12
110 SARIKAYA ROMA HAMAMI TARİHÇESİ VE 2010-2015 YILI KAZI ÇALIŞMALARI SONUÇLARI Hasan K.ŞENYURT 1 Özet Yozgat İli Sarıkaya İlçesi, 1935 yılına kadar Boğazlıyan İlçesine bağlı Terzili Hamamı veya Hamam Köyü olarak bilinmekte iken, dönemin Valisi Bekir Sami BARAN tarafından bucak merkezi haline getirilerek Sarıkaya adı verilmiştir. Sarıkaya Bucağı 1957 yılında aynı adla ilçe merkezi olmuştur. Sarıkaya ilçe merkezinde, Kaplıca Mahallesinde bulunan Roma Hamamının bulunduğu alan 1987 yılında taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiş, 2013 yılında da güncel sit alanı sınırları belirlenmiştir. Sarıkaya İlçe merkezinde bulunan yerleşim Roma Döneminde Aqua Sarvenae, Geç Roma Döneminde ise Therma Basilica olarak isimlendirilmiştir. İlçe merkezindeki ilk yerleşimlerin tarihi M.S.1. yüzyıla dayanmaktadır. Modern kaynaklarda Roma Hamamı ile ilgili ilk bilgiler Fransız gezgin Chantre tarafından verilmektedir. Chantre 1893-1894 yıllarında Anadolu’da yaptığı gezilerde Roma Hamamının cephesini görmüş ve bir çizimini yapmıştır. 2010 yılında Yozgat Müzesi Müdürlüğünce Roma Hamamının üzerinde bulunan dolgu toprağının temizlenmesi ve binanın yayılma alanlarının ortaya çıkarılması için kazı çalışmaları başlatılmıştır. 2015 yılı sonuna kadar bu kazılar devam etmiştir. Yapının batı cephesi günümüze kadar korunan en önemli kısmıdır. Bu kısım yaklaşık 4,5 metre yükseklikte, iki katlı, her katında onar kemer bulunan bir yapıdır. Cephenin kuzey ve güney ucunda yarım daire planlı birer adet havuz mevcuttur. Roma Hamamında malzeme olarak yöresel damarlı beyaz mermer kullanılmıştır. Kemer ayaklarını oluşturan blokların ön yüzü Attik – İon tipi kaideli, Korinth tipi başlıklı, yarım sütun kesitli payelerle bezenmiştir. Kemerlerin en üst kısmında iki fascialı ve üzerinde dönüşümlü olarak bukranion ve girlant kabartmaları ile süslenmiş yekpare mermer arşitrav blokları bulunmaktadır. Cephenin ön kısmında yani batısında, 23,30 x 12,80 m ölçülerinde, yaklaşık 130 cm derinliğinde yanları ve zemini beyaz mermer kaplı büyük havuz, cephenin arkasında 16 x 4 m ebatlarında iç havuz ile buna 90 derece dik şekilde konumlanmış üçüncü termal havuz yer alır. Kazı alanının kuzey ve doğu kısımlarında Roma Hamamına ait diğer tali mekânlar mevcuttur. Anahtar kelimeler: Sarıkaya, Roma, Hamam, Basilica, Müze. Abstract The History of the Sarıkaya Roman Bath and Results of the 2010-2015 Excavations The Sarıkaya district of Yozgat had been known as the Terzili Hamamı or the village of Hamam of the Boğazlıyan district until 1935 when it was made a town centre and named as Sarıkaya by the Governor of the time, Bekir Sami Baran. In 1957 the town of Sarıkaya became a district, holding the same name. The area where the Roman Bath is located in the Kaplıca quarter at the centre of the district was registered as an immovable cultural asset in 1987. The current boundaries of this archaeological site were designated in 2013. 1 Hasan K.ŞENYURT, Yozgat Müzesi Müdürlüğü, Müze Müdürü, [email protected]

SARIKAYA ROMA HAMAMI TARİHÇESİ VE 2010-2015 … · tarafından görevlendirilen Richard C. Haines ... Bittel tarafından hazırlanan ... 10Haines, R. C., “Die Badeanlagevon Terzili

  • Upload
    ngonhan

  • View
    231

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

110

SARIKAYA ROMA HAMAMI TARİHÇESİ VE 2010-2015 YILI KAZI ÇALIŞMALARI SONUÇLARI

Hasan K.ŞENYURT1

Özet

Yozgat İli Sarıkaya İlçesi, 1935 yılına kadar Boğazlıyan İlçesine bağlı Terzili Hamamı veya Hamam Köyü olarak bilinmekte iken, dönemin Valisi Bekir Sami BARAN tarafından bucak merkezi haline getirilerek Sarıkaya adı verilmiştir. Sarıkaya Bucağı 1957 yılında aynı adla ilçe merkezi olmuştur.

Sarıkaya ilçe merkezinde, Kaplıca Mahallesinde bulunan Roma Hamamının bulunduğu alan 1987 yılında taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiş, 2013 yılında da güncel sit alanı sınırları belirlenmiştir.

Sarıkaya İlçe merkezinde bulunan yerleşim Roma Döneminde Aqua Sarvenae, Geç Roma Döneminde ise Therma Basilica olarak isimlendirilmiştir. İlçe merkezindeki ilk yerleşimlerin tarihi M.S.1. yüzyıla dayanmaktadır.

Modern kaynaklarda Roma Hamamı ile ilgili ilk bilgiler Fransız gezgin Chantre tarafından verilmektedir. Chantre 1893-1894 yıllarında Anadolu’da yaptığı gezilerde Roma Hamamının cephesini görmüş ve bir çizimini yapmıştır.

2010 yılında Yozgat Müzesi Müdürlüğünce Roma Hamamının üzerinde bulunan dolgu toprağının temizlenmesi ve binanın yayılma alanlarının ortaya çıkarılması için kazı çalışmaları başlatılmıştır. 2015 yılı sonuna kadar bu kazılar devam etmiştir. Yapının batı cephesi günümüze kadar korunan en önemli kısmıdır. Bu kısım yaklaşık 4,5 metre yükseklikte, iki katlı, her katında onar kemer bulunan bir yapıdır. Cephenin kuzey ve güney ucunda yarım daire planlı birer adet havuz mevcuttur. Roma Hamamında malzeme olarak yöresel damarlı beyaz mermer kullanılmıştır. Kemer ayaklarını oluşturan blokların ön yüzü Attik – İon tipi kaideli, Korinth tipi başlıklı, yarım sütun kesitli payelerle bezenmiştir. Kemerlerin en üst kısmında iki fascialı ve üzerinde dönüşümlü olarak bukranion ve girlant kabartmaları ile süslenmiş yekpare mermer arşitrav blokları bulunmaktadır. Cephenin ön kısmında yani batısında, 23,30 x 12,80 m ölçülerinde, yaklaşık 130 cm derinliğinde yanları ve zemini beyaz mermer kaplı büyük havuz, cephenin arkasında 16 x 4 m ebatlarında iç havuz ile buna 90 derece dik şekilde konumlanmış üçüncü termal havuz yer alır. Kazı alanının kuzey ve doğu kısımlarında Roma Hamamına ait diğer tali mekânlar mevcuttur.

Anahtar kelimeler: Sarıkaya, Roma, Hamam, Basilica, Müze.

Abstract

The History of the Sarıkaya Roman Bath and Results of the 2010-2015 Excavations

The Sarıkaya district of Yozgat had been known as the Terzili Hamamı or the village of Hamam of the Boğazlıyan district until 1935 when it was made a town centre and named as Sarıkaya by the Governor of the time, Bekir Sami Baran. In 1957 the town of Sarıkaya became a district, holding the same name.

The area where the Roman Bath is located in the Kaplıca quarter at the centre of the district was registered as an immovable cultural asset in 1987. The current boundaries of this archaeological site were designated in 2013.

1Hasan K.ŞENYURT, Yozgat Müzesi Müdürlüğü, Müze Müdürü, [email protected]

111

The settlement at the centre of Sarıkaya was referred to as Aqua Sarvenae in the Roman period and Therma Basilica in the Late Roman period. The earliest settlements in the centre date back to the 1st century A.D.

In modern sources the French explorer, Chantre, provided the earliest information about the Roman Bath. Chantre visited the Roman Bath and made a drawing of its façade during his trips in Anatolia in 1893-1894.

In 2010 the Directorate of the Yozgat Museum started an excavation program to remove the earth fill over the Roman Bath and identify the full extent of the building. The excavations continued until the end of 2015. The western façade of the bath is the most important surviving part of the structure. It is a two-storey façade and about 4.5 meters in height. Each floor has ten arches. In the northern and southern ends of the façade there are semi-circular pools. Local white marble was used in the construction of the Roman Bath. The front face of the foot blocks of the arches was decorated with pillars composed of Attic - Ionic style bases, Corinthian capitals and half-column sections. At the top of the arches there are double-fascia marble architrave blocks adorned with alternating bucrania and garland reliefs. To the west of the façade there is a large pool whose sides and bottom are paved with white marble. The pool measures 23.30m x 12.80m and has a depth of 1.30m. Behind the façade there is an interior pool that measures 6m x 4m while a third thermal pool lies perpendicular to the interior pool. In the northern and eastern parts of the excavation area you can see the secondary rooms of the Roman Bath.

Key word: Sarıkaya, Rome, bath, basilica, museum.

1. Sarıkaya İlçesi Hakkında Genel Bilgiler

Yozgat iline bağlı Sarıkaya İlçesi, il merkezinin 77 km güneydoğusunda, Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ana yol güzergâhı üzerindedir. İlçe merkezi deniz seviyesinden 1170 metre yükseklikte, genellikle dalgalı düzlüklerin geniş yer tuttuğu bir plato üzerinde kurulmuştur. Kentin bu noktada kurulmuş olmasının sebebi hiç şüphesiz antik çağlardan günümüze kesintisiz kaynamaya devam eden termal su kaynağıdır. Sarıkaya ilçe merkezi, sahip olduğu termal kaynaklar ile çevresindeki tarıma ve hayvancılığa elverişli arazileri sayesinde tarih boyunca çeşitli insan topluluklarının sürekli yerleşim alanlarından biri olmuştur. Günümüzde Sarıkaya ve köylerinde antik döneme ait 19 höyük, 17 tümülüs, 1 kilise kalıntısı, 1 Roma Hamamı olmak üzere toplam 36 sit alanı mevcuttur. Osmanlı dönemi 1 cami, 1 şapel, 1 köprü, 1 hamam ve 3 ev ve konak da anıtsal yapı olarak koruma altına alınmıştır.2

Roma döneminde Ankara’dan doğuya ve Samsun’dan Kayseri’ye giden yol güzergâhları üzerinde bulunan Sarıkaya İlçe merkezindeki yerleşim antik dönemde Aquae Sarvenae veya ThermaBasilica adıyla biliniyordu.3 Hristiyanlık kaynaklarında Hz. İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un Sebasteia’dan (Sivas) Caesarea’ya (Kayseri) ve oradan da Tavium’a (Yozgat Büyüknefes Köyü) yaptığı yolculuklarda ThermaBasilica’dan geçtiği ifade edilmektedir.4 Bölge Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Kapadokya Prima bölgesinin bir parçasıydı. Tavium Yüzey Araştırması Projesi Başkanı Prof. Karl STROBEL’e göre ThermaBasilica M.S. 451 yılına kadar bir piskoposluk merkezi idi. ThermaBasilica ile ilgili yazılı kaynaklardaki son bilgiler, M.S. 979 yılında Doğu Roma Generali BardasPhocas’ın, isyancı BardasSclerus’un ordusunu BasilicaTherma’da mağlup etmesi ile ilgilidir.5

2Yozgat Müzesi arşivi.3Acun, H., Bozok Sancağı’nda Türk Mimarisi, TTK, Ankara, 2005, s.541. 4Şenyurt, H.K.,Yılmaz, Ö., “Yozgat İli, Sarıkaya İlçesi Roma Hamamı 2010 Yılı Temizlik ve Kazı Çalışması,” 20. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyumu, Ankara, 2013, s.1.5Laale, H.W.,Ephesus, Bloomington, ABD, 2011, s.373.

112

1071 Malazgirt savaşından sonra bölge yavaş yavaş Türk hâkimiyetine girmeye başlamıştır. Danişmentli, Selçuklu, Moğol, Eretna, Kadı Burhanettin ve Dulkadirli dönemlerinden sonra 1521 yılında Osmanlı devri başlar.6 1071 sonrası dönemde Sarıkaya İlçe merkezindeki yerleşimin durumuna ilişkin kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Ancak, Başbakanlık Devlet Arşivlerinde bulunan 1905 yılına ait bir belgede “Boğazlıyan kazasında Lutf-ı Hamidi namıyla açılan mekteb-i iptidai muallimlerine maaşları verilemediğinden kaza dâhilindeki Ilısu Kaplıcası gelirlerinin Kaza Maarif Müdüriyeti’ne tahsisinin araştırılmasından bahsedilmektedir.7 Bu da ilçe merkezindeki kaplıcanın Osmanlı döneminde de faal olarak kullanıldığı ve termal kaynaklar çevresinde belli ölçüde bir yerleşim olduğuna işaret etmektedir. Bu yerleşim Osmanlı Devletinin son yıllarında Hamamköyü olarak bilinmekteydi. Boğazlıyan İlçesine bağlı Hamam köyü, 01 Eylül 1957 tarihinde Sarıkaya adıyla ilçe merkezi haline getirildi.8

Günümüzde ilçe sınırları içerisinde Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma Türkmen köyleri, 1877-1878 Osmanlı-Rus harbi sonrası Doğu Anadolu’dan gelen muhacir köyleri ve Çerkez Köyleri bulunmaktadır. İlçe merkezine Osmanlı döneminde yerleşen Kars Muhacirleri ve Cumhuriyet döneminde yerleştirilen Balkan muhacirleri Sarıkaya halkının çok kültürlü bir yapıya sahip olmasını sağlamıştır.

2. Sarıkaya Roma Hamamına Dair Yazılı Kaynaklar ve İlk Kazılar

Modern kaynaklarda, Sarıkaya ilçe merkezinde bulunan Roma Hamamı ile ilgili ilk bilgiler Fransız gezgin Chantre tarafından verilmektedir. Chantre, 1893-1894 yıllarında Anadolu’da yaptığı gezilerde Roma Hamamının cephesini görmüş ve bir çizimini yaparak, burada yapılacak kazılarla ilginç yeni buluşların ortaya koyulabileceğinden bahsetmiştir.9

1932 yılında Chicago Üniversitesi tarafından yürütülen Alişar kazısı başkanı Dr.Von Der Osten tarafından görevlendirilen Richard C. Haines başkanlığındaki bir ekip Sarıkaya Roma Hamamında ilk kazıları gerçekleştirmiştir. Kazının amacı mevcut kalıntıların ölçümünü yapmak ve binanın sınırlarını tayin etmek olarak belirlenmişti. Ağustos ayı boyunca yapılan kazılar sonucunda Roma Hamamının cephe hattı üzerinde ve çevresinde açılan sondajlarla bir plan ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ancak sürenin yetersizliği sebebiyle kesin bir sonuca ulaşılamamıştır. Bununla birlikte binanın cephe düzenini ortaya koyan mükemmel çizimler hazırlanmış, hatta bir rekonstrüksiyon denemesi yapılmıştır. Kazının yapıldığı yıla ait Çalışma sonuçları Kurt Bittel tarafından hazırlanan bir tanıtım yazısı ile ancak 1985 yılında yayınlanabilmiştir.10 Yayın eki 1933-1934 yıllarına ait fotoğraflarda cephenin güney ucundaki yarım daire planlı kısmın üstünün moloz taşlarla örülerek yükseltildiği ve bir çatıyla örtüldüğü, iç havuzun üzerinin de bir çatıyla kapatıldığı görülmektedir. Roma Hamamının ilk fotoğrafları ise Dr.Von Der Osten’in 1927-1932 yıllarında kazılar yaptığı Alişar Höyük’le ilgili monografisinde görülmektedir.11

3. Roma Hamamı 2010-2015 Yılları Kazıları:

Sarıkaya Roma Hamamı 1987 yılında Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu tarafından “Taş Duvarlar ve Kemerler” adıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiştir. 1989 yılında Roma Hamamı ve çevresindeki modern kaplıcanın bulunduğu alan turizm merkezi olarak ilan edilmiştir. Müteakiben alınan kurul kararları ile koruma alanı, sit alanı ve turizm merkezi sınırları gelişerek değişmiş, günümüzde Roma Hamamı’nın bulunduğu Kaplıca Mahallesindeki 89 numaralı imar adasının tamamı ile bitişiğindeki 87 ve 88 numaralı adalar da sit sınırları içerisine alınmıştır. Sarıkaya Belediyesinin

6AcunH., Çapanoğulları ve Eserleri, Ankara, 2005, s.1.7Başbakanlık Devlet Arşivleri Belge No: 854/7 (Fon Kodu MF.MKT, Tarihi:06 R.evvel 1323-11.05.1905)8Resmi Gazete 27.06.1957, s.1.9Chantre, E., Mission en Cappadoce 1893-1894, Paris,1898, s.118 vd.10Haines, R. C., “Die Badeanlagevon Terzili Hamam.Mit Einer Einführungvon Kurt Bittel”, Istanbuler Mitteilungen 35, 1985, s.227-235.11Osten, H. H., Schmidt, E., The Alishar Hüyük, Season of 1927, s.31.

113

başvurusu üzerine Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 2009 yılı Aralık ayında müze denetiminde temizlik ve kazı çalışması yapılması uygun görülmüş, 1932’den sonra “Roma Hamamı Kazılarında 2. Dönem” diye adlandırabileceğimiz kazı çalışmaları başlamıştır. Kazılar 2010 yılından 2015 yılına kadar 6 sezon aralıksız devam etmiştir.

Kazı çalışmalarında Roma Hamamı’nı bilim dünyasına tanıtmak, bulunduğu kötü durumdan kurtarmak, ilçe ve ülke turizmine hizmet vermesini sağlamak amaçlanmıştır. Çalışmalar öncesinde Roma Hamamı’nın etrafı modern betonarme binalarla çevrelenmiştir. Yüzeyde, ana cephesi batıya dönük, kuzey-güney doğrultusunda uzanan 25 metre uzunlukta, 4,5 metre yükseklikte, iki katlı, 10’ar gözlü kemerlere sahip, güney ucunda yarım daire planlı taş duvardan oluşan bir fasad ile bunun arka tarafında tek katlı, 3 gözlü bir kemer sırasından başka bir şey mevcut değildi. Fasadın etrafı betonarme bir duvarla çevrilmiş, ön tarafında betonarme bir çeşme yapılarak sıcak suyun halk tarafından kullanılması sağlanmıştı. Malzeme olarak beyaz mermer kullanılan yapının cephesinde, işlemeli mermer blokların tamamında iklim, çevre ve insanların etkisiyle oluşan bozulmalar gözlemlenmekteydi. Çalışmalar süresince temizlenen her alandan çıkan termal sular kazıları oldukça zorlaştırmıştır. Ancak derinlik sağlandıkça su seviyesi düşmüş, kuruyan alanlarda çalışmalar nispeten kolaylaşmıştır.

İlk etapta fasad ile bunun arkasındaki kemer sırası arasında temizlik çalışmaları başlatılmıştır. Antik duvarı çevreleyen betonarme duvarlar ve çeşme kaldırılmıştır. Çalışmalar hemen sonuç vermeye başlamış, molozlar temizlendikçe en kuzeydeki kemerin arasında stylobat düzlemi tespit edilmiştir. Kazılar ilerledikçe antik duvarın önünde toprak altında kalmış arşitrav blokları ortaya çıkmaya başlamıştır. Antik duvarın kuzey ucunda, güneydekine simetrik olarak yerleştirilmiş yarım daire planlı ikinci bir mekân daha ortaya çıkmaya başlamıştır. Bununla birlikte modern kaplıcanın altyapısı olarak kullanılan veya daha önce kullanılmış ve halen atıl durumda birçok betonarme duvar, atık su boruları, rögar ve bir su deposunun ortaya çıkması Roma Hamamı’nın bulunduğu alanın oldukça özensiz kullanıldığı göstermiştir. İlk yıllardaki çalışmalar büyük ölçüde bu betonarme yapıların kırılarak kaldırılmasına yönelik olmuştur.12 Cephenin hemen yakın çevresinde yapılan kazılarda alanı dolduran molozlar ve inşaat hafriyatlarının kaldırılması oldukça zaman almıştır. Betonarme yapıların kaldırılmasıyla birlikte çalışma alanı genişletilmeye, aynı zamanda yapının zemininin ortaya çıkarılması için derinletme aşamasına geçilmiştir. Bu aşamada modern binaların kazı alanını sınırlaması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmıştır. Özellikle cephenin kuzey ucunda bulunan yarım daire planlı havuza sıfır mesafedeki tek katlı kaplıca müştemilat yapısı bu kesimde kazıyı durdurmuştur. 2013 yılında, mülkiyeti İl Özel İdaresine ait olan Roma Hamamının bulunduğu taşınmazdaki betonarme yapıların kaldırılması için İl Genel Meclisi kararı alınmış ve kazıyı engelleyen bu binaların yıkılmasına ve bu alanda dolgu toprağı temizliğine başlanmıştır. İlk olarak kuzey doğudaki tek katlı bina ile bunun biraz güneyinde kalan su deposu, ardından kuzeydeki yarım daire planlı havuzun bitişiğindeki tek katlı yapı, son olarak da daha kuzeyde kalan 4 katlı memur moteli yapısı kaldırılmıştır. Bu çalışmalar sırasında Cumhuriyet Dönemi madeni paralar, oldukça bozuk durumda okunamayan sikkeler ve İslâmi dönemlere ait seramik parçaları, cam bilezik parçaları ve M.Ö. I. Bin yıla ait olduğu tahmin edilen işlemeli bir kemik obje gibi küçük buluntular ele geçmeye başlamıştır.13 Bu arada daha önce korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli Roma Hamamı, Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 01.03.2013 tarih ve 763 sayılı kararı sit alanı olarak tescil edilmiş ve halen geçerli olan I. ve III. derece arkeolojik sit sınırları belirlenmiştir. Sit alanı içinde kalan ve antik yapının güney ve batı yönlerinin görüntüsünü kapatan, üzerinde dükkânlar, büfe ve dört katlı bir otel işletmesinin yer aldığı üç adet taşınmazın kamulaştırılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödenek tahsisi yapılarak 2013 yılı içerisinde Yozgat Valiliğince kamulaştırma işlemleri

12Şenyurt, H. K., Yılmaz, Ö., “Yozgat İli Sarıkaya İlçesi Roma Hamamı 2010 Yılı Temizlik ve Kazı Çalışması”, 20. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyumu, Ankara, 2013, s.1-15.13HASIRCI, B., BECENE, N., YILMAZ, Ö., 2013 Yozgat İli, Sarıkaya İlçesi, Roma Hamamı 2013 Yılı Dolgu Toprak Temizliği Çalışması 2. Etap Sonuç Raporu, 2013.

114

başlatılmıştır.

2013 yılı sonuna kadar modern yapılar ve eklentilerinin kaldırılması ile moloz dolgu temizliği şeklinde devam eden kazıların 2014 yılında bilimsel bir kurtarma kazısına dönüşmesi zorunluluk kazanmış ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından bu kazının Yozgat Müzesi Müdürlüğü tarafından yürütülmesi uygun görülmüştür. Molozlar ve betonarme yapıların temellerinin kaldırılmasıyla birlikte antik yapının kuzey ve batı yönlerinde çeşitli mekânlara ait duvar, merdiven gibi yapı ögeleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Kazı alanının kuzeydoğusunda ortaya çıkan bir mekânın zemininde farklı dönemlerde tamir gördüğü anlaşılan bir mermer döşeme ile bunun bir kısmında opus sectile yer döşemesi Geç Roma devrinde de alanın kullanıldığına işaret etmiştir. Kuzey kesimlerde yoğunlaşan kazılar ile buradaki geç dönem yapılarına ait mekânların temizliğine başlanmıştır. Dolgu toprağı büyük ölçüde alındıktan sonra İslâmî ve Roma devri seramik parçaları daha fazla miktarda ele geçmeye başlamıştır. Oldukça bozulmuş durumda bir haç, bir testicik, bol miktarda Selçuklu sikkeleri ve henüz çözümlenmemiş Geç Roma devrine ait mermer bir mezar steli parçası ortaya çıkmıştır. 12-13. Yüzyıllara tarihlenen 2 adet Selçuklu koku kabı ile 1 kandilin bulunması hamamın tarih boyu kullanımına açıklık getirmesi bakımından çok önemli olmuştur. Böylece Geç Roma devri ile daha sonraki dönemdeki yapılaşmaların daha çok binanın kuzeyinde gerçekleştiği açıklık kazanmıştır. Kazı alanının kuzey sınırında halen açılamamış mekânlara çıkan bir mermer merdiven yapılaşmanın daha da kuzeye doğru devam ettiğini göstermiştir. Tüm bu çalışmalar esnasında yukarıda bahsedilen ve kamulaştırması biten üç adet taşınmaz üzerindeki binalar da Nisan 2014 sonu itibarıyla yıkılarak kaldırılmıştır.

Cephenin güneyinde bulunan yarım daire planlı havuzun hemen doğusunda yapılan çalışmalarda bulunan bir mekânın zemin döşemesinin tahrip olduğu, sadece kaba yönü dikdörtgen prizma formunda taş destekleri kalmış olan alttan ısıtmalı bir mekân olduğu belirlenmiştir. Daha sonra kazı alanında farklı yerlerde de alttan ısıtmalı mekânlar olduğu tespit edilmiştir. Sürekli buluntu veren 2014 yılı kazılarında kazı alanının batısında, modern apart otel binasına ait betonarme duvara yakın, üç tarafı duvarlarla çevrili, 280x130 cm ölçülerinde bir alanda bir mezara tesadüf edilmiştir. Mezarda bir iskelet, bozuk durumda bir Geç Roma sikkesi ve bir haç bulunmuştur. Cephenin batısında sürdürülen kazılar, ilk olarak 1932 kazısında 1 metre kadar uzunluğundaki kenarı tespit edilen ana havuzun bulunmasını sağlamıştır. Bu aşamadan itibaren havuzun içinin temizlenmesine geçilmiştir. Havuzun kuzey kısmının çeşitli mimari parçalar kullanılarak harç kullanılmadan bir set şeklinde geç dönemlerde bölündüğü tespit edilmiştir. Bu mimari parçalar sınıflandırılmış ve havuz içerisinden çıkarılmıştır. Havuzun yaklaşık olarak ortasında iki parça halinde ovale yakın altıgen formda, 120x140 cm ölçülerinde 25 cm kalınlığında, ortasında içbükey bir daire içinde haç kabartması işlenmiş bir vaftiz taşı ortaya çıkmış, bu taş orijinal konumunda bırakılmıştır. 23,30x12,80 metre ölçülerindeki havuz 1,34 metre derinliğe sahiptir. Tabanın küçük bir kısmı hariç tamamen mermer kaplıdır. Havuzun güneybatı köşesinde tespit edilen orijinal tahliye deliği, güncel zemin kotunun 3,5 metre kadar aşağısında kaldığından su tahliyesi güneybatı köşede havuz kenarı üzerine konumlandırılan boru ile sağlanmıştır. Daha sonra cephe duvarının hemen arkasındaki alanda devam eden kazılarda, yine mermer tabanlı, 16,00x4,00 metre ölçülerinde, kuzey ve güney yönlerinden mermer basamaklarla inildiği anlaşılan iç havuzun temizliği yapılmıştır. Bu temizlik sırasında da birçok İslâmî sikkeler, haç, yüzük, bilezik gibi küçük buluntular ele geçmiştir. Buluntular içinde en önemlisi Roma Hamamının göreceli olarak tarihlendirmesine önemli katkı sağlayan Antoninus Pius dönemi bronz bir sikkedir. Bu alanın kazılarının tamamlanmasıyla hemen doğuda, iç havuza doksan derece dik konumlanmış, uzunlamasına dikdörtgen planlı, zemini mermer, kısa kenarları yarım daire şeklinde 15,00x5,20 metre ölçülerinde üçüncü havuzun temizliğine başlanmıştır. Havuzun kısa kenarları yarım daire formunda, uzun kenarları basamaklıdır. Havuzda çok çeşitli küçük buluntular ele geçmiştir. Bunlardan en önemlileri Osmanlı Sultanı III. Ahmet dönemine tarihlendirilen altın ve gümüş sikkeler (1703-1730) ile literatürde pek rastlanmayan Selçuklu Dönemi ahşap tarakların ortaya

115

çıkması olmuştur.14 Bu taraklar gerekli restorasyon ve konservasyonlarının yapılması için Bakanlığımızın İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvarı’na gönderilmiştir.

2015 yılı çalışmalarına ana termal havuzun batısında, ona paralel uzanan ve çevre duvarı olabilecek duvarın belirginleştirilmesiyle başlanmış, iç kenarı temizlenen duvarın sıvalı olduğu görülmüş, 30 cm derinliğe ulaşıldıktan sonra gevşek malzeme yapısı sebebiyle burada çalışmaya ara verilmiştir. Bundan sonra kazı alanının doğu sınırını oluşturan Mimar Sinan Sokak’ta doğudaki modern binalara 5 metre mesafeye kadar kazı alanı genişletilmeye başlanmıştır. Bu alanda Roma Hamamının iç mekânları olduğu anlaşılan kısımların yoğun betonarme altyapı uygulamaları ile kısmen tahrip olduğu görülmüştür. Önemli bir buluntu olarak 7 cm çapında üzerinde üzeri Latince yazıtlı taş bir madalyon ele geçmiştir. Sokağa doğru devam eden kazılar sonucu üçüncü havuzun yarım daire şeklinde sonlanan uç kısmı açığa çıkarılmış, bu kısmın kuzey tarafında zeminden termal suyun kaynadığı nokta tespit edilmiştir. Üçüncü havuzun tamamen temizlenmesi ile doğu kısa kenarının orijinal halinde, uzun kenarlarındaki basamaklı kısımlarla, batı kısa kenarının daha sonraki dönemlerde ilave uygulamalarla şekillendirildiği anlaşılmıştır. Daha kuzeydeki Geç Roma Dönemi mekânların temizlenmesi ile altıgen mermer taşlarla yapılmış opus sectile taban döşemesinden bir kısım daha açığa çıkmıştır.

4. Sarıkaya Roma Hamamının Mimari Özellikleri

İlk defa 1932 yılında Alişar ekibince başlatılan ve 78 yıl sonra Yozgat Müzesi Müdürlüğünce devam ettirilen Sarıkaya Roma Hamamı kazıları ile halen sıcak su kaynağının aktif olduğu önemli bir termal alan olan Sarıkaya Roma Hamamı’nın planı kısmen de olsa günyüzüne çıkarılmıştır.

Roma Hamamı binasında yapı malzemesi olarak cephe ve havuzlarda mermer, iç kısım duvarlarında kireçtaşı kullanılmıştır. Günümüzde yapının ana bölümleri olarak batıya dönük bir fasad, bunun önünde büyük termal havuz, cephe gerisinde iç havuz ve bunun doğusunda üçüncü bir havuz göze çarpmaktadır. 30 metre uzunluğundaki cephenin kuzey ve güney uçlarında yarım daire planlı iki havuzcuk mevcuttur. Cephe duvarının arka tarafında alt kat kemerlerinin hemen üzerinde geriye doğru çıkıntı yapan eğimli kısmın ahşap çatı konstrüksiyonunu desteklediği, yani orijinalinde iç havuz ve üçüncü havuzun üzerinin ahşap bir çatıyla kapalı olduğu anlaşılmaktadır. Cephenin arkasında iki taraftan merdivenle inilen ve öndeki büyük havuza kemerler vasıtasıyla doğrudan geçiş yapılan iç havuz bulunmaktadır. Buna dik olarak yerleştirilmiş üçüncü havuz zeminin altından bir kanalla iç havuza bağlanır. Üç termal havuzun suyu da aynı kaynaktan beslenerek doğudan batıya suyun geçişi sağlanmıştır. Büyük termal havuzun batısındaki çevre duvarına ait kalıntılar bu alanın etrafının kapatıldığına işaret etmektedir. Üçüncü havuzun güneyinde ortaya çıkan mermer döşeli mekân ile cephenin gerisinde ana cepheye dik ve paralel gelen büyük kireçtaşı bloklar Roma Devri yapısına aittir. Ancak üçüncü havuza sonradan yapılan basamaklar, kazı alanının kuzey ve kuzeydoğusunda bulunan mekânlar daha geç dönemlere aittir. Bu yapılar binanın orijinal planını kısmen bozmuştur. Cephenin kuzey ucundan 50 metre doğuya doğru gidildiğinde halen Roma duvarlarına ait temeller görülmekle birlikte, güney uçta 16 metre sonra başlayan sokak ve devamındaki modern yapılar mekânların tamamen ortaya çıkarılmasına olanak vermemiştir. Esas itibarıyla havuzlardan başka cephe gerisinde ortaya çıkan birkaç mekân dışındaki yapıların tamamı Geç Roma ve muhtemelen Selçuklu ve Osmanlı dönemi müştemilat yapılarıdır.

Roma Hamamının cephesi Korint düzeninde yapılmıştır. Öndeki büyük havuzun üst kenarından itibaren plinthos üzerinde Attik-İon sütun kaidesi üzerinde duran yivsiz sütun ve bunun üstünde Korint başlığı yer almaktadır. Plinthostan başlığa kadar cephe elemanlarının ön kısmı yarısına kadar yüksek kabartma şeklinde kemer ayaklarını oluşturan bloklar üzerine işlenmiştir. En alt sütun tamburundan başlığa kadar

14HASIRCI, B., BECENE, N., KAÇMAZ, G., YILMAZ, Ö., Yozgat İli, Sarıkaya İlçesi, Roma Hamamı 2014 Yılı Dolgu Toprak Temizliği ve Kurtarma Kazısı Sonuç Raporu, Yozgat, 2015.

116

olan yarım sütun tamburları ayrıca yapılıp cepheye monte edildiğinden bu parçalar dökülmüş ve günümüze ulaşamamıştır. Cephenin iki ucunda bulunan havuzcukların duvarlarının dış kısmında da dörder adet yarım sütun kabartması mevcuttur. Bu kısımlarda da cephe süslemeleri aynen devam ettirilmiştir. Kemer sırası altta beşik kemerle başlayıp, bir düz bir beşik kemerle devam eder, ortada çift beşik kemer yapılarak son kemerin de beşik kemer olarak bitmesi sağlanmış, simetrik bir görünüm oluşturulmuştur. Üst sıradaki kemer dizilimi alt sıranın tam tersi biçimlerdedir. Başlık üzerindeki arşitrav, üst kenarları boncuk dizisi ile biten iki fascialı ve bunun üstünde de sırasıyla yumurta dizisi, boğa başı-girlant frizi ve yine yumurta dizisinden oluşan süslemeye sahip yekpare bloklardan oluşmaktadır. Arşitrav üzerinde bulunması gereken saçaklık blokları bugün mevcut değildir. Bunlardan biri kazılar sırasında kuzeydeki yarım daire havuzcuğun önünde bulunmuştur. Üzerinde sırasıyla diş kesimi, yumurta dizisi, düz bir silme, yumurta dizisi ve en üstte palmet dizisi bulunmaktadır. Kazı alanının kuzey doğusunda, halen kısmen yol altında kalmış muhtemel bir kapı yapısına ait olabileceği değerlendirilen sütunlar ve bunlara ait başlıklar bulunmuştur. Sütun başlıkları İon tipindedir. Bu tespit binanın çeşitli yerlerinde farklı cephe düzenlerinin uygulandığını göstermekle birlikte, bu durum yeni kazılarla kesinlik kazanabilecektir.

5. Küçük Buluntular

Sarıkaya Roma Hamamı kazılarında bulunan ve envanterlik özelliği olan önemli küçük buluntuların bulunuş sırasına göre aşağıda verilmiştir:

Eserin adı-cinsi : Kemik obje

Kazı envanterno: S.R.H. 2013/1

Bulunduğu yer : Kemerlerin kuzeybatı dolgusu

Ölçüleri : Uz:11 cm

Dönemi : M.Ö.I. Bin yıl

Kısa tanımı: Çay kaşığını andıran görünümde, bir yüzünde ortasında noktalar olan dairesel süslemeler mevcuttur. Gövdenin ortasında küçük bir delik vardır. Uç ve sap kısmında birer kademe vardır. (Resim 3)

Eserin adı-cinsi : Sikke-Bronz

Kazı envanterno: -

Bulunduğu yer : İç havuz dolgusu

Ölçüleri : 2,1 cm çap.

Dönemi : İmp.Antoninus Pius (138-161)

Kısa tanımı: Ö.Y.: İmparator büstü sağa, A.Y.: Erciyes Dağı (Resim 4)

Eserin adı-cinsi : Koku kabı-P.T.

Kazı envanterno: S.R.H. 2014/1

Bulunduğu yer : Kazı alanının kuzey kısmı

Ölçüleri : h:11,6 cm Karın çapı: 8 cm

Dönemi : Selçuklu 12-13. yüzyıl

117

Kısa tanımı: Devetüyü rengi hamurlu, küresel gövdeli, sivri diplidir. Omuz ve gövde üzerinde damla şeklinde çıkıntıları ve gövdede boyundan aşağı düz çizgiler mevcuttur. (Resim 5)

Eserin adı-cinsi : Sikke-Gümüş

Kazı envanterno: S.R.H. 2014/3

Bulunduğu yer : Üçüncü havuz dolgusu

Ölçüleri : Çap:38 mm Ağırlık: 18,1 gr

Dönemi : Osmanlı (3.Ahmed, 1703-1704)

Kısa tanımı: Ö.Y.: Sultanü’l-Berreyn ve Hakanü’l-Bahreyn es-Sultan bin es-Sultan. A.Y.: Es-Sultan Ahmed bin Mehmed Han Damemü’l-kehuduribe fî Kostantiniyye 1115. (Resim 6)

Eserin adı-cinsi : Sikke-Altın

Kazı envanterno: S.R.H. 2014/4

Bulunduğu yer : Üçüncü havuz dolgusu

Ölçüleri : Çap:23 mm Ağırlık: 3,5 gr

Dönemi : Osmanlı (3.Ahmed, 1703-1704)

Kısa tanımı: Ö.Y.: Tuğra, “Azzenasruhuduribe Mısır sene…” A.Y.: Sultanü’l-Berreyn ve Hakanü’l-Bahreyn es-Sultan bin es-Sultan. (Resim 7)

Eserin adı-cinsi : Tarak -Ahşap

Kazı envanterno: -

Bulunduğu yer : Üçüncü havuz dolgusu

Ölçüleri : Yak: 9x8 cm

Dönemi : Selçuklu

Kısa tanımı: İki yönlü tarağın bir tarafı kalın, diğer tarafı ince ve sık dişlidir. Orta kısmında dikdörtgen çerçeve içerisinde ortada güneş, bunun sağ ve solunda birer aslan kabartması görülmektedir. (Resim 8)

Eserin adı-cinsi : Madalyon-Taş

Kazı envanterno: S.R.H. 2015/1

Bulunduğu yer : Üçüncü havuz dolgusu

Ölçüleri : Çap:7 cm Kalınlık: 0,5 cm

Dönemi : Doğu Roma

Kısa tanımı : Bir yüzünde ortada etrafı dairesel konturla çevrili haç kabartması ve bunun etrafında Latince bir yazıt mevcuttur. (Resim 9)

118

6. Sonuç ve Tarihlendirme

Sarıkaya Roma Hamamında 2015 yılına kadar 6 sezon devam eden kazılar sonucunda yaklaşık 3000 metrekarelik alanda dolgu toprak temizliği ve kurtarma kazısı çalışmaları yapılmıştır. Yapının süsleme özellikleri ve buluntulara göre M.S. 2. yüzyılın ortalarında yapıldığını ifade etmek yanlış olmaz. Geç Roma, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde de değişiklik ve eklentilerle sürekli kullanılan hamam Cumhuriyet dönemindeki altyapı uygulamaları ile oldukça tahrip edilmiştir. Neyse ki zaman içerisinde doğal sebepler ve insan eliyle oluşturulan dolgu yapının en etkileyici bölümleri olan havuzların tahribini engellemiştir. Tüm bu kazı çalışmaları, Roma Hamamı ve müştemilatına ait erken ve geç antik dönem yapılarının mevcut kazı alanının kuzey ve doğusuna doğru devam ettiğini göstermektedir. Önümüzdeki yıllarda bu yönlerdeki betonarme yapıların kaldırılması mümkün olursa kazının genişletilerek devam ettirilmesi, mevcut halde kazısı bitirilen alanların Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılacak bir proje ile aynı zamanda turizmin hizmetine de sunulması ümit edilmektedir.

7. Kaynakça

ACUN, H., Bozok Sancağı’nda (Yozgat İli) Türk Mimarisi, TTK, Ankara, 2005.

ACUN, H.,Tüm Yönleriyle Çapanoğulları ve Eserleri, Ankara, 2005.

Başbakanlık Devlet Arşivleri, (Belge No: 854/7 (Fon Kodu MF.MKT, Tarihi:06 R.evvel 1323-11.05.1905)).

CHANTRE, E., Mission en Cappadoce1893-1894, Paris, 1898.

HAINES R. C., “Die Badeanlagevon Terzili Hamam Mit Einer Einführungvon Kurt Bittel”, İstanbuler Mitteilungen 35, 1985, s.227-235.

HASIRCI, B., BECENE, N., YILMAZ, Ö., Yozgat İli, Sarıkaya İlçesi, Roma Hamamı 2013 Yılı Dolgu Toprak Temizliği Çalışması 2. Etap Sonuç Raporu, (yayımlanmamış rapor), Yozgat, 2013.

HASIRCI, B., BECENE, N., KAÇMAZ, G., YILMAZ, Ö., Yozgat İli, Sarıkaya İlçesi, Roma Hamamı 2014 Yılı Dolgu Toprak Temizliği ve Kurtarma Kazısı Sonuç Raporu, (yayımlanmamış rapor), Yozgat, 2015.

LAALE, H.W., Ephesus (Ephesos), An Abbreviated History From Androclus To Constantine XI, Bloomington, Indiana, ABD, 2011.

OSTEN, H.H., SCHMIDT, E., TheAlishar Hüyük, Season of 1927, Chicago, 1930. Resmi Gazete, Sayı: 9644.

ŞENYURT H. K., YILMAZ, Ö., “Yozgat İli, Sarıkaya İlçesi Roma Hamamı 2010. Yılı Temizlik ve Kazı Çalışması”, 20. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyumu, Ankara, 2013, s.1-15.

YILMAZ, Ö., BECENE, N., HASIRCI, B., “Yozgat İli, Sarıkaya İlçesi Roma Hamamı 2013 Yılı Temizlik ve Kazı Çalışması”, 23. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyumu, Ankara, tarihsiz, s.187-206.

Yozgat Müzesi Müdürlüğü arşivi.

119

8. Resimler

Resim 1. Kazı çalışmaları öncesi durum

Resim 2. 2015 kazı çalışmaları sonrası mevcut durum

Resim 3. Kemik obje (M.Ö.I. Bin yıl)

120

Resim 4. Antoninus Pius dönemi sikke

Resim 5. Selçuklu devri koku kabı

Resim 6. III. Ahmed dönemi gümüş sikke

121

Resim 7. III. Ahmed dönemi altın sikke

Resim 8. Selçuklu devri ahşap tarak

Resim 9. Geç Roma Devri madalyon