75
SAĞLIK TURİZMİ: İSTANBUL’A YÖNELİK BİR DEĞERLENDİRME Hazırlayanlar: Prof. Dr. Oğul ZENGİNGÖNÜL Yrd. Doç. Dr. Hamdi EMEÇ Yrd. Doç. Dr. Dilek Eser İYİLİKÇİ Pelin BİNGÖL İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen İSTKA/2011/DFD-6 referans numaralı 2011 Mali Destek Programı kapsamında yürütülmektedir İstanbul- 2012

saglik_turizmi_rapor

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: saglik_turizmi_rapor

i

SAĞLIK TURİZMİ: İSTANBUL’A YÖNELİK BİR

DEĞERLENDİRME

Hazırlayanlar: Prof. Dr. Oğul ZENGİNGÖNÜL

Yrd. Doç. Dr. Hamdi EMEÇ Yrd. Doç. Dr. Dilek Eser İYİLİKÇİ

Pelin BİNGÖL

İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen İSTKA/2011/DFD-6 referans numaralı 2011 Mali

Destek Programı kapsamında yürütülmektedir

İstanbul- 2012

Page 2: saglik_turizmi_rapor

i

Page 3: saglik_turizmi_rapor

i

ÖNSÖZ Binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan, sahip olduğu farklı doğal kaynakları ile dünyadaki cennetlerden biri olan ülkemizin bu özellikleri her geçen gün daha fazla öne çıkmaktadır. Bacasız sanayi olarak adlandırılan ve ekonomide kendi dışında inşaat, gıda gibi birçok sektörü destekleyen turizm sektörü de, Türkiye’nin bu öne çıkan özelliklerini daha etkili kullanmanın, gelen turist sayısını arttırmanın yollarını aramaktadır. Bu noktada dünya başkenti İstanbul’un turizm sektörü açısından ülke ekonomisine olan katkısının önemi büyüktür. Sahip olduğu doğal ve kültürel zenginliği; yüksek hizmet kalitesi ile birleştirmeye çalışan İstanbul, önümüzdeki dönemde çok daha fazla yabancı turistin ziyaret edeceği bir şehir olacaktır. Bunun sağlanabilmesi için ise turizmde alternatif hizmet alanlarının geliştirilmesi, bu hizmet alanlarının potansiyellerinin ölçülmesi ve bu tespitlere dayalı stratejilerin geliştirilmesi önem taşımaktadır. Ekonomistler Derneği bu bakış açısı çerçevesinde; İstanbul’da turizm hizmetlerinin çeşitlendirilmesi noktasında son dönemde öne çıkan sağlık turizminin karşı karşıya kaldığı sorunların tespit edilmesi, bu sorunların çözümüne yönelik olarak stratejilerin geliştirilmesi, sektördeki fırsatların ve tehditlerin belirlenmesi adına bu araştırma çalışmasını tamamlayarak kamuoyuna sunmanın mutluluğunu taşımaktadır. Bu kapsamda İstanbul’un ekonomik ve sosyal açıdan kalkınması için kurulmuş olan İstanbul Kalkınma Ajansı’nın mali desteği ile 15 Ocak 2012 itibariyle başladığımız ve 3 aylık yoğun bir çabanın sonucunda ortaya çıkardığımız bu araştırma raporunun, bundan sonraki süreçte sektör ile ilgili başta düzenleyici kurumlar olmak üzere tüm aktörler ve ülkemiz ekonomisinin geleceği için yararlı olacağını umut ediyoruz. Bu genel çerçeve ışığında, raporun hazırlanmasına büyük katkı sağlayan İstanbul Kalkınma Ajansı’nın değerli yönetici ve çalışanlarına, raporun hazırlık sürecini koordine eden Proje Koordinatörümüz Sn. Pelin Bingöl’e, raporun hazırlık sürecini büyük bir titizlikte yürüten Araştırma Koordinatörümüz Sn. Yrd. Doç. Dr. Hamdi Emeç’e ve araştırmacılarımız Prof. Dr. Oğul Zengingönül ile Yrd. Doç. Dr. Dilek Eser İyilikçi’ye bu güzel raporun ortaya çıkmasına sağladıkları katkılardan ötürü teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ülkemiz adına yararlı olması dileklerimle, Oğuz Demir Ekonomistler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Page 4: saglik_turizmi_rapor

ii

Page 5: saglik_turizmi_rapor

iii

Ekonomistler Platformu, Türkiye’de ekonomi politikaları alanında referans bir kuruluş olarak 2000

yılından bu yana faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütüdür. 2000 yılında genç girişimcileri ekonomi

üzerine tartışmak ve ortak çalışmalar yürütmek üzerine internet ortamında buluşturan Ekonomistler

Platformu, günümüzde akademisyenler, işadamları, gençler, kadınlar ve engelliler başta olmak üzere

toplumun tüm kesimlerinin ekonomik ve sosyal hayata katılımlarını sağlamaktadır. Bu kapsamda

Ekonomistler Platformu, başta ekonomi ile ilgili alanlarda çalışanlar olmak üzere toplumdaki tüm

bireylerin mesleki gelişimlerine katkı sağlamak ve Türkiye ekonomisinin güçlü ve güvenilir bir yapıya

kavuşması için ekonomi politikalarının belirlenmesi ve uygulama aşamasına yönelik olarak araştırma

çalışmaları yapmak amacı ile faaliyetlerini yürütmektedir.

Genç ve dinamik gönüllüleri ve 10 yılı aşkın süredir geliştirdiği ulusal ve uluslararası ilişkileri ile

Ekonomistler Platformu, Türkiye’ye örnek bir düşünce kuruluşu modeli sunmak üzere çalışmalarını

sürdürmektedir. Platformun 2010-2013 yılları arasında öncelikli çalışma alanları; Uluslararası

Ekonomik İlişkiler, Bölgesel Kalkınma ve Makroekonomik İstikrar olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda

Ekonomistler Platformu, ekonomi ile ilgili güncel konularda spesifik çalışma raporları yayınlamakta,

yılda iki defa Ekonomi Politikaları Enstitüleri düzenlemekte, Ekonomistler Bültenleri yayınlamakta,

Ekonomi Politikaları Zirveleri düzenlemekte ve Avrupa Birliği ve Kalkınma Ajanslarına sunulmak

üzere projeler üretmektedir. Ekonomistler Platformu’na ilişkin detaylı bilgiler

www.ekonomistler.org.tr web adresinde bulunmaktadır.

Page 6: saglik_turizmi_rapor

iv

ÇALIŞMA EKİBİ

Araştırma Ekibi Koordinatörü : Yrd. Doç. Dr. Hamdi EMEÇ

Araştırmacı : Prof. Dr. Oğul ZENGİNGÖNÜL

Araştırmacı : Yrd. Doç. Dr. Dilek Eser İYİLİKÇİ

Proje Koordinatörü : Pelin BİNGÖL

Page 7: saglik_turizmi_rapor

v

TEŞEKKÜR

Bu projede İstanbul’da sağlık turizminin mevcut durumu ve potansiyelini analiz etmek için yapılan anketler kapsamında, İstanbul’da faaliyet gösteren birçok kurum ile temas kurularak söz konusu kurumların desteği ve görüşleri alınmıştır. Bunun yanında konu ile ilgili araştırmanın tamamlanması için sivil toplum örgütü temsilcileri, hastanelerin yöneticileri, başhekim yardımcıları ve İstanbul’da sağlık turizminden sorumlu kamu çalışanları ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Bu kapsamda aşağıda alfabetik olarak sıralanan kurum ve kuruluşlara ve bu projeye özverili bir şekilde emek veren çalışanlarına teşekkür ederiz.

Akredite Hastaneler Derneği

Alman Hastanesi Taksim

Amerikan Hastanesi

Delta Hastanesi

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-Sağlık İş Konseyi

Dr. Siyami Ersek Hastanesi

Dragos Şifa Hastanesi

Dünya Göz Hastanesi

Eurofertil Tüp Bebek Merkezi

Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Fransız Lape Hastanesi

Fulya Jinemed Hastanesi

İstanbul Cerrahi Hastanesi

İstanbul Gastroentroloji Merkezi

İstanbul Hizmet Hastanesi

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü

İstanbul İlgi Hastanesi

İstanbul JFK Hastanesi

İstanbul Medicana Beylikdüzü Hastanesi

Kadıköy Şifa Hastanesi

Kardelen Tıp merkezi

Özel Acıbadem Kadıköy Hastanesi

Page 8: saglik_turizmi_rapor

vi

Özel Acıbadem Maslak Hastanesi

Özel Avcılar Hastanesi

Özel Avrupa Şafak Hastanesi

Özel Bahat Hastanesi

Özel Bayrampaşa Göz Hastanesi

Özel Çapa Hastanesi

Özel Delta Hastanesi

Özel Dentistanbul Hastanesi

Özel Duygu Hastanesi

Özel Erdem Hastanesi

Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi

Özel Haliç Hastanesi

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği

Özel Hisar Intercontinental Hastanesi

Özel Hospitalist Hastanesi

Özel Hospitalium Çamlıca Hastanesi

Özel İstanbul Şehir Hastanesi

Özel Levent Hastanesi

Özel Medicine Hastanesi

Özel Memorial Şişli Hastanesi

Özel Pendik Bölge Hastanesi

Özel Rumeli Hastanesi

Özel Sante Plus Hastanesi

Özel Sema Hastanesi

Özel Silivri Anadolu Hastanesi

Özel Sur Hastanesi

Özel Surp Agop Hastanesi

Özel Türkiye Gazetesi Hastanesi

Özel Yaşam Hastanesi

Özel Yunus Emre Hastanesi

Prof.Dr. N. Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Sağlık Turizmi Derneği

Şişli Florence Nightingale Hastanesi

Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Page 9: saglik_turizmi_rapor

vii

TABLO VE GRAFİKLER LİSTESİ

Tablolar Listesi

Tablo 1. Medikal Turizmde Ülkelerarası Fiyat Karşılaştırması

Tablo 2. Hastaların Sağlık Hizmeti Aldıkları Hastaneden Memnuniyet Düzeyleri

Tablo 3. İstanbul Sağlık Turizmi SWOT Analizi

Grafikler Listesi

Grafik 1. Çeşitli Ülkelere Göre OECD 1960-2009 Yılları Arasındaki Yaşam Süresi

Beklentisi Artışları

Grafik 2. Türkiye’de JCI Akreditasyonuna Sahip Hastanelerin İllere Göre Dağılımı

Garfik 3. Cinsiyet

Grafik 4. Yaş Aralığı

Grafik 5. Medeni Durum

Grafik 6. Eğitim Düzeyi

Grafik 7. Çalışma Durumu

Grafik 8. Sigorta Durumu

Grafik 9. Gelir Düzeyi

Grafik 10. Sağlık Hizmetini Alma Nedeni

Grafik 11. Hastaların İstanbul’u Seçme Nedenleri (Yüzde

Grafik 12. Hastaların Hastaneye Geliş Kanalları (Yüzde

Grafik 13. Hasta ve Hasta Yakınlarının İstanbul’u Sağlık Turizmi Bakımından Diğer

Kişilere Tavsiye Etmesi

20

40

46

16

17

32

33

33

34

34

35

35

36

37

38

41

Page 10: saglik_turizmi_rapor

viii

Page 11: saglik_turizmi_rapor

ix

İÇİNDEKİLER

Önsöz Ekonomistler Platformu Hakkında Çalışma Ekibi Teşekkür Tablo ve Grafikler Listesi İçindekiler Raporun Odağı ve Metodolojisi Bölüm 1 Sağlık Turizmi Kavramı

1.1. Dünyada Sağlık Turizmi ve Gelişimi 1.2. Sağlık Turizminin Gelecek Potansiyeli 1.3. Sağlık Turizmi Çeşitleri

1.3.1. Termal Turizm, SPA-WELLNESS 1.3.2. Medikal Turizm 1.3.3. İleri Yaş Turizmi

Bölüm 2 Türkiye’de Sağlık Turizminin Gelişimi, Potansiyeli ve Yönetimi 2.1.Gelişimi 2.2. Potansiyeli 2.3. Yönetimi: İdari ve Hukuki Boyutu

2.3.1. Sağlık Bakanlığı’nın Doğrudan Düzenlemeleri 2.3.2. Turizm Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı Düzenlemeleri

Bölüm 3 İstanbul’da Sağlık Turizmi İçin Uygulama ve Önermeler 3.1. Uygulamanın Metodolojisi 3.2. Hasta ve Hasta Yakınları İçin Anket Çalışması

3.2.1. Ankete Katılan Hasta ve Yakınlarına Ait Demografik Bilgiler 3.2.2. Hastaların İstanbul’u Seçme Nedenleri 3.2.3. Hastaların İstanbul’daki Tedavi Gördükleri Hastaneye Geliş Kanalları 3.2.4. Hastaların İstanbul’da Tedavi Gördükleri Hastaneden Memnuniyetleri 3.2.5. Hasta ve Hasta Yakınlarının İstanbul'u Sağlık Turizmi Bakımından Diğer

Kişilere Tavsiye Etmesi 3.3. İstanbul’daki Sağlık Turizmi İçin SWOT Analizi 3.4. İstanbul İçin Önermeler

Kaynakça EK 1 EK 2 EK 3

i iii iv v

vii ix 1 3 7 9

10 10 12 13 15 15 18 20 23 29 31 31 31 32 36 37 38

41 41 47 49 51 57 61

Page 12: saglik_turizmi_rapor

x

Page 13: saglik_turizmi_rapor

1

RAPORUN ODAĞI VE METODOLOJİSİ

Dünya’da küresel rekabetin hemen her sektörde aralıksız devam ettiği bir gündemde sağlık sektöründe

de durum hiç farklı değildir. Bu rapor; Türkiye’de son dönemde ağırlık kazanmaya başlayan ve

dünyada da son 20 yıldır yaygınlık kazanan sağlık turizmi konusuna İstanbul’u merkeze oturtarak

teorik, analitik ve nihayet somut önermeye dayalı bir destek verme kaygısındadır. Böylece ülkemizin

de rekabetin giderek keskinleştiği bu sektörde “oyuncu” olmaktan ziyade “kural koyucu” konumda

olabilmesi için paydaşlar arasında gerekli sinerjinin yaratılmasına bir nebze katkı sunmak

amacındadır.

Rapor; İstanbul’un sahip olduğu coğrafi, ekonomik, kültürel ve marka değerleri açısından sağlık

turizminin kentin sosyo-ekonomik dokusunda yaratacağı katma değerin ortaya konması için bugüne

kadar ulusal yazında rastlanmayan bir araştırmaya yer vermektedir. Bu bağlamda raporun güçlü yönü,

teorik kurgu yerine “anket yöntemine dayalı bir alan çalışmasını” öz olarak kullanmasıdır. Bundan

başka İstanbul’da sektörün önde gelen 19 ismiyle (kamu ve özel sektör) yüz yüze ve kentin önde gelen

hastanelerinden 50 yönetici ve sağlık turizmi birimi sorumlusuyla telefonda görüşme yöntemiyle çok

detaylı bir SWOT analizine de (Fırsatlar-Üstünlükler-Tehditler-Zayıflıklar) yer verilmiştir. Bu içerikle

beraber ulusal yazında bir “ilk olma” iddiası da taşımaktadır.

Rapor, genelde turizm, özelde sağlık turizmi konularının kavramlaştırılması, sektörün gelişimi ve

gelecekteki potansiyeline ilişkin genel bir bilgilendirme bölümüyle başlamaktadır.

Takip eden bölümde sağlık turizminin çeşitleri incelenmiş ve özellikle rapora konu olacak şekilde

medikal turizme odaklanılmıştır. Sağlık turizmi çeşitleri içinde olan spa-wellness ve yaşlı turizmi ise

bu raporun odağı dışındadır. Bunun temel nedenleri arasında, spa-wellness ve yaşlı turizmi

konularında ılıman iklimin belirleyici rolü, İstanbul’un sağlık endüstrisindeki merkez konumu, sahip

olduğu uluslararası akreditasyonlu hastane sayısının çokluğu ve buna paralel kentte hizmet sunan

doktorların eğitim ve deneyim düzeyinin batı ülkeleri standartlarında olması sayılabilir.

Raporda daha sonra Türkiye’de sağlık turizminin gelişimi, yönetimi ve bu kapsamda hukuki altyapısı

Sağlık, Turizm, Ekonomi Bakanlıkları mevzuatı çerçevesinde ortaya konmuştur. Nihayet uygulama

Page 14: saglik_turizmi_rapor

2

çalışması metodolojisi açıklanarak detaylandırılmış ve bulgularla birlikte bir SWOT analizi

yapılmıştır.

Son bölümde İstanbul’da sağlık turizminin gelişimi için bir önermeler manzumesine yer verilerek

rapor tamamlanmıştır.

Raporun ortaya çıkması esnasında Türkiye’ye özgü tüm sancılı süreçler tecrübe edilmiştir. Bunların

başında kuşkusuz sağlıklı verilere ulaşılması konusunda çekilen zorluk ilk sıradadır. Sektörün

düzensiz, kayıtsız yapısı ve henüz hukuki düzenlemelerden yeterli derecede nasiplenememesi diğer

önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmıştır. Özellikle bu sorunların aşılmasında çok yoğun bir gayret

gösterilmiştir. Ancak ülkemiz araştırmacılarının yakından bildiği gibi, “ilgili kurumların bazıları

arasındaki koordinasyonsuzluk, iletişim eksikliği, iletişime geçme gönülsüzlüğü ve birbirlerinden bilgi

esirgeme” gibi sorunlar burada da kendini göstermiştir. Bunun yanında kurumsal olarak yapılan

taahhütlerin yerine getirilmemesi ve hatta kimi zaman iletişimden kaçınılması gibi ek zorluklarla da

mücadele edilmiştir. Ancak her şeye rağmen raporun başarıyla ortaya çıkmasında en büyük pay,

beraber çalışmanın erdemine inanan ve bilginin paylaştıkça çoğaldığının bilincinde olan İstanbul ve

Türkiye gönüllüsü kişi ve kurumlarımıza aittir.

Raporun mutlaka birçok eksiği ve geliştirmeye muhtaç bölümü bulunmaktadır. Bu tür bir raporu bir

başlangıç olarak kabul edersek, çok daha iyilerinin ortaya konması, ilgili tüm tarafların

sorumluluğundadır. Bu düşüncelerle, raporun sektör açısından fayda yaratmış olması en büyük

dileğimizdir.

Page 15: saglik_turizmi_rapor

3

BÖLÜM 1

SAĞLIK TURİZMİ KAVRAMI

“Turist”, “turizm” ve “turistik” kavramları ilk kez İngilizler tarafından kullanılmaya başlanmış, hatta

turizm kelimesi, turist kelimesinden sonra 1800’lerde ortaya çıkmıştır. Ancak bu deyimler, ana

dilimize, Fransızca’dan gelip yerleşmiştir1 . Türkçede seyyah kelimesi turisti, seyahat kelimesi de

turizmi karşılamaktadır2. Turizmin başka bir tanımı ise, hızlı sanayileşme ve şehirleşme içerisinde,

beden ve ruh sağlığı açısından dinlenme, kendini yenileme ve zenginleştirme gereksinimini karşılayan

sosyal, kültürel ve beşeri bir hizmet, şeklinde yapılmıştır. Turizm, bir diğer tanıma göre ise, insan

psikolojisinin sonucu olarak ortaya çıkan, yer değiştirme, değişiklik, kaçma, uzaklaşma olayıdır3.

Literatürde sıkça atıf yapılan tanımlardan bir tanesi turizmi, “para kazanma amacına dayanmayan ve

devamlı kalış biçimine dönüşmemek kaydıyla, yabancıların bir yerde konaklamalarından ve bir yere

seyahatlerinden doğan olay ve ilgilerin tümüdür” şeklinde tanımlamaktadır. Bugün için

küreselleşmenin içinde rekabet olgusunun en üst düzeyde olduğu bir ortamda turizm, iyi

değerlendirildiği takdirde bir ülkenin en önde gelen ekonomik dinamiklerinden birine dönüşmüştür.

Dünya Turizm Örgütü’nün 2012 yılı Mart ayı istatistiklerine göre Örgüt’e kayıtlı 150 ülke için “gelen

turist” rakamı 980 milyona ulaşmıştır4. Bunun devamı olarak sektör küresel ekonomi içinde yaklaşık

6.5 trilyon dolarlık hacme ulaşmış ve 260 milyonluk bir istihdam yaratmıştır. Yani dünyadaki her 12

işten biri turizm ile ilintilidir5.

Sağlık turizmini kavramlaştırmaya başlarken ulusal ve uluslararası kurumların kavramlaştırmalarına

kısaca değinildikten sonra son dönemli akademik çalışmalardan faydalanılacaktır.

1 Oğuz Aydın, “Türkiye’de Alternatif Bir Turizm; Sağlık Turizmi”, KMÜ Sosyal ve Ekonomı̇k Araştırmalar Dergı̇si 14 (23):

91, 2012. 2 Mehmet Özdemir, Turizmin Türkiye’nin Sosyo-Ekonomik Yapısına Etkileri, Ankara, 1992. 3 Ömer Akat, Pazarlama Ağırlıklı Turizm İşletmeciliği, Motif Matbaa, 3. bs., Bursa, 2000. 4 World Tourism Organization (UNWTO), World Tourism Barometer,Volume 10, March 2012, s.1. 5 David Scowsill, “Travel & Tourism forecast to pass 100m jobs and $2 trillion GDP in 2012”, 7 March 2012, Japan erişim:

http://www.wttc.org/news-media/news-archive/2012/travel-tourism-forecast-pass-100m-jobs-and-2-trillion-gdp-2012/

Page 16: saglik_turizmi_rapor

4

Buna göre önce Dünya Turizm Örgütü’nün sağlık turizmi tanımıyla başlamak doğru olacaktır:

“Kaplıca veya diğer sağlık merkezlerine seyahat eden kişinin fiziksel iyilik halini geliştirmek amacıyla

yapılan ziyarettir. Bu kapsamda fizik terapi, diyet kontrol ve ilgili sağlık hizmetleri verilmektedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na göre sağlık turizmi; “kısaca tedavi amacı ile yapılan seyahatlerdir.

Başka bir ifadeyle, sağlık turizmi, fizik tedavi ve rehabilitasyon gereksinimi olanlarla birlikte

uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm

türüdür”.

Sağlık Turizmi Derneği de şöyle bir tanımlama getirmiştir: “Sağlık Turizmi, ikamet edilen yerden

başka bir yere (yurtiçi veya yurtdışı) herhangi bir sağlık sebebiyle hizmet almak için yapılan seyahate

denir”6.

Sağlık Turizmi ile ilgili yapılan en son çalışmalardan olan Aydın çalışması, konunun

kavramsallaştırılması açısından doyurucu bir bilimsel perspektif sunmaktadır: “ İnsanların seyahat

etmek sureti ile ikamet ettiği yerin dışında konaklayarak tedavi olmayı amaçlamaları özel bir turizm

çeşidi olan sağlık turizmini ortaya çıkarmıştır. Sağlık turizminin hedef kitlesi, sağlığı bozulmuş olan

kişiler ile sağlığını korumaya duyarlı kişilerden oluşmaktadır”7.

Sağlık Turizmi; “sağlığı koruma, iyileşme amaçlarıyla belirli bir süre için (genellikle 21 gün) yer

değiştiren insanların doğal kaynaklara dayalı turistik bir tesise giderek kür uygulaması, konaklama,

beslenme ve eğlence gereksinimlerini karşılaması sonucu doğan hareketlerdir.”8

Günümüzde sağlık turizminden yararlanmak isteyenler artık sağlık sorunlarını çözerken, yalnızca

kendi ülkelerindeki doktorları ya da fiyatları değil; en iyi çözüm ve en iyi fiyat seçeneklerini

değerlendirerek hareket etmektedir. Bundan yola çıkarak; tedavi ve tatil amaçlı, şehirlerarası ya da

ülkelerarası yapılan seyahatlerden doğan tüm etkinliklere “Sağlık Turizmi” denmektedir.

Başka bir ifadeyle sağlık turizmi, fizik tedavi ve rehabilitasyon gereksinimi olanlarla birlikte

uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm

türüdür.

6 Türkiye Sağlık Vakfı ve Sağlık Derneği, Dunya’da Ve Türkiye’de Sağlık Turizmi-2010 Durum Tespit Raporu ve Çözüm

Önerileri, s.12. 7 Aydın,a.e., s.92. 8 Mustafa Boz, “Turizmin Gelişmesinde Alternatif Turizm Pazarlamasının Önemi”, (Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara

Üniversitesi, SBE, 2004): 132.

Page 17: saglik_turizmi_rapor

5

Her ne kadar sağlık turizmi denilince akla ilk gelen termal turizm ya da kaplıca turizmi olsa da, sağlık

amaçlı turizm hareketi, son on yılda aktif olarak hastane hizmetlerinden faydalanmak için düzenlenen

yurt dışı seyahatleri gündemin başına getirmiştir. Bu değişim sağlık turizminden doğan ekonomik

gücün hızla artmasına ve cazip hale gelmesine neden olmuştur. Gelişmiş ülkeler, insan sağlığının

korunması, işgücü verimini ve üretimi arttırmak ve sağlıklı yaşamı sağlamak amacı ile termal suların

dinlendirici özelliklerinden, iklim ve çevre olanaklarından, diğer turizm çeşitleri ile birlikte yararlanma

yoluna gitmeyi seçmektedir. Bu rapora konu olduğu şekliyle tedavi amaçlı sağlık turizmi; pazarı her

geçen gün büyüyen, insanların gerek tedavi olmak gerekse estetik amaçlı ihtiyaçlarını karşılamak

amacıyla hastane, klinik veya benzeri sağlık kuruluşlarına başvurularını kapsamaktadır. Sağlık turizmi

dünyada 100 milyar dolarlık bir hacme ulaşarak, tüm ülkelerin iştahını kabartan bir konuma

ulaşmıştır”9. Sadece termal turizm ya da SPA turizmi ile sınırlı kalmamış, medikal uygulamaları da

kapsar duruma gelmiştir10.

Aydın’dan devamla; “sağlık hizmetlerinin çeşitlenmesi, ülke sağlık sistemlerinin yaşadığı sorunlar,

insanların kaliteli ve düşük maliyetli hizmet beklentisi tedavi amaçlı seyahatleri gündeme getirmiştir.

Gelişmiş ülkelerdeki sağlık harcamalarının yüksekliği, bu ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerinin

yaşadığı sıkıntılar, hızla yaşlanan nüfus ve ulaşım teknolojisinde yaşanan gelişmeler tedavi amaçlı

seyahatlerin çıkış noktası olmuştur. Burada ortaya çıkan pazar ise sağlık hizmeti üreticilerini

iştahlandırmaktadır. İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ve insanların her türlü bilgiye

ulaşmada yaşadığı kolaylık ise tedavi amaçlı seyahatlerin itici gücü olmuştur”11.

Sağlık turizminin ortaya çıkıp gelişmesinde etkili unsurları şu şekilde sıralamak mümkündür12:

a- Dünya nüfusunun artması, yaşam kalitesinin yükselmesi, çeşitli ülkelerde sağlık maliyetlerinin

artması ve tedavilerin daha kaliteli ve ekonomik alternatifler sunan ülkelere kaymasıyla sağlık

turizmi ortaya çıkmıştır. Farklı ve ileri teknolojik alt yapı ve bilimsel verilere sahip ülkelerde

tedavi olmanın sağladığı avantajlar genişlemiştir,

b- İlerlemiş olan hastalıkların tedavi masraflarından büyük miktarda tasarruflar sağlanmaya

başlanmıştır,

9 Aydın, a.e., s.92. 10 Sinan İbiş .“Türkiye’de Medikal Turizm” 17.7.2009 http://www.kanserhaberleri.com/ yazdir. asp? ID=12632, (Erişim

Tarihi: 28.7.2010) 11 Aydın, a.e., s.92. 12 Mithat Zeki Dinçer, Turizm Ekonomisi ve Türkiye Ekonomisinde Turizm, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1993: 5/ Türkiye Sağlık

Vakfı ve Sağlık Derneği, Dünya’da Ve Türkiye’de Sağlık Turizmi-2010 Durum Tespit Raporu ve Çözüm Önerileri, s.12.

Page 18: saglik_turizmi_rapor

6

c- Hastanın başka bir ülkede kendi ülkesinde bulunan sağlık hizmetinden daha kaliteli tedavi olma

imkanları genişlemiştir,

d- Hastaların, özellikle satın aldıkları sağlık sigortası ile ilgili yaşadıkları sorunlar artmış ve

alternatif imkanlar araştırılmaya başlanmıştır,

e- Hastaların, tedavileri için gerekli olan operasyonları beklemeden almak istemleri artmıştır.

Nitekim bu tür imkânlar alternatif ülkelerde sunulmaya başlanmıştır,

f- Hasta ve yakınları, bir yandan yukarıdaki unsurların getirilerini elde etmeyi isterlerken, diğer

yandan bu getirileri gittikleri ülkelerde turistik amaçlı faaliyetlerle birleştirmeyi de istemişlerdir,

g- Sağlık turizmi konusunda gün geçtikçe azalan ulaşım maliyetleri ve bilinçlendirme faaliyetlerinde

çoklu medyanın devreye girmesi çok etkili olmuştur.

İçöz çalışması da bu noktada farklı bazı boyutlara dikkat çekmektedir. Uzun bir alıntıyla açıklayacak

olursak13; “Sağlık turizmine talep boyutu ile bakıldığında çok değişik ziyaretçi tipleri ile karşılaşmak

mümkündür ve bu ziyaretçilerin amaçları yukarıdaki kategorilerden birine girebilir. Ancak, sektöre

olan talebin genel talep sınıflaması açısından araştırmacı Eric Cohen farklı bir sınıflama yapmıştır.

Cohen’e göre; sağlık turizm pazarı açısından turistler ya da ziyaretçiler 5 temel kategoride

gruplandırılabilir. Bunlar;

Yalnızca turist: Ziyaret ettikleri ülkede herhangi bir tıp hizmetinden yararlanmayan turistler ya da

ziyaretçilerdir.

Tatilde tedavi edilen turist: Seyahati sırasındaki rahatsızlanma ya da kaza nedeni ile tıp hizmeti

ve tedavi alan turistlerdir.

Tatil ve tedavi amaçlı turistler: Bu turistler ziyaret ettikleri ülke ya da bölgeye tam anlamı ile

tıbbi nedenlerle gitmezler. Ancak ziyaret ettikleri bölgede bazı rahatsızlıkları için tedavi

olanakları olması tercih nedenidir. Diğer bir deyimle tatilde tedavi amaçlı turistlerdir.

Tatil yapan hastalar: Bu ziyaretçiler esasen bir bölgeye tedavi amaçlı giderler, ancak iyileştikten

sonra, ya da tedavi sonrası gittikleri bölgede tatil de yapan ziyaretçilerdir.

Yalnızca hastalar: Bu gruptaki medikal turistlerin bir bölgeye gidiş amaçları yalnızca o bölgede

tedavi olmak ya da operasyon geçirmektir. Tatil gibi bir amaçları yoktur.

13 Onur İçöz, “Sağlık Turizmi Kapsamında Medikal (Tıbbi) Turizm Ve Türkiye’nin Olanakları”, Journal of Yasar

University,4(14), 2260-61.

Page 19: saglik_turizmi_rapor

7

Yukarda belirtilen medikal turist pazarı müşteri gruplarından doğal olarak birinci gruptakiler klasik

ziyaretçi kategorisinde yer almaktadır ve medikal turizm hizmet sunucularını doğrudan

ilgilendirmemektedir. Diğer kategori ziyaretçiler içerisinde ise en önemli müşteri kategorisi kuşkusuz

en sondakiler olup, geriye doğru sağlık turizmi talep özelliği azalan kişilerden oluşmaktadır. Kuşkusuz

her grup için sunulacak hizmet türü ve pazar stratejileri farklı olacaktır.

1.1. DÜNYADA SAĞLIK TURİZMİ VE GELİŞİMİ

Bu konuda yapılan araştırmalar çok farklı dönemlere işaret etmektedir. Örneğin Aydın araştırmasına

göre, “sağlık turizminin geçmişi aslında yıllar öncesine dayanmaktadır. Eski Yunan İmparatorluğu’nda

hastalar Akdeniz ülkelerine termal su tedavileri almak için gitmekte iken, 18. yüzyıldan sonra zengin

Avrupalılar kaplıca tedavisi almak için Nil’e gitmekte, 21. yüzyılda ise göreceli olarak düşük maliyetli

ve bekleme süresinin kısa olduğu yerlere tedavi amaçlı gidilmektedir”14.

Diğer bir araştırma olan Türkiye Sağlık Vakfı ve Sağlık Derneği’nin ortak raporuna göre, 14.

yüzyıldan 17.yüzyıla kadar olan Rönesans dönemi yalnızca Avrupa ve İngiltere’de sanat ve kültürün

yeniden doğuşuna sahne olmuş bir dönem değil, aynı zamanda da sağlık turizminin geliştiği bir dönem

olmuştur. Ville d’Eaux ya da Sular Kasabası olarak bilinen bir köy, 1326 yılında demir zengini sıcak

su kaynaklarının bölgede keşfedilmesinden sonra bütün Avrupa’da ünlü olmuştur. I. Petro ve Victor

Hugo gibi önemli şahsiyetler bu tesisleri ziyaret etmiştir. Kökünü Romanların “salude par aqua” yani

sudan gelen sağlık deyişinden alan “SPA” kelimesinin ilk kez burada kullanıldığı iddia edilmektedir.

16. Yüzyılda Avrupa’nın üst zengin tabakası eski Roma banyolarını yeniden keşfetmiş ve spalar içeren

St. Mortiz, Ville d’Eaux, Baden Baden, Aachen ve İngiltere’deki Bath gibi turistik kasabalara akın

etmiştir.

Rönesans döneminin sonlarına doğru, bütün Avrupa’dan asilzadeler temizlenmek ve tedavi olmak için

Bath’e gelmeye devam etmişlerdir. 1720’lerde, Bath İngiltere’de bir lağım sistemine sahip olan ilk

şehirdir ve Londra’ya göre birkaç yıl daha ileridedir. Şehir ayrıca teknolojik, finansal ve sosyal

bakımdan da çok gelişmiştir. Sağlık turizmi sebebiyle yollar kaldırımlarla döşenip sokaklar

ışıklandırılmış, oteller ve restoranlar güzelleştirilmiştir. O dönemlerde sağlık turizminin en kayda

değer yolcusu da Michel Eyquem de Montaigne’dir.

Deneme yazı türünün Fransız mucidi olan Montaigne’in, aynı zamanda lüks seyahatin de babası

olduğuna inanılmaktadır. Tarihteki en eski SPA rehberinin yazılmasına da yardımcı olmuştur.

14 Aydın, a.e., s.93.

Page 20: saglik_turizmi_rapor

8

1900-97 döneminde A.B.D. ve Avrupa artık ticari ve endüstriyel merkezler olmanın yanı sıra,

Dünya’nın sağlık bakım merkezleri de olmuşlardır. Ancak o dönemlerde sağlık seyahati çok

zenginlerin faydalanabileceği bir kavram olarak düşünülmüştür. 1933 yılında Amerikan Tıp Uzmanları

Heyeti (ABMS) kurulmuş ve A.B.D.’deki tıp uzmanlığı heyetleri için şemsiye örgüt olmuştur.

ABMS’nin eğitim politikalarıyla birlikte dünya çapında standartların temeli oluşturulmaya

başlanmıştır.

1958’de Avrupa Tıp Uzmanları Birliği (UEMS) kurulmuştur. UEMS, Avrupa Birliği üyesi ülkelerden

gelen farklı tıbbi birliklerden oluşmuştur. 1960’larda A.B.D.’de Yeni Çağ akımı başladıktan sonra

Hindistan önemli bir durak haline gelmiştir. Amerika ve İngiltere sosyetesini cezbeden çiçek çocuk

(flower child) hareketi ilerleyerek yoga ve ayurvedik tedavinin yeniden keşfedildiği bir sağlık turizmi

endüstrisine dönüşmüştür.

1980’lerde ve 1990’larda sağlık hizmeti masraflarının artmasıyla ABD’li hastalar Orta Amerika’da diş

tedavisi görmek gibi denizaşırı seçenekleri tercih etmeye başlamışlardır.

Her ne kadar ABD’li doktorlar yabancı hastanelerde tedavi görme fikri karşısında endişelenmiş olsalar

da, göz, kalp ve kozmetik ameliyatları için cazip alternatifler sunan denizaşırı ülkeler artmaya devam

etmiştir.

Bu dönemde, 1994 yılı itibariyle Uluslararası alanda akreditasyon konusunda belirleyici duruma gelen

Joint Commission Internationale (JCI) Akreditasyon Kuruluşu kurulmuştur. Sayıları hızla artan

uluslararası sağlık hizmeti veren hastanelerin uluslararası standartlara uyup uymadıklarını kontrol

etmek ve araştırmalarda bulunmak amaçlı kurulan JCI bu alanda önemli bir açığı doldururken,

sektörde güven mekanizmasının oluşmasına da katkı sağlamıştır. 1997’deki Asya ekonomik krizi

sonrası bu ülkelerin devlet yetkilileri turizm sektörüne “kurtarıcı” rolü biçerlerken özellikle sağlık

turizmini geliştirmek için ciddi reklam kampanyaları başlatmışlardır. Bu çabalar sonuç vermiştir.

Örneğin Tayland Batılı ülkelere kıyasla çok düşük olan fiyatlarıyla kısa surede plastik cerrahi için bir

merkez haline gelmiştir15.

Günümüzde de, Hindistan, Tayland, Singapur gibi sağlık turizm durakları JCI akreditasyonlarıyla

pazar paylarını artırmaya devam ededursunlar, Türkiye bugün dünyada JCI akreditasyonuna sahip

hastanelerin %10’una tek başına sahiptir. Raporun devamında Türkiye’nin durumu ayrıntılı olarak

irdelenecek ve belirli bir önermeler manzumesine ulaşılacaktır.

15 Türkiye Sağlık Vakfı ve Sağlık Derneği, s.13-16

Page 21: saglik_turizmi_rapor

9

1.2. SAĞLIK TURİZMİNİN GELECEK POTANSİYELİ

Tahminlere göre medikal turizm, sağlık hizmetlerinin arzında rekabet arttığı ve maliyet farkları ana

unsur olarak kaldığı sürece gelecekte daha da hızlı bir artış gösterecektir. Özellikle plastik cerrahiye

olan talep artışının devam edeceği, böylece denizaşırı hizmetler için de önemli bir talep oluşacağı ve

sağlık turizmin temel öğesi olan kalp ameliyatları ile yer değiştireceği uzmanlarca tahmin

edilmektedir16.

Medikal turizmi geliştirmeyi amaçlayan ülkelerin sayısı da giderek artmaktadır. Asya’daki sağlık

turizminin başarısı küresel ilgiliyi ve rekabeti artırmakta ve bu durdurulamaz gibi gözükmektedir.

Örneğin, termal turizm seyahatleri konusunda Singapur maliyeti nispeten yüksek bir durak olmasına

rağmen, bu yıl itibariyle 1.8 milyar dolar gelir getirmesi beklenen 1 milyon hastayı çekmek

istemektedir. Bu hedef gerçekleşirse ülkede en az 13.000 yeni iş olanağı yaratacaktır. Yine Filipinler

medikal turizme olan ilgisini, yeni bir havalimanı yaparak ve tüm dünyadaki hastaların bir şekilde

İngilizce konuşan Filipinli doktorlara aşina olduklarını vurgulayarak göstermiştir. Dubai, Orta Doğu

turistlerinin Asya’ya gitmelerini engellemek için yeni bir Sağlık Kenti kurmuştur. Hindistan’daki en

büyük özel uluslararası sağlık servis grubu olan Apollo’nun 2004 yılında 37 tane hastanesi, Kuveyt, Sri

Lanka ve Nijerya’daki hastaneler ile ortaklığı vardır ve Dubai, Bangladeş, Pakistan, Tanzanya, Gana,

Filipinler, Londra ve Chicago’daki büyüyen özel kurumlar ve uluslararası bağlantıları olan diğer

kuruluşlar ile de büyümeyi planlamaktadır17.

2017 yılına kadar sadece ABD’den 23 milyon potansiyel hastanın 79.5 milyar dolarlık bir harcama

yaparak denizaşırı ülkelere sağlık turizmi amacıyla gideceği hesaplanmaktadır18.

Sağlık turizminin gelişme trendleri içinde eğitim özel bir yer tutmaktadır. Özellikle sağlık turizmiyle

bütünleşik işletme yüksek lisans programlarının geliştiği gözlemlenirken, buna yönelik talebin daha da

gelişeceği beklenmelidir.

Bir başka gelişme trendi, sağlık turizmine özel hemşire yetiştirme programlarının ve dolayısıyla eğitim

kurumlarının sayısında yaşanacak gelişmedir. Bu anlamda sektörün çarpan etkisi büyük olacaktır.

16 İçöz, a.e., s.2274 17 İçöz, a.e., s.2274-75 18 Renée-Marie Stephano and Jonathan Edelheit, “The Future of Medical Tourism”,

http://www.medicaltourismmag.com/article/the-future-of-medical-tourism.html (erişim tarihi 09.04.2012)

Page 22: saglik_turizmi_rapor

10

Sağlık turizmi hiç kuşkusuz beraberinde (sektöre yönelik uluslararası geçişkenlik göz önüne

alındığında) hukuki altyapıda sektöre özel hukuki danışmanlık hizmetlerinin farklılaşmasını ve

mesleki gelişiminin önünü açacaktır.

Sektöre yönelik elektronik teçhizat kullanımının ve buna bağlı ar-ge faaliyetlerinin ivmelenmesi

önemli bir potansiyel pazara dikkat çekmektedir.

Bu noktada sağlık hizmetlerinin sunulması açısından internet üzerinden küresel bir açık

artırma/eksiltme sisteminin tartışılıyor olması, sektörün gelecek potansiyeline yönelik önemli ipuçları

barındırmaktadır19.

Sektörün gelişimiyle birlikte zenginleşip gelişecek bir diğer önemli tamamlayıcı sektör de sigorta

sektörüdür. Bu noktada sigortacılık tekniği açısından yeni ve yaratıcı ürün geliştirmek için (jeopolitik

risk sigortası, gidilen ülkeden acil çıkış hizmeti ve bunun sigortalanması gibi) özellikle Amerika

merkezli araştırma konferansları ağırlık kazanmıştır.

Sağlık sektörüne özel ulaştırma hizmetlerinin düzenlenmesi ve sağlık turizmine özel sağlık şehirlerinin

imarı ve tamamlayıcı hizmet kolu olarak gayrimenkul danışmanlığı, sektörün gelecek trendleri

açısından son dönemde üzerinde çalışma yapılan diğer konulardır.

1.3. SAĞLIK TURİZMİ ÇEŞİTLERİ

Sağlık turizmi genel olarak üç alt başlıkta incelenmektedir. Bunlar termal turizm ve spa- wellness

turizmi olarak kategorileştirilen ilk sınıf, medikal tedaviyi içeren ikinci sınıf ve yaşlı bakımını içeren

ileri yaş turizmi olarak ayrılmaktadır.

1.3.1. TERMAL TURİZM, SPA-WELLNESS

Sağlık turizminin çeşitleri bakımından bir sınıflama yapıldığında en eski türünün termal turizm ile spa-

wellness turizmi olduğunu belirtilmiştir. Dünyada sağlık turizmi ve gelişimi başlığında detaylı olarak

anlatıldığı gibi, M.Ö. 1700’lü yıllarda suyun iyileştirici etkisinin bulunduğu, Hipokrat gibi dönemin tıp

otoriteleri tarafından dile getirilmiş ve bu nedenle başta Roma ve Yunan İmparatorlukları olmak üzere

birçok medeniyette banyo ve masaj kültürü gelişmiştir. Bu bölgelerde yaşayan krallar, aristokratlar ve

halk güzelleşmek ve sağlıklarına kavuşmak için borulu su sistemi vasıtasıyla hamamlar ve havuzlar

yapmışlardır. Dolayısıyla eski çağlardan bu yana insanlar şifalı sulardan oluşan hamam ve havuzlara

19 Arlen D. Meyers, “How to Invest in the Future of Global Healthcare”, 2011 World Medical Tourism Conference:

Pioneering the Future in Global Healthcare, 23-24 May 2011 Las Vegas

Page 23: saglik_turizmi_rapor

11

gidip sağlığına kavuşmak için seyahat etmektedirler. Örneğin M.Ö. 4. yüzyılda Yunanistan’da bulunan

Epidaurus isimli tapınak, insanların medikal ve mistik tedavi almak için uzun mesafeler aştığı

dünyanın en meşhur şifa merkezidir20. Yakın zamana kadar bu turizm türü sağlık turizminin en bilinen

türü olmaya devam etmiş ve spa- wellness programları günümüzde insanların tedavisi için sağlıklı

yaşam eğitimi, stres ve depresyonla mücadele, beslenme danışmanlığı, ruhsal sağlık21 gibi taleplerine

cevap verir duruma gelmiştir. Diğer yandan termal turizm ise genellikle tıbbi tedavilerin tamamlayıcısı

veya alternatif tıp metodu olarak görülmeye başlamıştır. Ürün ve hizmet çeşitlendirmesi açısından

bakıldığında termal turizm ve spa-wellness turizmi, sağlık turizmi kapsamında oldukça yüksek

oranlarda ekonomik gelir kaynağına sahip bir alt sektördür. Bir örnekle açıklamak gerekirse;

Uluslararası Spa Birliği’nin (ISPA) 2007 yılı araştırmaları neticesinde dünya çapında yaklaşık 100

milyon turistin spa turizmi için seyahat ettiği ortaya çıkmıştır22. Buradan da anlaşılabileceği gibi

sadece spa turizmi için seyahat edenler bile dünya çapında gerçekleşen turizm faaliyetlerinin önemli

bir kısmını oluşturmaktadır.

Turizm Bakanlığı’nın 1993 yılında yaptığı tanıma göre termal turizm, termal suların, çamurların,

kaynağın çevresindeki iklim ve doğa şartlarının beraberinde getirdiği faktörlerin uzman hekimler

eşliğinde, fizik tedavi, rehabilitasyon ve egzersiz, diyet gibi tedavilerle beraber gerçekleşen kür

uygulamalarını kapsayan turizm hareketidir. Dolayısıyla termal turizmin bir bölgede

gerçekleştirilebilmesi için ilk olarak ilgili bölgenin termal- doğal kaynağa ve bu doğal kaynağın

sürekliliğini sağlayan bir iklime sahip olması gerekmektedir. Yukarıda sayılanlar bir bölgede termal

turizm veya spa-wellness turizmi yapılabilmesi için gerekli olan temel kaynaklardır. Bunun dışında bu

tip bir turizmi gerçekleştirmek için belli başlı donanımların sağlanması gerekmektedir.

Kaplıca ve Spa merkezlerinde gerçekleştirilen termal turizm ve spa- wellness turizmi kapsamındaki

tedaviler içerisinde kaplıca tedavileri ve fizyoterapiler, talossoterapiler, hidroterapi ve egzersizler,

balneoterapi ve peloidoterapi, klimaterapi yer almaktadır. Bu tedavileri turizm ile birleştiren ortak

nokta, genellikle belirli bir konaklama süresi gerektirmesi nedeniyle doğal kaynağa sahip bölgede

donanımlı otel veya diğer konaklama bölgelerinin bulunması zorunluluğudur. Ardından doğal

20 John Connell, Medical Tourism, CABI Press, Oxford, 2010, s. 13. 21 Eleni Didascalou, Dimitrios Lagros, Panagiotis Nastos, “ Wellness Toursim: Evaluating Destination Attributes for Tourism

Planning in a Competitive Segment Market”, Tourismos: An International Multidisciplinary Journal of Tourism, Cilt 5,

Sayı 4, Bahar 2009, s. 114. 22 ISPA’nın bu araştırmasına konu ülkeler, Avustralya, Kanada, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya, Japonya, Singapur,

İspanya,Tayland, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleridir. Detaylı bilgi için Bkz. Melanie Smith ve Laszlo Puczko,

Health and Wellness Toursim, Elsevier Press, Oxford, 2009, s. 143.

Page 24: saglik_turizmi_rapor

12

kaynağın bulunduğu bölgelerin termal turizme açılabilmesi için gereken en önemli unsurların arasında

uzman hekimler, fizyoterapistler, diyetisyenler ve rehabilitasyon uzmanlarından oluşan insan kaynağı

gelmektedir. Bu donanımlar, verilmekte olan hizmetin kalitesi, bölgenin turistik zenginliği ve özellikle

hava veya kara yolları aracılığıyla ulaşımın kolaylığı ile birleştirildiğinde bir ülkenin sağlık turizmi

kapsamında termal turizm olarak adlandırılan spa-wellness turizminden aldığı pay ortaya çıkmaktadır.

1.3.2. MEDİKAL TURİZM

Tıbbı turizm olarak da adlandırılan medikal turizm, insanların tıbbi tedavi amaçlı olarak

gerçekleştirdikleri seyahatleri kapsamaktadır. Dolayısıyla medikal turizm kapsamında yapılan bütün

tibbi işlemler doktorlar gözetiminde donanımlı hastane veya kliniklerde gerçekleşmektedir. Buradan

hareketle medikal turizm, sağlık turizminin diğer alt sektörlerinden farklı olarak doğal kaynaklara

ihtiyaç duymamaktadır; bu sektörde faaliyet gösterebilmek için öncelikle hekim, sağlık personeli,

hastane, klinik gibi donanım ile ilgili olan kaynakların varlığı gerekmektedir.

Medikal turizm geçmişi çok uzun yıllara dayanmasa da temel anlamda medikal turizm tarihini eski

usül ve yeni usül olarak iki kategoriye ayırmak mümkündür. Eski usul medikal turizmin en belirgin

özelliği pahalı olmasıdır. Bu sistemde fakir ülkelere mensup zengin hastalar Avrupa ve Amerika’daki

yüksek tedavi bedelleri ve ulaşım zorluklarına katlanmakta ve daha kaliteli bir tıp hizmeti almakta

idiler. Yeni usul medikal turizmde ise kuzey-güney ve hatta güney-güney arasındaki seyahat

kolaylaştırılmış ve böylece medikal turizm gelişmiştir. Örnekler ile açıklamak gerekirse artık bir

Hindu, Amerika’ya vücudunda görülen beklenmedik kitlelerinin tedavisi için veya bir Bangladeşli,

Tayland’a varisli damarlarının tedavisi için gidebilmektedir. Dolayısıyla hasta akışı artık üçüncü

dünyadan birinci dünyaya değil üçüncü dünyadan üçüncü dünyaya veya birinci dünyadan üçüncü

dünyaya şeklinde gerçekleşmektedir23. Nitekim medikal turistler her yaşta olabileceği gibi çoğunlukla

Batılı gelişmiş ülkelere mensup yaşlı veya emekli kişilerden oluşmaktadır. Amerika veya İngiltere

olarak örnekleri sıralanabilecek bu ülkelerden medikal tedavi almak için diğer ülkelere giden bu

turistlerin seyahatlerinin temel nedeni ise kendi ülkelerinde medikal tedavinin pahalılığı ve bekleme

listelerinin oldukça uzun olmasıdır24. Medikal turizmin yapısının değişimine neden olan bu olguyu bir

sloganla anlatmak gerekirse; “artık hastalar birinci dünya ülkelerine ait tedavileri üçüncü dünya

fiyatları ile almak istedikleri” için tıbbi gerekçelerle seyahat etmektedir ve bu gerekçeye dayanarak

örneğin her yıl Tayland’a yaklaşık 400.000 civarında turist medikal turizm amacıyla gelmekte; bu

23 David Reisman, Health Tourism Social Welfare Through International Trade, Edward Elgar Publishing, Cheltenham,

2010, s. 29. 24 Smith ve Puczko, a.e., s. 150.

Page 25: saglik_turizmi_rapor

13

rakamın yaklaşık 50.000 kadarı da özel olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin vatandaşlarından

oluşmaktadır25.

Medikal turizm içerisine tıbbi faaliyetlerin tümü girdiği için bu alan oldukça geniş bir uygulama

yelpazesine sahiptir. Genel bir sınıflamaya gitmek gerekirse, medikal turizm kapsamında ileri tedaviler

olarak adlandırılan kardiyovasküler cerrahi, radyoterapi, cyberknife tedavileri; transplantasyon,

infertilite kapsamında tüp bebek İVF uygulamaları; cinsiyet değiştirme operasyonları, estetik cerrahi,

göz, diş, diyaliz tedavileri girmektedir. Her ne kadar medikal turizmin kozmetik dişçilik gibi bazı

türlerinin sağlık ile ilgisi az gibi görünüyor olsa da bu tedaviler uzman hekimlik ve sağlık

kuruluşlarında tedavi gerektirmesi yönünden medikal turizm kapsamında değerlendirilmektedir.

1.3.3. İLERİ YAŞ TURİZMİ

Üçüncü yaş turizmi olarak da adlandırılan ileri yaş turizmi, özellikle 65 yaş ve üzeri insanların bakım

gerektiren tedavilerini kapsayan bir sağlık turizmi çeşididir. Dünya üzerinde sağlık imkanlarının

gelişmesi ile birlikte insanların yaşam sürelerinin uzaması, diğer yandan özellikle Avrupa’da

görüldüğü gibi, doğurganlığın düşmesinin doğal bir sonucu olarak yaşlı nüfusun genç nüfus ile

kıyaslandığında oranının giderek artması, ileri yaş turizminin cazip bir turizm sektörü olarak

gelişmesine yol açmıştır.

Özellikle son 20- 30 yıl içerisinde batı Avrupa ülkelerinde yukarıda sayılan gelişmeler neticesinde bu

turizm çeşidinin sağlık turizmi içerisindeki payı artmıştır. Bazı ülkelerde 65 yaş üstü grubun toplam

nüfusa oranının %25’lerin üzerine çıkması, ileri yaş insanlarının farklı sağlık harcamaları ve farklı

tedavi süreçlerine özen göstermeleri ve bu amaçla ciddi bütçeler ayırmalarını beraberinde

getirmektedir26. Birleşmiş Milletler ’in ileriye dönük olarak yaptığı projeksiyonlarda, 2050 yılında 60

yaş ve üstü nüfusun 2 milyar civarında olacağı; böylece çocuk olarak sınıflandırılan 0-14 yaş arası

nüfusu geçeceği ve yaşlı kategorisi içerisinde özellikle 80 yaş ve üstü grubun oranının hızla artacağı

tespit edilmiştir 27. Bu durum insanlık tarihinde bir ilk olacaktır. Dolayısıyla zaman içerisinde bu

sektörün potansiyeli ile orantılı olarak ileri yaş turizmine ilişkin verilen hizmetler; gezi turları, 25 Milica Z. Bookman, Karla R. Bookman, Medical Tourism in Developing Countries, Palgrave Macmillan Press, New

York, 2007, s. 2, 3. 26 Dursun Aydın, Cemalettin Aktepe, Pars Şahbaz, Sıddık Arslan, “ Türkiye’de Medikal Turizmin Geleceği”, Gazi

Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi ile Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık

Turizmi Koordinatörlüğü ortak raporu, Mart 2011, Ankara, s. 5.

27 Brent W. Ritchie, Neil Carr, Christopher P. Cooper, Managing Educational Tourism, Channel View Publications,

Clevedon, 2003, s. 84.

Page 26: saglik_turizmi_rapor

14

meşguliyet terapileri, bakım evlerinde veya rehabilitasyon hizmetlerinde yaşlı bakımı hizmetleri,

klinik otellerde verilen rehabilitasyon hizmetleri olarak çeşitlenmiştir.

Bu sınıflamaya giren turistlerin özellikle sağlık sorunlarına bağlı olarak ılıman iklime ve doğal

güzelliklere sahip ülkeleri tercih etmeleri veya dinsel inançlarının yaşın ilerlemesi ile doğru orantılı

olarak artması sonucu kültürel ve dini amaçlı seyahatlere yönelmeleri üçüncü yaş turizminin Pazar

destinasyonunu da ortaya çıkarmaktadır. Diğer yandan bu grubu oluşturan kitlenin genellikle emekli

olması nedeniyle zaman kısıtlamalarının olmaması, diğer bir deyişle sezon dışı dönemlerde de

seyahatin mümkün olması ölü sezonda hedef pazarlarda bulunan turistik tesislere ekonomik canlılık

kazandırmaktadır28.

Üçüncü yaş turizmi, medikal turizm ve termal turizmde de görüldüğü gibi, sağlık turizminin giderek

büyüyen bir alt sektörüdür. Bu sektörün önemli özelliklerinden biri de zaman içerisinde kendisini

değiştirme zorunluluğudur. Çeşitli çalışmaların yaptığı projeksiyonlara göre bir sonraki nesile ait ileri

yaş grubu turistleri, bir önceki nesil ile karşılaştırıldığında daha sağlıklı, aktif ve zengin olacaklardır 29.

Bu nedenle üçüncü yaş turizminin yapısı da zaman içerisinde yaşanacak olan değişimlere adapte

olmak ve yenilenmek durumundadır. Buradan hareketle ilerleyen dönemlerde üçüncü yaş turizminde

ülkeler arası uzmanlaşma ve rekabetin artması ve bunun da yenilikçi girişimleri artırması

beklenmektedir.

28 Süreyya Yıldırım, “Üçüncü Yaş Turizmi ve Bunun Türkiye Açısından Değerlendirilmesi”, Anatolia: Turizm

Araştırmaları Dergisi, Yıl 8, Sayı 1-2, 1997, s. 79.

29 Dimitrios Buhalis, Carlos Costa (Der.), Tourism Business Frontiers: Consumers, Products and Industry, Elsevier

Press, Oxford, 2006, s. 39.

Page 27: saglik_turizmi_rapor

15

BÖLÜM 2

TÜRKİYE’DE SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞİMİ, YÖNETİMİ VE POTANSİYELİ

Bu başlık kapsamında sağlık turizmi pazarına rakipleri ile kıyaslandığında daha geç giren Türkiye’nin

sektördeki konumu, ülkede sağlık turizmi olgusunu yasallaştırmak ve geliştirmek adına oluşturulmakta

olan hukuksal altyapı ve Türkiye’de sağlık turizmi konusunda gelişime açık potansiyel alanlar ele

alınacaktır.

2.1. GELİŞİMİ

Sağlık turizmi alanında Türkiye, özellikle geçtiğimiz 20 yıllık sürede önemli gelişmelere imza atmış

ve bugün gelinen noktada dünyanın sağlık turizmi alanındaki en başarılı ülkeleri olarak görülen

Hindistan, Malezya, Tayland, Macaristan gibi ülkeler ile rekabet etmeye başlamıştır. Amerika’nın en

güvenilir medikal turizm şirketi olduğu belirtilen MedRetreat, 2010 yılında hem egzotik yerler hem de

kaliteli tıp hizmeti alınabilecek yerleri Hindistan, Tayland, Malezya, Brezilya, Arjantin, Türkiye,

Kuzey Afrika olarak belirtmiştir. Bu ülkelerin seçimindeki en önemli faktörler uluslararası medikal

turizm sektörü içerisinde en kurumsal, en deneyimli ve yüksek kalitede hizmet sağlayıcıları olarak

gösterilmeleridir30. Nitekim son yıllarda Türkiye’de Devlet destekli yeni yatırımlarla birlikte çağdaş

teknolojilerin gelişimi İstanbul, Ankara ve İzmir’de ulusal sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmıştır.

Bu durumun doğal bir sonucu olarak Türkiye Avrupa, Orta Doğu ve Rusya’nın medikal turizmi için

Pazar niteliğindedir ve bulunduğu konum itibariyle özellikle Avrupa’nın Arnavutluk gibi düşük gelirli

ülkeleri ile Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi eski Sovyet bloğu

ülkelerinin ilgisini çekmektedir.

Sağlık harcamaları ve yaşam kalitesi açısından değerlendirildiğinde Türkiye, 1990’lı yıllarda OECD

ülkeleri içerisinde, Güney Kore ile birlikte, akut bakım sağlayan hastanelerini artırma umudu veren

ülkelerden biri iken, kısa bir zaman diliminde bu alanda büyük sıçramalara imza atmıştır. Türkiye’de

kişi başına düşen sağlık harcaması 2000-2005 yılları arasında yıllık ortalama %5.8’lik bir artış

göstermiştir. Bu artış OECD ülkeleri arasında görülen en yüksek artıştır ve oran olarak da OECD’nin

yıllık ortalama %4.3’lük oranının üzerindedir. 2011 yılı OECD sağlık verilerine göre, Türkiye’de gayri 30 Connell, a.e., s. 96.

Page 28: saglik_turizmi_rapor

16

safi milli hasıla oranının düşüklüğünden ötürü kişi başına düşen sağlık harcamalarının oranı da OECD

ortalamasının altındadır, fakat tıbbi bakım alanında görülen ilerleme ve sağlık yatırımlarının artmasına

bağlı olarak ortalama yaşam süresi 1960- 2009 aralığında çok hızlı bir artış göstermiştir. Buna göre

1960 yılında ortalama yaşam süresi OECD ortalamasının 20 yıl gerisinde iken 2009 yılında Türkiye’de

ortalama yaşam süresi 73.8 yıl olmuştur31.

Kaynak: Health At a Glance, OECD Indicators 2011, OECD Publishing, s.7.

Ülkemizde sağlık turizmi alanında görülen gelişmelerde hastane ve sağlık personeli yatırımlarının payı

büyüktür. Bu kapsamda özellikle 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren sağlık yatırımları alanında

özel sektör yatırımlarının önemli bir yer almaktadır. Nitekim 1960’lı yıllarda sağlık sektöründe özel

sektör yatırımı %15 civarında iken bu oran istikrarlı ve keskin bir şekilde artmaya devam etmiş ve

31 OECD Health Data 2011, How Does Turkey Compare?, Erişim (24.02.2012):

http://www.oecd.org/dataoecd/46/5/38980477.pdf

0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 30,0

Japonya

İsviçre

İtalya

İspanya

Avustralya

İsrail

İzlanda

Avusturya

İngiltere

Almanya

Danimarka

Kore

Estonya

Macaristan

Şili

Türkiye

Grafik 1. Çeşitli Ülkelere Göre OECD 1960-2009 Yılları Arasındaki Yaşam Süresi Beklentisi Artışları

Page 29: saglik_turizmi_rapor

2000 yılında sağlık yatırımlarının neredeyse

sektör yatırımlarının artması sağlık sektöründe

kalitesinin artmasına neden olmuş, diğer yandan

geliştiği gözlenmiştir. Bugün Türkiye’de

kullanılmakta olan 5 adet sistemden en önemlisi

akreditasyonuna sahip toplam 47 sağlık kuruluşu

en yüksek rakamdır ve dünyadaki tüm

gelmektedir33. Türkiye’deki iller bazında

yaklaşık olarak yarısının İstanbul’da olduğu

Türkiye’nin gelişim çizgisinde sağlık turizmi

dünyada JCI akrediteli diğer ülkeler ile

Singapur’da 16, Brezilya’da 23, Sudi

görülmektedir. Özel sağlık yatırımları, sağlık

artması neticesinde, yıllar bazında ülkeye

görülmektedir.

Kaynak: Joint CommissionErişim: http://tr.jointcommissioninternational.org/entr/JCI

32 Josef Woodman, Patients Beyond Borders: Turkey Edition33 Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Sağlık Turizmi İş Konseyi (SAİK),

2011, s. 9.

9%

6%

17%

4%11%

Grafik 2. Türkiye’de JCI Akreditasyonuna Sahip Hastanelerin İllere Göre Dağılımı

İstanbul İzmit Adana

17

neredeyse %70’i özel sektör tarafından yapılır hale gelmiştir32

sektöründe bir yandan doktor ve sağlık çalışanı sayısının

yandan kalite belgelendirmesi çalışmalarının da aynı

Türkiye’de uluslararası hastane akreditasyonu alanında dünyada

önemlisi olarak görülen Joint Commission International

kuruluşu bulunmaktadır. Bu rakam, dünya ölçeğinde görülen

tüm akredite hastanelerin yaklaşık olarak %10’una karşılık

bir sınıflama yapıldığında ise, JCI akrediteli hastanelerin

olduğu Grafik 2.’den de görülmektedir. Başlı başına bu

turizmi alanında kat ettiği mesafeyi göstermektedir. Nitekim

Türkiye kıyaslandığında, Hindistan’da 16, Tayland’da

Arabistan’da 33 tane JCI akrediteli hastane bulun

sağlık personeli sayısındaki artış ve akredite hastanelerin

ülkeye gelen yabancı turist sayısında da düzenli bir

Commission International İstatistikleri, http://tr.jointcommissioninternational.org/entr/JCI-Accredited-Organizations/ (31.03.2012)

Patients Beyond Borders: Turkey Edition, A Healty Travel Publication, Chapel Hill, 2009, s.68 69.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Sağlık Turizmi İş Konseyi (SAİK), Turkey: Your Partner in Healthcare 2011, İstanbul

49%

4%

11%

Grafik 2. Türkiye’de JCI Akreditasyonuna Sahip Hastanelerin İllere Göre Dağılımı

Adana Bursa Ankara Antalya İzmir

32. Özel

sayısının ve

oranda

dünyada

International (JCI)

görülen

karşılık

hastanelerin

bu oran

Nitekim

Tayland’da 11,

bulunduğu

hastanelerin

bir artış

(31.03.2012)

, A Healty Travel Publication, Chapel Hill, 2009, s.68 69.

, İstanbul

Page 30: saglik_turizmi_rapor

18

Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Koordinatörlüğü verileri ile ülkemize gelen yabancı turist sayısı yıllar

bazında incelendiğinde, Türkiye’ye 2008 yılında 74 bin, 2009 yılında 94 bin ve 2010 yılında 110 bin

kişinin medikal turizm kapsamında yurtdışından gelmiş olduğu saptanmaktadır. Dolayısıyla kapasite

artışı ile paralel olarak yıllık bazda düzenli bir artış söz konusudur. Nitekim Türkiye’de 2007-2008

yılları arasında medikal turizmin yaklaşık %40 gelişmesi ile birlikte yapılan bazı projeksiyonlar,

Türkiye’nin 2015 yılında 1 milyon yabancı hastaya hizmet verecek şekilde yaklaşık 8 milyar dolarlık

özel ve kamusal medikal yatırımlarda bulunulacağı belirtilmektedir34 . Bu projeksiyona dayanarak

önümüzdeki yıllarda sağlık turizmi alanında devlet destekleri ile birlikte pazarlama ve tanıtım

çalışmalarının artırılması ve hukuki düzenlemelerin politika öncelikleri ile daha da uyumlaştırılması

beklenmektedir.

2.2. POTANSİYELİ

Türkiye sağlık turizmi alanında özellikle ılıman iklime sahip sahil bölgelerinin fazlalığı, bu bölgelerin

yaşlıların yaşamı için elverişli yapısı ve üçüncü yaş turizminde son yıllarda meydana gelen hizmet

çeşitlendirmesi ile kalite artışına bağlı olarak, yaşlı nüfusa sahip ülkeler olan Amerika Birleşik

Devletleri, Kanada, İngiltere gibi ülkelerden büyük bir talep görmektedir. Bu ülkelerden yaşlı

bakımına ilişkin olarak gelen spesifik talep, yaşlı bakım evleri sayısının artırılması ve bu vesileyle

daha fazla turistin seyahatinin sağlanmasıdır. Söz konusu fırsatın bilincinde olmak ve onu tam olarak

kullanabilmek için bu konuda devlet teşviklerinin ve bu sektörün tanınırlığının artırılması

gerekmektedir. Diğer yandan özellikle termal turizmde faaliyet gösteren işletmelerin hizmet

kalitelerini artırmaları, bu alanda elde edilecek turizm gelirinin oldukça artmasına yol açacaktır. Bir

örnekle açıklamak gerekirse, İzmir- Balçova’da bulunan Balçova Termal Tesisi gibi tesisler hava

alanına ulaşımın kolaylığı ve mesafenin azlığı, bölgeye direk uçak seferlerinin bulunması, tesisin şehir

merkezine yakınlığı ve kaliteli konaklama imkanlarına sahip olması gibi özelliklerinden ötürü her yıl

oldukça yüksek sayıda yabancı turistin burayı tercih etmesine yol açmaktadır. Dolayısıyla ülkemizin

dört bir köşesinde bulunan termal kaynakların sağlık turizminde etkili birer kaynak olmalarını

sağlayabilmek için ulaşım kolaylığı, konaklama ve hizmet kalitesini en üst düzeyde tutmak oldukça

önemli bir amaç olmalıdır.

Türkiye’ye coğrafi olarak da yakınlık gösteren bazı ülkelerde ulusal sağlık sisteminin savaş, iç

çatışmalar, maddi yetersizlikler gibi nedenlerle kısıtlı olması Türkiye’yi sağlık turizminde tercih edilen

bir ülke haline getirmektedir. Örneğin son dönemde Libya’da yaşanan iç savaş sonucunda ulusal

34 Connell, a.e., s. 53.

Page 31: saglik_turizmi_rapor

19

sağlık sisteminin yaralı ve hastalara yetmemesi sonucunda devlet desteğiyle Libya’dan ülkemize

oldukça büyük sayılarda turist tedavi amaçlı olarak gelmiştir. Bunun yanı sıra Türkiye’nin yakın

coğrafyasındaki bazı ülkelerden ülkemize yukarıda sayılan nedenlere bağlı olmaksızın bu ülkelerin

sağlık sisteminin yeterince gelişmiş olmamasından kaynaklanan bir sağlık turizmi talebi de

yaşanmaktadır. Özellikle Arnavutluk, Azerbaycan, Kazakistan ve Bosna Hersek bu ülkelerin arasında

yer almaktadır.

Ülkemizde hizmet veren hekimlerin mesleki donanımlarının üst düzeyde olması ve donanımlı hastane

ile sağlık personeli sayısının fazlalığı, yukarıda adı geçen bölgelerin medikal turizmde Türkiye’nin

tercih edilmesini olumlu yönde etkilemektedir. Örnekler ile açıklamak gerekirse, Sağlık Bakanlığı

verilerine göre 2010 yılında ülkemizde toplam 1.397 hastane bulunmaktadır. Bunlar içerisinde 489

özel hastane, 843 devlet hastanesi ve 62 üniversite hastanesi bulunmaktadır.

Türkiye bir Orta Doğu ülkesi değil bir Avrupa ülkesidir. Seküler demokratik bir devlet yapısına sahip

olması Türkiye’nin yabancıların algısında Avrupa ülkesi olduğunu tescil etmektedir. Nitekim

Türkiye’nin Avrupa Birliği adaylığı da bu durumu göstermektedir. Dolayısıyla AB alanı içerisinde

hasta hareketliliğinin daha kolay gerçekleşmesi Avrupalı hastaların Türkiye’yi tercih etmelerinde

önemli bir kıstastır.

Türkiye’nin özellikle medikal turizm alanında sahip olduğu en önemli özeliklerden biri rekabetçi fiyat

uygulamalarına sahip bir ülke olmasıdır. Örneklerle açıklamak gerekirse Amerika, Türkiye, İrlanda,

Tayland, Singapur, Hindistan, İsrail ve İsviçre arasında yapılan fiyat karşılaştımalarında operasyon

türlerine göre bir ayrım yapıldığında, bypass ameliyatları kategorisinde 11.375- 15.000 Dolar ile en

uygun fiyatlı operasyonlar Türkiye’de yapılmaktadır. Omurga füzyonu operasyonlarında Türkiye

7.125 Dolar ile Tayvan’ın ardından en cazip ülke konumundadır. Yine kemik iliği

transplantasyonunda Türkiye 40.000- 70.000 Dolar olan fiyat aralığıyla Hindistan ile ilk sırayı

paylaşmaktadır35.

35 Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Sağlık Turizmi İş Konseyi (SAİK), Turkey: Your Partner in Healthcare 2011, İstanbul

2011, s. 14.

Page 32: saglik_turizmi_rapor

20

Tablo 1. Medikal Turizm’de Ülkelerarası Fiyat Karşılaştırması

Koroner Arter Bypass

Ameliyatı

Kalp Kapağı Değişimi

Kalça Protezi Ameliyatı

Diz Replasmanı Omurga Füzyonu

Yağ Aldırma Operasyonu

ABD 129.750$ 58.250$ 45.000$ 40.000$ 62.000$ 9.000$

Türkiye 11.375-15.000$ 16.950$ 10.750$ 11.200$ 7.125$ 3.333$

Almanya 17.335$ N/A 11.644$ 11.781$ 13.500-15.000$ 4.376$

Tayvan 18.900$ 27.500$ 7.500$ 8.000$ 5.900$ 4.000$

Singapur 30.000-33.000$ 12.500$ 10.725$ 9.350$ 9.000$ 3.000$

İngiltere 27.770$ 25.000$ 15.840$ 20.600$ 32.400$ 4.950$

Kaynak: DEİK İstatistiği Erişim: http://www.healthinturkey.org/en-EN/Price.aspx (31.03.2012)

Türkiye’nin sahip olduğu fiyata dayalı rekabetçi potansiyel, yıllar ilerledikçe ülkeye gelen yabancı

hasta sayısının giderek artmasında önemli bir rol oynamaktadır. Nitekim bu durum çalışmanın

ilerleyen bölümlerinde İstanbul’daki Sağlık Turizmi İçin SWOT Analizi başlığı kapsamında da ankete

katılanların büyük çoğunluğu tarafından belirtilmiş ve detaylı olarak incelenmiştir.

2.3. YÖNETİMİ: İDARİ VE HUKUKİ BOYUTU

Sağlık turizminin hukuksal boyutunun sınırlarının belirlenmesi ve özgün bir mevzuata kavuşması

ekonomik boyutu kadar önem teşkil etmektedir. Konunun özellikli ve bir o kadar da karmaşık yanını,

sağlık turizmi kavramı içerisine özel ve kamuya ait birçok kurumun görev alanına giren yapısı

oluşturmaktadır.

Sağlık turizminin önemi ve ülkemiz açısından sahip olunan potansiyel kullanıldığında yaratacağı

katma değerin ne kadar büyük olabileceği konuya ilişkin herkesin ortak kanaatidir. Sağlık turizmine

ilişkin olarak yapılan çalışmalara ve ilgili bakanlıkların açıklamalarına bakıldığında, olayın her açıdan

değerlendirildiğini ve mevzuat çalışmalarının sürdüğünü görmek mümkündür. Ancak şu anki hukuksal

boyutunu mevcut yasal düzenlemeler açısından değerlendirmek durum tespiti açısından önem arz

etmektedir.

Page 33: saglik_turizmi_rapor

21

Ülkemizde sağlık turizminin bir kolu olarak görülen medikal turizm sağlık kuruluşları tarafından

gerçekleştirilmektedir. Sağlık hizmetlerine ilişkin olarak 2004 yılından başlayarak köklü değişiklikler

olmuştur. Reform süreci olarak adlandırılan bu süreçte, ülkedeki tüm sosyal güvenlik kurumları tek bir

çatı altında Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında birleştirilmiştir. Bunun yanı sıra tüm vatandaşları

kapsayan biçimde bir genel sağlık sigortası sistemi kurulmuştur.

Reform sürecinin başlangıcında öncelikle 2005 yılında çıkarılan bir yasal düzenlemeyle kamu kurum

ve kuruluşlarına ait sağlık birimleri Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir36. Ancak yine aynı kanuna göre

bu devirde Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler, Sayıştay, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli

İstihbarat Teşkilatı, üniversiteler, mahalli idareler ve mazbut vakıflara ait sağlık birimleri kapsam

dışında bırakılmıştır.

Reform sürecindeki en önemli noktalardan birini Kurumun sigortalıları ve onların bakmakla yükümlü

oldukları kişilere sağlayacakları sağlık hizmetlerini, finansmanını sağlamak koşuluyla sağlık hizmeti

sunucularından alması oluşturmaktadır. Bu durum 5510 sayılı Kanunda belirtilmektedir37. Kanunun

3/8. maddesinde, genel sağlık sigortası; kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile

karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigorta olarak tanımlanmaktadır.

Bu hizmeti verecek olan sağlık hizmeti sunucuları m.3/25’de sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten;

gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeler olarak

tanımlanmaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumunun, sigortalıları ve onların bakmakla yükümlü olduğu kişiler için sağlık

hizmetini satın almak yönündeki kararı özel sağlık hizmeti sunucusu sayısını hızla arttırmıştır. 5510

sayılı yasanın 73. maddesinde “sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık

hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak

genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti

sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır” denilmektedir.

78. maddede genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti

sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili diğer madde hükümlerine uymak şartıyla istediğini

seçme hakkına sahip olduklarından bahsedilmektedir. Ayrıca sağlık hizmeti sunucuları için

36 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun,

RG. 19.1.2005 Sayı : 25705(Mük.) 37 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, R.G.16.6.2006, Sayı: 26200

Page 34: saglik_turizmi_rapor

22

basamaklandırma sistemi getirilmiştir. Konuya ilişkin ayrıntılı düzenleme 2010 yılında yayınlanan ve

son olarak 4.4.2012 yılında güncellenen Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde

yapılmıştır.

Bu düzenlemelerin yanı sıra Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan Özel Hastaneler Yönetmeliği38 ve

Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik 39 mevcuttur.

Şüphesiz özel hastaneler medikal turizmin en önemli aktörleridirler. Sağlık Bakanlığı tarafından 24

Haziran 2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmelikteki değişiklikle sağlık

turizmi açısından son derece destekleyici ve sağlık sunucularına yeni olanaklar sağlayan düzenlemeler

yapılmıştır. Yönetmeliğin Ek 9. maddesine göre; ağız ve diş sağlığı hastanesi, geriatrik tedavi merkezi,

klinik konukevi ile turistin sağlığı kapsamında konaklama tesislerinde kurulan sağlık kuruluşları,

sağlıkla ilgili diğer kuruluşlar olarak değerlendirilecektir.

İlgili Yönetmelik, özellikle Klinik Konukevi ile yatak sayısını artırmak isteyen özel hastaneler için

önem taşımaktadır. Yeni tanımlanan klinik konukevi, aynı ildeki herhangi bir özel hastaneye bağlı

olarak hastanenin fiziki özelliklerini taşımak şartıyla kurulup, mevcut doktor kadrosunu kullanarak

açılabilecektir. Bu yeni uygulama ile hastane yatakları daha rantabl kullanılabilecek, örneğin korener

by pass ameliyatı olan hasta 3-4 gün sonra hastanenin klinik konukevine sevk edilerek kalan tedavisi

ve rehabilitasyonuna burada devam edilebilecektir. Böylece hastanenin yatağı boşalmış olacak ve

buraya yeni bir ameliyat hastasını alabilme imkanına kavuşacaktır. Hastane hasta için SGK dan paket

ücret aldığından, SGK için hastanın yatış gün sayısı önemli olmayacaktır. Bu uygulama özellikle yurt

dışından gelen hastalar için büyük önem arz etmektedir. Çünkü yurtdışından gelen hastaların uzun süre

hastanede kalması gerekebilmektedir ve bu durumda kontrol ve rehabilitasyonuna burada devam

etmesi mümkün olmaktadır.

Yine bu düzenleme ile uygulamaya konulan Geriatrik Tedavi Merkezi; yaşlılıkta gelişen hastalıkların

tanı ve tedavisi veya rehabilitasyonu için bakım hizmetleriyle birlikte sağlık hizmeti veren sağlık

kuruluşlarını tanımlamaktadır. Bu yeni tanımlanan sağlık kuruluşu ile yaşlı turizmin yanı sıra kendi

yaşlı vatandaşlarımıza da çok farklı bir ortamda sağlık ve bakım hizmetleri sunulabilecektir.

Böylece sağlık turizminin en önemli bileşeni olan yaşlı turizminde dünyaya örnek olabilecek yeni bir

model ülkemizde hızla gelişecektir. Bu kuruluşun kadro ve kapasitesi Bakanlıkla yapılan planlama

38 R.G. Tarihi: 27.03.2002 Sayısı: 24708 39 R.G. Tarihi: 15.02.2008 Resmi Sayısı: 26788

Page 35: saglik_turizmi_rapor

23

çerçevesinde ayrıca belirlenecek veya mevcut bir hastaneye bağımlı olarak kendi kapasitesi dahilinde

kurulabilecektir40.

Bu yönetmelik değişikliği ile Turizm bölgelerinde ve konaklama tesislerinde açılacak sağlık

kuruluşları Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte ruhsatlandırılıp denetlenecek olup sadece sağlık

turizmine hizmet verecektir. Bu kapsamda kurulan sağlık tesisleri sağlıklı yaşam tesisi olarak

adlandırılacak olup yatak kapasitesi ve kadro açısından esnek planlama kapsamında Sağlık Bakanlığı

tarafından belirlenecektir.

Örneğin; Antalya'da beş yıldızlı konaklama tesisi olan tatil köyü bünyesinde bir fizik tedavi ve

rehabilitasyon merkezi, bir diyaliz merkezi, bir geriatrik tedavi merkezi hatta bir de kardiyovasküler

cerrahi ile ilgili hastane açılıp birlikte işletilebilecektir. Söz konusu sağlık kuruluşundan ancak bu

konaklama tesisinde kalan yabancı hastalar faydalanabilecektir. Şayet sağlık turizmine yönelik kurulan

sağlıklı yaşam tesislerinde bu konaklama tesisinde konaklamayan kişilere de sağlık hizmeti sunulacak

olursa, bu konu Bakanlıkça ayrıca değerlendirilecektir41.

Bu yeni mevzuat düzenlemesiyle en önemli değişiklik, turizm sağlığı kapsamında konaklama

tesislerinde sunulan acil sağlık hizmetleri ve sağlık birimleri hakkındaki düzenlemeler olmuştur. Bu

düzenleme ile beş yüz yatak kapasite üzerindeki otellerde sağlık birimi kurulup işletilmesi şartı

getirilmiştir. Bu sağlık birimleri muayenehane şartlarını taşıyacak olup, herhangi bir sağlık kuruluşuna

bağlı veya müstakilen açılabilecektir. Bu sağlık birimlerinde sadece otelde konaklayanlara acil sağlık

hizmetleri, muayene ve sevk işlemleri yapılabilecektir. Böylece bu düzenleme ile her şey kayıt altına

alınacaktır.

2.3.1. SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN DOĞRUDAN DÜZENLEMELERİ

Yukarıda değindiğimiz dolaylı düzenlemelerin yanı sıra aynı zamanda doğrudan sağlık turizmine

ilişkin düzenlemeler de mevcuttur. Sağlık Bakanlığı’nda 31 Mart 2010 Sağlık Turizmi

Koordinatörlüğü kurulmuştur. Böylelikle Hükümet resmen sağlık turizmini kabul etmiş ve tek elden

koordinasyonu benimsemiş ve tek bir adres göstermiştir. Bunun yanı sıra yine Sağlık Bakanlığı

teşkilat şemasında Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı

40Türkiye Sağlık turizmi Rehberi, Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıldı, Erişim:

http://www.turkiyesaglikturizmirehberi.com/ozel_hastaneler_yonetmeliginde_degisiklik_yapildi.asp (31.03.2012) 41 Türkiye Sağlık turizmi Rehberi, Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıldı, Erişim:

http://www.turkiyesaglikturizmirehberi.com/ozel_hastaneler_yonetmeliginde_degisiklik_yapildi.asp (31.03.2012)

Page 36: saglik_turizmi_rapor

24

oluşturulmuştur. 663 sayılı KHK42’nin 8. Maddesinde, Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı’nın görevi

“Sağlık turizmi uygulamalarının geliştirilmesine yönelik düzenlemeler yapmak, ilgili kurumlarla

koordinasyon sağlamak” olarak belirtilmiştir. Ayrıca Bakanlıkça Sağlık Turizmi Daire başkanlığının

görevleri şu şekilde belirtilmektedir:

1. Sağlık turizmiyle ilgili mevzuat çalışmalarını yapmak,

2. Sağlık turizmi ile ilgili yurtiçinde ve yurtdışında ki gelişmeleri takip etmek,

3. Bu genelge kapsamında hizmet verecek sağlık kurum ve kuruluşlarının planlamasını yapmak, bu

kurumlara sağlık turizmi açısından gerekli izinleri vermek,

4. Yurt dışından Türkiye'ye gelecek hastaların hasta kabul kriterlerini oluşturmak, bu hastaların

talep ve şikâyetlerini incelemek,

5. Termal turizm ile ilgili çalışmalar yapmak,

6. Sağlık turizminde uygulanacak fiyatlandırma çalışmalarında görüş bildirmek,

7. Sağlık turizmi ile ilgili bakanlık içinde, diğer kamu ve özel kurumlar arası koordinasyonu

sağlamak,

8. Turistin sağlığı ile ilgili iş ve işlemleri koordine etmek,

9. Ayrıca Koordinatörlük bünyesinde Tıp Turizmi, Termal Turizm ve Yaşlı – Engelli Turizmi

birimleri bulunmaktadır.

Ayrıca 668 sayılı KHK’nin 49. maddesinde Sağlık Serbest Bölgelerine değinmektedir. Maddeye göre:

“ Bakanlık, ülkenin sağlık alanında bölgesel bir cazibe merkezi haline getirilmesi, yabancı sermaye ve

yüksek tıbbî teknoloji girişinin hızlandırılması amacıyla, 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest

Bölgeler Kanunu hükümleri çerçevesinde, sağlık serbest bölgelerinin kurulması ve yönetilmesine

ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.

Serbest bölgelerde verilecek sağlık hizmetlerine ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren sağlık kurum ve kuruluşlarının aylık gayrisafi hâsılatının binde

beşini geçmemek üzere Bakanlar Kurulunca belirlenecek oran üzerinden hesaplanacak tutar, 3218

sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde ilgili serbest bölge idaresi tarafından işletmecilerinden tahsil

42 Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, R.G.

2.11.2011, sayı: 28103 Mükerrer

Page 37: saglik_turizmi_rapor

25

edilerek takip eden ayın yirmisine kadar Ekonomi Bakanlığı merkez muhasebe birimi hesaplarına

aktarılır ve genel bütçeye gelir kaydedilir.”

Yine Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan 2011/41 sayılı genelge43 sağlık turizmi açısından son derece

önemlidir. Bu genelge kapsamında sağlık hizmeti sunulacak kişiler iki ana başlıkta

değerlendirilecektir. Birinci grup; Sağlık Turizmi kapsamında sağlık hizmeti almak için yurtdışından

ülkemizi tercih eden kişilerden oluşmaktadır. İkinci grup; ülkemize turizm amaçlı gelen turistlerin

tatilleri esnasında yeni gelişen acil tedaviyi gerektiren Turistin Sağlığı kapsamında sağlık hizmetleri

alacak kişilerdir.

Bu kapsamda yapılacak iş ve işlemler ile ilgili düzenlemeler şu şekilde belirlenmiştir:

1. Bu Genelge kapsamında verilecek hizmetlerin kurumun rutin sağlık hizmetlerini aksatmayacak

şekilde planlanıp organize edilmesi esastır.

2. Sağlık turizmi veya turistin sağlığı kapsamında çok sayıda hasta başvurusunun olabileceği

potansiyel illerde, Bakanlığın uygun görmesi halinde ildeki hastanelerden bir tanesinin

bünyesinde veya il sağlık müdürlükleri bünyesinde bir Yurtdışı Hasta İl Koordinasyon

Merkezi kurulur.

3. Sağlık turizmi veya turistin sağlığı açısından potansiyel illerde tıbbi teknolojik donanımı, nitelikli

ve uzman sağlık personeli, otelcilik hizmetleri ve hizmet kapasitesi yeterli olan bazı

hastanelerimizin bünyesinde, il sağlık müdürlüklerinin talep etmesi ve Bakanlık uygun görüşü ile

bir Yurtdışı Hasta Birimi kurulur.

4. Yurtdışı hasta birimi bulunan hastaneler veya yurtdışı hasta il koordinasyon merkezi bulunan il

sağlık müdürlükleri, gerek görürler ise yurtdışına yönelik olarak bu hastanelerin ve sağlık

hizmetlerinin tanıtım faaliyetlerini döner sermaye kaynaklarından yapar veya hizmet alım yoluyla

yaptırır.

5. Yabancı hastalar ve turistlerin acil sağlık hizmetleri veya hasta hakları kapsamındaki müracaatları

için Yurtdışı Hasta Çağrı Merkezleri oluşturulur. Bu çağrı merkezleri Bakanlık merkezinde

veya Yurtdışı Hasta İl Koordinasyon Merkezi bünyesinde yapılandırılacaktır.

6. Bu genelge kapsamında hizmet alımları usulü ile çalıştırılacak elemanlar Strateji Geliştirme

Başkanlığınca yayımlanan ve hizmet alımları kapsamında çalıştırılabilecek işçi sayısının tespitine

ilişkin usul ve esaslarını belirleyen genelgeler ile getirilen sınırlamalara tabi değildir.

43 "Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri” konulu genelge

Page 38: saglik_turizmi_rapor

26

7. Yurtdışı hasta birimi bulunan hastanelerdeki tüm personelin yabancı dil seviyelerinin tespit edilip

iletişim bilgileri ile birlikte personel şubesinde bulundurulması, ihtiyaç halinde başhekimliğin bu

personelden gerekli sayıda kısa süreli geçici görevlendirmesi veya günlük olarak davet edilmesi

sağlanır.

8. Yurtdışı hasta birimi veya yurtdışı hasta il koordinasyon merkezi bulunmayan illerdeki

hastanelerde genelge kapsamında yabancı hastaların iş ve işlemleri il sağlık müdürlüğünde

görevlendirilecek olan sağlık turizmi il temsilcilerince yapılır.

9. Bu genelge kapsamında ildeki tüm hastanelerde sunulan sağlık hizmetleri karşılığı aylık tahsil

edilen tutarın %10’u en geç takip eden ayın 10’una kadar il sağlık müdürlüğü döner sermayesine

aktarılır.

10. Yurtdışı Hasta Biriminde;

a) Hastanelerde oluşturulacak olan yurtdışı hasta birimlerinde yeterli seviyede yabancı dil bilen

1 yardımcı sağlık personeli ve 1 tabip görevlendirilmesi,

b) Bölgeye gelen turistlerin konuştukları diller göz önünde bulundurularak gerekli dilde ileri

seviyede lisan bilen en az 3 hasta yönlendirme elemanı hizmet alımı yöntemi ile

bulundurulması ve nöbet usulü ile çalıştırılması,

c) Bu birime başvuran yabancı hastaların tüm kayıt, tercüme, tedavi bedelinin

faturalandırılması ile ilgili iş ve işlemlerin buradan takip edilmesi,

d) Bu hastaların ilk muayeneleri bu birimin hekimi tarafından yapılıp gerekirse diğer

branşlardan konsültasyon istenmesi,

e) Hastane içinde bu yabancı hastalara yabancı dil bilen hasta yönlendirme elemanlarının

refakat etmesi,

g) Bu birimlere, ikili milletlerarası anlaşmalar gereği sağlık hizmeti almak için gelen,

yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza danışmanlık, yönlendirme ve rehberlik hizmetlerinin

yurtdışı hasta birimleri tarafından verilmesi, bu kapsamda bulunan vatandaşlarımızın iş ve

işlemleri, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Kanunu mevzuatına göre kendi

vatandaşlarımıza sunulan sağlık hizmeti süreçlerine (provizyon, faturalandırma,

ücretlendirme v.s) tabi olması ve söz konusu kişilerin yabancı hasta olarak

değerlendirilmemesi, hususlarında gerekli düzenlemeler yapılır.

Page 39: saglik_turizmi_rapor

27

11. Yurtdışı Hasta İl Koordinasyon Merkezinde;

a) Yeterli seviyede yabancı dil bilen en az 3 yardımcı sağlık personeli, 2 tabip ve 2 VHKİ

elamanı görevlendirilmesi,

b) Bu merkezin hastane içinde bir yerde konuşlandırılması halinde, hastanenin yataklı servis

bölümünde yeterli sayıda nitelikli yatak tahsis edilmesi,

c) Sağlık müdürlüğünce, hizmet alımı usulüyle yeterli sayıda ileri seviyede yabancı dil bilen

tercümanların istihdamı veya tercümanlık hizmetinin döner sermaye kaynaklarından temin

edilmesi,

d) Hastane içinde konuşlandırılmış olması durumunda, sağlık turizmi veya turistin sağlığı

kapsamında yurt dışından gelen hastaların iş ve işlemlerini takip etmesi, bunların

tedavilerinin öncelikli olarak koordinasyon merkezinin bulunduğu hastanede yapılması,

burada yeterli seviyede sağlık hizmetinin verilememesi halinde ilgili ilde bulunan Bakanlığın

diğer hastanelerinde bu sağlık hizmetinin sunulması,

e) İl koordinasyon merkezine yatışı yapılan hastaların ilk tıbbi değerlendirme ve tetkiklerinin

burada bulunan tabip tarafından yapılması, gerek duyulması halinde uzman doktor tarafından

konsültasyonun istenmesi,

f) İl koordinasyon merkezleri tarafından, her ay ilde tedavisi bitip taburcu olan hastaların

düzenli olarak Bakanlığa Ek-1/Ek-2 formu ile bildirilmesi, iki yıl üst üste yeterli hasta takibi

yapmayan il koordinasyon merkezlerinin onayının Bakanlık tarafından iptal edilmesi,

g) Yurt dışı hasta il koordinasyon merkezi hastane içinde konuşlandırılmış olsa bile burada

çalışan personelin doğrudan tüm özlük hakları dâhil il sağlık müdürlüklerine bağlı olması ve

yataklı tedaviden sorumlu müdür yardımcısına bağlı olarak işlemlerin yürütülmesi,

h) Bu kapsamda sunulan tüm acil hasta nakillerinin (Kara/Hava) il sağlık müdürlüklerince Ek-2

formuyla her yıl Aralık ayında Bakanlığa bildirilmesi, hususlarında gerekli düzenlemeler

yapılır.

12. Yurt dışı hasta çağrı merkezinde;

a) Yurt dışından ülkemize gelen ve Türkçe bilmeyen hastaların veya acil sağlık hizmetine

ihtiyaç duyan turistlerin 112 acil çağrı merkezlerini aramaları halinde bu çağrıların

Bakanlıkta veya illerdeki yurtdışı hasta il koordinasyon merkezlerinde oluşturulacak bir

yurtdışı hasta çağrı merkezine yönlendirilmesi, bunun yanı sıra sağlık hizmeti ve hasta

hakları ile ilgili şikâyetler için Alo 184 çağrı merkezinde de benzeri yapılanmanın

oluşturulması ve yabancı dildeki aramaların yurt dışı hasta çağrı merkezine yönlendirilmesi,

Page 40: saglik_turizmi_rapor

28

b) Çağrı merkezine gelen bu şikâyetlerin ilgili mevzuat gereğince SABİM veya hasta hakları

birimlerine ulaştırılması,

c) Bu çağrı merkezlerinde çağrılara cevap verecek yeterli seviyede yabancı dil bilen 2 tabip, 3

yardımcı sağlık personeli istihdam edilmesi ve söz konusu personelin nöbet usulü çalışması,

d) İleri seviyede İngilizce, Almanca Arapça, Rusça, bilen yeterli sayıda tercümanın istihdam

edilmesi veya özellikle yaz dönemlerinde tercümanlık hizmetlerinin döner sermaye

kaynaklarından hizmet alım usulüyle temin edilmesi,

e) Şikâyet çağrıları için, hastaların şikâyet ve iletişim bilgisinin alınarak SABİM ve hasta

hakları birimleriyle koordineli şekilde ilgili mevzuat çerçevesinde bunların takibatlarının

başlatılması,

f) Bu genelge kapsamında acil hasta naklinden elde edilen gelirlerin hastanın ilk müdahale

edilip, ambulansa (kara ambulansı, helikopter ambulansı, uçak ambulans) konulan ilin sağlık

müdürlüğü döner sermayesine yatırılması, hususlarında gerekli düzenlemelerin yapılması

öngörülmüştür.

Yabancı hastalara kamuda farklı ücret tarifesi uygulanmaya başlamıştır. Bu ücretleri üniversite

hastaneleri dâhil tüm kamu hastaneleri uygulamak zorundadır. Bu protokollerde; genelge ekinde

belirtilen usul ve esasların yanı sıra, yurtdışından gelen hastalara uygulanacak ücret tarifeleri

konusunda yürürlükte bulunan ikili işbirliği anlaşmaları veya uluslararası anlaşmalar gereği uyulması

zorunlu olan hususlar da mutlak surette dikkate alınacaktır.

Bunların yanı sıra Bakanlık tarafından 2012 yılında Sağlık Turizmi El Kitabı yayınlanmıştır.

Yukarıda değindiğimiz medikal turizmin yanı sıra termal turizmi düzenleyen yasal mevzuat da

bulunmaktadır. Kaplıcalar Yönetmeliği 44 bunlardan biridir. Yönetmelik 2004 yılında değişikliğe

uğramıştır. Ayrıca Peloidlerin Üretimi ve Satışı Hakkında Tebliğ’de termal tedaviye ilişkin

düzenlemeler bulunmaktadır. Bakanlık tarafından yönetmelik çıktıktan sonra işletme izni alan kaplıca

sayısında artış olduğu belirtilmiştir. Bu da sağlık turizmi açısından son derece olumlu bir gelişme

olarak kabul edilmektedir.

44 R.G. Tarihi: 24.07.2001 Sayısı: 24472

Page 41: saglik_turizmi_rapor

29

2.3.2. TURİZM BAKANLIĞI ve EKONOMİ BAKANLIĞI DÜZENLEMELERİ

Sağlık Bakanlığı sağlık turizmi açısından tek resmi muhatap olarak gösterilmekle birlikte; konunun

kapsamı açısından Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığının da düzenlemeleri mevcuttur.

Kültür ve Turizm Bakanlığı getireceği teşvikler arasında sağlık turizmini de katacağını taahhüt

etmiştir.

Bunun yanı sıra Ekonomi Bakanı 21.03.2011 tarihli 'Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği

Tebliği'nde “Tedavi amaçlı sağlık kuruluşlarının yurt dışında yapacakları tanıtım ve pazarlama

faaliyetlerinin yüzde 50 oranında ve 300 bin dolara kadar destekleneceğini, ayrıca, sağlık sektöründeki

derneklerin sektörel ticaret heyeti ve alım heyeti düzenleyebileceklerini ifade eden Zafer Çağlayan,

''Sağlık turizminin çarpan etkisiyle ekonomiyi canlandırıcı, istihdamı artırıcı ve cari açığı azaltıcı

etkileri de göz önünde tutularak, sektöre bu tebliğ ile verilen destekler önemli bir işlev görecektir.

Doğru politikaları uygularsak önümüzdeki 5 yıl içerisinde 5 milyar dolarlık sağlık turizmi gelirine

ulaşmamız mümkündür'' açıklamasını yapmıştır.

27/12/1994 tarihli ve 94/6401 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan “ihracata yönelik

devlet yardımları kararı” ile para kredi ve koordinasyon kurulu’nun 21/03/2011 tarihli ve 27881 sayılı

resmi gazete’de yayınlanan 2011/1 sayılı “pazar araştırması ve pazara giriş desteği hakkında tebliğ”

çerçevesinde 2011/1 sayılı Pazar Araştırması Ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğin Uygulama

Usul Ve Esaslarına İlişkin Genelge yayınlanarak uygulamanın nasıl yapılacağı belirtilmiştir.

Sağlık turizmine ilişkin var olan bu düzenlemelerin yanı sıra konuya ilişkin doğrudan bir yasal

düzenlemenin bulunmaması büyük bir eksikliktir. Bu konuda bir tasarı bulunmakla beraber henüz

yürürlüğe girmemiştir. 2012 yılı içinde bu tasasrının yürürlüğe girmesi planlanmaktadır. Ayrıca

Türkiye’nin imzaladığı ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde sağlık hizmetleri konusundaki bazı

düzenlemelerde revizyon yapılması uygun olabilecektir. Sağlık turizmde yukarıda değindiğimiz özel

hastane ve sağlık kuruluşlarının yanı sıra kamuya ait sağlık kuruluşlarının da etkin rol alması

sağlanmalıdır. Kamuya ait olan denetleyici ve düzenleyici rolün yanı sıra özellikle üniversite

hastanelerinin de pazardaki yerinin artması şart görünmektedir.

Page 42: saglik_turizmi_rapor

30

Page 43: saglik_turizmi_rapor

31

BÖLÜM 3

İSTANBUL’DA SAĞLIK TURİZMİ İÇİN UYGULAMA VE ÖNERMELER

Bu bölümde, İstanbul’un sağlık turizmi için hasta ve hasta yakınları ile ayrıca hastane yöneticileri ve

doktorlarına yapılan anket çalışmalarının bulgularına yer verilmiştir. Böylece yapılan tüm çalışmalar

değerlendirilerek SWOT analizi uygulanmış ve İstanbul ili için bazı önermelerde bulunulmuştur.

3.1. UYGULAMANIN METODOLOJİSİ

İstanbul ili sağlık turizmi kapsamında değerlendirilirken; İl Sağlık Müdürlüğü, sağlık turizmi

konusunda faaliyet gösteren derneklerin temsilcileri, özel hastane yöneticileri ve İstanbul’da sağlık

turizmi yapması için görevlendirilen konu ile ilgili başhekim yardımcıları ile yüz yüze görüşmeler

yapılmıştır. İstanbul’un sağlık turizmi kapasitesini incelemek için, şehirdeki özel ve kamu hastaneleri

ile görüşülmüş ve bunun neticesinde hastanede tedavileri başlamış veya devam eden yabancı hastalar

ve yakınlarına konu ile ilgili bir anket uygulanmıştır. Bu anketten elde edilen tanımlayıcı istatistikler

grafik ve tablo yardımıyla verilerek anket sonuçları değerlendirilmiştir.

Bunun yanında ortak akıl toplantıları ile hastane yöneticileri ve hastanelerdeki sağlık turizmi için

görevlendirilen kişi ve koordinatörlere on soruluk bir anket çalışması yapılarak SWOT analizi için

gerekli bilgiler toplanmıştır. Diğer elde edilen sonuçlarla birlikte SWOT analizi neticesinde

İstanbul’un sağlık turizmi kapsamında güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve tehditler içinde öne çıkan

unsurları elde edilmiştir.

3.2. HASTA VE HASTA YAKINLARI İÇİN ANKET ÇALIŞMASI

İstanbul’un hali hazırdaki sağlık turizmindeki başarısını ölçmeye yönelik olarak yapılan ilk anket

çalışmasında, İstanbul’a herhangi bir sağlık problemi için gelmiş ve tedavileri yapılmakta olan

hastaların almış oldukları sağlık hizmetinden memnuniyetleri incelenmiştir. Bunun yanında İstanbul’u

tercih etmelerinin nedenleri ve geliş kanalları araştırılarak hastaların genel bir profili çıkarılmıştır.

Page 44: saglik_turizmi_rapor

32

3.2.1. ANKETE KATILAN HASTA VE YAKINLARINA AİT DEMOGRAFİK BİLGİLER

İstanbul’da sağlık turizmine ait hastaların memnuniyeti ile ilgili olan bu çalışma 64 kişi üzerinden

yapılmıştır. Başlangıçta örneklem sayısı az gibi görünmekle beraber;

Konunun en nihayetinde insan sağlığı ve özeliyle ilgili olması sebebiyle deneklerin ankete karşı

gösterdiği hassasiyet,

Sektörde yaşanan kayıt dışılık ve hastanelerin araştırmaya karşı kuşkucu yaklaşımları,

Araştırmanın başında verilen taahhütlerin anket sürecinde yerine getirilmemesi ve

Özel kurumların yönetimlerinde bile şaşırtıcı düzeyde katı olan bürokratik yapı bu sayıyı anlamlı

kılmaktadır. Aşağıda ankete katılan hasta ve yakınlarına ait demografik bilgiler yer almaktadır.

a. Cinsiyet

Hasta ve yakınlarının cinsiyet durumlarına bakıldığında % 59’unun erkek, % 41’inin kadın oldukları

görülmektedir.

41%

59%

Grafik 3. Cinsiyet

Kadın

Erkek

Page 45: saglik_turizmi_rapor

33

b. Yaş Aralığı

Ankete katılan yabancı hastalara bakıldığında, Grafik 4.’de de görüldüğü gibi, hastaların % 30’unun

30 yaşından küçük hastalar olduğu görülmüştür. Bunu % 24 ile 40-50 yaş arasında hastalar takip

etmektedir. Buradan ankete katılan hasta ve hasta yakınlarının genelde genç yaşta insanlar olduğu

görülmektedir.

c. Medeni Durum

Yapılan anket sonucunda medeni duruma bakıldığında, Grafik 5.’de % 57’lik bir kısmın evli olduğu

görülürken, bekâr olanların % 31 ve birlikte yaşayanların ise % 12 olduğu tespit edilmiştir.

30%

21%24%

16%

9%

Grafik 4. Yaş Aralığı

30 yaşından küçük

30-40 yaş arası

40-50 yaş arası

50-60 yaş arası

60 yaşından büyük

57%31%

12%

Grafik 5. Medeni Durum

Evli

Bekar

Birlikte Yaşıyor

Page 46: saglik_turizmi_rapor

34

d. Eğitim Düzeyi

Yapılan anketler sonucunda hasta ve yakınlarının % 47’lik bir yüzdeyle çoğunun üniversite mezunu

olduğu bulunmuştur. Eğitim durumunda daha sonra % 32’lik bir yüzdeyle lise mezunları gelmektedir.

Aşağıdaki Grafik 6.’da görüldüğü üzere ankete katılanların % 13’ü ortaöğretim mezunu % 8’lik kısmı

ise üniversite üstü mezunlarından oluşmaktadır.

e. Çalışma Durumu

Yapılan anket çalışmasına göre Türkiye’ye sağlık turizmi için gelen hastaların % 80 gibi büyük oranda

çalıştıkları görülmektedir. Grafik 7.’ye bakıldığında % 14‘lük kısmı çalışmıyor iken % 6’lık kısmının

ise emekli olan kişilerden meydana geldiği görülmektedir.

13%

32%47%

8%

Grafik 6. Eğitim Düzeyi

Ortaöğretim

Lise

Üniversite

Üniversite Üstü

80%

14%

6%

Grafik 7. Çalışma Durumu

Çalışıyor

Çalışmıyor

Emekli

Page 47: saglik_turizmi_rapor

35

f. Sigorta Durumu

Ankete katılan hasta ve yakınlarının sigorta durumları Grafik 8.’de incelendiğinde devlet sigortası olan

kişiler % 61’lik kısma karşılık gelirken, kalan % 39’luk kısım ise özel sigortalı kişilerden oluştuğu

görülmektedir.

g. Gelir Düzeyi

Hasta ve yakınlarının gelir düzeyi profili incelendiğinde orta gelirli olan kişilerin % 47 gibi büyük

oranda oldukları bulunmuş, Grafik 9.’da görüldüğü gibi % 23’ünün ise yüksek gelirli kişiler oldukları

gözlenmiştir. Orta üstü ve düşük gelirli kişiler ise sırasıyla % 19 ve % 11’lik kısmı oluşturmaktadırlar.

61%

39%

Grafik 8. Sigorta Durumu

Devlet Sigortası

Özel Sigorta

11%

47%19%

23%

Grafik 9. Gelir Düzeyi

Düşük

Orta

Orta Üstü

Yüksek

Page 48: saglik_turizmi_rapor

36

h. Sağlık Hizmetini Alma Nedeni

İstanbul’a sağlık hizmetini almaya gelen kişilerin bu sağlık hizmetini alma nedenleri için Grafik 10.’a

bakıldığında ankete katılan kişilerde bu nedenin % 74’lük kısmı isteğe bağlı, % 26’lık kısmı ise

zorunlu olarak meydana gelmektedir.

i. Diğer Özellikler

Ankete katılan hasta ve yakınların mesleklerine bakıldığında, bu kişilerin genel olarak beyaz yakalı

çalışanlardan oluştuğu görülmüştür. İstanbul’a gelen bu kişilerin genelde Almanya, Hollanda,

İngiltere, Belçika, İsviçre, İsveç, İspanya gibi Avrupa ülkelerinden gelenler ile Azerbaycan,

Özbekistan gibi Türki cumhuriyetlerinden ve Libya, Arnavutluk, Kosova gibi farklı ülkelerden gelmiş

kişiler olduğu gözlenmektedir. Bunun yanında İstanbul’da sağlık hizmeti alan bu hastaların büyük

çoğunluğunun tedavisi bir yıldan fazla tedavisini gördüğü hastalıktan mustarip oldukları tespit

edilmiştir.

3.2.2. HASTALARIN İSTANBUL’U SEÇME NEDENLERİ

İstanbul’a sağlık turizmi için gelen hastaların gelme nedenlerinin belirlenmesinde birçok faktör öne

çıkmaktadır. Konu ile ilgili yapılan görüşmeler sonucunda, hastaların İstanbul’u seçme nedenleri

belirlenmiş ve yapılan anket çalışmasında, kendilerine bu nedenler seçenek olarak sunulmuştur. Bu

nedenlerden Türk doktor ve sağlık personeline güvenin % 45, 9 ile ön sırada olduğu açıkça

görülmektedir. Bunu % 40,32 ile tedavi masraflarının İstanbul’a gelen hastanın, kendi ülkesinden daha

az olması takip etmektedir. Özellikle çalışmanın odak noktası olan İstanbul’un sağlık turizmi için

seçilmesindeki en büyük etken olan turistik olması ise % 32,26 ile üçüncü sırada bulunmaktadır.

Aşağıdaki Grafik 11.’de hastaların İstanbul’u seçme nedenleri tek tek yüzde ile belirlenmiştir. Hasta

ve yakınlarının diğer olarak belirttiği seçenekte ise İstanbul’a ilişkin merak, şehrin güzel olması, şehrin

rahat olması, hastalar için özellikle bekleme sürelerinin olmaması gibi nedenler sıralanmıştır.

26%

74%

Grafik 10. Sağlık Hizmetini Alma Nedeni

Zorunlu

İsteğe Bağlı

Page 49: saglik_turizmi_rapor

37

3.2.3. HASTALARIN İSTANBUL’DAKİ TEDAVİ GÖRDÜKLERİ HASTANEYE GELİŞ

KANALLARI

Çalışmada hastalar ile ilgili olarak, İstanbul’da tedavi gördükleri hastaneye hangi kanalla geldikleri

sorulduğunda, hastaların % 50’sinin daha önce İstanbul’da tedavi görmüş olan yakınlarının tavsiyesi

kanalıyla geldikleri cevabı alınmıştır. Grafik 12.’de de görüldüğü gibi yakın tavsiyesinin ardından

geliş kanallarında en çok internet görülmektedir. Gelişen teknoloji ile kişilerin gelecekleri hastane

hakkında detaylı bilgi almaları, hatta gelen kişilerin görüşleri de yer aldığından yakın tavsiyesinden

sonra en çok % 48,39 ile internet kanalı bulunmaktadır. Böylece hastalar, sadece tedavi görecekleri

hastane hakkında değil şehir, otel, restoranlar konusunda da diğer bilgileri bu vasıtayla elde

9,68

32,26

12,9

1,61

4,84

1,61

25,81

40,32

11,29

45,9

4,92

16,13

0 10 20 30 40 50

Coğrafi yakınlık

Turistik olması

Müslüman bir ülkede bulunması

Türkiye'de istikrarlı bir siyasi bir yapılanma olması

İstanbul'un yeme-içme ve ulaştırma masraflarının ucuz olması

Seyahat sırasında sağlık problemi ile karşılaşılması

Tedavi olunan hastanede kalan bir yakınının tavsiyesiyle

Tedavi masraflarının kendi ülkesinden daha az olması

Sigorta şirketinin kendi ülkesinde tedavi olunan hastalığın masraflarını karşılamaması

Türk doktor ve sağlık personeline güven

Sigorta şirketinin hastayı İstanbul'daki hastanelere yönlendirmesi

Diğer

Grafik 11. Hastaların İstanbul'u Seçme Nedenleri (Yüzde)

Page 50: saglik_turizmi_rapor

38

edebilmektedir. Hastalar, % 9,68 ile dergi/gazete/TV reklamları aracılığıyla hastaneye geldiklerini

belirtmişlerdir. Diğer kanallar ise sırasıyla, doktor tavsiyesi (% 6,45), sağlık acentesi (% 4,92), diğer

(% 4,84) , seyahat acentesi (% 3,28) ve sigorta şirketi (% 1,64) olarak yer almaktadır.

3.2.4. HASTALARIN İSTANBUL’DA TEDAVİ GÖRDÜKLERİ HASTANEDEN

MEMNUNİYETLERİ

Çalışmanın hazırlanmasında sağlık turizmi ile ilgilenen birçok kişi ile yapılan yüz yüze görüşmeler

sonucunda, anketin sağlık hizmeti için İstanbul’a gelen hastaların özellikle hastaneden memnuniyeti

ile ilgili olan kısımları şekillenmiştir.

Bu kısım 5 ana başlık altında aşağıdaki Tablo 2.’de incelenmiştir. Bunlar iletişim, hastanede

konaklama, hastanede yeme-içme, hastane personeli ve hastanenin genel hizmet kalitesidir.

Yapılan görüşmeler sonucunda, sağlık hizmeti alan hastalar, hastanelerde tedavi sırasında doktorlar ve

hemşireler ile dil probleminin önemine değinmişlerdir. Bunun yanında hastaların tedavi süresince

kaldıkları odalarda kendi dilinde televizyon kanallarının olmasının, hastaların memnuniyet düzeyini

arttırdığı belirtilmiştir. Ayrıca yine dil ile ilgili olarak, hastanedeki uyarı notlarının ortak dilde

olmasının önemli olduğu ifade edilmiştir. Bazı hastanelerde doktor ve hemşirelerin dil ile ilgili

48,39

9,68

50

3,28

4,92

1,64

6,45

4,84

0 10 20 30 40 50 60

İnternet

Dergi/Gazete/TV Reklamları

Yakın Tavsiyesi

Seyahat Acentesi

Sağlık Acentesi

Sigorta Şirketi

Doktor Tavsiyesi

Diğer

Grafik 12. Hastaların Hastaneye Geliş Kanalları (Yüzde)

Page 51: saglik_turizmi_rapor

39

problemi olmasından dolayı – ki bu İngilizce, Almanca gibi dillerden farklı olarak Arapça, İspanyolca

gibi bazı diller için geçerlidir- çevirmenler vasıtasıyla dil probleminin aşılması gerekmektedir. Bu

nedenle hastaneler gelen hasta grubuna göre dil problemini çevirmenler vasıtasıyla çözebilmektedir.

Fakat bunun için bazı nedenlerden dolayı herhangi bir çaba göstermeyen hastaneler de bulunmaktadır.

İletişim başlığı altında incelenen kısımda hastaların % 82,76’sı doktorlarla dil problemi

yaşamadıklarını belirtmişlerdir. Hemşireler ile ilgili olarak da yine ankete katılan hastaların % 57,14’ü

dil probleminin olmadığını beyan etmişlerdir. Ortak dilde anlaşamayan hastaların % 61,11’i

doktorlarla, % 73,21’i ise hemşirelerle çevirmenler vasıtasıyla iletişime geçtiklerini söylemişlerdir.

Hastaların % 47,83’ü ise odalarındaki televizyon kanallarının kendi dillerinde ve % 75’i ise

hastanedeki uyarı notlarının ortak dilde olduğunu belirtmişlerdir.

İkinci kısımda hastanedeki konaklama ile ilgili seçenekler yer almaktadır. Burada hastaların yatak

boyutu, oda boyutu ile ilgili olan kalış koşulları, odanın sıcaklığı, temizliği, gürültü durumu ve

aletlerinin çalışma düzeyi ile ilgili görüşlerine yer verilmiştir. Konaklama ile ilgili seçeneklerin yüzde

durumlarına bakıldığında tümünün yüksek olduğu görülmüştür.

Üçüncü kısımda bulunan hastanede yeme-içme sorularını içeren bölümde yine konaklama kısmında

olduğu gibi yüksek yüzdelerle hastaların olumlu görüş bildirdikleri bulunmuştur. Bu yüzdeler; %

70,37 ile tedavi süresince yemeklerin hastanın verdiği siparişlere uygun olduğu, % 80,65’inin refakatçı

yemeklerinin damak tadına uygun olduğu, % 74,19’unun yemeklerin servis edildiğinde sıcak olduğu

ve % 80,65’inin yemeklerin lezzetli olduğu yönündedir.

Dördüncü kısımda ise hasta ve yakınlarının hastane personeli ile ilgili görüşlerine yer verilmiştir.

Hastalar, doktorların kişinin hastalığı ile ilgili bilgi vermesini ve zaman ayırmasını % 97,87’si

onaylarken yine doktorların hastalara karşı kibar ve saygılı olduğunu ifade edenler % 96,15’dir.

Hastaların % 95,74’ü hemşirelerin kendilerine karşı kibar ve saygılı olduklarını ve % 90,48’i

hemşirelerin yaptıkları işlemlerle ilgili kendilerine bilgi verdiklerini ifade etmişlerdir. Sağlık hizmetini

alan ve ankete katılan tüm hasta ve yakınları ise sağlık personelinin özel yaşamlarına saygılı

olduklarını ve temizlik personelinin kendilerine karşı kibar ve saygılı olduklarını söylemişlerdir.

Son kısım olan beşinci kısımda ise hastanenin genel hizmet kalitesi ile ilgili bazı sorular sorulmuştur.

Hasta ve hasta yakınlarının % 58,33’ü havaalanından hastaneye ulaşımın hastane tarafından

karşılandığını, % 98’i hastanenin güvenli olduğunu, % 93,88’i tedavi oldukları hastaneyi diğer kişilere

önerebileceklerini, % 97,96’sı hastanenin genel anlamda temiz olduğunu ve % 95,83’i ise hastanedeki

hizmetlerin genel anlamda iyi olduğunu ifade etmişlerdir.

Page 52: saglik_turizmi_rapor

40

Tablo 2. Hastaların Sağlık Hizmeti Aldıkları Hastaneden Memnuniyet Düzeyleri

Seçenekler Evet Hayır Kararsız

İletişim

1.Doktorların yabancı dil problemi bulunmamaktadır. % 82,76 % 17,24 -

2.Doktorlarla çevirmenler vasıtasıyla konuşuyorum. % 61,11 % 38,89 -

3.Hemşirelerin yabancı dil problemi bulunmamaktadır. % 57,14 % 42,86 -

4.Hemşirelerle çevirmenler vasıtasıyla konuşuyorum. % 73,21 % 26,79 -

5.Odamdaki TV kanalları kendi dilimdedir. % 47,83 % 52,17 -

6. Hastanedeki uyarı notları ortak dildeydi. % 75 % 25 -

Hastanede Konaklama

7.Kalış koşulları (yatak boyu, oda boyutu) iyiydi. % 97,22 % 2,78 -

8.Odam temizdi. % 100 - -

9.Oda sıcaklığı iyiydi. % 95,12 % 4,88 -

10.Oda gürültülü değildi. % 78,95 % 21,05 -

11.Odadaki aletler düzgün çalışıyordu. % 97,22 % 2,78 -

Hastanede Yeme-İçme

12.Tedavi süresince yemekler verdiğim siparişlere uygundu. % 70,37 % 29,63 -

13.Refakatçı yemekleri damak tadına uygundu. % 80,65 % 16,13 % 3,23

14.Yemekler servis edildiğinde sıcaktı. % 74,19 % 25,81 -

15.Yemekler lezzetliydi. % 80,65 % 19,35 -

Hastane Personeli

16.Doktorlar hastalığımla ilgili bilgi verdi ve bana zaman ayırdılar. % 97,87 % 2,13 -

17.Doktorlar bana karşı kibar ve saygılıydılar. % 96,15 % 1,92 % 1,92

18.Hemşireler bana karşı kibar ve saygılıydılar. % 95,74 % 2,13 % 2,13

19. Hemşireler yaptıkları işlemlerle ilgili bana bilgi verdiler. % 90,48 % 7,14 % 2,38

20. Tüm sağlık personeli özel yaşamıma saygılıydı. % 100 - -

21. Temizlik personeli bana karşı kibar ve saygılıydı. % 100 - -

Hastanenin Genel Hizmet Kalitesi

22.Havaalanından hastaneye ulaşım, hastane tarafından karşılandı. % 58,33 % 41,67 -

23. Bu hastane güvenlidir. % 98 % 2 -

24. Bu hastaneyi diğer kişilere öneririm. % 93,88 % 4,08 % 2,04

25. Hastane genel anlamda temizdi. % 97,96 % 2,04 -

26.Hastanedeki hizmetler genel anlamda iyiydi. % 95,83 % 2,08 % 2,08

Page 53: saglik_turizmi_rapor

41

3.2.5. HASTA VE HASTA YAKINLARININ İSTANBUL'U SAĞLIK TURİZMİ

BAKIMINDAN DİĞER KİŞİLERE TAVSİYE ETMESİ

Hasta ve hasta yakınlarının, almış oldukları tedavi sonrasında diğer kişilere İstanbul’u sağlık turizmi

için tavsiye etmeleri Grafik 13.’den de görüldüğü gibi % 98 gibi yüksek bir yüzdeyle gerçekleşmiştir.

Sadece % 2’lik bir kısım ise kararsız olduğunu belirtmiştir. Bu da göstermektedir ki, İstanbul’daki

hastanelerin vermiş oldukları sağlık hizmetinden memnun olan yabancı hasta ve yakınlarının ayrıca

İstanbul’u seçmiş olmalarından kaynaklı bir memnuniyetleri de bulunmaktadır.

3.3. İSTANBUL’DAKİ SAĞLIK TURİZMİ İÇİN SWOT ANALİZİ

Çalışmada, İstanbul’daki hastane yöneticileri ve sağlık turizmi ile ilgili birimlerde çalışan 50 kişiye

uygulanan bir anket yardımıyla SWOT analizi yapılmıştır. Böylece İstanbul ili sağlık turizmi için

güçlü ve zayıf yönleri ile fırsatlar ve tehditler için öne çıkan unsurlar değerlendirilmiştir.

SWOT analizinde İstanbul ili sağlık turizmi için elde edilecek güçlü, zayıf, fırsat ve tehdit unsurlarını

içerebilecek maddeler aşağıda verilmiştir. Burada, sağlık turizmi ile ilgili birimlerde çalışan kişilere

uygulanan anket ile birlikte ilgili olan kişilerle yapılan yüz yüze görüşmeler, hasta ve yakınları ile

yapılan anket çalışması, masa başı çalışmaları, akıl toplantıları sonucunda öne çıkan maddeler yer

almaktadır:

98%

2%

Grafik 13. Hasta ve Hasta Yakınlarının İstanbul'u Sağlık Turizmi Bakımından Diğer Kişilere Tavsiye

Etmesi

Evet

Kararsızım

Page 54: saglik_turizmi_rapor

42

- İstanbul’a ulaşımın rahat olması yabancı hastaların tedavi amaçlı İstanbul’u seçmelerini

kolaylaştırıyor mu?

Hastane yöneticileri ve doktorlara yapılan anket çalışmasında, bu soruya “evet” diyenlerin

yüzdesi % 96 iken “hayır” diyenlerin yüzdesi ise % 4’dür. Sonuçtan görüleceği gibi İstanbul’da

bulunan havalimanları sayesinde, şehrin her iki yakasında da bulunan hastanelere ulaşım kolaylığı

ve İstanbul’a diğer ülkelerden direk uçuşların bulunması İstanbul’un sağlık turizmi için tercih

edilebilir bir şehir olmasına yol açmaktadır. İstanbul’un coğrafi konumunun kenti uluslararası

ulaşımda (özellikle hava taşımacılığı açısından) merkez konuma getirmesi güçlü yönleri içinde

öne çıkan bir unsur olmaktadır.

- İstanbul’un sağlık hizmeti bedelleri yabancı hastaları kendine çekebilecek kadar düşük

müdür?

Bu soruya “evet” cevabı verenler % 82 iken, “hayır” cevabı verenler ise % 12’dir. İstanbul için

güçlü bir unsur olarak öne çıkan bu konu hasta ve hasta yakınlarına yapılan anket sonucunda da

görülmüştür. Ankete katılan hasta ve hasta yakınlarının % 40,32’si tedavi masraflarının kendi

ülkesinden daha az olmasının İstanbul’u seçmelerinde önemli bir etken olduğunu belirtmişlerdir.

Ayrıca konu ile ilgili olarak Tablo 1.’e bakıldığında, Türkiye ve diğer ülkeler arasında fiyat

karşılaştırılması neticesinde sağlık turizmi için ülkemizdeki tedavi masraflarının ne kadar düşük

olduğu görülebilir.

- İstanbul’da sağlık turizmi mevzuattan kaynaklanan eksiklikler nedeniyle sekteye uğruyor

mu?

Sağlık turizmi ile bütünleşik bir mevzuatın olmaması İstanbul’un sağlık turizminde zayıf yönü

için ortaya çıkan bir unsurdur. Konu ile ilgili olarak “evet” diyenler % 61,7, “hayır” diyenler ise

% 38,3’dür.

- İstanbul’da sağlık turizmi konusunda çalışan gruplar arasında yeterli koordinasyon

sağlanabiliyor mu?

Çalışmada yapılan yüz yüze görüşmeler sonucunda en çok öne çıkan konulardan biri, sağlık

turizmi paydaşları arasında yeterli koordinasyonun sağlanmamasıdır. Anketten elde edilen bilgi

de bunu destekler niteliktedir. Buna göre “evet” diyenler % 17,39, “hayır” diyenler ise %

82,61’dir. Bu soru ile elde edilmek istenen bilgi, konu ile ilgili faaliyet gösteren sivil toplum

kuruluşları, kamu kurumları ve hastaneler arasındaki dayanışma ve koordinasyonun istenen

düzeyde olup olmadığıdır. Bunlar arasında da en önemli grup hastaneler olmasına rağmen diğer

gruplarla ortak hareket etmemekte ve bilgi paylaşımında bulunmamaktadır. Hastaneler, genellikle

Page 55: saglik_turizmi_rapor

43

sağlık turizmini geliştirici faaliyetleri kendi içlerinde yürütmektedirler. Bu da İstanbul’un sağlık

turizminde zayıf yönü olarak ortaya çıkmaktadır.

- İstanbul’da sağlık turizmi katma değeri çok yüksek olan sağlık alanlarında da aktif bir rol

oynayabiliyor mu?

İstanbul’un sağlık turizminde genellikle göz, diş ve estetik cerrahi gibi sağlık sektöründeki daha

az maliyetli alanlarda söz sahibi olduğu düşünülmesine rağmen, anket çalışmasında farklı bir

sonuç elde edilmiştir. Buna göre kişilerin % 71,43’ü İstanbul’un kalp damar cerrahisi, beyin

cerrahisi ve organ nakli gibi katma değeri çok yüksek olan sağlık alanlarında da aktif bir rolde

olduğu yönünde bir görüş bildirmişlerdir. Bunun yanında sadece % 28,57’si aksi yönde bir

görüşleri olduğunu ifade etmiştir. Bu da İstanbul’un sağlık turizmi açısından güçlü olan yönünü

temsil etmektedir.

- İstanbul’da sağlık turizminde uzmanlaşmış turizmci eksikliği söz konusu mudur?

Ankete görüş bildiren kişiler, sağlık turizminde İstanbul’un en önemli zayıf yönlerinden birinin

bu konuda yetişmiş turizmci eksikliği olduğunu söylemişlerdir. Sektörün, konuya hakim olmayan

turizmciler nedeniyle İstanbul’un potansiyelinde ciddi kayıplar olacağı belirtilmiştir. Anket

sonuçlarında da bu sonuç belirgin şekilde gözükmektedir. Buna göre bu soruya “evet” diyenler %

78 iken “hayır” diyenler ise % 22 civarındadır.

- Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları sağlık hizmeti almak için İstanbul’u özellikle tercih

ediyorlar mı?

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları sağlık hizmeti almak için özellikle İstanbul’u tercih

etmektedirler. Vatandaşlarımız, Türkiye’nin başka şehirlerinde bağlantıları olmasına rağmen, söz

konusu sağlık olduğunda İstanbul’u tercih edebilmektedirler. Bu da İstanbul ili için bir fırsat

olmaktadır. Bu soru için yüzde değerlerine bakıldığında “evet” diyenler % 86, “hayır” diyenler

ise % 14 civarındadır.

- Türkiye’nin AB üyelik süreci içerisinde olması Avrupa’da yaşayan hastaların İstanbul’da

tedavi olmalarına neden oluyor mu?

Avrupa’da yaşanan kriz sonrasında, Avrupa’daki sigorta şirketleri de sağlık problemi olan

vatandaşları için kendi ülkelerindeki yüksek sağlık maliyetleri dolayısıyla yeni ve ucuz pazarlar

araştırmaya başlamıştır. AB üyelik sürecinde olan Türkiye de onlar için çekici bir sağlık turizmi

pazarı olmuştur. Fakat yapılan anket sonucu bu görüşü nispeten destekler nitelikte çıkmıştır. Bu

soruya “evet” yanıtı verenler % 42 iken, “hayır” diyenler % 58 olarak elde edilmiştir. Fakat yine

Page 56: saglik_turizmi_rapor

44

de yapılan yüz yüze görüşmeler ve hastaların almış oldukları tedaviden memnun olmaları

neticesinde Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde bulunması fırsat olarak değerlendirilebilir.

- İstanbul turistik ve kültürel yönden sahip olduğu zenginlikleri, sağlık turizmi kapsamında

da kullanabiliyor mu?

İstanbul’a tedavi olmaya gelen hastalar sadece aldıkları tedavi ile ilgili olarak değil, İstanbul’un

içerdiği turistik ve kültürel yönden sahip olduğu zenginlik yönünden de bu şehri seçmektedirler.

Çalışmada elde edilen bulguda “evet” ve “hayır” diyenlerin % 50 ile birbirine eşit olduğu

bulunmuştur. Böylece turistik ve kültürel yönden zenginliğin İstanbul için bir fırsat olduğu

söylenebilir.

- İstanbul’un sağlık turizminde markalaşmış şehirlerden daha sonra bu sektörde faaliyet

göstermeye başlaması şehrin sağlık turizminde ilerlemesine engel olmuş mudur?

Hindistan, Tayland, Singapur gibi birçok ülkenin Türkiye’den daha önceleri sağlık turizminde

faaliyet göstermesinin İstanbul için bir tehdit oluşturacağı düşünülebilir. Fakat bu sorunun

cevaplarına bakıldığında “evet” diyenlerin % 30,61, “hayır” diyenlerin ise % 69,39 olduğu

görülmüştür. Çıkan bu sonuçla birlikte İstanbul’un güçlü rakiplerinin olması, kendisine belli bir

sağlık turizmi piyasası oluşturan İstanbul için tehdit olarak sayılamayacağını göstermiştir.

- Diğer bulgular

Yukarıda hastane yöneticileri ve doktorlara yapılan anket neticesinde elde edilen bulgular

değerlendirilmiştir. Fakat bunun yanında hasta ve yakınlarına yapılan anket çalışması,

araştırmalar ve yüz yüze görüşmeler ile elde edilen diğer sonuçlar da aşağıda verilmiştir. Bu

sonuçlar SWOT analizi için kullanılarak çalışma tamamlanmıştır.

- İstanbul’un JCI Akreditasyonuna sahip 23 hastane ve en az bu akreditasyonu alabilecek güce

sahip 20 hastaneyi içinde bulundurması İstanbul için güçlü yönü olarak değerlendirilebilir.

- Çalışmada hasta ve yakınlarına yapılan anket sonucunda bu kişilerin doktorlar ve hemşirelerle dil

probleminin önemli ölçüde aşıldığı görülmüştür. İstanbul için bu bulgunun güçlü bir yön olduğu

açıkça görülmektedir.

- Yine çalışmada, anket sonucunda mavi yakalı çalışanlar, hemşireler ve doktorların hastalarla

iletişimde en üst düzeyde olması geleneksel Türk misafirperverliğinin ve güler yüzün güçlü bir

yön olarak bulunduğu anlaşılmaktadır.

Page 57: saglik_turizmi_rapor

45

- Sağlık turizminde İstanbul’un yeterli tanıtımı ve pazarlamayı yapamayışı zayıf yönü olarak

görülmektedir. Çünkü hastalar, ankette hastaneyi bulma kanallarının genelde internet ve bir yakın

tavsiyesi olarak gerçekleştiğini belirtmişlerdir.

- Uçak bileti fiyatlarının son yıllarda ucuzlaması da İstanbul için bir fırsat olarak nitelendirilebilir.

- 9/11 saldırıları sonrasında özellikle sağlık turizminde finansal olarak yüksek ödeme gücü olan

Ortadoğulu ve Afrikalı Müslüman devlet vatandaşlarının karşılaştıkları sıkılaştırılmış vize

politikaları ve bu dönemden itibaren Türkiye’nin bölgede üstlendiği lider rol, kendileri için bir

çıkış kapısı arayan bu kitle için önemli bir merkez olmuştur. Bu da İstanbul için bir fırsat

olmuştur.

- Tayland, Ürdün, Hindistan ve Singapur gibi ülkelerin belli başlı şehirlerinde sağlık turizmi

tanıtımının devlet eliyle ve bu şehirlerin hava limanlarındaki sağlık bürosu gibi uygulamalarla

gerçekleştiği bilinmektedir. Oysa ülkemizde sağlık turizmi ve potansiyelinin bir devlet politikası

olarak henüz yeterince görülmemesi İstanbul için bir tehdit oluşturmaktadır.

- Konuyla ilgilenen kişiler tarafından belirtildiği şekilde sağlık turizmi için ülkemize gelen yabancı

hastalar için bir şikayet-öneri mekanizmasının bulunmaması bir eksiklik olarak görülmektedir.

Örneğin Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan “ALO 184 Sağlık Hattı”nda, şikayette ya da

öneride bulunmak isteyen yabancı hastalar için herhangi bir dil yönlendirmesinin olmaması

konunun öneminin yeterince anlaşılamadığını göstermektedir. Bu da İstanbul için zayıf bir yön

oluşturmaktadır.

- Ülkemizde sağlık turizmi hizmetlerinin verilmesine yönelik bir standartlar bütününün olmaması,

dolayısıyla bu hizmetleri verecek kurumlara yönelik sertifikasyonun olmaması sağlık turizmi için

çok büyük bir eksiklik olacaktır. Dolayısıyla yakın gelecekte İstanbul’un bu sektöre yönelik

tanınırlığı konusunda bir tehdit oluşturacaktır. Bu konuda acilen çalışmalar yapılarak eksiklerin

tamamlanması gerekmektedir.

Page 58: saglik_turizmi_rapor

46

Tablo 3. İstanbul Sağlık Turizmi SWOT Analizi

Güçlü Yönler Zayıf Yönler

- İstanbul’un coğrafi konumunun kenti uluslararası ulaşımda (özellikle hava taşımacılığı açısından) merkez konuma getirmesi

- İstanbul’da sağlık hizmeti bedellerinin rakip ülke metropollerine göre rekabetçi olması

- İstanbul’da sağlık turizminin katma değeri yüksek olan sağlık alanlarında da aktif rol oynaması

- İstanbul’un JCI Akreditasyonuna sahip 23 hastane ve en az bu akreditasyonu alabilecek güce sahip 20 hastaneye sahip olması

- Hasta-doktor ve hemşire iletişiminde yabancı dilin problem olmaması

- Hasta ile iletişimde geleneksel Türk misafirperverliğinin, mavi yakalı çalışanlar, hemşireler ve doktorlar tarafından en üst düzeyde tutulması

- Sağlık turizmi ile bütünleşik bir mevzuat olmaması.

- Sağlık turizmi paydaşları arasında koordinasyonsuzluk

- Sağlık turizmine özel uzman personel sayısının yetersizliği

- Sağlık turizminde İstanbul’un yeterli tanıtım ve pazarlama yapamaması

- Sağlık turizmine yönelik şikâyet mekanizmasının yeterli olmaması

Fırsatlar Tehditler

- Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sağlık hizmetlerinde İstanbul'u tercih etmeleri

- Türkiye’nin AB tam üyelik sürecinde olması - İstanbul’un turistik ve kültürel yönden sahip

olduğu zenginlikleri, sağlık turizmi kapsamında kullanması

- Uçak bileti fiyatlarının giderek ucuzlaması - 9/11 saldırıları sonrasında özellikle sağlık

turizminde finansal olarak yüksek ödeme gücü olan Ortadoğulu ve Afrikalı Müslüman devlet vatandaşlarının karşılaştıkları sıkılaştırılmış vize politikaları ve bu dönemden itibaren Türkiye’nin bölgede üstlendiği lider rol, kendileri için bir çıkış kapısı arayan bu kitle için önemli bir merkez olması

- Sağlık turizmi ve potansiyelinin Türkiye’de henüz devlet politikası olarak görülmemesi

- Sağlık turizmi hizmetlerinin verilmesine yönelik bir standartlar bütünü olmaması, dolayısıyla bu hizmetleri verecek kurumlara yönelik sertifikasyonun olmaması. Hastanelerin fiyatlandırma bakımından belli bir standardizasyonunun olmaması

Page 59: saglik_turizmi_rapor

47

3.4. İSTANBUL İÇİN ÖNERMELER

Yukarıdaki veriler ışığında İstanbul için aşağıdaki önermelerde bulunulmuştur:

1. Rapor hazırlanırken kendiliğinden ortaya çıkan ilk önerme, sektör paydaşları arasındaki

koordinasyonsuzluğun ve güvensizlik ortamının ortadan kaldırılması gereğidir.

2. Özellikle sektörel çalışmalar açısından hayati olan “ölçülemeyenin yönetilemeyeceği” düsturu,

sağlık sektörü açısından çok daha geçerlidir. Sektörün en önde gelen yöneticileri dahi sağlıklı veri

akışının olmayışından muzdariptir. Böylelikle sektör için sağlıklı bir veri bankası ihtiyacı acildir.

3. Sağlıklı veri bankası ihtiyacı, beraberinde sektörün yasal düzenlemeye olan ihtiyacını da ortaya

koymaktadır. Sağlık turizmiyle ilgili fiili çalışmaların 2000’lerin başında başlamış olduğu

düşünüldüğünde, henüz hukuki bir düzenlemeye kavuşturulmamış olması büyük bir eksiklik

olarak görülmektedir. Sağlık turizmine ilişkin birincil mevzuat oluşturulmamış olması sonucunda

ikincil mevzuatlarla düzenleme yoluna gidilmesi yeterli görülmemektedir. Bunun yanı sıra her ne

kadar sağlık turizmi Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonuna bırakılsa da gelen yabancı hastaların

haklarını korumak ve onların mağdur olabilme risklerine karşılık Genel Sağlık Sigortası açısından

bir takım maktu sözleşmeler oluşturulabilir. Türkiye'nin ikili sözleşmeleri bulunduğu ülkelerdeki

sosyal güvenlik sözleşmeleri, sağlık turizmi açısından yeniden modifiye edilmelidir. Yeterli bir

yasal çerçevenin tamamlanmış olması, uluslararası pazarlara çıkışta hastalar için hayati önemde

olan “güven” mekanizmasının inşası anlamına da gelecektir.

4. Yurt dışında İstanbul’a özel bir satış ağının (tanıtım-pazarlama-satış) oluşturulması büyük

ihtiyaçtır. Dünyada kayıtlı JCI akredite hastanelerin yaklaşık %10’una tek başına sahip Türkiye

gibi bir ülkenin, sağlık turizmi sektörünü geliştirmesindeki en büyük kaygı, kalite ve insan

kaynağı vasfından çok tanıtım eksikliğidir. Rakip ülkelere oranla (Hindistan, Tayvan, Singapur,

Macaristan, Moldova, Tunus gibi) sahip olduğumuz yüksek kaliteyi katma değere

dönüştüremememizin tanıtım eksikliğinden kaynaklanması kabul edilebilir değildir. Nitekim

yapılan anket çalışması ve yüz yüze görüşmeler de bu saptamayı net olarak doğrulamaktadır.

İstanbul’un tanınırlığının henüz internet ve yakın tavsiyesi üzerinden gerçekleştiği

unutulmamalıdır

5. Yurt dışına yönelik tanıtım çalışmaları yapılırken, İstanbul’un sahip olduğu kültür, sanat, tarih,

eğlence potansiyeliyle doğal güzellikleri de sağlık turizmiyle bütünleşik olarak kullanılmalıdır.

6. Sektörde insan kaynağının geliştirilmesine yönelik turizm eğitimi veren kurumlarda “sağlık

turizmine özel” eğitimler geliştirilmelidir. Bu konuda zaten altyapısı mevcut olan yükseköğretim

kurumlarında bu önermenin hayata geçirilmesi çok daha kolay olacaktır.

Page 60: saglik_turizmi_rapor

48

Page 61: saglik_turizmi_rapor

49

KAYNAKÇA

- Akat, Ö., Pazarlama Ağırlıklı Turizm İşletmeciliği, Motif Matbaa, 3. bs., Bursa, 2000.

- Aydın, D., Cemalettin Aktepe, Pars Şahbaz, Sıddık Arslan, “ Türkiye’de Medikal Turizmin

Geleceği”, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi ile Sağlık Bakanlığı Temel

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Koordinatörlüğü Ortak Raporu, Ankara, Mart

2011.

- Aydın, O., “Türkiye’de Alternatif Bir Turizm; Sağlık Turizmi”, KMÜ Sosyal ve Ekonomik

Araştırmalar Dergisi, 14 (23): 91, 2012, s. 91- 96.

- Bookman, M.Z., Karla R. Bookman, Medical Tourism in Developing Countries, Palgrave

Macmillan Press, New York, 2007.

- Boz, M., “Turizmin Gelişmesinde Alternatif Turizm Pazarlamasının Önemi”, (Yayınlanmamış

Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, SBE, 2004).

- Buhalis, D., Carlos Costa (Der.), Tourism Business Frontiers: Consumers, Products and

Industry, Elsevier Press, Oxford, 2006.

- Connell, J., Medical Tourism, CABI Press, Oxford, 2010.

- Didascalou, E., Dimitrios Lagros, Panagiotis Nastos, “ Wellness Toursim: Evaluating Destination

Attributes for Tourism Planning in a Competitive Segment Market”, Tourismos: An

International Multidisciplinary Journal of Tourism, Cilt 5, Sayı 4, Bahar 2009, s. 113- 126.

- Dinçer, M.Z., Turizm Ekonomisi ve Türkiye Ekonomisinde Turizm, Filiz Kitabevi, İstanbul,

1993: 5/ Türkiye Sağlık Vakfı ve Sağlık Derneği, Dünya’da Ve Türkiye’de Sağlık Turizmi-2010

Durum Tespit Raporu ve Çözüm Önerileri.

- Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Sağlık Turizmi İş Konseyi (SAİK), Turkey: Your Partner in

Healthcare 2011, İstanbul 2011.

- Health At a Glance, OECD Indicators 2011, OECD Publishing, 2011.

- İbiş, S., “Türkiye’de Medikal Turizm” 17.7.2009 http://www.kanserhaberleri.com/ yazdir. asp?

ID=12632 , (Erişim Tarihi: 28.7.2010).

- İçöz, O., “Sağlık Turizmi Kapsamında Medikal (Tıbbi) Turizm Ve Türkiye’nin Olanakları”,

Journal of Yasar University,4(14), s. 2257- 2279.

- Joint Commission International İstatistikleri, Erişim(31.03.2012):

http://tr.jointcommissioninternational.org/ entr/JCI-Accredited-Organizations/

- Meyers, A. D., “How to Invest in the Future of Global Healthcare”, 2011 World Medical Tourism

Conference: Pioneering the Future in Global Healthcare, 23-24 May 2011 Las Vegas.

Page 62: saglik_turizmi_rapor

50

- OECD Health Data 2011, How Does Turkey Compare?, Erişim (24.02.2012):

http://www.oecd.org/dataoecd/46/5/38980477.pdf

- Özdemir, M., Turizmin Türkiye’nin Sosyo-Ekonomik Yapısına Etkileri, Ankara, 1992.

- Reisman, D., Health Tourism Social Welfare Through International Trade, Edward Elgar

Publishing, Cheltenham, 2010.

- Ritchie, B.W., Neil Carr, Christopher P. Cooper, Managing Educational Tourism, Channel

View Publications, Clevedon, 2003.

- Scowsill, D., “Travel & Tourism forecast to pass 100m jobs and $2 trillion GDP in 2012”, 7

March 2012, Japan erişim: http://www.wttc.org/news-media/news-archive/2012/travel-tourism-

forecast-pass-100m-jobs-and-2-trillion-gdp-2012/

- Smith, M., Laszlo Puczko, Health and Wellness Toursim, Elsevier Press, Oxford, 2009.

- Stephano, R. M., Jonathan Edelheit, “The Future of Medical Tourism”,

http://www.medicaltourismmag.com/article/the-future-of-medical-tourism.html (erişim tarihi

09.04.2012).

- Türkiye Sağlık turizmi Rehberi, Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıldı, Erişim:

http://www.turkiyesaglikturizmirehberi.com/ozel_hastaneler_yonetmeliginde_degisiklik_yapildi.

asp (31.03.2012)

- Türkiye Sağlık Vakfı ve Sağlık Derneği, Dünya’da Ve Türkiye’de Sağlık Turizmi-2010 Durum

Tespit Raporu ve Çözüm Önerileri, 2010.

- Woodman, J., Patients Beyond Borders: Turkey Edition, A Healty Travel Publication, Chapel

Hill, 2009.

- World Tourism Organization (UNWTO), World Tourism Barometer,Volume 10, March 2012.

- Yıldırım, S., “Üçüncü Yaş Turizmi ve Bunun Türkiye Açısından Değerlendirilmesi”, Anatolia:

Turizm Araştırmaları Dergisi, Yıl 8, Sayı 1-2, 1997, s. 77- 81.

Page 63: saglik_turizmi_rapor

51

EK 1:

YABANCI HASTA VE YAKINLARINA

UYGULANAN ANKET ÖRNEĞİ

Page 64: saglik_turizmi_rapor

52

Page 65: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

SURVEY QUESTIONS FOR PATIENTS Explanatory note: The survey is an activity of a Project named “Health Tourism: an Evaluation for Istanbul” funded by Istanbul Development Agency. This activity aims to measure foreign patients’ satisfaction from their health service experience in Istanbul.

1. Sexuality?

Male Female

2. Birth year? .........................................................................................................

3. Martial Status?

Married Single Widow Live-in

4. Educational status?

Primary education High School University Doctorate

5. Occupation?

(Please specify)…………………………..………………….…………………

6. Job status?

Working Not working Retired

7. Social insurance?

State insurance Private insurance

8. Which option below describes your situation considering your income?

Low Average Below Average High

9. Which country/Region/City do you live in?

(Please specify) …………………………..………………….…………………

10. The reason for choosing your health services is compulsory or optional?

Compulsory Optional

11. Your illness?

(Please specify) …………………………..………………….…………………

Page 66: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

12. How long have you been living with this illness?

(Please specify) …………………………..………………….…………………

13. Besides your health services, are there any other reason/reasons to choose Istanbul? (Please tick off

proper options)

Geographical proximity

Touristic

Because it is a Muslim country

Because there is a political stability in the country

Because the City’s food- beverage and transportation expenses are cheap

Compulsory reasons (immediate health problems during my trip)

Because of the advice of my close friend who had health service in this hospital before

Treatment costs are cheaper than my country

Insurance company does not cover my expenses in my country

Trust to Turkish doctors and health personnel

My insurance company leaded me to hospitals in Istanbul

Other (please specify) …………………………..………………….…………………

14. Would you recommend having health service in Istanbul to your friends after your treatment?

Yes No

15. Which one/ ones of the below explains your pathway to this hospital?

Internet

Magazine/newspaper/television advertisement

Brochures of the hospital

Health fairs

Advice of my friend

Tourism agency

Health agency

Insurance company

Doctor recommendation

Other…………………………..………………….…………………

Page 67: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

16. Please tick off proper options concerning your hospital satisfaction where you take the health service.

a. Doctors do not have problems about communication in foreign language YES NO

b. I can talk with doctors through translators YES NO

c. Nurses do not have problems about communication in foreign language YES NO

d. I can talk with nurses through translators YES NO

e. The TV channels in my room were in my language YES NO

f. My transportation from airport to hospital was covered by the hospital that I take the health service

YES NO

g. During my treatment my meals were proper with my orders YES NO

h. Instruction notices in the hospital were written in the common language YES NO

i. Accommodation conditions (bed size, room size, etc.)of hospital attendant were fine YES NO

j. Hospital attendant’s meal were suitable to his/her taste YES NO

k. My room was clean YES NO

l. Room temperature was fine YES NO

m. My room was not noisy YES NO

n. The room facilities (TV, nurse bell, bed, etc.) were functioning properly YES NO

o. Food was hot when they were served YES NO

p. Food were delicious YES NO

q. Doctors informed me about my illness and they spend time for me YES NO

r. Doctors were polite and respectful of me YES NO

s. Nurses were polite and respectful of me YES NO

t. Nurses informed me about the procedures carried out (BP, temperature, pulse, etc.) YES NO

u. All health personnel respected to my privacy YES NO

v. Cleaning personnel were polite and respectful to me YES NO

w. This hospital is secure YES NO

x. I recommend this hospital to other people YES NO

y. The hospital was clean generally YES NO

z. The services in this hospital were generally fine YES NO

I AM GENERALLY PLEASED FROM THE SERVICES IN THIS HOSPITAL YES NO

Page 68: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

Page 69: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

EK 2:

HASTANE YÖNETİCİLERİ VE

DOKTORLARA UYGULANAN

ANKET SORULARI

57

Page 70: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

Page 71: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

HASTANE YÖNETİCİLERİ VE DOKTORLARA UYGULANAN ANKET SORULARI

A. Görüşme yapılan kişinin adı soyadı:

B. Hastane adı:

C. Hastanedeki pozisyonu:

1. İstanbul’a ulaşımın rahat olması yabancı hastaların tedavi amaçlı İstanbul’u seçmelerini

kolaylaştırıyor mu?

2. İstanbul’un sağlık hizmeti bedelleri yabancı hastaları kendine çekebilecek kadar düşük müdür?

3. İstanbul’da sağlık turizmi mevzuattan kaynaklanan eksiklikler nedeniyle sekteye uğruyor mu?

4. İstanbul’da sağlık turizmi konusunda çalışan gruplar arasında yeterli koordinasyon

sağlanabiliyor mu?

5. İstanbul’da sağlık turizmi katma değeri çok yüksek olan sağlık alanlarında da aktif bir rol

oynayabiliyor mu?

6. İstanbul’da sağlık turizminde uzmanlaşmış turizmci eksikliği söz konusu mudur?

7. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları sağlık hizmeti almak için İstanbul’u özellikle tercih

ediyorlar mı?

8. Türkiye’nin AB üyelik süreci içerisinde olması Avrupa’da yaşayan hastaların İstanbul’da tedavi

olmalarına neden oluyor mu?

9. İstanbul turistik ve kültürel yönden sahip olduğu zenginlikleri, sağlık turizmi kapsamında da

kullanabiliyor mu?

10. İstanbul’un sağlık turizminde markalaşmış şehirlerden daha sonra bu sektörde faaliyet

göstermeye başlaması şehrin sağlık turizminde ilerlemesine engel olmuş mudur?

Page 72: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

Page 73: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

EK 3:

PROJE KAPSAMINDA

SAĞLIK TURİZMİNE İLİŞKİN YAPILAN

YÜZ YÜZE GÖRÜŞMELER LİSTESİ

61

Page 74: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

Page 75: saglik_turizmi_rapor

İstanbul Kalkınma Ajansı 2011 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında hazırlanan bu yayının içeriği İstanbul Kalkınma Ajansı ve T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup içerik ile ilgili tek sorumluluk

Ekonomistler Platformu’na aittir.

PROJE KAPSAMINDA SAĞLIK TURİZMİNE İLİŞKİN YAPILAN YÜZ YÜZE GÖRÜŞMELER

Görüşmeye Gidilen Kurum Görüşülen Kişi/Kişiler Kurum İçerisindeki Pozisyonu

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü

Dr. Cihangir Tayfur İl Sağlık Müdür Yardımcısı

Dr. Mehmet Metin Sağlık Turizmi Birimi Sorumlusu

Dr. Ahmet Üstünyıldırım Sağlık Turizmi Birimi Sorumlusu

Dr. Nevzat Aytekin Strateji Geliştirme Birimi Sorumlusu

Akredite Hastaneler Derneği (AHD) Yeşim Sinanoğulları Dernek Yöneticisi

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Aslı Akdeniz Özelli Sağlık İş Konseyi Bölge

Koordinatörü

Başak Dibek Sağlık İş Konseyi Bölge Koordinatör Yardımcısı

İstanbul Gastroentroloji Merkezi (İGM) Dr. Orhan Sami Gültekin Hastane Ortağı

Nazlı Gültekin Hastane Yöneticisi

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Dr. Filiz Çevirme OHSAD Genel Koordinatörü

Sağlık Turizmi Derneği Feyzullah Akben Sağlık Turizmi Derneği Genel Başkan Yardımcısı

Dünya Göz Hastanesi

Selin Yıldırım Peker Genel Müdür Yardımcısı

Melis Abacıoğlu Uluslararası İş Geliştirme Müdürü

Aiko Karmyşakova Uluslararası İş Geliştirme Bölge Müdürü

Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Haşmet Kulaksız Sağlık turizmi biriminden sorumlu

Başhekim Yardımcısı

Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Bayram Eryılmaz Sağlık turizmi biriminden sorumlu Başhekim Yardımcısı

Prof. Dr. N. Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Kenan Dönmez Sağlık turizmi biriminden sorumlu

Başhekim Yardımcısı

Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Uğur Kevenk Sağlık turizmi biriminden sorumlu

Başhekim Yardımcısı

Fulya Jinemed Hastanesi Romina Pakertik Tüp Bebek Bölüm Koordinatörü