30
RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ “Hasar servisi ve underwriterlar için mühendislik branşı risk ve hasar değerlendirmeleri” MADEN İŞLETMELERİ Sayı: 2016/05 2016 Ekol Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketi Haziran 2016 Risk ve Mühendislik Grubu Bülteni

RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

  • Upload
    others

  • View
    20

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

RİSK DEĞERLENDİRME

BÜLTENİ

“Hasar servisi ve underwriterlar için mühendislik

branşı risk ve hasar değerlendirmeleri”

MADEN İŞLETMELERİ

Sayı: 2016/05

2016

Ekol Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketi

Haziran 2016 Risk ve Mühendislik Grubu Bülteni

Page 2: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

1

GİRİŞ

Yapılan araştırmalar ülkemizde çalışan sayısı bakımından en fazla ölümlü iş kazasının meydana geldiği

ve kaza oranı bakımından en riskli sektörün madencilik sektörü olduğunu göstermektedir.

Günümüzde iş kazaları ve meslek hastalıklarının değerlendirilmesi ve risk analizi çalışmaları iş kazası

oranlarının azaltılması amacıyla büyük bir ivme kazanmıştır. Buna paralel olarak en yüksek iş kazası oranına

sahip olan madencilik sektöründe de yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Maden ocaklarında risk içeren işlemler

için risk değerlendirmesinin yapılması, hem yasal bir zorunluluk hem de işletmenin sağlıklı olarak hayatını

idame ettirmesi için öncelikli konular arasındadır. Dünyada çok sayıda örneği bulunduğu üzere sigortacılık

sektörü iş sağlığı güvenliği açısından risklerin yönetilmesi konusunda her zaman öncü ve denetleyici

olmaktadır. Bu kapsamda 6 Şubat 2015 tarihinde yayımlanan 29259 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Yer altı

ve yer üstü kömür madenciliği, kömürden gayri yer altı madenciliği faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel

kişiler, söz konusu faaliyetlerin icrası esnasında meydana gelebilecek kazalar sonucu tesislerinde istihdam

ettikleri, üretim ve üretim hazırlığı faaliyetinde bulunan personeli için "Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza

Sigortası(MÇZFKS)" yaptırmak zorunlu hale getirilmiştir.

Zorunlu ferdi kaza sigortaları kapsamında yapılacak olan risk incelemeleri de iş kazalarının minimize

edilmesi açısından ciddi bir öneme sahiptir. Özellikle ülkemizde meydana gelen ve çok sayıda işçinin

yaşamını yitirdiği Soma Maden Kazası sonrası madenler kontrol altına alınmak istenmiştir. Bu kapsamda

sorumluluk sigorta şirketleri ile paylaşılarak otokontrol mekanizmasının oluşturulması hedeflenmiştir.

İncelemelerin fayda sağlayabilmesi ancak ve ancak doğru yöntemin tespit edilmesi ile mümkündür Bu bülten

kapsamında da doğru bir risk değerlendirmesinin yapılabilmesi için mevcut risklerin incelenmesi konu

edilmiştir.

Maden Ve Madencilik

Maden ve Madencilik Nedir?

Maden(Cevher), Türk Dil Kurumu’na göre yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış

doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral anlamına gelmektedir. Her mineral

cevher değeri taşımaz. Bir mineralin cevher değeri taşıması için piyasa şartları gibi bir takım

ekonomik etkenlerce belirlenen tenör değerlerine sahip olması gerekir. Tenör bir cevherin içerisinde

bulunan miktarını belirtmek amacıyla kullanılan bir terimdir. Maden sözcüğü aynı zamanda "maden

ocağı" anlamında da kullanılır.

Madencilik; Yer altındaki madenlerin araştırılması, çıkarılması ve işletilmesiyle ilgili teknik ve

yöntemlerin bütünü olarak tanımlanmaktadır. Ekonomik önemi bulunan minerallerin rasyonel bir

şekilde endüstriye sağlanması için geliştirilmiş uygulamalı bilim dalıdır. Maden yataklarının

aranması, projelendirilmesi, işletilmesi ve çıkarılan madenin zenginleştirilmesi ile ilgili işlemleri

içerir.

Page 3: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

2

Madencilik Sektörünün Dünya ve Türkiye’ deki Yeri ve Önemi

Sektör birçok endüstrinin ilk tedarikçisi

konumunda olması sebebiyle küresel ekonominin

temel taşlarından biridir. Dünya maden

rezervlerinde önemli payları olduğu gibi dünya

maden üretiminde de rol oynayan ülkelerin

başında ABD, Çin, Güney Afrika, Kanada,

Avustralya ve Rusya gelmektedir.

19. yüzyılda en çok maden üretimi

Avrupa’da yapılmış ve dolayısıyla dünyada ilk

sanayileşme Avrupa’da gerçekleştirilmiştir. 20.

yüzyılda ise en çok maden üretimi ABD’de

yapılmıştır. Günümüzde ise maden üretimi ve

tüketiminde başı çeken ülke Çin’dir. Tarihsel

olarak sanayileşme her zaman madencilik

üretimindeki gelişme ile paralel olmuştur.

Madencilik diğer sanayilerle doğrudan ilişkili

katma değer sağlayan lokomotif sektörlerden

biridir.

Çin, dünyada en çok madenin üretildiği ve

tüketildiği ülke konumuna gelmiştir. Ülkesine

çekmeyi başardığı yaklaşık 1,5 trilyon dolarlık

doğrudan yabancı sermaye yatırımları sayesinde

sanayileşme yarışında bugün en önde yer

almaktadır. 2003 yılından itibaren Çin’in ani talep

artışı karşısında dünya maden üretimi Çin’in

maden talebini karşılayamamıştır. Arz-talep

arasındaki boşluktan dolayı dünyada enerji ve

metal fiyatları hızlı bir şekilde artma eğilimine

girmiştir.

Maden ve madenciliğe dayalı sanayilerin

ABD ekonomisi içindeki payı ise %16'dır.

Rusya’nın 318 milyar $'ı bulan toplam

ihracatının yaklaşık %80'i madencilikten

kaynaklanmaktadır. Ülkemizin toplam maden

ihracatı yıllık yaklaşık 3.5 milyar $'dır. Maden

ve madenciliğe dayalı sanayilerimizin

ekonomiye katkısı ise yaklaşık 25-30 milyar

$'dır.

Ülkemiz ise üzerinde bulunduğu jeolojik

yapının bir sonucu olarak dünyada kendi

hammadde gereksiniminin önemli bir bölümünü

karşılayabilen maden çeşitliliğine sahiptir. Bor

madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi

bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip

olmamızın yanı sıra başta krom, manyezit,

feldspat, kil, kömür, altın ve gümüş rezervleri

olmak üzere, sanayi sektörü için gerekli

hammaddeleri karşılayabilecek büyüklükte

rezervlere sahip nadir ülkelerden biri

konumundadır. Doğal kaynakların, insanların

yaşamındaki önemi herkes tarafından

bilinmektedir. Türkiye, Dünyada 132 ülke

arasında yapılmış bir çalışmada toplam maden

üretimi itibariyle 28. üretilen maden çeşitliliği

açısından da 10. sırada yer almıştır.

Madencilik Sektöründe İş Kazalarının İncelenmesi

Madencilik, doğası gereği sayısız risk unsurunu içinde barındıran ve kaza frekansının çok yüksek olduğu

sektörlerin başında gelmektedir.

SGK’ nın resmi web sitesinde yayınlanmış olan son verilerine göre iş kazaları arasında madencilik

sektörünün en ön sırada olduğu görülmektedir. Sektörde çalışan işçi sayısı da göz önüne alındığında iş kazası

oranının en yüksek olarak gerçekleştiği sektörün madencilik sektörü olduğu tespit edilmektedir.

Page 4: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

3

Yapılan araştırmalara göre ülkemizde yaşanmış olan maden kazalarının ortalama:

Page 5: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

4

Ancak ülkemizde son 30 yılda vuku bulan 5 ve daha fazla ölümlü Kömür Madeni

Kazaları özelinde inceleme yapıldığında ise grizu patlaması sebepli hadiselerin yoğunluklu

olduğu saptanmıştır.

Son yıllarda dünyada yaşanan gelişmelere takip

eden ülkemizde, risk analizi çalışmalarının önemi

artmış olup, yakın zamanda meydana gelen Soma

Maden Kazası sonrası uluslararası

sözleşmeler(ILO) imzalanmış, risk analiz

çalışmalarıyla ilgili detaylar ülkemiz iş sağlığı ve

güvenliği yönetmeliğinde yapılan yenilemeler

sonucunda ulusal yönetmeliklerimizde yerini

almıştır. Yapılan iyileştirme ve yenileme

çalışmaları sayesinde, risk analiz çalışması

madencilik sektöründeki işletmelerde yasal bir

zorunluluk haline gelmiştir.

Takip ve uygulamadaki en büyük sorumluluk riskin

meydana gelmesi halinde en büyük zararı görecek

olan maden işletmecisi ve çalışanlarına ait olup söz

konusu yasal zorunluluğun gereklerini yerine

getirmek işletme yetkilileri tarafından angarya

olarak görülmemeli, risk analiz çalışmasının

sağlayacağı yararlar göz önünde

bulundurulmalıdır. Bu kapsamda bilinç oluşturma

görevi ise denetleme faaliyetlerini yürütecek olan

uzmanlara düşmektedir.

Page 6: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

5

Risk İncelemelerinin Amaçları

Çalışma kapsamında yapılacak olan Risk İncelemesinin amaçları şöyle sıralanabilir;

Madenlerde çalışan işçilerin can güvenliğinin korunması(Ana Amaç),

Maden işletmelerinde mal güvenliğinin korunması,

Maden işletmelerinde iş sürekliliğinin sağlanması,

Milli varlıkların korunması

Risk incelemeleri maden işletmelerinin

çalışma ruhsatı talebi öncesi yaptırılması zorunluluk

olması gereken, talep evrakları ile birlikte ilgili

mercilere sunulması ve işletme dönemi boyunca sık

periyotlarla yenilenmesi gereken çalışmalar

bütünüdür. Madenlerin sürekli değişen yapıları

sebebiyle mevcut riskler de sürekli olarak değişiklik

gösterebilir. Diğer hiçbir sektör ile benzerlik

göstermeyen risk unsurlarını barındırması sebebiyle

inceleme periyotlarının daha sık olması gerekliliği

göz ardı edilmemelidir.

Uzmanlarca analiz edilen risklerin en doğru

ve açık şekilde işletme yetkilileri ile paylaşılması ve

tespit edilen risklerin bertarafı amacıyla doğru ve

gerçekçi(ülke ekonomik durumu, fiziki koşullar

vb.) önerilerde bulunulması sonuç alınması için

hayati öneme sahiptir. Aksi durumda risklerin tespit

edilmiş olması hiç bir anlam ifade etmeyecektir.

Diğer aşama ise paylaşılan önerilerin belirli bir süre

sonunda yapılıp yapılmadığının ve etkinliğinin

denetlenmesidir. Bu çevrimin hiç durmaksızın tüm

işletme dönemi boyunca devam etmesi etkin

sonuçlar alınmasını, iş ve işçi güvenliğini etkin bir

şekilde sağlayabilecektir. Unutulmamalıdır ki her

risk uygun önlemler ile kontrol altında tutulabilir,

işçilerin can güvenliği korunabilir.

Madenlerde Risk Değerlendirmesi

Page 7: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

6

Madencilik Teknikleri

Uygulanacak olan maden çıkarma metodu cevherin miktarı, şekli,

yer kabuğu içerisindeki dağılımı ve derinliği, yer altı sularının durumuna ve

buna benzer sebeplere göre değişlik göstermektedir. Farklı madencilik

tekniklerinde tehlike ve riskler de farklılık göstermektedir. Bu nedenle

madencilik tekniklerinin açıklanması ihtiyacı doğmaktadır. Madencilik

teknikleri açık ocak madenciliği ve yer altı madenciliği olmak üzere iki ana

grupta incelenir. Teoride her maden açık ocak madenciliği ile

işlenebilmektedir. Ancak birçok nedenle pratikte uygulama değişmektedir.

İş güvenliği açısından her iki işletme türünün de benzer yanları olmasının

yanında kapalı ocak / yeraltı madenciliği daha fazla tehlike barındıran ve iş

güvenliği açısından üzerinde daha fazla durulması gereken bir alandır.

Açıklayıcı olması amacıyla başlıca madencilik teknikleri basitçe aşağıda yer

almaktadır.

Uzman Maden Müh. M.

Bahadır YAŞACAN

Page 8: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

7

a) Açık ocak madenciliği

Yer altında bulunduğu saptanmış ya

da mostra ( jeolojide herhangi bir jeolojik birimin,

ana kaya, sığ çökeltiler ya da değişik

minerallenmelerin, herhangi bir kazı yapmadan

yüzeyde gözlenebilen kısmına verilen isim) vermiş

madenin ekonomik olarak, yer altına inilmeden

üzerindeki örtü tabakasının kaldırılarak kazanılması

işlemini anlatan madencilik yöntemidir.

Maden yatağındaki faydalı mineralin hemen

hemen tamamı üretilebilmektedir. Yeraltı

madenciliğine göre başlıca avantajları;

Randıman yüksektir. (Yüksek kapasiteli

ekipmanlar)

Maliyet yeraltına nazaran daha düşüktür.

(Yüksek kapasiteli ekipmanlar)

Üretim istenilen zamanda artırılabilir veya

azaltılabilir.

Yeraltında karşılaşılan zorluk ve tehlikelerin

büyük bir kısmı ortadan kalkmaktadır.

Havalandırma sorunu yoktur.

İş kazaları yer altı madenciliğine göre daha

azdır.

Ocağın kontrolü kolaylıkla yapılabilir.

Açık işletmenin en belirgin dezavantajı ise

iklimin müsait olmadığı yerlerde veya mevsimlerde

açık işletme faaliyetlerinin aksamasıdır.

Başlıca açık ocak madenciliği yöntemleri;

Açık-oyuk teras madenciliği

Açık-oyuk teras madenciliği maden kütlelerinin

yüzeye çok yakın ve her üç boyutta eşit dağılım

gösterdiği durumlarda tatbik edilir. Bu tür

maden çıkarma ocakları teraslar halinde gittikçe

derinleşen çanak görünümündedirler.

Yüzeydeki kaya ve toprak örtüsü alındıktan

sonra delikler açılır, patlayıcı maddeler yardımı

ile maden parçalanarak daha önce oyulmuş olan

orta kısma toplanır. Madenler buradan dışarı

taşınır.

Taşıma işlemi, küreklerle olabileceği gibi en

alt kısma yerleştirilen tünel römorkları ile

yeraltından da yapılabilir.

Bakır madenlerinin çoğu bu metodla

çıkarılır. Molibden, alüminyum (boksit) ve

uranyum madenleri için de bu metod geçerlidir. Bu

metodun en büyük faydası, emniyetli ve ucuz

üretim sağlamasıdır.

Açık-oyuk şerit madenciliği

Açık-oyuk şerit madencilik metodu, yüzeye

yakın yatay doğrultuda yayılmış maden yatakları

için elverişlidir. Maden çıkarılan sahanın hafif

meyilli olması, işi kolaylaştırır. Maden ocağı, dibi

yassı çanak biçimindedir. Toprak, şerit halinde

açılır. Ters istikametten, bu şeride paralel bir şerit

daha açılır. Bu şeritten çıkan maden diğer şerit

üzerine aktarılarak işlem devam eder. Modern

ekskavatörlerle, şerit açma işlemi ve madenin nakli

çok kolay olur. Bu tür madencilik umumiyetle

kömür işlerinde tatbik edilir. Kömür, yumuşak bir

maden olduğu için kazılması da kolaydır.

b) Yer altı madenciliği

Açık işletme metodu uygulaması ekonomik

olmayan maden yataklarına tavanın göçertilmesi,

açılan boşluğun doldurulması veya topuklar

bırakılması esaslarına göre uygulanan üretim

sistemine yer altı madenciliği denir.

Üretim yöntemi seçimine etki eden

parametreler aşağıda sıralanmıştır;

Cevher yatağının fiziksel ve jeolojik

karakteristiği (geometri, kalınlık, eğim,

derinlik vs)

Cevher zonu ve yan taşların tabaka koşulları

Madencilik ve sermaye maliyetleri

İşe yararlılık ve emek maliyeti

Çevresel düzenleme

Başlıca yer altı madenciliği yöntemleri;

Page 9: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

8

Oda topuk yöntemi

Oda topuk yöntemi yeraltı madenciliğinde

kullanılan bir üretim şeklidir. Yatay bir düzlemde

oluşmuş olan cevheri üretmek için seçilebilecek

yöntemlerden biridir. Temel olarak, cevherin

üretimi sırasında, madenin üzerinde oluşan yükü

dengelemek için bırakılan topuklar ve üretimin

gerçekleşmiş olduğu odalardan oluşur.

Genelde kömür, demir ve bakır madenlerinde tercih

edilir. Yöntemde en önemli olan, topukların

boyutlarıdır.

Bırakılan topuklar çok küçük olursa, tavanın

oluşturduğu yükü dengeleyemez ve maden çöker.

Ancak topuklar çok büyük bırakılırsa, üretilmesi

gereken cevher ocak içinde bırakılacağından,

maden ekonomik değerini kaybedebilir. Topukların

boyutlarını belirleyen birçok değişken vardır.

Bunlardan bazıları; üretimi yapılan madenin türü,

tavan yüksekliği, tavan taşı ve kayaç durumlarıdır.

Yöntemin en büyük avantajı, uygulamasının

basit ve maliyetinin düşük olmasıdır. En büyük

dezavantajı ise üretilmesi gereken cevherin ocakta

bırakılmasıdır.(Cevher Kaybı % 35-40 kadardır.)

Topuklarından birinin göçmesi durumunda,

diğer topuklar da durumdan etkilenmekte ve büyük

tehlike oluşmaktadır. Bu gibi durumlarda, tüm

madenin çökmesini engellemek için çalışma

alanları panolara ayrılmıştır. Üretimin bittiği

panolarda, tehlike oluşmaması için kontrollü

göçertme uygulanabilmektedir.

Uzunayak madenciliği

Uzunayak madenciliği yeraltı madenciliğinde,

genelde kömür üretiminde kullanılan bir yöntemdir.

Bu üretim yönteminin uygulanabileceği

bölgelerde kömür yeraltında genelde 3-4 km

uzunluğunda ve 250-400 m kalınlığındadır. Üretim

1-2 metrelik dilimler halinde yapılır.

Üretimin yapıldığı panonun

başlangıcındaki galeriye tavan yolu, sonundaki

galeriye ise taban yolu adı verilir. Uzun ayaktan

önce açılan bu galerilerin amacı, üretime yardımcı

olmaktadır. Ana galeriden giren temiz hava üretim

panolarında dolaştıktan sonra kömür tozu, karbon

dioksit, metan taşıyan kirli hava haline gelir.

Kirlenen hava, yeryüzündeki fanlarla toplanarak

dışarı atılır.

Kısaayak madenciliği

Oda - topuk ve uzun ayak sistemlerinin

karışımı İle oluşturulan, melez bir sistemdir.

Ara katlı göçertme yöntemi

Ara Katlı Göçertme yöntemi ince damarlar

dışında hemen hemen bütün yataklara

uygulanabilen ekonomik ve emniyetli bir yeraltı

işletme metodudur. Yöntemin temel özelliği tavan

taşının cevher kazısından sonra göçertilmesidir.

Bu nedenle tavan taşının ve cevherin

göçebilme özellikleri hem fizibilite çalışmaları hem

de işletme sırasında sistemli ve detaylı bir biçimde

araştırılmalıdır

Her maden işleme tekniğine özgü riskler mevcut

olup yöntemin uygulanması için gerekli makine

tesisatın cinsi, personel tecrübe ve kapasite

yeterliliği gerekliliği gibi özel tespitler inceleme

konusu edilmelidir.

Page 10: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

9

Maden Ocaklarında Özel Riskler

Bilindiği üzere madencilik yapısı gereği oldukça karmaşık ve sürekli

değişen zemin üzerinde gerçekleştirilen bir faaliyettir. Bu unsurlar

madenciliğin yüksek risk içeren bir sektör olması gerçeğini ortaya

çıkarmaktadır.

Madencilik sektöründe önde gelen sorunlara bakıldığında grizu

patlamaları, kömür tozu patlamaları, yangınlar gibi toplu ölümlere yol açan

riskler ve bunlar neticesinde ortaya çıkan olumsuz sonuçlarla sıklıkla

karşılaşılmaktadır. Gerek ülkemizde gerekse de dünyada madencilik

sektöründe meydana gelmiş büyük iş kazaları incelendiğinde özellikle bu

unsurların ciddiyetle irdelenmesinin gerektiği tespit edilmiştir. İş sağlığı ve

güvenliğinde hedef önleme ve korunma olduğundan, toplu ölümlere neden olan

bu risklerin bertarafı iş sağlığı ve güvenliği açısından oldukça önemlidir.

Temel olarak yeraltı madenciliğinde risk analizi açısından ele alınması gereken konuları şöyle

sıralanabilir;

İnsan Faktörü, Organizasyon, Dokümantasyon, Eğitim

Maden Gazları(Yanıcı, Boğucu ve Zehirli Gazlar)

Metan Gazı ve Grizu Patlamaları

Kömür Tozu Ve Toz Patlamaları

Yangın

Havalandırma

Tahkimat Ve Maden Göçükleri

Su Baskınları

Elektrifikasyon Ve Mekanizasyon

Patlayıcı Madde Kullanımı

Malzeme Ve İnsan Nakliyesi

Termal Konfor, Toz Ve Tozun Neden Olduğu Hastalıklar, Gürültü, Titreşim, Aydınlatma

Belirtilen tehlikelerin meydana geliş nedenlerinin iyi değerlendirilmesi fayda sağlaması amaçlanan bir risk

analizi çalışması için gerekliliktir. Bu nedenle madenlerde görülen tehlikeler detaylıca inceleme konusu

edilmiştir.

Uzman Makine Müh.

Efe EROĞLU, Risk

Müh.

Page 11: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

10

İnsan Faktörü, Organizasyon, Dokümantasyon, Eğitim

Risk incelemelerinde insan faktörü her

zaman en yüksek risk unsuru olarak kabul

edilmelidir. Bu nedenle özellikle madencilik gibi

yüksek riskli bir sektör için insan faktörünün

olabildiğince elemine edilmesi gerekmektedir. Bu

da ancak ve ancak doğru bir organizasyon yapısı,

sürekli denetim ve sürekli ve nitelikli eğitim

faaliyetleri ile mümkün kılınabilir. İşçilerin

işverenler tarafından denetlendiği gibi işverenlerin

de bağımsız kuruluşlarca sürekli olarak

denetlenmesi ve eksikliklerin giderilebilmesi

amacıyla reel değerlendirme sonuçlarının yetkili

kamu kurumları ile paylaşılması veya direkt olarak

ilgili kurumlar tarafından denetlenmeleri önem arz

etmektedir.

Güvenlik organizasyonun oluşturulması için diğer

önemli faktör ise zamanında tutulmuş, düzenli ve

açıklayıcı dokümantasyon faaliyetleridir.

İşletmelerden bağımsız denetim uzmanlarının

sürekli olarak rizikolarda bulunması imkansızdır.

Denetimin sağlanması ancak ve ancak

yapılan faaliyetlerin anlık olarak kayıt altına

alınması ve bu kayıtların istenildiğinde

incelenebilmesi ile mümkün olabilir. Bu nedenle

maden işletmeleri için bazı çalışmaların sürekli

olarak kayıt altına alınması istenmektedir.

Olası bir hadise durumunda işletmeyi

yeterince tanımayan ve can kayıplarını önlemek

amacıyla zamanla yarışan kurtarma ekipleri için de

maden işletmesinin yapısı, içeride kaç kişinin

bulunduğu, ne kadar süredir orada oldukları,

makine tesisatların yerleşkesi ve durumu gibi birçok

soruya cevap aranması düzenli ve açık

dokümanların incelenebilmesi ile kolaylaşacaktır.

Özellikle acil durumlarda doğru tespitler yapılarak

müdahale süresinin önemi açıktır. Bu nedenle veri

kayıtlarının olabildiğince tam zamanlı ve otomatik

olarak yapılması hayati öneme sahip olup söz

konusu gerekliliklerin sağlanması güncel

teknolojinin takibi ile mümkündür.

………………………………………..…………………………………………………………………………………

Maden Gazları

Maden havası, yer altındaki çalışma

alanlarını dolduran, su buharı ve gazların

karışımından oluşan neredeyse her zaman tozlu olan

bir havadır. Yeraltındaki havanın olumsuz yönde

değişimi, genelde oksijen miktarının azalması ve

karbondioksit ve diğer gazların artması olarak

görülür. Bu değişim, maden havasını kirleterek

ortamda yanıcı, boğucu ve zehirli gazların

birikmesine yol açar. Maden havasının

kirlenmesinin derecesi;

• Cevherin veya kömürün içerdiği gaz miktarına,

• Cevherin veya kömürün oksijen ile birleşme

eğilimine,

• Çalışma alanının boyutlarına,

• Uygulanan maden yöntemine,

• Çalışma alanına gelen havanın miktarına,

• Makineleşme derecesine ve kullanılan makinelerin

türüne bağlıdır.

Page 12: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

11

Yanıcı, boğucu ve zehirli gazlar metan,

karbonmonoksit, hidrojen, karbondioksit, nitrojen,

azotun tüm oksitleri, hidrojensülfür, kükürtdioksit

vb. gazlardan oluşmaktadır.

Boğucu ve zehirli gazlarla mücadele için

öncelikle uygun çevresel önlemlerin alınması

gerekmektedir. Bu sayede toksik ve boğuculara

maruziyet engellenebilir. Havalandırma yoluyla

havadaki gazın seyreltilmesi, makinelerin uygun

bakımlarının yapılması, havalandırma ve egzost

sisteminin uygun olması gaz konsantrasyonlarının

sağlığa zararlı etki gösterecek düzeyin altında

tutulmasını sağlayabilecektir.

Madenlere girmeden önce; kolaylıkla erişilebilen,

sahada kullanılabilen, oksijen ve toksik gazları

ölçebilen ekipmanlar kullanılarak hava kalitesinin

ölçülmesi ve bu ölçümlerin iş süresince periyodik

olarak sürdürülmesi gerekmektedir. Ayrıca

bilgisayar destekli ve sürekli aktif ölçümler yapan

izleme sistemleri ile kontrol altında tutulması ve

acil durumlarda kişisel koruyucu donanımların

kullanılması bu gazlara maruziyetin doğuracağı

kötü sonuçların önüne geçilmesinde etkili olur.

Metan ve Grizu Patlamaları

Kimyasal formülü CH4 olan metan renksiz,

kokusuz ve yanıcı bir gazdır. Metan gazı;

kömürleşme, kömürün kökeni olan ve su altında

havasız kalan bitkilerdeki karbon, hidrojen ve

oksijenin birbirleri ile yaptıkları kimyasal

tepkimelerle oluşur. Kömür madenlerinde metan

gazının bulunması kömürleşme olayının doğal bir

neticesidir.

Özgül ağırlığı 0,55 g/cm3 olduğu için

havaya göre daha hafif bir gaz olan metan aslında

zehirli olmamakla beraber, maden havasında

oksijen oranını %12’nin altına düşürecek kadar

çoğalır ise boğucu özellik göstermektedir.

Grizu, metanla havanın karışımını ifade etmektedir.

Yeraltı ve Yerüstü Maden İşletmelerinde

Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğine göre

yeraltı çalışmalarında patlayıcı ortam oluşması riski

yaratacak miktarda metan gazı çıkma ihtimalinin

olduğu yerler grizulu kabul edilir. Metan (grizu)

patlaması, maden havasında % 4 – 15 oranında

metan bulunduğu durumlarda ve bir tutuşturucu

kaynağıyla karşılaşıldığında gerçekleşebilir; en

güçlü patlama ise metan oranı %9,5 seviyesinde

bulunduğunda meydana gelir. Patlama limit

değerleri dışında metan yanıcı özellik gösterir.

Tutuşma sıcaklığı 650 ºC’nin üzerinde olan metanın

1 kilogramının yanması neticesinde, 13300 Kcal ısı

açığa çıkmaktadır ki bu oran 1 kg barutta 580

Kcal’dir.

Page 13: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

12

Metan, yeraltı maden işletmelerinde üç

şekilde maden havasına karışabilir.

Kazı sırasında ortama metan yayılması,

Metan boşalması (arından ortama metan

yayılımı),

Ani metan çıkışı (degaj).

Metan gazı, kömürün oluşumundan itibaren

kömürün içinde veya çevre kayaçlarda sıkışmış

olarak bulunmaktadır. Metan çıkışı genellikle; kısa

aynalarda, dar alanlarda, jeolojik olarak kalınlığı

sabit olmayan alanlarda, kömür madeninin kuru

alanlarında ve toz çıkışı sırasında görülür. Ayrıca

kömür aynasından, makine tarafından kırılan

kömürden ve konveyörde taşınan kömürden de

metan çıkışı gözlenebilir. Kısacası metan kömür

üretimi sırasında, yeraltındaki çalışma yerlerine

kömürden veya çevre kayaçlardan sızarak tehlikeli

bir ortamın oluşmasına neden olmaktadır.

Metan patlaması yeterli miktarda oksijenin

(%12 den yüksek), patlayıcı gazın CH4 (%4–15) bir

araya gelmesi ve bir tutuşturucu kaynağı ile teması

sonucunda gerçekleşir.

Tutuşturma kaynaklarını şöyle sıralanabilir:

Açık alev

Fazla ısınan yüzeyler

Sürtünme veya elektrik ile oluşan

kıvılcımlar

Patlayıcı madde kullanımı

Yangınlar

Dizel araçların eksoz çıktıları

Patlama sırasında ortamın genişliğine göre

sıcaklık 1850–2650 ºC’ye ulaşırken patlama

sonrasında basınçlı hava dalgası ve alev dalgası

etkili olur, alev dalgası ikincil ve üçüncül

patlamalara neden olabilir.

Grizu patlamasının sonucunda kalkan kömür

tozu da patlayabilmekte ve meydana gelen kazanın

sonuçları daha da vahim olabilmektedir.

Grizu patlamasının olabilmesi için üç

unsurun bir araya gelmesi gereklidir. Bu unsurlar;

metan gazı, oksijen ve karışımın patlamasına neden

olan bir kıvılcım veya ısı kaynağıdır. Bunlardan

hava içindeki oksijeni ortamdan yok etmeye olanak

yoktur, çünkü yeraltı madenlerinde en önemli

unsurların başında havalandırma gelmektedir.

Yeraltı çalışmalarında ateşleme kaynağının (bir

kıvılcım veya ısı kaynağı) oluşması, alınan tüm

önlemlere karşın çalışmanın karakteri icabı her

zaman önlenememektedir. O halde, patlamanın

önlenmesi için yapılacak tek işlem metan gazının

ortamdan uzaklaştırılması olmaktadır.

Grizu patlaması ile mücadele üç aşamada

yapılabilir.

Metan birikiminin önlenmesi,

Biriken metanın alev almasının

engellenmesi,

Patlamanın yayılmasının sınırlandırılması

Yeraltında metan gazının birikmesinin

önlenmesi için;

Yeraltında çalışılan madenlerde

havalandırma düzenlemesinin, hava metan

karışımındaki metan oranının %1 in altında tutacak

ve dönüş yollarında metan gazı oranını %1 ‘i

geçirmeyecek şekilde hesaplanması gerekmektedir.

Madende havalandırma hesapları yapılırken, maden

dahilindeki yerlere gereken miktarda temiz havanın

gönderilmesi hususunda da hesaplamalar

yapılmalıdır.

Metan birikiminin önlenmesi için;

Metanın drenaj ile önceden tahliyesi tercih

edilmelidir. Mümkün olduğu ölçüde bütün

çalışma sahasının drene edilmesi faydalı

olacaktır. Bunun dışında çalışılan yüzeyin

metandan drene edilmesi için gereken

önlemler alınmalıdır.

Maden, içerideki havanın dışarıya çıkacağı

şekilde havalandırılmalıdır.

Page 14: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

13

Grizulu madenlerde doğal havalandırma

yerine mekanik havalandırma yapılmalı,

emici ve üfleyici fanlar kullanılmalıdır.

Ayrıca bu ocaklar için her fanın mutlaka

yedekleri olmalı ve bir aksaklıkta devreye

girmeleri sağlanmalıdır.

Maden ocaklarının havalandırma planları en

ince ayrıntılarına kadar ve madenin

tamamını kapsayacak hassasiyette

yapılmalıdır.

Maden ocağında tasarlanan havalandırma

sistemi basit olmalı, karmaşık havalandırma

şebekelerinden kaçınılmalı fakat yapılan

planlarda gereken havalandırma miktarları

her zaman göz önüne alınmalıdır.

Çalışma alanında havalandırma doğal

havalandırma ile aynı yönde yapılmalı ve

ters havalandırmadan kaçınılmalıdır.

Aynaların havalandırılmasında aktif (temiz)

hava kullanılmalıdır.

Aktif (temiz) hava öncelikle en alt

kotlardaki çalışma yerlerine gönderilmeli ve

daha sonra havalandırma sistemiyle maden

içerisine dağıtılmalıdır.

Ortamdaki metanın tahliyesini sağlamaya

yeterli havanın geçişine imkân verecek

kesitte taban, tavan yolları oluşturulmalıdır.

Tali havalandırma yalnızca hazırlık işlerinde

uygulanmalı, üretim panoları ana

havalandırma sistemine bağlanmalıdır.

Gerektiğinde maden içerisindeki hava

akımını kolaylıkla düzenleyebilecek şekilde

ayarlanabilen havalandırma tertibatları

yapılmalıdır.

Ayak eğimi 5 derece veya daha fazla

olduğunda, hava akımı yönü aşağıdan

yukarıya doğru olmalıdır.

Kaçaklar minimum seviyeye indirilmelidir.

Havalandırma kapıları düzgün ve kuvvetli

şekilde kurulmalı, regülatörler gerekli

yerlere ve standartlara uygun şekilde

yapılmalıdır.

Çalışma yöntemi seçilirken, ayakların

kolayca havalandırmasına olanak verecek ve

öncelikle baş yukarılar olmak üzere kör

bacaları en az içerecek nitelikte yöntemlerin

seçilmesine dikkat edilmelidir.

Sistematik ölçümlerle havalandırma ve gaz

emisyonu takip edilmelidir. Bunu

gerçekleştirmek için;

Havalandırma ve gaz ölçümleri için kayıt

defterleri ve sistematik planlar bulunmalı ve

sürekli güncellenmelidir.

Periyodik hava örnekleri alınmalı ve

analizleri yapılmalıdır.

Havalandırma ve gaz detektörlerinin

kalibrasyonu takip edilmelidir.

Gaz ölçümü ve havalandırma için özel

nitelikli personel bulunmalıdır.

Metan ölçümleri, makine dairesi dâhil bütün

çalışma yerlerinde her vardiyanın başında ve

vardiya içinde, her 1–3 saatte bir tekrar

yapılmalıdır. Çalışma yerinde metan %1 olduğunda

gaz oranını düşürmek için gerekli önlemler

alınmalı, oran yükselmeye başlandığında da grizulu

bölge boşaltılmalıdır.

Biriken metanın alev almasının engellenmesi

için;

Yeraltında yapılan çalışmalarla metan

seviyesi kontrol altında tutuluyor olsa da

istenmeyen durumlardan ve önüne geçilemeyen

sebeplerle metan emisyonu meydana gelebilir. Bu

durum karşısında grizu patlamasının önüne

geçilmesi için; ortamda biriken metanın patlaması

engellenmelidir. Biriken metanın patlamasını

önlemek için alınması gereken önlemler şöyle

sıralanabilir;

Page 15: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

14

Yeraltında açık alev kaynakları

kullanılmamalı, kibrit veya sigara kesinlikle

bulundurulmamalıdır,

Kişisel aydınlanma için pilli (bataryalı)

lambalar kullanılmalıdır,

Gaz ölçümleri için özel gaz analiz cihazları

kullanılmalıdır,

Yeraltında kullanılan elektrikli ekipmanlar

alev-sızdırmaz özellikli olmalıdır,

Yüksek ölçüde metan çıkışı olan ocaklarda,

elektrikli ekipmanlar yerine basınçlı hava ile

çalışan (pnomatik) ekipmanlar

kullanılmalıdır,

Yeraltı ocakların aydınlatmasında kullanılan

elektrik tesisatı ve aydınlatma ekipmanları

grizu patlamasına sebep olmayacak özellikte

ve şekilde seçilmelidir,

Kullanılan patlayıcılar anti-grizu cinsten

olmalı ve patlatmaları gerçekleştiren

ateşçiler deneyimli ve işi konusunda eğitimli

olmalıdır,

Maden ocağı mümkün olan en fazla sayıda

birbirinden bağımsız havalandırma

bölümlerine ayrılmalıdır,

Patlamanın Yayılmasının Sınırlandırılması

Grizu patlamalarıyla mücadelenin üçüncü

aşaması olarak, meydana gelen patlamanın

sınırlandırılması için alınması gereken önlemler

sayılabilir.

İlk iki aşamada alınan önlemler ile büyük

ölçüde grizu patlamalarının önüne

geçilebilecek olsa da, olası bir patlama

neticesinde meydana gelecek olumsuz

sonuçların mümkün olan en az düzeyde

tutulabilmesi için, patlamanın etki alanının

küçük tutulması esastır. Grizu patlamaları

ile mücadelede son adım olan patlamanın

etki alanını azaltmak için alınacak önlemleri

şöyle sıralanabiliriz;

Ocaktaki herhangi bir ayaktan çıkan hava

diğer bir ayağa gönderilmemelidir,

Ocaklardaki bölümlerin havalandırma

planlanmasında, bölüme hava giriş ve çıkış

yollarının olası bir patlamada kısa devre

yapmayacak şekilde düzenlenmesine dikkat

edilmelidir,

Toz alevlenmesi ve yayılması engellenmeli,

toz patlamasına karşı gerekli tedbirler

alınmalıdır,

Kalıcı ve kolay ulaşılır kurtarma birimi

olmalı, en kısa zamanda olaya müdahale

edilmelidir,

Kurtarma biriminde çalışan elemanlar

deneyimli, bilgili ve her zaman göreve hazır

olacak şekilde eğitilmelidir,

Meydana gelen bir patlamadan en kısa

zamanda haberdar olunmalı ve en kısa

zamanda ocak içerisinde güvenliğin

sağlanması için gereken işlemlere

başlanmalıdır.

Page 16: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

15

Kömür Tozu ve Toz Patlamaları

Ülkemizde yeraltı maden işletmelerinin

önemli bir kısmının kömür işletmeleri olması

nedeni ile kömür tozuna verilmesi gereken önem de

fazladır. Kömür genellikle parçalanıp ufalanarak toz

oluşturmaya elverişlidir. Kömür tozu, patlamalara

neden olabildiği gibi doğrudan çalışanın sağlığını

olumsuz etkileyerek çeşitli hastalıklara da neden

olmaktadır. Parçalanan kömürün oluşturduğu tozlar

akciğer sıvılarınca parçalanamadıkları için burada

birikerek hastalıklara yol açarlar. Akciğerde kömür

tozu birikimi nedeniyle oluşan hastalık antrakoz

olarak adlandırılır. Ayrıca madende bulunan

kömürün kuvars içermesi çalışanlarda silikoz ve

antrakoz hastalıklarının beraber gelişmesine neden

olabilir. Bu özellikle eski ve fazla kömürleşme olan

ve kuvars içeren taş kömürü madenlerinde görülür.

Genelde kömür tozu nedeniyle hastalığın

gelişmesi yavaş seyretmektedir. Kömür madeninde

çalışan ve gerekli önlemleri uygulamayan

işçilerinin hastalanması, kuvars içeren cevherlerde

çalışan işçilere nazaran daha yavaş olmakta ve

sakıncalı durumlar uzun zamandan sonra meydana

çıkmaktadır.

Kömür tozunun madenlerde yarattığı en

önemli tehlike kömür tozu patlamalarıdır. Kömür

tozu patlaması yeraltı madenlerinde biriken tozun

havaya yayılarak bir etken ile tutuşması sonucunda

patlamasıdır. Genellikle metan patlamasını takiben

havaya karışan kömür tozu da patlayarak ikincil bir

patlama yaratmaktadır. Kömür tozu patlamalarında

kömür tozunun büyüklüğü, bileşimi,

konsantrasyonu, havanın oksijen içeriği, yanmaya

elverişli gaz içeriği, tutuşturma kaynağı, ortamın

nem içeriği ve dağılma koşulları gibi etmenler aktif

rol oynamaktadır.

Kömür tozu patlamaları için gereken ısı

kaynağı grizu patlamalarına nazaran daha fazladır.

Grizuda reaksiyonda bulunan bir gaz karışımı

mevcut olduğu halde, kömür tozu yere çökmüş bir

vaziyette yani patlamaya elverişli olmayan bir halde

bulunur. Ocak havasında mevcut olarak bulunan

süspansiyon halindeki kömür tozu ise çok tozlu

ocaklarda bile patlamayı meydana getirecek

konsantrasyonda değildir. Bu husus ancak yerde

çökmüş olarak bulunan tozun bir şekilde

havalanarak havaya karışması esnasında oluşur.

Bunun için de kuvvetli bir hava darbesi

lazımdır. Kömür tozunun havaya kalkarak

karışmasına neden olacak yüksek enerjinin yanında,

toz bulutunun ateşlenmesi içinde büyük ısı

enerjisine de ihtiyaç vardır ki çoğu zaman bu

yüksek enerji ve ısı meydana gelen bir grizu

patlaması sonucu ortaya çıkmaktadır. Kömür

içerisinde bulunan uçucu maddeler dışarı çıktıktan

sonra, bağımsız toz taneciklerinin etrafında yanarak

bu yüksek ısı enerjisini meydana getirmektedirler.

Yeraltı işletmelerinde kömür tozu

patlamaları için gereken ateş kaynağı olarak ilk

başta, ocakta kullanılan patlayıcı maddeler ve

meydana gelen grizu patlamasının alevi akla

gelmektedir. Ayrıca elektrik kıvılcımları da

patlamayı meydana getirebilir. Küçük miktarda

grizunun kıvılcım veya alev etkisiyle patlaması

neticesinde meydana gelen basınç kömür tozunun

havaya karışmasına ve toz bulutu oluşmasına neden

olabilir. Meydana gelen toz/hava karışımı ortamın

sıcaklığı ve alevin etkisiyle ateş alarak kömür tozu

patlamalarını meydana getirir. Bu durum maden

işletmelerinde en çok karşılaşılan toz patlaması

durumudur.

Page 17: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

16

Maden ekipmanlarından, elektrik

sisteminden, sert kayaların kesilmesinden veya

hatalı güvenlik lambalarından kaynaklanan

kıvılcımlar, kömür tozu patlamalarını başlatan

başlıca tutuşma sebepleridir.

Madenlerde mevcut metan gazı miktarı da

kömür tozu patlamalarının patlama alt limitini

düşürmesi bakımından önemlidir.

Kömür Tozu Patlamalarıyla Mücadele

Toz patlamalarına karşı alınabilecek

önlemler sırasıyla şu aşamalardan oluşmaktadır;

Tozun oluşmasını, havaya karışmasını ve

birikmesini önlemek

Tozun ateşlenmesini önlemek

Toz patlamasının gelişmesini ve diğer ocak

kısımlarına yayılmasını önlemek

Tozun oluşmasını, havaya karışmasını ve

ocakta birikmesini önlemek

Ocakta solunabilir tozla savaşmak

konusundaki önlemlerin, patlayıcı toz açısından da

büyük değeri vardır. Fisketelerde çeşitli aşamalarda

ıslatma, sulama, arına su emprenyesi gibi çalışmalar

patlayıcı tozları da bağlayacaktır. Islatılmak yoluyla

bağlanmış olan tozun havalanarak bir toz bulutu

oluşturma özelliği büyük ölçüde azalacaktır. Ancak,

ıslatmanın tüm ocak kesimlerinde arada kuru

sahalar bırakmaksızın ve tozun kuruyarak daha da

incelmesine olanak vermeksizin yapılmasının

önemi büyüktür.

Pratik olarak görülmese de tozun ocaktan

uzaklaştırılması için tozun süpürülmesi veya

kürekle temizlenmesi gibi yöntemlerde

kullanılabilir. Ocaktaki toz miktarı ne kadar az

olursa önlemlerin uygulanması o denli rahat

olacaktır. Ayrıca az da olsa sağlanacak ekonomik

katkıda göz önünde bulundurulmalıdır.

Tozun ateşlenmesini önlemek

Grizulu ocaklarda, grizunun birikmesini ve

alev almasını engellemek için yapılacak tüm

çalışmalar toz patlamalarının önlenmesinde de

yararlı olacaktır. Ayrıca tozun alevlenebilme

özelliğini azaltmak üzere ıslatmak ya da koruyucu

taş tozu katmakta düşünülebilir. Özellikle

ateşlemelerin yapıldığı arınlara yakın uzaklıklarda

bu işlemlerin yapılmasında yarar bulunmaktadır.

Ancak en güvenilir yolun uygun patlayıcı madde

olduğu da daima hatırlanmalıdır.

Toz patlamasının gelişmesini önlemek Yukarıda sözü edilen iki aşamadaki

önlemlerin uygulanmasına karşın toz patlamaları

oluşabilmektedir. Patlamaların gelişimini önlemek

amacıyla su kullanımının uygun bir teknoloji

seçilmiş olması koşuluyla başarılı olabileceği

görülmekle birlikte bugünkü madencilik

uygulamalarında taş tozu uygulamaları daha

yaygındır. Bu uygulamaların temeli, ocakta biriken

tozun yanmaz malzeme içeriğini arttırarak tozun

patlamaz duruma getirilmesidir. Alınan tüm

önlemlere rağmen gelişen toz patlamalarını

durdurmak için taş tozu barajları ve su barajları

(alev barajları, durdurucu barajlar)

uygulanmaktadır.

Page 18: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

17

Yangın

Yeraltında meydana gelen maden

yangınlarının nedenleri;

Açık alev

Elektrik

Sürtünme

Bakımsız Makine Tesisat

Patlatma

Patlamalar

Kendiliğinden yanma şeklinde sıralanabilir.

Ülkemizde yeraltı madenciliğinin önemli bir

kısmını bilindiği üzere kömür madenleri

oluşturmaktadır. Kömür gibi kolaylıkla okside

olabilen maddelerin doğal atmosferik şartlarda

otomatik olarak oksidasyona uğrayarak kendi

kendilerine ısınması olarak bilinen kendiliğinden

yanma, ülkemizde yeraltı madenciliği açısından

yangınla ilgili özellikle üzerinde durulması gereken

bir konudur.

Kömür madenlerinde kendiliğinden yanmayı

etkileyen faktörler kömürün yüzey alanı (yüksek

yüzey alanı kendiliğinden yanmayı arttırır), kalori

değeri (yüksek değer kendiliğinden yanmayı

azaltır), içindeki gaz haline gelebilen içerik (yüksek

gaz haline gelebilen içerik kendiliğinden yanmayı

arttırır), oksijen miktarı, nem miktarı (yüksek nem

miktarı kendiliğinden yanmayı arttırır), piritin olup

olmadığı (yüksek pirit muhtevası kendiliğinden

yanmayı artırır), kül miktarı (yüksek kül muhtevası

kendiliğinden yanmayı artırır), sıcaklık, kömürün

metan içeriği gibi sıralanabilir.

Ayrıca maden yatağının kalınlığı, eğimi,

çökertmenin özellikleri, madende bulunan faylar,

cevherin derinliği gibi jeolojik faktörlerde

kendiliğinden yanma açısından önem taşımaktadır.

Page 19: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

18

Kendiliğinden yanmanın önüne

geçilebilmesi için madencilik işlerinin sistematik

bir biçimde ve de dikkatlice yapılması

gerekmektedir. Meydana gelebilecek olayların

sayısının azaltılabilmesi için doğru ve düzenli bir

gelişme planlanmalı ve kömür kazanım teknikleri

uygulanmalıdır.

Bunun gibi uygulamalar yapıldıktan sonra

havalandırma düzenli olarak kontrol edilmeli ve

yanmanın ilk aşamalarında ortaya çıkacak karbon

monoksit gazı devamlı gözlemlenmelidir.

Kendiliğinden yanma değerlendirilirken

havalandırma ile ilgili şu kıstaslara dikkat

edilmelidir:

Bütün aktif olarak çalışılan yeraltı sahaları

yeterli seviyede havalandırılmalıdır.

Havalandırma basıncı, kırılmış topuklardan,

hatalı barajlardan ya da çalışılıp bırakılmış

alanlardan hava sızmasına neden olacak

kadar fazla olmamalıdır.

Havanın istenmeyen kısa devreleri ve de

kontrolsüz dolanmasının önüne geçilmeli,

yüksek risk barındıran yataklarda hava

sızma testleri gerçekleştirilmelidir.

Bütün taşıma ve yaya yolları

havalandırılmalı, kullanılmayan yollar baraj

ile diğer maden alanlarından ayrılmalıdır.

Kömür madenlerinde açılan galeriler

havanın dağılıp gitmesine neden olacak

kadar yüksek ve geniş olmamalıdır.

Havalandırma kapıları, barajları ve

regülatörleri doğru olarak

konumlandırılmalıdır.

Hava geçişleri yangına dayanıklı

malzemeden yapılmalı ve hava sızdırmaz

olmalıdır.

Yeraltı maden havalandırma sistemleri

düzenli olarak kontrol edilmeli ve

gözlemlenmelidir.

Yeraltı madenlerinde yangınla mücadele

edilebilmesi için personelin doğru bilgilendirilmesi

ve seçilenlerin düzenli eğitimi önemlidir.

Yangınla mücadele konusunda seçilmiş

çalışanlardan oluşan yangınla mücadele takımları

oluşturulmalı, bu takım üyeleri düzenli olarak

eğitilmeli ve bir yangın anında yangına müdahale

etmeleri sağlanmalıdır. Aynı zamanda yangınla

mücadelede kullanılacak malzeme ve ekipman da

doğru yerde ve şekilde konumlandırılmalıdır.

Yangınlara etkili ve zamanında müdahale

edilebilmesi için yangınla mücadele istasyonu

kurmanın yanında seyyar araçların da

bulundurulması faydalı olacaktır. Eğer mümkünse

madenin tümüne basınçlı su sağlayacak düzenekler

kurulmalıdır.

Bu sayılanların sağlanması için aşağıda

verilen bilgilere dikkat edilmesi gerekmektedir:

Madende bulunan bütün yangınla mücadele

ekipmanları düzenli olarak kontrol edilmeli,

kullanılır durumda olduklarından emin

olunmalıdır.

Acil kaçış planları ve acil eylem planları

önceden hazırlanmalı, bu planlar konusunda

bütün çalışanlar bilgilendirilmeli, yangın anında

ne yapacakları önceden yapılacak tatbikatlar ile

çalışanlara gösterilmelidir.

Yangın anında yapılacaklara ilişkin kısa bilgi

notları hazırlanmalı ve madende çalışanların

görebileceği yerlere asılmalıdır.

Özel emniyet gerektiren yerler bu konularda

eğitilmiş personelce kontrol edilmelidir.

Yangından korunma ve yangın önleme

faaliyetleri için harcanan maddi ve manevi

değerlerin, yangın sonucunda ortaya çıkacaklardan

daima daha az olduğu bilinmeli, bu doğrultuda

yangından korunmak ve yangını önlemek için

aşağıda verilen önlemlere dikkat edilmelidir:

Yeraltında mümkün olduğunca yanmaz özellikli

maddeler kullanılmalıdır.

Jeneratörlerin, yanıcı madde depolarının, benzin

veya mazot depolarının yakınında ahşap

malzeme kullanılmasından kaçınılmalıdır.

Elektrik ekipmanları doğru kullanılmalı, aşırı

yüklemeden, uygunsuz kablo kullanılmasından,

doğru topraklama yapılmamasından, izolasyon

hatalarından ve yanlış voltaj seçiminden

kaçınılmalı, alev-almaz malzeme

kullanılmalıdır.

Page 20: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

19

Havalandırma

Yeraltı madenciliğinde havalandırmanın ana

amacı yeraltındaki çalışma alanlarına ve geçiş

yollarına yeterli gelecek miktarlarda hava

sağlanması ve başka yollarla kontrol altına alınması

zor olan kirleticilerin seviyelerinin kabul edilebilir

düzeylere seyreltilmesidir. Ayrıca havalandırmanın

ikinci bir kullanım amacı da yeraltı madenlerinde

soğutmayı ve ısıtmayı düzenlemek de olacaktır.

Havalandırma ile seyreltilerek kontrol altına

alınılan kirleticiler genellikle tozlar ve gazlardır. Bir

madende kirleticiye kabul edilebilir sınırlara

seyreltmek için gereken hava miktarı kirletici

kaynağının gücüne ve tozu bastırmak amaçlı su

barajları veya metan drenaj sistemleri gibi kontrol

önlemlerine bağlıdır. Yeraltı maden işletmesinde

hava akış hızı belirlenirken birden fazla kirletici

mevcut ise bu kirleticilerin birleşmesi ile oluşacak

etkilerde göz önüne alınarak, en yüksek seyreltme

gerektiren kirletici kaynağına göre düzenlemeler

yapılmalıdır. Mekanize çalışan işletmelerde de dizel

araçların açığa çıkaracağı egzoz gazları da düzenli

bir gaz gözlem sistemi mevcut değil ise hava akış

hızı belirlenirken göz önüne alınmalıdır.

Maden işletmelerinde ilk etapta doğal

yollarla yapılan havalandırma gözden geçirilir.

Doğal havalandırma terim olarak basınç

farklarından doğal yollarla oluşan hava akımı

anlamına gelmektedir.

Zayıf, kararsız ve zaman zaman ters yöne

dahi dönebilecek bir yapıdadır. Doğal

havalandırmanın bir olumsuz özelliği de yeraltı

maden yangınları gibi tehlikeli durumlarda doğal

havalandırmanın kontrol edilememesidir. Sayılan

bu nedenlerden ötürü yeraltı kömür işletmelerinde

genellikle mekanik havalandırma sistemleri

kullanılır.

Havalandırma sistemleri madenlerdeki

aynalara, galerilere ve geçitlere gereken yeterli

düzeyde temiz ve serin havayı iletebilecek şekilde

ve ortama yayılan kirleticileri kabul edilebilir

düzeylerin altına indirecek şekilde hava akımı

sağlayacak sistemlerdir. Havalandırma sistemleri

tüm yeraltı maden işletmesini kapsayacak şekilde

ana ve yan dallardan oluşacak şekilde

tasarlanmalıdır. Tüm ocakta bulunan yerlerin ne

kadar havaya ihtiyaç duyduğu yapılan ölçümler

neticesinde matematiksel hesaplardan yararlanılarak

bulunur ve alt dallarından üst dallara doğru

toplanarak gereken ana havalandırma akış hızı

bulunur. Temel olarak yeraltı maden havalandırma

sistemlerinde havanın çıkacağı ikincil kuyunun

yerüstü kısmına ana fan veya fanlar yerleştirilir.

Ana fanın madene temiz hava girerken

havalandırılma prensibinde maden içindeki

kirlenmiş, ısınmış ve oksijence zayıf havanın

dışarıya atılmasının esas olması nedeniyle emici

özellikte olması gerekmektedir. Ayrıca hava

basılmasının yaratacağı ısınma etkisi de bertaraf

edilmiş olur. Buna ek olarak ana maden girişleri

genellikle insan, makine ve ekipman sevkiyatı için

ve de çıkarılan madenin taşınması için kullanılıyor

olduğundan fanın yerleştirilmesi için uygun

olmayacaktır.

Havalandırma; yeraltı maden çalışmalarının

iş sağlığı ve güvenliği açısından en önemli

unsurlarından biridir. Yeraltında insan

çalışabilmesinin, maden gaz ve toz patlamalarının

önüne geçilmesinin ve cevherin zarar görmemesinin

temini için yeraltı maden işletmelerinde doğru ve

verimli planlanmış bir havalandırma şarttır.

Page 21: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

20

Tahkimat ve Maden Göçükleri

Yeraltı maden işletmelerinde galeri açılması

ya da maden çıkarılması sonucunda oluşan

boşlukların belirli önlemlerle doldurulması ya da

çökmesinin önlenmesi gerekmektedir. İşletme

faaliyetleri sonucu açılan boşlukları, çalışmaların

devam ettiği sürece ayakta tutabilmek için alınan

tedbirlerin tamamına “Tahkimat” denir. Tahkimat

yönteminin seçimi yeraltında bulunan kayaçların

sağlamlık derecesine ve açılmış olan galeri ve

çalışma sahalarının bulunduğu yerdeki basınç

koşullarına bağlıdır. Uygulanacak tahkimat

yöntemi, kullanılacak tahkimatın dayanıklılık

derecesine ve zeminin özelliklerine göre değişiklik

göstermektedir.

Tahkimat yeraltı maden işletmelerinin

tasarlanma aşaması dahil tüm çalışma süresince

birinci dereceden önem verilmesi, kontrol altında

tutulması ve üzerinde durulması gereken

konulardan biridir. Ayrıca yeraltında gerçekleşen

ölümlü kazaların önemli bir bölümünü doğrudan

veya başka etmenler sonucunda oluşan göçükler, taş

– kömür düşmeleri neticesinde olmakta buda

doğrudan doğruya tahkimatın önemini gözler önüne

sermektedir.

Yeraltı ocaklarının ömürlerinin yüksek olması, bu

süreçte güvenlik içinde çalışılması ve ocakların açık

tutulabilmesi için mutlaka tahkim edilmesi

gerekmektedir.

Maden işletmesinin açılmış olduğu kayaç

dayanıklılık bakımından sağlam ise, açılan

boşlukların tahkimatına gerek kalmayabilir. Böyle

durumlarda kaya mekaniği değerlendirmeleri özenle

yapılmalı, gerekli yerlerde topuklar bırakılarak

dayanıklılık arttırılmalıdır. Bu tür tahkimat

gerektirmeyecek sağlamlıkta kayaçlar içine açılmış

madenlerde dikkat edilmesi gereken bir hususta

kayaçlarında kavlaklaşabileceğidir. Gerek tavan

gerekse yan duvarlarda oluşabilecek kavlaklar göz

önüne alınarak seyrek de olsa tahkim uygulanması

ya da kavlakların çalışanlar üzerinde düşmesinin

önlenmesi uygulamalarının yapılmasına ihtiyaç

vardır.

İşletmelerde açılan boşlukların çalışma

süresi boyunca ayakta kalması, güvenli bir şekilde

taşıyıcı sistemlerle tutulmaları, iş güvenliğinin tam

anlamıyla sağlanabilmesi ve üretimin veya

yeraltında gerçekleştirilen diğer faaliyetlerin

devamlı olarak yapılmasının zorunlu olmasından

dolayı önemlidir.

Page 22: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

21

Yeraltında açılan boşluklar, üzerlerinde etkili olan

arazi basıncı nedeniyle değişimlere maruz kalırlar.

Açıklıklarda kullanılacak tahkimat

sistemlerin öncelikle aşağıda verilenleri kontrol

altında tutacak şekilde olması gerekmektedir:

Sistem, üzerine gelebilecek muhtemel arazi

yükünü emniyetle taşımalıdır.

Üzerine etki eden basınç nedeniyle

açıklıklarda meydana gelecek değişiklikler

kontrol etmeli,

Kullanılacak sistem, aynı zamanda

yapılacak olan tahkimat ekonomik yönden

de basit ve ucuz olmalıdır.

Kısacası tahkimat, yeraltı işletmelerinin

faaliyetlerinde kurulum aşamasında

planlama ve kazıdan sonra uygulanmaya

başlayan, yeraltı madenlerinde işyeri

güvenliğinin sağlanmasında en önemli

unsurlardan biridir. Bu bakımdan tahkimat,

yeraltı maden işletmelerinde güvenlik

denildiğinde ele alınılması gereken önemli

konulardan biri olarak kendini

göstermektedir.

Yeraltı maden işletmelerinde uygulanan

madencilik metotlarının çok çeşitli olması, bu

değişik metotların her birine uygun tahkimat

sistemlerinin olması gerektiği gerçeğini ortaya

çıkarmıştır. Aynı zamanda genellikle maden

ocaklarında randıman ve güvenlik kullanılan

tahkimatın tesirli ve uygun olmasına bağlıdır.

Uygun olarak seçilmeyen ve yetersiz olarak

uygulanan tahkimat göçüklere, tavandan veya yan

duvarlardan kayaç parçalarının düşmesine ve tavan

seviyelerinin çatlamasına neden olmaktadır. Bu

durumlar iş güvenliği açısından sürekli tehlikeler

yaratmaktadır. Madende üretim yapılan aynada iyi

bir tahkimatın yapılması ile üretim güvenliği

sağlanmış olur ve ana geçiş yollarında uygulanan

doğru tahkimat ile maden işletmesinin güvenliğini

sürdürmesi sağlanır. Aynada kullanılan tahkimatın

çoğunluğu geçici olup, gereksiz tavan basmasına ve

çatlamasına engel olmak ve işçileri tavan

düşmelerinin yaratacağı kazalara karşı korumak

maksadı ile yapılır. Ana geçit yollarında ve ayna

bağlantılarında uygulanan tahkimat ise kalıcıdır. Bu

yollar, bütün maden işletme ömrü boyunca ayakta

kalacak ve madenin üretim, üretilenin taşınması ve

de gerektiği zaman tahliye ihtiyacını karşılamak

için ana damarları olacaktır.

Page 23: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

22

Su Baskınları

Maden yataklarının araştırılması ile

işletmeye geçilmesi arasındaki zaman sürecinde son

derece ayrıntılı jeolojik araştırmalara yer

verilmelidir. Ancak bu yoğun araştırmalarda çoğu

kez ihmal edilen, yeterince önemsenmeyen veya

yetersiz düzeyde kalan önemli bir sorun vardır.

İşletme safhasında çoğu kez beklenmedik bir

zamanda ve yerde karşımıza çıkan bu sorun yeraltı

suyu sorunudur.

Maden ocaklarında yeraltı suyu sorunları

başlıca iki şekilde görülmektedir:

Ani su baskınları,

Sızıntılar.

Ani su baskınları, genellikle karstik

sahalarda oluşan doygun erime boşluklarında,

eklem ve çatlaklarla katedilmiş magmatik

kayaçlarda ve ya gerilme (çekme) kuvvetleri ile

oluşan fay zonlarında görülmektedir İşletmecilikte

son derece önemli olan su baskınları büyük

kayıplara yol açabilmektedir.

Sızıntı şeklinde gelen yeraltı suları,

genellikle kayaçların birincil gözeneklerinde

depolanan suyun, kayaçların geçirimlilik veya

iletkenlik özelliklerine bağlı olarak boşalmasıdır.

Sızıntı suları, maden işletmeciliği sırasında çoğu

kez önemli sorunlar yaratmadan kolaylıkla drene

edilebilmektedir.

İşletmenin ilk safhalarında genellikle fazlaca

su sorunu ile karşılaşılmaz. Yeni galeriler

sürüldükçe ve işletme daha geniş alanlara

yayıldıkça ocağa sızan su miktarında bunlara

paralel bir artış beklenmelidir.

Maden ocaklarında karşılaşılabilecek su

baskınlarının önceden analiz edilerek gerekli

tedbirlerin alınması gerekmektedir. Madenlerde su

baskınlarından korunmak için öncelikle yer altı

hidrolojik çalışmasının yapılması gerekir. Bu

çalışmalar yer altının bütün karmaşık sistemini

ortaya çıkaracak şekilde üç boyutlu olarak

yüzeyden derinlere kadar uzanmalıdır. Uygun

teknikle maden sahasının etrafındaki hidrolojik

aktivitenin tespit edilmesi ve madendeki su

baskınlarının önceden belirlenerek önleyici

tedbirlerin alınması önem arz etmektedir. Ayrıca su

baskınına maruz kalabilecek kısımların drenaj,

mantolama ve tahliye gibi değişik yöntemlerle izole

edilmesi su baskını riskinin bertarafı için gereklidir.

İzole işleminin sonucunda maden

işletmesine mümkün olduğunca kuru bir ortam

sağlanır. Su sızıntısı olsa bile bunun kontrollü ve

kabul edilebilir debide kalması sağlanabilir.

Page 24: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

23

Elektrifikasyon ve Mekanizasyon

Bütün işletmelerde olduğu gibi elektrik ve

mekanik ekipman kullanılan yeraltı işletmelerinde

de elektrik ve mekanizasyon ile ilgili hususlara

dikkat edilmelidir.

Diğer işletmelere ek olarak başta kömür

madenleri olmak üzere yeraltı maden işletmelerinde

patlayıcı gaz içeriği ve yanıcı ortam olabileceği için

bu işletmelerde elektrik konusuna daha fazla özen

gösterilmesi gerekmektedir. Olabildiğince

uluslararası pazarda kendisini ispatlamış üreticilerin

sertifikalı ürünlerinin kullanılması riskin kontrol

altında tutulması için belirleyicidir.

Patlayıcı gaz içermesi muhtemel yeraltı

işletmelerinde elektrik kaçağı veya atlaması

neticesinde oluşacak kıvılcımlar tutuşma sebebi

olarak patlamayı başlatabilirler. Aynı zamanda

madende birçok yanıcı maddenin bulunması

elektrik nedenli kıvılcımların bu maddeleri de

tutuşturmasına neden olabilir. Bütün bu sorunların

önüne geçilmesi için yeraltı maden işletmelerinde

kurulacak olan elektrik ağının dikkatli bir şekilde

değerlendirilmesi ve oluşabilecek sorunların kısa

zamanda çözülmesi gerekmektedir.

Her işletme için ciddi tehlike unsuru

oluşturan bakım koşullarının özenle incelenmesi

gerekmektedir. Elektrik ve mekanik ekipmanların

bakımlarının düzenli olarak yapılması muhtemel

tehlikelerin önlenmesinde en etkili çözümdür.

Genel olarak elektrik ve mekanik ekipman

kaynaklı risklerin önlenebilmesi için;

Makine Emniyeti Yönetmeliğine uygun

ekipman kullanılması,

Kömür ocaklarında kullanılan elektrikli makine

ve cihazların Muhtemel Patlayıcı Ortamda

Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile

İlgili Yönetmelik (94/9/AT)’te belirtilen I. Grup

Teçhizat kategorisine uygunluğunun

sağlanması,

Aydınlatma, topraklama gibi tesisatların

periyodik olarak ölçüm kontrollerinin

yapılması,

Mekanik ve elektrikli ekipmanların İş

Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve

Güvenlik Şartları Yönetmeliğine uygunluğunun

sağlanması gibi hususların incelenmesi

gerekmektedir.

……………………………………………………………………………………………………………….. Patlayıcı Madde Kullanımı

Patlayıcı maddeler, kıvılcım, darbe,

sürtünme veya diğer bir patlayıcı maddenin şok

etkisiyle kimyevi değişikliğe uğrayan ve yüksek

derecede sıcaklık, fazla miktarda gaz meydana

getiren kimyevi madde veya bileşiklerdir. Tehlikeli

maddeler olduklarından kullanım kriterlerinin

standartlaştırılması yüksek öneme sahiptir. Patlayıcı

maddelerin kullanımı ile ilgili olarak;

Patlayıcı maddelerin ve ateşleyicilerin

depolanması, taşınması ve kullanılması, sadece

bu konuda yetkili ve ehil kişiler tarafından

yapılmalıdır.

İşletmelerin yapısına uygun nitelikte patlayıcı

maddeler ve kapsüller kullanılmalıdır.

Yeraltındaki patlayıcı madde depoları,

çalışanların çalıştığı yerlere, yollara ve ana

havalandırma yoluna zarar vermeyecek

uzaklıkta yapılmalıdır.

Patlayıcı madde depoları çatlak ve göçük

yapmayacak, olabildiğince su sızdırmayacak,

alt ve üst kattaki çalışmalara zarar vermeyecek

ve çalışmalardan zarar görmeyecek bir yerde

olur.

Page 25: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

24

Depolarının yakınında hiçbir tutuşturucu

kaynakla çalışma yapılmaz. Patlayıcı madde,

deponun son kısmına konulmalıdır.

Yeraltı deposunda izin verilen iklimlendirme

koşullarına uyulmalıdır.

Bir kişinin taşıyabileceği patlayıcı madde

miktarı sınırlandırılmıştır, uyulmalıdır(10 kg).

Depolarda, patlayıcı madde ve bu maddelerin

tüketim kaydı tutulmalıdır.

Yanıcı ve parlayıcı gazlar bulunan tozların

yanması ve patlaması tehlikesi olan ocaklarda,

fitille ateşleme yapılamaz.

Patlayıcı Madde Kullanma Yasağı Olan Yerler

Patlama çalışması yapılacak bölümlerde %

1 veya daha fazla metan gazının varlığının

saptanması, metan gazının bulunma ihtimali olan

yerlerde, tıkalı kömür, bür ve siloların açılmasında,

kapatılan yangın barajlarının açılmasında, yol,

bina, köprü vb. sabit tesislere 70 metre uzaklık

içerisinde patlayıcı madde kullanılmaz.

……………………………………………………………………………………………………………………….. Malzeme ve İnsan Nakliyesi

Kazılan cevher ve taşlar yatay veya düşey

oluşan karmaşık bir nakliyat sistemi ile yeryüzüne

taşınırken, malzeme ise karşıt yön izlenerek

çalışılan ocaklara (yeraltı - yerüstü) taşınır. Yeraltı

madenlerinde; çalışanlarda yerüstünden yeraltına,

yeraltından yerüstüne sürekli nakledilir.

Maden ocaklarında nakliyat;

Raylı Sistem

Lokomotif ve Maden Arabaları

Vinç – Sonsuz Halat

Vinç – Varagel

Monoray

Sonsuz Makaralı Halat

Bant ve Zincirli Konveyör

Bant Sonsuz Halat

Lastik Tekerlekli ve Paletli Taşıyıcılar ile

yapılmaktadır.

Nakliye yapılırken alınması gereken önlemler genel

olarak;

Kurtarma işleri gibi özel durumlar hariç olmak

üzere çalışanlar sadece insan taşımak için imal

edilmiş araçlarla taşınır.

Bu taşıtlarda gerekli hız limitleri belirlenerek bu

limitlere uyulması sağlanır ve bu taşıtlar sağlık

ve güvenlik açısından uygun durdurma

tertibatıyla donatılır.

Ocakta kullanılan tüm mobil ekipmanların,

personelin görünürlüğü ve hareket yönünün

ayırt edilmesini sağlayacak gerekli işaret

lambalarıyla / levhalarıyla donatılmalıdır.

Tüm taşıyıcıların tehlikeli kısımları, özellikle

konveyörlerin baş ve kuyruk tamburları, uygun

ve güvenlikli bir koruyucu altında

bulundurulmalıdır.

Taşıma araçları sürücülerin, kullanıcıların ve

civarda bulunan diğer çalışanların sağlık ve

güvenliği için uygun şekilde kurulur, çalıştırılır

ve bakımı yapılır.

Taşıma yollarındaki hava içinde patlamaya

neden olabilecek miktarda kömür tozu bulunan

veya metan oranı % 0.3’ü geçen kömür

ocaklarıyla kükürt tozu bulunan kükürt

ocaklarında, elektrikli lokomotifler kullanılmaz.

Kömür ve kükürt ocaklarında, benzinli

lokomotiflerin ve benzinle çalışan araçların

kullanılması yasaktır. Dizel lokomotiflerde

egzoz gazlarının tehlikesine karşı, uygun

sistemler kullanılması zorunludur.

Page 26: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

25

Diğer (Termal Konfor, Toz ve Tozun Neden Olduğu Hastalıklar, Gürültü, Titreşim, Ergonomi, Aydınlatma vb. )

Termal konfor, toz denetimi, gürültü, titreşim, ergonomi ve aydınlatma gibi çalışanların kısa ve uzun

vadede iş kazaları ve meslek hastalıklarına maruz kalmalarını önlemek amacıyla optimum koşullarda

tutulmalıdır. Optimum koşullar ilgili yönetmeliklerde belirtilmektedir.

Yer Üstü Ocaklarda Özel Risklerin Değerlendirilmesi

Açık ocak işletmeleri yer altı işletmelerine göre daha güvenli olarak tanımlanabilir.

Her ne kadar iş sağlığı ve güvenliği konusunda yer altı madenciliği daha çok göz önünde

bulundurulsa da, açık işletmelerde de gerekli önlemler alınmadığı takdirde çok ciddi can

kayıplarının yaşanılması kaçınılmazdır. Türkiye’de bu alanda en büyük kaza, açık işletme ile

çalışan Elbistan Çöllolar kömür sahasında 10 Şubat 2011’de 91 milyon m3 malzemenin

kayarak, 10 çalışanın toprak altında kalarak vefat etmesine sebebiyet veren olaydır.

Page 27: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

26

Açık Ocaklarda Şev

Açık işletmelerde şev açısı ve basamak

yükseklikleri ile ilgili “Maden İşyerlerinde İş

Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” kapsamında yer

alan EK-2’de “İşyerinde yapılacak çalışmalar sağlık

ve güvenlik dokümanında belirtilen toprak kayması

veya çökmesi riski ile ilgili hususlar dikkate

alınarak planlanır. Kazı yüzeyleri ve şevlerin eğimi

ve yüksekliği zeminin yapısına ve sağlamlığına ve

uygulanan çalışma yöntemlerine uygun olur.”

demektedir. Bu noktadan sonra devreye

mühendislik girmekte ve yapılacak çalışmalarda

jeolojik veriler ve matematiksel hesaplamalar önem

kazanmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliği yönünden açık

işletme olarak faaliyet gösteren maden işyerlerinde

yürütülen iş sağlığı ve güvenliği teftişlerinde,

üzerinde önemle durulan konuların başında şev

açısı, basamak yüksekliği ve genişliği gelmektedir.

Hatta uygun olmayan şev açısı ve basamak

yükseklikleri tespit edilen işyerinde İş Sağlığı ve

Güvenliği Kanununun 25. Maddesi gereğinde

işyerinde işin durdurulması işlemi uygulanmaktadır.

Böyle bir durumla karşılaşmamak ve sağlıklı ve

güvenli bir çalışma ortamı yaratmak için açık

işletmelerde şev açıları ve basamak yükseklikleri

konusunda mühendislik çalışmaları yüksek öneme

sahiptir.

Şev düzeni bozulan işletmelerde heyelana

karşı alınması gereken tedbirler;

Şev yüksekliğinin azaltılması, şevin

yatıklaştırılması,

Şev topuğunun önünün tutulması,

Şev açısının düşürülmesi,

Şev drenajı,

Şevin kaya saplamaları ve çelik halatlarla

sağlamlaştırılması gibi önlemler

düşünülerek alınmalıdır.

Özetle yer üstü ocaklarında;

İşyerinde yapılacak çalışmalar toprak

kayması veya çökmesi riski dikkate alınarak

planlanmalıdır. Kazı yüzeyleri ve şevlerin eğimi ve

yüksekliği zeminin yapısına ve sağlamlığına ve

uygulanan çalışma yöntemlerine uygun olarak

seçilmelidir. Her çalışma öncesinde, çalışma

mahallinden ve nakliyat yollarından daha üst

seviyelerdeki şevlerde ve kazı yüzeylerinde toprak

ve kaya düşmelerine karşı gerekli kontroller

yapılmalıdır. Kazı yapılan ve lağım atılan kademe

cepheleri, şantiyeler çalışanların geçtiği bunlara

yakın yollar, taşıma yolları, kitle ve blok kayması

ve parça düşmesi olasılığı yönünden sürekli olarak

denetlenir. Bu kapsamda sürekli olarak yapılacak

olan saha denetimleri önemli bir rol oynamaktadır.

Sahada çalışan iş makinelerinin bakım

onarım koşulları ile yükleme boşaltma koşulları

özenle incelenmeli, saha aydınlatmasına özen

gösterilmelidir.

Page 28: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

27

Sonuç

Maden işletmelerinde yapılacak olan risk analizi incelemeleri can ve mal güvenliğinin

sağlanması amacıyla hayati önem arz etmektedir. Bu nedenle doğru kişi ve kurumlaca risk

analizi çalışmalarının yürütülmesi, mevcut durumda eksperlerin genellikle kullanmakta

olduğu maden çalışanlarının zorunlu ferdi kaza sigortası kapsamında yapılacak olan risk

analizi inceleme listelerinde, bu güne kadar yapılmış olan risk analizleri ve istatistiki hasar

verileri dikkate alınarak sadeleştirme ve genişletmelere gidilmesi mutlak suretle fayda

sağlayacaktır. Ancak esas olan tespit edilen risklerin bertaraf edilmesi amacıyla uygun

önerilerde bulunulması ve sürekli denetim mekanizmasının işletilmesidir.

Yapılan risk incelemelerinin istenilen faydanın iş kazaları, meslek hastalıkları ve

bunlardan kaynaklı ölüm ve yaralanma oranlarının minimum seviyeye indirilmesi suretiyle

sağlayabilmesi amacıyla otokontrol mekanizmasının oluşturulacağı yöntem tespitine ihtiyaç

duyulmaktadır..

Etkin bir denetim sistemi(Risk Analizini İçeren), işçi ve işverenlerin risk bilinçlerinin

verilen eğitimler ile geliştirilmesi, dünya madencilik sektörü İSG gelişimleri ile güncel

teknolojilerin takibi, geçmiş hasar tecrübelerinden yararlanılması, sektör iş güvenliğine katkı

yaratacak bilimsel çalışmaların teşviki ve sözü edilen tüm çalışmaların doğru uzmanlarca

yapılması ile arzu edilen sıfır iş kazası istatistiklerinin yakalanabileceği kesindir.

Page 29: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

28

KAYNAKLAR

(1)Prof. Dr. Şafak G. Özkan, Yrd. Doç. Dr. Tansel Doğan, Maden Mühendisliğine Giriş,

(2)A. Rıza Ergun, Yeraltı Maden İşletmelerinde Gaz Ve Toz Patlamaları Ve Önlemler, İş

Sağlığı Ve Güvenliği Uzmanlık Tezi, 2007

(3)A. Bayraktar, Yeraltı Maden İşletmelerinde Ocak Yangınları, 2013

(4) Prof. Dr. T. Onargan, Türkiye Kömür Madenciliği İşletme Yönetiminde Güvenlik

Denetiminin Doğrudan Rolü, İşlevi Ve Yeni Model Önerisi, Uluslararası Madenlerde İş

Sağlığı Ve Güvenliği Konferansı Sunumu, 2014

(5) Dr. G. Gürtunca, The Us Coal Mınıng Industry-A Succesfull Model Wıth Emphasıs On

Health And Safety And Lessons Learned, Uluslararası Madenlerde İş Sağlığı Ve Güvenliği

Konferansı Sunumu, 2014

(6)M. Tombul, Maden Yük. Müh.-Hukukçu Maden İşleri Genel Müdürlüğü

Daire Başkanı, Maden Hukukunda İş Sağlığı Ve Güvenliği Sunumu, 2014

(7) M. D. Rossetti, R. R. Hill, B. Johansson, A. Dunkin And R. G. Ingalls, Eds., Usıng

Sımulatıon Analysıs For Mınıng Project Rısk Management, 2009

(8) T. Güyagüler Ve Ö. Erdem (2010), Kömür Ocaklarında Grizu Patlama Risk

Değerlendirmesi. İş Sağlığı Ve Güvenliği Dergisi, Yıl: 10, Sayı:47 (Tem-Ağu-Eyl 2010)

(9) Tmmob Maden Mühendisleri Odası, Madencilik Sektörü Ve Politikaları Raporu, 2011

(10) Ö. Aydan, A. Ersen Yeraltı Suyunu Dondurma Yöntemi Ve Bir Uygulaması

(11) T.C. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maden İş Yerlerinde İş Sağlığı Ve

Güvenliği Tedbirleri Sunumu

(12) M. Dursen, B. Yasun, Yeraltı Madenlerinde Bulunan Zararlı Gazlar Ve Metan Drenajı,

2012

(13) Matia Cazzaniga, Hans Mahrla,Steven Norcliffe, Christian W. Müller, Brad Dalton,

Erik Pettersson, Utz Groetschel, Mining Industry Engineering Insurance Exposure, 2009

(14) Yeraltı Ve Yerüstü Maden İşletmelerinde Sağlık Ve Güvenlik Şartları Hakkında

Yönetmelik. Ankara: Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

(15) Maden Ve Taş Ocakları İşletmelerinde Ve Tünel Yapımında Alınacak İşçi

Sağlığı Ve İş Güvenliği Önlemlerine İlişkin Tüzük. Ankara: Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Bakanlığı

Page 30: RİSK DEĞERLENDİRME BÜLTENİ...Bor madeni, endüstriyel hammaddeler, mermer gibi bazı madenlerde dünya ölçeğinde rezerve sahip olmamızın yanı sıra bata krom, manyezit,

29

(16) http://www.tki.gov.tr/

(17) http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/kurumsal/istatistikler

(18) http://www.migem.gov.tr/istatistikler/istatistik.html

(19) http://www.tuik.gov.tr/

(20) http://www.csgb.gov.tr/

(21)http://www.sbm.org.tr/tr/Haberler/Sayfalar/maden-calisanlarina-zorunlu-ferdi-kaza-

sigortasi.aspx

EKOL EKSPERTİZ MÜHENDİSLİK GRUBU

Ayşe Nazlıer Efetürk Eksper – Mühendislik / Yangın / Kredi Finans

Ayça Şener Eksper – Mühendislik / Kimya Yüksek Mühendisi

Hüseyin Kaycı Eksper – Mühendislik / Tarım Makinaları Mühendisi

Ali Ömer Yıldır Risk ve Hasar Yönetmeni – Uzman / Otomotiv Öğretmeni

Efe Eroğlu Risk ve Hasar Yönetmeni – Uzman/Makine Mühendisi

Zühre Tamer Risk ve Hasar Yönetmeni – Hasar Uzmanı

Erdim Dalkılıç Risk ve Hasar Yönetmeni – Uzman / Makine Mühendisi

M. Bahadır Yaşacan Risk ve Hasar Yönetmeni – Uzman / Maden Mühendisi

***Bu bülten, konuyla ilgili çeşitli kaynaklardan derlenen bilgiler ile hasar ve risk alanındaki tecrübelerimiz

çerçevesinde hazırlanmış olup, kendi görüşlerimizi içermektedir.