand›ktadahi olsa bir seçim yaparak, “iflte Irak'a demokra-si getirdik” yalan›na s›¤›nma hesaplar› yapan ifl-galciler yan›ld›klar›n› görmeye devam edecekler.

Ancak flu da bir gerçek ki, direnifl aç›s›ndan entehlikeli durum olan Sünni Araplarla fiiiler aras›n-da yaflanacak bir çat›flman›n zeminini de bu süreçolgunlaflt›racakt›r. Tüm hesaplar›n› seçim üzerineyapan fiiiler, bu nedenle iflgalcilerle iflbirli¤i halin-dedir. Emperyalizmin halklar› birbirine k›rd›rmatakti¤ine gerekti¤inde baflvuraca¤›n› ise söyleme-ye gerek dahi yoktur.

Felluce Katliam› Geri Teptifiimdi “Salvador Seçene¤i”

Felluce katliam›, direnifle ve direnifle destek ve-ren halka büyük bir gözda¤›yd›. Geri tepti. Bu ger-çek iflgalciler taraf›ndan da bugün kabul edilmekzorunda kal›nm›flt›r. Bütün sansür duvarlar›na kar-fl›n Felluce sokaklar›ndan direniflçilerin silah ses-leri dünyaya yay›l›rken, iflgalciler bir kez daha kat-letmekle tüketemeyeceklerini, bombalarla ba¤›m-s›zl›k savafl›n› bo¤amayacaklar›n› anlamak zorun-da kald›lar. Üstelik direnifl çok daha genifl bir ala-na yay›ld›. Aktif direniflçiler ve direnifle kat›lan, çe-flitli biçimlerde destek verenlerin say›s›n›n 200 bi-ne yükseldi¤ini yine iflgalciler aç›klamak zorundakald›lar.

Irak’ta en bilinen, en klasik sömürgeci emper-yalist yöntemler birer birer devreye sokuluyor.Kontrgerilla örgütlenmeleri de bunlar›n bafl›ndayer al›yor.

Amerikan Newsweek Dergisi’ne konuflan birABD ordu komutan› direniflçiler karfl›s›nda sa-vunma durumunda olduklar›n› ve kaybettikleri-ni söyleyerek, “sald›r›ya geçmenin bir yolunu bul-mam›z gerek.” fleklinde konufltu. Peki nedir buyol? “Salvador Seçene¤i”!

El Salvador’da devrimci gerillalara karfl› Ameri-kan emperyalizminin 1980’lerde yürüttü¤ü, kaç›r-ma, kaybetme, kitle katliamlar› yapma gibi yön-temlerin kullan›ld›¤› kontrgerilla taktiklerini kulla-nacak ölüm mangalar›. ABD taraf›ndan kurulan vefinanse edilen (‹rangate skandal›, nas›l finanseedildi¤ini de göstermiflti) ölüm mangalar› binlerceköylüyü katletmiflti. Ve bu kanl› katliamlar›n mi-

16 Ocak2005

24

Say› 141

Askeri, Siyasi ‹nisiyatif Direniflin ElindeNe kontralar ne seçim bu gerçe¤i de¤ifltiremeyecekIRAK

Page 25: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

marlar› bugün Bush yönetiminin içinde bulunuyorlar. Hala anlamayanlara emperyalizm kendini anlata-

maya devam ediyor ve tarihinin en kanl› ve kara sayfa-lar› aras›nda yer alan kontra örgütlenmelerini gündemegetiriyor. Newsweek haberine göre, Irak Büyükelçisiolan sömürge valisi John Negroponte, Pentagon, kuklaBaflbakan ‹yad Allavi ölüm mangalar›n›n kurulmas›n›savunuyor. El Salvador’da “milliyetçi”lerden oluflturu-lan bu mangalar›n Irak’ta ise ABD Özel Kuvvetler’i ön-cülü¤ünde Kürtler ve fiiilerden oluflturulmas› yine ha-berde geçiyor. ‹flbirlikçili¤in ulaflabilece¤i son noktayageliniyor.

Benzeri ölüm mangalar›n› Honduras’ta örgütleyenve binlerce insan›n ölümünden sorumlu olan Negro-ponte’nin bu konudaki tecrübesi aç›k ve Irak’a gönde-rilmesi de bu kanl› tecrübeye dayan›yor.

Irak Halk› Direniyor, ‹flbirlikçi AKP ‹flgalciyle Pazarl›k Masas›nda

Irak’ta bunlar yaflan›rken, Amerika'n›n Irak'taki ifl-gal ordular› komutan› General Abizaid Türkiye'deydi.Ondan iki gün önce de Amerika'n›n Avrupa komutan›Jones gelmiflti.

Orgeneral Abizaid, yan›nda kukla bir Irakl› yetkili ilegeldi¤i ülkemizde, hükümetle ve Genelkurmay ile gö-rüfltü. Oligarfli, Kuzey Irak’ta Kongra-Gel güçlerinin tas-fiyesini isterken, ABD ‹ncirlik'i daha aktif kullanma yö-nünde bilinen ›srar›n› yineledi. Bu yans›yan gündemle-rin d›fl›nda oligarfli hangi tavizleri verdi, iflgalciye hangideste¤i sundu, bunlar henüz net de¤il. Ama flu bir ger-çek ki, AKP iflbirlikçilik bata¤›ndad›r. Irak’ta dökülenher damla kandan sorumludurlar.

Ama ne iflgalcinin ölüm mangalar›, seçim oyunu vekatliamlar›, ne de AKP’nin iflgalciye deste¤i, direnifli za-y›flatamaz. Irak’›n, Ortado¤u’nun gelece¤ini direnifl be-lirleyecektir, masa bafl› hesaplar› de¤il...

Ebu Garib iflkence-lerini dünyaya duyur-mak için yazd›¤› mek-tubu herkes hat›rlaya-cakt›r. Ebu Garib’detecavüze u¤rayangenç k›zlar›n ve er-keklerin 盤l›¤›yd›. Önce Nur’dan sonra Fati-ma’dan yükselmiflti bu 盤l›klar.

Yaflad›klar› zulmü, tecavüzleri anlatt›ktansonra hayk›r›yordu Fatima: “Kardefllerim Allahr›zas› için nidam›za karfl›l›k verin ve bizi onlarlabirlikte öldürün!”

Çaresizlikten de¤il, iflgalciye duyulan büyüköfkedendi bu ça¤r›... 11 Ocak günü Fatima’n›nvatan› için flehit düfltü¤ü haberi geldi. Serbestb›rak›lan Fatima 4 direniflçi ile birlikte ABD as-kerlerine düzenledikleri sald›r›da yaflam›n› yitir-di.

Direnifl neden bitmez, halk neden yenilmez,iflgalci neden baflar›l› olamaz, tüm bu sorular›ncevab› Fatima’dad›r. Ebu Garibler, bombard›-manlar, katliamlar, afla¤›lamalar yer etmifltirhalk›n belle¤inde. Büyük bir öfke birikmifltir heran iflgalcinin surat›na patlayan. Öfke vatanse-verlikle buluflarak iflgale direnifl haline gelmifltir.

‹flte Fatima'n›n mektubundan bir bölüm:“Kardefllerim... Size neler anlatsam! Kar›nlar›m›z›ndomuzlar›n ve maymunlar›n piçleri ile dolu oldu¤u-nu mu? Yoksa, onlar›n vücutlar›m›z› kirletti¤ini,yüzlerimize tükürdüklerini ve gö¤üslerimizdekiKur'an'› paramparça ettiklerini mi anlatay›m!

‹çinde bulundu¤umuz durumu düflünebiliyor musu-nuz? Hakikaten bize hâlâ neler yap›ld›¤›n› bilmiyormusunuz? Bu zindanda hiçbir gece geçmiyor ki, budomuz sürüsünün azg›n flehvetleri vücudumuzuy›pratmas›n. Bekaretimizi bozdular... Allah'tan kor-kun ve bizi bu canilerle birlikte öldürün... Onlarlabirlikte duvarlar› üzerimize y›k›n... Bizden faydalan-malar›na ve tecavüz etmelerine imkân tan›may›n.

Ben din kardefliniz Fatima, bir günde 9 kez bana te-cavüz ettiler. Düflünün gözlerinizin önünde k›z kar-deflinize tecavüz ediliyor! Niçin benim de sizin k›zkardefliniz oldu¤unuzu tasavvur etmiyorsunuz?

Benimle birlikte bu kara zindanda evlenmemifl 13k›z kardefliniz daha bulunuyor. Hepimize bu kahpeduvarlar aras›nda tecavüz ediliyor... Hâlâ 盤l›klar›-m›z› iflitmiyor musunuz?.. Buradaki k›z kardeflleri-nizden (yaflad›klar›na) tahammül edemeyen bac›n›zbafl›n› zindan›n duvarlar›na vura vura öldü. Nidam›-za karfl›l›k verin ve bizi onlarla birlikte öldürün!”

Fatimalar, onur, namus veba¤›ms›zl›k savafl›n›n içinde

Fatimalar’›n Direnifli Yenilmez

AKP’nin tekellerin rant› ve ifl-galciye lojistik destek için ölümegönderdi¤i floförlerin aileleri 10Ocak’ta Ankara’dayd›. HalkevleriGenel Merkezi’nin ard›ndan "AKPAmerikan Tafleronlu¤una Son Ver"dövizleri ile meclise giden aile-ler, TBMM Baflkanvekili Ali Dinçerile CHP Grup Baflkanvekili HalukKoç'u ziyaret ettiler. Toplanan 20bin imza meclise teslim edildi.

AKP bu suçu asla unuttu-ramayacak!

“Irak büyük bir pazar vazgeçmeyiz” diyeniktidar›n katletti¤i emekçilerin analar›,

eflleri, kardeflleri Ankara’dayd›...

Page 26: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Vladimir ‹lyiç Ulyanov veya herkesin bildi¤ik›sa ad›yla Lenin, 21 Ocak 1924'te öldü. Leni-nizm 80 y›ld›r devrimcilerin k›lavuzu olmaya de-vam ediyor. Baz›lar› Leninizmin de öldü¤ünü id-dia ediyor. “Ölüm tarihi” konusunda ise iddialarmuhtelif; kimileri, Lenin’le birlikte Leninizmin deöldü¤ünü söylüyor. Kimilerine göre ise Leniniz-min ölüm tarihi Berlin duvar›n›n y›k›l›fl› veyaSSCB’nin da¤›lmas›... Kim bu “kimileri” diye-ceksiniz?

“Kimileri”nin içinde burjuvazi de var, “sol”da. Burjuvazi, Lenin heykellerini y›karken, solunbir k›sm› da kendi beyinlerindeki Leninizmi y›k-makla meflguldü. Burjuvazi Lenin’in Krem-lin’deki mozolesinden bile kald›r›lmas›na çal›fl›r-ken, onlar kitaplar›ndaki devlet ve devrim, pro-letarya diktatörlü¤ü teorilerini ay›kl›yor, yeniaç›l›mlar yap›yordu. Ayn› günlerde, ayn› gelifl-melerin etkisi alt›nda...

Ne diyebilirlerdi Lenin’e?Lenin’e söylenecek her fley, ya burjuvazinin,

ya da dönek Kautskyler’in, revizyonist Berns-teinler’in cephaneli¤inden al›nacakt›. Öyle deyapt›lar. Sonuçta öyle bir noktaya geldiler ki,Lenin’in proletarya diktatörlü¤üyle, Hitler’in fa-flist diktatörlü¤ünü ayn› kefeye koydular. Neti-cede “o da diktatörlük, o da diktatörlük” de¤ilmiydi?! Bunu söylerken övgüler düzdükleri, za-ferini ilan ettikleri burjuva demokrasisinin deözünde bir burjuva diktatörlü¤ü oldu¤unu gör-mezden geldiler.

Leninizmin evrensel tezlerini unutuncaböyle olmas› da kaç›n›lmazd›.

Leninizm nedir?En özet tan›m›yla; Leninizm, em-

peryalizm döneminin Marksizmidir.Leninizmin evrensel ilkeleri de, em-peryalizm, devrim, parti ve devletkonular›na iliflkindir. Bu ilkelerintarihsel hükmüne iliflkin MahirÇayan flöyle der: “emperyalistdönemin Marksizmi olan Leni-

nizmin evrensel tezleri, emperyalizm bir sis-tem olarak çökene kadar geçerlidir.”

Bundan dolay›d›r ki, Leninizmin evrensel il-kelerini inkar edenlerin yapt›¤› ilk ifl, emperya-lizmin de¤iflti¤ini ileri sürmek olmufltur. Reviz-yonistlerin ve reformistlerin yapt›¤› genelliklebudur. Emperyalizmin de¤iflti¤ine iliflkin tezleri,her seferinde bizzat emperyalizm taraf›ndan ya-lanlanm›flt›r ama onlar de¤iflik dönemlerde, de-¤iflik tezlerle bu sapmay› sürdürmüfllerdir.

Bundan 35 y›l önce, Mahir Çayan, soldaki re-vizyonizme karfl› “emperyalizmin özünün de¤ifl-medi¤ini, bu bak›mdan Leninizmin evrensel tez-lerinin geçerli oldu¤unu” anlat›yordu. 35 y›lsonra biz, reformizme ayn› fleyleri anlat›yoruz.ÖDP ve benzeri reformist kesimlere AB’ninözünde bir emperyalist oldu¤unu, Kürt milliyet-çili¤ine ABD’nin Ortado¤u’ya müdahalesinin“demokratik” bir içerik tafl›yamayaca¤›n›, çün-kü onun da bir emperyalist oldu¤unu ve emper-yalizmin özde hiçbir biçimde de¤iflmedi¤ini ha-t›rlat›yoruz. Her dönemdeki Leninizm inkarc›lar›-n›n ortak noktas› ise, bar›flç›l, pasifist cepheyeyaz›lm›fl olmalar›d›r. Baflka deyiflle, devrimdenvazgeçen, emperyalizme ve oligarfliye karfl› sa-vafltan yan çizen, Leninizmden de vazgeçiyor.

Sadece revizyonizmin, reformizmin de¤il,soldaki oportünizmin ortaya ç›k›fl›nda da Leni-nizmin yanl›fl de¤erlendirilmesi vard›r. Soldakioportünizm de Lenin’in bütün görüfllerini “ev-rensel ilkeler” olarak ele al›r ve onu flablonlaflt›-r›r. Oportünizm bu çarp›k Leninizm kavray›fl›ylay›llarca silahl› mücadelenin temel al›nmas›nakarfl› ç›km›flt›r. Niye? Çünkü Lenin’de böyle birtemel mücadele biçimi yoktur. Oportünizm de,emperyalizmin, özü de¤iflmemekle birlikte, iliflkive sömürü biçimlerindeki de¤ifliklikleri görmez.

Lenin’in ilkeleri ve büyük eseriLenin, 10 Nisan 1870'de Rusya'n›n Simbirsk

eyaletinde do¤du. Lenin'in a¤abeyi Aleksandr,Çarl›k yönetimine karfl› savaflan Narodnikler’inüyesiydi ve eylemlerinden dolay› idam edilmifl-

16 Ocak2005

26

Say› 141

Anam›z amele s›n›f›d›r

Yurdumuz bütün cihand›r bizim

Haz›rland›k son kanl› kavgaya

Baflta bayra¤›m›z LEN‹N‹ZM

BAYRA⁄INI YÜKSELT

Page 27: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

ti. Lenin’in devrimcileflmesinde bunun önemlibir rolü olmufltur. Ama Lenin bir Narodnik olma-d›. Kitlevi bir karakter tafl›mayan Narodnikler’intarz› yerine, o, Marksizmi ça¤›na uyarlayan, iflçis›n›f›n› ve köylülü¤ü örgütlemeyi esas alan birdevrimci olacakt›.

Hukuk Fakültesi birinci s›n›f›ndayken bir ey-lem nedeniyle gözalt›na al›nan Lenin, sorgusunuyapan polis flefinin, “karfl›n›zda bir duvar var-ken ayaklan›yorsunuz” sözleri karfl›s›nda flu ce-vab› vermiflti: “Çürük bir duvar, bir itelerseniz,yerle bir olur.”

Bundan sonraki tüm çabas›, o duvar› iteleye-cek örgütü yaratmaya yönelikti. Bugün Leniniz-min evrensel ilkelerinden biri olarak kabul etti-¤imiz düflüncesi oydu ki; “Proletaryan›n siyasipartisi olmadan proletarya devrimi olamaz.”Rus Sosyal-Demokrat ‹flçi Partisi (RSD‹P) veyadaha tan›nm›fl k›sa ad›yla Bolflevik Partisi iflteonun bu düflüncesinin ürünüydü. K›ran k›ranabir mücadele içindeki devrimci bir partinin ilke-leri ve iflleyifli de Bolflevik Partisi’yle flekillendi.

1917 Ekim Devrimi’ne kadar yenilgilerden,ihanetlerden geçen bir yol, Lenin önderli¤indekatedildi. Emperyalizm döneminde burjuvazininilerici niteli¤ini kaybetti¤i, bu yüzden proletar-yan›n ikili devrimci görevle karfl› karfl›ya oldu-¤unu ortaya koyarak, Kesintisiz Devrim’i for-müle etti. Devlet ve devrim iliflkisinde, devriminmevcut devlet cihaz›n› parçalamaks›z›n müm-kün olamayaca¤›n› aç›kl›¤a kavuflturdu. Halkiçin en genifl demokrasi demek olan Sosyalistdevletin, ayn› zamanda karfl›-devrime karfl› birproletarya diktatörlü¤ü olmas› gerekti¤ini orta-ya koydu. 1917 Ekim Devrimi, sosyalizmi teori-den, umut ve hayalden gerçe¤e dönüfltüren veonun öngörülerini görkemli biçimde kan›tlayanbüyük eseridir.

Sosyalizm için, kurtulufl için, Leninizm bayra¤›n› yükseltmeliyiz!Lenin’in evrensel tezleri, yaln›z 1917 Devrimi

içinde de¤il, 1900’lü y›llar›n 2000’li y›llara ak›-fl›nda da, her dönemeç noktas›nda yeniden ka-n›tland›. 1916’da yazd›¤› “Emperyalizm Kapita-lizmin En Yüksek Aflamas›” adl› eseri, hala em-peryalizm üzerine en temel aç›klay›c› metinler-den biridir. Mevcut devlet mekanizmas›n›n par-çalanmad›¤› hiçbir durumda kurtulufla ulafl›la-mad›¤› defalarca kan›tland›. “Tek yol devrim”slogan›nda somutlan›yor Leninizm.

Leninizmin ilkelerine daha s›k› sar›l›nmal›d›r.Fakat burada Leninizmin yaflat›lmas› konusun-da bir di¤er noktan›n alt›n› çizmek istiyoruz;

Stalin, Lenin’i anlat›rken onun “taktik konula-r›ndaki sloganlar›n›n flafl›rt›c› aç›kl›¤›”ndan,“devrimci planlar›n›n 'soluk kesici' cüreti”ndensöz eder. Dünyan›n devrimcilerinin ihtiyac› olanüslup ve tarz iflte budur. Aç›kl›k ve cüret. Solunbirçok kesiminin bugün ne dedi¤i belli de¤ildir.Ve cüret solun birçok kesimini terketmifltir. He-defte net, hedefe ulaflmak için savaflta cüretliolanlar sürdürüyor devrim iddias›n›. Leninist-lik, Marksist-Leninist teoriyi bu netlik ve cü-retle birlefltirenlerde somutlan›yor. Leninizmbayra¤›, Leninizmi inkar eden revizyonistlerinve Lenin’i flablonlaflt›ran oportünizmin de¤il,Marksist-Leninistler’in elinde dalgalan›yor.

16 Ocak2005

27

Say› 141

Karl Liebnecht ve Ro-sa Luksemburg ölümleri-nin 89. y›ldönümünde 9Ocak’ta Berlin'de yap›lanbüyük bir gösteriyle an›l-d›. Karl ve Rosa’n›n, üze-rinde “Ölüler bizi uya-rıyor” yaz›l› an›t mezar›n›n bafl›nda dünyan›n bir-çok ülkesinden devrimci örgütlerin temsilcileri ve on-binlerce Alman topland›.

“Ölüler uyar›yor”du; burjuvazinin “sosyal-de-mokrat” maskelisinin bile ne kadar katliamc› oldu¤u-

nu hat›rlat›yordu Rosave Karl. “Ölüleruyar›yor”du; sosya-lizmden baflka kurtu-lufl olmad›¤›n› ve sos-yalizm için tek yolunsavaflmak oldu¤unuanlat›yorlard›.

Yaklafl›k 20 bin ki-flinin kat›ld›¤› gösteride, Alman emperyalizminin“sosyal reform” ad› alt›nda emekçilere yönelik sald›-r›lar›na karfl› protestolar öne ç›kt›. Almanya’n›n çe-flitli flehirlerinde örgütlü bulunan Anadolu Fede-rasyonu da “Demokratik Haklar›m›z ‹çin MücadeleEdece¤iz” ve “Türkiye Hapishanelerinde TecriteKarfl› Mücadelede 118 Kifli Öldü, Bunun SorumlusuAvrupa’d›r” yaz›l› pankartlar› ve k›z›l bayraklar›ylaanmaya kat›ld›. Rosa ve Karl için yap›lan konuflma-larda Anadolu Federasyonu sözcüsünün “Sizi Türki-

ye hapishanelerinde 5 y›ld›r direnen tutsaklar ad›-

na selaml›yoruz” sözleri alk›fl ve sloganlarla kesildi. 1916'da kurulan Spartaküs Birli¤i'nin ve 1918

Alman devriminin önderleri Rosa ve Karl’›n baflu-cunda de¤iflik ülkelerle birlikte Grup Yorum’un mü-zikleri de çal›n›rken, dünyan›n dört bir yan›ndan dev-rim rüzgarlar› tafl›nd› an›t mezara.

‘Ölüler bizi uyarıyor’

Page 28: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Yaz›m›z›n geçen haftaki bölü-münde kadrolaflma ve kitle çal›fl-mas›n› ele alm›flt›k. Devrimci SolDergisi’nin Temmuz 2004 tarihli19. say›s›ndan yararlan›larak ha-z›rlad›¤›m›z yaz›ya kald›¤›m›z yer-den devam ediyoruz.

EĞİTİMHer devrimci için, kendini ve

ayn› zamanda baflkalar›n› e¤it-mek, gelifltirmek sürekli bir gö-revdir. Bunun için her zamanperiyodik toplant›lar› bekle-mek, düzenli çal›flma yap›lacakkurumlar aramak, e¤itimi sav-saklaman›n örtülü biçimidir.

E¤itimimiz Marksizm-Leni-nizm üzerine flekillenmelidir.Reformizmin, küçük-burjuvadevrimcili¤inin, Avrupa-burju-va demokrasisini savunan an-lay›fllar›n, bireycilik kültürününbu kadar yayg›n ve etkin oldu-¤u bir dönemde, Marksizm-Le-ninizmle kendini e¤itmeyen birkadro, ideolojik sald›r›lar karfl›-s›nda yeterince güçlü olamaz.Fark›nda olmadan çok fley al›ronlardan, beyni flu veya buolayda reformistler gibi çal›fl-maya bafllar.

Biz devrimciyiz, biz Mark-sist-Leninistiz, biz Cepheliyiz.Dolay›s›yla bizim her konudabelli bir düflünce tarz›m›z var-d›r. Olaylara, olgulara bizi ta-n›mlayan ideolojinin, stratejininve kültürün ›fl›¤›nda bakar›z.E¤itim çal›flmas›, öncelikle bu“biz”in içini doldurmal›d›r. Her-hangi bir insan›m›z, flu veya bugeliflme karfl›s›nda yanl›fl birdüflünce gelifltirmifl, eksik, çar-p›k bir tahlil yapm›flsa, oradakisorun e¤itim eksikli¤i sorunu-dur. Böyle bir durumda “ne ya-pay›m, ben böyle düflünüyo-rum” kolayc›l›¤›na ve bireycidüflünceye düflmeden, pekiben neden Parti gibi, Cephe gi-bi düflünmedim sorusunun ce-vab›n› aramal›d›r. Öyle düflüne-

bilmek için ideolojimize, strate-jik bak›fl aç›m›za, kültürümüze,tarihimize, geleneklerimize dö-nerek kendini e¤itmelidir. E¤iti-min amac›, oligarfli karfl›s›nda,solun çarp›kl›klar› karfl›s›ndaher bak›mdan donan›ml› insan-lar yetifltirmektir.

E¤itimimiz hep vurgulad›¤›-m›z gibi, soyut düflünceyi de¤il,devrimin sorunlar›n› çözebile-cek bir düflünce tarz›n› edinme-yi amaçlamal›d›r. Kendini böy-le donatan insanlar›m›z hayat›nkarfl›lar›na ç›kard›¤› örgütlen-meye, eyleme iliflkin di¤er so-runlar› da çözebileceklerdir.

E¤itim denilince, sadece ör-gütlü iliflkilerimiz içindeki in-sanlar›n e¤itim çal›flmalar› an-lafl›lmamal›. Kitlelerin e¤itimide bunun bir parças›d›r.

Sabahtan akflama kadar ya-lan, demagoji sa¤ana¤› alt›ndayaflayan kitlelere, gerçeklerigösteremezsek, onlar› örgütle-meyi nas›l baflarabiliriz? Çokçeflitli kurumlar›n faflizmi, em-peryalizmi teflhir eden günlükaç›klamalar›n› ev ev, iflyeri ifl-yeri da¤›tmak her alan›n görev-lerinden biridir. Bu konuda“mail”lerle yetinemeyiz; bizimulaflmam›z gereken kitlelerinönemli bir k›sm› böyle bir im-kandan yoksundur. Kald› ki, birbildiriyi, aç›klamay›, ev ev da-¤›tman›n yerini hiçbir fley tuta-maz. Çünkü ev ev da¤›tmak,salt bir bildiri da¤›t›m› de¤il, ay-n› zamanda kitle çal›flmas›d›r.

Çal›flma yapt›¤›m›z alandakikitle çal›flmas›nda nas›l bir e¤i-tim yöntemi izlemeliyiz? Bue¤itimin içeri¤i ne olmal›? Bu-nun hiçbir s›n›r› yoktur. Faflizmiteflhir etmek, düzenin asli nite-li¤ini göstermek, Avrupa em-peryalizminin ne oldu¤unu an-latmak, sosyalizmi anlatmak,her fley bu e¤itim çal›flmas›n›niçine girer. Burada düflülmeme-si gereken bir yanl›fl, sadece

teflhirle yetinmektir. Teflhir ede-rek gerçekleri gösterebiliriz, buçal›flmay› yürüttü¤ümüz insan-larda büyük bir öfke yaratabili-riz, ama yine de bu onlar› dev-rimci mücadeleye çekmek içinyetmez. Kitle e¤itimimiz, ayn›zamanda onlarda umut yarat-mal›, inanç vermeli, bizde u¤-runa bedeller ödenebilecek ide-aller görmeli. Oligarflinin ide-olojisi, propagandas›, alttanaltta kitleleri güçsüz ve çaresizoldu¤una inand›rmak ister. Budüflünceyi sadece faflizmin tefl-hiriyle k›ramay›z. Umudu vecoflkuyu yaratmal›y›z onlarda.“‹nsan› e¤itmek demek ondayepyeni bir heves uyand›r-mak, var olan umutlar› yeflert-mek, onlar› ifle koflmak demek-tir, yavafl yavafl daha anlaml›,daha de¤erli istekler yaratmakdemektir.” Kitle çal›flmas› ya-pan hemen her devrimci flusözlerle karfl›laflm›flt›r: “Hakl›s›-n›z ama ne yapabilirsiniz ki?”‹flte bu söylemin önümüze ç›-kard›¤› engeli, ancak bu tarz bire¤itimle aflabiliriz. Teoriyle,gerçeklerle birlikte umudu,inanc›, azmi, onuru diriltmeyiamaçlayan bir e¤itim, ayn›amaçlara yönelik bir propa-ganda söylemimiz olmal›d›r.

Böyle bir ruh halini kitleleretafl›yabilmek için kuflkusuzkadrosundan taraftar›na kadarbu çal›flmay› yürütenler bu ruhhalinde olmal›d›rlar. Her insan›-m›z 24 saat devrimci faaliyetyürütüyor olmayabilir. Ama herinsan›m›z her koflulda 24 saatdevrimci gibi düflünüyor olma-l›, her insan›m›z›n 24 saatinidevrimci coflkuyla, umutla dol-durabilmeliyiz.

Kitleleri e¤itirken halka ina-naca¤›z, halka güvenece¤iz. Bugüvene sahip olmayan birininkitle çal›flmas› için gitti¤i insan-lara güven vermesi mümkünde¤ildir. ‹nsanlar karfl›s›ndaki-

16 Ocak2005

28

Say› 141

Kadrolaflma, Kitle Çal›flmas› ve E¤itimGeçen ssay›dan ddevam

Page 29: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

nin kendisine güvenmedi¤ini,kendisini afla¤›lad›¤›n› bir bi-çimde hisseder. Birincisindehissetmezse, sonraki gidifllerdehisseder. Halk›n y›llard›r sürenideolojik, kültürel sald›r›lar al-t›nda, terörün yaratt›¤› korkuy-la, ahlak›nda, onur, yurtsever-lik gibi duygular›nda, payla-fl›mc›l›¤›nda büyük tahribatla-r›n yafland›¤› aç›kt›r. Ama bun-lar geçici, konjonktürel sonuç-lard›r; ayn› halk, çok büyükkahramanl›klar da yaratabilir,yaratacakt›r da. Halka inanc›n,güvenin ölçüsü, dönemsel ola-rak halk›n kültüründe, gelenek-lerinde yaflanan geliflmeler de-¤il, halk›n tarihsel rolündedir.Castro, Che’nin halka güveninianlat›rken flu benzetmeleri ya-p›yordu: “Che insana inan›rd›.‹nsana inanmayan, insan› an-cak önüne ot ya da havuç ko-nuldu¤unda veya sopayla ce-zaland›r›ld›¤›nda ilerleme yete-ne¤ine sahip, yola getirilemezküçük bir hayvan olarak gö-ren, böyle düflünen, buna ina-nan biri devrimci olamaz. Böy-le düflünen, buna inanan biriasla sosyalist olamaz. Böyledüflünen, buna inanan biri aslakomünist olamaz.” (8 Ekim1987’de, Che’nin 20. Ölüm Y›l-dönümü nedeniyle düzenlenenmiting konuflmas›.)

Halka inanan, güvenen,olumsuzluklar karfl›s›nda y›l-maz, e¤itmeye, bilinçlendirme-ye devam eder, ta ki örgütle-yinceye kadar. Halk› e¤itmek,soyutluktan uzak durmay›, so-mut, güncel olmay› gerektirir.

Aç›klamalar, bildiriler, ya-y›nlar, sadece kitle çal›flmas›aç›s›ndan de¤il, iflte bu nokta-da kadrolar›n, militanlar›n ken-dini e¤itip gelifltirmesi aç›s›n-dan da mutlaka de¤erlendiril-melidir. Somut gündemler üze-rinde flekillenmeyen hiçbir e¤i-tim kadroyu hayat›n sorunlar›n›çözecek bir donan›ma götür-mez. Lenin “... Komünizmi an-latan eserlerde yaz›lanlar›n ki-

tabi özümlenmesiyle yetin-mek son derece yanl›flt›r. Bu-gün konuflma ve makaleleri-miz evvelce komünizm üzerinesöylenenlerin bir tekrar› de¤il-dir. Çünkü hergünkü çok yön-lü çal›flmalara ba¤l›d›r bu söy-lenenler. Bu çal›flma olmaks›-z›n, mücadele olmaks›z›n ko-münist eserler ve broflürlerdekiderin kitabi bilgilerin hiçbir de-¤eri yoktur.(...) Teori ile pratikaras›ndaki kopuklu¤u sürdür-mekten baflka bir ifle yarama-yacakt›r.” (Lenin, ProletaryaKültürü, Sayfa:60-61) derken,buna dikkat çeker.

Aç›klamalar, bildiriler, dergiyaz›lar› karfl›s›nda zaman za-man “bunlar zaten bizim bildi-¤imiz fleyler” yaklafl›m› s›k s›kgörülür. Oysa olay o kadar ba-sit de¤ildir. Her aç›klama, bildi-ri, güncel anlamda yaflan›lanolaylar›n bir de¤erlendirmesiniverir, geliflmelerin propagandave ajitasyon aç›s›ndan nas›l eleal›naca¤›n› gösterir. Siyasetyapmay› ö¤retir. Bu anlamdaeline geçen bildiriyi, dergiyi,kabaca göz at›p esas olarak“kitlelere da¤›taca¤›” bir fleyolarak gören kadro, militan ek-siklik içindedir.

Kitleleri veya baflka yoldafl-lar›n› e¤itmekle görevli olanherkes, yani asl›nda tüm dev-rimciler (çünkü her devrimcibu konuda do¤al olarak görev-lidir) önce kendilerini e¤itmekdurumundad›r. Kendini e¤itme-yen baflkas›n› e¤itemez. Kendikadrolaflmas›n› sürdürmeyen,gelifltirmeyen, baflkas›n› kad-rolaflt›ramaz: "‹nsanla ilgili,devrimi ilgilendiren, ülkesi vedünya ile ilgili her fley önemderecelerine göre bir yöneticiyiilgilendirmek zorundad›r. Oku-mayan, araflt›rmayan, izleme-yen bir yönetici düflünemez ve-ya yanl›fl ve çarp›k düflünür.Okumamak, izlememek veyaçarp›k, yanl›fl düflünüp buyanl›fllar› baflkalar›na tafl›mak,baflkalar›na yanl›fl yapt›rmakdemektir. Devrimi yanl›fl yönekanalize etmektir. Hedef sapt›r-makt›r. Enerjimizi ve olanakla-r›m›z› bofla kullanmak demek-tir. ‹nsanlar› de¤erlendireme-mektir."

Kendini e¤itmeyen bir kad-ronun alt›ndakini de e¤itmedi-¤ini tahmin etmek için ve e¤iti-min olmad›¤› yerde geliflmeninolmayaca¤›n› söylemek içinkahin olmak gerekmez.

16 Ocak2005

29

Say› 141

EğitimimizMarksizm-Leni-nizm üzerine şe-killenmelidir. Re-formizmin, kü-çük-burjuva dev-rimciliğinin, Av-rupa-burjuva de-mokrasisini sa-vunan anlayışla-rın, bireycilikkültürünün bukadar yaygın ol-duğu bir dönem-de, Marksizm-Le-ninizm’le kendinieğitmeyen birkadro, ideolojiksaldırılar karşı-sında yeterincegüçlü olamaz.

Page 30: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Burjuva bas›nda bir Fethul-lah aflk›d›r gidiyor. Zaman, Va-kit, Yeni fiafak gibi gazetelerderastlanan köfle yaz›lar›, yaz› di-zileri, röportajlar, flimdi burju-va, liberal gazetelerde çarflafçarflaf yer al›yor. Sabah Gaze-tesi’nin tam 26 gün süren “Sa-idi Nursi'den Fethullah Gü-len'e Nur Cemaati” yaz› dizisi-nin ard›ndan, Milliyet FethullahGülen ile röportaj yapt›. “So-rulmayanlar› sorduk” spotuylaanons ederek günler öncesin-den okuruna duyurdu Do¤anMedya’n›n gazetesi Milliyet.

Sabah ve Milliyet gazeteci-lik mi yap›yordu? Dertleri sa-dece tiraj kayg›s› m›yd›? Ya da,burjuvazinin tüm dünyada es-tirdi¤i gericilik rüzgarlar›n›n biryans›mas› m›yd›?

Elbette tiraj, yani kâr, geri-cilik rüzgarlar› da bu yaz› dizi-lerinde, röportajlarda etkindir.Evangelist tarikat›n›n Bushnezdinde yüceltildi¤i, dini dog-matizmin, felsefi idealizminburjuvazi taraf›ndan körüklen-

di¤i bir süreci yafl›yoruz. Geri-cilik y›llar›nda liberallerin, hat-ta küçük-burjuva ayd›nlar›nfelsefi idealizme yönelimleribilinir. Yay›nlar›n felsefi, ide-olojik temelinde elbette bunlarda birer etkendir. Burjuvazi ç›-karlar› gerektirdi¤inde “dindüflman›” olabilece¤i gibi, ge-rektirdi¤inde de en koyu dinpropagandas›n› yapar.

Ama tüm bunlar da yay›n-lar›n arka plan›n› aç›klamaktayeterli de¤ildir. Politik, ekono-mik ç›karlar çok daha ön plan-dad›r. Nedir bu ç›karlar?

AKP Yalakal›¤› ve Fethullah ‘Aflk›’ ‹çiçedirBirincisi; AKP iktidar›na,

yani “islamc›” bir iktidara yala-kal›k ve bu yalakal›ktan eldeedilecek ç›karlar söz konusu-dur. Bu gazeteler, 28 fiubatgünlerinin en ateflli savunucu-lar›d›r. Sözde “laik” bir tutumiçindedirler. Ama nas›l AKP’yesiyasi, ekonomik ç›karlar› ne-deniyle büyük destek verdiler-

se, flimdi yine ayn› nedenlerleFethullah ya¤c›l›¤› yapmakta-d›rlar.

Her fiey Amerikan ‘Il›ml› ‹slam’ Projesi ‹çin‹kincisi; tüm bu yay›nlar

Amerikan “›l›ml› islam” proje-sinin bir parças›d›r.

Ülkemizde, Do¤an Medyabaflta olmak üzere, egemenburjuva medya esas itibariyleAmerikanc›d›r. ‹ç politikadan,d›fl politikaya, islamc›lara ka-dar her konuda bu çerçevedenmüdahil olurlar.

Amerikan “›l›ml› islam”projesinde AKP iktidar›na “ida-ri” rol düflüyorsa, FethullahGülen’e düflen de ideolojik ya-n›d›r. Fethullah, “›l›ml› islam›n”inflaas› için, islamc› kesiminbeynini zehirleme, iflbirlikçilefl-tirme görevini üstlenmifltir. Rö-portajlar›, yaz›lar›, mesajlar›hep bu çerçevededir. AslaAmerikan emperyalizmine lafsöylemez, elefltirmez. Ne Filis-tin, ne Felluce vahfleti ne de ifl-

16 Ocak2005

30

Say› 141

Fethullah NNe AAnlat›yor?Röportajlara bak›ld›¤›nda din adam› de¤il,bu kisveye bürünmüfl bir emperyalistajan, bir flarlatan› görürsünüz.

✔ ABD’nin Irak’taki zulmüne tek kelime söyle-

mez. Milliyet röportaj› bu yan›yla çarp›c›d›r. ‹flga-le herfleyiyle Amerikan cephesinden bakmakta,baflar›s›zl›¤›n nedenlerine iliflkin iflgalciye yolgöstermektedir. Bir din adam› de¤il, Amerikan“tink tank”lar›nda tekellere hizmet eden biri nesöylüyorsa, onu söylüyor. Irak halk›n›n ac›lar›na,katliamlara iliflkin tek bir kelime dahi bulamazs›-n›z. ‹lgilendirmez halklar O’nu. ‹flte bir örnek:

“Amerika flimdiye kadar demokrasiyle tan›n›yor-du. (yalana bak›n!) Kredisini Irak’ta ucuza har-

camamal›yd›. (Emperyalistin itibar› ‘müslü-man din adam›n›’ niye ilgilendiriyor?) Kefl-ke mesele Saddam’› devirmeye matuf olsayd›.Sünni, fiii, Kürt ve Türkmen bir araya getirilereko birlik korunsayd›. Öyle yumuflak bir idareyle,itibar› haleldar olmazd›, gerçekten de demokrasihavarisi gibi Ortado¤u’da tan›n›r ve sempati ka-zan›rd›.” (Tüm Amerikanc›lar’dan, iflgaldestekçilerinden duyabilirsiniz bunlar›.Direnifl olmasa tam da istedi¤i olacakt›!!!)

✔ Büyük adamd›r flu Fethullah, stratejik ifllerle

meflguldür beyni! Nedir bu beynin k›vr›mlar›ndadolaflan derseniz, ona yüklenen misyonu görür-sünüz. O misyon, Amerikan “›l›ml› islam›”ndakirolüdür. Ortado¤u ve Kuzey Afrika ülkeleriniegemenlik alt›na alma projesi olan BOP’a da

Fethullah, Bas›n›n ‘Star’›Tiraj, ‘Il›ml› islam’, AKP yalakal›¤›...

Burjuva bas›n›n ç›karlar› içingirmeyece¤i k›l›k yoktur

Page 31: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

31

Say› 141

gal ilgilendirir onu. Aksine dire-nenlerin yok olmas›n› ister, ta-raftarlar›n› bu vahflete tepkigöstermemeleri için dizginler.

Burjuva medya ile FethullahAmerikanc›l›k potas›nda birlefl-mektedirler. Amerika sadece ül-kemizde de¤il, bütün müslümanülkelerde Tayyip ve Fethullahgibi iflbirlikçiler bulma, devflir-me, öne ç›karma çabas› içinde-dir. Emperyalist medyan›n butür unsurlar› parlatan yay›nlar›bilinmektedir.

Bu potan›n harc› ise BOP’tur,“›l›ml› islam”d›r. Bu pota içindesadece Amerikanc›lar yoktur,Avrupac›lar da ayn› pota içinde-dirler. Ki, Amerikanc›l›k ve Av-rupa Birlikçilik özü itibariyle ay-n› fleydir.

Avrupa Birlikçiler’den Fethullah’a DestekFethullah Gülen Avrupa Birli-

¤i’ne deste¤ini, Abant Platfor-mu’nu Brüksel’de yaparak veoraya gönderdi¤i mesajda budeste¤i aç›kça dile getirerekgöstermiflti. AB’cilerin sözcüle-rinden M. Ali Birand da, bas›n-daki Fethullah övgülerine Avru-pac› cepheden kat›larak “Fet-hullah Gülen bizi neden korku-tuyor?” diye sordu ve kendi ce-vap verdi: “Art›k Fethullah Gü-len'in yakas›n› b›rakal›m. Türki-ye Avrupa Birli¤i sürecine do¤-

ru yürürken...” (Posta, 11Ocak)

Gerçekten Birand’›n anlatt›¤›gibi, “Avrupa Birli¤i’ne kat›lmakdemek, size ne kadar ters düfler-se düflsün bütün görüfllerin söy-lenebilmesi demek” midir? Yanisözkonusu olan demokratl›k m›,yoksa, Birand da Avrupa parale-linde mi Gülen’i parlatmaktad›r?

Öncelikle belirtelim ki, Avru-pa, sistemi için risk olan hiçbirdüflünceye yaflam hakk› tan›-maz. ‘Terör’ k›l›f›na sokarak yoketmeye çal›fl›r. Avrupa’y› de-mokrasi befli¤i göstermenin bugüzelleme yalanlar› bir yana, Bi-rand’da esas olarak Avrupa’n›niste¤ini dillendiriyor. Avrupa da“›l›ml› islam”›n gelifltirilmesin-den yanad›r, bu konuda Ameri-ka’dan farkl› bir tutumu yoktur.Tek fark›, AB’nin de kendi “›l›m-l› islamc›lar›n›” devflirmesidir. Oda Fethullah gibi unsurlar› kul-lanma hesab› içindedir.

‹slamc›lar, müslüman halk›m›z; Bu flarlatanlara, iflbirlikçilere

inanmay›n, inançlar›n›z› sö-mürtmeyin. Fethullah aflk›n›nAmerikan aflk› oldu¤unu, oAmerika’n›n Irak’ta, Filistin’dehalklara korkunç ac›lar yaflatan,ülkemizdeki yoksulluk ve zul-mün sorumlusu emperyalistAmerika oldu¤unu unutmay›n.

karfl› ç›kmaz. Mesela, halklar kendi kaderlerini tayin edebilir, emperyalist-ler elini çekmelidir demez. BOP’a destek konusunda Türkiye iktidar›na daak›l verir: “Ortado¤u’daki di¤er ülkelere de bu maledilmeli. Türkiye flayetprojeye tamamen kapan›rsa oyun aleyhte neticelenir.”

✔ Bir gün “Cemevleri aç›ls›n” der, ertesi gün fiiilerin Ortado¤u’da güç ol-

malar›ndan söz ederek “tehlikeye” dikkat çeker. Mezhepçili¤ini tüm takiy-yecili¤ine ra¤men gizleyemez.

✔ Ortado¤u’daki emperyalist ç›karlara darbe vuran ‹ran devrimine karfl›d›r.

“Zararl› oldu” der. Ama bunu din kisvesi alt›nda yapar. Devrimin “bütünmüslümanlar› töhmet alt›nda (acaba bunlar›n da m› böyle bir niyeti var di-ye) b›rakt›¤›n›” söyler. Oysa, zinhar böyle bir amac› yoktur. O, Humeyni gi-bi “ezberden konuflanlardan” de¤ildir, ABD ile iliflki içinde iflini yürütür. Ozaten ABD’ye de kaçmam›flt›r!

✔ Asla orduya, devlete tek kelime etmez. Tersine, 28 fiubat’›n sorumlulu-

¤unu Erbakan iktidar›na yükler, orduyu över.

‘‹nsanca Ulafl›m Yürüyüflü’

Eskiflehir halk›n›n, ara-l›k ay›n›n sonunda tram-vaylar›n çal›flmaya baflla-mas›yla devreye sokulanyeni ulafl›m uygulamalar›-na karfl› eylemleri sürü-yor. 6 Ocak günü "‹nsan-ca Ulafl›m" yürüyüflü ya-p›ld›.

Tramvay›n çal›flmayabafllad›¤› ilk gün, yaflananrezalet karfl›s›nda kendili-¤inden Belediye’ye yürü-yen ve polisin sald›r›s›nau¤rayan halk›n talepleriflimdi devrimciler taraf›n-dan dile getiriliyor. Zamla-ra ve ulafl›m sorununakarfl› toplanan 12 bin im-za, yürüyüflün ard›ndanBelediye’ye teslim edildi.

Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›zAr› Sinemas› önünde

biraraya gelen yaklafl›k150 kifli, "Ulaflam›yo-ruz!!!" pankart› arkas›ndayürüdü. "Halk›z Hakl›y›zKazanaca¤›z, ‹nsancaUlafl›m ‹stiyoruz, Ulafl›mHakk›m›z Engellenemez,Tramvaya De¤il ZamaKarfl›y›z" sloganlar›yla be-lediye önüne gelen kitle,burada bir bas›n aç›kla-mas› yapt›. ‹mzalar›n ve-rildi¤i s›rada kitle, slogan-larla d›flar›da bekledi. Es-kiflehir Gençlik Derne¤i,Sosyalist Demokrasi Par-tisi, Ezilenlerin SosyalistPlatformu, Halkevi,Emekçi Hareket Partisi veDemokratik Halk Parti-si’nin organize etti¤i yürü-yüflte, "Taleplerimiz kabuledilinceye kadar mücade-lemizi sürdürece¤iz" du-yurusundan sonra eylembitirildi.

Page 32: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Emek Platformu, y›llard›r tekrarlad›¤› bir tav-r›, SSK’n›n devrinde de gösterdi. Hükümete mey-dan okudu, büyük eylemler yapar›z, üretimdengelen gücümüzü kullan›r›z dedi. “Yasa meclisegeldi¤i gün genel grev” karar› ald›. Hükümet, 5yafl›ndaki çocuklar› bile kand›rmayacak bir ma-nevrayla yasa tasar›s›n› geri çekti. Emek Platfor-mu, nas›l olsa geri çektiler deyip yan gelip yatt›ve hükümet bir gün yasay› meclise getiriverdi. Vetabii Emek Platformu daha yatt›¤› yerden do¤ru-lamadan yasa meclisten geçti.

Siz bu tabloda, b›rak›n “s›n›f tavr›”n›, b›rak›ndevrimci, demokrat bir sendikac›l›k anlay›fl›n›,bir gram ciddiyet, bir gram sorumluluk duygusugörüyor musunuz?

Yoktur. Olmad›¤› için de, s›n›flar mücadelesialan›nda, iflçilere, memurlara, köylülere karfl› oy-nanan alçakça bir oyunun figüranlar› olman›n d›-fl›nda hiçbir rolleri yoktur.

‹flçileri, memurlar›, köylüleri aldat›yor ve oya-l›yorlar. Emek Platformu ad› verilen yap›n›n hal-deki durumda tek ifllevi budur. Üç befl sendikac›bunun fark›nda olmayabilir. Ama Emek Platfor-mu yönetimi bunun fark›ndad›r. Bu da, onlar›nyapt›¤› fleyin ad›n› yanl›fl, hata olmakla b›rakma-y›p, düpedüz emekçi düflmanl›¤›na dönüfltür-mektedir.

Emek Platformu’nun oynad›¤› rol, sadecesendikalar›n ne kadar düzeniçileflti¤inin de¤il,ayn› zamanda bu sendikalar›n bir k›sm›n›n politi-kalar›n› belirleyen reformizmin de ne hale düfltü-¤ünün göstergesidir.

Oynad›¤› rol iyice deflifre olan Emek Platfor-mu, bugün KESK taraf›ndan, baflta EMEP olmaküzere reformist kesimler taraf›ndan da elefltiril-mektedir. Fakat onlar›n bu elefltirileri yapmadanönce, halka vermeleri gereken bir özelefltiri yokmu?

EP, milyonlar› TEMS‹L eden de¤il, TESL‹M eden bir platformdurEmek Platformu, 1999’da kuruldu. Kimileri büyük roller yüklediler bu platforma.

Bunun üzerine büyük beklentiler içine girdiler. 5 y›l› aflk›n prati¤in sonucunda geldi¤i nokta,

yüklenen bu rollerin, beklentilerin ne kadar isa-betsiz oldu¤unun aç›k göstergesidir.

Emek Platformu, ka¤›t üstünde milyonlarcaiflçiyi, emekçiyi temsil ediyor. Üyeleri aras›ndaTürk-‹fl, Hak-‹fl, KESK, D‹SK, Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen, TTB, TMMOB gibi ülkemizintüm büyük sendikalar›, odalar› yer al›yor. Tabiibir de buna platformun destekçisi reformist solpartileri eklemek gerek. AKP iktidar›n›n SSK’la-r›n devri konusunda Emek Platformu’nu kaale al-mamas›, AKP’nin oldu¤u kadar, bu kurumlar›nda ay›b›d›r.

Emek Platformu, “gövdesi”yle hiç orant›l› ol-mayan bir itibars›zl›k içindedir bugün. Aç›klama-lar›, s›radan bir derne¤inki kadar yank› uyand›r-mamaktad›r. Çünkü aç›klamalar›n›n arkas›n›nkof oldu¤unu herkes biliyor. Tabiri caizse, EmekPlatfformu bugün “aya¤a düflmüfl” bir platform-dur. Platformun aya¤a düflmesi yeni de¤ildir; ka-ç›n›lmaz bir sonuçtur. Üç y›l önce devrimcilerflöyle uyarm›flt› EP’yi:

“Düzen tüm muhalif kesimlere çeflitli biçimler-de vurmaya devam ediyor... D‹SK’i, KESK’i,Emek Platformu’ndaki di¤er güçler, bu süreçte,iktidarla çat›flmay› göze alan, bir kaç günlük de-¤il, süresiz bir genel grev karar› almazlarsa, yokolacak, iyice aya¤a düfleceklerdir.” (Yaflad›¤›-m›z Vatan, 19 Kas›m 2001, s: 115)

Süreç de bu yönde geliflmifltir. DSP-MHP-ANAP iktidar›ndan AKP iktidar›na

halka yönelik tüm sald›r›larda EP yöneticilerinin

16 Ocak2005

32

Say› 141

Emek Platformu ve ‘‹flçici’ Avukatlar›

◗ Emek Platformu “emekçileritemsil” platformu de¤il, TESL‹M‹-YET platformudur!

◗ EP, icazetçi reformizmin pasi-fizmini gizleme s›¤›na¤›d›r

◗ Halka sald›r›lar› durdurmak içinEP’ye bel ba¤lamak, yenilmeyibafltan kabul etmektir.

◗ Tüm devrimci, ilerici, demokratiflçiler ve sendikalar, teslimiyetekarfl› direnifl hatt›n› örmelidir!

Page 33: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

s›zlanmalar› ayn›d›r: “hükümet iflçinin, memu-run taleplerini duymazdan geliyor...”

Duymazdan geliyorsa duyur. Duymazdan ge-lemeyece¤i flekilde yükselt sesini. Bunu yapa-mam›fllard›r. Tersine “hükümet bu duyars›zl›¤›n›sürdürürse... büyük eylemler yapaca¤›z, üretim-den gelen gücümüzü kullanaca¤›z” deyip dedik-lerini de yerine getirmemifllerdir.

Hat›rlay›n, bunlar, F tiplerine karfl› direniflte deiktidar ad›na “ölüm orucunu b›rakt›rmaya” girifl-mifl, “takipçisi olaca¤›z” sözü vermifllerdi. Kendisözünün, kendi alan›ndaki sorunlar›n takipçisi ol-mayanlar, emperyalizmle gö¤üs gö¤üse çat›fl›lanF tiplerinin mi takipçisi olacakt›?!!

Ad›nda “Emek” varsa, o iyidir!Emek Platformu, bafltan icazete, yasall›¤a, ik-

tidarlarla uzlaflmaya aç›k do¤mufltur. “En geniflkesimleri kapsamak” ad›na, mücadeleci bir birliktercihi yap›lmam›flt›r. D‹SK, KESK ve Türk-‹fl yö-netimindeki ÖDP, EMEP, HADEP reformizmi tamdestek vermifllerdir bu politikaya.

Kitle hareketinin yükseldi¤i ve gerici sendika-lar›n bile bu hareketin d›fl›nda kalamad›¤› bir sü-reçte, onlar› da yönlendirmek için gerici sendika-lar›n da içinde yerald›¤› böylesi birlikler kurulabi-lir elbette. Fakat EP’nin böyle kurulmad›¤› da,böyle geliflmedi¤i de aç›kt›r.

Buna ra¤men EP’ye çok büyük misyonlaryüklenmifltir. Bunu yükleyenler de “sol”dur. fia-yet Türk-‹fl Baflkan› ç›k›p emekçilerin hakk›n›flöyle savunaca¤›z, iktidar›n karfl›s›nda böyle di-renece¤iz deseydi, kuflkusuz ki hiçbir inand›r›c›l›-¤› olmazd›. Ama bu propaganday› esas olarak solsendikac›lar ve legal sol partiler yapm›flt›r.

Emek Platformu’nun 2001 fiubat krizi sonra-s›nda haz›rlad›¤› “Emek Program›” üzerineEMEP’li yazarlar›n kaleminden ç›kan flu sat›rlar›aktarmak yeterli olacakt›r.

“Program, protestocu tarzdan, hedefsiz eylem-lerden s›n›f› kurtaracak bir k›lavuz ifllevi göre-cektir... Ve en önemlisi de sermayenin hegemon-yas›n›n zay›flad›¤› bir anda, iflçi s›n›f›n›n kendihegemonyas›n› kurmas›n›n... yolu aç›lm›fl olu-yor.” (Bahad›r Özgür, 10 Nisan 2001, Evrensel)

O zaman da söylemifltik; “sanki KomünistManifesto’dan söz ediyorlard›.” Emek Platfor-mu’nun “›fl›lt›s›yla” gözleri görmez olmufltu adeta.Oysa, o platformda yeralan güçlerin niteli¤indehiçbir de¤ifliklik yoktu. ‹nsan›n böyle bir platfor-mun program›na böyle ifllevler yükleyebilmesiiçin bu sendikalar›n, odalar›n Türkiye’deki tari-hinden hiç mi hiç haberdar olmamas› gerekirdi.

Peki EMEP’li-ler bilmiyor muy-du bu tarihi? Bili-yorlard› elbette.Ama politikalar›-na damgas›n› vu-ran uvriyerizm(iflçicilik) hastal›-¤›, iflin içine “emekörgütleri” girince,böyle pusulay› fla-fl›rmalar›na yolaç›-yordu.

‹flçicilik, reviz-yonist, reformistsolun en eski ve envahim hastal›¤›d›r.“‹flçi s›n›f›” der baflka bir fley demezler. Ne var ki,iflçi s›n›f›yla yat›p kalkan bu kesim, ony›llard›rayn› zamanda iflçi s›n›f› içinde hiçbir güç olama-m›flt›r. Bu nedenle her dönem sendikac›lar›n pe-flinde sürüklenmifllerdir. Bu da sendikalar ne ya-parsa, komünistler, devrimciler, herkes onlar›desteklemelidir diyen uvriyerist mant›¤a uygun-dur.

Bu siyaset sonuçta onlar› düzen içi sendikac›-l›¤a ve düzen politikalar›na tabi k›lm›flt›r.

EP, pasifistlerin, icazetçilerin, direniflten kaç›fl›n s›¤›na¤›d›rAç›k olan flu ki, gerici Türk-‹fl’in, Kamu-

Sen’in, Memur-Sen’in EP arac›l›¤›yla oynad›klar›rol, kendi tabiatlar›na ayk›r› de¤ildir. Onlar kendibafllar›na oynad›klar› rolü, flimdi EP olarak oynu-yorlar. As›l sorun bu yap› içindeki ilerici, demok-rat oldu¤u iddias›ndaki kesimlerdedir. Onlar buyap›y› neden sürdürüyorlar? Bu politikaya nedenortak oluyorlar?

EP’nin ne oldu¤u, ne yapt›¤› ve ne yapabile-ce¤i art›k üzerinde tart›fl›lamayacak kadar aç›k-t›r. Sorun fludur; D‹SK, KESK ve odalar ve bunla-r›n yönetimindeki reformizm, EP’yi gerekçe gös-terip kendi pasifizmlerini gizliyorlar.

D‹SK ve KESK, y›llard›r gereken direnifli gös-teremedikleri her durumda, sorumlulu¤u, suçuEP’nin üstüne y›k›yorlar; asl›nda biz direnifltenyanayd›k, genel grevden yanayd›k, ama onlarkabul etmedi. Bu, D‹SK ve KESK yönetiminin ta-ban karfl›s›nda kendini aklama manevras›d›r.

Sami Evren, Emek Platformu’nun emekçilerekarfl› son ihanetinden sonra bir yaz›s›nda flunlar›söylüyor: “E¤er, Platformu oluflturan örgütlerinbütünü, ortak tutum gelifltirmede zorlan›r ve te-reddüt yaflarsa; hiç istenilmese de olacaklar bel-

16 Ocak2005

33

Say› 141

Gündemlerinde iflkenceler, infazlar,F tipleri yoktur. Güya emekçilerinsorunlar›, emekçilere sald›r› yasalar›vard›r. Ama o sald›r›lar karfl›s›nda dayokturlar... Aldat›r, oyalar, satar-lar... EP’nin “büyük rolü” bundanibarettir!

Page 34: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

lidir. Ortak tu-tum gelifltirenler,ortak mücadele-ye devameder...”

Yani Evren k›-saca diyor ki,“ayr›l›r›z!”... Buda EP’nin “hükü-met uyar›lar›m›z›d inlemezse . . . ”t ü r ü n d e n“blöf”lerinin birbaflka versiyonu-dur. Evren bu türsözleri ilk kezsöylemiyor. Ra-hats›z; ama kop-muyor. Kopam›-

yor. Bütün mesele de burada. Militan bir direnifl-ten kaç; sorumlulu¤u EP’ye y›k! Reformizminucuz oyununun esas› budur.

Reformizm, hem pratik, hem politik olarakkaç›yor ayr›flmadan. Pratik olarak militanlafla-cak, radikalleflecek bir mücadele çizgisinden ka-çarken, politik olarak da IMF program›na karfl›bayrak açarak emperyalistlerle difle difl bir mü-cadeleden kaç›yor. Bu noktada Türk-‹fl’le ayn›la-fl›yorlar asl›nda.

Ne olursa olsun, yap›lacak eylem düzen içi,yasal, icazetli olacak. Reformizmin çizgisi ifltebudur. Bu çizgi için Türk-‹fl’in kuyru¤undan ay-r›lmamaktan daha büyük bir güvence olabilirmi?.. Bu icazetçi çizgi, 2001 Nisan’›ndaki esnafeylemlerinde net olarak ortaya ç›km›flt›r. Mey-danlarda direnen, polisle çat›flan esnafa “serin-kanl› olun, bizim 14 Nisan’daki yasal mitingleri-mizi” bekleyin ça¤r›s› yapm›flt›r EP yöneticilerive reformizm.

EP, emekçilerin militan direniflleri karfl›s›nda-d›r. Eylemlerinden önce “d›fltakilerin kat›lmas›-na izin vermeyece¤iz” aç›klamas› yapan EP’ninbu “barikat›”n›n devrimcilere karfl› oldu¤u daaç›kt›r. “F tipleri, ölüm oruçlar› gündemimizde¤il” deme noktas›nda da EP ile reformist solaras›nda fark yoktur.

Hal buyken, EP’de ayr›flma ve saflaflmay› vedireniflçi bir çizgiyi savunmamak, bu politikalara,EP aldatmacas›na onay vermeyi sürdürmektir.“Komünistler”, sosyalistler, devrimciler, 5 y›ll›kbu prati¤e, bu aleni direnifl ve s›n›f düflmanl›¤›nara¤men hala EP üzerine politika yapamazlar.EP’nin da¤›lmas› iflçi s›n›f› mücadelesi için kötüde¤il, iyidir. Mazeretleri ortadan kald›rmak ve da-ha ileri birlikler için bu gereklidir. “‹flçici” kafayla

“EP’nin birli¤ini” savunmak, gerici bir politikad›r.

EP, ayn› zamanda iflçicili¤in iflas›d›rBaflta da dedi¤imiz gibi EP’yi allay›p pullayan-

lar›n da bir özelefltiri borcu var emekçilere.EP’nin “proletaryan›n hegemonyas›n›n önünüaçaca¤›n›” söyleyen reformist iflçiciler de, EP’ninher mitinginden sonra “iflçi s›n›f› barikatlar› afl›-yor, s›n›f hareketi gelifliyor” diye tahliller yapanoportünist iflçiciler de özelefltiri borçludur.

Tabii KESK, D‹SK, “kendi güçleriyle” hareketedemez duruma getirildiler. Bunlar›n yönetimleri-ni ele geçiren reformizm, iflçiye, memura gitmez,e¤itim yapmaz, militan direnifller örgütlemez... Oiflçi s›n›f› iflçi s›n›f› der ama, iflçi s›n›f›ndan anla-d›¤› asl›nda “sendikac›”lard›r. Üç befl sendikac›y›kafalamaktan baflka bir fley düflünmez. Sendika-lara, iflçi s›n›f›na yönelik tüm politikalar› gibi, EPpolitikas› da iflas etmifltir. ‹flas›n nedenleri bura-lardad›r.

Düzeniçi, icazetçi çizgileri nedeniyle “ekono-mist” bir sendikac›l›¤›n bile gereklerini yerine ge-tiremez noktaya savrulmufllard›r. Gerçekçiliktende, ülke gerçe¤ini kavramaktan da uzakt›rlar.Bunun sonucudur ki, 40 y›ld›r “iflçi s›n›f›” söyle-mine ra¤men tek bir fabrikay› örgütleyememifl,tek bir direnifle önderlik etmemifllerdir.

Legal particili¤e savrulan›ndan hala illegal ör-gütlenmeyi savunan iflçicilere kadar, bu kesim,ony›llara yay›lan iflçicilikten ne ders ç›karm›fllar-d›r? ‹flçi s›n›f› üzerine kitaplar tutacak yan›lg›la-r›ndan, yanl›fl taktikler peflinde sürüklenmelerin-den bir sonuç ç›karm›fllar m›d›r? ‹flte bugün birk›sm› birkaç sendikac›yla iflçi s›n›f› içinde “var-l›k” olmaya sar›lm›fl, bir di¤er k›sm› ise, o kada-r›n› da yapamay›p, devrimcilerin yok olmas› üze-rine hesaplarla varl›klar›n› sürdürmeye çal›flmak-tad›rlar. Kimi EP’ye öncülükle, kimi sonradan birmuhabirini gönderdi¤i küçük direniflcilerin öncü-sü gibi görünmekle “s›n›f politikas›” yapt›¤›n›san›yor. Bu kafa yap›s› iflçileri örgütleyebilir mi?Bu kafa yap›s›yla düzen sendikac›l›¤› afl›l›p mü-cadeleci bir iflçi hareketi gelifltirilebilir mi?

‹flçi s›n›f› içinde devrimci bir çal›flma tarz›n›hakim k›lmal›y›z. Büyük hedefler koymadan ön-ce, bunun zemini yarat›lmal›d›r. ‹flçicili¤in sonuç-ta düzen sendikac›l›¤›na hapsolan çal›flma tarz›y-la bugüne kadar hiçbir fley yarat›lamam›flt›r, bun-dan sonra da yarat›lamaz. Emekçilerin IMF sald›-r›lar›na karfl› direnifli de, devrime kanalize edil-mesi de EP gibi örgütlenmeler de¤il, devrimci ifl-çi, memur, esnaf, iflsiz örgütlenmeleri arac›l›¤lamümkün olacakt›r.

16 Ocak2005

34

Say› 141

‹flçicilik (Uvriyerizm), öyle bir fleydirki, ‘komünisti’, iflbirlikçinin peflinetakar...Öyle bbir flfleydir kki, ““devrimci” ssendika-c›y›, ssar› ssendikac›ya mmahkum eeder. “Genel Grev”i, sihirli bir de¤nek sa-n›r; dokununca her fleyin de¤iflece-¤ini sanar. Uvriyerist, iiflçi ss›n›f› üüzerine ttüm llafa-zanl›¤›na kkarfl›n, tteorideki iiflçi ss›n›f›y-la, iiflçi ss›n›f›n›n mmevcut ddurumundakiayr›m› bbir ttürlü kkavrayamaz.“‹flçi” sorunlar› en birinci gündemi-dir. Ama o gündemde de bir müca-delesi yoktur. Düzen sendikac›lar›-n›n a¤z›na bakar...

Page 35: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

SSK hastaneleri baflta olmak üzere kamu ku-rum ve kurulufllar›na ait sa¤l›k birimlerinin,Sa¤l›k Bakanl›¤›'na devrini öngören tasar›TBMM'den geçti. Sosyal güvenlik kurumlar›"yaratt›¤› aç›klar sonucunda ekonomik istikrar-s›zl›¤a yol açarak yoksullu¤u artt›rmakta" de-magojisiyle halk›n gündemine sokuldu. ÖnceTV'lerden uzun kuyruklar gösterildi, hastanele-rin kötü koflullar›ndan tutun, sa¤l›k personeliylehalk›n karfl› karfl›ya getirilmesine kadar yüzler-ce haber yap›ld›. Son darbeyi vurmak ise iflbir-likçilikte s›n›r tan›mayan AKP iktidar›na düfltü.

Yap›lan, IMF ve Dünya Bankas› politikalar›-n›n uygulanmas› sürecinin tamamlanmas›d›r.

Kamu güvenlik sisteminin tasfiyesinin ta-mamlanmas›d›r.

Özellefltirme uygulamalar›n›n devam›d›r.

Sosyal Güvenlik Reformu Neler Getiriyor?- Sat›n al›nan sa¤l›k hizmetinin maliyeti daha

yüksek olacak ancak kuyruklar sona ermeye-cek, sa¤l›k hizmetinin kalitesi artmayacakt›r.

- Kaliteli sa¤l›k hizmeti halk›n cebinden öde-yece¤i ilave parayla mümkün olacakt›r.

- Sa¤l›k yard›mlar›n›n kapsam› daralt›laraksa¤l›k hizmetinin bedeli çal›flanlara yüklenecek-tir.

- Sa¤l›k hizmeti alabilmek için Emekli Sand›-¤›, SSK ve Ba¤-Kur'a ba¤l› olanlar ücretlerinin%12,5'i oran›nda prim ödeyecektir.

- Sa¤l›k hizmetinden yararlanan herkes ilaçparas›n›n bir bölümünü cebinden ödeyecektir.

- Emeklilik yafl› 68'e, prim ödemegün say›s› 9000'e yükseltilecektir.

- Emekli ayl›¤› kademeli olarakdüflürülecektir.

K›sacas› devlet sa¤l›k hizmetivermeyecek, parayla sa¤l›k hizmetisatacakt›r!

58 y›ll›k primlerimizle, al›nterimizle,eme¤imizle oluflturdu¤umuz SSK'lar, katk›pay› ad› alt›nda yoksullara de¤il özel flirketlere,Koçlar’a, Sabanc›lar’a, yani tekellere akacakt›r.

Bugüne kadar hükümetlerden bizim yarar›-m›za bir yasa ç›kmad›. Önceden kemerlerimizis›k›yorduk flimdi s›kacak kemer de kalmad›. Birilerleme, yenileme getirmesi beklenen reformlareme¤i ile geçinenlerin, yoksullar›n üzerine birfelaket olarak gelmektedir.

Biliyoruz sansür var. Biliyoruz gerçekleri ör-tecek koskoca medya var.

Biz her zaman oldu¤u gibi gerçekleri anlat-maya ve do¤rular için mücadele etmeye devamedece¤iz. Hak ve özgürlüklerimize sahip ç›kaca-¤›z. Bu yasa karfl›s›nda söylenmesi gereken bi-zim olan ve eme¤imizle yaratt›¤›m›z SSK'larasahip ç›k›lmas› ve sa¤l›k hizmetinin ücretsiz ve-rilmesi için bulundu¤umuz her yerde sesimiziyükseltmek olmal›d›r. Herkesi sahip ç›kmayaça¤›r›yoruz.

SSK HALKINDIR SATILAMAZ!SOSYAL GÜVENCEM‹ZE SAH‹P ÇIKALIM!

‹stanbul Temel Haklar

16 Ocak2005

35

Say› 141

Emekçiler’den

Temel Haklar’dan SSK Hastanelerinin Devriyle ‹lgili Aç›klama

IMF VE DÜNYA BANKASI ‹STED‹, AKP B‹AT ETT‹!

Fabrikalar›n›n kapat›lmas›nakarfl› eylemler yapan SEKA iflçi-leri, 8 Ocak günü de, düzenle-dikleri mitingle direnecekleri me-

saj›n› verdiler. Kocaeli SE-KA Fabrikas› içinde topla-nan binlerce iflçi, eflleri, ço-cuklar› ve çeflitli sendikalaraba¤l› iflçilerle birlikte MerkezBankas›’na yürüyüfle geçti.

“SEKA Kapat›lmaz”pankart› aç›lan yürüyüflte,“SEKA ‹flçisi Yaln›z De¤ildir,Ferman IMF’ninse Fabrika-

lar Bizimdir” sloganlar› at›ld›.Burada di¤er kentlerden geleniflçilerle birleflen SEKA iflçilerine,Türk-‹fl, KESK ve D‹SK’e ba¤l›

çok say›da sendika ve demokra-tik kitle örgütü destek verdi.

Zonguldak’tan maden iflçileri-nin de s›n›f kardefllerinin yan›n-da yer almas› dikkat çekerken,iflçilerin esnaflara sloganlarlaça¤r› yapmas›n›n ard›ndan, Ko-caeli esnaf› da kepenklerini ka-patarak iflçilere destek verdi.Türk-‹fl, Selüloz-‹fl, KocaeliEmek Platformu ve D‹SK ad›nayap›lan konuflmalarda, kapatma-ya karfl› direnmeye devam edile-ce¤i vurgusu yap›ld›.

SEKA iflçisinden kapatmaya karfl› miting

Page 36: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

36

Say› 141

Yüzde 70’eyak›n› asgariücretle çal›flantekstil iflkolun-da TEKS‹F,Tekstil ve Öz‹plik-‹fl Sendi-kalar› greveç›kmaya ha-z›rlan›yor.

Patronlar›n kazan›lm›fl haklar›n gasp›n› daiçeren dayatmalar› karfl›s›nda al›nan grev karar-lar› iki aflama halinde uygulanacak. Buna göre;ilk grup 26 Ocak günü greve ç›kacak. Alt›ny›l-d›z, Vakko, Bahariye, Atlas Hal›, Ak›n Tekstil,Saray Hal›, Lewis, Yünsa ve Kordsa’da bafllaya-cak grevleri, 4 fiubat’ta di¤er fabrikalar izleye-cek.

Türk-‹fl’e ba¤l› TEKS‹F, D‹SK’e ba¤l› Tekstilve Hak-‹fl’e ba¤l› Öz ‹plik-‹fl flu ana kadar müca-dele konusunda birlik sa¤layamazken, ayr› ayr›grev haz›rl›klar›n› iflçilerle toplant›larla sürdürü-yorlar. Toplu ifl sözleflmelerinin t›kanmas›ndatemel maddelerden birinin, y›lda dört kez öde-nen iflçi ikramiyelerinin 1’e indirilmesi oldu¤uö¤renildi.

Metro Grossmarket’te grevAl›nan grev karar›n›n uygulanmas›n›n bek-

lendi¤i yerlerden biri de D‹SK Sosyal-‹fl Sendi-kas›’na ba¤l› iflçilerin çal›flt›¤› Metro Grossmar-ket. ‹stanbul Metro Grossmarket önüne grev ka-rar› as›l›rken, iflçiler ad›na konuflan Sosyal-‹flGenel Yönetim Kurulu Üyesi Ali Canc›, toplusözleflmelerde ücret konusunda anlaflma sa¤la-namad›¤›n› belirterek, “17 Ocak’a kadar anlafl-ma olmad›¤› taktirde greve ç›kaca¤›z” dedi.

Tekstilde Grev Karar›

Baflta AKP’li belediyelerolmak üzere, iflçi k›y›m› h›zlasürüyor.

Mersin’de 200 iflçi at›ld›Mersin Akdeniz Belediye-

si'nin temizlik ve park hizmetle-rini yürüten Ceynak/Ceysan veÇa¤r› isimli tafleron firmalar›,200 iflçiyi iflten ç›kard›.

‹flten ç›kar›lanlar›n büyük bö-lümünü Genel-‹fl üyeleri olufltu-rurken, Genel-‹fl Mersin fiube-si’nde 7 Ocak günü bir bas›naç›klamas› yap›ld›. fiube Baflka-n› Hüseyin Cömert, sendikaolarak her türlü mücadeleyi ve-receklerini belirtti ve iflten ç›-

kartmalar›n sürece-¤ini hat›rlatarak “çö-züm bir bütün ola-rak özellefltirme po-litikalar›na karfl› mü-cadeleden geçiyor”dedi. Aç›klamada,“‹flçiyiz, Hakl›y›z,Kazanaca¤›z” sloga-n› at›ld›. BES Mersinfiubesi de 11 Ocakgünü düzenledi¤i bireylemle iflten ç›kar-malar› protesto etti.

Isparta’da 35 iflçi ekmeksizIsparta’n›n Gönen ‹lçe Bele-

diyesi 35 iflçinin ifline son verdi.Belediye-‹fl Isparta fiube Baflka-n› Cemal Kurt, 6 Ocak günübas›n toplant›s› düzenledi. Bele-diyenin 35 iflçinin ifline son ve-rirken, sigortas›z ve vergi öde-meden yevmiyeli iflçi çal›flt›rd›¤›-n› belirten Kurt, bunun kabuledilemez oldu¤unu söyledi.

Samsun’da 144 iflçi eylemdeSamsun'un 160 bin nüfuslu

Gazi Belde Belediyesi'nin, 25mahalleyi ilgilendiren temizlikifllerini 1.7 milyon YTL'ye tafle-ron firma Çevre Temizlik Fir-mas›'na ihale etmesi ve ard›n-dan 144 geçici iflçinin ç›k›fl›n›vermesi, iflçiler taraf›ndan pro-testo edildi. 2-6 Ocak tarihleriaras›nda her gün belediyeönünde aileleri ile birlikte topla-nan 144 iflçi Gazi Belediye Bafl-kan› Süleyman Kald›r›m'› pro-testo etti. KESK de iflçilere des-tek verirken, Belediye-‹fl Sendi-kas› Baflkan› Mustafa Çift, iflçi-lerin haklar›n› mahkemelerdearayacaklar›n› söyledi.

AKP ‹ktidar›nda ‹flçi K›y›m› Doludizgin Seyyar Sat›c›lar:Ailemize Bakmak Zorunday›z

Yerleri ellerinden al›narak açl›¤amahkum edilen Eminönü seyyar sat›c›-lar› 8 Ocak günü Vak›fbank önündeeylem yapt›. Uzun süredir örgütlü bu-lunduklar› Eminönü Seyyar Sat›c›larDerne¤i'nin eylemleri ile haklar›n› ara-yan emekçiler, açt›klar› dövizler ve at-t›klar› sloganlarla "Çal›flma hakk›m›zengellenemez” dediler.

Dernek Bas›n Sözcüsü ‹kbal Ifl›k,devletin ifl vermesi durumunda seyyarsat›c›l›¤› b›rakacaklar›n› belirterek, “he-pimiz çal›flmaya haz›r›z. Eminönü'ndeyoksul dostlu¤u d›fl›nda herfley serbest-tir. Eroin satsan, esrar satsan serbest-tir, ama tezgah açamazs›n" dedi.

Seyyar sat›c›lar, "Çal›flma hakk›m›zengellenemez. Ailemize bakmak zo-runday›z. Çocuklar›m›z› okutmak zo-runday›z. Sat›fla uygun yerler istiyo-ruz." gibi taleplerinin yer ald›¤› döviz-ler tafl›d›-lar ve alk›flve ›sl›klar-la geldikle-ri M›s›rÇ a r fl › s ›önünde 5dakika l ›ko t u r m aeylemi ya-pt›lar.

Page 37: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

37

Say› 141

Nevflehir’e ba¤l› Derinku-yu ‹lçesi ve ba¤l› köy ve ka-sabalarda patates üreten

köylüleri, devlet çaresiz b›rakm›fl durumda.

Kanserin Nedeni Yabanc› Tohum18 Ekim 2004’de yap›lan bir araflt›rman›n

ard›ndan, toprakta kanser oldu¤u tespit edil-mifl, bunun patates tohumu satan firmalar›n it-hal etti¤i tohumlardan oldu¤u ortaya ç›km›flt›.Türkiye’de iki tane olan ve Sa¤l›k, Tar›m ve Or-man Bakanl›klar› taraf›ndan denetlenen bu flir-ketler, bölgeyi terk etmifl durumda. Devletin bugeliflmeler karfl›s›nda yapt›¤› ise, topra¤›n eki-mini süresiz olarak yasaklamak olmufltur. Ya-sa¤›n ard›ndan, 2004 y›l›nda üretilen 260 binton patatesin 70 bin tonu sat›lm›fl, 190 bin to-nu ise depolarda bekletilmekte.

Hiçbir Çözüm Bulmadan Yasakla!Devletin somut hiçbir çözüm üretmemesi

karfl›s›nda tamamen çaresiz b›rak›lan köylüler,borç, icra k›skac› aras›nda kalm›fl durumda.

Patatesten geçimini sa¤layanlar›n %80’likbir kesimi, yani yaklafl›k 40.000 kifliyi olufltur-du¤u ö¤renilirken, okurlar›m›z, toprakta yap›-lan bu araflt›rma sonuçlar›n›n 2002 y›l›na da-yand›¤›n› belirtiyorlar.

‹ktidar›n, 2002 y›l›nda 200 dekarl›k bir alan-da görülen ve “ilerlemez” raporu verdi¤i hasta-l›k, sonraki y›l yap›lan ölçümlerde 600 dekarl›kalan› kaplad›. Buna ra¤men hiçbir tedbir al›n-madan ayn› kafa yine “bir fley olmaz” diyerekköylüyü kaderine terk etti.

2004 y›l›ndaki son araflt›rmada ise bu alan2000 dekara ç›km›fl durumda. Bu durumda ik-tidar›n buldu¤u çözüm ise yasaklay›p iflin için-den ç›kmak oldu.

2400 Çiftçi ‹cral›k Oldufiu an bölge köylüsü açl›¤a itilmifl durumda.

Bu durumun ortaya ç›kmas›ndan önce de, birçok üründe, ülkenin her yerinde oldu¤u gibi,üretti¤inin karfl›l›¤›n› alam›yordu. 165 bin lirayamaletti¤i patatesi 90 ila 150 bin lira aras›ndasatmaya zorlanan köylü, elektrik, kredi borçla-r›n› ödemeyerek ancak karn›n› doyurmaya ça-l›fl›yordu. Köylünün sorununu çözmeyen, tar›m›IMF’nin, emperyalist tar›m tekellerinin insaf›naterk eden iktidar, bu borçlar› almak için köylü-leri icraya vermekte hiç tereddüt etmedi.

Halen 2400 aile icral›k durumda. AKP, IMF ile anlaflma yaparken, Derinkuyu

ve köylerinden binlerce insan›n açl›k feryad›yükseliyor. UMURUNDA MI?!!

TEKEL’in özellefltirilmesi çal›flmalar›na karfl›iflçilerin eylemleri sürüyor. Diyarbak›r’da iflçilerfabrika önünde eylem yaparken, Samsun’daözellefltirmeye karfl› sessiz kalan sendika binas›iflçiler taraf›ndan bas›ld›.

TEKEL Yabanc› Sermayeye Yem Yap›lacakTekg›da-‹fl Sendikas› Diyarbak›r fiubesi üye-

leri, TEKEL'in özellefltirilmesine karfl› 6 Ocakgünü bir eylem yapt›lar. fiube Baflkan› CemalDo¤rul’un, TEKEL'in özellefltirilme yoluyla ya-banc› iflletmelere yem edilmek istendi¤ini belirt-ti¤i eyleme, 250 sendika üyesi kat›ld›.

Hükümetin, 13 Aral›k 2004 tarihli gazeteler-de ç›kan ihale ilanlar›yla yeni bir imha plan›na

baflvurdu¤unu hat›rlatan Do¤rul, TEKEL'inözellefltirilmesinin, tütün yetifltiricilerini de açl›-¤a ve yabanc› flirketlerin köleli¤ine terk edece-¤ini belirtti.

Diyarbak›r Tütün Fabrikas› önünde yap›laneylem alk›fllarla sona erdi.

Samsun’da TEKEL iflçileri sendika bast› Özellefltirmelerin, iflten at›lmalar›n h›zla sür-

dü¤ü günlerde, emekçinin hakk›n› savunmaamaçl› varolan sendikalar›n uzlaflmac›l›klar› ifl-çilerin tepkilerine neden oluyor. Çeflitli eylem-lerle sloganl› protestolar yaflan›rken,

Samsun’da TEKEL iflçileri 9 Ocak günü TekG›da-‹fl Sendikas› Bölge fiubesi'ni bast›. Ball›caSigara Fabrikas›’nda çal›flan 150 iflçi, sendikay›özellefltirmelere sessiz ve hareketsiz kalmaklasuçlayarak, sendika binas›nda yöneticilerle tar-t›flt›lar ve özellefltirme karfl›t› eylemlere Sam-sun'dan da ses verilmesini istediler.

TEKEL’in Özellefltirilmesine Karfl› Eylemler

Nevflehir’in DDerinkuyu ‹‹lçesi vve kköylerinden 440 bbinköylünün aaç›z fferyad› yyükseliyor

AKP 40 Bin Patates Üreticisini Çaresiz B›rakt›

Page 38: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Ç›ld›r›yorum SesleriHala Kulaklar›mda

SÜLEYMAN ACAR:

Son 4 y›l› Tekirda¤ 1 No'lu FTipi tecrit hücrelerinde olmaküzere 10 sene hapishane ya-flant›m oldu. 4 y›l önce F tiple-rini açanlar “mahkumlar›n cangüvenli¤i için” demifllerdi. Fa-kat tecrit koflullar› hala can al-maya devam ediyor.

Tecritin, etkilerinin kal›c› iz-ler b›rakt›¤› kesin. Örne¤in he-men yan›mdaki bir hücrede in-tihar etmifl olan bir tutuklunun,yaflam›na son vermeden 5 da-kika öncesinde havaland›rma-s›nda avaz avaz “ç›ld›r›yorum”diye onlarca kez ba¤›rmas› ha-la kulaklar›mdad›r.

Bulundu¤um süre zarf›ndainsanl›k d›fl› uygulamalar›nyüzlerce çeflidine maruz kal-d›m. Tan›k oldu¤um en çarp›c›fley F tiplerinde ecelle ölümünolmad›¤›yd›. Çünkü insanlar ens›radan bir sa¤l›k sorunundadahi ilgilenilmedi¤inden ya-flamlar›n› yitirdiler. Tüm tutukluve hükümlüler gibi ben de de-netlenmek, gözetlenmek, din-lenmek istemedim. Hapishaneidaresi müdürleri, gardiyanlarher an fiili, sözlü ac›mas›zcasald›r› yöntemleriyle insanlar›a¤latmaya, yalvartmaya, min-net ettirmeye, zay›f düflürmeye

çal›fl›yorlard›. Böylelikleduygular›m›z parçalan-mak isteniyordu.

Mazgaldan f›rlat›la-rak yere at›lan gazetele-rimiz, binbir güçlüklegetirtebildi¤im ilaçla-r›m, ziyaretçilerimin ge-tirdi¤i elbiseler… insa-n›n kendisini posas› ç›-k›p bir kenara at›lm›flhissine kapt›rmas›… Zi-ra gardiyanlar›n say›mve aramalarda pusuatar gibi gelmeleri, zorla

hizaya geçirmek istemeleri so-nucu en küçük bir fleyin dahisald›r› bahanesi yap›lmas› bun-lar›n neticesinde insani de¤er-lerin ne kadar gereksiz oldu¤u-nu düflündürtmek istemeleri…Bu do¤rultuda yapt›klar› “bura-s› F tipi ya adam olun ya da…”telkinleri… Mektup yasaklar›,ziyaret yasaklar› sonucu d›flar›-daki ailelerimizle ba¤ kurama-ma… onlar›n sesinden, bir sat›rselam›ndan, yüzünü görebil-mekten uzak yaflaman›n verdi-¤i ac›y› hissediyordum. Hücre-de hep ayn› sesleri duyma, ay-n› yüzleri görme sonucu kulakve gözlerde bafllayan rahats›z-l›klar›m›n yan› s›ra yaflan›landuyars›zlaflma…

Hücreye daha önceden tan›-d›¤›m bir arkadafl getirilmiflti.Sesini ilk kez duyuyormuflças›-na “garip” bir his belirdi, bir sü-re anlams›zca bakt›m yüzüne.Tan›makta zorluk çektim. Oysaayr›lal› daha birkaç ay bile ol-mam›flt›.

Yine yaz aylar›yd›, havalan-d›rmadan gelen la¤›m kokusu,a¤z›m›za, burnumuza doluflanbulut kümesi gibi gelen sinek-ler, bir el büyüklü¤ündeki fare-ler, k›sacas› havaland›rma ade-ta bir “hayvanat bahçesi” gi-biydi. Sular sürekli kesik, gün-de 1 saat ya akar, ya akmazd›,keza s›cak sular haftada bir sa-ati bulmazd›. Yemeklerin üzeri-ne doluflan sineklerden ve de

banyo yapamamaktan kay-nakl› sürekli kafl›nmam›z… ya-flad›¤›m›z tiksinti…yemedi¤i-miz yemekler… Her geçen günhastal›klar› art›racak koflullarh›zland›r›l›yordu. Ancak revirdoktorlar›, psikologlar “ifllerininehli” say›l›rd›, çünkü utanma-dan bakanl›k talimat›yla genelbulafl›c› hastal›k muayenesiiçin anons yapt›r›p revire ça¤›-r›rlard›. Bu nedenle tecriti ta-mamlayan revire “morg” ad›n›takm›flt›k. Çünkü ayn› doktor-lar›n bilinçli geciktirmesi sonu-cu insanlar ölmüfltü. Devlet po-litikas› ‘sa¤l›k’ ad›na uygulan›-yordu.

Son olarak söylemek istedi-¤im, tecrit kalkmad›kça ölüm-ler, intiharlar devam edecek,ruhsal, fiziksel, psikolojik ra-hats›zl›klar artacakt›r.

Resim Yapma SuçuBAYRAM ‹ÇLEK:

Yaklafl›k 10 y›l tutuklu kal-d›m. Bunun 4 y›l›n› F tipi tecrithücrelerinde geçirdim. Birkaçörnekle tecrit zulmünü anlat-maya çal›flaca¤›m.

Ben Sincan 1 No'lu F TipiHapishanesi’nde kalmaktay-ken 2001 y›l› yaz›nda, direniflteflehit düflen Gülsüman Dönmezve Canan Kulaks›z arkadafllar›-m›z›n resimlerini ayakkab› bo-yas› ile tiflörtüme yapt›m. Biraramada bu tiflörtleri buldular.Ve bana bu yüzden 2 ay görüfl,1 ay mektup cezas› verdiler.Resimleri benim yapt›¤›m› söy-lememe ra¤men, sevdi¤imiz buiki insan›n resmini yapman›nsuç olmad›¤›n› savunan Hac›An›l ve Yusuf Kutlu adl› arka-dafllar›ma da 1 ay görüfl, 1 aymektup cezas› verdiler. Ve bus›rada Yusuf Kutlu ölüm oru-cundayd›. Yani ölüme giden birinsan›n ailesini görmeyi, s›rfsevdiklerimizin resmini yapma-m›z› savundu¤u için, yasakla-

16 Ocak2005

38

Say› 141

Page 39: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

d›lar. ‹flte tecrit bu! Sevdiklerimi-

zin resmini bile yapamamak vecezaland›r›lmak.

Bir baflka örnek... 16 Eylül 2002'de babam

vefat etti. Kardeflim tam 3 kezmektup yazarak bana habervermek istiyor. Fakat mektupcezam oldu¤u için vermediler.1 ayl›k cezay› fiili olarak 2 ayuygulad›lar. Israrlar›m sonucumektuplar›m› alabildim. Ve ba-bam›n vefat›n› ancak 2 ay son-ra ö¤rendim. Hemen ailememektup yaz›p baflsa¤l›¤› dile-mek istedim. Mektup toplamagünleri Sal› ve Çarflamba idi.Görevliyi ça¤›r›p durumu anlat-t›m. Yazaca¤›m faks› alaca¤›n›söyledi. Lakin faks› yazd›¤›mdagelen baflka bir gardiyand› vedurumu anlatt›¤›m da 'bana nelan' diye cevap verdi.

Aziz’in Öyküsü Tecritin Öyküsüdür

ZEK‹ DO⁄AN:

5 Kas›m 2001 Armutlu kat-liam operasyonunda tutuklan-d›m. 3 y›l bir ay tecritte kald›m.Tecriti anlaman›z için ayn› hüc-rede kald›¤›m Aziz Do¤an'› veher uygulamas›yla tecrit politi-kas›n›n bir insana ne büyükac›lar çektirdi¤ini anlatmak is-tiyorum.

Aziz ile yaklafl›k 8 ay bera-ber kald›m. ‹çine kapan›k, çoksaf temiz bir insand›. Evli ve ikiçocuk babas›d›r. 2002'de san›-r›m 18 Nisan tarihiydi. Görüflgününde gardiyanlar sorun ç›-kar›nca görüflünü yar›da kesi-yor. (Böyle keyfi uygulamalarsürekli oluyordu.) Hücreye gel-di¤inde morali altüst olmufltu.Anlatt› ama, tam olarak pay-laflm›yordu. Böyle böyle sürek-li sorun yaflad›. Sorunlar sade-ce görüfllerde de¤il, giderkenbile ayakab› ç›kar›lmas› dayat-

mas›, onur k›r›c›uygulamalar vb...

Aziz Do¤an ar-t›k öyle bir duru-ma gelmiflti ki birgün patlad›. A¤l›-yor, ba¤›r›yor, ça-¤›r›yordu. Bulun-du¤umuz koflulla-ra, tecrite ve bas-k›lara art›k daya-nam›yordu. Ta-mamen kendinegüvenini kaybetti.Bir süre sonra datamamen kontro-lünü kaybetti. Ve art›k tepkisibize, bana da yönelmeye bafl-lad›. Kendisini kontrol edemi-yordu. Kafas›nda bir olay kur-guluyor yan›ndaki arkadafllar›-n› düflman ilan ediyordu. Tep-kisi bize olmad›¤› zaman kendikendisine oluyordu. Hücreninüst kat›ndan merdiven bofllu-¤una 2-3 defa yatak çarflaf›ylakendisini asmaya çal›flt›. Di¤erhücre arkadafl›m Metin Do¤anabi ile zorlukla zaptediyorduk.Böyle durumlarda elini aya¤›n›tutuyorduk hücredeki zil’e ba-s›yorduk. Gardiyanlar bazengelmiyordu. Zili aradan kapat›-yorlard›. O zaman biz hücrekap›s›n› tekmeliyorduk. Ki an-cak o zaman iflin ciddi oldu¤u-nu anlay›p geliyorlard›. Aziz’ihemen revire götürüyorlard›. Oinsana revirde yapt›klar› tekfley ise uyuflturucu i¤ne yap-makt›. Tekrar hücreye getirildi-¤inde kendinden geçmifl vazi-yette oluyordu. Gözleri aç›k,ayakta ama sarhofl gibiydi. Gü-lümserdi... 'Kendimi sanki uçu-yor gibi hissediyorum' derdi.

Aziz Do¤an gece uyuyamazd›. Anlat›rd› s›k›nt›s›n› bazen.'Yatt›¤›mda ayaklar›mdan bo-¤az›ma kadar uyufluyor, uyu-yam›yorum' diyordu. Hücredetecrit koflullar›n› unuttu¤u uykuhali bile art›k yoktu. Sabahakadar dolafl›r volta atard›. Enzor yan› da ne zaman ne yapa-ca¤› belli olmuyordu. Bize de

zarar vermeye çal›fl›yordu. Buyüzden hücrede geceleri nö-betlefle uyumaya bafllam›flt›k.Düflünün ki, 24 saat beraberkal›yorsun, hücre d›fl›na, hiçbiryere hiçbir biçimde ç›kma du-rumunuz yok. Ve y›llarca buflekilde kalaca¤›n›z› düflünü-yorsunuz. ‹flte bu da bizim üze-rimizde büyük bir bask› olufltu-ruyordu. Tam 3 y›l oldu AzizDo¤an ayn› s›k›nt›lar› ac›lar›yaflamaya devam ediyor.

fiu an beni en çok etkileyenolay fluydu. Bir keresinde art›ko kadar dayanamayacak duru-ma gelmiflti ki 'beni öldürün,beni öldürün' diyordu. Tecritpolitikas› her yönü ile flunaodaklanm›flt›. Biz tutsaklar›nonurunu ve umudunu yok et-mek. Onuru k›r›lan, umuduyok olan insan›n iradesi de çö-küyordu. ‹radenin çöküflü ise; okoflullarda her gün her an ifl-kence demekti. Bence Aziz Do-¤an’›n öyküsü, tecritin de öy-küsüdür.

Tahammülsüzlük Gelifliyor

HASAN TO⁄AN:17 A¤ustos 2001’den 2 Ka-

s›m 2004’e kadar tutuklu kal-d›m.

Tekirda¤ F Tipi Hapishane-si’nde 10. Ölüm Orucu Ekibi’n-

16 Ocak2005

39

Say› 141

Art›k o kadar dayana-

mayacak duruma gel-

miflti ki 'beni öldürün,beni öldürün' diyordu.

Tecrit politikas› her yö-

nü ile biz tutsaklar›n

onurunu ve umudunu

yok etmeye odaklan-

m›flt›. Onuru k›r›lan,

umudu yok olan insa-

n›n iradesi de çöküyor-

du. ‹radenin çöküflü ise;

o koflullarda her gün

her an iflkence demekti.

Page 40: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

de yer alan Selami Kurnaz ilehastaneye kaç›r›lana kadar be-raberdik. D›flar›dan tan›fl›yoruz,iliflkimiz çok iyiydi. Ama tecritöyle bir hale getiriyor ki insan›,en sevdi¤in insan› dahi k›rabili-yorsun. Tahammülsüzlük geli-fliyor. Dar alan ve tecritin yo-¤un olmas›, ayn› insanlarla yüzyüze olman dönemsel olarakküçücük sorunlar›n büyük so-runlar olmas›na neden oluyor.1 y›l kadar iki kifli kald›k. Za-man ilerledikçe yapt›¤›m›zdavran›fllar veya normal za-manda sorun edilmeyecekfleyler sorun olmaya bafll›yor.Yemek yenmesinden konuflmatarz›na, hücrenin düzenindenhücredeki eflyalar›n kullan›m›-na kadar.

Hücrede sportif faaliyet ya-pabilece¤imiz hiçbir olana¤›-m›z yok. Kendimiz var ediyo-

ruz. Örne¤in top oynayabilmekiçin yast›k elyaflar›ndan küçükbir top yapm›flt›k. Gardiyanlartop oynarken e¤er denk gelir-lerse “topu” al›yorlard›. Oysaonlar›n mant›¤›yla bile bir “gü-venlik sorunu” yaratacak birfley de¤il. Amaç tamamen tec-rit etmek olunca her türlü faali-yet k›s›tlan›yor.

F tipi hücrelerde beni ençok etkileyen olaylardan ikisiniaktarmak istiyorum.

Erzurum Hapishanesi’ndenTekirda¤ F Tipi’ne sevk oldum.‹lk flaflk›nl›¤›m› giriflte yaflad›m,eflyalar› ve üzerimi normal ara-d›ktan sonra soyunmam› iste-diler. Oysa hapishaneden geli-yorum zaten. Ama önemli olanonurunun zedelenmesi. Tecritinilk giriflte hissettirilmesi. Karfl›ç›kt›¤›mda orada kaç tane gar-diyan varsa üzerime çulland›lar

ve zorla ç›kard›lar. Aramalarhücreye gidinceye kadar üçdört kez tekrar ediliyor. Yinebuna ek olarak hücrede, hücrekap›s›n›n hiç aç›lmad›¤›n› gör-düm. Kap›lardan ufak bir maz-gal var, bütün ihtiyaçlar bumazgaldan karfl›lan›yor.

‹kinci olarak beni en çok et-kileyen Selami Kurnaz'›n flehitdüflmesi oldu. Her an haberinibekliyorsun, ama haber gelin-ce duygular anlat›lmaz oluyor.Kelimeler bo¤aza dü¤ümleni-yor. fiehit haberi geldi¤inde ar-t›k dünya ile ba¤lant›m kesil-miflti. Hiçbir fley duymuyor,hiçbir fley konuflam›yordum.Kin ve öfkemi bir yerlerden ç›-karmak istiyordum. Duvarlar›parçalamak istiyordum. Hücrebenim için art›k küçücük birkafes olmufltu.

16 Ocak2005

40

Say› 141

ÇHD Ceza ‹nfaz Yasas›’n›n ‹ptal Edilmesini ‹stedi

Ça¤dafl Hukukçular Der-ne¤i 10 Ocak günü ‹stanbulSultanahmet Adliyesi önün-de yapt›¤› bas›n aç›klamas›ile Yeni Ceza ‹nfaz Yasa-s›’n›n iptal edilmesini istedi.

Yap›lan aç›klamada, ya-san›n kamuoyuna ça¤dafl,insanc›l s›fatlar› ile sunuldu-¤u hat›rlat›larak, “bilakistopluma, savunma ve yafla-ma hakk›na, temel hak veözgürlüklere yeni bir sald›r›duyurusudur” denildi. Ölü-me, hastal›¤a, tecrite, pifl-manl›¤a ve ayr›mc›l›¤a daya-nan, siyasi tutsaklara iyileflti-rilmesi gereken kiflilikler ola-rak bakan, insan onurunuyok sayan hiçbir infaz rejimi-ni kabul edilmez görüyoruzdiyen ÇHD’liler, yasa tümsonuçlar›yla birlikte kald›r›la-na kadar mücadele edecek-lerini belirttiler.

‹zmir Barosu’nun ‹craatlar› sürüyor ‹zmir Barosu’nun, solculu¤u

AB’cilikle özdefllefltirenlere karfl›,“ulusalc›l›k” kisvesi alt›nda iflkencesavunuculu¤u sürüyor. ‹flkenceyiÖnleme Grubu'nu kapatma karar›veren baronun yeni yönetimi, bukez de, ba¤›ms›z olarak çal›flmala-

r›n› sürdüren grubun odas›na gire-rek 535 iflkence ma¤durunun dos-yas›n› bilinmeyen bir yere götürüp,grubun kap›s›na kilit vurdu.

ÇHD fiube Baflkan› ve Grubunüyesi Bahattin Özdemir, nereyegötürüldü¤ü belirsiz olan dosyala-r›n 120’si hakk›nda dava aç›lm›flve halen devam etti¤ini söyledi ve“bu hukuksuzluk de¤il mi” dedi.

Ankara Cumhuriyet Savc›s›fiemsettin Özcan, ESP'nin 7 Aral›k2004'te düzenledi¤i eyleme iliflkin11. ACM’de dava açt›. 46 kifli hak-k›nda aç›lan davada, demokratikeylem hakk›n› kullanan ESP’lilere,TCK'n›n örgüt üyeli¤i ve TMY’nin2. maddesine muhalefetten 22.5y›la kadar hapis isteniyor.

‹ddianamede, gösteri ve toplan-t› yürüyüflleri örgüt üyeli¤inin kan›-t› yap›l›rken, ESP de, örne¤i defa-larca görüldü¤ü üzere, yasad›fl› ör-gütün yan kuruluflu olarak ilan edil-di. Kan›t m›? Gerek yoktu, savc›yagöre; “ESP’nin kuruldu¤u günden

itibaren yapt›¤› etkinlik ve eylemle-rin, MLKP'nin eylemleri ile örtüfl-mesi, ayn› temalar› kullanmalar›”yetiyordu. Anayasal hak olan sus-ma hakk› ve yaflanan hukuksuzlu¤uprotesto etmek için açl›k grevi yap-mak da, resmen iddianamede “ör-güt tavr›” olarak ifade ediliyor. Ör-güt üyeli¤inin alt›n› doldurabilmekiçin ne “kan›tlar” sunulmam›fl ki;molotof, sapan, cam bilye atmak,kald›r›m tafllar›n› sökmek gibi...

Avrupa Birlikçiler “demokratikdevrimi” alk›fllarken, muhalifleria¤›r cezalarla susturma politikas›sürüyor.

Susma Hakk› ‘Örgüt Tavr›’ Olmaya Devam Ediyor46 ESP’liye Hukuksuz Ceza Talebi

Page 41: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

19 AAral›k’tan BBu YYana Tek KKifliliklerdeyim

10 Aral›k tarihli mektubunuald›m. Senin mektuplar›n› al›r-ken, gönderilmeyen mektup-lar›m› ö¤rendim. 22 Aral›k’taOral Çal›fllar’›n 19 Aral›k’la il-gili yazd›¤› yaz›ya cevabenyazd›¤›m mektubu gönderme-mifller. Gerekçesini “karar”›ilettiklerinde ö¤renirim art›k.Sizler de okumuflsunuzdur.Haddi olmayan fleyler söyle-yip, terbiye s›n›rlar›n› da afla-rak özelefltiriye davet etmifl...Art›k yeter mi?... Ne haklaböyle bir fley yapabilmiflse?...“Ben bafllamay›n dedim” vb.de diyor. Sanki görüflü sorula-cak, dikkate al›nacak biriymiflgibi... Örgüt ve örgütlü müca-deleye düflmanl›kta en bafltagelenlerden... Sözün k›sas›üzüldüm. ‹flte tutsakl›¤›n kötüyanlar›ndan biri de bu. Pekçok kendini bilmez, halka ha-s›m kifliler keyiflerince haka-ret ederler. Bizler cevap yaz›n-ca göndermemek için binbirtürlü gerekçe bulunur...

20 Aral›k’ta Ercan’la bir-likte kalmak istedi¤ime dairdilekçe yazd›m. Cemil Çiçek“disiplin cezas› olmayanlard›fl›nda tek kalan yok” demiflya... Ben de 4 y›ld›r tek tutul-du¤umu, avukatlar›m›n rahat-s›zl›¤›m nedeniyle yan›ma biri-nin verilmesi talebiyle ve yeni

arkadafllar›m›n birlikte kalmakiçin dilekçe vermelerine ra¤-men “red” denildi¤ini belirt-tim... Ercan’› yan›ma getirirler-se iyi olacak. 19 Aral›k2000’den bu yana tek kiflilik-lerde tutuyorlar.

Bu arada Ufuk Çizgisi 4. sa-y›s› geldi. Sizler de okumuflsu-nuzdur. ... Selim yine tüm kini-ni döktürmüfl, bol bol hakaretetmifl. Utanmadan bir de üçün-cü sayfada “komünist” arka-dafllar›na satafl›ld›¤›n› söyle-mifller. Gerçekten de ö¤renme-sini, yaflananlardan ders ç›kar-mas›n› bilmeyen megolamanbir kiflilik. Oligarflinin a¤z›ylasald›rm›fl. Aynen islamc›lar gi-bi oligarfliden akredite bekli-yorlar. Nas›l da düflmanlaflm›fl-lar öyle. (3. sayfada itiraf daediyorlar, “düflmanlaflt›rd›n›z”diyerek) Onlar da oligarfli gibibeklediler; 4 y›ld›r da ölümorucuna ömür biçip duruyor-lard›. Resmen temsilcilerimizeve arkadafllar›m›za hakaret et-mifl. Bilmedi¤i konularda dakesin ifadeler belirtmifl... Sonsay›da At›l›m’›n hakettikleriyaz›lm›fl, pek de güzel olmufl.Çok fleyi hakediyorlar. Yalanla,abart›yla politika yap›yorlar...

2005’in bizler için, halk›m›ziçin ve dünya halklar› için ba-¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosya-lizm mücadelesinde ileri mev-zilerin kazan›ld›¤› bir y›l olmas›dile¤iyle, yeni y›l›n›z› kutluyo-rum. 26 Aral›k 2004

Ali Osman Köse

✍ ✍ ✍

Daha ÜÜstün ‹‹rade YYok!... Evet Sevgili Kaan, 20

Ekim 2000 dün gibi ve yafla-nan her fley canl›. Bizim belle-¤imiz de san›r›m nelerin tazetutulaca¤›n› seçiyor.

Bizim ailemizin gücü sevgiliKaan. Bu iradeden daha üstünirade var m› ki? Önceden do-

¤an›n en güçlü varl›klar›yla ifa-de ederdik kendimizi, kimimiz‘aslan’, kimimiz ‘canavar’ olur-du. fiimdi kendimiz ‘ailemiz’olduk. Öz a盤a ç›kt›. fiimdinas›ls›n diye sordu¤unuzda“Parti Cepheli gibiyim” deni-yor.

TAYAD’›n sergisini duyduk.Burada bir faaliyet yok,Uflak’l›lar yo¤un çal›fl›yormufl,onlar yetenekli zaten. Buradandaha çok yaz› ürünleri ç›k›yor.

Kucak dolusu sevgilerimle.Ölüm Orucu Direniflçisi

Fehim HorasanSincan F Tipi

✍ ✍ ✍

Onlar GGüçlüler AAma Biz DDe DDireniyoruz

(Sanatç› Leman Sam taraf›n-dan tutsaklara yaz›lm›flt›r)

Sevgili Taylan,Güzel kart›n› flimdi ald›m.

Ben her gün yaklafl›k 10 ila 12mektup al›yorum. Bana hay-ran mektubu gelmez. Bu ülke-de olan bitene hassasiyetleyaklaflan bir insan için, mek-

16 Ocak2005

41

Say› 141

Gece flafa¤› karfl›lamayahaz›rlan›yor...

Yüre¤imin derinliklerindeBir yanarda¤

PüskürmekteAc›lar›m›z

Her geçen günKatmerleflip

BüyüyenAc›lar›m›z

Ya beynimYüre¤ime emrediyor

Ne olur çekinme söyleSeni böyle yanarda¤

Haline getirenAc›lar m›d›r yoksa???

Muharrem Karademir

Page 42: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

tuplar yaray› bir kez daha defl-mek gibi bir fley.

Beni en çok üzen ölümeyatmalar ve Korsakoff hastala-r›. Bilmiyorum, belki baflka birçare yok, ama bu da de¤il.Medya da aktrist olarak gör-düklerine de ben flahsen çokinanm›yorum. Ço¤unu tan›yo-rum. Çok az› samimi. Herölümde can›m yan›yor. Canl›yay›nda konuflma flans› var,beni pek ç›kartm›yorlar. Bantolunca dediklerimi kesiyorlarne yaz›k ki.

Aral›k 19’da Ankara’da ola-ca¤›m. Bir de¤ifliklik olursaBayrampafla’day›m. Köfle ya-zarlar›na gelince, çok az› has-sas davran›yor. Di¤erlerine ge-

lince kimlerin borular›n› öttür-dükleri malum.

Çok karamsar yazd›m, af-fet! Sizler oradayken benimçok keyifli olmama imkan yok.Temin olman› isterim, gücümkadar elimden geleni yap›yo-rum, ama bu sadece bu ülkeyeait bir s›k›nt› de¤il, eminim bili-yorsundur; dünya art›k böyle.S›k›nt› çok. Onlar güçlüler amabiz de direniyoruz. Elbet birgün ayd›nl›k bizlerin de üzerinedüfler. Gözlerinden öperim.

Ankara’da konserim ola-cak, kâbil oldu¤u kadar çok ki-fliye iletece¤im hepinizin dilek-lerini mikrofondan.

Leman Sam

✍ ✍ ✍

Bunlar DDa HHücrede Kalman›n EEtkileri

.... Hücrede kalmak nas›l birfley diye sormuflsun... Biz üçkiflilik hücrede üç arkadafl ka-l›yoruz.

Hücrede kalmak sese ve ›fl›-¤a karfl› duyarl›l›¤›m› art›rd›.Normal zamana göre kaydaal›nmayacak sesler bile insan-da rahats›z edici bir etki yara-tabiliyor. Ifl›k da yine ayn› fle-kilde. Bir de hücre d›fl›na ç›k-mad›¤›m›z için etkilerini tamölçme durumu olmuyor. Örne-¤in, geçen y›l bir ay kadar tekkiflilik hücrede kalm›flt›m. Ya-

16 Ocak2005

42

Say› 141

Bu VVahflet YYaflan›rken Sen NNeredeydin?

“Biz öz-gür tutsak-lar›n kale-

minden Ce-za ‹nfaz

Kanunu de-¤erlendir-

mesi...”bafll›kl› ça-

l›flman›nG‹R‹fi bölü-

müdür

Te c r i t ekarfl› direnifl 5. y›l›na girdi. 117(118) flehit verdik. 500’ü aflk›ntutsak sakat b›rak›ld›. Dünya-n›n en uzun soluklu hapishane-ler direnifli sürüyor. Sürdürece-¤iz...

Tecrite karfl› direnirken, bu-nu asla sadece devrimci tut-saklar›n direnifli olarak görme-dik. Emperyalizmin dünyahalklar›na, oligarflinin ülkemizhalklar›na yönelik kapsaml›sald›r›s›ndan ba¤›ms›z de¤ilyaflananlar.

1960’l› y›llardan günümüze

ülkemizde sürdürülen muhale-fetin, mücadelenin en dinamikgücü devrimcilerdir. Ve dev-rimci mücadelenin kesintisizsürdü¤ü alanlardan biri de ha-pishaneler oldu. T›pk› iflkence-ler gibi, hapishaneler de iradeçat›flmas›n›n aç›ktan ve en yo-¤un yafland›¤› yerlerdir. Bu ne-denle özgür tutsaklar olarakhapishaneleri hiçbir zaman ya-t›l›p ç›k›lacak yerler olarakgörmedik. Zulmün her türlüdayatmas› karfl›s›nda kimli¤i-mizi korumak ve dört duvararas›nda olsak dahi düflünce-lerimizle yaflayabilmek içinmücadele ettik.

Devrimcilere karfl› flartlan-d›r›lmam›fl, önyarg›s›z her in-san hapishanelerden ç›kancans›z bedenlerimizin foto¤raf-lar›na bakt›¤›nda gerçe¤i göre-cektir.

Kafalar›m›z›n parçalan›pbeyinlerimizin ak›t›ld›¤›n›, ke-miklerimizin onlarca yerindenk›r›ld›¤›n› gösteren foto¤raflarvar.

Delik deflik edilmifl beden-lerimizin foto¤raflar› var.

Bir deri bir kemik kalm›fl,Nazi kamplar›ndaki esirleri an-

latan foto¤raflar›m›z var.Kimyasal tozlarla yak›lm›fl,

kömürleflmifl bedenlerimizinfoto¤raflar› var.

F tipleriyle beraber ülkemizhapishanelerinde hücre siste-mine geçildi. fiimdi bu foto¤-raflara “sessiz ölüm”den kare-ler ekleniyor. Cans›z bedenler,ömrü çal›nm›fl sakatlar bu ka-relerin de¤iflmeyen gerçe¤i.

Haz›rlanan Ceza ‹nfaz Ka-nunu da hücre sistemine geçi-flin yasal ifadesidir. Oligarfliyasal zemini de haz›rlayarakkatliamc›l›¤›n› meflrulaflt›rma-ya, daha fazla katletmeye ha-z›rlan›yor.

Ancak flimdiden ölülerimi-zin bedenleri afl›lmaz da¤lar gi-bi yükseldi. Hücrelerde siyasikimli¤imizi koruyabilmek, tec-rit iflkencesini kald›rabilmeku¤runa birer, üçer, befler öneat›l›yor en yi¤itlerimiz.

Hücrelerden yükselen sesi-miz ölülerimizin yaratt›¤› sar-s›nt› er ya da geç herkesin vic-dan›na ulaflacak.

Ve tarih önünde sorulacak;BU VAHfiET YAfiANIRKEN

SEN NEREDEYD‹N?

Page 43: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

ta¤›n bir yan› duvara dayal› idi.Uyand›¤›m zaman iki yan› daduvara dayal› zannediyordum.Düflünüyordum, nas›l ç›kaca-¤›m diye. Sonra elimi uzat›yor-dum, elimin duvara de¤medi¤iyöndeki duvar›n geride oldu-¤unu anl›yordum. Uyan›k ol-mama ve gözlerimin de aç›kolmas›na ra¤men böyle görü-yordum. Yine hücre içinde yü-rürken zorlanma olmuyor, ge-rek görme aç›s›ndan gereksedenge aç›s›ndan. Ama d›flar›hastane, mahkeme gibi yerleregidildi¤i zaman görmekte, yü-rümekte sorun oluyor. Bunlarda san›r›m hücrede kalman›netkileri.

30 Aral›k 2004Ali Teke, Kand›ra F Tipi.

✍ ✍ ✍

Hem GGünay, Hem SSevgi AAbla OOldu

Sergül tahliye olurken yine,“sizi çook seviyorum” diyerekgitmiflti. S›kça kulland›¤› cüm-le, tam da O’nu tan›ml›yordu.‹nanc›yla, ba¤l›l›¤›yla, gü-veniyle, iddias›yla... besle-di Sevgi’sini ve hep büyüt-tü, gelifltirdi. Ve kendi ate-fliyle çeliklefltirdi. Üç haftaönce u¤urlam›flt›k Ser-gül’ümüzü. Sevgi ve se-lamlar›n› Günayca ald›kbu kez, “gidersem SevgiAbla, kal›rsam Günay ola-ca¤›m” diyordu. Hem Gü-nay, hem Sevgi Abla olduflimdi.

O büyük, o sars›lmazve yenilmez Sevgi’sini b›-rakt› bize. Daha da güç-lendik, daha da güçlene-ce¤iz. Ayd›nl›¤› her zamanyolumuzda olacak. Say-g›yla e¤iliyoruz önünde...

Filiz GencerUflak Hapishanesi

✍ ✍ ✍

“Adlilerden ‹‹ki PPsikopat Kendini YYakm›fl!..”

Sergül’ümüzün kahramanl›-¤›yla yeni y›l›n›z› kutluyoruz. ...

Size akflam say›m›ndansonra yaz›yorum. Biraz önceSergül’ümüz için sloganlar at-t›k. Yar›n anma yapaca¤›z.Sergül de tarihi direniflimize birilki kazand›rd›. Kararl›l›¤›n, he-defe kilitlenmenin, sadeli¤in,yal›nl›¤›n ve mütevazili¤in ad›olacak. Bugün Sergül’den ge-len mektuplar› tekrar oku-dum. Sayd›¤›m özellikleri onutarif ediyor. An›s› önünde say-g›yla e¤iliyorum.

... Bugün bir de 19-22 Ara-l›k flehitlerimizden Umut Ge-dik’in babas›ndan kart ald›k.Onlara size gönderdi¤imiz he-diyelerden göndermifltik. Gön-derdi¤imiz hediyelerde flehitle-rimizin resimleri yap›flt›r›lm›flt›.‹dare bu resimleri sökmüfl. An-cak oran›n resim için ayr›lm›flbir yer oldu¤u belli oluyor. Ba-bam›z da Umut’un resmini ya-p›flt›rm›fl. Sökülen resimler için

suç duyurusunda bulundum. ... F tipi tecrit hücreleri in-

sanlar› ç›ld›rtmaya devam edi-yor. Bugün gün boyu ya¤murya¤d›. Akflam henüz kap›larkapanmam›flt›. 16:00 civar›n-da karfl› hücrelerimizin hava-land›rmas›ndan yo¤un bir du-man ve koku yükseldi. C Blok93 No’lu hücredeki iki adlitutuklu hücrelerini yakm›fllar.Gardiyanlar geldi¤inde çok s›-radan bir olay› anlat›r gibi “ad-lilerden iki psikopat kendiniyakm›fl” diye olay› anlatt›. (ay-r›nt›y› ö¤rendik) Yaflad›klar›psikolojik sorunlardan dolay›kriz geçirmifller ve yataklar›n›atefle vermifller. Sorun yafla-malar›nda neden ise tecrit poli-tikas›. Sürekli ald›klar› mektup,görüfl ve hücre gibi cezalar psi-kolojik olarak tamamen hastayapm›fl. Ve sonuçta gardiyan-lar›n ifadelerine göre “psiko-pat” olmufllar.

‹flte F tipi gerçe¤i. Cemil Çi-çek’in “konuk evleri”!

29 Aral›k 2004Ercan Göko¤lu

16 Ocak2005

43

Say› 141

tutsaklar›n ççizgilerinden

Page 44: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

44

Say› 141

Kuzey ve Güney Amerikal› anti emperyalist flairlertaraf›ndan oluflturulmufl olan Anti-emperyalist Ameri-kan fiairler Editörlü¤ü (www.poetas.com), Uluslararas›Tecritle Mücadele Platformu’na gönderdi¤i mesajda“sesimizi kahraman devrimcilerle birlefltiriyoruz”dediler. Ölüm orucu ile dayan›flmak amac›yla ‹span-yolca yay›n yapan www.presos.com isimli bir site ilede dayan›flmalar›n› somutlayan, anti-emperyalist flair-lerin mesaj›n› k›saltarak yay›nl›yoruz.

***De¤erli dostlar, yoldafllar, Bizler Amerikan k›tas›ndan 84 flair olarak size

büyük bir mutlulukla flu mesaj› yolluyoruz:Amerikan k›tas›n›n dört bir yan›nda bulunan An-

ti-Emperyalist Amerikal› fiairler Editörlü¤ü flairleriolarak, bizim tarihsel sorumlulu¤umuz, kurtuluflunuyaflayan halklar› takip etmek ve gözetlemektir. Kül-türüne sahip ç›kan, direnifl ve kahramanl›k örne¤inedönüflen Türkiye halk› karfl›s›nda sayg›yla e¤iliyoruz.

Biz, Sandino'nun, Che'nin, ve Salvador Allen-de'nin çocuklar›y›z. Biz, Amerikan halklar›n›n zap-tedilemeyen kan›y›z ve bugün, kardefllik bilincimiz-le, sesimizi Türkiyeli teslim olmayan ve özgürlükle-rine mutlaka kavuflacak olan kahraman devrimci-lerle birlefltiriyoruz.

Türkiye zindanlar›, bu kardefl ulusta ifllenen vah-fletin ac› tan›klar›d›r. Ancak orada, Avrupal› ve Ba-t›c› cellat çaresizlik içinde, kahraman bir halk›n kül-türüne çarp›p duruyor. Kurtulufl hayallerinde ›srarc›davranan bu topra¤›n özgür insanlar› ve cesur hal-k›, ancak Pinochet gibi ç›lg›n bir diktatörün uygu-layabilece¤i en ac›mas›z zulüm karfl›s›nda dimdikdurmaktad›r.

Madeni açl›¤›yla,Hücrenin yorgunlu¤uyla,Gölgeme bitkin düflse de,Yine baflka kalabal›klar›n türkülerindeTürkiye'yi uyand›rmaya gelece¤im, Ve orada, yeni bir vatan›n gö¤sündeBir meydan okuyufl gibi dans edece¤im

Bugün, Latin Amerika'n›n asi topraklar›ndakiayd›n, sanatç› ve militanlar olarak, Türkiye halk›n›nmücadelesi karfl›s›nda sorumlulu¤umuzun fark›n-day›z. Sizin mücadelenizi bizim mücaledemiz ola-rak say›yor, direniflinizi kucakl›yoruz ve adalet veumut hayallerini paylafl›yoruz.

Türkiye devletinin kulland›¤› hangi legal araçolursa olsun, soygun düzeninin ç›karlar›n› savun-mak için adalet ilkelerine ayk›r› olarak dikte ettiril-mektedir. Neo-liberal haydutlar›n oyunlar›na ve si-vil toplumcu manevralar›na yedeklenmemeliyiz.Kutuplaflmay› körüklemeliyiz. Son imparatorluk(ABD) zulüm içgüdüsüyle hareket etmekte, bar›flsavaflç›lar›n› sindirmek için de hiçbir vahfletten ka-ç›nmamaktad›r. Bu ülke kapitalist, neo-liberal vebat› kültürünün 'laik' niteli¤ine sahip olmad›¤› hal-de, sermaye düzeni, özgür bir devlet olarak varl›¤›-na müsaade etmeyecektir. K›sacas›, ABD'nin gö-zalt›ndaki Türkiye kendi kültürel, siyasi varl›¤›n› in-kar etmeye zorlan›yor.

Amerikan k›tas›ndan tüm uluslar›n flairleri ola-rak, Türkiye halk›n›n savafl cephesinde yeral›yo-ruz. Ve onun huzurunda, kardefllik minnettarl›¤›m›-z› ifade eder, Grup Yorum'un sesine sesimizi kat›p,Naz›m Hikmet'in çocuklar› olan savaflan kahra-manlar›yla birlikte türkü söylemek isteriz.

Daha önce de söylemifltik ve söylemeye devamedece¤iz: Türkiye hapishanelerindeki devrimci ka-d›n ve erkeklerin flarts›z olarak derhal özgürlükleri-ne kavuflmalar›n› talep ediyoruz. Biz hakl› ve do¤ruolan bir fleyin d›fl›nda hiçbir fley istemiyoruz. fiart-s›z özgürlük ve Türkiye halk›na karfl› suç iflleyenle-re ceza! 'Gönüllü veya güçle'.

Bugün ne yaz›k ki, Amerikan topraklar›ndan,Türkiye hapishanelerine bakt›¤›m›zda d›fl müdaha-lelerden kurtar›lm›fl, siyasi ve sosyal gereksinimle-rine uygun bir yol seçme hürriyeti-ne sahip, ba¤›ms›z bir ülke hayalettikleri nedeniyle tutuklanm›fl birinsan seli görmekteyiz. Amerikank›tas›ndan bakt›¤›m›zda ayn› za-manda bizim mücadelemizi onur-land›ran, dövüflken ve cesur birTürkiye halk› görmekteyiz.

Sosyal ayr›m›n kurumlaflt›r›ld›¤›ve devleti besleyen halk›n devletebir tehdit unsuruna dönüfltü¤ü yer-de, fliir sanat›, bir mücadele ve kur-tulufl arac›na dönüflür. Bu durumdabaflka türlü bir flair olma olana¤› daortadan kalkar.

Bizler, ancak birleflirsek kazan›-r›z. Zaptedilmeyen Amerikan k›ta-s›ndan Türkiye halk›n› kucaklar,mücadelesine katk›lar›m›z› sunar›z.

Anti-emperyalist fiairlerden Direnen Tutsaklara Destek

Biz, Sandino'nun, Che'nin ve Allende'ninçocuklar›y›z. Biz, Amerikan halklar›n›n

zaptedilemeyen kan›y›z ve bugün, kardefllikbilincimizle, sesimizi Türkiyeli teslim olmayan veözgürlüklerine mutlaka kavuflacak olan kahraman

devrimcilerle birlefltiriyoruz.

Grup Yorum'un sesinesesimizi kat›p, Naz›mHikmet'in çocuklar›olan savaflan kahra-manlar›yla birlikte tür-kü söylemek isteriz.Sosyal ayr›m›n kurum-laflt›r›ld›¤› ve halk›ndevlete bir tehdit un-suruna dönüfltü¤ü yer-de, fliir sanat›, bir mü-cadele ve kurtuluflarac›na dönüflür. Budurumda, baflka türlübir flair olma olana¤›da ortadan kalkar.

Page 45: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

45

Say› 141

6 Ocak günü kuruluflunu ta-mamlayan Karadeniz TemelHaklar, 9 Ocak günü dernek bi-nas› önünde yapt›¤› bir aç›kla-ma ile kuruluflunu duyurdu.

“M›s›r Ekme¤i, Hamsi ve Umudun Ad› Aflk›na”Samsun’da kurulan Karade-

niz Temel Haklar üyeleri, der-nek binas› önünde toplanarak,"Yaflas›n Örgütlü Mücadale-miz" pankart› ve k›z›l bayraklaraçt›lar. "M›s›r Ekme¤i, Hamsive Umudun Ad› Aflk›na" bafll›-¤› tafl›yan aç›klamada, h›rç›nKaradeniz dalgalar›n›n coflku-suyla Samsun halk›na örgüt-lenme ve mücadele etme ça¤-r›s› yap›ld›.

“Öfkeliyiz çünkü; durma-dan yeni setler çekiliyor önü-müze ve durmadan iflliyor sö-mürünün çarklar›. Fabrikalar-da, tarlalarda, ocaklarda çal›-flan bizken, sömürülen aç ka-

lan da biz oluyoruz. Al›nterimizyok pahas›na sat›l›yor. Okul-larda, dersliklerde y›llarca dir-sek çürüten bizken, e¤itim gör-mek için haraç ödeyen de bizoluyoruz.” ifadelerine yer veri-len aç›klama, emperyalizmvurgusu ile devam etti. Fellu-ce’de, Ba¤dat’ta, Filistin’deölen biziz diyen Temel Haklarüyeleri aç›klamalar›n› flöylesürdürdüler:

Örgütlenme Ça¤r›s›“Sömürü, iflgal, istila varsa,

direnenler de vard›r. Bu neden-le, burada, asla yok edilemeye-ce¤imizi bir kez daha gösteri-yor, bir kez daha hayk›r›yoruz;B‹Z HALKIZ!

Karadeniz Temel Haklar veÖzgürlükler Derne¤i olarak;halk›m›z› haklar›m›z ve özgür-lüklerimiz etraf›nda örgütlen-meye ça¤›r›yoruz.

Ça¤r›m›z; insanca yaflam öz-

lemi duyanlarad›r.

HALKIMIZ; ülkemizde hak-lar ve özgürlükler mücadelesiba¤›ms›zl›k mücadelesindenayr› düflünülemez. Ça¤r›m›z;ba¤›ms›z Türkiye özlemi du-yanlarad›r.”

"Vard›k Var›z Varolaca¤›z,Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mü-cadelemiz” sloganlar›n›n at›ld›-¤› bas›n aç›klamas›nda, coflku-lu bir flekilde "Hakl›y›z Kazana-ca¤›z" marfl› söylendi. Dahasonra pankart dernek balkonu-na as›ld›.

Karadeniz Temel Haklar ‘Örgütlü Mücadele’ Ça¤r›s›yla Aç›ld›

Malatya Hapishanesi’nde Ziyaretçiler Fiflleniyor

Malatya Hapishanesi'nde keyfi uygulamalar›n,bask›lar›n ard› arkas› kesilmiyor. Bu uygulamalarasadece tutsaklar da maruz kalm›yor, ayn› zamandagörüfle giden aileler de yafl›yorlar. Dersim TemelHaklar yöneticilerinden Derya Ula¤'›n annesininyaflad›klar› bunun son örne¤i oldu.

K›z›n›n görüflüne giden anne Ula¤’›n kolu neoldu¤u belirsiz bir mühürle mühürlenmekle kalma-d›, ayn› zamanda foto¤raf› çekilerek fifllendi.Bu hukukd›fl› uygulama, idare taraf›ndan “güven-lik” gerekçesiyle savunulurken, Derya Ula¤ da, ha-pishaneye ilk geliflinde ç›r›lç›plak soyularakonursuz arama yap›lmas›na karfl› ç›kt›¤› için birhafta hücre cezas› ald›. Bask›lar bununla da s›n›r-l› de¤il. Ayn› dosyadan yarg›lanan Hüseyin Çelik,Ziya Kulbak, Kaan ‹nanç, Özcan Do¤an'›n DeryaUla¤'la mektuplaflmas› da yasaklanarak, savunmahakk› fiili olarak yok edilmifl durumda. Bütün uy-gulamalar› teslim almaya dönük olan hapishanede,ön ilekleme gibi dayatmalar da yap›l›yor.

�Temel Haklar Yöneticisi Gülsen Salman Gözalt›na Al›nd›

Gençlik Federasyonu’nun ba¤›ms›zl›k ça¤r›s› ya-y›ld›kça, iflbirlikçiler de rahats›z olmaya bafllad›lar. Ül-kemizde Gençlik Gelecektir Dergisi’nin ç›kartt›¤› özelsay›lar› da¤›tan Temel Haklar yöneticisi Gülsen Sal-man ve Murat Do¤an, 11 Ocak günü gözalt›na al›n-d›lar.

Gözalt›larla ilgili ‹stanbul Temel Haklar bir aç›kla-ma yaparak derhal serbest b›rak›lmalar›n› istedi.

Gözalt› nedeni olan bildirilerde ‘Ne Amerika Ne

Avrupa Ba¤›ms›z Türkiye’ yazd›¤› hat›rlat›lanaç›klamada, “‹stanbul polisi y›llard›r yapt›¤›n› tekrar-lam›fl, ülkesinin ba¤›ms›zl›¤›n› savunan, bunun içinmücadele eden insanlar› gözalt›na alm›flt›r” denildi.Bask›lara karfl›n, halka gerçekleri anlatmaya devamedeceklerini belirten ‹stanbul Temel Haklar, keyfi gö-zalt›lara son verilmesini istedi.

Bu arada bir baflka gözalt› haberi de, ayn› günBa¤c›lar’dan geldi. Karanfiller Kültür Merkeziçal›flan› ‹skender Göçebe Ba¤c›lar'da gözalt›na al›nd›.

Page 46: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Gençlik Federasyonu’na üye ö¤renciler, “NeAmerika, Ne Avrupa! Ba¤›ms›z Türkiye!” fliar›y-la yürüttükleri kampanya çerçevesinde kam-panyalar›n› duyurmak, düflüncelerini anlatmakiçin pek çok ayd›n›n da kap›s›n› çald›lar. Son de-rece ilginç yaklafl›mlarla karfl›laflt›lar; örne¤ingazetelerde bir köfle sahibi veya televizyonlardabir program yap›mc›s› olanlar›n baz›lar›, “görüfl-lerinize yer veremeyiz, kampanyan›z› yans›tma-y›z, çünkü biz AB’den yanay›z!” havas›ndayd›-lar.

Demokrasiyi, düflünce özgürlü¤ünü savun-mak, bir ayd›n›n karakteristik özelli¤idir. Teori-de, gazetelerdeki köflelerinde gerçekten de böy-ledirler. Demokratl›klar› ve düflünce özgürlü¤üsavunuculuklar›, AB’ciliklerinin de en temel ge-rekçesi durumundad›r.

Gelin görün ki, pratikleri tutars›zl›klarla dolu-dur. Pratikte ço¤u zaman elefltirdikleri oligarfligibi düflünce yasakç›s›d›rlar. Sansürcüdürler.

Gençlik Federasyonu’ndan ö¤rencilerin kar-fl›laflt›klar› tav›rlar, bu yasakç›l›¤›n, sansürcülü-¤ün çok küçük bir parças›d›r. Bu, ony›llard›r sü-

rüp gelen bir “ayd›n yasakç›l›¤›”d›r. Devrimcilerin düflünceleri, tezleri, onlar›n kö-

flelerinde ve kitaplar›nda yeralmaz. Sosyalistbas›n› ne kadar okuduklar› flüphelidir. Aras›raokusalar bile, o düflüncelere flu veya bu konuda-ki tart›flman›n bir taraf› olarak yer vermeyi asladüflünmezler. Güncel bir örnek AB konusudur.

Tüm medya, AB’ye karfl› ç›kanlar› Susurluk-çu Vural Savafllar’dan, ihbarc› Perinçekler’denibaretmifl gibi göstermekte hemfikirdir. Burjuva,faflist yazarlar da böyle yap›yor, ilerici, demok-rat sol köfle yazarlar› da.

Karfl›lar›na kolayca mahkum edebilecekleribir “anti AB’cili¤i” al›p, onun üzerinden kendiAB’ciliklerini savunuyorlar. AB üzerine yaz›lar›n-da “savunanlar flöyle savunuyor, karfl› ç›kanlarflöyle karfl› ç›k›yor” derken, zinhar devrimcilerianm›yorlar bile.

Hani düflünce özgürlü¤ünden yanayd›n›z?Bunun anlam› fludur: Biz “AB’yi savunanlaradüflünce özgürlü¤ünden yanay›z!” Bu da dü-flünce özgürlü¤ü tarifinin hilkat garibesine dö-nüfltürülmesidir. Ayn› egemen s›n›f gibi.

Savundu¤u ve uygulad›¤›düflünce özgürlü¤ünün s›n›r-lar›, AB’nin ve oligarflinin be-lirledi¤i çerçevenin ötesinegeçmeyen ayd›n›n “düflünceözgürlü¤ü” savunusu ne ka-dar tutarl›d›r? Onun muhalif-li¤i nereye kadard›r?

Emperyalizm veya oligar-fli flu düflünceler zararl›, fludüflünceler YOK SAYILMALIdiyor. Ve o da yok say›yor.

Tav›rlar›n›n sadece bu bo-yutu bile “demokratl›k”lar›n›n“s›n›rl›” bir demokratl›k oldu-¤unu gösteriyor. Emperyaliz-min ve oligarflinin izin verdi¤ikadar bir demokratl›k!

Say›s›z iflkence, infaz,katliam olay›nda, bunlar›bizzat yaflayanlar olarak ger-çekleri devrimciler ortayakoymufltur. Belgeler, tan›k-l›klar yay›nlam›fllard›r. Amaburjuvazi bunlar› görmedi¤i

16 Ocak2005

46

Say› 141

“Düflünce Yasakç›l›¤›”Sadece Egemenlerle Mi S›n›rl›?

AAyn› SSafta

‘Söylenmeyenler’de Rüstem Batum’un Söyletmedikleri

“Ba¤›ms›z Türkiye” diyen ö¤rencilerin görüflleriniiletmek istediklerinden biri de SKY TV’de “Söylen-meyenler” adl› bir program yapan Rüstem Batum’du.

Batum, devrimci gençlere “yard›mc› olamayaca¤›n›”, çünkü “onlara kat›l-

mad›¤›n›” söyledi. Ne demokratl›k ama?

Tam bir tutars›zl›k! Program›n›n ad› da çok iddial›; “Söylenmeyenleri”söylüyor o. Konuflturulmayanlar› konuflturuyor! Hat›rl›yoruz, bir program›n-da BAK’›n bir eylemine ça¤r› yapm›fl ve ard›ndan eklemiflti: “Baflka eylem-

ler varsa, iletin yay›nlayal›m”.

Demek ki, o hak ve özgürlükleri gasbedilen, söz hakk› k›s›tlanan tüm so-la seslenmiyormufl; sadece “kendisinin uygun buldu¤u” eylemlere ve gö-rüfllereymifl ça¤r›s›... Peki o zaman program›n›n ad› niye “söylenmeyenler”?Düzenin medyas›nda AB’cili¤i savunma konusunda “söylenme-yen” hiçbir fley yok. Mesele, AB’ye karfl› ç›kan devrimci görüfl söylenebi-liyor mu? Elbette AB’ye karfl› ç›kan devrimci görüfle kat›lmayabilirsin, amae¤er demokratsan ve program›nda söylenmeyenleri söyletme gibi bir iddianvarsa, o zaman o görüfle program›n› açmak zorundas›n. De¤ilse solcu, de-mokrat Rüstem Batum’un ne fark› kal›yor burjuvazinin sansürcülü¤ünden?

Page 47: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

sürece ilerici, sosyalist, sol ayd›nlar da görmez-den gelir. Ne zaman ki, burjuvazi gündeme geti-rir bunlar› veya AB dile getirir, icazet ç›km›flt›rart›k, onlar da sözedebilirler. Fakat yine bu ger-çeklerin devrimciler taraf›ndan daha önce yaz›l-d›¤›n› asla anmadan ve an›msatmadan.

Pratik veya teorik bir konuda, köflelerinde,kitaplar›nda, konuflmalar›nda sosyalist bas›n-dan söz etmekten, al›nt› yapmaktan korkarlar;ya oligarfli onlarla aras›nda bir ba¤ oldu¤unu sa-n›rsa?! Ya oligarfli “falan terör örgütünün legalyay›n organ›”ndan söz etti¤i için kendisi hak-k›nda bir mim koyarsa?! Demokratik bir talebidile getirirken bile tekrar tekrar “devrimcilerleayn› düflünmedi¤ini” belirtme gere¤i duyan ür-kek ve statükocu ayd›n gelene¤i, düflünce öz-gürlü¤ünün cesur savunucusu olamam›flt›r.

Tersine; bu korku ve kayg›larla, tam bir dü-flünce yasakç›s› kesilir, devrimcilerin görüflleri,aç›klamalar› üzerine uygulanan sansüre onlarda kat›l›rlar. Elbette düflünce özgürlü¤ünü sa-vunmak, gerçekten hayat›n her alan›nda ve heran›nda demokrat olmak kolay de¤ildir, bedelödemeyi, riskleri, statükolar›n› kaybetmeyi gözealmay› gerektirir. K›sacas› tutarl› demokratl›k vedüflünce özgürlü¤ü savunucusu olmak da cüretgerektirir.

Ayd›nlar›n uygulad›¤› düflünce yasakç›l›¤›n›nbir çok alanda yans›mas›n› görebiliriz. Örne¤ingündemde do¤rudan devrimci örgütleri ilgilen-diren, onlar üzerine geliflen konular olur. Herke-sin dedikleri yer bulur medyada, konunun do¤-rudan muhatab› olan devrimcilerin görüflleri isesansürlenir. Bu sansür, belirtti¤imiz gibi, burjuvamedyan›n haber merkezleriyle s›n›rl› de¤ildir. Okonuda yazan ilerici, sosyalist, demokrat s›fatl›ayd›n›n köflesinde de ayn› sansür geçerlidir.Burjuvazinin kalemflörlerinin böyle yapmas› sonderece anlafl›l›rd›r; ama kendilerini devrimci,sosyalist gören ayd›nlar›n böyle yapmas› kabuledilemez.

Bir baflka örnek; kendilerine bir sorunu ilet-mek için gidilir. “Ama siz bizi o kadar elefltiriyor-sunuz!” derler. Bu cevapta demokratl›k var m›?Bu cevab› veren bir ayd›n düflünce özgürlü¤üneinan›yor mudur gerçekten?

Demek ki onun farkl› düflünceleri köflesindeyans›tmas› için hiç elefltirilmemesi gerekiyor!Demokratl›ktan, düflünce özgürlü¤ünden bunuanlayan, her türlü elefltiriden muaf olmak iste-yen, elefltirildi¤inde “küsen” biri, ayd›n s›fat›n›kullanmay› ne kadar hak edebilir? Hani neredekald› “senin düflüncelerine kat›lm›yorum amadüflüncelerini ifade edebilmen için ölümü gözeal›r›m” diyen ayd›n namusu ve tutarl›l›¤›?

16 Ocak2005

47

Say› 141

Güler Korkulu Özgürlü¤üne Kavufltu

9 Aral›k 2004’ten bu yana, Hollanda’da tut-sak olan Türkiyeli devrimci Güler Korkulu 11Ocak günü özgürlü¤üne kavufltu. Korkulu’yaÖzgürlük Komitesi yapt›¤› aç›klamada, Kor-kulu’nun tutuklulu¤unun sona erdi¤ini ancakhukuki sürecin henüz bitmedi¤ini belirtti.

Komite, bu hukuksuzlu¤a son verilerekTürkiye’ye iade tehtidinin tamamen ortadankald›r›lmas› gerekti¤ini söyledi.

Aç›klamada flu ifadelere yer verildi:“Devrimcilerin tutuklanmas›, iadesinin tar-

t›fl›lmas› meflru de¤ildir. Hele de bunu isteyen-lerin elinde 118 insan›m›z›n kan› varken. Bile-rek ve isteyerek devrimcilerin iadelerini dü-flünmek, faflist Türkiye devletine suç ortakl›¤›yapmak demektir. Tekellerin ç›karlar› u¤runahiçbir hukuksuzlu¤a, yasad›fl›l›¤a ve gayri-meflrulu¤a izin veremeyiz.”

Belçika'da Irkç› Sald›r›Üç Türkiyeli Yanarak Öldü

Avrupa topraklar›ndaki ›rkç› sald›r›lara biryenisi daha eklendi.

Belçika'da, Saint Nicolas'da 12 Ocak günüç›kan yang›nda 3 Türkiyeli emekçinin yaflam›-n› yitirmesinin ertesi günü, bunun bir ›rkç› sal-d›r› oldu¤u ortaya ç›kt›. Irkç› bir Belçikal› tara-f›ndan evin kundakland›¤› Belçikal› yetkililer-ce aç›klan›rken, sözkonusu kiflinin yakaland›-¤› belirtildi.

Kundaklamada 36 yafl›ndaki Süleymanfiahin ile 14 ve 8 yafllar›ndaki iki çocu¤u De-niz ve Hakan fiahin yanarak can verdi.

fiehitlerin Hesab› Sorulacak!4 Ocak günü Malatya’n›n

Çavuflo¤lu, Paflaköflkü ve Ce-mal Gürsel Mahalleleri'nde ya-p›lan HÖC imzal› yaz›lamalarlaSergül Albayrak selamland›."Ölüm Orucu fiehitleri Ölüm-süzdür, Ölüm Orucu fiehitlerininHesab› Sorulacakt›r, Hapisha-nelerde 118. ‹nsan Öldü TecriteSon” sloganlar› yaz›l›rken, 6 Ocak günü dePaflaköflkü Mahallesi’nde "SERGÜL ALBAY-RAK ÖLÜMSÜZDÜR TECR‹TE SON" yaz›l›pankart as›ld› ve kufllamalar yap›ld›.

Page 48: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

48

Say› 141

Emperyalist medya, ondan fazla ülkeyi, mil-yonlarca yoksulu vuran tsunaminin ard›ndan ilkgünlerde sadece tatil beldelerinden görüntüler ge-tirdi dünyan›n önüne. Önce oralara yolland› kame-raman ve muhabirler. Çünkü zenginler, ünlüleroralardayd›. Türkiye halk›, ilk iki-üç gün boyuncafelaketin görüntülerinden çok bir futbolcuyla man-ken sevgilisini izlemedi mi?..

Dünyan›n da bir “vitrini” var; o vitrinden kapita-lizmin zenginlikleri görünüyor sadece.

Yoksullar, normal koflullar alt›nda da, felaket-lerde de vitrinin gerisindedir.

Tsunamiden sonra dünya vitrininin arka plan›n-da kalanlardan çok az haber al›nabildi. Vicdan›n›kaybetmemifl birkaç kalemin, birkaç kamerama-n›n görüntülerinden yans›d› felaketin boyutu. Vegörüldü ki, sözkonusu olan yaln›zca bir “felaket”de¤ildi. Tsunami felaketinin ve ezeli sefaletin üstüste bindi¤i bir tabloydu bu.

Tatil beldelerindekilerin aksine, deniz k›y›s›ndakurulmufl kasabalarda yafl›yorlard› ama yoksulduonlar. Evleri derme çatmayd›. “Normal” koflullaralt›nda bile hep hastal›klarla, açl›kla bo¤ufluyorlar-d›.

Çünkü oralar› tsunamiden önce emperyalizmvurmufltu. Bugün kimilerinin “küreselleflme” de-dikleri emperyalist politikalar, topraklar›n› ekile-mez, denizlerini avlanamaz hale getirmifl, IMF po-litikalar›, emperyalist sömürgeciler, onlar› her tür-lü e¤itim, sa¤l›k, konut hizmetlerinden yoksun b›-rakm›flt›.

Dünyan›n en yoksullar›n›n bir k›sm›yd› onlar. Sömürgeci dayatm›fl, iflbirlikçi iktidarlar, her

türlü hizmetten, sosyal güvenlikten mahrum b›rak-m›flt› onlar›. Ülkelerinde hiçbir fley HALK ‹Ç‹N dü-flünülmemiflti. Faflist devletlerinin, derme çatmaevleri y›k›ld›¤›nda verebilece¤i bir çad›r bile yok-tu... ‹flte bu yüzden, televizyon kameralar›n›nönünde, evsiz kalanlar›n topland›¤› naylon çad›rkamplar› uzan›yordu göz alabildi¤ince. ‹çme suyu

yoktu, tuvalet yoktu, yeterli yiyecekyoktu, yeterli ilaç yoktu binlerce ki-flinin kald›¤› bu kamplarda.

Ve “uluslararas›” yard›m kam-panyalar› bir türlü ulaflam›yorduoralara. Çünkü “uluslararas› toplu-luk” da HALKLAR ‹Ç‹N örgütlen-memiflti.

BM’nin her yere askeri olarakmüdahale edebilecek güçleri ve or-ganizasyonu vard›. ABD’nin, Al-manya’n›n, ‹ngiltere’nin iki saattebinlerce askeri ve tonlarca cepha-neyi dünyan›n öteki ucuna sevke-

decek organizasyonlar› vard›. Avrupa Birli¤i, bafl-ka yerlere “an›nda” müdahale edebilmek için “Av-rupa ordusu” kurma çabas› içindeydi. Ama halkla-r›n ihtiyaçlar› için bir organizasyon yoktu. Varolan-lar, 6 milyarl›k dünya nüfusu ve yoksulluk içindeyaflamaya mahkum edilen 4 milyar insan karfl›s›n-da “göstermelik” olmaktan öteye gitmiyordu. Öy-le oldu¤u da tsunami dalgalar›yla birlikte a盤aç›kt› zaten.

“Küreselleflme” ça¤›n›n dünya örgütlenmesinintablosu iflte buydu. Tan›k oldu¤unuz emperyalistdünya düzeninin tablosudur.

Tatil beldelerinde, tatil kald›¤› yerden devamediyor; ekranlar›n göstermedi¤i yerlerdeyse, ada-letsizlik ve sefalet... Oralar hala dünyaya çokuzak...

“Dünya art›k global bir köy” diyen küresellefl-me propagandistlerinin sahtekarl›¤›n› ve alçakl›¤›-n› anlat›yor bu tablo. Küreselleflme ça¤›nda “bilgive refah s›n›rs›zca tüm dünyaya yay›lacak” diyen-lerin alçakl›¤›n› anlat›yor.

Ne dünya “global bir köy”, ne s›n›flar tarihe ka-r›flm›fl. Bak›n; Hindistan'da kast sistemi sonucutoplumun en alt katman›n› oluflturan Dalitlere hiç-bir yard›m ulaflm›yor. Felaket sonralar›n›n de¤ifl-mez kural› de¤il mi; yard›mlar her yerde adaletsizda¤›t›l›r. Ve o adaletsizli¤in ölçüsü de, en yoksulkesimlere gittikçe büyür... Belki tsunaminin flöylebir sonucu olacak; dünyan›n gidiflat›na dair aldat›-c› hayallerden kurtulacak insanlar. ABD’nin, Ja-ponya’n›n “yard›m” ad› alt›nda pazar alanlar› içinsavafl vermesi, Endonezya devletinin güçleriniyard›ma seferber etme yerine muhalif güçlere kar-fl› operasyonlar yapmas›, s›n›f savafl› gerçe¤i ko-nusunda gözleri açar... Tüm dünya halklar› büyükbir adaletsizlik içinde yaflamaktad›r ve azg›n, per-vas›z, insanl›k d›fl› bir emperyalist sald›rganl›k kar-fl›s›ndad›r. Do¤al felaketler, emperyalizmin halkla-r› mahkum etti¤i koflullar nedeniyle katliamlaradönüflüyor. Tsunamilerin, depremlerin de¤il, em-peryalizmin y›k›m›n› yafl›yor halklar...

Halklar› aas›l vvuran

emperyalizmdir

Page 49: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

Irak direniflinde yer alan ‹slami CihadOrdusu'nun halklara seslendi¤i aç›kla-mas›ndan bir bölümü DHKC Enter-nasyonal’in ([email protected]) çevirisiile yay›nl›yoruz.

***“Dünya halklar›! Bu ça¤r›, ABD

ve ‹ngiliz câni rejimlerin yapt›r›mla-r›ndan sa¤ kalanlardan geliyor.

Biz korku yerine ilkeleri terciheden s›radan insanlar›z. Biz katliam-lardan ve yapt›r›mlardan ac› çektik,ki bize göre bunlar birer kitle imhasilah›d›r. Y›llarca, lanetli BirleflmiflMilletler, dünyan›n istikrar› ve bar›fl›ad›na, petrolümüzle geçinirken, biz-ler ›zd›raplar ve umutsuzluklarla ya-flad›k. Ifl›¤› beklerken 2 milyondanfazla masum insan öldü. Ve nihaye-tinde bu tünel ülkemizin iflgali ve ye-ralt›-yerüstü kaynaklar›m›z›n tala-n›yla bitti.

ABD ve ‹ngiliz hükümetlerininIrak’ta iflledikleri suçlar›n sonucuolarak, gelece¤imize sahip ç›kmayakarar verdik. Bu gelecek, insanl›k ta-rihindeki tüm direnenlerin gelece¤i-dir. ‹flgalci güçleri ülkemizden kov-mak bizim görevimiz, bizim hakk›-m›zd›r.

Biz, ne ‹ngiltere’yi ne ABD’yi ifl-gal etmek için denizleri, okyanuslar›aflt›k, ne de 11 Eylül olay›ndan so-rumluyuz. Bunlar sadece, h›zl› geli-flen Çin ve güçlenen Avrupa karfl›-s›nda, dünya enerji kaynaklar›n› ele

geçirme planlar›n› örtbas etmek içincânilerin uydurduklar› birer yaland›r.Bu çok ironiktir ki t›rmanmakta olanbu çat›flmalar›n faturas› uyuyan budünya ad›na Irak’l›lara ç›kar›lmakta-d›r.

‹ngiltere ve ABD’de dahil, savaflave globalleflmeye karfl› eylemler ya-pan herkese teflekkür ediyoruz.

Bugün, size tekrar sesleniyoruz.Sizden ne silah, ne savaflç› istiyo-

ruz. Bizde bunlardan çok var. Sizdeniste¤imiz, savafla ve yapt›r›mlarakarfl› genifl bir cephe kurman›zd›r.Bilgelik ve bilinçle yönetilen bir cep-he.

Amerikan dolar› kullanmay›n! ‹n-giliz ve ABD ürünleri tüketimini azal-t›n, durdurun. Siyonizm dünyaya sonvermeden önce, siyonizme son ve-rin. Bu savafl›n gerçek özü konusun-da kuflku duyanlar› e¤itin ve kabulettiklerinden çok daha fazla kay›pverenlerin medyalar›na inanmay›n.Gerçek hezimetlerini dünyaya gös-termek için daha çok kamera olma-s›n› ne kadar isterdik.

Düflman adeta kaçacak delik ar›-yor. Göremedikleri ve öngöremedik-leri direniflten korkuyorlar. Nerede,ne zaman ve nas›l vuraca¤›m›za bizkarar veriyoruz. Ve nas›l ki atalar›-m›z, medeniyetin ilk k›v›lc›mlar›n›çakt›, dünya “fethini” yeniden yaza-ca¤›z. Bugün flehir gerilla savafl› sa-nat›nda yeni sayfalar yaz›yoruz. Bi-

lin ki, Irak halk›n› desteklerken, yar›nayn› y›k›mlar› siz yaflamayas›n›z diyekendinize yard›m etmifl oluyorsunuz.Amerikal›larla baflka yerlerde antlafl-malar yapmak Irak halk›na yard›metmek anlam›na gelmez. Stratejileri-ni tecrit etmeye devam etmelisiniz.

Bu savafl›n art›k hiçbir bölgeselyan› kalmam›flt›r. Dünya halklar›,Amerikan halk›n›n›n bitmeyen ve sü-rekli tazelenen korkusunun esiri ola-rak yaflayamaz art›k. Onlar› Irak’taöyle oyalayaca¤›z ki, tüm kaynakla-r›n›, insan güçlerini ve savafl azimle-rini buraya ak›taca¤›z.

Amerikan askerlerine sesleniyo-ruz: Zulme karfl› siz de bizimle birlik-te savaflabilirsiniz. Silah›n›z› b›rak›n.Gelin, camilerimize, kiliselerimize,evlerimize s›¤›n›n. Sizi koruyaca¤›z.Ve daha önce baz›lar›na yapt›¤›m›zgibi, Irak’›n d›fl›na ç›kartaca¤›z. Ev-lerinize, ailelerinize geri dönün. Busavafl, sizin savafl›n›z de¤ildir.Irak’ta, onurlu bir dava için de sa-vaflm›yorsunuz.

Ve George W. Bush’a sesleniyo-ruz; Bize “ç›k›n meydana” demifltin.Nitekim öyle yapt›k. Hem de hiçbeklemedi¤in kadar. Baflka bir iste-¤in var m›?

‘Irak'a Gitme’ Paneli Hatay Temel Haklar “Irak’a Gitme ‹flgale Ortak Olma

Bir Lokma Ekmek Her Yerde Bulunur” kampanyas› çerçe-vesinde SES’le ortak bir panel düzenledi. 9 Ocak’taki pa-nele, SES Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ahmet Aras, TemelHaklar’dan Hasan Kutlu ile Irak’a giden floförlerden CemilAksu ve Mehmet Akkurt kat›ld›lar.

Dr. Ahmet Aras’›n panelin amac›n› ve Irak iflgalini anla-tan konuflmas›yla bafllayan panelde, Hasan Kutlu AkdenizBölgesi’nde Adana, Mersin ve Hatay Temel Haklar olarakyapt›klar› “Irak’a gitme...” kampanyas›ndan söz etti.

Panelin soru-cevap bölümünde ise, iki floförün anlat›m-lar› çaresizli¤i gözler önüne seriyordu.

Cemil Aksu, firman›n “size 100 bin dolarl›k araba tes-lim ediyoruz” diyerek senet imzalatt›klar›n› belirterek, flo-

förlerin istediklerizaman Irak’tan dö-nemeyeceklerini, se-netlerin flantaj ola-rak kullan›ld›¤›n›söyledi. Birkaç arka-

dafl›n›n bu durumu yaflad›¤›n› söyleyen Aksu, iflgali “uzak-tan biri gelip evin reisini katletmesi gibi” sözleriyle de¤er-lendirdi. Buna ra¤men gitmesini ise, “ABD’ye destek içingitti¤imizi söylemiyorlar. Irakl›lar’a yard›m tafl›yacaks›n›zdiyorlar, ne tafl›d›¤›m›z› söylemezler” sözleriyle aç›klad›.

Mehmet Akkurt ise, ülkemizde böyle bir fley olsa, ayn›Irakl›lar gibi direnece¤ini söylerken, yoksullu¤undan sözederek mecbur oldu¤unu, yine gidece¤ini belirtti.

Ölen arkadafllar›n›n ailelerine yard›m edilmedi¤ini, Ko-yuno¤lu’ndan ölenlerin ailesinden örnek vererek anlatanAkkurt, bir arkadafl› öldürüldü¤ünde, öldüren kim olursaolsun, “tepkimiz Amerika’ya oluyor.” dedi.

Son olarak Cemil Aksu Irak’a gitmeyin ça¤r›s›nda bulu-nurken, Hasan Kutlu, “as›l bizleri ahlaks›zl›¤a zorlayanlarakarfl› mücadele etmek gerekir. As›l ekme¤imiz orada” diye-rek birlikte mücadele ça¤r›s› yapt›. Dr. Ahmet Aras ise em-peryalizmin halklar› yoksullaflt›r›p birbirine karfl› kulland›¤›-n›n alt›n› çizerek, “Bizim kurtuluflumuz emperyalizme yar-d›m etmekte de¤il O’na karfl› örgütlenerek mücadele et-mekte.” dedi.

Panel Irak’ta yaflanan ABD vahfletini ve halk›n direnifli-ni anlatan bir kasetin izlenmesiyle son buldu.

Direniflçilerden Halklara Ça¤r›

Page 50: ÜLKE DE⁄‹L! - özgürlük · 2006-11-29 · ze kald›rd›k. Bir tanesine yüz kifli toplan›p gelmeyenler, kan›m›zla sulad›-¤›m›z o sokaklarda bize sald›r›

16 Ocak2005

50

Say› 141

Dünya’dan

Venezuella / Kolombiya - ‹flbirlikçi oligarfliye veemperyalizme karfl› savaflan FARC’›n liderlerindenRodrigo Granda’n›n, Kolombiya güçleri taraf›ndanesir al›narak ABD’ye teslim edildi¤i duyuruldu.FARC’›n uluslararas› iliflkiler temsilcisi olan Gran-da’n›n nas›l yakaland›¤› ise Venezuella ve faflist Ko-lombiya hükümeti aras›nda krize neden oldu.

FARC taraf›ndan yap›lan aç›klamada, 8-9 Ara-l›k tarihlerinde ‹kinci Bolivarc› Halk Kongresi’nekat›lmak üzere Venezuella’n›n baflkenti Caracas’tabulundu¤u ve 13 Aral›k’ta burada tutukland›¤› be-lirtildi. Kolombiya Ulusal Polis fiefi Jorge DanielCastro ise, Venezuella’dan döndükten sonra Ko-lombiya topraklar›nda yakaland›¤›n› aç›klad›.

Avrupa ve Amerikal› bir grup ayd›n ve yazarVenezuella Devlet Baflkan› Hugo Chavez’e ça¤r›yaparak aç›klama istedi. Olay›n araflt›r›lmas›n›n ar-d›ndan bizzat aç›klama yapan Chavez, Kolombiyagüvenlik güçlerinin Granda'y› yaflad›¤› Caracas'tanVenezulla yetkililerinin bilgisi d›fl›nda kaç›rd›klar›nadair ellerinde delil oldu¤unu söyledi.

Böylece, Granda’n›n, yakaland›ktan sonra ken-disinin 13 Aral›k tarihinde Karakas'ta kaç›r›ld›¤›fleklindeki aç›klamas› Chavez taraf›ndan da teyidedilmifl oldu. Delilleri aç›klad›ktan sonra Kolombi-ya polisini yalanc›l›kla suçlayan Chavez, olay› Ve-nezuella'n›n ulusal egemenli¤inin ihlali olarak de-¤erlendirdi.

‹flbirlikçi bir iktidar›n sefaleti

Faflist devlet baflkan› Uribe, aç›k bir flekildeAmerikan emperyalizminin deste¤iyle iktidara gel-di. Tek amac› vard›; Kolombiya halk kurtulufl sava-fl›n› bo¤mak. ABD deste¤iyle sürdürüyor bu sava-fl›. Ve iflbirlikçi bir iktidar›n nas›l sefilleflece¤inin ör-ne¤ini sunuyor bugün. Kendi ülkesinin vatandafl›durumundaki birini ABD’ye teslim etmek, iflbirlik-çili¤in varaca¤› son noktalardan biridir. Benimmahkemelerim yok demek de¤ildir sadece, ayn›zamanda ABD’ye ‘bu savafl asl›nda senin savafl›n’demektir. Ki do¤rudur.

O F›rt›nay› Engelleyemeyeceksiniz

ABD ‘Kolombiya Plan’ ad› verilen devrimi yo-ketme plan›na büyük kaynaklar ay›rd›, askeri uz-manlar›n› Kolombiya’ya göndererek kontra taktik-lerini uygulatt›, paramiliter kontralar› destekledi.Her fley, Latin Amerika topraklar›nda bir gerilla ha-raketinin zaferinin yarataca¤› büyük f›rt›nay› engel-lemek içindi.

Bofl bir ça-ba! Devrim içinsavaflanlar› za-fer yolundand ö n d ü r e c e khiçbir emper-yalist plan vegüç yoktur!

Venezuella - Venezuella Devlet Baflkan› HugoChavez, bask›lar ve karfl›-devrimci güçlerin komp-lolar› nedeniyle bugüne kadar uygulayamad›¤› top-rak reformunu uygulamaya bafllad›.

Bolivarc› Devrim Hareketi’ni yaymaya çal›flanChavez, uygulama için komisyon oluflturulmas›nadair karar›, binlerce yoksulun huzurunda imzalad›.“Büyük toprak sahiplerine karfl› savafl bafllat›yoruz.

Bu tarihi bir gün. ‹flleyenler için toprak! Çiftliklerde adalet!” diyenChavez, amac›n büyük toprak sahipli¤ini tedricen ortadan kal-d›rmak oldu¤unu vurgulad›.

Avrupal›lar›n da bulundu¤u az›nl›k bir kesim (% 5) ülke top-raklar›n›n yüzde 80’lik k›sm›na sahipken milyonlarca topraks›zköylü bulunuyor. Yasaya göre, topraklar›n› yasal yolla elde ettik-lerini ispatlamayan büyük toprak sahiplerinin topraklar›na el ko-nulacak. ‹lk olarak da bir ‹ngiliz'in Venezüuella halk›na ait olantopraklar›na el konuldu. Büyük toprak sahiplerinin örgütlendi¤idernek ise, Chavez'i yüksek mahkemeye vermekle tehdit ettiler.

Topraks›zlar topra¤a kavufluyor

Kolombiya Devrimci Silahl› Güçleri(FARC) 40 y›ld›r ba¤›ms›zl›k ve

sosyalizm için savafl›yor

Kolombiya Oligarflisi ve Amerika, FARC’›n Savafl›n› Durduramayacak!

Yoksullar Yine AyaktaBolivya - Hükümetleri deviren Boliv-ya halk› bu kez de Devlet Baflkan›Carlos Mesa’n›n benzin sübvansi-yonlar›n› kesme karar›na karfl› so-ka¤a döküldü. 11 Ocak günü ‹kibüyük kentte kitlesel gösteriler dü-zenlenirken, Santa Cruz ve El Altokentlerinde halk yollar› kapatarakulafl›m› durdurdu.

2003 sonunda yaflanan ayaklanma-da, eski devlet baflkan› emperya-lizmin ufla¤› De Lozada ülkedenkaçmak zorunda kalm›fl ve özelliklereformist sol partilerin iktidara yü-rümek yerine Carlos Mesa’y› des-teklemeleri ile halk bekleyifle geç-miflti. “Düzen” elbette de¤iflmedi.O zaman da El Alto’daki katliamayaklanmay› atefllemiflti, flimdi ElAlto yine ayakta, Santa Cruz’dakieyleme ise onbinlerce kifli kat›l›yor.‹flyerleri kapat›lm›fl durumda. Mesaise, halk› suçlayarak, IMF’ci iktidar-larla fark› olmad›¤›n› gösterdi.