2
müslümanlar kendisinden ders Muhammed b. Süleyman ei-Cezüll'nin çok ve ri- vayet icazeti vermesi sebebiyle Delail" ile (Abdülhay ei-Hase- nl, VIII, 220). Muhammed Abdülhak, 19 1333 (30 1915) tarihinde Mekke'de vefat etti ve Cennetü'l-mual- la'da Rahmetullah ei-Hindl'nin defnedildi (a.g.e., VIII. 221 ). Kaynaklarda ölüm tarihiyle ilgili bilgilere de rast- Onun hadis ilminde titiz ol- Bu durum tefsirin- deki rivayetlerden de Eserleri. 1. 'alô Medariki't- tenzil. Ebü'l-Berekat en-Nesefi'nin Me- darikü 't-tenzil ve 't-te'vil ad- tefsirinin olup Nür Muham- med'in gayretiyle yedi cilt halinde (Bhraich 1336). daha sonra dört cilt olarak ts .). Müellife Iil'de edebi ve dil tahlilleri dikkat çekmektedir. Eserde Kur'an Nesefi'nin ra zaman zaman da yer Medarikü't-tenzil'de ge- çen müfessirlerin, ve fikir hare- ketlerinin da yer Müellif, ahkam ayetlerini ken daha çok Hanefi bu arada Kerhi, Cessas ve Burhaneddin el-Mergina- nl'nin ca Hintli müfessirlerden Molla Ciyün'un tefsirinden tasav- vuf da oldukça (eseri n için bk. M. Salim s. 209- 214; M. Ali Ay az!, s. 149-150). 2. Sira cü 's- salikin 'alô Minhaci'I-'abidin (Kahire 1331 ). Gazzall'ye ait eserin (Ab- durrahman Bedevl, s. 236). 'alô (Leknev 13 1 4). Hangi teli- fin kesinlikle bilinmemek- tedir. Serkis'in üzere Hamdul- lah es-Sendlli'ye ait ha- gibi Ahdar'i ve yine kendisi dilen es-Süllemü'l-mürevna]f ii 'ilmi'l- de olabilir. 4. Nihaye- tü'l-emel ii ve'J-bedel. s. Ta'li]fö.t 'ale'd-Dürri 'l-Mu]].tar. Haske- fi'nin eseri üzerine bir : Serkis, Mu'cem, ll, 1673-1674; Brockelmann, GAL Supp/., ll, 268; riyye, Kah i re 1367-69/1948-50, lll, 272; Zirikll, ei-A'Iam, VII, 57-58; Abdülhay ei-Hasenl. Nüz- hetü VIII, 220-221; M. Salim Hindustani Müfessirin aôr Un ki 'Arabi Tefsi- reyn, Aligarh 1973, s. 209-214; Abdurrahman Bedevl. Mü'ellefatü'I-Gazzali, Küveyt 1977, s. 236; Yünus es-Samerral, 'Ulema'ü'I- 'Arab {i 1986, s. 776; Abdullah Mirdad Ebü'I-Hayr. min Kitabi M. Said el-Am Gdi- Ahmed Ali). Cidde 1406/1986, s. 233; M. Ali Ayazl. ei-Müfessirün: ljayatühüm ve menhecü- hüm, Tahran 1414, s. 149-150; M. Hasan Bikal, Kitabname-i Büzürg-i Kerim, Tahran 1374 ll, 524; Velid b. Ahmed el-Hüseyin ez- Zübeyrl ei-Mevsü 'atü '1-müyessere fi tera- cimi e'immeti't-te{sir ve'l-i/!:ra' ve'l- luga, Medine 1424/ 2003, lll, 2128; Füyüzurrah- man, Te'arü{-i an, Lahor, ts. (Mektebe-i Me- deniyye). s. 173. r MUHAMMED --, ABDÜLKERIM-i ALEVI L (bk. ABDÜLKERIM-i _j r MUHAMMED ABDÜLKERIM --, el-HA TT ABi L (bk. ABDÜLKEHIM el-HATTABi). _j r - . --, L MUHAMMED b. ABDOLMELIK (bk. Muhammed b. Abdülmelik). _j r _ A MUHAMMED b. ABDULVEHHAB L Muhammed b. Abdilvehhab b. Süleyman et-Temlml en-Necdl . 1206/1 792) kurucusu. _j 1115'te 703) Arap Ne- ci d bölgesinde küçük bir biri- mi olan Uyeyne'de Hanbeli mez- hebinde önemli alimler ailesi BeniTemim kabilesine mensuptur. Baba- b. Süleyman. Necid böl- gesinin alimlerindendi. Muham- med, temel dini bilgileri Uyeyne olan sonra Mek- ke'ye giderek bir süre orada Medine'ye geçti. Medine'de Hanbeli alimi Abdullah b. b. Seyf en-Necdi ve Muhammed Hayat es-Sindi olmak üzere dönemin ileri gelen alimlerinden dini ilimleri tahsil etti. Ar- dini Basra'ya gitti. Ancak Muhammed ei-Mecmüi ile birlikte dini uygulamalara için Onun uygulama, daha sonraki da hasmane MUHAMMED b. ABDÜLVEHHAB Muhammed Emin el-Kav- (Ö. 953/1546) türbesine zi- yaretler ve burada gösterilen ibadet de- recesindeki hürmetle olabilir. Mad- di yüzünden do- o dönemde önemli mer- kezlerinden olan gidemeyip Lahsa (Ahsa) yoluyla Necid'e dönen Mu- hammed b. Uyeyne emiriy- le Hureymi- la Onun Necid'e dönmeden önce Halep. Hemedan. Kum. Rey. Kudüs ve Kahire'yi ziyaret kaydedilmekteyse de bu bilgiler Vehhabi (Cook, JRAS, üçüncü seri: ll/2 [ 19921. s. 193-197). Muhammed b. Abdülvehhab, Necid'e sonra bir alim olarak görev beklenirken 1153'te ( 1740) ölümünün olarak dini uygulamalara hareketi Ancak ciddi bir muhalefetle Muhaliflerinin dete ve suikast lerinden sonra Hureymila'dan Uyeyne'ye döndü. Burada daha önceden Emir Osman b. Muammer tara- iyi ve fikirlerinin için siyasi destek gördü. Bu dönem- de fikirlerini yaymakla Cübey- le'de Müseylimetülkezzab sa- habilerin kabirierini sert tep- kilere yol güçlü kabilelerin- den Beni Halid Uyeyne emirine Mu- hammed'i öldürmesi veya sürgüne gön- dermesi konusunda yapmaya Bunun üzerine Muhammed 1158'de ( 1745) Suüd ailesinin yönetimindeki Dir- 'iye'ye gitmek zorunda Dir'iye'ye Muhammed b. Ab- bir dönüm nok- oldu. Suüd ailesi kendisine sahip ve fikirlerinin destek ver- di. Bu destek. Muhammed b. Suüd ile lu ve halefi Abdülaziz dönemlerinde de devam etti. Bu dönem, hareke- tinin ve en önemli devre olarak görülmektedir. Mu- hammed dini muhaliflerini diye bunlara cihad Vehhabilik hareketi. otuz süren ve düzensiz bir döneminin Suüd ailesinin Necid'in hakim olma- büyük bir ivme Bu müddet b. Süleyman. 1187'de ( 1773) terketmek zorunda kalan 491

rMUHAMMED b. ABDÜLVEHHAB Emir İbn Devvas ve Zeyd b. Zamil gibi önemli muhalifler bertaraf edildi. Vehhabi prensipleriyle donanmış Sulı di yayılmasına Necid dışından da sert

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

müslümanlar kendisinden ders alıyordu. Muhammed b. Süleyman ei-Cezüll'nin Dela'ilü'I-]].ayrdt'ını çok akutması ve ri­vayet icazeti vermesi sebebiyle "Şeyhü'd­Delail" lakabı ile anıldı (Abdülhay ei-Hase­nl, VIII, 220). Muhammed Abdülhak, 19 Şevval 1333 (30 Ağustos 1915) tarihinde Mekke'de vefat etti ve Cennetü'l-mual­la'da Rahmetullah ei-Hindl'nin yanına defnedildi (a.g.e., VIII. 221 ). Kaynaklarda ölüm tarihiyle ilgili farklı bilgilere de rast­lanmaktadır. Onun hadis ilminde titiz ol­madığı bildirilmiştir. Bu durum tefsirin­deki rivayetlerden de anlaşılmaktadır.

Eserleri. 1. el-İklil 'alô Medariki't­tenzil. Ebü'l-Berekat en-Nesefi'nin Me­darikü 't-tenzil ve J:ıa]fö.'i]fu 't-te'vil ad­lı tefsirinin haşiyesi olup Nür Muham­med'in gayretiyle yedi cilt halinde basıl­mış (Bhraich 1336). daha sonra dört cilt olarak tıpkıbasımı yapılmıştır (İstanbul, ts .). Müellife şöhretini kazandıran el-İk­Iil'de edebi açıklamalar ve dil tahlilleri dikkat çekmektedir. Eserde Kur'an kıssa­larında Nesefi'nin zikretmediği ayrıntıla­ra girilmiş, zaman zaman İsrailiyat'a da yer verilmiştir. Medarikü't-tenzil'de ge­çen müfessirlerin, grupların ve fikir hare­ketlerinin tanıtırnma da geniş yer ayrıl­mıştır. Müellif, ahkam ayetlerini açıklar­ken daha çok Hanefi fıkhından, bu arada Kerhi, Cessas ve Burhaneddin el-Mergina­nl'nin kitaplarından yararlanmıştır. Ayrı­ca Hintli müfessirlerden Molla Ciyün'un tefsirinden faydalanılan hi!ışiyede tasav­vuf kaynakları da oldukça fazladır (eseri n tanıtımı için bk. M. Salim Kıdval, s. 209-214; M. Ali Ay az!, s. 149-150). 2. Sira cü 's­salikin 'alô Minhaci'I-'abidin (Kahire 1331 ). Gazzall'ye ait eserin şerhidir (Ab­durrahman Bedevl, s. 236). 3.lfaşiye 'alô Şerf:ıi's-Süllem (Leknev 13 14). Hangi teli­fin haşiyesi olduğu kesinlikle bilinmemek­tedir. Serkis'in kaydettiği üzere Hamdul­lah es-Sendlli'ye ait mantık kitabının ha­şiyesi olabileceği gibi Ahdar'i tarafından yazılan ve yine kendisi tarafından şerhe­dilen es-Süllemü'l-mürevna]f ii 'ilmi'l­mantı]f'ın hi!ışiyesi de olabilir. 4. Nihaye­tü'l-emel ii mesa'ili'l-J:ıac ve'J-bedel. s. Ta'li]fö.t 'ale'd-Dürri 'l-Mu]].tar. Haske­fi'nin eseri üzerine yapılmış bir haşiyedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Serkis, Mu'cem, ll, 1673-1674; Brockelmann, GAL Supp/., ll, 268; Fihrisü'l-ljizaneti 't-Teymiı­

riyye, Kah i re 1367-69/1948-50, lll, 272; Zirikll, ei-A'Iam, VII, 57-58; Abdülhay ei-Hasenl. Nüz­hetü '1-l]avatır, VIII, 220-221; M. Salim Kıdval .

Hindustani Müfessirin aôr Un ki 'Arabi Tefsi­reyn, Aligarh 1973, s. 209-214; Abdurrahman Bedevl. Mü'ellefatü 'I-Gazzali, Küveyt 1977, s.

236; Yünus İbrahim es-Samerral, 'Ulema'ü'I­'Arab {i şibhi'l-l!:arreti'I-Hindiyye, Bağdad 1986, s. 776; Abdullah Mirdad Ebü'I-Hayr. ei-Mul]taşar min Kitabi Neşri'n-nevr(nşr. M. Said el-Am Gdi­Ahmed Ali). Cidde 1406/1986, s. 233; M. Ali Ayazl. ei-Müfessirün: ljayatühüm ve menhecü­hüm, Tahran 1414, s. 149-150; M. Hasan Bikal, Kitabname-i Büzürg-i ~ur' an-ı Kerim, Tahran 1374 hş . , ll, 524; Velid b. Ahmed el-Hüseyin ez­Zübeyrl v . dğr., ei-Mevsü 'atü '1-müyessere fi tera­cimi e'immeti't-te{sir ve'l-i/!:ra' ve 'n-nal:ıv ve'l­luga, Medine 1424/ 2003, lll, 2128; Füyüzurrah­man, Te'arü{-i ~ur' an, Lahor, ts. (Mektebe-i Me-deniyye). s. 173. r:;:ı

• ABDÜLHAMİT BiRIŞIK

r MUHAMMED

--,

ABDÜLKERIM-i ALEVI

L (bk. ABDÜLKERIM-i MÜNŞİ).

_j

r MUHAMMED ABDÜLKERIM

--,

el-HA TT ABi

L (bk. ABDÜLKEHIM el-HATTABi).

_j

r - . --,

L

MUHAMMED b. ABDOLMELIK

(bk. İBNÜ'z-ZEYYAT,

Muhammed b. Abdülmelik). _j

r _ A ı

MUHAMMED b. ABDULVEHHAB

L

(~li,ıı~..:,.! ~)

Muhammed b. Abdilvehhab b. Süleyman et-Temlml en-Necdl

(ö. 1206/1 792)

Vehhahlliğin kurucusu. _j

1115'te (ı 703) Arap yarımadasının Ne­ci d bölgesinde küçük bir yerleşim biri­mi olan Uyeyne'de doğdu . Hanbeli mez­hebinde önemli alimler yetiştiren ailesi BeniTemim kabilesine mensuptur. Baba­sı Abdülvehhi!ıb b. Süleyman. Necid böl­gesinin tanınmış alimlerindendi. Muham­med, temel dini bilgileri Uyeyne kadısı olan babasından öğrendikten sonra Mek­ke'ye giderek kısa bir süre orada kaldı, ardından Medine'ye geçti. Medine'de Hanbeli alimi Abdullah b. İbrahim b. Seyf en-Necdi ve Muhammed Hayat es-Sindi başta olmak üzere dönemin ileri gelen alimlerinden dini ilimleri tahsil etti. Ar­dından çeşitli dini grupların bulunduğu Basra'ya gitti. Ancak hacası Muhammed ei-Mecmüi ile birlikte halkın dini yaşantı­sındaki bazı uygulamalara karşı çıktığı için şehirden uzaklaştırıldı. Onun karşı çıktığı uygulama, daha sonraki yazıların­da hasmane atıflarda bulunduğu Basralı

MUHAMMED b. ABDÜLVEHHAB

Şazeli şeyhi Muhammed Emin el-Kav­vaz'ın (Ö. 953/1546) türbesine yapılan zi­yaretler ve burada gösterilen ibadet de­recesindeki hürmetle alakalı olabilir. Mad­di imkanlarının yetersizliği yüzünden do­layı o dönemde Hanbeliliğin önemli mer­kezlerinden olan Dımaşk'a gidemeyip Lahsa (Ahsa) yoluyla Necid'e dönen Mu­hammed b. Abdülvehhi!ıb, Uyeyne emiriy­le ihtili!ıfa düşmesinin ardından Hureymi­la kasabasına taşınan babasının yanına yerleşti. Onun Necid'e dönmeden önce Bağdat, Halep. Hemedan. İsfahan, Kum. Rey. Dımaşk. Kudüs ve Kahire'yi ziyaret ettiği kaydedilmekteyse de bu bilgiler Vehhabi kaynaklarınca doğrulanmamak­tadır (Cook, JRAS, üçüncü seri: ll/2 [ 19921. s. 193-197).

Muhammed b. Abdülvehhab, Necid'e vardıktan sonra bir alim olarak görev alması beklenirken babasının 1153'te ( 1740) ölümünün ardından şirk olarak gördüğü bazı dini uygulamalara karşı ısiahat hareketi başlattı. Ancak ciddi bir muhalefetle karşılaştı. Muhaliflerinin şid­dete başvurmaları ve suikast teşebbüs­lerinden sonra Hureymila'dan ayrılarak Uyeyne'ye döndü. Burada daha önceden tanıdığı Emir Osman b. Muammer tara­fından iyi karşılandı ve fikirlerinin yayıl­ması için siyasi destek gördü. Bu dönem­de fikirlerini yaymakla kalmayıp Cübey­le'de Müseylimetülkezzab taraftariarına karşı yapılan savaşta şehid düşen bazı sa­habilerin kabirierini yıktırması sert tep­kilere yol açtı. Lahsa'nın güçlü kabilelerin­den Beni Halid şeyhi Uyeyne emirine Mu­hammed'i öldürmesi veya sürgüne gön­dermesi konusunda baskı yapmaya baş­

ladı. Bunun üzerine Muhammed 1158'de ( 1745) Suüd ailesinin yönetimindeki Dir­'iye'ye gitmek zorunda kaldı.

Dir'iye'ye yerleşmesi Muhammed b. Ab­dülvehhab'ın hayatında bir dönüm nok­tası oldu. Suüd ailesi kendisine sahip çık­tı ve fikirlerinin yayılmasına destek ver­di. Bu destek. Muhammed b. Suüd ile oğ­lu ve halefi Abdülaziz dönemlerinde de devam etti. Bu dönem, Vehhi!ıbi hareke­tinin geleceği ve etkinliği bakımından en önemli devre olarak görülmektedir. Mu­hammed dini muhaliflerini müşrik diye adlandırdığından taraftarları bunlara karşı cihad başlattı. Vehhabilik hareketi . yaklaşık otuz yıl süren yavaş ve düzensiz bir yayılma döneminin ardından Suüd ailesinin Necid'in tamamına hakim olma­sıyla büyük bir ivme kazandı . Bu müddet zarfında İbrahim b. Süleyman. 1187'de ( 1773) Riyad'ı terketmek zorunda kalan

491

MUHAMMED b. ABDÜLVEHHAB

Emir İbn Devvas ve Zeyd b. Zamil gibi önemli muhalifler bertaraf edildi.

Vehhabi prensipleriyle donanmış Sulı­di yayılmasına Necid dışından da sert tep­kiler geldi. En önemli ve uzun süreli tep­kiyi Lahsa emirlerinin mensup olduğu Be­ni Halid kabilesi gösterdi. Vehhabiler'e karşı dört büyük saldırı gerçekleştiren Beni Halid 1204'te (ı 789-90) ağır bir ye­nilgiye uğradı . Necran'daki isınam Meka­rime ailesi, I rak'ın büyük kabilelerinden Müntefi)5. Arapları ve Mekke Emiri Şerif Galib, Necid'de giderek artan Vehhabi­Suudi gücüne karşı mücadele ettiler. Bun­ların arasında en ciddi tehdidi, 1178'de (ı 764) Suudi hakimiyetine son vermeye çalışan ve Vehhabiler'i bozguna uğratan Mekarime oluşturdu. Suudi-Vehhabl itti­fakı, bütün bu saldırılara karşı koymakla kalmayıp gücünü daha da arttırdı. Mu­hammed b. Abdülvehhab'ın 1792'de ölü­münün ardından Suriye, Irak ve Hicaz yönlerinde yayılma çabaları sürdürüldü.

Muhammed b. Abdülvehhab, tevhid konusundaki düşüncesi doğrultusunda dönemindeki müslümanların birçoğunun fiilieri yüzünden müşrik sayılması gerekti­ğini ileri sürerek onlara karşı cihadı müs­lümanların en temel vazifelerinden biri kabul etmiştir (daha geniş bilgi için aş.bk.). Muhammed'in savunduğu temel pren­sipler aslında İslami olmakla birlikte bun­ların uygulanmasında ortaya koyduğu uz­laşmaz tutumu yüzünden kendisine saygı duyan çağdaşları dahi rahatsız olmaktay­dı. Görüşleri önemli ölçüde, Hanbeli mez­hebinin büyük alimlerinden İbn Thymiy­ye ve onun talebesi İbn Kayyim ei-Cevziy­ye'nin etkisi altında şekillenmekle birlik­te bunların hiçbiri benimsemediği dini hayat tarzına karşı ci had ilan etmemişti. Çağdaşı olan ulema arasında önemli bir yere sahip bulunan Yemenli Emir es­San'anl, İbn Abdülvehhab'ın görüşlerini başlangıçta kısmen destekiemiş olmasına

rağmen öldürme ve yağmalama olayları sonrasında onu İbn Teymiyye ve İbn Kay­yim'in fikirlerini eksik ve yanlış anlamakla suçlamış . hatta 1170'te (ı 756-57) kendi­sini zernıneden bir şiir yazmıştır.

İbn Abdülvehhab'ın gelecek nesiller üzerinde etkisi çok büyük olmuştur. Ka­valalı Mehmed Ali Paşa'nın Necid bölge­sinde Vehhablliğin siyasi dayanağı olan Suudiler'e vurduğu darbeden kısa bir sü­re sonra Suudller bölgede tekrar etkileri­ni arttırdılar. Ancak Vehhabl prensipleri­nin uygulanması konusunda eski katı ve uzlaşmaz tutumlarından vazgeçtiler. Ara­bistan'daki etkinliğinde Suudller'in siyasi

492

ve askeri desteğine dayanan Vehhabilik, Arap olmayan müslümanlara da tesir etti. Bunun iki temel sebebe dayandığı söyle­nebilir. Bunlardan birincisi, İslam'da tev­hid inancına verilen önemle toplumların günlük dini hayatları ve uygu lamaları ara­sında birtakım farklılıkların bulunması­

dır. Bu farklılığın fazla görü ldüğü toplum­larda Vehhabilik daha kolay yayıiabilm iş­tir. İkinci sebep, görüşlerini Batı kültür ve nüfuzuna çok uzak bir bölgede geliştiren Muhammed b. Abdülvehhab ' ın ortaya koyduğu ilkelerin Avrupa'nın kültürel nü­fuzunun ciddi şekilde etkili olmaya başla­dığı dönemde birçok müslümanın alaka­sını çekmesidir. Muhammed b. Abdülveh­hab'ın özellikle İslam'ın tevhid esasına vurgu yapması ve dinin bid'atlardan arın­dırılınası gerektiğine dikkat çekmesi çok önemlidir. Bu yönüyle Vehhabilik, Selefiy­ye hareketi üzerinde de tesirini göster­miş ve günümüz İslami hareketlerini kıs­men yönlendirmiştir (ayrıca bk. VEHHA­

BiLiK).

BİBLİYOGRAFYA :

Mü'ellefatü'ş-Şeyl]i'l-İmam Muf:ıammed b. 'Abdilvehhab [n ş[ Abdülazlz e r-Rumi v. dğr.), Ri­yad, ts. [Camiatü'l-imam Muhammed b. Suud el-islamiyye). !-XII, tür.yer.; İbn Gannam, Ravza­tü '1-efkar, Bombay 1337; Osman b. Bişr en-Nec­dl. 'Unvanü'l-mecd (f tarfbi f'iecd, Riyad, ts . [Mektebetü'r-Riyadi'l-hadlse). I, 6-16, 89-96; Mahmud Şükrl ei-Aiusl. Tarfl]u f'iecd, Kahire 1347, s. 76-88; G. S. Rentz, Muhammad ibn Abd al-Wahhiib (1703/04-1792) and the Be­ginnings of Urıitarian Empire in Arabia [ dok­tora tezi, 1948). University of California; H. St. J. B. Philby, Saudi Arabia, London 1955, bk. İn­deks; A. M. Vasiliev. Puritane Islama? Vakhkha­bizm i pervoye gosudarstvo Saudidov v Ara­vii, 1744/45-1818,Moskva 1967; Lem'u 'ş-şihab

(f sireti Muf:ıammed b. 'Abdilvehhfib (nşr. Ah­med Mustafa Ebu Hakime). Beyrut 1967; Ab­dürrahim Abdurrahman Abdürrahlm. ed-Dev­letü's-Su'Cıdiyyetü'l-Cıla, Kahire 1975; Abdul­lah Salih ei-Useymin, Tarfl)u '1-memleketi ' l­'Arabiyyeti's-Su'Cıdiyye, Beyrut 1984-95, 1-11, tür. yer.; E. Peskes, Muf:ıammad b. 'Abdalwah­hiib (1703-92) im Widerstreit, Beirut 1993;M . Cook, "The Provenance of the Lam' al-shihab fi Sirat Muhammad ibn Abd aı-wahhab", JTS, X [ 1986). s. 79-86; a.mlf .. "On the Origins of Wahhabism", JRAS, üçüncü seri: 11/2 ( 1992 ), s . 191-202; Samer Traboulsi, "An Early Refutati­on of Muhammad ibn Abd aı-wahhab's Refor­mist Views", Wl, XLII/3 [2002), s. 373-415; H. Laoust. "Ibn 'Abd al-Wahhab, Mul:ıammad", Ef2 (İng.). III, 677-679.

~ MICHAEL CooK

İlıni Şahsiyeti. Kültürlü bir aile çevre­sinde dünyaya gelen Muhammed b. Ab­dülvehhab öğrenimine babasının rehber­liğinde başladı. Kur'an-ı Kerim'i ezberle­dikten sonra Hanbeli alimi Muvaffakud­din İbn Kudame'nin fıkha dair eserlerini

okudu. Bilgisini geliştirmek amacıyla Mek­ke'ye gitti; burada arzulad ığı ilmi havayı bulamadığı için Medine'ye geçti. Bu şe­hirde karşılaştığı Hanbeli alimi Abdul­lah b. İbrahim b. Seyf en-Necdi onun en önemli hacası olmuştur. Muhammed b. Abdülvehhab, İbn Teymiyye anlayışı çer­çevesindeki yeni Hanbelilik ekolünü des­tekleyen Abdullah b. İbrahim'den Kütüb-i Sitte ile birlikte imam Malik'in el-Mu­vatta'ını, Şafii ve Ahmed b. Hanbel'in eJ­Müsned'lerini okuyup icazet aldı. Medi­ne'deki diğer hocaları arasında Muham­med Hayat es-Sindl, Muhammed b. Sü­leyman ei-Kürdl, Şeyh Ali Efendi ed-Da­ğıstani ve Abdüllatlf ei-Atalikl ei-Ahsai gibi alimler sayılabilir. Daha sonra Basra'­ya giden ve orada uzun süre kalan Mu­hammed b. Abdülvehhab, Muhammed ei-MecmG'i'den dil bilimleri, hadis ve siyer tahsil etti. Çok karışık dini grupların bu­lunduğu bu şehirde Şla ve çeşitli İslam tırkaları hakkında bilgi edinme imkanı buldu. Özellikle halkta görülen velllere ibadet derecesindeki hürmetin tezahür­leri ve bunun sünnetle bağdaştırılamayan uygulamaları kendi tezini ileri sürmesine zemin hazırladı . Burada ortaya koyduğu fikirlerinden dolayı kendisi ve hacası şe­hirden uzaklaştırıldı .

Muhammed b. Abdülvehhab, bir süre Lahsa'da Abdullah b. Abdüllatlf eş-Şafil'­nin yanında kalarak ondan faydalan dı, ar­dından Hureymila'ya geçti. Bu şehirde bir taraftan babasının tefsir ve hadis ders­lerine devam ederken diğer taraftan İbn Teymiyye ve İbn Kayyim ei-Cevziyye'nin eserlerini incelemeye koyuldu. Bu eserler ufkunu genişlettiği gibi İslam dışı akım­larla mücadele gücünü de arttırdı. Çevre­sinde toplanan öğrencilere verdiği ders­ler yanında ilk eseri olan Kitdbü 't-Tev­J:ıid'i burada kaleme aldı.

İbn Abdülvehhab, ilk Hanbeli alimlerin­den ve bilhassa İbn Teymiyye'nin doktri­niyle kısmen İbn Kayyim ei-Cevziyye'nin fikirlerinden etkilenmiştir. Onun Hanbe­lller tarafından Ehl-i sünnet'e uymadığı tesbit edilen Şla , Mu'tezile ve Hariciler gibi tı rkalara karşı düşmanca duygular beslediği yazılarından anlaşılmaktadır.

İbn Abdülvehhab'a göre peygamberlerin ve semavl kitapların gönderitme sebebi olan tevhid "tevhidü'r-rububiyye, tevhl­dü'l-ulGhiyye (tevhldü'l-ibade), tevhldü'l-es­ma ve's-sıfat" olmak üzere üç bölümde ele alınmalıdır. Birinci nevi tevhid yarat­ma, rızık verme ve kainatı idare etme gibi fiilierinde Allah'ı birlemektir. Gerek müslümanlar gerekse gayri müslimler