19
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU I 23-25 MAYIS 2003 BİLDİRİLER CİLT 2 Editörler Prof. Dr. Zekeriya Kurşun Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili Dr. Kemal Kahraman Celil Güngör Ü S K Ü D A R B E L E D Y E B A K A N L I I

sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

I2 3 - 2 5 M A Y I S 2 0 0 3

B İ L D İ R İ L E R

CİLT 2

E d i t ö r l e r

Prof. Dr. Zekeriya KurşunDoç. Dr. Ahmet Emre Bilgili

Dr. Kemal KahramanCelil Güngör

ÜS

D A R B E L E D‹ Y

E

B

Afi K A N L I ⁄

I

Page 2: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

Üsküdar Belediye BaşkanlığıÜsküdar Araştırmaları Merkezi

Yayın No: 10

ISBN Takım No: 975-97606-6-5ISBN Cilt-2: 975-97606-8-1

EditörlerProf. Dr. Zekeriya Kurşun

Doç. Dr. Ahmet Emre BilgiliDr. Kemal Kahraman

Celil Güngör

Kapak, İç DüzenArtus İletişim Sanatları

0212 347 02 20

Baskı, CiltSeçil Ofset

0212 629 06 15

İstanbul, Ocak 2004

Üsküdar SempozyumuYer: Üsküdar Belediyesi Çamlıca Eğitim Merkezi

Tarih: 23-25 Mayıs 2003Düzenleyen: Üsküdar Belediyesi

Page 3: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

ÜSKÜDAR VE ŞAM ARASINDAKİ KÖPRÜ: ŞEMSİ AHMED PAŞA VE

MİMARÎ ESERLERİ*

Abdülhamit Tüfekçio¤lu**

Marmara Denizi’nin İstanbul Boğazı ile birleştiği yerde bulunan ve Avrupa ileAsya kıtaları arasındaki geçişte bir üs konumundaki Üsküdar, tarih boyunca

Khrysopolis, Skytarion, Scutari gibi adlarla anılmıştır.1 Türk – İslâm dönemi boyunca daÜsküdar ismiyle günümüze ulaşmıştır. Bizans devrinde pek önemi olmayan kent, dahaçok Kadıköy’ün kenar mahallesi konumunda kalmıştır. Ancak gerek Araplar’ın ve gerek-se Türkler’in İstanbul’u fetih hareketlerinde en önemli üs ve konaklama yeri olmuştur.

İstanbul’un fethinden sonra Anadolu’ya sevkedilen orduların ve Harameyn’e yolaçıkan hac kâfilelerinin toplanma ve ayrılış yeri olma özelliğiyle Üsküdar, Osmanlı tari-hinde ayrıcalığını sürdürmüştür. Bu bağlamda Osmanlı’nın Anadolu’da kullandığı üçana yolun ilk noktası Üsküdar’dır. Sağ Kol, Orta Kol ve Sol Kol adıyla bilinen bu yollar-dan Sağ Kol güzergâhı Üsküdar-Gebze-Dil İskelesi veya İzmit-İznik-Yenişehir-Bozüyük-Eskişehir-Seyitgazi-Ilgın-Konya-Karapınar-Adana-Misis-Payas-Belen-Antakya-Şam-Me-dine-Mekke’den oluşmaktadır.2

Söz konusu güzergâhta yer alan Şam ise, hem Helenistik ve hem de İslâmî dönem-lerde önemli bir yerleşim yeridir.3 Emevî Devleti’nin başkentliğini de yapan şehir, Yavuz

9

* Tebliğin hazırlanmasına imkân veren Prof. Dr. Abdüsselâm ULUÇAM’a ve Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞ-LU’nun şahsında Türk Tarih Kurumu’na teşekkür ederim.

** Yard. Doç. Dr., Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi.1 Semavi Eyice, “İstanbul’un Mahalle ve Semt Adları Hakkında Bir Deneme”, Türkiyat Mecmuası, XIV, İs-

tanbul, 1965, 199-216; İ. Hakkı Konyalı, Âbideleri ve Kitâbeleriyle Üsküdar Tarihi, I, İstanbul, 1976, 3-8;Tahsin Yazıcı, “Üsküdar”, İA, XIII, İstanbul, 1988, 127-131.

2 Münir Atalar, Osmanlı Devleti’nde Surre-i Humâyûn ve Surre Alayları, Ankara, 1991, 131-165; M. UğurDerman, “Osmanlı Devri Şehir ve Menzil Yollarında İstirahat ve İbadet Yerleri (Namazgâhlar) ”, AtatürkKonferansları, V, Ankara, 1975, 281-298; Fatih Müderrisoğlu, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Ulaşım ve YolŞebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan– Ankara, 2002, 380; Gönül Cantay,“Güney-Doğu Anadolu Ticaret Yolları ve Menzil Kuruluşları”, Ortadoğu’da Osmanlı Dönemi Kültür İzleri,Uluslar Arası Bilgi Şöleni Bildirileri, I, Ankara, 2001, 131-137; S. Eyice, “İstanbul – Şam – Bağdat YoluÜzerindeki Mimarî Eserler I, Üsküdar – Bostancıbaşı Derbendi Güzergâhı”, Tarih Dergisi, 13, İstanbul,1958, 81-110.

3 İbn Asâkir, Ebû Kâsım Ali b. Hasan, Târîhu Medîneti Dımaşk, I, Şam, 1951, 100-150; Ali Hasan Musa, Dı-maşk Mesâyifühâ ve Mütenezzihâtühâ, Dımaşk, 1999, 15-42; Abdülkâdir Reyhâvî, el-Imâratü’l-Arabiyye-tü’l-İslâmiyye Hasâisuhâ ve Âsâruhâ fî Sûriye, Dımaşk, 1999, 17-51; Pars Tuğlacı, Osmanlı Şehirleri, İstan-bul, 1985, 395-396; R. Hartmann, “Şam”, İA, XI, İstanbul, 1993, 298-310.

Page 4: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

10 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

Sultan Selim’in 1516’da fethinden sonra Osmanlı’nın verdiği özel önem dolayısıyla “Şâm-ı Şerîf” sıfatıyla anılmıştır. 400 yıl boyunca Osmanlı hâkimiyetinde kalan Şam, daha ön-ce Selçuklu, Zengî, Eyyûbî ve Memlûkî gibi Türk devletleri tarafından imar edilmiştir. Ti-caret ve hac yolları üzerinde olması sebebiyle Şam, Osmanlı döneminde “Beylerbeyi”likünvanıyla yönetilmiştir.4 Fetihten hemen sonra Yavuz Selim, Şeyh Muhyiddîn İbn Arabîkabri üzerine türbe ve bunun civarına da câmi, imâret ve fırından oluşan külliyeyi inşâettirmiştir. Günümüzde hâlâ işlevini sürdüren bu külliyeden başka, Kanunî Sultan Süley-man’ın Mimar Sinan’a yaptırdığı Süleymâniye Külliyesi (Tekke Süleyman), Şam valisiDerviş Paşa’nın 972/1574’te yaptırdığı Derviş Paşa Külliyesi, Şam valisi Sinan Paşa’nın995/1585’te yaptırdığı Sinan Paşa Külliyesi, Abdullah Paşa Medresesi (1193/1779), Mev-leviyye Tekkesi, Esad Paşa Hanı (1167/1753), Harir (İpek) Hanı (981/1574), SüleymanPaşa Hanı (1145/1732), Kasru’l-Azm (Büyük Saray) (1163/1749), Abdülganî NablûsîKülliyesi (1143/1730), Murad Paşa Külliyesi (976/1568), Yağuşiye Câmii (1027/1617),Sinan Ağa Câmii (970/1562), Fethi Câmii ve Medresesi (1156/1743), Hayyâtin Medrese-si (1131/1718), Süleyman Paşa Medresesi (1150/1737) gibi birçok yapı, şehrin Osmanlıdöneminde îmârının önemli yapılarını oluşturmaktadır.5 Sultan II. Abdülhamid döne-minde Üsküdar-Haydarpaşa’dan başlayan Hicaz Demiryolu ağı da Şam üzerinden Hara-meyn bölgesine ulaşım amacıyla yapılan en önemli yatırımlardan biridir.

Her iki kentin siyasî, askerî, ticârî ve dînî güzergâhı paylaşmaları, Osmanlı döne-minde bazı yöneticilerin, görevleri sırasında her iki şehirde de mimarî eser inşâ ettirme-lerine yol açmıştır. Tebliğimizin de konusunu Şam’da valilik yapan Şemsi Ahmed Pa-şa’nın biyografisinin yanı sıra, Bolu, Üsküdar ve Şam’da inşâ ettirdiği mimarî eserleroluşturmaktadır.

1. Şemsi Ahmed Paşa

Candaroğulları Beyliği’nin İsfendiyar âilesine mensup Kastamonu Beyi Kızıl Ah-med’in torunu ve Mirza Mehmed Paşa’nın oğludur.6 Babası Mirza Mehmed Paşa, Boluve Erzincan sancak beyi görevlerinde bulunmuştur. Kardeşleri Musa ve Mustafa Paşa daOsmanlı yönetiminde önemli görevler üstlenmiştir. Musa Paşa Erzurum Beylerbeyi ikenGürcüler’in tuzağına düşerek hayâtını kaybetmiş, Mustafa Paşa da vezirliğin yanı sıraMalta Seferi’nde ordunun başkumandanı olmuş, daha sonra Zigetvar Seferi (1566) ’neŞemsi Ahmed Paşa ile birlikte katılmıştır.7

Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Şemsi Ahmed Paşa’nın neslinin Hz. Hâlid b.Velid’e dayandığı husûsunda görüşler vardır. Bazı tarihçilerin olumsuz görüşlerine rağ-

4 Yusuf Halaçoğlu, XIV.-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve Sosyal Yapı, Ankara, 1996, 83-87;Mehmet Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta, 1998, 203-206.

5 Şam’daki Osmanlı dönemi yapıları için bk.: Reyhâvî, el-Imâratü’l-Arabiyyetü’l-İslâmiyye Hasâisuhâ ve Âsâ-ruhâ fî Sûriye, Dımaşk, 1999; Abdullah Manaz, Suriye’nin Başkenti Şam’da Türk Dönemi Eserleri, Ankara,1992; Filiz Yenişehirlioğlu, Türkiye Dışındaki Osmanlı Mimarî Yapıtları, Ankara, 1989, 119-144; M. Me-inecke, “Die Osmaniche Architektur des 16th Jahrhunderts in Damascus”, Fifth International Congress ofTurkish Art, Budapest, 1978, 575-597; Abdüsselâm Uluçam, “Şam’daki Osmanlı Eserlerinin Bugünkü Du-rumu”, VII. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu, Mimar Sinan Üniversitesi, 8-10Nisan 2003, İstanbul (Baskıda).

6 Peçevî İbrâhim Efendi, Peçevî Tarihi, (Nşr.: Bekir Sıtkı Baykal), I, Ankara, 1999, 39; Mehmed Süreyyâ, Si-cill-i Osmânî, (Nşr.: A. Aktan – A. Yuval – M. Hülâgu), III, İstanbul, 1996, 189-190.

7 Peçevî, a.g.e., 392-404; Mustafa Nuri Paşa, Netâyicü’l-Vukûât, (Nşr.: Neşet Çağatay), I-II, Ankara, 1979,105-106.

Page 5: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

men, Şemsi Ahmed Paşa’nın gerek Şam’da yaptırdığı yapıların kitâbelerinde ve gereksekendisinin yazdığı Vikâye adlı manzum eserinde soyunun Hâlid b. Velid’e ulaştığı ifâdeedilmektedir.8 Ayrıca aynı sülâleye ait Bolu’daki Karaköy Cuma Câmii’nin kitâbesindede bu husus yer almaktadır.9

Şemsi Paşa, Yavuz Sultan Selim’in hizmetinde bulunmuş, Enderun’dan Müteferri-ka’ya çıkmış ve Sipahioğlanları Ağası olmuştur. Kanunî Sultan Süleyman, II. Selim veSultan III. Murad Han’a musâhiplik ve avcıbaşılık da yapan10 Paşa, 1551-1554 yıllarıarasında Şam valiliği görevine tâyin edilmiştir. Buradaki görevi ile ilgili “mîr-i mî-rân=beylerbeyi” ünvanı, Şam’da günümüzde câmi olarak kullanılan yapının kapısı üze-rindeki kitâbede de vurgulanmaktadır. 1554’te Anadolu, 1555’te ise Rumeli Beylerbey-liği görevinde bulunmuştur. Kanunî’nin son seferi olan Zigetvar Seferi’ne (1566) karde-şi Mustafa Paşa ile birlikte katılmıştır. 1568 yılında İran elçisi Şah Kulu Han, Sultan II.Selim’in cülûsunu kutlamak için geldiğinde, Rumeli Beylerbeyi görevinde olan ŞemsiAhmed Paşa tarafından görkemli bir törenle karşılanmıştır.11

Şemsi Ahmed Paşa, keskin avcılık ve atıcılık gibi mahâretlerinin yanı sıra şâir veâlim kişiliği ile de tanınmaktadır.12

Bazı tarih kaynaklarında, Şemsi Paşa’nın onur ve izzetini öne çıkaran, devlet yöne-timine rüşvet alıp vermeyi sokan, Osmanlı Devleti’ni yıkıp Candaroğulları’nı diriltmeyitasarlayan bir karakter taşıdığı da ileri sürülmektedir.13

Şemsi Paşa, Üsküdar’daki câmisinin inşaatı sırasında 988/1580 yılında vefat etmişve câminin doğu cephesine bitişik olan türbesine gömülmüştür. Câminin kitâbesindegeçen “Umarız kim ola merhûmun yeri dâru’s-selâm” mısraı, onun yapının inşaatı sıra-sında vefat ettiğine delil gösterilmektedir. Paşanın oğlu Mahmud Paşa da babası gibidevlet yönetiminde görev almış, Kerkük, Bolu ve Nahcıvan valiliklerinde bulunmuştur.Avusturya ve Budin seferlerinden sonra 1603 tarihinde Tebriz civarında Safevîler’le ya-pılan savaşta şehid düşmüştür.

2. Şemsi Paşa’nın Mimarî Eserleri

Şemsi Ahmed Paşa’nın bugüne kadar Üsküdar ve Bolu’da mimarî eserlerinin varlı-ğı bilinmekteyken, son zamanlarda yapılan araştırmalarda, onun Şam’da valiliği sırasın-da câmi (tekke) ve han inşâ ettirdiği tesbit edilmiştir.

2.1 Bolu’daki Mimarî Eserleri

Bolu’da İmâret Câmii ve Medresesi adıyla bilinen yapıları Şemsi Ahmed Paşa yaptır-mıştır. Câmi ve medreseden oluşan yapılardan medrese, câminin kuzeyinde yer almak-ta ve avlunun etrafını çevrelemektedir. Ancak medrese odalarının yıkık olması sebebiy-le yapının orijinal planı hakkında kesin bir düşünceye sahip olunamamaktadır. Câmi iseenin dikdörtgen planlı ve üzeri kırma çatıyla örtülüdür. Dört sıra tuğla ve bir sıra taşmalzemeyle örülmüş beden duvarları kirpi saçakla son bulmaktadır. Yapının kuzeyinde

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 11

8 Manzum eserdeki bilgiler için bk.: Konyalı, a.g.e., 290-291.9 Bolu 1998 Yıllığı, Ankara, 1998, 135-136; Sabih Erken, Türkiye’de Vakıf Âbideler ve Eski Eserler, II, An-

kara, 1977, 322-325.10 Peçevî, a.g.e., I, 39; M. Nuri Paşa, a.g.e., I-II, 112; M. Süreyyâ, a.g.e., III, 189-190.11 Konyalı, a.g.e., II, 251-254.12 Peçevî, a.g.e., I, 39; M. Süreyyâ, a.g.e., III, 189-190.13 M. Nuri Paşa, a.g.e., I-II, 130; Konyalı, a.g.e., II, 291-292.

Page 6: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

12 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

üç gözlü son cemaat mahalli yer almaktadır. Câminin kuzeybatı köşesindeki tek şerefe-li minâresi tuğla malzemeyle örülmüştür. Yapının ibâdet mekânı ahşap tavanlı ve mah-fillidir.14

2.2. Şam’daki Mimarî Eserleri

Yapıların üzerindeki kitâbelerden hareketle, Şemsi Ahmed Paşa’nın Şam Valiliği sı-rasında bir câmi (tekke) ve bir de han inşâ ettirdiği tesbit edilmektedir.

2.2.1. Câmi

Reyhâvî, bu yapıyı “Ahmediyye Tekkesi” olarak adlandırmıştır.15 Günümüzde suriçinde olup, kuzey yönü Hamîdiye Çarşısı’na açılmaktadır. Yapıya giriş, Hamîdiye Çar-sışı içinden birkaç basamaklı merdivenle yükseltilmiş ve sivri kemer formlu niş içinealınmış basık kemerli kapıyla sağlanmaktadır (Resim 1). Yapının kitâbesi, bu kapınınüzerinde yer almaktadır (Resim 2). Ancak, ikişer mısralı üç satır hâlinde çini malzeme-ye yazılmış kitâbenin son iki satırının çoğu döküldüğü için yapının tarihi tesbit edile-memektedir. Mavi zeminli çini üzerine beyaz renkli celî sülüs yazı ve Osmanlı Türkçe-si ile yazılmış kitâbeden okunan ilk satır şöyledir (Resim 2) :

1– Mîr-i mîrân-ı vilâyet nesl-i Hâlid bin Velîd / Şemsî Pâşâ bu hayrâtı ..… eyledi.

Bu kitâbe, yapının Şemsi Ahmed Paşa tarafından yaptırılmış olması, Şemsi Paşa’nınbiyografisi açısından Hâlid b. Velîd soyundan geldiğini belgelemesi, görev ünvanının“mîr-i mîrân-ı vilâyet = Beylerbeyi” olduğunu ifâde etmesi, Osmanlı Türkçesi ile ve ma-vi – beyaz çini malzemeye yazılması yönüyle önemlidir.

Girişin sağ tarafında duvara yerleştirilen mermer kitâbeye göre yapı, 1363/1944 yı-lında Suriye Vakıflar Bakanlığı’nca tâmir edilerek büyük ölçüde yenilenmiştir.

Yapı, enine dikdörtgen planlı ve düz örtülü bir harim ile revaklı avludan oluşmak-tadır. Avlunun kuzeyinde abdest muslukları ve tuvaletler yer almaktadır. Modern tek-nikle inşâ edilmiş sütun ve yuvarlak kemerli, düz örtülü revaklar, avlunun dört kenarı-nı çevrelemektedir (Resim 3). Avlunun ortasında sekizgen planlı fıskiyeli havuz bulun-maktadır. Güneşten korunmak maksadıyla avlunun üzeri tente ve çadırla örtülebilmek-tedir.

Harime giriş kapısı, yapıya girişle aynı eksen üzerindedir. Avludan üç basamaklımerdivenle çıkılan kapı, ahşap malzemedendir ve yuvarlak formlu niş içindedir (Re-sim 3). Enine dikdörtgen planlı harimde sütun vb. taşıyıcı eleman bulunmazken, düztavanı, kuzey–güney eksenli dört kiriş taşımaktadır. Kirişlerin üzerindeki sekiz kollugeometrik süslemeler, mihrap duvarındaki sekiz kollu yıldızlar içine yazılmış çâr-ıyâr-ı güzîn levhaları, mihrap tâcı hizâsında harimin dört duvarını dolaşan kartuşlariçine kabartma hâlinde yazılmış celî sülüs âyet kitâbeleri 1363/1944 yılına aittir (Re-sim 4).

Mihrap, giriş ekseni üzerinde yer alır. Sarı renk düzgün kesme taşla inşâ edilmişmihrap nişinin her iki yanını mermer sütunceler sınırlamaktadır. Yuvarlak kemerli nişiçevreleyen silmeler üstte Zengî düğümü yaparak kitâbe kartuşuna ulaşmaktadır. Bura-ya Kur’an’dan Hac Sûresi’nin 77. âyeti yazılmıştır (Resim 5).

14 Şemsi Ahmed Paşa’nın Bolu’daki İmâret Câmii ve Medresesi adıyla bilinen yapıları hakkında bk.: Erken,a.g.e., 319-321; Bolu 1998 İl Yıllığı, 136-137.

15 Reyhâvî, a.g.e., 268.

Page 7: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

Mihrâbın sağında mermer malzemeden inşâ edilmiş minber yer almaktadır. Kor-kulukları sekiz kollu yıldızlarla, aynalıkları ise bitkisel motiflerle süslenmiştir. Kaş ke-merli köşkün üzeri ise kubbeyle örtülmüştür (Resim 4-5).

1944 yılında yenilenen yapının orijinal durumu hakkında bilgi edinmek mümkünolmamıştır. Ancak çinili inşâ kitâbesinden kalan parçalar, yapıya ait en önemli kısımdır.Yapının hariminde ve avlusunda Batılılaşma döneminin etkileri görülmektedir.

2.2.2. Çuha Hanı

Sur içinde, Hayyâtin (Terziler) Çarşısı Caddesi’nde 31 numaradadır. “Çûhiyye” yada “Hayyâtin” Hanı olarak da tanınmaktadır (Resim 6).

Yapı, doğu – batı doğrultulu boylamasına dikdörtgen planlıdır. Girişi, sivri kemerkuşatma kemerli olup dıştan dikdörtgen formludur. Siyah ve sarı renkli düzgün kesmetaşla inşâ edilmiş anıtsal girişin üst kısmında ortada dikdörtgen formlu bir pencere veonun her iki yanında da dikdörtgen çini panolar yer alır (Resim 6). Etrafı siyah ve be-yaz renkli taşlarla örülmüş çini panonun ortasında da palmet motifli dâirevî madalyonvardır. Çiniler bu madalyonun dört köşesini doldurmaktadır. Çinilerin zemini mavi,kıvrıkdal ve rûmî motifleri ise beyaz renklidir. Madalyonun, çinilerin ve renkli taşlarınetrafı da ayrıca zikzak silmelerle sınırlandırılmıştır (Resim 7).

Sivri kemer kuşatma kemer içinde, basık kemerli kapı bulunmaktadır. Kapı alınlı-ğında ise hanın inşâ kitâbesi yer alır (Resim 6, 8). Celî sülüs yazı türüyle, kabartma tek-niğiyle ve Osmanlı Türkçesi ile yazılmış kitâbe, 58x64 cm. ölçülerindedir. Kitâbenin et-rafı, çinili panolar gibi siyah ve beyaz renkli taşlarla oluşturulmuş palmet motifleriyleve kırmızı – siyah renkli zencirek motifleriyle sınırlandırılmıştır.

Hanın tarihlendirilmesi için önemli bir belge olan kitâbenin orijinal metni şöyle-dir (Resim 8):

1- Hazret-i Pâşâ-yı adâlet-şi‘âr Şemsî cemr-i haşmet ve pâk-i i‘tikâd2- Eyledi bünyâd bu hânı ki ola vakf Bilâl Habeşî birle yâd3- Yazdı bu târîhi Utarid hemân oldu Bilâl Habeşî rûhu şâd

Kitâbeden, Şemsi Paşa’nın adâlet, haşmet ve saf itikat sahibi olduğu, bu hânı BilâlHabeşî anısına hâtıra olmak üzere vakfettiği, “Oldu Bilâl Habeşî rûhu şâd” cümlesiyleebced hesâbına göre 963/1555-56 tarihini düşürdüğü anlaşılmaktadır.16

Böylece hanın girişi çini panolar ve renkli taş işçiliğinin yanı sıra Osmanlı Türkçe-si ile yazılmış kitâbesiyle oldukça görkemli süslenmiştir.

Han, doğu – batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup peşpeşe sıralanmış üzeriaçık iki kubbeyle örtülü avlu etrafına sıralanmış iki katlı odalardan meydana gelmekte-dir. Çapraz ve beşik tonozlu uzun bir holle avluya ulaşılır. Kubbeler, doğrudan avlu du-varlarına oturmaktadır. Sivri kemerli kubbelere geçişler pandantiflerle sağlanmıştır.Şam’ın sıcak iklime sahip olması yüzünden diğer hanlarda olduğu gibi burada da kub-belerin üzeri açık bırakılmıştır (Resim 9).

Giriş holünün sağ ve soluna simetrik düzenlenmiş merdivenlerle üst kata ulaşıl-maktadır. Hanın ikinci katı Şam’daki diğer çarşı hanlarından farklı bir düzene sahiptir.

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 13

16 Kitâbenin tarihini Petra K. Karpet 973/1565-66, Reyhâvî ise 960/1553 olarak tesbit etmiştir. Bk.: PetraK. Karpet, “Osmanische Inschriften in Syrien”, Damaszener Mitterlungen, I, Şam Alman Arkeoloji Ens-titüsü, Şam, 1983, 107-108; Reyhâvî, a.g.e., 268; a.mlf., “Hânâtü Medîneti Dimaşk”, el-Havliyyâtü’l-Ese-riyyeti’l-Arabiyyeti’s-Sûriye, VIII-IX, Dimaşk, 1958-1959, 61.

Page 8: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

14 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

Çoğunda yalnız avlu etrafını çevreleyen koridor ve iki yanındaki odalara karşılık bura-da ikinci kat merdiveni bitiminde aynalı tonozlu birer orta mekânla, bu mekânı giriş bö-lümü istikâmetinde de saran ikinci bir ara hol ve odalar bulunmaktadır. Tonozla örtü-lü odalar dıştan düz dam şeklindedir.

Han, sarı – siyah renkli düzgün kesme taşlarla inşâ edilmiş olup, günümüzde sağ-lam ve müstakil anbar dükkânları şeklinde işlevini sürdürmektedir.

2.3. Üsküdar’daki Mimarî Eserleri

Şemsi Ahmed Paşa, Üsküdar’da kendi ismiyle anılan semtte, Üsküdar – Harem sa-hil yolu üzerinde deniz kenarında câmi, medrese ve türbeden oluşan bir külliye inşâ et-tirmiştir (Resim 10). Şemsi Paşa’nın külliyeden önce ona yakın yerde bir de saray inşâettirdiği bilinmektedir.17

Mimar Sinan’ın inşâ ettiği külliyeler içinde en küçüğü olan külliye,18 980/1580 yı-lında inşâ edilmiştir. Dikdörtgene yakın bir alan içinde câmi ve türbe birbirlerine biti-şik olarak avlunun kuzeydoğusuna, medrese ise avlunun güney ve batısını saracak şe-kilde yerleştirilmiştir (Çizim 1).

Külliyeye giriş, güneydoğudan ve kuzeyden olmak üzere iki kapıdan sağlanmakta-dır. Câminin doğusunda Şemsi Paşa nesline ait hazîre yer almaktadır. Zaman içinde ha-rap duruma gelmiş külliye, 1938-1940 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nceonarılmıştır.

Câmi, avlunun kuzeydoğu köşesinde bulunmaktadır. Kıbleye yöneliş dikkate alı-narak avlu içinde medrese yapısıyla uyumsuz biçimde yerleştirilmiştir (Resim 11). 8x8m. ölçüsünde kare planlı câmi, düzgün kesme taşla inşâ edilmiştir. Câminin kuzey vebatı cephesini sivri kemerli revaklar kuşatmaktadır (Resim 12). Yapının kuzeybatı kö-şesinde beden duvarı üzerinde minâre yükselmektedir (Resim 11-12).

Yapıya giriş, kuzey cephedeki basık kemerli kapıdan sağlanmaktadır. Kemerin üze-rinde ikişer mısralı ve iki satır hâlinde Şâir Ulvî’nin celî sülüsle yazdığı kitâbe vardır. Eb-cedle tarih düşürülerek yazılmış kitâbeden, yapının 988/1580 yılında yapıldığı ve inşa-at sırasında bânînin vefat ettiği anlaşılmaktadır (Resim 13).

Tek kubbeli kare planlı câminin giriş ekseninde mihrap yer almaktadır. Mermermalzemeyle yapılmış mihrap, beş köşeli nişli ve mukarnas kavsaralıdır. Silmelerle üçyönde kuşatılmış mihrâbın üzeri palmet dizisiyle taçlandırılmıştır (Resim 14). Mihrâ-bın sağındaki ahşap minber ve güneydoğu köşedeki vaaz kürsüsü son tamirlerden son-ra konulmuştur.

Kubbeye geçişler tromplarla sağlanmaktadır (Resim 15). Trompların alt kısmı mu-karnaslarla çıkıntı yaparak sonlanmaktadır. Kubbe kasnaklarına dört yönde birer pen-cere açılmıştır. Beden duvarlarında da ikişer katlı olan toplam dokuz pencere ile harimaydınlatılmaktadır. Harimin doğusunda tunç parmaklıkla bölünmüş büyük sivri kemer-le türbeye açılan bölüm vardır. Kubbe eteğinde celî sülüsle ve kalem işiyle yazılmış Âye-te’l-Kürsî kuşağı dolaşır. Kubbenin göbeği ve trompların içi rûmî ve palmet motifleriy-le kalem işi tekniğinde süslenmiştir (Resim 15).

17 Ayvansarâyî Hüseyin Efendi, Hadîkatü’l-Cevâmi‘, II, İstanbul, 1281, 191-192; Konyalı, a.g.e., II, 251-253.18 Külliyenin Mimar Sinan’ın yapısı olduğuna dâir bk.: Aptullah Kuran, Mimar Sinan, İstanbul, 1986, 193-

195; Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Mimarîsi, İstanbul, 1986, 293.

Page 9: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

Türbe ise câminin kuzeydoğu cephesine bitişiktir (Resim 11). 4x4, 50 m. ölçüle-rinde kareye yakın planlı olup, üzeri aynalı tonozla örtülmüştür. Türbeye câmi içindengirilmektedir. Ancak kuzey cephede câminin kapısıyla aynı düzende sâde yapılmış ayrıbir kapı daha vardır. Bu kapı üzerinde daha önce varlığı bilinen celî sülüs kitâbe, tâmir-den sonra yerine konmamıştır.19 Türbenin doğu ve güney cephelerinde alt ve üstlü üçerpencere açılmıştır. Türbe içinde Şemsi Paşa’nın ahşap sandukası yer almaktadır. Tono-zun ortasında kalem işleriyle yapılmış geometrik ve palmet süslemeleri dışında herhan-gi bir tezyînat yoktur.

Külliyenin batı ve güney cephesini kuşatan “L” biçimindeki medrese, on iki hücre-li ve bir dershânelidir20 (Resim 10). Medresenin önü, sivri kemerli revaklarla çevrilmiş-tir. Yapı, câmi ve türbeden farklı olarak bir sıra kesme taş, üç sıra tuğla almaşığı ile in-şâ edilmiştir (Resim 16). Külliyenin diğer yapılarıyla birlikte medrese de 1938-1940 yıl-ları arasında onarılmıştır. Bu onarımdan sonra revaklar camekânla kapatılarak 1953’teŞemsi Paşa Kütüphânesi adıyla hizmete açılmıştır. Günümüzde de aynı işlevini sürdür-mektedir.

Medrese odaları, kare planlı ve kubbeyle örtülüdür. Her odada iki pencere, bir ocakve dolap nişi yer almaktadır. Kare planlı ve kubbeli dershâne, batı cephede dışa taşıntıyapmaktadır. Sekizgen kasnağa oturan kubbeye geçişler tromplarla sağlanmıştır. Ders-hânenin giriş kapısı, türbe ve câmi kapılarıyla uyum içindedir. Medresenin doğu taraf-tan girişte abdest alma muslukları vardır. Dikdörtgen bir sanduka şeklindeki su deposuüzerinde, kurna aynalıklarında servi ve saksı içinde sümbülün yanı sıra, çarkıfelek vepenç motifleri görülmektedir.

Klasik Osmanlı mimarîsi anlayışında inşâ edilen külliye, Mimar Sinan’ın ömrününsonlarına doğru yaptığı küçük, fakat estetik gücü yüksek, sâde bir eser olarak günümü-ze ulaşmıştır.

3. Sonuç

Bu tebliğde Yavuz Sultan Selim, Kanunî, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde ya-şamış ve önemli idarî görevler üstlenmiş Şemsi Ahmed Paşa’nın inşâ ettirdiği mimarîeserler ele alınmıştır. Üsküdar’daki külliyenin mimarı tezkireler yoluyla bilinmesinekarşılık, Bolu ve Şam’daki yapıların mimarları hakkında şimdilik bilgi sahibi değiliz.21

Ancak Şam’daki câmi ve hanın onun valiliği sırasında yaptırıldığı, kitâbelerden öğrenil-mektedir. Bu kitâbelerin istif düzeni ve yazı kalitesi, İstanbul üslûbundadır. Hattâ “Şem-sî” kelimesinin istifi tek başına incelendiğinde bu apaçık anlaşılabilir. Çünkü bu keli-menin sonundaki “yâ” harfi hem Şam’da ve hem de Üsküdar’daki kitâbelerde hep geri-ye doğru keşîdeli yazılmıştır. Câmiye ait çinili kitâbede de bu özellik yer aldığından, hiçolmazsa kitâbelerin İstanbul’da hazırlanıp Şam’a getirildiğini söylemek mümkündür.Böylece Şam’daki Osmanlı yapılarında görülen çinilerin Şam’a ait “yerel imâlât” oldu-

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 15

19 Kitâbenin fotoğrafı ve metni için bk.: Konyalı, a.g.e., I, 386-388; Mehmet Nermi Haskan, Yüzyıllar Bo-yunca Üsküdar, II, İstanbul, 2001, 626-627.

20 Mübahat Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, Ankara, 2000, 316-317; Kuran, a.g.e., 195-196; Konyalı, a.g.e., II, 291-293; Haksan, a.g.e., III, 1242-1244.

21 Son yıllarda arşiv belgelerine dayanılarak yapılan mimar – sanatkâr tesbitlerinde de böyle bir bilgiye ula-şılamamıştır. Konuyla ilgili olarak bk.: Abdülkadir Dündar, “16. Yüzyılda Suriye, Mısır ve Suudi Arabis-tan’daki İmar ve İnşa Faaliyetlerine Katkıda Bulunan Bazı Osmanlı Mimarları”, Ortadoğu’da Osmanlı Dö-nemi Kültür İzleri Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri, I, Ankara, 2001, 219-228.

Page 10: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

16 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

ğuna dâir görüşün22 aksine, çini ve kitâbelerin İstanbul kökenli olduğu23 düşünüle-bilir.

Şemsi Paşa’nın Üsküdar ve Bolu’da olduğu gibi, Şam’daki eserleri de gösteriştenuzak, küçük ölçekli yapılardır. Her iki yapının da sur içine, şehrin eski dokusu arasınainşâ edilmesinin bunda payı olabilir. Özellikle orijinal hâliyle günümüze ulaşan han, birticaret merkezi olan Şam’daki şehir içi han mimarîsinin ve ipek hanı, koza hanı, pirinçhanı gibi adlarla anılan belli türdeki ticaretin işlevine yönelik han türlerinin temsilcile-rindendir.

Bibliyografya

Ali Hasan Musa, Dımaşk Mesâyifühâ ve Mütenezzihâtühâ, Dımaşk, 1999.

ASLANAPA, Oktay, Osmanlı Devri Mimarîsi, İstanbul, 1986.

ATALAR, Münir, Osmanlı Devleti’nde Surre-i Humâyûn ve Surre Alayları, Ankara, 1991.

AYVANSARÂYÎ Hüseyin Efendi, Hadîkatü’l-Cevâmi‘, II, İstanbul, 1281.

Bolu 1998 Yıllığı, Ankara, 1998.

CANTAY, Gönül, “Güney-Doğu Anadolu Ticaret Yolları ve Menzil Kuruluşları”, Ortadoğu’da Os-manlı Dönemi Kültür İzleri, Uluslar Arası Bilgi Şöleni Bildirileri, I, Ankara, 2001, 131-137.

DERMAN, M. Uğur, “Osmanlı Devri Şehir ve Menzil Yollarında İstirahat ve İbadet Yerleri (Na-mazgâhlar) ”, Atatürk Konferansları, V, Ankara, 1975, 281-298.

DÜNDAR, Abdülkadir, “16. Yüzyılda Suriye, Mısır ve Suudi Arabistan’dati İmar ve İnşa Faaliyet-lerine Katkıda Bulunan Bazı Osmanlı Mimarları”, Ortadoğu’da Osmanlı Dönemi Kültür İzle-ri Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri, I, Ankara, 2001, 219-228.

ERKEN, Sabih, Türkiye’de Vakıf Âbideler ve Eski Eserler, II, Ankara, 1977.

EYİCE, Semavi, “İstanbul – Şam – Bağdat Yolu Üzerindeki Mimarî Eserler I, Üsküdar – Bostan-cıbaşı Derbendi Güzergâhı”, Tarih Dergisi, 13, İstanbul, 1958, 81-110.

————————, “İstanbul’un Mahalle ve Semt Adları Hakkında Bir Deneme”, Türkiyat Mec-muası, XIV, İstanbul, 1965, 199-216.

HALAÇOĞLU, Yusuf, XIV.-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve Sosyal Yapı, Anka-ra, 1996.

HARTMANN, R., “Şam”, İA, XI, İstanbul, 1993, 298-310.

HASKAN, Mehmet Mermi, Yüzyıllar Boyunca Üsküdar, II, İstanbul, 2001, 626-627.

İBN ASÂKİR, Ebû Kâsım Ali b. Hasan, Târîhu Medîneti Dımaşk, I, Şam, 1951.

KARPET, Petra K., “Osmanische Inschriften in Syrien”, Damaszener Mitterlungen, I, Şam AlmanArkeoloji Enstitüsü, Şam, 1983, 107-108.

KONYALI, İ. Hakkı, Âbideleri ve Kitâbeleriyle Üsküdar Tarihi, I, İstanbul, 1976.

KURAN, Aptullah, Mimar Sinan, İstanbul, 1986.

KÜTÜKOĞLU, Mübahat, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, Ankara, 2000.

22 Gönül Öney’in, Şam’daki çinilerin İznik – Kütahya – İstanbul kökenli olmayıp yerel imâlât olduğuna dâ-ir görüşü için bk.: Gönül Öney, “Şam Tipi Adını Alan İznik Seramikleri, Çinileri ve Şam Örnekleri”, Or-tadoğu’da Osmanlı Dönemi Kültür İzleri Uluslararası Bilgi Şöleni, II, Ankara, 2001, 457-463.

23 Bazı kitâbelerin kalıplarının İstanbul’da hazırlanıp taş ustalarına gönderildiğine dâir örnek için bk.:Dündar, a.g.m., 220-221.

Page 11: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

MANAZ, Abdullah, Suriye’nin Başkenti Şam’da Türk Dönemi Eserleri, Ankara, 1992.

MEINECKE, M., “Die Osmaniche Architektur des 16th Jahrhunderts in Damascus”, Fifth Inter-national Congress of Turkish Art, Budapest, 1978, 575-597.

Mustafa Nuri Paşa, Netâyicü’l-Vukûât, (Nşr.: Neşet Çağatay), I-II, Ankara, 1979.

MÜDERRİSOĞLU, Fatih, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Ulaşım ve Yol Şebekesi”, Ortaçağ’da Ana-dolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan– Ankara, 2002, 373-383.

ÖNEY, Gönül, “Şam Tipi Adını Alan İznik Seramikleri, Çinileri ve Şam Örnekleri”, Ortadoğu’daOsmanlı Dönemi Kültür İzleri Uluslararası Bilgi Şöleni, II, Ankara, 2001, 457-463.

PEÇEVÎ İbrâhim Efendi, Peçevî Tarihi, (Nşr.: Bekir Sıtkı Baykal), I, Ankara, 1999.

REYHÂVÎ, Abdülkâdir, el-Imâratü’l-Arabiyyetü’l-İslâmiyye Hasâisuhâ ve Âsâruhâ fî Sûriye, Dı-maşk, 1999.

————————, “Hânâtü Medîneti Dimaşk”, el-Havliyyâtü’l-Eseriyyeti’l-Arabiyyeti’s-Sûriye,VIII-IX, Dimaşk, 1958-1959, 47-82.

SÜREYYÂ, Mehmed. Sicill-i Osmânî, (Nşr.: A. Aktan – A. Yuval – M. Hülâgu), III, İstanbul, 1996.

TUĞLACI, Pars, Osmanlı Şehirleri, İstanbul, 1985.

ULUÇAM, Abdüsselâm, “Şam’daki Osmanlı Eserlerinin Bugünkü Durumu”, VII. Ortaçağ ve TürkDönemi Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu, Mimar Sinan Üniversitesi, 8-10 Nisan 2003, İs-tanbul (Baskıda).

ÜNAL, Mehmet Ali, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta, 1998.

YAZICI, Tahsin, “Üsküdar”, İA, XIII, İstanbul, 1988, 127-131.

YENİŞEHİRLİOĞLU, Filiz, Türkiye Dışındaki Osmanlı Mimarî Yapıtları, Ankara, 1989.

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 17

Page 12: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

18 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

Resim 1 – Şam’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii’nin Girişi

Resim 2 – Şam’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii’nin Kitâbesi

Page 13: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

Resim 3 – Şam’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii’nin Revaklı Avlusu

Resim 4 – Şam’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii’nin Harimi

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 19

Page 14: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

20 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

Resim 5 – Şam’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii’nin Mihrap ve Minberi

Resim 6 – Şam’da Çuha Hanı Girişi

Page 15: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

Resim 7 – Şam’da Çuha Hanı’nın Taçkapısındaki Çinili Pano

Resim 8 – Şam’da Çuha Hanı Kitâbesi

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 21

Page 16: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

22 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

Resim 9 – Şam’da Çuha Hanı Avlusundan Genel Görünüm

Resim 10 – Üsküdar’da Şemsi Ahmed Paşa Külliyesi’nden Genel Görünüm

Page 17: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

Resim 11 – Üsküdar’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii ve Türbesi

Resim 12 – Üsküdar’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii Revakları

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 23

Page 18: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

24 ■ ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU

Resim 13 – Üsküdar’da Şemsi Ahmed Paşa Resim 14 – Üsküdar’da Şemsi Ahmed Paşa

Câmii’nin Girişi Câmii’nin Mihrâbı

Resim 15 – Üsküdar’da Şemsi Ahmed Paşa Câmii Trompları

Page 19: sempozyum cilt 2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D096030/2004/2004_TUFEKCIOGLUA.pdf · 2015. 9. 8. · Şebekesi”, Ortaçağ’da Anadolu –Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan–Ankara,

Resim 16 – Üsküdar’da Şemsi Ahmed Paşa Külliyesi’ndeki Medrese

Çizim 1 – Üsküdar Şemsi Ahmed Paşa Külliyesi Planı (Kuran, Sinan, 194’ten)

ŞEMSİ AHMED PAŞA VE MİMARÎ ESERLERİ ■ 25