172
Ayın Oteli ve tedarikçileri Treehotel LIMAK THERMAL Sağlık Turizmi Teknik Hizmetler Bekir Atalay İstanbul Sıradışı Oteller Ayın Konsept Oteli Araştırma Departman Ayın Şefi Bir Zamanlar Online Sektörel Dergi Sayı: 3 Mart 2013 CORNELIA DIAMOND

Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Turizm tedarikçilerini, turizm tesisleri ve profesyonelleriyle buluşturan Otel Endüstrisi Dergisi, sektördeki her türlü yeniliği, teknolojiyi ve gelişmeyi yakından takip ederek turizm endüstrisinin nabzını tutuyor.

Citation preview

Page 1: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Ayın Oteli

ve tedarikçileri

Treehotel

LIMAK THERMAL

Sağlık Turizmi

Teknik Hizmetler

Bekir Atalay

İstanbul

Sıradışı Oteller

Ayın Konsept Oteli

Araştırma

Departman

Ayın Şefi

Bir Zamanlar

Online Sektörel Dergi Sayı: 3 Mart 2013

CORNELIA DIAMOND

Page 2: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

AA PLUS GROUP TO

UR

ISM

IN

VESTMENT CONSULT

AN

CY

AA PLUS GROUPTOURISM INVESTMENT CONSULTANCY

Güzeloba Mh. 2105 SokakOnat Apt. No:2 Antalya TÜRKİYE

T : 0242 348 00 59 F : 0242 348 00 69

[email protected]

www.aaplusgroup.com

İstediğiniz hedefe ulaşmak, etkili çözümler bulmak ve önemli kararlar vermek için profesyonel bir bakış açısı şart!

Kazanmak için,doğru yerden bakın!

Page 3: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

AA PLUS GROUP TO

UR

ISM

IN

VESTMENT CONSULT

AN

CY

AA PLUS GROUPTOURISM INVESTMENT CONSULTANCY

Güzeloba Mh. 2105 SokakOnat Apt. No:2 Antalya TÜRKİYE

T : 0242 348 00 59 F : 0242 348 00 69

[email protected]

www.aaplusgroup.com

İstediğiniz hedefe ulaşmak, etkili çözümler bulmak ve önemli kararlar vermek için profesyonel bir bakış açısı şart!

Kazanmak için,doğru yerden bakın!

Page 4: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 5: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 6: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 7: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 8: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Sektörel Dergi

... .O T E L E N D U S T R I S I

Bahar geldi, kışın derin uykuda olan doğa yavaş yavaş uyanıyor. Göz açıp kapayıncaya kadar güneşin tüm sıcaklığıyla ısıttığı caddeler, ören yerleri, parklar, bahçeler, plajlar, oteller turistlerle dolup taşmaya başlayacak.

Bahar her zaman yenilenme ve tazelenme zamanıdır, sadece doğa için değil bizler için de, yeni planların, projelerin, fikirlerin sanki güneş ışığıyla açıveren çiçekler gibi beliriverdiği, uyanışa geçtiği dönemdir. Kışın yavaşlayan, azalan enerjiler yenilenmeye ve yoğunlaşmaya başlar. Evet hareket zamanı yaklaştı ama uzun yaz günlerinin yoğun temposu başlamadan tadı çıkartılacak çok güzel bir dönemdir bahar. İnsanın tüm enerjisini emen uzun kış geceleri 21 Mart ekinoksuyla gündüze eşitlenir ve bizlere gün geçtikçe daha da parlayacak günlerin tadını doyasıya çıkarmak kalır.

Türkiye turizminin gözbebeği olan Antalya’daki ağaçlar da çoktan çiçeklerle süslendi, tüm yıl açık oteller gelecek yoğun sezonlara hazırlanırken, kışın kapanan oteller de yeni sezonu karşılamak için hazırlıklarına başladı. Otel Endüstrisi Dergisi olarak, turizm için yoğun yaz temposu başlamadan önce tüm turizm profesyonellerine ve tedarikçilerine iyi baharlar diliyoruz.

Bu ay yine birbirinden renkli konularla dopdolu ve rengarenk içeriğimizle karşınızdayız. Araştırma başlıklı sayfalarımızı; alternatif turizm türleri arasında gün geçtikçe önem kazanan ve gelişen Sağlık Turizmi’ne ayırdık. Bu başlık altında sağlık turizmi türlerinden Thermal Turizm alanında hizmet veren ve ilk misafiri Atatürk olan, alanında bir çok ilke imza atmış Limak Thermal Boutique Hotel’in işledik . ‘Sıradışı Oteller’ bölümümüzde ise misafirlerine, ağaçlara asılı birbirinden ilginç ağaç odalarla olağan dışı bir tatil imkanı sunan İsveç’teki Treehotel’i tanıtıyoruz. Bu ay ‘Ayın Oteli’ ve ‘Ayın Tedarikçileri’ sayfalarımızda Belek’in bir sanat şaheseri gibi öne çıkan oteli Cornelia Diamond Resort&Spa yer alıyor. Ayın Şefi bölümümüzün bu ay ki konuğu ödüllerle süslediği başarılı bir kariyere sahip olan ünlü Executive Chef Bekir Atalay. ‘Departman’ bölümümüzde ise bu ay teknik hizmetler departmanını tanıtıyoruz. Otel endüstrisine yönelik birbirinden farklı ve yeni ürünlerin bulunduğu vitrin bölümlerimiz ve güncel haberlerimizin yanında bir çok ilginç konuyu da bulabileceğiniz Otel Endüstrisi Dergisi Mart sayımızı beğeninize sunuyor ve keyifli okumalar diliyoruz.

Esin Unan MildanSorumlu Yazı İşleri Müdürü

E D I T O R

Yeni Başlangıçlar...

İmtiyaz Sahibi Ali Can Aksu

[email protected]

Genel Yayın Yönetmeni Kadir Uğur Mildan

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Esin Unan Mildan [email protected]

İş Geliştirme Direktörü

Özgül Öztürk Aksu [email protected]

Ankara Temsilciliği

Ahmet Fatih Koda [email protected]

İstanbul Temsilciliği Sabiha Darıcık

[email protected]

İzmir Temsilciliği

Asım Aykut Aksakal [email protected]

Yazarlar Ali Can Aksu

Are Morch Hülya Konar

Kamil Yücelora Melih Gayberi

Orhan Üstündağ Özgül Öztürk Aksu

Rıza Kaymak Zeynep Arhon

Muhasebe

Ahmet Demirbaş [email protected]

Grafik Tasarım

www.brainsofbrands.com

Fikribizim Yayıncılık Reklamcılık Organizasyon

Güzeloba Mh. 2105 Sk. Onat Apt. No:10 D:2 Muratpaşa / Antalya

Tel: +90 0242 348 00 59 Fax: +90 0242 348 00 69 www.fikribizim.com

Türü: Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazılar yazarların

sorumluluğundadır. Reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Dergide yayınlanan yazılar,

fotoğraflar ve haberler izin alınmaksızın hiçbir yerde kullanılamaz.

OTEL ENDÜSTRİSİ DERGİSİ BASIN MESLEK İLKELERİNE

UYMAYI TAAHHÜT EDER.

8

.... .

O T E L E N D U S T R I S ISektörel Dergi

Page 9: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

BOB İlan

Page 10: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

10

I C I N D E K I L E R,...

“Teknik Hizmetler” A. Atilla Gözeğer 50

U Z M A N 54Kamil Yüceoral “ULUDAĞ OTELLERİ İÇİN KARAR ANI’

10

80

Esin Unan Mildan“Yeni Başlangıçlar”

E D I T O R. ..

82 “Sağlık Turizmi”Melih Gayberi “SATINALMA - I -”

U Z M A N

74BEKİR ATALAY

A Y I N S E F I.

,

D E P A R T M A N

A R A S T I R M A,

56 TreehotelS I R A D I S I O T E L E R,

G U N C E L..

1238 V I T R I N

..

Sektörden haberler...

Öne çıkan firma ve ürünler...

70

48

Ali Can Aksu“İŞ HAYATINDA MOTİVASYON”

Hûlya Konar“İŞYERİNDE HUZUR TERAPİSİ İLE YENİLENİN”

T U R I Z O O M.

Y A S A M,

Page 11: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

92

168

106

‘Turizm ve Rekreasyon Yapıları”

Özgül Öztürk Aksu“SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK NEDİR ?”

170Zeynep Arhon “Organikten Sonra”

I N O V A S Y O N.

Rıza Kaymak “BİRA”

M I M A R C A.

112 CORNELIA DAIMOND130Ayın Otelinde İmzası Olan Tedarikçiler

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

154Are Morch “Ağırlama Endüstrisi için Sosyal Medyada Bağlılık

Yaratacak Ve Modası Geçmeyecek 3 Trend”

S O S Y A L M E D Y A

K I T A P.

156 “KAPADOKYA”G E Z I

.

144

“LIMAK THERMAL”K O N S E P T O T E L

.

148 “İstanbul”B I R Z A M A N L A R

B E V E R A G E

A Y I N O T E L I.

11

Page 12: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

FCSI nedir?

FCSI (Foodservice Consultants Soci-ety International) ismi Türkçe diline çevrilmek istenirse Mutfak Planlayıcı Danışmanların Uluslararası Birliği olarak adlandırılabilir. Birlik profesyonel olarak çalışan uzman proje danışmanlarından mey-dana gelmiştir. Bugün 47 ülkede 300 tanesi profesyonel olmak üzere ve diğer tip üyeliklerle toplam üye sayısı 2.000 dir. Profesyonel danışmanlar proje (PD) ve işletme (MAS) olarak iki çeşittir. Diğer üyelikler, endüstri alanında, cihaz üreticileri, temsilciler ile öğrenciler ve aktif çalışma haya-tından çekilen emekli profesyonel danışmanlardır.FCSI üyeleri için her iki yılda bir dünya çapında bir toplantı düzen-ler ve üyeler birbirleriyle buluşarak sektördeki yeniliklerle ilgili bilgi alış verişinde bulunurlar. Bu toplantılarda genç profesyoneller için bir yarışma

düzenlenerek ödül verilir. Yarışma turizm eğitimi alan öğrenciler ve yaşı 20-30 arasında olan profesyonelleri teşvik ve uluslar arası platforma çık-maları için bir olanak tanımaktadır.FCSI EAME ÖĞRENCİ - GENÇ PROFESYONELLER YARIŞMASI 2013Çeşitli Otelcilik Okulları / Yüksek okullar / Üniversiteler ve İkram Endüstrisine hizmet edecek genç ye-tenekler için, turizm sektörü, otelcilik ve ikram sektörü ile ilgili yenilikçi bir proje sunarak yaratıcılıklarını geliştir-mek amacıyla yapılan yarışmaya son başvuru tarihi 10 Nisan 2013 olarak belirlenmiştir. FCSI EAME Öğrenci ve genç pro-fesyoneller Yarışması, FCSI Yerel Birimleri tarafından seçilen ve İkram Endüstrisi içerisinde iş gücü eğiti-mi veren Otelcilik Okulları, yüksek okulları öğrencileri ile ikram sektö-ründe çalışmakta olan 20-30 yaş arası gençlere açıktır. Yarışmaya katılım

bireysel veya bir takım çalışması olabilir. Bir takım aynı çalışma veya eğitim kuruluşunda kayıtlı olması gereken en fazla iki kişi tarafından temsil edilecektir.Yarışmaya katılacak projelerde, bir iş planı biçiminde hazırlanması dışında herhangi bir kısıtlama yoktur. Konu, turizm, ikram veya otel işletmesi ile ilgili bir otel veya restoran işletme kavramı, bir ürün, bir servis tarzı veya diğer herhangi bir yenilikçi bir fikir olabilir.Ödüller:Birinci 5.000,00 € (iki kişilik bir ekip ise bu bölünecektir)İkinci 2.500,00 € (iki kişilik bir ekip ise bu bölünecektir)Üçüncü 1.000,00 € (iki kişilik bir ekip ise bu bölünecektir)Ayrıntılı bilgi için: [email protected] 0532 4140733

Turizm sektörü hizmet ağırlıklı bir endüstri olması nedeniyle müşteri memnuniyetinin en üst seviyede olması beklenen bir iş koludur. Bu alanda çalışarak

geleceğini kazanmak isteyecek profesyonellerin sadece okul bilgileri değil okul dışında ve uluslar arası ortamda bilgi ve deneyim kazanmalarına yardımcı olmak

amacıyla FCSI gençlere yönelik bir yarışma düzenlemektedir. Bu yarışmaya turizm okullarında okuyan ve mesleğe adım atmış tüm genç profesyoneller katılabilir.

GENÇLERE TURİZMDE KARİYER KAPILARINI AÇAN

ÖDÜLLÜ YARIŞMA

G U N C E L..

12

Page 13: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Cemil Topuzlu Cad. Ersayın Apt. No:9 / A K:1 D:4 Fenerbahçe 34726 İstanbul T: +90 532 326 93 68 F:+90 216 522 86 89 [email protected] www.amimar l i k .com.t r

iyi yaşamak için...Sadece yaşamak için değil,

Şekliyle, konumuyla,kullanım amacıyla her mekânın ihtiyacı farklıdır. Mimarlık, İç Mimari Proje Tasarım, Uygulama ve Danışmanlık hizmeti veren A Mimarlık, müşterilerine en uygun hizmeti sunmak, mekânlara ihtiyacı olan doğru çözümleri bulmak için 20 yılı aşkın tecrübesiyle ve ilk günkü enerjisiyle çalışıyor. Sizinle birlikte nefes alan, yaşayan eşsiz mekânlar yaratmak için gelin tanışalım…

Page 14: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Seven Seas Imperial ve Kemer Imperial 2014 yılı itibari ile OTIUM Hotels

International markası ile işle-tilecek. OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, OTI Holdig’in otelcilikte yeni yatırımlarının süreceğini söy-ledi. OTI Holding, Türkiye’nin yurtdışında faaliyet gösteren en büyük turizm şirketlerine sahip. Bu tecrübeyle Türkiye’de ve yurtdışında büyümesini sür-dürüyor. OTI Holding, üst hakkı İş Gayrimenkul Yatırım Ortak-lığı A.Ş’ye ait olan ve halen TUİ tarafından işletilen Manavgat Titreyengöl Mevkii’nde bulunan Seven Seas Imperial ve Kemer Göynük’de bulunan Club Magic Life Kemer Imperial otellerinin alımı konusunda anlaştı.

Tur operatörlüğü, seyahat acenteliği, otelcilik, havacılık, satış acenteliği ve güvenlik ana faaliyet dallarında 5 kıtada 15 şirkete sahip olan, 2012’de ku-ruluşunun 20.yılını tamamlayan OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, “Otelci-likte yeni yatırımlarımız süre-cek. Konaklama endüstrisinde büyüme stratejimiz yurt içi ve yurt dışında devam edecek” diye konuştu. OTI Holding’in, son 5 yılda toplamda 140 milyon dolar yatırım gerçekleştiğini belirten Bektaş, buna uçak leasingleri, BT, yurt içi-yurtdışı ofisler, yurt içi-yurtdışı araçlar ve filo, otel yatırımlarının dahil olduğunu belirtti. Bektaş: “Türk turizm sektöründeki pozitif trendlere

duyduğumuz güvenle, 2013’te yeni pazarlara ulaşmak için yeni yatı-rımlar gerçekleştirece-ğiz” dedi.

Manavgat Titreyen-göl’deki Seven Seas Im-perial, 53 bin metrekare üzerinde kurulu olup 364 oda ve 1128 yatak ile hizmet veriyor. Göy-nük’teki Club Magic Life Kemer Imperial ise 35

bin 250 metrekare üzerinde ku-rulu olup, 256 odası ve özel plajı bulunuyor. Seven Seas Imperial ve Kemer Imperial 2014 yılı itibari ile OTIUM Hotels Inter-national markası ile işletilecek.

OTI HOLDİNG KEMER VE SİDE’DE 5 YILDIZLI 2 OTEL SATIN ALDI

14

G U N C E L..

OTI Holding, İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile Akdeniz’deki iki adet beş yıldızlı tesisin üst hakkının devir alınması konusunda anlaştı.

Page 15: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

15

C M Y CM MY CY CMY K

Page 16: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Turizm eski Bakanı ve TÜRSAB eski Başkanı Bahattin Yücel, turizm sektörüne hitaben bir “açık mektup” yazdı. Bahattin Yücel’den gelen açıklamayı sizlere aynen aktarıyoruz.

Bahattin Yücel’den turizm sektörüne açık mektup:

Sessiz Kalmayalım

Turizm Sektör Kuruluşlarına AÇIK MEKTUPTurizm sektöründe etkinlikleri-ni sürdüren, bütün sivil ve yarı resmi meslek kuruluşlarımızın Saygıdeğer Yöneticileri,Mesleğimizin geleceği büyük bir tehlike altındadır.Geçtiğimiz 10 yılda bazı beledi-yelerin kararlı biçimde sürdür-dükleri içkili yerlerin taşınması, trafik denetimlerinde alkollü sürücü arayışlarının neredeyse tek uygulama haline gelmesi, yeterince dikkatinizi çekmemiş olabilir.Geçtiğimiz 10 Yıl içinde farklı nedenler ya da kaygılarla, ül-kemizde turizmin geleceğini olumsuz etkileyen bu türden gelişmeler karşısında, örgütleri-nizin sessiz kalmalarını –belki- anlamak ta mümkündür.

Ancak…Suskunlukta ısrar etmenin, THY’nın gerçek dışı nedenlerle başlattığı türden yasaklamaları kurumsallaştıracağını, gündelik siyasal kaygıların başkalarının ya-şam biçimlerine daha fazla müda-halesine yol açacağını görmemek, ne yazık ki, mümkün değildir.Yanlış anlaşılmasın…Hiç kimse alkol içiminin özen-dirilmesi ya da desteklenmesini istemiyor.Ölçüsüz tüketime de 18 yaşından küçüklere satılmasına da karşı çıkmanın, insanlık görevi olduğu-na itiraz eden yok.Bugün yapılanlar karşısında sessiz kalırsanız, yarın bu ülkeye kimle-rin turist olarak gelmesi gerektiği-ne, onların giyim ve kuşamlarına karışılmasına, önceden onay verilmiş olunacağını da unutma-malısınız.

Turizm sektörünün en alt ba-samağından en üstüne kadar uzanan kırk yıllık mesleki geçmişimin, bu uyarıya kulak verilmesine katkıda bulunacağı-nı umuyor, hoşgörünüze sığını-yorum. Saygılarımla;BAHATTİN YÜCEL

16

G U N C E L..

Uluslararası Antalya Marato-nu Runtalya’nın 5 yıldır “Res-mi Sosyal Sorumluluk Ortağı” olan amatör sporcu oluşumu Adım Adım, bu yıl 8.’si dü-zenlenecek organizasyonda, iki yeni sivil toplum kuruluşu için daha koşacak. Destekle-diği Buğday Derneği, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Türki-ye Omurilik Felçlileri Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı’na, Arama Kurtarma Derneği - AKUT ve Türkiye Korunma-ya Muhtaç Çoçuklar Vakfı – KORUNCUK’u da ekleyen

Adım Adım Oluşumu, 6 STK için bağış yapılmasına öncü-lük edecek.

Adım Adım destekçileriyle birlikte, 5 kıtada 45 ülkeden katılan sporcularla uluslararası itibarını her yıl artıran Runtalya Maratonu, 3 Mart 2013 Pazar günü koşulacak. Bu yıl 4000’in üzerinde sporcunun katılımı-nın beklendiği maraton, An-talya Atatürk Kültür Park Cam Piramit önünde başlayıp aynı yerde tamamlanacak. Organi-zasyon süresince Antalya’da Rixos Downtown Otel spon-

sorluğunda konaklayacak olan Adım Adım koşucuları, Runtalya Maratonu’nda yak-laşık 500 kişilik bir grupla yer alacak.

Faaliyetlerine 2012 yılından bu yana Asics ana sponsor-luğunda devam eden Adım Adım, kurulduğu 2007 yılından itibaren, 1000 sporcusuyla katıldığı yardımseverlik koşu-larında, bugüne kadar 23.000 bağışçıdan 3.000.000 TL bağış topladı ve 17.500 kişiye yardımcı oldu.

Adım Adım Oluşumu, Runtalya 2013’te AKUT ve KORUNCUK için de koşacak!

Page 17: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

17

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA); İbradı, Gündoğmuş ve Akseki ilçelerinin kalkınması ile tanıtılması konusunda, birçok projeyi hazırlayıp, ha-yata geçirmeyi hedef-liyor. Bölgenin yeni yatı-rımlarla kalkınmasına start verildiğini ifade eden Akseki Eğitim Derneği Başkanı - İGA AŞ. Kurucu Başkanı VehbiGüleç, İGA A.Ş. Yönetim Kurulu Baş-kanı Dündar Uluğkay, makro ölçekte futbol, kayak ve golf turizmi çalışmaları içerisinde olduklarının söyledi. Projelerin hayata geçirilmesi için yöre-nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Turizm Bölgesi” ilan edilmesi gerektiğini kaydeden Uluğkay, gelecekte futbol yaz hazırlık kamplarının İGA Bölgesi’nde ya-pılabilmesi için Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile görüşme içerisinde olduklarını ve TFF’nin projeye sıcak baktığını ifade etti. Turizm sezonunu dünyanın en uzun ikinci doğal pisti olan Göktepe Kayak Merkezi’nin aynı anda hayata geçirilmesiy-le mümkün olacağı vurgusunu yapan Uluğkay, Akseki’ye bağ-lı Zomana Vadisi’nde 5 tane 1000’er dönümlük golf sahası bulunduğunu belirterek, “Yöre-mizin turizm bölgesi ilan edil-mesi için çalışmalarımızı başlat-tık” dedi.

2020’de 10 Milyar dolar hedefleniyor Bölgenin kalkınma faaliyetleri-nin başlatılması için bir anonim

şirket kuruluşunu gerçekleştir-diklerini anlatan Uluğkay, şunla-rı söyledi: “İlk etapta, İGA (İbradı-Gün-doğmuş-Akseki) Organizasyon, Turizm, Orman Ürünleri Em-lak İnşaat Enerji Üretim, Canlı Hayvan, Gıda, İçecek, Sanayi ve Ticaret A.Ş yi kurduk. Ticari işletme bazında, İGA Havzası projesinin; yörenin kalkınması ve gelişmesi için kış sporları merkezi, profesyonel futbo-lun yaz hazırlık kamplarının yapılması, engelliler kampının yapılması, alternatif turizmin geliştirilmesi, yörenin doğal ve

kültürel değerlerinin tanıtılma-sı gibi çalışmaları bulunuyor. Hedefimiz; yöre halkının yüksek istihdamını sağlamak ve 2020’de

10 milyar dolar gelir elde edilmesine öncü olarak, Torosları turizm merkezi yapmak” diye konuştu. Ayrıca,İGA AŞ Ku-rucu Başkanı Vehbi Güleç;ulusal ve uluslara-rası spor organizasyonla-rı düzenleyerek, yerli ve yabacı spor kafilelerine; İbradı, Gündoğmuş ve Akseki yöresinde evsa-hipliği yapmayı amaçla-dıklarını belirterek, bu rüyanın gerçekleşeceğine inandıklarını ifade etti.Alternatif turizm formü-lü ile bölge şaha kalka-cakİGA’nın faaliyetlerini BAKA olarak yakından takip ettiklerini kay-deden Genel Sekreter Tuncay Engin ise, Gök-tepe Kayak Merkezi, spor ve golf turizmine

yönelik yapılacak yatırımlara destek vermeye hazır oldukla-rını belirterek, “BAKA, Akseki-Gündoğmuş-İbradı ilçelerindeki kalkınma faaliyetlerinde aktif rol almaya devam edecektir”dedi. Toroslar’ın turizm planlamasına çok uygun olduğuna dikkat çe-ken Tuncay Engin, “Sistemli ve düzenli olmayan kalkınma mo-delleri uygulandığında, çevreye ve doğaya zarar verilebilir. Şuan, ihmal edilmiş gibi görünen yöre, stratejik planlamaya elverişli olduğu için, gelecekte önemli bir alternatif turizm merkezi olabi-lir” şeklinde konuştu.

Toroslar, yapılacak yeni yatırımlar ile turizm sektörünün gözbebeği olacakİGA AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Uluğkay, futbol, kayak ve golf turizmi çalışmaları içerisinde olduklarının belirterek, projelerin hayata geçirilmesi için yörenin «Turizm Bölgesi» ilan edilmesi gerektiğini söyledi.

Page 18: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

G U N C E L..

18

Kempinski Kariyer Günleri Adayları Bekliyor!

Bir yönetim meselesi olarak “Yetenek”lerin bulunması ve geliştirilmesi için

G U N C E L..

2 Mart 2013’te, Kempinski Hotel Airport Münih’de Kempinski yöne-tim kurulu üyeleri, otel genel mü-dürleri ve  Kempinski kurumsal ofis yetkilileri adaylarla bire bir röportaj-lar gerçekleştirecek. Etkinlik, pro-fesyonel tecrübeye sahip ve kariyer basamağında bir adım daha atmak isteyenlere yönelik düzenleniyor. Bu-nunla birlikte, yeni bir fırsat peşinde olanlar, öğrenciler ya da genç otelciler de da-vetli. İyi bir ilk izlenim hemen orada yeni bir iş anlamına gelebilir. Kempinski’nin ulusla-rarası büyüme planları doğrultusunda lüks otel grubunun önü-müzdeki üç yıl içinde dünya çapında 1,000 müdür ve 35 genel müdür dahil toplam 12,000 yeni çalışana ihtiyacı olacak. Şu anda dünyanın dört bir kö-şesinde 700 açık pozis-yon var: Yarısından çoğu Almanya’da olmak üzere 300’ü Avrupa’da, 100’ü Orta Doğu ve Afrika’da ve 300’ü Çin’de. Pozisyonlar çıraklık ya da yönetici adayı stajyer benzeri giriş seviyesi işlerinden, farklı alanlarda orta ve üst düzey yönetici pozisyon-larına çeşitlilik göstermekte. Ziyafet müdürleri, satış ve pazarlama direk-törleri, spa müdürleri, kat hizmetleri şefleri, kahyalar ve pek çok farklı iş ile Kempinski’ye girmek ya da kari-yer yapmak mümkün. Sadece yiye-cek ve içecek alanında, 90’ı orta ve üst kademe yöneticilik olmak üzere 200’den fazla açık pozisyon var. Kempinski Hotels’in Başkan ve İcra Kurulu Başkanı Reto Wittwer: “Ka-riyer Günü hem şirketimiz açısından hem de gerçekten çok geniş bir iş yelpazesi kapsamında yetkili müdür-lerle bire bir görüşme imkanı bulan adaylar bazında başarılı olduğunu geçtiğimiz örneklerle kanıtladı,” diyor. Wittwer, yetenek geliştirmeyi

öncelikli bir yönetim meselesi haline getiren itici güç ve Kempinski’nin potansiyel müdürleriyle mülakat yapmak üzere bizzat Münih’de olacak. Lüks konaklama sektöründe çalışmak isteyenler için öngördüğü tek şart, “Otelciliğe duyulan tutku ve heves. Geri kalan her şey öğrenile-bilir.”

İlki 2010’da Münih’de düzenlenen, artık her yıl Münih, Çin ve Orta Doğu’da birer kez yapılan Kempins-ki Kariyer Günleri’ne geçtiğimiz yıllarda toplam 2,500 şirket içi ve dışı aday katıldı, başarı oranı ise oldukça yüksek: 2012’de Münih’te yapılan Kempinski Kariyer Günü’ne katılan kurum dışı adayların yüzde 50’si bir iş teklifi aldı ve uluslararası kari-yerlerine, Avrupa’nın en köklü lüks otel grubunda devam etti. Şirket içi adaylar da müthiş bir başarı gösterdi; yüzde 90’ı günün sonunda kariyer-lerindeki bir sonraki adım için bir teklif aldı.

Adaylar, fırstaları iyi değerlendirip başarı oranını yükseltmek için çok iyi hazırlanarak gelmeliler. Ellerin-de güncel özgeçmişlerinden yeteri kadar nüsha olmalı ve Kempinski hakkında donanımlı olmalılar, şirket hangi ülkelerde varlık gösteriyor, hangi yönde genişlemeyi planlıyor,

uygun pozisyonlar neler ve nerelerde türünden bilgilere sahip olmalılar. Gerekli tüm bilgi www.kempinski.com adresinde bulunabilir. Adayla-rın ne istedikleri ve hedefleri elbette çok iyi belirlenmeli. Bu yıl etkinliğe katılan 1,000 aday olduğu düşünü-lürse esnek olmanın ne kadar önemli olduğu da anlaşılır.  Genel müdür-

ler, tüm dünyadaki tüm boş pozisyonlar için mülakatlar yapacaklar, bu sebeple adaylar değişik otellerin yöneticile-ri  ile, ilk tercihleri dışındaki işler için de görüşmeye ha-zır olmalılar.  Eğer bir otelin önünde uzun bir kuyruk varsa adayların, daha az kişinin bek-lediği bir başka otelin sırasına girmeleri tavsiye edilir. Öğle-den sonra 14.00 ile 18.00 arası Kempinski’nin Cenevre’deki merkez ofisinden yetkililer, otel endüstrisinde kariyer yap-ma imkanlarına ışık tutacak sunumlar yapacak.

Bir sonraki Kempinski Kariyer Günü Pekin’de, 23 Mart 2013’de yapılacak; başvurular www.kempinski-jobs.com adresinden yapılabilir.

Çırağan Palace Kempinski de 22 Şubat 2013’de Kempinski Kariyer Günleri  ışığında düzenlediği Kariyer Kampüsü etkinliğinde Kempinski’nin Yetenek Gelişiminden Sorumlu Baş-kan Yardımcısı Michel Gehrig, Kem-pinski Türkiye ve Bulgaristan Bölge Direktörü ve Çırağan Palace Kem-pinski İstanbul Genel Müdürü Ralph Radtke, Çırağan Palace Kempinski İstanbul Otel Müdürü Leon Baum, Kempinski Hotel The Dome Belek Genel Müdürü Nihat Tümkaya ve Kempinski Hotel Barbaros Bay Genel Müdürü Kai Winkler’in katılımı ile dünya çapındaki açık pozisyonlar için 188 aday ile görüşmüştü. Hem oteller hem de adaylar açısından çok başarılı geçen günün neticeleri aday-lara  üç hafta içinde bildirilecek.

Kempinski Kariyer Günü 2013

Page 19: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 20: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Kuzey Kıbrıs’ta Medikal Turizm’in gelişmesine yönelik olarak Türk Hava Yolları ile Yakın Doğu Üniver-sitesi Hastanesi arasında imzalanan ve Türkiye ile Kuzey Kıbrıs’taki sağlık kuruluşlarına eşit hakların verildiği protokolün kamuoyuna müjdesinin verilmesi amacıyla YDÜ Hastanesinde basın toplantısıdü-zenlendi. Toplantıya YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Yrd. Doç. Dr. İrfan Günsel, THY KKTC Genel Müdürü Ömer Uzun, Has-tane Yönetim Kurulu Üyesi ve Turizm İşletmeleri Genel Müdürü Ahmet Savaşan ile TYH Bölgesel Uçuşlar Baş-kanı İbrahim Doğan katıldı.Ana Kıtamız ile bütünlü-ğümüzü gösteren tarihi bir protokolYakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi’nden yapılan açık-lamaya göre; YDÜ Mü-tevelli Heyeti Başkanı Yrd. Doç. Dr. İrfan Günsel’in basın toplan-tısında yaptığıkonuşmada Türk Hava Yolları gibi önemli bir Dünya

MarkasıHavayolu’yla Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi arasında imzalanan ve Türkiye’deki sağ-lık kuruluşlarına tanınan hakları KKTC’ye de genişleten protokolün, ana kıtamız ile bütünlüğümüzü gös-teren çok anlamlı bir adım olduğunu vurguladığı belirtildi.Günsel, Kuzey Kıbrıs’a Medikal Turizm’i kazandırmak ve ülkede kat-

ma değeri arttırmak amacıyla ulus-lararası platformda pek çok tanıtım faaliyeti sürdürerek anlaşmalar imzaladıklarınıbelirttiği konuşma-

sında, THY ile Yakın Doğu Üniver-sitesi Hastanesi arasında imzalanan bu tarihi protokolle amaçlarına bir adım daha yaklaştıklarını söyledi.Kuzey Kıbrıs’a gelecek hasta-lara indirimli uçak bileti ve ek bagaj hakkı verilecekTHY KKTC Genel Müdürü Ömer Uzun da toplantıda yaptığı konuş-mada, Türk Hava Yolları’nın Medi-

kal Turizm’in gelişmesine destek olabilmek amacıyla Türkiye’de sağlık kuruluşları ile yaptığıve medikal tedavi almak için seyahat eden yolculara uygulanan indi-rimli uçak bileti tarifeleri ile ek bagaj hakkının bundan böyle Kuzey Kıbrıs’a da uygulanacağını belirtti. Uzun Kuzey Kıbrıs’ın Türk Hava Yolları için anlamının büyük olduğunu kayde-derek, önemli ve yeni bir turizm çeşidi olan Medikal

Turizm’in Kuzey Kıbrıs’a kazandı-rılması için sürdürülen çalışmalara destek olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarınısöyledi.

G U N C E L

Türk Hava Yolları ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi arasında Kuzey Kıbrıs’ta Medikal Turizm’in gelişmesine yönelik önemli bir protokol imzalandı.

..

20

THY İLE YDÜ HASTANESİ’NDEN KKTC TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ ADIM

Page 21: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

MÖN İnşaat’ın Antalya Lara’daki Miracle Resort Hotel zincirinin ikinci

halkası, konforlu bir iş adresi kon-septi ile İstanbul’un gelişen bölgesi Kurtköy’de açıldı. MÖN İnşaat tarafından Ocak 2013’te tamamla-nan Miracle İstanbul Asia, 20.000 metrekare alanda, 219 odası ile özellikle Pendik-Kartal-Maltepe bölgesinde iş dünyasının ihtiyaç duyduğu konforu ve rahatlığı bir araya getirilmek üzere dizayn edildi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın TEM ile bulu-şan çıkışında yer alan Miracle İstanbul Asia. 5 suit, 1 king süit, 60 deluxe, 46 business executive, 107 superior, ol-mak üzere toplam 219 odaya sahip.İş dünyasının bölgedeki toplantıları, konferansları, sunumları ve çalışma alanları için özel olarak tasarlanan ve donatılan Miracle İstanbul Asia’da, en büyüğü 460 met-rekare en küçüğü 70 met-rekare olan ve tamamı gün ışığı alan 2 büyük ve 4 butik toplantı salonu bulunuyor.

Miracle İstanbul Asia Hotel’de, havuz, sauna keyfi ve masaj olanak-larının sunulduğu SPA & Wellness Center de yer alıyor. Tesisin ayrıca Türk ve dünya mutfaklarından ör-nekler sunan restoranı da bulunuyor. Miracle İstanbul Asia Otel, Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı’na 3 Km, Viaport AVM’ye 1 Km, Formula 1 Tuzla’ya 7 Km, Pendik Marin Türk İstanbul City Port’a 15 Km mesafede yer alıyor.

Mön İnşaat’ın yaptığı iş oteli Miracle Istanbul Asia, Kurtköy’de kapılarını açtı.

21

İSTANBUL’DA YENİ BİR İŞ OTELİ

Page 22: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

İş Bankası ve TÜRSAB-MTM İş Ortaklığı’nın T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirdiği işbirliği sonucunda Maximum özellikli İş Bankası kredi kartları Müzekart özelliği kazandı. Kredi kartı sektöründe bir ilk olarak İş Bankası tarafından sunulan bu yeni hizmet ile tüm Maximum özellikli İş Bankası kredi kartı sahipleri Müzekart’la giriş yapılan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 300’ü aşkın müze ve ören yerini her yıl 1 ay boyunca ücretsiz ziyaret edebilecek.Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un katıldığı basın toplantısı ile tanıtılan bu hizmetle İş Bankası Maximum Kart sahipleri Türkiye’nin tarihi ve kültürel güzelliklerini keşfetme fırsatı buluyor. Basın toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Temsil etti-ği değerler ve 3,5 milyonu aşan kullanıcı sayısı ile eşsiz bir marka olan Müzekarti-le ekonomi ve bankacılık sektörümüzün öncü kuruluşu Türkiye İş Bankası’nı günümüzün gelişmiş iletişim anlayışı ile buluşturan bu işbirliğinin bu alanda yep-yeni fikirleri de beraberinde getireceğini umuyorum” dedi.İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ise İş Bankası olarak müşterilerinin hayatlarını kolaylaştıracak yenilikçi ürünler sunduklarını, özellikle ödeme sistemleri piyasasında müşterilerine

alışveriş keyfinin yanı sıra yaşam keyfini de maksimuma taşıyacak hizmetler sun-mayı amaçladıklarını, bu amaçla değişen müşteri talep ve ihtiyaçlarını proaktif olarak takip ettiklerini belirterek, Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda TÜRSAB-MTM İş Ortaklığı ile yapılan işbirliği ile Türkiye’de daha önce benzeri gerçekleştirilmemiş bir hizmeti müşteri-lerine sunmuş olduklarını söyledi.Kredi kartıyla müzelere ücretsiz girişAdnan Bali konuşmasında, “Bu işbirliği sonucu İş Bankası kredi kartlarına oto-matik olarak topluca Müzekart özelliği kazandırdık. Böylece kredi kartımüş-terilerimiz için müzelere ücretsiz giriş dönemi başlamış oldu.Maximum Kart müşterilerimiz hiçbir ön koşul bulun-madan ve ilave bir başvuruya gerek kalmadan, sahip oldukları Maximum Kart’ı yurt genelinde Müzekart’ın geçerli olduğu müze ve örenyerlerine giriş için kullanabilecekler. Böylece Maximum Kart’a sektörde tarihe geçecek bir yenilik ile kültür-sanat alanında benzersiz bir hizmetimizi eklemiş olduk” dedi.Basın toplantısında konuşan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise, TÜRSAB- MTM İş Ortaklığı olarak İş Bankası ile gerçekleştirdikleri Maximum Kart &Müzekart işbirliği sayesinde tarihimi-zi ve kültürel zenginliğimizi daha çok sayıda vatandaşımızla buluşturacak olmanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Başaran Ulusoy

konuşmasında, “TÜRSAB’ın bir sosyal sorumluluk projesi olarak sahiplendiği müzelerimize ilgi ve yıllık 20 milyon olan ziyaretçi sayısının artırılması amacımı-zı gerçekleştirerek tarihe ışık tutacak işbirliğimizin önemini ve bu ülke için değerini biliyor ve hayırlı olmasını diliyoruz. Türkiye’nin bu iki büyük ve önemli kurumu bugün burada topluma hizmet etme misyonunu layıkıyla yerine getirmiş olmanın onurunu paylaşıyor. Önümüzdeki günlerde bu işbirliğinin örnek teşkil edeceği başka projelerle de karşınızda olmayı umuyorum” dedi.İş Bankası kredi kartlarının taşıyacağı Müzekart özelliği her bir takvim yılı içinde 1 aylık süre için geçerli oluyor. 1 aylık süre müze veya ören yerinde kart sahibinin kartını ilk olarak kullandığı ve ücretsiz giriş yaptığı gün başlıyor ve kart sahibi bu tarihten itibaren bir ay boyun-ca Müzekart’ın geçerli olduğu müzeleri ücretsiz olarak ziyaret edebiliyor. Ma-ximum Kart ile müze ve ören yerlerine ücretsiz olarak giriş, turnikeli noktalarda İş Bankası’na özel ayrılmış turnikelerden, diğer noktalarda ise POS cihazlarında kartın okutulması yoluyla gerçekleşiyor. Bir aylık süre zarfında aynı müze ve ören yeri yalnızca iki kez ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. Bu hizmetten İş Bankası’nın Maximiles ve Mercedes-Carddahil tüm Maximum özellikli kredi kartı sahipleri faydalanabiliyor

MAXİMUM KART ŞİMDİ MÜZEKART! İş Bankası’ndan tarihe geçecek bir yenilik:

G U N C E L..

İş Bankası Maximum Kart’ın yeni hizmeti ile tüm İş Bankası Maximum Kart’lar Müzekart özelliği kazandı, Maximum Kart ile müzelere ücretsiz giriş dönemi başladı.

Başaran Ulusoy, TÜRSAB Başkanı

Adnan Bali, İş Bankası Genel Müdürü

Ömer Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı

Murat Usta DÖSİMM Müdürü

Page 23: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 24: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

ODDA HOTEL, konforlu bir otel ol-manın yanı sıra tarihsel dokusuna uygun dekorasyon anlayışı, merkezi

lokasyonu ve profesyonel hizmeti ile de misafirlerine bir keyif karması sunmak-tadır. Beyoğlu’nun sahip olduğu 118 yıllık binanın tarihsel mirasına sadık kalına-rak restore edilen ODDA HOTEL, şehir içinde huzur için, misafirlerini bambaşka bir dünyaya götürüyor. Misafirlerine bir ev konforu sağlamak için her detayın düşü-nüldüğü Odda Hotel farkını yansıtıyor. Odda Hotel 1893’ten bu yana bir asırdan fazla tarihe tanıklık etmenin verdiği ruhla misafirlerini Pera bölgesinde, İstiklal caddesine yakın konumuyla iş, alışveriş, eğlence, kültür ve tarihin tam merkezinde geçmişe yolculuğa cağırıyor.

G U N C E L..

Tarihin odağında ODDA HOTEL, İstanbul’un en güzel semtlerinden Beyoğlu’nda 2011 Temmuz ayında Emre Aşık’ın ortağı olduğu

Ekamim Mimarlık İnşaat ve Turizm Şirketi tarafından hizmete açıldı.

24

Page 25: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Misafirlerini evinde gibi hisset-tiren ODDA HOTEL tatilden, iş gezilerine, eğlendirici hafta sonu kaçamaklarına, stresten kaçıp dı-şarıda eğlence, içeride huzurlu bir ortama kavuşmak isteyenlere eşsiz bir hizmet sunuyor. Farklı yatak ve yastık seçenekleri ile konforu ön planda tutarken %100 organik kahvaltısı ile lezzet ve sağlığı bir arada sunuyor.5 Penthouse, 2 Suit ve 21 Deluxe olmak üzere 28 odası olan ODDA HOTEL’in özel tasarım odaların-da ; Direk hatlı telefon , Lcd Tv ,uydu,minibar,kasa,Merkezi ısıtma & klima , Çay&Kahve makinası, Saç kurutma makinası, Duş ve 24 saat oda servisi bulunmakta. Misafirlere sunulan hizmetler; 24 Saat Concierge servisi, Havaalanı transferi, Ücretsiz Wi-Fi, Vale, Günlük Gazete, Tam donanımlı iş ekipmanları, Erken Kahvaltı, Hızlı Check Out, Çamaşır&Bagaj Kuru Temizleme.Atatürk havalimanına 23 km, Sa-biha Gökçen havalimanına 45 km, Sultanahmet ve Topkapı sarayına 4 km, İstiklal caddesi ve tarihi Pera’ya sadece 100 m uzaklıkta yer alan Odda Hotel, bu eşsiz konu-munun ayrıcalığyla, misafirlerini tarihle iç içe bir şehir oteli deneyi-mi yaşatmak için bekliyor.

25

Page 26: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Kastamonu Konak İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Gülsen Kırbaş oylama

sonuçları açıklandıktan sonra şunları söyledi: “2 haftayı aşkın bir süredir devam eden Türkiye’nin en güzel Küçük Otelleri oylamasında, bizi seven ve beğenenlerin oyları ile Uğurlu Konakları birinci seçildi. Konağımıza oy veren, destekleyen herkese sonsuz teşekkürler... Bizi en çok mutlu eden, bu yarışmayla öncelikle Küçük Otellerin, küçük otelciliğin gündeme gelip, Türkiye’nin birbirinden güzel küçük otellerine dikkat çekilmiş olmasıdır. En büyük

yarar ve en önemli çıktı budur bana göre. İnsanlar, 15 gün boyunca sayısız oteli inceleyip tanıdılar ve oyladılar. Kastamonu gibi, Kars gibi yerlerde güzel küçük oteller olabileceğini gördüler, ezberler bozuldu... Beni en çok sevindiren bu oldu. Bu sonuçların, bu kentlerin turizmine olumlu katkıları olacağını hep birlikte göreceğiz. Kuvvetle inanıyorum ki, önümüzdeki turizm sezonunda, bu tanıtımın meyveleri Kastamonu’da görülmeye başlanır. Bu ödülün, havaalanımızın açılışının hemen öncesine rastlaması da güzel bir tesadüf oldu. Türkiye’nin küçük otellerini bir araya getirerek, aramızdaki iletişimi güçlendiren ve hem Türkiye’ye, hem de dünyaya tanıtan tüm arkadaşlara ve Küçük Oteller Sitesine de ayrıca gönülden teşekkür ediyorum, hepsinin emeklerine sağlık…”

Türkiye’nin en güzel 10 küçük oteli

1- Uğurlu Konakları - Kastamonu2- 4 Oda Cave House - Ürgüp / Kapadokya

3- Paradise Garden Hotel - Fethiye4- Hoyran Wedre - Demre / Antalya

5- Aral Tatil Çiftliği - Bozcaada6- Ağva Beyaz Ev - İstanbul

7- Akvaryum Otel - Bozcaada8- Villa Aşina - Datça

9- My Stone Home - Çeşme10- Kar’s Otel – Kars

G U N C E L..

Türkiye’nin en güzel küçük oteli: Kastamonu Uğurlu Konakları

26

Küçük Oteller sitesinin facebook üzerinden oyladığı “Türkiye’nin en güzel küçük otelini seçiyoruz” anketinde, Kastamonu Uğurlu Konakları, yaklaşık 400 küçük otel arasından, birinci oldu.

Gülsen Kırbaş

Page 27: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

27

Page 28: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

28

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi Sunar:

L Ü T F E N RAHATSIZ E T M E Y ! N

G U N C E L..

G U N C E L..

Page 29: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

VitrA ve Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin işbirliğiyle gerçekleşti-

rilen “VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi”nin 2. sergisi, İstanbul Modern’de başladı. Küratör-lüğünü Mimar Ertuğ Uçar’ın yaptığı ve tatil kavramına odaklanan sergi; VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi Sunar: LÜT-FEN RAHATSIZ ETMEYİN adını taşıyor. 7 Nisan’a kadar açık kalacak güncel sanat ser-gisi; tatil hayallerinin kurul-duğu mevsimde, tatil fikrinin izini evden, yoldan, hatta şekillendiği zihinden başlaya-rak sürüyor.Sergi alanında bulunan ve her sanatçı için özel olarak kurgulanan odalar, adeta “galeri içinde galeri” oluştu-ruyor. Yaratıcılıklarını, kendi alanlarının dışında yaptıkları çalışmalarla da ifade eden 5 genç sanatçı, sergiye özel üre-tilen yapıtlarıyla, her galeride farklı bir deneyim sunuyor. Sergi; Metehan Özcan’ın fotoğrafları ve buluntu kartpostalları, Kerem Ozan Bayraktar’ın bilgisayar ani-masyonları, Nermin Er’in hareketli maketi, Burak Arıkan’ın ağ hari-taları ve videoları, Meriç Kara’nın objeleri etrafında, bireylerin tatil mekanı algısını ortaya koyuyor. Sergi kapsamında “Fon Şehirler” başlığı altında, yeni dönem Türk sinemasından örnekler, İstanbul Modern’in sinema salonunda izle-nebiliyor.

Tatil kavramını, “Bir yılın yüklen-diği 15 gün, 350 günü silme gü-cünde 2 hafta...” olarak tanımlayan Küratör Ertuğ Uçar, “Tatil hayaldir, her hayal gibi alınıp satılır. İster iki odalı bir pansiyon, ister bir mega tatil köyü olsun, tatil mekanının ayarları misafirin ihtiyaçlarına göre hassas bir şekilde yapılır ve bu doğrultuda yalıtılır. Tatil boyunca misafir hareketlendikçe, kendi hareketine eşlik eden sahnelerden geçer. Tatil sahneye konur, misa-fir de oynar.” diyor. Uçar, turizm

mekanlarının misafirler için hazırlanmış bir dizi özel sah-neden ve hesaplanmış tecrü-beden oluşmasının da sergi tasarımına yön veren kıvılcımı yaktığını söylüyor.VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi, farklı yapı türlerini eksen alarak, Türkiye çağdaş mi-marlık ortamını belgelemeyi, tartışmayı ve yeni çalışma-lar için zemin oluşturmayı hedefliyor. Önemli bir kırılımı beraberinde getirmesi nede-niyle, mimarlıkta 2000’lerden başlayan dönemi mercek altına alan proje kapsamında, Türkiye’deki mimari yakla-şımların tipolojiler üzerinden aktarılması amacıyla, her yıl bir yapı tipi belirlenerek, 50 projelik seçkiye yer veren bir kitap yayımlanıyor. Proje kapsamında ayrıca, yapı tipi ya da etrafındaki kavramlara dokunan içerikte bir sergi

hazırlanıyor. Panel, film gösterimi, gezi gibi etkinliklerle zenginleşti-rilerek yıla yayılan VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi; profesyoneller-den akademisyen ve öğrencilere, mimarlıkla ilgili kitlelerin üretim yapmasına olanak tanıyan bir plat-form sunuyor.7 Şubat’ta başlayan sergi, 7 Nisan’a kadar İstanbul Modern’de, Salı-Pa-zar günleri 10:00-18:00 arası, Per-şembe günü 10:00-20:00 saatleri arasında görülebilir.

29

Page 30: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

30

Geçtiğimiz günlerde Türkiye ya-tırımlarına ağırlık vereceğini ve ülkede 30 otel açacağını açıklayan Wyndham Group'tan yeni yatırım haberleri gelmeye devam ediyor. Sa-bah Gazetesi'nde Sinan Özdincik'in haberine göre Wyndham Group, Reisler Deri ile birlikte İstanbul'un Anadolu yakasında bir otel yapacak. Yapılacak otelin maliyetinin ise 100 milyon $ olacağı belirtiliyor.

Wyndham İstanbul Petek bu yaz açılacak

Dünyanın en büyük otel zincirle-rinden biri olan Wyndham Hotel Group, Türkiye'deki yatırımlarına

hız verdi. Bünyesinde dünyanın en prestijli markalarını bulundu-ran grubun toplam 7 bin 276 oteli

var. 210 odalı Wyndham Istanbul Kalamış Marina ile Türkiye pazarına giren şirketin yatırımı devam eden 306 odalı franchise oteli Wyndham Istanbul Petek, 2013 yazında kapı-larını açacak. Grubun hedefi Türki-ye'deki otel sayısını 2014'ten itibaren 30'a çıkarmak. Wyndham Oteller Grubu Başkan Yardımcısı Michael

Poynter, Londra ve Amsterdam'dan sonra İstanbul'a geldiklerini hatırla-tarak, "Türkiye Avrupa, Orta Asya ve Afrika'daki (EMEA) genişleme stratejimizde anahtar rol oynayacak" dedi.

Dünya devi, Kalamış'taki otel yatırı-mını Reisler Deri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Celal Yüksel'le birlikte yaptı. Beş yıldızlı otel, özel olarak tasar-lanmış. Aile süitleri ve ayrıca 750 konuk kapasiteli bin 600 metrekare genişliğinde bir balo salonu bulu-nuyor. Çok fonksiyonlu 14 toplantı odasının yer alacağı otel, beş katlı tasarlandı.

İSTANBUL’A 100 MİLYON DOLARLIK OTEL GELİYOR!

Dünyanın en büyük otel zinciri Wyndham Grup'un, Reisler Deri ile birlikte İstanbul Kalamış'a 100 milyon dolar yatırım maliyeti olan bir otel yapacağı belirtildi.

Wyndham İstanbul Petek

G U N C E L..

G U N C E L..

Page 31: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 32: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Bir iş gününüz nasıl geçer?Ben her sabah aynanın karşısı-na geçer ve kendime derim ki; “Bugün güzel bir gün olacak!” Tavsiye ederim, gerçekten işe yarar. Eğer olumsuz bir havada uyanır, olumsuz düşünürseniz, öyle olur; olumlu düşünürseniz de iyi geçer.Bir genel müdür için misafirini anlamak, onunla kendini özdeş-leştirebilmek, gün içinde neler yaptığımdan daha önemlidir. Bi-zim işimizde “lüks”ün ne oldu-

ğunu kavramak elzemdir. Eğer misafirlerinizin nasıl yaşadığını, nelerden hoşlandığını, neler is-tediğini bilmezseniz onlara nasıl iyi bir hizmet verebilirsiniz? Onların ihtiyaçlarını kendilerin-den bile önce görüp tespit edip sunmak, bizim işimizin can alıcı noktasıdır. İşimiz, herkese, özel dikim bir kostüm hazırlamak gibidir. “Haute couture”da her elbise bir tanedir, ikincisi yok-tur, bizim misafirlerimiz bu tip bir hizmet ister. Misafirlerimi-zin yaşadığı gibi bir hayat elbet-te yaşamasa da kat hizmetleri görevlisinin bile misafirimizin “lüks” anlayışının ne olduğunu kavramasını bekleriz. İşinize tutku duyarsanız bu mümkün-dür, onlar gibi düşünmeyi öğre-nebilirsiniz. Gün bazında neler yaptığıma gelince, aşağı yukarı her otel yöneticisi gibi sabah toplantısı-na giriyorum, departman mü-dürleriyle gün içinde toplu ya da özel görüşmelerim oluyor, VIP misafirleri karşılıyorum, misa-firlerle ve çalışanlarımızla vakit geçiriyorum, otelde sık sık dola-şıp gözlem yapıyorum, yemek-lerde misafir ağırlıyorum, bu

arada elbette şehirde ve dünyada neler olup bitiyor, her anlamda “yeni” ne var çeşitli kaynaklar aracılığıyla, kent içinde dışarı çıkarak ya da sehayat ederek takip ediyorum; kısacası koca bir köyü yöneten bir belediye başkanı gibiyim!Hafta sonunu nasıl geçirirsiniz? Eşimle İstanbul’da dolaşmayı, yeni semtler ve lezzetler keşfet-meyi çok severiz. Hava güzelse şehir hatları vapuruna atlarız, samimi, küçük bir kafede ince belli çay içeriz, yürürüz, kenti gezeriz. Bazen şehir dışına kısa kaçamaklar yaparız.Kısaca hobileriniz? Arabaları severim, seyahat et-meyi, güzel yemekler yemeyi… Ama asıl hobim, eşimdir! Ken-disi bir Türk, Belçika’da tanıştık, çifte vatandaşlığı var. Artık pek vakit bulamıyorum ama boks yapmayı da seviyorum.Sosyal medya’yı takip ediyor mu-sunuz?Sosyal medyayı elbette takip ediyor ve kullanıyorum. Twitter, facebook ve linkedin hesaplarım var.

32

P R O F E S Y O N E L

Kempinski Türkiye ve Bulgaristan Bölge Direktörü ve Çırağan Pala-ce Kempinski İstanbul Genel Müdürü Ralph Radtke ile özel söyleşi

Ralph Radtke

Page 33: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

33

FLAMMS U P E RD E S I G N & F L A M E

Ateşin gizemli dansı mekânlara yepyeni bir boyut katıyor. Vazgeçilmez bir şömine keyfi için artık ateş yakma,

is - duman derdi ve bekleme devri çok eskilerde kaldı. Şimdi ev, ofis, otel odaları, restoranlar,

kış bahçeleri gibi her mekânda kullanıma uygun, pratik ve güvenilir yeni nesil şömineler var...

Her Mekânda Sımsıcak Bir

Şömine Key�!

Süper Flamm şömineleri farklı renk ve tasarım alternatifleriyle, dekoratif ve şık modelleriyle, her an her yerde sımsıcak bir şömine keyfi yaşatıyor.

Yali mah. 1133 sok. 07330 Side / Antalya / Turkey GSM: +90 (542) 711 15 28

www.super�amm.com

Page 34: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

350 firmanın ve 3000’ in üzerinde marka sergilediği Anfaş Food Product ve Anfaş Bevex Fuarlarını 38 ülkeden ve Türkiye genelinden 46.200 profesyonel ziyaretçi etti.Sektör dağlımı açısından Türkiye’nin en kapsamlı ve uluslar arası gıda fuarı Anfaş Food Product ve Bevex Fuarla-rında Ankaralı Firma ile Japon Firma, Alman Firma ile Kayseri-li Firma, Makedonyalı firma ile İzmirli Firma görüşerek uluslar arası iş bağlantıları kurdu. Anfaş Food Product ve Bevex Fuarlarının 2 milyar doların üzerinde iş hacmi yarattığı düşünülüyor. Açılışı Antalya Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu, Makedonya Ankara Büyükel-çisi Goran Taskovski, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Güray Parlak, Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği Başkanı Aydın Özdemir ve

Anfaş Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çalık tarafından gerçekleştiri-len Anfaş FoodProduct ve Bevex fuar-ları Türk Gıda Sektörünün zengin ürün yelpazesini tüm dünyaya duyurdu.

Belarus Gıda Bakanı Aleksandr Zabelo ve Belarus’un Ankara Büyükelçisi Valery Kolesnik Anfaş Food Product ve Bevex Fuarını heyetleri ile birlikte gezdiler.Tür-kiye ile Belarus arasındaki ilişkilerin her geçen gün daha iyiye gittiğini belirten Bakan Zabelo, ülkesinde gıda sektörü-nün oldukça geliştiğini, vatandaşların bu sektörü önemsendiğini, bu nedenle ken-dilerinin de fuara katıldıklarını anlattı.

Fuarı gezen diğer bir yabancı heyet ise Kosova idi; Kosova Ekonomi Bakan Vekili Ramadan Hasani ve beraberinde-ki heyet Fuarı ziyaret ederek inceleme ve temaslarda bulundular. Bakan vekili Hasani iki halk iki devlet arasında güzel

ilişkiler olduğunu belirterek, “Kosova ile Türkiye arasında siyasi ilişkiler mü-kemmel durumda, bundan sonra eko-nomi alanında ilişki-

lerimizi geliştirmeye çalışacağız. Zaten Türkiye’den işadamları son dönemlerde daha yoğun olarak ülkemize gelmeye başladılar. Bizim Antalya’ya gelmemiz bu işbirliğini daha da ilerletmek amaçlı-dır. Anfaş Food Product Fuarı sayesinde Türk gıda firmaları ile daha sıkı bir işbirliğimiz olacaktır” dedi. Makedonya ise 50 kişinin üzerindeki alım heyetiyle Anfaş Food Product &

ANFAŞ FOOD PRODUCT VE BEVEX FUARLARI ZİYARETÇİ REKORU KIRDI20–23 Şubat 2013 tarihleri arasında Antalya Expo Center’da gerçekleştirilen. 20. Uluslararası Anfaş Food Product Gıda İhtisas Fuarı ve eş zamanlı olarak düzenlenen Anfaş Bevex Fuarları ziyaretçi rekoru kırdı.

34

F U A R

Page 35: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

35

Bevex Fuarlarının konuk ülkesi oldu. Makedonya Ticaret ve Sanayi Odası aracılığı ile gelen heyet tamamıyla üst düzey yönetici ve firma sahiplerinden oluşuyordu. İş adamları en çok maden-suyu ,kahve, nar aromalı ürünler, süt ve süt ürünleri ve mantar ile ilgili ürünlerle ilgilenerek, katılımcı firmalarla ihracata yönelik görüşmeler gerçekleştirdiler. Makedonya’nın gıda sektörüne hizmet veren ilk 100 firmasından oluşan grup ile birlikte Ankara Makedon-ya Büyükelçisi Goran Toskovski ve Ticaret Ateşesi Habil Mustafai de fuarı gezdi. Geçen sene Anfaş Food Product Fua-rını ziyaret ederek Türk gıda firma-larıyla ticari bağlantılar kuran Japon firmaları bu sene çok daha büyük bir grupla fuarı ziyaret ettiler. Kobe Bussan Co Ltd, Global Media Corporation, Youki Trading Co. Ltd, CGC Japan Co. Ltd., Altai gibi sek-töründe öncü firmaların bulunduğu Japon Heyeti ağırlıklı olarak atıştırma-lık, şekerleme ,baharat , dondurulmuş ve kurutulmuş gıdalar, şarap, bal, fındık, zeytinyağı ve kahvaltılık ürünlere yöne-lik bağlantılar kurdular.

Anfaş Food Product ve Bevex Fuarları-na Polonya, Japonya, Moldova, Arna-vutluk, Makedonya, Kosova, Suudi Ara-bistan, Hırvatistan, Irak, İran, Pakistan, Yemen, Kuveyt, Mısır, Tunus, Hollanda, Hindistan, İtalya, Umman, Dubai ve Makedonya başta olmak üzere dün-yanın çeşitli bölgelerinden yiyecek ve içecek sektörü profesyonellerinin ilgisi büyüktü.

Irak’dan Altrima Food and General Trading Ltd, Pakistan’dan Dilpasand Sweet Bakers & Nimkoz, Umman’dan Al Rida Enterprises L.L.C, İtalya’dan Italy Food Service, Hindistan’dan Gro-enex, İran’dan Rahro, Cezair’den Sarl Inesad firmaları Food Product ve Bevex Fuarlarını ziyaret eden yurtdışı firmala-rından sadece birkaçı.

MARKETLER TİCARİ BAĞLANTILARINI GÜÇLENDİRDİLERMigros, CarrefourSa gibi büyük zincir marketlerin toptan satış bölümleriyle ilk kez katılımcı olarak katıldığı 20. Anfaş Food Product Fuarında Metro, Özdilek, Migros, Real, A 101, Kim Marketler Zinciri gibi büyük ulusal marketler ve Konya, Kayseri, Ankara Karadeniz Perder üyeleri Fuarı gruplar halinde ziyaret ettiler.İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve 100 kişilik İzmir Ticaret Odası Heyeti Fuarları ziyaret ettiler. Gıda ve içecek firmalarından oluşan he-yet Başkan Demirtaş ile birlikte katılım-cı standları tek tek gezerek temaslarda bulundular. İzmir Ticaret Odası Türkiyenin en kapsamlı gıda fuarı Anfaş FoodProduct fuarı için üyelerine katılım desteği sağlamıştı. Gimat (Ankara Gıda Top-tancıları )’tan 350 kişilik gıda toptancısı heyeti ise fuarı gezen bir diğer gıdacı grubuydu. Askeriye ve Öğretmenevi yöneticileri fuar boyunca temaslarını sürdürdüler.

ANFAŞ FOOD PRODUCT VE BEVEX FUARLARI ZİYARETÇİ REKORU KIRDI

Page 36: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

V I T R I N..

Arzu ederseniz, evinize, şehrinize kadar uzanabiliyorlar,

pastalarınız özenle hazırlanıyor, özellikle çölyaklı çocuklar için workshoplar düzenleniyor. Askıda ekmek projesi ile her kesime ulaşılmaya çalışılarak, Yayla Grup olarak, çölyakla yaşama destek veriliyor.Ülkemizde ve dünyada her 100 kişiden biri ÇÖLYAKLI, yani kaba bir hesapla yetmiş milyonluk nüfusumuzun tam yediyüzbini evet doğru okudunuz yediyüzbin kişisi henüz tanı almasa bile çölyaklı. Belirtileri sindirim sisteminin başka rahatsızlıkları ile kolayca karıştırılabildiği için geç teşhis edilebilen bir hastalık çölyak. Buğdaygiller, yani arpa, buğday, çavdar ve yulafta bulunan gluten adlı bir protein; çölyaklıların ince bağırsaklarında besinlerin kana karışmasını sağlayan doku yapısını bozarak besin emilimini aksatıyor. Beslenme yetersizliği ve ardından tip 1 diabet, hepatit, kemik erimesi, sindirim sistemi ve cilt kanserlerine varan bir dizi, tedavisi pahalı ve uzun süren başka hastalıklara yol açıyor. Teşhis edildiği andan

sonra çölyaklıların gluten içeren tüm gıdaları hayatlarından çıkarmaları gerekiyor. Bu adımdan sonra hepimizin her gün bir bardak çayın yanında aradığımız simit, börek, sıcak ekmek, pizza, güzelim hamurlu tatlılar ve hemen aklımıza gelmeyen yüzlerce yemek çeşidi çölyaklıların hayatlarından bir çırpıda çıkıyor. Artık çölyaklılar evleri dışında glutensiz gıda maddeleri bulabilmek, diyetlerini bozmadan yaşamak için kesme şekerden kuru kahveye, ilaçtan kozmetiğe, tükettikleri her üründe gluten olmadığı konusunda emin olmak için yoğun bir çaba göstermek zorundalar. Özellikle çocuklar, ders zili ile koşulan okul kantinlerinden, kursa giderken önünden geçtikleri hamburgerciden ya da köşedeki simit tezgâhının önünden bakışlarını başka yönlere çevirip geçmek zorundalar. Ev dışında yiyecek bir şeyler bulmaları zor ve pahalı. Glutensiz gıdaların önemli bölümü ithal dolayısı ile pahalı. Yerli firmalarca üretilen glutensiz gıdalar ise henüz her yerde kolayca bulunamıyor. Bu nedenle çölyaklıların ne yiyebileceğim

diye düşünmeden gidebilecekleri mekanların artması yıllardır özlemle bekledikleri bir ayrıcalık..GLUTENSİZ A’DA 216 çölyaklıların glutensiz yaşamlarında önemli bir kilometre taşı olmak amacıyla bu ayrıcalığı onlara sağlamak için yepyeni bir proje ile 2011 Aralık ayında başladığı yolda hızla ilerliyor... Burası glutensiz gıdaların titizlikle üretildiği, çölyaklıların ve ailelerinin gereksinim duyacakları tüm gıda malzemelerini bulabilecekleri, yeniliklerle ilgili bilgi alabilecekleri, diğer çölyaklılarla tanışarak birlikte basit yemek tariflerini paylaşabilecekleri keyifli bir mekan…GLUTENSİZ A’DA 216, bulunduğunuz ile özel koşullarda, ürünlerinizi gönderebilmektedir. 1 gün önceden vereceğiniz siparişler, uzaklığınıza göre, maksimum 2 günde sizlere ulaşacaktır. Hedef; glutensiz beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmiş herkese ulaşmaktır.www.lezzetadasi.com www.glutensizada216.com

Glutensiz ürünler, A’DA 216 ile lezzete dönüşüyor…Buğday, Arpa Çavdar ve Yulaf ve bu tahıllardan yapılan her türlü besini tüketemeyen herkes için, canlarının çektiğini yiyebilecekleri, dumanı üstünde ekmeklerin, çıtır simitlerin, mis gibi tereyağlı mantıların sunulduğu bir mekan...

36

Page 37: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

[email protected]

Bilgi İçin: 0242 349 00 59

15 BİN TURİZM PROFESYONELİNE

ULAŞTIRILACAK İLAN ARANIYOR!

Page 38: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

STANDART ÖZELLİKLER:• Yüksek izolasyon değeri,• Kaymayı önleyici düz alüminyum yer döşemesi,• Tek elle kolayca açılabilen kapı ve kilit sistemi• 220V iç aydınlatma• Şerit perde• İçten açılabilen kapı sistemi• İçeride kalanlar için alarm• Modern enerji tasarruflu mekanizma • Eksi 40C’den artı 60C’ye kadar uzanan aralıkta çalışan sistem • Çalıştırıldıktan sonra ayarlanmış noktadan, maksimum hava sı-

caklığı değişimi dalgalanması 0,5C • Hijyenik paslanmaz çelik iç paneller • Sağlam, dayanıklı MGSS paslanmaz çelik dış yapı• İçeride çalışabilen yük kaldırma aracı / motorize palet kaldıracı

kullanımına uygun• 500 kg’a kadar dayanıklı rampa • 380/440V 3 fazlı dayanıklı kablo, 5 pimli / 32A CE fiş• Üstüne konulacak tasıma temeline veya pürüzsüz bir yere gerek

duymaz. Dört kösesinde kendini taşıyacak sistem ile donatılmıştır.

Kullanıcı talepleri doğrultusunda, güvenilirlik, yüksek performans ve düşük işletme maliyetleri

göz önüne alınarak tasarlanmış ve üretilmiştir. ArcticStore, sıcaklık kont-rol özelliğiyle, taşınabilir soğuk depo anlayışına yeni bir boyut getirmektedir. Arcticstore, genişliği yan yana iki euro palete uygun soğuk hava deposuna ihtiyaç duyan müşteriler için pazardaki diğer ürünlere alternatif çok uygun ma-liyetli bir ürün sunmaktadır. Üç ve üzeri euro palet genişlikte soğuk depolamaya ihtiyaç olduğunda, Arcticstore XXL veya SuperStore modelleri mevcuttur.Türkiye’nin deniz lojistiği konusunda lider kuruluşlardan biri olan Catoni bu yeni ürünüyle, İstanbul, İzmir, Gemlik, Mersin, Antalya, Mersin ve İskenderun gibi liman şehirlerinden, müşterilerinin fabrika, tarla ve arsalarına dönemsel kiralama amaçlı hizmet vermeyi hedef-liyor. TITAN Containers’ın sunduğu ürünlerden Arcticstore 10’, 20’ ve 40’, Türkiye’de piyasaya sürüldüğü kısa süre içinde süt ürünleri, dondurma, pasta-cılık, sebze, meyve, beyaz ve kırmızı et sektörleri, otel, şarap üretimi, catering (konser ve etkinlikler), çiçek üretimi, fastfood, zincir marketler ve lojistik ser-vis sağlayıcılardan yoğun ilgi görmüştür.

İleri teknolojiye sahip, kullanımı kolay portatif soğuk depolar

ArcticStoreTM , -40oC to +65oC arasında sıcaklık kontrolü sağlayan modern, sessiz, güvenilir, çevreci, ekonomik ve pratik kullanımıyla Türkiye pazarına girmiştir.

38

V I T R I N..

ArcticStore

Page 39: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Yenilikçi vizyonu, çevreci, modern çizgisi ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet kalitesiyle 2007 yılında faaliyete başlayan Modern Dizayn A.Ş. gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarıyla kısa sürede yükseldi. Projeden başlayarak inşaatın tamamlanıp teslim edilmesine kadar

bütün aşamalarda hizmet sunan Modern Dizayn, inşaat sektöründe bir lider...

Adres: Antalya Cd. No:53/7 Manavgat / ANTALYA Tel: 0 242 743 15 57 Faks: 0 242 743 15 58 www.moderndizayn.com.tr

MODERN YAPILARINALTINDAKİ İMZA

Profesyonel kadrosu ve başarılı çalışmalarıyla Modern Dizayn, projelerinize hayat katar.

Page 40: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

40

V I T R I N..

Endüstriyel temizlik ürünleri alanın-da faaliyet gösteren firmaların başın-da gelen İntermop, her daim ala-nındaki birçok yeniliğin de öncüsü oluyor. Bazı icatlar basit gibi görünür ama hayat kurtarır. Özellikle man-zara ve görüş alanı genişliği için taş duvarlar yerini hızla cama bırakır-ken cam lastiği de temizlik alanında büyük öneme sahip bir ürün haline geldi. Otel Endüstrisi Dergisi için, İn-termop Türkiye Pazarlama Müdürü Sezer Kurutaş yeni geliştirdikleri bu ürünle ilgili detaylı bilgi verdi. “Modern mimari uygulamalarda karşımıza sıklıkla çıkan geniş cam yüzeylerin hızlı ve ekonomik bir şekilde temizlenebilmesi ancak profesyonel cam temizliği ekipman-ları kullanmak sureti ile mümkün olmaktadır. Cam silme aparatları, teleskop borular, mikrofiber cam pelüşleri ve pelüş tutucular cam temizliğinde kullanılan profesyonel ekipmanların başlıcalarıdır. Bu ekip-manların etkin ve hızlı temizlik sağ-lamadaki başarısında ise şüphesiz en önemli pay cam silme lastiğinindir. Her ne yaparsanız yapın doğru cam silme lastiğine sahip değilseniz cam silerken arkanızda iz bırakırsınız ve bu durumda aynı yeri tekrar tekrar silmeniz gerekir ki buda zaman, işgü-cü ve para kaybı demektir.Doğru çözüm üreten cam silme lastiklerini diğerlerinden ayırt eden en önemli özellik lastiğin cama temas eden yüzeyindeki düzgünlük, aşınma kopma direnci ve sertliğidir. Doğru çözüm üretebilecek bir cam silme lastiği elde edebilmek için öncelikle yüksek evsafa haiz tabii ka-uçuk ham madde kullanmak gerekir. Bu hususta taviz verildiği takdirde hiçbir şekilde kaliteli cam silme lastiği elde edilemez. İntermop cam lastiklerinde 1. Sınıf Malezya kauçu-ğu kullanılmakta ve kauçuk hamu-runda kullanılan diğer kimyasalların da muhakkak 1. sınıf olmasına özen gösterilmektedir. Çapraz bağlanabilme özelliği vulka-

nizasyonla açıklanabilir. Vulkanizas-yon, kauçuğun kimyasal yapı deği-şikliğine uğrayarak (çapraz bağlanma reaksiyonu) ve geri dönüşümsüz olarak elastik özelliklere sahip bir duruma gelmesi ve getirilmesi işidir. Vulkanizasyon önce-si yüksek plastik özellikler, vulkanizasyon sonrası yerini yüksek elastik özelliklere bırakır. Üretim prosesi toplam kalite yönetimi anlayışı dahilinde üretimin her adımına gerekli özen gösterilerek yapılmalıdır. Doğru ürün elde edebilmek için kauçuk hamuru yük-sek teknolojili makinelerde karıştırılmalı ve filtrelerden geçirilerek topaklanmaların olmadığı homojen bir hale getirilmelidir. Kaliteli bir cam lastiğinin yüzeyinde topak-lanmalar ve hava boşlukları olmamalıdır görsel olarak kolaylıkla fark edilebilecek bu ayrım kullanıcılara doğru çözüm üretebilecek bir cam lastiği edinme-de yol göstericidir.Elbette kaliteli hammadde kullan-mak Doğru çözüm üreten cam silme lastiği elde edebilmenin sadece ilk adımıdır üretim prosesi de son derecede önemlidir ve kauçuk ha-murunun muhakkak yüksek basınç altında sıcak kalıplarda pişirilmesi gerekir ki kauçuğun moleküler yapısı gerekli dayanıma ulaşabilsin kauçuk molekülleri (makromoleküller) uzun zincirler oluşturabilsin. Sıcak kalıp yöntemi doğru çözüm üretecek cam lastiği elde edebilmenin tek yolu-dur diğer üretim metodları ile bu kalitede ürün elde etmek mümkün değildir. Sıcak kalıp metodu ile üre-tilen kaliteli cam silme lastiklerinde marka kabartma harfler ile yazılır ki bu ayırt edici bir özelliktir. Lütfen cam silme lastiği alırken bu özelliği kontrol ediniz. Kauçuk üretiminde kullanılan bir diğer metot olan Eks-trüzyon yöntemi ile doğru çözüm üretebilecek yüksek kalitede ürünler

elde etmek mümkün değildir. Bu yöntem ile imal edilen kauçuklarda kabartma işaretler bulunmaz bu da kullanıcılar için ayırt edici bir özelliktir.

Doğru çözüm üreten bir cam lastiği elde etmenin en önemli unsuru ise cama temas eden ağzın son derecede düzgün kesilmiş olmasıdır. Cama temas eden ağız düzgün kesilmediği takdirde lastiğiniz ne kadar kaliteli olursa olsun arkasında iz bıraka-caktır. İntermop firmasının AR-GE departmanında çalışan mühendis-lerin geliştirdiği yöntem sayesinde intermop markalı cam lastiklerinin ağızları son derecede düzgün kesi-lebilmektedir. Doğru çözüm üreten bir cam lastiğini elinize alıp kesilen ağzı incelediğinizde orada pürüzsüz bir yüzey görmelisiniz yüzeydeki en ufak bir iz muhakkak camda arkasın-da iz bırakacaktır.İntermop firması yapmış olduğu bü-yük çaplı yatırım ile ülkemizde doğru çözüm üreten yerli malı cam silme lastiklerini imal edebilmeyi başarmış-tır ve bu yatırım sayesinde hem ihra-cat yapılarak hemde ithalat azaltılarak ülke kaynaklarının ülke içinde kalma-sı ve yerli işgücüne yeni iş alanlarının açılması sağlanmaktadır.”

CAM SİLME LASTİĞİ NEDİR NASIL KULLANILMALIDIR?

Page 41: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Chapier mükemmel kaliteye sahip ürünleri profesyonel ve etkin hizmeti müşterilerimize sunmak

amacıyla Fransa’da kurulmuş olan, turizm ve eğlence sektörü için kartla çalışan kilit ve otel kilit sistemleri üreten en tanınmış firmalar arasındadır. Chapier serisi ürünler uzun yılların deneyimini yansıtan, Siemens, Dallas, Atmel, Philips, vs gibi kuruluşların ileri düzeyde teknolo-jileri ile bütünleşen ürünlerdir. Fidelio ve diğer popüler PMS sistemleriyle yapılan işbirliği kilit sistemlerimizin geniş bir uyumluluğa sahip olmasını sağlamıştır. Dünyadaki 100 ülkede, 10.000’den fazla otel, resort ve yolcu gemisi Chapier kartlı kilitleri, dijital kasalarını, mini barları, dokunmatik ekranlı anahtarları ve otelde konaklayan misafirler için başka bir çekici unsur haline gelen akıllı otel aksesuarları-nı kullanmaktadır. Otel projesinde 10 yılı aşkın profesyonel deneyimi göz önünde bulunduran Hilton ve Kempinski gibi önde gelen kuruluşlar da Chapier’i tercih ediyor.Chapier RFID Mifare Ekranlı Mo-delOda numarasını, pillerin durumunu, günü ve saati gösteren bu modeller “Hoş Geldiniz”, “Rahatsız Etmeyin”, “Yanlış Kart” vs. gibi kilit durumlarını da ekranla-rında gösterir.

EKOALA, ekonomik, verimli, güvenli ve ekolojik olduğundan tüm rakiplerini ardında bırakıp Avrupa’nın en çok tercih edilen ıstma aracı olmuştur. Bu ürünün en büyük özelliği GÜVENLİ olmasıdır, havayı kurutmaz, yangına sebep olmaz ve en önelmlisi zehirlenme riski yoktur.

Dünyamızda azalan enerji kaynak-larına karşın artan enerji ihtiyacı ve nüfus artışı kaynaklarımızın doğru ve verimli kullanılmasını gerektir-mektedir. Bunun yanında çevreye verilen zararın en aza indirilmesinin önemi git gide daha fazla artmaktak-tadır. Bu çerçevede EKOALA, yeni-lenebilir enerji kaynaklarından elde

edilebilen ve atığı olmayan tek enerji türü olan elektrikli ısıtıcılar üreterek bu problemlerin en aza indirilmesi için çalışıyor.EKOALA’nın en önemli hedefi Türkiye’nin en konforlu ve en sağlıklı sistemini yayarak, halkı riskli ve teh-likeli sistemlerden korumaktır.

BAZI KAPILAR DAHA ÖZELDİR

ÇEVRE VE BÜTÇEYLE DOST YENİ NESİL GÜVENLİ ISINMA

41

Chapier otel kart erişimi ve çözümü

EKOALA ısıtma, soğutma ve inşaat sektöründeki hizmetine yaklaşık 15 yıl önce Fransa’da başladı. 2009 yılından bu yana da, kurucuların ana memleketi olan Türkiye’de hizmet vermektedir. Bireysel ısıtmada son teknoloji sayılan “Mini Kombi” cihazını EKOALA markası ile tüketicisine sunmuştur.

İŞLEVSEL ÖZELLİKLER:• PMS sistemlerinin birçoğu ile uyumludur (Fidelio, Opera vb.) CE

ve FCC sertifikalı.• Mat paslanmaz çelik renk 10 yıldan fazla dayanır.• ANSI standart gömme kilit.• Kırılma ve zorlanmaya karşı korumalı ve antipanik özelliği bulun-

maktadır. Kapı kilidi otomatik açılımı ve kapı kolu üzerinde basit bir hareketle acil çıkış sağlanabilir.

• Mifare Enerji Tasarruf Cihazı ile uyumlu Mifare 1K kartı.• Acil durumlar için el terminali, bireysel veya master barel.• Askıya alma fonksiyonu ile yeni misafir kartı düzenleyerek kayıp

misafir kartını askıya alır.• Mifare el terminali ile en son 240 giriş ve çıkış kayıt edilir.• Güç: 4 adet #5 AA alkali pil, 18 ay

dayanma süresi.• Düşük pil voltajı uyarısı. (3,5 Voltun

altında)• LED ve “Bip” sinyali ile kendi kendi-

ne hata teşhisi.• Uygunsuz kilit uyarısı.• Geçiş fonksiyonu mevcuttur.• Asansör/Otopark/Yüzme Havu-

zu/Sauna/Tenis Kortu/Jimnastik Salonu, vs gibi 16 halka açık alana entegre edilebilir.

Page 42: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

42

V I T R I N..

Hafif alaşımlı konteyner ve taşıma ara-baları üreten Alman Gmöhling şirketi 60 yıllık tecrübesiyle alanında bir lider

marka olmuştur. Çamaşırhaneler için ürettiği dolaplar, konteynerlar ve yaylı taşıma arabaları kaliteli, konforlu, yenilikçi ve yüksek standartlar-dadır. Tekstil hizmet sektöründe, çamaşırların ve pre-fabrikasyon ürünlerin taşınması amacıyla Gmöhling’in ürünleri dünya çapında 30’dan fazla ülkede memnuniyetle kullanılmaktadır. Firmanın bu sezon oteller tarafından en çok tercih edilen ürünü ise anodize alüminyumdan yapılmış yaylı dolap arabadır. Serbest asma yaylı tepsi, üzerine konulan yüke göre aşağıya doğru in-mektedir. Bunun en büyük avantajı çamaşırhane elemanlarının arabadaki eşyaları her zaman aynı yükseklikten almasını garanti etmesidir. Sağlığa zararlı ve acı verici eğilmeler artık gerekli değildir. Anodize yüzey çamaşırların her zaman temiz ve hijyenik olmasını sağlar ve renk veren tekstillere karşı da dayanıklıdır. Ürün bu sağlam, hafif ve çi-zilmeye karşı dayanıklı özellikleriyle dünyada her geçen gün daha da popüler hale gelmektedir.

Günümüz dünyasında gerek küresel ısınmanın neticesinde, gerekse bilinçsiz su tüketimi nedeniyle dünyadaki su kaynakları hızla azalma göstermektedir. Her geçen gün insanların suya olan ihtiyacı artarak devam etmektedir. Bu aşamada varolan kaynakların en ekonomik biçimde kullanılması adına Selam Pa-zarlama, İtalya’dan ithal edilen su tasarruf aparatları

ile bu bilinçteki tüketicilere hizmet etmektedir. Özel-likle su tüketiminin yoğun olduğu kurum, kuruluş ve tesisler için büyük ölçülerde tasarruf imkanı sunan Superlatör; perlatörler, duş reglatörleri, duş başlıkları gibi ürünlerle %90’a varan oranlarda su tasarruflarına olanak veriyor. Farklı renkleriyle dikkat çeken duş başlıkları ise tasarruf sağlarken, hayata renk katıyor. www.sutasarrufcihazlari.com

HER İŞİN BİR KOLAYI VAR

% 90’A Varan Su Tasarrufu

Page 43: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

360°Solutions

Event

Fener Cd. Ece iş Merkezi No:47 Muratpaşa / Antalya Tel: 0242 324 54 30 Fax: 0242 324 64 11

[email protected] www.marcaevent.com

Page 44: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

44

V I T R I N..

Yaşamımızın her alanında bir çok açıdan sağladığı olumlu etkilerin keşfiyle hızla ün

kazanan Himalaya tuzu üzerine faaliyet gösteren The Himalayan Miracle firması, 2008 yılından bu yana Avrupa ve Asya’da Himalaya kristal tuzlarının hayatın büyük bir bölümünde yer almasını sağlayan çalışmalar yapıyor ve tuzun haya-tımızdaki yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Son yıllarda ülkemizde de bu konuda artan ilgiden dolayı firma Türkiye’deki yatırımlarını artırdı.Tarihte, Kralların Tuzu olarak bilinen Himalaya Tuzu, 250 milyon yıl önceki temiz doğa koşullarında Himalaya Dağları’nın oluşumu sıra-sında, mineral yönünden çok zengin okyanus yataklarının yükselmesi, yüksek ısı ve basınç altında sıkışarak kristalleşmesi sonucu oluşmuş bir doğal kristal tuz olup, dünyadaki en değerli mineral tuzlarından biridir. Himalayan Miracle Tuz Odaları şifa dağıtıyor...

Polonya’da 19. yüzyılın ortalarında tuz madenlerinde çalışan işçilerin akciğer hastalıklarına yakalanmadık-larının fark edilmesi üzerine Krakow yakınlarında açılan “tuz kliniği”nin ardından tüm dünyada tuz mağara-ları ve tuz odaları kurulmaya baş-lanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nda sığınak olarak birkaç ay boyunca bir

tuz madenini kullananların bazı-larının astım şikayetlerinin geçtiği görülmüştür.Negatif kalsiyum (Ca) ve magnez-yum (Mg) iyonlarının insan sağlığına olumlu etkilerinden dolayı Alman-ya, İsviçre, Macaristan, Bulgaristan ve İsrail’de karstik mağaraları tedavi amaçlı tesisler olarak kullanılmak-tadır. Tuzun tedavi edici etkisi, çeşitli biyokimyasal, mikrobiyolojik ve bağışıklığa ilişkin çalışmalarda kanıtlanmıştır.Himalaya kristal tuz tuğlaları ile ku-rulan Tuz odalarında ısıtma tekniği ve sınırsız renk seçeneği ile odaların fonksiyonları artıyor. Ayarlanabilir ısıtma tesisatı sayesinde odanın ısısı istenilen seviyede tutulabiliyor. Ayrıca kristal tuzun şeffaf yapısı sayesinde istenilen renge dönüşen odalarda kullanım ama-cına yönelik değişiklikler yapılabilir. Tuz odaların-da kullanılan tuz tuğla-ları milyonlarca yıl önce kristalleşmiş ve oluştuğu dönemin saflığını taşı-maktadır. Şu anda tuz odaları Avrupa’nın pek çok ülke-sinde ve dünyada hızla yayılmakta olan tuz oda-ların tavanı, zemini ve duvarları ( isteğe bağlı

olarak) Himalaya Kristal Tuz Tuğla-ları ile kaplanarak insanlar üzerinde çok rahatlatıcı bir etkisi olan mağara ortamı yaratılabiliyor. Odayı kap-layan tuz kalıbı atmosferdeki neme karşı bir tampon görevi görüyor ve ortamın aseptik özelliğinin korun-masına yardımcı oluyor. Ayrıca, havadaki nemden dolayı duvarlar-daki tuz kaplamaları, mikroskopla dahi görülemeyecek küçüklükte insan vücuduna olumlu etkileri olan, sprey zerrecikleri üretiyor. Tuzun yaydığı ( -) iyonlar havada bulunan (+) iyonları nötrlenmesini sağlayarak havanın kalitesini artırıyor. The Himalayan Miracle Firması, Tuz odalarında uygulama yapılacak duvar sayısını projelendirmeye göre belirliyor.(www.himalayanmiracle.com)

YAŞAM ALANLARININ HER KÖŞESİNDE BİR HİMALAYA MUCİZESİ

HİMALAYA TUZU

Page 45: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Akden iz Sanay i S i tes i 5030 Sk . No :26 Anta l ya Te l : 0242 221 21 04 bi lg i@sar igok .com www.sar igok .com

• Oyun Park lar ı • Ahşap Kamelya ve Pergo le le r • Ahşap Köprü ler • İske le le r • Yürüme Yo l la r ı • Ahşap Teras lar • Ahşap Gö lge l ik le r • Bahçe Ç i t le r i

• Ahşap Merd iven ve Ev le r• Oturma Banklar ı• Oyun E lemanlar ı • Çöp Kova lar ı • P ikn ik MAsalar ı • Spor Set le r i • Ahşap Zemin Kaplamalar ı

Her mekâna en uygun çözümler modern, doğal ve özgün tasarımlarla birleşerek hayatınıza renk katıyor...

Temiz Bir Dünya ve Gelecek Nesiller İçin Tasarlıyoruz

Temiz Bir Dünya ve Gelecek Nesiller İçin Tasarlıyoruz

Page 46: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

46

S A T I N A L M A

Kendinizi tanıtır mısınız?Öncelikle 2013 sezonunun tüm sektörümüze bol kazanç ve başarı getirmesini dilerim.Ben, 1982 Adıyaman doğum-luyum. İlk, orta ve lise tahsilimi Adıyaman’da yaptım. Evliyim. Bir oğlum var. Turizm sektörüne 1998 yılında depo şefi olarak başladım. Şuanda Gündogdu Beldesinde bulu-nan ROMA BEACH RESORT&SPA otel Satınalma Müdürlüğü görevini yürütmekteyim.Bir iş gününüzü anlatır mısınız?Otelimizde operasyon sabah saat 08:30 da başlar. İlk iş olarak gelen e-maillerimi kontrol eder, daha son-ra departmanlardan gelen malzeme taleplerini değerlendirir, işletme Satınalma konseptine en uygun

ürünleri; fiyat ve ödeme koşullarını mümkün olan en üst kalitede olması için firmaları belirler teklifleri alır yönetime sunarım. Yönetim ona-yından sonra satın alma işlemini gerçekleştirmek için ilgili firmalarla irtibata geçerim. Akabinde gelen ve gelecek olan ürünleri takip eder. Gelen ürünlerin faturalarının fiyat kontrolünü yaparım. Kısaca bir me-sai günüm böyle geçmektedir.Otelimizde Satınalma prosedürü şu şekilde işlemektedir; malzeme ihtiyacı olan departmanlar depo ya malzeme talep fişi ile bildirimde bulunurlar. Akabinde depo ilgili ürünlerin stoklarda olup olmadı-ğını kontrol eder. Şayet ürün yok yada istenen miktardan daha az ise Satınalma talep formu oluşturulur. İlgili formlar depo şefinin onayından

sonra tarafıma gelir. Bende Satınal-ma formundaki ürünlerin fiyat ve kalite araştırmasını yaptıktan sonra bir rapor şeklinde yönetime suna-rım. Yönetimin onayından sonrada, Satınalma işlemi gerçekleşir.Otelimiz için yapılan Satınalma stratejilerimiz; 5 yıldız otel kalite-sine yakışır. ISO HACCP standart-larına uygun, misafir memnuniyeti sağlayan ve kaliteden ödün ver-meyen markaları en uygun fiyat ve ödeme koşulları ile satın almasını sağlamaktır.

Ahmet BayrakçekerRoma Beach Resort&Spa/ SatınalmaGündoğdu - Side - ANTALYA

Page 47: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Kendinizi tanıtır mısınız?26-08-1976 Mardin doğumluyum. 1998 yılında turizm hayatım başla-dı. Merit / Limak Arcadia Hotel’de 4 aylık teorik/ pratik üniversite hocalarımızdan ve turizmin duayen-lerinden genel turizm eğitimi aldık. Depo /satınalma/cost bölümlerine yoğun eğitim programları ve uygu-lama tecrübeleri edindikten sonra. Kiriş Limak Limra Hotel’e depo şefi/satınalma olarak göreve başladım . Limak Limra Hotel’de 6 yıl çalıştım. 2007 yılının mayıs ayında Tekirova Amara Dolce Vita Hotel’e satınalma şefi olarak başladım. Halen Amara Dolce Vita Hotel’de Genel Müdürü-müz Serdar Yalçın’ın yönetiminde, incharge purchasing manager olarak devam etmekteyim. Oteldeki bir iş gününüzü nasıl geçirirsiniz? Satınalma nasıl ger-çekleşir?Hotelde en geç 08:00 de olurum. İki günde bir sabah saat 10:00 da genel müdürlükte operasyon toplantısına katılırım. Departmanların taleple-rini güncel olarak hergün satınalma programından takip ederim. De-partman yetkilileri, firmalar ile yüz yüze telefon görüşmeleri siparişler derken zaman yoğun bir tempoyla geçer. Haftada iki kez en az bir kez piyasaya çıkarım. Yerinde alımlar ve kontroller değerlendirmeler yaparım. Akşamları saat 18:00 gibi hareketlilik azaldığında gün içinde yaptığım işleri double check ve bir gün sonrasının programını yapmaya çalışırım. Otel satınalma trafiği; her depart-man satınalma programından müdürlerinin onayları ile satınalma taleplerini hazırlar saat:11:00 e kadar ve satınalma departmanına talepler düşer. Satınalma taleplerindeki ürün veya malzemeleri demirbaş ise büt-çede var mı yok mu kontrol ederim. Diğer ürünler de stok kartları doğru

kullanılmış mı miktarlar ihtiyaca göre yazılıp yazılmadığını kontrol ederim. Yazılan satınalma talepleri-ni ilgili tedarikçi firmalara fax veya mail yolu ile teklif talebinde bulun-mak üzere gönderirim ve tekliflerin hepsi geldikten sonra değerlenidir-meye alırım. Satınalmalar da stratejilerim ve kriterlerim; satınalmalarda kesinlikle tüm firmalara eşit kriterde yaklaşı-mım olur. Firmalardan gelen fiyat-larda etik anlayışım hakimdir hiç bir firmanın teklifini fiatını başka bir firmaya gösterilmez. Çalıştığım tesi-sin yerel firmalarına eğer kalite-fiat uygun ise termin süresinde de prob-lem yok ise siparişlerimde ilk tercih-de bulunurum. Hizmet sektöründe çalıştığımız için alımlarda ürülerin termin süresine/teslim süresine çok dikkat etmeye çalışırız. Zamanında ürün gelmediği taktirde misafirle-rimizden alacağımız şikayet beni üzer. Bu konu yeri geldiğinde fiyatın da önünde olan önemli unsurdur. ürün ve hizmet alımlarında daima ‘ kalite-fiat-termin-vade ‘ konuları-nı bir bütün olarak düşünerekten hareket ederim. Ayrıca bir satınal-macının işinin siparişi verdikten sonra iş bitmiş olmuyor. Siparişini

verdiği ürünleri mümkün mertebe muhteviyatlarını kontrol etmesinin mühim olduğunu düşünmekteyim. Firmaların güvenilirliği referansları çok önemlidir. Güvenilir meslek-taşlardan tedarikçi firmalar ile igili referans konusunda istişare etmek-te her zaman fayda vardır. Toplu alımlar zamanında yapıldıktan sonra firmasal olarak fayda getirir. Satıcı ve alıcı firma da karşılıklı fayda sağlar. Söylediğim gibi zamanında olursa. Gereksiz toplu alımlardan kaçınıl-malı, tüketim miktarları iyi hesap-lanmalı, valör hesabı da gözönünde bulundurulmalıdır. Bazen yapacağı-nız gelişi-güzel toplu alımlar firma-nızın zararına sebebiyet verebilir. İyi bir satınlamacı başkasının parası-nı harcamanın zor olduğu hassasiyet zihniyetini taşımalıdır.

Bülent BİLGİÇAmara Dolce Vita Hotel / SatınalmaTekirova - Kemer - ANTALYA

47

Page 48: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Y A S A M

İŞYERİNDE HUZUR TERAPİSİ İLE YENİLENİNKendi içinde denge kurabilen,

olgu veya olaylara pozitif yak-laşabilen, yardımsever, şefkatli,

toleranslı, gelecek kaygısı ve geçmişin pişmanlıklarıyla boğuşarak an’ın tadını kaçırmayan, hayata karşı aşırı beklenti-lerle yüklü olmayan, güzel ahlak ve vic-danı ile başkalarına örnek olan, mutlu ve dingin insandır huzurlu insan. İşyerinde huzur ise, insanların yüksek verim ile çalışması, her şeyin mümkün olan ölçülerde yolunda gitmesi, herke-sin hem kendisi hem diğer çalışanlar hem de işletme değerleriyle uyum için-de çalışması, gülen yüzlerin çoğunlukta olması demektir. Böyle bir işyeri hayal değildir, huzurlu bir iş ortamında ça-lışmak için sadece birkaç noktaya özen göstermek gerekir; Renklerin Performas Arttırıcı Gücüne İnanın

Her rengin insanlar üzerindeki etkisi-ni inceleyerek, ofis içi veya üniforma düzenlemesini ona göre yapabilirsiniz. Kırmızı; kan akışını hızlandırır ve iştah açıcı özelliği vardır. Birçok gıda firması bu özelliklerinden dolayı rengi tercih ederler. Kahverengi; iş görüşmelerinde, toplantılarda tercih edilmemesi gereken ilk renktir. Toprak rengi olması dola-yısı ile diğer insanlar arasında kaybol-manıza sebep olur. Teklifsiz, rahat bir

renk olması dolayısı ile karşınızdakinin kendisini resmiyetten uzak, daha sa-mimi hissetmesini ve açılmasını sağlar. Büronuzda mümkün olduğunda kahve-rengiyi doğrudan kullanmamaya çalışın. Yeşil; güven veren bir renktir. Odalarda kullanıldığında rahatlatıcı bir etkisi olur. Tabiatı hatırlatması dolayısı ile beyaz-dan sonra mavi ile birlikte hastanelerde de sıklıkla kullanılır. Siyah; gücü ve tutkuyu aynı zamanda hırsı temsi eder. Işığı yok ederek, konsantrasyonu en çok getiren renktir. Albert Einstein’in daha çok konsantre olabilmek için perde-leri siyah, gün ışığı almayan bir odada düşündüğü söylenir. Mavi; sakinliğin rengidir, aynı zamanda tansiyonu dü-şürdüğü söylenir. Arap kültürüne göre mavi taşlar (nazar boncuğu) kan akı-şını yavaşlatırlar. Bazı ofislerde otorite ve verimliliği çağrıştırması dolayısı ile mavi özellikle tercih edilir. Uluslar arası toplantılarda devlet başkanları lacivert takım elbise giyerler. Mor; nevrotik duyguları açığa çıkartarak insanları fazla düşünmeye yöneltebilir. Pembe; pem-be giyen kişilere karşı kendimizi rahat hissettiğimiz bilinir, yurt dışında birçok ülkede tezgahtarların bu sebeple pembe gömlek giymektedir. Sarı; geçici ve dik-kat çekiciliğin ifadesidir. Beyaz; istikrarı, devamlılığı ve saflığı simgeler. İş yerinde beyaz kullanmanız renkli objeler ile

[email protected]

Hûlya Konar

,

48

Page 49: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

mekanınızda kolaylıkla değişiklik yapmanıza olanak verir. Yöneti-cilerin, liderlerin beyaz ağırlıklı kıyafet seçmeleri, temiz bir imaj ve inandırıcı bir görüntü çizer.Xerox Döküman Yönetimi Firması’nın renklerle ilgili araş-tırmasından çıkan bazı sonuçlar şöyle: Renkli dokümanlar okuyu-cunun ilgisini siyah beyaz dokü-manlara oranla yüzde 82 artırıyor. Siyah-beyaz dokümanlara oranla yüzde 80 daha fazla okunuyor. Ödemelerin gerçekleşmesini yüz-de 30 yükseltiyor. Kavramayı yüz-de 73 artırıyor. Motivasyonu yüzde 80 yükseltiyor. Satışların artırılma-sında yüzde 80den fazla yardımcı oluyor. Renk, marka imajını yüzde 80 geliştiriyor. İnsanların yüzde 55i aldıkları postaların renkli olanları-nı ilk olarak açıyor. Dokümanlarda renk kullanımı hataları yüzde 80 azaltıyor.Beş Elementin Huzur Verici Olumlu Katkısına İnanın

İşyerinizde beş elementi bulun-durmanız huzurunuzu arttıra-caktır. Bu elementler Ağaç, Ateş, Toprak, Metal ve Su’dur ki bunlar dinamik bir denge ve karşılıklı ilişki içinde bulunurlar. Toprak elementi: Seramik eş-yalar, kare ve dikdörtgen formlar, sarının tonları, manzara resimleri. Sadakat, sorumluluk, sabır ve den-geyi temsil eder. Metal Elementi: Paslanmaz çe-lik, bakır, gümüş, aliminyum, mer-mer granit eşyalar, doğal kristaller, beyaz ve metalik gri, daire ve oval şekiller. Maddi başarıyı ve düşünce netliğini ifade eder. Su Elementi: Su ile ilgili her türlü dekor, akvaryumlar, cam, ayna vb. eşyalar, asimetrik şekiller, siyah, koyu mavi, gri. Bilgelik ve duygula-rı ifade eder. Ağaç Elementi: Ahşap olan herşey, yeşilin her tonu, bitkiler ve bitki resimleri. Aile, arkadaş bağ-larını, yeni fikirleri ve yeni başlan-gıçları temsil eder.

Ateş elementi: Lambalar, mum, şömine, tütsü, üçgen, piramit, koni, kırmızının her tonu. Ün, şöhret, başarıyı temsil eder. Dedikodu Çarkının Huzur Bozucu Negatif Gücüne İnanın

Dedikodu genelde şeffaf olmayan bir iş yeri kültürünün ürünü gibi gözüksede iş ortamında konuşur-ken, şakalaşırken, bu konuşmanın sonuçlarının nereye varabileceği, başkalarının bu konuşmayı duyma-sının bir sakıncasının olup olma-dığı, konuşmanın iş arkadaşlarına veya iş yerine zarar verip vermeye-ceği, konuyu anlattığımız kişinin bu konuyu büyütecek veya başkalarına anlatacak karaktere ya da güvenilir-liğe sahip olup olmadığı gibi hu-suslara dikkat etmemiz gerekiyor. İş yerinde yapılan dedikodu, hedef seçilen kişilere olduğu gibi iş yerine de pek çok zarar verebilir. Başlıca zararları ise çalışma ortamında huzursuzluk, iş yerinde güven ortamının zedelenmesi, çalışanlar arasında gruplaşma, çalışma saat-lerinin boşa sarf edilmesi, çalışma ortamının ciddiyetinin bozulması, hakkında dedikodu yapılan kişinin itibarını yitirmesi, dedikodunun hedefi olan kişinin istifa etmesi veya işten çıkarılmasıdır. İş ortam-larında iş barışı, yüksek perfor-mans, verimlilik, takım ruhunun sorunsuz çalışması için dedikodu çarkının işlemesinin engelleceği yol ve yöntemler izlenmeli.Enerjik Olmanın Bereket ve Heyecan Verici Gücüne İnanın

Sağlıkla ilgili olumlu olmayan bir durum yoksa, kendinizin ve diğer çalışanların enerjik ve hareketli ol-maları işyerine bereket getirir. Her-kesin miskince oturduğu, yorgun ve isteksiz konuşmaların yapıldığı bir işyeri ile cıvıl cıvıl, aktif, güleryüzlü insanların koşuşturduğu bir işyerini zihninizde hayal etttiğinizde bile, bu iki hâlin size hissettirdiği enerji farkılıdır.

Aydınlık Bir İşyerinin Verimininde Aydınlık Olacağına İnanın

Amaç; yalnızca belli bir aydınlat-ma düzeyi elde etmek değil, iyi görme koşullarını sağlayıp kişiye huzur veren bir ortama ulaşmak olmalıdır. İşyerlerinde aydınlatma iş verimini de çok büyük ölçüde etkilemektedir. Aydınlatma önce-likle, yapılan iş ve işlemlerde tüm detayın görülebilmesi için gerekli-dir. İş sağlığı ve güvenliği açısından ise aydınlatmanın işin uygulanan kalite standartlarının gerektirdiği şekilde yapılmasını ve hata oran-larının azaltılmasını sağlamasının yanında iş kazalarının önlenme-sinde de büyük bir etkisi bulun-maktadır. Gereksiz Eşyaların Enerjiyi Frenleme Gücüne İnanın

Bulunduğunuz yerdeki enerjinin serbestçe dolaşabilmesi için kul-lanılmayan eşyaları, mesala; bağ kuramadığınız halde sırf hediye diye atamadığınız eşyaları işyerinizden çıkartmalısınız. Deneyin ve farkı görün. Bu durum, ait olmadığınızı hissettiğiniz bir yerde çalışmaya devam etmek ya da ekibinize ait olmadığına inandığınız birisiyle çalışmayı sürdürürkende geçerlidir. Sabit Fikirli Ve Önyargılı Olmanın Vakit Kaybettirici Gücüne İnanın

İnsanların kendilerine benzeyen-lerden hoşlandıkları bir gerçektir ancak dünyadaki insan sayısı kadar çeşitli fikir ve bakış açısı olabile-ceğini kabul etmek, olayları veya kişileri yorumlarken daha esnek ve rahat hareket edilmesini sağlar. Bu da kişinin daha sakin, daha açık ve yapıcı değerlendirmede bulunma-sını sağlar. Farklılıklar kişinin hem iç dünyasını hem de davranışlarını geliştirebilen zenginliklerdir.Huzurumuz, sevgimiz, keyfimiz daim ve birlikte olsun. Sağlıcakla.

49

Page 50: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Zeliha Saydam

50

D E P A R T M A N

Page 51: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

IC Geen Palace Hotel’in , meslekte 40. yılına merdiven dayamış, tecrübeli ve başarılı teknik müdürü A. Atilla Gözeğer, departmanının görev ve sorumluluklarını Otel Endüstrisi Dergisi okurları için anlattı.

OTEL HİZMET KALİTESİNİN EKSİKSİZ İŞLEYİŞİNİN ARKASINDAKİ GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLAR

TEKNİK HİZMETLER

51

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Ali Atilla Gözeğer, elektrik mühendisiyim. Yaklaşık 38-39 yıldır bu işi yapıyorum. Otel sektörüne İstanbul’da başlayıp Antalya’ya kadar geldim. Antal-ya’daki çalışma hayatım 91’de başladı. Otelcilik sektöründeki ilk çalışmama, İstanbul’daki Etap İstanbul Oteli inşaatı ile 1974 yılında başladım. O zamanlar İstanbul’da 5 gökdelen vardı şimdi 150 gökdelen var. O dönemlerde ben ikisinde çalıştığım için bu açıdan kendimi şanslı sayıyorum. 3 yıldır IC Green Palace’da çalışı-yorum.

Kısaca otelinizden bahseder misiniz?

Otelimiz IC Green Palace, bu bölgede temalı oteller çerçe-vesinde başlatılan sürecin bir örneği. Palacelar dizisi; Topkapı Palace, Kremlin Palace, Vene-zia Palace arasında bizim de Green Palace diye bir yapılaş-mamız var. 250 dönümlük bir yeşil alanda değişik sunumlarla ve özellikle uzak doğu konsepti ağırlıklı temalı bir oteliz.

Bir otelde Teknik Hizmetler De-partmanın görevi ve sorumluluk-ları nelerdir?

Görev ve sorumluluklarımız tipik olarak şöyle tanımlıyoruz; zemi-nin altından uçak ikaz lambasına kadar her kalemde çalışmaları-mız, emeğimiz ve sorumluluğu-muz var. Yani tabandan tavana kadar... Altta kanalizasyon hatları, üste yollar, sunum yerleri, odalar, restoranlar, çatıya çıkıyorsunuz kiremitten yağmur oluğuna, en sonunda uçak ikaz lambasına hat-ta bacasız sanayi dense de baca-mıza kadar kapsayan bir işlemler sinsilisi Teknik Hizmetler.

Departmanınızın yönetim şema-sından bahseder misiniz?

Teknik müdür olarak ben varım. Altımda bir asistanım vardı onu bu sene devre dışı bıraktık. Bunun yanında iki tane şefim var; meka-nik, elektrik ayrıca bahçe şefimiz ve havuz şefimiz var. Bu doğru mudur aslında doğru değil. Ben mühendis olduğum için söylemi-yorum ama bir yüksek mühendis teknik müdür olabilir, altında da iki tane mühendis olur. Olması gereken bu ama genele baktı-

ğımızda böyle olmuyor. Bu işin kuralı budur, ama bakıyorsunuz herkes teknik müdür olabiliyor. Tabi çekirdekten yetişmiş bu işleri çok başarılı yapan değerli arka-daşlarımız da var onları tenzih ederek, olması gerekeni söylüyo-rum.

Teknik Hizmetler Departmanının bir otel için önemi nedir?

Biz bir zincirin halkalarıyız. Sa-dece bizim çalışmamızla bir şey olmuyor. Biz bir hizmet sunuyo-ruz ve bizim de hizmetimizi alan departmanlar var, yani biz onlara çalışıyoruz. Nedir bu departman-lar? Mesela house keeping, benim en iyi müşterim, bana arıza yara-tıyor ben de onları çözüyorum.

Röportaj: Esin Unan Mildan

Biz bir zincirin halkalarıyız. Sadece bizim çalışmamızla

bir şey olmuyor. Biz bir hizmet sunuyoruz ve bizim de hizmetimizi alan

departmanlar var, yani biz onlara çalışıyoruz.

Page 52: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Mesla F&B bu da en iyi müşte-rim, oradan da çözmem gereken birçok arıza geliyor. Tabi teknik departman sadece arıza çözmez, periyodik bakımlar, kontroller, onarımlar, koruyucu bakımlar gibi alanlar da sorumluluklarımız arasında.

Bu departmandan sorumlu kişi olarak sizin pozisyonunuzun görev ve sorumlulukları nelerdir?

Enerji tasarrufu, bütçe takibi... Bunlar parasal konular olduğu için yapılan en ufak bir hata, kü-çük bir sapma ay sonunda büyük rakamlara ulaşabiliyor. Yanı sıra enerjiden tasarruf etmek, bakım onarım bütçelerini iyi takip etmek benim sorumluluklarım. Yıllardır bu şekildeydi ama günümüzde bir kaç kalem daha eklendi. İş ve işçi güvenliği, çevre güvenliği, yangın güvenliği, havuzların güvenliği gibi kritik konular bizim açımız-dan ağırlık verilmesi gereken konular. Ben bunu öngörüyorum, önümüzdeki süreçte bunlara çok daha fazla ağırlık verilecek.

Sıradan bir iş gününüzün nasıl geçtiğini kısaca özetler misiniz?

Sabahleyin mutlaka bir sahayı do-laşırım, kendi alanlarımızı geze-rim. Arkadaşlardan brifing alırım neler olduğuna dair çünkü burası 24 saat çalışan bir tesis. Geceden kritik olan konulara, çözüleme-miş konulara ağırlık veririz, o bilgileri bana aktarırlar. Sonra enerji tüketimimizin ne olduğunu gözden geçiririz. Sapmalar var mı, ne kadar bunları günlük takip ederken aylığa da vururuz ve ilgili de tedbirleri alırız. Onun dışında diğer departmanların ihtiyaçla-rı var mı yok mu, odalarda bir sıkıntı var mı onları sorarız. İlk önce belirli bölgeleri seçer ve gün içinde oraları mutlaka dolaşırım bu hem iş için yararlı, hem de benim için spor olur.

İşinizin zorlukları nelerdir?

İşimizin ağırlığı riskli bir alan. Neden? elektrik sistemleri risk-tir, basınçlı kazanlar var, sıcak su kazanları var doğalgaz kullanı-

yoruz onun riskleri var. Tehlikeli çalışma sınıfında değerlendirilen bir çalışma alanımız var. Bu ba-kımdan birçok elemanımızda da o bilgi ve beceriyi arıyoruz. Bu bilgi ve beceride olan arkadaşlarımızı da bünyemizde barındırıyoruz.

Bir Teknik Hizmetler çalışanın-da ne gibi özellikler ararsınız ve eleman alımlarında nelere dikkat edersiniz?

Personelle ilgili olan konular-da birinci şart çalışkanlık, işini bilmesi, sertifikalı olmalı. Okul mezunlarını öncelikle tercih edi-yoruz. İçimizden gelen başarılı, çalışkan ama sertifikası olmayan arkadaşlarımızı da sertifikasyon konusunda yönlendiriyoruz.

Otelde departmanınızla ilgili ne tür sorunlarla sık olarak karşı karşıya kalınır, nasıl çözümlenir?

Genelde kırılmalar dökülme-ler. Hem personelden kaynaklı, hem misafirden kaynaklı bu tür sorunlarla çok sık karşılaşıyo-

52

D E P A R T M A N

Page 53: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

ruz. Mesela bir şey düşürüyorlar yerdeki seramik kırılıyor. Serami-ğin kırılması, yürüyen insanların ayağını kesmesine sebep olabilir onunla ilgili hemen önlemimizi alırız. Mesela burası Green Palace konseptimiz çerçevesinde ağaçlı alanlarımız çok fazla var oralarda bir çivinin çıkması, bir kıymığın olması bizi rahatsız eder böyle kontroller yapıyoruz, önlemler alıyoruz.

Otelinizde departmanınızla ilgili eğitimler oluyor mu? Ne tür eği-timler alıyorsunuz ya da veriyor-sunuz?

Genelde iş ortamında kendi eğitimlerimizi veriyoruz. Bahset-tiğim gibi arkadaşlarımızın zaten sertifikalı olması işimizi çok ko-laylaştırıyor. Turizm sektörü çok geliştiği için ve başkenti olarak gösterilen Antalya’da olduğumuz için kaliteli elemanlar var. Yeterli mi yeterli değil. Biz bu arkadaşları alıp kendi bünyemizdeki prose-dürler gereği ön oryantasyonu yaptırıyoruz. Tesisimizin kuralla-rını öğretiyoruz. Önceliğimiz mi-safir memnuniyeti, hepimiz onlar sayesinde yaşıyoruz, gelişiyoruz bu önemli bir konu. Bunun yanı sıra dış firmalardan da yardım alıyoruz. Örneğin çevre danış-manı firmamızdan çevreyle ilgili destek eğitimler alıyoruz. Yangın güvenliğiyle ilgili, bize yangın ekipmanlarını sağlayan firmadan

eğitim alıyoruz. Su danışmanımız var. Su çok önemli havuzları-mızdan, içme sularımıza, kapalı devrelerdeki sulara kadar suyla ilgili eğitimler alıyoruz. Bu şekil-de eğitimlerimiz sürekli devam ediyor.

En düşük ve en yüksek sezonunuz hangi dönemler arasında.

Bizim en yoğun sezonumuz as-lında temmuz ağustos. Mevsimsel kaymalar başladı artık eskiden ha-ziran-temmuz derlerdi ama şimdi temmuz-ağustos hatta eylül bile yüksek sezon olarak görülüyor. Biz 12 aylık bir tesis değiliz. Mart-ta açıyoruz ve kasımda kapatıyo-ruz. Dolayısıyla düşük sezon mart başı ve kasım sonu oluyor.

Departmanınızın sorumlulukları kapsamında, tedarikçilerle doğru-dan siz mi görüşüyorsunuz? Ülke-mizde sektör bazında tedarikçileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eskiden, 90’lı yıllardan bahse-diyorum; birçok tedarikçi firma İstanbul, Ankara, İzmir’deydi, oradan bize hizmet verirlerdi, bütün malzemeler oradan bize gelirdi. Ama şimdi bunların merkezleri bile Antalya’ya taşındı, birçok firma artık burada üretim yapar hale geldi, bu açıdan sıkıntı çekmiyoruz. Teknik malzemeler-le ilgili değerlendirecek olursam birçok iyi firma var, onlar artık

Antalya’ya konuşlandılar ve güzel ürünler sunuyorlar. Bunun dışın-da biz satın almaya karışmıyoruz. Sadece malzemenin özelliklerini ve miktarlarını belirliyoruz. Bizim üç otelimiz olduğu için merkezi satın almada değerlendirilip en ekonomik en verimli ürünü seçi-yoruz.

İşleyişin en iyi şekilde sürmesi için işinizin özellikle dikkat edilmesi gereken incelikleri, püf noktaları var mıdır?

Bizim elimizde sihirli bir değnek yok, işte zaten burası önemli, sihirli değnek olsa bir çok şeyi hemen başaracağız. Ama bir elin nesi var iki elin sesi var şeklinde ekip çalışmasıyla her iş rahatlıkla çözülebiliyor.

Son olarak departmanınızla ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Biraz önce bahsetmeye çalıştım departmanımızda misafir mem-nuniyeti açısından en önemli kalemlerden biri bahçedir. Bura-da 250 dönüm yeşil alanımız var demiştik, buradaki yeşilliklerin korunması ve doğal yapının sür-mesi için bahçe ekibimiz büyük emek sarf ediyor. Yanı sıra 9 havuzumuz var, havuzlarımız da çok önemli. Bunlar dışında söylemek istediğim çok güzel bir ortamımız ve renkli bir yaşantı-mız var.

53

Page 54: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Adı Olimpos Misios olduğu yıllarda, tanrıların Truva savaşlarını izlediği yerdi. Derviş Dağı olarak Osmanlı Devleti’nin ilk başkentinin başında, bir taç gibi yükseliyordu. Türkiye Cumhuriyeti 1925 yılında ululuğuna yakışır biçimde ona Uludağ adını verdiğinde ise dönemin ilk turistik tesislerini ve unutulmaz anılarını kucakladı.

Halen ormanların da yaşayan birçok bitki ve hayvan, bütün dünyanın göz bebeği gibi koruduğu, soyu tükenmekte olan bazı türleri de içeriyor. Doğal görüntü-sü ve manzarası, zengin termal suların kaynağı olan eteklerinden itibaren, göz kamaştırıyor. İnsanlığa çağdaş turizmin istediği, her türden özelliği cömertçe sunuyor Uludağ...

Artık bölge şehirlerine eskisi gibi kar yağmıyor, yağsa da trafiği felç ettikten sonra, hemen eriyip ortadan kalkıyor. Kış tatillerini, karla birlikte hayal eden çocukların, gençlerin ve kayak merak-lılarının, 20 Aralıktan 20 Mart’a kadar İstanbul’a en yakın ve kolay çözümleri ise Bursa Uludağ oluyor.

Uludağ Oteller Bölgesi, son yıllarda, sadece İstanbul ve yakın çevresinin değil aynı zamanda Arap turistlerin de sıkça ziyaret ettiği, yegâne kış turizm merkezle-rinden birisi oldu.

İstanbul Kadıköy Evlendirme Dairesi’nin önünden, sabah 0400- 0500 saatleri arasında Uludağ’a günü birlik tur için otobüsler kalkıyor.

Kayaklı, kızaklı kar kıyafetli ailelerin, tek başına seyahat eden her yaştan ziyaret-çilerin neşeli telaşını göremeyenlerin, bu talep ve ihtiyacın yoğunluğunu hayal bile etmeleri gerçekten zordur.

Uludağ, gençlik yıllarımızın hayali, ideal

bir kış tatil mekânı, eko turizm merkezi idi.

Şimdi zirvesini; yol kenarlarına dizilmiş çamurlu kar tepecikleri ve çöpler arasın-da, çekilmez bir trafik karmaşasına, ih-mal edilmişliğin hüznüne, pahalı servisin, mecburi esaretine neden teslim etti?

Artan önemi yanında her yıl 800 bini aşan turist, özellikle kış sezonu süresince sadece oteller bölgesini ziyaret ediyor.

Bu büyük talep karşısında ezilen mevcut kapasite; plânsız büyümenin getirdiği yetersiz ve çoğu eskimiş alt yapı, fiyatları katlarken, diğer yandan sorunları artır-maktan ileri gidemiyor.

Kafelerinde çayın 5 TL, umumi tuvaletin 2 TL olduğu bir yerde, 15 liraya bir su-cuklu ekmekle karın doyurmaya çalışmak bile beş kişilik bir aile için bir öğünde 100 TL den az değil.

Buna eklenen ulaşım giderleri, kayak malzemeleri ya da saatlik kızak kiraları-nı hiç yazmayayım daha iyi… Otellerde yer bulabilmenin güçlüğü ve maliyeti, ister istemez günü birlik ziyaretçi sayısını arttırıyor. Ama bu durum hem onların ve hem de ortamın sorunlarını azaltmıyor tam tersine artırıyor.

Peki o zaman yıllardır ihmal edilmiş olan bu çok değerli kış turizm merkezi, Ulu-dağ Oteller bölgesinin geleceği ne olacak?

Konumuz olan otelleri, kayak alanlarını ve çevreyi içine alan 1’nci ve 2’nci Geli-şim Bölgeleri, Uludağ Milli Parkı olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na ait bir ka-musal yerleşim birimi… Yanlış hatırlamı-yorsam, Büyük Otel hariç tüm tesisler (21 özel sektör, 12 kamu tesisi) 40 yıl civarı bir tahsis anlaşması ile mevcut varlıkları-nı sürdürüyorlar.

U Z M A N

ULUDAĞ OTELLERİ İÇİN KARAR ANI

Kamil YüceoralEmekli Turizm Bakanlığı Müsteşarı, Başbakan Eski Başmüşaviri, Sağlık Turizmi Derneği Yön.Kur.Üyesi

54

Page 55: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Bu anlaşmalar da önümüzdeki yıllarda son buluyor.

Devlet bu alanın geleceğini, çağdaş ve ihtiyaca cevap verecek biçimde yeniden plânlamanın gayreti içinde bulunuyor.

Bu bölge de yepyeni bir anlayışla, diğer turizm merkezlerimizde olduğu gibi özelleştirilebilir.

Antalya Belek’teki BETÜYAB Turizm Yatırımcıları Birliği’nin benzeri bir ULTUYAB Uludağ Turizm Yatırım-cıları Birliğine dönüştürülebilir. Tüm alanın, güvenlik, temizlik, trafik, arama kurtarma gibi sosyal sorumlu-lukları da bu birliğe devredilebilir.

Bu süreçte; öğrenci, engelli, emekli, şehit, gazi indirimleri, dar gelirlilerin bölgeden yararlanabilme esasları gibi konular da, yapılacak sözleşmelerle garanti altına alınabilir.

Öte yandan; Çevre Bakanlığı’nın mey-danın düzenlemesi için 2008 yılında açtığı yarışmada birincilik kazanan proje de, bir köşede hayata geçmeyi bekliyor.

Ayrıca ilk kez bu yıl, 31 Ocak 2013 tarihinde, kayak bölgesindeki mev-cut acil ihtiyaca cevap vermek üzere, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2’nci Bölge Müdürlüğü koordinatörlüğün-de; “Kayak Alanı Ana Planı” toplantısı yapıldı.

İlgililer bölgenin ihtiyacı olan çağdaş bir plân ve geleceğine ilişkin olası ihti-malleri, yeni yasal düzenleme ihtiyaç-larını tartıştılar, gerçekçi çözümler için kolları sıvadılar.

Uzun vadeli plân çalışmaları sürerken; oteller bölgesine acil bir otopark alanı tahsis edilmelidir. Burada yer alacak oto gar da, otel ziyaretçi ve turist kabul tesislerinin, bölge içi ring seferleri-nin oluşturulmalıdır. Araç trafiğinin acilen meydan ve ara yolların dışına çıkarılmalıdır. Günü birlik ziyaretçile-rin ihtiyaçlarını gözeten plânlama ve tesislerin yapımı, halen en büyük gün-cel ve acil sorunlar gibi gözüküyor..

Diğer yandan, teleferiğin sürekli olarak oteller bölgesine ulaşabilmesi, kayak bölgesindeki teleski ve telesiyej kapasitelerinin, hizmet kalitesinin artırılarak ucuzlatılması gerekiyor.

Bursa şehriyle sürekli bağlantı halinde olan otobüs servisi oluşturulmalıdır.

Bölge gelişen sağlık turizmi çeşitlerine hizmet verecek şekilde düzenlenmeli-dir. Kış turizm tesislerinin hemen yanı başındaki termal turizm tesisleri ile entegre olarak çalışabilmesi sağlanma-lıdır.

Aynı zamanda yasal zorunluluk olan, engellileri kısıtlayan mevcut tüm alt yapı eksikliklerinin acilen çözülmesi gibi zorunlu ihtiyaçların giderilmesi gerekiyor.

Kuşkusuz yeniden Sağlık Turizmi Başkenti olma iddiası içindeki Bursa-lılarla birlikte, Uludağ’ı kendi ihtiyaçları için kullanan tüm komşu şehirlilerin, bu değerli merkezlerine, hak ettiği dik-kat ve hassasiyeti göstermele-ri gerekiyor.

Mevcut tesislerin çağdaş biçimde yenilenmeleri gereklidir. Alt yapı ve çevre düzenlemesini sağlayacak yasal uygulamalar biran önce belirlenmelidir. Bölgedeki yatırımcılar değerli misafir ve tanıdıklarından oluşan güçlü lobilerini kullanmalıdır. Bu imkânı bölgenin günlük ve küçük çıkarlarına değil; yüce dağın ululuğuna yakışır, büyük hedeflere yönlendir-meleri, onlardan beklenen en kıymetli hareket tarzı olacaktır.

Kamusal tahsis süresinin sona eriyor olması, bölgenin yeniden ele alınarak çağdaş hale getirilmesi için çok büyük bir şans olarak görülmeli ve bu şans kaçırılmadan, dikkatle değerlendiril-melidir.

Bu titiz operasyon sonucunda umarız Uludağ’ın kalbi olan oteller bölgesi de, mevcut köhne ve tedirgin görüntüsün-den kurtulup, yeniden, eski günlerin-deki sağlığına, güzelliğine kavuşur. Böylece başarılı turizm politikalarımı-za paralel, çağdaş bir kış turizmi mer-kezi, uluslararası zirve toplantılarının yapıldığı bir kongre mekanı ve herkese huzur veren bir turizm beldesine dönüşür.

55

Page 56: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

İsveç’te, doğanın kalbinde, birbirinden farklı konseptteki odalarıyla çocukluk çağlarına açılan bir kapı gibi, sıra dışı, fantastik bir otel deneyimi...

56

S I R A D I S I O T E L L E R,

Treehotel

Page 57: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

El değmemiş doğanın ortasında çağdaş ve ilginç tasarımlarıyla Treehotel, misafirlerine eşsiz bir tatil deneyimi sunuyor. Burada günlük hayatın ve zamanın tüm kısıtlamaları yerini dinginliğin keyfine, sımsıcak bir ortamda sofistike zevklere bırakıyor.

57

Page 58: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

S I R A D I S I O T E L L E R,

58

Page 59: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

İsveç’te bulunan Treehotel Lulea havaala-nına 100 km uzaklıkta, Lule Nehri yakının-daki Harads’ta yer almaktadır. Harads’ın en vurucu özelliği muhteşem doğası. Treehotel’in fantastik odalarından, eşsiz bir Lule Nehri Vadisi manzarasının, güçlü akan nehrin ve ormanın tadını çıkarabilirsi-niz. İnsanlara ağaçların tepesinde bir doğa tecrübesi yaşatmak amacıyla tasarlanan Treehotel odaları aynı zamanda değişik ta-sarımlarıyla da misafirlerine olağandışı bir deneyim sunuyor. Doğa, ekolojik değerler, modern tasarımlar ve konfor Treehotel’de heyecan dolu maceralar yaratmak için buluştu.

Treehotel, Jonas Selberg Augustsen ta-rafından çekilen “The Tree Lover” isimli filmden ilham alarak hayata geçmiş. Şehir-den üç adamın kendi köklerine, doğaya, dönmek için bir ağaç ev inşaa etmele-riyle ilgili film, biz insanlar için ağaçların önemini vurgulayan bir felsefi bir hikaye. Treehotel’in arkasındaki fikir günlük haya-tın stresini yok edecek, yüksek standart-larda bir konaklama hizmeti sunmak. Bo-zulmamış bir doğal alanla çevrili misafirler, dinlenerek kendi enerjilerini burada yenile-yebilirler.

İskandinavya’nın önde gelen mimarlarıyla tamamen eşsiz bir konseptte tasarlanan ağaç odalar, ağaçlara 4-6 metreler arasın-da askıya alınarak, tüm Lule Nehri Manza-rasına sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Konseptin en önemli özelliği ekolojik de-ğerleri göz önünde bulunduran, minimal çevresel etki yapacak şekil tasarlanmala-rıdır. Treehotel bu nedenle sürdürülebilir inşaat ve enerji çözümleri bulmak için önemli kaynak ayrılmıştır.

TreeHotel’deki unutulmaz tatil deneyiminiz ağaç odanıza gitmeden önce, Harads’taki Britta’s Pensionat’taki sıcak resepsiyon ile başlar. İskandinavya’nın önde gelen mi-marlarınca tasarlanmış olan her bir ağaç oda, misfirlerine, ormanının dinginliği için-de, modern dizaynlarıyla, lüksün dorukla-rın da bir dinlence sunar. Treehotel’de bir haftasonu geçirmek kış ve yaz aktivitelerini mevsimlerine göre farklı aktiviteleri de-neyimleme imkânı da sunar. Fakat birçok konuğun tek tercihi basit, doğanın içinde zamansız bir huzura teslim olmayı seçmek oluyor. İyi bir kitap, büyüleyici bir manzara, şık bir oda fantastik bir Treehotel deneyimi için yeterli.

59

Page 60: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

S I R A D I S I O T E L L E R,

60

Page 61: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

61

Ağaç evleri, doğal ormanın çevresini bozmadan inşaa edil-miştir, bu çerçevede kullanılan materyaller ve inşa teknikleri çevreye en az etki edecek şe-kilde seçilmiştir. Canlı ağaçların üzerindeki odalar ağaca hiç bir zarar vermeden asılmıştır, inşaa sırasında hiç bir ağaç kesilme-miş veya zarar görmemiştir. Kullanılan ahşap malzemeler ekolojik dış mekan ürünleridir ve hiçbir kimyasal içermez.

Alttan ısıtmalı Odalarda, elektrik sistemi yerel yeşil hidroelekt-rik gücünden sağlanmaktadır. Aydınlatmada ise düşük enerji tüketimli led sistemler kullanıl-mıştır. Doğayla dost konsepti ile otelde kullanılan, temizlik ürünleri de çevre dostu özellik-lidir. Her odada 600 °C yakılma suretiyle çalışan modern tuvalet sistemi vardır ve tamamen ko-kusuzdur. Aynalı odada ise yine koku yapmayan dondurucu tu-valet sistemi kullanılmıştır. Ban-yolarda su tasarruflu lavabolar vardır ve atık sular günlük ola-rak boşaltılır. Duşlar ise ayrı bir bölgede bulunmaktadır. Doğanın ortasındaki bu eşsiz otel doğay-la büyük bir uyum yakalayarak misafirlerine aynı zamanda lüks ve konforlu bir ortam sunuyor.

Otelde beş farklı ağaç oda ve 12 kişilik bir ağaç saunanın bulun-duğu Treehotel’in birbirinden ilginç ağaç odalarına, Britta’s Pensionat’ta yapılan check in’den sonra, Lule Nehri manza-rası ve çam ağaçları içindeki beş dakikalık bir yürüyüşle ulaşılı-yor. Yerden 4-6 metre yüksek-likteki odalara, merdiven, köprü veya elektrikli asansör ile ulaşı-lıyor. Her oda tasarımı, mimarisi ve dekorasyonuyla tek olarak dizayn edilmiştir ve en büyüğü 4 kişi kapasiteli odalar 15-30 m2 arasında değişen boyutlara sa-hiptir. Odalarda kalan misafirle-re, Britta’s Pensionat’da kahvaltı servisi, öğle yemeği ve akşam yemekleri 1930-1950’ler tarzın-da otantik bir atmosferde servis edilir. Burada bir restoran, bar, sauna, dinlenme bölümü, Tv ve internet de vardır. Arzu eden misafirlere ise yemekleri ağaç odalarına servis edilir.

Page 62: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

62

Bu odanın lokasyonu, Lule Nehri vadisine bakan keskin bir yamaç üzerinde yüksek bir platform yaratmak amacına göre be-lirlendi. Kabin ağaç oda, ağaçlar arasında yatay bir köprüyle buradaki kulübe ulaş-maya imkan sağlıyor. Bu kulüp köprünün ön tarafında, büyük bir ahşap güvertede yer alıyor. Ağaçlar arasında yatay olarak uzayan köprü uzun ve ilginç bir yapı. Ka-bin, güvertenin altında asılmış hafif sallan-tılıdır. Görsel olarak boyutunu azaltmak için ve özel bir görünüm vermek amacıyla bu şekilde tasarlanmıştır. Kabin bir kapsül görünümdedir, ağacın üzerinde yabancı bir beden gibi durmaktadır. 24m²’lik odada iki kişi için çift kişilik bir yatak, bir banyo ve bir de teras mevcuttur.

S I R A D I S I O T E L L E R,

ODALAR: The Cabin (Kabin)

Page 63: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

63

Ayna küp, ağaçların arasında heyecanlı bir saklanma keyfi yaşatan, ayna duvarlarla kamufle olarak çevreyi yansıtan yapıda tasarlanmış bir odadır. 4x4x4 metre bo-yutundaki bu kübün ana malzemesini alüminyum çer-çeveler oluşturmaktadır. Yansıtıcı camlar da duvarlara uygulanmıştır. Kuşların çarpmasını önlemek için camlar malzeme insan gözüne görünmez fakat kuşlara görünür bir malzeme olan kızılötesi film ile kaplanmıştır. Ayna Küp’ün iç yüzeyinde huş ağacı bir konrtplak vardır. 6 pencere ile muhteşem manzaraya panaromik bir görüş açısı sağlanmıştır. İki kişi için dekore edilmiş odada çift kişilik bir yatak, banyo, salon ve çatı terası vardır. 12 metre uzunluğundaki köprü ile bu ağaç odaya ulaşılır.

The Mirrorcube (Ayna Küp)

Page 64: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

64

Kuş yuvası oda adından da anlaşıla-cağı gibi bulunduğu ağacın üzerin-de dev bir kuş yuvası görünümde tasarlanmıştır. Kuş yuvası odada en büyük kontrast dışarısı ve içerisi arasındaki farktır. Dışarıdan dev bir kuş yuvasından başka bir özelliği yokmuş gibi görünen odaya girdi-ğiniz anda sanki hemen doğanın bir parçası oluyormuşsunuz hissi uyandırır. Diğer taraftan ise odanın içi şık ve moderndir. İki çocuklu bir aile için oldukça uygundur. Duvar-lar ahşap paneller ve dışarıdan fark edilmeyen pencerelerden oluşmuş-tur. 17m²’lik odada ayrı iki yatak odası mevcuttur, yanı sıra odanın bir banyo ve salonu vardır. Kuş yu-vasına geri çekilebilir bir merdiven ile girebilirsiniz.

S I R A D I S I O T E L L E R,

The Bird’s Nest (Kuş Yuvası)

Page 65: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

65

Mavi konik oda, malzeme ve yapı olarak, sadelik ve erişebilirlik özellikleri göz önüne alınarak tasarlan-mıştır. Kullanılan gelenek-sel ahşap malzeme zemine üç kaynak ile bağlanmıştır ve bu da yükseklik ve hafiflik hissine sağlamlık kazandırmak amacıyla yapılmıştır. Odaya giriş yakındaki dağdan bir köprü vasıtasıyla sağlan-maktadır. Köprü engelliler için de oldukça uygundur. Odanın dış malzemesi huş ağacından içi ise ahşapta-dır. 22m²’lik oda dört yatak kapasitelidir, salon ve ban-yosu da mevcuttur.

The Blue Cone (Mavi Konik)

Page 66: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

66

S I R A D I S I O T E L L E R,

Kuş kafesi odasının tasarımı üzerinde düşünü-lürken, doğal ortam ile büyük uyum gösteren bu yaratıcı çalışmaya tamamen zıt yaratıcı bir fikir daha doğmuş. Bu ortama tamamen zıt, bir Ufo’dan başka ne olabilir ki? Odanın malzemesi hafif ama dayanıklı döküm kompozit malzemedir

ve geri dönüşüme de uygundur. İki katlı odanın içi modern ve rahat bir his verir. UFO iki yetişkin ve iki çocuk olacak şekilde dört kişiliktir. İki ayrı yatak odası, banyosu ve oturma odası bulunan UFO 30m²’lik alanı ile çocukluk hayallerine açılan bir kapı gibidir.

S I R A D I S I O T E L L E R,

The UFO

Page 67: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Sauna Veritas (Ağaç Sauna)

Bir buhar saunada banyo yapmak bir banyodan çok daha ötedir. Bu saunayı ziyaret edenler kutsal ve saygı dolu dünyanın dört elementi ile karşılanır: Ya-nan ateş, bereketli toprak, temiz hava ve içilebilir su...

Ağaçların içindeki bir sau-na hem doğal hem de man-tıklıdır diyor otel sahip-leri “Antik yunan filozofu Platon da ağaçlar ve buhar banyosunun arasındaki güçlü bağlantıyı keşfet-miş olacak ki derslerini en ünlü buhar banyosu evinin olduğu bahçeye taşımıştır. Platon ağaçların ve buharın birlikte felsefik düşünce ve fikirler için mükemmel bir ortam olduğunu biliyordu.”

Aynı anda 8 kişinin yarar-lanabileceği Ağaç sauna’da aynı zamanda sıcak küvet ve özel tasarlanmış dinlen-me alanı mevcuttur. Sau-nada misafirler için havlu, şampuan, sabun, terlik gibi malzemeler otel tarafından sağlanmaktadır.

Page 68: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Treehotel, ziyaretçilerine dört mevsimin, kar-şı konulmaz cazibesini birlikte yaşatabiliyor, ister hızlı bir maceracı olun, ister zamanın etkilerinden uzak bir huzur düşkünü. Kışın karanlık gökyüzüne kontrast bembeyaz kar-larla süslü bir macera isterseniz burası tam sizin için. İster esrarengiz kuzey ışıkları altın-da manzaranın sessizce tadını çıkarın. İster-seniz Lule nehrinin donmuş suları üzerinde köpeklerin çektiği maceralı bir kızak yolcu-luğu yapın. Buzlar eridiğinde, tabiat uzun kış uykusundan uyandığında ve yeşil tekrar

ortaya çıktığında Treehotel yine muhteşem bir tatil imkânı sunuyor. At sırtında güneşli gece-lerin tadını çıkabilirsiniz, dağ bisikletiyle ya da yürüyerek doğa turları da yapabilirsiniz. Yazın muhteşem doğayı keşif için aydınlık geceler-den dolayı burada sınırsız zamanınız var. En renkli mevsim sonbaharda ise Lule nehrinde balık avlayabilir, temiz havanın tadını çıkarabi-lirsiniz. Kısacası eşsiz özellikleriyle birbirinden ilginç tasarımlı odalarıyla Treehotel, doğanın kalbinde, bambaşka bir tatil deneyimi yaşa-mak isteyen misafirlerini bekliyor.

Burada sizi başka neler bekliyor?

S I R A D I S I O T E L L E R,S I R A D I S I O T E L L E R,

68

Page 69: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

69

Page 70: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

21. yüzyılda çalışma ve iş hayatı bireyin yaşamının en önemli öğesi olmuştur. Çalı-şan, zamanının büyük bir bölümünü işte ve iş arkadaşları ile geçirmektedir. Neredeyse ailemize veya arkadaşlarımıza ayırdığımız sürenin kat be kat fazlasında iş arkadaşları-mızla birlikteyiz.

Yaşamımızı sürdürmek, temel ihtiyaçları-mızı karşılamak için çalışmak zorundayız. Bunun yanı sıra çalışmanın diğer önemli işlevlerinden birisi de, bireyin kendini ifade ediş tarzı olmasında yatar, yani işimiz bizim kendimizi gerçekleştirme biçimimizdir. Bir

kişinin amaç ve beklentileri içinde bu-lunduğu kurum ile paralelse o kişi mutlu, huzurlu ve verimlidir diyebiliriz.

İş hayatının bu kadar ön plana çıkması ile motivasyon kavramı da önem kazanmış-tır. Motivasyon, insanı belli bir amaç için harekete geçiren güç demektir. Siz içinde bulunduğunuz durumdan memnun değil-seniz ve gelecekte kendiniz için yeterince memnun olacağınız bir durum hayali kuruyorsanız işte o zaman motivasyon doğar, şevk ve istek duyguları ile harekete geçersiniz.

T U R I Z O O M

İŞ HAYATINDA MOTİVASYON

Ali Can AksuAA Plus Group Tourism Investment Consultancy Genel Koordinatö[email protected]

.

70

Page 71: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Birisini bir şey yapmaya zorlayabi-lirsiniz, ama o kişiyi bu şeyi yapmak istemeye kesinlikle zorlayamazsınız. İstemek için gereken arzu içimiz-den gelir ve motivasyon da içten zevk almamızı sağlayan içten gelen en büyük güçtür. Bir işletmenin en iyi verim elde edebilmesi, ücretli çalışanların de işi kendisininmiş gibi kabul etmesine bağlıdır.

Bir organizasyon oluşturabilmek için öncelikle bireyleri geliştirmeli-yiz. Organizasyonlar ancak beceri kazanan bireyler aracılığıyla beceri kazanabilirler. Bireysel öğrenme or-ganizasyonun öğrenmesini garanti etmez, ama bu gerçekleşmeden de örgütsel öğrenimden bahsedilemez. Şayet çalışanlar yeterince motive edilemezlerse ne büyüme olacaktır, ne verimlilik artışı, ne de teknolojik gelişme.

“Her sorunun üç çözümü vardır: Benim çözümüm, sizin çözümünüz ve gerçek çözüm.” Çin Atasözü

Diyalog, onların konuşması, bizim cevap vermemizdir. Veya cevap ver-meyip bir gülümsemeyle, ama bildi-ğimizi ifade eden bir gülümsemeyle başımızı sallayarak sorunlarını anla-dığımızı ve karşılıklı konuştuğumuz takdirde meseleleri çözebileceğimizi anlamalarını sağlamamızdır. Çünkü birisiyle konuşmak, yani diyalog, gü-ven oluşturur ve güvende bizim her şeyden çok ihtiyacımız olan şeydir.

Zaman değişti. Küreselleşen dün-yada her şey çok çabuk değişiyor. İnsanlar ya tüm enerjisini değişi-me karşı direnmeyi denemek için kullanacaklardır, ya da karşı karşıya olduğu değişimin kaçınılmazlığını kabullenmek ve bundan yararlan-maya hazırlanmak. İkinci şık çok daha kolaydır.

Görüşlerimiz vardır. Görüşler, önü-müzdeki yolu gösterir; ama onları eyleme koymak isteyen bir yönetici elemanlarını harekete geçirmek ve kendilerini işlerine vermelerini sağ-lamakla yükümlüdür. İşte bu konuda yönetici başkalarının yardımına ih-tiyaç duyar. Birlikte çalışma kültürü bizim iş görme yolumuzdur. bu, ma-kineye yağ koymakla kum koymak arasındaki farka benzetilebilir.

İş görenler kendi sorumlu ol-dukları alanlarda karar vermeye yetkili olmalıdır. Elbette, yeni bir yol tutturulduğunda bazı engellere takılma tehlikesi vardır. Eğer küçük bir hata otomatik olarak gelecekteki umutlarının sona ermesi anlamına gelirse, hiç kimse risk alma cesareti gösteremeyecektir. Dolayısıyla çok geç olmadan, her iş görenin soru sormasına, hata yapmasına ve yararlı gelişmelere dikkat çekmesine izin verilmelidir.

Herkes, belirsizlik karşısında karar verebilmeyi ve en çalkantılı değişim dönemlerinde bile olumlu bir tavır gösterebilmeyi öğrenebilmelidir. Başkalarının duygularını anlayabilme, önsezi, düzeltme yeteneği gibi karak-teristik özellikler ve insan doğası hak-kında bilgi, başarı sürecinde fevkalade gereklidir. Karşılıklı saygı, güvenirlik ve başkasını düşünme gibi değerler ba-şarıya giden yolda önemli yapı taşları olarak karşımıza çıkıyor.

Yönetici ve personelin gelecek için görüşlerini birleştirmesi çok olumlu bir başlangıç noktasıdır. En önemli motivasyon faktörlerinden biri, insa-nın kendisini bir gruba ait hissetmesi-dir. Bir görüş etrafında toplanmış bir topluluktan, hiç beklenmeyecek bir güç doğar.

Hedefler açıkça tanımlanmış olma-lıdır. Neyi istediğinizi bilmelisiniz. Enerjiniz, bilginiz ve azminiz bir amaca yönelmeli ve bu amaç açık, somut ve kesin olmalıdır. Hem iyim-ser hem de gerçekçi olmalısınız.

Görüşler, karanlıkta kalmış bir yolu aydınlatan ışıkla karşılaştırılabilecek bir tür hedeftir. Hedefinizi somutlaş-tırmayı ve onu olmasını istediğiniz bir sonuç olarak ifade etmeyi ba-şardığınızda, bu ışık yoğun bir lazer ışınına dönüşecek ve bir duvarı delip geçecek kadar güçlü olacaktır.

Olumlu bir hedef belirleyip, uygu-lanabilir bir strateji ortaya koyduk-tan sonra eylemlerin o amaç üzerin-de yoğunlaşmış olması gerekir. Yani tüm dikkat buna verilmiş olur. Bunu başka bir şey yaparken bile zihnin köşesinde tutmak gerekir. Bu sayede, uyanık kalır ve karşınıza çıkan fırsat-ları değerlendirebilirsiniz.

Şayet bir öncelik sıralamanız yok ise, herhangi bir seferde yapmaya çalışıp sonrada hiçbir şey yapamama tehlikesiyle karşı karşıyasınız de-mektir. Dolayısıyla enerji ve kaynak-lar, hedeflere birer birer ulaşmak doğrultusunda kullanılmalıdır.

Bütün bunlardan bir netice elde edebilmek için irade gücü ve azim gereklidir. Zira başta, bütün dünya bize karşı elbirliği etmiş gibi görü-nür. Esasında engeller ve direnç sizi güçlendirir ve kendi yeteneklerinize güvenmenizi sağlar.

Bilgi, güç demektir. Eğer kendinizi şartların kurbanı gibi hissetmek ye-rine, geleceğe doğru ağır ama emin adımlarla ilerleyenlerden olmak istiyorsanız, onlardan geri kalmama-lısınız. Artık bir kadın için çocukları veya bir erkek için iş yoğunluğu ba-hane değildir. Bilginizi zamana uy-durmak zorundasınız.yeni bir şeyler öğrenmek için ise hiçbir zaman çok geç değildir.

Motivasyon bir katılım sonucudur. Ne var ki, birlikte çalışmak kolay değildir. Ama başka türlü de insanlar arası ilişki kuralları öğrenilemez. Bu yüzden tek başına gelişme yeterli değil, sosyal yeterliliği güçlendirmek de aynı derecede önemlidir.

Bütün bu noktalarda alınan sonuç-ların sürekli olması, uygulamanın sürekli olmasına bağlıdır. Dene-

71

Page 72: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

yimler göstermiştir ki, bir bireyin önderlik yapması ve grubun onu izlemesi şeklindeki iç düzen, kurum-ları mümkün olan en iyi sonuçlara ulaştırmaktadır.

Yöneticiler, çalışanlarının hareketli kalmasını sağlamalı ve bir şekilde ilgi gösterip kısa da olsa konuşması lazımdır. Böylece herkes istediği bir şeyden bahsetme imkanı bulur ve dedikodular önlenir.Hiyerarşik yapılar hantal olma eğiliminde olup, üreticiliğin gelişmesine izin vermez. Bu yüzden gelecekte bütün kurum-lar daha esnek yapılı düzenlemelere ihtiyaç duyacaklardır.

Yöneticinin tavrı, kurumun perso-neline yansır. Eğer yönetici bir şeyler elde etmek istiyorsa, önce kendisi iyi bir örnek olmalıdır ve ancak vaat ettiklerini gerçekleştirirse kendisine saygı duyulur.Çalışanlar kalpsiz bir makine topluluğu değildir. İnsanlar ne kadar nitelikliyse, beklentileri de kadar yüksektir ve sadece ücretleriy-le değil, çalışma ortamının duygusal havasıyla da ilgilenirler. İnsanlar üstleri tarafından takdir edilmezler-se, kendilerini fark ettirmeye karar verebilirler. Deneyimli insanlar çekip gittiğinde, kurumun onlardan alacağı semereler uçar gider.

İşinin ilk günlerinde çoğu insan motive olmuştur. Zaman geçtikçe işyerindeki şartlar onların coşku-larını yitirmelerine sebep olur. İyi liderlik, personelin motivasyonunu kaybetmemesini sağlamaktır. Bu da yeniden düzenlemelerle sağlanabilir. Bu yeniden düzenleme esnasında çalışanlar hep hoşnutsuzluğa boğu-lurlar. Bunun sebeplerinden birkaçı: Ne olacağını ve niye olacağını kes-tirememe, bundan ne kadar etkile-neceğini bilememe, yeni haliyle işin üstesinden gelip gelemeyeceğinden emin olamama.

Maddi teşvikler tabii ki bir insanın işindeki verimi artırmakta önemli olabilir. Ama maddi teşviklerin rolü, motive edici faktörlerin bütünlüğü içinde ele alınmalıdır. Mesela: Az ücret ödenen işçiler, fazladan alacak-ları her kuruşa bağımlıdırlar. Daha çok kazanan insanlar ise yaptıkları işle daha çok özdeşleşir ve paraya daha az önem verir. Burada paranın yerini, başarısının onaylanması ve hareket serbestîsi alır.

Maaş, yaşamak için gereken ge-çimi sağlar ve böylece çalışmak için bir teşvik olur. Maaş ölçüsü çalışanın konumunu gösterir. Maaştaki artış, işinizdeki başarınızın onaylanma-

sıdır. Bir para artışı, diğer insanlarla temastan ve daha derin duygusal birliktelikten mahrum bir yaşamı telafi edebilir.

Ancak motivasyon konusu ele alındığında hemen her tartışma para ve maddi tatmin üzerinde odaklanmaktadır. Konuya yüzeysel olarak bakanlar en etkili motivasyon aracının para yani maddi ödüllen-dirme olduğu görüşünü savunurlar. Oysa konu bilimsel açıdan ve derin-lemesine ele alındığında örgütteki sistemlerin adil olması, çalışanların düşüncelerine saygı, işyeri koşulları-nın iyileştirilmesi, sosyal ve kültürel aktiviteler, açık iletişim ve duyarlı bir üst yönetim gibi maddi olmayan faktörlerin, iç müşterinin tatminin-de paraya bağlı motive edici faktör-lerden daha etkili olduğu görülmek-tedir.

Açık iletişim, en iyi motivasyon unsurlarından biridir. Haberlerin bir örgütsel yapı içinde zirveden dibe, dipten zirveye serbestçe ve sağlıklı bir biçimde akışıdır.

Çalışanlar, kendilerinden ne yapılmasının beklendiğini ve bunu neden yapmaları gerektiğini, üstle-rinin onlardan ne beklediğini, diğer bölümlerde ve işletme dışında kendi

T U R I Z O O M.

72

Page 73: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

işleriyle ilgili olarak nelerin olup bit-tiğini bilmek ister.Bu haber akışının sağlanması yöneticinin sorumlulu-ğudur. Yönetici bir örnek teşkil eder. Yöneticinin söz ve hareketlerinin kişiden kişiye değişmemesi gerekir. İletişim kalite sağlar. Şayet yönetim olayların kökünde yatanları biliyor-sa, yeniden düzenlemeden doğan birçok sıkıntı verici durumdan sakınılabilir. Çoğu kaza ve felaketler, yönetimin önce ve zamanında uya-rılması halinde engellenebilir.

Kendi yeteneğinden şüphe duyan zayıf bir yönetici, övgü ve onaylama konusunda da cimridir, daha açık-çası bunu beceremez. Bunlar yani güvensiz insanlar, başkasının başarı-larını kişisel bir tehdit olarak görür. sadece kendi bulunduğu konuma yönelik değil, aynı zamanda kendi saygısına da. Başkalarının iyi olması onun için, kendi düşük pozisyonu-nun onaylanmasıdır.

Hiçbir şeye tepki vermemek de bir cezalandırma biçimidir. İlgisizlik bazen, dolaysız bir saldırıdan daha yıkıcı olabilir. Bir kurban, kendisini, adil olmayan eleştirilere karşı savu-nabilir; sessizlik ise onu umursan-mama duygusuyla başbaşa bırakır.

Övgünün memnuniyet verici ve teşvik edici olabilmesi için şu özellikleri taşıması gerekir. Övgü olgulara dayanmalı ve sizin gerçek düşüncelerinizi yansıtmalıdır. Eğer insanlar or-talıkta birbirlerine asıl söylemek istediklerini söylemeden yağ çekerek dolaşırsa, övgü zamanla dejenere olarak boş bir geveze-liğe dönüşür. Övgü somut ve öz bir dayanağa yönelik olmalıdır yani genel ve abartılı olmamalı-dır. Daima ve Hiçbir zaman gibi genellemeler kaçınılmaz olarak yanlıştır. Her şey mükemmel gibi özele inmeyen iltifatlar, ne-yin gerçekte iyi olduğu ve neyin daha iyi olabileceği hususunda hiçbir fikir vermez.

Övgünün miktarı, sunulan hizmetle veya yerine getirilen görevle orantılı olmalıdır. Çok küçük bir işe gösterilen abartılı bir onaylama, kişide güvensizli-ğe yol açar.

İlke olarak, övgü insanların yüzüne karşı yapılmalıdır. Bir yönetici ele-manlarıyla yüzyüze konuşmak zah-metine katlanmalı, bunu bir üçüncü kişiye bırakmayı düşünmemelidir. Onaylama içten gelmelidir. Kendi-nizin yapmış olmayı istediğiniz bir işi yapan bir başkasını tebrik etmek çok zor olduğundan, bazı insanlar, övgülerini sözde alçakgönüllülük gösterileriyle, alaycı ve küçümseyici sözlerle karıştırırlar. Gözlerinde, kıskançlık ve haset alevi parlarken, dudaklarından olumlu sözler dökü-lür, sonunda tüm haz duyguları yok olur gider.

Bazen güzel bir söz, bir küçüm-seme duygusunu örtecek şekilde kullanılabilir. Bu, oldukça can sıkıcı-dır. Çünkü çok az insan buna hazır cevap bir karşılık verebilir.

Olumlu tepkileri gerektiği gibi kabul edebilmek de bir sanattır. Bu konuda da birkaç noktanın üzerinde durmakta fayda var. Hiçbir iltifat geri çevrilmemeli, gereksiz alçakgö-nüllülük, çoğu insanı iltifatları geri çevirmeye iter.Olaylara olumsuz gözle bakmamalı. Yetenekli insan-lar, kendi kendilerinden hep daha fazlasını beklerler ve çoğunlukla, mükemmel olmadıkları için eleştiril-

mek yönünde mazoşist bir ısrarcılık içindedirler. Topluluk içerisinde eleştirilmeyi bu yönde değerlendi-rip, olumsuz bir şeyler aramamak gerekir.

Yapıcı bir eleştirinin en az övgü kadar önemli olduğu konusunda hemfikiriz. Ama genelde bunlar dile getirilemez. Bu kişinin kendini dezavantajlı bir duruma düşüreceği kaygısı, ceza veya popülerliğini kay-betme korkusundan doğar. Halbuki bazı kelimeleri dikkatli seçerek tep-kinizi teşvik edici bir şekilde ifade edebilirsiniz. Sizin bu işi çok daha iyi yapabileceğinizi biliyorum gibi...

Olumsuz düşünceler bulaşıcıdır. Eğer bir insan sürekli homurdanı-yorsa etraftakilerin de iş ve diğer insanlar hakkında olumsuz düşün-celer geliştirmesi yakın demektir. Bu sebeple; çözüm meclisi haricinde böyle konuşmaların sık sık olmasına müsaade etmemek daha akıllıca olacaktır. Eleştiri yapılacaksa yapıcı olmalı, yıkıcı olmamalıdır.

Görüldüğü gibi çalışma hayatında başarı için motivasyon en önemli faktör VE Olmazsa olmaz unsurla-rın başında gelmektedir.

73

Page 74: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N S E F I

Röportaj: Esin Unan Mildan

.,

74

Akdeniz’in engin mavisine bembeyaz bir kelebek gibi kanat açan Hotel Miracle’ın ödüle doymayan baş aşçısı Bekir Atalay ile Otel Endüstrisi Dergisi okurları için, tadına doyulmaz bir söyleşi yaptık.

Ödüllerle süslediği başarılı kariyerini, ‘Lezzet dolu Anadolu’ kitabıyla taçlandıran deneyimli baş aşçı

BEKİR ATALAY

Page 75: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

75

Page 76: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Sizi biraz tanıyabilir miyiz, aşçı-lık serüveniniz nasıl başladı? Ben Antalya’nın Korkuteli il-çesindenim. Aşçılık serüvenim 1975 yılında başladı. Eski deyim-le çırak olarak bu işe restoran-larda başladım. Mutfakta komi düzeyinde başladığım mesleğim-de geçen yıllar içinde kalfa, dömi şef, kısım şefi, sos şefi derken bugünkü görevime ulaştım. Yaklaşık 9 yıldır Miracle Resort Hotel’de aşçıbaşı olarak çalışıyo-rum. Nerelerde, hangi görevlerde çalış-tınız?Ramada otellerinde 6 yıl çalış-tım, yurt dışında da Ramada zincirlerinde eğitim amaçlı yedi sekiz ülkeye gittim, bana çok katkısı oldu. Yine 6 yıl Magic Life bünyesindeki beş farklı otelde çalıştım. 1986 yılında casino zamanlarında Türkiye’nin en iyi otelleri arasındayken Sera Hotel’de çalıştım. Bir dönem de gemi serüvenim oldu.

Otelinizi kısaca tanıtır mısınız?2005 yılında faaliyete başlayan Miracle Hotel, 696 odalı yaz kış açık, ultra her şey dâhil bir oteldir. Antalya’nın en güzel tatil beldesi olan Lara’da bulunan otelimizin, havalimanına olan mesafesi 12 km, Antalya merkeze ise 15 km’dir. Kışları spor oteli olarak da hizmet veriyoruz. Şu anda otelimizde 12 futbol takı-mı var. 5-6 tane futbol sahamız var. Bunun yanında yazın Re-sort turizmi yapıyoruz. Misafir profilimiz orta Avrupa ağırlıklı. İlk sırada Hollanda, ikinci sırada Almanya var. Bu ikisinin oranları %90’ın üzerinde... Bunun dışında iç piyasa ve doğu Avrupa ülkeleri geliyor diyebiliriz.Otelinizin restoranlarından biraz bahseder misiniz? Outletleriniz neler? Yaz döneminde İtalyan, Meksika, Türk ve Balık Restoranları olmak üzere 4 tane A-la carte restora-nımız var. Ana restoranımızda

kahvaltı, öğlen, akşam açık büfe servisi veriyor. Bunların dışında yazın havuz başında snack-bar dediğimiz fast food servisi yaptı-ğımız alanımız mevcut. Gündüz döner çeşitlerini sunduğumuz Döner House Restoranımız ve Pide House dediğimiz tamamen Türk hamur işleri servisi yaptı-ğımız bir restoranımız var. Yine Food Garden adını verdiğimiz ayrı bir bölümde gözleme, börek, dondurma servislerimiz oluyor. Büfelerimiz özellikle akşamları şov ağırlıklı. Yemekleri şovda yapıyoruz ve misafirlerden bu şekilde daha güzel tepkiler alı-yoruz. Mutfaklarımızda yüksek sezonda yaklaşık 120 personeli-mizle servis hizmeti veriyoruz, kış sezonunda ise 80 personeli-mizle servis hizmeti veriyoruz.Bir otelin baş aşçısı olarak işiniz-den bahseder misiniz, otelde ça-lışmanın diğer yerlere göre avan-tajları ve dezavantajları neler?Otelde çalışmayı seviyorum. İşimi seviyorum ve zevkle çalı-

A Y I N S E F I.

,

76

A Y I N S E F I.

,

Page 77: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

şıyorum. Güzel bir meslek bu. Ama tabi her işin olduğu gibi bizim işin de zorlukları var. Bir şef olmak için, çok mesai vermek gerekiyor, uzun saatler çalışmak gerekiyor. Menü hazırlarken nelere dikkat edersiniz? Vejetaryen, diyabetik gibi özel diyetlere uygun standart menüleriniz var mı, yoksa isteğe göre mi hazırlıyorsunuz?Öncelikle misafir profili çok önemli, kime menü hazırlayaca-ğız? Buna baktıktan sonra menü hazırlıyoruz. Hangi ülkedendir, nasıl bir damak tadına sahiptir, ne tür yemeklerden hoşlanır? Bunları değerlendirdikten son-ra o verilere göre menülerimizi hazırlıyoruz. Büfe menüleri, a-la carte menüleri, set menüler... Standart diyabet büfemiz zaten var. Fakat bunun dışında bir talep olursa onu da değerlendiriyoruz. Mutfakta hijyen ve sanitasyonu nasıl sağlıyorsunuz? Kalite stan-dartlarınız neler?ISO 22000 standartlarımız mevcut. Mutfağımızda 2 gıda mühendisimiz var. Ödüller aldık mutfağımızla ilgili mesela 2012 yılında TUI’den mutfakta hijyen-le ilgili bir ödül aldık. Bu konular çok önemli, biz de bu konularda çok başarılıyız.‘Yemek yapmak bir sanattır’ deniyor, sizin için yemek yapmak nedir peki?Yemek yapmak evet sanattır benim için de ama daha ötesinde yemek yapmayı ben hep bir do-ğaçlama olarak görüyorum. Yani nasıl anlatsam; belirli bir reçe-teniz vardır standart bir yemek yaparsınız bu güzel. Ama bazen de elinizdeki malzemeye göre doğaçlama, bir anda bir şeyler üretirsiniz, ben işin bu tarafını daha çok seviyorum, daha yaratı-cı geliyor bana. En sevdiğiniz mutfak hangisi? Türk Mutfağını nasıl değerlendi-riyorsunuz?İtalyan mutfağını seviyorum. Çin mutfağını da seviyorum. Bu son yıllarda Anadolu mutfağı üzerine kafa yormaya başladım. Bizim Anadolu’muzun değişik bölgele-rinde az bilinen yemekler vardır, sadece o bölgede bilinirler, işte o

yemekler üzerine yoğunlaştım. Bunlar üzerinde çalışıyorum, bu konuda bir kitap da çıkardım: ‘Lezzet Dolu Anadolu’. Türk Mutfağı hak ettiği yerde değil, evet bu çok klişe bir tabir de, peki hak ettiği yer neresi, nedir Türk mutfağı? Anadolu mutfağı zengin bir mutfak ama bunu kimse bilmiyor, sadece biz biliyoruz. Endüstriyel hale geti-remedik, rafine edemedik. Peki ne yapmak gerekiyor? Mutfa-ğımızı biraz rafineleştirmemiz, günümüzün şartlarına göre hafifletmemiz lazım sonra bu işin duayenleriyle, belki kültür bakanlığıyla, bir envanter çıkar-

mak lazım; bizim mutfağımızın standartları budur diye. Örneğin hünkar beğendinin standardı budur diyebilmeliyiz. Tabi ki zev-ke göre farklı şekillerde de yapıl-sın ama bir standardı belirlenip envanterinin çıkarılması önemli. Bunları yaptıktan sonra biz usta-lara düşen de mutfağımızda bun-lara daha fazla ağırlık vermek. Belki de bir ülke politikası haline getirilmeli, İtalyanların 60’larda yaptıkları gibi. Yabancılar bizim mutfağımızı seviyorlar. Mesela Türk geceleri yapıyoruz belli zamanlarda. Bana göre bu da çok doğru değil. Ana temamız zaten bu olmalı, öyle

77

Page 78: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

haftada bir değil her gün olmalı. Diğer mutfaklar için özel günler yapılabilir ama öncelik her za-man bizim mutfağımızın olmalı bence.Otel ortamında değişik zevkleri olan, farklı kültürlerden gelen ki-şilere hizmet ediyorsunuz. Onları memnun etmek için nelere dikkat ediyorsunuz?Aynı dönemlerde farklı fark-lı misafir gruplarımız oluyor. Örneğim mart ayında orta do-ğudan nevruz dolayısıyla misa-firler geliyor, 15 günlük süreçte onların damak tadına uygun konsept menüler hazırlamak gerekiyor. Onlara direk Avru-pa mutfağı sunarsanız mutlu edemezsiniz. Hem Avrupalıyı mutlu edecek, hem onları mut-lu edecek çeşitler sunmalısınız. Yine Türk mutfağına geliyoruz. Bizim mutfağımız her iki tarafı da mutlu ediyor.

Mutfakta personele karşı yönetim anlayışınız nasıldır?Mutfakta personele karşı despot bir adam değilim. Bir dönem belki öyleydim ama onun bir işe yaramadığını öğrendim. Otorite, tatlı bir otorite olmalı. Daha da önemlisi saygınlık olmalı. Sevgi ve saygı olduğu zaman tüm so-runları halledebiliyoruz.Personelleriniz için eğitimleriniz var mı? Bunları siz mi veriyorsu-nuz?Örneğin mutfakla ilgili mesleki ve teknik eğitimleri ben ve yardım-cılarım veriyoruz. Bunun dışında hijyendir, insan sağlığıdır, gıda mü-hendislerimizden, doktorumuz-dan, iş güvenliği uzmanlarımızdan otel genelinde zaten destek eği-timler oluyor, biz de bunlardan faydalanıyoruz. Sektörden gıda firmaları da zaman zaman eğitim veriyor. Onları çağırıyoruz teorik ya da pratik eğitimler alıyoruz.

Kariyer planınız, gelecekle ilgili projeleriniz nelerdir?Az önce Türk mutfağını konu-şurken bir kaç konuya değin-miştim, Türk mutfağının rafine edilmesi konusunda. Böyle bir oluşumun, bir çalışmanın içinde olmayı hayal ediyorum. Çalışma-larımla da bu yönde bir altyapı oluşturmaya çalışıyorum. Yiyecek ve içecek satın almanızda tercihlerinizi nasıl belirliyorsu-nuz? Zaten ISO 22000 kriteleri var bu doğrultuda satın almalar ya-pıyoruz. Satın alma zincirinde bir ürünü alırken üretim ser-tifikası var mı? Taşıma zinciri nakliyesi nasıl yapılıyor? Araç-ları, ekipmanı var mı, kriterlere uygun mu? Ondan sonra mal-zemenin seçimini, kaliteye ve ekonomik şartlara göre belirli-yoruz.

A Y I N S E F I.

,

78

A Y I N S E F I.

,

Page 79: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

CİĞER TABLAMASI (4 Kişilik)

79

Hazırlanışı: Ciğer,soğan ve bulgur mikserden geçirilir. Tepsiye dökülür, üzerine salçalar ve baharatlar eklenir, 8-10 dakika yoğrulur. Ceviz kadar parçalar alınır, önce yuvarlak yassı bir köfte ya-pılır, sonra parmakla ortası hafif çukurlaştırılır. Kayna-yan tuzlu suda 3-4 dakika haşlanır, servis tabağına çıkarılır, üzerine tavada kızartılmış tereyağında pul biberi kavurup üzerine gezdirilerek servis yapılır.

Malzemeler 600 gr dana ciğeri 1 kahve fincanı ince bulgur 2 ad soğan 2 ad biber 1 t.k domates salçası1 t.k biber salçası 2 y.k tereyağı 1 ç.k kuru nane ½ ç.k reyhan otu ½ ç.k toz karabiber 1 ç.k tuz 1 ç.k pul biber

ŞEFİN SPESİYALİ

Türkiye’deki gıda tedarikçilerini nasıl değerlendirirsiniz?Biz burada bir ekip kurduk kendi içimizde. Satın alma müdürü, gıda mühendisi, ben. Yıl içeri-sinde diyoruz ki şu şu firmaları denetleyeceğiz. Mesela bu haf-ta şu firmaya gidelim diyoruz ve habersiz gidiyoruz. Tamam, sertifikaları var ama gerçekten uyguluyorlar mı, kendimiz de-netliyoruz. Uygun değilse hemen

rapor tutuyoruz. Onlar da kendi-lerini bu raporlar doğrultusunda hemen düzeltiyorlar. Artık firma-larda bu konularda ciddi gelişim-ler gözlenmeye başladı. Bu çok güzel gerçekten.Peki bu kadar çabaya rağmen, misafirlerden yiyeceklerle ilgili bir şikayet gelirse nasıl bir prose-dür uyguluyorsunuz?Tabi ki bu kadar misafirin, günde 2000 kişinin, olduğu yerde %100

herkesi memnun etmek kolay değil. 3 kişilik ailede bile bir konsensüs sağlayamazsınız. Tabi ki şikâyetler de olacaktır. Buna nasıl baktığınız önemli. Belli ki adamın bir sıkıntısı var, bir şeylerden memnun değil, önce onu dinliyoruz, nedir, ne değildir. Sorunun üzerinde çalışıyoruz, çözüyoruz ve tekrar soruyoruz. Misafirler zaten ilgilenildiği anda bile mutlu oluyorlar.

Page 80: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

“Satınalma’’bir malın işletmenin tedarik politikasına uygun olarak araştırılması, seçimi satın alınması, teslim alınması, depolanması ve nihai kullanımı ile ilgili bir fonksiyon’’olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma dayanılarak denilebilir ki ağırlama hizmet işletmelerinde satın alma işlemlerinden sorumlu kişi sadece satın alma işlerinden değil aynı zaman-da satın alınan malzemenin tesellümü, depolanması ve dağıtımı faaliyetleri ile de yakinen ilgilidir. Diğer yandan satın alma fonksiyonu yiyecek üretimini amaçlara uygun olarak gerçekleştiril-mesini etkileyecek en önemli faktördür. Görüldüğü gibi ağırlama hizmet işlet-melerinde paranın kazanılması veya kaybedilmesi satın alma işleminin nasıl çalıştığına bağlıdır. Örneğin düşük stokla ve en az miktarda yiyecek malze-mesi satın alınırsa satışlardan kayıplar meydana gelirken müşteri kayıplarına da sebep olabilir. Şayet gereğinden fazla stoklama yapılırsa para boşa harcana-cak ve istenmeyen stoklama envanter problemleri yanı sıra malların korunma sorunlarını da getirecektir. Bu nedenle optimum satın alma programı geliştiri-lebilir ve ekonomik sorunlar işletmenin lehine çevrilebilir. Satın alma programı-nın amaçları:

a. menüye göre en uygun yiyecek mad-desi satın alınmalıdır.

b. en uygun miktarlar satın alınmalıdır.

c. en uygun fiyat ödenmelidir

d. en uygun satıcıdan alınmalıdır. Şeklinde belirlenebilir. Etkin bir satın alma fonksiyonu doğru ürünün isteni-len kalitede uygun fiyata doğru yerden doğru zamanda tedarik edilmesi amaç-larını taşır. İyi yönetilmezse işletme açısından kar/maliyet düzeyi müşteri açısından hoşnutsuzluk gibi sorunlara yol açar. Satın alma faaliyeti işletmenin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir faa-liyettir. Bu nedenle ihtiyaçların doğru ve

mantıklı olarak saptanması satın almayı yönlendirecek uygun ve gerekli kalitede ve miktarda malzemenin alınmasını ve böylece nakit akışının kontrolüne ve işletmenin paralel hedeflerine ulaşımına neden olmaktadır.

Politikalar

- Hangi pazar diliminin amaca uygun olduğu karalaştırılır.

- Satın almalar için ödenebilecek fiyatla-rın kararlaştırılması.

Menü

- Müşterilerin arzu edecekleri malzeme-lerin karşılaştırılması. Miktar Tahmini

- Satın alınacak miktarın belirlenmesi.

Talep

- Her birimden gelecek talepleri göstere-bilmesi.

Satın Alma

- Satıcıların seçilmesi, kontratların hazırlanması, satın alınacak miktarlar ve özelliklerin her bir malzeme bazında tespiti

- Satıcıların sürekliliğinin temini. -Kalite ve kalite kontrollerinin yapılması.

Teslim Alma

- Her bir malzeme için uygun depolama şartlarının temini. -Stok kayıtlarının tutulması. Depolama -Malzemelerin güvenliği. -Uygun stok seviyesi. -Depo-dan çıkışların doğruluğu. Üretim -Satın alınan malzemelerin hazırlanması. – Elde edilen ürünlerin en uygun satış fiyatı ve maliyetinin tespiti. Satış -Her bir satış biriminden elde edilen sonuçla-rın performansının ölçülmesi. Denetim -Bilgilerin yönetime geri bildirimi. Şekil:

U Z M A N

SATINALMA - I -

Melih Gayberi

80

Page 81: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Satın Alma Fonksiyonu Satın alma departmanının etkili satın alma işlemini gerçekleştirmesi için dört ‘NE’ olarak adlandırılan Ne? Ne zaman? Nerede? Niçin? Sorularının cevaplarını iyi vermeleri gerekmek-tedir. 1.Ne? Satın alma departmanı veya müdürü işletmenin ne kadar ve ne tür malzemeye gereksinim duyduğunu bilebilmelidir. Satın almanın gerçekleşmesi işletmede uygulanan menü ve reçetelerin ne olduğunun bilinmesi ona uygun malzemenin alımını kolaylaştıra-caktır. 2.Ne zaman? Malzemeye ne zaman gereksinim duyuldu-ğunun bilinmesi demek onun ne zaman servis edileceği ve ne kadar süre depolanacağı demektir. Şayet gıdalar ön hazırlık aşamasından çok önce satın alınırsa bozulma söz konusu olacağından para israfı demektir. 3.Nerede? Yiyeceklerin nereden alınacağı, nerede depola-nacağı ve nereden alındığında ne-reye gideceği konuları satın almada cevaplanması gereken önemli sorulardır. 4.Niçin? Malzemelerin hazırlanması düşünülen menü için gerekli olduğu bilincinden hareket-le satın alınmalıdır. Ayrıca satın alı-nan gıdaların kalitelerinin belirlen-mesinde niçin sorusu sormalıdır.

Satın alma işleminden kim sorum-lu olursa olsun her şeyden önce işletmenin çıkarlarını gözeten namuslu ve karakter sahibi kişi olmalıdır. Çünkü satın alma işlemi her zaman için dedikodu üretil-meye uygun bir iştir. Bu nedenle bugün ülkemizde genellikle konak-lama ve yeme içme işletmelerinde patronların yakınları veya onların güvenebilecekleri kişiler satın alma işlerinden sorumlu olmaktadır-lar. Ancak, böyle bir yaklaşım her zaman geçerliliğini korumamalıdır. Çünkü, satın alma prosedüründeki tutarlı davranışlar satın alam şart-namelerinin uygulanması titizliği ve satın almada üst yönetimin uyguladığı satın alma metotları takip edilir ve üst kademelerce denetlenirse sonuç daima olumlu olacaktır.

Satın alma işleminden sorumlu olan kişiler her şeyden önce mut-fak, piyasa muhasebe işlerinde bilgi sahibi olmalı ve malların kalitesini iyi bilmelidir.

Satın alma sorumlusu mutfağın ne olduğunu ve nasıl çatıştığını, yiye-ceklerin hangi hazırlık safhasından geçtikten sonra mutfağın hangi ha-zırlık safhalarından geçtikten sonra mutfağın hangi kısmında hangi pişirme metotlarıyla pişirildiğini bilmelidir. Diğer yandan etlerle ilgili mutfak bilgisini artırabilmek için aşçıbaşı veya kasapla birlikte mutfak et deneyleri yapmalı ve etleri iyi tanımalıdır.

Yiyeceklerin satın alınmasında satın alma sorumlusu yanında etkinliği sağlamak için aşçıbaşı ile satıcılar arasında işbirliğine de gereksinim vardır. Böylece aşçıbaşı satıcılarla yaptığı görüşmelerde yi-yeceklerin zamanında getirilmesini ve ürünlerin kontrolünü sağlarken yeni ürünlerin neler olduğunu pazarın durumu ve mevsimlik ola-nakları da öğrenmiş olacaktır.

Satın alma sorumlusu gıdaların ve diğer gereksinim duyulan malze-melerin temininde iç ve dış piyasa şartlarını çok iyi takip edebilmeli-dir. Bunun için ekonomi kanunla-rını bilerek ekonomik konjonktürü takip etmelidir. Böylece işletmenin mevcut koşullarda ve gelecekte kar-lı olmasını sağlayabilecektir.

Satın alma sorumlusu işletmenin muhasebe yapısını bildiği takdirde irsaliye, fatura ve sipariş fişlerinin nasıl doldurulması gerektiğinde hatalar yapmadığından muhasebe-cilerin işlerini kolaylaştırmış olur.

Satın alma sorumlusu her türlü gıda maddelerinin özellik ve kali-tesini bilmeli ve farklılıkları göre-bilmelidir.Ancak bu konuda satın alma sorumlusunun güç durumla-ra düşeceği gerçeğinden hareketle onun özellikle gıdalarda aşçıbaşı-nın öneri ve onayına başvurması gerekmektedir.

Satın alma sorumlusunun bilmesi gereken bu temel işlerin dışında görev ve sorumluluklarını şöyle sıralayabiliriz;

a. Satın alma müdürü depart-manındaki tüm çalışmaları iş-letme politikasına uygun olarak yürütür,denetler ve koordine eder.

b. Satın alma müdürü işletmenin

diğer departman sorumluları ile sıkı işbirliği içinde çalışarak onlar-dan gelecek siparişleri belirlenmiş kurallar çerçevesinde değerlendirir.Piyasa araştırmaları yaparak fiyat ve örnekler toplar.

c. Satın alınacak malzemelerin bütçeye uygunluğunu miktar,cins ve fiyat bakımından araştırır ve kontrol eder.

d. Hazırladığı piyasa sipariş emri-ni muhasebe müdürü veya genel müdürün onayına sunar.

e. Onaylanan sipariş emirlerini muhasebe müdürü veya genel mü-dürün onayına sunar.

f. Bütün malzemelerin ilgili depart-manlara istenildiğinde dağıtımını yapar.

g. Kendi personelini eğitir ve yeni kural ve metotları onlara açıklar.Günlük iş dağıtımını yapar ve denetler.

h. İyi bir dosyalama sistemi ku-rarak firmalardan gelen teklif mektuplarını,broşür ve katalogları saklar.

i. Satıcıları kabul eder,onlarla ko-nuşur ve satın alınacak mal hak-kında tüm bilgileri toplar.

j. Diğer departmanlarda kuracağı iyi ilişkilerle satın alınacak malze-melerde standardizasyonu sağlar ve gereksiz malzeme işlevlerinden işletmeyi korur.

k. Satın aldığı mal gerekli tüm bilgilere sahip olması ve o malla ilgili karşılaşılacak sorunları ve bu sorunların çözülmesindeki metot-ları iyi bilmesi gerekmektedir.

l. Mutfak departmanıyla kuracağı sağlıklı ilişkilerle optimal stok se-viye tespitini gerçekleştirerek aşırı ve yetersiz stoklamayı engeller.Aynı şekilde mevcut depolama olanakla-rına göre hareket eder ve gıdaların depolama özelliklerini bilir.

m. Menüdeki yiyeceklerin özelli-likle yanında pazardaki ürünlerin mevsimlik özelliğine dayanarak yeni ürünlerin değerlendirilmesini yapar.

81

Page 82: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

SAĞLIK TURİZMİ

A R A S T I R M A,

Bu tatilde her şeyin başı sağlık...

8282

Page 83: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

SAĞLIK TURİZMİDünyada ve ülkemizde alternatif turizm türleri içinde değerlendirilen sağlık turizmi son yıllarda hızla gelişmekte ve önemini giderek artırmaktadır.Hazırlayan: Esin Unan Mildan

8383

Page 84: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Teknoloji geliştikçe zaman hızlanıyor, bilgiye erişim kolaylaştıkça dünya küçü-

lüyor. İnsanlar artık daha eko-nomik bir tedavi için ya da daha kaliteli bir sağlık hizmeti alabil-mek için rahatlıkla farklı ülkelere yönelebiliyorlar. İşte bu noktada sağlık turizmi kavramı karşımıza çıkıyor. İnsanların sağlıklarıyla ilgili olarak daha düşük ücretli ve kaliteli hizmetleri değerlendir-mek amacıyla gerçekleştirdikleri turistik hareketlerle bu turizm alanı her geçen gün sektörde-ki payını ve önemini artırıyor. Nüfusun büyük bir hızla artması, yaşam standartlarının yükselme-si, sağlık konusundaki bilinçlen-

me, sağlık sektöründeki fiyatların yükselmesi gibi etkenler insan-ların sağlık için farklı ülkelere yönelmesine sebep oluyor.

Uzun süren bekleme listelerin-den kurtulmak, daha kaliteli ve daha kısa sürede hizmet almak; yüksek sağlık teknolojisi gerek-tiren tedavilere ulaşmak; sağlık hizmeti maliyetlerini düşürmek; kronik hastaların, yaşlıların ve engellilerin değişik ortamlar-da tedavi ihtiyacının doğması; tedavi olurken turizm ve kültürel faaliyetlerde bulunma isteği sağ-lık turizminin gelişmesinde öne çıkan etkenlerin başında geliyor.

Sağlık turizminde, gidilen böl-gelerde tedavi giderlerinde, hastaların geldiği ülkeye göre % 50 - % 70 arasında, hatta bazı durumlarda % 80’e kadar varan bir maliyet tasarrufu sağlandığı görülmüştür. Sağlık Turizmiy-le öne çıkan ülkelerde düşük maliyet avantajının yanı sıra hizmet kalite standartlarındaki yükselme, gelişen tıp teknolojisi, ulaştırma maliyetlerinin düşük tutulması, internet pazarlama stratejilerinin etkinliği gibi fak-törler de bu turizmin gelişmesine katkı sağlamıştır. Sağlık turizmi üç ana başlık altında incelenmek-tedir; medikal turizm, termal turizm, yaşlı ve engelli turizmi.

A R A S T I R M A,

84

Page 85: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Medikal Turizm

Ameliyat ve hastanelerde teda-vi amacıyla yapılan seyahatler bu turizm sınıfında değer-lendirilmektedir. İnsanların sağlıklarına verdiği önemin ve bu konudaki bilinçlilik dü-zeylerinin artmasıyla medikal turizm ya da tıp turizmi, gün geçtikçe önem kazanmaktadır.

Medikal turizm potansiyelini ve gelirlerini artırmak isteyen ülkelerin başını Singapur, Filipin-ler, BAE, Hindistan çekmektedir. Dubai, Asyalı hastalar için yeni bir “sağlık kenti” kurmuştur.

Medikal turizm kapsamında, ülke dışına hasta gönderen Nijerya vatandaşları ülke dışın-daki sağlık giderleri için yılda 2 milyar Dolar harcamaktadır. Japonya ise çalışanlarını en küçük sağlık problemleri için bile yurt dışına göndermekte ve yaşlılarını da yurt dışındaki hu-zurevlerine yönlendirmektedir.

Termal Turizm

Termal turizm kapsamında su-nulan hizmetler; kür ve tedaviler, kaplıca tedavisi, kür, peloidler (şifalı çamur ve topraklar), balne-

oterapi olarak çeşitlendirilebilir. Termomineral su banyosu, içme, inhalasyon, çamur banyosu gibi çeşitli yöntemlerin yanında iklim kürü, fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi, diyet gibi destek tedavilerinin birleştiril-mesiyle tedavi uygulamaları bu turizm türünü oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra termal turizm eğlence ve rekreasyon amaçlı olarak da tercih edilebilmektedir.

Çıkış noktasında sıcaklığı 20 ºC ve üzerinde olan sular termal sulardır. Doğal ve sondaj-gale-ri yoluyla yeryüzüne çıkarılan, litresinde en az 1gram çözünmüş mineral içeren, bakteriyolojik ve kimyasal kirlenmeye uğra-mamış olan, fizyolojik ve tedavi edici etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış sular ise mineralli sular sınıfını oluşturmaktadır. Hem doğal sıcaklıkları 20 ºC’nin üzerinde olan hem de litresinde en az 1 gramın üzerinde çözün-müş mineral içeren sulara ter-momineral sular denilmektedir. Balneolojik sular ise bazı özel mineralleri belirli en az (eşik) de-ğerlerin üzerinde içeren sulardır.

Önemli bir termal kuşak üze-rinde yer alan ülkemiz termal turizm açısından değerlendirildi-

ğinde zengin bir kaynağa sahip-tir. Ülkemizin termal suları debi, sıcaklık ve çeşitli fiziksel ve kim-yasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan çok daha üstün niteliklere sahiptir. Eskiden beri şifalı su ile tedavi yöntemlerinin yaygın olarak kullanıldığı ülke-mizde 1000’in üzerinde mineral bakımından zengin içeriğe sahip termal kaynak vardır. Bu özel-likleriyle Türkiye kaynak zen-ginliği ve potansiyeli açısından dünyada 7. sıradadır. Avrupa’da ise kaynak potansiyeli açısından değerlendirildiğinde 1. sırayı alırken, kaplıca uygulamaları konusunda 3. sırada gelmektedir. Birçok termal otelin bulunduğu Türkiye’de tesislerin toplam ya-tırım kapasitesi ise 1 milyon 365 bin yatağa tekabül etmektedir.

Termal turizmin sağladığı avantajlar; 12 ay turizm yapma imkanı, tesislerde yüksek dolu-luk oranına ulaşılması, yüksek istihdam olanağı sağlaması, diğer alternatif turizm türleri ile kolay entegrasyon oluşturarak bölgesel dengeli turizmin gelişmesinin sağlanması, termal tesislerde tedavilerin yanı sıra zinde insan yaratma, eğlenme ve dinlenme olanaklarının da bulunması, kür merkezi entegrasyonuna sahip

85

Page 86: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

tesislerin maliyetini çabuk geri ödeyen karlı ve rekabet gücü-ne sahip yatırımlar olmasıdır.

Turizm bakanlığının sağlık ve termal turizmin geliştirilme-si amacıyla başlattığı “Termal Turizm Kentleri Projesi” kapsa-mında, ülkemizdeki jeotermal potansiyeller dikkate alınarak bölgesel olarak yeni alanlar tespit edilmiştir. Diğer turizm türleri ile entegre olabilecek ve destinasyon oluşturabile-cek kapasiteye sahip olan;

· Güney Marmara Termal Turizm Kentleri Bölgesi (Ça-nakkale, Balıkesir, Yalova)

· Frigya Termal Turizm Kentleri Bölgesi (Afyonkarahisar, Kütah-ya, Uşak, Eskişehir, Ankara)

· Güney Ege Termal Tu-rizm Kentleri Bölgesi (İzmir, Manisa, Aydın, Denizli)

· Orta Anadolu Termal Turizm Kentleri Bölgesi (Yozgat, Kırşe-hir, Nevşehir, Niğde) öncelikli geliştirilecek bölgeler olarak belirlenmiştir. Bakanlık burala-ra yönelik başlattığı çalışmalar sonucunda uzun vadede; ülke-mizin Avrupa’da Termal Turizm konusunda birinci destinasyon ülke olmasını, termal amaçlı ola-rak 15 milyon turistin ülkemize çekilmesini ve termal turizmine yönelik 500 bin tesisin işletme-ye açılmasını hedeflemektedir.

Dünyada çeşitli ülkeler bu ko-nuda büyük yatırımlar yapmak-tadır. Almanya 2000 yılında 10 milyon kişiye toplam 69 milyon gün termal tesislerde tedavi hizmeti sunmuştur. Almanya ve Macaristan yılda yaklaşık 8,5 milyon, Rusya 8 milyon, Fransa 1 milyon, İsviçre ise 800 bin yurt dışından gelen hastaya termal tedavi hizmeti vermektedir. Daha çok yaşlılar tarafından tercih

edilen termal turizmin önemi, dünya nüfusunun her yıl % 2 oranında yaşlandığı düşünülür-se daha iyi anlaşılabilecektir.

Termal tedavi ve uy-gulama çeşitleri:

KAPLICA TEDAVİSİ: Top-rak, yer altı ve deniz kaynaklı mineralli sular,gazlar, peliodler (çamurlar) ve iklimsel unsurlar gibi doğal tedavi unsurlarının yöredeki iklim olanakları ve gerekli görülen diğer tedaviler ile birlikte kür tarzında uygu-landığı bir tedavi sistemidir.

BALNEOTERAPİ: Termomi-neral sular, peloidler ve gazlar gibi doğal tedavi unsurlarının banyo, içme ve inhalasyon (solu-ma) yöntemleri ile kür tarzında tedavi amaçlı kullanılmasıdır.

PELOİDTERAPİ: Halk arasında şifalı çamurların tedavi amaç-

A R A S T I R M A,

86

Page 87: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

lı kullanılması olarak bilinen; doğal, jeolojik ve/veya biyolojik olaylar sonucu oluşan organik ve/veya inorganik maddeler olan peloidlerin bir balneoterapi yöntemi olarak kullanılmasıdır.

KLİMATERAPİ: Hava sıcaklı-ğı, nem, rüzgâr şiddeti ve hızı, güneş ışınımı ve benzeri iklimsel faktörlerin sistematik ve dozlay-mış kür tarzında uygulanmasıdır.

TALASSOTERAPİ: Koruyu-cu ve tedavi edici ve/veya kür amaçlı olarak tıbbi gözetim ve denetim altında, deniz suyu ikli-mi ve unsurlarının kür tarzında uygulandığı bir tedavi sistemidir.

FİZİK TEDAVİ VE RE-HABİLİTASYON: Kaplıca tedavisinde kullanılan elekt-roterapi, egzersiz tedavileri, masaj ve diğer yöntemlerdir.

MEDİKAL TEDAVİ: Kaplıca tedavisi sırasında hastaya lokal veya sistemik olarak uygula-nan ilaç tedavi yöntemidir.

KÜR: Tedavi etkeninin bel-li dozda, seri halde, düzenli aralıklarla, belli sürelerle tek-rarlanarak verilmesi ile uy-gulanan tedavi yöntemidir.

YAŞLI ve ENGELLİ TURİZMİ

Çağımızda büyük ilerleme kay-deden teknolojik ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak sağlık ve sosyal yaşam alanları da iyileşme kaydetmektedir. Yapılan araş-tırmalar sonucu bu gelişmeler paralelinde tüm dünyada ortala-ma yaşam sürelerinin de arttığı gözlemlenmiştir. 2010 yılında dünya nüfusunun % 24’ünü 60 ve üzeri yaş grubu oluşturmuştur. Avrupa’da bu sayı yaklaşık 110 milyon kişidir. Bu grubun ilgisi

daha çok sıcak hava ve temiz doğaya sahip ülkeleredir. Ülkele-rin nüfuslarındaki bu demografik kayma o kadar öne çıkmıştır ki Birleşmiş Milletler tarafından ilki 1982 yılında Viyana’da, ikincisi 2002 yılında Madrid’de düzenlenen ‘Dünya Yaşlanma Asambleleri” ile üye ülkelere, bu konuda gerekli önlemleri alma uyarısında bulunulmuştur.

Almanya, Hollanda, Belçika gibi pek çok Avrupa Birliğine üye ülkelerde 65 yaş ve üstü nüfus oranının genel nüfusa oranı % 20’ler civarında seyrettiği gerçe-ğinden hareketle Avrupa Birliği kendi bünyesinde ayrı bir birim oluşturmuş ve AB genelinde bu gelişmeleri yakın takibe lmıştır. Birleşmiş Milletler ve Dünya Yaş-lanma Örgütü verilerine göre şu an 600 milyon civarında olduğu belirtilen 65 yaş ve üstü bireyle-rin sayısının 2050 yılında 2 mil-

87

Page 88: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

88

A R A S T I R M A,

yarı bulacağı öngörülmektedir.

Dünya çapında yaşanan bu geliş-melere paralel olarak sağlık des-tek hizmetlerine olan taleplerde de bir artış meydana gelmiştir. Sağlık Turizminin en önemli kitlesi de bu gereksinimlerle yer değiştiren yaşlı kesimdir. Sağ-lık bakanlığının verilerine göre Türkiye’ye tedavi amacıyla gelen yabancı turistlerin çoğunluğunu da bu grup oluşturmaktadır. İleri yaş turizmi kapsamında gelen misafirler gezi turları ve meşgu-liyet terapilerinin yanı sıra bakım evlerinde rehabilitasyon hizmet-lerinden de yararlanmaktadırlar.

Geriatrik tedavi merkezleri, yaşlılıkta gelişen hastalıkların tanı ve tedavisinde, rehabilitas-yonuyla beraber bakım hizmet-lerinin de sunulduğu bir sağlık kuruluşudur. Bu merkezler bir hastane bünyesinde veya hasta-neye bağlı olarak hizmet verir.

Bir çok ülkede nüfusun %10’lara

yaklaşan bölümünü oluşturan engelliler, Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya üzerinde 500 milyondan fazladır. Önceki yıllarda toplum içine rahatça karışamayan, kamu alanlarında göz ardı edilen, yeterince önem verilmeyen engelliler için de sosyal bir bilinçlenmenin oldu-ğu bir çağda yaşıyoruz. Artık birçok tesiste engelliler için özel bölümler bulunuyor ve sadece bu konuyla ilgili ürünler geliş-tiriliyor. Alt yapı yoksunluğun-dan dolayı bir dönem turizme katılamayan bu grup da engelli turizmine verilen önemle turistik amaçlı gezilere çıkabilmektedir.

DÜNYADA SAĞLIK TU-RİZMİNİN GELİŞİMİ

Sağlık turizmi tüm dünyada son 10 yılda hızlı bir ivme kazanmış; hızla çeşitlenmeye, büyümeye ve önemli bir alternatif turizm ol-maya başlamıştır. Dünya’da 2008 yılında toplam 4,1 trilyon, 2009 yılında ise 5,4 trilyon Amerikan

Doları tutarında sağlık harcaması yapıldığı resmi kaynaklarca tespit edilmiştir. Küresel olarak dün-yada yaklaşık 600 milyon sağlık turisti bulunduğu bilinmektedir.

Zengin batılı ülkelerde ve özel-likle ABD’de, sağlık hizmetle-rinin kamu hizmeti olmaktan çıkıp özel sektöre devredilmesi nedeniyle sağlık harcamalarında-ki artış sağlık hizmetleri pazar-lamasının medikal hizmetler pazarlamasına dönüşmesi etkili olmuştur. Ayrıca, sağlık hizmet-lerinin özelleştirilmeye başlaması da bu alanda önemli bir reka-betin doğmasına yol açmıştır. Bazı batı ülkelerinde kozmetik, diş ameliyatları ve estetik amaçlı operasyonların sağlık sigortası kapsamı dışında tutulması da bu amacı taşıyan insanların yabancı ülkelerde ucuz tedavi arayış-larına girmesine yol açmıştır. Fransa gibi bazı ülkelerde takma diş veya diş kaplama gibi kendi sigorta kurumlarının ödemedi-ği sağlık hizmetleri için bu tip

Page 89: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

89

turizm benimsemiştir. Medikal turizmin değişik bir türü de ulus-ötesi emekliliktir. Başka ülkelerdeki yaşlılar için bakım merkezleri bu kategorideki tu-ristleri çekmektedir. Kenya gibi ülkeler yaşlı hastaların uzun süre ülkede kalmasına izin vermekte-dir. Türkiye’de de bu kategorideki Kuzey Avrupa ülkelerinden gelen emeklilere hitap etme konusunda çalışmalar yapmaktadır. Almanya gibi bazı ülkelerde Bakım Si-gortası sisteminin 1995 yılından beri uygulanması, yaşlılara ve engellilere dönük sağlık hiz-metleri bakımından önemli bir finansman kaynağı olmaktadır.

Hindistan, Kosta Rika, Maca-ristan, Türkiye, Litvanya, İsra-il, Ürdün, Tayland, Malezya, Güney Afrika ve Küba sağlık turizmine önem veren devlet-lerin başında gelmektedir. Sağ-lık turizminde pazar seçimi de çok önemlidir. ABD, Avrupa, Orta Doğu, Türk Cumhuriyet-ler, İran, Irak veya Suriye’nin müşteri beklentileri birbirinden farklı olmaktadır. Bu neden-le küresel sağlık turizmi ülke grupları ve müşterilerin bek-lentilerine göre değişmektedir.

Medikal turizm için dünyadaki en önemli bölge Asya kıtasıdır. Bölge yılda 1,3 milyon medikal turisti çekmektedir ve Tayland, Singapur, Hindistan, Güney Kore ve Malezya gibi ülkelerle medikal turizmin kapsamı şaşırtıcı boyut-lara ulaşmıştır. Tayland’da medi-kal turizm hareketleri 1970’lerde cinsiyet değişimi operasyonları ile başlayıp daha sonraları estetik cerrahiye yönelim göstermiştir. Hindistan günümüzde medikal turizmin merkezi olarak kabul edilmektedir. Ancak yukarıda adı geçen ülkeler de pazara girmeye çalışmaktadır. Özellikle Hin-distan oldukça düşük fiyatları ile pazarda önemli bir yer edin-miştir. Bu ülke medikal turizm sektörünün hacmini 2012 yılına kadar 1,2 milyar pounda kadar yükseltmeyi hedeflemektedir.

ABD’deki sağlık turizmi har-camalarının 5,5 milyar dolar, Avrupa’da 3,5 milyar Euro civa-rında olduğu, yaklaşık 120 yıldır

sağlık turizmine hizmet veren Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Romanya gibi ülkelerden Çek Cumhuriyetinin bu sektörden kazancı 1 milyar doları aştığı bilinmektedir. Medikal turizm pazarında talep Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Orta Doğu olarak üç bölgede yoğunlaşırken, bu bölgelerdeki talebin destinas-yonlara dağılımı bakımından; Avrupalı medikal ziyaretçilerin favori ülkesi Hindistan, Malezya ve Tayland’dır. Malezya İslami referansı nedeni ile Ortadoğu pazarına hâkimdir. Singapur,

Japon pazarının temel destinas-yonudur. Küba doğal olarak Orta Amerika pazarına yönelmiştir. McKinsey Health Care tara-fından Mayıs 2008’de ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, yurt dışına tedavi için giden hastaların % 40’ı gelişmiş tekno-lojiyi, % 32’si kaliteli bakımı ön planda tutmuştur. 2007 yılında Amerikan sağlık turistlerinin sayısı 300 bine ulaşmıştır ve bu sayının 2010 yılında 1 milyon kişiye ulaşması beklenmektedir.

Avrupa Birliği ülkelerinde ortak

Page 90: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

90

A R A S T I R M A,

bir sağlık politikası olmamasına karşın her ülke kendi vatandaş-larına bu hizmeti en kaliteli ve hızlı şekilde sunmaktadır. Ancak, bu ülkelerde sağlık hizmetleri görece daha pahalıdır ve sektör-de kar marjları düşük olduğu için sağlık hizmeti veren kurumlar başka alanlara yönelmektedir. Türkiye’nin AB üyesi ülkelerin sigorta şirketlerine ve vatan-daşlarına ulaşarak ülkemizde verilen hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasını yapması oldukça önemlidir. Hedef kitle olarak ise AB üyesi ülkelerde yaşayan 5 milyona yakın Türk ve 25 milyon civarındaki Müslüman kesim se-çilebilir. Orta Asya ve Orta doğu ülkeleri sağlık hizmetlerini ABD ve Avrupa ülkelerinde yaptırır-ken 11 Eylül saldırıları sonrasın-da alternatif hizmet sağlayıcı-larına yönelmişlerdir. Özellikle Türk Cumhuriyetlerinde yaşayan varlıklı kesim için Türkiye yeni bir sağlık hizmetleri sağlayıcısı olabilir. Bu durum Orta Doğu ülkeleri için de geçerlidir. Bu coğrafyalarda tarihi, dinsel ve kültürel bağların kullanılarak tanıtım ve pazarlama yapılması

Türkiye açısından sağlık turiz-mini geliştirecek bir unsurdur.

ABD vatandaşları için ise sağlık hizmeti alınabilecek destinas-yonlar açısından Meksika, Güney Amerika ülkeleri, Hindistan ve Tayland ön plana çıkmaktadır. Amerikalı hastalar için yurt dı-şındaki tedavi olmayı cazip hale getiren unsurlar, düşük maliyetli tedavi olma imkanı, yüksek kali-teli sağlık merkezlerinde hizmet almak, sağlık hizmeti yanında bulunduğu ülkede turistik faali-yetler de yapmak, sigorta kap-samında olmayan tedavilerin yaptırılabilmesi, gizli operasyon-lar (cinsiyet değişimi, tüp bebek vb.) olarak sayılabilir. Dünyadaki sağlık merkezleri ve hastaneler 80 ülkede faaliyet gösteren Joint Commission International (JCI) kurumuna akredite olma çabası içindedir. Bu kuruma üye sağlık kuruluşları daha güvenilir ola-rak kabul edilmektedir. 2010 yılı itibariyle 44 ülkede 344 kuruluş bu kuruma akredite olmuştur. Türkiye’den 42 sağlık kurulu-şu JCI onaylıdır ve bu ülkemiz için büyük bir avantajdır.

TÜRKİYE’DE SAĞLIK TU-RİZMİNİN GELİŞİMİ

Türkiye 2010 yılında yaklaşık 29 milyon turist ağırlayarak yak-laşık 18 milyar dolar gelir elde etmiştir. 2010 yılında yaklaşık 10 milyon turist sağlık turizmi için Türkiye’ye gelmiştir. Sağlık turizmi sektörü her yıl %6 ile % 12 arasında büyümektedir. Son yıllarda dünyanın farklı ülkele-rinden çok sayıda hasta tedavi için Türkiye’deki özel sağlık kuruluşlarını tercih ettiği gö-rülmektedir. Bunun en önemli nedeni, orijin ülkelerde çağdaş yöntemlerle gerçekleştirilen tıbbi operasyonların ülkemizde de uygun fiyatlarla yapılmasıdır.

Plastik ve estetik cerrahi, saç ektirme, göz ameliyatları, tüp bebek, açık kalp ameliyatı, deri hastalıkları, check up, kanser tedavileri, kulak burun boğaz, diyaliz ve kalp-damar cerrahi-si, jinekoloji, beyin cerrahisi, ortopedi, diş, spa, fizik tedavi rehabilitasyon gibi hemen her dal için gelen yabancı hastalar gerek düşük maliyet, gerekse

Page 91: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

91

yüksek kalite ve teknoloji stan-dartları nedeniyle Türk sağlık kuruluşlarını tercih etmektedir.

Türkiye’deki merkezler ABD ve Avrupa’daki gelişmeleri çok yakından takip etmektedir. Türk doktorlarının başarıları da dünya ülkeleri tarafından izlenmekte-dir. Türkiye medikal turizmi ile temel hedef; gelen hastaların ve ailelerinin, bedenen ve ruhen sağlık hizmeti almalarını, tedavi oldukları bölgede turizm po-tansiyelinden yararlanmalarını sağlamak olmalıdır. Bu konuda en önemli gelişme, Kayseri’de bir özel Göz Merkezi ile ICC-T Ajansının ortak geliştirdiği bir projedir. Uzman bir seyahat acentesi aracılığı ile ABD ve Avrupa’dan düzenlenecek tur paketleri sayesinde 4-8 bin Avro arası bedellerle lasik operasyon-lar yapılması ve tedavi sırasında da 5 günlük bir tur hizmeti su-

nulması planlanmıştır. Bu turlara dâhil hizmetlerde Kapadokya gezisi, kayak olanakları ve kültür vb. gezileri de yer almaktadır. Bu örnek de medikal turizm ile diğer turizm türlerinin nasıl entegre edilebileceğini göstermektedir.

Ülkemizde medikal turizm bir-çok bölgede termal turizmi ile birlikte yürütülebilmektedir ve bu da ülkemizin çok önemli bir avantajıdır. Özellikle kaplıcaların birçok rahatsızlığı tedavi edici etkisi bu birlikteliği kolaylaştır-maktadır. Konu ile ilgili uzman-ların değerlendirmelerine göre, ülkemize gelen hastaların büyük bir çoğunluğu Avrupa’dan gel-mektedir. Bunlardan göz ameli-yatı için Türkiye’yi tercih eden turistler ülkede ortalama 4-5 gün kalmaktadır. Sadece göz ameli-yatı için gelen hastalar ülkemi-ze ortalama 2.500 Avro döviz bırakmaktadır. Türkiye’ye tedavi

için gelen hastaların önemli bir bölümü göz rahatsızlıkları için, ikinci sırada da kısırlık tedavisi için gelmektedir. Ülkemiz açısın-dan medikal turizmde kişi başına ortalama harcamanın ortalama 2.500 dolar olduğu ve tatil turiz-mi ortalamasının da 650 dolar olduğu düşünüldüğünde medikal pazarın ne kadar önemli olduğu kolayca anlaşılmaktadır. Ülke-mizde medikal turizm konusun-da çok önemli yatırımlar yapan bir Göz Hastanesi Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı’nın beyanına göre bu grup 2008 yılında 20.000 yabancı has-tayı tedavi etmiştir ve 2009 yılında bu rakamın 40.000’e çıkması beklenmektedir. Bu grup tedavi amaçlı hastala-ra 7-15 günlük tatil paketleri satmayı da planlamaktadır.

kanakça: www.saglikturizmi.gov.tr, BAKA ‘Sağlık Turizmi Sektör Raporu’

Page 92: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

92

K O N S E P T O T E L

LIMAK THERMAL BOUTIQUE HOTEL

Tarihin derinliklerinden yansıyan huzur ve sağlık

Page 93: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

93

LIMAK THERMAL Turizm sektöründe eşsiz projelere imza atan Limak Turizm Grubu’nun önemli otellerinden Yalova Limak Thermal Boutique Hotel, butik otel konseptiyle fark yaratıyor.

Page 94: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Türkiye’nin turizm sektöründeki en önemli oyuncularından Limak Turizm Grubu’na bağlı Yalova’daki Limak Thermal Boutique

Hotel, tarihten bugüne taşıdığı değerler ve farklı mimarisiyle dikkat çekiyor. Modern otelcilik ve geleneksel termal turizm anlayışının Limak Gru-bunun turizm tecrübesiyle harmanlanması sonucu 19. yüzyıl mimarisinin estetik anlayışına ve modern konforun tüm gereklerine sahip, Türkiye’nin ilk termal konseptli butik oteli olan Limak Thermal Boutique Hotel’in ilkleri bununla sınırlı değil. Otel restore edilmeden önceki yıllarda da Atatürk’ün 19 Ağustos 1929 tarihinde Yalova’ya yaptığı ilk ziya-

rette kendisi tarafından son derece beğenilmiş ve otelin değerlendirilmesi emri verilmiştir. Otel bu emir üzerine tekrardan yenilenerek hizmete açıl-mış ve Cumhuriyet tarihinin ilk turizm yatırımı olarak yine tarihte bir ilk olarak kaydedilmiştir.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk misafiri olduğu, bahçesinde arkadaşlarıyla tav-la oynadığı, Köşk Restoranında kahvesini yu-dumladığı, yerli ve yabancı birçok misafirini ağırladığı her köşesinin ayrı bir tarih ve este-tik koktuğu Limak Thermal, misafirlerini ma-ziye doğru eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor.

94

İlk misafiri Mustafa Kemal Atatürk...

K O N S E P T O T E L

Page 95: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

95

Limak Turizm Grubu Koor-dinatörü K. Kaan Kavaloğlu, tarihi görüntüsü ile özel anlar yaşatan otel ile farklı bir ala-na adım attıklarını belirtir-ken, otelin önemini: “Bu otel Mustafa Kemal Atatürk’ün anılarını taşıyan ve bizim için değeri çok yüksek olan bir mekân. Bu nedenle bir otelden daha fazla anlam taşıyor. Misafirlerimize tarihi değerlerimizi hatırlatan, onların huzur içerisinde vakit geçirmelerine imkân tanı-yacak bir alan oluşturmaya çalıştık” şeklinde açıklıyor.

Page 96: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Termal Yerleşim Bölgesi Yalova şehir merkezinin 12 km güney batısında ormanlık bir vadinin iki yamacındaki sıcak su kaynaklarının çevresinde yer alan, termal tedavi ve dinlenme amacı ile kulla-nılan bu bölgenin geçmişi Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine dek uzanıyor. Bu yerleşimi oluşturan tesislerin pek çoğu IX – XIII. yüzyıl-lar arasındaki dönemlerde harap olmuştur. Bölge Osmanlı döneminde de kullanılmış ve çeşitli ta-rihlerde imar faaliyetlerine girişilmiştir. Kısacası Pythia, Pythion, Therma isimleriyle tarihte anılan bu beldede Roma İmparatorluğundan, Bizans’a, Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze birçok medeniyette insanlar buranın şifalı sularıyla ve eşsiz doğal güzelliğiyle şifa bulmuştur. Cumhuri-

yet döneminde, Atatürk’ün direktifi ile bu bölge ve kaynaklar yeniden değerlendirilmeye başlan-mış ve 1929 yılından sonra yapılan yatırımlar ile bölge günümüze kadar bir termal tedavi ve din-lence merkezi olarak gelişmiş ve ünlenmiştir.

Yalova Limak Thermal Boutique Hotel, Termal Tesisleri Yerleşim Bölgesi içinde, ortasından dere geçen küçük bir vadinin kuzey yamacının tepesindeki düzlükte, Orman içinde Gökçe-dere Mahallesinin Güney Doğusunda kurul-muştur. Bu güzide beldede kurulu olan tesis şehrin karmaşasından, iş yoğunluğundan bir nebze olsun sıyrılarak bedenen ve ruhen yeni-lenmek isteyen misafirlerini beklemektedir.

K O N S E P T O T E L

96

Page 97: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

97

Page 98: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Tesis içerisinde kullanılan termal suyun nitelikleri de en az tesisin kalitesi kadar önemlidir. Osmanlılar döneminde 1892’de Cemiyet-i Tıb-biye tarafından suları incelenmiş, sularının Fransa’nın dünyaca ünlü kaplıcaları Aix Les-Bains sularına eşit olduğunun anlaşılması üzerine buraya otel ve hamam yaptırılmış-tır. Limak Thermal Boutique Hotel’ i ziyaret eden misafirler, kaynak çıkışı 66 derece olan termomineralli suyun banyo uygulamaları şeklinde roma-tizmal rahatsızlıkların kronik dönem-lerinde, yumuşak doku rahatsızlıkla-rın tedavisinde, stres bozukluğu ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsurlarından faydalanıyorlar.

K O N S E P T O T E L

98

Page 99: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

99

Page 100: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

K O N S E P T O T E L

100

Page 101: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Eşsiz mimari yapısıyla dikkat çeken ote-lin, Büyük Otel ve Büyük Gazino olarak anılan yapılarının yapım tarihi 1907 olarak bilinmektedir. Fransız bir şirket tarafından yaptırılan yapı 1. Dünya ve Kurtuluş savaşları sırasında terk edil-miştir. İlk yapım tarihinden sonra 1940’lı yıllarda müdahale görerek yenilemeler yapılmıştır. Isıtma sistemi olmadığın-dan yazlık otel olarak 1980’lere kadar kullanılmıştır. Tarihin önemli olaylarına tanıklık eden ve birçok devlet adamını ağırlayan, Büyük Otel ve Büyük Gazino 1980 yıllarında Termal’i Turizm Bankası devralınca kapatılmış, ardından Limak Holding tarafından yap işlet devret mo-deli ile alınarak Anıtlar Yüksek Kurulu denetiminde ve Gazi Üniversitesi des-teğinde 2008 yılında Rekonstrüksiyon projesi ile restore edilmiştir. Restoras-yonunda 300 kişilik uzman ekibin çalış-tığı otel, tarihi izleri yansıtan modern bir anlayışla tasarlanarak 25 yıl aradan sonra, Atatürk’ün Yalova’ya geliş yıldö-nümü olan 19 Ağustos 2010 tarihinde kapılarını misafirlerine tekrar açmıştır.

101

Page 102: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Tarihi ve doğal güzellikler içinde eşsiz bir ruhsal ve bedensel rahatlama deneyimi...

Limak Thermal Boutique Hotel, hepsi VIP standartlarda dizayn edilmiş tek-nolojinin en son imkânlarının tarihi dokuyla uyumlu şekilde kullanıldığı 48 odadan, 2 adet restauranttan, 5 adet toplantı salonundan ve spa merkezi bünyesinde termal su ile doldurulmuş açık ve kapalı havuzlardan meyda-na geliyor. Sadece tesis içerisi değil tesis dışında da özenli ve estetik bir çalışma yapılarak çevre düzenlemesi sağlanan otelin iç tasarımı kadar dış görünümü de ayrıcalığını yansıtıyor.

K O N S E P T O T E L

102

Page 103: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Otelde bulunan oda numaralarının 1881 ‘den başlayarak yana yatırılmış 8 rakamı ile sonsuzluğu simgeleyen 1938 ile bitmesi, toplantı salonla-rında burada konaklamış olan İs-met İnönü, Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir’in isimlerinin verilmesi gibi unsurlarda tesisin tarihi dokusu-na ayrı bir anlam katıyor. Atatürk’ün kahve içtiği özel köşede bugün Limak misafirlerine Türk kahvesi ikram ediliyor. Cumhuriyet tarihi-nin izlerini yansıtan bir ortamda huzurlu bir tatil vaat eden otelde her odada termal suyun verildiği özel jakuziler ve açık alanda da 100 metrekarelik termal havuz yer alıyor.

103

Page 104: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Limak Thermal Boutique Hotel içe-risindeki 1000 m2’lik alanda yer alan spa merkezi, otelin kendine özel tarihi görüntüsüne uygun bir şekilde inşa edilmiştir. M.Ö. 2000 yılında ger-çekleşen yer sarsıntısı ile Yalova’da yeryüzüne çıktığı tahmin edilen sı-cak sular, volkanik kayalıklar içinde oluşup 2200 metre derinlikten ve 66 derece sıcaklıkta yeryüzüne çıkıyor.

K O N S E P T O T E L

104

Page 105: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Pythia Thermal Spa Merkezi’nde 8 adet bakım kabini, Türk hamamı, sauna, bu-har banyosu, açık ve kapalı termal havuz-lar bulunuyor. Mistik müzikler eşliğinde Uzakdoğu’nun egzotik bakımları ve rahatla-tıcı masajlarını uygulayan merkez, uzman-larıyla cilt ve vücut bakımlarında da iddialı. Özel Pythia masajı, Bali masajı, sıcak taş masajı, reflexology, Ayurveda masajı özel-likle ilgi gören masajlar arasında yer alıyor.

105

Page 106: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

İş toplantıları için de ideal bir mekân olan otel, teknolojik açı-dan da tam donanıma sahip. Her detayın düşünüldüğü otelde toplantı salonları ça-lışırken huzurlu bir ortam sunuyor. Otelde-ki gazino binasında ise 108 kişi kapasiteli bir restaurant ve yeşillik-ler içinde bir cafe yer alıyor. Limak Thermal Boutique Hotel lezzetli yemekleri ile de unu-tulmaz anlar yaşatıyor.

K O N S E P T O T E L

106

Page 107: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

107

Page 108: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Sürdürülebilir Tedarik; bir satın alma kararı verirken, çevresel, sosyal ve etik hususların dikkate alındığı bir süreçtir. Fiyat, kalite, fonksiyo-nellik ve kullanılabilirlik geleneksel kriterlerinin ötesine baktığımızda, seçtiğiniz ürünler ve hizmetler, ra-kip ürün ile karşılaştırıldığında insan sağlığı, çevre ve toplum üzerinde az veya azaltılmış etkiye sahip hizmetleri içerir.Sürdürülebilir tedarik ilkelerinden biri yaşam döngüsünün her aşama-sında sorular sorarak “beşikten mezara” bir ürün veya hizmet sa-tın almaya yöneliktir:• Satın almanın tama-mı gereklimidir?• Ürün hammadde içerikleri nelerdir? • Hangi koşullar altın-da bunlar yapılmış?• Ürün tedarik edildiği yere gelmek için ne kadar mesafe yol katetmiş?• Nasıl kullanılır?• Bakımı varmı?• Bertaraf edilmesi nasıl sağlanacak?Konukların taleplerini karşılamak için uzak ülkelere yapılan gıda ve çok miktarda ürün ithalatı baskısı ile satın almaların, Turizm ve Otelci-lik sektörü için önemli çevresel ve sosyal etkileri olabilir.

Sürdürülebilir İhalenin Faydaları

Maliyet Tasarrufu: Satın almada sadece ilk yatırım maliyetinde ürü-nün en ucuz olması değil, uzun va-dede daha dayanıklı ve daha verimli olması maliyet tasarrufu sağlar.

İtibar Yönetimi: Sürdürülebilir tedarikçilerden sürdürülebilir mal ve hizmetlerin seçilmesi, şirketin itibarını ve müşteri sadakatini artıra-rak yeni müşteriler çekecektir.Çevresel Faydalar: Sürdürülebi-lir talep, satın almada çok önemli.

Otelin hedefleri: Daha az enerji tüketen, daha az su tüketen, daha az ambalaj kullanan ürünler ve hiz-metler seçmek olduğunda, üretim süreçleri ve tedariklerinde “yeşil” hammadde açısından çevre dostu ürünler üreten tedarikçiler teşvik edilecek, çevreye faydalı satın alma sağlanacaktır.Sürdürülebilir Tedarikte Nelere Dikkat Etmeliyiz ?Kalite: Yüksek kalite mobilya,

cihaz ve diğer ürünler arasından gerektiğinde tamiri ve bakımı

yapılarak tekrar kullanılabilir ürünlerin tercih edilmesi

malzeme atığını da azaltır.Enerji Verimliliği: Baş-langıçta ilk yatırım maliye-ti olan “yeşil” aydınlatma, ısıtma ve klima seçmek daha düşük işletme maliyeti ile uzun vadede tasarruf sağlayacaktır.Tehlikeli Maddeler: Toksik madde içeren

ürünlerden kaçının. Toksik olmayan su bazlı, hipoalerje-

nik ve biyolojik temizlik ürün-leri, sıfır VOC (Volatile Organic

Compound: Uçucu Organik Bile-şenler. Normal şartlar altında havaya buharlaşan uçucu organik kimya-sal bileşenler. Birçok ülkede bazı solventler yasaklanmışi bazılarının da kullanım miktarı sınırlandırılmış durumda. Ülkemizde henüz bu konuda bir çalışma yoktur.) boya ve kimyasal madde içermeyen, zararlı olmayan alternatifleri tercih ediniz.

M I M A R C A

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK NEDİR ?Özgül Öztürk AksuA Mimarlık Mimar İTÜ ’92 - Kurucu [email protected]

.

108108

Page 109: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Doğal ve Organik: Sertifikalı organik gıda ve içecek ürünleri ve mümkünse pamuk seçinGeri Dönüştürülmüş veya Geri Dö-nüştürülebilir ürünler tercih edin.% 100 geri dönüşümlü malzemelerden yapılmış halılar vb…Tek Kullanımlık Ürünler: Biyo-bozunur ve geri dönüştürülebilir olanlar dışında tek kullanımlık ürünlerden kaçının. Kullanım ömrü kısa olmasıyla sadece çöp birikimini artıracaktır. Alternatif bir seçime gidilmeli.Personel Eğitimi: Sürdürülebi-lirlik konularında bilgi, bilinç ve anlayış kazandırmak için personel eğitilmeli, denetlenmeli.1- Sürdürülebilir Tedarik Poli-tikası Nasıl Uygulanmalı ?• Sürdürülebilir bir satın alma politikası oluşturmalı: Kolay, basit, anlaşılır ve genel sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyen açık bir po-litika beyanı gerekir. Otel satın alma kriterlerini listeler.2- Yürürlüğe Koyma• Öncelikli alımların belirlenmesi. Mümkünse toplu alımların yapıl-ması• Politikanın uygulanabilmesi için yetkili kişi ve kaynaklar belirlenme-lidir. Standartların güncellenmesi için, tedarikçi ve personel eğitimini koordine etmeli, zamanla tedarikçi performansının değerlendirilmesi gerekir.• Tedarikçiler ve taşeronlarla; yüz yüze brifing ve atölyeler düzenle-mek, beklentileri net ortaya koymak.• Satın alma ve sözleşme prosedürle-ri içine sürdürülebilirlik kriterlerini ekleyin. Sözleşme maddeleri çevre-sel veya sosyal konuları da içermesi için kullanılabilir, örneğin: mal tra-fiğinin yoğun olduğu saatler dışında teslim edilmesi şartı veya tedarikçi-nin malı geri aldığında ambalajıyla beraber geri alması …3- Ürün ve hizmetlerin seçilmesi• Tedarikçinin kendi çevresel veya sosyal hedefleri, kriterleri var mı?• Çevresel ve sosyal mevzuatı ile uyumlu musunuz?• Tedarikçinin ürünü ISO 14001 sertifikalı mıdır?

• Atık yönetimi, enerji tüketimi vs. bilgilerini değerlendirerek, en iyi performansa sahip tedarikçiyi belir-leyebilirsiniz.Hammadde• Hammadde içeriğinde çevreye herhangi bir zarar var mı?• Eğer var ise, çevreye olan zararını en aza indirmek için uygun önlem alınmış mı?• Ayrıştırıldıklarında çevreye zararı var mı?Üretim• Üreticinin bir çevre politikası ve programı var mı?• Üretim süreci, yüksek enerji girdisi içeriyor mu?

• Atık üretiyor ise azaltma çabası için ne yapılmıştır?• Üretim sırasında çıkan karbon emisyonlarını dengelemek için ne yapılıyor?Nakliye ve Teslimat• Ürün, imalatçı/tedarikçiden otele gelmesi için uzun bir seyahat etmek zorunda mıdır?• Bu mesafe boyunca kullanılan ulaşımın en verimli yolu nedir?• Taşıma sırasında oluşabilecek her-hangi bir tehlike var mı?• Ambalajı en aza indirgemek için bir şey yapılmış mı?• Tedarikçi, ambalajı tekrar kullanım veya geridönüşüm için topluyor mu?

109109

Page 110: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Kullanım• Ürünün enerji verimlilik oranı var mı?• Su tüketimini aza indiriyor mu?• İç hava kalitesi üzerinde olumsuz bir etkisi var mı?• Yedek parça, servis gerektiğinde uzun mesafe seyahat etmek zorunda mı?• Değişimden önce, yeterli bir servis hizmeti var mı?Kullanım Ömrü Sona Erdiğinde• Ürünün kullanım ömrü sona erdi-ğinde çevreye bir tehdit var mı?• Güvenli bertarafı için herhangi bir özel ihtiyaç var mı?• Malzemenin tamamını, bir kısmını ya da çoğunu tekrar geri kullanabi-lirmiyiz?• Malzemenin tamamı, bir kısmı ya da çoğu geri dönüşüm mü?

• Bu geri dönüşüm veya yeniden kullanım için, tedarikçi ürünü iade alıyor mu?İzleme İlerlemeTedarikçilerin performansını izle-mek için üçüncü taraf doğrulaması, ya da bir dış denetim gerekir. İlerle-meyi değerlendirmek, olası sıkıntı-ları öngörüp tedarikçiler ile düzenli görüşerek geribildirim ile iletişimde kalmak ve son olarak rapor hazırla-yarak, hazırladığınız sürdürülebilir raporu tedarikçinizle de iletişime geçerek sunmanız izleme, ilerleme için faydalı olacaktır. İşbirlikleri ve OrtaklıklarSürdürülebilir Satın alma için Otel Tedarikçiler; Mimarlık firmaları, Sa-tın alma şirketleri ve Sürdürülebilir-lik uzmanları ile birlikte çalışmalıdır.

Küreselleşme, gittikçe artan reka-bet, çevresel yasalar, müşteri bilinci, organizasyonların sosyal ve toplum-

sal sorumlulukları gibi güdüleyici etkenlerden dolayı, “yeşil yönetim yaklaşımı” organizasyonların faali-yetlerinde yer almaya başlamıştır. Et-kin bir sürdürülebilir satın almanın otel işletmesine getirileri pek çoktur. Oteller ve tüm şirketler uygula-malarına yeşil yaklaşımını katarak maliyetlerini azaltarak verimliliğini artırabilir, ürünlerinin kalitelerinde iyileşmeler sağlayabilir. Toplumla ilişkisini güçlendirerek pazar payla-rını artırabilir. Kaynakça : • Sorumlu Satınalma Network - http://www.responsiblepurchasing.org/purcha-sing_guides/all/cost_quality_supply/• ISO 14000 Çevre Yönetim - http://www.iso.org/iso/home/standards/mana-gement-standards/iso14000.htm• Yeşil Oteller, Sürdürülebilir Turizm ve Eko Seyahathttp://www.greenhotelier.org/category/destinations/europe/• Yeşil Tedarik Zincir Yönetimi/Prof.Dr.Gülçin Büyüközkan - http://www.gulcinbuyukozkan.net/ytzy8.pdf

110

Page 111: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 112: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

LÜKSÜN VE KONFORUN BİR SANAT ŞAHESERİNE DÖNÜŞTÜĞÜ, GÖZ KAMAŞTIRAN OTEL

A Y I N O T E L I.

112

CORNELIA DIAMOND

Page 113: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

LÜKSÜN VE KONFORUN BİR SANAT ŞAHESERİNE DÖNÜŞTÜĞÜ, GÖZ KAMAŞTIRAN OTEL

113

CORNELIA DIAMOND

Page 114: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N O T E L I.

Türkiye turizminin can damarı, cennet şehir Antalya’nın en güzel böl-gelerinden Belek’te bulunan Cornelia Dimaond tasarımıyla, odalarıyla, hizmetleriyle bir elmas kadar değerli ve göz kamaştırıcı... Bölgenin en iddialı oteli olan Cornelia Diamond Golf Resort & Spa, her detayıyla misafirleri için tatili, unutulmaz ve nefes kesi-ci bir sanat yapıtına dönüştürüyor.

114

Page 115: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

115

Page 116: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

116

A Y I N O T E L I.

Page 117: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

117

İYİ YAŞAMA SANATIKişiye özel rafine hizmet, birinci sı-nıf insan kaynağı ile verilir görüşüyle Cornelia Diamond, sanatı sadece de-korasyonuna, tasarımına değil en başta hizmetlerine yansıtarak misafirlerine bir hizmet sanatı sunuyor. Misafirler göz alıcı lüks ve konforun ışıltılı buluş-masıyla tatilin tadını çıkarırken, hizmet sanatının en iyi örneğine de burada tanıklık ediyorlar. Belek’in en en iddialı ve trendy oteli Cornelia Diamond Golf Resort & Spa, misafirlerine; görkemli havuzları, vücudu olduğu kadar ruhu da yenileyen muhteşem Crassula SPA’sı, çocuk dünyası, 9 A’la Carte Restaurantı, 27 delikli Cornelia Golf Club Nick Faldo Championship Golf Course, eşsiz spor ve eğlence olanakları ile büyülü bir dün-yanın kapılarını açıyor. Otelin, büyüklüğü 42-50 m² olan odala-rının tümünde standart özellikler mev-cut olup, tüm odalarda balkon bulun-maktadır. Misafirlerin her türlü ihtiyacı göz önüne alınarak tasarlanmış, ayrıca-lığı her anda hissedebilecekleri odalarda kasa, merkezi klima, telefon, küvet ve duş, bornoz ve terlik, minibar, internet bağlantısı, müzik yayınlı ve interaktif sistemli uydu LCD televizyon, Pay TV yer alıyor. Her türlü ihtiyacın en ince detayına kadar düşünüldüğü Cornelia Diamond Golf Resort & Spa’nın muh-teşem odalarında lüksün ve konforun bir sanat gibi işlendiği detayları eşsiz bir tatil keyfi sunuyor.İki ayrı bölümden oluşan Bahçe Aile odalarında iki yatak odası, 2 banyo (1 küvetli, 1 duşlu) ve standart özelliklerin yanı sıra, 1 de teras mevcuttur. Havuza direk çıkışı olan 1 french bed ve 1 twin bed odadan oluşan 80 m² lik Göl Aile odaları ise iki ayrı bölümden oluşuyor. Her odada iki yatak odası (ara kapılı), 2 banyo (1 küvetli, 1 duşlu) ve teras bulunmaktadır. Terastan direk havuza girilebilen Göl Aile odalarının tümü ana bina içerisinde yer alıyor ve teraslarında şezlong ve şemsiyeler bulunuyor.

Page 118: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

118

A Y I N O T E L I.

Page 119: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

119

Cornelia Diamond’un birbirinden ayrıcalıklı süit odaları ise lüksün ve konforun mükemmel uyumunu yansıtıyor. 65m² lik 2 farklı golf süitte standart özelliklerin yanı sıra geniş teras, yatak odası ve oturma odası ayrıca diğer oda tipinde 2 adet yatak odasıyla bu suitlerde misafirler zengin ikramlar eşliğinde bahçe manzarasının tadını doyasıya çıkarıyor. 1 adet french bed yatak odası ve 1 oturma odasından oluşan 80 m² büyük-lüğündeki Blue suitlerde jakuzili banyo, ev sineması, bar ve mutfak set-uplar misafirlerin konforu için tüm ayrıntılarıyla düşünülmüş. 2 balkonunun bir tarafında oturma düzeni, diğer tarafında ise şezlonglar olan Blue Suittin VIP konsepti ve özel ikramlarla misafirler eşsiz bir ortamda tatil yapmanın ayrıcalı-ğını yaşıyor.Misafirlerin her türlü ihtiyacının düşünüldüğü Diamond suit-ler 310m² olup, giriş katı; özel havuz, oturma odası ve yemek odasından oluşuyor. İkinci kat ise 1 french bed yatak odası, 1 twin bed yatak odasından oluşuyor. İki kat arasında 1 adet hizmetli odası bulunan Diamond suitlerde, her odada 2 banyo (jakuzili) ayrıca 1.katta duşa kabin, sauna, ev sineması, özel kasa, özel bar (ithal içkiler dahil), mini-mutfak, terasta şezlong ve şemsiyeler, alt kattaki suitlerde terastan direk havuz bağlan-tısı bulunuyor. Otelin geneline hakim bir alanda konumlanan Diamond Suitler, özel VIP konsepti ve tüm servislerde rezer-vasyon önceliğine de sahiptir.Amber ve Safir isimli dubleks göl villaları, 160 m² büyüklüğün-de olup 1 adet french bed yatak odası, 2 adet twin bed yatak odası, 3 banyo (hepsi şok duşlu, 2’si jakuzili küvet), oturma oda-sı ve mini-mutfaktan oluşuyor. Özel set-up’lar ve VIP konsept uygulanan villaların toplam 4 adet terası olup, birinci kattan direk havuza çıkışı bulunuyor.100 m2 büyüklüğündeki Lapis dubleks Göl Evleri; 1 oturma odası, mini mutfak (ocak, buzdolabı, lavabo), 2 yatak odası (French bed - twin bed), çalışma masası, 2 müzik yayınlı ve interaktif sistemli uydu LCD televizyon, minibar, bir banyoda Jakuzili küvet, diğerinde şok duş, tuvalet, teraslarda şezlonglar ve şemsiye, masa ve sandalyelerden oluşan oturma grubuna sahip...Turkuaz Göl Evi de 100 m2 büyüklüğünde olup, 2 twin bed ve 1 adet french bed yatak odasından oluşuyor. Havuza direkt bağlantılı olup, terasta şezlong ve şemsiyeleri ayrıca her odada çalışma masası, müzik yayınlı ve interaktif sistemli uydu LCD televizyon, Pay TV, minibar, özel kasa, 2 banyo tuvalet, direk hat telefon, internet bağlantısı ve teras bulunuyor. VIP konsept uygulanmakla beraber özel ikramların da sunulduğu Göl Evle-ri, ana binaya tüp geçitle bağlanıyor ve terastan direkt havuza çıkılıyor.

Page 120: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N O T E L I.

120

Page 121: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

121

Otelin en lüks odası olan Presidential Suite, en üst katta ve muazzam bir deniz manzarasına bakıyor. 700 m² alana sahip odanın içinde, 3 adet yatak odası, 1 adet çalışma odası, 1 adet tam teçhizatlı mutfak, 1 adet oturma odası, 1 adet salon içinde kokteyl ve lounge alanı 10’lu yemek grubu ile beraber, jakuzili yüzme havu-zu, 1 adet deniz manzaralı jakuzi, 1 adet sauna, 4 adet banyo, spor köşesi, 2 adet ayrı güneş-lenme terası ve 1 adet direk deniz manzaralı oturma köşeli balkonu ile kendi içinde bir yaşam alanı sunmaktadır. Suite odanın orta-sında güneş ışınları altında 40m² genişliğindeki jakuzili ısıtmalı havuzu, ahşap parke kaplı çev-re alanıyla kış vaktinde bile konuklarına havuz keyfini yaşatıyor. Terasa açılan bölümünden otelin kaptan köşkü izlenimini veren tesisin en tepe noktasından kuşbakışı, Akdeniz manza-rasının nefes kesen büyüsü, Presidential Suite misafirlerinin ayrıcalığı.

Page 122: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N O T E L I.

122

Enfes tatlarla dolu 1 Ana Restaurant, 1 Snack Restaurant ve dünya mutfaklarından seçkin örnekler veren 9 A’La Carte Restaurantıyla Cornelia Diamond misafirleri için en özel ve seçkin lezzetleri sunuyor. Suşi’den Osmanlı mutfağının oryantal tatlarına, deniz ürünlerinden av etlerine, Anadolu’nun yöresel yemeklerinden İtalyan klasiklerine çok geniş bir yelpazede yepyeni lezzetlerle tanışan misafirler tatillerinin tadını doya doya çıkarıyor. A’la Carte Restaurantlarda, eşsiz yemek sunumlarının yanı sıra, her gün farklı bir deneyim yaşatmayı amaçlayan etkileyici atmosferleriyle de iddialı. Mevsimine göre değişik tat-larda hizmet veren ve 1’i 24 saat açık, geniş yerli ve yabancı içki seçenekleri sunan 10 ayrı barıyla Cornelia Diamond misafirleri, geleneksel Türk misafirperverliğinde, çağın getirdiği tekniklerle hazırlanan muhteşem yemekler ve etkile-yici atmosferle buluşuyor.

ETKİLEYİCİ BİR ATMOSFER, UNUTULMAZ LEZZETLER, KUSURSUZ HİZMET…

Page 123: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

123

NEFES KESEN GÖSTERİLERCornelia Diamond, misafirlerine sunduğu konforun ve lük-sün yanı sıra, en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm misa-firleri için müthiş deneyimler ve eğlence ile dolu bir tatili de garantiliyor. Beden ve ruhun bir bütün olarak coşması ve her anın unutulmaz olması için, hizmet sanatının ustalarından oluşan ekip otelin dört köşesinde misafirleri bekliyor. Corne-lia Diamond Golf Resort & Spa animasyon ekibi, gündüz ve gece düzenledikleri ilginç aktiviteler, göz kamaştıran gösteri-ler, sürekli değişen zengin programları ile misafirlere tatilleri boyunca, eğlence dünyasının kapılarını açıyor. Dünyanın genç yetenekleri, dansçıları, akrobatları, ünlü grupları gece-lere renk katıyor. Otelin 250 metre uzunluğunda, 55 metre genişliğindeki özel plajı, Akdeniz’in berrak sularının tadını çıkarmak isteyenler için... Plajdan denize uzanan toplam 1150 metrekarelik iskele alanı ise deniz keyfini maksimuma çıkarıyor.Otelde çocuklar için de bambaşka bir tatil deneyimi sunulu-yor. Sular altından çıkıp, tekrar vücut bulan Atlantis, minik-lere konusunda uzman ekibi ile hayal bile edemeyecekleri anlar yaşatıyor. Atlantis Çocuk Dünyası; çocuk havuzları, kapalı ve açık oyun alanları, lunapark, su kaydırakları gibi pek çok olanağı sunan 4000 metrekarelik özel bir alanda hizmet veriyor. Deneyimli animatörler eşliğinde çocuklar gün boyu yaşlarına uygun yaratıcı ve eğlenceli aktivitelere katılabiliyor. Mini sinema, oyun odaları, spor alanı, mini kulüp alanının içinde bulunan yüzme havuzları, su parkı, elektronik oyunlar, playstation, tren ve atlıkarıncadan oluşan mini bir lunapark gibi çeşitli olanaklar ve neşeli bir atmosfer çocukları her an büyülüyor. Otelde ayrıca kendilerine biraz özel zaman ayır-mak isteyen aileler için bebek bakımı hizmeti de veriliyor.

Page 124: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N O T E L I.

124

Page 125: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

125

SPOR, EGZERSİZ, AKTİVİTE VE KEYİF DOLU ANLAROtelde birçok spora olanak sağlayan sahalar da bulunuyor. FIFA standartlarında, “Bermu-da 419’’ tipi özel çimle donatılmış 3 profes-yonel Futbol Sahası (68 m x 110 m; birinin antreman sahası mevcuttur). Her bir saha için 4’lü ışıklandırma sistemi 800m uzunluğunda 3m genişliğinden koşu yolu (saha etrafında). FIFA standartlarında drenaj (su arıtımı) ve sulama otomasyon sistemi. 2 Yedek kulübesi, Portatif tribün, Soyunma odaları, Duş kabin-leri, Masaj odaları, Malzeme odası, Park alanı ile futbol sahaları göz dolduruyor.

ITF (International Tennis Federation) stan-dartlarında 1 adet Merkez Kort olmak üzere 7 adet toprak zemin kort (36 m x 18m). ITF standartlarında 2 adet sert zemin ve 1 adet suni çim kort (36 m x 18 m). Her bir tenis kortu için 6’lı ışıklandırma sistemi. Bütün te-nis kortları arasında seperasyon. Tenis kortla-rının ortasında oyuncuların veya izleyicilerin faydalanabileceği kapalı mekan, kafeterya (soft içecekler ücretsiz). Duş ve WC, Tenis ekipmanları (tenis raketi, top vb.). Beden Eğitimi ve Spor Akademisi, tenis ihtisas bölümü antrenörleri tarafından tenis dersleri ve animasyonları. Cornelia Diamond Golf Resort & Spa’dan yürüyüş mesafesinde, fıstık çamı ormanı içinde, doğal kum alanları ile dünyanın en iyi golf sahalarından biri misafir-lerini bekliyor; Cornelia Golf Club Nick Faldo Championship Golf Course. 1.400.000 metre-kare alan üzerinde tasarlanan bu özel saha 27 delikten oluşuyor. Dünyaca ünlü Profesyonel Golf oyuncusu ve saha mimarı Nick Faldo ta-rafından tasarlanan 27 delikli golf sahamızda 3 farklı kombinasyonda oynama imkânı sağlı-yor. Golfe yeni başlayanlar için mükemmel bir okul olarak hizmet veren David Leadbetter liderliğindeki Golf Akademisi, 4800 metre-karelik Club House, Club House Restorant ve Bar, dünyaca ünlü markaların bulunduğu Pro Shop mağazası, Cornelia Golf Club Nick Faldo Golf Sahası dahilinde sunulan olanaklar arasında.

Page 126: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Cornelia Diamond Crassula Spa, alışılagelmiş spa terapilerinin ötesinde bedeni ve ruhu din-lendirmek ve doğanın sunduğu tüm olanaklarla misafirlerine eşsiz bir yenilenme deneyimi ya-şatmak için bekliyor. Crassula Spa, 5000 metre-karelik bir alanda, Spa Relax, Spa Luxury ve Spa Private olarak adlandırılan üç ayrı bölümden oluşuyor. Alışılagelmiş spa terapilerinin öte-sinde, daha sağlıklı ve yüksek yaşam kalitesine ulaştırmak için özel olarak tasarlanan Crassula SPA’da, farklı sıcaklıklarda saunalar, özel duşlar ile geleneksel Türk Hamamı, Crassula Spa mi-safirlerin yararlanabileceği hizmetler arasında... Ayrıca Crassula SPA merkezinin farklı bölgele-rinde, değişik atmosferlerde dinlenme köşeleri bulunuyor. Crassula SPA’da, misafirlere “Zen felsefesi” ile bezeli Uzakdoğu masajları, Sultan bakımları, yirmidört ayar gerçek altınla yapılan terapiler gibi lüks bakımlar, holistik terapiler, doğal özlü güzellik bakımları ve ayrıca su üzeri-ne kurulu Bali evlerinde, açık havada Uzakdoğu masajları uygulanıyor.

126

A Y I N O T E L I.

Page 127: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

127

Toplantı ve organizasyonlar için de Cornelia Diamond Golf Resort & Spa, 7 adet deği-şik kapasitede toplam 2000 kişilik toplantı salonu ve 1500 kişilik 3’e bölünebilen ana salon dışında, 5 adet değişik kapasitede çok amaçlı toplantı salonu da bulunuyor. Ayrıca 3 adet ofis, Resepsiyon, her türlü teknik ge-reksinimi karşılayabilecek modern alt yapı-sıyla en özel organizasyonlar için her zaman hazır. Etkileyici bir toplantı için gereken her şey Cornelia Diamond’da.

Page 128: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N O T E L I.

128

AZURE VİLLALARI

Page 129: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

129

DOĞANIN SEÇKİN GÜZELLİKLERİNİN SINIRSIZ YAŞANACAĞI VİLLALAR...

Akdeniz’in engin mavisi ve Belek ormanlarının yeşiliyle misafirlerine bambaşka bir tatil dene-yimi yaşatmak için tasarlanan yepyeni Azure Villaları, seçkin bir yaşam sunuyor. Akdeniz’in derinliklerinden gelen eşsiz deniz suyu ile dol-duran havuzlar, Golf sahasının çimlerinin bittiği yerde başlayan orman misafirlerini bekliyor. Azure Villa sakinleri; konfordan vazgeçmeyen, rahatlığa ve doğanın yakınlığına önem veren, kendilerini en seçkin ve özel hizmetlerle şımart-maktan keyif alan, tatili tüm renkleri ile yaşama-yı bilen özel insanlardır. Azure misafirleri, özel olarak tasarlanmış restoran ve barda dünya mut-faklarının en seçkin lezzetlerini tadıyor, keyifle kendileri için hazırlanan içkileri yudumluyor ve kendilerini şımartmanın keyfini çıkarıyor.Seçkin misafirlerine kusursuz konforu yaşatmak için tasarlanan Azure Villaları, 26 adet villa 2 yatak odası ile salondan oluşuyor (180 m² - 230 m²), 3 yatak odası + 1 salondan oluşan (220 m² - 310 m²) 7 villa ise bu seçkin mutluluğu kalabalık ailelerin de yaşamasına imkân tanıyor. Tüm vil-lalar dublex olup bazılarında tüm yatak odaları üst katta iken, diğerlerinde ise çocuk yatak odası alt katta, ebeveyn odası üst katta bulunuyor. Tüm villalar ikiz özelliğinde olup gerektiğinde ortak kullanılabiliyorlar. Engelli misafirler için tek katlı bir villa bulunuyor. Seçkin bir yaşamın tüm pırıltıları Azure Villalarında saklı...

Page 130: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

AYIN OTELİNDE İMZASI OLAN TEDARİKÇİLER“Ayın Oteli Cornelia Diamond’da ürünleriyle, hizmetleriyle, sanatlarıyla, projeleriyle yer alan sektörün öncü markaları olan “Ayın Tedarikçileri” ile tanışalım.

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

130

Page 131: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

131

Page 132: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Turizm sektöründe başarılı işlere imza atarak, Cornelia Diamond Hotel’i de güçlü referansları arasına alan Proses, 1978 yılından beri, merkezi sistem ısıtma, soğutma, havalandırma, yangınla mücadele sistemleri, sıcak ve soğuk su tesisatları, arıtma ve su şartlandırma sistemleri, buhar ve çamaşırhane sistemleri, otomasyon işleri projelendirme ve taahhüt işleri konularında; otel, iş merkezleri, okul, hastane ve endüstriyel tesislere hizmet vermektedir. Dünyadaki en yeni teknolojileri, standart ve yönetmelikleri yakından takip ederek başarılı işlere imza atan şirket, özellikle enerji ve enerji geri kazanım konularının öncelikte olduğu projeleriyle öne çıkmaktadır. Firmanın faaliyet alanlarının %80’ini turizm yatırımları, tadilat ve revizyonları alırken %20’lik dilimini iş merkezleri ve endüstriyel tesis yatırımları oluşturmaktadır. Proses, sürekli yenilenen araç filosu ve teorik bilgisi ile birlikte pratik bilgisini de her geçen gün geliştiren teknik kadrosuyla daha iyi hizmet vermeyi amaç haline getirmiştir.

PROSESİKLİMLENDİRME ve HAVALANDIRMADA UZMAN

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

132

Page 133: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

PROSES

133

Page 134: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

ŞALL COLLECTIONHAYALLERİNİZ GERÇEĞİMİZİN HAMMADDESİDİR 30 yılı aşan bir süre önce Ankara’da bir aile şirketi olarak ‘Döşemelik Kumaş’ üretimiyle faaliyetine başlayan şirket, zaman içerisinde, piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda, hem ürünlerini hem de çalışma alanlarını genişleterek ve güncelleyerek, dinamizmini hep korumuştur.

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

134

Page 135: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Bugün Türkiye’nin büyük şehirlerinde şubeleri olan, yurtdışında da hizmet veren, satış ve hizmet kalitesini sürekli artıran lider bir firma konumuna gelmiştir. Ürün kapsamı; Döşemelik Kumaş, Perde, ipek, Saçak Püskül (Perde aksesuarı), İp Perde, Duvar kâğıdı, tasarım ev ve otel tekstili v.b.’dır.

Kabına sığmayan yenilenme ve gelişme isteği, Şall Collection’ı, döşemelik kumaş üretiminin yanı sıra ‘Mobilya, Perde ve Aksesuarları ve Uygulamaları’ alanında da öncü bir noktaya taşımıştır. Bu altyapı ile otel, ofis, konut ve restaurant gibi birimlerin iç mekânlarının A’dan Z’ye tekstili, dekorasyonu ve projelendirilmesini de üstlenerek, 25 yılı aşkın bir süredir bu kulvarda hizmet vermektedir. Türkiye de ve yurt dışında birçok tanınmış ve otelcilik alanında başarılarını kanıtlamış otele tekstil alanında hizmet veren Şall Collection’ın misyonu kaliteyi, uygun fiyat ve hizmetle harmanlayıp, hem toptan hem de parçalı alım yapan müşterilerine ulaştırabilmektir. Bir çok güçlü referansıyla birlikte, estetiği, kalitesi ve sektördeki uzun yıllara dayanan profesyonelliğiyle Şall Collection, Cornelia Diamond’un da tercihi olmuştur.

135

Page 136: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

1995 yılından beri endüstriyel soğutma sistem çözümleriyle başta turizm tesisleri olmak üzere tüm kamu kurum kuruluşlarına, hastanelere, okullara, toplu konutlara hizmet sunan Meytek Group, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 12.000m2’lik fabrikasında faaliyet gösteriyor. Ar-Ge çalışmalarıyla yeni ürün teknolojileri geliştirirken, tamamen kendi mühendislik çalışmalarıyla kurduğu ve ürettiği endüstriyel sistem çözümlerinin uygulama ve uygulama sonrası servis hizmetleriyle sektörün öncü firmalarından biri olarak anılıyor.

Konfor ve verimlilik ihtiyacını, içerisinde yüksek performans ve yatırımcı dostu teknolojiler barındıran Profcold sistemleri, Türkiye’de ilk olarak tasarlanan ve üretilen “Inverter teknolojisi” sayesinde, tesislerde %70’e varan enerji tasarrufu ve yüksek kazanç sağlıyor. Kalite ve inovasyon ilkeleriyle konaklama tesislerine yönelik hazırlanan, üretilen ve uygulanan projelerle; teknolojisini ve teknoloji tasarım gücünü kanıtlıyor.

Her türlü hava şartlarında ve coğrafi koşullarda yüksek performans sağlayan Profcold Endüstriyel Soğutma Sistemleri, aynı zamanda ileri teknoloji ve mühendisliğin akılcı birleşimiyle oluşturulan sistem çözümleriyle de “sürdürülebilir enerji” ilkelerini koruyor.

Meytek Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yücel, turizm sektöründe marka tercihi olduklarını ve “Cornelia Diamond Golf Resort & Spa” için de endüstriyel soğutma sistem çözümlerini gerçekleştirdiklerini belirtiyor.

Yücel, tesisin öncelikli konfor beklentisini karşılamak için titizlikle çalıştıklarını, ana mutfakta, ana depolarda ve sahil barlarında 3 adet merkezi olmak üzere toplamda 44 adet soğuk oda cihaz sistem kurulumlarını, panel ve kapılarının imalatını üstlendiklerinin altını çiziyor.

Turizm sektörünün, kusursuz hizmet sunabilmeleri için iklimlendirmenin ve soğutma sistemlerinin önemine değinerek, şirket olarak en büyük hedeflerinin rahat ve problemsiz işleyen projeler üretip uygulamanın önemine değiniyor.

MEYTEK GROUPCornelia Diamond Golf Resort & Spa’nınSoğutma Sistem Çözümleri Meytek Group Güveniyle Profcold’tan...

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

136

Page 137: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

2009 yılında gerçekleştirilen; hızlı montajı, kolay kurulumu ve küçültülmüş dizaynıyla yüksek verim ve performans sağlayan VRC Plus teknolojisiyle, tesiste %42 enerji tasarrufu sağlandı. Sistemde kullanılan scroll kompresör avantajıyla tesiste sağlanan sessiz çalışma imkanının yanı sıra 1/3 oranında küçültülmüş dizaynıyla yerden de tasarruf elde edildi.

Türkiye’de ilk olarak Profcold tarafından geliştirilen VRC Plus sisteminde aynı zamanda uzaktan kontrol ve merkezi yönetim ile birden fazla ünitenin tek noktadan yerel veya internet üzerinden alarmların SMS, faks ya da e-posta olarak yetkili kişiye iletilmesi de mümkün.

137

Cornelia Diamond Golf Resort & Spa, %42 enerji tasarruflu VRC Plus’ı tercih etti.

Page 138: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

138

ALYA DERİ & KUMAŞHAYALLERİ GERÇEĞE TAŞIYAN DOKUNUŞLARCornelia Diamond’un oda ve genel mekân perdelik, döşemelik kumaş ve deri uygulamalarını gerçekleştiren ALYA Deri & Kumaş, 1993 yılından bu yana yaşam alanları için estetik ve kaliteyi ön planda tutarak iç mimari çözümleri geliştiren İstanbul merkezli bir şirkettir. ALYA’nın uzman proje ve mimarlık ekibi, müşteri ihtiyaç ve beklentilerini yerinde tespit ederek hayal edilen mekânları gerçeğe dönüştürür.

ALYA, döşemelik deri ve kumaşlar, perdelik kumaş ve tüller ile duvar kağıtları koleksiyonlarındaki seçkin ürünler ya da müşteri tercihlerine göre oluşturulan ve ALYA atölyelerinde yapılan butik işçilik sonucu ortaya çıkarılan özgün konseptler ile ev ve ofisler başta olmak üzere tüm mekânlar için tasarım çözümleri sunar.

ONUR HALI 25 YILDIR FARK YARATAN HALILARCornelia Diamond Hotel’in halılarının tedarikçisi Onur Halı, 1986 yılında faaliyete başlamıştır. Türkiye’de ve yurtdışında özellikle önde gelen 4-5 yıldızlı turizm tesislerine, büyük iş merkezlerine gerek kendi imalatı gerekse ithal halı temin etmektedir. 1990 yılında 80 kişilik personel ve 27 tecrübeli usta ile Otel dekorasyonuna uygun özellikte yanmaz, özel renk Axminster ve verjli hand tuft yün halı üretimine ve uygulanmasına geçmiştir. Müşteri istekleri ön planda tutularak projelerin Ölçü aşamasından itibaren renk ve desen seçimi, halının mekana uygunluğu konularında taleplerinize en uygun şekilde yardımcı olmaktadır.Özellikle Otel piyasasında önemli bir yere sahip firma büyük metrajlı projelerinizi, tecrübeli döşeme ekip ve ekipmanlarıyla kısa sürede ve uygun koşullarda gerçekleştirmektedir. Son yıllarda artan talepler doğrultusunda ürün çeşitlerine duvar kağıdı, dekoratif perde , pvc yer kaplaması ve lamınat parke uygulamalarını dahil ederek genişletmiştir.

Page 139: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

139

PRIMUS ÇAMAŞIRHANE SİSTEMLERİPrimus 1911 yılından beri çamaşırhane sektöründe hizmet vermektedir. TRIPA ile marka değerini Türkiye ve komşu ülkelerde sürdüren firma 6 kg’dan 120 kg’a kadar ürettiği makineler ile her türlü ihtiyacı çözmektedir. PRIMUS dünya çapında profesyonel satışağı ile otellere, restoranlara, hastanelere, bakımevlerine, gemilere, jetonlu çamaşırhanelere, ticari çamaşırhanelere ve kuru temizlemecilere ihtiyaca göre çözümler sunar.Ürün gruplarında yer alan yıkama makineleri ,kurutma makineleri ve silindir ütüler düşük enerji sarfiyatları ile yatırımcılara kazanç sağlarlar. Her geçen gün yenilenen makine teknolojisi ile PRIMUS profesyonel çamaşırhane çözümlerinde kullanıcılarına en iyiyi sunmak için kendini sürekli yeniler CornelliaDelux Hotel, PRIMUS makineleri ile tesisinde misafirlerini en iyi şekilde ağırlamaktadır.

MAKPAENDÜSTRİYEL MUTFAKTA BÜYÜK MARKA1984 yılından beri Makpa Endüstriyel Mutfak, Fast Food, Pastacılık ve Çamaşırhane sektöründe proje, satış, montaj, bakım ve satış sonrası servis departmanlarıyla hizmet vermektedir. Kurulduğu günden beri yüksek teknolojiyi takip eden ve uygulayan bir firma olarak birçok yeniliğin başlatıcısı ve geliştirilmesinde sektör lokomotifi olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Firma olarak Amerika ve Avrupa kökenli birçok şirketin Türkiye distribütörü konumundadır. Temsil ettiği tüm ürünlerin montaj, bakım, yedek parça temini ve satış sonrası servis hizmetlerinin tümünü vermektedir. Makpa ayrıca kardeş firmaları ile beraber paslanmaz çelik mutfak teçhizatı üretimini ve turizm ve ikram sektörünün ihtiyacı olan yüksek kaliteli restoran servis ve mutfak ekipmanlarının ünlü firmalardan teminini gerçekleştirir.Mutfak ve çamaşırhanelerde doğru sistemleri oluşturarak en yüksek verimi alacak şekilde sistemi kurmak ve sistemin içindekileri mutlu edecek bir şekilde çalışmalarını sağlayacak ortamı yaratmak Makpa Proje grubu için ana prensiptir. Proje grubu tarafından, bu ana prensip doğrultusunda her türlü ortama uygun, verimlilik arttırıcı çok yönlü tasarımlar hazırlanmakta ve projelerin anahtar teslimi taahhüt edilmektedir. Bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışında yapılan projeler Makpa`nın bu konudaki başarısının ve kalitesinin birer göstergesidir.

Page 140: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

Page 141: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

ÖZEL MEKÂNLARIN GÜÇLÜ IŞIK KAYNAĞI

BAHAR AYDINLATMACornelia Diamond Hotel’in sanat eseri gibi ışıldayan aydınlatmalarının yaratıcısı Bahar Aydınlatma, tasarım çizgisi, ürün yelpazesi ve kalitesi ile Türkiye’nin en büyük aydınlatma üreticilerinden biridir. Amacı mekâna özgü tasarımlarla şıklığı tamamlamanın yanı sıra, aynı zamanda en doğru ışığı sunmaktadır.1986 yılında faaliyete başlayan Bahar Aydınlatma şu an 15.000 metrekarelik kapalı üretim alan üzerinde kurulu showroom, üretim merkezi ve aydınlatma konusunda uzman kadrosuyla hizmet vermektedir. Özellikle turizm sektöründe mekâna özgü aydınlatma çözümleri üretmek uzmanlık alanı olan Firmanın en büyük ayrıcalığı ise kişiye özel üretimler yapabilmesidir.Çok sayıda otel ve restauranta aydınlatma çözümleri sunan Bahar Aydınlatma; iş ciddiyeti, mekâna özel tasarımları ve müşteri odaklı çalışmaları ile ilk amacının kaliteli hizmet sunmak olduğunu ispatlamaktadır.

Page 142: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

142

KGM GRANİT MERMERŞIK VE KALİTELİ MEKÂNLAR YARATIRCornelia Diamond’un göz alıcı mermerlerinin yaratıcısı KGM Granit Mermer, 1994 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir. 1250 m2 kapalı alana sahip olan mermer işleme fabrikasında kalite standartları doğrultusunda üretimlerini yapan firma, yıllık 175.000 m2 uygulama kapasitesine sahiptir. Tam otomatik ebatlama makineleri ile tesislerine inen yarı mamul ürünleri aylık 7.500 m2 ebatlama kapasitesine sahip bulunmaktadır.

Referanslarının büyük bir kısmını, otel ve tatil köyleri gibi turizm yatırımlarından oluşan firma, turizm tesislerinin yanı sıra okul, hastane, alış-veriş merkezi, iş merkezi, cami gibi projelerde de yer almaktadır. KGM faaliyet gösterdiği alanında yatırımcıların ve mimarların en önemli çözüm ortağı olmuştur. Yurt içinden temin ettiği doğal taşların yanı sıra, İtalya, İspanya, Brezilya, Portekiz, Yunanistan, Makedonya, Hindistan ve Çin gibi birçok ülkeden granit ithalatı yapan KGM, malzeme çeşitliliğini her geçen gün artırmaktadır. İnşaat projelerinde yer alan her türlü granit - mermer ihtiyacını karşılayan firma, uygulamasını da üstlendiği projeleri, konusunda uzman deneyimli ekipleri ile yüksek kalite standartlarında ve zamanında teslim etmeyi taahhüt etmektedir.

Cornelia Diamond Hotel’in Villarında kullanılan mobilyaların üreticisi Emsa mobilya, 1995 yılında Antalya’da kurulmuştur. En kaliteli şekilde ve son sistem teknolojisi ile hizmet veren şirket, Otel mobilyası, ev mobilyası, ofis mobilyası ve özel tasarım gibi işlerde kalitesi ve tasarımlarıyla öne çıkmaktadır.

EMSALSİZ MEKANLAR YARATMAK İÇİN

EMSA MOBİLYA

Page 143: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

143

Yapım yılı 2007-2008 olan Cornelia Diamond Hotel’e elektrik alanında uygulama proje-taahhüt hizmeti veren, köklü bir alt yapıya sahip Çelik Elektrik, tecrübeli kadrosu ve bilgi birikimi ile yaptığı işlerin kaliteli, hatasız olmasını sağlayarak ekonomik çözümler üretmek suretiyle müşteri memnuniyetini sağlamaktadır. 1600 yatak kapasiteli Cornelia Diamond Hotel’in 20.000 m2’lik alanda, trafo gücü 2x2500kVA, Jeneratör gücü 2250/1750 kVA olan projesinde imzası bulunan firma 1991 yılından beri faaliyet göstermektedir.

Hizmet verdiği sektörler; turizm tesisleri, iş merkezleri, fabrikalar, hastaneler, toplu konutların

elektrik kuvvetli ve zayıf akım tesisleri, kesintisiz güç kaynakları, motor kontrol, aydınlatma sistemleri, çevre aydınlatma, topraklama ve potansiyel dengeleme, aktif paratoner tesisleri, orta gerilim trafo tesisleri, jeneratör sistemleri, enerji nakil hatları, elektrik pano dizaynları, ölçme, koruma ve kumanda, bina otomasyonu ve otomasyon, acil anons ve seslendirme, özel ses ve ışık, kamera, CCTV, telefon, yangın ihbar, genel seslendirme, merkezi bilgisayar ve pos kontrol sistemi gibi alanlarda proje uygulama ve danışmanlık hizmeti. Firma ayrıca enerji nakil hatları, trafo tesislerinin projelendirilmesi, yapım ve anahtar teslim olarak birçok başarılı projeye de imza atmıştır.

İSSE KONU TEKNOLOJİ İSE ÇÖZÜM İSSECornelia Diamond Hotel’in ses, ışık ve görüntü projelerinde imzası olan İsse, kurulduğu yıldan itibaren sürekli devam ettiği altyapı yatırımları ile Antalya il sınırları içinde orta ölçekli kurum ve işletmelerin uydu ve tv sistemlerinin kuruluş ve malzeme tedariklerinde bulunmuştur. Elektronik yedek parça satışı servis ve tamirciliği işleri ile faaliyet göstermiştir. Ürün yelpazesini, elektronik uydu ve tv sistemlerinin yanı sıra ses ışık sistemleri yangın, sesli ve görüntülü kapı telefonu, güvenlik kamerası şeklinde genişletmiştir. Kendini uluslararası pazarlarda yüksek teknolojisi ve üstün kalitesi ile ispatlamış markaların ürünlerini, ülkemizdeki değer katan çözüm ortakları, perakende zincirler ve elektronik ticaret firmaları yoluyla kurumlara ve tüketicilere ulaştırmıştır. 2001-2002 yılları arasında zayıf akım sistemleri ürünlerinin yetkili servis ve bayiliklerini almıştır.

KALİTESİ VE TECRÜBESİYLE PROJELERİN ÇELİK GÜCÜ

ÇELİK ELEKTRİK

Page 144: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

144

B E V A R A G E

DOĞUM KIYILARI FIRAT OLAN İÇKİ

8000 Yıldır içildiği bilinen bira Anadolu’da Fırat kıyılarında bulun-muştur. Babil krallarının dinsel törenlerinde tanrıya yakardıkların-da bira içtikleri ve halkı da bu konuda teşvik ettikleri bilinmekte-dir. Bu konudaki en eski belgeler İngiltere Londra’daki Biritish Museum’da bulunan Bleu Monument adlı yazıttır.

BİRA

Rıza KAYMAKSu Merdum Hotel Genel Müdü[email protected]

BİRA YAPILIŞ AŞAMALARI - 1

Temizlenmiş ve elekten geçirilmiş arpa, ıslatma tanklarında su ile yı-kandıktan sonra çimlendirme ka-salarında, uygun nem ve ısıda 15C, 2-5 günlük bir süre sonunda arpa tanelerinin yüzde 40 oranında su alması için çimlendirilir. Çim-lendirilmiş biranın biracılıktaki adına yeşil malt denilir. Yeşil malt, fırınlarda sıcak hava ile kavrulur. Elde edilen malt enzim etkinliğini büyük oranda kaybeder ve maltoz içerir. Biranın rengi bu kavurma işlemi sonucunda belirginleşir. Kavrulmuş ve filizleri kavrulmuş malt, öğütülerek un haline geti-rildikten sonra, sıcak su atılarak sulandırma ve seyreltme işlemi yani mayşeleme süreci başlar.

Dekoksiyon (alttan mayalama) yöntemi ile üretilen pilsener, dortmunt, münih gibi Alman bi-ralarında ise mayşe 45C derecedir. Kaynatma kazanına alınan malt şırası, şerbetçiotu ve su ile kay-natılır. Biraya özgü acı tadı veren şerbetçi otudur. Mayalanma evre-sinde maya ve tortular mayalanma tankının dibine çöker. Mayalan-mada şıranın bileşimi glikoz, etil alkol, su ve CO2 den oluşur. İlk 24 saatte mayalanmanın belirtileri görülür. Tipik olarak ilk 2-5 gün kabarcıklar oluşarak hareketli ge-çecektir. 7-10 günde fermantasyon süreci tamamlanacaktır.

Biranın hareketini gözlemlemek önemlidir. Örneğin; gaz kabarcık-larının çıkış yoğunluğuna bakmak

Page 145: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

gerekir. Eğer 1 dakika içinde 1 ka-barcıklanma oluyorsa işlem bitmek üzeredir. Kabarcıklar dakikada bir görülmeye başladığında ya da aktivite durduğunda, bira şişele-meye hazırdır. Şişelemeye hazır mı mayalanma bitti mi kararı için 2. hidrometre okuması yapılmalıdır. Ve ilk ölçümle karşılaştırılmalıdır. İki ölçüm arasındaki fark alkol yüzdesini verecektir. (Örneğin ilk ölçüm 7 ve ikinci 2 ise alkol olaranı 5% demektir.)

BİRA YAPIM AŞAMALARI - 2

Ale: Yüksek sıcaklıkta mayalanmış İngiliz birası. Orta derecede alkol-lü. Daha çok İngiliz publarında tüketiliyor.Bock: Almanya’da sert bir bira olarak kabul edilen Bock, Fransa’da tam tersine hafif alkollü biralar sınıfına konuyor. Alkol oranı 3.5 dereceden az.Gueuze: Belçika birası. Arpa, buğday ve beklemiş meyankökün-den yapılıyor. En iyi “gueuze”ler şampanya ya da elma şarabı gibi

mantar tıpalı olanlar.Lager: Bu terim Almanya’da, az mayalanmış biralar -özellikle sarı

biralar- için kullanılıyor.Stout: Tamamen siyah, İrlanda ve İngiliz birası.

145

Page 146: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

DÜNYA BİRALARIAvustralya : Foster’s Lager,Thomas Cooper and Sons Real Ale, Cooper Best Stout, Cooper’s Real Ale, Swan Premium Lager, Toohey’s Lager Beer, Tooth Sheaf Stout, West End XXX Beer ExportAvusturya: Gosser Export Beer, Ottakringer Bock Malt Liquor, Puntigam Export BeerBelçika : Orval, Rodenbach Belgi-um Beer, Ztella Artois LightLager, Westmalle Tripple Abbey Trappist beer, St. Sixtus Belgium Abbey AleKanada: Carling Black Horse Ale, Labatt’s Pilsener Blue, Molson’s Canadian Lager Beer, Molson Ale, Moosehead Canadian Beer, O’Keefe Ale, Yukon Gold Premium lager BeerÇin : Tsing-TaoÇekoslovakya: Pilsner UrguelDanimarka : Carlsberg Royal La-ger Beer, Carlsberg Elephant Malt Liquer

Fransa: Kronenbourg 1664 Im-ported Beer, Lutece Biere de Paris, George Killian’s Biere Rousse, 33 Export BeerAlmanya: Augustiner Brau Munich Export Light Beer, Beck’s Beer, DAB Meister Pils, Hacker-Pschorr Llight Beer, Kulmbacher Monkshof Amber Light Beer, Löwwnbrau Pinkus Ale, Pinkus Pils, Pinkus Weizen, Spaten Mu-nich Light, St. Pauli Girl Beer

İngiltere: Bass Pale Ale 1AP, John Courage Export, MacEwan’s Scotch Ale, MacEwan’s Edinburg Ale, Mackeson Stout, Ind Coope Double Diamond Burton Pale Ale, Newcastle Brown Ale, Theakston Old Peculier YorkshireHollanda : Heineken Lager Beer, Grolsch Natural Holand beerİrlanda :Guiness Exstra Stout, Harp Lagerİtalya :Dreher Export Beer, Peroni Premium Beer

Japonya :Kirin Beer, Sapporo Lager BeerMeksika :Dos Equis XX Beer, Dos Equis XX Light Beer, Dos Equis Special Lager, Tecate CervezaYeni Zelanda :Steinlager New Zealand Lager Beer, Leopard LagerNorveç: Aass Bok Beer, Rig-

nes Special BeerFilipinler: San Miguel Beer

İsveç :Cardinal Lager Beer, Feldchlossen Hopenperle, Lö-

wenbrau Zurich Export LightEndonezya :Bintang, Anker, Bali Hai

B E V A R A G E

146

Page 147: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

BİRA COKTAİLLER

Half & Half Özellikle İngiltere’de çok popüler bir bira kokteylidir. Ale ve Stout biraları-nın yarı yarıya bardağa konulmasıyla yapılır.

Shandy Gaff İki parça küp buz konmuş bira barda-ğının yarısına Ale veya Porter bira-sından, diğer yarısına da Ginger-Ale (Zencefil Gazozu) konarak hazırlanır

Black Velvet Bardağın yarısına şampanya , yarısına da Stout konularak yapılır.

Huckle My Butt 1 quart bira ½ pint kanyak 2 adet çiğ yumurta Hazırlanışı: Önce bir kap içinde yu-murta, kanyak ve biraz toz şeker karış-tırılır. İyice rendelenmiş ve dövülmüş tarçın, hindistan cevizi rendesi, ka-ranfil ilave edilerek tekrar karıltırılır. Sonra süzülür. küp buzlarla içinde bir müddet soğutulur. Buzlar çıkarılır, so-ğuk bira ilave edilir. Servisi çok soğuk olarak yapılır. Bu dört kişiliktir.

BİRA SERVİSİ YAPILIRKEN DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR• Bira güneş gören yerlerde tutulmamalıdır.

Sıcak yerlere bırakılmamalıdır.

• Birayı donduracak şekilde soğutma yapılmaz ve soğutma işleminde buz kullanılmaz. Derin dondurucuya kısa bir süre de olsa bırakılmaz.

• Aşırı derecede soğutulan biranın kendine has tadı ve lezzeti gider. Köpürmez.

• İdeal bira 4 ila 8 derece arasında olmalıdır.

• Bira servis edilirken şişe sallanmamalı, köpürtülmemeli, şişenin kapağı çabucak açılmalıdır.

• Bira bardağa konurken, bardak hafifçe eğilmeli, sakince bardağa konmalıdır.

• Bira bardakları sabunlu suyla yıkanmaz. Tuzlu veya sodalı suyla yıkanmalı ve kurulanmamalı. Kendi halinde kurumaya bırakılmalıdır.

• Bira kalaysız kaplarda servis edilmez.

• Ağzı açık kalan bira çabuk bozulur.

• Ağzı iyice kapatılmamış bira kesilir.

• Büyük bira bardaklarında bira uzun süre de kalsa lezzetinden pek bir şey kaybetmez.

147

Black Velvet

Page 148: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

E. Duncan

B I R Z A M A N L A R

148

.

Page 149: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Şarkılara, şiirlere, filmlere, efsanelere konu olmuş, tarihi ve kültürel dokusuyla, coğrafi konumuyla

Türkiye’nin, belki de dünyanın en güzel şehri

İSTANBUL

149

Page 150: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

150

Zengin kültürel mirası, çok eskilere dayanan tarihi İstanbul’u her dönemde

önemli bir merkez yapmıştır. Günümüzde kosmopolit yapı-sıyla ve aldığı yoğun iç ve dış göçlerle en kalabalık şehri olan İstanbul, Türkiye’nin ekonomik ve endüstriyel açıdan can dama-rıdır. İktisadi ve kültürel olarak en önemli şehrimiz İstanbul, iktisadi büyüklük açısından dünyada 34., nüfus açısından belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa’da, 2. sırada gelir. İstan-bul, Türkiye’nin kuzeybatısın-da, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca, Haliç’i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur. Kıtalararası bir köprü olan İstanbul’un Avru-pa’daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası, Asya’daki bölümüne ise Anadolu Yakası veya Asya Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç tarafı Marmara De-nizi, Boğaziçi ve Haliç’in sardığı bir yarım ada üzerinde kurulan İstanbul’un batıdaki sınırını İs-tanbul Surları oluşturmaktaydı. Gelişme ve büyüme sürecinde

surların her seferinde daha ba-tıya ilerletilerek inşa edilmesiyle şehir 4 defa genişletilmiştir.

Dünyanın en eski şehirlerin-den biri olan İstanbul, antik dönemde yunan şehriyken, M.S. 330 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İm-paratorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış olan önemli bir şehirdir. Ayrıca İstanbul, hilafetin Os-manlı İmparatorluğu’na geçtiği 1517’den kaldırıldığı 1924’e kadar Sünni İslam’ın da merke-zi olarak da ün kazanmıştır. Bu zengin tarihi İstanbul’u tüm kül-türler ve inançlar için adeta bir birleşme yeri haline getirmiştir ve önem kazandırmıştır.

Etimolojik olarak bakıldığın-da İstanbul’a çağlar boyunca değişik adlar verilmiştir. Bu kent adları, kent tarihinin farklı dönemleriyle ile ilişkilidir. Bu adlar tarihsel sırayla, Byzantion,

Augusta Antonina, Nova Roma, Konstantinopolis, Kostantiniy-ye, İslambol ve bugünkü İstan-bul adlarıdır.

Şehir çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürlere ev sahipli-ği yapmış, yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanların bir arada yaşadığı kozmopolit ve metropolit yapısını koruyarak tarihsel süreçte eşsiz bir moza-ik hâlini almıştır. Uzun zaman dilimleri boyunca her alanda merkez olmayı ve iktidarda kal-mayı başaran dünyadaki ender yerleşim yerlerinden biri olan İstanbul geçmişten günümüze bir dünya başkentidir.

İstanbul’un tarihi üç yüz bin yıl önceye kadar uzanmaktadır. Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan Yarımburgaz mağara-sında yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlandı. Bu dönemde gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik insanların yasadığı sanılmaktadır. Çeşitli dönemlerde yapılan kazılarda, Dudullu yakınlarında Alt Pa-leolitik Çağ’a, Ağaçlı yakınla-

B I R Z A M A N L A R.

Page 151: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

151

rında ise, Orta Paleolitik Çağ ile Üst Paleolitik Çağ’a özgü aletlere rastlandı. 2010-2008 yılında İstanbul metrosu için yapılan Marmaray tüp geçi-di kazıları sırasında Cilalı Taş Devri’nin sürdüğü MÖ 6500’lü yıllara ait kalıntılara rastlanan şehrin Anadolu Yakası’ndaki Fikirtepe’de yapılan kazılarda ise Bakır Çağı’nın sürdüğü MÖ 5500–3500 yıllarına ait kalıntılar bulunmuştur. Bunun yanında Kadıköy’de Fenikelilere ait kalın-tılar bulunurken Traklar, kentin yakınlarına MÖ 13. yüzyıl ve 11. yüzyıllarda Semistra kentini kurmuştur.

Kente Roma İmparatorlu-ğu hakim olunca, kentin adı Septimius Severus tarafından kısa süreliğine oğlunun adı Augusta Antonina konmuştur ve ardından İmparator I. Kons-tantin zamanında kent Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edilmiştir. Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soylula-rın göçü de dâhil olmak üzere önemli boyutta artmıştır. Yeni bir mimari yapıyla şehrin ge-nişlediği bu dönemde 100.000 kişilik bir hipodromun yanı sıra, limanlar ve su tesisleri yapılmış-tır. Döneminde Dünya’nın en büyük katedrali olan Ayasofya’yı 360’da kuran Konstantin; Roma İmparatorluğu’nun dinini de Hı-ristiyanlık olarak değiştirmiştir. Her ne kadar; Bizans İmparator-luğu I. Theodosius’un ölümü ile başlasa da; Bizans İmparatorlu-ğu Konstantinus, Hristiyanlığı getirmesine duyduğu saygıdan kendisini hep bir Bizans İm-paratoru olarak görmüştür. Bu dönemde Avrupa ve Asya ara-sında bir kapı olarak stratejik bir öneme sahip olan İstanbul; ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı önemli bir merkez olmuştur. 476’da Batı Roma’nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu’ndaki Romalıların büyük bir çoğunlu-ğu buraya göç etmiş ve Bizans İmparatorluğu’nun da başkenti İstanbul olmuştur. 543’de nüfu-sun yarısının ölümüne sebebiyet veren veba salgınından sonra; şehir İmparator I. Jüstinyen döneminde yeniden inşa edil-miştir. 700lü yıllarda Sasaniler

ve Avarlar’ın saldırısına uğrayan şehir; 800lü yıllarda Bulgarlar ve Arapların, 900lü yıllarda ise Ruslar ve Bulgarların saldırısına uğramıştır. Saldırılar arasın-da en yıkıcı olanı 1204 yılında yapılan 4. Haçlı Seferi olmuştur. 1204 yılında ele geçirilen şehir yağmalanmış, halkın büyük bir çoğunluğu şehirden kaçmış ve şehir bir enkaza dönüşmüştür. 1261 yılında Palailogos Haneda-nından; Michael VIII Palaeolo-gus şehri tekrar ele geçirmiş ve Latin’lerin dönemini sona erdir-miştir.

Bu dönemden sonra giderek küçülen Bizans; 29 Mayıs 1453’de Osmanlı İmparatorluğu’nun hi-mayesine geçmiştir. İstanbul’un fethiyle orta çağ sona ermiş ve yeni çağ başlamıştır. Os-manlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 53 gün süren kuşat-ması sonrasında alınan İstan-bul, Osmanlı’nın 4’üncü ve son başkenti olmuştur. Osmanlının ele geçirmesinden sonra; Top-kapı Sarayı ve Kapalı Çarşı’nın da kurulması ardından şehirde birçok okul ve hamam açılmıştır. Dünya’nın ve İmparatorluğun dört bir yanından insanların taşındığı şehirde Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanla-rın beraber yaşadığı kozmopolit bir toplum oluşmuştur. Fetihten 50 yıl sonra Dünya’nın en büyük şehirlerinden biri hâline gelen İstanbul’da “Küçük Kıyamet” olarak da adlandırılan; 14 Eylül 1509 İstanbul Depremi sonra-sında binlerce bina yıkılmış ve birçok insan yaşamını kaybet-miştir.

İstanbul, Sultan II. Beyazıd; 80.000 kişinin çalışmasıyla 1510 yılında yeniden kurulmuştur. Günümüzde de var olan eser-lerin büyük bir çoğunluğu bu dönemden kalmıştır. Mimar Sinan’ın camileri ve diğer bi-naları kurduğu Kanuni Sultan Süleyman döneminde; mimari ve sanat konularına çok bü-yük önem verilmiştir. Daha sonra Haliç’in üzerine köprü; Karaköy’e tünel, demiryolları, kentin içindeki deniz taşımacılı-ğı, belediye örgütlerinin, hasta-nelerin kurulmasıyla modern bir şehir hâlini alan İstanbul, 1894 yılında Üç yüz on Depremi ile birlikte tekrar büyük bir zarar görmüştür. I. Dünya Savaşı’nın sonlarında ise 13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri donanmasınca da işgal edilen İstanbul’un 2500 yıllık başkentlik dönemi 29 Ekim 1923’de sona ermiştir.

Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında fizik-sel atılımlar gerçekleşmiştir. 1900’lerin başında 1 milyon olan nüfus, 1927’de 690.000’e düşmüş, 1935’de 740.000 ve 1945’de tekrar 900.000’e ulaş-mıştır. 1950’lerde Balkanlar’dan göç alan şehirde, bu dönemde şehirleşmede gecekondular ön plana çıkmıştır. 1970’lerde ise hızlı nüfus artışı ile konut ve ulaşım sorunları önem kazandı. Bu dönemde otomobil sayısının artması ve sonucunda trafiğin artması Boğaziçi Köprüsü’nün yapılmasında etkili olmuş ve ulaşımda önemli bir noktaya va-rılmıştır. İstanbul metropoliten alanı 1970-1975 yılları arasında

Page 152: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

152

merkezde 50 kilometre yarı-çaplı iken 1980’de 60 kilometre yarıçapa ulaşmıştır. 1990’ların nüfus artışı, nüfusun dış tarafla-ra yayılması ile sonuçlanmış ve 70’li yıllarda eski hızı ile olmasa da imar faaliyetleri canlanan şehirde 1973 yılında Boğaziçi Köprüsü açılmıştır.

Son yıllarda inşa edilen çok yüksek yapılar, nüfusun hızlı büyümesi göz önüne alınarak yapılmışlardır. Şehrin hızla ge-nişlemesinden dolayı konutlaş-ma, genellikle şehir dışına doğru ilerlemektedir. Şehrin sahip olduğu en yüksek çok katlı ofis ve konutlar, Avrupa Yakası’nda bulunan Levent, Mecidiyeköy ve Maslak semtlerinde toplan-mıştır. Levent ve Etiler’de çok sayıda alışveriş merkezi top-lanmıştır. Türkiye’nin en büyük şirket ve bankalarının önemli bir kısmı bu bölgede bulunmakta-dır. 20. yüzyılın ikinci yarısın-dan itibaren, özellikle Anadolu Yakası’nda denize yakın yazlık konutların ve lüks köşklerin yapımına hız verilmiştir. Kadı-köy ilçesindeki Bağdat Caddesi genişliği ve uzunluğuyla birçok

alışveriş merkezi ve restoranı barındırmaktadır. Bu gelişmeler-de bölgenin gelişimine olumlu katkıda bulunmuştur. Yaka da, son yıllarda gerçekleşen nüfus büyümesinin en büyük faktö-rü Anadolu’dan gelen göçtür. Günümüzde, İstanbul halkının %66’sı Avrupa Yakası’nda yaşa-maktadır.

Altın Boynuz HaliçHaliç, İstanbul’un bir koyudur.

Haliç’in kelime anlamı, nehir ağzındaki koy demektir. Bizans döneminde kolonileşme de burada başlamıştır. Aynı zaman-da Bizans İmparatorluğu’nun denizcilik merkeziydi. Sahil bo-yunca uzanan duvarlar, şehri bir deniz filosu atağından korumak için inşa edilmiştir. Osmanlı dö-neminde Yoğun Bektaşi nüfusun yaşadığı bir bölge idi. Karaağaç tekkesi, Karyağdı Baba tekkesi, Giresunlu Tekkesi gibi birçok Bektaşi tekkesi bu bölgede idi.

İstanbul Surlarıİstanbul’un etrafını çeviren

surlar tarihte 7. yy.dan başlaya-rak inşa edilmiş, yıkılmalar ve

yeniden yapmalarla dört defa el-den geçmiştir. Son yapımı M.S. 408’den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu’ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray’a bu taraftan ve Marmara kıyısı bo-yunca Yedikule’ye, Yedikule’den Topkapı’ya, Topkapı’dan Ayvansaray’a uzanıyordu. Sur-ların uzunluğu 22 km.’dir . Haliç surları 5.5 km., kara 6,5 km., Marmara Surları ise 9 km.’dir. Kara surları üç bölümden olu-şur. Hendek, dış sur,iç sur. Hendekler bugün tarım alanı olmuştur. Sura bitişik ve 50 m. aralıklarla kara surları tarafında, birçoğu yıkılmış, çatlamış du-rumda 96 burç bulunmaktadır. Bu burçlar, boydan boya uzanan sur duvarlarından 10 metrelik çıkıntıda, çoğunlukla kare planlı ve 25 metre yüksekliğindedir.

Dolmabahçe SarayıDolmabahçe Sarayı,

Karaköy’den Sarıyer’e uza-nan sahil şeridinin Kabataş ile Beşiktaş arasında kalan bölü-münde, Marmara Denizi’nden Boğaziçi’ne deniz yoluyla girişte

B I R Z A M A N L A R.

Page 153: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

sol sahilde, Üsküdar’ın karşısın-da yer alan saray. Denizden yer alınıp doldurulmasıyla ortaya çıkan alana yapıldığı için dolma-bahçe adını almıştır. Yapımı için dış devletlerden borç alınmıştır. Dolmabahçe Sarayı’nın bugün bulunduğu alan, bundan dört yüzyıl öncesine kadar Osman-lı Kaptan-ı Derya’sının gemileri demirlediği, Boğaziçi’nin büyük bir koy’u idi. Dolmabahçe sarayı hâlâ eski güzel-liğini korumaktadır. Geleneksel denizcilik törenlerinin yapıldığı bu koy zamanla bir bataklık hâline geldi. 17. yüzyıl’da doldurulmaya başla-nan koy, padişahların dinlenme ve eğlencele-ri için düzenlenen bir “hasbahçe”ye dönüştü-rüldü. Bu bahçede çe-şitli dönemlerde yapılan köşkler ve kasırlar toplu-luğu, uzun süre Beşiktaş Sahilsarayı adıyla anıldı.

Galata Kulesiİstanbul Beyoğlu’nda

Galata semtinde bulunan 528 yılında inşa edilmiş Kuleden şehir panoramik bir şekilde izlenebilmek-tedir. Bizans imparatoru Anastasius tarafından inşa edilmiştir. Daha son-ra 1204 yılında 4.Haçlı Seferleri ile büyük ölçüde tahrip olan kule 1348 yılında İsa Kulesi olarak Cenevizliler tarafından Galata Surlarına tekrar ek olarak yapılmıştır. Bugün çok canlı mekânlardan biri olan Galata Meydanı da kulenin yanındadır.

Taksim Meydanı Taksim semti ve mey-

danı adını, Osmanlı Devleti’nde zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer oldu-ğundan verilmiştir. Mey-dan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt, meydan hâline getirilip genişle-tildikten sonra, zamanla

bugünkü görünümünü almıştır. Meydanın ortasındaki Cum-huriyet Anıtı ve çevresi bugün tören yeri olarak kullanılıyor ve buluşma yeri işlevini üstleni-yor. Meydan’ın başlangıcından Tünel’e kadar Nostaljik tramvay çalışır. Taksim Meydanı’nın simgesi hâline gelen Cumhuriyet

Anıtı İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’ya yaptırılmış, 1928 yılında yerine yerleştirilmiştir. Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş, anıt taş ve bronz kullanılarak yapılmıştır. Cumhuriyet dönemi anıtlarından ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk’ü ve yeni düzeni anlatan bir heykeldir.

153

Page 154: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

S O S Y A L M E D Y A

Ağırlama Endüstrisi için Sosyal Medyada Bağlılık Yaratacak Ve Modası Geçmeyecek 3 TrendMonscierge’deki arkadaşlarım bana, Konuk Deneyimi Yönetimi (Guest Expe-rience Management) ile ilgili raporların tutulduğu yıllığı sağladı. Ben de onlara kendi bakış açımdan değerlendirmelerimi sundum. Araştırmadan elde ettiğimiz bazı bulgulara göre; Otel konuklarının %73’ü yerel tavsiyeler istiyor. Ön büro’da en sık sorulan soruların ilk beşi şunlar:1. Otel Bilgileri 2. Öneriler 3. Yol 4. İnternet / WiFi 5. Uçuş Bilgileri BinişBu bulgular, her zamanda geçerli olacak 3 trendin odak noktasını oluşturuyor:1. Konuk Deneyimi Yerelleştirilmesi

Oteller, misafirlerinin gidebilecekleri yerel, özel yerler, otantik yemekler yiye-bileceği yerler ve seyahat edebilecekleri vasıtalarla ilgili bilgilendirmeler hazır-lamalı. Yerelleşmek yeni bir mantra ve

yerel olaylar konusunda hızlı davranmak bir otel için iyi bir karma sağlar. Goog-le+ Local sosyal medya birleşiminde iyi bir işbirliği elementidir. Google+ Local kullanıcılara keşfetme ve paylaşma alanı yaratır. Zagat’ın, 30-nokta puanlama sis-temi entegrasyonu, size, ziyaret etmeden önce işletmeyle ilgili ayrıntılı fikirler verir ve kullanıcı yorumlarının Zagat özetleri, gitmek istediğiniz yere karar vermenizde yardımcı olur.• Çevrenizle ilgili lokal yorumlar toplayın, tarihiniz ve lokasyonunuzla ilgili yerel bilgiler ekleyin.• Çevrenizdeki en sevilen mekânlarla ilgili yorum ve fotoğraflar yayınlayın.• Networkunuzdan yorum özetleri pay-laşın.• Bir iş için yorum, fotoğraf ve diğer ya-rarlı bilgileri görmek için Google+ Local sayfasını görüntüleyebilirsiniz.

www.aremorch.com

Are MorchOtel Danışmanı / Sosyal Medya Stratejisti

154

Page 155: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Bilgi İçin: 0242 348 00 59

KAPISINI TÜM OTELLERİN

AÇIYORUZ!KAPISINI

TÜM OTELLERİN SİZE SİZE

AÇIYORUZ!

Detaylı bilgi almak ve Reklam vermek için 0242 348 00 59

www.otelendustrisidergisi.com

OTEL ENDÜSTRİSİOTEL ENDÜSTRİSİAylık Sektörel Dergi

Zengin içeriği, güçlü kadrosu, kaliteli çizgisi ve yaygın dağıtım ağıyla her otele girerek sektöre yepyeni bir soluk getiren Otel Endüstirisi Dergisi’nde sizde yerinizi alın hedefinize ulaşın...

2. Otel Lobisini bir Network Ağı Olarak Konumlandırmak.

Sizin oteliniz, ‘Starbucks Hum’ gibi bir lobi yarattı mı? Bugü-nün Sosyal Medya Gezginlerini yakalamak için oteller, bir istek ve ihtiyaç yaratıyor mu? İşlerim ve seyahatlerim sırasında Otellerle ve sosyal medya pazarla-macılarıyla görüşmelerim sonucu farkettiğim; ikisinin de bir otel-de görmek istedikleri şeyle ilgili söylemleri tek bir şeye odaklanıyor. Ve o şey, işbirliği oluşturmak için bir Otel Networku yaratmak. Bu uygun bir ortak zeminde toplamak şeklinde olabilir; yol savaşçıları, seyahat eden anneler, işadamları, sosyal medya editörleri, ünlüler gibi... En iyi network yaratma, onlarla rahat bir atmosferde yüz yüze konuşmaktır. WiFi hizmetinin ücretsiz sunulması gerekir. Yaratı-cı oteller, burada yerel sanatçılar, etkinlikler vs.yi sergileyecektir. Bu, fonksiyonel ve dinamik birliğin bir merkezi olarak, gezginleri ve ziya-retçileri otele çekecek genişletilmiş bir konuk deneyiminin geleceğidir.3. Bilinçli bir kültür oluşturmak

Eşsiz bir konuk deneyimi biraz da heyecan gerektirir. Bowling Salonu, sinema ve mini golf zaten ekstra inceliğin bir parçasıdır.Sıradaki listede iPad’ler, Flip Came-ra, Wii, Dokunmatik Ekranlar, Ağır-lama İstasyonları, Google Videoyla Sohbet, Etkinlik ve Tweetler geliyor.Neden Oteller konuklarıyla bu düzeyde bir işbirliğine girsin?Bu tamamen, sizin misafirleriniz ile duygusal bir bağ oluşturmanızla ilgili. Sadık müşteri yerine sizi fana-tik bir müşteriyle tanıştırdığımızı biliyoruz. Bugün Sosyal Medya çok dinamik, ve misafirler çok değişken, her şeyin üstünde ve ötesinde bir deneyim beklentisi içinde. Otelle-rin ise misafirleriyle güvene dayalı yeni bir ilişki geliştirmesi gerekiyor. Otellerin birincil odak noktası her zaman müşterilerine olağanüstü bir otel deneyimi sunmaktır. Sosyal Medya ise yeni ve mevcut otel referans noktalarına değer katacak genişletilmiş yardımcı bir araçtır.

Page 156: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

K A PA D O K YAFotoğraflar ve Yazı: Esin Unan Mildan

156

Perilere ister inanın ister inanmayın ama eşi benzeri olmayan doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla Kapadokya size, yaşadığınız dünyanın gerçekliğinden çok daha öteye bir kapı açıyor...

Peri masallarına inanmak ister misiniz?

G E Z I.

Page 157: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

K A PA D O K YA

157

“Güzel Atlar Ülkesi”

Page 158: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

158

Kapadokya adını, Perslerden gelen ve anlamı “Güzel At-lar ülkesi” olan Katpatukya

kelimesinden almıştır. Günü-müzde olmasa da bir zamanlar o muhteşem vadilerde at sürülerinin koştuğunu hayal etmek hiç de zor değil. Bölgeyi bu kadar özel, büyü-leyici ve eşsiz kılan peribacaları, altmış milyon yıl önce; bölgedeki Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerden oluşan yumuşak tüf tabakalarının milyonlarca yıl boyunca yağmur, akarsu ve rüzgar tarafından şekil-lendirmesiyle ortaya çıkmıştır. İç Anadolu’da bulunan Kapadokya, başta Nevşehir olmak üzere Kırşe-hir, Niğde, Aksaray ve Kayseri ille-rine yayılmış bir bölgedir. Avanos, Ürgüp, Göreme ve çevresi bölge-nin dört mevsim gezilebilecek öne çıkan merkezleridir.

G E Z I.

Page 159: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

159

Page 160: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

G E Z I.

G E Z I.

Bölgede insan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Zamanında Hititler’in yaşadığı bu eşsiz topraklar daha sonraki dönemlerde Hıristiyanlığın gelişmesi ve yayılması için en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Roma İmparatorluğu’nun baskıları sonu-cu kaçan Hıristiyanlar da buralara gelerek, kayalara oyulan evlere ve kiliselere sığınmıştır. Doğanın şekillendirdiği peri bacaları, zamanla insanların şekillendirdiği evlere, sığınaklara ve ibadethanelere dönüşerek daha da önem kazanmıştır. Doğanın insana eşsiz bir arma-ğanı olan peri bacaları üzerine işlenen fresklerle, işlemelerle ev sahipliği yaptığı kültürlerin izlerini günümüze kadar getirmiştir. İpek Yolu’nun önemli bir kavşağı olan Kapadokya, tarih boyunca ülkeler arasında ticaretin yapıldığı bir köprü vazifesi de görmüştür.

160

Page 161: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

161

Page 162: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

G E Z I.

162

G E Z I.

Page 163: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

163

Kapadokya’nın yazılı tarihinin başlangıcı Hitit İmparatorluğuyla olmuştur. İmpa-ratorluğun MÖ 12. yy’da çöküşüyle baş-layan karanlık dönem, bölgeye adını da veren, Pers dönemine kadar sürmüştür. Daha sonra Büyük İskender’in saldırısı sonrasında bölgede Kapadokya Krallığı kurulmuştur. Bu krallığın M.S. 17. yy’da yıkılmasından sonra Kapadokya bir Roma eyaleti olarak yeni bir döneme girmiştir. Kapadokya 300’lü yıllarda Hıristiyanlık açısından önemli bir merkez haline gel-miş; önceleri düşünce ve bilim amaçlı kullanılırken sonraları Hıristiyanlar için baskılardan ve Romalı askerlerden kaçtık-ları, güvenli bir sığınak görevi görmüştür. Kapadokya’nın manastırlarının gelişmesi ve doruk noktasına ulaşması ise 700’lü yılların sonlarına doğru III. Leon’un ikon-ları yasaklamasıyla başlamıştır. İkondan yana olanlar buraya sığınarak ibadetlerini rahatça sürdürebilmişlerdir. Aynı dönem-de Araplar akınlarından kaçanların da bölgeye sığınması, ibadethanelerin de-ğişmesine, yeniden şekillenmesine vesile olmuştur. Kapadokya 11. Ve 12. yy’larda Selçukluların eline geçmiş, akabinde bir Osmanlı bölgesine dönüşmüştür.

Page 164: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Günümüzde Kapadokya ge-rek doğal güzellikleri, gerek bu zengin kültürel tarihiyle turizm açısından öne çıka-rak, eşsiz bir turizm merkezi olmuştur. Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Gü-vercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara Vadisi, Se-lime Köyü, Çavuşin, Güllü-dere Vadisi, Paşabağ-Zelve bölge sınırları içinde yer alan belli başlı görülmesi gereken yerlerdir. Tarihi Ka-padokya evlerinin en önemli özelliği, kayalara oyularak oluşturulmuş olmasıdır. On dokuzuncu yy.da yamaçla-ra, kayaların oyulmasıyla ve taşların kesilip işlenmesiyle inşa edilmiş bu yöresel ya-pılar, bölgedeki tek mimari malzeme olan taştan yapıl-masıyla özellik kazanmıştır. Bölgeye özgü güvercinlikler 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır ve çeşitli sanat-sal işlemelerle bezenmiştir. Kapadokya üzüm bağları ve şarapçılıkla da ünlü bir bölgemizdir.

G E Z I.

164

Page 165: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

165

Page 166: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

G E Z I.

166

Page 167: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Anlatmakla bitmeyecek tüm bu özellikle-riyle güzel atlar ülkesi, periler diyarı, uzay şehri gibi farklı isimlerle de anılan Kapa-dokya; ülkemizin gezilmesi, görülmesi gereken nadide bir bölgesi olarak ziyaretçi-lerine gerçeküstü bir tatil deneyimi sunmak için bekliyor. Perilere inanmasanız da bam-başka bir dünyaya olağanüstü bir kaçamak yapmak için peribacalarıyla süslü vadilere, zaman tünelinden geçmiş gibi hissettiren yapıların sıralandığı dar sokaklara bir gün mutlaka uğrayın.

167

Page 168: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

Birkaç yıl öncesine kadar, organik kategorisi-ni şirketlere bir fırsat olarak sunduğumuzda genelde şu soru ile karşılaşıyorduk: “Gelişmiş pazarlarda evet ama Türkiye’de ne kadar büyüyecek?” Sorunun cevabını almak için bugün büyük bir süpermarkete girip rafları dolaşmak yeterli. ‘Organik’, sadece birkaç yıl içinde kurumsal dünyanın potansiyelinden şüphe duyduğu, tüketicinin bilmediği, bilse de pek aldırmadığı bir kavram olmaktan çıktı.Organik kavramının ilerleyişi özellikle yiye-cek kategorisinde ‘patlama’ olarak nitelendi-rilebilir. Şişli’de birkaç tezgah ve fahiş fiyatlar ile başlayan ekolojik halk pazarı kendisi için ayrılan alana sığmakta zorlanıyor. Ekolojik pazarlar farklı semtlere, Kanyon ve Profilo ile başlayarak alışveriş merkezlerine yayıl-dı. İstanbul Belediye’sinin organik ekmeği sayesinde kavram kitlelere ulaştı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, organik tarıma 2012 yılında 120 milyon liralık destek verdi. Mavi başta olmak üzere, tüketicinin nabzını iyi tutan Türkiyeli giyim markaları da organik pamuktan yapılan yumuşacık tekstil ürünle-rini öne çıkarmaya başladı. Gelecek eğilimi olarak tanımladığımız tüm alt-akıntılar gibi, organiğin etkisi bir iki sektör ile sınırlı kalmadı. Tüketimin farklı alanlarına yayıldı. Örneğin; 2011 yılında Türkiye’nin ilk orga-nik oteli açıldı. ‘Five Boutique Hotel’ duvar boyasından mönüsüne, sağlığı öne çıkaran tercihler doğrultusunda hizmet veriyor. 2012 baharında açılan ‘Organik Anne’ sitesi ise an-nelere tüm ürün kategorilerinde yorumlar ve tavsiyeler sunuyor. Organik Anne ilk ayında binden fazla üye edindi.

İLK OLMA RİSKİNİ ALANLAR GELECEĞİ İNŞA EDECEKTüm bu gelişmeler organik kavramının gü-cünü gösteren semptomlar olarak okunabilir. Büyüyen her kavram sektörden bağımsız, birçok şirket tarafından iş kaldıracı olarak kullanılıyor. Yeni ürünlere yön veriyor. Hedef kitle ile kurulan ilişkiyi güçlendiriyor. Günün,

tüketicinin bugünkü ruh halinin ve istek-lerinin ötesine geçen markalar yaratmanın fırsatlarını sunuyor. Ve sonunda pazar belli bir doygunluk seviyesine ulaştığında farklı-laşma unsuru olmaktan çıkıyor. Organik de benzer bir hayat döngüsü izleyecek. Gıda, tekstil, turizm, ev eşyası derken hayatın he-men hemen her alanında tüketicini karşılaş-tığı, az çok ne olduğunu bildiği, şaşırtmayan bir kavrama dönüşecek. Talebin artması ile fiyatlar düşecek, organik olan daha erişilebilir hale gelecek, kitleselleştikçe ‘normalleşecek’. O zaman iş fırsatı nerede olacak? Biz bu soruyu Trenddesk olarak kendimize sorduk. Gelişmiş pazarlarda, farklı kategorilerde gelişmekte olan alternatif yönlere baktık ve bu yönlerin Türkiye’deki geçerliği üzerinde, alanında uzman profesyoneller ile birlikte çalıştık. Sonuçta; organik ‘tükendiğinde’ yeri-ne gelecek potansiyel kavramları tespit ettik. Her kavramı masaya yatırdık ve Türkiye’de nasıl işe taşınabileceği ile ilgili, kategori-bazlı senaryolar geliştirdik. Tespitlerimizden bir-kaçına çok kısaca burada değinelim. Önce-likle, organik ürüne-özel bir sıfat olmaktan çıkıyor. Ambalajı da içine alacak şekilde genişliyor. Diğer bir yandan, tarım söz konu-su olduğunda organik eleştiriliyor ve alter-natif tarım yöntemleri gündeme geliyor. Ve tabii küçüklük, samimiyet, yerellik organik dünyasının içine ayrılmaz bir şekilde entegre oluyor. Burada çok genel olarak değindiğimiz tespitleri sektör bazında, şirket ve marka bazında ele almak ve ancak bu özelleştirme içinde gelecek planlarını geliştirmek gerekir. Türkiye’de pazarın doygunluk seviyesinin bir hayli gerisinde olduğu düşünülebilir. Organik gıdanın toplam gıda ya da organik pamuktan üretilen tekstilin toplam tekstil içindeki pa-yına bakıldığında doğru, yüzdesel rakamlar henüz tek haneli... Diğer bir yandan, Türkiye pazarının yeni olanı kabul etme ve tüket-me hızı düşünüldüğünde, yazının başında değindiğimiz baş döndürücü büyüme hızı da dikkate alındığında, organikten sonra neyin geleceğini şimdiden düşünmekte fayda var. Şimdiden düşünenler ve ‘ilk olma’ riskini alanlar geleceği inşa edecek.

I N O V A S Y O N

Organikten Sonra

[email protected]

Zeynep Arhonİnovasyon Danışmanı

.

168

Page 169: Otel Endüstrisi Dergisi Mart
Page 170: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

K I T A P

Başıboş Zamanlar için Tasarlanmış Mimari Projeler

En önemli ortak özellikleri, iş dışında kalan zamanlardaki tüketim pratiklerine ev sahipliği yapmak olan bir çok farklı mimari projenin incelendiği; ‘Turizm ve rekreasyon yapıları’, Vitra Çağdaş Mimarlık Dizisinin 2. kitabı olarak yayınlandı.

170

.

Editörlüğünü Banu Binat ve Neslihan Şık’ın yaptığı kitabın tasarımı, Zekiye Nazlı’ya ait. Sosyolog Doç. Dr. Zafer Yenal, Türkiye’deki turizm yapılarının hikayesinin baş kahramanı olan Mimar Tuncay Çavdar, turizm yatırımlarını anlatan Tavit Köletavitoğlu ve konuyu akademik olarak inceleyen Dr. Sedef Doğaner kendi uzman bakışlarını kitaba aktarıyor.

Yabancı mimarların Türkiye’de yap-tıkları uygulamaların yanı sıra, Türk mimarların yurtdışı uygulamaları-nın da bulunduğu kitapta başı çeken Antalya, İstanbul, İzmir ve Muğla’daki yapıların yanısıra Ankara, Bolu, Bursa, Çanakkale, Kars, Kırklareli, Kocaeli, Mardin, Mersin, Nevşehir ve Ordu’dan yapılar da sunuluyor. Mardin’deki Kasr-ı Nehroz’dan Ankara’daki Mo-gan Doğa Parkı’na, W Hotel ve Esma Sultan Yalısı’ndan JW Marriot Ankara ve Adam&Eve’e, Kaş Marina’dan Burç

Beach’e, Alaçatı Yel Değirmenleri Parkı’ndan Bursa’daki Tike Restaurant’a, kitapta yer alan projelerin en önemli ortak özelliği, iş dışında kalan zaman-lardaki tüketim pratiklerine ev sahipliği yapmaları...

Konaklama ve rekreasyon yapıları olarak 2 ana kategoride hazırlanan kitap, tatil, eğlence ve dinlenme alışkan-lıklarımızın nasıl değiştiği konusunda da önemli ipuçları veriyor. Kitapta-ki projelerin seçilme kriterleri: Her binanın farklı bir plan şemasına, farklı hizmet ve işlevlere yönelmesi; farklı konumda olması ve bulunduğu çevrey-le kurduğu ilişkide farklılık yaratması; malzeme, tasarım ve strüktürel açıdan yenilikçi bir yaklaşıma sahip olması. Projeler seçilirken, mimarlık ofislerinin çeşitliliğine ve yapı üretiminin yaklaşık profilini çıkaracak bir coğrafi dağılımın sağlanmasına da çalışıldı. Aynı anda Türkiye’de ve yurtdışında satışa çıkan

kitap, VitraCagdasMimarlikDizisi.com adresinden e-kitap formatında da temin edilebiliyor.

Binaların künyesinde yer alan QR kodları aracılığıyla, binanın harita üze-rindeki yerine ve pek çok farklı görsele internet sitesine bağlanarak ulaşılabili-yor. İnternet sitesinde, kitaba başvuran ve kriterleri sağlayan tüm projeler görü-lebiliyor. Kitap, tasarımı gereği pek çok farklı okuma şekline imkân veriyor:

Baştan sona Türkçe ve İngilizce olarak kesintisiz her iki dilde de okunabiliyor.

Turizm ve rekreasyon yapıları, kendi kategorileri içinde incelenip karşılaştırı-labiliyor.

Projelerin künye bilgileri ve fotoğraf-ları aracılığıyla, hızlı bir görsel okuma yapılabiliyor.

Yapılar, kendi mimarının yorumu ve Deniz Güner’in değerlendirme yazıları üzerinden okunabiliyor.

170

Page 171: Otel Endüstrisi Dergisi Mart

171171

Page 172: Otel Endüstrisi Dergisi Mart