Upload
serdar-cakicioglu
View
229
Download
3
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Sekiz Gölün Yarası-Akatalpa
Citation preview
Seyhan ÖZDAMAR
YILPIZ SİLSİLESİ
Vızıldayarak geçiyor başımın üzerinden
& mermerin bir gözünü kapatıyor erkenden,
Gölgesinin izinde büyüyor sinek.
Etrafınıdaki derin kuyuların içindekaranlığın hırsını tutuyor sukendi h'iç hışıltısından ayrılarak göğe.
Ey yılpız si/si/esi' (d) okların yay burcundansıçrayan kanın içine sindi bir amip, işte gölgeyayıldı, ve ateşin eleğinden geçti esrarengiz/lik):Cin ve kırık kôse 'ye döküldü iksir; inliği (n)
Rüyamda melekleri davet eden son peygambermermere yansıdı beyazlaştırırken gömülü perdeyi"bir gözüne. "
Öncelikle Veli Efendi'nin yirmili yaşlarda torunu olduğunuduyunca kısa bir şaşkınlık yaşadım ve kasaya yöneldim, kasiyerkız da tartışmaya dahiloluyordu bu arada.
"İhsan, sussana, uzatma.""Beyfendi lütfen." diyordu Güvenlikçi İhsan, "Koyun onu
torbaya veya başka torbaya koyun.""Beni kimse hırsızlıkla suçlayamaz. Adama bak, peşimden
geliyor, elmayı ısırmışım diye. Ben kola koyacağım şimdi gidip,peşimden gelmeye devam et. Böyle şey olmaz. Terbiyesizlik bu.Yok ya, elmayla domatesi alıp çıkacağırn, başka şeyalmayagelmez sizden." dedi Veli Efendi ve kasaya yöneldi yine. Benimönüme geçiverdi, ben kasadan belli mesafe uzakta duruyordu m,tartışma dikkatimi dağıtmıştı. Ortalıkta bizden başka müşteri deyoktu. Veli Efendi hala söyleniyordu.
"Sen söyle delikanlı." dedi bana dönerek. "Kaç senedir aynımahalledeyiz. En ufak yanlışımı gördün mü benim?"
"Hayır abi, görmedim." diye yanıtladım. Veli Efendiparasını ödedi, çıktı gitti, güvenlikçi ise suratında siniri temsileden bir gülümseyişle eski yerini koruyordu, sıra da bana geldi.
"Menemen yapacaksınız ha?" dedi kasiyer kız, gülüyorduyüzüme,
"Evet." dedim ve parayı ödeyip çıktım.
Söylemesi ayıp, menemen i yerken düşündüm. müdahaleetrneli miydim, ortalığı yatıştırabilir miydim diye. Neyapacaktım dedim sonra, elmanın parasını ben ödeyeceğim midiyecektim. Üzücü bir tartışmaydı ve beni de çaresiz,eylernsizliğime söver halde bırakmıştı, üç yumurtalı ve hem desoğanlı menemenin tadını almarnı engelleyecek kadar etkiliydi.
Aynı süpermarkete sonraki gidişirnde, güvenlik görevlisideğişmişti. Kasiyer kıza sordum, işi bıraktığını söyledi. Günlergeçti ve Veli Efendi hiç görünmüyordu. Ne olduğunu merakettiğimden. bizim apartmanın kapıcısıyla konuştum.
"Herhalde ayrıldı işten." dedi. "Taşınmışlar.""Herhalde'si fazla, ayrılmış işte." dedim ve gittim yanından.Sonrasını bilmiyorum, sonrası şu an çünkü.
CemÖZAYDIN
ESKİ BİR KİTAP GİBİ
orada, öylece, unut(tur)ulmuş tarih gibihacer-i esved gibi köşedeyüzünü seçmek imkansızsırtını dayadığı duvardan kefiyesi olmasa,olmasa feri kaçmışiki kara delik gibi gözleri,
geçmişle konuşuyor arada birhavayı savuran elleriyledişsiz ağzının çeperini silerek.kaybolmuş dudaklarıria tutunmuşeski bir gülümsemeyleufka değil, toprağa dikiyor gözlerini.
nefsini törpüleyerek,bir tas su iki lokma ekmekle,yaşıyor toprağa karışarak.duyduğu; dünün artık sesleri ...allı yeşilli bir gelin geçiyor gözlerindenfilm gibi dese m bilmiyor ki filmi.
dönerek semahını evrenle,toprağı sıvazlıyor eliyle.hüseyin' e ağlıyor havar da havarher dile, benziyor biraz diliyitik bir ülkenin destanını okuyer susarakderin, eski bir kitap gibi ...
Serdar ÇAKICIOGLU
SEKİZ GÖLÜN YARASI
göçebe akşamları çıkardın yolabir alevi söndüren bedenibir balığın gizli düşüncesisesli duygularını tanırdımkurşuna doğru yürümeli derdinaçarak tüm kapıları duvaraen derin çukurları göllerin
bir bozgunun inceliğindekendi zehrimizi biçerdikbekleyen gizsol gözümün ışığı
. yuvarlak rekabet
ölüme doğru susardınevimiz bir kadeh şakırtısıalnımda şiir, duman, gerçeksekiz gölün yarası
bir trompet inceliğindedenizden düşen kelebek
23