8
16 yıldır sağlığınız için yanınızdayız. S7’DE Nöralterapi S4’TE S2’DE Menopoz ile ilgili merak ettikleriniz Nisan - Mayıs 2013 / Sayı: 13 / Ücretsizdir. Özel Yaşam Hastaneleri Sağlık Bülteni SAĞLIKLI YAŞAM Hücre Tedavisinde “FİBROCELL” Mucizesi Alanya’da yeni bir hastanenin kapılarını açan Yaşam Hastanesi, 1 Nisan 2013 tarihinden itibaren hizmet vermeye başladı. Yaşam Hastaneleri Büyüyor Yerçekimsiz Ortamda Bel ve Boyun Fıtığı Tedavisi S3’DE DRX9000C Diyabette Sağlıklı Yaşam Eğitimi Özel Antalya Yaşam Hastanesi, diyabet hastası olan vatandaşların eğitimine yönelik seminer düzenleyecek . “DİYABET HALK EĞİTİMİ” adı altında düzenlenecek olan eğitim seminerinde; Obezite, İnsülin ve Diyabet - Diyabette Beslenme Tedavisi - İnsülin Tedavisinde Dikkat edilecek hususlar konuları işlenecek. 29 Mayıs’ta verilecek olan eğitim, Özel Antalya Yaşam Hastanesi Ortak Sağlık Birimi Konferans Salonu’nda düzenlenecek.

Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yaşam hastaneler grubu tarafından yayınlanan Sağlıklı Yaşam Bültenidir.

Citation preview

Page 1: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

16 yıldır sağlığınız için yanınızdayız.

S7’DENöralterapiS4’TES2’DE

Menopoz ile ilgilimerak ettikleriniz

Nisan - Mayıs 2013 / Sayı: 13 / Ücretsizdir.

Özel Yaşam Hastaneleri Sağlık BülteniSAĞLIKLI YAŞAM

Hücre Tedavisinde “FİBROCELL” Mucizesi

Alanya’da yeni bir hastanenin kapılarını açan Yaşam Hastanesi, 1 Nisan 2013 tarihinden itibaren hizmet vermeye başladı.

Yaşam HastaneleriBüyüyor

Yerçekimsiz Ortamda Bel ve Boyun Fıtığı Tedavisi

S3’DEDRX9000C

DiyabetteSağlıklı

Yaşam Eğitimi

Özel Antalya Yaşam Hastanesi, diyabet hastası olan vatandaşların eğitimine yönelik seminer düzenleyecek . “DİYABET HALK EĞİTİMİ” adı altında düzenlenecek olan eğitim seminerinde; Obezite, İnsülin ve Diyabet - Diyabette Beslenme Tedavisi - İnsülin Tedavisinde Dikkat edilecek hususlar konuları işlenecek. 29 Mayıs’ta verilecek olan eğitim, Özel Antalya Yaşam Hastanesi Ortak Sağlık Birimi Konferans Salonu’nda düzenlenecek.

Page 2: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

Ö Z E L Y A Ş A M H A S T A N E L E R İ B Ü L T E N N i s a n - M a y ı s 2 0 1 3

2

Op. Dr. Ö. Betül AcarÖzel Antalya Yaşam Hastanesi

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi

Hücre Tedavisinde “FİBROCELL” Mucizesi

Cilt üzerinde bulunan, yara, kırışıklık ve lekeler, kulak arkasından alınan cilt bopsisi ile tedavi edilebiliniyor. Fibrocell adı verilen ve hücre yenilenmesinde kullanılan tedavi yöntemi hakkında, Antalya Yaşam Hastanesi Dr. Öznur Betül Acar bilgi verdi.

Cilt sıkılığını korumada, yara iyileşmesinde kilit rol oynayan Fibrolastarın, 25 yaşından sonra azaldığına dikkat çeken Dr. Öznur Betül Acar, “Fibrocel’in şu an için tek FDA onaylı cilt gençleştirme tedavisi olduğu bilinmektedir. Kişinin kulak arkasından alınan bir cilt bopsisi ve yine kişinin kendisinden alına bir miktar kan ile birlikte, soğuk zincir kurallarına göre taşıma yapılarak doku mühendisliği laboratuarına ulaştırılır. Burada fibroblastlar ayrılarak sayıları milyonları bulacak şekilde kültüre edilerek çoğaltılır. Bu bakımdan, fibrocell tedavisinin mevcut uygulamalar içinde iyi bir etkiye sahip kök hücre tedavilerinden biri olduğu söylenebilir. Kollajen cildin sıkılığını sağlayan yapısal bir proteindir ve cildin “dermis” adı verilen orta tabakasının desteğini sağlar. Dermis, destekleyici ve elastik bir bağ dokudan oluşmuştur. Fibroblastların bulunduğu kısım burasıdır.” dedi.

Tedavi SüreciKişinin sigara alışkanlığının ve stresin tedavi

sürecini etkilediğini belirten Acar, hastanın 4-6 haftada sonuç alabildiğini söyledi. Dr. Öznur Betül Acar “FİBROCELL” tedavisi hakkında şu bilgileri verdi:“Çoğaltılan fibroblastlar, yine soğuk zincir kurallarına göre taşınarak uygulamanın yapılacağı kliniğe ulaştırılır. Her seferinde ortalama 20-40 milyon hücre enjeksiyona hazır halde gönderilir. 3-6 hafta aralıklarla yapılan 3 seans enjeksiyon sonrası ortalama 100 milyon fibroblast ihtiyaç duyulan bölgelere enjekte edilmiş olur. Yeni yerlerine ulaşan bu kök hücreler, asli görevlerini yapmaya başlarlar. Uygulama sonrası 6-24 ay süren bir süreçte kademeli olarak ciltte düzelme devam eder. Bu süre kişinin yaşam kalitesinden etkilenmektedir. Kişinin hazırlanan fibroblastları, ilerleyen yıllarda kullanılmak üzere dondurularak yıllarca saklanabilmektedir. Uygulama ilk olarak gülümseme çizgileri olarak bilinen, ağız bölgesinin her iki yanında aşağı doğru uzanan nazolabial oluk dediğimiz bölgelerin doldurulması şeklinde kullanılmaya başlamıştır. Yaşla birlikte azalan kök hücrelerin çoğaltılarak tekrar geri verilmesi, zamanın etkilerini geri çeviren bir doku mühendisliği uygulamasıdır.”“Sayısal olarak çoğalan fibroblastlar dermise enjekte edildiklerinde burada sürekli bir

protein tamir sistemi oluştururlar. Dolgu enjeksiyonları ile karıştırılmamalıdır. Dolgular sentetik materyaller olup, etki süreleri fibrocell uygulmasına göre son derece kısadır. Fibrocell uygulamasının aksine, enjeksiyon sonrasında ekstra ve devam eden gençleştirici bir etkiye neden olmazlar. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki fibrocell uygulamasının etkinliği 4.5-5 yıla kadar devam etmektedir. Yapılan histolojik çalışmalar dermal kollajen miktarındaki artışı ve dermisteki kalınlaşmayı göstermiştir. Uygulamanın etkisi kişiye göre değişebilmekle beraber genellikle ilk etiler 2.enjeksiyondan hemen sonra gözle görülür hale gelir. Bu etkiler altı aydan iki yıla kadar artarak devam eder. Otolog (kişinin kendinden alınan) hücrelerin çoğaltılması ile elde edildiğinden reaksiyon yapmaz. Enjekte edildiği yerden başka bir yere kaymaz ya da göç etmez.Aynı yöntemle saç follikülleri kültüre edilmekte ve saç dökülmesinde tedavi amaçlı kullanılmaktadır.Özet olarak fibrocell uygulaması doku mühendisliğinde günümüzde gelinen en ileri noktalardan biri olarak cilt gençleştirmede kullanıma sunulmuştur.”

Kullanım Alanları:*Yüz yenileme ve gençleştirme* Kırışıklık tedavisi - kronik açık yara tedavisi * Akne, su çiçeği vb sonrası kalan çukurların giderilmesi * Yanık ve cerrahi sonrası oluşan çukurluk ve izlerin düzeltilmesi * Cilt çatlakları* Kronik Açık yara tedavisi * Saç Dökülmesi* Dolaşım bozukluğu, şeker hastalığı, bası, yanık gibi nedenlerle uzun süre açık kalan yaraların tedavisi.

Page 3: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

3

Değişen hayat koşullarının bir sonucu olarak, bel ve boyun ağrıları günümüzde en çok karşılaşılan sağlık problemlerinden biri haline gelmiştir. Bel ve boyun ağrılarının tedavisinde temel hedef, hastalara cerrahisiz, uzun süreli bir iyileşme sağlamaktır.DRX9000 combo, bel ve boyun fıtığı (disk hernisi), dejeneratif disk hastalığı, siyatalji gibi omurgaya bağlı rahatsızlıkların tedavisinde hastalara cerrahisiz iyileşme olanağı sunan, yüksek başarı oranına sahip yeni bir teknolojidir.Spinal Dekompresyon sistemi, NASA uzay araştırmalarında, yerçekiminin olmadığı bir ortamda astronotların omurgaları üzerindeki basıncın azaldığı, disk aralıklarının genişlediği ve bel ağrılarının rahatladığı gözlemlenmesi üzerine geliştirilmiş bir tedavi yöntemidir. Amaç bel ve boyun ağrısına neden olan anatomik yapılar üzerindeki basıyı kaldırarak, orada negatif basınç oluşturup diskin yerine oturmasını sağlamaktır. Meydana gelen negatif basınç, hasarlı

bölgenin kanlanmasını ve sıvı akışını arttırarak bölgenin iyileşmesini hızlandırmaktadır.DRX9000C boyun fıtığı ve dejeneratif disk hastalığının tedavisinde; CE kalite belgelerine sahiptir ve FDA tarafından onaylanmış ilk ve tek sistemdir. Cihaz Amerika başta olmak üzere dünyada birçok ülkede kullanılmaktadır. DRX9000 cihazı kemerler, yüksekliği değişebilen hava yastıkları, çekim açısı ayarlarıyla ve logaritmik çekimle disk içi basıncını negatif değerlere düşürerek etkili bir tedavi sağlar.

Etki mekanizmasıDRX9000C sisteminde disk içi basınç -150 milibara kadar düşürülebilir. Diğer çekme yöntemlerinde disk içi basınç +30 milibarda kaldığı göz önünde tutulursa; bu DRX9000C’ in etki gücünü çok iyi açıklar.Disk içi basıncın azalması; fıtıkta geri çekilme yapar, çevre sinirlerdeki basıncı azaltır veya tamamen kaldırır. Diskin beslenmesi içindeki basıncın değişimleriyle olur. Bir süngerin üzerindeki ağırlığın kalkmasıyla, gözeneklerinin dolması gibi, negatif basınç disklerin tekrar beslenmesini sağlar.Diğer traksiyon cihazlarında vücudun

koruyucu mekanizmaları devreye girdiğinden adaleler kasılır. Bu da etkili bir çekme yaratmadığı gibi ağrılara yol açabilir. DRX9000C sisteminde ise, logaritmik bir eğriyle çektiğinden vücudun koruma mekanizmaları uyarılmaz dolayısıyla adaleler kasılmadan, ağrı yapmadan disklerin içinde, omurların arasında etkili bir negatif basınç oluşur.

Hangi hastalar DRX9000C tedavisine alınır?Fıtık veya disk bozukluğuna bağlı bel ağrıları veya bel-bacak ağrıları, boyun-kol ağrıları, hareket kısıtlılıkları, 6 aydan eski başarısız bel ameliyatına bağlı tekrarlayan ağrılar.

DRX9000C tedavisi nasıl uygulanır , ağrılı mıdır?Tedavi esnasında tedaviden oluşan hiç bir ağrı görülmez. Tedaviye ayakta hastaya uygun kemerlerin takılması ile başlanır, tedavi yatağının tabanındaki platforma çıkar, ağırlığı ölçülüp uygun tedavi belirlenir.

DRX9000C tedavisinde iyileşme ne zaman başlar?Tedavinin 10. seansındaki kontrolde ağrılarda % 50 ve üzerinde azalma görülür. DRX9000C tedavisi başarılı mıdır?DRX9000 tedavisinin başarı oranı tedavinin hemen sonrasında % 74′tür. Tedaviden 3 ay sonra başarı oranı % 90′lara ulaşır.

Hangi hastalar DRX9000C tedavisine alınamazlar?Bel omurgasındaki kırıklar, şiddetli kemik erimesi, sekestre (omurilik kanalına parça düşmesi) disk, hamileler, spondilolistezisli hastalar tedaviye alınamazlar.

DRX9000C tedavisi ne kadar sürer?Boyun fıtığı tedavisinde haftada 3 seans olmak üzere toplam 20 seans, bel fıtığı tedavisinde ilk 2 hafta haftada 5′er seans, 2.ve 3. haftası haftada 3′er seans, son 2 hafta haftada 2′şer seans olmak üzere 20 seansta tamamlanır. Hastanın tedavideki güvenlik ve konforunu ön planda tutan DRX9000 sistemleri sayesinde, bel ve boyun ağrılarınızdan kurtularak yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz.

Uzm. Dr. Evrim Birgül İğrekÖzel Antalya Yaşam Hastanesi

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı

Yerçekimsiz Ortamda Bel ve Boyun Fıtığı Tedavisi

Ö Z E L Y A Ş A M H A S T A N E L E R İ B Ü L T E N N i s a n - M a y ı s 2 0 1 3

Page 4: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

Ö Z E L Y A Ş A M H A S T A N E L E R İ B Ü L T E N N i s a n - M a y ı s 2 0 1 3

4

Menopoz, kadının düzenli adet kanamalarının ortadan kalktığı dönemi ifade eder. Bir kadının adet görmediği süre üst üste on iki ay olmuş ise menopoza girmiş olarak kabul edilir. Geci-ken, düzeni bozulan adetler nedeniyle doktora başvurulduğunda yumurtalıkların durumu ile ilgili yapılan testler, kadının menopozdan ne kadar uzakta olduğu hakkında bilgi verebilir. Türkiye’de ortalama menopoza girme yaşı 47 olarak kabul edilmektedir. Menopoza girme yaşı kalıtsal olarak belirlenmiştir ve ilk adet kanaması yaşı, emzirme, doğum kontrol hapı kullanımı, ırk, eğitim, boy ve son gebelik yaşı gibi değişkenlerden etkilenmez. Menopoz bir hastalık değildir ancak bu dönemde yaşa bağlı olarak ortaya çıkan hastalıkların (hipertansiyon, şeker hastalığı gibi) görülme sıklığı artabilir. Düzenli aralıklarla görülen adet kanamalarının düzeninin bozulduğu, genellikle gecikmeler-le seyrettiği döneme menopoz öncesi dönem denilir. Bu dönemde kadın ruhsal ve bedensel olarak menopoz dönemine hazırlanır. Menopoz dönemindeki esas değişiklik, üreme çağında yumurtalıklardan düzenli olarak salgılanan ös-trojen hormonunun salgısının azalması ve adet kanamalarının kesilmesidir. Östrojen hormonun azalması, bu hormona bağımlı olan dokularda değişiklikler oluşmasına neden olur, bu belir-tiler ve hastalıklar tedaviyle etkili bir şekilde kontrol altına alınabilirler.

Menopozda östrojen azalmasıyla direkt iliş-kili olduğu düşünülen belirtiler:*Ateş basmaları *Uyku bozuklukları *Kemik erimesi (osteoporoz) ve sonucunda or-taya çıkan kırık riskinde artış menopoz sonrası kadınlardaki en önemli sağlık problemidir. *Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi ve kalp hastalıkları, menopoz sonrasında bu hastalıklar için kadınla erkek arasındaki kadına ait avantaj ortadan kalkmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı, şeker hastalığı ve yüksek tan-siyon varlığı da kalp-damar hastalığı riskinde artışa yol açmaktadır. *Cinsel organlarda yaşlanma ve kuruluğa bağlı belirtiler*Yüzde kırışıklıklar* İdrar yollarında gerilemeye bağlı belirtiler *Kilo problemi: Menopozda günlük spor yapıl-malıdır.

Rahat menopoz dönemi geçirmek için önemli ipuçları şöyle sıralanabilir:*Herhangi bir ilaçla tedaviye başlanmadan önce yaşam stili ve alışkanlıkların doktorla birlikte gözden geçirilmesi gerekir. Hormon tedavisi planlandığında tam bir jinekolojik muayene ve pap-smear ( rahim ağzı kanseri taraması ) testi, organların işlevlerinin iyi olduğunu gösteren çeşitli kan ve idrar incelemeleri, mamografi

ve meme ultrasonografisi mutlaka yapılmalı, kemik yoğunluğu ölçümü de bunlara eklenme-lidir. *Menopozda hormon tedavisinin meme kanseri üzerindeki olumsuz etkileri tıp dünyasında en çok tartışılan konulardandır. Bir süre önce yapılan önemli bir bilimsel çalışmanın raporun-da en çarpıcı başlık olarak “Hormon tedavisi meme kanserine yol açıyor” öne çıkarılmış ve bu haber üzerine birçok kadın hormon tedavi-sini bırakmıştır. Ancak bahsedilen risk oranı sanılandan çok daha azdır. *Sigaranın bırakılmasının kalp damar hastalığı, kanser, inme gibi birçok hastalık riskini büyük ölçüde azaltacağı unutulmamalıdır. Ayrıca alkol kullanımı, şişmanlık ve hareketsiz yaşam kadın sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.*Düzenli egzersiz yapmak örneğin haftada en az 2-3 kez 30 dakika yürüyüş yapmak efor kapasitesini geliştireceği gibi sıcak basmalarını ve kemik erimesini azaltır. *Yağlı ve şekerli yiyeceklerin tüketimi azaltıla-rak, meyve-sebze ağırlıklı dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır.*Menopoz sonrasında günlük kalsiyum ihtiya-cının ve özellikle ilk yıllarda kemik kaybının artması nedeniyle kalsiyum ve D vitamini için doktorunuzun önerisi ile takviye almanız gere-kebilir. Günlük 1000-1500 mg kalsiyum alımı kemik yoğunluğunu korumaya yardımcıdır. *Baharatlı yiyecekler, ortam sıcaklığı, sıcak içecekler sıcak basmalarını tetikleyebilir. *Menopoz sonrası yıllık kontroller, yıllık ma-mografi, jinekolojik muayene ve tetkiklerinin doktora danışılarak planlanması gerekir.*Hormon tedavileri dışında alternatif tedaviler de vardır. Örneğin antidepresanlar bu süreci atlatmakta faydalı olabilir. Vajenin menopoz öncesi mevcut elastikiyetinin korunması ve me-nopoz sonrası artan vajinal, üriner enfeksiyon-ların ve idrar kaçırma şikayetinin engellenmesi için uygulanabilen bölgesel etkili hormonlar vardır. Bunların vajinal tablet, krem ve fitil formları bulunmaktadır. *Alternatif tedaviler içinde soya izoflavonları, black cohosh (cimifuga racemosa), ginseng, don quai, evening primrose (çuha çiçeği yağı) gibi bitkisel östrojen kaynakları ve baharatlar bulunmaktadır. Menopozal şikayetlerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak için bitkisel östrojenlerin (fitoöstrojenler) diyetle ya da ilaç olarak kullanılması, hormon tedavisi almak is-temeyen kadınlar için bir çözüm olarak görülse de; bu ilaçların güvenilirliği, yeterli dozaj ve formülasyonu henüz netleşmemiştir. Bu ilaçla-rın kullanılması ile ilgili kararları doktorunuza danışmadan almamanız uygun olacaktır.

Menopoz ile ilgili merak ettiklerinizOp. Dr. Yeliz Akpınar

Özel Antalya Yaşam HastanesiKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Page 5: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

Ö Z E L Y A Ş A M H A S T A N E L E R İ B Ü L T E N N i s a n - M a y ı s 2 0 1 3

5

Multislice Tomografi’nin, diğer tomograficihazlarından farkı nedir ?Multislice Tomografi’nin farkı tarayıcı sayısının daha fazla olması ve tüp sisteminin hasta etrafında daha yüksek hızda dönmesi-dır. Böylece daha yüksek çözünürlükteki ince kesitler daha hızlı çekimlerle elde edilmekte-dır. Ayrıca eski nesil spiral tomografilere göre daha az radyasyon yaymaktadır.Cihazın, teşhis ve tedavide, hastaya ve doktora ne gibi katkı sağlar ?Daha ayrıntılı görüntülemeyi ve doğal olarakdaha doğru ve hızlı teşhis olanağı sağlamak-tadır. Böylece hastalara uygun ve zamanındatedavi de önemli katkı sağlamaktadır.Multislice tomografi ile hangi tetkikler(uygulamalar ) yapılır ?

1.BT angiografi ve Örnek uygulamalarıTüm vücüt ana damarları ve organ damarlarıBT anjiografi ile kolaylıkla yüksek doğrulukoranları ile tetkik edilebilir. Klasik kasıktangirilerek yapılan invaziv anjiyografiden farklıolarak volumetrik veri ile çok fazla açı ve plandan anatomik değerlendirilmeye izin verir. İşlem uygulaması hasta açısından çok kolay olup çok kısa sürede tamamlanır.Sadece lümenografik değerlendirme olmadığıiçin damar duvarı ve plakların yapısı, komşuanatomik yapılar ve yumuşak dokuların duru-mu hakkında da bilgi sağlar.Aortik, akciğer ve böbrek anjiografi hiçbirgirişim yapılmadan tek enjeksiyonla ve teknefes tutma süresinde gerçekleştirilmektedir.Böylece aortik anevrizma, renal (böbrek) arter darlığı, akciğer emboli gibi birçok hastalığın kesin tanısı hızlı ve kolay olarak konulabilmektedir. Aynı şekilde karotis (boyun şah damarı) ve serebral (beyin) anji-ografi ile karotis ve serebral arter darlıkları, anevrizma ve damarsal malformasyonların tanısı için uzun ve riskli girişimsel tetkikler

yerine Multislice BT anjiografi yapılabilmek-tedir. Periferal arter tıkayıcı hastalıkların da yaklaşık 10 saniyeiçinde optimal kalitede 3 boyutlu olarak görüntülenebilmektedir.PULMONER ANJİYOGRAFİ: MultisliceTomografi cihazını kullanarak non-invaziv bir yöntemle pulmoner damarlar görüntülene-rek pulmoner emboli, anevrizma, AVM,tümör beslenmesi, yüksek çözünürlüktegörüntülenebilmektedir. Pulmoner embolitanısında “Multislice BT” altın standarttır.Sintigrafik anomalinin oluşmadığı çok erkenevrede bile trombüsü ve yaygınlığını göster-mektedir.KAROTİS ANJİOGRAFİSİ: Multislice Tomografinin klinik kullanıma girmesiyle karotis vertebral sistem anjiyografisinde gold standart olarak yerini almıştır.ABDOMİNAL, RENAL VE PERİFERİKARTERLERİN ANJİOGRAFİ: MultisliceTomografi ile non-invaziv olarak çok kısasürede ve yüksek çözünürlükte damarlardakiAterostlerotik plaklar, daha önce yerleştiril-miş greft ve stentler de akut tıkanmaya neden olan emboliler görüntülenebilmektedir.SEREBRAL ANJİOGRAFİ: Dinamik ola-rak beynin damarları ve anatomik durumunu değerlendirebilmektedir. Beyindeki kan hacmi, kan akımı ve geçiş hızı hesaplanabil-mektedir. Ayrıca beyin ve boyun damarları-nın non-invazif anjiografik görüntülenmesi yapılabilmektedir.2.SANAL KOLONOSKOPİ: Kalın bağır-sak tümörlerinde erken tanı hayat kurtarıcı olabileceğinden yüksek riskli hastalarda tarama amaçlı geleneksel kolonoskopi kulla-nılmaktadır. Ancak birçok hasta bu işlemden kaçınmaktadır. İşlem sırasında sedasyon ge-rekmektedir. Sanal kolonoskopi bu hasta gru-buna alternatif tanı yöntemi haline gelmiştir. Multislice Tomografi ile kalın bağırsak yalnız iç yüzeyi değil duvar yapısı ve dış kesimi de değerlendirebilmektedir.3. SANAL BRONOSKOPİ: Akciğer hava yollarındaki hastalıkların ve kitlelerin teş-hisinde kullanılır. Geleneksek bronoskopi ye alternatif tanı yöntemi haline gelmiştir. Multislice Tomografi ile bronşları yalnız iç

yüzeyi değil dışındaki dokular ve akciğer dokusu da değerlendirebilmektedir.4. ACİL TRAVMA HASTALARINDA:Tüm vücut hızlı tarama yeteneği sayesindetravma hastalarında çok kısa sürelerde tümvücut taraması ve teşhisi konulabilmektedir.Benzer şekilde çocuk yaş grubunda ve diyalog kurulamayan bilinci kapalı hastalar-da multislice tomografi son derece hızlı bir biçimde incelemenin tamamlanabilmesini sağlamaktadır.5.TÜM VÜCÜT 3 BOYULUGÖRÜNTÜLEME: Multislice tomografi iletüm vücut anatomik yapıları tüm planlardagörüntülenebilmektedir. Özellikle damarlarınomurga ve eklem yapıların 3 boyutlu olarakdeğerlendirilmesi teşhiste büyük katkılar sağlamaktadır. Özellikle protez gibi metalik ortopedik materyal uygulanmış hastalarda eski BT incelmelerinde izlenen görüntü kali-tesindeki bozulma, multislice BT ile tama-men düzelmektedir.

SONUÇ OLARAK ;Hastanemizde bulunan Multislice bilgisayarlıtomografi cihazı ile tüm vücut BT inceleme-leri yapılmakta ve hastalıkların teşhisinde üstün ve hızlı görüntülemeyi sağlamaktadır. Böylece hastalarımıza minimal girişimsel yöntemlerle çok kısa süre içerisinde doğru teşhis koyup ve uygun tedavi yapabilmekte-yiz.

Uzm. Dr. Cem DinçerÖzel Antalya Yaşam Hastanesi

Radyoloji Uzmanı

Multislice Tomografi Cihazı ile Daha Az Radyasyon

Page 6: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

Ö Z E L Y A Ş A M H A S T A N E L E R İ B Ü L T E N N i s a n - M a y ı s 2 0 1 3

6

Özel Antalya Yaşam Hastanesi Yönetim Kurulu ve doktorları, 14 Mart Tıp Bayramı’nda, Antalya Tabip Odası’nın sağlık çalışanlarına yönelik düzenlediği akşam yemeğinde bir araya geldi. Yoğun çalışma temposundan bir süreliğine uzaklaşan doktorlarımız keyifli bir akşam geçirdi.

Özel Antalya Yaşam Hastanesi, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Muratpaşa Belediyesi Fuaiyesi’ nde stant açarak yerini aldı. Vatandaşların sorularını yanıtlayan hastanemiz tanıtım ekibini Muratpaşa Beledi ye Başkanı Süleyman Evcilmen ziyaret etti. Evcilmen, bütün sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı’nı kutladığını söyledi.

Tıp Çalışanları Yemekte Buluştu

Stant Başındaydık

Page 7: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

Ö Z E L Y A Ş A M H A S T A N E L E R İ B Ü L T E N N i s a n - M a y ı s 2 0 1 3

7

Nöralterapi; lokal anestezik madde kullanılarak yapılan regülasyon yani düzenleme tedavisidir. Nöralterapide özellikli yerlere uygulanan lokal anestezik enjeksiyonu ile vücutta 3 tane dolaşım düzenlenmiş olur; Kan dolaşımı, lenf dolaşımı, sinirsel ileti.

Kullanılan ilaç %1 procain veya %1 lidokaindir. Nöralterapotik ajanın verilmesiyle sinir sisteminde düzensizliğin ortadan kaldırılması sağlamakla birlikte hormonal, hücresel, organsal düzeyde iyileşme sağlanır. Kulanılan ilaçların yarı ömrü procainde 20 dak ve lidokainde 1 saat olmasına rağmen iyilik hali aylar, yıllar sürer. Bunun nedeni bedendeki mevcut olan iyileşme kapasitesini ortaya çıkarmasındandır.Nöralterapide tüm bedenin regülasyonu yapılır. Beden bir bütün olarak değerlendirilir. Organ, kas, eklem bağlantısını

kurulur. Aynı zamanda hastalıkların zamansal ilişkisi bu tedavide son derecede önemlidir. Geçirilen ameliyat, diş tedavisi veya psikolojik travmalar sonrası ortaya çıkan hastalıklar nöralterapinin tedavisinde bozucu alan kavramıyla örtüşür. Bu problemlerin çözümü için nöralterapi son derece önemli bir yer teşkil eder.Fibromiyaljide iki ana sorun karşımıza çıkar. Uykusuzluk incelendiğinde; fibromiyalji kaynaklı olanlarda sebebin hormonal disfonksiyon olduğu görülecektir. Fibromiyaljide stresin kortizon üzerindeki etkisi ve uyanma sonrasında kortizon ve melatonin düzeyindeki ciddi değişikliklerin olduğu tespit edilecektir. Bu disfonksiyonu ilaç tedavisinden çok, hormon etkisi başta olmak üzere, nöralterapi ile organların yansıma ve head zonlardaki disfonksiyonların regüle edilmesi yoluyla kaliteli bir uyku sağlanması mümkündür.

Ağrı derinlemesine incelendiğinde adale içinde yer alan tetik noktaların hassas olduğu

görülür. Bu noktaların adale içinde yer alan ve lenfatik sisteme açılan kapılar olduğu bilinmektedir. Lenfatik sistemde akışkanlık bozulduğundan geriye doğru bir birikim meydana gelir. Bu stazı çözebilecek en önemli terapi metodu ise nöralterapidir.Almanya’da 1928 F. Huneke, Düsseldorf’da lokal anesteziklerin bilinmeyen uzak etkilerine gözlemlemesiyle başlamıştır. Lokal anesteziklerle tedavinin ilk olarak 1568’de Ambroise Pare’nin sinir köklerini sıkıştırmasıyla ortaya çıkmıştır. Nöralterapi ülkemizde 2004 yılından bu yana eğitimi Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul tarafından verilmektedir. Tedavinin tam anlamıyla yapılabilmesi için titiz ve disiplinli bir eğitim programı sürdürülmektedir.

Daha önce basın sektöründe çalışan Seval Ülker, Özel Yaşam Hastaneleri’nde Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak göreve başladı. Antalya’nın en iyi hastanesi olarak nitelendirdiği bir hastanedeçalışıyor olmaktan dolayı mutlu olduğunu vurgulayan Ülker, “Antalya’da, şimdiye kadar büyük başarı yakalayan Yaşam Hastaneleri’nin, bu denli önemli bir görevini üstlenmek çok güzel

bir duygu. Öte yandan ise büyük sorumluluk. Amacım; başarılı, etkili çalışmalarla hastanemizi daha ileri noktalara taşımak” dedi.

Kendini, özverili, çalışkan bir ekibin içinde bulduğunu dile getiren Seval Ülker “Göreve başladığımandan itibaren, bana aile sıcaklığı yaşatan hastanemiz bireylerine de ayrıca teşekkür etmek isterim”şeklinde konuştu.

Nöralterapi Op. Dr. Diğdem ÖzsüllüÖzel Antalya Yaşam Hastanesi

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı

Seval Ülker Yaşam Hastaneleri’nde

Page 8: Sağlıklı Yaşam Bülten - 13

Ö Z E L Y A Ş A M H A S T A N E L E R İ B Ü L T E N N i s a n - M a y ı s 2 0 1 3

8

İmtiyaz SahibiÖzel Antalya Yaşam Hastanesi adına

Dr. Cemal ÖZKAN

Yazı İşleri SorumlusuAdnan AKÇA

Tasarım: Yediiletişim

0242 324 79 77

Baskı: Kutlu Avcı Ofset

0242 346 85 85

Bültende yer alan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.

Özel Yaşam Hastaneleri Sağlık Bülteniw w w . y a s a m h a s t a n e s i . t c

SAĞLIKLI YAŞAM

İSİLA ADA ATALAYDoğum Tarihi : 28.03.2013 Anne Adı : FİLİZBaba Adı : YAHYA BORACinsiyet : KızBoy : 53 cm Kilo : 4.180 gr.

BERK KARACADoğum Tarihi : 20.03.2013 Anne Adı : HATİCE VUSLATBaba Adı : ALİCinsiyet : ErkekBoy : 48 cm Kilo : 2.890 gr.

MASAL ERGÖLENDoğum Tarihi : 26.03.2013 Anne Adı : SANEMBaba Adı : ALİCinsiyet : KızBoy : 50 cm Kilo : 3.140 gr.

POYRAZ ŞENTÜRKDoğum Tarihi : 28.03.2013 Anne Adı : FERAYBaba Adı : SABİTCinsiyet : Erkek Boy : 52 cm Kilo : 3.870 gr.

ZİYNET SEZEN YÜKSELDoğum Tarihi : 17.03.2013 Anne Adı : SEÇİLBaba Adı : AHMETCinsiyet : KızBoy : 49 cm Kilo : 3.070 gr.

AYBARS ATEŞ OYGUCUDoğum Tarihi : 05.12.2012 Anne Adı : SEYHANBaba Adı : ATİLACinsiyet : ErkekBoy : 48 cm Kilo : 3.400 gr.

Tesekkür mektupları.