11
Kolejli İşadamları Derneği, 3. Olağan Genel Kurulu 10 Ocak 2015 Cumartesi günü saat 13.00’de, çoğunluk sağlanamaması halinde; ikinci toplantı 17 Ocak 2015 Cumartesi günü saat 13.00’de gerçekleştirilecek. 2013 yılı başında bayrağı Uğur Boz’dan devralarak Başkanlık görevini 2 yıldır başarıyla sürdüren M. Hakan Çınar, seçimler üzerine yaptığı açıklamalarda, 2012-2014 döneminin KİD için oldukça başarılı geçtiğini, Kolejli İş Dünyası Zirvesi gibi önemli projelere imza atıldığını, Başkan olarak seçildiği takdirde, değerli Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte öncelikli hedeflerinin Derneğin varlığının İstanbul’da da etkin bir hale getirilmesi olacağını belirtti. Kolejli İşadamları Derneği, 2012 yılı Şubat ayında 2. Olağan Genel Kurulunu yaparak; Uğur Boz, A. Zafer İbrişim, M. Hakan Çınar, İ. Şeref Topkaya, Taylan Arıhan, Ercüment H. Tekin ve Uğur Çimen’i Yönetim Kurulu Asil üyeliğine, Serhat İpek, Kemal Basri Yüce, A. Serdar Çeki, Basri Çavuşoğlu, A. Gökhan Alkazan, Hakan Bezginli ve Mehmet Oktay Kallioğlu’nu Yönetim Kurulu Yedek üyeliğine, İ. Cengiz Bıçakçıoğlu, A. Semih Apa ve M. Bülent Torpil’i Denetim Kurulu Asil üyeliğine Levent Acar, Arzu Akman ve M. Can Ulusoy’u Denetim Kurulu Yedek üyeliğine, Sunullah Salırlı, Önder Bülbüloğlu, Ahmet Ziyaettin Çörtoğlu, Süha Günel ve Kemal Ergün’ü Disiplin Kurulu Asil üyeliğine, K. Kağan Usluel, Sedat Kasan, Ahmet Kayserilioğlu, Z. Kerem Mağdenli ve Ş. Onur Öz’ü Disiplin Kurulu Yedek üyeliğine seçmişti. Genel Kurulu takiben yapılan Yönetim Kurulu toplantısı ile; Uğur Boz, Kolejli İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, A. Zafer İbrişim ve M. Hakan Çınar, Başkan Yardımcısı, İ. Şeref Topkaya ise, Sayman görevlerini üstlenmişti. Kasım 2012’ de, KİD Yönetim Kurulu’nda görev değişikliğine gidilmiş; iş yoğunluğu nedeniyle Sn. Uğur Boz’un Başkanlık görevinden ayrılarak bayrağı Sn. M. Hakan Çınar’a devretmesi ve Sn. Taylan Arıhan’ın üyelikten ayrılması sonucu, yeni Yönetim Kurulu, M. Hakan Çınar-Başkan, Uğur Boz-Başkan Yardımcısı, A. Zafer İbrişim-Başkan Yardımcısı, İ. Şeref Topkaya-Sayman, Uğur Çimen-Üye, Ercüment H. Tekin- Üye ve Serhat İpek-Üye olarak belirlenmişti. ABD Merkez Bankası Fed, Avrupa Merkez Bankası ECB?faizi indirir mi, bindirir mi? Doların euro’ya karşı değeri ne olur? Amerika’yı yeniden keşfetmeden pazara girmenin en çok keşfedilmiş yolu. E - pazarlar veya elektronik ticaret. Kolejli İşadamları Derneği, Kolejlilerin iş dünyasında da gücüne güç katmasına destek olmak amacıyla çoğunluğu yine Kolej mezunu olan değerli konuşmacılar davet ettiği, bilgiler ve fikirlerin paylaşıldığı yemekli toplantılar düzenlemekte. Bu seminer ve toplantılarda ekonomiden yatırım ortaklıklarına, enerji yatırımlarından Türkiye’nin gündemine kadar pek çok konu masaya yatırılmakta, konunun uzmanlarından önemli bilgiler almakta, inşaat, hukuk, sanayi, dış ticaret, sağlık ve hizmet gibi çeşitli sektörlerin temsilcileri olan üyelerin de görüşleriyle konular pek çok açıdan irdelenmekte. OLAĞAN GENEL KURUL Güngör Uras ile Yılın Analizi Haldun Ünal’dan E-pazar değerlendirmesi Uğur Boz Söyleşisi Geçtiğimiz Döneme Genel Bir Bakış KID 2012 - 2014 Ocak ayında gerçekleştirilecek, 3. Olağan Genel Kurul ve Başkanlık seçimi için çalışmalar hızla sürmekte. Yoğun bir katılımla yapılması beklenen Genel Kurul gündeminde Başkanlık seçiminin yanı sıra Dernek Tüzüğü’ne getirilen değişiklikler de oylanacak. sayfa06 sayfa13 sayfa12 Tüm Detaylarıyla Kolejli İş Dünyası Zirvesi 2014 sayfa04-05 Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Uğur Boz ile Derneğin kuruluş günlerine dair keyifli bir sohbet sayfa16 Ocak 2015

sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,

Kolejli İşadamları Derneği, 3. Olağan Genel Kurulu 10 Ocak 2015 Cumartesi günü saat 13.00’de, çoğunluk sağlanamaması halinde; ikinci toplantı 17 Ocak 2015 Cumartesi günü saat 13.00’de gerçekleştirilecek.

2013 yılı başında bayrağı Uğur Boz’dan devralarak Başkanlık görevini 2 yıldır başarıyla sürdüren M. Hakan Çınar, seçimler üzerine yaptığı açıklamalarda, 2012-2014 döneminin KİD için oldukça başarılı geçtiğini, Kolejli İş Dünyası Zirvesi gibi önemli projelere imza atıldığını, Başkan olarak seçildiği takdirde, değerli Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte öncelikli hedeflerinin Derneğin varlığının İstanbul’da da etkin bir hale getirilmesi olacağını belirtti.

Kolejli İşadamları Derneği, 2012 yılı Şubat ayında 2. Olağan Genel Kurulunu yaparak;

Uğur Boz, A. Zafer İbrişim, M. Hakan Çınar, İ. Şeref Topkaya, Taylan Arıhan, Ercüment H. Tekin ve Uğur Çimen’i Yönetim Kurulu Asil üyeliğine,

Serhat İpek, Kemal Basri Yüce, A. Serdar Çeki, Basri Çavuşoğlu, A. Gökhan Alkazan,

Hakan Bezginli ve Mehmet Oktay Kallioğlu’nu Yönetim Kurulu Yedek üyeliğine,

İ. Cengiz Bıçakçıoğlu, A. Semih Apa ve M. Bülent Torpil’i Denetim Kurulu Asil üyeliğine

Levent Acar, Arzu Akman ve M. Can Ulusoy’u Denetim Kurulu Yedek üyeliğine,

Sunullah Salırlı, Önder Bülbüloğlu, Ahmet Ziyaettin Çörtoğlu, Süha Günel ve Kemal Ergün’ü Disiplin Kurulu Asil üyeliğine,

K. Kağan Usluel, Sedat Kasan, Ahmet Kayserilioğlu, Z. Kerem Mağdenli ve Ş. Onur Öz’ü

Disiplin Kurulu Yedek üyeliğine seçmişti.

Genel Kurulu takiben yapılan Yönetim Kurulu toplantısı ile;

Uğur Boz, Kolejli İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, A. Zafer İbrişim ve M. Hakan Çınar, Başkan Yardımcısı, İ. Şeref Topkaya ise, Sayman görevlerini üstlenmişti.

Kasım 2012’ de, KİD Yönetim Kurulu’nda görev değişikliğine gidilmiş; iş yoğunluğu nedeniyle Sn. Uğur Boz’un Başkanlık görevinden ayrılarak bayrağı Sn. M. Hakan Çınar’a devretmesi ve Sn. Taylan Arıhan’ın üyelikten ayrılması sonucu, yeni Yönetim Kurulu, M. Hakan Çınar-Başkan, Uğur Boz-Başkan Yardımcısı, A. Zafer İbrişim-Başkan Yardımcısı, İ. Şeref Topkaya-Sayman, Uğur Çimen-Üye, Ercüment H. Tekin-Üye ve Serhat İpek-Üye olarak belirlenmişti.

ABD Merkez Bankası Fed, Avrupa Merkez Bankası ECB?faizi indirir mi, bindirir mi? Doların euro’ya karşı değeri ne olur?

Amerika’yı yeniden keşfetmeden pazara girmenin en çok keşfedilmiş yolu. E - pazarlar veya elektronik ticaret.

Kolejli İşadamları Derneği, Kolejlilerin iş dünyasında da gücüne güç katmasına destek olmak amacıyla çoğunluğu yine Kolej mezunu olan değerli konuşmacılar davet ettiği, bilgiler ve fikirlerin paylaşıldığı yemekli toplantılar düzenlemekte. Bu seminer ve toplantılarda ekonomiden yatırım ortaklıklarına, enerji yatırımlarından Türkiye’nin gündemine kadar pek çok konu masaya yatırılmakta, konunun uzmanlarından önemli bilgiler almakta, inşaat, hukuk, sanayi, dış ticaret, sağlık ve hizmet gibi çeşitli sektörlerin temsilcileri olan üyelerin de görüşleriyle konular pek çok açıdan irdelenmekte.

OLAĞAN GENEL KURUL

Güngör Uras ile Yılın AnaliziHaldun Ünal’dan E-pazar değerlendirmesi

Uğur Boz Söyleşisi

Geçtiğimiz Döneme Genel Bir BakışKID 2012 - 2014

Ocak ayında gerçekleştirilecek, 3. Olağan Genel Kurul ve Başkanlık seçimi için çalışmalar hızla sürmekte. Yoğun bir katılımla yapılması beklenen Genel Kurul gündeminde Başkanlık seçiminin yanı sıra Dernek Tüzüğü’ne getirilen değişiklikler de oylanacak.

sayfa06

sayfa13sayfa12

Tüm Detaylarıyla Kolejli İş Dünyası Zirvesi 2014 sayfa04-05

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sn. Uğur Boz ile Derneğin kuruluş günlerine dair keyifli bir sohbet

sayfa16

Ocak 2015

Page 2: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,

Kolejli İşadamları Derneği’nin, 2013 yılında düzenlediği son organizasyon, Aralık ayında Sheraton Ankara Otel’de gerçekleştirilen Yılbaşı Yemeği oldu. Kolejli İşadamları Derneği Başkanı M. Hakan Çınar ve Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliğini yaptığı geceye, KİD üyeleri, TED’li kurumlarının Yönetim Kurulu Üyeleri ve TED Ankara Koleji mezunu iş dünyasının önde gelen isimleri

katıldı. Çınar yaptığı konuşmada, bugüne kadar bireysel olarak büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek, birlikte çok büyük projelere imza atacakları bir platform oluşturmayı hedeflediklerini, Derneğin kuruluşunun 5. yılı olan 2014 yılında bu hedefe ulaşmak için gayretle çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

2013 YILINA VEDA

Kolejli iş insanlarını bir araya getirmek ve içinde yaşadığımız topluma ve Kolej camiasına katkı sağlamak amacıyla, oldukça yoğun çalışmalarla geçen 2014 yılının sonuna yaklaşılırken, Kolejli İşadamları Derneği, Aralık ayında Kavaklıdere Sosyal Kulübü’nde bir kokteyl düzenledi. Başta KİD üyeleri olmak üzere, Kolejli İş Dünyası Zirvesi’ne katılım gösteren firma sahiplerinin ve TED’li kurumların Yönetim Kurulu üyelerinin de davetli olduğu organizasyonda, 2014 senesinin değerlendirmesi yapıldı,

2015 senesine ışık tutacak görüş ve temennilerde bulunuldu. Başkan M. Hakan Çınar ve Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliğinde yoğun bir katılımla gerçekleşen kokteylde davetliler, uzun bir aradan sonra buluşarak bol bol sohbet etme, hasret giderme imkânı buldular. Yeni üye adaylarının da davetli olduğu gecede, 2015 yılında ikincisi düzenlenecek olan Kolejli İş Dünyası Zirvesi için de görüşler belirtildi, katılım ve destek sözleri alındı.

KOLEJLİ İŞADAMLARI BULUŞTU

Kolejli İşadamları Derneği üyeleri, Holiday Inn Otel’de gerçekleştirilen yılbaşı yemeğinde bir araya geldiler. Geceye katılan konuklar arasında TED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, TED Ankara Koleji Vakfı Başkanı Sunullah Salırlı ve TED Ankara Kolejliler Spor Kulübü Başkanı Önder Bülbüloğlu da vardı. Oldukça keyifli geçen gecede bir konuşma yapan Kolejli İşadamları Derneği Başkanı M. Hakan Çınar, “21. Yüzyılın gelişmelerini takip ederek paylaşım sağlamak, görüş alışverişinde bulunmak, varolan Kolejli dayanışmasını iş, ekonomi ve bilim dünyasında

daha da etkinleştirerek, piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal altyapısının yerleşmesi ve evrensel iş ahlakı ilkelerine uygun faaliyet ile bilimsel çalışmaları desteklemek amacıyla kurulan Derneğimiz her geçen gün büyüyor” dedi.

Gecede TED Ankara Kolejliler erkek basketbol takımının imzalı forması açık arttırma ile satışa çıkarıldı. Bin TL’den başlayan açık arttırmada 10 Bin TL ile en yüksek teklifi veren Niyazi Akdaş, formanın sahibi oldu.

Orkestra eşliğinde gece boyunca dans eden davetliler, oldukça keyifli saatler geçirdiler.

KOLEJLİLER YILBAŞINI KUTLADI

Kolejli İşadamları Derneği üyeleri arasındaki kaynaşmayı artırmak ve Derneğe yeni üye adayları kazandırmak amacıyla Şubat ayında KolejIN’de bir kahvaltı düzenlendi. Üyelerin aileleri ve dostlarıyla birlikte katıldığı bu organizasyonda, bir yandan Torch restoranın

sunduğu lezzetler tadılırken bir yandan da keyifli sohbetler gerçekleştirildi. Pek çok yeni üyenin Derneğe katıldığı bu güzel kahvaltı sonrasında ise, tesisin sunduğu diğer imkânlardan da faydalanarak Kolejlilerin yeni evi KolejIN’i daha yakından tanıma fırsatı doğdu.

YENİ EVİMİZ kolejIN’de KAHVALTI

Kolejli İşadamları Derneği, iş dünyasını ilgilendiren konular ve yine Kolej camiasını ilgilendiren başlıklarla donatılmış yeni bir yayın aracılığı ile karşınızda.

2009 yılında kurulan Kolejli İşadamları Derneği’nin yeni yayın organı içeriğinde iş hayatına, ekonomiye yön veren Kolejlilerle yapılan sohbet, röportajlar ile dünyanın dört bir tarafına yayılmış Kolejli iş gücünden gelen yazıları da bulabileceksiniz. Bununla sınırlı kalmayarak tüm Kolejlileri ilgilendiren bilim, kültür, sanat, spor ve sağlık konuları ile güncel haberlere de buradan ulaşabileceksiniz. Sürekli hale getirilmesi planlanan yayının, tüm Kolejli’lerin iş yaşamındaki buluşması ve referans noktası haline geitirilmesini planlıyor ve çok heyecanlanıyoruz.

Bu aşamada, Kolejli kavramından ne anladığımızı da açıklamakta fayda görüyorum. Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından kurulmuş TED Ankara Koleji Vakfı okullarından mezun olarak bugüne kadar sayısız başarılara imza atmış Ankara Koleji mezunları ile birlikte tüm TED okullarından ve TED Üniversitesi’nden mezun olan veya bu okullarda belli bir süre okuyanlar bizim “Kolejli” tanımımız içinde yer almaktadır. Bu nedenle Ocak ayının ortasında yapılacak Kolejli İşadamları Derneği’nin Genel Kurulu’nda Tüzük değişikliği yapılamasını ve “Kolejli” tanımının yukarıda açıkladığım gibi değiştirilmesini önereceğiz.

Değişiklik önerilerimizden bir diğeri de, Kolejli iş kadınlarından gelen yoğun istek üzerine, Derneğimizin isminin “Kolejli İş İnsanları Derneği” olarak değiştirilmesi olacaktır. Aynı şekilde Derneğimize üye olma yaşının 30 dan 24 e indirimesi de genç iş insanlarımızın Dernek bünyesi altında çalışabilmelerine ve Derneğimizin gelişmesine olanak sağlayacak diye düşünüyoruz.

Yeni basılı yayınımızda bundan böyle tüm TED’lilerden haberler, yorumlar, ekonomik ve finansal analizler ile Kolejli şirketlerden haberleri bulacak, ilan verebilecek, özellikle kariyer sayfamızdan da yararlanarak, Kolejli iş gücünün etkin kullanımına aracılık edecek ve bir dayanışma örgütü kurulması yönünde ilk adımların atılmasına öncülük etmiş olacaksınız.

Dayanışma demişken, Derneğimizin tüm Kolejlileri biraraya getirmek isterken varmak istediği amaçların da bilinmesinde fayda görmekteyim. Türkiye’nin birçok şehrinde açılmış bulunan ve Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda; çağdaş, laik, demokratik, aydın ve özgüveni tam bireyler yetiştiren TED okullarından mezun olan binlerce Kolejli’nin; okul hayatı bittikten sonra da birbirleri ile dayanışma içinde kalarak, mezun oldukları okullarda okuyan genç kardeşlerine destek olması, ekonomik yeterliliği bulunmayan değerlerin topluma kazandırılması için burslu öğrencilerin desteklenmesi, hayata yeni atılan genç Kolejli’lere her alanda yardım edilmesi ve nihayetinde bize emanet edilen vatanın, sonraki nesillere, yüce Atatürk’ün gösterdiği çağdaş medeniyet yolundan sapmadan geliştirilmesi, zenginleştirilmesi ve barış, refah ve huzur içinde devredilmesi, için tüm Kolejli’lerin birbiri ile dayanışma içinde olmaları amaçlanmaktadır.

Derneğimiz işte bu amaçlar doğrultusunda hareket etmekte ve tüm TED camiasını yani tüm Kolejli’leri kapsayan bir iş ve dayanışma örgütü olmayı amaçlamaktadır. Geçen beş yıl sürede, sayısız toplantılar,

seminerler ve konferanslar düzenlenmiş ve en nihayetinde 150 adet standın açıldığı Kolejli İş Dünyası Zirvesi ile, geçen Mayıs ayında TED Ankara Koleji Vakfı, Spor ve Sanat Merkezi’nde iş yapan Kolejlilerin birbirleri ile tanışmaları ve iş yapmalarının önü açılmıştır.

Bu yıl Mayıs ayının başında gerçekleştirilecek ikinci Zirve ve

Fuar’a tüm Kolejlileri bekliyor ve yeni yılda sağlık, mutluluk, huzur ve başarı dolu günler geçirmenizi diliyoruz.

Saygılarımızla,M.Hakan ÇINAR (78)

Kolejli İşadamları DerneğiYönetim Kurulu Başkanı

Yeni bir yayınla sizlerle bir arada olmak bizler için çok özel. Bu yayın aracılığı ile sizlerle aramızda farklı bir iletişim olsun istiyoruz. Bunu başarabilmek için sizlerin yardımına ihtiyacımız var. Lütfen yayınlanmasını istediğiniz şirket haberlerinizi, görüş ve önerilerinizi bize ulaştırınız. Biz de bu haberleri bütün camiamızın duymasına aracılık edelim.

Bu özel yayının sizlere ulaşmasında öncelikle bizleri kırmayıp değerli zamanlarını

ayırıp bizimle yazılarını paylaşan her biri kendi alanında bir değer olan yazarlarımıza, bu yazıların baskıya hazırlanması aşamasında ve ilgili işlerin tamamında büyük gayret içinde olan, emeğini esirgemeyen Bilge Aydemir, Levent Mutluer, Bedri Akkerman ve Volkan Selçuk’a teşekkür ederim.

Keyifli okumalar.

Uğur ÇimenKolejli İşadamları DerneğiYönetim Kurulu Üyesi ucimen@ kid.org.tr

Kolejli İş Dünyası İletişim Adresleri

Kolejli İşadamları DerneğiKızılırmak Sokak N:8 Kocatepe/Çankaya/Ankara

T: 0312 417 27 00F: 0312 417 27 09

E: [email protected] [email protected]

www.kid.org.tr

kid kidOcak 2015 Ocak 20152 3

Hoşgeldik,

Page 3: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,

Kolejli İşadamları Derneği Yönetim Kurulu’nun denetiminde kurulan Zirve Komitesini oluşturan isimler, Osman Bahadır Özden(78), İlknur Seven(80), Zeynep Erkan(89), Bilge Aydemir(90), Serhat İpek(92) ve Güven Gündüz(00) oldu. Zirve’nin, TED Ankara Koleji kampüsünde yer alan Spor ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilebilmesi için, Vakıf Yönetim Kurulu’ndan gereken

izinler alındı. Zirve organizasyonu ile ilgili olarak Ankara’nın en tecrübeli fuarcılarından Atis Fuarcılık firmasının sahibi Sn. Bilgin Aygül ile anlaşma yapıldı ve yoğun bir şekilde çalışmalara başlandı. Kolejli İş Dünyası Zirvesi üç bölümde şekillendirildi; 100’ün üzerinde Kolejli firmanın stant açıp, firmalarının tanıtımını yapacağı, firma sahiplerinin birbirleriyle tanışıp karşılıklı iş olanaklarını konuşacakları, ziyaretçilerin stantları gezerek fuara katılan Kolejli firmanın hangi iş kolunda faaliyet gösterdiğini öğrenme olanağını bulacağı hatta Kolejli ziyaretçilerin stantları gezerken iş bağlantıları yapabileceği fuar bölümü, Kolej mezunu çok

değerli konuk konuşmacıların davet edildiği konferanslar bölümü ve fuaye alanında yer alan resim sergileri ile canlı resim performans bölümü.

Oldukça yoğun geçen bir çalışma döneminin ardından, sektör ayrımı olmaksızın orta ve büyük ölçekli 115 Kolejli firma, Kolejli İşadamları Derneği’ni ve Kolejli İş Dünyası’nın bir araya gelmesi fikrini destekleyerek, toplamda 154 stantla, bu yeni oluşumda yerlerini aldı. Ayrıca birbirinden önemli pek çok değerli isim, düzenlenecek oturumlara

konuşmacı olarak katılmayı, değerli sanatçılar da eserleri ile Zirve’nin ruhuna katkıda bulunmayı kabul etti.

24 Mayıs Cumartesi sabahı Kolejli İş Dünyası Zirvesi, yoğun bir katılımla açıldı. Sn. Fulya Akbuga(94)’nın sunumuyla, öncelikle Zirve Komite Başkanı Sn. Osman Bahadır Özden(78), daha sonra Kolejli İşadamları Derneği Başkanı Sn. M. Hakan Çınar(78), TED Genel Başkanı Sn. Selçuk Pehlivanoğlu(81) ve CHP Milletvekili Sn. Aylin Nazlıaka(86) açılış konuşmalarını

yaptılar ve KİD üyesi Haker Grup Başkanı Sn. Emine Ersan(80)’a başarıları nedeni ile plaket takdim edildi.

Açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Burcu Arıcı’nın, sevgili Ceren Selmanpakoğlu’nun resim sergilerinin ve Arda Sanat Galerisi sahibi Sn. Ender Başaran’ın katkılarıyla ünlü ressam Ekrem Kadak’ın resimlerinin süslediği koridorlardan geçilerek stantların yer aldığı salonlara gelindi. Zirveye katılan değerli firmalarımızın gerçekten oldukça büyük bir özen göstererek, gerek firma görselleriyle gerek tanıtım ürünleriyle donattıkları stantlar, herkesi kendine hayran bıraktı. Firma sahipleri ve ziyaretçiler stantları gezip, başka firma sahipleri ile tanışıp, farklı sektörlerde hangi Kolejli firmaların olduğunu görüyor, Kolejli İş Dünyası Zirvesi, hedefine ulaşıyordu.

Bilintur Catering firmasının sunduğu öğle yemeğinin ardından konferans salonuna geçildi; “2014 Baharında Türkiye Ekonomisi” nin tartışılacağı oturumda davetli konuşmacılarımız, SBF Eski Dekanı Prof. Dr. Sn. Celal Göle’nin moderatörlüğünde, Garanti Bankası Eski Genel Müdürü Sn. Akın Öngör, Hazine-Dış Ticaret/ Gümrük Eski Bakanı Sn. Ayfer Yılmaz ve Denizbank Ekonomik Araştırma ve Strateji Grup Müdürü Sn. Ercan Ergüzel’di. Salonun tamamını

dolduran katılımcılar, konusuna oldukça hakim böylesine önemli isimleri bir arada dinleme, bilgi dolu ve bir o kadar da keyifli geçen oturumun ardından kendilerine sorular sorma imkanı buldular. Sonrasında ise katılımcılar, LİMAK Holding Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Ebru Özdemir’in “İş Dünyasında Kolejli Bir Kadın” konulu ilginç ve alınacak derslerle dolu konuşmasını dinlediler.

Kolejli İşadamları Derneği Yönetim Kurulu’nun, Zirve’nin birinci günü akşam verdiği kokteyl, TED’li kurumların Yönetim Kurulu üyelerinin, firma sahiplerinin ve ziyaretçilerin yoğun katılımı ile güzel müzik ve keyifli sohbetler eşliğinde geçti.

25 Mayıs Pazar gününün ilk konuşmacısı Sn. Ahmet Şefik Öngün’ün, “İçimdeki Çocuğun Macerası” adlı konuşmasının ardından, “Soma Faciası Önlenebilir Miydi?” sorusunu cevaplamak üzere Sn. Kaya Gültekin, Sn. Lemi Karabey ve Sn. Hamza Karaaytuğ’un katıldığı oturum başladı. Daha sonra ziyaretçiler, “Sporda Kolej” başlıklı konuşmasıyla TED Ankara Kolejliler Spor Kulübü Başkanı Sn. Önder Bülbüloğlu’nu, “Kolejli Bir Başkan” olma sürecini anlattığı konuşmasıyla Çankaya Belediye Başkanı Sn. Alper Taşdelen’i ve “Kariyerinde Risk Alanlar” başlıklı konuşmalarıyla Sn. Selim Ellialtı’yı ve Sn. Levent Hatay’ı dinlediler.

Zirve’nin son etkinliği, ünlü ressam Hikmet Çetinkaya’nın müzik eşliğinde gerçekleştirdiği canlı resim performansı oldu. Hikmet Çetinkaya, bir yandan boş tuvalini yavaş yavaş renkleriyle ve gelincikleriyle donatıp bir yandan da resme dair hoş bir sohbet yaparak kendisini izlemeye gelen sanatseverlere keyifli dakikalar yaşattı.

Ardından Kolejli İşadamları Derneği Başkanı M. Hakan Çınar, Zirve ana sponsoru Denizbank’a, sosyal medya sponsoru Markör firmasına, radyo sponsoru Max FM’e ve iletişim sponsoru CAB Grup’a teşekkür plaketlerini sundu ve yaptığı kapanış konuşmasının ardından Kolejli İş Dünyası Zirvesi sona erdi.

Kolejli İşadamları

Zirve’deNeden iş dünyasında da bir araya gelmeyelim? Neden iş hayatında edindiğimiz tecrübelerimizi, ürettiğimiz fikirleri, yarattığımız artı değerleri birbirimizle paylaşıp, gücümüze güç katmayalım? İşte bu fikirle doğdu, Kolejli İş Dünyası Zirvesi…

güncel güncelOcak 2015 Ocak 20154 5

Page 4: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,

2012 - 2014 Genel BakışKolejli İşadamları Derneği

Kurulduğu 2009 yılından beri, bireysel olarak büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin öncelikle iş dünyasında güçlerini bir araya getirerek, birlikte çok büyük projelerde adlarını duyurabilecekleri bir birleşme noktası olmayı hedeflemektedir.

Kolejli İşadamları Derneği’nin yatırım projelerini masaya yatırdığı toplantıda, ANKAMALL Projesinin oluşum ve gerçekleşme sürecinde Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ankara Toptancıları (GİMAT)’ın tarihçesinin önemine değinen GİMAT AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Levent Kirman, Ankara’da klasik usullerle çalışan gıda toptancılarının, organize olarak, kooperatiflerin başlangıcı niteliğindeki GİMAT’ın kuruluşunu nasıl sağladıklarını anlatarak başladı sözlerine. 14 Ocak 1993 tarihinde “Yeni Gimat Sitesi Toplu İşyeri ve Yapı Kooperatifi” olarak kurulduğunu, 1998’de kooperatifin türü değiştirilerek işletme kooperatifine dönüştürüldüğünü ve sıfatın da “S.S. Yeni Gimat İşyerleri ve Alışveriş Merkezleri İşletme Kooperatifi” olarak değiştirildiğini, daha sonra gerekli dönüşüm izinleri alınarak işletme kooperatifinin nevi değiştirilerek Anonim Şirket statüsü kazanan Gimat’ın, 30 Temmuz 1999’da 1.050 ortağın kurucu üye olarak iştirakiyle “Yeni Gimat İşyerleri İşletmesi A.Ş.” adını aldığını belirtti. Ortak sayısı nedeniyle Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca, hisse senetleri halka arz edilmiş sayılarak 20 Nisan 2000 tarihinde SPK tarafından kayda alınarak “Halka Açık Anonim Ortaklık” statüsüne kavuşması sürecine değindi.

1995 yılında gerçekleştirilen ihale sonucunda, Et Balık Kurumu’nun 100.725m2 büyüklüğündeki arsası Özelleştirme Kurulu’ndan 1.350 milyar TL (yaklaşık 30 milyon

Amerikan Doları) peşin bedelle satın alınarak ve Koç Grubu ile yapılan anlaşma sonrası, arsa üzerinde Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezinin kurulması sağlanarak, Migros AVM’nin Ağustos 1999’da tamamlandığını ve dükkanların yıllığı 10.5 milyon Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası olarak Tefe/Tüfe oranında artış ile 12 yıllığına Koç Grubu’na kiralandığını; böylece

şirketin, ülke ekonomisine yeni bir işletme ve istihdam alanı sağlayarak özelleştirmenin başarısını göstermekle kalmayıp, kurduğu halka açık şirketle de sermayenin tabana yayılmasının gerçek ve en güzel örneğini sergilediğini belirten Sn. Kirman, büyüme hedefi sürdürülerek 2004 Haziran ayında inşaatına başlanan AVM’nin 2. etabının 2006’da hizmete açılmasıyla birleşme gerçekleştirilerek, “ANKAmall” ismini aldığı bilgisini verdi. ANKAmall’da,

içlerinde Türkiye’nin en büyük hipermarketinin, bir yapı marketin, ulusal ve uluslararası markaların, restoran ve kafelerin, sinema ve tiyatro salonlarının bulunduğu 300’ün üzerinde mağazanın yer aldığını ve iyi yatırım ve profesyonel yönetim sonucunda doluluk oranının %100’e ulaştığını belirterek sözlerini noktaladı.

Akşamın bir diğer konuğu olan Gözütok İnşaat şirketinin sahibi Serdar Gözütok ise, enerji sektörünün alt birimi olan hidroelektrik enerjisi üretim yatırımları hakkında bilgiler verdi. 2003 yılından itibaren serbest elektrik piyasası ve

takip eden yenilenebilir enerji üretiminin devlet tarafından teşvik edildiği diğer yasaların çıkması ile birlikte özel sektörün bu alandaki yatırımlarının başladığına, özellikle mevzuatın beklentilerin altında bile olsa, fiyat ve alım garantileri içerecek şekilde geliştirilmesiyle, önceki döneme kıyasla yerli ve yabancı yatırımların bu alanı ana faaliyet sektörleri arasında görmelerine yol açtığını belirtti.

Önceki yıllarda kamu tarafından geliştirilen ancak

kaynak yetersizliği sebebiyle tamamlanamayan ya da hiç başlanamayan projeler için özel sektörün, devlete kıyasla hızlı hareket etme imkânlarının, önemli ekonomik hareketler yarattığına ve artan enerji talebini, enerji fakiri ülkemizin yerli kaynakları ile olabildiğince yüksek oranda karşılama fikrinin, eksikliklere rağmen bir devlet politikası olarak uygulanmaya çalışıldığına değindi.

Sn. Gözütok, enerji fiyatlarının tarih boyunca artış içerisinde olmasının ve gelişmekte olan ülkemizde enerji talebinin diğer ülkelere oranla daha fazla olmasının, bu alanda yatırım yapılmasını cazip hale getirdiğini, ancak tablonun pek çok olumlu yönüne karşın özellikle hidroelektrik yatırım süreci olmak üzere, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımların oldukça zorlu süreçlerden geçtiğini sözlerine ekledi.

Sn. Gözütok, yenilenebilir enerji yatırımlarında, projelerin geliştirilmesi aşamalarında doğru verilerin tecrübeli ve ehil kişiler tarafından değerlendirilmesinin, proje ana hatlarının ortaya çıkmasından sonra çevresel ve sosyal etkilerin yine ehil kişilerce değerlendirilerek, alınması gereken önlemlerin proje maliyetlerine yatırıma başlamadan önce isabetli bir oranda eklenmesinin, proje toplam maliyetinin teknik, hukuki, çevresel ve sosyal her türlü unsuru göz önünde bulundurularak hesaplanmasının ve yukarıda sayılan aşamalara kadar yapılabilirliği olan projelerin mümkün olan en hızlı şekilde tecrübeli kişilerce, çevre ile azami uyum içerisinde yapım işlerinin tamamlanmasının sektördeki artılar ve eksiler arasında fark yaratacak en önemli etkenler olduğuna değinerek sözlerini noktaladı.

Mart ayında Kolejli İşadamları Derneği, GİMAT AŞ. Yönetim Kurulu Üyeleri Sn. Levent Kirman ve Sn. Okyay Kepenek’i ağırlayarak, ANKAMALL Projesinin oluşum ve gerçekleşme sürecini ilk ağızdan dinledi. Toplantının bir diğer konuğu olan inşaat mühendisi Sn. Serdar Gözütok ise, HES projeleri hakkında bilgi verdi.

BİR YATIRIM PROJESİNİN GERÇEKLEŞME ÖYKÜSÜ

1987 yılında Galatasaray Lisesi’nden, 1992 yılında da Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan, önce Garanti Bankası’nda sonra Akbank’da üst düzey yöneticilik yapan ve 2010 yılından beri de AkLease’in Genel Müdür’ü olan Sn. Mutlucan, leasing’in dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyüdüğünü, 2011 yılı itibariyle Amerika’da %21, Almanya’da %15, Japonya’da %7 ve Türkiye’de %5 olan leasing penetrasyon oranının ülkemiz için gelecek yıllarda %9’a ve yıllık işlem hacminin de 10 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini açıklayarak başladı sözlerine. Türkiye’nin 0.93 korelasyon oranı ile dünyaya entegre olmuş durumda olduğuna ve yeni yasa ile birlikte genişleyen ürün yelpazesinin de katkısıyla, küçük işletmelerden kurumsal firmalara, tüm müşterilerin finansman ihtiyaçlarına uygun leasing çözümleri getirerek bunun mümkün olacağına değindi.

13 Aralık 2012’de yürürlüğe giren 6361 sayılı yeni yasa ile; Leasing müşterilerinin, Bumerang Leasing (sat - geri kirala), Operasyonel Kiralama ve Yazılım Kiralaması ve Bütünleyici Parçalar gibi avantajlı ürünlerden de faydalanabileceklerini, birlik statüsüne geçildiğini, sözleşme sürelerini serbest bırakarak, önceki yasada 2 veya 4 yıl olan sözleşme süresi uygulamasının kaldırıldığını ve sözleşmelerin noterde yapılması uygulamasına son verildiğini belirtti.

Sözlerine dünyada uzun süredir kullanılmakta olan ve yeni yasa ile birlikte ülkemizde de uygulanmaya başlanan avantajlı leasing ürünlerini tanıtarak devam eden Sn. Mutlucan, Sat – Geri Kirala’da, firmaların tamamlanmış yatırımlarını veya bilançolarında atıl duran varlıklarını leasing firmasına satıp, uzun vadeli olarak geri kiralayarak ihtiyaçları olan finansmana ulaşabildiklerine, Operasyonel Kiralama ile sahip olunan ekipmanın bakım - onarım ve 2. el satış gibi operasyonel süreçlere dâhil olmalarına gerek kalmadığına ve Yazılım Leasingi ve Bütünleyici Parçalar Leasingi ile de artık yazılımların da donanımla birlikte veya tek başına kiralanabildiği gibi, bütünleyici parça ve eklenti niteliğindeki mallarında kiralanmasına imkân sunulduğuna değindi.

Tüm bu gelişmelerle birlikte pazarın büyüyeceğini, daha önce leasing kullanmamış firmalara da ulaşılacağını; leasing şirketleri arasındaki rekabetin ise, artık fiyat odaklı değil daha çok katma değer yoğun olacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.

Toplantının diğer konuğu, SPK’da çeşitli kademelerde görev yaptıktan ve Başuzman Hukukçu olarak emekli olduktan sonra Kolejli İşadamları Derneği üyesi, eşi Av. Kemal Ergün ile birlikte Ergün Hukuk bürosunda serbest avukat olarak çalışmaya başlayan ve sınırlandırılmamakla birlikte, ağırlıklı olarak Şirketler Hukuku ve Sermaye Piyasası Hukuku, şirket birleşme, bölünme, devri

ile şirketlerin yapılandırılması ve halka arzı konularında danışmanlık veren Sn. Şebnem Ergün oldu.

Konuşmasına öncelikle Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO)’nın tanımını yaparak başlayan Sn. Ergün, GYO’nun, gayrimenkullerle, gayrimenkule dayalı projelere, gayrimenkule dayalı haklara ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapabilen, belirli projeleri gerçekleştirmek üzere adi ortaklık kurabilen özel bir portföy yönetim şirketi tipi olduğunu açıkladı.

Bir GYO olmanın, riskin bertaraf edilmesi, finansman yükünün hafifletilmesi, vergi avantajına sahip olması, uluslararası yatırımcılar açısından cazip olması, likidite sağlaması ve

ayni sermaye konulmasına imkân vermesi gibi çeşitli konularda avantajlar sağladığına değindi.

Ancak diğer taraftan, GYO’ların iştirak edebileceği şirketlerin sınırlı olması, imtiyazlı pay ihracına ilişkin sınırlama, Yönetim Kurulu üyelerine ilişkin sınırlama, sigorta mecburiyeti, borçlanma sınırı, portföydeki varlıkların teminat olarak gösterilememesi, değerleme yaptırma zorunluluğu, periyodik tablo ve raporlama, temettü dağıtım yükümlülüğü, özel durumların kamuya açıklanması, mali tablo ve raporların düzenlenmesi, Kurul’a ve Borsa’ya gönderilmesi, ilanı, bağımsız denetim gibi çeşitli yükümlülükleri de beraberinde getirdiğini belirtti.

AkLease Genel Müdürü Sn. Salih Tuncer Mutlucan ve Ergün Hukuk Bürosu ortaklarından Sn. Av. Şebnem Ergün’ün konuşmacı olarak katıldıkları toplantıda, Leasing ve GYO’lar konuşuldu.

LEASING VE GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLARINA GENEL BİR BAKIŞ

Sn. Doç. Dr. Refet S. Gürkaynak, 1992 yılında TED Ankara Koleji’ni, 1996 yılında Bilkent Ekonomi bölümünü bitirip, Princeton Üniversitesi’ne burslu olarak kabul edilerek burada da Yüksek Lisans ve Doktora programlarını başarıyla tamamlayıp, 4 yıl süreyle Amerikan Merkez Bankası’nda ekonomist olarak görev yaptı. Daha sonra ülkesine dönerek değerli çalışmalarına Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak devam eden Refet Gürkaynak, Kolejli İşadamları Derneği üyelerinin katıldığı toplantıda, dinamik ve samimi anlatımıyla toplantı boyunca ilginin bir an olsun dağılmasına izin vermedi.

Sn. Gürkaynak, öncelikle Türkiye’deki işsizliğin gerçek anlamını irdeledi ve aslında çalışmak isteyip de iş bulamayan başlığı altındaki işsiz sayısının nüfusa göre zaten az olduğunu ama asıl işin eve uzak olması, işe gitmek için otobüse binecek parası olmaması gibi basit sebeplerden ya da sadece çalışmak istememekten dolayı işgücüne katılamayan kitlenin ekonomiye katılımının

sağlanarak emek artışının gerçekleştirilebileceğini ve bu sayede de ekonominin normal üretim kapasitesine ulaşabileceğini belirtti.

Ülke genelinde eğitim seviyesinin çok düşük olduğuna, ekonomik kalkınmada çok önemli bir role sahip olan beşeri sermayeye yatırımın arttırılarak sürdürülmesi gerektiğine değinen Sn. Gürkaynak, beşeri sermaye ortalamasının çok düşük olmasına rağmen varyansının yüksek olmasına yani en başarılının da en başarısızın da ülkemizden çıktığına dikkatleri çekti.

Fiziki sermayeye gelince, burada da tasarrufsuz yatırımların cari açığa sebep olduğunu, tasarrufların arttırılması gerektiğini, diğer taraftan ülkede gelir vergisi değil dolaylı vergi toplanabildiğini söyledi. Faizlerin oldukça düşük olduğu bu dönemde uygun yatırım imkânlarının değerlendirilmesi gerektiğine değindi ve ancak sağlam yapısal reformlar, teknolojik gelişimler ve beşeri sermaye yatırımları ile sağlıklı bir büyümenin gerçekleşeceğini sözlerine ekledi.

Türkiye’nin en önemli iktisatçılarından Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim görevlisi Sn. Doç. Dr. Refet S. Gürkaynak, Kolejli İşadamları Derneği’nin konuğu oldu.

TÜRKİYE EKONMİSİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER

ÜNLÜ İKTİSATÇIDAN

kid kidOcak 2015 Ocak 20156 7

Page 5: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,

Kolejli İşadamları Derneği tarafından düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılan Sn. Ferit Kalfaoğlu, ilk olarak bir lisanslı güneş enerji santrali sahası projesi için önemli olan faktörleri anlattı. Santralin kurulacağı sahanın tarım dışı amaca uygun olması ve 1620kwh m2/yıl güneş radyasyonu ışınımı alması, iletim ve dağıtım hattına yakın olması, mümkün olduğunca düz olması ve güney yönünün açık olması, gölge etkisinin olmaması gibi faktörlerin önemine değindi. Ayrıca bir yıl boyunca sahaya dikey olarak gelen güneş ışınımlarının ölçülmesi için standartlara uygun ölçüm istasyonunun kurulması ve sonrasında bu istasyonun ve yaptığı ölçümlerin Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından onaylanması

ve uzun vadeli ölçüm verileri kullanılarak ve yapılan ölçümlerle korele edilerek yıllık elektrik üretim değerinin hesaplanarak raporlanması gerektiğini belirtti.

Bu aşamalar tamamlandıktan sonra bir GES Lisansı almak için, yapılan ölçümlerin MGM’ye sunularak sahanın 1620kwh m2/yıl ısınım aldığının MGM tarafından tasdik edilmesi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından istenilen proje müracaat dosyalarının teslim edilmesi adımlarının tamamlanması gerektiğine değindi. EPDK ve Yenilenebilir Enerji İşleri Genel Müdürlüğü (YGM) tarafından müracaat dosyalarının incelenmesi ve uygun dosyaların trafo bazında ihaleye çağrılmasının ardından, ihaleye katılacak olan firmaların bağlantı kapasitesi talep ettikleri mw başına bağlantı tekliflerini ihalede sunmaları, ihale değerlendirmesi sonucunda bölge başına tahsis edilen mw kapasiteleri için teklif edilen meblağlara bağlı olarak dağıtımın yapılması sonucunda

kazanan firmaların ön lisans alma hakkının doğması ve ön lisansın lisansa dönüştürülmesi için firmanın gerekli çalışmalara başlaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Sözlerine projenin finansal açıdan değerlendirmesini yaparak devam eden Sn. Kalfaoğlu, bu tip projelerde 10 yıl vadeyle kredi bulma, yerli ürün teşvikinden yararlanarak elektrik satış fiyatını (10 yıl boyunca) garanti edilenden yukarıya çıkarma ve

proje ömrünün bitmesinden sonra ek süre (49 yıla kadar) alma hakkı gibi imkânlarının olduğunu belirtti. Ayrıca yatırım maliyetinin sürekli düşme eğiliminde olduğunu, karbon sertifikalandırmasından ek gelir beklendiğini, bunlara ek olarak elektrik fiyatlarının döviz bazında yükseliş trendinde olması ve garanti alım tarifesinin bitmesiyle elektrik tarifelerinin garanti edilen tarifeye yaklaşmasının beklendiğini de sözlerine ekleyerek konuşmasını noktaladı.

TED Ankara Koleji ’98 senesi mezunu Sn. Ferit Kalfaoğlu, katıldığı toplantıda, bir güneş enerji santrali kurulması sürecini değerlendirdi.

GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİNASIL KURULUR

Teknoloji ve endüstriyel tasarımlar artık iş dünyasının, yatırımların kısaca hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. İş dünyasının gelişmesinde, yatırımların artmasında Ar-Ge kültürünün yaygınlaşmasının ve özel sektör kuruluşlarının araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetlerinin artırılmasının oldukça önemli bir rol oynadığına inanan Kolejli İşadamları Derneği, Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri olan Tübitak’ın kurduğu, misyonu endüstriyel araştırma, teknoloji geliştirme ve üniversite-sanayi ilişkilerini kuvvetlendirme amacıyla program oluşturmak ve faaliyetler planlamak olan Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) Başkan Vekili Sn. Fatih Bilal Yülek’i ağırladı.

Dernek üyelerinin ve davetlilerin katıldığı toplantıda

Kolejli İşadamları Derneği’nin düzenlediği toplantıya katılan Dr. Botan Berker, genel anlamda şirketlerin maruz kalabileceği muhtelif risklerin, makro ve sektörel riskler ve dışsal rekabet riskleri olmak üzere iki gruba ayrıldığına değindi. Şirketin faaliyet türüne göre risklerin kredi riski, likidite riski, tedarik riski, fiyat riski, yasal düzenleme riski ve operasyonel risk gibi muhtelif kategoriler altında sınıflandırılabileceğini, firmalar için en önemli sürecin risklerin belirlenmesi olduğunu, zira bu aşamada göz ardı edilen ya da gözden kaçan bir riskin, ileride firmayı çok zor durumda

Sn. Yülek, çalışmalarının öncelikle Türkiye’deki özel sektör kuruluşlarının, araştırma-teknoloji geliştirme faaliyetlerine kaynak ayırmalarını özendirmeye, yenilikçilik kültürünün ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunmaya yönelik olduğuna değindi. TEYDEB olarak, bir diğer amaçlarının da sanayi kuruluşlarının kendi aralarında, üniversitelerle ve araştırma kurumlarıyla ulusal/uluslararası işbirliği ve teknoloji transfer sistemleri oluşturmalarına imkân sağlamak olduğunu kaydetti. 2002-2012 yılları arasında proje başvurularının 244’ten 1404’e, hibe destek tutarının 18 milyon TL’den 101 milyon TL’ye ulaştığına dikkat çekerken, desteklenen firmaların %76’sının KOBİ ölçeğinde olduğunun ve toplam hibe desteğinin yaklaşık %60’ının KOBİ’lere sağlandığının önemini vurguladı.

bırakabileceğini belirtti. Risklerin ölçülmesinin, işin en

hassas ve teknik kısmı olduğunu, bir dizi makro ekonomik ve

finansal göstergeyi güvenilir kaynaklardan sürekli takip etmek gerektiğini sözlerine ekleyen Berker, eldeki veriler ve sonuçlarla, sezgi ve deneyimi birleştirerek beklentilerin yönetildiği risk yönetiminin, hem sanat hem de bilim olduğunu vurguladı.

Risk yönetiminin, sadece organizasyonel şemalar, yazılı kurallar, birimler ve süreçlerle uygulanamayacağını, sürekliliğin esas olduğunu, firmada risk yönetimi farkındalığının ve

kültürünün yerleşmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Risk yönetiminin, firmaların güvenliğinin ve varlıklarının devamının vazgeçilmez bir unsuru olduğunun, kriz anında firmanın kurtarıcısı rolünü üstlendiğinin altını çizen Sn. Berker, geleceğin, riski öngörebilenin, algılayabilenin, anlayabilenin, yorumlayabilenin, ölçebilenin ve yönetebilenlerin olacağını vurgulayarak sözlerini tamamladı.

Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) Başkan Vekili Sn.Fatih Bilal Yülek’in konuşmacı olarak katıldığı yemekte özel sektörde Ar-Ge kültürünün yaygınlaşmasının önemi konuşuldu.

Merit Risk Yönetimi ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.’nin kurucusu ve Genel Müdürü Sayın Dr. Ayşe Botan Berker’in konuk konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, riskin tanımı, yönetimi ve riske karşı korunma stratejileri konuşuldu.

ÖZEL SEKTÖRDEAR-GE KÜLTÜRÜNÜNYAYGINLAŞMASI

RİSKNASIL YÖNETİLİR?

İlk sözü alan Sn. Ener, bugün Türkiye’de hepimizi heyecanlandıran olaylar yaşandığını ama heyecanımızın aklımızın önüne geçmemesi gerektiğini dile getirdi. Gezi Parkı’nın elbette çok önemli olduğunu ancak daha önemli pek çok konuda sessiz kaldığımızı, Cuma günü parktaki çadırların sökülmesi ve Sırrı Süreyya Önder’in konuşması sonucunda olayların bir üst boyuta taşındığını ve Reyhanlı’daki olaylar da dâhil olmak üzere yabancı basının hiç göstermediği şekilde birden ilgi göstermeye başladığına dikkat çekti. Son zamanlarda yaşam biçimine, değerlerine yapılan müdahalelerden bunalan gençliğin bilgisayarın başından kalkıp, Anadolu halkının “ne olursan ol gel” felsefesiyle herkesi kucaklayarak eylemlerdeki yerini aldığını belirtti.

Sn. Buksur ise, Türkiye’de bir bahar varsa, bu baharın nereden başladığına bakmak gerektiğini ekledi. Hobbs’un “Bir toplum cemiyetleşmemişse, orada cemaatleşme olur” sözünü hatırlatarak, Türkiye’de henüz böyle bir durum olmadığını ancak içinde bulunduğumuz zamana uygun iletişim becerileri

geliştirmemiz gerektiğini, algının gerçeklikten çok daha önemli olduğunu ve propaganda ile yaygınlaştırıldığını, bu sayede de hedeflenen kişi ve grupların istenilen şekilde davranmasını sağlamanın amaçlandığına değindi. Bütün bu olayların fikri altyapıdan uzak olduğunu, fikri altyapıdan uzak olan olayların ise farklı yönlere kayabileceğini belirtti. Esas problemin Türkiye’deki muhalefet eksikliği olduğunu, muhalefetin eksikliğini tamamlamaya çalışan sivil inisiyatifin devreye girdiğine dikkat çekti. Siyasi partiler kanununda değişikliğe gidilmesinin ve kanunun batı normlarına uygun hale getirilmesinin şart olduğu bir döneme gelindiğini, yönetimde istikrar için temsilde adaletten vazgeçilmemesi gerektiğini söyledi. Yaşanan tüm bu olaylar zarfında asıl “Biz neyin değişmesini istiyoruz ?” sorusunun sorulması ve cevaplanması gerektiğine değinen Sn. Buksur, meselenin ortak akılla çözülmesinin önkoşul olduğunu belirterek sözlerini noktaladı.

Ulusal, Stratejik Araştırmalar ve Güvenlik Merkezi’nden Sn. Abdullah Buksur’un ve Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği’nden Sn. Ersan Ener’in değerli fikirlerini paylaşmak üzere katıldıkları toplantıda, ülkemizde yaşananlar ve ülkemizin yakın geleceği hakkında konuşuldu.

NEYİN DEĞİŞMESİNİİSTİYORUZ

BİZkid kidOcak 2015 Ocak 20158 9

Page 6: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Kolejli İşadamları Derneği Başkanı Sn. M. Hakan Çınar ve Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliğinde düzenlenen kokteylin ardından, Dernek üyeleri ve davetli konuklar, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Sn. Doç. Dr. Erdem Başçı’nın konuşmacı olarak katıldığı konferansı dinlemek üzere toplantı salonunda yerlerini aldılar.

1983 yılında TED Ankara Koleji’nden, 1987 yılında ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden yüksek şeref derecesiyle mezun olan Sn. Doç. Dr. Erdem Başçı, 1989 yılında Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü yüksek lisans programını birincilikle bitirdi. 1990 yılında Bilkent Üniversitesi’nden, 1993 yılında John Hopkins Üniversitesi’nden İktisat dalında yüksek lisans derecelerini, 1995 yılında ise, Bilkent Üniversitesi’nden İktisat Doktoru unvanını aldı. 9 Ekim 2003 tarihinde TCMB Başkan Yardımcılığı görevine ve 19 Nisan 2011 tarihinde de TCMB Başkanlığı’na atandı.

Sözlerine Kolej ve üniversite yıllarına dair anılarını anlatarak başlayan Sn. Başçı, “1988 yazında Bilkent MBA öğrencileri olarak ünlü iktisatçı T.J. Sargent’in vereceği derslere katılma hakkı kazandık. Önce Prof. Dr. Salih Neftçi geldi, sizleri Sargent’ın anlatacağı konulara hazırlayacağım dedi. Sargent’ın iki kitabı var, biri siyah biri beyaz, bize siyah olanı anlattı. Ardından o dönem MB Başkanı olan Dr. Rüşdü Saraçoğlu geldi, kendisi Sargent’ın asistanı olmuş, o da bize ders anlattı. Sonunda Sargent geldi, “Beyaz kitabı açın” dedi. Cebinden bir para çıkardı ve “Bu nedir?” diye sordu, “Para” diyerek cevapladık, “Peki değerli mi?” diye sordu, “Biraz değerli” dedik, “Peki neden değerli?” diye sordu, Salih Neftçi, “Üzerinde Rüşdü’nün imzası var ondan” deyince Sargent, “Ben Rüşdü’yü tanırım ondan değil” diye cevap verdi. Sonra bize dönerek aslında bunun hiçbir değeri yok, götürün MB’na karşılığında altın vermezler.

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun1 kabulü ile ülkemizde Yabancılık unsuru taşıyanlarda dahil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde arabuluculuğun yasal olarak uygulanması imkanı getirilmiştir. Ancak aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuk kapsamı dışında bırakılmıştır.

Kanun’da Arabuluculuk, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntem olarak tanımlanmıştır.

Arabuluculukta bir takım temel ilkeler getirilmiştir.

1-İradi olma ve eşitlik ilkesi: Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak ve süreçten vazgeçmek konularında tamamen serbesttirler. Tüm arabuluculuk süreci boyunca taraflar eşit haklara sahiptirler.

2-Gizlilik İlkesi: Arabulucu taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, süreç dolayısıyla elde ettiği bilgi, belge ve kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür. Taraflarda bu gizliliğe uymak zorundadırlar.

3-Beyan ve belgelerin kullanılamaması: Taraflar, arabulucu ve sürece dahil üçüncü kişiler, söz konusu uyuşmazlıkla ilgili hukuk davasında veya tahkim sürecinde yasada sayılan beyan ve belgeleri delil olarak ileri süremeyecekler, tanıklık yapamayacaklardır. Bu bilgilerin açıklanmasını mahkeme, hakem ya da idari herhangi bir makam isteyemeyeceği gibi, bu bilgilerin herhangi bir şekilde delil olarak

sunulması halinde dahi hükme esas alınamaz.

Taraflar, dava açılmadan önce, davanın görülmesi sırasında veya mahkemenin teşvikiyle arabulucuya başvurabilirler. Taraflardan birisinin yapacağı arabuluculuğa başvuru teklifine diğer taraf 30 gün içinde cevap vermez ise teklif reddedilmiş sayılacaktır.

Arabulucuyu taraflar kendileri bizzat seçebilecekleri gibi, arabulucunun bir üçüncü kişi veya kurum tarafından seçimi gibi başka bir usulde belirleyebilirler.

Kanun ve Yönetmelik’te belirtilen uzmanlık eğitimini almış ve Adalet Bakanlığı’nın açtığı Arabuluculuk sınavını başarıyla vererek Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın Arabulucu Sicilinde kayıtlı kişiler arasından seçilecek arabulucu, tarafların birbirlerini anlamasına ve kendi çözümlerini üretmelerine başarıyla katkıda bulunabilir.

Arabuluculuk süreci;1-Dava açılmadan önce

arabulucuya başvurulması halinde; tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığının bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

2-Dava sırasında arabulucuya başvurulması halinde; mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. Bu nedenle her safhada taraflarca denenmeli ve tercih edilmelidir.

Başlamış olan arabuluculuk süreci şu hallerde sona erecektir.

1-Tarafların anlaşması,2-Taraflara danışıldıktan sonra

arabuluculuk için daha fazla

çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.

3-Taraflardan birinin çekilmesi,4-Tarafların anlaşarak süreci

sona erdirmesi,5-Uyuşmazlığın arabuluculuğa

elverişli olmadığının belirlenmesi, 6-Uyuşmazlığın Ceza

Muhakemeleri Kanunu hükümlerince uzlaşma kapsamına girmeyen bir suçla ilgili olması hali.

Arabuluculuk sürecinin sonunda tarafların anlaşmaya varmaları halinde düzenlenecek olan anlaşma belgesinin kapsamı taraflarca belirlenir ve taraflar ile arabulucu tarafından imzalanır. Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğinin sağlanmasını isteyen taraf, dava açılmadan önce arabuluculuğu gidilmesi halinde asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurulması halinde davanın görüldüğü mahkemeden şerh verilmesini talep edebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılacak, yükümlülüğünü yerine getirmeyen taraf aleyhine icra edilebilecektir.

İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden de yapılabilir. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda incelemenin duruşmalı olarak yapması zorunludur.

Arabuluculuk, mahkemelere alternatif olarak getirilmiş zorunlu bir yöntem değildir. Her iki tarafın da istemesine bağlıdır. Mahkeme ve tahkim yargılamalarının masraflı ve yıpratıcı uzun süreçler gerektirmesi, kazan-kaybet anlayışının olması, gelecekle değil geçmişle ilgilenmesi, tarafların daha ekonomik olan, zamandan ve masraftan tasarruf sağlayan, uyuşmazlıktan sonra taraflar arasındaki ilişkiyi sürdürmelerine imkan veren, en önemlisi kazan-kazan anlayışı ile nihai kararı tarafların kendilerinin oluşturduğu, gizlilik ilkesi nedeniyle her türlü konuşmanın ve sırların masada kaldığı bir yöntem olan arabuluculuğu

seçmelerinde en etkili faktörler olacaktır.

Taraflar sözleşme hazırlarken “İhtilafların Çözümü” maddesinde mahkeme veya tahkim yolundan önce arabuluculuğu da belirleyebilirler. Başlangıçta tercih edilmeyen bu müessese yargılama öncesi veya yargılama sırasında her safhada gündeme getirilebilir. Hukuk Muhakemesi Kanunu ile mahkemelere ön inceleme duruşmasında tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik etme zorunluluğu getirilmiştir. Arabuluculuk hakkında yeterli bir bilgiye sahip olmayan taraflar mahkeme tarafından kendilerine önerilen arabuluculuk faaliyetini kabul etmeyerek yargılamanın devamını istemekte, sıkıcı, gergin ve uzun bir süreçte madden ve manen boğulmaktadırlar. Mahkemelerin ve taraf avukatlarının da bu konuda tarafları teşvik edebilecek kadar yeterli bir bilgiye sahip olmadıkları açıktır. Bu müessesenin işlerlik kazanabilmesi için başta hakimler ve avukatlar olmak üzere toplumun tüm kesimlerine arabuluculuğun anlatılması için bir seferberliğin başlatılması gerekmektedir. Aksi halde Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde çıkartılmış ancak uygulanamayan bir yasa olarak kalması kaçınılmaz olacaktır.

1Kanun No: 6325 Kabul Tarihi:7/6/2012 olup Resmi Gazete’nin 22/6/2012 tarih ve 28331 sayısında yayımlanmıştır.

Paranın neden değerli olduğunu size çakışan nesiller modeli ile anlatacağım. Elinden çıkaracağın şeye, karşı tarafın değer vereceğini düşünüyorsan, sen de değer verirsin, senden önceki de değer verir. Sonsuzluk burada anahtar kelimedir. Kıyametin kopacağı gün paranın hiçbir değeri kalmaz dedi. Sonra para miktarını arttırınca enflasyonun ortaya çıktığını anlattı ve böylece bende makroiktisat merakı doğdu ve Bilkent İktisat’ın doktora programına başvurdum.

Tarihsel süreçte para, takasın zorlukları sonucunda icat edildi. Parayı herkes kabul etti. Ellerindeki altını kasaya koyup, karşılığında üzerinde bankerin imzası olan banknotu aldılar ve ticaretlerinde bu banknotları kullandılar. Banker baktı ki altınları arayan soran yok, kendine de banknotlar imzaladı ve bir süre sonra var olan altın karşılığından daha fazla banknot oluştu piyasada. Şüphelenenlerin hepsi karşılık bıraktıkları altının tamamını isteyince ilk “bankrupcy” oluştu, çünkü dolaşımdaki banknot miktarını karşılayacak kadar altın yoktu kasada. Sonraları devlet işe el koydu ve tekel oluşturdu. Şirket kurup tahvil çıkarttı, hisse senedi çıkartıp sattı. Böylece doğru yönetildiğinde oldukça fayda sağlayan bir sistem kurulmuş oldu. Kurallar getirildi; MB dışında hiç kimse para basamaz, vergiler devlete kağıt para ile ödenir ve ödemelerde parayı kabul etmek zorunludur. Çok fazla para basılırsa değeri düşeceğinden belli bir miktarda basmak gereklidir.

Türkiye’de Cumhuriyet sonrasında MB, anonim şirket olarak, sermayeyi vatandaştan ve bazı işletmelerden toplayarak kuruldu. Para verip karşılığında hisse senedi alarak MB’na ortak

oldular. Döviz rezervi için ise, dönemin önemli bir işadamına kibrit üretme ve satma imtiyazı verildi, buna karşılık işadamı da kendi itibarını kullanarak yurtdışından döviz bulup, uzun vadeli borç olarak MB’na verdi ve

böylelikle TCMB kurulmuş oldu.”Sn. Başçı anılarıyla ve

anekdotlarla süslediği değerli bilgilerle dolu konuşması dinleyiciler tarafından büyük ilgi gördü.

Kolejli İşadamları Derneği tarafından düzenlenen, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Sn. Doç. Dr. Erdem Başçı’nın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Kolejliler yoğun ilgi gösterdiler.

PARA DEĞERLİ Mİ?ARABULUCULUKİHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜNDE

KEMAL ERGÜN ’76Avukat, Arabulucu1976 yılında TED Ankara Koleji’ni, 1981 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yüksek lisansını ve Ankara Barosu nezdinde Avukatlık Stajını 1983 yılında tamamlayarak aynı yıl Ankara’da Ergün Hukuk Bürosu’nu kurdu. Avukat sıfatının yanında 2013 yılında Adalet Bakanlığı tarafından açılan sınavı başarı ile vererek Türkiye’nin ilk resmi arabulucularından oldu.

kid hukukOcak 2015 Ocak 20159 10

Page 7: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,
Page 8: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,
Page 9: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,
Page 10: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,
Page 11: sayfa16 OLAĞAN GENEL KURULalbinacmsadmin.albinasoft.com/Dosyalar/11/91/LK91D... · büyük başarılara imza atmış tüm Kolejlilerin, iş âleminde de güçlerini birleştirerek,