114

RFJ MAGAZINE

Embed Size (px)

DESCRIPTION

RFJ MAGAZINE

Citation preview

Page 1: RFJ MAGAZINE
Page 2: RFJ MAGAZINE
Page 3: RFJ MAGAZINE
Page 4: RFJ MAGAZINE
Page 5: RFJ MAGAZINE
Page 6: RFJ MAGAZINE
Page 7: RFJ MAGAZINE
Page 8: RFJ MAGAZINE

Türkiye’nin sokaktaki insanlar›, ülkelerinin dünya dengeleri aç›s›ndan ne kadar önemli oldu¤u-nu, ülkenin yaflamakta oldu¤u h›zl› siyasi süreçte daha iyi anlad›lar.

Bundan çok de¤il, 30 y›l önce, buülkenin Baflkenti’nde yaflan›lan siyasi geliflmeler, bir-kaç yak›nülkenin d›fl›nda, dünyay› çok yak›ndan ilgilendirmez, yaflan›lan geliflmelerin hemen tamam› “ala turca” bir anlay›fl›n do¤al sonuçlar› gibi de¤erlendirilirdi.

Oysa, günümüz dünyas›, bize, bu dünyan›n ça¤dafl toplumlar›n›n birbirlerine ne kadar yak›nlafl-t›klar›n› öyle güzel gösteriyor ki...

Fransa’n›n önümüzdeki y›llara dönük kaderini belirleyen son cumhurbaflkanl›¤› seçiminde, bir-biriyle k›yas›ya mücadele eden iki aday, Nicolas Sarkozy ile Segelone Royal’in, seçimin sonucu-nu etkileyebilecek TV tart›flmas›nda Türkiye’yi özellikli bir ülke olarak ele almalar› önemlidir.

Türkiye’nin Avrupa Birli¤i serüveni, Fransa’n›n cumhurbaflkanl›¤› seçimini etkileyecek boyutagelmiflse, bu, dünyan›n hem çok küçüldü¤ünü, Türkiye’nin de giderek daha çok Avrupal› oldu-¤unu göstermektedir.

Tabii ki Kapadokya’s›z, Antakya’s›z, Ege’nin antik kentlerinin olmad›¤› bir Avrupa düflünelemez.E¤er k›ta Avrupas›’n›n kültürel genetiklerinde var olan h›ristiyan gelenekler önemli görülüyor-sa, her ne kadar “Küçük Asya” olarak adland›r›lsa da bu topraklar, günümüz Avrupas›’n›ndo¤du¤u topraklard›r.

Türkiye, dünyan›n en pahal› ve en zor sistemi olarak kabul edilen demokrasisini güçlendirmekiçin büyük bir mücadele verirken, tabii ki, bütün bir So¤uk Savafl y›llar›nda kader birli¤i etti¤iAvrupa’n›n tüm demokratik güçlerini yan›nda görmek istiyor.

...Ve bu ülkenin insanlar›, “Avrupal› Türkiye”nin seçkin vatandafllar› olma yönündeki azimlerinikoruyorlar.

Bu öyle bir duygu ki, Türkiye, tarihinde,ilk kez çalkant›l› bir genel seçim sürecini yaflarken, eko-nomisinde olumlu sinyallerin sürdü¤ü bir ülke konumuna yükseliyor.

Türkiye’nin so¤ukkanl› ve çal›flkan insanlar›, baflkentlerinde yaflan›lan tüm geliflmelere karfl›n,içlerindeki “Akdenizli heyecan›n›” kontrol alt›nda tutup, birer “Kuzey Avrupal›” gibi davranmay›baflard›lar.

‹flte bu nedenle, Türkiye’nin her geçen gün biraz daha “yat›r›m yap›lan” bir ülke oldu¤unu izli-yoruz. Ülkede, tüm sektörlerde yaflan›lan ola¤anüstü geliflme, kuflkusuz kendi sektörümüzü demükemmelleflmeye yöneltiyor.

Geçti¤imiz Mart ay›nda ‹stanbul’da bir kez daha gerçekleflen buluflma, yani, ‹stanbul JewelryShow, bunun en net kan›t› oldu. Dünyan›n mücevher sektöründeki en iddial› ülkelerinin büyükbir kat›l›m göstermesi, Türk mücevher sektörünün dünyada ald›¤› mesafeyi ispatlamas› aç›s›n-dan önemliydi.

Bizi her zamankinden daha çok mutlu eden ana geliflme ise, ‹stanbul Jewelry Show’a kat›lan fir-ma temsilcilerinin söz birli¤i etmiflcesine Avrasya’n›n bu en önemli buluflmas›ndan duyduklar›mutlulu¤u bize yans›tmalar›yd›.

Belli ki, Türkiye dünyan›n yaflamakta oldu¤u tüm çalkant›lara karfl›n, rotas›n› sakin sulara çevir-mifl büyük bir transatlantik gibi yoluna devam ediyor. Türk mücevher sektörünün dünya pazar-lar›nda gösterdi¤i baflar›lar...

Türkiye’nin uygulamakta oldu¤u liberal politikalar do¤rultusunda, dünyada üretilen mücevherepazar›n› açmas›... Ve ortaya ç›kan yüksek kapasiteli ticaret hacmi...

Tavsiyem, “Avrupal› Türkiye”ye sonuna kadar güvenmenizdir.

YAYINCI’DAN...

fiermin CENG‹Z

“Avrupal› Türkiye”olmak...

6

Page 9: RFJ MAGAZINE

ED‹TÖR’DEN...

Ardan ZENTÜRK

Anadolu’dan esenrüzgar...

Bir yay›nc› aç›s›ndan en büyük servet, yo¤un çal›flma ortam›ndan s›yr›l›p, Türkiye’nin ana ka-ras›n› oluflturan Anadolu yollar›nda dolaflmak kuflkusuz...Dünyan›n bu, en eski medeniyet topraklar›, her zaman genç ve dinamik yüzüyle karfl›l›yor insan›...

Türk demokrasisinin bir kez daha dünya çap›nda takdir toplayan önemli bir s›nav› verdi¤i dö-nemde, Anadolu’nun siyasi miting alanlar›n›n hareketlili¤iyle, her geçen gün geliflen kültürü-nün bulufltu¤u noktalarda durmak çok iyiydi......Ve Türkiye’nin ülkesini yak›ndan tan›maya merakl› genç beyinleriyle, bu ülkeyi d›flar›dan de-¤il içeriden izlemeyi tercih edecek dünya insanlar›n›n mutlaka bu tür bir yolculu¤u keyifle gö-ze almas› gerekti¤ine inan›yorum...

Türkiye h›zla de¤ifliyor...

Bu de¤iflim bütün yönleriyle yaflama damgas›n› vuruyor...

Türkiye’nin son derece olumlu yönde geliflen bu de¤iflim çizgisi, sadece kendisini de¤ifltirmi-yor, yak›n bir gelecekte, özellikle Ortado¤u gibi çok çalkant›l› bir bölgeye de damgas›n› vuracakönemli boyutlar tafl›yor...

Anadolu, 21’nci yüzy›l›, ne yaz›k ki, batan bir imparatorluktan kendisine miras kalm›fl a¤›r sorunlarile yaflamak zorunda kald›...Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün gelece¤e dönük bak›fl›ndan destekalan kadrolar›, yüzy›llarca ihmal edilmifl bu topraklar›, ça¤dafl dünya seviyesine ç›karabilmekiçin büyük bir çaba gösterdiler...Daha düne kadar elektrik,yol ve su gibi ciddi alt yap› sorunlar› olan bu topraklar›n bugün he-men her kentinde “organize sanayi bölgeleri” veya “ dev al›flverifl merkezleri” ile günümüz dün-yas›na tam entegrasyonu sa¤lar hale gelmesi, kelimenin tam anlam›yla bir “Türk mucizesidir...”Türkiye’nin yaflad›¤› son genel seçim sürecinde, ülkenin tan›nm›fl politikac›lar›yla birlikte, do-¤udaki Erzincan kentinin da¤l›k bir köyünde insanlar ile buluflmak f›rsat› yakalad›m.Politikac›, karfl›s›nda oturan ve köyün yafll›lar heyetinin bafl› oldu¤unu bildi¤imiz vatandafla,kendisinden taleplerini sordu... Seksen yafllar›nda oldu¤unu tahmin etti¤im Türk köylüsününbir tek talebi vard›: ‹nternet...

Çünkü, bölge üniversitelerinde okuyan köyün gençleri,yaz tatili için baba evlerine geldiklerin-de dünya ile iliflkilerinin kesildi¤inden yak›n›yorlard›!..Eskiflehir...Kayseri...Gaziantep...Kahramanmarafl...Adana...Konya...Bursa...Bilecik... Uflak...Bukentlerin isimlerini akl›n›zda iyi tutun, yak›n bir gelecekte, Avrupa’n›n en önemli sanayi veteknoloji havzalar› olarak an›lacaklar...Ülkenin, dünya standartlar›n›n üstünü zorlayan turizm bölgelerini, yani, Antalya, Mu¤la, Ay-d›n, Kapadokya’y› hat›rlatmadan geçemeyece¤im. Bu kentlere çok yak›nda Van, Rize, Artvin,Sivas, Afyonkarahisar,Kütahya kat›lacak...

Bir-kaç y›l önce, dünya siyaset haritas›nda “sorunlu” bölge olarak adland›r›lan Diyarbak›r’dagenç nüfusun artan yat›r›mlar, özellikle de yeni devreye giren shopping mall’larda istihdamedildiklerini görmek bu ülkenin bir ayd›n› olarak beynimi rahatlatt›...Bütün bunlar› neden anlat›yorum...

Birincisi, bugüne kadar kendi topraklar›na yabanc›lafl›p,yat›r›m güçlerini belli bölgeler veyas›n›rlar›n ötesinde kullanan Türk yat›r›mc›lar›n› art›k çok genifl bir co¤rafyan›n, bu co¤rafyadayetiflmifl insan gücü ve tüketici e¤ilimleri yükselmifl insanlar›n bekledi¤ini söylemek için...‹kincisi, Türkiye’ye akmakta olan rekor düzeydeki yabanc› sermayenin hiç de flans olmad›¤›n›göstermek amac›yla... Bütün bu geliflmelerin sektör aç›s›ndan moral yükselten yönü, Anado-lu’daki de¤iflimin kad›n›n giderek daha da özgürleflmesine yol açt›¤›d›r... Türk kad›n› gelenek-sel tasarruf al›flkanl›klar›n› sürdürüyor ve Anadolu’nun kuyumcular çarfl›lar› her zamanki ha-reketlilikleri ile dikkat çekiyorlar...

Türkiye... Keyifli bir ülke...

7

Page 10: RFJ MAGAZINE
Page 11: RFJ MAGAZINE
Page 12: RFJ MAGAZINE

16

‹çindekiler

‹stanbul’u bir yüzü¤es›¤d›ran adam

30

80

fiahnaz Çak›ralp:Gözlerde anlaml› hüzün

Mercan Dede...Mevlana’n›n peflinde...

62

Tafllar›n sihri...

Nuruosmaniye Cad. 77 Orient Center K:7 D:705-706Ca¤alo¤lu 34120 ‹STANBUL

Tel: (0212) 519 07 19 Faks: (0212) 513 30 38

ISSN 1306-553X

‹mtiyaz SahibiRotaforte Yay›nc›l›k, Reklam ve

‹letiflim Ltd. fiti. ad›nafiermin Cengiz

Genel Yay›n YönetmeniArdan Zentürk

Sorumlu Yaz› ‹flleri MüdürüMurat Karaduman

Katk›da BulunanlarZeynep Nihal Karaduman

Ziya Bay›nd›rEge Zentürk

Sanat YönetmeniFerhat Gedik

Reklam KoordinatörüBurçak Ertürk

Bask›ya Haz›rl›kZentürk Yap›m, Yay›n, Medya Dan›flmanl›¤› Ltd. fiti.

Bask›Elma Bilg. Bas›n ve Amb. San. ve Tic. Paz. Ltd. fiti.Org. San. Bölg. Keresteciler Sit. 14.Blok 3/5 80670

‹kitelli-‹stanbul-TURKEY Phone: +90 (212) 670 05 25

E [email protected]

10

20 Sineman›n Cannes’li Günleri…

24 Evlili¤i taçland›ran sembol... Alyans

36 Do¤an›n enerjisi ve renkler...

40 Osmanl› mücevhercisi...

50 Yarat›c› ruh... Herkes için...

58 1920’lere yolculuk...

68 “Oscar’a mücevher tasarlamak istiyorum”

72 Do¤adan esinlenmeler...

74 Vatan fiaflmaz

86 Ferzan Özpetek Bir Akdenizlinin anatomisi

Çoflkun Aral 90Osmanl› hareminde güzeller geçidi... 94

Derin denizlerin öyküsü... 96Avrasya’n›n parlayan y›ld›z› I.J.S. 102

Jewel Fashion 2007 106

Piyerloti Cad. Dizdariye Medresesi Sok. Yalç›n Han.No:6 Kat:3 Çemberlitafl - ‹stanbul

Tel: (0212) 518 63 05

Page 13: RFJ MAGAZINE
Page 14: RFJ MAGAZINE

ASSO

RT‹E

12

Baflbakan Recep Tayip Erdo¤an’›n kat›ld›¤›törenle start› verilen projenin ilk hediye çe-kilifli, Antalya’da gerçeklefltirildi. Antalyabölgesinde projeye kat›lan kuyumculardanNisan- Haziran 2007 döneminde alt›n tak›

sat›n alan turistler aras›nda, Milli Piyangogözetiminde gerçeklefltirilen çekilifl sonucuMeriç Mungan’›n sahibi oldu¤u Memory Je-werlery’den al›flverifl yapan Kazakistan va-tandafl› Raisa Mumenhavva 2007 modelHyundai Coupe kazand›. Ayr›ca üç talihli ye-di gün 5 y›ld›zl› otelde iki kiflilik konaklamaödülüne sahibi oldular. Dünya Alt›n KonseyiTürkiye Genel Müdürü Murat Akman, proje-nin iki ana hedefi oldu¤una de¤inerek; “‹lkhedef, turiste daha çok tak› satarak turizmgelirlerini artt›rmak. Di¤eri ise Türkiye’ye da-ha fazla turist gelmesini sa¤lamak. Alt›n veturizm sektörleriyle ilgili çal›flan firmalar›nkat›l›m›, devletin ve yerel yönetimin deste¤iile birlikte 10 y›l içinde Antalya markas›n› al-t›nla özdefllefltirmeyi, Antalya bölgesine ge-len turist say›s›n› 20 Milyon’a, bölgenin tu-ristler vas›tas›yla yapt›¤› alt›n tak› ihracat›n›ise 4 Milyar Dolar’a ç›karmay› amaçl›yoruz.

Turistlerin ilgisini canl› tutmak için çekilifllerönümüzdeki aylarda da devam edecek. Yenidönemde de alt›n tak› sat›n alan turistler, çe-

kilifl ile yine birbirinden de¤erli hediyelerinsahibi olacak” dedi. Dünya Alt›n Konseyi(WGC) taraf›ndan Antalya Ticaret ve SanayiOdas› (ATSO) , Turkish Association of Jewel-lers(TAJ) ile birlikte yürütülen, Antalya, Alan-ya ve Manavgat Ticaret ve Sanayi Odalar›n›nve Antalya ile Alanya Kuyumcular Odalar›n›nsorumlu¤u ve güvencesi ile gerçeklefltirilenproje kapsam›nda Antalya ilini alt›n ile öz-defllefltirecek tan›t›m çal›flmalar› ve promos-yon aktiviteleri düzenleniyor.

p›c›, y›k›c› izler… Assortie Meteor Koleksi-yonu ile bu çarpmalar›n izlerini gümüfl tak›-lara yans›tm›fl. Koleksiyonda kullan›lan yar›de¤erli tafllar uzaydan düflen meteorlarabenzetilmifl, düfltükleri yerlerde b›rakt›klar›izler tak›lar›n üzerinde sembollefltirilmifl.

Grande Koleksiyonu ile geleneksel yüzükformunun d›fl›na ç›k›lm›fl.Standartlar› aflanyüzükler günümüz kad›n›n›n çizgisini yans›-t›yor. Çanta ve elbiseler ise gümüflün çekici-li¤ini tamamlamak için yeniden yarat›lm›fl.

Göktafllar› kayarkensevgiliniz ile birlikte on-

lar› seyretmek çok roman-tiktir. Sevgilinizin omzunu

yaslan›p izleriz gökyüzünü…Her kayan ›fl›kla birlikte bir dilek

tutar›z, asl›nda hiçbir anlam› olma-d›¤›n› bile bile…

Ancak meteorlar bir yandan ›fl›lt›l› bir güzel-lik yayarken di¤er yandan düfltükleri yerler-de derin izler b›rak›rlar. Derin, gizemli, çar-

Alt›n›n Kalbi Antalya’da At›yor...

Ruhunuzun ›fl›¤›n› yans›tan tak›lar…

Page 15: RFJ MAGAZINE
Page 16: RFJ MAGAZINE

‹çimdeki P›rlanta…P›rlanta; sonsuzluktur, k›ymetlidir, do¤an›nmucizesidir. T›pk› kad›nlar›m›z, annelerimiz gibi.

Bir anne için en de¤erli p›rlanta, dünyaya getir-di¤i çocu¤udur!

Belki de en zorland›¤›m›z anlard›r kad›nlar›m›ziçin hediye alaca¤›m›z anlar. Ald›¤›m›zhediyenin içinde onu düflündü¤ümüzügösteren bir mesaj olsun isteriz.

Assos P›rlanta taraf›ndan haz›rlanan “içimdekip›rlanta” efl yada anne olsun bir kad›na ver-ilebilecek en anlaml› hediye… Onlaraduydu¤umuz sonsuz sevginin ifadesi…

Türk mücevher tasar›m›n›n “geleneksel”olarak adland›r›lan ürünleri, el eme¤i vegöz nurunu elle tutulur hale getiriyor.Türkiye’nin bat›s›ndan do¤usuna, kuze-yinden güneyine yaflan›lan bu farkl›l›kkültürel zenginli¤in de boyutlar›n› gös-termesi aç›s›ndan önemli. Bu gelenek-sel yap›ya “ça¤dafl” çizgiler eklendi¤in-de muhteflem mücevherler ç›k›yor orta-ya. Üretti¤i yüksek ayarl› alt›n tak›larla

son dönemde ad›ndan s›kça söz ettirme-ye bafllayan Tibiya bunun en güzel örnek-

lerinden…

Ça¤›m›z insan› için günlük yaflam›n içinde ak›p ge-len pek çok tart›fl›lmas› gereksiz do¤ru var. Hayat›-m›z bu tabular›n aras›nda geçiyor. Gençlik, güzel-lik, sa¤l›kl› beslenme, do¤ay› koruma vb… Ama

as›rlard›r de¤iflmeyen ve de¤iflmeyecek tekgerçek aile. Efle, sevgiliyeduyulan aflk. Ona sevgi-nin kal›c› belirtisi ola-rak verilen yüzüklerkolyeler. Hangi kad›n

güzel bir mücevherleanlat›lan bir aflka hay›r

diyebilir ki…

Geleneksel’deça¤dafl çizgiler…

Harem’in yüzükleri…

14

ASSO

S

T‹B‹

YAHA

REM

Page 17: RFJ MAGAZINE
Page 18: RFJ MAGAZINE

16

Page 19: RFJ MAGAZINE

17

istanbul’ubir yüzü¤e s›¤d›ran adamSultanahmet, K›z Kulesi, Samatyal› bir bal›kç›… ‹stanbul'un akl›n›zagelen tüm güzellikleri Sevan B›çakç›'n›n ellerinde bir mücevheredönüflüyor Berrin Haberveren

Foto¤raflar: Adnan Gül

Onun ad›n› pek ço¤umuz Güler Saban-c›'n›n parma¤›na takt›¤› Y›ld›r›m Beyaz›t-l› yüzükle duyduk. Ama Sevan B›çakç› yada Kapal›çarfl›'daki lakab›yla Ç›lg›n Se-van'›n ilk tasar›m› de¤il bu yüzük. Onunböyle s›ra d›fl› yüzlerce çal›flmas› var. Kâhbir camiyi s›¤d›r›yor mücevhere kâh birsemazeni… Sevan B›çakç› tam 12 yafl›n-dan beri kuyumculukla u¤rafl›yor. Ustas›Hausep Çatak'›n ad›n› rahmetle an›yor,"Ustam›n benim hayat›mda çok önemlibir yeri var. Ondan çok fley ö¤rendim. Bu-gün mücevherime aktard›¤›m her fley ogünlerin yans›mas›." O günlerden kalanbu birikimler sadece yepyeni mücevher-leri de¤il ödülleri de beraberinde getirdiÇ›lg›n Sevan'a. B›çakç› bu y›l Town & Co-untry Dergisi'nin düzenledi¤i mücevherOscarlar› olarak an›lan etkinlikte dünyamücevher sektörünün en prestijli ödülü-nün ikinci kez sahibi oldu. 2006'da Sulta-nahmet'te Ya¤mur isimli yüzük tasar›-m›yla büyük ödüle lay›k görülen B›çakç›,bu y›l Samatya Bal›kç›s› adl› yüzükle ödü-lü kazand›. Bu yüzükteki bal›kç› ise B›çak-ç›'n›n çocukluk y›llar›ndan kalma bir an›;"Ben Samatyal›'y›m. Okuldan ç›kt›ktansonra eve gitmeden surlar›n orada otu-rup seyretti¤im bal›kç›d›r yüzü¤ümdeki.Benim tasar›mlar›mda hayat›n gerçe¤ivar. Ekme¤ini kazanmak için bal›k tutma-ya giden bir adam› yüzü¤e s›¤d›rmaya ça-l›flt›m. Ben o adam›, mart›lar›, bal›klar›gördüm; çok flansl›y›m."

KIZINA DE⁄ERL‹ ARMA⁄AN‹lham›n› ‹stanbul'dan alan B›çakç› buflehrin hayran›. Tasar›mc› "Yurtd›fl›namaddi imkanlar›m ve hayat görüflümdendolay› çok ç›kam›yordum. Ama son üç y›l-d›r her gitti¤im memlekette ‹stanbul'u çoksevdi¤im anlad›m. Dediler ki 'Amerikadünyan›n en güzel yeri' Gittim, 'Siz zavall›-s›n›z, biz ‹stanbul'da yafl›yoruz.' Avrupa öy-le; Ortado¤u, Rusya öyle… Her gitti¤imyerde farkl› güzellikler var ama sabah olsada uça¤a binsem eve gitsem diye düflün-meye bafllad›m. Bu flehirdeki manzara,huzur hiçbir yerde yok. Bakmay› bilirsenizçok güzel bir yerde yaflad›¤›n›z› anl›yorsu-nuz" diyor.

Sevan B›çakç›'ya "Bu yüzü¤e kim sahipolacak" diye soruyoruz. Yan›t› net: "15 ayl›kk›z›m Yeraz. Hem Sultanahmet'te Ya¤-mur'u hem de Samatya Bal›kç›s›'n› k›z›-m›n dolay›s›yla ailenin. Y›llar sonra 'Bizimdede Amerika'da ödül alm›flt›. Nerede oyüzük. Tüh be sat›ld›' dedirtmek istemiyo-rum." Ünlü tasar›mc› yaflad›klar›ndan çokmutlu ama tek flikâyeti var: Efline ve k›z›navakit ay›ramamak. "Ama böyle bir misyo-na soyunuyorsan katlanacaks›n. Çünkübu ifl para için yap›lmaz. Trilyoner de¤ilimçünkü Samatya'da büyüdüm. Ama enaz›ndan para saymay› sevmiyorum. Bun-lar› yapt›m, Allaha çok flükür ekmek para-s› kazan›yorum. Mal varl›¤›m cebimde öy-le yafl›yorum. Bu çok keyifli."

Page 20: RFJ MAGAZINE

'Çok flansl› bir herifim'Sevan B›çakç› geçen hafta Anadolu'da yaflayan uygar-l›klardan esinlenerek haz›rlad›¤› koleksiyonu Nur-u

Osmaniye'yi Topkap› Saray›'nda tan›tt›. 200 parça-dan oluflan koleksiyondaki mücevherler dünyada

ilk kez uygulanan bir yöntemle cam ve porselenmozaiklerle döflendi. "Bu benim hayallerimi süs-leyen bir fleydi" diyen B›çakç› "Bu koleksiyondadaha emek yo¤un çal›fl›ld›¤› söylüyor. ‹nsanla-r›n biraz para kazan›p isim yapt›ktan sonra da-ha ticari fleylere yöneldiklerini anlatan B›çakç›,"T›ls›mlar› kaybetmemek ad›na butikatölye olmaktan vazgeçmedik.

2 . 5s e n e d e

h a z › r l a d › ¤ › mkoleksiyon için kendi

kendimi finanse ettim. Üçbefl kurufl biriktirip Nur-u Osmani-

ye'me yat›r›yordum. Buna inanabiliyormusunuz Sevan B›çakç› Osmanl›y› yüzüklerine

tafl›yor. Bir no'lu yüzü¤ünü Topkap› Saray›'na ba¤›fl-l›yor. Çok flansl› bir herifim. Hep çocuklar›ma anlatacakan›m olsun istiyordum, son üç senedir vücudum an›y-la doldu. Ne mutlu bana" diyor. B›çakç›'n›n Bo¤aziçiad›n› verdi¤i yüzü¤ü Topkap› Saray›'n› Sevenler Derne-¤i' yarar›na ünlü müzayedeci Raffi Portakal taraf›ndanaç›k art›rmaya sunuldu. Yüzü¤ü 65 bin YTL'ye GülerSabanc› sat›n ald›. Alt›n, tek tafl topaz›n kullan›ld›¤› vegövdesine befl bine yak›n mikro mozaik taflla ‹stan-bul'un en güzel yerleri olan Üsküdar, K›zkulesi, Galatave Sarayburnu'nun ifllendi¤i Bo¤aziçi adl› yüzük cenne-tin kubbesinin alt›ndaki ‹stanbul'u simgeliyor.

SEVA

N BI

ÇAKC

I

18

Page 21: RFJ MAGAZINE

19

Page 22: RFJ MAGAZINE

Sineman›n CCaannnneess’’llii GGüünnlleerrii……

60. do¤um y›l›n› kutlayan Cannes Film Festivali, ünlü y›ld›zlar, yönetmenler,filmlerini satmaya çal›flan yap›mc›lar, küçük bir rol kapabilmek içinsokaklarda poz veren 'starlet'ler, gala gecesine sabahtan haz›rl›k yapmayabafllayan ünlü aktrisler, mankenler ve arkalar›ndaki binlerce yard›mc›lar›ylabirlikte, sinema sevenlere sundu¤u görsel flölenle son buldu.

20

Fatih Ak›n& Nurgül Yeflilçay Alain Delon& Do-Yeon Jeon Wong Kar-Wai Jude Law Catherine Deneuve

Page 23: RFJ MAGAZINE

21

Cannes dünyan›n en büyük ve prestijli festi-vallerinden biri olsa da, sokakta-palmiyele-rin alt›nda, deniz k›y›s›nda yada köfle bafl›n-da-buldu¤u paparazzilerin önünde soyunanve “sanat›n›” göstermeye çal›flarak filmlerdeküçük de olsa bir rol kapabilmek için u¤ra-flan “starlet”lerle yans›rd› gazete sayfalar›na.Asl›nda Cannes’de yap›lan›n bir sinema fes-tivali oldu¤unu, alt›n palmiyeyi alan filminad›n›n yer ald›¤› 2 sat›rl›k haberlerden ö¤-rendik y›llarca.

Fakat Cannes’in bu y›l ayr› bir anlam› vard› bi-zim için. Nobel ödüllü yazar›m›z Orhan Pa-muk Cannes jürisinde yer al›rsen, “alt›n ay›”ödüllü sinemac›m›z Fatih Ak›n Alt›n Palmiyeiçin favori gösterilen “Yaflam›n K›y›s›nda” ile ar-z› endam ediyordu. Duvara Karfl› ile2003’teki Berlin Film Festivali‘nde Alt›n Ay›Ödülü’nün sahibi olan Ak›n, Wong Kar-Wai,Emir Kusturica, Gus Van Sant, Quentin Ta-rantino, Aleksander Sokurov gibi usta isim-lerle yar›flt›.

“Yaflam›n K›y›s›nda”n›n d›fl›nda Türkiye’yi"Quinzaine de Realisateurs" kategorisinde Se-

mih Kaplano¤lu'nun "Yumurta" adl› yap›m›yar›flt›. Kaplano¤lu'nun bir baflka yap›m›"Süt" adl› film projesi ise "Atelier" kategorisi-ne seçilmiflti. Sansasyona, sanattan dahaçok de¤er veren Türk bas›n›, bu gelene¤inibu kez de bozmad› ve filmlerden daha çok,Nurgül Yeflilçay’›n rüküfllü¤ünü, kaç ayakka-b›yla gitti¤ini, elbisesini kime diktirdi¤ini,geriye kalanlar› nerden ald›¤›n› tart›flt› sü-tunlar›nda.

Ah Angelina ah…Alain Delon, Catherine Deneuve, GeorgesClooney, Quentin Tarantino, Martin Scorsese,Eva Mendes, Joaquin Phoenix, Robert Du-vall, Juliet Binoche, Leonardo Di Caprio gi-bi ünlülerin kat›ld›¤› festivalin en sükse ya-pan çifti hiç kuflkusuz Angelina Jolie ve BradPitt’ti. Sinema elefltirmenlerinin “AngelinaJolie kadar güzel resim veren bir kad›na rast-lamad›m. Bas›n toplant›s›nda gözler hepüzerindeydi ve nas›l, nerden çekerseniz çe-kin, kad›n çok güzel ç›k›yordu.

Brad Pitt de bunun fark›nda oldu¤u içinonun yan›na oturmam›fl, masan›n ta öbür

ucunu seçmiflti” övgülerini hakl› ç›kar›rcas›-na etraf›na gülücükler saç›yordu.

Cannes Jürisinde bir Türk…Festivalde, jüri baflkanl›¤›n›, "My BeautifulLaundrette" (Benim Güzel Çamafl›rhanem) veThe Queen(Kraliçe) gibi baflar›l› filmlere im-za atm›fl ‹ngiliz yönetmen Stephen Frearsyapt›.

Portekizli oyuncu Maria de Medeiros, Çinlisinemac› Maggie Cheung ve Frans›z aktörMichel Piccoli’nin yer ald›¤› jürinin bizimiçin en önemli taraf›, 2006 Nobel EdebiyatÖdülü sahibi yazar›m›z Orhan Pamuk’un dajüride yer almas›yd›.

“Hayat›mda pek çok sebepten jüri üyesi olmad›m.Bana hep jürilerde olmam› teklif ettiler. Kendim debu iflin sorumlulu¤una girmek istemedi¤im ve ede-biyatta yarg›ç rolünden hofllanmayaca¤›m› hisset-ti¤im için Türkiye'de ve yurtd›fl›nda teklif edilen jü-ri üyeli¤ini kabul etmedim” diyen Pamuk ilk de-fa bu prensibini bozdu ve Cannes’da üzeri-ne ald›¤› görevi herkesin takdirini kazana-rak, baflar›yla tamamlad›.

60. Cannes Film Festivali Jürisi

George Clooney

Emir Kusturica

Angelina Jolie&Brad PittAngelina Jolie&Brad Pitt Leonardo Di Capdio Juliet Binoche Eva Mendes & Joaquin Phoneix

Page 24: RFJ MAGAZINE

Yaflam›n K›y›s›nda Fatih Ak›n…Bir Türk-Alman ortak yap›m› olan "Yaflam›n K›-y›s›nda", Türkiye'den Anka Film, Almanya'danCorazon International ve NDR ile ‹talya'danDorje Film'in iflbirli¤iyle çekilmiflti. Baflrolleri-ni ise Nurgül Yeflilçay, Baki Davrak, HannaSchygulla Tuncel Kurtiz ve Nursel Köse’ninpaylafl›yorlar.

Fatih Ak›n'›n 'Yaflam›n K›y›s›nda' isimli filmininbas›n gösterimi 23 May›s sabah› yap›ld›. Gös-terimin ard›ndan film dakikalarca ayakta al-k›flland›.

Yönetmen Fatin Ak›n, filminin ilk gösterimin-den sonra yapt›¤› aç›klamada, ‘Filmde yeralan 6 karakter, benim bir parçam, bu film be-ni anlat›yor’ dedi. Önceki filmi Duvara Kar-fl›’da aflk temas›n›, bu filmde ölüm temas›naa¤›rl›k verdi¤ini, bir sonraki filminde de fley-tan temas›n› ön plana ç›karaca¤›n› ifade etti.

Fatih Ak›n ‹spanyol ve Frans›z gazetelerdenbüyük övgü ald›.

El Pais, "Cannes Festivali'nin ekvatorunu çi-zen film "Yaflam›n K›y›s›nda" oldu. Heyecan ve-rici film flimdiden yar›flman›n favorisi halinegeldi" ifadesini kullan›rkenEl Mundo: "Ak›nhat›rlanacak bir isim. " diye övgüler ya¤d›rd›.

En gerçekçi tespiti La Razon yapt› "Ak›n'›n fil-mi en iyi filmlerden biri. Ama tecrübeyle bili-yoruz ki en büyük ödül en iyi filme verilmiyor.Geçen y›l Pedro Almodovar'›n ödülsüz kald›¤›gibi."

Ekümenik Jüri Ödülü “Yaflam›n K›y›s›nda”yaFatih Ak›n’›n ‘Yaflam›n K›y›s›nda’ filmi, ödülgecesinde bir gün önce, Hristiyan dini kuru-lufllar› taraf›ndan, 1974’ten beri verilen, Ekü-menik Jüri Ödülü’ne lay›k görüldü. 6 kiflilikjüri heyeti, sinema alan›nda çal›flan profes-yoneller ve de¤iflik kültürlerden gelen H›risti-yanlardan olufluyordu.

Cannes ödülleri bu y›l insanl›k dramlar›na gitti! Her ne kadar Nurgül Yeflilçay Cannes’egiderken “keflke Orhan Pamuk bize torpilyapsa” desede Festival Jürisi Alt›nPalmiye’ye, k›s›tl› imkanlarla filmini çevirengenç Rumen yönetmen Christian Munguilay›k buldu.

Mungui’ye ödülü, Amerikal› ünlü y›ld›z JaneFonda yana¤›ndan öperek verdi. ’4 Ay, 3 Haf-ta, 2 Gün’ adl› film kürtaj sorunun ele al›yor.Mungiu, filminde kürtaj›n yasak oldu¤u ko-münist Çavuflesku döneminin son y›llar›ndaRomanya’da hamile kalan bir k›z›n endifledolu hikayesini anlat›yor. Ödülünü ünlüABD’li aktris Jane Fonda’dan alan Romanyal›yönetmen, “Bu ödülün bana verilmesi, ümitederim ki, küçük ülkelerde mütevazi bütçe-lerle ve dev sinema y›ld›zlar› olmadan filmçeken yönetmenleri de cesaretlendirmesiaç›s›ndan iyi bir haber olur” dedi.

Fatih Ak›n’a en iyi senaryo…’Yaflam›n K›y›s›nda’ filmiyle ’En ‹yi Senaryo’ödülüne lay›k görülen Fatih Ak›n ödülünüünlü film y›ld›z› Charlotte Rampling’den ald›.Ak›n, büyük alk›fl alan teflekkür konuflmas›n-da "Öncelikle baflka senaryolar yazmam› tefl-

vik edece¤ine inand›¤›m bu ödül için jüriyeteflekkür ediyorum. Film ekibine kamerama-n›ndan, teknik elaman›na, montajc›s›ndantüm oyunculara, eflime, o¤luma herkese çokçok teflekkür ederim. Ancak bir mesaj›m var,Türkiye’de seçimler yap›l›yor, ne kadar birlikolursak o kadar iyi olur, herkesi birlik olmayaça¤›r›yorum."

Cannes’in en iyileri…

Alt›n Palmiye: Christian Mungui ’4 Ay, 3 hafta, 2 gün’

Cannes 60.c› y›l ödülü: Gus Van Sant (Amerika)"Paranoid Park"

Jüri Büyük Ödülü: Naomi Kawase (Japonya)"La Foret de Mogari"

Kad›n oyuncu: Do-Yeon Jeon (Güney Kore)

Erkek oyuncu: Kostantin Lavronenko (Rusya)

En iyi Mizansen: Julian Schnabel (Amerika)

En ‹yi Senaryo: Fatih Ak›n (Türk-Alman)

Jüri özel ödülü 2 filme ortak verildi:

Marjane Satrapi-Vincent Paronnaud "Persepolis"

Carlos Reygadas (Meksika) "Stellet Licht"

Alt›n Kamera: Edgar Koret-Chira Geffen (‹srail)

K›sa metrajl› Film-Alt›n Palmiye: Lisa Miller ’Verlovver’.

Jane Fonda & Christian Mungiu

Fatih Ak›n

Naomi Kawase Julian Schnabel

Konstantin LavronenkoStephen Frears & Gus Van Sant

22

Page 25: RFJ MAGAZINE
Page 26: RFJ MAGAZINE

24

Benimleevlenir misin?

Bir kad›nla bir erke¤in ömür boyu sürecek birlikteli¤inin en anlaml› tan›¤›,alyans... O, insano¤lunun bu gezegendeki varl›¤›na kazand›rd›¤› anlam›n çoközel bir sembolü olarak de¤erlendirilmeli...

Page 27: RFJ MAGAZINE

25

Tarihten bu yana insanlar, tak›larda, ama en çokyüzüklerde, bir t›ls›m arad›lar... Bir yüzü¤ünüzerinde iflaretlerin onlar› tüm kötülüklerdenkorudu¤una da inand›lar, bir insanla aralar›ndagözle görülmez ba¤lar kurdu¤una da...

Evlilik yüzü¤ünün tarihini araflt›rd›¤›m›zdakendimizi 4800 sene öncelerinin M›s›r’›ndabuluyoruz. ‹lk olarak bu topraklarda ç›km›flevlilik yüzü¤ü. M›s›r firavunu Ankenethonunkar›s› Kraliçe Nefertiti’den buyana da evlili¤insembolü olmufl.

M›s›r hiyerogliflerine bakt›¤›m›zda halka fleklin-in, M›s›rl›lar için ölümsüzlü¤ü ve sonsuzlu¤utemsil etti¤ini görürüz. Çünkü halka yuvarlakt›rve ne bir bafl› ne de bir sonu vard›r. M›s›rl›larkutsal sayd›klar› evlili¤i de bu s›fatlarlabirlefltirmifl ve sonsuz aflklar›n› halka fleklindekibir yüzükle ifade etmek istemifllerdir. Ve buhalkay› da sol elin dördüncü parma¤›ndatafl›may› uygun görmüfller.

ALTINBAfiKad›n: 840 YTL (P›rlantal› alyans)Erkek: 470 YTL

ALTINBAfiKad›n: 455 YTLErkek: 455 YTL

ALTINBAfiKad›n: 430 YTLErker: 430 YTL

ALTINBAfiKad›n: 715 YTL (P›rlantal› alyans)Erkek: 355 YTL

Page 28: RFJ MAGAZINE

26

Sebep? O zamanlar kalbe direk ba¤lanan tekdamar›n bu parmakta oldu¤una inan›rlarm›fl.Yani ortada gerçekten sevgiye ve aflka olanbüyük bir inanç varm›fl.

Romal›lar da yüzü¤ün aflk› ve sahipli¤i sem-bolize etti¤ine inanm›fllar, yüzü¤ü verenkarfl›s›ndakinin sahibiymifl de ayn› zamanda.Arap dünyas›nda ise puzzle yüzüklerkullan›lm›fl. Bu tarz yüzüklerin kullan›lmas›n›nsebebi ise erkek kar›s›ndan ayr›yken kad›n›nsadakatsizlik edip etmedi¤ini anlamak içinmifl.E¤er kad›n yüzü¤ü ç›karmak isterse puzzlehalindeki yüzük birbirinden ayr›l›rm›fl ve onutekrar bir araya getirebilen de yaln›zcakocaym›fl.

AR‹fi3,996 YTL

AR‹fi3,690 YTL

AR‹fi657 YTL

AR‹fi468 YTL

Page 29: RFJ MAGAZINE

TARZ ALYANS330 YTL

TARZ ALYANS315 YTL

27

GOLDAfi315 YTL

GOLDAfi406 YTL

REGOLD848$

REGOLD1200$

REGOLD780$

GOLDAfi365 YTL

TARZ ALYANS400 YTL

Page 30: RFJ MAGAZINE

28

K›sa zamanda yüzükle ilgili olan bu inançlaryay›lm›fl ve birçok toplumda evlenmeninolmazsa olmaz› haline gelmifl. ‹lk bafllardademir ve bitkilerden yap›l›yormufl evlilik yüzük-leri ama alt›n ve gümüfl bulununca eskilerinpabucu dama at›lm›fl ve çok daha fl›k yüzüklerüretilmeye bafllanm›fl. Günümüz insan› içinbeyaz bir gelinli¤i süsleyen en güzel tak›, hiçkuflkusuz, sa¤ yüzük parma¤›ndan, sol yüzükparma¤›na transfer olmufl, bir alyanst›r.Yirminci yüzy›l›n ikinci yar›s›ndaayd›nlar hareketi, evlili¤i “gereksiz”görse de… 1968 kufla¤›n›n“özgürlükçü kad›nlar›” çocuksahibi olmak ve onu büyüt-mek için bir erke¤e ihtiyaçduymad›klar›n› ilan etmiflolsalar da, dünyan›n enönemli feministleri, ifli,evlili¤in kad›n›n bedavasömürülmesi oldu¤una

ATASAY5680 YTL

ATASAY5260 YTL

ATASAY4050 YTL

FAVOR‹Kad›n: 370 YTLErkek: 410 YTL

FAVOR‹Kad›n: 340 YTLErkek: 370 YTL

FAVOR‹Kad›n: 290 YTLErkek: 325 YTL

FAVOR‹Kad›n: 360 YTLErkek: 390 YTL

Page 31: RFJ MAGAZINE

MER

T AL

YANS

kadar dayand›rsa da, insanl›k, evlilikkavram›n yerine yeni bir kavram

üretemedi. Onunla birlikte tak› vealyans kavram› da hep var oldu.

Günümüzde de yüzü¤ün maneviy-at› pek farkl› de¤il. Yüzük yineevlili¤in en büyük sembolü.Genelde yine sol elin dördüncüparma¤›nda. Ama baz›lar› da sa¤tarafa takmay› tercih ediyorlar.Ayr›ca sadece evlilik yüzü¤üyle de

bitmiyor ifl. Tabii bir de niflan yüzük-leri de var. Mesela Türkiye’deki

geleneklere göre bunlara söz yüzü¤ü deeklenebiliyor. ‹skandinav ülkelerindeki baz›

kad›nlar da niflan ve evlilik yüzü¤ünün yan›naanne olduklar›n› gösterme amaçl› bir yüzük detak›yorlar. Yani art›k neredeyse her yüzük birfleyin ifadesi.

5000 seneye yak›n bir geçmiflten bahsediyoruz.‹nsanlar befl bin senedir yüzüklerle evlilikleriniifade ediyorlar, birbirlerine olan ba¤l›l›klar›n›,sevgilerini, aflklar›n›. Birliktelikler yüzüklerleresmediliyor.

‹flte alyans›n böyle anlaml› bir öyküsü var.Günümüzde alyanslar, geçmiflte oldu¤u gibi,tek formatta de¤il. Pek çok motifler, sonsuzalternatifler, p›rlantal›lar, tafll›lar mevcut…

29

MERT ALYANS345 YTL

MERT ALYANS210 $

MERT ALYANS$ 789

MERT ALYANS$ 629

Page 32: RFJ MAGAZINE

30

SERD

AR

Page 33: RFJ MAGAZINE

"Güzelli¤imin san

at yaflant›m

aç›s›ndan önemli oldu¤unu biliyo

rum

ama o kadar...

Sanat, güzell

i¤in ötesinde yete

nekleri...

Tutarl› bir

yaflam›... Toplumun de¤erle

rine sayg›l› bir yafl

amçizg

isini gerek

tirir...

Bu muhafazaka

rl›km›? Hay›r

. Sadece

sayg›."

31

SERD

AR

Page 34: RFJ MAGAZINE

32

O’nun için yaflam belki de tahmin edebilece-¤inden çok da cömert davrand›...Nereden biliyoruz... Henüz 11 yafl›ndayd›... Klasik müzi¤e sevdal›annesi ve ona her zaman kol-kanat geren ba-bas›yla, yani ailece, Avusturya’n›n baflkentiViyana’da Strauss’un ünlü”Yarasa” operetiniizliyor...O zaman da çok güzel olan ve çocuksu yüzü-ne yak›flan yemyeflil gözleriyle dönüp annesi-ne, “Bir gün burada sahneye ç›kaca¤›m, göre-ceksin” diyordu...Bu sözlerinden sadece 11 y›l sonra, henüz 22yafl›ndayd› ve o sahnede, hem de Yarasaoperetinde oynuyordu...fiahnaz Çak›ralp...

Türk tiyatrosunun bu genç yetene¤i, birazkendi içine kapan›k, zaman zaman baflar›patlamalar›yla zenginlefltirilmifl bir sanat ya-flam›n› Türkiye ve Avrupa ile paylaflman›nkeyfini yafl›yor...“Lise y›llar›m›n bafllang›c› Alman Lisesi’ydi.Disiplini ile ünlü bir okuldur. Ö¤renciyi çoks›kan bir yap›s› vard›r ve anlad›¤›m kadar›ylabenim içimdeki sanatç› kimlik, buafl›r› disip-lini pek sevmedi. Karar verdik, kendi yolumuçizdim, konservatuvara geçtim. Sanat dünya-s› denilen kavram›n ne kadar tehlikeli oldu-¤unu henüz okul y›llar›nda insana gösterenbir yerdir oras›. K›skançl›klar... Çekiflmeler...

SERD

AR

Page 35: RFJ MAGAZINE

33

SERD

AR

Yetenekleri aflan h›rslar... Nedense pek seve-medim ama, hedeflerimi bir kez koymufl-tum... O hedefler do¤rultusunda sab›rla oku-lumu bitirmek için çal›flt›m...” Bir yandanokulunu sürdürmekte, di¤er yandan, buldu-¤u kaliteli yap›mlarda ufak da olsa roller al›p,sanat yaflam›n›n ›s›nma turlar›n› sürdürmek-tedir. ‹flte tam o noktada, ilk gençlik y›llar›n-dan itibaren arkadafllar› aras›nda hem takdirhem de flaka konusu olan ünlü Alman y›ld›zRomy Schneider’a olan benzerli¤i ona,um-mad›¤› bir kap›y› açacakt›r... “Avusturya yap›-m› bir film, “Die Strasse nach ‹stanbul”...Ekip gelmifl haftalarca baflrolü oynayacak birsanatç› ar›yor. Rol yetene¤inin yan›s›ra enönemli unsur, Almanca’ya hakim olmak. Tümumutlar›n› kaybedip ‹stanbul’dan ayr›lmala-r›n› sekiz saat kala bulufltuk ve rolü hiç dü-flünmeden bana verdiler...” Ayn› ekip, film çe-kimleri s›ras›nda ›srarla talihsiz geliflmelersonucunda sanat dünyas›n›n çok erken kay-betti¤i Romy Scheineder’i beyazperdedecanland›rmas›n› istiyor. “Reddetmek zorunda

Page 36: RFJ MAGAZINE

34

S a n a t ,güzelli¤in öte-

sinde yetenekle-ri... Tutarl› bir ya-flam›... Toplumunde¤erlerine sayg›l›bir yaflam çizgisinigerektirir... Bu muhafa-zakarl›k m›? Hay›r. Sa-

dece sayg›. San›r›m Tür-kiye gibi bir ülkede herke-

sin çok önemsedi¤i bir kav-ram bu ve ben bu durumdan çok

memnunum...” Güzellik... O’na göre yafla-m›n detaylar›, kendince tüm güzellikleribar›nd›r›yor.... “‹fl yo¤unlumun aras›ndaCumhuriyet gibi köklü bir gazetede ba-na verilen köflede yazd›¤›m yaz›lar› ki-taplaflt›rmak çok keyifliydi.

kald›m. Çünkü kabul etsem, okulum bir y›luzayacakt›. Buna tahammül edemezdim. Biran önce bitirip geçmek istiyorum. Ama pefli-mi b›rakmad›lar. Yeni teklifleri Yarasa opere-tinde oynamamd›. Kulaklar›ma inanamad›m.Annemle 11 yafl›mda o binaya gitti¤imiz gü-nü hat›rlad›k. Bir müddet hiç bir fley konu-flamad›k öylece durduk ve yaflam›n insana

ne kadar güzel sürprizler haz›rlayabilece-¤ini düflündük...” fiahnaz Çak›ralp 1998

y›l›nda kariyerinde yaflan›lan olaylar-dan sonra Türkiye’nin yak›ndan tan›-

d›¤› ve gelece¤ini çok parlak gördü-¤ü genç bir sanatç›d›r art›k... Ama,

bir söyleflisinde flunu der:”Özel-likle kad›nlar için afl›r› h›rs teh-likeli bir kavramd›r...”

Acaba, siyasete merakl› avu-kat bir baba ile Türkiye

üçüncü güzeli bir anne-nin birlikte yaratt›klar›

o ailenin kurallar›,her zaman yön ve-

recek güçte mi-dir? “Güzelli¤i-min sanat ya-flant›m aç›s›n-dan önemli ol-du¤unu bili-

yorum amao kadar...

Page 37: RFJ MAGAZINE

35

Ç›plak Ayakla Yürümek, o yaz›lar›n toplam›.Yaz›lar›ma bak›ld›¤›nda insan iliflkilerindekidetaylar› yakalama gayretim görülebilir. T›p-k› pozitif enerjiler tafl›yan bir Zeynep Erol ta-k›s›n› bedenine tak›p, onun verdi¤i güçle ya-flama bakmak gibi...Ben bu gezegeni seviyo-rum... Bu gezegenin tafl›n› seviyorum. Ve bu-radaki k›sa misafirli¤imizin bu gezegen içinçok önemli oldu¤una inan›yorum...” fiahnazÇak›ralp, “‹deal Bir Koca” oyununda canlan-d›rd›¤› Mabel karakterine yak›n duran birportre... Saf görünen ama yaflamdan ne iste-di¤ini çok iyi bilen Mabel... Güzel... Ak›ll›...Olumlu...

Page 38: RFJ MAGAZINE

Do¤an›n renklenerek kabuk de¤ifltirdi¤i, güneflin enerjisiyle coflkumuzu art›rd›¤› yaz günleri h›zl› bir ivmeyleak›p gidiyor. Dört bir taraf rengarenk. Yemyeflil a¤açlar,yeflilin her tonunu, gökyüzü, mavinin güzelli¤ini içindebar›nd›r›yor.

AR‹fi

36

Do¤an›n enerjisive renkler…

Page 39: RFJ MAGAZINE

AR‹fi

37

Do¤a...hayat›n huzur kayna¤›...var olufl nedeni...Gün bat›m› yada gün bat›m›nda gökyüzününbüründü¤ü o muhteflem ahenk, ayaklar›m›zade¤en suyun hissettirdi¤i duruluk, ferahlik,deniz kokusu, dalgalar›n sesi, ›slak kumunayaklarda hissettirdi¤i tüm güzelli¤iyle s›cakyaz günlerini yafl›yoruz.

Yaflam›n renklerinin yaflanmaya bafllad›¤›, do-¤an›n enerjisini hissetti¤i durumlarda insan,günlük yasam kofluflturmas› aras›nda o kadarçok fleyi kaç›rd›¤› ve sanal u¤rafllar›n peflindenefesimizi ve enerjimizi bofla harcad›¤›m›zgerçe¤i ile yüz yüze gelir.

Do¤an›n renk de¤ifltirmeleri bize önemli me-sajlar vermesi gibi insanlar›n renklerle iliflkile-ri bize kiflilikleri hakk›nda önemli bilgiler verir.

Mor renk karmafl›k düflünceleri, ruhsal durum-daki bozulmalar› temsil eder.

Siyah çöküntülü duygular›n ifadesidir. Gizem-li olmak, hakimiyet kurmak, ciddi bir görünümyaratmak isteyenlerin s›kl›kla baflvurdu¤urenklerden biridir.

K›rm›z› rengin sinir sistemi üzerinde her za-man güçlendirici, yükseltici bir etkisi vard›r.‹rade gücü ve cesareti temsil eder. hareketlilik,ihtiras ve h›rs sembolüdür.

Mavi düflünmeyi, hayal etmeyi, ilham› ve fel-sefik düflünceleri ifade eder. Bu rengi sevenlerözellikle felsefeye ilgilidirler. Sar› mant›ksalgücü ve muhakemeyi güçlendirir. Aç›k sar›, ne-fle-rahatl›k ve temiz duygular› ça¤r›flt›r›r. Koyusar›lar çöküntüyü ifade eder.

Yeflil rahatlat›c› bir renktir. Yenilik, rahatl›ksembolüdür. Yeflili sevenler bulunduklar› çev-reye ba¤l›d›rlar.

Page 40: RFJ MAGAZINE

38

AR‹fi

Beyaz temizlik, safl›k sembolüdür. genelliklehuzurlu ve sorunsuz bir ruh halini temsil eder.Arifl p›rlanta do¤an›n kabuk de¤ifltirdi¤i verenklendi¤i yaz aylar›ndan hareketle, do¤an›ntüm renklerini içinde bar›nd›ran ve renklerinbütünlü¤ünü yans›tan yüzükler, küpeler vekolyeler; yakut, safir, zümrüt, sitrin, ametist vetopaz›n yayd›¤› pozitif enerjinin muhteflemuyumunu d›fla vuran muhteflem bir koleksi-yon haz›rlam›fl.

Ruhsal duyarl›l›¤› art›ran safir, yaflama sevin-cini güçlendiren zümrüt, nefle veren topaz vesitrin, mutlulu¤u art›ran yakut ve huzur vericigüçlü enerjisiyle bilinen ametist do¤an›n güç-lü enerjisini yans›t›yor.

Piercing ve h›zmalar da koleksiyonun önemliparçalar›n› oluflturuyor. P›rlanta kullan›larak

tasarlanan piercingler ve h›zmalar buyaz bambaflka bir boyut kazan›yor.

Yaz modas›na ve renklerine uygunolarak haz›rlanan, fl›kl›klar›yla gözdolduran, yaz bahçelerindekirengarenk çiçeklere benzeyentasar›mlar, yaz günlerinde hemgündüz hem de gece kullan›m›için ideal.

Page 41: RFJ MAGAZINE
Page 42: RFJ MAGAZINE

40

Osmanl›mücevhercisimücevhercisi

1965 y›l›nda, Kapal›çarfl›’daki bir flovalye imalatç›s›n›n yan›nda, ç›rakolarak mesle¤e ad›m atan Naci fienocakl›’n›n yaflam›, sektörde bir yerlere gelmek isteyen genç insanlar için, örnek al›nmas› gereken birbaflar› öyküsü. Abisinin elinden tutup imalathaneye getirdi¤i 13 yafl›ndakiçocuk, bugün, 33 y›l önce yoktan var etti¤i, ad› kalite ve güvenle an›lanbir flirketin sahibi. TESYEV yarar›na düzenlenen defilede sergilenen sonkoleksiyonu yine çok konufluldu. Naci fienocakl›’yla “Diamond-Nacifienocakl›” markas› ve gelecekten beklentileri üzerine konufltuk.

1965 y›l›nda, Kapal›çarfl›’daki bir flovalye imalatç›s›n›n yan›nda, ç›rakolarak mesle¤e ad›m atan Naci fienocakl›’n›n yaflam›, sektörde bir yerlere gelmek isteyen genç insanlar için, örnek al›nmas› gereken birbaflar› öyküsü. Abisinin elinden tutup imalathaneye getirdi¤i 13 yafl›ndakiçocuk, bugün, 33 y›l önce yoktan var etti¤i, ad› kalite ve güvenle an›lanbir flirketin sahibi. TESYEV yarar›na düzenlenen defilede sergilenen sonkoleksiyonu yine çok konufluldu. Naci fienocakl›’yla “Diamond-Nacifienocakl›” markas› ve gelecekten beklentileri üzerine konufltuk.

Osmanl›

Page 43: RFJ MAGAZINE

Koleksiyonlar›n›z› olufltururken nelerdenilham al›yorsunuz?Ben genelde Osmanl› mücevherlerine fazlas›ylatakm›fl vaziyetteyim, bilindi¤i gibi Osmanl›n›n de-senleri ve figürlerini bugün Avrupa bile bu figürle-ri taklit ediyor. Ben genelde dinlenmeye vakit bul-du¤um zamanlar ve meditasyon yapt›¤›m zaman-lar akl›ma devaml› de¤iflik figürler gelir odamdadefterim ve kalemim vard›r, bu gece yar›s› da ola-biliyor hiç üflenmem akl›ma geldi¤i an çizerim.

Osmanl› da sizi en çok etkileyen detaylarneler?Osmanl› da figürlerin esteti¤i bana zevkli ve gözehofl görünüyor, özelliklede bir tasar›mc›n›n bafla-r›s› için yapt›¤› tasar›mlarda kendi ülkesinin vegeçmiflinin motiflerini eserlerine yans›tmas› o ki-fliyi daha baflar›l› olmas›n› sa¤lar. Ben bunu yafl›-yorum kendi ma¤azalar›mda modellerimin yar›s›-na yak›n›nda Osmanl› motifleri vard›r. Yerli ve ya-banc› müflterilerimin çok be¤enisini kazan›yor bumodeller. Biz bir ürüne çok emek veriyoruz çok ti-tizlik gösteriyoruz ve karfl›l›¤›n› da al›yoruz.

Di¤er tafllara göre, üzerinde çal›flmaktanhoflland›¤›n›z tafllar var m›? Ben Osmanl› motiflerinde zümrüt,yakut,el-mas ve p›rlanta kullan›yorum. Yar› de¤erlitafllar› ve mineyi de zaman zaman kulland›-¤›m oluyor. Moda ne ise o tafllar›n etkisi al-t›nda kal›yorum. Tafl ay›rt etmem, hepsini de

41

Page 44: RFJ MAGAZINE

seviyorum. Pembe safir modas› oluyor, p›r-lanta ile kar›fl›k. Onlar› daha çok seviyorum.

Peki ifllemefli çok zor olan tafllar ve ma-denlerle çal›fl›rken tam olarak hayaliniz-de canland›r›p çizdi¤iniz modeli uygula-yamad›¤›n›z zamanlar oluyor mu?Eskiden oluyordu. Yapacak usta bulam›yorduk.fiimdi kendi atölyem var. Yapt›klar› iflin hakk›n›veren, 3’ü kal›p ustas›, 10 kiflilik çok iyi bir ekibimvar. Hayal etti¤im her fleyi hatas›z yapabiliyorum.

Bir bayana en çok yak›flt›¤›na inand›¤›n›ztak› hangisidir?

Sade, fazla a¤›r ve iddial›, piyasa ifli olma-yan, özel tasar›m, zevkli tak›lar› kad›nlaraçok yak›flt›r›yorum.

42

DIAM

OND

- NAC

‹ fiEN

OCAK

LI

Page 45: RFJ MAGAZINE

Son olarak Emel Acar la beraber, TESYEVyarar›na, Ç›ra¤an Saray›’nda bir defiledüzenlediniz. Bu defile için nereden yolaç›k›ld› ve hangi süreçlerden geçildi?

Emel Acar bana “defilemde sizin mücevher-lerinizi sergilemek istiyorum” dedi. Bendememnun oldum bana teklifi yapt›¤›nda defi-leye 45 gün vard›. Zaten 2007 için haz›rlad›-¤›m koleksiyon elimde mevcuttu, onlaraEmel Acar’›n iste¤i do¤rultusunda 15-20parça daha ilave yapt›k. Bunun için gecegündüz çal›flt›k, çok emek verdik ve çok stre-se girdik ama çok güzel ürünler ç›kard›k.

Tüm modellerinizde yo¤un bir el eme¤ioldu¤unu biliyoruz. Her model kaç adetüretiliyor? Genelde bir modelden 1 tane de üretiyoruz.Ama de¤erli olmas›na ra¤men fiyat olarakiyi olan parçalar› 5 er adet yap›yoruz.

Dünya’da ve Türkiye’de tasar›mlar›n› be-¤endi¤iniz tasar›mc›lar var m›? Takip et-ti¤imiz kadar›yla, k›z›n›z da tasar›mc› ol-ma yolunda emin ad›mlarla ilerliyor. Hiçbir tasar›mc›y› ismen bilmem, taklit et-mem ve ürünlerine bakmam. Türkiye de izle-di¤im ya da be¤endi¤im tasar›mc› yok. K›-z›m Deniz’i iyi bir tasar›mc› olarak yetifltir-meye çal›fl›yorum. Birçok model çiziyor, iç-lerinden çok az›n› be¤eniyorum. O model demutlaka tutuyor ve çok sat›yor.

Bu konuya ilgi duyan geçlere tavsiyeniznedir? Bu iflin e¤itimini almak flart m›d›r?‹lk önce, elifli çal›flan atölyelere-ücretsiz bile olsa-girip en az 3-4 sene çal›flmalar› laz›m. Ondan son-ra çizim tasar›m ifli devreye giriyor. Çizim yapan o

DIAM

OND

- NAC

‹ fiEN

OCAK

LI

43

Page 46: RFJ MAGAZINE

44

ürünün nas›l yap›laca¤›n› bilmezse yapan ustayatarif edemez, tasar›mc›l›¤› komik olur. Bunun yüz-lerce örne¤ini görüyoruz.

Y›lda iki kez düzenlenen-A¤ustos ve mart-Türki-ye’nin tek uluslararas› mücevher fuar› “‹stanbulJewelry Show” hakk›nda neler düflünüyorsu-nuz? Özellikle mart fuar› 31.000 ziyaretçiyledünyan›n en büyük fuarlar› aras›nda yerini ald›. 1986 y›l›nda düzenlendi¤inde biz de ilk kat›-lanlardand›k. fiimdi çok büyüdü, uluslarara-s› oldu. Türkiye için çok iyi Referans. Amayabanc› kat›l›mc›lar çok bürokrasi oldu¤unusöylüyorlar baz› kat›lanlar ikinci kez bu ne-denle kat›lmak istemiyor.

hine maddi ve manevi kullan›yoruz. ‹yicearaflt›rma yapmadan almas›nlar, güveni-lir firmalardan als›nlar.

“Diamond”›n bundan sonraki büyümehedefi nedir?

Bizim flu an 3 ma¤azam›z var, üçüde ‹s-tanbul da. ‹stanbul d›fl›ndaki müflterile-rimiz neden di¤er büyük flehirlerde ma-¤azalar›n›z yok diyorlar, bu nedenle bü-yük flehirlerde bizim markam›z› temsiledebilecek firmalara Franchase ve cor-nerlar verece¤iz.Ayr›ca Yurtd›fl›na daaç›lmay› planl›yoruz.

Son olarak, malum yaz sezonu dü¤ün se-zonudur ve bir geline en yak›flacak fleydetabi gelinlikten sonra p›rlantad›r. P›rlan-ta seçerken nelere dikkat edilmeli? Ayn›boyutta iki tafl› çok farkl› fiyatlarda bula-biliyoruz. Bunun sebebini ve 4C yi okuyu-cular›m›za biraz anlatabilir misiniz?

Burada çok önemli bir konuya de¤indiniz,Firman›n güvenilirli¤i çok önemli, p›rlantay›satan›n p›rlantac› olmas› laz›m, satan satt›-¤› maldan anlamazsa o müflterinin ifli çokzor. Son zamanlarda örnekleri ço¤al›yor neyaz›k ki...

Biz p›rlantay› satarken onlarca firmadan fi-yatlar al›p en kaliteli mal› ucuza al›yoruz ve43 y›ll›k p›rlantac›l›k tecrübemizi müflteri le-

Ya hepimiz engelliyiz, ya da hiç birimiz…

Mücevher tasar›m›n›n duayeni Naci fienocakl›,Türkiye Engelliler Spor Yard›m ve E¤itim Vakf›(TESYEV) yarar›na Ç›ra¤an Saray›nda düzenle-nen Emel Acar defilesine, 66 parçadan oluflanmuhteflem bir koleksiyonla destek verdi.

fienay Akay, Elif Ece Uzun, Simge Topalo¤lu gibimankenlerin görev ald›¤› defilede, Queen ve ‹ncikoleksiyonlar›ndan gösteriflli parçalar›n yerald›¤› defilede, fienay Akay’›n gelinlik ile tafl›d›¤›inci kolye dikkat çekiciydi.

TESYEV yarar›na düzenlenen defilede,ad›n› Serdar Bilgili’nin foto¤raflad›¤›,“Engelleri Kald›ral›m” kampanyas›ndakisiyah beyaz foto¤rafla duyuran, FigenÖncel’de yer ald›. Öncel podyumda, protezbaca¤›na ra¤men, hiç zorluk çekmedi veayakta alk›flland›.

Page 47: RFJ MAGAZINE

Eskimifl gibi görünen k›yafetler, baflka bir zaman›n iz-lerini tafl›yan saç ve makyajlar ve belki de flimdiki za-man› pek de önemsemeyen bir durufl. E¤er giyinirkene¤lenmek istiyorsan›z, özellikle de görüntünüzle geç-mifl ile bir ba¤ kurmak istiyorsan›z, do¤ru kelime Vin-tage… “Eskiye ra¤bet etmek ” sözü Vintage’i çok iyi an-lat›yor. 60’l› 70’li y›llar›n giysilerini bulup giyenlerin sa-y›s› Türkiye’de de her geçen gün art›yor. Vintage tutku-nu kad›nlara göre özgün görünmenin yolu buradangeçiyor.

Peki Vintage nedir?Vintage Latince bir kelime olan “vinus”tan ,yani “fla-rap”tan geliyor. Günümüzdeki kelime anlam› ise ba¤bozumu . Anlafl›ld›¤› üzere flarapç›l›k sözlü¤ünden it-hal edilmifl bir kavram . fiarap üretiminde flaraplar›nkalitesini, belli bir döneme ait oluflunu vurgulamakiçin kullan›l›yor. Nas›l flarapç›l›kta y›llanm›fl ,dönemin-de klasikleflmifl olanlar vintage say›l›yorsa , k›yafette,mobilyada , mücevherde ve akl›n›za gelebilecek hertürlü kategoride durum ayn›.

Vintage bir ürünün özellikleriPeki bir karfl› ç›k›fl›n resmi olan ve 1980’lerden sonrabütün dünyay› saran Vintage ak›m›na hangi özellikleritafl›yan bir ürün dahil olabiliyor dersiniz. Evet bunuben de merak ettim ve her daim fl›kl›¤› ile dikkat çeken,ayn› zamanda U¤ur Batur ile birlikte Stilistan ‘› açanarkadafl›m Siren Ertan Çarm›kl› ‘ya sordum.Hemenbelirteyim Stilistan ,Türkiye ‘de ki bir elin parmaklar›-n› geçmeyecek kadar az olan Vintage ürün bulabilece-¤iniz bir ma¤aza. Siren’e göre bir ürünün Vintage say›-labilmesi için en önemli unsur tarih içerisinde kendiekolünü yans›tabilmesi... En az 20 seneyi devirmifl ol-mal› diyor ve sözlerini flöyle sürdürüyor. Ürünün k›y-metlenmesi için ,üretildi¤i ve kullan›ld›¤› zaman dilimiiçersinde de de¤erli olmas› flart…

2.el ile vintage aras›ndaki fark nedir?“Biri New York Metropolitan’da müzayede de bile sa-t›l›rken, di¤eri yenisine oranla çok daha makul fiyatla-ra al›c› buluyor” diyor Ece Sükan da… Dekoru ile ünlüEce Sükan Vintage isimli ma¤azas› olan Ece’nin elin-deki en önemli parçan›n ise de¤er biçilemeyen 1959y›l›nda YSL taraf›ndan Dior modaevine tasarlanan el-bise oldu¤unu ö¤reniyorum … Dünyada bir ak›m de-¤il bir stil olarak kabul edilen Vintage, ülkemizde al›fl›l-m›fl flekilde popüler isimlerin üzerinde görüldüktensonra gözde olmaya bafllad›. Jennifer Lopez, ReneeWitherspoon gibi isimler ne zaman Oscar törenlerin-de topluluktan farkl› göründüler iflte o zaman budurdedik…

Paris, Londra ve Newyork’ta Vintage alm›fl yürüyor.Her y›l Newyork’ta flubat ay›nda yap›lan Vintage fuar›sevenlerin ak›n›na u¤ruyor.

Peki, neden bir Türk markas›ndan Vintage bir ürünç›kmad›?Çünkü Türk insan› eskiyi flimdiye kadar pek de önem-semedi. Peki flimdiye kadar yap›lan tasar›mlar çok muözeldi? Evet belki tasar›m konusunda da eksiklikleri-miz var ama Tarihi eserlerini bile koruyamayan bizler-den Vintage’in bilincinde olmam›z› beklemenin birazfazla oldu¤unun fark›nday›m…Ama yine de bundan 30 y›l sonra bir R›fat Özbek, Hü-seyin Ça¤layan, Hakan Y›ld›r›m ya da Y›ld›r›m May-ruk’un tasar›mlar›n› Müzayedelerde sat›l›rken görmekgüzel olur. Biz Vintage’in yeni fark›na var›rken bak›n fi-lozof ve sosyolog Gilles Lipovetsky', 'Les TempsHypermodernes' (Hiper modern Zamanlar) adl› kita-b›nda vintage kavram›na nas›lda ilginç bir yorum geti-riyor. 'Vintage' olgusunun, günümüz insan›n›n gelece-¤e olan tereddütlerini eskiye dönüflle ifade etti¤ini be-lirten Lipovetsky, nostaljiyi güncellefltirmenin bir sat›flmalzemesi haline getirildi¤ini ve önemli bir pazarlamasilah›na dönüfltürüldü¤ünü belirtiyor. “Birçok ürününtan›t›m›nda kullan›lan bu nostalji e¤ilimi reklam dün-yas›na da yans›yor.”diyor ve ekliyor “bu nedenle benbütün Vintage k›yafetlerimi att›m.”

Mücevherde vintageVintage ‘den söz ederken Mücevherdeki durumu daatlamayal›m de¤il mi?Efendim Bulgari ve Cartier , Vintage ürün ç›karan enönemli iki marka … Tasar›m iflin önemli unsuru ancak anl›yoruz ki bir ürü-nün y›llar sonra bile de¤erli olmas› için marka olma-n›n gücüne ihtiyac› var. Yoksa, isimleri Bulgari, Cartierya da Dior yerine sadece tasar›mc›n›n ad› ile an›l›r-d›.Gelecekte ürünlerinin Vintage kategorisine girece¤i-ni umdu¤um yukar›da sayd›¤›m modac›lar›m›za daTürkiye’de marka olmufl isimlerinin giderek güçlenme-sini diliyorum. Marka Gelifltirme Program› Turqual›tykapsam›na giren Zen Diamond, Atasay, Gilan gibi fir-malara da yolunuz aç›k olsun diyelim. ‹leride Dünyan›nen ünlü isimleri önemli organizasyonlarda Chopard,Bulgari gibi sizin mücevherlerinizi de taks›n bizde gururduyal›m… Son olarak seçim sürecine giren ülkemiz derejim tart›flmalar›n›n, önder Atatürk’ün izinde, demok-ratik platformlarda medenice yap›lmas›n› … Genel se-çimlerin sonucunda Cumhurbaflkan›n› Meclisin seç-mesini umut ediyorum.

Hepimiz için en güzeli olsun…

Sevgiler…

Bit pazar›na nur ya¤d› yada Vintage…

fiükran Güzelifl

45

Page 48: RFJ MAGAZINE

46

DAM

RAPI

RLAN

TA

PPaarriiss ttaarrzz››......BBiirr yyaaflflaamm vvee üürreettiimm bbiiççiimmii......

Televizyonlarda s›k s›k karfl›m›za ç›kan dünya sinemas›n›n eski filmlerinin belki de bizlere göster-di¤i en ilginç nokta, geçmiflte, bütün kentlerin kendilerine has karakterlerinin oldu¤u...

Page 49: RFJ MAGAZINE

47

DAM

RA P

IRLA

NTA

Çok de¤il...

1960’l› y›llar›n sinemas›na bakt›¤›m›zda...New York bugünkü New York gibi... AmaParis, Londra, Madrid, Atina, ‹stanbul,Roma, Berlin... Hepsi,bugünkü karakterle-rinden ne kadar farkl›lar...Paris... Bir aflk kenti olarak an›ld› her za-man... Sokaklar›nda sevgililerin uzun uzunöpüfltü¤ü... Romantizme ve baflbafla yeni-len uzun yemeklere zaman ayr›lan birkent...

Dünyada kim, afl›k oldu¤u bir varl›¤› Eyfelkulesinin gölgesinde öpmek istemez, fian-zelize’de eleleyap›lacak bir yürüflüyün obüyülü atmosferinden uzakta durmay› dü-flünür...New York, gecenin puslu karanl›-¤›nda rögarlar›ndan dumanlar yükselenbir flehirdir akl›m›zda. Scorsese ve akran-lar› sayesinde öyle kaz›nm›flt›r kafam›za.Ama Paris’in sinemasal an›lar›m›zdaki ye-ri öyle mi? Hem gece hem gündüzleri gö-zümüzü alan parlak ›fl›klar›, huzur dolumeydanlar›, görkemli çeflmeleriyle heleki… Eyfel Kulesi bugün dünyan›n yedi ha-rikas›n› bile gölgede b›rakan bir popülari-teye sahip de¤il mi? “Amelie”nin ana kah-raman› Audrey Tautou’nun Montmar-tre’da sevdi¤i adam›n peflinden koflmas›-n›, “Serseri Âfl›klar”da Belmondo ve JeanSeberg’in fianzelize’de bir afla¤› bir yukar›volta at›p muhabbet etmelerini, “Jules veJim”de Jeanne Moreau’nun kendisini gece

Page 50: RFJ MAGAZINE

48

ZEN

vakti Sen Nehri’nin serin sular›na b›rakmas›n›, “Bande aPart”ta Anna Karina, Sami Frey ve Claude Brasseur’un kos-koca Louvre’da k›sa mesafe depar›na ç›kt›klar› an› haf›za-m›zdan ç›karmak mümkün mü? Paris dünyan›n en sinema-sal kenti. Sadece âfl›klar›n buluflma merkezi de¤il, belki dedünyan›n gayri resmi baflkenti. Paris bu yap›s›yla bir yaflam biçimidir ve özellikle son yüz-y›l içinde yaflam›n bütün alanlar›na damgas›n› vurmufl birkavramd›r...

Audrey Hepburn’un ünlü Tiffany’de Kahvalt› filmindekio çocuk-kad›n görüntüsü,bize her zaman Parisli bir ka-

d›n›n görüntüsünü verecektir...Vincent Minelli’nin dünya sinemas›n›n unutulmaz

müzikallerinden “Paris’te Bir Amerikal›”y› izler-ken, hepimiz, kendimizi,bu çok özel bir kentin

turisti Gene Kelly gibi hissederiz...Veya, bir kostümde, ayakkab›da, mücevherde

karfl›laflt›¤›m›z bir tasar›m, nedense, bizeParis’i an›msat›r, “ne kadar Parizyen bir ta-

sar›m” diye düflünürüz ama, neden böy-le düflündü¤ümüzü bilemeyiz...

Özellikle mücevher ve Paris, t›pk›‹stanbul ve mücevherin birbiri-

ne yak›flmas› gibi birbirine çokyak›flan kavramlard›r...

Belki de bütün bu köklü bi-rikimleri, Paris ve ya ‹s-

tanbul’un “New Yorklafl-mas›n›” önleyerek ko-

ruman›n yollar›n›bulmaktay›zd›r...

DAM

RA P

IRLA

NTA

Page 51: RFJ MAGAZINE
Page 52: RFJ MAGAZINE

50

Foto¤raflar: ZENTURK Mücevherler: L‹KYA - ERHAN GÜRfiENK›yafet: Ayla DümerSaç: Metin DemirMakyaj: Ebru Kuyumcu

Page 53: RFJ MAGAZINE

Katalog bakmam, internette kim ne yapm›fl diye gezinmem,içgüdüsel olarak, güncel olaylar›n beni etkiledi¤i kadar›ylatasar›mlar›ma ilham› kendimden al›r›m. Klasik deyimle Anadolu

medeniyetlerinden ilham alm›yorum. O zaman tasarlamakde¤il bir fleyleri yineliyorsunuz, benzetiyorsunuz. Bence

tasarlamak daha önce yap›lmam›fl bir fleyin ilk defadenenmesi ve yap›lmas›d›r.

51

Herkes için...Yarat›c› ruh...

L‹KY

A - E

RHAN

GÜR

fiEN

Page 54: RFJ MAGAZINE

52

Page 55: RFJ MAGAZINE

Kendinizden bahsede bilir misiniz?Tasar›mc›l›¤a nas›l bafllad›n›z.Erhan Gürflen 1982 y›l›nda bu ifle baflla-d›. ‹flinde iyi ustalar›n yan›nda kendinie¤itti. 1992 y›l›ndan beri tasar›m ifliylebirebir meflgul. Bu iflin temelini Kapal›-çarfl›’n›n d›fl›nda, tasar›m›n kalbi olanNiflantafl›’nda att›. Niflantafl›’nda bellibir sosyal düzeyde olan insanlar›n özeltak› tasar›mc›l›¤›n› yaparak, özel tak›lar›-n› tasarlayarak kendini gelifltirdi. 2003y›l›nda dünyaya aç›lmaya karar verdi.Bunun ilk ad›m› Niflantafl›’ndaki atölyeyiKapal›çarfl›’ya tafl›yarak att›. 2 sene bura-da yeni tarzlar oluflturdu. ‹lk yurtd›fl› fu-ar›n› 2006 y›l›n›n temmuz ay›nda NewYork’ta yapt›. Ard›ndan Miami, ocak NewYork ve flimdi de Las Vegas fuar›nda yeral›yor.

Yurtd›fl›nda gerek takdir edilerek, gerek-se takdirlerini maddi anlamda göstere-rek çok büyük ilgi gördük. 3 aya kadarNew York’ta kendimize ait toptan sat›flayönelik ofis tarz›nda bir yer aç›yoruz

Likya ismiyle markalaflman›z› sürdü-rürken birden Erhan Gürflen ismininde ön plana ç›kt›¤›n› görüyoruz. Likya’y› bir çat› marka yapaca¤›z. Yete-nekli bir tasar›mc› keflfetti¤imizde bün-yemize al›p Likya çat›s›n›n alt›nda, t›pk›Erhan Gürflen markas›nda oldu¤u gibionu da bir marka yapmak için tüm im-kanlar›m›z› seferber edece¤iz. Ameri-ka’da da Türkiye’de de Erhan Gürflenmarkas›n› ön plana ç›karmay› istiyoruz.

Tasar›mlar›n›zla çok farkl› bir çizgideilerliyorsunuz. Bu biraz da cesaret is-teyen bir ilerleme olsa gerek…. 1992 y›l›na kadar yapt›¤›m tüm çal›flma-larda, benim düflüncelerimi ve çizgimiyans›tan, kimli¤imden enstantaneler tafl›-yan hiçbir fley yoktu. 1992 y›l›nda radikalbir kararla “bundan sonra insanlar›n iste-di¤ini de¤il kendi istedi¤imi yapmak isti-yorum” dedim ve fasonculu¤u b›rakt›m.Hayat devam ederken, böyle radikal birkarar vermek ve ona dayanabilecek cesa-reti göstermek çok önemli. Bu iflin 1 y›l s›-k›nt›s›n› çekeriz diye düflündük ve 1 y›l çokzorlu geçti. Bir ifle bafllarken bir adaptas-yon süreci yafl›yorsunuz ve insanlara ken-dinizi kabul ettirmeniz gerekiyor. Bir y›l›nsonunda do¤ru bir karar ald›¤›m›z› ve buifle bafllayarak Türkiye’de belli ad›mlar at-mak isteyen insanlara cesaret verdi¤imizigördük. Kendimize özgü özel tak›lar imalederek, birçok insana yol açt›k.

53

L‹KY

A - E

RHAN

GÜR

fiEN

Page 56: RFJ MAGAZINE

54

Tasar›m sürecinde nelerden ilham al›rs›n›z?Katalog bakmam, internette kim ne yap-m›fl diye gezinmem, iç güdüsel olarak,güncel olaylar›n beni etkiledi¤i kadar›ylatasar›mlar›ma ilham› kendimden al›r›m.Klasik deyimle Anadolu medeniyetlerin-den ilham alm›yorum. Eskiden yap›yor-dum ama art›k yapm›yorum. O zaman ta-sarlamak de¤il bir fleyleri yineliyorsunuz,benzetiyorsunuz. Bence tasarlamak da-ha önce yap›lmam›fl bir fleyin ilk defa de-nenmesi ve yap›lmas›d›r.

Farkl› tasar›mlar yaparak riskli bir ifl ya-p›yorsunuz asl›nda. Çünkü çok maliyetlibir ifl mücevher. ‹nsanlar›n sizin yapt›¤›-n›z fleyleri be¤enip, be¤enmeyece¤indennas›l emin oluyorsunuz.

Yap›lan her fleyin-çok frapan, büyük, ra-dikal de olsa-insanlara bir fleyler verdi¤i-ne inan›yoruz. Tasar›mlarda her kitleyehitap edecek vaziyette bir koleksiyon ha-z›rl›yoruz. Çok büyük parçalar, çok küçüktak›lar… Bir taraftan da bunun istatisti-¤ini tutuyoruz. Ticari anlamda kay›plaryaflamamak ve duygusal düflünüp kendiistedi¤ini, hoflland›¤›n› insanlara dayat-mamak için… Farkl› müflteri kitlelerineuyabilecek deneme tasar›mlar yap›yoruz.Ald›¤›m›z sinyallerle biraz daha de¤iflti-riyor ve daha de¤erli bir forma sokup ge-lifltiriyoruz.

Yarat›m aflamas› sizin için nas›l biraflamad›r. Zorlan›r m›s›n›z, yoksa tasa-r›mlar bir anda ç›kar m›? Düflüncenin somutlafl›p objeye dönüfl-mesinden evvel kafada onu belirli birkonsepte oturtup, belirli bir hikaye ileba¤daflt›rmak gerekiyor, üretim aflamas›en kolay olan bölümdür. Bu çok belirli birsüreç de¤il. Baz› tasar›mlar›n düflünceaflamas›ndan somut bir hale dönüflmesiy›llar alabiliyor. Yedi sekiz y›l kafam› mefl-gul eden, zaman zaman üzerine düfltü-¤üm, bir türlü hayata geçiremedi¤im vebundan rahats›z oldu¤um, flu anda kolek-siyonumda bulunan pek çok ürünüm var.Bazen de bir flimflek çakmas› gibi bir par›l-t› geliyor, her fleyiyle mükemmel bir bi-çimde kafamda oturuyor.

Tasar›m yapmak ürünü yapmakla bitmi-yor. Ayn› zamanda ürünü sat›labilir k›l-mak ve tekrar›n› kazanca dönüfltürüyorolmak önemli. Bir tasar›m ticari de¤ilse,rantabl de¤ilse, kendinize bir fley katm›-yor ise o tasar›m baflar›s›zd›r. Duygusal-l›¤›n akl›n önüne geçti¤i, ticari kayg› gü-

L‹KY

A - E

RHAN

GÜR

fiEN

Page 57: RFJ MAGAZINE

dülmeden koleksiyonlar›n haz›rland›¤›zamanlar büyük zararlarla karfl›lafl›labili-yor. Bu da sizin bir dahaki koleksiyonu-nuzda daha tedirgin, daha ürkek olman›-za ve yanl›fl yapma riskinizin artmas›naneden oluyor.

Mücevher tasar›m›nda da alayl› yadamektepli ayr›m› yap›la bilir mi? Bu iflinokulunda okumak m› daha do¤ru yoksabir ustan›n yan›nda ö¤renmek mi….Ben bir ustan›n yan›nda alayl› olarakbafllad›m. Niflantafl›’nda sosyal seviyesiyüksek insanlar için tak›lar üreterek ken-dimi yetifltirdim. Bu iflin dünya çap›ndayap›ld›¤› ‹talya’da, Paris’te, Floransa’daiyi e¤itim veren okullar›nda okuma flan-s›m olsayd› kendimi çok daha yeterli gö-rürdüm.

Türkiye’deki tak› tasar›m› alan›ndaverilen e¤itimi nas›l buluyorsunuz?Türkiye’deki tak› tasar›m› için verilene¤itim fleklen do¤ru gibi görünmekle bir-likte pratikte eksiklikler mevcut. Ö¤renci-ler staj için baz› üreticilerin fabrikalar›nagönderiliyorlar. Fabrikan›n ö¤rencilerialmaktaki amac› maliyetlerini düflürmek.Fabrikadaki hiyerarflik yap›n›n içinde ya-rat›c›l›klar›n› yeteri kadar gösteremiyor-lar. Okullar›n daha seçici olup, onlar›ndaha creatif düflüncelerle yetiflebilece¤iyerlere yönlendirmeleri gerekiyor.

Mücevher ve tak› tasar›m› konusunda Tür-kiye’nin konumunu nas›l görüyorsunuz?Türkiye tak› tasar›m› konusunda ilk ne-feslerini al›yor. Henüz daha evrimini ta-mamlayamad›. Emeklemeye bile baflla-mad›. Ne zamanki tak› tasar›m›nda Tür-kiye’den gelip al›flverifl yapan insanlar›n,Türkiye’de bu ifli yapan insanlara gram›-n› kaç paradan veriyorsunuz, üzerindekaç liral›k bir tafl var, bunun maliyeti ne-dir diye sormad›¤› gün Türkiye bu iflteyol alm›fl, dünyadaki rakipleriyle yar›fl›rbir duruma gelmifl demektir. Bu çok ün-lü bir ressama gidip bunun tuvali kaçakaç paral›k boya harcad›n demek gibi birfley bence.

Sektörde h›zl› bir markalaflma süreciyaflanmas› gerekiyor galiba. Biz Türk insan› olarak iflin yüzde 70 iniAllaha, yüzde 30’unu da devlete havaleeden bir düflünce yap›s› içindeyiz. Devletdesteklese tabii ki güzel olur ama bununöncesinde büyük firmalar›n kendiiçlerinde, 10 y›ll›k bir projeksiyon çerçe-vesinde, varmak istedikleri yolu çizip, bu

55

L‹KY

A - E

RHAN

GÜR

fiEN

Page 58: RFJ MAGAZINE

56

çerçevede günün tasar›mlar›n› de¤il, birazdaha fashion, uç noktalarda, creativi yük-sek ürünler üretecek tasar›m atölyelerikurmalar› gerekiyor. Yada sektörde kendiçaplar›nda çok iyi ifller yapan insanlar›nönlerinin aç›lmas›yla daha da önemli iflle-re imza atacak küçük atölyelere destekvermeliler. Bu destekten ilk anda çok bü-yük karlar elde edemezler belki ama ilerle-yen y›llarda o atölyelerin üretti¤i ürünle-rin kendi firmas›na büyük bir prestij vekatk› sa¤layaca¤›n› da bilmeliler. Bununiçin sömürmeden, paylafl›m içinde günüde¤il 10 y›l sonras›n› düflünerek baz›ad›mlar at›lmas› gerekiyor. Yani butikmarkalar yarat›lmas› gerekiyor.

Tabi bunlar› söylerken yanl›fl anlafl›lmakistemem, Likya olarak bizim bir yard›maihtiyac›m›z yok, kendi iflimizi kendimizgörebiliyoruz. Söylediklerim sektörüngenel olarak içinde bulundu¤u durumunbir röntgeni ve bundan ç›k›fl›n yoludur.

Son y›llardaki h›zl› geliflme çerçeve-sinde Türkiye gelece¤in trendsetter’iolabilir mi?Biraz önce anlatt›¤›m 10 y›ll›k projeksi-yonu gerçeklefltirebilirsek e¤er, Türkiyetrendsetter olabilir.

L‹KY

A - E

RHAN

GÜR

fiEN

Page 59: RFJ MAGAZINE
Page 60: RFJ MAGAZINE

58

11992200 lleerree yyoollccuulluukk Dünyaca ünlü modac›m›z Dilek Hanif’in,Les Ottomans’da düzenledi¤i defilegörülmeye de¤erdi. Aylarca sürenuykusuz gecelerin ard›ndan haz›rlad›¤›kreasyonla Hanif, izleyenleri 1920’lerinbüyülü dünyas›na do¤ru bir yolculu¤aç›kard›.

Page 61: RFJ MAGAZINE

59

Türkiye’nin ayd›nl›k yüzlerinden biri Dilek Hanif. Dünyan›ndört bir yan›nda düzenledi¤i defilelerle Türkiye’nin ça¤dafl çiz-gisini tüm insanl›¤›n be¤enisine sunuyor. 2007 ilkbahar-yazkoleksiyonu için Les Ottomans’›n bahçesine özel olarak kuru-lan bir çad›r› kendine mekan seçmifl. Daha önce Osmanl›y› veMevlana felsefesinden hareketle semazenleri moda dünyas›natafl›yan Hanif bu kez moda dünyas›na “Kükreyen 20”ler olarakyaz›lan dönemi ifllemifl. ‹mparatorlu¤un y›k›lmas›n›n ard›ndanyeniden filizlenmeye bafllayan genç Türkiye Cumhuriyetinin ilky›llar›. ‹fle genç cumhuriyetin lideri Atatürk’ün efli Latife han›-m› inceleyerek bafllam›fl.

“Savafltan ç›k›lm›fl bir dönem oldu¤u için çok fazla görsel bulmak müm-kün de¤il. Ama dünyada 20'li y›llarda kad›nlar ne giymifl, diye dönüpbakt›m. 20'li y›llar; kad›nlar›n korselerden ç›karak bedenlerini özgür b›-rakt›¤› bir dönem. Pantolonlar ilk o zaman giyilmeye bafllanm›fl. LatifeHan›m da Türkiye'de ilk pantolon giyen kad›n. O zamanlar Türki-ye'nin kendine ait bir moda kültürü yok. Yöresel k›yafetler var ama Av-rupa'ya uyarlanm›fl bir baz yok. Atatürk'ün yan›ndaki kad›nlar, ken-dilerine göre Avrupa'y› farkl› yorumlam›fllar.”

Yaflanan büyük savafl›n ard›ndan insanlar›n ken-dilerini tangonun ve çarlistonun ç›lg›n ritmine

b›rakt›klar›, drapeler, kalçaya oturan elbiseler, sa-çaklar ve püsküllerin ön planda oldu¤u dönem, Hanif’in

koleksiyonunda, modern çizgiler kazanm›fl.

Koleksiyonu bugüne uyarlad›k. Ifl›lt› ve az da olsa renkkatt›m. Çok fazla rengin olmad›¤› dönemler. Zaten genel-

de çok renkli koleksiyonlar de¤il daha soft fleyler hoflumagidiyor. Çizgileri de biraz daha minimalize ettik; bugün degiyilebilir hale geldi koleksiyon. Gümüfl ve dore gibi parlakifllemeli kumafllar ve bolca el iflçili¤i kulland›m. Ayn› za-manda kad›ns› bir görüntü de katt›m. Mesela çok kapal›olan yakalarda oynamalar yapt›m. Yaz koleksiyonu oldu¤u

Page 62: RFJ MAGAZINE

60

ZEN

için daha feminen ve biraz daha özgür hale getirdim. Taçyapra¤› fleklindeki desenleri Swarovski tafllar, gümüfl bon-cuklar ve fleffaf malzemelerle modernize ettim. Geometrikdesenleri dantellerle birlefltirdim.

Eliflçili¤inin muazzam, Art deco'nun hakim oldu¤u bir dö-nem… Elbiselerin üzerinde kumafl gibi gözüken tüm nak›fl-l› parçalar›n tamamen el iflcili¤i oldu¤u 39 parça... Defiles›ras›nda hiçbir fleyin fark›nda olmasak da o gün, DilekHanif için, büyük bir flokla bafllam›fl.

Heyecanla defilenin yap›laca¤› mekana geldi¤imizde, kurulan çad›r›nkulis olarak bize ayr›lan bölümünün su ald›¤›n› gördük. Gece boyun-ca aral›ks›z ya¤an ve sabah da h›z›n› kesmeyen ya¤mur sebep olmufl-tu buna... Bu yüzden yerlerin yeniden temizlenmesi ve yeni hal› seril-mesini beklememiz gerekiyordu. Bu tür gecikmeler yaflan›nca; elbise-lerin torbalardan ç›kar›l›p ask›lara as›lmas›, kulise yerleflmemiz vedüzenimizi kurmam›z bekledi¤imizden çok daha uzun bir süre ald›.Defileden birkaç saat önce her fleyi b›rak›p kaçmay› bile düflündüm!

Yaflanan k›sa süreli panik ve stresin ard›ndan yeniden bafl-layan kofluflturma. 39 elbise büyük bir özenle yerlerine yer-lefltirildi, art›k heyecan dorukta… O saatten sonra olumluyada olumsuz her fleyin keyfini ç›karmak laz›m.

5 ayl›k bir çal›flma birkaç saat sonra kuliste yaflanan telafltan dolay›nas›l geçti¤ini anlamad›¤›m›z 25 dakika gibi bir sürede bitecekti! Oyüzden bana göre, defile öncesi haz›rl›klar›n ve prova anlar›n›n keyfi-ni sonuna kadar ç›karmak gerekiyor. Asl›nda defileler sanki büyükbir s›nava haz›rlanmak gibi... Her fleyi tekrar tekrar çal›fl›rs›n ve s›-nav günü her fleyi unutmuflsun gibi gelir... Defile günü hissetti¤im

ruh hali de bundan çok farkl› de¤ildi. Asl›na bakarsan›z benim ifli-mi bu denli ciddiye almam, hissetti¤im büyük heyecan ve her yap-

t›¤›m iflin bir öncekinden daha iyi olmas›n› arzulamam kendimleolan yar›fl›mdan kaynaklan›yor. Bu konuda neyse ki çok flans-

l›y›m çünkü ekibim de benim gibi ifllerine gönülden ba¤l›.

Yaflanan o güzel gecenin ard›ndan bize tek bir fleysöylemek düflüyor. Ellerine sa¤l›k Dilek Hanif…

Page 63: RFJ MAGAZINE
Page 64: RFJ MAGAZINE

62

Page 65: RFJ MAGAZINE

Alternatif yaflam formlar› günden güne hayat›m›z›n bir parças›oluyor. Uzmanlar, de¤erli tafllar›n, insanlar›n fiziksel ve ruhsalsa¤l›¤› üzerinde önemli etkileri oldu¤unu belirtiyorlar. Özellikle Hint Astrolojisinde yer alan, de¤erli yada yar› de¤erli

tafllar›n, insan›n fiziksel ve ruhsal hayat›na etkileri inanc›, güngeçtikçe Türkiye’de de kendine h›zla taraftar buluyor.Türkiye’nin tek Hint Astrolo¤u fiebnem Kuran Balc› iletafllar›n gücü üzerine görüfltük.

63

Tafllar›n sihri…AR

‹fi

Page 66: RFJ MAGAZINE

Siz Türkiye’nin ilk ve tek Hint Astrologusu-nuz. Peki Hint Astrolojisi nedir?Hint felsefesine dayal› bir bilim dal›d›r. Bu felsefe-nin kökeni 3. yüzy›llar›na kadar uzan›r. El çizgileri-nin en ince ayr›nt›s›na kadar çizilerek Bat› astrolo-jindeki gibi bir el haritas› ç›kar›l›r ve bilimsel ola-rak yorumlan›r. Bilimsel olarak dedim, çünkü dün-yada 6.5 milyar insan yafl›yor ve bunlar›n hiçbiri elve parmak çizgileri birbirinin ayn› de¤ildir. Bu hu-kuk ve krimonoloji dal›nda da ispat edilmifltir.

Öncelikle gelen kifliye sa¤l›k durumu ( bedensel veruhsal), hayat say›s›, simgesi, aflk, ifl kariyer, evlilikkonular›nda kifliyi bekleyen riskler, sürprizler, uya-r›lar, gelecekle ilgili ipuçlar›, kiflinin auras›na veçakralar›na bakarak kifliye özel renk enerjilerine vetafl enerjileriyle ilgili bilgiler veriyorum.

Peki bilinçli tafl seçimini ve kullan›m›n› ne-ye göre yapmal›y›z?Do¤ru tafl seçimi, tafllar›n enerji yap›lar›n›ö¤renmeden geçer, yani hangi tafl›n neye iyi geldi¤ini, tafllar›n psikolojik, fiziksel, beden-sel yararlar›n› ö¤ren-memiz gerekir.

Bunu içinde kullan›m amac›n›, kullan›lacakçakran›n yerini, ne kadar süre kullan›laca¤›-n› ve bize yarar›n› uzun süre devam etmesiiçin nas›l temizlenece¤ini bilmemiz gerekir.

Peki çakralara göre tafl seçimi nedenönemlidir?Çakralar›n yerlerini bilirsek do¤ru tafl seçimi-ni yapar›z. Çakralar, vücudumuzun enerjimerkezleridir. Toplam yedi alan vard›r. Ve buçakralar›n her birinin kendi rengi vard›r. Buçakralar zaman içerisinde t›kan›p ya da ka-pand›klar›nda bir süre sonra kiflinin ruh, zi-

hin, beden üçlüsü bozulur. Bu da sa¤l›kl› vemutlu yaflam› engeller. Bunun içindir kiçakra bilgilerine sahip olursak hangiçakrada bir problem varsa ona göre detafl seçeriz. Çakra bilgilerinizi ö¤renmekiçin ise Reiki yol göstericidir. Bunu bir-kaç örnekle aç›klayabilirim. Tepe çakra-

s›, t›kal› olan bir kifli uyku problemi yaflar, si-nirli ve stresli olur, zihni kar›fl›k olur, kendinihalsiz ve yorgun hisseder. Bu durumda taflla-r›n enerjilerinden yararlanmas› gerekir. Bura-da do¤ru seçim Akuamarin, Aventurin, To-paz’d›r. Nedeni ise her üç taflta strese karfl›koruyucu, beden zihin iliflkisini kuvvetlendi-rici, uykusuzluk problemini giderici özellikle-ri tafl›mas›. Kalp çakras› sa¤l›ks›z bir insan,kalp çarp›nt›s›, tansiyon, kalp hastal›klar›nameyilli olur. Ayn› zamanda duygusal anlam-da da kifli kolayl›kla endifle, k›zg›nl›k, korku,nefret, kin duygular›na aç›k olur. Bu konudaönerilecek tafllar›n bafl›nda zümrüt gelir.Zümrüt, tam anlam›yla sevgi tafl›d›r. Yaflam›sevme duygusunu güçlendirir, insana güvenve huzur duygusu verir. Kendisiyle bar›fl›k ol-mas›n› sa¤lar. Aile, ifl, arkadafl, çevre, evlilikba¤lar›n› güçlendirici bir etkisi vard›r. Fiziksel an-lamda da kan bas›nc›n› düflürerek yüksek tansiyo-

BHM

MUL

T‹CO

MT‹

NA

64

Page 67: RFJ MAGAZINE

nu önler, kalbi ve sinir sistemini kuvvetlendirir.Zümrüt’ün d›fl›nda Firuze, Safir tafllar›n›n da ayn›etkileri tafl›d›¤›n› söyleyebilirim.

Auras›nda çok fazla grilikler gördü¤üm kifliye ya-flam enerjisini kazanabilmesi, ümitsizliklerini yokedebilmesi için Aventurin, Ametist, Yakut gibitafllardan birini öneriyorum.

Bu tafllar›n enerjilerinden faydalanmak için na-s›l kullanmam›z gerekir?Bu tafllar›n enerjilerini alabilmek için en baflta te-nimize de¤ecek flekilde kullanmam›z gerekiyor. Butafllarla do¤ru iletiflim kurmam›z gerekiyor. Çünkütafllar da yaflayan enerjilerdir. Di¤er canl›lar gibionlarda sevilmediklerini hissederlerse elinizdengiderler. Tafllar›n size verdikleri enerji ne ise onu

Kulland›¤›m›z tafllar› zaman zaman temizleme-miz gerekir. Bu temizlenmeyi tuzlu suda 15 daki-ka tafl› bekleterek yapabiliriz. Ya da en güzeli top-rak alt›nda 24 saat bekleterek tafl›n üzerindeki ne-gatif enerjileri atabiliriz. Reiki vererek de temizle-yebiliriz. Böylece temizlenen tafl eski enerjisinekavuflmufl olur.

Tafllar›n etkisi ne kadar sürer?Tafllarla do¤ru frekanslar içinde bulundu¤umuzsürece etkilerini ömür boyu hissedebiliriz.

Tafllar›n pozitif etkileri üzerine bilimsel verilervar m›?Alternatif tedavi yöntemlerinden biri olantafllar›n enerjilerinden faydalanmak art›k gü-nümüzde birçok üniversitelerin araflt›rma in-celeme konusu olmufltur. Hatta bu konudaç›kan bir sürü kitaplar ve yaz›lar bulunmakta-d›r. Bununla ilgili 9 Eylül Üniversitesi Mü-

hendislik Fakültesi Maden Mühendisli¤iBölüm Baflkan Yard›mc›s›, tafllarla ilgilibilgileri bilimsel bir çal›flmadatoplad›. Yine ayn› flekilde Anka-ra Üniversitesi Mühendislik Fa-kültesi Maden Mühendisli¤iBölümü, tafllar›n insanlar üzerin-deki pozitif etkilerini çal›flmala-r›nda sergilediler.

yaflamaya bafllad›¤›n›zda sizdeki enerjilerdeonlarda geliflir. Mesela, zümrüt sevgi ta-fl›d›r. Sizinle iletiflimde size sevildi¤i-nizi hissettirir. Sizde oluflan sevgifrekans›yla o da beslenir. Çok dahabüyük bir sevgi enerjisine ulafl›l›r.

FAVO

R‹KU

RTUL

AN

65

Page 68: RFJ MAGAZINE

66

Tafllar›n Gücü…

Radyasyon saçan araçlar›n etkisinden, Malahit veKristal Kuars’›n enerjileri sayesinde kurtulabiliriz..

Ruhsal s›k›nt›larda psikolojik rahats›zl›klarda Aventurin,Obsidiyen, Topaz, Hematit Krizoprase’nin enerjisin-den faydalanabiliriz

Negatif enerjiyi Kristal Kuars ve Ametist kullanarakyok ederiz.

Bir kad›n› ya da erke¤i etkilemek için Turkuaz ve Mer-can’›n etkisinden yararlanabiliriz.

Kad›nda ya da erkekte üretkenli¤i Zümrüt , Akik veLal Tafllar› artt›r›r… Erkekler Lal Tafl›n› kas›klar›n›nüzerine koyarak üreme güçlerini artt›rabilirler. Üremeyiartt›rma amac›yla kullan›mda iki hafta boyunca gündeen az 10 dakika süreyle bu uygulama tekrar edilmelidir.

Erkeklerde cinsel dürtüyü azaltan tafl Oniks tafl›d›r.

Uykusuzluk sorununa karfl› Ametist tafl› birebirdir. Ametis-ti yatmadan önce bir süre elinizde tutun sonra yast›¤›n›z›nalt›na koyarak yat›n. Sorununuz nas›l düzeldi¤ini görecek-siniz. Çünkü ametistin en büyük özelliklerinden biri kifliyirahats›z eden düflüncelerden uzaklaflt›rmas›d›r.

Ünlüler ve Tafllar›TAYY‹P ERDO⁄AN: Çok yo¤un bir çal›flmatemposuna sahip oldu¤undan dolay›, zamanzaman enerjilerinde düflüfl görülüyor.Toplar›n içinde en güçlü enerjiye sahip olantafllardan birincisi ametist tafl›d›r. Ametist,kiflinin ruhsal ve fiziksel enerjisini yükseltir.Say›n baflbakan›m›za önerebilece¤im tafllar-dan birisi de Florit tafl›d›r. Florit tafl›n›n enbüyük özelli¤inden biri zihin yorgunlu¤unual›r ve engellerin afl›lmas›nda yard›mc› olur.Strese karfl› iyi gelir. Enerji yat›flt›r›c› ve huzurvericidir. Kiflinin zihninin ruhuyla uyumiçinde olmas›n› sa¤lar ve de¤iflik projelerihayata geçirebilmesine yard›mc› olur.

EM‹NE ERDO⁄AN: Eflinden dolay› büyüksorumluluklar üstlendi¤i için, özelliklekehribar tafl›n› öneririm. Kiflinin büyüksorumluluklar alt›nda ezildi¤ini hissetti¤ianlarda flifa yüklü enerjisiyle kifliye canl›l›kverir. Yaflam›n güzel yanlar›n› fark etmenizive böylece içinizin nefleyle dolmas›n› sa¤lar.

Page 69: RFJ MAGAZINE

85

KAYA Ç‹L‹NG‹RO⁄LU: Kaya Bey’e en uyguntafl Agat’ t›r. Bu tafl›n en büyük özelliklerindenbiri konuflma yetene¤ini güçlendirmesidir.Ani gerilim durumlar›nda kifliyi yat›flt›r›c› et-kisi vard›r. Bunun yan›nda kifliyi dikkatsizlik-ten, sosyal olamamaktan korur. Vücutta tan-siyon dengeleyicidir, günlük stresin at›lma-s›nda yard›mc› olur.

DEN‹Z AKKAYA: Özel hayat›ndaki baflar›y›duygusall›¤›ndan dolay› bir türlü yakalaya-mam›fl bir isimdir. Duygusall›¤›n› dengeleye-bilmesi için, Kristal Kuvars takmal›d›r. Bu taflruh ve beden aras›ndaki dengeyi oluflturur.Kifliyi geçmiflteki negatif duygusall›klardanar›nd›r›r. Kiflinin yanl›fllar›n› görmesi için ›fl›ktutar. Eterik bilgeli¤in içe ak›fl›na izin verir vekozmik bilinçlilik hediyesini getirir.

TARKAN: Tarkan, sanat›yla ve görüntüsüyleçok fazla göz önünde olan bir sanatç›m›z. Buyüzden nazar enerjisini çok fazla çekti¤i için,ayr›ca sanatç› olarak ses tellerine önem ver-mesi gerekti¤inden ona uygun en iyi tafl Tur-kuaz tafl›d›r. Bu tafl K›z›lderili kabilelerinde veAztek uygarl›¤›nda insanlar› tehlikelerden vekötü güçlerden koruyan tafl olarak kullan›l›r-d›. Günümüzde bile bu amaçla çok fazla tak›-lan bir taflt›r. Bu ayn› zamanda bo¤az chakra-s›n›n da tafl›d›r. ve özellikle kolye ucu olaraktak›lmas› tavsiye edilir. Ayn› zamanda solu-num yolu hastal›klar›nda etkilidir. Bo¤az yo-lu enfeksiyonlar›nda, solunum yolu hastal›k-lar›nda, ses telleriyle ilgili sorunlarda turkua-z›n mucizevi bir iyilefltirme yönü vard›r. Ruh-sal anlamda da dinamikli¤i yok etmedek kifli-ye içsel huzur verir.

BEYHAN BENARDETE: Çok pozitif birenerjiye sahip olmas›na ra¤men, kendisi-ni negatif enerjilere karfl› koruyamayansaf bir enerjiye sahiptir. Yani nazara karfl›çok aç›k olan biridir. Nazara karfl› koruyu-cu tafllardan Kristal Kuvars› takmal›d›r. Enerji; kiflinin çevresinde oluflan negatifenerjiyi yok eder, di¤er yandan d›fl alg›la-mam›z› güçlendirir. Bizi negatife karfl›uyar›r. Yayd›klar› pozitif enerjiyle de ruh-sal ve zihinsel s›rlar› aflmam›zda bize yar-d›mc› olur.

ZEYNAP EROL: Yarat›c›l›k ve duyarl›l›¤ayönelik bir mesle¤i icra etti¤inden dolay›,sezgi ve yarat›c›l›k gücünü artt›ran, içdengeyi güçlendiren Safiri kullanmas›n›öneririm. Safir ayn› zamanda ruh-beden-zihin üçlüsünün uyum içinde olmas›n›sa¤layan çok önemli tafllardan biridir.

HÜLYA AVfiAR: Çok yönlü bir sanatç›m›zolan Avflar için, yapaca¤› mesleki yeniodaklanmalar gibi de¤iflikliklerde Rodonittafl›n›n olumlu enerjisinden çok fazla ya-rarlanabilir. Bu tafl, de¤ifliklik, yenilik dö-nemlerinde takan kifliyi çok olumlu etki-ler, cesaret ve güven verir. Ayn› zamanda,bizi halen rahats›z eden, geçmiflte olufl-mufl ruhsal yaralar Rodanit sayesinde ta-mamen iyileflir. Yaflam gücünü aktiveeder. Erotik duygular› uyar›r, tatminkar bircinsel yaflam sa¤lar.

EL‹F GERM‹YANG‹L : ‹nsanlar baz› dö-nemlerde yaflad›klar› s›k›nt›lar ve zorluklar-dan ötürü ba¤›fl›kl›k sistemlerinde düflüfllerolabilir. Elif han›m da böyle bir durumu ya-flad›¤› için ona önerece¤imiz tafl LABRODO-R‹TE dir. Bu tafl›n en büyük özelli¤i ba¤›fl›k-l›k sistemini güçlendirir, kiflinin bedenindekive ruhundaki negatif enerjileri çekmesi ileiçsel blokajlar› çözerek fiziksel rahats›zl›kla-r›n giderilmesini sa¤lar. Ayr›ca, geçmifl vegüncel yaflam›n getirdi¤i sorunlar›n çözüm-lenmesine yard›mc› olur, ruhsal bak›mdangeliflme sa¤lar.

ARZUM ONAN : Birçok dalda yetene¤inikan›tlayan biri olarak her fleyi içine atanyap›s›, afl›r› sorumluluk duygusu tafl›yanve oldukça duygusal bir karaktere sahiptir.Bu özelliklerinden ve daha önce geçirdi¤irahats›zl›ktan ötürü ona önerilecek taflYEfi‹L TURMAL‹N dir. Bu tafl salg› bezleri-nin fonksiyonlar›n› etkileyerek vücudunhormon dengesini düzenler. Ruhsal an-lamda da huzur ve kendini koruma gücüverir. Afl›r› duyarl›l›¤› dengeli hale getirir.Yaflam›m›z› daha yarat›c› olarak flekillen-dirmemizi sa¤lar.

Page 70: RFJ MAGAZINE

68

AWIN

mmüücceevvhheerr ttaassaarrllaammaakk iissttiiyyoorruumm……””““OOssccaarr’’aa

Mücevherin kalbi Kapal›çarfl›’n›n hemen k›y›s›nda bulunan Tavukpazar› sokakta, içinde genellikleerkeklerin çal›flt›¤›, bir han›n 6. kat›. Genellikle mücevher imalatç›lar›n›n bulundu¤u so¤uk birbina. Gelecekte Türk mücevher sektörü içinde tasar›mc› olarak ad›n› s›kça duyaca¤›m›zainand›¤›m›z Evin Tutkano¤lu ile atölyesinde bulufluyoruz. Yüksek bir öz güvene sahip ne yapt›¤›n›bilen bir kad›n…

Page 71: RFJ MAGAZINE

69

AWIN

Erkeklerin a¤›rl›¤›n›n her koflulda hissedildi¤i bir meslekte, er-kek bask›n bir handa bulunman›n zor olup olmad›¤›n› merakediyoruz. Zorlan›p zorlanmad›¤›n› soruyoruz.

“Hiç zorlanm›yorum, tam tersine herkesle kankay›m. ‹lk etaptakafamda soru iflaretleri vard› acaba problemlerle karfl›lafl›r m›y›mdiye ama tamamen size kalm›fl bir fley. E¤er siz do¤ru mesajlar ve-rebiliyorsan›z herkesten de çok do¤ru mesajlar al›yorsunuz. Çokyak›n doslar›m var etrafta, herkes çok yard›mc› oluyor, bayan ol-man›n avantajlar›n› yafl›yorum.”

Sanat tutkusu genlerinden geliyor. Sanat içinde geçirilen birçocukluk bugün mesle¤e tutkuyla ba¤lanmas›n›n nedeni…

“Annem çok amatör bir ruhla senelerce bu ifli yapt›. Ayn› zaman-da resim ve seramikle de u¤raflt›. Babamda öyle. Evimiz sanat›nher dall›yla u¤rafl›lan bir evdi, dolay›s›yla ben de görselli¤i a¤›r ba-san bir evde büyüdüm.”

Çocuklukla birlikte içinde yefleren bu tutku, ileriki y›llarda pro-fesyonel olarak yapt›¤› mesle¤i bir tarafa b›rak›p, kendini ta-sar›m›n o gizemli dünyas›na atmas›n›n nedeni olmufl.

“Oldukca profesyonel say›labilecek bir ifl hayat›ndan geliyorum.Yaklafl›k 18 y›l boyunca yo¤un bir ifl hayat›m oldu. 8 sene bo-

yunca ‹sviçre’de finans sektöründe çal›flt›m. Kendi iflim var-d›. Türkiye’ye döndüm ve ticaret finansman›yla u¤raflma-ya devam ettim. En son The Marmara Bodrum otelinin

genel müdürlü¤ünü yapt›m. Fakat her zaman görsel ta-raf› oldukca yüksek olan bir insand›m. ‹çimde annemesle¤ine karfl› bir özlem vard›. Hoby olarak tak› tasa-

r›m› yapmaya devam ediyordum. Herkes bir s›n›ra geldi-¤inde profesyonel olarak yapt›¤› ifli b›rak›p, tutkuyla ba¤l›

oldu¤u ifli yapmak istiyorum der ya ben de bir flekilde profes-yonel hayata noktay› koyup, tutkuyla ba¤l› olaca¤›m iflimi

seçtim ve son 5 senedir profesyonel olarak bu ifli yapmaya baflla-d›m.”

Y›llarca yapt›¤› ve iyi de para kazanabilece¤i bir mesle¤ib›rak›p bir macera içine at›lmak. Çok zor olmal›…

“Hay›r, hiç zor olmad›. Zaten birden bire de olmad›. ‹nsan belli birbirikimin ard›ndan böyle bir karara var›yor. Zaten tak› tasar›m›benim aç›mdan bir ifl olmad› hiçbir zaman. Sokrat›n bir sözü var.Hobi olarak yapt›¤›n ifl ifl de¤ildir diye. Gece üçlere, dörtlerekadar çal›fl›yorum ve büyük bir keyif alarak yap›yorum. Hiçbir fle-kilde zorunlu, yapmam gerekiyormufl gibi öfleyerek püfleyerek yap-m›yorum. Nas›l kitap okuyorsam o saatlere kadar, hiç gocunmadan,bu ifli de öyle yap›yorum. Onun içinde ç›kan ifller güzel ç›k›yor.“

Sizin için yarat›m aflamas› nas›l bir süreç, çok zorlan›yor musu-nuz?

Yarat›m aflamas› çok enteresan bir süreç. Örne¤in “‹stanbul JewelryShow’a 3 koleksiyonla kat›ld›m. Alt›n koleksiyonu, Afrika koleksiy-onu ve Kubbe ad›n› verdi¤im koleksiyon. Üçünü de ayn› andaçal›flt›m. fiubat›n bafl›nda Paris’teki fuara gitmifltim. Eyfel’inkenar›nda yeni aç›lan Musée du quai Branly’i ziyaret ettim. Buray›herkese tavsiye ediyorum mutlaka görülmesi gereken bir müze. Çokeski medeniyetlerin primitif sanatlar›n› sergiliyorlar. Bat› medeniyeti-nin d›fl›ndaki her türlü medeniyetin ilkel sanat örnekleri var.

Page 72: RFJ MAGAZINE

70

AWIN

Müzede bulunan Afrika sanat› örneklerinden inan›lmazderecede etkilendim. Zaten akl›mda böyle bir fley koleksi-yon yapmak vard› ve Afrika koleksiyonunu ortaya ç›kt›.Çok araflt›ran ve merakl› bir kiflili¤im var. Ne kadar çokfley görürsem o kadar çok fley bana ilham kayna¤› olabi-liyor. Dolay›s›yla Osmanl› motiflerinden de çok etkileni-yorum. Kubbe koleksiyonu da Osmanl› motiflerinin birsentezi olarak ortaya ç›kt› ve her geçen gün yeni parçalarüretiyorum o koleksiyona. Ne kadar araflt›r›rsan›z, farkl›fleye aç›k olur ve gözlemlerseniz o kadar çok fleyle besleni-yorsunuz ve farkl› yarat›mlar ortaya ç›k›yor.

Koleksiyonlar›n›zda nelere dikkat edersiniz.

Koleksiyonlar›mda en önem verdi¤im fley el iflçili¤i.Günümüzde döküm ve kal›p iflcili¤iyle çal›fl›l›yor. Bir

Page 73: RFJ MAGAZINE

fleyin kal›b› ç›kar›l›p yüzlerce ayn›s›ndan üretiliyor. Ben böyle birüretim içinde de¤ilim. Yapt›¤›m her ürün yo¤un bir el eme¤inin or-taya ç›k›yor. Her parça bir tane üretiliyor. Parma¤›n›zdaki yüzü-¤ün benzeri yada ayn›s›n› baflka birinde göremezsiniz.

Tasar›mc›n›n Türkiye’deki yeri hakk›nda ne düflünüyorsunuz.

“Tasar›mc›ya dünyada verilen önem, Türkiye’de verilmiyor. Türki-ye lider olabilme bayra¤›n› tafl›yabilen bir ülke de¤il. Tam tersi de-nenmifl ve baflar›s› ispatlanm›fl fleylerin üretiminde ancak kendimi-zi devam ettirebiliyoruz yada bunu tercih ediyoruz. Tasar›mc›n›nyenilikci ve yarat›c› ruhu ön plana ç›kam›yor. Liderli¤i daha cesurolabilen ülkeler sürdürüyor.”

Dünyada yaflanan moda ve ak›mlar› takip edebiliyor musunuz?

“Dünyay› takip ediyorum ama bu moda bu sene neymifl tarz› birtakip de¤il. Moda denilen fley çok geçici. Kitap okumay› çok seve-rim, kitaplardan beslenirim, çok genifl bir kütüphanem vard›r. Kü-resel ›s›nma, insanl›ktaki evrimleflme vs gibi spirituel konular benimdaha çok ilgi alan›mda. “

Gelecekte neler yapmak istiyorsunuz.

“Bu yol beni nereye kadar götürürse oraya kadar gidece¤im. ‹nflal-lah bir gün Oscar’a mücevher tasarlar›m…”

Page 74: RFJ MAGAZINE

72

Türk mücevher sektörünün marka isimlerinden biri Süha Bedestenci… 41 y›l önce bir bilezik atölyesindebafllad›¤› meslek hayat›nda önemli baflar›lara imza atm›fl. 31 y›l önce hayata geçirdi¤i “S&B Charms”markas› ile dünya mücevher sektöründe, Türk mücevhercili¤inin bayraktarl›¤›n› yapm›fl. Brolog, Charmsyada Mineli ürün denildi¤i zaman hep onun ad› akla geliyor…

Büyük baflar›larla geçen 41 y›l ve yoktan varedilen bir marka. ‹flinizle aran›zda büyük biraflk olmal›…‹nsan›n içinde olmal› bu ifl. Ben bilezikçinin yan›nda ç›-rak olarak ifle girdi¤imin ilk üç ay›mda el kalemi atma-ya bafllad›m. Ustalar›m›n kalfalar›m›n yapt›¤›n› yap-mak istiyordum ve ekstra bir para almadan gecelere ka-dar çal›fl›rd›m. Yapt›¤›m bir ürünü ma¤aza vitrinindegördü¤üm zaman kendimle gururlan›rd›m. Bugün iseSB Charm yani Süha Bedestenci’nin kolye uçlar› dün-yan›n her taraf›nda benim markam oldu, herkes taraf›n-dan bilinmeye baflland›. ‹nsanlar mineli ürünler, kolyeucu denildi¤inde biz akla geliyoruz.

Mineli ürün denildi¤inde ilk akla gelenler-den biri, hatta birincisi siz siniz. Son Nature

Collection’la da bu baflar›n›z› perçinlediniz.

Nature koleksiyonunda ad›ndan da anlafl›laca¤›gibi do¤al olmayan hiçbir fley yok. Tamamen bitki-lerden, çiçeklerden, kara hayvanlar›ndan, denizcanl›lar›ndan ilham al›yoruz. Do¤al olmayan hiç-bir fleyi koleksiyona katmad›k. C›v›l c›v›l renklerinbir arada kullan›ld›¤› bir koleksiyon oldu. Biz mi-neli ifllerde kendimizi daha iyi ifade edebildi¤imizidüflünüyoruz.

Nature koleksiyonunuzda insan bazen birorman›n, bazen de denizin içinde hissediyorkendini. Küçücük bir alana onlarca hayvan›ve bitkiyi s›¤d›rmak zor olmuyor mu? Bu do-¤all›¤› nas›l veriyorsunuz.

Nature koleksiyonu bizim bir nevi orman›m›z. Or-manda timsah, a¤aç, çiçek, böcek, kufl hepsi bir arada. Hiçbiri birbirinden ba¤›ms›z de¤il. Bundan dolay› biz de kendiorman›m›zda hepsini bir arada bulundurmaya çal›fl›yoruz.Do¤all›¤› nas›l verdi¤imize gelince bunun arkas›nda büyükbir ustal›k ve 41 y›l var.

41 y›ll›k tecrübenize dayanarak Türk mücevhersektörünün bugün geldi¤i durumu nas›l de¤er-lendiriyorsunuz?

Sektörün bütün geliflimini Say›n Özal’dan önce ve sonradiye ikiye ay›r›yorum. T›pk› milattan önce ve sonra gibi…Özal bizim için bir milat… Ç›kard›¤› kanun hükmündekararnamelerle ithalat ve ihracat rejimimizi globalekonomik dengeye oturttu. Ondan önce biz kaçakç›

D ¤adan Esinlenmeler

SÜHA

BED

ESTE

NC‹

D ¤adan Esinlenmeler

Page 75: RFJ MAGAZINE

73

kisvesi alt›nda zor flartlarda çal›fl›yorduk. Onun ar-d›ndan dünyan›n dört bir taraf›ndaki uluslar aras›fuarlara kat›l›p, rakiplerimizle, k›ran k›rana bir mü-cadele içine girdik. Sektörümüz son 10-15 senedirdaha da büyük bir ihracat ivmesi içinde gelifliminisürdürdü. Bu k›sa zamanda böyle bir ihracat düzeyi-ne ulaflmak hiç de kolay de¤il, demek ki önümüzdeki40-50 y›lda daha da iyi yerlere gelece¤iz. Markalafl-ma ve kurumsallaflma h›zla gelifliyor. Bunun sonucuda büyük baflar›lar elde etmeye bafllad›k. Gerek tasa-r›m alan›nda olsun gerekse yurtd›fl›nda aç›lan ma¤a-zalarla çok büyük bir geliflme gösteriyoruz.

Sektör h›zl› bir kabuk de¤ifltirme içinde… Dahaözgün ürünlere do¤ru h›zl› bir ilerleme mevcut,bu de¤iflimi nas›l görüyorsunuz.

Dünyan›n en büyük firmas› bile esinlenmeden hiçbir fleyyapamaz. Tabiattan, kitaplardan, tarihten. Dünyan›n enbüyük ressamlar› bile bundan kaçamam›fllar ilk y›llar›ndaonlardan önce yaflanan ak›mlardan, ressamlardan esinlen-mifllerdir.

SÜHA

BED

ESTE

NC‹

Esinlenme esnas›nda herkes mutlaka kendinden bir parça-y› ürününün içine katar. Kendi tarz›n› oluflturur. Ortayaç›kan yeni bir üründür.

20 sene evvel yurtd›fl› fuarlara gitti¤imizdeoradan kataloglar al›r, foto¤raflar çekmeyeçal›fl›rd›k. Ama bugün yurtd›fl›na gitti¤i-mizde ‹talyanlar bile benim vitriniminfoto¤raf›n› çekiyorlar ve bu adam bu-nu nas›l yapm›fl›n ay›rt›na varma-ya çal›fl›yor.

Y›llar içinde sektörde özgün ifller ya-pan ve marka olmufl pek çok firma or-taya ç›kt›. Çünkü bu topraklar zen-gin. Osmanl› anlay›fl› üç evrensel dinitopraklar›nda buluflturmufl, üzerindegeliflmelerini sa¤lam›fl. Mevlana’n›n felse-fesi Anadolu topraklar›na ayd›nl›k vermifl.Onun ayd›nl›¤›na Avrupa yüzy›llar sonra ula-flabilmifl.

Bugün ‹talyanlar Türkiye’yi ciddi bir rakip olarakgörüyorlar, çünkü biz montürcülük ve sadekarl›k ala-n›nda ‹talyanlar› geçtik bana göre.

Page 76: RFJ MAGAZINE

74

Foto¤raflar: ZENTURK Studyo: Hotel Sultan Hill

SHOW

MUR

AT

Page 77: RFJ MAGAZINE

75

“‹stanbullu Olmak Önemlidir...”VATAN fiAfiMAZ, günümüz dünyas›n›n hoyratl›klar›ndan çok, geçmiflin terbiyesini yaflayan bir isim...

“Ben, ‹stanbullu olmay›,gerçek bir ‹stanbullu’nun yaflamkültürünü yaflant›m›n her alan›nda korumay› amaçl›yorum. Bu kentin, yüzlerce y›ll›k tarihi boyunca gelifltirdi¤i bir insankarakteri var... Özellikle, ‹stanbul’un Osmanl› ‹mparatorlu¤u gibidev bir imparatorlu¤un baflkenti olmas›ndan kaynaklanan birkültürü var. Ben, o kültürün soylu bir evlad› olmaya çal›fl›yorum...”

Page 78: RFJ MAGAZINE

76

COM

ET

Türkiye, Vatan fiaflmaz’›, bir dönemin iddia-l› TV kanallar›ndan Kanal 6’da yay›nlanan“Erkekler Kulübü” program›ndan bu yanayak›ndan takip ediyor.

Sene 1997... Sene 2007...O, art›k bütün Türkiye’nin yak›ndan tan›d›-¤›, TV ekran›nda göründü¤ünde ilgiyle izle-di¤i kaliteli bir karakter...Bütün bu y›llar boyunca Vatan fiaflmaz’›belki de en net anlatacak özelli¤i, asla tavizvermedi¤i “efendi insan” karakteriydi...O, özellikle ekran ünlülerinin peflpefle sevi-ye düflürdü¤ü bir dönemde, ilk günkü gibitemiz kalmay› baflaran nadir isimlerden biriolmay› baflard›...

“Ben, ‹stanbullu olmay›,gerçek bir ‹stanbul-lu’nun yaflam kültürünü yaflant›m›n her ala-n›nda korumay› amaçl›yorum. Bu kentin,yüzlerce y›ll›k tarihi boyunca gelifltirdi¤i birinsan karakteri var... Özellikle, ‹stanbul’unOsmanl› ‹mparatorlu¤u gibi dev bir impara-torlu¤un baflkenti olmas›ndan kaynaklananbir kültürü var. Ben, o kültürün soylu bir ev-lad› olmaya çal›fl›yorum...”

Nas›l bir kültür olarak görüyor ‹stanbulluolmay›...Bunu yaflam›na nas›l yans›t›yor...“Eski ‹mparatorluk baflkentlerine gitti¤imdede ayn› duygular› yafl›yorum...Londra,Paris, Roma, Berlin, Viyana, Madrid hattaLizbon...Tabii ki, ‹stanbul... Bütün bu kent-lerin ortak özelli¤i kendileriyle bar›fl›k, sakinve geçmifllerinden kaynaklanan bir güvenduygusunun olmas›. Öyle bir durmufl otur-

Page 79: RFJ MAGAZINE

77

ZEN

mufl bir halleri var. ‹stanbul yaflam kültürü-nün bu nedenle, bence, ana noktas›n› mü-tevazilik oluflturuyor. Yani, kibirli olmayan,insanlara yüksekten bakmayan, aksine flef-katli ve koruyup kollay›c› bir ruh hali bu...Ben bu ruh halimi yaflant›mda sergilemeyeçal›fl›yorum. Kamera dedi¤iniz araç ilginçtir,bir insan›n ruh halini aynen aktar›r,belki deinsanlar›n bana gösterdi¤i yak›nl›¤›n teme-linde bu vard›r...”

Pekiyi... ‹stanbul’un en çok hangi dönemle-rine özeniyor... Hangi döneminde yaflamay›tercih ederdi...

“Her dönemi önemli tabii ki... Amakuflkusuz, insanlar›n say›s›n›n az, do¤as›n›ndaha yeflil ve bugünkü yaflam gerginlik-lerinden uzak ve günümüz tart›flmalar›nayabanc› oldu¤u günler herhalde dahagüzeldi... Düflünebiliyor musunuz? Bu kent-te Türk, Arnavut, Ermeni, Rum, Yahudi,Gürcü, Levanten hepsi birarada kültürlerinikoruyarak, çok keyifli komfluluk iliflkileri or-tak bir dil gelifltirirerek yaflay›p gittiler...Bu,ülkemizin geçmifli aç›s›ndan önemlidir...”Bir de... Özendi¤i insanlar var...

“Özellikle, Bat›’n›n oryantalist yazarlar›n›nkitaplar›nda da var, bu kent, bir zamanlar,bulundu¤u bölgeye sahip ç›kan, yüre¤i vebile¤i kuvvetli insanlar›yla da tan›n›rm›fl.Türkçesi biz bunlara kabaday› diyoruz ama,bu insanlar, yaflad›klar› mahallenin zarargörmesini önleyen, her türlü suçu önleyenve karakterleriyle insanlarda büyük sayg›uyand›ran insanlarm›fl. Onlar›n bulundu¤u

Page 80: RFJ MAGAZINE

yerde, kavga ç›kmaz, kimse kimseye kötülükyapamaz, terbiyesizlik olmazm›fl... Bu çok fark-l› bir gelenek... O insanlar› merak ederimhep...Çevrelerinde nas›lbu kadar sayg› uyan-d›rm›fllar, ellerindeki gücü kötüye kullanma-dan hep hay›rla an›lan insanlar olmufllar...Bel-ki de karakterimin bir yerlerinde bu da var...”

Vatan fiaflmaz...

O, olaylara ve insanlara, hatta kendi yaflam›napek çok insan›n benimsedi¤i kolayc›l›¤›n aksi-ne siyah-beyaz çizgilerden de¤il, belki de ya-flam›n yeniden kurguland›¤› gri alanlardan ba-kan bir insan...

“Hayat›m› flöyle bir de¤erlendirdim o zaman,bir fleyler yazay›m dedim ve ortaya tam 136sayfal›k Öteki Yüzüm Gri kitab› ç›kt›... Neydibeni o griye noktalara sürükleyen bilmiyorum.Asl›nda bakt›m. Bütün yaflant›m› kendi içindegri noktalarda yafl›yordum...”

Vatan fiaflmaz’dan belki de bu nedenle, o, he-pimizin hemen her gün ekranlarda izlemektengiderek nefret etti¤imiz berbat tart›flmalardanbirini beklemeyin...

O, her zaman, ailemizin iyi ve efendi çocukla-r›ndan biri olmakta kararl›...Kendisine yöneltilen en sert elefltirileri, enac›mas›z davran›fllar› hatta belden afla¤› vur-malar› bile, o hepimizin pek al›flt›¤›m›z sevim-li gülümsemesiyle karfl›lamakta kararl›...Bu ülke, anlad›¤›m kadar›yla onun kalite sevi-yesini düflürmekte pek baflar›l› olamayacak...

78

ETNO

Page 81: RFJ MAGAZINE

Aya ‹rini ve Mevlana, sufi müzi¤ini, ça¤dafl t›n›larla harmanlayarak,müzi¤inde Do¤u ve Bat›’y› birlefltiren Mercan Dede’nin ritmindebulufltular. Mevlana’n›n 800. do¤um y›l› nedeniyle düzenlenen konserde, insana iç huzur ve dinginlik veren neyin feryatlar›, hoflgörü,aflk ve sevgi oldu, Aya ‹rini’nin her köflesine yay›ld›.

Aya ‹rini’de, mevlana’y› yaflamak...MMeerrccaann DDeeddee iillee

80

Page 82: RFJ MAGAZINE

81

Mevlana, Mesnevi, Sufizm, Ney ve MercanDede. Bu birliktelik nas›l olufltu? Befl yafl›nda radyoda ney sesi duydum ve çok et-kilendim. Ondan bir-iki y›l sonra Bursa’daki sporsalonuna semazenler gelmiflti. Sonra ‹stanbul’ageldim, plastikten neyimi yapt›m, Kubbealt› Ce-miyeti’ne gittim, ney üflemeye bafllad›m. Apar to-par Kanada’ya gittim.

Neyle ilgili kaynak ararken 19 yafl›nda Mesnevi’yiokumaya bafllad›m. Bir bakt›m ki neyin hikayesiile benimki örtüflüyor, o vatan›ndan kopart›lm›fl,ben de öyle. Ateflten ›s›t›lm›fl çelikle ba¤r› delinir-ken neyin ç›kard›¤› bir duman var. Hüzün var, ac›var, yaln›zl›k var. O zaman fark ediyorsunuz ki ney-le anlat›lan insan. Bir anda Mesnevi’nin farkl› biranlam› oldu, neyle ilgili bir bilgi kayna¤› de¤il debaflka bir dünyayd›.

Ney üflüyorsunuz, ama d›fl görünüflünüzbir neyzen tipine pek uymuyor. Do¤u’ya aitezgileri, bat›l› tekniklerle sunuyorsunuz.Performanslar›n›z› baflörtülülerle club-ber’lar bir arada izliyor. Bu zenginli¤i, buz›t kutuplar›n birlikteli¤ini neye ba¤l›yor-sunuz? Tasavvufun özü, ay›rmaktan çok birlefltirmek.Her fleyi ay›rmak üzerine kurulmufl bir dünya-da yafl›yoruz. Giydi¤in k›yafete, oturdu¤uneve, gitti¤in kulüplere, saç›na, küpene, her

fleyine göre ay›r›p böyle konserveler gibi,standartlar› belli kategorilere koymaya al›fl›kbir dünya. Dünyada yaflanan bu yabanc›lafl-ma, bu savafllar, bu ay›rmaya iliflkin. HalbukiSufizm, özellikle Mevlana’n›n ö¤retileri bu-nun tam tersine, birlefltirmeye yönelik. Ka-fl›n, gözün, rengin önemli de¤il.

Diyor ki, afl›klar›n dini, vatan›, milleti, ülkesiyoktur; onlar gönül ülkesinin insanlar›d›r. Bi-zim performanslar›m›zda insanlar bunu his-sedebiliyorlar. O iki saat içerisinde bafl örtü-lüsün, punk’s›n, rocker’s›n, hiç önemi yok; oan› paylaflmak var. Evrensel dili bir ucundanyakalay›nca herkes kendinden bir fleyler bu-labiliyor.

Mercan Dede ve DJ Ark›n Allen. Bunlarfarkl› iki kifliyi mi temsil ediyor, ya da siziizlemeye gelecek kitleyi belirlemek için mikullan›l›yor? Clubber’lar için DJ Ark›n; da-ha orta yafl grubundan, ney dinlemeye ge-lenler için Mercan Dede gibi? Daha baflka isimler de var. Onlar bir yap-bo-zun tek tek parçalar›. Benim hayat›m›n kendi-si, o yap-boz tahtas›n›n kendisi. Bir arayageldiklerinde ifade ettikleri anlam önemli ki,o zaten müzikle ilgili bir fley de¤il. Dünyan›nen büyük DJ’i olsan›z, albümleriniz çok satsaveya çok ünlü bir neyzen olsan›z, sonuçta

Page 83: RFJ MAGAZINE

gönlünüze giden yolda ad›m ad›m bile olsailerleyemiyorsan›z, sevgiden, dostluktan, mu-habbetten bahsedemiyorsan›z kimin umurun-da? Ark›n Allen olarak genç bir kitleye elektronikmüzik çalarak insanlarda uyanan duyguyla,Mercan Dede olarak ney üfledi¤inizde uyananduygu ayn›. Koyduklar› isimler ayr› ki isimler ves›fatlar kurtulmam›z gereken, bizi mutsuz edenve s›n›rlayan fleyler.

‹nsan sizi sahnede seyrederken Ney’learan›zda bir aflk hissediyor…‹lk zamanlar kendimi ney ö¤renmeye çal›flanbiri gibi görüyordum. fiimdi bakt›¤›mda, neyme¤erse oltaym›fl, ben de bal›km›fl›m... As-l›nda hepimiz ney’iz, ney biz, saz de¤il asl›n-da. Onun hikayesi, tek tek hepimizin hikaye-si. Bulundu¤umuz vatandan kopart›lm›fll›¤›-m›z›n, kendimizden uzaklaflmam›z›n hikaye-si. Evliya Çelebi’nin, Orhan Pamuk’un, dinle-yen insanlar›n, seyircilerin hikayesi

Ve Melana…Benim tüm referanslar›m Mevlana’dan. Çünkü çokbasit bir insan›m ve Mevlana’y› da çok basit olarakanlayabilirim. “Düne aittir, dünde kald›, bugün ye-ni bir fley söylemek laz›m” diyor Mevlana. O anlam-da yaflad›¤›m›z dönem içinde bugünün anlam›n›vermek gerekiyor; o anlam, müzik için konuflulacakolunursa benim için elektronik müziktir.

“Nar” albümü, atefli simgeliyordu. Ard›n-dan “Su”yu ve havay› simgeleyen “Nefes”albümleri geldi. fiimdi s›rada ne var?Önce bir üçleme vard›; “Sufi Dreams” ile bafl-lad›, dervifl bir rüya gördü. Sonra “Journeys ofa Dervish” geldi, dervifl rüyas›nda bir seyaha-ta gitti. Sonra da “Seyahatname” geldi, derviflo seyahati anlatt› ve üçleme bitti. fiimdi bir

UNESCO 2007 Mevlâna Y›l› etkinlikleri kapsam›nda Aya ‹rini’de düzenlenen konsere gelenleri, Topkap› Saray›Avlusunda ney ve kudüm sesleri aras›nda semazenler karfl›lad›. Konser için Aya ‹rini’ye saatler öncesinden ge-len müzikseverler, konser saatine dakikalar kala girifl kap›s›nda izdihama neden oldu. Çok say›da Mercan Dedehayran›, konseri ayakta izlerken, kimileri ise salon d›fl›nda kald›.

82

Page 84: RFJ MAGAZINE

dörtleme bafllad›. “Nar”la, ateflle bafllad›ksöyledi¤iniz gibi, sonra “Su”, ard›ndan “Ne-fes” albümüyle hava geldi, en son da “Top-rak” olacak. Topraktan geliyoruz, topra¤a gi-diyoruz...

‹nsana ölümü ça¤r›flt›r›yor. Ölüme bak›fl›m çok farkl›. Ölüm, Mevlana’n›ndedi¤i gibi “bir odadan baflka bir odaya geç-mektir”, ölüm asl›nda vücudu ilgilendiren birfley. Ben ölümün tamamen bir yenilenme ol-du¤unu düflünüyorum. Toprak, vücudumuzgibi çok az önem verdi¤imiz bir fley. Dörtle-menin sonuyla birlikte baz› fleylerin sonuolacak. Belki albümlerin de sonu olabilir.

Müzi¤i b›rakacak m›s›n›z yani?Mevlana’n›n bir sözü var: “Düne ait söz dün-de kald›, bugün yeni bir söz söylemek lâz›m.”.Bu söz, benim Mercan Dede kimli¤ini ve pro-jesini bugüne getirmemdeki en önemli ‘far-k›ndal›k’. O cümle sürekli hayat›mda benim,ben yeni bir söz söylemesem dahi, Mevla-na’n›n 750 y›l evvel söyledi¤i bir sözün bugü-nün diliyle söylenmesi gerekti¤ine inan›yo-rum. Buna gönülden inanan bir insan olarakda kendi içimde bir de¤iflim yaflamam gere-kiyor. ‹nan›yorum ki hayatta olmam›n sebebiiyi bir müzisyen, neyzen, DJ olmak de¤il. Enbüyük sorumlulu¤um, kendi iç dünyamda yü-rümeye devam etmek. Konser format›n›n ta-mamland›¤›n› düflünüyorum. O yüzden Ka-nada’ya gidip kalbimi nadasa yat›raca¤›m.

Aya ‹rini’de gerçeklefltirilen 2 saatlik performansa Kanadal› sanatç› Tanya Evenson’da danslar› ile efllik etti. ‹ki kez sahneye ç›kan sanatç› izleyenler taraf›ndan dakikalarca alk›flland›.

83

Page 85: RFJ MAGAZINE

84 Pozitif (Doublemoon) teflekkürler.

Atefl, su, hava ve toprak K›z›lderili kültü-ründe de var. K›z›lderili müzi¤i ile ilgileni-yor musunuz?Evet, hem de çok. Kanada’ya ilk gitti¤imde,K›z›lderililerin en yo¤un olarak yaflad›¤› ücrabir yere gittim. Çok ortak yönümüz var. Özel-likle, Mevlevîlikteki hayata olan sayg› K›z›lde-rililerde de var. Mevlevî, çorba içmeden evvelkafl›¤›n› öpüyor, çünkü kafl›k ona hizmet edi-yor. K›z›lderililer de ormanda yemek yediktensonra bir fley b›rak›yorlar; tuz olabilir, ekmekparças› olabilir... Bizdeki seman›n benzerineonlar çark diyorlar. Çok zor bir hayatlar› var.Kaybolmufl ruhlar› hat›rlat›yorlar bana. Bu-lunduklar› mekanlardan öylesine ayr›lm›fllarki, yabanc› gibiler. Ama öte yandan, oturupkonufltu¤unuz zaman inan›lmaz bir gönülaç›kl›klar› ve müthifl bir kültürleri var.

Page 86: RFJ MAGAZINE
Page 87: RFJ MAGAZINE

86

Google’a girip ad›n›, soyad›ndaki Ö harfini‹ngilizce karfl›l›¤›yla de¤ifltirerek yazarsan›zekran›n›za gelen biyografisinde “Türk-‹tal-yan yönetmen ve senaryo yazar›” cümlesi-nin yer ald›¤›n› görürsünüz.

Ferzan Özpetek, belki de, bu dünyada bir in-san›n gerçeklefltirebilece¤i en keyifli ifller-den birini yaflama geçirmifl olman›n tad›n›ç›kar›yor.

Dünya kültürünün bafllang›ç noktas› ve bu-gün de merkezi niteli¤ini koruyan Akde-niz’in iki önemli ulusunun kültürel karakter-lerini bedeninde ve ruhunda birlefltirmek...Kabul edelim ki, bu, herkesin yapabilece¤ibir ifl de¤il...

“17 yafl›ma kadar ‹stanbul’da yaflad›m... Si-nema ile olan aflk›m, 7 yafl›mda, annemlebirlikte gitti¤im Kleopatra filmiyle bafllad›.Ne filmi unutabildim, ne de içimde oan do-¤an sinema heyecan›n› bir daha b›rakabil-dim. Lise ö¤renimim dahil, yaflant›m›n bafl-lang›ç noktalar›n›n tamam›n› ‹stanbul’dagördüm... Türkiye benim bedenim... ‹stan-bul ruhumdur... Liseyi bitirir bitirmez, sine-ma sevdam beni, ‹talya’ya sürükledi. ‹tal-ya’ya gider gitmez sinema akademisine ya-z›ld›m. Ayn› zamanda bir tiyatro okulunakaydoldum.

Düflünebiliyor musunuz? Henüz o yaflta,birazda gençli¤in verdi¤i cesaret var tabii ki,‹talya’n›n ünlü tüm yönetmenlerininkap›s›n› çal›yorum, Türkiye’den gelmifl ga-zeteci gibi temas kurmaya çal›fl›yorum...Rö-portajlardan hemen sonra da, sinemayaolan sevgimi anlat›p, beni yan›na ç›rak ola-rak al›p almayaca¤›n› soruyorum. fiansa ba-k›n, bir tanesi, evet dedi...”“Bu keyifli bir bafllang›ç olmal› ama, ‹tal-ya’da e¤itimini alsan›z da, sinema sizi bugüzel ülkede kucaklasa da ilk iki filminizdeyani Hamam ve Harem Suare’de fazlaca oryan-talist yaklafl›mlar oldu¤u belirtildi...”

“Kim dedi bunu... ‹talya baflta, Avrupa’dakihiç bir elefltirmenden duymad›m. Nedenseo s›ralarda Türkiye’de denildi. Her iki filmimde çok önemli elefltiriler ald›.”Ferzan Özpetek ile söyleflmek, gördü¤ünüzbir filmin kamera arkas› görüntülerinde yö-netmenin sesini duymak gibi...1997 y›l› yap›m› olan Hamam, asl›nda, tambir Türk-‹talya kültür sentezi niteli¤inde birfilm. Kiflisel yaflam›nda, özellikle evlili¤indeönemli sorunlar yaflayan genç mimar Fran-cesco’nun, y›llar önce ‹talya’y› terk edip ‹s-tanbul’a yerleflmifl teyzesinden miras kalanhamam ile ilgili ifllemleri yapmak için bukente gelmesini,burada, beklemedi¤i s›cak-l›kta genifl bir aile ile karfl›laflmas›n› ve bu-rada tan›flt›¤› Mehmet’in de katk›lar›yla ‹s-tanbul’a ba¤lanmas›n› ele al›yordu.Ama, elefltirmenler taraf›ndan “en farkl› Özpe-tek filmi” olarak adland›r›lan Harem Suare’deyönetmen çok riskli bir alana el atm›flt›. Os-manl› ‹mparatorlu¤u’nun y›k›lma sürecin-de, Sultan 2.Abdülhamit’in hareminin ‹tal-yan as›ll› üyesi Safiye’nin h›rslar›n› sergile-yen bir filmdir bu. Özpetek bu filmde, padi-flah›n gözdesi ve çocu¤unun anas› olmakavgas› veren Safiye ile haremin genç a¤a-lar›ndan Nadir’in çok özel iliflkisinden yolaç›karak kad›nlar›n h›rsl› dünyas›n› aralama-ya çal›flmaktad›r...

“Türkler ve ‹talyanlar’›nkuyumculuk gibi ticaribir sanat baflta yaflam›nince zevk ve tasar›misteyen hemen tümalanlar›nda rekabetiçinde olmalar› birtesadüf olabilir mi?Bence bu iki ulus,yaflam kültürü olarakAkdenizli olman›nhakk›n› veriyorlar...”

Page 88: RFJ MAGAZINE

anatomisi...

87

‹ki filmimin, Türkiye ile ‹talya aras›nda köp-rüler kurmufl olmas›ndan her zaman keyif al-d›m. Bunu her zaman da yapabilirim. Çünkü,ben, Türkiye’de do¤up, ‹talya’da güçlenenbir yaflam çizgisine sahip oldum. Do¤rusunusöylemek gerekirse, bu bafllang›çta hiç dekolay de¤ildi. Türkiye’den gelmiflsiniz, kim-seyi tan›m›yorsunuz, kimse de sizi tan›m›-yor.Bu durum, ‹talya gibi, yaflam›n her ala-n›nda insani temas›n s›cakl›¤›n› yaflayabile-ce¤iniz bir ülkede bile zordur. Türksün, bü-yük bir çaba gösteriyorsun, hiç bir deste¤inyok... Ama bugün, son filmim Saturno Con-tro ile ilgili elefltirilerde, öne ç›kartt›¤›mduygular bütünlü¤ü nedeniyle yönetim an-lay›fl›m›, Antonioni veya Bergman ile karfl›-laflt›ran makaleler var. Bundan büyük mutlu-luk duyuyorum. Bir elefltirmenin, “insan iliflki-lerini ve toplumun zaman içinde nas›l de¤iflti¤ini an-layabilmek için Özpetek’in filmini izlemek gerekiyor”demesi çok hofluma gidiyor.”

Ferzan Özpetek, boflanmalar›na karfl›n bir-birlerine olan sevgilerini ve arkadafll›klar›n›ayn› evde yaflamay› sürdürerek gösteren çoközel bir ana-baban›n o¤lu... Anne ve babas›-n›n yaflam biçimlerinden insan iliflkilerineve kalabal›k masalarda kurulan arkadafll›kla-ra olan tutkusu filmlerine yans›yor.

“Ölüm temas›n›n bende bir tak›nt›ya dönüfltü¤ünüsöyleyebilirim. Neden? Çünkü yak›nlar›m› kaybet-mekten, kendim için kurdu¤um o genifl ailenininyani dostlar›m›n bir gün ortadan kaybolmalar›n-dan çok korkuyorum. Belki de bu nedenle, filmle-rinde bütün elefltirmenlerin alt›n› çizdi¤i ölüm te-mas› var. “Özpetek, önümüzdeki dönemde,Türkiye’de tamam› Türkiyeli bir film çek-mekte kararl›.Türkiye’nin yaflamakta oldu¤ubafldöndürücü de¤iflim sürecinin ortayainan›lmaz geliflmeleri ve beraberinde herbiri bir film senaryosu niteli¤inde olaylar›tafl›d›¤›n› belirtiyor.

Ferzan Özpetek:

Bir Akdenizli’nin

Page 89: RFJ MAGAZINE

“‹ki filmimin, Türkiyeile ‹talya aras›ndaköprüler kurmuflolmas›ndan herzaman keyif ald›m.Bunu her zaman dayapabilirim. Çünkü, ben,Türkiye’de do¤up,‹talya’da güçlenen biryaflam çizgisinesahip oldum.Do¤rusunu söylemekgerekirse, bubafllang›çta hiç dekolay de¤ildi.”

88

“Dünya beni Türk-‹talyan sinemac› olarak tan›-may› sürdürecek. Dünyan›n bu kültürel aç›dan enderin iki toplumunu bedeninde birlefltiren bir in-san olarak böyle bir kimlikten vazgeçmeye hiç ni-yetim yok. Türkler ve ‹talyanlar’›n kuyumculukgibi ticari bir sanat baflta yaflam›n ince zevk ve ta-sar›m isteyen hemen tüm alanlar›nda rekabetiçinde olmalar› bir tesadüf olabilir mi? Bence buiki ulus, yaflam kültürü olarak Akdenizli olman›nhakk›n› veriyorlar...”

Page 90: RFJ MAGAZINE
Page 91: RFJ MAGAZINE

90

Binlerce adadan oluflanFilipinler’in her bir adas›ndafarkl› bir zenginlik var. Bu adalardan en büyü¤üolan ve iç kar›fl›kl›klar›neksik olmad›¤› ada iseMindanao. Bir taraftanba¤›ms›zl›k isteyenMüslüman gerillalar, di¤ertaraftan rejimi devirmekisteyen Maocu gerillalar ve bunlara karfl› savaflanparamiliter gruplar...

Alt›n›n kanla bulufltu¤u topraklar:

D‹WALWAL DA⁄I...

Foto¤raflar: Coflkun Aral

Page 92: RFJ MAGAZINE

91

Coflkun Aral

Marcos döneminde tan›d›¤›m Filipinler adeta bir volkanlar ülkesi. Dünyada faalvolkanlar›n bulundu¤u bu adalarda, do¤an›n tehlikeli yüzünün d›fl›nda, sunmufloldu¤u ola¤and›fl› zenginlikleri paylaflamayan insanlar, sürekli ölümle burunburunalar. ‹flte Mindanao Adas›’n›n en önemli zenginli¤i de, Davao yak›nlar›ndakiDiwalwal Da¤›’ndaki alt›n madenleri.

‹lk olarak 1985’te gitti¤im ve adeta bir film platosunu and›ran görüntülerledöndü¤üm bu madende kar›fl›kl›k hiç bitmedi. Kan ve gözyafl› bu madenden hiçeksik olmad›. Do¤an›n sundu¤u bu verimli maden, madencilerin can güvenli¤inihiçe sayan uygulamalara sahne olurken, büyük flirketlerin de birbirleriyle yar›flt›¤›bir arenaya dönüfltü.

Diwalwal Da¤›’ndaki alt›n 1982 y›l›nda keflfedildi¤inde, bölge pek bilinmiyordu.Alt›nla birlikte Güney Mindanao’dan birçok insan da¤a kofltu ve acemice alt›nav›na ç›kt›. Hayaller hep iyi bir hayat içindi ama sonuç ço¤u zaman hayal edildi¤igibi olmuyordu.

Söylenene göre Diwalwal bölgesi, Filipinler’in en büyük alt›n maden yata¤›; kimi-leri buray› sadece Filipinler’de de¤il, dünyada en çok alt›n›n bulundu¤u madenolarak tan›ml›yor. Bu da tahmin edilebilece¤i gibi ifltahlar› kabart›yor. Sadeceküçük çapl› madencilerin ifltah›n› de¤il elbette. Böyle bir durumda iflin içine Çinlibüyük flirketler de giriyor.

Filipin Merkez Bankas›’na göre bölgede y›lda 2 milyar peso de¤erinde alt›n üretiliy-or. Bu da tüm ülke üretiminin %20’sine eflit. Öyle ki Diwalwal madeni yeni keflfedil-di¤inde, söylentilere göre, buraya giden bir insan sabah kazmaya bafllad›¤›ndaakflama kadar zengin oluyormufl. Tabii bu söylentiler sayesinde 1982’den bu yanaDiwalwal’›n çehresi de çok de¤iflti. 10 metre geniflli¤inde ve kilometrelerce uzananbir patikadan neredeyse 10 kiflinin bindi¤i motorsikletlerle ulafl›lan maden böl-gesinde, kontrplaklarla barlar, evler, pansiyonlar, bakkal dükkanlar›, oyun salonlar›hatta genelevler bile yap›ld›. Bölge madenciler için yaflam alan› haline geldi. Tabiibu sahnenin arkas›nda geride b›rak›lm›fl efller ve çocuklar ya da madene efliyle bir-likte gelmifl ve yerlerini yurtlar›n› b›rakm›fl aileler, çat›flmalar, can güvenli¤indenyoksun hayatlar var.

Page 93: RFJ MAGAZINE

92

Alt›n bulundu¤u ortaya ç›kt›¤›nda kontrolsüz bir flekildebölgeye akan kalabal›¤› idare etmek olanaks›zd›.Madene her tür insan geliyordu. Bu da madencilerinsilahlanmas›na yol açt›. Art›k kendi kurallar›n›koymufllard›; öyle ki madenciler bölgenin askeri halinedönüfltüler. Bu durum, sonunda silahlar›n kiralanmas›nakadar vard›. Kendini asker olarak gören madenci art›kmadende çal›flmaz oldu. Silah›n›n kiras›yla geçinmeyebafllad›. Bu da Diwalwal’›, Filipinler’in suç oran› en yük-sek bölgesi haline getirdi. ‹nsanlar ölüyor, kayboluyor;kimse bir fley yapam›yordu.

Böyle bir ortamda alt›n ç›karmak da madencilerin cangüvenli¤ini tehdit ediyordu. Çünkü alt›on ç›karma yön-temleri öylesine ilkeldi ki, sonunda birçok madenci yasakat kal›yor ya da ölüyordu. Da¤›n yamac›ndaki ocaklar-dan ç›kar›lan toprak ö¤ütülüp çamur haline getirildiktensonra, çok yüksek ›s›da c›va ile ayr›flt›r›l›yordu. ‹fliniçinde c›van›n olmas› korkunç bir felakete zeminhaz›rl›yordu. fiimdilerde biraz daha modernleflmifl olanmadende art›k bir fabrika var. Madenden ç›kar›lan toprakoluklar yard›m›yla fabrikaya ulafl›yor. Tabii bir yüzük içingereken alt›n› ç›karabilmek için 20 ton topra¤›nkaz›ld›¤›n› unutmamak gerek. Bu da Diwalwal’da sadeceinsan hayatlar›n› de¤il, ekolojik dengeyi de alt üst ediy-or. Diwalwal’da sular hiç durulmuyor. Buradaki alt›nsadece eli silah tutan madencilerin de¤il, Çinli büyükflirketlerin de ifltah›n› kabartmaya devam ediyor.

Page 94: RFJ MAGAZINE

93

Coflkun Aral1 May›s 1956 Siirt do¤umlu Coflkun Aral bas›n foto¤rafç›l›¤› mesle¤ine 1974y›l›nda Günayd›n gazetesinde bafllad›. Dünya 1977 y›l›, kanl› 1 May›s›n› onunobjektifinin kareleriyle Sipa ajans›ndan izledi. Çeflitli gazete ve dergilerde çal›flanAral, 1980 y›l›nda il defa, Sipa Ajans› ad›na, Türkiye d›fl›nda görev ald›. Polonya’daünlü Gdansk Grevi, ‹ran, Irak olaylar›na iliflkin çal›flmalar›yla uluslararas› platfor-mda ad›n› duyurmaya bafllad›. Lübnan, ‹ran, Irak, Afganistan, Kuzey ‹rlanda, Çadve Uzakdo¤u’da meydana gelen savafllar› görüntüledi. Pek çok foto¤raf sergisi,kitap ve belgesele imza atma baflar›s› gösteren Coflkun Aral halen Türkiye nin ilkbilgi ve belge kanal› ‹Z TV nin genel yay›n yönetmenli¤ini yap›yor.

Page 95: RFJ MAGAZINE

94

Osmanl› Hareminde Güzeller Geçidi…Tenise afl›k bir güzel Dementieva, 14 numaral› seri bafl› olarakbafllad›¤› Winbledon’da en alt s›rada flampiyon olarak, tarihegeçen Williams, 100 desibel 盤l›¤›yla kortlar› sarsan dünyan›nbir numaras› Sharapova… ‹stanbul Cup’ta y›ld›zlar geçidi vard›.

Page 96: RFJ MAGAZINE

Topkap› Saray›’n›n ünlü Harem dairesi… Pekçok Osmanl› padiflah›n›n cariyeleriyle birlikteyaflad›¤› kutsal mekan…

‹stanbul Cup 2007’ye kat›lmak için Türkiye’ye gelen,dünya tenisinin ünlü raketleri Topkap› Saray›n›nbüyülü ortam›nda gerçeklefltirilen aç›l›fl davetin-de oldukca nefleliydiler. Sarayda ve Haremde yap-t›klar› gezi s›ras›nda modac› Arzu Kaprol taraf›n-dan haz›rlanan kostümleri giyen ünlü tenisçilerbol bol foto¤raf çektirdiler. Saray›n bahçesindegerçeklefltirilen bas›n toplant›s›na ya¤murdamgas›n› vurdu. Rus tenisçi Maria fiarapo-va'ya, ›slanmamas› için sunucu Bar›fl Kuyucuflemsiye tutttu. Türkiye'ye geldi¤i için mutluoldu¤unu söyleyen fiarapova, tenisçilerin, çokbüyük emekler ve paralarla yetiflti¤ini belirte-rek, "Türkiye'de de genç tenisçiler için olufltu-rulan fona katk›da bulunulmal› ki, bir gün ba-flar›l› tenisçiler, Grand Slam kazanabilecek te-nisçiler yetiflsin" dedi. Gecenin, en az turnuva-ya kat›lan ünlü tenisçiler kadar ilgi çeken, birbaflka y›ld›z› ise turnuvay› üç kez kazanan te-nisçiye verilmek üzere Zen P›rlanta taraf›ndanhaz›rlanan ve tamam› alt›n ve p›rlantadan olu-flan tenis raketinin ilk prototipiydi. 14 ayar al-t›ndan üretilen ve üzerinde yaklafl›k 30 karatp›rlanta ile süslenecek olan raketin de¤erinin

250 bin dolar› geçmesi bekleniyor. Raketönünde hat›ra foto¤raf›çektiren Zen P›rlantan›nsahibi fiükran ve Emil

Güzelifl Türkiye ad›na gü-zel bir iflin alt›na imza at-

man›n gururunu tafl›yorlar-d›. Gecenin esprisi ise Kültür

bakan› Atilla Koç’tan geldi. De-mentieva’n›n "Sizinle maç yapmakisterim" sözleri üzerine bakan

"Ben bu göbekle maç yapamam" diyerek rakipolmay› reddetti. Turnuvan›n en büyük sürpri-zi Venüs Williams’›n ilk turda ‹ran as›ll› Fran-s›z tenisçi Aravane Rezai’ye yenilmesi oldu.Fakat Rezai, 1 numaral› seribafl› Sharapova’y›da yar› finalde 6-1 ve 6-2 gibi net skorlarla 2-0yenerek, Williams’› yenmesinin hiç de sürprizolmad›¤›n› gösterdi herkese.

Maçtan sonra rakibi Rezai’yi öven Sharapova,Fransa'daki Roland Garros'dan önce ‹stanbulCup'ta oynamas›n›n kendisi için iyi oldu¤unubelirterek, ''‹stanbul'da, Fransa Aç›k Tenis Tur-nuvas›'ndan önce birkaç maç oyna-y›p, eksi¤imi giderdi¤im için mutlu-yum. Geçen y›l Roland Garros'a hiçmaç yapmadan gitmifltim ve bu de-zavantaj olmufltu. fiimdi RolandGarros'tan önce birkaç gün de din-lenme zaman›m olacak. Roland Gar-ros'a umutla bak›yorum'' diye ko-nufltu. Dementieva ve Rezaiaras›nda oynanan final maç› çokçekiflmeli bafllad›. 'Tie break'e gidenilk seti 7-6 Dementieva kazand›.‹kinci sette de 3-0 önde oldu¤us›rada, Rezai, sol dizindekisakatl›¤›n›n nüksetmesi üzerinemaçtan çekilince, flampiyonlukkupas›n›n sahibi Dementievaoldu.fiampiyonluk kupas›n› Gençlikve Spor genel müdürü Mehmet Ata-

lay’›n elinden alan Dementieva’ya, Zen Dai-mond p›rlanta bir kolye hediye etti. Rus ra-ket Elena Dementieva, flampiyonluktan do-lay› çok mutlu oldu¤unu belirterek, "Bu y›l›nilk kupas›n› ald›m ve bafltan sona mükem-mel bir turnuva geçti. ‹stanbul'da kendimiçok iyi hissediyorum. Burada oynamak bü-yük zevkti. Umar›m tekrar gelirim" dedi. ‹s-tanbul Cup'› 3 kez kazanacak sporcuya veri-lecek olan p›rlantalarla süslü alt›n raketinhat›rlat›lmas› üzerine de Elena Dementieva,"Umar›m çok yafll› olmam raketi kazanmakiçin, ama tekrar gelmeyi umuyorum" dedi.

95

fiükran and Emil Güzelifl, the own-ers of Zen P›rlanta, posed in frontof the racket for photographers andwere proud to put their signaturesto such a significant event forTurkey.

Page 97: RFJ MAGAZINE

GOLD

AfiGO

LDAfi

96

Page 98: RFJ MAGAZINE

Derin denizlerin Tarih boyunca kültürleri birlefltiren, yaflam kayna¤› olan deniz…

Mükemmel bir flehir yapma h›rs›yla Atlantisi yok eden Poseidon’un hüküm-ranl›k alan›… Denizlerimiz de, tüm dünyam›z gibi, iklim de¤iflikli¤i ve küresel

›s›nman›n tehdidi alt›nda. Bu tehlikeye insanlar›n dikkatini çekmek ve bir fleyler yap-man›n gereklili¤ini anlatmak ad›na üzerimize düflen bir görev var. Goldafl “Derin denizler”

koleksiyonuyla önümüze farkl› bir kap› aç›yor…

GOLD

Afi

97

öyküsü…

Page 99: RFJ MAGAZINE

Efsaneye göre, okyanus'un derinliklerinde, mercanlar vedeniz çiçekleriyle süslenmifl, fosforlu k›z›l bir ›fl›kla ay-d›nlanan, alt›ndan muhteflem bir sarayda yaflar Posei-don... Yunuslar›n, deniz atlar›n›n ve di¤er deniz canl›la-r›n›n çekti¤i iki tekerli arabas›yla ilerler. Dünya üçe bö-lündü¤ünde Zeus karay› ve gö¤ü, Hades yeralt›n›, Posei-don ise denizleri alm›flt›r. Tabi bunlar›n tamam› insan›nbilmedi¤i, akl›n›n almad›¤›, görüp de inanamad›¤› olay-lar›n ard›ndan, anlam yükledi¤i ve yüzy›llar boyu anlatageldi¤i efsaneler. Yine de deniz, insan hayat›nda önem-li bir aktör.

Yaflam›n do¤du¤u yerdir deniz… Günbat›m›na do¤ru,bal›kç›n›n "can"a hasretidir. Nas›rl› veya istiridyeden ke-silmifl emektar eller için yak›c› bir ferahl›kt›r. Dipten a¤gelirken poyraza do¤ru, kalplere umut ve heyecan saran"ana kuca¤›d›r". Evde hasret ile eflini, babas›n›, kardefli-ni bekleyen kad›n için metrestir. Her metrekaresinde ay-r› hikaye vard›r. E¤er kirletmekten vakit bulup dinleyebi-lirseniz görürsünüz.

H›zla ço¤alan, fakat kendi d›fl›ndaki varl›klar›n ayn› h›z-da ço¤almas›na izin vermeyen insan›n dünyaya verdi¤izarardan, denizler de nasibini al›yor. H›rs›m›z›n sonucudenizlere boca etti¤imiz kimyasal at›klar ve ac›mas›zcayok etti¤imiz do¤al yaflam, sonunda insana zarar olarakdönüyor.

Denizler Tehlikede…Teknoloji insan yaflam›nda önemli bir kolayl›k sa¤lasada sonuçlar›n› gelecekte daha yo¤un görece¤imiz büyükzararlara da neden oluyor. Bal›k avlama teknolojisinde-ki h›zl› geliflme sayesinde art›k büyük a¤lar ve güçlü tek-nelerle, bir seferde daha fazla bal›k yakalayabiliyoruzbelki ama bu sefer de denizlerde üreyerek neslini sürdü-rebilecek bal›k say›s›nda önemli bir düflüfl yaflan›yor.Petrol günlük hayat›n olmazsa olmaz› haline geldi amado¤al yaflam› tehdit eden en büyük düflman da yine pet-rol… Petrol tafl›yan tankerlerde oluflan ve petrol ç›kart›-lan alanlardaki s›z›nt›lar, kazalar ve kas›tl› boflaltmalarplankton, bal›k, kabuklu deniz hayvanlar› ve hatta insanyaflam›n› tehdit ediyor. Kanalizasyonlar arac›l›¤›yla bü-yük miktarda evsel at›k denizlere tafl›n›yor. Gömülü çöp-ler, bahçe ve tarlalarda kullan›lan böcek ilaçlar› gibimaddeler de yeralt› sular› yoluyla akarsu ve denizlereulaflarak kirlili¤e neden oluyor. Denizlerdeki besin a¤›-n›n bozulmas› bal›kla beslenen birçok deniz kuflu, yunusve fok gibi türler için beslenme sorunu yarat›yor. Köpekbal›klar›n›n baz› türleri, beslenme ve spor amac›yla öl-dürüldü¤ü için nesli tükenme tehlike alt›nda… Mercanve kabuklu deniz hayvanlar›n›n bilezik, kolye gibi süs efl-yas› yapmak için topland›¤›ndan say›lar› h›zla azal›yor.

Goldafl’tan denizlerin hikayesi… ‹stanbul Bo¤az›… ‹stanbul’un, dünya’n›n en güzel flehir-leri aras›nda yer almas›n›n en büyük nedeni… Geçti¤i-miz y›llarda parmaklar›m›z›n aras›ndan kaybetti¤imiz,flimdilerde tekrar kurtarmaya çal›flt›¤›m›z muhteflemgerdanl›k…

GOLD

Afi

98

Page 100: RFJ MAGAZINE

99

GOLD

Afi

Bo¤az geçti¤imiz günlerde, anlaml› bir geceye ev sahip-li¤i yapt›. ‹klim de¤ifliklikleri ve küresel ›s›nman›n tehdi-di alt›ndaki deniz hayat›na dikkat çekmek isteyen Gol-dafl, Suada’da anlaml› bir organizasyona imza att›.

Deniz yaflam›n›n ele al›nd›¤› tasar›mlar ile denizleri bek-leyen tehlikelere dikkat çekmeyi amaçlayan defile içinSuada adeta yeniden tasarlanm›flt›. Defilenin yap›laca¤›bölümün düzenlenmesinde, konsepte uygun olarak de-niz ve okyanusu en iyi yans›tacak görsel düzenlemeleryap›lm›flt›. Sunuculu¤unu Eyflan Özhim'in üstlendi¤idefilenin koreografisi Zeynep Arkök taraf›ndan gerçek-lefltirildi. Mankenlerin defilede giydikleri k›yafetleri iseÇi¤dem Ak›n tasarlad›. Y›l›n muhteflem defilesinde ünlümankenler Azra Ak›n, Demet Kutluay, Sinem Güven,Hande Subafl›, Yüksel Ak ve Ça¤la fiikel'in yan› s›ra ‹tal-ya’dan da 3 top model kat›lm›flt›. Camilla Morais, SarahMuller ve Maria Beljanina, sunduklar› tak›lar kadar gü-zellikleri ile de tüm konuklar› büyüledi.

Page 101: RFJ MAGAZINE

“Derin denizler” defilesinde ilk olarak "Goldafl Tak› Tasa-r›m Yaz Okulu" ö¤rencilerinin, Ege'nin iki yakas›n› yo-rumlad›klar› "Arflipel & Suyun ‹ki Yakas›" koleksiyonu su-nuldu. ‹zleyenler, mitolojik figürler, Antik Ça¤ mimari-sinden yorumlar ve iki halk›n dostlu¤unu vurgulayanö¤elerin a¤›rl›k kazand›¤› tasar›mlar›n ›fl›lt›s›yla bulufl-tular. Ard›ndan Med-Cezir, Transparan Gölgeler, Dalga-lar›n Ritmi, Karanl›k Silüetler, fieffaf Yans›ma ve Girdapkoleksiyonlar›, izleyenlere denizin tüm yans›malar›n›hissettirdi. Deniz kabuklar›, bal›klar, yengeçler, ahtapot-lar, denizanalar›, mercanlar gibi deniz alt›n›n renkli dün-yas›ndan izlerin yan› s›ra denizli ilgili halat, dümen, pu-sula, ç›pa gibi objeler defile tak›lar›na damgas›n› vurdu.

Denizlerin masals› öyküsünü ölümsüzlefltiren ve izle-yenleri de bu öykünün bir parças› yapan defilesinin fina-linde ise her koleksiyona ait en özel parçalar, defiledegörev alan mankenler taraf›ndan tekrar sunuldu ve izle-yenlerden büyük alk›fl ald›.

GOLD

Afi

100

Page 102: RFJ MAGAZINE
Page 103: RFJ MAGAZINE

102

Bu buluflma için Avrasya’n›n en büyük bu-luflmas› deniliyor...

Bu buluflma için, dünyan›n en önde gelendört “kaliteli” randevusundan biri olarak sözediliyor...

...‹stanbul Jewelry Show, bu y›l gerçekleflen24’ncü buluflmas›yla tak› ve mücevher sektö-ründe ne ölçüde büyük bir kurumsallaflmaoldu¤unu bir kez daha ispatlad›...

Takvimlerin 21-25 Mart 2007 günlerini aras›-n› gösterdi¤i bir dönemde ‹stanbul’da bulu-flan dünya mücevher sektörü, son dereceyüksek riskli bir dönemde, istikrar içinde birülke, güvenlikli bir flehir ve yüzünü gelece¤edönüp önemli yat›r›mlar yapmakta kararl›l›kgösteren bir sektör buldular.

‹stanbul bir ke daha Avrupa ile Asya’n›n bu-lufltu¤u bir nokta olman›n o binlerce y›ll›kbirikime dayal› vakur kenti niteli¤ini kendisi-ne dünyan›n dört bir yan›ndan gelen misafir-lerine gösterme f›rsat› buldu...

24 y›l...

‹stanbul Jewelry Show; dile kolay gelecek y›-l›n› 25’nci y›l›n› kutlayacak ve sektörde ya-flan›lan çeyrek yüzy›l›n birikimleriyle dahanice y›llara koflman›n tatl› telafl›n› da tada-cak...Türk ve dünya mücevher sektörünün seçkinkurulufllar›n›n bu kentte, yani ‹stanbul’dabuluflmas›ndan bugüne, dünyam›z›n neleryaflad›¤›n›, hayat›m›z›n ne ölçüde h›zl› de-¤iflti¤ini hat›rlarsak, yaflan›lan zaman›n k›y-metini de belki biraz daha iyi anlar›z...

Düflünün...

‹stanbul Jewelry Show, kendi ilk mütevazi öl-çeklerinde yaflama merhaba dedi¤inde, bugezegende mobil telefonlar ve internet he-nüz bilinmiyordu ve dünyan›n do¤u kesimin-de ad›na Sovyetler Birli¤i denilen bir devletvard›...

Fazla söze gerek var m›...Bugünün dünyas›na bir bak›n ve bu kadar ra-dikal de¤iflimlerin yafland›¤› bir ça¤da bu öl-çüde hassas bir sektörle omuz omuza birfuar› tafl›man›n ve gelifltirmenin önemini bi-raz daha kavramaya çal›fl›n...

Bu y›l da, sadece sektör profesyonellerineaç›k olan fuarda alt›n tak›, p›rlanta, de¤erlive yar› de¤erli tafll› tak›lar, inci, gümüfl tak›

Avrupa ile Asya’n›n bulufltu¤u nokta bir kez daha, mücevherin t›ls›ml›, ›fl›lt›l› dünyaz› ileayd›nland›...‹stanbul Jewelry Show, 24’ncü buluflmas›nda tüm zamanlar›n rekorlar›n› k›rd›, ifl hacminibüyüttü, kat›l›mc›lar›n› en çok memnun eden fuar özelli¤ini olma özelli¤ini korudu...

Avrasya’n›n parlayan y›ld›z›:

Page 104: RFJ MAGAZINE

103

ve ev eflyalar›, yar› k›ymetli ve sentetik tafllar,saat, makina, malzeme ve ekipmanlar›, akse-suar ve vitrin malzemeleri, kuyumcu yaz›l›m-lar› ve güvenlik araçlar› sergilendi.

Geçti¤imiz Mart 2006 Fuar›’nda ilk kez dü-zenlenen Tasar›m Mücevher Galerisi “Dre-ams’n Designs Pavilion” bu Fuar’da da yinemuhteflem tasar›mlar›yla yerli ve yabanc› ta-sar›mc›lar› biraraya getirdi. Türk mücevhersektörünün, kökü binlerce y›ll›k mirasa daya-nan s›rlar›n› dünya vitrinlerine tafl›yan Istan-bul Jewelry Show-I, sektörün üretim potansi-yelinin yan›s›ra, tasar›mdaki baflar›s›n› dagözler önüne serdi.

Türk kuyumculuk ve mücevherat endüstrisi-nin her türde talebine cevap verebilecek ka-lite ve çeflitlilikteki üretim yelpazesini dünyapazarlar›na tan›tan Istanbul Jewelry Show,yerli ve yabanc› üreticileri, toptanc›lar›, pe-rakendecileri, ihracat ve ithalatç›lar›, tasa-r›mc›lar› yine ‹stanbul’da buluflturdu. Kat›-l›mc› ve ziyaretçilerin sektörle ilgili tüm yeni-lik ve geliflmeleri izleyebildi¤i Istanbul Je-welry Show, dünyan›n en büyük kuyumculukülkesi olmay› hedefleyen Türkiye için büyükönem tafl›maktad›r.

Fuarda 445’i 29 ülkeden olmak üzere toplam1056 firma ürün ve tasar›mlar›n› sergiledi.Dünyan›n dört bir yan›ndan toptanc›lar, pe-rakendeciler ve al›c›lar yeni ürün, tasar›m vefikirlerin bulufltu¤u fuarda gelecek sezonunsiparifllerini vermek üzere biraraya geldiler.94 ülkeden 9200 yabanc› olmak üzere toplam31.761 profesyonel fuar› ziyaret etti.

Fuar›n bu y›l gerçeklefltirdi¤i bu rekor perfor-mans› yarat›c›s› ve ROTAFORTE YönetimKurulu Baflkan› fiermin Cengiz flöyle yorum-luyordu:

“Dünyan›n önde gelen mücevher ve kuyumculuk bu-luflmalar›ndan biri olmas›ndan büyük gurur duy-du¤umuz Istanbul Jewelry Show’un bafllang›ç nok-tas›nda “s›f›r” dolarl›k sektörel ihracat› olan bir ülke-nin, 25 y›l gibi bir süre içinde bu rakam› tam birmilyar dolara çekmesi, dünyan›n en önde gelen alt›niflleme ve iflledi¤ini uluslararas› düzeyde satma bece-risine kavuflmufl olmas› da bu ülkede yaflan›lan tümgeliflmelerin perde arkas›nda yatan o gizli kararl›l›¤›göstermektedir.

Biz de kararl› ad›mlarla 22 y›ld›r organize etti¤imiz Ulus-lararas› Mücevher, Tak›, Gümüfl, Saat ve MalzemeleriFuar› ISTANBUL JEWELRY SHOW’u, sektörden ald›-

¤› güçle bugün 1000’i aflan kat›l›mc› say›s›yla alan›ndadünyan›n say›l› fuarlar›ndan biri yapt›k. Tüm sektör pro-fesyonellerinin gündeminde en üst s›raya oturan ve önem-li bir buluflma noktas› olan fuar› 24. kez organize etmektenson derece mutluluk ve gurur duyuyoruz.Kat›l›mc› ve ziyaretçilerin sektörle ilgili tüm yenilik vegeliflmeleri izleyebildi¤i Istanbul Jewelry Show’un,dünyan›n en büyük mücevher üreticisi olmay› hedef-leyen Türkiye için büyük önem tafl›d›¤›na inan›yoruzve bu inanc›m›z sizlere ve sektöre karfl› olan sorum-lulu¤umuzu her geçen gün artt›r›yor.Türk kuyumculuk sektörü, en büyük üstünlü¤ü re-kabetteki esnekli¤i, s›n›rs›z ürün çeflitlili¤i, üretimkapasitesi, esnek üretim, ince ifl ve “finishing” kalite-si, h›zl› teslimat süreleri, düflük imalat maliyetleri, iyiyerli tasar›mc›lar›n artmas›yla dünya liderli¤inedo¤ru koflmaktad›r. ISTANBUL JEWELRYSHOW’un iç ve d›fl pazarlarda yaratt›¤› taleple he-define ulafl›lmas›nda büyük katk› sa¤layaca¤›nainan›yorum.

Mücevher sektöründe dünyan›n lider fuar› olma yo-lunda bir öncekinden çok daha güvenli ad›mlarlailerliyoruz. Bu konuda bize güç veren son y›llardabüyük bir ihracat hamlesi gerçeklefltirerek art›k dün-ya devleri ile yar›flan Türk Kuyumculuk Sektörü’negönülden teflekkür ediyoruz.”

Page 105: RFJ MAGAZINE
Page 106: RFJ MAGAZINE
Page 107: RFJ MAGAZINE

106

JJeewweellFFaasshhiioonn

22000077‹stanbul Jewelry Show muhteflembir geceye ev sahipli¤i yapt› bu y›l.TAJ’›n himayesinde, kat›l›mc›firmalar›n katk›s›yla düzenlenenJewel Fashion 2007 izleyen-lere doyumsuz bir görselflölen sundu.

Page 108: RFJ MAGAZINE

Aralar›nda Akgun, Altinbas, Aris, Atasay, Bag,Baymonte, Cetas, Efe, Favori, Figur, HSC, Innova,Istor, Ipekyolu, Midas, Mioro, On, Regold, Rober-to Bravo ve Zen’inbulundu¤u 21 mücevher firma-s›n› TAJ’›n liderli¤inde düzenledikleri Jewel Fashi-on 2007 isimli Mücevher Show için kutlamak ge-rekiyor. Çok do¤ru bir kararla çok do¤ru bir eylemgerçeklefltirdiler.

Birbirinden ünlü mankenler, birbirinden güzel veal›ml› tak›lar› podyumda birer ku¤u gibi sergili-yorlard›. Sahnedeki koreografi oldukça sade, bir okadar da al›ml›yd›.

Denilebilir ki fuara zaten profesyonel insanlar ka-t›l›yor. Onlar da mal almak için geliyorlar. Ne an-lam› var bunun…

Dünya’n›n her yerinde markalaflma ifli bir gösteriiflidir. Ne kadar iyi organizasyonlar ve flovlar düzen-lerseniz o kadar kendinizden bahsettirirsiniz. Ken-dinizden bahsettirmeniz markan›z›n bilinirli¤ini ar-t›racakt›r. ‹lk etapta size, markan›z için hiçbir katk›-s› olmayan bir harcama olarak görünse bile insan-lar›n beyninin bir yerinde iz b›rakacakt›r.

Bunun en güzel örne¤ini bu y›l ‹talyanlar ‹stanbulJewelry Show’da sundu. Standlar›n›n bir bölümü-ne kurduklar›, küçük çapta, podyumda, manken-lerle birlikte iki saatte bir gerçeklefltirdikleri gös-teri pek çok ziyaretçinin dikkatini bu yöne do¤ruçevirmesine neden oldu. Bu küçük gösteri bile flo-vun önemini bizlere gösterdi.

Tekrar TAJ taraf›ndan düzenlenen defileye döne-cek olursak her fleyiyle güzel bir geceydi, fakat ba-

107

Page 109: RFJ MAGAZINE

108

Page 110: RFJ MAGAZINE

z› eksiklikleri vard›. (Bu eksiklikler de bizim amaçve hedeflerimizle do¤ru orant›l› asl›nda. Baz›lar›“bir araya geldik yemek yedik, iyi vakit geçirdik,güzel bir sosyal faaliyetti de diyebilir.)

Bizce, defilenin haz›rlan›fl›ndaki ana sorun, sergi-lenen eserlerin, profesyonel gözlerden biraz uzakkalmas›yd›...

Mücevherler, istisnalar› olsa da, küçük aksesuar-lar. Böyle bir fleyi bir elbise tan›t›r gibi düz birpodyumda sergilemenin pek do¤ru olmad›¤›nainananlardan›z...

Bu tür bir organizasyon, sektörün tum unsurlar›-n›n üzerinde durmas› ve bir an önce çözmelerigereken bir sorunu da kendili¤inden gündeme ta-fl›d›: Tan›t›m. Türk mücevher sektörü, Türk vedünya kamuoyunun genifl kitlelerine ulaflman›nyollar›n› gelifltirmekt zorunda oldu¤unu art›k çokiyi biliyor...

Yine de Jewel Fashion 2007 iyi düflünülmüfl vegelecekte de aksakl›klar›n giderilip mutlaka de-vam etmesi gereken bir organizasyondu.

fiov bu iflin ayr›lmaz bir parças›…

Eme¤i geçen herkesin eline sa¤l›k…

Jewel Fashion 2007 iyi düflünülmüfl ve gelecekte de aksakl›klar›n giderilip mutlaka devam etmesi gerekenbir organizasyondu.

109

Page 111: RFJ MAGAZINE

110

REKLAM ‹NDEKS‹(105) 3S Nuruosmaniye Cad. 77 Orient Center K.7 705/6 Ca¤alo¤lu - Istanbul Tel: (0212) 519 07 19Faks: (0212) 513 30 [email protected]

(Ön kapak katlama+ Ön kapak içi) ATASAY Merkez Mah. Ali Duran Cad. Sedir SokakNo:7 34530 Yenibosna - ‹stanbul Tel: (0212) 652 33 66Faks: (0212) 652 71 64http://www.atasay.com

(39) BAK‹Kuyumcukent Atölye Blo¤u Zemin Kat10. Sokak No:22Yenibosna - ‹stanbul / TURKEY Tel: (0212) 603 13 23Faks: (0212) 603 12 [email protected]

(71) BELBAKMollafenari Mah. fierefefendi Sok. No:33/2Ca¤alo¤lu - Eminönü / TURKEYTel: (0212) 512 73 24Faks: (0212) 512 87 [email protected]

(57) DIAMOND WORLDJournal House, A-95, Janta Colony,Jaipur - 302 004 IndiaTel: +91 141 2610906Faks: +91 141 [email protected]@diamondworld.netwww.diamondworld.net

(79) DIREX MEDIA1106 Budapest, Feher ut 10.Tel: +36 260-1148 Faks: +36 [email protected]

(11) FAGOLD5852 sokak no:2 Karaba¤lar ‹zmirTel: (0232) 2378181Faks: (0232)[email protected]://www.karakas.com.tr

(67) F‹GURM.Nesih Özmen Mah. Mehmet Akif ‹fl Han›No: 16 K: 4 Güngören - ‹stanbul / TURKEYTel: (0212) 637 45 73Faks: (0212) 637 45 [email protected]

(13) FRANCO FONTANAVezirhan Cad. No:63 Çemberlitafl / ‹ST. Tel: (0212) 526 37 57 Faks: (0212) 513 88 [email protected]

(4-5) GÜLAYLARNuruosmaniye Cad. No:63 Ca¤alo¤lu - IstanbulTel : (0212) 519 28 28 Faks: (0212) 528 02 [email protected]

(ARKA KAPAK ‹Ç‹) ‹STANBUL JEWELRY SHOWNuruosmaniye Cad. 77 Orient Center K.7 705/6 34120 Ca¤alo¤lu - Istanbul Tel: (0212) 519 07 19Faks: (0212) 513 30 [email protected]

(49) JA NEW YORK770 Broadway, 5th Floor, New York, NY10003-9595, USATel:+1 646/654-5000Faks: +1 646/[email protected]

(89) JEWELLANDNuruosmaniye Cad.77 Orient Center K.8 Ca¤alo¤lu - Istanbul Tel: (0533) 277 08 [email protected]

(2-3 / 15-112) J‹VALMarmara Sanayi Sitesi No:241 L, ‹kitelli - Istanbul Tel: (0212) 472 01 80Faks: (0212) 472 02 [email protected]

(23) KARAKAfiAkçay Cad. No:283/A Gaziemir - ‹zmirTel: (0232) 252 22 22Faks: (0232) 252 55 15www.karakaskuyumculuk.comwww.francofontana.com.tr

(85) MALAYSIA INT'L JEWELLERY FAIRElite Expo Sdn Bhd4-3, Jalan Radin Anum Satu, Sri Petaling,57000 Kuala Lumpur, West MalaysiaTel: (603) 9058 8772Faks: (603) 9058 [email protected]

(8-9) M‹OROGüneflli Ba¤lar Mah. Yalç›n Korefl Cd. No: 28 34520 Ba¤c›lar-‹stanbulTel: (0212) 489 34 34Faks: (0212) 489 12 [email protected]://www.mioro.com.tr

(61) PAN AMERICAN ENTERPRISESG.L.D.A Gem & Jewelry Trade Shows1961 N. El Morage Dr.Tucson AZ 85745 USATel: 1-520-743 8180Faks: 1-520-743 [email protected] w ww.panamericanenterprises.com

(101) RUSSIAN JEWELLERY NETWORKBogolubova ave. 26-318,Dubna 141981 RussiaTel: +7 (495) 740-7756Faks: +7 (495) [email protected]

(Arka kapak katlama) SÖZERNuruosmaniye Cad. Orient Bazaar No: 75/77 D:306 / 406 Ca¤alo¤lu - ‹stanbul Tel: (0212) 527 45 60Faks: (0212) 526 00 [email protected]://www.sozer.com.tr

(Arka kapak) ZEN DIAMOND Molla Fenari Mah. fierefefendi Sok.No:35 34410 Ca¤alo¤lu - ‹stanbulTel: (0212) 520 00 44Faks: (0212) 520 00 [email protected]://www.zendiamond.com

(111) ZENTURK YAPIM & YAYINPiyer Loti Cad. Dizdariye Medresesi Sok.Yalç›n Han No:6 K:3 D:4 Çemberlitafl - ‹stanbulTel: (0212) 518 63 05 Pbx [email protected]

AYLA DÜMERMaçka Cad. Ralli Apt. 59/1Teflvikiye - ‹stanbulTel: +90 212 247 78 20

HOTEL SULTAN HILLSultanahmet Mah. Tavukhane Sok.No:19 Sultanahmet / ‹STANBULTel: +90 212 518 32 93Faks: +90 212 512 32 95www.hotelsultanhill.com

Pozitif Tan›t›mOba Sok. Kavala Apt. 1/434433 Cihangir /‹stanbulTel: +90 (212) 3340100Faks: +90 (212) 241457 [email protected]

KATKIDA BULUNANLAR

Page 112: RFJ MAGAZINE
Page 113: RFJ MAGAZINE
Page 114: RFJ MAGAZINE