19
Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Eylül 2014 September 2014 Yıl 7, Sayı XIX, ss. 581-599. Year 7, Issue XIX, pp. 581-599. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/Joh600 PAZARÖREN KÖY ENSTİTÜSÜ’NÜN SOSYO-MEKÂNSAL ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ÜZERİNE BİR KIRSAL TARİH ARAŞTIRMASI (1938-1954) Seda ÇALIŞIR HOVARDAOĞLU Özet Cumhuriyetin ilk yıllarında, ülke nüfusunun yaklaşık % 75’i sosyal ve ekonomik olanaklar açısından yetersiz koşullara sahip kırsal alanda yaşamaktaydı . Bu dönem, kırsalın yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve kalkınmada kır-kent dengesinin kurulabilmesi için ulusal düzeyde yoğun çabaların başladığı bir dönemi temsil eder. Bunların başlıcaları arasında, ülke genelinde temel eğitim, uygulamalı ve teorik tarım derslerinin verildiği enstitülerin kurulması yer almaktadır. Bunlar kırsal nüfusun modernleşmesine odaklanan, tarımsal üretim ilişkilerini modernleşmeyle uyumlu biçimde yeniden üretebilmeyi amaçlayan ve ulusal düzeydeki kalkınma çabasının kırsal bileşeni olarak anlaşılabilecek önemli uygulamalardan biriydi. Bu çalışmada, Kayseri İli Pazarören yerleşmesinde 1938 yılında kurulan ve yapıları büyük oranda günümüze ulaşan Pazarören Köy Enstitüsü’nün, 1938-1954 yılları arası dönemde sosyo-mekânsal etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Günümüzde öğretmen okulu olarak varlığını devam ettiren eğitim kompleksi hem yakın çevresinin tarihsel sürecinde önemli bir parça olmuştur, hem de yapılarıyla ve bu yapıların oluşturduğu mekânsal organizasyonuyla Cumhuriyet dönemi modernleşme çabalarının özgün bir mekânsal örneğini temsil etmektedir. Anahtar kelimeler: Pazarören Köy Enstitüsü, sosyo-mekânsal etki, kırsal tarih araştırması. Yrd. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü.

PAZARÖREN KÖY ENSTİTÜSÜ’NÜN SOSYO … · ve uygulama alanları, barınma, sosyo-kültürel ve sportif aktivitelerin yer aldığı kısım ile enstitü uygulama alanının

Embed Size (px)

Citation preview

Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS)

Eylül 2014 September 2014

Yıl 7, Sayı XIX, ss. 581-599. Year 7, Issue XIX, pp. 581-599.

DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/Joh600

PAZARÖREN KÖY ENSTİTÜSÜ’NÜN SOSYO-MEKÂNSAL

ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ÜZERİNE BİR KIRSAL

TARİH ARAŞTIRMASI (1938-1954)

Seda ÇALIŞIR HOVARDAOĞLU

Özet

Cumhuriyetin ilk yıllarında, ülke nüfusunun yaklaşık % 75’i sosyal ve ekonomik

olanaklar açısından yetersiz koşullara sahip kırsal alanda yaşamaktaydı. Bu dönem,

kırsalın yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve kalkınmada kır-kent

dengesinin kurulabilmesi için ulusal düzeyde yoğun çabaların başladığı bir dönemi

temsil eder. Bunların başlıcaları arasında, ülke genelinde temel eğitim, uygulamalı ve

teorik tarım derslerinin verildiği enstitülerin kurulması yer almaktadır. Bunlar kırsal

nüfusun modernleşmesine odaklanan, tarımsal üretim ilişkilerini modernleşmeyle

uyumlu biçimde yeniden üretebilmeyi amaçlayan ve ulusal düzeydeki kalkınma

çabasının kırsal bileşeni olarak anlaşılabilecek önemli uygulamalardan biriydi. Bu

çalışmada, Kayseri İli Pazarören yerleşmesinde 1938 yılında kurulan ve yapıları büyük

oranda günümüze ulaşan Pazarören Köy Enstitüsü’nün, 1938-1954 yılları arası

dönemde sosyo-mekânsal etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Günümüzde

öğretmen okulu olarak varlığını devam ettiren eğitim kompleksi hem yakın çevresinin

tarihsel sürecinde önemli bir parça olmuştur, hem de yapılarıyla ve bu yapıların

oluşturduğu mekânsal organizasyonuyla Cumhuriyet dönemi modernleşme çabalarının

özgün bir mekânsal örneğini temsil etmektedir.

Anahtar kelimeler: Pazarören Köy Enstitüsü, sosyo-mekânsal etki, kırsal tarih

araştırması.

Yrd. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü.

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[582]

A Rural History Research Assessing Socio-Spatial Influences Of Pazarören

Village Institute (1938 – 1954)

Abstract

During the first years after the declaration of the Republic, almost 75 % of the

total national population had been living in the rural areas with extremely low levels of

social and economic amenities. This period represents an era in which intensified

national attempts were begun to trigger economic and social development in the rural

areas. Establishing nationwide institutes for fundamental, theoretical and practical

education was among them. They have focused on modernization of rural communities,

and had been the rural component of the national development efforts. This study aims

at assessing the socio-spatial influences of Pazarören Village Institute in Kayseri

Province in the period between 1938 and 1954. This education complex is still

functioning as a Teacher School and it has been an important actor for surrounding

settlements throughout the history. This institute also represents a unique spatial

example of modernization efforts within the first years of Republic of Turkey.

Keywords: Pazarören Village Institute, socio-spatial influences, rural history research.

Giriş

Cumhuriyetin ilk yılları, ulusal düzeyde hem kentsel alanda hem de kırsal

yerleşmelerde topyekûn modernleşme çabasının yoğun olarak başladığı bir

dönemi temsil eder. Bu nedenle ulusal kalkınma amaçlı birçok politika ve proje

bu dönemde kırsal yerleşmelerde de uygulanma olanağı bulmuştur. Özellikle

kırsal nüfusun sadece tarımsal üretim ilişkilerini değil, aynı zamanda toprakla

olan ilişkilerini de yeniden üreten politikalar bu dönemde öne çıkmaktadır. Bu

dönemde ulusal düzeydeki böyle politikaların en belirgin hale gelenlerinin

eğitimli, tarım ve zanaat becerisi arttırılmış bireyler yetiştirilmesine ve yaşam

kalitesinin arttırılmasına yönelik eğitim amaçlı düzenlemeler ile kırsal konut

alanları tasarımı ve ulaşım kararlarına yönelik politikalar olduğu söylenebilir.

Bu çalışmada eğitim alanında gerçekleştirilen uygulamalardan biri olan köy

enstitülerinden, Pazarören Köy Enstitüsü’nün Pazarören yerleşmesi özelindeki

sosyo-mekânsal etkileri incelenmektedir.

Köy Enstitüleri her ne kadar 17 Nisan 1940 tarihinde TBMM’de

onaylanan 3803 sayılı Köy Enstitüsü Yasası sonrası uygulanmaya başlanmış bir

politika olsa da, bu politikaya hayat veren kırsal kalkınma düşüncesi,

cumhuriyetin ilanıyla birlikte başlayan kalkınmadaki merkezi politikalardan

biridir. Örneğin 1923 yılında gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi’nde, her

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[583]

bölgede birbirine yakın köyler için yeteri kadar toprağı olan yatılı birer okul

açılması ve temel eğitim yanında uygulamalı ve teorik basit tarım derslerinin

öğretilmesi planlanmıştır. Ayrıca köylerdeki ilkokulların beş dönümlük bir

bahçesi, modern üretim tekniklerine uygun küçük ve büyükbaş hayvan

barınakları, öğretmen lojmanı inşa edilmesi düşünülmüştür. Toprağın uygun

büyüklükteki parçalarının sebzecilik, fidancılık ve çiçekçiliğe ayrılarak,

öğretmenlerin kontrolü altında toprağın öğrenciler tarafından işlenmesi; bu

tarımsal faaliyetlerdeki harcama ve gelirin köy öğretmenlerinin sorumluluğunda

olması ve bu yolla öğrencilere uygulamalı olarak çiftçiliğin öğretilmesi ve aydın

kişilerin köylere yerleşmelerinin teşviki aranmıştır (Hasol, 2009). Bu

değerlendirme köydeki eğitimin düşünsel temellerinden birini oluşturmaktaydı.

1924-1934 yılları arasında Amerika ve Avrupa’dan birçok uzman Türkiye’ye

davet edilerek özellikle kırsal alandaki eğitim sorunlarına çözüm aranmıştı ve

1933 yılında kurulan Kırsal Eğitimi İnceleme Komisyonu bu arayışın en

belirgin kurumsal yansımasıydı.

1930’ların sonuna doğru Milli Eğitim Bakanlığı, İlköğretim Genel

Müdürü İsmail Hakkı Tonguç1, tarımla ilişkili kırsal eğitimin oluşturulması için

ülke genelinde yer alan köy tiplerini inceleyerek, Macaristan, Romanya,

Yugoslavya, Almanya gibi Avrupa ülkelerinde bu konularda araştırmalar yaptı

ve enstitülerin kurulması ve içeriği hakkında bir rapor hazırladı. Türkiye

Cumhuriyeti’nin tarıma dayalı ekonomisi için yararlı olacağı düşünülen

“üretime dayalı eğitim” ilkesine göre eğitim kurumları oluşturulması kararı

alındı (Türkoğlu, 2009: 151-163). 17 Nisan 1940 tarihinde TBMM’de

onaylanan 3803 sayılı Köy Enstitüsü Yasası’yla “köy öğretmeni ve köye

yarayan meslek adamı yetiştirilmek üzere, tarıma elverişli toprağı bulunan

yerlerde, Milli Eğitim Bakanlığı’nca Köy Enstitüleri açılması”na karar verildi

(3803 sayılı Köy Enstitüsü Yasası, Madde I). Bu kararla Türkiye genelinde 21

Köy Enstitüsü kuruldu. Şekil 1, kurulan 21 Köy Enstitüsü’nün ulusal düzeydeki

mekânsal dağılımını göstermektedir.

1 İsmail Hakkı Tonguç: 1893 yılında Bulgaristan’ın Tataratmaca Köyü’nde doğmuş, İstanbul

Öğretmen Okulu’ndan mezun olduktan sonra, 1919’da öğretmenliğe başlamıştır. 1935’de Milli Eğitim Bakanlığı, İlköğretim Genel Müdürü olmuş ve 1946 yılına kadar bu görevde kalmıştır. 1960’da vefat eden Tonguç, köy enstitülerinin hayata geçmesindeki çalışmaları ve bu

konudaki eserleriyle tanınmaktadır.

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[584]

Şekil 1: Türkiye genelinde Köy Enstitüleri’nin yerleri ve kuruluş tarihleri.

Tonguç (1998) bu kuruluşta göz önünde tutulan esasları şu şekilde

sıralamaktadır:

-Enstitünün yerini seçmek ve bölgesini tayin etmek,

-Gelecekte göreceği işlere ve alacağı öğrencilerin sayısına göre vaziyet planı ile

binaları için açılacak müsabakanın ana şartnamesinin esaslarını tespit etmek,

-Ülke mimarları arasında yarışmalar açarak birinciliği kazanan projeyi Köy Enstitüsü

öğrencilerine inşaat ve sanat derslerinde uygulatmak (s. 530).

1937-1938 ders yılı içinde arazi, sulama, iklim, ulaşım ve haberleşme

özellikleri bakımından Orta Anadolu’da önemli bir yeri olan Pazarören

yerleşmesinde bir eğitmen kursu açılmasına karar verildi. Bu kursun 1940’da

kabul edilen Köy Enstitüleri Kanunu’yla birlikte Kayseri, Sivas, Yozgat,

Kırşehir ve Niğde köylerinden öğrenci alan bir Köy Enstitüsü haline

dönüştürülmesi uygun görüldü. Köy eğitimi sorunlarının çözümü için gündüzlü

ve yatılı “Bölge Okulları” düşüncesinin gerçekleştirildiği 1930’larda

Pazarören’de Pazarören Yatılı Bölge Okulu inşa edilmişti. Enstitü, bu binada

(Ana bina) eğitime başlamış ve bu yapının yakın çevresini içine alacak biçimde

yerleşke sınırı belirlenmiştir. 27 Ocak 1954 tarihinde çıkan 6234 sayılı yasa ile

Köy Enstitülerinin, İlköğretmen Okulu’na dönüştürülmesi kararına dek

Pazarören Köy Enstitüsü bu yerleşke alanı içinde faaliyet göstermiş, bu tarihten

Kayseri

Pazarören

(1940)

Kırklareli

Kepirtepe

(1938)

Balıkesir

Savaştepe

(1940)

İzmir

Kızılçullu

(1937)

Aydın

Ortaklar

(1944)

Sakarya

Arifiye

(1940)

Eskişehir

Çifteler

(1937)

Isparta

Gönen

(1940)

Antalya

Aksu

(1940)

Konya

İvriz

(1941)

Ankara

Hasanoğlan

(1940)

Samsun

Akpınar

(1940)

Adana

Düziçi

(1940)

Trabzon

Beşikdüzü (1940) Kars

Cılavuz (1940)

Sivas

Yıldızeli

(1942)

Erzurum

Pulur

(1942)

Malatya

Akçadağ

(1940) Diyarbakır

Dicle

(1944)

Van

Erciş

(1948)

Kastamonu

Gölköy

(1939)

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[585]

sonra ise, Mimar Sinan Anadolu Öğretmen Lisesi olarak aynı yerleşke sınırları

içinde eğitime devam edilmiştir.

I. Enstitünün kuruluşu ve enstitüde eğitim

I.1. Ulusal Mimarlık Yarışması

3803 sayılı yasayla, Köy Enstitüsü yapılarının inşasında, Ulusal Mimarlık

Yarışması ile mimari projelerinin ve vaziyet planlarının gerçekleştirilmesi

zorunluluğu getirilmiştir. Pazarören Köy Enstitüsü de 8 projenin katıldığı bir

yarışmayla projelendirilmiştir. Maarif Vekilliği’nce yapılan yarışmanın

şartnamesinde proje içeriği, müelliflerin uyması gerekli koşullar ve

projelendirilecek yapılar hakkında bilgiler yer almaktadır. Pazarören Köy

Enstitüsü yarışma şartnamesinde 58 adet bina inşa edilmesi gerekli görülmüştür.

Bu yapılar, okul binası (16 adet), toplantı binası (1 adet), atölye binası (4 adet),

mutfak, çamaşırhane ve banyo (1 adet), idare binası (1 adet), tavla, ahır ve

kümesler (9 adet), depolar (11 adet), revir (1 adet), umumi helalar ve yüz

yıkama yerleri (2 adet) ve öğretmen evleri (12 adet) olarak belirlenmiştir.

Yarışma sonucunda, şartname ile belirlenen amaç ve isteklere uygunluk

açısından Y. Mimar Ahsen Yapaner ve Mualla Eyüpoğlu Anhegger tarafından

gerçekleştirilen Pazarören Köy Enstitüsü Projesi birinci seçilmiştir. Birincilik

kazanan projenin Açıklama Raporu’na göre enstitü yerleşim planı ve yer seçim

kararları şöyledir (Pazarören Proje Açıklama Raporu, 1938):

Pazarören’de kurulacak enstitü köye hakim güneye bakan yamaçlar üzerinde

kurulacaktır. Güneyden kuzeye doğru çıkan yol üzerine uzun cephelerini güneye arz

eden binalar bu yol istikametinde sıralanmaktadır. Toplantı binası, spor meydanı,

parklar mutfak ve atölyeler merkezi olarak tertip edilmiştir. Revir en sakin yere köyden

ve merkezden en uzak şekilde konulmuştur. Zirai binalarla ahırların halen mevcut

bulunan ahırlar ve hayvan reviri yakınına yapılması doğru görülmüştür. Esasen

enstitünün asıl ziraat alanı da 7 km. mesafededir. Enstitü binalarının esas ve servis

yolları mükemmel ve iktisadi şekilde birbirine bağlanmaktadır. Kuzeydeki membadan

getirtilecek su en yüksek kısma taş duvarla ucuz olarak yapılacak bir nazım depo ile

bütün binalara tazyikli olarak verilecektir. Kanalizasyon güneyde sebze bahçelerinin

başlangıcına yapılacak bir fosseptikle raptedilecektir.

Köy Enstitüleri’nin gerçekleşme fikrinin özünde, kendine yeterli bir

ulusal ekonomi yaratma çabası olduğunu belirtmek mümkündür. Yarışma

projelerinin uygulanma süreci de bu fikirle uyumlu bir şekilde gerçekleşmiştir.

Yarışma sonrasında dereceye giren projeler, maketleriyle birlikte enstitülerine

gönderilmiş (Türkoğlu, 2009: 203) ve yapıların inşa sürecine başlanmıştır.

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[586]

Projenin uygulanması öğretmen, öğrenci ve ustaöğreticiler tarafından yapı ve

sanat dersleri kapsamında gerçekleştirilmiş ve enstitü yapıları birkaç yıl içinde

tamamlanmıştır.

I.2. Enstitüde eğitim ve eğitim yapıları

1943 yılında yürürlüğe giren Köy Enstitüleri Öğrenim Programı’na göre,

kuramsal ve uygulamalı olarak toplam beş yıllık (260 hafta) eğitim verilmesi

planlanmıştır. Bu sürenin 114 haftası kültür dersleri, 58 haftası ziraat dersleri ve

uygulamaları, 58 haftası teknik dersler ve uygulamaları, 30 haftası ise tatilden

oluşmaktadır. Köylünün modern esaslara uygun tarımsal faaliyette bulunması

için ziraat dersleri ve teknik dersler okutulurken, aynı zamanda zirai işletmeler

ekonomisi ve kooperatifçilik gibi derslerle de köylünün üretim dallarında

örgütlenmesi ve çağdaş bir kalkınma anlayışının kazandırılması hedeflenmiştir.

Eğitim ve uygulamanın bir arada gerçekleştirilmesi, enstitülerin mekânsal

organizasyonunun da birincil belirleyicilerindendir. Bu amaca uygun olarak

Pazarören Köy Enstitüsü de iki kısımdan oluşturulmuştur: bunlar idari, eğitim

ve uygulama alanları, barınma, sosyo-kültürel ve sportif aktivitelerin yer aldığı

kısım ile enstitü uygulama alanının bulunduğu bölümdür. Birinci kısım,

Kayseri-Malatya Yolu’nun batısındaki Pazarören yerleşmesinin merkezinde,

eğimli bir arazi üzerinde, çevresi bahçe duvarlarıyla sınırlandırılmış, yaklaşık

9,6.hektarlık bir alana yerleşmiştir (Şekil 2, Resim 1). Yapıların geneli, 1-2

katlı, yerel malzeme (taş) kullanılarak inşa edilmiştir. Yapılarda kullanılan

malzeme, yukarıda da belirtilen kendi kendine yeterli ekonomi fikrine uygun

olarak, okulun yakınındaki taş ocağından sağlanmaktadır.

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[587]

Şekil 2: 1940’larda Vaziyet Planı (Harita: A. Salman Arşivi).

İdare Binası

Garaj-depo Kooperatif

Ana Bina

Kızlar

Yatakhanesi-Atelye Derslik

Hamam

Çamaşırhane Fırın

Gülcemal

Yatakhanesi

Atelye

Yatakhane

Öğretmen

Evleri

Sinema-

Spor Salonu

Revir Postane

Misafirhane

Beşgen Çeşme

Tuvaletler

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[588]

Resim 1: Postane (1), Revir (2), İdari Bina (3), Kooperatif (4), Derslikler ve

Yatakhane (5) (T. Gedikli Arşivi).

Ana Bina, 1935 yılında Gesili Ethem Bey’in öncülüğünde Yatılı Bölge

Okulu olarak kullanılması amacıyla iki katlı olarak inşa edilmiştir (Resim 2).

Enstitünün ilk yıllarında eğitim yapısı, sonrasında ise idari birim olarak

kullanılmıştır. Yapının bahçesi öğrencilerin idari konularda bilgilendirilmesi,

posta dağıtımının yapılması ve sabah etkinliklerinin gerçekleştirilmesi gibi

amaçlarla da kullanılmıştır.

(a) (b)

Resim 2: Ana Bina’dan Görünümler (Hovardaoğlu, 2014).

Enstitü içinde demircilik, dülgerlik, marangozluk, duvarcılık, motorculuk,

dokumacılık, dikiş gibi konularda uygulamalı olarak teknik bilginin sağlandığı,

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[589]

bilgi ve becerinin geliştirildiği, aynı zamanda enstitünün ihtiyacı olan çoğu

aracın yapıldığı işlik ve tamirhaneler de bulunmaktadır (Resim 3).

(a) (b)

Resim 3: Tamirhane ve İş Makinalarından Bir Görünüm (Hovardaoğlu, 2014).

Enstitüde fen ve sosyal bilimler, dil, edebiyat ve beden eğitimi, resim ve

müzik gibi güzel sanatlara yönelik derslerin uygulamalı olarak yapıldığı çok

sayıda derslik de bulunmaktaydı. Ayrıca yatılı bir eğitim gerçekleştirilmesi

nedeniyle yurtlar ve enstitüdeki öğretmenler ve özellikle öğrenci misafirlerinin

de kullanabileceği Öğretmen Evleri ve Misafirhane de inşa edilmişti (Resim

4.a). Öğrenci yurtları, kızlar ve erkekler için ayrı olarak tasarlanmıştı. Kızlar

yatakhanesi, idari binanın yanında ve tek katlı taş bir yapıydı. Bir kısmının işlik

olarak kullanıldığı da bilinmektedir (Resim 4.b).

(a) (b)

Resim 4: Lojman (a) ve Kızlar Yatakhanesinden (b) Görünümler (Hovardaoğlu,

2014).

Erkek yatakhaneleriyse üç farklı yerde tasarlanmıştır: Ana Bina,

Öğretmen Evlerinin yanındaki yurtlar ve Gülcemal Yatakhanesi (Resim 5).

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[590]

Enstitüde ortak kullanımlar için gerçekleştirilmiş hamam, çamaşırhane ve fırın

gibi yapılar da bulunmaktadır (Resim 6.a). Enstitüdeki sinema-spor salonu,

haftalık ve dönem sonu sosyo-kültürel ve sportif aktivitelerin gerçekleştirilmesi

için tasarlanmıştır (Resim 6.b).

(a) (b)

Resim 5: Gülcemal Yatakhesi Kuzey ve Batı Cephesinden Görünümler

(Hovardaoğlu, 2014).

(a) (b)

Resim 6: Hamam, Çamaşırhane, Fırın (a) ve Sinema ve Spor Salonundan (b)

Görünüm (Hovardaoğlu, 2014).

Ülkenin büyük kesiminde olduğu gibi, bu kurumların da hiçbirinde ilk

inşa edildikleri dönemde elektrik bulunmamaktaydı. Her enstitü, bölgesinin

olanaklarına göre, öğretmen ve öğrencilerle birlikte elektrik santrali ve jeneratör

binası kurmuştu. Tuvaletler, enstitü alanı içerisinde çeşitli noktalarda yer almıştı

(Resim 7.a). Garaj ve depo ise, Ana Bina’nın kuzeyinde olup günümüzde yıkık

durumdadır (Resim 7.b).

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[591]

(a) (b)

Resim 7: Tuvaletler (a) ve Garajdan (b) Bir Görünüm (Hovardaoğlu, 2014).

İkinci kısım, tarımsal faaliyetlerin gerçekleştiği uygulama alanı (Enstitü

Çiftliği) olarak yerleşim merkezinden ve enstitü alanından yaklaşık 7 km.

uzakta, Kayseri-Malatya yolunun doğusunda yer almaktadır. Zamantı Irmağı

kıyısında, verimli tarım topraklarında kurulan bu alan, yaklaşık 200 hektardır.

İçinde ahır, ağıl gibi birçok yapının varlığı bilinmekle beraber, alanda dinlenme

ve restoran amaçlı iki katlı, taş malzemeden bir yapı da inşa edilmiştir (Resim

8).

(a) (b)

Resim 8: Çiftlik Binası ve Alanı’ndan Bir Görünüm (Mimar Sinan Anadolu

Öğretmen Lisesi Arşivi, Hovardaoğlu, 2013).

II. Kırsal yaşamda enstitünün sosyo-mekânsal etkileri üzerine

Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen sanayi yatırımlarının birçoğu,

sadece fabrika alanları biçiminde tasarlanmayıp, sosyo-kültürel faaliyet

alanlarıyla birlikte bütünsel bir mekânsal organizasyona sahiptir. Bu nedenle,

söz konusu büyük yatırımlar sadece modern üretim biçimlerinin değil, modern

toplumsal ilişkilerin de ulusal coğrafyaya yayılmasında önemli rol oynamıştır.

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[592]

Sınırlı bir alanda yerleşen ve çoğu tarımla uğraşanların yaşadığı kırsal

yerleşimler için enstitü alanları da benzer bir rolü üstleniyor görünmektedir.

Oldukça geniş bir alana yayılmış ve çok çeşitli işlevlerin gerçekleştiği Köy

Enstitüleri, bu özellikleri ile hem yerleşim alanları hem de etkiledikleri alanlar

açısından kırsal yaşam içinde önemli birer aktör olarak değerlendirilebilirler.

Aynı zamanda çevre illerin tümünden öğrenci alarak, yerleşimler arasında

sosyo-kültürel ve ekonomik ilişkiler de kurmakta ve çok daha geniş bir etki

alanında var olmaktadır. Enstitünün etkilediği bu kırsal yaşam, yereldeki

kalkınma pratikleri ve hatta yerel yaşam kalitesindeki artışlarla daha belirgin

hale gelmektedir. Yaşam kalitesi, ekonomik göstergelerin yanı sıra nitelikli bir

yapılı çevrede yaşayabilme, fiziksel ve zihinsel sağlık, eğitim ve kültürel

olanaklara erişim, çalışma dışı zamanlarda insanların bireysel gelişimini ve

farklı ilgi alanlarını destekleyecek çeşitlilikte hizmetlere erişim ve sosyal aidiyet

gibi göstergeleri de içerebilmelidir (Hovardaoğlu, 2012: 290). Kırsal alanda

sadece ekonomik hareketliliklerin oluşmasını tetiklemek ya da bunların

önündeki engelleri kaldırmak kalkınma açısından yeterli olmayacaktır. Gerçek

anlamda bir kırsal kalkınma çabası, kırsal yerleşmelerdeki yaşam kalitesi

olanaklarının artırılmasını gözetmeyi öncelikli amaçlarından biri haline

getirebilmelidir (Hovardaoğlu, 2012: 292). Bu düşünceyle ele alındığında kırsal

yaşam kalitesinin iyileştirilmesi açısından enstitünün ortaya çıkardığı sonuçlar

şu başlıklar altında ele alınabilir:

II.1. Mimari ve kentsel açıdan genel bir değerlendirme

Türkiye’de 1930’lu yıllarda ulusal düzeyde kentsel ve kırsal hizmetlerin

iyileştirilmesi yönünde projelendirme ve uygulamalara başlanması kararları

alınmış ve yerel yönetimlere de bu süreci gerçekleştirici yeni yetkiler verilmiştir

(Tekeli ve Ortaylı, 1978: 27). 1923’te İskân ve İmar Vekâleti’nin kurulması,

1924’te 442 sayılı Köy Kanunu’nun çıkarılması, konut finansman kaynaklarının

yaratılması için “bina ve üzerine inşaat yapacak arsa sahiplerine borç para

vermek” amacıyla 1926 tarih ve 884 sayılı Kanun ile Emlak ve Eytam

Bankası’nın kurulması, 1933’te 2301 sayılı Kanun ile Belediyeler Bankası adı

altında bir bankanın açılması ve bankanın adının 1945 yılında 4759 sayılı

Kanun ile İller Bankası olarak değiştirilerek faaliyet alanının il ve köy idareleri

ile bu idarelere bağlı kurumların bayındırlık işlerini de kapsayacak şekilde

genişletilmesi ve mali olanaklarının arttırılması da bu bakışa uygun

gerçekleştirilen düzenlemelerden bazılarıydı. Bu düzenlemelerle birlikte kırsal

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[593]

yerleşmelerin mekânsal organizasyonuna yönelik yeni köy projeleri ve konutları

için ulusal düzeyde yarışmalar açılmaya ve projeler geliştirilmeye başlandı.

Ancak bu projelerin en çok tartışılan tarafı, projelerin kırsal yaşamın doğal,

mekânsal ve ekonomik verileriyle olan uyumluluğu üzerineydi. 1930’lar sadece

kırsalda değil, ülke genelinde de eski ile yeni, geleneksel ile çağdaş, arasındaki

karşıtlıklara dayalı, ideolojik olarak yüklenmiş ikici bir düşünme tarzının

başlangıcıydı ve bütün mimarlık söylemi bu karşıtlıklar içinde kurulup

meşrulaştırılacaktı (Bozdoğan, 2002: 34). Bu dönemde kırsalda Ulusal

Mimarlık Projeleri ile enstitü yapılarının inşası gündeme geldi. Geleneksel

kırsal yerleşmeler, enstitülerin kuruluşlarıyla birlikte kısmen yeni bir yapılanma

süreci ile karşılaştı. Bu mimarinin belirleyicileri Yarışma Şartnamesi’nde temel

başlıklarla açıklanmıştı:

Yapılacak projelerde mahalli hususiyetlerin, manzara ve arsanın karakteristik

durumunun, köy evlerinin vaziyet ve stillerinin, orman ve deniz gibi esaslı unsurların

göz önünde tutulması; projelerin bilhassa vaziyet planlarının hem maksada yarayıcı

olma ve hem de bu bakımlardan işlenmeleri şarttır.

Enstitülerde, Ulusal Mimarlar tarafından özellikle yerel malzeme ve

inşaat tekniklerinde inşa edilmiş, geleneksel yapılarla uyumlu, ancak modern

özelliklere de sahip yapılar oluşturuldu. Enstitülerin geneli düzenli ve sıra takip

eden düzgün geometrik formlar, açık alanlar ve yapılar şeklinde modern

mimarinin biçim anlayışı ve süsten uzak, yalın ve ekonomiye önem veren bir

tavırda gerçekleştirildi. Gerçekte bu yapılaşma kırda yeni bir mimari sürecin

başlamasının öncülü olduğu kadar, yeni bir imar hareketinin de oluşmasını

beraberinde getirdi. Çünkü enstitüler, kendi içlerindeki düzenlemeler kadar

yakın çevrelerini de etkilemekteydi. Pazarören Köy Enstitüsü özelinde ele

alındığında, enstitü yapıları geleneksel kırsal mimari ile ilişkilendirilen yeni

mimari akımların birlikteliğinde yerel malzeme (taş) ile inşa edildi. Bina ölçeği

dışındaki su kuyuları gibi yapılanmalarda da yerel tercihlere uyumlu hareket

edilmesi Proje Raporu’nda da ele alındı. Enstitü içindeki yapılar bir ana aks

(dershane yolu) çevresinde konumlanmıştı. Bu ağaçlıklı dershane yolu,

yerleşme ile bağlantıyı da sağlayan enstitü girişine yönlenmekteydi. Enstitü

girişi, ticari alanlar ve yakın çevre ilişkisini sağlayan ulaşım bağlantıları ile

ilişkilendirilmişti. Enstitü girişindeki ticari alanlar, geneli tek katlı ve bitişik

düzende sokağın her iki tarafında yerleşmeye başladı (Resim 9). Köy Odası,

cami, çeşme gibi ortak kullanımlar bu alanın hemen yakınında yer alıyor ve

konutlar tarafından alan çevreleniyordu.

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[594]

(a) (b)

Resim 9: Enstitü girişi ve ticari alanlar (Hovardaoğlu, 2014).

Sınırlı nüfusa sahip Pazarören’de, enstitü nüfusu yerleşmede bir

hareketlilik oluşturmak için yeterliydi. Kısa sürede ticari alanda canlılık ve

kırsal hareketlilikte önemli bir ivmelenme kaydedildi. Enstitü ve çevresi, sosyo-

kültürel ve sosyo-ekonomik açıdan yerleşmenin en hareketli alanı haline geldi.

Gerek eğitim, gerek ticari ilişkilerle yerleşmenin yakın çevre ilişkilerinin

artması da bu değişimin sonuçları olarak değerlendirilebilir. 1950 yılında

yerleşmenin içinden geçen Kayseri-Malatya yolunun dışarıya alınması, enstitü

eğitim sisteminin değiştirilmesi ve zamanla enstitü girişinin yeni yol ile ilişkili

olarak düzenlenmesi, yerleşmenin merkezinin değişmesini gündeme getirdi.

1976 yılında yapılan ilk imar planında ticari ve idari alanın yeni ulaşım

akslarıyla da ilişkili olarak değiştirilmesiyle birlikte kırsal eski merkez önemini

kaybetti ve zamanla terkedildi.

II.2. Sosyo-kültürel aktiviteler ve yerel halkın katılımı

Enstitüler kırsalda hem bireysel hem de toplumsal gelişimi sağlayabilmek

için sosyo-kültürel ve sportif faaliyetleri de yönlendiren ve geliştiren bir yapıya

sahipti. Her öğrencinin sanatla ilgilenmesi ve sportif aktivitelere katılması

bekleniyordu. Bu nedenle enstitü içinde çok sayıda eğitim amaçlı araç gereçler

ve enstrümanlar bulunmaktaydı (Resim 10). Diğer yandan enstitülerde yaz tatili

gibi bir olgu yoktu ve yılda nöbetleşe 45 gün kadar izin kullanabilen öğretmen

ve öğrenciler sürekli okuldaydı. Tüm gün enstitü içinde ve çevresinde kalan

öğrenci ve öğretmenler, okulu bir sosyal aktivite alanı haline de dönüştürmüştü.

Haftanın belirli günlerinde, özellikle Cumartesi günleri enstitülerde eğlenceler

düzenlenirdi (Uygun, 2003). Sanat etkinlikleri sadece öğrencileri değil, aynı

zamanda Pazarörenlileri de sanatla buluşturuyordu.

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[595]

Enstitünün eğlence, müzik ve temsil işlerini idare eden bir müsamere kolu vardır (..).

Cumartesi akşamı eğlence ve müsamere akşamıdır. Bütün gruplar bu gecelerde sıra ile

eğlence yaparlar. Öğrenci, öğretmen ve köylüler eğlence grubu ve grubun öğretmeni

tarafından o eğlenceye davetlidirler (…). Bahçede veya salonda öğrenci, öğretmen ve

köylüler bir aradadırlar (Gedikoğlu, 1944: 294).

(a) (b)

Resim 10: Mimar Sinan Anadolu Öğretmen Lisesi’nde Sergilenen Film Makinesi

ve Enstrümanlar (Hovardaoğlu, 2014).

II.3. Tarımsal ve hayvansal üretimin ve çeşitliliğinin artması,

kooperatifleşme

Her enstitüde el sanatları üretimine ağırlık veren atölyeler yanı sıra

tarımsal ve hayvansal üretimin geliştirilmesi için bahçe, koruluk ile kümes, ahır

gibi hayvan üretim çiftlikleri de yer alıyordu. Bu tesisler ve alanlar eğitimin bir

parçası olmanın yanı sıra enstitünün gereksinimlerini de karşılıyordu. Ayrıca

yerel kırsal üretim biçimi ve çeşitliliğini yönlendirici ve destekleyiciydiler.

Enstitü öğrencileri, kendi yaşamlarını idame ettirirken bilgi ve görgülerini

Pazarörenlilerle de paylaşmaktaydı.

Büyük oranda tarımsal üretim odaklı kurulan kırsal yerleşimler için

üretim kapasitesi ve çeşitliliğin arttırılması, kırda yaşam sürekliliğinin

sağlanması ve yaşam kalitesinin artması için en önemli belirleyicilerden biriydi.

Enstitü eğitimi, yakın çevre kırsalından gelen farklı üretim görgü ve bilgisine

sahip bireyler arasında mevcut tarımsal üretim bilgisini de ortaya çıkarıyordu.

Türkiye kırsalı genelinde tarımsal faaliyetler, nesilden nesile aktarılan, gelenek

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[596]

ve göreneklere göre saptanmış usullere göre öğrenilirdi. Tarım, aile içindeki

tüm bireylerin katıldığı bir üretim biçimiydi. Oysa enstitülerde amaç, tarımı bir

meslek haline getirmek, modern araç ve yöntemlerle işleyerek, tarımı sürekli ve

çok verimli halde bulundurmaktı. Enstitüler ürettikleri ürünlerin fazlasını,

fidanlıklardaki fazla fidanları ve ürettikleri elektriğin bir kısmını çevre köylerin

faydalanması için kullanıyorlardı. Diğer yandan enstitüler kooperatif de

kurabilmekteydi. Türkoğlu’nun (2009: 234), Tonguç’un Öğretmen

Ansiklopedisi ve Pedagoji Sözlüğü’nden (s.343) alıntısına göre:

4272 sayılı yasanın 62. Maddesi’ne göre Köy Enstitüleri’nde ve Köy

Okulları’ndaki öğretmen, eğitmen ve öğrencilerin ve köy halkının gereksinimleri göz

önünde tutularak, ana statüsü Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan ve Bakanlığın

gözetimi altında işletilen birer Köy Enstitüsü ya da Köy Okulu Tüketim ya da Üretim

Kooperatifi kurulabilmektedir. Köy Enstitüleri’nin tamamında bir kooperatif

kurulmuştur. Pazarören’de köylüler de kooperatife ortak edilmişti ve burada ürünlerini

pazarlayabilmekteydi.

Pazarören Köy Enstitüsü Müdürlerinden Şevket Gedikoğlu’da bu konuda şöyle

bir değerlendirme yapmıştır (1944):

Öğrencinin, öğretmenlerin ve hatta köylünün ihtiyaçlarını karşılamak ve öğrenciye

kooperatif ruh ve fikrini verebilmek maksadıyla bir istihlak ve satış kooperatifi

mevcuttur. Bu da öğrenciler tarafından idare edilmektedir (…) bugün yalnız komşumuz

olan Pazarören, Araplar, Gülabi ve Yeregeçen köylerinden üyesi mevcutttur.

Önümüzdeki baharda ayrıca ve her türlü ihtiyacı karşılayacak bir kooperatif binası

yapılacaktır.

Pazarören Kooperatifi, enstitünün yakın çevresindeki kırsaldan da

üyelerinin bulunduğu bir kooperatifti ve enstitünün üretimi yanı sıra köylünün

ürününü de değerlendiren bir yapıya sahipti. Bu sayede yerel ekonomik yapıda

bir hareketlilik, diğer yandan üretim bilgisi ve ürün çeşitliliğinde yenilikler

ortaya çıkmıştı.

II.4. Karma eğitim ve kız öğrencilerin kırsal yaşamda etkin rol

alması

Enstitüler karma yatılı eğitimin verildiği eğitim kuruluşları olarak

tasarlanmış ve uygulamalar bu yönde gerçekleştirilmiştir. Ders programlarından

enstitü alanının tasarlanmasına kadar ki her aşamada karma bir eğitimin

gerçekleşmesi için çaba gösterilmiştir. Enstitüler, kırsal yaşamın sürekliliği ve

modernizasyonunu sağlamayı hedefleyen bir süreci gerçekleştirirken, kırsal

nüfusun önemli bir bölümünü üstlenen kadın nüfusun kırsal gelişimde payı

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[597]

olduğunu düşünmektedir. Geleneksel kırsal yaşam aile temelli kurulmuş olup;

her bireyin aile içindeki görevleri büyük oranda tanımlanmıştır. Kadın özellikle

eviçi düzenin sağlanmasında baskındır, aynı zamanda tarımsal faaliyetlerde en

önemli yardımcıdır. Enstitü eğitimi, öğretmen yetiştirmekle birlikte, yeni

meslekler kazanma ve modern bir aile yaşantısı içinde anne ve eş rollerinin

yeniden tanımlanmasını da beraberinde getirmiştir. Eğitimli ve bilinçli aktif aile

bireyleri oluşturmada sadece erkek odaklı bir yaklaşımdan öte tüm bireylere eşit

haklar veren bir yaklaşım söz konusudur.

III. Sonuç

Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen sanayi ve eğitim gibi

yatırımların çoğu, sadece yapı ve yerleşim alanlarının fiziksel özellikleri

bağlamında tasarlanmayıp, sosyo-kültürel faaliyet alanlarıyla birlikte bütünsel

bir mekânsal organizasyon olarak ele alınmıştır. Bu nedenle, söz konusu büyük

yatırımlar sadece yerel olanakları değerlendiren modern üretim biçimlerinin

değil, modern toplumsal ilişkilerin de ulusal coğrafyaya yayılmasında önemli

rol oynamıştır. Tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı kırsal yerleşimler için Köy

Enstitüleri de benzer bir rolü üstleniyor görünmektedir. Oldukça geniş bir alana

yayılmış ve çok çeşitli işlevlerin gerçekleştiği bütüncül mekânsal

organizasyonlar olan Köy Enstitüleri, bu özellikleri ile hem yerleşim alanları

hem de etkiledikleri alanlar açısından kırsal yaşam içinde önemli birer aktör

olarak değerlendirilebilirler.

1930’lu yıllarda Kayseri kent merkezinden yaklaşık 81 km uzaklıktaki

kırsal bir yerleşim olan Pazarören’de çevre illerden ve yakın kırsaldan birçok

öğrencinin yerel bilgi ve görgüleriyle katıldıkları bu eğitim yapıları, Pazarören

için sosyo-mekânsal açıdan özel bir deneyimdir. Enstitünün etkilediği kırsal

yaşam, yereldeki kalkınma pratikleri ve hatta yerel yaşam kalitesindeki artışlarla

daha belirgin ifade edilebilir. Enstitü yapıları gerek mimari, gerek yerleşim

özellikleri açısından geleneksel ve modern arasındaki ilişkinin yerel olanakları

değerlendiren bir yaklaşımla ortaya çıkarılmıştır. Diğer yandan enstitü alanına

girişlerin yer aldığı çevre, kırsalın idari, ticari ve ulaşım gibi ilişkilerinin en

hareketli noktalar haline gelmesi açısından da önemli bir paya sahiptir. Bu

açıdan bakıldığında, enstitü yapıları nitelikli bir yapılı çevrede yaşayabilmeyi

sağlamış, bir yandan kırsaldaki mimari gelişime yön verirken diğer yandan

kırsalda ekonomik, sosyal ve kültürel hareketliliği ivmelendirmiştir. Ayrıca

gerek eğitim gerek uygulama alanlarında gerçekleştirilen sosyo-kültürel ve

Seda Çalışır Hovardaoğlu

[598]

sportif aktiviteler, Pazarörenlilerin de fiziksel ve zihinsel sağlık, kültürel

olanaklara erişim, bireysel gelişimini ve farklı ilgi alanlarını destekleyecek

olanaklar sunmuştur.

Diğer yandan enstitüler, Türkiye kırsalı genelinde nesilden nesile

aktarılan, gelenek ve göreneklere göre saptanmış usullere göre öğrenilen

tarımsal faaliyetleri, çok verimli ve sürekli hale getirebilmek açısından

yönlendirici ve destekleyiciydiler. Kooperatifler, tarımsal üretimdeki değişime

paralel ortaya çıkan ürün çeşitliliği ve miktarını değerlendiren önemli

oluşumlardı.

Sonuç olarak, enstitüler kırsal yaşamın yerele özgü koşullarını

değerlendiren ve kırı kentle karşılaştırmak yerine kırsalı geliştirmeyi hedefleyen

bir yaklaşımla kurulmuşlardır. Kayseri kentinin yıllar içinde sosyo-ekonomik ve

sosyo-kültürel açıdan gelişmişlik düzeyinin artışı ve Pazarören’in kent

merkezine yakınlığı, Enstitü uygulama alanlarında üretilen ürünlerin ve yerel

tarımsal ürünlerin de satıldığı kooperatifleşme sürecinin 1970 sonrasında büyük

oranda sekteye uğraması, eğitim sistemindeki değişiklikler ve çevre

yerleşimlerden gelen öğrenci sayısının azalması, tarım ve hayvancılıkla geçinen

yerleşme nüfusunun yıllar içinde azalmasına neden olmuştur. Literatürde sınırlı

düzeyde bilgiye ulaşılan enstitü yapı ve açık alanları, günümüzde yeni

yapılanmalar arasında bakımsızlık nedeniyle büyük oranda yok olmaya yüz

tutmuş ya da yıkılmıştır. Ayrıca enstitüler, uygulama alanlarıyla bir bütün

olmasına karşılık, çoğu zaman bu alanlar ve içindeki yapılar koruma amaçlı

değerlendirmeye konu olmamıştır. Oysa bu alanlarda da tespit edilmesi gereken

yakın döneme ait eserler mevcuttur.

KAYNAKÇA

3803 sayılı Köy Enstitüleri Yasası, Tebliğler Dergisi, 1940.

4274 sayılı Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Yasası, Tebliğler Dergisi,

1942.

Arkitekt Aylık Yapı Sanatı, Şehircilik ve Dekoratif Sanatlar Dergisi,

1941, Yıl:11, İstanbul.

Bozdoğan, S., (2002), Modernizm ve Ulusun İnşası, Metis Yayınları,

İstanbul.

Gedikli, T. Fotoğraf Arşivi, Kayseri.

Gedikoğlu, Ş., (1944), Köy Enstitüsü-II, Milli Eğitim Bakanlığı Yayını,

Ankara, s.285-296.

Pazarören Köy Enstitüsü’nün Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Bir Kırsal Tarih Araştırması (1938-1954)

[599]

Hasol, D., (http//www.yapi.com.tr/Haberler/doğan hasol yazısı), (alındığı

tarih 01.02.2009).

Hovardaoğlu, O., (2012), Kırsal Kalkınma, Yaşam Kalitesi ve ‘Yakın-

Kırsal’: Türkiye’de Kırsal Kalkınma Stratejileri için bir Kavramsal Çerçeve

Önerisi, TÜCAUM VII Coğrafya Sempozyumu, 18-19 Ekim 2012, Ankara, ss.

288-296.

Kayseri-Pazarören Köy Enstitüsü Müsabaka Projesi Açıklama Notu

(Rumuz:17537) (Birincilik kazanan proje)

Köy Enstitüleri Binalarının Avan Projelerine Ait Müsabaka Şartnamesi

(İ.H. Tonguç Arşivi)

Köy Enstitüleri Öğretim Programı, (1943), Türkiye Cumhuriyeti Maarif

Vekilliği, Maarif Matbaası, Ankara.

Mimar Sinan Anadolu Öğretmen Lisesi Arşivi, Kayseri.

Salman, A., 2002, Köy Enstitüsü Binaları, Müdafaa-i Hukuk Dergisi,

Yıl:4, Sayı:44, Ankara.

Şartname I, (1940), Köy Enstitüleri Binalarının Avan Projelerine Ait

Şartnamesi, Tebliğler Dergisi, 2, Mayıs, 199-204.

Tekeli, İ., Ortaylı, İ., (1978), Türkiye’de Belediyeciliğin Evrimi,

belediyecilik araştırma projesi, (Ed. Ergun Türkcan), Türk İdareciler Derneği,

Bilimsel Araştırma Dizisi-2, Ayyıldız Matbaası A.Ş., Ankara.

Tonguç, İ.H., (1941), Pazarören Köy Enstitüsü Kuruluşu, İlk Öğretim

Dergisi, Ankara, Sayı:71, s.810-814.

Tonguç, İ.H., (1998), Eğitim Yolu ile Canlandırılacak Köy, Köy

Enstitüleri Eğitim Vakfı Yayınları, Ankara.

Türkoğlu, P., (2009), Tonguç ve Enstitüleri, Türkiye İş Bankası Kültür

Yayınları, Genel Yayın: 450, İstanbul.

Uygun, S., (2003), Türkiye’de öğretmenlik mesleğine ilişkin bir sözlü

tarih araştırması (1937-1954), Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi,

(Yayınlanmamış doktora tezi), Ankara.