404
1 ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN AMENAJMAN PLANLAMA MODELLERĠNĠN ĠNCELENEREK, ÇAĞDAġ PLANLAMA TEKNĠKLERĠ ĠLE KARġILAġTIRILMASI Abbas ġahin (Orman Yüksek Mühendisi – BaĢmühendis) Adres: Orman Bölge Müdürlüğü 25.Orman Amenajman BaĢmühendisliği Maslak / Ġstanbul Tel : 0 212 262 77 09 / 2416 e- mail : naisahin @yahoo.com. ÖZET Ülkemizdeki orman amenajmanının tarihsel gelişimi kısa olarak açıklandıktan sonra, planlı dönemden günümüze orman amenajmanı uygulamaları anlatılmıştır. Bu uygulamalar anlatıldıktan sonra uygulamada karşılaşılan sorunlar ayrıntılarıyla incelemede verilmiştir. Son bölümde ise özellikle Rio Deklerasyonu sonucunda ormancılık alanında meydana gelen gelişmeler incelenmiş ve bizlerin bu alanda neler yapması gerektiği ortaya konulmuştur. 1. TÜRKĠYE’DEKĠ ORMAN AMENAJMANININ TARĠHSEL GELĠġĠMĠ 1.1. Cumhuriyet Dönemi Öncesi Türkiye’de düzenli ormancılığın temelleri , Orman Amenajmanı’nın kuruluş tarihi olarak belirtilen 1917’den 60 yıl önce, 1857 yılında atılmıştır. 1914 yılında, Avusturya’dan H. VEITH adlı bir müşavir davet edilmiş ve kendisi özellikle Amenajman Organizasyonu ve mevzuatı ile meşgul olmuştur. Bu nedenle VEITH; Türkiye Orman Amenajmanı’nın kurucusu olarak bilinmektedir(EVCİMEN,1978). İlk Orman Amenajman Yasası 1917 yılında; İlk Orman Amenajmanı Yönetmeliği’ de 1919 yılında çıkarılmıştır. Türkiye’de ilk Amenajman Planı’nın hazırlanması tarihi ise, 1918 yılıdır. JUDEICH Metodu’na göre hazırlanmış bulunan bu Amenajman Planı, 5 Avusturyalı, 7 Türk olmak üzere, 12 Orman Mühendisi tarafından düzenlenmiştir(ERASLAN – ŞAD,1993). EVCİMEN, Cumhuriyet dönemine kadar olan ormancılık tarihini dört aşamaya ayırmış ve bunları; I . Düzenli ormancılığın başlangıcından önceki (1299 – 1856), II . Düzenli ormancılığın Fransız uzmanları tarafından başlatıldığı ve yerleştirildiği (1856 1878), III . Ormancılık çalışmalarının sadece Türk Ormancıları tarafından sürdürüldüğü (1878 1914), IV . Ormancılığımıza Avusturyalı uzmanlar tarafından yeni bir yön verildiği ve planlı işletmeciliğin başlatıldığı (1914 – 1923), dönemler olarak tanımlamıştır. Orman Amenajmanı, ormancılık tarihi içerisindeki yerini planlı işletmeciliğin başladığı tarihle birlikte almaya başlamıştır.

ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1

ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN AMENAJMAN

PLANLAMA MODELLERĠNĠN ĠNCELENEREK, ÇAĞDAġ PLANLAMA

TEKNĠKLERĠ ĠLE KARġILAġTIRILMASI

Abbas ġahin (Orman Yüksek Mühendisi – BaĢmühendis)

Adres: Orman Bölge Müdürlüğü 25.Orman Amenajman BaĢmühendisliği

Maslak / Ġstanbul

Tel : 0 212 262 77 09 / 2416 e- mail : naisahin @yahoo.com.

ÖZET

Ülkemizdeki orman amenajmanının tarihsel gelişimi kısa olarak

açıklandıktan sonra, planlı dönemden günümüze orman amenajmanı

uygulamaları anlatılmıştır. Bu uygulamalar anlatıldıktan sonra uygulamada

karşılaşılan sorunlar ayrıntılarıyla incelemede verilmiştir. Son bölümde ise

özellikle Rio Deklerasyonu sonucunda ormancılık alanında meydana gelen

gelişmeler incelenmiş ve bizlerin bu alanda neler yapması gerektiği ortaya

konulmuştur.

1. TÜRKĠYE’DEKĠ ORMAN AMENAJMANININ TARĠHSEL GELĠġĠMĠ

1.1. Cumhuriyet Dönemi Öncesi

Türkiye’de düzenli ormancılığın temelleri , Orman Amenajmanı’nın kuruluş tarihi

olarak belirtilen 1917’den 60 yıl önce, 1857 yılında atılmıştır. 1914 yılında, Avusturya’dan

H. VEITH adlı bir müşavir davet edilmiş ve kendisi özellikle Amenajman Organizasyonu ve

mevzuatı ile meşgul olmuştur. Bu nedenle VEITH; Türkiye Orman Amenajmanı’nın

kurucusu olarak bilinmektedir(EVCİMEN,1978).

İlk Orman Amenajman Yasası 1917 yılında; İlk Orman Amenajmanı Yönetmeliği’ de

1919 yılında çıkarılmıştır. Türkiye’de ilk Amenajman Planı’nın hazırlanması tarihi ise, 1918

yılıdır. JUDEICH Metodu’na göre hazırlanmış bulunan bu Amenajman Planı, 5 Avusturyalı,

7 Türk olmak üzere, 12 Orman Mühendisi tarafından düzenlenmiştir(ERASLAN –

ŞAD,1993).

EVCİMEN, Cumhuriyet dönemine kadar olan ormancılık tarihini dört aşamaya

ayırmış ve bunları;

I . Düzenli ormancılığın başlangıcından önceki (1299 – 1856),

II . Düzenli ormancılığın Fransız uzmanları tarafından başlatıldığı ve yerleştirildiği

(1856 – 1878),

III . Ormancılık çalışmalarının sadece Türk Ormancıları tarafından sürdürüldüğü

(1878 – 1914),

IV . Ormancılığımıza Avusturyalı uzmanlar tarafından yeni bir yön verildiği ve planlı

işletmeciliğin başlatıldığı (1914 – 1923), dönemler olarak tanımlamıştır.

Orman Amenajmanı, ormancılık tarihi içerisindeki yerini planlı işletmeciliğin

başladığı tarihle birlikte almaya başlamıştır.

Page 2: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

1.2. Cumhuriyet Dönemi

Bu devrin ormancılık açısından en önemli olayı, 1937 yılında ilk olarak Orman

Yasası’nın çıkarılmasıdır. Orman Amenajmanı açısından kronolojik olarak aşağıdaki

gelişmeler yaşanmıştır(ERASLAN – ŞAD,1993).

I . 1917 tarihli Orman Amenajman Yasası, 1924 yılında yenilenmiş ve Orman

Amenajman çalışmaları buna göre yürütülmüştür.

II . 1937 tarihli Orman Yasası çıktıktan sonra, yeni Amenajman Yönetmeliği, ancak

1941 yılında çıkarılmıştır.

III. 1941 yılında çıkarılan Amenajman Yönetmeliği yürürlükten kaldırılarak, 1944

yılında yeni bir Amenajman Yönetmeliği uygulamaya konulmuştur.

Bu yönetmeliğin amacı, en az masraf yaparak, en kısa süre içinde devlete ait tüm

ormanların amenajman planlarının düzenlenmesidir. Bu amaç dört yıl gibi kısa bir sürede

gerçekleştirilmiştir. Bu planların,sıhhati de oldukça düşüktür. Ancak, Türkiye’ de ilk defa

olarak tüm ormanların aynı esas ve yöntemlerle Amenajman Planlarının düzenlenmesi işi

tamamlanmıştır.

IV . 1952 yılında Amenajman Yönetmeliği değiştirilmiştir.

V . 1955 yılında Amenajman Yönetmeliği yeniden değiştirilmiştir. Eskiye kıyasla

daha ileri hüküm ve esasları kapsayan bu yönetmelikle, amenajman çalışmaları

1963 yılına kadar sürdürülmüştür.

1962 yılında kurulan Devlet Planlama Teşkilatı’nca, ülke kalkınma planları

hazırlanmış, buna bağlı olarak Ormancılık Sektörüne de belirli amaç ve görevler verilmiştir.

Bunları gerçekleştirmek üzere, tüm ormanların modern metotlarla ayrıntılı amenajman

planlarının hazırlanması istenmiştir. Bu işin 10 yıl içerisinde bitirilmesi öngörülmüştür.

Hazırlanan program çerçevesinde 1964 yılında başlanan bu planlama, 1973 yılında

bitirilmiştir.

VI. Planlı dönemdeki çalışmalarda elde edilen deneyimlerle, uygulamada karşılaşılan

güçlüklerin, revizyon devresinde giderilmesi için, 1973 tarihli “Orman

Amenajman Planlarının Düzenlenmesine, Uygulanmasına ve Yenilenmesine

Dair Yönetmelik” uygulamaya sokulmuştur.

Günümüzde, Orman Amenajman Planları, 6831 Sayılı Orman Yasası’na dayanarak

1991 yılında uygulamaya giren “Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi,

Uygulanması, Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre

gerçekleştirilmektedir. Bundan önceki yönetmeliğe göre önemli değişiklikler içermesine

rağmen dünyada son dönemde meydana gelen değişim ve gelişmelere (özellikle Rio

Deklerasyonu sonrası) uyumlu olabilmesi için yenilenmesi zorunlu hale gelmiştir.

Page 3: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

2. PLANLI DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE ORMAN AMENAJMANI

Orman Amenajmanı ; “Ormancılığa konu olacak plan ünitelerinde sahip bulunulan

doğal koşullar çerçevesinde ormanların teknik ve ekonomik yönden planlanması, bu planın

uygulanmasının izlenerek denetimini” ifade etmektedir(ERASLAN – ŞAD,1993).

Orman Amenajman bilimi , “sahibi, sınırları ile idare ve işletme amaçları” bilinen

ormanları düzenleyip ve planlamaktadır. Ülkemizde ormanların tümüne yakının sahibi

devlet olduğu için mülkiyet ve sahiplilik konusunda sorun yaşanmamaktadır. Fakat, ülke

ormanlarının sınırlandırılması işlemi tamamlanmadığı için planlama konusunda önemli

sorunların yaşanmasına neden olmaktadır.

Ayrıca, 1991 yılında uygulamaya giren “Orman Amenajman Planlarının

Düzenlenmesi, Uygulanması, Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik” devlet

ormanlarının idare ve işletme amaçlarının tayin yetkisini Orman Bakanlığı’na bağlı Orman

Genel Müdürlüğü’ne vermiştir. Buna rağmen ormanların fonksiyonları ve buna bağlı olarak

idare ve işletme amaçları kabul edilebilir gösterge ve değişkenlere bağlı olarak tespit

edilmemiştir. İdare ve işletme amaçlarının belirsizliği de planlamacı açısından önemli bir

kısıt oluşturmaktadır. Yürürlükteki Orman Yasasına göre; İdare ve İşletme Amaçları

yönünden orman alanları;

1- Koruma Ormanları,

2- Üretim Ormanları,

3- Milli Park Alanları

olarak üç grupta değerlendirilmiştir. Günümüz koşullarında bu amaçlar toplumun ve doğal

yaşamın isteklerini yeterince karşılamamaktadır.

Orman Amenajmanı çalışmaları planlı dönemle birlikte önemli aşamalar sağlamasına

rağmen bu en temel öğelerinden bazılarından yoksun bir şekilde yoluna devam etmektedir.

Planlı dönemden günümüze kadar uygulanan planlama modelleri aşağıda açıklanmıştır.

Orman Amenajmanı bakımından orman formları; Aynıyaşlı (Maktalı) ve

Değişikyaşlı (Seçme) ormanlar olarak ikiye; işletme şekilleri bakımından ; Koru, Baltalık ve

Korulu Baltalık ormanları olmak üzere üçe ayrılır(OGM,1991).

Ormanlar ve ormanlaştırılacak alanlar; sürekli ve planlı olarak işletilmek üzere, plan

ünitelerine ayrılır. Plan ünitesi; Tabii, coğrafi, idari ve mülki sınırlarına göre, müstakil sınırlı

ve amenajman planlı, idari ve teknik iş bütünlüğü sağlaması gözetilen bir orman

kompleksidir. Plan ünitesinin ormanlık alanları, en çok işletme şefliği sınırlarını kapsayacak

büyüklükte olur(OGM,1991).

Plan ünitesi; uygulanacak teknik müdahaleler ile envanter, kayıt, hesap ve kontrol

işlerine temel teşkil eden , mümkün olduğu kadar arazinin topoğrafik yapısına ve mevcut

tabii ve sun’i hatlara dayanan ve ayrımında gözetilmesi gerekli faktörler gözönünde tutularak

sabit sınırlı, plan ünitesinin parçalarını teşkil eden “bölme” lere ayrılır. Bölme, farklı meşcere

tipi sahalarını kapsaması halinde bölmeciklere ayrılır(OGM,1991).

Page 4: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

Ormanın bugünkü (aktüel) kuruluşunu, tespit edilen ilkeler ve amaçları

gerçekleştirecek optimal kuruluşa götürmek üzere, ormandan alınacak hasılatın miktarını,

yerini ve yılını kararlaştırmak için yararlanmanın düzenlenmesinin gerçekleştirilmesi

gerekmektedir. Yararlanmanın düzenlenmesi ülkemiz ormancılığında yaş sınıfları ve çap

sınıfları metodu olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilmiştir.

2.1. YaĢ Sınıfları Metodu

Şayet kesim objesi bir ağaç topluluğu ve kesim alanı ya da adına makta denilen bir

orman alanını kapsıyorsa, böyle ormanlara aynıyaşlı orman veya maktalı orman denir.

Maktalar genellikle ormanı oluşturan ağaç türlerinin idare süresi, idare ve işletme amaçları ile

işletme şekli, yetişme ortamı faktörleri ... vb. etkenlere göre saptanmaktadır. Makta sayısı ve

büyüklüğü de, orman alanı, idare süresi ve periyot uzunluğuna göre değişmektedir

(ERASLAN – ŞAD,1993).

Aynıyaşlı ormanlarda düzenleme unsurları, “yaş” ve “alan”dır.

Plan ünitesinin aynıyaşlı koru ormanı halinde işletilmesi kararlaştırıldıktan sonra, yaş

sınıfları metodunu uygulayabilmek için;

a. Gerekli verilerin toplanması ve değerlendirilmesi

b. Meşcere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması,

c. Aktüel kuruluşun saptanması,

d. Normal kuruluşun ortaya konulması,

e. Plan ünitesinde aktüel ile normal (optimal) kuruluşun karşılaştırılması,

f. Plan ünitesinde aktüel kuruluşun normal (optimal) kuruluşa yaklaştırılması

olanakları,

g. Son hasılat kesim planının düzenlenmesi ve etasının saptanması,

h. Ara hasılat kesim planının yapılması,

ı. Kesim haritasının düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu metod da hasılat; periyodik gençleştirme alanlarından alınacak son hasılat etası ile

periyodik gençleştirme alanları dışında kalan alanlardan elde edilecek olan ara hasılat

etasından oluşmaktadır.

Ülke ormanlarının 12 877 174,6 hektarlık kısmı yaş sınıfları metoduna göre işletilen

maktalı koru ormanlarıdır. Bu alanın 6 679 799,2 hektarı verimli koru ormanı olarak

planlanmıştır. Üretime konu maktalı ormanların hektardaki ortalama serveti 153,1 m³,

hektardaki ortalama yıllık artım miktarı ise 3,986 m³’ tür. (DPT,2001).

Aynıyaşlı ormanlarda uygulanan yaş sınıfları metoduna yönelik en temel eleştiriler;

a. İdare sürelerinin kısa olması,

b. Ormanların fonksiyonlarının belirlenmemiş olması ve ormanların çok büyük bir

kısmının üretim amaçlı kullanılması,

c. İdare ve işletme amaçlarının belirlenmemiş olması,

d. Gençleştirme alanlarının çok geniş olması ve buna bağlı olarak gençleştirme

alanlarındaki başarısızlık ve planın uygulamadaki yetersizliği,

Page 5: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

e. Üretim ormanlarında, bir meşcere tipi için belirlenen bakım etası plan ünitesinin

tümünde aynı miktarda alındığı için uygulamada sorun çıkarması şeklinde ifade

edilmektedir.

2.2. Çap Sınıfları Metodu

Kesim objesi tek ağaç, kesim alanı da ormanın tüm alanı ise, düzenli müdahaleler

neticesinde oluşan bu forma “Değişikyaşlı Orman Formu” denir. Değişikyaşlı ormanlar

farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Münferit Değişikyaşlı Kuruluş ; Burada ağaçlar arasında,

üst üste tabakalanma sözkonusudur. Bu tarz ormanlarda genellikle bir sahada, henüz

çimlenmiş fideden, kesim çağına kadar olan gençlik, sırıklık, direklik ve ağaçlık çağındaki

fertler bir arada yer almaktadır(ERASLAN – ŞAD,1993).

Değişikyaşlı ormanlar, üst üste dört sosyolojik sınıfla (gençlik, gelişme, yaşlanma,

ihtiyarlama) temsil edilmektedir. Bu ormanlarda düzenleme unsuru olarak yaş ve alan değil;

çap, çap sınıfı, ağaç sayısı ve göğüs yüzeyi gibi unsurlar önem taşımaktadır. Bu nedenle

değişikyaşlı koru ormanlarında düzenleme unsurları; çap, çap sınıfı, ağaç sayısı ve göğüs

yüzeyi’ dir.

Değişikyaşlı koru ormanları ile ilgili silvikültürel uygulamalarda, ormandaki çeşitli

çaplara sahip ağaçların yan yana ve bir arada yaşatılması ve bunların oluşturduğu

meşcerelerin normal kuruluşta tutulması veya bu kuruluşa yaklaştırılması amacı

güdülmektedir. Bu uygulamalar teknik yönden olgun hale gelen ağaçların hasadı ve

yerlerine gençliğin getirilmesi, gençlik ve sırıklık çağındaki fertlerin ışıklandırılması, ince ve

orta ağaçlık çağındaki gövdelerde gerekli bakım kesimlerinin yapılması hususlarını

kapsamakta ve “seçme kesimi” adı verilen tek bir kesim tipi ile tüm orman alanı, dönüş

süresi içinde bölme, bölme ele alınacak biçimde yürütülmektedir(ERASLAN – ŞAD,1993).

Değişikyaşlı ormanlarda uygulanan kesimlerin tümü seçme kesimi olarak

nitelenmesine rağmen uygulanan kesimlerin fonksiyonları sağlık kesimi, bakım kesimi ve

gençleştirme kesimi olarak nitelendirilmektedir. Yani aynı bölme yada bölmecik içerisinde

bu işlemlerin tümü kombine olarak uygulanabilmektedir.

Ülke ormanlarının 292 545,5 hektarlık kısmı seçme ormanları olarak işletilmektedir.

Bu alanın 235 339,5 hektarı verimli koru ormanı olarak planlanmış ve plan uygulamaları

devam etmektedir. Üretime konu seçme işletme sınıfında hektardaki ortalama servet 290.9

m³, hektardaki ortalama yıllık artım miktarı ise 6,544 m³’ tür. Bu ormanlardan yıllık ortalama

433 962 m³ seçme etası alınmaktadır(DPT,2001).

Çap sınıfları metoduna göre işletilen seçme ormanları ile ilgili uygulamada

karşılaşılan en temel sorunlar;

a. Seçme işletme sınıfı hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olunamadığından seçme

damgalarının aynıyaşlı maktalı ormanlar gibi gerçekleştirilmesi,

b. Verilen seçme etalarının yetersiz olması,

c. Aktüel kuruluş ile optimal kuruluşun birbirinden oldukça uzak olması,

d. Göknar ormanlarındaki (özellikle kabuk böceği ve devrik) olağanüstü etaların

fazla olmasından dolayı plan uygulamalarının işletme amaçlarına göre

yapılamaması,

Page 6: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

e. Göknar seçme ormanlarının fonksiyonlarının belirlenmemiş olması,

f. İdare ve işletme amaçlarının belirlenmemiş olması ve buna bağlı olarak tüm

ormanlarda aynı amaç çapının belirlenmiş olması,

şeklinde tanımlanmaktadır.

2.3. Örnek ĠĢletmelerin Amenajman Planlaması

Orman amenajman planlama teknikleri ülkemizde, planlı dönemle birlikte çok

değişiklik göstermiştir. 1963 yılında kurulmuş olan “örnek iĢletmeler”in planlanması İ.Ü.

Orman Fakültesinin de katılımıyla oluşturulan bir Teknik Komitenin hazırlamış olduğu

Yönetmeliğe göre yapılmıştır. Bölmecik bazında münferit silvikültürel planlama esaslı,

yetişme ortamı ünitelerinden özellikle detaylı toprak etütlerinin yapıldığı bu planlamanın

uygulaması, örnek işletmelerin 1973 yılında kaldırılmasıyla son bulmuştur(DPT,2001).

2.4. Akdeniz Orman Ürünleri Kullanım Projesi (GazipaĢa Model Planı)

1978 yılından itibaren “Akdeniz Orman Ürünleri Kullanım Projesi” çerçevesinde

Gazipaşa, Mut, Bucak, Eskere ve Karaisalı amenajman planları geliştirilmiştir. Bu planlarda,

ağaç serveti ve artım matrisleri oluşturularak etanın 100 yıllık kestirimi simülasyon tekniği

ile hesaplanmıştır. İşletme bazında yapılan bu planlarda maliyet analizi raporu da ortaya

konmuştur(DPT,2001).

Planlama amacı; “orman köylüleri vasıtasıyla, daha fazla ürün sağlayabilmek için

orman kaynaklarının devamlı olarak elde tutulması, geliştirilmesi, genişletilmesi ve böylece

ormandan en iyi şekilde faydalanılmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır(MIZRAKLI,1999).

Plan tekniği diğer plan tekniklerinden oldukça farklılık göstermektedir. Aktüel durum

belirlendikten sonra, yeni yetiştirilecek ormanlarda elde edilecek potansiyel verimin

saptanması ve planlamanın buna göre yapılması yoluna gidilmiştir. Bu da simülasyon

(benzetim) yöntemi uygulanarak sağlanmıştır. Model plan mevcut koru ormanlarının

planlanmasını, silvikültür faaliyetlerini, yol, ağaçlandırma ve erozyon kontrol faaliyetlerinin

tümünü, sosyal baskı ve işçi durumu koşullarını kapsamaktadır(MIZRAKLI,1999).

Planın genel özellikleri;

a. Plan ünitesi olarak Orman İşletme Müdürlüğü esas alınarak hizmetlerin

gruplandırılması amaçlanmış ve buna dayanan bir yönetim sistemi amaçlanmıştır.

b. Eta hesabının yapılmasında kullandığı simülasyon tekniği açısından oldukça

başarılı bir planlama tekniğine sahiptir.

c. Ağaç hacim ve artım tabloları bonitetlere göre düzenlenmiştir. Ayrıca hacim

tabloları, kabuklu ve kabuksuz gövde, bıçkılık tomruk hacmi, kabuksuz direk

hacmi, kabuksuz sanayi odunu hacmi ve yakacak odun hacmi olarak ayrıntılı bilgi

vermektedir.

d. Plan uygulamaları, özellikle gençleştirme alanları yıllık olarak belirlenmiş, planın

belirlediği yıl uygulamalar gerçekleştirilmiş ve buna bağlı olarak her yıl düzenli

kontroller gerçekleştirilmiştir.

e. Faydalanmanın düzenlenmesinde yaş sınıfları amenajman metodu uygulanmıştır.

Page 7: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

f. Ağaç serveti ve artım matrisleri oluşturularak etanın 100 yıllık kestirimi

simülasyon tekniği ile hesaplanmıştır.

Planla ilgili kısıtlar(ANONİM);

a. Planlamada baz alınan traşlama kesim ve dikime dayalı yıllık alan metodu

biyolojik çeşitlilik ve yaban yaşamının korunması açısından olumsuzluk olarak

değerlendirilmektedir.

b. Bonitetin düşük olduğu alanlarda uygulanması hem ekonomik anlamda hem de

biyolojik anlamda sakıncalar taşımaktadır.

c. Plan uygulaması ve kontrol mekanizması sayısal ve bilgisayar ortamında

gerçekleştirilmesi gerekirken bu yapılamamıştır.

d. Plan uygulama alanı işletmelerin (pilot işletmeler) seçiminde doğru kararlar

verilmemiştir.

e. Kızılçam dışındaki ağaç türlerinin yayılış gösterdiği alanlarda özellikle kesim ve

dikim yoluyla gençleştirme çalışmaları yeterince başarılı olmamış ve ayrıca

önerilen bu yöntemin doğruluğu da çok tartışma konusu yapılmıştır(Özellikle

yüksek rakımlı karaçam meşcereleri için).

f. Üretim dışı alanlarda ne tür çalışmalar yapılacağı belirlenmemiştir.

g. Planlamanın yeniden değerlendirilmesi yapıldıktan sonra devamlılığı

sağlanamamıştır.

Ayrıca, planlamanın en temel özelliği orman endüstri sanayiine hammadde teşkil

edecek amaçlar doğrultusunda çalışmayı hedeflemesidir. Ülke ormanlarının işletme amaçları

belirlendikten sonra endüstriyel ormancılığı amaç kabul eden orman alanlarında bu tür

çalışmaların yapılması yararlı olacaktır. Fakat uygulama alanlarının seçiminde kullanılan

göstergeler sağlıklı olmalı ve bu tür çalışmalar devamlılık oluşturmalıdır. Bu uygulamalar

devamlılık oluşturmadığı takdirde orman endüstri sanayiinin yatırım yapması olanaklı

olmayacaktır.

2.5. Batı Karadeniz Bölgesi Yapraklı Orman ĠĢletmeciliği (Türk – Alman

Ormancılık Projesi)

Türk ve Almanya’nın Baden Wütenberg Orman Genel Müdürlüklerince ortak olarak

yürütülen “Batı Karadeniz Bölgesi Yapraklı Orman İşletmeciliği” projesi, yapraklı

ormanlardaki silvikültürel problemlerin çözülmesi amacıyla 1987 yılında uygulamaya

konulmuştur. Bu projenin amenajman faaliyetleri kapsamında “ Bölmecik Bazında Münferit

Silvikültürel Planlama” olarak geliştirilmiştir.

Projenin Orman Amenajman bölümünden sorumlusu MERİÇ, projenin orman

amenajman açısından önemini anlatırken şu ilkelere dayandırmıştır. Bunlar;

a. Tabiat tipi ormancılık veya tabiata yakın ormancılık ana amaçtır.

b. İdare amaçlarını ve ormanın fonksiyonlarını dikkate alan bir planlama tekniği

geliştirilmeye çalışılmaktadır.

c. Türkiye şartlarına, Türkiye koşullarına, her bakımdan, gerek teknik, gerek idari ve

sosyal bakımdan uygun olan; yani planlandıktan sonra, süresi sonunda % 100’e

yaklaşan uygulanabilirlikte planlar yapmak.

Page 8: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

d. Planların uygulayıcılar tarafından kolaylıkla anlaşılabilir olmasını temin etmeye

çalışmak.

e. Esneklik

1. Plan uygulama esnasında meydana gelen değişikliklerin planlara

yansıtılması,

2. Gerek orman fonksiyonları ve idari amaçları gerek diğer sosyal ve

ekonomik olaylar veya daha değişik nedenlerle plan ünitesindeki

değişikliklerin yansıtılması,

3. Silvikültür ve amenajman meslek disiplinlerinde meydana gelecek

değişikliklerin planlara kolayca aktarılabilmesi şeklinde esnekliğin

sağlanması amaçlanmaktadır.

Bu proje kapsam olarak Batı Karadeniz’deki yapraklı ormanların silvikültürel

isteklerini dikkate alacak şekilde planlanmasını amaç edindiği halde Doğu ve Orta Karadeniz

Bölgeleri’nde de uygulama alanı bulmuştur. Ayrıca yapraklı ormanlar ana çalışma konusu

olduğu halde ışık isteği fazla olan ağaç türlerini kapsayacak şekilde de kapsam

genişletilmiştir.

Planın özellikleri;

a. Envanter tekniği çok yoğun ve bölmecik bazında envanter toplanmasını

gerektirmektedir.

b. Hem sistematik dairesel deneme alanında hem de serbest releskop deneme

alanlarında çalışılmaktadır.

c. Özellikle göğüs yüzeyini dikkate alan bir planlama tekniği uygulanmaktadır.

d. İşlem ünitesi olarak bölmecik kabul edilmekte ve tüm silvikültürel çalışmalar

burada aynı anda uygulanabilmektedir.

e. Ormanların fonksiyonları daha net bir şekilde planlamacı tarafından ortaya

koyulmaktadır.

f. Uygulama alanları her yıl uygulamacı tarafından belirlendiği için esneklik

sağlamaktadır.

g. Üretim ormanları ile diğer ormanlar ayrıldıktan sonra üretim ormanlarında

silvikültürel amaçlara uygun daha yoğun bir üretim gerçekleştirilmektedir.

Planla ilgili sorunlar ve kısıtlar;

a. Envanter toplama tekniği ve planlamanın maliyeti oldukça yüksek olması ve buna

bağlı olarak çok az bir alanın planlanmasının gerçekleştirilmesi,

b. Zaman ve mekan düzenlemesini gerçekleştirmemiş olması,

c. Denetim ve kontrol mekanizmasının oldukça zor olması ve aktüel – optimal

kıyaslamasının sağlıklı yapılamaması,

d. Özellikle devamlı orman olarak ayrılan işlem ünitelerinin optimal değerlerinin

olmaması ormanın nasıl bir gelişme gösterdiğini ortaya konulmasına engel olması,

e. Personel devamlılığını zorunlu kılmasından dolayı sorunların oluşması,

f. Teknik personelin uygulamada yeteri kadar bilgiye ve tecrübeye sahip olmaması,

g. Özellikle yapraklı ormanların dışında da devamlı ormanların yaygınlaştırılmasının

doğal gençleştirme alanlarındaki başarının azalmasına neden olması,

h. Haritalama tekniğinin ve özellikle meşcere tipleri yerine kullanılan bölmecik

numaralarının yeterli bilgiyi vermemesi,

Page 9: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

i. Etanın devamlılığını sağlayacak değişkenlerin planlamada kullanılmaması, bu

planlama tekniğinin en çok eleştirilen değişkenlerini oluşturmaktadır.

2.6. Orman Amenajman Planlama ve Kaynak Bilgi Sistemlerinin GeliĢtirilmesi

Projesi (FRĠS – Forest Resource Information System)

Orman Genel Müdürlüğü ile Finlandiya’nın Enso Forest Development Oy. Ltd.

arasında yapılan ticari sözleşmenin işlerlik kazanması ile 1998 yılında proje başlatılmıştır.

Projenin esası; Amenajman Planlarının yapılmasında teknolojiden en üst seviyede

faydalanmak,diğer ormancılık faaliyetleri ile Amenajman Planlarının uygunluğunu sağlamak,

özetle bütün ormancılık iş ve işlemlerinin birbirleriyle ve gerekli olduğunda diğer sektörlerle

uyumunu sağlamaktır.

Arazi faaliyetleri ve uygulamaları Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü’nün Karabük

Orman İşletme Müdürlüğü orman işletme şefliklerinde , Proje Arazi Düzeyi Uygulama

Koordinatörlüğü organizasyonunda yürütülmüştür.

Projenin ana bileşenleri kapsamında; envanter metodu, envanter verileri, modeller,

çalışma akışı ve raporlardan teşkil edilecek mevcut durumun ortaya konması ile veriler sistem

komponentleri, fonksiyonlar, temel haritalar, GIS, mekansal veriyi canlandırma ve

Amenajman Planlamadan oluşan Enso FRIS Proje Planının tanımlanması ile sistemin dizaynı

sağlanarak uygulama aşamalarına geçilmesidir(TEMERİT.1999).

Projenin uzun dönem amaçları;

a. Modern orman envanteri ve Amenajman Planlama ile Kaynak Bilgi Sistemlerinin

Geliştirilmesi suretiyle sürdürülebilir orman yönetiminin sağlanması,

b. Kırsal alanlarda sosyo–ekonomik kalkınmaya hizmet edecek güvenilir ve

ormanlara ilişkin çevresel bilginin sağlanması,

c. Orman Genel Müdürlüğü orman kaynakları bilgi sistemlerinin ilgili uluslar arası

ve özellikle de Avrupa Birliği ülkeleri orman kaynakları bilgi sistemlerine

entegrasyonunun sağlanması,

d. Ormancılık sektörünün faaliyetlerinin, personelin yeni metot ve teknikler

konusunda eğitimiyle entansif hale getirilmesidir.

Projenin kısa dönem amaçları;

a. Orman Bakanlığı bünyesinde yer alan Genel Müdürlükler ve Daire Başkanlıkları

ihtiyaçlarına cevap verecek modern bir veri tabanı kurulması,

b. Orman Amenajman Planlanması, orman envanteri, haritaların hazırlanması ve

amenajman planlaması çalışmaları için modern ekipman ve aletlerin sağlanması,

c. Orman Kaynakları Bilgi Sistemi (FRIS) tesisi için, mevcut sistemle uyumlu uygun

ekipmanlar ve bilgisayar programlarının sağlanması,

d. Teknik elemanların envanter, harita yapımı, amenajman planlama ve özellikle

Coğrafi Bilgi Sistemi konusunda Türkiye ve Finlandiya’da eğitimi

hedeflenmektedir.

Page 10: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

Bu proje ile haritaları ile birlikte Amenajman Planlarının yapılması, uygulanması,

uygulama sonuçlarının denetlenmesi ve Orman İşletmeciliğinin gerektirdiği diğer çalışmaların

topluca izlenmesi bilgisayar ortamında gerçekleştirilecek; böylelikle işlemler ve birimler

arasındaki koordinasyon kendiliğinden sağlanmış olacaktır. Örneğin; yol durumu, kadastro

mülkiyet durumu, yetişme ortamı özellikleri, üretim durumu ve sonuçları, bitkilerin yayılış

alanları, orman işletme şekilleri, vb. ile bunları ilişkilerini aynı ortamda görmek olanaklı

olacaktır.

Kısa dönemli amaçların önemli bir kısmı amacına ulaşmıştır. Planların haritaları ile

birlikte münferit plan esasına göre gerçekleştirilmesi sağlandığı halde, programlamanın ve

harita yapımının klasik plan yapımı ile ilgili boyutu eksik kalmıştır. Ayrıca planların yapımı

bu sistemle gerçekleşirken planların uygulanması, sonuçlarının izlenmesi ve denetlenmesi

boyutu sistemin içerisinde yer almamıştır. Her şeye rağmen bu çalışmaların devamlılığı

sağlanmalı ve uzun dönem amaçlara ulaşmanın yolları aranmalıdır. FRİS, Amenajman

Planlaması açısından bir model oluşturma amacında olmamıştır. Varolan orman amenajman

planlama modellerinin orman kaynak bilgi sistemleri ile uyumunu amaçlamıştır. Karabük’te

gerçekleştirilen çalışmalar ise ağırlıklı olarak “Batı Karadeniz Bölgesi Yapraklı Orman

İşletmeciliği” projesi değişkenleri ile Yaş Sınıfları ve Seçme İşletme Sınıfı değişkenleri

kullanılmıştır.

3. ÇAĞDAġ PLANLAMA YÖNTEMĠ NASIL OLMALIDIR

BirleĢmiĢ Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı 3 – 14 Haziran 1992 tarihleri

arasında Rio de Janerio’da bir araya gelerek;16 Haziran 1972 Stockholm’de kabul edilen

Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı Deklarasyonu’nun teyid edilerek;Yeni ve

tarafsız global bir ortaklığın kurulabilmesi için devletler, toplumun anahtar sektörleri ve

insanlar arasında yeni işbirliği düzeylerinin yaratılması hedefiyle; Bütün toplumların kendi

ilgi alanlarını dikkate alan global çevre ve kalkınma sistemini koruyan uluslar arası

antlaşmalar için çalışarak; Dünyanın birbirinden ayrılmayan ve bir bütün olan doğasını

tanıyarak; Rio Deklarasyonunu yayınlamışlardır. Kendinden evvelki uluslar arası çabalara

nispetle Rio zirvesinin en belirgin özelliği “Kalkınmaya rağmen çevrenin, çevreye rağmen

kalkınmanın” sağlanamayacağı hususunun vurgulanmakta olmasıdır. 21. Yüzyılın Stratejisi

“Sürdürülebilirlik” ekseni etrafında “Çevre ve Kalkınma” konularının dengeli bir şekilde

ele alınmasından ibarettir.

Rio Zirvesi 5 ana belge üretmiştir. Bunlar ;

Deklârasyon

Ormancılık Prensipleri

Gündem 21

Uluslar arası Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi

Uluslar arası İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesidir.

Bu belgelerin bir tanesi tamamen ormancılıkla ilgili olup, diğer belgelerin tümünde de

ormancılık detaylı bir şekilde konu edilmiştir.

Page 11: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

Burada ormancılıkla ilgili temel stratejiler ortaya konulduktan sonra “Orman

Kaynakları Yönetim Yapısı” ve buna bağlı olarak da “Orman Kaynaklarının Planlaması” nasıl

gerçekleştirilmelidir sorusuna yanıt aramak gerekir.

Ormancılık Prensipleri; Ne çeşit olursa olsun, kime ait olduğuna bakılmaksızın

bütün ormanlar için uyulması gereken ve resmi bağlayıcılığı olmayan çerçeve prensipler

dizinidir. 15 ana madde altında 42 prensipten oluşan bu belge oybirliği ile kabul edilmiştir.

Belge özetle aşağıdaki hususları içermektedir.

a. Ormanlar şimdiki ve gelecek kuşakların sosyal, ekonomik, ekolojik, kültürel ve

manevi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yönetilmelidir.

b. Ormanları korumanın getirdiği yükün paylaşımı bütün ülkelere aittir.

c. Ulusal politikalar ve stratejiler, ormanların ve orman arazilerinin sürdürülebilir

şekilde gelişmesine imkan verecek bir çerçeve sağlamalıdır.

d. Hükümetler ve ilgili kuruluşlar ormanların, orman kaynaklarının ve orman

programlarının ulusal düzeyde izlenmesine ve değerlendirilmesine yönelik mevcut

mekanizmaları güçlendirmelidir.

Gündem 21; Çevre ve kalkınmayı etkileyen tüm alanlarda hükümetlerin, kalkınma

örgütlerinin, BM kuruluşlarının ve bağımsız sektörlerin yapması gereken faaliyetleri

tanımlayan bir eylem planıdır. Bir diğer deyişle Gündem 21 Rio Deklarasyonunda yer alan

ilkelerin uygulama belgesidir. Dört temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlar :

a. Sosyal ve Ekonomik Boyutlar,

b. Kalkınma için Kaynakların Korunması ve Yönetimi,

c. Etkin Grupların Rolünün Güçlendirilmesi,

d. Uygulama Mekanizmalarıdır.

Bu dört kısım altında 45 bölümde, sektörel ve sektörler arası konular ayrı ayrı ele

alınmaktadır. Dolaylı olarak ormancılığı ilgilendiren 6 bölümün yanı sıra, 11 no’lu bölüm

doğrudan ormancılığı ilgilendirmektedir. Ormansızlaşma ile Mücadele başlığı altındaki bu

bölümün uygulama programında ;

a. Ormanların fonksiyonlarının muhafaza edilmesi,

b. Ormanların korunması, sürekli ve dengeli yönetimi,

c. Ormanlardan elde edilen ürün ve hizmetlerin sürekli ve dengeli bir şekilde

kullanımı ve değerlendirilmesi,

Ormanların planlanması, değerlendirilmesi ve izlenmesi için kapasite oluşturulması

için yapılacak faaliyetler ve uygulama mekanizmaları tanımlanmaktadır.

Biyolojik ÇeĢitlilik SözleĢmesi; Biyolojik çeşitlilik, toplumların ekolojik, ekonomik,

kültürel ve manevi desteğidir. Böylesine büyük önem taşımalarına rağmen, doğal

ekosistemler artan nüfus ve doğal kaynak tüketim hızının etkisiyle zarar görmekte ve genetik

çeşitlilik çok büyük bir hızla azalmaktadır. Biyolojik çeşitliliğin global ölçüde azalması,

günümüzde insanlığın karşı karşıya bulunduğu en ciddi çevresel sorunlardan biri olarak

görülmektedir. Biyolojik çeşitliliğin azalmasının global ölçüde etkileri olduğunun kabul

edilmesi, uluslar arası toplumu “BirleĢmiĢ Milletler Biyolojik ÇeĢitlilik SözleĢmesi” ile

Page 12: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

12

ilgili görüşmeler yapma konusunda harekete geçirmiştir. Türkiye bu sözleşmeyi 1992’de

imzalamış, 1996 yılında da onaylamıştır. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin üç temel

hedefini şu şekilde sıralayabiliriz;

a. Biyolojik çeşitliliğin korunması,

b. Biyolojik kaynakların sürdürülebilir biçimde kullanımı,

c. Genetik kaynakların kullanımından kaynaklanan faydaların global ölçüde adil ve

eşit biçimde paylaşımı,

Rio kararlarının uygulanması için Dünya çapında bölgesel süreçler başlatılmıştır. Bu

süreçlerin ormancılıkla ilgili temel hedefi “Sürdürülebilir Orman Yönetimi”dir.

Çalışmalarda FAO, UNEP, İTTO, WWF, CIFOR, FSC gibi uluslar arası kuruluşların yanı sıra

Bakanlar Konferansları etkin rol oynamaktadır.

Rio Kararlarının Bölgesel bazda uygulanması için başlatılan süreçlerden ülkemiz;

Pan– Avrupa süreci ve FAO – UNEP Yakın Doğu Süreci içerisinde yer almaktadır.

Pan–Avrupa süreci kapsamında Helsinki’de gerçekleştirilen, Helsinki Konferansı’nın

birinci kararı çerçevesinde başlatılan çalışmalarda ilk adım “Sürdürülebilir Orman

Yönetimi”nin tanımının yapılması olmuştur. Bir dizi çalışmadan sonra bütün Avrupa

ülkelerinin mutabık olduğu bir tanım yapılmıştır. Bu tanıma göre Sürdürülebilir Orman

Yönetimi ; “Ormanların ve orman alanlarının yerel, ulusal ve global düzeylerde, biyolojik

çeşitliliğini, prodüktivitesini, kendini yenileme (gençleşme) kabiliyetini ve yaşama enerjisini,

şimdi ve gelecekte, ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarını yerine getirebilme

potansiyelini koruyacak ve diğer ekosistemlere zarar vermeyecek bir şekilde ve derecede

kullanılması ve düzenlenmesi” olarak tanımlanmıştır.

Bu tarife göre ormanlarının 3 temel fonksiyonunun olduğu da kabul edilmiş

olmaktadır. Bunlar :

1- Ekolojik,

2- Ekonomik,

3- Sosyal fonksiyonlardır.

Bu demek oluyor ki ülkemizde “Orman Kaynakları Yönetimi” ve buna bağlı olarak da

“Orman Kaynaklarının Planlaması” gerçekleştirilirken mutlak suretle bu üç temel fonksiyonu

dikkate alacak ve tüm çalışmalarını bu üç temel değişkenin üzerine inşa edecektir. Buna göre

nasıl bir planlama akış diyagramı oluşturulacak ve hangi modeller kullanılacaktır sorusuna da

yanıt bulmak gerekmektedir. Bu bağlamda;

1. Ulusal Strateji ve Politikaların belirlenmesi,

2. Belirlenen politikalar doğrultusunda ormanların fonksiyonlarının belirlenmesi,

3. Ormanların idare ve işletme amaçlarının belirlenmesi,

4. İşletme amaçları ve ormanların fonksiyonları belirlendikten sonra planlama

çalışmalarına geçilmeli ve amenajman planlamasının daha sağlıklı ve işlevsel

olabilmesi için kadastro çalışmalarının tamamlanarak sınırlarının belirlenmesi,

5. Orman Amenajman envanteri için aşırı veri toplama yerine eski verilerden

yararlanma yoluna gidilmeli ve amaçlar doğrultusunda daha sınırlı veri toplanmalı,

Page 13: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

13

6. Örnekleme yapılırken, meşcere tipleri ayrılmalı, tiplerin alanlarına göre yeteri

kadar deneme alanı alınmalı,

7. Türkiye’de uygulanan planlama modelleri incelenerek amaçlar ve fonksiyonlarda

dikkate alınarak envanter yöntemi belirlenmeli,

8. Bonitet ve yaş haritalarındaki hata ve yanlışlıklar giderilerek bunların kullanımı

sağlanmalı bu işler için ayrıca veri toplanmamalı,

9. İdare süreleri ve amaç çapı ile ilgili çalışmalar yapılmalı,

10. Bölgesel planlamaya geçilerek yetişme ortamı özelliklerine uygun hasılat tabloları

düzenlenmeli,

11. Optimal Kuruluş Tiplerinin belirlenmesi için çalışmalar yapılmalı,

12. Planlama, uygulama, kontrol ve denetim ile sonuçların değerlendirilmesi

yapıldıktan sonra sorunlar belirlenmeli ve giderildikten sonra yeniden döngü

sağlanmalıdır.

13. FRIS projesi kapsamındaki kısa ve uzun dönemli amaçlar mutlak suretle hedefler

arasında yer almalıdır.

14. Tüm bu çalışmalar yapılırken uluslar arası ormancılık çalışmaları ile özellikle

Avrupa Birliği standartları ile uyumlu olmalıdır.

Orman Kaynakları Planlaması AkıĢ Diyagramı

Uluslar arası SözleĢmeler, Anayasa ve Yasalar

Dikkate Alınarak Strateji ve Politikaların

OluĢturulması

Ormanların temel ve alt fonksiyonlarının

belirlenmesi

Ormanların idare ve iĢletme amaçlarının

belirlenmesi

Planla

Önlem al Uygula

Kontrol et

Page 14: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

14

KAYNAKLAR

ÇB 1997 : Çevre Mevzuatı ve Uluslararası Sözleşmeler

DPT 2001: VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık ÖİK Raporu

OGM 1999: Ormanların Çok Amaçlı Olarak Planlanması, 5-6 Mayıs, Bolu Toplantısı

OGM 1991: Türk- Alman Ormancılık Projesi

OGM 1991: Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması,

Denetlenmesi, ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik

OMO 1997: Amenajmanda Yeni Model Forumu

ERASLAN, İ., ŞAD, C., 1993: Orman Amenajmanı, Edebiyat Fakültesi Basımevi

O.F. No : 23 İstanbul, s. 420.

EVCİMEN, B, S., 1978 : Türkiye’de Orman Amenajmanının Gelişimi, İ.Ü. Orman

Fakültesi Yayınları O.F. No. 249 İstanbul,s.62

MIZRAKLI, A.1999: Gazipaşa Model Orman Amenajman Planı, s: 66-76

Fethiye’de Yapılan Orman Amenajmanı İle İlgili Toplantı Bildirileri

OGM Yayını

TEMERİT, A.1999: Türkiye’de Orman Amenajman Planlama ve Kaynak Bilgi

Sistemleri, s: 77-81 Fethiye’de Yapılan Orman Amenajmanı İle İlgili

Toplantı Bildirileri, OGM Yayını

Karabük Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı (2001-2010).

25. Orman Amenajman Başmühendisliği

Page 15: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İSTANBUL KORULARINDA İKİ AŞAMALI ENVANTER UYGULAMALARI Doç.Dr.Ahmet YEŞİL

Prof.Dr.Ünal ASAN

Araş.Gör.U.Yunus ÖZKAN

Araş.Gör.İbrahim ÖZDEMİR

Kısa Özet

Bu çalışmada, İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olan 12 adet şehir korusunun

Amenajman Silvikültür planlarının hazırlanması sırasında uygulanan envanter tekniği

açıklanmıştır. Bölmelerin belirlenmesinde 1/5000 ölçekli topografik haritalar kullanılmış,

meşcere tiplerinin belirlenmesinde ise aynı ölçekli ortofotolardan yararlanılmıştır. Üretilen bu

haritalar üzerine daha sonra örnek alanlar işaretlenerek arazi ölçümleri için gerekli hazırlıklar

tamamlanmıştır. Arazide yapılan ölçme ve gözlemler sonucu elde edilen bilgi ve bulgular

meşcere parametrelerinin ve silvikültürel müdahalelerin belirlenmesi ile koruların gelecek on

yılının planlanmasında kullanılacaktır.

Şehir korularının orman işletmelerinden farklı olmaları nedeniyle doğal olarak

envanter amaçları ve yoğunluğu da farklılık göstermektedir. Tek ağaç, öbek, küme ve grup

bazında envanter yapmak normal koruların planlanmasında kullanılmazken, şehir korularının

planlanmasında kaçınılmaz bir iş aşamasını oluşturmaktadır. Bu nedenle çalışmada bu

konulara biraz daha ayrıntılı değinilmiştir.

1. Giriş

İstanbul 12 milyon nüfusu ile ülkemizin en büyük şehridir. Yaklaşık olarak Dğudan

Batıya 80 km. Kuzeyden Güneye ise 40 km. uzunluğunda bir alana yayılmaktadır. İstanbul

Karadeniz ile Marmara denizini birbirine bağlayan boğazın iki yakasında Asya ve Avrupa

kıtalarını birbirinden ayırmaktadır.

Tarihi çağlar boyunca doğal bitki örtüsü çok tahrip görmesine rağmen, şehir halkının

ihtiyaçlarının tümünü karşılayamamakla birlikte hala bazı korular ve şehir parkları

mevcudiyetini sürdürmektedir. Yaklaşık 500 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğunun

başkentini oluşturan İstanbulda birçok saray ve köşkün büyük bahçeleri vardır. Bu alanlarda

doğal ağaç ve çalı türlerinin yanında çok sayıda egzotik ve süs bitkileri kullanılmıştır.

Bu korular, parklar ve bahçeler rekreasyon, toplum sağlığı, doğa koruma ve estetik

görünümleri nedeniyle toplumun çeşitli ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bunlar aynı zamanda

erozyon kontrolu ve karbon birikimine de katkı yapmaktadır (Atay,İ. 1988). Şehir koruları,

parkları ve bahçelerinin sunmuş olduğu fayda ve fonksiyonları aşağıdaki şekilde

gruplandırmak mümkündür:

1-İklim İyileştirme (ekstrem ısıları ayarlama, sert rüzgarlardan ve hava

hareketlerinden koruma havadaki nemi ayarlama vb....)

2-Estetik kullanım (renkler, tekstürler, hatlar, formlar, hoş sesler vb...)

3-Yapı elemanları olarak kullanımı (toprak koruma, hava kirliliğinin önlenmesi,

gürültünün azaltılması vb...)

4-Mimaride kullanımı (Ağaçlardan ve çalılardan diğer mimari elemanlarla birlikte

istenmeyen görüntüleri azaltmada ve kapatmada, insanları park içinde yönlendirmede vb.

şekillerde yararlanılmaktadır.)

5-Rekreasyonal kullanımı (Fiziksel ve ruhsal olarak dinlenmede, aile ve arkadaşların

biraraya gelmesinde vb...) (Grey and Deneke 1986).

Page 16: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Ormanların görmüş oldukları odun ve odun dışı orman ürünleri üretim fonksiyonu, su

üretimi fonksiyonu ve çığları önleme fonksiyonu gibi bazı fonksiyonlar şehir koru ve

parklarında söz konusu olmamaktadır. Koruların idare ve işletme amaçları ile uygulanacak

silvikültürel müdahaleler normal orman işletmelerinden farklı olmaktadır. Bu yüzden, normal

ormanların hasılatını ortaya koymak amacıyla yapılan envanter şekli ve entansitesi şehir koru

ve parklarında uygulanabilir görünmemektedir. Örneğin tek ağaç, öbek, küme ve grup

bazında envanter yapmak normal koruların planlanmasında kullanılmazken, şehir korularının

planlanmasında kaçınılmaz bir iş aşamasını oluşturmaktadır.

Bu çalışmada halen devam etmekte olan İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait 12 adet

şehir korusunun Amenajman Silvikültür planlarının hazırlanması sırasında uygulanan

envanter tekniği açıklanmıştır. Plan ünitesinin aktüel kuruluşu iki aşamalı envanter yaklaşımı

ile GIS tabanlı bir yazılım yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Envanterin birinci aşamasında

1/5000 ölçekli topografik haritalar ve ortofotolar kullanılmıştır. Plan ünitesine ait arazi ölçüm

ve gözlemleri ise envanterin ikinci aşamasını oluşturmuştur.

2. Çalışma Alanı

Plan ünitelerinin lokal yerleri ve dağılımları Şekil 1’de görülmektedir. Şeklin

incelenmesiyle çalışma alanlarının, boğazın her iki yakasına dağıldığı açıkca görülecektir. Bu

koruların bazıları boğazın o güzel silüetini tamamlayan önemli birer parçalarıdır. Tablo 1’ de

plan ünitelerinin ana özellikleri kısaca verilmiştir.

Şekil 1. Plan ünitelerinin lokal yerleri ve dağılımları

Page 17: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 1: Plan ünitelerinin genel özellikleri

Korunun Adı Alanı

(ha)

Yeri Genel Özellikleri

1-HACIOSMAN 120 MASLAK Doğal bitki örtüsü yanında dikimle

doğal olmayan türlerle

ağaçlandırılmış olan şehir ormanı

2-ÇUBUKLU 23 ÇUBUKLU Osmanlı dönemi Mısır Hıdivine ait

Kasrın Bahçesi

3-BÜYÜK

ÇAMLICA

12.4 ÇAMLICA İstanbul panoramasının izlendiği

önemli bir nokta olan koru dikimle

kurulmuştur.

4-KÜÇÜK

ÇAMLICA

24.8 ÇAMLICA Doğal bitki örtüsünü koruyan ve

içinde yaşlı ağaçların yer aldığı bir

koru

5-OSMANGAZİ 21 ÜMRANİYE Doğal ve doğal olmayan ağaç

türleriyle ağaçlandırılarak kurulan

şehir parkı

6-FLORYA

ATATÜRK

ORMANI

62.9 FLORYA Doğal ve doğal olmayan ağaç

türleriyle ağaçlandırılarak kurulan

şehir ormanı

7-BEYKOZ

ABRAHAM

PAŞA

27.9 BEYKOZ Osmanlı dönemi Paşalarına ait Koru

8-FETHİPAŞA 16 ÜSKÜDAR Osmanlı dönemi Paşalarına ait Koru

9-HAREM 3.2 HAREM Doğal bitki örtüsünü koruyan şehir

parkı

10-YILDIZ 35 BEŞİKTAŞ Osmanlı dönemi Yıldız Sarayına ait

bahçe

11-EMİRGAN 47.3 EMİRGAN Osmanlı dönemi Paşalarına ait Koru

12-GÜLHANE 9.7 EMİNÖNÜ Osmanlı dönemi Topkapı Sarayına

ait bahçe

3. Sayısal haritaların hazırlanması

Meşcere tipleri haritasına esas olmak üzere sayısal haritaların hazırlanmasında 1/5000

ölçekli analog topografik haritalar ve ortofotolardan yararlanılmıştır. Analog formdaki

haritalar büyük formatlı tarayıcılar yardımıyla bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Her plan

ünitesinin kadastral sınırları GIS yazılımlarından NETCAD programı yardımıyla sayısal

ortamdaki ortofotolar üzerine giydirilmiştir (Koç 1995, Ventura-Barry 1997). Plan ünitesi

içindeki mevcut yollar, dereler ve sırtlar dikkate alınarak ilk önce bölme sınırları

belirlenmiştir. Bölme sınırlarının belirlenmesinden sonra envanter üniteleri ayrılarak haritaya

işlenmiştir (Şekil 2 ve 3).

3.1 Envanter ünitelerinin sınıflandırılması

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı beş farklı envanter ünitesi ayrılmıştır. Bu

ünitelerin belirlenmesinde ağaç türü ve karışım oranları yanında kapalılık ile çap ve boy

Page 18: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 2.Hacıosman Korusu Bölme Sınırları

Şekil 3. Farklı Meşcere Tiplerinin Ortofoto Üzerinden Ayrılması

Page 19: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

değerlerinden de yararlanılmıştır. Envanter ünitelerine ilişkin sınıflandırma aşağıda

maddeler halinde verilmiştir.

1-Tek ağaçlar: Tek ağaç olarak 70 cm çapa sahip olan ve daha kalın ağaçlar, relikt,

endemik ve az bulunan türler belirlenmiştir.

2-Öbek: 300 m² büyüklüğe kadar alana sahip saf ve karışık ağaç ve çalıların

bulunduğu alanlar.

3-Küçük Grup: 300–1000 m² arasındaki alana sahip saf ve karışık ağaç ve çalıların

bulunduğu alanlar.

4-Grup: 1000-10000 m² alana sahip saf ve karışık ağaç ve çalıların bulunduğu alanlar.

5-Meşcereler: 10000 m² den büyük alana sahip saf ve karışık ağaçların bulunduğu

alanlar.

Burada açıklandığı şekilde ayrılan envanter üniteleri ayrı birer poligon olarak

ortofotolar üzerinden ayrılmış ve her birine özel bir kod verilmiştir. Böylece plan ünitelerinin

sahip oldukları farklı bitki örtülerini gösteren sayısal harita elde edilmiştir (Şekil 4). Yersel

kontrolların tamamlanmasından sonra birinci aşama bitirilmiştir.

4. Arazi Ölçümleri

Envanter ünitelerinde alan büyüklüğüne, ağaç sayısına ve dikey kuruluşa göre farklı

ölçme teknikleri uygulanmıştır. Tek ağaçlar ile az sayıda bireyin bulunduğu öbek, küçük grup

ve gruplarda tam alan ölçmesi yapılmıştır. Gruplar ve meşcerelerde ise örnekleme yöntemi

tercih edilmiştir.

Her bir envanter ünitesinde aşağıda sıralanan özelliklere ilişkin ölçme ve gözlemler

yapılmıştır:

1-Dominant, kodominant ve diğer türler,

2-Dikey kuruluş (tek tabakalı, iki tabakalı veya çok tabakalı)

3-Her türün gelişim çağı (küçük çaplı, orta çaplı ve büyük çaplı),

4-Dominant türün ortalama boyu

5-Karışım biçimi ve oranı

6-Toplam birey sayısı

7-Silvikültürel işlem ihtiyacı (budama, aralama, iyileştirme, gençleştirme.),

8-Sağlık koşulları ve görünen zararlar (mantar, böcek, tepe kırılması, yapraklarda

renk değişimi, yaprak ve ibre kaybı)

9-Ekolojik koşullar (denizden yükseklik, eğim, bakı, toprak ve humus tipleri)

10-Ünitelerden beklenen fayda ve fonksiyonlar

5.Sonuç ve Öneriler

Bu çalışmada İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olan şehir koruları için yapılan

amenajman silvikültür planlarının bir bölümü sunulmuştur. İstanbul şehir koruları hakkında

kısa bir açıklama yapıldıktan sonra çalışma alanı ve uygulanan yöntem ana hatları ile

açıklanmıştır. Amenajman silvikültür planları ile ilgili çalışma Mayıs 2002 de tamamlanarak

teslim edilecektir. Bu yüzden burada açıklanan aşamalar çalışmanın ara sonuçlarıdır. Envanter

ünitelerinin tanımı, yersel kontroller, örnekleme dizaynı ve örneklerin ölçümü, meşcere tipleri

haritasının hazırlanması burada açıklanmıştır.

Bu çalışmayla bir örneği ortaya konan meşcere tipleri ve diğer haritalar sayısal

ortamda üretildiğinden değişikliklerin aktarılması ve güncelleşmenin daha hızlı ve güvenilir

bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktdır. Bu da koru yöneticilerine veri değişimi ve hızlı

güncelleştirme kolaylığı sağlayacaktır.

Page 20: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 4.Hacıosman Korusu Meşcere Tipleri Haritası

Harita aşamaları tamamlandıktan sonra koruların veri tabanına ait bilgilerin de sisteme

dahil edilerek İstanbul korularının bilgi sisteminin oluşturulması yararlı olacaktır.

Yararlanılan Kaynaklar

Atay,İ. 1988 : Kent Ormancılığı .İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları No. 3512 / 393, 160

sayfa, Taş Matbaası,İstanbul.

Grey G.W., F. J.Deneke. 1986.Urban Forestry. John Wiley & Sons, 299 p.

Koç, A. (1995) : Ormancılıkta Coğrafi Bilgi Sistemi, Türkiye İkinci ARC/INFO ve

ERDAS Kullanıcıları Grubu Toplantısı, 19-20 Haziran 1995 Ankara

Ventura, S., G. Barry. 1997. How to Create a Forest / Tree Geographic Information

System. 19 p.

Page 21: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

DEVAMLI DENEME ALANLARI YÖNTEMİ İLE

MEŞCEREDE ARTIM VE BÜYÜMENİN TAYİNİ

(Sahilçamı Örneği)

Prof.Dr.Tahsin Akalp

İ.Ü.Orman Fakültesi

80895 Bahçeköy-İstanbul

Tel: (0212) 226 11 00 / 270

e-mail:akalpt@İstanbul.edu.tr

Kısa Özet

19.yüzyıldan bu yana meĢcere geliĢmesini ve odun verimini tahminde kullanılan

hasılat tabloları, ülkemiz ormancılığında daha çok geçici deneme alanlarında yapılan

tek ölçme ile elde edilen veriler kullanılarak düzenlenmiĢtir. 1950 yılında Anabilim

Dalımızca temin edilen farklı menĢelere ait tohumlarla Belgrad Ormanı Burunsuz ve

Çanakkale Kalabaklı yörelerinde oluĢturulan sahilçamı meĢcerelerinde alınan

deneme alanlarında peryodik ölçmeler yapılmıĢtır. Sağlanan verilerle oluĢturulan

tablolardan bu meĢcerelerin peryodik geliĢmesini izlemek mümkündür.

Genellikle Burunsuz ve Kalabaklı yörelerinin farklı bonitetleri temsil ettiği

görülmektedir. Elde edilen sonuçların sahilçamının bu yörelerdeki verim gücünü

tayin yanında özellikle ara meĢcere hacmının tek ölçme ile tayinindeki yöntemlerin

tartıĢmalı yanlarını gidermede de yararlı olacağı açıktır.

1.GİRİŞ

Orman ĠĢletmelerini planlamak ve yönetmek, gerekli kararları alabilmek için, ormanın

üretim gücünün, bugünkü ve gelecekteki ürün miktarlarının bilinmesi büyük önem

taĢımaktadır.

Ormanda üretim, ekosistem içindeki öğelerin zamanda değiĢmesi ve büyümesi

olayıdır. Bu olayın nedenleri; zaman-canlılar-ortam ve çevre koĢulları olarak üç ana grupta

toplanabilmektedir. Fakat bu etkenler ve üretim (büyüme) olayı, gerçekte sonsuz sayıda ve

sürekli değiĢen karĢılıklı iliĢkilerin çok karmaĢık sonuçlarıdır. (KALIPSIZ 1988)

Orman ekosisteminin baskın populasyonu orman ağaçlarıdır. Ormanda en bol elde

edilen ve pazarlama olanağı bulan ürün ise odundur. Bu nedenle ormancılıkta üretim

tahminleri çoğunlukla odun hammaddesinin artım ve büyümesinin tayini Ģeklinde

yapılmaktadır.

Ormancılıkta 19.yüzyıldan bu yana meĢcerelerin bazı özelliklerine dayanarak meĢcere

geliĢmesini ve odun verimini tahminde kullanılan özel tablolar düzenlenmektedir. Normal

hasılat tabloları bu tablolardan biridir. Normal hasılat tabloları; normal sıklıktaki

meĢcerelerdeki hacım ve hacım elemanlarını yaĢ ve bonitete göre veren tablolardır. Belli bir

türün normal sıklıktaki eĢit yaĢlı saf meĢcereleri için asli ve ayrılan meĢcereye iliĢkin bilgiler

yanında genel verim ve artımla ilgili bilgileri de bu tablolardan elde etmek mümkündür. Bu

tablolar yardımıyla üretim tahminlerinde örnekleme hatası nedeniyle 20% hata söz konusu

olabilmektedir.

Page 22: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Devamlı deneme alanlarında periyodik ölçmeler yöntemi ile hasılat tabloları

düzenlemek böylece meĢceredeki çeĢitli elemanların geliĢmelerini izlemek uzun bir zamana

ihtiyaç gösterir. Bu zamanı kısaltmak için önerilen çeĢitli yollar vardır. (FIRAT 1972)

Ülkemiz ormanlarında doğal olarak yetiĢen asli ağaç türlerinin hemen tamamının

normal sıklıktaki müdahele görmemiĢ meĢcereleri için düzenlenmiĢ hasılat tabloları vardır.

Bunlar,

-meĢe (Eraslan 1954; Eraslan-Evcimen 1967)

-kızılçam (Alemdağ 1962, YeĢil 1992, Erkan 1996)

-karaçam (Kalıpsız 1963)

-sedir (Evcimen 1963)

-sarıçam (Alemdağ 1967; Batu 1971; Erdemir 1974)

-ladin (Akalp 1978)

-sahilçamı (Birler-Yavuz 1983)

-kazdağı göknarı (Asan 1984)

-ardıç (Eler 1988)

-kızılağaç (Batu-Kapucu 1995 )

-kayın (Carus 1998)

-diĢbudak (Kapucu-Yavuz-Gül 1999)

olarak sayılabilir. Ayrıca yapay yolla elde edilmiĢ;

-kızılçam (Usta 1991)

-melez kavak (Birler 1984)

-okaliptus (Birler ve Ark. 1995)

meĢcereleri için de hasılat tabloları düzenlenmiĢtir.

Bu tabloların biri hariç tamamı geçici deneme alanlarından bir defalık ölçmelerle

sağlanan veriler kullanılarak düzenlenmiĢtir. Genellikle meĢcere ortalamalarından hareketle

grafik yada matematik yolla bulunan bu tablolardan kızılçam (Erkan 1996) hasılat tablosu

simulasyon yöntemiyle elde edilmiĢtir.

2.MATERYAL VE METOT

Bireysel halde ve Terkos gölünde kumul üzerinede Fransızlar tarafından küçük

meĢcereler halinde yetiĢtirilen sahilçamlarındaki ölçme ve gözlemler bu türün ülkemiz için

ümit verici bir tür olabileceğini göstermiĢtir. 1950 yılında Anabilim Dalımızca temin edilen

tohumlar 4 farklı yöreden getirtilmiĢtir. Bunlar; Ġspanya (alındığı orman bilinmemektedir),

Gironde (Lege ormanı-Atlantik kıyısı), Toulon (Lambert Ormanı-Akdeniz kıyısı) ve Korsika

menĢeleridir. Bunlardan Korsika menĢeli olanlar hariç diğerleri 1951 yılı ilkbaharında

Bahçeköy Orman Fidanlığına dikilmiĢ, 1952 yılı ilkbaharında da ĢaĢırtılmıĢlardır. 1/1 yaĢlı

18.500 adet fidan 1953 yılı ilkbaharında Belgrad Ormanı Burunsuz Yöresi ile Çanakkale’de

Kalabaklı, Alemdağda TaĢdelen ve Büyükada Yangın Alanına 2x2 m. aralıkla dikilmĢtir.

1965 yılı ilkbaharında Gironde menĢeli olan alanda 0.12 ha büyüklüğünde, Ġspanya ve

Toulon menĢeli olanlarda ise 0,25 ha büyüklüğünde deneme alanları alınmıĢtır.

1968 yılınde meĢcere kapalılığının oluĢtuğu, hatta yer yer sıkıĢıklığın baĢladığı

görülerek deneme alanları ve etrafındaki zonlarda aralama kesimleri yapılmıĢtır. Bu

meĢcerelerde çeĢitli yıllarda ve özellikle 1981, 1995 ve 2000 yıllarında kar kırmaları

olmuĢtur.

Page 23: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Korsika menĢeli sahilçamı tohumları ise 1953 yılı ilkbaharında Bahçeköy Orman

Fidanlığına dikilmiĢ, 1954 yılı ilkbaharında da ĢaĢırtılmıĢtır. 1954 yılı sonbaharıda Belgrad

ormanı Burunsuz yöresine 1680 adet 1/1 yaĢlı fidan 2x2 m. aralıkla dikilmiĢtir. Bu meĢcerede

1967 ilkbaharında 0,25 ha büyüklüğünde bir deneme alanı alınmıĢtır.

Ġlk üç menĢeli sahilçamlarında 1966 ilkbaharından, Korsika menĢeli sahilçamlarında

ise 1967 ilkbaharından baĢlayarak dönemsel ölçmeler yapılmıĢtır. Ölçme sonuçları ekde

tablolar halinde verilmiĢtir. (Ek Tablo-1-2) Tablolardan da açıkça gözlenebildiği gibi

baĢlangıçtan 1982 yılına kadar düzenli olarak 3 yıllık periyotlarla yürütülen ölçmeler bu

tarihten sonra çeĢitli olanaksızlıklar nedeniyle aksamıĢtır. Belgrad Ormanı Burunsuz

yöresinde 1990 yılında iki menĢede (Gironde ve Toulon), 1995 yılında ise tüm menĢelerde

ölçmeler yinelenmiĢtir.

Çanakkale-Kalabaklı yöresine dikilen Gironde ve Ġspanya menĢeli sahilçamlarında

1970 yılı ilkbaharında 0,25 ha büyüklüğünde 2 deneme alanı alınmıĢtır. 1970 yılı

ilkbaharından baĢlayarak yapılan dönemsel ölçmeler 1982 yılına kadar 3 yıllık peryotlarla

düzenli olarak sürdürülmüĢtür. Uzunca bir süre olanaksızlıklar nedeniyle yapılamayan

ölçmeler ancak 2000 yılında tekrarlanabilmiĢtir. 1970 yılı ilkbaharından baĢlayarak yapılan

dönemsel ölçü sonuçları bu iki menĢe için ayrı bir tablo halinde düzenlenmiĢtir. (Ek Tablo-3)

Belgrad Ormanı Burunsuz Yöresindeki alan az meyilli, oldukça derin topraklıdır. Oysa

Çanakkale Kalabaklı Yöresinde sahilçamlarının dikildiği alan bir sırt arazisi olup toprak

koĢulları iyi değildir.

1970 yılında bu yörede özellikle Gironde menĢeli sahilçamı meĢceresinin güney

yamaçlarında oldukça büyük miktarlarda kabuk böceği ve orman bakcıvanı zararı

görülmüĢtür ( AKALP 1982)

Anılan yörelerdeki meĢcerelerin kurulmasında ve deneme alanlarının alınması ile

bugüne kadarki 50 yıllık ölçme ve değerlendirmelerde Anabilim Dalımız elemanı pekçok

araĢtırmacı görev yapmıĢtır. FIRAT, KALIPSIZ, MĠRABOĞLU, GÜNEL ve daha birçok

araĢtırmacı yanında idari elemanın bu araĢtırmada emeği geçmiĢtir.

3.BULGULAR

MeĢcere üst boylarının yaĢa göre geliĢmeleri incelendiğinde Burunsuz ve Kalabaklı

yöresi meĢcerelerinin farklı gruplar (kümeler) halinde geliĢtikleri gözlenmektedir. (Ģekil-1).

BG- Burunsuz Gironde

BK Burunsuz Korsika

BT Burunsuz Toulon

BI Burunsuz Ġspanya

KG Kalabaklı Gironde

KI Kalabaklı Ġspanya

Yas

6050403020100

Ustboy m.

30

20

10

0

KIB

KIT

KGB

KGT

BIB

BIT

BTB

BTT

BGB

BKT

BGB

BGT

Page 24: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun
Page 25: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 1 Meşcer Üstboy Gelişimi

Benzer gruplanma genel hacım verimi (Ģekil-2), genel ortalama hacım artımı (Ģekil-3)

ve ara meĢcere hacım toplamı (Ģekil-4) geliĢme ve değiĢmelerinde de izlenebilmektedir.

Şekil 2 Genel Hacim Verimin Gelişimi

Yas

6050403020100

G.Hac.Ver. m3/ha

600

500

400

300

200

100

0

KI

KIT

KG

KGT

BI

BIT

BT

BTT

BK

BKT

BG

BGT

Yas

6050403020100

G.O.Hac.Art. m3/ha

12

10

8

6

4

2

0

KI

KIT

KG

KGT

BI

BIT

BT

BTT

BK

BKT

BG

BGT

Page 26: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 3 Genel Ortalama Hacim Artımının Değişimi

Şekil - 4 Ara Maşcere Hacim Toplamının Değişimi

MeĢcere üst boy geliĢiminin 3 bonitet sınıflı ÖZCAN hasılat tablosu verileri ile

paralellik gösterdiği, özellikle 20-25 yaĢından itibaren Burunsuz yöresindeki tüm menĢelerin

II.bonitet sınıfı, Kalabaklı yöresindeki her iki menĢenin de III.bonitet sınıfı ortalama

geliĢmesine koĢut bir geliĢme gösterdiği ve eğrilerin tüm geliĢme boyunca aynı bonitet sınıfı

içinde kaldığı görülmektedir (Ģekil-5).

Yas

6050403020100

Ara Mes.Hac.Top. m3/ha

300

200

100

0

KI

KIT

KG

KGT

BI

BIT

BT

BTT

BK

BKT

BG

BGT

Yas

6050403020100

Ustboy m.

40

30

20

10

0

OT

KIB

KIT

KGB

KGT

BIB

BIT

BTB

BTT

BKB

BKT

BGB

BGT

Page 27: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil – 5 Meşcere Üstboy Gelişmesinin ÖZCAN Hasılat Tablosu Verileri İle Karşılaştırılması

Aynı paralellik BĠRLER-YÜKSEL hasılat tablosu verileri ile kurulamamaktadır.

Özellikle Burunsuz yöresi meĢcerelerinin bu hasılat tablosuna göre 30-35 yaĢından itibaren

II.bonitetten I.bonitet sınıfına kaydığı görülmektedir (ġekil – 6 ).

Şekil – 6 Meşcere Üstboy Gelişmesinin BİRLER- YÜKSEL Amprik Hasılat Tablosu Verileri İle

Karşılaştırılması

Bu sonuçlar ÖZCAN hasılat tablosunun genel BĠRLER-YÜKSEL hasılat tablosunun

ise Ġstanbul-Alemdağ Orman ĠĢletmesinden alınan 15 deneme alanı verilerinin ortalama

değerleri olarak hazırlanmıĢ amprik hasılat tablosu niteliğinde olmasından kaynaklanmıĢ

olabilir.

Tek ölçme ile hasılat tablosu düzenlemede tayini güç olan, ayrılan ağaçların

oluĢturduğu ara meĢcere hacmıdır.

Tek ölçme ile hasılat tablosu düzenlemede ölçme tarihinde sahada mevcut hacım asli

meĢcere hacmıdır. Oysa hacım veriminin de bilinmesi, bunun hasılat tablosunda verilmesi

gerekir. Bunun için de peryotlar içinde meĢcereden ayrılan ağaçların hacımları olarak ara

meĢcere hacmını bilmek gerekir. Bu amaçla asli meĢcere orta ağaç hacmi ile ara meĢcere orta

ağaç hacmı arasında bir iliĢki kurmak ve bundan yararlanarak ara meĢcere hacmını bulmak

yolu izlenmektedir. MeĢcerede ölçme anındaki yeni kesilmiĢ kütüklerin, kurumuĢ veya

kurumak üzere olan gövdelerin ara meĢcereyi oluĢturacağı kabul edilerek bunların hacımları

tayin edilmekte, bunlar yardımıyla ara meĢcere orta ağaç hacmı bulunmaktadır.

Yas

706050403020100

Ustboy m.

30

20

10

0

T1

KIB

KIT

KGB

KGT

BIB

BIT

BTB

BTT

BKB

BKT

BGB

BGT

Page 28: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Devamlı deneme alanı yönteminde deneme alanındaki her ağaç numaralanmakta ve

ölçme boyunca izlenmektedir. Dolayısıyla zaman içinde ayrılan ağaçları sağlıklı bir biçimde

izlemek, bunların hacımlarını saptamak olanağı vardır.

BĠRLER-YÜKSEL hasılat tablosunda ara meĢcere ile ilgili bilgiler incelendiğinde

I.bonitete 9. ve 14. II.bonitette 12. ve 19. III.bonitet ise 18. ve 27.yaĢlarda ara hasılat

alınacağı, diğer yaĢlarda ara hasılat alınmasının sözkonusu olmadığı görülmektedir. Bu durum

diğer yaĢlarda örneğin dıĢ etkenlerle dahi hiçbir ağacın sahadan ayrılmayacağı kabulüne

dayanmaktadır. Bu kabul elbette tartıĢılabilir. Ancak böyle bir kabulde temel neden tek ölçme

metodu nedeniyle elde sağlıklı veri olmayıĢıdır.

Belgrad ormanı Burunsuz yöresi ve Çanakkale Kalabaklı yöresi sahilçamı deneme

alanlarında peryodik ölçmelerle sağlanan ara meĢcere hacımları Ek tablo 1-2 ve 3’de ve ġekil-

4’de görülmektedir.

4.SONUÇ VE ÖNERİLER

Ormancılıkta 19.yüzyıldan bu yana meĢcerelerin bazı özelliklerine dayanarak meĢcere

geliĢmesi ve odun verimini tahminde kullanılan hasılat tabloları düzenlenmektedir.

Bu tabloların düzenlenmesinde kullanılan tek ölçü yöntemlerinde özellikle ara

hasılatın sağlıklı bir Ģekilde saptanamaması genel hacım veriminin de güvenilirliğini tartıĢılır

hale getirmektedir.

Devamlı deneme alanlarında yapılan peryodik ölçmelerde sürenin çok uzun olması, bu

uzun süre içinde araĢtırmacıların değiĢmesi nedeniyle özellikle yapılan müdahelelerin yön ve

Ģiddetinin değiĢmesi sonucunu doğurmaktadır. Süreyi kısaltmak amacıyla değiĢik yaĢ

kademelerinden seçilecek çok sayıdaki meĢcerenin ölçülmesi, baĢlangıçta aynı bonitet sınıfı

içinde olduklarını görüp seçmek güçlüğünü ortadan kaldıracağı gibi bunlar arasındaki

karĢılaĢmaların sağlanması dolayısıyla hatanın azaltılması ve sürenin kısaltılması, birbirini

tamamlayan eğri parçalarının birleĢtirilmesi olanağını sağlayacaktır.

Hızlı geliĢen bir tür olarak 1953 yılı ilkbaharından baĢlayarak 1/1 yaĢlı fidanlarla

kurulan meĢcerelerden Belgrad ormanı Burunsuz ve Çanakkale-Kalabaklı yöresinde 6

deneme alanı alınarak peryodik ölçmeler yapılmıĢtır. 50 yıl boyunca yapılan ölçme sonuçları

bu iki yörenin farklı bonitet sınıflarının temsilcisi olarak kabul edilebileceğini göstermektedir.

Bu 50 yıllık süre boyunca belirli bir silvikültürel müdahelede bulunulmamıĢ, meĢcere doğal

geliĢimi içinde izlenmiĢ, doğal ayrılmalar yanında kar kırması, rüzgar devriği, böcek zararları

vb. gibi nedenlerle gövdeler sahadan uzaklaĢmıĢtır.

Hasılat araĢtırmaları uzun yıllar devam eden, büyük emek ve masraf gerektiren

araĢtırmalardır. Bu araĢtırma ile elde edilen verilerin ülkemiz ormancılığında 50 yıl gibi uzun

bir sürede elde edilmiĢ veri grubu olması yanında ölçme sonuçlarının tek ölçme yöntemlerinin

tartıĢmalı yanlarının özellikle ara meĢcere hacmının sağlıklı olarak tayinindeki sorunları

çözme ve yeni yöntemlerin geliĢtirilmesi açısından da önem taĢıdığı açıktır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Page 29: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun
Page 30: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

EkTablo 1 Belgrad Ormanı Burunsuz Yöresindeki Sahilçamı Deneme Alanlarında Yapılan Ölçme Sonuçları

Ölçme

Yaş

Asli Meşcere

Ayrılan Ağaçlar

Gen

el G

öv

de

Ha

cim

Ver

imi

Genel Hasılatın

Hacım Artımı

Ha

cim

Art

ım Y

üzd

esi

Yaş

Zamanı

Sa

yıs

ı

Ort

a B

oy

Üst

Bo

y

Ort

a Ç

ap

ğü

s

zey

i

vd

e

Ha

cmi

Sa

yıs

ı

vd

e

Ha

cmi

Ha

cim

To

pla

Yıl

lık

Ca

ri

Gen

el

Ort

ala

ma

Yıl Adet m. m. cm. m2

m3

Adet m3

m3 m

3 m

3 m

3 % Yıl

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

TOULON (Lambert Ormanı- Akdeniz Kıyısı )

1966 ĠB

1969 ĠB

1972 ĠB

1975 ĠB

1977SB

1981 ĠB

1990 ĠB

1995 ĠB

2000 SB

15

18

21

24

27

30

39

44

50

1772

1496

1440

1304

1264

1252

872

828

444

6,6

8,3

9,7

11,0

12,9

14,1

17,5

19,0

19,7

7,0

8,4

10,6

13,0

13,9

15,7

19,2

20,8

20,9

11,8

15,1

17,2

19,4

20,9

22,1

26,5

28,4

32,2

19,4

26,0

33,2

38,5

43,5

47,9

47,9

52,4

36,1

73,7

106,7

137,6

168,9

193,9

214,6

289,4

328,2

238,8

-

276

56

136

40

12

380

44

384

-

8,3

0,8

9,1

2,5

0,6

57,8

5,7

132,3

-

8,3

9,1

18,2

20,7

21,3

79,1

84,8

217,1

73,7

115,0

146,7

187,1

214,6

235,9

368,5

413,0

455,

-

13,8

10,5

13,5

9,2

17,1

14,7

8,9

7,1

4,9

6,4

7,0

7,8

7,9

7,9

9,4

9,3

9,1

-

14,6

8,0

8,1

4,6

7,6

4,9

3,2

1,6

15

18

21

24

27

30

39

44

50

KORSİKA MENŞELİ

1967 ĠB

1970 SB

1973 ĠB

1975 SB

1978 SB

1982 ĠB

1995 ĠB

2000SB

14

18

21

23

26

29

42

48

2280

2280

2276

2276

2224

1868

1456

920

4,4

5,6

8,2

9,2

10,6

11,5

17,9

19,2

5,2

7,9

10,0

10,6

12,5

12,9

19,3

21,0

7,9

10,4

13,0

15,0

16,2

18,0

23,2

27,6

10,5

23,5

30,1

39,7

46,1

47,4

61,7

55,0

48,2

110,4

140,2

189,1

214,6

226,7

351,4

337,7

-

-

4

-

52

340

404

516

-

-

0,1

-

0,6

20,3

19,3

82,3

-

-

0,1

0,1

0,7

21,0

40,3

122,6

48,2

110,4

140,3

189,2

215,3

247,7

391,7

460,3

-

15,6

9,9

24,5

8,7

10,8

11,0

11,4

3,4

6,1

6,7

8,2

8,3

8,5

9,3

9,6

-

19,7

7,9

10,4

4,3

4,9

3,4

2,7

14

18

21

23

26

29

42

48

Page 31: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Ek Tablo 2 Belgrad Ormanı Burunsuz Yöresindeki Sahilçamı Deneme Alanlarında Yapılan Ölçme Sonuçları

Ölçme

Yaş

Asli Meşcere

Ayrılan Ağaçlar

Gen

el G

öv

de

Ha

cim

Ver

imi

Genel Hasılatın

Hacım Artımı

Ha

cim

Art

ım Y

üzd

esi

Yaş

Zamanı

Sa

yıs

ı

Ort

a B

oy

Üst

Bo

y

Ort

a Ç

ap

ğü

s

zey

i

vd

e

Ha

cmi

Sa

yıs

ı

vd

e

Ha

cmi

Ha

cim

To

pla

Yıl

lık

Ca

ri

Gen

el

Ort

ala

ma

Yıl Adet m. m. cm. m2

m3

Adet m3

m3 m

3 m

3 m

3 % Yıl

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

İSPANYA MENŞELİ

1966 ĠB 15 1760 5.2 5.4 10.1 13.8 45.1 - - - 45.1 - 3.0 - 15

1969 ĠB 18 1504 7.1 7.3 13.9 22.8 79.2 260 5.8 5.8 85.0 13.3 4.7 20,4 18

1972 ĠB 21 1412 8.3 9.7 16.5 30.2 122.5 92 2.0 7.8 130.3 15.1 6.2 14,0 21

1975 ĠB 24 1404 9.8 11.2 18.8 39.1 161.0 8 0.5 8.3 169.3 13.0 7.0 9,7 24

1977 SB 27 1288 12.6 13.0 20,8 43.9 205.8 116 7.5 15.8 221.6 17.4 8.2 8,9 27

1981 ĠB 30 1216 13.2 14.6 22.5 48.2 233.0 72 8.2 24.0 257.0 11.8 8.6 4,9 30

1995 ĠB 44 908 18.0 19.2 28.7 58.7 377.1 308 40.8 64.8 321.8 4,6 7,3 1,6 44

2000 SB 50 616 18.1 19.6 32.3 50.4 333.0 292 99.2 164.0 485.8 27,3 9,7 6,8 50

GİRONDE MENŞELİ (Lege Ormanı- Atlantik Kıyısı)

1966 ĠB 15 1916 6,1 7,0 10,7 16,6 62,9 - - - 62,9 - 4,2 - 15

1969 ĠB 18 1491 8,6 9,7 14,2 22,8 95,0 425 11,6 11,6 106,6 14,6 5,9 17,2 18

1972 ĠB 21 1425 10,4 12,0 16,1 29,1 127,1 66 1,6 13,2 140,3 11,2 6,7 9,1 21

1975 ĠB 24 1200 12,5 14,0 19,5 36,0 166,0 225 9,6 22,3 188,3 16,2 7,9 9,9 25

1977 SB 27 1150 14,0 15,4 21,3 41,4 200,8 50 1,3 24,1 224,9 12,0 8,3 5,8 27

1981 ĠB 30 1150 15,4 17,0 23,2 47,9 238,4 - - 24,1 262,5 12,5 8,8 5,1 30

1990 ĠB 39 817 18,8 20,1 27,4 48,2 317,8 333 45,1 69,2 387,0 13,8 9,9 4,2 39

1995 ĠB 44 750 19,9 21,6 30,3 54,1 379,5 67 11,6 80,8 460,3 14,7 10,5 3,5 44

2000 sb 50 475 22,3 23,1 34,1 43,3 297,2 275 118,7 199,5 496,7 6,1 9,9 1,3 50

Page 32: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Ek Tablo-3 Çanakkale Kalabaklı Yöresindeki Sahilçamı Deneme Alanlarında Yapılan Ölçme Sonuçları

Ölçme

Yaş

Asli Meşcere

Ayrılan Ağaçlar

Gen

el G

öv

de

Ha

cim

Ver

imi

Genel Hasılatın

Hacım Artımı

Ha

cim

Art

ım Y

üzd

esi

Yaş

Zaman

ı

Sa

yıs

ı

Ort

a B

oy

Üst

Bo

y

Ort

a Ç

ap

ğü

s

zey

i

vd

e

Ha

cmi

Sa

yıs

ı

vd

e

Ha

cmi

Ha

cim

To

pla

Yıl

lık

Ca

ri

Gen

el

Ort

ala

ma

Yıl Adet m. m. cm. m2

m3

Adet m3

m3 m

3 m

3 m

3 % Yıl

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

İSPANYA MENŞELİ

1970 ĠB

1973 ĠB

1976 ĠB

1979 ĠB

1982 ĠB

2000 SB

19

22

25

28

31

50

2316

2316

2284

2228

2172

1840

4,0

4,8

5,5

6,2

6,8

8,0

5,3

6,2

6,9

7,8

8,3

9,9

7,7

9,2

10,6

12,1

13,1

17,1

8,1

13,9

19,1

24,9

29,4

42,2

26,6

49,4

74,8

97,6

118,8

187,0

-

-

32

56

56

332

-

-

0,3

0,9

0,9

2,1

-

-

0,3

1,2

2,1

4,2

26,6

49,4

75,1

98,8

120,9

191,2

-

7,6

8,6

7,9

7,4

4,7

1,4

2,2

3,0

3,5

3,9

3,8

-

40,0

27,6

18,2

13,5

6,0

19

22

25

28

31

50

GİRONDE MENŞELİ (Lege Ormanı-Atlantik Kıyısı )

1970 ĠB

1973 ĠB

1976 ĠB

1979 ĠB

1982 ĠB

2000 SB

19

22

25

28

31

50

2268

2264

2112

1928

1928

1460

4,5

5,6

6,5

7,1

7,6

10,2

6,4

7,2

7,8

8,6

9,1

11,3

7,1

8,8

10,3

11,5

12,4

16,9

8,8

13,8

17,6

20,5

24,7

32,6

30,0

49,7

66,3

77,5

98,4

137,2

-

4

152

192

8

460

-

0,0

2,5

3,0

0,2

15,9

0

-

0,0

2,5

5,5

5,7

21,6

30,0

49,7

68,8

83,0

104,1

158,8

-

6,6

6,3

4,7

7,0

2,9

1,6

2,3

2,7

3,0

3,4

3,2

-

16,6

10,6

6,2

7,5

2,2

19

22

25

28

31

50

Page 33: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ENDÜSTRİYEL PLANTASYON TESİSİNDE KIZILÇAMIN ÖNEMİ VE

PLANLANMASINDA UYULMASI GEREKEN İLKELER

Yrd. Doç. Dr. Ali Durkaya

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi-Bartın

Tel: 0.378.2277422-23 Fax: 0.378.2277421

e-mail: [email protected]

Kısa Özet Endüstriyel plantasyonların ülkemiz için gerekliliği ve önemi belirtilerek, kızılçamın

endüstriyel plantasyonlar için potansiyeli değerlendirilmiştir. Endüstriyel plantasyonların

planlanmasında uyulması gereken ilkeler ortaya konulmuştur.

GİRİŞ

Yurt içi ve yurt dışında yapılan yayınlar incelendiğinde, gelecekte ülkemizde ve dünyada bir

odun ürünü darboğazı olacağı konusunda ortak bir görüş göze çarpmaktadır. Ülkeler, bu

darboğaza karşı kendi çarelerini aramakta ve ulusal çözümlerini üretmektedirler. Bu noktada,

bu darboğaza karşı iki yol ortaya çıkmaktadır:

Orman alanlarının genişletilmesi,

Birim alandan elde edilen odun ürünü miktarının artırılması.

Orman alanlarının genişletilmesi her zaman için mümkün değildir. Hatta, artan nüfustan

kaynaklanan sosyal baskı sonucunda, dünyanın pek çok yerinde bir geriye gidiş

gözlenmektedir. Geriye, birim alandan elde edilen odun ürünü miktarının artırılması seçeneği

kalmaktadır.

Birim alandan en çok ürünü elde etmek amacına yönelik kurulan ve plantasyon

ormancılığının bir alt türü olan endüstriyel plantasyonlar, dünyada olması muhtemel bir odun

hammaddesi arz açığının önüne geçmek fikrinden doğmuştur. Burada amaç, söz konusu açığı

kütlesel üretim ile karşılamaktır. Endüstriyel plantasyonlar, bazı özellikleri yönünden klasik

ağaçlandırmalardan farklılıklar taşırlar. Öncelikle doğal ormanlara göre oldukça kısa idare

süreleri ile işletilmeleri (en fazla 30 yıl), orman kurma işleminden hasata kadar bütün

işlemlerin mekanizasyona dayandırılması ve genetik olarak ıslah edilmiş hızlı büyüyen

türlerle I. ve uygun durumlarda II. bonitet yetişme ortamları üzerinde kurulmaları ana farkları

oluşturmaktadır.

Endüstriyel plantasyonlar içinde sayabileceğimiz bir diğer ormancılık türü enerji

ormancılığıdır. Enerji ormanı amaçlı plantasyon fikri, Szego ve Kemp tarafından 1973 yılında

petrol krizi esnasında alternatif enerji kaynağı olarak ortaya atılmıştır. Endüstriyel

plantasyonlar ile aynı özellikleri taşıyan enerji ormancılığı çalışmalarında birim zaman ve

alanda toprak üstü biyokütle üretiminin en üst sınıra ulaştırılması amaçlanmaktadır.

Endüstriyel plantasyon işletmeciliği ile amaçlanan, ince çaplı odun işleyebilen ve gövde

kalitesi aramayan orman ürünleri sanayi kuruluşlarının (kağıt, selüloz, lif ve yonga levha,

kibrit, ambalaj) hammadde ihtiyaçlarının kütlesel üretimle ve makul fiyatlara sağlanmasıdır.

Dünyada pek çok ülke genetik nitelikleri yükseltilmiş ağaçlarla endüstriyel plantasyonlar

kurmakta ve birim alandan doğal ormanlarla kıyaslandığında çok yüksek miktarda odun

Page 34: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ürünü elde etmektedir. Yeni Zelanda, Şili, Güney Afrika, Avustralya gibi ülkeler, hızlı gelişen

türlerle geniş ölçekli endüstriyel plantasyonlar kurmuşlar ve uluslar arası orman ürünleri

ticaretinde söz sahibi olmuşlardır.

Endüstriyel plantasyon işletmeciliğinde ileri ülkeler ağaç ıslah çalışmalarıyla, endüstriyel

plantasyonlarda kullandıkları türlerde önemli verim artışları sağlamışlardır. Örneğin en fazla

kullanılan türlerden biri olan Pinus taeda’da ıslah çalışmaları ile % 35’e varan ürün artışlarına

ulaşılmıştır. Yine, Yeni Zelanda’da P. radiata üzerinde yapılan ıslah çalışmaları ile 1.

generasyonda hacımda % 13, gövde düzgünlüğünde % 7 ve istenilen özellikte gövde

sayısında % 32 genetik kazanç sağlanmıştır. Daha ileri aşama ıslah çalışmaları ile bu kazanç

günümüzde % 40 seviyelerine varmıştır. Hacım artımı yanında gövde düzgünlüğü ve

dallanma gibi kalite özellikleriyle, çeşitli böcek ve mantar hastalıklarına direnç konusunda da

önemli kazanımlar elde edilmiştir (ŞIKLAR 1998).

Bu açıklamalar, endüstriyel plantasyonların muhtemel arz açığının karşılanmasında sahip

olduğu potansiyeli gözler önüne sermektedir.

ENDÜSTRİYEL PLANTASYONLARIN ÜLKEMİZ İÇİN ÖNEMİ

Her hangi bir yatırım gerçekleştirilirken ülke gereksinimleri ile toplumun beklentilerine

uygun hareket edilmelidir. Endüstriyel plantasyon yatırımlarının ülkemiz gündemine

gelmesine ülkemizin gelecek yıllarda karşılaşacağı muhtemel odun arzı açığına karşı tedbirli

olma düşüncesi neden olmuştur. Geleceğe yönelik tahminler ülkemiz için karamsar bir tablo

çizmektedir. Birler’in yapmış olduğu projeksiyona göre ülkemizde, 2020 yılında odun

hammaddesi talebinin 60 milyon m3/yıl düzeyini aşacağı tahmin edilmektedir. Buna karşılık

doğal ormanlarımızın bunun ancak 15 milyon m3’lük kısmını karşılayabileceği

belirtilmektedir. Meydana çıkan açığın ithalat ile karşılanması halinde ithalat bedelinin 2020

yılı için 6.4 milyar $ olacağı hesaplanmaktadır (BİRLER 1995, BİRLER 1996). Bununla

beraber odun hammaddesi kullanımı, odunun yerini alan diğer maddeler tarafından

sınırlanmaktadır ve arz-talep açığının bu boyutlara ulaşamayacağı kanaati hakimdir. Bu

rakamların fazla olduğu dahi kabul edilse, yine de önemli ölçüde bir odun ürünü açığı ile karşı

karşıya kalınacağı ve bu miktarın ithalat yoluyla karşılanması halinde önemli bir milli

kaynağın yurt dışına çıkacağı yadsınamaz. Kaldı ki, gelecekte ihtiyaç duyulan odun ürününün

uluslar arası piyasalardan temin edilip edilemeyeceği bugünden tam olarak

kestirilememektedir. Çünkü, nüfus artışı ve artan ekonomik güce koşut olarak orman ürünleri

tüketimi de artmaktadır. Şöyle ki, 1960-1995 yılları arasında dünya nüfusu neredeyse iki

katına çıkmış ve dünya ekonomisi üç buçuk kat büyümüştür. Aynı dönemde, yakacak odun

üretimi iki buçuk kat, kereste üretimi üç kat ve kağıt üretimi üç katından fazla artmıştır (FAO

1997). Bu artış trendine karşılık dünya doğal ormanlarının üretim güçleri sabittir. Bu şartlar

altında en akılcı çözüm yolu olarak, ülkemizde yeterli miktarda endüstriyel plantasyonlar

kurmak görünmektedir.

1970’li yıllardan sonra gelişen selüloz, lif ve yonga levha sanayii kuruluşları ana pazarı

oluşturmaktadır. 1990’lı yıllardan sonra ithalatla rekabet edemez duruma düşen bu sanayii

dalı, ucuz hammadde sağlayabilirse mevcut kapasitesinin atıl durumda bulunan kısımlarını da

devreye sokabilir.

Globalleşen dünyada her malın fiyatı bellidir. Dünya ile rekabet edebilmek ve ithalatı

durdurarak dışarıya döviz çıkışını önleyebilmek için hem hammaddenin, hem de mamulün en

fazla bu fiyatlara mal edilmesi gerekmektedir. Fakat, ülkemiz endüstriyel odun fiyatları dünya

Page 35: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ortalamasının hayli üzerindedir. Örneğin, lif ve yonga levha sanayii fabrikalarına endüstriyel

odunun maliyetleri;

Türkiye’de 65-70 $/ton,

Malezya’da 7 $/ton,

Avrupa’da ortalama 20-30 $/ton,

Bulgaristan ve Romanya’da 15 $/ton,

Rusya’da 12 $/ton’dur (DEMİRTAŞ 1998).

Kaldı ki, OGM 1 ster oduna ortalama 20 $ gibi çok yüksek bir fiili üretim masrafı

ödemektedir (DEMİRTAŞ 1998). Maliyeti düşürmenin yolu, makineli çalışmaya uygun

arazilerde, plantasyon kurmadan hasada kadar bütün çalışmaların mekanizasyona

dayandırılmasından geçmektedir.

Bu sebepler yanında, diğer bazı sebepler de endüstriyel plantasyonların kurulmasını ülkemiz

için kaçınılmaz kılmaktadır. Şöyle ki, topografik konum nedeniyle, doğal ormanların yaklaşık

2/3’ünde koruma fonksiyonu öne çıkmaktadır (Asan, 1998). Öte yandan, toros sediri ve

kızılçam gibi türler dışında, ormanlarımızda doğal gençleştirmedeki başarı çok düşük olup,

yapılan kesimlerle ormanlarımız içten çökmektedir (BOYDAK VE DİRİK 1998).

Endüstriyel plantasyonların doğal ormanların korunmasındaki etkinliklerine en iyi

örneklerden biri olarak Yeni Zelanda verilebilir. Yeni Zelanda Ormancılık Teşkilatı beklenen

ülke odun hammaddesi açığına önlem olarak 1920’de kurulmuştur ve teşkilat radiata çamı ile

kurduğu endüstriyel plantasyonlarda büyük başarılar sağlamıştır. Ülkenin toplam orman

alanının % 20’si radiata çamı ile kaplıdır. Yeni Zelanda radiata çamı ağaçlandırmalarından

sonra, doğal ormanlarının % 80’ini park statüsüne almıştır (ENGELBY 1986).

ENDÜSTRİYEL PLANTASYON TESİSİNDE KIZILÇAMIN POTANSİYELİ

40-50 yıldan beri, Türk ormancılığı yerli ve yabancı hızlı gelişen türler konusunda önemli bir

bilgi birikimi ve teknik deneyime sahip olmuş, hızlı gelişen türler konusunda çok sayıda ve

önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların sağlamış olduğu alt yapı önemli bir avantajdır.

Yerli hızlı gelişen ve endüstriyel plantasyonlar için en uygun olan türümüz kızılçam olarak

görülmektedir. 1997 envanteri sonuçlarına göre, 3.729.866 ha kızılçam ormanımız vardır ve

Türkiye ormanları içinde % 18’lik bir paya sahiptir. Bozuk ve çok bozuk kızılçam ormanları

toplamı ise 2.371.739 ha’dır ve bu alan içindeki I. ve II. bonitet yetişme ortamları endüstriyel

plantasyonlara konudur.

Bugüne kadar kızılçam hakkında birçok araştırmalar yapılmış ve önemli bir altyapı

oluşturulmuştur. Fakat yetişme ortamı ile kızılçamın gelişimi arasındaki ilişkiler pek

incelenmemiştir. Bu konu önemli bir eksikliktir. Endüstriyel plantasyon kurmak isteyen bir

yatırımcı, yatırımı gerçekleştirmeden idare süresi sonunda yaklaşık ne kadar ürün elde

edeceğini bilmek ister. Ancak alan üzerinde veya bitişiğinde daha önce bir kızılçam meşceresi

yoksa bonitet hakkında herhangi bir bilgi sahibi olamayacağından bunu bilemeyecektir.

Bununla beraber, yetişme ortamı-kızılçamın gelişimi arasında aşağıdaki ilişkilerden söz

edilebilir (KANTARCI 1998):

Faydalanılabilir su kapasitesi yüksek topraklarda ve su ekonomisi yeterli yetişme

ortamlarında kızılçam daha iyi bir gelişme yapabilir.

Akdeniz bölgesinde optimum gelişme kuşağı 500-700 m arasındadır.

Page 36: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Ağaçlandırma alanlarında aynı yörede yeryüzü şekli, toprak özellikleri, toprağın su ve

besin kapasitesi ile toprak işleme yöntemleri, birim alana dikilen fidan sayısı ve kültür

bakımı fidanların büyümesini önemle etkilemektedir.

Deniz etkisi kızılçamın büyümesini belirgin bir şekilde artırmaktadır.

1970’li yıllardan itibaren kızılçamda yürütülen ıslah çalışmalarında önemli aşamalar

kaydedilmiştir. Öncelikle, kaliteli tohumların elde edilebileceği ilk kaynak olan tohum

meşcereleri seçilmiştir. Bu meşcerelerden bireysel seleksiyonlar yapılarak seçilen plus

ağaçlardan üretilen aşılı fidanlar ile 390 ha 1. generasyon klonal tohum bahçesi kurulmuştur

(ŞIKLAR 1998). Görüldüğü üzere kızılçam ile kurulacak endüstriyel plantasyonlar için

nitelikli fidan sorunu büyük ölçüde çözülmüştür.

Türkiye’de her yıl yaklaşık olarak 2.500.000 m3 ince çaplı endüstriyel odun OGM tarafından

orman endüstrisi kuruluşlarına verilmektedir (OGM 1998, OGM 1999, OGM 2000). Bu

miktarın tamamının kızılçamdan karşılanması durumunda gereken minimum yıllık kesim

alanı ve toplam işletme sınıfı büyüklükleri şöyledir:

Tablo 1. Türkiye toplam ince çaplı endüstriyel odun tahsis miktarının tümünün kızılçamdan

karşılanması durumunda gereken minimum yıllık kesim alanı ve toplam işletme sınıfı

büyüklüklerinin farklı idare sürelerine göre değişimi. İdare

Süreleri

Kızılçam I. Bonitet Kızılçam II. Bonitet

Yıllık (ha) Toplam (ha) Yıllık (ha) Toplam (ha)

20 22533 450665 51853 1037064

25 14767 369199 28657 716447

30 11556 346681 20352 610585

Ege ve Akdeniz bölgesindeki endüstriyel plantasyonlara konu bozuk ve çok bozuk orman

alanlarının miktarları ile bu bölgelerdeki bölge müdürlüklerinin ince çaplı endüstriyel odun

tahsislerini karşılayabilecek minimum alan miktarları arasındaki ilişki ise şu şekildedir.

Tablo 2. Bölge müdürlüklerinin bozuk ve çok bozuk orman alanlarının miktarları ile tahsis

miktarlarını 25 yıllık idare süresine göre karşılayabilecek minimum alan büyüklükleri. Bölge

Müdürlüğü

Bozuk

(ha)

Çok Bozuk

(ha)

Toplam

(ha)

Kızılçam I. Bonitet Kızılçam II. Bonitet

Yıllık(ha) Toplam(ha) Yıllık(ha) Toplam(ha)

Balıkesir 27851 41662 69513 740 18504 1436 35908

İzmir 53181 167624 220805 1333 33331 2587 64680

Muğla 153744 266070 419814 1310 32755 2542 63563

Denizli 60515 82553 143068 396 9909 769 19229

Antalya 156671 130104 286775 1134 28354 2200 55023

Mersin 69350 145016 214366 613 15343 1191 29775

Adana 55228 128537 183765 466 11666 905 22639

K.Maraş 43466 104926 148392 177 4430 343 8597

Isparta 22724 19551 42275 395 9894 768 19200

Görüldüğü üzere, bölge müdürlüklerinin tahsis miktarlarının karşılanabileceği alan

büyüklükleri, mevcut çok bozuk ve bozuk orman alanları toplamlarının oldukça altındadır. Bu

alanlar içindeki I. ve II. bonitet alanlar endüstriyel plantasyonlara konudur.

Page 37: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ENDÜSTRİYEL PLANTASYONLARIN PLANLANMASI

Buraya kadar, endüstriyel plantasyonların önem ve gerekliliği, bilgi birikimi ve teknik

deneyimin yeterince sağlandığı, yeterli nitelikli fidan kaynağına sahip olunduğu ve gerekli

alansal büyüklüklerin mevcut olduğu vurgulandı.

Endüstriyel plantasyonların kurulmasına koşut olarak planlanmaları da gündeme gelecektir.

Kızılçam türü ile tesis edilecek bir endüstriyel plantasyon, endüstriyel plantasyonların tümü

için geçerli olan ilkeler çerçevesinde planlanır. Ticari ürün elde etmek amacına yönelik olarak

işletilen meşcerelerin planlanmaları iki ayrı kategoriye ayrılabilir (CLUTTER et al. 1992).

1. Her bir meşcerenin bağımsız bir şekilde planlanması

2. Ormandaki tüm meşcerelerin koordineli olarak planlanması

Birinci duruma meşcere bazında planlama, ikinci duruma ise orman (plan ünitesi) bazında

planlama denilir.

Meşcere bazında planlamada, her bir bireysel meşcereye orman sahibinin amacını en iyi

karşılayacak şekilde muamele edilir. Eğer orman sahibinin amacı faydanın maksimize

edilmesi ise, o zaman muhtemelen her meşcere gelecekte bu meşcere sebebiyle oluşacak para

akışlarının bugünkü değerini maksimize etmek amacıyla planlanacaktır. Eğer plan

ünitesindeki bütün meşcereler bu şekilde idare edilebilirse, orman sahibinin elde edeceği

ekonomik faydalar plan ünitesi bazında planlamaya kıyasla daha yüksek olacaktır (CLUTTER

et al. 1992).

Yatırım, mevcut kaynakların, gelecekte nakit akışı, hasıla ve fayda sağlamak üzere projelere

bağlanmasıdır. Yatırım projesi ise, belirli bir zaman süreci içerisinde mal ve hizmetlerin

üretimini artırmak için bazı olanaklar yaratma, genişletme ya da geliştirmeye ilişkin bir

öneridir (GERAY 1986). Yatırım projelerinin değerlendirilmesinde projenin amacına,

sağlanacak faydalara, ülkenin ve ait olduğu sektörün özelliklerine uygun ölçütler kullanılır.

Endüstriyel plantasyon yatırımlarına devletin yönelmesi çok yavaş işleyen mekanizmalar ve

kaynak imkanları göz önüne alındığında oldukça zordur. Kavakçılık yatırımlarında olduğu

şekilde, endüstriyel plantasyon yatırımlarına yönelebilecek kesim özel kurumlar ya da

şahıslardır. Özel yatırımın amacı tektir ve yaptığı yatırımdan parasal fayda sağlamaktır. Yani,

özel sektör kar etmek amacıyla yatırımlarını gerçekleştirmektedir.

Endüstriyel plantasyonların planlanmasında öncelikle, endüstriyel plantasyonlar için uygun

yerlerin seçimi ve planlama ilkelerinin belirlenmesi gereklidir. Bu işlem, ağaç türü, bonitet,

diri örtü tipi, eğim grubu ve silvikültürel bakım tedbirleri göz önüne alınarak oluşturulan her

bir seçenek proje değerlendirilerek ve karlılıkları itibarıyla öncelik sıralamasına koyularak

gerçekleştirilir. Bu noktada, karar kriterlerinden hangisinin kullanılacağına karar verilmelidir.

Yatırımların ticari karlılık analizinde, projenin ömrünü ve paranın zaman değerini dikkate

alan, net bügünkü değer, iç karlılık oranı ve net fayda maliyet oranı kriterleri

kullanılmaktadır. Endüstriyel plantasyon yatırımlarının değerlendirilmesinde “İç Karlılık

Oranı” kriterinin kullanılması uygundur. Çünkü, İç Karlılık Oranı (İKO) yatırılan sermayenin

karlılığını yansıtmaktadır (Geray, 1986). Bir oran kriter olduğundan projenin büyüklüğünden

etkilenmemektedir ve sıralama yapmaya uygundur. İKO kısa dönemli projelere tercih

yönünden ağırlık kazandırır (İşgüden, 1980). Fakat bu durum dezavantaj olarak

görülmemelidir. Çünkü özel yatırımcı yatırdığı sermayenin erken geri dönmesini ister.

Page 38: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Yapılan karlılık analizleri sonucunda aşağıdaki soruların cevaplarının bulunması

amaçlanmaktadır.

Ormanda yapılan işlemler planlanırken:

1. Meşcere budanacak mı? Kaç defa? Hangi yüksekliğe kadar? Ne zaman?

2. Meşcere aralanacak mı? Kaç defa? Hangi oranda? Ne zaman? Aralamadan beklenen ürün

miktar ne kadar ve bunun ürün çeşitlerine dağılımı nasıl olacak?

3. İdare süresi ne olmalı?

Meşcere yönetilirken:

1. Her bir işlemin zamanlaması nasıl olmalı?

2. İşgücü ve ekipmanın en iyi kullanımı nasıl olmalı?

Meşcere planlanırken:

1. İdare süresi sonunda beklenen ürün miktarı ne kadar ve bunun ürün çeşitlerine dağılımı

nasıl olacak?

2. Plantasyon kurmak içi en uygun yetişme ortamı hangisi?

3. Ormancılık, ormancılık dışı bir faaliyetle (tarım ve hayvancılık) desteklenecek mi?

Yapılan analizler sonucunda, alternatif projeler karlılıkları itibarıyla sıralanarak en uygun

olanına karar verilir. En uygun alternatifin yukarıdaki sorulara vermiş olduğu cevaplara göre

plantasyon planlanır. Planlamada her meşcere bireysel olarak değerlendirilir.

Endüstriyel plantasyon işletmeciliği karmaşık değildir. Endüstriyel plantasyonların yapıları

basittir ve kolay yönetilmeleri için tek veya bazı durumlarda birkaç türle sınırlıdırlar. İşletme

amacı genellikle tektir. Gençleştirme ilkesi tıraşlama kesim ve aynı yıl dikime dayanır.

Plantasyonlar yüksek verim gücüne sahip alanlarda ve hızlı gelişen türlerle kurulur. İdare

süreleri doğal ormanlarla kıyaslandığında oldukça düşüktür ve planlamada göz önünde tutulan

kriter sayısı doğal ormanların planlanmasında söz konusu olan kriter sayısından oldukça

azdır. Sahip olduğu bu özellikler, endüstriyel plantasyonlarda faydalanmanın

düzenlenmesinde “Gerçek Yıllık Alana Dayanan Amenajman Metodu’nun” kullanılmasını

mümkün kılmaktadır.

Gerçek Yıllık Alana Dayanan Amenajman Metodu uygulanırken baz alınan planlama

kriterleri alan ve idare süresidir. Bu işletme sınıflarında ürün akış sürekliliği, işletme sınıfı

toplam alanının idare süresine bölünmesiyle bulunan yıllık kesim alanlarını her yıl kesmek ve

boşaltılan alanları dikmek suretiyle yeniden orman kurularak gerçekleştirilir.

SONUÇ

Endüstriyel plantasyonlar, ekolojik olduğu kadar, ekonomik olarak da sürdürülebilir olmak

zorundadırlar (Asan,1998). Odun hammaddesi, endüstriyel plantasyon işletmeciliği ile hem

dünya fiyatlarından piyasaya verilmeli, hem de bu işletmecilik yatırımcıyı çekebilecek ölçüde

karlı olmalıdır. Bunun yolu, verim gücü yüksek alan, entansif işletmecilik ve mekanizasyon

koşullarının sağlanması ile genetik nitelikleri yükseltilmiş hızlı büyüyen tür koşullarının bir

arada bulunmasıdır.

Ülkemizde bir arazi kullanım master planı yapılarak, her bir arazinin görebileceği

fonksiyonlar belirlenmelidir. Daha sonra arazi tahsis işlemleri kolaylıkla yapılabilecek ve

endüstriyel plantasyon kurulmasına elverişli alanlar ortaya çıkacaktır.

Kızılçam türü ile kurulacak endüstriyel plantasyonlardan tatmin edici bir karlılık elde

edilebilecektir. Kızılçam türüne ait bir endüstriyel plantasyonda çeşitli eğim grubu-diri örtü

Page 39: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

tipleri esas alınarak yapılan karlılık analizlerine göre en yüksek karlılığa ulaşılan idare süreleri

ve bu yaşlardaki iç karlılık oranları ise şöyledir:

Tablo 3. Endüstriyel odun üretimi amacıyla işletilen (aralama ve budama yapılmayan)

kızılçam endüstriyel plantasyonlarında idare süreleri ve iç karlılık oranları. Eğim-Diri Örtü Grupları P. brutia I. bon. P. brutia II. bon.

İ.S. İKO İ.S. İKO

% 0-30 eğim, maki ve fundalık 22 0.0944 29 0.0591

% 0-30 eğim, bozuk koru 23 0.0826 31 0.0512

% 0-30 eğim, açık alan 22 0.0949 29 0.0594

%31-60 eğim, maki ve fundalık 24 0.0721 33 0.0435

% 31-60 eğim, bozuk koru 24 0.0713 34 0.0430

% 31-60 eğim, açık alan 24 0.0775 31 0.0470

Anlaşılmaktadır ki, ülkemizde kızılçam türü için yeterli potansiyel alan vardır. Bu alanlar

üretime sokularak, endüstriyel odun ihtiyacını dünya fiyatları seviyelerinde karşılamak

mümkündür. Özellikle, ülkemiz ekonomik koşulları dikkate alındığında bunun önemi daha iyi

kavranacaktır.

KAYNAKLAR

ASAN, Ü. 1998. Endüstriyel Plantasyonlar ve Türkiye’deki Uygulamalar, Hızlı Gelişen

Türlerle Yapılan Ağaçlandırma Çalışmalarının Değerlendirilmesi ve Yapılacak Çalışmalar,

Orman Bakanlığı Yayınları, Yayın No: 83, Ankara, s.28.

BİRLER, A. S. 1995. Hızlı Gelişen Türler ile Endüstriyel Ağaçlandırmaların Doğal

Ormanların Korunmasında ve Ülke Ekonomisindeki Önemi, Kavak ve Hızlı Gelişen Yabancı

Tür Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü Yayını, İzmit, 17 s.

BİRLER, A. S. 1996. Türkiye’de Hızlı Gelişen Orman Ağacı Türleri ile Endüstriyel

Plantasyon Yatırımları İçin Ön Fizibilite Raporu, Kavak ve Hızlı Gelişen Yabancı Tür Orman

Ağaçları Araştırma Enstitüsü Yayını, İzmit, 37 s.

BOYDAK, M., DİRİK, H. 1998. Ülkemizde Hızlı Gelişen Türlerle Bugüne Kadar Yapılan

Çalışmalarda Ulaşılan Aşama, Uygulanan Politika ve Stratejiler, Buna Bağlı Olarak

Uygulanabilecek Strateji ve Politika Önerileri, Hızlı Gelişen Türlerle Yapılan Ağaçlandırma

Çalışmalarının Değerlendirilmesi ve Yapılacak Çalışmalar, Orman Bakanlığı Yayınları,

Yayın No: 83, Ankara, s.13.

CLUTTER, J.L., FORTSON, J.C., PİENAAR, L.V., BRİSTER, G.H., BAİLEY, R.L.

1992. Timber Management-A Quantitative Approach, Krieger Publishing Company, ISBN 0-

89464-747-4, Malabar, Florida, 333 pp.

DEMİRTAŞ, Ö. 1998. Hızlı Gelişen Tür Ağaçlandırmaları Düşük Kaliteli ve İnce Çaplı

Odun Talebi Verileri. Hızlı Gelişen Türlerle Yapılan Ağaçlandırma Çalışmalarının

Değerlendirilmesi ve Yapılacak Çalışmalar, Orman Bakanlığı Yayınları, Yayın No: 83,

Ankara, s.223.

ENGELBY, E. O. 1986. Resource Management Issues and Direction for Lodgepole Pine

Forest Lands-Intermountain Region , Management of Small-stem tands of Lodgepole Pine,

Workshop Proceedings, Fairmont Hot Springs, MT, June 30-July 2, 1986, pp. 10.

FAO 1997. State of the World’s Forests.

GERAY, U. (1986). Planlama. İ.Ü. Orman Fakültesi Yüksek Lisans Ders Notları, İstanbul,

118 s.

İŞGÜDEN, T. (1980). Kamu Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesinde Fayda-Maliyet

Analizi. İİTİA Nihad Sayar Yayın ve Yardım Vakfı Yayınları No: 319/552, İstanbul.

Page 40: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

KANTARCI, D. 1998. Kızılçamın Hızlı Gelişen Bir Tür Olarak Yetiştirilmesinin Ekolojik

Esasları. Hızlı Gelişen Türlerle Yapılan Ağaçlandırma Çalışmalarının Değerlendirilmesi ve

Yapılacak Çalışmalar, Orman Bakanlığı Yayınları, Yayın No: 83, Ankara, s.39.

OGM. 1998. OGM Tahsis Miktarları

OGM. 1999. OGM Tahsis Miktarları

OGM. 2000. OGM Tahsis Miktarları

ŞIKLAR, S. 1998. Endüstriyel Plantasyonlar Açısından Kızılçamın Önemi ve Islah

Çalışmaları. Hızlı Gelişen Türlerle Yapılan Ağaçlandırma Çalışmalarının Değerlendirilmesi

ve Yapılacak Çalışmalar, Orman Bakanlığı Yayınları, Yayın No: 83, Ankara, s.159.

Page 41: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ELMALI SEDĠR ARAġTIRMA ORMANI AMENAJMAN PLANININ GIS TEKNĠĞĠ

KULLANILARAK SAYISALLAġTIRILMASI VE SAHADA YAPILAN YETĠġME

ORTAMI HARĠTACILIĞI ÇALIġMALARI

Dr. Mehmet Ali BAġARAN*, M. Necati BAġ*, Dr. Saime BAġARAN*, M. Süleyman

KAÇAR*, Yrd. Doç. Dr. Doğanay TOLUNAY**, Yrd. Doç. Dr. Ender MAKĠNECĠ**

* Batı Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Müdürlüğü-Antalya

Tel/Faks: 0242345042 E-mail:[email protected]

** Ġ.Ü. Orman Fakültesi Toprak Ġlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı-Ġstanbul

Tel: 02122261100 Faks: 02122261113 E-mail: [email protected]

Kısa Özet Coğrafi bilgi sistemlerinin geliĢimi ve örnek uygulamaları ormancıların da dikkatini çekmiĢ

ve son yıllarda bu konudaki çalıĢmalara hız verilmiĢtir. Ülkemizde yeni olmasına rağmen

özellikle orman amenajmanı konusunda kendisine geniĢ kullanım olanakları bulan bu

teknoloji sayesinde, klasik yöntemlerle günlerce süren ve birçok sorgulamanın

yapılamadığı çalıĢmalar artık dakikalarla ifade edilen sürelerde yapılabilmektedir. Yapılan

araĢtırmada elde edilen bulguların konuyla ilgili çalıĢan baĢta amenajmancılar olmak üzere

tüm uygulamacılara önemli yararları olacağı düĢünülmektedir.

Bu çalıĢmada Batı Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Müdürlüğü bünyesinde yürütülmekte

olan “Sedir AraĢtırma Ormanında Aktüel Durumun GIS Tabanlı Sayısal Haritalarla Ortaya

Konulması Proje No:19.6302 / 2001 – 2003” proje çerçevesinde bugüne kadar elde edilen

bulguların bir anlamda ara sonuçları niteliğinde olan bu makale ortaya çıkartılmıĢtır.

AraĢtırma alanı olarak seçilen Elmalı Sedir AraĢtırma Ormanı için 1997 yılında yapılmıĢ

amenajman planı altlık olarak kullanılmıĢtır. Planda yer alan bölme ve bölmecikler

vektörize edilmiĢ, her bölmeciğe iliĢkin orman durumu, kapalılık, çap, iĢletme, bonitet ve

yaĢ sınıfları ile prodüktiflik, meĢcere tipi, sayısı ve alanı gibi özellikler Access veri tabanına

öznitelik bilgisi olarak girilmiĢtir. Ayrıca 1/25000 ölçekli sayısal haritalar altlık olarak

kullanılarak alanın 3 boyutlu arazi modeli oluĢturulmuĢtur. Bu verilerle iliĢkilendirmek

üzere tüm alanı kapsayan 300 x 300 m (9 ha) boyutlarında grid sisteme göre karelaj

Ģebekesi oluĢturulmuĢ ve 20 x 20 m (400 m2) büyüklüğünde deneme alanları alınarak flora

ve vejetasyon (Braum-Blaumquet yöntemine göre) ölçümleri yapılmıĢtır. Aynı noktalarda

toprak profilleri açılarak yetiĢme ortamı ve toprak özelliklerinin belirlenmesine çalıĢılmıĢtır

(bu çalıĢmalar sürdürülmektedir). AraĢtırma alanında ayrıca var-yok yöntemiyle faunayı

oluĢturan memeli ve kuĢ türlerinin tespiti yapılmıĢ ve direkt sayım metoduyla da envanter

çalıĢmaları sürdürülmektedir. Sabit deneme alanlarına iliĢkin koordinat değerleri GPS’e

aktarılarak deneme alanlarına ulaĢılmıĢtır ( 5m). SayısallaĢtırma çalıĢmalarında

MicroStation 95, GeoMedia Professional 4.0, MF Works, Image Analyst ve Terrain

Analyst programları kullanılmıĢtır. ÇalıĢmaların sonunda klasik yöntem ve GIS tekniğiyle

elde edilen bölme ve bölmeciklere iliĢkin alansal farklılıklar ortaya çıkartılmıĢtır. Ayrıca

eğim, bakı ve yükseklik haritaları GIS tekniğiyle elde edilen yetiĢme ortamına ait değiĢik

haritalarla iliĢkilendirilmiĢ ve araĢtırmanın ilerleyen aĢamalarında yetiĢme ortamına ait elde

edilecek yeni bulgularla bu iliĢkiler daha ayrıntılı olarak incelenecektir.

GĠRĠġ

Cedrus libani A. Rich ÇeĢitli literatürlerde Lübnan Sediri olarak belirtilmesine karĢın,

asıl yayılıĢını Güney Anadolu’da ve Toroslar’da yaptığı için “Toros Sediri” olarak

adlandırılmasının daha doğru olacağı vurgulanmaktadır (KAYACIK 1980; ANġĠN-KÜÇÜK

1990). Bu çalıĢmada Cedrus libani A. Rich için “Toros Sediri” ismi kullanılmıĢtır.

Dünya üzerinde 4 tür ile temsil edilen sedirin Türkiye’de bulunan türü Cedrus libani

A. Rich (Toros Sediri)’dir. Toros Sediri Lübnan’ın kuzeyinde ve Suriye’deki birkaç meĢcere

dıĢında asıl yayılıĢını Toros Dağları’nda yapmaktadır (SEVĠM 1955; DAVIS 1965; IġIK

Page 42: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1992). Sedirin Türkiye’deki genel yayılıĢı 36 16'-38 05' kuzey enlemleri ile 29 02'-37 19'

doğu boylamları arasındadır (SEVĠM 1955). Akdeniz Bölgesi’ndeki yayılıĢı ise 28 -37 doğu

boylamları ile 36 20'-38 40' kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır. Bu yayılıĢ alanı batıda

Fethiye’den doğuda K. MaraĢ’a uzanan ve kuzey sınırı Sultan Dağları’na, Saimbeyli Orman

ĠĢletmesi’nin NaltaĢ Serisi’ne Alaylı Dağları’nda Demiroluk mevkiine ulaĢan geniĢ bir araziyi

kapsamaktadır (SEVĠM 1952; EVCĠMEN 1963; SAATÇĠOĞLU 1976; KANTARCI 1990).

Bu genel yayılıĢın dıĢında Sultan Dağları, Deresinek Vadisi, Emirdağ ÇaykıĢla, Niksar

Akıncıköy ve Erbaa Çatalan yörelerinde küçük meĢcere ve gruplar halinde rastlanılmaktadır

(BOYDAK 1986; IġIK 1992).

Toros Sediri Gymnospermae’lerin Coniferae sınıfı Pinoideae takımı Pinaceae

familyasındandır. Yurdumuzda halk arasında katran adı da verilen bu tür, dolgun gövdeli,

kalın dallı görkemli bir orman ağacıdır. Gençlikte piramidal tepeye sahip ise de zamanla tepe

formu bozularak yayvanlaĢır ve Ģemsiye gibi bir Ģekil alır (KAYACIK 1967; KESKĠN 1992).

40 m boy, 2 m çap ve 35 mm kabuk kalınlığına ulaĢabilen Toros Sediri 1000 yaĢına kadar

yaĢayabilmektedir (EVCĠMEN 1961). Sedirler gençlikten itibaren derine giden kök ve ona

bağlı ikinci derecede köklerle, derin bir kök sistemi meydana getirirler (BOYDAK 1986).

Kökler özellikle kalker topraklar üzerinde kalker yarık ve çatlaklarından faydalanarak,

oldukça derin tabakalara girerler. Tipik bir yarı ıĢık ağacıdır; yan ve üst gölge baskısına

dayanması oldukça fazladır (SAATÇĠOĞLU 1976). Türkiye’deki sedir ormanları bitki

sosyolojisi bakımından; Orta ve Doğu Toroslar’daki Abieti Cedrion, Batı Toroslar’daki

Lonicero Cedrion ile Orta Karadeniz Bölgesi’ndeki Submediteran Pinus sylvestris-Pinus

nigra-Cedrus libani relikt ormanı olmak üzere 3 ana tip göstermektedir (AKSOY-ÖZALP

1990).

Eski kaynaklardan ve yazılı belgelerden, sedirin doğal yayılıĢının, bugünkü sınırlarının

çok ötesinde olduğu anlaĢılmaktadır. Odununun kolay iĢlenebilir, güzel kokulu ve dayanıklı

olması, ibrelerinin hayvan yemi olarak kullanılması ve aĢırı otlatma nedeniyle, sedir

ormanları tarih boyunca tahrip edilmiĢ ve bugünkü sınırlarına çekilmiĢtir (GÜNAY 1990;

IġIK 1992). Halbuki yapılan bir çalıĢmada Süberde (Konya)’de Neolitik Çağ’a ait bir yerde

toprağın 4 m derinliğine kadar sedir dahil pek çok iğne yapraklı ve yapraklı ağaç türü ve maki

elemanlarına ait polen tanımı yapılmıĢ; Gordion Kral Mezarı’nda kullanılan ağaç malzeme

arasında sedir de bulunmuĢtur (AYTUĞ 1970; YEġĠLKAYA 1992). Bu da sedirin geçmiĢte

daha geniĢ yayılıĢ yaptığını destekleyen önemli bir bulgudur.

Sedir optimal yayılıĢını KaĢ, Elmalı ve Finike üçgeninde yapmaktadır. Denize bakan

yamaçlarda 1270 m yükseltilerde görülmeye baĢlar. 1450 m’den itibaren saf ormanlar kurar

(KANTARCI 1982). Sedir ormanlarının optimum yükselti-iklim kuĢağı 1600 m civarındadır

(KANTARCI 1990). Sedir ormanlarının doğal yayılıĢ alanında yıllık ortalama yağıĢ 650-1400

mm, ortalama sıcaklığın 6-12,5 ºC arasında ve Erinç formülüne göre nemlilik indisinin I>40

(nemli) olduğu belirtilmiĢtir (KANTARCI 1982; KANTARCI 1990).

Azalan sedir ormanlarının değeri gün geçtikçe artmakta, gelecekte bu değerin daha da

artacağı beklenmektedir. Bu sayede ülkemiz sedir ormanları yabancı bilim adamları ve

gönüllü kuruluĢlarca ziyaret edilerek bilimsel çalıĢmalara altlık oluĢturacaktır.

Türkiye’de toplam 99.325 ha saf sedir ormanı bulunmaktadır. Bunun 67.850 ha’ı

normal, 31.475 ha’ı ise bozuk koru niteliğindedir (ANONĠM 1987; ATALAY 1987). Toros

Sediri en büyük yayılıĢını Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde yapmaktadır.

Tüm sedir ormanlarının %55.72’si Antalya bölgesinde bulunmaktadır (Tablo 1.).

Page 43: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 1. Toros Sediri’nin Orman Bölge Müdürlüklerine Göre Alansal Dağılımı (ANONĠM

1980)

Bölge

Müdürlüğü

Normal

Koru (ha)

Bozuk

Koru (ha)

Toplam

(ha)

Katılım

Yüzdesi (%)

Bulunduğu Orman

ĠĢletme Müdürlükleri

Antalya 48719 6632 55351 55.72 Alanya, Antalya, Bucak*,

Elmalı, Finike, GazipaĢa,

GündoğmuĢ, KaĢ,

Korkuteli, Kumluca,

Manavgat, Serik, Akseki,

Cevizli

Mersin 3388 6347 9735 9.80 Mut, Gülnar, Tarsus,

Mersin, Anamur, Silifke

Adana 4675 2639 7314 7.36 Adana, Feke, Kozan,

Osmaniye, Pos, Pozantı,

Saimbeyli, Yahyalı

Muğla 4841 2228 7069 7.12 Fethiye, Köyceğiz

K. MaraĢ 680 5666 6346 6.39 K. MaraĢ, Kilis, Antakya,

Göksun, Andırın

Isparta 3573 750 4323 4.35 Burdur, Eğirdir, Gölhisar,

Isparta, Sütçüler,

ġarkikaraağaç

Konya 1138 2085 3223 3.25 Konya, BeyĢehir,

Ermenek, Karaman

Denizli 719 38 757 0.76 Acıpayam, Eskere, Tavas

EskiĢehir 73 46 119 0.12 Afyon

Amasya 44 - 44 0.05 Niksar, Almus

Ankara - 5044 5044 5.08 Nallıhan

Türkiye

Toplam (ha)

67850 31475 99325 100.00

* Bucak Orman ĠĢletme Müdürlüğü Günümüzde Isparta Orman Bölge Müdürlüğü’ne Bağlı Bulunmaktadır

Ülkemizde ormancılık çalıĢmalarında bugüne kadar yeterli düzeyde GIS

uygulamalarının yapılmadığı bilinmektedir. Ancak AraĢtırma Müdürlüklerinde yapılan projeli

çalıĢmalar ve OGM ve MPAYHGM’nin yürüttüğü projeler (FRIS ve GEF II) GIS konusunda

önemli çalıĢmaların yapılacağını göstermektedir.

GIS (Geographical Information System, Türkçe olarak Coğrafi Bilgi Sistemi)

yeryüzünün herhangi bir özelliği ile ilgili çalıĢmanın bilgisayar ortamında gerçekleĢtirilmesi

esasına dayanır. Bu yöntem aslında bir metodolojidir. ÇalıĢma konusu bir Ģekilde mekan,

insan, zaman ve bunlarla ilgili değiĢkenleri az veya çok içeren bütün bilim dalları ve meslek

gruplarını GIS’den faydalanma-kullanma imkanları vardır. Bilim adamları tarafından farklı

biçimlerde tanımlanan GIS konusu için; Coğrafyaya bağlı verileri depolamak ve iĢlemek için

manuel veya bilgisayar bazlı iĢlemler kümesidir (TUROĞLU 2000). GIS donanım, yazılım,

veriler ve kullanımlardan oluĢan bilgisayar destekli bir sistemdir. Onunla coğrafi veriler

sayısal olarak kaydedilebilir, düzenlenebilir, depolanabilir ve yeniden organize edilebilir,

modellenebilir, analiz edilebilir ve alfanümerik ve grafik olarak gösterilebilir (KOÇ 1993).

YetiĢme ortamı haritacılığı konusunda ülkemizde yapılmıĢ çalıĢmalar olmasına

rağmen ülke geneli dikkate alındığında bu çalıĢmaların ne kadar az sayıda kaldıkları ortaya

çıkmaktadır.

YetiĢme ortamı haritacılığı konusunda; dıĢ çevre faktörlerinin bitkiler üzerinde

sağladığı etkileri belirtmek ve aynı türün değiĢik yetiĢme ortamlarındaki özelliklerini

Page 44: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

saptamak bakımından yetiĢme ortamlarını ayırt etmek gerekmektedir. Bu bakımdan yetiĢme

ortamlarına iliĢkin iklim elemanları, vejetasyon, fauna, topoğrafya, ana materyal ve toprak

faktörlerinin kombinasyonu veya bunların her birinin egemenliğini ifade eden bir kriterin

bulunması, yetiĢme ortamının veya yetiĢme birliğinin sınıflandırılması için mutlaka

araĢtırılması gereken konulardır (ATALAY 1987).

ARAġTIRMA ALANININ TANITIMI VE TARĠHSEL GELĠġĠMĠ

Elmalı Sedir AraĢtırma Ormanı (Çamkuyusu), Antalya ilinin 130 km güney batısında

ve Avlan Gölü’nün doğusunda yer almaktadır (Resim 1.). 12.12.1962 tarihinde bir protokolle

Antalya AraĢtırma Ġstasyon Müdürlüğü’ne devredilerek araĢtırma ormanı statüsü

kazandırılmıĢtır. Sınırları ve mevkii belirtilen Çamkuyusu ormanlarının 1. devre amenajman

planlarından Bucak serisine ait 87, 88 numaralı havzalar ile 86 numaralı havzanın büyük bir

kısmını içine almaktadır. 1965 yılında yapılan amenajman planında da görünen sınırlar

Ģöyledir. Doğusu: AlaĢar T. Eğrikar, Hacıbey, Tozluca, Gökbelen, Akbaba Gediği, Çam

çukuru’nun kuzey doğusundaki en yüksek tepe; Kuzeyi: Çam çukuru kuzey sırtları, Gevenli

T., Domuz T., Domuz Tepe’den Elmalı, Finike Ģosesine inen sırt; Batısı: Elmalı- Finike Ģosesi

Güneyi: Elmalı-Finike Ģosesinden Avlan taĢına çıkan sırt, Karatepe Ġncebel, AlaĢar T.’dir.

2200 ha genel alanın 1200 ha’ı ormanlık 400 ha’ı açıklıktır (ANONĠM 1997).

Resim 1. Elmalı Sedir AraĢtırma Ormanı ve Kızlar Sivrisi’nden bir görünüm

Günümüzde bu sınırlar değiĢmekle birlikte alanı da 2616.9 ha’a çıkmıĢtır. Bu alanın 1586.9

ha’ı verimli, 337.8 ha’ı bozuk, 692.2 ha’ı da açıklıktır. AraĢtırma ormanının 1/25000 ölçekli

Fethiye O23c3 ve Antalya O24d4 paftalarından alınan bilgilere göre 36 33' 26'' -36 36' 18''

kuzey enlemleri ile 29 57' 03'' -30 04' 13'' doğu boylamları arasındadır. En yüksek noktası

Gökyamaç Tepe (2611 m), en alçak yeri 1030 m ile eski Avlan Gölü tesviye eğrisidir

(ANONĠM 1997).

Page 45: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Sedir AraĢtırma Ormanı devletleĢtirilmeden önce yörede yaĢayan ve Osmanlı

ordusuna at yetiĢtirmekle görevli bulunan SubaĢı ailesinin mülkiyetinde kalmıĢtır. O dönemde

sedir ormanlarında ve orman sınırları üstündeki yaylalarda hayvanlarını otlatan Yörükler,

günümüzde de bu geleneklerini sürdürmektedirler.

Sedir ormanlarına yapılan en büyük tahribat, 1927-1936 yılları arasında, “kolostar”

adlı el bıçkısı ile yapılan müteahhit kesimi esnasında yaĢanmıĢtır. Bulgar baltası denilen

baltalarla, düzgün lifi olan ağaçlar tespit edilerek ağacın 1.5-2.0 m yüksekliğine kurulan

iskele yardımıyla ağaçlar kesilerek katırların taĢıyabileceği uzunluktakiler alınmıĢtır. Yüksek

kesilen binlerce gövde ve düzgün lifi olmayan latalar ormana terk edilmiĢtir. Katırlarla

taĢınan latalar, karların erimesiyle suyu çoğalan Aykırçay deresi yardımıyla Finike limanına

taĢınmıĢ ve oradan Mısır ve diğer ülkelere ihraç edilmiĢtir (ANONĠM 1997; KAÇAR 2002).

1997 yılında dikkatsizlik sonucu Sarnıç Düzü alanında oluĢan orman yangınında 43.8 ha

değiĢik meĢcere tiplerinden oluĢan orman büyük oranda zarar görmüĢtür (Resim 2.).

Resim 2. Sarnıç Düzü alanının orman yangınından sonraki görünümü

MATERYAL VE METOD

Amenajman Heyetlerinin Alan Envanterine ĠliĢkin Yaptığı ÇalıĢmalar

Yüzölçümlerinin hesaplanmasında meĢcere haritası yapıldıktan sonra orijinal haritanın

ozalit kopyası üzerinde noktalı Ģablon (grid) ile sahalar ölçülmüĢtür. Sahaların ölçülmesi

bölmeler itibariyle yapılmıĢ olup, her bölmenin tam sahası ve bölme içerisinde bulunan

bölmecikler ayrı ölçülmüĢtür. Bütün bölmelerin ölçülmesi bittikten sonra bölmelerin tamamı

bir bütün olarak ölçülerek gerekli kontrolü yapılmıĢtır. Alan ölçmeleri “Saha Döküm Tablosu’

na” bölme numaraları sırası ile geçirilmiĢtir. Bu tabloda (1 Nolu Tablo) bölmelerin içinde

bulunan her meĢcere tipinin sembolü, iĢletme sınıfı, yaĢ sınıfı, bonitet sınıfı gerçek ve redüktif

alanı gösterilmiĢtir. Ormansız alanlar da yine sembolleri, iĢletme sınıfları ve alanları itibariyle

gösterilmiĢtir. Ayrıca bunların toplamları ve genel alanın toplamları bu tabloda gösterilmiĢtir

(Not : Plan ünitesindeki ormanlık alanın meĢcere tiplerine dağılıĢını gösterir tablo (Tablo

No:2) planda yer almıĢtır ve bu tabloda yer alan meĢcere tipleri GIS veri tabanında da

kullanılmıĢtır).

Deneme alanlarının ormana dağıtılması; plan ünitesindeki arazi ölçmelerine

baĢlamadan önce mevcut meĢcere haritasındaki verimli orman alanları Harita Genel

Page 46: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Komutanlığından alınan 1/25 000 ölçekli paftalara aktarılmıĢtır. Daha sonra arazide yapılan

istikĢaflarla verimli orman alanlarının sınırları kontrol edilmiĢ, gerekli düzeltmeler

yapıldıktan sonra, deneme sahaları verimli orman alanları esas alınarak, paftalar üzerine

300x300 m. aralık mesafeyle iĢaretlenerek kuzey-batıdan baĢlamak üzere sırayla

numaralandırılmıĢtır.

Deneme alanlarının ormanda bulunarak sınırlanması ve tespit edilmesi; deneme

sahaları, 1/25 000 ölçekli haritalarda bulunan nirengi noktaları ya da tepe, boyun noktası, dere

kavĢakları ve yol kavĢakları gibi diğer röper noktalarından hareket edilerek, pusula ve mesafe

ölçmeye yarayan 25m. lik ipler yardımıyla bulunmuĢtur. Bulunan deneme sahalarının

merkezleri ağaç bir kazıkla tespit edilmiĢ, ağaç kazığa ve merkeze en yakın ağaca deneme

sahasının numarası yazılmıĢtır. Arazide merkezi belli edilen deneme sahasının sınırları ise,

meĢcere kapalılığına göre belirlenen alanı içine giren ağaçların ayrı iĢaretlenmesi ile tespit

edilmiĢtir.

YetiĢme Ortamı Haritacılığına ĠliĢkin Yapılan ÇalıĢmalar

Fauna ÇalıĢmaları

ÇalıĢmanın amacı: Elmalı Sedir AraĢtırma Ormanı’ndaki biyolojik çeĢitliliğe katılan

canlılar içerisindeki memeli ve kuĢ faunasını oluĢturan türlerin tespit edilmesi, varlıklarının

korunması ve populasyonlarının geliĢtirilmesi için alınacak tedbirlerin ortaya konulması ve

ileride araĢtırma ormanları için yapılacak yaban hayatı amenajman planlarının alt yapısını

oluĢturmaktır.

ÇalıĢmalarda El GPS’i, 10x42 ve 7x50 Hama, Steiner dürbün, ED II 20-45 Nikon

Fieldskop kullanılmıĢtır.

Yöntem olarak AraĢtırma ormanlarında yaban hayatını oluĢturan memeli ve kuĢ

faunasının aktüel durumlarının tespit çalıĢması, yılın değiĢik tarihlerinde günü birlik bireysel

ve proje ekibi ile birlikte uzun süreli arazi çalıĢmalarında ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır.

Bireysel arazi çalıĢmaları, yılın değiĢik tarihlerinde ormanda tesadüfi olarak görülen türlerin

var-yok çalıĢması ve teĢhisi Ģeklinde yapılmıĢtır. Proje ekibi ile birlikte uzun süreli arazi

çalıĢmalarında ise, araziyi iyi tanıyan orman muhafaza memuru ve ilgili bölge Ģefi ile birlikte

arazi taramaları yapılmıĢtır. Arazi çalıĢmaları gündüz ve gece olmak üzere iki bölümde

tamamlanmıĢtır.

Gündüz çalıĢmaları: ÇalıĢmalar sabah erken saatlerden (08°°)baĢlayarak akĢam geç

saatlere (18°°) kadar ormanın üst sınırlarından, genellikle sırtlardan baĢlayarak 100’er m

aralıklarla taramalar yapılmıĢtır (Resim 3.). Taramalar esnasında memeli türlerin barındıkları

yatak yerleri, tünek yerleri, beslendikleri, otlandıkları ve su içtikleri yerler, kullandıkları

yolaklar ve geçit yerleri tespit edilmiĢ ve 1/25 000 haritalara iĢlenmiĢtir. Sahadaki mevcut

türler tesadüfi olarak direkt canlının görülerek veya birtakım izlerden (ayak izi,dıĢkı tespiti,

sürtünme ve kemirme izi, toprakta besin arama Ģekli) türün varlığı tespit edilmiĢtir.

Gece çalıĢmaları:Sahadaki hayvanların otlandıkları orman içi sahalarda ve su içtikleri

yerlerde, geceleyin (22°°-02°° saatleri arasında) projektör ve araba farı ıĢığında tür tespiti ve

sayım çalıĢması yapılmıĢtır.

KuĢlarda tür tespiti, tüm arazi çalıĢmaları esnasında çıplak göz ve 10x42 hama ve

7x50 dürbünle yapılmıĢtır.

Bugüne kadar yapılan çalıĢmalarla tür tespiti yapılmıĢ ve kısmen de populasyon

yoğunluğu hakkında fikir sahibi olunmuĢtur. Daha sonra yapılacak envanter çalıĢmaları yine

gündüz ve gece iki bölümde yapılacaktır. Gündüz yapılacak kuĢ gözlemleriyle populasyon

büyüklüğü ve yoğunlaĢtığı bölgeler tespit edilecektir. Yağmurlu ve karlı havalarda, yırtıcı

türlerin izlerinden varlıkları ve yoğunlukları tespit edilecektir. Gece sayım çalıĢmaları ise

dolunay takvimi dikkate alınarak orman içi açıklıklardaki otlanma ve su içme bölgelerinde,

Page 47: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

hayvanlar ıĢıkla rahatsız edilmeden, yapılacak yüksek bek yerlerinden 7x50 dürbünle

yapılacaktır.

Resim 3. Fauna gözlemlerinin yoğun olarak yapıldığı Avlankuzu mevkiinin görünüĢü

Mevcut türlerin korunması için bulundukları sahaların emniyet tedbirleri (giriĢ-çıkıĢ

kontrolü, ihata, yollara kapılar konulması v.b) alınacak, populasyonun geliĢtirilmesi için

sahalara her 200 ha’a 1 adet ağaç kütükten suluklar konulacak, orman içi boĢluklara gece

sayımları için yüksek bek yerleri yapılacak, aynı boĢluklar otlanma için gerekirse yem

bitkileri ile takviye edilecektir. Daha önce araĢtırma ormanında yaĢamıĢ, ancak farklı

sebeplerden dolayı yok olmuĢ veya habitat değiĢtirmiĢ türlerin yeniden ortama kazandırılması

için çalıĢmaların yapılması sağlanacaktır.

ÇalıĢmalar, orta vadede araĢtırma ormanında avlanmanın yasaklanması için gerekli

yasal zeminin hazırlanmasını sağlayacaktır. Uzun vadede ise, bu saha için ilerde yapılacak

yaban hayatı amenajman planının alt yapısını oluĢturacaktır. Ayrıca araĢtırma ormanı

biyolojik çeĢitliliğin korunduğu, yaban hayatı ile ilgili araĢtırmaların yapıldığı ve kamuoyuna

sunulduğu yerlerden olacaktır.

Flora ve Vejetasyon ÇalıĢmaları

Vejetasyon çalıĢmaları için amenajman planlarındaki 300m x 300m= 9 ha’lık deneme

alanları esas alınarak Braun-Blanquet yöntemine göre vejetasyon döneminde çalıĢmalar

sürdürülmektedir. Her deneme alanında 20m x 20m=400 m2’lik sahada vejetasyon tespit

çalıĢmaları yapılmaktadır. AraĢtırma alanında flora tespiti için vejetasyon dönemi dıĢında ve

vejetasyon döneminde mevcut deneme alanlarından ayrı olarak, değiĢik yükseklik ve bakı

gruplarından oluĢan noktalara hemen her ay gidilerek bitki toplama ve teĢhis çalıĢmaları

yapılmaktadır. Deneme alanlarına gidiĢlerde el GPS’leri kullanılmaktadır. Deneme

alanlarında, hazırlanan ölçüm karnelerine öncelikle sahayla ilgili deneme alanı numarası,

meĢcere tipi, kapalılık, eğim, yükseklik, koordinatlar, bonitet, toprak türü, anakaya, humus

formu, flora elemanları, örtme değerleri, yaĢama gücü ve sosyobilite bilgileri iĢlenmiĢtir. Bir

örnek alandan diğerine gidilirken farklı flora elemanı görülmesi durumunda bu bitki

toplanarak kayıt edilmiĢ ve GPS ile koordinatları tespit edilmiĢtir. Ayrıca oluĢturulan bitki

etiketlerine tarih, yer, çiçek rengi, familya, cins, tür, toplayan kiĢi gibi bilgiler konulmuĢtur.

Page 48: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Deneme alanlarında bulunan otsu bitkilerin topraktan çıkartılması sırasında kök ve

gövdelerinin zarar görmemesi için bitkinin köklenme durumuna göre sivri uçlu kürek veya

küçük el kazması kullanılmıĢtır. Odunsu bitkiler için bağ makası kullanılmıĢtır. Toplanan

örnekler gazete kağıtları arasında sıkıĢtırılarak preslenmiĢ, bozulmadan saklanabilmeleri için

10 gün süreyle günde 1 kez olmak kaydıyla gazeteleri değiĢtirilmiĢtir.

YetiĢme Ortamı ve Toprak Özelliklerinin Belirlenmesi ÇalıĢmaları

Bir orman ekosistemi, ormanda yaĢayan bitkiler ile hayvanlar ve bunların üzerinde

yaĢadığı mekandan oluĢur. Bitki ve hayvanların oluĢturduğu birliğe yaĢama birliği ve bu

birliğin üzerinde yaĢadığı mekana da yetiĢme ortamı denmektedir. YaĢama birliği kendisine

uygun koĢulların bulunduğu bir ortamda yaĢar. Ortamın o yaĢama birliği için uygun olan

koĢulları merkezden uzaklaĢtıkça değiĢerek, olumsuz özellikler kazanabilir. Böylece giderek

yeni bazı özelliklere sahip olan diğer bir yetiĢme ortamına geçilir. Bu yeni yetiĢme ortamında

kendilerine optimum yaĢama koĢulları diğer bir yaĢama birliği bulunur. Bu yetiĢme ortamları

arasında geçiĢ zonları da bulunabilir (Kantarcı 1978).

Orman ekosistemini oluĢturan yaĢama birliği ve yetiĢme ortamı arasında karĢılıklı

iliĢkiler bulunmaktadır. Hem yaĢama birliği, hem de yetiĢme ortamı çevre koĢullarının etkisi

altında bulunmaktadır. Buna göre orman yetiĢme ortamı; coğrafi konumu belli bir yerde

orman bitkilerinin yaĢamasını sağlayan ve onları devamlı etkisinde bulunduran çevre

koĢullarının oluĢturduğu, bu koĢullar arasında karĢılıklı bir dengenin ve dinamik iliĢkilerin

bulunduğu ekolojik bir birim olarak tanımlanabilir (Kantarcı 1978). YetiĢme ortamının

koĢulları mevki, iklim, toprak ve canlılar olarak dört grupta toplanır. Bu gruplara yetiĢme

ortamının faktörleri denir.

Bir yetiĢme ortamının sınıflandırılabilmesi ve değerlendirilmesi için öncelikle yetiĢme

ortamı hakkında bilgilerin derlenmesi gerekir. Bu çalıĢmada yetiĢme ortamı ile ilgili tablo

1’de verilen bilgilerin derlenmesine çalıĢılmıĢtır. Bu tabloda verilen faktörlerden, mevki ile

ilgili bilgiler ilgili haritalardan, iklime ait bilgiler araĢtırma ormanında bulunan meteoroloji

istasyonundan sağlanmıĢtır. Toprak ve canlılar ile ilgili bilgiler ise arazi çalıĢmaları ile

belirlenmiĢtir. Bunun için 300 x 300 m aralıklarla bir karelaj Ģebekesi oluĢturulmuĢ ve her

noktada toprak çukuru açılmıĢtır. Toprak çukurunda tablo 1’de toprakla ilgili verilen

özelliklerden su ve besin kapasitesi ile ilgili bilgiler haricindeki özellikler incelenmiĢtir.

Ayrıca çukurun çevresinde 20 x 20 m’lik alanlarda bulunan ağaçların çap ve boyları ölçülmüĢ

ve bu alanda bulunan diğer bitkiler ile bunların örtme dereceleri ilgili tablolara yazılmıĢtır. Bir

örnek alandan diğerine gidilirken ağaç türü, anakaya ve toprak özellikleri gibi bazı

özelliklerde farklılıklara rastlanıldığında haritalara iĢaretlenmiĢtir.

Bu Ģekilde arazi çalıĢmaları tamamlandıktan sonra yetiĢme ortamı ve toprak haritalarının

yapılması çalıĢmaları baĢlayacaktır. Bunun için öncelikle aynı yetiĢme ortamı özelliklerine

sahip olan ekolojik torak serileri ayırt edilecektir. Aynı anakayadan oluĢmuĢ, benzer

özelliklere (derinlik, taĢlılık, toprak türü vb) sahip topraklar bir seri halinde toplanacaktır. Bu

Ģekilde çalıĢma alanındaki ekolojik toprak serileri belirlendikten sonra her ekolojik toprak

serisinin besin maddesi durumunu tespit edebilmek için temsil yeteneğinde olan noktalardan

örnekler alınacaktır. Bu örneklerin laboratuvarda çeĢitli analizleri (N, organik madde, pH vb)

yapılacaktır. Arazi ve laboratuvar çalıĢmaları tamamlandıktan sonra besin kapasitesi veya su

kapasitesine göre yetiĢme ortamı birimleri ayırt edilecek ve haritalar üzerine iĢlenecektir.

YetiĢme ortamı faktörlerinin kapsadığı baĢlıca özellikler ve öğeleri aĢağıda verilmiĢtir (Tablo

2.).

Tablo 2. YetiĢme ortamı faktörlerinin kapsadığı baĢlıca özellikler ve öğeler.

YetiĢme ortamı faktörleri YetiĢme ortamı faktörlerin kapsadığı özellikler ve öğeler

1. Mevki 1.1 Coğrafi mevki 1.1.1. Genel mevki

Page 49: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1.1.2. Yerel mevki

1.2. Yeryüzü Ģekli 1.2.1. Denizden yükseklik

1.2.2. Yerel mevki

1.2.3. Bakı

1.2.4. Eğim

1.2.5. KomĢu yeryüzü Ģekilleri

2. Ġklim 2.1. Bölgesel iklim Genel ikim karakteri ile

2.2. Yöresel iklim Ġklim tipi ile

2.3. Yersel iklim 2.3.1. YağıĢ

2.3.2. Sıcaklık

2.3.3. Rüzgar

2.3.4. IĢık

2.3.5. Nem

3. Toprak Toprağın kimyasal

ve fiziksel

özellikleri

3.1. Toprağın oluĢtuğu anakaya

3.2. Humus tipi

3.3. Toprağın derinliği

3.4. Toprağın taĢlılığı

3.5. Toprağın türü

3.6. Toprağın strüktürü

3.7. Toprağın bağılılığı

3.8. Toprağın karbonatları

3.9. Toprağın drenajı

3.10. Toprağın reaksiyonu

3.11. Toprağın köklenme derinliği

3.12. Toprağın köklenme derinliği için

birim alandaki miktarı

3.13. Toprağın bitkiler tarafından

alınabilir su kapasitesi

3.14. Toprağın bitkiler tarafından

alınabilir besin kapasitesi

4. Canlılar 4.1. Bitkiler 4.1.1. Ağaç türleri (hakim ve karıĢık)

4.1.2. Çalı türleri (hakim ve karıĢık)

4.1.3. Otlar

4.1.4. Bitki örtüsünün örtme derecesi

ve rastlanma sıklığı

4.1.5. Ağaçların çapı ve boyu

4.2. Hayvanlar

4.3. Ġnsanlar Olumlu ve olumsuz etkileri

GIS ÇalıĢmaları

Orman Amenajman planı meĢcere haritasının sayısallaĢtırılması çalıĢmasında

öncelikle sahayı içine alan 1/25000 ölçekli Fethiye O23c3 ve Antalya O24d4 paftaları ile

Elmalı Sedir AraĢtırma Ormanı meĢcere haritası kullanılmıĢtır. Bu haritalar önce A0 tarayıcı

ile taranarak bilgisayar ortamına tif dosyası olarak kaydedilmiĢtir. Taranan haritalar Image

Analyst (IA) ve MicroStation 95 (MS 95) programları kullanılarak ayrı ayrı rektifiye

Page 50: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

edilmiĢtir. MeĢcere haritasının rektifiye iĢleminde, rektifiyesi yapılmıĢ 1/25000 ölçekli

haritalar kullanılmıĢtır. Daha sonra rektifiyeli meĢcere haritasının ekrana koordinatlı bir

Ģekilde oturtulmasından sonra MS 95 programı kullanılarak tüm bölme ve bölmeciklere

iliĢkin sınırlar geçirilmiĢtir. Bu çalıĢmada iç ve dıĢ sınırlar, istenilirse farklı özellikteki

çizgiler kullanılarak farklı katmanlara çizilebilmektedir. Örneğin dıĢ sınır level 1 sarı, iç

sınırlar level 2 kırmızı veya yeĢil gibi (Resim 4.). Deneme alanlarını oluĢturan noktalar,

meĢcere haritasının rektifiye iĢleminden sonra, program yardımıyla tüm sahada (amenajman

çalıĢmalarında yalnızca verimli ormanlarda deneme alanı alınmaktadır) otomatik olarak

oluĢturulmuĢtur. Deneme alanlarına ait koordinat değerleri GPS’e aktarılmıĢ ve noktalara

GPS yardımıyla gidilmiĢtir. Bu yöntemin avantajı, deneme alanlarının amenajman

çalıĢmalarından farklı olarak sabit olması ve gelecekte aynı noktalarda yapılacak çalıĢmalarla

değiĢikliklerin izlenmesine olanak tanımasıdır.

Resim 4. Bölme ve bölmecik sınırı çizimi (IA ve MS 95 programları)

Bölme ve bölmeciklere ait sınır çizme çalıĢmaları tamamlandıktan sonra elde edilen

dgn uzantılı dosya GeoMedia Professional 4.0 (GeoMedia)’a taĢınmıĢ, iliĢkili öznitelik

bilgileri belirlendikten sonra veri tabanı yapısı oluĢturulmuĢ, meĢcere haritası ve amenajman

planından (Tablo No 1) yararlanarak da veri girme çalıĢmaları yapılmıĢtır (Resim 5.).

Resim 5. Öznitelik bilgilerine ait veri girme ve düzeltme (GeoMedia)

Page 51: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Veri tabanını oluĢtururken öznitelik bilgileri fazla sayıda tutulmuĢtur. Çünkü ne kadar

çok öznitelik bilgisi yaratılırsa o derecede ayrıntılı sorgulama Ģansı kazanılacaktır. Bu

öznitelik bilgileri alana iliĢkin; otomatik ID numarası, bağlı olduğu bölge müdürlüğü, iĢletme

müdürlüğü ve iĢletme Ģefliği bilgileri ile bölme no, orman durumu, meĢcere tipi, prodüktiflik,

ağaç türü, çap sınıfı, kapalılık, aynı tipin adedi, taĢlılık, iĢletme sınıfı, yaĢ sınıfı, bonitet sınıfı

ve alan bilgilerinden oluĢmuĢtur (Resim 6.)

Resim 6. Sahayla ilgili Access veri tabanında yer alan öznitelik bilgileri

Veri tabanı oluĢturma çalıĢmaları hatasız bir Ģekilde tamamlandıktan sonra GeoMedia

ile birlikte çalıĢan MF Works programı kullanılarak sahaya iliĢkin farklı öznitelik bilgilerine

göre (örn MeĢcere tipi, bonitet, yaĢ sınıfları haritası) gerekli tüm haritalar 1 m duyarlılıkta

oluĢturulabilmektedir.

BULGULAR

Fauna Bulguları

Elmalı Sedir AraĢtırma Ormanı’nda yapılan fauna tespit çalıĢmaları henüz

tamamlanmamıĢ olmasına rağmen eldeki fauna bulguları tür, sayı ve bu sayının neye göre

tespit edildiğine yönelik bilgiler Tablo 3’de verilmiĢtir.

Tablo 3. Elmalı Sedir AraĢtırma Ormanı’na ait fauna bulguları Mevcut türler Elmalı Sedir

Ġz dıĢkı kendisi sayı

Memeliler Ayı Kurt Yaban keçisi Yaban domuzu Sansar TavĢan Sincap VaĢak Tilki Yabani at

+ + + 4-6 + + + 13 + + + 40-50 + + + + + 100-150 + + + + 4-6 + + + 20-25 + + + 45-50

KuĢlar Bahçe tırmaĢığı Florya

+ +

Page 52: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Çam baĢtankarası Büyük baĢtankara Mahzun baĢtankara Bahçekızılkuyruğu TırmaĢık Ġshak kuĢu Kukumav kuĢu Kanarya Kızılgerdan Ağaçkakan Tahtalı güvercin ġahin KızılĢahin Hüthüt Alaca baykuĢ KarabaĢ ötleğen Kuyrukkakan Ökseotu ardıçkuĢu Güzelsesli ardıçkuĢu Kestane kargası Karatavuk Saka Guguk kuĢu Anadolu sıvacısı Ġspinoz Küçük kumru Arı kuĢu Arıcıl Kırlangıç Ġskırlangıçı Kaya kirazkuĢu Akkuyruk sallayan Keklik Tarla kiraz kuĢu Altı tavukçuk Çobanaldatan Tepeli toygar

+ + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + +

AraĢtırma alanına 30 yıl önce bırakılan atların çoğalarak yabanileĢtiği görülmektedir

(Resim 7.)

Resim 7. Sahada bulunan ve yabanileĢen yaban atları

Page 53: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Flora ve Vejetasyon Bulguları

Bir vejetasyon döneminde çalıĢma sahasından 600 civarında örnek toplanmıĢtır. Bitki

tanımlama çalıĢmaları henüz tamamlanmamıĢ olmasına rağmen familya düzeyindeki oran

bilgileri Ģöyledir; Compositae %17, Cruciferae %11, Leguminosae %9, Labiatae %6,

Liliaceae %5, Rosaceae %4.8, Boraginaceae %4.3, Caryophyllaceae %3.8, Gramineae ve

Umbelliferae %3.5 olarak sıralanmaktadır. R. Çetik ’in “Elmalı, Çığlıkara ve Bucak sedir

ormanları florası” adlı makalesi bu çalıĢmaya önemli kaynak oluĢturmaktadır. Çetik’in yaptığı

araĢtırmada elde ettiği bulgulara göre; Compositae %13, Labiatae %10, Leguminosae %9,

Cruciferae %9, Caryophyllaceae %8, Graminae %8 olarak bulunmuĢtur (ÇETĠK 1977).

Flora ve vejetasyon toplama ve teĢhis çalıĢmaları yoğun bir Ģekilde devam etmektedir.

Bu çalıĢmaların bitirilmesinden sonra sahayla ilgili son rakamlar ve bulgular ortaya

konulacaktır.

YetiĢme Ortamı ve Toprak Özelliklerine ĠliĢkin Bulgular

Bu çalıĢmada sahanın tamamında yaklaĢık 290 adet toprak profili alınmıĢtır. Toprak

profili alma çalıĢmaları 2 grup halinde 30 günlük arazi çalıĢmalarıyla gerçekleĢtirilmiĢtir

(Resim 8.). Toprak örneği alma çalıĢmaları 2002’nin Nisan-Mayıs aylarında

gerçekleĢtirilecektir. Bu çalıĢmalar bitirilmediği için toprağa iliĢkin bulgular verilememiĢtir.

Resim 8. Açılan toprak profillerinde yapılan tespit çalıĢmaları

GIS BULGULARI

Bu konuda irdelenmeye çalıĢılan konu alansal olarak değiĢimin nasıl olacağıdır.

Dikkati çeken en önemli ayrıntı, grid noktalı Ģablon ile yapılan ölçümlerinin kendi içinde nasıl

bir hata payı oluĢturacağı sorusuna cevap aramak olacaktır. Hiçbir zaman gerçek alan

ölçümleri ile kıyaslanamayan bu hata payının binde 2-2.5 civarında olması beklenmektedir.

Sayısal haritalardan bilgisayar ortamında ölçülen gerçek alanlarla klasik amenajman planında

yer alan ve noktalı Ģablonla ölçülen alanların dökümü aĢağıdaki gibi oluĢmuĢtur (Tablo 4.).

Tablo 4. Klasik amenajman planı ve GIS ortamında yapılan çalıĢmalara göre elde edilen

alanlar ve oluĢan farklar

ĠĢletme

Sınıfları

Amenajman Planı Verilerine Göre

Alan (ha)

Sayısal Harita Verilerine Göre

Alan (ha)

Alansal

Fark

(ha) Prodükt

(ha)

Bozuk

(ha)

Ormansız

(ha)

Toplam

(ha)

Prodükt

(ha)

Bozuk

(ha)

Ormansız

(ha)

Toplam

(ha)

A 1274.8 161.2 520.6 1956.6 1257.3 158.6 511.5 1927.4 29.2

B 312.1 176.6 171.6 660.3 305.3 170.7 175.4 651.4 8.9

Genel

Toplam

1586.9 337.8 692.2 2616.9 1562.6 329.3 686.9 2578.8 38.1

Page 54: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tabloyu incelediğimizde alansal farkın 38.1 ha olduğu ve bunun araĢtırma ormanının

gerçek alanının amenajman planında yer aldığından daha küçük olduğunu göstermektedir.

Bilindiği gibi günümüzde geliĢen teknolojiler hızlı ve pratik kullanım getirmelerinin yanında

ekonomik ve güvenilir olma özelliklerine sahip olmak zorundadırlar. Bu anlamda geliĢen

teknolojilerin ormancılığımıza aktarımı önemli bir görevdir. GIS ile orman amenajmanı için

çağ atlatabilecek modern bir teknolojidir. Dolayısıyla oluĢan 38.1 ha’lık alansal fark olması

gereken hatanın (binde 2-2.5) yaklaĢık olarak 7 katıdır. Bu büyük bir hata olarak kabul

edilebilir. Hatanın dağılımı incelediğimizde büyük bir kısmının prodüktif ormanda ve iki

meĢcere tipinde (Scd2 ve Scd3) toplandığını görmekteyiz. Aynı zamanda bu fark yine büyük

oranda V. yaĢ sınıfı, IV ve V. bonitette toplanmıĢtır. Tamamen tesadüfi nedenlere bağlı olarak

meydana gelen bu dağılımın değerlendirmesi amenajmancıların dikkatine sunulmuĢtur.

Tüm alana iliĢkin GeoMedia ve MF Works programları kullanılarak oluĢturulan bazı

çıktılar (örn MeĢcere tipi, bonitet, yaĢ sınıfları haritası) aĢağıda verilmiĢtir (Resim 9., Resim

10., Resim 11.).

Resim 9. MF Works ile üretilen meĢcere haritası

Resim 10. MF Works ile üretilen bonitet haritası

Page 55: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Resim 11. MF Works ile üretilen yaĢ sınıfları haritası

Bu haritalar yine MF Works programı yardımı ile kendi içlerinde üst üste çakıĢtırmak

suretiyle istenilen özellikteki alanlar ortaya çıkartılabilmektedir. Örneğin 3. Bonitette Sc2

meĢcereleri nerelerdedir gibi bir soruya cevap bulabilmek çok kolaydır. Bu ve benzeri soruları

çoğaltmak mümkündür.

TARTIġMA VE SONUÇ

Yapılan çalıĢmalardan elde edilen ilk sonuçlar GIS’in orman amenajmanı

çalıĢmalarını büyük ölçüde kolaylaĢtırarak güvenilir sonuçlara ulaĢtırdığı sayısal ve raster

bilgilerin çok kolayca birbirleri ile iliĢkilendirilerek yeni bilgilerin özellikle haritaların elde

edilebildiğini göstermiĢtir. Bu bilgilerin sayısal ortamda saklanabilmesi ve GPS yardımı ile

elde edilen deneme alanlarının gelecekte de kullanılabilecek sabit deneme alanları olması

orman amenajman çalıĢmalarının devamlılığı açısından çok önemlidir. Sadece orman

amenajman planı verilerinin sayısallaĢtırılarak bilgisayar ortamına aktarılmıĢ olmasına

rağmen bundan sonraki arazi çalıĢmalarının tamamının orman amenajman heyetlerince GIS

teknolojisi ve GPS kullanılarak yapılabilirliğini göstermesi bakımından bir ön çalıĢma

mahiyetindedir ve önemlidir. AraĢtırma kurumlarının modern teknolojilerin kullanımında

öncülük etmesi kuruluĢ amaçlarına da uygun olacaktır.

Bu çalıĢmada yapılan GIS’in dıĢındaki yetiĢme ortamına iliĢkin ayrıntılı çalıĢmalar

(toprak, fauna ve vejetasyon), çalıĢma alanının araĢtırma ormanı olması, ormanı oluĢturan

türlerin sedir ve ardıçtan oluĢması ve bu türlerin yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya olması

bakımından önemlidir. Yapılan araĢtırmanın ülkemizde bu tür ormanlarda yapılacak

çalıĢmalara bir altlık oluĢturacağı düĢünülmektedir.

AraĢtırma tamamlandığında elde edilen geniĢ veri bankasından konuyla ilgili olarak

ortaya çıkacak farklı sonuçlar konuyla ilgili çalıĢan bilim adamlarının dikkatine sunulacaktır.

KAYNAKLAR

AKSOY, H. ÖZALP, G. 1990: Türkiye’de Sedirin (Cedrus libani A. Rich.) Orman

Toplumları Uluslar arası Sedir Sempozyumu 23-27 Ekim Sayfa: 93-102, Antalya

ANONĠM, 1980: Türkiye Orman Envanteri, OGM Yayın No:630, 127, Ankara

ANONĠM, 1987: Türkiye Orman Varlığı, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Muhtelif Yayınlar

Serisi No:48, Ankara

ANġĠN, R. KÜÇÜK, M. 1990: Niksar ve Erbaa Yöreleri Doğal Sedir MeĢcerelerinde

Floristik AraĢtırmalar, Uluslar arası Sedir Sempozyumu 23-27 Ekim Sayfa: 1-11

Page 56: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Antalya

ATALAY, Ġ. 1987: Sedir (Cedrus libani A. Rich.) Ormanlarının YayılıĢ Gösterdiği Alanlar ve

Yakın Çevresinin Genel Ekolojik Özellikleri Ġle Sedir Tohum Transfer Rejiyonlaması,

OGM Yayını, No:663/61, Ankara

AYTUĞ, B. 1970: Arkeolojik AraĢtırmaların IĢığı Altında Ġç Anadolu Stebi Ġ.Ü. Orman

Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı 1, 127-143, Ġstanbul

BOYDAK, M. 1986: Lübnan (Toros) Sedirinin (Cedrus libani A. Rich.) YayılıĢı Ekolojik ve

Silvikültürel Nitelikleri Doğal ve Yapay GençleĢtirme Sorunları, Ormancılık

AraĢtırma Enstitüsü Dergisi, No:64, 5-56, Ankara

DAVIS P.H. 1965: Flora of Turkey and the East Aegean Islands. Edinburg. Cilt I, 567

EVCĠMEN, B.S. 1961: Türkiye’nin YaĢlı Sedirleri, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri A,

Sayı 1, 64-72, Ġstanbul

EVCĠMEN, B.S. 1963: Türkiye Sedir Ormanlarının Ekonomik Önemi, Hasılat ve Amenajman

Esasları, OGM Yayın No:355, 199, Ankara

GÜNAY, T. 1990: Afyon-Emirdağ Yukarı ÇaykıĢla Vadisi’nde Stebe GeçiĢ KuĢağında Yeni

Tespit edilen bir Sedir (Cedrus libani A. Rich.) Kalıntı MeĢceresi Uluslar arası Sedir

Sempozyumu 23-27 Ekim Sayfa: 53-63, Antalya

IġIK, F. 1992: Sedirin Doğal YayılıĢı, Sedir El Kitabı Dizisi, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü

Yayınları, Muhtelif Yayınlar Serisi:66, 43-52, Ankara

KAÇAR, M.S. 2002: 1000 Yıl YaĢayan Toros Sediri, Cumhuriyet Gazetesi Bilim ve Teknik

Dergisi

KANTARCI, M.D. 1978: Orman Ekosistemi, Orman YetiĢme Ortamı, Bunun

Sınıflandırılması ve Haritalanması Esasları. Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Cilt

28, Sayı 2, 117-149, Ġstanbul

KANTARCI, M.D. 1982: Türkiye Sedirleri (Cedrus libani A. Richard) ve Doğal YayılıĢ

Alanında Bazı Ekolojik ĠliĢkiler, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Cilt 32, Sayı 2,

113-198, Ġstanbul

KANTARCI, M.D. 1990: Türkiye’de Sedir Ormanlarının YayılıĢ Alanında Ekolojik ĠliĢkiler,

Uluslar arası Sedir Sempozyumu 23-27 Ekim Sayfa: 12-25 Antalya

KAYACIK, H. 1967: Orman ve Park Ağaçlarının Özel Sistematiği I. Cilt, (Gymnospermae).

Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayın No:1105/98, 384 Ġstanbul

KAYACIK, H. 1980: Orman ve Park Ağaçlarının Özel Sistematiği I. Cilt, Gymnospermae

(Açık Tohumlular), Dördüncü Baskı, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları No:2642/281

Ġstanbul

KESKĠN, S. 1992: Sedirin Botanik Özellikleri, Sedir El Kitabı Dizisi, Ormancılık AraĢtırma

Enstitüsü Yayınları, Muhtelif Yayınlar Serisi:66, 35-41, Ankara

KOÇ, A. 1993: Coğrafi Bilgi Sistemlerinde Veriler ve Elde EdiliĢ Yöntemleri, Ġ.Ü. Orman

Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 43, Sayı 1-2, 117-134, Ġstanbul

SAATÇĠOĞLU, F. 1976: Silvikültür I, Ġ.Ü. Orman Fak. Yayın No: 2187/222, 423, Ġstanbul

SEVĠM, M. 1952: Lübnan Sedirinin (Cedrus libani Barr.) Türkiye’deki Tabii YayılıĢı ve

Ekolojik ġartları, Ġ.Ü. Orman Fak. Der., Sayı 2, 19-46, Ġstanbul

SEVĠM, M. 1955: Lübnan Sedirinin Türkiye’deki Tabii YayılıĢı ve Ekolojik ġartları, OGM

Yayın No:143,98 Ankara

TUROĞLU, H. 2000: Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Temel Esasları, Ġstanbul

YEġĠLKAYA, Y. 1992: Tarihsel ve Kültürel Yönü ile Sedir, Sedir El Kitabı Dizisi,

Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, Muhtelif Yayınlar Serisi:66, 19-32, Ankara

Page 57: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun
Page 58: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN AMENAJMANINDA YENİ AÇILIMLAR ÇERÇEVESİNDE PLANLAMA

SÜRECİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YENİDEN TASARIMI

Doç. Dr. Emin Zeki BAġKENT, Prof. Dr. Selahattin KÖSE, ArĢ. Gör. H.Ahmet

YOLASIĞMAZ, ArĢ. Gör. Günay ÇAKIR, ArĢ. Gör. Sedat KELEġ

KTÜ Orman Fakültesi TRABZON

[email protected]

Kısa Özet

Türkiye'de orman amenajman planlarının yapım süreci, günümüze kadar neo-klasik

Avrupa ormancılığı ekolü dayanaklı odun üretimine yönelik hazırlanmıĢ bir çerçevede

düzenlenmektedir. Son zamanlarda dıĢ kaynaklı projelerle planlama çalıĢmalarına yenilik

getirilmeye çalıĢılmıĢ ise de, planlama yaklaĢımının merkezinde yine benzer klasik

ilkeler bulunmaktadır. Ancak, toplumun orman kaynaklarına olan talebinin giderek

değiĢmesi ve çeĢitlenmesi, ormancılık politikalarının ve faaliyetlerin uluslararası önemli

bir boyut kazanması, biliĢim teknolojilerin geliĢtirilmesi, optimal karar verme

tekniklerinin ve modellemenin geliĢen bilgisayar teknolojilerine paralel olarak daha

kullanılır olması, dar çerçeveli mevcut planlama yaklaĢımının ve planlama sürecinin

yeniden yapılanmasını zorunlu hale getirmiĢtir. Bu bildiride, mevcut amenajman

planlama süreci içerisinde plan yapım ilkeleri ve parametreleri amenajmanda yeni

açılımlar doğrultusunda değerlendirilmiĢtir. Ekonomik, ekolojik ve sosyal değerlerin

sistem yaklaĢımı çerçevesinde, optimal karar verme teknikleri ve bilgi sistemleri ile

katılımcı, sürdürülebilirlik anlayıĢla ele alındığı çok amaçlı ve ekosistem tabanlı bir

planlama yaklaĢımın artık ülkemizde de tasarlanması ve uygulanması kaçınılmazdır.

Giriş

Sosyal, teknolojik ve bilimsel geliĢmelere paralel olarak orman amenajmanı kavram ve

tasarımında hızlı değiĢimler gözlemlenmektedir. Model orman amenajmanı çalıĢmaları,

konumsal orman bilgi sistemi kurulması, su, toprak koruma, yaban hayatı ve biyolojik

çeĢitliliğin korunması gibi çeĢitlenen iĢletme amaçlarının planlamada dikkate alınması,

modern karar verme tekniklerin kullanımı, ekosistem tabanlı konumsal planlama ve orman

amenajmanı sürecinin sürdürülebilir kaynak kullanımına yönelik sistem, ürün ve hizmetlerin

sertifikalandırılması orman amenajmanındaki önemli yeni açılımlardır. Klasik orman

amenajmanına alternatif olarak geliĢtirilen münferit planlama (KÖSE VE ARK. 2002), FRIS

projesi, fonksiyonel planlama (ASAN 1999), ekosistem planlama (BAġKENT 2001,

GRUMBĠNE 1994) ve yeĢil sertifikalandırma (BAġKENT-TÜRKER 2000) gibi bilimsel

çalıĢmaları bu değiĢikliklere somut örnek olarak vermek mümkündür.

Ülkemizde kalkınma planlarının ilk olarak hazırlanmasıyla baĢlayan orman amenajman

plan yapım süreci, günümüze dek daha önceden hazırlanmıĢ amenajman planları yapım

yönetmeliği esaslarına göre yapılmaktadır. 1963 yılından beri 10 yahut 20 yıllık periyotlarla

düzenlenen amenajman planları, sırasıyla, klasik planlama, Akdeniz orman kullanım projesi,

Batı Karadeniz yapraklı tür projesi ve fonksiyonel planlar olmak üzere dört farklı aĢama

kaydetmiĢtir (ASAN 1999). Bu farklı yaklaĢımlara göre hazırlanan amenajman planlarının

baĢlangıç felsefesiyle 21. yüzyıldaki felsefesi arasında, bilimsel amaçlı hazırlanan ve kısmen

de olsa uygulanma fırsatı bulan fonksiyonel planlar hariç, pek az değiĢiklikler vardır. Bunlar,

genelde idare sürelerinin değiĢtirilmesi, planlama ünitesi tanımında değiĢikliklerin yapılması,

hızlı geliĢen Kızılçam ormanları hariç diğer türlerde büyük alanlarda tıraĢlama kesiminden

vazgeçilmesi, gençleĢtirme alanlarının azaltılması ve son yıllarda uygulanan münferit

planlama çerçevesinde yoğun envanter ve silvikültürel faaliyetlerin planlamada

barındırılmasıdır. Planlama öğelerindeki bu kısmi zamansal değiĢikliklerin ötesinde,

planlamanın özünde, çeĢitlenen ve çeliĢen ihtiyaçları karĢılayacak Ģekilde çağdaĢ bilgi

Page 59: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

sistemlerinden yararlanacak ve bilimsel karar verme tekniklerini barındıracak kavramsal ve

yapısal bir düzenleme henüz uygulamada mevcut değildir.

Genel anlamda orman amenajmanı, ormanların geleceği hakkında kararları etkileyen

ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel faktörlerin tümünü ustaca bütünleĢtirme gibi zor ve

karmaĢık bir görevi üstlenmektedir. Orman amenajmanının felsefesi ise, orman ekosisteminin

sağlığını ve bütünlüğünü sağlamak kaydıyla, toplumun ormandan olan her türlü ihtiyaçlarını

sürdürülebilir bazda karĢılamak için çağdaĢ bilgi teknolojilerini ve bilimsel karar verme

tekniklerini kullanarak en uygun yararlanma Ģekline karar vermek suretiyle orman dinamiğini

zaman ve mekan içerisinde kontrol altına almaktır. Kısaca orman amenajmanı; envanterle

biliĢimin sağlandığı ve bilgi teknolojileriyle iĢlendiği, üretimin yapıldığı, ürünlerin dağıtıldığı,

yangına, böceğe, hastalıklara ve diğer olumsuz çevre ve sosyal etkilere karĢı korunduğu ve

gerekli silvikültürel tekniklerin uygulandığı en uygun plan yapım, uygulama ve denetleme

sürecidir (BAġKENT 1999). Mülkiyeti kime ait olursa olsun; sahibi, sınırları ve iĢletme

amaçları belli orman alanını yani iĢletmeyi; teknik, sosyal ve ekonomik faktörlerin ıĢığı

altında Ģekillenen teknik faaliyetler bütününe de orman amenajman planı adı verilmektedir.

Ülkemizde orman amenajman planları yapım süreci ve felsefesi orta Avrupa

ormancılığının yansımasından ibarettir. Bakanlar Kurulu kararı ile ayrılan Milli Parklar ve

Muhafaza Ormanları dıĢında kalan bütün ormanların planlamadaki iĢletme hedefinde, mal

üretimine yönelik en yüksek odun hasılatının alınması yatmaktadır. Dolayısıyla, orman

envanteri de odun üretimine yönelik yapılmakta ve planlama biriminin alan, servet ve artım

itibarıyla mevcut kuruluĢu belirlenmektedir. Odun üretimi prensiplerine göre planlama birimi

içerisinde üretim düzeninin sağlanmasına yönelik iç taksimatlandırma yapılarak bölme ve

bölmecikler tespit edilmektedir. Ormanın gelecekteki kuruluĢunu kestirmek için özel bir çaba

gösterilmese de, diğer kriterler bir tarafa, aynı büyüme trendi gösteren alanlardan oluĢan

iĢletme sınıfı için aktüel kuruluĢ normal kuruluĢa ulaĢtırılmaya çalıĢılmaktadır. Burada,

normal kuruluĢun hesaplanması daha önceden saf doğal meĢcereler için hazırlanmıĢ hasılat

tablolarına dayanmaktadır. Genel olarak, yaĢ sınıflarına göre iĢletilen ormanlarda alan

kontrolü ve seçme iĢletmesinde Hufnagel'in çap sınıfları yöntemi esas alınarak periyodik eta

hesaplanmaktadır. Normal periyodik alanı dolduracak Ģekilde, bir takım arazi koĢulları da

dikkate alınarak, planlama periyodunda gençleĢtirilecek bölmecikler tespit edilir. Bu ve

kapalılığın %40'ın altında olan meĢcereler hariç diğer tüm meĢcerelere planlama dönemi

içerisinde iki defa girilecek Ģekilde bakım etası verilir. Kapalılığı %11'in altında, bozuk

orman ve OT alanları eta kapsamı dıĢında tutulur. Bu verilerden hareket edilerek Amenajman

yönetmeliğine göre formatı ve içeriği verilen yaklaĢık 60 tablo doldurularak gerekli ön

birleĢtirici bilgilerle beraber amenajman planı hazırlanır.

Genel hatları çizilen bu plan yapım süreci, ideal orman amenajman tasarımı ile

karĢılaĢtırıldığında bazı önemli noktaların dikkati çektiği görülmektedir. Bunlar; planlamanın

sadece odun üretimine yönelik tasarlandığı, planın tek bir periyotla detaylandığı, uzun

vadedeki ürün (hizmet akıĢı bir tarafa!) akıĢının kestirilmediği, amaç-teknik müdahale

arasındaki organik bağın açıkça kurulamadığı, eta hesabının sadece alan kontrolüne

dayandığı, farklı biçim ve Ģiddette uygulanabilecek teknik müdahalelerin oluĢturulamadığı ve

dolayısıyla alternatif plan seçeneklerinin oluĢturulmasına kapı aralanmadığı ortaya

çıkmaktadır. Diğer ince farklılıklar bir tarafa, bu ciddi eksiklikler, iĢletme süresi çok uzun

olan orman iĢletmeciliğinde bir taraftan orman kaynaklarının rasyonel kullanımını sekteye

uğratırken öte yandan mal ve hizmet sürekliliğini tehlikeye atmaktadır.

Bu bildiride, çağdaĢ planlama ilkeleri doğrultusunda amenajman planlama süreci

çerçevesi çizilmeye çalıĢılmıĢ, mevcut amenajman planlama sürecinde kullanılan plan yapım

ilkeleri ve parametreleri değerlendirilmiĢ ve amenajmanda yeni açılımlar da tartıĢılarak bu

bağlamda bir karĢılaĢtırma yapılmıĢtır.

Page 60: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

Orman Amenajmanı Temel Kavramı Ve Bileşenleri

Klasik planlamadan ekosistem tabanlı planlamaya uzanan planlama sistemlerindeki yeni

açılımların, orman amenajmanındaki bir ihtiyaca karĢılık geldiği ve bunun da planlamanın

amaç ve prensiplerini tanımladığı görülmektedir. Orman amenajmanındaki bu açılımlar

neticesinde önerilen temel değiĢimleri Ģöyle özetlemek mümkündür.

Karar verme sürecinin bilimsel, teknik ve normlara dayandırılması,

Planların hazırlanması sürecinde halkın katılımının sağlanması,

ĠĢletme amaçlarının, orman ekosistem sağlığını, bütünlüğünü, sürdürülebilirliğini

sağlayacak Ģekilde; yaban hayatı, su ve toprak koruma, rekreasyon, biyolojik

çeĢitlilik ve kültürel değerlerin korunmasına ve ekonomik iĢletmeciliğe paralel

olarak Ģekillenmesi,

Orman amenajmanının kapsamı, meĢcere ve ormandan öte, orman ekosistemi ve

global bazda doğayı bütünüyle içermesi,

Sadece insan ve ekonomik pencereden bakılan ormancılık disiplinine, ekosistem

ve çevre açısından bakılması,

Orman ekosisteminin konumsal yapısının da tanımlanması ve konumsal orman

bilgi sisteminin kurulması.

KuĢkusuz bu değiĢimler daha iyi bir yararlanma ve orman ekosisteminin oluĢması

içindir. Ancak, arzulanan orman ekosisteminin oluĢturulması uygulamadaki baĢarıya bağlıdır.

Orman amenajmanındaki değiĢikliğin açık göstergesi uygulamadaki değiĢikliğin derecesi ve

Ģu sorularla ilgili alınan kararlardır.

Ürünler ne kadar, nerede, ne zaman ve nasıl elde edilecek?

Ne kadar alan doğal olaylara karĢı korunacak; ne zaman, nerede ve nasıl?

Ne tür silvikültür teknikler uygulanacak; ne zaman, nerede ve hangi oranda?

Daha iyi bir orman ekosisteminin oluĢturulmasını etkileyen bu kararların planlama

sürecinde dikkate alınması beklendiği için, bu süreç aynı zamanda çözümün bir çıkıĢ

noktasını da oluĢturacaktır. Ancak, nasıl? Bilindiği gibi, karmaĢık ve dinamik bir yapıya sahip

orman ekosisteminden sadece odun üretimine yönelik bir faydalanmanın düzenlenmesi baĢlı

baĢına bir iĢtir. Ormanın sunduğu değiĢik değerlerden (fonksiyonlardan) optimal

yararlanmaya yönelik bir planlamanın tasarımı ve düzenlenmesi ise bir hayli karmaĢık ve

zordur. Bu değiĢikliklerin bir planlama sürecinde bütünleĢtirilmesi kuĢkusuz geleneksel

planlama anlayıĢında bir takım değiĢiklikleri zorunlu kılacaktır. Ancak, bu değiĢiklikleri

içerecek bir planlamanın öncelikle kavramsal çatısı çizilmeli ve tasarımı yapılmalıdır.

Yukarıdaki sorular ve yeniliklere göre orman amenajmanı kavramı incelendiğinde planlama

sürecinde ortak karakteristiklerin olduğu görülecektir. Orman amenajmanının genel yapısı;

bir dizi silvikültürel müdahalelerin tasarım ve uygulaması (araçlar)

bu müdahaleler ve doğal olayların ilerde oluşturacağı muhtemel orman

yapısı ve kuruluşu,(orman ekosistemi)

ve bu yapının barındırdığı değerlerden talep edilen miktarda ürün ve

hizmetlerin (amaçlar) zaman ve konum itibarıyla topluma sunumu

gibi sistematik bir birine bağlı üç ana katman üzerine oturtulmuĢ bir karar verme sürecinden

oluĢmaktadır (ġekil 1). Temeli orman ekosistemine dayanan bu kavrama göre orman

amenajmanı, aslında planlayıcı tarafından belirlenen araçlar ile orman sahibi tarafından

saptanan amaçlar arasında anlamlı bir bütünlüğün sağlanarak ormanın kontrol altına

alınmasıdır. Orman ekosisteminin doğaya açık olması ve stokastik süreçlere göre geliĢmesi

kontrol sürecinin bir hayli riskli olduğuna iĢaret ederken, ekosistemin sunduğu eĢsiz

değerlerden faydalanmanın bir fırsat olduğunu gözden ırak tutmamak gerekir. Bu Ģekildeki

betimlemeye göre orman amenajmanı, risk ve fırsatların kesiĢtiği dinamik bir mekanizmadır.

Page 61: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

Şekil 1. Orman Amenajmanının Kavramsal Çatısı.

AlıĢılagelmiĢ tanımlamanın ötesinde yapılan bu tanımın bazı gerekçeleri vardır.

Birincisi, bu tanımda; plan, niyet yahut bir takım sanal sözlü ifadelerden ziyade bizatihi

arazideki uygulama faaliyetlerinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Çünkü ormandan talep

edilen değerlerin elde edilmesi amenajman faaliyetlerinin arazide uygulanması ile ortaya

çıkacak orman yapısıyla doğrudan orantılıdır. İkincisi, planlamanın ve iĢletmenin bir tasarıma

dayandığı ve uygulama faaliyetlerinin de bu tasarımla uyumlu olması zorunluluğudur.

Üçüncüsü, uygulanacak her türlü teknik müdahalelerin ormanın yapısına olan etkilerinin

zaman ve mekan boyutunda belirlenmesindeki ve sunacağı değerlerin yorumlanmasındaki

belirsizliği kabul etmesidir. Dördüncüsü, orman amenajmanı faaliyetlerinin doğrudan orman

yapısını ve dolaylı olarak da oluĢan bu yapının sunduğu değerleri etkilediği gerçeğidir. Son

olarak, bu Ģekilde yapılan bir tanım, amaçlar ile araçlar arasındaki organik bağı tesis

etmektedir. Bu gerekçelerle desteklenen orman amenajmanı tanımının merkezinde yer alan

orman yapısı hem değerler ile silvikültürel iĢlemler arasında ve hem de ormanın sahibi ile

iĢletmeci arasında bir "köprü" iĢlevi görmektedir.

Kısaca, ormanın yapı ve kuruluĢu ile ondan beklenen değerler arasındaki organik bağı iyi

kurmak ve iĢletme amaçlarına uygun meĢcere kuruluĢlarını ve dolayısıyla orman yapı ve

kuruluĢlarını düzenleyecek uygun silvikültürel iĢlemleri uygulamak suretiyle kurulan bir

üretim düzenine göre faydalanmanın düzenlenmesi orman amenajmanın temel filozofisini

oluĢturmaktır. Bu çerçeveye göre uygulamaya yönelik modellenecek ve planlanacak orman

amenajmanının dört önemli bileĢeni mevcuttur. Bunlar:

Ormandan faydalanılması düĢünülen değerlerin (ürün ve hizmetler) sayısallaĢtırılması

Orman kuruluĢu ve yapısının tanımlanması (konumsal orman envanteri -BiliĢim)

Müdahale seçeneklerinin belirlenmesi (silvikültürel teknikler)

Müdahalelere göre meĢcerelerin biyolojik geliĢimin tanımlanması

Uygulamaya yönelik bir planlama modelinin kurularak orman dinamiğinin kavranması

ve çözümün (planın) belirli baĢarım ölçütleri ile belirlenmesi iĢte bu dört önemli temel

Ormanın Sunduğu

Değerler

(talep edilenler)

Ormanın Y apısı

ve KuruluĢu

Silvikültürel

M üdahaleler

(aktiviteler)

Page 62: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

planlama elemanlarının birlikte iĢlenmesine bağlıdır. Buradan hareket ederek diğer planlama

kavramları karĢılıklı olarak tartıĢılmıĢtır.

Planlama Yaklaşımı ve İlkeleri

Planlama yaklaĢımı, hazırlanacak amenajman planlarının kavramsal açıdan tasarım ve

düzenlenme ilkelerinin belirlenmesini ifade etmektedir. Kronolojik olarak; mutlak koruma

iĢletmeciliği, düzensiz faydalanma, en yüksek odun hasılatı alma, çok amaçlı faydalanma ve

ekosistem planlama yaklaĢımları dikkate alındığında, ülkemizde uygulanmakta olan klasik

planların yaklaĢım ilkelerinin baĢında, yasal koruma dıĢında odun üretimi ormancılığı

görülmektedir. Akdeniz orman kullanım projesi çerçevesinde iĢletme bazında hazırlanan

Mut, GazipaĢa, Eskere ve Karaisalı planlarının ilkeleri, hızlı geliĢen türler ve makineli

çalıĢmaya uygun verim gücü yüksek yetiĢme ortamlarında plantasyona dayalı endüstriyel

ormancılık yaklaĢımıdır (ASAN 1999). Batı Karadeniz yapraklı projesi çerçevesinde

düzenlenen yaklaĢık 100 adet amenajman planının (ġimĢirdere, Devrek, Dirgine, Ayancık

planları gibi) tasarım ilkelerinin özünde; silvikültürel ilkelere dayanan iĢletmecilik esas

alınarak, prensipte daha uzun idare süreleri, daha küçük alanlarda maktalı iĢletmeciliğin yanı

sıra, genelde devamlı orman kurulmasına yönelik yaklaĢımdır. Fonksiyonel planlama

esaslarına göre ormanın sunduğu fonksiyonlara göre çok amaçlı planlamanın yapılması

öngörülmektedir. Bu yaklaĢımın esasında üretim ormanları, koruma+üretim ormanları ve

mutlak koruma ormanları Ģeklinde TRIAD yaklaĢımına (SEYMOUR-HUNTER 1992) benzer

bir planlama yaklaĢımı yatmaktadır. Ekosistem tabanlı planlamada ise, orman bir bütün olarak

ele alınır, doğal süreçler baz alınarak iĢletme teknikleri (silvikültürel müdahaleler) belirlenir,

ekosistem sağlık ve bütünlüğünün uzun vadede sağlanılması koĢulu ile ormandan çok amaçlı

faydalanma modelleme ile sağlanmaya çalıĢılır (BAġKENT 2001; GRUMBĠNE 1994).

Hangi yaklaĢım tarzı olursa olsun, planlamada orman ekosistemini uzun vadede tehlike

altına atmadan, orman kaynaklarından azami derecede çok amaçlı faydalanmak planlama

yaklaĢımının esasını oluĢturmalıdır. Planlama yaklaĢımı, planlama ilkeleri itibarıyla belli bir

tasarıma dayalı aksiyonel (proactive) olmalı, tepkisel (reaktif) olmamalıdır. Bu açıdan

bakıldığında; ülkemizde uygulanan klasik planlamanın; en azından çok amaçlı uzun vadeli

stratejik planlamanın olmayıĢından dolayı yetersiz, münferit planlamanın; farklı silvikültürel

müdahalelerle çok amaçlı kullanıma dolaylı hizmet etmesinden dolayı kısmen yeterli,

fonksiyonel planlama ve özellikle de ekosistem planlama yaklaĢımında; ormanın sunduğu

değerler dikkate alınarak ekosistem sürekliliği hedeflenmesinden dolayı daha uygun olduğu

görülmektedir. GSMH’nın %10’nu orman ürünlerinden sağlayan Kanada’da yapılan bir

sosyo-ekonomik araĢtırmaya göre, halkın çoğunluğu ormanları ekolojik açıdan daha değerli

bulurken, üretim faaliyetlerinin hizmet değerlerine baskın olmayan bir iĢletmeciliğin

yapılması öngörülmektedir. Buda ekosistem tabanlı bir planlamanın bilinçli toplum tarafından

da kabul edildiği anlamına gelmektedir.

İşletme amaçları ve Ormanın Sunduğu Değerler (fonksiyonlar)

Planlamanın temeli, ulaĢılması arzulanan hedeflere yahut iĢletme amaçlarına dayanır.

ĠĢletme amaçları, aslında arzu edilen orman değerinin (fonksiyonu) sayısal ifadesidir. Sosyal,

ekolojik ve ekonomik değerler açısından ele alındığında, iĢletme amaçları ürün ve hizmet

üretimi Ģeklinde karĢımıza çıkmamaktadır. Hizmet değeri; kendisinden koruma fonksiyonu

beklenen ve kendisinin korunmaya ihtiyaç duyulan alanlar, ekolojik ve çevre değeri olan

alanlar veya hidrolojik, erozyonu önleme, klimatik, toplum sağlığı, doğayı koruma, estetik,

rekreasyon, ulusal savunma ve bilimsel iĢlevleri olmak üzere alt gruplara ayrılabilir (ASAN

1992). Orman ekosistem sağlığının korunması, doğal dengenin korunması ve sürdürülmesi,

biyolojik çeĢitliliğin sağlanması gibi diğer hizmet değerleri de eklendiğinde, ormanın

Page 63: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

sunacağı fonksiyonlar daha da detaylandırılabilmektedir. ĠĢletme amaçları, iĢte ormanın

sunabileceği bu değerlerin toplumun ihtiyaçlarına göre Ģekillenmesi ve talep edilmesidir.

Burada önemli konu, iĢletme amaçlarının belirlenmesi yani, amaçlandırma öğelerinin

sayısal verilerle kavranmasıdır. ĠĢletme amaçlarını belirlemek için, öncelikle ilgili iĢletmenin;

gücü, fonksiyonları, piyasadaki konumu ve üstlenebileceği iĢlevleri tanımlanır ve kavranır.

Amaçlar doğrudan kavrandığı gibi dolaylı olarak da belirlenebilir. Sadece odun üretimi amacı

ele alındığında; m3, kg, adet, ster, TL, gibi teknik birimlerle ölçülebildiği gibi; ağaç türü, ürün

çeĢidi, niteliği ve hasılat biçimi ya da net ve brüt hasılalar gibi değiĢik ayrıntılarla da

kavranabilirler. Amaç; en yüksek net hasıla, en yüksek biyomas, en uygun ürün çeĢidi

kombinasyonu, verimlilik, en uygun biyoçeĢitlilik, en uygun su üretimi, optimal ziyaretçi

sayısı, kar maksimizasyonu, maliyet minimizasyonu olduğu gibi net bugünkü değerin

maksimizasyonu da olabilir. Sayısal olarak değerlendirilmesi mümkün olmayan hizmet

tabanlı amaçlar dolaylı olarak belirlenebilir. Örneğin, biyolojik çeĢitliliğin sağlanması için;

öncelikle değiĢik ekosistemlerin alanlarının ve konumsal dağılımlarının ölçümü; tür

çeĢitliliğine yönelik olarak tür sayısı ve türlerin konumsal dağılımının tespit edilmesi; türler

içinde ve arasında genetik çeĢitliliğin ölçülmesi gerekir (NOSS 1989). Amaçların

sayısallaĢtırılmasının yanı sıra, geçerliliği ve uygulanabilirliği ortaya konulmalıdır (KAPUCU

1996). Bunun için amaçlar; (i) zamana bağlı olarak belirlenmeli, (ii) gerçekleĢebilir olmalı,

(iii) ölçülebilir ve değerlendirilebilir olmalı, (iv) yasal güvence sağlanmalı ve (v) planlama

yaklaĢımı ile ele alınmalı ve bir karar verme süreci ile çözümlenmelidir.

Giderek sayıları artan ürün ve hizmetlerin bir çoğu çeliĢeceğinden belirlenen hedeflere

tam olarak ulaĢmak mümkün olamamaktadır. Bunun için, en uygun yaklaĢım beklenen

değerleri kesintisiz sunabilecek bir hedef orman yapısının (konumsal desen+kuruluĢ) sayısal

olarak tanımlanmasıdır. Amaçların benzer Ģekilde tanımlanması, hem planlamaya iĢlevlik

kazandırmakta, ve hem de başarının ölçülmesine ve incelenmesine yardımcı olmaktadır.

Ülkemiz ormanlarının genel olarak iĢletme amaçları mevcut yönetmeliğin 3. maddesine

göre saptanmaktadır. "yetişme ortamı faktörlerinden optimal düzeyde faydalanılarak birim alanda, en

yüksek miktar ve kalitedeki orman ürünleri üretmek ve ulusumuzun bu ürünlere olan ihtiyaçlarını sürekli

karşılamak, bunun yanında ormanların; hidrolojik, erozyonu önleme, klimatik, toplum sağlığı, doğayı koruma,

estetik, rekreasyon, ulusal savunma ve bilimsel fonksiyonlarından maksimal düzeyde yararlandırmaktır". Bu

ifadeye göre baskın iĢletme amacı en yüksek düzeyde orman ürünlerini elde etmektir. Bazı

iĢletme amaçlarının yönetmelikte sadece sözel olarak söylenmiĢ olmasına rağmen, bunların

doğrudan (sayısal) veya dolaylı (niteliksel) olarak nasıl karakterize edileceği, bunlar için ne

gibi değerlerin ölçüleceği ve nasıl formülasyona tabi tutulacağı belli değildir. Kaldı ki, belli

olsa dahi, bu amaçların uygulanabilir olup olmadığı da yönetmelikte açıklanmamıĢtır. Son

zamanlarda ülke ormanlarının yaklaĢık %15'i muhafaza karakterinde iĢletme sınıfı olarak

ayrılmasına karĢın (KONUKÇU 2001), bu ormanların nasıl iĢletileceği, diğer ormanlarla

bütünlüğünün nasıl sağlanacağı, hangi amaçlara nasıl hizmet edeceği sayısal olarak

belirlenmiĢ değildir. Münferit planlarda ise, diğer fonksiyonların olduğu alanların devamlı

orman, bunun dıĢındaki alanların da üretim ormanı olarak iĢletileceğinden bahsedilmektedir.

Esasen, iĢletme amaçlarının isabetli olarak belirlenebilmesi için öncelikle faydalanması

düĢünülen ekosistem değerlerinin saptanması ve belirlenecek ayrılma ve tahsisat

göstergelerine göre haritalanması gerekmektedir. Bu bağlamda gerek klasik ve gerekse

münferit planlarda iĢlevsel bölümlemenin optimal yapılamaması amaçların gerçekleĢmesini

engellemektedir. Ormancılık gibi üretim süresi hayli uzun, yeniden kurulması güç ve pahalı,

hektarlarca büyük alana yayılmıĢ ve en karmaĢık bir sistem yapısına sahip olması, bu sisteme

yapılacak müdahalelerin daha dikkatli ve akılcı olmasını gerektirmektedir.

Page 64: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

Planlama Ünitesi ve İşletme Sınıfı

Plan yapımında üretim iĢlerini etkinleĢtirmek ve denetim, gözetim ve yönetimde

kontrolü sağlayabilmek için bir konumsal düzenlemenin kurulması gerekmektedir. Bunun

için, büyük orman alanları iĢletme alanlarına, planlama ünitelerine ve daha alt düzey birimlere

ayrılırlar. Amenajman yönetmeliğinin 10. maddesine göre planlama ünitesi;“Tabii, coğrafi, idari

ve mülkü sınırlarına göre, müstakil sınırlı ve amenajman planlı, idari ve teknik iş bütünlüğü sağlaması gözetilen

bir orman kompleksidir. Plan ünitesinin ormanlık alanları, en çok işletme şefliği sahasını kapsayacak büyüklükte

olur" Bu maddenin son fıkrasına göre planlama ünitelerinin belirlenmesinde doğal ve

ekonomik koĢullardan çok idari bölümlemelerin etkin olduğu görülmektedir. Plan

uygulamaları ve denetimi açısından avantajlı olan bu Ģekildeki bir bölümlemenin esasen,

iĢletme entansitesi, topoğrafik yapı, orman ekosistemin yapısı ve sunduğu değerleri, teknik

kaynaklar, pazarlama ve iĢletme organizasyonu gibi ekonomik ve ekolojik nitelik taĢıyan

ölçütlerin esas alınarak yapılması daha kalıcı ve gerçekçi olacaktır. Zaman zaman açılan ve

kapatılan orman iĢletmeleri ve bölge Ģeflikleri mevcut uygulamanın sorgulanması gerektiğine

iĢaret etmektedir. Uygulamadaki planlama birimleri alanlarının küçültülmesi yönünde bir

ittifak söz konusu ise de, ekosistem ve planlamada kontrolün etkinleĢtirilebilmesi için

planlama birimlerinin küçültülmesinden ziyade teknik personel ve kaynaklar itibarıyla

geliĢmiĢ bir çok ülkelerde olduğu gibi iĢletmelerin etkinleĢtirilmesi daha iĢlevsel ve ekonomik

olacaktır. Kaldı ki, çağdaĢ iĢletmecilik anlayıĢına göre orman iĢletmelerinin orman endüstri

iĢletmeleriyle doğrudan bütünleĢerek yetiĢtirme-iĢletme ve endüstriyel üretim faaliyetlerin

zincirleme kontrolle yapılması gerekmektedir.

Mevcut amenajman yönetmeliğin 10. maddesine göre planlama ünitesi belirli kriterlere

göre ayrıca iĢletme sınıflarına ayılır. “Plan ünitesinde; işletme şekilleri, orman formları, işletme

amaçları, idare süreleri, ağaç türleri, arazi yapısı, büyük sahalarda toplu halde bütünlük arz eden bonitet

farklılıkları, ürünlerin taşınma kolaylığı ve bu sahaların kendi bünyelerine uygun bir amenajman metodu ile

idare edilmesi gereği gibi, çeşitli hususlar bakımından farklı sahalar bulunduğu taktirde, plan ünitesinde bir

arada veya parçalar halinde dağınık bulunmalarına bakılmaksızın, bu sahalar vasıf ve karakteri itibariyle bir

araya getirilmek suretiyle, plan ünitesi işletme sınıflarına ayrılır” Burada iĢletme sınıfı ayırımında

kullanılan ölçütlerden orman formları, arazi yapısı ve taĢıma-pazarlama hariç diğerlerinin

tartıĢmaya açılması gerekir. ĠĢletme amaçlarının giderek artması, farklılaĢması, örtüĢmesi ve

teknik ve bilimsel anlamda aynı alandan birden fazlasından yararlanılması istemi

kaçınılmazdır. Çok amaçlı planlamayı da içerisinde barındıran, ekosistemin sağlık ve

bütünlüğünün sürdürülebilirliliğini hedefleyen ekosistem amenajmanında amaçların iĢletme

sınıfı ayrımıyla sağlanması olanaksızdır. Diğer bir ifadeyle, bir plan ünitesinde her iĢletme

amacı için bir iĢletme sınıfı ayırmak esasen çok amaçlı kullanım ya da ekosistem tabanlı

planlama sayılmamaktadır. Oysaki, amaçların daha geniĢ alanlara hitap eden bütünleĢik bir

plan altında gerçekleĢtirilmesi ve karĢılıklı mübadelesi daha etkin olacak ve ekosistem

sürekliliği ve bütünlüğü sağlanmıĢ olacaktır.

Bir planlama ünitesinde iĢletme Ģekillerinin, ağaç türlerinin, idare sürelerinin ve

bonitetlerin farklı olması o ünitenin farklı iĢletme sınıflarına ayrılmasını gerektirmez.

Teknolojik geliĢmelere paralel olarak ormancılığımızda da artık sıkça etkin olarak kullanılan

bilimsel karar verme teknikleri (doğrusal programlama, amaç programlama ve kombine

optimizasyon teknikleri) ve modern bilgi sistemleri (coğrafi bilgi sistemleri) sonucu

hazırlanan modeller yardımıyla planlama artık bütünleĢik bazda kolayca

düzenlenebilmektedir. Artan ve çeliĢen amaçlar bu tekniklerle rahatça kombine edilmektedir.

Geleneksel olarak iĢletme sınıflarına ayrılması kaygıları modelleme ile giderilmektedir. Bir

modelde planlamaya konu alanda farklı geliĢme trendlerine sahip ağaç türleri, iĢletme

Ģekilleri, idare süreleri ve bonitetler olabilir. Bazı görüĢlerin aksine, iĢletme sınıflarının

birleĢtirilmesinde ortalama bonitet ve hakim ağaç türünün esas alınmasına da gerek yoktur.

Model, planlama ünitesindeki her bir meĢcerenin kendi özellikleri itibarıyla iĢleyerek tümünü

topluca daha etkin ve daha fazla alternatifli bir plan ortaya koyabilir. Modelde alan yahut

Page 65: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

hacım kontrolü yerine belirlenen iĢletme amacı esas alınacağından ve alan-hacim ve konumsal

dağılım kontrolü yapılacağından klasik anlayıĢın aksine, planlama biriminde idare sürelerinin

farklı olması bir problem teĢkil etmeyecektir. Model, etanın zamansal olarak farklı ağaç

türlerine ve bonitete göre kontrolünü kolaylıkla yapabilir, belirli iĢletme tekniklerini istenilen

bölmeciklere uygulayabilir, farklı idare süreleri iĢlenerek her bir ağaç türüne ait bölmecikler

kendi idare sürelerine göre silvikültürel iĢleme tabi tutulabilirler ve hatta ürünlerin ağaç

türlerine, yaĢ/çap sınıflarına ve kalite sınıflarına dağılımı modelde rahatlıkla yapılabilir.

Geleneksel anlamada süreklilik birimi olarak iĢlenen iĢletme sınıfları bir planlama

biriminde bütünleĢtirilmek suretiyle süreklilik kavramı esasen daha da etkinleĢtirilmektedir.

Örneğin, Sarıçam ve Karaçam iĢletme sınıflarına ayrılmıĢ bir planlama ünitesinde sarıçam

alanlarının genellikle genç yaĢ sınıflarına dağıldığı ve bunun aksine karaçam alanlarının daha

yaĢlı yaĢ sınıflarına dağıldığı durumda her iki iĢletme sınıfının düzenleme süresi daha uzun

olacağı gibi hesaplanacak etaları daha isabetsiz (az) olacaktır. Bunun aksine, bu alanların tek

bir modelde birleĢtirilerek faydalanmanın düzenlenmesi durumunda hem düzenleme süresi

kısa olacak ve hem de hesaplanan eta, farklı alanlar birbirlerini tamamladıkları için daha etkin

(fazla) olacaktır. Üstelik, planlama seçenekleri artacağından çok amaçlı planlamada belirlenen

amaçlara ulaĢılması da kolaylaĢacaktır. Hidrolojik fonksiyon gören planlama ünitelerinde aynı

su toplama havzalarında farklı iĢletme sınıflarının planlanması ve o fonksiyonun ayrı ayrı ele

alınması bilgi toplama, değerlendirme ve planlama açısından büyük sıkıntılar doğuracaktır.

Ayrıca, farklı iĢletme sınıfları ayırmak uygulayıcıya dayatacağı dağınık iĢ alanları oluĢturması

nedeniyle hem plan ünitesindeki planlama ve uygulamayı güçleĢtirir ve hem de pahalı hale

getirir. Dolayısıyla, ürün ve hizmet akıĢının sürekliliği daha geniĢ alanları kapsayan bir

planlama biriminde ancak sağlanmaktadır. Planlama birimi tek bir iĢletme sınıfı gibi

düĢünülerek, bütünleĢik bir yaklaĢımla, plan ünitesinin tamamını optimize edilecek Ģekilde

planlama modeli kurularak planın yeniden düzenlenmesi daha etkili olacaktır.

Ġç mekan düzenlemesinin yapılabilmesi için her bir iĢletme sınıfında bölmeleme yapılır.

Yönetmelikte, “Plan ünitesi, uygulanacak teknik müdahaleler ile envanter, kayıt, hesap ve kontrol işlemlerine

temel teşkil eden, mümkün olduğu kadar arazi yapısına ve mevcut tabii ve suni hatlara dayanan ve ayrımında

gözetilmesi gerekli faktörler göz önünde tutularak sabit sınırlı, plan ünitesinin parçalarını teşkil eden bölmelere

ayrılır. Ormanlık alanlarda bölmelerin büyüklüğü maktalı ormanlarda tercihen 50 ha olmak üzere 70 ha, değişik

yaşlı ormanlarda 20-25 ha olmak üzere 50 hektara kadardır". Buna göre uygulamalarda oluĢturulan

bölmeler içerisinde iĢletme tekniği yahut teknik müdahaleler açısından bir bütünlük

sağlanamadığından bir iĢlem birimi olamamaktadır. Esasen, bölmeler topoğrafik yapı,

ormancılık entansitesi, iĢletme tekniği ve yol ağı faktörlerine bağlı olarak mümkün olduğunca

konumsal bütünlük sağlayan homojen meĢcerelerden oluĢur. Ülkemizde bölmeleme ve

uygulamaları açısından fazla sorun olmasa da, iĢletme tekniklerinin bölmelerdeki periyodik

uygulamaları (kesim alanları-blokları, maktalar vs) çok amaçlılık açısından

değerlendirilememektedir. Örneğin, bir periyot sonunda bölme içerisinde ne kadar alanın

(bölmeciğin) gerçekte baĢarıyla gençleĢtirilebildiği, bu alanın Ģeklinin ne olduğu ve özellikle

çevre komĢu alanlarla beraber izleyen periyotlarda konumsal ve zamansal diziliminin nasıl

olacağı iĢletme amaçları açısından değerlendirilmelidir. Bölmeleme yapılırken benzer

silvikültürel faaliyetlerin uygulanmasında bütünlük sağlanabilecek alanlar dikkate alınmalı ve

genel gençleĢtirme süreleri gerektiğinde uzatılarak etken faktör olarak kullanılmalıdır. Daha

açık ve geleneksel ifadeyle, gençleĢtirme, bakım, üretim gibi teknik müdahaleler, iĢin

özelliğine göre belli boyutlardaki maktalarda yoğunlaĢtığından bölmelerinde bu yaklaĢıma

paralel olarak oluĢturulması gerekir. Ayrıca, planlama yörüngesi dikkate alınarak

değerlendirildiğinde, gençleĢtirme çalıĢmalarının oluĢturacağı konumsal desen; baĢta

erozyonun önlenmesi, su üretimi, yaban hayatı ve biyolojik çeĢitliliğin sağlanması olmak

üzere diğer bir çok amaçlar için kritik öneme sahiptir. GeniĢ alanlarda çalıĢılması durumunda

monokültürlerin oluĢması, kendileme ve görsel kalitenin zayıflamasıyla karĢı karĢıya

Page 66: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

kalınırken, çok küçük alanlarda çalıĢma neticesinde baĢarı olasılığı artmasına karĢın birim

alandaki giderler artacak, dağınıklığa sebep olunacak ve özellikle orman ekosistemi çok

kırıntılı-parçalı olacağından yaban hayatının sürdürülebilirliği tehlikeye atılacaktır

(SEYMOUR-HUNTER 1992). Dolayısıyla, plan yapılırken, bölmeleme ağı; belirlenen

amaçlar ve iĢletme tekniklerine göre, ormanın zamansal ve konumsal deseni, CBS ve karar

verme teknikleri yardımıyla oluĢturulacak konumsal modellemeyle kontrol edilmelidir.

Planlama Kapsamı (Hiyerarşik Planlama)

Amenajman planları baĢta süre olmak üzere diğer bir takım planlama karakteristikleri

dikkate alındığında kendi içerisinde ekonomik iĢletmecilik ve diğer ormancılık ilkeleri gereği

belirli bir hiyerarĢik yapıya kavuĢturulmalıdır. Karar verme sürecinde farklı aĢamalardaki

detayları, kesinliği, zamansal çözünürlüğü ve iĢletmeyi içeren bu hiyerarĢik yapı stratejik

planlama, taktiksel planlama ve operasyonel planlama Ģeklindedir. Stratejik planlama, bir

orman iĢletmesinde uzun vadede (planlama yörüngesi) hangi orman değerlerinin ne kadar

tahsis edilmesi gerektiği hakkında kararların verilmesini içerir. Taktiksel planlama, belirli

değiĢken faktörleri dikkate alarak orta vadede (bir periyot) bu kaynakları en etkili bir Ģekilde

kullanmayı sağlayan planları içerir. Operasyonel planlama ise, sisteme iĢlevlik kazandıracak

kısa vadede (yıllık) daha çok detaylı uygulamaları -ormanda yapılacak iĢlerin kesin zaman ve

yerleri ve yapılıĢ Ģekli, iĢ gücü miktarı ve bunun arazideki seyri- içeren bir planlama Ģeklidir.

Birbirleriyle iç içe olan hiyerarĢik planlamada karar verme döngüsü ileri-geri destekli

çalıĢarak birbirlerini tamamlar. Böylece, hiyerarĢik yaklaĢımla planlama sürecine dinamiklik

kazandırılır ve sistem iĢleyiĢi daha kolay kavranır.

Bu açıklamaya göre, uygulamadaki orman amenajman planları sadece bir planlama

dönemini (periyot) kapsadığından daha çok taktiksel plan Ģeklindedir. Oysaki, uzun vadede

kaynak ve değer tahsisi sürekliliğini sağlayacak iĢletme kapsamında daha geniĢ alanlarda

stratejik planlar yapılmalı ve elde edilen sonuçlara göre bir periyottaki planlama faaliyetleri

taktiksel planlarda detaylandırılmalı ve bu planlar da yıllık, mevsimlik, aylık, ve hatta haftalık

yapılacak iĢlemler ekonomik parametreleri de (risk ve belirsizlik az olduğundan) içerecek

Ģekilde detaylandırılmalıdır. Planlar arası geçiĢ ve koordinasyonu sağlamak için entegre bir

modelin de kurulması olasıdır. HiyerarĢik planlama ile, kısa vadede uygulanacak her bir

aktivitenin uzun vadedeki etkisi daha önceden kestirileceğinden planlamadaki süreklilik iĢlevi

daha gerçekçi ve fonksiyonel olacaktır.

Planlama Yörüngesi, Planlama Süresi, Düzenleme Süresi ve İdare Süresi

Genellikle üretim süresi olarak ta tanımlanın idare süresi, meĢcere oluĢumundan iĢletme

amacını en iyi Ģekilde karĢılayacak bir ana kadar geçen süredir. Bu süre, odun hammaddesinin

en yüksek olduğu süre olduğu gibi, en fazla ekonomik kıymetin sağlandığı süre de olabilir.

Hangi ölçüt alınırsa alınsın, bu süreyi belirleyen en önemli öğe, iĢletme amaçlarıdır. Örneğin,

biyolojik çeĢitliliğin sürdürülmesi yahut kârın maximizasyonu amacıyla iĢletilecek bir

ormanda yıllık ortalama artımın en yüksek olduğu zamana göre idare süresi tespit edip, ona

göre iĢletmek anlamsızdır. Hatta, amaçlara göre idare süresi planlamadan önce isabetli seçilse

dahi mevcut orman kuruluĢu, meĢcerelerin konumsal dağılımı ve sosyo-ekonomik yapı

ormanda sürekliliği sağlamak ve belirlenen amaca ulaĢmak için bazı meĢcereler belirlenen

süreden önce, bazıları da bu süreden sonra iĢleme girebilir. Burada önemli nokta Ģudur;

planlama birimi bir bütün olarak ele alındığında, ormanı oluĢturan meĢcereler farklı yaĢ, tür,

geliĢme seyirlerine (hasılat parametrelerine) sahip farklı yetiĢme ortamlarında ve farklı

coğrafi dağılımda olduğundan, bu meĢcerelerin ekonomik veya sosyal kıymete aynı zamanda

ulaĢması zordur. Dolayısıyla, amaçlar belirlendikten sonra iĢletme kısıtlarıyla beraber tüm

orman alanı için planlama modeli kurulur ve uygun planlama tekniği kullanılarak her bir

Page 67: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

meĢcereye yapılacak müdahalenin miktar, zaman ve mekanı belirlenir. Böyle bir sistem

yaklaĢımıyla oluĢturulacak alternatif senaryoların değerlendirilmesinden sonra ancak idare

süreleri isabetli seçilir. Bu durumda idare süresi bir girdi değil bir sistem çıktısı olacaktır.

Planlayıcı, sadece planlamaya konu her bir meĢcereye uygulanabilecek teknik müdahalenin

alt ve üst yaĢ/çap sınırlarını belirler. Bu iki sınır aslında planlama modelinde kesim

penceresini oluĢturur. Alt ve üst sınırlar üretim teknikleri, pazarlama, ağaç türü, ağaç

sayısı/m3, iç çürüklüğün baĢlaması, hektardaki verim, silvikültürel rejim, birim maliyet ve

iĢletme amacına bağlı olarak belirlenir. Bu aralık, farklı alternatiflerin oluĢturmasına yardımcı

olacağından planlayıcıya serbest hareket etme fırsatı vererek farklı amaçların daha iyi bir

Ģekilde gerçekleĢtirilmesini sağlar. Bu Ģekilde kurulan planlama modeli ile iĢletme amacını

eniyileyen müdahale zamanı (idare süresi) model tarafından belirlenir. Bu durumda, aynı

meĢcere tipi için farklı idare süreleri ortaya çıkabilir.

Uzunluğu, baĢta iĢletme amacı olmak üzere, ağaç türü ve bonitet sınıfı gibi pek çok

faktöre göre değiĢen bu süre, yaĢ sınıfları metodunun uygulandığı ilk yıllarda kızılçam için

80-120 yıl; sarıçam ve karaçam için 120-140 yıl; sedir ve meĢe için 140-220 yıl arasında iken,

özellikle 1978 yılından sonra kızılçam için 50-60 yıl; MeĢe için 100-140, Kayın 100-120,

Ladin 90-100, Göknar 100 ve diğer türler için 80-100 yıla indirilmiĢtir (DAġDEMĠR 2000).

Halen uygulamada olan bu idare süreleri münferit planlamayla uzatılmıĢtır. Bu Ģekilde

uzatma ve kısaltmaların yapılması, gerek klasik ve gerekse münferit planlamada belirlenen

idare sürelerinin aslında herhangi bir ilkeye ve kritere bağlı olmadığını göstermektedir. Ġdare

süreleri mutlak anlamda algılanmıĢ, önceden tek elden belirlenmiĢ ve her bir planlama

ünitesinde aynen uygulanmıĢtır. Oysaki, idare süreleri doğrudan iĢletme amaçlarıyla iliĢkili

olduğu için, idare sürelerindeki bu belirsizlik amaçların da gerektiği gibi saptanmadığını

göstermektedir. Ayrıca, her iki yaklaĢımda da modelleme ve sistem yaklaĢımı olmadığından,

idare sürelerine mutlak olarak bakılmakta amaç ve iĢletme kısıtlarına göre bir analizi

yapılmamaktadır. ĠĢletme kısıtları, silvikültürel rejim, piyasa koĢulları ve biyofiziksel üretim

gücü de dikkate alınarak net toplumsal faydayı zamansal boyutta eniyileyen idare süreleri bir

sistem tasarımı, modelleme ve analizi sonucu planlama birimi bazında belirlenmelidir.

Planlama süresi, idare süresinin bölündüğü eĢit aralık ve uzunlukta bir zaman dilimi olan

periyot uzunluğu ile ifade edilir. Uzunluğu ağaç türü, idare süresi ve özellikle genel

gençleĢtirme süresine göre değiĢir. Mevcut uygulamada bu süre; idare süresi ve gençleĢtirme

süresi kısa olan ağaç türlerinde 10 yıl, diğerlerinde ise 20 yıldır (ASAN 1992). Sadece genel

gençleĢtirme süresi açısından belirlenen bu sürenin, zamanla hızla değiĢen teknoloji ve çevre

Ģartları açısından değerlendirilmesi, iĢletme baĢarısının ölçülmesi, ormandaki ekosistem

değiĢikliğinin izlenerek güncelleĢtirilmesi ve belirlenen planlama stratejilerin geçerliliğinin

tartıĢılması noktasında kısaltılması yerinde bir karar olacaktır. Bu açıdan planlama süresi 5

yıla ve hatta hızlı geliĢen türler için daha da kısa bir süreye çekilmelidir. Ancak, bu süre tam

envanterin yapılacağı anlamına gelmemelidir. Tam envanter daha uzun bir sürede yapılarak

teĢkilata yükleyeceği maliyet ve idari sıkıntılar da giderilmiĢ olunacaktır. Burada, bilgisayar

destekli meĢcere büyüme ve artım modelleri geliĢtirilerek zamansal geliĢim tahmin edilebilir

ve CBS ve uzaktan algılama teknikleriyle de alansal envanter daha az giderle

güncelleĢtirilebilir.

Planlama yörüngesi, uzun vadeli stratejik planların kapsadığı zaman dilimini ifade eder.

Orman kaynaklarının sürdürülebilirliği bu süre boyunca kestirilerek ileriye dönük kararların

isabetli alınması sağlanır. Mevcut sistemde projeksiyon olmadığından bu sürenin kritik

edilmesi için henüz zemin oluĢmamıĢtır. Ancak, modelleme çalıĢmalarına baĢlanıldığında bu

sürenin hakim ağaç türü için belirlenen doğal idare süresinin yaklaĢık bir buçuk katı kadar

alınması tercih edilir. Bunun sebebi, faydalanmanın sürdürülebilirliği bu sürede

garantilendiğinde yararlanma benzer Ģekilde devamlı olacaktır. Kaldı ki, büyüme

Page 68: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

modellerinin geliĢtirilmesi ve bilgisayar destekli modellerin oluĢturulması durumunda zaten

bu sürenin istenildiği kadar uzatılarak orman dinamiğinin kavranması hiç de zor olmayacaktır.

Kısaca, idare süresi tek düze kalıplardan uzak, belirlenecek kesim penceresi dikkate

alınarak, yöresel amaçlara uygun ve esnek ve etkin olarak düzenlenmeli ve gerçeği

yansıtmalıdır. Optimal çözümü sağlayacak en ideal süre model tarafından belirlenecektir.

İşletme Teknikleri -Teknik (Silvikültürel) Müdahaleler

ĠĢletme teknikleri ya da teknik müdahaleler orman yapı ve kuruluĢunu belirleyen ve aynı

zamanda faydalanmayı gerçekleĢtiren araçlardır, çağdaĢ anlamda planlamanın yapı taĢıdır.

Silvikültürel rejim, aktivite listesi, silvikültürel reçete yahut teknik müdahale listesi Ģeklinde

de ifade edilir. Teknik müdahale esasen, (i) vejetasyon ve arazi yapısı, (ii) iĢletme aktivite

planı ve (iii) sayısal büyüme ve artım projeksiyonu gibi üç önemli elemandan oluĢmaktadır

(DAVĠS-JOHNSON 1987). Planlama alanının tür, kapalılık, geliĢme çağları, verimlilik,

toprak eğim gibi faktörlere göre nasıl sınıflandırılacağı, her bir meĢcereye ne zaman, kaç tane

ve ne tür alternatif müdahalelerin uygulanacağı ve her bir müdahale sonrası meĢcere geliĢim

seyrinin sayısal alarak nasıl belirleneceği teknik müdahalelerle ilgili önemli planlama

kararlarını oluĢturmaktadır. Planlama yörüngesi boyunca her bir meĢcereye uygulanabilecek

alternatif müdahaleler mevcut durum, uygulanabilirlik, belirlenen silvikültürel amaçlar ve

orman iĢletme amaçları doğrultusunda planlayıcı (orman müh) tarafından belirlenir. Alan

hazırlığı, plantasyonla dikim, dolgu dikimi, gübreleme, siperde dikim, temizleme, ayıklama,

aralama, tek ve çok aĢamalı gençleĢtirme kesimi (tek ağaç, siper, tıraĢlama, serpiĢtirilmiĢ

tıraĢlama, grup vb) olmak üzere faklı teknik müdahaleler meĢcerelerin mevcut durumu ve

istikbaldeki durumu itibarıyla uygulanabilirlik Ģartları çerçevesinde bir dizi reçete-rejim

Ģeklinde belirlenirler. Bu durumda yüzlerce muhtemel kombinasyon oluĢacaktır. Ancak,

kurulacak planlama modeli iĢletme amacını eniyileyen müdahale rejimini belirleyecektir.

Mevcut uygulamaya göre, orman formuna bağlı olarak tek bir silvikültürel müdahale

Ģekline sezgisel olarak karar verilmektedir. GençleĢtirmeye alınmayan alanlar otomatik olarak

bakım alanı olarak belirlenmektedir. Alternatif müdahale belirleme ve modelsel deneme söz

konusu olmadığından amaçların eniyilenmesi sağlanamamaktadır. Münferit planlamada

meĢcere yapısı daha titiz incelenerek uygun silvikültürel müdahale Ģekline karar verilse de,

müdahale sonrası meĢcere geliĢimin seyri ve amaçlara olan etkisi sayısal olarak

belirlenememesi ciddi eksikliği oluĢturmaktadır. Bu Ģekilde hazırlanan planların

uygulanmasının kontrolü de hayli zor olmaktadır. Dolayısıyla, teknik müdahale belirlenirken

üç önemli bileĢeni dikkate alınarak alternatifler oluĢturulmalı, model üzerinde amaçlara olan

etkileri belirlenmeli ve en uygun kombinasyon seçilerek plan hazırlanmalıdır.

Faydalanmanın Düzenlenmesi ve Orman Dinamiği

Orman kaynaklarından faydalanmanın düzenlenmesi alan, hacım, ve alan-hacim kontrolü

olmak üzere üç farklı stratejik yaklaĢımla gerçekleĢmektedir. Alan kontrolü metoduna göre

her yıl ya da periyotta eĢit miktarda, normal kuruluĢa göre hesaplanan alanın

gençleĢtirilmesidir. Ortaya çıkan eta alanın verim gücüne göre değiĢeceğinden hacım akıĢı

kontrolü yapılamamakta ve iĢletme amaçları ile de doğrudan iliĢki kurulamamaktadır. Hacim

kontrolü, servet ve artıma göre her yıl ya da periyotta eĢit miktarda etanın alınmasını sağlar.

Bu durumda periyodik gençleĢtirme alanı değiĢeceğinden alan kontrolü yapılamamaktadır. Bu

parametreler matematiksel manipülasyonlara duyarlı olduğunda genel eta formülü,

Hundashagen’in Faydalanma yüzdesi metodu, Mason-Mantel metotları gibi çok sayıda eta

formülleri geliĢtirilmiĢtir. Her bir formülün farklı eta miktarı ortaya çıkarması, eta seviyelerin

devamlılığının sağlanamaması, alan kontrolünün yapılamaması ve farklı amaçlarla

iliĢkilendirilememesi gibi bir takım ciddi eksikliklerini gidermek üzere alan-hacim kontrolü

Page 69: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

12

metodu geliĢtirilmiĢtir. Alan-hacim kontrolüne göre üretim miktarı, planlama yörüngesi

boyunca kesime tabi tutulacak alana göre projeksiyonu yapılır. Buna göre, alanın yaĢ

sınıflarına ve üretim gücüne dağılımı yapılırken, her bir yaĢ sınıfının zamansal değiĢimi,

meĢcere kesim kuralları ve planlama yörüngesi önceden bilinmelidir. Dolayısıyla, alan-hacim

meĢcerelerin silvikültürel durumu, iĢletme amacı ve politikalarına göre belirlenmiĢ olur.

Ülkemizde yardımcı olarak kullanılan genel eta formülü ve artıma dayanan metotların

yanı sıra, genellikle aynı yaĢlı ve maktalı koru ormanlarında silvikültürel ilkeleri de dikkate

alan yaĢ sınıfları metodu, değiĢik yaĢlı seçme ormanların da ise Hufnagel'in çap sınıfları

metodu ve baltalık ormanlarda ise; seçme, gerçek ve eĢit hasılatlı yıllık alan metotları

kullanılmaktadır. Klasik planlarda eta hesabı %11 ve yukarı kapalılığa sahip orman alanları

için yapılmaktadır. Ayrıca, plan ünitesinin sosyo-ekonomik yapısı, transport olanakları ve

pazar koĢulları gözetilmemektedir (ASAN 1999).

Klasik, münferit ve fonksiyonel planlarda faydalanmanın düzenlenmesi alan ya da hacim

kontrolü metotlarına dayanmaktadır. Etanın kararlaĢtırılmasında formüler yaklaĢımlarla

beraber, genelde sezgisel yöntemlerin kullanılması ormanın sürekliliğini tehlikeye atmaktadır.

Eta-amaç arasında iliĢkinin kurulamaması, eta akıĢı projeksiyonunun yapılamaması,

yararlanma düzeyinin zamansal dengesinin kurulamaması ve sürekliliğin sağlanamaması,

ormanda konumsal bütünlüğün sağlanamaması gibi ciddi endiĢeler karĢımıza çıkmaktadır. Eta

meĢcere bazında kararlaĢtırılmıĢ, gençleĢtirmeye alınmayan alanlar bakıma zorlanmıĢ ve

bakım etası kararı hangi iĢletme amacına ya da hangi kuruluĢ amacına ulaĢacağı

belirtilmemiĢtir. Kaldı ki, etanın zaman zaman gençleĢtirmenin baĢarısızlığı endiĢesiyle bakım

etası ağırlıkta verilmesi (1973 öncesi %50, münferit planlarda %60), sıradan sebeplerle

olağan üstü eta Ģeklinde belirlenmesi, yenilenemeyen planlarda günübirlik gözlemlerle etanın

belirlenmesi ve hatta etanın pazarlık konusu edilerek tertip’in sağlanması, orman ekosistem

dinamiğinin tehlikeye atıldığının açıkça belirtileridir. Klasik ve münferit planların aksine,

fonksiyonel planlarda eta-amaç iliĢkisi sağlansa da optimalite sağlanamamıĢtır. Orman

dinamiğini kavrama yöntemleri olmadığı gibi, onu karakterize edecek performans ölçütleri de

belirli değildir. Kaldı ki, bugün, sadece biyolojik çeĢitliliğin dikkate alındığı planlamada çok

sayıda ve değiĢik konumsal düzenlemelere gidileceği bilinmektedir. Ormanın konumsal yapısı

ve bu yapının zamana göre değiĢimi söz konusu olduğu durumlarda, ekosistem planlamada,

mevcut yaklaĢımların yetersizliği iyice belirginleĢmektedir. Her ne kadar Soykan, Köse, Gül

ve Mısır ülkemizde amenajman planların hazırlanmasında optimizasyon tekniklerini

kullanmıĢ iseler de, geliĢtirilen modeller maalesef uygulama fırsatı bulamamıĢlardır.

Orman iĢletmelerinin etkinliği ağırlıklı olarak geleceğe yöneliktir. Endüstriyel

yatırımların planlanması açısından hammadde miktarı ve bu miktarın uzun vadedeki akıĢı

büyük önem arz etmektedir. Benzer Ģekilde, sosyo-kültürel hizmetlerin sürekliliği de

önemlidir. Mevcut planlarda ürün akıĢı ilk planlama periyodu için olup uzun vadeli kestirim

yapılamamaktadır. Oysaki, mal ve hizmet akıĢı planlama politikası kapsamında sağlanmaya

çalıĢılır. Daha açık ifadeyle, etanın zamansal akıĢı eta seyir politikaları çerçevesinde

kararlaĢtırılır. Eta seyir politikaları ise, (i) periyotlar arası eĢit eta, (ii) giderek artan eta ve (iii)

periyotlar arası belirli oranda değiĢen eta Ģeklinde karĢımıza çıkar. Planlayıcı amaçlar, orman

yapı ve kuruluĢu ve sosyo-ekonomik yapıya göre en uygununu seçer.

Esasen, eta kararlaĢtırılırken orman dinamiği kavranmalıdır. Orman dinamiği, farklı

geliĢme çağlarında ve farklı yetiĢme ortamlarında bulunan çok sayıdaki meĢcere tiplerinin

oluĢturduğu bir orman alanının insan ve doğal müdahalelerle zamana ve mekana göre yapı ve

kuruluĢunun değiĢmesini ifade eder. Orman bir biyolojik ekosistem olup bilinmesi gereken bir

dizi biyolojik sebep-sonuç iliĢkilerine göre çalıĢır. Sadece alan, servet ve artımı dikkate alarak

formüler yaklaĢımla faydalanmanın düzenlenmesi sakıncalı ve eksiktir. BaĢlangıç orman

kuruluĢu çok daha farklı olabilir, meĢcere büyüme trendleri müdahalelere göre değiĢebilir,

Page 70: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

13

kesim kuralı faklı olabilir (örneğin en kaliteli meĢcerelerden baĢlandığı gibi, hasıla kaybını

önlemek için marjinal kaybın maksimum olduğu meĢcerelerden de baĢlanabilir),

gençleĢtirmede gecikmeler olabilir, böcek-yangın gibi doğal afetler olabilir, belirli

periyotlarda fazla, belirli periyotlarda daha az üretim söz konusu olabilir yahut da bakım,

ağaçlandırma ve hızlı geliĢen türlerle meĢcere geliĢimi hızlandırılarak yetiĢme ortamının

potansiyel verimi zorlanabilir. Dolayısıyla, her bir durumun orman dinamiğine olan etkisi

kavranmalıdır ki, sunabileceği mal ve hizmet sürekliliği kestirilsin ve uygulanabilir

faydalanma düzeyi kararlaĢtırılsın. Bunun da yolu planlama modellerinin geliĢtirilmesinden

geçer. Günümüzde doğrusal programlama, simülasyon, amaç programlama, kombine

optimizasyon, dinamik programlama ve yapay zeka ağları gibi daha birçok yöntemlerin CBS

ile de desteklenmesiyle çok sayıda modeller geliĢtirilmiĢtir (BAġKENT 2001).

Hasılat Tabloları - Meşcere Büyüme Modelleri

Amenajman planlarının lokomotifi olan meĢcere büyüme modelleri (hasılat matrisleri)

orman dinamiğinin kavranmasının esasını oluĢturmaktadır. Çünkü karar verme sürecinde

alternatifler oluĢturulurken, uygulanacak müdahaleler karĢısında ormanın zamana göre

projeksiyonun yapılması, servet ve artımın zamana göre hesaplanması ve dolayısıyla optimal

plana karar verilmesi ancak meĢcere büyümesinin modellenmesiyle mümkündür. Amenajman

planlarının biyolojik olarak geçerliliği de bu modellerin varlığı ve gerçekçiliği ile orantılıdır.

MeĢcerelerin kuruluĢunu, artımını ve büyümesini veya diğer bir ifade ile verimini ve

geliĢimini yaĢa ve bonitete bağlı olarak izlemeyi mümkün kılmak ve ormanların

iĢletilmesinde izlenecek yolları ve uygulanacak yöntemleri açıklamak için saf müdahale

görmemiĢ doğal meĢcereler için ampirik hasılat tabloları geliĢtirilmiĢtir. Silvikültürel

müdahale görmüĢ meĢcere karakteristiklerine ait verilerin doğrudan bulunamamasına rağmen

Kızılçam ve yöresel olarak ta olsa Ladin türleri için değiĢik sıklık derecelerine göre hasılat

tabloları geliĢtirilmiĢtir (USTA 1991; YEġĠL 1992; MISIR 2001). Bu tabloların meĢcerelerin

dinamiği ve yapısını gerçekçi olarak yansıttıkları söylenemez, çünkü hasılat tablolarının

geliĢtirilmesinde devamlı deneme alanları verileri kullanılmamıĢ ve dolayısıyla farklı

silvikültürel müdahaleler sonucu meĢcere geliĢim seyirleri doğrudan incelenememiĢtir.

MeĢcerenin dinamik bir yapıya sahip olması nedeniyle, meĢcerede zamanla oluĢan büyüme ve

artım miktarları, ancak devamlı deneme alanları ile sağlıklı olarak belirlenebilir. Devamlı

deneme alanları meĢcere geliĢim seyirlerinin gerçek verilere dayandırılarak yapılması ve

meĢcere dinamiğinin kavranması içindir. Devamlı deneme alanlarının hala tesis edilmeyiĢi

hem geleneksel ve hem de diğer planların en büyük ve en önemli eksiklerinden biridir.

Ekonomik Yorum ve İşletme Planı

Her iĢletme kendisini ayakta tutabilecek kadar bir finansal desteğe ihtiyaç duyar. Bir

devlet orman iĢletmesini de bunun dıĢında tutmak zordur. Ancak, böyle iĢletmelerin aynı

zamanda hizmet üretimi gibi bir misyonu da vardır. Sermaye kontrolünün zor olmasına

rağmen, ekolojik dengenin kurulmasının ve hizmet üretiminin sağlanmasının temel iĢletme

amaçları arasında yer alması, ormancılıkta ekolojik tabanlı eko-ekonomi kavramını gündeme

getirmiĢtir. Dolayısıyla, hem mal ve hem de hizmet üretimi açısından ele alındığında, orman

iĢletmeleri dahi birer ekonomik tabanlı iĢletmelerdir.

Ülkemizde yapılan planların hiçbirinde ekonomik analiz ve yorum mevcut değildir.

Oysaki, ormana uygulanacak her bir faaliyetin iĢletmeye olan katkısı bugünkü net değer

üzerinden belirlenerek planlamaya ekonomik iĢlevlik kazandırılır. Bunun için, öncelikle

amenajman planlarının yapımında ve uygulanmasında etkili faktörlerin ekonomik envanteri

yapılmalı ve karar verme sürecinde kullanılmalıdır. Planlama modelleri kullanılarak her bir

faktörün planlamaya olan marjinal etkisi duyarlılık analizleri ile sayısal olarak hesaplanabilir.

Page 71: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

14

Bu Ģekilde yapılacak ekonomik analizler sonucu ancak bir iĢletme planı oluĢturulabilecektir.

Planlama sürecinde zaman parametresine bağlı olarak risk ve belirsizlik faktörlerinin

planlamada dikkat edilmesi gerekmektedir. Planlama yörüngesi uzadıkça belirsizlik ve risk

artmakta ve dolayısıyla planlanan aktivitelerin etkinlik (isabetlilik, gerçekçilik ve

uygulanabilirlik) dereceleri de azalmaktadır. Ekonomik stabiliteyi yakalayamamıĢ ülkeler için

durum daha ciddidir. Bu bakımdan, operasyonel planlamada ekonomik analizlere daha çok

yer verilmeli ve her bir faaliyetin ekonomik etkisi belirlenebilmelidir.

Orman Ekosistem Envanteri

Genel anlamda envanter, mevcut orman ekosisteminin yapı, kuruluĢ ve geliĢiminin

sayısal olarak tanımlanmasıdır. Ormandan faydalanılacak değerleri tanımlamak ve

meĢcerelerin geliĢmelerini ortaya koymak için envanter yapılır. Ormana uygulanacak teknik

müdahaleler ile ormandan elde edilecek değerler arasında ortak noktayı oluĢturan orman

yapısının ve kuruluĢunun tanımlanması demektir. Envanterin temelinde, meĢcere ve orman

öğelerinin hem kompozisyon ve hem de konfigürasyon itibarıyla birlikte tanımlanması ve

değerlendirilmesi yer almaktadır. Kompozisyonla meĢcere yahut ormanın geleneksel

tanımlanma özellikleri gibi içeriği (ağaç türü, karıĢımı, yaĢ/çap sınıflarına dağılımı),

konfigürasyonla da ormanı oluĢturan meĢcerelerin coğrafi dağılımları (meĢcerenin konumu,

alanı, Ģekli, diğer coğrafi detaylara göre nispi konumu) anlaĢılmaktadır. Bununla beraber,

yetiĢme ortamı ve ekonomik yapının ortaya konulması da orman envanterinin konusudur.

Günümüzde kombine envanter yöntemi kullanılmaktadır. Her 10-20 yılda bir envanter

çalıĢmaları yapılmaktadır. Fonksiyonel ve ekosistem planlamaya biliĢimi sağlayacak çok

yönlü bir envanter Ģu anda mevcut değildir. Oysaki envanter, ormanın yapısını meĢcere

bazında sınıflandırabilecek, mevcut değerleri sayısal olarak belirleyecek, zamansal değiĢimi

ortaya koyabilecek faydalanmanın Ģekline ve entansitesine göre dinamik olarak yapılmalıdır.

Konumsal envanter verilerin eldesi, analiz, modelleme ve görüntüleme iĢlemlerinin kolay,

hızlı ve güvenli bir Ģekilde yapılması, ormanın konumsal yapısının ölçülmesi, mekansal

düzenlemenin oluĢturulması ancak CBS ile mümkündür (BAġKENT 1995). Artık, noktalı

saydam Ģablon yahut planimetre ile meĢcere alanları ölçülmeyecek CBS ile belirlenecek,

envanter değerlendirmeleri hesap makineleriyle değil bilgisayar programları ile yapılacak,

haritalar ıĢıklı masa ve desinatörlerle değil CBS ile düzenlenecek ve örnek alanların yerleri

ulaĢımı geleneksel yöntemlerle değil GPS aletleriyle yapılacaktır. Uzaktan algılama CBS

entegrasyonu ile konumsal veri tabanı günceleĢecek ve planların yenilenmesi kolaylaĢacaktır.

Tam envanter daha uzun süreli yapılarak envanter maliyeti de kontrol edilebilecektir.

Güdüleme, Sertifikalandırma ve Sürdürülebilir Ormancılık

Adaptif planlama (güdüleme), iĢletme faaliyetlerin tasarlanması ve bunların

uygulanmasıyla oluĢan ormandaki etkilerinin izlenmesi için gerekli uygula-öğren döngüsünün

kurulmasını ifade eder (BASKERVĠLLE 1985). Bu süreç, iĢletmecinin amaçlar

doğrultusunda teknik müdahalelerle değiĢen orman ekosistemini daha iyi kavramasını sağlar.

Sistem davranıĢı kavrandıkça sistemin daha etkin olarak yeniden tasarlanması sağlanır.

Plan sonuçlarının izlenmesi, ara yoklaması ve yenilenmesi anlamına da gelen güdüleme

sürecinde dikkati çeken önemli noktalar mevcuttur. Bunların baĢında ölçülebilir bir amaç,

dikkatlice tasarlanmıĢ teknik müdahale listesi, amaçla bu faaliyetler arasındaki sayısal iliĢki

ve bu unsurları ustaca birleĢtirerek tasarlayan ve zaman/mekan boyutunda orman dinamiğini

kestiren bir model gelmektedir. Aktivite sonuçlarının etkileri sebep-sonuç iliĢkileriyle

açıklanarak ormandaki değiĢim izlenir, kavranır ve modele tekrar aktarılarak yeni plan

yapılmıĢ olur. Dikkat edilirse güdüleme sürecinde bir oto kontrolün olduğu ve sistem

davranıĢının anlaĢılmaya çalıĢıldığı görülmektedir. Dene-öğren-düzelt felsefesi ile çalıĢan

Page 72: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

15

güdüleme, ileride tamiri güç, yedek parçası ve kullanma kılavuzu da olmayan biyolojik

sistemlerin faydalanmaya yönelik daha etkili kontrolünü sağlamaktadır.

Ülkemizdeki planlama ve takibinin böyle sistemli bir güdüleme süreci ile gerçekleĢtiğini

söylemek zordur. Bu Ģekilde etkin bir denetlemeye imkan veren bir planlama modelinin

olmayıĢı ve en önemlisi konumsal orman ekosistemi envanterin sayısal ortamda olmayıĢı

güdülemenin etkinsizliğini göstermektedir. Oysaki, biyolojik kanuniyetlerin planlanan Ģekilde

meydana geldiğinin kontrol edilmesi ve planlamanın denetlenmesi ancak bu Ģekilde bir

güdüleme ile yapılabilir. Kaldı ki, plan denetim ve kontrolünü doğrudan etkileyen kurum

personel politikası da bu süreci doğrudan etkilemektedir.

Bu denetleme süreci esasen ormancılıkta sertifikalandırma ile iliĢkilidir.

Sertifikalandırma, bir orman iĢletmesindeki tüm orman iĢletmeciliği faaliyetlerinin bağımsız

bir kurum tarafından, belirlenen ölçüt ve göstergelere (standartlara) göre değerlendirilmesi

sürecini kapsamaktadır (BAġKENT-TÜRKER 2000). Sürdürülebilir orman işletmeciliğine

dayanan sertifikalandırmanın amacı, esnek olmayan orman iĢletme faaliyetlerinin etkilerini

azaltmak, plan yapım ve uygulama sürecini ĢeffaflaĢtırmak ve sebep-sonuç iliĢkisini

bütünleĢtirmek suretiyle, sonuca dayalı etkili ve ölçülebilir iĢletme esaslarını geliĢtirmektir.

Sertifikalandırma plan yapım ve uygulama sonuçlarının belirli standartlara göre denetimini

sağlar ve ürünlerin çevreye en az etkiyle tüketicilerin hizmetine sunulmasına yardımcı olur.

Böylece, ormanların sürdürülebilir iĢletimine geçiĢi resmileĢerek planlama ve uygulamaya

somut ve tarafsız denetleme imkanı sağlanır.

Günümüzde Rio ve Helsinki gibi uluslararası süreçlere dayalı FSC, ISO1400, PEFC, FSI

ve CSA gibi pek çok sertifikalandırma standartları mevcuttur. Bunlar aslında orman

amenajman planlarının hem yapımını ve hem de uygulamasını belirli bir sisteme dayandırarak

planlama sürecine disiplin getirmektedir. Ülkemizde Ģu anda mevcut olmayan bu gibi

sistemlerin benzeri ülkemiz sosyo-ekonomik ve ormancılık koĢullarına uygun bir Ģekilde

geliĢtirilmesi ve uygulanması gerekmektedir (Detay için Bkz BASKENT-TÜRKER 2000).

Sonuç

Günümüz planlama yaklaĢımları çağdaĢ planlama yaklaĢımlarıyla örtüĢmemektedir.

YetiĢme muhiti verilerinin eksikliği ve bundan kaynaklanan isabetsiz müdahaleler,

uygulayıcılara geniĢ sahalar verilmesiyle aĢırı iĢ yüklenmesi, personel politikasındaki

istikrarsızlık, istenilen özellikteki ağaçların alınarak tertip doldurulması amacıyla bakım

amaçlarının kovalanamaması, gençleĢtirme koĢullarının oluĢturulamaması ve sosyal baskının

bulunması gibi bilinen geleneksel nedenlerle beraber; eta kestirim modelinin olmayıĢı ve plan

seçeneklerinin oluĢturulamaması, orman dinamiğinin kavranamaması, ekonomik analizlerin

yokluğu, coğrafi veri tabanı oluĢturulamaması, orman değerlerinin sayısallaĢtırılıp

haritalarının yapılamaması, idare sürelerinin amaca göre dinamik yapıda belirlenememesi,

hasılat ve büyüme iliĢkilerinin devamlı deneme alanlarıyla izlenememesi ve sağlıklı hasılat

matrislerin oluĢturulamaması gibi ciddi eksiklerle planlar yapılmakta ve uygulanmaktadır.

Bu değerlendirmelere göre, ormancılık disiplininin özellikleri ve yeni açılımlar dikkate

alınarak, güncel talepleri içeren orman amenajman planlarının yapımına temel teĢkil edecek

ciddi bir tasarımın yapılması gerekmektedir. Bu tasarımın sağlıklı yapılmasının

garantilenmesi de araĢtırma ve geliĢtirme çabalarına yer verilmesiyle ancak mümkündür. Bu

sayede ancak ülke koĢullarına ve bilimsel gerçeklere özgün bir planlama modeli

oluĢturulabilecektir. Ancak, bu planlama modelin tasarlanması için;

Planlanacak orman ekosisteminin biyolojik ve ekolojik açıdan kavranması

Planlamada karar verme sürecinin sayısal temellere dayandırılması

Planlama yaklaĢımın belirlenmesinde çağdaĢ planlama anlayıĢının yakalanması

Planlamacılar ile toplum arasında planlı bir diyalogun oluĢturulması gerekir.

Page 73: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

16

Bunlarla beraber; ülkemiz ormanlarının planlı olarak iĢletilmesi için yapılacak iĢlemler

kısaca Ģöyle özetlenebilir:

Rio zirvesiyle baĢlayan ve ormancılıkta sertifikalandırma ile uygulama fırsatı bulan çok

amaçlı ve çok ölçütlü ekosistem içerikli planlamaya dayalı sürdürülebilir ormancılık asla

bir ütopya olmayıp aksine bir gerçektir ve aynı zamanda zorunluluktur.

Amenajman planlarının baĢarıyla uygulanması, denetimi ve izlenmesi; her ne kadar plan

yapımı ve uygulayıcı yeteneğiyle doğrudan ilintili ise de, planların mutlaka uluslar arası

sözleĢmelerle çerçevesi çizilen bilimsel altlıklı ve ülke koĢullarına uygun hazırlanacak

baĢarım gösterge ve ölçütlere göre sertifikalandırma süreciyle de kontrol altına alınmalıdır

Ekonomik, ekolojik ve sosyo-kültürel değerleri ihtiva eden ve dolayısıyla karmaĢık yapı

gösteren planlama artık, geliĢtirilecek bilgisayar destekli modelleme ile hazırlanmalı ve

ekonomik verilere ve analizlere dayalı bir iĢletme planı Ģekline dönüĢtürülmelidir.

Modellemenin kısa vadede ülkemizde baĢlatılması için önce basit simülasyonla baĢlayıp

modelleme kavramı anlaĢıldıktan sonra uzaktan algılama, yöneylem araĢtırması ve CBS

üçgeni içerisinde çağdaĢ planlama modelleri ülkemizde de geliĢtirilmelidir.

Çok amaçlı-ekosistem tabanlı bir planlamanın gerçekleĢtirilmesi için gerekli coğrafi bilgi

sisteminin kurulması zorunludur ve planlı ormancılığın olmazsa olmaz Ģartıdır.

Ġdare süreleri, iĢletme amaçları ve orman dinamiğine paralel olarak düzenlenmelidir.

Planlamada doğal süreçler dikkate alınmalı ve olaylara karĢı tepkisel (reaksiyonel)

yaklaĢım yerine sistemi kontrol edebilecek baskın (proaksiyonel) yaklaĢım tercih edilmeli.

Süreklilik birimi iĢletme sınıfı değil geniĢ bir havzayı içeren planlama birimi olmalıdır.

Ülkemizin sosyo-kültürel, coğrafik, klimatik ve ekolojik açıdan olan farklılıkları dikkate

alınarak farklı planlama yaklaĢımları ve bunlara bağlı geliĢtirilen farklı orman amenajman

modellerinin farklı coğrafi bölgelerde uygulanabilecekleri gerçeği de unutulmamalıdır.

Etkin kararların alınması için alternatifler oluĢturulmalı ve her bir alternatifin oluĢturacağı

orman dinamiğinin sebep-sonuç iliĢkileri sayısal baĢarım ölçütleriyle kavranmalıdır.

Planlama tasarımının yapılmasında ve planlamada ciddi bir disiplinler arası dayanıĢmanın

ve eĢgüdümün sağlanması kaçınılmazdır. Orman amenajmancısı, plan yapımında ihtiyaç

duyulan tüm konuları bilmek ve bilgileri kendisi üretmek yerine konunun uzmanları ile

iĢbirliği yaparak daha kaliteli plan yapımı sergilenmelidir.

Ayrıca, planların baĢarıyla uygulanması için personel hareketliliği kontrol edilmeli ve

iĢletmeler prim ve baĢarım esası üzerine kurulmalıdır.

Eğitimde ve meslekte artık branĢlaĢmaya gidilerek planlamada istekli elemanlar

çalıĢtırılmalı ve amenajmanın sadece envanter olarak algılanmamalıdır.

Amenajman plan yapımı ve uygulaması orman endüstrisiyle mutlaka entegre edilmelidir.

Bunlarla beraber unutulmamalıdır ki, idealin yakalanması zor olmasına karĢın hedefte

idealin olması uygulanacak faaliyetlerin rasyonelliğini ve isabetliliğini gösterir ve yön tayin

eder. Yine unutulmamalıdır ki, geleceğin rotasını çizen planlamacı ve ormana imzasını atan

uygulayıcı, yedek parçası ve kullanma kavuzunun olmadığı orman ekosistemine planlarla

imza atarken, bir ağaç ya da meĢcere için feryat etmektense ormanı sistem yaklaĢımı ile

değerlendirmek zorundadır. Dolayısıyla, orman ekosisteminin sürdürülebilirliği sağlanmak

koĢulu ile orman değerlerinden sürdürülebilir faydalanmanın eniyilenmesi için gerekli modern

karar verme ve biliĢim teknolojilerinden faydalanmalıdır.

Kaynaklar

ASAN, Ü., 1992. Orman Amenajmanımızda YaĢ Sınıfları metodunun Dünü-Bugünü-Yarını,

Orman Amenajmanının Dünü Bugünü ve Yarını,16-19 Kasım, 41-57 s.

ASAN, Ü., 1999. Orman Kaynaklarının Çok Amaçlı Kullanımı ve Planlama Sistemleri,

Ormanların Çok Amaçlı Planlanması Toplantısı, 5-6 Mayıs, Bolu, 33-40.

Page 74: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

17

BASKERVILLE, G., 1985, Adaptive Management Wood Availability and Habitat

Availability, Forest Chronicle, 171-175.

BAġKENT, E.Z., YOLASIĞMAZ,H.A. ve MISIR,M., 2001. Orman Ekosistem Amenajmanı,

I. Ulusal Ormancılık Kongresi Bildirileri, Türkiye Ormancılar Derneği, Ankara.

BAġKENT, E.Z. 1995. Türkiye Ormancılığı için Nasıl Bir CBS Kurulmalıdır? Ön ÇalıĢma ve

Kavramsal YaklaĢım: Turkish Journal of Agriculture and Forestry. 21(5) 493-505.

BAġKENT, E.Z. 1999. Amenajmanda Yeni Model’in ÇağdaĢ Orman Amenajmanı YaklaĢımı

Doğrultusunda Değerlendirilmesi, Bölüm II. Orman Müh Dergisi, 36(2), 21-32 s.

BAġKENT, E.Z. ve M.F. TÜRKER 2000. Sürdürülebilir Ormancılığa Doğru: Uluslararası

Standardizasyon, Sertifikasyon ve Ulusal Ormancılık Stratejileri, Erzurum

Ormancılık AraĢtırma Dergisi , DOAOAE Müdürlüğü Dergisi, Sayı 3, 28-46.

BAġKENT, E.Z., 2001. Combinatorial Optimization in Forest management Modeling,

Turkish Journal of Agriculture and Forestry, 25(2001), 187-194.

DAġDEMIR, Ġ. 2000: Ġdare Süresinin Belirlenmesi, Ġç Anadolu OAE Dergisi, 20 s., Ankara.

DAVIS L., and JOHSON, K., 1987. Forest Management, 3rd ed., MacGraw-Hill Pub., 790 p.

GRUMBINE, R. E., 1994. What is Ecosystem Management?, Conservation Biol., 8(1) 27-38.

KAPUCU, F., 1996, Orman Amenajmanı Ders Notları, KÜ Artvin Orman Fakültesi, Artvin

KONUKCU, M. 2001. Ormanlar ve Ormancılığımız, DPT Yayın no 2630, 238 sayfa.

KÖSE, S., 1986. Orman ĠĢletme Planlarının Hazırlanmasında Yöneylem AraĢtırması

Yöntemlerinden Yararlanma Olanakları, Dok. Tezi, KTÜ, FBE, Trabzon, 123 s.

KÖSE, S., BAġKENT, E.Z., SÖNMEZ. T ve U. KARAHALĠL 2002. Münferit planlamanın

Türkiye’de uygulanabilirliliğinin araĢtırılması. Orman Amenajmanında kavramsal

açılımlar ve yeni hedefler. 18-19 Nisan, Bahçeköy, Ġstanbul.

MISIR, M., 2001. Çok Amaçlı Orman Amenajman Planlarının CBS ve Amaç Programlama

Yöntemiyle Düzenlenmesi, Doktora Tezi, KTÜ FBE, Trabzon, 155 sayfa.

NOSS, F.R. 1989. Indicators for Monitoring Biodiversity: a Hierarchical Approach.

Conservation Biology, 4(4): 355-364.

SEYMOUR, R.R. and M.L. HUNTER. 1992. New Forestry in Eastern Spruce-Fir forests.

April 1992, Maine Agricultural Experiment Station, University of Main, 716pp.

USTA H.Z. 1991. Kızılçam Ağaçlandırmalarında Hasılat AraĢtırmaları, O.A.E. Yayınları,

Teknik Bülten Serisi, No: 219, Doktora Tezi, Ankara, 138 sayfa.

YEġĠL, A. 1992, DeğiĢik Sıklık ve Bonitetteki Doğal Kızılçam MeĢcerelerinin YaĢa Göre

GeliĢimi, Doktora Tezi, Ġ.Ü. Fen Bilimleri Ens., Ġstanbul,179 sayfa.

Page 75: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1

KOMBİNE OPTİMİZASYON TEKNİKLERİ VE EKOSİSTEM AMENAJMANI

Doç. Dr. Emin Zeki BAġKENT, ArĢ. Gör. H.Ahmet YOLASIĞMAZ

ArĢ. Gör. Mehmet MISIR, ArĢ. Gör. Günay ÇAKIR KTÜ Orman Fakültesi TRABZON

[email protected]

Kısa Özet Planlamaya konu orman iĢletme faaliyetlerinin en uygun bir Ģekilde modellenmesi son yirmi

yılın bilimsel çalıĢmalarına konu olmuĢtur. Klasik formüler yaklaĢım bir tarafa, simülasyon ve

matematik optimizasyona dayalı planlama teknikleri, orman amenajman planlarının yapımında

baĢarıyla kullanılmasına rağmen, her iki planlama tekniği de; ekonomik, ekolojik ve sosyal

değerlerin bütünleĢik bazda sürdürülebilirliğini hedefleyen ekosistem amenajmanı açılımına

tatminkar çözüm imkanları sunamamıĢlardır. Bu bildiride; orman ekosistem amenajmanı

kavramı tanıtılmıĢ ve planlama tekniklerin çağdaĢ amenajman planların yapımında

kullanılmasıyla ortaya çıkan darboğazlar tartıĢılmıĢtır. Planlamada model gereksinimi ve orman

amenajman problemlerinin yapısı açıklanmıĢ, alternatif kombine optimizasyon çözüm

tekniklerinin genel prensipleri üzerinde durulmuĢ; bunlardan anneal benzetme yöntemi

tanıtılmıĢ, ekosistem amenajmanı problemine çözüm getiremeyen geleneksel planlama

tekniklerine göre üstünlükleri tartıĢılmıĢ ve bunların ekosistem planlamasındaki rolü üzerinde

durulmuĢtur. Sonuç olarak, kombine optimizasyon tekniklerinin çok yönlü ve çok kriterli orman

ekosistem planlamasına çözüm imkanları sunduğu vurgulanmıĢtır. Uluslararası süreçler

çerçevesinde sürdürülebilir planlama ve sertifikasyon ilkeleri doğrultusunda Ģekillenen orman

amenajman planlama sürecini etkin kılacak bir modelleme sistemine geçilerek, amenajman

planlarının artık optimal karar verme teknikleri yardımıyla düzenlenmesi gerekmektedir.

Giriş

Ġnsanoğlu doğayla tanıĢtığı ilk günden bu yana kendisine karĢılıksız sunulan doğal kaynaklardan

önceleri bilinçsiz Ģekilde, sonraları ise istek ve ihtiyaçlarının çeĢitlenerek artması sonucu belli plan

ve yaklaĢımlar dahilinde yararlanmaktadır. Bu görevi üstlenen orman amenajmanının günümüzdeki

en büyük açmazı, kullanılacak planlama yaklaĢımı seçimi ile buna bağlı bilgi sistemi ve teknoloji

gereksinimidir. Planlama yaklaĢımı geliĢim sürecine (maksimum odun hasılatı, çok amaçlı

yararlanma, ekosistem amenajmanı) paralel olarak önceleri formüler bir tablo ortaya çıkarken;

yöneylem araĢtırması tekniklerinin ormancılıkta özellikle orman amenajmanında kullanımıyla

birlikte simülasyon, matematik optimizasyon ve son dönemde de kombine optimizasyon teknikleri

geliĢtirilmiĢtir. Bu geliĢmelerin temelini çevre bilincinin geliĢmesi ve doğayı anlama ve onu devam

ettirme ve ekosistem sürekliliğinin sağlanması gayretleri yatmaktadır. Bu açılımlara cevap vermek

amacıyla, özellikle coğrafi bilgi sistemleri teknolojisi ve nesne tabanlı programlama dillerinin

geliĢimi, ormancılıkta ekosistem bazında konumsal planlamanın daha gerçekçi temellere oturmasını

sağlamıĢtır.

Bilindiği üzere, ormanların sağladığı mal ve hizmet değerlerinin planlı ve sistemli olarak

topluma sunulması planlamanın en önemli sorunlarından biridir. Genelde planlama, mevcut durumu

belirlenen hedefe ulaĢtırabilmek için geçen süre içerisinde yapılması gereken iĢlerin baĢlangıçta

belirlenmesi iĢlevidir. Planlamanın sistemli yapılması da, onu etkileyen faktörleri bir bütün olarak

ele alan tutarlı bir yaklaşım tarzı ile çağdaĢ bilgi teknolojileriyle donatılmıĢ bilimsel yöntemlere

dayalı planlama tekniklerinin birlikte akılcı kullanılmasına bağlıdır.

Yaklaşım tarzı açısından ele alındığında, planlama sürecinin değiĢen toplum isteklerine ve

sosyo-ekonomik yapılara göre orman fonksiyonlarında faydalanma ilkelerinin belirlenerek planların

düzenlenmesi anlaĢılır. Yakın geçmiĢe kadar sadece odun üretimi amaçlı düzenlenen planlar, artık

çok yönlü yararlanmaya ve ekosistem sağlığını ve sürekliliğini sağlamaya yönelik hazırlanmaktadır.

Toplumun ormandan beklentileri, çevre ve ekosistem bilinci, geliĢen teknoloji ve biriken

ormancılık bilgisi ormanlardan faydalanmanın optimale yaklaĢtırmasına yardımcı olmaktadır.

Page 76: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Ekosistemi koruma, çevre etkilerini kontrol etme ve biyolojik çeĢitliliği sağlama konularında

bilinçlenme ve toplum hareketleri neticesinde iĢletme amaçları da değiĢmek zorunda kalmıĢtır.

Böylece, geleneksel orman amenajmanı filozofisi yahut kavramı yerini ekosistemin sürekliliğini

hedefleyen çok ölçütlü bir planlamaya terk etmiĢ ve sonunda Orman EKosistem Amenajmanı

(EKA) planlama yaklaĢımı gündeme gelmiĢtir. Ekosistem amenajmanı, ormanın sürdürülebilir

kullanıma açılmak suretiyle ekolojik bütünlüğün ve sağlığının idame ettirilmesidir. Ekolojik

bütünlülükten kasıt; doğal tür, populasyon ve ekosistem çeĢitliliğin topluca korunması ve bu

çeĢitliliği sağlayan ekolojik süreç ve yapının devam ettirilmesi anlaĢılmaktadır (BAġKENT-

YOLASIĞMAZ, 1999; BAġKENT VE ARK, 2001).

EKA, ormanların topluma sunduğu değerlerin zamansal boyutta sürekli akıĢını sağlarken,

planlamaya konu tüm orman alanını bir ekosistem bütünü olarak ele almaktadır (GRUMBĠNE,

1994; BAġKENT-YOLASIĞMAZ, 1999; BASKERVĠLLE, 1997). EKA orman ekosistemlerinin

konuma ve zamana bağlı olan dinamiklerini, yapacağı yerinde müdahalelerle kontrol altında

tutmayı hedefler. ĠĢletme amaçlarını gerçekleĢtirmek ve uygulanabilir plan hazırlayabilmek için,

meĢcere ya da patchlerin büyüklüğü, Ģekli, komĢu patch1 alanları ve bunların konumsal dağılımı

gibi orman ekosisteminin konuma ve zamana bağlı olan özellikleri zamansal boyutta ileriye dönük

tahmini yapılır ve plan dahilindeki müdahaleler ve bu müdahalelerin zamanları detaylı bir reçete

olarak en küçük plan ünitesi detayında verilir. Bu Ģekilde, karmaĢık yapıya sahip EKA problemini

çözecek karar destek sistemlerinin de uygun olması gerekecektir.

Karar verme tekniği açısından planlama ele alındığında, çözümde kullanılacak en uygun karar

destek sistemlerinin belirlenmesi anlaĢılmaktadır. ÇeĢitlenen ve örtüĢen iĢletme amaçları arasında

en uygun kombinasyonun seçilmesi, her bir meĢcereye en uygun teknik müdahale (iĢletme

teknikleri) reçetesinin hazırlanması ve aynı zamanda ortaya çıkacak optimal faydalanmanın gelecek

nesillere de garantilenmesi (kestirim) ancak ve ancak uygun bir planlama tekniği ile mümkündür.

Bu sürecin özünde de bilgisayar destekli karar destek sistemleri ve modelleme yatmaktadır.

Geleneksel olarak hazırlanan amenajman planlarında faydalanma teknikleri olarak kullanılan

basite indirgenmiĢ formüller, bir takım ciddi sebeplerden dolayı etkisini çoktan kaybetmiĢtir

(BAġKENT, 2001). Buna karĢın, son 20 yirmi yıllık dönem içerisinde ormancılık faaliyetlerinin

planlanmasında artık similasyon ve optimizasyon gibi bilimsel karar verme yahut modelleme

teknikleri kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Bu geliĢmenin belki de en önemli nedeni, doğal kaynakların

planlanmasında odun ve yan ürünler üretiminin yanı sıra yaban hayatı, su kalitesi, rekreasyon ve

biyolojik çeĢitlilik gibi ekolojik ve sosyo-kültürel amaçların sıkça dile getirilmesidir. Bununla

beraber, planlamaya konu patch, bölmecik, meĢcere veya habitat gibi en küçük birimin içeriği ile

beraber büyüklüğü ve konumsal iliĢkilerinin yer aldığı etkili bir planlama modelinin geliĢtirilmesi

gerekliliğidir (BAġKENT, 2001, BAġKENT, ET AL., 2001) .

Planlanmanın sağlam temellere oturtulması için orman kuruluĢu ve konumsal dağılımın birlikte

oluĢturduğu orman ekosistem yapısının tanımlanması gereklidir. Orman yapısı; onu oluĢturan

birimlerin içeriğini, bileĢimini (kompozisyonunu) ifade eden orman kuruluĢu ile bu birimlerin

planlama sahasındaki konumsal dağılımın bir bileĢkesidir. Bir meĢcerenin ağaç türü karıĢımı,

geliĢme çağı, kapalılığı, hektardaki artımı ve serveti gibi tanımsal bilgiler orman kuruluĢunu

belirlerken; meĢcerelerin büyüklüğü, çevresi, komĢu meĢcereler, dere, yol, sırt ve göl gibi önemli

diğer konumsal detaylarla iliĢkisi ise konumsal yapıyı ifade etmektedir. Çok amaçlı ekosistem

tabanlı amenajman planlarının yapılması için bu Ģekilde tanımlanan orman yapısının karakterize

edilmesi (sayısallaĢtırılması) ve planlamada iĢlenmesi gerekmektedir. Çünkü, örneğin, klasik odun

üretimi maksimizasyonu yanı sıra su üretimi ve sedimantasyonu kontrol etme amacıyla iĢletilecek

bir ormanın gerçekçi-uygulanabilir planının yapılması için orman yapısını oluĢturan meĢcerelerin

içeriğinin yanı sıra; eğimi, bakısı, toprak-iklim özellikleri, yamaç uzunluğu, komĢu meĢcerelerle

1 Patch, belirli bir amaca yönelik tanımlanan ve bu açıdan çevresinden belirgin olarak ayrılan içerik ve konumsal yapı

itibarıyla coğrafi bir detayı yahut özelliği ifade eden bir kavramdır. Örneğin, odun üretimi amacı açısından meşcere/

bölmecikleri, transport açısından kesim bloklarını/bölmeleri, yaban hayatı açısından yaban hayvanlarının yaşam

alanlarını (habitat), biyolojik çeşitliliği ifade edebilecek belirli bitki topluluklarını yahut çok genel bir arazı

sınıflandırılmasında arazı kullanım sınıfları alanlarını ifade edebilir.

Page 77: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

iliĢkileri ve su toplama havzasına olan yakınlığı gibi önemli konumsal bilgilerin de planlamada

iĢlenmesi gerekmektedir (BAġKENT, 2001). Ülkemizde Ģimdiye kadar yapılan planlarda ne yazık

ki, bu bilgiler yeterli olarak iĢlenememiĢ ve basit tek amaçlı bilimsel karar verme tekniklerinden de

uzakta bir planlama yapılmıĢ ve yapılmaktadır.

Ancak, konumsal özelliklerin, iĢletme amaçlarıyla beraber, çok yönlü bir orman amenajman

modelinde bütünleĢtirilmesi oldukça güçtür. Konumsal özelliklerin plana aktarılması denildiğinde;

modelde, plan üniteleri (kesim-bakım blokları gibi silvikültürel iĢlem birimleri) büyüklüğü, Ģekli ve

komĢuluk iliĢkilerinin bütünleĢtirilerek zamansal boyutta kontrol edilmesi, yani konumsal içerikli

kesim düzeninin kurulması anlaĢılır. Örneğin, üretim bloklarının maksimum ve minimum

büyüklükleri belli sınırlar çerçevesinde tutulabilir, mevcut ve tahmini yol ağına uygun kesim

blokları düzenlenebilir ve/veya komĢu üretim bloklarının ardıĢık periyotlarda üretime alınması

yahut iĢlem sürelerinin ertelenmesi etkin Ģekilde plana aktarılabilir. Su üretimini yahut erozyonu

doğrudan etkileyen meĢcerelerin bir su toplama havzasındaki nispi konumsal iliĢkileri planlamaya

aktarılabilir. Tüm bu konumsal detaylar çeĢitlenen iĢletme amaçlarının gerekli unsurlarıdır. Ancak,

bu ve orman kuruluĢu parametrelerin sayısallaĢtırılarak bir planda bütünleĢik tarzda temsil edilmesi

yani modellenmesi oldukça zor ve karmaĢık bir iĢtir (BAġKENT-YOLASIĞMAZ, 1999). Öyle ki;

genellikle amaçları temsil eden parametrelerin ölçüm birimleri aynı olmayabilir ve

sayısallaĢtırmada farklı metotlar kullanılabilir. Örneğin, orman ürünleri, orman varlığının miktarıyla

(ha, m3 cinsinden) ortaya konulurken; biyolojik çeĢitlilik ise bir ormandaki türlerin sayısı, farklı

orman tiplerinin sayısı, büyüklüğü ve konumsal dağılımı (bitiĢik, parçalı) ile ortaya konabilir.

Konumsal yapıyı plan amaçlarıyla bütünleĢtirme esnasında ortaya çıkabilecek sorunu bir ön

sınıflandırma yoluyla gidermek alternatif çözüm yaklaĢımı olsa da, ilerideki planlama seçeneklerini

daralttığı ve muhtemel optimal çözümü engellediği için iyi bir yaklaĢım tarzı olarak

benimsenmemektedir (NUR ET AL., 2000; MURRAY, 1999). Sonuç olarak, geleneksel planlama

yaklaĢımları ve çözüm teknikleri orman amenajman planlarında özellikle konumsal içerikli

amaçların gerçekleĢtirilmesinde yetersiz kalmaktadır.

Bu eserde; formüler yaklaĢım bir tarafa, similasyon ve optimizasyona dayalı modelleme

teknikleri kısaca tanıtılmıĢ, karĢılaĢtırmaları yapılmıĢ EKA problemlerinin tasarım ve

modellenmesinde yetersizlikleri irdelenmiĢ ve alternatif bir çözüm yolu olan kombine optimizasyon

teknikleri tanıtılmıĢtır. Meta-buluĢsal teknikler olarak ta bilinen bu karar verme yöntemlerinden,

simulated annealing tekniği açıklanmıĢ ve bir örnek orman alanında basit bir uygulaması

yapılmıĢtır.

Planlama Problemi Çözüm Tekniğinin Araştırılması

Günümüze dek, orman amenajman problemlerinin çözümü ve planlarının yapımı için

simülasyon ve matematik optimizasyon teknikleri kullanılmıĢtır. Similasyon, ormanın dinamik

yapısının modellenmesinde önemli bir yer teĢkil eden sezgisel bir yaklaĢımdır ve karmaĢık

matematiksel kuramlardan uzaktır. Simüle edilecek ormanın öncelikle mevcut kuruluĢu tanımlanır,

iĢletme amacı belirlenir, potansiyel teknik müdahale yahut iĢletme tekniklerinin planlama ünitesine

(örneğin meĢcere) uygulanma kuralları tespit edilir ve her bir teknik müdahalenin uygulanacağı

miktar hedef değeri olarak belirlenir (ġekil 1). Bu iĢlemler yapıldıktan sonra, mevcut orman

kuruluĢu periyodik olarak ardıĢık çözümle belirlenen planlama yörüngesi sonuna kadar kestirilir.

Simülasyonda özgün belirleyici unsurlar, hedeflerin ve kuralların önceden belirlenerek her bir

periyottaki çözümün diğer periyotlardan bağımsız olmasıdır. Diğer bir ifadeyle, bir planlama

döneminde (periyot) verilecek kararlar diğer periyotlardaki muhtemel etkisi kestirilmeden

alınmaktadır. Simülasyonun önemli bir eksikliğini oluĢturan bu özelliğe karĢın, orman dinamiği

zaman boyutunda daha iyi kavranmakta ve verilecek kararlar ise anlaĢılır ve sebep-sonuç iliĢkilerine

dayandırılarak daha isabetli olarak verilmektedir. Bugüne kadar geliĢtirilen simülasyona dayalı

orman amenajman modellerinden bazıları Ģunlardır: Timber RAM, TREES, TEAMS, ATLAS,

SPECTRUM, WOODSTOCK, HSG, FORMAN, GISFORMAN, WSM2. Ancak, bu yaklaĢım tarzı

karmaĢık problemlerin çözümünde yetersiz kalmaktadır. Simülasyon yöntemi zaman içerisindeki

periyotlar-arası mübadeleyi ele almakta yetersiz olduğu için optimal bir çözüm üretmez. Ayrıca

Page 78: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

birden fazla amaca simülasyon modellerinde yer verilemediğinden etkin değildirler. Oysaki, orman

amenajmanında birden fazla amaç yer almaktadır; bunların bir çoğu birbiriyle çeliĢmekte, konumsal

özellik içermektedirler ve genellikle optimal ya da optimale yakın çözümler gerektirmektedirler.

P222222222

Zaman

Pn P3 Periyot1

Silvikültürel Müdahaleler

m3

zaman

Odun Üretimi

Çıktılar

Denetim ve Çözümün

Yinelenmesi

Teknik Müdahaleler Kurallar, hedefler,

kısıtlar

ha

zaman

Yaban Hayatı

ha

zaman

Gençleştirme

Şekil 1. Simülasyon Tekniğine Dayalı Modelleme Süreci.

Similasyon tekniğinin yukarıda sıralan ciddi eksikliklerinden dolayı, planlamada alternatif

olarak doğrusal programlama ve amaç programlama gibi matematiksel optimizasyon teknikleri

kullanılmaktadır. Optimizasyon teknikleri, bir yahut bir çok amacı içeren optimal çözümler

sunduğu için planlayıcılar tarafından doğal olarak daha cazip görünmektedir. Optimizasyon

tekniklerinin önemli özellikleri; planlamayı bir bütün olarak ele alması, çözüme sistematik

yaklaĢması ve optimal (en iyi) çözümü garantilemesidir. Modellemede daha önceden

sayısallaĢtırılan orman kuruluĢu, hasılat matrisleri ve potansiyel iĢletme tekniklerine göre uzun

vadeli kestirim yapılır (ġekil 2). Ancak, burada planlama yörüngesi boyunca her bir planlama

ünitesine uygulanabilecek tüm potansiyel alternatif müdahale listesi hazırlanır. Modelleme tekniği

ise, hazırlanan bu alternatif potansiyel listeden belirlenen amacı yahut amaçları eniyileyen tek bir

seçeneği çözüm olarak belirler. Optimizasyonda dikkat edilecek önemli husus, planlayıcının

potansiyel listeyi hatasız ve kapsamlı hazırlayabilmesidir. Çünkü, optimal çözüm matematiksel

formülasyonla doğrudan orantılıdır. Optimizasyon tekniğinin planlayıcıya sağladığı bir katma değer

ise, elde edilen çözüme iliĢkin ileri duyarlılık analizlerinin (ekonomik analiz) yapılmasına yardımcı

olacak ek bilgilerin sunulmasıdır. Burada planlayıcı, çözümler üzerinde yapılabilecek

değiĢikliklerin planlamaya olan etkilerini sayısal olarak belirleyebilmektedir ki bu da

optimizasyonun sunduğu önemli bir avantajdır. Orman amenajman problemini çözmede geliĢtirilen

matematik optimizasyon modellerinden bazıları Ģunlardır: TimberRAM, MUSYC, FORPLAN,

SPECTRUM, WOODSTOCK, SFMM.

Page 79: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

Amaç Fonksiyonu ve Kısıt Denklemleri

Çıktılar

Amenajman Planı

Zaman

Duyarlık Analizi

m3

zaman

Odun Üretimi

Maksimum

?

ha

zaman

Yaban hayatı

ha

zaman

Yaşlı Orman

hayatı

Şekil 2. Matematik Optimizasyon (Doğrusal Programlama) Tekniğine Dayalı Modelleme Süreci.

Similasyon ve optimizasyon teknikleri karĢılaĢtırıldığında bazı ortak ve farklı yanları olduğu

açıkça görülmektedir. Ortak yanları Ģunlardır: baĢlangıç orman kuruluĢunun tanımlanması, meĢcere

geliĢim seyirleri (hasılat tablosu) yani büyüme matrislerini oluĢturulması ve performans ölçütlerinin

belirlenmesidir. Bununla beraber, similasyon ile optimizasyon tekniklerinin farklı yanları ise

karĢılaĢtırılmalı olarak Tablo 1'de gösterilmiĢtir.

Tablo 1. Similasyon ve Optimizasyon Tekniklerinin Genel Bir KarĢılaĢtırması.

Optimizasyon Similasyon

Nasıl olmalı kuram-analizler üzerine kurulur Ne olabilir kuram-analizleri üzerine kurulur

Daha önceden araçlar belirlenir ve hedef

hesaplanarak bulunur

Daha önceden belirlenen hedeflere

ulaĢtırılacak araçlar hesaplanır

Periyotlar arası mübadeleyi öngören

sistematik çözüm algoritması içerir

Periyotlar arası mübadele yok sayan ardıĢık

çözüm algoritması içerir

Optimal çözümü garantiler Optimal çözümü garantileyemez

Sebep-sonuç iliĢkileri yorumlayıcıya daha

kapalıdır

Sebep-sonuç iliĢkileri açık ve daha anlaĢılır

konumdadır

Yukarıdaki açıklamalar ve karĢılaĢtırmalara göre optimizasyon tekniklerinin simülasyona göre

önemli üstünlükleri olduğu ve dolayısıyla ekosistem amenajmanında kullanılabilecekleri ortaya

çıkmaktadır. Ancak, ekosistem amenajmanı problemlerinin çözümünde kullanılan doğrusal

programlama ve amaç programlama gibi matematik optimizasyon tekniklerinin bazı kısıtlayıcı

koĢulları ya da önemli yetersizlikleri bulunmaktadır. Bunları aĢağıdaki Ģekilde sıralamak

mümkündür:

1. Karar değiĢkenleri arasında doğrusal iliĢki olmalıdır, ancak orman ekosistem

planlanmasında bazı karar değiĢkenleri arasında doğrusal iliĢki olmayabilir.

2. Bu teknikler, teknik müdahale reçetesinde kesirli çözümler sunmaktadırlar. Örneğin,

optimal çözümde, 30 hektarlık bir ladin-göknar karıĢık meĢceresinin birinci periyotta

10,5 hektarlık kısmı son hasılat kesimine, 12.5 ha'lık kısmı üçüncü periyotta ve kalan

Page 80: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

kısmı da altıncı periyotta son hasılat kesimine alınabilir. Bu durum plan uygulamasında

ciddi sorunlar çıkartacaktır. Kesime tabi olacak kısmın bu meĢcerenin neresinden olacağı

sorun olurken parçalı ekosistem oluĢacak ve üretim faaliyetlerinin etkinliği azalacaktır.

3. Konumsal özellikleri içeren bir ekosistem planlamasında, karar değiĢkenleri ve planlama

kısıtları sayısı artacak ve dolayısıyla matris boyutu aĢırı derecede büyüyeceğinden

optimal çözüm zorlaĢacak hatta imkansızlaĢacaktır. Örneğin, planlamada yaban hayatı

dikkate alındığında, habitat alanlarının modelde gösterilmesi için bir takım ek karar

değiĢkenleri oluĢturulacak ve bu alanlarının Ģekli, büyüklüğü ve komĢu habitatlarla olan

iliĢkilerini düzenleyen bir takım da ek kısıtlayıcı denklemler oluĢturulacaktır.

Dolayısıyla, matrisin boyutu büyüyeceğinden mevcut bilgisayar imkanlarıyla çözmek

imkansızlaĢacaktır.

4. Bazı konumsal özelliklerin (amaç ve kısıtların) matematiksel ifadesi çoğu zaman

mümkün değildir. Matematik optimizasyon tekniklerinin, ormanın konumsal yapısını

ormanın kuruluĢu ile beraber model içerisinde bütünleĢtirmesi neredeyse mümkün

değildir (MURRAY 1999; NUR ET AL., 2000).

5. Matematik optimizasyonda karar değiĢkenleri katsayıları daha önceden kestirilen

belirgin değerlerdir, yani ortaya çıkan model deterministik yapıdadır. Oysaki, orman

ekosistemi doğaya açık bir sistem olduğundan, çevre etkileri nedeniyle olayların

meydana geliĢi olasılıklara dayanmaktadır, gerçekte stokastik yapıdadır. Örneğin, 30 yıl

sonra gençleĢtirilecek bir Çs+L+Gn meĢceresinin doğal gençleĢtirme sonrası geliĢimi,

%70 olasılıkla Çs+L ve %30 olasılıkla tekrar Çs+L+Gn meĢceresi Ģeklinde seyredebilir.

6. Orman amenajman problemleri matematiksel programlama teknikleri çerçevesinde

formüle edilmelidir. Örneğin, üretim blokları uygun çözümün sağlanması için

problemde, karar değiĢkenlerinin tanımlanması ve kısıtlarla iliĢkiye getirilmesi için ön

tanım yapılması gerekir. Böyle bir ön tanım yahut belirleme, daha iyi çözüm arayıĢında,

alternatif konumsal konfigürasyonları ve silvikültürel müdahaleleri kısıtlamaktadır.

7. Belirtilen bu nedenlerden dolayı, matematik optimizasyon modellerinde uygun çözüme

ulaĢabilmek için homojen üniteler olan yaĢ sınıfları ve meĢcere tipleri karar değiĢkenleri

olarak belirlenmektedir. Bu yüzden de, meĢcere yahut bölmecik düzeyinde detaylar ve

konumsal çözünürlükte ciddi kayıplar söz konusu olmaktadır. Sonuçta, bu Ģekilde

düzenlenecek planların arazide uygulanabilirliği bir hayli zorlaĢmaktadır.

Bu eksikliklerden, örnek olarak patch (meĢcere tipleri) büyüklükleri ve konumsal dağılımı

dikkate alındığında, problemin daha karmaĢıklaĢtığı ve boyutunun da arttığı görülmektedir. ġekil

3’te görüldüğü gibi, sadece ĠY ve Y meĢcere alanlarının amenajman planında kontrolü daha kolay

iken, bu alanların bir taraftan belirlenen hedeflere göre geliĢme çağları itibarıyla, öte yandan arazide

oluĢturdukları patch büyüklükleri itibarıyla belirlenen hedeflere göre kontrol edilmesi oldukça

zorlaĢacaktır. Ayrıca, karmaĢıklaĢan bu yapının çoğu defa matematiksel ifadesi kolay değildir, hatta

çoğu defa mümkün değildir.

Yukarıda belirtilen ve örneklendirilen eksiklikler arasında, model çözümünü oldukça

karmaĢıklaĢtıran patch büyüklükleri ve dağılımının yanında üretim bloklarının büyüklükleri ve

komĢu alanlar gibi konumsal iliĢkiler öne çıkmaktadır. KarıĢık Tamsayı Programlama (Mixed

Integer Programming) gibi gevĢetilmiĢ optimizasyon teknikleri bu gibi konumsal özellikleri dikkate

alarak kesim blokları büyüklükleri ve komĢu kesim blokları arasında erteleme süresini entegre etse

de, tamsayı özelliği ile iyice artan problemin boyutu ve doğrusal olmayan konumsal özellikli

amaçların varlığı dikkate alındığında, çözüm zamanı aĢırı derecede uzamakta dolayısıyla gerçek

problemlerin çözümünde istenen baĢarıyı sağlayamamaktadır (MURRAY. 1999: LOCKWOOD-

MOORE, 1993; BETTĠNGER ET AL., 1998). Örnek olarak, BETTĠNGER ET AL., (1998) KarıĢık

Tamsayı Programlama tekniğini kullanarak beĢ yıllık periyotlar için 700 plan ünitesinden oluĢan

planlama biriminin, sadece üretime dayalı planlamasını yapmıĢ ancak, uygun bir süre içerisinde

uygun çözüme ulaĢamamıĢtır. Buna karĢılık, bu planlama problemin boyutunu 40 üniteye kadar

indirmiĢ ve günlerce bekledikten sonra ancak uygun bir çözüm bulabilmiĢtir. Optimizasyon

Page 81: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

teknikleri küçük alanları içeren planlama problemlerinde dahi patchlerin konumsal dağılımı gibi

özellikleri içeren çözümler sunamamaktadır. Belki de bunun kanıtı, Ģimdiye dek bu konumsal

özellikleri matematiksel programlama teknikleri ile çözen bir araĢtırmanın literatürde henüz

olmayıĢıdır.

Şekil 3. Patch Tiplerinin Ġçeriği, GeliĢme Çağları Ve Konumsal Dağılımı Kombinasyonunun

Gösterimi (ĠY: Ġğne Yaraklı, Y:Yapraklı, GS:Gençlik ve Sıklık, SD:Sırıklık ve Direklik,

ĠA:Ġnce Ağaçlık, OA: Orta Ağaçlık, KA:Kalın Ağaçlık).

Buraya kadar yapılan açıklamalara göre, ne simülasyon ne de matematik optimizasyon

teknikleri tek baĢlarına EKA problemlerini çözme yeteneğine sahiptirler. Bu nedenle, alternatif bir

modelleme yaklaĢımına gereksinim vardır. Burada akla gelen ilk yaklaĢım tarzı, iki aĢamadan

oluĢan bütünleştir-çöz-ayrıştır hiyerarĢik yaklaĢımıdır (WALTERS-FEUNEKES, 1994). Burada

amaç, problemin boyutlarını küçülterek karar değiĢkenleri sayısı sorununu aĢmak ve aynı zamanda

mümkün olduğunca optimizasyon tekniğinin avantajlarından yararlanmaktır. Bunun için, öncelikle

meĢcereler, stratum (meĢcere tipleri) yahut yaĢ sınıfları itibarıyla gruplandırılır ve optimizasyon

teknikleri ile stratejik bir planlama yapılır. Coğrafi detayların olmadığı stratejik planda çeĢitli doğal

kaynakların uzun vadede sürekli akıĢı garantilenmektedir. Daha sonra, hazırlanan uzun vadeli bu

stratejik plan, sezgisel bir yaklaĢımla meĢcere bazında ayrıĢtırılarak teknik müdahalelerin coğrafi

konumlarını gösteren taktiksel bir planlamaya dönüĢtürülür. Üretim bloklarının planlanması olarak

da bilinen taktiksel planda kesim bloklarının konumsal dağılımı, üretim düzeni ve kesim bloklarına

komĢu bloklara yapılacak müdahalelerdeki geciktirme yada erteleme gibi konular yer alır.

Bu yaklaĢımın dezavantajlarından birincisi, stratejik planın hazırlanmasında, birleĢtirilen

meĢcerelerin simülasyon tekniğinden bağımsız olarak ele alınmasıdır. Dahası, stratejik düzeyde elde

edilen optimal çözüm, taktiksel düzeyde müdahale görecek alanların ayrımı esnasında geçerliliğini

yitirmektedir. Buna ek olarak; patch büyüklüğü ve konumsal dağılımı gibi konumsal özelliklerin ve

biyolojik çeĢitliliğin sağlanması gibi diğer önemli konularda plan amaçlarıyla çeliĢen/örtüĢmeyen

yanları bulunmaktadır. Özetle; bu yaklaĢım tarzı da karmaĢık konumsal yapı içeren EKA

problemlerine uygulanabilir çözümler sunmakta yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla, bütünleĢik

planlamayı hedefleyen similasyon ve optimizasyon tekniklerinden karma bir modelleme yaklaĢımı

ikinci bir alternatif modelleme yaklaĢımı olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Ekosistem Amenajmanı Problemin Bütünsel Doğası

EKA problemleri, aslında, çok uzun vadede bir çok veri katmanından oluĢan, çok sayıda farklı

silvikültürel müdahaleleri gerektire, konumsal orman modelleri içerisinde, temel yada en küçük

plan ünitesi meĢcereler olan kombine/bütünsel problemlerdir (NUR ET AL., 2000; MURRAY,

PatchTipi

İY

İYY

Y

YİY

GelişmeÇağı -Hedef

20%

15%

25%

25%

15%

0-20ha

21-40ha

41-80ha

81-120ha

>120ha

20%

20%

20%

20%

20%

PatchAlanı -Hedef

GS(a)

SD(b) İA(c)

OA(d) KA(e)

0-20ha

21-40ha

41-80ha

81-120ha

>120ha

20%

20%

20%

20%

20%

10%

15%

25%

30%

20%

GS(a)

SD(b) İA(c)

OA(d) KA(e)

Page 82: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

1999). Bu tip problemlerde, karar seçenekleri sayısı faktoriyel olarak büyük rakamlara ulaĢmakta

ve dolayısıyla bütün seçeneklerin değerlendirilmesi mümkün olamamaktadır. Sadece odun üretimi

amacı ve tek iĢletme tekniği esas alınsa bile, planlama probleminin boyutu exponansiyel olarak

hızla artmaktadır. Örneğin, tek bir periyot için verilen bir orman alanın odun üretimi amaçlı planı

yapılmak istensin. Planlamaya konu alan 20 ünite ya da meĢcereden oluĢtuğunda, 220

ya da

1,049x106 değiĢik alternatif düzen, 100 meĢcere olduğunda ise 1,267x10

30 alternatif düzen var

demektir. Eğer plana konu alan 10 bin meĢcere ve periyot sayısı 10 olursa alternatif sayısı bir anda

astronomik rakamlara ulaĢacaktır. Her bir alternatifi değerlendirmek imkansız olduğundan doğrusal

programlama ve amaç programlama gibi tanımsal algoritmalar bu büyüklükteki problemleri

çözmekte yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla, EKA’nın bütünleĢik çok sayıda alternatif

kombinasyonlar içermesi ve bunların çoğunluğunun da uygun çözümler olmayıĢı nedeniyle

uygulanacak çözüm stratejisi daha akıllı bir çözüm arama tekniği olan kombine optimizasyon

teknikleridir.

Kombine Optimizasyon

EKA gibi geniĢ kapsamlı karmaĢık kombine problemleri içeren modellerde çözüm arayıĢı

samanlıkta iğne aramaya benzetilmektedir. Meta-buluĢsal ya da Kombine Optimizasyon Teknikleri

olarak adlandırılan simulated annealing ve tabu arama gibi yöntemler özellikle bütünleĢik

problemlerin çözümünde kabul edilebilir bir süre içerisinde iyi/yeterli sonuçlar vermektedirler

(LOCKWOOD-MOORE, 1993; BOSTON-BETTĠNGER, 1998; BAġKENT-JORDAN, 2001).

Akıllı arama yöntemleri olarak da adlandırılan bu yöntemler, 1980’lerden beri geleneksel

yöntemlerin baĢarısız ya da etkisiz/yetersiz olduğu karmaĢık optimizasyon problemlerinin

çözümünde sıkça kullanılmaktadırlar.

Bir kombine optimizasyon yahut meta-buluĢsal teknik, problemi tanımlayan karar değiĢkenlerin

potansiyel tüm çözüm kombinasyonlarını denemeden sadece bazılarını ardıĢık çözümle değiĢtirmek

suretiyle optimal çözüme ulaĢmayı hedefler. Diğer bir ifadeyle, tekniğin çözüm esası, ardıĢık

çözüm aramanın problemin belli kısımlarına yoğunlaĢtırılmasına dayanır. Bu Ģekilde her bir

iterasyonda elde edilen alt çözümler, bütünsel yaklaĢımla ele alınarak ustaca bir araya getirilir

(BAġKENT-JORDAN, 2001; BEASLEY ET AL., 1993). Burada, matematik optimizasyon

tekniklerinde olduğu gibi bir matris oluĢturma olmadığı gibi kullanılan katsayılar da deterministik

olmayabilir. Bu açıdan, teknik daha esnek bir yapı göstermektedir. Temelde bir meta-buluĢsal

yöntem birden fazla alt algoritmalar içeren karma bir arama tekniğidir, öyle ki; çok geniĢ problem

alanı içerisinde yer alan lokal çözüm bölgelerini ince bir ustalıkla birleĢtirir. Bu yöntemler,

matematiksel olarak formüle edilmesi güç olan bir problemi, isteğe bağlı kurallara göre formüle

etme yeteneğine sahiptirler (GLOVER-LAGUNA, 1997). Genel yapısı amaç programlamaya

benzeyen bu yöntemlerde; bir kombine amaç denklemi, her bir amaca iliĢkin hedefe ulaĢım kuralları

ve gevĢetilmiĢ bir takım kısıtlardan oluĢmaktadır. Kombine amaç denklemi genellikle

minimizasyon Ģeklinde olup her bir amacın daha önceden belirlenen hedefinden sapma durumuna

göre verilen ceza miktarlarının toplamını ifade etmektedir (BAġKENT-JORDAN, 2001). EKA

planlaması dikkate alındığında, genel amaç denklemi Ģöyle olacaktır:

Minimum 6

1

0

k

kk FwE

Burada:

E0 = uygulanan silvikültürel müdahalelere göre ortaya çıkan genel amaç fonksiyonu değeri,

wi = i amacının ağırlıklı katsayısı,

Fi = odun üretimi akıĢının kontrolü, erozyon kontrolü, su üretimi, kesim ve bakım blokları

büyüklüğü, patch/habitat büyüklükleri ve dağılımı gibi n sayıdaki plan amacına bağlı

farklı ceza fonksiyonları değeri.

Buradaki temel amaç fonksiyonun her bir bileĢeni, yani alt amaç fonksiyonu, genellikle parasal

olarak ifade edilmeyen birimlere iliĢkin ceza fonksiyon değerlerinin toplamını ifade eder ve farklı

amaçlar arasında öncelik ve değiĢim mekanizması olarak kullanılır. Bu nedenle amaç fonksiyonu

Page 83: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

farklı birimlerdeki servet, alan, populasyon, nakit akıĢı, sedimantasyon, ton, patch büyüklüğü ve

dağılımı gibi farklı amaçlara yönelik ölçümleri bir arada bulundurur.

Teknik açıdan yokuş tırmanma yolları olarak adlandırılan bu tekniklerde her hangi bir kati

sınırlandırma söz konusu değildir. Mutlak yokuĢ tırmanma, simulated annelaing, tabu arama ve

genetik algoritma çözüm teknikleri kombine optimizasyonun yöntemlerine örnek olarak verilebilir.

Bu eserde, sadece simulated annealing ve kısmen de olsa tabu arama üzerinde durulacaktır.

Simulated Annealing (Anneal Benzetme)

SA, optimal depolama, elektronik devrelerin tasarımı, gezici satıĢ elemanlarının optimal satıĢ

programı ve üretim ıskalalarının hazırlanmasına iliĢkin problemlerin çözümünde etkin olarak

kullanılmaktadır (KĠRKPATRĠCK, 1984; LOCKWOOD-MOORE, 1993; OHMAN-ERĠCKSSON,

2000). Orman amenajmanında ise, ormanı oluĢturan binlerce meĢcereden her birine yapılacak olan

onlarca teknik müdahalelerin uzun zaman içerisinde en iyi alternatif müdahale reçetesinin

belirlenmesinde baĢarıyla kullanılmaktadır.

SA yöntemi, karmaĢık kombine problemlerin optimal çözümünde kapsamlı arama ve belli

alanlarda yoğunlaşma arama tekniklerini kullanan iterasyona dayalı matematiksel bir çözüm

tekniğidir (BEASLEY, 1993). Kapsamlı arama denilince, problemi oluĢturan çözüm alanı içerisinde

yeni ve bilinmeyen çözüm alanlarının taranması ve denenmesi anlaĢılır. Uygun çözüm alanına

yoğunlaĢma denildiğinde ise, daha önceki çözüm alanlarını dikkate alarak daha iyi çözüme ulaĢmak

için bu çözüm alanlarındaki potansiyel çözüm kombinasyonlarını mümkün olduğunda tarama

kastedilmektedir. Her iki çözüm arama tekniğinin bir karması oldukça etkindir, ancak yine de, en

iyi ya da optimum çözüme ulaĢmak oldukça zordur. Çünkü, karar seçeneklerinin sayısı faktoriyel

olarak arttığından hepsi değerlendirilemez ve uygun çözüme giden yol her zaman için genel optimal

sonuca yahut çözüme ulaĢmayı garantileyemez.

EKA problemlerinin matematiksel formülasyonu ve çözümünde dört temel bileĢen vardır

(BAġKENT-JORDAN, 2001). Bunlar,

ormanın ekosisteminin tanımlanarak modelinin kurulması,

genel bir amaç fonksiyonunun belirlenmesi,

bir çözüm değiĢim stratejisinin oluĢturulması ve

çözümü yönlendirecek kontrol parametrelerin belirlenmesidir

Orman modeli, orman ekosisteminin mevcut yapısını temsil eden öğeler (orman envanteri),

ormanın gelecekteki dinamiğini belirleyen meĢcere geliĢim eğrileri yani artım ve büyüme modelleri

(hasılat matrisleri) ve her bir meĢcereye yapılacak teknik müdahaleleri gösteren özettir, aynı

zamanda problemin ilk çözümüdür. Burada, ormanın yapısı orman kuruluĢu ve konumsal dağılımını

birlikte ifade etmektedir. Ormanı tanımlayan her bir parametre sayısal olarak belirlenmelidir.

Genel amaç fonksiyonu, ormanın sunduğu değerleri ormandan olan talepler doğrultusunda

eniyileyen matematiksel bir ifadedir. Çok sayıda alt amaçların anlamlı bir Ģekilde

bütünleĢtirilmesidir. Her bir alt amaç, daha önceden belirlenen bir ceza fonksiyonu ile temsil edilir.

Bu amaç fonksiyonları genel amaç fonksiyonu içerisinde tanımlanırlar, ancak farklı değerleri temsil

ettiklerinden genel amaç fonksiyonunda bütünleĢtirilmeleri için birimsiz olarak saptanırlar. Her bir

amaca ait birimsiz bu ceza değerleri, o amaç için belirlenen hedeften olan sapma miktarının bir

fonksiyonudur. Bu ceza değerleri, belirlenen hedefe ulaĢmak ve amaçlar arasında dengeyi sağlamak

için geliĢtirilmiĢ etkin mekanizmadır.

Çözüm değişim stratejisi, bir önceki çözümden (iterasyondan) bir sonraki çözüme geçerken

mevcut çözümde yapılması gereken değiĢimi tanımlar. Burada, çözüm bir planı göstermektedir.

DeğiĢim stratejisi, bir sonraki iterasyona geçerken planda yapılacak değiĢimin daha iyi bir sonuca

en kısa yolla nasıl ulaĢtırılacağı esası üzerine belirlenir. Örneğin, birim alanda en fazla artım yapan

yahut en fazla ürün kaybı olan meĢcerelere öncelik verilerek bir sonraki çözüme gidilmesi, yahut

kritik planlama periyodundan baĢlayarak çözüme gidilmesi, yahut ta bir önceki çözümde iki-üç

meĢcereyi (kesim bloğunu) ele alarak karĢılıklı planlama seçeneklerinin değiĢtirilmesi gibi. DeğiĢim

stratejisi; rasgele yahut belli kurala göre seçilmiĢ değiĢime aday bir meĢcere, önceki planlama

seçeneği ve rasgele yahut belli kurala göre belirlenmiĢ yeni planlama seçeneğinden oluĢur.

Page 84: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

MeĢcere: ÇsLcd3, önceki reçete: 3. periyotta aralama kesimi, 5. periyotta son hasılat kesimi, yeni

reçete: 1. periyotta aralama kesimi, 3. periyotta son hasılat kesimi gibi. Aslında, bu kavram anneal

benzetme tekniğinin en önemli bileĢenini oluĢturur; çünkü itinasız seçilecek bir değiĢim stratejisi

çözümü kötü bir sonuca ulaĢtırdığı gibi iyi bir sonuca ulaĢmayı da kısa sürede gerçekleĢtirmeyebilir.

Yahut, değim stratejisi sürekli kendini yenileyen bir döngüye girerek çözümü zorlaĢtırabilir.

Dolayısıyla, etkin bir değiĢim stratejisi kullanmak yahut geliĢtirmek baĢlı baĢına bir sanattır, zaten

tekniğin etkin, esnek ve höristik olmasının sırrı da burada yatmaktadır.

Kontrol parametreleri, simülasyonun baĢlama, seyretme ve bitiĢ sürecini belirleyen ve tekniğin

performansını doğrudan etkileyen öğelerdir. Bunlar Tablo 2'de listelenmiĢ ve açıklanmıĢtır.

Tablo 2. Simulated Annealing Algoritmasında Kullanılan Kontrol Parametreleri Ve Tanımları

Parametre Rumuz Tanımı

BaĢlangıç ısısı T Simülasyonun baĢlangıç durumunu gösteren bir parametredir

Isı düĢürme aralığı L

Similasyon ilerledikçe ısının belirli aralıklarla düĢürülmesi

gerekir. Sistem ısısını düĢürmeden önce ne kadar çözüm

değiĢikliğin yapılması gerektiğini gösteren parametredir.

Isı düĢürme oranı c Sistem ısısının her bir değiĢiminde ne kadar hangi oranda bir ısı

değiĢikliğinin yapılacağını gösteren parametredir.

Kabul olasılığı P Tüm iterasyon boyunca yapılacak toplam çözüm değiĢim

miktarına göre kabul edilecek değiĢimin kabul edilme olasılığı

Sonlandırma sayısı MinM Sonlandırma kriterinin geçerli olacağı iterasyon sayısıdır.

Sonlandırma yüzdesi MinP

Simülasyonun sonlandırılması için kullanılan bir kriterdir. Belirli

sayıda ısı değiĢiminde amaç fonksiyonundaki değiĢim oranı bu

miktarın altına düĢmesi durumunda similasyon sonlandırılır.

Kesme oranı K Çok sayıda gereksiz değiĢim sayılarını azaltmak için kullanılan

oran

Yukarıdaki SA bileĢenlerine bağlı olarak, similasyon süreci bir baĢlangıç çözümü ile baĢlar

(ġekil 4). Bu çözüm baĢka bir modelden elde edilen kaba bir çözüm olabildiği gibi, müdahale

seçenekleri rasgele atanmıĢ bir çözüm yahut boĢ bir çözüm de olabilir. En iyi çözüme ulaĢmak için,

SA çözüm seçeneklerini stokastik yaklaĢımla defalarca değiĢtirir (iterasyon yapılır). Ġterasyonu

kontrol etmek için, sistemin baĢlangıç sıcaklığı belirlenir ve bu sıcaklık iterasyon boyunca belirli

düzende yavaĢça azaltılır. Birbirini izleyen ardıĢık çözümlerde eski çözümden yeni bir çözüme

geçiĢ, uygun bir değiĢim stratejisi kullanılarak gerçekleĢtirilir. Yapılacak lokal değiĢimin amaç

fonksiyonuna etkisi anında hesaplanır. Amaç fonksiyonu değerindeki olumlu bir değiĢim her zaman

kabul edilirken, olumsuz değiĢim (kötü sonuç) her zaman için reddedilmeyip belirli Ģartla yahut

olasılıkla zaman zaman kabul edilir. Kötü çözümlerin bazı durumlarda kabul görmesi amaç

fonksiyonu değerinin lokal bir optimuma ulaĢmasını önler (LOCKWOOD-MOORE, 1993). Bu

mantık, zirveye tırmanma aĢamasında doğal olarak yer yer yokuĢ aĢağı gidilmesi olayına

benzetilmektedir. Burada, kötü değiĢimlerin kabul edilme olasılığı, c kontrol parametresi ve ardıĢık

amaç fonksiyonu değerlerine bağlı Boltzman olasılık fonksiyonu ile hesaplanmaktadır.

kc

EE

EP .

12

exp)(

burada:

P(E), kötü sonuçları kabul etmede kullanılacak 0 ile 1 arasında olasılık değerleri,

C, ısı düĢürme oranı kontrol parametresi,

k, Boltzman sabiti,

E1 değiĢim öncesi E2 değiĢim sonrası ardıĢık amaç fonksiyonlarının toplam ceza değerlerini

göstermektedir.

Burada c SA'nın önemli bir kontrol parametresi olup kötü çözümlerin kabul edilme

olasılığını belirler. Yüksek c değerleri kötü çözümlerin kabul edilme olasılığını artırır. Similasyon

Page 85: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

baĢlangıcında veya amaç fonksiyonu (ceza değerlerinin) değerinin yüksek olduğu durumlarda kötü

çözümlerin kabul edilme olasılığı daha fazla olurken, similasyon ilerledikçe ya da belirlenen amaç

hedeflerine yaklaĢtıkça kötü çözümlerin kabul edilme olasılığı azalmaktadır. Simülasyon modeli

sürecinde bu gerçeği yansıtacak Ģekilde, c kontrol parametresi belli bir fonksiyonla giderek

azaltılarak ya da sabit bir oran kullanılarak (örneğin %90) kötü çözümlerin kabul olasılığını

kısıtlanır (AARTS-ENSTRA 1997). Sonunda, c parametresi öyle bir noktaya kadar azaltılır ki,

sadece iyi çözümler kabul edilir. Simülasyon, kontrol parametresi ya da amaç fonksiyonu daha

önceden belirlenen eĢik değerlere ulaĢtığında durur.

DeğiĢimi kabul et yeni

çözüm olarak kaydet

DeğiĢimi reddet bir

önceki çözümü

kaydet

Hedeflere

ulaĢıldı mı?

Kriterler?

hayır

Çözümü kaydet/raporla

Çözümü değiĢtir –

değiĢim stratejisi belirle

Ormanın yapısını tanımla

ĠĢletme amaçlarını belirle

Kontrol parametrelerini gir

BaĢlangıç çözümü oluştur

Daha iyi

/olasılıklı

çözüm mü?

hayır

evet

evet

Şekil 4. Simulated Annealing Algoritmasının Genel AkıĢ ġeması

DeğiĢim strateji ve kontrol parametreleri problemin çözüm kalitesini ve çözüm süresini

doğrudan etkilemektedir. Bu açıdan ele alındığında, simulated annealing tekniğinin stokastik ve bir

hayli de höristk ve parametrik olduğu görülmektedir. Her ne kadar optimal sonucu garantilemez ise

de global optimal çözüme yakın çözümler üretmektedir.

LOCKWOOD-MOORE (1993), SA yöntemini, orman amenajmanında; maksimum odun

hasılatı elde etmek amacıyla kullanmıĢlardır. Üretim blokları büyüklüklerini sınırlamıĢlar ve kesim

yapılan bloklara bitiĢik bloklarda kesimi belli süre ertelemek suretiyle bir silvikültürel müdahale

reçetesi oluĢturmuĢlarıdır. Sonuçta; SA metodu kullanılarak yapılan bu çalıĢmada konumsal kısıtlar,

zaman boyutu da dikkate alınarak daha gerçekçi biçimde problemde/modelde yer almıĢ, optimale

yakın bir çözüm elde edilmiĢtir. LĠU ET AL. (2000) benzer bir problemin çözümü için bir SA

algoritması geliĢtirmiĢ ve mutlak tırmanma algoritmasının ötesinde çözümler sunmuĢtur.

MURRAY (1999) ve BOSTON-BETTĠNGER (1998) SA ve diğer kombine optimizasyon

teknikleri, Tabu Arama ve MCIP metotları arasındaki farklılık ve üstünlükleri ortaya koymuĢlar ve

basit problemlerin çözümünde SA yönteminin en iyi çözüm değerleri verdiği sonucuna

varmıĢlardır. OHMAN-ERĠKSSON (2000), SA yöntemini çekirdek alanlar ve birbirine

komĢu/bitiĢik doğal yaĢlı ormanların muhafazasında, 200 meĢcereden oluĢan küçük bir ormanda tek

bir silvikültürel müdahale, bir rotasyon periyodu ve sınırlı amaç kombinasyonları için

Page 86: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

12

uygulamıĢlardır. Orman ekosistemi problemlerinde, çok sayıda meĢcereler bulunmakta, buna bağlı

bir çok amaç ve bir çok silvikültürel müdahale ve çok uzun bir zaman periyodu bulunmaktadır.

BAġKENT-JORDAN (2001), böylesine karmaĢık bir yapı gösteren EKA probleminin çözümünde

SA yöntemi kullanarak bir model geliĢtirmiĢ ve baĢarıyla uygulamıĢlardır. Bugüne kadar geliĢtirilen

bazı kombine optimizasyon modelleri Ģunlardır: HABPLAN, LANDMAN, FSOS, MIDAS,ECHO.

Sonuç ve Öneriler

Orman amenajmanı tarihi bir süreç içerisinden geçerken, çeĢitlenen, çeliĢen ve giderek artan

talebi en iyi Ģekilde karĢılamak için orman ekosistemin uzun vadede bütünlüğünü ve sağlığını

koruyacak sürdürülebilir bir tasarıma ve bunu da gerçekleĢtirecek bir planlama yaklaĢımına ihtiyaç

vardır. Klasik formüllerle eta hesaplanması ve planın da bu doğrultuda yapılması orman

ekosisteminin dinamiğini ortaya koyamadığı, çok amaçlı planlamaya cevap veremediği, alternatifler

oluĢturamadığı, optimal çözümü zorlamadığı gibi faydalanmanın sürdürülebilirliği hakkında da

analiz imkanları sunamamaktadır. Bu darboğazları kısmen de olsa klasik similasyon ve

matematiksel optimizasyon teknikleri ile aĢmak mümkündür. Ancak, maksimum odun üretimi yanı

sıra, yaban hayatının sürdürülebilirliği, biyolojik çeĢitliliğin sağlanması, rekreasyon hizmetlerinin

sunulması, erozyonun önlenmesi, su üretiminin sağlanması ve kültürel değerlerin korunması gibi

daha bir çok ekolojik, sosyal ve ekonomik değerlerin bir planda bütünleĢik tasarımı, modellenmesi

ve planlanmasında bu teknikler de yetersiz kalmaktadır. Kaldı ki, uygulanabilir planların

hazırlanmasına yönelik coğrafi detayların planlamaya dahil edilmesiyle model boyutunun bir hayli

artması ve doğrusal olmayan iliĢkilerin modellenmesi de model çözümünü bir hayli zorlaĢtırmakta

hatta imkansızlaĢtırmaktadır.

Kombine optimizasyon teknikleri EKA problemlerine alternatif çözümler sunan tekniklerdir.

Bunlar, amenajman planlarının yapımında baĢarılı bir Ģekilde kullanılmaktadır. Bu tekniklerle,

konumsal detayların modellenmesi ve dolayısıyla uygulanabilir planların yapılması daha kolaydır.

Oldukça esnek bir yapı oluĢturdukları ve dolayısıyla kullanıcıya ihtiyaçlar doğrultusunda modeli

değiĢtirebilme Ģansı verdiği için, EKA problemlerinin çözümünde geniĢ fırsatlar sunmaktadır.

Örneğin, kesim bloklarının büyüklüğü, komĢu bloklarda kesim zamanlarının ertelenmesi, farklı

amaçlara hizmet eden patch büyüklükleri ve dağılımlarının kontrolü kolaylıkla sağlanabilmektedir.

Ayrıca, özel önem arz eden alanların (örneğin, doğal yaĢlı ormanlar,yaban hayvanları kıĢlık alanları,

kritik ekosistemler vs) modelde temsil edilmesine imkan sağlamakta ve önceden planlanan

meĢcerelere özel müdahaleler yapma imkanı sağlamaktadır. Bu nedenle, modele istendiğinde özel

amaçlar ve kısıtlar konulabilir, böylece konuma ve zamana bağlı etkin çözümler geliĢtirilebilir.

Ancak, bu tekniklerin mutlak optimal sonucu garantilemediği, probleme dayalı ve oldukça esnek ve

parametrik oldukları dikkatten kaçmamalıdır. Bu nedenle, en iyi çözüme ulaĢmak için, araĢtırıcılar

karma teknikler kullanmaya baĢlamıĢlardır, Örneğin; son zamanlarda SA tekniğiyle birlikte

doğrusal programlama teknikleri kullanılmaktadır (OHMAN-ERĠKSSON, 2000). Ġlk sonuçlara

göre; önce SA tekniği ve ardından elde edilen çözüme doğrusal programlama tekniğinin

uygulanması Ģeklindeki yaklaĢım yaklaĢık %9’a varan bir baĢarı daha sağlamıĢtır. Bu düĢence tarzı,

geleneksel yöntemlerin baĢarısız kaldığı karmaĢık EKA problemlerin çözümünde çok büyük

fırsatlar açacaktır.

Sonuç olarak, karar vericiler mutlaka en optimal planı oluĢturacak bir çözüm yahut modelleme

tekniğini aramak zorundadırlar. Düzenlenecek plan bir karar seçeneğini ifade ettiğinden, bu kararın

mutlaka oluĢturulacak çok sayıda alternatif seçenekler arasından alındığı ispatlanmalıdır. Planlama

için önce tasarım ve modelleme yapılmalıdır. Modellemede kullanılacak karar verme tekniği orman

ekosistem dinamiğini uzun vadede kestirebilmeli ve planlamacıya karar vermede yardımcı baĢarım

ölçütleri ve bilgi sunabilmelidir. Modelleme tekniği konumsal özellikleri veya koĢulları

iĢleyebilmelidir. Kısaca, geleneksel yöntemler belli bir noktada yetersiz kaldıklarından, orman

amenajman planlarının tasarımında kompleks ekolojik ve ekonomik iliĢkileri içeren kavramsal bir

çatının kurulması, modellenmesi ve planlarında daha etkili düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun

içinde, ülkemiz Ģartlarına uygun bir amenajman planlama modeli artık geliĢtirmelidir.

Page 87: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

13

Yararlanılan Kaynaklar

BAġKENT, E. Z. ve H.A.YOLASIĞMAZ. 1999. Forest Landscape Management Revisited,

Environmental Management, Vol.24, No. 4, pp. 437-448.

BAġKENT, E.Z., R.A. WIGHTMAN, G.A. Jordan and Y. Zhai, 2001. Object-oriented Abstraction

of Contemporary Forest Management Design, Ecological Modelling, 143 (2001), 147-164.

BAġKENT, E.Z., 2001. Combinatorial Optimization in Forest management Modeling, Turkish

Journal of Agriculture and Forestry, 25(2001), 187-194.

BAġKENT, E. Z., YOLASIĞMAZ, H. A. ve MISIR, M., 2001. Ekosistem Amenajmanı, I. Ulusal

Ormancılık Kongresi, 19-20 Mart 2001, Ankara, 60-74.

BASKENT, E.Z.., and J.A. JORDAN. 2002. Forest landscape management modeling with

simulated annealing. Forest Ecology and Management, basımda

BASKERVILLE, G.A. 1997. Another good idea. In: Proceedings ELM Workshop, October 6-7,

1997, Fredericton, NB. CPPA, Montreal, pp. 21-24,.

BEASLEY, D., ,D.R. BULLAND, R.R. MARTIN. 1993. An overview of genetic algorithms: Part

1, Fundamentals. University Computing 15: 58-69.

BETTINGER, P., K. BOSTON and J. SESSIONS. 1999. Intensifying a heuristic forest harvest

scheduling search procedure with 2-opt decision choices. Can. J. For. Res. 29: 1784-1792.

BETTINGER, P., SESSIONS and K. JOHNSON 1998. Ensuring the compatibility of aquatic

habitat and commodity production goals in Oregon with taboo search. For. Sci. 44: 96-112.

BOSTON, K., and P. BETTINGER. 1998 An analysis of MCIP, simulated annealing and taboo

search heuristics for solving spatial harvest scheduling problems. For. Sci. 45: 292-301.

GLOVER,F. and M.LAGUNA 1997. Tabu Search. Kluwer Academic Publishers, MA, USA. 382 p.

GOLDBERG, D. E. 1989. Genetic algorithms in search, optimization, and machine learning.

Addison-Wesley, NY.

GRUMBINE, R.E. 1994. What is ecosystem management? Conserv. Biol. 8(1),27-38.

HOF, J., M. BEVERS, L. JOYCE and B. KENT, 1994. An integer programming approach for

spatially and temporally optimizing wildlife populations. For. Sci. 40: 177-191.

KIM, W., H. KIM, K. SHIN,H.C. Rhee and J. Kim. 1993. Combined hierarchical placement

algorithm for row-based layouts, Electronics Letters 29, 1508.

KIRBY, M.W., W.A. HAGER and P. WONG. 1986. Simultaneous planning of wild land

management and transportation alternatives. Management Science 21: 371-387.

KIRKPATRICK, S. 1984. Optimization by simulated annealing. Quantitative studies. Journal of

Statistical Physics 34: 975-986.

LIU G., J. NELSON and C. WARDMAN. 2000. A target-oriented approach to forest ecosystem

design —changing the rules of forest planning, Ecological Modelling, 127: 269–281.

LOCKWOOD, C.G. and T.G.E. MOORE. 1993. Harvest scheduling with spatial constraints:

simulated annealing approach. Can. J. For. Res. 23: 468-478.

MULLEN, D. S. 1996. A comparison of genetic algorithms and MCIP for optimization of

adjacency constrained timber harvest scheduling problems. MSc. Thesis. Jacksonville,

Florida: University of North Florida, Department of Computer and Information Sciences.

MURRAY, A.T. 1999. Spatial restrictions in harvest scheduling. For. Sci. 45: 45-52.

NELSON, J.D. and FINN, S.T. The influence of cut-block size and adjacency rules on harvest

levels and road networks. Can. J. For. Res. 21, 595–600, (1991).

NUR, A., JORDAN, G., and BASKENT, E.Z. Spatial stratification. For.Chron.76: 311-317, (2000).

OHMAN, K., and ERIKSSON, L.C. Allowing for spatial consideration in long-term forest planning

by linear programming with simulated annealing. For. Ecol. & Mgmt., submitted, (2000).

WALTERS, K.R. and FEUNEKES, U. 1994. A hierarchical approach to spatial planning: a report

card. In Proceedings of the GIS’94 Symposium,Vancouver, BC. February, 1994.

Page 88: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

PROF.DR.BEKİR SITKI EVCİMEN’İN ÖZGEÇMİŞİ VE ESERLERİ

Sayın Rektör,

Değerli Akademisyenler,

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

ve Sevgili Öğrenciler,

Anabilim Dalımız öğretim üyelerinden merhum Prof.Dr.B. Sıtkı EVCİMEN anısına

düzenlenen “Orman Amenajmanında Kavramsal Açılımlar ve Yeni Gelişmeler “ konulu

sempozyuma hoş geldiniz.

Kişiler bıraktığı eserleriyle, köklü kurumlar gelenek ve görenekleri ile yaşarlar. Bugün

uygarlık düzeyinin üst sınırlarını zorlayan tüm ülkelerin, gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya

sarılan ve geçmişlerine hizmet eden devlet, bilim ve sanat adamlarına sahip çıkan ülkeler

olması boşuna değildir. Çağdaşlık yarışında bayrağı sürekli önde götürebilmenin birincil

koşulu; uygarlığı insanlığın ortak malı sayarak, bu mirasda emeği olan herkesi dil, din ve

milliyet farkı gözetmeden sahiplenmektir. Bu sahiplenme kurumsal olup kişisellikten ne kadar

uzak kalırsa, o denli anlamlı olur kuşkusuz.

Bu bayrak yarışında kazanmanın ikinci koşulu ise, gelinen noktayı belirli aralıklarla

irdeleyerek, sürekli durum değerlendirmesi yapmak ve böylece, çağdaş bilim ve teknolojinin

neresinde durduğumuzu kavramaktır.

Aramızdan 23 yıl önce ayrılan Prof.Dr. B. Sıtkı EVCİMEN anısına düzenlenen bu

sempozyum, bu iki düşünceyi birlikte gerçekleştirme arzusu ile yapılmıştır. Böylece, bir

taraftan globalleşen dünyada Orman Amenajmanı alanında ortaya çıkan yeni açılımları ve

ortak paydaları bilimsel bir platformda tartışırken, bir taraftan da özelde Anabilim Dalımızın,

genelde Türkiye Orman Amenajmanının gelişmesinde büyük katkıları olan bu değerli

hocamızı bu vesile ile anmak amaçlanmıştır.

Duygusallık insan karakterinin doğal özelliğidir. Bu özellik merhumun kişiliğinin en

belirgin ögesi olduğu için sempozyumun bir bölümü onun bu yönünü ortaya koyan ortak

anıların paylaşılmasına ayrılmıştır.

Ben, öğretim ve bilim hayatının doruğunda kaybettiğimiz bu hocamızı sadece

öğrencisi olarak tanıma fırsatı buldum. Orman Fakültesi‟nde Asistan olarak göreve

başladığım Kasım 1979 tarihinden önce kendisi hakkın rahmetine kavuştuğu için, merhum

EVCİMEN‟i mesai arkadaşı olarak tanıma fırsatım olmadı. Ancak, öğrenciliğim sırasında

“Baba” namı ile tanıdığım EVCİMEN, tüm akademik hayatım boyunca yaptığı çalışmalar ile

bana daima yol gösterici oldu. Bu nedenle, hem kişisel olarak ve hem de başında bulunduğum

Orman Amenajmanı Anabilim Dalı‟nın bir temsilcisi olarak, Türkiye Orman amenajmanının

bugün geldiği noktada, sayın EVCİMEN‟in çok büyük katkısının bulunduğunu minnet ve

şükranla burada belirtmem gerekir.

Merhum EVCİMEN Anabilim dalımızda 22 yıl hizmette bulunmuştur. Bu zaman

zarfında kendisini tanıyan herkes B.S. EVCİMEN‟i; çalışma hayatın da çok titiz, yüksek

görev ve sorumluluk anlayışına sahip, büyüklerine son derece saygılı, küçüklerine merhametli

ve şevkatli, arkadaşlarına herzaman yardıma hazır, gerçek bir Atatürkçü ve milliyetçi, dini

Page 89: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

inançları sağlam gerçek bir müslüman, kısaca bütün iyi vasıflara sahip örnek bir insan olarak

tanımıştır.

Özgeçmişi

Prof.Dr. B. Sıtkı EVCİMEN 1926 Yılında İstanbul‟da doğmuş İlk, Orta ve Lise

öğrenimini yine bu şehirde tamamlamıştır.Askerlik görevini yaptıktan sonra 1951 Yılında

girdiği İ.Ü.Orman Fakültesi‟ni, 1955 Yılında bitirmiştir. 1956 Yılında İ.Ü.Orman Fakültesi

Ormancılık Politikası ve Amenajman Kürsüsüne Asistan olarak atanmıştır. 1957 Yılında

başladığı "Türkiye Sedir Ormanlarının Ekonomik Önemi ve Amenajman Esasları,, adlı

Doktora çalışmasını 3.8.1961 tarihinde tamamlayarak "Ormancılık İlimleri Doktoru,, unvanını

almıştır. Doçentlik çalışmalarına "Türkiye'deki Aynıyaşlı Ormanların Optimal Kuruluşa

Götürülmesi İmkanları Hakkında Araştırmalar,, konulu tez ile başlayan Prof

Dr.B.S.EVCİMEN bu çalışmayı 22.11.1966 tarihinde tamamlayarak "Üniversite Doçenti”

ünvanını almıştır. Bu arada bir yıl süre ile İngiltere'de, bir yıl süre ile Birleşik Amerika

Devletleri‟nde mesleki bilgi ve görgüsünü arttırma amacıyla teorik ve pratik çalışmalar

yapmıştır. Doçent olduktan sonra Almanya'ya da giden EVCİMEN, 1973-1974 yıllarında

Freiburg Üniversitesi Orman Fakültesi‟nde ve Göttingen Üniversitesi Orman Fakültesi‟nde

kendi konusunda incelemelerde bulunmuştur. 1976 Yılında Profesör olmuştur.

1979 Yılında hakkın rahmetine kavuşan Prof Dr.B.S.EVCİMEN 1956 Yılında başladığı 22

yıllık akademik hayatında Orman Amenajmanı ve Orman Hasılatı konularında 4 adedi kitap

olmak üzere toplam 22 adet bilimsel esere imza atmıştır.

Bilimsel Eser ve Yayınları

Merhum Prof.Dr.B.S.EVCİMEN‟in bilimsel yayınları 5 adedi Kitap, 16 adedi orijinal

ve telif makale ve 3 adedi çeviri olmak üzere toplam 24 tanedir. Merhumun yaptığı yayınlar;

kitaplar, makaleler ve çeviriler olmak kendi içinde kronolojik sıra ile aşağıda sıralanmıştır.

a. Kitaplar

1-Türkiye Sedir Ormanlarının Ekonomik Önemi,Hasılat ve Amenajman Esasları. (1963)

Orman Genel Müdürlüğü Yayınları No: 355/16, 199 sayfa,

2-Türkiye'de Orman Amenajmanının Gelişimi (İmparatorluk Dönemi).(1978). İ.Ü.Orman

Fakültesi Yayınları No: 2403/249, 62 sayfa.

3-Türkiye'nin Yapacak Odun Dış Ticareti Bakımından Komşu ve 'Diğer Bazı Ülkeler

Karşısındaki Durumu. (1970). İ.Ü.Orman Fakültesi Yayınları No: 1540/155, 78 sayfa.

(M.ÖZDÖNMEZ ile Ortak)

4-Orman Amenajmanı Metodlarından Tek Periyodik Saha Metodu (Gerçek bir Uygulama

Örneği ile).( 1971). I.Ü.Orman Fakültesi Yayını No.1641/165, 72 sayfa. (H. C. ŞAD ile

ortak).

5-Türkiye'de Aynıyaşlı Ormanların Optimal Kuruluşa Götürülmesi Hakkında

Araştırmalar.(1972) OGM Yayını No. 555/2, 253 sayfa.

Page 90: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

b. Makaleler

1- Türkiye‟nin Yaşlı Sedirleri. (1961). İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı 1, S.64-72.

2- Türkiye Sedir Ormanlarının Ekonomik Önemi, Hasılat ve Amenajman Esasları. (1962).

İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı 1, S.27-65.

3- Ormancılık Tarihimizde Bulgar Orman İşçileri. (1963). İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri

B, Sayı 2, S. 139-143.

4-Yaş Sınıfları Dağılışında Normaliteyi Sağlamak için Hummel'in Teklifleri ve Bunların

Kritiği ile Memleketimizde Uygulanabilme imkanları. (1967). İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi..

Seri B, Sayı l, S.101-117.

5-Trakya*daki Meşe Ormanlarının Hacım ve Hasılatı Hakkında Tamamlayıcı Araştırmalar.-

A Suppiemantary Study on the Yield and Volume of Oak Stands in Threce.(1967). î.Ü.Orman

Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı 1, S.31-56 (İ. ERASLAN ile ortak).

6-Türkiye‟de Kereste Dış Ticareti - (Commerce exterieur de sciage de la Turquie). (1971).

İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Cilt XXI, Sayı 2, S. l06-139. (M. ÖZDÖNMEZ ile

ortak).

7-Doğu Anadolu Ormancılığının Fonksiyonları ve Bunlar İçinde Yakacak Odunun Yeri.

(1972). İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 2, S.71-80.

8-Elazığ Başmüdürlüğü Ormanlarının Optimal (Normal) Verim Potansiyeli.(1972).

İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 2, S,81-92.

9-Türkiye „nin Odun Travers Ticareti . İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri A» Cilt XXII, Sayı

2, 1972. S.111-120 (M. ÖZDÖNMEZ ile ortak).

10-Türkiye'nin Yuvarlak Yapacak (Endüstriyel) Odun Dış Ticareti.(1972) İ.Ü.Orman

Faküİtesi Dergisi, Seri A, Cilt XXIII, Sayı2,. S. 67-117 (M. ÖZDÖNMEZ ile ortak ).

11- Normal (Optimal} Orman Teorisi ve Kavramı.(1967). İ. Ü.Orman Fakültesi Dergisi. Seri

B, Sayı 2, S,96-112.

12-Yaş Sınıfları Metodunun Genel Olarak ve Yaş îtibarile Değişik Kuruluştakı Aynıyaşlı

İşletme Sınıflarında Uygulanması Esasları.(1969). I.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı'

l, S. 129-130..

13-Türkiye 'de Ormancılık Oğretim ve Eğitim Esaslarına Genel Bir Bakış.(1972). İ.Ü.Orman

Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı l, S. 33-54 (F.FIRATve F.YALTIRIK ile Birlikte).

14-Doğu Anadolu Bölgesi Ormancılığımıza İlişkin Bazı Genel Düşünceler.(1973). İ.Ü.Orman

Fakültesi Dergisi., Seri B, Sayı l, S. 95-120.

15- Ormancılığımızla İlgili tarihi Bir Belge. (1977). İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı

l, S. 82-92.

16- Orman Yangınlarının Havadan Kontrolü.(1978). ). İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri B,

Sayı l, S. 52-61.

C- Çeviriler •

1-Genç Meşcerelerin Artım Performsının Takdiri (1970). (Aslı İngilizce - A.L.ROE ve R

Page 91: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

E.BENSON‟ dan). İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi 1970, Seri B, Sayı l, S,153-160.

2- Işletme Meşcerelerinde Ağaç Servetinin Optimum Şeviyesi. (1971). (Aslı İngilizce.G.R.

STAEBLER'den), İ.Ü,Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 2, S. l00-l08.

3- Ormanın Kontrolü ve Düzenlenmesi. (1972). (Aslı ingilizce. L.C.HENSEN-M,J.IRWİNG-

D.I.NAVOJ'dan). İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri 3, Sayı 2, S. 187-2 04.

Prof.Dr. Ünal ASAN

Anabilim Dalı Başkanı

Page 92: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

BĠYOLOJĠK ÇEġĠTLĠLĠK VE GÖRSEL KALĠTENĠN

SAYISAL OLARAK ORTAYA KONMASI

Doç.Dr.Altay Uğur GÜL

Celal Bayar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu – Manisa

Tel : 0.532.620 99 61

e-mail : [email protected]

Orman Yük.Müh.Oğuz KURDOĞLU

Doğu Karadeniz Ormancılık AraĢtırma Müdürlüğü – Trabzon

Tel : 0.542. 517 09 19

e-mail : [email protected]

Kısa Özet

Bu araĢtırmada, KTÜ Orman Fakültesi AraĢtırma Ormanı‟nın biyolojik çeĢitlilik değerleri

ile Rize-ÇamlıhemĢin-Fırtına Vadisi ormanlarının manzara (meĢcere dıĢı) ve meĢcere içi

görsel kalite değerleri sayısal olarak ortaya konmuĢtur. Fırtına Vadisi‟nin manzara

kalitesini saptamak için değiĢik noktalardan toplam 81 adet; meĢcere içi görsel kalite

değerini saptamak için değiĢik yerlerden alınan 32 adet deneme alanında, her deneme

alanında dört adet olmak üzere, toplam 128 adet slayt çekilmiĢtir. Bu slaytlar, manzara ve

meĢcere içi görsel kalite açısından, KTÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü

dördüncü sınıf ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri

tarafından değerlendirilmiĢtir. Buna göre; meĢcere göğüs yüzeyinin, kapalılığın, yaĢının,

diri örtünün, ağaçların sıklığının artması, ağaçların kümeli dağılması meĢcere içi görsel

kaliteyi artırmıĢtır. Derinlik duygusu veren ve orman örtüsünün olduğu ana vadiler, tarihi

ve kültürel objelerin bulunduğu karıĢık meĢcereler, iğne yapraklı+yapraklı karıĢık

meĢcereler, dere ve Ģelale gibi objelerin bulunduğu yeĢil alanlar en iyi manzara kalitesi

değeri vermiĢtir. KTÜ AraĢtırma Ormanı‟nın biyolojik çeĢitlilik değerleri ise, ALTUN

(1995) tarafından bu alanda ölçülen deneme alanlarındaki tür sayısı esas alınarak,

SHANNON-WIENER, SĠMPSON ve MACARTHUR indekslerine göre hesaplanmıĢtır.

GĠRĠġ

Günümüzde ormanların çevre ve ekolojik değerleri, önemli orman ürünleri olarak

değerlendirilmekte ve orman amenajman planlaması içinde sayısal değerler olarak yer

almaktadır. Bu bildiride, ormanların çevre iĢlevi içerisindeki görsel kalite ile ekolojik iĢlevi

içerisindeki biyolojik çeĢitlilik değerlerinin sayısal olarak ortaya konması açıklanacak ve

örnek uygulamalar verilecektir.

Görsel kalite; insanların açık havadaki eğlenme-dinlenme etkinliklerine yoğun ilgileri

sonucu ortaya çıkan estetik (görsel) değer, görsel etki, doğal kalite, manzara kalitesi ya da,

görülebilir-fark edilebilir kalite olarak tanımlanır (BROWN-DANIEL 1984; DANIEL-

BOSTER 1976; DANIEL-VINING, 1983). Biyolojik çeĢitlilik ise yaĢamın, özellikle türlerin

çeĢitliliği ve çok formluluğu olarak tanımlanır ve tür zenginliği, türlerin nadirliği ve tehlikede

oluĢu olmak üzere üç öğe ile kavranır (KUUSIPALO-KANGAS 1993 ve 1994). MCNEELY

et al. (1990)‟a göre biyolojik çeĢitlilik; bitki, hayvan ve mikroorganizmaların bütün türleri ile

ekosistem ve ekosistem süreçlerini kapsar. Ekosistemlerin, türlerin veya genlerin sayı ve

sıklığının dahil olduğu ve doğanın farklılık derecesini ortaya koyan adeta Ģemsiye bir

tanımdır. Bu nedenle genel olarak, genetik, tür ve ekosistem olmak üzere üç farklı düzeyde

değerlendirilir. Günümüzde görsel kalite ve biyolojik çeĢitliliğin sayısal olarak elde edilmesi

ve orman amenajman planlaması içinde yer almasına yönelik çeĢitli çalıĢmalar yapılmaktadır.

Örneğin; Yeni Zelanda‟da peyzaj kalitesini korumak için; görsel açıdan hassas alanların,

amenajman plan tekliflerinde bulunması istenmektedir (LUCAS 1995).

Page 93: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Bu kapsamda; ARTHUR, (1977), RUDDELL-GRAMANN-RUDIS-WESTPHAL

(1989), RUDIS-GRAMANN-RUDDELL-WESTPHAL (1988), VODAK-ROBERTS-

WELLMAN-BUHYOFF (1985), BUHYOFF-HULL IV-LIEN-CORDELL (1986), BROWN-

DANIEL (1984 ve 1986), SCHROEDER-DANIEL (1981) ağaç sayısı, ağaçların sıklığı ve

dağılımı, göğüs yüzeyi, devrik/kesik ağaç sayısı ve dağılımı, fidan sıklığı, değiĢik çap ve boy

kademelerindeki ağaç sayısı, yapraklı ve iğne yapraklı ağaç sayısı veya oranı, vb. meĢcerenin

değiĢik fiziksel özellikleri, görsel özellikler ve hasat türü vb. değiĢkenler ile görsel tercihler

ve görsel kalite arasındaki iliĢkileri; HULL-BUHYOFF (1986), meĢcere yaĢına göre görsel

kalitenin değiĢimini; BUHYOFF-WELLMAN-DANIEL (1982), görsel kalite üzerine böcek

zararının, ağaç, çalı, ot gibi vegetasyonun, kaya, çıplak toprak, kar, su gibi doğal manzara

özelliklerinin, yol gibi yapay objenin, topoğrafik özelliklerin etkisini; BROWN (1987) ise,

görsel kalite değeri ile net bugünkü değer arasındaki değiĢimi incelemiĢtir. DUERR-

TEEGUARDEN-CHRISTIANSEN-GUTTENBERG (1982), manzara kalitesinin, alanın

konvekslik ve konkavlığı ile anlık, saatlik ve aylık değiĢmeleri gibi birincil, gözlemcinin

pozisyonu ve hareketi, mesafesi gibi ikincil manzara tanımlama elemanları ve manzara

kompozisyon tipleri ile iliĢkisini açıklamıĢtır. PUKKALA (1988) ve PUKKALA-

NUUTINEN-KANGAS (1995) orman amenajman planlamasında manzara kalitesini dikkate

alan orman planlama modelleri geliĢtirmiĢtir.

KUUSIPALO-KANGAS (1993, 1994 ve 1996), orman kaynaklarının çok amaçlı

planlanmasında; karar seçeneklerinin (iĢletme stratejilerinin) biyolojik çeĢitliliğe göre

değerlendirilmesini sağlamıĢ ve iĢletme stratejilerinin önceliklerinin değiĢimini incelemiĢtir.

HOLLAND-LILIEHOLM-ROBERTS (1994), tür, göğüs yüzeyi ve dikey çeĢitlilik ile hasat

oranı arasındaki iliĢkiyi, geliĢtirdiği doğrusal programlama modeli ile ortaya koymuĢtur.

CARLSSON (1999), uzun süreli orman planlama çalıĢmasında, yaĢlı orman alanını

maksimize eden ve odun üretimi ile biyolojik çeĢitlilik amaçlarını gözönüne alan doğrusal

programlama modeli geliĢtirmiĢtir. LU-BUONGIORNO (1993), karıĢık meĢcerelerdeki kesim

seçeneklerinin gelirler ve ekolojik çeĢitlilik üzerine etkilerini büyüme modelleri ile

açıklamıĢtır.

Bu bildiride; görsel kalite değerleri ile manzara (meĢcere dıĢı) kalitesini sayısal olarak

ortaya saptayabilmek için Rize-ÇamlıhemĢin-Fırtına Vadisi, biyolojik çeĢitliliği sayısal olarak

ortaya koyabilmek için ise KTÜ Orman Fakültesi AraĢtırma Ormanı‟nın 597.0 hektarlık

bölümü* araĢtırma alanı olarak seçilmiĢtir.

YÖNTEM

Fırtına Vadisi‟nin manzara kalitesini saptamak amacıyla 46 noktadan toplam 81 adet

slayt çekilmiĢtir. MeĢcere içi görsel kaliteyi saptamak için 32 adet deneme alanı alınmıĢtır.

Deneme alanlarında ağaçların göğüs çapları ölçülmüĢ, relaskop yardımıyla meĢcere göğüs

yüzeyleri saptanmıĢ ve her deneme alanında dört ana yönde slayt çekilmiĢtir. Slaytların

çekiminde Nikon F90x fotoğraf makinesi kullanılmıĢtır. Slaytlar, KTÜ Orman Mühendisliği

Bölümü‟nden 72, Peyzaj Mimarlığı Bölümü‟nden ise 30 öğrenciye, yaklaĢık olarak on saniye

gösterilmiĢ ve kendilerinden 0 (en kötü) ile 9 (en iyi) arasında kalite puanı vermesi

istenmiĢtir. Bu değerlendirme sonucu elde edilen puanların ortalaması alınarak, her slaytın

ortalama manzara/meĢcere içi görsel kalite değeri hesaplanmıĢtır.

KTÜ AraĢtırma Ormanı‟nın biyolojik çeĢitlilik değerleri, deneme alanındaki tür sayısı

esas alınarak,

* Bu alanda, Altun (1995) tarafından doktora tezi kapsamında 132 adet deneme alanı alınmıĢ ve her deneme

alanında tür sayısı saptanmıĢtır.

Page 94: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Shannon-Wiener Indeksi : n

1iii PlnPH (1)

Simpson Indeksi : n

1iiiPP1H (2)

MacArthur Indeksi : n

1iii )PP/(1H (3)

ile hesaplanmıĢtır. Burada; Pi, i.türün birim alandaki tüm bireylere oranını*, n, tür sayısını ve

H, biyolojik çeĢitlilik indeksini göstermektedir.

BULGULAR

Tablo 1‟de Orman Mühendisliği ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencilerine göre

Fırtına Vadisi manzaralarının değerlendirme sonuçları verilmiĢtir. Tablo 2‟de ise her iki

bölüm öğrencilerinin en yüksek ve en düĢük puan verdikleri beĢer adet slayt sıralanmıĢtır.

Tablo 1. Fırtına Vadisi Manzaralarına ĠliĢkin Değerlendirme Sonuçları Slayt No OM

+ PEM

+ Slayt No OM PEM Slayt No OM PEM

1 7.400 6.967 28 5.657 5.100 55 6.750 4.467

2 5.681 4.138 29 5.000 4.600 56 5.361 5.067

3 5.889 4.167 30 5.257 4.500 57 5.542 5.600

4 6.507 4.966 31 5.314 5.033 58 5.250 5.400

5 6.417 4.933 32 4.890 4.767 59 4.712 5.290

6 6.685 5.433 33 6.338 5.567 60 4.268 4.467

7 6.589 5.000 34 5.315 5.600 61 5.466 6.448

8 6.775 5.267 35 5.542 5.733 62 5.507 6.500

9 6.583 5.300 36 6.444 7.400 63 4.611 4.323

10 7.239 5.967 37 6.000 6.000 64 4.736 3.966

11 6.917 5.833 38 6.141 5.800 65 4.648 4.067

12 7.056 5.935 39 5.863 5.333 66 5.493 5.967

13 6.662 5.533 40 6.389 5.767 67 6.181 6.333

14 6.972 4.467 41 6.712 7.367 68 3.389 4.567

15 6.639 4.645 42 6.042 6.533 69 3.164 3.276

16 6.583 6.000 43 5.074 5.600 70 2.699 2.633

17 6.847 6.300 44 4.803 3.833 71 5.260 4.433

18 8.183 8.276 45 4.449 3.690 72 6.197 4.867

19 6.557 5.400 46 5.042 3.867 73 6.500 4.933

20 6.155 4.767 47 5.662 5.367 74 4.151 4.167

21 6.365 6.200 48 5.847 5.800 75 4.500 4.067

22 6.756 5.267 49 5.225 4.400 76 4.783 4.414

23 5.929 4.533 50 5.973 5.567 77 5.194 5.233

24 6.114 4.739 51 5.714 5.000 78 4.377 4.733

25 6.712 5.533 52 5.569 5.207 79 5.014 3.897

26 6.694 5.367 53 6.653 5.655 80 7.071 6.621

27 5.291 5.433 54 8.500 8.333 81 5.819 5.244

Ortalama 5.819 5.244

Standart Sapma 1.029 1.008

Varyasyon Katsayısı 17.68 19.22 +OM-Orman Mühendisliği Bölümü Öğrencileri, PEM-Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğrencileri

* Bu araĢtırmada, i.türün birim alandaki tüm bireylere oranı bilinmediği için, Pi, bir türün toplam tür sayısına

oranı olarak hesaplanmıĢtır.

Page 95: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 1‟deki sonuçlara göre Orman Mühendisliği Bölümü öğrencileri, manzaralara

5.819 ortalama puan vermiĢ ve 5.244 puan veren Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencilerine göre

manzaraların kalitesini daha yüksek olarak değerlendirmiĢtir. Bu ortalamalar, istatistiksel

olarak da α=0.001 önem düzeyinde faklıdır (thesap=3.60>ttablo=1.96). Manzara kalitesinin

varyasyon katsayısı dikkate alındığında; Orman Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin

değerlendirmesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencilerine göre daha homojen

(%Csbe(om)=17.68<%Csbe(pem) =19.22) bir özellik göstermiĢtir. Ayrıca; Tablo 2‟ye göre her iki

bölüm öğrencileri, 54 ve 18 nolu slayta en yüksek puanı, 70 ve 69 nolu slaytlara ise en düĢük

puanı vermiĢlerdir.

Tablo 2. Fırtına Vadisinin En Ġyi ve En Kötü Manzara Puanları Slayt No OM* PEM Slayt No PEM* OM

En Ġyi

54 8.500 8.333 54 8.333 8.500

18 8.183 8.276 18 8.276 8.183

1 7.400 6.967 36 7.400 6.444

10 7.239 5.967 41 7.367 6.712

80 7.071 6.621 1 6.967 7.400

En Kötü

60 4.268 4.467 46 3.867 5.042

74 4.151 4.167 44 3.833 4.803

68 3.389 4.567 45 3.690 4.449

69 3.164 3.276 69 3.276 3.164

70 2.699 2.633 70 2.633 2.699

*Manzaralar, bu bölüm öğrencilerinin değerlendirmesine göre sıralanmıĢtır

Tablo 3‟de, Fırtına Vadisi ladin meĢcerelerinden alınan deneme alanlarının bazı meĢcere

özellikleri ve Orman Mühendisliği ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencilerine göre meĢcere

içi görsel kalite değerleri verilmiĢtir. Orman Mühendisliği Bölümü öğrencileri, deneme

Tablo 3. Fırtına Vadisi Deneme Alanlarına ĠliĢkin Değerlendirme Sonuçları Deneme

Alanı

No

Göğüs

Yüzeyi

(m2/ha)

MeĢcere

Orta Çapı

(cm)

Görsel Kalite Deneme

Alanı

No

Göğüs

Yüzeyi

(m2/ha)

MeĢcere

Orta Çapı

(cm)

Görsel Kalite

OM PEM OM PEM

1 59 39.7 5.16 4.59 17 36 35.7 6.70 5.32

2 76 31.2 3.76 3.56 18 42 28.2 6.63 4.61

3 17 18.6 6.02 2.75 19 32 26.0 5.38 3.68

4 22 25.7 5.12 4.91 20 45 27.9 6.26 4.67

5 21 32.9 3.73 4.64 21 42 40.4 5.92 4.51

6 30 35.9 4.04 3.39 22 42 40.2 6.20 6.51

7 36 19.8 2.70 1.99 23 39 39.1 6.83 6.34

8 35 19.6 3.57 2.99 24 42 50.0 4.29 5.87

9 58 25.9 3.11 2.58 25 18 38.6 2.98 4.36

10 42 24.3 3.66 2.49 26 25 46.8 3.56 4.84

11 46 27.2 3.19 2.46 27 35 55.1 4.53 5.57

12 21 25.7 3.02 2.46 28 44 34.7 4.98 5.12

13 41 35.9 4.21 5.92 29 56 29.0 4.26 4.44

14 7 63.5 3.99 4.37 30 40 39.0 4.62 5.78

15 37 28.8 4.14 4.40 31 10 29.9 3.69 5.05

16 32 31.7 4.31 4.01 32 8 5.3 4.76 2.37

Ortalama 4.54 4.27

Standart Sapma 1.18 1.26

Varvasyon Katsayısı 26.0 29.5

Page 96: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

alanlarına 4.54 ortalama puan vermiĢ ve 4.27 puan veren Peyzaj Mimarlığı Bölümü

öğrencilerine göre deneme alanlarının görsel kalitesini daha yüksek olarak değerlendirmiĢtir.

Bu ortalamalar, istatistiksel olarak da α=0.05 önem düzeyinde faklı değildir (thesap=

0.857<ttablo=2.012). Deneme alanlarının görsel kalitesinin varyasyon katsayısı dikkate

alındığında; Orman Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin değerlendirmesi, Peyzaj Mimarlığı

Bölümü öğrencilerine göre daha homojen (%Csbe(om)=26.0<%Csbe(pem) =29.5) bir özellik

göstermiĢtir. Ayrıca; Tablo 4‟e göre Orman Mühendisliği Bölümü öğrencileri, 23 nolu, Peyzaj

Mimarlığı Bölümü öğrencileri ise 22 nolu deneme alanına en yüksek meĢcere içi görsel kalite

değerini vermiĢtir. Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencilerinin değerlendirmesinde; 23 nolu

deneme alanı, ikinci en yüksek meĢcere içi görsel kalite değerini almıĢtır.

Deneme alanlarının orta çapı (D) ve göğüs yüzeyi (G) ile meĢcere içi görsel kalite

(SBE) arasında bir iliĢki aranmıĢ ve;

SBEpem=1.90085+0.0719662D (4)

iliĢkisi (r2=0.41, Syx=0.984) geliĢtirilmiĢtir.

Tablo 4. Fırtına Vadisinin En Iyi Ve En Kötü MeĢcere Içi Görsel Kaliteye Sahip Deneme

Alanları

Deneme

Alanı No OM* PEM Slayt No PEM* OM

En Ġyi

23 6.83 6.34 22 6.51 6.20

17 6.70 5.32 23 6.34 6.83

18 6.63 4.61 13 5.92 4.21

20 6.26 4.67 24 5.87 4.29

22 6.20 6.51 30 5.78 4.62

En Kötü

11 3.19 2.46 10 2.49 3.66

9 3.11 2.58 11 2.46 3.19

12 3.02 2.46 12 2.46 3.02

25 2.98 4.36 32 2.37 4.76

7 2.70 1.99 7 1.99 2.70

*Deneme alanları, bu bölüm öğrencilerinin değerlendirmesine göre sıralanmıĢtır

KTÜ Orman Fakültesi AraĢtırma Ormanının biyolojik çeĢitlilik değerleri (1), (2) ve

(3) nolu denklemlere göre hesaplanmıĢ ve Tablo 5‟de en yüksek ve en düĢük biyolojik

çeĢitlilik değerine sahip deneme alanları verilmiĢtir. Buna göre; tür sayısının artması,

biyolojik çeĢitlilik değerini yükseltmiĢ, indekslere göre deneme alanlarının biyolojik çeĢitlilik

değerlendirmesi değiĢmemiĢtir.

Page 97: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 5. KTÜ Orman Fakültesi AraĢtırma Ormanı‟nın En Yüksek ve En DüĢük Biyolojik

ÇeĢitlilik Değerleri Deneme

Alanı No

Tür ÇeĢidi

Sayısı

Shannon Wiener

Indeksi

Simpson

Ġndeksi

MacArthur

Ġndeksi

En Yüksek

73 23 3.135 0.956 23

24 19 2.944 0.947 19

26 18 2.890 0.944 18

83 16 2.773 0.938 16

78 14 2.639 0.929 14

En DüĢük

69 5 1.609 0.800 5

79 4 1.386 0.750 4

120 3 1.099 0.667 3

68 2 0.693 0.500 2

125 1 0.000 0.000 1

ġekil 1. Manzara No 54‟in Görünümü

ġekil 2. Manzara No 69‟un Görünümü

Page 98: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ġekil 3. Deneme Alanı No 25‟in MeĢcere Içi Görünümü

ġekil 4. Deneme Alanı No 23‟ün MeĢcere Içi Görünümü

SONUÇ VE ÖNERĠLER

Görsel kalite, doğa koruma mekanizmaları içinde önemli bir yere sahiptir ve bu kritere

bağlı olmak üzere bazı yerler “korunan alan” olarak ayrılmaktadır. Örneğin; en etkin doğa

koruma kuruluĢu olarak kabul edilen Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine

göre; Kategori V, korunan peyzaj alanıdır. Bu statünün oluĢturulmasındaki öncelikli amaçlar;

manzara güzelliğinin korunması, rekreasyon ve turizm olanakları, kırsal kalkınmaya katkı ve

kültürel-tarihsel ya da arkeolojik mirasın korunması Ģeklinde özetlenmektedir (O‟CONNOR-

OVERMARS-RALSTON 1990). Aynı Ģekilde dünyanın değiĢik ülkelerinde manzara kalitesi

ve bütünlüğünün korunmasına yönelik çeĢitli isimler altında uygulanmakta olan koruma alanı

statülerinin varlığı bilinmektedir. Adı geçen bu alanlara Türkiye'deki en yakın koruma statüsü

Milli Parklar Kanunu kapsamındaki Tabiat Parkları‟dır.

Fırtına Vadisi manzaralarının görsel kalitesi, 5.819 ve 5.244 değerleri ile ortalama

manzara puanının (4.5) üzerinde bir değere sahiptir. En iyi görsel kaliteye sahip manzara 54

nolu, en kötü ise 70 nolu slayttır. Genel olarak, derinlik duygusu veren ve orman örtüsünün

bulunduğu ana vadiler, içinde tarihi ve kültürel objelerin olduğu karıĢık meĢcereler, müdahale

Page 99: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

görmemiĢ iğne yapraklı+yapraklı karıĢık meĢcereler, dere ve Ģelale gibi objelerin bulunduğu

yeĢil alanlar (özellikle yapraklı karıĢık meĢcereler) en iyi manzara puanı alırken, bitki

örtüsünün olmadığı, erozyonun olduğu alanlar ile ağaçlandırma alanları en kötü manzara

puanı almıĢtır. Bu sonuçlar, giriĢ bölümünde verilen literatür sonuçları ile benzerlik

göstermektedir. Ayrıca; Doğu Karadeniz‟de bulunan baĢka bir milli park için yapılan bir

araĢtırmada da benzer sonuçların elde edilmiĢ olması ilginçtir. Bu çalıĢmaya göre; Doğal

peyzaj alanları içinde tercih edilme yüzdesinin en fazla olduğu alanlar, % 39 ile akarsu kenarı

alanlardır. Bu alanları sırasıyla, % 23 ile orman kenarı alanlar, % 22 ile ormanlık alanlar, % 9

ile orman sınırı üstü alanlar ve % 7 ile orman içi açık alanlar izlemektedir. (SALĠHOĞLU

1997).

Fırtına Vadisi ladin meĢcerelerinin görsel kalitesi 4.54 ve 4.27 değeri ile ortalama

meĢcere içi görsel kalite puanına (4.5) yakın bir değere sahiptirler. En iyi meĢcere içi görsel

kalite değerine 23 ve 22 nolu deneme alanındaki meĢcerelerdir. Genel olarak; az eğimli,

düzgün röliyefe sahip, diri örtüsü az olan, çoğunluğu kalın çaplı, düzgün ve dalsız

gövdelerden oluĢan, çap dağılımının homojen olduğu normal sıklıktaki meĢcereler en iyi

meĢcere içi görsel kalite puanı alırken, çok yüksek eğimli, yoğun diri örtünün, kesik-devrik

gövdelerin bulunduğu karmaĢık görüntülü, sık, çok dallı ve çap dağılımının heterojen olduğu

meĢcereler ile ağaçlandırma alanları en kötü meĢcere içi görsel kalite puanı almıĢtır. Bu

sonuçlar da, giriĢ bölümünde verilen literatür sonuçları ile benzerlik göstermektedir.

BaĢka bir çalıĢmada; yapılan silvikültürel müdahale çeĢitlerine göre; görsel kaliteye

verilen puanlar, çalıĢma sonucu elde edilen bulguları desteklemektedir. Buna göre; traĢlama

kesim yapılan orman objeleri, en düĢük görsel kalite puanı alırken, hiç kesimin yapılmadığı

olgun yaĢtaki orman en yüksek görsel kalite puanını almıĢtır. En iyi puan alan, hasat

yapılmayan bu ormanlarda, % 50‟nin üstünde olmamak koĢuluyla yapılacak olan kesimlerin,

kamuoyunca kabul edilebilir bir görsel durum ortaya çıkaracağı da belirtilmektedir (PINGS

1993). Bu açıdan değerlendirildiğinde; ormanlarımızda uygulanmakta olan „boĢaltma

kesimlerinin, hem ekolojik, hem de toplum duyarlığı açısından yeniden değerlendirilmesinde

yarar bulunmaktadır.

Biyolojik çeĢitliliğe yönelik çalıĢma sonucuna göre ise; birim alandaki tür sayısının

artması, biyolojik çeĢitlilik indeksinin yükselmesine neden olmaktadır. Bu formüller ile

yapılan değerlendirmeye türlerin nadirliği ve tehlikede oluĢu da eklenmelidir. Bu durumda

indeksin biraz daha yüksek çıkacağı beklenmelidir.

Manzara ve meĢcere içi görsel kalite ile biyolojik çeĢitlilik, orman amenajman

planlama ya da doğal kaynak yönetim modellerinde önemli parametreler olarak yer almalı ve

görsel açıdan kaliteli-kalitesiz alanların ayrımında yansız ölçütler olarak kullanılmalıdır. Ya

da planlama çalıĢmalarında; örneğin 7.0 puanın üzerindeki manzaralar, çok iyi manzara seyir

noktaları; 6.0‟nın üzerindeki meĢcereler orman içi eğlenme-dinlenme (rekreasyon) alanı,

biyolojik çeĢitlilik indeksi yüksek alanlar, özel doğa koruma alanları olarak ayrılmalıdır.

Ayrıca; meĢcerelere yapılacak müdahalelerde biyolojik çeĢitlilik indeksi, manzara ve meĢcere

içi görsel kalite puanı dikkate alınmalıdır.

Page 100: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

KAYNAKLAR

ARTHUR, L.M. 1977: Predicting Scenic Beauty of Forest Environments : Some Empirical

Tests, For.Sci., 23 (2), 151-160.

BROWN, T.C. DANIEL, T.C. 1984: Modeling Forest Scenic Beatuy : Concepts and

Applicaton to Ponderosa Pine, Usda Forest Service Rocky Mountain Forest and Range

Experiment Station, Research Paper Rm-256, 30 S.

BROWN, T.C. DANIEL, T.C. 1986: Predicting Scenic Beauty of Timber Stands, For.Sci., 32

(2), 471-487.

BROWN, T.C. 1987: Production and Cost of Scenic Beauty: Examples for A Ponderosa Pine

Forest, For.Sci., 33 (2), 394-410.

BUHYOFF, G.J. WELLMAN, J.D. DANIEL, T.C. 1982: Predicting Scenic Quality for

Mountain Pine Beetle and Western Spruce Budworm Damaged Forest Vistas, For.Sci.,

28 (4), 827-838.

BUHYOFF, G.J. HULL IV, R.B. LIEN, J.N. CORDELL, H.K. 1986: Prediction of Scenic

Quality for Southern Pine Stands, For.Sci., 32 (2), 769-778.

CARLSSON, M. 1999: A Method For Ġntegrated Planning of Timber Production and

Biyodiversity : A Case Study, Can. J. For. Res., 29, 1183-1191.

DANIEL, T.C. BOSTER, R.S. 1976: Measuring Landscape Estetics : The Scanic Beauty

Method, Usda Forest Service Rocky Mountain Forest and Range Experiment Station,

Research Paper Rm-167, 66 S.

DANIEL, T.C. VINING, J. 1983: Methodological Issues the Assessment of Landscape

Quality, Behavior and Natural Environment, 6 (1), 39-84.

DUERR, W.A. TEEGUARDEN, D.E. CHRISTIANSEN, N.B. GUTTENBERG, S. 1982:

Forest Resource Management, Decision-Making Principles and Cases, O.S.U. Book

Stores, Inc, Corvallic, Oregon.

HOLLAND, D.N. LILIEHOLM, R.J. ROBERTS, D.W. 1994: Economic Trade-Offs of

Managing Forests for Timber Production and Vegetative Diversity, Can. J. For. Res.,

24, 1260-1265.

HULL IV, R.B. BUHYOFF, G.J. 1986: The Scenic Beauty Temporal Distribution Method :

an Attempt to Make Scenic Beauty Assessments Compatible with Forest Planning

Efforts, For.Sci., 32 (2), 271-286.

KANGAS, J. KUUSIPALO, J. 1993: Integrating Biodiversity into Forest Management

Planning and Decision-Making, For. Ecol. Man., 61 , 1-15.

KUUSIPALO, J. KANGAS, J. 1994: Managing Biodiversity in A Forestry Environment,

Convervation Biology, 8 (2), 450-460.

Page 101: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

KUUSIPALO, J. KANGAS, J. 1996: Operationalization of Biological Diversity as A

Decision Objective in Tactical Forest Planning, Can. J. For. Res., 26, 103-111.

LU, H. BUONGIORNO, J. 1993: Long-and Short-Term Effects of Olternative Cutting

Regimes on Economic Returns and Ecological Diversity in Mixed-Species Forests,

For.Ecol. Man., 58, 173-192.

LUCAS, P.H.C. 1995: Protected Landscapes: A Guide for Policy-Makers and Planners, Iucn

and Chapman&Hall,

O‟CONNOR, K.F. OVERMARS, F.B. RALSTON, M.M. 1990: Land Evaluation for Nature

Conservation, Conservation Sciences Publication Number 3, Isbn 0-478-01187-3,

Department of Conservation, P.O.Box 10-420, Wellington, N.Z.

PINGS, P. 1993: Managing Eastern Hardwood Forests for Visual Quality, Proceedings of The

1993 Northeastern Recreation Research Symposium, New York, USA.

PUKKALA, T. 1988: Methods to Incorporate the Amenity of Landscape into Forest

Management Planning, Silva Fennica, 22 (2), 135-146.

PUKKALA, T. NUUTINEN, T. KANGAS, J. 1995: Integrating Scenic and Recreational

Amenities into Numerical Forest Planning, Landscape and Urban Planning, 32, 185-

195.

RUDDELL, J.R. GRAMANN, J.H. RUDIS, V.A. WESTPHAL, J.M. 1989: The

Psychological Utility of Visual Penetration in Near-View Forest Scenic-Beauty

Models, Environment and Behavior, 21 (4), 393-412.

RUDIS, A.V. GRAMANN, J.H. RUDDELL, E.J. WESTPHAL, J.M. 1988: Forest Inventory

and Management-Based Visual Preference Models of Southern Pine Stands, For.Sci.,

34 (4), 846-863.

SALĠHOĞLU, B.Ç., 1997: Hatila Vadisi Milli Parkı‟nın Doğal Kaynak Değerlerinin

Rekreasyonel Niteliğinin Ġncelenmesi, Yük. Lis. Tezi (YayımlanmamıĢtır), KTÜ Fen

Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mim. Anabilim Dalı, Trabzon.

SCHROEDER, H. DANIEL, T.C. 1981: Progress in Predicting the Perceived Scenic Beauty

of Forest Landscapes, For.Sci., 27 (1), 71-80.

VODAK, M.C. ROBERTS, P.L. WELLMAN, J.D. BUHYOFF, G.J. 1985: Scenic Impacts of

Eastern Hardwood Management, For.Sci., 31 (2), 289-301.

Page 102: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

FONKSĠYONEL PLANLAMA VE DOĞRUSAL PROGRAMLAMA MODELĠ

Doç.Dr.Altay Uğur GÜL

Celal Bayar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu – Manisa

Tel : 0.532.620 99 61

e-mail : [email protected]

Kısa Özet Bu araştırma ile KTÜ Araştırma Ormanı’ndan elde edilen veriler kullanılarak, 1000 hektar

büyüklüğündeki ormanlık alan fonksiyonel olarak planlanmıştır. Araştırma alanı için

Model A, B ve C olmak üzere üç doğrusal programlama modeli geliştirilmiştir. Amaç

denklemi ile alan kontrolü, toprak erozyonu, su, biyolojik çeşitlilik ve estetik değer üretimi

kısıtlarına bağlı olarak Model A dokuz, Model B altı ve Model C bir farklı biçimde

çözülmüştür. Model A’nın ilk beş seçeneğinde, toplam etanın maksimize edilmesi, diğer

dört seçeneğinde ise, sırasıyla toprak erozyonunun minimize, su, biyolojik çeşitlilik ve

estetik değerin maksimize edilmesi öngörülmüştür. Model A’dan farklı olarak, Model B’ye

toprak, su, biyolojik çeşitlilik ve estetik değer koruma alanlarının ayrılması için değişkenler

dahil edilmiştir. Örneğin, Model B’nin altıncı seçeneğinin çözümüne göre X meşceresinden

265 hektar su, biyolojik çeşitlilik ve estetik değer koruma alanı, Y meşceresinden 208

hektar toprak koruma ve 192 hektar biyolojik çeşitlilik koruma alanı ayrılmıştır. Model

C’de ise eta ve alan kontrol kısıtları kaldırılmış, modele toprak, su, biyolojik çeşitlilik ve

estetik değerin korunması değişkenleri ile birlikte 100 hektarlık park alanı ayrılması kısıtı

konmuştur. Model C’nin çözümüne göre park alanı X meşceresinden ayrılmıştır.

GĠRĠġ

Günümüzde ormanların odun üretimi işlevi ile birlikte ekolojik ve çevre işlevlerinin

önemi artmış; bu işlevler orman işletmeleri açısından amaç olarak kabul edilmeye başlanmış;

buna bağlı olarak orman amenajmanı, odundan ve yan üründen yararlanma ile birlikte,

ormanların topluma sunduğu odun üretimi dışındaki işlevleri de planlamak yükümlülüğünü

üstlenmiştir. Bu bağlamda; toplumun ormanla olan ilişkisi sürekli artmış; istekleri, yararlanma

biçim ve çeşitleri, ormandan olan beklentileri çoğalmış ve çeşitlenmiş; ormanların yerine

getirmekle yükümlü olduğu işlevleri değişmiş, yeni boyutlar ve içerikler kazanmıştır.

(ERASLAN 1974 ve 1982; KAPUCU 1987 ve 1996; ASAN-YEŞİL-DESTAN 1997).

Bu gelişmeye bağlı olarak; HOF-FIELD (1987), Alabama Ulusal Ormanları için

yapılan orman planlama çalışmalarından elde edilen verileri kullanarak, odun üretimi,

eğlenme-dinlenme alanının geliştirilmesi, yaban hayatının korunması ve net değerin

eniyilenmesini sağlayan bir doğrusal programlama modeli kurmuştur. MENDOZA-BARE-

CAMPBELL (1987), odun ve temiz su üretimi, eğlenme-dinlenme alanı ayrılması, eğlenme-

dinlenme alanlarının geliştirilmesi ve diğer orman ürünlerinin üretimi olmak üzere beş değişik

amacı gözönüne alan çok amaçlı planlama yöntemi geliştirmiştir. MENDOZA (1988),

doğrusal ve amaç programlama yöntemini kullanarak, odun ile yaban hayvanları üretimini

eniyileyen çok amaçlı planlama yöntemini ortaya koymuştur. PARADES-BRODIE (1988),

bir alanı, ilk üçü orman ve diğeri otlatma alanı olmak üzere dört alana ayırmış; bu alandan

odun, ot, su ve yaban hayatı olmak üzere dört ürün elde edilmesini öngörmüş ve bugünkü net

değeri eniyileyen bir doğrusal programlama modeli geliştirmiştir. MENDOZA-SPROUSE

(1989) eğlenme-dinlenme ve yaban hayvanları için ayrılan alanları belirleyen ve bugünkü net

değeri eniyileyen bir matematiksel modeli çözmüştür. HOF-BALTIC (1990 ve 1991), sekiz

ana bölge ve buna bağlı değişik alt bölgeler için odun, yaban hayvanı ve temiz su üretimi,

eğlenme-dinlenme alanı ayrılması ve sediment miktarının azaltılması koşullarına bağlı olan

bir doğrusal programlama modeli kurmuş ve çözmüştür. HAIGHT-MONSURED-CHEW

Page 103: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

(1992), herhangi bir kısıtlamanın olmadığı; odun üretimi, görsel kalite ve yaban hayvanları

yaşam ortamı ile ilgili kısıtlamaların olduğu dört adet çok amaçlı planlama modeli

geliştirmiştir. HOF-KENT-BALTIC (1992), odun, ot ve sediment üretim miktarının kısıt

olarak yer aldığı orman planlama sorununa çok amaçlı bir doğrusal programlama yöntemini

uygulamıştır. HOF-JOYCE (1993), odun ve yaban hayvanı üretimini alansal olarak eniyileyen

bir tamsayılı doğrusal programlama modeli geliştirmiştir. PUKKALA-KANGAS (1993), huş

ve çam meşcereleri için geliştirdiği çok amaçlı orman planlama modelini çözerek toplam

hacmi, yıllık ortalama hacım artımını ve ortalama görsel kalite değerini maksimize etmiştir.

WEINTRAUB-BARAHONA-EPSTEIN (1994), odun ve ot üretimi ile toprak erozyonu

miktarının belli bir sınırın altında tutulması, eğlenme-dinlenme alanının ayrılması ve bütçe

gibi kısıtları içeren orman planlama sorunlarının çözümü için doğrusal programlama yöntemi

geliştirmiştir. BALTERIO-ROMERO (1998), net bugünkü değeri, hacmi, alanı ve planlama

dönemi sonundaki hacım miktarını kontrol eden bir amaç programlama modeli geliştirmiş ve

çözmüştür. TARP-PARADE-HELLES (1997), çok amaçlı planlamada doğrusal programla-

manın kullanımı ile ekonomik ve biyolojik amaç elemanlarını içeren modellerin çözüm

sonuçlarının, fırsat maliyeti açısından değerlendirilmiştir. KÖSE (1986), Maçka Orman

İşletme Müdürlüğü Meryemana Araştırma Ormanı için oluşturduğu iki grup meşcere tipi için

1627 adet amaç programlama modeli geliştirmiş ve çözmüştür. SUN (1986), orman

işletmelerinin çok yönlü yararlanmaya göre düzenlenmesinde, işletme alanı içinde bulunan ve

yetenek sınıfları saptanmış toprakların üretim etkinliklerine tahsisini sağlayan bir amaç

programlama modeli geliştirmiştir. ASAN-ŞENGÖNÜL (1987), ormanların sağladığı yarar

ve işlevleri değişik orman formlarına göre değerlendirmiş ve orman formlarının, işlevleri

yerine getirme açısından etkilerini tartışmıştır.

Türkiye'de ormanların ilk kez işlevsel olarak planlaması, İstanbul Orman Bölge

Müdürlüğü Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü için düzenlenen Belgrad Ormanı

Fonksiyonel Amenajman Planı (1990-2000) ile gerçekleştirilmiştir. Bu planda; İstanbul

halkının Belgrad Ormanı'ndan hidrolojik, erozyon kontrolü, rekreasyon, bilimsel, estetik ve

odun üretimi fonksiyonlarını beklediği saptanmış; işletme sınıfı ayrımı fonksiyonel

yaklaşımla gerçekleştirilmiştir. Yararlanmanın düzenlenmesinde yaş sınıfları amenajman

yöntemi uygulanmıştır. Planlama biriminde idare süresi, bilimsel fonksiyona ayrılan alanlar

dışındaki tüm işletme sınıflarında 300 yıl, gençleştirme periyodu uzunluğu 20 yıl ve plan

süresi 10 yıl alınmıştır. Daha sonra, İstanbul İşletme Müdürlüğü için hidrolojik, erozyon

kontrolü, rekreasyon, estetik, ulusal savunma, odun ve yan ürün (çam fıstığı) üretim

işlevlerini içeren işlevsel orman amenajman planları düzenlenmiştir (ASAN 1990 ve 1992).

Bu araştırma ile KTÜ Araştırma Ormanı’ndan elde edilen veriler kullanılarak, 1000

hektar büyüklüğündeki ormanlık alan, fonksiyonel olarak planlanmıştır.

MATERYAL VE YÖNTEM

Araştırma alanı, Trabzon-Maçka Orman İşletme Müdürlüğü Ormanüstü Planlama

birimidir. Model verileri, ALTUN (1995) tarafından araştırma alanında yapılan doktora tezi,

Ormanüstü Orman Amenajman Planı (OGM, 1983) ve AKALP (1978) tarafından düzenlenen

Ladin Hasılat Tablosu’ndan elde edilmiştir. Bu veriler yardımıyla Tablo 1, 2 ve 3’deki

doğrusal programlama modelleri geliştirilmiştir.

Page 104: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 1. Doğrusal Pogramlama Modeli (Model A)

Kısıt

No

Değişkenler bi

Seçenekler

X1 X2 X3 Y1 Y2 Y3 Z1 Z2 Z3 H1 H2 H3 ETA TE SU BÇ ES 1 2 3 4 5 6 7 8 9

1 100 600 60 60 550 55 55 -1 = 0 * * * * * * * * *

2 130 670 67 590 59 -1 = 0 * * * * * * * * *

3 10 155 10 750 10 640 -1 = 0 * * * * * * * * *

4 110 130 155 610 730 877 560 645 754 -1 = 0 * * * * * * * * *

5 -1 1 0 * * * * * * * * *

6 -1 1 0 * * * * * * * * *

7 1 1 1 = 300 * * * * * * * * *

8 1 1 1 = 400 * * * * * * * * *

9 1 1 1 = 300 * * * * * * * * *

10 1 1 1 333.3 *

11 1 1 1 333.3 *

12 1 1 1 333.4 *

13 8 10 12 1.8 1.6 1.3 0.8 0.9 1.2 -1 = 0 * * * * * * * * *

14 2 5.6 6.7 5.2 4.7 3.6 0.7 0.4 0.3 -1 = 0 * * * * * * * * *

15 5.6 3.9 3.1 1.8 1.3 1.2 2.7 2.6 2.4 -1 = 0 * * * * * * * * *

16 2.1 1.6 0.8 3.2 3.1 3.0 4.6 4.2 3.8 -1 = 0 * * * * * * * * *

17 1 ≤ 3200 * *

18 1 ≤ 3300 * * * * *

19 1 2300 *

20 1 2350 * * * * *

21 1 2900 *

22 1 3000 * * * *

23 1 3100 * * * *

24 Amaç Denklemi Zmax ETA ETA ETA ETA ETA SU BÇ ES

25 Amaç Denklemi Zmin TE

* Seçeneklerde yer alan kısıtlayıcıları göstermektedir.

Page 105: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 2. Doğrusal Pogramlama Modeli (Model B)

Kısıt

No

Değişkenler bi

Seçenekler

X1… XTE XSU Y1... YTE YSU YBÇ YES Z1… ZTE ZSU ZBÇ ZES H1 H2 H3 ETA TE SU BÇ ES 1 2 3 4 5 6

1 100.. 2 600.. 30 120 150 6 550.. 23 92 115 5 -1 = 0 * * * * * *

2 3 35 140 175 7 31 124 155 6 -1 = 0 * * * * * *

3 10… 3 10… 38 152 190 8 10… 35 140 175 7 -1 = 0 * * * * * *

4 110.. 8 610.. 103 412 515 560.. 89 356 445 18 -1 = 0 * * * * * *

5 -1 1 0 * * * * * *

6 -1 1 0 * * * * * *

7 1… 1 1 = 300 * * * * * *

8 1… 1 1 1 1 = 400 * * * * * *

9 1… 1 1 1 1 = 300 * * * * * *

10 1… 1… 1… 333.3 *

11 333.3 *

12 333.4 *

13 8… 6.5 7.0 1.8... 0.6 1.7 3.2 0.5 0.8.. 0.7 1.4 1.5 0.6 -1 = 0 * * * * * *

14 2… 3.8 5.0 5.2.. 1.2 6.7 7.0 0.6 0.7.. 0.5 1.0 1.1 0.4 -1 = 0 * * * * * *

15 5.6.. 4.0 4.5 1.8.. 0.9 2.1 4.0 0.5 2.7.. 1.5 3.9 5.0 0.5 -1 = 0 * * * * * *

16 2.1.. 3.9 3.7 3.2.. 4.1 3.3 1.9 4.7 4.6.. 6.5 3.6 1.9 6.8 -1 = 0 * * * * * *

17 1 ≤ 3300 * * * *

18 1 2350 * *

19 1 3300 * *

20 1 3000 * * *

21 1 3600 *

22 1 3000 * * *

23 1 3100 *

24 Amaç Denklemi Zmax ETA ETA SU BÇ ES

25 Amaç Denklemi Zmin TE

* Seçeneklerde yer alan kısıtlayıcıları göstermektedir.

Page 106: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 3. Doğrusal Pogramlama Modeli (Model C)

Kısıt

No

Değişkenler bi

X1… XTE XSU Xp Y1… YTE YSU YBÇ YES Yp Z1… ZTE ZSU ZBÇ ZES Zp H1 H2 H3 ETA TE SU BÇ ES

1 100

… 2

600

… 30 120 150 6 550… 23 92 115 5 -1 = 0

2 3 35 140 175 7 31 124 155 6 -1 = 0

3 10… 3 10… 38 152 190 8 10… 35 140 175 7 -1 = 0

4 110

… 8

610

… 103 412 515 21 560… 89 356 445 18 -1 = 0

5 -1 1 0

6 -1 1 0

7 1… 1 1 1 = 300

8 1… 1 1 1 1 1 = 400

9 1… 1 1 1 1 1 = 300

10 1 1 1 = 100

11 1… 1… 1… 300

12 300

13 300

14 8… 6.5 7.0 6.5 1.8… 0.6 1.7 3.2 0.5 0.3 0.8… 0.7 1.4 1.5 0.6 0.5 -1 = 0

15 2… 3.8 5.0 3.8 5.2… 1.2 6.7 7.0 0.6 0.3 0.7… 0.5 1.0 1.1 0.4 0.3 -1 = 0

16 5.6… 4.0 4.5 4.0 1.8… 0.9 2.1 4.0 0.5 0.3 2.7… 1.5 3.9 5.0 0.5 0.3 -1 = 0

18 2.1… 3.9 3.7 3.9 3.2… 4.1 3.3 1.9 0.7 4.8 4.6… 6.5 3.6 1.9 6.8 4.7 -1 = 0

19 1 ≤ 3300

20 1 2350

21 1 3000

22 1 3000

23 Amaç Denklemi ETA

Page 107: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

BULGULAR

Tablo 4’de verilen Model A’nın çözümlerine göre, toplam etanın (ETA) maksimize

edildiği ilk beş seçenek içinde en yüksek toplam eta değerini ikinci seçenek vermiştir. Bu

seçenekte, planlama birimi için toprak erozyonunun 3200 ton/ha/yıl’ın geçmemesi kısıtı

gerçekleşmiş ve model çözümünde bağlayıcı kısıt olarak yer almıştır. Su üretimi, biyolojik

çeşitlilik ve estetik değerler ise ilk seçeneğe göre azalmıştır. Model A’nın üçüncü seçeneğinde

toprak erozyonu ve su üretimi, dördüncü seçeneğinde biyolojik çeşitlilik ve beşinci

seçeneğinde ise su üretimi, biyolojik çeşitlilik ve estetik değer kısıtları bağlayıcı kısıtlar

olarak çözümü etkilemişlerdir. Altıncı seçenekte toprak erozyonu minimize edilmiş, ancak su

üretimi ve biyolojik çeşitlilik bağlayıcı kısıtları nedeniyle dokuz seçenek içerisinde en düşük

toprak erozyonu değeri elde edilememiştir. Yedinci, sekizinci ve dokuzuncu seçeneklerde,

sırasıyla su, biyolojik çeşitlilik ve estetik değer maksimize edilmiş ve en yüksek değerlere

erişilmiştir.

Tablo 5’de verilen Model B’nin çözümlerine göre toplam etanın maksimize edildiği

ilk iki seçenek içinde en yüksek toplam eta değerini 579.568 m3 ile ikinci seçenek vermiştir.

Bu seçenekte, planlama birimi için toprak erozyonu, su, biyolojik çeşitlilik ve estetik değer

kısıtları bağlayıcı kısıtlar olarak yer almıştır. Üçüncü seçenekte toprak erozyonunun minimize

edilmesi, 635 hektar alanın toprak erozyonu işletme sınıfına ayrılmasına ve toplam etanın

200.829 m3’

e düşmesine neden olmuştur. Bu seçenekte su ve biyolojik çeşitlilik kısıtları

bağlayıcı kısıtlardır. Son üç seçenekte, sırasıyla su, biyolojik çeşitlilik ve estetik değer

maksimize edilmiş, estetik değer hariç en yüksek değerlere erişilmiştir. Tablo 5’de verilen

Model C’nin çözümüne göre, 100 hektarlık park alanı X meşceresinden ayrılmış, toplam eta

533.100 m3 olarak gerçekleşmiş ve biyolojik çeşitlilik kısıtı bağlayıcı kısıt olarak yer almıştır.

Tablo 4. Model A’nın Çözüm Özeti

Değişkenler Seçenekler

1 2 3 4 5 6 7 8 9

X1 300 300 298 300 300 300 300 300 300

X2 2

X3

Y1 133 117 79 83 195

Y2 67 76 32 171 172

Y3 333 400 324 267 283 289 146 205 231

Z1 33 165 28 97 123 218

Z2 267 267 135 201 211 203 79 272 82

Z3 33 99 61 98 28

H1 86983 70500 152233 142320 147246 160808 176674 176042 178284

H2 224313 186100 152233 142320 147246 160808 176673 176042 178284

H3 253383 324333 247633 267940 255946 221771 176673 176042 181069

ETA 564679 580933 552099 552580 550438 543387 530020 528126 537637

TE 3207 3200 3200 3286 3264 3229 3300 3296 3219

SU 2243 2157 2300 2363 2350 2350 2509 2470 2408

BÇ 2950 2933 2960 3000 3000 3000 3000 3052 2979

ES 3110 3077 3163 3077 3100 3147 3134 3118 3194

Page 108: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 5. Model B ve C’nin Çözüm Özeti

Değişkenler MODEL B-Seçenekler

MODEL C 1 2 3 4 5 6

X1 300 277 200

X2

X3 15 35

XTE 300

XSUBÇES 23 285 300 265

XP 100

Y1

Y2 67 100

Y3 333 360 300

YTE 322 208

YSU 78 400

YBÇ 40 204 192

YES 196

YP

Z1 33 35 111 13

Z2 267 113 12 102 200

Z3 183 87

ZTE 13

ZSU 25 7

ZBÇ 4 240 275 293 87

ZES

ZP

H1 86984 72073 66943 82502 66719 107162 72174

H2 224313 109079 66943 102590 84261 107162 218578

H3 253383 398416 66943 115538 93491 107162 242348

ETA 564680 579568 200829 300630 244471 321486 533100

TE 3207 3300 2684 3300 3300 3300 3121

SU 2243 2350 2350 4532 3374 3300 2514

BÇ 2950 3000 3000 3643 3757 3031 3000

ES 3110 3000 3498 3000 3000 3495 3085

Page 109: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

SONUÇ VE ÖNERĠLER

Tüm modellerde, planlama birimi için hedef değerleri (sağ taraf değerleri) içeren

kısıtlayıcıların yer alması, meşcerelerin kesim alanları ve dönemlerin, toplam üretim

miktarlarını etkilemektedir. Yine; bazı kısıtlayıcıların çözümde bağlayıcı kısıt olarak yer

alması, amaç denklemi değerlerini ve model çözümlerini değiştirmektedir. Bu nedenle;

planlama biriminden beklenen üretim miktarları, model çözümlerinin önemli elemanı

olmaktadır.

Amaç denkleminin değişmesi de model çözümlerini önemli ölçüde etkilemektedir.

Örneğin; Model B’nin üçüncü seçeneğinde toprak erozyonunun minimum yapılması, üretim

amacıyla ayrılan işletme sınıfı alanını önemli miktarda azaltmıştır.

Fonksiyonel planlama, ormanların topluma sunduğu ürün ve hizmetlerin sayısal olarak

kavranması ile gerçekleştirilebilir. Ayrıca; planlamada yöneylem araştırması yöntemlerinin

kullanılması, değişken sayısının, planlama birimleri için hedef değerlerinin, amaç denklemi

değerlerinin fazlalığı gibi nedenlerden dolayı gerekli olmaktadır.

Günümüzde, matematiksel modellerin planlama çalışmalarında, özellikle bilgisayar/

bilişim teknolojisinin gelişmesi ile birlikte yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Ormancılıkta

da bilişim sistemleri ile birlikte bu yöntemlerin kullanılması kaçınılmaz olacaktır.

KAYNAKLAR

AKALP, T. 1978: Türkiye'deki Doğu Ladini Ormanlarında Hasılat Araştırmaları, İ.Ü. Orman

Fakültesi Yayını No : 261, İstanbul.

ALTUN, L. 1995: Maçka (Trabzon) Orman İşletmesi Ormanüstü Sersinde Orman Yetişme

Birimlerinin Ayrılması ve Haritalanması Üzerine Araştırmalar, Doktora Tezi, KTÜ

Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.

ASAN, Ü. ŞENGÖNÜL, K. 1987: Orman Formlarının Fonksiyonel Açıdan Karşılaştırılması,

İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, B Serisi, Cilt 37, Sayı 4, 52-67.

ASAN, Ü. 1990: Orman Kaynaklarının Çok Amaçlı Kullanımı ve Fonksiyonel Planlama, İ.Ü.

Orman Fakültesi Dergisi, B Serisi, Cilt 40, Sayı 3, 67-84.

ASAN, Ü. 1992: Orman Amenajmanında Fonksiyonel Planlama ve Türkiye'deki Uygula-

malar, Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine İlişkin

Genel Görüşme, Bildiriler Kitabı, 16-19 Kasım 1992, Ankara, 181-196.

ASAN, Ü. YEŞİL, A. DESTAN, S. 1997: The Role of Functional Planning in the Rational

Usage of Forest Resources, XI.World Forestry Congress, 13-22 October 1997,

Antalya, Turkey.

BALCI, N. 1996: Toprak Koruması, İ. Ü. Orman Fakültesi Yayın No : 3947/439, İstanbul,

490 s.

BALTEIRO, L. D. ROMERO, C. 1998: Modeling Timber Harvest Scheduling Problems with

Multiple Criteria : An Application in Spain, Forest Science, 44, 3, 421-428.

Page 110: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ERASLAN, İ. 1974: Türkiye'deki Orman Topraklarından Çok Amaçlı (Çok Yönlü) Fayda-

lanmanın Planlanması Esasları, İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, B Serisi, Sayı 1, 30-49.

ERASLAN, İ. 1982: Orman Amenajmanı, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayını No : 3010/318,

İstanbul, 582 s.

HAIGHT, R. G. MONSURED, R. A. CHEW, J. D. 1992: Optimal Harvesting with Stand

Density Targets : Managing Rocky Mountain Conifer Stands for Multiple Forest

Outputs, Forest Science, 38, 3, 554-574.

HOF, J. G. FIELD, R. C. 1987: On the Possibility of Using Joint Cost Allocation in the Forest

Management Decision Making, Forest Science, 33, 4, 1035-1046.

HOF, J. G. BALTIC, T. J. 1990: Cost Effectiveness from Optimization in the USDA Forest

Service, Forest Science, 36, 4, 939-954.

HOF, J. G. BALTIC, T. J. 1991: A Multilevel Analysis of Production Capabilities of the

National Forest Systems, Operations Research, 39, 4, 543-552.

HOF, J. G. KENT, B. BALTIC, T. J. 1992: An Iterative Multilevel Approach to Natural

Resource Optimization : A Test Case, Natural Resource Modeling, 6, 1, 1-22.

HOF, J. G. JOYCE, L. A. 1993: A Mixed Integer Linear Programming Approach for Spatially

Optimizing Wildlife and Timber in Managed Forest Ecosystems, Forest Science, 39,

4, 816-834.

KALIPSIZ, A. 1982: Orman Hasılat Bilgisi, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayını No : 3052/328,

İstanbul, 349 s.

KAPUCU, F. 1987: Ormancılık Bilgisi (Orman ve Ormancılıkta Temel Kavramlar), K.T.Ü.

Orman Fakültesi Ders Notları, Trabzon, 308 s.

KAPUCU, F. 1996: Orman Amenajmanı (Temel Kavramlar), Artvin Orman Fakültesi Ders

Notları, Artvin, 150 s.

KÖSE, S. 1986: Orman İşletmelerinin Planlanmasında Yöneylem Araştırması Yöntemlerin-

den Yararlanma Olanakları, Doktora Tezi, K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon.

MENDOZA, G. A. BARE, B. B. CAMPBELL, G. E. 1987: Multiobjective Programming for

Generating Alternatives : A Multiple Use Planning Example, Forest Science, 33, 2,

458-468.

MENDOZA, G. A. 1988: A Multiobjective Programming Framework for Integrating Timber

and Wildlife Management, Environmental Management, 12, 2, 163-171.

MENDOZA, G. A. SPROUSE, W. 1989: Forest Planning and Decision Making Under Fuzzy

Environments: An Owerview and Illustration, Forest Science, 32, 2, 481-502.

OGM.1983: Trabzon-Maçka Orman İşletme Müdürlüğü Ormanüstü Amenajman Planı,

Trabzon

Page 111: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

PARADES V., G. L. BRODIE, J. D. 1988: Activity Analysis in Forest Planning, Forest

Science, 34, 1, 3-18.

PUKKALA, T. KANGAS, J. 1993: A Heuristic Optimization Method for Forest Planning and

Decision Making, Scandinavian Journal of Forest Research, 8, 560-570.

SUN, O. 1986: İşletme Düzeyinde Ormandan Çok Yönlü Yararlanmanın Saptanması,

Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayını No : 164, Ankara.

TARP, P. PARADES V. G. L. HELLES, F. 1997: A Dual Approach to Policy Analysis in

Multiple-use Forest Management Planning, Canadian Journal of Forest Research, 27,

849-858.

VODAK, M. C. ROBERTS, P. C. WELLMAN, J. D. BUHYOFF, G. J. 1985: Scenic Impacts

of Eastern Hardwood Management, Forest Science, 31, 2, 289-301.

WEINTRAUB, A. BARAHONA, F. EPSTEIN, R. 1994: A Column Generation Algorithm

for Solving General Forest Planning Problems with Adjacency Constraints, Forest

Science, 40, 1, 142-161.

Page 112: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1

ORMANLARIN FONKSĠYONEL PLANLAMA ESASLARINA GÖRE

PLANLANMASI VE KDZ. EREĞLĠ ÖRNEĞĠ

Emin GÜZENGE(1)

, Akın MIZRAKLI(2)

, ġ. Armağan YALÇIN(3)

(1) 30. Orman Amenajman BaĢmühendisi-Antalya

(2) Denetim ve Kontrol BaĢmühendisi-Antalya

(3) 10. Orman Amenajman BaĢmühendisi-Antalya

Tel: 0242-345 14 48/386 e-mail: [email protected]

Kısa Özet

Bilindiği gibi son yıllarda, halen uygulanmakta olan klasik planlama metotları dünyada ve

ülkemizde ormandan beklenen fayda ve fonksiyonlara da bağlı olarak yeniden tartıĢılmaya

baĢlanmıĢ ve bu bağlamda fonksiyonel planlama gündeme gelmiĢtir. Bu geliĢmeler dikkate

alınarak OGM, Orman Ġdaresi ve Planlama Dairesi BaĢkanlığı olarak fonksiyonel planlama

uygulamalarına baĢlanmıĢtır. Ġlk pilot uygulama olarak Karadeniz Ereğli Orman ĠĢletme

Müdürlüğü ormanları ele alınarak fonksiyonel planlama esaslarına göre planlanmıĢtır.

Ġlk Uygulama olarak orman fonksiyonlarının belirlenmesi, envanter entansitesinin

kararlaĢtırılması, bölmecik ayrım kriterleri, faydalanmayı düzenleme metot seçimi ve etaların

kararlaĢtırılması konularında fonksiyonel yaklaĢım sergilenerek planlar tamamlanmıĢ ve

uygulanmasına geçilmiĢtir.

GĠRĠġ

Günümüzde hızlı nüfus artıĢı, sanayileĢme, çarpık kentleĢme ve yanlıĢ arazi kullanımı

sonucu ormanlar üzerindeki olumsuzluklar giderek artmaktadır. Bunun sonucu olarak

ekosistemlerde bozulmalar ortaya çıkmaktadır.YaĢanılan bu olumsuzluklar, insan yaĢamının

temellerini oluĢturan toprak, su ve havanın kirlenmesine neden olmuĢtur. Ekosistemlerdeki

aĢırı bozulmalar sonucunda insanlık bugün çeĢitli doğal afetler, çevre problemleri ve sağlık

sorunları ile uğraĢmaktadır. Dünyada ve ülkemizdeki geliĢmeler sonucu toplumun

ormanlardan beklediği fayda ve fonksiyonlar da değiĢmiĢtir. Ormanların gösterdiği

fonksiyonlardan odun hammaddesi üretimi daha geri planlarda düĢünülmeye baĢlanılmıĢtır.

Ormanların koruma ve sosyal hizmetli fonksiyonları daha ön plana çıkmaktadır. Toplumun

ormanlara olan taleplerinin değiĢmesi, insan yaĢamının temellerini oluĢturan kaynakların

tehlikeye girmesi gibi nedenlerden dolayı yapılacak olan planlarda, bu konuların da planlama

aĢamasında değerlendirilmesini beraberinde getirmiĢtir.

1963 yılından sonra yapılan Orman Amenajman Planlarında, Milli Park ve Bakanlar

Kurulu kararı ile korumaya ayrılan alanlar dıĢında kalan ormanlar üretim ormanı olarak

planlanmıĢtır. 1980 yılından sonra ise Orman Amenajman Planları yapılırken yetiĢme ortamı

kötü ve sosyal baskılı alanlar “Muhafaza Karakterinde Orman ĠĢletme Sınıfı” adı altında

ayrılarak üretim dıĢında bırakılmıĢtır. Zamanla , Muhafaza Karakterli ĠĢletme Sınıfına ayrılan

alanlara sınırlı da olsa bakım etaları verilmiĢtir. Dünya da ve ülkemizdeki ormanlardan

beklenen fayda ve fonksiyonların değiĢmesi sonucu , Orman Amenajman Plan yapımında da

yeni arayıĢlar ortaya çıkmıĢtır. Özellikle 1990 yılından sonra Orman Amenajman Planlama

yöntemleri artan bir Ģiddette tartıĢılmaktadır.1963 yılından beri klasik planlama dıĢında ;

Örnek Devlet ĠĢletmeleri Planları (1964) , Akdeniz Model Planları (1975) , Fonksiyonel

Planlar (Ġstanbul – Bahçeköy 1989) , Batı Karadeniz Model Planları (1992) yapılmıĢtır.

Günümüzde ise Klasik ve Batı Karadeniz Planları ile planlama çalıĢmaları devam etmektedir.

2000 yılında ise OGM tarafından görevlendirilen 4 Amenajman BaĢmühendisliği ile 2

Denetim ve Kontrol BaĢmühendisi , Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü Kdz. Ereğli Orman

ĠĢletme Müdürlüğüne bağlı Orman ĠĢletme ġefliklerinin, Orman Amenajman Planlarını

yenilemek üzere görevlendirilmiĢtir. Bu çalıĢma gurubu, daha önce yapılan planlama

Page 113: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

modellerini de inceleyerek Klasik planlama iskeletinde bir takım değiĢlikler ve eklemeler

yaparak, ormanların gösterdikleri ve göstermesini istediğimiz fonksiyonları da gözönüne

alarak Orman Amenajman Planlarını yapmıĢtır. Bu ekip arazi çalıĢmaları sırasında ĠÜ Orman

Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr.Ünal ASAN’la arazide fonksiyonel planlama ve diğer teknik

konularda , büro çalıĢmaları sırasında da ĠÜ Orman Fakültesindeki değiĢik Anabilim dalı

öğretim üyeleri ile görüĢerek çeĢitli konulardaki çözüm önerileri hakkında fikirlerini almıĢtır.

Bildirinin amacı bu planlardaki iĢ aĢamaları, değiĢiklikler ve eklemeler konusunda bilgi

vermektir.

I – Orman Fonksiyonlarının Belirlenmesi:

Ormanları fonksiyonlarına ayırırken Prof. Dr. Ġsmail ERASLAN’ın ayırdığı 10

fonksiyon esas alınmıĢtır. Buna göre ormanların gösterdikleri ve göstermesini istediğimiz

fonksiyon – amaç iliĢkinin belirlenmesinde Ģöyle bir yol izlenmiĢtir.

a-Orman ĠĢletme Müdürlüğü ilgilileri ile plan ünitesinin mevcut durumu ve geçmiĢ

planın fiili uygulamasının değerlendirilmesi .

b-Teknik ve bilimsel verilerden yola çıkarak özellikle toprak koruma alanları eğim

grupları ve arazideki mevcut durumlarını göz önüne alınarak , peyzaj koruma alanları da

mevcut karayolunun geçtiği güzergahlar dikkate alınarak belirlenmiĢtir.

c-Orman Bölge Müdürlüğü kanalı ile değiĢik kurumlara yazılar yazılarak , kurumların

kendi çalıĢma alanları ile ilgili çeĢitli sorular yöneltilmiĢtir. Bu kurumlar ; DSĠ Bölge

Müdürlüğü ( mevcut baraj ve göletlerin yerleri ve ileride yapılması düĢünülen alanlar , sel

tehlikesine açık dere havzalarının isimleri) , Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü ( köylerin

içme suyu kaynaklarının bulunduğu yer ve havza isimleri ) , Kültür Müdürlüğü ( doğal sit

alanları ) , Çevre Müdürlüğü ( özel çevre koruma bölgesi ) , Milli Park BaĢmühendisliğidir

(tabiat parkı, tabiat anıtları , rekreasyon alanlar vs.).

Kurumlardan istenilen bilgiler için sadece DSĠ Bölge Müdürlüğünden cevap gelmiĢtir.

Diğer konularla ilgili bilgiler mevcut fiili durum ve çeĢitli kaynaklardan edinilen bilgiler

ıĢığında değerlendirilmiĢtir. Bu değerlendirme sonucu plan ünitesindeki ana idare amaçları ve

iĢletme sınıfları ortaya çıkmıĢtır;

A- Üretim Ormanı : DeğiĢik çap ve kalitede yuvarlak odun üretimi

B- Toprak Koruma Ormanı : Su , rüzgar erozyonu , heyelan , kaya ve taĢ

yuvarlanmasını önleme

C- Peyzaj Koruma Ormanı : Zonguldak – Ġstanbul karayolundaki doğal peyzaj ve

karayolunun korunması

D- Üretim Ormanı (Sosyal Baskılı ) : Orman – Halk iliĢkileri bakımından problemli

alanların olduğu , üretim ve toprak koruma özelliklerini taĢıyan alanlar

E- Doğayı Koruma Ormanı : Anıt Ağaçlar , Doğal YaĢlı Ormanlar , Biyolojik

çeĢitliliğin zengin olduğu ekosistemler , yetiĢme ortamının yaratığı

olumsuzluklardan dolayı bizzat kendileri korunmaya muhtaç ormanlar.

Orman Amenajman pratiğinde iĢletme amaçlarının sürekliliği , plan ünitesi içinde

ayrılan iĢletme sınıfları yardımı ile sağlanmaktadır. Plan ünitelerinde iĢletme sınıfları ; baĢta

iĢletme amaçları olmak üzere ağaç türü , idare süresi , orman formu ve iĢletme biçimi ,

bonitet sınıfı , topografik yapı , yetiĢme ortamı Ģartları gibi faktörler itibari ile aynı ve benzer

koĢullara sahip orman alanlarını bir araya getirmek suretiyle oluĢturulmuĢtur. ĠĢletme sınıfı

ayrımında arazi eğimleride göz önüne alınarak ; eğimi % 0 –59 arasındaki ormanlar ana

amacı odun üretimi , % 60 – 79 arasında olanlar ana amacı toprak koruma , eğimi % 80 ve

daha fazla olan alanlar ise doğayı koruma iĢletme sınıfında gösterilmiĢtir.

Page 114: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

II – MeĢcere Tipleri , Bölmecik Sınırlarının Ayrılması:

MeĢcere tip ayrımında ağaç türü , geliĢme çağı ve kapalılık yanında eğim gurupları da

göz önüne alınmıĢtır. Plan ünitesi ile ilgili hava fotoğraflarından elde edilen 1/25000 ölçekli

meĢcere taslakları pafta üzerine geçirilmiĢtir. Eski bölme sınırları da bu paftaların üzerine

çizilmiĢtir. Daha sonra ise topografik harita üzerinde meĢcere tipleri , arazinin eğim durumu

ve yetiĢme ortamı özellikleri gözönüne alınarak her bölme kendi içinde mümkün olduğunca

doğal hatlara dayanan (dere , sırt ,v.s. gibi) , doğal hatlarla ayırmanın mümkün olmadığı

durumlarda ise meĢcere tip sınırı iĢareti ile ayrılan geçici bölmeciklere ayrılmıĢtır. Bu geçici

bölmecikler ayrılırken Ģu konulara dikkat edilmiĢtir; 2 ve 3 kapalı ormanlar içinde kalan

bozuk alanlar , OT , E ,H gibi alanlar büyüklüğüne bakılmaksızın ayrı bölmecik olarak

ayrılmıĢ , bölmecik içerisinde 3.0 ha’dan küçük farklı meĢcere tipleri ana meĢcere tipi

içerisine yedirilmiĢtir. Bazı istisnai durumlarda yapılmamıĢtır. ( KnGd2 meĢcere tipi içinde

küçük bir Kna meĢcere tipi olması gibi .) Arazide yapılan taksasyon , gözlem , hava

fotoğrafları ve eski meĢcere haritası birlikte değerlendirilip gerekli düzeltmeler yapılarak

kesin meĢcere tipleri ve bölmecikler oluĢturulmuĢtur.

Ayrılan geçici bölmeciklerin ana ve yan amaçları önce belirlenmiĢ; daha sonra ise

arazi bilgileri ve gelen diğer bilgilere göre bunlardan değiĢmesi gerekenler değiĢtirilerek,

bölmecikleri kesin olan ana ve yan amaçları belirlenmiĢtir. Aynı ana amaca sahip

bölmeciklerdeki ormanlık alanlar bir iĢletme sınıfı olarak ayrılmıĢtır.

III – Envanter Entansitesi :

Entansite belirlenirken ormanların göstermiĢ oldukları fonksiyon ve idare amaçları

göz önüne alınmıĢtır. Plan ünitesindeki geçici bölmeciklerin ana idare amaçları belirlenmiĢtir.

Ana amacı odun üretimi olan bölmeciklerde 300 x 300 m aralık mesafede ki sistematik

deneme alanlarının büyük kısmı alınmıĢtır. Ana amacı koruma ve sosyal nitelikli olan

( Toprak Koruma , Peyzaj Koruma , Doğayı Koruma ) bölmeciklerinde ise atılan 300 x 300 m

aralık mesafedeki deneme alanlarının yarısına yakın kısmı alınmıĢtır. Deneme alanı

alınmayan bölmeciklerdeki meĢcere tipi ; gözlem , hava fotoğrafı ve eski meĢcere

haritasındaki meĢcere tipi gözönüne alınarak meĢcere tipleri belirlenmiĢtir. Plan ünitelerinde

servet envanteri meĢcere tipi bazında , planlama ise bölmecik bazında yapılmıĢtır.

IV – Faydalanmayı Düzenlemedeki Metot Seçimi :

Faydalanmayı düzenleyen amenajman metotlarının zaman zaman değiĢmesinin

nedenlerini Ģöyle sıralaya biliriz ; Ormancılıktaki prensip ve amaçlardaki değiĢiklikler ,

klimatik faktörlerin farklılık göstermesi , silvikültür tekniklerinin geliĢmesi değiĢim

göstermesi, hasılat metotlarındaki değiĢiklikler , insanların ormanlarda faydalanırken

ormanların yapısında meydana gelen deĢiklikler ,son yıllarda toplumda geliĢen çevre

bilincinden dolayı insanların ormandan faydalanma gereksinimlerinin değiĢiklik ve çeĢitlilik

arz etmesi gibi faktörleri sayabiliriz.

Yukarıdaki temel bilgiler ıĢığında plan ünitelerinde faydalanmayı düzenleyen

amenajman metotlarının seçimi Ģu Ģekilde yapılmıĢtır;

Ana idare amacı odun üretimi olan , kayın ve karaçam ağaç türünün saf ve karıĢık

olduğu iĢletme sınıflarında “ YaĢ Sınıfları Metodu”, faydalanmayı düzenleme unsuru olarak

da yaĢ esas alınır.

Ana idare amacı koruma ve sosyal nitelikteki olan kayın ve karaçam ağaç türünün saf

ve karıĢık olduğu iĢletme sınıflarında “ Bütün Orman Formlarında Kullanılan ve Silvikültür

Esaslarına Dayanan Amenajman Metodu” , faydalanmayı düzenleme unsuru olarak da

“Amaç Servet” esas alınır.

Page 115: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

V – Sürekli Ormanlar ve Bu Ormanlarda Optimal KuruluĢ Tespiti:

Sürekli ormanlar; sahip oldukları servetin ve yapının hiç olmazsa en alt düzeyde

devam ettirilmesinin gerektiği yerlerdir. Bu ormanlarda üretim dıĢında, öncelikle toprak

koruma, su koruma, peyzaj koruma, doğayı koruma, rekreasyon, klimatik, toplum sağlığı,

bilimsel, ulusal savunma gibi fonksiyonların öncelik kazandığı orman alanlarındır. Sürekli

ormanlar esas itibari ile ana idare amacı koruma ve sosyal nitelikli fonksiyonların ağırlıkta

olduğu alanlardır. Bu nedenle her bir orman fonksiyonu ve buna bağlı olarak iĢletme

amaçlarının ideal bir kuruluĢu çok fazla değiĢik etkenlerin oluĢturduğu bir kombinasyonu

meydana getirmektedir. Sürekli orman iĢletme sınıflarının meĢcere kuruluĢ sürekliliğini

kontrol amacıyla “Amaç Servet” kriteri esas alınmıĢtır.

Sürekli ormanlar ; Koruma fonksiyonlu hizmet üretimi amacı ile ayrılan ve düzensiz

seçme kuruluĢları ile karakterize edilen iĢletme sınıflarıdır. Belirli silvikültürel teknikler

kullanılarak ( tek ağaç , gurup ve küme seçmesi yerine küçük alan seçmesi veya küçük

maktalı yaĢ sınıfları ) her ağaç türü ile her türlü yetiĢme ortamlarında kurulup iĢletilebilirler.

(ASAN 2000)

Ağaç serveti, sürekliliğine dayanan sürekli orman uygulamasında yapılacak ilk iĢ, birim

alanda sürekli olarak tutulacak ortalama ağaç serveti miktarını(Amaç servet) ve bunun içinde

bulunacağı aralığı ağaç türü ve yetiĢme ortamı koĢullarını(ortalama boniteti) dikkate alarak

alt ve üst sınırlar halinde kararlaĢtırmaktır. Estetik ve Toprak Koruma fonksiyonlarının ana

amaç olduğu alanlarda bu servetin yüksek, su verimi ve yabanıl hayat fonksiyonlarının söz

konusu olduğu alanlarda bu servetin daha az miktarda olması arzulanır. KuĢkusuz, birim

alanda tutulacak ağaç serveti üzerinde arazi eğimi ve toprak erodibilitesinin de etkisi

bulunmaktadır. Dik eğimli arazi koĢulları birim alanda fazla, düz ve az eğimli araziler az

miktarda servet bulundurmayı gerektirmektedir (ASAN 2000).

Yapılan açıklamalar, sürekli orman iĢletme sınıflarında birim alanda tutulacak sürekli

ağaç serveti miktarının tek bir ortalama halinde değil; arazi koĢullarına,yetiĢme ortamı verim

gücüne ve fonksiyonel iĢletme amacına göre değiĢen uygun bir aralık olarak verilmesi

gereğini ortaya koymaktadır. Bu durum, Ģablonvari bir uygulamadan kaçınmak için de

zorunludur (ASAN 2000).

Buna göre plan ünitesinde sürekli orman iĢletme Ģekliyle iĢletilecek B-Toprak Koruma

Ormanı ĠĢletme Sınıfında amaç servet tespit edilirken, yapılan envanter sonuçları ve

yukarıdaki bilgiler ıĢığında belirlenmiĢtir. B iĢletme sınıfında amaç servet aralığı aĢağıdaki

gibidir;

Eğimi %60-69 arasında 280-320 m3 amaç servet 300m

3

Eğimi %70-80 arasında 330-370 m3 amaç servet 350 m

3

Kayın ağaç türünde amaç çapı 60 cm olarak belirlenmiĢtir. DeğiĢikyaĢlı ormanlarda

amaç çapı bölgesel olarak ve bonitetlere göre araĢtırması gereken bir konudur. Böyle bir

araĢtırma olmadığı için, arazi çalıĢmaları sırasında kesim alanlardaki gözlemler ve

uygulamacılar edinilen bilgiler ıĢığında amaç çapı kararlaĢtırılmıĢtır. Sürekli orman iĢletme

Ģekliyle iĢletilecek C- Peyzaj Koruma Ormanında optimal kuruluĢ tespiti yapılmamıĢtır.

VI- Plan Süresince Bakıma Tabi Tutulacak MeĢcere Tiplerinde Bakım Etasının

KararlaĢtırılması, Silvikültürel Eta ve Artımla Mukayese Tablosunun

Düzenlenmesi:

Bakıma tabi tutulacak meĢcere tiplerinin yıllık bakım etaları; ormanda arazi

çalıĢmaları sırasında her deneme alanında meĢcere tiplerine göre saptanan silvikültürel

eta miktarıyla, yetiĢme ortamı, meĢcere tipinin kapalılığı, hektardaki ağaç sayısı, servet

ve artım, meĢcere yaĢı, servetin yaĢ sınıflarına dağılıĢı, eğim, iĢletme sınıfının ana ve yan

idare amacı gibi faktörler göz önüne alınarak, bulunan artım miktarıyla

karĢılaĢtırılarak, ormanın lehine olmak üzere kararlaĢtırılmıĢtır. KararlaĢtırılan miktardaki

Page 116: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

yıllık ara hasılat etası bu meĢcere tipleri alanlarıyla çarpılarak, bütün bakım alanlarına

giren meĢcere tiplerinin dönüĢ süresi için ara hasılat etası bulunmuĢtur. Bunların

toplamı bakım alanlarının yine bir dönüĢ süresi için ara hasılat etası bulunur.

Gerçekte bilinçli uygulandığı takdirde silvikültürel iĢlemlerin hepsi de fonksiyoneldir,

çünkü uyguladığı meĢcereye belirli bir form vermeye amaçlar. Plan ünitesinde her iĢletme

sınıfının fonksiyonu ve meĢcere kuruluĢları birbirinden farklıdır. Bu durum, plan ünitesindeki

her meĢcereye uygulanacak iĢlem biçimi ve çıkarılacak eta miktarının, o meĢcereden

beklenen fayda ve fonksiyona göre farklı olacağını gösterir. Plan ünitesi içindeki aynı

meĢcere tipine, beklenen fonksiyon biçimine göre farklı eta verme düĢüncesini, fonksiyonel

eta olarak tanımlıyoruz (ASAN 1992).

Plan ünitesindeki Toprak Koruma Ormanı ve Peyzaj Koruma Ormanı iĢletme

sınıflarında bakım kesimleri sırasında uyulması gereken silvikültürel esaslar ayrıca

belirtilmiĢtir.

Plan ünitesinde bu iĢlerle ilgili” Koru Ormanlarında ĠĢletme Kesim Planı Tablosu

(Tablo No : 23/1 ) “ düzenlenmiĢtir.

VII- Diğer DeğiĢiklik ve Eklemeler :

MeĢcere haritasında ormansız alanlarda OT ,E ,H dıĢındaki ormansız alan

sembolleri ODA (Ormancılık dıĢı alan) rumuzu ile gösterilmiĢtir

Bölme sınırındaki dere ve sırtlar (0.4mm) ,bölmecik sınırındaki dere ve sırtlar (0.2

mm) kalınlığındaki rapido kalemle çizilmiĢtir.

Yenilenen plandaki bölme büyüklükleri, numaraları ve sınırları uygulaması bitmiĢ

olan plandan aynen alınmıĢtır. Bölmecik büyüklükleri ise ; aynı yaĢlı ormanlarda

30.0 ha. , değiĢik yaĢlı (sürekli orman) ormanlarda 40.0 ha. , koruma ormanlarında

ise 70.0 ha.’ a kadar alınmıĢtır. Bu miktarlarda en fazla %20 kadar artıĢ

yapılabilmektedir.

Klasik plandaki yaĢ sınıfı ve bonitet sınıfı haritaları kaldırılmıĢ , bunlarla ilgili

değerler saha döküm tablosunda gösterilmiĢtir. Plan ünitesinde fonksiyon haritası

yapılmıĢtır. Fonksiyon haritasında bölmecikteki ana amaç kendi rengine boyanmıĢ

, yan amaçlar ise ana amaçtaki renk taramalı çizgi Ģeklinde gösterilmiĢtir.

Prodüktif orman alanları eğim guruplarına göre (ÇEPEL 1988 ) plan ünitesinin

geneli için tablo halinde gösterilmiĢtir.

Klasik plandaki 27 ve 29 nolu tablolar kaldırılmıĢ bunların yerine” Koru

Ormanlarında ĠĢletme Kesim Planı Tablo No :23/1 “ konulmuĢtur.

Klasik plandaki ağaçlandırma , imar – islah , erozyon kontrol ve mera çalıĢmaları

ile ilgili sahalar tablosu (Tablo No : 22) iki ayrı tabloya ayrılmıĢtır. Plan

ünitesindeki bozuk ve açıklık alanlar iĢletme sınıflarına göre iki ana baĢlık altında

incelenmiĢtir. Bunlardan birincisi her hangi bir ormancılık çalıĢmalarının

yapılacağı alanlar ( Ağaçlandırma , Rehabilite , Erozyon Kontrol gibi Tablo No :

22 ) , ikincisi ise biyolojik çeĢitliliğin korunması , yaban hayvanlarının beslenme

alanı olması ve toprağın korunması gibi özellikleri taĢıyan alanlar ( Koruma

Alanları Tablosu Tablo No : 22/A ) olarak ayrılmıĢtır.

Plan ünitelerinde ara ve son hasılat kesim planları 20 yıllık yapılmıĢ olup , plan

süresini yarısı olan 10. Yılda ara revizyon yapılması ön görülmüĢtür.

Klasik planlarda kayın ağaç türü için idare süresi 120 olarak yapılmakta iken , bu

süre 180 yıla çıkarılarak planlama yapılmıĢtır. Kayın maktalı ormanlarda optimal

kuruluĢun sayısal olarak gösterilmesinde Dr. Serdar CARUS’ un düzenlediği

kayın hasılat tablosu kullanılmıĢtır.

Page 117: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

VIII – Yapılan Planlama ġeklinin Diğer Amenajman Plan Modelleri ile ĠliĢkisi ve

Kritiği:

Planlama Ģekli oluĢturulurken daha önce yapılmıĢ ve uygulanmıĢ olan model

amenajman planları incelenerek bunların avantaj ve dezavantajları birlikte değerlendirilip ,

bunlardan uygun görülenleri planlama Ģekli içerisine alınmıĢtır. Yararlanılan planlama

modelleri ve yararlanma Ģekilleri Ģöyledir :

Fonksiyonel Planlar ( 1989 – Bahçeköy ) :

1. ĠĢletme sınıfları orman fonksiyonlarına göre ayrılmakta aynı ana fonksiyon

veya fonksiyon guruplarına göre iĢletilecek orman alanları , ayrı bir iĢletme sınıfı olarak

ayrılması,

2. ĠĢletme sınıflarında görülen iĢ entansitesi ve teknoloji yoğunluğunun

ormandan beklenen fonksiyonlara göre değiĢik olması ( Ana amacı üretim olan iĢletme sınıfı

ile ana amacı toprak koruma iĢletme sınıfı olan ormandaki iĢ entansitesinin farklı olması ),

3. Plan ünitesi için orman fonksiyon haritasının yapılmasıdır.

Bu planlama modelinde fonksiyonel olarak ayrılan iĢletme sınıflarındaki aynı meĢcere

tiplerine bütün bölmeciklerde aynı eta verilmiĢtir. Yeni planlama Ģeklinde aynı iĢletme

sınıfındaki , aynı meĢcere tipine ( Ana ve yan amaçlar , eğim gibi kriterler ) farklı eta

verilerek , kararlaĢtırılan fonksiyonel eta daha da özele indirgenmiĢtir.

Batı Karadeniz Model Planları :

1.Bu planlama ile planlamamıza katılan yeni kavramlardan Devamlı Orman ( Sürekli

Orman ) kavramı fonksiyonel planlamada, özellikle koruma ve sosyal fonksiyonlu

ormanlarda iĢletme Ģekli olarak kullanılması,

2.Bakım etalarının her bölmecikte farklı olmasıdır.

Bu planlama modelinde Devamlı Orman ĠĢletme Ģekillerinde bütün ağaç türlerinde

amaç servet 300 – 350 m3

alınmıĢtır. Halbuki amaç servet, ağaç türü, yetiĢme ortamı,arazi

meyili ve iĢletme amacına göre değiĢebilen bir rakamdır. Yeni planlama Ģeklinde Toprak

Koruma ĠĢletme sınıfında amaç servet tespit edilirken , yapılan envanter sonuçları ve meyil

gurupları göz önüne alınarak kademeli bir amaç servet tespiti yapılmıĢtır. Ayrıca Sürekli

Ormanlarda faydalanmayı düzenleme unsuru olarak Amaç Servet esas alınarak bu

ormanlarda zaman içerisinde değiĢlikleri izlenebilme olanağı olacaktır. Yeni planlamada

Sürekli Ormanlarda kararlaĢtırılan bakım etasının Genel Eta Formülü ve Artımla

karĢılaĢtırılması yapılarak kararlaĢtırılan etanın diğer metotlara göre kıyaslama olanağı da

olmuĢtur.

Yukarıdaki iki planlama modelinden faydalanılan kısımlar dıĢındaki bölümler ve

tablolar klasik planlamadan alınmıĢtır.

SONUÇ VE ÖNERĠLER : Ülkemizde 1963 yılından bu yana klasik planlama modeli ile birlikte değiĢik

zamanlarda yapılan Model Amenajman Planları yapılmıĢtır. Klasik planlar 1963 – 1972

arasındaki planlama döneminde yaĢanılan deneyimler sonucu 1973 yılında hazırlanan

yönetmelikle esas planlama Ģeklinin iskeleti ortaya çıkmıĢtır. Bu yılı izleyen yıllarda ve 1991

yılında yapılan değiĢikliklerle “ Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi , Uygulanması

ve Yenilenmesine Dair Yönetmelik” son halini almıĢ ve günümüzde de yürürlüktedir.

Planlamada yeni modeller aranırken geçmiĢteki Orman Amenajman çalıĢmaları ile ilgili

deneyim ve bilgi birikimleri mutlaka gözönüne alınmalıdır. Özellikle 40 yıllık planlama

deneyimleri ve bilgi birikimleri mutlaka değerlendirilmelidir. Ülkemizde bu güne kadar

faydalanmayı düzenleyen Amenajman Metotları zaman zaman değiĢtirilmiĢtir. Bu

değiĢiklikler yapılırken kullanılan metodun kritiğinin iyi yapılması gerekir. Yani

Page 118: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

uygulamada görülen bir takım aksaklıkların Amenajman Metodundan mı yoksa

uygulamadaki teknik ve idari eksikliklerinden mi kaynaklandığının araĢtırılması

gerekmektedir. Bu nedenle Ģu an yürürlükte olan klasik planlama modelinde yapılacak bir

takım değiĢiklik ve eklemelerle yapılacak planlar günümüz Ģartlarına uygun hale

getirilmelidir. Bunun için Orman Amenajman Yönetmeliği ve Teknik Ġzahnamelerde

yapılacak değiĢiklikler teknik bir komite tarafından tartıĢılarak değiĢliklerin yapılmasına

gidilmelidir. Kdz. Ereğli Orman Amenajman Planlaması sonucunda planlamada göz önüne

alınması gereken esaslar Ģöyle sıralanabilir;

1.ĠĢletme sınıfı ayrımında orman fonksiyonları esas alınmalıdır. Orman fonksiyonları

10 ana fonksiyona (ERASLAN 1982) ayrılıp bunlar kendi içerisinde ana amacı üretim ve

ana amacı koruma ve sosyal nitelikli alanlar olarak iki ana guruba ayrılmalıdır. Envanter

entansitesi bakımından ana amacı odun üretim olan ormanlarda entansite yüksek , ana amacı

koruma ve sosyal nitelikli fonksiyonlarda düĢük entansiteli , mutlak koruma (Doğayı

Koruma) ormanlarında ise eski plan verileri güncelleĢtirilerek kullanılmalıdır.

2.Planlamalarda artık üçüncü ve dördüncü yenilemeler yapılmaktadır. Her plan

yenilemesinde bölme bölmecik sınırları değiĢmektedir. Bu nedenle bölme ve bölmeciklerdeki

değiĢimi izleme olanağı da ortadan kalkmaktadır. Yapılacak yeni planlamalarda bölme ve

bölmecikleri mümkün olduğunca sabit hale getirilmelidir. Orman fonksiyonlarına göre her

bölmeciğin ana ve yan idare amaçları belirlenmelidir. Aynı ana amacı taĢıyan bölmecikler bir

iĢletme sınıfı altında toplanmalıdır.

3.Bütün bölmeciklerin ortalama meyilleri hesaplanmalı, orman fonksiyonları

belirlenirken arazi meyilleri göz önüne alınmalıdır. Özellikle üretim , erozyonu önleme ve

doğayı koruma fonksiyonlu ormanları ayırırken arazi meyilleri teknik veri olarak

kullanılmalıdır.

4.Plan ünitesi için orman fonksiyon haritası yapılmalıdır.

5.Faydalanmayı düzenleyen metotlar açısından ; ana amacı odun üretimi olan

ormanlarda ( seçme ormanı dıĢında ) “ YaĢ Sınıfları Metodu”, ana amacı koruma ve sosyal

nitelikli ormanlarda Sürekli Orman ĠĢletme Ġlkeleri doğrultusunda “ Silvikültürel Ġlkelere

Dayalı Metot “a göre planlanmalıdır. Gölge ve yarı gölge ağaçlarında faydalanmayı

düzenleme unsuru olarak amaç servet esas alınmalıdır. Ağaç türü (ıĢık ağaçları) ve yetiĢme

ortamı Ģartlarının uygun olmadığı , Sürekli Orman ĠĢletmeciliği yapılacak ormanlarda ,

faydalanmayı düzenleme metodu olarak” YaĢ Sınıfları Metodunun Küçük Maktalı Varyantı”

uzun idare süresi seçilerek gençleĢtirmenin küçük alanlarda yapılması sağlanmalıdır.

6.Yürürlükteki idare süreleri günümüzün Ģartlarına göre yeniden belirlenmelidir. Ana

amacı odun üretimi olan ormanlarda Teknik Olgunluk Süresine göre ,üretim fonksiyonu

dıĢında kalan dokuz fonksiyonun içerdiği ormanlarda ise fiziksel olgunluk süreleri göz önüne

alınarak idare süreleri daha uzun tutulmalıdır.

7.Plan ünitesindeki bozuk meĢcereler ( % 0 –10 kapalı ) ve açıklık alanlar ( OT , E ,H)

fonksiyonel açıdan değerlendirilip ormancılık çalıĢmalarının yapılacağı ( ağaçlandırılma,

rehabilite ,erozyonu önleme gibi ) ve koruma alanları (Biyolojik çeĢitliliğin korunması ,

yaban hayvanlarının beslenme alanı olması ve toprağın korunması ) olarak iki ana guruba

ayrılmalıdır. Bu alanları da ekosistemin bir parçası görerek özellikle ağaçlandırma

çalıĢmalarında alanı temizlemeden , alandaki mevcut türleri koruyup bu türlere sadık

kalınarak rehabilite edilmesi daha uygun olacaktır.

8.Kızılçam dıĢındaki ağaç türleri planlanırken ara ve son hasılat kesim planları yirmi

yıllık yapılmalı, bu planlarda onuncu yılda ara revizyon yapılmalıdır.

Page 119: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

ALAPLI ORMAN ĠġLETME ġEFLĠĞĠ EĞĠM GRUPLARI

( Prodüktif Ormanlık Alan) ĠĢletme

Sınıfı

Düz

< %3

Az Eğimli

% 4-9

Orta Eğimli

% 10-17

Çok Eğimli

% 18-36

Dik

% 37-57

Sarp

% 58-100

Pek Sarp

> % 100 TOPLAM

Ha. Ha. Ha. Ha. Ha. Ha. Ha. Ha.

A 302,0 1285,0 1587,0

B 26,5 3214,0 3240,5

C 9,5 105,5 31,0 146,0

D 337,0 908,5 1274,5 2520,0

E 15,0 64,5 2670,5 2750,0

TOPLA

M

663,5 2390,0 7190,0 10243,5

Oranı (%) 6,5 23,3 70,2 100,0

Plan ünitelerinde atılan ve alınan deneme alanı sayıları aĢağıdadır.

Orman ĠĢletme

ġefliği

Atılan Deneme

Alanı Sayısı

Alınan Deneme

Al.Say.(2000yılı)

Deneme Alanı

Alınma Yüzdesi

Alınan Den. Al.

Say. (1986-

1995)

Alaplı 930 448 48 735

Kocaman 722 493 68 661

Suludere 746 418 56 680

TOPLAM 2398 1359 2076

Orman Fonksiyon Haritalarındaki Renk Konumu

RENK KONUMU

ANA AMAÇ YAN AMAÇLAR

ORMAN FONKSİYONLARI

1 2 3

Yeşil

ORMAN ÜRÜNLERİ ÜRETİM FONKSİYONU

Kahverengi

EROZYONU ÖNLEME FONKSİYONU

Mavi

HİDROLOJİK FONKSİYONU

Turuncu

ESTETİK FONKSİYONU

Siyah

REKREASYON FONKSİYONU

Kırmızı

ULUSAL SAVUNMA FONKSİYONU

Gri

TOPLUM SAĞLIĞI FONKSİYONU

Mor

DOĞAYI KORUMA FONKSİYONU

Pembe

BİLİMSEL ARAŞTIRMA FONKSİYONU

KLİMATİK FONKSİYON Bordo

Sarı

AÇIKLIK ALANLAR

Page 120: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

KAYNAKLAR

ASAN, Ü. 1992: Orman Amenajmanında Fonksiyonel Planlama ve Türkiye’deki

Uygulamalar Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine

ĠliĢkin Genel GörüĢme Bildirileri, Ankara

ASAN, Ü. 2000: Sürekli Orman ĠĢletme Sınıfları ve Planlama Ġlkeleri, 04.12.2000

tarihinde Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayın Komisyonu’na sunulan bildiri

ÇEPEL, N. 1988: Orman Ekolojisi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları Ġ.Ü. Yay. No:

3518, Orm. Fak. Yay. No: 399, Ġstanbul

ERASLAN, Ġ. 1982: Orman Amenajmanı, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, Ġstanbul

Page 121: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN AMENAJMAN PLANLARININ YAPIMINDA COĞRAFĠ BĠLGĠ

SĠSTEMLERĠNĠN KULLANILMASI

Doç. Dr. E. Zeki BAġKENT1 Prof. Dr. Selahattin KÖSE

1

[email protected] 0 462 3772863 [email protected] 0 462 3772879

ArĢ. Gör. Turan SÖNMEZ1 ArĢ. Gör. Fatih SĠVRĠKAYA

1

[email protected] 0 462 3773550 [email protected] 0 462 3773550

Kısa Özet

Toplumdaki çevre bilincinin geliĢmesi, birlikte yaĢanılan orman ve diğer ekosistemleri

tanıma ve anlama gayretleri, ormancılık alanındaki bilgi teknolojilerinin kullanımını

beraberinde getirmiĢtir. Küresel bir boyut kazanan sürdürülebilir orman amenajmanı kavramını

yakalayabilmek için, ülkemizde FRIS ve GEF II gibi ulusal ve uluslararası bazda projeler

yapılmaktadır. Özellikle FRIS projesi ile Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ve veri tabanı daha

güncel bir boyut kazanmıĢtır. CBS teknolojisi, ormancılık çalıĢmalarının temelini oluĢturan

ormanın konumsal yapısını, konumsal veri tabanı ile inceleme ve değerlendirme imkanı

sağlamaktadır. Planlamada sağlıklı ve etkili kararlar verebilmek için doğru ve güncel veriye

ihtiyaç vardır. CBS’nin dörtte üçünü oluĢturan veriyi, depolamak, analiz etmek ve

değerlendirmek için ise veri tabanının kurulması gerekmektedir. Bu çalıĢma ile mevcut

amenajman yönetmeliğini esas alarak, uygulanabilir orman amenajman planlarının yapımında

CBS’nin kullanılması ve veri tabanının nasıl olması gerektiği ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Orman Amenajman Planı, Coğrafi Bilgi Sistemi, Veri Tabanı

1. GĠRĠġ

Giderek artan dünya nüfusu, dev adımlarla geliĢen teknoloji ve buna paralel olarak

insanların yaĢam düzeyinin giderek yükselmesi sonucunda ormanlardan yararlanmanın Ģekli

değiĢmiĢ ve yoğunluğu da artmıĢtır. Artan ihtiyaçların düzensiz ve plansız bir Ģekilde sağlanması;

erozyonla toprakların kaybolması, çevre kirlenmesi, doğal hayatın kaybolması, biyolojik

çeĢitliliğin azalması, ormanların sağlık durumlarının bozulması ve uzun vadede ekosistem

sürekliliğinin sağlanamaması gibi pek çok sorunları da beraberinde getirmiĢtir (BAġKENT

1999). Bu bağlamda orman amenajman planlarının önemi ortaya çıkmıĢtır. Plan, gelecekte

ulaĢılması istenilen hedeflere ne zaman, hangi araçlarla, kimlerin yardımı ile, nasıl ve hangi

maliyetler ile ulaĢılacağını belirten bir kararlar dizisidir. GeçmiĢi geleceğe bağlayan bir köprü

olarak kabul edilen planlamanın ana görevi, iĢletme etkinliklerini, gelecek dönemlerde eriĢilmesi

hedeflenen amaçlara uygun biçimde düzenlemektir (KÖSE 1986).

Ormanlar, canlı bir varlık olmaları nedeniyle; bilimsel esaslara dayalı olarak, düzenli ve

planlı bir Ģekilde idare edildiği taktirde; dünya var oldukça insanoğlunun ve diğer tüm canlıların,

devamlı yararlanabileceği yegane doğal kaynaktır. Ġnsanların, ormanlardan çok yönlü yarar ve

fonksiyonlarından sürekli olarak faydalanması prensibinin temelinde ise orman amenajmanı

biliminin doğuĢu yatmaktadır. Dolayısıyla; ormancılık ve orman amenajmanı, insanların

1 KTÜ Orman Fakültesi Orman Amenajmanı Anabilimdalı

Page 122: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ormanlardan devamlı ve çok yönlü faydalanması prensibine dayalı olarak doğmuĢtur denilebilir

(ÇETĠN-EFENDĠOĞLU-ZIK 1992). Dünya nüfusunun giderek artması, sanayileĢme ile birlikte

meydana gelen kirlenme, yağmur ormanlarının giderek azalması, global iklim değiĢiklikleri ve

biyolojik çeĢitliliğin azalması gibi olumsuzlukların yanında toplumun ormanlardan yararlanma

Ģekli ve beklentileri değiĢmektedir. Toplum, artık ormanlara tomruk deposu gözüyle değil de

rekreasyon, estetik, toplum sağlığı gibi fonksiyonların yerine getiren bir varlık olarak

bakmaktadır (ANONĠM 2000). Çok yönlü faydalanmanın temelinde amaca uygun veri ve

bilgilerin toplanarak kullanıma sunulması yatmaktadır. Bu ise bilgi sistemlerinin gerekliliği ve

önemini ortaya koymaktadır.

Ormancılık, hiçbir ekonomik sektörde görülmedik derecede geniĢ alanlarda yapıldığı gibi,

hiçbir ekonomik sektörde rastlanılmayacak kadar da uzun bir üretim süresine sahiptir. Bu

nedenle, çok geniĢ alanlarda faaliyet gösteren ve çok uzun bir üretim süresine sahip olan

ormancılık, yine hiçbir ekonomik sektörde görülmeyecek kadar planlı olmak zorundadır

(ERASLAN 1982). Ormancılıkta planlama bilgiye dayanır. Diğer bir ifadeyle planlama, ormanın

yapısını ve geliĢimini temsil eden konum ve öznitelik verilerin var oluĢuna ve bu verileri birlikte

uyumlu olarak bilgisayar ortamında iĢleyebilen bir bilgi sistemine dayanır (KÖSE-BAġKENT

1993). Zamanımızda bilgi ve bilginin güvenirliği her türlü planlamanın temelini oluĢturmaktadır.

Bu noktada ormancılık sektöründe çağdaĢ teknolojik olanaklar devreye sokularak, daha güvenilir

ve çok amaçlı altlıkların üretilmesi ve üretim aĢamasında da sağlanan verilerin bilgisayar

ortamında toplanması kaçınılmaz bir zorunluluktur (DEMĠREL-EJDER 1994).

Orman amenajman planlamasında ister klasik, ister fonksiyonel, ister diğer model plan

yaklaĢımları olsun karar verme bilgiye dayanır. Orman amenajmanı nihayetinde karar verme

süreci olduğu için kararların alınmasında kullanılacak bilgilerin de güvenli, uyumlu, yeterli,

geniĢ çaplı ve detaylı olması ve aynı zamanda ekonomik olarak hızlı ulaĢılabilir olması

gerekmektedir (ERDĠN ve ARKADAġLARI 1994). Bu tür bilgileri üretmenin temelinde

ormanın konumsal verilerin eldesi, kaydı, sınıflandırılması, analizi ve sorgulanması yatmaktadır.

Grafik ve öznitelik verilerden oluĢan konumsal veriler, orman amenajman planlarının en önemli

bileĢenidir. Bu bileĢeni ustaca iĢleyen teknoloji ise CBS’dir.

Ormancılık faaliyetlerinin kitabı durumundaki Amenajman Planlarının daha kaliteli, doğru,

herkes tarafından anlaĢılabilir Ģekilde kısa zamanda yapılması, gerektiğinde ve anında

değiĢtirilebilmesi, en önemlisi karar verici tarafından kontrolünün yapılabilmesi, gerekli kesim,

gençleĢtirme ve bakım haritalarının istenilen Ģekilde ve kalitede elde edilmesi, CBS’nin

amenajmandaki önemli avantajlarını oluĢturmaktadır (ANONĠM 1995). Coğrafi Bilgi Sistemleri

teknolojisi çok sayıda analitik çözüm yöntemleri sağlayarak Ģimdiye kadar imkansız olan ve

ormancılık çalıĢmalarının temelini oluĢturan ormanın konumsal yapısını özünde beslediği

konumsal veri tabanı ile inceleme ve değerlendirmeye imkan sağlamaktadır (BAġKENT 1997).

Teknoloji ve bilgi alanındaki geliĢmeler, çağa bilgi çağı adını vermiĢ, toplumumuz ise bilgi

toplumu olarak nitelendirilmiĢtir. Artık bir kaynak olarak kabul edilen bilgiden en iyi Ģekilde

yararlanma yoluna gidilmektedir (GEMĠCĠ-ACAR-ÖZEL 1993). Veri olmayan sistem,

hammaddesi olmayan bir fabrika olarak nitelendirilebilmektedir.

GeliĢen bilgisayar teknolojisi envanter hazırlama çalıĢmalarında kullanılan veri ve

materyallerin elde edilmesinde önemli değiĢikliklere yol açmıĢtır. Klasik harita kullanıcısı

durumundaki birçok disiplin, kendi bilgisayara geçiĢ süreçlerinde bilgisayarca okunabilir

haritalara (sayısal haritalara) gereksinim duymuĢ ve bu sayısal haritalar üzerinde konuma bağlı

analiz yapmak üzere yöntem değiĢikliğine gitmiĢlerdir. Ancak toprak bilimi, ormancılık, çevre

çalıĢmaları gibi, bu disiplinler için sadece sayısal haritalar yeterli olmamıĢ ve sayısal haritalarda

Page 123: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

yer alan nesneler hakkında diğer bilgileri de kullanma gereksinimi duyulmuĢtur

(YOMRALIOĞLU-ÇELĠK 1994).

Konumsal veri kaynakları açısından veri, farklı Ģekillerde elde edilmektedir. Bunları;

Mevcut harita ve dokümanlar, uzaktan algılama verileri, yersel ölçümler ve hazır sayısal coğrafya

bilgileri Ģeklinde gruplandırmak mümkündür. Orman amenajman planlarının yapımında ise

yersel ve uzaktan algılama verilerinden etkin bir Ģekilde yararlanılmaktadır. MeĢcere tipi

sınırlarının tespiti ve alanlarının hesaplanması, meĢcereye ait ağaç türü, serveti ve artımının

belirlenmesi, toprak ve vejetasyona ait bilgilerin toplanması orman amenajman planlarının

yapımında kullanılan yersel ölçümlerle elde edilen verilere örnek gösterilebilir.Geleneksel

yöntemlerle yapılan amenajman planlarının temel veri kaynağı bölmelerdeki meĢcere tipleri ve

buna ait bilgileri bulunduran saha döküm tablosudur. Ancak alan envanteri sonucu elde edilen bu

tablo çok yoğun emek ve zaman gerektirmekte buna rağmen çok sıhhatli sonuçlar elde

edilememektedir. MeĢcere tipleri haritasının çizilmesinden sonra hesaplanan bu alan bilgilerinin

bilgisayar teknolojisi ve CBS yardımı ile kısa bir zamanda ve yüksek doğruluk derecesinde elde

etmek mümkün olmaktadır. Yine yersel ölçümlerle elde edilen diğer öznitelik bilgilerin bu alan

bilgileri ile bütünleĢtirilmesi CBS kullanılarak yapılabilmektedir. Ayrıca, üretilen sayısal

haritalardan hareketle yaĢ sınıfları, bonitet, eğim-bakı gibi haritaların türetimi CBS ile çok daha

kolay olmaktadır.

Uzaktan algılama verileri geniĢ alanlara yönelik değerlendirmelerde hızlı bir veri toplama

yöntemi olması nedeniyle sürekli artan bir oranda kullanım alanı bulmaktadır. Uzaktan algılama

ve coğrafi bilgi sistemlerinin kullanılmasıyla; arazi sınıflandırmaları, planlama ve farklı

kademelerdeki alanlarda karar alma aĢamalarında önemli veri tabanı olarak hizmet sunmaktadır.

Ayrıca uzaktan algılamayla elde edilebilecek verilerin tahmin doğruluğu %80 ve bu oranın

üzerindeyse sınıflandırma doğru ve güvenilir kabul edilebilir (ERDĠN-KOÇ-YENER 1998).

Uzaktan algılama verileri, CBS’ye veri sağlayan en önemli veri kaynağı olmaktadır. Bu

kaynakların gücü, sağladığı doğruluğun yanı sıra geniĢ alanları da kapsaması önemini daha da

artırmaktadır. Özellikle bugün ve yakın gelecekte uydu görüntülerinin eriĢtiği kalite düzeyi ve

paralelinde geliĢen bilgisayar yazılım ve donanımları göz önüne alındığında, orman amenajmanı

için gerekli olan coğrafi veri tabanının güncelleĢtirilmesi kolaylaĢacaktır (SOYKAN 1986).

Vejetasyonun sınıflandırılmasında konumsal yapıya ait bilgilerin alınmasında ve veri

tabanlarının oluĢturulmasında Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak

verilerin analizleri ve coğrafi sorgulamaları bilgisayara dayalı olarak yapılmaktadır. Uzaktan

Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri görüntü iĢleme sayesinde elde edilen harita ve görüntüler

değerlendirilmektedir. OluĢturulan yeni haritalar çok rahatlıkla güncelleĢtirilmektedir. Birden

fazla harita üzerinde analizler yapılabilmekte ve geniĢ alanları kaplayan doğal kaynaklara ait

etkin planlamalar yapılabilmektedir.

Bu bildiride, orman amenajman planlarının yapım sürecinde CBS’nin rolü ve önemi

irdelenmiĢ, CBS destekli planların yapım süreci verilmiĢ ve birkaç örnek uygulamalarla konuya

açıklık getirilmiĢtir.

2. ORMAN AMENAJMAN PLANLARININ YAPIMI VE COĞRAFĠ BĠLGĠ SĠSTEMĠ

Günümüzde orman amenajman planları 1991 yılında yürürlüğe giren “Orman Amenajman

Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması, Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik”

esaslarına göre yapılmaktadır. Buna göre plan yapımı arazi öncesi, arazide ve arazi sonrası

yapılan iĢler olmak üzere üç aĢamada gerçekleĢtirilmektedir.

Plan yapımı alana ait 1/25000 ölçekli topoğrafik haritalar üzerine, Harita ve Fotogrametri

Müdürlüğünden alınan meĢcere taslakları iĢlenerek, harita üzerindeki verimli orman alanlarına

Page 124: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

300x300 m. aralık ve mesafelerle örnek alan noktaları atılmak suretiyle baĢlamaktadır. Bütün

örnek alanlarda; ağaç türü, çapı, kapalılık durumu, servet ve artıma iliĢkin ölçümler, meĢcerenin

silvikültürel istekleri, kuruluĢu, karıĢıklığı, bonitet ve yaĢ sınıfına iliĢkin ölçümler yapılmaktadır.

Buradan; gerek hava fotoğrafları ve gerekse arazide yapılan ölçüm ve gözlemlere dayanarak ve

iĢletme sınıfları da göz önünde bulundurularak meĢcere tipleri haritası yapılır. MeĢcere tipleri

haritası, baĢmühendis tarafından yapılan iç taksimat haritasına aktarılarak son Ģeklini alır. Bu

harita üzerinde alan ölçüm iĢlemleri noktalı Ģablon ve planimetre ile yapılarak 1 numaralı saha

döküm tablosu oluĢturulur. Sonra arazide toplanan veriler yardımıyla bonitet ve yaĢ sınıfları

haritaları hazırlanır. Eldeki mevcut dokümanlar ve bilgiler yardımıyla yönetmelikte geçen bütün

tablolar düzenlenir.

Klasik yöntemlerle yapılan amenajman planlarının temel veri kaynağı 1 numaralı saha

döküm tablosudur. Ancak alan envanteri sonucu elde edilen bu tablo çok yoğun emek ve zaman

gerektirmekte buna rağmen doğru ve güvenilir sonuçlar elde edilememektedir. MeĢcere tipleri

haritasından noktalı Ģablon ve planimetre ile hesaplanan bu alan bilgilerini CBS kullanarak kısa

bir zamanda ve % 90’lara ulaĢan bir doğruluk derecesinde elde etmek mümkün olmaktadır.

Yapılacak uygulamanın baĢarısı planın baĢarısına bağlıdır. Bu nedenle plan yapımında bilgisayar

teknolojisi ve CBS’ni dıĢlamak yerine onu en iyi Ģekilde kullanmak bu baĢarıyı artıracaktır.

Günümüzde ise yapılan bu planlarda bu tür bir teknoloji tam kapasiteyle kullanılmamaktadır.

Orman amenajman planlarının yapımında CBS’nin kullanılması ile elde edilecek temel

konumsal veriler sayısal halde saklanacağından tekrar kullanılması çok kolay olacaktır. Ayrıca,

plan dönemi boyunca uygulanan bütün teknik müdahaleler zamanında yine sayısal olarak her bir

coğrafi detay için (örneğin bölmecik veya meĢcere) kayıt edilebilecektir. Ormanın yapısında

meydana gelen doğal afetlerin (örneğin fırtına, böcek zararları ve yangın gibi) sebep olduğu or-

manın coğrafi yapısında meydana gelen değiĢiklikler sayısallaĢtırma, ekran üzerinde düzeltme,

Küresel Konum Belirleme (Global Position System, GPS) ve kaydetme yahut ta uzaktan algılama

ile elde edilen görüntüleri doğrudan sayısal halde mevcut verilerle çakıĢtırılarak güncelleĢtirme

iĢlemleri hızlı bir Ģekilde yapılabilir. GüncelleĢtirilmiĢ bu bilgilerle birlikte bir önceki sayısal ve

konumsal orman envanteri verileri kullanılarak, klasik envanter yöntemindeki ölçümlerin büyük

bir çoğunluğu yapılmadan, yeniden amenajman planları yapılabilir (BAŞKENT 1997). CBS aynı

zamanda konumsal veri tabanı, yönetim sistemi olduğundan Amenajman planlarındaki bütün

tablolar rahatça otomatik olarak yapılabilir. Örneğin, Servetin yaĢ sınıflarına, çap sınıflarına,

türlere göre dağılımı gibi. CBS kullanılarak yapılacak klasik orman amenajman planında iĢ akıĢ

diyagramı Tablo 1’de verilmiĢtir.

Ormancılıkta bilgilerin güvenli ve uyumlu bir Ģekilde elde edilmesi, saklanması ve

kullanıcıya sunulması her türlü orman planlama çalıĢmasının temelini oluĢturur. Ormancılık

faaliyetlerini yürüten farklı birimler, birbirleri ile devamlı olarak karĢılıklı iletiĢim içerisindedir.

Örneğin; silvikültür, orman koruma, orman ürünlerine ulaĢım ve dağıtımı, yetiĢme ortamı

sınıflandırılması gibi ormancılıkta temel birimlerin ürettiği bilgiler ıĢığında, orman amenajman

planları kristalleĢir, ekosistem özelliklerine uygun ekonomik bir iĢletme Ģeklinin verilmesiyle de

mekansal düzenleme yapılır ve uygulamaya aktarılmak üzere son Ģeklini alır. Bu Ģekilde

hazırlanan orman amenajman planlarından ayrıca diğer birçok kamu kurum ve kuruluĢları da

istifade ederler. Örneğin Devlet Planlama TeĢkilatı, kalkınma planlarını hazırlarken ormancılık

ile ilgili verilen Orman Amenajman Planlarından alır. Planların modern Ģekilde yapılabilmesi ve

bu denli çok yönlü hizmetleri doğru, güvenli ve etkili bir Ģekilde sunulabilmesi için de,

ormanların sınırlandırılması ve mülkiyetinin belirlenmesi gibi idari iĢlevlerinin yanı sıra,

Page 125: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 1. CBS Kullanılarak Yapılacak Klasik Orman Amenajman Planında ĠĢ AkıĢ Diyagramı

MeĢcere

Haritası

Bonitet

Haritası

YaĢ Sınıfları

Haritası Diğer

Tablolar

Karar Verme

Plan Yapımı

Uygulama

YetiĢme Muhiti

Haritası

Güncelleme

Güncel Veri

Tabanı

SayısallaĢtırma

Topoğrafik

Harita

Planlama

Birimi Sınırı Yol Haritası

Deneme

Alanlarının

Belirlenmesi

Gerekli Harita ve

Bilgilerin Temin

Edilmesi

Envanter

MeĢcere Haritasının

Doğrulanması Çizilmesi

Konumsal Veri

Tabanının

OluĢturulması

Denetleme

Dere, Nehir,

Baraj

Sayısal Arazi

Modeli

Taslak Mes. Haritası

Güncelleme

Güncel Veri Tabanı

YetiĢme Muhiti Haritası

Page 126: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

öncelikle; her türlü orman haritalarının (temel altlıklar) hazırlanması, sayısal ortamda

depolanması, güncelleĢtirilmesi, orman envanteri ve iĢletme faaliyetlerinin uygun araç-gereçlerin

temini ve CBS gibi bilgisayar destekli metot ve modern sistemlerle uygulamaya konulması

gerekir. Nitekim, CBS birçok ormancılık alt biriminde kullanılmasına rağmen bunlardan bazıları

özetle aĢağıda sunulmuĢtur.

2.1. Orman Envanterinde Coğrafi Bilgi Sistemi

Orman kaynaklarını temsil eden konumsal verilerin sadece elde edilmesi, sayısallaĢtırılması

ve sayısal ortamda saklanması açısından bakıldığında, CBS gibi geliĢmiĢ bir teknolojiye ihtiyaç

duyulduğu görülür. Bu tür envanter verileri, geleneksel envanter verilerinde olduğu gibi, orman

amenajmanı planları için “temel” bilgi kaynağını oluĢturur (BAġKENT 1997). Elde edilen

envanter verileri ve diğer bilgilerin kullanıma hazır hale getirilmesi için amaca uygun veri tabanı

tasarımının yapılarak veri tabanının kurulması gerekmektedir.

Konumsal veri tabanı, CBS’nin yazılım bileĢenlerinin çekirdeğini oluĢturur. Konumsal veri

tabanlarında toplanan grafik ve grafik olmayan bilgilerin (ġekil 1), CBS’den beklenen

fonksiyonları etkin olarak yerine getirecek Ģekilde yapılandırılmaları gerekir.

ġekil 1. Konumsal Veri Tabanında Grafik ve Grafik Olmayan Bilgiler

Veri tabanı tasarımına bir “sistem yaklaĢımı” çerçevesinde yaklaĢmak gerekmektedir. Veri

tabanı tasarım aĢamaları; öncelikle kullanıcıların/karar vericilerin istek ve ihtiyaçlarının

Page 127: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

belirlenmesi, bunların önce inceleme ve analizi, bu ihtiyaçlar doğrultusunda kavramsal olarak

veri tabanı tasarımını, bu tasarımın fiziksel yapısının oluĢturulması ve uygulamaya aktarılıp

otomasyona geçmeden önce bir pilot çalıĢma ile test edilmesini kapsar.

Ġstek ve ihtiyaçları belirlenip ön hazırlık çalıĢmaları sonuçlandırıldıktan sonra veri tabanı

tasarımının ikinci aĢaması olan kavramsal bir veri modelinin kurulmasına geçilir. Veri modeli;

gerçek verileri temsil edebilen veri türleri, iliĢkileri ve kısıtlamaların oluĢturduğu veri tabanı

yapısını tanımlayan bir kavramlar dizinidir (ELMASRY-NAVATHE 1994). Kısaca verilerin

Ģemalarla belirli ortamlarda gösterilmesidir. Veri tabanı, kullanıcılara daha yakın bir seviyede

kavramsal veri modelleri ile tasarlandığı gibi daha düĢük seviyede verilerin bilgisayarda temsil

Ģeklini içeren bazen de iç Ģema olarak adlandırılan fiziksel veri modelleri olmak üzere iki Ģekilde

tasarlanır. Kavramsal modellerle gerçek yaĢamadaki olaylar obje, nitelik ve iliĢki olmak üzere

genelde üç kavram etrafında veri tabanında ifade edilecek biçimde Ģematik olarak tasarlanır.

Ancak, temsil veya uygulama ise fiziksel veri modelleri ile gerçekleĢtirilir.

Veri tabanı tasarımı problemini, “BelirlenmiĢ uygulamalarda, organizasyondaki

kullanıcıların bilgi gereksinimlerini karĢılamak için bir veya daha fazla veri tabanının mantıksal

ve fiziksel yapılarının tasarlanması” Ģeklinde ifade etmek mümkündür. Veri tabanı tasarımı

iĢlemi Ġhtiyaçların tespiti ve analizi, Kavramsal veri tabanı tasarımı, Veri tabanı Mantıksal veri

tabanı tasarımı, Fiziksel veri tabanı tasarımı, Veri tabanı sisteminin oluĢturulması (sistemin

kurulması) aĢamalarından oluĢmaktadır (ELMASRY-NAVATHE 1994).

Arazi envanterinde detaylı ölçümler 300x300 m aralık mesafelerle alınan örnekleme

alanlarında yapılmaktadır. Klasik yöntemde bu noktalar topoğrafik harita üzerine noktalı Ģablon

yardımıyla atılmaktadır. Envanter sırasında heyetler bu noktaların yerini araziye aplike etmekte

ve daha sonra bu noktalarda gerekli ölçümleri yapmaktadırlar. Bu örnekleme noktaları CBS

yardımıyla daha kısa zamanda ve duyarlı bir Ģekilde topoğrafik harita üzerine iĢlenebilmekte ve

bozuk orman alanları ile ormansız (dereler, yollar, ziraat-iskan ve OT) alanlara düĢen noktalar

rahat bir Ģekilde elimine edilebilmektedir (ġekil 2 a,b,c). Ayrıca bu örnekleme noktalarının

koordinatları da hesaplanabildiğinden GPS kullanılarak noktanın arazideki yeri daha kolay ve

doğru Ģekilde tespit edilebilmektedir.

Geleneksel yöntemlerle hazırlanan meĢcere tipleri haritası bilgisayar teknolojisi kullanılıp

önce taranarak raster veri haline getirilmekte sonra dönüĢüm programı uygulanarak

sayısallaĢtırılabilmektedir (ġekil 3). Buradan CBS ortamına atılan harita üzerinde, gerekli

iĢlemler yapılarak alanları hesaplanmaktadır. Arazi envanteri sonucu elde edilen ilgili diğer

bilgiler herhangi bir veri tabanı ortamında tablolaĢtırılıp CBS ortamındaki konumsal veri ile

bütünleĢtirilebilmektedir.

Konumları sayısal olarak CBS ortamında belirlenen örnekleme noktalarından elde edilen

veriler laboratuarda analiz edilmektedir. Daha sonra bu veriler veri tabanına girilebilmektedir.

Orman yetiĢme ortamı birimi gruplarının yeryüzü Ģekli özelliklerine bağlı olarak ayırt edilmesi,

orman yetiĢme ortamı birimlerinin ayırt edilmesi, orman yetiĢme ortamı özelliklerini belirten

gösterge bitkilerin saptanması, toprak özelliklerinin değerlendirilmesi ve ekolojik toprak ayırt

edilmesi ve haritaların çizilmesi büro çalıĢmaları ile gerçekleĢtirilmektedir.

Orman yetiĢme ortamı özelliklerini belirten gösterge bitkilerin seçiminde her bir yükselti-

iklim kuĢağı ayrı bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Bir yükselti-iklim kuĢağında gösterge

olan bazı bitkiler diğer yükselti–iklim kuĢağında da bulunabilmektedir. Fakat, bu bitkiler

gösterge olmayabilir veya tamamen baĢka bir orman yetiĢme ortamı özelliğinin göstergesi

olabilir. Bir yükselti-iklim kuĢağı içinde ayırt edilen bir ekolojik toprak serisinin özelliklerini

gösteren ve diğer ekolojik toprak serisinde bulunmayan bitkiler gösterge olarak seçilebilmektedir

(ALTUN-YILMAZ-BAġKENT-KALAY ve TURNA 2001).

Page 128: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

Çalışma Alanı

Eşyükselti Eğrileri

# Deneme Alanları

N

EW

S

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

Mescere.shp

ÇBÇs

ÇBÇsL

ÇBÇsM

ÇBGKnL

ÇBKBt

ÇBKn

ÇBKnL

ÇBL

ÇBLKBt

ÇBLM

ÇBM

ÇBMÇs

Çfd1

Çsbc2

ÇsLcd2

DyLb3

DyLbc2

DyLbc3

GLDybc3

İs

Knbc3

KnDyLbc3

KnLbc3

Lbc3

Lcd3

LÇsbc1

LÇsbc2

LÇsbc3

LÇsGa

Ld1

LDybc2

LGbc3

LGcd2

LGKncd3

LKnbc3

LKncb3

LKncd1

LKncd2

Mbc2

MBc2

OT

Z

# Deneme AlanlarıN

ġekil 2. ÇalıĢma Alanı Örnekleme Noktalarının Belirlenmesi

N

EW

S

Meşcere Tipleri

ÇBÇs

ÇBÇsL

ÇBÇsM

ÇBGKnL

ÇBKBt

ÇBKn

ÇBKnL

ÇBL

ÇBLKBt

ÇBLM

ÇBM

ÇBMÇs

Çfd1

Çsbc2

ÇsLcd2

DyLb3

DyLbc2

DyLbc3

GLDybc3

İs

Knbc3

KnDyLbc3

KnLbc3

Lbc3

Lcd3

LÇsbc1

LÇsbc2

LÇsbc3

LÇsGa

Ld1

LDybc2

LGbc3

LGcd2

LGKncd3

LKnbc3

LKncb3

LKncd1

LKncd2

Mbc2

MBc2

OT

Z

ġekil 3. MeĢcere Tipleri Haritası

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

#

Mescere.shp

ÇBÇs

ÇBÇsL

ÇBÇsM

ÇBGKnL

ÇBKBt

ÇBKn

ÇBKnL

ÇBL

ÇBLKBt

ÇBLM

ÇBM

ÇBMÇs

Çfd1

Çsbc2

ÇsLcd2

DyLb3

DyLbc2

DyLbc3

GLDybc3

İs

Knbc3

KnDyLbc3

KnLbc3

Lbc3

Lcd3

LÇsbc1

LÇsbc2

LÇsbc3

LÇsGa

Ld1

LDybc2

LGbc3

LGcd2

LGKncd3

LKnbc3

LKncb3

LKncd1

LKncd2

Mbc2

MBc2

OT

Z

# Deneme AlanlarıN

a

b

c

Page 129: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

YetiĢme ortamı sınıflandırmalarında son kademeyi su ve besin ekonomilerine göre, yetiĢme

ortamı birimlerinin belirlenmesi oluĢturmaktadır. Bir yetiĢme ortamının beslendiği su kaynakları

(atmosferden yağıĢ halinde ve komĢu yetiĢme ortamından sızıntı suyu, taban suyu, kaynak ve

dere suyu halinde) dikkate alınarak su ekonomileri ayırt edilmektedir. YetiĢme ortamı haritasının

oluĢturulması, CBS’nin sunduğu Thiessen yöntemi ile gerçekleĢtirilmektedir

(BURROUGH/McDONALD 1998) (ġekil 4).

Thiessen yönteminde deneme alanları arasındaki sınır otomatik olarak tespit edilir. Bu

yöntemin çalıĢma esası, iki deneme alanı arasındaki noktaların konumsal düzlem itibariyle

yakınlık-uzaklık unsuru dikkate alınmasına dayanır. Arazideki bir nokta 360 derecelik yön

itibariyle, çevre deneme alanlarına hesaplanan uzaklıkları arasında en yakın olan deneme alanına

düĢecek Ģekilde yönlendirilir. Bu Ģekilde her komĢu iki deneme alanı arasında eĢit uzaklıkta

olmak kaydıyla bir sınır geçirilir. Böylece nokta katman halinde olan deneme alanları bu defa bir

poligon (alan) katmanı haline dönüĢmüĢ olmaktadır (ALTUN ve ARK, 2001).

ġekil 4. YetiĢme Ortamı Haritası

2.2. Veri Analizinde Coğrafi Bilgi Sistemi

Arazi çalıĢması sırasında heyet baĢkanları ilk önce alanı gezerek gerekli ön bilgileri

toplamaktadır. Alanın topoğrafik yapısı da bunlardan biridir. CBS kullanılarak sayısallaĢtırılan

topoğrafik harita üzerinde gerekli analiz ve sorgulamalar yapılmak suretiyle alana iliĢkin Sayısal

Arazi Modeli (SAM) (ġekil 5) oluĢturulabilmektedir. Ayrıca, alanda mevcut yol ve dereler de

sayısallaĢtırılarak SAM üzerine aktarılabilmektedir. Böylelikle heyet baĢkanı alan hakkında çok

kısa zamanda genel bilgi sahibi olabilmektedir

Arazi çalıĢması tamamlandıktan ve veri tabanı kurulduktan sonra CBS’nin sorgulama ve

analiz fonksiyonları kullanılarak bonitet ve yaĢ sınıfı haritalarını elde etmek mümkündür. Ancak

bunun için veri tabanında meĢcere tiplerinin ilgili tablosuna bonitet ve yaĢ sınıfı değerlerinin

girilebileceği birer alan (field, item) eklenmiĢ daha sonra bu alanlara verilerin girilmiĢ olması

gerekmektedir. Bu bilgiler ıĢığında alanın bonitet (ġekil 6) ve yaĢ sınıfları (ġekil 7) haritalarını

hazırlamak dakikalarla ifade edilecek kadar kısa bir zamanı almaktadır. Bilgisayar ortamında

Page 130: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

hazırlanan bu sayısal haritaları çizici (plotter) yardımıyla kağıt haritalar Ģeklinde elde etmek

mümkündür.

ġekil 5. Sayısal Arazi Modeli

38

8

37

4

9

64

3

92

30

2

6

1

13

67

55

5

43

56

7

57

25

46

44

12

71

62

34

74

65

20

88

19

70

21

114

31

52

51

91

6869

22

66

87

24

27

93

99

33

58

117

5335

86

106

45

32

102

73

98

10

47

59

116

109

77

28

90

39

60

100

119

16 2917

115

54

108104

41

8579

50

23

72

76

40

1518

49

97

6136

110

78

26

4889

63

14

82

42

94 96

101

95

112

113

11183

75

118

81

80

107

84

11

105

N

EW

S

Bonitet

I. Bobitet

II. Bonitet

III. Bonitet

IV. Bonitet

V. Bonitet

Boniteti Belirsiz

Açıklık Alanlar

Çoruh

ġekil 6. Bonitet Haritası

Page 131: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

38

8

37

4

9

64

3

92

30

2

6

1

13

67

55

5

43

56

7

57

25

46

44

12

71

62

34

74

65

20

88

19

70

21

114

31

52

51

91

6869

22

66

87

24

27

93

99

33

58

117

5335

86

106

45

32

102

73

98

10

47

59

116

109

77

28

90

39

60

100

119

16 2917

115

54

108104

41

8579

50

23

72

76

40

1518

4997

6136

110

78

26

4889

63

14

82

42

94 96

101

95

112

113

11183

75

118

81

80

107

84

11

105

N

EW

S

Yaş Sınıfları

I. Yaş Sınıfı

III. Yaş Sınıfı

IV. Yaş Sınfı

V. Yaş Sınıfı

Yaş Sınıfı Belirsiz

Açıklık Alanlar

Çoruh

ġekil 7. YaĢ Sınıfları Haritası

Orman amenajman planlarının yapımında CBS yoğun bir Ģekilde kullanılmaktadır. Sayısal

veri tabanının kurulmasının yanında, planlamada önemli bir faktör olan teknik müdahale ve

etkinliklerin konum itibarıyla belirlenmesi ancak CBS yardımıyla olmaktadır. MeĢcere bazında

plan yapma ve planların uygulamaya aktarımı da mümkün olmaktadır. Diğer bir ifadeyle CBS,

teknik müdahalelerin yapılacağı ve koruma altına alınacak meĢcerelerin hangi coğrafi konumda

veya bölgede, hangi rakım, eğim ve bakıda, önemli yerleĢim alanlarından nispi konumu itibarıyla

nerede olduğunu kesin olarak tespit etmede kısaca amenajman planlarında, konumsal

planlamanın hazırlanmasında kullanılmaktadır. Sadece coğrafi konum itibarıyla etkinliklerin

yerlerini belirtmekle kalmayıp çok yönlü ve ekosistem tabanlı amenajman planlarının

düzenlenmesinde vazgeçilmez bir araç olmuĢtur. Orman kaynaklarının çok amaçlı fonksiyonel

olarak halkın kullanımına sunulmasında, ekolojik dengenin de coğrafi konum itibarıyla

sağlanmasının önemi bilinmektedir. Ormanı oluĢturan parçalı birimlerin gerek yaban hayatını

koruma, yangını önleme, biyolojik tür zenginliğini koruma, gerekse ekonomik üretim yapmak

açısından belirli bir yapıda olması gerekmektedir. Örneğin, çok sayıda ve keskin kenarlı

meĢcerelerin oluĢturduğu yani birim alanda kenar oranının fazla olduğu ormanlarda, orman içi

alanına bağlı çok sayıda yaban hayvanının barınması zorlaĢmakta ve o ortamdan zamanla

uzaklaĢmaktadır. ĠĢte konuma dayalı bu gibi önemli planlama özelliklerini amenajman planlarıyla

bütünleĢtirmek için CBS kullanılmaktadır (BAġKENT-JORDAN 1995).

3. SONUÇ

CBS kullanılarak orman envanter ve amenajman planı yapımı daha kısa zamanda daha

etkin ve verimli bir Ģekilde gerçekleĢtirilebilmektedir. Bu sayede, planlama biriminin topoğrafik

haritadan baĢlayarak yaĢ sınıfları haritasına kadar olan tüm haritaları sayısal ortamda

Page 132: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

oluĢturulmaktadır. Topoğrafik haritanın sayısallaĢtırılmasından sonra CBS’nin çeĢitli

fonksiyonları kullanılarak arazi sayısal modeli oluĢturulabilmektedir. Bu arazi modelinden

hareket ederek bakı ve eğim haritaları da düzenlenebilmektedir. Bu nedenle daha araziye

çıkmadan planlayıcının arazi hakkında bilgi sahibi olması mümkün olmaktadır.

Klasik yöntemle oluĢturulacak planda örnekleme alanlarının yerleri tespit edilmeden

planlayıcı tarafından planlama birimini gezme ve araziyi tanımak için geçen zaman bu sayede en

aza inebilmektedir. Çünkü planlayıcı bilgisayar ortamında arazinin yapısı hakkında bilgi sahibi

olabilmektedir. Yol Ģebeke planındaki yol ağının sayısallaĢtırılması araziyi kısa zamanda tanıma

zorunda olan planlayıcının iĢini kolaylaĢtıracak, örnekleme alanına ulaĢılabilecek en kısa yol

tercih edilecek ve buna bağlı olarak günlük verim artacak ve envanter yapım süresi bunlara

paralel olarak kısalacaktır. Örnekleme alanlarının yerleri topoğrafik harita üzerine kalemlerle

Ģablonlar yardımıyla değil de direkt bilgisayar üzerinde, sayısal ortamda belirlenebilecektir.

Örnekleme alanı yerleri belirlenirken yapılan hatalar tekrarlanmayacak, bu örnekleme alanları

sayısal arazi modeli üzerine aktarılarak buraların bakısı ve eğimi hakkında bilgi sahibi

olunabilecek ve hatta iptal edilecek noktalar bilgisayar ortamında belirlenebilecektir. Planın

yenilenme aĢamasında bilgisayar ortamında bulunan bu veriler kullanılabilecek ve örnekleme

alanları yeniden belirlenmeyecektir. Bir önceki dönemde de aynı noktalarda envanter yapılmıĢ

olduğundan meĢcerenin geliĢim seyri çok rahatlıkla izlenebilecek ve yavaĢ yavaĢ devamlı

deneme alanına doğru bu Ģekilde hareket edilmiĢ olunacaktır. Planlama biriminin, yetiĢme muhiti

verilerinden hareket ederek ekolojik birimler haritası CBS ile daha etkin bir Ģekilde

düzenlenmekte ve planlamaya aktarılmaktadır.

Envanter çalıĢması tamamlandıktan sonra meĢcere haritasının sayısallaĢtırılmasıyla

bilgisayar ortamında her bölmeciğin alanı otomatik olarak hesaplanacaktır. Ayrıca veri tabanı

oluĢturulurken yaĢ sınıfı, iĢletme sınıfı, meĢcere sembolü, bonitet değeri bilgileri meĢcere

öznitelik veri tablosuna kayıt edileceğinden alan döküm tablosunun oluĢturulması çok kısa bir

zaman alacaktır. Bu veritabanı kullanılarak yaĢ sınıfları ve bonitet haritaları da otomatik olarak

hesaplanabilecektir. Görüldüğü üzere bu teknoloji amenajman planlarının yapımının hemen

hemen her aĢamasında etkin bir Ģekilde kullanılabilmektedir.

Veri tabanının oluĢturulması durumunda aynı kurumun farklı birimleri arasında aynı konu

üzerinde olabilecek bilgi farklılıkları giderilecek; aynı veriyi farklı birimlerin yada diğer

kurumların toplaması için harcanan zaman, emek ve masraftan tasarruf edilecek, aynı verinin

farklı birimlerde ya da diğer kurumlarda da depolanmasından oluĢan veri çöplüğü veri paylaĢımı

sayesinde ortadan kaldırılacaktır.

4. KAYNAKLAR

Altun, L. Yılmaz, M. BaĢkent, E.Z. Kalay, H.Z. ve Turna, Ġ. 2001. Orman YetiĢme Ortamı

haritalarının CBS yardımıyla düzenlenmesi -Forest site classification using GIS. Ġ.Ü.

Orman Fakültesi Dergisi A serisi, baskıda

Anonim, Orman, Toprak ve Su Kaynakları Özel Ġhtisas Komisyonu Ormancılık Alt Komisyon

Raporu, VII. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı Ö.Ġ.K. Raporu, Ormancılık, Ankara, 1995

Anonim, TC Orman Bakanlığı AraĢtırma Planlama Ve Koordinasyon Kurulu BaĢkanlığı, Orman

Fonksiyonlarının Belirlenmesi ve Haritalandırılması ile Ġlgili El Kitapçığı, 19 Temmuz

2000, Ankara

BaĢkent E.Z., Türkiye Ormancılığı Ġçin Nasıl Bir Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Kurulmalıdır? Ön

ÇalıĢma ve Kavramsal YaklaĢım, Journal of Agriculture and Forestry, 21 (1997),

TÜBĠTAK, 493-505

Page 133: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

BaĢkent, E. Z. Jordan, J. A., Designing Forest Management to control Spatial Structure of

Landscapes, Landscape and Urban Planning, Volume 34, pp. 55-74, 1995

BaĢkent. E. Z., Ekosistem Amenajmanı ve Biyolojik ÇeĢitlilik, Turkish Journal of Agriculture

and Forestry, 23 (1999), Ek Sayı, 353-363.

Burrough, P.A. and McDonel, R.A. 1998: Principles of geograpgic information systems, Oxford

University Press, 333p.

Çetin, N., Efendioğlu, M. Ve Zık, T., Türkiye’de Orman Amenajmanının Dünü ve Bugünü,

Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine ĠliĢkin Genel

GörüĢme, 16-19 Kasım 1992, Ankara, Bildiriler Kitabı, 17-28

Demirel, Ö. ve Ejder, N., Çoruh Havzası Rekreasyon ve Turizm Planlamasında CBS’nin

Kullanımı, I. Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri Sempozyumu, 18-20 Ekim 1994, Trabzon,

Bildiriler Kitabı, 202-212

Elmasry, R. and Navathe, S.B., Fundamentals of Database Systems, The Benjamin/Cummings

Pub. Comp., Inc., Redwood City CA., 873p., 1994.

Eraslan, Ġ., 1982, Orman Amenajmanı Kitabı, Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi.

Erdin, K., Koç, A., Yener, H., 1998, Remote Sensing (Uzaktan Algılama) Verileriyle Ġstanbul

Çevresi Ormanlarının Alansal ve Yapısal DeğiĢikliklerinin Saptanması ve ORBĠS

(Orman Bilgi Sistemi)’in OluĢturulması, Ġstanbul Üniversitesi AraĢtırma Fonu, Proje

No: 636/210994, Ġstanbul.

Erdin, K., ġentürk, N., YeĢil, A., Koç, A., Selik, C., Yener, H., Yılmaz, Y. ve Atıcı, E., Nasıl Bir

Orman Bilgi Sistemi (ORBĠS) ?, I. Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri Sempozyumu, 18-20

Ekim 1994, Trabzon, Bildiriler Kitabı, 139-141

Gemici, Y., Acar,Ġ. ve Özel, N. Bitki Gen Kaynaklarının Doğal Ortamları Ġçerisinde Korunması

ve Bunun Türkiye Turizmine Sağlayacağı Katkılar: Bolkar Dağları (Orta Toroslar) ve

Kaz Dağı Örneği, I. Ormancılık ġurası, , 1-5 Kasım 1993, Ankara, Tebliğler ve Ön

ÇalıĢma Grubu Raporları, Cilt: 3, 607-619.

Köse, S. ve BaĢkent, E.Z., Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Ormancılığımızdaki Önemi, I. Ormancılık

ġurası, 1-5 Kasım 1993, Ankara, Tebliğler ve Ön ÇalıĢma Grubu Raporları, Cilt: 3, 195-

204

Köse, S., Orman ĠĢletmelerinin Planlanmasında Yöneylem AraĢtırması Yöntemlerinden

Yararlanma Olanakları, 1986, Mart, Trabzon

Soykan, B., Ormancılıkta Foto yorumlama, K.T.Ü. Orman Fakültesi, Ders Kitabı,1986, 210 s.

Yomralıoğlu, T. ve Çelik, K., GIS ?, I. Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri Sempozyumu, 18-20 Ekim

1994, Trabzon, Bildiriler Kitabı, 21-32

Page 134: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN FONKSİYONLARININ BELİRLENMESİ VE HARİTALANMASI

Prof.Dr.Ünal ASAN

1-Orman Fonksiyonlarının Tanımı ve çeşitleri;

-Orman ekosisteminin tanımı

Orman ekosistemi; biyolojik açıdan; beş metreden daha boylu orman ağaçlarının baskın

eleman olduğu ve birbirini etkileyecek sıklıkta bulunduğu, kendine özgü iklim, toprak ve yaşam

koşulları oluşturduğu canlı bir bütündür. Bu bütünün alt sınırı toprak altında ağaç ve bitki

köklerinin etkileyebildiği 1-2 m derinliğe kadar iner. Üst sınır ise ağaç tepelerinin birkaç metre

yukarısına kadar uzanır. Bu geniş hacım içinde yer alan mikro ve makro bütün canlı

organizmalar ile taş, su, hava ve toprak, kuru yaprak, iğne yaprak ve dal artıkları gibi, organik,

inorganik tüm cansız varlıklar, orman ekosistemin birer elemanı olarak kabul edilir

-Orman fonksiyonlarının tanımı ve çeşitleri

Orman ekosistemlerinde ekosistem elamanlarının karşılıklı ilişki ve etkileşimleri

sonucu kediliğinden oluşan ve gereksinim duyulduğunda toplum yararına kullanılabilen ürün

ve hizmetlerin tamamına orman fonksiyonları diyoruz.

Toplum talebi olsun olmasın, orman ekosistemlerinde kendiliğinden oluşan bu ürün ve

hizmetleri aşağıda olduğu gibi sıralamak mümkündür :

- Endüstri çevrelerinde değişik alanlarda gereksinim duyulan odun ve odun-dışı orman

ürünleri üretmek,

- Çığ oluşumlarını, kaya ve taş yuvarlanmalarını önlemek,

- Su rejimini düzenlemek, sel ve taşkınları frenlemek,

- Toprak kayması ve erozyona mani olmak,

- Gürültüyü kesmek,

- Bol oksijen üretmek, havada asılı diğer materyali süzerek hava kalitesini yükseltmek,

- Atmosfer içindeki karbon dioksiti emerek, sera etkisini geciktirmek ve böylece global

ısınmaya set çekmek,

- Rüzgar hızını azaltmak, bağıl hava nemini yükseltmek ve ekstrem sıcaklıkların olumsuz

etkilerini yumuşatmak suretiyle, iklim koşullarını iyileştirmek,

- Sürekli değişen renkli ve canlı güzelliği ile doğal peyzajın estetik etkisini arttırmak,

- Yarattığı fevkalade yetişme ortamı koşulları ile av ve yabanıl hayatın doğup

gelişmesine yardımcı olmak,

- Çeşitli spor ve toplum sağlığı aktivitelerine olanak vermek,

- Değişik doğa bilimlerinin eğitim, öğretim ve geliştirilmesine katkı için, yapılacak

araştırmalarda labaratuvar işlevi görmek,

- Ülke sınırlarında ve askeri tesislerin yer aldığı orman bölgelerinde ulusal güvenliğe

katkı sağlamak,

Orman fonksiyonları dünyanın değişik ülkelerinde farklı biçimlerde sınıflandırılmaktadır.

Bu fonksiyonlardan bazıları, örneğin ormanların rekreasyon, gürültüyü önleme ve toplum sağlığı

gibi fonksiyonları gelişmiş ülkelerde hayati önem taşır iken, aynı fonksiyonlar yoğun endüstriyel

kuruluşlarla henüz tanışmamış üçüncü dünya ülkeleri için hiçbir anlam ifade etmemektedir.

Page 135: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Eraslan: Türkiye'de ormanlardan beklenen fayda ve fonksiyonların T.C. Anayasasına ve

değişik tarihlerde çıkartılan orman kanunlarına dayanarak aşağıda olduğu gibi 10 grup altında

toplamaktadır .

1- Orman Ürünleri Üretim Fonksiyonu,

2- Hidrolojik Fonksiyon,

3- Erozyonu Önleme Fonksiyonu,

4- Klimatik Fonksiyon,

5- Toplum Sağlığı Fonksiyonu,

6- Doğayı Koruma Fonksiyonu,

7- Estetik Fonksiyon,

8- Rekreasyon Fonksiyonu,

9- Ulusal Savunma Fonksiyonu

10- Bilimsel Fonksiyon

-Fonksiyon –amaç ilişkileri

Orman işletme amaçları ile orman fonksiyonları arasında organik bir bağ

bulunmaktadır Orman ekosisteminde kendiliğinden oluşan tüm fayda ve fonksiyonlar insan

gereksinimi olsun olmasın kendiliğinden oluşup devam etmektedir. Ancak; bu fayda ve

fonksiyonlardan herhangi birisine toplum tarafından gereksinim duyulması halinde, yani;

toplumun herhangi bir orman alanında bu fonksiyonlardan biri veya birkaçını ön plana

çıkartarak yararlanmak istemesi halinde, o fonksiyonlar, o orman alanı için işletme amacı

haline dönüşmektedir.

-Orman fonksiyonlarında Arz-Talep değişimi

-Tarihsel süreç içindeki talep değişimi

a-önemini sürekli koruyan fonksiyonlar (Değişik odun çeşitleri ürün üretimi ),

b-önemini yitiren fonksiyonlar (Bazı odun dışı orman ürünleri üretimi ),

c-yeniden güncelleşen fonksiyonlar (Yakacak odun üretimi),

d-yıldızı yeni parlayan ve zaman içinde anlamı değişen fonksiyonlar

(Klimatik)

2-Orman fonksiyonlarının sınıflandırılması

-Zaman yönünden sınıflandırma

a-Talebi zamanla sınırlı olmayan fonksiyonlar

(Erozyon kontrolü, hidrolojik, klimatik, estetik , doğayı koruma vb)

b-Talebi belirli zamana bağlı fonksiyonlar

(Bilimsel araştırma, üretim, rekreasyon ve bazı ulusal savunma)

-Talep yönünden sınıflandırma

a-Bireysel talebe konu olan orman fonksiyonları:

(Odun ve odun dışı orman ürünleri üretimi, rekreasyon, sportif vb )

b-Kurumsal telebe konu orman fonksiyonları:

(Ulusal savunma , hidrolojik, eğitim ve bilimsel araştırmavb)

c-Toplum refahı ve sağlığı için kendiliğinden öne çıkan orman fonksiyonları

(Toprak koruma, çığ koruma, gürültü önleme, oksijen üretme, sera etkisini

Page 136: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

azaltma, kirli havayı süzme vb).

-Kapsama alanı yönünden

a-Sadece yöresel talebe konu orman fonksiyonları

(Rekreasyon, estettik, eğitim ve bilimsel araştırma, çığ koruma gürültüyü

önleme vb.)

b-Bölgesel talebe konu orman fonksiyonları

(Erozyon kontrolü, hidrolojik, klimatik vb)

c-Ulusal telebe konu orman fonksiyonları

(Ulusal savunma, orman ürünleri üretimi, Erozyon kontrolü, hidrolojik,

klimatik vb)

Orman fonksiyonlarının talep eden birimler yonünden irdelenmesi

Orman Fonksiyonları Talep eden birimler

Bireysel Kurumsal Toplumsal

Odun kökenli orman ürünleri üretimi

Odun dışı bitkisel kökenli orman ürünleri üretimi

Odun dışı hayvansal kökenli orman ürünleri

Odun dışı mineral kökenli orman ürünleri

*

*

*

*

*

*

*

*

-

-

-

-

Hidrolojik - * *

Estetik - * *

Rekreasyon

Gezme ve eylenme

Sportif etkinlikler

*

*

*

*

-

-

Klimatik - - *

Erozyon kontrol - - *

Toplum sağlığı

Oksijen üretme

Kirli havayı süzme

Gürültüyü önleme

-

-

-

-

-

-

*

*

*

Doğayı koruma

Biyolojik çeşitliliğin korunması

Jeolojik yapının korunması

Tarihsel ören yerlerinin korunması

-

-

-

*

*

*

*

*

*

Bilimsel araştırma ve eğitim * *

Ulusal savunma - * *

3-Orman Fonksiyon Haritalarına neden ihtiyaç var ?

a-Ulusal düzeyde strateji geliştirme ve planlama için (Orman alanlarının tahsisi)

b-Orman Bakanlığının değişik hizmet birimleri arasında koordinasyonu sağlamak ve

ortaya çıkan değişik problemleri objektif biçimde çözüme kavuşturmak için

c-Amenajman planlarında fonksiyonel işletme sınıflarını belirlemek ve böylece plan

ünitelerinde olası işletme amaçlarını saptamak için

d-Orman alanlarında çok amaçlı kullanımı gerçekleştirmek için

Page 137: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

4-Fonksiyonel Alanların Belirlenmesi

a-Mevcut durum ve fiili kullanım yardımıyla belirleme

(Hidrolojik fonksiyonu baraj ve göletlerin su toplama havzalarından, rekreatif

kullanımı fiili piknik alanlarından yararlanarak belirleme vb )

b-Teknik ve bilimsel veriler yardımıyla belirleme

(Toprak koruma alanlarını eğim grupları ve fiili oyuntulara bakarak, estetik

fonksiyonu görsel bantlar ayırarak,

c-Değişik kurum ve kuruluşlara soru yöneltme ve anket yolu ile

d-Her fonksiyon için uzman ekipler oluşturarak orman fonksiyonlarını

ayrı ayrı bu ekipler yardımıyla saptamak

(Erozyon haritasını AGM ye, Yabanıl Hayat ve doğa kotumayı MPG ye

hazırlattırmak vb)

-Nasıl yaparız ?

ÖRNEK

1-Plan Ünitesinde Orman Fonksiyonlarının Belirlenmesi

Plan ünitesi ormanlarında hangi fonksiyonların beklendiğini belirlemek için aşağıdaki

işler yapılır :

-Planlama birimi içerisindeki mevcut baraj ve göletlerin su toplama havzaları , içme

suyu kaynaklarının etrafı ,hidrolojik fonksiyon görmek amacıyla doğal hatlar dikkate alınarak

ayrılır.

-Baraj ve göletlerin hemen sınırındaki orman alanları ile bunlara su taşıyan akarsu

havzalarının sarp ve eğimli kesimleri erozyon kontrolü amacıyla , doğal hatlar ve meşcere tipi

sınırları dikkate alınarak ayrılır .

-Yoğun yerleşim yeri sınırı , işlek karayollarının iki tarafında halkın ilgisini çeken ve

zevkini tatmin eden alanlar , gürültüyü azaltan alanlar doğal hatlar , bölme veya bölmecik

sınırları esas alınarak ayrılır .

-Halen mevcut olan ve yakın zamanda halka açılacak olan piknik yerleri ile, üzerinde

orman örtüsü bulunmayan doğal açıklık halindeki yeşil alanların sınırı, yapay ve doğal hatlar

ile, meşcere tipi sınırları esas alınarak rekreasyon fonksiyonu için ayrılır.

-Eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma amacıyla ayrılan özel alanlar varsa sınırları

belirlenir.

-Üst orman sınırlarında ve alpin zona geçiş alanlarında 100 – 200 m genişliğindeki

doğal orman kuşağı doğayı koruma zonu olarak ayrılır ve sınırları haritaya işaretlenir.

-Biyogenetik rezerv alanları, anıt ormanlar, relikt ve endemik türlerin bulunduğu

alanlar varsa belirlenir ve sınırları haritaya işaretlenir.

-Avlaklar, yabanıl hayatı koruma ve geliştirme alanları varsa belirlenir,

-Çığ oluşum alanları ve heyelan bölgeleri varsa belirlenir ve sınırları işaretlenir.

-Askeri kurum ve kuruluşların bulunduğu alanlar ile, ulusal savunma bakımından

önemli görülen yerler, ve keza ulusal sınır boylarında belirli genişlikteki orman şeridi, Milli

Savunma Bakanlığı ya da yetkili kıldığı kurumlarla işbirliği yapılarak saptanır, sınırları harita

üzerine işaretlenir.

Yukarıda sıralanan her işlem diğerlerinden bağımsız olarak ele alınır ve saptanan

sınırlar yine birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı haritalar üzerine geçirilir. Bu işlem sırasında

Page 138: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

farklı haritalar kullanılabilir ancak, sonuçta tüm sınırlar, farklı renkler kullanılarak tek bir

harita üzerine transfer edilir Açıklanan prosedürün şematik görünümü Şekil 1 de, gerçek bir

plan ünitesine uygulanışının somut örneği Şekil 2 de

Şekil 1 : Değişik Orman Fonksiyonlarına Ait Alanların Harita Üzerine Geçirilmesi

ve Tüm Haritaların Birleştirilmesi (Şematik Görünüm)

Şekil 2 : İ.Ü.Orman Fakültesi Eğitim ve Araştırma Ormanın Fonksiyon Haritasının

Elde Edilmesi

ORMAN FONKSİYONLARINA İLİŞKİN BİLGİLERİN TOPLANMASI

Plan ünitesi ormanlarında söz konusu olacak fayda ve fonksiyonların esasen geniş bir

coğrafi bölgeyi kapsayacak biçimde, planlama çalışmalarından bağımsız olarak önceden

belirlenmesi gerekir. Ancak, ülkemizde böyle bir çalışma henüz mevcut olmadığından, hem

plan üniteleri için belirsiz olan işletme amaçlarına temel teşkil etmek, hem de çok amaçlı

faydalanmaya olanak vermek için, plan ünitesi ormanlarında odun üretim fonksiyonu dışında

kalan olası orman fonksiyonlarına ait bilgilerin de toplanması gerekir. Bu bilgilerin hangi

kaynaklardan, nasıl bir yolla toplanacağı elbette orman fonksiyonuna göre değişir. Örneğin

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü için bir fonksiyon haritası düzenlenecek ise;

Hidrolojik fonksiyon görecek alanları, Devlet Su İşleri veya İSKİ Genel

Müdürlüğü’nden sağlamak;

Erozyon kontrolu fonksiyonuna ayrılacak alanları hava fotoğraflarından, yersel

gözlem sonuçlarından, eşyükselti eğrili haritalar yardımıyla elde edilen eğim gurubu

sınıflamasından, anakaya ve toprak haritalarından sağlamak;

Ulusal savunma fonksiyonu görecek alanların Milli Savunma Bakanlığından

sağlamak;

Estetik ve rekreasyona ayrılacak alanların av ve yaban hayatı koruma alanlarının Milli

Parklar Genel Müdürlüğünden sağlamak ya da bu konuda özel anket yapmak;

Tabiat ve kültür varlıklarını, sit alanlarını ilgili koruma kurulları ve imar

müdürlüklerinden sağlamak

mümkündür.

Orman fonksiyonlarına ilişkin bilgilerin, plan ünitesi ormanları için o planlamayı

yapan amenajman heyeti tarafından toplanarak değerlendirmesi elbette mümkündür. Ancak,

bilgi toplama işlevi sadece planlanacak ünite ile sınırlı kalması halinde çok büyük eksiklikler

ortaya çıkmaktadır. Konuyu somut bir örnekle açmak istersek;

Örneğin Alibeyköy Barajı’nın göl alanı Gaziosmanpaşa İşletme Şefliği sınırları içinde,

su toplama havzası ise, hem Gaziosmanpaşa, hem de Kemerburgaz İşletme Şefli içinde

kalmaktadır. Bu plan ünitelerinin ayrı ayrı ele alınması halinde, Kemerbugaz İşletme Şefliği

içinde hidrolojik fonksiyon doğrudan görünememektedir. Böyle durumlar büyük barajların su

toplama havzalarında daha da önemli hale gelmektedir.

Bu ve benzeri örnekleri diğer fonksiyonlar içinde vermek mümkündür. O nedenle,

orman fonksiyon haritalarının en az işletme müdürlüğü bazında ele almak, ya da plan ünitesi

için fonksiyon belirlenecekse, arz ve talep durumuna ilişkin bilgilerin daha geniş bir alan

dikkate alınarak toplanması gerekmektedir

Page 139: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

Page 140: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

FONKSİYONEL PLANLAMADA İDARE SÜRELERİ VE AMAÇ ÇAPLARI*

Prof.Dr.Ünal ASAN**

Kısa Özet

Bu makalede, orman kaynaklarının toplum beklentileri

doğrultusunda çok amaçlı kullanım ve süreklilik ilkelerine uygun

olarak işletilmesi sırasında planlama kriteri olarak kullanılan iki

temel kriterin –idare süresi ve amaç çapı- nasıl belirleneceği

açıklanmıştır. Bu amaçla her iki kavram ayrı ayrı ele alınarak,

önce bunların planlama faaliyetleri içindeki yer ve önemlerine

dikkat çekilmek suretiyle teknik ve bilimsel tanımları yapılmış,

sonra da bu kriterlerin değişik orman fonksiyonları için nasıl

belirlenmesi gerektiği teorik örnekler üzerinde gösterilmiştir.

Makale amacına uygun olarak metin içinde önce idare

sürelerine esas olan teknik olgunluk çeşitlerine ilişkin tanımlar

hatırlatılarak, bu iki kavram arasındaki organik bağa dikkat

çekilmiş, sonra da işletme ana amacı yuvarlak odun veya hizmet

üretimi olan işletme sınıflarında idare süreleri belirlenirken hangi

kriterlerin esas olacağına açıklık getirilmiştir.

Makale içinde ayrıca amaç çapının planlama faaliyetleri

sırasında hangi hallerde mutlak düzenleme kriteri olduğu ve

saptanması gerektiği, hangi hallerde ise yardımcı bir kriter olduğu

mutlak surette gerekmediği hususlarına da işaret edilerek, bu

göstergenin belirlenmesinde baz alınan faktörler sıralanmıştır.

1-GİRİŞ

Orman amenajmanı pratiğinde ürün ve hizmet akışı sürekliliği, çeşitli kriterlere göre

ayrılan ve adına işletme sınıfı denilen alt plan ünitelerinde ya alan bazında, ya da ağaç bazında

sağlanır. Alan bazı esas alındığında faydalanma düzeni aynı yaşlı ve maktalı orman formu ve

işletme şekline göre, ağaç bazı esas alındığında değişik yaşlı ve seçme orman formu ve işletme

şekline göre kurulur.

Yetişme ortamı koşulları ve ağaç türleri uygun olduğu takdirde, hem değişik çap ve

kalitedeki orman ürünleri üretimini, hem de diğer orman koruma fonksiyon ve hizmetlerini, her

iki orman formuyla da sağlamak mümkündür. Planlamada izlenecek prosedür bakımından

burada önemli olan husus, önce plan ünitesi özelinde işletme amacına en uygun orman formu

ve işletme şeklini kararlaştırmak, sonra da düzenleme kriteri olarak baz alınacak idare süresi ve

amaç çaplarını belirlemektir.

__________________ *Bu makale 5-6 Mayıs 1999 tarihinde Bolu’da yapılan seminerde sunulan tebliğ genişletilerek hazırlanmıştır.

**İ.Ü.Orman Fakültesi, 80895 Bahçeköy-İstanbul

Yayın Komisyonuna sunulduğu tarih: 18.11.2000

Page 141: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Bu makalenin amacı, işletme amacı her ne olursa olsun aynı yaşlı ve maktalı olarak

planlanması düşünülen ormanlarda idare sürelerinin, değişik yaşlı ve düşey kapalı olarak

planlanması düşünülen ormanlarda amaç çaplarının nasıl saptanacağını açıklamaktır. Bu amacı

gerçekleştirmek üzere, makale içinde önce idare sürelerinin ve amaç çaplarının bilimsel

tanımları yapılmış, sonra da bu iki faktörün belirlenmesinde hangi kriterlere dayanılacağı

açıklanmıştır.

2-İDARE SÜRESİ TANIMI, ÇEŞİTLERİ VE BELİRLEME KRİTERLERİ

Maktalı ormanlarda en önemli planlama kriterlerinden birisi olan idare süresi, bir işletme

sınıfını oluşturan meşcerelerin doğal ya da yapay yolla meydana getirilmesinden, olgunlaşarak

kesildiği ana kadar geçen ve meşcerelerin olgunluk sürelerinin ortalamasına denk gelen bir üretim

süresidir. İdare süresi, işletmenin amaçlarına, ağaç türüne, amaç çapına, bonitet sınıfına, teknik

olgunluğa, en yüksek odun hasılatı olgunluğuna, doğal olgunluğa, bakım ve gençleştirme

metodlarına göre değişir ve bunların ortak etkilerine dayanılarak saptanır.

Yukarıdaki tanımda açıklandığı üzere, idare süresi bir işletme sınıfını oluşturan çok

sayıdaki meşcerenin ortalama olgunluk süresidir. Bir başka ifade ile, idare süresi ancak bir işletme

sınıfı için saptanır. O işletme sınıfı içindeki her meşcereler için ayrı bir idare süresinden söz

edilemez. Bu nedenle meşcere bazında planlamayı esas alan planlama sistemlerinde

(Einzelplannung) idare sürelerinden hiç söz edilmemektedir.

Orman amenajmanı terminolojisinde tek meşcerelerin üretim süreleri “Meşcere

Olgunluğu” terimi ile ifade edilmektedir. Meşcerelerin kesime olgunluğu çeşitli göstergeler

yardımıyla belirlenir ve o göstergeye göre adlandırılır. Meşcere olgunluğunun saptanmasında

kullanılan göstergeler aşağıda sıralanmıştır :

-Fiziksel ya da Doğal Olgunluk: Burada olgunluk göstergesi olarak, koru ormanlarında

meşcerenin doğal ömrü, baltalıklarda kütüklerin sürgün verme yeteneğinin sona erdiği yaştır.

Meşcerelerin doğal ömürleri kendisini meydana getiren ağaç türlerinin doğal ömrü ile

ilgilidir. Kimi ağaç türleri doğanın kendilerine tanıdığı genetik ayrıcalıklardan ötürü çok uzun

zaman yaşamalarına karşın, kimi türlerin ömürleri kısa olabilmektedir. Asli ağaç türlerimizin

bazılarında anıtsal nitelik kazanmış bireylerde saptanabilen yaşlar Çizelge 1 de verilmiştir.

Çizelge 1 : Asli Ağaç Türlerimizden Bazılarında Saptanan Doğal Yaşlar

Ağaç Türü Saptanan

Yaş

Yıl

Göğüs

Çapı

M

Bulunduğu Yer Kim Tarafından

Saptandığı

Cedrus libani 1180 2,49 Antalya-Güzelsu Asan

Cupressus Spp. 1060 2,08 Denizli-Sarayköy Yeşil

Juniperus Spp. 1000 + 3,40 Elmalı-Tekkedere Boydak-Asan

Pinus nigra 700 1,50 Kütahya-Domaniç Aytuğ

Pinus nigra 730 1.78 Denizli-Eskere Asan

Pinus brutia 310 1,20 Fethiye-İncirköy Asan

Picea orientalis 850 2,25 Torul-Örümcek Asan

Abiec cilicica 200 + 2,00 Antalya-Bucak Bozkuş

Abies equi trojani 180 + 1,40 Edremit-Kazdağları Ata

Abies nordmanniana 350 + 1,78 Artvin-Meydancık Gül-Gümüş-Yavuz

Taxus baccata 1500 3,00 Çamlıhemşin-Kito Or. N.Aksoy

Fagus orientalis 310 2,12 Giresun-Bulancak Asan

Castanea sativa 540 3.12 Antalya-İbradı Asan

Quercus robur 1000 2,78 Bolu-Saccılar Asan

Quercus robur 800 2,26 Düzce-Konuralp N.Aksoy

Page 142: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

Bu çizelgede verilen yaşlar belirtilen türlerin ulaşabildiği ekstrem uzunluktaki yaşlar olup

sadece fiziksel olgunluk hakkında bir fikir verebilecek niteliktedir. Bu değerlerin işletme

ormanlarında doğrudan idare süresi olarak kullanılmaları elbette mümkün değildir. Çünkü

meşcere olgunluğu tek bir ağaç için değil, o meşcereyi oluşturan tüm bireyler için söz konusu

edilebilecek ortalama bir olgunluk süresidir.

-Teknik Olgunluk: Meşcerenin belli bir kullanma yerinin istediği çap ve kalitedeki odun

çeşitlerinden en yüksek oranda verdiği çağıdır. Burada olgunluk göstergesi, meşcerenin belirli

odun çeşitlerinden yüzde olarak sağladığı en yüksek miktardır.

-En Yüksek Odun Hasılatı Veren Olgunluk: Meşcerenin hacim olarak en yüksek

miktarda odun hasılatı verdiği yaş ve çağıdır. Aynı yaşlı ve tek katlı ormanlarda bu yaş, her ağaç

türünün saf meşcerelerinde bonitet sınıfları itibariyle genel ortalama artımın en yüksek değere

çıktığı yaş olarak belirlenir. İşletme sınıfı birden fazla ağaç türünün karışık meşcerelerinden

oluşuyorsa, idare süresi karışıma giren türlere ait idare sürelerinin ortalaması halinde belirlenir.

Asli ağaç türlerimizden bazılarında genel ortalama artımın maksimuma ulaştığı yaşlar ve

bu yaşlarda elde edilen genel ortalama artımlar Çizelge 2 de verilmiştir.

Çizelge 2 : Asli Ağaç Türlerimizde Genel Ortalama Artımın Maksimum

Olduğu Yaşlar ve Genel Ortalama Artımlar (ASAN 1999) Bonitet

Sınıfı

Genel Ortalama Artımın Maksimum Olduğu Yaşlar Yaş / ( m³/ha ) Meşe

Eraslan

(1955)

Kayın

Carus

(1998)

Kızılçam

Yeşil

(1992)

Sarıçam

Alemdağ

(1967)

Karaçam

Kalıpsız

(1963)

Sedir

Evcimen

(1963)

Ladin

Akalp

(1978)

Ardıç

Eler

(1988)

Kazdağı

Göknarı

Asan (1984)

I 60/4,6 30/11,4 65/11,1 45/10,94 80/11,0 40/7,7 70/10,9 60/3,6 40/11,7

II 65/3,8 40/8,1 70/8,6 55/8,6 80/9,0 50/6,6 75/8,8 70/2,1 47/9,8

III 75/3,3 50/6,1 75/6,5 85/6,9 85/6,8 55/5,2 75/7,2 75/1,2 53/8,4

IV 80/2,9 60/4,7 80/4,7 - 90/4,8 60/3,9 80/5,8 - 60/7,4

V 85/2,6 70/3,7 85/3,2 - 80/2,9 70/2,3 80/4,8 - 65/6,6

-En Yüksek Orman Randı Olgunluğu: Bir meşcerede orman randının en yüksek olduğu

yaş ve çağdır. Burada adı geçen rant, son kesimle sağlanan odun ürünleri ile aralama

kesimlerinden elde olunan odun ürünlerinin para değeri toplamından, masraflar çıktıktan sonra

geri kalan yıllık net para hasılatıdır.

-Mali Olgunluk: Meşcerenin kararlaştırılan faiz yüzdesine ulaştığı yaş ve çağıdır.

İdare süresi, işletme sınıfını oluşturan meşcerelerin hangi çeşit olgunluğu esas alınıyorsa,

ona göre adlandırılır. Buna göre idare süresinin çeşitleri aşağıdaki gibidir:

1- Fiziksel ya da doğal idare süresi,

2- Teknik idare süresi,

3- En yüksek odun hasılatı sağlayan idare süresi,

4- En yüksek orman randı sağlayan idare süresi,

5- Mali idare süresi,

6- Silvikültürel idare süresi,

7- Patolojik idare süresi.

İlk beş sırada yer alan idare sürelerinin genel özellikleri meşcere olgunluğu ile aynıdır.

Meşcerelerin en fazla tohum verdiği yaşlara göre saptanan silvikültürel idare süresi, koruya

dönüştürülen baltalıklarda bir anlam ve önem ifade eder. Patalojik idare süresi ise, böcek ve

mantar tasallutu nedeniyle belirli bir yaştan itibaren kalitesi bozulan meşcerelerde, salt bu

faktörlerin olumsuz etkilerini bertaraf etme amacıyla, kısıtlanan ve kısaltılan idare sürelerini

tanımlar.

Page 143: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

3-İDARE SÜRESİNİN BELİRLENMESİ

Eraslan, bir işletme sınıfı için idare süresi belirlenirken aşağıdaki formülün kullanılmasını

önermektedir (ERASLAN,1982,s.318) :

U= f(X1, X2, X3, X4, X5, X6, X7)

Formülde U : İdare süresini (Yıl)

X1: İşletme amaçlarını

X2: Ağaç türünü

X3: Amaç çapı ya da ürün kalitesini

X4: Bonitet sınıfını

X5: Meşcere olgunluğunu

X6: Gençleştirme metodunu

X7: Bakım metodunu

göstermektedir.

Yukarıdaki fonksiyonda yedi adet değişkenden söz edilmesi, idare süresi üzerinde bu yedi

faktörün etkili olduğunu ifade etmek içindir. Yoksa, her hangi bir ormanda idare süresi

belirlenirken yedi değişik faktörün ölçülerek bir denklemde yerine konacağı ve sonuçta idare

süresinin belirli bir sayı halinde ortaya çıkacağı anlaşılmamalıdır.

İdare süreleri aynı yaşlı ve maktalı koru ormanlarında planlama kriterlerinin başında

gelen bir düzenleme ögesidir. Bu nedenle saptanmasında izlenen prosedürün iyi anlaşılması

gerekmektedir. Ancak, faydalanmanın düzenlenmesinde baz alınan kriterlerin başında yer

almasına karşın, planlama çalışmaları sırasında idare süresinin belirlenmesine gereken önemin

verilmediği görülmektedir. İdare süreleri, her plan ünitesinde işletme sınıflarının her birisi için

yukarıdaki faktörlerin ortak bileşeni halinde belirlenmesi gereken bir planlama ögesi olmasına

karşın, bu sürenin ülkenin her tarafında, önceleri (1941 Yılında) sadece ağaç türüne, sonradan

ağaç türü ve bonitete bağlı olarak sabit bir parametre halinde dikte edildiği görülmektedir.

Orman Genel Müdürlüğü’nün değişik tarihli olurları ile uygulanması istenen idare sürelerinden

bir bölümü Çizelge 3 de verilmiştir.

Çizelge 3 : OGM Tarafından Değişik Tarihlerde Uygulattırılan İdare Süreleri

1941 Yılı 1955 Yılı 1973 Yılından 3.3.1977 Tarihli 12.4.1978 Tarihli

Ağaç Yönetmeliğine Yönetmeliğine Sonraki Amenaj- OGM Oluruna OGM Oluruna

Türleri Göre Göre Man Planlarında Göre Göre

Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl

Karaçam 150 120-180 100-120 70-90-100 80-100

Sarıçam 150 120-180 - 80-100 80-100

Kızılçam 150 80-150 60 40-50 50-60

Göknar 120 120-150 80 - -

Ladin 150 120-150 120 100 100

Sedir 200 200 - - 90-100

Meşe 200 200-300 100-120 80-100 80-100

Kayın 120 120-150 - - -

Bu çizelgenin incelenmesi ile de anlaşılacağı üzere, Orman Genel Müdürlüğü tarafından

dikte edilen idare süreleri zaman zaman değişmiştir. Değişim genelde kısaltma yönünde olmuş ve

idare süresi Kızılçamda 40 yıla kadar inmiştir.

Son iki sütunda belirtilen idare süreleri, Orman Genel Müdürlüğü’nün süre tespitinde

genel odun verimini maksimize etme amacına dayattığını ve ne teknolojik idare süresini, ne de,

diğer fayda ve fonksiyonları en iyi biçimde yerine getirecek işletme amaçlarını dikkate almadığını

ve bunları tamamen göz ardı ettiğini göstermektedir. Diğer taraftan, Eraslan tarafından önerilen

Page 144: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

fonksiyon da sadece değişik çap ve kalitede yuvarlak odun üretim amacıyla işletilen ormanlarda

idare süresi belirleme amacına uygun görünmektedir. İşletme ana amacı hizmet üretimi olan

ormanlar için bu kriterlere başkalarının da eklenmesi gerekmektedir.

Açıklanan bu nedenlerden ötürü idare süresi belirleme yönteminin odun ve hizmet

üretimleri için iki ayrı başlık altında ele alınması gerekmektedir.

3.1- Yuvarlak Odun Üretim Amaçlı İşletme Sınıflarında

İdare Sürelerinin Belirlenmesi

Değişik çap ve kalitede yuvarlak odun üretimi amacıyla İşletilen aynı yaşlı ve maktalı

işletme sınıflarında idare süresinin belirlenmesinde ağaç türü, işletme sınıfının ortalama

boniteti ve işletme amacı baz alınmaktadır. Bu amaçla izlenen prosedür aşağıda açıklanmıştır.

1-İşletme Amacının En Yüksek Odun Hasılatı Olması Halinde

İşletme ana amacının çap ve kalite gözetilmeksizin en yüksek yıllık ortalama odun

hasılatı sağlamak olası halinde idare sürelerinin genel ortalama artıma göre belirlenmesi ve bu

artımın en yüksek değere ulaştığı yaşın idare süresi olarak alınması önerilmektedir.

Ağaç türlerinde genel ortalama artımların yaşa göre gelişimi bonitete göre değişir.

Kazdağı Göknarındaki gelişme trendi Şekil 1 de gösterilmiştir. Yaş ve bonitete göre farklı

olmakla beraber, her ağaç türünde benzer trendi görmek mümkündür.

Şeklin incelenmesiyle de anlaşılacağı gibi, genel ortalama artım en yüksek miktara

ulaştıktan sonra bu değeri uzun süre korumakta ve artımda çok az bir azalma olmaktadır. Ancak

bu zaman esnasında meşcere orta çaplarında ve hacimlerinde önemli bir yükselme

görülmektedir. Orta çaptaki bu artış ürün çeşitleri dağılımını da etkilemekte, böylece son hasılat

içinde kalın çaplı ürünün miktar ve oranı iyice çoğalmaktadır. Açıklanan hususa ilişkin bir

örnek Çizelge 4 de verilmiştir. Uzayan idare süresiyle genel ortalama artımda görülen düşüş ve

fakat meşcere orta çapı ve genel hacım verimi üzerindeki etki kolayca görülmektedir.

Şekil 1: Kazdağı Göknarının Aynı Yaşlı Meşcerelerinde Genel Ortalama Artımın Bonitet Sınıfları İçinde

Yaşa Göre Gelişimi (ASAN 1984, s.94)

Çizelge 4: Aynı Yaşlı ve Maktalı Kazdağı Göknarı Ormanlarında Genel

Page 145: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

Ortalama Artım, Meşcere Orta Çapı ve Genel Hacim Veriminin

İdare Süresine Göre Değişimi (ASAN 1984 s.180-185) Boni-te

t

Sınıf-

Ları

Genel

Ort.

Artım

M³/Ha

Orta

Çap

cm

Genel

Hasılat

M³/Ha

Genel

Ort.

Artım

M³/Ha

Orta

Çap

Cm

Genel

Hasılat

M³/Ha

Genel

Ort.

Artım

M³/Ha

Orta

Çap

cm

Genel

Hasılat

M³/Ha

İdare Süreleri

40 Yıl 50 Yıl 60 Yıl

I 11,7 20,2 468,33 11,3 26,1 566,79 10,7 32,1 642,16

II 9,7 16,7 388,99 9,8 21,5 488,52 9,5 26,5 567,53

50 Yıl 60 Yıl 70 Yıl

III 8,4 17,1 420,67 8,3 21,2 500,29 8,1 25,1 567,54

IV 7,3 12,9 365,83 7,4 15,8 444,89 7,3 18,9 513,46

60 Yıl 70 Yıl 80 Yıl

V 6,5 10,8 391,04 6,5 12,9 458,12 6,4 15,0 516,68

Çizelgeye göre, idare süresinin 40 yıl alınması halinde genel ortalama artım 11,7 m³ orta

çap 20,2 cm olmaktadır. İdare süresinin 60 yıla uzaması halinde genel ortalama artımda 1 m³

lük düşüş olmakta ve fakat meşcere orta çapı 12 cm yükselmektedir. Meşcere hacmi de buna

bağlı olarak yaklaşık %45 artışla 642 m³ e yükselmektedir.

V. bonitet sınıfında ise durum daha da çarpıcı biçimde ortaya çıkmaktadır. İdare süresi

20 yıl uzaması halinde genel ortalama artımın sadece 0,1 m³ azalmasına karşın meşcere orta

çapında 4 cm, genel hacım veriminde yaklaşık 125 m³ lük yükselme meydana gelmektedir.

Miktarlar aynı olmasa da, bu değişim tüm ağaç türlerinde gözlenmektedir. Bu durum, salt genel

ortalama artıma ve bunun maksimuma ulaştığı yaşa göre idare süresi belirlemenin eksik ve

sakıncalı olduğunu göstermektedir. O halde; çap ve kalite gözetmeksizin en yüksek miktarda

yıllık ortalama odun hasılası sağlayan idare sürelerinin, genel ortalama artımın maksimum

olduğu yaşın daha ilerisinde olması gerekmektedir. İdare süresinin genel ortalama

artının maksimum olduğu yaştan ne kadar ileri götürüleceği, artım kaybının getireceği

dezavantajı çap kalınlaşmasının getireceği avantaj ile karşılaştırarak belirlenir.

İdare süresinin hangi yaş olması gerektiğini hasılat tabloları yardımıyla kolayca

belirlemek mümkündür. Aynı yaşlı ve tek katlı meşcerelerde genel hacmin yaşa göre gelişimi

yayvan bir S eğrisi; cari artım ve ortalama artımın yaşa göre gelişimi ise çan eğrileri

biçimindedir. S eğrisinin külminasyon (Büküm) noktası yıllık cari artımın en yüksek olduğu

yaşı gösterir. Cari artım eğrisinin, ortalama artım eğrisi ile kesiştiği nokta ise, genel ortalama

artımın en yüksek olduğu yaştır (KALIPSIZ 1982, s. 192). Genel hacim, yıllık carı artım,

genel ortalama artım ve idare süresi ilişkileri Şekil 2 de gösterilmiştir.

2-İşletme Amacının Belirli Bir Çap ve Kalitede Odun Yetiştirmek

Olması Halinde

Çap ve kalite üzerinde etkili olan faktörler meşcere sıklığı, yaş ve bonitettir. Bonitetin

odun kalitesi üzerindeki etkisi dolaylıdır. Çünkü, kaliteli odun, dairesel kesite sahip, düzgün,

dolgun, budaksız, lif kıvrıklığı ve olukluluğu bulunmayan, tekdüze yıllık halkalı ve kalın çaplı

odundur. Bu nitelikteki odunlar, ağaç türünün irsel niteliklerinin uygun olması halinde ancak

kuvvetli yetişme ortamlarındaki sık ve karışık meşcerelerde yetişebilir.

Meşcere sıklığını bakım kesimleri ve aralama ile ayarlamak mümkündür. Ancak,

değişik sıklık derecelerine göre düzenlenmiş hasılat tablolarının elde olması halinde amaç

çapına kaç yılda ulaşılacağı bu tablodan alınabilmektedir. Konuya ilişkin bir örnek, Kızılçam

ormanları için Yeşil (1992) den alınarak Çizelge 5 de gösterilmiştir. Meşcere orta çapının

Page 146: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

değişik bonitet ve sıklık dereceleri içinde idare süresine göre gelişimi bu çizelgede sayısal,

Şekil 3 de grafik olarak gösterilmiştir.

Şekil 2 : Genel Hacim, Cari ve Ortalama Artım ile İdare Süresi İlişkileri (KALIPSIZ 1982, s.194 ten değiştirerek)

Çizelge 5: Meşcere Orta Çapının Değişik Bonitet Ve Sıklık

Dereceleri İçinde İdare Süresine Göre Gelişimi (YEŞİL 1992, s. 122-144) Boni-te

t

Sınıf-

Ları

İdare Süreleri

40 Yıl 50 Yıl 60 Yıl

Sıklık Dereceleri

0,6 0,8 1,0 0,6 0,8 1,0 0,6 0,8 1,0

I 28,13 26,60 25,42 32,83 31,21 29,95 36,78 35,08 33,77

II 26,36 24,83 23,65 30,95 29,33 28,07 34,81 33,11 31,80

III 24,23 22,70 21,51 28,69 27,07 25,81 32,44 30,75 29,43

IV 21,56 20,03 18,84 25,86 24,24 22,98 29,48 27,78 26,47

V 17,98 16,46 15,27 22,07 20,45 19,19 25,21 23,82 22,50

70 Yıl 80 Yıl 90 Yıl

I 40,19 38,43 37,06 43,20 41,38 39,97 45,89 44,03 42,59

II 38,14 36,38 35,02 41,09 39,27 37,87 43,73 41,87 40,42

III 35,69 33,93 32,56 38,56 36,74 35,34 41,13 39,27 37,82

IV 32,61 30,86 29,49 35,39 33,57 32,16 37,87 36,01 34,57

V 28,50 26,74 25,38 31,34 29,33 27,92 33,52 31,65 30,21

Şekil 3: Meşcere Orta Çapının Değişik Sıklık ve Bonitet Dereceleri İçinde Yaşa Göre Gelişimi (YEŞİL 1992)

Çizelgenin incelenmesi ile de görüleceği üzere meşcere sıklığı azaldıkça aynı orta çap

daha kısa zamanda elde edilebilmektedir. Örneğin I. Bonitet yetişme ortamında normal sıklıkta

Page 147: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

90 yılda ulaşılan 42,6 cm lik meşcere orta çapına 0,6 sıklık derecesinde 80 yılda, ve keza III.

Bonitet sınıfında yine 90 yılda elde edilen 38 cm lik meşcere orta çapına 0,6 sıklık derecesinde

80 yılda ulaşılabilmektedir. Bu durum, müdahele gören ormanlarda aralamanın idare süresini

yaklaşık %10 oranında kısalttığını ortaya koymaktadır. Keza, V. bonitet yetişme ortamında 90

yılda elde edilen 30 cm lik meşcere orta çapına I. Bonitette 50 yılda ulaşılabilmektedir. Bu

sonuç, teknolojik idare süresi üzerinde bonitetin, aralamadan daha etkili olduğunu

göstermektedir.

3-İşletme Amacının En Yüksek Orman Rantı Sağlamak Olması Halinde

İşletme amacının en yüksek orman rantı sağlamak olması halinde idare süreleri, işletme

sınıfından sağlanacak toplam para hasılatından, meşcere kuruluş, bakım, hasat taşıma ve diğer

giderler toplamının idare süresi sonundaki baliğ değerini çıkartmak suretiyle elde edilen

miktarın maksimum olduğu yaş olarak belirlenir. Bugünkü net değer olarak hesaplanır.

3.2-Odun Üretimi Dışındaki Fonksiyonlara Göre İşletilen Aynı Yaşlı

ve Maktalı İşletme Sınıflarında İdare Süresinin Belirlenmesi

Giriş bölümünde de açıklandığı üzere, ana amacı odun ve odun dışı çeşitli orman

ürünlerini üretmek olmayan ve hidrolojik, estetik, rekreasyon, erozyon kontrolu, yaban hayatı,

doğayı ve biyogenetik rezerv alanlarını koruma gibi fayda ve fonksiyonları ön plana çıkartan

işletme sınıflarında, koruma ve hizmet üretiminin sürekliliği maktalı orman kuruluşları ile de

sağlanabilmektedir. Esasen, yetişme ortamı verim güçlerinin zayıf olduğu, ya da plan

ünitesindeki ağaç türlerinin ışık ağacı olduğu durumlarda maktalı orman işletmeciliği, doğal bir

zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu fayda ve fonksiyonların öne çıktığı işletme

sınıflarında idare süreleri ilke olarak üretim ormanlarından daha uzundur.

İşletme ana amacı yuvarlak odun üretimi olmayan işletme sınıflarında idare süreleri

fonksiyon amacına uygun meşcere kuruluşlarına göre belirlenmelidir. Bu ormanlarda idare

süreleri, meşcerelerin yapay veya doğal yolla kuruluşundan başlayarak optimal kuruluşa

ulaştıktan sonra, artık bu fonksiyonu göremez hale gelene kadar geçen zaman aralığı olarak kabul

edilmelidir. Çünkü; fonksiyonel açıdan optimal kuruluşa ulaşan meşcere zaman içinde kendisini

oluşturan ağaçların yaşlanmasıyla yıkım (göçme) dönemine girer. İşte hizmet üretimiyle işletilen

ormanlarda idare süreleri, yıkım döneminden önceki bir yaşa uygun gelecek biçimde saptanması

gerekir. Bu nedenle böyle ormanlardaki idare süreleri üretim ormanlarına kıyasla daha uzundur

(ASAN,1991,s.8-9). Birden fazla işletme amacı olan işletme sınıflarındaki idare süreleri ana amaca göre

belirlenmelidir.

Su üretimi, erozyon kontrolu, estetik, rekreasyon vb gibi hizmetlerin üretildiği

ormanlarda fayda ve fonksiyonların etki dereceleri göğüs yüzeyi ile ölçülmektedir Bu nedenle,

maktalı işletmeciliğin uygulandığı koruma fonksiyonlu ormanlarda idare sürelerinin göğüs

yüzeyine göre belirlenmesi gerekmektedir.

Aynı yaşlı meşcerelerde göğüs yüzeyinin yaşa göre gelişimi incelendiğinde, meşcere

göğüs yüzeyinin küçük bir değer olarak başladığı, zaman içinde artarak maksimum bir miktara

ulaştığı, bu miktarı uzun bir zaman koruduktan sonra ilerleyen yaş ile yeniden azaldığı

görülmektedir (Şekil 4 ).

Page 148: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

Şekil 4 : Değişik Ağaç Türlerinin Aynı Yaşlı Meşcerelerinde Göğüs Yüzeyinin Yaşa Göre Gelişimi

(KALIPSIZ,1982, s.130)

Şeklin incelenmesiyle de görüleceği gibi, tüm ağaç türlerinde göğüs yüzeyleri

maksimuma ulaştıktan sonra azalma çok yavaş seyretmektedir. Buna göre, örneğin erozyon

kontrolunun ana amaç olduğu sarp ve dağlık alanlarda idare sürelerini 200 yıla kadar uzatmak

olası görünmektedir.

Diğer taraftan, meşcere göğüs yüzeyini istenilen miktara ulaştıktan sonra değişik

şiddetteki aralamalarla belirli bir miktarda tutmak, gerektiğinde müdahelenin şiddetini

azaltarak bu miktarı tekrar yükseltmek her zaman mümkün olmaktadır. Bu husus, hidrolojik

açıdan su verimini, yabanıl hayat açısından ot verimini, estetik ve rekreasyonel kullanım

açısından da meşcere sıklığını arttırıp eksiltme hususlarında planlamacıya büyük bir olanak

sağlamaktadır.

Açıklanan hususlara bir örnek vermek üzere, Karaçamın hakim olduğu bir işletme

sınıfını ele alır ve plan ünitesinde yapılan inceleme sonunda 60 m² göğüs yüzeyini planlama

kriteri olarak kabul edersek, idare süresini belirlemede yapılacak iş, meşcerelerin hangi yaşta

bu miktara ulaştığını (Hasılat tablosuna göre 80 yaşta 61,4 m²), ve hangi yaşta bu miktarın

altına indiğini (Hasılat tablosuna 180. Yaşta 59,6 m²) belirlemek ve idare süresini bu arada

herhangi bir yaş olarak belirlemektir (Şekil 5 ). Bu örneğe göre idare süresi, 80-180 yıl arasında

herhangi bir yaş olabilmekte ve fakat 180 yılın ötesine geçmemektedir.

Şekil 5 : Koruma Fonksiyonlu Bir İşletme Sınıfında İdare Süresinin Belirlenmesi (ASAN 1999)

Planlama kolaylığı bakımından koruma fonksiyonlu ormanlarda idare süreleri belirlenirken,

yaş sınıfı genişliğinin (Periyot uzunluğu) de dikkate alınması ve idare sürelerinin periyot

uzunluğunun tam olarak bölüneceği yaş olarak saptanması uygun bulunmaktadır.

Page 149: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

Yukarıda verilen örnek I.bonitet Karaçam ormanları içindir. Ortalama boniteti III olan

bir ormanda maksimum göğüs yüzeyi 57 m², V. Bonitette ise 43,2 m² dir. O halde III. Bonitet

sınıfı için hedef göğüs yüzeyi 50 m² alınırsa, idare süreleri 60-200 yıl, V. Bonitet için 40 m²

alınırsa idare süreleri 80-180 yıl arasında değişecektir.

Değişik ağaç türleri için önerilebilecek hedef göğüs yüzeyleri ile idare sürelerinin

bulunabileceği aralıkların bonitet sınıfları itibariyle değişimi, hasılat tablolarından çıkartılarak

Çizelge 6 de gösterilmiştir.

Çizelge 6 : Bazı Ağaç Türlerinin Koruma Fonksiyonlu İşletme Sınıflarında

Uygun Görülen Hedef Göğüs Yüzeyleri ve İdare Süresi Aralıklarının Bonitete Göre Değişimi

Ağaç Türü Bonitet Sınıfı Hedef Göğüs

Yüzeyi m²/ha

İdare Süresi Aralığı

Yıl

Karaçam (Kalıpsız 1963) I 60 80 – 180

III 50 60 – 200

V 40 80 – 180

Sarıçam (Alemdağ 1967) I 55 70 – 150

II 53 80 – 150

III 50 80 – 150

Kızılçam (Yeşil 1992)* I 45 80 – 100

III 37 80 – 100

V 30 80 – 100

Ladin (Akalp 1978) I 60 100 – 160

III 50 60 – 200

V 50 80 – 200

Sedir (Evcimen 1963) I 47 120 – 200

III 45 140 – 200

V 37 140 – 200

Meşe (Eraslan 1954) I 35 100 – 200

III 33 100 – 200

V 30 100 – 200

*) 1,0 sıklık derecesi için

4-AMAÇ ÇAPININ BELİRLENMESİ

Değişik yaşlı ve düşey kapalı ormanlarda planlama kriteri olarak yaş önem ve değerini

yitirdiği için, bu ormanlarda faydalanma düzenlenirken yaş sınıfı yerine çap sınıfı, idare süresi

yerine de amaç çapı esas alınmaktadır.

İster odun üretimi, ister hizmet üretimi amacıyla işletilsin, değişik yaşlı ve düşey kapalı

ormanlarda süreklilik ya tipik seçme orman formu ve işletmeciliği, ya da sürekli orman formu

ve işletmeciliği ile sağlanmaktadır. Ana amacın odun üretimi olması halinde ürün akışı

sürekliliği amaç çapı ve birim alandaki ağaç sayılarının çap basamak ve sınıflarına dağılımı ile

kontrol edilmektedir. Ana amacı hizmet üretimi olan işletme sınıflarında ise, hizmet akışının

devamlılığı sürekli orman formu ve işletmeciliği ile sağlanabilmektedir. Bu seçenekte ormanın

biyolojik sürekliliği ya amaç göğüs yüzeyi ve bunun çap sınıflarına dağılımına, ya da amaç

servet ve bunun çap sınıflarına dağılımına dayanılarak sürdürülmektedir.

Sürekli orman seçeneğinde amaç göğüs yüzeyi veya servetinin az ya da çokluğu,

beklenen orman fonksiyonu ile, arazi ve toprak yapısına göre değişmektedir. Birim alandaki

amaç göğüs yüzeyi veya ağaç servetinin az olmasını zorunlu kılan hidrolojik veya yabanıl

Page 150: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

hayatın korunması amacı ile işletilen ormanlarda bu kuruluşları ya ince amaç çapı, ya da seyrek

meşcere kurma yolu ile sağlanmak mümkündür.

4.1-Yuvarlak Odun Üretim amacıyla işletilen Değişik Yaşlı ve Düşey Kapalı

Seçme İşletme Sınıflarında Amaç Çapının Belirlenmesi

Daha önce açıklandığı üzere, seçme ormanı değişik yaşlı ve düşey kapalı ormanlarda

yaşam döneminin bir aşaması olarak ortaya çıkmaktadır. Orman kendi hali bırakıldığında önce

yıkım dönemine, sonra da sırasıyla gençlik ve olgunluk dönemine geçmektedir. İşletme

ormanlarında seçme formu, ormana belirli aralıklarla yapılan bilinçli ve sistemli bakım ve

gençleştirme müdaheleleriyle devam ettirilmektedir.

Seçme ormanlarında amaç çapı; piyasa koşulları ve patalojik etmenlere dayanılarak

bonitet sınıfları itibariyle belirlenir. Bu yolla saptanan çap, teknolojik idare süresine karşı gelen

amaç çapıdır. Ancak, bu amaç çapının aynı zamanda birim alandan sağlanan yıllık ortalama

hacim artımını maksimum kılan çap olacağı düşünülmemelidir. Bir başka anlatımla yuvarlak

odun üretimi amacıyla işletilen seçme ormanlarında ağaç sayılarının çap basamak ve sınıflarına

optimal dağılımı ya amaç çapı kriterine, ya da hacim artımı kriterine göre belirlenir. Birinci

dağılım belirli bir amaç çapı esas alınarak bu çapta bulunması arzulanan ağaç sayısından geriye

doğru gidilerek hesaplanan ağaç sayısıdır. Bu dağılımın meydana getirdiği hacim artımı amaç

çapına göre değişmez. İkinci tip çap dağılımı ise, yıllık cari hacim artımını maksimize eden

ağaç sayısı dağılımıdır. Şöyle ki;

Değişik yaşlı ve düşey kapalı ormanlarda her yetişme ortamının verim gücüne bağlı

olarak birim alanda ulaşılabilecek maksimum bir göğüs yüzeyi vardır. “Optimum Sıklık”

olarak adlandırılan ve sadece bonitete göre değişen bu miktarı hiçbir silvikültürel uygulama ile

yükseltme olanağı yoktur. Ancak, meşcere göğüs yüzeyi değişmemekle birlikte birim alandaki

ağaç serveti miktarını, amaç çapı ve buna göre hesaplanacak ağaç sayılarının çap sınıflarına

dağılımı ile oynamak suretiyle arttırıp eksiltmek mümkündür. Ancak bu yolla hacim artımını

arttırıp eksiltmek mümkün değildir.

Bu açıklamaya bir örnek olmak üzere, değişik yaşlı Kayın ormanları için yapılan bir

çalışmanı sonuçları Çizelge 7 ve 8 de gösterilmiştir.

Çizelge 7 : Optimum Sıklıktaki Kayın Ormanlarında Ulaşılabilecek Maksimum

Göğüs Yüzeylerinin Bonitet,Ağaç Sayısı ve hacmin Amaç Çapına Göre Değişimi

(ATICI 1998, s.161-162) Bonitet

Sınıfı

Göğüs

Yüzeyi

M²/Ha

Amaç Çapı 40 cm Amaç Çapı 50 cm Amaç Çapı 60 cm Amaç Çapı 70 cm

Ağaç Sa.

Ad/Ha

Hacim

M³/Ha

Ağaç Sa.

Ad/Ha

Hacim

M³/Ha

Ağaç Sa.

Ad/Ha

Hacim

M³/Ha

Ağaç Sa.

Ad/Ha

Hacim

M³/Ha

I 119,87 4176 1710,6 2962 1843,3 2291 1939,8 1883 2021,0

II 104,74 5195 1268,8 4063 1354,7 3470 1420,2 3114 1459,3

III 89,70 6417 902,5 5501 962,3 5052 962,0 4838 1002,5

IV 74,51 7653 607,8 7019 634,2 6738 645,5 6647 655,4

V 59,70 8612 385,2 8242 397,5 8120 401,1 8058 402,1

Çizelge değerlerinden de anlaşılacağı üzere, aynı göğüs yüzeyinde amaç çapı ve ağaç

sayısı dağılımını değiştirmek suretiyle birim alandaki ağaç servetini azaltıp çoğaltmak mümkün

ise de, bu artış yıllık hacim artımına aynen yansımamaktadır. Nitekim; özellikle yüksek

bonitetlerde amaç çapına bağlı olarak meşcere hacmi 200 m³ ten fazla artmasına karşın, yıllık

artım hemen hemen sabit kalmaktadır. Bu durum, değişik yaşlı ormanlarda göğüs yüzeyi

değişmedikce meşcere hacmini yükseltmenin yıllık verimi arttırmadığını ortaya koymaktadır.

Page 151: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

12

Çizelge 8: Optimum Sıklıktaki Değişik Yaşlı Kayın Ormanlarında Yıllık Hacim

Artımının Bonitete ve Amaç Çapına Göre Değişimi (ATICI 1998, s.161-162) Bonitet Sınıfı Amaç Çapları

40 cm 50 cm 60 cm 70 cm

I 30,83 30,38 29,96 29,50

II 26,79 26,77 26,57 26,19

III 22,29 22,51 22,50 22,40

IV 17,51 17,79 17,78 17,78

V 12,80 12,99 13,03 13,02

Yıllık hacim artımını değiştiren optimum kuruluşlar “Seçme Ormanı Kuruluş

Diyagramları “ yardımıyla saptanır. Bu konuda bir örnek Mitscherlich’den alınarak aşağıda

gösterilmiştir.

Şekil 6 : Seçme Ormanı Optimal Kuruluş Diyagramı (MITSCHERLICH2 e atfen

KALIPSIZ 1982 s. 181)

Bu diyagrama göre örneğin 10 m³ hacim artımı elede edebilmek için ince çap sınıfında

200, orta çap sınıfında 100, kalın çap sınıfında 45 adet ağaç bulunması gerekmektedir.

4.2-Odun Üretimi Dışındaki Fonksiyonlara Göre İşletilen Değişik Yaşlı ve

Düşey Kapalı İşletme Sınıflarında Amaç Çapının Belirlenmesi

Ana amacı hizmet üretimi olan koruma fonksiyonlu ormanlarda hizmet akışı sürekliliği,

“Sürekli Orman” olarak adlandırılan değişik yaşlı ve çok katlı orman formu ile sağlanmak

istenirse, böyle ormanlarda planlama kriterinin ya orman fonksiyon amacına uygun olarak

saptanan hedef göğüs yüzeyi ve buna bağlı olarak hesaplanacak ağaç sayısı ile bunların çap

sınıflarına dağılımı, ya da amaç servet ve bu servetin çap sınıflarına dağılımı olması gerekir. Bir

başka anlatımla; hizmet üretim amacıyla işletilen değişik yaşlı ve düşey kapalı ormanlarda

planlama kriteri olarak mutlaka amaç çapı gerekmemektedir.

Çizelge 7 ve 8 de verilen sayısal değerlerden de anlaşılacağı gibi, göğüs yüzeyi miktarı

fazlalığını öngören erozyon kontrolu, estetik ve rekreasyon amaçlı işletme sınıflarında amaç

çapının yüksek tutulması uygun olmaktadır. Yaban hayatının geliştirilmesi ve su ekonomisinin

düzenlenmesi amacıyla işletilen ormanlarda ise, göğüs yüzeyinin az olması ve amaç çapının

ince tutulması uygun görünmektedir.

İşletme sınıfının optimal kuruluşu amaç göğüs yüzeyi ve bunun çap basamakları ve

sınıflarına dağılımı biçiminde ortaya konacaksa ve işletme sınıfında ana orman fonksiyonu

yüksek göğüs yüzeyini gerekli kılıyorsa, amaç göğüs yüzeyi ilgili işletme sınıfının ortalama

bonitetine göre ulaşılabilecek en büyük göğüs yüzeyi olarak belirlenmelidir. Bu durumda amaç

çapları, piyasa koşullarının arzuladığı teknolojik çap da dikkate alınarak, saf Göknar ve Göknar

Page 152: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

13

hakimiyetindeki karışık ormanlar için Eraslan-Yüksel Giray (1980) ya da Saracoğlu (1988),

saf Kayın ve Kayın hakimiyetindeki ormanlar için Atıcı (1998) tarafından saptanan optimal

kuruluş tablolarından aynen alınacaktır.

Ana orman fonksiyonu daha seyrek ve az göğüs yüzeyli bir orman kuruluşunu

gerektiriyorsa bu durumda yapılacak iş, amaç göğüs yüzeyini ve çapını kararlaştırarak, ağaç

sayılarının çap basamak ve sınıflarına dağılımını, amaç çapından geriye doğru bu göğüs

yüzeyine göre yeniden belirlemekten ibarettir. Çap basamaklarının yeni ağaç sayılarını;

kararlaştırılan hedef göğüs yüzeyini ilgili bonitet sınıfı için optimal kuruluş tablolarında verilen

göğüs yüzeylerine oranlayarak hesaplanan bir katsayı yardımıyla belirlemek mümkündür. Bu

amaçla yapılacak iş. her basamaktaki ağaç sayısını bu katsayı ile çarpmaktan ibarettir. Yapılan

açıklamanın bir örneği III.bonitet bir Kayın ormanı için Çizelge 9 da gösterilmiştir.

Çizelge 9: III.Bonitet Kayın Ormanlarında Optimal Kuruluşların Amaç Çapı ve Göğüs

Yüzeylerine Göre Değişimi. (ATICI 1998 s. 254, 266, 277, 288)

Çap

Basa-

Mağı

Cm

Optimum Sıklık Dereceleri

1,184; 1,158; 1,144; 1,137

Hedef Göğüs Yüzeyleri

Göğüs Yüzeyi : 89,7 m² 60 m² 40 m²

Amaç Çapları (cm) Amaç Çapları (cm) Amaç Çapları (cm)

40 50 60 70 40 50 60 70 40 50 50 70

Ağaç Sayıları (Ad/ha)

4 1987 1675 1528 1459 1329 1120 1022 976 886 747 681 651

8 1389 1171 1069 1021 929 783 715 683 619 522 477 455

12 971 819 746 713 649 548 499 477 433 365 333 318

16 678 572 522 498 454 383 349 333 302 255 233 222

20 475 400 365 348 318 267 244 233 211 178 163 155

24 331 279 254 244 221 187 170 163 148 124 113 109

28 232 195 179 170 155 130 120 114 103 87 80 76

32 162 137 124 119 108 92 83 80 72 61 55 53

36 113 95 87 83 75 63 58 55 50 42 38 37

40 79 67 61 58 53 45 41 39 35 30 27 26

44 - 46 42 40 - 31 28 27 20 19 18

48 - 33 30 29 - 22 20 19 17 13 13

52 - 12 21 20 - 8 14 13 5 9 9

56 - - 14 13 - - 9 8 - 6 6

60 - - 10 10 - - 6 7 - 4 4

64 - - - 7 - - - 5 - - 3

68 - - - 5 - - - 3 - - 2

72 - - - 1 - - - 1 - - 1

Çevirme Karsayıları Çk 60 = 60/89,7= 0,669 Çk.40 = 40/89,7 = 0,446

5-SONUÇ VE ÖNERİLER

Pratik Orman Amenajmanı açısından idare süresi ve amaç çapları, ancak planlama

kriteri olduğu zaman saptanması mutlak zorunlu olan iki ayrı parametredir. Bu iki kriterin de

her hal ve durumda mutlaka saptanması gerekli değildir. Örneğin, aynı yaşlı ve maktalı olsa da

meşcere bazında planlama yapılacaksa idare süresinin, değişik yaşlı ve düşey kapalı olsa da

hizmet üretim fonksiyonlu bir işletme sınıfında amaç çaplarının planlama tekniği yönünden

hiçbir anlamı bulunmamaktadır.

Aynı yaşlı ve maktalı ormanlarda çok önemli bir düzenleme kriteri olan idare

sürelerinin ana amacı yuvarlak odun üretimi olan işletme sınıflarında kabul edilen meşcere

olgunluğuna göre ağaç türü, bonitet sınıfı, gençleştirme ve bakım yöntemi kriterlerinin ortak

bileşeni halinde belirlenmesi gerekmektedir. Ana amacı hizmet üretimi olan işletme

Page 153: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

14

sınıflarında ise, idare süreleri fonksiyon amacına uygun olan amaç göğüs yüzeylerine

dayanmalıdır.

Amaç çapı, aynı yaşlı ve maktalı ormanlarda yetişme ortamı koşulları ve piyasa

taleplerinin ortak etkisi ile belirlenen ve kendisinden sadece teknolojik idare süresini saptamak

amacıyla yararlanılan yardımcı bir kriterdir.

Ana amacı yuvarlak odun üretimi olan seçme ormanlarında amaç çapı, faydalanma

düzeni kurulurken kendisine başvurulan en önemli planlama kriteridir.

İşletme ana amacı hizmet üretimi olan ve maktalı olarak işletilmesi zorunlu olan

ormanlarda amaç çapının hiçbir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle de böyle ormanlarda

amaç çapının mutlaka saptanması gerekmemektedir.

Benzer düşünce ile amaç çapının hizmet üretim amacıyla işletilen değişik yaşlı ve düşey

kapalı ormanlarda da mutlaka saptanması gerekmez. Bu ormanlardaki hedef göğüs yüzeyi ya

da hedef servetin amaç çapı ile doğrudan ilişkisi bulunmadığından, bu ormanlarda da amaç çapı

belirlemenin planlama tekniği açısından bir önemi bulunmamaktadır.

KAYNAKLAR

ASAN, Ü. :1984. Kazdağı Göknarı (Abies equi-trojani Aschers. Et Sinten.) Ormanlarının

Hasılat ve Amenajman Esasları Üzerine Araştırmalar. İ.Ü.,Or.Fak.Yay. No 3205/365, 207

sayfa.

ASAN, Ü.1991. İdare sürelerinin Orman Fonksiyonları Yönünden İrdelenmesi. Or.Müh.Der.,

Sayı 2, s.8-9.

ASAN, Ü.1992.Orman Amenajmanında Fonksiyonel Planlama ve Türkiyedeki Uygulamalar.

Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine İlişkin Genel

Görüşme. Bildirileri, s.181-196.

ASAN,Ü.1992.İşletme Sınıfı Ayırımında Fonksiyonel Yaklaşım. Or.Müh.Der.Sayı 5,s.30-31.

ASAN, Ü.1999 : Orman Amenajmanı Ders Notları. 275 sayfa. Roto Baskı

ASAN, Ü. ; ŞENGÖNÜL, K.:1987. Orman Formlarının Fonksiyonel Açıdan Karşılaştırılması.

İ.Ü.Or.Fak.Der.Seri B, Sayı 4 s.52-67.

ATICI, E. : 1998. Değişik Yaşlı Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky.) Ormanlarında Artım ve

Büyüme. Doktora Tezi, Basılmamıştır 385 sayfa.

CARUS, S. 1988 :Aynı Yaşlı Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky.) Ormanlarında Artım ve

Büyüme. Basılmamış Doktora Tezi, 358 sayfa.

Araştırmaları.Or.Araş.Enst. Tek.Bül.Ser. No : 192,40 sayfa

KALIPSIZ, A. 1982. Orman Hasılat Bilgisi. İ.Ü.Or.Fak.Yay.No: 3052/328, 349 sayfa.

ERASLAN, İ. 1982.: Orman Amenajmanı. İ.Ü.Or.Fak.Yay.No: 3010/318, 585 sayfa

ERASLAN, İ. ; YÜKSEL, Ş. ; GİRAY, N. 1998 : Batı Karadeniz Bölgesindeki Değişikyaşlı

Koru Ormanlarının Optimal Kuruluşları Hakkında Araştırmalar. İç Anadulu Or.Araş.Enst.Der.

No 81, s.71-142

YEŞİL, A. : 1992. Değişik Sıklık ve Bonitetteki Kızılçam Meşcerelerinin Yaşa Göre Gelişimi.

Doktora Tezi , Basılmamıştır, 179 sayfa.

Page 154: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

GEF II “BĠYOLOJĠK ÇEġĠTLĠLĠK VE DOĞAL KAYNAK YÖNETĠMĠ PROJESĠ”

PROJE ALANLARI ve BĠYOLOJĠK ÇEġĠTLĠLĠĞĠN ORMAN AMENAJMAN

PLANLARINA ENTEGRASYONU ĠÇĠN YAPILACAK ÇALIġMALAR

Denetim ve Kontrol BaĢmühendisi Mehmet DEMĠR

Orman Mühendisi Ayhan ÇAĞATAY

Orman Genel Müdürlüğü Orman Ġdaresi ve Planlama Dairesi BaĢkanlığı 7 Nolu Bina

Gazi/ANKARA

Tel: 0 (312) 212 63 00/2578-2589 Faks : 0 (312) 212 80 95

E-Posta : [email protected]

ÖZET

Proje, Türkiye‟nin esas dört biyo-coğrafî kuşağının her birinden seçilen dört pilot alanda

sürdürülebilir koruma ve doğal kaynak yönetimi için etkili katılımcı sistemler tesis edecek ve

ülke çapında bir koruma alanları ağı geliştirmek bakımından bu deneyimin benzerlerini

oluşturmak için ulusal olanak ve kamu desteği sağlayacaktır. Bu proje aynı zamanda,

biyolojik çeşitliliğin korunması için yasal ve düzenleyici çerçeveyi gözden geçirecek ve

orman planlama ve yönetimi, yerel arazi kullanım planlaması, turizm geliştirme, tarımsal

genişleme ve su sistemlerinin çevresel yönetiminde biyolojik çeşitliliğin korunmasını önemli

bir unsur haline getirme imkanlarını araştıracaktır. Projenin dört pilot alanı şunlardır:

(a) Kafkasya karışık ılıman yağmur ormanı ve yüksek alpin meraları, Camili Orman

Bölgesi, Artvin İli, Kuzeydoğu Karadeniz Dağları (27.000 ha., yükselti 400-3.500 m).

(b)Sulak alan ve step eko sistemleri, Sultan Sazlığı-Erciyes koruma alanı, Kayseri, Orta

Anadolu Platosu (18.000 ha., yükselti 1.000-3.000 m).

(c) Akdeniz ormanı ve yüksek alpin eko sistemler, Köprülü Kanyon Millî Parkı‟ndaki

Toros Dağları, Toros Dağları, Güney Türkiye (yaklaşık 40.000 ha., yükselti 400-2.500 m).

(d) Birleştirilmiş su ve kıyı eko sistemleri ile birlikte alüvyal orman, İğneada, Kırklareli,

Trakya Karadeniz kıyısı koruma ve yaban hayatı yönetimi alanları (2.500 ha.)

Dört proje alanının her birinde farklı koruma güçlükleri ile uğraşılacaktır. Bunlar içinde

mevcut veya yayılmakta olan kitle turizminin etkileri, ortak kaynakların sürdürülebilir

olmayan kullanımı ve sektörel ve yerel arazi kullanım planlaması ile biyolojik çeşitliliğin

korunması girişimlerinin uyumsuz koordinasyonu yer almaktadır. Proje, bütün Türkiye‟deki

birçok öncelikli biyolojik çeşitlilik alanında ortak olan öncelikli koruma planlama ve yönetim

meseleleri ile uğraşacak ve ulusal biyolojik çeşitlilik koruma stratejisinin etkili uygulanmasını

desteklemek için işe yarayacak deneyim sağlayacaktır.

Page 155: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1.GĠRĠġ

Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında ormanların önemini dünyanın dikkatine

çeken 1992 yılındaki Rio Dünya Zirvesi‟nden (Rio Earth Summit) bu yana, dünya çevresinde

100‟den fazla ulus „sürdürülebilir orman yönetiminin kriter ve göstergelerini‟ tanımlamak

maksadıyla bölgesel ve milletler arası eylemlere aktif olarak katılmaya başlamış

bulunmaktadır (Wijewardanel,Caswell, Palmberg-Lerche,1997: s.3).

Ormancılar, insanlığın mutluluğunu devam ettirmek ve daha da geliştirmek için,

ekolojik ve ekonomik bakımdan sürdürülebilirlik temeline dayalı olarak, biyolojik çeşitliliği,

ekosistemdeki değişik işlev ve olayları, arazinin uzun süreli verimliliğini dikkate almak ve

korumak sorumluluğunu taşımaktadırlar. “Küresel Biyoçeşitlilik Stratejisi” isimli kitabın

önsözünden alınan ve aşağıda tırnak içinde verilen alıntı, bu konuda önde gelen ve milletler

arası düzeyde söz sahibi olan çevre koruma kuruluşlarının görüşlerini yansıtmaktadır.

“Kalkınma ve gelişme, hem insan merkezli hem de çevre koruma temeline dayalı

olmalıdır. Bizzat kendi türümüz olan insan türü ve tüm diğer canlılar, yaşamak ve nesillerini

sürdürmek için Yerküresi üzerindeki doğal sistemlere sıkı sıkıya bağımlıdır. Bu doğal

sistemlerin yapısını ve çeşitliliğini korumazsak, doğal sistemler görevlerini ve işlevlerini

yerine getiremeyecek; bunun bir sonucu olarak da kalkınma ve gelişme, kendi kendisinin

temelini oyacak ve tüm sistem çökecektir. Yerküresinin bize sunduğu doğal kaynakları

sürdürülebilirlik ilkelerine uygun biçimde, akıllıca ve öngörülü olarak kullanmazsak, insanlık

için gelecek tanımıyor, gelecek kuşaklar için yaşamayı reddediyoruz demektir. Kalkınma,

başka gurupların yada gelecek kuşakların zarar görmesi, diğer türlerin yaşama alanlarının yok

olması ve soylarının tehlikeye girmesi pahasına olmamalıdır” (Işık, Yaltırık, Akesen, 1997:

s.6).

Türkiye‟de doğanın yeterince korunduğunu söyleme imkanı yoktur. Ülke ormanlarının

yarısına yakınının bozuk olması ve topraklarının büyük bir kısmının da çeşitli şiddette

erozyon etkisi altında bulunması, bu konuda yeterli kanıttır. Doğa korumanın en önemli

gayesi de doğadaki zengin biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürekliliğinin sağlanmasıdır.

Doğa korumada “dünya stratejisi” aşağıdaki üç amacı yerine getirmelidir:

a-Biyolojik çeşitlilik korunmalıdır.

b-Önemli ekolojik süreçler ve yaşamı koruyucu sistemler güvence altına alınmalıdır.

c-İnsan ekosistem ve türlerden yararlanmasındaki sınırlama güvence altına alınmalıdır.

Ekosistemden yararlanmada süreklilik prensibi devamlı olarak dikkate alınmalıdır

(Çolak, 2001: s.19,25).

Görüldüğü üzere Orman Amenajman Planları, yerel halkın psikolojik, sosyal ve

ekonomik boyutları da iyice düşünülerek yapılması gerekmektedir.

FAO tarafından 1978 yılında yayınlanan Yerel Topluluk Kalkınmasında

Ormancılıktan bu yana tüm dünyada ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde ağaçların ve

orman kaynaklarının kırsal ve ormanlık kesimde yaşayan topluluklar için ne denli önemli

olduğunu vurgulayan sayısız belge yayınlanmıştır. Fakat aksine, ormana bağımlı toplulukların

orman kaynakları üzerindeki, gerek olumlu gerek olumsuz olmak üzere, potansiyel ve gerçek

Page 156: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

etkisi kayda değerdir ve daha iyi anlaşılmıştır. Kırsal kesimde yaşayan ve ormana bağımlı

toplulukların yaşadığı alandaki veya çevresindeki orman arazileri, sürdürülebilir orman

yönetimi için verilen “savaşın” kazanılacağı veya kaybedileceği en kritik bölgeler

arasındadır (Desloges, Gauthier,1997: S.90).

Yapılması gereken, yerel ihtiyaçların daha derinlemesine anlaşılmasıydı. Bir topluluk

tarafından yaşanan sıkıntıları kimse bu topluluğun üyelerinden daha iyi bilemeyeceği için,

toplulukların proje ve faaliyetlerin tahmin, planlama, gözlemleme ve değerlendirme

aşamalarına katılmaları gerekliydi. Bunun bir sonucu olarak 1992 yılında yapılan Rio

Anlaşmalarında katılımcılık ayrı bir yer tutmuştur. Şöyle ki;

Rio Anlaşmalarının Yerlilere ilişkin değerlendirmeleri, Yerli Halkların, temel bir

başarı olarak, Gündem 21‟in uygulanması bakımından önemli bir grup olarak tanınmasının

altını çizmektedir. Kadınlar, çiftçiler ve yerel yetkililer de aynı şekilde önemli gruplar olarak

ele alınmakta ve bu grupların rolleri de, Gündem 21‟in 3. kısmında tartışılmaktadır. 26.

Bölüm, “Yerli halkların ve toplulukların rolünün tanınması ve güçlendirilmesi” başlığını

taşımaktadır. Bu bölümün ilk paragrafı, aşağıdakileri kabul eder; yerli halklar; “Kuşaklar

boyu toprakları, tabii kaynakları ve çevreleri hakkında bütüncül bir geleneksel ve bilimsel

bilgiyi geliştirmişlerdir. Yerli halklar ve topluluklar, herhangi bir engel ve ayrım olmaksızın,

insan hakları ve temel hürriyetlere tamamıyla sahip olmalıdır.” Söz konusu paragraf, aynı

zamanda yerlilerin toprak edinme, fikri ve kültürel mülkiyet sahibi olma hakları ile geleneksel

ve idari uygulamalara olan ihtiyacını tanımakta, yetkilendirmeyi savunmakta, katılımı

artırmakta, kaynak yönetimi ve korumasına ilişkin bir gerekliliği öne sürmektedir

(Carino,1997: S.120).

Katılımın artırılması, bu raporun temelidir ve ilk paragrafta da bu durum şu şekilde

ifade edilmektedir.

“Yerli halkların ormanlarına ilişkin olarak sürdürülebilir kalkınma uygulamalarına

katılma yetkisi, ekonomik, sosyal ve tarihsel özelliğe sahip etkenlerin bir sonucu olarak

sınırlandırılmaktaydı. Doğal çevre ve sürdürülebilir kalkınma arasındaki ilişkiler bakımından,

yerli halkların kültürel, sosyal, ekonomik ve fiziksel varlığı ile çevresel olarak sağlıklı ve

sürdürülebilir bir kalkınmayı yürütecek milli ve milletlerarası çabalar, yerli halkların ve

toplulukların oynadığı rolü tanımalı, uygun hale getirmeli, geliştirmeli ve güçlendirmelidir.”

2.GEFII BĠYOLOJĠK ÇEġĠTLĠLĠK VE DOĞAL KAYNAK YÖNETĠMĠ PROJESĠ

TANITIMI VE AMACI

Küresel Çevre Fonu (GEF)‟nun hibe katkısı ile Orman Bakanlığı ve Dünya Bankası

işbirliğiyle hazırlanan “Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi” projesi hibe

anlaşması, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ile GEF ve Dünya Bankası tarafından

imzalanarak 1 Ağustos 2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir, 6 yıl sürecektir. Projenin bütçesi;

8.2 milyon dolar GEF hibe katkısı, 3.3 milyon dolar iç katkı olmak üzere, toplam 11.5 milyon

dolardır.

Projenin yürütücü kuruluşu, Orman Bakanlığı-Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı

Genel Müdürlüğü olup, proje çerçevesinde Çevre Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Orman

Bakanlığının ilgili Genel Müdürlükleri (Orman Genel Müdürlüğü, Orköy Genel Müdürlüğü)

ile koordinasyon içerisinde çalışarak proje faaliyetlerini yürüteceklerdir.

Page 157: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Projenin amacı; Ülkemizin önemli biyocoğrafik bölgelerini temsil eden ve biyolojik

çeşitlilik açısından zengin 4 önemli pilot alanda katılımcı yaklaşımla, etkili ve sürdürülebilir

koruma alanı ve yönetimi tesis etmek, biyolojik çeşitliliği korumak ve bu alanlardan elde

edilen başarılı uygulamaları ülke düzeyine yayacak mekanizmayı kurmaktır.

3.PROJE ALANLARI

Proje alanları, uluslar arası önemleri ve Türkiye‟nin 4 büyük biyocoğrafik bölgesini

temsil etmeleri nedeniyle Türkiye Biyolojik Çeşitlilik Komitesi tarafından seçilmiştir. Bu

alanlar:

1. Artvin-Camili Kafkasya Karışık Ilıman Yağmur Ormanı ve Yüksek Alpin Çayırları

2. Kayseri-Sultan Sazlığı Tabiatı Koruma Alanı Sulak Alan ve Step Ekosistemleri

3. Antalya-Köprülü Kanyon Milli Parkı Toros Dağları Akdeniz Orman ve Yüksek Alpin

Ekosistemleri

4. Kırklareli-İğneada Allüvial Ormanlar ile Tatlı Su ve Deniz Ekosistemleri Birliği

3.1 Camili: Kafkasya KarıĢık Ilıman Yağmur Ormanı ve Yüksek Alpin Meraları

Gürcistan sınırında bulunan Pontus dağlarının kuzey-doğusunda yer alan Camili

Orman Bölgesi, 16.397 hektarı karışık ormanlardan oluşan, 25.258 hektarlık bir alanı

kaplamaktadır. Yüksekliği Gürcistan sınırının batısında 400 metreden (Camili köyü),

bölgenin güney-doğusunda (Karçal Dağları) 3500 metreye kadar inanılmaz bir değişiklik

göstermektedir. Camili havzası Gürcistan Cumhuriyeti sınırlarına kadar uzanmakta ve hatta

bazı bölümleri Gürcistan sınırının içine kadar da girmektedir. Proje alanı açık doğal sınırlar

ile tarif edilmiştir (zirveler ve su bölünme hatları). Alan Artvin iline bağlıdır ve Borçka

Orman Bölgesi sınırları içindedir. Yine de, Borçka ile bağlantısı oldukça zayıf olup, bu

bağlantı yılın 6-7 ayında karla kaplı olan tek bir yol ile sağlanmaktadır.

3.1.1Fiziksel Özellikler

Camili Orman Bölgesi 2000 metreden fazla yüksekliği olan dağlarla çevrelenmiş olup,

3500 metreye kadar yükselen tepeler arasında, 400 metre deniz seviyesinde yer alan derin

vadi ve koyaklara sahiptir. En yükseklerde yer alan bazı yuvarlak kenarlar haricinde eğimler

son derece diktir (meralar, otlaklar). Bölgede düzlük yoktur. Fazlasıyla su, ve az miktarda

tarla bulunmaktadır (az eğimli alanlar mahsül üretiminde kullanılmaktadır). Camili havzası

için toprak durumu detaylı olarak anlatılmıştır. Alan üç esas drenaj sisteminden oluşmuştur,

bunlardan birincisi güney-batıda, ikincisi güney-doğuda ve üçüncüsü de kuzey doğuda yer

almaktadır. Havzada yüksek yağmur miktarı ve alanın jeolojik yapısı nedeniyle pek çok dere

ve nehirler bulunmaktadır. Bu nehirlerin en büyükleri Uğur ve Efeler‟dir. Her iki nehir de

büyük Çoruh nehrine akar ve oradan da Gürcistan‟dan geçerek, Karadeniz‟e (Batum)

ulaşırlar. Yöredeki en önemli göl Camili havzası dışında yer alan Karagöl‟dür (10 hektar

kadar). En yüksekte bulunan dağ sıraları üzerinde pek çok küçük göl bulunmaktadır (Karçal

dağlarının eski buzul moren gölleri).

3.1.2. Biyolojik ÇeĢitlilik

Camili havzasında çok zengin bir biyolojik çeşitlilik bulunmaktadır. Biyolojik

çeşitlilik olarak potansiyeli ve özellikle henüz keşfedilmemiş (endemik) yeni türleri inanılmaz

boyutlardadır. Bu zamana kadar çok az sayıda araştırma yapıldığından pek çok taksonometrik

Page 158: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

birim üzerinde henüz bir çalışma yapılmamıştır. Bu zengin biyolojik çeşitliliği tespit

edebilmek için en önemli faktör ise habitat kalitesidir.

Biyocoğrafik Önemi: Camili havzasının doğu ve güney doğu bölümleri, Korçal merası

ve sırtı, Karadeniz dağ yamaçlarının Karadeniz ıslak vejetasyonu ile daha kuru olan güney

yükseltileri arasında doğal bir sınır oluşturmaktadır (doğu Anadolu iklimsel rejimi). Alan

içindeki pek çok taksonometrik bitki ve hayvan Kafkasya tipi olup, bazıları Türkiye içinde

bile nadirdir. Pek çok taksonometrik birim için tahmin edilen endemik tür sayısı yüksektir.

Camili, Trabzon ve Artvin bölgeleri içinde bulunan ılıman yaşlı doğal yağmur ormanları

arasında, Türkiye‟de en iyi korunan doğal alanlardan birisi olarak bilinmektedir

Vejetasyon / Orman tipleri:

Camili‟nin doğal eko-sistemleri (yaşlı doğal ormanlar ve zengin flora da dahil olmak

üzere) çok düşük nüfus ve askeri bölge nedeniyle (vadilerde yoğunlaşmış) çok iyi

korunmuşlardır. Havza içinde 400 ile 3500 metre arasında pek çok vejetasyon zonu

bulunmaktadır. Camili‟de sadece Karadeniz kıyı vejetasyon zonu ile Akdeniz elemanları

(Çoruh nehri vadisinde olduğu gibi) bulunmamaktadır.

1600 metrenin altında geniş ve dökülen yapraklı ve bazı karışık kozalaklı/geniş ve

dökülen yapraklı ormanlar yer alır ama en önemli çeşitlilik 400 ile 900 metre arasında

bulunmaktadır. Bu bölümde yer alan en önemli türler: kestane, gürgen, ormanların azaldığı

her yerde genişleyen öncü bir tür olan kızılağaç, kuzey sırtlarında daha bol bulunan ladin

(picea orientalis), bu yükseklik dizininde bol miktarda bulunan kayın (fagus orientalis),

ıhlamur (Tilia rubra spp. Caucasica) ve meşe ağacıdır (Quercus petrea).

Ladin/göknar/kayın orman tipleri sadece Camili bölgesinin güneyindeki (527

hektarlık) bir alanda bulunurlar. Burası yaşlı doğal bir orman olup büyük bir olasılıkla bütün

Camili havzasında bulunan en iyi korunmuş orman alanıdır. Alanda mesela 40-50 metre

yüksekliğinde ve 1 metre çapında köknarlar bulunmaktadır. Zeminde ise genel olarak

Rodedendron çalılıklar, Sorbus aucuparia, Vaccinium arctosaphylos, Lauocerasus officinalis,

Rubus etc, ve aralarda genç türler yer almaktadır. Bu alanda ot cinsi bitkileri tanımlayıcı bir

analiz hiç bir zaman yapılamamıştır. Çok geniş alanların ve 1000 metrenin üzerinde, orman

örtüsü homojen değildir. Birbirine karışmış kalınlıkta ağaçlar, hemen hemen içine girilmez

çalılıklar, genel olarak Rodedendronlardan meydana gelmiştir. Bu biçimdeki çalılıklar aşağıda

yer alan ormanların bozulmasına neden olmuştur (nedeni ne olursa olsun: antropojenik; ağaç

kesimi veya doğal; ladin ağacında zararlı böcekler). Yoğun çalılık alanlardaki ormanın Kısa

mesafelerde çarpıcı bir iklimsel tezat bulunmaktadır ve Çoruh nehri havzasının yukarı akan

bölümü Borçka, Karadeniz iklimi etkisi dışında olması nedeniyle çok daha kurudur. Burada

baskın olan türler: Daha yüksek rakımlarda Pinus sylvestris, Quercus macranthea ssp.,

syspirensisdir. Daha alçak rakımlarda (vadide): Carpinus- Ostrya- Buxus türü: Cistus creticus,

C.salvifolivus, Rhus cotinus, Arbutus andrachne, Juniperus oxycedrus gibi Akdeniz floristik

elemanları kapsamaktadır. Şifalı xerophytic bitkiler ise: Galium sylvaticum, Scabiosa

columbaria, Teucrium, Trifolium aerum, T.Camestre, Convolvulus arvensis, Medicago sativa,

Coronilla orientalisdir gençleşmesi bir soru işaretidir. Bu, bu yükseklikteki iklimsel doğal

yaşlı orman eko-sisteminin, düşük esnekliliğe sahip kırılgan dokulu olduğuna işaret eder. Bu

nedenle, meşcerelerin traşlanması (kereste kesimi) veya hatta ciddi boyutlarda lokal yasal

olmayan ağaç kesimi (Gorgit Yaylası civarında gözlemlendiği gibi) büyük olasılıkla ormanın

ortadan kalkmasına neden olacaktır. Ağaçların kesilmesinin yanı sıra, orman zararlılarının

artması da aynı sonuçları getirir ve bu nedenle de alanda özellikle izleme ve kontrol

önerilmektedir.

Page 159: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Yaşlı doğal karışık ormanların yoğun ve homojen olduğu yerlerde, pek çok doğal

süreç ormanın gençleşmesine imkan verir. 1900-2100 metre arasında (orta yükseklikte

dağlarda yetişen vejetasyon), rododentrus, çalılık türlerinin bazı örnekleri ile yaygın olarak

dağılmış olabilir ki bu örnekler; Vaccinium arctostaphyllos, Daphne glomerata, Juniperus

communis ssp. Nana, Rosa villosa, Ribes orientale, Ot cinsinden Viburnum orientale, çalılık

formasyonu içinde yer alabilen bazı alt-alpin bitki türleridir.

2000-2400 metre arasındaki, alpin çayır zonu yılın en az 6-7 ayında karla kaplıdır.

Ormanın üst sınırı hemen hemen 2000 m. yüksekliğinde, bazen de kuzey sırtlarda daha azdır.

Diğer ağaç türleri bu sınırda ve 2400 metreye kadar küçük yamalar halinde bulunurlar: Betula

pendula, betula medvedevii, nadir ve bodur İskoç çamı (Pinus sylvestris). Bu alanlara otlatma

için hayvanlar ulaştırılamadığından, bu geniş taş yığınları ve kayalık alanlar içindeki nadir

ve/veya endemik bitki türlerinin araştırılması özellikle gereklidir.

Tablo: Camili ormanındaki orman meĢcere yapısının alan büyüklüğü

(kaynak: FMP)

Alan büyüklüğü

Normal doğal yaşlı orman 7 476,00

Bozulmuş doğal yaşlı orman 1 650,58

Normal kozalaklılar 7 270,50

Açık araziler 8 861,50

Toplam alan: 25 258,58

Flora: Başlangıçta yapılan bir envanter belirleme çalışmasında 300 yabani bitki

türünün ortaya çıkmış olmasına rağmen (Asteraceae ailesi 40 türle temsil edilmiştir),

yükseklik göz önüne alındığında 800 bitki türünün bulunması söz konusudur. Havza alanında

70 adet endemik bitki türü yaşamaktadır. Bu bitkiler günümüzde çok eksik olarak belgelenmiş

olup, bunun en önemli nedeni ise, Kafkasya kökenli bitkilerin Türkiye‟nin başka hiç bir

köşesinde bulunmamasıdır. Bu bitkilerin dağılımları bilinmemektedir.

Fauna, Yaban hayatı:

Memeliler: Ayılar ve daha küçük etoburlardan çakal, tilki, porsuk ve zerdevalar

Camili ormanında bol miktarda bulunurlar. Endemik yarasaların görüldüğü de rapor

edilmiştir.

Büyük memeliler için yaşam şartları mükemmeldir. Dağlar hala karlarla kaplı iken,

700 metrenin altındaki alçak bölgelerde Şubat sonundan itibaren kar kalkar ve Nisanda ilk

yeşillikler ortaya çıkmaya başlar.

Dağ keçisi ve yaban keçisi çok fazla olmamakla beraber alpin bölgelerde bulunurlar

ve karaca ise ormanın her tarafında yaşar. Dağ keçisi için geniş alpin alanlarda ve 100 metre

yüksekliğin altında kalan kayalık yüzlerde mükemmel yaşam şartları vardır. Ayılar için de

yaşam şartları özellikle mükemmeldir. Bunun nedeni ise, farklı vejetasyon türlerinin

oluşturduğu yaşam mozaiğinin, ayıların farklı mevsimlerde bağımlı oldukları bütün önemli

faktörleri içermesidir. Yapılan tahminler bütün Camili ormanında 100 ile 200 arasında bir ayı

nüfusunun yaşadığını ortaya koymaktadır. Yine de ayılar doğal olarak düşük nüfus

Page 160: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

popülasyonuna sahip olup, tek tek yaşamakta olan ayılar 4000 km2‟lik bir alan içinde

gözlenebilirler. Bu kadar büyük bir yaşama alanı nedeniyle, ayıların ve diğer et oburlar olması

olasılığı vardır. Karlarla kaplı uzun kışlara bağlı olarak, Camili‟de ifade edildiği kadar çok ayı

olmadığına inanılmaktadır.

Yine de bütün Türkiye‟de yabani hayvanların sayılarının genel olarak azalması,

Camili‟de çok açıkça görülmektedir. Yerli halkın çoğunluğuna göre, toynaklı hayvanların

sayıları 20 veya 30 yıl önce çok daha fazla idi. Kızıl geyiğin Asya alt türü olan Maral (Cervus

elaphus maral), Pontus dağlarının bazı bölümlerinde hala görülmekle birlikte, Camili ormanı

ve çevresindeki alanlarda tamamen ortadan kaybolmuştur. Avcıların çoğunun söylediğine

göre, mevcudiyetlerini gösteren izlerin bulunmasına rağmen, kurt ve çakal da son yıllarda

nadir görülen hayvanlar arasına girmişlerdir. Kızıl geyiğin yörede artık bulunmaması ve dağ

keçisinin çok düşük yoğunlukta olması kurt ve çakalın avlanma şansının çok düşük olmasına

neden olmaktadır. Her iki tür de, yine de, bu şekilde yaşamaya devam edecek ama kendi

nesillerinin devamı için gerekli olan yoğunluğun altında çok düşük bir doğal nüfus

yoğunluğuna sahip olacaklardır. Mevcut avlanma yoğunluğuna göre, yaşama alanları 20.000

ha/paket (kurtlar) ve 10.000 ha/çakal olmaktadır.

Yaban domuzu da kendileriyle görüşülmüş olan halktan kişilerin anlattığına göre, son

yıllarda nesli azalma gösteren türlerden birisidir.

KuĢlar: Camili 240 kuş türünün bu yolu kullandığı çok önemli kuş göç

koridorlarından birisidir. 300-400.000 yırtıcı kuş (şahin, çaylak) kaydedilmiştir. Bu uçuş yolu

belki de yırtıcı kuşların dünyasındaki en önemli yollardan birisi olmaktadır.

Camili‟de bütün bir yıl boyunca veya zaman zaman yaşayan kuş türleri çok az

araştırılmıştır. Ortaya konabilen rakam 90‟dır. Henüz kaydedilmemiş olmasına rağmen Camili

bölgesinde kendi biyolojik döngülerinin tamamını veya bir bölümünü yaşayan 35 yırtıcı tür

vardır (bütün Türkiye‟deki toplam 39 tür dışında). Bunların beslenme türleri ise

bilinmemektedir. Esas yırtıcı türler arasında: Gyps fulvus, Gyps monachus, Gypaetus,

Neophron percnopterus (yaz aylarında) bulunmaktadır. Yırtıcı kuş türlerinin fazla oluşu ile

Camili‟de tarım ilaçlarının kullanılmaması arasında birilişki olabilir. Yırtıcı kuşlar besin

zincirinin en üstünde yer alırlar ve bu nedenle çevrede kimyasalların kullanılmasına karşı çok

hassastırlar. Ağaçkakanlar özellikle kuru ağaçların yoğunlukta olduğu, ladin, köknar ve kayın

ormanlarında bol miktarda bulunurlar. Bu kuşların nüfusu ile ladin ağaçlarında Dendroctonus

zararlısı arasında göreceli bir kontrol söz konusu olabilir. Keklikler (Tetraogallus caspius T.

Caucasus) Camili dağlarında yaşarlar. T. Caucasus bölgesel endemiktir (Kafkasya dağları).

Tercih ettikleri yaşama alanları yazları yüksek kayalık dağlar ve kışları ise yaylalardır. Alt-

alpin zonunda yaşayan Tetrao mlokosiewiczii de endemik bir türdür. Camili (ve çevre

alanları) Tetrao mlokosiewiczii ve Tetraogallus caspius türlerinin geri kalan Türkiye nüfus

toplamının % 35‟ine ev sahipliği yapmaktadır.

Balık: Günümüze kadar yörede balık çeşitliliği ve dağılımı ile ilgili olarak hiçbir

araştırma yapılmamıştır. Alabalığın yörede bulunduğu kesindir (Salmo trutta sp). Bu önemli

tür, özellikle aşağı vadilerde, yerel halk tarafından avlanmaktaysa da, yakalanma seviyeleri ve

nüfus eğilimleri ile ilgili olarak bize ulaşmış bir bilgi yoktur. Alabalığın kendi biyolojik

döngüleri içinde nehirler kanalıyla Karadeniz‟e göç edip etmediği, veya tersi, belgelenebilmiş

değildir. Camili‟de yapılacak bir hidrolik alt-yapı unsuru (Gürcistan‟da Çoruh nehri) veya

suyun kirlenmesi bu tür için hayati önem taşıyacaktır. Camili‟de hangi türlerin bulunduğu,

esas türler (endemik, biyo-gösterge, ekonomik), nüfus dinamiği (eğilimler), ekolojik

Page 161: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

gereksinimler, önemli akıntılar ve uzantıların (beslenme alanları) belirlenebilmesi için yörede

daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerekmektedir. Sonuç olarak, yönetim planı ile

beraber bazı yönetim faaliyetlerinin yapılması gerekmektedir. Sadece böyle bir çalışmanın

sonucunda balık kültürü ortaya çıkarılabilir. Ne olursa olsun, yöreye egzotik balık türlerin

getirilmesi yerel türler için çok riskli olur.

Böcekler: Camili havzasında yapılmış olan pek çok araştırmanın sonuçlarına göre,

alan zoo-coğrafik olarak kafkasya birimine bağlı olmakla birlikte kendi özelliklerini de

taşımaktadır. Mesela, Trichoptera (su böcekleri- caddis flies) cinslerinde farklı yüksekliklerde

en az 10 adet yeni tür meydana çıkarılmıştır. Bu cinsler için yaşlı orman sıralarının özel bir

önemi vardır. Pek çok böcek cinsi için, Camili havzası Türkiye‟deki diğer alanlardan daha

zengin olarak gözükmektedir. Kafkasya arısı havzada hala saf bir ırk olarak ortaya çıkmakta

ve potansiyal bir ekonomik gelişimin kaynağı olmaktadır (kraliçe arı üretimi).

3.2. Ġğneada: BirleĢmiĢ Su ve Karadeniz Kıyı Eko-Sistemleri ile Alüvyal Orman

3.2.1. Proje Alanı

Alüvyal taşkın ova ormanları, Trakya Karadeniz kıyısal sulak alanları ve kumul eko-

sistemleri kompleksinden oluşan İğneada, Bulgaristan sınırı kenarında bulunan Demirköy

Orman Bölgesinin doğusunda yer almaktadır. Yüksek kayın ağacı ormanları (bazı yerlerde 30

metreden fazla) kuzey yamaçları 150-300 metreye aşağıya kadar kaplamaktadırlar. Bu

yüksekliğin altında, taşkın ovalarının kenarına kadar meşe ormanları yer almaktadır. İğneada

doğal kompleksinin en önemli karakteristikleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Bu

karakteristiklerin bir çoğu oldukça önemlidir:

Sulak alanların, nehir ve denizin birleşmesinden meydana gelmiş olmalarından

kaynaklanan genel sığlığı. Bu alanların çoğunluğunun derinliği 1 metreden daha azdır.

Sadece Hamam Gölü‟nün derinliği 2 metreden daha fazladır.

Taşkına maruz, ani akıntıya karşı alüvyal ormanlı (longozlar) küçük açık su alanları ve

bataklıklar. Göller ve lagünler 300 ha.dan fazla bir alanı kaplamazken, taşkına maruz olan

alüvyal ormanlar 2000 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.

Drenaj havzaları ve denizle karışık hidrolojik ilişkiler. Drenaj alt-havzalarından gelen

akıntılar taşkın zamanlarında birincil ve ikincil kanalları kullanmaktadırlar.

İğneada doğal kompleksi proje alanının çekirdeği olup, İğneada kompleksinin

bütünlüğü için kritik olan geri kalan Demirköy Orman Alanı ise, proje içinde sınırlı

faaliyetlerle göz önüne alınacaktır.

3.2.2. Fiziksel Özellikler

Alanın iklimi nemli ve puslu olup, kuru geçen hiç bir ay yoktur. Yılda ortalama 700

mm. ile sonbahar ve kış aylarında en yüksek noktalarına ulaşarak yıl boyuna yayılan yağış

özelliği deniz ikliminin bir karakteristiğidir. Demirköy orman alanını tanımlayan Istranca sıra

dağlarının kuzey ve güney yamaçları arasındaki tezat son derece çarpıcıdır. Alt toprak tipinin

bölgenin jeomorfolojisi, drenaj sistemi ve kıtasal su kalitesi üzerinde belirleyici bir etkisi

vardır. Bu nehirle denizin birleşmesinden meydana gelmiş olan eko-sistemler oluşumun farklı

seviyelerindedir. Saka gölü hemen hemen dolmak üzeredir. Taşkınlar tortu depolamak

suretiyle, alüvyal yaşama alanları içinde vejetasyon dağılımını tespit eden mikrotopoğrafyaya

neden olarak çok önemli bir rol oynamaktadır.

Page 162: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3.2.3 Biyolojik ÇeĢitlilik

İğneada bölgesi olağanüstü alüvyal ve kıyısal eko sistemlerin alanıdır. Önceleri tüm

Avrupa boyunca görülen bu eko-sistemler tarım ve ormancılık (tüm Türkiye‟de 10.000 hektar

civarında kalmıştır) nedeniyle tamamen kaybolmuşlardır. Habitatların kıyı boyunca

birbirlerini izlemeleri olağanüstüdür: kısa bir mesafe içinde (birkaç kilometre), Batı

Avrupa‟da olsa hepsi Avrupa Habitat Yönergesiyle korunacak olan farklı habitatlar

birbirlerini takip etmektedir. Bunların çoğunluğu çok iyi bir korunmuş olup, pek çok nadir ve

tehlike altında türü barındırmaktadırlar. Bu ekosistemler Saka, Mert ve Erikli alüvyal

ormanları (longozlar), sulak alanlar (açık su, saz yatakları, otlaklar), kum- kumul eko-

sistemleri ve kumulların arkasında rüzgarla biçimlenmiş bir dizi çalılıkları (Phillaria, Qercus)

kapsamaktadır.

Longoz ormanları olağanüstü zengin alüvyal topraklar üzerinde yer alırlar. Longozları

besleyen bütün nehirlerin su havzaları Demirköy Orman Alanı içinde yer alır ve bütün

nehirlerin suları aşırı yağmurdan sonra çok duru bir hale gelir. Alanda tarımsal, endüstriyel ve

özellikle kentsel alanlar bulunmadığından, akıntıya karşı sulak alanlar, nehirler ve zemin suyu

tabloları bozulmadan kalabilirler.

Longozların çoğunluğu dişbudak ağacı, gürgen, karaağaç, kızıl ağaç ve meşe

ağacından meydana gelen ılıman doğal (bozulmamış) ormanlardan meydana gelmektedir.

İkincil türler ise ceviz ağacı, fındık ağacı, kavak, mürver, üvez ve kirazdır. Avrupa‟da benzeri

olmayan bu zengin orman (En yüksek ağaçların yüksekliği- özellikle dişbudak- 50 metreye ve

çapı da 150 metreye ulaşmaktadır) yıllık sellenme miktarına ve geçici su toplanmasına (zemin

suyu tablosu) rağmen, olağanüstü toprak havalanması nedeniyle oluşmuştur. Mesela,

karaağaç, bütün bir yıl boyunca suyun mevcut olduğu alüvyal ormanlar içinde garphiosose

karşı çok daha iyi bir direnç göstermektedir. Prunus sp., fındık ağacı ve ceviz ağacı gibi ağaç

türleri, kültür bitkilerinin yabani akrabalarıdırlar. Hemen hemen bütün alüvyal orman

ağaçları, yapay bir humus tabakası çökeltisi sağlayan (diş budak ağacı için bir yılda % 100),

hafif yapraklı çabuk büyüyen türlerdir. Kumul ise, uzun ömürlü çimen ve çalılık vejetasyonu

ile sağlamlaştırılmakta ve iç bölgeleri deniz fırtınalarından korumaktadır.

İğneada kuşlarının çoğunluğu göçmen kuşlardır. Batı Karadeniz kıyı hattı göç yolu

boyunca, binlerce yırtıcı kuş gözlemlenebilir. Ayrıca İğneada doğal habitatları göller ve

ormanlarda kışlayan kuşlara ev sahipliği yapmaktadırlar (89 kuş türü kaydedilmiştir). Siyah

leylek büyük olasılıkla orman alanından beslenmektedir.

Demirköy Orman Alanı karaca ve kızıl geyik için çok iyi bir saklanma alanıdır. Geri

kalan orta büyüklükteki memeliler ise, yaban domuzu, kurt, tilki, Asya çakalı, tavşan, kirpi,

muhabbet kuşu, sansar, zedeva ve sincaptır. Duru suların en iyi biyolojik göstergesi olan

Avrupa su samuru (Lutra lutra) yöredeki nehirlerde yaşamaktadır. Avrupa su

kaplumbağasının (Emis orbicularis) da burada yaşadığı tahmin edilmektedir. Üç adet longozu

ve bunlara bağlı olan sulak alanları besleyen ve sulayan su havza nehir sistemi, Demirköy

Orman Alanının olağanüstü orman örtü çeşidi tarafından zamanımıza kadar çok iyi bir

şekilde korunmuştur.

3.3. Sultan Sazlığı: Orta Anadolu’nun Sulak Alanları ve Step Ekosistemleri

3.3.1. Proje Alanı

Page 163: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Sultan Sazlığı, çok geniş kapalı bir havza içinde yer almakta ve her bir kenarı 30 km

olan bir dikdörtgen oluşturarak, 80.000 ha. lık bir alanı kaplamaktadır. Bu iç havza 1070

metre yükseklikte yer almakta olup, 3200 km2‟lik bir su havza alanına sahiptir. Bu kapalı

havza step eko sistemleriyle çevrelenmiş olan değişik tiplerdeki pek çok sulak alanı

çevrelemektedir.

Bu sulak alanların ebatları, mevsime bağlı olarak, 10.000 ha ile 20.000 ha. arasında

değişmekte olup, yağış miktarı seviyelerinin genel olarak çok düşük olduğu Orta Anadolu

içinde yer almaktadırlar. Bu alan özellikle kuş faunası yönünden en önemli doğal alanlardan

birisidir.

Yay ve Çöl göllerinin suları tuzludur. Çöl gölü Yay‟dan daha sığdır ve ilkbahar

başında kurur. Çöl gölü, kuş yaşamı ve vejetasyon üzerinde bir etkisi olmadığı göz önüne

alınarak, tabiatı koruma alanı içine dahil edilmemiştir. Sultan Sazlığının alanıHem İğneada

ekolojik kompleksinin yerinin göçmen kuşlar için önemli bir uçuş yolu olduğunu ve hem de

eko-sistemlerin ve bunlara bağlı olan kuş toplumlarının (orman kuşları, su kuşları, deniz

kuşları, koşan su kuşları,...) çeşitliliği dikkate alındığında, bu sayının kesinlikle

küçümsenmekte olduğu ortaya çıkmaktadır. 17.200 ha. olup, 1072.5 m. kenar sınırına sahiptir

ve sulak alanın azami kenar uzantısı 1080 metredir (20.000 ha. civarında). Proje alanı, 80.000

ha. kapalı havza olarak tanımlanmakla beraber, proje içinde yer alan bazı faaliyetler tüm

havza alanını ilgilendirmektedir.

3.3.2. Fiziksel Özellikler

Alanın iklimsel koşulları Orta Anadolu iklim özellikleri ile aynıdır. (400 mm.den az, kışın

ve ilkbaharda birkaç ay yağmurlu kıtasal iklim, yüksek buharlaşma oranı). Ana rüzgar yönü

güneydoğudur. Havzanın doğal özellikleri, özellikle aşağıda yer alan şartlara bağlıdır:

Geçirgen olmayan bir alt-tabaka (kalın bir tabaka (300 m) geçirgen olmayan kil havzanın

en alt bölümünü meydana getirmektedir) ve kapalı drenaj nedeniyle havzanın ortasında

geniş sulak alanların oluşumu,

Drenaj havzalarından gelen sular, buharlaşma ve süzülme kayıplarından daha fazla

olduğunda faklı alçak noktalarda su toplanması

Havzanın aşırı düzlüğü (kenarda % 1‟den fazla eğim) nedeniyle su seviyelerinin

değişimine karşılık taşkın alanlarında büyük değişkenlik,

Toprak altı tabakasının ve drenaj havzası toprağının süzülmesinden kaynaklanan tuz

birikimi,

Su tuzluluğu ile ilgili olarak faklı eko sistemlerin oluşumu; mesela, tatlı su alanlarında

büyüyen nemcil ve tuzcul vejetasyon ve hafif tuzlu su alanlarının kenarında tuzcul

vejetasyon.

Havza özellikle güney ve kuzeydoğudan olmak üzere, bütün yönlerden gelen zemin suyu

ile beslenmektedir. Kuzeyden gelen zemin suyu katkısı kil yatakları nedeniyle göz ardı

edilebilir. Sultan sazlığından Yay gölüne su transfer süreci, yaz aylarında çok büyük bir

sayıda kuş nüfusunu koruyabilmek için besleyicilerle zenginleşmektedir. Geri kalan sulak

alan ise bütün su havzasındaki tüm sıvıları toplayan kapalı bir havzadır. Bu nedenle kirlenmiş

olan suyu diğer doğal toplayıcılara yönlendirmenin başka bir alternatifi yoktur.

Sultan Sazlığının su havzasının ana su kaynakları yağmur ve kar, yağmurun

emilmeyerek toprak üzerinde kalan kısmı, yüzey akıntıları ve yeraltı suyudur ve suyun

boşalmasının en önemli nedeni ise, buharlaşma ve buharlaşma-terlemedir. Havzayı sulayan en

Page 164: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

önemli akıntılar ise Yahyalı (60 milyon m3/yıl), Dündarlı, Yeşilhisar, Develi ve Ağcaşardır.

Bu su akışlarının toplam havza alanı 320.000 km2‟lik bir alanı kapsamaktadır. Alanın

jeolojisi, jeomorfolojisi, hidrolojisi, su kalitesi ve su dengesi Sultan Sazlığı taslak

MasterPlanında geniş olarak tanımlanmıştır.

3.3.3. Biyolojik ÇeĢitlilik

Geri kalan güneydeki bataklık kompleksi, küçük tatlı su açık su gölleri ile büyük bir

genişliğe yayılmış Phragmite sazlıklarını ve Typha, Juncus ve Carex yayılımlarını ve diğer

tatlı su bitkilerini kapsamaktadır.

Biyocoğrafik önem:

Sultan Sazlığı kuş göç yollarının merkezinde yer alması ve eko sistemlerinin çeşitliliği

(tuzlu ve tatlı su gölleri, bataklıklar, sazlıklar, tuzlu ve tuzsuz stepler, agro-ekosistemler)

nedeniyle, Anadolu‟nun en önemli sulak alanlarından birisidir. Sultan Sazlığının Avrupa,

Orta Doğu ve Rusya arasındaki önemi alanda yaşayan türlerin fazla oluşuna bağlıdır.

Bölgede, 1970‟den bu yana bilimsel araştırmalar yapılmaktadır. Bugüne kadar alanda 265 kuş

türü kaydedilmiştir. Burada gözlenen türlerin yarısı alanda üremektedirler. Bir diğer önemli

kuş grubu ise alanı tüneme ve beslenme yeri olarak kullanmaktadır. Geri kalanlar ise bütün yıl

boyunca burada yaşamaktadırlar. Pek çok tür ulusal ölçekte hassas veya tehlike altında tür

statüsü içinde yer almaktadır: beyaz-başlı ördek, pigme karabatak, pelikan........ Kışın pek çok

“kıyı kuşu”da dahil olmak üzere, 700.000 kuş sulak alanı kullanmaktadır. Yazın flamingoların

sayısı 60.000 ve hatta daha fazlasına ulaşmakta ve bu kuşlar düzensiz olarak üremektedirler.

Saz tavuklarının (gallinula chlorophus) nüfusu da oldukça önemli miktardadır. Çok sert

kışlarda donan Orta Anadolu‟nun göllerini Akdeniz kıyıları boyunca yer alan daha sıcak

alanlardaki kuş göç alanlarından ayırmamak gereklidir (Göksu deltası,...).

Ekolojik ĠĢlerlik:

Günümüzde, elde su yönetimi ve su kalitesi ile ilgili olarak yeterli bilgi

bulunmadığından Sultan Sazlığının durumunu değerlendirmek oldukça zordur. Sultan

Sazlığını meydana getiren sulak alanlar geçici olarak sular altında kalmış çayırlar, sazlıklar,

tatlı ve tuzlu su gölleri gibi yaşama alanlarının çeşitliliği göz önüne alındığında çok değerli bir

mirası temsil etmektedirler. Habitatların her birinin , tatlı su iç akıntısı, su ve alt toprak

tuzluluğu, besleyici madde girdisi ve bitkiler ve hayvanlar arasındaki ilişkiye dayalı olan

ekolojik bir dengesi vardır. Her iki durumda da sulak alanlar kendi oksijen azalmasıyla ilintili

tabiatları nedeniyle çok yüksek oranda üretkendirler (çok yüksek biyokütle sağlayan çok az

sayıda tür). Bu habitatlarda doğal dengeyi kurabilmek için, önemli türlerin yaşaması son

derece hayatidir. Sultan Sazlığı için, güneydeki sazlık alanın genişlemesi, sazlıklar için kalıcı

bir çevre dostu yönetim elde edebilmek için bir şans olmaktadır. Yay gölünün durumu ise, ilk

önce besleyici maddeler bakımından Sultan Sazlığına bağımlı olduğundan, ikincisi ise

tuzluluk, besleyici maddeler, böcek zehiri girdileri, mikro-flora ve fauna ve bunun sonucunda

da kuş popülasyonu üzerinde dramatik olumsuz etkilere neden olabildiğinden, hala hassastır.

Başlangıç olarak, tabiatı koruma alanı iki ana bataklık kompleksinden oluşmakta iken, son on

yıl içinde kuzeyde yer alan (Kepir sazlığı), tarımsal gelişme nedeniyle çok geniş anlamda

zarar görmüştür.

KuĢ YaĢamı:

Kaynaklara göre alanı kullanan kuş türlerinin sayısı 250 ile 300 arasında

değişmektedir. Üç kategori kuş Sultan Sazlığının sulak alanlarını kullanmaktadır, bunlar:

yazlayan kuşlar, kışlayan kuşlar ve transit kuşlardır. Alanda üreyen, büyük flamingo, alaca

Page 165: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

balıkçıl, cüce karabatak, kaşıkçı balıkçıl ve telli turna olmak üzere 90 kuş türü vardır. Mayıs

ayı pek çok kuş türü için üreme ayı olmaktadır, bunlar: beyaz başlı ördek, himantopus

himantopus, Macar ördeği, cüce karabatak türleridir. Nadir incegaga kervançulluğunun

statüsü ise kritiktir. Habitat kalitesinin, özellikle suyun en iyi kuş biyo-göstergesi iskele

kuşudur (Alcedo attis). Bu tür genellikle balıkları (Sultan Sazlığında Gambusia) ve deniz

böceklerini yiyerek beslenir. Suyun kirli olması durumunda, bu kuş yok olacak olan ilk

türdür. Habitatların her birinin kuş türü zenginliği Sultan Sazlığı taslak yönetim planında ifade

edilmiştir.

Bitki ÇeĢitliliği:

Havzanın tümünde pek çoğu Anadolu veya Türkiye‟de endemik olmak üzere, 200 civarında

bitki türü kaydedilmiştir. Erciyes Dağının yamaçları pek çok bitki taksonometrik biriminin

orijinal yaşama alanlarıdır (Astragalus, Verbascum,.....). Sultan Sazlığı/sulak alanının florası 5

tanesi Orta Anadolu için endemik olan 50 türden oluşmaktadır. Bütün bu bitkiler bir ölçüde

tuzcul bitkiler olup, az yada çok tuzlu stepli topraklar veya bataklıklar üzerinde bulunurlar.

Evcil hayvanlardan kaynaklanan baskı bu türler için de tehlike arzetmektedir.

3.4 Köprülü Kanyon Milli Parkı: Toros Dağlarının Akdeniz Ormanları

3.4.1 Proje Alanı

Köprülü Kanyon 1973 yılında Milli Park olarak ilan edilmiştir. Park 37.000 ha. alanı

kapsamakta ve Antalya‟nın 90 km kuzey doğusunda ve Toros dağlarının batı bölümünde yer

almaktadır. Alanın esas özellikleri, Köprülü nehri üzerinde yer alan kanyon, 400 ha. biyo-

genetik rezerv olan selvi ormanları, olağanüstü kaya formasyonları ve Selge tarihi Roma kenti

de dahil olmak üzere, park içine yayılmış olan tarihi kalıntılardan oluşmaktadır. Kanyon adını

vadiyi en kısa aralıklarda geçen Roma köprülerinden almaktadır (bunlardan birisi kısa bir

zaman önce oldukça kötü bir şekilde restore edilmiştir). Parkın içinde ve yakın çevresinde bir

kaç tane köy ve küçük yerleşim alanları bulunmaktadır. Bunlardan en büyüğü parkın ana

girişinin (güney) yanında yer alan Beşkonak‟tır. Kuzey-doğu, doğu ve belki de güney-batıdaki

ilave alanları da dikkate alma gerekliliğine rağmen, sadece bu alan proje alanı olarak

tanımlanmıştır.

3.4.2 Fiziksel Özellikler

Köprülü Kanyon Milli Parkı çok heterojen bir jeomorfolojik yapı üzerinde, 110 m.

(Beşkonak Alanı) ile 2500 m. (Bozburun sıradağlarının zirvesi) yükseklik arasında yer

almaktadır. En düşük yükseltide yer alan Beşkonak alanı dışında, parkın geri kalanı Köprülü

nehri kanyonunun her iki tarafında yer alan engebeli dağlardan oluşmaktadır. Kaynağını

Eğridir ve Beyşehir gölleri arasında, Toros dağlarından alan Köprülü nehri, inişli yokuşlu

ormanlık dağların arasından akarak geniş bir nehir haline gelmeden ve Akdeniz‟e

dökülmeden önce geniş ve önemli bir kanyon oluşturmuştur.

Park kış ayları boyunca yüksek yağış oranı olan bir Akdeniz iklimine sahiptir. Yıllık

ortalama yağış 1.727 mm.ye kadar çıkmaktadır. Yine de, karst nedeniyle, yaz ayları boyunca

su mevcudiyeti sınırlıdır. Kireçtaşı ve yüksek yağış kombinasyonu, mağaralar, zengin karst

kaynakları, garip kaya formasyonları ve derin kanyonlar gibi bir dizi tipik karst fenomenleri

meydana getirmiştir. Parkın miyosen konglomer ve karstik birleşimi, dağlık alanların

eteklerinde özel bir akıntı şekli gelişimi oluşturmuşlardır. Mesela, pek çok kaynak Köprülü

Page 166: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

nehrini kanyonun en dar kısımlarında beslemekte olup, 12 km.lik bir bölümde akıntının

önemli oranda artmasına neden olmaktadırlar.

3.4.3 Biyolojik ÇeĢitlilik

Bu çok zengin çeşitli ekolojik koşullar nedeniyle, Batı Toros dağlarının bütün

vejetasyon zonları burada yer almakta olduğundan flora son derece zengindir. Park içinde

hem doğal ve hem de kültürel değerler yer almaktadır. Bunun tam tersine ise, önceden çok

zengin olan fauna, ciddi ölçüde azalma göstermiştir.

Vejetasyon Tiplerinin Tanımı

Tüm orman türlerinin büyüme şartları, büyüme çap ve yükseklikleri ve çok fazla

otlama yapılmayan yerlerdeki aşırı gençleşmeye bakıldığında son derece mükemmeldir.

Akdeniz Makileri: (400 metrenin altında): Bu tip vejetasyon deniz seviyesinden 400

metreye kadar olan termo-akdeniz zonuna aittir (parkın içinde bulunmamaktadır). Bu tipin

çoğunluk elemanları fundalıklar olup, bazılarının, eğer keçilere yem olmak üzere çobanlar

tarafından budanmasalar çok daha yüksek fazla yüksekliğe ulaşmaları mümkün olabilecektir.

Arbustus andrachne, Ceratonia siliqua ve Olea europeanın çoğunluğunun, çapı 30 cm.den

fazla ama yüksekliği 3 metreden azdır. Makiler çok yoğun olup, vejetasyon örtüsü % 100‟dür.

Otlama nedeniyle şifalı otlar kaybolmakta ve çıplak kayalıklar kalmaktadır.

Pinus brutia ormanı (400-1200 m): Yalın ve karışık meşcereler olarak kızılçam

ormanları, termo, mezo ve supra akdeniz biyoklimatik zonlarında Parkın 1/3‟ünü

kaplamaktadır. Meşcerelerin çoğunluğu eski olup bazı olgun ağaçların 1 metreye ulaşan

çapları ve 30-40 metre yükseklikleri vardır. Birleşik flora: Quercus cerris, Arbustrus

andrachne, Cotynus sp., Phyllaria latifolia, Myrtus communis, Cistus sp., Salvia sp., Olea

europea‟dan meydana gelmiştir. Ağaç gövdelerinin altında reçine toplayanlar tarafından

açılan derin yarıklar genellikle ağaçlara zarar vermektedirler. Kızılçamın gençleştirilmesi

gölgenin hafif olduğu ve keçi sürülerinin çok fazla olmadığı yerlerde çok iyidir. Bunun tersine

zemin son derece yoğun olup, yangın riski çok fazladır. Bu türlerin olgun ağaçları arada

sırada, özellikle arı kovanı ve mobilya yapımı olmak üzere, yerel gereksinimleri karşılamak

için kesilmektedirler.

Cupressus sempervirens ormanı (650-950 m): Çok eski zamanlardan beri bu orman

meşceresi (400 ha.) hiç bir zaman çok detaylı olarak kesilmemiştir. Bunun sonucunda ise, bu

selvi ormanı bütün akdeniz havzasında nadir bir eko sistem meydana getirmiştir. Bu özelliği

ise göreceli olarak çok iyi belgelenmiştir. Selvi kayalık topraklarda bile son derece iyi

gençleştirilmektedir. Bu alan biyolojik rezerv alanı olarak ilan edilmiştir.

Pinus nigra ormanı (1100-1500 m): Pinus nigra ssp. Pallasiana 3 tür ardıç (Juniperus

excelsa, J. foetidissima, J.oxycedrus), cedrus libani (1400 ile 1800 metre arası), Abies cilicica

subsp. İsaurica (bir endemik alt tür), Quercus cocciferadan oluşan katıksız veya karışık

meşceredir. Bu orman Bozburun dağının hem güney-doğu kanadında ve hem de kuzey-doğu

kanadında Köprülü Kanyon Milli Parkının kuzey sınırı boyunca oldukça küçük bir alanı

kaplamaktadır. Bu kara çam ormanının çok önemli bir uzantısı, batı sınırı boyunca parkın

dışına kadar uzanmaktadır. Bu sınırın, ekolojik bütünlük göz önüne alınmadan harita üzerinde

çizildiği açıktır. Ne yazık ki, parkın sınırının çizilmesinde iki nehir havzası arasındaki seti

ayıran çizgilerden ziyade nehirler esas alınmıştır. Bu biyoklimatik zonda büyüme şartları son

derece mükemmel olup, bu ormanda ağaçların 1.3 metre çaplı ve 30 metre yükseklikte

Page 167: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

olanları bile vardır. Ne yazık ki, bu ekosistemin büyük bir bölümünde aşırı otlatma yapılmış

olup buralarda orman örtüsü görülmemektedir. Tam tersine, bazı sınırlı ve uzak alanlarda kara

çam ve ardıç gençleştirmesi ve genç ağaçlar, orman zemini altında çok miktarda

bulunmaktadır.

Cedrus libani ormanı. Bu meşcereler kara çam zonu ile alpin zonu (1400-1800 m)

arasındaki yüksekliklerde bulunurlar. Sedir ağacı genellikle ardıç ile karışık meşcerelerde

veya daha alçaklarda kara çam ile karışık olarak bulunurlar. Sedir ağacı konglomera ile

radyolarit üzerinde bulunur. Birleşmiş floristik korteji: Viola heldreichiana, Euphorbia

kotschyana, Pinus nigra, origanum minutiflorum, Dactylis glomerata‟dan meydana

gelmektedir.

Sedir ağacının değerli odunu yerel halk tarafından satılmaktadır. Geri kalan ağaçların

çok seyrek olduğu ve erozyon çukurlarının sık olduğu, özellikle Ballıbucak yakınında sedir

meşcereleri aşırı kullanımdan tam tersine etkilenmişlerdir. En düzgün ağaçlar kesildiğinden

bu kaygı verici bir yozlaşmakta olan seçim ortaya çıkarmaktadır.

Juniper (ardıç) ormanları (600-1500 m.): Ballıbucak çevresinde, ardıç meşcereleri

(junipera excelsa) konglomera ve kireçtaşı üzerinde büyürler. Alanda aşırı otlama yapılmış

olmasına rağmen henüz çok önemli bir sorun haline gelmemiştir ama sürgünleri yenmiş pek

çok ağaç tipik bir görüntüdür.

Alt-alpin kuĢağı: En yüksekte, 1700 metreden 2500 metreye kadar olan bölgede

Bozburun dağının alt-alpin zonunun vejetasyonu, özellikle bodur çalılıklar ve kurak

koşullarda büyüyen, dikenli yastık gibi biçimli Astralgo-Brometealardan oluşmaktadır.

Özellikle endemik bitkiler yönünden son derece zengindir. Dağların rüzgara maruz sırtlarında

Drabo-Androsacetalia düzeni baskındır. Bu zonlardan başka, bütün vejetasyon zonlarında

yetişebilen, kayalıklarda uyarlanabilen vejetasyon Asplenietea rupestrisin, çok sayıda yerel

endemik türle karakterize edildiğinden ve doğal olarak kendisini insan ve hayvan

müdahalesine karşı koruyabildiğinden milli park ve biyolojik çeşitlilik için anahtar önemi

vardır. Bunun da ötesinde, alt-alpin zonunda bazı özel vejetasyon tipleri bulunmakta olup,

bunlar dağ eteğindeki taş yığınları arasında yerleşmiş olan Heldreichietalia ve bazı küçük

kardan ıslanmış alçak basınç alanlarında ve nemli yaylalarda tek tük görülen Trifolio-

Polygoneteadır. Son bahsedilen tip en iyi yaz otlak alanını sağladığından (yayla) özellikle

ekonomik öneme sahiptir.

Endemik flora: Çok ayrıntılı bir liste mevcut olmamakla beraber Köprülü Kanyon

Milli Parkıyla ilgili detaylı botanik ve vejetasyon çalışmaları yapılmıştır. Tür zenginliği (900-

1000 tür) ve endemiklik oranı (% 20 civarında) açısından, flora olağanüstüdür. Bu

endemiklerin çoğunluğu sadece Köprülü Kanyon Milli Parkında değil, Akdeniz havzasının

diğer yerlerinde de bulunurlar. Yine de, KKMP içinde sadece birkaç alan içinde yer alırlar.

Diğerleri ise kesin endemikler olup parkın içinde veya çevresindeki alanlarda çok sınırlı

olarak bulunurlar. Bunlar endemik bitki koruması açısından olağanüstü ve çok hassastırlar.

Yaban Hayatı: Bütün milli park alanı içinde bulunan üç küçük etobur, tilki, porsuk ve

zerdeva haricinde, yaban domuzu da dahil olmak üzere memeli nüfusu çok sınırlıdır. Son on

yıl içinde yaban keçisi nüfusu ise önemli ölçüde azalmıştır. Yerel halka göre, yaban keçisi 30

yıl kadar önce, Bozburun meralarında, Caltepe dağlarında ve Köprülü nehri kanyonu boyunca

çok fazla bulunmaktaydı. Günümüzde sadece iki yerde belki bir düzine kadar yaban keçisi

bulunmaktadır.

Page 168: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Alan içindeki kuş çeşitliliği bilinmemektedir (tür envanteri yoktur). Alan akbabalar

için kesinlikle uygun olmasına rağmen 4 Türk akbaba türünün hiç birinin mevcudiyetini

gösteren bir iz bulunamamıştır.

Yaban hayatı için habitat kalitesi orta düşüklüktedir. Sadece çok batıda Bozburun

merası yabani keçiler için çok iyi bir yaşama alanı oluşturmaktadır. Kanyonların merkezi

bölgelerinde yaban keçileri için çok mükemmel bir yaşama alanı bulunurken, çok fazla

vejetasyona sahip olan doğu yamaçları pek çok yaban hayatı türü için ortadan iyiye doğru bir

yaşama ortamı oluşturmaktadır.

Nehirlerin aşağı kenarlarının çok zengin habitat alanları olmalarına rağmen, yaban

hayatının mevcudiyeti, yoğun tarımsal faaliyetler nedeniyle çok sınırlıdır zira bu insanın

ekonomik faaliyetleri ile çelişmektedir.

4.PROJENĠN UNSURLARI

Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi projesi, üç ana unsur ve bunların alt

unsurlarından oluşmaktadır. Bunlar:

1.Biyolojik çeşitliliğin korunması için ulusal çerçevenin güçlendirilmesi

Biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili yasal çerçevenin ve mevzuatın

rasyonalizasyonu: Çevre Bakanlığı bünyesinde “Biyolojik Çeşitlilik Yasa ve

Politikalarını Düzenleme Komitesi” tarafından yürütülecektir.

Koruma alanları ulusal ağının geliştirilmesi için, kurumsal kapasitenin

güçlendirilmesi: Türkiye‟nin öncelikli biyolojik çeşitlilik alanlarında etkin,

katılımcı ve koruma alanı yönetim sistemlerinin yaygınlaştırılması amacıyla, Milli

Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan

“Korunan Alan Yaygınlaştırma Birimi”, Orman Genel Müdürlüğü, Çevre

Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı ile birlikte yürütülecektir.

Ülke bazında biyolojik çeşitliliğin ve koruma alanı yönetiminin güçlendirilmesi

ve izlenmesi için bir sistemin kurulması: Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde

yapılanan Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü ile yakın işbirliği

içinde çalışacak “Biyolojik Çeşitliliği İzleme Birimi” tarafından yürütülecektir.

Biyolojik çeşitliliğin korunmasına destek oluşturmak amacıyla ulusal bir kamu

bilinçlendirme programının hazırlanması ve uygulanması: Biyoçeşitliliğin önemi

konusunda halkın bilinçlendirilmesi amacıyla ulusal bir strateji ve eylem planı

hazırlanması için gerçekleştirilecek faaliyetler Çevre Bakanlığı tarafından

yürütülecektir.

Biyolojik çeşitlilik konularının Orman Amenajman Planlarına nasıl entegre

edileceğinin belirlenmesi: Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan

“Biyolojik Çeşitliliğin Amenajman Planlarına Entegrasyonu Komitesi”tarafından

yürütülecektir.

2. Koruma alanı yönetimi için modellerin geliştirilmesi

Dört koruma alanında katılımcı planlama ve yönetim için sistemlerin kurulması:

a-Orman Bakanlığı bünyesinde, proje alanlarında Korunan Alan Yönetim

Biriminin kurulması.

b-Koruma alanı yönetim planlarının katılımcı yaklaşımla hazırlanması.

c-Biyolojik çeşitlilik ve proje etkinliğini izleme sistemlerinin kurulması.

Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetimi için Mekanizmaların Kurulması.

a-Sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi.

Page 169: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

b-Çevreye duyarlı turizm

c-Biyolojik çeşitliliğin korunmasının tüm yerel arazi kullanım planlarına

entegrasyonu.

Proje alanlarında kamu bilinci programlarının oluşturulması: Dört korunan alan

yönetim birimince gerçekleştirilecektir.

3. Proje Yönetimi ve İzleme

Ulusal düzeyde proje yönetimi ve izlenmesi, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel

Müdürlüğü bünyesinde kurulan Proje Yönetim Birimi tarafından yürütülecektir. Dört

alanda “Korunan Alan Yönetim Birimi” personeliyle yakın işbirliği içinde ve ulusal

düzeyde proje etkinliklerinin uygulanması ve izlenmesinden sorumlu olacaktır.

5. BĠYOLOJĠK ÇEġĠTLĠLĠK ENTEGRASYON KOMĠTESĠNĠN YAPACAĞI

ÇALIġMALAR

Mevcut orman yönetim planlama sistemlerini inceleyecek, planlara entegre edilecek

biyolojik çeşitlilik ile ilgili esasları belirleyecek ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını,

hem ulusal düzeyde hem de pilot alanlarda orman yönetim planlarına entegre etmek için

atılacak adımları belirleyecek çalışmaları yapacak ve bu amaçla oluşturulacak danışma

ekibini denetleyecektir. Çalışmanın bulgu ve önerileri geniş bir yelpazedeki ormancılık

sektörü ilgi grupları tarafından incelenecek ve biyolojik çeşitliliğin orman yönetim

planlarına ulusal bazda dahil edilmesi için strateji geliştirilmesine yol gösterecektir.

Bu konuda görevlendirilecek Amenajman Heyetleri gerekli diğer uzmanların da

katılımı ile desteklenerek, pilot alanlar için fonksiyonel orman yönetim planlarını

hazırlayacaklardır. Biyolojik çeşitlilik ve sosyal konuları da içine alan bu planlar baz

alınarak, tüm orman alanlarının biyolojik çeşitliliği dikkate alan fonksiyonel yaklaşımla

planlanması konusunda strateji geliştirilecektir.

6.SONUÇ

Sürdürülebilir Orman Yönetimi, ormanların ve orman alanlarının yerel, ulusal ve

global düzeylerde, biyolojik çeşitliliğini, prodüktivitesini, kendini yenileme (gençleşme)

kabiliyetini ve yaşama enerjisini, şimdi ve gelecekte, ekolojik, ekonomik ve sosyal

fonksiyonlarını yerine getirebilme potansiyelini koruyacak ve diğer ekosistemlere zarar

vermeyecek bir şekilde ve derecede kullanılması ve düzenlenmesi olarak tanımlanmıştır. Bu

tarife göre ormanların 3 temel fonksiyonunun olduğu da kabul edilmiş olmaktadır. Bunlar:

1. Ekolojik

2. Ekonomik

3. Sosyal Fonksiyonlardır.

Mutabakatla kabul edilen bu sınıflandırmadan sonra “Sürdürülebilir Orman

Yönetiminde” bu fonksiyonlar izlenebilecek ve değerlendirilebilecek normlar şeklinde 6

kritere indirgenmiştir. Bunlar da:

1. Orman kaynakları ve bunların küresel karbon döngüsüne katkısı

2. Orman ekosisteminin sağlığı ve canlılığı

3. Ormanların odun ve odun-dışı üretim fonksiyonları

4. Biyolojik çeşitlilik

5. Ormanların koruma fonksiyonları

6. Ormanların Sosyo-ekonomik ve diğer fonksiyonları

Page 170: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Bu kriterler ulusal düzeyde Sürdürülebilir Orman Yönetiminin durumunu

belirleyecektir.

Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve bunu izleyen süreçte ortaya

konan prensipler doğrultusunda; Ülkemizdeki Orman Amenajman Planlarının, Sürdürülebilir

Orman Yönetimi, Biyolojik Çeşitliliğin Korunması ve ekosistemden çok yönlü faydalanma

esaslarına uygun olarak yapılmaları temel ilke olarak benimsenmiştir. Dünya ve Türkiye‟de

bu kavramlar ve bu konulardaki çalışmalar yenidir. Ancak, bu zamana kadar yaptığımız

ormancılık çalışmaları da bu ilkelere ters düşer nitelikte de değildir.

Dünya Bankası işbirliği ile yürütülmekte olan “Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak

Yönetimi-GEF ll” projesi çerçevesinde Orman Genel Müdürlüğü, Orman İdaresi ve Planlama

Dairesi Başkanlığı sorumluluğunda “Biyoçeşitlilik Entegrasyon Komitesi” Fotogrametri ve

Harita Müdürlüğü sorumluluğunda ise“Biyoçeşitliliği İzleme Birimi” oluşturulmuştur. GEF II

projesi kapsamında yürütülecek çalışmalar neticesinde belirlenecek olan, biyolojik çeşitliliğin

envanteri ve sürdürülebilir kullanım ilkeleri doğrultusunda, biyolojik çeşitliliğin amenajman

planlarına entegresi sağlanacaktır.

KAYANAKLAR

Wijewardonal, D et al. (1997) Ekolojik Bölgelerin Gözden Geçirilmesi, Orman Bakanlığı Xl.

Dünya Ormancılık Kongresi Bildirileri, Cilt 6, s.3

Işık, K. Yaltırık, F. ve Akesen, A. (1997) Ormanlar, Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Mirasın

Korunması, Orman Bakanlığı Xl. Dünya Ormancılık Kongresi Bildirileri, Cilt 2, s.6

Desşloges, C. ve Gauthier, M. (1997) :Toplumsal Ormancılık ve Orman Kaynağı

Anlaşmazlıkları- Bir Genel Gözden Geçirme, Orman Bakanlığı XI. Dünya Ormancılık

Kongresi Bildirileri,Cilt 5, S.89-102

Carıno, J. (1997) :Yerli Halklar, Orman Köylüleri, Kadınlar ve Yerel Topluluklar, Orman

Bakanlığı XI. Dünya Ormancılık Kongresi Bildirileri, Cilt 5, S.115-125

Dünya Bankası, (2000) : Küresel Çevre Kolaylığı, Türkiye Biyolojik-Çeşitlilik ve Doğal

Kaynakların Yönetimi Projesi, Proje Dökümanları

Page 171: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

GÖVDE PROFİLİ MODELLERİNİN BİLİMSEL VE PRATİK AÇIDAN

İRDELENMESİ

Prof. Dr. Hakkı YAVUZ Arş. Gör. Oytun Emre SAKICI

K.T.Ü. Orman Fakültesi K.T.Ü. Orman Fakültesi

61080-Trabzon 61080-Trabzon

(0462) 377 28 39 (0462) 377 34 98

[email protected] [email protected]

Özet Gövde üzerinde belirli noktalardaki çapları ya da gövde profilini belirlemeye

yarayan modeller, gövdenin toplam hacmı ile satılabilir bölümlerine iliĢkin hacimleri

birlikte hesaplamayı sağlarlar. Ağaç hacım denklemlerine göre bu modellerin üstün tarafı,

dikili ağaçların gövdelerine iliĢkin istenen bölümlerinin hacmını doğrudan hesaplamasıdır.

Son yıllarda pek çok ağaç türünün gövde profilini belirlemek için çeĢitli araĢtırıcılar

tarafından çok sayıda araĢtırma yapılmaktadır. Bu konudaki çalıĢmalar iki bakımdan

önemlidir. Bunların birincisi, tüm ağaçların gövde profilini belirleyen tek bir modelin

geliĢtirilememiĢ olması, ikincisi ve pratik bakımdan önemli olanı ise dikili bir gövdeden

elde edilebilecek odun çeĢitleri ile hacım değerlerinin önceden tahmin edilmesini

sağlayarak daha etkin bir iĢletme planlamasına katkıda bulunmalarıdır.

Gövde profili modelleri, gerek pratik ve gerekse kuramsal açıdan ormancılıkta

büyük bir öneme sahip olmalarına karĢın, dayandıkları temeller bakımından oldukça farklı

ve karmaĢık bir yapıya sahip olduklarından, kavrama, kullanma, kıyaslama ve yorumlama

bakımından kimi zorluklar göstermektedirler. Sözü edilen sorunların bilimsel bakımdan

irdelenmesi ve pratik bakımdan değerlendirilmesi bu çalıĢmanın temel konusunu

oluĢturmaktadır.

GİRİŞ

Dünyada, orman ürünlerine olan gereksinim hızla artarken orman alanları da sürekli

olarak azalmaktadır. Bu çeliĢkili durum dikkate alındığında, mevcut orman varlığından en

uygun Ģekilde yararlanmanın gerektiği açıkça anlaĢılmaktadır. Yararlanma sırasında, gelecek

kuĢakların orman ürün ve hizmetlerine olan gereksinimleri ve orman ekosisteminin sürekliliği

gözardı edilmemeli, yapılacak tüm planlar ve uygulanacak tüm müdahalelerde bu ölçütler

kesinlikle dikkate alınmalıdır. Bunun için önerilebilecek çözümlerden birisi de her bir ağaçtan

sağlanacak ürün çeĢidi ve miktarının artırılmasıdır. Odun üretimi amacıyla iĢletilen bir orman

alanından faydalanmanın temel ölçütü ticari standartlardır. Yıllardır kullanılan en genel ticari

standartlar ise çap ve boydur. GeçmiĢte bu standartlar genellikle değiĢmez bir yapı

göstermiĢlerdir. Ancak, çok sınırlı bir çeĢitliliğe sahip bu standartlar kullanılabilirliklerini

zamanla kaybetmiĢlerdir. Orman ürünlerine olan talep artıĢına paralel olarak ticari standartlar

da hızla değiĢmektedir. Bu durumda, geçmiĢteki sabit standartlar doğrultusunda oluĢturulan

gövde hacmı eĢitlikleri veya ağaç hacım tabloları yetersiz kalmaktadır. Bu eĢitliklerin ya da

tabloların her bir ticari standart için uygun hale getirilmesi de uygun bir çözüm yolu değildir.

Ormancılıkta sermayenin büyük bir bölümünü ağaç serveti oluĢturmaktadır. Özellikle

planlama çalıĢmalarında, ormandaki ağaç servetinin gerek toplam hacım ve gerekse odun

çeĢitlerine göre hacım ve değerinin güvenilir bir biçimde saptanması gerekir. Ağaç serveti

meĢceredeki her bir ağacın hacimleri toplamından oluĢmaktadır. Tüm ağaç gövdeleri silindir,

paraboloit, koni ve naylonit gibi bilinen geometrik Ģekillere tam olarak benzemediğinden

analitik yöntemlerle ağaç hacmını doğrudan hesaplamak mümkün olmamaktadır. Buna karĢın

ağaç hacmını belirli bir hata miktarı ile tahmin eden pek çok yöntem geliĢtirilmiĢtir.

Page 172: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Bunlardan en çok kullanılan ve oldukça pratik olan yöntem “Ağaç Hacım Tabloları”

yöntemidir. Ancak ağaç hacım tabloları ağaç gövdesinin ya da gövde ile birlikte kalın dalların

hacimleri toplamını vermektedir.

Bilindiği gibi ağaç gövdesinden tomruk, maden direği, tel direği ve sanayi odunu gibi

odun çeĢitleri elde edilmekte ve m3 fiyatları bakımından da oldukça farklılık göstermektedir.

Bu nedenle gövdenin toplam hacmına ek olarak, gövdeden üretilebilecek odun çeĢitlerinin de

hacmının ve değerinin bilinmesi gerekir. “Hacım Oran Denklemleri” bu amaçla oluĢturulan

ilk çalıĢmalardır.

Hacım oran denklemleri ile gövdenin yerden herhangi bir yüksekliğe kadar olan

bölümüne iliĢkin hacmin toplam gövde hacmına oranı doğrudan belirlenebilmektedir. Ancak

hacım oran denklemleri ile toprak seviyesinden tepeye doğru gövde çapındaki azalıĢ miktarı

ya da gövdenin yerden herhangi bir yükseklikteki çap değeri sayısal olarak

hesaplanamadığından gövdeden üretilebilecek odun çeĢitlerinin boyutları da

belirlenememektedir. Gövde profili modelleri bu amaçla kullanılan modellerdir.

Gövde profili modelleri ile ağaçların yerden herhangi bir yükseklikteki gövde çapları

ya da belirli bir gövde çapının yerden kaç metre yükseklikte olduğu istatistiksel bir yöntem

olan Regresyon Analizi ile tahmin edilmektedir. Ayrıca, gövde profili modelinin integrali

alınarak, gövdenin belirlenen uzunluklar arasındaki bölümünün hacmı doğrudan

hesaplanabilmektedir. Eğer gövde profiline iliĢkin fonksiyonun integrali alınmıyorsa, bu

fonksiyonlar yardımı ile önce sık aralılarla gövde çapları tahmin edilmekte bu çaplar

yardımıyla istenen bölüme iliĢkin hacım değeri Huber ve Smalian gibi Dendrometrik

formüllerle hesaplanabilmektedir.

KarmaĢık bir yapı göstermelerine karĢın özellikle son yıllarda geliĢtirilen gövde profili

modelleri ile her bir ağaçtan elde edilebilecek odun çeĢitleri ve hacım miktarları güvenilir bir

Ģekilde belirlenebilmektedir.

Bu çalıĢmada, gövde profili modelleri hakkında ayrıntılı bir literatür incelemesi

yapılarak Ģimdiye kadar geliĢtirilmiĢ olan gövde profili modelleri bir sistem içerisinde

açıklanmaya çalıĢılmıĢ, ayrıca hem kuramsal hem de pratik bakımdan birbirleriyle

karĢılaĢtırılarak uygulayıcıya en iyi modelin belirlenmesinde önemli bir katkı sağlanması

amaçlanmıĢtır.

2. GÖVDE PROFİLİ MODELLERİNİN GELİŞİMİ

Ormancılıkta ağaçların gövde Ģekli üzerine ilk çalıĢma 1903 yılında Höjer tarafından

yapılmıĢtır (FILHO-SCHAAF 1999). Bunu 1920’li yıllarda Behre tarafından yapılan

çalıĢmalar izlemiĢtir (NEWNHAM 1992). Gray (1956), çalıĢmalarını çap düĢüĢünün

modellenmesi üzerine yoğunlaĢtırmıĢtır (MUHAIRWE 1999). Gövdenin ticari (satılabilir)

bölümüne iliĢkin hacım değerlerini veren hacım oran denklemleri (HONER 1967,

BURKHART 1977; CAO-BURKHART-MAX 1980; CLUTTER 1980, NEWNHAM 1992)

ile istatistiksel anlamda ilk gövde profili modelleri 1960’lı yılların sonlarına doğru

geliĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. Göğüs çapı (D) ve ağaç boyunun (H) fonksiyonu olarak yerden

belirli bir yükseklikteki (hi) gövde çaplarını (di) belirlemeye yarayan bu modeller ikinci,

üçüncü ya da daha yüksek dereceden polinom modeller biçiminde olup, gövdenin tamamı için

ortalama bir Ģekil katsayısı değeri verirler (BRUCE-CURTIS-VANCDEVERING 1968;

KOZAK-MUNRO-SMITH 1969; BENNET-SWINDEL 1972).

Gövdenin tamamı yerine, Ģekil farklılıkları gösteren her bir bölümü için ayrı bir

polinom oluĢturarak, bu polinomları bir modelde birleĢtirip “Segmented Polinomiyal Gövde

Profili Modeli” olarak isimlendirilen gövde profili modeli ilk olarak Max ve Burkhart (1976)

tarafından geliĢtirilmiĢtir. Bu çalıĢmada ağaçların dip kısmının naylonite, orta kısmının

paraboloite ve uç kısmının ise koniye benzediği varsayılmıĢtır. Ġstatistiksel olarak oldukça

Page 173: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

baĢarılı bulunan bu model daha sonra pek çok araĢtırmacı tarafından da değiĢik ağaç türlerine

iliĢkin gövde profillerinin oluĢturulması amacıyla kullanılmıĢtır (DEMAERSCHALK-

KOZAK 1977; CAO-BURKHART-MAX 1980; GREEN-REED 1985; BYRNE-REED 1986;

CZAPLEWSKI-MCCLURE 1988; CZAPLEWSKI-BROWN-WALKER 1989).

Segmented polinomiyal modellerden sonra, göğüs çapı ve ağaç boyu ile gövde

eğrisinin değiĢim gösterdiği oransal boy değeri ve bunlardan türetilen pek çok bağımsız

değiĢkenin fonksiyonu olarak oluĢturulan ve “DeğiĢken-Üssel Gövde Profili Modeli” adı

verilen oldukça karmaĢık ve üssel formda regresyon modelleri kullanılmaya baĢlanmıĢtır

(KOZAK 1988; NEWNHAM 1988; PEREZ-BURKHART-STIFF1990).

Son zamanlarda ise gövde profili modellerinin oluĢturulması için trigonometrik

fonksiyonlardan yararlanılmaya baĢlanmıĢtır (THOMAS-PARRESOL 1991; BI 2000; BI-

LONG 2001).

Gövde profilinin modellenmesi için yukarıda açıklananlardan baĢka yöntemler de

kullanılmıĢtır. DenkleĢtirilmiĢ (spline) fonksiyonlar (LIU 1980), Chapman-Richards

fonksiyonu (BIGING 1984, MATNEY-HODGES-SULLIVAN-LEDBETTER 1985),

Polinomiyal Enterpolasyon YaklaĢımı (THERIEN-CAMIRE 1986), Asal BileĢenler Analizi

(REAL-MOORE-NEWBERRY 1989), Asal BileĢenler Regresyonu (TATSUO 1988) ve

parametrik olmayan yöntemlerle gövde profilinin modellenmesi (M’HIRIT-POSTAIRE 1985)

bunlara örnek olarak verilebilir.

3. GÖVDE PROFİLİ MODELLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

Yapılan literatür çalıĢmalarında, kimi araĢtırıcılar tarafından gövde profili modellerine

iliĢkin değiĢik sınıflandırmalar yapıldığı görülmüĢtür. Örneğin;

Thomas ve Parresol (1991);

(i) Basit hiperbolik ifadeler,

(ii) Yüksek dereceli polinomiyallere iliĢkin çoğul regresyon,

(iii) KarmaĢık çoğul üssel fonksiyonlar,

(iv) Segmented polinpmiyal fonksiyonlar,

Flewelling ve Raynes (1993);

(i) Gövdeyi bir bütün olarak inceleyen eĢitlikler,

(ii) Gövdeyi bölümlere ayırarak inceleyen eĢitlikler,

Muhairwe et al. (1994);

(i) Basit Gövde Profili Fonksiyonları,

(ii) Segmented Gövde Profili Fonksiyonları,

(iii) DeğiĢken-ġekil ve DeğiĢken-Exponent Gövde Profili Fonksiyonları,

(iv) Doğrusal Modeller ve Kutupsal Koordinatlar gibi yaklaĢımlar kullanılarak elde

edilen gövde profili fonksiyonları,

Williams ve Reich (1997);

(i) Basit bir eĢitlikle gövdenin modellenmesi,

(ii) Segmented bir eĢitlikle gövdenin modellenmesi,

(iii) GeliĢtirilmiĢ bir segmented eĢitlikle gövdenin modellenmesi,

Petersson (1999);

(i) Segmented EĢitlikler,

(ii) Sürekli (Continuos) EĢitlikler,

Page 174: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

Fang ve Bailey (1999);

(i) Deneysel (Empirical) yaklaĢımla oluĢturulan eĢitlikler,

(ii) Geometrik yaklaĢımla oluĢturulan eĢitlikler,

Fang et al. (2000);

(i) Basit Sürekli Fonksiyonlar,

(ii) Segmented Fonksiyonlar,

Sharma ve Oderwald (2001);

(i) Polinomiyaller,

(ii) Segmented Polinomiyaller,

(iii) Hacim Oran EĢitlikleri,

(iv) DeğiĢken-ġekil Fonksiyonları,

(v) Uyumlu Hacım-Çap EĢitlikleri,

biçiminde bir sınıflandırma yapmıĢlardır.

Bu örneklerden de görüldüğü gibi gövde profili modelleri, oldukça değiĢik biçimde

sınıflandırılabilmektedir. Mevcut sınıflandırmalar da dikkate alınarak gövde profili

modellerini,

(i) Deneysel Verilerle OluĢturulan Gövde Profili Modelleri,

(ii) Geometrik Esaslara Göre OluĢturulan Gövde Profili Modelleri,

olmak üzere iki ana gruba ayırarak inceleyebiliriz.

3.1. Deneysel Verilerle Oluşturulan Gövde Profili Modelleri

Bu yolla oluĢturulan modellerde gövde Ģekli, herhangi bir geometrik Ģekle

benzetilmez. Elde edilen verilere en uygun regresyon denklemi belirlenerek, tüm örnek

ağaçlar için ortalama bir gövde profili düzenlenir. Bu yaklaĢımla oluĢturulan modeller,

istatistiksel yapılarına göre dört grupta toplanabilir:

(i) Polinomiyal Gövde Profili Modelleri,

(ii) Segmented Polinomiyal Gövde Profili Modelleri,

(iii) DeğiĢken-ġekil Gövde Profili Modelleri,

(iv) DeğiĢken-Exponent Gövde Profili Modelleri.

3.1.1. Polinomiyal Gövde Profili Modelleri

Bu modeller, en basit gövde profili modelleridir. Kozak et al. (1969) tarafından

geliĢtirilen ikinci dereceden polinomiyal model bu grup modellere örnek olarak verilebilir.

11 22

21

22 HhbHhbDd (1)

Burada;

d: Gövdenin yerden herhangi bir yüksekliğindeki (h) gövde çapını,

D: Göğüs çapını,

h: Gövde çapı ölüçülecek yüksekliği,

H: Ağaç boyunu,

ifade etmektedir.

Page 175: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

3.1.2. Segmented Polinomiyal Gövde Profili Modelleri

Max ve Burkhart (1976), gövde çaplarını hesaplamak için ağaç gövdesini üç bölüme

ayırıp (birinci bölüm, ağacın toprak seviyesine yakın bölümü; ikinci bölüm, birinci bölümün

bitiĢ noktası ile tepe baĢlangıcı arasındaki gövdenin ana bölümü; üçüncü bölüm, gövdenin

tepe kısmındaki bölümü) ilk bölümün naylonit, ikinci bölümün paraboloit ve üçüncü bölümün

koni biçiminde olduğunu varsayarak, her bir bölüm için bir regresyon denklemi oluĢturmuĢ ve

aĢağıda olduğu gibi I1 ve I2yapay değiĢkenleri ile bu denklemleri birleĢtirmiĢlerdir:

2

2

241

2

13

2

21

22 11 IHhbIHhbHhbHhbDd (2)

01I Hh1 11I Hh1

02I Hh2 12I Hh2

Burada 1 ve 2 sırasıyla, gövde Ģeklinin naylonitten paraboloite ve paraboloitten

koniye dönüĢtüğü oransal boy değerlerini göstermektedir.

3.1.3. Değişken-Şekil Gövde Profili Modelleri

Bu tür modellere Newnham (1988) tarafından geliĢtirilen aĢağıdaki model örnek

olarak verilebilir:

gXY k (3)

Y: Çap,

X: Boy,

k: gövde Ģeklini ifade eden katsayı.

Burada k değeri sabit bir değer olmayıp ağaç boyunun değiĢimine bağlı olarak

değiĢmektedir. 3 nolu eĢitliğin her iki tarafının logaritmaları alınarak bu değer belirlenebilir.

D

d

H

hHk ln

3,1ln (4)

3.1.4. Değişken-Exponent Gövde Profili Modelleri

Bu tür modellerde gövde çapları, göğüs çapı, ağaç boyu ve gövde Ģeklinin naylonitten

paraboloite değiĢtiği oransal boy (p) değerleri ile bunlardan türetilen çeĢitli değiĢkenlerin

üssel fonksiyonu olarak tahmin edilmektedir. Kozak (1988) tarafından geliĢtirilen bu tür bir

model aĢağıda verilmiĢtir.

HDXbeXbZXb

ZXbZXbDaDaad

Z

i

lnlnln

001,0lnlnlnlnlnlnln

543

2

2

1210 (5)

hi/H = 1 (di=0)

hi/H = p (di=DI)

di : hi yüksekliğindeki gövde çapı

Page 176: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

D : Kabuksuz göğüs çapı

H : Ağaç boyu

HI : Gövde Ģeklinin değiĢiklik gösterdiği noktanın yerden yüksekliği

DI : HI yüksekliğindeki gövde çapı

p= HI/H*100

X= (1- Hhi ) / (1- p )

Z= hi/H

3.2. Geometrik Esaslara Göre Oluşturulan Gövde Profili Modelleri

Geometrik esaslara göre düzenlenen gövde profili modellerinde bir ağaç gövdesi bazı

geometrik Ģekillere benzetilmektedir. Bu modelleri de;

(i) Basit Eksponansiyel Gövde Profili Modelleri, ve

(ii) Trigonometrik Gövde Profili Modelleri,

olmak üzere iki gruba ayırabiliriz.

3.2.1. Basit Eksponansiyel Gövde Profili Modelleri

Ormerod (1973) tarafından geliĢtirilen bu model Ģu Ģekilde formüle edilmiĢtir:

137,1b

HhHDd (6)

Burada b1 parametresi gövde Ģeklini ifade etmektedir. Eğer b1=0 ise silindir, b1=0,5 ise

paraboloit, b1=0,33 ise koni ve b1=0,25 ise naylonit gövdeleri göstermektedir.

3.2.2. Trigonometrik Gövde Profili Modelleri

Trigonometrik modellere ait ilk çalıĢma Thomas ve Parresol (1991) tarafından

yapılmıĢtır:

2cotsin1 321

22 xanbxcbxbDd (7)

d : Gövde çapı

D : Göğüs çapı

x : Oransal boy

Trigonometrik gövde profillerinin ikinci modeli ise Bi (2000) tarafından

geliĢtirilmiĢtir:

b

h

d

2sinln

2sinln

(8)

d = DUB / DBHUB

h = H / TH

b = 1,3 / TH

Page 177: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

DUB : Oransal boydaki kabuksuz çap

DBHUB : Kabuksuz göğüs çapı

b : Oransal göğüs boyu

h : Oransal boy

TH : Ağaç Boyu

H : hi yüksekliği

Gövde profili modellerini, gövde hacmının hesaplanıĢ biçimine göre de;

(i) Uyumsuz (Noncompatible) Gövde Profili Modelleri, ve

(ii) Uyumlu (Compatible) Gövde Profili Modelleri,

Ģeklinde ikiye ayırmak mümkündür.

3.3. Uyumsuz Gövde Profili Modelleri

Bu modeller ile gövde üzerinde, istenen yüksekliklerdeki çapların hesaplanmasından

sonra, gövdenin bu çaplar arasında kalan bölümü ya da diğer bölümlerine iliĢkin hacmı, Orta

Yüzey, Smalian, Newton-Riecke ve Simoney gibi tomruk hacım formülleri kullanılarak

hesaplanmaktadır. Bu modeller ile gövde bölümlerine iliĢkin hacmın hesaplanmasında,

kullanılan çap sayısına bağlı olarak duyarlılık da artmaktadır. Daha duyarlı hacım

hesaplayabilmek için, gövde çapı denklemlerinden çok sayıda çap değerinin hesaplanması

gerektiğinden, bu modeller ile toplam gövde hacmı ya da gövde bölümlerine iliĢkin hacimler,

ancak bilgisayar yardımıyla hesaplanabilmektedir.

Bennet ve Swindel (1972), göğüs yüksekliği ile uç nokta arasındaki gövde çaplarını

hesaplayabilmek için,

3,13,1

3,13,13,1

4

321

hHhhHb

hhHHbHhHbHhHDbd (9)

eĢitliğini kullanmıĢlardır. Bu eĢitlikte h = H iken d = 0 olması koĢulu sağlanmıĢtır.

Örneğin; bir ağaç gövdesinin yerden 3 m ile 10 m yükseklikleri arasında kalan

bölümüne iliĢkin hacmını hesaplamak üzere uyumsuz gövde profili modelleri kullanılacak

olursa, önce bu modeller yardımıyla 20 cm veya 50 cm gibi sabit aralıklarla 3-10 m arasında

kalan gövde çapı değerleri belirlenir. Daha sonra belirlenen bu çap değerleri kullanılarak

Smalian veya diğer formüller yardımıyla her bir seksiyonun hacmı hesaplanıp toplanarak 3-

10 m arasındaki 7 m’ lik bölümün hacmı hesaplanabilir.

3.4. Uyumlu Gövde Profili Modelleri

Bir gövde profili denkleminin toprak seviyesi ile uç nokta arasında, 0 h H,

integrali alındığında elde edilen hacım miktarı, ağaç hacım denklemiyle hesaplanan toplam

gövde hacmine, toprak seviyesi ile gövdenin belirli yükseklikleri (hi) arasında integrali

alındığında hesaplanan hacım miktarı da hacım oran denklemiyle hesaplanan hacme eĢit

oluyorsa, böyle eĢitliklere “Uyumlu Gövde Profili, Hacım Oran ve Toplam Hacım

Denklemleri” adı verilmektedir.

Gövde çapı ile hacım denklem sistemleri arasındaki iliĢkinin saptanması amacıyla

Reed ve Green (1984)’den alınan bir örnek aĢağıda verilmiĢtir.

22

1

2 bHhHDbd (10)

Page 178: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

biçimiyle verilen bir gövde çapı denkleminin toprak seviyesi ile uç nokta (0-H) arasında

integralinin alınmasıyla aĢağıdaki 10 nolu eĢitlikle verilen toplam gövde hacmine eĢit bir

hacım değeri elde edilmektedir.

HDaTV 2

1 (11)

Gövdenin belirli bir yüksekliğine (hi) kadar olan hacmının hesaplanması için, 0 - hi

aralığında gövde çapının integrali alınmaktadır.

Vk

hi

G0

h (12)

Vk 2kd h (13)

Vk

2

2

1

b

HhHDkb h (14)

Vk = 12

21211b

HhHHDbkb (15)

Vk = TV*Rh

Burada;

k : /4

G : Göğüs yüzeyi

TV= HDbkb 2

21 1

Rh =121

bHhH (16)

olmaktadır. (9) nolu gövde çapı denkleminden (h) çekilip;

h = H – d2/b2

b1-1/b2

D-2/b2

H (17)

(15) nolu eĢitlikte yerine konulduğunda,

Rd = 121

bHhH (18)

Rd 122/22/1

1

221bbbb HHDbdHH (19)

Rd 2/)12(22/)12(

11bbbb Ddb (20)

gövdenin toprak seviyesinden belirli bir çapa (d) kadar olan hacminin, toplam gövde hacmine

(TV) oranı (Rd) hesaplanabilmektedir. Bu eĢitlikler, “Uyumlu Gövde Profili-Hacım Oran ve

Toplam Gövde Hacmı Denklem Sistemi”ni oluĢturmaktadır.

Page 179: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

4. MODEL SEÇİMİ VE ÖNERİLER

Önceki bölümlerde açıklandığı gibi, ağaçlara iliĢkin gövde profilinin oluĢturulması

için oldukça farklı modeller kullanılmaktadır. Bunlardan polinomiyal modeller, gerek

düzenleme ve gerekse kullanım bakımından an basit modeller olmakla birlikte, hata miktarları

en yüksek olan modellerdir. Segmented polinomiyal modeller, değiĢken-eksponansiyel

modeller ve trigonometrik modeller ise oldukça karmaĢık modeller olmalarına karĢın, gövde

çaplarının tahmin edilmesinde polinomiyal modellere göre hata miktarları oldukça düĢüktür.

Bu nedenle yüksek bir güven düzeyi ile gövde çapı tahmini yapılmak isteniyorsa, polinomiyal

modeller tercih edilmemelidir. Diğer taraftan gövde profili modelleri ile hacmın hesaplanması

da mümkündür. Gövde profili modelleri hacım denklemlerine göre çok daha fazla bilgi

verirler. Çünkü hacım denklemleri ile herhangi bir yükseklikteki gövde çapını, gövdenin

herhangi bir bölümüne iliĢkin hacmını ya da odun çeĢitlerinin boyut ve miktarlarını

hesaplamak mümkün değildir.

Hacım hesaplamalarında uyumlu gövde profili modelleri, uyumsuz gövde profili

modellerinden daha pratiktir. Çünkü uyumlu hacım denklemlerinde hacım değerleri doğrudan,

uyumsuz hacım denklemlerinde ise bölümleme (seksiyon) yöntemi ile hesaplanmaktadır.

Bilindiği gibi seksiyon uzunluğu küçüldükçe hacım daha güvenilir biçimde tahmin

edilmektedir. Ancak küçük seksiyon uzunlukları daha çok çap değerinin bilinmesini

gerektirdiğinden zaman kaybına yol açmaktadır. Kısaca en uygun model seçimi çalıĢmanın

amacına ve eldeki olanaklara bağlıdır. Amaç, bir gövdeden elde edilecek odun çeĢitleri ve

boyutlarının güvenilir bir tahminini yapmak ise hacım denklemi ile uyumlu bir gövde profili

modelinin seçilmesi gerekir. ancak bu tür modellerin oluĢturulabilmesi için her çap ve boy

basamağı ile gövde Ģekli farklılığını kapsayacak biçimde örnek ağacın seçilmesi ve bunlar

üzerinde yeterli sayıda gövde çapının ölçülmesi gerekir.

Gövde profili modelleri, bir ağaç ya da meĢcereden elde edilebilecek odun çeĢitlerinin

boyut ve hacım miktarlarının belirlenmesine olanak sağladığından hem planlama hem de

dikili satıĢlar için oldukça önemli bir bilgi kaynağına sahiptirler. Ülkemizde yalnız Kızılağaç

ile yöresel bazda Sarıçam ve Karaçam için gövde profili modelleri düzenlenmiĢtir (Yavuz

1995, Yavuz ve Saraçoğlu 1999). Diğer türlerimiz ve özellikle asli ağaç türlerimiz için bu

modellerin ivedilikle düzenlenmesi gerekmektedir.

KAYNAKLAR

ALEMDAG, I. S. 1988: A Ratio Method for Calculating Stem Volume to Variable

Merchantable Limits, and Associated Taper Equations, Forestry Chronicle 64:18-26.

BENNET, F. A. SWĠNDEL, B. F. 1972: Taper Curves for Planted Slash Pine, USDA Forest

Service Research Note SE-179, 4 s.

BI, H. 2000: Trigonometric Variable-Form Taper equations for Australian Eucalyptus, Forest

Science 46 (3):397-407.

BI, H. LONG, Y. 2001: Flexible Taper Equation for Site-Specific Management of Pinus

radiata in New South Wales, Australia, Forest Ecology and Management 148:79-91.

BIGING, G. S. 1984: Taper Equations for Second-Growth Mixed Conifers of Northern

California, Forest Science 30 (4):1103-1117.

BYRNE, J. C. REED, D. D. 1986: Complex Compatible Taper and Volume Estimation

System for Red and Loblolly Pine, Forest Science 32 (2):423-443.

BRUCE, D. CURTIS, R. O. VANCDEVERING, C. 1968: Development of a System of Taper

and Volume Tables for Red Alder, Forest Science 14:339-350.

BURKHART, H. E. 1977: Cubic-Foot Volume of Loblolly Pine to Any Merchantable Top

Limit, Southern Journal of Applied Forestry 1:7-9.

Page 180: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

CAO, Q. V. BURKHART, H. E. MAX, T. A. 1980: Evaluating of Two Methods for Cubic-

Volume Prediction of Loblolly Pine to Any Merchantable Limit, Forest Science 26

(1):71-80.

CLUTTER, J. L. 1980: Development of Taper Functions from Variable-Top Merchentable

Volume Equations, Forest Science 26 (1):117-120.

CZAPLEWSKI, R. L. MCCLURE, J. P. 1988: Conditioning a Segmented Stem Profile Model

for Two Diameter Measurement, Forest Science 34(2):512-522.

CZAPLEWSKI, R. L. BROWN, A. S. WALKER, R. C. 1989: Profile Models for Estimating

Log and Diameters in Tha Rocky Mountain Region, USDA Forest Research Service

Paper RM-284, 9 s.

DEMAERSCHALK, J. P. 1972: Converting Volume Equations to Compatible Taper

Equations, Forest Science 18:241-245.

DEMAERSCHALK, J. P. Kozak, A. 1977: The Whole-Bole System: A Conditional Dual-

Equation System for Precise Prediction of Tree Profiles, Canadian Journal of Forest

Research 7:488-497.

FANG, Z. BAILEY, R. L. 1999: Compatible Volume and Taper Models with Coefficients for

Tropical Species on Hainan Island in Southern China, Forest science 45 (1):85-99.

FANG, Z. BORDERS, B. E. BAILEY, R. L. 2000: Compatible Volume-Taper Models for

Loblolly and Slash Pine Based on A System with Segmented-Stem Form Factors,

Forest Science 46 (1):1-11.

FILHO, A. F. SCHAAF, L. B. 1999: Comparison between Predicted Volumes Estimated by

Taper Equations and True Volumes Obtained by The Water Displacement

Technique, Canadian Journal of Forest Research 29:451-461.

FLEWELLING, J. W. RAYNES, L. M. 1993: Variable-Shape Stem-Profile Predictioons for

Western Hemlock. Part I, Predictions from DBH and Total Height, Canadian Journal

of Forest Research 23:520-536.

GREEN, E. J. REED, D. D. 1985: Compatible Tree Volume and Taper Functions for Pitch

Pine, Northern Journal of Applied Forestry 2:14-16.

HONER, T. G. 1967: Standart Volumes and Merchantable Convertion Factors for The

Commercial Tree Species of Central and Eastern Canada, Forest Management

Research and Service Institute, Ottawa, Ontairo, Inform Rep. FMR-X-5, 21 s.

KALIPSIZ, A. 1984: Dendrometri, Ġstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Yayınları, Ġ.Ü.

Yayın No:3194, O.F. Yayın No:354, Ġstanbul, 407 s.

KOZAK, A. MUNRO, D. D. SMITH, J. H. G. 1969: Taper Functions and Their Applications

in Forest Inventory, Forestry Chronicle 45:278-283.

KOZAK, A. 1988: A Variable Exponent Taper Equation, Canadian Journal of Forest

Research 18:1363-1368.

LIU, C. J. 1980: Log Volume Estimating with Spline Aproximation, Forest Science 26

(3):361-369.

MATNEY, T. G. HODGES, J. D. SULLIVAN, A. D. LEDBETTER, J. R. 1985: Tree Profile

and Volume Ratio Equations for Sweetgum and Cherrybark Oak Trees, Southern

Journal of Applied Forestry 9:222-226.

MAX, T. A. BURKHART, H. E. 1976: Segmented Polynomial Regression Applied to Taper

Equations, Forest Science 22 (3): 283-289.

M’HIRIT, D. POSTAIRE, J. G. 1985: A Nonparametric Technique for Taper Function

Estimation, Canadian Journal of Forest Research 15:862-871.

MUHAIRWE, C. K. 1999: Taper Equations for Eucalyptus pilularis and Eucalyptus grandis

for The North Coast in New South Wales, Australia, Forest Ecology and

Management 113: 251-269.

Page 181: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

MUHAIRWE, C. K. LEMAY, V. M. Kozak, A. 1994: Effects of Adding Tree, Stand and Site

Variables to Kozak’s Variable-Exponent Taper Equation, Canadian Journal of Forest

Research 24:252-259.

NEWNHAM, R. M. 1988: A Variable Form Taper Function, Canada Forest Service,

Petawawa Natl. For. Ins. Inf. Rep. PI-X-83.

NEWNHAM, R. M. 1992: Variable-Form Taper Functions for Four Alberta Tree Species,

Canadian Journal of Forest Research 22 (2):210-223.

ORMEROD, D. W. 1973: A Simple Bole Model, Forestry Chronicle 49:136-138.

PEREZ, D. N. BURKHART, H. E. STIFF, C. T. 1990: A Variable Form Taper Function for

Pinus oocarpa Schiede in Central Honduras, Forest Science 36 (1):186-191.

PETERSON, H. 1999: A Segmented Stem Profile Model for Pinus sylvestris, Forest Ecology

and Management 124:13-26.

REAL, P. L. MOORE, J. A. Newberry, J. D. 1989 Principal Components Analysis of Tree

Stem Profiles, Canadian Journal of Forest Research 19:1538-1542.

REED, D. D. GREEN, E. J. 1984: Compatible Stem Taper and Volume Ratio Equations,

Forest Science 30 (4):977-990.

SHARMA, M. ODERWALD, R. G. 2001: Dimensionally Compatible Volume and Taper

Equations, Canadian Journal of Forest Research 31:797-803.

TATSUO, S.1988: A Theoretical Stem Taper Curve (II), J. Jpn. For. Soc. 70: 199-205.

THERIEN, G. CAMIRE, C. 1986: Use of Taper Curve Solved by An Algebraic Method in

Silvicultural Research, Forestrey Chronicle 62:529-532.

THOMAS, C. E. PARRESOL, B. R. 1991: Simple, Flexible, Trigonometric Taper Equations,

Canadian Journal of Forest Research 21:1132-1137.

WILLIAMS, M. S. REICH, R. M. 1997: Exploring The Error Structure of Taper Equations,

Forest Science 43 (3):377-386.

YAVUZ, H. 1995: Uyumlu ve Uyumsuz Gövde Çapı Modelleri, K.T.Ü. Orman Fakültesi

Bahar Yarıyılı Seminerleri, Fakülte Y. No:49, 101-106.

YAVUZ, H. SARAÇOĞLU, N. 1999: Kızılağaç için Uyumlu ve Uyumsuz Gövde Çapı

Modelleri, Turkish Journal of Agriculture and Forestry 23 Ek Sayı 5:1275-1282.

Page 182: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

MEġCERELERDE ÇAP DAĞILIMLARININ DÜZENLENMESĠ VE BU

DAĞILIMLARA ĠLĠġKĠN PARAMETRELER ĠLE ÇEġĠTLĠ MEġCERE ÖGELERĠ

ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠLERĠN BELĠRLENMESĠ

Prof. Dr. Hakkı YAVUZ Doç. Dr. Altay Uğur GÜL ArĢ. Gör. Nuray MISIR

K.T.Ü. Orman Fakültesi

61080-Trabzon

(0462) 377 28 39

[email protected]

Celal Bayar Üniversitesi

Uygulamalı Bil. Yüksekokulu

Manisa

(0546) 275 27 30

[email protected]

K.T.Ü. Orman Fakültesi

61080-Trabzon

(0462) 377 34 98

[email protected]

ArĢ. Gör. Ramazan ÖZÇELĠK ArĢ. Gör. Oytun Emre SAKICI

K.T.Ü. Orman Fakültesi K.T.Ü. Orman Fakültesi

61080-Trabzon 61080-Trabzon

(0462) 377 28 36 (0462) 377 34 98

[email protected] [email protected]

Özet

Ormancılıkta meşcerelere ilişkin çap dağılımının belirlenmesi, gerek büyüme ve

hasılat modellerinin oluşturulması ve gerekse silvikültürel işlem seçeneklerinin

belirlenmesi bakımından önemlidir.

Çap dağılımının modellenmesinde genellikle Beta Dağılımı, Negatif Exponansiyel

Dağılım, Normal Dağılım ve Weibull Dağılımı gibi istatistiksel dağılımlardan

yararlanılmaktadır. Bu dağılımlardan Weibull Dağılımı, parametre değerlerine bağlı olarak

farklı şekiller alabildiğinden oldukça esnek bir yapıda olup bu özelliği nedeniyle de

meşcere çap dağılımının modellenmesinde en çok kullanılan dağılımlardan biridir.

Bu çalışmada, ülkemizin değişik yörelerinden seçilen dişbudak meşcerelerine ilişkin

çap dağılımları Weibull Dağılımı yardımıyla belirlenmiş ve bu dağılımın parametre

değerleri ile meşcere yaşı ve bonitet endeksi arasındaki ilişkiler incelenmiştir.

GĠRĠġ

Çap dağılımı, bir meşceredeki ağaçların özelliklerini göstermekte kullanılan en önemli

araçlardan biridir. Çünkü çap ile boy, hacım, şekil katsayısı, ağaçtan elde edilecek odun

çeşitleri ve değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır. Bir meşceredeki çap

dağılımının belirlenmesi ve bunun yetişme ortamı verim gücü, meşcere kompozisyonu, yaş ve

sıklık derecesi ile ilişkileri hem biyolojik hem de ekonomik bakımdan oldukça önemlidir.

Ormancılıkta ilk çap dağılımı modeli 1898’de De Liocourt tarafından, geometrik

diziye dayanılarak değişikyaşlı meşcereler için düzenlenmiştir. Meyer ve Stevenson (1943) bu

modeli “Negatif Exponansiyel Dağılım”a dönüştürerek değişikyaşlı karışık meşcerelerin çap

dağılımını modellemek için kullanmışlardır. Ters “J” harfi şeklindeki bu dağılım, özellikle

değişikyaşlı meşcerelerin çap dağılımının modellenmesi ve optimal kuruluşun

belirlenmesinde pek çok araştırıcı tarafından kullanılmış ve günümüzde de kullanılmaya

devam edilmektedir. Bunlara örnek olarak Leak (1965), Schmeltz ve Lindsey (1965), Adams

ve Ek (1974), Leak ve Filip (1977), Murphy ve Farrar (1982), Ziede (1984), Hanson ve

Nyland (1987), Chapman ve Blatner (1991), Gove ve Fairweather (1992) ve Leak (1996)

verilebilir.

Page 183: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Eşityaşlı meşcerelerde çap dağılımı genellikle Normal ya da Normal dağılıma yakın

bir dağılım göstermektedir. Bu dağılım genç meşcerelerde sivri tepelidir ve meşcere

yaşlandıkça çap artımından dolayı kalın çap basamaklarına doğru hareketlenerek, basıklığı

artmakta, diğer bir anlatımla giderek yayvanlaşmaktadır.

Eşityaşlı meşcerelere ilişkin çap dağılımının modellenmesinde genellikle Normal

dağılım, Log- Normal dağılım, Beta dağılımı, Gamma dağılımı, Weibull dağılımı ve

Johnson’un SB dağılımı gibi değişik istatistiksel dağılımlardan yararlanılmaktadır.

Normal dağılım için Clutter ve Bennett (1965), Log- Normal dağılım için Bliss ve

Reinker (1964) ile Lappi ve Bailey (1987), Gamma dağılımı için Nelson (1964), Beta dağılımı

için Gree ve Della-Bianca (1967), Lenhart ve Clutter (1971), Mike ve diğerleri (1975) ve Cao

(1997), Weibull dağılımı için Bailey ve Dell (1973), Schreuder ve Swank (1974), Monnes

(1982), Eriksson ve Sallnas (1987), Bare ve Opalach (1988), Shirer (1988), Nepal ve Somers

(1992), Green ve Strawderman (1996) ve Cao (1997), Johnson’un SB dağılımı için Haffley ve

Schreuder (1977) ve MgTague (1996) örnek olarak verilebilir.

Bu çalışmada, doğal ve yapay Dişbudak meşcereleri için çap dağılımının

modellenmesi ve dağılım parametreleri ile meşcere yaşı, bonitet endeksi ve sıklık arasındaki

istatistiksel ilişkilerin belirlenmesi amaçlanmıştır.

2. MATERYAL

Bu çalışmadaki veriler, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki doğal ve yapay Dişbudak

meşcerelerinden alınan örnek alanlardan sağlanmıştır. Örnek alanların alındığı meşcerelerin

Orman Bölge Müdürlüğü ve Orman İşletme Müdürlüklerine göre dağılımı ile yükseklik, bakı,

eğim ve alan büyüklükleri Tablo 1’de, meşcere yaşı, bonitet endeksi, sıklık oranı ve orta çap

değerleri ise Tablo 2’de verilmiştir.

Page 184: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

Tablo 1: Örnek Alanlara İlişkin Çeşitli Bilgiler

Niteliği No Bölge

Müd.

ĠĢletme

Müd.

Yükseklik

(m) Bakı

Eğim

(%)

ĠĢletme

ġefliği

Doğal 1 Amasya Bafra 10 - - 19 Mayıs

“ 2 “ “ 10 - - “

“ 3 “ “ 25 - - Bafra

“ 4 “ “ 25 - - “

“ 5 “ “ 10 - - 19 Mayıs

“ 6 “ “ 30 - - “

“ 7 Sinop Sinop 20 - - Sinop

“ 8 “ “ 25 - - “

“ 9 “ “ 20 - - “

“ 10 “ “ 25 - - “

“ 11 “ “ 20 - - “

“ 12 “ “ 20 - - “

“ 13 “ “ 25 - - “

“ 14 Adapazarı Adapazarı 40 - - Adapazarı

“ 15 “ “ 40 - - “

“ 16 “ “ 50 - - Söğütlü

“ 17 “ “ 40 - - “

“ 18 “ “ 50 - - “

“ 19 “ Akyazı 50 - - Merkez

“ 20 “ “ 50 - - “

Yapay 1 Amasya Bafra 50 Kuzeydoğu 8 19 Mayıs

“ 2 Sinop Sinop 40 - - Sinop

“ 3 “ “ 40 - - “

“ 4 Adapazarı Hendek 40 - - “

“ 5 “ “ 40 - - Süleymaniye

“ 6 “ “ 40 - - “

“ 7 “ “ 40 - - “

“ 8 “ “ 30 - - “

“ 9 “ “ 45 - - “

“ 10 “ “ 40 - - “

“ 11 “ “ 40 - - “

“ 12 “ “ 40 - - “

“ 13 “ “ 40 - - “

“ 14 “ “ 40 - - “

“ 15 “ “ 40 - - “

“ 16 “ “ 40 - - “

“ 17 “ “ 40 - - “

“ 18 “ “ 40 - - “

“ 19 “ “ 45 - - “

“ 20 “ Adapazarı 40 - - Adapazarı

Page 185: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

Tablo 2: Örnek Alanlara İlişkin Çeşitli Meşcere Öğeleri

Niteliği No MeĢcere

YaĢı

Bonitet

Endeksi (m)

Sıklık

Oranı

Orta Çap

(m)

Doğal 1 65 10,82 9,10 19,2

“ 2 64 20,52 5,25 31,5

“ 3 28 32,01 9,29 15,8

“ 4 36 27,12 10,44 15,7

“ 5 60 20,62 5,97 23,2

“ 6 64 14,33 6,18 21,1

“ 7 92 30,10 10,43 44,5

“ 8 96 23,10 12,34 36,5

“ 9 64 29,25 9,74 34,5

“ 10 86 26,88 9,08 33,4

“ 11 65 30,50 8,60 30,8

“ 12 67 19,86 13,15 20,2

“ 13 81 27,86 8,01 42,8

“ 14 24 38,12 7,79 25,6

“ 15 44 33,81 9,79 32,9

“ 16 30 29,42 7,61 16,7

“ 17 21 29,72 9,96 18,9

“ 18 44 31,75 11,15 27,6

“ 19 18 39,12 10,01 22,1

“ 20 47 36,40 9,67 28,1

Yapay 1 36 10,27 6,65 15,2

“ 2 31 14,05 4,45 24,1

“ 3 32 19,66 8,69 26,4

“ 4 11 25,00 3,60 14,1

“ 5 25 19,10 6,31 20,5

“ 6 10 30,20 4,40 13,9

“ 7 11 24,40 4,40 13,4

“ 8 25 25,66 7,56 25,0

“ 9 25 23,12 7,68 21,0

“ 10 12 26,72 4,57 14,8

“ 11 11 28,82 3,93 15,7

“ 12 25 26,67 5,64 27,2

“ 13 11 31,30 5,32 19,3

“ 14 23 29,11 5,72 30,8

“ 15 23 21,05 7,92 26,5

“ 16 12 30,40 7,11 18,7

“ 17 11 30,40 5,25 18,8

“ 18 13 29,60 5,98 21,8

“ 19 13 33,20 6,59 22,2

“ 20 38 20,00 5,79 33,2

a: Standart yaş, doğal meşcereler için 50, yapay meşcereler için 20 yıldır.

b: Birim alandaki göğüs yüzeyinin meşcere orta çapının kareköküne oranı olarak

hesaplanmıştır (CURTIS-CLENDENEN-DEMARS 1981).

Page 186: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

Tablo 3: Normal ve Log-Normal Çap Dağılımlarına İlişkin İstatistiksel Sonuçlar

Örnek

Alan No

Normal Log- Normal

x S D p x S D p

Doğal 1 18,72 4,11 0,076 0,859 18,7 4,12 0,053 0,995

2 29,54 11,02 0,116 0,779 30,08 14,66 0,198 0,161

3 12,64 5,99 0,131 0,007 12,64 6,17 0,117 0,023

4 14,69 5,55 0,103 0,202 14,74 6,01 0,079 0,518

5 22,26 6,47 0,095 0,852 22,32 7,00 0,136 0,438

6 21,29 5,73 0,085 0,941 21,38 6,46 0,137 0,462

7 37,60 12,02 0,109 0,637 37,97 14,94 0,145 0,278

8 35,46 8,77 0,061 0,984 35,55 9,65 0,104 0,583

9 32,64 11,38 0,168 0,091 32,68 11,65 0,110 0,518

10 31,97 9,70 0,109 0,789 32,02 9,87 0,141 0,473

11 28,96 10,71 0,145 0,371 29,13 11,97 0,102 0,799

12 18,92 7,05 0,083 0,690 19,01 7,81 0,076 0,782

13 42,25 7,00 0,128 0,569 42,29 7,44 0,157 0,309

14 24,48 7,55 0,063 0,993 24,07 9,03 0,107 0,664

15 31,41 10,00 0,114 0,783 31,74 2,34 0,161 0,363

16 15,13 7,06 0,132 0,270 15,14 7,13 0,095 0,677

17 18,82 3,81 0,106 0,850 18,86 4,15 0,143 0,502

18 25,43 10,90 0,145 0,315 25,54 11,74 0,106 0,711

19 20,53 8,32 0,165 0,137 20,44 6,72 0,088 0,834

20 26,73 8,93 0,094 0,932 26,77 9,02 0,080 0,985

Yapay 1 14,95 2,70 0,096 0,798 14,95 2,68 0,113 0,617

2 23,77 5,44 0,165 0,407 23,78 5,45 0,132 0,692

3 25,81 5,68 0,177 0,268 25,82 5,63 0,152 0,455

4 13,60 3,79 0,071 0,948 13,74 4,86 0,125 0,365

5 19,94 4,88 0,088 0,799 19,97 5,14 0,124 0,373

6 13,64 2,97 0,069 0,986 13,67 3,30 0,112 0,656

7 12,99 3,18 0,078 0,940 13,04 3,62 0,131 0,404

8 25,56 4,56 0,119 0,630 25,59 4,90 0,145 0,385

9 20,00 6,57 0,075 0,967 20,09 7,29 0,092 0,849

10 14,01 4,74 0,176 0,160 14,23 6,34 0,229 0,027

11 15,38 3,41 0,109 0,839 15,43 3,85 0,126 0,688

12 26,91 4,07 0,096 0,875 26,92 4,16 0,076 0,981

13 18,98 3,53 0,151 0,460 19,04 4,23 0,204 0,138

14 29,97 7,15 0,125 0,703 30,00 7,32 0,088 0,965

15 26,04 4,99 0,109 0,774 26,06 5,22 0,122 0,637

16 17,92 5,58 0,081 0,976 18,07 6,69 0,139 0,507

17 18,34 4,01 0,130 0,637 18,37 4,30 0,147 0,477

18 21,46 3,82 0,071 0.998 21,47 3,88 0,067 0,999

19 22,08 2,68 0,088 0,964 22,08 2,77 0,101 0,896

20 32,74 5,41 0,133 0,678 32,75 5,41 0,112 0,858

Page 187: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

Tablo 4: Gamma ve Weibull Dağılımlarına ilişkin İstatistiksel Sonuçlar

Örnek

Alan No

Gamma Weibull

D p D p

Doğal 1 21,68 1,158 0,064 0,964 4,78175 20,3753 0,082 0,798

2 5,83 0,197 0,174 0,287 3,09564 33,0865 0,122 0,731

3 4,82 0,382 0,126 0,011 2,27888 14,3456 0,116 0,024

4 6,97 0,475 0,070 0,677 2,8682 16,5092 0,087 0,385

5 11,54 0,519 0,120 0,598 3,845 24,6299 0,090 0,891

6 12,84 0,603 0,118 0,653 4,18416 23,4216 0,083 0,952

7 8,23 0,219 0,136 0,353 3,66897 41,7747 0,108 0,639

8 15,34 0,432 0,092 0,736 4,65051 38,8258 0,060 0,985

9 8,69 0,266 0,132 0,296 3,11771 36,5652 0,158 0,129

10 11,62 0,363 0,128 0,598 3,41527 35,4451 0,113 0,752

11 7,12 0,246 0,109 0,724 3,00412 32,5075 0,136 0,453

12 6,99 0,370 0,081 0,715 2,9472 21,2513 0,076 0,788

13 35,18 0,833 0,148 0,374 6,97783 45,1208 0,106 0,781

14 9,22 0,377 0,082 0,914 3,72196 27,1494 0,058 0,998

15 8,50 0,271 0,133 0,601 3,58678 34,8732 0,118 0,751

16 5,18 0,342 0,103 0,585 2,30277 17,1452 0,106 0,546

17 23,13 1,229 0,132 0,617 5,85961 20,3355 0,086 0,966

18 5,63 0,221 0,122 0,527 2,5536 28,7592 0,129 0,459

19 9,09 0,442 0,106 0,636 2,4181 23,0125 0,169 0,122

20 9,75 0,365 0,084 0,973 3,1837 29,8284 0,089 0,957

Yapay 1 32,17 2,152 0,105 0,709 5,74931 16,0855 0,107 0,685

2 20,28 0,853 0,146 0,566 4,79669 25,9332 0,171 0,366

3 22,17 0,859 0,163 0,361 4,88369 28,1024 0,176 0,277

4 10,42 0,766 0,105 0,587 4,11437 14,9653 0,080 0,879

5 16,44 0,825 0,111 0,509 4,61806 21,8443 0,097 0,688

6 19,51 1,429 0,095 0,834 5,4601 14,7994 0,076 0,964

7 15,11 1,164 0,112 0,604 4,65096 14,1942 0,075 0,948

8 29,98 1,172 0,139 0,438 6,64499 27,418 0,089 0,914

9 8,89 0,445 0,082 0,927 3,42343 22,3037 0,073 0,975

10 6,82 0,487 0,217 0,043 3,52266 15,6015 0,174 0,167

11 18,63 1,211 0,124 0,700 5,38547 16,7019 0,093 0,945

12 44,25 1,645 0,079 0,972 7,27497 28,6501 0,128 0,566

13 24,36 1,284 0,184 0,225 6,82582 20,3268 0,115 0,794

14 18,19 0,607 0,103 0,886 4,56252 32,7695 0,126 0,694

15 26,98 1,036 0,121 0,647 6,00205 28,0756 0,089 0,931

16 9,12 0,509 0,115 0,746 3,63899 19,8766 0,083 0,968

17 20,26 1,105 0,144 0,492 5,4167 19,9223 0,113 0,793

18 32,55 1,517 0,062 0,999 6,0841 23,05 0,091 0,965

19 67,63 3,064 0,095 0,934 9,5202 23,2322 0,089 0,959

20 38,57 1,178 0,117 0,818 6,42255 35,0446 0,163 0,427

Page 188: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

3. YÖNTEM

Bir meşceredeki ağaçların çap dağılımı; meşcere kuruluşu, yaş, yetişme ortamı verim

gücü, sıklık ve uygulanan silvikültürel işlem biçimi gibi pek çok etmene bağlı olarak değişik

şekiller alabildiğinden, bu şekillere uygun istatistiksel dağılımlar da farklılık

gösterebilmektedir. Bu nedenle çalışmamızda her bir örnek alana ilişkin uygun bir çap

dağılımının oluşturulabilmesi amacıyla Normal, Log- Normal, Gamma ve Weibull dağılımları

(1-4 nolu eşitlikler) seçilmiş ve bu dağılımların parametreleri tahmin edilerek, Kolmogorov-

Smirnov Tek Örnek Testi (KALIPSIZ 1988; SIEGEL-CASTELLAN 1988; BATU 1995)

yardımıyla çap dağılımına uygun olup olmadıkları test edilmiştir. Kimi örnek alanlarda birden

fazla kuramsal dağılımın istatistiksel olarak uygun olabileceği düşüncesinden hareketle,

Kolmogorov-Smirnov Testi sonuçlarına göre mutlak değerce maksimum sapma değeri ( D )

en küçük, diğer bir ifadeyle test istatistiği en düşük olan kuramsal dağılım ilgili örnek alan

için en uygun çap dağılımı olarak seçilmiştir.

Her bir örnek alana ilişkin çap dağılımı için en uygun kuramsal dağılım belirlendikten

sonra, bu dağılımın parametre değerleri ile meşcere yaşı, bonitet endeksi ve sıklık arasında

istatistiksel bir ilişki olup olmadığı ve eğer varsa bu ilişkinin matematiksel modelinin

belirlenmesi amacıyla Regresyon Analizi uygulanmıştır. Örnek alanların bir bölümü doğal

diğer bir bölümü de yapay Dişbudak meşcerelerinden alındığından, sözü edilen ilişkiler hem

doğal hem de yapay meşcereler için ayrı ayrı araştırılıp, yorumlanmıştır.

Normal, Log-Normal, Gamma ve Weibull dağılımlarının parametrelerinin tahmin

edilmesi, bu dağılımların Kolmogorov-Smirnov Tek Örnek Testi yardımıyla verilere uygun

olup olmadığının denetimi ile Regresyon Analizi “SPSS (Statistical Pageces for Social

Science)” adlı bir istatistik paket programı yardımıyla uygulanmıştır.

Normal dağılıma ilişkin olasılık yoğunluk fonksiyonu (BAILEY-DELL 1973):

2

2

1exp

2

1)(

xxf (1)

Log-Normal dağılıma ilişkin olasılık yoğunluk fonksiyonu (BAILEY-DELL 1973):

2)(

)ln(

2

1exp)(

2

axax

xf

(2)

Gamma dağılımına ilişkin olasılık yoğunluk fonksiyonu (NELSON 1964):

xexf ..)( (3)

İki parametreli Weibull olasılık yoğunluk fonksiyonu (GOVE- FAIRWATHER1992):

xxxf exp

.)(

1

x,, 0 (4)

BULGULAR ve TARTIġMA Örnek alanlara ilişkin çap dağılımlarının modellenmesi amacıyla test edilen Normal

dağılım ile Log-Normal dağılımın aritmetik ortalama ( x ), standart sapma (S), Kolmogorov-

Smirnov Testine göre en büyük mutlak sapma ( D ) ve bu istatistiğe ilişkin olasılık (p)

Page 189: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

değerleri Tablo 3’de, Gamma ve Weibull dağılımlarının parametrelerine ilişkin tahmin

değerleri ( ve ) ile Kolomogorov-Smirnov test istatistiği ( D ) ve p değerleri Tablo 4’de

verilmiştir.

Doğal dişbudak meşcerelerinden alınan 1 nolu örnek alan için çap dağılımının

modellenmesi amacıyla kullanılan;

Normal dağılım için, x =18,72 cm, S=4,11 cm, D =0,076 ve p=0,859 (Tablo 3)

Log-Normal dağılım için, x =18,73 cm, S=4,12 cm, D =0,053 ve p=0,995 (Tablo 3)

Gamma dağılımı için, =21,683, =1,158 , D =0,064 ve p=0,964 (Tablo 4)

Weibull dağılımı için, =4,782, =20,375, D =0,082 ve p=0,798 (Tablo 4)

değerleri hesaplanmıştır.

Her bir dağılım için Kolomogorov-Smirnov test istatistiklerine ilişkin önem düzeyleri

(p), seçilen önem düzeyinden (=0,05) daha büyük olduklarından dört kuramsal dağılım da 1

nolu örnek alan için uygundur. Ancak en küçük test istatistiği ya da en büyük p değeri Log-

Normal dağılım ile elde edildiğinden bu dağılımın diğer dağılımlara göre daha uygun olduğu

söylenebilir. Tablo 3 ve Tablo 4’teki değerlerden yararlanarak, diğer örnek alanlar için hangi

dağılımın en uygun olduğu benzer yöntemle belirlenebilir. Buna göre 40 örnek alandan

17’sinde Weibull, 12’sinde Log-Normal, 9’unda Normal ve 2’sinde ise Gamma dağılımı en

uygun çap dağılımı olarak belirlenmiştir.

Weibull dağılımı, örnek alanlara ilişkin çap dağılımlarının modellenmesinde, diğer

kuramsal dağılımlara göre 40 alandan 17’sinde ilk sırada, geriye kalan 23 örnek alandan da

8’inde ikinci sırada yer aldığından test edilen dört adet kuramsal dağılımdan en uygunu

olmaktadır. Bu nedenle tüm örnek alanlar için Weibull dağılımının ve parametrelerine

ilişkin olarak hesaplanan tahmin değerleri (Tablo 4) ile meşcere yaşı, bonitet endeksi ve sıklık

değerleri arasında istatistiksel anlamda bir ilişki olup olmadığının belirlenmesi amacıyla

Regresyon Analizi uygulanmıştır.

Doğal ve yapay meşcerelerde bonitet endekslerinin hesaplanmasında farklı

standart yaş değerleri kullanıldığından (doğal meşcereler için 50 ve yapay meşcereler için 20

yıl) ve parametreleri bağımlı değişken, meşcere yaşı (t), bonitet endeksi (be) ve sıklık

(sd) ile bunlardan türetilen (t2, be

2, sd

2, ln(t), ln(be), ln(sd), t(be), t(sd), sd(be), t(sd)be, 1/t)

değişkenler de serbest değişken alınarak doğal ve yapay meşcereler için ayrı birer Çoğul

Regresyon Analizi uygulanmıştır. =0,05 önem düzeyi ile bağımlı değişkenle anlamı olan

serbest değişkenlerin belirlenebilmesi için SPSS programında “Geriye Doğru Eleme

Yöntemi” uygulanmıştır.

Doğal ve yapay meşcerelere ilişkin çap dağılımının parametresi yukarıda açıklana

serbest değişkenlerden hiçbiri ile =0,05 önem düzeyi ile ilişkili olmamasına karşın, =0,10

önem düzeyi ile doğal meşcerelerde meşcere yaşının karesi (t2),

ln( doğal) = 1,075 + 0,000047 t2

( 2R = 0,181, 2

.düzR = 0,135, Sy,x= 0,278, F= 3,968, p= 0,062)

yapay meşcerelerde ise yaşın karesi (t2) ve bonitet endeksi (be) serbest değişkenleri ile ilişkili

bulunmuştur.

yapay = -0,672 + 0,198 be + 0,002475 t2

( 2R = 0,233, 2

.düzR = 0,142, Sy,x= 1,36, F= 2,575, p= 0,10)

Page 190: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

Weibull dağılımına ilişkin parametresi ise doğal meşcerelerde meşcere yaşı, bonitet

endeksi ve sıklık değişkenleri ile

doğal = -200,29 + 0,867 be + 979,9 / t – 48,08 ln(t) – 0,011 t(sd)

( 2R = 0,857, 2

.düzR = 0,819, Sy,x= 3,74, F= 22,6, p 0,001)

yapay meşcerelerde ise meşcere yaşı ve bonitet endeksi ile

yapay = -37,23 – 199,94 / t + 0,008 t2 20,19 ln(be)

( 2R = 0,863, 2

.düzR = 0,837, Sy,x= 2,49, F= 33,5, p 0,001)

=0,0,001 önem düzeyi ile kuvvetli bir ilişki göstermiştir.

Bonitet endeksi yerine meşcere üst boyu serbest değişken olarak alınıp, doğal ve

yapay meşcereler birleştirildiğinde ve parametreleri, meşcere yaşı, üst boyu ve sıklık

değerleri ile ve parametreleri meşcere yaşı, üst boy ve sıklık değerleri ile =0,05 önem

düzeyi ile anlamlı bir ilişki vermektedir.

= 3,469 – 0,513 sd + 0,00113 t2 + 1,074 ln(sd) + 0,19 h100 – 0,004 t (h100)

( 2R = 0,31, 2

.düzR = 0,208, Sy,x= 1,43, F= 3,05, p= 0,022)

= 18,601 + 0,285 t – 0,723 sd – 5,95 ln(t) + 0,885 h100

( 2R = 0,859, 2

.düzR = 0,843, Sy,x= 3,19, F= 53,4, p 0,001)

SONUÇ ve ÖNERĠLER

Bu çalışmada, doğal ve yapay Dişbudak meşcerelerinden alınan örnek alan verilerine

bağlı olarak, çap dağılımının modellenmesi amacıyla Weibull, Gamma, Normal ve Log-

Normal olmak üzere dört değişik istatistiksel dağılım test edilmiştir. Örnek alanların çoğunda

Weibull dağılımı diğer dağılımlardan daha uygun bulunmuştur. Bu beklenen bir sonuçtur.

Çünkü Weibull dağılımı, oldukça esnek bir dağılım olup, parametre değerlerine bağlı olarak

Negatif Exponansiyel dağılımdan Normal dağılıma kadar çok farklı şekiller alabilmektedir.

Bu özelliği ile hem eşityaşlı hem de değişikyaşlı meşcerelerin çap dağılımının modellenmesi

amacıyla sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca, bu çalışmada olduğu gibi Weibull dağılımının

parametreleri ile meşcere yaşı, bonitet endeksi ve sıklık gibi meşcerelerin çeşitli büyüme

elemanları arasında genellikle anlamlı bir istatistiksel ilişki bulunduğundan, bu ilişkiden

yararlanarak meşcerelerin bonitet endeksi ve sıklık değerlerine bağlı olarak gelecek yıllardaki

çap dağılımları önceden tahmin edilebilmektedir. Çap ile boy ve hacım gibi büyüme

elemanları arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunduğundan, meşcerelerin

bugünkü çap dağılımdan yararlanarak gelecekteki çap dağılımı, boy dağılımı ve hacım

dağılımı kolaylıkla elde edilebilmektedir.

Meşcere tablolarının düzenlenmesi, meşcere hacmının ya da satılabilir hacım

miktarının tahmin edilmesi, çeşitli meşcere büyüme öğelerine (orta çap ve orta boy gibi) bağlı

olarak bir meşcereden üretilebilecek odun çeşitlerine ilişkin hacım miktarlarının

belirlenebilmesi amacıyla kullanılabilen meşcere çap dağılım modelleri; bu özellikleriyle bir

büyüme modeli niteliği taşımakta Orman Amenajman Planlarının düzenlenmesinde gerekli

olan meşcere büyüme modelleri için özellikle pratik açıdan iyi bir seçenek oluşturmaktadır.

Page 191: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

KAYNAKLAR

ADAMS, D. M., EK, A.R. 1976: Optimizing The Management of Uneven-Aged Forest

Stands, Canadian Journal of Forest Research 4: 274-287.

BAILEY, R. L., DELL, T. R. 1973: Quantifying Diameter Distributions with The Weibull

Function, Forest Science 19: 97-104.

BARE, B. B., OPACALACH, D. 1988: Determinig Investment-Efficient Diameter

Disributions for Uneven-Aged Northern Hardwoods, Forest Science 34:243-249.

BATU, F. 1995: Uygulamalı İstatistik Yöntemler, KTÜ Yayın No: 179/22, Trabzon, 312 s.

BLISS, C. I., REINKER, K. A: 1964: A Log-Normal Approach to Diameter Distributions in

Even-Aged Stands, Forest Science 10: 350-360.

CAO, Q. V. 1997: A Method to Distribute Mortality in Diameter Distribution Models, Forest

Science 43: 435-442.

CHAPMAN, R. C., BLATNER, K. A. 1991: Calculating Balanced Diameter Disributions

Associated with Specified Residual Stand Densities, Journal of Environmental

Management 33: 155-160.

CLUTTER, J. I., BENNETT, F. A. 1965: Diameter Distributions in Old-Field Slash Pine

Plantations, Ga. For. Res. Counc. Rep. 13, 9 p.

CURTIS, R. O., CLENDENEN, G. W., DEMARS, D. J. 1981: A New Stand Simulator for

Coast Douglas-Fir, DFSIM User Guide,U. S. Forest Service General Technical Report,

PNW-128.

ERIKSSON, L. O., SALLNAS, O. 1987: A Model for Predicting Log Yield from Stand

Characteristics, Scandinavian Journal of Forest Research 2: 253-261.

GOVE, J. H., FAIRWATHER, S. E. 1992: Optimizing The Management of Uneven-Aged

Forest stands: A Stochastic Approach, Forset Science 38: 623-642.

GREEN, E. Y., STRAWDORMAN, W. E. 1996: Predictive Posterior Distributions from A

Bayesian Version of A Slash Pine Yield Model, Forest Science 42: 456-464.

HAFLEY, W. L., SCHREUDER, H. T. 1977: Satistical Distribution for Fitting Diameter and

Height Data in Even-Aged Stands, Canadian Journal of Forest Research 7: 481-487.

HANSON, G. D., NYLAND, R. D. 1987: Effects on Diameter Distribution on The Growth of

Simulated Uneven-Aged Sugar Mapple Stands, Canadian Journal of Forest Research

17: 1-8.

HYINK, M., MOSER, Y. M. 1983: A Generalized Framework for Projecting Forest Yield and

Stand Structure Using Diameter Distribution, Forest Science 29: 85-95.

KALIPSIZ, A. 1988: İstatistik Yöntemler, İÜ Yayın No: 3522/394, İstanbul, 558 s.

KRUNG, A. G., NORDHEIM, E. V. GIESE, R. L. 1984: Determining Initial Values for

Parameters of A Weibull Model: A Case Study, Forest Science 30: 573-581.

LAPPI, J., BAILEY, R. L. 1987: Estimating of The Diameter Increment Function or Other

Tree Relations Using Single-Count Samples, Forest Science 33: 725-739.

LEAK, W. B. 1965: The J- Shaped Probability Distribution, Forest Science 11: 405-409.

LEAK, W. B., PHILIP, S. M. 1977: Uneven-Aged Management of Northern Hardwoods in

New England, USDA Forest Serv. Res. Pap. NE-332, 15 s.

LEAK, W. B. 1996: Long-Term Structural Change in Uneven-Aged Northern Hardwoods,

Forest Science 42: 160-165.

LENHART, J. D., CLUTTER, J. L. 1971: Cubic-Foot Yield Tables for Old-Field Loblolly

Pine Plantations in The Georgia Piedmont, Ga. For. Res. Counc. Rep.22, 13 p.

MANNES, E. N. 1982: Diameter Distributions and Height Curves in Uneven-Aged Stands of

Pinus sylvestris, Reports of The Norwegian Forest Research Institute,36,15.

MCGEE, C. E., DELLA-BIANCA, L. 1967: Diameter Distributions in Natural Yellow Poplar

Stands, USAD For. Serv. Res. Pap. SE-25, 7 p.

Page 192: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

MEYER, W. H., STEVENSON, D. D. 1943: The Structure and Growth of Virgin Beach-

Birch-Maple-Hemlock Forests in Northern Pennsylvania, Journal of Agricultural

Research 67: 465-484.

MIKE, N., STRUB, R., BURKHART, H. E. 1975: A Class-Internal-Free Method for

Obtaining Expected Yileds from Diameter Distributions, Forest Science 30: 573-581.

MURPHY, P. A., FARRAR, R. M. 1982: Calculation of Theoretical Uneven-Aged Stand

Structures with The Exponantial Distribution, Forest Science 28: 105-109.

NELSON, T. C. 1964: Diameter Distribution and Growth of Loblolly Pine, Forest Science 10:

105-115.

NEPAL, S. N., SOMERS, G. L. 1992: A Generalized Approach to Stand Table Proction,

Forest Science 38: 120-133.

SCHMELZ, D. V., LINDSEY, A. A. 1965: Size-Class Structure of Old-Growth Forests in

Indiana, Forest Science 11:258-264.

SCHREUDER, H. T., SWANK, W. T. 1974: Coniferous Stands Characterized with The

Weibull Distribution, Canadian Journal of Forest Research 4: 518-523.

SHIVER, B. D. 1988: Sample Size and Estimation Methods for The Weibull Distribution for

Unthinned Slash Pine Plantation Diameter Distribution, Forest Science 34: 809-814.

SIEGEL, S., CASTELLAN, JR. N. J. 1995: Nonparametric Statistics for The Behavioral

Sciences, 2nd

Ed. McGraw-Hill Book Company, New York, 391 p.

ZEIDE, B. 1984: Exponantial Diameter Distribution: Interpretation of Coefficients, Forest

Science 30: 907-912.

ZHOU, B., MCTAGUE, J. P. 1996: Comparison and Evaluation of Five Methods of

Estimation of The Johnson System Parameters, Canadian Journal of Forest Research 26:

928-935.

ZUTTER, B. R., ODERWALD, R. G. MURPHY, P. A. FARRAR, R. M. 1986:

Characterizing Diameter Distributions with Modified Data Types and Forms of The

Weibull Distribution, Forest Science 32: 37-48.

Page 193: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ĠSTANBUL KORULARINDA KONUMSAL FONKSĠYONLARIN BELĠRLENMESĠ

VE HARĠTALANMASI

Prof.Dr.Ünal ASAN

AraĢ.Görev.Ġbrahim ÖZDEMĠR

İ.Ü.Orman Fakültesi

Orman Amenajmanı Anabilim Dalı 89895 Bahceköy, İstanbul

Tel: 0-212-2261100 Fax: 0-212-2261113

[email protected]

[email protected]

Kısa Özet

Bu tebliğde, Anabilim dalımızda düzenlenmekte olan İstanbul Anakent

Belediyesi’ne ait 12 koruda faydalanmanın düzenlenmesine esas olacak fonksiyonel

değerlerin (klasik anlamda orman fonksiyonlarının) belirleme biçimi ele alınmıştır.

Bir bölümü İstanbul Boğazının öngörünüm bölgesi içinde bulunan ve tamamı SİT

alanı içinde yer alan bu koruların yönetim amaçlarının ortaya konulmasında ve

bunların biyolojik açıdan sürdürülebilirliklerini garantilen çağdaş bir Amenajman-

Silvikültür Planının ortaya çıkarılmasında baz olan orman fonksiyonlarının nasıl

belirlendiği açıklanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Amenajman planı, Konumsal fonksiyonlar, Orman fonksiyon

haritası

1. GĠRĠġ

Mülkiyeti ve yönetim sorumluluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan kent

koru ve ormanları İstanbul megapolünün hem en kıymetli ziyneti, hem de akciğerleri olarak

kabul görmektedir. Diğer taraftan, İstanbul korularında yerli ve yabancı (egzotik) çok sayıda

odunsu bitki türü bulunmaktadır. Bir bölümü bulunduğu yere 150-200 yıl önce getirilen bu

yabancı türler, yaşadıkları uzun zaman dilimi içinde yörenin iklim ve ekolojik koşullarına

tamamen adapte olarak yörenin doğal türleri ile uyumlu bir birliktelik içine girmiştir. Ancak,

kent ekosisteminin güç koşullarının da etkisiyle yörenin doğal elamanları ile olan karşılıklı

ilişkileri esasen pamuk ipliğine bağlı bulunan bu türler uygulanacak her türlü teknik müdahaleye

karşı son derece hassastır.

Adı amenajman-silvikültür planı olsa da, İstanbul koruları için düzenlenen planları,

hem işletme amaçlarının tamamen hizmet üretimine dönük olması, ve hem de uygulanacak

silvikültürel işlemlerin ağırlıklı olarak bakım ve onarımda yoğunlaşması nedeniyle, orman

işletmeleri için düzenlenen standart amenajman planlarından farklıdır. Bu farklılığın birincil

nedeni plan ünitesi büyüklükleridir. 12 kent korusunun en büyüğü 122 ha ile Hacıoman

Korusu, en küçüğü 3,2 ha ile Harem Korusudur. Bu büyüklükler standart amenajman

planlarında sırasıyla ortalama bölme ve bölmecik büyüklüğüne karşı gelmektedir. Nitekim,

ünite büyüklüklerinin bu denli küçük olması envanter yöntemlerine de yansımış ve ünite

özelliğine ve büyüklüğüne göre değişen farklı ölçme yöntemlerini uygulama zorunluluğu

ortaya çıkmıştır. Bu ve benzer farklılıklar Orman Amenajmanının standart terimlerini kent

Page 194: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

korularında kullanmayı anlamsız ve yetersiz kıldığından yeni tanım ve sınıflamaların

getirilmesi veya, pratikte kullanılan kimi temel terimlerin koru planları için değiştirilmesi

kaçınılmaz olmuştur. Bu konuda en çarpıcı üç örnek; meşcere yerine “envanter ünitesi”,

meşcere haritası yerine “konumsal bitki haritası” ve orman fonksiyonları yerine “konumsal

fonksiyonel değer” terimleridir. Bu terimlerin kullanım gerekçeleri ve içerikleri “İstanbul

Korularının Planlanmasında Gözetilen Temel İlkeler ve Planlama Sorunları “ adlı bir başka

tebliğde açıklanmıştır.

Bu tebliğde, yönetimi ve korunması İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve

sorumluluğunda bulunan korulardan 12 adedinde faydalanmanın düzenlenmesine esas olan

fonksiyonel değerlerin (klasik anlamda orman fonksiyonlarının) belirleme biçimi ele

alınmıştır. Bir bölümü İstanbul Boğazının öngörünüm bölgesi içinde bulunan ve tamamı SİT

alanı içinde yer alan bu korulardan İstanbul halkının beklentileri sıralandıktan sonra, bu

beklentilerden bir bölümünün ilgili koruların neresinden karşılanacağı, yani fonksiyon

haritalarının elde ediliş biçimi gösterilmiştir.

2. ĠSTANBUL KORULARINDAN BEKLENEN FONKSĠYONEL DEĞERLER

Boğazın her iki yakasına dağılan yeşil bezemeleri ile kent mozaiğinin birer parçası

olan İstanbul koruları, kendi varlıkları ile bir taraftan doğal peyzajın oluşumunu

gerçekleştirirken, bir taraftan da bulunduğu yerdeki çevreyi çeşitli etkilere karşı korumaktadır.

Daha yalın bir anlatımla kent koruları hem kendileri korunmaya muhtaçtır, hem de koruyucu

konumda bulunmaktadır. Kent korularının bir bütün halinde İstanbul halkının yararına

sunduğu fonksiyonel değerleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;

1-Sırtlarda oluşturduğu ilginç siluetler ve yamaçlarda sergilediği renkli mozaiklerden

kaynaklanan sürekli değişim halindeki canlı güzellikleri ile doğal peyzajı oluşturmak

ve onun estetik etkisini arttırmak,

2-Sahip olduğu görkemli tablolar ile, resim, müzik ve edebiyat ile uğraşan sanatçılara

ilham vermek ve böylece sanat ve kültürün gelişip yaygınlaşmasına vesile olmak,

3-Çeşitli sportif aktivitelere ve rekreatif kullanımlara olanak vermek ve keza kent

gürültüsünü azaltmak suretiyle, toplumun ruh ve beden sağlığına katkıda bulunmak,

4-Yağmur sularının yüzeysel akışını geciktirmek suretiyle çevresindeki yerleşim

alanlarını sel ve taşkınlardan korumak,

5- Arazi eğiminin dik ve sarp olduğu kesimlerde toprak kaymasına ve erozyona mani

olmak,

6- Bol oksijen üretmek, havada asılı diğer materyali süzerek hava kalitesini yükseltmek,

7-Atmosfer içindeki karbondioksiti emerek, sera etkisini geciktirmek ve böylece global

ısınmaya olumlu katkıda bulunmak,

8- Rüzgar hızını kesmek, bağıl hava nemini yükseltmek ve böylece ekstrem sıcaklıkların

olumsuz etkilerini yumuşatmak suretiyle, iklim koşullarını iyileştirmek,

9-Sahip oldukları yüzlerce bitki türü ile toplumda doğa bilinci ve sevgisinin oluşup

gelişmesine vesile olmak,

10-İstanbul yöresinde doğal olarak bulunmayan ancak 200 yıla ulaşan zaman içinde

çevre koşullarına adapte olan çok sayıda egzotik (Yabancı) ağaç türünün doğa

bilimlerini yönünden yapılacak araştırmaları için laboratuvar işlevi görmek,

11-İçlerinde bulunan tarihsel ve kültürel anıtları doğanın yıpratıcı etkilerine karşı

korumak

Page 195: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İstanbul korularının oluşturduğu orman ekosistemlerinde kendiliğinden ortaya çıkan bu

fayda ve fonksiyonlar koruların her birisinde ve keza aynı korunun her yerinde aynı öneme sahip

değildir. Örneğin toprak koruma fonksiyonu Harem Korusunun bütününde birincil fonksiyon

olmasına karşın Florya Atatürk Ormanı’nda hiç bir anlam ifade etmemektedir. Keza, estetik

açıdan vazgeçilemez siluetler de esas itibariyle Boğaziçi öngörünümde yer alan sırt ve

tepelerdeki korular ve ana karayollarına görüntü veren korular için söz konusudur.

Yukarıda 11 madde halinde sıralanan bu fayda ve fonksiyonların öne çıktığı alanları

planlama tekniği yönünden üç ayrı grupta ele almak ve bunları aşağıda olduğu gibi

sınıflandırmak gerekmektedir :

1-Kendisinden koruma fonksiyonu beklenen alanlar. Bu alanlar, koru alanları içindeki

tarihi köşk ve konaklar başta olmak üzere yakın civardaki yerleşim alanlarını ve yolları çeşitli

doğal olaylara karşı koruyan alanlardır. Yukarıdaki fonksiyonlardan 4, 5, 6, 7 8 ve 11.

maddelerde belirtilen fonksiyonlar bu grup içine girmektedir. Bulunduğu konumda

kendisinden beklenen işlevlere bağlı olarak alanları; Toprak Koruma, Su Koruma, Temiz

Havayı Koruma, Ġklim Koruma ve Çevre Koruma alanı gibi özel adlar altında göstermek

de mümkündür.

2-Bizatihi kendileri korunmaya muhtaç alanlar. Bilimsel, kültürel ve doğal çevre

açısından bizatihi kendileri korunmaya muhtaç olan ve çeşitli amaçlarla bozulmadan gelecek

kuşaklara bırakılması gereken alanlar bu gruba girmektedir. Korular içindeki anıtsal nitelikli

ağaçlar, relikt ve endemik türlerin yaygın olduğu alanlar, doğal SİT alanları, estetik siluetler

ve mozaikler (yukarıda sıralanan fonksiyonlardan 1. ve 9. madde kapsamında olanlar) bu

gruba girmektedir.

3-ÇeĢitli Toplum Aktivitelerine tahsis edilen alanlar . Rekreasyon ve toplum sağlığına

tahsis edilen alanlar ile, eğitim ve kültürel amaçlı aktivitelere tahsis edilen alanlar bu grup

içindedir. Yukarıdaki fonksiyonlardan 3, 9 ve 10. maddelerde belirtilen fonksiyonlar bu gruba

dahildir.

3. PLAN ÜNĠTELERĠNDE KONUMSAL FONKSĠYONLARIN BELĠRLENMESĠ

VE HARĠTALANMASI

İstanbul korularında işletme amacı olarak (birincil fonksiyon) dikkate alınması

arzulanan fonksiyonel alanların ilgili ünitenin neresinde yer aldığını ortaya koyabilmek için,

öncelikle bu fonksiyonların sözkonusu olacağı alanları harita üzerinde ayırmak gerekir.

İstanbul korularında bu ayırım için plan ünitesinin her bir yöresi bölmeler itibariyle ayrıntılı

biçimde incelenmiş ve ele alınan her bölmede hangi konumsal fonksiyon veya fonksiyon

gruplarının işletme amacı olacağı kararlaştırılmıştır. Birden fazla fonksiyonel amacın

sözkonusu olduğu yerlerde, bunlardan hangilerinin ana amaç, hangilerinin yan amaçlar

olacağı bölme ve bölmecikler itibariyle belirlenmiştir (ASAN ve Ark. 1998).

Bir anlamda korularda uygulanacak silvikültürel işlemlere de yön verecek bu

fonksiyonlardan bazılarının tüm koru alanında, bazılarının ise sadece belirli kesimlerde ön

plana çıktığı görülmektedir. Örneğin; koruların karbon bağlama yolu ile klimatik fonksiyon,

oksijen üretimi yolu ile toplum sağlığı fonksiyonu gibi fonksiyonel faydaları için plan

ünitelerinin tamamından yararlanılır. Rekreatif kullanım ya da erozyon kontrolü gibi

fonksiyonlar ise plan ünitelerinin belirli kesimlerinde ön plana çıkar.

Page 196: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İstanbul korularının fonksiyonel değerleri belirlenirken bu husus dikkate alınmış ve

koruların topluma sağladığı fayda ve fonksiyonların aşağıda açıklanan iki grupta ele alınması

uygun bulunmuştur:

3.1 Plan Ünitesi Bütününden Beklenen Fonksiyonlar

İstanbul korularının her birisinin bir bütün halinde kendi varlığı ile meydana getirdiği

bu fayda ve fonksiyonların başında karbon birikimi yoluyla sera etkisi ve klimatik fonksiyona

olan katkısı ile, oksijen üretimi ve kirli havayı süzme yoluyla toplum sağlığına yaptığı katkılar

gelmektedir. 12 adet korunun bu yönde yaptığı katkıların fonksiyonel değerleri “İstanbul

Korularının Karbon Depolama, Oksijen Üretme ve Toz Tutma Kapasitesinin Kestirilmesi”

adı ile hazırlanan bir başka bildiride açıklanmıştır. Bu nedenle, bu tebliğde bu konularda

herhangi bir bilgi verilmemiştir.

3.1.1 Sportif Etkinlikler ve Toplum Sağlığı

İstanbul korularında plan ünitelerinin bütününde toplum sağlığına yönelik olarak

yapılan sportif etkinliklerin başında doğa ve sağlık yürüyüşleri gelmektedir. Gerek yakın

civardan ve gerekse İstanbul’un değişik semtlerinden gelen halk günün her saatinde, Harem

dışındaki hemen her koruda bu amaçla yürüyüş yapmaktadır.

Sportif amaçlı yürüyüşlerin insan sağlığı üzerindeki olumlu katkısının daha iyi

anlaşılması üzerine giderek yaygınlaşan bu spor türü, trafik stresi ve kirliliğinden uzak yaya

yolları ve yürüyüş parkurlarından ötürü, kent korularına olan bu yöndeki talebi her geçen gün

arttırmaktadır. Nitekim bu talebin baskısı iledir ki, Florya Atatürk Ormanı’nda olduğu gibi

kimi korularda sağlık ve sportif amaçlı turnuvalar dahi düzenlenmektedir.

Yürüyüş amacıyla plan üniteleri içinde halen mevcut yol ve patikalardan

yararlanılmaktadır. Bu yol ve patikaların miktarı mevcut talebi fazlası ile karşıladığı için plan

ünitelerinde bu amaca dönük ayrı bir düzenlemeye gerek duyulmamıştır.

Diğer taraftan; son yıllarda ünlü tatil yörelerine büyük gruplar halinde yapılan klasik

turizm aktivitelerinin doğal ve kültürel kaynaklar üzerindeki olumsuz etkilerinin yıkıcı

boyutlara ulaşmasıyla, turizmcilerin alternatif aktivite arayışlarına yöneldiği bilinmektedir.

Özellikle son yıllarda ortaya atılan sürdürülebilir kalkınma kavramının da etkisiyle turizm

aktivitelerinde “koruyarak yararlanma” düşüncesinin giderek ağırlık kazanması eko-turizm

ya da ekolojik turizm olarak tanımlanan yeni bir gezi ve eğlence anlayışını gündeme

getirmiştir. Değişik kaynaklarda yeşil turizm, doğa turizmi, yayla ve dağ turizmi olarak da

ifade edilen bu turizm biçimi, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından

“Eğlenmeyi, doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak korumayı destekleyen bilinçli kişi ve

grupların bozulmamış doğal alanlara yaptığı geziler ” biçiminde tanımlanmaktadır. Bu

tanımın içeriğinden de anlaşılacağı üzere ekoturizm kavramı; klasik kitle turizminden farklı

olarak, doğal çevre ve kültürün önemini kavrayıp onu korumayı ilke edinen az sayıdaki

bilinçli kişilerden oluşan küçük grupların yasal güvence ile koruma altına alınan özgün ve

bozulmamış doğal alanlara yaptığı ziyaretleri kapsamaktadır. Bu turizmi diğerlerinden ayıran

en belirgin özellik, katılımcıların doğaya ve otantik kültüre saygılı olması ve gezi

programlarının sadece korunan alanları kapsamasıdır. İşte İstanbul koruları sahip oldukları

doğal ve kültürel değerlerden ötürü pek yakın gelecekte asıl bu tür gezi ve ziyaretler için ilgi

odağı olmaya aday görünmektedir.

Page 197: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3.2 Plan Ünitesinin Belirli Bölümlerinde Öne Çıkan Fonksiyonlar

Kent korularında sadece belirli alanlarda öne çıkan fonksiyonel değerler, konumsal

fonksiyon haritaları yardımı ile belirlenmiştir. Bu amaçla plan ünitesinin her bir yöresi bölme

ve bölmecikler itibariyle ayrıntılı olarak incelenmiş ve ele alınan her ünitede hangi

fonksiyonel değerin veya fonksiyonel değer gruplarının işletme amacı olacağı

kararlaştırılmıştır. Birden fazla amacın sözkonusu olduğu yerlerde, bunlardan hangilerinin ana

amaç, hangilerinin yan amaçlar olacağı bölme ve bölmecikler itibariyle belirlenmiştir.

Konumsal fonksiyon haritalarının düzenlenmesinde iç ayrım düzeni haritaları

kullanılmıştır. Bu haritada üzerinde ağaç ve ağaççık olmayan tüm açık alanlar sarı, bodur çalı

ve kısa boylu ağaççıklarla kaplı alanlar açık kahve, boylu ve görkemli ağaçlık alanların

tamamı açık yeşil ile boyanmıştır. Altlık harita bu şekilde hazırlandıktan sonra fonksiyonel

alanların belirlenmesine geçilmiştir. Fonksiyon haritaları düzenlenirken önce her bir

fonksiyon diğerlerinden bağımsız olarak düşünülmek suretiyle plan ünitesi içinde ilgili

fonksiyonun öne çıktığı alanlar harita üzerinde işaretlenmiştir. Daha sonra tüm fonksiyon

haritaları çakıştırılmak suretiyle de nihai harita elde edilmiştir (ASAN ve Ark. 1996).

Konumsal fonksiyonların nasıl belirlendiği ve bu amaçla hangi parametrelerden

yararlanıldığı aşağıda kesimlerde açıklanmıştır.

3.2.1 Toprak Koruma ve Erozyon Kontrolü Fonksiyonu

İstanbul koruları halen yoğun bitki örtüsü ile kaplı oldukları için, koru alanlarında

yoğun toprak taşınması ile karşılaşılmamaktadır. Örneğin arazi eğiminin yer yer çok dik

olduğu Harem, Çubuklu-Hıdiv, Küçük Çamlıca ve Hacıosman korularında orta ve şiddetli

erozyon delili sayılan oyuntu ve birikintilere rastlanmamıştır. Ancak, gerek yüksek arazi

eğimi ve gerekse toprağın kumlu ve kaba tekstürlü yapısı, bitki örtüsünün gevşetilmesi veya

tahribi halinde önemli toprak kayıplarının olacağını göstermektedir. Bu nedenle, koru

alanlarında toprak koruma ve erozyon kontrol fonksiyonu öne çıkan alanların belirlenmesinde

görünen fiili erozyon değil, gizli risk taşıyan alanların ayrılmasına çalışılmıştır.

Plan ünitesinde arazi eğiminin % 30 u geçtiği alamlar erozyon ve toprak koruma

fonksiyonunun ağır bastığı alanlar olarak ele alınmıştır. Bu amaçla plan ünitesinin, bilgisayar

ortamında hazırlanan topografik modelleri üzerinde eğim grupları oluşturulmuştur.

Çizelge 1: Erozyon riskinin eğim grubuna göre değişimi

Eğim Grupları % Risk Grubu Açıklama

0,00-30,00 III Hafif Erozyon

31,00-60,00 II Orta Erozyon

61,00 ve daha fazla I Şiddetli Erozyon

I. gruba giren alanlar; erozyon duyarlılığına çok yüksek olduğu alanlardır Bu gruba giren

alanlarda taşınabilir toprak miktarı en çoktur.

II. Gruba giren alanlar; erozyon duyarlılığına orta şiddette olduğu alanlardır.

III. Grup alanlar; erozyon tehlikesinin hiç bulunmadığı alanlardır.

Page 198: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Fonksiyon haritasında sadece I ve II gruba giren alanların belirlenmesiyle

yetinilmiştir. Bu alanlar fonksiyon haritasında kırmızı ve mavi ile sınırlandırılmış ve I. gruba

giren alanlar dik kırmızı çizgi; II. gruba giren alanlar ise dik mavi çizgi ile taranmıştır.

İstanbul korularında toprak koruma fonksiyonu ağır basan (ana fonksiyon olan) alanlar

Başta Harem (Tamamı) olmak üzere Hacıosman, Emirgan, Yıldız, Beykoz, Çubuklu-Hıdiv,

Küçük Çamlıca, Osmangazi ve Fethipaşa korularında mevcuttur. Florya Atatürk Ormanı ve

Gülhane korularında ise erozyon riski sıfırdır.

3.2.2 Su Koruma ve Hidrolojik Fonksiyon

Plan ünitelerindeki havuz ve göletlerin yer aldığı küçük havzacıklar ile su

kaynaklarının bulunduğu alanlar su koruma ve hidrolojik fonksiyona ayrılmıştır. Böyle

alanlar topoğrafik harita üzerine çakıştırılan bitkisel konum haritası üzerinde mavi renk ile

sınırlandırıldıktan sonra iç kısımları yine aynı renk ile taranmıştır. Bu tesislerin su

ekonomilerini düzenleyen havzacıklar birer minyatür su havzası gibi düşünülmüştür.

İstabnul korularında hidrolojik fonksiyon görecek alanlar Hacıosman, Emirgan,

Yıldız, Beykoz, Çubuklu-Hıdiv, Küçük Çamlıca ve Fethipaşa korularında mevcuttur.

3.2.3 Rekreatif Kullanım (Piknik) Alanları

Plan üniteleri içinde İstanbul halkının özellikle gün boyu devam eden yeme-içme ve

eğlenme biçiminde sürdürdükleri piknik amacıyla kullandıkları alanlardır. Bu aktiviteler plan

ünitelerinde özellikle seyrek ve kalın ağaçların bulunduğu düz ve az eğimli alanlarda

yapılmaktadır. Ağaçların sık, kısa ve ince olduğu, ölü ve diri örtünün yoğun bulunduğu ya da

arazi eğiminin sarp olduğu yerlerden kaçınılmaktadır.

Plan ünitesi korularda böyle alanlar fiili duruma bakılarak; yani halkın bu amaçla

halen yararlandığı alanları harita üzerine işaretlemek suretiyle belirlenmiştir. Koru alanları

kullanım yoğunluğuna göre zonlara ayrılmış ve halk ilgisinin en yoğun olduğu alanlar

rekreasyon fonksiyonuna ayrılmıştır (UZUN ve ark. 2002).

3.2.4 Görsel Etki ve Estetik Fonksiyon

Estetik ya da görsel etki; ormancılık literatüründe genel olarak “Manzara Kalitesi”,

“Görülebilir-Farkedilebilir Kalite”, “Doğal Kalite” veya “Görsel Kalite” vb gibi teknik

terimler ile ifade edilmektedir (GÜL 1998). Ormanların ve kent içi yesil alanların estetik

değerlerinin ölçülmesinde en önemli araçlardan birisi olarak kabul edilen görsel kalite, önce

tercihlerin sayısal olarak belirlenmesi ve sonra da modellenmesi olmak üzere iki aşamalı bir

çalışma ile ölçülebilmektedir. Birinci aşamada plan üniteleri içindeki meşcerelerde değişik

büyüklükte örnek alanlar seçilerek, buralarda ağaç türleri ve karışım oranlarına, meşcere orta

çapına, boyuna, ağaç sayılarına ve bu sayıların çap ve boy basamaklarına dağılımlarına,

meşcere sıklığına, kapalılığına, böcek ve mantar arazlarına vb gibi özelliklere bakılarak, ilgili

meşcerenin yapı ve kuruluşuna ilişkin parametrik ayrıcalıklar ortaya konmaktadır. Daha sonra

bu örnek alanların her birisinde 3-5 sayıda fotoğraf çekilerek ziyaretçilere gösterilmekte ve

puan verilmesi istenmektedir. Verilen puanlar meşcere parametreleri ile ilişkilendirilerek,

sayısal sonuçlar elde edilmektedir .

Page 199: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Görsel kalite araştırmalarını topluca değerlendiren Gül (1998), devrik ve kesik

ağaçların mevcudiyeti, böcek ve mantar arazlarının fazlalığı, meşcere boyunun kısa, orta

çapının küçük, dikili kuruların fazla olması halinde görsel kalitenin azaldığını belirtmektedir.

İstanbul korularında görsel etkisi ve estetik fonksiyonun ön plana çıktığı alanlar, tepe

ve sırtlarda bulunan görkemli ağaç gruplarının bir arada oluşturduğu silüetlerin mevcudiyetine

ve değişik ağaç türlerden oluşan saf ve karışık grupların yamaçlarda yarattığı mozaiklerin sayı

ve büyüklüğüne bakılarak uzak (silüet ve mozaik) ve yakın (Seyir noktaları ve yol kenarları)

planlar için ayrı ayrı belirlenmiştir. Bu amaçla aşağıda ayrıntıları açıklanan yöntem

uygulanmıştır.

3.2.4.1 Silüet Etkisine Sahip Alanların Belirlenmesi

1-ER-Mapper programı ile plan ünitelerine ait 1/5000’lik orto-fotolar, geometrik dönüşüm

yapılarak UTM koordinat sisteminde tanımlanmıştır. Daha sonra orto-fotolar üzerindeki

eşyükselti eğrileri her 5 metrede bir sayısallaştırılarak her bir plan ünitesinin sayısal arazi

modelleri (Digital Elevation Model) elde edilmiştir. Aynı biçimde NETCAD programı

kullanılarak düzenlenen bitkisel konum haritaları da aynı koordinat sistemine oturtulmuştur.

2-ER-Mapper programı ile üzerine orto-foto giydirilerek oluşturulan 3 boyutlu (3D) arazi

modeline, bilgisayar ortamında hem deniz seviyesinden ve hem de ana karayollarının değişik

noktalarından farklı açılarla bakarak, kent korularının özellikle İstanbul Boğazından ve ana

karayollarından bakıldığında hangi tepe ve sırtlarda siluet etkisi bıraktığı araştırılmıştır (Şekil

1).

ġekil 1. Üzerine Orto-foto Giydirilmiş Sayısal Arazi Modeli ve Siluet Etkisine Sahip

Alanlar, Çubuklu-Hidiv Korusu.

3-Daha sonra arazi modeli üzerine bitkisel konum haritası transfer edilerek, bir önceki

aşamaya göre siluet etkisine sahip olduğu anlaşılan tepe ve sırtlarda hangi ağaç ve ağaççık

topluluklarının bulunduğu, ve bu topluluklardaki çap / boy dağılımlarının hangi aralıkta

değiştiği belirlenmiştir.

Page 200: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4-Siluet etkisine sahip tepe ve sırtlardan, üzerinde halen kalın çaplı (30 cm ve daha kalın) ve

uzun boylu (12 m ve daha yukarı) ağaç grupları bulunanlar 1.derece siluet etkisine sahip

alanlar, üzerinde genç ağaçlar ya da ağaççık türleri bulanan alanlar ise 2. derece siluet

etkisine sahip alanlar olarak ayrılmıştır.

3.2.4.2 Mozaik Etkiye Sahip Alanların Belirlenmesi

1-Üzerine orto-foto giydirilmiş arazi modeline bilgisayar ortamında bakılarak, önce kent

korularının özellikle İstanbul Boğazından ve ana karayollarından bakıldığında görüş alanı

içinde kalan ön görünümdeki sırt ve yamaçları belirlenmiştir (Şekil 2).

ġekil 2. Üzerine Orto-foto Giydirilmiş Sayısal Arazi Modeli ve Mozaik Etkiye Sahip

Alanlar (Mavi taralı alanlar Birinci derece mozaik; Açık Mavi taralı alanlar 2. Derece mozaik;

Kırmızı taralı alanlar mozaik etkisinin olmadığı yerleri göstermektedir) Emirgan Korusu.

2- Daha sonra arazi modeli üzerine bitkisel konum haritası transfer edilerek, bir önceki

aşamaya göre öngörünüm alanı içinde kalan alanlar üzerindeki ağaç ve ağaççık

topluluklarının türü ve karışım oranları belirlenmiştir.

Page 201: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3-Öngörünüm alanlarında hem ağaç türü (yapraklı / ibreli ), hem de renk tonları itibariyle

karışık grup ve kümelerin bulunduğu alanlar 1. derece mozaik etkiye sahip alanlar; tamamı

yapraklı veya ibreli grup ve kümelerden oluşan alanlar ise 2. derecede mozaik etkiye sahip

alanlar biçiminde sınıflandırılmıştır.

3.2.4.3 Panaromik (Manzara Seyir) Noktalarının Belirlenmesi

Bulunduğu konumda geniş bir panaromaya sahip olan ve yol ve patika ile hemen

ulaşılabilecek durumda bulunan noktalar dinlenme ve manzara seyretme amacıyla bakacak

noktaları olarak belirlenmiştir. Bu noktaların seçiminde de yukarıda açıklanan prosedür

izlenmiştir. Plan ünitelerinde İstanbul Boğazı’na, Marmara Denizi’ne ve kent panaromasına

hakim konumda olan noktalar seçilerek, bu noktaların hakim oldukları peyzaj hem bilgisayar

ortamında ve hem de arazideki gerçek yerinde belirlenmiştir. Yapılan inceleme ve

değerlendirmede uygun bulunan yerlerin arazideki konumu fonksiyon haritasına

işaretlenmiştir.

3.2.4.4 Yol Kenarı Estetik ġeritlerin Belirlenmesi

Plan üniteleri içinde ve sınırlarında bulunan ana yolların her iki tarafında uzanan 25 m

genişliğindeki şeritler, görsel kaliteyi korumak ve arttırmak amacıyla estetik fonksiyona

ayrılmıştır.

3.2.5 Plan Ünitesi Koruda Fonksiyon Gruplarının Ayrılması ve Fonksiyon

Haritasının Düzenlenmesi

Amenajman planları; bir taraftan ilgili plan ünitesinin sağladığı fonksiyonel

değerlerden rasyonel ve sürekli biçimde yararlanmayı garantilerken, bir taraftan da bu

fonksiyonel değerleri topluma sunan ekosistemlerin biyolojik sürekliliğini, yani bakım ve

yenilenme sürecini düzenlemektedir. Silvikültürün sağladığı teknik olanaklar kullanılarak

gerçekleştirilen bu süreçte uygulanan teknikler, ekosistemin o bölümünden beklenen fayda ve

fonksiyonlar ile, halihazır durumdaki orman kuruluşuna göre değiştiğinden, plan ünitesinin

her noktasında söz konusu olan konumsal fonksiyon veya fonksiyon gruplarının belirlenmesi

gerekir. Orman Amenajmanı pratiğinde bu işlem; düzenleme biçimleri bir önceki kesimde

açıklanan fonksiyon haritalarını üst üste çakıştırmak suretiyle elde edilen birleşik haritada

aynı fonksiyon ve / veya fonksiyon gruplarına giren alanları bir araya getirmek suretiyle

gerçekleştirilir (Şekil 3). Bilindiği üzere Orman Amenajmanı pratiğinde bu işlem; “İşletme

sınıflarının fonksiyonel olarak ayırımı” biçiminde ifade edilmektedir (ASAN 1999).

Uygulanacak silvikültürel işlem ana fonksiyona göre değiştiği için, birden fazla fonksiyona

sahip alanlarda hangi fonksiyonun birincil, hangilerinin ikincil olduğunun belirtilmesi

gerekmektedir (MISIR 2001).

İstanbul korularında fonksiyon gruplarının ayrılması, standart planlarda uygulanan

prosedür izlenerek gerçekleştirilmiştir.

Page 202: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ġekil. 3. Konumsal Fonksiyon Haritaları, Emirgan ve Çubuklu-Hidiv Korusu

Page 203: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ġekil 4. Sayısal Arazi Modeli Üzerine Giydirilmiş Hava Fotoğrafı, Bitkisel Konum

Haritası ve Konumsal Fonksiyon Haritası, Çubuklu-Hidiv Korusu.

4. SONUÇ VE ÖNERĠLER

İstanbul korularının toplum sunduğu hizmetlerin başında çevreyi güzelleştirerek doğal

peyzajın estetik etkisini arttırmak, sağladığı çeşitli olanaklarla spor ve eğlence etkinlikleri için

uygun bir ortam yaratmaktır. Ancak kimi koruların sarp yerlerinde erozyonu önleme ve

toprak koruma fonksiyonu daha hayati önem kazanmaktadır. Kent korularının planlanmasında

temel ilke, bir taraftan halkın beklentilerini karşılayacak faydalanma düzenini kurarken, bir

taraftan da bu koruların bir bütün halinde biyolojik sürdürülebirliğini garantileyecek teknik

önlemleri uygulatmaktır. Bir başka anlatımla, kent korularından faydalanmayı sürdürülebilir

ormancılık kavramı içinde düzenlemektir.

Beklenen fayda ve fonksiyonların çok, kaynağın kısıtlı olması halinde rasyonel

kullanım planı ancak fonksiyonel planlama yaklaşımı ile gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle,

Page 204: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İstanbul korularının planlanması da bu sisteme uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Plan konusu

kaynağın son derece hassas ve kıymetli olmasından ötürü, hem envanteri ve hem de

planlanması ünite tipi bazında gerçekleştirilmiştir.

Gerek konumsal fonksiyon haritaları, gerekse diğer tematik haritaların tamamı

bilgisayar ortamında hazırlanmıştır. Diğer taraftan, koruların her birisinin karbon birikimine

ve oksijen üretimine katkısı ayrıca hesaplanmıştır. Rio sözleşmesi ve Helsinki süreci, orman

kaynaklarının bu yönde izlenmesini gerekli görmektedir. Burada verilen hesaplama

yönteminde tamamen amenajman heyetlerinin topladığı bilgiler kullanılmaktadır. Standart

planlardaki 15 Nolu tablo bilgileri, burada verilenden daha ayrıntılı hesaplamalara izin

verecek niteliktedir. Bu tablo hazırlandıktan sonra bir saati aşmayacak bir mesai ile hem

oksijen üretimi ve hem de karbon birikimi kolayca hesaplanabilmektedir. Bu tür bilgilerin

amenajman planlarının standardını ne denli yükselteceği, her türlü açıklamadan varestedir.

YARALANILAN KAYNAKLAR

ASAN, Ü. ; YEŞİL, A. ; DESTAN, S. 1996. A New Approach On The Rational Utilisation of

the Forest Resources in Turkey. Second Balkan Scientific Conference on Study, Conservation

and Utilisation of Forest Resources, Proceedings. pp. 110-115

ASAN, Ü. ; YEŞİL, A. ; DESTAN, S. 1998 : Multi Benefical Forest Use And Functional

Planning. Bulgarian Forest Science, No ½, pp.121-130

ASAN, Ü. 1999 : Orman Fonksiyonlarının Haritalanması ve İşletme Sınıfı Ayrımı. İ.Ü.

Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 1,2,3,4, s. 19-29.

GÜL, A.U. 1998 : Ormancılıkta Görsel Kalite Kavramı. KTÜ Orman Fakültesi Yayınları,

Seminer Serisi No 5, pp.90-96.

MISIR, M. 2001 : Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Amaç programlama Yöntemiyle Çok Amaçlı

Model Amenajman Planının Düzenlenmesi (Ormanüstü Planlama Birimi Örneği). KTÜ Fen

Bilimleri Enstitüsünde yapılan Doktora Tezi. 142 sayfa, Basılmamıştır.

UZUN, A. ; YEŞİL, A. ; ÖZSULE, Z. 2002 : The Planning of User Flows in Istanbul Groves

for Sustainability in Natural Structure. International Conference on Monitoring and

Management of Visitor Flows in Recreational and Protected Areas. Jaurary 30, February 02,

2002, Vienna, Austria.

Page 205: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Prof Dr. Kadir ERDİN

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı

Evcimen Hocam,

Gücümü aşan bir görevle karşınızda olmaktan mutluyum. Evcimen

Hoca hakkında konuşmak çok zor ve hele yaşamının bir bölümünü

bilen benim için daha da güç. Ancak kendisine olan saygım bana bu

gücü veriyor sanırım. Bu güç ve bulmakta çok zorlandığım sözcüklerle

Evcimen Hocam hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.

Önce öğrencisiydim, meslektaşı oldum, aynı çatı altında ortak duygu

ve değer yargılarını paylaşmam, beni Evcimen Hocama çok

yaklaştırdı. Bekir Sıtkı Evcimen Hocamı yakından tanıma

mutluluğunu yakaladım. Kısa zamanda benim bir bilim adamı

modelim oluşmuştu kafamda. Evcimen Hocam gibi olmak istiyordum.

Nezaketin en yücesi, insan sevgisinin en dolusu, bilimsel titizliğin en

duyarlısı, mütevazılığın en görkemlisine sahipti Evcimen Hocam.

Evcimen Hocamın unutulmaz tavır ve değerlendirmeleri beni

etkilediği kadar çevresinde de aynı yankıyı bulmuştu ve oluşturuyordu

ki, onun bir sonucu olarak “Bekir Baba” olarak tanımlanıyordu. Çok

geçmeden oğlu sevgili Turgut ile arkadaşlığımız oluştu. Turgut

Evcimen Hocamın bir modeli idi. Turgut’un gözü ve kafasıyla bir kez

daha tanıdım Evcimen Hocamı. Evlat babanın her an fotoğrafını çekip

saklayan biri. Çekilen fotoğrafların değerlendirmesini yapıyorduk.

Her geçen dakika benim için çok büyük kazanımdı, yaşama bakışım

ve anlayışım değişiyordu. Diğer çocuklarını (Füsun - Filiz) tanıdıkça

çok güçlü bir karakterin ne olduğunu anlıyordum.

Bana Evcimen Hocam ile anılarımı dile getirme fırsatı veren, böylesi

anlamlı bir ortam hazırlayanlara sonsuz teşekkürlerimi sunarken,

Hocamın anısı önünde saygıyla eğiliyor, evlatlarına ve siz yakın

dostlarına, sevdiklerine saygılarımı sunuyorum.

Page 206: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA

(REMOTE SENSİNG)

Prof. Dr. Kadir ERDİN

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Ölçme Bilgisi ve Kadastro Anabilim Dalı

80895 Bahçeköy/ İstanbul, Tel: 0212 226 11 00 Fax: 0212 226 11 13

email: [email protected]

Kısa Özet

İnsan yaşamının ilk gününden günümüze çevreyi tanıma, değerlendirme ve

yararlanma amacıyla algılamak konumunda olmuştur. İnsanın çevreyi (yeryüzü ve yeryüzeyi

objeleri - uzayı) algılamakta yararlandığı ilk algılama aygıtı onun doğal yapısında bulunan

göz olmuştur. Bir doğal algılama sistemi olan gözün yapısından ve algılama şeklinden

yararlanarak, tüm bilimsel alanlarda yaşanan gelişmelerin bir bileşkesi sonucu yapay algılama

sistemleri üretilmiştir. Bugün yeryüzeyi, yeryüzeyi objeleri , atmosfer ve diğer gezegenler

hakkında güvenilir bilgiler elde etme amacıyla uzaktan algılama sistemlerinde başdöndürücü

bir noktaya ulaşılmıştır. Burada genelde uzaktan algılamanın tarihsel gelişimini ele alınarak

uzmanlık alanımız olan orman mühendisliği alanındaki tarihsel gelişme ve ulaşılan nokta

üzerinde yoğunlaşılacaktır.

Uzaktan Algılama (Remote Sensing)

İnsan her canlı gibi cevreye uyum sağlamak onu tanımak, değerlendirmek ve yararlanmak

amacıyla sürekli algılama konumunda olmuştur. İnsan tüm duyu organlarıyla çevreyi algılarken,

en önde görme duyusuyla yani gözleriyle objelere dokunmadan onlar hakkında güvenilir bilgiler

elde etmeye başlamıştır. Böylece ilk doğal algılama olayı gerçekleşirken, ileride geliştirilecek

olan yapay algılama sistem ve aygıtlarının da temel çıkış noktası olmuştur.

İnsanlık tarihi ilerledikçe yaşam ortamının sadece görme yoluyla algılanması yerine

görülen çevrenin kalıcı biçimde plana yani bir altlığa aktarma gereksinimi oluşmuştur. Farklı

bilim alanlarında yaşanan gelişmeler sonrası tüm gelişmelerin bir bileşkesi doğrultusunda ölçme

teknikleri geliştirilmiştir. Önceleri yorucu, pahalı ve bir grup çalışması olarak gerçekleştirilen

yersel ölçme ve altlık üretme çalışmaları zamanla insanların beklentilerini karşılayamaz olmuştur.

Zira ölçme teknikleriyle herhangi bir yeryüzeyi parçası bir düzleme indirgenmekte dolayısıyla

üçüncü boyut yok olmaktaydı. Kaldı ki ölçülerek plana bağlanan ayrıntılar çeşitli özel işaretlerle

anlamlandırılıyordu. Dolayısıyla yersel ölçme teknikleriyle ulaşılan son noktada herhangi bir

alanın (yeryüzü parçasının) ayrıntıları seçilerek ve gerekli duyarlılıkla ölçülerek altlığa

geçiriliyordu. Ancak konu çalışanları, herhangi yeryüzeyi kesimini gözleriyle algıladıkları gibi

görebilecekleri bir altlığa ulaşmaya hayal ediyorlardı. Doğal olarak buraki beklenti ve özlemin

özünü hiçbir ayrıntı kaybına uğratılmaması ve konum doğruluğudur.

Page 207: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tüm beklentilerin başarıyla hayata geçirilmesi zaman almış ve farklı uzmanlık alanlarında

ki birbirini bütünleyen gelişmelerin bir bileşkesi sonucu ilginç noktalara ulaşılmıştır.

Matemetik : İzdüşüm ilkelerini çözülmüş,

Kimya: Işığa duyarlı katman (fotografikk emülsiyon) bulunmuş

Fizik: Karanlık kutu deneyiminden optik sistemlere geçilmiş ve optik izdüşüm ilkeleri

çözümlenmiş

Yeryüzeyi ve yeryüzeyi objeleri hakkında güvenilir ve ölçülebilir (metrik) bilgiler elde

etme tekniklerinin ilk önemli adımı fotografın bulunmasıdır.1839 yılında Doguerre ve Nepce

tarafından fotografın bulunması çok önemli bir gelişme sayılırken fotografik izdüşüm ilkelerinin

ise 1759 yılında Lambert (Fransa) tarafından saptanmış olduğu unutulmamalıdır.

Böylece yeryüzeyini algılamakta yeni ufuklara sahip olan insanlık, doğal algılama olayını,

doğal algılama organı gözün bir benzer modeli yapay algılayıcı fotograf makinesiyle

gerçekleştirmeyi başarmıştır. Bu noktada fotografın ‘alım anında alım alanına ait tüm bilgileri

ölçülebilir biçimde yapısında bulunduran bir bilgi deposu’ şeklindeki bilimsel tanımı sanıyoruz ki

algılamanın boyutlarını tanımlamaya yetecektir.

Fotografın bulunması ve alımlarda kullanılan kameraların ve fotografik emülsiyonların

geliştirilmesi sonrası yeni bilim alanı olan fotogrametriye ilgiyi giderek artırmıştır. Önceleri salt

yer alımlarına yönelik algılama ve ölçme çalışmaları uzay araçlarının geliştirilmesi sonucu alım

kameralarının uzayda hareketli (insanlı, insansız) taşıyıcı platformlara (balon, zeplin, uçak)

yerleştirilerek yeryüzeyinin algılanması aşamasına geçilmiştir. Oysa bu noktaya gelinceye kadar

insanlar yeryüzeyini ve yeryüzeyi objelerini daha büyük boyutlarla algılayarak, görmek,

saptamak için ilginç yaklaşımlar denemişlerdir. Örneğin bazıları uçurmalara yerleştirdikleri alım

kameraları ile uzaktan algılama işlevini gerçekleştiriken, bazı konu çalışanları ise kuşların

vücutlarını taşıyıcı platform olarak kullanmayı tecih etmişlerdir.

Resim 1. Taşıyıcı Platform Olarak Posta Güvercini Ve Alınan Hava Fotografı (Fransa)

Page 208: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Günümüzde Uzaktan Algılama

İnsanlığın yeryüzeyini uzaktan algılama istemleri ve beklentileri tüm bilim alanlarında

yaşanan gelişmelerin bir bileşkesi sonucu bugün hayretle izlenen noktaya ulaşmıştır. Uzaktan

algılama çalışmaları günümüzde salt yeryüzeyi objeleri ile sınırlı kalmayıp atmosferin ve

özellikle diğer gezegenlerin izlenmesi içinde programlar geliştirilmiştir.

Elektronik ve özellikle uzay çalışmalarının sonucu gerçekleştirilen insanlı, insansız

uydulara yerleştirilen algılama sistemleri, alışılmış geleneksel algılama yöntemleri olan

fotografik alımlar yerine manyetik kayıtlar biçimine dönüşmüştür. 1960’lı yıllarda başlayan uydu

programlarıyla yeryüzeyi geniş boyutlarda algılanmış, 1970’li yıllarda ise uydu programları

geliştirilerek beklentilerin daha duyarlı ve güvenli karşılanması gerçekleştirilmiştir.

Özellikle son yıllarda gerçekleştirilen uydu programlarında, uydulara yerleştirilen

algılayıcılar aracılığı ile yeryüzeyine yönelik algılama işlevlerinde 1m duyarlılığa ulaşmıştır

(Ikonos-2,1999). Uydu programları konusunda çok geniş bilgiye ulaşmak olanaklı olduğundan

burada ayrıca yer verilmeyecektir.

Ormancılıkta Uzaktan Algılama

Yeryüzeyinin büyük bir bölümünde yayılış gösteren orman alanlarında mesleki

etkinliklerini sürdüren orman mühendisleri ormanı çevresi ile birlikte algılamak durumundadır.

Bu nedenle yeryüzeyi ve objelerine yönelik bilgi toplama, bilgileri belgelendirime çalışmalarında

tarih boyunca orman mühendisleri önde olma şansını yakalmışlardır. Zira herhangi bir doğal

alandan yararlanmanın yolu öncelikle sağlıklı ve güncel veriler içeren bir altlığa dayanır. Tüm

mühendislik çalışmalarında güncel ve geleceğe yönelik planlamalar sağlıklı,duyarlı, bilgi zengini

altlıklar üzerinde gerçekleştirilir.

Uzaktan algılama konusunda yaşanan gelişmeleri yakından izleyenler ormancı teknik

elemanlar ve akademisyenler ilk yapay algılama ürünü olan fotografın bulunması (1839)

tarihinden 48 yıl, balondan ilk hava fotografı alımının gerçekleştirildiği (Tournachon 1858)

tarihinden 29 sene sonra hava fotograflarından ormancılık çalışmalarında yararlanma çalışmaları

başlamıştır. Bu etkinliklerin bizce en önemlisi 1890 yılında Prag Yüksek Teknik Okulu’da

düzenlenen ‘ormancılık fotogrametrisi kursu’ dur. Tarih boyunca uzaktan algılamada yaşanan

gelişmeleri çok yakından izleyen ormancılık çalışanları, son yıllara bakıldığında yine uzaktan

algılama verilerinin en yoğun biçimde kullanan meslek grubu olmuştur.

Ülkemizde uzaktan algılamanın ilgi çekmesi maalesef 1925 yılına kadar geçikmiştir.

Ancak bu noktada ormancılık çalışmalarının, ülke genel yaklaşımından önce olaya sahip çıktığını

görüyoruz. Ormancılık konusunda hava fotograflarının kullanılmasına yönelik ilk yaklaşım Esat

Muhlis (1924)’e aittir. Ülkemizde önceleri sadece yersel fotogrametri uygulamalarıyla başlayan

çalışmalar 1937 yılında hava fotogrametrisine geçişle devam etmiş ve bu yöntemle 1968 yılına

kadar ülkemizin tümünün 1/25000 ölçekli topografik haritaları tanımlanmıştır. Ormancılık

alanında uzaktan algılama çalışmaları 1958 yılında esaslı bir şekilde sokulmuş ve 1960 yılından

sonra orman kadastrosu ve amenajman çalışmalarında yaygın biçimde hayata geçirilmiştir.

Page 209: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 1. Fotogrametrinin Dünyada, Dünya Ormancılığında, Ülkemizde ve Ülkemiz

Ormancılığında Tarihsel Gelişimi

Dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmelerin akademik anlamda izlenmesi ve derslere

konu edilmesi yine ormancılık alanında başlamıştır. Yeryüzeyinin geniş alanlarında çalışmak ve

sürekli gözlem yapma durumunda kalan diğer mühendisler gibi orman mühendisleride çalışma

alanlarına ait tüm verileri ölçüp bir altlığa taşıma gereksinimi duymuşlardır. Dünyadaki

gelişmelerin paralelinde önce yersel ölçmeler ile başlayan altlık üretme çalışmaları ki bu konuda

bilgiler İÜ. Orman Fakültesi’nde geodezi derslerinde veriliyordu. Ancak yersel çalışmaların

yorucu, pahalı ve zaman alıcı olması en önemlisi bilgi depolama açısından yetersizliği zamanla

uzaktan algılamanın ilk ürünü fotografların (özellikle hava fotograflarının) devreye sokulmasını

zorunlu hale getirmiştir. İÜ. Orman Fakültesi’nde geodezi dersleri içinde bir bölüm olarak verilen

fotogrametri dersleriyle verilen bilgiler, 1961 yılından sonra ayrı bir ders olarak Fotogrametri

dersi adı altında verilmeye başladı. Ancak salt metrik fotografların ölçülmesi ilkelerini kapsayan

dersin gelişmeleri izlemeye yetmemesi 1979 yılında Fotoyorumlama (Uzaktan Algılama) adı

altında yeni bir ders açılmıştır. Dersin kapsamında orman mühendisliği alanında gerekli temel

bilgiler verilerek uydulardan alınan verilerin değerlendirilmesi teknikleri veriliyordu. Özellikle

bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler ve çok amaçlı yazılımlar bizlerin önüne yeni yaklaşımlar

koyuyordu, yani bugüne kadar hangi yöntemle olursa olsun üretiğimiz altlıklardaki bilgilerin

güncelleştirilmesi olanakları oluşuyordu. 80’li yıllardan sonra ‘bilgi sistemi’ tanımını artan bir

hızla yayılmaya başladı.

Bilgi sistemi hangi uzmanlık alanında olursa olsun ve hangi yöntemle (yersel,

fotogrametrik, uydu verileri) toplanırsa toplansın tüm güncel bilgilerin depolanması ve

ilişkilendirilmesi anlamında yapılan çalışmalardır. Artık altlıklar tümüyle bilgisayar ortamında

üretilir ve çok amaçlı kullanıma yönelik, güncelleştirilebilir olmuştur. Bu noktada anabilim

dalımızca yapılan akademik çalışmaların yönü bilgi sistemleri alanına kaydırılmıştır. Orman

alanlarına ait tüm bilgileri içeren altlıkların elde edilmesi şeklinde anlaşılan çalışmaların, aslında

tamamen farklı içerikte olduğu zamanla anlaşılmaya başlamıştır. Bizim için bu noktada önemli

olan başlangıçtan beri orman alanlarına yönelik saptamaya altlığa taşımaya çalıştığımız alansal ve

yapısal bilgilerin bilgisayar ortamında elde edilmesinden daha önemlisi sözkonusu bilgilerin

ilişkisel veri tabanı içinde ortak bir koordinat sisteminde ilişkilendirilmesidir. Uluslararası GIS

(Geographic Information System), ulusal CIS (Cografi Bilgi Sistemi) olarak tanımlanan çalışma

1838

1887

1925

1958

Dünya Ftgr.

Gelişi

Dünya

Orm.

Türk.

Ftgr.

Türk Orm.

Ftgr.

1924

Page 210: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

alanında yapılan çalışmalar ile birimimiz akademik kadro hemde uygulamaya yönelik sorunların

çözümü açısından onur duyulacak bir mesafe katetmiştir. Konuya giderek artan ilgi sonucu bir

çok akademisyenin de bu doğrultuda araştırmalar yapmaya yönelmesi sevindiricidir. Ancak

unutulmamalıdırki bu alanda çalışmaların en önemli sorunu terminoloji, anlayış ve yaklaşım

farklılıklarıdır. Bu sorunların çözümü gelişmelere hız katacaktır kanısındayız.

Şekil 2. Ölçme Bilgisi ve Kadastro Anabilim Dalı Ders Akış Diyagramı

KAYNAKLAR

AKÇA, A. 1980 : Hava Fotograflarının Ormancılıkta ve Özellikle Orman Kadastrosu İşlerinde

Kullanılması Olanakları, İÜ. Orman Fakültesi Yayını No:285, İstanbul

ERDİN, K. 1986 : Fotoyorumlama ve Uzaktan Algılama , İstanbul

ERDİN, K. 1992 : Fotogrametri , İstanbul

YERYÜZEYİNİN ÖLÇÜLMESİ

VE

BİLGİ TOPLAMA

Yersel Ölçme

Fotogrametrik

Yöntemler

Düşey Ölçme Yatay Ölçme Yersel

Fotogrametri

Hava

Fotogrametrisi

Fotoyorumlama

Remote Sensing

CIS Takometrik

Alım

Page 211: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN ĠġLETMELERĠNDE ALTYAPISAL HĠZMETLERĠN

SAYISALLAġTIRILMASINA ĠLĠġKĠN BĠR ÖRNEK 1

Prof. Dr. Fikret KAPUCU* Aydın KAHRİMAN

*

[email protected] 04623772846 [email protected] 04622558128

Uzay KARAHALİL* Sedat KELEŞ

*

[email protected]

ÖZET

Ormanların üretim işlevleri yanında aynı önemde altyapısal hizmetleri de

bulunmaktadır. Yürürlükteki orman amenajman yönetmeliği ve buna göre yapılan orman

amenajman planı, odun üretimi amacıyla işletilecek ormanların planlamasını esas almıştır.

Ormanların çok amaçlı işletilmesi söz konusu olduğunda amaçların önceliklerinin bilinmesi

gerekir. Araştırmaya konu orman alanı, Trabzon-Maçka Orman İşletmesi, Çatak Orman

İşletme Şefliği, “Fakülte Araştırma ve Uygulama Ormanı”nında yer almaktadır.

Çalışmamızın amacı; seçilen orman alanının odun üretimi ile birlikte altyapı

hizmetleri olarak değerlendirdiğimiz, ekolojik ve çevre işlevlerinden hangilerinin öncelikli

olduğunu belirlemektir. Bunun için Fayda-Değer Analizi yönteminden yararlanılmıştır

(Zangemeister 1970, Kapucu 1996, Saraçoğlu 1985 ve 2001).

Bu yöntem, istenildiği kadar olası sayıdaki (n 2) seçeneklerden oluşan değer

sistemin ilişkiye getirilerek değerlendirilmesidir. Yöntem, belirlenen seçeneklere ilişkin

ölçütlerin ağırlıklarına göre önemlilik sırasının belirlenmesine yardımcı olur.

Uygulanabilmesi için ormanın sunduğu hizmetlerin sayısal değerlerle kavranmış yada

sayısal değerlere dönüştürülmüş olması gerekmektedir. Bu amaçla, araştırma için ayrılan

orman alanının gördüğü hizmetlerin parasal değeri ortaya konmaya çalışılmıştır. Amaç-

Değer Matrisinde odun üretimi, toprak koruma, su koruma eğlenme-dinlenme, taşkın ve çığ

önleme seçenekleri için önem sıraları belirlenmiştir.

Çığ ve taşkın koruma alanlarının öncelikle, olası risk alanları belirlenmiş, daha sonra

da çığ ve taşkın önlemeye ilişkin yapı maliyetleri ikame değeri olarak alınmıştır. Mal

üretimi işlevinin belirlenmesinde orman ürünlerinin piyasa fiyatlarından, su koruma (temiz

su üretimi) değerinin hesaplanmasında ormanlık ve ağaçsız ormanlık alanlardan gelen

suyun arıtma maliyetlerinden, eğlenme-dinlenme değeri için de ziyaretçi sayısı ve

ziyaretçilerin katlandıkları masraflardan yararlanılmıştır.

1. GĠRĠġ

Gelecekte orman ürünleri miktarının ulaşacağı seviyenin bugünden bilinmesi, nüfusun

hızla çoğalmasıyla ormanlardan beklenen mal ve hizmet üretiminin artması gibi nedenler

uzun süreli ve çok amaçlı işletme planlamasını zorunlu kılmaktadır (KÖSE 1985).

Ormanların üretim işlevleri yanında aynı önemde altyapısal hizmetleri de

bulunmaktadır. Yürürlükteki orman amenajman yönetmeliği ve buna göre yapılan orman

amenajman planı, odun üretimi amacıyla işletilecek ormanların planlamasını esas almıştır.

Milli parklar ve koruma ormanı olarak ayırım yapılmış, ancak nasıl işletileceğine ilişkin

ayrıntılar verilmemiştir. Ormanların çok amaçlı işletilmesi söz konusu olduğunda amaçların

önceliklerinin bilinmesi gerekir (KAPUCU 1996).

Çalışmamızın amacı; seçilen orman alanının odun üretimi ve altyapı hizmetleri olarak

değerlendirdiğimiz, ekolojik ve çevre işlevlerinden hangilerinin öncelikli olduğunu

1 Kapucu tarafından verilen yüksek lisans dersinde ödev olarak gerçekleştirilmiş araştırmadır.

* K.T.Ü. Orman Fakültesi Orman Amenajman Anabilim Dalı

Page 212: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

belirlemektir. Önceliklerin belirlenebilmesi için hizmetlerin sayısallaştırılmasına ve

değerlendirilmesine ilişkin yöntemler ortaya konulmaya çalışılmıştır.

2. MATERYAL

Araştırmaya konu orman alanı, Trabzon-Maçka Orman İşletmesi, Çatak Orman İşletme

Şefliği, “Fakülte Araştırma ve Uygulama Ormanı” içinde yer almaktadır. Araştırma ormanı

haritasının temini, bölmeciklerin eğimi, potansiyel taşkın ve çığ alanlarının belirlenmesinde

MISIR 2001’ın araştırmasından geniş ölçüde yararlanılmıştır. Araştırma ormanı içindeki ilk

16 bölmeye ait toprak derinliği, bakı, yamaç durumu gibi veriler ALTUN 1995’un yaptığı

arazi ölçümlerinden elde edilmiştir. Su üretim işlevinin belirlenmesinde kullanılan maliyetler

Trabzon belediyesi ve DSİ’den, eğlenme dinlenme, toprak koruma, taşkın önleme ve mal

üretim işlevi için Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü’nden, çığ önleme işlevinde kullanılan

veriler ise Trabzon Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nden temin edilmiştir.

3. YÖNTEM

İşlevlerin hangilerinin öncelikli olduğunu belirlemek amacıyla Fayda-Değer Analizi

Yönteminden yararlanılmıştır. Fayda-Değer Analizi istenildiği kadar olası sayıdaki (n 2)

seçeneklerden oluşan değer sistemin ilişkiye getirilerek değerlendirilmesidir. Yöntem,

belirlenen seçeneklere ilişkin ölçütlerin ağırlıklarına göre önemlilik sırasının belirlenmesine

yardımcı olur (SARAÇOĞLU 1985).

Uygulanabilmesi için ormanın sunduğu hizmetlerin sayısal değerlerle kavranmış ya da

sayısal değerlere dönüştürülmüş olması gerekmektedir. Bu amaçla, araştırma için ayrılan

orman alanının gördüğü hizmetlerin parasal değeri ortaya konmaya çalışılmıştır. Amaç-Değer

Matrisinde odun üretimi, toprak koruma, su koruma eğlenme-dinlenme, taşkın ve çığ önleme

seçenekleri için önem sıraları belirlenmiştir.

Çığ ve taşkın koruma alanlarının öncelikle, olası risk alanları belirlenmiş, daha sonra da

çığ ve taşkın önlemeye ilişkin yapı maliyetleri ikâme değeri olarak alınmıştır. Mal üretimi

işlevinin belirlenmesinde orman ürünlerinin piyasa fiyatlarından, su koruma (temiz su

üretimi) değerinin hesaplanmasında ormanlık ve ağaçsız ormanlık alanlardan gelen suyun

arıtma maliyetlerinden, eğlenme-dinlenme değeri için de ziyaretçi sayısı ve ziyaretçilerin

katlandıkları masraflardan yararlanılmıştır.

3. 1. AraĢtırma Alanının Sunduğu Çığ Önleme ĠĢlevinin Belirlenmesi

Türkiye’de özellikle doksanlı yıllarda meydana gelen çığ olayları çok sayıda insanın

hayatını kaybetmesine ve önemli ekonomik kayıplara neden olmuştur. Bu durum çığ önleme

ve kontrol yöntemleri ile ilgili olarak yapılan çalışmaların önemini ortaya koymuştur. 1960-

1996 yılları arasında meydana gelen çığ olayları sonucu, Türkiye’de 798 kişi hayatını

Eğlenme-Dinlenme

Çığ Önleme

Ekolojik İşlevi

Üretim İşlevi

Orman

Şekil:1 “Fayda-Değer Analizi” İçin Amaç Sıradüzeni

Taşkın Önleme

Çığ Önleme

Toprak Koruma

Yapacak Üretimi

Yakacak Üretimi

Su Üretimi

Çevre İşlevi

Eğlenme-Dinlenme

Page 213: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

kaybetmiştir. Çığ topoğrafik, jeomorfolojik, jeolojik, meteorolojik ve bitki örtüsü ile olan

doğrudan ilişkisi sebebiyle farklı etkilerle meydana gelen bir problemdir. Çığ, genellikle bitki

örtüsü olmayan engebeli, dağlık, ve eğimli arazilerde, vadi yamaçlarında tabakalar halinde

birikmiş olan kar kütlesinin iç ve/veya dış kuvvetlerin etkisi ile başlayan bir ilk hareket

sonucu, yamaçtan aşağıya doğru hızla kayması olarak tanımlanır. Sınıflandırma genellikle

fiziksel kriterlere dayanmaktadır. Karın yapısını belirten iki parametre vardır. Bunlar

yoğunluk ( ) ve kar tabakası sıcaklığıdır. Çığlar genel olarak;

a. Toz halinde olan çığlar (soğuk ve kuru, 100 kg/m3, T 0 C)

b. Nemli kar çığları ( 200 kg/m3, T=0 C)

c. Kütle çığları ( 200 kg/m3,T 0 C) olarak sınıflandırılabilir.

Çığdan kurtulma şansının oldukça düşük olması, meydana gelmesinin kontrol altında

tutmanın daha uygun olacağı görüşünü ön plana çıkarmaktadır. Çığ kontrolü, kar örtüsünün

bulunduğu yamaçtan vadiye kayarak inip can ve mal kaybına neden olmasını azaltmak veya

ortadan kaldırmak şeklinde tanımlanır. Çığdan korunma yöntemleri şu şekilde

sınıflandırılabilir. Korunma süresine göre; sürekli koruma: bu koruma, riski azaltmak için

bir yıldan daha uzun süreli kullanılacak koruma yapıları yardımıyla gerçekleştirilir ve geçici

koruma: bu koruma ise, riskin büyük olduğu zamanlarda kısa süreli (birkaç saatten birkaç

güne kadar) koruma sağlamayı amaçlar. Kısa vadeli çığ tahminleri bu gruba girer. Çığ ile

savaĢım bölgesine göre; pasif koruma: bu koruma biçimi, durma ve akış bölgelerindeki

mevcut yapıları koruma şeklindedir ve aktif koruma: bu koruma ise, çığın kopma

bölgesindeki kütle hareketlerini kontrol etmeye yöneliktir.

Değişik amaçlı ve değişik tipte çığ önleme yapıları vardır. Bu yapılar sürekli dolaylı ve

doğrudan korumada kullanılmaktadır. Bunlardan kimileri; engeller (Bariyerler), rüzgar

siperleri ve tutma ağları, yönlendirici yapılar (mahmuzlar), çığ yavaşlatma tepeleri, çığ

barajları’dır. Çığların oluştuğu yamaçlarda ve dağ tepelerinde orman oluşturularak, uzun

vadede çığ önlemek mümkündür. Özellikle kışın yaprağını dökmeyen ağaçlar, kar tanelerinin

büyük bir kısmını, dallarında tutmakta ve böylelikle arazi yüzeyinde birikerek kalın tabakalar

oluşmasını önlemektedirler.

Çığ önleme yapılarının boyutlandırılmasında en önemli konu meteorolojik koşulların

sürekli olarak elde edilmesi ve özellikle maksimum kar yüksekliklerinin bilinmesidir. Çünkü

yapıların planlanmasında başlıca etken ölçüt gösterge maksimum kar yüksekliğidir. Eldeki bu

değerler yardımı ile istatistiksel çalışmalar sonucunda koruma alanının amacına yönelik

olarak 50, 100, 250 yıllık oluşabilecek maksimum kar yükseklikleri elde edilir. Bu da

planlama için ana ölçüttür. Olası çığ eksenlerinin kesitleri çıkarılır ve bu kesitlerde hidrolik

ilkesi yardımı ile çığ debisi, hızı ve durma uzaklığı hesaplanır. Bu büyüklüklerden ve

maksimum kar yüksekliğinden yararlanarak çığ başlangıç (kopma) bölgesinden itibaren

engeller yerleştirilebilir (GÜRER 1995-KOÇYĠĞĠT 1997).

Araştırma alanında bulunan ormanların yerine getirdiği çığ önleme işlevini sayısal

olarak belirleyebilmek için, öncelikle potansiyel çığ alanları belirlenmiştir. Bunun için

sayısallaştırılmış harita kullanılarak Arcview yazılımı yardımıyla, eğimi %60’ın üzerinde ve

bakısı doğu, güneydoğu, güney, güneybatı ve batı olan sahalar seçilmiştir. Böylece toplam

yedi alan potansiyel çığ sahası olarak belirlenmiştir.

Bu alanlar içerisinde örnek bir saha seçilerek burada çığ önleme yapıları yapılmıştır.

Çığ önleme yapıları tesis edilirken alan çıplak, yani üzerinde bitki örtüsünün olmadığı

varsayılmıştır. Yapıların maliyetlerinden giderek bir hektar araziyi çığdan korumak için

katlanılan gider miktarı bulunmuştur. Böylece, hektar maliyeti ile potansiyel çığ alanı

çarpılarak toplam gider bulunmuştur.

Page 214: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo:1 Potansiyel Çığ Alanlarının Dökümü

Saha

No

MeĢcere Tipi Alan

(ha.)

Saha

No

MeĢcere

Tipi

Alan

(ha.)

Saha

No

MeĢcere

Tipi

Alan

(ha.)

1 LKnc3 38 4 Z 3 6 ÇBKBt 36

2 KnLc3 29 LKnc3 13 ÇBKn 11

LKnc2 22 OT 40 Z 42

OT 12.5 KnLbc3 14 LKnc2 45

LKnKzGnbc2 123.5 ÇBKn 4.5 7 ÇBKBt 22

3 Z 3 ÇBL 8 Z 59.5

LKnKzGnbc2 41 5 Z 152 Lbc2 22

Kzc1 71.5 Lbc3 120 LKnc2 13

Lc2 15.5 LKnc2 40 LKnc3 1.5

ÇBL 1 KnLbc3 75 KnLbc3 6

Lc3 4 Lc2 15.5 Lc3 2

ÇBL 3

1.5 trilyon(Üç no’lu sahanın maliyeti)

1,5 trilyon/136 ha.=11 milyar (Bir hektar alanı çığdan koruma maliyeti)

11 milyar*1110 ha.=12.2 trilyon (Tüm ormanı çığdan koruma maliyeti)

11 milyar/50=220 milyon TL./ha./yıl

25*140*156 milyon=546 milyar TL.

546/50 yıl(tesis ömrü)=11 milyar TL./yıl

11 milyar/35 ha.=315 milyon TL./ha./yıl (Üst yamaç için)

34*140*156 milyon=743 milyar TL.

743/50 yıl(tesis ömrü)=15 milyar TL./yıl

15 milyar/70 ha.=215 milyon TL./ha./yıl (Orta yamaç için)

13*140*156 milyon=284 milyar TL.

284/50 yıl(tesis ömrü)=5.7 milyar TL./yıl

5.7 milyar/35 ha.=163 milyon TL./ha./yıl (Alt yamaç için)

3.2. AraĢtırma Alanının Gördüğü TaĢkın Önleme ĠĢlevinin Belirlenmesi

Taşkın, bir akarsu yatağındaki akışın hızla artması ve bu artış sonucunda yatak

civarında arazilere, taşınmazlara ve bu bölgede yaşayan insanlara zarar verebilir bir duruma

gelmesidir. Taşkın zararı, taşkın suyunun kazandığı kinetik enerji nedeni ile yaptığı fiziksel

yıkım ile gerek bu su kütlesinin gerekse taşıdığı materyali yığarak ve yerleşim alanlarında,

yol, fabrika, kanal ve benzeri yerlerde neden olduğu can ve mal kayıplarını tanımlar (BALCI-

ÖZTAN, 1987).

Araştırma alanının taşkın koruma işlevini sayısal olarak ortaya koymak amacıyla,

öncelikle araştırma alanı için potansiyel taşkın sahaları belirlenmiştir. Belirlenen 544 ha.’lık

bir adet taşkın sahası içinden geçen ana dere üzerinde eğimin yüksek olduğu ilk 2km. için

200m. ara ile 10, eğimin daha düşük olduğu sonraki 3 km. için 250 m. ara ile 12 adet taban

kuşağı yapımına karar verilmiştir.

Taban kuşakları, geniş tabanlı doğal yataklar içinde önceki yıllarda birikmiş sedimentin

oyularak dere ağzına taşınmasını önlemek ve bu materyali yerinde tutmak amacıyla yapıldığı

edildikleri gibi, makineli kazı ile yamuk kesit verilerek düzenlenmiş yukarı havzalarda

şevlerin ve tabanın oyulmasını önlemek için sağlanması planlanan sürükleme kuvvetinin

değerine bağlı olarak inşa edilen enine yapılardır.

Yapılan hesaplamalar sonucu bir adet taban kuşağının maliyeti 4.3 milyar TL.

bulunmuştur. Buna göre;

4.3 milyar*22=95 milyar TL. (Taşkın önleme maliyeti)

95 milyar/450 ha=210 milyon TL.

Taşkın Önleme

Page 215: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

210 milyon/20 yıl(tesis ömrü)=11 milyon TL./ha./yıl

3.3. AraĢtırma Alanının Gördüğü Toprak Koruma ĠĢlevinin Belirlenmesi

Toprak koruma ormanı, kendi yetişme ortamı ile koruma bölgesindeki alanlarda, su ve

rüzgar erozyonunu, humusun savrulup gitmesini, toprak kaymasını önleyen ormandır.

Taşkın ve sel sularının oluşumunda etkili olan Nisan-Temmuz ve Ekim-Kasım

aylarındaki sağanak şeklinde yağmur ve dolunun sahip olduğu kinetik enerjiyi en aza

indirmesi, düşen yağmur damlalarının %20’ye yakın kısmını bünyesinde tutması, toprağın su

tutma kapasitesini artırması, ölü örtünün kendi ağırlığının dört katı kadar daha fazla su

tutması gibi yönleriyle çok tabakalı karışık ormanlar toprak koruma ve erozyonu önleme

ormanı olarak en uygun olanıdır. Yapraklı ve iğne yapraklı türlerin karışımıyla, toprak

koşulları iyileşir, ayrıca, değişik kök sistemine sahip türler bir araya gelerek, meşcere

dayanıklılığı artar ve ayrıca toprağın bütün katmanlarından yararlanıldığı için meşcerelerin

verimi de artar (YOLASIĞMAZ 1998).

Tablo 2 : Planlama Birimi Alanının Eğim Gruplarına Dağılımı

Düz(1) 831ha.

Orta Eğimli(2) 757 ha.

Çok Eğimli(3) 4414 ha.

Dik Eğimli(4) 1830 ha.

Sarp(5) 141 ha.

Örme Çit ve Cansız Perde Yapımı Maliyeti

Örme çit ve cansız perde yapımının km. başına maliyeti 1.8 Milyar TL.

2,22*1.8 Milyar =3.9 Milyar TL/ha(1. Eğim grubunda, 4.5 m. ara ile)

2,5*1.8 Milyar =4.5 Milyar TL./ha.(2. Eğim grubunda, 4.0 m. ara ile)

2,8*1.8 Milyar =5 milyar TL./ha.(3. Eğim grubunda, 3.5 m. ara ile)

3,3*1.8 Milyar =5.9 Milyar TL./ha.(4. Eğim grubunda, 3.0 m. ara ile)

4*1.8 Milyar =7.2 Milyar TL./ha.(5. Eğim grubunda, 2.5 m. ara ile)

1.9 milyar TL./ 20 yıl(tesis ömrü)= 200 milyon/ha./yıl(1.Eğim grubunda)

4.5 milyar TL./ 20 yıl(tesis ömrü)=225 milyon/ha./yıl(2.Eğim grubunda)

5 milyar TL./20 yıl(tesis ömrü)=252 milyon/ha./yıl(3.Eğim grubunda)

5.9 milyar TL./ 20 yıl(tesis ömrü)=297 milyon/ha./yıl(4.Eğim grubunda)

7.2 milyar TL./ 20 yıl(tesis ömrü)=360 milyon/ha./yıl(5.Eğim grubunda)

3.4. AraĢtırma Alanının Gördüğü Eğlenme-Dinlenme ĠĢlevinin Belirlenmesi

Eğlenme-dinlenme, bireylerin beğenisi bakımından doyurucu, ruhsal ve bedensel yenilenme

amacı taşıyan, aynı zamanda bireyin sosyal, kültürel, ekonomik ve fizyolojik olanakları ile

bağımlı boş zaman kullanımlarını içeren eylem ya da eylemler biçiminde tanımlamak olasıdır.

Bireylerin kent yaşamının olumsuz etkilerinden kurtularak fiziksel ve ruhsal yenilenme

ereğiyle yönelecekleri çevre kuşkusuz doğal çevre olacaktır (AKESEN 1988).

Ormanların topluma sunduğu eğlenme-dinlenme işlevi; insanların ilgisini çekici

bitkisel, hayvansal ve mineral elemanları, zengin doğal güzellikleri ve peyzajı ile, her türlü

turistik ve sportif haraketlerde bulunmak, eğlenmek, dinlenmek, gezmek, doğayı görüp

tanımak, bu hareketler için gerekli tesisleri kurmak bakımından uygun koşulları ve olanakları

ormanların hazırlanması ve bunları koruması işlevidir (ERASLAN 1982).

3.5. AraĢtırma Alanının Gördüğü Odun Üretimi ĠĢlevinin Belirlenmesi

Ormanlar bugüne gelinceye kadar çeşitli insan ihtiyaçları doğrultusunda, başta orman

ürünleri endüstrisine olmak üzere, hammaddesi olan kerestelik, kâğıtlık ve kaplamalık odun

sağlamıştır. Ayrıca reçine, mantar, yaprak, dal, meyve, şifalı bitkiler vb. sayabileceğimiz pek

çok yan ürün sayesinde ilâç, sabun, müzik aletleri yapım endüstrisi gibi pek çok sanayi

kolunun hammadde gereksinimini gidermiş, onlara hizmet vermiş ve halen de vermektedir.

Page 216: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İnsanoğlu bu gereksinimler doğrultusunda yıllar boyu ormanları sömürmüş, bilinçsizce

kesmiş ve sonuçta orman ekosistem dengesi bozulmuştur.

Ekonomik değeri olan ve adına orman ürünleri denilen hammaddeleri üretmek, ulusal

ve uluslararası ekonominin bu ürünlere olan ihtiyacını devamlı olarak karşılamak bakımından

ormanların gördüğü işlev, orman ürünleri üretim işlevidir (YOLASIĞMAZ 1998).

Araştırma alanına gelen araç sayıları ve elde edilen gelirler aşağıda verilmiştir.*

Tablo 3 : Araştırma Ormanına Gelen Araç Sayıları ve Elde Edilen Gelirler

Tablo : 4 Araştırma alanına gelen insan sayısı ve elde edilen gelirler

Gelen Kişi Grupları Gelen Kişi Sayısı

Yerli 43522

Yabancı 7500

Tam 50092

Öğrenci 930

TOPLAM GELİR 49 Milyar TL.

Bu değerlere kişilerin ulaşım masrafları da eklenirse;

Toplam Eğlenme-Dinlenme Maliyeti=407 milyar TL.

Bu değer toplam alana bölünürse; bu durumda

407 milyar/6000 ha.=67 milyon TL./ha./yıl

Orman alanına ait amenajman planı verilerine ait eta 6475 m3’dür.

Buna göre toplam gelir 293 milyar olmaktadır.

293 milyar/6000 ha.=48 milyon TL/ha./yıl

3.6. AraĢtırma Alanının Gördüğü Su Üretimi ĠĢlevinin Belirlenmesi

Ekolojik sistem içinde diğer etmenlerle birlikte suyun yaşam için önemi tartışılamaz.

Gerek içme, gerekse kullanma suyunun duru olması, genellikle saflığın belirtisi olarak

düşünülmektedir. Sudaki ince çökeltiler hem kimyasal, hem de bakteriyolojik kirleticiler

taşıyabilir ve bu şekilde bulanık sular, kullanıma sunulmadan önce daha pahalı işlemlerden

geçirilmek zorunda kalınır. Havza içinde mevcut ormanların ekolojik sistemler içindeki yeri

ve önemi çok büyüktür.

Ormanların, yağışlardan yararlanmayı artırma, su ekonomisini düzenleme ve

sürekliliğini sağlama, su taşkınlarına engel olma, dere, nehir, bent, baraj, su kanalı v.b.

dolmasını önleme gibi ormanların su üretimine, suyun miktarını ve değerini yükseltmeye

hizmet etme, her çeşit su kaynak ve yapıları koruma işlevidir (YOLASIĞMAZ 1998).

Araştırma alanında ormanların gördüğü su üretim işlevini sayısal olarak belirleyebilmek

için ormanlık ve ormansız(açık) alandan gelen suyun arıtılmasında yapılan harcamalardan

yararlanılmıştır.

ΔQ = (Qorm.-Qaçık)

* Eğlenme-Dinlenme işlevinin belirlenmesinde kullanılan veriler Altındere Milli Parkı’na gelen ziyaretçilerden

elde edilmiştir. Milli Parka gelen kişiler Araştırma Ormanına gelmiş varsayılmıştır.

Araç Türü Araç Sayısı Elde Edilen Gelir

Taksi 19815 29 Milyar TL.

Minibüs 1146 4 Milyar TL.

B. Minibüs 172 1.1 Milyar TL.

Otobüs 432 5 Milyar TL.

Motosiklet 56 42 Milyon TL.

Geceleme 2.9 Milyar TL.

TOPLAM 43 Milyar TL.

Page 217: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ΔQ= Ormanla kaplı ve ormansız alanlardan elde edilen 1 m3 suyun içecek veya sanayi

tüketimi kalitesi standartlarına uygun hale getirecek arıtma masrafları.

.Tablo 5 : İçme Suyu Arıtma Tesisi Kimyasal Malzeme Ve Enerji Raporu

Malzeme Cinsi Miktarı KDV’li Tutarı(TL.)

Aliminyum Sülfat 128000kg. 28.5 Milyar

Poli Aliminyum Klorür(sıvı) 100000kg. 21 Milyar

Poli Aliminyum Klorür(gaz) 73500kg. 38 Milyar

Poli Elektrolit 625kg. 79 Milyar

Klor 25534kg. 2.7 Milyar

Kalorifer Yakıtı 91770kg. 10.5 Milyar

Motorin(Jeneratör ve Isıtıcı) 750 ton 25.5 Milyar

Enerji (Elektrik) 455196 kwt. 7.5 Milyar

TOPLAM 616 Milyar

Laboratuvar gideri=10 milyar TL. Bakım gideri= 30 milyar TL.

Servis gideri=10 milyar TL. Toplam=266 milyar TL.

Bu masraf 35000000m3/yıl su arıtılması için yapılmaktadır. Temiz su ile kirli su

maliyeti arasındaki masraf farkı 3 kattır. Yani kirli suda toplam 798 milyar TL. masraf yapılır.

Aralarındaki fark= 532 milyar TL.’dir.

Araştırma alanındaki ana derelerin uzunluğunun Değirmendere havzasındaki ana dere

uzunluklarına oranı 1/8 oranındadır. Bu durumda 532/8=67 milyar TL.(Tüm alan için su

üretim maliyeti) 67 milyar TL./6000 ha.=11 milyon TL./ha./yıl

Fayda-Değer Analizinin yapılabilmesi için Araştırma Ormanının yerine getirdiği

işlevlerin sayısal değerlerle kavranması yada sayısal değerlere dönüştürülmüş olması gerekir.

Karşılaştırma para ile yapılabileceği gibi fiziksel ölçütlerle de yapılabilir. Örneğin; bir

ormanın 2000 m3 oduna eşdeğer su üretimi işlevi görmesi. Çalışmamızda, yukarıda da

ayrıntılı açıklandığı biçimde, işlevlerin TL. olarak karşılığı bulunmaya çalışılmıştır.

Ancak seçilen ormanın yerine getirdiği işlevleri sayısal olarak saptarken, hesaplama

biçimine de dikkat edilmelidir. Örneğin; ormanın çığ önlemede alt, orta veya üst yamaçta

bulunuşuna göre yada farklı eğim gruplarında olmasına göre üstlendiği görev farklı

olmaktadır. Diğer bir anlatımla; üst yamaçta ve % 40 eğimli bir arazide bulunan bir ormanın

gördüğü çığ önleme işlevi alt yamaçta ve %15 eğimli bir arazide bulunan ormandan daha

fazladır. O halde hesaplamada bu konu dikkate alınmalıdır. Potansiyel çığ alanlarının

belirlenmesinde hangi ölçütler dikkate alınmışsa, hesaplama tekniğinde de o ölçütler

kullanılmalıdır. Örneğin Alt yamaçta bulunan ormanın yerine getirdiği çığ koruma işlevi 163

mil.TL./ha./yıl bulunmuştur. Yine 1.eğim grubunda Araştırma Ormanının yerine getirdiği

toprak koruma işlevi 200 mil.TL./ha./yıl bulunmuştur. Hesaplamada kolaylık olması

açısından bulunan değerlerden 8 sıfır atılarak puanlar verilmiştir. Örneğin alt yamaç için çığ

önleme işlevinin değeri 1.6 puan olmuştur. 1. eğim grubunda toprak koruma işlevinin değeri

ise 2 puandır. Puanlandırmada KAPUCU (1996), PAPANEK (1982) ve SÖNMEZ

(2000)’den geniş ölçüde yararlanılmıştır.

Seçilen Orman Alanındaki ĠĢlevlerin Sayısal Değerlerine Göre Ağırlıklandırılması

Tablo 6 a-b : Çığ önleme işlevi için hesaplanan puanlar

a b

Eğim Puan Yamaç Durumu Puan 0-15 1.6 Yamaç Durumu Puan

16-30 1.8 Alt yamaç 1.6 (163000000 TL)

31-45 2.1 Orta yamaç 2.1

46-60 2.3 Üst yamaç 3.1

>60 3.1

Page 218: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 7 a-b : Taşkın önleme işlevi için hesaplanan puanlar

a b Kapalılık Puan Eğim (%) Puan

1 (%11-40) 0,3 0-15 0.1

2 (%41-70) 0,2 16-30 0.2

3 (%71-100) 0,1 31-45 0.3

a 0,4 46-60 0.4

OT 0,5 >60 0.5

Tablo 8 : Toprak koruma işlevi için hesaplanan puanlar

Tablo 9 : Mal Üretimi işlevi için hesaplanan puanlar

Saf Meşcere Karışık Meşcere

Çağ Kapalılık Puan Çağ Kapalılık Puan

d 3 (%71-100) 0.45 d 3 (%71-100) 0.5

d 2 (%41-70) 0.41 d 2 (%41-70) 0.45

c 3 0.36 c 3 0.4

d 1 (%11-40) 0.32 d 1 (%11-40) 0.35

c 2 0.27 c 2 0.3

b 3 0.23 b 3 0.25

c 1 0.18 c 1 0.2

b 2 0.14 b 2 0.15

b 1 0.09 b 1 0.1

a 0 a 0

Tablo 10 : Su üretimi işlevi için hesaplanan puanlar

Gelişim Çağı Meşcere

Kapalılığı

Karışık

meşcereler

Puanı

Saf

Meşcereler

Puanı

Toprak

derinliği

Puan

d 3 (%71-100) 0.3 0.2 Pek sığ 0.5

d 2 (%41-70) 0.5 0.4 Sığ 0.4

c 3 0.3 0.2 Orta derin 0.3

d 1 (%11-40) 0.1 0.1 Derin 0.2

c 2 0.5 0.4 Pek derin 0.1

Toprak

Derinliği

Puan Eğim

Grupları (%)

Puan Kapalılık Puan

Pek Sığ 3.6 0-20 2 3 (%71-100) 2

Sığ 2.9 21-40 2.2 2 (%41-70) 2.2

Orta Derin 2.5 41-60 2.5 1(%11-40) 2.5

Derin 2.2 61-80 2.9

Pek Derin 2.0 >80 3.6

Page 219: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

b 3 0.3 0.2

c 1 0.1 0.5

b 2 0.5 0.4

b 1 0.1 0.1

a 0.5 0.1

Eğlenme-Dinlenme işlevi için hesaplanan puan değeri, bütün meşcereler için 0.6’dır.

Tablo 12 de yapılan değerlendirmeler, Araştırma Ormanı’nında toprak derinliği, eğim

yamaç durumu gibi verilerin sağlanabileceği 16 bölmesi için sınırlı tutulmuştur.Bu amaçla

seçilen bölgeye ait bazı bilgiler aşağıda verilmiştir.

Tablo 11 : Çalışma Alanına Ait Genel Bilgiler

Bölmecik Meşcere Tipi Alanı(ha.) Eğim(%) Bakı Toprak

Derinliği

Yamaç

Durumu

1a LKnc2 10,35 47,91 GB 2 Alt

1b La 8,44 31,23 GB 1 A

2a LKnc2 3,2 16,29 GB 2 A

2b La 13,51 19,64 KB 1 Orta

3a La 4,96 19,87 KB 1 O

3b Lcb1 7,57 35,56 B 1 Üst

3c Lc2 9 37,26 B 3,5 Ü

3d OT 11,21 35,36 GB 2,66 Ü

3e Lc3 3,67 22,28 GB 1 Ü

4a LKnc2 2,05 60,16 B 3 A

4b LKnc3 12,9 53,31 B 2 A

4c Lc3 8,79 26,32 B 1 O

5a LKnc2 4,79 38,9 KB 2 A

5b La 4,52 32,78 K 1 O

5c Lc3 20,35 29,37 KD 1 O

5d La 10,12 20,96 KD 1 O

6a La 10,19 22,4 B 1 O

6b Lcb1 3,51 34,36 B 1 O

6c Lc2 5,93 42,58 B 3 Ü

7a LKnc3 10,7 47,89 KB 2 A

7b Lc3 9,6 39,2 KB 1 O

8a La 3,83 17,24 KB 2 O

8b Lc3 3,57 33,98 K 2 Ü

9a La 2,93 21,16 KD 1 O

9b Lc3 4,01 44,55 K 3 Ü

10a La 0,61 26,35 GB 2 A

10b Lc2 3,4 31,74 GB 1 Ü

11a La 0,51 10,08 B 3 A

11b Lc2 3,52 29,85 KB 2,5 Ü

14a LKnc3 4,84 46,17 GB 1,5 A

14b Lc3 40,62 32,41 GB 1,71 O

14c OT 3,9 29,12 GB 1 Ü

15a Lc3 7,9 38,89 K 2 Ü

15b OT 0,55 51,42 K 3 Ü

16a Lc3 23,37 30,17 B 1,83 Ü

Amaç-Veri matrisi; daha önce hesaplanmış olan puanlar kullanılarak bölmeciklerin

işlevler için aldığı puanları göstermektedir. Örneğin, 1a bölmeciği mal üretimi işlevinden 0.3

puan almıştır. Tablo 2’den 1a bölmeciğinin meşcere tipinin LKnc2 olduğunu görüyoruz. Mal

üretimi için hesaplanan puanlara bakıldığında; karışık, c çağında ve 2 kapalı (%40-%70) bir

Page 220: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

meşcerenin 0.3 puanla değerlendirilmesi gerekir. Aynı şekilde bütün bölmecikler için amaç

veri matrisi oluşturulur.

Yapılan çalışmalar sonucunda aşağıdaki Amaç-Veri Matrisi elde edilmiştir.

Tablo 12 : Amaç-Veri Matrisinin Gösterimi

Üretim İşlevi Ekolojik İşlevi Çevre İş.

Bölmecik Mal Üretimi Su Üretimi Toprak Koruma Çığ

Önleme

Taşkın

Önleme

Eğlenme

-

Dinlenm

e

1a 0,3 0,4 2,3 2,0 0,3 0,6

1b 0 0,25 2,3 2,2 0,35 0,6

2a 0,3 0,4 2,1 1,8 0,2 0,6

2b 0 0,25 2,3 2,2 0,3 0,6

3a 0 0,25 2,3 2,2 0,3 0,6

3b 0,16 0,35 2,2 2,56 0,3 0,6

3c 0,27 0,25 2,5 2,46 0,25 0,6

3d 0 0,1 2,6 2,9 0,4 0,6

3e 0,36 0,3 2,1 2,3 0,15 0,6

4a 0,3 0,35 2,4 2,0 0,3 0,6

4b 0,4 0,3 2,2 1,9 0,25 0,6

4c 0,36 0,3 2,1 1,9 0,15 0,6

5a 0,3 0,4 2,2 1,9 0,25 0,6

5b 0 0,25 2,3 2,3 0,35 0,6

5c 0,36 0,3 2,1 1,9 0,15 0,6

5d 0 0,25 2,3 2,2 0,3 0,6

6a 0 0,25 2,3 2,2 0,3 0,6

6b 0,16 0,35 2,2 2,2 0,3 0,6

6c 0,27 0,3 2,4 2,4 0,25 0,6

7a 0,4 0,3 2,2 1,9 0,25 0,6

7b 0,36 0,3 2,1 2,06 0,2 0,6

8a 0 0,2 2,3 2,26 0,3 0,6

8b 0,36 0,25 2,1 2,4 0,2 0,6

9a 0 0,25 2,4 2,26 0,3 0,6

9b 0,36 0,2 2,3 2,4 0,2 0,6

10a 0 0,2 2,4 2,1 0,3 0,6

10b 0,27 0,4 2,1 2,46 0,25 0,6

11a 0 0,15 2,5 2,03 0,25 0,6

11b 0,27 0,3 2,2 2,3 0,2 0,6

14a 0,36 0,25 2,1 1,96 0,25 0,6

14b 0,36 0,25 2,1 2,06 0,2 0,6

14c 0 0,2 2,5 2,8 0,35 0,6

15a 0,36 0,25 2,1 2,4 0,2 0,6

15b 0 0,1 2,8 3,0 0,45 0,6

16a 0,36 0,25 2,1 2,3 0,15 0,6

Toplam 7,5 9,4 79,5 78,2 9,1 21,0

Sonraki aşama Amaç-Değer matrisinin oluşturulmasıdır. Örneğin,1a bölmeciğinde tüm

işlevler içinde mal üretimi işlevi, yüzde olarak ne kadardır? Bu ise, verilen mal üretimi

puanının bölmeciğin toplam puanına oranlanması ile bulunur.

0.3/(0.3+0.4+2.3+2.0+0.3+0.6)=0.05=% 5 Böylece, 1a bölmeciğinde mal üretimi işlevinin

payı tüm işlevler içinde %5 olmaktadır.

Page 221: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 13 : Araştırma Ormanı İçin Amaç-Değer Matrisinin Şematik Gösterimi

Seçenekler

Üretim işlevi Ekolojik İşlev Çevre İşlevi

Bölmecik Mal

Üretimi

Su

Üretimi

Toprak

Koruma

Çığ

Önleme

Taşkın

Önleme

Eğlenme-

Dinlenme

Ağırlıklar

(%) 100 100 6 45 44 5 100 100 100 100

1a 5 5 7 39 33 5 84 11 11 100

1b 0 0 4 40 38 6 88 12 12 100

2a 6 6 8 38 33 4 83 11 11 100

2b 0 0 5 40 38 6 89 11 11 100

3a 0 0 5 40 38 6 89 11 11 100

3b 4 4 6 35 41 5 87 9 9 100

3c 5 5 4 39 38 4 85 10 10 100

3d 0 0 3 39 43 6 91 9 9 100

3e 5 5 5 36 39 5 85 10 10 100

4a 5 5 7 40 33 5 85 10 10 100

4b 8 8 6 38 33 4 81 11 11 100

4c 7 7 6 38 35 3 82 11 11 100

5a 6 6 8 38 33 4 83 11 11 100

5b 0 0 5 39 39 7 90 10 10 100

5c 7 7 6 38 34 5 83 10 10 100

5d 0 0 5 39 39 5 88 12 12 100

6a 0 0 5 39 39 5 88 12 12 100

6b 3 3 6 38 38 5 87 10 10 100

6c 4 4 5 38 38 5 86 10 10 100

7a 7 7 5 39 34 4 82 11 11 100

7b 7 7 5 37 36 4 82 11 11 100

8a 0 0 4 40 39 6 89 11 11 100

8b 7 7 4 36 39 4 83 10 10 100

9a 0 0 4 41 38 6 89 11 11 100

9b 7 7 3 37 39 4 83 10 10 100

10a 0 0 5 42 37 5 89 11 11 100

10b 5 5 7 34 40 4 85 10 10 100

11a 0 0 3 45 36 5 89 11 11 100

11b 6 6 6 37 35 5 83 11 11 100

14a 7 7 5 37 35 5 82 11 11 100

14b 7 7 4 37 37 4 82 11 11 100

14c 0 0 4 38 43 5 90 10 10 100

15a 7 7 4 35 40 4 83 10 10 100

15b 0 0 2 41 44 3 90 10 10 100

16a 7 7 4 36 39 3 82 11 11 100

Tablo 14 : Araştırma Alanı İçin Ölçütlerin Ağırlıklı Anlatımı Basamak No Açıklama Ölçütlerin

Ağırlıkları(%)

Puanlar TOPLAM

1 1 Orman

2 1 Üretim İşlevi 4 7,5

2 Ekolojik İşlev 86 176,2

Page 222: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3 Çevre İşlevi 10 21,0 204,7

3 1 Mal Üretimi 100 7,5 7,5

2 Su Üretimi 6 9,4

3 Toprak Koruma 45 79,5

4 Çığ Önleme 44 78,2

5 Taşkın Önleme 5 9,1 176,2

6 Eğlenme-Dinlenme 100 21,0 21,0

4. SONUÇLAR

Araştırma ormanının yerine getirdiği mal üretim işlevi A, ekolojik işlevi B ve çevre

işlevi de C harfleriyle gösterildiğinde; araştırmaya konu orman alanı için yapılan

değerlendirmeye göre B>C>A olarak amaç öncelikleri ortaya çıkar. Bu işlevlerin yüzde

olarak dağılımları ise; B 86, C 10 ve A 4 şeklinde bulunmuştur.

Araştırma alanı için toprak koruma(B1) işlevi birinci öncelikte yer almıştır. Bu işlevi

sırasıyla çığ önleme(B2), eğlenme dinlenme(C), su üretimi(B3), taşkın önleme(B4) ve mal

üretimi(A) işlevi takip etmiştir. Dikkat edilirse mal üretimi işlevi ele alınan altı işlev arasında

son sırada yer almıştır. Bu sonuç da Araştırma Ormanı’nın yalnızca mal üretimi amaçlı olarak

işletilmemesi gerektiğini açıkça göstermektedir.

Böylece, araştırma alanı için ormanların görmüş olduğu işlevlerden, ekolojik işlev ilk,

çevre işlevi ikinci ve üretim işlevi de son öncelikte yer aldığı belirlenmiştir.

5. ÖNERĠLER

Geçmişte ormanlardan sadece odun kaynaklı ürünlerin üretimi için işletilmesine ve

planlanmasına karşılık, günümüzde ormanların çok amaçlı işletilmesi öngörülmektedir.

Böylece ormanların günümüzdeki önemi daha değişik boyutlarda kavrandığı, kavranması

gerektiği anlaşılır (SÖNMEZ 2000).

Ülkelerin gelişmişlik düzeyi, toplumsal yapıları, ormanların ülke alanına dağılışı,

ülkenin genel topoğrafik yapısı gibi daha birçok etkenlere bağlı olarak, ormanların işlevleri,

önemlilik dereceleri değişik olmakla birlikte, içerik, nitelik ve boyutları bakımından

gruplandırmak gerekirse genelde:

1. Orman mal üretimi

2. Ormanların hizmet üretimi

işlevleri ile yükümlendiğini görürüz. Bu temel işlevlerin hangisi daha önemli ve

öncelikli ya da eşit ağırlıklı olduğu konusu ise, yerine, zamana ve toplumun istek ve

eğilimine, ülkenin temel ormancılık politikalarına bağlı olarak değişebilmektedir (KAPUCU

1987).

Ormanları işlevlerine göre ayırmak ve bu işlevlerin değerlerine göre ormanların

işletmesini amaçlamak günümüz ormancılığında çok önemlidir. Çünkü ormanlar sadece odun

üretiminin yapıldığı alanlar değildir.

Araştırma alanının mevcut orman amenajman planına bakıldığında ise sadece odun

üretim işlevinin yer aldığı, buna karşın ormanların yerine getirdiği diğer işlevlerden söz

edilmediği, herhangi bir karşılaştırma yapılmadığı açıkça görülmektedir. Bu alanın

amenajman planını, bu işlevler dikkate alınarak yeniden düzenlenme zorunluluğu vardır.

Uygulamada, anlaşılması ve uygulanması kolay olan Fayda-Değer Analizi Yöntemi

kullanılarak işletme amaçları saptanabilir. Böylece ormanlardan beklenilen fayda dikkate

alınmış olacak ve ormanlar daha akılcı işletilecektir.

6. KAYNAKLAR

AKESEN A. Açıkhava Rekreasyonunda Bazı Temel Kavramlar ve Özellikleri, İ.Ü.

Orman Fakültesi Dergisi, Sayı:2, Cilt:38, Seri:B, 1988.

BALCI N.- ÖZTAN Y. Sel Kontrolü, 1987

GÜRER Ġ. Türkiye’de Çığ Kriterleri ve Olası Çığ Risk Alanlarının Belirlenmesi, 1995

Page 223: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ERASLAN Ġ. Orman Amenajmanı, Dördüncü Baskı, İstanbul, 1982

KAPUCU F. Orman Amenajmanı Ders Notları, 1996

KAPUCU F. Ormancılık Bilgisi, 1987

KOÇYĠĞĠT Ö. Çığ Bariyerlerinin Hidrolik Boyutlandırılması, 1997

KÖSE S. Orman İşletmelerinin Planlanmasında Yöneylem Araştırması Yöntemlerinden

Yararlanma Olanakları, 1986

MISIR M. Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Orman Amenajman Planı Haritalarının Yapımı

(Yüksek Lisans Tezi), 1995

MISIR M. Çok Amaçlı Orman Amenajman Planlarının Coğrafi Bilgi Sistemlerine

Dayalı Olarak Amaç Programlama Yöntemiyle Düzenlenmesi (Doktora Tezi), 2001

SARAÇOĞLU N. Fayda-Değer Analizi Ve Sürmene-Çamburnu Mesire Yerinde

Uygulanışı, 1985

SÖNMEZ T. Ormancılıkta İşletme Amaçlarının Saptanması (Doktora Dersi Ödevi),

2000

YOLASIĞMAZ H. A. Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Orman Fonksiyon Haritalarının

Hazırlanması (Yüksek Lisans Tezi), 1998 Odun Üretimi

Page 224: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İSTANBUL KORULARININ KARBON DEPOLAMA, OKSİJEN

ÜRETME VE TOZ TUTMA KAPASİTESİNİN KESTİRİLMESİ

Prof Dr.Ünal ASAN

Araş. Görev. Dr.Sinan DESTAN

Araş.Gör.U.Yunus ÖZKAN

İ.Ü.Orman Fakültesi

80895, Bahçeköy İstanbul

[email protected]

[email protected]

[email protected].

Kısa Özet

Bu tebliğde, Anabilim dalımızda düzenlenmekte olan ve mülkiyeti İstanbul

Anakent Belediyesi‟ne ait bulunan 12 korunun karbon bağlama yolu ile global ilkim

değişimine, oksijen üretimi ve kirli havayı süzme yolları ile toplum sağlığına yaptığı

olumlu katkıların sayısal olarak ortaya konuş biçimi açıklanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Karbon birikimi, Oksijen üretimi, Orman fonksiyonları

1-GİRİŞ

Sunulan bu tebliğin ana amacı, orman fonksiyonları arasında önemi giderek artan ve

çevre sorunlarının gündeme gelmesiyle süratle ön plana çıkmaya başlayan “ plan ünitelerinin

karbon birikimi ve oksijen üretim potansiyelleri “ nin hesaplanmasıdır. Klimatik fonksiyon

ve toplum sağlığı açısından taşıdığı büyük öneme rağmen, standart amenajman planlarında

bugüne kadar hiç dikkate alınmayan bu iki faktör, Orman amenajmanı pratiğine ilk defa koru

planları ile girmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, bu iki fonksiyonel değerin belirlenme biçimi

tebliğ içinde olanaklar ölçüsünde uzun tutulmuştur.

Tebliğ içinde ayrıca, ormanların toplum sağlığı fonksiyonunun ana öğesi

konumundaki toz tutma ve kirli havayı süzme işlevine de yer verilmiştir. Özellikle

Bulgaristan literatüründe bu amaçla uygulanan yöntemlere dikkat çekilerek, kent korularının

toz tutma kapasitelerini belirleme amacıyla uygulanabilecek basit yöntemler tanıtılmaya

çalışılmıştır.

2-İSTANBUL KORULARINDA KARBON BİRİKİMİ

Dünya atmosferinde CO2 oranının giderek yükselmesi, sera etkisi yapan diğer gazlarla

birlikte global iklim değişimine ve sıcaklık artışına neden olmaktadır. Global iklim

Page 225: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

değişiminin nedenleri üzerine yapılan araştırmalar, bu fenomen üzerinde CO2 nin etkisinin

%55 - 80 olduğunu göstermiştir (ASAN 1995).

Bilindiği üzere, bütün bitkiler fotosentez yoluyla havadaki CO2 „i alarak organik

madde üretmekte ve bunu daha sonra bünyelerinde gerçekleştirdikleri bir dizi kimyasal

reaksiyonla diğer organik maddelere dönüştürmektedir. CO2 alımının bitkilerdeki yaprak

miktarına koşut artması ve diğer bitki topluluklarına oranla en fazla yaprak miktarının da

ormanlarda bulunması nedeniyle CO2 tüketimi en fazla ormanlarda meydana gelmektedir.

Bu gerçek nedeniyledir ki, yeryüzündeki orman alanlarının korunması ve ağaçlandırma

yoluyla genişletilmesi, pek çok araştırmacı tarafından global iklim değişimini geciktirmede en

etkin yöntem olarak önerilmektedir.

Orman ekosistemlerinin küresel ısınma üzerindeki etkileri, karbon birikimi

araştırmaları ile ortaya konmaktadır. Rio sözleşmesi ve Helsinki sürecine imza koyan ülkeler,

ormanlardaki karbon blançosuna bakarak ilgili ülkenin sera etkisi üzerindeki olumlu yada

olumsuz katkısını değerlendirmektedir. Karbon birikimini saptamaya yönelik çalışmalarda

önce ormanda fotosentez yoluyla oluşan bitkisel kütle miktarı saptanarak bu kütle içindeki

karbon miktarı belirlenmekte, sonra da bu karbon miktarına eşdeğer CO2 miktarı

hesaplanmaktadır. Belirli zaman dilimleri içindeki karbon bilançosu ise; ormanların ürettiği

bitkisel kütle ile, bu kütleden kesim, yangın vb gibi çeşitli nedenlerle eksilen bitkisel kütle

farkını belirleyip birbirinden çıkarmak suretiyle ortaya konmaktadır.

Ormanlardaki karbon birikimi ve bilançosu orman alanları üzerindeki bitkisek

kütlenin ağaç türleri itibariyle dağılımına ve bunların fırın kurusu maddeye dönüştürülmüş

miktarlarına dayanılarak hesaplanmaktadır. Hesaplamalarda 1 ton fırın kurusu bitkisel madde

içinde 0,45 ton karbon bulunduğu ve bu miktarın 3,66 ton CO2 ye eşdeğer olduğu kabul

edilmektedir (RAEV–ASAN-GROZEV 1997). Bu çalışmalarda önce toprak üstündeki

biyokütle ( ağaçların gövde, dal ve yapraklarındaki) belirlenmekte, sonra da toprak altı

biokütle tahmin edilmektedir (ASAN 1999).

İstanbul korularındaki karbon birikimi ve bilançosunun ortaya konmasında aşağıdaki

yol izlenmiştir.

1-Her bir koruda bulunan toplam ağaç serveti ve bu servetin yıllık cari artımı, dikili ve

kabuklu gövde hacmi olarak ağaç türleri itibariyle, yapraklı ve ibreli biçiminde iki grup

halinde hesaplanmıştır.

2-Tür gruplarına ait dikili ve gövde hacimleri ilgili türler için daha önce Asan (1995)

tarafından Türkiye ormanları için hesaplanan spesifik katsayılar ile çarpılmak suretiyle önce

fırın kurusu ağırlığa, sonra da toprak üstü toplam biyokütle ağırlığına dönüştürülmüştür. Bu

amaçla aşağıdaki formül kullanılmıştır (ASAN 1995).

TÜBK = DGH x FKA x CF

Formülde TÜBK, toprak üstü biyokütleyi (ton) ; DGH , her ağaç türü gurubu için

toplam dikili gövde hacmini (m³) ; FKA , her tür gurubu için daha önce saptanan (Yapraklılar

için 0,640 , iğne yapraklılar için 0,473 ) fırın kurusu ağırlıkları ; CF ise , dikili gövde hacmine

karşı gelen biyokütleyi toprak üstü toplam biyokütleye çevirmek için (İğne yapraklılarda

1,20 ; yapraklılarda 1,25) kullanılan dönüşüm faktörleridir .

3-Toprak altındaki biyokütle (Kök) miktarları yine ağaç türü grupları için genel

oranlardan yararlanılarak belirlenmiştir. Tür gruplarına ait toprak üstü biyokütle miktarları

Page 226: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

yapraklılar için 0,15 ; ibreliler için 0,20 kök oranları ile çarpılmak suretiyle toprak altı

biyokütle miktarları elde edilmiştir.

4-Plan ünitesindeki toplam biyokütle miktarları ise, önce tür gruplarının toprak altı ve

üstündeki biyokütlelerini toplamak, sonra da bu toplamların genel toplamını almak suretiyle

hesaplanmıştır.

5-Yukarıda hesaplanan canlı biyokütle koru alanında mevcut, göğüs çapı 8 cm ve daha

büyük olan ağaçların ve çapı 4 cm ve daha yukarıda olan ağaççık ve çalıların toplam

biyokütlesini göstermektedir. Bu ölçü basamağının altında bulunan ağaç, ağaççık, çalı ve

şüceyrat ile, bunlara ait gövde, dal, kozalak, ibre ve yaprak artıklarından oluşan ölü örtünün

toplam biyokütlesinin de hesaplanması gerekmektedir. Orman ekosistemlerinde bulunan

karbon miktarı belirlenirken sözü edilen bu varlıkların biyokütleye dahil edilmesi

gerekmektedir. Bu biyokütle dünyanın değişik ülkelerinde yapılan araştırma sonuçlarına göre

bulunan ortalama ağaç ve ağaçcık canlı biyokütle toplamını belirli oranlarla çarpmak suretiyle

hesaplanmaktadır (BROWN 1997). Türkiye‟nin üzerinde yer aldığı yarı kurak enlem

dereceleri için bu oran %40 olarak verilmektedir (BROWN 1997 ; ASAN 1999).

6- İlk üç aşamada hesaplanan biyokütle miktarı, toprak üstü ve altında bulunan ölü ve

diri haldeki,ağaç,ağaçcık.çalı ve otların toplam biyokütlesini göstermektedir. Karbon

bilançosuna ilişkin uluslar arası hesaplamalarda, orman ekosistemlerinin tuttuğu toplam

karbon miktarı belirlenirken,canlı ve cansız biyokütle dışında, orman toprağında bulunan

toplam karbon da bu miktara eklenmektedir. Orman toprağındaki karbon miktarının

hesaplanması için yine global oranlardan yararlanılmaktadır. Bu amaçla toprak üstü ve

altındaki ölü ve canlı toplam biyokütle içindeki karbon miktarı yine coğrafi bölgeler itibariyle

verilen ortalama oranlar ile çarpılmaktadır. Bu oran Türkiye ormanlarının içinde yer aldığı

orta enlem derecesi ve yarı kurak zon için %58 olarak verilmektedir. (BROWN 1997 ; ASAN

1999).

Yukarıda yapılan açıklamaların uygulamasına ilişkin sayısal bir örnek Hacıosman

Korusu için aşağıda gösterilmiştir.

Örnek: Hacıosman Korusunda mevcut toplam 11786 m³ dikili gövde hacminin 1329

m³ ü yapraklı, 10457 m³ ü iğne Yapraklı türlerden meydana gelmektedir. Bu servetin toplam

1009 m³ lük yıllık cari artımının ağaç türü grplarına dağılımı sırasıyla 73 ve 936 m³ tür. Adı

geçen koruda depo edilen karbon miktarı ile, buna eşdeğer olan CO2 miktarını belirleyelim.

1.aşama: Toprak üstü biyokütlenin (TÜBK) dikili gövde hacmi yardımıyla hesaplanması

TÜBK (Yapraklı) = DGH x 0,640 x 1,25 = 1329 x 0,640 x 1,25 = 1063,2 Ton

TÜBK (İğne yapraklı ) = DGH x 0,473 x 1,20 = 10457 x 0,473 x 1,20 = 5935,4 Ton

TÜBK (Toplam ) = 11786 = 6998,6 Ton

2.aşama : Toprak altı (TABK) canlı kütlenin (Kökler) hesaplanması

TABK (Yapraklı) = TÜBK x 0,15 = 1063,2 x 0,15 = 159,5 Ton

TABK (İğne yapraklı ) = TÜBK x 0,20 = 5924,6 x 0,20 = 1187,1 Ton

TABK (Toplam) = 1346,6 Ton

3.aşama : Toprak üstü ölü ve diri örtüye ait biyokütlenin (TÜÖDBK) tahmin edilmesi

TÜÖDBK = (TÜBK (Top.) + TABK (Top.)) x 0,40 = ( 6998,6 + 1346,6) x 0,40 = 3338,1 Ton

4. aşama : Toprak üstü ve altındaki toplam genel biyokütlenin (TGBK) hesaplanması

Page 227: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

TBGK = TÜBK + TABK + TÜÖDBK = 6998,6 + 1346,6 + 3338,1 = 11683,3 Ton

5.aşama: Orman toprağındaki karbon miktarının tahmin edilmesi

(TBGK x 45 ) x 0,58 = (11683,3 x 0,45 ) x 0,58 = 3049,3 Ton

Hesaplama işleminin toplu sonuçları ve Hacıosman korusunda depolanan toplam

karbon miktarı bir tablo halinde aşağıda gösterilmiştir.

Çizelge 1: Hacıosman Korusunda Depolanan Toplam Karbon Miktarının Hesaplanması

Karbon Kaynağı Toplam Biyokütle

(ton)

Dönüştürme

Faktörü

Toplam Karbon

Miktarı

(ton)

Biyokütlede

Toprak üstü canlı 6998,6 0,45 3149,4

Toprak altı canlı(kökler) 1346,6 0,45 606,0

Ölü ve diri örtü 3338,1 0,45 1502,1

Toplam biyokütle 11683,3 0,45 5257,5

Orman toprağında (Toplam biyokütle içindeki karbon) x 0,58 3049,3

TOPLAM 13564,3

İstanbul korularında bulunan toplam karbon birikimi ve bunun korular itibariyle

değişimi aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.

Çizelge 2: İstanbul Korularında Karbon Birikimi

Koru Adı

Karbon Kaynakları ve Miktarları (Ton)

Toprak Üstü Toprak Altı Ölü ve

Diri Örtü

Biyokütledeki

Toplam

Orman

Toprağında

Bütün

Koruda

Hacıosman 3149,4 606,0 1502,1 5257,5 3049,3 13564,3

Emirgan 3084,9 497,6 1433,0 5015,4 2908,9 12939,8

Yıldız 1945,2 306,6 900,7 3152,5 1828,4 8133,4

Gülhane 1075,1 163,1 495,3 1733,5 1005,4 4472,4

Florya 1515,7 258,3 709,6 2483,6 1440,5 6407,7

Beykoz 1988,7 304,1 917,1 3209,9 1861,7 8281,5

Çubuklu 1301,6 203,1 601,9 2106,6 1221,8 5435

Fethipaşa 430,7 67,4 199,3 697,4 404,5 1799,3

Harem 170,6 28,5 79,7 278,8 161,7 719,3

B.Çamlıca 366,3 72,1 175,4 613,8 356,0 1583,6

K.Çamlıca 1071,8 171,3 497,3 1740,3 1009,4 4490,1

Osmangazi 150,9 30,1 72,5 253,6 147,1 654,2

TOPLAM 16250,9 2708,2 7583,9 26542,9 15394,7 68480,6

3-İSTANBUL KORULARINDA OKSİJEN ÜRETİMİNİN BELİRLENMESİ

Kent ekosistemleri içinde birer alt ekosistem olan yeşil alanlar, kentlerin akciğeri

olarak tanımlanmaktadır. Bu ekosistemler; oksijen üretme, ruh ve beden sağlığını olumlu

yönde etkileme, kirli havayı süzme ve gürültüyü önleme gibi fonksiyonel değerlerinden ötürü

toplum sağlığına önemli katkılar yapmaktadır. ABD, Fransa, Çekoslovakya ve Rusya‟da

yapılan bazı araştırmalar, bu ekosistemlerin asıl oksijen üretimi ile ön plana çıktığını ortaya

koymaktadır. Örneğin Bulgaristan‟da yapılan bir çalışma; 1982 yılında kent içi yeşil alanların

ürettiği oksijenin parasal değerinin sanayi kuruluşlarında üretilen oksijenin birim maliyetleri

Page 228: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

yardımıyla hesaplanması sonucunda, bu alanların oksijen üretimi yolu ile yaptığı parasal

katkının odun üretimi yolu ile yaptığı parasal katkıdan 3-4 misli fazla olduğunu ortaya

koymuştur. (PUHALEV 1994)

Ormanların yılda ürettiği oksijen miktarının yeryüzü genelinde hektar başına ortalama

8-13 tonu bulduğu ve bu miktarın otlaklara oranla üç dört kat fazla olduğu bilinmektedir.

Örneğin araştırmalar sonucunda, 1600 m2 yaprak yüzeyine sahip bir kayın ağacının on kişinin

yıllık oksijen gereksinimini karşıladığı belirlenmiştir (TEMUR 2002).

Orman ekosistemlerinin oksijen üretim miktarları çeşitli yöntemler yardımıyla tahmin

edilmektedir. Örneğin Kapucu (1987), bir hektar büyüklüğündeki bir Ladin ormanının

duruma göre 2-20 ton/yıl oksijen ürettiğini belirtmektedir. Kalıpsız (1982), Kayın

ormanlarında oksijen üretiminin meşcere göğüs yüzeyine bağlı olarak önce arttığını sonra

azaldığını, Möller'e atfen bildirmektedir. Bir kayın meşceresi için verdiği grafikte,

fotosentezin ürününün yaklaşık 50 yaşına kadar arttığı, daha sonra azaldığını ifade etmektedir.

Bu yaklaşım esas alan Gül (1998), Ladin hasılat tablosuna dayanarak 50 yaşındaki Ladin

meşceresinin 45 m2/ha göğüs yüzeyine ulaştığında oksijen üretiminin de 20 ton/ha/yıl ile

maksimuma ulaştığını kabul edilerek,diğer yaşlardaki üretimi;

OUi=OU.Gi/Gmax ,

formülü ile (Gi Gmax) hesaplamıştır. Formülde OÜi ; İ. Yaştaki oksijen üretimini, OÜ, 50.

yaştaki maksimum (araştırmada 20 ton/yıl/Ha) oksijen üretim miktarını, Gi ; i. Yaştaki

meşcere göğüs yüzeyini (m²/ha), G max (45 m² / ha) ; hasılat tablosuna göre göğüs yüzeyinin

maksimuma ulaştığı 50 yaştaki göğüs yüzeyini miktarını göstermektedir. Buna göre göğüs

yüzeylerinin 4, 33 ve 45 m² olduğu yaşlardaki oksijen üretim miktarlarını sırasıyla;

20x4/45=1.778 ton/ha/yıl, 20x33/45=14.667 ton/ha/yıl ve 20x45/45=20.000 ton/ha/yıl

olarak vermektedir (GÜL 1997).

Puhalev (1994), değişik yapı ve kuruluştaki meşcerelerden oluşan plan ünitelerinde

bir vejetasyon döneminde üretilen toplam oksijen miktarının aşağıdaki formül yardımı ile

hesaplanmasını önermektedir:

n

MO2 = ∑ Fi x Qi x qi x K

i = 1

Formülde MO2 ; bir vejetasyon periyodunda üretilen toplam oksijen miktarını

(Ton/Yıl ), Fi ; i. meşcerenin plan ünitesi içindeki toplam alanını (ha), Qi ; i. meşcerenin yıllık

cari artımını (m³ / ha), qi ; i. meşcere tipi içindeki ağaç türlerinin özgül ağırlıklarını (gr/cm³),

K ; 1 ton mutlak kuru udun üretimi sırasında açığa çıkan oksijen miktarını belirten katsayıları

(İğne yapraklılarda 1,393 yapraklılarda 1,423 ortalama 1,4) göstermektedir (PUHALEV

1994)

İstanbul korularının yıllık oksijen üretim miktarları, fotosentez olayından yola

çıkılarak ve karbon bilançolarının hesaplanmasında uygulanan yaklaşım benimsenerek tahmin

edilmiştir. Bu amaçla izlenen prosedür aşağıda açıklanmıştır:

Page 229: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Yeşil bitkiler fotosentez sırasında havadaki karbon dioksidi ( CO2) ve topraktaki

(H2O) suyu kullanarak bir taraftan organik madde glikoz üretirken bir taraftan da havaya

oksijen vermektedirler. Bu kimyasal reaksiyona ait denklem aşağıda olduğu gibidir:

Işık + Klorofil

6 H2O + 6CO2 → C6H12O6 + 6O2

675 Kcal

Yapılan hesaplamalar, bu olay sırasında havadan alınan 264 gr. CO2 ve topraktan

alınan 108 gr. su ile 180 gr. glikoz ve 192 gr. oksijen üretildiğini ortaya koymaktadır. Bu

sayısal bilgileri daha basite indirger isek; fotosentez olayı sırasında her 264 gr.lık CO2

tüketimine karşın 192 gr. oksijen üretildiği anlaşılmaktadır. Bitkiler ürettikleri bu glikozu

bünyelerinde meydana gelen bir dizi kimyasal reaksiyonlar sonucunda selüloz, lignin, reçine,

yağ vb. gibi diğer organik maddelere dönüştürerek kök, gövde, yaprak, tohum vb. gibi çeşitli

organlarında depolamaktadır.

Bir önceki kesimde de açıklandığı üzere, 1 ünite (gr, kg veya ton) fırın kurusu bitkisel

organik madde (Odun, yaprak, kök, kabuk) içinde 0,45 ünite karbon bulunmaktadır. Bu

miktar karbon birikimi için de 3,66 kat CO2 e gerek duyulmaktadır. Buna göre 100 gr. fırın

kurusu organik madde üretmek için (100 x 0,45) x 3,66 = 165 gr. CO2 e gerek bulunmaktadır.

Yukarıdaki denkleme göre fotosentez olayı sırasında 264 gr CO2 tüketimine karşın

192 gr Oksijen açığa çıkmaktadır. Bu durumda, bitkilerin 100 gr. fırın kurusu organik madde

üretirken açığa çıkardığı (aynı anda ürettiği) Oksijen miktarını basit bir orantı hesabı ile;

264 gr. CO2 tüketimi sırasında 192 gr Oksijen üretilir ise

165 gr. CO2 tüketimi sırasında X gr Oksijen üretilir

X= (165 / 264) * 192 = 120 gr.

olarak hesaplamak mümkündür. Buna göre fotosentez sırasında 100 gr fırın kurusu bitkisel

organik madde üretilirken aynı anda 120 gr. da oksijen üretilmektedir. O halde bir orman

ekosisteminde üretilen Oksijen miktarını yıllık fırın kurusu organik madde üretiminin 1,2 katı

olarak tahmin etmek mümkün gözükmektedir.

Bu yaklaşım ile bulunan 1,2 katsayısının, Puhalev‟in önerdiği 1,4 katsayısından

küçük olduğu görülmektedir. İlk bakışta anormal gibi görünen bu farklılığın nedeni

hesaplama prosedürlerindeki yaklaşım değişikliğidir. Şöyle ki: Puhalev‟in önerdiği hesaplama

yönteminde önce ağaç türlerinin özgül ağırlıkları ile biyokütle hesaplanmakta (qi ; gr / cm³),

sonra da mutlak kuru ağırlığı 1 ünite (burada 1 ton) olan biyokütlenin üretimi sırasında

hangi oranda Oksijen açığa çıktığı K katsayısı ile ortaya konmaktadır. Bir başka anlatım ile,

üretilen oksijen miktarı önce özgül ağırlığa göre hesaplanan biyokütleyi daha sonra fırın

kurusu ağırlığa dönüştürerek elde edilen mutlak biyokütle yardımı ile belirlenmektedir.

Yukarıda açıklanan yaklaşım biçiminde ise, hesaplama daha işin başında fırın kurusu ağırlık

cinsinden belirlenen biyokütle yardımıyla yapılmaktadır. Bu durumda, 1,2 katsayısının

Puhalev‟in verdiği 1,4 katsayısından küçük olma nedeni, odun içinde bulunan ve özgül ağırlık

miktarı içinde yer alan bazı kimyasal bileşiklerin fırın kurusu madde ve dolayısiyle ağırlık

içinde yer almamasıdır.

Page 230: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Buna göre, bir plan ünitesinde yıllık oksijen üretimini yukarıda açıklanan yaklaşım ile

hesaplayabilmek için öncelikle karbon birikimi hesabında olduğu gibi o plan ünitesinde

toprak altı ve toprak üstündeki biyokütle artımının her ağaç türü veya yapraklı-iğneyapraklı

biçiminde iki ayrı tür grubu için fırın kurusu ağırlık cinsinden ayrı ayrı ortaya konması

gerekmektedir. Bu amaçla izlenecek iş sırasını beş temel aşama halinde aşağıdaki biçimde

sıralamak mümkündür:

1-Arazi ölçümlerine dayanılarak plan ünitesi bütününde her ağaç türü veya tür grubu

için yıllık cari kabuklu gövde hacim artımlarının ünite bazında hesaplanması,

2-Cari hacim artımlarının aşağıdaki formül yardımıyla önce gövde biyokütle artımına,

sonra da toprak üstü toplam biyokütle artımına dönüştürülmesi,

TÜBKA = DGHA x FKA x CF

Formülde TÜBKA, toprak üstü biyokütle artımını (ton) ; DGHA , her ağaç türü

gurubu için toplam dikili gövde hacim artımını (m³) ; FKA , her tür gurubu için daha önce

saptanan (Yapraklılar için 0,640 , iğne yapraklılar için 0,473 ) fırın kurusu ağırlıkları ; CF ise ,

dikili gövde hacmine karşı gelen biyokütleyi toprak üstü toplam biyokütleye çevirmek için

(İğne yapraklılarda 1,20 ; yapraklılarda 1,25) kullanılan dönüşüm faktörleridir .

3-Toprak altındaki kök artımının, toprak üstü artım yardımıyla tahmin edilmesi,

(Toprak üstü toplam biyokütle artımını yapraklı tür grubu için 0,15 ; iğne yapraklı tür grubu

için 0,20 ile çarpmak suretiyle)

4-Bu artımlardan yola çıkılarak her tür veya tür grubu için toplam toprak üstü ve

toprak altı biyokütle artımlarının fırın kurusu ağırlık cinsinden ortaya konması,

5-Toprak üstü ve toprak altı biyokütle artımlarını 1,2 sabit çarpanı ile işleme sokarak

bu miktar biyokütle üretimi sırasında açığa çıkan oksijen miktarının hesaplanması‟dır

Fotosentez olayı sadece canlı kütle tarafından gerçekleştirildiği için, karbon hesabında

dikkate alınması gereken ölü örtü bitkisel kütlesinin ve mineral topraktaki karbon faktörünün

oksijen üretiminin tahmin edilmesinde hesabına sokulmaması gerekmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamaların uygulamasına ilişkin sayısal bir örnek Hacıosman

Korusu için aşağıda gösterilmiştir.

Örnek: Hacıosman Korusunda mevcut toplam servetin yaptığı toplam 1009 m³ lük

yıllık cari artımının ağaç türü gruplarına dağılımı sırasıyla 73 ve 936 m³ tür. Adı geçen

koruda üretilen oksijen miktarını belirleyelim.

1.aşama: Toprak üstü biyokütle artımının (TÜBKA) dikili gövde hacim artımı yardımıyla

hesaplanması

TÜBKA (Yapraklı) = DGHA x 0,640 x 1,25 = 73 x 0,640 x 1,25 = 58,4 Ton

TÜBKA (İğne yapraklı ) = DGHA x 0,473 x 1,20 = 936 x 0,473 x 1,20 = 531,3 Ton

TÜBKA (Toplam ) = 1009 589,7 Ton

2.aşama : Toprak altı biyokütle artımının (TABKA) (Kökler) hesaplanması

TABKA (Yapraklı) = TÜBKA x 0,15 = 58,4 x 0,15 = 8,8 Ton

TABKA(İğne yapraklı ) = TÜBKA x 0,20 = 531,3 x 0,20 = 106,3 Ton

TABKA (Toplam) = 115,1 Ton

Page 231: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3. aşama : Toprak üstü ve altındaki toplam toplam biyokütle artımının (TBKA) hesaplanması

TBKA = TÜBKA + TABKA = 589,7 + 115,1 = 704,8 Ton

4.aşama: oksijen üretiminin (OÜ) hesaplanması

OÜ = TBKA x 1,2 = 704,8 x 1,2 = 845,8 Ton

Hesaplama işleminin toplu sonuçları ve Hacıosman Korusunda üretilen toplam

oksijen miktarı bir tablo halinde aşağıda gösterilmiştir.

Çizelge 3: Hacıosman Korusunda Üretilen Toplam Oksijen Miktarının Hesaplanması

Oksijen üretim Kaynağı

1

Kabuklu

Gövde

Hacim

Artımı

(m³)

2

Kabuklu

Gövde

Biyokütle

Artımı

*

(Ton)

3

Tepe ve

Dal

Biyokütle

Artımı

**

(Ton)

4

Toplam

Fırın

Kurusu

Biyokütle

Artımı

(Ton)

5

Toplam

Oksijen

Üretimi

(Ton)

5 x 1,2

6

Toprak üstü bitkisel kütle

a) Yapraklı Türler

b) İğne yapraklı Türler

Toplam

73 46,7 11,7 58,4 70,1

936 442,7 88,6 531,3 637,5

1009 489,4 100,3 589,7 707,6

Toprak altı (kökler) bitkisel

kütle

a) Yapraklı Türler ***

b) İğne yapraklı Türler

Toplam

8,8

10,6

106,3 127,6

115,1 138,2

Toplam Biyokütlr Artımı 704,8 845,8

Yapraklılar için 0,640 , iğne yapraklılar için 0,473

** Yapraklılar için 1,25 ; iğne yapraklılar için 1,20

*** Yapraklılar için 0,15 ; iğne yapraklılar için 0,20

İstanbul korularında açığa çıkan oksijen miktarının korular itibariyle değişimi aşağıdaki

çizelgede gösterilmiştir.

Çizelge 4: İstanbul Korularında Oksijen Üretimi

Koru Adı

Toprak Üstü

Biyokütle Artımı

(Ton)

Toprak Altı

Biyokütle Artımı

(Ton)

Toplam

Biyokütle Artımı

(Ton)

Oksijen Üretimi

(Toplam) *1,2

(Ton)

Hacıosman 589,7 115,1 704,8 845,8

Emirgan 151,9 24,5 176,4 211,7

Yıldız 81,6 12,7 94,3 113,2

Gülhane 24,1 3,7 27,8 33,4

Florya 143,2 25,6 168,8 202,6

Beykoz 58,1 9,0 67,1 80,5

Çubuklu 57,9 9,3 67,2 80,6

Fethipaşa 41,2 6,8 48,0 57,6

Harem 16,5 2,9 19,4 23,3

Büyük Çamlıca 37,4 7,4 44,8 53,8

Küçük Çamlıca 64,1 10,6 74,7 89,6

Osmangazi 47,2 9,4 56,6 67,9

TOPLAM 1312,9 237,0 1549,9 1860

Page 232: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4-İSTANBUL KORULARININ TOZ TUTMA KAPASİTESİNİN

BELİRLENMESİ

Oksijen üretimi yanı sıra, toplum sağlığı fonksiyonunun bir diğer önemli unsuru ise,

ormanların toz tutma kapasitesidir. Havayı kirleten zararlı gazlarla beraber, kirletici toz,

karbon, katran, değişik metaller, fosfatlar, kireç, silis ve organik madde zerreciklerinden

oluştuğu bilinmektedir.

Yerleşim ve sanayi merkezlerine yakın olan ormanların havası, genelde normal

atmosferik temizliğine sahip değildir. Puhalev (1994), bu konu ile ilgili literatür verilerine ve

bizzat yaptığı araştırmalara dayanarak, dağ ormanlarının havasında bulunan toz zerreciklerin

ortalama sayısını, büyük yerleşim merkezlerdeki havanın içinde bulunanlara göre 150, orta

ve küçük olanlarda ise yaklaşık 35 defa daha az olduğunu belirlemiştir.

Gathy (1964), Bassavy (1965) ve Lambinon (1967) ise, ağaç kabuklarında bulunan

ve hava kirliliğinin biyoendikatörleri olarak bilinen bazı biyofit özellikli yosun ve liken

miktarlarının tespitine dayanan bir yöntemle, orman kenarından içeri doğru gidildikçe

kirliliğin azaldığını kanıtlamışlardır (NEDYALKOV- BEKYAROVA, 2000).

Orman özelliklerine sahip bir bitki örtünün, havayı tozdan arındırma vasıfları iki ana

gruba ayrılmaktadır ki bunlar, mekanik temizleme ve kondenzasyonel etkidir. Mekanik

temizleme, ormanı oluşturan ağaç ve diğer bitkilerin yapısal özelliklerinden kaynaklanan

havanın filtrasiyonudur. Kondenzasyonel etki ise, değişik sebeplerden dolayı (uçuşan bitki

salgıları, düşük hava hızı, nispi hava nemi, hava sıcaklığı ve bunlara bağlı hava basıncı gibi)

ormanda oluşan mikroiklim etkisiyle, toz zerreciklerinin birer kondenzasyon çekirdekleri

olarak yer yüzüne çökmesidir (hava siltasyonu).

Ormanın hava filtrasyonunu etkileyen yapısal özellikler, ağaç türleri, orta yaş, orta

boy, işletme şekli, düşey ve yatay kapalılıktır. Fakat, en önemli etkenlerden biri, değişik ağaç

türlerinin toplam yaprak yüzeyi ile yaprak şeklidir. Diğer önemli bir etken ise, dikey ve yatay

kapalılıktır. Hava sirkülasiyonuna daha çok olanak veren düşey kapalı form, aynı yaşlı ve tek

katlı ormanlara kıyasla havayı % 15 –25 oranında daha iyi filtre ettikleri tespit edilmiştir.

Nedyalkov ve Bekyarova‟nın değişik araştırmalar ile elde ettikleri sonuçları diğer

araştırmacıların sonuçlarıyla kıyaslayan Rossin (1975), bazı ağaç türleri için toz tutma

kapasitelerini ortalama değerler olarak Ladin için 30 ton/ha/yıl, Sarıçam, Kayın ve Ihlamur

için sırasıyla 35, 68 ve 42 ton/ha/yıl olarak vermektedir.

Gerek Bulgaristanın bitki coğrafyasının yakınlığı, gerekse İstanbul korularının benzer

ağaç türlerden oluştukları dikkate alınarak, toz tutma kapasitelerinin hesaplanmasında

yukarıda sunulan ortalama değerlerin kullanılması sonucu, kayda değer sapmaların

oluşmayacağını kabul etmek mümkündür.

İstanbul korularında toz tutma kapasitelerini belirlemek amacıyla yukarıda verilen

ortalama değerler daha ayrıntılı olarak kullanılmıştır, Bu amaçla, İstanbul korularının alanları

üç ayrı temel gruba ayrılmıştır ki bunlar; Saf İbreli; Karışık İbreli+Yapraklı; Yapraklıdır.

Ayrıca, toz tutma kapasiteyi etkileyen gelişim çağları - “olgun” (b, c, d e çagında) ve

“gençik” (a ve kısmen ab çağında) biçiminde iki ana gruba bölünmüştür. Aynı nedenle

“seyrek” ve “gevşek” kapalılıktaki alanların daha düşük toz tutma kapasiteleri göz önünde

bulundurulmuş ve kapalılık oranlarına göre hesaplanmıştır. Toz tutmada daha yüksek

performans gösteren katlı ve düşey kapalılığa sahip alanlara ait sonuçlar (normal

hesaplamalar hariç) düzeltme katsayıları ile elde edilmiştir. Hesap işlemlerinde kullanılan

ortalama değerler ve düzeltme katsayıları şunlardır:

Page 233: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Saf ibreli; 35 ton/ha/yıl, İbreli+Yapraklı; [35+ (68+42)/2]/2= 45 ton/ha/yıl, Yapraklı;

55 ton/ha/yıl, a ve ab çağdaki alanlar; ton/ha/yıl x 0,25, gevşek ve seyrek kapalılıktaki

alanlar; ton/ha/yıl x 0,25, çok katlı ve düşey kapalı alanlar; ton/ha/yıl + %15 ton/ha/yıl.

Örnek: Küçük Çamlıca Korusunun bitki ile kaplı alanı 29,782 ha‟dir. Bu alanın

2,493 ha‟ı saf ibreli, 11,212 ha‟ı ibreli+yapraklı, 12,868 ha‟ı yapraklı, 0,268 ha‟ı genelde “a”

ve kısmen “ab” çağında ibreli, 1,106 ha‟ı genelde “a” ve kısmen “ab” çağında yapraklı bitki

örtülerinden oluşmaktadır. Ayrıca, Gevşek ve Seyrek kapalılıktaki ibreli ve yapraklı alanlar

sırasıyla 0,303 ha ve 1,532 ha‟dir. Bitki ile kaplı tüm alanın 5,838 ha‟ı çok katlı ve düşey

kapalı kuruluştadır. Dolayısıyla değişik alanların toz tutma kapasiteleri;

Saf ibreli – 2,493 x 35 = 87,255 ton/ha/yıl,

İbreli+Yapraklı – 11,212 x 45 = 504,540 ton/ha/yıl,

Yapraklı – 12,868 x 55 = 707,740 ton/ha/yıl,

Gevşek ve Seyrek kapalılıktaki ibreli alanlar – 0,268 x 35 x 0,25 = 2,345 ton/ha/yıl,

Gevşek ve Seyrek kapalılıktaki yapraklı alanlar – 1,106 x 55 x 0,25 = 15,208 ton/ha/yıl,

Toplam = 1317,088 ton/ha/yıl.

Fakat tüm alanın 5,838 ha‟ı çok katlı ve düşey kapalı kuruluştadır ve toz tutma

kapasitesi %15 ile daha yüksek olacaktır. Bundan dolayı ;

29,782 ha - 1317,088 ton/ha/yıl ise, 5,838 ha büyüklüğünde bir alanın normal toz

tutma performansı (5,838 x 1317,088) / 29,782 = 258,181 ton/ha/yıl olacaktır. Ancak, bu

alanın gerçek toz tutma performansı %15 daha yüksek olacağından, 258,181 x 1,15 =

296,908 ton/ha/yıl elde edilir. Çok katlı ve düşey kapalı kuruluşun sağladığı net toz tutma

farkı ise 296,908 - 258,181 = 38,727 ton/ha/yıl‟dir. Bu farkı diğer vasıftaki alanların toplam

toz tutma miktarına ilave etmek suretiyle, aranan sonuca ulaşılır. Küçük Çamlıca Korusunun

bitki ile kaplı alanının toplam toz tutma kapasitesi; 1317,088 + 38,727 = 1355,82

ton/ha/yıl‟dir

Yukarıda açıklanan şekilde tüm korular için elde edilen sonuçlar Tablo 5‟de

sunulmuştur.

Tablo5 İstanbul Korularının Toz Tutma Kapasiteleri

Koru Adı

Saf İbreli

(ha)

İbreli+

Yapraklı

(ha)

Yapraklı

(ha)

« a »

Çağın-

da

İbreli

(ha)

«a »

Çağın-

da

Yapr.

(ha)

Gevşek+

Seyrek

İbreli

(ha)

Gevşek

+

Seyrek

Yapr.

(ha)

Katlı

Kuruluş-

lar

(ha)

Toz Tutma

Kapasi-

tesi

(ton/ha/yıl)

Hacıosman 59,226 27.015 47.577 0,801 - - - 18.576 6034.70

Emirgan 1.710 11.576 23.105 0,111 0,079 - 0.044 - 1854.20

Yıldız 1.102 10.494 17.837 - 0.029 0.01 0.306 1.035 1504.33

Gülhane 0.059 1.957 6.046 0.025 - - - - 422.88

Florya 14.430 9.483 25.366 - - - - 1.633 2338.49

Beykoz 0.922 2.307 22.406 - - - - 3.873 1381.50

Fethipaşa 0.228 0.926 10.662 - 0.147 - - 0.089 636.79

Harem 0.329 2.163 2.645 - - - - 1.330 75.72

B. Çamlıca 7.451 0.298 1.137 0.063 - - 0.050 0.183 338.99

K. Çamlıca 2.493 11.212 12.868 0.268 1.106 0.303 1.532 5.838 1317.08

Osmangazi 6.861 1.380 5.636 - 0.237 3.170 - 0.678 646.99

Hidiv 0.199 4.212 11.777 - - - - 0.992 852.00

TOPLAM 95.010 83.023 187.062 1.268 1.598 3.483 1.453 34.227 17403.67

Page 234: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5-SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu tebliğde İstanbul korularının her birisinin karbon birikimine ve oksijen üretimine

olan katkısı ile bu koruların toz tutarak kirli havayı süzme potansiyelleri hesaplanmıştır. Rio

sözleşmesi ve Helsinki süreci, orman kaynaklarının bu yönde izlenmesini gerekli

görmektedir. Burada verilen hesaplama yönteminde tamamen amenajman heyetlerinin

topladığı bilgiler kullanılmaktadır. Standart planlardaki 15 Nolu tablo bilgileri, plan

ünitelerindeki karbon birikimi ve oksijen üretimlerini burada verilenden daha ayrıntılı

biçimde hesaplamalara izin verecek niteliktedir. Bu tablo hazırlandıktan sonra bir saati

aşmayacak bir zaman içinde hem oksijen üretimi ve hem de karbon birikimi kolayca

hesaplanabilmektedir. Bu tür bilgilerin amenajman planlarının standardını ne denli

yükselteceği, her türlü açıklamadan varestedir.

Page 235: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

YARALANILAN KAYNAKLAR

ASAN, Ü. 1995 : Global İklim Değişimi ve Türkiye Ormanlarında karbon Birikimi.

İ.Ü.Orman Fakültedi Dergisi, Seri B, Sayı , s.

ASAN, Ü. 1999 : Climate Cahnge, Carbon Sings and The Forests of Turkey. Tropical

Forests and Climate Change: Status, Issues and Challenges. Proceedings of the

International Conference. ISBN 971-579-021-6 pp.157-170.

BROWN, S. 1977 : Forests and Climate Chance; Roles of The Forest Lands as Carbon Sings.

Proceedings of The XI World Forestry Congress, pp. 117-129.

GÜL, A.U. 1998 : Orman Amenajmanında İşlevsel Planlamanın Doğrusal Programlama İle

Gerçekleştirilmesi. 60 sayfa, Basılmamıştır.

NEDYALKOV, S.T.; BEKYAROVA, J. 2000: Rekreasyon Ekolojisi. Varna Teknik

Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Ekolojisi Fakültesi Yayınları. Orijinali Bulgarca

237 sayfa.

PUHALEV, G. A. 1994 : Yerleşim Merkezlerinde Yeşil Ekosistemlerin Oksijen Üretiminin

Ekolojik Değerlendirmesi. Sofya Ormancılık Teknik Üniversitesi Yayını Özel

Baskı 50 sayfa. (Orijinali Bulgarca)

RAEV, I.; ASAN, Ü. ; GROZEV, O. 1997. : Accumulation of CO2 in The Above-ground

Biomass of The Forests In Bulgaria And Turkey In The Recend Decades.

Proceedings of The XI world Forestry Congress. Vol.1 pp.131 - 138.

TEMUR, M. 2002. Samsun-Hacıosman Rezerv Ormanının Planlama İlkeleri. Sayfa

Yükseklisans Tezi. Basılmamıştır.

Page 236: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN AMENAJMANINDA YENĠ AÇILIMLAR ve UYGULAMALAR

(Kerpe Örneği)

Prof. Dr. Ünal ASAN Ġ.Ü.Orman Fakültesi

Orman Amenajmanı Anabilim Dalı

89895 bahceköy, Ġstanbul

[email protected]

Or. Yük. Müh. Mehmet ERCAN Kavak ve Hızlı GeliĢen Orman Ağaçları AraĢtırma Enstitüsü

PK: 1034 41050 Ġzmit/KOCAELĠ

[email protected]

Kısa Özet

Bu bildiride, Orman Amenajmanı Disiplininin kimi temel kavramlarında

son yıllarda görülen içerik geniĢlemesine dikkat çekilmiĢtir. “Sürekli orman”

kavramı fonksiyonel planlama açısından ele alınarak, bu iĢletme Ģeklinin Orman

Amenajmanı uygulamalarında nasıl formüle edileceği somut bir örnek ile

açıklanmıĢtır. Bildiride ayrıca, endüstriyel plantasyonlarda biyolojik çeĢitliliğin

nasıl korunacağı da gösterilmiĢtir.

Anahtar Kelimeler: Sürekli Orman, Biyolojik ÇeĢitlilik, Orman Amenajmanı,

Fonksiyonel Planlama

1. GĠRĠġ

EndüstrileĢme sürecinin ve aĢırı nüfüs artıĢının neden olduğu doğa tahribatı, çevre

bozulmasını insan yaĢamı için hayati bir sorun haline getirmiĢtir. Bu uluslararası sorunun tüm

dünya için tehdit oluĢturmasından ötürüdür ki, son zamanlarda tüm ülkeler “Sürdürülebilir

Kalkınma” adıyla lanse edilen yeni bir kavram etrafında kenetlenmiĢtir. Temelde, ormancılık

faaliyetleri dıĢındaki endüstriyel üretim süreçleri için düĢünülen bu kavram “Sürdürülebilir

Ormancılık” adı altında ormancılık uygulamalarına da sokulmuĢ durumdadır.

Diğer taraftan, Batı ve Orta Avrupa ülkelerinde 200 yıl önce kurulan yapay ormanlarda

karĢılaĢılan ormancılık sorunları, diğer ülkeler için ders alınacak örneklerle doludur. Teknik

ormancılık uygulamalarına geç baĢlamamız nedeniyle, bu deneyimleri henüz tam olarak

yaĢamamıĢ isek de, olayın boyutunu kavrayabilmek için bunları bir kere de mutlaka bizim

yaĢamamız gerekmemektedir. Hayatları tehlike altında olan bitki ve hayvan türlerinin koruma

altına alınması, yaĢama ortamlarının bozulmaması, biyolojik çeĢitliliğin geliĢtirilmesi ve

zenginleĢtirilmesi, son yıllarda tüm dünya ülkelerinde doğal kaynakların kullanımı sırasında

kısıtlayıcı faktörler olarak ön plana çıkmaktadır. Dünya ülkeleri arasında giderek taraftar bulan

bu düĢüncelerin bu bağlamda ülkemiz ormancılığına yansıtılması da doğaldır (ASAN 1999).

Günümüzde, sadece ürün ve hizmet akıĢı sürekliliğine dayanan bir planlama anlayıĢının

gelinen noktada artık yeterli olmayacağı ortadadır. Bu noktada mevcut orman ekosisteminin

sadece alan ve servet itibariyle fiziksel büyüklüğünün değil, bu ekosistemi oluĢturan

elamanlar arasındaki etkileĢim sürecinin de korunup gözetilmesi gereği ortaya çıkmıĢtır. Bu

değiĢimin bir sonucu olarak da, sürdürülebilir ormancılık kavramı sadece ürün akıĢı

sürekliliğini garantileyen bir terimden öte, ekosistem elemanları arasındaki doğal iliĢkinin

sürekliliğini de garantileyen daha geniĢ kapsamlı bir kavram olarak algılanması

Page 237: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

gerekmektedir. Nitekim; “Süreklilik” kavramındaki bu yeni açılımın zorlaması iledir ki;

MÖLLER’in Federal Almanya’da 1922 yılında gündeme getirdiği “Sürekli Orman

(Dauerwald)” düĢüncesi Avrupa Ülkelerinde uzun bir aradan sonra yeniden canlandırılmıĢtır.

Kanada ve ABD’de son yıllarda geliĢtirilen “Konumsal Planlama (Landscape Planing)”, ve

“Ekosistem Amenajmanı” gibi teknikler de yine bu yöndeki çabaların birer ürünü olarak

karĢımıza çıkmaktadır.

Yapılan açıklamalardan da anlaĢılacağı üzere, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’deki

ormancılık uygulamalarında da küreselleĢme olgusu ile birlikte bazı anlayıĢ değiĢiklikleri

gözlenmektedir. Bu bildirinin amacı, öncelikle Orman Amenajmanı Disiplininde son yıllarda

ortaya çıkan anlayıĢ farklarına iĢaret etmek ve Orman Amenajmanının kimi temel

kavramlarında bu yöndeki içerik değiĢikliğine dikkat çekerek, bu değiĢimin amenajman

planlarına nasıl entegre edildiğini “Kerpe Örneği” ile açıklamaktır.

2. ORMAN AMENAJMANINDA ĠÇERĠĞĠ GENĠġLEYEN KAVRAMLAR

ve ĠLKELER

Yakın zamana kadar, Türkiye’de Orman Amenajmanı disiplininin uğraĢ alanı, çeĢitli tür, çap

ve kalitedeki yuvarlak odunların üretimi baĢta olmak üzere, ormanlardan sağlanan ürün ve

hizmet akıĢını düzenlemekle sınırlı kalmıĢtır. Bu nedenle de, gerek planlamada gözetilen

ilkelerin içerikleri, gerekse faydalanmanın düzenlenmesinde uygulanan planlama teknikleri bu

sınırların ötesine geçememiĢtir. Sürdürülebilir ormancılık akımının Orman Amenajmanı

uygulamalarına getirdiği yeni açılımlar, hem bu disiplinin temel kavramlarında ve hem de

gözettiği ana ilkelerinde geniĢlemeyi zorunlu hale getirmiĢtir. Diğer taraftan, bu yeni

akımların yurdumuza girmesiyle bazı kavram karmaĢaları da ortaya çıkmıĢtır. Bu bağlamda

karĢılaĢılan kavramsal karmaĢalar aĢağıdaki alt kesimde açıklanmıĢtır.

2.1 Planlama Ġlkeleri

Eraslan (1982), Türkiye’de ulusal ormancılık amaçlarına ulaĢabilmek için güdülmesi gereken

ilkeleri 1- Süreklilik, 2- Verimlilik, 3-Ġktisadilik, 4- Çok amaçlı kullanım, 5-Koruma ve 6-

Estetik olarak sıralamaktadır. Ancak; içeriklerinin kavranmasıyla kolayca anlaĢılacağı üzere,

bu altı ilke sadece yurdumuzda değil, hangi ülkede olursa olsun, orman kaynaklarının

planlanmasında mutlak surette gözetilmesi gereken evrensel ilkelerdir. ÇağdaĢ Orman

Amenajmanında planlamanın temel ilkeleri sayılan bu kavramlardan süreklilik ve koruma

ilkelerine getirilen yeni yorum ve açılımlar aĢağıda açıklanmıĢtır.

2.1.1 Süreklilik - Sürdürülebilirlik

Tüm ormancılar tarafından da bilindiği üzere, süreklilik ve sürdürülebilirlik Orman

Amenajmanı Biliminin doğuĢ nedenidir. Ormancılıkta gayet iyi bilinen ve faydalanmayı

düzenleme amacıyla geliĢtirilen yöntemlerin temel ilkesi kabul edilen bu kavram, esasen

1700’lü yıllardan bu yana ürün ve hizmet akıĢındaki kesintisizliği sağlamak amacıyla tüm

planlama faaliyetlerinde uygulanmaktadır. Ancak, içeriğine bakıldığında günümüzdeki

sürdürülebilirlik kavramının sadece ürün ve hizmet arzının sürdürülebilmesi anlamında

olmadığı, bunun yanında hem ürün ve hizmetlerin oluĢumu üzerinde etken olan tüm doğal

faktörlerin, ve hem de ekosistem elamanları arasındaki karĢılıklı iliĢkilerin korunması

anlamını da içerdiği anlaĢılmaktadır.

2.1.1.2 Sürekli Orman

Diğer taraftan, günümüzde Orman Amenajmanının iki ayrı kavramı olan klasik anlamdaki

“süreklilik” ilkesi ile “sürekli orman” kavramlarının da birbiri ile karıĢtırıldığı ve sürekli orman

Page 238: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

kavramının, süreklilik ilkesi yerine kullanıldığı gözlenmektedir. Orman Amenajmanı pratiği

açısından sürekli orman kavramı; orman formu ve iĢletme biçimini dikte ettiren bir teknik

terimdir. Bu terim, ormandan beklenen fayda ve fonksiyonların zorunlu kılması nedeniyle;

silvikültürel açıdan gençleĢtirmenin tek ağaç, küme ve grup iĢletme Ģekillerine göre

gerçekleĢtirilmesi gereken orman alanlarını ifade eder. Sürekli ormanın Orman Amenajmanı

yönünden önemi, bu ormandaki meĢcere kuruluĢunun özellikle erozyon kontrolü, su üretimi,

estetik, rekreasyon, toplum sağlığı, yabanıl hayat vb. gibi infrastrüktürel fayda ve

fonksiyonların söz konusu olduğu orman alanlarında, beklenen fonksiyonu en iyi

gerçekleĢtiren iĢletme Ģekli olmalarından kaynaklanmaktadır. ġöyle ki; aynı yaĢlı ve maktalı

orman iĢletmeciliğinde gençleĢtirmeye sokulan meĢcerelerin serveti gençleĢtirme çalıĢmaları

sırasında sıfıra indirildiğinden, bu alanlardan beklenen koruyucu fonksiyonlar yeni

generasyon etkin hale gelene kadar kesintiye uğramaktadır. Buna göre sürekli orman; değiĢik

silvikültürel uygulamalar sonucu ortaya çıkan yapısal bir durum (meĢcere kuruluĢu), bir tablo

ve somut bir olgudur.

Süreklilik ilkesi esasına dayanan orman iĢletme sınıflarında ise, meĢcere serveti hiç bir zaman

belirli bir miktarın altına inmediği için, iĢlev ve hizmet sürekliliğinde bir aksama meydana

gelmemektedir. Süreklilik ilkesi, ise sahibi, sınırları ve iĢletme amaçları belli olan bir plan

ünitesinden sağlanması düĢünülen ürün ve hizmetlerin akıĢındaki kesintisizliği ifade eden bir

terimdir. Bu terim, bu orman kuruluĢlarının toplum yararına sunduğu ürün ve hizmetlerin

kesintisizliğini ifade eden soyut bir düĢünce sistemidir (ASAN 1997).

2.1.1.3 Sürekli Orman-Seçme Ormanı

Genelde değiĢik yaĢlı, çok katlı ve düĢey kapalı meĢcere kuruluĢları ile temsil edilen sürekli

orman kavramının “Seçme Ormanı” ile de karıĢtırıldığı görülmektedir. Sahip oldukları meĢcere

kuruluĢları yönünden benzer tablolar (değiĢik yaĢlı ve çok katlı) sergileyen bu iki ormanı

birbirinden ayıran en önemli özellikler; iĢletme amacı ve kuruluĢ kriterleridir. Planlama tekniği

yönünden sürekli ormanlar; koruma fonksiyonlu hizmet üretim amacıyla ayrılan ve düzensiz

seçme kuruluĢları ile karakterize edilen iĢletme sınıflarıdır. Belirli silvikültürel teknikler

kullanılarak (tek ağaç, grup ve küme seçmesi yerine küçük alan seçmesi veya küçük maktalı yaĢ

sınıfları) her ağaç türü ile her yetiĢme ortamında kurulup iĢletilebilirler. Sürekli ormandaki

meĢcere kuruluĢları tamamen düzensiz olup hiçbir standart kalıba uymaz. Seçme ormanları ise,

temelde yuvarlak odun üretim amacı ile verim gücü yüksek yetiĢme ortamlarında saf Göknar ve

Göknar hakimiyetindeki değiĢik yaĢlı ve düĢey kapalı meĢcerelerin bulunduğu yerlerde

kurulabilir. Optimal kuruluĢa ulaĢan seçme ormanlarında ağaç sayılarının çap basamaklarına

dağılımı, sürekli ormanın aksine; amaç çapı ve yetiĢme ortamına göre belirlenen düzenli bir

Ģablona uyar.

2.2 Koruma Ġlkesi

Canlı bir organizma olan orman, varlığını kendisini meydana getiren ögeler arasındaki dengeli

iliĢkilere dayanarak sürdürür. Kendi içinde dinamik bir yapı gösteren ekosistem elamanları

arasındaki doğal iliĢki ve dengenin bozulması halinde, önce bu ekosistemler içindeki canlı

türlerinin çeĢit ve sayıları azalır, sonra da bir bütün halindeki varlıkları tehlikeye girer.

Koruma ilkesi, orman kaynaklarından faydalanmanın düzenlenmesi sırasında hem biyolojik

çeĢitlilik ve zenginliği azaltacak, ve hem de bu zenginliğin sürmesine olanak veren doğal süreç

ve koĢulları zorlayarak ekosistemin varlığını tehlikeye sokabilecek Ģiddetteki müdahalelerden

kaçınma ilkesidir. Daha genel bir anlatımla, doğal kaynaklardan faydalanma sırasında biyolojik

çeĢitliliği ve ekosistem elamanları arasındaki doğal süreçleri bozmama ilkesidir. Ancak, ormana

hiç el sürmeme anlamına gelmez. Nitekim bu ilke 1993 yılında gerçekleĢtirilen Montreal ve

Helsinki zirvelerinde katılımcı ülkelerin tümüne özetle:

Page 239: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Biyolojik çeĢitliliğin korunması ve bu korumanın ölçülebilir kriterlere göre

iyileĢtirilmesi;

Orman ekosistemlerinin üretim yeteneklerinin korunması;

Orman ekosistemlerinin sağlığının korunması;

Toprak ve su kaynaklarının korunması;

Orman ekosistemlerinin dünya karbon döngüsüne olan katkısının korunması ve bu

katkının ölçülebilir kriterlere göre arttırılması;

Ormanların sosyo-ekonomik iĢlevlerinin korunması

biçiminde açıklanmıĢtır.

3. KERPE PLANININ TANITILMASI

Kerpe AraĢtırma Ormanı, önce Adapazarı Orman Bölge Müdürlüğü, Ġzmit Orman ĠĢletme

Müdürlüğü, Kandıra Orman ĠĢletme ġefliği’ne bağlı Kefken ĠĢletme ġefliği içinde iken,

sonradan Kavak ve Hızlı GeliĢen Orman Ağaçları AraĢtırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün teklifi

ve Orman Balkanlığı’nın onayı ile “Kerpe AraĢtırma Ormanı” adı altında münhasıran

araĢtırma çalıĢmalarında kullanılmak üzere adı geçen enstitüye tahsis edilmiĢtir.

AraĢtırma Ormanı, 1972-1976 yılları arasında yürütülen UNDP FAO TUR/71/521 nolu Özel

Fon Projesi ile dikimle kurulmuĢtur. Arazi hazırlığı çalıĢmalarına 1973 yılı ilkbaharında

baĢlanmıĢ ise de dikimlerin büyük çoğunluğu 1974, 1975 yıllarında yapılmıĢtır. Az bir kısmı

da 1976 yılında tamamlanmıĢtır. Dikimler 2 3 m aralık-mesafe ile, ha'a 1666 adet fidan

düĢecek biçimde gerçekleĢtirilmiĢtir. Ağaçlandırmalarda ağırlıklı olarak, Pinus maritima,

Pinus radiata, Pseudotsuga menziesii gibi türler ve bunların çeĢitli orijinleri kullanılmıĢtır.

Dikimden sonraki yıllarda gereken yerlere tamamlama dikimleri ve çeĢitli Ģekillerde (elle ve

makinalı) gençlik bakımları yapılmıĢtır.

Ağaçlandırılmadan önce orman baltalık olarak iĢletilmiĢtir. Bu dönemde kesimler çoğunlukla

seçme olarak ve kontrolsüz yapılmıĢtır. Radiata meĢcerelerinde dikimin 4.-5. yılından itibaren

1985 yılına kadar yoğun bir Evetria bouoliana tasallutu görülmüĢtür. Daha sonra etkisi

azalarak zamanla kaybolan böceğe, yoğun bulunduğu dönemlerde bazı ilaçlama

müdahalelerinde bulunulmuĢtur.

3.1 Orman Envanteri

Orman envanteri, hava fotoğrafları ve yersel ölçülere dayalı çalıĢmalarla iki aĢamalı

(Kombine envanter yöntemi) olarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu kapsamda yürürlükteki

yönetmelik esaslarına uyularak plan ünitesinde sadece alan envanteri ve ağaç serveti envanteri

yapılmıĢtır. Yan varlıkların envanteri ve yetiĢme ortamı envanteri için herhangi bir çalıĢma

yapılmamıĢtır. YetiĢme ortamı envanteri plan ünitesinde TUR-71 projesi çerçevesinde daha

önce yapıldığı için bu bilgiler ilgili çalıĢmalardan aynen alınmıĢtır. Ormanın sahibi olan

AraĢtırma Enstitüsünün çalıĢma konuları yan varlıkları kapsamadığından, orman envanterinde

yan varlık envanteri göz ardı edilmiĢtir. Böylece, orman envanteri ile ilgili olarak yapılan

çalıĢmalar sadece alan, ağaç serveti ve artım envanteri ile sınırlı kalmıĢtır.

3.1.1 Alan Envanteri

Alan envanteri, bu amaçla bilgisayar ortamında üretilen orijinal sayısal tematik harita

üzerinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Önce, hava fotoğraflarından plan ünitesini kapsayan ve bütün

yersel görüntüleri ihtiva eden sayısal vektör altlık harita elde edilmiĢ, sonra bu haritadan

yollar, bölme ve bölmecik sınırlarına ait katmanlar elde edilerek harita elemanları

bilgilendirilmiĢtir. Bu harita arazide kontrol edilerek kesin hale getirilmiĢtir. (Bu Ģekilde

Page 240: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

hazırlanan çeĢitli haritalar 1/5000 ölçekli olarak kağıda basılmıĢtır.) Bölmeciklerin

simgelenmesinde standart planlarda benimsenen prosedür aynen uygulanmıĢtır. Alan ölçüleri

bilgisayardan alınmıĢ ve “Alan Döküm Tablosu”nda bir araya getirilmiĢtir.

Sayısal haritaya göre Kerpe AraĢtırma Ormanı 668,031 ha büyüklüğündedir. Bunun 464,186

ha’ı iğne yapraklı plantasyon, 168,809 ha’ı sürgün kökenli yaĢlı ve normal kapalı baltalık

(haritada yapraklı koru biçiminde gösterilmiĢtir.) ve bozuk baltalıktır. 35,036 ha’ı ise, tarım

alanı, iskan, kumluk, taĢlık ve orman toprağı olarak simgelenen ormansız alandır. Kerpe

AraĢtırma Ormanındaki ormanlık alanların orman formlarına dağılıĢı Tablo 1’de

gösterilmiĢtir.

Tablo 1: Kerpe AraĢtırma Ormanındaki Ormanlık Alanların Orman Formlarına DağılıĢı

Kapalılık

Sınıfı

Orman Formları

% Koru

(Ha)

Baltalık

(Ha)

Toplam

(Ha)

Normal 592.96 - 592.96 93,67

Bozuk 2.17 37.86 40.03 6,33

Toplam 595.13 37.86 632.99 100,00

% 94.02 5.98 100,00

3.1.2 Ağaç Serveti ve Artım envanteri

Ağaç serveti ve artım envanteri, plan ünitesinin tamamına 200×200 m aralık ve mesafe ile

sistematik olarak dağıtılan 400 m² büyüklüğündeki sabit deneme alanlarında yapılan ölçme ve

gözlemlere dayatılmıĢtır. Planlama ve envanterin meĢcere (Bölmecik) bazında yapılması

düĢünüldüğünden, içine 5 adetten az deneme alanı düĢen bölmeciklerde aralık mesafe 50×50

m²’ye kadar indirilmiĢtir. Büyüklüğü 150 m2’ ye kadar inen ve AraĢtırma Enstitüsü’nün

kurduğu bazı özel deneme alanı parsellerinde ise tam alan ölçmesi yapılmıĢtır. Plan ünitesi

içinde plantasyon alanları dıĢında kalan sürgün kökenli yapraklı orman Ģeritlerinde ise 10×10

= 100 m² büyüklüğünde kare biçimindeki alanlar kullanılmıĢtır. Her meĢcereye düĢen örnek

alanlar kendi içinde değerlendirilmiĢtir. Ölçme ve değerlendirme sonuçları her bir meĢcere

için özel olarak oluĢturulan “MeĢcere Tanıtım Hata ve Ġstatistikler Tabloları”nda sayısal ve

grafiksel olarak bir araya getirilmiĢtir. Düzenlenen tablonun bir örneği Tablo 2’de

gösterilmiĢtir.

3.2 Plan Ünitesinde Orman Fonksiyonlarının Belirlenmesi ve ĠĢletme Sınıflarının

Ayrılması

Plan ünitesinde her bir meĢcereden beklenen orman fonksiyonları, arazide yapılan gözlem ve

incelemeler ile büroda yapılan değerlendirme sonuçlarına göre belirlenmiĢtir. Bu amaçla hem

arazideki fiîli durum ve hem de AraĢtırma Enstitüsünün değiĢik bölümlerinin verdiği bilgiler

ve görüĢler dikkate alınmıĢtır. Böylece; araĢtırma ormanında ikisi koruma (Mutlak ve

Yapraklı), ikisi üretim (Odun ve Tohum), ikisi araĢtırma (Projeli ve Projesiz) ve bir estetik

olmak üzere toplam 7 değiĢik fonksiyon belirlenmiĢtir.

3.2.1 Tabiatı Koruma (Mutlak Koruma ) Fonksiyonu Gören Alanlar (MK)

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun doğal SĠT olarak saptadığı Kaskatlar ile

mevcut ormanın denizden esen sert ve sürekli rüzgarlara karĢı korunma fonksiyonu gören

alanlar Mutlak Koruma Alanı olarak ayrılmıĢtır. Plan ünitesinin kuzeyindeki anayolun altında

kalan açık ve ormanlık tüm alanlarda bu fonksiyon öne çıkmıĢtır.

Page 241: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3.2.2 Yapraklı Koruma Fonksiyonu (YpK)

Plan ünitesi içinde

Biyolojik çeĢitliliğin korunması,

Yangın riski ve yayılma hızının azaltılması,

Yabanıl hayatın geliĢtirilmesi

gerekçesi ile, kökeni baltalık olan alanların tamamı bu fonksiyona ayrılmıĢtır.

3.2.3 Tohum Üretim ĠĢletme Sınıfı (TÜ)

Plan ünitesi içinde Ankara – Orman Ağaçları ve Tohumları Islah AraĢtırma Müdürlüğü

tarafından Tohum MeĢceresi olarak tespit ve tescil edilen meĢcereler bu iĢletme sınıfına dahil

edilmiĢtir.

3.2.4 Yuvarlak Odun Üretimi ĠĢletme Sınıfı (OÜ)

Plan ünitesi içinde,

a) BaĢarısız orijin deneme alanlarını devre dıĢı bırakarak bu alanları yeniden

ormanlaĢtırmak,

b) Enstitünün değiĢik bölümlerinde bugüne kadar kazanılan deneyimlere uygulama

olanağı vermek ve bu konularda uygulamacılara somut tablolar göstererek

eğitmek,

c) Endüstriyel plantasyonların nasıl planlanacağını somut olarak göstermek

amaçları ile büyüklüğü 65 ha olan bir alan üretim iĢletme sınıfı olarak ayrılmıĢtır. Ġlgili

Enstitünün YetiĢtirme AraĢtırmaları Bölümünün önerisine göre seçilen bu alanlar plan

ünitesinin tümüne dağıtılmıĢtır.

3.2.5 Bilimsel (Projeli) AraĢtırma ĠĢletme Sınıfı (PBA)

Enstitünün değiĢik bölümlerinde halen yürüyen veya yakın zamanda baĢlatılacak olan kalite

araĢtırmaları, hasılat araĢtırmaları, bakım ve aralama araĢtırmaları ve her türlü özel projeli

araĢtırmalar için, proje yürütücüleri tarafından seçilen alanlar bu iĢletme sınıfına dahil

edilmiĢtir.

Page 242: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 2: MeĢcere Tanıtım, Hata Ve Ġstatistikler Tablosu Örneği Bölme No: 2c Meçcere tipi: Çmc3 Alanı: 15,686 Yetişme ortamı tipi: II A- BİRİM ALANDA (Hektarda)

Ağaç Çap Sınıflarında TOPLAM

Türü I. Çap Sınıfı (4.0 - 18.9) II. Çap Sınıfı (19. - 33.9) III. Çap Sınıfı (34.0 - 51.9)

Adet Hacım (m3) Artım (m3) Adet Hacım (m3) Artım (m3) Adet Hacım (m3) Artım (m3) Adet Hacım (m3) Artım (m3)

Çm 250 29,193 1,979 584 183,847 12,075 6 4,648 0,296 841 217,689 14,350

Gn 13 0,264 0,010 0 0,000 0,000 0 0,000 0,000 13 0,264 0,010

Df 56 0,726 0,071 0 0,000 0,000 0 0,000 0,000 56 0,726 0,071

TOPLAM 319 30,184 2,060 584 183,847 12,075 6 4,648 0,296 909 218,679 14,431

B- MEŞCEREDE

Ağaç Çap Sınıflarında TOPLAM Türü I. Çap Sınıfı (4.0 - 18.9) II. Çap Sınıfı (19. - 33.9) III. Çap Sınıfı (34.0 - 51.9)

Adet Hacım (m3) Artım (m3) Adet Hacım (m3) Artım (m3) Adet Hacım (m3) Artım (m3) Adet Hacım (m3) Artım (m3)

Çm 3922 457,943 31,037 9167 2883,921 189,419 98 72,906 4,638 13186 3414,770 225,093

Gn 196 4,142 0,158 0 0,000 0,000 0 0,000 0,000 196 4,142 0,158

Df 882 11,393 1,118 0 0,000 0,000 0 0,000 0,000 882 11,393 1,118

TOPLAM 5000 473,478 32,313 9167 2883,921 189,419 98 72,906 4,638 14265 3430,304 226,369

C- HATA ve İSTATİSTİKLER

Örnek 8 Ortalama 218,679 Varyans 1614,974

Standart 14,208

Varyasyon. 18,377

Hata 6,497

Sayısı Hata Katsayısı Yüzdesi

AÇIKLAMALAR: Karışım biçimi: Saf Yatay/Düşey kuruluş: Tek katlı Toprak özellikleri: Esmer orman toprağı (hidromorfik) Ölü örtü:L tabakası 0.5 cm, F tabakası 7.0 cm kalınlığında. Böğürtlen Gıcır gibi çok yıllık odunsu bitkiler ile çayır otları Humus tipi: Kuru ham humus Genel sağlık durumu: Sağlıklı

0

50

100

150

200

250

5

11

17

23

29

35

41

Çap basamağı (cm)

Ağaç s

ayıs

ı (a

det/

ha)

38

23

12

0

10

20

30

40

50

60

5

11

17

23

29

35

41

Çap basamağı (cm)

Hacım

(m

3/h

a)

38

23

12

0

1

1

2

2

3

3

4

4

5 8 11 14 17 20 23 26 29 32 35 38 41 44

Çap basamağı (cm)

Art

ım (

m3/h

a) 38

23

12

Page 243: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun
Page 244: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3.2.6 Bilimsel (Projesiz) AraĢtırma ĠĢletme Sınıfı (PzBA)

Plan ünitesi içinde, Enstitünün değiĢik bölümlerinin herhangi bir araĢtırma projesine konu

olmayan ve fakat ilerde yapılacak çalıĢmalarda kullanılacak olan alanlar bu gruba dahil

edilmiĢtir.

3.2.7 Estetik Fonksiyon (E)

Kandıra-Kerpe anayolunun kenarındaki 50 m’lik bant ile, kuzeydeki Tabiatı Koruma ĠĢletme

Sınıfının tamamı bu fonksiyona ayrılmıĢtır

Plan ünitesinde her fonksiyon diğerlerinden bağımsız olarak düĢünülmüĢ ve her birisinin öne

çıktığı alanlar haritalarda özel renk ile sınırlandırılıp belli renklerle taranmıĢtır. Daha sonra

tüm fonksiyonlara ait haritalar çakıĢtırılmak suretiyle de Fonksiyon Haritası elde edilmiĢtir.

Düzenlenen haritanın bir örneği ġekil 1’de gösterilmiĢtir.

3.3 ĠĢletme Sınıflarının OluĢturulması

AraĢtırma ormanında iĢletme sınıfları fonksiyonel olarak oluĢturulmuĢtur. Orman

fonksiyonları haritasında birinci bölmenin birinci bölmeciğinden baĢlanarak her bir meĢcerede

hangi fonksiyonların söz konusu olduğu, ana ve yan fonksiyonların neler olduğu ayrı ayrı

belirlendikten sonra, aynı ana fonksiyona sahip olan alanlar aynı iĢletme sınıfına dahil

edilmiĢtir. Böylece araĢtırma ormanında:

Mutlak Koruma (MK),

Yapraklı Koruma (YK),

Odun Üretimi (OÜ),

Tohum Üretimi (TÜ),

Projeli Bilimsel AraĢtırma (PBA),

Projesiz Bilimsel AraĢtırma (PzBA),

Estetik (E)

olmak üzere toplam 7 adet iĢletme sınıfı oluĢturulmuĢtur. Ayrılan iĢletme sınıflarının toplam

alanları ve bunların orman formlarına dağılımı aĢağıda Tablo 3’de gösterilmiĢtir.

3.4 Ormanın Optimal KuruluĢların Belirlenmesi ve Kullanılan Metodlar

Çok amaçlı kullanım ilkesine uygun olarak planlanan ormanlarda aynı alanın, aynı anda

birden fazla amaca hizmet edecek biçimde iĢletilmesi gerekmektedir. Bir orman iĢletmesinde

gözetilecek ana amaç değiĢtikçe bu amacı en iyi biçimde yerine getirecek orman kuruluĢları

da değiĢir. BaĢka bir anlatımla, her fonksiyon ve fonksiyon grubunun optimal kuruluĢu

birbirinden farklıdır.

Ülkemiz ormancılığında bugüne kadar sadece odun üretim amacıyla iĢletilen ormanların

optimal kuruluĢları belirlenmiĢtir. Diğer hizmet ve fonksiyonlara göre iĢletilen ormanlarda bu

fonksiyonlara uygun optimal kuruluĢların ne olduğu konusunda herhangi bir çalıĢma henüz

yapılmamıĢtır. Her ne kadar meĢcere göğüs yüzeyine bağlı olarak estetik fonksiyon ve

erozyon kontrol fonksiyonuna iliĢkin bazı literatür bilgiler mevcut ise de; değiĢik etken ve

koĢullara göre bu ölçütlerin ne olması gerektiği, plan ünitesinin özel koĢullarına göre

yapılacak özel araĢtırmalar, gözlem ve incelemeler ile ortaya konulabilir. Nitekim, Maçka

AraĢtırma Ormanı’nın Ormanüstü Birimi için bu tür araĢtırmalar MISIR (2001) tarafından

yapılmıĢtır.

Page 245: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 1: Kerpe Araştırma Ormanı Orman Fonksiyonları Haritası

Page 246: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 3: Kerpe AraĢtırma Ormanındaki Ormanlık Alanların ĠĢletme Sınıfları Ġtibariyle Orman

Formlarına DağılıĢı

ĠĢletme Sınıfı

Koru Baltalık Toplam Ormanlık

Normal

Kapalı

(ha)

Bozuk

kapalı

(ha)

Top-

lam

Koru

(ha)

Nor-

mal

Kapalı

(ha)

Bozuk

Kapalı

(ha)

Toplam

Baltalık

(ha)

Nor-

mal

Kapalı

(ha)

Bozuk

Kapalı

(ha)

Genel

Top-

lam

(ha)

Mutlak Koruma (MK) 19.84 --- 19.84 --- 33.25 33.25 19.84 33.25 53.09

Yapraklı Koruma (YK) 121.84 --- 121.84 --- 3.88 3.88 121.84 3.88 125.72

Estetik (E) 65.84 --- 65.84 --- --- --- 65.84 --- 65.84

Odun Üretimi (OÜ) 65.08 --- 65.08 --- --- --- 65.08 --- 65.08

Tohum Üretimi (TÜ ) 48.14 --- 48.14 --- --- --- 48.14 --- 48.14

Projeli Bilimsel AraĢtırma (PBA) 65.20 --- 65.20 --- --- --- 65.20 --- 65.20

Projesiz Bilimsel AraĢtırma (PzBA) 207.02 2.17 209.19 --- 0.73 0.73 207.02 2.90 209.92

Toplam 592.96 2.17 595.13 --- 37.86 37.86 592.96 37.86 632.99

% 93.68 0.34 94.02 --- 5.98 5.98 93.68 6.32 100.00

Kerpe AraĢtırma Ormanında optimal kuruluĢlar Odun Üretimi ve Yapraklı Koruma iĢletme

sınıfları için ortaya konmuĢtur. Mutlak Koruma ĠĢletme Sınıfı, Tohum Üretim ĠĢletme Sınıfı,

Projeli ve Projesiz AraĢtırma ĠĢletme Sınıfları için ise, optimal kuruluĢ belirlemek esasen

gereksiz ve anlamsızdır. Bu nedenle bu iĢletme sınıflarında böyle bir çalıĢma yapılmamıĢtır.

Estetik ĠĢletme Sınıfında ise, ormanı oluĢturan meĢcerelerin henüz genç olması ve normal

kuruluĢa sahip ileri yaĢlı meĢcerelerin henüz elde bulunmaması nedeniyle, optimal kuruluĢları

belirlemeye olanak bulunmamıĢtır.

Böylece, Kerpe AraĢtırma Ormanında optimal kuruluĢlar sadece iki iĢetme sınıfı için ortaya

konabilmiĢtir. Bu planda bu amaçla uygulanan yöntem Türkiye Ormancılığı için bir ĠLK

OLMA niteliği taĢıdığından, kullanılan metotların açıklanmasında biraz ayrıntıya girilmiĢtir.

3.4.1 Yapraklı Koruma ĠĢletme Sınıfında Optimal KuruluĢun Saptanması

Optimal kuruluĢların ortaya konmasında uygulanan metotlar ve baĢvurulan kriterler; orman

formuna (aynı yaĢlı ve tek katlı, değiĢik yaĢlı ve düĢey kapalı), iĢletme Ģekline (koru, baltalık

ve korulu baltalık) ve faydalanmanın düzenlenmesinde uygulanan amenajman metoduna göre

değiĢmektedir. AraĢtırma Ormanında Yapraklı Koruma ĠĢletme Sınıfı, plan ünitesi içindeki

iğne yapraklı plantasyon alanları dıĢında bırakılan eski baltalık kalıntısı meĢcerelerden

oluĢmaktadır. Yörenin doğal yapraklı ağaç türlerinin yer yer aynı yaĢlı saf, yer yer tek ağaç,

küme ve grup biçimindeki değiĢik yaĢlı karıĢık meĢcerelerinden oluĢan bu iĢletme sınıfı, çevre

halkın usulsüz ve plansız faydalanmasına karĢı açık ve korunmasız olduğundan, bugün

değiĢik yaĢlı, çok katlı, karıĢık ve düzensiz bir orman kuruluĢuna sahiptir.

Büyük alanlarda monokültür biçiminde kurulan iğne yapraklı plantasyonlar arasında yer alan

bu meĢcereler; hem doğanın binlerce yılda oluĢturduğu yöresel ırkların muhafazası, hem

yabanıl hayatın korunup geliĢtirilmesi, hem aynı yaĢlı ve tek katlı plantasyonların meydana

getirdiği tekdüzeliği kırarak renkli bir mozaik oluĢturması, ve hem de böcek, mantar ve

yangın gibi afetlerin yayılma hızlarının azaltılması bakımlarından, estetik ve korumaya

yönelik çok yönlü bir fonksiyon görmektedir. Ormanın mevcut halinin korunarak iĢletilmesi

hem biyolojik çeĢitliliğin korunması ve hem de estetik ve yangın riski açısından gerekli

görüldüğünden; bu meĢcerelerin Yapraklı Koruma ĠĢletme Sınıfı adı altında ayrılması ve

sürekli orman formunda, değiĢik yaĢlı ve çok katlı irregüle (düzensiz) olarak iĢletilmesi

yararlı bulunmuĢtur. Fransız Hacım Metodu nitelikleri itibariyle böyle düzensiz ormanların

Page 247: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

iĢletilmesine çok uygun düĢtüğü için, bu iĢletme sınıfında faydalanmanın düzenlenmesinde bu

metodun kullanılması uygun görülmüĢtür.

Orman Amenajmanı pratiği açısından, sürekli orman kavramı içinde düĢünülen bu iĢletme

sınıflarında doğal sürekliliğin kontrolü ya yöresel koĢullara uygun olarak kararlaĢtırılan amaç

servetin veya amaç göğüs yüzeyinin sürekliliğine bakılarak sağlanır. Bir anlamda optimal

servet veya optimal göğüs yüzeyi kavramına da karĢılık gelen bu iki kriter, uygulanan

amenajman metoduna göre ya idare süresi, ya amaç çapı, veya her ikisinin kombinasyonuna

göre belirlenir. Türkiye Orman Amenajmanında faydalanmanın düzenlenmesinde 1963 yılına

kadar ana metot olarak uygulanan Fransız Hacım Metodu, hem amaç çapını ve hem de amaç

çapına karĢı gelen idare süresini düzenleme aracı olarak kullanmaktadır.

Kerpe AraĢtırma Ormanında amaç serveti yardımıyla sürekliliğin kontrol edilmesi uygun

bulunmuĢtur. ĠĢletme sınıfındaki meĢcerelerin bugün itibariyle ulaĢtıkları en fazla hacım,

örnek alanlardaki sağlam ve çürüksüz ağaçlarda saptanabilen en kalın çap (amaç çapı) ve bu

çapa ulaĢabilmek için gerekli yıl sayısı (idare süresi) belirlenmiĢtir.Yapılan gözlem, inceleme

ve değerlendirme sonuçlarına göre; ı-Ormanın sürgün kökenli olduğu, ıı Yabanıl hayat

açısından birim alandaki amaç servetinin fazla yüksek tutulmaması gerektiği, ııı uygulanacak

amenajman metodunun özellikleri de dikkate alınarak, Yapraklı Koruma ĠĢletme sınıfında

amaç çapının 48 cm, idare süresinin 120 yıl, ve birim alandaki amaç (optimal) servetin 180 m³

olması uygun görülmüĢtür. Buna göre bu iĢletme sınıfında ince, orta ve kalın çap sınıflarına

ait hacım ve hasılat parametreleri aĢağıdaki biçimde ortaya çıkmıĢtır:

Ġdare Süresi (Yıl) Amaç Çapı (Cm) Amaç Serveti (m³/ha)

U/3 → 40 D/3 → 16 Vi → 20

2U/3 → 80 2D/3 → 32 Vo → 60

U → 120 D → 48 Vk → 100

Kerpe AraĢtırma Ormanınının sürekli orman iĢletme sınıfında aktüel kuruluĢu farklı altı

değiĢik meĢcere tipi bulunmaktadır. Ancak, kuruluĢ tektir. Buna göre her farklı aktüel

kuruluĢun bu tek optimal ile karĢılaĢtırılması gerekmektedir. Bu konuda bir örnek meĢcere tipi

(KnKsDycb3) ġekil 2’de gösterilmiĢtir.

0

50

100

150

200

Vi Vo Vk Toplam

Çap sınıf ları

Ağaç s

erv

eti

(m3/h

a)

Optimal

Aktüel

ġekil 2.Yapraklı Koruma ĠĢletme Sınıfında Aktüel ve Optimal KuruluĢların KarĢılaĢtırılması

KnKsDycb3

Page 248: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3.4.2 Odun Üretimi (Endüstriyel Plantasyon) ĠĢletme Sınıfında Optimal KuruluĢun

Saptanması

Kerpe AraĢtırma Ormanında endüstriyel odun üretimine yönelik iĢletme sınıfı, hem orman

sahibi AraĢtırma Enstitüsünün hızlı geliĢen türler ve plantasyon ormancılığı konusunda

kazandığı yaklaĢık 30 yıllık bilgi birikimi ve deneyimlerini uygulamaya aktararak bu konuda

somut örnekler göstermek, ve hem de bir taraftan endüstriyel plantasyonların nasıl

planlanacağını ortaya koyarken diğer taraftan da Enstitü bütçesine düzenli bir gelir sağlamak

amacıyla oluĢturulmuĢtur. Bu bağlamda Pinus radiataların Kerpe koĢullarına uygun olmadığı

araĢtırma sonuçları ile de sabit olmasına karĢın, plan ünitesinin bir araĢtırma ormanı olduğu

dikkate alınarak, bu tür için yine de ayrı bir süreklilik ünitesi, yani bir anlamda ayrı bir

iĢletme sınıfı oluĢturulmuĢtur.

Endüstriyel plantasyonlarda iĢletme Ģekli tıraĢlama, kesim ve dikime dayanır. Bu ormanlarda

doğal gençleĢtirme prensip olarak düĢünülmez. Diğer taraftan endüstriyel plantasyonlar

sadece verim gücü yüksek yetiĢme ortamlarında mekanizasyona uygun nispeten düz

arazilerde kurulduğu için, bu ormanlarda bonitet farklılığı da önem taĢımaz. Sayılan bu

nedenlerden ötürü de, bu ormanlarda amenajman metodu olarak gerçek alana dayalı traĢlama

kesim ve dikim metodu uygulanır.

Uygulanan iĢletme Ģekli nedeniyle endüstriyel plantasyonlar aynı yaĢlı ve tek katlı (Maktalı)

orman formuna sahiptir. Bu forma sahip ormanlarda optimal kuruluĢlar; idare süresi ve

periyot uzunlukları dikkate alınarak, eğer var ise prensip olarak hasılat tabloları yardımı ile

ortaya konur. Bu tabloların olmadığı hallerde ise, “Kesimlik Ortalama Artım” yönteminden

yararlanılır.

Kerpe AraĢtırma Ormanında endüstriyel plantasyon iĢletme sınıfında iki tür bulunmaktadır.

Ancak bu türlerden sadece Sahilçamı için bir hasılat tablosu mevcuttur. ĠĢte, hem

uygulayıcının kafasını karıĢtırmamak ve hem de planlamada belirli bir standardı tutturmak

amacıyla odun üretim iĢletme sınıfında optimal kuruluĢlar her iki tür için de Kesimlik

Ortalama Artım metodu ile belirlenmiĢtir.

Kerpe AraĢtırma Ormanında dikim yılı aynı olmasına karĢın meĢcere tiplerinin birim alandaki

hacım farkları muhtemelen orijin farklılığından kaynaklanmıĢtır. Bu nedenle, optimal kuruluĢ

için kesimlik ortalama artım hesaplanırken, yeni kurulacak meĢcerede verimi yüksek

orijinlerin kullanılacağı dikkate alınarak, hesaplamada hacmi en yüksek olan meĢcerenin

kesimlik ortalama artımının kullanılması gerekir.

Endüstriyel plantasyonlarda maktalar yıllık olduğu için yıllık kesim alanları (Optimal yıllık

kesim alanı) OYa = F/U ile hesaplanır. Formülde F iĢletme sınıfının gerçek alanını, U idare

süresini göstermektedir. Yıllık alanlar üzerindeki optimal ağaç serveti ise, ilgili ağaç türünün

normal sıklıktaki meĢceresinin birim alandaki hacmini yaĢa bölmek suretiyle hesaplanan

Kesimlik Ortalama Artımı (Ik) bu alanlar ile çarpmak suretiyle belirlenir.

Buna göre bu iĢletme sınıflarındaki tüm optimal servetin, bütün yaĢlardaki optimal servetlerin

toplamı olacağı açıktır. Bu serveti:

OV=u

t

OVi1

t=1, 2, 3, . . . . . , u

formülü ile hesaplamak mümkündür. Formülde ΣOV; iĢletme sınıfının toplam optimal

servetini (m³), OVi; t yaĢındaki yıllık makta (OYa) üzerindeki optimal serveti (m³), u idare

süresini göstermektedir.

Page 249: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Odun Üretim ĠĢletme Sınıfında Sahilçamı ve Radiata için ayrılan alanlar sırası ile.28,483 ve

36,594 hektardır. Bu türlere ait meĢcerelerde hesaplanan en büyük kesimlik ortalama artımlar

sırasıyla 11,279 m³/yıl ve 11,597 m³/yıl’dır. Ġdare süreleri ise her iki tür için de 25 yıldır. Bu

veriler ile Maritima için hesaplanan optimal servet ġekil 3’te gösterilmiĢtir.

0

50

100

150

200

250

300

350

1 4 7 10 13 16 19 22 25

Yaş

m3/y

ıl

ġekil 3. Maritima ĠĢletme Sınıfında Optimal KuruluĢun Grafik Olarak Gösterilmesi.

Optimal servetin sadece toplamının bilinmesinin yeterli olması ve fakat bunun yaĢ

basamaklarındaki miktarını bilmeye gerek görülmemesi halinde, iĢletme sınıfındaki toplam

optimal servetin ΣOV = Vu×(U/2) = Vu×0,5U formülü ile basit olarak hesaplanması da

mümkündür. Bu formülde Vu; plan ünitesinde idare süresini doldurmuĢ normal sıklıktaki

meĢcerenin hacmını göstermektedir.

Kesimlik ortalama artım yöntemi ile optimal kuruluĢ belirlenmesinde ara hasılat miktarları

dikkate alınamamaktadır. Diğer taraftan meĢcere boy büyümesinin S eğrisi biçiminde

olmasına ve ilk birkaç yaĢ basamağında hacım bulunamamasına karĢın, bu yöntemde düz bir

büyüme trendi ile yetinilmektedir (ERASLAN 1982, ASAN 1999, s.201). Bu durum metodun

kendisinden kaynaklanan bir olgudur.

3.4 Eta KararlaĢtırma

Planlamada meĢcere bazı esas alındığından, her meĢcerenin etası göreceği ana fonksiyona,

aktuel ve optimal meĢcere kuruluĢuna ve hasılat parametrelerine göre diğerlerinden bağımsız

olarak belirlenmiĢtir. Genel prensip olarak;

Müdahelesi özel bilgi gerektiren tohum üretim iĢletme sınıfına,

Müdahelesi uygulanan araĢtırma projesinin amaçlarına göre değiĢen projeli

araĢtırmalar iĢletme sınıfına

Sit alanlarında doğa koruma fonksiyonu görecek mutlak koruma iĢletme sınıfına

tarafımızdan eta verilmemiĢtir.

Estetik iĢletme sınıfı, yapraklı koruma iĢletme sınıfı ve üretim iĢletme sınıfına, amaç

kuruluĢları ve aktüel durumları karĢılaĢtırılarak eta verilmiĢtir. Projesiz bilimsel araĢtırma

iĢletme sınıfına ise, her hangi bir amaç gözetmeksizin, meĢcerelerin sadece sağlık ve

geliĢmelerine katkı yapmak üzere belirli bir eta verilmiĢtir.

Odun üretimi iĢletme sınıfında Radiata ve Maritima türleri için iki ayrı alt iĢletme sınıfı

oluĢturulmuĢtur. TıraĢlama kesim ve dikime dayalı gerçek yıllık alan amenajman metodunun

ana metot olduğu bu iĢletme sınıfında eta hesabı, elde hasılat tablosu olmadığı için kesimlik

ortalama artım ile hesaplanmıĢtır. Bu iĢletme sınıflarında üretim sürekliliği alan kontroluna

Page 250: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

dayandığı için, eta hesabı aynen baltalıklarda olduğu gibi yıllık kesim alanı, (F/U), kesimlik

ortalama artım (V/t) ve kesime girilecek yaĢa (Ky) göre hesaplanmıĢtır.

Ey = (F/U)×(V/t)×Ky

Plan ünitesinin 7 değiĢik bölmeciğinde hem Maritima için ve hem de Radiata için 10 yıllık

plan dönemini kapsayacak biçimde iki ayrı kesim planı ve eta hesabı yapılmıĢtır.

Bölmeciklerin kalan kısımları için ara hasılat hesaplanmıĢtır. Ara hasılat kesimlerinde dönüĢ

süresi 5 yıl olarak kabul edilmiĢtir.

Odun üretimi iĢletme sınıflarında idare süreleri iĢletme amacına bağlı olarak lif-yonga odunu

amacı için her iki türde de 25 yıl kabul edilmiĢtir.

Yapraklı koruma iĢletme sınıfında sürekli orman düĢüncesi ön plana çıkartılmıĢtır. Bu iĢletme

sınıfında ürün ve hizmet akıĢı sürekliliğinin hacım kontroluna dayandırılması uygun

bulunmuĢ ve bu amaçla 1883 Fransız Hacım Metodu ana metot olarak seçilmiĢtir. Eta hesabı,

180 m³ dikili amaç serveti, 48 cm amaç çapı ve 180 yıllık idare süresi esas alınmak ve buna

göre belirlenen optimal kuruluĢları, meĢcere tiplerinin aktüel kuruluĢları ile karĢılaĢtırmak

suretiyle gerçekleĢtirilmiĢtir.

Sürekli orman iĢletme sınıfında yıllık kesim bloklarının dönüĢ süresi, diğer iĢletme sınıfları

için kararlaĢtırılan dönüĢ süresi ile uyum sağlamak amacıyla 5 yıl alınmıĢtır.

3.5 Kesim Haritasının Düzenlenmesi

AraĢtırma ormanında üretim iĢletme sınıfına dahil bulunan ve tıraĢlama kesilecek olan alanlar,

5 yıllık dönüĢ süresine göre bakım görecek alanlar, sürekli orman iĢletme Ģekli ile iĢletilecek

alanlar ve hiç bir silvikültürel iĢleme tâbi olmayacak alanlar kesim haritasında ayrı ayrı

gösterilmiĢtir. Silvikültürel yönden önem taĢımaları nedeniyle kesim haritasında tohum

meĢcereleri de ayrıca gösterilmiĢtir. (ġekil 4)

3.6 Kerpe Planının Temel Özellikleri

Kerpe AraĢtırma Ormanı’nın bu amenajman planı Türkiye Orman Amenajmanı pratiğinde

pek çok alanda bir ilk olma özelliğine sahiptir. ġöyle ki,

TUR-71 Projesinden sonra Türkiye’de 65000 ha endüstriyel plantasyon kurulmasına

karĢın, bu ormanlarda kuruluĢ amacını gerçekleĢtirmeye uygun tek bir amenajman planı

mevcut değildir. Bir baĢka ifade ile bir endüstriyel plantasyonun nasıl amenaje edileceği, bu

plan dıĢında hiç bir planda gösterilmemiĢtir.

Kerpe planında, endüstriyel plantasyonların dayattığı monokültürel iĢletmeciliğinin,

biyolojik çeĢitlilik ve doğal peyzajın korunmasına yönelik çağdaĢ iĢletmecilik ile nasıl

bağdaĢtırılacağı da somut biçimde gösterilmiĢtir. Yapraklı Ģeritlere fonksiyon atfedilmesi ve

yıllık tıraĢlama alanlarının hem plan ünitesi bütününde ve hem de aynı bölmecik içinde

dağıtım biçimi ile, bir taraftan endüstriyel plantasyonların getirdiği aynı yaĢlılık ve tek

katlılığın sakıncası hafifletilirken, bir taraftan da yangın, böcek, mantar ve fırtına zararlarının

oluĢum ve yayılma hızı engellenmeye çalıĢılmıĢtır. TıraĢlama ve sürekli orman iĢletme

Ģekillerine aynı anda ve yan yana yer veren Kerpe Planı bu yaklaĢım biçimi ile de yeni bir

örnek özelliği sergilemektedir.

Page 251: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ġekil 4. Kerpe AraĢtırma Ormanı, Silvikültürel ĠĢlem Haritası

Page 252: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Batı Karadeniz Bölgesindeki yapraklı ormanlarda son 11 yıldan bu yana sürekli

orman iĢletme sınıfları ayrılmasına karĢın, bu planlarda silvikültürel ilkelere dayanan

amenajman metodu kullanılmıĢ ve fakat ürün ve hizmet akıĢının nasıl garanti edileceği somut

olarak ortaya konamamıĢtır. Yani etalar sadece silvikültürel gerekçelere bağlanmıĢ ve fakat

ormanda eta ve ağaç serveti sürekliliğinin nasıl kontrol edileceği belirtilmemiĢtir. Bu plan bu

yönü ile de bir ilktir.

MeĢcere bazında planlama özellikle Batı Karadeniz model planlarının temel yaklaĢımı

olmakla birlikte, bu planlarda ağaç serveti envanteri asıl olarak bölme içinde geçici noktalarda

yapılan açıĢayım yöntemi ile gerçekleĢtirilmektedir. Konvansiyonel planlardaki envanter ise

ormanın tamamına dağıtılan geçici sistematik alanlarda maĢcere tipi bazında yapılmaktadır.

Bu plan Türkiye Orman Amenajmanına ilk defa meĢcere bazında sabit deneme alanlarına

dayalı sürekli envanter düĢüncesini getirmektedir.

Bu amenajman planı kullandığı çağdaĢ araç ve teknoloji itibariyle de ayrıcalıklı

konumdadır. Planın tüm haritaları bilgisayar ortamında Coğrafi Bilgi Sistemleri esasına göre

sayısal olarak hazırlanmıĢtır. Taslak meĢcere haritasından, en son kesim haritasına kadar tüm

haritalar, ulusal nirengi ağına bağlı olarak (UTM koordinat bilgisiyle) düzenlenmiĢtir. Her

meĢcerenin alansal coğrafi konumu ile, sayısal ve sözel (konusal=tematik) özelliklerine iliĢkin

bilgiler sayısal ortamda mevcuttur. Tip ayrımı, alan hesabı gibi rutin ve zaman alıcı iĢler

tamamen bilgisayar ortamında gerçekleĢtirilmiĢtir. Keza, meĢcere hacım ve hasılat

parametreleri ile ara ve son hasılat kesim planları, ve yine plan içindeki tüm diğer tablolar

oluĢturulan özel bir bilgisayar programı ile elde edilmiĢtir. Genel bir anlatımla, arazide

toplanan tüm bilgiler bilgisayar ortamında iĢlenmiĢ ve plana istenen formatta yerleĢtirilmiĢtir.

3.7. Kerpe Planının Eksik ve Yetersizlikleri

Türkiye Orman Amenajmanı uygulamalarına pek çok yenilik getirmesine karĢın Kerpe

Planının önemli eksikleri de mevcuttur. Örneğin:

Her meĢcerenin sayısal, sözel ve konumsal özelliklerine iliĢkin bilgiler veri tabanında

mevcut olmakla birlikte, planlama sırasında bu bilgileri çeĢitli arayüz programları ile belirli

amaçlara kanalize edecek özgün bir Orman Bilgi Sistemi geliĢtirilememiĢtir.

ĠĢletme sınıfları fonksiyonel olarak ayrılırken, birden fazla fonksiyonun söz konusu

olduğu alanlarda öncelik sırası HiyerarĢik Analiz Yöntemi gibi çağdaĢ tekniklerin

mevcudiyetine rağmen sezgisel yöntemle belirlenmiĢtir. Keza iĢletme sınıfı ayrımında da

Amaç Programlama, Dinamik Programlama, Doğrusal Programlama gibi kantitatif karar

teknikleri göz ardı edilmiĢtir.

Odun üretimi iĢletme sınıfında eta hesabı hasılat matrislerine dayalı simülasyon

tekniği yerine, kesimlik ortalama artım yolu ile gerçekleĢtirilmiĢtir.

4. SONUÇ ve ÖNERĠLER

Sayısal haritaların düzenlenmesinde, ARC/INFO, print’e hazırlanmasında Arc/View, her türlü

hesaplama, tablo ve grafiklerin düzenlenmesinde ise MS Excel kullanılmıĢtır. Ġlgili

bölümlerde verilen ayrıntılardan ve ortaya konan sunumlardan da anlaĢılacağı üzere, bu plan

klasik amenajman planlarından çok farklı özelliklere sahiptir. Bunların baĢında bütün yersel

bilgilerin bilgisayar ortamında sayısal haritalarda kayıtlı olması ve çeĢitli konularda

sorgulamaya olanak verecek biçimde hazırlanmıĢ veri tabanıyla kullanıma hazır

bulundurulması gelmektedir. Arazi verileri için sabit deneme alanlarının kurulması, iĢletme

sınıflarının fonksiyonel olarak ayrılması, sürekli orman kavramı ve biyolojik çeĢitliliğin

korunmasına yönelik düĢüncelerin planlamaya etkin biçimde sokularak iĢlerlik

kazandırılması, ve nihayet endüstriyel plantasyonların nasıl amenaje edileceğine iliĢkin ilk

örnek olması gibi özellikler, bu planın ayırıcı nitelikleridir.

Page 253: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Burada verilen bilgiler çerçevesinde, bundan sonra hazırlanacak veya yenilenecek amenajman

planlarında Ģu hususlara dikkat edilmeli ve yerine getirilmeye çalıĢılmalıdır:

Ülkemizdeki tabii ormanlar için hazırlanacak amenajman planları süreklilik esasına

dayandırılmalıdır.

Bu amaçla, zaten çoğunluğu bozulmuĢ ormanlarımızın daha fazla kaybolmaması ve

iĢlevlerini yerine getiremez hale gelmemesi için koruma ilkesi ön planda tutulmalıdır.

Orman envanteri, ülke çapında sistematik olarak alınacak sabit örnek alanlara

dayandırılmalıdır.

Amenajman haritaları, orman sınırları da dahil olmak üzere orman parçasına ait

bütün bilgileri kapsayacak Ģekilde ve coğrafi bilgi sistemleri çerçevesinde bilgisayar ortamına

aktarılmalı, esasları belirlenecek Orman Bilgi Sistemine göre konusal veri tabanına

kavuĢturulmalıdır.

Plan ünitesine ait ormanın fonksiyonları belirlenmeli ve amenajman planı bu

fonksiyonları yerine getirecek Ģekilde hazırlanmalıdır.

Orman Amenajman Yönetmeliği bu hususları yerine getirebilecek Ģekilde

yenilenmelidir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

ANONĠM 1999 : Münferit Orman Amenajman Planlaması. Teknik Ġzahname. O.G.M.Orman Ġdaresi

ve Planlama Dairesi BaĢkanlığı Yayını.

ASAN, Ü. 1992 : Orman Amenajmanında Fonksiyonel Planlama ve Türkiyedeki Uygulamalar.

Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine ĠliĢkin Genel GörüĢme.

Bildirileri, s.181-196.

ASAN, Ü. 1999 : Orman Amenajmanı Ders Notları. 258 Sayfa Roto Baskı

ASAN, Ü. ; YEġĠL, A. ; DESTAN, S. 1996. A New Approach On The Rational Utilisation of

the Forest Resources in Turkey. Second Balkan Scientific Conference on Study, Conservation

and Utilisation of Forest Resources, Proceedings. pp. 110-115

ASAN, Ü. ; YEġĠL, A. ; DESTAN, S. 1998 : Multi Benefical Forest Use And Functional

Planning. Bulgarian Forest Science, No ´, pp.121-130

EFENDĠOĞLU, M. 1999 : Türk-Alman Ormancılık Projesi Çerçevesinde Düzenlenen Amenajman

Planları ve Ülkemizdeki Uygulama Olanakları. Orman Mühendisliği Dergisi, Sayı 4: s.27-32.

ERASLAN, Ġ. 1982 : Orman Amenajmanı. Ġ.Ü.Orman Fakültesi Yayınları No: 3010/318, 585 sayfa

GULDĠN, J.M. 1996 : The Role of Uneven Aged Silviculture in the contextEcosystem Management.

Western Journal of Applied Forestry 11 (1): pp.4-12

Page 254: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ÇOK AMAÇLI ORMAN AMENAJMAN PLANLARININ

AMAÇ PROGRAMLAMA YÖNTEMİ İLE DÜZENLENMESİ

Arş.Gör.Dr. Mehmet MISIR, Doç.Dr. Emin Zeki BAŞKENT

K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon

[email protected]

Kısa Özet

Bu çalışmada KTÜ Araştırma Ormanı’ndan yer alan 218.8 hektar büyüklüğündeki ormanlık

alanın çok amaçlı olarak planlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla, dört değişik amaç

kombinasyonlu model geliştirilmiştir. Modellerde işletme amaçları, odun üretimi, toprak

erozyonunu önleme ve su üretimi olarak belirlenmiştir. Her bir modelde amaçların idare

süresi (100 yıl) boyunca kestirimi yapılmış ve amaç programlama ile optimal

gerçekleştirme imkanları araştırılmıştır. Tüm modellerde belirlenen önceliklere göre eta, su

üretimi ve toprak kaybı miktarları hedeflenen değerlere ulaştırılmıştır. Modellerin çözümü

sonucunda çalışma alanında yer alan meşcerelerin göreceği fonksiyonlar belirlenerek

çalışma alanının uzun vadeli fonksiyon haritası elde edilmiştir.

GİRİŞ

Günümüzde orman ürün ve hizmetlerine olan talebin gittikçe çeşitlenmesi, aynı orman

alanının aynı anda birden fazla amaca göre çok amaçlı işletilmesini zorunlu hale getirmiştir.

Özellikle büyük kentlerin hemen bitişiğinde ve yakın çevresinde bulunan ormanlarda, başta

kaliteli içme suyu üretimi olmak üzere, estetik, rekreasyon ve toplum sağlığı gibi işletme

amaçları ön plana çıkmış bulunmaktadır. Toplumun bu yöndeki yoğun baskıları nedeniyle,

örneğin İstanbul’da önceleri sadece çeşitli çap ve nitelikte orman ürünleri üretimi amacıyla

işletilen ormanlarda, bu amaçlar giderek önemini yitirmiş ve su kaynaklarını koruma (Su

Koruma), toprak erozyonunu önleme (Toprak Koruma), doğal peyzajı geliştirme ve estetik

etkisini arttırma (Peyzaj Koruma), bazı askeri tesisleri gizleme (Ulusal Savunma) ve halkın

gezme, eğlenme, dinlenme ve spor yapma ihtiyacını karşılama (Rekreasyon) gibi işletme

amaçları, ana amaçlar olarak ön plana çıkmıştır (ASAN, 1992). Ancak, orman kaynaklarından

faydalanmayı çok amaçlı kullanım ilkesine göre düzenleyen bir amenajman planı 1990 yılına

kadar ne yazık ki gerçekleştirilememiştir. Orman Amenajmanı uygulamalarında planlama

birimlerinin kimi bölümleri her ne kadar ormanların toprak koruma ve erozyon kontrolü, su

koruma ve hidroloji gibi fonksiyonlar gözetilerek muhafaza işletme sınıfı adı altında

ayrılmakta ise de, bu uygulamayı çok amaçlı kullanım biçiminde değerlendirmek mümkün

değildir. Çünkü, bu amaçla ayrılan ormanlarda hiçbir özel planlama ve uygulama

öngörülmemekte ve ayrılan alanlar olduğu gibi doğaya terk edilmektedir (ASAN, 1999).

Buradan, ormanların hangi amaçlarla işletileceğine karar verirken aynı zamanda, ormanın

göreceği fonksiyonları saptamalı, bu fonksiyonlara göre amaçları sıralamalıdır (KÖSE, 1994).

Planlama çalışmalarına esas olan işletme amaçlarının belirlenmesinde gözetilen temel

düşünce, ormanların sağladığı çeşitli fayda ve fonksiyonlar arasında toplumun önceliklerinin

belirlenmesinden ve sıralanmasından ibarettir. Faydalanılması düşünülen orman fonksiyonları

da işletme amaçları olarak karşımıza çıkmaktadır (ASAN, 1992).

Orman kaynaklarının çok amaçlı kullanımı, modern planlama çalışmalarında orman

amenajmanının ana hedefi olarak kabul edilmektedir.

Günümüz ormancılığında amaç, biyolojik dengeyi bozmadan ve ormanın üretim

kapasitesinde bir azalmaya neden olmadan mevcut ormanlardan çok amaçlı faydalanma

prensibine göre olabildiğince sürekli bir şekilde faydalanmaktır (BAŞKENT, 1999). Bu

Page 255: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

nedenle, orman işletmesi tek bir amacı maksimize veya minimize eden çözümlere değil,

birden fazla amacı birlikte sağlayan optimum çözümlere yönelmiştir. Bu da yöneylem

araştırması tekniklerinden amaç programlama yöntemi ile mümkün olmaktadır (MISIR,

2001).

Bu bildiride çok amaçlı bir planlama modeli geliştirilmiştir. Eta, Su üretimi ve toprak

erozyonunu önleme amaçlarını içeren değişik kombinasyonlu 4 adet alternatif model

geliştirilmiş ve amaç programlama yöntemi ile çözülmüştür.

MATERYAL ve YÖNTEM

Araştırma Alanının Tanıtımı

Araştırma alanı, Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü Maçka Orman İşletme Müdürlüğü

Çatak Orman İşletme şefliği, Ormanüstü planlama birimi sınırları içerisinde kalmaktadır.

218.8 hektar bir alanı kaplayan araştırma alanındaki ormanlık alanın, 196.3 hektarı iyi koru,

1.8 hektarı bozuk koru ve 20.7 ha'ı bozuk baltalık niteliklerindedir. Araştırma alanında yer

alan meşcerelere ilişkin kimi envanter değerleri Tablo 1'de verilmiştir.

Tablo 1. Araştırma Alanı Meşcere Tanıtım Tablosu

Bölme

No

Meşcere

No

Alan

(ha) Meşcere Tipi

Bonitet

Sınıfı1

Yaş

Sınıfı

Eğim

Grubu2

Bakı

Grubu3

Servet

(m3/ha)

Artım

(m3/ha)

145 45 0,7 CBKBt 6 6 3 2 0.4 0.05

145 52 4,8 LKnKzGnbc2 3 3 4 2 112.1 2.34

146 53 12,3 LKnKzGnbc2 3 3 4 6 112.1 2.34

146 79 8,7 KnLc3 3 3 3 7 327.5 6.12

146 81 5,1 CBKBt 6 6 3 7 0.4 0.05

146 83 6,4 Lc2 4 3 3 7 266.2 4.03

145 86 7,3 LKnKzGnbc2 3 4 4 2 112.1 2.34

144 89 10,9 LKnKzGnbc2 3 4 4 6 112.1 2.34

153 107 0,6 LKnKzGnbc2 3 3 3 5 112.1 2.34

145 109 1,0 CBKBt 6 6 4 2 0.4 0.05

153 110 3,6 CBKBt 6 6 3 5 0.4 0.05

152 114 0,2 LKnKzGnbc2 3 4 4 1 112.1 2.34

146 116 2,3 Lc2 4 4 4 6 266.2 4.03

152 117 6,1 CBKBt 6 6 4 2 0.4 0.05

153 118 15,9 Lc2 4 4 3 6 266.2 4.03

152 128 10,0 LKnKzGnbc2 3 4 4 2 112.1 2.34

153 133 1,1 KnLc3 3 3 3 7 327.5 6.12

154 135 11,9 Lc2 3 4 4 5 266.2 4.03

153 152 1,0 LKnKzGnbc2 3 4 3 3 112.1 2.34

197 156 4,2 CBKBt 6 6 4 2 0.4 0.05

198 160 12,6 LKnKzGnbc2 4 4 4 5 112.1 2.34

199 161 7,5 LKnKzGnbc2 4 4 4 3 112.1 2.34

154 165 4,5 LKnKzGnbc2 3 4 4 4 112.1 2.34

154 166 2,7 Lc3 3 4 4 5 355.8 6.90

197 171 16,9 LKnKzGnbc2 3 4 4 2 112.1 2.34

200 179 4,1 Lc3 3 4 4 5 355.8 6.90

1 Bonitet ve yaş sınıfı 6 çok bozuk ve bozuk meşcereleri, 7 ise OT alanlarını göstermektedir.

2 Eğim grupları “%0-10:1, %11-30:2, %31-60:3, %61-100:4 ve %100< :5” şeklinde oluşturulmuştur.

3 Bakı grupları; 1-Kuzey, 2-Kuzeydoğu, 3-Doğu, 4-Güneydoğu, 5-Güney, 6-Güneybatı, 7-Batı ve 8-Kuzeybatı şeklindedir.

Page 256: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

Tablo 1 devamı. Araştırma Alanı Meşcere Tanıtım Tablosu

Bölme

No

Meşcere

No

Alan

(ha) Meşcere Tipi

Bonitet

Sınıfı

Yaş

Sınıfı

Eğim

Grubu

Bakı

Grubu

Servet

(m3/ha)

Artım

(m3/ha)

200 185 5,3 LKnKzGnbc2 3 4 4 6 112.1 2.34

200 190 14,5 Lc2 2 4 4 7 266.2 4.03

199 202 2,3 OT 7 7 4 3 0 0

200 219 1,1 OT 7 7 4 8 0 0

199 223 7,7 Lc2 2 4 4 4 266.2 4.03

198 227 16,6 Lc2 2 4 4 5 266.2 4.03

197 233 3,5 Lc2 2 4 4 2 266.2 4.03

197 234 1,8 Kzc1 3 6 4 2 78.4 1.67

238 271 3,6 Lc2 2 3 3 4 266.2 4.03

Toplam 218,8

Yöntem

Amaç Programlama ile Planlama Modelinin Kurulması

Ekonomik açıdan maksimum gelir veya minimum gider sağlayan bir model çözümü

(=eniyi çözüm), diğer işletmelerde/disiplinlerde olduğu gibi ormancılıkta da her zaman kabul

görmemektedir. Ormancılıkta maksimum faydalanmadan amaç, biyolojik dengeyi bozmadan

ve ormanın üretim kapasitesinde bir azalmaya meydan vermeden mevcut ormanlardan çok

amaçlı faydalanma prensibine göre olabildiğince sürekli bir şekilde faydalanmak olduğundan,

orman işletmesi tek bir amacı maksimize veya minimize eden çözümlere değil, birden fazla

amacı birlikte sağlayan optimum çözümlere yönelmiştir. Amaç programlama da bu

tekniklerin başında gelmektedir (KÖSE, 1986).

Amaç programlamada model kurmanın 3 temel aşaması bulunmaktadır:

1) Amaç fonksiyonlarının kurulması

2) Erişim fonksiyonunun kurulması

3) Tüm değişkenlerin sıfır ya da sıfırdan büyük olması

Bu biçimiyle amaç programlamanın modellenmesi, doğrusal programlamaya çok

benzemektedir. Doğrusal programlamadaki kısıtlayıcı koşullar, amaç programlamadaki amaç

fonksiyonlarına; doğrusal programlamadaki amaç denklemi, amaç programlamadaki erişim

fonksiyonuna; doğrusal programlamadaki pozitiflik koşulu, amaç programlamadaki tüm

değişkenlerin pozitif olmasına benzetilebilir. Ancak, içerik yönünden farklılıklar vardır.

Örneğin; doğrusal programlamada amaç denklemi minimize veya maksimize yapılırken, amaç

programlamada erişim fonksiyonu daima minimize edilir. Amaç programlamanın bu bileşenleriyle birlikte modeli aşağıdaki şekilde kurulur:

1) Amaç Fonksiyonlarının Kurulması

Genel olarak bir amaç fonksiyonu;

)(G i xf i şeklinde tanımlanır. Burada; X, karar değişkeni, Gi, i. Amaç, fi, karar

değişkenleri fonksiyonunu göstermektedir.

Her amaç fonksiyonunun bir sağ taraf değişkeni vardır. Bu değerler bi ile gösterilir. Amaç

fonksiyonlarındaki bi değerleri, her amaç için hedeflenen değeri gösterir. Ayrıca; her amaç

fonksiyonunun sol tarafına bir negatif (ni) ve bir pozitif (pi) sapma değişkeni eklenir. Bu durumda

amaç fonksiyonu; iiii bpnxf )(G i i=1,2,3,...,m (m: amaç fonksiyonu sayısı)

)(XfG ii

)(

ii bxf

Page 257: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

şekline dönüşür. Burada;

ni, i. amaç fonksiyonunun hedeflenen değerler (bi)’den negatif sapmasını

pi, i. amaç fonksiyonunun hedeflenen değerler (bi)’den pozitif sapmasını gösterir.

Amaçlar formüle edildikten sonra, her amaç için öncelik saptaması yapılır. En önemli amaçlar

birinci önceliğe alınmalıdır. Birden fazla amacın aynı öncelikte yer alması durumunda ise, amaçların

birimleri aynı olmalıdır. Amaçlara öncelikler verilebileceği gibi “ağırlık” ta verilebilir. Bu durumda,

amaçların ağılıkları önceliklerini etkilemez.

2) Erişim Fonksiyonunun Kurulması

Amaç programlamada, ikinci olarak erişim fonksiyonu kurulur. Erişim fonksiyonunda sapma

değişkenleri önem sırasına göre yer alır.

Burada; a , erişim fonksiyonudur. Hedeflerden olan sapmanın en aza indirgenmesini içerir.

3) Tüm değişkenlerin sıfır ya da sıfırdan büyük olması

Modelde yer alan karar değişkenleri ile negatif ve pozitif sapma değişkenleri sıfır veya daha

büyük değer taşımalıdırlar.

0 p ,n ,X

İşletme Amaçlarının Belirlenmesi

Araştırma alanında yer alan meşcerelerin göreceği fonksiyonlar aşağıdaki şekilde

belirlenmiştir.

- Odun ürünleri üretimi fonksiyonu,

- Su üretimi fonksiyonu,

- Toprak erozyonunu önleme fonksiyonu,

Orman ürünleri üretimi, su üretimi ve toprak erozyonunu önleme fonksiyonlarını

görecek meşcerelerin belirlenmesi işlemi, oluşturulan çok amaçlı modellerin çözümü

sonucunda belirlenmiştir. Çözüm sonucunda kimi meşcerelerin bir tek fonksiyon, kimi

meşcerelerin de birden fazla fonksiyon göreceği saptanmıştır.

Meşcerelerde oluşacak toprak erozyonu ve su üretimi miktarının belirlenmesinde

meşcere göğüs yüzeyi ile bunlar arasında bir ilişki aranmıştır. Bu amaçla araştırma alanında

gerçekleştirilen envanter (toplam 240 adet örnekleme alanı alınmış ve bunların 82 adedi

devamlı örnekleme alanı özelliğindedir) çalışması sonucu elde edilen veriler (hektardaki ağaç

sayısı ve gövde çapları) ile açılan 132 adet toprak profilinden alınan örnekler üzerinde

gerçekleştirilen analizler (ALTUN, 1995) sonucu elde edilen verilerden yararlanılmıştır.

Meşcerelerden meydana gelen toprak erozyonu ve su üretimi miktarlarını belirlemek

amacıyla öncelikle meşcerelerin göğüs yüzeyi matrisleri oluşturulmuştur (Tablo 2) (MISIR,

2001).

Tablo 2. KnLc3 Meşcere Tipinin Göğüs Yüzeyi Matrisi Değerleri (m2/ha)

K a r a r D e ğ i ş k e n l e r i

Plan

Dönemi

Odun Üretimi Toprak

Koruma

Su Üretimi

X1 X2 X3 X4 X5 X6 X7

1 0.00 36.51 36.51 36.51 36.51 39.69 30.16

2 10.30 0.00 40.45 40.45 40.45 48.57 30.57

3 24.60 10.30 0.00 41.07 41.07 55.72 27.99

4 33.30 24.60 10.30 0.00 39.44 61.74 24.16

5 38.60 33.30 24.60 10.30 0.00 66.99 21.15

)},(, ... ),,({111 kkk pngpnga

Page 258: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

Meşcere göğüs yüzeyi ile toprak erozyonu arasında ters, su üretimi ile doğru orantılı bir

ilişki vardır. Şöyle ki meşcere göğüs yüzeyi azaldıkça meydana gelen toprak erozyonu miktarı

artmakta, su üretimi miktarı ise azalmaktadır. Bu ilişkiler gerçekleştirilen regresyon analizleri

sonucunda aşağıdaki şekilde belirlenmiştir (MISIR, 2001).

Y0.043277xG-2.614432TE R2=0.7617, SE=0.41164

Y0.023302xG-1.3946SU R2=0.9817, SE=0.5352,

Eşitliklerde, TE; toprak erozyonu miktarını (ton/ha), SU; su üretimi miktarını (ton/ha)

ve GY; göğüs yüzeyini (m2/ha) göstermektedir. Elde edilen bu eşitlikler yardımıyla toprak

erozyonu (Tablo 3) ve su retimi matrisleri oluşturulmuştur (Tablo 4).

Burada, ileriye dönük meşcere gelişimleri geliştirilen meşcere modeli ile tahmin

edilmiştir. Elde edilen göğüs yüzeyleri yardımıyla da gelecekteki toprak erozyonu, su üretimi

ve odun üretimi değerleri tahmin edilmiştir.

Tablo 3. KnLc3 Meşcere Tipinin Toprak Erozyonu Matrisi (ton/ha) K a r a r D e ğ i ş k e n l e r i

Plan

Dönemi

Odun Üretimi Toprak

Koruma

Su Üretimi

X1 X2 X3 X4 X5 X6 X7

1 2.6 1.0 1.0 1.0 1.0 0.9 1.3

2 2.2 2.6 0.9 0.9 0.9 0.5 1.2

3 1.6 2.2 2.6 0.8 0.8 0.2 1.4

4 1.2 1.6 2.2 2.6 0.9 0.0 1.6

5 0.9 1.2 1.6 2.2 2.6 0.0 1.7

Tablo 4. KnLc3 Meşcere Tipinin Su Üretimi Matrisi (ton/ha)

Plan

Dönemi

K a r a r D e ğ i ş k e n l e r i

Odun Üretimi Toprak

Koruma

Su Üretimi

X1 X2 X3 X4 X5 X6 X7

1 1.4 0.5 0.5 0.5 0.5 0.5 0.7

2 1.2 1.4 0.4 0.4 0.4 0.3 0.7

3 0.8 1.2 1.4 0.4 0.4 0.1 0.7

4 0.6 0.8 1.2 1.4 0.5 0.0 0.8

5 0.5 0.6 0.8 1.2 1.4 0.0 0.9

- Örnek olarak; Düzenleme süresince her periyottaki su üretimi hedeflenen değerler kadar

olmalıdır, amaç fonksiyonunun kurulması : n

j

kiiijij

m

i

TSUpnXSUG11

3 )( Burada;

SU= Her meşcere tipinin üreteceği su miktarı

TSU= Her periyotta üretilecek toplam su miktarı

1.4 X1,1+0.5 X1,2+.....+0.7X 1,7+.... + n11-p11= TSU1

1.2 X2,1+1.4 X2,2+.....+0.7 X1,7+.... + n12-p12= TSU2

.........

0.5 X5,1+0.6 X5,2+.....+0.9 X5,7+.... + n15-p15= TSU5

Amaç fonksiyonlarında yer alan hedef değerlerin belirlenmesinde; bir dizi model

çözümlerinden yararlanılmıştır. Değişik eta formülleri (Hundeshagen'in faydalanma

yüzdesine göre eta, artıma dayalı eta ve genel eta) ile yapılan hesaplamalar sonucu elde edilen

etalar değişik modellerde denenerek bunlar arasından en uygun olanı başlangıç etası olarak

Page 259: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

seçilmiştir. Plan dönemleri arasındaki eta artış oranının da en fazla % 20 olması

öngörülmüştür.

Hedeflenen toprak erozyonu ve su üretimi miktarları da, plan dönemi etalarının

belirlenmesi amacıyla çözülen modellerden elde edilmiştir.

Erişim fonksiyonun oluşturulmasında, odun üretimi ve su üretimi amaçları için, plan

dönemi etalarının ve su üretimi miktarlarının hedeflenen değerlere eşit ya da daha fazla

olması istenmektedir. Bu nedenle bu amaç fonksiyonlarındaki negatif sapma değişkenleri

erişim fonksiyonunda yer alacaktır. Toprak erozyonunu önleme amacı için ise, plan dönemleri

sonunda oluşacak toprak erozyonu miktarının hedeflenen değerlerden daha küçük olması

istendiğinde, amaç fonksiyonlarındaki pozitif sapma değişkenleri erişim fonksiyonuna

girecektir. Modellerin çözümü sonucunda bu sapmaların her ikisinin de "0" olması beklenir.

Bu da hedeflenen amacın tam olarak gerçekleşmesi durumudur.

Araştırma alanı için gerçekleştirilen 4 modelden; Model 1'de, plan dönemi etalarının

en iyilenmesi amaçlanmıştır. Model 2'de hedeflenen eta miktarları ikinci öncelikte yer alırken,

birinci öncelikte hedeflenen toprak erozyonu değerleri girilmiştir. Burada toprak erozyonunun

hedeflenen değerlerden daha küçük olması amaçlanmıştır. Model 3'te, plan dönemi

hedeflenen eta değerleri birinci öncelikte yer alırken, su üretimi değerlerine ikinci öncelikte

yer verilmiştir. Model 4’te ise toprak erozyonunu önleme amacı birinci öncelikte, odun

üretimi amacı ikinci öncelikte, su üretimi amacı ise, üçüncü öncelikte yer almıştır (Tablo 5).

Tablo 5. Geliştirilen Modellerde İşletme Amaçlarının Öncelik Sıralaması

Model

No

İşletme Amaçları

Eta Toprak Koruma Su Üretimi

1 1 - -

2 2 1 -

3 - 1 2

4 2 1 3

BULGULAR

Plan Dönemi Etalarına İlişkin Bulgular

Geliştirilen modellere ait hedeflenen ve gerçekleşen plan dönemi etaları Şekil 1'de

verilmiştir. Modellerden sadece Model 3’te odun üretimi amacı modelde yer almazken, model

1’de birinci öncelikte, model 2 ve 4’te ise ikinci öncelikte yer almıştır. Modeller arasında en

yüksek hedeflenen eta değerleri model 2’de girilmiştir. Sadece odun üretimi amacının yer

aldığı model 1 ile karşılaştırıldığında, odun üretimi amacı ikinci öncelikte olmasına rağmen,

model 2’de en yüksek odun üretimi değerleri elde edilmiştir. Bunun nedeni ise, hedeflenen eta

değerlerinin model 2’de daha yüksek olmasıdır.

Tablo 7'de ise modellerin çözümü sonucunda elde edilen plan dönemleri gençleştirme

alanları ile diğer işletme sınıfları için ayrılan alan miktarları verilmiştir.

Tablo 7. Modellerin Çözümü Sonucunda İşletme Amaçlarına Alan Dağılımı (ha)

Model

No

İşletme Amaçları Genel

Toplam Odun Üretimi Toprak

Koruma

Su

Üretimi I II III IV V Toplam

1 79.1 46.5 27.9 25.9 29.8 209.2 1.3 8.3 218.8

2 88.4 11.9 39.3 17.5 26.7 183.8 25.2 9.8 218.8

3 83.4 4.8 - - - 88.2 130.6 - 218.8

4 87.8 20.9 45.0 22.5 20.0 196.2 17.5 5.1 218.8

Page 260: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

0

1000

2000

3000

4000

5000

6000

7000

8000

9000

10000

11000

12000

13000

14000

15000

16000

17000

Model 1(H)

Model 1(G)

Model 2(H)

Model 2(G)

Model 3(G)

Model 4(H)

Model 4(G)

Model 1(H) 10000 11000 12500 14000 16000

Model 1(G) 10013 11009 12501 14007 16014

Model 2(H) 10000 11500 13000 14500 16000

Model 2(G) 10115 11797 13724 15767 16546

Model 3(G) 7404 1028 830 2286 3011

Model 4(H) 6000 7200 8500 10000 12000

Model 4(G) 15814 15906 12915 11272 13926

I II III IV V

Eta (m3)

Şekil 1. Araştırma Alanı Hedeflenen ve Gerçekleşen Eta Değerlerinin Zamansal Seyri (m3)

Model 1'de sadece hedeflenen plan dönemi etaları modelde yer almıştır. Modelde

toprak erozyonunu önleme ve su üretimi amaçları yer almamasına karşın, hedeflenen plan

dönemi etaları gerçekleştirildikten sonra, 1.3 hektar toprak erozyonunu önleme ve 8.3 hektar

da su üretimi amacıyla ayrılmıştır. Model 1'de 3.4 hektar OT alanı birinci plan döneminde

ağaçlandırılmıştır. Model 2'de, 183.8 hektarlık alan odun üretimi, 25.2 hektar alan toprak

koruma ve 9.8 hektar alan da su üretimi amacıyla ayrılmıştır. Hedeflenen eta miktarları model

1'e göre, birinci ve beşinci plan dönemlerinde model 1 ile aynı tutulmuş, diğer plan dönemleri

için model 1’e göre 500 m3 arttırılmıştır. Sonuçta toplam hedeflenen eta miktarı, model 1'den

daha yüksek bulunmuştur. Bununla birlikte; model 2'de odun üretimi amacı için model 1'e

göre daha az alan ayrılmıştır. Ayrıca modelde birinci öncelikte yer alan toprak erozyonunu

önleme amacı için ayrılan alan model 1'den daha fazladır.

Toprak koruma amacının birinci öncelikte, su üretiminin ise ikinci öncelikte olduğu

model 3'te, 130.6 hektar alan toprak erozyonunu önleme, 88.2 hektarlık alan odun üretimi

amacıyla ayrılmıştır. Birinci öncelikte yer alan hedeflenen toprak erozyonu değerleri de model

2'den daha yüksektir. Her üç işletme amacının da yer aldığı model 4’te ise; 196.2 hektar alan

odun üretimi, 17.5 hektar alan toprak koruma amacı ve 5.1 hektar alan da su üretimi amacı

için ayrılmıştır.

Modellerin çözümü sonucunda 100 yıl sonra (5 periyot sonunda) oluşan yaş sınıfı alan

dağılımı Şekil 2'de verilmiştir. Şekilde VI. Yaş sınıfı Bozuk ve Çok Bozuk yapıdaki

meşcerelerin alanlarını göstermektedir. Ayrıca 3.4 hektar da OT alanı bulunmaktadır.

Page 261: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

10

20

30

40

50

60

70

80

90

I II III IV V VI

Model 4

Model 3

Model 2

Model 1

Aktüel Durum

Şekil 2. Model Çözümü Sonucunda Oluşan Yaş Sınıfı Alan Dağılışı

Toprak Erozyonuna İlişkin Bulgular

Araştırma alanı için oluşturulan modellerin çözümü sonucunda elde edilen plan

dönemlerine ilişkin toprak erozyonu miktarları Şekil 3'te gösterilmiştir.

Model 1'de toprak erozyonunu önleme amacı yer almasına karşın, 1.3 hektarlık alan bu

amaç için ayrılmıştır. Modelde sadece hedeflenen miktarda eta alınması amaçlanmış ve 209.2

hektar alan odun üretimi amacı için ayrılmıştır. Bu şekilde alan ayrımı sonucu, birinci plan

döneminde 433 ton, ikinci de 411 ton, üçüncü de 348 ton, dördüncüde 291 ton ve beşincide

240 ton olmak üzere toplam 1723 ton toprak erozyonu gerçekleşmiştir.

Model 2'nin çözümü sonucunda, birinci plan döneminde 408 ton, ikinci plan

döneminde 343 ton, üçüncü plan döneminde 274 ton, dördüncü plan döneminde 228 ton ve

beşinci plan döneminde ise 197 ton ve toplam olarak 1450 ton toprak erozyonu

gerçekleşmiştir.

150

175

200

225

250

275

300

325

350

375

400

425

450

475

500

I II III IV V

Plan Dönemleri

To

pra

k E

rozy

on

u (

ton

)

Model 1

Model 2

Model 3

Model 4

Şekil 2. Plan Dönemlerine Göre Toprak Erozyonu Miktarları (ton)

Page 262: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

Model 3'te, toprak erozyonunun hedeflenen değerlerden daha küçük olarak

gerçekleşmesi amacı birinci öncelikte yer alırken, en az hedeflenen değerler kadar su üretimi

ise ikinci öncelikte yer almıştır. Bu nedenle model 3, öncelikle 130.6 hektar alanı toprak

erozyonunu önleme amacı için ayırmıştır. Böylece model 3'te hedeflenen değerlerden birinci

plan döneminde 423 ton, ikinci plan döneminde 349 ton, üçüncü plan döneminde 259 ton,

dördüncü plan döneminde 197 ton ve beşinci plan döneminde de 158 ton toprak erozyonu

gerçekleşmiştir.

Model 4’te toprak erozyonunu önleme amacı yine birinci öncelikte yer almıştır. Ancak

bu modelde model 2 ve model 3’ten daha fazla toprak erozyonu miktarları elde edilmiştir.

Bunun nedeni ise, odun üretimi ile birlikte, su üretiminin de modelde yer almasıdır. Model

4’te plan dönemlerine göre sırasıyla 457 ton, 405 ton, 332 ton, 254 ton ve 185 ton toprak

erozyonu gerçekleşmiştir.

Şekilde de görüldüğü gibi tüm modellerde toprak erozyonu miktarı giderek azalmıştır.

Bunun nedeni; 2, 3 ve 4. modellerde toprak erozyonunu önleme amacı 1. öncelikte yer

almasıdır. Ancak, Model 1’de ise sadece odun üretimi amacı olduğu halde, toprak erozyonu

miktarı giderek azalma eğilimindedir. Bu modelin çözümü sonucunda ise alanda yer alan 22.5

hektar çok bozuk ve bozuk meşcere yapısındaki alan ile 3.4 hektar OT alanı ilk plan

döneminde gençleştirilmiş veya ağaçlandırılmıştır.

Su Üretimine İlişkin Bulgular

Araştırma alanı için oluşturulan model çözümü sonucu elde edilen plan dönemlerine

ilişkin su üretimi miktarları Şekil 4'te verilmiştir.

75

100

125

150

175

200

225

250

275

300

I II III IV V

Plan Dönemleri

Su Ü

reti

mi

(ton)

Model 1

Model 2

Model 3

Model 4

Şekil 3. Plan Dönemlerine Göre Su Üretimi Miktarları (ton)

Su üretimi miktarları model 1'de birinci plan döneminde 230 ton, ikinci plan

döneminde 218 ton, üçüncü plan döneminde 185 ton, dördüncü plan döneminde 154 ton ve

beşinci plan döneminde ise 126 ton olarak gerçekleşmiştir. Model 2'de plan dönemlerine göre

su üretimi miktarları sırasıyla 241 ton, 208 ton, 182 ton, 155 ton ve 127 ton olarak

bulunmuştur. Model 3'te ise ilk plan döneminde 240 ton, izleyen plan dönemlerinde ise 207

ton, 183 ton, 161 ton ve 140 ton su üretimi sağlanmıştır. Her üç işletme amacının birlikte yer

aldığı model 4’te, birinci plan döneminde 270, ikinci plan döneminde 252, üçüncü plan

döneminde 213, dördüncü plan döneminde 166 ve beşinci plan döneminde ise 123 ton üretimi

elde edilmiştir.

Page 263: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

Fonksiyon Haritasının Oluşturulması

Araştırma Alanına ait fonksiyon haritasının oluşturulmasında, model çözümü

sonucunda belirlenen fonksiyonlar ile daha önceden belirlenen doğa koruma alanları, sosyal

baskılı alanlar ile tarihi ve kültürel varlıkları koruma alanlarını gösteren fonksiyonlar ile tarım

ve mera alanları başlıkta kodlanmıştır (Tablo 8).

Tablo 8. Fonksiyon Haritasının Oluşturulmasında Meşcerelerin Kodlanması

Fonksiyon Kod No Meşcerelerin Göreceği Fonksiyon/Fonksiyonlar

1 Odun Üretimi

2 Toprak Erozyonunu Önleme

3 Su Üretimi

4 Odun Üretimi + Toprak Erozyonunu Önleme

5 Odun Üretimi + Su Üretimi

6 Toprak Erozyonunu Önleme + Odun Üretimi

7 Su Üretimi + Odun Üretimi + Toprak Erozyonunu Önleme

8 Odun Üretimi + Toprak Erozyonunu Önleme + Su Üretimi

9 Tarım Alanları

Sadece odun üretimi amacı için ayrılan meşcereler "1" ile, sadece toprak erozyonunu

önleme amacı için ayrılan meşcereler "2" ile, sadece su üretimi amacı için ayrılan meşcereler

de "3" ile kodlanmıştır. Birden fazla fonksiyonu görecek meşcerelerin kodlanmasında;

fonksiyonlar için model çözümleri sonucunda gerçekleşen alan ayrımları dikkate alınmıştır.

Alanı daha büyük olan fonksiyon birinci sıraya yazılmıştır.

Belirlenen bu kodlar, oluşturulan her model için tüm meşcerelere ayrı ayrı girilerek,

Ormanüstü Planlama Birimi Fonksiyon Haritası elde edilmiştir (Şekil 5).

2. Sonuçlar ve Öneriler

Bu bildiride, çok amaçlı bir orman amenajman plan yapım süreci ve çok amaçlı

planlamanın gerçekleştirilmesinde kullanılacak olan yöneylem araştırması tekniklerinden

amaç programlama yöntemi tanıtılmaya çalışılmıştır. Amaç programlama yöntemi

kullanılarak alternatif çözümler elde edilebilmekte ve böylece karar verme

etkinleştirilebilmektedir. Çok amaçlı bir planlama yapılması, amaçların sayısallaştırılmaları,

amaçlara öncelik ve ağırlık verilmesi ile mümkündür. Bu çalışmada geliştirilen amaç

programlama modeli ile odun üretimi, su üretimi ve toprak koruma fonksiyonları

sayısallaştırılmış, hasılat, toprak erozyonu ve su üretimi matrisleri similasyon yöntemiyle

oluşturulmuş ve uzun vadeli kestirim yapılarak en azından 4 alternatif plan seçeneği

sunulmuştur. Modellerde belirlenen hedeflere, amaç önceliklerine göre ulaşılmıştır. Elde

edilecek olan çok amaçlı fonksiyonel amenajman planı en az idare süresi yılları kadar olmak

üzere uzun bir dönemi kapsayacaktır. Bu şekliyle plan, stratejik planlama özelliği

kazanmaktadır. Ayrıca, plan yapımında kullanılan simülasyon ve optimizasyon teknikleri ile

bu süreyi daha da uzatmak mümkün olmaktadır. Bu bakımdan daha uzun vadeli kestirimler

yapılabilmektedir. Aynı zamanda düzenlenecek plan kısmen taktiksel ve operasyonel plan

özelliği de taşımaktadır. Çünkü, uygulanacak teknik müdahaleler hem periyotlara göre hem

de yıllara göre konumsal olarak detaylandırılabilmektedir.

Page 264: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

Şekil 5. Araştırma Alanının 4 Modele Göre 100 Yıl Sonunda Kestirilen Fonksiyon Haritaları

(A; Model 1, B; Model 2, C; Model 3, D; Model 4)

(A) (B)

(C) (D)

Page 265: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

12

Ancak, çok amaçlı planlama çalışmalarında, amaç programlama yönteminin

kullanılmasında aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir:

- Çok amaçlı planlama çalışmalarında, planlama biriminin tüm meşcereleri ve diğer

alanları konumsal özellikleriyle beraber bir bütün olarak ele alınması gerekir.

Ancak böyle bir modelde çok sayıda meşcere yer alacağından oluşacak matris

boyutu da oldukça büyüyecektir. Bu şeklide oluşturulacak bir modelin çözümü için

çok yüksek kapasiteli bilgisayar donanımlarına ihtiyaç duyulacaktır.

- Ormanların göreceği fonksiyonların sayısallaştırılması gerekmektedir.

- Modellerin çözümü sonucunda tamsayılı sonuçlar elde edilememektedir.

- Deterministik olarak karar değişkenlerinin katsayılarının sabit kaldığı

varsayılmaktadır.

Orman işletmelerinin uzun süreli ve çok amaçlı olarak planlanmasında artık sayısal

verileri temel alan yöneylem araştırması yöntemleri kullanılmalıdır. Ancak bu şekilde

uygulanabilirliği ve doğruluğu yüksek çok sayıda planlama seçenekleri elde edilip, yine

yöneylem araştırması yöntemleriyle bunlar arasından en uygun olanına karar verilmelidir.

Orman amenajman planlarının uygulanabilirliğini sağlamak için, ormanların göreceği

odun üretimi dışındaki toprak koruma, su üretimi, eğlenme-dinlenme, estetik değer üretimi,

biyolojik çeşitlilik gibi diğer fonksiyonlara ilişkin sayısal değerler ortaya konmalıdır. Bu

değerler, çeşitli ormancılık disiplinleri ile eşgüdüm sağlanarak yapılacak fonksiyonel envanter

çalışmaları ile elde edilmelidir. Bu bağlamda, orman işletmelerindeki bilgi akışını sağlayacak

orman bilgi sistemi kurulmalıdır. Böylece uygulanabilirliği ve doğruluğu yüksek çok amaçlı

amenajman planlarının düzenlenebilmesi yanında, plan uygulamalarının denetlenmesi ve

gelecek dönemlerde yapılacak planlama çalışmalarının daha sağlıklı yürütülmesi

sağlanacaktır. Fonksiyonel planlamada kullanılacak verilerin depolanmasında, işlenmesinde,

sonuçların sunulmasında ve güncelleştirilmesinde Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak, uzun

zaman ve emek gerektiren işlemler daha hızlı, daha yüksek doğrulukta ve daha az emekle

gerçekleştirilebilir.

KAYNAKLAR

Altun, L., 1995, Maçka (Trabzon) Orman İşletmesi Orman Üstü Serisinde Yetişme Ortamı

Birimlerinin Ayrılması ve Haritalanması Üzerine Araştırmalar, K.T.Ü. Fen Bilimleri

Enstitüsü, Doktora Tezi, Trabzon.

Asan, Ü., 1992, İşletme Sınıfı Ayrımında Fonksiyonel Yaklaşım, Orman Mühendisliği

Dergisi, Sayı 5, 30-31

Asan, Ü., 1992, Orman Amenajmanında Fonksiyonel Planlama ve Türkiye’deki Uygulamalar,

Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine İlişkin Genel

Görüşme, Ankara, Bildiriler Kitabı, 181-196.

Asan, Ü., 1999, Orman Kaynaklarının Çok Amaçlı Kullanımı ve Planlama Sistemleri,

Ormanların Çok Amaçlı Olarak Planlanması Semineri, Bolu, Bildiriler Kitabı, 33-40.

Asan, Ü., 1999, Orman Fonksiyonlarının Haritalanması ve İşletme Sınıfı Ayrımı, Ormanların

Çok Amaçlı Olarak Planlanması Semineri, Bolu, Bildiriler Kitabı, 41-49.

Başkent, E.Z., 1999, Ekosistem Amenajmanı ve Biyolojik Çeşitlilik, Turkish Journal of

Agriculture and Forestry, 23, Ek Sayı, 353-363.

Köse, S., 1986, Orman İşletme Planlarının Hazırlanmasında Yöneylem Araştırması

Yöntemlerinden Yararlanma Olanakları, Doktora Tezi, K.T.Ü. Fen Bilimleri

Enstitüsü, Trabzon.

Köse, S., 1994, Doğu Karadeniz Ormanlarında Fonksiyonel Planlamanın Önemi, 4. Ulusal

Bölge Bilimi / Bölge Planlama Kongresi, Bildiriler Kitabı, Trabzon, 275-282.

Mısır, M., 2001, Çok Amaçlı Orman Amenajman Planlarının Coğrafi Bilgi Sistemlerine

Dayalı Olarak Amaç Programlama Yöntemiyle Düzenlenmesi (Ormanüstü Planlama

Birimi Örneği ile), K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Trabzon.

Page 266: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

FRIS PROJESĠ SĠMÜLASYON YAKLAġIMI

Mustafa YURDAER Orman Mühendisi

Orman Ġdaresi ve Planlama Dairesi BaĢkanlığı Tel : 0 312 2126300/ 2556

e-mail : [email protected] veya [email protected]

1. GĠRĠġ

Orman iĢletmelerinin etkin bir Ģekilde yönetim ve kontrolü, bu iĢletmelerin lokal

konumlarından kaynaklanan doğal ve ekonomik koĢullarına uygun ayrıntılı amenajman

planları ile olanaklıdır. Böyle niteliklere sahip amenajman planlarının hazırlanması ise,

planlama aĢamasında alınacak temel kararların isabet derecesine bağlıdır. Bu nedenle

amenajmancının herhangi bir aĢamada karar almadan önce, vereceği karar sonucunda ortaya

çıkması olası durumları kestirebilmesi ve bunlar arasında amacı doğrultusunda en yararlı olanı

getireceği sonuçlarla birlikte önceden bilmesi gerekmektedir (ASAN 1983, S. 298).

Ancak orman ekosistemi karıĢık ve sürekli değiĢiklik arz eden dinamik bir yapıya

sahiptir. DeğiĢkenlerin ve kısıtların çokluğu, yöreye uygun parametrelerin hesaplanma

gerekliliği planlama sürecinde göz önüne alındığında, geleceğe dönük uygun kararların

alınmasının zor olduğu anlaĢılmaktadır.

KarmaĢık iĢlemleri içeren ormancılık sorunlarının çözümü ve dile getirilmesinde,

analitik yöntemlerin dıĢında, çok aĢamalı sorun çözme tekniklerine gerek vardır. Yöneylem

araĢtırması adı altında ormancılığa giren bu yöntemlere iliĢkin uygulamalar, 1960 yılı

öncelerine kadar uzanmaktadır. (KISHIN 1958’e atfen, SUN 1983).

2. YÖNEYLEM ARAġTIRMALARI

2.1. Tanımı

Bir sistemde ortaya çıkan sorunlara, sistemin denetlenebilir bileĢenleri cinsinden bilimsel

yöntem, teknik ve araçların uygulanması ile en iyi çözümün bulunmasıdır (Churcman et. al.,

1957). Kalıpsız ise “bir sistemin iĢleyiĢinde karĢılaĢılan problemlerin çözümünü elde etmek

amacıyla, ilmi metod ve usullerin kullanılması’’ biçiminde tanımlamıĢ tır. Yöneylem

araĢtırması ya da harekat araĢtırması, Ġngiltere de , operational research karĢılaĢıldığında

kullanılmaktadır. Yöneylem araĢtırması çok kısa olarak “sorun çözmede bilimsel araĢtırma “

olarak tanımlanmaktadır (DOGRUSOZ 1980’e atfen, KÖSE, YAVUZ, GÜL 2000).

Yöneylem araĢtırması, insan, makine, para ve malzemeden oluĢan, endüstriyel, ticari ve askeri

sistemlerin yönetiminde karĢılaĢılan problemlere modern bilimin saldırısıdır (SAATÇĠOĞLU

1993, S. 13).

2.2. Yöneylem araĢtırması Yöntemleri ve simülasyonun Yeri

Yeni bir sistemin kurulmasında ya da mevcut bir sistemin yeniden biçimlendirilmesinde

saptanan iĢletme amaçlarına en uygun düzenlemeyi sağlayan, yine bir sistemin iĢleyiĢinde

karĢılaĢılan soruların en uygun çözümlerini ortaya koymaya yarayan yöntemlere Yöneylem

araĢtırması yöntemleri denir (SOYKAN 1978’e atfen, KÖSE, YAVUZ, GÜL 2000 ).

Page 267: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Yöneylem araĢtırması yöntemleri aĢağıda verilmiĢtir:

- Doğrusal programlama - Kuyruk kuramı

- Amaç programlama - Ġhale modelleri

- Transport modeli - UlaĢım modelleri

- Doğrusal olmayan programlama - Benzetim (simülasyon)

- Quadretic programlama -Sistem simülasyonu

- Tamsayılı programlama -Monte-carlo simülasyonu

- Geometrik programlama -Oyun kuramı

- Dinamik programlama - Sistem dinamiği

- Rassal (Stokastik) programlama - ĠĢletme oyunları

- Karar kuramı - Sezgisel programlama

- Karar ağaçları - Grafik programlama

3. SĠMÜLASYON

3. 1. Tanımı

Simülasyon kelimesinin sözlük anlamı “Taklit etme; benzetim” dir. Bu kelime

litaratürde değiĢik Ģekillerde tanımlanmıĢtır. OrtaklaĢa ve genel anlamda bir tanımlama;

değiĢik modeller yardımı ile bir gerçeğe yaklaĢmak Ģeklinde yapılabilir (MERTENS 1969’a

atfen, SOYKAN 1984). Simülasyon, yöneylem araĢtırmalarının bir dalı halindedir.

simülasyonu, modelleme veya gerçek hayattaki bir objenin veya sistemin modelini yapma

Ģeklinde tarif etmek mümkündür. Öte yandan simülasyon, henüz var olmayan fakat var

olabileceği tasavvur edilen bir obje için de hazırlanabilir. simülasyon modellerinin

yapılmasını zaruri kılan ve teĢvik eden etken bir yönü ile, gerçek hayatta uzun bir zamana

ihtiyaç gösteren testlerin çok kısa bir zaman periyoduna sığdırılabilmesi ve diğer yönü ile bir

çok alternatiflerin en ucuz Ģekilde denenebilmesi olmuĢtur (ALEMDAĞ 1978, S.138). Genel

anlamda ; bir nesne ya da olayı modelleĢtirerek bu model üzerinde inceleme ve deneyler

yapmak, alınan sonuçları değerlendirmek sureti ile bir karara varmaktır (KALIPSIZ 1976,S.

148’e atfen, ASAN 1983). Günlük anlamı içinde gerçek olmayan bir nesne veya sistemin

tasarımını da içerir. Orneğin; elektrik ıĢığı güneĢ ıĢığının bir simülasyonudur. Elektrik ıĢığı

gerçekte bir güneĢ ıĢığı değildir. Ancak güneĢ ıĢığının bir çok aydınlatma özelliklerine

sahiptir (AKALP 1982, S.166).

3.2. Model – Simülasyon iliĢkisi

Simülasyon, gerçek bir sistemin modelini tasarlama süreci ve sistemin iĢlemesi için

onun davranıĢlarını anlamak veya değiĢik stratejileri değerlemek amacı ile bu model üzerinde

denemeler yapmaktır. Model kurma ile modelin analitik olarak kullanımı simülasyon sürecini

oluĢturur (HALAÇ 1982, S. 3’e atfen, ERKAN 1996). Model ise” Bir sistemin değiĢen

koĢullar altındaki davranıĢlarını incelemek, kontrol etmek ve geleceği hakkında varsayımlarda

bulunmak amacı ile elemanları arasındaki bağıntıları kelimeler veya matematik terimlerle

belirleyen ifadeler topluluğudur” Ģeklinde tanımlanabilir (KOBU 1977; TOLUNAY 1980, S.

3’e atfen, ERKAN 1996).

Simülasyon modelleri, bir sistemin bileĢenleri arasındaki iliĢkileri inceleyerek,

sistemden sonuç elde etmek amacıyla düzenlenmektedir. simülasyon, gerçek bir sistemin

modelini tasarlama, kurulan modeli deneme ve değiĢik stratejiler geliĢtirme süreci olarak

Page 268: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

tanımlanmaktadır (GORDON 1978, TAHA 1987 a’ ya atfen, KÖSE, YAVUZ, GÜL 2000).

Sistemin bileĢenleri arasındaki etkileĢimlerin formüle edilmesiyle, sanki gerçek sistem

inceleniyormuĢ gibi, geliĢtirilen simülasyon modeli yardımıyla modelde üretilen belirli

değiĢkenlere karĢı gerçek sistemin nasıl bir tepki göstereceği tahmin edilebilmektedir.

Özetlersek, simülasyon tekniği pek çok durumda, bir sistemin matematiksel tasarımı

için uygun bir seçenektir. Sistem simülasyonunda çok çeĢitli varsayımlarda bulunulmakla

birlikte, simülasyon; yönetilebilir ya da kontrol edilebilir bir yaklaĢımdır. Bir modelin

matematiksel tasarımı mümkün değilse, simülasyon la sistemin isleyiĢini, çeĢitli etkiler

karĢısında göstereceği tepkiyi kısaca sistemin iç yüzünü kavrayabiliriz(KÖSE, YAVUZ,

GÜL, 2000). AnlaĢılacağı üzere simülasyon, model kurma ve bu modeli çalıĢtırarak

denemek ve yeni sistemler geliĢtirme iĢlevidir. Bu yüzden öncelikle simüle edilecek sistemin

modeli kurulmalıdır.

3.3. Kullanılan Simülasyon Teknikleri

Günümüzde kullanılan simülasyon teknikleri, baĢlıca üç grup altında inceleyebiliriz.

1- Sistem simülasyonu

2- Monte Carlo simülasyonu

3- Oyun simülasyonu ya da Oyun Oynama Teknikleri (oyun kuramı)

Ormancılık alanında en çok kullanılmakta olan sistem simülasyonu, sürekli değiĢim

halinde bulunan dinamik karakterli sistemlerin modelleĢtirilmesinde baĢvurulan bir model

kurma tekniğidir. ArdıĢık zaman süreçli sistemlerin ögeleri arasındaki iliĢkilerin

açıklanmasında veya sistemin yapısında zamana bağlı olarak ortaya çıkan değiĢmelerin

saptanmasında en iyi sonuçlar bu teknik ile elde edilmektedir (ASAN 1983, S. 300). Dinamik

bir yapıya sahip olan sistemin yeniden oluĢturulması tekniğidir de diyebiliriz (AKALP1982,

S. 167).

3. 4. Simülasyonun AĢamaları

Simülasyon süreci detaylı bir incelemeyle çok sayıda asamada ayrılabileceği gibi

(HALAC 1982, S. 2), model hangi teknikle oluĢturulsa oluĢturulsun genel hatları ile Ģu

aĢamalardan oluĢur (ASAN 1983, S.301).

1- Sistemin kavranması

2- Model kurma ve sınama

3- Uygulama

4- Yorum ve kullanıma sunma

Öncelikle problem açıkça ortaya konmalıdır. Daha sonra veriler toplanarak sistem ögeleri

ve değiĢkenler kararlaĢtırılarak model kurulmalıdır. Modelin bilgisayarda çalıĢtırılması

sırasında kullanılacak programlama dili kararlaĢtırılarak modelin geçerliliği denetlenmeli,

modelin çalıĢtırılmasıyla türetilen sonuçlar analiz edilerek modelin iyileĢtirilmesine

çalıĢılmalıdır (AKALP 1982, S. 167).

Ayrıca, simülasyon da izlenecek aĢamaları KÖSE, YAVUZ ve GÜL Yöneylem

AraĢtırması ve Ormancılık Uygulamaları isimli ders notlarında sırasıyla aĢağıdaki gibi

vermiĢlerdir.

Page 269: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

- Simule edilmek istenen sistem ya da problemin tanımlanması

- Kullanılmak istenen modelin formüle edilmesi

- Modelin kontrol edilmesi, diğer bir anlatımla modelin davranıĢları ile gerçek

problemin bulunduğu ortama iliĢkin davranıĢ ve sonuçların karĢılaĢtırılması

- Modeli koĢturmak (ÇalıĢtırmak) için gerekli olan verilerin tanımlanması ve toplanması

- Modelin koĢturulması

- simülasyon modeli sonuçlarının analiz edilmesi ve eğer arzu ediliyorsa daha farklı

çözüm yollarının araĢtırılması

- Yeni çözüm yollarının araĢtırılması durumunda simülasyon modelinin yeniden

koĢturulması

- simülasyon modelinin geçerli olup olmadığının test edilmesi. diğer bir anlatımla

simülasyon modelinin koĢturulması ile gerçek sistem hakkında elde edilebilecek tüm

farklı durumların gerçek sistemle uyumlu olup olmadığının belirlenmesi.

3. 5. Simülasyonun Olumlu ve Olumsuz yönleri

Simülasyon metodunun olumlu yönlerini Ģöyle sıralayabiliriz:

- Sisteme matematiksel çözüm getirilemeyebilir.

- Sistemin bulunduğu gerçek ortamın ya da çevresinin incelenmesi çok zor olabilir. Bu

durumda tek çözüm simülasyon tekniğidir.

- Sistemin gerçek sonuçlarını elde etmek için yeterli zaman olmayabilir.

- Sistemin gerçekten gözlenmesi çok pahalı olabilir. Örneğin dünya nüfusunun

gelecekteki durumu belirlenmek isteniyorsa, sonucun alınması için yıllarca beklemeye

gerek yoktur.

- Sistemin gerçekten iĢletilmesi ve gözlenmesi sisteme yıkıcı yada bozucu yönde etki

edebilir. Örneğin yeni üretilen pahalı bir otomobilin kazalara karĢı direncini ölçmek

için çok sayıda yeni arabanın kaza sonucunda yok edilmesi gibi.

- Simülasyon modellerinde deterministik (kesin) ve stokastik (olasılıklı) değiĢkenlerin

aynı anda modelde yer alması mümkündür. Böylece simule edilmiĢ bir deneyi,

gerçeğine dönüĢtürmek kolaylaĢmaktadır.

- Simülasyon modelleri, matematik analitik yöntemlere göre çok yüksek seviyeli bir

matematik bilgisini gerektirmez.

- Simülasyon modelleri kolay gözlemlenebilen modellerdir. Çünkü zamanın herhangi

bir anındaki sistemin durumunu ya da davranıĢını doğrudan gözlemlemek

mümkündür.

- Simülasyon ile bir sistemin gerçek yapısını, matematik-analitik yöntemlerle mümkün

olmayacak karmaĢıklıkta ve gerçeğe yakın bir duyarlılıkta belirleme olanağı vardır. Bu

yönüyle simülasyon modelleri sistemin gerçek yapısını belirleme ihtiyacını

karĢılayabilmektedir (KARAYALCIN 1979, HALAC 1982, TAHA 1987b, YILMAZ

1988, BANKS 1998’ye atfen, KÖSE, YAVUZ, GÜL 2000).

Simülasyon metodunun olumsuz yönleri ise Ģunlardır:

- Simülasyon için doğrudan optimuma sahip olan bir çözüm algoritması

bulunmamaktadır. Ancak simülasyon modelleri yardımı ile sistemin olası tüm

sonuçlarını elde etmek mümkün olduğundan, eğer sisteme iliĢkin bir optimum

tanımlanabiliyorsa, bu simülasyon aracılığıyla kesin olarak belirlenebilir.

Page 270: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

- Simülasyon modelinin sonuçları matematiksel kesinlikte değildir. simülasyon farklı

koĢullar altında sistemin nasıl bir tepki göstereceğini ya da nasıl sonuçlar

verebileceğini göstermektedir.

- ġimülasyon için diğer optimizasyon yöntemlerine göre yalnız sınırlı sayıda standart

programlar geliĢtirilebilmiĢtir. Ayrıca, bu zorluğu aĢmak amacıyla özel simülasyon

programlama dilleri geliĢtirilmesine karĢın, özellikle karmaĢık simülasyon

modellerinde programlama maliyeti çok yükselmektedir.

- Sistemin optimal çözümü özellikle araĢtırılıyor ise simülasyon sureci ancak çok uzun

bir zaman diliminde tamamlanabilmektedir.

- Simülasyon yardımıyla sistemin tüm durumları modellenemeyebilir.

- Eğer sisteme iliĢkin rasgele bir iĢlem yapılıyorsa, tüm simülasyon modelleri ayni

sonucu vermektedir.

- Simülasyon tek baĢına bir çözüm üretemez. Ancak çözüm üretme yollarını üretir. Bu

nedenle karar vericinin sürekli olarak test etmek istediği çözümleri üretmesi gerekir

(GORDON 1978, HALAC 1982, TAHA 1987b, BANKS 1998’e atfen, KÖSE,

YAVUZ, GÜL 2000).

4. TÜRKĠYE DE UYGULANAN SĠMÜLASYON MODELLERĠNE ĠLĠġKĠN

ÖRNEKLER

Simülasyon tekniğinin ormancılıkta en çok büyüme ve hasılat modellerinin

geliĢtirilmesi, ağaç serveti ve yan ürünlerin envanteri, orman ürünlerine iliĢkin talep

tahminleri ve fiyat hareketlerinin analizi, ormanlardaki kesim ve taĢıma iĢlerinde, böcek ve

yangınla mücadele organizasyonunda kullanıldığını görmekteyiz (ALEMDAĞ 1978, ASAN

1983, ASAN 1992).

Ormancılıkta ilk simülasyon uygulamaları 1960 lı yıllarda baĢlamıĢtır. Bu dönemden

sonra bilgisayar teknolojisinden de yararlanarak, özellikle büyüme ve artım modellerinin

geliĢtirilmesinde simülasyon tekniği kullanılmıĢtır (KALIPSIZ 1973, GUNEL 1978, AKALP

1982, ASAN 1983’e atfen, KÖSE, YAVUZ, GÜL 2000).

Türkiye de 1970 li yılların sonlarına doğru ormancılıkta simülasyon tekniğinin

uygulanmaya baĢladığını görüyoruz. Gerek o tarihlerde ve gerekse günümüzde simülasyon

tekniği genellikle büyüme ve hâsılat modellerinin geliĢtirilmesi ve orman amenajman

planlarının düzenlenmesi amacı ile kullanılmaktadır. Yapılan araĢtırmalar sırasıyla aĢağıda

özetlenmiĢtir:

SUN(1977), bir kızılçam ağacının büyümesini ağaç yaĢı, yetiĢme ortamı endeksi (yetiĢme

ortamı verim gücünü gösteren bir endeks=bonitet endeksi) ve taç etkileĢiminin fonksiyonu

olarak simule etmiĢtir.

SOYKAN(1979), aynı yaĢlı ormanların aktüel (var olan) kuruluĢlarının optimal (olması

gereken, ideal) kuruluĢa yaklaĢtırılması ve üretimde sürekliliğin sağlanması amacıyla

simülasyon tekniğini kullanmıĢtır.

ERASLAN(1981), aynı yaĢlı ormanların optimal kuruluĢa yaklaĢtırılmasında, ayrıca ara

hasılat etası (kesim yaĢına kadar meĢcereden alınacak urun miktarı ) ile son hâsılat etasının

(kesim yaĢında meĢcereden elde edilecek ürün miktarı) belirlenmesinde Artım Yüzdeleri

simülasyon Yönteminden yararlanmıĢtır.

OGM(1978), tarafından düzenlenen Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, GazipaĢa Orman

ĠĢletme Müdürlüğü, iĢletme-amenajman plânında; iĢletme sınıflarına iliĢkin aktüel

Page 271: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

kuruluĢların optimal kuruluĢa götürülmesinde DeğiĢmeyen Artımlı Zaman Aralığına Dayanan

simülasyon Modeli kullanılmıĢtır (SOYKAN 1984).

AKALP(1983), değiĢik yaĢlı Doğu Ladini meĢcereler inde artım ve büyümenin analizi için

bir simülasyon modeli geliĢtirmiĢtir.

YAVUZ(1992), değiĢik yaĢlı meĢcerelerde periyodik olarak, ağaçların çap basamakları

arasındaki geçiĢ olasılıklarını, meĢcereye yeni katılacak ve meĢcereden ayrılacak ağaç

sayılarını, meĢcerede kalan ve meĢcereye yeni katılan ağaçlara iliĢkin çeĢitli büyüme

elemanlarının belirlenmesi amacıyla, Akalp (1983) tarafından geliĢtirilen modele oldukça

benzer bir simülasyon modelini kullanmıĢtır.

ERKAN(1996), doğal kızılçam meĢcereleri için hâsılat tablosu düzenlemek amacıyla tek ağaç

büyümesini esas alan bir simülasyon modeli geliĢtirmiĢtir.

Yukarıda verilen araĢtırmalardan da anlaĢılacağı gibi Türkiye de ormancılık alanında Ģimdiye

kadar geliĢtirilmiĢ olan simülasyon modelleri; tek ağaçta artım ve büyüme; meĢcerede artım

ve büyüme ile aktüel meĢcere kuruluĢunun optimal meĢcere kurulusuna yaklaĢtırılması

konuları içerisinde yer almaktadır (KÖSE, YAVUZ, GÜL, 2000).

5. FRĠS PROJESĠNDE UYGULANAN SĠMÜLASYON MODELĠ

5. 1. Giriş

Veri iĢleme, envanter ve amenajman planlama için metotların tanımlanması temeline

dayanmaktadır. Genel veri iĢleme süreci Ģekil 1’de sunulmaktadır.

Model yapma

Uzun dönem orman amenajman planlama

Kısa dönem orman amenajman planlama

Envanter hesaplamaları

Yeni arazi envanter verisi Diğer envanter

verileri

ġekil 1. Fris veri iĢleme sürecinin genel iĢ akıĢı.

Bu süreç eğer yeterince iyi ve kullanmaya hazır mevcut modeller varsa, model

oluĢturmaksızın uygulanabilir. Diğer envanter verileri isteğe bağlıdır. Bu dokümanda uzun ve

kısa dönem planlama simülasyonlu olarak açıklanmaktadır.

Page 272: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5. 2. Planlamanın yapısı

Fris amenajman planlama iki safhaya bölünecektir: uzun-dönem stratejik planlama ve

kısa-dönem operatif planlama. Uzun dönem plana, ormanların diğer kullanım ve değerleri

yanında odun üretiminin sürdürülebilirliğini garanti altına almak için, gereksinim

duyulmaktadır. Kısa dönem plan, uzun dönem planın ilk periyodunda kararlaĢtırılan iĢlerin

yerine getirilmesi için, bir operatif plandır. Uzun dönem planlarda zaman geniĢliği 10 yıllık

aralıklarla 30 –50 yıl olabilir (kullanılan büyüme modellerinin kalitesini dikkatlice hesaba

katarak). Eğer büyüme modellerinin yeterince iyi olmaması riski varsa, kısa simülasyonlar

kullanılmalıdır. Operatif plan bir yıllık aralıklarla gelecek 10 yıl için olabilir. Verilen ortalama

değerler plan periyodunun ortasına denk gelen beĢinci yıl içindir.

Denema alanı ve

bölmecik verisi

(ve/veya meşcere tipi)

Servet bilgileri Modeller

Uzun dönem orman amenajman planlaması

Stratejik planKısa dönem orman amenajman

planlama

Operatif plan

ġekil 2. Orman Amenajman Planlama sürecinin genel iĢ akıĢı.

Uzun dönem hesaplamalar bölmeciklerle her bir hektar değeri olarak yapılır. Daha sonra

hesaplama birimi terimi kullanılacaktır.

Tanımlama:

Hesaplama birimi = bölmecik

Dikkat edilmelidir ki Fris içindeki simülasyonun anlamı, (verilen) kısa dönem yada

(sınırlandırılmıĢ) uzun dönem aktivitilerin altında bölmecikler ile orman kaynaklarının

geliĢiminin tahmin edilmesidir. Ormanın baĢlangıçtaki yapısını, deneme alanındaki envanter

verilerinden bölmecik itibari hesaplanmaktadır.

Kısaca Fris Simülasyonu = Büyüme, Kesim ve Silvikültür

= Geleceği göstermek (geleceği tahmin etmek) dir.

Page 273: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5. 3. UZUN DÖNEM PLANLAMA

5. 3. 1 Genel bakış

Amaç farklı parametreler ile değerlendirme ve karar vermek için çeĢitli simülasyonlar

yapmaktır. Tüm alternatifler planlama alanı için verilen amaçlara karĢı değerlendirilebilir.

Tüm verilerin matematik formüller haline koyulamaması sebebine bağlı olarak optimizasyon

kullanılmamaktadır. ÇeĢitli yönler (örn.çok yönlü kullanım, sosyal ve çevresel faktörler)

vardır ki, etkilerin değerlendirilmesi boyunca analizini yapmak daha kolaydır. Planlamanın

odun ürünlerine konsantre olacak olmasına rağmen, simülasyon yapılırken odun üretiminde

birbirini etkileyen diğer faktörler “kısıtlar” olarak alınacaktır.

Deneme alanı veya

bölmecik verisi (veya

bölmelere göre meşcere

tipleri)

Servet bilgileri Modeller

Uzun dönem konusunda bir alternatif

simulasyon

SonuçlarSonuçların değerlendirilmesi

Kabul edilen strateji

Kullanıcı etkisi

- Müdahale kuralları

- Kısıtlar

Karar verme süreci

ġekil 3. Uzun dönem planlamanın genel iĢ akıĢı.

5. 3. 2. Genel süreç

Bir alternatif oluĢturmak için iĢlem sırası :

1. Tüm hesaplama birimleri için büyüme

2. Toplam maksimum çıkarılacak miktarın kararlaĢtırılması

Page 274: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3. Kesim tiplerine göre potansiyel birimlerin bir araya getirilmesi

4. Potansiyel birimlerin aciliyet değerlerine göre sıralanması

5. Toplam maksimum çıkarılacak miktara kadar potansiyel birimler için

faaliyet simülasyonu

6. Rejim kurallarına uygun silvikültürel müdahalelerin simülasyonu

7. Bir sonraki periyoda kadar devam etme

Aktüel durum

Periyod sonucu

Artım

Gençleştirme Boşaltma Aralama Seçme kesimi Devamlı

orman kesimi

Kesim kararı

Toplam çıkarılan miktar

Silvicultural

treatments

Durum +10 yıl

Minimum şart

Öncelikli kurallar

Maksimum toplam

ġekil 4. Uzun dönem planlamada bir alternatif simülasyonu..

Büyüme

Büyüme hesaplaması relaskop deneme alanları ile olduğu gibidir (türler ve

tabakalar itibariyle yapı) ( bak. ġekil 5)

1. Çap dağılımının tahmini (5 tane simule edilmiĢ temsilci ağaç kullanarak)

2. Dairesel deneme alanları ile olduğu gibi her bir temsilci ağaç için büyüme

hesaplaması

Page 275: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3. Ortalama değerler ile gençliğin büyüme hesaplaması.

Çap dağılımı, ölçülen ortalama değerlerden tahmin edilen parametreli Weibull

fonksiyonu ile yapılır. Daha sonra dağılım 5 sınıfa ayrılır ve her bir sınıf tek ağaç olarak iĢlem

görür.

Tüm türler & birim

tabaka grupları

Türler ve tabakalar itibariyle

Yeni Birim değerleri +5

veya +10 yıl

Weibull parametreleri a, b

ve c yi hesaplama

Çağ sınıflarına göre tek

ağaç olarak boy, hacim ve

büyüme

5 çap sınıfını hesaplama

gençlik (d<8cm)

Ortalama değerler için

boy, hacim ve büyüme

Evet

hayır

ġekil 5. Hesaplama biriminin büyüme hesaplaması.

Maksimum toplam çıkarılacak miktar

1) GençleĢtirme (Sadece yaĢ sınıfları için)

GençleĢtirilecek toplam alan aĢağıdaki denklem ile kararlaĢtırılır:

Yıllık GençleĢtirme Alanı=

“c0 * idare süresi” içerisinde gençleştirilebilecek

toplam alan

“c0 * idare süresi”

Orman ideal Ģartlarda olduğunda bu kural c0 ın herhangi bir parametre değeri ile yıllık

sabit gençleĢtirme olarak (=1/idare süresi) aynı sonuçları verir. Eğer genç ormanlar

çoğunlukta ise, örn. “c0 * idare süresi” içerisinde çok az alan gençleĢtirme aĢamasına

gelmiĢse, kural bizi ideal durumla karĢılaĢtırıldığında daha az gençleĢtirme yapmaya zorlar .

Aynı Ģekilde , eğer yaĢlı ormanlar çoğunlukta ise, örn. gelecek “c0 * idare süresi” içerisinde

muhtemel gençleĢtirme alanı çok ise kural bize ideal gençleĢtirmeye geçme olanakları verir.

2) Tohum ağaçlarının çıkarılması , aralama, seçme kesimi ve dauerwald

Page 276: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tohum ağaçlarının çıkarılması durumunda maksimum çıkarılacak miktar veya aralama

muhtemel en iyi silvikültürel kurallara uygun olarak gerçekleĢtirilmesinin düĢünülmesi ile

ilgisi yoktur, örn. müdahale Ģartlarında olduklarında.

Minimum şartlar

Müdahale yapılacak birimlerin seçimi aĢağıdaki kurallara dayanır (bak ġekil 6):

1. Orman rejim içerisinde olmalıdır

2. Orman, müdahale için belirlenen Ģartlarda olmalıdır (veya arazide önerilen)

3. Orman, verilen birim özel kısıtları ve diğer kısıtları aĢmalıdır

Kriterleri geçen birimler aciliyete uygun olarak öncelik kazanırlar. En yüksek aciliyet

değerlerine sahip deneme alanları, verilen arazi seviyesi veya çıkarılacak miktara parçalara

ayrılır.

Kısıtlar ?

Belirlenen şartlarda

faaliyet?

Faaliyet mümkündür Faaliyet mümkün değildir

Evet

Evet

Hayır

Hayır

Rejimdeki faaliyet?

Evet

hayır

ġekil 6. Hesaplama biriminin minimum Ģartlarını doğrulama.

1) Rejim kuralı

Faaliyet, bu rejim için verilen muhtemel müdahaleler listesi olmalıdır. ġayet faaliyet

listede yok ise, onun uygulanmasına müsaade edilmez. Arazi karnesindeki her bir rejim sınıfı

için ,orada, uygulanması mümkün iĢler listesi olacaktır .

Örnek:

Rejim sınıfı 1. (aralama-tohum ağaçlarıyla gençleştirme) şunları ihtiva edebilir:

- Gençleştirme kesiminden sonraki 5.yılda tohum ağaçlarının çıkarılması

- Arazinin %40 ında 6.yılda ot mücadelesi

- Arazinin %20 sinde 8.yılda yeniden dikim

- Arazinin %80 inde 20.yılda ön-aralama

- 40.yılda ilk aralama

- 60.yılda ikinci aralama

- 80.yılda üçüncü aralama

- 100.yılda tohum ağaçları ile gençleştirme

Kesim için faaliyet gerçekleĢtirilecek alan, daima birimin tamamıdır, fakat

silvikültürel müdahaleler için, alanın faaliyet yapılacak kısmının tahmini yüzdesini verme

imkanı vardır. Hesaplamada bu durum, gereksinim duyulan ekipman ve iĢ gücüne ve bundan

dolayı da maliyetlere etki yapmaktadır. Simule edilen ormanların silvikültürel müdahaleden

sonra daima iyi Ģartlarda oldukları varsayılmaktadır, örn. gençliğin yoğunluğunun modelle ön-

belirlemesi yapılır.

Page 277: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2) Faaliyetle ilgili spesifik kurallar

Her bir faaliyet tipi kendisinin minimum Ģart kuralına sahiptir. Bu kriterleri geçen tüm

hesaplama birimleri belirlenen müdahale için potansiyel birim olarak dikkate alınabilir.

3) Diğer kısıtlar

Diğer kısıtlayıcı değiĢkenler bir bir hesaba katılabilir. Bu değiĢkenler rejim gibi “genel

kısıt” tipleridirler, örn. Aynı değiĢken sınıfına sahip her bir hesaplama birimi aynı kısıtlara

sahip olacak.

4) Birim spesifik kısıtları

Ġlave olarak, her bir hesaplama birimi müdahale için kendisinin spesifik kısıtlarına

sahip olabilir. GeniĢ alanlar için kısıt koymada bu iĢ oldukça fazla iĢgücü gerektiren bir iĢ

olabilir fakat bazı özel birimler için kullanmak mümkündür. Örneğin büroda karar verilen

koruma alanları bu Ģekilde yapılabilir.

Öncelik kuralları

1) GençleĢtirme

Ġlk periyoddan sonra v-değeri gençleĢtirme için kullanılır

v-değeri= büyüme değeri - (servet değeri * faiz oranı)

Bu değer, iki birim arasındaki karĢılaĢtırmada sadece ekonomik yönü kullanmaktadır:

küçük değer gençleĢtirme için büyük değerden daha fazla acil olduğunu gösterir.

2) Tohum ağaçlarının çıkarılması

Ayıklama kesiminde öncelik, gençlik fidan sayısına göre belirlenir.

aciliyet değeri= minimum gövde sayısı – mevcut gövde sayısı

Bu değer iki birim arasındaki karĢılaĢtırmada silvikültürel yönü kullanmaktadır: küçük

değer, gençleĢtirmenin büyük değerden daha acil olduğunu gösterir.

3) Aralama

Öncelik göğüs yüzeyine göre belirlenir:

Bu değer iki birim arasındaki karĢılaĢtırmada silvikültürel yönü kullanmaktadır: küçük

değer, gençleĢtirmenin büyük değerden daha acil olduğunu gösterir.

4) Seçme kesimi

Öncelik göğüs yüzeyine göre belirlenir:

Bu değer iki birim arasındaki karĢılaĢtırmada silvikültürel yönü kullanmaktadır: küçük

değer, gençleĢtirmenin büyük değerden daha acil olduğunu gösterir.

5) “Dauerwald”

Öncelik göğüs yüzeyine göre belirlenir:

Bu değer iki birim arasındaki karĢılaĢtırmada silvikültürel yönü kullanmaktadır: küçük

değer, gençleĢtirmenin büyük değerden daha acil olduğunu gösterir.

Aciliyet değeri = aralama için minimum göğüs yüzeyi – mevcut göğüs yüzeyi

Aciliyet değeri = aralama için minimum göğüs yüzeyi – mevcut göğüs yüzeyi

Aciliyet değeri = aralama için minimum göğüs yüzeyi – mevcut göğüs yüzeyi

Page 278: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5. 3. 3. Hesaplama parametreleri

Burada bahsi geçen parametreler model kurmak için bulunan parametrelerden farklıdır.

Modeldeki parametreler genel bir anlam içermekte, burada ise Ģekil 3 de ifade edilen

kullanıcı etkisi (müdahale kuralları, kısıtlar) içinde yer almaktadır.

5. 3. 4. Sonuçlar

Alternatif sonuçlar etkilerin değerlendirilmesi için temeldir.

5. 3. 5. Değerlendirme

Değerlendirilecek alternatifler Ģunlar olabilir:

1. Verilen faaliyet kuralları altında serbest simülasyon (rejim ile

kararlaĢtırılan). Arazide yapılan önerilere uygun olarak verilen faaliyet

kuralları.

2. Birincisi gibi fakat erozyon, arazi güçlüğü, ulaĢılabilirlik veya çok yönlü

kullanımlara bağlı faaliyet kısıtları ile.

Her bir simülasyon içerisinde çeĢitli tekrarlamalar olabilir. Ġyi (en iyi) ve kabul edilen

alternatifi seçme kriterleri her bir alana göre kararlaĢtırılmalıdır, fakat örn. Ģöyle olabilir:

1. Servetin devamı ve verimliliği artırma (ideal yaĢ veya çağ sınıfı dağılımına

yakın)

2. Tüm simülasyon zamanı boyunca tutarlı (veya mümkünse artan) kesim

olanakları

3. Çevreye minimum etki (düĢük erozyon riski, türlerin yüksek

karıĢımı/biyolojik çeĢitlilik,vs.)

4. Minimum maliyet – maksimum gelir seviyesi (zor koĢullarda daha az

kesim, minimum yol yapım miktarı vs.)

Servet ve büyüme

Sürdürülebilir odun üretiminin genel önerisi, serveti devam ettirmek veya artırmaya

çalıĢmaktır. Çok iyi büyümeyen yaĢlı ormanların çok olduğu durumlarda, amaç serveti

azaltmak ve büyümeyi artırmak olabilir. Bu durumda yaĢ dağılımı dikkatlice gözden

geçirilmelidir. Uzun dönemde yaĢ dağılımı ideal dağılıma doğru değiĢiyor olmalıdır (tüm

yaĢlar temsil edilir). Bununla birlikte ideal durum bir zorunluluk olarak alınmamalıdır. Ayrıca

bu kural sadece yaĢ sınıfı metodu ile ilgilidir. Seçme ve Dauerwald metotları yaĢ sınıfları

yerine çap sınıflarına göre karĢılaĢtırılmalıdır. Servetin içeriği analiz edilmelidir. Türlerin

kompozisyonu ve hacimleri planlama alanı için verilen amaçlara uygun olmalıdır.

Kesim olasılıkları

Sürdürülebilir odun üretimi için genel öneri kesimle çıkarmayı devam ettirmek veya

çıkarılacak bu miktarı uzun dönemde artırmaya çalıĢmaktır. Eğer yaĢlı meĢcereler

gençleĢtirilir ve gelecekteki büyüme artarsa, baĢlangıçta daha yüksek bir miktar çıkarılabilir.

Çevresel ve sosyal değerler

Tamamen koruma için ayrılan yeterli alan olmalıdır. Kritik alanlar (toprak, vejetasyon

veya sosyal baskıya bağlı olarak) kesim miktarları, alan ve çıkarılacak miktar olarak

faaliyetler dıĢında sınırlandırılmalıdır. Kabul edilebilir miktarda her bir planlama alanına göre

Page 279: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

karar verilmelidir. Arazi envanterinde bulunan kritik alanlardaki mevcut olmamalıdır veya

müdahalenin yoğunluğu modife edilmiĢ olmalıdır.

Ekonomik değerler

Her bir müdahale bir uygulama maliyetine sahiptir. Bundan dolayı, farklı faaliyetlerin

miktarı gruplandırılmalı ve maliyetler tahmin edilmelidir. Ancak burada böyle bir analiz

yapılmamıĢtır.

5. 4. KISA DÖNEM PLANLAMA

5. 4.1. Genel bakış

Kısa dönem plan hesaplama birimi olarak bölmecikler kullanılarak yapılır. Her bir

bölmeciğin geliĢimi sadece sistem kullanıcısı tarafından verilen zaman ve faaliyet kullanılarak

simule edilir (mukayese simülasyonu hariç). Kısa dönem planlamanın temel amacı müdahale

için doğru bölmecikleri bulmaktır ki, böylece uzun dönem amaçlar gerçekleĢtirilecektir.

Bunun anlamı sadece odun üretimi değil aynı zamanda ormanların diğer kullanımları ve

değerleridir.

Bölmecik verisi Stratejic plan Modeller

Kısa dönemde bir alternatif simulasyon

SonuçlarSonuçların değerlendirilmesi

Kabul edilen işlemlistesi

Kullanıcı etkisi

Karar verme süreci

ġekil 7. Kısa dönem planlamanın genel iĢ akıĢı.

Buradaki amaç farklı parametrelerle verilen hedef gerçekleĢene kadar çeĢitli

simülasyonlar yapmaktır.

5. 4. 2. Genel süreç

Bir alternatif oluĢturmak için iĢlem sırası (bak Ģekil 8):

1. Hesaplama biriminin beĢinci yıla kadar olan artımı

2. Faaliyet ve/veya silvikültürel müdahalelerin simülasyonu

3. Sonraki hesaplama birimine devam etme

Page 280: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Birimin aktüel durumu

Operatif plan

Müdahale yılına kadar

büyüme

Gençleştirme Boşaltme Aralama Seçme kesimi Dauerwald

kesim

Önerilere göre kesim

Önerilere göre silvikültürel müdahaleler

ġekil 8. Kısa dönem planlamada bir alternatif simülasyon.

Büyüme Hesaplama uzun dönem planlamadaki gibi olacak, fakat değerler beĢinci yıl içindir.

Faaliyetler Faaliyetler uzun dönem planlamadaki gibi simule edilir, fakat yoğunluk arazi

verilerinden alınır.

Silvikültürel müdahaleler Müdahaleler uzun dönem planlamadaki gibi simule edilir, fakat yoğunluk arazi

verilerinden alınır.

5. 4. 3. Hesaplama parametreleri

Bu kısımda çeĢitli kullanıcı komutları bulunmaktadır. Bu yüzden konu anlatılmamıĢtır.

FRIS Processing Guide For instructions dökümanlarında bunlar ayrıntılı olarak mevcuttur.

5. 4. 4. Sonuçlar

Alternatifin sonuçları etkilerin değerlendirilmesi için temeldir. Kısa dönem

planlamanın bir sonucu olarak, tüm bölmeciklerin muhtemel öneri veya kesim ve tahmini

ürünler, yıllara göre gruplandırılmıĢ faaliyetleri gösteren bir listesi olacaktır. Ġlaveten

faaliyetleri ve yılları gösteren bir harita hazırlanmaktadır. Yani çıktı olarak Amenajman planı

ve tematik haritalar alınmaktadır.

Page 281: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5. 4. 5. Değerlendirme

Her bir simülasyonda çeĢitli tekrarlar olabilir. Ġyi (en iyi) ve kabul edilen alternatifi

seçme kriterleri her bir alana göre kararlaĢtırılmalıdır:

1. Stratejik plan tarafından verilen ilk 10 yıllık periyot için hedefleri gerçekleĢtirme

2. Her bir önemli köy alanında kesim olanakları

3. Her bir bölmecikte çevreye minimum etki

4. Minimum maliyet – maksimum gelir seviyesi

6. SONUÇ

GeniĢ alanlar üzerinde ve uzun dönemler halinde yapılan ormancılığımızın geleceğine

ıĢık tutmak ve daha iyi planlanmasını sağlamak hepimizin görevidir. KarmaĢık ve canlı bir

yapıya sahip olan ormanlar sürekli bir değiĢim halindedir. Bir çok faktörlerden etkilenmekte

ve bu etkileĢimin sonuçları olumlu yada olumsuz bir Ģekilde bize yansımaktadır.

Ormanlarımızın sürdürülebilir ve çok yönlü kullanılabilir olması, gelecekte sağlıklı bir yapıya

sahip olması ile mümkündür. Fakat gelecekten ne istediğimizi bilmek ve ona göre

planlarımızı yapmak zorundayız. Orman ürünlerine olan ihtiyaçlarımızı, sosyal

gereksinimlerimizi (ekonomik ve sosyal açıdan) karĢılayacak tahminlerde bulunabilmeyiz.

Simülasyon bize bu konuda yardımcı olmakta geleceğe yönelik tahminlerde bulunma imkanı

vermektedir. Ġyi tanımlanmıĢ bir ormanın idare süresi boyunca alacağı formları çok kısa bir

zaman içinde kestirme olanakları vardır. Üstelik bu incelemeler yapılırken gerçek obje

üzerinde çalıĢılmadığından hiç bir risk olmaksızın defalarca denemeler yapma imkanına

sahibiz.

Fris Projesinde, kullanılan uzun dönemli stratejik planların bize bu konularda kolaylık

sağladığını görmekteyiz. Toplanan envanter verileri ve büyüme modelleri yardımı ile elde

edilen sonuçlar uzun dönemli planları oluĢturmakta, buradan da kısa dönemli planlar

üretilmektedir. Geleceğe dönük servetin ve ihtiyaç duyulacak ürün çeĢitlerini tahmin etmek

mümkündür.

Ancak iyi bir simülasyon yapabilmek için, planlamanın ilk safhasını oluĢturan

envanter çalıĢmalarının ve toplanan verilerin güvenilir, sıhhat derecelerinin yüksek olması

gerekmektedir.

Konu baĢlıkları içerisinde yer almasına karĢın ekonomik bir analizin proje içinde

yapılmamıĢ olması, uzun dönemli simülasyona ait bilgilerin bulunmasına rağmen, bunları

ifade eden çıktıların (tabloların) planda yer almaması da eksikliktir.

Page 282: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7. KAYNAKLAR

AKALP, T., 1982 simülasyon Tekniği ve MeĢcere Modelleri, Ġ.Ü. Orman Fakültesi

Dergisi Seri B, Sayı 5. S. 166-172, ĠSTANBUL.

ALEMDAĞ, ġ., 1978 MeĢcere Modellerinin Hazırlanmasında Etkenlik Endekslerinin

Yeri ve Yeni Bir Etkenlik Endeksi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi

Seri A, Sayı 1. S. 138-146, ĠSTANBUL.

ASAN, Ü., 1983 Orman Amenajmanında Kullanılan Simülasyon Modelleri, Ġ.Ü.

Orman Fakültesi Dergisi Seri B, Sayı 1, S. 298-310,

ĠSTANBUL.

ERASLAN, Ġ., 1981 Aynı YaĢlı Ormanların Optimal KurulaĢlara Götürülmesinde

Kullanılabilecek Artım Yüzdeleri Simülasyon Yöntemi, , Ġ.Ü.

Orman Fakültesi Yayın No: 289 , ĠSTANBUL.

ERKAN, N., 1996 Kızılçamda (Pinus brutia) MeĢcere GeliĢmesinin Simülasyonu,

Güneydoğu Anadolu Ormancılık AraĢtırma Müdürlüğü Teknik

Bülteni. Seri No:1, ELAZIĞ

KÖSE, S. ; H. YAVUZ ; A.U. GÜL, 2000 Yöneylem AraĢtırması ve Ormancılık

Uygulamaları, K.T.Ü. Orman Fakültesi Ders Teksirleri,

Seri No: 61, TRABZON.

OGM., 2001 Design Of The Fris Simulations (Fris Simülasyon

Tasarımı).ANKARA.

SOYKAN, B., 1984 Antalya Orman Bölge BaĢmüdürlüğü GazipaĢa Orman ĠĢletme

Müdürlüğü ĠĢletme – Amenajman Planı, 1978-1982,, Adlı

Yapıtın EleĢtirilmesi ve Kasimod Benzetim Yöntemi Uygulama

Sonuçları, K.Ü. Orman Fakültesi Yayın No:4, TRABZON.

SUN, O., 1983 Bir Kızılçam (P. Brutia Ten.) Ağacının Simülasyonu Ġçin

Büyüme Modeli, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Teknik

Bülteni. Seri No: 119, ANKARA.

Page 283: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

AĞAÇLANDIRMA ĠÇĠN AYRILACAK ALANLARIN BELĠRLENMESĠNDE

KULLANILABĠLECEK BĠR ARAÇ: PLANTEK

Dr. NeĢat ERKAN

Batı Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Müdürlüğü 07002 Antalya

Tel: 0 242-345 04 38 Fax: 0 242 345 04 42

e-mail:[email protected]

ÖZET

Ülkemizde ağaçlandırma çalıĢmaları genel ormancılık faaliyetleri arasında önemli bir

yere sahiptir. Ancak ağaçlandırılacak yerin seçimi ve diğer karar mekanizmalarını destekleyecek

analizler yeterince yapılamamaktadır. Bu durumun bir sonucu olarak da kararlardaki isabet oranı

azalmaktadır.

Ağaçlandırmaya konu alanların belirlenmesinde faydalanılan kaynaklardan bir tanesi de

amenajman planlarının ilgili tabloları ve haritalarıdır. Bu tablolarda planlamaya konu iĢletme

Ģefliğinde ağaçlandırılması önerilen alanlar ve büyüklükleri yer almaktadır. Ancak planlamacının

bu alanları tespit ederken kullanabileceği, yeteri kadar ve etkin araç bulunmalıdır. Bu çalıĢma ile

geliĢtirilmiĢ olan PLANTEK isimli program, ekonomik beklenti ile odun üretimine konu edilecek

alanların tespitinde bir araç olarak kullanılabilecek niteliktedir. Programda ağaçlandırmaya aday

alanın bazı özellikleri verilmekte ve sonuçta Net Bugünkü Değer, Fayda Masraf Oranı ve Ġç

Karlılık Oranı gibi ekonomik değerlendirme kriterlerine göre bu alanın ağaçlandırmaya konu

edilip edilmemesinin kararı verilebilmektedir.

1. GĠRĠġ

Bilindiği gibi ormanların, odun üretimi yanında baĢka fonksiyonları da bulunmaktadır,

dolayisiyle ormandan beklenen bu fonksiyonlara bağlı olarak ağaçlandırma da farklı amaçlar için

yapılabilmektedir. Ormandan birinci derecede beklenen fayda odun ürünü ve buna bağlı olarak da

bir ekonomik değer (para) elde etmek ise, bir baĢka deyiĢle ağaçlandırma ekonomik anlamda bir

yatırım niteliği taĢıyorsa ağaçlandırmanın bu amaca ne derece uygun olduğunun önceden iyi analiz

edilmesi gerekmektedir.

Orman Bakanlığı bir taraftan kamu hizmeti görmekte, diğer taraftan da yatırım yapıp

sonuçta ürün ve para elde etmek gibi bir ekonomik faaliyet yürütmektedir. Ürettiği en önemli ürün

olan odun birçok özel ve kamu sektörü için hammadde (girdi) niteliği taĢımaktadır. Odun üretim

amaçlı ağaçlandırma faaliyetlerine bu açıdan bakıldığında Orman Bakanlığı’nın önemli bir ticari

faaliyet yürütmekte olduğu ve bu faaliyeti yürütürken de bazı piyasa koĢullarıyla karĢı karĢıya

bulunduğu anlaĢılmaktadır. Bu durum Bakanlığın bu faaliyeti yürütürken piyasa ve pazar

koĢullarını dikkate alması, yani ekonominin gereklerini yerine getirmesi gerektiği gerçeğine iĢaret

etmektedir.

1972 yılında Ġ.Ü. Orman Fakültesi Orman Hasılatı ve Ġktisadi Kürsüsü tarafından verilen bir

raporda “genellikle ormancılık faaliyetlerinin yürütülmesinde her an iktisadi problemler içerisinde

bulunulduğu halde bunların öneminin ve hatta varlığının unutulduğu, ancak her fırsatta yuvarlak

olarak iktisadi olmak gerektiğinden çoklukla bahsedildiği ...........” Ģekilde bir değerlendirme

yapılmıĢtır (YAPRAK 1977, s.3). Bu değerlendirmeyi bugün için de yapmak mümkündür. Ġçinde

bulunulan bu olumsuz durumdan kurtulmak için yapılacak iĢlerden en önemlisi; birincil ürün olan

odun üretimine ekonomik anlamda bir yatırım gözüyle bakmak, ekonomik açıdan fizibil bir

yatırımın koĢullarını belirlemek, geliĢmiĢ ormancılık tekniklerini kullanarak pazara uygun mal

üretmektir. Ancak vurgulamak gerekir ki ekonomik fizibilite Orman Bakanlığı’nın daha çok kamu

hizmeti niteliğinde olan diğer görevlerini yerine getirirken değil, bu çalıĢmanın da konusu olan,

odun üretim amacı için yaptığı ağaçlandırma çalıĢmaları için önerilmektedir.

Page 284: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Ülkemizde odun ürününe olan ihtiyacın hızlı büyüyen türlerle yapılarak karĢılanması

konusu yapılan değiĢik bilimsel toplantılarda tartıĢılmıĢ ve bu konuda ortak fikir birliği oluĢmuĢtur.

Hızlı büyüyen türler arasında kızılçam da sayılmıĢ ve özellikle yabancı türlerde görülen böcek

zararı, kar kırması vb. olumsuzluklar nedeniyle kızılçamın önemine iĢaret edilmiĢtir. Kızılçamın bu

konuda gelecek vadettiği gerçeği aslında daha eskilere gitmektedir. KAYIN (1966, s.509),

Ülkemizin gelecekte ortaya çıkacak odun ihtiyacı açığının kapatılması için Ege ve Akdeniz

Bölgesi’nde kızılçamda ağaçlandırmalara gidilmesi gerektiğini vurgulamıĢtır. Yine SAATÇĠOĞLU

(1966, s. 43) kızılçamı ülkemizdeki hızlı büyüyen türlerimizin baĢında saymıĢ, birinci bonitette iyi

tesis ve bakım tekniği kullanmak Ģartıyla, ülkemizin ve Avrupa’nın en hızlı büyüyen türü olduğunu

söylemiĢtir. Gerçekten de son yıllarda yapılan çalıĢmalarla kızılçamın birinci bonitetli doğal

ormanlarında cari hacim artımının 14.8 m3/ha/yıl a, ortalama artımın ise 11.4 m

3/ha/yıl a kadar

ulaĢtığı (ERKAN 1996, s.148), ağaçlandırma ormanlarında ise bu durumun daha iyi olduğu ve

yıllık cari artımın 27.8 m3/ha/yıl a, ortalama artımının da 15.4 m

3/ha/yıl a kadar çıktığı (USTA

1991, s.118) ortaya konmuĢtur. Bu değerlerle kızılçam uluslararası standartlara göre de hızlı

büyüyen tür sınıfına girmektedir. Nitekim IUFRO ve FAO gibi uluslararası kuruluĢlar bir türün

hızlı büyüyen tür olabilmesi için hektardaki yıllık ortalama artımının 10 m3 ün üzerinde olması

gerektiğini kabul etmiĢlerdir(ERASLAN, 1983, s.9). Ancak burada vurgulanması gereken bir nokta

daha vardır ki o da kızılçamın düĢük bonitetli yerlerdeki veriminin de oldukça düĢük olduğudur. Bir

baĢka deyimle bonitete bağlı olarak kızılçamın gösterdiği büyüme performansındaki varyasyon

oldukça yüksektir(ERKAN 1996, s.137-148). Bu durum da kızılçam ile odun üretimi amacıyla

ağaçlandırmaya konu edilecek alanların seçiminde dikkatli olmayı gerektirmektedir.

Kızılçam, OGM Amenajman Dairesi envanter sonuçlarına göre ülkemizde ibreliler içinde

3.729.866 hektar ile en fazla yayılıĢ alanına sahip türümüzdür. Bu alanın 2.469.313 hektarı normal

koru, 1.260.553 hektarı da bozuk koru ormanı niteliğindedir. Bozuk olan bu alana ilaveten üzerinde

halen kızılçam ormanı bulunmayan ancak kızılçamın yayılıĢ alanına giren alanlar da vardır.

Kızılçam ağaçlandırmalarına konu olan bu alanın toplamı USTA (1991, s.10)’ ya göre 2.000.000

hektar civarındadır.

Orman Bakanlığı uzun yıllardan bu yana gerek Orman Genel Müdürlüğü ve gerekse

Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü aracılığı ile üretim amaçlı ağaçlandırmalar

yapmaktadır. Bu ağaçlandırmalar için öncelikle alan etüdü yapılmakta ve ağaçlandırmaya uygun

bulunması durumunda da projesi yapılmaktadır. Ancak uygulamalara bakıldığı zaman ağaçlandırma

kararı aĢamasında yeterince isabetli davranılamadığı anlaĢılmaktadır. Nitekim günümüzde, daha

önce büyük masraflarla yapılmıĢ ancak baĢarısızlıkla sonuçlanmıĢ, fidan tutma baĢarısı elde edilmiĢ

ancak daha sonraki yıllarda toplu ölümlerle karĢılaĢılmıĢ veya planlanan odun hasılatına hiç

yaklaĢılamamıĢ, büyümesi durma noktasına gelmiĢ ağaçlandırma örneklerine rastlamak hiç te zor

değildir. Bunun en önemli sebeplerinden birisi ağaçlandırma kararı için elde yeteri kadar bilgi ve

enstrümanın bulunmamasıdır. Eksik olan bu enstrümanlar daha çok hasılat ve ekonomik

değerlendirmeye iliĢkindir. Hasılat ile ilgili olanlar; yetiĢme ortamı verimliliğinin yani bonitetin

tespitinin yeterince sağlıklı yapılamaması ve hasılat elemanlarının (meĢcere hacım ve hacım

elemanlarının) önceden hasılat eĢitlikleri aracılığıyla kestirilebiliyor olmaması Ģeklinde

özetlenebilir. Ekonomik değerlendirme konusundaki eksiklik ise öncelikle ağaçlandırma

yatırımlarında ekonomik değerlendirmeye yeterince önem verilmiyor olması, ayrıca bu konuda

kullanılabilecek uzman ve hazır bir aracın (bilgisayar programı) bulunmamasıdır.

Ülkemizde Ağaçlandırmaya konu alanlar tespit edilirken faydalanılan kaynaklardan birisi de

Orman ĠĢletme ġeflikleri bazında yapılmakta olan amenajman planlarıdır. Amenajman planlarının

hazırlanması aĢamasında planlamaya konu alanlar içerisinde ağaçlandırılması uygun görülen yerler

tespit edilerek planın 22 nolu tablosunda gösterilmektedir. Ancak söz konusu alanların ekonomik

anlamda fizibil bir ağaçlandırmaya konu olup olmadığı sağlıklı bir Ģekilde tespit edilememektedir.

Bu çalıĢma ile odun üretim amaçlı kızılçam ağaçlandırmaları, tesisinden hasadına kadar

bütün faaliyetleri ile değerlendirilmiĢ, idare süresince yapılan masraflar ile elde edilen ürünler

ekonomik analize sokulmuĢ ve Net Bugünkü Değer, Fayda/Masraf Oranı ve Ġç Karlılık Oranı

Page 285: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

gibi ekonomik kriterler kullanılarak ağaçlandırma yatırımının sağlayacağı getiri önceden

kestirilmeye çalıĢılmıĢtır. Bunun için VISUAL BASIC dilinde ve PLANTEK isminde bir paket

program hazırlanmıĢtır. Program niteliği bakımından ülkemizde ilk olması dolayisiyle

eksikliklerinin bulunması olası olup kullanımı sırasında ihtiyaç duyulacak eklemeler ve

değiĢikliklere açıktır. Program bu versiyonu ile sadece kızılçam ağaçlandırmalarını konu

almaktadır. Diğer türlerin de programa dahil edilebilmesi için bu türlerin ağaçlandırma ormanları

için hasılat eĢitliklerinin üretilmesi gerekmektedir.

Ülkemizde kızılçam ağaçlandırmaları ile ilgili bir baĢka konu da maki alanlarıdır. Bilindiği

gibi Akdeniz Bölgesi’nde maki alanları ile kızılçam yayılıĢ alanları arasında büyük bir örtüĢme

vardır. Zaman zaman maki alanlarının kaldırılıp kızılçam ile ağaçlandırıldığı ve bunun da bazı

tartıĢmalara neden olduğu bilinen bir konudur. Bu konu ayrıca aĢağıda irdelenmiĢtir.

Maki Alanları ve Durumu :

Maki ülkemizde Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgeleri’nde bulunmaktadır ancak tipik

Akdeniz kıyı kuĢağı bitki örtüsüdür. KıĢları ılıman ve yazları kurak iklime sahip Akdeniz

Bölgesi’nde maki bitkileri kıĢın yapraklarını dökmeden kalabilmekte, yazın da sertleĢip kalınlaĢarak

bazen de dikenleĢmiĢ yaprakları ile kuraklığa karĢı koyabilmektedirler.

Makinin ülkemizde kapladığı alan konusunda değiĢik kaynaklara göre değiĢik rakamlara

rastlamak mümkün olmakla birlikte bu rakamlar 1,7-2,0 milyon hektar civarındadır. Kapladığı bu

alan dikkate alındığında üzerinde durulmaya değer bir konu olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu

alanların bir kısmı uzun yıllardan beri baskı altında kalmıĢ, tahribat sonucunda garig alanlara

dönüĢmüĢtür. Ayrıca bu alanlar zaman zaman üzerindeki maki vejetasyonu temizlenerek kızılçam

ile ağaçlandırmaya da konu edilmiĢ ve bu durum meslek kamuoyunda tartıĢmalara neden olmuĢtur.

Meslek kamuoyunun bir kısmı bu alanların atıl olduğu gerekçesiyle ağaçlandırılıp üretime katkı

sağlaması gerektiğini düĢünürken diğer bir kısmı bu alanların biyolojik çeĢitlilik açısından tahrip

edilmemesi gerektiğini, zaten marjinal olan bu alanların üretime fazla bir katkısının olamayacağı ve

buralara yatırılan paraların geri alınamayacağını savunmaktadır. Bu çalıĢma ile maki konusundaki

bu tartıĢmaların sonuçlanmasına katkı sağlanmaya çalıĢılacaktır. TartıĢma ve Sonuç bölümünde bu

konudaki değerlendirmelere yer verilecektir.

2. MATERYAL VE METOD

2.1. Ağaçlandırmalar ve Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi

Daha önce de belirtildiği gibi Dünya’da ve Türkiye’de ağaçlandırmalar ormandan beklenen

faydaya bağlı olarak oldukça farklı amaçlarla yapılmaktadır. Ancak burada olduğu gibi birincil

amacın odun üretimi olduğu ve diğer amaçların önemsenmeyecek kadar geri planda bulunduğu

ağaçlandırma projelerinin ekonomik analizi için sadece odun ürünü dikkate alınarak karar

verilebilir. Ayrıca burada öncelikli amaç ormanın sağladığı tüm faydaların ölçümü değil, odun

üretimi dıĢındaki fonksiyonları(faydaları) aynı ölçüde gördüğü varsayılan alternatif alanlar(projeler)

arasından en uygunun olanının seçimidir. Bu amaçla sadece odun ürününü dikkate alan ekonomik

analiz yönteminin kullanımı yeterli ve tutarlı olacaktır (KALIPSIZ 1970, s.45 ; BOWES AND

KRUTILLA 1989, s.96).

ÇalıĢmada ağaçlandırma yatırımlarında kullanılabilecek Arazi Hasıla Değeri (Faustmann

formülü), Net Bugünkü Değer(NBD) ve Ġç Karlılık Oranı(ĠKO) ile Net Fayda / Masraf Oranı

kriterlerinden faydalanılmıĢtır. Söz konusu kriterler ve kullanım Ģekline daha sonraki bölümlerde

değinilecektir.

Ormancılık yatırımlarının ekonomik değerlendirmelerinde tartıĢmaya açık olan bir diğer

konu da uygulanacak p faiz oranıdır. Yatırımların ekonomik analizinde kullanılacak faiz oranı,

piyasa faiz oranı, benzer yatırımların karlılık oranı, sermayenin alternatif kullanımlarındaki karlılık

oranı ve giriĢimcinin yatırımdan beklediği en düĢük kar gibi faktörlerden etkilenir (ALANAY, A.,

1991, s.18). GERAY, yatırım için borçlanılmıĢ ise borç için ödenen faiz oranı esas alınması, yatırım

Page 286: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

için borçlanma söz konusu değilse Merkez Bankası’nın uzun vadeli borçlar için uyguladığı faiz

oranının kullanılması gerektiğini vurgulamıĢtır (GERAY, 1986, s.84). MĠRABOĞLU (1957)

uluslar arası boyutta, değiĢik ağaç türleri için yapılmıĢ ekonomik analiz çalıĢmalarını da irdeleyerek

ormancılıkta faiz oranının (ekstrem haller hariç) %2-3,5 olarak kabul edildiğini bildirmektedir

(MĠRABOĞLU, 1957, s.210). Bununla birlikte ormancılıkta etkili diğer sosyal faktörlerin de

etkisiyle faiz oranının değiĢik ülkelerde değiĢik uygulamaları vardır ve bu konuda tam bir fikir

birliği oluĢmamıĢtır. Yine bu konuda; piyasa faiz oranlarının %5-7 olması, idare süresi içinde odun

fiyatlarında %1,5 oranında bir reel fiyat artıĢı olacağı ve dolayisiyle uygulanması gereken faiz

oranının %5 - %1,5 = %3,5 olduğu ve orman iĢletmesinin özelliği ve ormanın sağladığı diğer sosyal

hizmetlerin de dikkate alınarak faiz oranının %1,5 – 2 civarında olması gerektiği gibi değiĢik

fikirler de mevcuttur(FIRAT 1967, s.137 ; KALIPSIZ 1970, s.44). Ülkemizde bu konuda yapılmıĢ

çalıĢmalarda; ALANAY(1988, s.11) karakavak ağaçlandırmaları için %12, ara tarım uygulamaları

için %6, BĠRLER ve KOÇER(1991, s.19) kavak ağaçlandırma yatırımlarının değerlendirilmesi için

%12, OK(1997) aynı yaĢlı ormanlarda kesim düzeninin ekonomik analizi için %4, DĠNER ve

KOÇER(1999 s.17) melez kavak ağaçlandırmalarında ara tarım uygulamaları için de %8 faiz

oranlarını kullanmıĢlardır. LEDOUX (1986, s.2) ABD de yapraklı ormanların ekonomik

değerlendirmesinde faiz oranını %4 olarak almıĢtır.

Bu çalıĢmada kullanılacak faiz oranı program(PLANTEK) kullanıcısının tercihine

bırakılmıĢ olup menüden seçilebilecektir. Bunun için ana menüden seçilecek <Değerlendirme

kriterleri> ile açılacak pencere kullanılacaktır. Menüden girilmemesi durumunda %5 olan

varsayılan faiz oranı kullanılacaktır. Varsayılan faiz oranı yukarda değinilen ve değiĢik

değerlendirmeler ıĢığında kararlaĢtırılmıĢtır.

2.1.1. Alana Ait Bilgiler

2.1.1.1. Bonitet Tayini

PLANTEK, üzerinde orman bulunmayan ağaçlandırmaya aday alanların tespiti için

kullanılabileceği gibi, daha önce ağaçlandırılmıĢ kızılçam orman alanlarının ekonomik açıdan

değerlendirilmesi için de çalıĢtırılabilmektedir.

Bilindiği gibi üzerinde orman bulunan orman alanlarının bonitetinin tayini için değiĢik

yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden aynı yaĢlı ormanlar için; meĢcere üst boyunu esas

alan yöntem, değiĢik yaĢlı ormanlar içinde meĢceredeki en kalın ağaçların ortalama boyunu esas

alan yöntem (Flury’nin çap sınıfı orta boyuna dayanan yöntem) en çok kullanılanlarıdır.

(ERASLAN 1982, s.159 ; KALIPSIZ 1984,s. 281).

Üzerinde normal kuruluĢta bir orman bulunmayan veya çıplak alanların yetiĢme ortamı

verimliliğinin, yani bonitetinin belirlenmesi ise oldukça farklı ve karmaĢık bir konudur. Çünkü,

örneğin üzerinde aynı yaĢlı bir orman bulunan yerde üst boy o ağaç türü için o yerin verim gücünü

tespit etmeye yeterli iken, ormansız alanda verim gücünün tek baĢına yeterince yansıtabilecek bir

faktör bulunmamaktadır. Ormansız alandaki verim gücü iklim, toprak, yükselti, bakı ve eğim gibi

faktörlerin kombine etkisiyle ortaya çıkmaktadır (FIRAT 1959, s. 21). Ġklim de sıcaklık, hava, su,

ıĢık ve rüzgar gibi faktörleri bünyesinde barındırmaktadır. Kısaca klimatik, fizyografik, edafik ve

biyotik olarak özetlenebilecek bu faktörler sadece tek baĢlarına etkili olmamakta aynı zamanda

etkileĢimleri de ağaç türlerinin büyüyüp geliĢmeleri bakımından önem taĢımaktadır. Örneğin tek

baĢına yeterli sıcaklık veya su, büyüme için yeterli etkiyi gösteremedikleri halde iki faktörün

birlikte etkisi daha fazla olmaktadır. Hatta bazen olay iyice karmaĢık hale gelmekte ve bu faktörler

biri diğerinin yerine ikame de edebilmektedir. Örneğin Toroslar’ın denize yakın üst kesimlerinde

yüksek hava nemi, düĢük yağıĢın etkisini giderebilmektedir (SEVĠM 1960, s.45).

ÇEPEL de orman ekosistemlerinin verim gücünü etkileyen faktörleri ve canlı ve cansız

ekosistem faktörlerinin kombinasyonu Ģeklinde gruplandırmıĢtır (ÇEPEL 1978, s. 397). Bu gruplar

içerisine giren bazı özellikler ile yetiĢme ortamı verimliliği arasındaki iliĢkileri inceleyen

araĢtırmalar yapılmıĢtır. SARAÇOĞLU (1989, s.122-138) göknar ormanlarında yaptığı araĢtırmada

Page 287: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

bonitet ile bakı, eğim, denizden yükseklik ve uzaklık, yeryüzü Ģekli, toprak durumu ve humus

miktarı, drenaj durumu, A ve B horizonu kalınlığı ve nemi ile mutlak ve fizyolojik toprak derinliği

arasındaki çapraz iliĢkileri incelemiĢ ve bazı iliĢkiler saptamıĢtır. Bazı araĢtırmacılar da belli bir

ağaç türü için örneğin diri örtü tiplerini ölçü alıp bonitet sınıflarını oluĢturmayı denemiĢlerdir. Yine

yapraktaki besin maddelerini ölçü alan çalıĢmalar da vardır. Ayrıca bakı, denizden yükseklik,

yamaç üzerindeki konum ve eğim gibi fizyografik faktörleri kullanan; iskelet miktarı, kil miktarı,

asitlik derecesi, su tutma kapasitesi ve organik madde miktarı gibi toprak özelliklerini kullanan ve

yağıĢ ve sıcaklık baĢta olmak üzere iklim verilerini kullanan yöntemlerle geliĢtirilmeye çalıĢılmıĢtır

(ÇEPEL 1978, s. 397- 409).

ZECH ve ÇEPEL Güney Anadolu Bölgesinde kızılçam ormanlarında toprak özellikleri ve

topografik özellikler ile bonitet endeksi (50 yaĢındaki üst boy) arasındaki iliĢkileri araĢtırmıĢlardır.

Bir baĢka deyiĢle bu özellikler aracılığı ile bonitetin tayin edilip edilmeyeceğini ortaya koymaya

çalıĢmıĢlardır (ZECH, W. ve N. ÇEPEL 1972 s.14-55 ; ÇEPEL N.ve W. ZECH 1993, s. 134). Söz

konusu çalıĢma ile 18 toprak ve topografyaya ait özellik aracılığı ile bonitet endeksi varyasyonu

açıklanmaya çalıĢılmıĢ, regresyon ve faktör analizleri yapılmıĢtır. Bu 18 faktörden seçilen 5 yetiĢme

ortamı faktörü aracılığı ile üst boy varyasyonunun %79 u açıklanabilmiĢtir. BeĢ faktör ve etki

dereceleri;

1) AB horizonunun faydalanılabilir su kapasitesi =% 46

2) MeĢcerelerin yamacın üst kenarından uzaklığı = % 14

3) Ölü örtü kalınlığı = % 8,

4) Humuslu üst toprağın ph derecesi =%7

5) Humuslu üst toprağın kalınlığı = % 4

olarak tespit edilmiĢtir. AçıklanabilmiĢ olan bu %79 oranı oldukça yüksek sayılabilecek bir orandır.

Ancak faktörlerin kolay ölçülebilir olmaması nedeniyle uygulaması kolay değildir. Aynı yayında

yazarlar yetiĢme ortamı endeksinin (bonitetin) tayini için bakı, yamaç eğimi, arazi Ģekli, AB

horizonu kalınlığı, B horizonu toprak türü, taĢlılık durumu, ölü örtü kalınlığı ve A horizonunun

rengine dayalı puanlama sistemi ile yeni bir yöntem önermiĢlerdir.

Bu çalıĢmada yukarıda değinilen ve Ģimdiye kadar yapılmıĢ olan çalıĢmalardan da

faydalanılarak, üzerinde normal kapalı orman bulunmayan bozuk orman, maki ve çıplak alanların

verim gücünü (bonitetini) kestirmek için kriterler belirlenmiĢtir. Bu kriterler; toprak tekstürü (kumlu

balçık, balçık, balçıklı kil, kil), mutlak toprak derinliği (0-30 cm, 30-60 cm, 60-90 cm, 90-150 cm)

fizyolojik toprak derinliği (0-30 cm, 30-100 cm, 100-150 cm), diri örtü durumu (akçakesme, meĢe

ve tesbih türleri, dikenli garig türü bitkiler, çıplak alan), taĢlılık durumu (%0-%20, %20-%50, %50-

%70) ve arazi topografyası (alt yamaç, orta yamaç, üst yamaç) Ģeklinde tespit edilmiĢlerdir.

Kriterlerin tespitinde, uygulanabilir olması, çok fazla ölçü ve analiz ile zaman kaybedilmemesi gibi

konulara dikkat edilmiĢ ve özellikle kriter seviyelerinin tespitinde konuda AGM tarafından

hazırlanmıĢ olan 4125 No lu Tamim’den(ANONĠM4 1987, s.127-152) yararlanılmıĢtır.

PLANTEK, üzerinde normal kuruluĢta bir orman bulunmayan ağaçlandırmaya aday alanlar

için bu 5 faktöre göre bir bonitet endeksi kestirmektedir. Bu endeks kızılçam ağaçlandırmaları için

USTA (1991) tarafından hazırlanmıĢ bonitet endeksleri tablosuyla da uyumlu olarak hesaplanmakta

ve 30 yaĢındaki üst boyu göstermektedir. Dolayısı ile hesaplanan bonitet endeksi 7.0 m - 23.0 m

aralığında değiĢmektedir.

Bonitet endeksinin bu Ģekilde kestirilmesi tartıĢmaya açık bir konudur. Yukarda da

değinildiği gibi bu durum karmaĢık ve ayrıca üzerinde çalıĢılmaya muhtaç bir konudur. Konu ile

ilgili, zamanla üretilecek bilgilerden de faydalanılacak ve programın ilgili bölümü

geliĢtirilebilecektir.

2.1.1.2. Aralık Mesafe

Değerlendirmeye esas alan üzerinde halihazırda orman bulunan bir ağaçlandırma sahası

olması durumunda ağaçlandırmada kullanılmıĢ olan aralık mesafe seçilecektir. KullanılmıĢ olan

Page 288: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

aralık mesafe ile programda verilmiĢ olan seçeneklerdeki aralık mesafe tam olarak birbiriyle

uyuĢmuyor olabilir. Bu durumda her ağaca düĢen ortalama alana bakılıp seçeneklerde verilene en

yakın olanının seçilmesi yeterli olacaktır. Üzerinde orman bulunmayan ağaçlandırmaya aday alanlar

için kullanılması planlanan aralık mesafe veya yine ağaç baĢına düĢen alan hesabına göre en yakın

seçenek seçilecektir.

Programda girilecek aralık mesafe birim alandaki fidan sayısının ve buna bağlı masraf ve

hasılat değerlerinin hesaplanmasında kullanılacaktır. Kızılçam ağaçlandırma alanları için

hazırlanmıĢ olan hasılat tablosunun belli aralık mesafeler için hazırlanmıĢ olması programda

seçilecek aralık mesafe seçenek sayısında da kısıtlayıcı olmuĢtur.

PLANTEK’te aralık mesafenin girilmesi için ana sayfadan <Alan türü> düğmesi ile gelecek

sayfadan analize esas alanın özelliğine göre <AğaçlandırılmıĢ alan> veya <Ağaçlandırmaya aday

alan> seçeneklerinden birisi seçilerek <Aralık mesafe> düğmesine basılacak ve açılan pencereden

aralık mesafe seçilecektir.

2.1.2. Giderler

PLANTEK giderleri; 1- ağaçlandırma giderleri, 2- bakım ve idari giderler ve 3- hasat ve

taĢıma giderleri olarak üç ana baĢlık altında değerlendirmektedir.

2.1.2.1. Ağaçlandırma Giderleri

Ağaçlandırma giderleri; taksimat Ģebekesinin yapımı, servis yolu yapımı, diri örtü temizliği,

toprak iĢleme, fidan temini, fidan dikimi ve bakım çalıĢmalarından oluĢmaktadır.

Ağaçlandırmalarda yatırım masraflarını oluĢturan bu kalemler değiĢik arazi koĢulları (eğim

grupları, taĢlılık derecesi, diri örtü çeĢidi ve kapalılık durumları) ve değiĢik yöntemler (insan gücü,

makine gücü ve makine tipi) birlikte değerlendirilmiĢtir. Söz konusu alternatifler programda

kullanıcının seçimine bırakılmıĢtır. Alternatiflerin oluĢturulmasında Ağaçlandırma ve Erozyon

Kontrol Genel Müdürlüğü(AGM)’nün her yıl yayınladığı birim fiyat cetvellerinden faydalanılmıĢtır.

2.1.2.2. Bakım ve Silvikültürel ĠĢlemler

Fidan dikimini takiben biyolojik bağımsızlığını kazanana kadar fidanların etrafında ot alma

ve çapalama gibi bakım çalıĢmaları gerekecektir. AGM nin yayınladığı 8 nolu tamime

göre(ANONĠM5, S.14) ilk üç yılda, ağaçlandırmanın makinalı veya toprak iĢlemesine göre değiĢen

bakım iĢlemlerinin yapılması, dört ve beĢinci yıllarda ise sahanın gözlem altında tutulması ve

gerekirse sürgün kontrolünün yapılması öngörülmektedir. Bu çalıĢmada dikimi takiben ilk üç yıl ot

alma, çapalama ve sürgün kontrolü gibi bakım çalıĢmalarının yapılacağı düĢünülmüĢ ve bakımın

Ģekli ve metodu programın kullanıcısı tarafından belirlenmesi planlanmıĢtır. Bunun için kullanıcı

giderler penceresindeki bakım çalıĢmaları düğmesiyle açılacak pencereyi kullanacaktır. Aynı

pencereden varsa yangın emniyet yollarının bakımına iliĢkin seçenekler de seçilecektir.

Silvikültürel iĢlemlerin ekonomik bakımdan değerlendirilmesi bazı zorluklar içermektedir.

Bu değerlendirme için bir taraftan yapılcak masraf ile elde edilecek ürün dikkate alınacak, diğer

taraftan da yapılacak silvikültürel uygulamanın bu uygulamadan sonra idare süresi boyunca

büyümeyi (meĢcere hacım ve hacım elemanlarını) nasıl etkileyeceği bilinmesi gerekmektedir. Bu

etkinin fonksiyon halinde tespit edilip değerlendirmeye sokulması gerekmektedir. Oysa bilindiği

gibi kızılçam ağaçlandırmaları için böyle bir çalıĢma yapılmamıĢtır. USTA (1991) tarafından

kızılçam ağaçlandırmaları için yapılmıĢ olan hasılat çalıĢmasında belli aralık mesafede dikilmiĢ

ancak herhangi bir silvikültürel iĢlem görmemiĢ meĢcereler için hasılat öğeleri incelenmiĢtir.

Silvikültürel iĢlemlerin PLANTEK’e daha sonraki versiyonlarda dahil edilmesi düĢünülmektedir.

Bununla birlikte silvikültürel iĢlemlerin programda olmaması büyük bir eksiklik olarak

görülmemiĢtir. Çünkü bilindiği gibi son yıllarda üretim amaçlı kızılçam ağaçlandırmalarında geniĢ

aralık mesafe kullanılmaktadır. Bu durum yine kızılçam için daha çok kullanılan en yüksek odun

hasılatı idare süresi ile birlikte düĢünüldüğünde silvikültürel uygulamaların etkisini azaltmaktadır.

Page 289: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2.1.2.3. Hasat ve TaĢıma Giderleri

Kesim, sürütme, yükleme, taĢıma, boĢaltma ve istifleme giderleri sürütme mesafesi, arazi

eğimi, yol uzunluklarına (ham yol, stabilize, asfalt) göre hayvan, makine ve iĢçi çalıĢma zamanları

hesaplanmıĢtır. Daha sonra bu çalıĢma zamanları ve OGM tarafından her yıl tespit edilmekte olan iĢ

kollarına göre hayvan, makine ve iĢçi birim maliyetleri kullanılarak birim fiyatlar hesaplanmıĢtır.

OGM tarafından tespit edilmiĢ olan değiĢik iĢ kolları (kesim, sürütme,yükleme, taĢıma ve istif) ile

ürün çeĢitleri (sanayi odunu, kağıtlık odun, lif yonga odunu, sırık ve çubuk, yakacak odun) için

katsayılar kullanılarak bu iĢ kolları ve ürün çeĢitleri için birim fiyatlar hesaplanmıĢtır. Bu birim

fiyatlar yine OGM tarafından iĢ kolları ve ürün çeĢitleri için belirlenmiĢ olan pirim katsayıları ile de

çarpılarak birim fiyatlara son Ģekli verilmiĢtir. Bütün bu hesaplamaların yapılmasında OGM

tarafından yayınlanmıĢ ve halen kullanılmakta olan Asli Orman Ürünlerini Üretim ĠĢlerine Ait

288 Sayılı Tebliğ (güncellenmiĢ rakamları ile) kullanılmıĢtır (ANONĠM6 1996)

2.1.2.4. Diğer Giderler

Ġdare süresi boyunca ağaçlandırma, bakım ve silvikültürel iĢlemler ile hasat ve taĢıma

masrafları dıĢında idarenin düzenli olarak yaptığı kontrol, gözlem ve diğer idari giderler de

programda değerlendirilmiĢtir.

Ġdari giderler genellikle ayrıca hesaplanmamakta ve hesaplanmıĢ ana giderlerin belli bir

yüzdesi olarak alınmaktadır. Örneğin TÜRKER(1986) idari giderler olarak ağaçlandırma giderleri,

koruma yol ve bina masraflarının %15 ini almıĢtır. OK(1997) ise yaptığı kesim düzeninin ekonomik

analizi çalıĢmasında idari giderleri, üretim masraflarının %10 u olarak hesaplamıĢtır(OK, 1997,

s.41). Bu çalıĢmada da idari masraflar olarak ağaçlandırma masraflarının %15 i alınmıĢtır.

2.1.3. Gelirler

Yapılacak bir ağaçlandırma yatırımında idare süresi boyunca bazı gelirler elde edilecektir.

Bu gelirler ve hesaplanmalarına iliĢkin bilgiler aĢağıda verilmiĢtir.

2.1.3.1. Ara Hasılat Gelirleri

MeĢcere geliĢiminin değiĢik evrelerinde yapılacak silvikültürel uygulamalardan elde

edilecek odun ürünü bu baĢlık altında düĢünülebilir. 4113. bölümde de değinildiği gibi PLANTEK

silvikültürel uygulamaları bu versiyonunda(Ver 1.01) değerlendirmemektedir. Dolayisiyle ara

hasılat gelirleri söz konusu değildir.

2.1.3.2. Son Hasılat Gelirleri

Ġdare süresi sonunda elde edilecek odun ürünü gelirleri bu baĢlık altında değerlendirilmiĢtir.

Bilindiği gibi idare süresini tamamlamıĢ ve kesimi gerçekleĢmiĢ odun hasılatı değiĢik ürün çeĢitleri

Ģeklinde karĢımıza çıkmaktadır. Bunlar, orta çap kalınlığı ve pazar ihtiyacına da bağlı olarak,

değiĢik boyutlardaki tomruk, sanayi odunu, tel direği, maden direği, kağıtlık odun, lif yonga odunu

ve yakacak odun Ģeklinde sınıflandırılmaktadır.

Bilindiği gibi değiĢik ağaç türleri için meĢcere orta çapına bağlı olarak bir hektar alandan

hangi üründen ne kadar elde edilebileceğini gösteren ürün çeĢitleri tabloları mevcuttur. Bu

çalıĢmada kızılçam ormanları için SUN ve DĠĞERLERĠ(1977) tarafından hazırlanmıĢ olan ve orta

çapa göre bir hektarda ne kadar I., II. ve III. sınıf tomruk, maden direği, sanayi odunu ve yakacak

odun elde edileceğini gösteren ürün çeĢitleri tablosu kullanılmıĢtır. Elde edilecek ürün çeĢitlerinin

pazar fiyatları kullanılarak hektardan ve tüm alandan elde edilecek ürün değeri (gelir)

hesaplanmıĢtır.

Ülkemizdeki odun fiyatları (ürün çeĢitleri için) bu konuda tam bir serbest piyasa Ģartlarının

oluĢmamasıyla birlikte pazardaki arz ve talep miktarı ile diğer pazarı tanımlayan faktörlerin ortak

etkileri sonucu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu fiyatlar enflasyon, ülkenin ithalat konusundaki

Page 290: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

politika değiĢiklikleri ve maliyet fiyatlarındaki değiĢiklikler gibi faktörlere bağlı olarak zaman

içerisinde de değiĢim gösterecektir. Fiyatları daha sağlıklı kestirmek için etkili faktörleri serbest

değiĢken olarak kullanarak talep ve fiyat denklemleri ve bunlara ait istatistiklerin hesaplanması

gerekir. Ancak takdir edilecektir ki bu oldukça ayrıntılı bir konu olup ayrıca bir çalıĢmayı

gerektirecektir (OK, 1997, s.41). Bu çalıĢmada reel (enflasyondan arındırılmıĢ) odun fiyatlarının

uzun vadede değiĢmeyeceği kabul edilmiĢ ve analiz yapılacağı zaman, bölgedeki ortalama ürün

(I:,II. ve III. sınıf tomruk, sanayi odunu, maden direk ve yakacak odun) fiyatları kullanılmıĢtır.

PLANTEK kullanıcısı analiz yapmadan önce <Gelirler> menüsü ve <Birim fiyatlar> düğmesini

kullanarak açılacak olan pencereden odun ürün çeĢitleri için birim fiyatları gireceklerdir.

2.1.3.3. Diğer Gelirler

Ağaçlandırma amacını olumsuz yönde etkilemeyecek Ģekilde bu alanlardan odun dıĢı bazı

gelirler sağlanıyor veya sağlanması planlanıyor olabilir. Bu tür gelirlerin de analize sokulup,

değerlendirmenin daha gerçekçi yapılması mümkündür. PLANTEK’in bu versiyonunda diğer

gelirler kısmı analiz edilmemiĢtir. Ancak yeni versiyonunda önemli olduğu düĢünülen bu

değerlendirmenin de yapılması planlanmaktadır.

2.2. Değerlendirme Yöntemi

Bir ağaçlandırma yatırımında idare süresi içinde değiĢik zamanlarda değiĢik iĢlemler

gerçekleĢmekte ve bunlar için bir masraf yapılmaktadır. Yine idare süresinin değiĢik zamanlarda ve

miktarlarda gelir(ara ve son hasıla) gelir elde edilmektedir. Yapılan masraflar ile elde edilen

gelirleri, zaman faktörünü de dikkate alarak değerlendirip yatırımın ekonomik getirisini hesaplamak

mümkündür. Bu amaçla geliĢtirilmiĢ olan Basit karlılık(Rantabilite) Oranı, Geri Ödeme Süresi,

Arazi Hasıla Değeri, Net Bugünkü Değer(NBD), Fayda Masraf Oranı ve Ġç Karlılık Oranı(ĠKO)

gibi ekonomik kriterler ormancılık yatırımlarının değerlendirilmesinde de

kullanılmaktadır(GERAY, 1978, s.22). Projenin ömrünü ve paranın zaman değerini dikkate

almayan Basit Karlılık(Rantabilite) Oranı ve Geri Ödeme Süresi kriterlerine burada yer

verilmemiĢtir. Diğer dört kriter tanıtılmıĢ ve bu kriterlerin birbirine kıyasla olumlu ve olumsuz

tarafları aĢağıda verilmiĢtir.

ÇalıĢmada sonuçların yorumlanması bakımından daha pratik olan Net Bugünkü

Değer(NBD), Ġç Karlılık Oranı(ĠKO) ve Net Fayda / Masraf Oranı kriterleri kullanılabilmektedir.

Bu kriterler programda seçenek olarak verilmiĢtir. Kullanıcı istediği bir kritere göre değerlendirme

yapabilecektir. Bunun için ana menüden <Hesaplamalar> baĢlığından <Değerlendirme kriterleri>

seçeneği seçilecek, açılacak pencereden ilgili kriter iĢaretlenecektir.

2.2.1. Arazi Hasıla Değeri(Faustmann Formülü)-

Faustmann’ın arazi hasıla değeri formülü arazide yetiĢtirilecek üründen elde edilecek değere

göre arazinin değerini hesaplamayı öngörmektedir. Ağaçlandırma yoluyla u yıllık idare süreleri için

sonsuza kadar yapılacak yatırımların kapital değeri Formül 1 ile hesaplanarak arazi hasıla değeri

bulunmaktadır(FIRAT ve MĠRABOĞLU, 1969, S.13 ; KALIPSIZ 1970, s.40).

132 0.1...

0.10.10.1 uuuuup

R

p

R

p

R

p

RkB (1)

Burada, periyot içinde elde edilen net gelirlerin idare süresi sonundaki baliğ değeri (R) tekrar

bugüne iskonto edilmektedir edilmektedir. R değerleri u idare süresi içinde elde edilen ürün değeri

ile baĢlangıçta yapılmıĢ olan tesis masrafı ve idari giderlerin idare süresi sonuna baliğ edilmesinden

sonra elde edilecek net gelirden oluĢmaktadır. Ġdare süresi içinde elde edilen gelirler; bu süre içinde

a ve b yıllarında yapılan aralamalarla elde edilen Da ve Db odun ürünleri ile q ve r yıllarında elde

edilen Nq ve Nr ikincil ürünlerden oluĢmakta ve u idare süresi sonu baliğ değerleri,

ru

r

qu

q

bu

b

au

au pNpNpDpDA 0.10.1...........0.10.1 (2)

Page 291: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

formülüyle hesaplanmaktadır.

Ġdare süresi baĢında yapılan c tesis masrafları ile her yıl yapılan v idare masrafları,

upc 0.1 , p

pv u

0.0

)0.1( 1

(3)

formülleri ile idare süresi sonuna baliğ edilmektedir.

2.2.2. Net Bugünkü Değer(NBD)

Net bugünkü değer ile arazi hasıla değeri arasında çok büyük benzerlik vardır. Bu iki kriter

arasındaki en önemli farklılık; arazi hasıla değerinde yatırımın u periyotları için sonsuza kadar

yapılacağı öngörüldüğü halde net bugünkü değer hesaplamasında yatırımın sadece bir periyot için

yapılacağı düĢünülmesidir. NBD ağaçlandırma yatırım periyodu boyunca her yıl elde edilecek

gelirlerden bu yıllarda yapılacak masrafların çıkartılmasıyla elde edilecek net nakit miktarının (At)

p iskonto oranı ile bugüne baliğ edilmiĢ miktarları olarak hesaplanmaktadır(GERAY, 1986, s.84 ;

SARIASLAN, 1990, s.135).

n

tt

t

p

ANBD

1 )0.1( (4)

At : t. Yıldaki net nakit akımı p :Ġskonto (faiz) oranı n : Ġdare süresi (t=1,2,3,.......n)

NBD paranın bugünkü değeriyle yatırım süresi sonunda elde edilecek değeri matematik

büyüklük olarak hesaplamaktadır. NBD bu özelliğinden dolayı yatırım büyüklüğünden

etkilenmektedir. Oysa hesaplanan NBD nin yatırım sermayesi büyüklüğü ile olan iliĢkisi de

önemlidir. Bu nedenle NBD den faydalanarak karlılık endeksi (NBDR) denen ve bu iliĢkiyi de

bünyesinde barındıran;

PI

NBDNBDR (5)

formülü kullanılmaktadır(GERAY, 1986, s.84). Buradaki PI yatırım büyüklüğü değeridir.

NBD nin sıfırdan büyük hesaplanması, yatırımın ekonomik bakımdan fizibil olduğunu

göstermektedir. Ancak projeler arasında öncelik sırası tespit etmek söz konusu ise NBDR değerine

bakılmalı ve en büyük NBDR değerine sahip proje en öncelikli olmalıdır. PLANTEK, NBD ve

NBDR değerlerinden ikisini de hesaplamaktadır.

2.2.3. Fayda / Masraf Oranı

Fayda masraf oranı (FMO) proje uygulama periyodu içinde ve sonunda elde edilen gelirlerin

bugüne indirgenmiĢ değerleri toplamının (TF) yine bu süre içinde yapılmıĢ masrafların bugüne

indirgenmiĢ toplam değerine (TM) bölünmesiyle elde edilir.

TM

TFFMO (6)

Yatırıma karar verilebilmesi için fayda masraf oranının 1 den büyük hesaplanması gerekir.

FMO, proje yatırım büyüklüğünden etkilenmemesi, dolayisiyle alternatif projeler arasından en

iyisinin seçilmesinde veya bunlar arasında bir sıralama yapılması için kullanılabilecek bir kriterdir.

FMO nun hesaplanmasında da elde edilen gelir ve yapılan masrafların bugünkü değerinin

hesaplanmasında yine bir p iskonto oranı kullanılacaktır. PLANTEK NBD de olduğu gibi bu oranı

kullanıcının tercihine bırakmakta, kullanıcının seçmemesi durumunda ise varsayılan olarak p=%5

oranını kullanmaktadır.

Page 292: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2.2.4. Ġç Karlılık Oranı(ĠKO)

Net bugünkü değer kriteri ile projenin uygulanmasına karar verebilmek için, paranın zaman

değerini dikkate alıp belli iskonto oranını kullanarak net bugünkü değerin sıfırdan büyük (pozitif bir

değer) olarak elde edilmesi gerekmektedir. Ġç karlılık oranında ise herhangi bir iskonto (faiz) oranı

kullanılmamakta, aksine NBD nin sıfır olması halinde bu iskonto (faiz) oranı hesaplanmaya

çalıĢılmaktadır. Bir baĢka ifadeyle ĠKO ile, NBD=0 için (ki bu nokta yukarda da açıklandığı gibi

yatırımın yapılabilmesi için kritik noktadır) yapılacak yatırımın proje süresi boyunca hangi faiz

oranıyla faizlendirileceği hesaplanmakta, yani sermaye karlılığını göstermektedir (GERAY, 1986,

s.86 ; SARIASLAN, 1990, S.143). ĠKO nın hesaplanmasında,

0)0.1(1

n

tt

t

p

A (7)

eĢitliği kullanılmaktadır. Bu eĢitlik yukarda verilmiĢ olan 4 nolu eĢitliğe çok benzemektedir ve

NBD yerine sıfır (0) yazılmıĢtır. NBD yi sıfır yapan p iskonto oranı iterasyon yöntemiyle

hesaplanmaktadır. Önce herhangi bir faiz oranıyla NBD hesaplanmakta, hesaplanan NBD nin

pozitif olması durumunda faiz oranı yükseltilmekte, negatif olması durumunda ise faiz oranı

düĢürülmektedir. Bu iĢlem NBD nin sıfır olarak hesaplanmasına kadar devam etmektedir. NBD=0

noktasındaki faiz oranı ĠKO olarak hesaplanmaktadır.

PLANTEK ĠKO nın hesaplanmasını yukarda açıklandığı gibi iterasyon yöntemiyle otomatik

olarak yapmaktadır. Kullanıcı iterasyon aĢamalarını görmemektedir.

Yatırıma karar verilebilmesi için ĠKO nun belli bir kritik faiz oranından daha yüksek

hesaplanmıĢ olması gerekmektedir. Bu kritik oran daha önce de tartıĢıldığı gibi ormancılık

yatırımları için kullanılacak faiz oranıdır veya yatırımcının tespit edeceği bir orandır. Alternatif

yatırım projeleri arasından bir seçim yapma veya sıralama söz konusu ise en yüksek ĠKO değeri

olan proje öncelik alacaktır.

ĠKO, proje ömrünü ve paranın zaman değerini dikkate alması ve bir faiz oranını kullanmıyor

olması (çünkü daha önce de değinildiği gibi, faiz oranının belirlenmesinde bazı güçlükler vardır)

nedeniyle pratik açıdan kullanılabilir bir kriterdir. ĠKO nın zayıf tarafı ise yatırım büyüklüğünden

etkilenmiyor olması ve dolayisiyle toplam kar hacmini göz önüne almıyor olmasıdır. SARIASLAN

(1990, S.145) yatırım kararlarının daha isabetli olması için birbirine çok benzeyen NBD ve ĠKO nın

birlikte kullanılmasını önermektedir. Böylece ĠKO nın eksik tarafı da giderilmiĢ olmaktadır.

2.3. Uygulama

Daha önce de belirtildiği gibi PLANTEK yeni yapılacak ağaçlandırma yatırımlarının

değerlendirilmesinde kullanılabileceği gibi önceden yapılmıĢ ağaçlandırma yatırım projelerinin

değerlendirilmesinde de kullanılabilmektedir. Mevcut ağaçlandırma ormanı kaç yaĢında olursa

olsun yatırımın bugünkü parasal değerler cinsinden analizi mümkündür. Bunun için programın

kullanımı sırasında <alan türü> menüsünden <ağaçlandırılmıĢ alan> seçeneğinin seçilmesi ve ilgili

alanların doldurulması ve maliyetlerin hesabına iliĢkin diğer özelliklerin bilinmesi yeterli olacaktır.

Program ve fonksiyonunun daha iyi anlaĢılması için değiĢik yatırım örneklerinin

değerlendirilmesine iliĢkin örnekler verilmiĢtir. Verilen örnekler konunun önemini daha iyi

göstermesi bakımından farklı ekonomik sonuçlar verecek farklı bonitetlerden seçilmiĢtir. Bu amaçla

ağaçlandırılmıĢ orman için iyi bonitetli alana örnek olarak 1973-1974 yıllarında yapılmıĢ olan

Antalya-KurĢunlu Ağaçlandırma Alanı, düĢük bonitetli alana da Antalya-Korkuteli-Susuz

Ağaçlandırma Alanı bir örnek olarak alınmıĢtır. Ağaçlandırmaya aday alan olarak ta Antalya-

AĢağıoba ağaçlandırma alanı seçilmiĢtir. Bu alanın aynı zamanda bir maki alanı olması maki

alanlarının ağaçlandırılması ile ilgili yapılacak değerlendirmelere de bir örnek teĢkil edecektir.

Page 293: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3. TARTIġMA, SONUÇ VE ÖNERĠLER

Bilindiği gibi ormanların gördüğü fonksiyonlar ve sağladığı faydalar çok çeĢitlidir. Bir

ağaçlandırma yatırımının yapılmasında da bu faydalardan biri veya birkaçının elde edilmesi

amaçlanmaktadır. Bu çalıĢmanın konusu, ana amacı odun üretimi sağlamak olan ağaçlandırma

alanlarının seçiminden önce bu ağaçlandırmanın ekonomik bakımdan değerlendirilmesidir. Bu

amaçla kullanılmak üzere PLANTEK isimli bir bilgisayar programı geliĢtirilmiĢtir.

Son yıllarda ülkemizde orman iĢletmeciliğinde ve buna bağlı olarak da orman amenajman

planlarının yapımında bir anlayıĢ değiĢikliği göze çarpmaktadır. Bu durumun en önemli iĢareti

olarak klasik amenajman planlama anlayıĢından vazgeçilip özellikle fonksiyonel planlama

uygulamalarının pilot düzeyde de olsa baĢlatılmıĢ olması gösterilebilir. Bu değiĢimin temelinde

odun üretim ormanları ile diğer fonksiyonlara tahsis edilecek orman alanlarının ayrılması ihtiyacı

yatmaktadır. Ayrıca Dünya üzerinde ormanların koruma ağırlıklı iĢletilmesi eğiliminin artmasının

da etkisi olmuĢtur. Doğal ormanların muhafaza edilip genetik kirlenmeye yol açmadan, biyolojik

çeĢitliliği sürdürerek ve daha az odun üretimi yapılacak Ģekilde iĢletilmesi düĢüncesi giderek ağırlık

kazanmaktadır. Ancak bunun için öncelikle odun üretilecek alanların belirlenmesi ve buralarda daha

entansif yöntemlerle birim alandan daha fazla ürün alınması gerekmektedir. Ülkemizde bu konuda

da olumlu geliĢmeler olmuĢ ve 1998 yılında yapılmıĢ olan “Hızlı GeliĢen Türlerle Yapılan

Ağaçlandırma ÇalıĢmalarının Değerlendirilmesi ve Yapılacak ÇalıĢmalar” isimli workshopta

20.7 milyon hektar olan toplam orman alanından boniteti yüksek olan %10-15 kadarının, ayrıca

sulanabilir ve sulanamaz özel sektör arazilerinin hızlı büyüyen türlerle ağaçlandırılması gerektiği

vurgulanmıĢtır (ANONĠM1, s.358). Workshopta ağaçlandırma için kullanılabilecek hızlı büyüyen

türler arasında kızılçamın önemine de değinilmiĢtir.

Kızılçam ile yapılacak ağaçlandırma alanlarının ekonomik bakımdan değerlendirilmesinde

PLANTEK baĢarıyla kullanılabilir niteliktedir. Ağaçlandırılacak alan ile ağaçlandırma yöntemine

iliĢkin bilgiler girilerek istenilen idare süresine göre değerlendirme yapılabilecek ve sonuçlar

görülebilecektir. Program, örnek olarak seçilen KurĢunlu Ağaçlandırma Alanı ve Susuz

Ağaçlandırma Alanı için çalıĢtırılmıĢ ve sonuçları alınmıĢtır. Sonuçların yorumlanmasından odun

üretim amaçlı ağaçlandırma yatırım kararlarının verilmesinde ve bunun için yer seçiminin

yapılmasında çok daha dikkatli olmamız gerektiği anlaĢılmaktadır. Nitekim KurĢunlu

Ağaçlandırması (toplam 142,5 hektar) ile Susuz Ağaçlandırması (toplam 292 hektar) örnekleri için

elde edilen ekonomik sonuçlar oldukça farklıdır. KurĢunlu’da 40 yıllık idare süresi için Net

Bugünkü Değer: 262 429 604 872 Tl Fayda/Masraf oranı: 2,06 ve Ġç Karlılık Oranı: %7,64 olarak

hesaplanmıĢ olmasına rağmen Susuz için bu değerler sırasıyla –20 192 153 927 Tl , 0,95 ve % 4,48

dir. Yani paranın bugünkü değeri ile Susuz Ağaçlandırması ile 40 yıllık idare süresi için yapılmıĢ

olan yatırımda 20 192 153 927 Tl gibi bir zarar söz konusu iken KurĢunlu’ da 262 429 604 872 Tl

getiri söz konusudur.

Daha önce de değinildiği gibi Akdeniz Bölgesi’nde ağaçlandırmaya konu alanlar arasında

maki alanları da vardır. Bu alanların özelliklerine bakıldığı zaman çoğunlukla eğimli, kalker ve

traverten ana kaya üzerinde humussuz ve sığ topraklardan oluĢtuğu gözlenir. Bununla birlikte düz

arazilerde traverten ana kayanın sağladığı yeterli fizyolojik derinlik sayesinde maki alanları

ekonomik bakımdan ağaçlandırmaya uygun da olabilmektedir. Maki alanlarının ağaçlandırılması ile

ilgili olarak tek endiĢenin ekonomik fizibilite olması durumunda PLANTEK bu amaçla

kullanılabilecek ve bu konuda alınacak karara etki edebilecektir. Ancak bugün ülkemizde olduğu

gibi, maki alanlarının ağaçlandırılması ile ilgili tartıĢmaların biyolojik çeĢitlilik ve çevresel

boyutlarının da olması durumunda bu karar, konunun ekonomik boyutunun yanında bu diğer

boyutlarının da değerlendirmeye alınması gerekecektir. Ayrıca maki alanlarının ağaçlandırılması

konusunda etkili baĢka faktörler de olabilir. Örneğin yasal düzenlemelerde ve yöre halkının

değerlendirmesinde maki alanlarının orman olarak görülmemesi ve bu alanların orman alanlarına

dahil edilebilmesi için ağaçlandırma gereği gibi bir durum da söz konusu olabilir. Bunlar ve benzeri

faktörler ayrıca değerlendirilmelidir ve yukarda da belirtildiği gibi olaya sadece odun üretimi ve

dolayısıyla ekonomik açıdan bakıldığı zaman PLANTEK planlamacının karar vermesi için iyi bir

Page 294: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

enstrüman olabilecektir. Bununla birlikte makinin özellikleri arasında yakacak odun ve odun

kömürü sağlayarak ekonomik değer sağlama gibi bir özellik te vardır. NEYĠġÇĠ’ye göre düzenli bir

iĢletmecilik yaparak bir hektar maki alanından yılda 1735 lt petrole eĢdeğer enerji üretmek

mümkündür (NEYĠġÇĠ, 1989 s.76). Bu konuda yeteri kadar araĢtırmanın olmaması nedeniyle

PLANTEK maki alanlarının değerlendirilmesinde bu durumu dikkate almamaktadır. Ancak plancı

makilik alanların arazi kullanım planlamasını yaparken bu durumu da dikkate almalıdır.

Antalya yakınında AĢağıoba Köyü sınırları içinde bulunan 120 hektarlık bir maki alanında

(AĢağıoba ağaçlandırma aday alanı) PLANTEK kullanılarak yapılan örnek ekonomik analizde bu

alana yapılacak kızılçam ağaçlandırma yatırımının 40 yıllık bir idare süresi sonunda, paranın

bugünkü değerine göre net 170 847 272 770 Tl. lık bir getiri sağlayacağı (Net Bugünkü Değer) ve

buraya yapılacak yatırımın bu idare süresince % 6,63 lük bir faiz oranıyla değerlendirilmiĢ olacağı

(Ġç Karlılık Oranı) anlaĢılmıĢtır.

Ağaçlandırma yatırımları ekonomik analizlerinin artı veya eksi değer vermesi üzerinde

yapılan masraflardan ziyade yetiĢme ortamı verimliliği(bonitet) ve dolayısıyla elde edilen ürünün

miktarı önem kazanmaktadır. Bu nedenle bu tür yatırımlarda yer seçimi ve bunun için de verimlilik

tespiti büyük önem taĢımaktadır. Bununla birlikte odun üretim amaçlı ağaçlandırma yatırımlarında

belli bir alan için ekonomik sonuçların net bir Ģekilde bilinmesi için PLANTEK veya benzeri bir

analiz programın kullanılması faydalı olacaktır.

LĠTERATÜR LĠSTESĠ

ALANAY, A., 1988 : Karakavak Ağaçlandırmaları ve Zirai Ara Kültür Ekonomisi Üzerine

AraĢtırmalar, Kavak ve Hızlı GeliĢen Tür Orman Ağaçları AraĢtırma Enstitüsü, Teknik

Bülten No:143, Ġzmit

ALANAY, A., 1991 : Karma Sistemler, Ġ.Ü. Orman Fakültesi-OGM, Orman Kaynaklarının

Yönetimi Semineri’ne SunulmuĢ Tebliğ, Ġstanbul

ANONĠM1 1998 : Hızlı Büyüyen Türlerle Yapılan Ağaçlandırma ÇalıĢmalarının

Değerlendirilmesi ve Yapılacak ÇalıĢmalar, Orman Bakanlığı Yayın Dairesi BaĢkanlığı,

Yayın No:083, Ankara

ANONĠM4 1987 : 4125 Nolu Tamim: Ağaçlandırma, Toprak Muhafaza,Mer’a Islahı Sun’i

GençleĢtirme ve Enerji Ormanı Tesisi Uygulama Projeleri ile Ġlgili Etüd ve Proje

Düzenleme Esasları, Dispozisyonlar ve Yararlanılacak Bilgiler, GeliĢim Matbaacılık,

Sıhhiye, Ankara

ANONĠM5 1994 : Ağaçlandırma, Erozyon Kontrolü ve Mera Islahı Tamimleri, AGM Yayını,

Ankara

ANONĠM6 1996 : Asli Orman Ürünlerini Üretim ĠĢlerine Ait 288 Sayılı Tebliğ, OGM, ĠĢletme

ve Pazarlama Dairesi BaĢkanlığı, Ankara

BĠRLER, A.S., VE S. KOÇER, 1991 : Kavak ve Orman Ağaçlandırma Ekonomisi, Ġ.Ü. Orman

Fakültesi-OGM, Orman Kaynaklarının Yönetimi Semineri’ne SunulmuĢ Tebliğ, Ġstanbul

BOWES M.D, and J.V. KRUTILLA 1989 : Multiple – Use Management : The Economics of

Public Forestlands, Published by Resources for the Future, Washington

ÇEPEL N. 1978 : Orman Ekolojisi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayın No:257, Ġstanbul.

ÇEPEL N. ve W. ZECH 1993 : Antalya Bölgesindeki Bazı Kızılçam MeĢcerelerinin GeliĢimi ile

Toprak ve Relief Özellikleri Arasındaki ĠliĢkiler, Uluslar arası kızılçam sempozyumu

bildiriler kitapçığı S129-137, Marmaris

ERASLAN, Ġ., 1982 : Orman Amenajmanı, Ders Kitabı, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayın No:318,

Ġstanbul

Page 295: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ERASLAN, Ġ., 1983 : Hızlı Büyüyen Ağaç Türlerinin Önemi, Tanımı ve Türkiye’de Bu

Türlerle Kurulacak Plantasyonların Potansiyel Üretim Kapasitesi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi

Dergisi, Seri B, Sayı 2, s.1-28, Ġstanbul

ERKAN, N., 1996 : Kızılçamda MeĢcere GeliĢmesinin Simülasyonu, GDA Ormancılık AraĢtırma

Müdürlüğü Yayını, Teknik Bülten No: 1, Elazığ

FIRAT, F., 1959 : Ormanlar, verim kudretleri ve bunun tayini imkanlarının araĢtırılması, Ġ.Ü.

Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 1, Ġstanbul

FIRAT, F., 1967 : Ormancılık ĠĢletme Ekonomisi, Ġstanbul

FIRAT, F. ve M. MĠRABOĞLU 1969 : Orman Kıymetlerinin Takdirinde Kullanılan Formüller

ve Uygulamasına Ait Misaller, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayın No:143, Ġstanbul

GERAY, A.U., 1978 : Ormancılıkta Gerçek Tarife Bedeli ve Bunun ĠĢletmenin Entansitesini

Tayin Hususunda Bir Kriter Olarak Kullanılması Üzerine AraĢtırmalar, Ġ.Ü. Orman

Fakültesi Yayın No:255, Ġstanbul

GERAY, A.U., 1986 : Orman Ekonomisi Yüksek Lisans Planlama Ders Notları,

YayınlanmamıĢ, Ġ.Ü. Orman Fakültesi, Ġstanbul

KALIPSIZ, A., 1970 : Orman Ağaçlama Yatırımlarının Planlanması Esasları, Ġ.Ü. Orman

Fakültesi, KutulmuĢ Matbaası, Ġstanbul

KALIPSIZ, A., 1984 : Dendrometri Ders Kitabı, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayın No:354, Ġstanbul

LEDOUX, C.B., 1986 : MANAGE : A Computer Program to Estimate Costs and Benefits

Associated With Eastern Hardwood Management, Northeastern Forest Experiment

Station, Forest Service, USA

MĠRABOĞLU, M., 1957 : Orman ĠĢletmeciliğinde Faiz Meselesi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi,

Seri B, Sayı:2, Ġstanbul

NEYĠġÇĠ, T., 1989 : Akdeniz Makileri, Doğu Akdeniz Ormancılığı Sempozyumu Kitapçığı,

Orman Mühendisleri Odası Yayın No:15, Ankara

OK K. 1997 : Aynı YaĢlı Ormanlarda Kesim Düzeninin Ekonomik Analizi, Doktora Tezi, Ġ.Ü.

Fen Bilimleri Enstitüsü, YayınlanmamıĢ, Ġstanbul

SARIASLAN, H., 1990 : Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesi, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi

Yayını, Ankara

SAATÇĠOĞLU, F., 1966 : Türkiye’nin Ağaçlandırılmasına Hızlı Büyüyen Yerli ve Yabancı

Türler Çerçevesi Ġçinde Kızılçam ve Tesisi Problemleri, Türkiye Orman Mühendisliği

Teknik Kongresi Bildiriler Kitapçığı, Ankara

SARAÇOĞLU, Ö., 1989 : DeğiĢik YaĢlı Göknar MeĢcerelerinde Bonitet ve YetiĢme Ortamı

Özellikleri Arasındaki Ġkili ĠliĢkiler, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı 2, s.122-

138, Ġstanbul

SEVĠM, M., 1960 : Bazı önemli orman ve kültür ağaçlarının yetiĢme muhiti münasebetleri

hakkında genel bilgiler, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 1, Ġstanbul

SUN, O, M.E. EREN, M. ORPAK, 1977: Temel Ağaç Türlerimizde Tek Ağaç ve Birim

Alandaki Odun ÇeĢidi Oranlarının Saptanması, TUBĠTAK Yayını, Ankara

TÜRKER, A., 1989 : Ağaçlandırmalarda Çok Ölçütlü Karar Verme, Ġ.Ü. Orman Fakültesi

Dergisi, Seri A, Sayı 2, s.140-163, Ġstanbul

USTA, H.Z., 1991 : Kızılçam Ağaçlandırmalarında Hasılat AraĢtırmaları, OAE Yayınları,

Teknik Bülten No:219, Ankara

ZECH, W. ve N. ÇEPEL 1972 : Güney Anadolu’daki Bazı Pinus brutia MeĢcerelerinin

GeliĢimi ile Toprak ve Relief Özellikleri Arasındaki ĠliĢkiler, Ġstanbul Matbaası, Ġstanbul

YAPRAK, K.,1977 : Kızılçamda Ekonomik Analizler, Orman Genel Müdürlüğü Yayın No: 618,

Ankara

Page 296: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

MEŞCERE TİPLERİ AYRIMININ İSTATİSTİKSEL BAKIMDAN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Arş.Gör. Nuray MISIR Arş. Gör. Ramazan ÖZÇELİK

K.T.Ü.Orman Fakültesi

61080-Trabzon

Tel: 0-462-377 34 98

e-mail:[email protected]

KISA ÖZET Ülkemizde meşcere tipleri ayrımı, hava fotoğraflarının üç boyutlu değerlendirilmesi

ve tersel ölçüm-gözlem sonucunda elde edilen bilgilerin birlikte kullanılmasıyla

yapılmaktadır. İstatistiksel bakımdan her bir meşcere tipi tekdüze (homojen) bir toplumu

temsil etmektedir. Buna bağlı olarak aynı meşcere tipinden alınan örnek alanların benzer

yapıda, farklı meşcere tipinden alınan örnek alanların ise daha değişik yapılarda olması

gerekir.

Meşcereler; örnek alanlarda yapılan ölçümlere bağlı olarak orta çap, orta boy, yaş,

sıklık derecesi, ağaç sayısı, göğüs yüzeyi ve hacım gibi p sayıda özellikleri ile tanınıp

kavranmaktadır. Böylece örnek alanları p sayıda özelliğin fonksiyonu olarak çok boyutlu

uzayda tasarlamak ve tüm özelliklerin fonksiyonu olarak benzer yapıda olanları aynı grupta

toplayarak sınıflandırmak mümkündür. Örnek alanların alındığı meşcere tipleri önceden

belirlendiğinden, burada meşcere tipi sayısı kadar farklı grubun oluşması ve örnek alanların

alındıkları meşcere tipi grubunda yer almaları beklenir. Sözü edilen analize istatistikte

“Ayırma (Discriminant) Analizi” adı verilmektedir.

Bu çalışmada, K.T.Ü. Orman Fakültesi araştırma Ormanı Ormanüstü Planlama

Birimi Saf Doğu Ladini Meşcereleri için uygulamada belirlenen 12 farklı meşcere tipinden

alınan toplam 132 adet örnek alan verilerine bağlı olarak , Ayırma Analizi ile istatistiksel

olarak meşcere tipi ayrımının uygunluk düzeyi belirlenmiştir.

GİRİŞ

Ormanlar, Orman Amenajman Planları ile işletilmektedirler. Orman Amenajman

Planlarının düzenlenmesi için de öncelikle orman envanterinin yapılması gerekir. İşletme

sermayesinin büyük bir bölümünü ağaç serveti oluşturduğundan, envanter çalışmalarının çoğu

ağaç servetinin olabildiğince gerçeğe yakın biçimde saptanmasına yönelik olmaktadır.

Ormanlar geniş alanlar kapladığından, tamamının ölçülmesi hem çok zor hem de

ekonomik değildir. Bu nedenle envanterin örnekleme yöntemi ile yapılması, ormanın kabul

edilecek ölçülere göre, tekdüze (homojen) topluluklara ayrılması (strafikasyon) ve

örneklemenin bunlar üzerinde yapılması gerekir (ELER 1978).

Bir plan ünitesi içindeki ormanlar, hiçbir zaman homojen bir yapı göstermez.

Genellikle ağaç türü, karışım şekli ve derecesi, yaş veya kapalılık gibi değişik özellikler

bakımından büyük farklılıklar gösterirler. Bu yapının, birbirinin aynı ve benzeri kısımlara

ayrılması, diğer bir anlatımla, plan ünitesinin sınıflandırılması gerekir. Bu işlem ormancılıkta

“Meşcere Tiplerinin Ayrılması” olarak ifade edilmektedir (ERASLAN 1982).

Orman Amenajmanında meşcere tipleri, hava fotoğraflarından yararlanılarak

“Fotoğraf Yorumlama Tekniği” adı verilen özel bir teknik ile ayrılmaktadır. Silvikültür

anlamı ile meşcere, ağaç türü ve karışımı, yaş (çağ) , kapalılık ve yetişme ortamı verim gücü

gibi faktörler bakımından çevresinden ayrılan, bu nedenle de kendine özgü bir işlemin

uygulanmasını gerektiren belirli bir büyüklükteki bir orman parçasıdır. Bu tanıma göre,

ormanın benzer alanlarını oluşturan meşcereler, Matematik-İstatistik anlamı ile bütünlüğün

ayrıldığı bölümleri ifade ederler (ERASLAN 1982-ELER 2001).

Page 297: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı gibi, meşcere tiplerini ayırabilmek için, hava

fotoğrafı üzerinde ağaç türü, karışım şekli, karışım oranı, meşcere yaşı, gelişme çağı, kapalılık

derecesi ve yetişme ortamı verim gücünün saptanması gerekir. Meşcere özelliklerini, yeteri

ölçek ve nitelikteki hava fotoğraflarını stereoskop aleti altında incelemek, gerekli gözlem ve

ölçmeleri yapmak sureti ile ortaya koymak mümkündür ki, bu işlemlerin bütününe “Fotoğraf

Enterpretasyonu” ve bu amaçla uygulanan tekniğe de “Enterpretasyon Tekniği” adı

verilmektedir (ERASLAN 1982-SOYKAN 1986).

Ülkemizde orman envanteri, alan envanteri, yetişme ortamı envanteri (yalnız bonitet

haritasının yapılması kapsamındadır), ağaç serveti ve artımın envanteri olarak

yürütülmektedir. Bu envanter çeşitlerinin dışında dördüncü bir envanter daha vardır ki o da

ikincil ürünler envanteridir. Ancak ölçümler genellikle alan envanteri, ağaç serveti ve artımın

envanteri üzerinde yoğunlaştırılmaktadır. Teknik bakımdan alan envanteri konusunda

herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Ağaç serveti ve artımın envanteri ise sistematik

örnekleme yapılmaktadır. Sistematik örneklemede ilk örnek alan rasgele yöntemle

belirlenmekte, diğer örnek alanlar ise ilk örnek alandan yararlanarak belirli aralık mesafelerle

(genellikle 300x300m) seçilmektedir. Örnek alanlarda çap, boy, yaş ve çap artımı gibi çeşitli

özellikler ölçülerek, aynı meşcere tipine giren örnek alanların birlikte değerlendirimesiyle her

bir meşcere tipinin ortalama değerler olarak yaşı, göğüs yüzeyi, hacmı ve ağaç sayısı gibi

büyüme ögeleri hesaplanmaktadır.

Amenajman Planlarında, “Meşcere Tipleri İstatitiksel Değerler Tablosu” adı verilen

tabloda (Tablo No 18), her bir meşcere tipi için hektardaki hacım değerlerinin minimum,

maksimum, aritmetik ortalama, standart sapma, değişkenlik katsayısı, standart hata ve hata

yüzdesi gibi istatistiksel değerler verilmektedir. Ancak planda, bu tablodaki değerlerle ilgili

herhangi bir yorum yapılmamaktadır. Sözü edilen tablolar incelendiğinde, genellikle meşcere

tiplerine ilişkin hacmın değişim aralığının, değişkenlik katsayısının, standart hata ve hata

yüzdesinin oldukça yüksek olduğu ve kimi meşcere tiplerinden çok az sayıda örnek alan

alındığı görülmektedir.

Ormanlar genellikle değişik meşcere tiplerinden oluştuğundan, istatistiksel bakımdan

homojen bir toplum yapısı göstermezler. Oysa meşcereler kendi içinde homojendirler ya da

öyle oldukları varsayılır. Bu nedenle her bir meşcere tipi ormanın homojen bir alt katmanı

olarak dikkate alınmalı ve örnekler özelliklerine bağlı olarak dağıtılmalıdır. Ancak,

uygulamada yukarıda da belirtildiği gibi, örnek alanlar ormanın tamamına sistematik olarak

dağıtıldığından, örnekleme oranı ya da yoğunluğu meşcere tipine göre değişmemektedir. Bu

durum hem istatistiksel hem de ekonomik bakımdan hatalıdır. Çünkü istatistikte örnek sayısı,

değişkenlik katsayısına bağlı olarak artmaktadır. Diğer bir ifade ile değişkenlik katsayısı

yüksek toplumlardan çok, düşük toplumlarda ise az sayıda örnek alınması gerekir. Ekonomik

bakımdan da her meşcere tipinde aynı örnekleme oranı ile çalışılmaması gerekir. Ekonomik

değeri yüksek meşcerlerde daha yüksek bir örnekleme oranı, ekonomik değeri düşük

meşcerlerde ise daha düşük bir örnekleme oranı ile çalışılması gerekir. Böylece her meşcere

tipi değişkenliğine göre örnekleneceğinden, her bir meşcere tipine ilişkin meşcere ögeleri

istenen güven düzeyi ve hata miktarı ile tahmin edilebilecektir. Ayrıca, belirli özellikler

bakımından benzerlik gösteren meşcere tiplerinin birleştirilmesi ile zaman, emek ve parasal

kazanımlar da elde edilebilir.

Bu çalışmada, belli özellikler bakımından benzerlik gösteren meşcerelerin aynı

meşcere tipi içinde olacağı düşünülerek, K.T.Ü. Araştırma Ormanı Ormanüstü Planlama

Birimi Saf Doğu Ladini Meşcerelerinde yapılan meşcere tipi ayrımı istatistiksel olarak

(Ayırma analizi ile) irdelenmiştir.

Page 298: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

MATERYAL

Çalışmada, K.T.Ü. Orman Fakültesi Araştırma Ormanı Ormanüstü Planlama Birimi

Saf Doğu Ladini Meşcerelerinde yapılan envanter sonunda 300x150 m aralık mesafeyle

alınan 132 adet örnek alana ilişkin veriler kullanılmıştır. Örnek alanlarda her ağacın göğüs

çapı ile her çap basamağında en az bir ağaçta da boy ve yaş ölçülerek bu veriler ve meşcere

kapalılığından da yararlanarak örnek alanların meşcere tipi ayrımları yapılmıştır. Böylece 132

adet örnek alan 12 değişik meşcere tipine ayrılmıştır (Lcd1-2, Lc2, Lc3, Lb3, Lcd3, Lcd2-3,

Ld3, Lcb3, Lbc3, Ldc3, Lbc2 ve Lb2).

Çalışmada, örnek alanlara ilişkin orta çap, orta boy, yaş, sıklık derecesi, hektardaki

ağaç sayısı, göğüs yüzeyi ve hacım değerleri materyal olarak kullanılmıştır (Tablo 1).

Örnek alanlarda her çap basamağında en az bir ağacın göğüs yüksekliğinden alınan

artım kalemleri üzerindeki yıllık halkalar sayılmış ve ortalaması alınarak meşcere yaşı

hesaplanmıştır. Meşcere orta çapı; göğüs yüzeyi orta ağacının çapı ( gd ), bu çapa karşılık

meşcere boy eğrisinden elde edilen boy değeri ( gh ) meşcere orta boyu olarak işleme

konulmuştur. Meşcere hacmının hesaplanmasında AKALP (1978) tarafından geliştirilen çift

girişli ağaç hacım tablosundan yararlanılmıştır. Meşcere sıklığının belirlenmesinde CURTIS

ve diğerleri (1981) tarafından geliştirilen yöntem kullanılmıştır. Bu yöntemde meşcere sıklığı;

hektardaki göğüs yüzeyinin meşcere orta çapının kareköküne oranlanmasıyla

hesaplanmaktadır.

Tablo 1. Örnek Alanlara İlişkin Çeşitli Meşcere Özellikleri

Örnek

Alan No

Meşcere

Tipi

Büyüklüğü

(m2)

Yaş

(yıl)

Ağaç

sayısı

(N/ha)

Orta Çap

gd

Orta Boy

gh

Göğüs

Yüzeyi

(m2/ha)

Hacım

(m3/ha)

Sıklık

Derecesi

99 Lcd1 800 114 200 40.8 22.7 26.14 298.10 4.16

102 Lc2 400 96 575 22.8 16.1 23.52 229.30 5.13

125 Lc3 400 85 775 24,5 17.0 36.42 363.77 7.68

126 Lc2 400 107 875 24.2 16.8 40.16 396.86 8.47

128 Lb3 400 72 700 27.1 18.2 40.46 418.58 8.12

129 Lcd3 400 85 675 30.0 19.4 47.85 518.71 9.24

152 Lcd2 600 72 550 26.3 17.8 29.97 314.54 6.22

154 Ld3 400 113 525 42.9 23.3 76.02 885.10 11.93

155 Lcb3 400 85 1100 19.8 14.5 33.88 308.09 7.86

157 Lc3 400 100 450 31.2 19.8 34.42 369.52 6.39

184 Lc3 400 95 475 35.6 21.3 47.40 535.07 8.37

185 Lc3 400 77 975 24.9 17.2 47.48 475.18 9.90

211 Lc3 400 99 900 28.3 18.7 56.61 581.70 10.89

215 Lc3 400 67 700 29.5 19.2 47.88 508.08 9.18

216 Lbc3 400 82 925 22.7 16.1 37.27 369.14 8.27

240 Ld1 400 78 250 54.4 25.5 58.07 712.84 8.07

307 Lc3 400 129 950 30.1 19.4 67.45 726.06 12.93

325 Lb2 200 61 1450 16.8 12.6 32.19 266.02 7.95

358 Lb3 200 62 3150 13.8 9.9 42.53 326.55 12.08

372 Lcd2 600 54 383 32.4 20.2 31.54 354.77 5.96

391 Lbc3 200 50 2800 14.8 11.2 48.16 383.15 12.78

402 Lcd2 600 52 533 25.0 17.2 26.24 272.14 5.62

425 Lb3 200 66 2150 14.2 10.8 34.90 266.05 9.24

441 Lcd3 400 102 750 31.3 19.9 57.83 614.45 10.59

458 Lb3 200 64 1700 14.9 11.3 29.75 235.61 7.81

473 Lcd3 600 82 433 38.7 22.2 50.92 580.92 8.50

Page 299: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

Örnek

Alan No

Meşcere

Tipi

Büyüklüğü

(m2)

Yaş

(yıl)

Ağaç

sayısı

(N/ha)

Orta Çap

gd

Orta Boy

gh

Göğüs

Yüzeyi

(m2/ha)

Hacım

(m3/ha)

Sıklık

Derecesi

493 Lbc3 400 100 900 22.3 15.9 35.10 340.93 7.79

494 Lc3 400 114 900 28.8 18.9 58.50 625.13 11.56

525 Lc3 400 102 800 28.7 18.8 51.76 548.26 10.13

588 Lbc3 400 100 950 25.9 17.6 50.06 518.10 10.42

597 Ldc3 400 92 975 33.1 20.5 83.947 906.50 14.96

598 Lcd3 400 98 600 41.5 22.9 81.06 938.53 13.00

601 Lc3 400 61 1325 25.6 17.5 68.37 676.25 13.81

602 Lb3 400 95 675 18.2 13.5 17.55 155.89 4.27

618 Lcd2-3 400 103 1225 23.2 16.4 51.94 513.56 11.33

619 Lbc3 400 89 1125 20.5 14.9 37.12 352.44 8.61

620 Lcd3 400 91 1000 27.1 18.2 57.5 611.58 11.84

621 Lc3 400 106 800 31.7 20.0 63.28 686.26 11.73

631 Lcd3 400 74 725 36.1 21.4 74.24 873.23 13.60

632 Lcd3 400 71 700 28.6 18.8 45.01 481.84 8.93

649 Lc2 400 98 650 26.8 18.1 36.79 378.47 7.39

650 Lcd2 400 88 700 35.2 21.2 68.11 760.47 11.98

678 Ld3 600 84 417 35.5 21.3 41.25 461.31 7.21

679 Lc2 400 105 1175 28.8 18.9 76.37 802.81 14.84

707 Lcd3 400 113 1250 28.1 18.6 77.62 801.20 15.11

708 Lcb3 400 99 1350 25.6 17.5 69.52 712.22 14.40

735 Lc2 600 94 983 28.6 18.8 63.32 661.01 12.26

763 Lcd2 600 104 467 35.2 21.2 45.36 504.40 7.94

765 Lbc1 800 95 1138 19.10 14.3 32.53 296.53 7.75

853 Lbc3 400 87 1775 20.8 15.0 60.17 554.44 13.59

882 Lbc3 400 84 1325 20.5 14.9 43.59 415.30 10.14

907 Lcd3 400 77 525 30.3 19.5 37.85 406.49 7.21

910 Lcd3 600 73 683 26.9 18.1 38.81 398.66 7.78

914 Ld3 400 94 775 27.9 18.5 47.50 502.33 9.48

942 Ld3 400 105 950 31.7 20.0 74.76 831.87 14.23

943 Lc3 400 97 1650 27.3 18.3 96.85 1009.56 19.45

964 Ld3 600 101 633 30.2 19.4 45.28 480.19 8.53

966 Lcd3 400 102 775 23.7 16.6 34.10 336.64 7.29

970 Lc2 600 98 1100 18.3 13.5 28.82 256.82 6.99

993 Lcd3 400 106 800 30.0 19.3 56.40 596.63 10.66

994 Lcd3 400 104 1375 23.9 16.7 61.6 609.11 13.13

995 Lcd3 400 93 925 26.2 17.8 50.04 504.52 10.07

999 Lc2-3 600 87 1300 20.3 14.7 41.99 380.44 9.51

1002 Lbc3 400 78 875 28.1 18.6 54.25 583.81 10.94

1003 Lc3 400 128 850 31.1 19.8 64.77 719.22 12.49

1011 Lbc3 400 91 950 25.3 17.4 47.88 488.46 10.01

1021 Lcd2-3 600 95 417 41.9 23.0 57.38 664.27 9.12

1022 Lcd2-3 600 83 767 25.2 17.3 38.10 384.73 7.95

1023 Lcd3 400 103 725 28.5 18.8 46.32 487.73 9.09

1024 Lcd3 400 109 1175 24.6 17.0 55.93 547.07 11.56

1040 Lbc3 400 101 1100 20.4 14.8 35.97 329.76 8.19

1051 Lbc3 400 97 550 30.5 19.6 40.21 429.92 7.57

1058 Lc2 400 119 625 33.2 20.5 54.18 594.65 9.78

1060 Lcd2 400 114 900 28.5 18.8 57.42 611.42 11.37

1080 Lcd2 600 109 567 33.6 20.6 50.15 537.09 8.76

Page 300: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

Örnek

Alan No

Meşcere

Tipi

Büyüklüğü

(m2)

Yaş

(yıl)

Ağaç

sayısı

(N/ha)

Orta Çap

gd

Orta Boy

gh

Göğüs

Yüzeyi

(m2/ha)

Hacım

(m3/ha)

Sıklık

Derecesi

1087 Lb2 400 77 650 30.1 19.4 46.34 506.45 9.02

1088 Lcb3 200 94 3100 19.4 14.2 91.45 848.73 21.86

1094 Lcd3 600 81 400 43.8 23.5 60.28 720.57 9.65

1096 Lcd2 400 133 625 34.0 20.8 56.68 634.56 10.28

1105 Lc2 400 93 875 25.1 17.3 43.22 426.48 8.88

1106 Lbc2 400 104 975 30.4 19.5 70.78 752.60 13.31

1107 Lbc3 400 173 700 26.7 18.0 39.27 406.10 7.98

1109 Lcd3 400 94 625 27.7 18.4 37.68 387.42 7.38

1131 Lbc2 400 101 800 25.0 17.2 39.28 399.37 8.26

1132 Lcb3 400 95 675 28.6 18.8 43.40 455.71 8.46

1133 Lcd3 400 107 1050 27.2 18.2 61.21 638.70 12.32

1134 Lbc3 400 101 1175 23.3 16.4 50.17 502.78 11.00

1135 Lcd3 400 105 750 31.3 19.8 57.75 619.99 10.69

1136 Lcd3 400 88 650 28.4 18.7 41.27 427.21 7.97

1140 Lcd3 400 91 1000 21.6 15.5 36.60 357.40 8.33

1141 Lbc3 400 101 1225 20.7 15.0 41.16 387.18 9.44

1142 Lbc2 600 112 450 28.3 18.7 28.39 297.04 5.55

1145 Lcd2 600 116 583 29.3 19.1 39.43 421.54 7.67

1146 Lbc3 400 108 1500 22.9 16.2 61.95 599.34 13.42

1147 Lcd2 600 96 600 30.9 19.7 4500 486.07 8.46

1148 Lc3 400 78 950 26.0 17.7 50.54 517.96 10.38

1151 Lcd3 400 87 950 26.5 17.9 52.53 536.93 10.61

1154 Lc3 400 91 1025 22.1 15.8 39.36 375.31 8.67

1157 Ldc2-3 600 110 600 37.4 21.8 65.94 738.45 11.05

1158 Ldc3 400 116 1000 31.6 19.9 78.3 853.03 14.64

1159 Lcd3 400 98 600 31.0 19.7 45.3 497.34 8.65

1160 Lcd3 400 96 850 28.3 18.7 53.46 559.52 10.49

1161 Lc3 400 84 1300 18.0 13.4 33.02 295.40 8.10

1168 Ldc2-3 600 102 683 27.2 18.2 39.77 415.69 8.02

1169 Lcd3 400 113 1300 24.6 17.0 61.75 634.90 13.29

1170 Lcd3 600 95 483 31.8 20.0 38.37 418.69 7.14

1171 Lcd3 400 93 925 26.1 17.7 49.30 504.83 10.11

1174 Lc1-2 600 85 850 17.3 12.9 19.89 174.78 4.99

1180 Lc3 400 102 950 27.6 18.4 57.00 584.22 11.16

1181 Lcd3 600 106 850 29.3 19.1 57.46 612.19 11.14

1182 Lcd3 400 99 1125 23.1 16.3 47.02 466.71 10.31

1191 Lbc3 400 99 750 27.6 18.4 45.00 469.38 8.95

1192 Lcd3 400 91 1075 26.2 17.8 57.83 598.36 11.96

1193 Lc3 400 96 1000 27.4 18.3 58.80 609.64 11.71

1202 Lcd3 400 118 1050 27.7 18.4 63.21 657.65 12.54

1204 Lc3 400 96 600 30.7 19.6 44.34 477.79 8.38

1213 Lcd2 600 112 583 32.5 20.3 48.48 524.60 8.78

1214 Lcd3 400 112 1200 29.2 19.0 80.16 845.26 15.46

1215 Lcd3 400 110 725 31.3 19.9 55.89 615.55 10.62

1224 Lcd2 400 96 850 26.4 17.9 46.66 471.63 9.35

1225 Lcd3 400 96 1325 23.3 16.4 56.57 549.73 12.15

1236 Lbc3 400 96 975 24.8 17.1 47.09 472.35 9.86

1246 Lcd2 800 85 338 32.5 20.3 27.97 311.98 5.25

1247 Lcd1 800 107 613 30.5 19.6 37.51 400.80 7.05

Page 301: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

Örnek

Alan No

Meşcere

Tipi

Büyüklüğü

(m2)

Yaş

(yıl)

Ağaç

sayısı

(N/ha)

Orta Çap

gd

Orta Boy

gh

Göğüs

Yüzeyi

(m2/ha)

Hacım

(m3/ha)

Sıklık

Derecesi

1248 Lcd2 400 92 800 28.5 18.8 50.96 539.14 10.03

1257 Lcd2 600 96 467 30.2 19.4 33.41 362.78 6.45

1258 Ldc3 400 101 775 28.3 18.7 48.82 518.80 9.69

1259 Lcd2 400 88 875 25.2 17.3 43.48 444.62 9.15

1269 Ldc1-2 800 103 438 33.2 20.5 37.88 412.19 6.78

1270 Lcd2 400 116 1225 26.4 17.9 67.13 692.31 13.70

1276 Ldc3 400 82 1050 25.0 17.2 51.34 512.01 10.66

1277 Lbc2 400 80 1000 22.6 16.0 40.10 384.54 8.71

YÖNTEM

Meşcerler, örnek alanlarda yapılan ölçümlere bağlı olarak orta çap, orta boy, ağaç

sayısı, yaş, göğüs yüzeyi, hacım ve sıklık derecesi gibi çok sayıdaki özellikleri ile tanınıp

kavranmaktadır. Böylece örnek alanları p sayıdaki özelliğin fonksiyonu olarak çok boyutlu

uzayda tasarlamak ve tüm özelliklerin fonksiyonu olarak benzer yapıda olanları aynı grupta

toplayarak gruplandırmak mümkündür. Örnek alanların alındığı meşcere tipleri önceden

belirlendiğinden, meşcere tipi sayısı kadar grubun oluşması ve örnek alanların alındıkları

meşcere tipi grubunda yer almaları beklenmektedir. Sözü edilen analize istatistikte Çok

Değişkenli İstatistiksel Analiz Yöntemlerinden “Ayırma (Discriminant) Analizi” adı

verilmektedir.

Ormancılıkta birçok alanda Ayırma analizi kullanılmaktadır. Cooner ve Adkisson

(1976), ağaçkakanların yuvaları üzerinde meşcereye yapılan silvikültürel müdahalelerin

etkilerini belirlemek için Ayırma Analizini kullanmışlardır.

TURNER (1974), doğal kaynaklara ilişkin bir araştırmasında Küme Analizini

kullanmıştır. Homojen gruplardaki çok değişkenli ve çok gözlemli bir veri grubunu alt

gruplara ayırmada Küme Analizinin yararlı olduğunu ortaya koymuştur. Farklı türlere göre

oluşturulan ağaç hacım tablolarının birleştirilmesinde de bu yöntemin kullanılabileceğini

belirtmiştir.

RADLOFF ve BETTERS (1978), Colorado‟daki Pike Ulusal Ormanının Manitou

Araştırma Ormanındaki yetişme ortamlarını sınıflandırmak ve analiz etmek için çok

değişkenli istatistiksel yöntemlerden yararlanmışlardır. Hiyerarşik yöntemin yığılmalı

kümeleme şeklini 147 değişik yetişme ortamından rasgele seçilen örnekler üzerinde

uygulamışlardır. Bu sınıflama düzeni daha sonra sınıf üyelerini tahmin eden fonksiyonları

belirlemek ve koordinat sisteminde sınıf ayrımını kontrol etmek için Ayırma Analizinden

yararlanmışlardır. Sonuçta, Küme Analizini, sınıflandırma düzenini belirleme ve çok

değişkenli yetişme ortamı verisini birleştirmede çok yararlı bir araç olarak önermişlerdir.

VALENTINE (1979), Lymantaria dispar‟a karşı duyarlı olduğu düşünülen 121

meşcerede belirlenen çeşitli özellikleri elde edilen verileri bir Ayırma Analizi fonksiyonunun

hesaplanmasında kullanmıştır. Ayırma fonksiyonunun değişkenleri Lymantaria dispar‟ın

dinlenme, larva ve yumurtlama dönemini geçirdikleri meşcerelerdeki ağaçların bazı yapısal

özelliklerinin nitelik ile niceliğini yansıtmaktadır. Sonuç olarak bir meşcerenin Lymantaria

dispar‟a karşı duyarlılığın bu meşcerenin ayırma fonksiyonundaki değerine bağlı olarak

belirlenebileceğini vurgulamıştır.

OMI, WENSEL ve MURPHY (1979), istatistiksel yöntemleri arazi kullanım

planlaması amacıyla homojen zonlardaki yaygın olan yaban hayatı alanını ayırmak ve farklı

arazi ünitelerinin tümünü sınıflandırmak için kullanmışlardır.

Page 302: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

REED, LYOR ve JONES (1987), Acer saccharum meşcerelerinde tomruk sınıfı

yanında hacmının dağılımını tahmin etmede Ayırma Analizinin kullanılabileceğini

belirtmişlerdir.

MANEL, DIAS ve ORMEROD (1999), Plumbeous Redstars kuş türlerinin

dağılımlarının tahmininde kullandıkları Ayırma Analizi, Yapay İletişim Ağı ve Lojistik

Regresyon yöntemlerini karşılaştırmışlardır.

BULGULAR VE TARTIŞMA

Bu çalışmada Ayırma Analizi, meşcere tipi ayrımının istatistiksel denetimi amacıyla

kullanılmıştır.

K.T.Ü. Orman Fakültesi Araştırma Ormanı Ormanüsütü Planlama birimi Saf Doğu

Ladini Meşcerelerinden alınan 132 adet örnek alanda 12 değişik meşcere tipi (Lcd1-2, Lc2,

Lc3, Lb3, Lcd3, Lcd2, Ld3, Lcb3, Lbc3, Ldc3, Lbc2 ve Lb2) belirlenmiştir. Uygulamada

meşcere tipi ayrımı ağaç türü, gelişme çağı ve kapalılık derecesine göre yapılmaktadır. Bu

özelliklere ek olarak meşcerelerin orta boy, göğüs yüzeyi, hacım ve sıklık gibi çok sayıda

özellikleri daha bulunmaktadır. Tüm bu özelliklerin fonksiyonu olarak, benzer yapı gösteren

meşcerelerin aynı meşcere tipi içinde olması beklenir. Bu yaklaşımla, Ormanüstü Planlama

birimi için yapılan meşcere tipi ayrımı istatistiksel olarak “Ayırma (Discriminant) Analizi”

adı verilen bir yöntemle denetlenmiştir.

12 değişik meşcere tipinden alınan 132 adet örnek alana ilişkin orta çap, orta boy, ağaç

sayısı, yaş, göğüs yüzeyi, hacım ve sıklık derecesi değişkenlerine (özelliklerine) göre yapılan

Ayırma analizi bulguları Tablo 2 ve Tablo 3‟de verilmiştir.

Tablo 2. Ayırma Fonksiyonlarının İstatistiksel Denetimi

Fonksiyonlar Wilks‟ Lambda Khi-Kare Serbestlik Derecesi Anlamlılık Düzeyi

1 0.158 222.273 77 0.000

2 0.334 132.014 60 0.000

3 0.571 67.581 45 0.016

Çalışmamızdaki Ayırma Analizinde grup sayısı 12 olduğundan 11 adet ayırma

fonksiyonu elde edilmiştir. Ancak bunlardan =0.05 önem düzeyi ile ilk üçü anlamlı

bulunmuştur (Tablo 2).

Tablo 3‟den de görüldüğü gibi, 1. Ayırma Fonksiyonu toplam varyasyonun

%45.7‟sini, 2 Ayırma Fonksiyonu „%29‟unu, 3. Ayırma Fonksiyonu ise %13.5‟ini

açıklamamaktadır. Üçü birlikte toplam varyasyonun %88.1‟ini açıklamaktadır.

Tablo 3. Ayırma Analizine İlişkin Bulgular

Fonksiyon Özdeğer Açıklanan Varyans

Yüzdesi

Birikimli Varyans

Yüzdesi

Kanoniksel

Korelasyon

1 1.115 45.7 45.7 0.726

2 0.707 29.0 74.6 0.644

3 0.329 13.5 88.1 0.498

Page 303: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

1. Ayırma Fonksiyonu

Z1=3.742. gd +0.108.t-2.752.N+1.373.GY-7.962.V+7.244.SD-1.336. gh

2. Ayırma Fonksiyonu

Z2=4.813. gd +0.310.t-0.498.t-0.290.GY-3.539.V+3.071.SD-3.491. gh

3. Ayırma Fonksiyonu

Z3=-4.165. gd -0.158.t +3.430.N +0.729.GY + 7.590.V-9.795.SD-3.491. gh

( gd : Orta Çap, t: Yaş, N: Ağaç Sayısı, GY: Göğüs Yüzeyi, V: Hacım, SD: Sıklık Derecesi,

gh : Orta Boy)

132 adet örnek alana ilişkin orta çap, orta boy, yaş, ağaç sayısı, göğüs yüzeyi, hacım

ve sıklık derecesi değişkenlerine göre yapılan Ayırma Analizi sonucunda, yersel ölçümlere

göre yapılan meşcere tipi ayrımının başarı oranı %30.5‟dir.

Çalışmada esas alınan meşcere tiplerinin büyük bir çoğunluğunu (93‟ü) Lcd1-2, Lcd3,

Lcd2-3, Lcb3, Lbc3, Ldc3 ve Lbc2 gibi iki gelişme çağı veya iki kapalılık derecesine sahip

olması, çalışma alanındaki Doğu Ladini meşcerelerinin homojen olmadıklarını göstermekle

birlikte, %30.5 gibi düşük bir başarının da ana nedenini oluşturmaktadır. Başarı oranı

düşüklüğünün bir diğer nedeni, bazı meşcere tipleri arasında göğüs yüzeyi ve hacım değerleri

bakımından anlamlı bir fark olmamasıdır. Bu nedenle bir gelişme çağı ve bir kapalılık

derecesine sahip meşcere tiplerinin bulunduğu örnek alanlar ile yeniden bir Ayırma

Analizinin yapılmasına gerek görülmüştür. Bu amaçla, Lc2, Lc3, Lb3, Ld3 ve Lb2 meşcere

tiplerinden birine sahip 39 örnek alanın orta çap, orta boy, yaş, ağaç sayısı, göğüs yüzeyi,

hacım ve sıklık derecesi özellikleri kullanılmıştır. Uygulanan Ayırma Analizine ilişkin

bulgular Tablo 4 ve Tablo 5‟de verilmiştir.

Tablo 4. Ayırma Fonksiyonlarının İstatistiksel Denetimi

Fonksiyon Wilks‟ Lambda Khi-Kare Serbestlik Derecesi Anlamlılık Düzeyi

1 0.162 58.212 28 0.001

2 0.439 26.353 18 0.092

3 0.752 9.122 10 0.521

Tablo 5. Beş Meşcere Tipine İlişkin Ayırma Analizine İlişkin Bulgular

Fonksiyon Özdeğer Açıklanan Varyans

Yüzdesi

Birikimli Varyans

Yüzdesi

Kanoniksel

Korelasyonlar

1 1.706 62.4 62.4 0.794

2 0.713 26.1 88.5 0.645

3 0.248 9.1 97.6 0.445

Tablo 5‟den de görüldüğü gibi yalnız 1. Ayırma Fonksiyonu =0.05 önem düzeyinde

istatistiksel olarak anlamlı olmaktadır. Bu fonksiyon aşağıdaki gibi elde edilmiştir.

Z1=0.736.t -1.673.N +8.775.GY-10.755.V + 2.181. SD+0.251. gd +1.156. gh

Uygulanan Ayırma Analizi sonucunda meşcere tiplerine ilişkin ayrımın başarı oranı

%66.7 olarak bulunmuştur. Bu sonuç, meşcere tiplerinin homojen olması durumunda meşcere

tipi ayrımının başarısının artacağını göstermektedir. Ayrıca, meşcere tiplerinin iki gelişme

çağını içerecek şekilde değil, en fazla hangi gelişme çağında birey varsa meşcere tipinin o

gelişme çağında gösterilmesinin daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

Page 304: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

Ayırma Analizi sonucunda, 39 örnek alandan 26‟sı ayrıldığı meşcere tipi içinde

kalırken, 13‟ü bir başka meşcere tipine geçmiştir. Sözü edilen meşcere tipi geçişleri şöyledir:

8 adet Lc2‟den 2‟si Lc3‟e (6‟sı aynı meşcere tipi içinde kalmıştır), 19 adet Lc3‟den 4‟ü

Lc2‟ye, 1‟i Lb3‟e, 1‟i Lb2‟ye ve 1‟i de Ld3 „e (12‟si aynı tip içinde kalmıştır), 5 adet Ld3‟den

1‟i Lc3‟e, 1‟i Lc2‟ye (3‟ü geçiş yapmamıştır), 5 adet Lb3‟den sadece 1‟i Lb2‟ye geçerken, 2

adet Lb2‟den 1‟i Lb3 meşcere tipine geçmiştir.

Meşcere tiplerinin ilk iki ayırma fonksiyonuna göre dağılımı Şekil 1‟de verilmiştir.

1. Ayir ma Fonksiyonu

3210-1-2-3-4-5

2. A

yirm

a fo

nksi

yonu

3

2

1

0

-1

-2

-3

-4

MESCERETIPI GRUPLARI

Mesc.Tipi Merkezleri

Lb2 Mescere Tipi (5)

Ld3 Mescere Tipi (4)

Lb3 Mescere Tipi (3)

Lc3 Mescere Tipi (2)

Lc2 Mescere Tipi (1)

5

4

3

2

1

Şekil 1. 1. ve 2. Ayırma Fonksiyonu Değerlerine Göre Meşcere Tipi Dağılımları

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

K.T.Ü. Orman Fakültesi Araştırma Ormanı Ormanüstü Planlama Birimi Saf Doğu

Ladini Meşcerelerinde yapılan envanter sonucunda 300x150 metre aralık mesafeyle toplam

132 örnek alan alınarak, bu örnek alanlar 12 değişik meşcere tipine (Lcd1-2, Lc2, Lc3, Lb3,

Lcd3, Lcd2, Ld3, Lcb3, Lbc3, Ldc3, Lbc2 ve Lb2) ayrılmıştır.

Meşcerelerin orta çap, orta boy, yaş, ağaç sayısı, göğüs yüzeyi, hacım ve sıkılık

derecesi gibi özellikleri ile tanınıp kavranması nedeniyle, bu özellikler dikkate alınarak

yapılan meşcere tipi ayrımının başarısı Çok Değişkenli İstatistik Analiz Yöntemlerinden

Ayırma (Discriminant) Analizi ile yapılmıştır.

Saf Doğu Ladini meşcerelerine ilişkin meşcere tipi ayrımında belirleyici olduğu

düşünülen meşcere ögelerinin (orta çap, orta boy, yaş, ağaç sayısı, göğüs yüzeyi, hacım ve

sıklık derecesi) değerlendirmeye alınarak yapılan Ayırma Analizi sonucunda meşcere tipi

ayrımı başarı oranı %30.5‟dir. Başarı oranının düşük çıkmasının ana nedeni (i) Analizde esas

alınan meşcere tiplerinin iki gelişme çağı veya iki kapalılık derecesine sahip olmaları (ii)

Bazı meşcere tiplerinin göğüs yüzeyi ve hacım değerleri bakımından farklı olmamasından

kaynaklanabilir.

Çalışmada esas alınan meşcere tiplerinin büyük çoğunluğunun Lcd1-2, Lcd3, Lcd2-3,

Lcb3, Lbc3, Ldc3 ve Lbc2 gibi iki gelişme çağı veya iki kapalılık derecesine sahip meşcere

tiplerinden oluşmaları, söz konusu meşcere tiplerinin dışında kalan Lb2, Lb3, Lc2, Lc3, Ld3

Page 305: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

gibi 5 değişik meşcere tipi ile yeniden bir Ayırma Analizi yapılmasına gerek görülmüştür. Bu

analiz sonucunda, başarı oranı %66.7 olarak bulunmuştur. Bu sonuç, meşcere tipi ayrımının

meşcerede daha ağırlıkta bulunan gelişme çağı ile ve tek kapalılık derecesi ile yapılması

gerekliliğini göstermektedir.

5 değişik meşcere tipine göre yapılan Ayırma Analizi sonucunda Lb3 ile Lb2 meşcere

tipleri doğru olarak ayrılmış iken, Lc3 meşcere tipinden 4‟ü Lc2 meşcere tipine, biri Lb3‟e,

biri Lb2 meşcere tipine, diğer biri de Ld3 meşcere tipine geçmiştir. Lc2 olarak ayrılan 8

meşcere tipinden 2‟sinin Lc3 meşcere tipine geçtiği ortaya çıkmıştır. Ld3 olarak ayrılan

meşcere tiplerinden de Lc3 ve Lc2 meşcere tiplerine geçişler olmuştur. Lb3 meşcere tipinden

biri Lb2‟ye geçerken, Lb2 olarak ayrılan iki meşcere tipinden biri de Lb3 meşcere tipine

geçmiştir.

Bir meşcere tipinden alınan örnek alanların, yapılan istatistiksel analiz sonucunda

farklı meşcere tiplerine geçiş yapması iki nedenden kaynaklanabilir. Bunlarda birincisi;

gerçekte meçcere tipi doğru belirlendiği halde, meşcerelerin doğal yolla oluşması nedeniyle

meşcere içinde yer yer boşluklar olabilir ya da aynı meşcere içinde o meşcerenin genel

yapısını yansıtmayan lokal alanlar olabilir. Örnek alanların sözü edilen ortamlara rastlaması

sonucunda, örnek alanlar alındıkları meşcere tipi yerine başka bir meşcere tipinin özelliklerini

göstereceklerdir. İkinci neden olarak, meşcere tipinin doğru belirlenememesi gösterilebilir. Bu

durumda da örnek alanlar alındıkları meşcere tipi yerine başka bir meşcere tipinin özelliğini

göstereceklerdir.

Uygulanan istatistiksel analiz sonucunda, kendi meşcere tipi yerine başka bir meşcere

tipine geçiş yapan örnek alanların geçiş yaptıkları meşcere tipleri içersinde değerlendirilmesi

gerekir. Böylece meşcere içi değişkenlik azalacak ve meşcere tiplerine göre hacım, orta çap,

ağaç sayısı ve göğüs yüzeyi gibi büyüme ögeleri daha güvenilir sınırlar içerisinde tahmin

edilmiş olacaklardır.

KAYNAKLAR

AKALP, T. 1978: Türkiye'deki Doğu Ladini Ormanlarında Hasılat Araştırmaları, İ.Ü. Orman

Fakültesi Yayını No : 261, İstanbul.

COONER, N.ADKISSON, C. 1976: Discriminant Function Analysis: A Possibl Aid in

Determining the Impact of Forest Management on woodpecker Nesting Habitat,

Forest Science, 22: 122-127.

CURTIS, R.O., CLENDENEN, G.W., DEMARS, D.J., 1981, A New Stand Simulator for

Coast Douglas-Fir: DFSIM Users Guide: U.S.Forest Service General Technical

Report PNW-128..

ELER, Ü. 1978: Ağaç Serveti envanterinin Yapılması Amacıyla Meşcere Tipi Ayrımı Üzerine

Araştırmalar, İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, seri A, Cilt: 28, Sayı: 1, 293-324.

ELER, Ü. 2001: Orman Amenajmanı, S.D.Ü. Orman Fakültesi yayını No: 17, Isparta.

ERASLAN, İ. 1982: Orman Amenajmanı, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayın No: 318, İstanbul.

MANEL, S., DIAS, J.M., ORMEROD, S.J., 1999, Comparing Discriminant Analysis, Neural

Networks and Logistic Regression for Predicting Species Distributions: A Case

Study with a Himalayan River Bird, Ecological Modelling, Volume 120, (2-3)

337-347.

OMI, P.N., WENSEL, L.C., MURPHY, J.L., 1979: An Application of Multivariate Statistics

to Land-Use Planning: Classifying Land Units into Homogenous Zones, Forest

Science, Volume 25, 3(399-414).

RADLOFF, D.L., BETTERS, D.R., 1978: Multivariate Analysis of Physical site data for

Wildland Classification, Forest Science, Volume: 24, 2-10.

Page 306: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

REED, D.D., LYOR, G.W., JONES, E.A., 1987: A Method for Estimating Log Grade

Distribution in Sugar Maple, Forest Science, Volume: 33, (2) 565-569.

SOYKAN, B. 1986: Ormancılıkta Foto Yorumlama, K.T:Ü. Orman Fakültesi Yayını No: 9,

Trabzon.

TURNER, B.J., 1974: Applications of Cluster Analysis in Natural Resources Research, Forest

Science, Volume: 20, (4) 343-349.

VALENTİNE, H.T., HOUSTON, D.R., A Discriminant Functions for Identifying Mixed-Oak

Stand Susceptibility to Gypsy Moth Defoliation, Forest Science, Volume: 25,

468-474.

Page 307: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN FONKSİYONLARININ HARİTALANMASI

VE İŞLETME SINIFI AYRIMI*

Prof.Dr.Ünal ASAN**

Kısa Özet

Bu makale, orman kaynaklarını çok amaçlı kullanım

düşüncesine göre planlamanın en önemli aracı olan fonksiyonel

planlama yaklaşımının temel iş aşamalarını açıklamak ve buna

dayanılarak işletme sınıflarının nasıl ayrılacağını somut bir örnek

ile göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. Orman fonksiyonları ile

işletme amaçları arasındaki ilişkiye dikkat çekilerek, ürün ve hizmet

sürekliliğini sağlama yönünde işletme sınıfı ayrımının neden

zorunlu olduğu açıklanmıştır. Bu amaçla, makale içinde önce

işletme sınıfı ayrımını zorunlu kılan nedenler ile bu sınıfları

birleştirme olanakları sıralanmış, sonra da fonksiyonel işletme sınıfı

ayrımının teknik işlem basamakları İ.Ü.Orman Fakültesi Eğitim ve

Araştırma Ormanı örneği ile gösterilmiştir.

Makalede ayrıca, fonksiyon haritaları düzenlenirken gerekli

bilgilerin hangi kaynaklardan toplanacağı ve hangi bazda

değerlendirilmesi gerektiğine de işaret edilerek, fonksiyonel

planlama yaklaşımının avantajları vurgulanmıştır.

1. GİRİŞ

Genel anlamıyla ormancılık; orman ekosistemlerinde kediliğinden oluşan ürün ve

hizmetleri ihtiyaç halinde toplum yararına sunmak üzere ormanlarda sürdürülen, teknik,

ekonomik, biyolojik ve sosyal faaliyetlerin tamamı olarak tanımlanmaktadır. Bu faaliyetlerin

sürdürüldüğü orman alanları ise, orman işletmesi adı ile anılmaktadır. Toplumun ihtiyaç

duyduğu ürün ve hizmetlerin yerinde ve zamanında sürekli ve kesintisiz bir biçimde

karşılanabilmesi amacıyla yukarıda sıralanan teknik, ekonomik, biyolojik ve sosyal

faaliyetlerin orman işletmelerinin neresinde, ne zaman ve ne ölçüde yapılacağını yer ve zaman

göstererek belirten teknik raporlara Amenajman Planı adı verilmektedir.

Orman ekosistemlerinde kendiliğinden oluşan ve orman fonksiyonları olarak

adlandırılan ürün ve hizmetleri aşağıda olduğu gibi sıralamak mümkündür :

- Endüstri çevrelerinde değişik alanlarda gereksinim duyulan ana ve yan orman

ürünleri üretmek,

- Çığ oluşumlarını, kaya ve taş yuvarlanmalarını önlemek,

- Su rejimini düzenlemek, sel ve taşkınları frenlemek,

- Toprak kayması ve erozyona engel olmak,

- Gürültüyü azaltmak,

- Bol oksijen üretmek, havada asılı diğer materyali süzerek hava kalitesini yükseltmek,

____________________________________________

* Bu makale 5-6 Mayıs 1999 tarihinde Bolu‟da yapılan Amenajman Seminerine verilen tebliğ genişletilerek

hazırlanmıştır.

** İ.Ü.Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü , Öğretim Üyesi

Yayın Komisyonuna sunulduğu tarih : 26.07.1999

Page 308: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

- Atmosfer içindeki karbon dioksidi emerek, sera etkisini geciktirmek ve böylece global

ısınmaya set çekmek,

- Rüzgar hızını azaltmak, bağıl hava nemini yükseltmek ve ekstrem sıcaklıkların olumsuz

etkilerini yumuşatmak suretiyle, iklim koşullarını iyileştirmek,

- Sürekli değişen renkli ve canlı güzelliği ile doğal peyzajın estetik etkisini arttırmak,

- Yarattığı fevkalade yetişme ortamı koşulları ile av ve yabanıl hayatın doğup

gelişmesine yardımcı olmak,

- Çeşitli spor ve toplum sağlığı aktivitelerine olanak vermek,

- Değişik doğa bilimlerinin eğitim, öğretim ve geliştirilmesine katkı için, yapılacak

araştırmalarda labaratuvar işlevi görmek,

- Ülke sınırlarında ve askeri tesislerin yer aldığı orman bölgelerinde ulusal güvenliğe

katkı sağlamak,

Orman ekosisteminde oluşan bu fayda ve fonksiyonlar dünyanın değişik ülkelerinde

değişik biçimlerde sınıflandırılmaktadır. Bu fonksiyonlardan bazıları, örneğin ormanların

rekreasyon, gürültüyü önleme ve toplum sağlığı gibi fonksiyonları gelişmiş ülkelerde hayati

önem taşır iken, aynı fonksiyonlar yoğun endüstriyel kuruluşlarla henüz tanışmamış üçüncü

dünya ülkeleri için hiçbir anlam ifade etmemektedir.

Türkiye'de ormanlardan beklenen fayda ve fonksiyonlar T.C. Anayasasına ve değişik

tarihlerde çıkartılan orman kanunlarına dayanılarak aşağıda olduğu gibi 10 grup altında

toplanmaktadır (ERASLAN 1982).

1- Orman Ürünleri Üretim Fonksiyonu,

2- Hidrolojik Fonksiyon,

3- Erozyonu Önleme Fonksiyonu,

4- Klimatik Fonksiyon,

5- Toplum Sağlığı Fonksiyonu,

6- Doğayı Koruma Fonksiyonu,

7- Estetik Fonksiyon,

8- Rekreasyon Fonksiyonu,

9- Ulusal Savunma Fonksiyonu

10- Bilimsel Fonksiyon

Orman işletme amaçları ile orman fonksiyonları arasında organik bir bağ

bulunmaktadır Orman ekosisteminde kendiliğinden oluşan tüm fayda ve fonksiyonlar insan

gereksinimi olsun olmasın kendiliğinden oluşup devam etmektedir. Ancak; bu fayda ve

fonksiyonlardan herhangi birisine toplum tarafından gereksinim duyulması halinde, yani;

toplumun herhangi bir orman alanından bu fonksiyonlardan biri veya birkaçını ön plana

çıkartarak yararlanmak istemesi halinde, o fonksiyonlar, o orman alanı için işletme amacı

haline dönüşmektedir. Ancak bu sırada bazı işletme amaçlarının birbiri ile çelişeceği açıktır.

Örneğin; su üretim amacının erozyon kontrolü ve rekreatif kullanım amacıyla, yabanıl hayat

fonksiyonunun odun üretim amacıyla çeliştiği gibi. Çelişen işletme amaçlarının birbiri ile

kombinasyonu çağdaş planlama teknikleri ile gerçekleştirilmektedir. Doğrusal programlama,

amaç programlama, tamsayılı programlama ve dinamik programlama gibi optimizasyon

yöntemleri bu amaçla kullanılabilecek tekniklerdir.

İşletme amacı ister orman ürünleri, ister diğer fayda ve fonksiyonlara yönelik hizmet

üretimi olsun, Orman Amenajmanı pratiğinde ürün ve hizmet akışlarının sürekliliği, işletme

sınıfları yardımıyla sağlanmaktadır. İşletme Sınıfı: plan üniteleri içinde başta işletme amaçları

olmak üzere, ağaç türü, orman formu, işletme şekli, ve idare süresi ile, verim gücü sınıfları

itibariyle aynılık gösteren alt işletme birimlerdir.

Page 309: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Büyüklüğü, çeşitli faktörlere göre değişen işletme sınıflarının minimal alanı, ilgili işletme

sınıfı için söz konusu olan idare süresinin yıl sayısı kadardır. Maksimal büyüklüğü ise, plan

ünitesi büyüklüğüne ve işletme entansitesine göre değişir. Bu hususta en önemli belirleyici öge

plan ünitesinin büyüklüğüdür. Büyük plan ünitelerinde doğal olarak işletme sınıfları da geniş

alanlar kaplar.

Plan ünitesinden beklenen işletme amaçları veya amaç kombinasyonlarının az veya

çok sayıda oluşu ve bunların kombine edilip edilememesi de işletme sınıfının hem sayısını,

hem de büyüklüğünü etkiler. Amacın az sayıda oluşu işletme sınıfı sayısını da azaltır ve

böylece alan büyür. Tersi durumda ise, yani işletme sınıfı sayısı artarsa, işletme sınıfı alanı

daralır. Entansif işletmeciliğin uygulanmasını zorunlu kılan kimi durumlarda, örneğin

gençleştirme alanlarını küçültmek, ya da baltalıklarda tıraşlama alanlarını daraltmak

gerektiğinde de işletme alanları küçültülüp sayısı çoğaltılabilir.

Plan ünitelerindeki işletme sınıfları ayrılma amaçlarına göre adlandırılır. Örneğin

yuvarlak odun üretim amacıyla işletilen ormanlarda ağaç türleri itibariyle ayrılan işletme sınıfları

Kızılçam İşletme Sınıfı, Ladin İşletme Sınıfı vb. gibi ağaç türlerinin adı ile; ya da orman formuna

göre ayrılmış ise Seçme İşletme Sınıfı, Baltalık İşletme Sınıfı, Karışık Koru İşletme Sınıfı

vb.gibi, mevcut orman formuna göre adlandırılır.

Türkiye‟de toplumun ormanlardan beklediği fayda ve fonksiyonların giderek

çeşitlenmesine karşın, orman alanları yeterince genişletilememiştir. Bu durum, orman

kaynaklarının daha rasyonel ve çok amaçlı kullanım doğrultusunda planlanmasını zorunlu

hale getirmiştir. Ancak, orman kaynaklarından faydalanmayı çok amaçlı kullanım ilkesine

göre düzenleyen bir amenajman planı 1990 yılına kadar maalesef gerçekleştirilememiştir.

Orman amenajmanı pratiğinde plan ünitelerinin bazı bölümleri her ne kadar ormanların toprak

koruma ve erozyon kontrolu, su koruma ve hidroloji gibi fonksiyonlar gözetilerek muhafaza

işletme sınıfları adı altında ayrılmakta ise de, bu uygulamayı çok amaçlı kullanım biçiminde

algılamak mümkün değildir. Çünkü, bu amaçla ayrılan ormanlarda hiç bir teknik uygulama

öngörülmemekte ve ayrılan alanlar olduğu gibi doğaya terk edilmektedir (ASAN 1992).

Teknik ve bilimsel anlamda çok amaçlı kullanım; aynı orman alanından aynı anda

birden fazla amacı gerçekleştirecek biçimde yararlanmaktır. Bu nedenle; bir plan ünitesinde

her işletme amacı için ayrı alan tahsis etme ve o alanı sadece tahsis edilen amaç

doğrultusunda planlamak da çok amaçlı kullanım sayılmamaktadır.

Bu makalenin amacı, işletme sınıfı kavramını fonksiyonel açıdan ele almak ve işletme

sınıfı ayrımını orman fonksiyonlarına bağlı olarak gerçekleştirilirken uygulanacak prosedürü

ve gözetilecek ilkeleri, fonksiyonel olarak düzenlenen en son plan örneği yardımıyla

açıklamaktır. Bu nedenle, tebliğ amacına uygun olarak önce plan ünitelerinde işletme sınıfı

ayrımını zorunlu kılan nedenlere işaret edilerek, sayılarını azaltmak amacıyla başvurulacak

yollar belirtilecek, sonra da, fonksiyonel planlama yaklaşımının temel özellikleri hakkında

kısa bilgiler verilerek, bu planlama sisteminde izlenen prosedür ve işletme sınıfı ayrımı klasik

ayrım sistemi ile karşılaştırmalı olarak gösterilecektir.

2. İŞLETME SINIFI AYRIMINI ZORUNLU KILAN NEDENLER

Plan ünitelerinde işletme sınıfı ayrımını zorunlu kılan nedenler aşağıda sıralanmıştır

(ERASLAN 1982):

1-İşletme amaçları ve orman fonksiyonları farklılığı;

2-Orman Formları ve işletme şekilleri,

3-İdare süreleri,

4-Paralı parasız intifa hakları;

5-Ağaç türleri;

Page 310: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6-Bonitet farkları;

7-Arazi yapısı ve orman ürünlerinin taşınma yönleri;

8-Baltalıklarda köy mülkiyet sınırları

Bu nedenlerin gerekçeleri aşağıda açıklanmıştır (ASAN 1999).

1-İşletme amaçları ve orman fonksiyonlarının farklılığı: Her orman fonksiyonu ve

buna bağlı işletme amacını en iyi biçimde yerine getiren orman kuruluşları birbirinden farklı

olduğu için, bu amaçların sürekliliğini garanti altına alabilmek için, farklı amaçların farklı

işletme sınıflarında gerçekleştirilmesi uygun olur.

2-Orman Formları ve işletme şekilleri; Faydalanmayı düzenleyen amenajman

metotları orman formu ve işletme şekline göre değişir. Baltalıkta kullanılan amenajman

metodunu seçme koru ormanında, maktalı ormanda kullanılan yaş sınıfları amenajman

metodunu seçme veya baltalıkta kullanma olanağı bulunmadığından, orman formu ve işletme

şekline bağlı olarak işletme sınıflarının ayrılması gerekir.

3-İdare süreleri; İdare süreleri hem maktalı ormanlarda faydalanmayı düzenleyen

amenajman metotlarının en önemli ögesi, ve hem de, değişik amaç çapına ulaşmada dayanılan

en temel kriterdir. Bu nedenle, idare süresi farklı olan ormanlar için ayrı birer işletme sınıfı

ayrılması gerekir.

4-Paralı parasız intifa hakları, intifa haklarının ayrı bir alandan sağlanması, kalan

bölümlerde daha serbest ve teknik çalışmalara olanak verir.

5-Ağaç türleri; Ağaç türlerinin büyüme eğilimleri çok farklıdır. Belirli bir amaç çapına

ulaşabilmek için her ağaç türünde farklı zaman dilimine (İdare süresine )ihtiyaç vardır.

6-Bonitet farkları; Yetişme ortamlarının verim gücü farklılığı, ormanlardan alınacak

hasılat miktarını çok değiştirmektedir. Eşit miktarda hasılat bakımından bonitete göre işletme

sınıfı ayrımı uygun olur.

7-Arazi yapısı ve orman ürünlerinin taşınma yönleri; farklı Pazar koşulları yarattığı

için, ya da su üretimi ve diğer fonksiyonel taleplere olanak tanıdığı için, bu bakımdan aynılık

gösteren alanların farklı bir işletme sınıfı olması arzu edilebilir.

8-Baltalıklarda köy mülkiyet sınırları; baltalıklarda kesim düzeninin köy mülki

sınırları dikkate alınarak oluşturulmaktadır. Diğer taraftan, erozyon tehlikesi ve diğer

gerekçelerle tıraşlama alanlarının 50 ha dan fazla olmaması istenmektedir. Aynı köye ait olsa

da, büyüklüğü 800 ha „ı geçen baltalıklarda en az iki kesim düzeni ayrılması öğütlenmektedir.

3. İŞLETME SINIFLARINI BİRLEŞTİRME OLANAKLARI

Orman Amenajmanı pratiğinde işletme sınıfları, plan ünitesinden beklenen işletme

amaçlarının sürekliliğini garanti altına almak amacıyla düşünülen alt plan üniteleridir. Bir

başka anlatımla işletme sınıfı, plan ünitesi içinde belirli bir işletme amacını gerçekleştirmek

üzere , sadece o ürün ve hizmetin üretimine tahsis edilmiş özel orman alanıdır. Uygulamada

genel yaklaşım, her üretim amacı için ayrı bir alan tahsis etmektir. Ancak, bazı hallerde fazla

sayıda işletme sınıfı ayırmak hem plan ünitesindeki uygulamayı güçleştirir, hem de planlama

ve uygulamayı pahalı hale getirir. Keza, ekstansif işletmeciliğin uygulanması zorunlu olduğu

durumlarda, fazla sayıda işletme sınıfı ayırmak, hem planlamacıya getirdiği yük, ve hem de

uygulamacıya dayatacağı dağınık iş alanları nedeniyle, rasyonel davranış gerçeği ile de

çelişmektedir. Bu gibi durumlarda işletme sınıflarını birleştirmek ve planlamayı daha basit ve

yalın hale getirmek zorunlu görülmektedir.

İşletme sınıflarının sayısını azaltmak gerektiğinde amenajmanıcının başvurabileceği

önlemler aşağıda sıralanmıştır (ERASLAN 1982):

-Çeşitli bonitet sınıfları yerine ortalama boniteti kullanmak;

-İdare süresini sadece ana ağaç türü için belirlemek,

Page 311: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

-İdare süreleri arasındaki küçük farkları dikkate almamak ya da mevcut türler için

ortalama bir süre belirlemek;

-Her ağaç türü için ayrı bir işletme sınıfı ayırmamak,

-Değişik amaçlı odun üretimlerini kombine etmek (Örneğin, kağıt sanayii için gerekli

odunu uzun idare süreli işletme sınıflarının ara hasılatı ile karşılamak).

4. İŞLETME SINIFLARININ AYRILMASI VE ALANLARININ

SINIRLANDIRILMASI

Klasik ve fonksiyonel planlama sistemlerinde işletme sınıfı ayırımının nasıl

gerçekleştirildiği aşağıda açıklanmıştır (ASAN 1999).

4.1 Klasik Yaklaşım

Klasik yaklaşımda işletme sınıfları; idare süresi, ağaç türü, orman formu ve bonitete

göre ayrılmaktadır. Bonitete göre işletme sınıfı ayrımı sadece Akdeniz Orman Kullanım

Projesine göre düzenlenen model planlarda yapılmıştır. Konvansiyonel amenajman

planlarında ise, ağaç türü, idare süresi ve orman formu esas alınmıştır. Ancak, hem üst orman

zonunda 200 m genişliğindeki bir orman kuşağı, ve hem de sarp arazilerdeki muhafaza

karakterli koruma alanları, “Muhafaza İşletme Sınıfı” adı altında ayrıca ele alınmıştır.

Klasik yaklaşımda işletme sınıflarının sınırları ya doğal ve yapay hatlara, ya da

meşcere tipi sınırlarına oturtulur. Aynı işletme sınıfına giren alanlar, aynı ad altında toplanır.

Örneğin; saf Karaçam ve Karaçam hakimiyetinde diğer ağaç türlerinin oluşturduğu tüm

meşcereler Karaçam İşletme Sınıfı adı altında, saf Sarıçam ve Sarıçam hakimiyetindeki tüm

meşcereler, Sarıçam İşletme Sınıfı adı altında ayrılır. Saf Göknar ve Göknar hakimiyetinde

karışık meşcerelerin Seçme İşletme Sınıf olarak planlanması istenir. Baltalıklar, köy mülkiyet

sınırları dikkate alınarak planlanır ve her köy için ayrı bir işletme sınıfı oluşturulur.

Yürürlükteki amenajman yönetmeliği, ayrılma biçimi yukarıda açıklanan işletme

sınıflarının her birisinin A, B, C gibi harflerle simgelenmesini ve hangi ağaç türüne göre

ayrılmışlar ise, o ağaç türünün adı ile anılmasını öngörmektedir.

4.2 Fonksiyonel Yaklaşım

Bu yaklaşımda işletme sınıfı ayrımı orman fonksiyonlarına dayanır. Klasik yaklaşımın

aksine, ağaç türü ve idare süresi gibi kriterler işletme sınıfı ayrımında dikkate alınmaz Bu

kriterlerin etkisi, fonksiyon amacına uygun meşcere kuruluşlarının kararlaştırılması ve üretim

akışının planlanması sırasında kendiliğinden ortaya çıkar.

Fonksiyonel yaklaşımla işletme sınıfı ayırma aşağıda sıralanan dört temel aşamadan

meydana gelir :

1-Orman fonksiyonlarının ayrılarak sınırlarının harita üzerine geçirilmesi

2-Değişik fonksiyon haritalarını birleştirerek fonksiyon haritasını düzenlemek;

3-Fonksiyon haritası üzerinde tek ve çok fonksiyonlu alanları ayırmak;

4-Aynı tek fonksiyon ya da fonksiyon gurubu içine giren alanları ayrı birer işletme

sınıfı olarak sınırlamak ve adlandırmak.

Fonksiyonel yaklaşımın işlem basamakları aşağıda açıklanmıştır.

4.21 Plan Ünitesinde Orman Fonksiyonlarının Belirlenmesi

Plan ünitesi ormanlarında hangi fonksiyonların beklendiğini belirlemek için aşağıdaki

işler yapılır :

Page 312: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

-Planlama birimi içerisindeki mevcut baraj ve göletlerin su toplama havzaları , içme

suyu kaynaklarının etrafı ,hidrolojik fonksiyon görmek amacıyla doğal hatlar dikkate alınarak

ayrılır.

-Baraj ve göletlerin hemen sınırındaki orman alanları ile bunlara su taşıyan akarsu

havzalarının sarp ve eğimli kesimleri erozyon kontrolü amacıyla , doğal hatlar ve meşcere tipi

sınırları dikkate alınarak ayrılır .

-Yoğun yerleşim yeri sınırı , işlek karayollarının iki tarafında halkın ilgisini çeken ve

zevkini tatmin eden alanlar , gürültüyü azaltan alanlar doğal hatlar , bölme veya bölmecik

sınırları esas alınarak ayrılır .

-Halen mevcut olan ve yakın zamanda halka açılacak olan piknik yerleri ile, üzerinde

orman örtüsü bulunmayan doğal açıklık halindeki yeşil alanların sınırı, yapay ve doğal hatlar

ile, meşcere tipi sınırları esas alınarak rekreasyon fonksiyonu için ayrılır.

-Eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma amacıyla ayrılan özel alanlar varsa sınırları

belirlenir.

-Üst orman sınırlarında ve alpin zona geçiş alanlarında 100 – 200 m genişliğindeki

doğal orman kuşağı doğayı koruma zonu olarak ayrılır ve sınırları haritaya işaretlenir.

-Biyogenetik rezerv alanları, anıt ormanlar, relikt ve endemik türlerin bulunduğu

alanlar varsa belirlenir ve sınırları haritaya işaretlenir.

-Avlaklar, yabanıl hayatı koruma ve geliştirme alanları varsa belirlenir,

-Çığ oluşum alanları ve heyelan bölgeleri varsa belirlenir ve sınırları işaretlenir.

-Askeri kurum ve kuruluşların bulunduğu alanlar ile, ulusal savunma bakımından

önemli görülen yerler, ve keza ulusal sınır boylarında belirli genişlikteki orman şeridi, Milli

Savunma Bakanlığı ya da yetkili kıldığı kurumlarla işbirliği yapılarak saptanır, sınırları harita

üzerine işaretlenir.

Yukarıda sıralanan her işlem diğerlerinden bağımsız olarak ele alınır ve saptanan

sınırlar yine birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı haritalar üzerine geçirilir. Bu işlem sırasında

farklı haritalar kullanılabilir ancak, sonuçta tüm sınırlar, farklı renkler kullanılarak tek bir

harita üzerine transfer edilir Açıklanan işlem basamaklarının şematik görünümü Şekil 1 de,

gerçek bir plan ünitesine uygulanışı Şekil 2 de verilmiştir (ASAN 1999 : ASAN-YEŞİL-

DESTAN 1998).

Şekil 1 : Orman Fonksiyonları Haritasının Elde Edilmesi (Şematik Görünüm)

Page 313: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 2 : İ.Ü.Orman Fakültesi Eğitim ve Araştırma Ormanın Fonksiyon Haritasının Elde Edilmesi

(ASAN-YEŞİL-DESTAN 1998)

Page 314: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4.22 Plan Ünitesinde Tek ve Çok Fonksiyonlu Alanların Belirlenmesi

Yukarıda sıralanan işler yapıldıktan sonra tek ve çok fonksiyonlu alanların

belirlenmesine geçilir. Bu amaçla plan ünitesindeki her bölme ve bölmecik tek tek ele

alınarak her birisinin göreceği fonksiyon ya da fonksiyon gurupları belirlenir. Bunun için

adına “Meşcere Tiplerinin Tanıtımı, Beklenen Fonksiyon ve Silvikültürel İşlem Tablosu “

denilen ve bir örneği Çizelge 1 de gösterilen özel bir tablo oluşturularak, her bölmeciğin

durumu bu tabloya geçirilir.

Çizelge 1: Meşcere Tanıtım, Beklenen Fonksiyon ve Silvikültürel İşlem Tablosu*

Bölme

No

Meşcere

Tipi

Alanı

Ha

Ağaç

Türü

Hektarda Genel Alanda

Yaş

Sınıfı

Yetişme

Ortamı Tipi

Amaç

Kombi- nasyonu

Silvikül-

Türel

İşlem Türü

Dönüş

Süresi Hacim

Artım

Hacim

Artım

1 GnDya3 10,70 Gn 12,457 0,168 133 2 I Tzc-Tz Tk GB 5

Dy 8,450 0,257 90 3

Toplam 20,907 0,425 223 5

3 GnDyab3 3,37 Gn 44,265 0,647 149 2 I Tzc-DN Tk Ba R SB 5

Dy 14,346 0,698 48 2

Toplam 58,611 1,345 197 4

5 KsDyb3 6,01 Ks 61,938 1,267 372 8 I DN Ba R NB 5

Dy 7,508 0,194 45 1

Toplam 69,446 1,461 417 9

7 KsDyab3 7,29 Ks 24,417 0,506 178 4 I Tz Tk Ba İşlem Dışı

-

Dy 8,891 0,186 65 1

Toplam 33,308 0,692 243 5

17 KsDyab3 2,18 Ks 24,417 0,506 53 1 I Tz Tk Sk SB 5

Dy 8,891 0,186 19 -

Toplam 33,308 0,692 72 1

37 GnDyab3 1,94 Gn 44,265 0,647 86 1 I Tzc Tk E R SB 5

Dy 14,346 0,698 28 1

Toplam 58,611 1,345 114 2

* Tablo verileri İ.Ü.Orman Fakültesi Eğitim ve araştırma Ormanı Amenajman Planından alınmıştır.

Tablo içeriği istenen bilgilere göre tamamlandıktan sonra birden fazla fonksiyonlu

alanlarda hangi fonksiyonun ana hangilerinin yan fonksiyon olacağına karar verilir. Ana

fonksiyon altı çizilerek diğerlerinden ayırt edilir.

4.23 İşletme Sınıflarının Ayrılması ve Adlandırılması

Plan ünitesi içindeki her meşcerenin hangi orman fonksiyon ya da fonksiyon

guruplarına göre işletileceği yukarıda açıklanan biçimde belirlendikten sonra işletme

sınıflarının ayrılmasına geçilir. Bunun için ana orman fonksiyonu esas alınır ve ister tek, ister

iki ve daha fazla fonksiyonlu olsun, aynı ana fonksiyonu gerçekleştirecek orman alanları aynı

işletme sınıfı içine dahil edilir. İşletme sınıfı, ana fonksiyona göre ve aşağıdaki çizelgeye

uygun olarak adlandırılır.

Page 315: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Çizelge 2: Fonksiyonel İşletme Sınıflarının Adlandırılması

Orman Fonksiyonları

İşletme Sınıfı Adı

İşletme

Sınıfı

Simgesi

Hidrolojik Su Koruma Ormanı Sk

Erozyon kontrolu Toprak Koruma Ormanı Tk

Estetik Peyzaj Koruma Ormanı Pk ya da E

Rekreasyon Rekreasyon Ormanı R

Ulusal Savunma Ulusal savunma Ormanı Us

Doğayı Koruma Doğayı Koruma Ormanı Dk

Bilimsel Araştırma Bilimsel Araştırma Ormanı Ba

Klimatik İklim Koruma Ormanı İk

Toplum Sağlığı Sağlık Koruma Ormanı TSk

Orman Ürünleri Üretimi Üretim Ormanı Ü

5. ORMAN FONKSİYONLARINA İLİŞKİN BİLGİLERİN TOPLANMASI

Plan ünitesi ormanlarında söz konusu olacak fayda ve fonksiyonların esasen geniş bir

coğrafi bölgeyi kapsayacak biçimde, planlama çalışmalarından bağımsız olarak önceden

belirlenmesi gerekir. Plan ünitesi ormanlarında söz konusu olacak fayda ve fonksiyonların

esasen geniş bir coğrafi bölgeyi kapsayacak biçimde, planlama çalışmalarından bağımsız

olarak önceden belirlenmesi gerekir. Ancak, ülkemizde böyle bir çalışma henüz mevcut

olmadığından, hem plan üniteleri için belirsiz olan işletme amaçlarına temel teşkil etmek, hem

de çok amaçlı faydalanmaya olanak vermek için, plan ünitesi ormanlarında odun üretim

fonksiyonu dışında kalan olası orman fonksiyonlarına ait bilgilerin de toplanması gerekir. Bu

bilgilerin hangi kaynaklardan, nasıl bir yolla toplanacağı elbette orman fonksiyonuna göre

değişir. Örneğin İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü için bir fonksiyon haritası düzenlenecek

ise;

Hidrolojik fonksiyon görecek alanları, Devlet Su İşleri veya İSKİ Genel

Müdürlüğü‟nden sağlamak;

Erozyon kontrolu fonksiyonuna ayrılacak alanları hava fotoğraflarından, yersel

gözlem sonuçlarından, eşyükselti eğrili haritalar yardımıyla elde edilen eğim gurubu

sınıflamasından, anakaya ve toprak haritalarından sağlamak;

Ulusal savunma fonksiyonu görecek alanların Milli Savunma Bakanlığından

sağlamak;

Estetik ve rekreasyona ayrılacak alanların av ve yaban hayatı koruma alanlarının Milli

Parklar Genel Müdürlüğünden sağlamak ya da bu konuda özel anket yapmak;

Tabiat ve kültür varlıklarını, sit alanlarını ilgili koruma kurulları ve imar

müdürlüklerinden sağlamak

mümkündür.

Orman fonksiyonlarına ilişkin bilgilerin, plan ünitesi ormanları için o planlamayı

yapan amenajman heyeti tarafından toplanarak değerlendirmesi elbette mümkündür. Ancak,

bilgi toplama işlevi sadece planlanacak ünite ile sınırlı kalması halinde çok büyük eksiklikler

ortaya çıkmaktadır. Konuyu somut bir örnekle açmak istersek;

Page 316: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Örneğin Alibeyköy Barajı‟nın göl alanı Gaziosmanpaşa İşletme Şefliği sınırları içinde,

su toplama havzası ise, hem Gaziosmanpaşa, hem de Kemerburgaz İşletme Şefli içinde

kalmaktadır. Bu plan ünitelerinin ayrı ayrı ele alınması halinde, Kemerbugaz İşletme Şefliği

içinde hidrolojik fonksiyon doğrudan görünememektedir. Böyle durumlar büyük barajların su

toplama havzalarında daha da önemli hale gelmektedir.

Bu ve benzeri örnekleri diğer fonksiyonlar içinde vermek mümkündür. O nedenle,

orman fonksiyon haritalarının en az işletme müdürlüğü bazında ele almak, ya da plan ünitesi

için fonksiyon belirlenecekse, arz ve talep durumuna ilişkin bilgilerin daha geniş bir alan

dikkate alınarak toplanması gerekmektedir (ASAN 1999).

6. SONUÇ VE ÖNERİLER

Fonksiyonel planlama; orman kaynaklarının işletilmesini orman fonksiyonlarına

oturtan ve faydalanmanın düzenlenmesinde orman fonksiyonlarını ön plana çıkartan bir

planlama sistemidir. Bu sistemde işletme sınıfları ayırımında orman fonksiyonları baz

alınmakta ve aynı ana fonksiyona veya fonksiyon gruplarına göre işletilecek orman alanları,

ayrı bir işletme sınıfı olarak ayrılmaktadır. İşletme sınıflarında görülen iş entansitesi ve

teknoloji yoğunluğu da beklenen fonksiyona göre değişmektedir. Planlama sisteminin gereği

olarak; fonksiyonel planlamada aynı meşcere tipine uygulanacak silvikültürel işlemlerin biçim

ve şiddetleri de ayrıcalık göstermektedir.

Görüldüğü gibi fonksiyonel planlama elastik bir sistem olup değişik koşullara kolayca

adapte edilebilmektedir. Bu nedenle, uygulamada karşılaşılan eksiklikler tamamlandıktan

sonra, ülke genelindeki planlamaların bu sisteme göre yapılması uygun görülmektedir.

KAYNAKLAR

ASAN, Ü.1991. İdare sürelerinin Orman Fonksiyonları Yönünden İrdelenmesi. Or.Müh.Der.,

Sayı 2, s.8-9.

ASAN, Ü.1992.Orman Amenajmanında Fonksiyonel Planlama ve Türkiyedeki Uygulamalar.

Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine İlişkin Genel

Görüşme. Bildirileri, s.181-196.

ASAN,Ü.1992.İşletme Sınıfı Ayırımında Fonksiyonel Yaklaşım. Or.Müh.Der.Sayı 5,s.30-31.

ASAN, Ü.1999 : Orman Amenajmanı Ders Notları. 275 sayfa. Roto Baskı

ASAN,Ü. ; YEŞİL,A. ; DESTAN,S. 1998 : Multi Benefical Forest Use And Functional

Planning. Bulgarian Forest Science, No ½, pp. 121-130 , 1998.

ERASLAN, İ. 1982.: Orman Amenajmanı. İ.Ü.Or.Fak.Yay.No: 3010/318, 585 sayfa

Page 317: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN FONKSİYONLARININ SINIFLANDIRILMASI

Prof.Dr.Ünal ASAN

1-Orman Fonksiyonlarının Tanımı ve çeşitleri;

-Orman ekosisteminin tanımı

Orman ekosistemi; biyolojik açıdan; beş metreden daha boylu orman ağaçlarının baskın eleman olduğu ve

birbirini etkileyecek sıklıkta bulunduğu, kendine özgü iklim, toprak ve yaşam koşulları oluşturduğu canlı bir

bütündür. Bu bütünün alt sınırı toprak altında ağaç ve bitki köklerinin etkileyebildiği 1-2 m derinliğe kadar iner. Üst

sınır ise ağaç tepelerinin birkaç metre yukarısına kadar uzanır. Bu geniş hacım içinde yer alan mikro ve makro bütün

canlı organizmalar ile taş, su, hava ve toprak, kuru yaprak, iğne yaprak ve dal artıkları gibi, organik, inorganik tüm

cansız varlıklar, orman ekosistemin birer elemanı olarak kabul edilir

-Orman fonksiyonlarının tanımı ve çeşitleri

Orman ekosistemlerinde ekosistem elamanlarının karşılıklı ilişki ve etkileşimleri sonucu kediliğinden

oluşan ve gereksinim duyulduğunda toplum yararına kullanılabilen ürün ve hizmetlerin tamamına orman

fonksiyonları diyoruz.

Toplum talebi olsun olmasın, orman ekosistemlerinde kendiliğinden oluşan bu ürün ve hizmetleri

aşağıda olduğu gibi sıralamak mümkündür :

- Endüstri çevrelerinde değişik alanlarda gereksinim duyulan odun ve odun-dışı orman

ürünleri üretmek,

- Çığ oluşumlarını, kaya ve taş yuvarlanmalarını önlemek,

- Su rejimini düzenlemek, sel ve taşkınları frenlemek,

- Toprak kayması ve erozyona mani olmak,

- Gürültüyü kesmek,

- Bol oksijen üretmek, havada asılı diğer materyali süzerek hava kalitesini yükseltmek,

- Atmosfer içindeki karbon dioksiti emerek, sera etkisini geciktirmek ve böylece global ısınmaya set

çekmek,

- Rüzgar hızını azaltmak, bağıl hava nemini yükseltmek ve ekstrem sıcaklıkların olumsuz

etkilerini yumuşatmak suretiyle, iklim koşullarını iyileştirmek,

- Sürekli değişen renkli ve canlı güzelliği ile doğal peyzajın estetik etkisini arttırmak,

- Yarattığı fevkalade yetişme ortamı koşulları ile av ve yabanıl hayatın doğup

gelişmesine yardımcı olmak,

- Çeşitli spor ve toplum sağlığı aktivitelerine olanak vermek,

- Değişik doğa bilimlerinin eğitim, öğretim ve geliştirilmesine katkı için, yapılacak

araştırmalarda labaratuvar işlevi görmek,

- Ülke sınırlarında ve askeri tesislerin yer aldığı orman bölgelerinde ulusal güvenliğe

katkı sağlamak,

Orman fonksiyonları dünyanın değişik ülkelerinde farklı biçimlerde sınıflandırılmaktadır. Bu

fonksiyonlardan bazıları, örneğin ormanların rekreasyon, gürültüyü önleme ve toplum sağlığı gibi fonksiyonları

gelişmiş ülkelerde hayati önem taşır iken, aynı fonksiyonlar yoğun endüstriyel kuruluşlarla henüz tanışmamış üçüncü

dünya ülkeleri için hiçbir anlam ifade etmemektedir.

-Fonksiyon –amaç ilişkileri

Orman işletme amaçları ile orman fonksiyonları arasında organik bir bağ bulunmaktadır Orman

ekosisteminde kendiliğinden oluşan tüm fayda ve fonksiyonlar insan gereksinimi olsun olmasın kendiliğinden

oluşup devam etmektedir. Ancak; bu fayda ve fonksiyonlardan herhangi birisine toplum tarafından gereksinim

duyulması halinde, yani; toplumun herhangi bir orman alanında bu fonksiyonlardan biri veya birkaçını ön plana

çıkartarak yararlanmak istemesi halinde, o fonksiyonlar, o orman alanı için işletme amacı haline dönüşmektedir.

-Orman fonksiyonlarında Arz-Talep değişimi

-Tarihsel süreç içindeki talep değişimi

a-önemini sürekli koruyan fonksiyonlar (Değişik odun çeşitleri ürün üretimi ),

b-önemini yitiren fonksiyonlar (Bazı odun dışı orman ürünleri üretimi ),

Page 318: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

c-yeniden güncelleşen fonksiyonlar (Yakacak odun üretimi),

d-yıldızı yeni parlayan ve zaman içinde anlamı değişen fonksiyonlar

(Klimatik)

2-Orman fonksiyonlarının sınıflandırılması

-Zaman yönünden sınıflandırma

a-Talebi zamanla sınırlı olmayan fonksiyonlar

(Erozyon kontrolü, hidrolojik, klimatik, estetik , doğayı koruma vb)

b-Talebi belirli zamana bağlı fonksiyonlar

(Bilimsel araştırma, üretim, rekreasyon ve bazı ulusal savunma)

-Talep yönünden sınıflandırma

a-Bireysel talebe konu olan orman fonksiyonları:

(Odun ve odun dışı orman ürünleri üretimi, rekreasyon, sportif vb )

b-Kurumsal telebe konu orman fonksiyonları:

(Ulusal savunma , hidrolojik, eğitim ve bilimsel araştırmavb)

c-Toplum refahı ve sağlığı için kendiliğinden öne çıkan orman fonksiyonları

(Toprak koruma, çığ koruma, gürültü önleme, oksijen üretme, sera etkisini

azaltma, kirli havayı süzme vb).

-Kapsama alanı yönünden

a-Sadece yöresel talebe konu orman fonksiyonları

(Rekreasyon, estettik, eğitim ve bilimsel araştırma, çığ koruma gürültüyü

önleme vb.)

b-Bölgesel talebe konu orman fonksiyonları

(Erozyon kontrolü, hidrolojik, klimatik vb)

c-Ulusal telebe konu orman fonksiyonları

(Ulusal savunma, orman ürünleri üretimi, Erozyon kontrolü, hidrolojik,

klimatik vb)

Orman fonksiyonlarının talep eden birimler yonünden irdelenmesi

Orman Fonksiyonları Talep eden birimler

Bireysel Kurumsal Toplumsal

Odun kökenli orman ürünleri üretimi

Odun dışı bitkisel kökenli orman ürünleri üretimi

Odun dışı hayvansal kökenli orman ürünleri

Odun dışı mineral kökenli orman ürünleri

*

*

*

*

*

*

*

*

-

-

-

-

Hidrolojik - * *

Estetik - * *

Rekreasyon

Gezme ve eylenme

Sportif etkinlikler

*

*

*

*

-

-

Klimatik - - *

Erozyon kontrol - - *

Toplum sağlığı

Oksijen üretme

Kirli havayı süzme

Gürültüyü önleme

-

-

-

-

-

-

*

*

*

Doğayı koruma

Biyolojik çeşitliliğin korunması

Jeolojik yapının korunması

Tarihsel ören yerlerinin korunması

-

-

-

*

*

*

*

*

*

Bilimsel araştırma ve eğitim * *

Ulusal savunma - * *

Page 319: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3-Orman Fonksiyon Haritalarına neden ihtiyaç var ?

a-Ulusal düzeyde strateji geliştirme ve planlama için (Orman alanlarının tahsisi)

b-Orman Bakanlığının değişik hizmet birimleri arasında koordinasyonu sağlamak ve

ortaya çıkan değişik problemleri objektif biçimde çözüme kavuşturmak için

c-Amenajman planlarında fonksiyonel işletme sınıflarını belirlemek ve böylece plan

ünitelerinde olası işletme amaçlarını saptamak için

d-Orman alanlarında çok amaçlı kullanımı gerçekleştirmek için

4-Fonksiyonel Alanların Belirlenmesi

a-Mevcut durum ve fiili kullanım yardımıyla belirleme

(Hidrolojik fonksiyonu baraj ve göletlerin su toplama havzalarından, rekreatif

kullanımı fiili piknik alanlarından yararlanarak belirleme vb )

b-Teknik ve bilimsel veriler yardımıyla belirleme

(Toprak koruma alanlarını eğim grupları ve fiili oyuntulara bakarak, estetik

fonksiyonu görsel bantlar ayırarak,

c-Değişik kurum ve kuruluşlara soru yöneltme ve anket yolu ile

d-Her fonksiyon için uzman ekipler oluşturarak orman fonksiyonlarını

ayrı ayrı bu ekipler yardımıyla saptamak

(Erozyon haritasını AGM ye, Yabanıl Hayat ve doğa kotumayı MPG ye

hazırlattırmak vb)

-Nasıl yaparız ?

Orman fonksiyon haritaları, plan ünitesi içindeki ormanlık alanlarda hangi orman fonksiyon yada

fonksiyon gruplarının nerede daha önemli olduğunu ve öne çıktığını gösteren teknik altlıklardır. Bu haritalar

düzenlenirken her bir fonksiyon diğerlerinden bağımsız olarak ele alınır. İlgili fonksiyonun öne çıktığı alanların

harita üzerindeki sınırları fonksiyon özelliğine göre değişen teknik ve bilimsel bazı göstergeler yardımıyla doğal

hatlar ve meşcere sınırları esas alınarak geçirilir ve taranır. İlgili fonksiyonun plan ünitesi için söz konusu olup

olmadığı, yani plan ünitesinde o fonksiyona göre alan ayrılıp ayrılmayacağı, bu teknik göstergeler yardımıyla

belirlenir.

Ormancılık pratiği açısından fonksiyonel alanların bir başka önemi de, bu alanlarda uygulanacak

silvikültürel işlem farklılığıdır. Her orman fonksiyonunu en iyi biçimde yerine getiren meşcere kuruluşu

birbirinden farklı olduğu için, silvikültürel açıdan aynı meşcere kuruluşlarının ortaya çıkarılıp sürdürülmesi için

gereken teknik işlemler birbirinden farklıdır. Bir başka anlatım ile, uygulanacak teknik işlemler fonksiyon

amacının gerektirdiği yapı ve kuruluşa dönük olacağından, ayrılacak fonksiyon alanların her birisi, silvikültürel

açıdan ayrı birer teknik işlem ünitesidir.

Orman Amenajmanı açısından bir plan ünitesindeki ormanlarda söz konusu olabilecek orman

fonksiyonlarını dört ayrı grupta ele almak ve bunları aşağıda olduğu gibi sınıflandırmak mümkündür :

1-Üretim Ormanları ; Ana amacı odun ve odun dışı orman ürünlerini üretmek olan yapay veya doğal

yol ile kurulup işletilen orman alanları bu fonksiyon grubuna girer. Grup içindeki ormanlık alanlar aşağıda

sıralanmıştır.

- Her çeşit ve kalitede yuvarlak odun üretim ormanları; (Endüstriyel plantasyonlar ve enerji

ormanları dahil)

(Tomruk, direk, sanayi ve yakacak odun ile, biyokütle vb. gibi ).

- Tohum ve meyve üretim ormanları;

(Çam fıstığı, palamut, kestane, ceviz vb. gibi ile, bütün tohum meşcereleri).

-.Yaprak, ot ve diğer yem bitkileri üretim ormanları;

(Defne yaprağı, yemlik yaprak, ot vb. gibi).

- Sığla yağı ve reçine üretim ormanları;

- Tıbbi ve aromatik bitkiler üretim ormanları;

(Kekik, nane, adaçayı, vb. gibi).

Page 320: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

- Kabuk üretim ormanları ;

- Basaralı alanlar.

2-Koruma Ormanları ; Kendisinden koruma fonksiyonu beklenen ormanlar. Yerleşim ve tarım

alanları başta olmak üzere otel, motel, yaylak, kışlak yol ve benzeri gibi sosyal ve turistik her türlü yapı ve

tesisler ile, su havzalarını, tarihsel ören yerlerini, ilginç jeolojik oluşumları ve yabanıl hayat için ayrılan alanları

çeşitli doğal olaylara ve insan zararlarına karşı koruma amacıyla işletilecek ormanlardır. Bu fonksiyon grubuna

girecek alanları aşağıda olduğu gibi sıralamak mümkündür :

- Su havzalarını koruma ve su rejimini düzenleme; Su Koruma Ormanı

- Toprak taşınmasını (Erozyon) ve kaymasını (Heyelan) önleme Toprak Koruma Ormanı

- Çığ oluşumunu engelleme Çığ Koruma Ormanı

- Gürültüye karşı koruma Gürültü Koruma Ormanı

- Sel ve taşkınlara karşı koruma Sel Koruma Ormanı

- Kaya ve taş yuvarlanmalarına karşı koruma Yol Koruma Ormanı

- Gaz ve toz zararlarına karşı koruma Temiz Havayı Koruma Ormanı

- Fırtınaya karşı koruma ormanı (Rüzgar şerit ve perdeleri) İklim Koruma Ormanı

- Yaban hayatını koruma ve geliştirme ormanları Yabanıl Hayatı Koruma Ormanı

- Tarihsel ören yerlerini ve ilginç jeolojik oluşumları koruma Çevre Koruma Ormanı

3-Muhafaza Ormanları; Bizatihi kendileri korunmaya muhtaç ormanlar. Bilimsal, kültürel ve doğal

çevre açısından bizatihi kendileri korunmaya muhtaç olan ve çeşitli amaçlarla bozulmadan gelecek kuşaklara

bırakılması gereken doğal ormanlık alanlar bu gruba girmektedir. Geneş olarak Doğayı Koruma Ormanı adı

altında toplanabilecek bu gruptaki ormanları aşağıda olduğu gibi sıralamak mümkündür:

-Anıt Ormanlar

-Bakir ormanlar

-Relikt ve endemik türlerin yaygın olduğu alanlar

-Gen rezerv alanları,

-Alpin zon ve stebe geçiş kuşağındaki ormanlar,

-Subasar (Longos) ormanlar,

-SİT alanları,

-Estetik slüetler ve mozaikler Peyzaj Koruma Ormanı

4- Toplumsal Aktivitelere Tahsis Edilen Ormanlar

-Rekreasyon ve doğa sporlarına ayrılan ormanlar, Rekreasyon Ormanı

-Avcılık ve balıkcılık aktivitelerine ayrılan ormanlar, Av Koruma Ormanı

-Eğitim ve bilimsel araştırma kurumlarına tahsis edilen ormanlar, Bilimsel Araştırma Ormanı

-Askeri birliklere ve Ulusal savunmaya tahsis edilen ormanlar Ulusal Savunma Ormanı

Orman Fonksiyonlarının tanımı

Yukarıda dört ana grup altında toplanan 29 değişik orman fonksiyonu, Eraslan tarafından T.C. Anayasasına

ve değişik tarihlerde çıkartılan orman kanunlarına dayanarak aşağıda belirtilen 10 grup altında toplamaktadır

(ERASLAN 1982).

1- Orman Ürünleri Üretim Fonksiyonu,

2- Hidrolojik Fonksiyon,

3- Erozyonu Önleme Fonksiyonu,

4-Klimatik Fonksiyon,

5-Toplum Sağlığı Fonksiyonu,

6- Doğayı Koruma Fonksiyonu,

7- Estetik Fonksiyon,

8- Rekreasyon Fonksiyonu,

9- Ulusal Savunma Fonksiyonu

10- Bilimsel Fonksiyon

Bu fonksiyonların her birinin tanım ve kapsamları aşağıda açıklanmaktadır .

Page 321: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1-Orman Ürünleri Üretim Fonksiyonu: Orman ekosistemlerinde fotosentez olayı ve bunu izleyen

reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan ve ekonomik değeri olan çeşitli hammaddeleri üretmek, ulusal ve uluslararası

ekonominin bu ürünlere olan gereksinimlerini sürekli biçimde karşılamak bakımından gördüğü fonksiyondur.

2- Hidrolojik Fonksiyon: Ormanların yağışlardan yararlanmayı artırma, su ekonomisini düzenleme ve

sürekliliğini sağlama, su taşkınlarını önleme, dere, nehir, bent, baraj, su kanalı ve benzeri tesislerin dolmasını önleme

gibi etkileriyle, yine ormanların su miktar ve kalitesini yükseltme, her çeşit olumsuz etkilere karşı su kaynak ve

tesisini koruma yönlerinden gördüğü fonksiyondur.

3- Erozyonu Önleme Fonksiyonu: Bu fonksiyon; ormanların dal, yaprak, gövde ve kök gibi canlı ögeleri

ile doğrudan veya humus ve ölü örtüsü ile dolaylı yoldan toprağı tutarak sürüklenmesini önleme ve heyelanlara mani

olma, kumul hareketlerini stabil hale getirme gibi, su ve rüzgâr erozyonlarına karşı gördüğü koruyucu fonksiyondur.

Orman ekosistemlerinin su erozyonunu önlemeleri, intersepsiyon ve infiltrasyon yolu ile yağışların yüzeysel akışa

geçmelerini önleme ve geçiktirme suretiyle olur. Rüzgar erozyonunu önlemeleri ise; orman ekosistemlerinin tepe,

dal, gövde ve çatı katmanlarında rüzgar hızını kırarak, onun koparma ve taşıma gücünü azaltmak ve keza toprak

yüzeyini doğrudan yalamasını önlemek suretiyle gerçekleşir.

4- Klimatik Fonksiyon: Klimatik fonksiyon, ekstrem sıcaklıkları ılımanlaştırma, yağışların meydana

gelmesini uygunlaştırma ve bu yolla yağışlardan faydalanmayı artırma, rüzgarların ve fırtınaların hızını kesme,

kurutucu etkilerini azaltma ve kar savrulmalarını önleme gibi yönlerden ormanların gördüğü fonksiyon ve yaptığı

faydalı etkilerdir.

Eraslan (!982) tarafından yapılan ve yakın zamana kadar yukarıdaki biçimde tanımlanan bu fonksiyon,

son zamanlarda ortaya çıkan sera etkisi ve global iklim değişimi ile küresel boyutta daha kapsamlı bir anlam

kazanmıştır.

Global iklim değişiminin nedenleri üzerine yapılan araştırmalar, bu fenomen üzerinde etkili olan en

önemli faktörün atmosfer yapısında gözlenen kompozisyon değişimi olduğunu ortaya koymuştur. Sera gazları

adı verilen CO2 ; NOX ; Metan ve Klorflorcarbon gazlarının atmosfer içindeki oranının artması, global

ısınmanın asıl nedeni olarak gösterilmekte ve CO2 nin bu olaydaki payı %55 - 80 arasında tahmin edilmektedir

(RETNOWATI 1996 ; SHAND 1996 ) Tüm bitkiler, fotosentez yoluyla havadaki CO2 i absorbe ederek önce glikoza, sonrada hücrelerinde oluşan

bir dizi reaksiyonlarla diğer organik maddelere dönüştürmek suretiyle çeşitli organlarında biriktirirler. Herhangi bir

nedenle bu organik maddeler yanma veya çürüme olayına maruz kalmadıkça orman ekosistemleri ve bu

ekosistemlerden elde edilen odun ve odun dışı orman ürünleri birer karbon havuzu olarak düşünülmekte, toprak ve

okyanuslarla birlikte dünya karbon döngüsünün bir halkası olarak görülmektedir

Atmosfer içindeki CO2 miktarını azaltmak amacıyla iki gurup önleme başvurulmaktadır. Birinci gurup

önlemler; kimi yasal düzenlemeler ile sera gazlarını arttıran faaliyetlere sınır getirmek suretiyle atmosfere

bırakılan CO2 miktarını düşürmektir. İkinci gurup önlemler ise, mevcut orman kaynaklarını korumak ve

ağaçlandırma yoluyla yeni ormanlar kurmak suretiyle, hammaddesi CO2 olan bacasız fabrikaları etkin hale

getirerek, CO2 tüketimini hızlandırmaktır. Karbon depolanmasını hızlandırmak amacıyla bozuk orman

alanlarının süratle ağaçlandırılması gerçekleşirken bir taraftan da fosil yakıt yerine sürdürülebilir orman

ürünlerinin kullanılması (Biyokütle üretimine yönelik enerji ormanlarının kurulması) , atmosfer içindeki CO2

oranını azaltmak için kombine bir yol olarak önerilmektedir .(MARLAND - SCHLAMADİNGER 1997) .

Ormanların havadaki CO2 i emerek sera etkisini önlemesi ve bu arada oksijen üreterek toplum sağlığına

olumlu katkı yapması ekosistemin bütününde oluşan doğal bir süreçtir. Bu nedenle, orman amenajmanı pratiği

yönünden plan ünitelerinde bu anlamdaki klimatik fonksiyon için özel alanlar ayırmaya gerek bulunmayacağı açıktır.

5- Toplum Sağlığı Fonksiyonu: Toplum sağlığı fonksiyonu, yerleşme alanları ile endüstri alanlarının

çevresindeki havayı temizlemesi, gürültüyü önlemesi, akarsuları ve kaynak sularını toprak ve mikroplardan

arındırması, bataklıkları kurutması, renk, koku, gölge, güzellik ve peyzajı ile insanları dinlendirmesi ve gerginlikleri

gidermesi, Preventorium, Sanatorium ve benzeri sağlık tesislerinin kurulabileceği koşulları bünyesinde toplaması,

böylece insanı ruh, beden ve fikir yönlerinden güçlendirmesi gibi yönlerden ormanların gördüğü hizmet ve

fonksiyondur.

Kirli hava içindeki toz ve gazların orman ekosistemleri içinden geçerken dal ve yapraklar tarafından

süzüldüğü ve böylece ekosistem yüzeyine çarpan kirli havanın diğer tarafta temiz olarak solunduğu bilimsel bir

olgudur. Ancak, orman ekosistemlerinin de belirli bir tahammül ve depolama kapasitesi bulunduğu bir başka bilimsel

gerçektir. Zehirli gazların yoğun olduğu bir hava kütlesinin ormanlar üzerinde uzun süre beklemesi asit yağışlara

neden olmakta ve böylece orman ekosistemlerinin varlığını tehdit eder hale gelmektedir. Gaz kütlesinin bileşimi,

yoğunluğu ve ekosistemleri etkileme süresine bağlı olarak akut ya da kronik biçimde ortaya çıkan bu ölüm ve

hastalıklar, önceleri koruma fonksiyonu gören ormanları sonradan korunmaya muhtaç konumuna getirmektedir.

Page 322: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İster kirletici kaynağın ve yerleşim alanlarının hemen bitişiğinde, ister insan etki ve etkileşiminden

kilometrelerce uzakta olsun, hava kirliliği ve asit yağışlar etkisiyle ekolojik dengesi bozulduğu için çeşitli tehlikelere

karşı hassas konuma gelen ve biyolojik süreci kesintiye uğrayan ormanlık alanlar silvikültürel açıdan ayrı birer işlem

ünitesidir. Bu ormanlarda uygulanacak teknik işlemlerin amacı ekolojik süreci normal seyreden ormanlardan çok

farklı olacağı için, Orman Amenajmanı yönünden böyle alanların da ayrı birer işletme sınıfı olarak ele alınması

gerekmektedir. Nitekim, bu düşünceden hareketle bazı Avrupa ülkelerinde orman zarar ve hastalıklarının yoğun

olduğu bölgelerde bu amaçla ayrılmış pek çok işletme sınıfı görülmektedir. Ancak bu bağlamdaki işletme sınıfı

ayrımının fonksiyonel bir beklentiden öte, toplum sağlığı yerine orman ekosisteminin kendi sağlığı yönünden

düşünüldüğü gözardı edilmemelidir.

6- Doğayı Koruma Fonksiyonu: Doğayı koruma fonksiyonu, ormanlar içerisinde yer alan, bilim ve sanat

yönünden önemli özellikleri olan, insanların ilgisini çeken florayı, faunayı, arkeolojik, bakımdam değerli eski kültür

ve sanat eserlerini, türlü yapı ve kent kalıntılarını, Paleontoloji, Jeoloji, Mineroloji, Hidroloji, Ekoloji ve diğer bilim

dalları noktasından önemli yerleri ve doğal peyzaj elemanlarını ormanların koruması fonksiyonudur.

Doğayı koruma fonksiyonu gören orman alanları; öncelikle doğayı ve onun bütününü (değişik özellikli

jeolojik yapılar , doğal bitki örtüsü , hayvanlara doğal yaşama ortamları sağlayan yerler ) korumaya hizmet eden

alanlar , ya da bunların ayrı ayrı parçaları ( kuşları koruma şehri , kuş koruyan çalılıklar vb..) bilimsel , tarihsel

ve o ülke için insanların ilgisini çeken yerlerdir .

Ormancılık pratiği yönünden bu fonksiyonun söz konusu olduğu ormanlık alanlar aşağıda olduğu gibi

üç guruba ayrılmaktadır :

-Doğa ve Kültür Anıtları

Bunlar tek tek ender bulunan doğa parçalarıdır. Bilimsel ve tarihsel açıdan sahip olduğu önemin yanı

sıra, ülke ve halk için taşıdığı anlamdan dolayı halkın ilgisini çeken ve mutlak korunması gereken anıtlar ve

objeler bu guruba girmektedir. Örneğin; ilginç jeolojik oluşumlar, kayalıklar, şelaleler, anıtsal nitelik taşıyan

yaşlı ve ender ağaçlar, sıcak su kaynakı (özellikle kayzerler) ve tarihsel kalıntılar (ören yerleri) gibi.

-Doğal (Bakir) Orman Alanları

Bu alanlar karakteristik olarak doğal ya da doğaya yakın ağaç türleri topluluğuna ve bitki örtüsüne

sahip, herhangi bir ormancılık uygulaması yapılmadan , süksesyonun doğal seyrini izleme amacıyla uzun yıllar

kendi halinde bırakılan ormanlık alanlardır .

-Yaban Hayatı Koruma Ormanları

Özellikle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan nadir ve diğer tüm yabani türleri doğal yetişme

ortamı içerisinde korumak amacıyla, belirli bir plan dahilinde ormana yapılacak müdahalelerde türlerin

ihtiyaçlarını göz önüne almak üzere ayrılmış bulunan ormanlardır .

Doğal yayılış alanlarındaki bütün bitki ve hayvan türlerini , bulunduğu ekosistemin yaban hayatının bir

öğesi kabul etmek gerekir . Dolayısıyla yaban hayatı korunurken ve düzenlenirken ekosistemi bütün olarak ele

alıp , bitki ve hayvanları birlikte değerlendirmek gerekmektedir .

7- Estetik Fonksiyon : Estetik Fonksiyon, ormanların çevresini süsleme, güzelleştirme, doğal peyzajını

tanımlama ve bunun estetik etkisini arttırma fonksiyonudur. Özellikle yerleşim alanları civarında ve turizme tahsis

edilen ormanlık alanlarda ön plana çıkan bu fonksiyon sırt ve tepelerde slüet, yamaç ve düzlüklerde değişik

karışımlardan oluşan renkli mozaikler biçiminde kendisini gösterir. Her ormanı formunun bu fonksiyonu az çok

yerine getirmesi mümkün ise de, bu fonksiyonun öne çıktığı alanlarda planlamanın temel ilkesi meşcere kuruluş

sürekliliğinin kesintisizliğidir.

8- Rekreasyon Fonksiyonu : Rekreasyon Fonksiyonu, ormanların ilgi çekici bitkisel, hayvansal ve mineral

elemanları içerisinde barındırmasından ve zengin doğal güzelliklere ve peyzaja sahip olmasından dolayı, her türlü

turistik ve sportif hareketlerde bulunmak, bu türden harekeler için gerekli tesisleri kurmak bakımlarından uygun

koşulları ve olanakları ormanların hazırlaması ve bunları koruması fonksiyonudur.

9- Ulusal Savunma Fonksiyonu : Ulusal Savunma Fonksiyonu, ormanların savaş ekonomisinin

gerektirdiği orman ürünlerini sağlaması yanında, özellikle savaş tekniği ve pasif korunma tekniği bakımlarından

ulusal sınırları ve stratejik yönden önemli olan endüstri tesislerini gizlemesi ve ayrıca ormanlar içerisinde yer alan

Savaş Tarihi bakımından önemli yerleri ve kalıntıları koruması, yeni kuşakların görmesine ve incelemesine olanak

hazırlaması gibi yönlerden gördüğü fonksiyondur.

10- Bilimsel Fonksiyon : Bilimsel fonksiyon, orman içerisinde yeralan bitkisel, hayvansal ve mineral

menşeli elemanları, her çeşit canlı ve cansız varlıkları, ön planda ormancılık bilimleri olmak üzere, ayrıca doğa tarihi

Page 323: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

(Zoopaleontoloji ve Fitopaleontoloji), jeomorfoloji, mineroloji, petrografi, zooloji, ekoloji ve arkeoloji gibi bilimler

yönlerinden gözlemek, incelemek, deney, araştırma ve ekskürsiyonlar yapmak amaçları ile, gerek bilim adamları

gerekse öğrenciler ve her düzeydeki halk için Doğa Laboratuvarı gibi ormanların gördüğü fonksiyondur.

Page 324: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN AMENAJMAN PLANLARIMIZDA YER ALAN “İSTATİSTİKSEL

DEĞERLER TABLOSU”NUN İSTATİSTİK VE ORMANCILIK AÇISINDAN

YORUMLANMASI

Ramazan ÖZÇELİK* Nuray MISIR

*

* Arş Gör., K.T.Ü Orman Fakültesi Orman Amenajmanı A.B.D.

TRABZON

Özet Amenajman planlarımızda, uygulanan orman envanterinden elde edilen verilere

dayanılarak, meşcere tiplerine göre, hektardaki hacim değerlerine ilişkin, en küçük ve en

büyük değerler, aritmetik ortalama, standart sapma, değişkenlik katsayısı, standart hata ve

hata yüzdesi gibi nitelendirici (descriptive) istatistikler tablo halinde (18 nolu Tablo)

verilmektedir.

Bu tablolar incelendiğinde, kimi meşcere tiplerinden yeterli örnek alan alınmadığı,

bazı meşcere tiplerinden de gereğinden fazla örnek alan alındığı, çoğu meşcere tiplerine

ilişkin hacim değerleri arasında bir farklılık bulunmadığı, aynı meşcere tipinden alınan

örnek alanlara ilişkin hacim değerlerinin değişim aralığının (R= Vmax – Vmin), standart

sapma ve değişkenlik katsayısı değerlerinin yüksek olduğu görülmektedir. Sözü edilen

durumlarda istatistiksel olarak meşcere tiplerine ilişkin hacim değerlerinin güven sınırları

genişlemekte ve toplumun aritmetik ortalamasının ( ) etkin ve tutarlı bir tahmini

zorlaşmaktadır.

Bu çalışmada, Ülkemizin değişik Orman Bölge Müdürlüklerinden seçilen

Amenajman planlarındaki Ġstatistiksel Değerler Tabloları incelenerek, hem istatistiksel ve

hem de ormancılık açısından irdelenmiştir.

GİRİŞ

Ormanlar, toplumun orman ürünlerine olan gereksinimlerini sağlaması ve diğer

fonksiyonlarını yerine getirmesiyle, ülkenin sahip olduğu en önemli kaynaklardan biridir. Bu

nedenledir ki; ormanların, toplumun bugünkü ve gelecekteki gereksinimlerini aynı düzeyde

karşılayabilmesi için, mevcut orman alanlarının ıslahını, onların yetişme ortamının mümkün

kıldığı en yüksek miktar ve kalitede hasılatı devamlı olarak sağlayacak form ve niteliğe

kavuşturulmalarını zorunlu kılar. Bu, ormanların gerçekçi bir politika ve iyi hazırlanmış bir

plana göre işletilmesini gerektirmektedir.

Amenajman planını düzenlemek ve süresi bitince yenilemek için yapılacak ilk iş,

planlamaya konu orman alanına, yetişme ortamına, ağaç servetine ve odun dışı ürünlerine ait

gerekli verileri, en süratli, en güvenilir ve en ucuz olarak sağlamaktır. Bütün bu işlere orman

işletmesinin aktüel durumunun belirlenmesi veya diğer bir deyişle, orman işletmesinin

envanteri denir (ERASLAN-KALIPSIZ, 1967).

Plan yapımında en önemli sorun planda ne derece ayrıntıya gidileceğidir. Amaç,

zaman, para ve emek olarak var olan kaynaklar, envanterde istenilen doğruluk düzeyi,

uygulanacak yöntem gibi ölçütler esas alınarak, nasıl bir envanter yapılacağına başlangıçta

karar verilmelidir (ELER, 1999).

Orman envanteri, ormancılıktaki bütün planlama işlerinin esasını oluşturur. Temel ne

kadar sağlam ve güvenilir ise, bunun üzerine inşa edilecek olan amenajman planı ve bu plana

bağlı olarak yürütülecek tüm işletme faaliyetleri de, o kadar sağlam ve güvenilir olur.

Ormanda kapitalin büyük bölümü ağaç serveti olduğundan, envanter çalışmalarının da ağırlığı

hacim ve onun meydana getirdiği hacim artımı üzerine yoğunlaşmaktadır (ERASLAN, 1963;

FIRAT, 1973; ELER, 1978).

Page 325: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Bugün ağaç servetinin tahmin edilebilmesi amacıyla pek çok yöntem geliştirilmiştir.

Bu yöntemlerin her biri, güven düzeylerindeki farklılıklara rağmen istenilen bilgileri

sağlamak amacıyla kullanılabilir (LOETSCH-ZÖHRER-HALLER, 1973). Ancak,

kullanılacak bilgilerin istenen güven derecesinde olması ve bunların mümkün olan en az

masrafla sağlanması, kullanılacak yöntemin seçiminde en önemli husustur (KĠSH, 1967).

Yine diğer bir görüşte; amacı sağlayabilmek koşuluyla en az giderle, yeter doğruluktaki

envanterin, en uygun ve ekonomik olduğu belirtilmektedir (ELER, 1992).

Ülkemizde 1973 ve 1991 yılında çıkarılan ve halen uygulanmakta olan Amenajman

yönetmelikleri gereğince, orman envanteri çalışmaları, meşcere tipi sınırları dikkate

alınmadan, plan ünitesinin tümünde, kapalılığı %11 ve üzerindeki ormanlara, aynı aralık ve

mesafe (300 x 300 m) ile sistematik olarak dağıtılan deneme alanlarında tam ölçü yapmak

suretiyle sürdürülmekte ve elde edilen veriler orman amenajman planlarının hazırlanmasına

temel olmaktadır (ANONĠM,1991).

Bu çalışma ile; orman envanteri çalışmaları ile meşcere tiplerine göre elde edilen

verilere dayanılarak oluşturulan “Meşcere tiplerinin ağaç serveti envanterine ait hata ve

istatistiki değerler tablosu” olarak bilinen, Amenajman planlarında 18 nolu tablo verileri

incelenerek, envanter sonuçlarının ormancılık biyometrisi ve ormancılık açısından

irdelenmesine çalışılacaktır.

İSTATİSTİKİ DEĞERLER TABLOLARININ İNCELENMESİ, İSTATİSTİK

VE ORMANCILIK AÇISINDAN YORUMLANMASI

Bugün ülkemizde orman envanteri denilince, amenajman planı düzenlemek

amacıyla, işletme şefliği bazında olan plan ünitesinin envanteri akla gelmektedir. Bu amaçla,

yersel ölçmeye dayalı meşcere ölçü yöntemleri ile ortalama ölçeği 1/15000 olan hava

fotoğrafları veri kaynağı olarak kullanılmaktadır. Verilerin toplanmasında “iki aşamalı

örnekleme” adı verilen “ Kombine Envanter Metodu” ndan yaralanılmaktadır. Önce

interpretasyon teknikleri kullanılarak “meşcere tipleri taslak haritası” elde edilmektedir.

Taslak meşcere haritaları 1/25000 ölçekli paftalar biçiminde düzenlenmekte ve bunlarla

arazide gerekli kontroller (istikşaf) yapılamaktadır. Sözü edilen işlemlerin yapılmasına ilişkin

ayrıntılar “Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi ve Yenilenmesi ve Ġzlenmesine Dair

Yönetmelik” de açıklanmaktadır (ANONĠM, 1991). Örnekleme yöntemi ise, kapalılığı %11

ve üzerindeki orman alanlarına, belirli aralık-mesafe (300 m x 300 m) ile sistematik olarak

dağıtılan ve büyüklüğü meşcere kapalılığına göre değişen (400, 600, 800 m2 ), dairesel örnek

alanlarda sürdürülen envanter çalışmaları ile toplanan verilerle yapılmaktadır. Örnek

alanlarda, sekiz santimetre ve daha kalın tüm ağaçların çapları, bazı ağaçların yaş, boy, kabuk

kalınlığı ve çap artımları ölçülmekte, ayrıca ağaç türü, silvikültürel durum ve kalite sınıfları

tespit edilerek bu bilgiler, envanter karnelerine işlenmektedir. Bu şekilde elde edilen veriler

yardımıyla her bir örnek alanın hektardaki ağaç sayısı, hacim ve hacim artımı ile silvikültürel

eta hesaplanmakta, aynı meşcere tipine giren örnek alanlar bir arada değerlendirilerek, tipin

istenen parametreleri, ortalama değerler halinde elde edilmektedir. Açıklanan bu klasik

planlama sistemi ile ülkemizdeki doğal ormanlarının % 99’u planlanmaktadır (ASAN, 2000).

Amanejman planlarında yer alan 18 nolu tabloda; meşcere tipine göre örnek alan

sayısı ile hektardaki hacim değerlerine ilişkin minimum, maksimum, aritmetik ortalama gibi

merkezi eğilim ölçüleri ile varyans, standart sapma, değişim aralığı, değişkenlik katsayısı,

standart hata ve hata yüzdesi gibi dağılım ölçüleri verilmektedir. Bu istatistiksel değerler

yardımıyla her bir meşcere tipine ilişkin hektardaki hacim değeri belirli bir güven düzeyi ile

tahmin edilebilmektedir. Ayrıca, toplum ortalamasının tahminine ilişkin hata miktarı

Page 326: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

belirlenebilmektedir. Ancak, amenajman planlarında, 18 nolu tablodaki bilgilere ilişkin her

hangi bir yorum yapılmadığı gibi ne amaçla planda yer aldığı da belirtilmemektedir.

Diğer taraftan Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması,

Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkındaki Yönetmelikte de sadece “her meşcere tipi için

standart hata ve temsil hatası da hesaplanıp, plana konur” ifadesinden başka herhangi bir

açıklayıcı bilgi ya da hüküm bulunmamaktadır (ANONĠM, 1991).

Bu çalışmada, Mersin, Adana, Antalya, Muğla, Trabzon, Giresun, Bolu, Ġzmir,

Ankara, Kastamonu, Artin ve Amasya Bölge Müdürlüğündeki değişik planlama birimlerinin

ağaç serveti envanterine ilişkin istatistiki değerler tabloları örnek olarak seçilmiştir. Ancak,

oldukça fazla yer tutmaları nedeniyle, Tablo 1’de bu tablolardan rasgele seçilen bazı meşcere

tiplerine ilşkin bilgiler verilmiştir.

Tablo 1’den de görülebileceği gibi, deneme alanı sayısı arttıkça, hacim değerlerine

ilişkin değişkenlik katsayısı ve hata yüzdesi değerleri genellikle azalmaktadır. Bu istatistiksel

bakımdan beklenen sonuçtur. Ülkemizde envanter çalışmalarında ortalama %10 hata payı ile

çalışmalarının yürütülmesi öngörülmektedir (ÖZER-UĞURLU, 1976). Değişik bölge

müdürlüklerine ait planlama birimlerinin 18 nolu tablolarından alınan verilerle oluşturulan

tablo 1 incelendiğinde bazı meşcere tiplerine ait örnekleme hata yüzdesi değerlerinin kabul

edilenden çok düşük (Tablo 1’de 5, 8, 9, 10, 16, 17, 18, vb satırlar), bazılarında ise çok

yüksek olduğu görülmektedir (Tablo 1’de 2, 7, 11, 12, 14, 25, vb. satırlar). Küçük hata

yüzdesi değerlerine sahip meşcere tiplerinde, örnek alan sayısı çok fazladır. Raslantısal olarak

kimi durumlarda örnek sayısı çok az olduğu halde (Tablo 1’de 3,4. satırlar) örnekleme hata

yüzdesinin çok az çıkabildiği de görülmektedir. Ancak, ilgili tipin en düşük ve en yüksek

değerlerine bakıldığında, durumun bunların birbirine çok yakın olmasından kaynaklandığı

anlaşılmaktadır. Genel olarak, böyle sonuçların çıkması beklenmez ve yüksek hata yüzdesi

değerleri ile karşılaşılır. Yetersiz örnek alan sayısı, temsil hatasını arttırmaktadır. Bu nedenle,

gereğinden daha az sayıda deneme alanı alındığı için, ilgili meşcere tipi istenilen düzeyde

temsil edilememektedir. Gereğinden fazla örnek alan alınan meşcere tiplerinde de gereksiz

çalışmaların yapılmış olması durumu ile karşılaşılır. Kaldı ki; envanter yönteminin seçiminde,

envanter çalışmalarının ekonomik boyutu en önemli kısıtlardan biridir. Örneğin değişkenlik

katsayısına ve meşcere tipinin alanına göre 25 deneme alanı ile temsil edilebilecek bir toplum

için, bunun iki, üç ya da çok daha fazla katı örnek alan alınmasının, envanter yönünden

mantıklı bir açıklaması olamaz.

Page 327: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

Tablo 1: Değişik Planlama Birimlerinde Ağaç Serveti Envanterine Ait Ġstatistiki Değerler

Tablolarından Alınmış Bazı Meşcere Tiplerine Ait Veriler

Meşcere

Tipi

Deneme

Alanı Sayısı

Hektarda Varyans

2s

Standart

Sapma

2s

Değişkenlik

Katsayısı

x

s

vc%

Standart

Hata

n

s

xs

100

.

%

x

xst

m

Değişim Aralığı Aritmetik Ortalama

x

Asgari Servet

m3/ha

Azami Servet

m3/ha

1 Lc3 23 222 917 533 28697 169 32 35 6

2 KnGb3 3 69 395 187 32551 180 96,4 104,2 55,7

3 Çsb3 2 115 119 117 8 2,8 2,4 2,0 1.7

4 L(b-d)1 2 85 88 86 5 2,2 3 1,6 2,1

5 Lb3 83 87 520 270 4432 66,5 25 7,4 2,7

6 ÇsGc3 14 3 796 363 56412 237,7 65,4 63,5 17,5

7 Knbc2 10 2.2 811,2 195,8 57656,5 240,1 122,5 75,9 38,7

8 GÇsbc2 94 11,6 535,2 196,9 8189,9 90,4 45,9 9,3 4,7

9 Çkcd2 161 9,3 400,9 154,8 4245,5 65,1 42,0 5,1 3,3

10 Çzd1 288 12,3 364,6 122,7 3106,0 55,7 45,4 3,3 2,7

11 SÇkab 5 1,7 62,9 16,9 680,8 26,0 154,0 11,7 68,8

12 Çzab3 13 2,5 151,0 18,4 1602,6 40,0 217,2 11,1 60,2

13 Çzb3 17 4,2 375,5 110,6 9279,7 96,3 87,0 23,4 21,2

14 Çkab2 5 1,0 115,1 38,2 2139,1 46,2 120,7 20,6 54,0

15 Çkb3 31 0,9 244,3 85,6 3174,6 56,3 65,7 10,1 11,8

16 Çzd1 377 40 451 157 4668,4 68,3 43,4 3,5 2,2

17 Çzd2 214 9,9 671,1 189,6 6707,6 81,9 43,1 5,6 2,9

18 Çzc3 176 19,7 207,7 83,0 1533,2 39,1 47,1 2,9 3,5

19 Lc3 23 222 917 533 28697 169 32 35 6

20 LGbc2 15 11 363 153 9767 98,6 64,5 25,5 16,6

21 KnDyb2 12 5 505 115 27904 167 145,5 48,2 42,0

22 Lbc3 92 20 433 253 9779 98,8 39 10,3 4,1

23 Arcd1 67 1,0 329,3 58,3 3181,7 56,4 96,6 6,8 11,8

24 Çzd1 98 0,7 266,0 83,8 2438,3 49,3 58,8 4,9 5,9

25 Arc1 9 3,3 164,0 39,3 2311,9 48,0 122.0 16,0 40,6

26 Mcd1 97 48,1 391,9 157,2 3779,9 61,4 39,1 6,2 3,9

27 Çzbc3 38 6,4 313,0 110,6 3631,9 60,2 54,4 9,7 8,8

28 Çzc3 145 7,7 344,2 126,9 3423,3 58,5 46,0 4,8 3,8

29 Çzd2 11 69,3 306,9 164,3 4876,0 69,8 42,5 21,1 12,8

30 Çzc3 10 80,2 294,3 170,2 3611,7 60,1 35,3 19,0 11,2

31 Çzc3 58 13,1 296,8 147,3 5171,2 71,9 48,8 9,4 6,4

32 Çzd1 83 22,7 285,1 136,4 4729,8 68,7 50,3 7,5 5,5

33 Kncd1 10 46,1 150,0 83,8 1273,8 35,6 42,5 11,3 13,5

34 Knb3 14 36,1 165,1 97,0 1546,2 39,3 40,5 10,5 10,8

35 Çkd2 47 104 574 273 11504 107,2 39 15,6 5,7

36 Çkd3 20 96 574 321 23758 154,1 48 34,5 10,7

37 Sd1 5 63,7 319,8 146,3 12048,1 109,7 74,9 49,1 33,5

38 Scd2 20 71,7 413,6 162,5 5721,3 75,6 46,5 16,9 10,4

39 Sc3 20 86,8 387,1 172,5 6651,4 81,5 47,2 18,2 10,5

40 Sd2 26 99,3 423,2 218,2 6390,6 79,9 36,6 15,6 7,2

41 Mb1 8 9,7 55,3 21,4 308,8 17,5 81,8 6,2 28,9

42 Mb2 8 11,9 64,5 31,4 434,2 20,8 66,2 7,3 23,4

43 Çzd1 135 22,4 205,5 100,2 1223,1 34,9 34,8 3,0 3,0

44 Çzcd2 83 22,0 231,7 135,7 2043,0 45,2 33,2 4,9 3,6

45 Çkabc3 3 11,2 43,9 22,7 339,4 18,4 81,1 10,6 46,8

46 Çkd1 4 47 256 143 7673 87,5 61,2 43,7 30,6

47 GÇsbc2 94 11,6 535,2 196,9 8189,9 90,4 45,9 9,3 4,7

48 GÇsB3 49 195,2 513,2 372,7 6669,3 81,6 21,9 11,6 3,1

49 Çkc1 4 32 105 65 1304 36,1 555 18,1 2,7

50 Sğbc2 3 10,4 66,0 30,8 936,6 30,6 99,1 17,6 57,2

51 Çsb3 20 15 365 184 9494 97,4 53 21,7 11,8

52 Lçsb2 4 49 165 107 2413 49,1 46 24,5 23,0

53 Çkc2 8 69,1 372,2 177,4 14031,8 118,5 66,8 41,9 23,6

54 Çkd2 34 35 408 194 7006 83,7 431 14,5 0,8

55 Çzd1 3 120,5 132,7 127,1 77,3 8,8 6,9 5,1 3,9

56 Çkd1 3 71 196 113 5126 71,6 633 41,3 3,6

57 Çzab2 24 0,6 125,0 20,9 840,6 28,9 138,1 5,9 28,2

58 Çzc2 156 10,4 208,1 79,4 1279,7 35,8 45,1 2,9 3,6

59 Çzcd2 143 15,9 296,4 127,7 2789,3 52,8 41,4 4,4 3,5

60 Çzbc1 42 0,3 143,3 32,1 883,4 29,7 92,5 4,6 14,3

Page 328: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

Bu tabloda ve incelenen bir çok istatistiki değerler tablosunda değişik meşcere

tiplerine ait hacim değerleri arasında belirgin bir farklılık bulunmadığı görülmektedir. Hacim

ve hacim artımı yönünden benzer olan bu tipler, eğer; ürün değeri, idare süresi ve gereksinim

gösterdiği silvikültürel işlem bakımından da benzerlik gösteriyorsa, farklı tiplermiş gibi

alınmayıp, birleştirilebilme imkanları aranmalıdır (Eler, 1978). Ancak, yalnız hacim ve hacim

artımına bakılarak bu tiplerin aynı ya da farklı tipler olduklarından söz edilemez. Özellikle b3

meşcere tipi ile c1 ve c2; c3 meşcere tipi ile de d1, d2 tiplerinin hacim değerleri bakımından

kesişmesinin doğal olduğu düşünülmektedir. Çünkü b3 ve c3 meşcere tiplerinde ağaçların

göğüs çapları daha ince olmasına karşın, hektardaki ağaç sayısı fazladır. Diğerlerinde ise,

bunun tersi bir durum söz konusudur. (Talo 1’de 27-28, 29-30, 31-32, 33-34, 35-36, 37-38,

39-40, 41-42, 43-44. satırlar).

Dikkati çeken diğer önemli bir konu da; meşcere tiplerinin en küçük (minimum) ve

en büyük (maksimum) servetleri arasındaki değişim aralığının çok büyük olmasıdır. Bunun

başlıca nedenleri;

Meşcere tipi sınırlarının hatalı olması sonucu, farklı bir meşcere tipinden

örnekleme yapılması;

Meşcere tipleri haritasında ayrılmayan, çok küçük başka bir tip, lokal açıklık

ya da lokal sıklıklara (meşcereyi temsil etmeyen alanlara) deneme alanının düşmüş olması;

Örnek alan yerinin arazide hatalı olarak belirlenmesi, biçiminde sıralanabilir.

Uygulanan örnekleme yöntemine göre, deneme alanı hangi noktaya rastlamış ise

istatistiksel bakımdan o noktada ölçüm yapılması gerekir. Ancak, raslantı sonucu deneme

alanları meşcereyi temsil etmeyen alanlara rastlayabilir. Örneğin bu alanlar meşcere içi

boşluklar veya bu boşlukların kenarları olabilir. Böyle alanlarda ölçüm yapılması durumunda,

örnek alan değerleri meşcere özelliklerini yansıtmayacaktır. Örnek alan merkezinin subjektif

olarak ağaçlık alana kaydırılması durumunda ise, meşcerenin toplam hacmi olduğundan fazla

hesaplanmış olacaktır. Özellikle bu gibi aşırı özelliklere sahip yerlere deneme alanlarının

düşmesi durumunda bu noktalarda ölçüm yapılmamalı, ancak, alanın tahmini büyüklüğü

belirlenerek, not edilmelidir. Meşcere tipinin toplam alanından, bu özellikteki alanların

toplamı çıkarıldıktan sonra, meşcere tipinin hektardaki hacim ve hacim artımı değerleri

hesaplanmalıdır. Böylece meşcere hacmine ilişkin değişim aralığı küçülecek ve daha

güvenilir bir hacim tahmini elde edilmiş olacaktır. Halen uygulanamakta olan yönteme göre,

bir deneme alanının 9 hektarı temsil ettiği düşünülürse, bu gibi küçük alanlardaki aşırı

değerlerin meşcere hacminin güven aralığını ne kadar olumsuz etkilediği, daha açık ortaya

çıkmaktadır ( bkz Tablo1 de 1, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, vb. satırlar).

Meşcere tiplerine göre örnekleme yapılmaması; plan ünitesinin tüm alanına

sistematik olarak belirli aralıklarla deneme alanlarının dağıtılması yanlıştır. Bu biçimde bir

dağıtımın yararı, alanın tamamının olabildiğince gezilmekte ve görülmekte olması, bonitet ve

yaş sınıfları haritalarının yapılmasının kolaylaştırılması, olarak öne sürülmektedir. Bonitet

haritası bir kez yapılmaktadır. Kısa periyotlar için bonitet değişmez. Yaş sınıfları haritasının

da her plan için yeniden envanterine ihtiyacı yoktur. Sınıflar birer artırılarak, harita

düzenlenebilir.

Örnekte aranan ilk özellik, ait olduğu topluluğu temsil edebilmesidir. Örneklemede,

toplumdan alınan örneklerden elde dilen bilgilerden yararlanılarak, toplum hakkında karar

verilmesi durumu söz konusu olduğundan, burada bir tahmin yapılmaktadır. Örneklemenin en

önemli noktasıda burada yatmaktadır. Toplum hakkında gerçeğe yakın tahmin yapılabilmesi,

örneklerin toplumu temsil edebilmeleri ile doğru orantılıdır (ELER, 2002). Modern envanter

Page 329: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

yönteminde toplumdan alınması gereken örnek sayısı belirlenebildiğinden, bu sayıda örneğin

ait olduğu toplumdan alınması şarttır.

Uygulamada, tüm orman alanına sistematik olarak 300 metre aralık mesafe ile atılan

deneme alanlarında ölçüm ve gözlem işleri sürdürülmektedir. Bu nedenle, meşcere tipleri için

alınması gerekli örnek alanı sayısı başlangıçta belirlenmeyip, meşcere tiplerinin alanlarının

büyüklüğü ve aralık mesafeye göre, tiplere kaç tane deneme alanının düştüğü daha sonra

kendiliğilinden ortaya çıkmaktadır. Bu deneme alanlarına ait veriler kullanılarak her tipin

hektardaki hacim değerlerine ilişkin değişim aralığı, değişkenlik katsayısı ve hata yüzdesi

değerleri hesaplanmaktadır. Bu nedenle de meşcere tipleri için elde edilen değerler aşırı

özelliklere ( bazı tiplere gereğinden çok, bazılarına ise gereğinden az deneme alanı düşmesi

vb.) sahip olabilmektedir. Benzer sonuçlar birçok planlama biriminin istatistiki değerler

tablosunda da (18 nolu tablo) görülmektedir.

Özer ve Uğurlu (1976); entansif orman envanterinde, sistematik örnekleme

yönteminin uygulanması durumunda, önceden saptanan ve arzu edilen bir sağlık derecesi ile

çalışabilmek için, uygun örnek alan büyüklükleri ve örnekleme yoğunluğunun bilinmesinin

gerekliliğini belirtmektedirler.

Meşcere tiplerinin alanları belirlendikten sonra, değişik yerlerdeki küçük alanlara

sahip aynı meşcere tiplerinin alanları birleştirilmeli ve gerekli örnek alan sayısı bu değere

bağlı olarak hesaplandıktan sonra, deneme alanları belirlenecek aralık ve mesafeye göre bu

alanlara dağıtılmalıdır.

Modern örnekleme metotlarında gerekli deneme alanı sayısı, başlangıçta

hesaplanabilmektedir. Meşcere tipinin alanı, örnek alanın büyüklüğü ve değişkenlik

katsayıları biliniyor ise, belirli bir güven düzeyi ve hata yüzdesi için gerekli örnek alan sayısı;

2

2

...

..

22

2

v

v

ctbmA

ctAn (ERASLAN, 1982) formülü ile hesaplanabilir..

Burada; cv= Değişkenlik katsayısı; t= Güven derecesi; m= Örnekleme hata yüzdesi;

A: Meşcere tipinin alanı; b: Örnek alanın büyüklüğü’dür.

SONUÇ ve ÖNERİLER

Plan ünitesinin envanteri yapılırken, ana amaç göz önünde tutularak,

gerektiğince ve yeterince bir envanter çalışması yapılmalıdır.

Gereğinden az örnekle çalışılması, belirli bir doğruluk düzeyi sağlayamayacağı

için kabul edilemez. Gereğinden fazla örnek alınması ise, istenen doğruluk düzeyi

sağlandıktan sonra yapılan çalışmalar gereksiz olacağı için, envanter maliyetinin artmasına

neden olacaktır.

Türkiye’de şu ana kadar yapılan envanter çalışmaları ile meşcere tipleri için elde

edilen veriler, bundan sonra yapılacak envanter çalışmaları için ön bilgi olarak kullanılmalı ya

da bunlarda görülen noksanlık ve hataların tekrarlanması önlenmelidir.

Aynı meşcere tipinden ölçülen çok sayıdaki örnek alanlardan aşırı özelliklere

sahip olanlar ( lokal boşluklara ve sıklıklara düşenler) ihmal edildikten sonra meşcre tipleri

için dağılım ölçülerinin hesaplanması, meşcere hacmine ilişkin güven aralığını küçültecek ve

daha güvenilir bir hacim tahmini yapılmış olacaktır.

Farklı yöreler ve farklı ağaç türleri için, bunların değişik meşcere tiplerinin

değişkenlik katsayılarının belirlenmesine çalışılmalıdır. Böylece, her meşcere tipi için

alınması gereken örnek alan sayısı başlangıçta belirlenebilecek ve envanter çalışmalarında

gereksiz harcamalardan tasarruf edilebilecektir.

Page 330: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

Farklı ekonomik değere sahip meşcerelerin hacim tahminlerinde, farklı güven

düzeyleri (t) ve örnekleme hata yüzdeleri (%m) ile çalışması yararlı olacaktır. Ekonomik

değeri yüksek meşcerelerdeki örnekleme oranının, ekonomik değeri daha düşük meşcerelere

göre daha yüksek olması gerekmektedir. Uygulamada tüm meşcereler için aynı güven düzeyi

ve örnekleme hata yüzdesi ile çalışmanın, bu açıdan yanlış olduğu düşünülmektedir.

Özellikle entansif bir orman envanteri yapmak amacıyla, sistematik örnekleme

yönteminin uygulanması durumunda; çeşitli meşcere tiplerine göre örnek alan büyüklüğü ile

aralık ve mesafenin saptanması, envanter çalışmasının istenen sağlık derecesinde, hızlı ve

ekonomik olarak yapılabilmesi bakımından gereklidir (ÖZER-UĞURLU, 1975).

Sonuç olarak; istenen doğruluk düzeyini sağlamak koşulu ile, olabildiğince küçük

örnekle çalışmak, en uygun olanıdır. Örnek sayısının arttırılması karşılaşılan tüm sorunların

çözümünde yeterli olmaz. (ELER, 2002).

KAYNAKLAR

1- ANONĠM 1991: Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması

Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakında Yönetmelik., T.C. Tarım Orman ve

Köy Ġşleri Bakanlığı, Orman genel Müdürlüğü, Orman Ġdaresi ve Planlama

Dairesi Başkanlığı, Ankara.

2- ASAN, Ü., 2000: Ulusal Orman Envanteri Kavramı ve Türkiye’deki Durum., T.C.

Orman Bakanlığı, Teknik Bülten, Yıl:1, Sayı:2, Aralık 2000.

3- ELER, Ü. 1978: Ağaç Serveti Envanterinin Yapılması Amacıyla Meşcere Tipi

Ayırımı Üzerine Araştırmalar, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı:

28, s. 293-324.

4- ELER, Ü. 1992: Ülkemizde Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesinde

Yapılan Envanter Çalışmalarının Kritiği, Ormancılığımızda Orman

Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine Ġlişkin Genel Görüşme –

Bildiriler-, s.235-244, Ankara

5- ELER, Ü. 1999: Fonksiyonel Envanter, Orman Amenajman Teknik Toplantısı, 4-

7 Mayıs, 14 s. Bolu, Türkiye

6- ELER, Ü. 2002: Ormancılık Biyometrisi, S.D.Ü., Yayın No:21, Isparta.

7- ERASLAN, Ġ. 1963: Türkiye’de Orman Envanteri’nin Geçmişi ve Bugünkü

Durumu, Ġ.Ü. Orman Fak., Dergisi, Seri: B, Cilt: XIII, Sayı: 2, s. 17-46,

Ġstanbul, Türkiye.

8- ERASLAN, Ġ., 1982: Orman Amenajmanı., Ġ.Ü. Orman Fakültesi, Yayın No:318.

9- FIRAT, F 1973: Dendrometri, Ġ.Ü Orman Fakültesi Yayınları, Ġ.Ü Yayın No:1800,

O.F. Yayın No:193, 359 s.

10- ÖZER, E.-UĞURLU, S. 1976: Ormancılıkta Ağaç Servetinin Ġstenilen

Doğrulukta Elde Edilmesinde Uygun Örnek Alan Büyüklüğü ve Sıklığının

Saptanması, Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Bülten

Serisi No: 84, 48s., Ankara.

11- LOETSCH, F-ZÖHRER, F-HALLER, K. E., 1973: Forest Inventory., Volume 2,

BLV VERLAGSGESELLSCHAFT MÜNCHEN BERN WIEN., p.413-

415.

12- KĠSH, L. 1967: Survey Sampling, John-Wiley, New-York.

Page 331: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

FRĠS PROJESĠNDE MODEL KURMA

Rüstem KIRIġ

Orman Yüksek Mühendisi

OGM Etüt Planlama ġube Müdürlüğü

ANKARA

ÖZET

Bu bildiride modelin tanımı, bir modelin kurulma aşamaları ve modelin çeşitleri tanımlanmıştır.

Ormancılıkta kullanılan büyüme modelleri irdelenmiş, FRİS ( Türkiye’de Orman Amenajman Planlama ve Kaynak

Bilgi Sistemlerinin Geliştirilmesi) Projesinde model kurma, kullanılan model listeleri, kurulan modele ilişkin

değişkenler belirtilerek daha sonra kurulan bu modellere ilişkin hesaplamaların yapılması anlatılmıştır.

Anahtar Kelimeler: FRİS, Orman, Model

ABSTRACT

In this paper called “Establish Model in the FRIS Project, the designation phases and

varietes of a project are briefly explained and the project is defined. The growth models used in

forestry are discussed. In the FRIS (Forest Resources Information System) project, model

designation, used model lists, the variables related to designated model are determined and then

the calculation related to these designated models are explained.

Key words : FRIS, Forest, Model

1.GĠRĠġ

Karmaşık işlemleri içeren ormancılık sorunlarının çözümü ve dile getirilmesinde, analitik

yöntemlerin dışında, çok aşamalı sorun çözme tekniklerine gerek vardır. Yöneylem Araştırması

adı altında ormancılığa giren bu yöntemlere ilişkin uygulamalar, 1960 yılı öncelerine kadar

uzanmaktadır (KİSHİN 1958 Atfen SUN 1977). Başlangıçta uygulamalar basit, büyük ölçüde

sadeleştirilmiş sonuçları içeren yayınlar ve özellikle doğrusal programlamayı tanıtıcı nitelikte

olmuştur (KALIPSIZ 1967). Daha sonraları, bilgisayar sistemlerin gelişmesine bağlı olarak

aşamalı sorunların çözümüne geçilmiştir.

Matematik bir karar modeline dayalı işleyen yöneylem araştırması yöntemlerinin

ormancılıktaki uygulamaları, özellikle 1970 yılından bu yana yoğunluk kazanmıştır. Sistem

kuramı içinde ele alınan biyolojik varlıkların gelişmelerinin güvenilir düzeyde belirlenmesi

imkansız gibi görünürse de, son zamanlarda bu konulara ilişkin yapılan bilgisayar uygulamaları,

nesneye boyut veren gerçek verilere yakın değerler üretebilmektedir (SUN 1977).

Yöneylem araştırmalarının metodolojisi; problemin formüle edilmesi, modelin kurulması,

modelin denenmesi, modelden çözüm elde edilmesi, çözümün denenmesi ve kontrolü ve

Page 332: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

çözümün uygulanması safhaları halinde yürütülmektedir. Bu suretle; problemin dahil olduğu

sistem ve faktörleri mümkün mertebe aslına sadık bir şekilde sadeleştirip ölçülebilir hale

getirilmekte ve mümkünse rakamlarla tanımlanmakta; problemin temsilcisi olarak kurulan bir

model üzerinde çeşitli çözüm yolları aranarak, bunlardan gayeye en uygun ve müessir görüneni

seçilip, kontrol ve deneme sonunda uygulamaya geçilmektedir (KALIPSIZ 1967).

Gerek problem ve dahil olduğu sistem, gerekse bu sistemin çevresi umumiyetle birbirine

karşılıklı tesir eden, çapraşık ve değişken, sonsuz sayıdaki faktörlerin meydana getirdiği

kompleks bir olaydır. İnsan zekası ve ilmi metot bu kompleks olayları bütün değişkenleri ile

kavramağa ve çözmeğe bugün için muktedir olmadığından, olayın maksat ve mahiyeti

kaybolmaksızın mümkün mertebe sadeleştirilmesine, bir model haline getirilmesine ihtiyaç

vardır. Örneğin, bir arazi üzerindeki problemin incelenmesi için arazinin kroki veya harita haline

getirilmesi.Burada haritanın şekli, mikyası ve üzerinde gösterilen bilgilerin, problemin

mahiyetine ve önemine göre değişik olacağı bilinmektedir. Keza, bir uçağın üzerinde araştırılacak

bir problem için de, problemin mahiyetine göre, bazen bir tabaka kağıttan katlanarak bir uçak

modeli maksadı karşılayabileceği halde, bir rüzgar tünelinde yapılacak bir uçuş denemesi için,

bütün cihazlara sahip bir minyatür uçak modeline ihtiyaç olacaktır (KALIPSIZ 1967).

Ormancılık gibi komplike bir sistem için problemleri çözmeye yönelik yöneylem

araştırma tekniklerinden faydalanılarak ferdi çalışmalar yapılmasına rağmen uygulamaya

aktarılamamıştır. Bu sebeble Orman Genel Müdürlüğü ile Finlandiya Stora Enso Forest

Consulting Oy Ltd firması ile ortaklaşa yürütülen FRİS (Türkiye’de Orman Amenajman

Planlama ve Kaynak Bilgi Sistemlerinin Geliştirilmesi) projesi kapsamında bugüne kadar yapılan

amenajman planlarında yer almayan modelleme ve simulasyon yapılmaya başlanmıştır.

2. MODELĠN TANIMI VE ÇEġĠTLERĠ

2.1. Modelin Tanımı

Modeli, Bir sistemin değişen şartlar altındaki davranışlarını incelemek, kontrol etmek ve

geleceği hakkında tahminlerde bulunmak amacı ile elemanları arasındaki bağıntıları kelimeler

veya matematik terimlerle belirleyen ifadeler topluluğudur (KOBU 1977 ; TULUNAY 1980

atfen ERKAN 1996). KARA (1979) ise, incelenen ve kontrol altına alınması için çalışılan bir

sistemin temsili, bir sistem ya da alt sistemin davranış göstergesidir. Model, gerçeğin gösterimi,

gerçek durumun bir özeti ya da gerçek yaşamın bir takım varsayımlarla basitleştirilmiş biçimidir

(ACKOFF1968 atfen KÖSE;YAVUZ;GÜL 2000).

Model, karar konusu olan sistemin sadeleştirilmiş bir temsilcisi olup, uyuşum (örneğin,

bir köprü veya atom modeli), benzeşim (mesela elektrik akımının su akışıyla temsili) ya da

sembolik (özel hali: matematik modeller) modelleri halinde tertiplenmektedir (KALIPSIZ 1967).

ASAN (1983) göre model, bir obje ya da sistemin küçültülmüş şeklidir ki, bu, araştırılan

nesnenin özelliğine göre resim ya da şema olabileceği gibi, doğrusal veya eğrisel çok değişkenli

matematiksel bir fonksiyon veya grafik de olabilir.

En iyi model, temsil ettiği sistemin tüm öğelerini içinde bulunduran bir modeldir.Ancak

başarılı bir model, gerçekçilik ve sadelik gibi birbiri ile çelişen iki isteğin en iyi şekilde

dengelenmesi ile elde edilir (GÜNEL 1978). Kurulan model, sistemi oluşturan öğeler arasındaki

Page 333: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

ilişkilerin ayrı ayrı incelenebilmesine imkan vermelidir. Her bir öğenin tanımlanan aralık

içindeki değişmeleri, bu öğelerin doğada bilinen trendlerine uygun olmalı ve sistemi oluşturan

öğelerin model içindeki karşılıklı ilişkileri, gerçekteki ilişkileri ile uyum halinde bulunmalıdır

(ASAN 1983).

Modeller kurulurken sistemin tamamı yerine, içindeki en önemli öğeler esas

alınabilmektedir. Hangi öğelerin önemli olduğunu problemin amacı belli etmektedir. Kimi

modellerde gerçek öğeler yerine türetilmiş öğeler de kullanılmaktadır (ASAN 1983).

Gerçek sistemler üzerinde sorunları inceleyerek ortaya koymak ve çözmek çoğu kez

imkansızdır. İmkanlı olduğu durumlarda ise fazla zaman ve para gerektirmektedir. Bu sebeple

sorun çözümünde sistem özelliklerini taşıyan bir model geliştirilir. Model üzerinde, değişimlere

karşı sistemin davranışları izlenir. Değişik koşullarda sistemin göstereceği davranışlar yorumlanır

ve açıklanır. Sorun çözümünde model kurulması, bilimsel yöntemin en önemli aşamalarından

birini oluşturur (KARA 1979). Bir model kurmanın aşamaları kısaca Şekil 1’de gösterildi (ESEN

1985).

ġEKĠL 1: Model Kurma Aşamaları.

2.2. Modelin ÇeĢitleri

Bir sistemin modeli gibi bir nesnenin de modeli kurulabilir. Ancak burada çalışmamızla

doğrudan ilişkili olması bakımından sistem modeli ve sistem simülasyonu üzerinde durulmuştur.

GORDON’a atfen ERKAN (1996) sistem için kurulabilecek model çeşitlerini aşağıdaki şekilde

sınıflandırmıştır (Şekil 2).

Gerçeklerin

Gözlenmesi

Modelin

Formüle

Edilmesi

Modelin

Testi

Modelin

Gözden

Geçirilmesi

Modelin

Uygulanması

Page 334: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

ġEKĠL 2: Modellerin Sınıflanması .

Bu sınıflamadan görüleceği gibi sistem simülasyonu için matematik, dinamik ve nümerik

modellerden faydalanılmaktadır. Çünkü sistem simülasyonunda sistemdeki ilişkiler matematik

olarak ifade edilmekte ve bu ilişkiler zamana bağlı olarak bir değişim, dinamizm göstermektedir.

Çok geniş kullanım alanı olan modelleri çeşitli özelliklerine göre sınıflamak da

mümkündür. Aşağıda modeller altı ayrı özelliğe göre sınıflandırılmıştır. Bu sınıflamanın amacı

günümüzde çeşitli amaçlarla kullanılan modeller hakkında özet bilgi vermektir (ESEN 1985).

2.2.1. Fonksiyonlarına Göre Modeller

Bu bölümde fonksiyonlarına göre modelleri üç başlık altında incelemek mümkündür.

2.2.1.1. Tanımlı (Descriptive) Modeller

Bu tip modeller gerçek durumu tanımlamaya yönelik olup hiçbir tahmin, yorum ve tavsiye

söz konusu değildir.

Organizasyon şemaları, fabrika Layout diyagramları, bilanço ve kar/zarar tablosu bu tip

modellere örnek verilebilir.

2.2.1.2. Öngörülü (Predictive) Modeller

Öngörülü modeller, gerçekleşmesi muhtemel olaydan sonra hangi olayın gerçekleşmesi

gerekeceğini belirlemeye yöneliktir. Bu tip modellerde “.... ise, ne” sorusunu cevaplandırmak

amacıyla bağımlı ve bağımsız değişkenler birbiriyle ilişkilendirilmiştir. Örneğin başabaş noktası

modelinde (BBN=SM/(1 dm) sabit ve değişir maliyetler belirlenebilirse başabaş noktasının ne

olacağı belirlenebilir. Yine gelecekteki gelir ve harcamaları dengelemeye çalışan bir bütçe de bu

tip modellere örnektir.

MODELLER

FİZİKİ MATEMATİK

STATİK DİNAMİK STATİK DİNAMİK

NÜMERİK ANALİTİK NÜMERİK

SİSTEM

SİMÜLASYONU

Page 335: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

2.2.1.3. Kurallı (Normative) Modeller

Bu tip modeller karşılaşılan soruna ilişkin en iyi cevabı bulan modellerdir. Bunlar en iyi

hareket tarzi konusunda öneriler getirirler. Örneğin satışları arttırma konusuna bir çare olarak,

reklam bütçesi modeli veya ekonomik üretim miktarı modeli bu tip modellere örnek verilebilir.

2.2.2. Yapılarına Göre Modeller

Yapılarına göre modeller üç gruba ayrılır.

2.2.2.1. UyuĢum (Ġconic) Modelleri

Bu tip modeller temsil ettikleri durumun bazı fiziksel özelliklerini ihtiva ederler. Bu tip

modellere örnek olarak, fabrika Layout’una ilişkin olarak yapılmış üç boyutlu maket,bir ev planı,

bir araba modelinin prototipi verilebilir.

2.2.2.2. BenzeĢim (Analog) Modelleri

Modeli kurulacak sistem veya süreçle bir paralellik kuracak şekilde gerçek duruma ilişkin

bileşenlerin yerine geçebilecek (onların fonksiyonlarını ifa edecek) elemanlar desteğinde kurulan

modellerdir. Örneğin borulardan oluşan bir su şebekesinde suyun akışı, elektrik telleriyle

oluşturulan bir şebekedeki elektrik akımıyla temsil edilebilir. Bu şekilde oluşturulan model bir

analog modeldir.

2.2.2.3. Sembolik (Symbolic) veya Matematik Modeller

Bu tip modeller gerçek sistem veya süreci çeşitli sembollerle tanımlayan modellerdir. Bu

tip modeller, model yapımı aşamasında en yüksek düzeyde soyutlama yapmaya imkan verirler.

Yöneylem araştırması, yönetim bilimi vbg., kurulan modellerin analizi ve çözümü gereken bilim

dallarında en çok faydalanılan model türüdür. Bu tür modellerin en büyük

faydalarından biri de, boyut konusunda ( Şematik, benzeşim ve uyuşum modellerinde olduğu

gibi iki veya üç boyutlu ) büyük esneklik getirmiş olmasıdır. Matematik modeller diğer modellere

oranla daha çok işleme tabi tutulma, analiz edilme imkanı sağlar.Bu modellere örnek olarak

Kar=Gelir – Maliyet denklemi verilebilir. Buradaki “Gelir” kelimesi gerçek gelir miktarını,

“Maliyet” kelimesi gerçek maliyeti temsil etmek üzere karın, gelirin, maliyetten farkına eşit

olduğu belirtilmektedir.

2.2.3. Temsili ġekillerine Göre Modeller

Temsili şekillerine göre modeller iki gruba ayrılır.

2.2.3.1. Sözlü (Verbal) Modeller

Bu tip modellerde gerçek durum veya sistem sözle anlatılır. Bu modellerde nesneler,

ilişikler ve süreçler kelimelerle tanımlanır. Bu yöntem ve en eski fakat günümüzde de halen çok

kullanılan yöntemdir. Örneğin <<dünya güneşin etrafında eliptik bir yörüngede dönmektedir>>

ifadesi sözlü bir modeldir.

Page 336: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

2.2.3.2. ġematik (Schematic) Modeller

Bir resmin, bin sözden daha değerli olduğu kanaatınden hareketle bu tip modellerde gerçek

durum veya süreç resim veya sembollerle temsil edilir.

2.2.4. Zaman Esasına Göre Modeller

Zaman esasına göre modeller iki gruba ayrılır.

2.2.4.1. Statik ( Static ) Modeller

Bu tip modeller zaman boyutuna göre söz konusu olabilecek değişiklikleri dikkate

almayan modellerdir. İşletmelerin bazı temel özelliklerini bu tip modellerle temsil etmek

mümkündür. Örneğin organizasyon şemaları, zamana göre değişimleri içermeyen miktar,

maliyet, kalite, yetki ve sorumlulukları içeren tüm modeller bu tip modellere örnek verilebilir.

2.2.4.2. Dinamik ( Dynamic ) Modeller

Dinamik modellerin temel özelliği, belirli bir zaman boyutunda değişim gösterme

yeteneğine sahip olmasıdır. Bu tip modeller, olayların vuku bulduğu bir ortamda değişikliklerin

gerçek yapısını ortaya koymaya yöneliktir. Dinamik modellerin temel ayırıcı özelliği kendi

kendini düzenleyici bir dönüştürme sürecine sahip oluşudur. Dinamik modellerde girdi,

dönüştürme süreci sonunda herhangi bir şekilde değişikliğe uğrayarak bir çıktıya dönüşmektedir.

Bu tip modellere dinamik denmesinin en büyük nedeni, kendi performanslarının kendileri

tarafından ölçülmelerine ilişkin bir ölçü bulmaya yönelik olmasıdır.

2.2.5. Model Kurmada Edinilen Bilgi Miktarına Göre Modeller

Model Kurmada Edinilen Bilgi Miktarına göre modeller üç gruba ayrılır.

2.2.5.1. Belirlilik Halinde (Deterministic) Modeller

Modele ilişkin tüm değişken, parametre ve ilişkileri belli olan modellerdir. Bu tip

modellere örnek olarak daha çok statik modeller verilebilir. Örneğin Kar=Gelir=Maliyet tüm

değişken ve ilişkileri belli olan bir modeldir.

2.2.5.2. Olasılık TaĢıyan (Probabilistic, Under Riks) Modeller

Bu tip modellerde girdi değerleri veya süreç, ihtimal dağılımları ile temsil

edilebilmektedir. Bu girdi değerlerinin ihtimalli oluşuna bağlı olarak çıktı değerleri de birden

fazla olmakta hatta bir dağılım göstermektedir. Bu tip modellere örnek olarak yaşın bir

fonksiyonu olarak, ölümleri veren tablolar veya Bayesian karar analizleri verilebilir.

2.2.5.3. Belirsizlik Halinde (Under Uncertainty) Modeller

Bu tip modeller, gerek modeli oluşturan birleşenler ve gerekse aralarındaki ilişkiler

konusunda kesin veya ihtimalli hemen hiçbir bilgiye sahip olunamayan durumlarda optimum

Page 337: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

çözümler geliştirmenin yollarını arar. Oyun teorisi veya belirsizlik halinde karar teorisi modelleri

bu tip modellere örnek verilebilir.

2.2.6. Kapsamlarına Göre Modeller

Kapsamlarına Göre Modeller iki gruba ayrılır.

2.2.6.1. Genel Modeller

Hemen her alanda uygulama alanı bulan modellerdir. Bu tip modellere örnek olarak

doğrusal programlama modelleri veya bekleme hattı modelleri verilebilir.

2.2.6.2. Özel Modeller

Örneğin İşletmede bir tek fonksiyonel alanda uygulama imkanı olan modeller özel

modellerdir. Bu tip modellere örnek olarak, reklamın bir fonksiyonu olarak satışları veren çeşitli

denklemler verilebilir.

2.3. Ormancılıkta Büyüme Modelleri

Bugüne değin ormancılıkta üzerinde durulan ve çeşitli yönleri ile irdelenen büyüme

modelleri üç grup halinde aşağıda belirtilmiştir.

2.3.1. Tek Ağaç ve Ağaçlar Arası Uzaklığa Bağlı Model Kurma

Bir yetişme yerinde, genetiksel özellikler ile ağaçlar arası uzaklıkların tepe oluşumu

üzerindeki etkileri büyüktür. Araştırıcılar bu olgudan hareketle, taç etkileşimini (taç

mücadelesini) önemli bir parametre olarak işlemlere sokmuşlardır. (Bella 1972, Ek ve Monserud

1973, Hegyi 1973, Mitchell 1969, Newnham 1964 atfen SUN 1977) Ağaçların meşçere içinde

etkileyen veya etkilenen biçimde bulunması, taç etkileşimini yansıtan gerçek bir modelin

kurulmasını zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte, meşçere içinde belirlenen kümelere (örnek ağaca

göre etkileşen grup) ait tek ağaçların ölçülebilen ağaçlar arası uzaklık (U), büyüme alanı (B),

ağaç yaşı (A) ve d¹.³ gibi değişkenlerine dayalı olasılıklı matematiksel modeller geliştirilmiştir.

2.3.2. Tek Ağaç ve Ağaçlar Arası Uzaklığa Bağlı olmayarak Model Kurma

Bu görüşün temel ilkesi, kurulacak modelde ağaçlar arası uzaklıklarına ait bir

parametrenin işlemlere girmemesidir. Onun içindir ki, tek ağacın büyüme sürecinde alacağı

boyutların, aynı yetişme yerindeki diğer ağaçlarınkine yaklaşık değerler vereceği varsayılarak,

büyümeyi yansıtıcı karmaşık olasılıklı matematiksel modeller kurulmuştur. Bu alanda yapılan

çalışmalarda, kavram birliği sağlanamadığı gibi, modeller çok değişiklikler göstermektedir

(Munro 1973 atfen SUN 1977).

2.3.3. Tüm MeĢçere Ġçin Model kurma

Bu alanda yapılan çalışmalara en iyi örnek, ormancılıkta çok kullanılan Normal Hasılat

Tablolarıdır. Bu yaklaşımda, grafik ve çeşitli regresyon işlemleri uygulanmaktadır. Ayrıca bu

Page 338: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

konuda karmaşık büyüme modelleri ele alınarak irdelenmiştir (Hoyer 1972 ve Stage 1973 atfen

SUN, 1983). Hatta daha ileri gidilerek, normal olmayan ormanlar için görgüsel hasılat tabloları

da düzenlenmiştir (Myers 1971 atfen SUN,1977).

3. FRĠS’TE MODEL OLUġTURMA

Fris projesinde modelleri oluşturma konusuna geçmeden önce FRİS projesinin yapısında

modellemenin yeri aşağıdaki ŞEKİL 3’ te gösterilmiştir.

ġEKĠL 3: FRİS Projesi genel yapısı.

3.1. Model OluĢturma

FRİS projesinde model kurma arazide ölçülen dairesel deneme alanlarında elde edilen

veriler ile yapılmaktadır.

Bu sebeble önce FRİS projesinde veri işleme hakkında kısa bilgi verilmiştir.

Hava Fotoğrafı Sayısal Topoğrafya

Haritaları

Meşçere Tipi Sınırları

Envanter Planı

Nokta Ölçümleri Bölmecik Sınırları

Arazi Veri Girişi Sayısallaştırılan

Sınırlar

DB’ ye veri Girişi

Temel

Haritaların

Saklanması

Alanlar

Model için veri

Veri Tabanı

Parametreleri

Modelleme

Envanter ve

Amenajman Plan

Hesaplamaları

Veri Tabanı

Sonuçları

Konu Haritaları Tablolar

Page 339: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

3.1.1. Veri ĠĢleme

Veri işleme, envanter ve amenajman planlama için metotların tanımlanması temeline

dayanmaktadır. Genel olarak yapılan işlem şekil 4 de gösterilmektedir.

Şayet kullanmaya hazır ve yeterince iyi mevcut modeller varsa, süreç modelleme

olmaksızın da yürütülebilir. Diğer envanter verileri ise isteğe bağlıdır.

Modelleme

Uzun dönem orman amenajman planlama

Kısa dönem orman amenajman planlama

Envanter hesaplamaları

Yeni arazi envanter verisi Diğer envanter

verisi

ġekil 4: Fris veri işleme genel iş akışı.

3.1.2. Model Ġçin Verilerin ĠĢlenmesi

Aslında modellerin araştırıcılar tarafından yapılacak araştırmalar sonucu belirlenmesi

gerekir. Fakat elimizde uygun model olmadığından FRİS modellerinin kurulmasında

Statgraphics proğramından faydanılmaktadır.

Yeni arazi envanterinden alınan dairesel deneme alanı verileri, veritabanından

Statgraphics için gerekli formata gönderilir. Eğer önceki envanter çalışmalarından elde edilen

eski arazi verileri veya komşu alanlarda yapılan envanter çalışmalarındaki veriler mevcut ise, bu

veriler aynı formata yeni veriler olarak transfer edilir ve yeni veriye dönüştürülür. Mutlaka tüm

eski sınıflandırmaların Fris sınıflandırmalarına çevrilmesi gerekir.

2000 yılı modelleri oluşturulurken aşağıdaki tür gruplarında yer alan ağaç türleri

gösterilmiştir. (Tablo 1)

Tür Grupları Tür Kodları

1 1-2 & 5-19

2 3

3 4

4 21

5 22

6 23-61

Page 340: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

Gerekli modelleri üretmek için Statgraphics regresyon teknikleri kullanılmaktadır.Çözülen

parametreler Fris`e aktarılmaktadır.

3.1.3. Fris Modelleri Listesi

Modelleme için gerekli değişkenler, oluşturulacak modele bağlıdır. FRİS projesinde Ağaç

Modelleri, Gençlik Modelleri, Dağılım Modelleri, Meşçere Gelişim Modelleri ve Kesim

modelleri olarak beş grup model oluşturulmaktadır.

1. AĞAÇ MODELLERĠ

1.1. Üst Boy

LOG(Boy) = c0 + c1*1/yaş + c2*1/çap

1.2. Boy

Boy = ( çap^2 / (c0 + c1*çap + c2*yaş + c3*LOG(Ağacın göğüs yüzeyi_BA) + c4*üst

boy)^2 ) + 1.3

1.3. Kabuksuz Göğüs Hacmi

Kabuksuz Göğüs Hacmi = c0 + c1*Kabuklu Göğüs Hacmi+ c2* yaş

1.4. Göğüs Yüzeyi Artımı

LOG(Göğüs Yüzeyi Artımı *LOG(ba_ub_10) + c2*LOG(Yaş) + c3*LOG(BAOfTree_BA)

+ c4*Üst Boy

1.5.YaĢ

LOG(Yaş) = c0 + c1*çap + c2*çap^2

1.6. Hacim

LOG10(Hacim) = (c0 + c1*LOG10(çap) + c2*(LOG10(çap)^2) + c3*LOG10(boy) +

c4*(LOG10(boy)^2))

1.7.Hacim ÇeĢitleri

Hacim-% = Tablodan alınır.

1.8. Kabuk Hacmi

Hacim-% = Tablodan alınır.

2. GENÇLĠK MODELLERĠ

2.1. Gövde sayısı geliĢimi (artıĢı)

Gövde Sayısı = c0 + c1*LOG(yaĢ)

2.2. Ortalama Çap GeliĢimi

Ortalama Çap = c0 + c1*(yaş^2)

Page 341: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

11

2.3. Ortalama Boy GeliĢimi

Ortalama boy= c0*yaş

2.4. Hacim/10000)

Hacim = (( c0*ortalama çap^2*PI/40000*ortalama boy) +ortalama boy/10000)

3. DAĞILIM MODELLERĠ

3.1. Weibull parameter b models

W_b = c0 + c1*dgm + c2*LOG(BA_SpeSto/BA_TOT) + c3*Üst Boy

4. MEġÇERE GELĠġĠM MODELLERĠ

4.1. Ölüm Oranı

LOG(N) = c0 + c1*LOG(D)

4.2.Tabakalardan ölümle ayrılma

Dağılım Tabakaları (stoi)

4.3. Dağılımlardan ölümle ayrılma

Çap sınıflarından ayrılma (5 sınıf)

4.4. Bonitet Sınıfları

LOG(hei2) = c0 + (c1/(age+c3)) + (c2/(dbh+c3)) as base curve, and interval=c4 + ((c5 +

c6*age + c8*dbh)/hei) and c7=number of classes

5. KESĠM MODELLERĠ

5.1. Aralama

5.2. Gençleştirme

5.3. Seçme Kesimi

5.4. Tohum Ağaçlarını Çıkarılması

5.5. Devamlı Orman

5.6. Temizleme Kesimi

5.7. Baltalık

3.2. Hesaplama

Deneme alanı ve bölmecik seviyesinde hesaplamalar; verilerin Fris ortamına aktarılması

ve model oluşturulmasından sonra yapılmaktadır. Sistematik dairesel ve relaskop deneme alanları

veya operatif bölmecikler, tüm alanda kesim ve büyüme miktarını ortalama olarak tahmin etmek

için kullanılabilir (önerilere uygun olarak).

Seri halinde (ardışık) yapılacak çeşitli işlemler vardır.Bunların sırası sabittir. Ağaç ve

gençlik hesaplamaları paralel gitmekle beraber bu işlemler birbirinden bağımsız olarakta

yapılabilir.

Page 342: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

12

3.2.1. Dairesel Deneme Alanı Hesaplaması

Dairesel deneme alanı ile veri işleme sırası aşağıdaki gibidir. (her adım deneme alanındaki

tüm ağaçlar için yapılır):

1. Boy düzeltme faktörü yapılır.(Şekil 5)

2. Her bir ağaç için boylar ölçülür.(Şekil 6)

3. Her ağaç için toplam hacim ve ürün çeşitleri itibariyle hacim ölçülür. (Şekil 7)

4. Her ağaç için büyüme hesaplanır.(Şekil 8)

Gençlik verileri şu şekilde işlenir.

1. Ağaç türleri ve çap sınıfları itibariyle toplam hacim ölçülür. (Şekil 9)

2. Gençliğin büyümesi hesaplanır.(Şekil 10)

Deneme alanlarının bir hektarındaki toplam değerlerin, ağaç ve gençliklerden deneme

alanı seviyesinde özeti yapılır.

Bu hesaplamaları FRİS programında kullanıcının yapabilmesi için aşağıdaki sırayı takip

etmesi gerekir.

1. Hesaplanacak plan alanını seçilir.

2. Hesaplanacak plan alanı dairesel deneme alanlarını seçilir.

3. Tek ağaç, tür & tabaka, deneme alanı seviyesinde veritabanında depolanacak

değişkenleri, kullanılacak modelleri ve konuları seçer.

4. Kullanılacak parametre setlerini seçer.

5. İşlemi icra eder.

Etkin kullanıcı 2-4 noktalarındaki seçimleri, bunların idari kullanıcı tarafından

sabitleştirilecek olmasından dolayı, görmez.

Page 343: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

13

Deneme alanında ölçülen

tüm ağaçlar

Eğer boy ölçülmüş ise, model

yardımıyla boyu hesapla ve tür ve

tabaka itibariyle ölçülenlerle olan

farkları kaydet.

Deneme alanı itibariyle

boy düzeltme değerleri

(&tür&katman)

ġekil 5 : Deneme alanı, tür ve tabaka itibariyle boy düzeltme faktörü.

Deneme alanında

ölçülen tüm ağaçlar

Boy ölçülmemişse, düzeltme

faktörünü kullanarak model

yardımıyla boyu hesapla

Tüm ağaçların boyları

ġekil 6 : Tüm ağaçlar için boy (d≥8cm).

Page 344: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

14

Deneme alanında

ölçülen tüm ağaçlar

Hacim (model ile).

Tüm ağaçların hacimleri

Ürün çeşitlerine göre hacim

(model ile).

ġekil 7: Tüm ağaçlar(d≥8cm) için toplam hacim ve ürün çeşitlerine göre hacim.

Deneme alanında ölçülen tüm

ağaçlar

Artım hesaplanmamışsa, model

yardımıyla çap artımı

Son 10 yıllık büyüme

Önceki çapın hacmi

Büyüme = mevcut hacim – önceki

hacim

Önceki çapın boyu

ġekil 8: Tüm ağaçlar için büyüme (d≥8cm).

Page 345: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

15

Deneme alanında

ölçülen tüm gençlikler

Model yardımıyla hacim

Gençliğin hacmi

ġekil 9: Gençliğin hacmi (d<8cm).

3.2.1.2. Relaskop Deneme Alanları Hesaplaması

Relaskop deneme alanları ile veri işleme sırası aşağıdaki gibidir (Şekil 11).

1. Çap dağılımının tahmini yapılır.(5 adet simule edilmiş temsilci ağaç

kullanılarak)

2. Her bir temsilci ağaç için dairesel deneme alanında olduğu gibi hesaplama

yapılır.

3. Ortalama değerler ile gençliğin hesabı yapılır.

Çap dağılımı Weibull fonksiyonu ile geliştirilir ki, bu fonksiyonda parametreler regresyon

modelleri ile doğrudan tahmin edilmektedir ve de kartiller ölçülen ortalama değerlerden tahmin

edilmektedir. Daha sonra dağılım 5 sınıfa bölünür ve bu sınıfların her biri tek ağaçlar olarak

işlem görür.

Bu hesaplamaları FRİS programında kullanıcının yapabilmesi için aşağıdaki sırayı takip

etmesi gerekir.

1.Hesaplanacak plan alanını seçer.

2. Hesaplanacak plan alanı bölmeciklerini seçer.

3.Kullanılacak modelleri, konuları, veritabanında tür&tabaka ve bölmecik

seviyesinde depolanacak değişkenleri seçer.

4.Kullanılacak parametre setini seçer.

5.İşlemi icra eder.

Etkin kullanıcı 2-4 noktalarındaki seçimleri, bunların idari kullanıcı tarafından

sabitleştirilecek olmasından dolayı, göremez.

Page 346: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

16

Deneme alanında

ölçülen tüm gençlik

Model ile tahmin edilen önceki

ağaç sayısı

Son 10 yıllık büyüme

Model ile tahmin edilen önceki

boy

Büyüme = mevcut hacim –

önceki hacim

Model ile önceki hacim

ġekil 10: Gençliğin büyümesi (d<8cm).

Page 347: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

17

Ölçülen tüm tür &

tabaka grupları

Türler&tabaka itibariyle

deneme alanı değerleri

Weibull parametreleri a, b

ve c yi hesapla

Çap sınıfları itibariyle tek

ağaç olarak büyüme,

hacim ve boy

5 çap sınıfını hesapla

gençlik (d<8cm)

Ortalama değerler için

boy, hacim ve büyüme

Evet

Hayır

ġekil 11 : Relaskop deneme alanları için ortalama değerler.

4.SONUÇ

Milli ormancılık amaç ve ilkelerinin yönlendirici etkisi altında çok yönlü işletme

amaçlarını gerçekleştirmek ve ormandan alınacak hasılatı yer, zaman ve miktar olarak tesbit

etmek, optimal karar niteliğindedir. Bu şekilde bir planlamayı da klasik yöntemler ile

gerçekleştirmek mümkün değildir.Bir idare süresi ya da daha uzun süreleri kapsayacak şekilde

orman işletme birimlerini çok yönlü planlayabilmek, yöneylem araştırmaları yöntemleri ile

sağlanabilmektedir. Bu sebeble FRİS projesi kapsamında yöneylem araştırma metotlarından olan

simulasyon yöntemi kullanılmıştır. Gerekli modeller kurulmuştur. Fakat ideali yakalayabilmek

için bu konuda araştırmaların yapılması gerekir. Bu bir başlangıçtır. Bu hususta muvaffakiyet için

gerekli çalışmalar yapılmalı ve desteklenmelidir.

Page 348: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

18

KAYNAKLAR

1- ALAJARVI, P. : 2000. Desıng of The FRIS Sımulatıons EnsoFRIS for Turkey. S.17

2- ALAJARVI, P. : 2000. Desıng of The FRIS Calculatıons EnsoFRIS for Turkey. S.18

3- ALAJARVI, P. ; FRĠS Team: 2000 FRIS Models Enso FRIS for Turkey. S.106

4- ALAJARVI, P. : 2000. Modellıng Wıth Statgraphıcs Short Incructıons For Begınners EnsoFRIS for

Turkey. S.12

5- AKALP, T. : 1982. Simülasyon Tekniği ve Meşcere Modelleri, İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B,

Cilt 32, Sayı:5, 166-172 s.

6- ALEMDAĞ, ġ. : 1978. Meşcere Modellerinin Hazırlanmasında Etkenlik Endekslerinin Yeri ve Yeni

Bir Etkenlik Endeksi, İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı 1, 138-149 s.

7- ASAN, Ü. : 1980. Yöneylem Araştırma Metodlarının Ormancılıkta Kullanılabileceği Alanlar ve Bazı

Uygulama Örnekleri İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 30, Sayı 2.

8- ASAN, Ü. : 1982. Dinamik Programlamanın Ormancılıktaki Önemi ve Uygulama Örnekleri. İ.Ü.

Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 32, Sayı 1.

9- ASAN, Ü. : 1983. Orman Amenajmanında Kullanılan Simülasyon Modelleri, İ.Ü. Orman Fakültesi

Dergisi, Seri B, Cilt 33, Sayı 1, 298-310 s.

10- ASAN, Ü. : 1992. Simülasyon Tekniğinin Meşcere Envanterinde Kullanılması ve Bir Örnek

“STIPSI”, İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 42, Sayı 3-4.

11- ERKAN, N. : 1996. Kızılçamda (Pinus brutia Ten.) Meşcere Gelişmesinin Simülasyonu,

Güneydoğu Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten No: 1, Elazığ.

12- ESEN, Ö. :1985. İşletme Yönetiminde Sistem Yaklaşımı İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayın No.3352/174

13- GÜNEL, A.,1978. Tek Ağaç Meşcerelerde Artım ve Büyümenin Matematiksel Modelleri, İÜ Orman

Fakültesi Yayını No: 2408/254, İstanbul.

14- KALIPSIZ, A. : 1964. Ormancılıkta Büyüme Kanunları. İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı

1, S. 85-100.

15- KALIPSIZ, A. : 1967. Yöneylem Araştırmaları ve Ormancılık Araştırmalarına Uygulanış Örnekleri.

İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 1, S. 159-182.

16- KALIPSIZ, A. : 1969. Orman Amenajmanında Yöneylem Araştırmalarından Faydalanma

İmkanları. İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 1, S. 17-25.

17- KALIPSIZ, A. : 1973. Ormancılıkta Matematik Modeller ve Yöneylem Araştırmaları. İ.Ü. Orman

Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 1, S. 44-54.

18- KALIPSIZ, A. : 1977. Bir Sistem Olarak Ormancılık, İÜ. Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Sayı 2,

1-17.

19- KALIPSIZ, A. : 1982. Orman Hasılat Bilgisi, İÜ Orman Fakültesi Yayını No : 3052/328, İstanbul.

20- KÖSE, S. : 1986.Orman İşletmelerinin Planlamasında Yöneylem Araştırması Yöntemlerinden

Yararlanma Olanakları, KTÜ Orman Fakültesi, Doktora Tezi, Trabzon.

21- KÖSE, S. ;YAVUZ, H. ;GÜL, A. U. : 2000. Yöneylem Araştırmaları ve Ormancılık Uygulamaları.

K.T.Ü. Orman Fakültesi Ders Teksirleri Serisi No: 60 , Ttabzon

22- SOYKAN, B. : 1978. Orman Amenajmanına İlişkin Sorunların Çözümünde Yöneylem Araştırması

Yöntemlerinden Yararlanma Olanakları. K.T.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Sayı 1, S. 93-106.

23- SOYKAN, B. : 1979. Aynıyaşlı Ormanların Aktüel Kuruluşlarının Optimal Kuruluşa

Yaklaştırılmasında Yöneylem Araştırması Metodlarından Yararlanma Olanaklarının Araştırılması.

K.T.Ü. Orman Fakültesi Yayını No. 106/5, 252 Sahife.

24- SUN, O. : 1977. Bir Kızılçam (Pinus Brutia Ten.) Ağacının Simülasyonu İçin Büyüme Modeli.

Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Bülten Serisi No : 119, Ankara.

Page 349: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

MÜNFERĠT PLANLAMANIN TÜRKĠYE’DE UYGULANABĠLĠRLĠĞĠNĠN

ARAġTIRILMASI

Prof. Dr. Selahattin KÖSE, Doç. Dr. Emin Zeki BAġKENT,

ArĢ. Gör. Turan SÖNMEZ, ArĢ. Gör. H.Ahmet YOLASIĞMAZ,

ArĢ. Gör. Uzay KARAHALĠL

KTÜ Orman Fakültesi TRABZON

skö[email protected]

Kısa Özet

Karadeniz Bölgesinde beĢ Orman Bölge Müdürlüğü'nde (Zonguldak, Bolu, Sinop,

Kastamonu, Trabzon) 107 münferit amenajman planı uygulanmaktadır. 10 yıllık

uygulama süresince, münferit plan yapımında devamlı değiĢiklikler yapılmıĢ, baĢlangıçta

önerilen model plandan sapmalar meydana gelmiĢtir. Münferit planlarda önerilen devamlı

ormanlarda sürdürülebilirlik ilkesini sağlamada sorunlar yaĢanmaktadır. Çünkü küçük

alanlarda yapılması gereken grup gençleĢtirmelerinde baĢarı sağlanamamaktadır.

Altyapının yeterli olmadığı ve sosyal baskının hissedildiği alanlardaki ormanların

entansif iĢletmeciliğe açılmasıyla ormanların yapı ve kuruluĢu bozulmaya baĢlamıĢtır.

Silvikültürel iĢlem birimlerinin fonksiyonel ayırıma uygun olmasına karĢın, amaçların

ormanların fonksiyonlarına paralel olarak belirlenmediği, uzun vadeli eta kestirimin

yapılmadığı ve dolayısıyla ormanların sürdürülebilirliği ilkesinde kuşkular ortaya çıktığı

ortaya konulmuştur. Optimal kuruluĢun saptanmadığı ve etaya karar vermenin

tartıĢılmadığı münferit planlar, silvikültür planı niteliğini aĢamamıĢtır.

1- GĠRĠġ

Batı Karadeniz Bölgesindeki ormanların amenajman planı 1987 yılında yenileneceği

zaman yapraklı ormanların gençleĢtirilmesindeki silvikültürel baĢarısızlıklar tartıĢma konusu

olmuĢtur. Çözümler arasında, Almanya ile yapılacak bir projeyle bu sorunun aĢılabileceği

gündeme gelmiĢtir. 1988 yılı Eylül ayında yürürlüğe giren Türk-Alman Projesi kapsamında,

seminerler düzenlenmiĢtir(OGM, 1989, 1990, 1991). Bu seminerlerde;

- yapraklı ormanlarda düzenlenen amenajman planlarında iĢletme amacı verilmediği,

- yetiĢme ortamı envanteri yapılmadığı,

- mevcut amenajman planlarının aktüel kuruluĢu ortaya koymadığı,

- optimal kuruluĢu ortaya koymak için kayın ve diğer hasılat tablolarının olmadığı,

- silvikültür planlarının zamanında ve sağlıklı olarak yapılmadığı,

- ana ağaç türlerinden kayın ve meĢenin silvikültürel özellikleri ve gençleĢtirme

tekniklerinin araĢtırmalarla ortaya konmadığı,

- gençleĢtirme alanları miktarının iĢletme Ģefinin iĢgücü kapasitesinin üzerinde olduğu,

planlama birimlerinin çok büyük olduğu, personel sürekliliğinin sağlanmadığı,

- plan yapımı ve uygulamasında yeterli kalite ve kantitede teknik eleman bulunmadığı,

- 300x300 m aralıklı örnekleme alımının çok kaba bilgi verdiği, küçük alanlar için

geçerli sonuç alınamayacağı,

gerekçe gösterilerek amenajman planlama sisteminin değiĢtirilmesi kabul edilmiĢtir.

Page 350: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Planlama birimlerinin küçültülmesi, entansif orman envanterinin ve özellikle yetiĢme

ortamı envanterinin yapılması, silvikültür planının hazırlanması, teknik elemanların sürekli

görev yapmalarının sağlanması benimsenerek model plan yapımına baĢlanmıĢtır. Ġlk plan,

Yenice Orman ĠĢletme Müdürlüğünün ġimĢirdere iĢletme Ģefliğindeki 540 hektarlık ormanda

hazırlanarak yürürlüğe konmuĢtur. Bu plan baz alınarak, Devrek Orman ĠĢletmesi Beldibi

Ģefliği amenajman planı hazırlanmıĢ ve 1992 yılında uygulamaya konmuĢtur. 1995 yılına

gelindiği zaman Devrek ĠĢletmesinin 11 iĢletme Ģefliğindeki planlar tamamlanmıĢtır.

Pilot bölge olarak seçilen Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğünün(OBM) Devrek

iĢletmesinden baĢka Dirgine, Yenice, Bartın ve Karabük orman iĢletmelerindeki amenajman

planları, model plan sistemine göre yapılmıĢtır. Bolu OBM’nün Düzce, Bolu, Mengen,

Yığılca, Gölkaya ve Akçakoca iĢletme müdürlüklerinde, 1996-2002 yılları arasında 41

amenajman planı yapılmıĢ ve uygulamaya konmuĢtur. Kastamonu OBM’nün Bozkurt, Sinop

OBM’nün Ayancık ve Trabzon OBM’nün Maçka iĢletmelerinde yapılan planlarla bugüne dek

toplam 107 amenajman planı, Türk-Alman projesi kapsamında geliĢtirilen model planlama

sistemine göre düzenlenmiĢtir. Bunlardan Karabük iĢletmesindeki 11 amenajman planı FRIS

projesi kapsamında değerlendirilmelidir. Çünkü bu planlarda eta, hesaplama sonucu

belirlenmiĢtir.

BaĢlangıçta, Model Plan olarak isimlendirilen zamanla Münferit Amenajman

Planı(MAP) adını alan yeni planlama sisteminin uygulamaya konması üzerinden 10 yıl

geçmiĢtir. Bu süre, yeni planlama sisteminin ne derece uygulanabildiği, mevcut planlardaki

sorunlara çözüm üretip üretmediği ve özellikle gençleĢtirme sorunlarının çözümüne alternatif

oluĢturup oluĢturamayacağı açısından yeterlidir.

MAP’ın uygulamaya girdiği ilk yıllarda, ormancılık kamuoyu yeterli bilgiye sahip

değildi. Proje görevlilerinin yayınlarında, MAP sistemi tanınmaya baĢlanmıĢ ve proje

amaçlarının ne olduğu belirlenmiĢtir. Proje amaçları iki safha için saptanmıĢtır. 1988-1991

yıllarını kapsayan 1. safhada;

- uzun dönemde piyasaya yapraklı odun arzının geliĢtirilmesi,

- uzun dönemde tarım ile ormancılık arasındaki yarar çatıĢmasının ortadan kaldırılması,

- kaynakların ekolojik Ģartlar göz önüne alınmak suretiyle, kapasitelerine uygun Ģekilde

ve devamlı olarak iĢletilmesi,

gibi amaçlar belirlenirken, yapraklı tür ormanlardan elde edilen net üretimin artırılması

hedef olarak kararlaĢtırılmıĢtır. 1992’den sonra, uygulamaya konulan 2. safhadaki hedef

Karadeniz Yapraklı Tür Ormanların entansif olarak geliştirilmesi ve bu amaçlardan sağlanan

ekonomik kazancın artırılması için projeden elde edilen başarıların, Türk Ormanları ile

birlikte Karadeniz Yapraklı Tür Ormanlarında uygulamaya geçilmesine çalışılması

Ģeklindedir (Ulukanlıgil, 1992).

MAP çalıĢmaları gerçek tartıĢmayı 1997 yılında yaĢamaya baĢlamıĢtır. Özellikle Orman

Mühendisleri Odası’nın önerisiyle bu planlama sistemi panel, toplantı, seminer ve arazi

çalıĢmalarına konu olmuĢtur. TartıĢmalar sonucunda MAP’da değiĢikliklere gidilmiĢ ve

baĢlangıçtaki Alman Modeli denebilecek sistem bazı değiĢikliklerle beraber Türk Modeli

halini almıĢtır. Hangi tür model olursa olsun, münferit planların bir amenajman planı olup

olmadığı bugün hala tartıĢılmaktadır. Bu tartıĢmaya katılmak ve geleceğe ıĢık tutmak

amacıyla bu bildiri hazırlanmıĢtır. BeĢ Orman Bölge Müdürlüğündeki tüm münferit planlar

incelenmiĢ, uygulamalar dikkate alınmıĢ, klasik planlar olarak isimlendirilen mevcut planlarla

karĢılaĢtırılması yapılmıĢ, baĢlangıçta belirlenen sorunlara çözüm oluĢturup oluĢturmadığı

araĢtırma konusu olarak ele alınmıĢtır.

Page 351: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2-MÜNFERĠT PLANLARIN YAPISI

Münferit Planlamanın en önemli özellikleri, envanter yoğunluğu ve bölmecik ayrımı,

silvikültürel iĢlem tipleri ile silvikültürel planlamadır. Aktüel kuruluĢun ortaya konmasındaki

kriterler, klasik planlama sisteminden farklıdır. Yararlanmanın düzenlenmesinde zaman ve

mekan düzeni kurulmadığından farklı bir planlama sistemi olarak karĢımıza çıkmaktadır

(Köse ve ark., 2002).

2.1 Üretim ĠĢlerinin Düzenlenmesi

Münferit planlamada, entansif bir orman envanterinin yapılacağı baĢlangıçta

hedeflenmiĢti. 100x100 m. aralıklı baĢlayan örnekleme alanı alımları, 1995’de 100x300’e,

1997’de 300x300’e çıkarılmıĢ, daha sonra 250x250’ye düĢürülmüĢtür. Örnekleme alanlarında

yapılan ölçmelerde temelde benzerlik vardır. Ağaç serveti ve artımı envanteri aynıdır.

YetiĢme ortamı envanteri için farklı kriterler saptanmıĢtır.

Entansif yol ağının gerekli olduğu münferit planlarda, sadece Devrek ĠĢletmesinde

ortalama 14.5 m/ha düzeyine çıkılmıĢtır. Amenajman planlarında 1/10,000 ölçeğinde tek

harita yapılmıĢtır. Kimi planlarda orman Amenajman Haritası, kimin de ise Silvikültürel

ĠĢlem Haritası olarak uygulamada yer almıĢtır. Planlama birimi büyüklükleri ise 5000 ha

civarında tutulmasına rağmen zamanla değiĢikler göstermiĢtir. ÇeĢitli iĢletmelerdeki planlama

birimi büyüklükleri ormanlık alan itibariyle çizelge 1’de listelenmiĢtir.

Çizelge 1: Planlama Birimi Büyüklükleri

ĠĢletme Müdürlüğü ġeflik sayısı Ortalama (ha)

Devrek 10 4947

Dirgine 7 5446

Bolu 14 5755

Yenice 6 6342

Bozkurt 5 4453

Klasik planlardaki iĢletme sınıfı kavramının yerini münferit planlamada silvikültürel

iĢlem üniteleri almıĢtır. Devamlılığın gerçekleĢtirildiği silvikültürel iĢlem tiplerinin

saptanmasında, aynı ağaç türünün saf veya onun hakimiyetinde diğer ağaç türleri ile karıĢık

olarak bulunduğu meĢçerelerin bir araya geldiği, ormanın geliĢiminde aynı kuruluĢlarda ve

aynı yaĢlarda olanların aynı silvikültürel iĢlem uygulanması dikkate alınmaktadır. MAP’taki

ormanlar, iĢletilmeyen (üretim dıĢı) ve iĢletilen (üretim) ormanlar olarak iki kısma

ayrılmaktadır. Üretim dıĢı ormanlar, koruma ormanı karakterindedirler. ĠĢletilen ormanlarda

çok çeĢitli sınıflandırmalar olmasına rağmen genelde, değiĢik yaĢlı ormanlar, seçme ve

devamlı orman olarak ayrılmaktadır. Maktalı ormanlar ise, iyi ve kötü kaliteli sınıflandırmaya

tabi tutulmuĢtur. Ġyi-kötü ayrımı olmadığı yerlerde ise sadece maktalı orman adını almıĢlardır.

Koruya tahvil ormanları, rehabilitasyon alanları, ağaçlandırma alanları, özel amaçlı ormanlar

ve gen kaynakları ayrı ayrı sınıflandırmaya tabi tutulmuĢlardır. Çizelge 2’de farklı

silvikültürel iĢlem birimlerinin sınıflandırılması görülmektedir.

ĠĢletilen ormanların, devamlı ormanlar, küçük maktalı iĢletmeler ve maktalı ormanlar

olarak ayrıldığı da saptanmıĢtır. Küçük maktalı iĢletmeler kapsamında, göknar seçme ormanı

ve göknar tahvil ormanı sınıflandırması yapılmıĢtır. Tabiatı koruma ormanı (corylus colorna),

üretim dıĢı kabul edilen alanlar kapsamına dahil edilmiĢtir.

Page 352: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Klasik planlardaki bölmecik ayrımı münferit planlarda farklı anlam taĢımaktadır. Klasik

planlarda, bir bölme içerisindeki farklı meĢçere tipleri bölmecik olarak ayrılırken münferit

planlamada bölmecik, bir bölmedeki yetiĢme ortamı koĢullarının, ağaç türü veya türlerinin,

yaĢ, kapalılık, sıklık, kalite ve sağlık özellikleri itibariyle çevresinden ayrılabilen ve sınırları

doğal hatlara ve yollara dayandırılan orman parçalarıdır.

Çizelge 2: Münferit Planlamada Silvikültürel ĠĢlem Birimleri

A- ĠĢletilmeyen Ormanlar (Üretim DıĢı, Ekonomik Olmayan, Koruma Ormanları)

1- Sosyal Baskılı Alanlar

2- YetiĢme Yeri Kötü Alanlar

B- ĠĢletilen Ormanlar (Üretim Ormanları)

1- DeğiĢik YaĢlı Ormanlar

a) Devamlı Ormanlar(Kn, G, Çk, Çs, M, L, Gr, Dy, Ks, Di)

b) Göknar Seçme Ormanı

c) Göknar Tahvil Ormanı

d) Kayın ĠĢletme Ormanı

2- Maktalı Ormanlar

a) Ġyi kaliteli Kn, M, Çk, Çs Ormanları

b) Kötü Kaliteli Kn, M, Çk Ormanları

c) Kn, Çk, Çs, M, G, L, Ks, Kz, Kv, Çz,Di Maktalı Ormanlar

d) Nadir Yapraklı Türler Ormanı

3- Koruya Tahvil Ormanları

a) Kayın Koruya Tahvil Ormanı

b) MeĢe Koruya Tahvil Ormanı

c) Gürgen Koruya Tahvil Ormanı

4- Ağaçlandırma Alanları

a) Ağaçlandırılacak Alanlar

b) Ağaçlandırması Devam Eden Ormanlar

5- Rehabilitasyon Alanları

6- Özel Amaçlı Ormanlar

a) Rekreasyon ormanı

b) Ebe Çamı Genetik Ormanı

c) Ulusal Savunma Ormanı

d) Enerji hattı Alanı

e) Defne Yaprağı Üretim Alanı

f) Kestane Meyvesi Üretim alanı

g) Tohum MeĢçeresi

h) Gen Koruma Ormanı(Kayın, Çınar)

i) Kampüs Alanı

j) DSĠ Sulama Alanı

7- Tohum Bahçesi

8- Milli Savunma Ormanı

Page 353: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

MeĢçere tipi ayrımında da farklılık gözlenmektedir. Klasik planlarda, ağaç türü, geliĢim

çağı ve kapalılığa göre yapılan ayrım, münferit planlamada silvikültürel iĢlem tipleri

içerisinde gösterilen meĢçere tiplerindeki kod kullanılmaktadır. Kodlarda, ağaç türünün saf

veya karıĢık durumu ile kapalılık dikkate alınmaktadır. GeliĢme çağları meĢcere ayırımında

dikkate alınmamaktadır.

Çizelge 3: Münferit Planlamadaki MeĢçere Tipleri

MeĢçere

tipi no

BELDĠBĠ ĠĢletme ġefliği MeĢçere

tipi No KÖMÜRGÖLÜ ĠĢletme ġefliği

43 Karaçam+kayın, kapalılık>0.5 35 Kestane,saf,kapalılık>0.40

Sosyal baskılı alan

44 Karaçam+meĢe, kapalılık>0.5 125 Kayın,saf,kapalılık >0.40

Devamlı orman

77 Kayın+ibreliler+diğer yapraklı,

kapalılık 0.1-0.5

140 Karaçam, saf, kapalılık>0.40

Devamlı orman

576 Kayın,saf,kap>0.40

Kayın koruya tahvil ormanı

586 MeĢe+yapraklılar,kapalılık>0.40

MeĢe koruya tahvil ormanı

608 MeĢe, saf veya karıĢık, kap 0.11-0.40

Rehabilitasyon ormanı

712 Gürgen,saf veya karıĢık, kap>0.10

Ağaçlandırılacak alanlar

765 MeĢe gen koruma ormanı

2.2 Yararlanmanın Düzenlenmesi

Münferit planlamada, maktalı ormanlar yaĢ sınıfları yöntemine göre planlanmaktadır.

Yani, gençlik ve sıklık bakımları, aralama ve gençleĢtirme gibi silvültürel uygulamalar

mevcuttur. Fakat, idare süreleri klasik planlardaki idare sürelerinden daha uzun olarak

saptanmıĢtır. Kaliteye göre saptanan idare süreleri iyi kaliteli kayın, karaçam, sarıçam ve

ladinde 160-200 yıl, ortalama 180 yıl, meĢede 250-300 yıl, kötü kaliteli kayında 60-120 ,

karaçam, sarıçam ve meĢe de 100 yıl olarak belirlenmiĢtir. Koruya tahvil ormanlarında bu

süre 60-120 yıl arası, ortalama 100 yıl olarak kabul edilmiĢtir. Bölmecik bazında silvikültür

planı yapılarak, bakım ve gençleĢtirme alanları ve eta miktarları belirlenmiĢtir. Bakım blokları

ayrılmadığından zaman ve mekan düzeni bulunmamaktadır.

Devamlı ormanlar, gençleĢtirmenin küçük gruplarda veya tek ağaç iĢletmesi ile

yapılacağı meĢçerelerdir. Sahip olduğu servetin en alt düzeyde devam ettirilmesi

hedeflenmektedir. Öncelikle, kar çığ, sel, erozyon, gürültüden korunma, tabii güzelliklerin

veya belli bir bitki veya hayvan türünün, su ve baraj havzalarının ve oto yollarının

korunması, manzara-rekreasyon, spor-dinlenme-eğlenme, eğitim ve yurt savunması gibi

fonksiyonların öncelik kazandığı orman alanlarıdır (OGM, 1999). MeĢçeredeki göknar oranı

%50’yi geçmesi durumunda seçme iĢletmeciliğine konu olacağı da Münferit Orman

Amenajman Planlaması Teknik Ġzahnamesi’nde açıklanmaktadır. Genelde amaç çapı 60- 70

cm olarak belirlenmektedir. Her bölmecik için, 10 yıllık dönemde, ne kadar alana girileceği

Page 354: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ve kaç m3 eta alınacağı toplam olarak verilmektedir. Bakım etasının kararlaĢtırılmasında

somut kriterler bulunmamaktadır. Zaman ve mekan düzeni yoktur.

3- SORUNLAR

3.1 Münferit Planlama Konusunda Kim Ne Dedi?

Münferit planlamanın yapısı ve uygulaması hakkında yapılan eleĢtiri ve katkılar çeĢitli

yayınlara ve toplantılara konu olmuĢtur. Türk-Alman Ormancılık Projesi Haberleri, 1997

yılında Devrek’teki arazi çalıĢmaları, Ankara’da yapılan forum, aynı yıl Bolu’da düzenlenen

seminer, 1999 yılında Bolu’da düzenlenen toplantı, 2000 yılında Trabzon’da yapılan seminer,

münferit planların olumlu ve olumsuz yanlarını ortaya koymaktadır.

Proje uzmanlarından Kahveci (1992), devamlı orman iĢletmeciliğinde temel ilkenin,

hem ormanda devamlı üretim yapmak ve hem de gruplarda mevcut karıĢık türlerin varlığının

devamına imkan vermek olduğu, devamlı orman iĢletmesinin kayın ve karıĢık ormanlarda

uygulanabileceğini vurgulamıĢtır.

Klasik planlarda, planda öngörülen miktarın %22’si uygulama sonucunda çıkarılırken,

model planda %98 oranında uygulama olduğu vurgulanmaktadır. Neden olarak, klasik

planlarda tensil alanlarının fazla verilmesi gösterilmektedir. Ayrıca, klasik planlarda tensil

etası % 82, bakım % 18 iken, model planlarda % 87 bakım, % 13 tensil etası verildiği Devrek

ĠĢletmesinden örneklenmektedir (Boğaz, 1996).

Meriç (2002), münferit planlama ile birlikte, plan ünitelerinin küçültülmesi, liyakat

esasına dayalı kalıcı personel istihdamı, yıllık uygulama planlarının iĢletmesince yapılması,

bölmelerdeki sürütme ve bakım yolları ve bakım patikalarının yapılması, budama, servet

bakımı gibi bilinen ve henüz uygulamada yer almayan faaliyetler ve özelliklerin

yaygınlaĢtırılmaya çalıĢıldığını belirtmektedir. Devamlı orman iĢletmeciliği ile uygulamanın

entansifleĢtiğini, gençleĢtirme için masraf yapılmadığını, seçme iĢletmesi gibi ormanın her

noktasında tüm silvikültürel iĢlemlerin birlikte düĢünülmesi gerektiği ifade edilmiĢtir (Meriç,

1997).

ġimĢek (1997) ise, Türkiye’de uygulanan klasik planlamadaki 300x300 m aralıklı

envanterle karıĢıma giren ağaç türlerinin ya ihmal edildiğini yahut gerçek oranlarından az

gösterildiğini, model planlardaki entansif envanterin önemini açıklamıĢtır.

ÇetintaĢ (1997) ise, uygun koĢullar sağlanmadan devamlı orman Ģeklinin

yaygınlaĢtırılmasının riziko oluĢturacağını, reorganizasyon çalıĢmaları ile kalıcı personel

politikası izlenmekte olduğunu, personel eğitimin de çok önemli olduğunu vurgulamıĢtır.

Efendioğlu (1999), devamlı ormanları değiĢik yaĢlı orman olarak ifade etmektedir.

Kesimlerin miktarı, planlayıcının bilgi ve becerisine, kendi tespit ettiği amaca, meĢçerelerin

silvikültürel istek ve ihtiyacına göre belirlendiğini açıklamaktadır. Devamlı orman iĢletme

Ģeklini, optimal kuruluĢu belli olmayan, belli olsa bile kiĢisel, hiçbir bilimsel gerekçeye

dayanmayan, heyet baĢkanınca belirlenen veya emirlenen, amaç çapına göre müdahaleyi

dolayısıyla dikey kapalılık öngören bir iĢletme Ģekli olduğu üzerinde durmuĢtur. ĠĢletme

sınıfının %2-3 gibi bir alanında öngörülen gençleĢtirmenin de yapılamayacağını belirtmiĢtir.

BaĢkent (1999) da, Model Planda, planlama birimleri alanlarının küçülmesi, fonksiyonel

yaklaĢımın prensipte benimsenmesi, silvikültürel iĢlem birimlerinin ayrılması ve

detaylandırılmasını olumlu karĢılarken; yoğun çalıĢmaların gerektirdiği altyapının (yol ağı,

personel, CBS gibi çağdaĢ bilgi sistemleri) kurulamaması halinde Model Plan

uygulamalarının düzensiz ve istismar iĢletmeciliğine açık olabileceği, ıĢık ağaçlarında

Page 355: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

kesinlikle uygulanmaması gerektiği, optimal karar verme teknikleriyle geliĢtirilecek planlama

modeli ile uzun vadeli eta kestirim, plan seçenekleri oluĢturma, orman dinamiğini kavrama

olayı olmadığı, karar vermenin bilimsel yöntemlere dayanmadığı, ekonomik analizlerin

olmadığı, devamlı deneme alanları verilerine dayalı hasılat ve büyüme iliĢkilerinin

kurulamadığı dolayısıyla hasılat matrislerinin oluĢturulamadığı, yetiĢme ortamı envanterinin

çok kaba yapıldığına dikkat çekmiĢtir. Ayrıca, idare sürelerinin kaliteye göre belirlenmesinin

eksik olduğu, fonksiyonel bölümlemenin optimal yapılamadığı, amaçların sayısal ortaya

konamadığı, ormanın hedef kuruluĢunun belirlenemediği, hiyerarĢik planlamanın (stratejik,

taktiksel ve operasyonel planların bütünleĢmesi) olmadığı ve sonuçta optimal plan

oluĢturulamadığı ve dolayısıyla ormanda sürekliliğin tehlikeye atıldığını vurgulamıĢtır.

Köse (1997 ve 2002) ise, devamlı orman iĢletmeciliği ile devamlılık ilkesinin

kastedilmediğini, planlama biriminin sürekliliğinden, ormancılık hizmetlerinin

sürdürülmesinden çok ağaç serveti devamlılığının dikkate alındığını, sosyal sorunların

yaĢandığı bölgelere ve özellikle Doğu Karadeniz Bölgesinde yaygınlaĢtırılmasının

yapılmaması gerektiği üzerinde durmuĢtur. Fonksiyonel planlamaya yakın gözüken münferit

planlamanın, amenajman planından ziyada silvikültür planı niteliği taĢıdığı, yararlanmanın

düzenlenmesinde alternatif kararlar oluĢturmadığına dikkat çekmiĢtir.

Orman teĢkilatı sorumluları ise, yaygınlaĢtırılmanın olmayacağını, sadece Batı

Karadeniz’de uygulanacağını, adına model plan değil proje denileceğini kabul etmiĢlerdir

(CoĢkun, 1997).

Devamlı orman iĢletmeciliğinin doğaya yakın iĢletme Ģekli olduğu, uygulayıcıya

serbestlik tanıdığı, kendini rakamlarla uygulayıcıya dikte ettirmediğini, silvikültür birikimi

istediğini, ortaya çıkıĢının Almanya’da tahrip edilmiĢ ormanlarda baĢladığını, çok iĢlemli bir

ormancılık olduğu vurgulanmaktadır (OdabaĢı, 1997). Ayrıca, model planın maktalı ve seçme

ormanına bir alternatif olduğunu, doğaya uygun orman olduğunu, iki yöntemin sakıncalarını

gideren doğaya uygun ormancılık anlayıĢı bulunduğunu vurgulamıĢtır. Bu iĢin, yapraklı,

yapraklı-ibreli karıĢık meĢçerelerde yapılması gerektiğini, kızılçamda katlı kuruluĢa

gidilemeyeceğini, sarıçamda uygulanamayacağını, ladinde gençlik belli bir süre siper altında

kalsa bile sonra tek tabakalıya gideceğini ifade etmiĢtir. Ekolojik ve biyolojik bakımdan

uygun olan model planın yaygınlaĢtırılmaması gerektiği, uygun koĢullar olduğunda

uygulanabileceğini üzerinde durmuĢtur. Gruplar halinde ıslah çalıĢmaları yapılabileceğini,

üretimin birinci planda olamayacağını, ilk planda ıslahın olması gerektiğini ve koruya

dönüĢtürmede yararlanabileceğine dikkat çekmiĢtir.

Ata (1997) ise, Devamlı orman mantığının doğru olduğunu, belirli alanlarda uygulanması

gerektiğini, entansif ormancılık yapılan yerlerde uygulanması gerektiğini, her tarafta

uygulanamayacağını, hele kızılçam, sarıçam ve meĢede kesinlikle götürülmemesi gerektiğini

vurgulamıĢtır. Devamlı orman adı altında ormanların tahrip edileceğini, 1960’lı yılar

öncesinde uyguladığımız Ģekil neyse, ona dönüleceğini, o uygulamanın devamlı orman

anlayıĢı olmadığı üzerinde durmuĢtur.

Model planlarda, iĢletme amaçlarının açık ve bilimsel olmadığı, yetiĢme ortamı

envanterinin kaba yapıldığı, bölmecik servetlerinin hata ve istatistiki değerlerinin

saptanmadığı, optimal kuruluĢun belirlenmediği, aktüel ve optimal kuruluĢun

karĢılaĢtırmasının yapılmadığı, dolayısıyla bir amenajman planı niteliği taĢımadığı da ifade

edilmektedir (Gül, 1997).

Gözleme dayanarak planlama olmayacağını, model sayılamayacağı, yaygınlaĢtırılmaması

gerektiği vurgulanmıĢtır (Geray, 1997).

Page 356: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Asan (1997) ise, münferit planlamanın odun üretimine yönelik bir sistem olduğunu,

silvikültürel etayı heyet baĢkanının tespit edip mühendisin tespit yapmamasını çeliĢki

oluĢturduğunu vurgulayarak, münferit planlamanın en iyi tarafının her meĢçereye tek tek

gidip, aktüel ve optimal kuruluĢu ortaya koymak ve amaç kuruluĢunu belirlemek olduğunu

ifade etmiĢtir. Amenajman planı diye sunulan modelin meĢçere silvikültür planı olduğunu

Ormancılık Forumunda açıklamıĢtır (1997).

Köse ve arkadaĢları (2002), mülkiyet sorunlarının yaĢandığı, entansif yol ağının

bulunmadığı, sosyal baskının mevcut olduğu, yetiĢme ortamı envanterinin yapılmadığı

ormanlarda münferit planlamanın uygulanması ile orman tahribatının ileri boyutlara

varacağını vurgulamıĢlardır.

3.2 Münferit Planlardan ve Uygulamadan Doğan Sorunlar

Türkiye’de ilk münferit planlama yapılması üzerinden 12 yıl geçmiĢtir. Bu sürede 100

den fazla münferit amenajman planı yapılmıĢtır. Bu planların klasik planlarda olduğu gibi

standart bir yapısı yoktur. BaĢlangıçta yapılan planlarla son dönemde yapılan münferit planlar

karĢılaĢtırılamaz boyuttadır. Ormanlık alan ve etanın toplam değerlerinden baĢka

karĢılaĢtırılabilir durumları yoktur. Aynı yılda yapılan amenajman planları benzer

olabilmekte, bazen de aynı yılda yapılmasına rağmen amenajman heyetleri arasında farklı

uygulamalar gözlenmektedir. Teknik terimler farklı olabildiği gibi plan okuması da çok

farklıdır. Envanteri yapanla planlamayı gerçekleĢtiren heyetlerin de farklı olduğu durumlar

mevcuttur. Envanteri izleyen yıllarda yürürlüğe girmesi gereken amenajman planları bazen 3

yıl sonra teslim edilmektedir.

Aktüel kuruluĢun ortaya konmasında, çok iddialı baĢlanmasına rağmen, yeterli

duyarlılıkta bir envanter yapılamamıĢtır. MeĢçere bazında planlama yapmak için gerekli olan

entansif envanter gerçekleĢtirilememiĢtir. Standart büyüklükte alınan örnekleme alanlarına ait

hata ve istatistiki değerler çizelgesi olmadığından güvenirlik düzeyi hakkında bilgi mevcut

değildir. Tam kapalı ormanlar için uygun olan bu sistem, kapalılığın düĢtüğü alanlarda nasıl

sonuç verdiği belirlenememiĢtir. YetiĢme ortamı envanteri için ayrıntılı gözlem ve

incelemeler olmasına rağmen kaba bir envanterle yetinilmiĢtir. Çünkü uygulamada

amenajman planlarının verdiği silvikültürel plandan baĢka ayrıntılı silvikültür planı da

yapılmak durumunda kalınmaktadır. Bonitet hakkında bilgi mevcut değildir.

Planlama birimi büyüklüklerinin küçültülmesi olumlu bir geliĢmedir. Fakat, ortalama

5000 hektarın üzerindeki büyüklük, entansif ormancılık için çok büyüktür. Bazı Ģefliklerde

büyüklüğün 12000 hektara çıkması münferit planlamanın baĢlamasında verilen sözlerin

devam ettirilmediğini göstermektedir. Harita ölçeğinin büyütülmesi ileri bir aĢama olarak

kabul edilmesine rağmen haritaların büyük, tek ve ayrıntılarının olmaması uygulayıcıların

tekrar plana bakmasını gerektirmektedir.

Silvikültürel iĢlem birimlerinin ayrılması, çok amaçlı ormancılık planlamasına yakın bir

uygulamadır. Ormanların fonksiyonları haritalanmadan yapılan bu ayrım, yerel bazda iĢletme

amaçlarının saptandığı izlenimi vermektedir. Fakat, iĢletilmeye açılan ormanlarda, ağırlık

üretime verilmektedir. Koruma ormanlarının ayrılmasına rağmen geçmiĢ plan dönemi

miktarlarında eta alınması bu durumu doğrulamaktadır.

Ormanların silvikültürel iĢlem ünitelerine ayrılması ile optimal periyodik alan azalmıĢ ve

devamlı orman formunun yaratılmasıyla iĢletme Ģeflerinin gençleĢtirme yapacağı alan

daraltılmıĢtır. Maktalı ormanların gençleĢtirilmesi ve bakımında büyük sorunlar yaĢanmazken

asıl sorun devamlı orman iĢletmeciliğinde görülmektedir.

Page 357: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Münferit planlarda yapılan devamlı orman ayrımında, sosyal baskının fazla olduğu,

orman gülünün bulunduğu, eğim ve ulaĢım açısından arazi koĢullarının zor olduğu,

ekonominin ön planda tutulmadığı yerler dikkate alınmaktadır. Devamlı orman

iĢletmeciliğinde temel ilkenin, hem ormanda devamlı üretim yapmak ve hem de gruplarda

mevcut karıĢık türlerin varlığının devamına imkan vermek olduğu proje uzmanlarınca

açıklanmıĢtı.

Devamlı ormanlar, maktalı ve seçme iĢletmesinden farklıdır. Küçük alanlarda

gençleĢtirmeye olanak tanıması ile maktalıya yakın, tek ağaç iĢletmeciliği ile seçmeye

yakındır. Genelde seçmeye daha yakın iĢletmecilik olarak bilinmektedir. Devamlı orman

bölmecikleri içerisinde yeterince grup gençleĢtirme çalıĢması yapılamamaktadır. Örneğin,

pilot bölge olan Devrek Orman ĠĢletmesinde, 1999’a kadar bu çalıĢmalar yapılamadı. 15

bölmecikte toplam 14 hektarlık gençleĢtirme çalıĢması gerçekleĢtirilebildi. Yoğun orman gülü

ile kaplı devamlı orman bölmeciklerinde grup gençleĢtirme çalıĢmalarının maliyeti yüksek

olması nedeniyle durdurulması bile gündeme gelmiĢtir. Halbuki, 1997 yılında Bolu’da yapılan

toplantıda, devamlı orman iĢletmeciliğinde gençleĢtirme masrafının olmaması avantaj olarak

gösterilmiĢti (Meriç, 1997). Teknik eleman değiĢikliğinden dolayı grup gençleĢtirme

çalıĢmalarının yapılması ve takibinde güçlükler bulunmaktadır. Sıklık ve ilk aralama

çağındaki bölmeciklerin gençlik bakımı kapsamına alınması, sıklık çağına eta verip,

aralamaya eta vermemek gibi plan yapım hataları da mevcuttur. Bu hatalar son yıllarda

gittikçe artmaktadır. Ġlk aralama çağına eta vermeyip uygulayıcıya bırakılması sonucu,

aralama bakım planları yapılmasını gerektirmektedir. ĠĢletme Ģefi, silvikültür planı, sıklık

bakım planı, koruya tahvil planı, rehabilitasyon projesi düzenleyerek bürokrasiye

boğulmaktadır.

Yeni gençleĢtirme alanlarının devamlı orman olarak ayrılması uygulayıcıları plancılarla

karĢı karĢıya getirmektedir. 18-22 yaĢlarındaki 100 hektar sarıçam sıklığının devamlı orman

olarak ayrılmasının savunulacak yanı bulunmamaktadır. Ayrıca, kültür bakımı olacak denilen

bölmeciklerin aktüel durumunun sıklık çağında olması eleĢtiri konusudur. 60 yaĢında

gençleĢtirmeye verilen meĢçereler de bulunmaktadır. Maktada çok küçük gençleĢtirme alanı

verilmesini uygulayıcılar, koruma ve izleme bakımından sorun olarak uygulayıcıların

karĢısına çıkmaktadır. DağıtılmıĢ gençleĢtirme alanlarının korunması sorun olarak

görülmektedir. Birbirine bitiĢik bölmeciklerin gençleĢtirmeye alınamayacak olması da

uygulayıcılar tarafından sorun olarak görülmektedir. Bölmede kayıt için zorlanırken,

bölmecikteki 0.3 ha gençleĢtirme alanının nasıl iĢleneceği konusunda endiĢeler

bulunmaktadır. ĠĢçi temin edilemeyiĢi, Ģefin küçük alanı bulamaması da karĢılaĢılan

olumsuzluklar arasındadır. Sorun çıkmayacak, en yakın ve en kolay bölmeciklerin öncelikli

kabul edilmesi yeni Ģefler üzerinde olumsuzluklar yaratmaktadır. Köylü ve siyasetçinin zaman

mekan düzenine karıĢacağı endiĢesi de bulunmaktadır. Çünkü, sürekli görev yapmanın

gerçekleĢmeyeceğine inanmıĢ durumdadırlar. 3 yıllık iĢletme Ģefinin bilgi birikimi ile

münferit planlamayı baĢarıya ulaĢtıramayacağı meslektaĢların kabul ettiği bir olgudur. Aynı

Ģekilde, birkaç yıllık mühendisin de münferit planlama yapacak amenajman heyet baĢkanı

olamayacağı da uygulayıcılar tarafından ifade edilmektedir. Çünkü, amenajman ve silvikültür

birikiminin en üst düzeyde olacağı kabul edilmektedir. KarıĢık meĢçerelerde etanın ağaç

türüne göre verilmemesi bazı suistimalleri doğurabilmektedir. Ağaç türünün değiĢtirilmesi

durumunda denetlemeyi kim nasıl yapacak, belli değildir.

Klasik planlarda karĢımıza çıkan gençleĢtirme sorunlarının münferit planlarda ve

uygulamalarında giderilmediği bir gerçektir. Sürekliliğin sağlanmasında temel koĢul olan

gençleĢtirmede sorunlar yaĢanmaktadır. Model plan çalıĢmalarının baĢladığı ve tüm planların

1995 de tamamlandığı, en sorunsuz iĢletme müdürlüğü olarak görülen Devrek orman

iĢletmesinde gençleĢtirme çalıĢmalarının baĢarıya ulaĢtığı söylenemez. 1998 yılına kadar, bir

Page 358: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

iĢletme Ģefliğinin devamlı ormanında gençleĢtirme çalıĢması yapılabilmiĢtir. 60 bölmecikte

gençleĢtirme çalıĢması devam etmesi gerekirken, 2001 yılında 22 adet devamlı orman

gençleĢtirme programına alınmıĢtır. Bu Ģekliyle, uygulayıcılar devamlı orman bölmecik

sayısının azaltılmasını istemektedirler. 1992-1998 yılları arasını kayıp yıllar olarak kabul

etmek mümkündür.

Münferit planların amenajman planı olarak kabul edilmesi için aĢağıdaki sorulara cevap

aranması gerekmektedir.

- Orman fonksiyonları saptanmıĢ mı?

- ĠĢletme amaçları kararlaĢtırılmıĢ mı?

- Fonksiyonel envanter yapılarak aktüel kuruluĢ ortaya konmuĢ mu?

- Optimal kuruluĢ saptanmıĢ mı?

- Aktüel ile optimal kuruluĢ karĢılaĢtırılmıĢ mı?

- Aktüel kuruluĢun optimal kuruluĢa yaklaĢtırılması seçenekleri araĢtırılmıĢ mı?

- Teknik müdahale listesi hazırlanmıĢ ve eta hesaplanmıĢ mı?

- Ekonomik fizibilite yapılmıĢ mı?

Münferit planlara baktığımız zaman yukarıdaki soruların ancak yarısına cevap verilebilir.

Özellikle optimal kuruluĢun saptanması ve etaya karar verme konusunda noksanlıklar vardır.

Doğaya uygun ormancılık yapılmasında orman ekosisteminin çok iyi analiz edilmesi gerekir.

Münferit planlama, bölmecik düzeyinde bir planlama olduğundan, orman ekosistemini temsil

etmemektedir. Genelde, silvikültürel iĢlem bölmecik ayrımına kriter oluĢturmaktadır. Bu

nedenle, bölmeciklerin zamanla nasıl ve hangi biçimde bir geliĢim göstereceği ortaya

konamamaktadır. MeĢçere düzeyinde amaç kuruluĢu, planlama birimi düzeyinde optimal

kuruluĢ ortaya çıkmalıdır. Optimal kuruluĢ olmadan, optimal kuruluĢ sağlanmadan süreklilik

ilkesi gerçekleĢtirilemez. Artımın tüm münferit planlarda ortaya konduğu da iddia edilemez.

Artımı dikkate almadan etaya karar vermek optimal düĢüncenin dikkate alınmadığını

göstermektedir. Son zamanlarda, Ģirketlerce düzenlenen amenajman planlarında yer alan

meĢçere tanıtımı ve planlama tablosu, optimal kuruluĢ seçeneklerini tartıĢmayan, silvikültürel

planlamayı hedef alan bir çizelgedir. Genelde özetlemek gerekirse, münferit planlar, genelde,

ağaç iĢletmesine dayanır ve silvikültürel uygulamayı dikkate alır.

4- ÇÖZÜMLER

Münferit planlardaki silvikültürel iĢlem birimlerinin ayrımı fonksiyonel plana

benzediğinden öncelikle orman fonksiyonları saptanmalı ve istekler doğrultusunda iĢletme

amaçları saptanmalıdır. Ġdare süreleri kaliteye göre değil, bilimsel kriterlere göre ortaya

konmalıdır. Aktüel kuruluĢun saptanmasında fonksiyonel envanter gerçekleĢtirilmelidir.

MeĢçere amaç kuruluĢu ve optimal kuruluĢ saptanmadan ve aktüel kuruluĢun optimale

getirilmesindeki seçenekler tartıĢılmadan etaya karar verilmemelidir. Münferit planların

silvikültür planı özelliğinden çıkarılması için sürekliliğin gerçekleĢtirilme koĢulları

tartıĢılmalıdır.

Münferit uygulaması ile ilk plan döneminde üretim fazla saptandığından orman

köylüsünün eline fazla para girdiği görülmektedir. Ġkinci plan döneminde etanın düĢmesi ile

orman üzerinde baskı meydana geleceğinden sosyo-ekonomik sorunların çözümünde kalıcı

önlemlere baĢvurulmalıdır.

Devamlı orman bölmeciklerinde küçük alanlarda grup gençleĢtirme çalıĢmaları yapmak

entansif çalıĢmayı gerektirir. Her bölmecikte gençlik grupları tespit etmek, gençlikleri teĢvik

Page 359: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

edici silvikültürel müdahaleler gerçekleĢtirmelidir. Bu tür tercihler yapılamıyorsa, yani

bölmeciklerde yeterli gençlik grubu yoksa, grup gençleĢtirme çalıĢmaları yapılmalıdır.

Gençlik gruplarının krokilendirilmesi, GPS ile konumlandırılması veya etraflarının boyanarak

bulunmaları kolaylaĢtırılmalıdır.

AynıyaĢlı ve aynı boylu, tek tabakalı meĢe, kayın, ladin ve sarıçam bölmecikleri devamlı

orman iĢletmeciliğine konu olduğunda entansif çalıĢmayı yapabilmek çok zordur. Bu yapıdaki

bölmeciklerin maktalı ormanlar kapsamında değerlendirilmesinde yarar vardır. Doğal

ormanları yoğun olarak iĢletmektense, genetik yönden üstün fidanlarla kurulu endüstriyel

ağaçlandırma alanları oluĢturulmalıdır. Doğal ormanlar üzerindeki üretim baskısı

azaltılmalıdır. Bu Ģekliyle, toprak koruma, su üretimi, yaban hayatı, rekreasyon, biyolojik

çeĢitlilik ve gen kaynağına daha fazla katkı sağlanmalıdır.

Türkiye gibi, farklı ekolojik, coğrafik, jeolojik, edafik, topoğrafik, ekonomik ve

demografik koĢullara sahip bölgeler için model plan çalıĢmaları yapılması yerinde bir

karardır. Fakat, model plan çalıĢmalarını, en az bir plan dönemini kapsayacak pilot

çalıĢmaları görmeden yaygınlaĢtırmak, geri dönülmez hatalara yol açabilir. Plan yapımındaki

eksiklik ve hataların giderilebileceği ama, silvikültürel uygulamalardan doğan hataların

giderilmesinin yüzyıllar alabileceği unutulmamalıdır.

Entansif ormancılık yapan ülkelerin geliĢtirdiği ve önerdiği modellerin, ülkemiz

koĢullarına uyması mümkün değildir. Münferit planlama bu görüĢü doğrulamaktadır.

BaĢlangıçta Alman Modeli esas alınmıĢken zamanla kendi bünyemize oturtmaya çalıĢtıksa da

baĢarılı olamadık. Çünkü, koĢullarımız ve sorunlarımız büyük, zor ve karmaĢıktır. Bizde,

ormanın sahibi ve sınırı tam olarak belirlenememiĢtir. Bu konuda 21. yüzyıl ayıbı

yaĢanmaktadır. Arazilerin yeteneklerine göre kullanımı söz konusu değildir. Ormanların

fonksiyonları haritalanmamıĢtır. Orman iĢletme amaçları orman iĢletmelerince değil, merkezi

otorite tarafından standart olarak belirlenmektedir. Orman ekosisteminin tanınması

sağlanmamıĢtır. Ormanla halk içiçedir. Halkın yaĢadığı sosyo-ekonomik sorunlar, ormana

müdahaleyi gerektirecek boyuttadır. Ülkemizde % 80 oranında yaĢanan erozyon, model

öneren ülkelerde bulunmamaktadır. Hiçbir ülke, Türkiye gibi suyun stratejik önemi ile karĢı

karĢıya değildir. Uzun bir üretim süresine sahip, doğaya açık, karmaĢık sorunları içeren

ormancılığı, liyakat sistemine uymayan personelle yapmaya çalıĢtığınız zaman değil model

oluĢturmak, ancak yıkım oluĢturabilirsiniz. 1000 hektarlık iĢletme Ģefliğinde ormancılık yapan

mühendisle, ortalama 15000 hektarlık alanda Ģeflik yapacak orman mühendisini modelleme

yapma yarıĢına koyamazsınız. Bu nedenle, dıĢtan gelen modellere değil, kendimizin yapacağı

çalıĢmalara ağırlık vermeliyiz. Aksi halde, sürdürülebilir ormancılık anlayıĢımız Ortadoğu

ülkeleri ayarında kalacaktır.

5- KAYNAKLAR

Asan, Ü, 1997: Amenajmanda Yeni Model Forumu, Orman Müh. Odası yayın No: 20, s 25-

28, Ankara

Ata, C. 1997: Amenajmanda Yeni Model Forumu, Or. Müh. Odası yayın No: 20, s 20-25

BaĢkent, E.Z. 1999. Türk-Alman Ormancılık Projesiyle gündeme gelen Amenajmanda Yeni

Model’in ÇağdaĢ Orman Amenajmanı YaklaĢımı Doğrultusunda Değerlendirilmesi,

Bölüm I ve Bölüm II. Orman Mühendisliği Dergisi, 36(2), 21-32 s.

Boğaz, H. 1996: Model Amenajman Planlamasının Devrek Orman ĠĢletmesindeki

Uygulaması, Uygulamadan Doğan Problemler ve BaĢarılar, Türk Alman Ormancılık

Proje haber., s 10-12

CoĢkun Ö, 1997: Model Plan Toplantısı, 6 Aralık 1997, Gölcük, Bolu.

Page 360: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ÇetintaĢ, C. 1997: Model Planların Silvikültürel Pratiği, Forum, 21 Mart 1997, Ankara

Efendioğlu, M.1999. Türk Alman Ormancılık Çerçevesinde Düzenlenen Amenajman Planları

ve Ülkemizde Uygulama Olanakları, Or.Müh. Der. Sayı:4, s 27-32

Geray, U. 1997 Amenajmanda Yeni Model Forumu, Or. Müh.Odası yayın No: 20, s 12-16

Gül A. 1997: Batı Karadeniz Bölgesi Yapraklı Orman ĠĢletmeciliği Model Orman

Amenajman Planlarının Değerlendirilmesi, KTÜ Or. Fak. Sem no: 4, s 83-

90,Trabzon

Kahveci,O. 1992: Yapraklı ve KarıĢık Ormanların Amenajmanı ve Silvikültürü,

Ormancılığımızda Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü, ve geleceğine ĠliĢkin

Genel GörüĢme, Bildiriler, s.119- 133, Ankara

Köse, S. ve Ark. 2002: Münferit Planlamanın Ladin Ormanlarında Uygulanabilirliği, II.

Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi Bildirisi, 10 s., Artvin.

Meriç K. 1997: Amenajmanda Yeni Model Forumu, Orman Müh. Odası yayın No:20

Meriç, 1997: Model Plan Toplantısı, 6 Aralık 1997, Gölcük,Bolu

Meriç, K. 2002: Münferit Orman Amenajman Planlaması, Artvin Orman Fakültesinde

Sunulan Konferans, 11 Ocak 2002, 5 s. Artvin

OdabaĢı, T. 1997: Amenajmanda Yeni Model Forumu, Or. Müh.Oda yay No: 20 s. 16-20

OdabaĢı, T. 1997: Model Plan Toplantısı, 6 Aralık 1997, Gölcük,Bolu

OGM, 1989,1990, 1991: Türk Alman Ormancılık Seminerleri 3 cilt, Ankara

OGM, 1999: Münferit Orman Amenajman Planlaması, Teknik Ġzahname, 103 s, Ankara

ġimĢek, Y, 1997: Amenajmanda Yeni Model Forumu: Or. Müh. Oda Y. No: 20, s. 7-11

Ulukanlıgil,A. 1992: Karadeniz Bölgesi yapraklı Tür Ormanların Ġdaresi Projesi, Orman

Bakanlığı Dergisi, sayı:11, s 20-25

Page 361: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

UZAKTAN ALGILAMANIN ORMAN AMENAJMAN PLANLAMASINDA

VE BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ KURULMASINDAKĠ ÖNEMĠ

Prof. Dr. Selahattin KÖSE* ArĢ. Gör. Günay ÇAKIR

*

[email protected] 0 462 3772879 [email protected] 0 462 3773550

ArĢ. Gör. Turan SÖNMEZ* ArĢ. Gör. Fatih SĠVRĠKAYA

*

[email protected] 0 462 3773550 [email protected] 0 462 3773550

Kısa Özet

Dinamik bir yapı arz eden ve doğaya açık karmaĢık sistem olan ormanların planlanması için

çeĢitli verilere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle veri toplamanın ne kadar zor ve zaman alıcı

bir süreç olduğunu göz önüne alırsak, uzaktan algılamanın veri elde etmedeki rolü daha

açık olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu bildiride; uzaktan algılamanın orman amenajmanına

olan katkıları dile getirilecektir. Uzaktan algılamada; hava fotoğrafı, uydu görüntüsü ve

sayısal hava fotoğrafı kavramları üzerinde durularak, aralarındaki farlılıklar, birbirlerine

karĢı olan avantaj ve dezavantajları belirtilecektir. Özellikle uzaktan algılamada çözünürlük

kavramı (konumsal, zamansal, ıĢınsal ve parasal) üzerinde durulacak ve orman amenajmanı

açısından önemi belirtilecektir. Hangi uzaktan algılama tekniğini, hangi amaçlar için ne

kadar hassasiyette kullanabiliriz sorularına cevap aranacaktır. Bugün uzaktan algılama

teknolojisine sahip ülkelerin gelmiĢ oldukları son aĢamaları ve ülkemizin bunların

neresinde olduğu üzerinde durulacaktır. Uzaktan algılama verisi iĢleyen bilgisayar yazılım

ve donanımları hakkında bilgi verilecektir. Uzaktan algılamayla elde edilen verilerin orman

bilgi sistemlerine aktarımını ve sağladığı avantajlar üzerinde durulacaktır. Orman bilgi

sisteminin oluĢturulmasında ve ulusal orman envanteri kapsamında uzaktan algılamanın ne

derece bir ağırlığa sahip olduğu belirtilerek, veri eldesinde karĢılaĢılan zorlukları, olumlu

ve olumsuz yönleriyle belirterek; çeĢitli öneriler sunulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Uzaktan algılama, hava fotoğrafı, uydu görüntüsü, sayısal hava

fotoğrafı, çözünürlük, orman bilgi sistemi.

1. GĠRĠġ

Orman amenajman uygulamaları açısından uzaktan algılamanın önemi gün geçtikçe

artmaktadır. Uzaktan algılama; cisimlere doğrudan temas etmesizin veri elde etme Ģeklinde

tanımlanmaktadır. Uzaktan algılama verilerinin baĢlıca özelliği geniĢ yeryüzü parçalarına ait

büyük çapta konumsal veri içermesidir. Bu büyüklükteki veri zenginliğinden etkin bir Ģekilde

yararlanılması ise doğal olarak bu verilerin coğrafi veriye dönüĢtürecek yeterli düzeyde

personelin, veri yönetim ve iĢleme sistemlerinin varlığına bağlıdır.

Sözü edilen coğrafi bilgiye olan gereksinim ülke boyutuna indirgediğinde, kalkınma

amaçlı gereksinimler küçümsenemeyecek boyuttadır. Gerek doğal kaynak envanterinin

sağlıklı tutulması, gerek bu kaynakların yanında yenilerinin de bulunup ortaya çıkarılması ve

gerekse çevrenin bilinçli korunması bugün ve gelecekte en önemli sorunlarımızdan biri

olacaktır. Her geçen gün hızla tükenen doğal kaynakların akılcı yöntemi, sürdürülebilirliliği,

planlı bir yapıya kavuĢturulması, çevre kirliliğinden korunması ve arındırılması, kalkınmaya

yönelik çabaların ekonomik, zamanında ve çevreye en az zarar verici nitelikte

* KTÜ Orman Fakültesi Orman Amenajmanı Anabilimdalı

Page 362: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

gerçekleĢtirilmesi için karar verici organların sayısal coğrafi bilgi gereksinimleri gittikçe artan

önem kazanmaktadır. Gereksinim duyulan bu sayısal bilgilerin verilecek kararlardaki

etkinliği, güncellikleri ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Güncel bilgi sağlamanın bir yolu

da geliĢen teknolojinin sunduğu olanaklardan olabildiğince yararlanan sistemlerin

oluĢturulmasında yatmaktadır (ÖNDER 2000).

Orman amenajmanında stratejik planlama, belli zamanda ve konumlarda yeterli

miktarda ve kalitede orman ürünlerinin ve aynı zamanda hizmetlerin sürekliliğinin

sağlanmasına izin verecek faydalanmanın düzenlenmesi, ürünlerin taĢınması ve dağıtımı,

silvikültürel müdahalelerin kararlaĢtırılması ve ormanın koruma tedbirleriyle güvence altına

alınması dörtlüsünün entegre halinde tasarımı ve uygulanması iĢlemidir. Bu dört elemanın

coğrafi konum ve zamanla kuvvetli bir iliĢkisi vardır. Burada önemli olan husus, zaman ve

coğrafi konumun orman amenajmanıyla doğrudan yakın iliĢkide olmasıdır. Bu verilere daha

birçok ormancılık dalını ekleyebiliriz. Bu durumda ormancılık açısından, güncelleĢtirilmiĢ ve

güvenli sayısal haritalarla donatılmıĢ orman envanteri ile gerçekleĢtirilebilir. Uzaktan

algılamanın ve coğrafi bilgi sistemlerinin orman amenajmanına katkıları da burada

yatmaktadır (YOMRALIOĞLU 2000).

Uzaktan algılama sadece orman amenajmanında değil, diğer ormancılık bilimlerinde ve

disiplinlerde de etkin olarak kullanılmaktadır. Bunlar:

a. Doğal çevreye ait (ekosistem, arazi yüzeyi, meteorolojik ve hidrolojik veriler, flora ve

fauna) bilgiler,

b. Ġnsanların yapmıĢ oldukları etkiler (yerleĢim alanları, doğal kaynak planlaması, Ģehir

planlaması) sonucu oluĢan veriler,

c. Çevresel kirliliğin belirlenmesi,

d. Çevresel etkilerden insanların nasıl etkilendiklerinin belirlenmesi gibi durumların

belirlenmesinde uzaktan algılamadan yararlanılmaktadır.

2. UZAKTAN ALGILAMANIN ORMAN AMENAJMANINA KATKILARI

Genel anlamda orman amenajmanı ormanların geleceği hakkında kararları etkileyen

biyolojik, sosyal, ekonomik ve diğer faktörlerin tümünü bütünleĢtirme gibi zor bir görevi

üstlenmektedir. Orman ekosisteminin devamlılığını ve stabilitesini sağlamak kaydıyla

toplumun ormandan olan her türlü ihtiyaçlarını optimal Ģekilde karĢılamak için gerekli en

modern yöntem veya metodu kullanarak ormandan en uygun yararlanma Ģekline karar

verilerek ormanın kontrol altına alınması orman amenajmanının özünü oluĢturmaktadır.

Orman amenajmanı nihayetinde karar verme süreci olduğu için kararların alınmasında

kullanılacak verilerin güvenli, uyumlu, yeterli, geniĢ çaplı ve detaylı olması ve aynı zamanda

ekonomik olarak hızlı ulaĢılabilir olması gerekmektedir (BAġKENT 1996).

Uzaktan algılama verileri geniĢ alanlara yönelik değerlendirmelerde hızlı bir veri

toplama yöntemi olması nedeniyle sürekli artan bir oranda kullanım alanı bulmaktadır.

Yüksek çözünürlüklü ve yılın değiĢik zamanlarında rahatlıkla elde edilebilen uzaktan

algılama verileri, geniĢ arazi parçalarının izlenmesine ve bilgi sistemlerinin oluĢturulmasına

oldukça büyük katkı sağlamaktadır.

Bütün dünyada arazi kullanım sınıflarının belirlenmesinde; uydu verileri, uçak

tarayıcıları verileri ve hava fotoğrafları yardımıyla farklı doğruluk derecesi sağlayan değiĢik

sınıflandırma yöntemleri yapılmaktadır. Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemlerinin

kullanılmasıyla; yeryüzü sınıflandırmaları, planlama ve farklı kademelerdeki alanlarda karar

alma aĢamalarında önemli veri tabanı olarak hizmet sunmaktadır. Ayrıca uzaktan algılamayla

elde edilebilecek verilerin tahmin doğruluğu %80 ve bu oranın üzerindeyse sınıflandırma

doğru ve güvenilir kabul edilebilir (ERDĠN-KOÇ-YENER 1998).

Page 363: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Vejetasyon örtüsünün belirlenmesi herhangi bir ekosistem için önemli bir yapı arz

etmektedir. Yalnızca ağaç veya bitki türlerinin belirlenmesi değil onların kendi aralarında ve

yakın çevreleriyle olan değiĢimleri ve karıĢımlarının belirlenmesi önemlidir. Arazi örtüsü

kendi arasında homojen alt gruplara ayrılmakta ve sonradan yapılacak analizleri

kolaylaĢmaktadır.

Uzaktan algılama sürecini sırasıyla açıklayacak olursak; problemin ortaya konması,

verilerin depolanması, verilerin analizi ve bilgi sistemlerine verilerin sunulması Ģeklinde

olmaktadır. Orman amenajman planlarının yapılması içinde bu iĢlem sırası dikkate

alındığında uzaktan algılamanın önemi daha da açık ortaya çıkmaktadır. Çünkü amenajman

planlarının yapılması için öncelikle konumsal verilere ihtiyaç vardır. Bu verilerin büyük bir

çoğunluğu da uzaktan algılamayla elde edilmektedir.

Uygun nitelikli ve ölçekteki hava fotoğrafları yardımıyla bir plan ünitesinde ormanla

kaplı olan ve olmayan alanları ayırmak, ormanla örtülü alanda ağaç türü ve karıĢımı, doğal

geliĢim çağları, kapalılık ve bonitet gibi unsurlar yönünden birbirinden farklı olan kısımların

sınırlarını belli etmek, bunlara dayanarak da oldukça ayrıntılı meĢcere haritaları düzenlemek,

bu haritalardan her bir meĢcerenin özel yöntemlerle yüzölçümünü sıhhatli bir biçimde

hesaplamak mümkündür. GeliĢen bilgisayar teknolojisinden de yararlanarak bugün hava

fotoğrafları orman kadastrosu, orman amenajmanı, ağaçlandırma ve silvikültür, toprak-

ekoloji, orman yol inĢaatı, havza amenajmanı, hasılat bilgisi, orman koruma ve ormancılık

politikası bilim dallarına iliĢkin çok yönlü sorunların çözümünde kullanılmakta olup; bu ve

benzer konularda daha sağlıklı sonuçlara ulaĢabilmek amacıyla araĢtırmalar sürdürülmektedir

(SOYKAN 1986).

Vejetasyonun sınıflandırılmasında konumsal yapıya ait bilgilerin alınmasında ve veri

tabanlarının oluĢturulmasında Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS)

kullanılarak verilerin analizleri ve coğrafi sorgulamaları bilgisayara dayalı olarak

yapılmaktadır. Uzaktan algılamanın temel görevi, Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamına veri

sağlamaktır. Uzaktan Algılama verilerinin iĢlenmesi (görüntü iĢleme) sayesinde elde edilen

harita ve görüntüler Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamında değerlendirilmektedir. OluĢturulan

yeni haritalar çok rahatlıkla güncelleĢtirilmektedir. Birden fazla harita üzerinde analizler

yapılabilmekte ve geniĢ alanları kaplayan doğal kaynaklara ait etkin planlamalar

oluĢturulmaktadır.

AraĢtırma ve istatistiklere göre dünyada mevcut bütün bilgilerin %80’e varan kısmı

konumsal niteliktedir; yani arazi, çevre veya bir konuma bağlı bilgilerdir. Yine kullanıcı

ihtiyaçlarını tespit etmek için Ģehir ve bölge planlamaları hakkında yapılan diğer bir

araĢtırmaya göre de %90’ın üzerinde konumsal bilgiye ihtiyaç duyulduğu tespit edilmiĢtir. Bu

kadar fazla ve değiĢik yapıdaki bilgilerle baĢa çıkabilmek ve bunları toplumun refahını

düzenleyecek Ģekilde hizmetine sunabilmek için büyük bir uzmanlık alanına ihtiyaç vardır.

ĠĢte çağımızda Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) olarak bilinen bu disiplin konumsal verileri

(grafik ve öznitelik) elde etmek, depolamak ve değiĢik Ģekillerde inceleyerek insanlara

sunmak için ortaya çıkmıĢtır. Ormancılığın da konuma bağlı açık bir sistem bilimi olduğu

düĢünüldüğünde ormancılıkta konumsal veriye son derece ihtiyaç duyulduğu dolayısıyla

ormancılıkla doğrudan iliĢkili olduğu görülmektedir (KÖSE-BAġKENT 1993).

Konuya CBS açısından bakacak olursak uzaktan algılama verileri, CBS’ye veri sağlayan

en önemli veri kaynağı olmaktadır. Bu kaynakların gücü, sağladığı doğruluğun yanı sıra geniĢ

alanları da kapsaması önemini daha da artırmaktadır. Özellikle bugün ve yakın gelecekte uydu

görüntülerinin eriĢtiği kalite düzeyi ve paralelinde geliĢen bilgisayar yazılım ve donanımları

göz önüne alındığında, orman amenajmanı için gerekli olan coğrafi veri tabanının

güncelleĢtirilmesi kolaylaĢacaktır.

Page 364: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Coğrafi Bilgi Sistemleri için fotogrametrik yöntemle veri toplamada kaynak materyaller

hava fotoğrafları ve uydu görüntüleridir. Uzaktan Algılama yöntemleriyle toplanan bu

vektörel verilerin harita sayısallaĢtırılması ile toplanan verilerden en önemli farkları; üç

boyutlu olmaları, alet duyarlılığına ve ölçeğe bağlı olarak hassasiyetin + 1 metre düzeyinde

olması ve güncelleĢtirme kolaylığıdır (ÖNDER 2000).

CBS’nin, Ormancılıkta ilk kullanım basamağı, orman bilgi sisteminin temelini oluĢturan

orman envanterinin hazırlanması ve meĢcere haritalarının sayısal olarak düzenlenmesidir.

Kısaca sayısal orman envanterinin yapılmasıdır. Genel olarak belirlenen amaçlara göre orman

ürün ve hizmetlerinin ne zaman, nerede, nasıl bir Ģekilde ve ne kadar alınacağının tespiti ve

uzun vadede sürekliliğin sağlanması orman amenajmanının iskeletini oluĢturmaktadır

(BAġKENT-JORDAN 1991).

3. UZAKTAN ALGILAMADA VERĠ ELDE ETME ÇEġĠTLERĠ

3.1. Uzaktan Algılamada Veri Elde Etme Araçları

3.1.1. Alçak-Yüksek Ġrtifalı Uçaklar

Uçaklardan elde edilen Uzaktan Algılama verileri; dünya yüzeyinde yaklaĢık olarak

1-20 km yükseklikten alınan verilerdir. Bu uçaklardan arazi hakkında iki boyutlu ve üç

boyutlu görüntü oluĢturacak Ģekilde veriler analog ve sayısal biçimde elde edilmektedir.

Özellikle; yaprak miktarı, klorofil, azot miktarı, toprak hakkında çeĢitli bilgiler yangınların

oluĢturduğu durumların belirlenmesinde etkin olarak kullanılmaktadır. Ayrıca sayısal arazi

modeli oluĢturmada ve ortofoto haritaların üretilmesinde de kullanılmaktadırlar. Birçok ülke

yüksek çözünürlüğe sahip uzaktan algılama verisini elde etmek için yüksek irtifaya sahip

uçaklardan daha fazla yararlanmaktadır. Özellikle uzayda doğal kaynak uydusuna sahip

olmayan ülkeler bu konuya daha sık eğilmektedirler. Ancak burada elde edilen verilerin

kaplama alanı 12-36 km arasında değiĢmektedir. Çözünürlükleri ise pankromatik bazda

1 metre iken renkli bazda 4 metre civarında olmaktadır (JENSEN 1996).

3.1.2. Uzay Araçları

Uydulardan algılama doğal kaynakların izlenmesinde ilk günden bu ana kadar oldukça

geniĢ yer almıĢtır. Özellikle uzayda yer sahibi olmak isteyen ülkelerin günümüzde ulaĢmıĢ

oldukları durum dikkat çekicidir. Doğal kaynak izleme açısından 1/25000-1/100000 ölçekli

veri tabanlarının oluĢturulmasında uydu görüntülerinden yaralanılmaktadır. NASA tarafından

1972 yılında baĢlatılan doğal kaynakların uzaydan izlenmesi, günümüzde birçok dünya ülkesi

tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Her geçen gün bu alanda yeni çalıĢmalar yapılmaktadır.

Doğal kaynakların planlanmasında uzaktan algılamanın bir dalı olan uzaydan veri elde etme

artan oranda yer bulmaktadır.

3.2. Uzaktan Algılama Veri ÇeĢitleri

3.2.1. Hava Fotoğrafı ve Ortofoto

Analog kameralarla uçaklardan çekilen fotoğraflar optik ve mekanik aletlerle

değerlendirilerek model oluĢturulmuĢtur. Analog olarak alınan fotoğraflar banyo iĢleminden

sonra fotogrametrik değerlendirme aletleri yardımıyla değerlendirilmeleri gerekmektedir. Üç

boyutlu değerlendirmede temel düĢünce, farklı iki noktadan çekilen fotoğraflar yardımıyla üç

boyutlu model oluĢturmaktadır.

Grafik yada çizgisel haritalar fotogrametrik olarak üretilmektedir. Fakat bu haritalar

arazi üzerinde bütün bilgileri içermemektedir. Oysa bir çok meslek disiplini (orman, arkeoloji,

ziraat, coğrafya, mimarlık gibi) harita üzerinden daha fazla bilgi sağlamak arzusundadır.

Ortofoto bu tür isteklere cevap verebilecek fotogrametrik yöntemlerle üretilen temelde bir

foto-haritadır. Ortofoto, bir fotoğrafın diferansiyel yataylanması ya da eğikliklerinin

giderilmesi ve resimdeki yükseklik farklarının ortadan kaldırılması Ģeklinde tanımlanır. BaĢka

Page 365: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

bir deyiĢle de resim eğikliği ve arazi yüksekliğinin her noktada aynı olmamasından

kaynaklanan fotoğraf hatalarının giderildiği ve üzerinde her doğrultuda ölçeğin sabit olduğu

fotoğraf tabanlı haritalardır (YOMRALIOĞLU 2000).

3.2.2. Uydu Görüntüsü

DeğiĢik spektral bandlar ve değiĢik çözümleme güçlerine sahip uydular bulunmaktadır.

Band sayısı ve çözümleme tiplerine göre kullanım amaçları da değiĢmektedir. Örneğin IRS1-

C LISS3 görüntüsü sahip olduğu 4 spektral bandla arazi örtüsü çalıĢmaları için idealdir ve

ölçek yaklaĢık olarak 1/35.000’dir ve Pan (siyah-beyaz) görüntüleri ise 5 metre çözümlemeli

olup ölçek 1/12.500’e kadar inmektedir. IKONOS Pan görüntüsü ise 1 metre çözünürlüğe

sahip olmakla birlikte 1/2400 ölçekte olmaktadır (YOMRALIOĞLU 2000).

Tablo 1: Uzaktan algılama uydularına ait genel özellikler

Doğal Kaynak

Ġnceleyen

Uydular

Ülke BaĢlangıç Tarihi

Çözünürlük/ Görüntü

GeniĢliği/ Yinelenme

Süresi

LANDSAT ABD 1972, 1975, 1978, 1982, 1984,

1994, 1999

30*30 m/185*185 km

16 gün- 3 gün

Resur, KOSMOS

Rusya

1979, 1984, 1987, 1994,1998

5-330 m/80-600 km

14-45 gün

SPOT

Fransa

1986, 1990, 1993, 1998, 2002

20*20 m./60*60 km.

2-3 gün

MOS, JERS,

AEDOS, ALOS Japonya

1987, 1990, 1992, 1996, 2003

24*24 m-2,5-10 m

100*100 km

17-41 gün

IRS

Hindistan

1988, 1991, 1995, 1997

72,5*36,5 m/70-148 km

5-22 gün

CBERS

Çin

1995, 1996

19,5-156 m/120*120 km

3-26 gün

RADAR sistemli Uydular

ALMAZ-1

Rusya 1991 15*15 m./40*40 km

ERS Avrupa 1991, 1994 30*30 m./100*100 km

JERS, ALOS Japonya 1992, 2003 10-100 m./75*70 km

SIR-C/ X, SAR

ABD, Ġtalya,

Almanya 1994, 1996 30*30 m./15*-50 km

RADARSAT Kanada 1995 30*30 m./50-500 km

ENVISAT Avrupa 2000 30*150 m./60-405 km

Page 366: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3.3. Sayısal Uzaktan Algılama Verisi

Sayısal uzaktan algılama da analog resimler yerini sayısal haldeki görüntülere

bırakmıĢtır. Bütün ölçme ve değerlendirme iĢlemleri bilgisayar ortamında yapılmaktadır.

Sayısal uzaktan algılamanın temel avantajlarını aĢağıdaki biçimde sayabiliriz

(YOMRALIOĞLU 2000):

a.Görüntü iyileştirme; görüntü sayısal olduğundan, bilgisayar ortamında renk ve ıĢık

Ģiddeti gibi çeĢitli görüntü iĢleme uygulamaları yapılabilir.

b.İşlem Kolaylığı; sayısal veriler sayısal olmayan verilere göre iĢleme tabi tutma daha

kolaydır. Bütün iĢlemler otomatik ve daha hassas bir Ģekilde yapılır.

c.Elde edilen verilerin elektronik ortamlarda saklanması; Coğrafi Bilgi Sistemleri

katmanlarına aktarımı açısından önemli bir kolaylık sağlamaktadır. Değerlendirme

sonuçlarının aynı anda izlenmesi hataları da azaltmaktadır.

d.Veri depolama; sonuç ürünlerini bilgisayar teknolojisinin sağladığı imkanlar

neticesinde ekonomik olarak saklanabilmektedir.

4. ÇÖZÜNÜRLÜK

Uzaktan algılama için önemli olan dört adet çözünürlük orman amenajman uygulaması

açısından önemlidir. Özellikle doğal kaynakların izlenmesinde konumsal, zamansal, ıĢınsal ve

parasal çözünürlüğün iyi olması gerekmektedir.

4.1. Konumsal Çözünürlük

Bir görüntüleme sisteminde ayrı olarak kaydedilebilen iki nesne arasındaki en küçük

uzaklığa konumsal çözünürlük denir. Algılayıcı tarafından alınan en küçük anlık görüĢ

aralığına piksel denilmektedir. Piksel arazide temsil edilen görüntüdür. Piksel boyutu ise arazi

hakkında ne kadar ayrıntının sunulacağını bildirmektedir. Konumsal çözünürlükle genel bitki

topluluklarını belirlemede iyi sonuç verirken, bitki türlerinin ayrımında bazen yetersiz

kalmaktadır. Buda arazide örnek alanlar alınması yoluyla giderilmektedir.

Bir görüntü sisteminde konumsal çözünürlüğün tanımlanması güç olmasına karĢılık

genelde kullanıcının amacına bağlı olarak dört faklı kritere göre tanımlanabilir:

a. Görüntü sisteminin geometrik özellikleri,

b. Hedef noktaların (ölçülecek noktaların) ayırt edilebilme yeteneği

c. Aynı hedef noktaların peryodik olarak ölçülebilme yeteneği

d. Küçük hedeflerin spektral özelliklerinin ölçülebilme yeteneğidir.

4.2. Zamansal Çözünürlük

Bir çok doğal nesne zaman içerisinde değiĢim göstermektedir. Bu cisimlere ait fiziksel

ve kültürel özelliklerin gözlenebileceği en uygun zaman aralıkları iyi tespit edilmelidir.

Zaman aralığı bazen senelerle ifade edilirken bazen de saatlerle ölçülmektedir.

Ormancılıkta uzaktan algılamanın en önemli faktörüdür. Bitki örtüsünün zamana bağlı

değiĢimi etki etmektedir. Orman amenajmanı amaçlı bir envanter çalıĢması için 10 yılda bir

algılama yapılması uygundur. Çevresel faktörlerin saptanmasında 3 yıl yeterliyken, arazi

kullanımı amaçlı uzaktan algılama ise yılda bir kez yapılmaktadır. Mevsime bağlı

değiĢiklikler yanında tarımsal etüdler 1-2 haftalık sürede gerçekleĢtirilmektedir. Bitki

hastalıkları veya orman yangınlarının kontrolü amacına yönelik uzaktan algılama günlük

yapılır. Yangına duyarlı bölgelerin devamlı izlenmesi ormancılıkta arzulanan bir durumdur

(KÖSE 1997).

Uzaktan algılamanın en önemli iĢlevlerinden biri de zaman içerisindeki değiĢimleri

izlemek olduğundan, algılayıcı sistemin ayırma gücü karakteristiklerinin belirlenmesinde

Page 367: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

zamansal ayırma gücünün önemi büyüktür. Uzaktan algılama iĢlemlerinin ekonomikliğinin ön

planda tutulduğu çalıĢmalarda diğer çözünürlük çeĢitleri gibi zaman boyutu da önemli bir yer

almaktadır.

4.3. IĢınsal Çözünürlük

Elektromanyetik spektruma karĢı algılayıcıların göstermiĢ oldukları duyarlılıktır.

Yeryüzünde bulunan nesnelerin ve arazi türlerinin değiĢik ıĢınsal özellik göstermeleri sonucu

tanımlama iĢlemi gerçekleĢmektedir. Uzaktan algılama yapan algılayıcıların da bu Ģekilde

tasarımlarının yapılarak istenilen ayrımları yapması düĢünülmüĢtür.

Mikrodalga görüntü toplayan uzaktan algılama araçları hariç, sayısal görüntülerin büyük

çoğunlukları çok bandlı algılayıcılar tarafından algılanmaktadır. Bunun anlamı tek bir görüntü

ayrı ayrı spektral bandlara bölünmüĢ kayıtlardır. Zira yeryüzündeki nesnelerin spektral

özellikleri ile kendi özellikleri arasında sıkı bir iliĢki vardır. Bu iliĢkiden yararlanarak çeĢitli

band kombinasyonlarıyla çözümler aranmaktadır (YOMRALIOĞLU 2000).

Uzaktan algılama aletinin spektral ayırma gücü, kullanılan band geniĢliği ile belirlenir.

Kuramsal olarak ıĢınsal çözünürlük ne kadar çok küçük parçaya ayrılırsa, spektral ayırma

gücü de o oranda artar. Burada Ģunu unutmamak gerekir yüksek spektral ayıma gücü her

zaman iĢlemlerimizi kolaylaĢtırmaz. Çünkü algılayıcı tarafından daha fazla enerji alımı

olacak, bu da elde edilen veri karmaĢasını artıracaktır. Bazen de olumsuz olarak yüksek

ıĢınsal ayırma gücü karĢımıza çıkacaktır. Bunu iyi ayarlamak gerekir. En uygun spektral band

seçimi amaca göre değiĢmektedir. Örneğin bitki örtüsünün ayrımlanması için kızılötesi

bölgelerde dar bandlar kullanarak gözlemler yapılmaktadır.

4.4. Parasal Çözünürlük

Yapılacak olan çalıĢma alanını büyüklüğüne göre kullanılacak uzaktan algılama verisi

değiĢim göstermektedir. Asıl amaç yüksek teknolojiyi kullanmak değil parasal açıdan da

soruna en ucuz yoldan çözüm aramak olmalıdır. Her zaman uydu görüntüsü iyi çözüm sunsa

da, aynı çözümü hava fotoğrafları sağlıyorsa onları kullanmak gerekmektedir. Çünkü parasal

açıdan bakacak olursak, verileri hızlı, güncel ve doğru olduğu kadar en ucuz Ģekilde sağlamak

olmalıdır.

Tablo 2. Hava fotoğrafı (25*25 ebatında 1/15000 ölçekli %60-30 ön-yan bindirmeli)

sayısı ile bazı uyduların görüntülerinin karĢılaĢtırılması

Uydu Kaplama Alanı

km

Konumsal ve

Zamansal

Çözünürlük

1 uydu

görüntüsünde

kaç adet hava

fotoğrafı

LANDSAT 185*185 30*30 m.-16 gün 8686 adet

SPOT 60*60 20*20 m.-26 gün 913 adet

IRS 23*23 23*23 m.-25 gün 5045 adet

ERS 30*30 30*30 m. 35 gün 2538 adet

JERS 18*18 18*18 m. 44 gün 1427 adet

IKONOS 11*11 1*1 m. - 44 gün 30 adet

Page 368: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5. DÜNYADA VE ÜLKEMĠZDEKĠ UZAKTAN ALGILAMA DURUMU

Yüksek dağ tepelerinden baĢlayan, Balon ve uçaklarla devam eden ve uzayla sonuçlanan

uzaktan algılamayla veri eldesi, dünyada ve ülkemizde artık artan oranda kullanılmaktadır.

Özellikle doğal kaynaklara yönelik analizlerde bu çalıĢmalar daha da kapsamlı olarak

sürdürülmektedir. Dünya ticaret piyasasında bu alanda çalıĢan değiĢik dallarda bir çok firma

yer almaktadır. Her geçen gün uzaktan algılamaya ve görüntü iĢlemeye yönelik yeni yeni

eklentiler yapılmaktadır.

5.1. Bilgisayar Yazılım ve Donanımları

Günümüz teknolojisinde uzaktan algılama verisi sayısal olarak kaydedilmekte ve

gerçekte tam görüntü yorumlama ve analizi, bazı sayısal iĢlem elemanlarıyla

gerçekleĢtirilmektedir. Sayısal görüntü iĢleme için; en geniĢ bellek kapasitesine sahip hızlı bir

bilgisayar, veri iĢleme için uygun bir yazılım ve diğer ihtiyaçlar için duyulan malzemelerden

oluĢmaktadır (YOMRALIOĞLU 2000).

Tablo 3’dende anlaĢılacağı gibi görüntü iĢleme özelliğine ait tüm programların bir

dökümanı oluĢturulmuĢ ve etkin olanların sayısı çok fazla olmadığı görülmektedir. Bunların

arasından ERDAS Imagine, GRASS, Intergraph ve Micro Images adlı programlar tüm

iĢlemler rahatlıkla yapmaktadırlar. Bilgisayarda çalıĢma ortamları DOS/UNIX MACINTOSH

ve WINDOWS ortamlarıdır. Ayrıca bu programların birçok ağ bağlantı yapma olanağı

sayesinde diğer bilgisayarlara bağlanarak veri aktarımı yapma olanakları da vardır.

Bilgisayarların görüntü biçimleri de 512*512 piksel boyutundan büyük olmalıdır.

Çünkü elde edilen ve bilgisayar ortamında yorumlanacak olan uzaktan algılama verilerinin

ayrımlanması ancak bu boyut ve üzerindeki donanımlarda sağlanabilir. Bir kullanıcı açısından

uzaktan algılama verilerini iĢlemek için mutlaka etkin ve iyi bir bilgisayar donanımına gerek

vardır. Çünkü çalıĢma alanları o kadar geniĢ alanlarda ve büyük bellek isteyen boyutlarda

olduğundan bu zorunluluk daha da ön planda olmaktadır.

Bilgisayarın monitöründen tut iĢlemcisine ve kullandığı yazılımlarla uyuĢmasına kadar

bir çok özellik etkin olmak zorundadır. Böylelikle görüntü iĢleme ve yorumlama daha rahat,

hızlı ve doğru yapılacak, ayrıca bizim için önemli olan hızlı karar vermede sağlanacaktır.

5.2. Uzaktan algılamanın Orman bilgi Sisteminde ve Ulusal Orman Envanterindeki

Yeri

Ormancılığın çok amaçlı fonksiyonlarını dikkate alacak, onun karmaĢık ve aynı

zamanda dinamik yapısına uyacak, ormancılığın problemlerine hızlı ve doğru çözüm

getirilmesine yardımcı olacak, bilgisayar destekli bir coğrafi bilgi sisteminin oluĢturulması,

her Ģeyden önce bu sisteme girilecek olan verilerin doğruluğu ve yeterliliğine ve iyi bir

Ģekilde tasarlanmasına bağlıdır. Bir coğrafi bilgi sistemi ve dolayısıyla, bu bazda

oluĢturulacak bir orman bilgi sistemi genel olarak farklı tematik bilgilerin farklı bilgi

katmanlarında depolanmasına olanak tanır. Bilgilerden ve sistemlerden yeterli derecede

yaralanılabilmesi, sistemde planlanacak yeterli sayıda bilgi katmanının olmasına bağlıdır. Söz

konusu bilgi katmanlarının belirlenmesinde de ülke ve bölge Ģartlarının dikkate alınması

gereklidir (ERDĠN-KOÇ-YENER 1998). Dünyada GeliĢmiĢ Ülkelerde Ulusal Orman

Envanteri (UOE) için uydu görüntülüleri ve hava fotoğrafları kullanımı çok yaygın hale

gelmiĢtir. Uzaktan algılama ile bilgi toplama yersel metodlara göre bilgi toplamadan daha

ucundur. Diğer taraftan uzaktan algılamayla alınan örüntülerinden alınan ölçümlerde

matematik anlamda emin ve güvenilir iliĢkiler kurmak olanaklıdır. Ayrıca yersel metodlarla

kombine olarak çalıĢıldığında alınacak örnekleme alanı sayısında %25 oranda azalma

olacaktır. Uzaktan algılamayla aynı alana ait çok kısa zaman aralıklarıyla veri toplamak

mümkündür (ASAN-BAġKENT-ÖZÇELĠK 2001).

Page 369: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 3. Genel Görüntü ĠĢleme Programlarına Ait Bilgiler (JENSEN 1996).

(Fonksiyonları; = üstün kapasiteli: = orta kapasiteli: --= az veya kapasitesi yok)

Görü

ntü

ĠĢl

eme

Sis

tem

leri

Çalı

Ģma O

rtam

ı

Ön

ĠĢl

eme

Görü

ntü

lem

e ve

Zen

gin

leĢt

irm

e

Bil

gi

ve

çık

art

ma

Yen

ilen

me

Görü

ntü

/Hari

ta

Kart

ogra

fya

CB

S

Görü

ntü

ĠĢl

eme/

CB

S

Adobe photoshop Dos/Mac/UNIX -- -- -- -- --

CAD overlay GS Dos -- -- -- -- --

CORE Hard Core Dos/UNIX -- -- -- --

CORE Image Net Dos/UNIX -- -- -- -- --

Decision Images Dos --

Earth View Dos -- -- -- --

EIDETIC Dos -- -- -- --

Esri Arc-Info GRID UNIX --

Dragon Dos -- -- -- --

ERDAS Imagine Dos/UNIX

ER-Mapper UNIX --

GAIA Macintosh --

GENASYS Dos/UNIX -- -- -- --

GenIsis Dos -- -- -- --

Global Lab Image Dos -- -- -- -- -- --

GRASS UNIX

IDRISI Dos --

Intergraph UNIX

PCI Dos/UNIX --

R-WEL Dos --

MacSadie Macintosh -- -- -- --

MicroImages Dos/UNIX

MOCHA Jandel Dos/Windows -- -- -- --

Ortho View UNIX -- -- -- -- --

SPANS GIS/MAP Dos/Mac --

VISILOG Dos/UNIX -- -- -- --

Page 370: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Tablo 4. ÇeĢitli iĢlemlere göre uyduların durumları

(M: Mükemmel, K: KullanıĢlı Ak: Az KullanıĢlı *: Kullanılmaz)

Uydular

Arazi

kullanımı

Lan

dsa

t T

M

Lan

dsa

t M

SS

ER

S S

AR

ER

S L

BR

ER

S A

TS

R

JER

S-1

-SA

R

JER

S-1

OP

S

RE

SU

RS

-01

NO

AA

AV

HR

R

KV

R 1

000

TK

-350

MK

-4

KF

A 1

000

Çevre M K AK AK K AK M K AK M AK K K

Deniz K AK M K M K K K M AK K AK AK

Zarar M K M M AK K M K AK M AK K K

Coğrafi

Haritalama M K M K * M M K AK K AK AK AK

Arazi

kullanımı M M K AK K K K M K M K M M

Su K AK M K AK M K AK AK K AK K K

Atmosfer * * * M AK * * * K * * * *

Meteoroloji * * * M AK * * * M * * * *

Buz K AK K M AK K K M M AK K AK AK

Genel AK K AK AK M AK AK M M * K * *

Ülkemizde ise halen UOE kapsamında orman amenajman planlarındaki verilerinden

yararlanılmaktadır. 1963 yılından sonra ormancılığımızda uzaktan algılama verilerinin

kullanılmaya baĢlandığını düĢünürsek bu konuda nedenli çalıĢmaların yetersiz kaldığını

görebiliriz. Gerek devlet gerekse özel sektörlerin ormanlardan sağlamıĢ oldukları yararlar

dikkatle incelendiğinde UOE için daha fazla çaba harcanmalıdır. 5 yıllık kalkınma planlarında

yer alacak olan ulusal orman değerleri ne kadar güncel olursa o kadar da sağlıklı kararlar

alınacaktır.

Son yıllarda artan çevre bilincine paralel olarak özellikle küresel iklim değiĢimi ve diğer

çevre sorunlarının çözümlenmesinde orman kaynaklarının rol ve öneminin giderek

belirginleĢmesi, sürekli değiĢim halindeki bu kaynağa iliĢkin sayısal bilgilerin çeĢitlenmesi ve

de kısa zaman aralıkları ile sık sık güncelleĢtirilmesi gerekmektedir. Rio konferansı ve

Helsinki sözleĢmelerine imza koyan tüm ülkelerde çeĢitlenen bu verilerin belirli aralıklarla

güncelleĢtirilmesi istenmektedir. Türkiye’de bu ülkelerden biri olduğuna göre, orman

kaynağına iliĢkin sayısal verileri düzenli olarak elde etmek ve bunları zamanında

güncelleĢtirmek zorundadır (ASAN-BAġKENT-ÖZÇELĠK 2001).

6. VERĠ ELDESĠNDEKĠ KARġILAġILAN ZORLUKLAR

Özellikle pasif algılama yapan sistemlerde atmosfer koĢulları ve günün değiĢik

zamanlarında veri alımı sırasında çok zorluklarla karĢılaĢılmaktadır. Bulutların ve dağ

Page 371: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

gölgelerinin etkileri uzaktan algılamayı etkilemektedir. Hava fotoğraflarındaki topoğrafik

kayma, eğiklik, uçağın uçuĢ sırasında meydana gelen açıklıklar ve dar alanları kapsamaları

olumsuz bir yön teĢkil etmektedir. Ayrıca hava fotoğraflarının bu olumsuzlukları yanında

yorumlayıcı faktörü de vardır.

ġu anda coğrafi veri uygulamalarına en yakın olan görüntüler SPOT ve LANDSAT

uydularından elde edilmektedir. Özellikle 1/50.000 ölçekli veri tabanı üretiminde SPOT

görüntüleri üstünlüğünü devam ettirmektedir. Ancak konuya iliĢkin olarak Ģunu da belirtmek

gerekir ki, 1/50.000 ölçeğinde veri tabanı oluĢturmada sadece uydu görüntüleri yeterli

değildir. Uydu görüntülerinin kullanımı mevcut veri tabalarının güncelleĢtirilmesi için

uygundur. Veri tabanlarında mevcut eski bilgilerin yorumlama açısından önemleri büyüktür.

Yüksek çözünürlüğe sahip olan uydu görüntülerinde 1/25.000 ölçekli veya daha büyük ölçekli

veri tabalarına bilgi sağlanır ancak burada o zaman maliyet açısından hava fotoğrafıyla

kıyaslanma durumu ortaya çıkmaktadır. Olayın mali yönü de çok önem arz etmektedir

(ÖNDER 2000).

7. SONUÇ

Ticari bir sektör halini almıĢ ve orman amenajmanı açısından oldukça geniĢ kullanım

alanına sahip uzaktan algılamanın önemi anlaĢılmaktadır. Günümüzde ülkemiz açısından

uzaktan algılama yapan uydular ve yer istasyonları kurma konularında yeterli yatırım

olmadığından; çalıĢmalar yoğun olarak hava fotoğraflarından yapılmaktadır.

Ayrıca ham uydu verilerinden de doğal kaynakların incelenmesine ve görüntü

iĢlenmesine de baĢlanmıĢtır. Üniversiteler ve özel sektörlerde artık uzaktan algılama

verilerinden hem hava fotoğraflarını hem de uydu görüntülerini yorumlayarak planlamalar

yapmaktadırlar. Ancak Ģunu da belirtmek gerekir ki, 1963 yılından beri ülkemiz

ormancılığına etkin bir Ģekilde giren uzaktan algılama çalıĢmaları, henüz daha istenilen

seviyeye gelememiĢtir.

Orman amenajmanına temel kaynak konumsal verileri sağlayan uzaktan algılama

yöntemlerinden en etkin bir Ģekilde yararlanmak gerekmektedir. Bu konuda yeterli personel

yetiĢtirilmeli ve ülkemiz ormancılığına en son teknolojiyle hızlı, güncel ve doğru veriler

sunulmalıdır. Bunun sonucunca Orman Bilgi Sistemi oluĢturulmalı ve Ulusal Orman Envanter

bilgilerinin belli zaman zarfında güncelleĢtirilmeleri sağlıklı bir Ģekilde yapılmalıdır.

8. KAYNAKLAR

Asan, Ü., BaĢkent, E.Z., Özçelik, R., 2001, GeliĢmiĢ Ülkelerdeki Ulusal Orman Envanteri

Sistemleri ve Türkiye Ġçin Öneriler, I. Ulusal Ormancılık Kongresi, Ankara.

BaĢkent, E.Z., 1996. 21. Yüzyıl Ormancılığına Yeni Bir YaklaĢım: Sayısal Ormancılık, KTÜ

Orman Fakültesi, Güz Yarıyılı Seminerleri, No:1, Trabzon.

BaĢkent, E.Z., & Jordan, G.A. 1991. Spatial Wood Supply Simulation Modelling, The

Forestry Chronicle, 67(6): 610-621 p.

Erdin, K., Koç, A., Yener, H., 1998, Remote Sensing (Uzaktan Algılama) Verileriyle Ġstanbul

Çevresi Ormanlarının Alansal ve Yapısal DeğiĢikliklerinin Saptanması ve ORBĠS

(Orman Bilgi Sistemi)’in OluĢturulması, Ġstanbul Üniversitesi AraĢtırma Fonu, Proje

No: 636/210994, Ġstanbul.

Jensen, J.R., 1996, Introductory Digital Image Processing A Remote Sensing Perspective, 2nd

edition, USA.

Köse, S., 1997, Doğal Kaynak Ġnceleyen Landsat Uyduları, Güz yarıyılı seminerleri, K.T.Ü.

Orman Fakültesi, Seminer No: 3, Trabzon.

Page 372: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Köse, S., BaĢkent, E.Z., 1993, Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Ormancılığımızdaki Önemi, Orman

Bakanlığı, I. Ormancılık ġurası, 1-5 Kasım 1993, OGM, 195-204 s., Ankara.

Önder, M, 2000, Coğrafi Bilgi Sistemlerinde Uzaktan Algılama, Hacettepe Üniversitesi

Uluslar arası Karst Kaynakları Uygulama ve AraĢtırma Merkezi, Ders Kitabı,

Ankara.

Soykan, B., 1986, Ormancılıkta Foto Yorumlama, K.T.Ü. Orman Fakültesi, Ders Kitabı,

1986, 210 s., Trabzon.

Yomralıoğlu, T., 2000, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Temel Kavramlar ve Uygulamalar, 1. Baskı,

Trabzon.

Page 373: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

SÜREKLİ ORMAN İŞLETME SINIFLARI VE PLANLAMA İLKELERİ

Prof.Dr.Ünal ASAN*

Kısa Özet

Bu makalede sürekli orman kavramı çeşitli yönleri ile ele alınarak,

amenajman planlarında sürekli orman adı altında ayrılan işletme sınıfları

fonksiyonel planlama açısından değerlendirilmiştir. Sürekli orman

kavramında zaman içinde görülen anlayış biçimleri irdelenerek,. sürekli

orman işletme sınıflarının kurulma ve sürdürülebilme koşulları

açıklanmıştır. Bu işletme sınıflarının planlanmasında baz alınabilecek temel

araç ve kriterler sıralandıktan sonra, faydalanmanın düzenlenmesinde

kullanılabilecek amenajman metotlarına işaret edilmiştir.

1. GİRİŞ

Günümüzde geliĢmiĢ ülkeler hem aĢırı hammadde tüketimi ve hem de hızlı endüstrileĢmenin neden

olduğu hava kirliliği ve diğer çevre sorunları ile, dünya orman kaynaklarındaki azalmayı tehlike sınırına

dayamıĢlardır. Bu temponun sürmesi halinde yerkürede ortaya çıkacak olumsuz koĢulların insan yaĢamını tehdit

edeceğinin fark edilmesi üzerine, son zamanlarda dünya gündemine “Sürdürülebilir Kalkınma” adıyla yeni bir

kavram getirmiĢlerdir. Ne var ki; temelde, ormancılık faaliyetleri dıĢındaki endüstriyel üretim planlamaları için

söz konusu edilmesi gereken bu kavramın “Sürdürülebilir Ormancılık” adı altında ormancılık uygulamalarına

da sokulduğu gözlenmektedir. Sürdürülebilir kalkınma deyiminden esinlenerek lanse edilen bu kavramın özellikle

Orman Amenajmanı Biliminin doğuĢ nedeni olduğu kuĢkusuzdur. Ormancılıkta gayet iyi bilinen ve faydalanmayı

düzenleme amacıyla geliĢtirilen yöntemlerin temel ilkesi kabul edilen bu kavram, esasen 1700 lü yıllardan bu yana

tüm planlama faaliyetlerinde uygulana gelmektedir. Ancak, bu bağlamda sözü edilen sürdürülebilirlik sadece ürün

ve hizmet arzının sürdürülebilmesi anlamında değildir. Orman ekosisteminde kendiliğinden ortaya çıkan bu ürün

ve hizmetlerden yararlanırken, hem bunların oluĢumu üzerinde etken olan tüm doğal faktörlerin, ve hem de

ekosistem elamanları arasındaki karĢılıklı iliĢkilerin korunması anlamındadır.

Günümüzde sürdürülen kaynak tüketimi ve çevre bozulmasının devamı halinde pek çok bitki ve hayvan

türünün yok olacağı ve bu sonuçtan insan yaĢamının da olumsuz etkileneceği yalın bir gerçek olarak ortadadır.

Nitekim, ormanlarında yaptıkları geniĢ çaplı tür değiĢimi ile, doğanın binlerce yılda meydana getirdiği yöresel

ırkları ve meĢcere kuruluĢlarını iki yüzyıl önce kaybeden Batı ve Orta Avrupa ülkelerinde karĢılaĢılan ormancılık

sorunları, diğer ülkeler için ders alınacak anlamlı örneklerle doludur. Bu ülkelerde doğaya ters düĢen

mono-kültürlerin getirdiği ormancılık sorunlarına karĢı bir tepki olarak ilk defa 1920 li yılların baĢında gündeme

getirilen bu görüĢ son yıllarda “Doğaya Dönüş Hareketi” adı altında yeni den hız kazanmıĢtır. Bu yeni akımın

etkisiyle, yaĢamları tehlike altında olan bitki ve hayvan türlerinin koruma altına alınması, yaĢama ortamlarının

bozulmaması, biyolojik çeĢitliliğin geliĢtirilmesi ve zenginleĢtirilmesi, son yıllarda tüm dünya ülkelerinde doğal

kaynakların kullanımı sırasında kısıtlayıcı faktörler olarak ön plana çıkmaktadır. Çevre sorunlarının daha iyi

anlaĢılması ile giderek taraftar bulan bu akımın ülkemiz ormancılığına yansıtılması da doğaldır (ASAN 1999).

AĢırı kaynak tüketimi ve çevre bozulmasının neden olduğu bu olumsuz tablo karĢısında sadece ürün ve

hizmet akıĢı sürekliliğine dayanan klasik planlama sistemlerinin günümüzde artık yeterli olmayacağı açıktır. Bu

noktada mevcut orman ekosisteminin sadece alan ve servet itibariyle fiziksel büyüklüğünün değil, bu ekosistemi

oluĢturan elamanlar arasındaki iliĢki ve etkileĢim sürecinin de planlama sırasında korunup gözetilmesi gereği ortaya

çıkmaktadır. Nitekim, bu gerekçeden ötürüdür ki, klasik Orman Amenajmanı terimi yavaĢ yavaĢ yerini ekosistem

iĢletmeciliğini kapsayacak biçimde Ekosistem Amenajmanı kavramına terk etmeye baĢlamıĢtır. Bu değiĢimin bir

sonucu olarak da, sürdürülebilir ormancılık kavramı sadece ürün akıĢı sürekliliğini garantileyen bir terim değil,

ekosistem elamanları arasındaki doğal sürecin sürekliliğini de garantileyen yeni bir kavram olarak algılanmaktadır.

Süreklilik kavramındaki bu yeni anlayıĢ, planlamacıları orman kaynaklarını planlamada yeni model

arayıĢlarına itmiĢtir. Nitekim, bu bağlamda Möller’in Federal Almanya‟da 1920 – 1935 yılları arasında

Bahrentören‟deki Sarıçam Ormanından esinlenerek gündeme getirdiği“Sürekli Orman“(Daurewald) düĢüncesi

ve buna uygun olarak önerilen MeĢcere Bazında Planlama (Einzelplannung) tekniği Federal Almanya‟da uzun bir

aradan sonra yeniden canlandırılmıĢtır. Kanada ve ABD de son yıllarda geliĢtirilen Konumsal Planlama

(Landscape Planning), teknikleri de yine bu yöndeki çabaların birer ürünü olarak karĢımıza çıkmaktadır.

_________________________________________________

*Ġ.Ü.Orman Fakültesi, Orman Amenajmanı Amabilim Dalı, Öğretim Üyesi

Yayın Komisyonuna sunulduğu tarih : 04.12.2000

Page 374: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Diğer taraftan, farklı terimler olmasına karĢın, günümüzde sürdürülebilir ormancılığın iki ayrı kavramı olan

süreklilik ilkesi ile sürekli orman kavramlarının birbiri ile karıĢtırıldığı gözlenmekte ve sürekli orman kavramının,

süreklilik ilkesi yerine geçtiği görülmektedir. Orman Amenajmanı pratiği açısından sürekli orman; orman formu ve

iĢletme biçimini dikte ettiren bir teknik terim olup, ormandan beklenen fayda ve fonksiyonların zorunlu kılması

nedeniyle; silvikültürel açıdan gençleĢtirmenin tek ağaç, küme ve grup iĢletme Ģekillerine göre gerçekleĢtirilmesi

gereken orman alanlarını ifade eder. Bu terimin Orman Amenajmanı yönünden önemi, sürekli ormandaki meĢcere

kuruluĢunun özellikle erozyon kontrolü, su üretimi, estetik, rekreasyon, toplum sağlığı, yabanıl hayat vb. gibi

infrastrüktürel fayda ve fonksiyonların söz konusu olduğu orman alanlarında beklenen fonksiyonu en iyi

gerçekleĢtiren optimal meĢcere kuruluĢlarına uygun düĢmesinden kaynaklanmaktadır Süreklilik ilkesi ise sahibi,

sınırları ve iĢletme amaçları belli olan bir plan ünitesinden sağlanması düĢünülen ürün ve hizmetlerin akıĢındaki

kesintisizliği ifade eden bir terimdir. Buna göre sürekli orman; değiĢik silvikültürel uygulamalar sonucu ortaya

çıkan yapısal bir durum (meĢcere kuruluĢu), bir tablo ve somut bir olgudur. Süreklilik ilkesi ise, bu orman

kuruluĢlarının toplum yararına sunduğu ürün ve hizmetlerin kesintisizliğini ifade eden soyut bir düĢünce sistemidir

(ASAN 1997).

Genelde değiĢik yaĢlı çok katlı ve düĢey kapalı meĢcere kuruluĢları ile temsil edilen sürekli orman

kavramının “Seçme Ormanı” ile de karıĢtırıldığı görülmektedir. Sahip oldukları meĢcere kuruluĢları yönünden benzer

tablolar (değiĢik yaĢlı ve çok katlı) sergileyen bu iki ormanı birbirinden ayıran en önemli özellikler; iĢletme amacı ve

kuruluĢ kriterleridir. Planlama tekniği yönünden sürekli ormanlar; koruma fonksiyonlu hizmet üretim amacıyla ayrılan

ve düzensiz seçme kuruluĢları ile karakterize edilen iĢletme sınıflarıdır. Belirli silvikültürel teknikler kullanılarak (tek

ağaç, grup ve küme seçmesi yerine küçük alan seçmesi veya küçük maktalı yaĢ sınıfları) her ağaç türü ile her yetiĢme

ortamında kurulup iĢletilebilirler. Sürekli ormandaki meĢcere kuruluĢları tamamen düzensiz olup hiçbir standart kalıba

uymaz. Seçme ormanları ise, temelde yuvarlak odun üretim amacı ile verim gücü yüksek yetiĢme ortamlarında saf

Göknar ve Göknar hakimiyetindeki değiĢik yaĢlı ve düĢey kapalı meĢcerelerin bulunduğu yerlerde kurulabilir.

Optimal kuruluĢa ulaĢan seçme ormanlarında ağaç sayılarının çap basamaklarına dağılımı amaç çapı ve yetiĢme

ortamına göre belirlenen düzenli bir Ģablona uyar.

Bu makalenin amacı sürekli orman kavramını fonksiyonel planlama yönünden irdelemektir. Ülkemiz

ormancılığında değiĢik adlar altında daha önce uygulanan ve fakat Orman Amenajmanı gündemine Batı Karadeniz

model planları ile yeniden getirilen bu kavramı çeĢitli yönleri ile ele alarak, amenajman planlarında sürekli orman

adı altında ayrılan iĢletme sınıflarını fonksiyonel planlama açısından değerlendirmektir.

Amaca uygun olarak makale içinde önce sürekli orman kavramında zaman içinde görülen anlayıĢ

biçimleri irdelenmiĢtir. Daha sonra iki temel orman formunun (Aynı yaĢlı ve tek katlı – değiĢik yaĢlı ve düĢey

kapalı) değiĢik orman fonksiyonları üzerindeki etkileri kısaca gözden geçirilmiĢtir. ĠĢletme sınıfı kavramı ve

ayırma kriterlerine iliĢkin bazı temel bilgiler verilerek, sürekli orman iĢletme sınıflarının kurulma ve sürdürebilme

koĢulları açıklanmıĢtır. Bu iĢletme sınıflarının planlanmasında baz alınabilecek temel araç ve kriterler

sıralandıktan sonra, faydalanmanın düzenlenmesinde kullanılabilecek amenajman metotlarına iĢaret edilmiĢtir.

2. SÜREKLİ ORMAN KAVRAMI, GELİŞİMİ VE TÜRKİYE’DEKİ DURUM

Ormancılık Literatürüne 1922 Yılında Alfred Möller tarafından kazandırılan sürekli orman kavramı, o

yıllarda Federal Almanya‟daki tıraĢlama kesimlere karĢı bir tepki olarak ortaya atılmıĢtır. Ülkede ortaya çıkan

odun açığını kısa zamanda kapatmak düĢüncesi ile doğal yetiĢme ortamlarının dıĢındaki geniĢ alanlarda Sarıçam

ve Ladin ile kurulan aynı yaĢlı ve tek katlı saf iğne yapraklı meĢcerelerde gençleĢtirme çalıĢmaları sırasında

yapılan bu kesimler ile ormanın doğal yaĢam ve geliĢim süreci kesintiye uğradığından, ortaya çıkan bu

olumsuzluğa tepki olarak gündeme getirilmiĢtir (SCHABEL-PALMER 1999). Daha sonra zaman içinde yerini

“Doğaya Yakın ĠĢletme Ormanı” , “Doğaya Uygun Orman” , “Ekolojiye Uygun Orman” vb gibi terim ve tanımlara

terk eden sürekli orman düĢüncesinin temelinde; orman ekosisteminin yer altı ve yer üstündeki tüm olanaklarından

en üstün düzeyde yararlanma fikri yatmaktadır (ODABAġI-ÖZALP 1998).

Bu iĢletme biçiminde alan kesimleri değil tek ağaç kesimleri esastır. YaĢlı meĢcere partilerinde

gençleĢtirme uzun süreli grup kesimleri ile siper altında yapılmaktadır. Silvikültürel iĢlemlerin bütün amacı, ne

idare süresini, ne gençleĢtirme periyodunu ve ne de bilinen standart bir teknik tanımadan, sadece ve sadece aynı

alanda bütün yaĢ sınıflarının bulunduğu karıĢık ve çok katlı bir meĢcere kurmaktır. Sürekli ormanda hiçbir

silvikültürel reçete verilmez. O yetiĢme ortamında doğanın gerektirdiği iĢlemlerin yapılması halinde hem estetik,

hem doğal verimlilik ve hem de biyolojik çeĢitlilik korunmuĢ olunacağına inanılır. Çünkü, sürekli orman

düĢüncesini savunanların Möller‟e atfen belirttiklerine göre “En güzel orman, aynı zamanda en verimli ormandır.”

(SCHABEL-PALMER 1999). Sürekli orman, sayısal veriye dayanan düzenli ormancılığın antitezidir (GULDĠN

1996).

Sürekli orman kavramının biraz değiĢik biçimde 2.Dünya SavaĢından hemen sonra Kuzeydoğu

Yugoslavya‟da ve Ġsviçre‟de uygulandığını, Avusturya, Ġsviçre ve Güney Almanya‟nın dağlık kesimlerinde ise,

1970 li yıllarda bu uygulamanın ikinci defa gündeme getirildiğini görüyoruz. Ancak, o tarihlerde henüz marjinal

Page 375: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

kalan bu uygulamaların 1980 yılında baĢlayan doğaya dönüĢ hareketleriyle yeniden ivme kazandığına tanık

oluyoruz.

Sürekli orman iĢletme Ģeklinin yurdumuz ormancılığına ilk giriĢi 1937 Yılında Profesör Bernhard ile

olmuĢtur. Seçme iĢletmeciliği adı altında lanse edilse de, 1962 yılına kadar devam eden ve standart seçme

iĢletmesinden çok farklı biçimde uygulanan o zamanki planlamanın, günümüz sürekli orman kavramı ile bir

ölçüde örtüĢtüğü anlaĢılmaktadır. Profesör Bernhard'‟ın Türkiye‟de bulunduğu yılların Orta Avrupa‟da sürekli

orman düĢüncesinin en yaygın biçimde tartıĢıldığı zaman dilimi olduğu dikkate alınırsa, bu durumu doğal

karĢılamak gerekmektedir. Bu durum, Ģimdilerde ormancılık gündeminde Batı Karadeniz model planları ile

birlikte anılsa da, sürekli orman kavramının Türkiye‟ye ilk geliĢinin 1937 olduğunu göstermektedir. Nitekim, 1937

Yılından itibaren yurdumuzda açılmaya baĢlanan Ayancık, Bolu, Denizli, Düzce, Dursunbey, Karabük,

Kastamonu vb. gibi orman iĢletmelerinde bugün karĢımıza çıkan çok katlı Karaçam, Sarıçam ve Kayın

meĢcereleri, o yıllarda uygulanan düzensiz seçme kesimleri sonucu ortaya çıkmıĢ meĢcere tablolarıdır.

Ġlk prensipleri (hiçbir standart ve kural tanımama) Möller tarafından ortaya konan sürekli orman

uygulamaları değiĢik ülkelerde farklı biçimde algılanmıĢtır. Buna göre, sürekli orman kavramının Türkiye‟deki

uygulamalarının da Möller‟in orijinal düĢüncesinden farklı olması doğal karĢılanmalıdır. Nitekim, ilk yapılan Batı

Karadeniz model planlarında sürekli orman adı altında ayrılan meĢcere tipleri ve ormanlık alanlar dikkate

alındığında, bu ormanların Ormangülü ile kaplı olan, sosyal baskılı ve gençleĢtirilme problemleri bulunan Kayın

alanları olduğu anlaĢılmaktadır. Bu örneklere göre, sürekli orman adı altında toplanan iĢletme sınıflarının

gençleĢtirmesi sosyal, teknik ve biyolojik nedenlerle güç ve sorunlu olan alanları kapsadığı ortaya çıkmaktadır.

Batı Karadeniz model planlarının sayısı arttıkça, sürekli ormanların ayırma kriterlerinin de değiĢip

çeĢitlendiği görüyoruz. Nitekim 1999 yılında yapılan planlama çalıĢmalarına esas olan teknik izahnamede, sürekli

ormanlar sahip olduğu servet ve yapının hiç olmazsa en alt düzeyde devam ettirilmesi gereken yerler olarak

tanımlanmaktadır. Sel, çığ, heyelan, erozyon ve gürültüden korunma, tabii güzelliklerin veya belirli bir bitki ve

hayvan türünün su ve baraj havzalarının, otoyolların korunması, spor,gezme,eğlenme ve dinlenme, eğitim ve yurt

savunması gibi fayda ve fonksiyon görecek alanların devamlı orman olarak ayrılması öngörülmektedir. Hakim

ağaç türü Göknar olmakla beraber, yetiĢme ortamı itibariye baĢka türlere daha uygun düĢen yerlerin de devamlı

orman iĢletme sınıfı içine alınması istenmektedir. Göknar, Ladin ve Kayın türlerinin saf ve hakim durumda

bulunduğu sürekli ormanlarda iĢletme Ģeklinin tek ağaç, Çam, Sedir ve MeĢe türlerinin saf ve hakim durumda

olduğu sürekli ormanlarda iĢletme Ģeklinin küçük grup biçiminde düĢünülmesi istenmektedir (ANON.1999).

Dünyadaki ve Türkiye‟deki uygulama nasıl olursa olsun, sürekli orman yaklaĢımı ile oluĢturulmak

istenen meĢcere kuruluĢlarının hizmet üretim amaçlı iĢletme sınıflarının optimal kuruluĢları ile örtüĢtüğü, bu

nedenle; silvikültürel iĢlemlerin amaca uygun servet ve göğüs yüzeyi kontrolüne olanak verecek biçimde

sürdürülmesi halinde bu iĢletme Ģeklinin fonksiyonel planlama açısından ideal bir araç olacağı açıktır. Çünkü;

Orman amenajmanında temel yaklaĢım, ürün ve hizmetlerin akıĢındaki kesintisizlik yanında bunların miktarında

zaman içinde ortaya çıkacak düzensizliği de önlemektir. Keza, doğal kaynağın sayısal parametrelerinin zaman

içindeki değiĢiminin izlenmesi Orman Amenajmanının en önemli görevleri arasındadır. Sürekli orman kavramının

düzenlemede hiçbir kural tanımama ve sayısal verilerin trendlerinde ortaya çıkan değiĢime aldırmama gibi

ilkelerini benimsemek, bir anlamda Orman Amenajmanının kendi doğuĢ nedenini inkar anlamına da geleceğinden,

böyle bir yaklaĢımın tarafımızdan kabulü elbette mümkün değildir. Nitekim bu uygulamalara karĢı yapılan

itirazların temelinde de bu belirsizlik yatmaktadır (EFENDĠOĞLU 1999).

Makalenin bundan sonraki bölümünde önce orman formları fonksiyonel açıdan ele alınmıĢ ve değiĢik

orman fonksiyonlarının optimum meĢcere kuruluĢlarının nasıl olması gerektiği ortaya konmuĢtur. Bu amaç

kuruluĢları ile sürekli orman meĢcere kuruluĢları arasındaki örtüĢmeye dikkat çekilmek suretiyle, sürekli ormanın

fonksiyonel planlama açısından neden önemli olduğu açıklanmıĢtır. Daha sonra, plan ünitelerinde iĢletme

sınıflarının oluĢturulma gerekçeleri ve bu gerekçeler ıĢığında sürekli orman iĢletme sınıflarının durumu ve

sürdürülme koĢulları ile planlama ilkelerine dikkat çekilmiĢtir. Sürekli orman iĢletme sınıflarında devamlılık

kriteri olarak servet veya göğüs yüzeyinin alınması halinde planlamanın nasıl yapılacağı, ürün ve hizmet akıĢı

sağlanırken hangi amenajman metotlarından faydalanılabileceği ayrıca belirtilmiĢtir.

3. ORMAN FORMLARININ FONKSİYONEL AÇIDAN İRDELENMESİ

Amenajmancının birincil görevi, planlamakla görevli olduğu orman için iĢletme amaçlarına en uygun

olan orman formunu belirlemek ve buna uygun amenajman metodunu seçerek, ürün ve hizmet akıĢının

sürekliliğini garantilemektir. Yapılan araĢtırmalar, ağaç türü, geliĢim çağı ve kapalılık itibariyle yapı ve kuruluĢu

değiĢik olan ormanların ürün ve hizmet üretimi yönünden sahip oldukları etkilerin birbirinden çok farklı olduğunu,

tek bir orman formu ve iĢletme Ģeklinin her orman fonksiyonunu en iyi biçimde karĢılamaya yetmediğini ortaya

koymuĢtur. Bu durum, bir orman iĢletmesini verilen amaçları en iyi gerçekleĢtirecek biçimde planlayabilmek için,

değiĢik orman formlarının ürün ve hizmet verimi açısından sahip oldukları avantaj ve dezavantajları iyi bilmeyi

gerektirmektedir. Diğer taraftan, orman kaynaklarından faydalanmayı düzenleyen amenajman metotları da büyük

Page 376: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ölçüde orman formuna bağlıdır. Bu nedenle, en uygun orman formunun baĢtan kararlaĢtırılması bu açıdan da

zorunludur.

Orijin ve ağaç türü dikkate alınmaz ise, tüm iĢletme ormanlarını aynı yaĢlı - tek katlı ve değiĢik yaĢlı -

düĢey kapalı olmak üzere, iki temel orman formuna sokmak mümkündür. Bu iki temel orman formu fonksiyonel

açıdan karĢılaĢtırıldığında; değiĢik yaĢlı ve düĢey kapalı orman formunun odun ve odun dıĢı orman ürünlerinin

üretimi dıĢında genelde tüm hizmet üretim fonksiyonları için aynı yaĢlı ve tek katlı ormanlardan daha avantajlı

olduğu anlaĢılmaktadır. Ürün ve hizmet üretimi yönünden orman formlarının durumu aĢağıda açıklanmıĢtır.

3.1 Yuvarlak Odun Üretimi Yönünden Karşılaştırma

DeğiĢik yaĢlı ve düĢey kapalı ormanların çeĢitli yaĢ, çap ve boylu bireylerden oluĢtuğu, ağaç köklerinin

toprak altında, gövde ve tepelerin toprak üzerinde farklı derinlik ve katmanlardan yararlandığı gerekçe

gösterilerek, bu orman formunun odun verimi açısından daha avantajlı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ancak, Avrupa,

Amerika ve yurdumuzda yapılan karĢılaĢtırmalı araĢtırmalar bu durumun gerçeğe uymadığını ve aynı yetiĢme

ortamı üzerinde geliĢen iki farklı orman formunun verim güçleri arasında bariz bir üstünlük bulunmadığını ve aynı

yaĢlı ormanlar lehinde bir farklılık olabileceğini ortaya koymuĢtur (ASAN-ġENGÖNÜL 1987; ASAN 1999;

ASSMAN 1961; MITSCHERLICH 1952). Bu durumun nedenleri aĢağıdaki gerekçelere bağlanmıĢtır (KALIPSIZ

1999):

- Birim alandaki yaprak yüzeyinin optimum düzeyi aĢması,

- Siper altındaki ağaçların artımlarının düĢük olması,

- Üst tabakaya ancak ileri yaĢta geçebilen ağaçların üretim güçlerinin zayıflaması,

- Tepe iç boĢluğundan ötürü, büyük tepeli ağaçların iĢgal alanlarına oranla az artım yapması,

- Ölçüm çağına gelmeyen ağaçların artım hesabına dahil edilmemesi,

Gerek ortalama hacim artımı, gerekse değiĢik ekonomik kriterler itibariyle yapılan karĢılaĢtırmalar da

aynı yaĢlı iĢletme biçiminin değiĢik yaĢlı iĢletme biçiminden daha avantajlı olduğunu ortaya koymaktadır. Konu

kalın çaplı ürün üretimi açısından ele alındığında ise, genel verimi az almakla birlikte değiĢik yaĢlı iĢletme

biçiminin daha avantajlı olduğunu göstermektedir.

Pratik orman amenajmanı yönünden burada dikkat çekilmesi gereken nokta, değiĢik yaĢlı ormanların

gösterdiği düĢey kapalılığın ancak verim gücü yüksek yetiĢme ortamlarında ortaya çıkabildiğidir. Çünkü; ağaç

türlerinin gölgeye dayanabilmeleri bulundukları ortamın verim gücüne koĢut olduğundan verim gücü yüksek

yetiĢme ortamlarında düĢey kapalı ve değiĢik yaĢlı meĢcereler kurabilen Ladin, Göknar, ve Kayın gibi ağaç türleri

dahi, zayıf yetiĢme ortamlarında tek tabakalı kuruluĢlara yönelmektedir (ALEMDAĞ; 1958;KALIPSIZ, 1988).

Buna göre, değiĢik yaĢlı ormanların odun verimlerinin , aynı yaĢlı ormanların odun verimlerinden genelde fazla

olması normal karĢılanmalı , ancak bu fazlalığın orman kuruluĢunun sağladığı avantajdan değil, yetiĢme ortamı

bonitetinin esasen yüksek olmasından kaynaklandığı dikkate alınmalıdır.

Diğer taraftan; değiĢik yaĢlı ormanlardan elde edilen yuvarlak odun içinde kalın çaplı ürün oranı fazladır.

Ancak, kalitatif yönden yapılan karĢılaĢtırmalarda bu fazlalık önemini yitirmektedir. Çünkü; değiĢik yaĢlı

ormanlarda amaç çapına ulaĢan ağaçlar kalın çap sınıfı içinde yer alır. Tepe boylarının uzunluğu nedeni ile bu

ağaçlar kalın dallı ve konik yapılıdır.

Sayılan nedenler, ana amacı odun üretimi olan ormanlarda orman formu ve iĢletme Ģeklinin aynı yaĢlı ve

maktalı olması gerektiğini ortaya koymaktadır.

3.2 Hizmet Üretimi Yönünden Karşılaştırma

3.21 Hidrolojik Fonksiyon

Bir havzanın su verim, havzaya düĢen toplam yağıĢ miktarı ile intersepsiyon, evaporasyon ve

transpirasyon arasındaki denge ve etkileĢimler sonucu ortaya çıkmaktadır. Ġntersepsiyon , evaporasyon ve

transpirasyon su verimini olumsuz yönde etkileyen hidrolojik faktörlerdir. Orman örtüsü bir taraftan evaporasyonu

azaltıp infiltrasyon koĢullarını geliĢtirmek suretiyle düzenli ve devamlı su verimini olumlu yönde etkilerken diğer

taraftan intersepsiyon ve transpirasyon yoluyla su kaybına neden olmaktadır. Ormanların bir havzadaki su verimi

üzerindeki bu etkisi ağaç türüne, meĢcere sıklığına , tepe boyutlarına ve yaprak miktarlarına göre değiĢmektedir.

MeĢcere göğüs yüzeyi ile su verimi arasında ters bir iliĢki bulunmaktadır. MeĢcere göğüs yüzeyi arttıkça

su verimi azalmaktadır. Aynı yaĢlı ormanlarda göğüs yüzeyi dönemsel olarak değiĢir. Gençlikte az miktarda olan

göğüs yüzeyi meĢcere yaĢına koĢut olarak çoğalır , böylece aynı yaĢlı meĢcerelerden gençlikte fazla olan su verimi

ileri yaĢlarda azalır. DeğiĢik yaĢlı ormanların su verimini daha stabil (Durağan) olması beklenmelidir. Çünkü,

optimal kuruluĢa ulaĢan seçme ormanlarında göğüs yüzeyi amaç çapına göre değiĢmekle birlikte zaman içinde

sabit kalmaktadır.

Page 377: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Salt su verimi açısından değerlendirilirse, aynı yaĢlı ormanlar, değiĢik yaĢlı ormanlara oranla, daha

avantajlı gözükmektedir. Keza, yapraklı ağaçların su verimlerini ibrelilerden daha fazla olduğu, ibreli ağaçlar

içinde ise ıĢık ağaçlarının daha avantajlı konumda bulunduğu anlaĢılmaktadır.

Su verimi açısından yapılan karĢılaĢtırmada aynı yaĢlı ormanlar daha avantajlı görünmesine karĢın,

özellikle içme suyunun söz konusu olduğu durumlarda elde edilen suyun kalite ve sürekliliği en az kantite kadar

önemlidir. Bu nedenle, yapı ve kuruluĢları durağan olan değiĢik yaĢlı ormanlar daha avantajlı konuma

geçmektedir. Nitekim, gençleĢtirme amacıyla tıraĢlama kesim yapılan ormanlık alanlarda kaliteli kaynak suyu

veriminin %20 ile 65 oranında azaldığı bildirilmektedir. Bu durumda genel hidrolojik süreç yönünden az göğüs

yüzeyine sahip değiĢik yaĢlı ormanların (küçük amaç çapı ile iĢletilen) hidrolojik fonksiyon amacına daha uygun

olduğu ortaya çıkmaktadır. YetiĢme ortamı koĢularının ve ağaç türlerinin genetik niteliklerinin değiĢik yaĢlı

orman kurmaya uygun olmaması halinde örneğin gölgeye dayanamayan saf MeĢe veya Kızılçam meĢcerelerinin

hakim durumda bulunduğu su havzalarında hidrolojik fonksiyon görecek ormanın, uzun idare süresi ile, siper

kesimlerine ve grup usulü gençleĢtirmeye dayanan küçük maktalı orman formuna göre iĢletilmesi zorunlu

görülmektedir.

3.22 Erozyonu Önleme Fonksiyonu

Erozyon; en kısa tanımı ile toprak taĢınması olup, iklim, topoğrafya, vejetasyon ve toprak faktörlerinin

etkileri altında geliĢmektedir. Orman vejetasyonun toprak taĢınması üzerindeki etkilerini ortaya koymak amacıyla

yapılan araĢtırmalar, ormanın tepe çatısı ile erozyon arasında kuvvetli bir iliĢki olduğunu , tepe çatısı

seyrekleĢtikçe taĢınan toprak miktarının arttığı orman örtüsünün kalkmasıyla, bunun maksimum düzeye ulaĢtığını

ortaya koymuĢtur.

Görüldüğü üzere, ormanların hidrolojik ve erozyonu önleme fonksiyonları arasında kuvvetli ve ters bir

iliĢki bulunmaktadır. Su verimini arttırmak amacıyla yapılacak silvikültürel iĢlemler, erozyonu arttırmaktadır.

MeĢcere göğüs yüzeyi ile erozyon etkinliği arasındaki iliĢki doğru orantılı olup, erozyonu önleme etkisi ,

artan göğüs yüzeyi ile büyümektedir.

Yüzeysel erozyon açısından söz konusu edilen bu noktalar, kütle halinde toprak hareketi içinde

geçerlidir. DeğiĢik ağaç türü ve meĢcere kuruluĢlarının toprak kayması üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla

yapılan çalıĢmalar; derinliği bir metreden az topraklardaki ağaçların ana kayaya kadar uzanan kazık kökleri ve üst

toprak tabakasını ağ gibi saran ince yan kökleri yardımıyla toprak kaymasını önlediğini, tıraĢlama kesilen orman

örtüsünden sonra, 4-6 yıllık bir zaman esnasında toprak kaymalarının anormal derece de arttığını, kesimden sonra

toprak içinde kalan reçineli ağaç köklerinin geç çürümeleri nedeniyle reçinesiz ağaç köklerine oranla toprak

kaymalarını azaltma yönünde daha etkili olduğunu; kesimden önce ise iğne yapraklı ağaç köklerinin yapraklılara

oranla zayıf kaldığını, orman alanlarının mera ve tarım alanlarına dönüĢtürülmesi halinde, heyelan olasılığının

daha da arttığını göstermiĢtir .

Buraya kadar yapılan açıklamalar , toprağın her katmanını ağ gibi saran kök yapıları ile büyük ve stabil

göğüs yüzeylerinden ötürü, değiĢik yaĢlı ormanların toprak koruma açısından aynı yaĢlı ormanlardan daha etkili

olduğunu göstermektedir (ASAN-ġENGÖNÜL 1988).

3.23 Klimatik Fonksiyon

DeğiĢik yaĢlı ormanlar , düĢey kuruluĢların kendilerine sağladığı avantajdan ötürü, rüzgar ve fırtınaların

hızlarını kesme açısından aynı yaĢlı ormanlardan daha etkin bir konumda yer almaktadır. Keza, karların erime

süresini uzatma, yüzeysel akıĢı önleme, infiltrasyonu arttırmak suretiyle sel ve taĢkınların zararlı etkilerini azaltma

yönünden de değiĢik yaĢlı ormanların aynı yaĢlı ormanlara oranla daha etkin olduğu söylenebilir.

Sera etkisi ve global iklim değiĢimi açısından ele alındığında, daha fazla biyokütle üretimi ile, aynı yaĢlı

ormanların değiĢik yaĢlılardan avantajlı olduğu anlaĢılmaktadır. Özellikle hızlı büyüyen türlerle kurulan

endüstriyel plantasyonlarda bu etki en üst düzeye çıkmaktadır.

3.24 Diğer Fonksiyonlar

Ormanların yukarıda açıklanan üç fonksiyondan baĢka daha altı adet infrastrüktürel fonksiyonu vardır ki,

bunlar baĢta rekreasyon ve toplum sağlığı olmak üzere, estetik doğayı koruma, ulusal savunma ve bilimsel

fonksiyonlardır. Orman formlarının bu fonksiyonlar açısından etkinlikleri incelenirse, değiĢik yaĢlı ormanların

zengin peyzaj özellikleri, adım baĢı değiĢen doğa tabloları ve renkli görünümleri ile aynı yaĢlı ormanlardan daha

ilginç olduğu görülmektedir. Bu ormanlarda gençleĢme süreci küçük alanlarda kendiliğinden oluĢmakta , böylece

daha heterojen ve çok renkli doğa tablolarını ortaya çıkarmaktadır. DeğiĢik yaĢlı ormanların toplum sağlığı için toz

tutma ve gürültüyü önleme yönünden de aynı yaĢlı ormanlardan daha üstün olduğu , Leıbundgut) „a atfen Kalıpsız

tarafından bildirilmektedir (KALIPSIZ, 1988).

Page 378: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Ġnsan açısından yaĢanabilir çevrenin en belirgin özellikleri, solunabilir hava, içilebilir su ve gürültüden

uzak huzur dolu bir yaĢam ortamıdır. Sıralanan bu üç gereksinimin biricik kaynağı ise orman ekosistemleridir.

AĢırı nüfus artıĢı ve çarpık kentleĢme sonucu ortaya çıkan çevre sorunlarından biri de gürültü sorunudur.

Yapılan araĢtırmalar, gürültünün insan yaĢamı üzerindeki olumsuz etkilerinin önemli boyutlar kazandığını

göstermektedir. Uzun süre yoğun gürültüye maruz kalan insanlarda kalıcı sağırlık veya iĢitme kusuru ortaya

çıkmaktadır. DüĢük düzeydeki sürekli gürültü ise, insan huzurunu bozmakta, bir konu üzerinde düĢünsel

yoğunlaĢmayı engellemekte, stres ve uykusuzluk yaratmaktadır. Zihinsel ve bedensel çalıĢmayı engelleyerek

verim kaybına neden olmasından ötürü, ekonomik zararlar da doğurmaktadır.

Yapılan araĢtırmalar gürültüyü önleyen orman Ģeritlerinin kısadan uzun boya doğru giderek yükselen

biçimde kurulan ve çalı, ağaççık ve ağaçlardan oluĢan Ģeritlerin en iyi sonucu verdiğini göstermiĢtir. Bu bulgu,

gürültüyü azaltmak amacıyla kurulacak orman Ģeritlerinin de değiĢik yaĢlı ve düĢey kapalı olması gerektiğini ortaya

koymaktadır.

Diğer taraftan, orman ekosistemleri geniĢ tepe yapıları ve büyük yaprak yüzeyleri sayesinde rüzgar

hareketleri sırasında tam bir filtre iĢlevi görmektedir. Bu esnada,öncelikle toz Ģeklindeki radyoaktif kirli hava

süzülerek insan ciğerine ulaĢamadan zararsız hale gelmektedir. Bu olay sonucundadır ki, orman havasında

bulunan toz zerrecikleri, Ģehir havasından % 90-99 oranında daha az ölçülmektedir

Ormanlar, içlerinde çok değiĢik ve dengeli yaĢayan canlı guruplarını barındıran doğaya çok yakın peyzaj

elamanlarıdır. Orman ekosistemindeki fauna ve flora zenginliği, buralardaki faaliyetlerin doğaya yakın

olmasından ve toprak iĢleme ve gübreleme gibi aktivitelerin buralarda uygulanmamasından ve keza doğal hayatı

tedirgin edecek üretim faaliyetlerinin çok uzun aralıklarla yapılmasından ileri gelmektedir.

Göğüs yüzeyi ile orman fonksiyonları arasındaki iliĢkiler aĢağıdaki Ģekilde gösterilmiĢtir.

Şekil 1: DeğiĢik Orman Fonksiyonlarının MeĢcere Göğüs Yüzeyine Göre DeğiĢimi

(TURNER 1974‟ e Atfen KALIPSIZ 1982)

Buraya kadar yapılan açıklamalar, sayılan bu orman fonksiyonları açısından da değiĢik yaĢlı ve düĢey

kapalı ormanların aynı yaĢlı ve tek katlı ormanlardan üstün olduğunu göstermektedir.

Yukarıda verilen tüm bilgiler, hizmet üretimi ve koruma fonksiyonlu ormanlarda orman formu ve iĢletme

Ģekillerinin değiĢik yaĢlı ve çok katlı kuruluĢlarının daha uygun olduğunu göstermektedir. Sürekli ormanların

meĢcere kuruluĢları değiĢik yaĢlı ve çok katlıdır. Bu nedenle, özellikle ana amacı koruma ve hizmet üretimi olan

ormanlık alanlar için amaca çok uygun bir iĢletme Ģekli olduğu ortadadır.

4. İŞLETME SINIFLARI AYRIMINI ZORUNLU KILAN NEDENLER

VE SÜREKLİ ORMANLAR

4.1 İşletme Sınıfı Kavramı ve Ayırım Kriterleri

Orman kaynaklarından faydalanmanın planlanması sırasında orman amenajmanı pratiği açısından plan

ünitesi ormanlarını üç guruba ayırmak gerekir ki bunlar :

Page 379: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

1-Ana amacı değiĢik çap ve kalitede yuvarlak odun ve odun dıĢı diğer orman ürünlerini üretmek amacıyla

iĢletilecek alanlar ;

2-Ana amacı ormanların su koruma, toprak koruma, estetik, rekreasyon, toplum sağlığı vb. gibi koruma

fonksiyonlarından yararlanma amacıyla iĢletilecek alanlar ;

3-Alpin zon, anıt orman, relikt ve endemik türlerin içinde bulunduğu özgün ekosistemler, süksesyonun

doğal seyrini izleme amacıyla bırakılan bakir orman parçaları vb gibi bizatihi kendileri korunmaya muhtaç orman

alanlarıdır.

Ġster odun ve odun dıĢı orman ürünlerinin üretim sürekliliği, ister ormanların koruma ve korunma

fonksiyonlarının sürekliliği olsun, orman amenajmanı pratiğinde ürün ve hizmetlerin akıĢındaki kesintisizlik

“İşletme Sınıfı” kavramsal yaklaĢımı ile gerçekleĢtirilir.

Orman Amenajmanı pratiği için çok önemli bir düzenleme kriteri olan ĠĢletme Sınıfları plan üniteleri içinde

her birisi ayrı bir devamlılık ünitesi olan alt iĢletme birimlerdir.

Orman Amenajmanı pratiğinde iĢletme sınıfı ayrımını zorunlu kılan faktörler Eraslan (1982) tarafından

aĢağıda olduğu gibi açıklanmaktadır:

1-Her orman fonksiyonu ve buna bağlı iĢletme amacını en iyi biçimde yerine getiren orman kuruluĢları

birbirinden farklıdır. Bu amaçların sürekliliğini garanti altına alabilmek için, farklı amaçların farklı iĢletme

sınıflarında gerçekleĢtirilmesi uygun olur.

2-Faydalanmayı düzenleyen amenajman metotları orman formu ve iĢletme Ģekline göre değiĢir. Baltalıkta

kullanılan amenajman metodunu seçme koru ormanında, maktalı ormanda kullanılan yaĢ sınıfları amenajman

metodunu seçme veya baltalıkta kullanma olanağı bulunmadığından, orman formu ve iĢletme Ģekline bağlı olarak

iĢletme sınıflarının ayrılması gerekir.

3-Ġdare süreleri hem maktalı ormanlarda faydalanmayı düzenleyen amenajman metotlarının en önemli

ögesi, ve hem de, değiĢik amaç çapına ulaĢmada dayanılan en temel kriterdir. Bu nedenle, idare süresi farklı olan

ormanlar için ayrı birer iĢletme sınıfı ayrılması gerekir.

4-Paralı parasız intifa hakları, intifa haklarının ayrı bir alandan sağlanması, kalan bölümlerde daha serbest

ve teknik çalıĢmalara olanak verir.

5-Her ağaç türünün büyüme eğilimi farklıdır. Belirli bir amaç çapına ulaĢabilmek için her ağaç türünde

farklı zaman dilimine (Ġdare süresine ) ihtiyaç vardır.

6-YetiĢme ortamlarının verim gücü farklılığı, ormanlardan alınacak hasılat miktarını çok

değiĢtirmektedir. EĢit miktarda hasılat bakımından bonitete göre iĢletme sınıfı ayrımı uygun olur.

7-Arazi yapısı ve orman ürünlerinin taĢınma yönleri farklı olan orman alanları farklı pazar koĢulları

yaratır. Bu özellikler yönünden aynılık gösteren alanların farklı bir iĢletme sınıfı olması arzu edilebilir.

8-Kimi yasal hakların getirdiği bir zorunluluk olarak, baltalıklarda kesim düzenleri köy mülki sınırları

dikkate alınarak oluĢturulur. Diğer taraftan, erozyon tehlikesi ve diğer gerekçelerle tıraĢlama alanlarının 50 ha rı

aĢmaması istenir. Keza, aynı köye ait olsa da, büyüklüğü 800 ha yı geçen baltalıklarda en az iki kesim düzeni

ayrılması öğütlenmektedir.

Yukarıda açıklanan 8 faktör iĢletme sınıfı ayrımı için gerekli kriterler arasında sayılmasına karĢın, bu

faktörlerin her birisine dayanarak iĢletme sınıfı ayrımı mutlak zorunlu değildir. Nitekim, iĢletme sınıfı ayrımı

fonksiyonel yaklaĢım ile ele alındığında ya da planlama meĢcere bazında yapıldığında idare süresi, ağaç türü ve

bonitet gibi ayrım kriterleri önemini tamamen yitirmektedir (ASAN 1999). Ancak, hem orman formunun ve hem

de, iĢletme amaçlarının farklı oluĢu nedenleriyle, sürekli ormanların ayrı bir iĢletme sınıfı olarak ele alınmaları

kaçınılmazdır.

4.2 Sürekli Orman İşletme Sınıflarını Sürdürebilme Koşulları

Batı Karadeniz model planlarında karĢımıza çıkan sürekli orman iĢletme sınıfları, özellikle Kayın baĢta

olmak üzere diğer ağaç türlerinin değiĢik yaĢlılık ve çok katlılık gösterdiği yetiĢme ortamlarında ve koruma

fonksiyonlarının ağır bastığı ormanlarda ayrı birer silvikültürel iĢlem ünitesi oluĢturmak amacıyla ayrıldığı

gözlenmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere; değiĢik yaĢlı, çok katlı ve düĢey kapalı ormanların fonksiyonel amacı

ve adı her ne olursa olsun özellikle koruma fonksiyonu ağır basan ormanlar için ideal olduğu tartıĢmasızdır.

ĠĢletme amaçları açısından mevcut meĢcerelerin kavuĢturulacağı amaç kuruluĢları (Silvikültürel hedefler) bu kadar

açık olduğuna göre, planlamacıya düĢen görev; süreklilik ünitelerini ve faydalanma düzenini bu kuruluĢlara

ulaĢmayı sağlayacak biçimde kurmaktır.

Ancak; teknik ve bilimsel sonuç böyle olmakla birlikte, sürekli orman iĢletme sınıflarını sürdürebilmenin

en can alıcı noktası, bu iĢletme sınıflarının sosyal baskı ve otlatma problemlerinin ağır bastığı yörelerde karĢımıza

çıkacak koruma sorunlarının aĢılıp aĢılamayacağında düğümlenmektedir.

Orman Amenajmanı pratiğinde faydalanma düzenine temel teĢkil eden süreklilik üniteleri çeĢitli baz ve

büyüklükte olabilmektedir. Tamamen silvikültürel tekniklere uygun iĢletme Ģekillerine bağlı olarak değiĢik

büyüklükte yan yana alanlar halinde dizilebilen bu üniteler, uygun ağaç türü ve yetiĢme ortamlarında tek ağaç ve

küme bazında alt alta da dizilebilmektedir. Faydalanmanın düzenlenmesi açısından birinci durumda maktalı

Page 380: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

orman kuruluĢları, ikinci durumda tek ağaç, yada küme ve grup seçme ormanı kuruluĢları ortaya çıkmaktadır

(ASAN 1999).

Şekil 2: Seçme ve Maktalı Ormanlarda Yatay ve Dikey KuruluĢlar Ġle Süreklilik Ünitelerinin DiziliĢi

(BENECKE 1996 ya atfen ASAN 1999, s. 34)

YetiĢme ortamı koĢullarına ters düĢmeyecek biçimde önerilmesi halinde sürekli orman iĢletme sınıfının

gerektirdiği değiĢik yaĢlı ve çok katlı düzensiz orman kuruluĢlarını her ağaç türü ile her yetiĢme ortamında kurmak

ve bu çok katlı kuruluĢu kesintisiz biçimde sürdürmek elbette mümkündür. Burada önemli olan husus; süreklilik

ünitelerinin tek ağaç veya küme ve grup bazında alt alta mı ?, yoksa meĢcerenin bütününe küçük alanlar halinde

gömülü biçimde mi ? yerleĢtirileceğidir. Faydalanma düzeni ve süreklilik ünitelerinin oluĢturulma koĢulları

aĢağıda açıklanmıĢtır.

4.21 Süreklilik Ünitelerinin Tek Ağaç, Küme ve Grup Bazında Oluşturulması

Fonksiyonel adı ne olursa olsun, sürekli orman iĢletme sınıflarında en ideal durum faydalanma

ünitelerinin olabildiğinde tek ağaç bazında, olmaz ise küme ve grup bazında alt alta oluĢturulmasıdır. Bir anlamda

tek ağaç ve grup seçmesi olan bu kuruluĢlar ekolojik olarak sadece gölge ağaçları ile ve ancak çok kuvvetli yetiĢme

ortamlarında kurulup sürdürülebilmektedir. Verim gücü zayıf yetiĢme ortamlarında gençliklerinde gölgeye

dayanabilen Göknar, Kayın ve Ladin gibi ağaç türleri dahi zaman içinde tek katlı kuruluĢa yöneldiği için, bu

kuruluĢları zayıf yetiĢme ortamlarında sürdürme olanağı bulunmamaktadır (ASAN 1999).

Zayıf YetiĢme Ortamı Kuvvetli YetiĢme Ortamı

Page 381: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Sekil 3: Zayıf ve Kuvvetli YetiĢme Ortamlarında MeĢcere KuruluĢları (AKSOY 1998, s. 23 ve 95)

Süreklilik ünitelerinin alt alta dizilmesinin mümkün olduğu yetiĢme ortamlarında gençleĢtirmenin seçme

iĢletmesi, veya kenar kesimlerine dayalı saf grup ya da kombine grup iĢletme tekniklerine uygun biçimde

yapılması gerekmektedir.

4.22 Süreklilik Ünitelerinin Alan Bazında Oluşturulması

Sürekli orman iĢletme sınıflarının ekolojik açıdan zayıf yetiĢme ortamlarında ve özellikle Kızılçam,

Sarıçam ve MeĢe gibi ıĢık ağaçlarının hakim tür olduğu ormanlarda ayrılması gerektiği hallerde, faydalanma

ünitelerinin alt alta dizilmesi meĢcere düĢey kuruluĢunun sürekliliği yönünden imkansızdır. Böyle durumlarda

diziliĢin küçük alanlar halinde ormanın bütününe gömülmesi (YaĢ sınıfları metodunun küçük maktalı varyantı)

gerekmektedir. Bu seçeneğin kabulü halinde, gençleĢtirmenin küçük alanlarda siper kesimlerine ve uzun

gençleĢtirme sürelerine dayalı biçimde yapılması uygun görülmektedir.

Bu uygulama ile ortaya çıkan değiĢik yaĢlı ve çok katlı orman kuruluĢunun sürekli orman kavramını

gündeme getirenlerin anladığı tek ağaç, küme ve grup seçme kuruluĢlarının tipik görünümünden farklı olacağı

kuĢkusuzdur. Bu nedenle, ürün ve hizmet akıĢındaki kesintisizliği sağlasa ve iĢletme sınıfı bazında küçük alanlar

halinde değiĢik yaĢlı ve çok katlı olsa da, bu kuruluĢların bilinen anlamda sürekli orman olarak kabulü

tartıĢmalıdır. Ancak, sürekli orman kavramının her ülkede farklı biçimde algılanıp uygulandığı dikkate alınırsa,

alanı 1,5-2,0 ha rı aĢan meĢcerelerde yaĢ ve çap dağılımı farklı 5-10 gruptan oluĢan katmanlı yapının bir bütün

halinde değiĢik yaĢlı kabul edilmesi ve sürekli orman kavramı içinde düĢünülmesi gereği de ortadadır.

5. SÜREKLİ ORMAN İŞLETME SINIFLARINDA PLANLAMA ARAÇ VE KRİTERLERİ

Sürekli orman düĢüncesini savunanların Möller‟e atfen tanımladıkları sürekli orman; ne idare süresi, ne

gençleĢtirme periyodu gibi hiçbir sayısal veriye dayanmayan, bilinen standart kalıpların hiçbirine uymayan sadece

ve sadece aynı alanda bütün yaĢ ve çap sınıflarının bir arada bulunduğu değiĢik yaĢlı, çok katlı,düĢey kapalı ve

karıĢık meĢcerelerden oluĢan düzensiz bir ormandır. Ġdeal düĢünce olarak hiçbir kalıp ve sınırlama tanımaz ise de,

Orman Amenajmanı pratiği açısından bu ormanların da belirli bir amaç doğrultusunda bazı kriterlere göre

iĢletilmesi ve buna göre bir faydalanma düzeninin kurulması gerektiği açıktır.

DeğiĢik yaĢlı ve çok katlı meĢcere kuruluĢlarını esas alan sürekli orman iĢletme sınıflarında faydalanma

düzeninin kurulmasında yararlanılan planlama kriterleri olarak seçme ormanlarında kullanılan amaç çapı, ağaç

sayısı ve bu sayının çap sınıfına dağılıĢını kullanmak elbette mümkündür. Ancak, tipik seçme ormanlarındaki

düzenli kuruluĢun aksine tamamen irregüle (Düzensiz) bir kuruluĢa sahip olması arzulanan sürekli orman iĢletme

sınıflarında bu amaçla kullanmaya uygun baĢka alternatif kriterler de mevcuttur ki bunların baĢında göğüs yüzeyi

ve hacim gelmektedir.

Sürekli orman iĢletme sınıflarında faydalanma düzeninin kurulmasında baz alınacak planlama kriterleri,

hem bu kriterlerin kontrolünde gösterge olacak meĢcere parametrelerine ve hem de kullanılan amenajman

metoduna göre değiĢmektedir. Sürekli orman kuruluĢuna sahip meĢcerelerde her yaĢ ve çapta ağaç bulunduğuna

Page 382: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

göre, planlamada baz alınacak kriterler de birim alandaki ortalama ağaç sayısı, göğüs yüzeyi ve hacim gibi

meĢcere parametrelerinin yaĢ veya çap sınıflarına dağılımları olacaktır. Bir anlamda, sürekli orman iĢletme

sınıflarının meĢcere kuruluĢ sürekliliğini kontrol amacıyla da kullanılacak bu araç ve kriterleri aĢağıda sıralanan

üç baĢlık altında inceleme olanağı vardır :

1-Ağaç sayısı dağılım sürekliliği; Amaç çapı ve birim alandaki ağaç sayısının çap veya yaĢ sınıflarına

dağılımının sürekliliği ;

2-Ağaç serveti dağılım sürekliliği ; Amaç serveti ve bu servetin çap ve yaĢ sınıflarına dağılıĢının

sürekliliği;

3-Göğüs yüzeyi dağılım sürekliliği ; Amaç göğüs yüzeyi ve bu göğüs yüzeyinin çap ve yaĢ sınıflarına

dağılıĢının sürekliliği ;

dir. Bu kriterlere ait ayrıntılı açıklamaları aĢağıdaki alt kesimlerde yapılmıĢtır.

5.1 Amaç Çapı ve Ağaç Sayısı Sürekliliği

Sürekli orman iĢletme sınıflarında meĢcere kuruluĢunun sürekliliğini tipik seçme ormanlarında olduğu

gibi amaç çapı ve ağaç sayısı dağılımına göre kontrol etmek olanaklıdır. Özellikle hizmet üretiminin odun üretimi

ile kombine edildiği sürekli orman iĢletme sınıflarında amaç çapı ve ağaç sayısı dağılımına dayanan bu kriterlerin

planlamada temel alınması amaca daha uygun düĢmektedir. Odun üretiminin toprak koruma fonksiyonu ile

kombine edilmesi gereken hallerde servetce zengin meĢcere kuruluĢlarına olanak veren kalın amaç çapı ve buna

göre ağaç sayısı dağılımı, odun üretiminin su üretim fonksiyonu ile kombine edilmesi halinde ise, servetçe fakir

meĢcere kuruluĢları ortaya çıkaran ince amaç çapı ve buna göre ağaç sayısı dağılımı esas alınmalıdır.

Amaç çapı ve ağaç sayısı dağılıĢı kriter alınarak planlanan sürekli orman iĢletme sınıflarını tipik seçme

ormanlarından ayıracak en önemli fark, sürekli ormanlarda belirlenen amaç çapı ve ağaç sayısı dağılımını kesinkes

uyulacak tipik bir Ģablon değil, sadece genel çerçeveyi belirleyen yaklaĢık sınır olarak görmekten ibarettir.

5.2 Ağaç Serveti Sürekliliği

Ağaç serveti sürekliliğine dayanan sürekli orman uygulamasında yapılacak ilk iĢ, birim alanda sürekli

olarak tutulacak ortalama ağaç serveti miktarını (Amaç servet) ve bunun içinde bulunacağı aralığı ağaç türü ve

yetiĢme ortamı koĢullarını (ortalama boniteti) dikkate alarak alt ve üst sınırlar halinde kararlaĢtırmaktır. Estetik ve

toprak koruma fonksiyonlarının ana amaç olduğu alanlarda bu servetin yüksek, su verimi ve yabanıl hayat

fonksiyonlarının söz konusu olduğu alanlarda bu servetin daha az miktarda olması arzulanır. KuĢkusuz, birim

alanda tutulacak ağaç serveti üzerinde arazi eğimi ve toprak erodibilitesinin de etkisi bulunmaktadır. Dik eğimli

arazi koĢulları birim alanda fazla, düz ve az eğimli araziler az miktarda servet bulundurmayı gerektirmektedir.

Yapılan açıklamalar, sürekli orman iĢletme sınıflarında birim alanda tutulacak sürekli ağaç serveti

miktarının tek bir ortalama halinde değil; arazi koĢullarına, yetiĢme ortamı verim gücüne ve fonksiyonel iĢletme

amacına göre değiĢen uygun bir aralık olarak verilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Bu durum, Ģablonvari bir

uygulamadan kaçınmak için de zorunludur.

5.3 Göğüs Yüzeyi Sürekliliği

Göğüs yüzeyi sürekliliğine dayanan sürekli orman uygulamasında yapılacak iĢler de ağaç serveti

sürekliliğinde olduğu gibidir. Burada yapılacak ilk iĢ de, birim alanda sürekli olarak tutulacak ortalama göğüs

yüzeyi miktarını (Amaç göğüs yüzeyi) ve bunun içinde bulunacağı aralığı ağaç türü ve yetiĢme ortamı koĢullarını

(ortalama boniteti) dikkate alarak alt ve üst sınırlar halinde kararlaĢtırmaktır. Yine sık meĢcere kuruluĢlarını

öngören estetik ve toprak koruma fonksiyonlarının ana amaç olduğu alanlarda bu miktarın yüksek, su verimi ve

yabanıl hayat fonksiyonlarının söz konusu olduğu alanlarda bu göğüs yüzeyinin daha az olması istenir. KuĢkusuz,

birim alanda tutulacak ortalama göğüs yüzeyi üzerinde arazi eğimi ve toprak erodibilitesinin etkisi yine mevcuttur.

Amaç servet miktarında olduğu gibi, dik eğimli arazi koĢulları birim alanda fazla, düz ve az eğimli araziler az

miktarda göğüs yüzeyini zorunlu kılmaktadır. Keza, sürekli orman iĢletme sınıflarında birim alanda tutulacak

sürekli sürekli göğüs yüzeyi de tek bir ortalama halinde değil; arazi koĢullarına, yetiĢme ortamı verim gücüne ve

fonksiyonel iĢletme amacına göre değiĢen uygun bir aralık halinde verilmesi gerekir.

6. SÜREKLİ ORMAN İŞLETME SINIFLARININ PLANLANMASINA UYGUN

AMENAJMAN METOTLARININ SEÇİMİ VE UYGULAMA ESASLARI

ĠĢletme ormanlarında ürün ve hizmet akıĢının sürekliliği; değiĢik silvikültürel tekniklerin uygulanıĢı

sırasında ormandan çıkartılan etalar yoluyla sağlanır. Canlı bir varlık olan orman ekosistemlerinde biyolojik

Page 383: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

süreklilik, gençleĢtirme ve bakım teknikleri ile gerçekleĢtirilir. Bu nedenle silvikültür, kendi geliĢtirdiği değiĢik

yöntemleri kullanarak bir taraftan ormanı gençleĢtirirken, bir taraftan da ona arzulanan yapı ve kuruluĢu

kazandırır. Silvikültür bu iĢlevini yerine getirirken yapacağı iĢin boyutunu orman amenajmanının kendisine

verdiği etalara dayanarak kararlaĢtırır.

Yukarıda da açıklandığı üzere, sürekli orman iĢletme sınıflarında hem meĢcere kuruluĢunun sürekliliğini

garantilemek ve hem de bu arada ürün ve hizmet akıĢındaki kesintisizliği sürdürüp kontrol edebilmek için; birim

alandaki ya ağaç sayısının, ya ağaç servetinin, ya da göğüs yüzeyinin çap veya yaĢ sınıflarına dağılımından

yaralanmak gerekmektedir. Durum böyle olunca, bu iĢletme sınıflarının planlanmasında baz olabilecek araç ve

kriterler de meĢcere olgunluğunu belirten bir yaĢ veya çap ile, bu parametrelerin bu amaç yaĢ veya çapına göre

oluĢturulacak yaĢ ve çap sınıflarına dağılımı olacaktır.

Orman amenajmanı pratiğinde faydalanmayı düzenleyen amenajman metotları ya alan kontrolüne, ya

hacim kontrolüne, ya da her ikisinin birlikte kontrolüne dayanmaktadır. Alan kontrolüne dayanan amenajman

metotlarında planlama kriterleri; iĢletme sınıfını oluĢturan meĢcerelerin ortalama olgunluk yaĢına denk gelen bir

idare süresi ile, alan, ağaç serveti ve artımın idare süresine göre oluĢturulan yaĢ sınıflarına dağılımıdır. Hacim

kontrolüne ya da alan ve hacmin birlikte kontrolüne dayanan amenajman metotlarında ise, kriter olarak çok değiĢik

öğeleri kullanmak mümkündür.

Sürekli orman iĢletme sınıflarının planlanmasında bilinen klasik amenajman metotlarının tamamını

kullanmak mümkündür. Ancak, bu metotların sürekli ormana uygulanması sırasında bazı noktaların dikkate

alınması gerekmektedir ki, bu hususlar uygulanması gereken metotlar itibariyle aĢağıdaki alt kesimde

açıklanmıĢtır. Sekiz alt baĢlıkta ele alınan ve 1917 yılından bu yana ana ve yardımcı metotlar olarak bazıları

ülkemizde de kullanılan bu metotların bir bölümü, uygulamada ortaya çıkan kimi sakıncalarından ötürü zaman

içinde terk edilmiĢtir. Ancak, fonksiyonel planlama uygulamalarına yeni açılımlar getirebilmek ve özellikle de

sürekli orman iĢletme sınıflarına iĢlerlik kazandırabilmek için eskiden uygulanan bu amenajman metotlarının

günümüzde yeniden ele alınması gerekmektedir.

6.1 Yaş Sınıfları Metodunun Sürekli Orman İşletme Sınıfında Uygulanışı

AynıyaĢlı ve tek katlı, saf ve karıĢık koru ormanlarının planlanmasında kullanılan YaĢ sınıfları metodunun

gerçek periyodik alana dayalı küçük maktalı varyantını uzun idare süresi ve uzun gençleĢtirme süresi ile sürekli orman

iĢletme sınıflarında uygulamak her zaman mümkündür. Hatta, plan ünitesinin ıĢık ağaçlarından oluĢması ve bonitetin

düĢük olması halinde bu yola baĢvurmak kaçınılmazdır. Ancak, metot sürekli orman iĢletme sınıflarında uygulanırken,

optimal kuruluĢların normal servet yerine amaç serveti veya göğüs yüzeyine göre seçilmesi ve idare süresinin meĢcere

göğüs yüzeyinin artık amaç göğüs yüzeyinin altına geçtiği en uzun yaĢ olarak alınması gerekecektir.

6.2 Fransız Hacim Metodunun Sürekli Orman İşletme Sınıfında Uygulanışı

Fransa‟nın dağlık kesimlerindeki değiĢik yaĢlı ve düĢey kapalı seçme ormanlarında faydalanmayı

düzenlemek amacıyla 1883 yılında Mélard tarafından geliĢtirilen bu metot, yaĢ ve çap sınıfları metotlarının

kombinesine dayanır. Metodun uygulanıĢı sırasında önce U idare süresine uygun düĢen bir D amaç çapı

saptanarak, yaĢ sınıfları yerine üç adet çap sınıfı oluĢturulur. Buna göre:

0 – U/3 arasındaki genç yaĢ sınıfına karĢı gelen 0 – D/3 aralığı ince çap sınıfı;

U/3 – 2U/3 arasındaki orta yaĢ sınıfına karĢı gelen D/3 – 2D/3 aralığı orta çap sınıfı;

2U/3 – U arasındaki olgun yaĢ sınıfına karĢı gelen 2D/3 – D aralığı kalın çap sınıfı

olarak ayrılmaktadır. Ġdare süresi 180 yıl, amaç çapı 60 cm kabul edilirse,

0 – 60 yıl arasındaki genç yaĢ sınıfı 0 – 20 cm aralığındaki ince çap sınıfına;

61 – 120 yıl arasındaki orta yaĢ sınıfı 21 – 40 cm aralığındaki orta çap sınıfına;

121 – 180 yıl arasındaki olgun yaĢ sınıfı 41 – 60 cm aralığındaki kalın çap sınıfına

karĢı gelmektedir. Metotta ince çap sınıfındaki ağaç serveti Vi, orta çap sınıfındaki ağaç serveti Vo, kalın çap

sınıfındaki ağaç serveti Vk ile gösterilmekte ve eğer; Vi, Vo, Vk ağaç servetleri arasında 1 : 3 : 5 büyüklük sırasına

uygun bir diziliĢ varsa, bu durum optimal kabul edilmektedir (ġekil 4).

Page 384: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Şekil 4: Fransız Hacim Metodunun Optimal KuruluĢ Modeli (ERASLAN 1982)

Böyle bir kuruluĢa sahip seçme ormanında olgun yaĢ sınıfını meydana getiren kalın Vk ağaç serveti U/3

yıllık zaman dilimi içinde her yıl eĢit miktarsa kesilip çıkartılırken yerine gençlik getirilirse, bireyleri arasında 1/3

idare süresi kadar yaĢ farkı olan yeni bir meĢcere meydana gelecektir. Vk servetinin hacim artım yüzdesi 0,0P ile

gösterir isek, bu servetin progresif azalan artımı

Z = (´) Vk*0,0P ; (1)

Bu alandan çıkartılacak toplan son hasılat etası da ;

Ey = [Vk / (U/3) ] + (1/2)Vk*0,0P (2)

olur. Diğer iki çap ve yaĢ sınıfındaki meĢcerelere uygulanacak bakım müdaheleleri ile çıkarılması gerekecek ara

hasılat etası ise, sadece orta çap sınıfındaki Vo servetinin hacim artımına bağlı olarak hesaplanmaktadır.

Çıkarılacak ara hasılat etası ;

(1/q) Vo*0,0p‟ (3)

formülü ile hesaplanmaktadır. Formülde 1/q ; Vo servetinin hacim artımından eta olarak ayrılacak bölümü, 0,0P ;

Vo servetinin hacim artım yüzdesini göstermektedir. Böylece iĢletme sınıfından elde edilecek toplam yıllık eta:

Ey = [Vk / (U/3) ] + (1/2)Vk*0,0P + (1/q) Vo*0,0p‟ (4)

kadar olmaktadır.

Metodu uygulayabilmek için yapılacak bir envanter ile iĢletme sınıfını oluĢturan meĢcerelerin yaĢ ve orta

çaplarına göre bu sınıflara dağıtılması, her bir çap sınıfının toplam hacim ve artımları ile, hacim artım yüzdelerinin

belirlenmesi gerekmektedir (ERASLAN 1982).

Ortaya çıkıĢ nedeni dikkate alınırsa, Fransız Hacim metodunun irregüle meĢcere kuruluĢlarına sahip

sürekli orman iĢletme sınıflarının planlanması için çok uygun bir planlama sistemi olduğu görülmektedir. Metodun

uygulanıĢına iliĢkin bazı sakıncalar ileri sürülmüĢ ise de, bu sakıncalar ana amacı yuvarlak odun üretimi olan

ormanlarda odun akıĢı sürekliliği ile ilgilidir. Bu sakıncaların ana amacı odun üretim sürekliliği olmayan hizmet

üretim fonksiyonlu ormanlarda pratik açıdan fazla önemli olmayacağı açıktır.

Fransız Hacim Metodu, yapısı itibariyle hem ağaç serveti sürekliliğine, hem de göğüs yüzeyi sürekliliğine

dayanan sürekli orman iĢletme sınıflarının planlanması için uygundur. Vi, Vo ve Vk servetleri toplamını, birim

alanda tutulacak ortalama servet kabul eder ve optimal kuruluĢu buna göre belirler isek, hem ürün akıĢı

sürekliliğini, ve hem de hizmet akıĢının kesintisizliğini garanti altına almıĢ oluruz. Örneğin; ana amacı su üretimi

olan ve az eğimli bir arazi üzerinde bulunan bir ormanda ortalama amaç servet 90 m³/ha olarak kararlaĢtırılmıĢ ise

optimal kuruluĢ Vi = 10 m³ Vo = 30 m³ , Vk= 50 m³ olacaktır.

Yine aynı düĢünce ile, ortalama arazi eğimi biraz daha fazla olduğu için birim alanda sürekli

bulundurulacak ortalama ağaç serveti miktarı 270 m³/ha olarak kararlaĢtırılmıĢ bir baĢka ormanda optimal

servetler bu defa; Vi= 30 m³, Vo= 90 m³ ve Vk= 150 m³ olacaktır.

Birim alandaki ağaç serveti ile göğüs yüzeyi arasındaki kuvvetli alometrik iliĢkiyi dikkate alarak, aynı

düĢünce sistemini göğüs yüzeyi sürekliliği için de yürütmek mümkündür. Örneğin; ana amacı yine su üretimi olan

ve az eğimli bir arazi üzerinde bulunan bir ormanda ortalama amaç göğüs yüzeyi 27 m²/ha olarak kararlaĢtırılmıĢ

ise optimal kuruluĢ Gi = 3 m² Go = 9 m² , Gk= 15 m³ olacaktır. Yine benzer biçimde ortalama göğüs yüzeyi 36

m²/ha olarak kararlaĢtırılmıĢ ise, Gi= 4 m², Go= 12 m² ve Gk=20 m² olacaktır.

Ġster ağaç serveti, ister göğüs yüzeyi sürekliliği olsun burada dikkate alınacak husus, optimal kuruluĢlar

kararlaĢtırılırken bu miktarların kalan meĢcere göğüs yüzeyleri olması gerektiğidir.

Page 385: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6.3 İsviçre Kontrol Metodunun Sürekli Orman İşletme Sınıfında Uygulanışı

Kontrol metodunun temel ilkesi, ormandaki ağaç servetinin ve artımın zaman içindeki değiĢimini ardıĢık

olarak yapılan envanterler ile kontrol esasına dayanır. Bu envanterler, yapılan müdahelelerin servet üzerindeki

etkisini ölçmeye yaradığı için ağaç serveti kontrolünü bu metot ile gerçekleĢtirmek mümkündür. Buna göre,

sürekli orman iĢletme sınıfında planlama amaç servet kontrolüne dayatılır ise, ürün ve hizmet akıĢının sürekliliğini

Kontrol Metodu ile de sağlamak mümkündür.

Kontrol metodunda yıllık eta :

Ey = Z/n (5)

formülü ile hesaplanır (ERASLAN 1982).

.

Bu eta bir anlamda yıllık cari artıma eĢit olduğundan, sürekli orman iĢletme sınıflarında ancak aktüel

servetin amaç servetine yakın olması halinde aynen kullanılabilir. Aksi halde aktüel ve amaç servetlerin durumuna

göre etanın azaltılıp çoğaltılması gerekir.

Kontrol metodunda etayı hem tüm iĢletme sınıfı için, hem bölme ve bölmeciklerin her birisi için ayrı ayrı

hesaplamak mümkündür. (MeĢcere bazında planlama).

6.4 Hundeshagen’in Faydalanma Yüzdesi Metodunun Sürekli Orman

İşletme Sınıfında Uygulanışı

Hundeshagen tarafından geliĢtirilen bu metot aktüel ve optimal servetler arasındaki orana dayanmaktadır.

Metodun temel varsayımına göre aktüel ve optimal servetler arasındaki oran, aktüel ve optimal etalar arasında da

mevcuttur. Yani;

AE/OE = AV/OV (6)

tir. Buna göre

AE = (OE/OV)*AV (7)

olacaktır.

Optimal etanın optimal servete yüzde oranına Hundeshagen‟in faydalanma yüzdesi adı verilmektedir. Bu

oran 0,0p ile gösterilirmekte ve yıllık eta :

AEy = AV*0,0p (8)

Formülü ile hesaplanmaktadır (ERASLAN 1982).

.

Görüldüğü üzere, bu metodun özü ağaç serveti sürekliliğidir. O halde optimal servet olarak ortalama

amaç servetin kabulü halinde sürekli orman iĢletme sınıflarında bu metottan da yararlanmak mümkündür.

6.5 Mantel ve Masson Metotlarının Sürekli Orman İşletme Sınıfında Uygulanışı

Hundeshagen‟in faydalanma yüzdesini kullanan her iki metot da temel de birbirinin aynıdır. Metotları

birbirinden ayıran fark, Hundeshagen formülündeki OE optimal eta ve OV optimal servet yerine; U*Z ve

U*Z*(U/2) kesimlik ortalama artım ve buna göre hesaplanan optimal servetin kullanılmasıdır.

Mantel, OE yerine U*Z ; OV yerine U*Z*(U/2) değerlerini kullanarak, Hundeshagen formülüne göre

hesaplanan yıllık aktüel etanın :

AEy = AV / 0,5U (9)

formülü ile hesaplanmasını önermektedir.

Page 386: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Masson ise, Hundeshagen formülündeki 0,0P nin kesimlik ortalama artım ve buna göre hesaplanan

optimal servete göre hesaplanmasını isteyerek

0,0P‟ = 200/U (10)

alınmasını ve buna göre etanın

AEy = AV* 0,0P‟ (11)

biçiminde hesaplanmasını önermektedir (ERASLAN 1982). Görüldüğü gibi, her iki yöntemde de ana kriter ağaç servetidir. O halde, sürekli orman iĢletme sınıflarında

düzenleme kriteri olarak ağaç serveti sürekliliğinin esas alınması halinde, hizmet akıĢı sürekliliği için bu

metotlardan da yararlanmak mümkündür. Ayrıca, metotların temel dayanağı olan kesimlik ortalama artım bir yaĢ

saptanmasını (idare süresini) kıldığından, hizmet üretim fonksiyonu yanında özellikle kaliteli odun üretiminin de

önemli olması halinde, her iki metodun bu yöndeki avantajı daha da artmaktadır.

6.6 Genel Eta Formülünün Sürekli Orman İşletme Sınıfında Uygulanışı

Hem aynı yaĢlı ve maktalı oranlarlarda hem de seçme koru ormanında kullanılmaya elveriĢli olan bu formül,

sürekli orman iĢletme sınıfları için çok ideal bir düzenleme yöntemidir. Ormandaki aktüel ağaç serveti ile optimal ağaç

serveti arasındaki artı ve eksi farkları belirli bir tesviye süresi içinde gidermeyi amaçlayan bu formül, optimal servetin

ortalama amaç servet olarak kabulü halinde bir taraftan optimal kuruluĢa ulaĢmayı sağlarken diğer taraftan da, ürün

akıĢı sürekliliğini garantilemektedir.

Formülde yıllık eta aĢağıdaki biçimde hesaplanmaktadır:

E=Z + [(AV – OV) / a] (12)

Formülde E yıllık eta miktarını (m3), Z iĢletme sınıfının yıllık cari hacim artımını (m

3), AV aktüel ağaç

servetini (m3), OV iĢletme sınıfının optimal ağaç servetini ve a da tesviye süresini (Yıl) göstermektedir.

Formülde yer alan Z yıllık cari artım örnek alanlarda ölçülen veriler yardımıyla kendine özgü yöntemlerle

hesaplanır. Aktüel ağaç serveti AV, yine envanter sonucunda toplanan arazi verileri ile hesaplanır. Optimal servet OV

ise, üretim amaçlı iĢletme sınıfları için iĢletme sınıfının ortalama bonitetine göre ya hasılat tabloları , ya da kesimlik

ortalama artım hesabıyla belirlenir (ERASLAN 1982). Sürekli orman iĢletme sınıflarında bu servetin birim alanda

tutulacak ortalama amaç serveti olarak kabulü gerekir.

Hacim kontrolüne dayalı diğer amenajman metotlarında olduğu gibi, genel eta formülünü de hem iĢletme

sınıfı bazında, hem de bölme veya bölmecik bazında uygulama olanağı vardır.

6.7 Çap Sınıfları Metodunun Sürekli Orman İşletme Sınıfında Uygulanışı

Sürekli ormanda planlama kriteri olarak amaç çapı ve birim alandaki ağaç sayısı dağılımının kabulü halinde

faydalanmanın düzenlenmesi amacıyla yararlanılacak en uygun metot Hufnagl‟ın Çap Sınıfları Metodudur. Bu metot

yardımıyla yıllık etanın hesaplanabilmesi için her çap sınıfına ait N1, N2, N3, N4 ağaç sayılarının, çap sınıfları orta

ağaçlarına ait v1, v2, v3, v4 hacim miktarlarının ve ayrıca her çap sınıfına ait a1, a2, a3, geçiĢ sürelerinin belirlenmesi

gerekir. Bu veriler elde edildikten sonra eta hesabı için aĢağıdaki formül kullanılır :

Ey= ( N4*v4 / a3 ) + [(N3-N4)*v3 / a3] + [(N2-N3)*v2 / a2] + [(N1-N2)*v1 / a1] (13)

Formülün birinci teriminde dördüncü çap sınıfının hacmini gösteren N4*v4 ifadesi, bir anlamda ormanın son

hasılat etasına karĢı gelmektedir. Diğer çap sınıflarından alınacak etalar ise teorik olarak ara hasılat etası gibi

algılanmaktadır (ERASLAN 1982).

DeğiĢik yaĢ ve düĢey kapalılığın esas olduğu sürekli ormanlarda ince çap sınıfındaki ağaç sayıları, kalın çap

sınıflarından daima daha fazladır. Bu ormanlarda hiçbir kurala uymayan düzensiz bir meĢcere kuruluĢu amaçlandığına

göre, yukarıdaki formülü bölme ya da meĢcere tipi bazında uygulamak suretiyle faydalanma düzenini kurmak

mümkündür. Bölme bazında yapılacak uygulama iĢ hacmini arttırmakta ve fakat meĢcerelerin gerçek ihtiyaçlarına

daha iyi cevap vermektedir.

6.8 Silvikültürel İlkelere Dayanan Metodun Sürekli Orman İşletme

Sınıfında Uygulanışı

Page 387: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

Silvikültürel metot, diğer metotlardan tamamıyla farklı ve bağımsız olarak, silvikültürel kural, ilke, istek ve

gereklere dayanır. Bu metot ile faydalanma düzenlenirken ormanı oluĢturan her meĢcerenin bugünkü kuruluĢu ve

oluĢturulacağı amaç kuruluĢu göz önünde bulundurulur. Buna göre ilk amenajman planı süresinde ya da dönüĢ

süresinde meĢcereye uygulanacak silvikültürel iĢlemler saptanır. Bu iĢlemlerin uygulanması ile çıkarılacak hasılat

miktarı belirlenerek, önce bir meĢcerenin ve sonra bunların toplamı halinde tüm iĢletme sınıfının periyodik

silvikültürel etası bulunur. Periyodik eta, plan süresi ya da dönüĢ süresi ile bölünmek suretiyle, iĢletme sınıfının yıllık

silvikültürel etası hesaplanır.

Bu uygulama biçimiyle silvikültürel ilkelere dayanan amenajman metodunun sürekli orman iĢletme sınıfları

için en ideal metot olduğu açıktır. Ancak, metodun en büyük handikapı meĢcere parametrelerinden hiçbirisinin

sürekliliğini garanti etmemesidir.

7. SONUÇ VE ÖNERİLER

Orman kaynaklarının çok amaçlı ve rasyonel kullanımını sağlayan planlamanın orman fonksiyonlarına

bağlı olması gereği açıktır. Bu bağlamda öncelik kazanan husus, orman formları ile beklenen fonksiyon arasındaki

organik bağı iyi kurmak ve iĢletme amaçlarına uygun meĢcere kuruluĢlarını ortaya çıkaran silvikültürel

uygulamaları fonksiyonel etalar yolu ile planlamaya sokmaktır. Yukarıda yapılan açıklamalara göre; fonksiyonel

amacı ve adı her ne olursa olsun sürekli orman iĢletme Ģeklinin özellikle koruma fonksiyonu ağır basan ormanlar

için ideal olduğu tartıĢmasız bir gerçektir. ĠĢletme amaçları açısından mevcut meĢcerelerin kavuĢturulacağı amaç

kuruluĢları (Silvikültürel hedefler) bu kadar açık biçimde tanımlandığına göre, planlamacıya düĢen görev;

faydalanma düzenini bu kuruluĢlara ulaĢmayı sağlayacak biçimde kurmaktır.

Bu durumda, Batı Karadeniz model planları ile ormancılığımıza giren sürekli orman kavramı temel aldığı

orman kuruluĢları nedeniyle fonksiyonel planlama açısından oldukça ümitvar bir iĢletme ve planlama Ģekli olarak

karĢımıza çıkmaktadır. Ancak, bu iĢletme sınıflarının kurup sürdürebilmek için teknik ve sosyal bazı problemlerin

çözümü gerekmektedir. Bu makalede bu problemlerden teknik olanların nasıl aĢılacağı gösterilmiĢtir. Özellikle

ekonomik nedenlerden kaynaklanan sosyal problemlerin çözümü ise, tek baĢına ormancıların altından

kalkamayacağı ulusal bir sorundur. Sürekli orman iĢletme sınıflarının en ideal meĢcere kuruluĢu, değiĢik yaĢlı, çok

katlı ve düĢey kapalı orman kuruluĢlarıdır. Bu kuruluĢların sürdürülebilirliği, tek ağaç, küme ve gruplar halinde

getirilen gençliğin korunup geliĢmesine bağlıdır. Bu nedenle de, bu iĢletme sınıflarını ideal biçimi ile

yaygınlaĢtırmadan önce özellikle sosyal baskıdan kaynaklanan koruma problemlerinin tamamen çözülmüĢ olması

gereği asla unutulmamalıdır. Aksi takdirde, yöre gerçeği dikkate alınmadan yapılan bir planlama sonuçta orman

tahribini getirecek ve bu olumsuz tablonun tek müsebbibi de amenajmancı olacaktır.

Diğer taraftan, planlama belirli hedeflere ulaĢabilmek için geleceğe dönük faaliyetler arasında

alternatifler üretip bunlar arasından amaca ve duruma en uygununu seçme sanatıdır. Yukarıda daha önce de

açıklandığı üzere, sürekli orman iĢletme sınıflarında faydalanma ünitelerinin alt alta dizilmesinde kesin zorunluluk

bulunmamaktadır. Bir baĢka anlatımla, süreklilik ünitesi olarak tüm iĢletme sınıfı alanı esas alındığında, yani

planlamanın meĢcere bazında yapılması yerine klasik sisteme uygun olarak düĢünülmesi halinde gençleĢtirme

ünitelerini küçük alanlar halinde yan yana dizme olanağı ortaya çıkmaktadır.

Sonuç olarak, sürekli orman iĢletme Ģeklini sürdürebilmenin en can alıcı noktası, bu iĢletme sınıflarının

kurulacağı yörelerde sosyal baskı ve otlatma problemlerinin getirdiği koruma sorunlarının aĢılıp aĢılamayacağında

düğümlenmektedir. Böyle problemin olmadığı ya da çözümlerinin mümkün bulunduğu yörelerde, ideal kuruluĢa

uygun sürekli orman iĢletme sınıflarını hem bölmecik ve bölme bazında, hem de daha geniĢ bir alan bazında

kurmak uygun olacaktır. Aksi takdirde ise; sürekli ormanın ya küçük alan seçme formunda, ya da küçük maktalı

yaĢ sınıfları formunda kurulup iĢletilmesi gerekecektir.

KAYNAKLAR

ALEMDAĞ, ġ. 1958. Türkiye‟deki Ladin-Göknar MeĢcerelerinin KuruluĢları, Ağaç Servetleri ve Tecessümleri

Üzerine Bazı MüĢahedeler. Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü dergisi No: 2. ASAN, Ü. ; ġENGÖNÜL. K. 1987 : Orman Formlarının Fonksiyonel Açıdan KarĢılaĢtırılması .Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi , Seri B , Cilt 37 , Sayı 4 , Sf. 52-67

ANONĠM 1999 : Münferit Orman Amenajman Planlaması. Teknik Ġzahname. O.G.M.Orman Ġdaresi ve Planlama

Dairesi BaĢkanlığı Yayını.

ASAN, Ü. 1992 : Orman Amenajmanında Fonksiyonel Planlama ve Türkiyedeki Uygulamalar. Ormancılığımızda

Orman Amenajmanının Dünü, Bugünü ve Geleceğine ĠliĢkin Genel GörüĢme. Bildirileri, s.181-196.

Page 388: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ASAN,Ü. 1994 : Orman Amenajmanında federal Almanya Modeli. Ġ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi, Seri, B, Sayı 3-4,

S.51-64.

ASAN,Ü. 1995 : Orman Kaynaklarının Rasyonel Kullanımı ve Ülkemizdeki Durum. Ġ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi,

Seri, B, Sayı 3-4, S.15-27.

ASAN,Ü. 1999 : Orman Amenajmanı Ders Notları. 258 Sayfa Roto Baskı

ASSMANN, E. 1961 : Waldertrakskunde. BLV Verlagsgesellschaft, München.

EFENDĠOĞLU, M. 1999 : Türk-Alman Ormancılık Projesi Çerçevesinde Düzenlenen Amenajman Planları ve

Ülkemizdeki Uygulama Olanakları. Orman Mühendisliği Dergisi, Sayı 4: s.27-32.

ERASLAN, Ġ. 1982 : Orman Amenajmanı. Ġ.Ü.Orman Fakültesi Yayınları No: 3010/318, 585 sayfa

GULDĠN, J.M. 1996 : The Role of Uneven Aged Silviculture in the contextEcosystem Management. Western

Journal of Applied Forestry 11 (1): pp.4-12

KALIPSIZ, A. 1988 : Orman Hasılat Bilgisi. Ġ.Ü.Orman Fakültesi Yayınları No: 3052 / 328, 349 sayfa

MITSCHERLICH, G. 1952 : Der Tannen-Fichten- Buchen Planterwald. Schrf Bad.Forst.Vesuchsanstalt.

ODABAġI, T. ; ÖZALP, G. 1998.: Ormanların ĠĢletilmesi Yöntemleri ve Doğaya Uygun Ormancılık AnlayıĢı.

O.G.M.Silvikültür Daire BaĢkanlığı Yayını 24 Sayfa.

SCHABEL,G.H. ; PALMER, S.L. 1999 : The Dauerwald : Its Role in the Restoration of Natural Forests. Journal of

Forestry, 11. pp.20-25

Page 389: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

ORMAN AMENAJMANINDA UYGULADIĞIMIZ ENVANTERİN KRİTİĞİ

Prof. Dr. Ünal ELER (*)

ÖZ

Uygulamada, orman amenajman envanteri çalışmalarımızda, önemli ekonomik

kayıplara neden olan, kimi yanlışlıklar yapılmaktadır.

Bulunduğumuz konumdan, çağdaş orman amenajmanı uygulamalarına geçebilmemiz

mümkün görülmemektedir. Bu sorunun çözümlenebilmesi için, gerekli hazırlık çalışmalarının

hemen başlatılması kaçınılmazdır.

Geçiş döneminde, ekonomik kayıplara yol açan mevcut uygulama, derhal terk

edilmelidir. Alt yapı oluşturulup, çağdaş orman amenajmanı gerekleri tamamlanırken, modern

kombine envanter metodu kullanılarak, amenajman planları düzenlenmelidir.

Gerekli koşullar sağlanıp, gerçek anlamda orman kaynaklarının planlanması

çalışmalarına geçilinceye kadar, bu günkü orman envanteri uygulamasının sürdürülmesi,

kabul edilemez.

ABSTRACT

In practice, some mistakes that are cause high financial losses are made on our forest

inventory works.

Passing from our actual position to contemporary forest management is not seen

possible. For to solve this problem, necessary preparing works must be begun immediately. In

transition period, our existent practice which is causes economical losses must be left. While

needs for modern methods are completed, forest management plans have to be made by using

modern combined inventory method.

Continuing on our actual forest inventory practice untill providing needed conditions

for passing to up to date forest resources management works is not consented.

Page 390: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2

Ormanların korunması, birim alandan en yüksek ekonomik değerin, sürekli elde

edilmesi gereği ortaya çıktığı çok eski yıllardan beri, planlı çalışma zorunluluğu gündeme

gelmiş, ormanın amenajman planına dayalı olarak işletilmesi kabul edilmiştir.

Sahibi ve sınırları belli olan alana, verilen amaca göre plan düzenlenir. Planın içeriğini

belirleyen, amaçtır. Değişen orman ve ormancılık anlayışına koşut olarak, doğan amaçları

gerçekleştirebilmek için, çok farklı planlar yapılmış ve uygulanmıştır.

Başlangıçta basit, kesim planı düzeyinde planlarla çalışmalar sürdürülmüştür. Giderek

gelişen ormancılık tekniği ve çeşitlenen amaçlar, daha ayrıntılı planları gerektirmiştir. Dar

kapsamlı, timber management dediğimiz planlar ortaya çıkmıştır. Orman kavramında

meydana gelen gelişmelere bağlı olarak, ormandan yararlanma da, değişik boyutlar kazanmış,

orman salt odun ham maddesi üretilen kaynak olmaktan çıkmıştır. Dar kapsamlı orman

amenajmanı, tüm orman kaynaklarının planlanması biçiminde, ayrıntılı planlara dönüşmüştür.

Çağdaş orman amenajmanı, ormandan çok yönlü yararlanmayı amaçlayan, orman

kaynaklarının planlanması olarak tanımlanmaktadır. Ormanın 10 fonksiyonu vardır. Bunların

her biri kaynak durumundadır. Orman kaynaklarının planlanması söz konusu olunca, tüm

fonksiyonların dikkate alınması gerekmiş, fonksiyonel planlama ortaya çıkmıştır.

Ormandan çok yönlü yararlanma, fonksiyonel planlama denilince; her plan ünitesi

için, olabilir seçeneklerin belirlenmesi, bunların her biri sona kadar denenerek, en uygun

olanın kararlaştırılması gerekmektedir. Günümüzde, alternatifler belirlenmemiş, her biri sona

kadar denenip, optimal karar verme bulunmayan plan, orman amenajman planı olarak kabul

edilmemektedir.

Yukarıda sunulan özet bilgiler ışığında, amenajman uygulamamızın kritiği yapılmak

istenirse, söze nereden başlamak gerekeceğine karar verebilmek, gerçekten güçleşmektedir.

Düzenlenen sempozyumun bir çok yarar sağlayacağı kuşkusuzdur. Sempozyumun

amacı “Orman amenajmanı disiplininin Türkiye’deki gelişim sürecini inceleyerek, bu

disiplinin kavram ve kapsamında, çeşitlenen toplum talepleri ve gelişen teknolojiye bağlı

olarak ortaya çıkan değişimleri tartışmaya açmaktır” biçiminde verilmiştir. Bu kapsamda

bildiriler sunulacak, değerli bilgiler verilecektir. Konuyu bir başka boyutu ile ele almayı,

amenajman uygulamamızın kritiğini yaparak, bulunduğumuz düzeyi dile getirmeyi yararlı

görüyoruz.

Bilinen deyimdir, “en iyi, iyinin daima düşmanıdır“. Bir konuda gelişme sağlanmak

istendiğinde, program çerçevesinde işlerin planlı olarak yürütülmesi, evreler için çalışmaların

sürdürülmesi; gerçekleşen her etaptan sonra, bir ileri adım atılarak, gelişme sürecinin

Page 391: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

3

tamamlanması gerekir. Bulunulan düzeyden, doğrudan en iyi olarak belirlenene geçebilmek

çok güç, çoğu durumlarda da olanaksızdır. Bu işin ara kademeleri vardır. Olacaksa bu en iyisi

olsun, değilse, var olan uygulamaya devam edilsin tutumu, son derecede hatalıdır. Bu düşünce

ve tutumla bir ilerleme kaydedilemez, bir yere varılamaz. Uygulama bekleyemez, devam

etmek zorundadır. En iyiye ulaşabilmek için çalışmalar başlatılmalı, mümkün olan en kısa

sürede, bunun başarılmasına çaba gösterilmelidir. Geçiş döneminde de, yapılabilecekler

yerine getirilmelidir. Değilse, ekonomik kayıplar, her yıl katlanarak artar.

Var olan koşullar çerçevesinde, öncelikle neler yapılabilir, bunun kararlaştırılarak,

geçiş sürecini bir yerden başlatmak kaçınılmazdır. İşin en iyisi bellidir. Bunu yapabilmek için

gerekli koşullar da bilinmektedir. Alt yapı sağlanıncaya kadar, bir girişimde bulunulmaması

tutumu, savunulamaz, açıklanamaz. Eleman, teknoloji, araç – gereç, kadro, ödenek “ mevzuat

“ vb. bulunmayışı gerekçe gösterilerek, uygulamada sürdürülen yanlışlara devam edilemez.

Bunun sorumluluğu ve “vebali“ vardır.

Amenajman planı düzenlenmesi için, önce envanter gerekir. Envanterde elde edilen

verilere dayanılarak, plan yapılır. Verilen amacı gerçekleştirebilecek planın düzenlenebilmesi

için, yeterli olacak envanterin kapsamını, amaç belirler. Envanter kavramının çok değişik

boyutları bulunmaktadır. Kaba bir envanter de, çok ayrıntılı envanter de yapılabilir.

Envanterde ölçü; verilen amacı gerçekleştirebilmesi ve yeterli doğruluk düzeyinde olması

koşuluyla, en az giderle elde edilmesidir.

Amenajman uygulamamızda, işletme amaçları gereğince belirlenmemiştir. Ülke

çapında, tek bir işletme amacıyla plan yapımına, uzun yıllardan beri devam edilmektedir.

Amaç için yalnız üretim fonksiyonu ele alınmakta ve ürün olarak da, tomruk üretimi

hedeflenmektedir. İşletme amaçlarının belirlenmesi esasları dikkate alındığında, sürdürülen

uygulamanın tutarsızlığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, orman kaynaklarının

planlanması, alternatiflerin belirlenmesi, optimal karar verme ve buna göre plan yapımı söz

konusu olamamaktadır. Halen yürütülen uygulama, hatalıdır. Ekonomik kayıplar ortaya

çıkmaktadır

Uygun koşullara ulaşılabilmesi için, bir yandan alt yapının oluşturulması (eleman,

araç–gereç, kadro, kaynak, ödenek), bilgi ve teknolojinin sağlanması ve tüm bu işlerin

yapılabilmesi için, uygun “mevzuatın” hazırlanması gerekmektedir. Bu yönde bir çaba, bir

başlangıç görülememektedir. Var olan uygulama, uzun yıllardan beri, aynen devam

etmektedir.

Özlenen, olması gereken duruma geçilinceye kadar, hiç olmazsa hatalar,

savurganlıklar önlenebilir. Konu ile ilgili makaleler (Eler, 1981; 1983; 1985; 1988), bildiriler

Page 392: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4

(Eler, 1980; 1982; 1988; 1992 – a ve b) ve değişik tarihlerde, konuyu tüm çarpıcı gerçeği ile

ormanlarımızın sahibi olan Orman Genel Müdürlerünün bilgisine ve ilgisine sunan

raporlarımızın, ayrıca her toplantı ve seminerlerde durum hakkında bilgi veren

konuşmalarımızın bir etkisi olmamıştır. Durum, özde aynı kalmak üzere, kimi küçük

değişikliklerle devam etmiş ve etmektedir. Bu olguya kayıtsız kalmamız mümkün değildir.

Her fırsatta konuyu gündeme getirip, hataları ve doğan kayıpları vurgulamayı görev biliyoruz.

Bu amaçla, bu bildirinin düzenlemesi yararlı görülmüştür. Tüm ilgililerin, soruna gerekli

ilgiyi göstermeleri kaçınılmazdır. Durum, ne zamana ve nereye kadar devam edecektir.

Envanter yöntemleri, tarihsel gelişimine göre; klasik ve modern envanter metotları

olarak ikiye ayrılır (Eraslan, 1982, s. 130). Ormancılık biyometrisi uygulamaya girmeden

önce kullanılan yöntemler, klasik envanter metotlarıdır. Ormancılık biyometrisinden

yararlanılmaya başlandıktan sonra, modern envanter metotları geliştirilmiştir. Klasik

yöntemde, başlangıçta kabul edilen hata yüzdesine göre, ölçülmesi gereken örnek sayısı

bilinememekteydi. Çalışma bitirildikten sonra, kaç örnek ölçüldüğü ortaya çıkıyordu. Duruma

göre, bölmelerden bir veya daha fazla örnek alan ölçüsü yapılıyordu. Yapılan envanterin

hangi hata yüzdesi ile elde edildiği de bilinemiyordu.

Envanter metotları, tam alan veya temsilci alan ölçüsü yapılarak, bilgilerin elde

edilmesine göre iki; bilgilerin sağlandığı kaynağa göre de; yer metodu, hava fotoğrafları

metodu ve bu iki yöntemin avantajlı yanlarını kullanan, kombine envanter metodu olarak üç

çeşittir (Eraslan, 1982, s.130 – 133).

Temsilci alanlara dayalı, modern kombine envanter yönteminde, modern metot

kullanılacak; fotoğraflardan yararlanılarak, olabildiğince homojen alt toplumlar ayrılacak;

bunlardan örnek alanlar alınarak, yapılan ölçmelerden elde edilen verilere dayanılarak,

topluluklar tanımlanacaktır. Ayrılan bu alt toplumlar, en küçük envanter ünitelerinii

oluşturmaktadır. Alt toplum olarak ayrılan alanlar, homojen değildir. Homojen kavramı

dikkate alındığında, ormanın yapısı gereği, ormancılıkta homojenlikten söz etmek yanlıştır.

Ormandan ayrılan parçaların tam anlamı ile homojen olması mümkün değildir. Bu nedenle,

belli kriterler için, olabildiğince homojen alt toplum ayrılması deyimi doğru olur.

Bu alt toplumlar, meşcere tipleridir (stratalar). Ünitenin alt toplumlara ayrılmasına,

meşcere tiplerinin ayrılması (stratifikasyon) diyoruz. Her alt toplumdan yeterli sayıda örnek

alınarak, bunlar tanımlanmaya çalışılır.

Amenajman uygulamamızda, Temsilci Alanlara Dayanan, Modern Kombine Envanter

Yöntemi kullanılması kabul edilmiştir. 1964 yılında bu yönteme göre envanter yapımına

başlanmış, 1972 yılı sonuna kadar çalışmalar devam etmiştir. Bu dönemde işler hızla

Page 393: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

5

yürütülerek, tüm ülke ormanlarının amenajman planları tamamlanmıştır. Bu yöntemde,

meşcere tiplerinin sınırlarının geçirilmesinde hava fotoğraflarından yararlanılmakta; tip

alanları belirlendikten sonra, her tipin varyasyon katsayısına göre, alınması gereken örnek

sayısı 2

22

v

m

t.Cn formülünden hesaplanıp, örneklerin tip alanının her tarafında homojen

biçimde yer alabilmesi için, sistematik olarak dağıtılmaktadır. Formülde; Cv : Varyasyon kat

sayısı; t: Güven derecesi; m: Örnekleme hata yüzdesidir. Tipin alanı formülde yer

almamaktadır ve örnek sayısı üzerinde, saha büyüklüğünün hiç bir etkisi yoktur.

Güven derecesi ve örnekleme hata yüzdesi, envanteri yaptıran tarafından

belirlendiğinden, meşcere tiplerinden farklı sayıda örnek alınmasını etkileyen, varyasyon

katsayısı olmaktadır. Bu nedenle, örneğin, 800 ha alan kaplayan bir ana tipin varyasyon

katsayısı düşükse, bundan alınacak örnek sayısı; 150 ha büyüklüğünde bir başka tipte,

varyasyon katsayısı yüksek olması halinde, alınacak örnek sayısından az olur.

1964 yılında Antalya’da başlatılan çalışmalar, diğer bölgelere yayıldığında, varyasyon

katsayılarının Antalya için belirlendiği, diğer bölgelerde geçerli kabul edilemeyeceği öne

sürülerek, yapılan uygulamaya karşı çıkılmıştır. Doğrudur. Yapılacak iş ya amenajman

gruplarının yıllık çalışacakları alanların fotoğrafları hazırlanırken, buralarda yer alan meşcere

tiplerinin varyasyon katsayıları da belirlenerek, verilmesi ya da giderlerden ekonomi

sağlanması için, ayrı bir çalışma yapılmayıp, amenajmancının arazi çalışmalarında tiplere

belli sayıda örnekleri sistematik olarak dağıtıp, ölçülerini yaptıktan sonra, varyasyon

katsayısını hesaplayarak, gerekli örnek sayısını bulmasıdır. Alınan örnek sayısı, hesaplanan

sayıdan büyükse, sorun yoktur. Yeterli örnek ölçülmüş demektir. Daha az ise, aradaki fark

kadar ilave örnek alınarak, çalışma tamamlanır.

Her bir tip için değişik, tahmini, n1 sayıda geçici örnekle işe başlanıp, bu çalışmaların

yürütülmesi en doğru şekil olur. Alınması gereken örnek sayısı, alınandan az çıkması halinde,

az sayıda da olsa, fazladan örnek alınması durumu ile karşılaşılmaz. Ancak, bunun denetimi,

sürekli hesap yapılmasının, arazide olumsuz büro koşullarında çalışan gruplara güçlük

yaratacağı düşünülerek, her tipe eşit sayıda, örneğin 30 örnek dağıtılarak, işin bitirilmesi, 30

örnek verilerinden, varyasyon katsayıları hesaplanarak, gerçek örnek sayılarının belirlenmesi

ve eksik kalan varsa, bunların tamamlanması yoluna gidilmesi daha uygun görülebilir.

Büyük bir özveri ile çalışılıp, bitirilen 1964 – 1972 planlarında eksiklikler vardı.

Planların yenilenmesinde, eksikliklerin giderilmesi, daha ayrıntılı planların yapılması

amacıyla, yeni yönetmelik hazırlanması yararlı görüldü. Fakat “ne umduk, ne bulduk” deyimi

ile hiç olmayacak bir durum ortaya çıkmış; envanter, yukarıda belirtilen şekilde yapılması

Page 394: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

6

gerekirken, 1973 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik uyarınca, envanter yöntemlerinden hiç

birinde bulunmayan, çünkü orman amenajmanı esaslarına, ormancılık biyometrisine ve

örnekleme kavramına ters düşen bir şekil! kabul edilmiştir. O yıldan beri de uygulanmaktadır.

Alt toplumlar dikkate alınmadan, ünitenin tüm verimli orman alanına, belli aralıkla, sistematik

olarak örnek alanlar dağıtılmakta, ölçüler bitirildikten sonra, her bir meşcere tipi alanına ait

örnekler bir araya toplanarak değerlendirilmekte, buna dayalı olarak, tipler tanımlanmaktadır.

Böyle bir şekil yoktur, olamaz da. Örnekleme, topluluktan alınan örneklerle, o

toplumun tanımlanmasıdır. Topluluğun heterojenliğinin ölçüsü olan, varyasyon katsayısına

göre, alınması gereken örnek sayısı, yukarıda verilen formülden, başlangıçta bulunur ve bu

kadar örnek ölçülür. Ünitenin tümü tek bir toplum kabul edilip, belli aralıkla, sistematik

örnekleme yapılıp, daha sonra, meşcere sınırları içerisinde kalan örnek alanların o tip için bir

araya toplanması ve bunlar değerlendirilerek, tipin tanımlanması söz konusu olamaz. Yapılan

uygulama, tümü ile yanlış olduğu gibi; alanı geniş olan tipten çok; küçük olandan az örnek

alınması durumunu da yaratmaktadır ve örnekleme kavramına ters düşmektedir. Amenajman

planları incelendiğinde, durum acı gerçeği ile çok çarpıcı biçimde görülmektedir. Kimi

tiplerin 3 – 5 örnekle tanımlandığı, dolayısıyla da örnekleme hata yüzdesinin çok yüksek

olduğu; buna karşılık, bazı tiplerden çok sayıda örnek alındığı ortaya çıkmaktadır. Bir ana

tipin sahası çok genişse, bunda, ikiyüzün üstünde örnek sayısına rastlanabilmektedir.

Envanterde giderleri en fazla etkileyen; alan, hacim ve hacim artımı envanteridir. Alan

envanteri, kombine metotta hava fotoğraflarından yararlanılarak yapılabilmektedir. Hacim ve

hacim artımı envanterinin yersel metotla yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. Burada

önemli olan, meşcere tipi sayısı ve bu tiplerden alınacak örneklerin miktarıdır.

Ekonomik meşcere tipi ayrımı konusunda çalışma (Eraslan – Kalıpsız, 1967) ve

araştırma (Eler, 1977 ; 1978) yapılmıştır. Bunların gereğince dikkate alındığı ve bunlardan

yararlanıldığı söylenemez. Uygulanmakta olan şekilde, bir plan ünitesinde örneğin, 15

dolayında meşcere tipi ayrılıp, 1500’den fazla örnek alan ölçüsü yapıldığı görülebilmektedir.

15 dolayında meşcere tipi ayrılıp, her birinden 30 örnek alınsa, bu sayıda örnek, varyasyon

katsayısının belirlenmesinde yeterli olur. Varyasyon katsayılarına göre hesaplanan örnek

sayıları da, genellikle otuzdan fazla olmamaktadır.

Bu durumda, 15 meşcere tipi ayrılan ünitenin envanteri, 450 dolayında örnek ölçüsü

ile yapılabilir demektir. Uygulamada yapılan iş, üç dört kat fazla olabilmektedir. Önemli

miktarda fazladan gider, büyük bir savurganlık söz konusudur. Ayrıca, yeterli örnek ölçüsü

yapılamayan tiplerde de, kabul edilebilir hata yüzdesinin çok üstünde örnekleme hata

yüzdesiyle çalışılma durumu ile karşılaşılmaktadır. Eleman, para ve zaman olarak,

Page 395: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

7

kaynaklarımız yetersizdir diye yakınılıyor; buna karşılık, böylesi bir savurganlığa neden

olunuyor. Aynı iş daha az gider harcanarak yapılabilir veya aynı kaynakla, yapılabilenin daha

fazlası iş başarılabilir. Bu şekilde bir çalışma, ormancılık biyometrisine de, amenajman

envanteri tekniğine de uygun düşer. Diğer yandan, kısa sürede yığılmalar önlenerek, avans

raporu! ile çalışmak zorunda kalan üniteler, amenajman planına kavuşturulmuş olur.

Ünitenin amenajman planının bulunması zorunludur. Amenajman planı uyarınca,

silvikültür planı düzenlenir. Silvikültür planı onaylanmadan, gençleştirme ve bakım

çalışmalarına girilemez. Avans raporu, silvikültür planı olmadan, ormanda kesim işlerine

devam etmekle eş anlamlıdır. Ormancılık çalışmalarında, ürün almak için işlem yapılmaz.

Amaç son hasılat, ara hasılat etası almak değil, gençleştirme çalışması ve meşcerelere

zamanında, gereğince ve yeterince bakım yapmaktır. Bu çalışmalarda, gerekli silvikültürel

işlemler uygulanırken, kesilen ağaçlar, ürün olur. Ürün, hedef değil, sonuçtur. Avans raporu

ile çalışılabiliyorsa, burada ürün sonuç değil hedef durumuna dönüşür. Ormanda yapılacak

gençleştirme ve bakım çalışmalarında yapılacak iş ve işlemlerin bir takvimi, gerekleri ve

ayrıntıları vardır. Bunlar silvikültür planında yer alır.

Koşullar eksiksiz yerine getirilemezse, yeterli gençlik gelmez. Kalan meşcerelerin de,

bakımı gereğince yapılamaz. Bu işler başarılamazsa, ormancılığın ana ilkesi olan süreklilik

sağlanamaz. Bu nedenle, silvikültür planı onaylanmadan gençleştirme ve bakım çalışmalarına

girilmesin denilmiştir. Süresi biten planlar zamanında yenilenemiyor, amenajman planı

olmayınca silvikültür planı yapılamıyor. Giderek yığılmalar, durumu daha da güçleştiriyor.

Hem uygulama aksamakta, sonuçta devamlılık sekteye uğramakta ve hem de ekonomik

kayıplar ortaya çıkmaktadır.

Yeterli gençlik getirilemezse, plan süresine göre, 10 veya 20 yıl yitirilir. Devamlılık

aksar. Paranın değeri düşünüldüğünde, zamanında koşullar uygunken başarılabilecek

çalışmaların, yıllar sonra çok olumsuz şartlarda ve çok daha fazla giderlerle yapılması durumu

ile karşılaşılır. Ekonomik kayıplar, katlanarak artar. Saha yeterli gençlikle kapatılıncaya kadar

geçen yılların, artım kayıplarını da hesaplamak gerekir. Genel ortalama artım yönünden, her

yıl meydana gelecek kayıplar, büyük boyutlara ulaşır. Bir hektar alan için yapılan hesaplar,

ürkütücü tablolar ortaya koymaktadır. Ülke çapında, her yıl onbinlerce hektar alan söz

konusudur. Bu durum, ülkemiz ormancılığının bu günkü düzeyinin çarpıcı bir açıklamasıdır.

Değinilen tüm konularda, süresi biten planların, zamanında yenilenememesinden

doğan sakıncaların, önemli etkisi vardır. Ormancılık çalışmalarını yönlendirecek ve disipline

edecek, amenajman planlarıdır. Amenajman planlarımızın durumu da ne yazık ki ortadadır.

Page 396: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

8

Bir üniteye ilk kez plan düzenlenmesi için yapılan envanter ile planın yenilenmesinde

yapılacak envanter aynı kapsamda değildir. Planda var olan bilgilerden olabildiğince

yararlanılması yoluna gidilir. Plan süresinde meydana gelmiş olan değişikliklerin belirlenmesi

biçiminde bir envanter yapılır. Uygun ölçekli fotoğraflardan elde edilen taslak meşcere

haritası elde olursa, plan döneminde kayıtlar düzgün ve güvenilir biçimde tutulmuşsa,

kapsamlı envanter çalışmasına gerek kalmaz. Az bir giderle, planın yenilenebilmesi için

gerekli bilgiler elde edilebilir.

Uygulamamızda, her plan yenilemede, sil baştan deyimi ile yeniden, hem de yukarıda

belirtilen, şekilde! ünitenin tümüne, belli aralıkla sistematik olarak dağıtılıp, pek çok sayıda

örnek ölçülerek, envanter yapılmaktadır. Yönetmelik gereği olduğu halde, kayıtların düzgün

biçimde tutulması sağlanamamaktadır. Kayıtların doğru olarak tutulması halinde dahi,

amenajmancı tatmin olamamakta, kaçak kesimlerle çıkarılan miktarın belirlenmesini gerekçe

göstermektedir.

Amenajman planında hacim envanteri konusunda, görüş birliğine varmak

gerekmektedir. Nedir hacim envanteri. Ne amaçla yapılır. Çok ayrıntılı olarak ve çok yüksek

doğruluk düzeyi ile hacim envanterine gerek var mıdır. Ormancılıkta hacim saptanmasından

söz edemiyoruz. Bırakınız bir hektar alanı, örnek sahanın, dahası tek bir ağacın hacmini dahi

tespit edemeyiz. Planda meşcere tanıtım tablolarında verilen ortalama değerler, ünitenin her

yerinde gerçeği yansıtabilir mi. Durum böyle olunca, hacim envanterinde çok fazla gider

harcanmasına gerek var mıdır. Mashar Diker, 1946 yılında, odun yükte ağır, pahada hafif bir

madde olduğundan, orman envanterinde fazla ayrıntıya gidilmesi doğru değildir; hele

ülkemizde, kesen-satan devlet olduğundan, buna hiç gerek yoktur, demiştir. Durumu o zaman

(56 yıl önce) görmüş ve ısrarla vurgulamıştır.

Kabul edilen kriterlere göre, meşcere tipi ayrılmaktadır. Kriterler; ağaç türü, gelişme

çağı (çap) ve kapalılıktır. Ağaç türü, saf veya karışık olarak tip ayrımında sayıyı artıran

önemli bir etkendir. Burada fazla ayrıntıya girilerek, çok sayıda tip yaratılmasına gerek

kalmamaktadır (Eler, 1977 ve 78). Gelişme çağı ve kapalılık, geniş bir değişim aralığı

gösterir. 21 cm orta çapta ve 0.45 kapalılıkta meşcere de; 33 cm orta çapta ve 0.65 kapalılıkta

meşcere de c2 meşceresidir. Aynı tip altında gösterilen sahalarda, birim alanda hacim ve

hacim artımı yönünden büyük farklar bulunmaktadır.

Ormanlarımız, düzenli bakım kesimleriyle getirilmemiş olduğundan, aynı meşcere tipi

alanında, küçük sahalar halinde, tüm çağ ve kapalılık grubuna girebilecek tablolar vardır. Ne

denli ayrıntılı çalışılmaya gidilse de, bunları ayırabilmek mümkün olamamaktadır. Bu

nedenle, ortalama değerler olarak verilen, meşcere tanıtım tablolarındaki rakamlarla, ünitenin

Page 397: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

9

herhangi bir yeri için hacim ve hacim artımı hesabı yapılması, güvenilir değildir. Amenajman

planı düzenlenirken, hesaplarda bu tabloların değerlerinden yararlanılır. Yapılan işin, bir

yaklaşık değer verilmesi, bir kestirim olduğunun bilincinde olunması gerekir.

Plan ünitesi içerisinde yer alan sahaların hepsi, aynı önem derecesinde değildir. İlk

periyotta gençleştirilecek meşcerelerden oluşan, periyodik gençleştirme alanındaki sahalar ile

bakım alanları, dahası pek bir uygulama yapılması öngörülmeyen yerler, aynı ağırlıkta

envanter objeleri olamaz. Periyodik gençleştirme alanındaki meşcerelerde biraz daha ayrıntıya

gidilmeli, saha gençleştirme yönünden, iyice incelenmelidir. Buralarda, daha ağırlıklı

envanter yapılması, harcanacak giderlere değer.

Yanlış, ne olduğunun açıklanabilmesi mümkün olmayan bir şekil uygulanarak, çok

fazla giderleri gerektiren, yeniden envanter çalışmalarına girilmekte; diğer taraftan da süresi

biten planlar yenilenemediğinden, bir çok ünitede plansız çalışılması, avans raporları ile

işlerin yürütülmesi durumu ile karşılaşılmaktadır.

Çağdaş amenajman teknikleriyle, orman kaynaklarının planlanması hedeflenerek,

bunun yapılabilmesi için gerekli alt yapı oluşturulurken, modern kombine envanter metodu

kullanılarak, amenajman planları düzenlenmeli; kayıplara yol açan mevcut uygulama terk

edilmelidir. Olması gereken biçimi ile amenajman çalışmalarının istenilen düzeye çıkarılması

süreci de, hiç zaman yitirilmeden başlatılmalıdır.

Bulunduğumuz konumdan, çağdaş orman amenajmanı uygulamasına geçebilmemiz

için, gerekli çalışmaların başlatılması gerekmektedir. Bu konuda bir çaba görülememektedir.

Koşullar oluşuncaya kadar, bu günkü uygulamanın sürdürülmesinin ise, haklı bir yanı, bir

açıklaması olamaz.

KAYNAKÇA

ERASLAN. İ. 1982. Orman Amenajmanı. İ.Ü. Orman Fakültesi, Yayın No: 318, 582 s

ERASLAN, İ. – KALIPSIZ, A. 1967. Belgrad Ormanının Amenajmanında Uygulanan

Envanter Metotları. İ.Ü. Orman Fakültesi Yayın No: 112, 106 s.

ELER, Ü. 1977. Ormanda Odun Anamalının Belirlenmesi Amacıyla Meşcere Tipi

Ayrımı İlkeleri. İ.Ü. Orman Fakültesi, Doktora Tezi (Yayınlanmamıştır), 160 s.

ELER, Ü. 1978. Ağaç Serveti Envanterinin Yapılması Amacıyla Meşcere Tipi Ayrımı

Üzerine Araştırmalar. İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Sayı 1, s. 293-324

ELER, Ü. 1980. Orman Amenajman Çalışmalarında Verimlilik. Milli Prodüktivite

Merkezi, Verimlilik Semineri, 17 – 19 Kasım, Ankara, s. 45 – 59.

Page 398: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

10

ELER, Ü. 1981. Gazipaşa Model Planı. Orman Mühendisliği Dergisi, Temmuz sayısı,

s. 3 – 9.

ELER, Ü. 1982. Orman İşletme Planları ve Kritiği. Orman Mühendisleri Odası 7.

Teknik Kongre Bildirisi, 10 s. Ankara.

ELER, Ü. 1983. Nasıl Bir Planlama. Orman Mühendisliği Dergisi, Kasım sayısı, s. 31-

34.

ELER, Ü. 1985. Ülkemizde Orman Amenajman Planları ve Kritiği. Orman Müh.

Dergisi, Kasım sayısı, s. 67 – 70.

ELER, Ü. 1988. Teknik Ormancılığımızda Görülen Aksaklıkların Nedenleri ve

Çözüm Önerileri. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi, Temmuz sayısı,

s. 41 – 46.

ELER, Ü. 1992 – a. Ülkemizde Amenajman Planlarının Düzenlenmesinde Yapılan

Envanter Çalışmalarının Kritiği. Orman İdaresi ve planlama Dairesi Başkanlığı

Yayını, Bildiriler, s. 235 – 244.

ELER, Ü. 1992 – b. Ülkemizde Düzenlenen Amenajman Planları ve Kritiği. Aynı

Yayın, s. 271 – 280.

Page 399: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

AMENAJMAN PLANLARININ YAPILMASINDA EKOLOJĠK YAKLAġIMLA

YETĠġME ORTAMININ ÖNEMĠ VE YERĠ

Prof. Dr. H. Zeki KALAY, Y.Doç. Dr. Lokman ALTUN,

ArĢ. Gör. Murat YILMAZ, ArĢ. Gör. Sezgin HACISALĠHOĞLU

KTÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü

Tel: 0462 377 28 54 Fax: 0462 325 74 99

e-mail: [email protected]

e-mail: [email protected]

Kısa Özet

Orman Amenajamnı planlarında eskiden beri eksik olan yetişme ortamına ilişkin bilgiler ve

harita eksikliği günümüzde de sürüyor sayılır. Münferit (tek, ayrı) orman amenajman

planlarında orman yetişme ortamına daha çok yer verilmiş ise de çok yetersizdir. İşte bu

soruna ekolojik yaklaşımla bir değerlendirme yapılmıştır.

1. GĠRĠġ

Bu çalışmada ülkemizin orman alanlarının verimli bir biçimde değerlendirilebilmesi

için yapılan yetişme ortamına ilişkin inceleme ve araştırmaların amaç açısından irdelenmesi

ve değerlendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır. Yetişme ortamının ormancılıktaki öneminin

vurgulanabilmesi için onun özellikle bitki yetiştirme (silvikültür), fidan üretme, ağaçlandırma,

ürün elde etme (hasılat), orman koruma, taşıma ve yol amenajmanı (planlama), toprak aşınımı

ve işlemesi, arazi yetenek sınıflarının özellikle verimlilik v.b. konularda etkin bir yeri olduğu

bilinmektedir. Orman yetişme ortamı konusunda öz bilgi edinebilmek için onun geçmişine,

ormancılıktaki ağırlığına ve yerine değinilmeye özen gösterilmiştir. Uygulama ormancılığında

orman planlanması olan amenajman konusunda da önemli bir yere sahip olan yetişme ortamı

haritacılığının işlevrine değinilecektir. Orman amenajman planlarında olan bu eksikliği

gidermek için neler yapılmalıdır sorusuna karşılık verilmeye çalışılmıştır.

2. ORMAN YETĠġME ORTAMI

Ortam ya da çevre denince her türlü canlı ve cansız etmenlerin olguların bulunduğu

etkileştiği bir bütünlük ve bu bütünlüğün ortaya koyduğu düzendir ki günümüzde ekosistem

olarak nitelenmektedir. Bu deyimin ormancılığa yansıması orman ekosistemi olarak ortaya

çıkmaktadır. Orman ekolojisi de orman ekosistemini inceleyen araştıran bir bilimdir. Tüm

canlılar yaşamlarını, işlevlerini bir ortamda ve o ortamdaki koşulların etkisinde

sürdürebilirler. Ormancılıkta tüm canlıları etkisi altında bulunduran ortam, orman ağaçlarını

da etkisi altında bulundurmaktadır. Amenajman açısından düşünüldüğünde ortam en önce

ağaçların gelişimini dolayısıyla verimliliğini de “kalıtım koşulları dışında” hemen hemen

belirleyebilmektedir. Onun için orman yetişme ortamı dışında ormancılık yapılamaz denebilir.

Ekolojinin Türkiye’deki kurucusu olan ve ekoloji konusunda ilk eseri veren bilgemiz Asaf

IRMAK yetişme ortamını şöyle tanımlamaktadır. Kısaca “Yetişme ortamı coğrafyaca bilinen

bir yerdeki bitkilerin yaşamasını sağlayan ve onları sürekli etkisi altında bulunduran iklim,

toprak, konum ve canlı etmenlerin bütünlüğüdür” (IRMAK 1966). Üzerinde durulursa

bunların dışında etmen kalmamaktadır. Bir ortamın tüm etmenlerini “kalıtım” dışında

içermektedir.

Page 400: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

2.1. Orman YetiĢme Ortamı Döküm ve Haritalanması

2.1.1.YetiĢme Ortamı Dökümü (Envanter)

Yukarıda orman yetişme ortamının tanımı yapılmıştı. Benzer yada özellikleri birbirine

yakın olan örnek noktaların değerlendirilip bir birim ya da birim öbekleri oluşturulur ki buna

orman yetişme ortamı haritacılığı adı verilmektedir. Haritanın oluşturulması teknik bir

işlemdir. Ancak harita yapmadan önce yetişme ortamının bir dökümünü (envanter) yapmak

gerekir. Döküme yani envantere de ekolojik açıdan yaklaşmak gerekir. Envanterin de kendine

özgü yapım yöntemleri vardır. Ekolojik yaklaşım yetişme ortamını kavramada ve kapsamada

yardımcı olur. Sözgelimi toprak derinliğinin (dökümünü) envanterini yaparken ekolojinin

dışında ya da toprak biliminin dışında gerçek toprak derinliklerini inceleyerek dökümünü

yapacak ve değerlendirecek bilim ve teknikler yoktur denebilir. Aynı biçimde yetişme

ortamını her yönüyle inceleyip verimlilikle ilişkiye getirecek bilimler de sınırlıdır. Ekoloji

bütünsel yaklaşımla bir çok karmaşık sorunu çözebilmektedir. İşte yetişme ortamının

karmaşık karışık koşulları düzenini de yine ortam bilim olan ekoloji çözmektedir. Yeni

elektronik ve uzay teknikleriyle bilgisayar programları bu çözümde yardımcı olmaktadır.

İlerde çok daha kolaylık sağlayacakları beklenmelidir. Özetle yetişme ortamı dökümünde

(envanterinde) ekoloji kendi amaçları doğrultusunda çözümler üretebilmektedir. Türk

ormancılığı da bu aşamaya yükselebilmelidir.

2.1.2. YetiĢme Ortamı Haritacılığı

Yetişme ortamının incelenmesi, dökümü ve değerlendirilmesi ile haritacılığı ayrı ayrı

nesnelerdir. Özellikle orman yetişme ortamı haritacılığı orman yetişme ortamı öbeklerini

(grup) ve bu öbekler içinde yer alan birimlerini ayırmak ve harita düzeyine getirmektir

(ÇEPEL 1966; KANTARCI 1980). Ortam haritasını yapmadan önce altlık olabilecek bilgi ve

diğer haritalara gereksinim vardır. Bunlar;

- Topografik harita

- Anataş haritası

- Toprak haritası

- Yeryüzü biçimi (reliyef) haritası

- Bitki örtüsü haritası

- Eğim haritası v.b.

haritalardır. Yine su ögesi çok önemlidir. Bu önem Türkiye’nin iklim özellikleri göz önüne

alınınca daha da önem kazanmaktadır. Konuya ilişkin olarak sıcak güney yörelerimiz ile

yağışlı ancak sığ topraklı, sarp eğimli kuzey ve doğu yörelerimiz göz önünde

bulundurulmalıdır. Ülkemizde 40o enleminin güneyinin artı ısıya sahip olması da su ögesiyle

ilişkiye getirilmelidir.

Ortam bilim olan ekolojinin incelediği yetişme ortamının ormancılıkta kullanılması gereken

olmazsa olmaz koşulları vardır. Bunlardan birinin aşağıdaki şekilde açıkladığı gerçekler

vardır. Sözgelimi özelliğin adı “toprak derinliği” dir. Toprak derinliğinin ağaç çap ve boyu

üzerindeki etkisi ortaya konulmuştur (ALTUN 1995; KALAY 1989). Yapılan çalışmada

toprak derinliği ile verimlilik İndeksi arasındaki regresyon denklemi Vİ= 5.64 – 0.035x

“Mutlak Toprak Derinliği” şeklinde bulunmuştur (KALAY 1989). Toprak derinliği yalnızca

doruk ağaçta değil diğer bazı türlerde de benzer biçimdedir (KALAY 1990).

Bu sonuçlar görüldüğü ve bilindiği üzere yerli araştırma sonuçlarıdır. Almanya’dan

Amerika’dan gelmemişlerdir. Dışardan alınmamışlardır. Aynı biçimde bölgeden bölgeye,

yöreden yöreye değişmesi beklenen yetişme ortamı koşulları ile orman ağacı gelişimi ve

verimliliği; dolayısıyla ortaya çıkacak üretim ve verimlilik, özellikle ülkemiz ve

ormancılığımız için önemli ve kaçınılmazdır.

Page 401: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

İşte neden orman yetişim ortamı sorusuna yukarıdaki örnek en ilkel karşılığı

verebilmektedir. Orman yetişim ortamının dört ana ögesine (toprak, iklim, konum, canlı

(bitki)) yukarıda değinilmiştir. Bu ögelerin her biri tek bir noktada bulunmamakta belirli

alanlar oluşturmakta ya da bu alanlarda kendini göstermektedir. Sözgelimi sıcaklık etmeni

enlem derecelerine bağlı olduğu kadar denizden olan yükseltiye, bakıya da bağlıdır. O halde

az yada çok belirli alanlar daha doğrusu kuşaklar halinde etki etmektedir. Her iki etkiyi

ortaya koyan yetişme ortamını en güzel bir biçimde ekoloji ortaya koyacaktır.

Şekil 1. Granit Anakayası Üzerindeki Aynı Yaşlı Dorukağaç Büklerinde Boy Gelişimi

(ALTUN 1995)

Bu kolay ve ilkel örneklerden başlayarak ormancılık etkinliklerini göz önüne alarak

değerlendirme yapılırsa sığ toprakların bir ormanda nerelerde bulunduğu, bu alanlara birim

/alan/ süre tabanında nasıl bir silvikültürel işlem ve amenajman uygulanacağı ağırlık

kazanmaktadır. Sığ toprakta ne kadar süre geçerse geçsin belirli bir çağın üzerine

çıkamayacak ağaçların bir yönetim süresi (idare süresi) bekletilmesi doğru mudur? Sorusu

tartışılmalıdır. “Bekletilmelidir” diyecek olanların birim /alan/ sürede bir ormanda oluşacak

zararı ya da düşük verimi sorgulamaları gerekir.

2.2. Orman YetiĢme Ortamı Haritalarının Sağlayacağı Yararlar

Orman yetişim ortamı (OYO) haritaları ormanlık herhangi bir alanda varolan tüm

ortam ögelerini haritacılık tekniğine göre ve anlaşılabilir biçimde kağıda dökülerek

anlatılmasıdır. Ortambilim (ekolojik) açıdan bakılırsa o ortamı oluşturan toprak, konum, bitki

özelliklerini olabildiğince iklimi de katarak bir harita üzerinde gösterilmesidir.

Bu haritalar özellikle aşağıdaki konularda yarar sağlar ve kullanılmaları gereklidir.

1. Ülkenin genel yer (arazi) kullanım yetenek sınıflarının belirlenmesinde ona katkı

sağlar

2. Genel orman planlanmasında

3. Toprak ve Genel orman politikalarının oluşturulmasında

0

5

10

15

20

25

30

Sığ Orta Derin Derin Pek Derin

Toprak Derinlik Sınıfları

Bo

nite

t E

nde

ks

i (m

)

Sığ (< 50 cm)

Orta Derin (50 - 75

cm)

Derin (75 - 100 cm)

Pek Derin (>100 cm)

Page 402: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

4. Orman amenajmanında,

5. Tarım topraklarının belirlenmesinde

6. Gerçek ve doğru olan yetişme ortamı birimlerinin ve onların bir araya getirilerek

OYO gruplarının (öbeklerinin) oluşturulmasında

7. Orman yetişme ortamının onarılmasında, iyileştirilmesinde (sel dereleri

iyileştirme, durgunsu boşaltım ağı, teraslama)

8. OYO’nın veriminin artırılması için uygulanacak önlemin belirlenmesinde

9. Ormancılık araştırmalarında

2.4. Orman Amenajman Planlarında YetiĢme Ortamı Birimlerinin Belirlenmesi

ve YetiĢme Ortamı Haritaları

Ülkemizde geçen otuz yıl içerisinde bir çok iyi adımlar atıldı, işler yapıldı ve yol

alındı. Orman planlaması olan amenajmanda sürekli yer alan ancak yapılamayan, çok kez

önemlidir, “onsuz olmaz” denildiği halde birbirinden değişik gerekçelerle geçiştirilen bir

konu vardır ki bunun adı yetişme ortamı incelenmesi, ekolojik birimlerin ortaya konulması ve

uygun bir teknikle haritaların yapılmasıdır. Bu 1. dönem planlarda eksikti. 2. yenilemede ve

günümüzde 3. yenilemede de yine eksik. Üstelik bu eksiklik biline biline orman amenajman

planları kabul ediliyor, uygulanması uygundur deniliyor. Oysa 1964’de Antalya’da yetişme

ortamına ilişkin çalışmalar başlatılmıştı. Fakültelerimizde özellikle daha 1962 yılında Mehmet

SEVİM , 1966 yılında A. IRMAK, N. ÇEPEL, 1972’de ve 1980’de M.D. KANTARCI, 1995

yılında da L. ALTUN olmak üzere hiç de azımsanmayacak sayıda OYO konusunda uzman

kişiler yetişme ortamı üzerinde çalışmışlardır. Bunlar içinde son ikisi doğrudan yetişme

ortamı haritacılığı konusunda doktora yapmışlardır. Bu durumda orman amenajman

planlarında eksik olan ve ne ülkeye, ne mesleğe ne de ormancılığımıza yakışmayan yetişme

ortamı haritalarının yapılması ve bir noktadan başlatılması zorunludur. Avrupa birliği ile bir

araya gelme çalışmalarının yapıldığı dönemlerdeyiz. Avrupa’da yetişme ortamı haritası

olmayan, ya da toprak kullanımının yetenek sınıfları olmayan bir alan var mıdır?.

Rastlantısal iki tane orman amenajmanı (planı ) tarafımızdan incelenmiştir. Ekoloji ve

toprağı doğrudan ilgilendiren yetişme ortamı bölümlerinde (Türkçeleştirip özetlersek) şöyle

denilmektedir. Gökova Orman İşletme Şefliği Orman Amenajmanı (planı) (2000-2009)

3.4.2.3. Yetişme Ortamı Birimleri ve Özellikleri başlığında ;

“Yetişme ortamı birimlerinin belirlenmesi ve ayrılması için mevki (konum), iklim,

toprak ile üzerindeki bitki topluluklarının ilişkilerini derinliğine incelemek ve aralarındaki

korelasyonu (ilişkiyi) araştırmak gerekir. Bu ise yoğun (intansif) bir çalışmayı ayrıca özel

bilgiyi gerektirir. Başmühendisliğimizin saptamaları yalnızca toprağın dış görünüşü ve

çalışma mevsiminde saptayabildiğimiz otsu bitkilerden (flora ) oluşmaktadır (ANONİM

2000).

Aynı biçimde 3.4.2.4 Bitki ve Orman Topluluklarının Özellikleri başlığında da “Bitki

örtüsü incelenerek bitki ve orman topluluklarının haritasının yapılması ormancılık

çalışmalarının göstergesi olması nedeniyle önemlidir. Çünkü yetişme ortamı etmenlerinden

birindeki en küçük değişiklik, bitkisel yapıda kendini gösterir. Amenajman açısından doğaya

uygun yararlanmanın belirlenmesinde yol gösterici görev yapar” denilmektedir. Aynı

paragrafta (sh. 38) “Başmühendisliğimizce böyle bir çalışma yapılmamıştır. Yapılan yalnızca

ağaç türleri, gelişme çağları ve kapalılık ölçütlerine göre bük tiplerinin ayrılmasıdır” notunu

geçmektedirler. Başlıklar biçiminde

- Ekolojik birimlerin çeşitleri ve özellikleri

- Yetişme Ortamı Etmenlerinin İncelenmesi ve Yetişme Ortamı Birimlerinin

Haritalarının Yapılması

- Bitki Örtüsünün İncelenmesi, bitki ve Orman Toplulukları Haritalarının Yapılması

Page 403: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

- Yetişme Ortamı Haritasının Yapılması

Başlıklarını alt alta yazdıktan sonra kelimeler şöyle sıralanıyor: “ Yukarıdaki

konularda genel müdürlük buyrukları gereğince çalışma yapılmamıştır (30.07.1973 gün ve

Şb. Amenajman 3451-2/1622 sayılı buyruk).

Münferit Silvikültürel Esaslı Orman Amenajmanı (planı) 1999-2008 Bolu Orman

İşletmesi Elmalık Orman İşletme Şefliği (ANONİM 1999)

Bu işletme şefliği amenajmanına (planına) ekolojik açıdan yaklaşıldığında yetişme

ortamına ilişkin kimi özelliklerin konu edildiği görülmektedir. Morfoloji ve yüzeysel taşlılık,

su durumu, toprak derinliği, bitki örtüsü, toprak aşınımı, arazi eğimi gibi 6 yeni özellik planda

yer almaktadır. Yalnız yetişme ortamı inceleme, haritalama ve değerlendirmeden çok uzaktır.

Yine de ormancılık amenajmanında olması bile silvikültür planında bir adımdır,

sevindiricidir. Bir yetişme ortamının pek çok etmeni vardır. Bunların içinde hangileri etkindir

ve etkilidir. Verimlilikte de büyük pay sahibidir. Öncelikle araştırılmalıdır. Asıl önemli olan

yetişme ortamı envanteri (dökümü) ve ardından da haritalanmasını yapmaktır. Var olan ileri

sayılan gerçekte silvikültürel bir planlama sayılabilecek münferit (tekerek) orman amenajman

planları da gerçek gereksinimi karşılamaktan çok uzaktır.

2.5. Orman Amenajman Yönetmeliği ve Orman YetiĢme Ortamı Haritacılığı

Ankara’da 1991 yılında Orman Genel Müdürlüğü Orman İdaresi ve Planlama Dairesi

Başkanlığının düzenlediği “Orman Amenajmanının (planlarının) Düzenlenmesi,

Uygulanması, Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik” (ANONİM 1991)

incelendiğinde orman yetişme ortamına özgü bilgilerin olduğu belirlenmiştir. Bu

yönetmeliğin üçüncü kısım III. bölümünde Yetişme Ortamı Envanterinin yer aldığı görülür.

Bu envantere ilişkin 15. sayfadaki bilgiler dikkat çekicidir. 22. maddeden 29. maddeye kadar

olan üçüncü bölüm Yetişme Ortamı Envanteri adı altında toplanmıştır. Verimliliğin (bonitet)

belirlenmesi, yetişme ortamı ekolojik birimlerinin belirlenmesi ve bunların bitki örtüsü

haritası ile birleştirilerek yetişme ortamı haritası düzenlenir denilmektedir. Yetişme ortamı

haritacılığı yeterli bilgi ve deneyim gerektiren teknik bir işlemdir. Yönetmelikteki gibi basit

değildir. Bozuk ormanların verimliliği var olan ve kullanılan verimlilik yöntemine göre

bulunamaz. Onun için yönetmeliğin 27. maddesi bu çıplak ya da bozuk alanların “orta

verimlilikte “ olmasını yazmaktadır ki büyük yanlışlar yapılabilir. Onun için doğru değildir.

Ekolojik yaklaşımla daha doğru sonuçlar alınabilir. Bozuk alanların verimliliği ekoloji

yardımıyla belirlenebilir. Yönetmelikte 29. madde ile toprak özelliklerinden hangilerinin

belirleneceği ortaya konulmuştur. Yalnız bu özelliklerin verimlilikle ya da orman yetişme

ortamı ile nasıl ilişkiye getirileceği ortaya konulamamıştır. Bu da yadırganmamalıdır.

3. SONUÇ VE ÖNERĠ

Günümüzde yurt ormancılığında yetişme ortamı haritacılığı ve verimliliğinin (bonitet)

belirlenmesi ve haritalanması gittikçe önem kazanmaktadır. Varolan yönetmelikler ve

uygulanmak üzere hazırlanan amenajmanlarda bu konu yeterli olmayıp eksiktir. Giderilmesi

zorunluluktur. Ormanı planlayan başmühendisliklerin de belirttiği gibi bu konuda bilgili ya da

uzman kişilerin olması gerekir. Var olan orman mühendisleri bu bilgiden yoksun durumdadır.

Yalnız Fakültelerde yetişmiş ve mühendisleri bir eğitim ve uygulama düzeni ile izlencesi

(programı) içinde yetiştirecek uzman kişiler vardır. Konuya ilişkin olarak İ.Ü. Orman

Fakültesinde M.D. KANTARCI, KTÜ Orman Fakültesinde L. ALTUN’un adları ilk akla

gelenlerdir. Bir an önce bir eğitim izlencesi (programı) yaparak gerekli bilgili, uzman

mühendislerin yetiştirilmesi ülkemiz için büyük yarar sağlayacaktır.

Page 404: ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN … İdaresi ve... · Mecere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluun saptanması, d. Normal kuruluun

KAYNAKLAR

ALTUN, L. 1995: Maçka (Trabzon) Orman İşletmesi Ormanüstü Serisinde Orman

Yetişme Ortamı Birimlerinin Ayrılması ve Haritalanması Üzerine Araştırmalar,

Doktora Tezi, KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.

ANONİM, 1991: Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması, Denetlenmesi

ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik, T.C. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı

OGM, Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı, Ankara

ANONİM, 1999: Bolu Orman İşletmesi, Elmalık Orman İşletme Şefliği Münferit

Silvikültürel Planlama Esaslı Orman Amenajman Planı,

ANONİM, 2000: Muğla Orman İşletme Müdürlüğü Gökova Orman İşletme Şefliği Orman

Amenajmanı, 3. Yenileme

ÇEPEL, N. 1966: Orman Yetişme Muhiti Tanıtımının Pratik Esasları ve Orman Yetişme

Muhiti Haritacılığı, Kutulmuş Matbaası, İstanbul

IRMAK, A. 1966: Orman Ekolojisi. İ.Ü. Yayın No: 1650 Orm. Fak. Yayın No: 149, İstanbul.

KALAY, H.Z. 1989: Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü Bölgesinde Saf Doğu Ladininin

(Dorukağaç)(Picea orientalis (L.) Link) Gelişimine Etki Eden Bazı Ekolojik

Etmenlerin Araştırılması ve Denel Olarak Belirlenmesi, KTÜ Orman Fakültesi

Trabzon.

KALAY, H.Z., ALTUN, L., KARAGÜL, R. 1990: Türkiye’de Toros Sedirinin Doğal

Yetiştiği En Kuzey Enlemdeki Doğal Gençliğinin Aynı Yerdeki Diğer Ağaç Türleri

İle Karşılaştırılması Üzerine Bir Çalışma. Uluslar arası Sedir Sempozyumu, Antalya

KANTARCI, M.D. 1980: Belgrad Ormanı Toprak Tipleri ve Orman Yetişme Ortamı

Birimlerinin Haritalanması Esasları Üzerine Araştırmalar. İ.Ü. Yayın No 2636,

Orman Fak. Yayın No: 275, İstanbul

SEVİM, M. 1962: Orman Ywetişme Muhitlerinin Haritalandırılması Hakkında Ekolojik

Esaslar. İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi XII 1/B, İstanbul.