17
SU NA - iNAN AKDENiz MEDENiYETlERi ENSTiTÜSÜ SU NA & iNAN RESEARCH INSTITUTE ON MEDlTERRANEAN CIVIlIZATIONS Dizisi / Festschrift Series: 2 ARMAGANI Mehmet ve Nesrin Özsait Onuruna Sunulan Makaleler Studies Presented to Mehmet and Nesrin Özsait / Editors Hamdi Erkan KONYAR Gürkan ISBN 978-605-4018-09-3 © Suna - Akdeniz Medeniyetleri Enstitüsü, Antalya 2011 Tüm metin ve için ve izni hiçbir yolla Bu eser ile ilgili tüm sorumluluklar aittir. All rights reserved. No part of this book may be used or reproduced in any manner without written permission from the author and the publisher except in the context of reviews. Responsibility of the essays in this work rests on its author(s). Adresi / Mailing Address Barbaros Mah. Kocatepe Sok. No. 25 Kaleiçi 07100 ANTALYA - Tel: O (242) 243 42 74 • Fax: O (242) 243 80 13 [email protected] www.akmed.org.tr / Printed by Paragraf Sanayi Tel: +90 (212) 629 06 07 Faks: +90 (212) 62903 85 Sertifika No: 18469 ve / Production and Distribution i Zero Prodüksiyon Kitap- Ltd. Tel: +90 (212) 244 7521 Fax: +90 (212) 244 3209 e.mail: [email protected] www.zerobooksonline.com/eng Koç

Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

SU NA - iNAN KıRAÇ AKDENiz MEDENiYETlERi ARAŞTIRMA ENSTiTÜSÜ SU NA & iNAN KıRAÇ RESEARCH INSTITUTE ON MEDlTERRANEAN CIVIlIZATIONS

Armağan Dizisi / Festschrift Series: 2

ÖZSAİT ARMAGANI

Mehmet ve Nesrin Özsait Onuruna Sunulan Makaleler

Studies Presented to Mehmet and Nesrin Özsait

Yayına Hazırlayanlar / Editors

Hamdi ŞAHİN

Erkan KONYAR

Gürkan ERGİN

ISBN 978-605-4018-09-3

© Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, Antalya 2011

Tüm metin ve fotoğrafların yayım hakkı saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yazarların ve yayımcının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

Bu eser ile ilgili tüm sorumluluklar yazarlarına aittir.

All rights reserved. No part of this book may be used or reproduced in any manner without written permission from the author and the publisher except in the context of reviews.

Responsibility of the essays in this work rests on its author(s).

Yazışma Adresi / Mailing Address

Barbaros Mah. Kocatepe Sok. No. 25 Kaleiçi 07100 ANTALYA - TÜRKİYE

Tel: O (242) 243 42 74 • Fax: O (242) 243 80 13 [email protected]

www.akmed.org.tr

Baskı / Printed by

Paragraf Basım Sanayi A.Ş. Tel: +90 (212) 629 06 07 Faks: +90 (212) 62903 85

Sertifika No: 18469

Yapım ve Dağıtım / Production and Distribution i

Zero Prodüksiyon Kitap-Yayın-Dağıtım Ltd. Şti. Tel: +90 (212) 244 7521 Fax: +90 (212) 244 3209

e.mail: [email protected] www.zerobooksonline.com/eng

~Vehbi Koç Vakfı

Page 2: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

... "'-"

OZSAIT ARMAGANI ..

Mehmet ve Nesrİn Ozsaİt Onuruna Sunulan Makaleler ( ..

Studies Presented to Mehmet and Nesrin Ozsait

Yayına Hazırlayanlar / Editors

HamdiŞAHİN Erkan KONYAR Gürkan ERGİN

Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Suna & İnan Kıraç Research Institute ön Mediterranean Civilizations

Page 3: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

İçindekiler

Sunuş .. .. ................ ........ ... ..... .. ........................................................ ................................. IX

Prof. Dr. Mehmet Özsaifin Özgeçmişi ..

Arkeolog Nesrin Özsaifin Özgeçmişi .... .

Prof. Dr. Mehmet Özsaifin Yayınları .

Songül Alpaslan Roodenberg

................ XV

.. ..... .. . .xvn

Harmanören - Göndürle Höyük Mezarlığı İskeletlerinin Antropolojik Analizi ".... 1

Murat Arslan Alkibiades'in Kalkhedon ve Byzantion Kuşatması: Nedenleri ve Sonuçları ..

NeşeAtik

Anadolu'nun Hellenistik-Roma Devri Kurşun Sırlı Kapları ... . .................... ....... 23

HasanBahar Antik Anadolu Madenciliği İçerisinde Orta Toros Bölgesinin Yeri ... 31

Sait Başaran Enez (Ainos) 2007 Yılı Kazısı ve Onarım-Koruma Çalışmaları ...... . ................................................................... .. ....................... ... .. ...... SI

FeritBaz Neue Interpretationsversuche zu Einigen Fragmentarischen Meilensteinen in Kappadokien ..

Akın Bingöl Urartu Devletinin Kuruluş Dönemi Dış Politikası .

Alpaslan Ceylan Çıldır Akçakale KilzıJarı ..

Filiz Cluzeau Yunanlara Özgü Politik Bir Kurum: Proksenia ..

A. Vedat Çelgin . Termessos'un Görkemli Kome'si (Peripolion ?) Anydros (Nea Kome ?) ve Ondan Doğan Geç AntikçağlErken Bizans Kenti Eudokias, Sorunlar - Öneriler ..

Yaşar Çoruhlu Bezeldik XIX. Tapınak'da Bulunan Ejderha Figürlü Uygur Duvar Resmi ..

İnci Delemen Dioskurlar ve Tanrıça - Sadberk Hanım Müzesi'ndeki bir Gümüş Aplik ....

Bedia Demiriş Antik Çağ'da Tarih Yazmak .. . ................................................................. _ l-:!:9

userr
Rectangle
Page 4: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

ALKIBIADES.İN KALKHEDON VE BYZANTION KUŞATMASı: NEDENLERİ VE SONUÇLARI

Murat ARSLAN*

Thukydides'e (I. 96.1) göre İö ca. 477 yılındaAtinalılar müttefiklerm Sparta'lı komutan Pausanias'a düşmanlık

beslemeleri sayesinde onu Byzantion' dan kovmuşlar ve kenti bağımsızlığına kavuşturmuşlardırı . Daha açık bir ifadeyle Pausanias'ın Byzantion' daki tutumu ve şiddetli yönetimi sayesinde lonia, Hellespontos, adalar ve Hellas'taki birçok Hellen kentiyle yakınlaşan Atinalılar onlarla bağlaşık hale gelmiştir. Ardından Atinalı komutan Aristeides'in önayak olmasıyla Lakedaimon'lulann Mora Yanmadası'nda kurduklan Peloponnesos Birliği gibi bir konfederasyon

oluşturmak üzere harekete geçmişlerdir. İö ca. 477 yılında Perslere karşı tek vücut olmalarını sağlayan, kendi ön­

derliklerindeki bir deniz birliğinin (Attika-DelosDeniz Birliği) temellerini atmışlardır. Birliğin amacı Pers kralının

topraklarını yakıp yıkarak, kendi uğradıklan kötülüklerin ve zararların öcünü almaktı2 . Buna ek olarak, Perslerin

kendilerine karşı yapacakları olası bir sefere karşı hazırlıklı olmak ve onlara bir bütün olarak karşı koymaktı3 .

çünkü İö 479 yılındaki Plataia ve Mykale muharebelerinde bozguna uğrayarak Hellas, Çanakkale Boğazı ve Kü­çük Asya sahillerindeki birçok kentinin kontrolünü kaybeden Persler hemen toparlanarak Hellas' a karşı yeni sefer hazırlıklarına girişmiş; Pamphylia'da yeni bir donanına ve ordu oluşturmaya başlaınışlardı4 .

Birliğin ilk işi, Karadeniz ticaret yolunun açık tutulabilmesi amacıyla Çanakkale Boğazı, Marmara sahilleri ve İstanbul Boğazı'nı Perslerden temizlemek oldu. Bu bakımdan Byzantion ve Kalkhedon kentleri de,

İö ca. 477 yılında Atinalılar tarafından Perslere karşı oluşturulan Attika-Delos Deniz Birliği'ne üye olmuş

gözükmektedir. Dolayısıyla bu tarihten itibaren birliğe düzenli olarak 'vergi' (= phoros [cpôpoç]ltributum)

ödemeye başlamışlardır5 . Bununla birlikte ağır vergiler ve kentlerdeki siyasi çekişmeler İö 440 yılında Samos6 ve Byzantion7 örneklerinde olduğu üzere birlik üyeleri kentlerin ve adalann ittifaktan aynlma girişimlerinde

* Doç. Dr.; Akdeniz Üniversitesi , Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı. Antalya. E.posta: [email protected]

i Arslan 2009: 51 vdd.; 59 vd.

2 Thuk. i. 96.1; Diod. XI. 47.1; Plut.Arist. XXıV. ı.

3 Diod. XI. 60. 5-6; Plut. Kim. XII. 1-5.

4 Diod. XI. 60. 5-6; Plut. Kim. XII. 1-5. Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Keen 1998: 99 dn. 16; Arslan 2008: 50.

5 Thuk. i. 96. 2.

Birliğe bağlı kentlerin ödedikleri vergi miktarını gösteren sütunlar Atina akmpolis'inde sergileniyordu. Bu listelerden bazı fragmanlar günümüze ulaşmıştır. Meritt-Gery-McGregor 1939: 156 vdd.; 1950: 158 vd.; 175; 191 Ydd.; 200; 206 vd. dn. 55.

6 Thuk. i. 115.2-5; Plut. Per. XXv. 2.

7 Thuk. i. 115.5.

Thukydides (loe. cil.) Byzantion'luların Atinalılara karşı neden ayaklanma girişiminde bulunduğuna dair herhangi bir yorumda bulunmamaktadır. Bununla birlikte Byzantion'un Attika-Delos Deniz Birliği'nden ayrılma girişimi , Atinalıların baskıcı tutuınlarından ve üzerlerine yükledikleri ağır vergilerinden kaynaklanıyor olsa gerektir (ayrıca bk. Thuk. i. 1'9) . Zira Byzantion İö 442-440 arasında her yıl birliğe 15,2/3 talanta, tributum

ödemişti (Gomrne 19715: 352).

Atinalılar müttefiklerinin sadakatine güvenıniyorlardı. Bu yüzden müttefiklerin konfederasyondan ayrılmalarına engelolmak için, onları Kleon'un tiranca olarak adlandırdığı bir disiplin altında tutuyorlardı. Bu bakımdan bazı kentler ve adalar Naksos örneğinde olduğu üzere özerklik statülerini

kaybedip Atinalıların uyruğu altına girdiler. Atinalılar ağır vergileri ödemekte geciken müttefiklere ise, para cezası

Page 5: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

10 Murat Arslan

bulunmalarına neden olmuştur. Ancak Perikles komutasındaki Atinalılar ve müttefikleri tarafından kuşatılan Samos'un 9 aylık kuşatmadan sonra boyun eğmesinin8 ardından İö ca. 440/439 yılında Byzantion'luların isyam da kısa süre içinde bastırılmıştır9 . Bu tarihten itibaren Byzantion'lular gönüllü-zorunlu olarak Pelelonnesos Savaşları'nın ikinci evresine kadar Atinalılara müttefikliğe ve düzenli olarak Attika-Delos Deniz Birliği'ne vergi ödemeye devam etmişlerdir. Fakat İö 412 yılında Kalkhedon gibi Byzantion 'lular da Atinalılara karşı ayaklanarak taraf değiştirıniş ; Sparta ve müttefikleri saflarına katılmışlardır (Thuk. VIII . 80.2-4).

İö 410 yılının Mart-Nisan ayında Alkibiades komutasındaki Atinalılar Kyzikos üzerine yelken açtılar. Kyzikos önlerine geldiklerinde Sparta müttefiklerine ve Perslerin Daskyleion satrabı Phamabazos'a karşı hem denizde hem de karada savaşarak onları ağır bir şekilde bozguna uğrattılar. Sparta ' lı komutan Mindaros'un bu savaşta yaşamını yitirmesi üzerine Alkibiades ertesi gün Hellespontos 'u (Çanakkale Boğazı) Atinalıların kontrolü altına aldı. Bunun hemen akabinde, Mindaros ve Phamabazos tarafından kısa süre önce kuşatılarak ele geçirilmiş olan Kyzikos üzerine yürüdü. Peloponnesos'lular ve Pers satrabı tarafından kentlerinin kaderine terk edildiğini gören Kyzikos'lular, kapılarını Atinalılara açtılarıo . Alkibiades halkı cezalandırmadı. Sadece Kyzikos'lulardan ağır bir vergi almakla yetindi. Daha sonra da Perinthos (Marmara Ereğlisi) ve Selymbria l1 (Silivri) üzerinden Bosporos' a (İstanbul Boğazı), Kalkhedon territorium'u üzerine yelken açtı. Kısa süre önce Attika-Delos Deniz Birliği'nden ayrılmış olan Byzantion (Thuk. VIII. 80) ve Kalkhedon12 önlerine geldi. Bu sırada Alkibiades ile diğer general­lerin Byzantion ve Kalkhedon'luları ikııa ve tehdit yoluyla tekrar Atinalılardan tarafa geçirme çabaları sonuçsuz kaldı. Bu bakımdan Atinalılar, Alkibiades'in tavsiyesiyle Kalkhedon territorium'undaki Khrysopolis'te (Üsküdar) konuşlandılar. Kenti talıkim ettiler ve burada bir gümrük istasyonu kurdular. Karadeniz'den gelen gemilerden [ÖeKaı:rı] % 10 ölçüsünde gümrük vergisi almaya başladılar13 .

Atinalı komutanlarl4 İstanbul Boğazı'nda bir araya gelerek, bundan sonra izleyecekleri savaş stratejisi üzerine bir toplantı yaptılar. Atina donanmasını bir süreliğine üçe bölmeye karar verdiler. Öncelikle Çanakkale Boğazı'nı ar­dından İstanbul Boğazı'nı kontrolleri altında tutmak amacıyla Theramenes ile Eumakhos'un komutasında boğazda tam donanımlı 30 gemilik filo bırakmayı kararlaştırdılarl5 . Söz konusu filonun birincil görevi, Khrysopolis' i ve

uyguluyordu. Hatta vergilerin zamanında gönderilmesini sağlamak için kuvvetli donanmalarıyla kentler ve adalara gözdağı veriyorlardı. Bu

durum doğalolarak müttefiklerinden vergi istemeyen Sparta'lıların tutumuyla çelişiyor ve Lakedaimon 'lulara sempati duymalarına yol açıyordu .

8 Thuk. 1. 116. 1-ll7. 3; Plut. Per. XXv. 3-XXVIII. 3.

9 IG 12 212; 256; 293; ayrıca bk. Meritt-Gery-McGregor 1950: 334; 340 dn. 61 .

10 Ksen. Hell . 1. ı. 14-20; Diod. XIII. 49. 4-51. 8; Pluto Alk. XXVIII. 5-6.

Bununla birlikte Diodoros'a (XIII. 5 ı. 7) göre, "Atinalılar kenti -Kyzikos'u- ele geçirdiler" (TIjv J.lEV ıtOAtV ıtCipEACi~ov). Plutarkhos'a (Alk. XXVIII. 6) göre de , Pharnabazos' un kaderine terk ettiği Atinalılar hücum ederek zapt ettiler ve kentteki Peloponnesos'lularl kılıçtan geçirdiler.

Ayrıca bk. Iust. V. 4.1-3; McCoy 1977: 271 vdd.

11 Ksenophon'a (Hell. ı. 1. 21) göre Perinthos ' lular, Alkibiades komutasındaki Atinalılar ve müttefiklerinin kentlerine girmesine izin verdiler. Selymbria'lılar ise, onları kentlerine sokmanıakla birlikte para yardımında bulundular.

12 Bu sırada Kalkhedon'un da Attika-Delos Deniz Birliği'nden ayrıldığı kesindir. Zira Diodoros'a (XIII. 64. 3) göre, bu olaydan kısa süre sonra, Atinalı general Theranıenes 'e emrindeki filo ve askerlerle Kalkhedon ve Byzantion'u abluka altına alma emri verilmiştir. Konuya ilişkin olarak

ayrıca bk. Kagan 2003: 429.

13 Ksen. Hell.1. ı. 22; Diod. XIII. 64. 2; Polybios ' a (ıV. 44.3-4) göre ise , Atinalılar Karadeniz'e giden gemilerden bu vergiyi iahsil ediyorlardı. Bu durum Atina'nın uyguladığı siyasi politikadan ziyade, o günkü konjektüre uygun ekonomik bir yaptırımdı (Demir 1999: 144 vd.; 2001: 51 vd.). Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Taeger 1925: 161 ; 1943: 201; 210; Archibald 1998: 122 dn. 43.

İthal ve ihraç vergilerinin tarihine ilişkin olarak ayrıca bk. Meritt 1932: 16 vd.: Dover 1981: 401 vdd.; MattingIy 1966: 199 vd. ; 1967: 13 vd.

14 Bu sırada Atinalıların üç strategos'u (komutanı) boğazdaki toplantıya katılmıştı. Teoride Alkibiades , Trasyllos ve Theranıenes eşit haklara

sahipti. Ancak pratikte ve karar aşamasında Alkibiades diğerleri arasından statüsü, savaş tecrübesi ve dominant karakteri bakımından ön plana çıkmaktaydı.

15 Ksen. Hell.1. 1.22.

Diodoros 'a (XIII . 64. 2-3) göre ise Atinalılar, Khrysopolis' i tahkim ettikten sonra , burada önemli sayıda asker konuşlandırdilar. Ardından güçle­

rini bölerek Khrysopolis ve boğazın denetimi için Theramenes ' i 50 gemiden oluşan bir filo ile geıide bıraktılar. Konuya ilişkin olarak ayrıca bk.

Tekin 1996: 33.

Page 6: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

Alkibiades 'in Kalkhedon ve Byzantion Kuşatması: Nedenleri ve Sonuçlan II

gümrük istasyonunu korumak; boğazda nöbet tutarak Karadeniz' e giren ve Karadeniz' den gelen gemileri denede­mek; bunu yaparken Karadeniz'den gelen gemilerden % 10 oranında vergi toplamaktı. Böylelikle Karadeniz'den ithal ve Karadeniz'e ihraç edilen malları kontrol altında tutacaklardı. Buna ek olarak Khrysopolis 'te konu)anan bu gemiler ellerinden geldiği ölçüde, her fırsatta düşmana zarar vereceklerdi. Theramenes 'in en temel göre i ise, sözle ve tehditlerle tekrar Atinalılardan tarafa geçmeye ikna edemedikleri Kalkhedon ve Byzantion kentlerini , güç kullanarak ve kuşatarak ele geçirmeye çalışacak olmasıydı ı6 . Bu şekilde Atinalılar, öncelikli olarak Byzantion ve Kalkhedon'un deniz yoluyla temel ihtiyaçlarını sağlamalarının önüne geçmiş oldular. Söz konusu kentlerin gerek hububat gerekse askeri mühimmat ile paralı asker sağlamalarını engellemeye çalıştılar17 . Diğer bir Atinalı general olan Thrasyllos18, emrindeki güçlerle Trakya Bölgesi 'ndeki kentleri Atina kontrolü altına almak üzere görevlendi­rildi. Alkibiades ise, İö 410 yılında İstanbul Boğazı'nda bu düzenlemeleri yaptıktan sonra, emrindeki diğer komu­

tanlar ve Atina donanmasıyla Çanakkale Boğazı'na doğru yelken açtı19 . Diodoros 'a (XIII. 64.4) göre, bu sırada Alkibiades'in komutasında 30 gemi vardı. Amacı Phamabazos'un kontrolü altındaki toprakları yağmalamak/ele geçirmek; münıkün mertebede maddi ve askeri kaynak elde etmekti.

İstanbul Boğazı'nda bu olaylar cereyan ederken Daskyleion Satrabı Phamabazos, Kyzikos önlerinde gerçekleşen deniz ve kara savaşları sırasında ağır bir şekilde yenilen Peloponnesos ordusuna ve müttefiklerine elinden gelen her çeşit yardımı yapıyordu. Çanakkale ve İstanbul boğazlarının denetiminin Atinalıların hakimiyetine geçmesi ve özellikle Kalkhedon'un Theramenes tarafından kuşatma altına alınması Phamabazos'u oldukça endişelendir­mişti. Bu bakımdan Peloponnesos' lulara canları sağ oldukça birkaç tahta parçası -gemileri- için umutsuzluğa

kapılmamalarını bildirdi. Onlara hemen birer palto verdi. İkişer aylık ücretlerini peşin ödedi. Ardından gemicileri silahlandırarak onları Çanakkale Boğazı sahillerindeki stratejik noktalara nöbetçi olarak dikti. Krala ait ülkede yeteri kadar ağaç ve orman vardı. Bu bakımdan Peloponnesos ' lular ve müttefiklerini bir araya toplayarak onlara konuşma yaptı. Bu söylevde kaybettikleri oranda gemi yapmaları için ıda Dağı 'ndan ağaç getirmelerine izin verdi . Antandros (Yarmata Tepesi) tersanelerinde teknelerini inşa edebileceklerini bildirdi. Hatta bu iş için onlara fazla­dan maddi destek sağladı (Ksen. Hell. i. ı. 24-25). Phamabazos bütün bu önlemleri aldıktan sonra, Theramenes tarafından denizden abluka altına alınan Kalkhedon 'u kurtarmak üzere yola çıktı20 .

Bu arada, İö 410 yılında, bir süredir21 -İö 413 ilkbaharından itibaren- Dekeleia' da22 konuşlanarak, Atina'yı kara­dan kuşatan Sparta Kralı Agis, buğday ve hububat yüklü gemilerin birbiri ardına Pire limanına yanaştığını gördü.

16 Diod. XIII. 64.3.

Ksenophon (Hel/. I. 1. 22) ise, İstanbul Boğazı'nda bırakılan Atinalı generallerin görevlerini anlatırken detaya girmemiş Byzantion ve Kalkhedon ' a ilişkin herhangi bir yorumda bulunmamıştır. Sadece burada konuşlandırılan Atinalı komutanların ödevlerinden birinin ellerinden geldiği ölçüde düşmana zarar vennek olduğunun altını çizmiştir.

17 Ayru zamanda Atinalılar Karadeniz'den çıkan gemilere eşlik ederek, Byzantion ve Kalkhedon ' lulann liman vergisi almalarıru ve ticaretini engellemişlerdi. Bu müdahale muhtemelen gelirlerini büyük oranda ticarete bağlarruş olan Byzantion ve Kalkhedon için önemli bir kayıptı. Gelir kaynaklanndan mahrum bırakılrruş halk ve yöneticiler kısa süre sonra , temel maddeleri alabilmek için gerekli olan parayı bulamayabilirdi . Atinalılar o sıralar Byzantion ve Kalkhedon 'un kara ticaretini engellemeye yönelik ciddi bir önlem almamışlardı. Zira Byzantion zaten, kentin kara ticaretini engelleyen ve tarlalarını yağmalayan ezeli düşmanları Trakya kabileleri tarafından kuşatılrru ş tı (Polyb. IV. 45 . 1-8). Atinalılar, Byzantion ve Kalkhedon 'u bu şekilde tekrar kendileriyle ittifaka zorlarken diğer yandan da ordularırun iaşesi için gerekli maddi kaynağı

boğazdan geçen gemilerden elde ediyorlardı. Ayrıca bk. Demir 2001: 53 vdd.

18 Diodoros'ta (XIII . 64. 1 "bk. dn. 4"; 3-4 "bk. dn . 3"; 66. 1 "bk. dn. 3") Thrasybulos olarak geçmesine karşın (ayrıca krş. Com; Nep. VII. 4. 4; 6; 6. 3; 7. 1 "Alkibiades") söz konusu komutanın adı Ksenophon (Hell. I. 2. 6; 13; 15 ; 17; 3. 6 vdd.) ; Plutarkhos (Alk . XXIX. 1-2) ve Polyainos (strat . I. 47.2 "Trasyllos") tarafından Thrasyllos olarak verilmektedir.

19 Ksen. Hel/.I. ı. 22; ayrıca bk. Diod. XIII. 64 . 3-4 .

20 Ksen. Hell, I. ı. 26; Diod. XIII. 64. 3.

21 Plut. Alk. XXIII . 2; ayrıca bk. Com. Nep. VII. 4. 7 "Alkibiades" .

22 Attika'run bir dağ kalesidir. Atina'dan Boiotia'ya doğru , yaklaşık 20 km mesafededir. Söz konusu mevki Attika Ovası ile Euboia ve Boiotia isti­kametine doğru giden en kısa yolları denetlemektedir.

Page 7: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

12 Murat Arslan

Atina'ya Karadeniz'den gönderilen buğdayın geçtiği yollar-güzergahlar kontrolleri altında olmadıkça , ordusunun

bu kadar zamandan beri Atinalıları karadan abluka altına almış olmasının kendileri için bir yarar sağlamayacağını

anladı. Bunun üzerine bir toplantı düzenledi. Karadeniz'den gönderilen ve İstanbul ile Çanakkale boğazlarından

geçerek Atina'ya yollanan hububat yüklü gemileri durdurmanın bu savaşın sonlandınıması üzerindeki önemini bütün açıklığıyla ephoros'lara23 ve Peloponnesos müttefiklerine izah etti. Ardından o sıralar Atinalıların yoğun baskısı altında olan Kalklıedon ve Byzantion kentlerinin stratejik öneminden söz etti. Khrysopolis'te konuşlanma­

sının yanı sıra Kalklıedon'u kuşatan Theranıenes komutasındaki Atinalıların Byzantion üzerindeki baskısının gi­derek artığına değindi. Söz konusu kentlerin kaderlerine terk edilemeyecek derecedeki önemlerini anlattı. Byzan­tion ve Kalkhedon'un tekrar Atinalıların hakimiyeti altına geçmesinin kendileri açısından son derece olumsuz

sonuçlar yaratacağının altını çizdi. Üstelik Phamabazos dahi Kalklıedon 'u Atinalılara karşı savunmak amacıyla

atlı birlikleriyle birlikte kentin önlerine gelmişti. Bu bakımdan bir an evvel Byzantion'luların proksenos'u24 olan

Rhamphias oğlu Klearkhos 'u , Kalkhedon ve Byzantion'a göndenneyi teklif etti. Önerisinin kabul edilmesi üzeri­ne , Klearkhos bir kısmı Megara' dan25 bir bölümü de diğer müttefikler tarafından tedarik edilen 15 gemi donatarak

yolculuğa hazırlandı. Ancak söz konusu tekneler savaş gemileri olmaktan çok nakliye gemileriydi. Bu şekilde Peloponnesos'tan yelken açan Klearkhos , Hellespontos'a geldiğinde Çanakkale B'oğazı 'nı ve gelip geçen gemileri

sürekli denetleyen 9 adet 'üç sıra kürekli savaş teknesinden ' (= trieres26 [ı:p1ı1prıç]) oluşan Atina filosuyla karşı­laştı. Çıkan çarpışmada Klearkhos filosundan 3 gemi kaybetti. Kaçarak önce Çanakkale Boğazı kıyısında yer alan Peloponnesos müttefiki bir yerleşim olan Sestos(?)27 limanına sığındı. Kısa süre sonra, oradan gizlice yelken açtı.

Atinalılar tarafından herhangi bir zarara uğratılmaksızın , elinde kalan 12 iki gemilik filoyla Byzantion'a ulaşabil­

meyi başardı28 .

Klearkhos'un enırindeki kuvvetlerle, İö ca. 410/409 yılında Byzantion'a gelmesi bölgenin en önemli kenti ko­

numundaki Byzantion'un Peloponnesos müttefikleriyle birlikte güçlenmesine neden olmlJştu . Zaten Phamabazos

23 Ephoros [o EqıoPOÇ] kelime anlamı itibariyle nezaret eden, muhafaza eden ve yönetici manasına gelir. Lakedairnon ve Dor devletlerinde bir yıllığına seçilen 5 devlet yetkilisine ephoroi adı verilir. Bu makama gelen devlet memurunun bütün öbür yetkilileri; hatta kralları bile denetleme yetkisi vardır.

24 Proksenos [o ıtPÔÇEVOÇ] misafirlik bağlarıyla bağlı devlet konuğu ya da dost anlamındadır. Kent devletlerinin genellikle özel konukluk bağlarından dolayı başka bir kent devletinin vatandaşını, orada kendilerini temsil etmesi veya çeşitli meselelerine yardımcı olması amacıyla kabul etmelerine proksenia [lı ıtpOçEVta], seçilen bu kiş ilere de proksenos adı verilmektedir. Diğer bir değişle , yabancı bir ülkede yerleşen ve kendi yurttaşlarının çıkarlarını koruyan kişi olarak da düşünülebilir. Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Perlman 1958: 189.

25 Byzantion bir Megara kolonisi olduğu ve Megara'lılann da Peloponnesos Savaşları sırasında Sparta müttefiki oldukları için bu sefer sırasında doğal olarak Klearkhos 'u desteklemişlerdir. Zira Byzantion ile Megara arasındaki dostluk bağları halen devam ettnekteydi. Ayrıca İö 412 yılında Megara'lı Heliksos komutası altında Byzantion'a sığınmış olan LO gemilik Peloponnesos filosu kenti Atinalılara karşı ayaklandırınıştı (Thuk. VIII. 80. 3). Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Lepper 1962: 54 dn. 94.

26 Trieres , İö VI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uzun bir süre en çok kullanılan savaş gemisi niteliğindeki yeni bir tekne türüdür. Bu tekneye Latince 'de triremis adı verilmekteydi. Kelime anlamı itibariyle 'üç sıra kürekli' demektir.

27 Editörler, Ksenophon Hellenika (I. i. 36)' da geçen Sestos 'un [LllG'tôç] gerek o sıralar Atinalıların hakimiyeti altında olması (Thuk. VIII. 62; 107; Ksen. Hel! . I. 1.7; ll) gerekse limanının kolaylıkla muhafaza edilemeyeceği için, Klearkhos'un filosuyla Sestos 'a sığınmış olabileceği görüşünü, doğalolarak kabul etmemektedirler (ayrıca bk. Ksen. Hell. I. i. ll ; 2. 13).

Her ne kadar bu sıralar Abydos (Thuk. VIII. 61. 1) ve Lampsakos (Thuk. VIII. 62. 1) kentleri Atinalıların hakimiyetindeyse de her iki kent Peleo­ponnesos Savaşı'nın ikinci yarısında, İö ca. 412 yılında Pharnabazos'tan ve Sparta'lılardan tarafa geçmek için ayaklanmıştı. Lampsakos'taki bu başkaldırı hareketi Atinalı komutan Strombikhides tarafından bastırılmıştır. Ancak Abydos 'u kuşatmasına karşın kenti almaya muaffak olamayan Strombikhides Sestos ' a geçmiştir (Thuk. VIII. 62. 2-3). Bu bakımdan, Klearkhos 'un bu yolculuğu sırasında Abydos' asığınması, bize hali hazırda üzerinde bir Atina garnizonu bulunan Sestos'a (Thuk. VIII. 62) sığınıruş olmasından daha mantıklı gelmektedir. Ayrıca bu tarihten itibaren kent Pelopoınıesos'lularla olan müttefikliğine devam ettniştir (Thuk. VIII. 79. 3; 103. 1). Bu yüzden olsa gerektir ki , Diodoros'a (XIII. 66. 1) göre, İö 409 yılında Atinalı komutan Thrasyllos ve Alkibiades, Kalkhedon'a ve Byzantion'a karşı sefere çıkmadan önce Lampsakos'a gelerek kentin talıkirnatını güçlendirmişlerdir. Aynı şekilde Ksenophon' a (Hel!. I. 2.13; 15) göre , İö 408 yılındaAtinalı komutanlar Kalkhedon ve Byzantion'a sefer düzenlemeden önce , Lampsakos'ta kışlamışlardır.

28 Ksen. Hel! . I. 1. 36 . Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Adcock-Mosley 1975: 129.

Page 8: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

Alkibiades' in Kalkhedon ve Byzantion Kuşatması: Nedenleri ve Sonuçlan

ve Klearlillos tarafından ikna edilen Kalkhedon'lular kısa süre önce Atinalılardan ayrılarak Spana. Ye doğal

olarak Persler ile müttefik olmuşlardı. Bu şekilde söz konusu kentlerdeki demokrasi yanlısı rejimler on bulm :: aristokratik/oligarşik yönetim şekli benimsenmiş29 ve başlarına bir harmostes30 atanmıştı. Bu şekilde Pelopon­nesos'lular, Atinalıların hem İstanbul Boğazı üzerindeki hakimiyetlerini hem de Kalkhedon kuşatmasını a,ık­

ça tehdit eder duruma gelmişlerdi. Zira Kalkhedon Sparta harmostes'i Hippokrates tarafından başarıyla Ati­na ablukasına direnirken diğer taraftan da Kalkhedon Herakleion'unda konuşlanmış olan Daskyleion satrabı

Pharnabazos'un kuvvetli süvari birlikleri tarafından destekleniyordu (Ksen. Hell . i. 3. 5) . Bu bakımdan, İö 408 yılının ilkbahar başlangıcında , Peloponnesos Savaşları'nın yirmi üçüncü yılında, Trakya'da görevlendirilmiş olan Thrasyllos Çanakkale Boğazı'na gelerek Alkibiades ile güçlerini birleştirmiştir. Ardından Atina donanması bütün kuvvetleriyle yelken açarak Prokonnesos Adası 'nda demirlemiştir. Oradan da Atina' ya başkaldırarak Attika-Delos

Denız Birliği'nden ayrılan ve kentlerine Lakedairnon garnizonu ve Sparta'lı yönetici atamış olan Kalkhedon ve Byzantion rotasında yelken açmış ve Kalkhedon önlerinde demir atmışlardır31 .

Kalkhedon, boğazın Marmara ağzında, iki burnun arasındaki koyu kuşatan kıstakta yer almaktaydı. Bu burun­lardan batıya bakan bölümünü boğaz kuşatırdı. Güneye ve güneydoğuya bakan bölümü Marmara'yla çevriliydi. Kuzeydoğuya bakan bölümü vadiye doğru yükselirdi. Kentin batı-güneybatı tarafındaki koyda yer alan liman büyük yük teknelerinin bile kolayca yanaşmasına son derece elverişliydi. Limanın etrafındaki kıyı ise, alçak ve düzdü. Kent yarımada oluşturan, ortaya doğru şişkin, üç tarafı hafifçe yükselen eğimli tepeciklerle çevriliydi. Dördüncü bölümü ise, diğerlerine oranla biraz daha meğilliydi. Bu bakımdan kent, Kalkhedon (KadıköyIKur­bağalı Dere) ırmağı'nın Marmara'ya aktığı vadide daha alçak olan burun üzerinde kurulmuştu32 . Kalkhedon Deresi, kenti çevreleyen vadi boyunca, küçük olmakla birlikte kıyıları yüksek olduğundan yoğunlaşıp , derin­leşerek Marmara'ya doğru akardı. Kentin kurulduğu topografya, stratejik konumunun yanı sıra, gerek tarım gerekse hayvancılık bakımından son derece elverişli bir mevkiydi . Bu bakımdan Kalkhedon ahalisi , Alkibiades komutasındaki Atina donanmasının yaklaşmakta olduğu haberini alınca, kara yoluyla yağma edilebilecek malların bir kısmını saklamış bir kısmını da komşuları Bithynia Trakyahlarına emanet etmişti. Kalkhedon 'lu vatandaşların hububatlarını tarlalardan; hayvanlarını kırlardan kaldırrnış ve tümünü güvenlik nedeniyle dostları olan Bithyni­a'lılara doğru götürmekte olduklarını haber alan Alkibiades ise, bir an evvel Kalkhedon'a bütün güçleriyle saldır­

mak için hazırlığa girişmiştir. Yanına ağır silahlı askerleri ile süvarilerinden bir bölük almış, donanmasına sahil boyunca kendilerini izlemeleri için emir vermiştir. Bithynia Trakyalılarının topraklarına girerek, onlara suçlamalar

29 Zira Sparta'lılar ele geçirdikleri yerlerden bazılarında onlu (Ksen. Hel!. III. 4. 2; 5. 13; Plut. Lys. XV 5; Com. Nep. VI. 1. 5 "Lysandros")

bazılarında ise, -Atina örneği İö 404/403- otuzlu (Ksen. He/I. ll. 3. 1-2; Plut. Alk. XXXVIII. 1; Lys . XV 5) yönetimler kuruyorlardI. Konuya ilişkin olarak ayrıca bk . Ksen. Hell . VI. 3. 8; Diod. XIV. 13. 1; Plut. Lys. VIII . ı.

30 Harmostes [o ap~oqTIıçl Sparta ' lıların işgal ettikleri yabancı bir kenti veya adayı yönetmek için gönderdiği !<Qmutana-valiye verilen addır. Ksenophon,Atina (Hell. IV. 4.8) ve Thebai ' ın (Hell. VII. ı. 43; 3. 4; 9) aynı amaçla gönder?ikleri valileri de harrnostes olarak niteler.

31 Ksen. Hell . I. 3. 1-2. Plutarkhos'a (Alk . XXIX . 2-3) göre Alkibiades, önce Atinalı diğer bir komutan olan Thrasyllos' un Abydos 'da Pharnabazos

tarafından sıkıştırıldığında yardımına koşarak, Pers satrabını yenilgiye uğratmıştır (Ksen. Hell. I. 2. 16; ayrıca bk. McCoy 1977,284 dn. 77). Daha sonra Lakedairnon garnizonu ve komutanı kabul ederekAtina'ya başkaıdırmış olan Kalkhedon'a saldırmak için hazırlığa girişmiştir. Diodoros'a (XIII . 66. 1) göre ise, Alkibiades ve Thrasyllos önce Lampsakos 'u tahkim edip orada bir Atina garnizonu bırakmışlardır. Ardından Kalkhedon'u sıkı bir şekilde kordon içine alan Atinalı komutan Theramenes ' le güçlerini birleştirmek üzere Lampsakos'tan Kalkhedon'a yelken açmışlardır.

32 Herodotos'un (IV 85) Kalkhedonia dediği Kalkhedon'u, Dionysios (Eust. Comm. in Dion. Per. V 803) Kalkhedon Deresi'nin biraz yukarısına yerleştirmiştir. Byzantion'lu Stephanos (Ethnika XaAı<::rj'örfJV=Khalkedon), Arrianus (Gyllius Bosp. III. 10; ayrıca bk. Müller 19902: 94 dn . .s-6) ve Menippus (Bithynia Periplus jr. 3=Menippus apud Stephanum Ethnika XaAı<::rj'öciıv), Kalkhedon'un adını yanı başında akan Khalkis/Kalkhedon adlı dereden aldığını belirtirler. Arrianus, Bithynia Tarihi adlı kitabında (Arrianus apud Eustathium, Comm. in Dion . Per. V 803; Bithyniaeam V) bu yerin , Kronos'un Kalkhedon adını taşıyan oğlundan dolayı bu şekilde isimlendirildiğini anlatır. Bu adla önce orada akan dere adlandırılmıştır. Kent daha sonra , orada kolon i kuran Dorlar tarafından , dereyle aynı isimle anılmaya başlanmıştır. Miletos' lu Hesykhios (Patr. Const. 21) ise,

buranın bazılanna göre, yanı başındaki Kalkhedon Innağı ' ndan; bazılarına göre, Troya Savaşı'ndan sonra doğan kahin Kalkhas 'ın oğlundan ;

bazııanna göre ise, burada koloni kurmaya gelen Euboia Adası'ndaki Kalkhis 'li göçmenlerden dolay ı Kalkhedon olarak adlandırıldığılli iddia etmiştir. Kalkhedon ' lulara 'Khalkis 'liler" aclını veren coğrafyacı Dionysios (Eust. Comm. in Dion . Per. 803) da bu yazarlarla aynı görüştedir. Pseudo-Symeon'a (ehran. 729) göre ise , Kalkhedon-aclını burada bulunan ' bakır ' (= khalkos [XaAKGÇ]) madeninden almıştır.

Page 9: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

14 Murat Arslan

ve istemler yöneIten bir elçi heyeti yollamıştır. Bithynia'lılardan derhal Kalkhedon halkına ait malların kendisine teslim edilmesini talep etmiştir. Aksi halde kendilerine savaş ilan edeceğini bildirmiştir. Alkibiades'in Atina or­dusuyla yaklaşmasından korkuya kapılan Bithynia Trakyalıları ise, konuyu kendi aralarında değerlendinniş ve Alkibiades'in bu isteğine boyun eğme.kararı almışlardır. Böylelikle Kalkhedon'luların kendilerine emanet ettikle­ri varlıkları ve değerli eşyaları Atinalılara teslim etmişlerdir33 . Bunun üzerine Alkibiades, Bithynia Trakyalılarıyla bir anlaşma imzalamıştır. Aldığı ganimetle ordugahına dönmüş ve şimdiye değin Atinalı komutan Theramenes tarafından -sadece denizden? abluka altına alınmış olan Kalkhedon'u hem karadan hem de denizden sıkı bir şekilde kuşatmaya başlamıştır34 . Kara yönünden Kalkhedon 'un bir denizden öbür denize -Boğaz' dan Manna/~

ra Denizi'ne- kadar uzanan tahkimli surları boyunca kendisi de ahşaptan bir duvar inşa ettirmiştir. Böylelikle kenti karadan da çember içine almıştır. Ancak Kalkhedon'un kuzey batısında yer alan Kalkhedon Innağı'nın her iki yanındaki çukurluk kısım söz konusu muhasaranın başlarında ve etrafının kontrol altına alınması aşamasın­da zorluk çıkarsa da sonradan nehrin her iki yakası da Atinalıların olanakları doğrultusunda denetimleri altına alınabilmiştir35 .

Kalkhedon'da bulunan Sparta harmostes'i Hippokrates, Alkibiades'in bu stratejisi karşısında fazla oyalanma­dı. Enırindeki bütün kuvvetleri ve Kalkhedon'lulardan oluşan birlikleri bir araya topladı. Kentten dışarı çıktı. Muharebeye hazırlandı. Birliklerinin başında savaş düzeninde ilerleyerek Atinalıların karşısına geçti ve cephe aldı. Bu arada Daskyleion Satrabı Phamabazos konuşlandığı Kalkhedon Herakleion'undaki ordugahından güç­lü süvari birlikleriyle Sparta harmostes'ini desteklemek ve Kalkhedon'daki kuşatmaya son vermek amacıyla hazır bekliyordu. Savaşa, Sparta'lı komutan Hippokrates başladı. Komutasındaki kuvvetlerin başında Atina­lılara hücum etti. Hippokrates ile eş zamanlı olarak Phamabazos da bütün gücüyle Atinalılara saldırdı. Bunun üzerine Alkibiades ordusunu düzenledi. Thrasyllos komutasındaki ağır silahlı askerleri Hippokrates'i durdur­mak üzere görevlendirdi. Kendisi ise, enırindeki kuvvetlerle Phamabazos'a karşı saldırıya geçti. Hippokrates ile Atinalı komutan Thrasyllos arasında şiddetli geçen ve uzun süre kazananın belli olmadığı bir çarpışma vuku buldu. Kalkhedon surları ile dere arasındaki geçidin darlığı yüzünden Hippokrates ile birleşenıeyen ve ona zamanında süvari desteği vererek yardını edemeyen Phamabazos 'un komutasındaki birlikler Alkibiades tara­fından bozguna uğratıldı. Böylelikle Pers satrabı kaçarak karargahının bulunduğu Kalkhedon Herakleion'una çekilmek zorunda kaldı. Alkibiades'in enırindeki hoplites'ler ve süvarilerle Thrasyllos'a yardıma gelmesiyle birlikte savaşın seyri değişti. Hippokrates öldürüldü. Askerlerinin bir bölümü Hippokrates'in yanında kılıçtan geçirildi. Diğer bir bölümü ise, aldıkları ağır yaralardan dolayı savaşamayacak hale getirildiler. Sonunda da­ğılan ve ağır kayıplara uğrayan Lakedairnon ve Kalkhedon birlikleri çareyi kentin tahkimli surlarının arkasına sığınmakta buldular36 .

Kısa süre sonra Alkibiades, Kalkhedon kuşatmasını devam ettirebilmek için para37 ve asker toplamak üzere Çanakkale Boğazı ve Khersonesos'a (Gelibolu Yarımadası) doğru yelken açtı. Bu sırada Kalkhedon'u kuşatan diğer Atinalı generallerle Phamabazos arasında bir anlaşma yapıldı38 . Barış koşulları uyarınca:

33 Ksen. Hel!. i. 3. 2-3; Plut. Alk. XXiX. 3.

34 Ksen. Hel!. i. 3.4; Plut. Alk. XXX. 1.

Diodoros'a (XIII. 66. 1) göre, o sırada diğer bir Atinalı general olan Theramenes emrindeki yetmiş gemi ve beş bin askerden oluşan ordusuyla zaten bir süredir Kalkhedon'u muhasara ediyordu.

35 Ksen. Hel!. i. 3. 4 dn. 1; Plut. Alk. XXIX. 3-XXX. 1; Diod. XIII. 66.1. Ayrıca bk. Gyllius Bosp. III. 10.

36 Ksen. Hell. i. 3. 4-7; Plut. Alk. XXX. 1; ayrıca bk. Diod. XIII. 66. 2.

37 Atina şehrinde hissedilen hazinedeki para kıtlığı ve generallerin operasyon düzenledikleri yerlerdeki acil para ihtiyacı için bk. Aristoph. Eee. str. 823-824 dn. a; str. 1006-1007 dn. c. Ayrıca bk. Andrewes 1953: 2; McCoy 1977: 272 dn. 36.

38 Ksen. Hel!. L 3. 8; Plut. Alk. XXXI. 1.

Diodoros'a (XIII. 66. 3) göre ise, bu anlaşma Theramenes ile Kalkhedon'lular arasında yapıldı. Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Strauss 1984: 46 .

Page 10: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

Alkibiades 'in Kalkhedon ve Byzantion Kuşatması: Nedenleri ve Sonuçlan

Kalkhedon'un tekrar Atina'nın egemenliği altına geri dönmesi (Plut. Alk. XXXi. 1);

Katkhedon' tutarın Atinalılara her zamanki vergilerini vermeleri ve gecikenleri ödemelerp9;

Pharnabazos 'un -Kalkhedon' luların yararına olmak üzere- Atinalılara 20 talanta vermesi4o ;

Pharnabazos'un, Atinalı elçi heyetinin Pers Kralı II. Dareios'a güvenlik içinde ulaşmasını sağlamasz41 ;

Atinalıların ise, Pharnabazos'un hakimiyeti altındaki toprakları yağmalamamaları (Plut. Alk. XXXi. 1);

Atina elçileri Pers kralının yanındangeri dönünceye kadar, Atinalıların Kalkhedon' lularla savaşmamaları

(Ksen. Hel/.1. 3. 9);

yönünde Phamabazos ile Atinalı generaller arasında yemin edilip, yemin alındı.

Alkibiades bu yeminde hazır bulunmanuştı: O sırada Kbersonesos 'taki Atina taraftarı kentlerden, Kalkhedon ve Byzantion önlerindeki ordu için zorunlu-gönüllü her çeşit yardınu sağlamaya çalışıyordu42 . Bölgedeki Sparta taraftarı kentleri ise, bir yandan Atina saflarına çekmeye diğer yandan da elinden geldiği ölçüde ele geçirmeye çalışıyordu. Bu bakımdan ilk önce yolu üzerindeki Selymbria'yı kuşattı. Kenti ustaca hazırlannuş savaş strate­jisi ve kumazlığı sayesinde ele geçirdi43. Khersonesos ' a geçerek orada silah altına aldığı yığın yığın gençlerin, Trakyalı paralı askerlerin ve üç yüzden fazla süvarinin başında Byzantion territorium'unu istila etti44 . Amacı

Byzantion'u kuşatmaktı. Bu sırada Phamabazos ise, Kalkhedon'da onun Byzantion'a dönmesini bekliyordu. çünkü Alkibiades'in de yemin etmesini gerekli buluyordu. Ancak Alkibiades döndüğünde Pharnabazos'un kendi huzurunda Atinalı komutanlara ettiği yemini yüzüne karşı yenilemedikçe, kendisinin yemin etmeyeceğini bil­dirdi45 . Her iki tarafın birbirinin ayağına gitmeyi reddetmesi üzerine sorun, Alkibiades 'in Khrysopolis 'te Pharnabazos 'un temsilcileri Mitrobates ile Arnapes 'in karşısında; Phamabazos 'un da Kalkhedon ' da Alkibiades ' in temsilcileri Euryptolemos ile Diotimos'un karşısında kendileri ve devletleri adına ant içmeleriyle çözüldü. Ayrıca

39 Ksen. Hel!. i. 3. 9 .

Diodoras'a (Xm. 66. 3) göre ise , Theramenes ile Kalk:hedon'lular arasındaki anlaşmanın ana şartı Kalkhedon'un Atina'ya daha önce verdiği ölçüde tributum ödemeye devam etmesiydi. Kalkhedon'luların bu maddeyi kabul etmesi üzerine Theramenes kent üzerindeki kuşatmayı kaldırdı. Aynca bk. Meritt 1936: 388 vd.

Böylelikle, açıkça anlaşıldığı üzere Kalk:hedon ' lular yeniden Attika-Delos Deniz Birliği'ne üye ve Atinalılarla müttefik olmayı kabul etmiş oluyorlardı. Bu bakımdan kentlerine; aynca bir Atina gamizonu kabul etmişlerdir. Bu gamizon askerleri 4 sene boyunca Kalkhedon'da konuşlanmışlardır (Ksen . Hell . II. 2. 1).

40 Ksen. Hell. i. 3. 8.

Plutarkhos (Alk . XXXI. 1) de söz konusu miktarın ne kadar olduğuna ve kimlkimlerden alınacağına dair herhangi bir yorumda bulunmamaktadır. Sadece bir miktar para/savaş tazminatı alınması maddesine değinmiştir.

41 Ksen. Hell. I. 3. 8; Plut. Alk. XXXI. 1.

42 Plutarkhos'a (Alk. XXXv. 3) göre Alkibiades, tüm gereksinimleri Pers kralı ve satrapları tarafından karşılanan Sparta'lılara karşı savaşı sürdüre­bilmek için , sık sık kampını bırakıp askerlerin gereksinimleri ve ücretleri için para bulmak ya da ordusuna yeni birlikler katmak amacıyla denize açılınak zorunda kalıyordu.

43 Ksen. Hell. I. 3. 10; aynca bk. Ath. Deip. XII. 535 c dn. C.

Zira Alkibiades, doğal yetenekleri ve zekasının kavrayış çabukluğuyla her zaman kendisi ve ordusu için uygun çözümü hemen buluyordu. Selymbria ' nın ele geçirilmesine ilişkin detaylı bilgi için bk. Plut. Alk. XXX. 2-5; aynca bk. Erten 2005: 96 vdd. Selymbria ile Atina arasında imzalanan anlaşmanın metni için ise , aynca bk. fG i 2 no. 116.

44 Ksen. Hell . I. 3. ıo; Plut. Alk. XXXI. 2.

Diodoros 'a (XIII. 66. 3-4) göre ise, Alkibiades Khersonesos'taki kentlerden para topladıktan sonra, Trakyalılan paralı asker olarak ordusuna katılmaya ikna etti. Aynca bölgeden topladığı yığın yığın insan ve gönüllülerle birlikte Selymbria üzerine yürüdü. Kenti ihanet ve hile ile ele geçirdi . Selymbria'lılardan yüklü miktarda tributum aldı ve kentte bir Atina gamizonu konuşlandırdı. Bu sırada Theramenes , Kalk:hedon'luların Atinalılara boyun eğmesiyle onlarla anlaşarak kent üzerindeki kuşai'mayı kaldırmıştı. Ardından emrindeki bütün güçlerle Atina'ya karşı başkaldırınış olan Byzantion'a yelken açarak kenti abluka altına alan Therarnenes 'e yardım etmek için bütün hızıyla Byzantion 'a geldi.

45 Ksen . Hell . I. 3. ll; Plut. Alk. XXXI. 2.

Page 11: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

16 Murat Arslan

her iki taraf birbirlerine kişisel güvence verdi46 . Bunun üzerine Pharnabazos, krala gidecek elçilerle Kyzikos'ta

buluşmak üzere, hemen yola çıktı47 .

Böylelikle, İö 408 kışının ilk aylarında, bütün Atina kuvvetleri Alkibiades komutasında kısa süre önce kendileri­

ne başkaldırmış olan Byzantion önlerinde bir araya geldiler. Bölgenin en önemli ve en zengin kenti Byzantion'u istila etmek için harekete geçtiler. Bir yarımadanın üzerinde kurulmuş olan Byzantion'un, kuzeyde İstanbul Boğazı'ndan Avrupa'ya doğru sokulan Haliç, doğuda boğazın girişi, güneyde Maıınara Denizi olmak üzere üç

tarafı denizle çevriliydi. Kentin deniz tarafı sahilden itibaren kuvvetli ve yüksek duvarlarla kuşatılmıştı. Batı tarafında ise, Trakya cınakarası yer alırdı. Kentin genişliği, doğudan başlayıp kentin ortasına doğru ilerledikçe

değişmekle birlikte üçgen biçimliydi. Üçgenin tabanı batıya, Trakya'ya bakan taraftı. Son derece tahkimli surlarla

çevrilmişti . Tepesi ise, aynı zamanda Bosporos Akra (Saqıyburnu) olarak da anılan doğuya bakan yarımadanın

başlangıç noktasıydı. Üçgenin iki yan kenarı birbirine eşit olmamakla birlikte bir kenarı Marmara'ya diğeri Trak­

ya anakarasına bakardı48 .

Atinalılar kuşatmaya başlamadan önce Byzantion'un kurulduğu topografyayı dikkatli bir şekilde gözden ge­çirdiler. Ardından kentin kara ile bağlantısını sağlayan batı yakasındaki surların etrafını bir duvarla çevirdi­

ler49 . Bunun hemen ardından Trakya anakarasının tahkimli mevzilerine yerleştirdikleri savaş makineleri ve mancınıklarla Byzantion'un surlarını dövmeye başladılar. Ancak Atinalıların kenti kuşatma altına almalarına;

surları uzaktan atışIarla ve ani saldırılarla tehdit etmelerine rağmen son derece kuvvetli bir tahkimata sahip

olan Byzantion surlarına hasar vermekten çok uzaktılar. çünkü Byzantion'lular zenginlikleriyle bilgeliği bir­

leştirmiş insanlardı. Kentleri ne kadar gelişirse, düzen ve güvenliklerini ilgilendiren savunma stratejilerini de o derece arttırırlardı. Zira Byzantion surlarında çok sayıda tahkimli büyük kule vardı. Kulelerin çevresinde ise,

üst üste yer alan kapıları bulunuyordu. Kara surları oldukça yüksek, deniz tarafındakiler ise, göreceli olarak daha alçaktı. Surların içinde uçlarındaki kulelerin tuttuğu zincirlerle kapatılan iki limanı vardı (Gyllius Const. ı. 1). Buna ek olarak kent sadece oldukça kalabalık bir nüfusa sahip Byzantion'lular tarafından değil; aynı za­

manda Sparta harmostes'i Klearkhos tarafından etkili bir şekilde savunuluyordu . Klearkhos'un yanında birkaç perioikosso , bir miktar neodamodessı , Megara'lı Heliksos emrindeki Megara'lılar ve Koiratadas komutasındaki

Boiotia'lılar ve paralı askerler yer alıyordu. Ayrıca Byzantion'lular da canla başla Klearkhos'un emrinde kentle­

rini koruyorlardı. Bu nedenle Atinalılar sürekli olarak mancınık atışlarıyla dövdükleri surlarda ne gedik açmayı

başarabiIdiler ne de birbiri ardına düzenledikleri deniz ve kara harekatından bir sonuç elde edebildiler. Bu ba­kımdan kısa süre sonra, Byzantion'u doğrudan saldırı yoluyla düşürmenin zorlu ve tehlikeli bir girişim olacağını

46 Ksen. Hell. i. 3. 12; aynca bk. Plut. Alk. XXXI. 2.

Söz konusu kişisel güvencelere rağmen , bu anlaşmadan dört yıl sonra Phamabazos, İö 404 yılında Alkibiades'i öldürtmüştür (Plut. Alk. XXX­VII . 4; XXXIX. 1-3; Com. Nep. VII. 10. 1-6 "Alkibiades"). Arıcak Plutarkhos ' a (XXXIX. 4-5) göre, Alkibiades'jn ölümüne ilişkin diğer bir versiyon daha vardır. Buna göre, Alkibiades tanınmış bir kızı baştan çıkarıp yanında alıkoymuştur. Bu duruma sinirlenen ağabeyleri bu utan­mazca davranışa öfkelenmişler ve geceleyin Alkibiades' in oturduğu evi ateşe vermişlerdir. Alkibiades alevlerin arasından dışarı fırlayınca onu öldürmüşlerdir. Alkibiades ' in ölümüne ilişkin daha detaylı bilgi için bk. Erten 2005: 121.

47 Atinalıların elçi olarak gönderdiği adamlar Doratheos, Philokydes, Theogenes, Euryptolemos ve Mantitheos 'tu (Ksen. Hell. I. 3. 13). Ancak söz konusu elçi heyetini Phamabazos kah krala götüreceğini kah vatanlarına geri göndereceğini söylemek suretiyle üç sene boyunca oyalamayı başardı. Nihayet sonunda yeminini hatırladı. Madem ki elçileri krala götürmüyordu; onları hiç olmazsa deniz kıyısına bırakmak gerektiğini söyleyerek Küçük Asya' nın karanos' u=efendisi Kyros 'tan elçi leri salıvermek için izin istedi. Ardından elçi heyeti Mysia'daki Kios (Gemlik) kentine götüıülerek orada serbest bırakıldılar (Ksen. Hell. 1. 4. 4-7).

48 Kent bu şekliyle aynı zamanda sola bakan bir kartalı andınrdı. Günümüz itibariyle topografya değerlendirildiğinde: kartalın gagasında Topkapı Sarayı'nın bulunduğu birinci tepe , gözünde Hagia Sophia = Ayasof ya, başının üzerinde Hippodrom=Hipodrom, boynunda ise, kentin ikinci ve üçüncü tepeleri yer almaktadır (Gyllius Const. I. 4).

49 Ksen. Hell . I. 3.14; Plut. Alk. XXXI. 2.

Diodoros 'a (XIII. 66. 3) göre ise, Byzantion'u ablukaya alarak enerj ik bir şekilde kentin etrafını bir surla saran komutan Theramenes'ti.

50 Perioikos [6 ltEptOlKOÇ] vatandaşlık hakkına sahip olmakla birlikte, siyasi haklardan mahrum olan kişilerdir.

- i Neodamades [6 vı:oÖo.ı.ıwörıç] savaş sırasında kente hizmet etmesi için azat edilmiş, toprağa bağlı kölelerdir.

Page 12: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

Alkibiades 'in Kalkhedon ve Byzantion Kuşatması: Nedenleri ve Sonu ,lan Iı

düşündüler. Kenti güç kullanarak alamayacaklarını anladılars2 . Taktik değiştirdiler. Hile yoluna _- - er_ Bazı

Byzantion'luları kenti Atinalılara teslim etmek konusunda ikna ettiler. Zira muhasara uzadıkça -enue _ i _

sıkıntısı baş göstermeye başlamıştı. Kuşatmanın ilk evresinde kimsenin böyle bir şey yapabileceğini ucundan bile geçirmeyen Sparta harmostes'i Klearklıos, elinden gelen gayreti göstererek gerekli her türlü ın

aldıktan sonra, kenti komutanlarından Koiratadas ve Heliksos' a teslim etti (Ksen. Hell. ı. 3. ı 4-17). Kendi i karşı sahile53 geçerek Pharnabazos'un yanına gitti. Ondan askerlerin ücretlerini almak ve bir yandan da Pelopoııne­sos'luların deniz kuvvetlerirıi bir araya toplamak istiyordu. çünkü bunların bir kısmı Pasippidas tarafından Ça­nakkale Boğazı'nda alıkonmuştu. Bunlar dağılmışlar, bir kısmı civarda devriye geziyor; bir kısmı da Mindaros 'un yardımcısı olan Agesandridas'ın emrinde Trakya sahillerinde bulunuyordu. Klearklıos, ayrıca Antandros'ta başka tekneler inşa ettirmeyi; bütün gemileri bir araya toplayarak kuvvetli bir donanma oluştmmayı ve bölgedeki Atina­lılar ile müttefiklerine saldırmayı planlıyordu. Bu şekilde Atirıalıları, Byzantion kuşatmasını terk etmeye zorlamak istiyordus4 . Ama Klearklıos'un Byzantion'dan ayrılmasını fırsat bilen ve başını Kydon, Ariston, Anasikrates, Lykurgos ve Anaksilaos'un çektiği bazı kişiler değişik nedenlerden ötürü kenti düşmana teslim etmek için hare­kete geçtilers5 . Bu adamlar ve yandaşları gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra, A1kibiades'irı komutasındaki Atina ordusuyla anlaştılar. Alkibiades ise, Byzantion'luların dikkatini dağıtmak amacıyla yeni bir plan hazırladı. Bu bakımdan Klearklıos'un, Byzantion kuşatmasını kaldırmak üzere düşündüğü strateji gerçekleşmiş gibi yaptı. Öyle ki, Ionia'da patlak veren bir ayaklanmayı bastırmak üzere Byzantion ablukasını kaldırmak zorunda olduğu söylentisini yaydı. Ardından gündüz vakti, herkesin gözü önünde, askerlerinin bir kısmını gemilere yükleyip

52 Ksen. Hel!. 1. 3. 14-16; Diod. xm. 66. 5-6; ayrıca bk. Frontin. strat. m. 11. 3.

53 Ksenophon (Hel!. 1. 3. 17rde Byzantion'dan gizlice yelken açan Klearkhos, Phamabazos'un yanına gitmek için Elç ~O TCEpav=karşı sahile

geçmiştir. Burada sözü edilen Byzantion'un "karşı sahil"i ya Kalkhedon ya da Mysia Bölgesi olabilir. Ancak o sırada Pharnabazos'un Atinalı

elçileri krala götürmek üzere Kalkhedon'dan Kyzikos'a (Ksen. Hell. 1. 3. 13) oradan da elçilerle birlikte Gordion 'a (Ksen. Hell. 1. 3. 14; 4. i)

gittiğini bildiğimizden, metinde Klearkhos 'un yelken açtığı "karşı sahil" Mysia Bölgesi taraflan -muhtemelen Kyzikos?- olsa gerektir.

54 Ksen. Hel!. 1. 3. 17.

Diodoros 'a (XIII. 66. 6) göre, Klearkhos'un Pharnabazos'u ziyaret etme sebebi Pers satrabından -kuşatmaya dayanmak ve gerekli ihtiyaçları

sağlamak amacıyla- para talep etmekti. Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Brownson 1903: 39.

55 Ksen. Hel!. l. 3. 18.

Byzantion ve Kalkhedon 'un savaşın bu evresinde Atina'ya başkaldırmış olmaları güvenliklerini her ne kadar tehlikeye atmış gibi görünse de;

ancak tehlikelerini kendileriyle paylaşacak kalabalık ve yiğit müttefikler bulduktan sonra ayaklanmışlardır. Üstelik Sicilya felaketinden sonra, Atinalıların bile i şlerinin açıkca umutsuz durumunu inkar etmeyeceklerinin bilincindeydiler. Eğer yanılmış ve insan ömrünün ayrılmaz bir parças ı

olan hayal kınklıklarına uğramışlarsa; bu yanlışı Atina'mn yakında yok olmasını bekleyen pek çok kişiyle paylaşmışlardır. Ancak hem denizden

hem de karadan ablukaya alındıklarını , karada topraklarının yakılıp yıkıldığını kentin içinde ise, erzak kıtlığından dolayı çok zor anlar yaşamaya başladıkları zaman Byzantion'lular arasından bazı kimseler kenti Atinalılara teslim etme girişiminde bulunmuştur.

Plutarkhos (Alk. XXXI. 2rde, kenti Alkibiades'e teslim eden kişilerden Anaksilaos ile Lykurgos 'un adını verir. Polyainos (strat. 1. 47.

2 "Thrasyl!os"rda , sııçlece Anaksilaos'un ismini -Anaksilas şeklinde.~ anar. Söz konusu ihanetin sebebinin , Anaksilaos'un çevresindeki Byzantion'lu komutanların kentin Atinalılar tarafından kuşatılarak ele geçirilme korkusu olduğunu bildirir. Zira komutanlar Byzantion bir yandan

son derece sıkı bir şekilde hem kara hem de denizden kuşatılırken diğer yandan da güçlü ve enerjik bir şekilde kentin surlarına saldıran Atina ordusu karşısında ıırnutsuzluğa düşmüşlerdir. Bu bakımdan Byzantion'lu generaller ve Anaksilaos düşmana şartlı teslim olma yoluna gitmişlerdir.

Diodoros (Xm. 66. 6), söz konusu entrikayı planlayan hiçbir Byzantion ' lu kompradorun ismini zikretmez. Sadece Klearkbos 'un Phamabazos' u ziyaret etmek için kenti kısa süreliğine terk etmesinin ardından bazı Byzantion ' lulan Alkibiades ile görü meye \'e kentlerini Atinalılara teslim et­

meye sevk eden en önemli neden olarak Sparta ' lı harmostes' in Byzantion üzerindeki baskıcı yönetimini gösterir. Aynca Klearkhos'un sertlzalim bir kişiliğe sahip olduğunu vurgular (Klearkhos'un karakterine ili şkin daha detaylı bilgi için bk. Ksen. Aııab. II . 6. 1-15).

Ksenophon (Hell. 1. 3. 19) ve Plutarkhos'a (Alk. XXXI. 2; 5-6) göre , Anaksilaos sonradan. bu ihaneti yüzünden Sparta 'da idam talebiyle mah­kemeye verilmiştir. Fakat o idam edilmek şöyle dursun; tam tersine kenti kurtardığuu iddia ederek beraat etmiştir. Anaksilaos savunmasında:

kuşatma sırasmda Klearkhos 'un mevcut erzakı Peloponnesos ordusuna tahsis etti ği için halkın çelniği korkunç ı stıraplara; çocukların ve kadın­

ların açlıktan öldüğüne tanık olduğunu söylemiştir. Kendisinin bir Sparta'lı değil ; Byzantion ' lu olduğu; o sıralar Sparta'nın değil; Byzantion'un tehlike içinde olduğunu; çünkü kentin her taraftan kuşatıldığını ve içeriye hiçbir şeyin sokulmadığını belirtmiştir. Kentte bulunan bütün hububatı

Peloponnesos'lular ile Boiotia'lılar yiyip tüketirken vatandaşlarınm ve masum insan ların gözlerinin önünde yok olmasını istemediği için, kentte­kilere zarar verilmemesi koşuluyla düşmanları surlardan içeriye soktuğunu bildirmiştir. Böylelikle ihanet etmediğini; aksine Byzantion'u savaştan

ve acıdan kurtardığını; bunu yaparken de memleketleri için yararlı olan şeyleri doğru ve adil bulan Lakedaimon ' lu soyluları kendisine örnek aldı­

ğmı anlatmıştır. Yoksa, bu işi ne Sparta'lılardan nefret ettiği ne de para için bu yaptığını vurgulamıştır. Anaksilaos'u dinleyen Lakedaimon'lular, bu gerekçeleri haklı bularak Anaksilaos ile birlikte Byzantion'a ihanet sebebiyle suçlananların serbest bırakılmasına karar vermişlerdir.

Page 13: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

18 Murat Arslan

bütün donanmasıyla birlikte Byzantion önlerinden denize açıldı. Ufukta gözden kayboldu. Kenti karadan muha­sara eden orduyu da Trakya'nın iç kısınılarına çekti. Ancak gece yarası herkes uykudayken gizlice geri döndü. Byzantion'lu hiziplerle ortaklaşa oluşturdukları planı uygulamak üzere harekete geçti. Alkibiades ile Theramenes gecenin örtüsünden yararlanarak ağır silahlı askerlerden oluşan bir birlik eşliğinde kıyıya çıkarak kara ordusuyla birleştiler. Sessizce ve görünmeden Byzantion surlarına doğru yürüyüşe geçtiler. Alkibiades, adanılarını duvarla­rın yakınlarına yerleştirdi. Bu sıradaAtina donanması da Byzantion'a doğru yelken açtı. Alkibiades üç sıra kürekli süratli teknelerine Byzantion limanındaki gemilere pruvalarındaki -burunlarındaki- ağır tunç 'mahmuzlarıyla' (= embolon [€f..l~oA.ov]) çarparak batırına ya da yedeklerine alıp götürme enıri vermişti. Kaptanlar ve denizciler bunu yaparken ellerinden geldiği ölçüde gürültü yapacaklar ve Byzantion'luların bütün dikkatlerini bu noktaya çevirmelerini sağlayacaklardı. Verilen işaret üzerine Atina donanması kentin limanına baskın düzenleyerek büyük bir gürültü ve şiddetli bağırışlar arasında aniden saldırıya geçti. Byzantion gemilerinin bir kısmı mahmuzlanarak batırılıyor; bir kısmı Atinalı denizcilerin ellerindeki demir çubuklarla delinerek demirlendikleri yerde dibi boy­luyordu. Bazıları ise, Atina gemileri tarafından yedeğe alınarak limandan çekiliyordu. Bir yandan da gemilerden Byzantion limanına çıkartma yapan Atinalılar limanın bazı noktaları ellerine geçirmeye çalışıyorlardı. Bu bek­lenmedik saldırı karşısınd,a ne yapacaklarını şaşıran ve savaş hilesinden haberi Olmayan Byzantion'lular ile kenti savunmakla görevlendirilmiş Peloponnesos birlikleri hemen limanın ve gemilerin savunmasına koşarak Atina donanmasının hücumunu geri püskürtmek amacıyla direnişe geçtiler. Bu durum Byzantion'daki Atina taraftarla­rının kentin Trakya'ya bakan surlarından Alkibiades ile Theramenes komutasındaki birliklere sinyal vermesine ve kapılarından birini gizlice açarak düşmanı kolaylıkla kente almalarına fırsat yarattı. Böylelikle Byzantion'un batı surlarının bir kısmı Atinalılar tarafından ele geçirildi. Kente giren Atina ve müttefiklerinden oluşan kara ordusu ise, gece vakti Thrakion olarak adlandırılan meydanına kadar kolaylıkla ilerleyerek Byzantion'un büyük bir kıs­mını kontrolleri altına aldılar. Bu sırada Byzantion'lularla birlikte kenti savunan Peloponnesos'lular, Boiotia'lılar ve Megara'lılar limana saldıran ve limanın bir kısmını ellerine geçiren Atinalıları limandan uzaklaştırmayı başar­dılar ve gemilerine geri püskürttüler56 .

Peloponnesos'lu komutanlardan Heliksos ile Koiratadas ' ın ve onlarla birlikte çarpışan Byzantion'luların iha­netten her şey bittikten sonra, haberleri oldu. Bu yüzden önce limandaki birliklerin yarısını kentin Trakya sur­larını ele geçirerek Thrakion meydanına kadar ilerleyen Alkibiades komutasındaki Atinalıları durdurmak üzere görevlendirdiler. Zira Thrakion denilen meydan üstünde ev yoktu. Ordunun toplanması için elverişliydi. Kısa süre sonra, komutaları altındaki askerleri ellerinden geldiği ölçüde burada toplayarak bütün güçleriyle Atinalılara sal­dırdılar. Her ne kadar Atinalıların bütün kara ordusu ile deniz piyadelerinin bir bölümü Byzantion içlerine kadar ilerleyerek kentin birçok bölgesini işgal etmiş olmalarına karşın halkta panik baş göstermedi. Ve kent savaşsız ele

56 Diod. Xill. 67 .1-2; Plut. Alk. XXXi. 2-4 .

Bununla birlikte Ksenophon (Hel!. 1. 3. 20-21; 4. 1) Byzantion'un ele geçirilişini anlatırken , söz konusu hıyanetin detaylarına ve kentin Alk:ibiades'in dikkatli bir şekilde hazırladığı savaş hilesi sonucunda nasıl zapt edildiğine dair herhangi bir bilgi aktarmamıştır. Cornelius Nepos (VII. 5. 6 "Alkibiades") de, Alk:ibiades ile komutayı paylaştığı generallerin (Thrasybulos ve Theramenes) , Asia kıyılarında yer alan birçok kenti , Ionia ve Çanakkale Boğazı'nı tekrar Atina hakimiyeti altına aldıktan sonra, Byzantion'u da kuşatarak ele geçirdilderine değinir. Cornelius Nepos (loe. cit.) da, Alk:ibiades ve Atinalı generaller tarafından Byzantion'un ne şekilde istila ettiklerine dair detaya girmemiştir. Sadece generallerin Byzantion gibi kentleri tekrar Atina müttefiki yaptıkları; ele geçirdikleri savaş esirlerine merhametli davrandıklarını; kentlerden elde ettikleri yağmayla askerlerini zenginleştirdiklerini ve ganimet yüklü gemileriyle Atina'ya yelken açtıklarını aktarmaktadır. Frontinus (sırat. ill. ıı. 3) , Alkibiades'in Byzantion'u ele geçirmesini sadece onun stratejisine bağlar. İçeriden kenti Atinalılara teslim etmek isteyen kişilerin varlığına değinmez. Herkesin gözleri önünde kuşatmayı kaldıran Alkibiades geceleyin gizlice geri dönmüştür. Savunması gevşetilen ve muhafızları azaltılan Byzantion'a baskın düzenleyerek kenti ele geçirmiştir. Polyainos (sırat . i. 47. 2 "Thrasyllos") ise , Byzantion kuşatması sırasında Alk:ibiades' in herhangi bir roloynadığına değinmez. Polyainos'a (loe. ciı.) göre Byzantion, Thrasyllos ile diğer Atinalı generaller tarafından sıkı biı' şekilde çember altına alınmıştı. Byzantion'un bu ablukaya dayanamayacağından ve Atinalılar tarafından istila edi leceğinden korkan Anaksilaos ile çevresindeki komutanlar kentin Thrasyllos ' a şartlı teslim konusunda anlaşmışlardır. İhanet şekli ve zamanı ayarlandıktan sonra, Byzantion ' lu generaller Thrasyllos'a planladıkları işi yerine getirme konusunda güvence olarak rehine dahi vermişlerdir. Bundan dolayı Thrasyllos, Byzantion üzerindeki kuşatmayı kaldırmış ve ordusunu gemilere bindirerek Ionia'ya doğru yelken açmıştır. Ancak geceleyin gizlice geri dönmüş ve kendini savunmasız kentin hakimi yapmıştır. Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Erten 2005: 100 vdd.

Page 14: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

Alkibiades 'in Kalkhedon ve Byzantion Kuşatması: Nedenleri ve Sonuçlan ]9

geçmedi . Bilakis, Byzantion'lular Sparta ve müttefikleriyle birleşerek bütün güçleriyle AtinaWara karşı e

çarpışmaya başladılar. Şiddetli geçen ve bir süre devam eden çarpışmanın ardından her iki taraf da birbirine ~ı

üstünlük sağlayamadı. Sonunda durum, Atinalıların kenti savaşarak ele geçiremeyecekleri denli zor bir bal aldı.

Ancak çarpışmaların durulduğu sırada Alkibiades, Byzantion'lulara hitap ederek Atinalıların savaşı kazanması

halinde, kentteki yaşam ve mülkiyete hiçbir zarar verilmeyeceğini ilan etti. Ayrıca hiçbir Byzantion ' lunun . ne

sebeple olursa olsun savaştan sonra, öldürülmeyeceğini ya da sürgüne gönderilmeyeceğini beyan etti. Bunun

üzerine çarpışmaların seyri değişti. Zira Byzantion'lu vatandaşların bir kısmı silahlarını bırakarak evlerine döndü.

Bir kısnn taraf değiştirerek Atinalılardan yana geçti . Bir kısnn da, Sparta ve müttefiklerinin saflarında savaşmaya

devam etti. Sonunda Alkibiades sağ kanatta, Theramenes de sol kanatta üstünlüğü ellerine geçirerek kendilerine

karşı yürekli bir şekilde savaşan Byzantion ve Peloponnesos'luları kılıçtan geçirdiler. Heliksos ile Koiratadas ko­

mutasında hayatta kalan Sparta ve müttefiki yaklaşık 300/500 asker Byzantion agora'sında toplanmayı başardı57 .

Fakat düşman kenti işgal edip onları her yandan kuşatınca, kendileri için teslim olmak ya da savaşarak ölmekten

başka çare kalmadı. Bunun üzerine Sparta ve müttefikleri agora çevresindeki kutsal alanlara, tapınaklara ve tanrı

sunaklarına sığındılar. Alkibiades, savaştan sonra, Byzantion' lulara verdiği sözü tuttu. Kenti tekrar Byzantion'lu­

lara teslim etti. Talan etmedi. Kimseyi sürgüne yollatmadı ve öldürtmedi. Sadece şimdiye kadar savaşta yaptığı

harcamaları karşılamak üzere yüklü bir savaş tazminatı aldı. Byzantion'u ise, tekrar Atinalılara bağlamakla yetin­

di58 . Aynı Kalkhedon örneğinde oldu üzere , Byzantion'lulardan da Atinalılara şimdiye kadar ödedikleri vergileri

vermeye devam edeceklerine, gecikenleri ödeyeceklerine dair teminat aldı. Bu şekilde Kalkhedon gibi Byzantion

da kısa süre önce ayrıldıkları Attika-Delos Deniz Birliği'ne yeniden bağlanmış oluyordu. Bu durum doğalolarak

kentin yönetimini elinde bulunduran oligarşi/aristokrasi yanlısı partiler iktidardan alınıp yerine demokrasi yanlısı

partinin geçirilmesiyle olmuştur. Ayrıca söz konusu rejimin korunması, tributum'un zamanında ve düzenli öden­mesi ile kentte bir daha ayaklanma olmaması için Byzantion'a da Atina gamizonu yerleştirildi59 . Ardından tanrı

sunaklarına sığınnnş Sparta ve müttefikleriyle anlaşma yoluna gidildi. Durumlarının çaresizliğini anlayan Sparta

ve müttefikleri kendileri açısından en mantıklı kararı verip Atinalılara teslim 01dular6o . Silahları ellerinden alına­rak savaş esiri edilen Sparta ve müttefikleri haklarındaki kararın Atinalılar tarafından vermesi amacıyla Atina 'ya

gönderildiler61 . Bu şekilde, İö 408 yılında, Atina'da Euktemon arkhon'luk; Roma 'da ise , Marcus Papirius ile

Spurius N autius consul'luk yaparken Byzantion ve Kalkhedon bir kez daha Atinalılardan tarafa geçmiştir62 .

57 Ksen. Hell.1. 3. 20-21 ; Diod. XIII. 67.3-6; Plut. Alk. XXXi. 4. Ksenophon (loc. cit.) Heliksos ile Koiratadas' in sonunda bütün kuvvetlerini kentin agora'sına sevk ettiklerini bildirir. Ancak sayıları konusunda bir yorumda bulunmaz. Diodoros'a (XIII. 67. 6) göre, bu rakam yak/aşık beş yüz; Plutarkhos'a (loc. cit.) göre ise, aşağı yukarı üç yüz kişidir.

58 Diod. XLLL. 67. 6-7; Pluto Alk. XXXi. 5; ayrıca bk. Ksen. Hell.1. 3. 21.

59 Söz konusu Atina garnizonu , İö 405 yılında, Sparta ' lı general Lysandros tam teşekkünü donanmasıyla Byzantion önlerinde demirleyene kadar kentte konuşlanınıştır (Ksen. Hen . ll. 2.1) .

60 Antikçağda bazı tapınak/ann yanlarında asylon temenos' lan [kutsal sığınma alanları] bulunurdu. Eğer bir kişi herhangi bir nedenden ötürü söz konusu alana girip tanrının heykeline dokunursa tanrının korumas ı altına girerdi. Bir yalvarıcı ' nın (= hiketes [iıceTIlç]) herhangi bir şiddetten kaçınmak için bir yere veya kişiye sığınmasına ise, (= hiketeia/hikesia [ıICE'tdex/ılcwlex]) denmekteydi. Aynı şekilde bu terim, kutsal bir yere veya bir kente sığınma hakkı olarak kullanılan (= kataphyge/phyksimos [lCex1a<p'Uy~/<pıJçıJ.!oç]) ile de karakterize edilmekteydi. Antikçağda hiketes 'in insana ya da bir tanrı heykeline diz çöküp yalvarması veya bir altar 'a oturması ritüel bir hareketti . Öyle ki bazen hiketes için bir altar, "kınlmaz kalkandan ve tahkimZi surdan çok daha güçlü" olabilirdi.

Bu durum Alkibiades'in Byzantion'daki tapınak/ann kutsal alanlarına sığınmış düşmanlarına saygı gösterdiğini ve onları zor kullanarak dışarı çıkartmadığına işaret etmektedir.

61 Diod. XIII. 67.7; ayrıca bk. Ksen. Hell.1. 3. 2 1.

Ancak Koiratadas, Pire limanında savaş esirleri gemiden indirilirken çıkan kargaşadan yararlanarak gizlice kaçmayı başardı ve Dekeleia 'ya sığındı (Ksen . Hell.1. 3. 21). Ayrıca bk. Millar 1958: 57.

62 Diod. XIII. 68. 1. Ayrıca bk. Meyer 1999: 564.

Page 15: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

20 Murat Ar~lan

Kaynakça ve Kısa1tmalar

A. Antik Eser Edisyonlan Aristoph. Eec. (= Aristophanes, Ecclesiazusae)

Kullanılan Metin ve Çeviri: Aristophanes, The Lysistrata; The Thesmophoriazusae; Ecclesiazusae; The Plutus. With an English translation by B. B. Rogers , vol. III. Cambridge, Mass .-London 199610 (The Loeb Classica1 Library).

Arr. Bithy .jrg. (= Arrianus , Bithynicorum jragmenta)

Ath.Deip.

Kullanılan Metin: Bithynicorumjragmenta. Ed. A. G. Roos - G. Wirth, Flavii Arriani quae exstant omnia. Leipzig: Teubner, vol. II 1968.

(= Athenaios, Deipnosophisticarum Epitome) Kullanılan Metin ve Çeviriler: The Deipnosophistis. With an English translation by C. B. Gulick, vol. ı-Vıı . Cambridge, Mass.-London 1927-19996 (The Loeb Classical Library).

Athenaei Deipnosophisticarum Epitome. Rec.: S. P. Peppinki I-II. Leiden 1937-1939.

Com. Nep. (= Cornelius Nepos) Kullanılan Metin ve Çeviri: On the Great Generals of Foreign Nations . With an English translation by J. C. Rolfe. Cambridge, Mass. 1966 (The Loeb Classica1 Library) .

Diod . (= Diodorus Siculus, Bibliotheke Historike) Kullanılan Metin ve Çeviri: Diodorus of Sicilyo With an English translation by C. H. Oldfather, vol. ı-vı; C. H. Sherman, vol. VII; C. B. Welles , vol. VIII; R. M. Geer, vol. IX-X; F. R. Walton, vol. Xı-XıI. Cambridge, Mass.-London 1933-20047

(The Loeb Classical Library).

Eust. Comm. in Dion. Per. (= Eustathius, Commentarium in Dionysii Periegetae Orbis Descriptionem) Kullanılan Metinler: Eustathius, Commentarium in Dionysii Periegetae Orbis Descriptionem . Ed. K. Müller, Geographi Graeci Minores, vol. II. Paris: Didot, 1861 (repr. Hildesheim: Olms , 1965): 201-407. Eustathii Commentarii: Dionysius Periegetes. Graece et Latine: Cum vetustis commentariis et interpretationibus ex recensione et cum annotatione, vol. I-II. Annotatio ad Eustathii Commentarios: G. Bernhardy. Hidesheim-New York 1974.

Frontin. strat. (= Sextus Iulius Frontinus , Strategematon) Kullanılan Metin ve Çeviri: The Strategems and the Aqueducts of Rome. With an English translation by C. E. Bennett. Ed. and prepared for the press by M. B. McElwain. London, New York 19805 (The Loeb Classical Library).

Gyllius Bosp. (= Petrus Gyllius , De Bosporo Thracio Libri Tres: Quibus Re/iqua Anaph Fragmenta in Latinum Versa Continentur) Kullanılan Metin ve Çeviriler: Petri Gyllii, De Bosporo Thracio Libri Tres: Quibus Reliqua Anapli Fragmenta in Latinum Versa Continentur. Ed. C. MülleI. Geography Graeci Minores II. Paris 19902•

Petrus Gyllius , İstanbul Boğaz!. çev.: E. Özbayoğlu. İstanbul 1997 .

Gyllius Const. (= Petrus Gyllius , De Topographia Constantinopoleos et de Jllius Antiquitatibus Libri Quatuor) Kullanılan Metin ve Çeviri: Petrus Gyllius, İstanbul 'un Tarihi Eserleri . çev.: E. Özbayoğlu. İstanbul 1997.

Hdt. (= Herodotos , Historiae) Kullanılan Metin ve Çeviriler: The Persian Wars. With an English translation by A. D. Godley, vol. I-IV. Cambridge, Mass.­London 1920-200412 (The Loeb Classical Library).

Hefodotos , Herodot Tarihi . çev.: M. Ökmen-A. Erhat. İstanbul 1991 2

Hes. MiL. Patr. Const. (= Hesychius Milesius, Patria Constantinopoleos) Kullanılan Metinler: Hesychius Milesius, Patria Constantinopoleos (t liber vi operis Historia Romana atque omnigena) (fort. epitome). Ed. T. Preger. Scriptores originum Constantinopolitanarum, pt. 1. Leipzig: Teubner, 1901 (repI. New York: Amo, 1975): 1-18.

Patria Constantinopoleos (t liber vi operis Historia Romana atque omnigena) (variae lectiones e cod. Angelico gr. 22). Ed. T. Preger, Scriptores originum Constantinopohtanarum, pt. 1. Leipzig: Teubner, 1901 (repI. New York: Amo, 1975; Leipzig 19892): 1,8,17 ,18. p. 8: fragmentum est non Hesyehii. (Cod: 310: Hist.).

Iust. (= Marcus Iulianus Iustinus , M.luliani lustini Epitoma Historiarum Philippicarum Pompei Trogi) Kullanılan Metin ve Çeviriler: Epitome of the Philippic History of Pompeius Trogus . With an English translation by J. C. Yardley. With introduction and explanatory notes by R. Develin. Adanta, GA 1994.

M. Ivniani Ivstirıi . Epitoma Historiarvm Phihppicarvm Pompei Trogi. Accedvnt Prolongi in Pompeivm Trogvm. Ed. O. Seel. Stutgard 1972.

Ksen . Anab. (= Ksenophon, Anabasis) Kullanılan Metin ve Çeviriler: Anabasis. With an English translation by C. L. Brownson ı-Vıı . Cambridge, Mass.-London 1968 (The Loeb Classical Library).

Ksenophon, Anabasis (Onbinlerin Dönüşü). Çev.: T. GökçöL. İstanbul 19982

Xenophon , The Persian Expedition. Translated by R. WameI. Harmondsworth 1952.

Page 16: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

Alkibiades'in Kalkhedon ve Byzantion Kuşatması: Nedenleri ye Sonu.lıo

Ksen. Hell. (= Ksenophon, Hellenika) Kullanılan Metin ve Çeviriler: Hellenica . With an English translation by C. L. Brownson - O . J. Todd I-III . LondoD. _-i"'W

York 1961 (The Loeb Classical Library).

Xenophon, A History of My Times . With an English translation by R. Warner. Oxford 1966.

Plut. (= Plutarkhos, Bioi Paralleloi)

Arist. (= Aristeides) Kim. (= Kimon) Kullanılan Metin ve Çeviri: Plutarch 's Lives: Aristides and Cato Major; Cimon and Lucullus. With an English translation by B. Perrin, vol. II. Cambridge, Mass.-London 20018 (The Loeb Classical Library).

Per. (= Perikles) Kullanılan Metin ve Çeviri: Plutarch's Lives: Perikles and Fabius Maximus; Nicias and Crassus. With an English translati­on by B. Perrin, vol. III. Cambridge, Mass .-London 20019 (The Loeb Classical Library).

Alk. (= Alkibiades) Lys. (= Lysandros) Kullanılan Metin ve Çeviri: Plutarch's Lives. Alkibiades and Coriolanus; Lysander and Sulla. With an English translation by B . Perrin, vol. ıV. Canıbridge, Mass .-London 20007 (The Loeb Classical Library).

Polyain. Strat. (= Polyainos, Strategemata) Kullanılan Metin ve Çeviriler: Strategemala. Ed . E. Woelfflin - J. Melber, Polyaeni strategematon libri viii. Leipzig: Teubner, 1887 (repr. Stuttgart: 1970): 2-301 ,305-425.

Stratagems ofWar. With an English translation by R. Shepherd. Chicago 1974.

Polyb. (= Polybios , Historiai) Kullanılan Metin ve Çeviri: The Histories. With an English translation by W. R. Paton ı-VI. Cambridge, Mass.-London 1922 vd. (The Loeb Classical Library).

Ps.-Sym. chron. (= Pseudo-Symeon , Chronographia) Kullanılan Metin: Chronographia (partim edita e cod. Paris . gr. 1712), Ed. I. Bekker, Theophanes Continuatus, Ioannes Caıneniata , Symeon Magister, Georgius Monachus [Corpus scriptorum historiae Byzantinae. Bonn: Weber, 1838]: 603-760.

Steph . Byz. Ethnika (= Stephanos Byzantios, Ethnika) Kullanılan Metin: Stephani Byzantii, Ethnikon. Ed. A. Westermann. Libsae 1839.

Thuk. (= Thukydides) Kullanılan Metin ve Çeviriler: Thucydides. History of the Peloponnesian War. With an English translation by C. F. Smith, vol. I-III. Cambridge, Massachusetts 2003 11 .

Peloponnes Savaşı. Çev.: T. GökçöL. İstanbul 1976.

B. Modern Literatür Adcock, F. - DJ. Mosley 1975 Diplomacy in Ancient Greece, London.

Andrewes, A. 1953 "The Generals in the Hellespont, 410-407 B .C.",JHS LXXIII (1953) 2-9.

AJPh American Journal of Philology .

Archibald, Z.H. 1998 The Odrysian Kingdom ofThrace: Orpheus Unl11asked, Oxford.

Arslan,M. 2008 "Eurymedon Muharebesi'nden Sonra Aspendos ve GenelOlarak Pamphylia ' nm Durumuna Bir Bakış ", Adalya XI: 49-62 .

2009 "Pausanias'm Byzantion Hakimiyeti ve 'Komplo Teorisi"' . Şurada: Ancient History, Numismatics and Epigraphy in the Medi­terranean World. Studies in memory of Clemens E. Bosch and Sabahat Atlan and in the honour of Nezahat Baydur , İstanbul: 51-63.

Brownson , C.L. 1903 "The Succession of Spartan Nauarchs in Hellenica I" , TAPhA 34 (1903) 33-40.

CQ The Classical Quarterly .

Demir,M. 1999

2001

Aspects of Athenian Relations with the Black Sea Region between 600 and 300 BC, Exeter 1999 (Doktora Tezi).

"Byzantion Şehir Devleti'nin Klasik Çağ'da (M.Ö. 500-300) İstanbul Boğaz) Üzerindeki Ticareti Kontrol Meselesi". Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi: 46-60.

Page 17: Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi

22 Murat Arslan

Dover, KJ. 1981 A Historical Commentary on Thucydides, vol. I-IV, Oxford.

Erten,E. 2005 AtinaZı Komutan ve Devlet Adamı: Alkibiades, İstanbuL.

G&R Greece & Rome.

Gomme, A.W. 1971 5 A Histarical Commentary on Thucydides, Oxford.

Hesperia Hesperia: Journal of the American School ofClassical Studies at Athens.

lG lnscriptiones Graecae, consiZio et auctoritate Academiae Litterarum Borussicae ed. maior.

JHS Journal of Hellenic Studies.

Kagan, D. 2003 The Peloponnecian War, New York.

Keen , A.G. 1998 Dynastic Lycia: A PoZitical History of the Lycians and their Relations with Foreign Powers c. 545-362 B.C. Leiden.

Lepper, FA. 1962 "Some Rubrics in the Athenian Quota-Lists" ,lHS LXXXII: 25-55.

Mattingiy, H.B. 1966 Mattingly, "Peridean Imperialism". Şurada: Ancient Society and lnstitutions: Studies Presented to Victor Ehrenberg on his

75th Birthday, Ed. E. Badian, Oxford: 193-223.

1967 "Two notes on Athenian Financial Documents", Annuals of British School at Athens 62: 13-19.

McCoy,J. 1977 'Thrasyllus",AJPh 98/3: 264-289.

Millar, C.M.H. 1958 "Some Escapes and Escapers in the Ancient World", G&R V/l: 57-61.

Meier,C. 1999 Athens. A Portrait of the City lts Golden Age, Cambridge.

Meritt, B.D. 1932 Athenian Financial Documents of the Fifth Century, Ann Arbor.

1936 "Greek Inscriptions", Hesperia 5/2: 355-430.

Meritt, B.D. - H.T. Wade Gery - M.F. McGregor 1939 The Athenian Tribute Lists, Cambridge Massachusetts, Princeton, New Jersey.

Müller, C. 19902 Geography Graeci Minores 1, Paris.

Perlman, S. 1958 "A Note on the Political Implications ofProxenia in the Fourth Century B.C.", CQ VIII 3/4: 185-191.

Strauss, B.S. 1984 "Thrasybulus and Conon: ARivalry in Athens in the 390s B.C.", AJPh 105/1: 37-48.

TAPhA Transactions and Proceedings of the American Philological Association, Atlanta, Georgia.

Taeger, F. 1925 Alkibiades, Stuttgart.

1943 Alkibiades, München.

Tekin, O. ı 996 Byzans 'tan I. Constantinus' a Kadar Eskiçağ'da İstanbul, İstanbuL.