Upload
hueseyin-mustafa-guevendag
View
266
Download
8
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Yaratılışın en büyük sırrı tüm evrendeki akıl ve bu akıl üzerine kurulmuş düzendir. Böyle bir düzende akıl dışı olan hiçbir şey Yaradan’ı temsil etme ve onun adını kullanma hakkına sahip değildir. Göksel dinlerde insanları doğru, iyi ve güzelden yana olmaya çağırırken bu akla seslenmiş ancak, zamanla sadece hurafelere inanan, peygamberleri ve kutsal kitapları putlaştıran, özden uzaklaşmış, ritüellerin ağırlık kazandığı bir oluşuma dönüşmüşlerdir. Sonuç olarak günümüzde dinler, savaşları, her türlü sömürüyü, haksızlıkları ve dünyevi hırsları gizleyen bir perdedir. İşte bu kitapta, bu tespitten yola çıkarak düşünmeden tapınma yerine akla dayanan inancın üstünlüğü lirik bir anlatımla vurgulamaya çalışılmaktadır.
Citation preview
Kâinatın
Kadim İnancı SIR
by Hüseyin Mustafa
Copyright 2015 Hüseyin Mustafa
Kapak tasarımı: Hüseyin Mustafa
Akıl ve sevgi yolu,
Hak yolu,
İnsanlığın yoludur diyen tüm düşünce
insanlarını sevgi ve saygı ile anıyorum…
Mevlana Celaleddin Rûmî
Soru da bilgiden doğar, cevap da.
Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey
kaybetmez.
Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse
padişah olmadı.
Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, hiç aramamak
demektir.
Nice bilginler vardır ki gerçek bilgiden, hakiki irfandan
nasipsizdirler. Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi
sevgilisi değil.
Yeşilliklerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe,
geçici fakat akıldan meydana gelen gül bahçesi hep
yeşil ve güzeldir.
Gönlü ışık yakmayı, aydınlanmayı öğrenen kişiyi,
güneş bile yakamaz. Gündüz gibi ışıyıp durmayı isti-
yorsan, geceye benzeyen benliğini yakıver.
Surette kalırsan putperestsin. Her şeyin suretini bırak,
manaya bak.
Rengi kara bile olsa değil mi ki seninle aynı maksadı
güdüyor, aynı senin rengindedir, sen ona beyaz de.
Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kâfir, ister mecusî,
ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergahımız, ümitsiz-
lik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da
yine gel.
Hacı Bektaş Veli
İncinsen de incitme.
İlim beşikte başlar, mezarda biter.
Bilimle gidilmeyen yolun sonu yoktur.
Hiç bir milleti ve insanı ayıplamayınız.
Nebiler, veliler insanlığa Tanrı’nın bir hediyesidir.
Dili, dini, rengi ne olursa olsun, iyiler iyidir.
Benim kâbem insandır.
Özünü bilirsen özürden kurtulursun.
İnsanın gerçek güzelliği, sözünün güzelliğidir.
Mârifet, nefsi silmek değil, bilmektir.
Her ne ararsan kendinde ara.
Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız.
Eline, beline, diline sahip ol.
Okunacak en büyük kitap insandır.
Kendine ağır geleni başkasına yapma!
En yüce servet ilimdir.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu…
Çalışmadan geçinenler bizden değildir.
Dikkat et, lokma seni yemesin, sen lokmayı ye!
Her ne ararsan kendinde ara. Kudüs’te, Mekke’de,
hacda değildir.
Madde karanlığı, akıl nûru ile; cehâlet karanlığı, ilim
nûru ile; nefis karanlığı marifet nûru ile; gönül karanlığı
da aşk nûru ile aydınlanır.
Yunus Emre
Dervişlik olsaydı taç ile hırka, biz dahi alırdık otuza
kırka…
Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebil-
mektir. Cihan, âlem herkes bilsin ki şunu; en büyük
ibadet sevebilmektir.
Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, yetmiş
iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.
Benlik davasını bırak, muhabbetten olma ırak, sevgi ile
dolsun yürek, hoşgörülü olmaya bak…
Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir
gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.
Mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.
Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.
Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır…
Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini
bilmezsen, bu nice okumaktır.
Beni bende demen bende değilem, bir ben vardır bende
benden içeri.
Ete kemiğe büründüm, Yunus deyu göründüm.
Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.
Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç huri.
İsteyene ver onları, bana seni gerek seni.
Yazarın notu
Merhaba Sevgili Okuyucu,
Okumaya başlayacağınız bu kitap içinde bulunduğu-
muz muazzam düzenin var oluş sırrından yola çıkmak-
tadır. Bu da her şeyde ve her yerde var olan akıldır ve
bunu anlamak, var oluşunu kavramak için ihtiyacımız
olan tek şey de din kavramı değil aklımızı doğru kulla-
narak yaşamın bilincinde olmaktır. İşte inançlarımızla
süslediğimiz yaşamımızda ne kadar bu sırrı kullanıyor
ve ne kadar akıl dışı yaşıyoruz? Bunun farkında olup,
yaşantımızın olumlu, olumsuz taraflarını tartmamız
gerekir. Bu sayede yaşarken bir türlü bulamadığımız
huzur ve barışı bulabilir; vicdan, merhamet, saygı ve
sevgi gibi kavramların dini değil, yaratılışımızdan gelen
insani özellikler olduğunu ve çoğunluğumuzun bunlara
uyması durumunda yeryüzündeki yaşantımızın anlamlı
hale gelebileceğini görebiliriz.
Yeryüzünün her köşesinde, sürekli olarak, insanlar-
dan kaynaklı akıl almaz olaylar gerçekleşmektedir. Bu
olayların vahşet derecesindeki karanlık yüzü ile insanın
iyi olmasını savunan mevcut dinlerin yaygınlığını bir-
likte düşündüğünüzde; ortada çelişkili bir durumun
olduğu görülmektedir. Yani milyarlarca çeşitli din ina-
nanına rağmen, dinlerin savunduğu birbirine benzer
iyilik iletilerini gerçek yaşamımızda bir türlü göremiyo-
ruz. Bunun en büyük nedeni de insanların düşünmeden
inanmalarından başka bir şey değildir. Başka bir anla-
tım biçimi ile her insan diğer genetik ve kültürel özel-
likleri gibi dini inancını da doğduğu ve/veya yaşadığı
toplumun yapısından almakta ve genellikle sorgulama-
dan benimseyerek bunu doğal dini kabul etmektedir. Bu
kabul ile de düşünmeyi, anlamayı, idrak etmeyi çoğun-
lukla geri plana atmakta, anlatılanları doğru kabul ede-
rek ezberlemekte ve o dinin bir üyesi olmaktadır. On-
dan sonraki tüm yaşantısı da beynine işlenen bu bilgiler
ışığında biçimlenmektedir. Bu durum aynı zamanda
yargılamalarımızı da etkilemekte, çevremizdeki insan-
ları iyi ve kötü olarak ayırırken de dini kavramlarımızı
kullanmaktayız. Hâlbuki hiç kimsenin ırk, dil, milliyet
ve kültür kimliklerinde olduğu gibi dini inançlarından
dolayı da sorumluluğu olamaz ve bundan dolayı çıka-
cak çatışmalarda haklı tarafı yoktur.
Bizler birbirimizi sadece insanlığımızla, yani insani
kurallara uyup uymamızla ve toplum içi davranışları-
mızla yargılayabiliriz. Diğer türlü bir yargılamaya hiç
kimsenin ne hakkı, ne de yetkisi vardır. Aynı zamanda
adaletine inandığımız, kâinatın yaratıcısı Yaradan’ın da
insanları benzer nedenlerle yargılayacağına inanmak
zavallı bir varsayımdır.
Diğer tarafta kendimiz ve yakın çevremiz dâhil ev-
rendeki sonsuz bilgiye tümümüzün erişmesi olanaksız-
dır ancak, bu kadar çok bilginin varlığının bilincinde
olup, sonsuz sayıdaki ilişkilerin bir kısmına bile vakıf
olmak; düşünerek, bilincimizi kullanarak yaşamaya
çalışmak; yarar ve zarar, iyi ve kötü gibi kavramları din
kitaplarına bakmadan ayırt edebilmek; kendimizden
önce diğer tüm canlıların yaşam hakkını kollayıcı ol-
mak bilinci, bir dini inançtan daha önce sahip olmamız
gereken temel özelliklerdir.
Adetler, görenekler, dikte edilenler yanlış olabilir.
Evrenin merkezini dünya kabul eden orta çağ zihniyeti
nasıl yıkıldıysa size dayatılan birçok şeyi de şüphecili-
ğiniz, merakınız ve öğrenme isteğinizi kullanarak sor-
gulamanız gerekir. Bu da insan olmamızın en büyük
özelliğidir. Aksi durumda sadece iki ayaklıyızdır. Yara-
tılışımızın hakkını vermeyince inançlarımızın da bir
sürü içgüdüsüyle davranmaktan öte bir anlamı yoktur.
Hâlbuki aklımıza dayanan inançta haksızlığa yer yok-
tur. Dengeyi korumak, adalet, merhamet, saygı, sevgi,
paylaşmak, hakkımıza razı olmak, nefsimize hâkim
olmak gibi davranışlar günah ve sevap kavramlarıyla
değil; olması gerektiği için kabul edilir. Bunlara uyul-
madığında da, içinde yaşadığımız toplumdaki dengele-
rin bozulacağının bilincinde olunmalıdır. Yoksa tüm
dinlerin inancında Tanrı kavramı yaratıcı, her şeye ka-
dir ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur diye tarif edilir. O
halde Yaradan’ın bizden gelecek hiçbir şeye ihtiyacı
yoksa asıl olan, kendi içimizde ve yaşarken düzgün,
bilinçli yaşamamız değil midir? Yaşarken bu dünyanın
hakkını verenin Yaradan’dan neden korkusu olsun ki?
Aksine inancın temelini sevgi oluşturur, yaşamımızın
temelinde de sevgi yatar. Dolayısıyla inanç bir hesap
işi, bir borç alacak davası değildir. Yaptıklarımız bu
dünyanın yarar veya zararınadır. Çektirdiğimiz acıların
hesabının öbür dünyada verilmesinden önce acı çektir-
memek önemlidir. Bu dünyayı ya cennet yaparsınız, ya
da cehennem. Asıl kaygı bu olmalıdır. Asıl kaygısı bu
olanlar gerçek inanç sahipleridir. Bunlar dostluğu, gü-
venilirliği, asaleti temsil eden seçkin insanlardır. İşte
ancak çoğunluğun böyle olması durumunda en başta
duyduğumuz kaygıları, çelişkileri görmez; barış, huzur
ve güven ortamını oluşturabiliriz.
İnsana ilk semavi dinlerin gelmesi ile insanın dünya-
da bir takım gereçler yapmaya başladığı an arasında
çok uzun bir zaman dilimi vardır. Bilim insanlarınca
keşfedilen bulgulara göre en azından 60 - 70.000 yıl
olan bu süre insanın kendi yolunu çizmesi, değişimi,
gelişimi için kullandığı zaman dilimidir. Evet, insan
akıllı yaratıldı, kendi doğru yolunu bulması olasılığını
kullandı ve kaybetti. Yani doğrudan ve güzelden sap-
malar gösterdi; kendi adını koyamadı, varlığının nede-
nini çözemedi. Bir ölümlü olduğunu unutarak mal,
mülk, para ve iktidar hırsına kapıldı. Sonuçta öbür dün-
yayı değil, bu dünyadaki yaşamını rezil etti öncelikle.
Melek değildi ama insan olmayı da beceremedi. İşte
gerçekten insan olmayı becerebilseydi sonradan gelen
dinlere ihtiyacı olur muydu? Hayır, sadece ve sadece
yaratılış inancı kadim ve aynı zamanda tüm insanların
ortak inancı olarak kalırdı.
Sonuç olarak Yaradan’a inanmayanlar veya varlığı
konusunda emin olamayanlardan önce, inandığını söy-
leyen ve belirli bir dine mensup olanların inançlarını
sorgulamaları gerekir. İnançlarımız, eylemlerimiz Ya-
radan’ın yüceliği, adaleti, merhameti ile çakışmakta
mıdır, yoksa ilgisi yok mudur? İşin özünü kavradık mı,
yoksa gereksiz biçimlerle mi uğraşıyoruz? Amacımız,
insan mı olmak, yoksa dindar mı? Bu ve bunun gibi
sorulabilecek birçok soruyu şu cümle ile bitirebiliriz:
İnanmayanlar bir kere günah işler, inananlar her gün.
İşte sevgili okuyucu, böyle başlayan bir düşünce sü-
reci ile başladığım bu kitapta hiçbir dini kaynaktan re-
ferans almadan insanın en büyük özelliği olan ve Yara-
dan’ın en büyük sırlarından olan aklımızı kullanmamız
ile kullanmamamız arasındaki durumun irdelemesini
yapıp; dinlere bağlı milyarlarca insana rağmen insanla-
rın hâlâ kabul edilemeyecek davranışlarını yaygın ola-
rak sürdürmelerinin çelişkisinin altını çizmeye çalıştım.
Geniş bir okuyucu kesimine seslenebilmek için de dili-
nin olabildiğince sade olmasına özen gösterdim. Önce
düz yazı olarak başlayıp daha sonra şairlik yanımın ağır
basması ile lirik yazıya dönüştürdüğüm bu kitap sadece
sezgilerimi, düşüncelerimi, duygularımı ve bilgimi ak-
tarabilmek çabası ile ortaya koyduğum bir üründür.
Hatalarım varsa af ola.
Hüseyin Mustafa
22.08.2013 İstanbul
Yüce Yaradan’ın izniyle…
İki bin yılında, Yaradan bizlere seslense, ne derdi?
Yarattım
Evet!
yarattım
boşluğu
enerjiyi
toz zerresini
toz zerresinden güneşleri
yıldızları ve düzeni
içinde bulundukları
evet!
yaşadığın dünyayı
hücreyi
görünen ve görünmeyen her şeyi
her bir canlı ile
cansızı ve düzeni
evet!
kâinattaki her şeyi
sayılamayacak kadar çok
karanlığın içindeki
ateş topunu da
kara delikleri de
canlıları da
yaşayanlarla yaşamayanları
yan yana
aynı ve farklı olanları
ışığı ve koskoca kütleleri iç içe
ve bütün bunları bir düzenin içinde
ben yarattım
biliniz
emin olunuz
ve şüphe etmeyiniz bundan
Düzen
Düzeni yarattım ki
ezeli ve ebedi
karanlıkla aydınlık
dolulukla boşluk
sıcakla soğuk
varla yok
zerre ile kâinat
an ile sonsuzluk
bir arada nasıl yaşar gör diye
düzenin içinde yarattığım her şeyin
bir anlamı
bir nedeni
bir yararı
olduğunu oku
ve anla ki
benim yüceliğimi kavra diye
bir düzen olmasaydı
doğanlar ve ölenler bir arada
karanlık ve aydınlık iç içe olur muydu?
olur muydu milyarlarca yıldır
güneşler ve yıldızlar
cansızlarla canlılar bir arada?
her şey bir mucize gibi geliyor sizlere
ama nedeni var
ben nedenini yarattım
görünenini
görünmeyenini ve formülünü
sizler oradan öğrendiniz
gazı, sıvı yapmayı
sıvıyı, katı
katıyı yine gaz
enerji verdim her şeye
sizler oradan öğrendiniz
enerjiyi
ışığı
gücü
oksijeni yarattım
hem suda
hem havada
hem soludunuz
hem içtiniz
hem de ateş yakabildiniz içinde
bu düzende
her şeyin bir anlamı var
hiçbir şey nedensiz değil
hiçbir şey boşuna değildir şu bulutlar gölge yapıyorsa
sıcak bir günde
yağmur yağıyorsa
kurumuş toprağa
ağaçlar soluduğun oksijenini üretiyorsa
bakteriler çalışıyorsa her yerde
bilin ki benim hikmetimdir
bilin ki yalnız değilsiniz
ve bu düzende de bir akıl var
hayal edemeyeceğiniz kadar mükemmel
işte bu benim sırrımdır
çözemeyeceğiniz
her şey yerli yerinde
her şey zamanında
dünyanızın dönüşü
güneşin verdiği aydınlık ve enerji
yıldızların patlaması
canlıların üremesi
yağmurun yağması
bu düzenin bir parçasıdır
düzeni yarattım
kâinatı ve aklı
anlamlı olan her şeyi
yaşam verdim sizlere
tüm evrene de
yaşam bir düzendir
sonsuza kadar sürecek
biliniz ve emin olunuz bundan
Bilinç
Aklı yarattım tüm kâinatta
tüm canlıları ve evreni
cansızları bile
yapılarını korusunlar diye
beyninizi yarattım
gözünüzü
kulağınızı
burnunuzu
görmeniz
duymanız
koku almanız
dünyayı tanımanız
düşünmeniz
mantık yürütmeniz
öğrenmeniz ve bilgi üretmeniz için
elleriniz ile tutmasını
işlemesini
alet yapmasını
ayaklarınız üzerinde durmasını
koşmasını
hayvanları ehlileştirmesini
bitkileri yetiştirmesini
birbirinizi sevmenizi ve en önemlisi
konuşma
yazma
yeteneğini verdim sizlere
ve bunlarla sizi farklı yarattım
diğer canlılardan
ki diğer yarattıklarım gibi kalmayasınız diye
yeteneklerinizle
zekanızla
zihninizle
yaptıklarınızla övünürken bilin ki
bir üstünlük değildir bu
bunun nedeni beyninizdir
ve daima iyi şeyler yapmak için kullanın
kötülükleriniz için değil
başkalarına zarar vermek için asla
vicdanlı
merhametli
dengeli olun daima
kâinatımda sayısız örneği var bunun
ders alın diğer yarattıklarımdan
bilinciniz bunun içindir
bilin ve emin olun
Bağladım
Bu düzenin içindeki uzaklıklara
hayalleriniz ulaşamayacak
ömrünüz yetmeyecek gitmeye
bilinciniz olmazsa
sadece bir zerresiniz
düzenimin içinde
ulaşabildiğiniz
bildiğiniz her şey
ancak beynimizle mümkün olmakta
yarattığım her şeyin içinde
matematiği bulacaksınız
sayıları
rakamları
formülleri
aynı zamanda kimyasını
biyolojisini de
bilimi yarattım tüm kâinatta
hiçbir şey nedensiz değildir
her şey birbirine bağlıdır
ben bağladım onları
gücüm nedenim olmasındadır
hiçbir şey de rastlantı yoktur
mucize hiç değildir
bilerek yarattım ve bir düzen kurdum
tüm yarattıklarımla
yarattıklarım için
canlılar ve cansızlar
ışık ve karanlık
doluluk ve boşlukla
düzen içinde düzenler kurdum
her buluşunuzla irkileceksiniz
hayret edeceksiniz
bitkilerde ve cansızlarda dahi
bir tepki duyacaksınız
onlarda da duyguyu yarattım
onların düzenini de
tüm düzenleri de
birbirine bağladım
boşluk ve enerji ile
tüm bu düzeni yaşayacaksınız
ve çözeceksiniz
o sırrı verdim sizlere
biliniz ve emin olunuz
Denge
Benden korkmayın
yarattıklarımdan da
dengeyi yarattım
ki yaşamın aslıdır
değişimin nedenidir
bozulması ise felaketiniz olur
ancak
benim düzenimde
her ikisi de var
kâinatı
uyum üzerine kurdum
ve size de sırrını verdim
uyum içinde olun diye
ölüm ve yaşam bunun içindir
gece ve gündüz
soğuk ve sıcak
varlık ve yokluk
yaşamın aslıdır denge
kâinat ezeli ve ebedidir
yok olmaz
değişir
değişim düzenimdir
bu dengeyi bozarsanız
yaşamınızı da bozarsınız
unutmayın!
Değişim
İlk insanı
daha gelişmiş yarattım
diğer yarattıklarımdan
ve daha da gelişti
öğrendikçe
uyguladıkça
bilgiyi biriktirdikçe
organlarını kullandıkça
hem organları
hem kendisi
hem de çevresini geliştirdi zamanla
gördüğünü
dokunduğunu tanıyarak
anlayarak
biçim vererek
yapabileceklerini öğrendi
yarattığım her şeyden yararlandı
kullandı
tüketti
sizler yarattıklarımın tümünden
daha üstündünüz
ancak gücünüzü
zamanla anladınız
yolunuzu zamanla buldunuz
yanlışı doğrudan
sıcağı soğuktan
zamanla ayırdınız
hiçbir şeyi sabit kılmadım kâinatta
her şey değişecekti
büyüyecek
ya da küçülecekti
zamanı geldiğinde de yok olacak
ve yenisi doğacaktı
ben değişimi yarattım
düzeni
zor olanı
kolay kıldım her şeyi
aralarındaki ilişkiyi
çözülemez değil
her şeyin bir nedeni var
her ilişkinin
her başlangıcın
her yok oluşun
unutmayın!
düzenim değişime dayanır
hiçbir şey
yarattığım gibi kalmaz
sizler de kalmadınız
değişim güçtür
değişim yaşamdır
yaşam değişimin kendisidir
çevrenize bakın
ne eskisi gibi
ne olduğu yerde duruyor?
cansızlar bile
değişmiyor mu?
değişim olmasaydı
hiçbiriniz
şu anki durumunuza
gelemezdiniz
benim yüceliğim
değişimi yaratmamdan gelir
bu bir düzendir
dengenin
karşıtlığın
ve değişimin olduğu
bu düzende
gelişi güzel olmamıştır hiçbir şey
her şey yerini bilir
zamanla uyum sağlar
değişir
ya da yok olur
çünkü ben düzeni yarattım
düzen içinde
formülünü içine gömdüm
arayıp bulacaksınız
hepsini ayrı ayrı
ama benzer var ettim
merakı yarattım içinizde
merak ederek bulacak
düşünerek çözeceksiniz
zamanla
çalışarak
iradeniz ile
ve sabırla
ve ben hepsini verdim size
yaratırken
biliniz ve emin olunuz
Karşıtlık
Beni ve yarattıklarımı
kâinatta bulacaksınız
bunlar bir mucize değil
nedeni var hepsinin
dengesi
çeşitliliği
karşıtı
her şey karşıtı ile vardır
karşıtlık varlığın nedenidir
doluluğun nedeni boşluk
aydınlığın karanlık
soğuğun sıcak
canlının ölü
küçüğün büyük
hepsinin nedeni de benim
tüm kâinatta
karşıtları yaşarsan
yaşadığını anlarsın
sıcak olmadan soğuğu
su olmadan kuraklığı anlayamayacaksın
ölüm olmadan
yaşamın değerini anlamadığınız gibi
tüm karşıtlar
yaşamı anlaman için var
unutma!
Adalet
Sizden daha küçük olan
ve sonra sizden büyük olan her şeye baktığınızda
arasındasınız iki ayrı dünyanın
ancak küçük olanları
hor görmeyin
büyük olanlardan da ürkmeyin
zihninizi kullanın daima
her şey görevini yapar
ve hakkını alır yaşamdan
sizler de kendi içinizde
bu adaleti sağlamak zorundasınız
çalışanla çalışmayanı
bilenle bilmeyeni
hak edenle etmeyeni
ayırt etmek zorundasınız
adalet
her şeyi görmek
ve her şeyi bilmekle
mümkündür ancak
mantığınızın üzerinde durur
ki aslı dengedir
ve sağlamak çok zordur
vicdanınız olmadan
yokluğu ise çöküşünüz olur
yargılarken
tüm önyargılarınızdan kurtulun
ve
sakın benim adımı kullanarak karar vermeyin
tüm kararlarınız kendinizindir
ve sorumluluğu sizdedir
sizi de yargılayacak olan benim
unutmayın
gerçek adaleti
ancak
ben sağlayabilirim
tüm işlediğiniz kötülükleri
bir zerre iyiliğinizle silebilirim
çünkü merhametli
ve tek yaratıcıyım
sizler ise
kolay kolay tarafsız olamazsınız
kararlarınızda
yargılamak zorundaysanız
mantıklı olun
ve
vicdanınızı kullanın
tuttuğunuz terazi dengede olmalı
haklının hakkını
haksıza geçirmek en büyük
suçlardandır
haklıyı ezip
haksızı yüceltmeyin
sevdiğiniz bile olsa
haklı ile haksızı birbirine karıştırırsanız
dünyayı bir cehenneme çevirirsiniz
haklı olanlar
adaleti savunanlar
hep iyilikten yana olanlar bile
yaşamak istemezler bu dünyayı
insanları küstürmeyin
adaletsizlik
aynı zamanda yok etmek demektir
vicdanı
iyiliği ve güzelliği
yeryüzünden
siz yok edicilerden olmayın hiçbir zaman
benim adıma kimsenin
canını incitmeyin
her hareketinizin sorumlusu kendinizsiniz
bunu unutmayın hiçbir zaman
Farklı
Çıplak yarattım sizleri
özgür yani
dişi ve erkek olarak
ancak tek varlık gibi
isterseniz kutuplarda yaşarsınız giyinerek
isterseniz sıcakta çıplak
yiyebilirsiniz çoğu şeyi
bitkileri de
eti de
diğer yarattıklarımın yapamadıklarını yapabilirsiniz
barınmak için evinizi
ihtiyacınız olan gereçleri
madenleri çıkarabilir
suların yönünü değiştirebilir
yerçekimine meydan okuyabilir
makinelerinizle uzayda dolaşabilirsiniz
çünkü özgür yarattım sizi
bunun için
deriniz tüylü değil
bunun için
pençeleriniz yok
bunun için
büyük dişlere gerek duymuyorsunuz
çünkü akıllı yarattım sizleri
kullanmanız için
her zaman
o akıl ki
zekanızı da barındırır
vicdanınızı da
merhameti de içinde
ve hepiniz birbirinizden farklı ki
bir arada yaşayasınız
birbirinize ihtiyaç duyasınız diye
değerini bilin tüm bunların
ve birlikte yaşayın
barış içinde
Oku
“Oku” derken
bekledim ki
yarattığım tüm evreni okuyun
ilk önce
zerreden güneşe
aydınlıktan karanlığa
var olandan yok olmuşa
eskiden yeniye
gözünüzle
kulağınızla
dokunarak
aklınızı kullanıp okuyun istedim
bu benim varlığımın kanıtıdır diye
her baktığınız yerde
beni göreceksiniz
her şeyde benim adım
benim gücüm var
korkmayınız
bundan
Sevin
İrkilin!
kâinatın muazzam düzeni
sonsuz kaynakları
tükenmeyen enerjisi karşısında
irkilin!
ama sevin bundan dolayı her şeyi
ben sevgiyi yarattım
çevrenizi sevin
çocukları
eşlerinizi
büyüklerinizi
atalarınızı
yaptıklarınızı
severek yapın her işinizi
sevmeden çocuk yapmayın
iş yapmayın
çalışmayın
yaşamayın bu dünyayı
uzak durun sevmeyenlerden
ya da sevmelerini sağlayın
çünkü sevmek yüceliktir
sizi ayakta tutar
ve yaşama bağlar
kâinatı sevgi ile yarattım
onun için renk renk
ışıl ışıl
müzik dolu
onun için her canlının özünde sevgi var
ışığa koşuyor
sevilmek istiyor
içinde sevgi
merhamet
adalet
denge olmayan akıldan
uzak durun
kini de yarattım
ama kindar olmayın
ne kendi adınıza
ne benim adımla
ben bağışlayıcıyım
size de merhameti aşıladım
merhamet etmek yüceliktir
merhameti diğer yarattıklarıma da verdim
size hafıza verdim
unutmayın diye
güzel olanları
iyilik yapanları
sevdiklerinizi
ve beni
İnsan
Yaratırken
akıl verdim
vicdanlı olun
bilgiyi bulun
düşünün
öğrenin diye
verdim ki beni bulun
her yaratılmışın ardında
içinde
özünde
ben varım diye
formülüm
denge
karşıtlık
uyum
oran
ve candır
bir tohumdan verdim
o canı
bir hücreden
çıkan o can ki
ölümlüdür
çoğalır
ve değişir zamanla
hiçbir şey
sabit değildir kâinatımda
gücüm bu işte
unutmayın
ve korkmayın
sadece inanın
ve sınırlı ömrünüzü
harcamayın kötülüklerinizle
dünyaya geldiğinizde
bomboşsunuz
sadece yaşamsal tepkileriniz var
sadece acıkıyorsunuz
sadece korkuyorsunuz
canınız acıyor
üreme eğiliminiz var
bunlar yeter mi
insan olabilmeniz için?
insan olabilmek için
bilmeniz
çalışmanız gerekir
sevgi ile
saygı ile
ve adaletle
bunun için de
mantığınızı kullanmalısınız
her şeyden önce
diğer yarattıklarım gibi yaşayanlarınız var
çoğunlukla
oysa sadece karnınızı doyurmanız
sadece cinsellik
sadece kavga
ve miskinlikle yücelemezsiniz
böyle yaşarsanız
diğer canlılardan farkınız olmaz
hatta onlar kadar bile olamazsınız
ben ki eşsizim
ben ki ezeli ve ebediyim
ben ki güçlüyüm
koskoca evreni yaratacak
ve bu muazzam düzeni
kuracak kadar
sizden ne bekleyebilirim ki?
ne bir armağan isterim
ne de korkmanızı benden
sadece ve sadece beni bilin
ve anlayın ki
yarattığım her şey
çok önemli sizin için yaşarken
insan olabilmeniz
sırrımı kullanmanızla mümkün ancak
ki kullanmazsanız
hiçbir farkınız olamaz
diğer yarattıklarımdan
hatta daha da ilkel olup
onların yapamayacağı kötülükleri yapar
katliamları
suçları işlersiniz
insansanız
yani kendinizi geliştirmişseniz
hiç kimseye zararınız dokunmuyorsa
yaşamınızın kendisi ibadettir
işte istediğim
ve beklediğim budur
inanın ve değerini bilin her şeyin
yaşarken
İnanç
Sadece yarattığım güzellikleri bilin
kullanın
yaşayın inkâr etmeden beni
ama korkmadan aynı zamanda
boş işlerle uğraşmadan
üzmeden birbirinizi
ve hiçbir canlıyı
kendi aranızda yaşamın kurallarını
adaleti kurun diye bekledim
ama siz yapamadınız
hep kötülüklerin peşinden koştunuz
hem savaştınız
hem de hemcinslerinizi öldürdünüz
diğer yarattıklarımın bile yapmadığı
kötülükleri yaptınız
birbirinize ve diğerlerine
beni de unuttunuz
uzaklaştınız
hâlbuki ki inancınızı beyninize gömmüştüm
buna rağmen bulamadınız yaşamın sırrını
önemsemediniz
neden?
Huzur
Yarattığım şu kâinat size
beni hatırlatmıyor mu
hissedemiyor musunuz
düşünüp de göremiyor musunuz?
zerreden güneşlere kadar
nasıl olabilir böyle bir düzen?
bunu düşünerek bulamıyor musunuz?
neden sizleri farklı yarattım?
neden diğer yaratıklardan
daha üstünsünüz?
ezin ve yok edin diye değil tabi ki
birlikte yaşamasını öğrenip
birlikte
huzurlu olmanız için
barış içinde
tüketmeden
yok etmeden
sizlere üretme yeteneği verdim
siz ise sadece yok ediyorsunuz
çevrenizdeki nimetleri
diğer yarattıklarımın soyunu
suyu ve toprağı
neden akıl edemiyorsunuz
birlikte huzur içinde
yaşamasını?
neden bulamıyorsunuz doğru yolu?
Cennet
Sanıyorsunuz ki
her anınızla tek tek ilgileniyorum
rızkınızla
işinizle
geleceğinizle
günah ve sevaplarınızla tek tek
ne yaparsanız
kendinize değil mi
şu uçsuz bucaksız kâinatta?
ben ki düzenin yaratıcısıyım
ben ki ezeli ve ebediyim
ben ki milyonlarca çeşit canlıyı yaratmışım
neden uğraşayım ki sizlerle
tek tek
ve yaşamınız boyunca
bilin ve anlayın
ben kâinatın düzenini yarattım
siz de o düzenin içindeki bir düzen
bir parça
çok küçük bir zerresiniz
o düzen içinde büyüyor
çoğalıyor
ve yaşamınızın kurallarını
oluşturuyorsunuz
doğru veya yanlışlar yapıyorsunuz
ama bilincinizle
isterseniz hep doğru
daha iyi ve daha güzelini yapabilirsiniz
koruyabilirsiniz çevrenizdeki her şeyi
niyet ederseniz
yeter ki isteyin
tüm iyi niyetinizle
çalışın ve deneyin
ama benden beklemeyin
miskin miskin
bana sadece yakarıp
yalvarmayın
çalışın
emek harcayın
ve iyi niyetli olun
yaptığınız her şey kendi isteğinizle
ve iradenizle olabilir ancak
hırsınız
kininiz
doyumsuzluğunuz
ve cahilliğinizle yaptıklarınızda
benim adımı kullanmayın
miskinliğinizin bahanesi olamam
çalışın ve üretin
iyi niyetinize neden engel olayım ki
kerelerce deneyin
kerelerce deneyip yapanlardan
başaranlardan
çareyi bulanlardan ibret alın
ders alın
diğer canlılar gibi değilsiniz
sizi de onlar gibi yaratsaydım
onlardan farkınız olmazdı
ne fazlası
ne de azı
hep benim istemiş olduğum gibi
davranırdınız
hâlbuki değişiminizin
ve gelişmenizin önüne
engel koymadım
hem bedeninizi
hem zihninizi gelişmeye açık tuttum
bu
daha büyük bir yaratıcı güç anlamına gelmez mi?
dün kuzey yıldızıyla
yön buluyordunuz
bugün, icat ettiğiniz cihazlarla
dün hayvanları kullanıyordunuz
bugün, kendi yaptığınız araçları
tüm bunları yapmasaydınız
bana karşı gelmiş olurdunuz
ben gelişmenize
ve değişmenize karşı gelmedim
ve engellemedim
isteseydim yapardım
elleriniz, gözleriniz, ayaklarınız
hep beyninizin emrinde olacak
onlar ne pençe
ne de kanat
siz diğer yarattıklarımı gördüğünüzde
onların birbirlerine verdiği tepkiyi veremezsiniz
nasıl davranacağınızı da söylemedim size
ama onlar hep aynı tepkiyi verecek
hayatlarında ilk defa da görseler bile birbirlerini
çünkü öyle yarattım
düzenimin içinde
onların düzenini
bu düzen içinde
ölecek
doğacak
çoğalacak
ve kendinizi geliştireceksiniz
düzen sizi
sizler düzeni etkileyeceksiniz yaşarken
başka ne bekliyorsunuz ki benden?
her şeyi verdim size
cenneti verdim
akarsuları
denizleri
ormanları
çeşit çeşit hayvanları
bitkileri
güneşi
ve karanlığı
size ne verdimse
hepsi cennettir
bunu anlamak çok mu zor sizin için?
Vicdan
Kiminiz bana inanıyor
kitaplarıma ve peygamberlerime de
ancak görüyorum ki
hâlâ kötülük var içlerinde
ibadet ederken bile
sahte davranışlarınızla
beni kandırmaya mı çalışıyorsunuz?
kardeşlerinizi
ve kendinizi de…
ihtiyacım yok benim için yatıp kalkmanıza
akıttığınız kanlara
tuttuğunuz oruçlara
bunların hepsi nefsinizi eğitmeniz
haddinizi bilmeniz
beni unutmamanız için
değil mi?
önemli olan nefsinize hâkim olmanız
hırsınızı dizginleyebilmenizdir
ibadetleriniz bunun içindir
yoksa tüm ömrünüzü ibadetle geçirmişiniz
ne yararı olabilir ki?
sizin en hayırlınız
kardeşlerine zararı dokunmayanınızdır
daha da hayırlınız
onları kollayan ve koruyanınızdır
daha da hayırlınız
onların daha iyi yaşayabilmesi için
çalışıp el ele verendir
öyle olanlarınız
neden yaşadıklarının
ve yaşamın anlamını çözmüşlerdir
onlar için
ne kasalarını doldurmanın
ne de mal mülk peşinde koşmanın
hiçbir anlamı yoktur
onlar ne boş ibadetlere muhtaçtırlar
ne gereksiz koşturmacalara
onlar bilgileri
ve sanatları ile vardır
yaşamın anlamı
dengeyi kurmaktır
o uyum bozulduğunda
ilk önce vicdanınız rahatsız olur
vicdanınız ise bilincinizdir
vicdanınızın rahat etmesi için
paylaşmanız gerekir
ölümlü olduğunuzu unutmadan
dürüstçe
iyi niyetli
ibadet eder gibi
çalışmanız gerekir
çalışmak ibadetinizdir
Sınav
İnanıyorsunuz ama nasıl
sadece cennet için
veya cehennemden
korktuğunuz için
istemiyorum böyle olmasını
kalben hissetmiyorsanız beni
göremiyorsanız
tüm yarattıklarımda
başka türlü inanmanız nafile
içi boştur
neden bir ödül bekliyorsunuz
insan olabilmek için?
neden bir korku olmalı
inanmanız için?
ve neden aklınıza yer yok inancınızda?
oysa benim dinim akıl dinidir
onu kullanmayanların
doğru, iyi ve güzelden yana
olmayanların
benim dinimde yeri yoktur
cenneti yeryüzünde yarattım
ırmakları
ormanları
ışığı
müziği ile
farkında mısınız?
hiç fark etmediniz mi?
içinde yaşadığınız güzelliğe
o gözle baktınız mı hiç?
yarattığım her şey
sadece olağan mı geliyor sizlere?
o çeşitlilik
zenginlik
renkler
ahenk
ve bütünlük
ile tükenmeyen kaynaklardan
etkilenmiyor musunuz hiç?
bunların hepsi
dünyaya geldiğinizde vardı
sizden sonra da var olacak
işte bu cenneti
gerçek olanı
ya cennet yapıyorsunuz yaşarken
ya da cehennem
yaşamın anlamı burada
bazılarınız bir taş daha koyup
gitmeye çalışıyor gelecekler için
bazılarınız da yapılmış tüm duvarları
yıkmaya çalışıyor
gelecek olmasın diye
siz hangisindensiniz?
sorun kendinize
cennetimi cehenneme
çevirenlerin
cennetimde
ne işi olabilir ki?
bu yaşam bir sınav sizin için
vicdanını kullanmayanlara
merhametli olmayanlara
âdil davranmayanlara
kardeşlerine ve yarattığım her şeye
zararı dokunanlara
yer yok cennetimde
biliniz ve emin olunuz bundan
Yeryüzü
Sizlere her türlü duyguyu verdim
sevgiyi de nefreti de
adaleti de haksızlığı da
kötülüğü de iyiliği de
güzelliği de çirkinliği de
siz bunlardan doğru olanını seçecektiniz
ama çoğunluğunuz
kötülüğü seçti
haksızlık yaptı
ve çirkinleştirdi kendisini
ve yeryüzünü
yeryüzü bir cennet değil miydi aslında?
nasıl göremediniz
ve göremiyorsunuz hâlâ yaşarken?
açın akıl gözünüzü
uyumayın
bilin değerini
yarattığım her şeyin
bilin ve koruyun
yakıp yıkmadan
bilin ve aldatmayın birbirinizi
bilmeyenlerden
sevgisini göstermeyenlerden
varını paylaşmayanlardan
sakının!
sizler için yarattığım
yeryüzünü koruyun
ve şükredin daima
asıl ibadetiniz bu değil mi?
Putlar
Benden başka hiçbir şeye tapmanızı
inanmanızı istemedim
bulmanızı bekledim sizden bunu
yine de kendi yaptıklarınıza taptınız
değer verdiniz
ve şimdi de
peygamberlerimi
kitaplarımı
ve dininizi
putlaştırıyorsunuz
özünü anlamadan
onları yüceltiyor
tapıyorsunuz
esas olan ben değil miyim ki?
beni bilmeniz
ve kendinizi
zarar vermemeniz hiçbir şeye
ve tüm iyi ve güzel şeyleri
paylaşmanız
işte yaşamınızın özü
ve benim sizden istediğim de sadece bu değil mi?
neden putlaştırıyorsunuz her şeyi
neden?
putlaştırdıklarınız
zihninize bir perde çeker
gerçekleri örter
gizler
sadece ezberlerinizle gidersiniz
beyninizi kullanamadan
ve düşünmeden
yarattığım cenneti göremez
ve yok edersiniz
nerede yarattığım o cevher?
neden kullanmıyorsunuz bir türlü?
neden putlar yaratıyor
ve onlara
tapıyorsunuz hâlâ?
Aracılar
Yarattığım düzeni anlamak yerine
tembellik yapıp
çalışıp
yorulmadan
sadece kitaplardan okuyup
hikâyelerden dinlediniz beni
ebedi ve sonsuz oluşum
tüm kâinatı var etmiş olmam
ve her şeyden öte bu düzeni kurmuş olmamı
kendi gözlerinizle
akıl gözünüzle görmenizi
hissetmenizi
ve ürpermenizi bekledim
oysa gözünüzün önünde
içinizde
her şeyde
ben varken
göremeyecek kadar körsünüz
neden?
artık açın gözünüzü
beyninizi
duyun sesleri
görüntüleri görün
ellerinizle hissedin bedeninizi
önce kendinizi tanıyın
arkasında ben varım
kanmayın boş sözlerle gelenlere
inancınızı içinizde arayın
sizler benim yansımamsınız
bir tek ben anlayabilirim
ben hissedebilirim
ben yargılayabilirim sizleri
bir tek ben bilirim günahlarınızı
sevaplarınızı
içinizden geçeni
iyi niyetlerinizi
kötü niyetlerinizi ben okurum ancak
onlar kim peki
benim adıma size gelip
boş sözlerle beni anlatanlar
dinlemeyin onları
anlamadan niyetlerini
kurtarıcı rolüne bürünmüş
iblislerden
melek rolündeki
şeytanlardan uzak durun
unutmayın ki
ben kâinatın düzenini
yarattım
neden hâlâ düşünemiyor
yalancıların
sahtekarların
aldatanların
arkasından gidiyorsunuz?
ey yarattıklarım!
ey insanlar!
aramızda aracılara gerek var mı?
kimseyi tayin etmedim
kimseleri görevlendirmedim
hiç kimsenin aramıza girmesini istemem
mesajlarımı iletmek için seçtiğim kullarımı bile
tanrılaştırdınız
hâlbuki onlar da sizin gibi insandı
ve onların söylediklerini
öne aldınız benim sözlerimden
ve yanlış anlayıp
yanlış aktardınız
yaşayanlara ve yaşayacaklara
okuyun
ve anlayın ki
kendi çözebileceğiniz
inancınızı
aracılarla
kötü niyetlilerle çözmeye çalışmayın
ve inancımı sömürenlere
payeler verip
yüceltmeyin
ne gerek var aramızda onlara
gözünüz
kulağınız
beyniniz yok mu?
sizleri niye farklı yarattım?
aciz olmayasınız diye
siz ise zavallı bir yaratık gibi
davranıyorsunuz
en aciz canlılar gibi
sürü gibisiniz
hâlbuki sizi insan olmanız için yarattım
her biriniz benzersizsiniz
sizleri
birbirinizden farklı yarattım
bu benim yarattığım düzenin anlamı işte
tüm mesajlarımı
iyi insan olmanız için
göndermiştim sizlere
ve onlardan daha önemlisi
yarattığım kâinatın
her zerresi bir mesaj değil mi?
neden okumuyor
ve anlayamıyorsunuz?
görmenizi ve
anlamanızı istiyorum ki
sadece kitaplar göndermedim
kâinatın her zerresine yazdım tüm sırlarımı
arayacak ve bulacaksınız
bu gücü verdim sizlere
beyniniz gördüklerinizden yararlanabilmenizi
sağlıyor
siz de yaratıyorsunuz sanatı
araçları
gereçleri
benim yarattıklarıma bakarak
bu benim size armağanım
beni anlamanız
görmeniz için
ne göz
ne kulak yeter
verdiğim sırrı kullanmanız önemlidir
gözünüzü
kulağınızı
kalbinizi beyninizle birlikte
beni ancak böyle bulabilirsiniz
görebildiğiniz
göremediğiniz her şeydeyim
gidebildiğiniz
gidemediğiniz her yerdeyim
yaşadığınız ve yaşamadığınız
her andayım
ezeli ve ebediyim çünkü
başka bir kanıta ihtiyacı var mı ki varlığımın?
başka ne mucizeler bekliyorsunuz?
en büyük mucize değil misiniz?
en büyük mucize değil mi tüm kâinat?
kâinattaki denge
uyum
kâinattaki değişim
karşıtlıklar
ve sayılamayacak kadar çok yıldızlar?
en küçüğünden en büyüğüne
gördüğünüz her şey
şaşırtmıyor mu sizleri?
işte baktığınız her yerde ben varım
gördüğünüz her şey benim
ben kâinatım
ezeli ve ebedi
Aldanma
Sizleri ancak ben anlarım ve duyarım
beni hissetmezseniz
yarattığım düzeni anlamazsanız
inancınızın içi boştur
kuru bir dal gibi kırılır
beni düşünüp
hissedip
ürpermeniz
en güçlü inancın göstergesidir
her işinizde mantıklı olmanız
ve vicdanınızı kullanmanız
inancınızın olgunluğunu gösterir
insanları yerli yersiz yargılamamanız
haddinizi bilmenizdendir
nefsinize hakim olmanız
en büyük ibadetlerinizdendir
elindeki her şeyi paylaşabilmeniz ise
yaşamın sırrını çözmüş olmanızdandır ki
sizden başka ne isteyebilirim yaşarken
işte insan derim
yarattığım en üstün canlı
sırrıma eriyor
yani insan oldu gerçekten
ben ki kâinatın düzeninin
yaratıcısıyım
kalbinizi sizlerden daha iyi okurum
inancınızı aklınızda görürüm
bunun dili yoktur aramızda
bunun için herhangi bir dil göndermedim
anlaşmamız akılla olacaktır
kalben hissedeceksiniz beni
hata yaptığınızda aklınız
ve vicdanınız rahatsız olacak
bunu kendiniz anlayacaksınız
iyilik yaptığınızda sevineceksiniz
aklınız böyle buyuracak
çevrenizdeki canlılar sevindiğinde
zaten ben hepsini göreceğim
ama en önemlisi siz huzurlu olacaksınız
bunun için zihninizi kullanın
doğrudan ayrılmadan
iyilikten
güzellikten uzaklaşmadan
bana iman etmek için
beni hissetmek için
bilmek
ve anlamak için
aramıza hiç kimseyi sokmayın
hiç kimse
sizin gerçek inancınızı
anlamaz
anlatamaz
hiç kimse
kullarımla benim arama giremez
girerse menfaati vardır mutlaka
ancak benimle kularımın arasında
çıkar olamaz
alışveriş yoktur
borç alacak asla
herkes kendi yaşamından sorumludur
acı
neşe
yaşam
mutluluk kendisinindir
güzel olanları paylaşmalı
kötü olanlardan uzak durmalısınız
ve asla acı çektirmemelisiniz hiçbir canlıya
ben yarattıklarımın bilmesini isterim
sevgi dolu ve merhametli olmasını
insan olmasını sadece
ben ki yaratanım
zihninizden
yüreğinizden geçeni anlarım
okurum
ne yapacağınızı bile bilirim
düşünmeden önce düşüneceğinizi
fısıldamadan önce fısıltınızı duyarım
gerçeği görürüm
var olmayanları görürüm olmadan önce
ölülerden bile medet umuyorsunuz
adak adıyor
dilekte bulunuyorsunuz
benden başka kim
ne yapabilir sizin için?
siz sadece sabır dileyeceksiniz
iyi olmak için
dürüst olmak
işinizi bitirebilmek için
dayanma gücü dileyeceksiniz benden
bana olan inancınız güç verecek sadece
ve sonunda kendi iradenizle başaracaksınız
benden maddi bir şeyler istemek
işlerinizin hallolmasını beklemek
ne büyük gaflettir
farkında mısınız?
sahtekârları da
iman ettik deyip
kötülükten uzak kalamayanları da bilirim
onlar kendilerini aldatırlar ancak
ve en büyük kötüleridir dünyanın
benim için
adımla aldattıkları için
uzak durun onlardan
uzak durun
adımı sürekli yineleyenlerden
alışverişinizde
işinizde
adımı öne çıkaranlardan uzak durun
sizi aldatıp
inancınızı sömürenlerden
aranızdaki ilişkilerde yokum
taraf değilim
kullanmayın ismimi gelişi güzel
sadece inanın ve güvenin
doğru yaptığınız işlerde sevinin
yanlış yaptığınız işlerde üzülün
yeter ki
affederim her zaman
yanlışı
doğruyu
birbirinden ayırabilmenizi
takdir ederim
merhametliyim
kötü niyetlilerden uzak durun
onlara fırsat vermeyin
büyütmeyin
çoğaltmayın
daima aklınızı kullanın
kanmayın gelişi güzel adımın geçmesine
ben kâinatın düzeninin yaratıcısıyım
öncelikle bunu anlayın
ve unutmayın!
Günah
Günah olan nedir?
neler günahtır?
düşünün bin kere
düşünün her seferinde
ve uzak durun günahlardan
aşırıya kaçtığınız her şey günahtır
ihtiyacınızdan fazlasını alırsanız
kullanırsanız
bir başkasının hakkını çalarsınız
işte o günahtır
aşırıya kaçtığınız her şeyde
doğmamış çocuklarınızın hakkını bile
yok etmiş olursunuz
yarattığım tüm nimetleri kullanın
zararlı olanla
zararsız olanı kararınca
en yararlı gördüğünüz
en güzel şeyleri bile
kararınca kullanın
en faydalı şey nedir sizlere
su mu?
hava mı?
toprak mı?
düşünün bin kere
onların bile fazlası zararlı değil mi?
kandırmayın kendinizi
bir parçası yararlı olanın
bir yudumu zararsız olanın
fazlası zararlıysa
ve hakkıysa başkasının
işte o günahtır
ben size her şeyin aşırısını yasakladım
sadece nefsinize
hâkim olun
yarattığım her şey helaldir
çünkü ben yarattım sizler için
sorgulayın yaşamınızı
sahip olduklarınızı
sahiplendiklerinizi
kullandıklarınızı
ticaretinizi
ailenizi
ihtiyacınızdan fazla olanları
ne kadar çok tüketiyorsunuz
ne kadar çok yiyorsunuz
ne kadar çok kazanıyorsunuz
gerekli olan neydi
fazlası ne ise
o günahtır işte
ihtiyacınızdan fazlası
olmayanın ihtiyacıdır
bunu böyle düşünün
ihtiyaçlarınızı sınırlayın
ilim ve sanat peşinde koşun
güzel şeyler üretin
yalandan
hileden
aldatmadan
savaştan
kinden
aşırı yemekten
ve içmekten
aşırı sahiplenmekten
miskinlikten
gösterişten
aşırı çalışmaktan
uzak durun
ben dengeyi yarattım kâinatta
ve yeryüzünde
siz de dengeli olun yaşantınızda
bedeninize ve ruhunuza zararlı olanları
tüketmeyin
sağlığınızdan
siz sorumlusunuz
ancak daha büyük günah
çevrenize verdiğiniz zarardır
yarattıklarıma zulmetmeyin
yok etmeyin
canını almayın
hakkını yemeyin
asıl günah budur işte
yaşamınıza küfretmeyin
atalarınıza saygısızlık etmeyin
onlardan daha iyi
onlardan daha dürüst olmaya çalışın
onların iyiliklerini görün
ders alın
kötü olanların takipçisi olmayın
sizleri sadece canlı olarak yarattım
doğduğunuzda birer insan adayısınız
gerçekten insan olabilmeniz için ise
gerekli aşamaları geçmeniz gerekir
insan olabilmeniz için
düşünerek yaşamanız
hak hukuk bilmeniz
merhametli
dengeli
bilgili olmanız gerekir
insan olabilmeniz için
saygılı ve sevgi dolu olup
hak yememeniz gerekir
evet
bunlar kolay değil
ama mantığınız size doğru yolu gösterecektir
nefsinize hâkim olun
ve hakkınıza rıza gösterin
insan doğmuyorsunuz
çalışarak
yaşayarak
ya oluyorsunuz
ya da olmuyorsunuz
sizleri
insan olabilenler
ve olamayanlar
aklını kullananlar
ve kullanmayanlar
merhametliler
ve zulmedenler
adil olanlar
ve olamayanlar
iyi olanlar
ve kötüler
güvenilenler
ve güvenilmeyenler
eli sıkılar
ve paylaşabilenler diye ayırıyorum
ancak merhametliyim
adaletliyim
ezeli ve ebedi tek yaratıcıyım
yüreğinizi
beyninizi görüyorum
ve her şeye rağmen
affedebiliyorum
benden korkmadan yaşayın
okuyun
düşünün
anlaşın
iyi olmak için paylaşın
zulüm etmeyin hiçbir şeye
vicdanınızın sızladığını duyabilirim
siz de duyun ve doğru olun her zaman
Çalma
Tüm yaratılmışları
erkek ve dişi diye ayırdım
ki çoğalabilsinler
hepsine bir güç verdim
birbirlerinden farklı
kendilerini koruyabilsinler diye
kimini uçurdum
kimini en hızlı koşan yaptım
kimini iri cüsseli
kimini yırtıcı
kimi ise narindi
birkaç gün yaşayacak kadar
ama hepsinin bir anlamı vardı yaşarken
hepsinden bir tek siz yararlandınız
ama yok etmemeniz gerekiyordu
yok ettiklerinizin vebalini
çocuklarınız çekecek
çaldığınız yaşam çocuklarınızın
hem yok ettiklerinizin
hem de çaldığınız yaşamın hesabını
verebilecek misiniz?
yok ettiklerinizin karşılığında ne kazandınız?
fazladan neyiniz var
değer mi yok etmeye?
kararınca tüketmediğiniz için
yeryüzü cennetimi de tüketiyorsunuz
değer mi?
tüm yarattıklarım
kutsal olan her şey
zaman
boşluk
hava
yok olmakta ellerinizde
değer mi?
bunun bedelini ibadetlerinizle ödeyebilir misiniz
bir insan olamadıkça?
önce insan olmanızı istiyorum
önce insan
Kutsal
Bazı şeyleri kutsal kabul ediyorsunuz
yaşarken
kutsal olan nedir?
neden tapıyorsunuz onlara?
bir tek bana iman etmenizi istedim
bana inanmanızı
ne başka bir kul
ne bir put
ne bir cisim
benden başka hiçbir şey olmayacak
ne
niçin kutsal?
yarattığım her şey değil mi?
her şeyde
beni görmüyor musunuz?
her şey gücümü
mucizemi taşımıyor mu?
siz öyle bir dünyadasınız işte
yüzyıllardır akan nehirler hâlâ akıyorsa
nereden geliyor kaynağı?
nasıl akıyor?
ben var ettim bu düzeni işte
boşluk içinde enerji ile
kışın kar yağıyor üstünüze
toprağa
yazın toprak bunu kullanıyor
bitkiler ve siz
işte bu düzen de kutsal
bulutları sürükleyen rüzgar da
toprağı havalandırıp
besleyen solucan da
sizin için çalışıyor
hor mu görüyorsunuz onu?
o olmazsa ne yapardınız?
işte o da kutsal
bir çoğunuz ne yapıyor?
gün doğumundan gün batımına
kıştan yaza
doğumundan ölümüne
miskin miskin yatıyor
çalışmadan
solucan mı
o insan mı bu düzen için gerekli?
düşünün
düşünün ki ne kutsal?
yarattığım her şey kutsaldır
çünkü hepsi benzersiz
ve özel
ve hepsi düzenimin bir parçası
ve hepsi de yararlıdır sizin için
evet yarattığım her şey kutsaldır
çünkü yarattığım düzenin bir parçasıdır
hepsi
sizin göreviniz onları korumaktır
bunu anlamıyorsunuz
ve kullanmıyorsunuz aklınızı hâlâ?
neden?
İbadetleriniz
Hepiniz birbirinizin devamısınız
tüm yarattıklarım birbiriyle kardeştir
hepinizde kan var
et var
kemik var
hepinizin organları benzerken
nasıl olur da ayırırsınız onları kendinizden?
onları da ben yarattım
yararlanasınız diye
sizin için kötü olanlar
onlar için de kötü olabilir
neden bunu düşünmüyorsunuz?
neden?
onların dilini anlamadınız
hâlbuki onlar da konuşuyor
ama zarar vermiyor
yok etmiyorlar sizin gibi
bana her an ibadet ediyorlar zaten
sizin ibadetiniz de
doğru yaşamanızdır aslında
çalışırken işinizi iyi yaparsanız
aldatmazsanız
zalim olmazsanız
güzel konuşursanız
severseniz herkesi ve her şeyi
üretirseniz güzel şeyler
barışçıl olursanız
ibadettir
doğru ve dürüst olmanız
ibadettir
bu ibadetlerin yerini tutar mı diğerleri?
inanıyorsanız bana gerçekten
gereksiz ibadetlerinizle
gerçek olanları birbirinden ayırın
kardeşlerinizin iyi duaları sizin için ibadettir
yaptığınız iyi işler ibadetinizdir
ve en önemlisi
böyle yaşadığınızda
gerçekten insan olursunuz
insan olunuz!
insan
Neden
Her şeyin bir nedeni var
yarattığım her şey
birbiriyle ilintilidir
her şey
bir diğeri için vardır yeryüzünde
hiç bir şey nedensiz değilken
siz nasıl olur da inkar edersiniz nedenini
kâinat
kâinatın düzeni
nedenler üzerine kuruludur
neden akıl demektir
düzen demektir
denge demektir
bunu bulmak
yararlı ve güzel işler
yapmak için
sırrımı kullanacaksınız
ki bu ibadetinizdir
ben nedeni yarattım önce
o nedeni bilimle bulacaksınız
bilim beni bulmaktır
bana inanmaktır
güvenmektir
inanın ve güvenin bana
ben içinizdeyim
ben kâinattayım
ben gördüğünüz,
görmediğiniz her yerdeyim
bilin ve unutmayın!
İlim
Geldiğiniz yeri bilmezseniz
gideceğiniz yeri nasıl bileceksiniz?
geçmişinizi bilmezseniz
geleceğinizi nasıl bileceksiniz?
sevgiyi ve saygıyı bilmezseniz
insan olduğunuzu nasıl bileceksiniz?
karanlığı bilmezseniz
aydınlığı nasıl bileceksiniz?
sözü bilmezseniz
suskunluğu nasıl bileceksiniz?
korkuyu bilmezseniz
cesareti nasıl bileceksiniz?
bütün bunları
ben verdim size
beni bilmezseniz
kendinizi nasıl bileceksiniz?
bilmek için
bilinci verdim
mekanı ve zamanı
merakı verdim
soru sormayı
araştırmayı verdim
muhakemeyi
idrak etmeyi
sanatı ve bilimi verdim sizlere
o bilim ve sanat ki sizin ruhunuzu geliştirir
sizi yüceltir
size en zor yolları açar
engelleri yok eder
kötülükleri uzaklaştırır sizden
ama putlaştırmayın hiçbir zaman
bir tek gerçek olana ulaşmak için
çalışabilirsiniz
boş sözlerin
boş davranışların
boş inançların peşinden gitmeyiniz
kanmayınız hurafelere
onlar kalplerinizden beni yok etmeye çalışan
inancınızın yönünü saptıran
uydurma hikâyelerdir
ben ki kâinatın yaratıcısı
düzenin kurucusuyum
beni hurafelerde aramayın
yarattığım her şeyde
ve her yerde varım
aklınızı açık tutun
kullandırmayın
ruhunuzu satmayın
kanmayın boş sözlere
benim sözüm
bedenlerinize ve her yere
ve her ana işlenmiştir
ve çok açıktır
gizlemedim ve saklamadım sizlerden
hiçbir şeyi
sadece sırrımı kullanın
bilerek ve düşünerek bakın
boşluğa
derin maviliğe
karanlığa
o sadece karanlık değil
o boşlukta bile ben varım
o boşluk ve doluluk dengemin
göstergesidir
her şeyi dolulukta aramayın
sadece ellerinizle tutabildikleriniz değil
boşluk dahi anlamlıdır
ben ki o kâinatı bir boşluk olarak yarattım
ve o boşluğun içinde
dünyalar yarattım
bir düzen içinde
benim büyüklüğümü anlamanız için
ezeli ve ebedi oluşumu
beni tapınaklarda aramayın
bana sadece ibadet ederek
ulaşabileceğinizi sanmayın
sadece tapınarak
yaşamınızın değişeceğini beklemeyin
ve istemeyin benden
her şey ellerinizde
en büyük sırrımı verdim size
organlar verdim
el ayak verdim ki
kendi dünyanızı kurabilmeniz için
hatanızdan da
kusurunuzdan da
iyiliğinizden de kendiniz sorumlusunuz
sizlere kendi sorumluluğunuzu verdim
ben sizi böyle yarattım
kavrayın
anlayın
ve unutmayın
Hak
Merhameti bütün yarattıklarıma verdim
soluk almayı
sevmeyi
sevinmeyi
açlık duygusunu
yaşamak isteğini
uyumayı
yorulmayı da verdim
ve akıl verdim onlara da ihtiyaçları kadar
ne fazla
ne az
kararınca
ve gömdüm hepsini onların içine
onlar da düşünüyor istediğim kadar
istediğim kadar ürüyor
istediğim kadar korkuyorlar
ve arıyorlar yiyeceklerini
hepsi benim istediğim kadar
onları hep öyle bıraktım
ancak sen ehlileştirip
yararlanabilirsin onlardan
yeryüzü tüm canlıların
ortak yaşam alanıdır
hepiniz aynı havayı soluyup
aynı toprağa basıp
aynı suyu içiyorsunuz
hepsinden hakkınız kadar alın
hakkınız kadar tüketin
yok etmeyin birbirinizi
ve her şeyi
değerini bilin tüm yarattıklarımın
kâinatın düzenini ben yarattım
tüm canlılar için
bilin
emin olun
ve şüphe etmeyin bundan
Kararınca
Bedeninizde fazla olan bir şey var mı?
gereksiz olan
çevrenizdeki her şeye bu gözle bakın
fazla ve gereksiz olan nedir?
her şey yerli yerinde değil mi?
her şeyin bir görevi var
tırnağınızdan
kaşınıza kadar
her şeyin yeri doğru değil mi?
gözünüz arkada değil
burnunuz ayağınızda
beyniniz midenizin yanında değil
düşünün işte
ne fazla ne az
siz de yaşarken böyle yaşayın
her şey kararınca olsun
her şey yerli yerinde
zamanınızı boş işlere harcamayın
gereksiz şeylerle tüketmeyin
kaynaklarınızı ve enerjinizi
her şey ihtiyacınız kadar
her şey yetecek kadar
fazlasını istemeyin
ne benden
ne kendinizden
gözünüz olmasın aşırısında
hepsini bırakıp gideceksiniz
çünkü, sizleri ölümlü yarattım
Kibirlenmeyin
Hepiniz aynı değilsiniz
benzersiz yarattım sizleri
aklınız
bedeniniz
parmak iziniz
göz renginiz ile
yarattığım düzenin mükemmelliğini
ve benim büyüklüğümü
ve sonsuzluğumu görün diye
bir tohumda sakladım her birinizi
bir tohumdan çoğalıyorsunuz
kendi kendinize
çünkü ben düzeni yarattım
düzen akıl
düzen ben demektir
gördüğünüz her şeyde
ve her yerde ben varım
sizleri sırrımla yarattımsa
niye övünüyorsunuz bununla
niye kendinizi önemsiyor
üstünlük taslıyorsunuz?
ne gücünüz olabilir ki sizin?
sizler ölümlüsünüz
bir mikrop sizi hasta edebilir
ve öldürebilir
damarlarınızdaki bir kesik bile
ölümünüzün nedeni olabilir
ölümlü
ve acizsiniz aslında
ömürleriniz farklı farklı
uzayabilir
hastalıklarla baş edebilirsiniz
ama ölümsüz değilsiniz
damarlarınızdaki kanı
elektriği içinizde
enerjiyi
hücrelerinizin çoğalmasını
ve yaşlandığınızda ölmesini
çocukluğunuzdan
ölümünüze yaşamanızı
bir düzenin parçası bilin
bu da bir düzen
biliniz
ve emin olunuz bundan
Hastalıklar
Sizi ölümlü yarattım
ve tüm canlıları da
bir yaşam verdim hepsine
bazen az yaşadılar
bazen çok
sınır çizdim ömürlerine
uzatabilirsiniz yaşamınızı
hastalıklarınızı tedavi edebilirsiniz
nedenini bulup
ancak unutmayın
doğal olan her şeyi bozduğunuzda
yeni sorunlarınız olacak
yeni hastalıklarla karşılaşacaksınız
daha büyük dertleriniz olacak
sizler ve diğer canlılar için
sayınız arttıkça
dengeyi bozacaksınız
diğer canlıların
türü ve sayısı azaldıkça
bildiğiniz hastalıklardan ve ölümden
daha büyük sorunları olacak çocuklarınızın
yarattığım düzene müdahale ettikçe
kolay olmadığını göreceksiniz
dengeyi korumanın
bütünün ahengi
her şeyden önemlidir
unutmayın
ve müdahale etmeyin doğal olana
özlerine
yiyeceklerinizin
değerini bilin
bozmayın düzeni
hesapsız olmayın hiçbir zaman
kolay değil sizler için düzeni kurmak
ve korumak
iyi düşünün
bilimi kullanırken de
kötü amaçlarınız için kullanmayın
geri tepen bir silah olabilir sizin için
Sabredin
Beni bilmek için
hem geçmişinizi bilmeniz gerekiyor
hem de yaşadığınız anı
ders almanız gerekiyor yaptıklarınızdan
yaptıklarınızı
öğrendiklerinizi aktarmanız gerekiyor kardeşlerinize
bir menfaat beklemeden
her şeyi paylaşmak
paylaşarak yaşamak
ve yanlışlardan ders çıkarmak
öğretmek
ne güzel değil mi?
hep yol gösterici olun
gittiğiniz yol yanlışsa
başkalarının da gitmesini beklemeyin
seyretmeyin
engel olun diğerlerinin de gitmesine
doğru yolu biliyorsanız gösterin
karşılık beklemeden
mutlaka alırsınız karşılığını
başınıza gelen her kötü şey
felaketiniz değildir
yaşamınızın yolları ve engelleridir
yol herkes için ne düzdür
ne de dosdoğrudur
ne de engebelidir sürekli
yaşayacaklarınızdan dolayı
küsmeyin hayata
yaşamınızı bazen kendi kendinize
zehir edebilirsiniz
bazen diğerleri size
sabırlı olun
her şeyde hayır vardır
bana inanıyorsanız
sabır bir ibadettir sizin için
sabredin
ve şükredin
sahip olduklarınıza daima
Şükrein
Sabah uyandığınızda
güneşi görürsünüz
gün onunla gelir sizin için
her canlı için
her şey için
herkes kendi gözüyle görür
herkes farklı düşünür
şükretmelisiniz o gün
uyandığınızda güneşi gördüyseniz
güneş ki tüm yaratılmışların enerjisidir
onunla canlanır yeryüzü
ağaçlar
ve diğer tüm canlılar
karanlıkta yaşayan canlılar da yarattım
ancak onlardan değilsiniz
size canı veren
bitkilere canı veren güneştir
bunun için havayı yarattım çevrenizde
gazlardan karıştırarak
o gazlardan suyu
katılardan sıvıları ve gazları
bu düzeni yarattım ve kurdum sizin için
sabah, güneşi gördüğünüzde
o güneşin ve çevresinde dönen dünyanın
bu düzenin sadece küçük bir parçası
olduğunu görün
şükredin ve mutlu olun
şahidi olduğunuza
ve inanın bana
sizi ben yarattım
kâinatın bir parçası olarak
içinizde sırrınızla
Mülk
Sizleri çıplak yarattım
hiçbir şeyiniz yoktu
bedeninizden ve canınızdan başka
şimdi mülkleriniz
araçlarınız
savaş arabalarınız var
yeryüzünden kopup uçuyorsunuz da
toprakları
suları sahipleniyor
aslında sizin olmayan şeylerin kavgasını yapıyorsunuz
onlar için savaşıyorsunuz
birbirinizi
çocuklarınızı
yaşlıları ve aciz olanları bile öldürüyorsunuz
evlerinizi
tarlalarınızı yakıyorsunuz
neden?
hâlbuki hiçbir şeyiniz yoktu
çıplak yarattım sizleri
hiçbir şeyi
mülk edinin diye yaratmadım
onlardan ders alın
kullanın
yararlanın
ama paylaşın
bütün yeryüzünü
paylaşmasını bilesiniz diye
sizlerin ortak mülkü yarattım
siz ise benim yarattıklarımı paylaşamıyor
ve kavgasını yapıyorsunuz birbirinizle
neden?
yeryüzünü parçalayıp
mülk edinmeniz için yaratmadım
mülk sizin için tüm felaketlerin başlangıcıdır
sizi bilimden ve sanattan uzak tutar
inancınızı köreltir
yolunuzdaki en büyük engeldir
sizi bağlar
düşünmenizi
özgürlüğünüzü
paylaşmanızı
merhametinizi
adaletinizi engeller
kalbinizdeki kaybetme korkusunu besler
hâlbuki sizi ölümlü yarattım
bedeniniz dahi sizin değilken
neyin peşindesiniz
neden?
Yaşam
Sizleri kandan
etten ve kemikten yarattım
tüm hareket eden canlıları da
ama hepsinde de
ihtiyaçları kadar var
hiçbiri tıpatıp aynı değil
ancak hepsinin bir canı var ve ölümlü
tüm yarattıklarım için var ettim
havayı da
suyu da
toprağı da
ancak siz onları mülk edindiniz
çevirdiniz sınırlarını
diğer yaratılmışlara karşı
ve kan akıttınız onlar için
soruyorum size
yeryüzü üzerindeki diğer canlıların
yaşam haklarını nasıl yok edebilirsiniz?
onların haklarını neden düşünmüyorsunuz?
onları
tüm var ettiklerim yararlansın diye yarattım
ve herkese hakkı kadar verdim
ne fazla
ne de az
bunu neden göremiyorsunuz?
neden kapalı akıl gözünüz?
çizdiğiniz sınırları
duvarları
öldürmek için bir kanıt gördünüz
kendinizde
yeryüzünün nimetlerini
oysa sadece sizlere ait değiller
tüm yarattıklarım için var ettim
tüm yarattıklarımın yaşam kaynağı onlar
neden yaşarken bunları görmüyorsunuz?
neden?
Benzersiz
Hepinizi benzersiz yarattım
hiçbiriniz birbirine benzemiyor
bedeniniz
aklınız
duygularınız
yaşarken birbirinize ihtiyaç duymanız
bir arada yaşamanız kolay olsun diye
hepinizi birbirinden farklı
benzersiz yarattım
karışmadım yaptığınız işlerinize
çünkü akıl verdim herkese
birbirine benzemeyen
çoğunluğunuzun
yaşamak için yetecek kadar
öğrenmek
iş yapmak için aklı var
bir kısmınız ise
seçilmiş insanlar olarak doğuyorlar
görevleri yararlı olmak
akıllarını kullanarak güzel eserler vermek
alet
gereç yapmak
bilimi geliştirmek
ve yarattıklarımı araştırmak
herkesin aynı görevi yok
çünkü ben bir düzen kurdum
hepinizle tek tek uğraşmamak için
üreyerek çoğaldınız
atalarınızın genlerini taşıyarak
bu günlere geldiniz
şimdi milyarlarcasınız
ve hiçbiriniz birbirine benzemiyor
düşünceniz
yetenekleriniz hep ayrı
bu benim düzenim işte
bu düzeni ben yarattım
bir kısmınız
miskin miskin yaşıyor
bir kısmınızın yararı dokunmuyor
hiçbir şeye ve hiç kimseye
bir kısmınız da düşünmeden yaşıyor
kullanmıyor aklını
bazılarınız da sadece kötülüğe kafa yorarken
tüm yaşamı boyunca
bazılarınız ise tüm yolu açıyor
insanlığa tek başına
işte seçilmiş bu insanlara iyi bakın
örnek alın onları
tüm yaşamınız boyunca
Çift
Sizleri çift yarattım
ne yalnız erkek
ne yalnız dişi
bir çift
kadın
erkeksiz yapamaz
erkek
kadınsız
sadece üremek için değil
işlerinizde
aile kurarken
her zaman
kadın ve erkek birlikte bir insandır ancak
kadının yaptığını erkek yapamaz
ikiniz de birbirinize iyi davranın
ikiniz de birbirinize emanetsiniz
size sevgiyi verdim
bağlılığı
görev paylaşımını
birbirinize karşı kullanmayın güçlerinizi
çocuklarınızı iyi yetiştirin
çocuklarınız
diğer yarattıklarımın çocuklarına benzemez
kalkmaz iki günde ayağa
zordur olgunlaşmanız da
sizler birbirinizi eğiterek çoğalacaksınız
isteseydim her şeyi kâinatla ilgili
yazardım beyninize
oysa düşünerek ve isteyerek insan olacaksınız
sizleri sadece cinselliğinizle
ayırmadım
dişi ve erkek diye
tüm bedeninizle de farklı kıldım birbirinizden
beyninizi dahi farklı kullanıyorsunuz
kadınları daha özel
daha hassas yarattım
görevleri daha zor olduğu için
beyinlerinin iki taraflarını kullanmaları
çocuklarını yetiştirmeleri
ve sizleri onlara
bağlamaları için
hem duyguları güçlüdür
hem de mantık yürütürler
erkekleri ise
eksik yarattım
duygularını kullanamazlar her zaman
insanın erkek yanı
size sesleniyorum
dişi yanınıza iyi bakın
sizlerin acımasızlığınıza rağmen
daha merhametlidirler
sizlerin dikkatsizliğinize rağmen
daha özenlidirler
sizlerin kabalığınıza rağmen
daha hassastırlar
sizlerin duygusuzluğunuza rağmen
daha incedirler
baş tacınızdır onlar
çocuklarınızı taşıyan
yetiştiren
kendisini feda edecek olan
kadınlarınızdır
onları neden
daha aşağı varlıklar gibi görüyorsunuz
neden öteliyor
eziyor
kıyıyorsunuz
korumanız gerekmiyor mu?
yarattıklarıma zulüm etmenizi kim istedi?
diğer yarısını bile koruyamayanların
benim kullarım olması mümkün mü ki?
benim adımı anmaları?
ben ister miyim ki
aranızda kavgayı
işkenceyi
zulmü?
ister miyim ki
birbirinizi kırmanızı
hakkınıza razı olmamanızı
nefsinize hâkim olmayıp
benim adımla işkence yapmanızı birbirinize?
diğer yarınızı
annenizi
çocuklarınızın annesini
çocuklarınızın annesi olacak eşlerinizi
eşleriniz olacak kadınları
ve kardeşleriniz olan kadınları
ezme ve onlara zulüm etme hakkını nereden
buluyorsunuz?
benim adımı niye anıyorsunuz
bu davranışlarınızda?
oysa yarattığım hiçbir şeye
acı verme hakkınız yok
niye olsun ki?
sizler de ölümlüsünüz
onlar da
hiçbir şeyin sahibi değilsiniz
kâinatta
sadece bilgiye
sanata
iyiliğe
güzelliklere
sahip olmaya çalışmalısınız
onların çevresinde kenetlenip
karşıtlarından uzak durmak
sizin için en hayırlısı her zaman
unutmayın
Nefsiniz
İhtiyacınızdan fazlasına
tenezzül etmeyin
başkalarının hakkına el uzatmayın
her şey açık ve ortada olabilir
sizlere alma hakkı vermez
bakmanız gerekmiyorsa bakmayın
almanız gerekmiyorsa almayın
el uzatmayın sizin olmayan hiçbir şeye
içinizden de geçirmeyin
ibadetin en hası budur
ben sizleri çıplak yarattım
birbirinizi örtmeden önce
bakmamasını
bakıyorsanız
kötü gözle bakmamasını öğrenmelisiniz
nefsinize hakim olmanız
ve nefsinizi eğitmeniz
ibadetlerin en hasıdır
ben sizleri çıplak yarattım
benim için örttüğünüzü söylemeyin kadınları
nefsinize hâkim olamadığınız için
örtüyorsunuz
benim için cezalandırdığınızı söylemeyin
onları
o hakkı vermedim sizlere
tek cezalandırıcı ve affedici benim
ancak
cezalandırmak yerine
affetmeyi tercih ederim
ben affediciyim
benim için değil yaptığınız hiçbir şey
ihtiyacım yok
ben ki kâinatın düzenini
ve tüm canlıları var ettim
yapacağınız her şey kendiniz için
daha iyi yaşamanız
ve gelecek nesiller için
benim için yaptığınızı düşündüğünüz
hiçbir şeye ihtiyacım yok
tüm kâinatı var eden
ezeli ve ebedi
tek yaratanım BEN
Mabetleriniz
Benim için
kaba
çirkin
ve gösterişli
mabetleri yaparken
yarattığım kâinata
hiç mi bakmıyorsunuz?
ders almıyor musunuz
yarattıklarımdan?
oradaki uyumu
dengeyi
renkleri
görmüyor musunuz?
bana o çirkin binaları mı layık görüyorsunuz
ibadetleriniz için?
aklınızla
ellerinizle yapabildiğiniz bu mu?
zamanınızı
emeğinizi
kazandıklarınızı
neden bunun için harcıyorsunuz?
bana ibadet etmenin
tek yolu bu mu?
sizden gücünüzü
aklınızı
emeğinizi
daha hayırlı işlere harcamanızı istiyorum
bana ibadetinizi
her zaman
her yerde yapabilirsiniz
ancak asıl ibadetiniz
aklınızı hayırlı işlerde kullanmaktan geçer
işinizi dürüst yapmak
sabırlı olmak
nefsinize hâkim olmak
paylaşmak
saygı ve sevginiz yaşayan ve yaşamışlara
en has ibadetinizdir
ibadetinizin özünü görmeyip
kendinizi aldatıyorsunuz
ey yarattıklarım!
ey insanlar!
ben size sanat verdim
güzellik bilinci verdim
denge verdim
ve ben size bilinç verdim
farkında değil misiniz tüm bunların?
yaptıklarınızın çirkinliğini görmüyor musunuz?
benim için mabetler değil
yaşamınızın güzelliği önemli
ilminiz
sanatınız önemli
paylaşmanız
korumanız, kollamanız
açları doyurmanız
ihtiyacı olanlara el uzatmanız
yarattıklarıma zarar vermemeniz önemli
sadece biçimsel ibadetle inanç olmaz
düzgün çalışmak
sağlığınızı korumak
kul hakkı yememek
ibadetinizdir
gerçek ibadet için
benim yaratıklarıma yakışmayan
gösterişli evler yapmayın
bunları inancınızın göstergesi olarak
sunmayın
bana inanmayanlar da
tanrılarına böyle mabetler yaptılar
adaklar adadılar
siz de aynı yolda yürüyorsunuz
benzer davranışlarla bana inancınızı
göstermeyin
benim için önemli olan
önce insan olmanız
ömrünüzü düzgün yaşamanızdır
benim dinimde gösterişe yer yoktur
benim dinimde her şey kararıncadır
her yer ibadethanedir
gerçek ibadet ise
yaşanırken yapılır
sabrınız
dürüstlüğünüz
çalışkanlığınız
adaletiniz
paylaşmanız
nefsinize hâkim olmanız
ve iyi huylarınızın tümü gerçek ibadettir
tüm ibadetlerinizi
içinizden yaparsınız
görünen insanlığınızdır sadece
insanlığınızla
hepiniz bir mabet olursunuz benim için
bu da bana yeter
Göreviniz
Ne isterim sizden?
kardeşleriniz ve diğer yarattıklarım ne bekler?
onların size minnettarlığı
hoşnutluğudur
sizi siz yapan
sizleri bu dünyaya ait kılan
hayırlı olmanız
büyüklerinize saygınız
sevginizdir
onları unutmamanız
çocuklarınızı iyi yetiştirmeniz
onlara olan sevginizdir
bunun için ne gereklidir?
ne gerek var o tapınaklara?
siz asıl görevlerinizi
hakkıyla yapamazsanız
namazınızla
orucunuzla
hangi kapıyı açabilirsiniz?
önce kardeşlerinizin kalbine
diğer yarattıklarımın kalbine girmezseniz
bana nasıl ulaşabilirsiniz ?
kardeşlerinizi kırarak
üzerek
haklarını çalarak
nasıl ulaşabilirsiniz bana?
bütün kapılar kapalıdır kişisel ibadetlerinizde
günlerce
yıllarca kapansanız bir hücreye
bana yakarmak için
ne anlamı
ne de yararı olabilir ki?
taş taş üstüne koymayınca
bir çizgi üstüne bir çizgi daha çizmeyince
bir lokmayı dahi paylaşmayınca
bir anlamı var mı yaşamanın?
dünyaya ibadet etmeye değil
yaşamaya geldiniz
yaşatmaya
aramaya
bulmaya
kendinizi geliştirmeye
eğitmeye
iyi şeyler yapmaya
ve bunları paylaşmaya geldiniz
tüm canlılar gibi görevleriniz var
paylaşın
çalışın
ve yaşayın
yarattığım kâinatta
düzeni bozmadan
yok etmeden
yaşarken yaptığınız her iyi şey
ibadetinizdir
unutmayın!
Paylaşın
Bir lokmayı da
bir sözcüğü de paylaşın
en değerliniz paylaşabileninizdir
mal mülk hırsı olmayanınızdır
sahip olmak değil üretmek önemlidir
sahip olduklarını kaybetme korkusu ile
yaşayanlarınız
o korku ile öleceklerdir
kaybetmekten korkmayanlar
benim verdiğim sırra erebilenlerdir
unutmayın ki hiçbir şeyin sahibi değilsiniz
bilgiden ve ilimden başka
onu da paylaşın
yücelik budur
iman budur
insan budur
Yargılamak
Hiçbir ölümlü
benim adıma kararlar alamaz
hiç biriniz
diğer kardeşlerinin imanını ölçemez
tartamaz benim adıma
benim adıma ülkeleri yönetemezsiniz
o sizin yönetiminizdir
hiçbiriniz dünyada elçim değilsiniz
adımı bahane edip
adımla savaş açamazsınız
ölümlüsünüz
ve adil olmanız zor
ben ise bağışlayıcıyım
ancak ben yarattığım insanın
sahte davranışlarıyla
dürüstlüğünü birbirinden ayırt edebilirim
*
siz ise bunun kararını verecek melekelerle
donatılmadınız
yanlış verdiğiniz kararların vebali büyüktür
benim adımı kullananları seçmeyin başınıza
benim yüceliğimi
gücümü
merhametimi
ezeli ve ebedi oluşumu
düşünün bin kere
benim adıma
sizden isteklerde bulunanlardan
uzak durun
onlar ki benim adımla aldatmak isterler
ve benim adımla aldatırlar sizi
adıma karar verirler
adıma mal mülk edinirler
en korkuncunuz
en kötünüz
en acımasız olacaklarım işte onlardır
onlar ki benim adımı yerli yersiz kullanırlar
adımla iş yapmaya çalışırlar
uzak durun onlardan
onlar yüceliğimi
var ettiğim kâinatı
nimetleri
sırlarımı
yani beni hiçbir zaman anlamamışlardır
ve hiçbir zaman inanmamışlardır bana
onlar ki
sadece kendi çıkarlarını düşünürler
güzelden yana değildirler
ve küçük hesaplar yaparak yaşarlar
hâlâ mal mülk
hâlâ iktidar peşinde
gerçek ihtiyaç sahiplerini bilemez
duymaz ve hissetmezler
onlar aranızdaki aracılar gibidir
emeğinizin hakkını
inancınızı
iyi niyetlerinizi
sevginizi
merhametinizi sömürürler
kimseyi aracı göndermedim
peygamberlerimden başka ki
onlar bile sadece sözlerimi iletmekle
görevliydiler
hiç bir hükümdara
hiç bir ölümlüye yetki vermedim
adıma yönetmesi için sizleri
istemedim
kan akıtıp
savaşmanızı hiç birinizden
çünkü barıştan yanayım
ve yok edici değilim
kâinatın ve tüm düzenin yaratıcısıyım
bunu unutmayın
savaşları sizler çıkardınız
savaş sözcüğünün yeri yok kâinatımda
insanların kötü ve acımasız yanıdır savaş
savaşmanızı kim istedi sizden
akan kan
çekilen acı
sadece savaşanların değil
masum insanların da
ödediği bedel olmuyor mu?
buna nasıl karar verebiliyorsunuz
her şeyinizi neden savaş için harcıyorsunuz
canlı cansız her şeyi neden yok ediyorsunuz
ve neden savaşları durdurmak için
bir çaba göstermiyorsunuz hâlâ
insan değil misiniz?
en akıllı yaratık değil misiniz?
bunu söyleyip
yazmıyor musunuz?
ve buna rağmen savaşı istiyorsunuz hâlâ
neyi paylaşamıyorsunuz?
neyin peşindesiniz?
zaten ölümlüsünüz
neden unutuyorsunuz bunu?
Öldürmeyin
Aklınız adil olmanız için
düşmanlarınıza bile adil davranmanız için var
aldığınızdan fazlasını verin hep
hak geçmesin diye
en ince hesapları yapanları
hep kendine yontanları sevmem
sevmeyin sizler de
onlar bilmezler mi ki
ben çıplak yarattım hepinizi
ve bu koca kâinat benimdir sadece
peki, neden sahiplenirsiniz
ve daha fazlasını istersiniz sahiplendikçe?
ve neden öldürürsünüz
kardeşlerinizi dahi?
iktidar hırsı ile kırıp geçirirsiniz
kadınları ve çocukları bile?
eliniz kanlı iken size nasıl güvenilir
kardeşlerini dahi öldürenlere güvenilir mi?
sizden
kardeş kanı dökmenizi istedim mi?
hırsınızı dizginleyemezseniz
nasıl insan olabilirsiniz?
sizlerin, hükümdar dahi olsanız
ayrıcalığınız yoktur
hatta daha fazladır sorumluluğunuz
hiçbiriniz öldürme hakkına sahip değilsiniz
hiçbiriniz elini kana bulayamaz
kan üzerine iktidarını kuramaz
sizi men ediyorum bunlardan
ölüm ilahidir
ölüm benim elimdedir
ki dengenin bir parçasıdır
benden başka hiç kimsenin
can alma hakkı yoktur
hele dünya saltanatını benim adıma
sürdürmeye
kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur
benim adıma katliamlar yapmak
benim için yapmak
kimin hakkı olabilir ki?
kim bilebilir ki?
en sefiliniz bir kraldır belki
en yüceniz de yoksul bir köylü
ve sanmayın ki
varlıklarınızın
ve yeryüzündeki gücünüzün de tartılacağını
iktidarınızla öne geçeceğinizi sanmayın
ve inanmayın buna
aksine onlar sizin ayak bağınız olacak
çünkü onlar sizin göz bağlarınız oldu
yaşarken
onlar aramızdaki en büyük engeldi
ama ne mutlu ki
gücünü ve varlığını
zulmetmek ve böbürlenmek için kullanmayanlara
ve ne mutlu ki zayıfı ve yoksulu
kollayanlara
ve ne mutlu ki
ne güç
ne mal mülk peşinde koşmayıp
sadece ilim ve sanat için uğraşanlara
onlar ki
sadece doğruyu yapmaya çalışırlar
ve ne mutlu ki sadece kendi için çalışmayanlara
ve ne mutlu ki
ölümlü olduğunu unutmayıp
paylaşanlara
ve ne mutlu ki
tüm bunları yapıp insan olmaya çaba gösterenlere
ben ki kâinatın
ve düzenin yaratıcısıyım
neden yarattıklarımın acı çekmesini isteyeyim ki?
benden beklemeyin karışmamı
aklınızı ve gücünüzü doğru yolda kullanın
uzaklaşmayın adaletten
ve karşısında durun adaletsizliğin her zaman
Gerçek
Size hastalıklar verdim
şifasını da verdim yanı başında
dertler verdim
çaresini de verdim birlikte
felaketler verdim
sabrını da verdim ardından
akıl verdim sizlere
her şeyin cevabını bulmanız için
çıplak yarattım ama aklınızla
geleceğinizle
dertlerinizle
ilminizle
ve inancınızla
mal mülk vermedim size
beni unutmamanız
doğru yoldan ayrılmamanız
aranıza nifak tohumları ekmemeniz
birbirinize düşmemeniz için
mal ve mülkten uzak durmanızı istedim
özellikle
şu uçsuz bucaksız kâinatı verdim
görün
dinleyin
ilham alın
ilmini arayın
bulduklarınızla sevinin
ve hatırlayın beni diye
size bir düzen verdim
sanat verdim
mal mülk değil
mal mülk ki sizi gerçek inançtan
gerçek cennetten uzak tutar
barışınız uzun ömürlü olmaz aranızda
size ilim verdim
ilmi arayın her yerde
beni bulursunuz
sanatı arayın
beni bulun
yarattığım her şeyde
mucizemin nedenini bulacaksınız
nedenini çözemeden beni anlayamazsınız
ilminiz olmadan bana inancınız koftur
boş sözlerle anlatmayın beni
hikâyelerden dinlemeyin
her şeyi nedenli yarattım
her şeyi matematiğiyle
kimyasıyla
fiziğiyle yarattım
beni anlamak için ilim gerek
ancak ilim bilenler anlar
kâinatın aklını çözebilenler
hayret ederler yüceliğime
ne mutlu ki
zamanını, sırrımı çözmeye çalışanlara
verdiğim çareleri bulmaya çalışanlara
ve ne mutlu ki
verdiğim aklı kullanmaya çalışanlara
sürü olmayın diye
ibret verdim koyunları
korkak olmayın diye
ibret verdim kuşları
karanlıkta yaşamayın diye ibret verdim
karanlıkta gezen böcekleri
sizi özel yarattım aklınızla
akıl sizin yol göstericiniz
inancınız
ilminiz
mutluluğunuz
aşkınız
ve yaratıcılığınız olacak
siz de yaratacaksınız
yarattıklarıma bakarak
siz de yeni şeyler bulacaksınız
ancak
hiçbir zaman
benim gibi bir düzen kuramayacaksınız
çünkü sınır koydum yaratıcılığınıza
yarattıklarımdan yararlanacak
sırrını çözeceksiniz
ama yaratamayacaksınız benim gibi
her şeyin sınırı gibi
onun da sınırını koydum aklınıza
çünkü ben ebedi ve ezeliyim
sizleri yaratan benim
sınır koydum yolunuza
Ölümlüsünüz
Ölümlü yarattım tüm canlıları
kâinattaki her şeyi de
değişimi esas kıldım
ölüm ve yaşamı art arda ekledim
sizin yaşınız
geçmişinizden ve geleceğinizden
bildiğiniz kadardır
ölümlü yarattım sizleri
yaşamın değerini bilin diye
ancak,
nerede
ne zaman öleceğinizi bilemeyeceksiniz
hiçbir zaman
engelledim bilmenizi
ölümlü yarattım sizleri
mal ve mülk peşinde koşmayın diye
giydiğiniz gömleği
bedeninizi dahi götüremeyeceksiniz
sizi ölümlü yarattım
boş şeylerin peşinden koşmayın
ağlamayın ölenlerin peşinden diye
her şeyin bir gün yok olacağını
ve kaybedeceğinizi biliyorsunuz
sizi ölümlü yarattım ki
yaşamın anlamıdır bu
ve yok olan hiçbir şey yoktur aslında
çünkü hiçbir şey kalıcı değildir
çünkü değişimi yarattım
düzeninin değişimini
değişimin düzenini
sizi ölümlü yarattım ve bilmenize sınır koydum
bir an sonra bile ne olacağını bilemeyeceksiniz
yaptıklarınızın geleceğini göremeyeceksiniz
bir tek ben bilebilirim
bir tek ben değişmem
ezeli ve ebediyim sonsuza kadar
biliniz ve emin olunuz bundan
Düzenim
Dünyadaki her yarattığıma
bir görev verdim beyninin içinde
sonra sınır koydum
hepsine birbirinden farklı
isteseydim hepsini
sizin gibi akıllı yaratırdım
ama onlara görev verdim
düzeni korusunlar diye
toprak
su
hava
bitkiler
böcekler
ve tüm organizmalar
düzenin yapı taşlarıdır
yok olmaları
düzenimin felaketi olur
ama sonu değildir
çünkü düzeni ölüm ve yaşam
denge ve değişim üzerine kurdum
bunu bilin
bir tek sizlerin yok olması
düzenimi bozmaz
çünkü siz bu düzenin parçası değilsiniz
size verdiğim akılla
kendi düzeninizi kurmaya çalışıyorsunuz
akıllı olursanız
kurduğum düzenden ders alırsınız
yapısına
müdahale etmezsiniz
düzenimin aslı dengedir
değişimdir
ölümler ve doğumlar üzerine kuruludur
soluduğun havanın karışımını bozarsan
iklimlerle oynarsın
yağmurlarla ve kuraklıkla baş etmeye çalışırsın
kurduğun şehirler
köyler
tarlalar yok olur
sonunda sizleri açlık
göçler
savaşlar
kıtlık bekliyor
kurduğum düzeni bozarak
asıl kutsal olana ihanet etme
düşün
adaletli ol
iradene hakim ol ki kendi kıyametini hazırlama
Felaketiniz
Aklınızı kullanmıyorsunuz
dünya nimetlerle doluyken
hâlâ aç insanlar
açlıktan ölenler
okuyamayanlar
sömürülenler var
ve buna rağmen yine de savaşıyor
ve savaş için çalışıyor
beyninizi kullanmıyorsunuz
benim yaratıklarımı paylaşamıyor
hikâyeler uyduruyorsunuz
savaşmak
öldürmek
yok etmek için
bunun için mi en akıllı yarattım sizleri?
kendi felaketinizi hazırlarken
gün ve gün
sizler hiç geçmişinizden
hatalarınızdan ders almaz mısınız?
sizlere bilinç verdim ki
yanlışlarınızdan dönün
öldürmekten vazgeçin
yok edin yaratığınız putlarınızı
bir an önce diye
aklın yolunu bulmalısınız
insan olmanın yolunu…
insan olun
insan
Cehennem
Parayı her şeyden değerli kıldınız
bilgiyi
insanı
emeği
toprağı
satın almak için
parayla zenginliğinizi ölçüyor
böbürleniyorsunuz üstelik
putunuz yapıp
beni
güzellikleri
iyilikleri
merhameti
adaleti unuttunuz
her şeyi onunla ölçmeye
yoksulları küçük görmeye başladınız
insanları böldünüz
zengin ve yoksul diye
adaleti dahi satın aldınız paranızla
inancı
umutları bile
o putu terk etmedikçe
felaketiniz daha yakın olacak
bırakmadıkça savaşları
yok olmaya daha yakınsınız
yok oluşunuzu görüyorum
savaşlarınızla
para
iktidar
mal mülk için
yalanla
sahtekarlıkla
kötülükle
yok oluşunuz yaklaşıyor
yok olmaya mahkumsunuz
açlık
sefalet
ateşler içinde
sular altında
işte cehennemim bu
verdiğim akılla
bir cennetten
cehennem yarattınız
akılsızlığınız bu
ey yarattıklarım!
sefilsiniz
sefaleti yaşıyorsunuz
rezilsiniz
rezalet içinde
çaresizsiniz
sorunlar yaratıyorsunuz
ve yaşarken
cehennemi siz yaratıyorsunuz
kötü niyetinizle
Akıl yolu
Kin
hırs
doyumsuzluk
adaletsizlik
sizin sonunuz olacak
yalanlarla
ve yok ettiğiniz adaletle
yükselemezsiniz
vicdanınız
hırsınızın arkasından gelmesin
yaşarken beni temsil ediyorsunuz
yarattığım en akıllı ve yüce varlık olarak
yerlerde sürünmeniz
öldürdükleriniz
yakıp yıktıklarınız
nasıl benim adıma olabilir ki?
ben yaratıcıyım
yıkıcı değil
siz de yıkıcı olmamalısınız
yıktıklarınız sizin de yıkımınız olur
çocuklarınızın da
her zaman
iyi düşünün
doğru tartın
iyi niyetle davranın
nefsinize hakim olun
çocuklarınıza ne bırakacaksınız
mal mülk mü?
hırs, nefret mi?
kan ve ceset mi?
bunlar
iyiliğinizin
bilginizin
hizmetlerinizin
ve erdeminizin yerini tutar mı?
sahip olacaklarınız
zararınıza olabilir
aklınızı kullanın
doğru karar verin
diğer yarattıklarımdan
daha aşağılık olmayın
görün
duyun
hissedin
düşünün
ve anlayın
bundan daha doğrusu yoktur sizin için
yoksa
sizi uçumdan kurtaracak ışığı da
uçuruma sürükleyecek karanlığı da
fark edemezsiniz
aklınız
sizi felaketlerden kurtaracak
tek yoldur
kâinatımın sırrıdır bu
unutmayın
BENİ
ve
SIRRIMI
≠≠≠≠
Hakkımda
1957 de Ankara’da doğdum. Küçük yaşlardan itibaren sırasıyla
resim, şiir ve fotoğrafla ilgilenmeye başladım. 1980’de ODTÜ
Mimarlık Bölümünü bitirdim. 1982’de evlendim. İki kız çocuğum
var. Şimdiye değin yüzlerce mimari tasarım ve uygulama gerçek-
leştirdim. Dokuz kişisel resim sergisi açtım.
Kısır düşünceler, ideolojiler ve inançlar yerine çok yönlü doğrulu-
ğa, kimliğe ve bilinçli yaşamanın gerekliliğine inanıyorum. Bilinç-
li yaşamak için önce yaşamın merkezine solucanı koyabilmeli,
beynimizin de tüm inançlarımızın ve davranışlarımızın merkezi
olduğunu bilmeliyiz. İnsan, insan diyoruz ancak, beynimizi doğru
kullanmadığımız sürece de bir türlü insan olamıyoruz. Bu durumda
da tüm kimliklerimiz boş ve anlamsız kalıyor.
Yayınlanmış şiir kitaplarım:
Çok Yalnızlık Oturdu Yanıbaşımda SKY
Düş ormanlarında Romeo
Mırıl mırıl Romeo
Duvarlar…SKY
Alelade Bir Şairim – e-kitap
Bırakma Elimi - e-kitap
Çekirgeye– e-kitap
Kandeşlik – e-kitap
Öpücükçü – e-kitap