Upload
baris-kalebek
View
94
Download
8
Embed Size (px)
Citation preview
i
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
SİYANİSİTLER İÇEREN GÜMÜŞ CEVHERLERİNİN SİYANÜR LİÇİNDE SİYANİSİT-ÇÖZÜNME KİNETİĞİ
İLİŞKİSİ VE GÜMÜŞ ÇÖZÜNME VERİMİNİN ARTIRILMASI
Sermin GÖKSU
Danışman: Doç. Dr. A. Hakan AKTAŞ
YÜKSEK LİSANS TEZİ KİMYA ANABİLİM DALI
ISPARTA – 2008
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER………………………………………………………………….. i
ÖZET…………………………………………………………………………..... iv
ABSTRACT……………………………………………………………………... vi
TEŞEKKÜR………………………………………………………………........... viii
SİMGELER DİZİNİ………...……..…………………………………………...... ix
ŞEKİLLER DİZİNİ…….……………………………………………………….. x
ÇİZELGELER DİZİNİ.…………………………………………………………. xv
1. GİRİŞ…………………………………………………………………………. 1
1.1. Kuramsal Temeller…………………………………………......................... 3
1.1.1. Gümüş …..……………………………....................................................... 3
1.1.2. Siyanür……................................................................................................. 4
1.1.3. Siyanür Liçi……………………………………………………………….. 6
1.1.4. Siyanür Liçinin Kimyasal Yönü………………………………………….. 7
1.1.5. Bazı Metallerin Siyanürlü Çözeltilerde Davranışları …………………….. 9
1.1.5.1. Altın………………………………………………….............................. 9
1.1.5.2. Gümüş…................................................................................................... 13
1.1.5.3. Bakır…………………………………………………………………….. 14
1.1.5.4. Demir…………………………………………………………………… 15
1.1.5.5. Kurşun……………………………………............................................... 17
1.1.5.6. Çinko………............................................................................................. 17
1.1.5.7. Cıva……………………………………………....................................... 19
1.1.5.8. Arsenik ve Antimuan …………………………………………………... 19
1.1.5.9. Tellür…………..………………………………………………………... 20
1.2. Siyanür Liçini Etkileyen Faktörler…………………………...…………....... 21
1.2.1. Siyanür Konsantrasyonu………………………………………………...... 21
1.2.2. Oksijen……………………………………………………………………. 22
1.2.3. Tane Boyutu…............................................................................................. 23
1.2.4. pH...………………………………………………………………………. 23
1.2.5. Sıcaklık……………………………………………………………............. 26
1.2.6. Karıştırma Hızı………………………...………………………………….. 27
ii
1.2.7. Yabancı İyonlar ……………..……………………………………………. 27
1.2.7.1. Hızlandırıcı Etki ………………………………………………………... 28
1.2.7.2. Geciktirici Etki …………………………………………………………. 29
1.3. Siyanürlü Artıkların Arıtılması …………………………………………...... 33
1.3.1. Doğal Bozunma………………………………………………………….... 33
1.3.2. Kimyasal Arıtma Yöntemleri……………………………...……………… 34
1.3.2.1. Inco SO2 / Hava Yöntemi……………………………...………………... 34
1.3.2.2. Hidrojen Peroksit (H2O2) Yöntemi…………………………………........ 37
1.3.2.3 Alkali Klorürleme………………………………………………………... 39
1.3.2.4. Siyanür Geri Kazanma Yöntemleri…………...………………………… 41
1.4. Siyanür Liçinin Türkiye’ deki Uygulamaları…...…………………………... 42
1.4.1. Etibank 100. Yıl Gümüş Madeni İşletmesi...……………………………... 42
1.4.2. Ovacık Altın Madeni İşletmesi..………………………………………….. 44
2. KAYNAK BİLGİSİ…………………………………………………………... 46
3. MATERYAL VE YÖNTEM……………………………………………......... 50
3.1. Materyal…………………………………………………………………….. 50
3.1.1. Gümüş Cevheri…………………………………………………………… 50
3.1.2. Kimyasal Maddeler……………………………………………………….. 51
3.2. Yöntem……………………………………………………………………… 51
3.2.1 Serbest Siyanür Analizi………………………………………………......... 52
3.2.2 Metal Analizi……………………………………………………………… 54
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA……………………………… 55
4.1.Metalik Gümüş ile Yapılan Deneyler……………………………………….. 55
4.2. Saf Minerallerle Yapılan Deneyler……………………………………......... 57
4.2.1. Arjantit (Ag2S) ile yapılan deneyler……………………………………… 57
4.2.1.1. Arjantit çözünmesine pH’ ın etkisi……………………………………... 58
4.2.1.2. Arjantit çözünmesine NaCN konsantrasyonunun etkisi………………... 62
4.2.2. Pirit (FeS2) ile yapılan deneyler…………………………………………... 66
4.2.3. Metalik Gümüş ve Arjantit (Ag2S) ile yapılan deneyler………………….. 68
4.2.4. Arjantit (Ag2S) ve Pirit (FeS2) ile yapılan deneyler………………………. 69
4.2.5. Metalik gümüş, Arjantit (Ag2S) ve Pirit (FeS2) karışımlarıyla yapılan
deneyler…………………………………………………………………..
73
iii
4.3. Cevherle Yapılan Deneyler……………………………………………......... 81
4.3.1. NaCN konsantrasyonunun etkisi………………………………………….. 82
4.3.2. Ön işlemli Liç Deneyler…………………………………………………... 92
5. SONUÇLAR………………………………………………………………….. 100
6. KAYNAKLAR…...…………………………………………………………… 107
ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………… 111
iv
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
SİYANİSİTLER İÇEREN GÜMÜŞ CEVHERLERİNİN SİYANÜR LİÇİNDE SİYANİSİT-ÇÖZÜNME KİNETİĞİ İLİŞKİSİ VE GÜMÜŞ ÇÖZÜNME
VERİMİNİN ARTIRILMASI
Sermin GÖKSU
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı
Jüri: Doç. Dr. A. Hakan AKTAŞ (Danışman)
Doç. Dr. Esengül KIR Doç. Dr. Emin Cafer ÇİLEK
Siyanürleme (siyanür ile çözündürme) bir hidrometalürjik yöntem olup, küçük
boyutlu altın ya da gümüş minerallerini içeren cevherlerden değerli metalleri
kazanmak için endüstriyel ölçekte kullanılan tek yöntem olma özelliğini günümüzde
hala korumaktadır. Siyanürlemenin esasını, cevherdeki altın/gümüş minerallerinin
seyreltik siyanür çözeltilerinde −2)CN(Au / −
2)CN(Ag kompleks iyonu halinde
çözünerek sıvı (çözelti) faza geçmesi ve daha sonraki aşamada gümüş/altın yüklü
çözeltiden gümüşün/altının çöktürülerek tekrar kazanılması oluşturur.
Altın cevherlerinin siyanürlemesinde yüksek verim (>%90) elde edilebilirken, aynı
süre içerisinde ve ortamda gümüş cevherlerinden oldukça düşük verimler (<%70)
elde edilmektedir. Bununla birlikte liç süresinin bu kadar uzun (48 saat) sürmesinin
en önemli gerekçelerinden biri altın/gümüş cevherleri içinde “siyanisitler” olarak
adlandırılan minerallerin varlığıdır. Bu mineraller liç sırasında siyanür ile kompleks
oluşturarak siyanür tüketimini artırmakta ve çözünmeyi yavaşlatan geciktirici etki
oluşturmaktadırlar.
Bu tezin amacı, Gümüşköy/Kütahya gümüş cevherinin içerisinde geciktirici etki
yapan siyanisitlerin etkilerini en aza indirerek, daha düşük siyanür tüketimiyle daha
az veya eşit liç süresinde gümüş çözünme veriminin artırılmasıdır. Bu amaç
v
doğrultusunda, ilk olarak metallerin (Ag ve Fe) ve minerallerin (Ag2S ve FeS2)
siyanürle verdiği tepkimeler kinetik açıdan da değerlendirilerek belirlenen optimum
şartlar cevher numunesi kullanılarak uygulanmış ve cevher içindeki gümüşün
çözünürlüğü araştırılmıştır.
Cevherin kimyasal analiz sonuçlarına göre, cevher içinde geciktirme etkisi
yapabilecek ve siyanür tüketimine neden olabilecek en önemli metalin (siyanisit)
demir olduğu görülmüştür. Demirin yüksek pH’ larda oksit/hidroksitler halinde
çökelmesinin liç ortamında mümkün olabileceği göz önüne alındığında, liçten önce
uygulanacak bir ön işlemin cevher içindeki demiri oksit/hidroksit halinde
çöktürebilmesi mümkün görülmüştür. Bu nedenle, liç sırasında demir çözünme
miktarını azaltarak demirin geciktirici etkisini en aza indirmek üzere liç için
hazırlanan pülpe NaCN ilave etmeden önce 24 saatlik bir ön işlem uygulanmıştır. Ön
işlem sırasında pülp sürekli karıştırılmış, 1 L/dk hava verilmiş ve düzenli olarak pH
ölçümü yapılmıştır. Ön işlemden sonra 1.67 g/L NaCN eklenerek 48 saatlik siyanür
liçi tamamlanmıştır. Deney sonuçlarından demirin çözünme veriminin ön işlemsiz
siyanür liçine göre %85 daha az olduğu, bununla birlikte gümüş çözünme veriminin
%6 arttığı ve NaCN tüketiminin azaldığı gözlenmiştir. Bu olumlu sonuçların
ardından liç çözeltisindeki sülfür iyonlarının olumsuz etkisini etkisi gidermek ve
gümüş çözünme verimini artırmak için Pb(NO3)2 kullanılarak cevher numunesinin
yine ön işlemli siyanürleme deneyi yapılmıştır. Böylece, gümüş çözünme verimi
%16’ lık bir artışla yaklaşık %80 olarak elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre, ön işlem
uygulanarak cevherin siyanür liçinde daha yüksek verimlerin daha kısa sürede ve
daha az siyanür tüketimi ile elde edilebileceği ortaya konmuştur.
Anahtar Kelimeler: Siyanürleme, Gümüş, Çözünme kinetiği. 2007, 111 sayfa
vi
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
RELATIONSHIP BETWEEN CYANICIDES AND LEACHING KINETICS IN CYANIDATION OF CYANICIDES BEARING SILVER ORES AND
IMPROVING OF SILVER DISSOLUTION RECOVERY
Sermin GÖKSU
Süleyman Demirel University Graduate School of Applied and Natural Sciences Department of Chemistry
Thesis Committee: Assoc. Prof. Dr. A. Hakan AKTAŞ (Supervisor)
Assoc. Prof. Dr. Esengül KIR Assoc. Prof. Dr. Emin Cafer ÇİLEK
Cyanidation, as a hydrometallurgical process, is only method industrially employed
to recover valuable metals from ores bearing gold and silver minerals since over 100
years ago. Gold/silver mineral processing is usually based on the cyanidation of the
ore. The leaching of the ore is performed using alkaline cyanide solutions that
produce lixiviates containing mixtures of metal cyanide complexes such as −2)CN(Au , −
2)CN(Ag . In last decades, the recovery of gold/silver cyanide complexes
from the leached solutions is done using activated carbon as adsorbent.
It is known that under exactly the same conditions silver dissolves about half the rate
at which gold dissolves. However, silver is sensitive to the cyanide concentration,
while gold becomes independent of cyanide concentration at higher levels of
concentration. Silver is sensitive to the degree of agitation, while gold is essentially
independent of agitation. While higher gold recovery (>90%) is obtained from the
industrial application of cyanidition, the silver recovery (<70%) is low. One of the
most important reasons of such long leaching time (48 h) is presence of the some
minerals in the ore called as cyanicides. During the cyanidation, these minerals react
with cyanide and produce some metal complexes resulting higher cyanide
consumption.
vii
The main objective of this thesis is to obtain high silver dissolution with low cyanide
consumption by means of reducing the retarding effect of some cyanicides in a silver
ore sample taken from Gümüşköy/Kütahya. To do this, cyanidition performances of
the some pure metals (Ag and Fe), some minerals and a certain amount of their
mixtures (an artificial ore) were separately determined and evaluated kinetically. In
order to investigated the solubility of silver/ silver minerals in the ore, the optimum
leaching conditions determined from the tests using the artificial ore were applied to
the ore sample.
According to the chemical analysis of the ore sample, it was determined that iron is
most important metal having the retarding effect as a cyanicide. As it is known that
iron can precipitate under high alkaline solutions as iron oxides/hydroxides. For this
reason, it can be assumed that pre-treatment of the ore in an alkaline solution can
reduce the retarding effect of iron, prior to cyanidation. To test this, the ore sample
was agitated for 24 h at pH 12. During the pre-treatment, the pulp was agitated
continuously and the pulp aerated with 1 L/min of air. Then, a predetermined amount
of cyanide was introduced into the pulp and cyanidation time was 24 h in this stage.
According to this test results, it was determined that a significant reduction of iron
dissolution was obtained (85%). Furthermore, the silver extraction and the cyanide
consumption were improved by application of the pre-treatment. As it is known that
sulphide ion in the pulp has a harmful effect. In order the overcome this difficulty,
the addition of lead salts is a common mill practice. Therefore, a final test was
performed by using lead nitrate in the cyanidation of the pre-treated pulp. The silver
dissolution recovery was shifted from 64% to 80% by using the pre-treatment
method. According to the results of this thesis, the pre-treatment of the pulp is a
useful tool and the silver extraction from the Gümüşköy silver ore can significantly
be improved with low cyanide consumptions by using the pre-treatment method.
Key Words: Cyanidation, Silver, Dissolution kinetics.
2007, 111 pages
viii
TEŞEKKÜR
Bu çalışma konusunu belirleyen, fikirlerini, her türlü ilgi ve desteğini
esirgemeyen değerli Danışman hocam, Doç. Dr. A. Hakan AKTAŞ’ a teşekkür
ederim.
Çalışmalarım boyunca laboratuvar imkanlarından rahatlıkla faydalanabilmem için
yardımlarını ve desteklerini esirgemeyen, literatür araştırmalarımda yardımcı olan
değerli hocam, Doç. Dr. E. Cafer ÇİLEK’ e teşekkür ederim.
Tezi 1444-YL-06 No’lu Proje ile destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı’na teşekkür ederim.
Tezimin her aşamasında maddi ve manevi destek veren, beni yalnız bırakmayan
aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.
Sermin GÖKSU
ISPARTA, 2008
ix
SİMGELER DİZİNİ
a0 Kinetik model katsayısı
k Çözünme hız sabiti (h-1, dk-1)
Me NaCN’ ün milieşdeğer gramı (mg)
MNaCN NaCN miktarı (g)
N Normalite
R Çözünme verimi (%)
T Çözünme süresi (h, dk)
V Titrant hacmi (mL)
x
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1.1. Altın çözünmesinin elekrokimyasal mekanizmasının şematik gösterimi
(Marsden ve House, 1992)………………………………………………11
Şekil 1.2. Hava ile doyurulmuş çözeltilerde, altın ve gümüşün çözünmesi hızına
siyanür konsantrasyonunun etkisi (Habashi, 1999)….……………….....22
Şekil 1.3. 24 oC de farklı O2 basınçlarda ve farklı NaCN konsantrasyonlarda
gümüşün çözünme hızı (Habashi, 1999)………………………………...23
Şekil 1.4. pH’ ın bir fonksiyonu olarak siyanür çözeltisinde bulunan türler.(Habashi,
1999)…………………………………………………….………………24
Şekil 1.5. Siyanür çözeltisindeki altın ve gümüşün çözünme hızı üzerine yüksek
alkalinitenin etkisi (Habashi, 1999)…………………………………......24
Şekil 1.6. Yüksek pH’ da kalsiyum iyonlarının geciktirici etkisi (Habashi,
1999)……………………………………………………….……………25
Şekil 1.7. %0.25 KCN’ deki altın çözünme hızına sıcaklığın etkisi (Habashi,
1999)………………………………………………………………….....25
Şekil 1.8. Eti Gümüş A.Ş. gümüş madeni işletmesinde gümüş üretiminde uygulanan
sürecin şematik diyagramı (Ersin, 1990)………………………………..43
Şekil 1.9. Ovacık altın işletmesinde uygulanan sürecin basitleştirilmiş akım şeması
(Uslu, 1997)……………………………………………………………..45
Şekil 2.1. Alkali çözeltideki O2 indirgenmesi için ardışık tepkimeler ve elektrot
yüzeyine O2 adsorpsiyonu için önerilen modeller……………………….47
Şekil 3.1. Siyanür liçi laboratuvar deney düzeneği.……………………………......51
Şekil 3.2. Yapay karışım ve cevher numunesi ile yapılan ön liç deney sonuçları ve
model kestirimleri……………………………………………………….52
Şekil 3.3. Kinetik model parametrelerinden a0’ ın gümüş çözünme verimine etkisi
…………………………………………………………………………...53
Şekil 3.4. Kinetik model parametrelerinden k’ nın gümüş çözünme verimine
etkisi……………………………………………………………………..54
Şekil 4.1. Metalik gümüşün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve
çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 4.65 g/L)……………56
Şekil 4.2. Metalik gümüşün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve
çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)……………...57
xi
Şekil 4.3. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (pH= 10)………………………………59
Şekil 4.4. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (pH= 11)………………………………60
Şekil 4.5. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (pH= 12)………………………………61
Şekil 4.6. Ag2S’ ün siyanür liçinde ortam pH’ sının çözünme hız sabitine etkisi....61
Şekil 4.7. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 7.5 g/L)…………………….....63
Şekil 4.8. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)………………………..64
Şekil 4.9. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 12.5 g/L)……………………...65
Şekil 4.10. Ag2S’ ün siyanür liçinde NaCN konsantrasyonunun çözünme hız sabitine
etkisi…………………………………………………………………......65
Şekil 4.11. FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi…………………………………………67
Şekil 4.12. Metalik gümüş ve Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı
ve çözünme veriminin liç süresi ile değişimi……………………………69
Şekil 4.13. Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (2 g NaCN/200 mL)…………………..70
Şekil 4.14. Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sının liç
süresi ile değişimi (2 g NaCN/200 mL)…………………………………71
Şekil 4.15. Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (3 g NaCN/300mL)…………………...72
Şekil 4.16. Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sının liç
süresi ile değişimi (3 g NaCN/300mL)………………………………….72
Şekil 4.17. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (%65.79 FeS2, %17.76
metalik gümüş ve %16.45 Ag2S)………………………………………..74
xii
Şekil 4.18. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sının liç süresi ile değişimi (%65.79 FeS2, %17.76 metalik
gümüş ve %16.45 Ag2S)…………………………………………….......75
Şekil 4.19. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (%88.89 FeS2, %5.56
metalik gümüş ve %5.56 Ag2S)………………………………………....76
Şekil 4.20. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sının liç süresi ile değişimi (%88.89 FeS2, %5.56 metalik
gümüş ve %5.56 Ag2S)………………………………………………….76
Şekil 4.21. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (%94.01 FeS2, %3.05
metalik gümüş ve %2.94 Ag2S)………………………………………....77
Şekil 4.22. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sının liç süresi ile değişimi (%94.01 FeS2, %3.05 metalik
gümüş ve %2.94 Ag2S)………………………………………………….78
Şekil 4.23. Yapay karışımların siyanürlemesinde pirit miktarının çözünme hız
sabitine etkisi……………………………………………………………78
Şekil 4.24. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 15 g/L)………......80
Şekil 4.25. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sı liç süresi ile değişimi (NaCN 15 g/L)……………………..81
Şekil 4.26. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)………………………..83
Şekil 4.27. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sının liç
süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)………………………………………83
Şekil 4.28. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 5 g/L)…………………………84
Şekil 4.29. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 5 g/L)……………………………………......85
Şekil 4.30. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 3.33 g/L)……………………...86
xiii
Şekil 4.31. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 3.33 g/L)…………………………………….86
Şekil 4.32. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 2.5 g/L)…………………….....87
Şekil 4.33. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 2.5g/L)………………………………………88
Şekil 4.34. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 1.67 g/L).……………………..89
Şekil 4.35. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 1.67g/L)…………………………………......89
Şekil 4.36. Cevher siyanürlemesinde NaCN konsantrasyonunun çözünme hız sabitine
etkisi…………………………………………………………………......90
Şekil 4.37. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe
çözünme veriminin liç süresi ile değişimi………………………………93
Şekil 4.38. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam
pH’ sının liç süresi ile değişimi…………………………………………94
Şekil 4.39. Gümüş cevherinin havasız ön işlemli siyanür liçinde Ag çözünme verimi
ve Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi………………………...96
Şekil 4.40. Gümüş cevherinin havasız ön işlemli siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sı liç süresi ile değişimi……….……………………………..96
Şekil 4.41. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde Pb(NO3)2 eklenmesi sonucu
elde edilen Ag çözünme verimi ve Fe çözünme veriminin liç süresi ile
değişimi………………………………………………………………….99
Şekil 4.42. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde Pb(NO3)2 eklenmesi sonucu
siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç süresi ile değişimi………………...99
Şekil 5.1. Farklı pH değerlerinde arjantit’ in siyanür liçinde, gümüş çözünme verimi
ve NaCN tüketimi ilişkisi……………………………………………....101
Şekil 5.2. Farklı siyanür konsantrasyonlarında arjantit’ in siyanür liçinde gümüş
çözünme verimi………………………………………………………...102
Şekil 5.3. Farklı miktarlardaki pirit (FeS2) mineralinin gümüş çözünme verimi ve
NaCN tüketimi üzerine etkisi………………………………………......103
xiv
Şekil 5.4. Gümüşköy gümüş cevherinin siyanürlemesinde NaCN
konsantrasyonunun, gümüş çözünme verimi ve NaCN tüketimi üzerine
etkisi…………........................................................................................104
Şekil 5.5. Gümüşköy cevherinin ön işlemsiz (D1), ön işlemli (D2), havasız ön
işlemli (D3) ve Pb(NO3)2 (D4) kullanılarak yapılan ön işlemli siyanür
liçinde gümüş çözünme verimi ve çözünme hız sabitlerinin
değişimi………………………………………………………………...106
xv
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 1.1. Önemli metal- siyanür kompleksleri (Staunton, 1991; Kaya ve ark.,
1996)………………………………………………………………….......4
Çizelge 1.2. Farklı pH değerlerinde seyreltik sulu çözeltilerdeki HCN
oranları…………………….…………...………………………………....5
Çizelge 1.3. Siyanürasyon stokiyometrisi (Habashi, 1999)………………..………9
Çizelge 1.4. Altın ile birlikte en sık rastlanılan önemli mineraller (Smith Mudder
1991)………………………………………………………………….....12
Çizelge 1.5. %0.1 NaCN çözeltisinde bakır minerallerinin çözünürlükleri (Marsden
ve House1992)…………………………………………………………..15
Çizelge 3.1. 100. Yıl Gümüşköy gümüş cevherinin elek analizi sonuçları……….51
Çizelge 4.1. 4.65 g/L NaCN konsantrasyonunda metalik gümüş kullanılarak
yapılan liç sonuçları…………………………………………………......55
Çizelge 4.2. 10 g/L NaCN konsantrasyonunda metalik gümüş kullanılarak yapılan
liç sonuçları……………………………………………………………...57
Çizelge 4.3. pH 10’ da arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları………...58
Çizelge 4.4. pH 11’ de arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları………...59
Çizelge 4.5. pH 12’ de arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları………...60
Çizelge 4.6. 7.5 g/L NaCN konsantrasyonunda arjantit kullanılarak yapılan liç
sonuçları…………………………………………………………………62
Çizelge 4.7. 10 g/L NaCN konsantrasyonunda arjantit kullanılarak yapılan liç
sonuçları…………………………………………………………………63
Çizelge 4.8. 12.5 g/L NaCN konsantrasyonunda arjantit kullanılarak yapılan liç
sonuçları…………………………………………………………………64
Çizelge 4.9. Pirit (FeS2) kullanılarak yapılan liç sonuçları……………….………67
Çizelge 4.10. Metalik gümüş ve arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç
sonuçları…………………………………………………………………68
Çizelge 4.11. 10 g/L (2 g/200 mL) NaCN konsantrasyonunda arjantit (Ag2S) ve pirit
(FeS2) kullanılarak yapılan liç sonuçları………………………………...70
Çizelge 4.12. 10 g/L (3 g/300 mL) NaCN konsantrasyonunda arjantit (Ag2S) ve pirit
(FeS2) kullanılarak yapılan liç sonuçları………………………………...71
xvi
Çizelge 4.13. %65.79 FeS2, %17.76 metalik gümüş ve %16.45 Ag2S kullanılarak
yapılan liç sonuçları…………………………………………………......74
Çizelge 4.14. %88.89 FeS2, %5.56 metalik gümüş ve %5.56 Ag2S kullanılarak
yapılan liç sonuçları…………………………………………………......75
Çizelge 4.15. %94.01 FeS2, %3.05 metalik gümüş ve %2.94 Ag2S kullanılarak
yapılan liç sonuçları…………………………………………………......77
Çizelge 4.16. 15 g/L NaCN konsantrasyonunda pirit (FeS2), metalik gümüş ve
arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları……………………......79
Çizelge 4.17. 10 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan
liç sonuçları……………………………………………………………...82
Çizelge 4.18. 5 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan
liç sonuçları……………………………………………………………...84
Çizelge 4.19. 3.33 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak
yapılan liç sonuçları…………………………………………………......85
Çizelge 4.20. 2.5 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan
liç sonuçları……………………………………………………………...87
Çizelge 4.21. 1.67 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak
yapılan liç sonuçları…………………………………………………......88
Çizelge 4.22. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liç sonuçları………………….93
Çizelge 4.23. Gümüş cevherinin ön işlemsiz siyanür liçi ile ön işlemli siyanür liç
sonuçlarının karşılaştırılması……………………………………………94
Çizelge 4.24. Gümüş cevherinin havasız ön işlemli siyanür liç sonuçları…………95
Çizelge 4.25. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçi ile havasız ön işlemli siyanür
liç sonuçlarının karşılaştırılması………………………………………...97
Çizelge 4.26. Ön işlemden sonra Pb(NO3)2 ilavesiyle elde edilen liç sonuçları…...98
1
1. GİRİŞ
Bilinen cevher zenginleştirme yöntemleri ile zenginleştirilemeyecek kadar ince taneli
altın içeren cevherlerin değerlendirilmesinde 100 yılı aşan bir süreden beri başarı ile
kullanılan siyanür liçi yöntemi, dünya çapında kabul görmüş standart bir yöntemdir.
Siyanür liçinin kimyasal mekanizmasının iyi bilinmesi, basit ve ekonomik bir süreç
oluşu yöntemin hızlı bir şekilde yayılmasına sebep olmuş, fakat yüksek zehirli etkiye
sahip olması yüzünden siyanür kullanımı, özellikle son yıllarda artan çevre
bilincinden dolayı büyük tepkilerle karşılaşmıştır. Siyanürün güvenli kullanımı,
sağlıklı yönetim uygulamalarının yürürlüğe konması ile mümkündür (Çelik vd.,
1997).
Siyanürün altın madenciliğinde kullanımında aşağıda sözü edilen sakıncalarından
dolayı, alternatif çözücülerin araştırılması gündeme gelmiştir. Bu sakıncalar:
• Siyanür çözeltilerinin zehirli oluşu ve tesis artıklarının çevresel bazı problemler
doğuracağı kuşkusu,
• Liç süresinin uzun olması (24- 72 saat),
• Siyanisit içeren (sülfürlü, bakır oksitli, karbonlu mineraller gibi) bazı cevherlerin
siyanürlenmesinde düşük altın kazanma verimlerinin olmasıdır (İpekoğlu vd., 1996).
Siyanürleme ile cevherlerden altın ve gümüş kazanımı, altın/gümüş madenciliğinde
geniş çapta uygulanmaktadır (Habashi, 1987; Mudder, 2001; Mudder vd., 2001;
Reyes- Cruz vd., 2004). Siyanür içerikli tesis artıklarına uygulanan kimyasal arıtma
yöntemleri ile siyanür ya bozundurularak zararsız bileşiklere dönüştürülür ya da
tekrar kullanım için geri kazandırılabilir. Doğal bozunma haricinde kimyasal
arıtmayı gerektiren sebepler şu şekilde sıralanabilir (Çelik vd., 1997);
• Artıklarda istenilen siyanür konsantrasyonu,
• Buharlaşmadan fazla çökelmenin olduğu yörelere artık barajından suyun
boşaltılma gerekliliği. Örneğin Kuzey Amerika’ da uzun ve soğuk kış aylarında
doğal bozunma için uygun olmayan koşullar yaratır,
• Göller, ırmaklar gibi taze su kaynaklarına olan yakınlık,
2
• Cevherin mineralojisinden kaynaklanan aşırı siyanür tüketimi siyanürün geri
kazanılmasını zorunlu kılabilir,
• Artıklardaki metal içeriğini düşürmek için arıtma gerekebilir.
Artıkların arıtılması için süreç seçiminde göz önünde tutulması gereken kriterler
şunlardır:
• Cevherin mineralojisi,
• Artıklarda olması istenilen siyanür ve ağır metal içeriği,
• Sürecin uygulanabilirliği,
• Kullanılacak olan reaktiflerin maliyeti ve tüketimi,
• Bazı reaktiflerin kullanımına getirilen sınırlamalar (Çelik vd., 1997).
Teknolojik ve ekonomik yönden çok uygun olan siyanür kullanımı, çevresel kaygılar
ve riskler yüzünden hassas bir konuma gelmiştir. Bu durum siyanür arıtımının
önemini ve güncelliğini artırmaktadır. Siyanür arıtımı açısından siyanür içerikli tesis
artıklarının artık barajlarında depolanıp doğal bozunmaya bırakılması önceleri
yaygın bir şekilde uygulanmaktaydı. Ancak bu yöntemin başarısının çok sayıda
değişkenlere bağlı olması, yavaş ilerlemesi, doğal olaylardan (asit yağmurları, aşırı
yağış, deprem vb.) etkilenme olasılığı ve çevreci grupların artan baskıları kimyasal
arıtma yöntemlerinin kullanımını yaygınlaştırmıştır. 1982’ lere kadar siyanürlü
artıkların arıtılmasında en çok kullanılan kimyasal bir süreç olan alkali klorürleme,
gerek ara ürün olarak oluşan çok zehirli bir bileşik olan siyanojen klorür’ den (CNCl)
dolayı gerekse demir siyanür gibi dayanıklı kompleksleri parçalamadaki yetersizliği
ile birlikte daha güvenilir ve ekonomik arıtma yöntemlerinin bulunması nedeniyle,
kullanımı yok denecek kadar azalmıştır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan
kimyasal arıtma süreçleri Inco SO2 Hava ve H2O2 olup, AVR, Bakteriyel Oksidasyon
vb. gibi başka süreçler de geliştirilmeye başlanmıştır (Bayraktar, 1996). Devuyst vd.
(1989), temiz çözeltilere başarı ile uygulanabilen H2O2 yönteminin pülpte etkisinin
azalması ve ortam koşullarında hızlı bozunması nedeniyle kullanımında bazı
sınırlamalar bulunduğunu belirtmişlerdir. SO2- Hava metodunun işletme kolaylığı,
güvenilirliği, düşük maliyeti ve siyanür uzaklaştırmadaki üstün performansının
olduğu ileri sürmüşlerdir (Çelik vd., 1997).
3
1.1. Kuramsal Temeller
1.1.1. Gümüş
Gümüş, periyodik cetvelin birinci gurubuna dahil bir metal olup soy metallerdendir.
Yer kabuğunda çok az bulunan gümüşün kimyasal sembolü (Ag), Latince adı
"Argentum" sözcüğünden alınmıştır. Atom no: 47, Atomik kütlesi: 107.880 a.k.b. ve
Yoğunluğu: 10.50 g/cm3 olan gümüş 960 ° C’ ta erir.
Gümüşe doğada serbest halde rastlanabildiği gibi (+1) ve (+2) değerlikli bileşikler
halinde de rastlanılır. Duyarlı bileşiklerinde genelde (+1) değerliklidir. Öte yandan
Ag iyonu, Cu, Pb, Zn ve Sb elementleriyle de yer değişimi yapabildiğinden
minerallerin bünyesinde de belirli oranlarda gümüşe rastlanılmaktadır. En önemli
doğal gümüş bileşikleri (mineralleri), arjantit (Ag2S) ve gümüş klorür (AgCl)’dür.
Uluslararası piyasalarda saf gümüş değeri 1000 kabul edilir. Ticari gümüş ise
minimum 999 saflıktadır (%0.999 Ag). Ayrıca "Sterling Silver" diye bilinen ve
özellikle süs eşyalarında kullanılan cinsi vardır ki, 925 kalite diye bilinmektedir
(%92.5 Ag, %7.5 Cu) (Anonim, 2000).
Gümüş içeren mineraller:
1. Tabi gümüş, arjantit, electrum ve ikincil bakır mineralleri siyanürlemeye çok
uygundur.
2. Gümüş halojenürlerin, örneğin, serarjirit ve embolit siyanürlemeleri kolaydır.
3. Tetrahedrit içinde bulunan gümüş siyanürleme için verimli değildir.
4. Prosit, pirarjirit, stefanit, polibasit içindeki gümüş kolaylıkla siyanürlenemez.
5. Kurşun ve çinko mineralleri ile birlikte bulunan gümüş siyanürlemeye cevap
vermez. Gümüşün kazanılması için ısıl işlemler gerekir.
6. Yüksek manganlı orutit, samsonit minerallerindeki gümüş siyanür çözeltisinde
çözünmez. Manganlı cevherlerden gümüş elde etmek için Karon süreci gerekir
(Sivrioğlu, 1990).
4
1.1.2. Siyanür
Siyanür, karbon ve azot ihtiva eden bir grup kimyasal maddeye verilen genel bir
isimdir. Siyanür bileşikleri hem doğal olarak bulunan hem de insanlar tarafından
üretilen (antropojenik) kimyasallardan oluşur. Gaz halindeki hidrojen siyanür ile katı
haldeki sodyum ve potasyum siyanür insanlar tarafından üretilen siyanürün başlıca
biçimleridir (Logsdon vd., 2001).
Önemli miktarda siyanür kullanan sanayi faaliyetlerinden birisi madenciliktir (dünya
toplam üretiminin %18’i kadar). 1887’ den beri, başka yöntemlerle işletilemeyen
cevherlerden özellikle altın ve gümüşün eldesinde siyanür çözeltileri
kullanılagelmiştir (Logsdon vd., 2001). Ayrıca, siyanürün düşük konsantrasyonlu
çözeltileri, kurşun, bakır ve çinko gibi demir dışı metallerin kazanılmasında yardımcı
flotasyon kimyasalı olarak kullanılır (Çelik vd., 1997). Bunlara örnek olarak bazı
önemli metal siyanür kompleksleri Çizelge 1.1’ de verilmiştir.
Çizelge 1.1. Önemli metal- siyanür kompleksleri (Staunton, 1991; Kaya ve ark.,
1996)
Serbest Siyanür HCN, CN-
Basit Bileşikler a- Kolay Çözünenler b- Çözünmeyenler
NaCN , KCN , 2)CN(Ca , 2)CN(Hg , CNNH4
2)CN(Zn , CuCN , 2)CN(Ni , AgCN , AuCN 2)CN(Cd , 62 )CN(FeFe , 64 )CN(FeCu
Zayıf Kompleksler −2)CN(Zn , −
3)CN(Cd , −24)CN(Cd , −2
22 )OH()CN(Zn
Orta Kuvvetli Komp. −2)CN(Cu , −2
3)CN(Cu , −34)CN(Cu , −2
4)CN(Ni −2)CN(Ag , −3
6)CN(Fe Kuvvetli Kompleksler −4
6)CN(Fe , −36)CN(Co , −
2)CN(Au , −24)CN(Hg
Diğer Tepkime Ürünleri −SCN , −CNO
Siyanürlü çözeltiler ile yapılan bütün çalışmalarda dikkat edilmesi gereken en önemli
konu ortamın pH değeridir. Çünkü bir alkali siyanür suda çözünerek aşağıdaki
şekilde hidrolize olur (Hedley ve Tabanhnick, 1968):
NaCN + OH2 → HCN + NaOH (1.1)
5
Ticari siyanürlerin sudaki çözeltilerinde bu hidrolizin mertebesi, öncelikle
siyanürdeki alkali miktarına bağlıdır. pH yüksek tutulursa siyanürün bozunması
önemsiz olabilir. Serbest alkalinin yokluğunda, hidroliz olayı kireç ilavesi ile
geciktirilebilir. Pratikte kirecin siyanür pülpüne ilavesi, sadece siyanür tüketimini
önlemek değil cevherdeki asit yapılarını nötralize etmek içinde gereklidir. Zira asidik
ortamda hidrosiyanik asit (HCN) açığa çıkar ve ölüm tehlikesi oluşturur. Siyanürün
bozunmasındaki bir başka etki ise havadaki karbon dioksittir. Karbonik asit,
hidrosiyanik asitten daha kuvvetlidir ve aşağıdaki eşitlikte gösterildiği gibi alkali
siyanür çözeltisi bozunur (Ersin, 1990):
NaCN + 2CO + OH2 → HCN + 3NaHCO (1.2)
Yani,
NaCN + 32COH → HCN + 3NaHCO (1.3)
Bu tepkimede kireç veya diğer alkaliler kullanılarak önlenebilir. Bu gibi alkaliler
çözeltinin pH’ sını korur ve kalsiyum karbonat gibi zararsız bileşikler oluşturur. Bu
konuda bir fikir vermek amacıyla, değişik pH değerlerinde seyreltik sulu
çözeltilerdeki HCN oranları aşağıdaki Çizelge 1.2’ de verilmiştir (Logsdon vd.,
2001):
Çizelge 1.2. Farklı pH değerlerinde seyreltik sulu çözeltilerdeki HCN oranları
pH %HCN 6 99.96 7 99.56 8 95.81 9 69.59
9.36 50.00 10 18.62 11 2.24 12 0.23 13 0.02
6
1.1.3. Siyanür Liçi
Altın ve gümüş hemen hemen her zaman doğada beraber bulunmaktadır (Habashi,
1999). Bu nedenle altın ve gümüş üretiminde bugün dünyada en yaygın şekilde
kullanılan yöntem siyanür liç yöntemidir. Altın ve gümüş bileşiklerinin siyanürde
çözünmeleri farklıdır. Gümüş alkali siyanür çözeltisinde altından daha yavaş
çözünür. Halojenürler kolay, sülfürler daha zor çözünür. Bu nedenle sülfür
mineralleri klorürleştirici veya oksitleyici bir kavurmadan sonra işlenirler. Sodyum
siyanür ağırlığının 1.1 katı kadar gümüş ve 2 katı kadar altın çözer. Çözeltiden çinko
ağırlığının 3.3 katı kadar gümüş ve 6 katı kadar altın çöktürür. Aynı bileşik halinde
olan gümüşün üretiminde altına nazaran daha fazla reaktif kullanılır. Gümüş
minerallerinin altına göre daha ince öğütülmesi ve tepkime süresinin uzatılması
gereklidir. Aynı yapıdaki gümüş bileşiklerinin çözünme hızı altınınkinin yarısı
kadardır. Gümüşte daha iyi havalandırmaya ve daha derişik çözeltilere ihtiyaç vardır
(Sivrioğlu, 1990).
Önal ve Ateşkok (1994)’ a göre; siyanür liçinde genellikle NaCN ve 2)CN(Ca
kullanılmaktadır. Endüstrideki uygulamalarda siyanür çözeltilerinin
konsantrasyonları altın için %0.01- 0.05 NaCN, gümüş için %0.1- 0.5 NaCN
arasında; siyanür tüketimleri de altın içeren cevherlerde 300- 1000 g/t, gümüş içeren
cevherlerde 500- 2000 g/t arasında değişmektedir.
Siyanür çözeltilerinde altın ve gümüşün çözünebilmesi için ortamda siyanür iyonları
)CN( − bulunması gerekmektedir. Serbest siyanür iyonları ise ancak pH= 9’ dan daha
yüksek pH’ lar da varlığını koruyabildiği için siyanür liçinin bazik ortamda yapılması
zorunlu olmaktadır. Siyanürlemede ‘‘koruyucu alkalilik’’ diye tanımlanan ortamın
bazikliği pratikte kireç (CaO) vasıtasıyla sağlanmaktadır. Siyanür çözeltisinde
koruyu alkalilik çözeltiye katılan CaO’ nın yüzdesi cinsinden ifade edilmektedir.
Endüstride kullanılan siyanür çözeltilerinde koruyucu alkaliliğin değeri altın cevheri
için %0.01- 0.02 CaO, gümüş cevherleri için %0.02- 0.04 CaO arasında
değişmektedir (Batmaz, 1999).
7
Siyanür tuzları suda çözünerek metal katyonları ve siyanür iyonlarını oluştururlar.
Serbest siyanür iyonları çeşitli metal katyonları ile birlikte kompleksler meydana
getirirler. Havalandırılan çözeltilerde siyanürün çözünmesi ve oksijenin tepkimedeki
rolü Elsner (1846) tarafında ilk defa açıklanmış ve formülize edilmiştir. Daha
kapsamlı araştırmalar Barsky vd. (1934), Hedley ve Tabanhnick (1968) ve diğer
araştırmacılar tarafından yapılmış, siyanür işleminde etkin parametreler ve bunların
liç verimine etkileri ortaya konmuştur. Siyanür liçi sonraki alt bölümde verilen
tepkimeler neticesinde oluşmaktadır (İpekoğlu vd., 1996).
1.1.4. Siyanür Liçinin Kimyasal Yönü
Siyanür çözeltilerinde altın ve gümüş çözünürlüğü iki sebepten dolayı yıllardır
metalürjik olarak karşılaşılan bir sorundur:
• Sadece kral suyunda çözünen özel bir metal olan gümüş, sodyum siyanürün
oldukça seyreltik çözeltilerinde kolaylıkla çözünmektedir.
• Havada gümüş yüzeyi kararmamasına rağmen, çözünmesi için hava gereklidir.
Bu sorun, +Ag iyonu ile siyanür iyonu güçlü bir kompleks oluşturduğu zaman bir
oksidasyon – indirgenme süreci olan gümüş çözünürlüğü ile çözümlenmiştir. Metal
yüzeyindeki oksijen indirgenmesi aşağıda gösterildiği gibi kısmen hidrojen peroksit
basamağı veya tamamen hidroksit iyonları şeklinde meydana gelebilmektedir
(Habashi, 1999).
Oksidasyon:
Ag → +Ag + −e (1.4)
Kompleks oluşturma: +Ag + −CN2 → −])CN(Ag[ 2 (1.5)
İndirgenme:
2O + 2 OH2 + 2 −e → 22OH + −OH2 (1.6)
8
2O + 2 OH2 + 4 −e → −OH4 (1.7)
Toplam tepkime:
2Ag + −CN4 + 2O + 2 OH2 → 2 −])CN(Ag[ 2 + H2O2 + 2OH- (1.8)
4Ag + −CN8 + 2O + 2 OH2 → −])CN(Ag[4 2 + −OH4 (1.9)
• Metal çözünürlüğünün her 1 eşdeğerliği için, 2 mol siyanür tüketilmektedir.
• Metal çözünürlüğünün yaklaşık her 2 eşdeğerliği için, 1 mol oksijen
tüketilmektedir.
• Metal çözünürlüğünün yaklaşık her 2 eşdeğerliği için, 1 mol H2O2 üretilmektedir.
Aynı zamanda altın çözünürlüğü için benzer eşitlik yazılabilmektedir. Çizelge 1.3.’
de siyanürleme stokiyometrisi verilmektedir.
Bu stokiyometriye göre, çözeltide 1 gram mol oksijen ve 4 gram mol NaCN
olmalıdır. Oda sıcaklığı ve atmosferik basınçta, 8.2 mg 2O 1 litre suda
çözünmektedir. Bu miktar 0.27 x 10-3 mol/L’ ye karşılık gelmektedir. Bundan dolayı,
gümüş çözünürlüğü 4 x 0.27 x 10-3 x 49 = 0.05 g/L veya %0.005’ e eşit bir NaCN
konsantrasyonunda olmaktadır. Böylece, oldukça seyrektik sodyum siyanür çözeltisi
gümüş çözünürlüğü için yeterli olmaktadır (Habashi, 1999).
Burada oluşan 22OH çözeltide birikebilir, metal yüzeyinde kısmi katalitik
bozunmaya maruz kalabilir (metalin kristal yapısına bağlı olarak) veya düşük
mertebede hidroksit iyonlarına indirgenebilir. Bu tepkimelerde suda çözünmüş
oksijen katodik görevi, gümüş (veya altın) anot görevi yapar. Çözünme, metal
yüzeyindeki ince stabil tabaka içinden difüze olan siyanür iyonlarına veya çözünmüş
oksijene bağlıdır (Ersin, 1990).
9
Çizelge 1.3. Siyanürasyon stokiyometrisi (Habashi, 1999)
A) Siyanür tüketimi
Zaman [Saat] eşdeğerlik mol
mg (x10-3) mg (x10-3)0.5 0.96 4.86 0.62 9.5 1.961.0 2.01 10.20 1.26 19.4 1.903.0 7.49 38.00 4.94 76.0 2.007.0 15.91 80.90 10.50 162.0 2.0110.0 18.77 95.10 12.46 192.0 2.01
Ortalama 2.0
B) Oksijen tüketimiZaman O2 tüketimi
Dakika (x10-5) mol (x10-5) [Ag]/O2 ]10 2.96 1.45 2.0520 7.76 3.07 2.5030 9.36 4.17 2.2540 12.42 5.40 2.30120 36.06 16.00 2.25
Ortalama 2.2
C) Hidrojen peroksit oluşumu
Çözünmüş metal Oluşan H2O2 Metal eş./eşdeğerlik mol mol H2O2
mg (x10-5) mg (x10-5) Altın 57.3 29.0 5.11 15.0 1.93
47.6 24.1 4.02 11.8 2.04 Gümüş 2.96 1.43 2.06
7.76 3.09 2.509.36 4.00 2.2412.42 5.51 2.2636.06 14.76 2.44
Ortalama 2.3
Çözünmüş gümüş
miktarı tüketimi[KCN/Au]
Altın çözünme Gözlenen siyanür
1.1.5. Bazı Metallerin Siyanürlü Çözeltilerde Davranışları
1.1.5.1. Altın
Altının alkali siyanür çözeltilerindeki davranışı ilk olarak 1846 yılında Elsner
tarafından incelenmiştir. Elsner atmosferik oksijenin altının siyanürlü çözeltilerde
çözünmesi için gerekli olduğunu ortaya koymuş ve aşağıda verilmiş olan Tepkime
1.10’ nu öne sürmüştür (Habashi, 1967; Çelik vd., 1998).
4Au + 8NaCN + 2O + 2 OH2 → 2)CN(NaAu4 + 4NaOH (1.10)
10
MacArthur vd. (1889), altının siyanür liçi süreci ile cevherlerden kazanım yöntemini
bularak altının siyanür liçi esnasında hidrojen çıkışının olduğunu Tepkime 1.11 ile
açıklamışlardır. Bu tepkime daha sonra Janin (1888) tarafından desteklenmiştir.
2Au + 4NaCN + 2 OH2 → 2)CN(NaAu2 + 2NaOH + 2H (1.11)
Sonra ki araştırmacılar Elsner (1846)’ in tepkimesini desteklemişler ve altın
çözünmesi için oksijenin gerekli olduğunu savunmuşlardır.
Daha sonra Bodlander (1896), altın çözünmesinin iki aşamalı bir süreç olduğunu ve
hidrojen peroksidin )OH( 22 ara ürün olarak oluştuğunu Tepkime 1.12- 1.13 ile ileri
sürmüştür.
2Au + 4NaCN + 2O + 2 OH2 → 2)CN(NaAu2 + 2NaOH + 22OH (1.12)
2Au + 4NaCN + 22OH → 2)CN(NaAu2 + 2NaOH (1.13)
Boonstra (1943) altının siyanürlü çözeltilerindeki davranışının bir metalin
korozyonuna benzer olduğunu belirtmiş ve bu işlem sırasında oksijen elektron alarak
22OH veya −OH ’ e indirgendiğini açıklamıştır. Daha sonra çoğu araştırmacı
Boonstra’nın kavramını kabul etmiş ve altının anodik bir tepkime neticesinde
elektron vererek çözündüğünü ve bu elektronların çözünmüş oksijeni katodik bir
tepkime ile hidroksit −OH iyonlarına dönüştürdüğünü belirtmişlerdir. Şekil 1.1’ de
katı altından çözünmüş oksijene doğru olan elektron transferinin mekanizması
gösterilmiştir (Habashi, 1967; Çelik vd., 1998).
Haque (1992)’ e göre, siyanür )CN( − ve oksijen ( 2O ) Nerst sınır tabakası içinde
altın yüzeyine adsorplanmıştır. Altının çözünme hızı oksijen ve siyanürün sınır
tabakasındaki difüzyonuna bağlıdır.
11
Şekil 1.1. Altın çözünmesinin elekrokimyasal mekanizmasının şematik gösterimi
(Marsden ve House, 1992)
Anodik tepkimeler:
2Au → 2 +Au + 2 −e (1.14)
2 +Au + 4 −CN → −2)CN(Au2 (1.15)
Toplam tepkime:
2Au + 4 −CN → −2)CN(Au2 + 2 −e (1.16)
Katodik tepkimeler:
221 O + 2 −e → −2O (1.17)
OH2 + −2O → −OH2 (1.18)
Toplam tepkime:
OH2 + 221 O + 2 −e → −OH2 (1.19)
Tepkime 1.10 ile tanımlanan Elnsner denklemi yukarıdaki 2 tepkimenin (Tepkime
1.16 ve 1.19) toplamıdır.
ai
ki 2e-
Katodik bölge
ÇözeltiKatı
Anodik bölge −CN
−2)CN(Au
2O
22OH −OH2
Nerst sınır tabakası
12
Çizelge 1.4. Altın ile birlikte en sık rastlanılan önemli mineraller (Smith ve Mudder
1991)
Metaller Sülfürler Arsenitler Antimonitler Selenitler Tellüritler Demir FeS
PirotitFeS2 pirit, markasit
FeAsS arsenopirit
Kobalt
CoAsS kobaltit
Nikel
(Fe.Ni)aS8 pentlandit
Altın AuSb2 aurostibnit
AuTc2 krennerit kalaverit
Gümüş Ag2S arjantit
(Pb.Ag)S arjantiferröz
galen
Ag3AsS2 prostit
(Cu.Fe.Ag)As4Si3 arjantiferröz
tennantit
Ag3SbS3 pirarjirit
(Cu.Fe.Ag)Sb4S3 arjantiferröz tetrahedrit
Ag2S naumannit
Ag2Te hessit
Cıva
HgS zinober
Bakır
Cu2S kalkozin
CuS kovellin Cu5FeS4 bornit
CuFeS2 kalkopirit
Cu3AsS4 enarjit
(Cu.Fe)As4S3 tennantit
(Cu.Fe.Ag)Sb4S3 tetrahedrit
Kurşun
PbS galen
Çinko
ZnS sfalerit
Arsenik
AsS realgar As2S3
orpiment
Antimuan
Sb2S3 stibnit
Bizmut
Bi2S3 bizmutinit
Bi2Te2S tetradimit
Yukarı da açıklanan çözünme mekanizmaları ile oluşan altın- siyanür kompleksinin
denge sabiti yüksek olduğu için altının siyanür liçi işleminde düşük siyanür
konsantrasyonlarına gereksinim duyulmaktadır (Çelik vd., 1998).
Fell vd. (1993), diğer metal- siyanür komplekslerinin bulunmadığı bir liç işleminde
100 mg/L NaCN konsantrasyonunun (yaklaşık 50 mg/L −CN ) etkili altın kazanımı
için yeterli olduğunu belirtmişlerdir. Bununla birlikte diğer metallerde siyanür ile
13
ekonomik olmayan kompleksler meydana getirdiğini ve çevresel bazı problemler
oluşturduğunu savunmuşlardır (Çelik vd., 1998). Çizelge 1.4’ de altınla birlikte
bulunan bazı önemli mineraller gösterilmektedir.
1.1.5.2. Gümüş
Altın ile birlikte ekonomik miktarlarda bulunabilen gümüş minerallerinin siyanür
çözeltilerindeki davranışları önemlidir. Siyanür çözeltilerinde altına benzer bir
davranış gösteren metalik gümüşün anodik çözünmesi Tepkime 1.20’ de
verilmektedir.
Ag + −CN2 → −2)CN(Ag + −e (1.20)
Çok yüksek siyanür konsantrasyonlarında −23)CN(Ag ve −3
4)CN(Ag kompleks
iyonları oluşabilmektedir, ancak bu duruma nadiren rastlanılmaktadır (Çelik vd.,
1998).
Marsden ve House (1992)’ e göre; optimum altın çözünmesi için kullanılan şartlar
altında gümüşün çözünme hızı, altının çözünme hızından daha düşüktür. Örneğin
0.0025M NaCN konsantrasyonunda gümüş için çözünme altının yaklaşık yarı
değerine eşittir. Siyanür konsantrasyonunun artması ile birlikte, çözünme değerleri
arasındaki bu fark azalmaktadır.
Smith ve Mudder (1991)’ in çalışmaları sonucunda aşağıdaki bilgilere
ulaşılmaktadır; gümüş- siyanür kompleksi altın- siyanür komplekslerinden daha zayıf
olduğu için daha kuvvetli siyanür konsantrasyonları ve/veya daha uzun liç zamanları
uygulanır. Diğer liç şartlarının eşit olduğu durumlarda altın ile aynı miktarlarda
çözünürlük değerlerinin elde edilebilmesi için gümüş liçinde 10 kat daha fazla
siyanür konsantrasyonuna ihtiyaç duyulur. Bu şartlar altında altın için gerekli olan liç
zamanı gümüşe göre iki kat daha kısadır. Gümüş kazanma verimini yükseltmek için
siyanür konsantrasyonunun arttırılması, diğer metalik minerallerin de çözünürlüğü
arttıracak, dolayısı ile çözeltideki metal iyonları konsantrasyonunu yükseltecek,
14
siyanür tüketiminde artış sağlayacak ve gümüşe olan seçiciciliği düşürecektir.
Yükselen siyanür ve metal iyonları konsantrasyonu artıkların arıtılma maliyetinde
yükselmelere sebep olacaktır. Bu nedenle gümüş kazanımın yükseltilmesi
istendiğinde, siyanür tüketimi ve artıkların arıtılma maliyeti ekonomik değerlendirme
sırasında göz önünde tutulmalıdır (Çelik vd., 1998).
1.1.5.3. Bakır
Bakır minerallerinin önemli bir kısmı siyanürlü çözeltilerde yüksek çözünürlük
oranlarına sahiptir (kalkopirit %5.6 gibi düşük çözünme oranından dolayı hariç).
Bakır siyanür ile çok çeşitli kompleksler oluşturduğu için ( −2)CN(Cu , −2
3)CN(Cu ve
−34)CN(Cu gibi) önemli bir siyanür tüketici metaldir. Bu komplekslerin içerisinde −2
3)CN(Cu kompleksine daha sık rastlanılmaktadır. Ayrıca bakır altın kazanım
sürecinin tüm aşamalarını geçerek külçe altına karışabilmektedir. Çizelge 1.5. %100
ü 150 mikronu altına öğütülen ve %0.1 NaCN çözeltisinde liç işlemine tabi tutulan
çeşitli bakır minerallerinin toplam çözünme miktarlarını yüzde olarak göstermektedir
(Çelik vd., 1998).
Haque (1992)’ e göre; Bakır sülfürler ( SCu2 gibi) siyanür ile tepkimeye
girdiklerinde bakır- siyanür kompleksleri ve suda çözünür sülfür iyonuna )S( 2−
dönüşürler (Tepkime 1.21). Sülfür iyonu oksitlenerek sülfat iyonlarını oluşturur.
Sülfür iyonu aynı zamanda oksijenin de etkisi ile siyanür ile tepkimeye girerek
tiyosiyanata dönüşmektedir (Tepkime 1.22- 1.24). Bunların yanında sülfür iyonu
)S( 2− gümüşün çözünmesini engelleyecek şekilde gümüş yüzeyini kaplayabilir ve
gümüşün çözeltiye geçmesini yavaşlatabilir. Sülfür iyonlarının bu olumsuz etkisi,
suda çözünür kurşun veya cıva tuzlarının kullanılıp PbS ve HgS şeklinde çöktürerek
uzaklaştırılmaları ile azaltılabilir.
SCu2 + 6 −CN → −23)CN(Cu2 + −2S (1.21)
2 −2S + 2 2O + OH2 → −232OS + 2 −OH (1.22)
15
−232OS + 2 −OH + 2 2O → −2
4SO2 + OH2 (1.23)
−2S + −CN + 221 O + OH2 → −CNS + 2 −OH (1.24)
Çizelge 1.5. %0.1 NaCN çözeltisinde bakır minerallerinin çözünürlükleri (Marsden
ve House 1992)
Çözünen Toplam Bakır Yüzdesi
Mineral 23Co 45Co
Azurit (2CuCO3.Cu(OH)2) Malakit (CuCO3.Cu(OH)2) Kalkozin (Cu2S) Metalik Bakır (Cu) Kubrit (Cu2O) Bornit (FeS.2Cu2S.CuS) Enarjit (Cu2AsS4) Tetrahedrit ((Cu.Fe)12Sb4S2) Krisocolla (CuSiO2) Kalkopirit (CuFeS2)
94,5 90,2 90,2 90,0 85,5 70,0 65,8 21,9 11,8 5,6
100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 75,1 43,7 15,7 8,2
Çizelge 1.5.’ de verilen mineraller içinde kalkopirit çözünürlüğü en düşük olan bakır
mineralidir. Kalkozin, bornit, enarjit, kovellin (Çizelgede, verilmemiştir) ve bakır
oksitler/karbonatlar yüksek çözünürlüğe sahiptir ve çözünme verimini olumsuz
şekilde etkileyebilmektedirler. Siyanür çözeltilerinde oldukça kolay bir şekilde
çözünebilen nabit bakırın çözünürlüğü altın ve gümüşün çözünürlük değerlerinden
daha düşüktür.
Marsden ve House (1992), bakır siyanür bileşiklerinin altını çözme kabiliyetlerinin
sınırlı olduğunu ve bakırın olumsuz etkisinin, altının çözünme oranını yükseltmek
için çözeltinin serbest siyanür konsantrasyonu yeterli miktarda tutulması ile
giderilebileceğini belirtmişlerdir. Bu amaç için moleküler NaCN/bakır oranının
4.5/1’ den yüksek tutulması gerekmektedir (Çelik vd., 1998).
1.1.5.4. Demir
Altın cevherlerinde demir, oksitli veya sülfürlü bileşikler halinde sıkça
bulunmaktadır. Siyanürleme sürecinde kırma ve öğütme devrelerinden metalik
16
demirinde karışması söz konusudur. Siyanür, çeşitli demir mineralleri ile (markasit,
pirotit, Fe5S6 gibi) kolaylıkla tepkimeye girmektedir. Pirit (FeS2) altın cevherlerinde
en sık rastlanılan demir sülfür mineralidir, ancak gümüşün siyanür liçi sürecinde
nadiren olumsuzluklar oluşturmaktadır (Çelik vd., 1998).
Markasit ve pirotit siyanür ile kolaylıkla tepkimeye girmekte ve demir- siyanür
kompleksleri ve suda çözünür sülfür iyonlarına dönüşmektedir (Tepkime 1.25- 1.29).
Suda çözünür sülfür ( −2S ) oksidasyona uğrar ve çeşitli oksidasyon ürünlerine
dönüşür (Tepkime 1.22- 1.24). Demir sülfürler de bakır sülfürler gibi siyanür ve
oksijen üretimine sebep olurlar. Suda çözünür sülfürün gümüş çözünmesi üzerindeki
olumsuz etkisi ön havalandırma ve/veya suda çözünür kurşun veya cıva tuzlarının
kullanılması ile düşürülebilir (Haque, 1992).
Fe5S6 + −NO → −ONS + 5FeS (1.25)
FeS + 2O2 → FeSO4 (1.26)
FeSO4 + 6 −CN → −46)CN(Fe + −2
4SO (1.27)
FeS + 6 −CN → −46)CN(Fe + S2- (1.28)
2 −46)CN(Fe + 22
1 O + H2O → 2 −36)CN(Fe + 2 −OH (1.29)
Hematit (Fe2O3), manyetit (Fe3O4), götit (FeOOH), siderit (FeCO3) ve demir
silikatlar alkali siyanür çözeltilerinde çok az çözünürler. Demir karbonatlar ve diğer
kompleks karbonat mineralleri düşük alkaliteye sahip (pH<10) çözeltilerde
parçalanmaktadır. Fakat gümüşün siyanür liçinde kullanılan yüksek pH değerlerinde
bu minerallerin reaktiviteleri önemli oranda düşmektedir.
Siyanür çözeltisinde bazı önemli demir sülfür minerallerinin parçalanma oranları şu
şekilde sıralanmaktadır: Protit > Markasit > Arsenopirit > Pirit (Çelik vd., 1998).
Demir sülfürler alkali siyanür çözeltilerinde yüzeylerinde oluşabilecek olan Fe(III)
hidroksit tabakası ile pasivize edilebilir. Fakat çözünmez demir oksit/hidroksitlerin
17
oluşumu çoğu durumda istenmez. Çünkü altın taneciklerini de pasivize ederek, liç
veriminin düşmesine neden olabilirler (Marsden ve House, 1992).
1.1.5.5. Kurşun
Çeşitli kurşun mineralleri bulunmasına rağmen altın cevherlerinde en sık rastlanılan
kurşun minerali galendir (PbS). Galen siyanür iyonlarına karşı aktif bir mineral
değildir, fakat yüzey oksidasyonu neticesinde PbSO4 oluşumu gerçekleşmektedir.
Alkaliliği yüksek olan çözeltilerde PbSO4 suda çözünür plumbatın (Na2PbO2)
oluşuma sebep olur. Bu bileşik ise siyanür ile aşağıda gösterilmiş bulunan tepkimeler
neticesinde, çözünebilir kurşun- siyanür komplekslerin oluşturmaktadır (Tepkime
1.30- 1.32) (Çelik vd., 1998).
PbS + 2O2 → PbSO4 (1.30)
PbSO4 + 4NaOH → Na2PbO2 + Na2SO4 + 2H2O (1.31)
3Na2PbO2 + 2NaCN + 2O2 → Pb(CN)2.2PbO + 8NaOH (1.32)
Anglesit (PbSO4) içeren cevherler düşük alkali ortamda siyanür liçine tabi tutularak,
suda çözünür plumbatın oluşumu azaltılabilir. Kurşun mineralleri kavurma işlemi
sırasında değerli metallerin üzerlerini kaplayacak olan çözünmez oksit bileşiklerinin
oluşumuna neden olabilirler. Bu problem ise kavurma ürünün siyanür liçi öncesi
tuzlu su (brine) ile yıkanması ile giderilebilir (Haque, 1992).
1.1.5.6. Çinko
Çeşitli çinko mineralleri arasında altın cevherlerinde en sık rastlanılan çinko minerali
sfalerittir (ZnS). Sfalerit siyanür ile tepkimeye girerek suda çözünür, çinko- siyanür
kompleks iyonu ))CN(Zn( 24− ve sülfür iyonu ( −2S ) oluşur (Haque, 1992).
Günümüzde halen önemli sayıdaki siyanür süreçlerinde değerli metallerin siyanürlü
çözeltilerden çöktürülmesi suretiyle kazanımında metalik çinko tozu kullanılmaktadır
(Merill- Crowe Süreci). Çökeltme işlemi sırasında çinko, siyanür çözeltisi içinde
18
çözünerek çinko siyanür, sodyum veya kalsiyum çinko siyanür, çinko tiyosiyanat ve
çinko ferrosiyanür gibi çeşitli siyanür kompleksleri oluşturmaktadır. Çinkonun
siyanür çözeltilerindeki çözünürlüğü oksijene bağımlı değildir ve çözünme
tepkimeleri aşağıda gösterilmiştir (Tepkime 1.33- 1.34 ).
2Zn + 8NaCN + O2 + 2H2O → 2Na2Zn(CN)4 + 4NaOH (1.33)
Zn + 4NaCN + 2H2O → Na2Zn(CN)4 + 2NaOH + H2 (1.34)
Çinkonun siyanür çözeltilerindeki varlığı sadece çökeltme süreci neticesinde
olmayıp, çoğu değerli metal cevherleri sfalerit (ZnS), marmatit (ZnS + FeS),
simitsonit (ZnCO3), villemit (Zn2SiO4) gibi çeşitli çinko mineralleri içerebilmektedir.
Sfaleritin siyanürlü çözeltilerdeki çözünmesi Tepkime 1.35’ de gösterilmektedir.
ZnS + 4NaCN → Na2Zn(CN)4 + Na2S (1.35)
Na2S daha sonra NaCN ile aşağıda gösterilen Tepkime 1.36’ ya göre çözünmektedir.
2Na2S + 2NaCN + 2H2O + O2 → 2NaSCN + 4NaOH (1.36)
Bu yüzden sfalerit, altın çözünmesi için gerekli olan siyanürü ve oksijeni tüketerek
çözünme verimi olumsuz etkilemektedir. Ancak daha önce belirtildiği gibi çinko-
siyanür kompleksinin denge sabiti düşüktür ve bu nedenle çinko- siyanür
kompleksleri altının siyanür liçi işlemi için gerekli −CN iyonu kaynağı olarak
düşünülebilir (Çelik vd., 1998).
Siyanürlü çözeltilerdeki çinko oksit minerallerinin çözünme tepkimeleri ise aşağıda
gösterilmiştir (Tepkime 1.37- 1.39), (Jones ve Staunton, 1991).
ZnO + 4NaCN + H2O → Na2Zn(CN)4 + 2NaOH (1.37)
ZnCO3 + 4NaCN → Na2Zn(CN)4 + Na2CO3 (1.38)
Zn2SiO4 + 8NaCN + H2O → 2Na2Zn(CN)4 + Na2SiO3 + 2NaOH (1.39)
19
1.1.5.7. Cıva
Cıva içerikli altın cevherlerine çok sık rastlanılmaktadır. Cıva siyanür ile kuvvetli
kompleksler ))CN(Hg( 24− verdiği için önemli miktarlarda siyanür tüketimine sebep
olur. Genellikle çözünmüş cıva, karbon adsorbsiyonu ve sıyırma kademelerinde altın
ile birlikte hareket etmektedir. Eritme aşamasında altından ayrılırlar. Çözünmüş cıva,
liç çözeltisinin sodyum veya kalsiyum sülfür ile muamelesi ile cıva sülfür bileşiği
(HgS) şeklinde çökeltilerek uzaklaştırılabilir (Haque, 1992).
1.1.5.8. Arsenik ve Antimuan
Arsenik ve antimuan altın cevherleri veya konsantrelerinde arsenopirit (FeAsS),
orpiment (As2S3), stibnit (Sb2S3) ve realgar (As2S2) şeklinde bulunmaktadır.
Arsenopirite altın cevherlerinde oldukça rastlanılmaktadır. Bazı arsenopiritik altın
taneleri ince öğütmeden sonra siyanür süreci ile kazanılabilmektedir. Altın
arsenopirit içerisinde çok ince saçılımlar halinde veya bu mineral içerisinde kapanım
halinde değil ise arsenopirit, altının siyanür liçi için bir problem teşkil etmemektedir.
Çeşitli oksidasyon ürünlerinin oluşması halinde, orpiment ve realgar kimyasal olarak
arsenopirite göre pH>10’ da daha aktiftirler. Orpimentin siyanürlü çözeltilerdeki
tepkimeleri aşağıda gösterilmiştir (Tepkime 1.40- 1.43), (Çelik vd., 1998).
2As2 S3+ 12 −OH → −33AsO2 + −3
3AsS2 + 6H2O (1.40)
−33AsS2 + 12 −OH → −3
3AsO2 + 6 −2S + 6H2O (1.41)
−33AsS2 + 6 −CN + 3O2 → −CNS6 + −3
3AsO2 (1.42)
−33AsO2 + O2 → −3
4AsO2 (1.43)
Benzer tepkimeler stibnit içinde geçerlidir. Yukarıdaki tepkimelerden görüldüğü gibi
arsenik ve antimuan mineralleri oksijen ve siyanür tüketimine sebep olmaktadırlar.
Tiyoarsenit ( −33AsS ), tiyoantimonit ( −3
3SbS ) ve tiyoantimonat ( −34SbS ) gibi
oksidasyon ürünleri altın taneciklerinin üzerini kaplayarak altın yüzeyini pasivize
ettikleri gibi ayrıca kuvvetli birer oksijen tüketicileridir. Bu yüzden altının siyanür ile
20
kazanılma verimini önemli oranda azaltmakta hatta durdurmaktadırlar. Ayrıca bu
minerallerin ve/veya oksidasyon ürünlerinin liç pülpünün Eh potansiyelini altın
çözünmesini durdurabilecek noktalara düşürmeleri de söz konusudur (Çelik vd.,
1998).
Bu minerallerin altın çözünmesi üzerindeki olumsuz etkileri pülpün, düşük alkali
(pH<10) siyanür liçi öncesinde ön havalandırılması ile giderilebilir veya azaltılabilir.
Ön havalandırma ve düşük alkali siyanür liçi Hemlo Altın Madenin de (Kanada)
halen uygulanmaktadır (Haque, 1992).
Bu minerallerin parçalanmaları çok sıkı bir şekilde pH’ ya bağlılık göstermektedir.
Yükselen pH değerleri ile birlikte çözünürlükleri de artmaktadır. Örneğin pH= 12’ de
orpiment (As2S3), stibnit (Sb2S3) ve realgar (As2S2) yüksek oranlarda çözünürken
pH= 10’ da sadece orpiment yüksek çözünürlüğe sahiptir. Siyanürle altın liçinde
uygulanan pH şartlarında, arsenik ve antimuan minerallerin altının çözünmesi
üzerindeki etkileri şu sıralamaya göre azalmaktadır (Marsden ve House, 1992):
Stibnit > Orpiment > Arsenopirit > Reaglar
1.1.5.9. Tellür
Haque (1992), kalaverit, krennerit, silvanit ve hessit gibi altın içerikli tellür
nineralleri genel olarak altının siyanür liçinde herhangi bir probleme neden
olmadığını belirtmiştir. Bununla birlikte eğer bir olumsuzluk yaratmaları söz konusu
ise, hafif oksitleyici ön işlemler (Ca(OCl)2 ile oksidasyon gibi ) altının ekonomik
kazanımı için yeterli olacağını belirtmiştir (Çelik vd., 1998).
Marsden ve Hause (1992)’ a göre altın- tellür minerallerinin alkali siyanür
çözeltilerindeki çözünürlükleri oldukça yavaştır. Ancak çözünme mekanizmaları
yeterince araştırılmamış ve bu konuda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Yeterli
oksitleyici özellikteki alkali siyanür çözeltilerinde altın- tellür, altın(I)- siyanür
kompleksini oluşturmakta ve tellürat formuna dönüşmektedir (Tepkime 1.44).
21
AuTe2 + −CN2 + 6H2O → −2)CN(Au + −2
3TeO2 + +H12 + −e9 (1.44)
Siyanürlü çözeltilerde altın- tellürün çözünme hızları nabit altın ve altın- gümüş
alaşımının çözünme hızlarından düşüktür ve çözünme verimleri farklı mineral
yapıları için değişiklik göstermektedir. Tane boyutuna bağlı olmak üzere liç
zamanları bazı cevher tiplerinde 14 günü aşmaktadır. İnce öğütme ile liç verimleri
artırılabilir. Örneğin tellür içeren flotasyon konsantresinin çok ince öğütülmesi
(%90<10 mikron) ile altının liç verimi, öğütme yapılmadan elde edilen %80 verim
değerinden, %94 kazanma verimlerine yükseltilmiştir. Diğer bir uygulamada tellür
konsantresinin (220 g/t Au, %0.04 Te) %98’ nin 75 mikron, altına öğütülmesi ve 2
g/L CaO, 2 g/L NaCN ve 1.5 kg/t Pb(NO3)2 içerikli bir çözeltide liç işlemine tabi
tutulması suretiyle, altın 144 saat liç süresinde %92 verimle kazanılmıştır.
Oksitleyici olarak hava yerine oksijenin kullanılması da liç verimini artırmaktadır.
Çoğu tellür yatakları için çok ince öğütme yeterli olmamakta ve bu tür cevher veya
konsantrelerden altının ekonomik miktarlarda kazanılabilmesi için kavurma veya
klorlama gibi ön iyileştirme işlemlerinin kullanılması gerekmektedir (Çelik vd.,
1998).
1.2. Siyanür Liçini Etkileyen Faktörler
1.2.1. Siyanür Konsantrasyonu
Siyanür çözeltisinde gümüşün çözünme hızı, derişikten seyreltik çözeltiye geçişte
maksimuma ulaşır. NaCN çözeltisinde bu hız, NaCN konsantrasyonu %0.25
olduğunda maksimuma ulaşmaktadır. Christy (1896)’ ye göre %0.001’ den daha
düşük KCN konsantrasyonlu çözeltiler gümüşü çözemezler. Julian ve Smart (1921)
%0.10’ luk NaCN çözeltisinde gümüş çözünme hızının hızla yükseldiğini
bulmuşlardır. White (1919) ise %0.020’ lik NaCN konsantrasyonunda maksimum
çözünme hızını ölçmüştür (Habashi, 1967; Ersin, 1990).
Habashi (1967) bu durumu şu şekilde açıklamıştır: farklı araştırmacılar tarafından
bulunan bu değişik değerlerin sebebi, muhtemelen farklı şekiller ve tekniklerden
22
dolayıdır. Bunlar, sulu çözelti hacminin gümüş yüzeyine oranı, karıştırma hızı ve
hava miktarıdır. Büyük hacimde siyanür çözeltisi kullanılmış ise, küçük gümüş
yüzeyleri siyanür çözeltisi ile etkileşmiş ise ve karıştırma, oluşan tepkime ürünlerini
altın yüzeyinden uzaklaştırmak için yeterince şiddetli ise; bu durumda kontrol
faktörü altın ile temas halindeki oksijenin konsantrasyonuna bağlıdır (Ersin, 1990).
1.2.2. Oksijen
Hedley ve Tabachnick (1968) tarafından yapılan çalışmada, oksijenin ve oksitleyici
başka bir maddenin kullanılması, siyanürlemenin normal şartlarında altının/gümüşün
çözünmesi için zorunlu olduğunu belirtilmiştir. Normal şartlar altında uygun
havalandırma, kimyasal oksitlenme için iyi sonuçlar vermektedir. Altın/gümüş
çözünme hızının, doğrudan doğruya kullanılan gaz içindeki oksijenin oranına bağlı
olarak arttığı deneysel olarak ispatlanmıştır. Çözme esnasında oksijenin oranını
arttırmak için H2O2 ilavesinin başarılı sonuçlar verdiği belirtilmiştir (Ersin, 1990).
Şekil 1.2. Hava ile doyurulmuş çözeltilerde, altın ve gümüşün çözünmesi hızına
siyanür konsantrasyonunun etkisi (Habashi, 1999)
0
0.5
1
1.5
2
2.5
3
3.5
0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5
Hız
(mg
inç-2
s-1
)
Gümüş
Altın
NaCN, %
23
Şekil 1.3. 24 oC de farklı O2 basınçlarda ve farklı NaCN konsantrasyonlarda
gümüşün çözünme hızı (Habashi, 1999)
1.2.3. Tane Boyutu
Cevherler içinde iri ve serbest altın taneleri var ise bu taneleri siyanürleme öncesi
jigler vb. yöntemlerle uzaklaştırmak gerekir. Daha ince boyutta bulunan altın ve
gümüş parçacıklarına siyanür iyonlarının ve çözünmüş oksijenin nüfuz etmesi için
cevherin daha ince boyutlara öğütülmesi gerekir. Ancak tane boyutunun
küçültülmesi, öğütme ve filtrasyon maliyetini artırdığından, optimum bir tane
boyutunun seçilmesi gereklidir (Ersin, 1990).
1.2.4. pH
Oldukça zehirli bir gaz olan HCN (Şekil 1.4.) oluşumunu önlemek için siyanür
çözeltisini liç boyunca bazik tutmak gerekmektedir. Hidrojen siyanür, atmosferik
CO2 absorpsiyonunun bir sonucu olarak oluşabilmektedir (Habashi, 1999):
CO2 + H2O → H2CO3 (1.45)
H2CO3 + −CN → HCN + −3HCO (1.46)
30
10
20
00.060.040.020
7.48 ATM
3.40 ATM
NaCN derişimi
Hız
(mg.
cm in
ç-2s-1
)
24
Yüksek pH, ancak şekil 1.5’ de gösterildiği gibi çözünürlük oranını düşürmektedir.
%0.1’ lik KCN çözeltisinin pH’ sı hidrolizden dolayı 10.5’ tir (Habashi, 1999).
Şekil 1.4. pH’ nın bir fonksiyonu olarak siyanür çözeltisinde bulunan türler (Habashi,
1999)
Şekil 1.5. Siyanür çözeltisindeki altın ve gümüşün çözünme hızı üzerine yüksek pH’
nın etkisi (Habashi, 1999)
0
5
10
15
20
25
[KOH] g mol/L
Çöz
ünm
e hı
zı
(g m
ol c
m-2 s
-1)x
10-3
10-3 10-2 10-1 1.0
Gümüş
Altın
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
0 2 4 6 8 10 12 14
pH
Kon
sant
rasy
on, %
HCN CN-
25
Siyanür çözeltilerinin pH’ sı, yüksek Au/Ag çözünürlükleri elde etmek için dikkatli
bir şekilde kontrol etmek gerekmektedir. Uygulamada, pH genellikle 11 ile 12
arasında tutulmalıdır. Şekil 1.6’ de gösterildiği gibi çözeltiler Ca(OH)2 ile bazik
yapılmaktadır (Habashi, 1999).
Şekil 1.6. Yüksek pH’ da kalsiyum iyonlarının geciktirici etkisi (Habashi, 1999)
Şekil 1.7. %0.25 KCN’ deki altın çözünme hızına sıcaklığın etkisi (Habashi, 1999)
pH
NaOH
Ca(OH)2
10 11 12 13 14
AltınHız
(mg
cm-2
s-1
)
10
20
0
10.8 11.8 12.8
Gümüş
KOH
Ca(OH)2
pH
Hız
(mg
cm-2
s-1
)
0 20 40 80 10060
100
110
120
140
150
130
90
Sıcaklık oC
Biri
m z
aman
da a
ltın
çözü
nme
mik
tarı
26
Hedley ve Tabachnick (1968) siyanürlemede kalsiyum hidroksitin fonksiyonunu
aşağıdaki şekilde anlatmışlardır: 1. Hidroliz ile siyanür kaybını önlemek,
2. Havadaki karbondioksitin etkisi ile siyanür kaybını önlemek,
3. Siyanürlemede süreç suyunu kullanmadan önce bikarbonatlı suları bozundurmak,
4. Süreç suyunu siyanür devrelerine vermeden önce, demirli tuzlar, demir tuzları
magnezyum sülfat gibi asidik bileşikleri etkisizleştirmek,
5. Cevherdeki asidik bileşikleri etkisizleştirmek,
6. Siyanür çözeltilerinde, cevherlerde çeşitli minerallerin bozundurulması ile oluşan
asidik bileşikleri etkisizleştirmek,
7. Zengin çözeltiyi (pregnant solution) siyanürlenmiş katıdan ayırırken berrak bir
çözelti elde etmek,
8. Yüksek pH’ da daha kolay bozunan tellüritler içeren cevherlerin siyanürleme
veriminin artırılması.
Hedley ve Tabachnick (1968) ile Habashi (1967) siyanürlemede alkali kullanımı
zorunlu olmasına rağmen, sodyum hidroksit ve özellikle kalsiyum hidroksit gibi
alkalilerin siyanür çözeltilerinde gümüşün çözünmesini geciktirdiğini belirtmişlerdir.
Akdağ (1986) alkalitenin özellikle sülfürlü cevherlerde altının, gümüşün çözünme
hızına engel olarak güçlük oluşturması, alkalilik derecesinin sıkı kontrol edilmesini
gerektirdiğini belirtmiştir (Ersin, 1990).
1.2.5. Sıcaklık
Hedley ve Tabachnick (1968) sıcaklığın yükselmesinin çözünme tepkime hızını
arttırdığını, fakat çözeltideki oksijen içeriğini düşürdüğünü belirtmişlerdir. Bundan
dolayı altın ve gümüşün maksimum çözünme hızı için optimum bir sıcaklık
gerekmektedir. Pratikte bir cevherden altının kazanımı için sıcak çözelti
kullanılmasının birçok dezavantajı vardır. Bu dezavantajlar, cevheri ve çözeltiyi
ısıtma masrafları, ısıtma esnasında siyanür bozunumunun artması ve cevher içindeki
demir, bakır vb, sülfürler gibi siyanür tüketiciler (siyanisit) ile siyanür tepkimesinin
hızlanması olarak sayılabilmektedir (Ersin, 1990).
27
1.2.6. Karıştırma Hızı
Birçok araştırmacılar altın ve gümüşün çözeltilerindeki çözünme hızının, karıştırma
hızı ile arttığını gözlemişlerdir. Siyanür çözeltisi içerisinde döndürülen bakır ve
gümüş diskte çözünme hızını, karıştırma hızı ile lineer olarak arttığını gözlemişlerdir.
Altın için ise, çözünme hızının belli bir karıştırma hızında (150 d/dk) maksimuma
ulaştığını, devir hızı arttıkça düşmeye başladığını ve sabit bir değere yaklaştığını
belirtmişlerdir (Ersin, 1990).
1.2.7. Yabancı İyonlar
Siyanürlemede kullanılan suyun süreçte önemli bir yer tuttuğunu belirtmiştir.
Bikarbonatlar, magnezyum sülfat, organik maddeler, ağır metal tuzları, klorürler ve
diğer bileşikler var ise bunlar uzaklaştırılmalıdır. Aksi halde az veya çok siyanür
çözeltisini etkileyebilmektedir.
Saf metal olarak altın, daha çok değişik miktarlardaki gümüş ile alaşım halinde
bulunur. Belli mineraller karakteristik olarak altın ile birlikte bulunur. Bunların en
önemlileri pirit, galen, çinko blend, arsenopirit, stibnit, pirolit ve kalkopirittir.
Değişik selenyum mineralleri ve manyetit de bulunabilmektedir. Her ne kadar
siyanür liç analizi daha çok altın ve gümüş cevherlerine uygulanmakta ise de diğer
metalik minerallerin bu ortamdaki davranışları konusunda çalışmalar yapılmıştır
(Ersin, 1990).
Siyanürlü çözeltilerde Na+, K+, −Cl , −3NO ve −2
4SO gibi altın ve gümüşün çözünme
hızında etkisi olmayan birkaç iyon dışındakiler, çözelti içindeki konsantrasyonuna
bağlı olarak çözünmeyi hızlandırmaya ve geciktirmeye sebep olabilmektedirler.
Kurşun (II) iyonları çözeltideki konsantrasyonuna bağlı olarak ya hızlandırıcı etki ya
da geciktirici etki yapmaktadır. Siyanür liçinde bu yabancı iyonların etkisi üzerine
yapılan çalışmalar oldukça karmaşıktır çünkü çözünme süreci iki eş zamanlı
tepkimeden oluşmaktadır: auro- veya argento- siyanür iyon olumunu içeren
oksidasyon tepkimesi ve oksijen indirgenmesidir.
28
Diğer bir yaklaşım ise, ayrı ayrı katodik ve anodik tepkimeler üzerinde yabancı
iyonların etkisidir. İki ayrı deneyde gümüş veya altın elektrodun karakteristik
potansiyel- akım yoğunluğundaki değişim incelenmiş ve aşağıdaki şekilde
değerlendirilmiştir:
• Gümüş elektrot + −])CN(Ag[ 2 + −CN + yabancı iyon, sistem dışında bırakılan
oksijen.
• Gümüş elektrot + O2 + H2O + yabancı iyon, siyanür iyonu yokluğunda.
İlk deneyde, gümüş yüzeyindeki oksijen indirgenmesinde, yabancı iyonların etkisi ve
ikinci deneyde aynı iyonların siyanürdeki gümüş çözünürlüğünün anodik tepkime
üzerine etkisi çalışılmıştır. Bu şartlar altında oksijen H2O2’ e değil −OH ’e
indirgenmektedir (Habashi, 1999).
1.2.7.1. Hızlandırıcı Etki
Hızlandırma etkisi, çözünme şartları altında daha fazla negatif potansiyeli olan
metallerde gözlenmektedir. Bu metaller gümüş yüzeyini kaplayarak gümüşün yüzey
özelliklerini bozmaktadır, ayrıca oksijen ve siyanür iyonlarının difüze olduğu
tabakanın kalınlığında azalmaya sebep olmaktadır (Ersin, 1990).
Küçük miktarlardaki kurşun, bizmut, talyum ve cıva tuzları çözünmeyi
hızlandırmaktadır. Siyanür çözeltilerindeki elektrot potansiyeli hesaplamalarından,
altın metalinin aslında sadece bu dört metalin iyonları ile yer değiştirebileceği sonucu
çıkarılmaktadır. Bu nedenle, altınla alaşım oluşturabilen bu metaller altının yüzey
karakterinin bozulmasına neden olduğundan bu iyonların bulunduğu ortamda altının
daha hızlı çözündüğü kabul edilmektedir (Habashi, 1999).
Siyanür çözeltilerine kurşun tuzlarının eklenmesi, aynı zamanda sülfürlerin zararlı
etkilerinin önlenmesi amacını taşıyan yaygın bir tesis uygulamasıdır. Fakat fazla
kurşun tuzlarının eklenmesi, altın çözünme oranında geciktirici bir etkiye sebep
olabilmektedir (Habashi, 1999).
29
1.2.7.2. Geciktirici Etki
Habashi (1967) geciktirici etki sebeplerini aşağıdaki şekilde sıralamaktadır;
1. Çözeltideki oksijenin Fe+2, −2S , −HS iyonlarınca tüketilmesi,
2. Çözeltideki serbest siyanürün tüketilmesi,
• Fe+2, Zn+2, Cu+2, Ni+2, Mn+2 gibi iyonlar tarafından kompleks siyanürlerin
oluşumu,
• Tiyosiyanatların oluşması,
• Kolloidal silikat, alumina veya ferrik hidroksit gibi gang maddelerin
adsorplanması,
3. Siyanür iyonunun veya oksijenin metal yüzeyine ulaşmasını engelleyen bir film
oluşması,
Bu film şu sebeplerden dolayı oluşabilmektedir:
• Sülfürler (Siyanür çözeltisinde sülfür iyonları varken gümüş sülfürlerin
oluşması),
• Peroksitler (pH’ nın 10.8’ den büyük olması halinde Ca+2 iyonları varken
yüzeyde CaO2’ nin birikmesi),
• Oksitler (ozon gibi kuvvetli oksitleyici reaktifler varken bir gümüş oksit filminin
oluşması ve yüzeyde kırmızı bir renk vermesi),
• Çözünmeyen siyanürler (yüksek konsantrasyondaki Pb+2 iyonları çözünmeyen bir
Pb(CN)2 filmi oluşturabilir),
• Diğerleri (Çok düşük miktarlarda etil ksantatın varlığında bir metal ksantat
oluşturabilir), (Ersin, 1990).
Fe2+, Cu2+, Zn2+, Ni2+, Mn2+, Ca2+, Ba2+ ( yüksek pH’ da sadece son ikisi) gibi
metalik katyonların varlığı geciktirici bir etkiye sebep olmaktadır. Bu çalışmalardan
şu sonuç çıkarılabilmektedir: çok küçük miktarlarda Pb2+, −CN iyonlarıyla
karşılaştırıldığında hızlandırıcı bir etki gözlemlenmiştir, halbuki [Pb2+]/[ −CN ] oranı
belli bir değeri aştığında geciktirici bir etki olmaktadır.
30
Sülfür iyonu ve ksantat iyonu gibi belli flotasyon maddelerinin geciktirici bir etkiye
sahip oldukları iyi bilinmektedir. Aşağıdaki sebeplerin bir ya da daha fazlasından
dolayı geciktirici etki olmaktadır (Habashi, 1999):
• Çözeltiden oksijenin tüketimi: Oksijen altın çözünürlüğü için gerekli olduğu için,
oksijen tüketimine sebep olan siyanür çözeltisindeki herhangi bir yan tepkime,
çözünme hızında düşüşe sebep olmaktadır. Bazı cevherlerde altınla birlikte bulunan
pirotit, bazik ortamda demir hidroksit ve sülfür iyonuna ayrışmaktadır:
FeS + −OH2 → Fe(OH)2 + −2S (1.47)
Eğer oksijen var ise, demir hidroksit kolayca ferik hidroksite oksitlenmektedir:
2Fe(OH)2 + 1/2O2 + H2O→ 2Fe(OH)3 (1.48)
Tepkime1.22- 1.49- 1.50’ de görüldüğü gibi, sülfür iyonları kısmen tiyosülfür ve
polisülfüre oksitlenerek çözeltideki oksijen tüketimine katkıda bulunmaktadır
(Habashi, 1999);
−2S + H2O → −HS + −OH (1.49)
2 −HS + 1/2O2 → −22S + H2O (1.50)
• Çözeltiden serbest siyanürün tüketimi:
- Kompleks siyanürlerin oluşumu: Cevherde altın ile birlikte bulunabilen bakır,
çinko ve demir gibi bazı mineraller siyanür çözeltilerinde çözülmekte ve bu nedenle
çözeltinin siyanür içeriğini tüketmektedir (Habashi, 1999):
ZnS + 4 −CN → −24 ])CN(Zn[ + −2S (1.51)
31
- Tiyosiyanat oluşumu: Sülfür iyonları serbest haldedir. Cevher sülfür
mineralleri içerdiğinde, siyanür ve oksijen ile tepkimeye girerek altın üzerinde hiçbir
etkisi olmayan tiyosiyanat iyonu oluştururlar (Tepkime 1.24) (Habashi, 1999).
- Gang (değersiz) mineralleri üzerine adsorpsiyon: Altın cevherleri ve
konsantreler, kuvars, alüminyum silikatları içerebilir. Bunun dışında, eğer diğer
silikatlar sulu bazik bir ortamda ince taneler halinde dağılmış ise kolloidal silika ve
alüminyum oksit oluşturabilirler. Ayrıca, eğer cevherde demir sülfürler bulunuyorsa
Fe(III) hidroksit de oluşur. Bu gang mineralleri potasyum siyanür için oldukça
yüksek bir adsorpsiyon kapasitesine sahiptir (Habashi, 1999).
• Metal yüzeyinde film oluşumu:
- Sülfürler: Siyanür çözeltilerinde sülfür iyonlarının geciktirici etki yaptığı
bilinmektedir. 0.5 ppm gibi küçük miktarlardaki sülfür iyonları çözünürlüğü
geciktirmektedir. Liç çözeltileri aşırı miktarlarda oksijen ve siyanür içerdikleri için,
çözelti içindeki siyanür ve oksijenin azalması bu geciktirici etkiyi
açıklayamamaktadır. Altın yüzeyinde, çözünürlüğü engelleyecek çözünmez “altınlı
bir sülfür filminin” oluştuğuna inanılmaktadır.
KCN içeren bir çözelti oksijen içermiyorsa, altın elektrot potansiyeline sülfür
iyonlarının etkisi ihmal edilebilir fakat çözelti oksijen içerip KCN içermiyorsa sülfür
iyonlarının etkisi oldukça büyüktür. Oksijenin katodik indirgenmesinde, küçük
miktarlardaki sülfür olumsuz yönde etkilemekte iken anodik tepkimeyi etkilemediği
ortaya çıkmaktadır (Habashi, 1999).
- Peroksitler: Kalsiyum iyonu altın çözünürlüğünü etkilememektedir. Ancak
pH>11.5’ te çözünme hızı büyük oranda azalmaktadır. Çözeltinin pH’ sını ayarlamak
için kullanılan Ca(OH)2 ile KOH karşılaştırıldığında, Ca(OH)2 kullanımı altın ve
gümüşün çözünme hızında olağanüstü bir düşüşe sebep olmaktadır. Çözünme
hızındaki bu düşüş, metal yüzeyinde oluşan ve metal ile siyanürün tepkimeye
girmesini önleyen kalsiyum peroksit oluşumunda dolayı olduğu ileri sürülmektedir.
32
Kalsiyum peroksit ise Tepkime 1.52’ de belirtildiği gibi, çözeltide biriken H2O2 ile
kirecin tepkimeye girmesiyle oluşmaktadır.
Ca(OH)2 + H2O2 → CaO2 + 2H2O (1.52)
Kalsiyum peroksit olarak oluşan çökeleği kimyasal analizle saptamak mümkündür.
Ayrıca Ba(OH)2’ de benzer özellik göstermektedir. Kireç, pülpün pH’ sını ayarlamak
ve çökmeye yardım etmek için siyanür tesisinde yaygın bir şekilde kullanılan
kimyasallardan biridir. Bu nedenle çok dikkatli kullanılmalıdır (Habashi, 1999).
- Oksitler: Siyanür çözeltilerine O3 eklendiği zaman, altının çözünme hızı
düşmektedir. Oluşan altın oksit tabakası, altını kiremit rengine dönüştürerek görsel
bir değişikliğe sebep olmakta ve çözünme hızında geciktirici bir etki yapmaktadır.
Bununla birlikte potasyum siyanür ozonla oksitlenmektedir (Habashi, 1999):
3KCN + O3 → 3KCNO (1.53)
- Ksantatlar: 0.4 ppm gibi küçük miktarlardaki potasyum etil ksantatın
eklenmesi ile çözünme hızı azalmaktadır. Siyanür liçinden önce, altın içeren sülfür
minerallerini flotasyonla zenginleştirmek için ksantat kullanıldığı zaman, zorluklarla
karşılaşılmaktadır. Büyük bir olasılıkla, altın yüzeyini kırmızıya dönüştüren “altın
ksantat filmi oluşmaktadır. Bu durum, potasyum ksantat kullanılmasıyla bu
doğrulanmıştır (Habashi, 1999).
Çözeltideki safsızlıkların birikmesiyle çözünürlük yavaşlamaktadır. Siyanür
çözeltilerinin etkinliği, ince bir altın plakasının çözünmesi için gereken zamanın
ölçümüyle karşılaştırılarak belirlenir. İnce altın metalini daha hızlı çözmek için
siyanür çözeltisi daha etkilidir. Kurşun oksit, nitrat veya asetat gibi kurşun tuzlarının
eklenmesiyle bu gibi zorluklar en aza indirilebilmektedir. Bu maddelerin ilavesi,
sülfür iyonlarının çözünmez kurşun sülfür halinde çökelmesini sağlar. Aynı zamanda
sülfür iyonlarının sülfata oksidasyonu ile potasyum permanganatın küçük
miktarlarının eklenmesi, bu zorlukları ortadan kaldırmaktadır. Diğer bir yol ise,
33
cevher pülpünün Ca(OH)2 ile yüksek pH’ da karıştırılması sonucu sülfür
minerallerini bozundurarak zararsız çökeltiler oluşmaktır (Tepkime 1.48- 1.49- 1.54-
1.55) (Habashi, 1999):
−2S + 2O2 → −2
4SO (1.54) −2
4SO + Ca2+ → CaSO4 (1.55)
1.3. Siyanürlü Artıkların Arıtılması
Tesis artıklarındaki siyanürü arıtmak için çeşitli süreçler vardır. Ancak bunlardan
sadece birkaçı laboratuvar ölçekli kullanımdan öteye gidebilmiş ve tesis çapta
uygulama alanı bulabilmiştir (Çelik vd., 1997).
1.3.1. Doğal Bozunma
Önceleri gümüş tesis artıklarının arıtılmasında yegane yöntem olarak kullanılan
doğal bozunma sürecinde, siyanür ve metal- siyanür kompleksleri sızdırmazlığı
sağlanmış artık barajlarında doğal olarak gelişen tepkimeler neticesinde zehirsiz
türlere dönüşmektedir. Ortaya çıkan metal iyonları, genelde hidroksitler halinde,
bazen çözünmez metal- siyanür kompleksleri halinde çökerler. Siyanürlü bileşikler
fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerin birleşimi neticesinde artık barajlarında
bozunmaya bırakılırlar. Doğal bozunmada şu faktörler etkili olmaktadır (Çelik vd.,
1997):
- pH’ nın atmosferik CO2’ in absorbsiyonu neticesinde düşmesi,
- Buharlaşma,
- Kimyasal parçalanma,
- Fotokimyasal tepkimeler,
- Çökelme,
- Kimyasal ve biyolojik oksidasyon,
- Hidroliz ve adsorbsiyon.
34
Bunlardan HCN’ in buharlaşma ve metal- siyanür komplekslerinin parçalanma
süreçleri siyanürün doğal bozundurulmasın da en etkili rolü oynamaktadır. Siyanürlü
komplekslerin parçalanması bileşiklerin stabilitelerine bağlıdır. Demir- siyanür gibi
kuvvetli komplekslerin bozunmasında güneşten gelen ultraviyole ışınlar etkili
olmaktadır. Doğal bozunmaya tesir eden faktörler ise siyanür komplekslerinin
konsantrasyonu ve stabilitesi, pH, sıcaklık, bakteriler, güneş ışığı, havalandırma ve
baraj şartları (barajın alanı, derinliği, baraj pülpünün bulanıklığı, türbülansı ve buz
örtüsü) şeklinde sıralanabilir (Çelik vd., 1997).
Scott (1989)’ a göre, sıcak aylarda siyanürün doğal bozunması hızlı olurken,
sonbahar aylarında ve kış mevsiminde bozunma çok yavaş veya hiç
gerçekleşmemektedir. Bu nedenle atık barajları Ekim ile Temmuz- Ağustos ayları
arasındaki 9- 10 aylık süre içindeki tesis artığını depolayabilecek kapasitede
olmalıdır (Çelik vd., 1997).
İpekoğlu ve Mordoğan (1993) yaptıkları çalışmanın sonuçlarına göre, iklim şartlarına
bağlı olarak barajdaki siyanür konsantrasyonu birkaç ay ile birkaç yıl arasında
değişen sürelerde önemli ölçüde doğal bozunma ile düşmektedir. Bu süre ve son
konsantrasyon değerleri çevresel sınırlamalar nedeniyle kabul edilmez ve/veya açık
arazilere ani boşaltma söz konusu olabilirse, kimyasal arıtma yöntemleri ile
siyanürün bozundurulmasına gidilebilir (Çelik vd., 1997).
1.3.2. Kimyasal Arıtma Yöntemleri
1.3.2.1. Inco SO2/ Hava Yöntemi
Inco ve Noranda şirketleri SO2 kullanarak siyanür ve metal- siyanür bileşiklerini
oksitlemek üzere iki farklı süreç geliştirmişlerdir. 1984 yılında birkaç araştırmacı
tarafından patenti alınan Inco SO2/ Hava yöntemi diğer süreçlere karşı önemli
avantajlara sahiptir. Siyanür uzaklaştırma oranının yüksekliği, işletme kolaylığı,
güvenilirliği ve düşük reaktif ihtiyacı ve maliyeti bu sürecin dünya çapında kabul
görmesine sebep olmuştur. Robbins ve Devuyst (1995)’ ın araştırmasına göre, halen
35
başta ABD ve Kanada olmak üzere dünyada 45 altın işletmesinde arıtma yöntemi
olarak uygulanmaktadır (Çelik vd., 1997).
Inco SO2- Hava yöntemi bir karıştırma tankının içinde pH 8- 10’ da sivanürün SO2-
Hava kullanılarak siyanata oksitlenmesi esasına dayanır. SO2 sıvı formda veya SO2
verebilen sodyum sülfit, sodyum bisülfit, sodyum metabisülfıt gibi katı formlar
halinde veya tesiste mevcut ise SO2 içerikli kavurma gazı da reaktöre verilebilir. 1 kg −CN için SO2 ihtiyacı 2.47 kg’ dır. Optimum oksidasyon verimi havadaki
konsantrasyonu %l- 2 SO2 ile elde edilmektedir. Siyanürün siyanata oksidasyonu
Tepkime 1.56’ da gösterilmiştir.
−CN + SO2 + O2 + H2O → −CNO +H2SO4 (1.56)
Cu+2 katyonu bu süreçte hem katalizör etki göstermekte, hem de ferrosiyanür
bileşiklerinin çökelmesinde önemli rol oynamaktadır. Eğer artık içinde yetersiz
konsantrasyonda Cu+2 iyonu mevcut ise, reaktöre çözünmüş bakır (+2) iyonu (CuSO4
halinde) ilavesi gerekecektir.
Tepkime 1.56 için oksijen gereksinimi tanklara bol hava verilmesi ile sağlanır.
Oksijenin suda çözünmesi çok yavaş olduğundan tankların tabanından verilen
havadaki oksijenin çok azı suya geçebilmektedir. Oksijenin yeterli olmaması
bozundurma işlemini sınırlar (Çelik vd., 1997).
Zayıf asitte, ayrışabilen metal- siyanür kompleksleri ise aşağıdaki tepkimeler
neticesinde siyanata oksitlenirken H2SO4 ve metal iyonları oluşmaktadır.
−2
4)CN(Me + 4SO2 + 4O2+ 4H2O → −OCN4 + 4H2SO4 + Me+2 (1.57)
Burada Me+2 = Zn+2, Cu+2, Ni+2, Cd+2 vb.
36
Yukarıdaki tepkimeye göre oksitlenmeyen, kuvvetli demir- siyanür kompleksleri,
açığa çıkan metal iyonları tarafından (özellikle bakır iyonları) çözünmez ferrosiyanür
tuzları halinde çöktürülürler (Tepkime 1.58).
2Me+2+ −46)CN(Fe → Me2Fe(CN)6 (1.58)
Çözeltide kalan diğer metal iyonları ise hidroksit bileşikleri halinde çökerler
(Tepkime 1.59).
Me+2 + Ca(OH)2 → Me(OH)2 +Ca+2 (1.59)
Oksidasyon tepkimesi neticesinde oluşan asidi (H2SO4 ) nötürleştirmek için, reaktöre
aynı zamanda kireç verilmelidir. Bunun neticesinde Tepkime 1.60’ da gösterildiği
gibi jips oluşmaktadır (Çelik vd., 1997).
H2SO4 +Ca(OH)2 → CaSO4 2H2O (1.60)
Arıtılacak olan çözelti veya pülpün bileşimine bağlı olmakla birlikte, reaktörde
tepkime süresi 20 dakika ile 2 saat arasında değişmektedir. Tepkimelerden görüldüğü
üzere, süreç neticesinde zehirli ara ürün oluşmamaktadır (Robbins ve Devuyst,1995).
Tiyosiyanatın oksitlenmesi çok yavaş ilerleyen Tepkime 1.61’ e göre gerçekleşir
(Çelik vd., 1997).
−SCN + 4SO2 + 4O2 +5H2O → −CNO + 5H2SO4 (1.61)
Ancak Tepkime 1.61’ in yavaş kinetik özelliğinden dolayı tiyosiyanat miktarının
ancak %10- 20’ si oksitlenebilmektedır. İleri tiyosiyanat oksitlenmesi istendiğinde
reaktörde tepkime süresi arttırılmalı veya daha fazla reaktif ilavesine gidilmelidir
(Çelik vd., 1997).
37
Inco/ SO2 arıtma sürecinin avantajları ve dezavantajları şöyledir (Smith ve
Mudder,1991);
- Siyanür ve metal içerikli atıkların arıtımında kendini kanıtlamış bir
yöntemdir,
- Boş çözeltilere ve pülpe karşı uygun bir arıtma yöntemidir,
- Süreç kesikli veya sürekli çalıştırılmaya uygundur,
- Siyanürün tüm bileşikleri (demir siyanür dahil) arıtılabilir,
- Yatırım ve işletme maliyeti diğer kimyasal süreçlere göre düşüktür,
- Ağır metaller hidroksitler halinde çökeltilerek uzaklaştırılırlar,
- Süreçte kullanılacak olan SO2 ye karşı önlemlerin alınması gerekmektedir,
- Reaktif maliyeti ve tüketimi yüksek olabilir,
- Siyanür geri kazanılamaz,
- Kalsiyum sülfat istenilmeyen miktarlarda oluşabilir,
- Sürecin kullanılabilmesi için patent hakkının ödenmesi gerekmektedir,
- Süreç parametrelerinin çok sıkı kontrolü gerekmektedir. Bu durum işletme
maliyetini arttırabilir.
1.3.2.2. Hidrojen Peroksit (H2O2) Yöntemi
Dünyanın en büyük hidrojen peroksit ve sodyum siyanür üreticilerinden biri olan
Degussa şirketi bu yöntemi siyanürlü artıkların arıtılmasında 1984 yılından bugüne
kadar başarı ile uygulanmaktadır.
Serbest siyanür Tepkime 1.62’ de gösterildiği gibi tek kademede siyanata oksitlenir
(Çelik vd., 1997).
H2O2 + −CN → −OCN + H2O (1.62)
Nispeten yavaş ilerleyen bu tepkime bakır veya formaldehit ilave edilerek
hızlandırılabilir. Diğer bir süreçte formaldehit ilavesine gerek görülmemiş, H2O2 ve
bakır sülfat değişen konsantrasyonlarda kullanılmıştır (Smith ve Mudder, 1991).
38
Tepkime 1.62 neticesinde oluşan siyanat hidroliz sonunda, amonyum ve karbonata
kadar bozunur (Tepkime 1.63).
−OCN + 2H2O → +
4NH + −23CO (1.63)
Bakır, çinko ve kadmiyum gibi zayıf asitte ayrışabilen siyanürler, siyanata
oksitlenirler. Ağır metal iyonları ise hidroksitler halinde çökerler (Tepkime 1.64).
−2
3)CN(Cu2 + 7H2O2 + −OH2 → 6 −OCN + 2Cu(OH)2 + 6H2O (1.64)
Demir- siyanür kompleksleri ise çözünmez bakır ferrosiyanür (Cu2Fe(CN)6) şeklinde
çökerler.
2Cu +2 + −46)CN(Fe → Cu2Fe(CN)6 (1.65)
Metal iyonlarının uzaklaştırılması için optimum pH 9.0- 9.5 iken, demir siyanür
bileşiğinin çökertilmesi için pH<9 en uygun değerdir. Ancak genelde metallerin
arıtılması demir siyanürlerden daha fazla önem arz ettiği için yüksek pH değerleri
tercih edilir. Teorik olarak 1 mol siyanürü oksitlemek için 1 mol H2O2 gereksinimi
vardır. Sürecin verimliliği sıcaklık, ilk siyanür konsantrasyonu, hedef siyanür
konsantrasyonu, parçalanmış katalizör metal katyonlarının varlığı gibi faktörlere
bağlıdır. Artık da ki siyanür konsantrasyon oranı çok düşük istendiği durumlarda
daha yüksek oranlarda H2O2’ ye ihtiyaç duyulur. Çünkü tepkime hızındaki gecikme
ve parçalanmaya bağlı artan H2O2 kaybı buna sebebiyet vermektedir (2H2O2 => O2 +
2H2O).
Acil durumlarda H2O2 direk olarak artık barajına verilebildiği gibi, siyanür
konsantrasyonunu 0.2 mg/L’ nın altına düşürebilecek bir arıtma ünitesinin kurulması
da mümkündür (Çelik vd., 1997).
Peroksimonosülfirik asidin bu süreçte kullanımı H2O2 tüketimini aza indirmektir. Bu
asit tesiste özel tasarlanmış jeneratörlerde oluşturulabilir. H2O2’ den daha kuvvetli bir
39
oksitleyici olan ve serbest ve zayıf asitte ayrışabilen siyanürleri basan ve bozabilen
bu yönteme ait tepkimelere aşağıdaki gibidir (Norcross ve Steiner, 1995).
H2SO4 + H2O2 → H2SO5 + H2O (1.66)
H2SO5 + −CN → −OCN + H2SO4 (1.67)
H2O2 sürecinin sürecinin avantajları ve dezavantajları şöyledir (Smith ve Mudder,
1991);
- Yatırım ve işletme maliyeti diğer kimyasal süreçlere göre düşük veya eşittir,
- Sistemin tasarımı ve operasyonu nispeten kolaydır,
- Süreç kesikli veya sürekli çalıştırılmaya uygundur,
- Siyanürün tüm bileşikleri (demir siyanür dahil) arıtılarak çevresel limitlerin
altına indirilebilir,
- Ağır metal katyonları çökeltilerek uzaklaştırılırlar,
- pH’ nın çok sıkı kontrolüne gerek yoktur,
- Otomasyon gereksizdir, ancak istendiğinde kurulabilir,
- Sürecin kullanımı için lisans ödemelerine gerek yoktur,
- Temizlenmiş boş çözeltilere karşı iyi sonuçlar verirken, katı içeren artıklarla
aynı sonuçlar alınamamaktadır,
- H2O2 ve CuSO4 tüketimi fazla olabilir,
- Tiyosiyanat ve amonyum uzaklaştırılamaz,
- Arıtma ünitesi deşarjındaki tiyosülfat, metal iyonları, amonyum
konsantrasyonları aşırı çevresel sınırları aştığında ilave arıtmaya gerek duyulabilir,
- Siyanür geri kazanılamaz.
1.3.2.3 Alkali Klorürleme
Madencilik sektöründe geniş çaplı uygulama alanı bulan ilk ve en eski yöntemdir. Şu
anda sadece birkaç madencilik uygulamalarında ve özellikle kaplamacılık sektöründe
kullanılmaktadır. Madencilik sektöründe arıtılacak olan artığın miktar olarak
fazlalığı, değişken ve kompleks yapısı, alkali klorürlemenin kontrolünde güçlükler
40
çıkarmıştır. Bu yöntemde siyanür tiyosiyanat ( −SCN ), siyanat ( −OCN ), amonyak ve
nitrat haline dönüştürüldükten sonra uzaklaştırılmaktadır (Smith ve Mudder, 1991).
Alkali klorürleme ile serbest siyanür ve zayıf asitte ayrışabilir siyanürlerin
oksidasyonu ve bozundurulması alkali şartlarda (pH 10.5- 11.5) gerçekleşir. Klorür
sıvı halde veya katı sodyum veya kalsiyum hipoklorit (katı klorürler konsantre
çözelti haline getirildikten sonra kullanılırlar) halinde ortama verilirler (Çelik vd.,
1997).
Süreç tepkimesi iki aşamalıdır, ilk aşamada bir ara ürün olarak oluşan siyonejen
klorür, ikinci kademede siyanata dönüşür (Tepkime 1.68- 1.69) (Staunton, 1991).
−CN + −OCl + H2O → CNCl + −OH2 (1.68)
CNCl + −OH2 → −CNO + H2O + −Cl (1.69)
Zayıf asitte ayrışabilen siyanür bileşikleri Tepkime 1.70’ de gösterildiği gibi bozunur
ve metal iyonları hidroksitler halinde çökelir (Scott, 1989).
−2
4)CN(Zn + 4Cl2 + −)OH(10 → 4 −CNO + 8 −Cl + Zn(OH)2 + 4H2O (1.70)
Fazla hipoklorit iyonu siyanatı azot ve karbonata dönüştürür (Tepkime 1.71).
2 −CNO + −OCl3 + −OH2 → N2 + −23CO2 + 3 −Cl + H2O (1.71)
Siyonejen klorür uçucu ve çok zehirli bir bileşiktir, bu nedenle tepkime koşulları bu
bileşiğin siyanata çabuk dönüşümünü sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır. Tercihen
pH 10.5 veya daha yüksek tutulmalıdır. 1 kg siyanür ( −CN ) için 2.73 kg klora
gereksinim duyulur. Ancak klor tüketimi redükleyici sülfür bileşiklerinden dolayı
(özellikle tiyosiyanat ( −SCN ) ve diğer oksitlenebilir malzemelerden dolayı daha
fazladır. Tiyosiyanat Tepkime 1.72’ ye göre siyanata dönüşür (Çelik vd., 1997).
41
−SCN + 4 −OCl + −OH2 → −CNO + −24SO + 4 −Cl + H2O (1.72)
Organik bileşiklerde aynı zamanda hipoklorit ile tepkime verirler ve tüketimi
arttırırlar. Bu tepkime sonucu oluşan klorürlü organik bileşikler siyanürden daha
zararlıdırlar (Staunton, 1991).
Alkali klorürleme süreci ile serbest siyanür ve zayıf asitte ayrışabilen siyanürlerin
tüm bileşikleri bozundurulurken, daha dayanıklı demir, kobalt- siyanür bileşikleri
için aynı sonuçlar alınamamaktadır. Yükseltilen sıcaklık ve ultraviyole ışıkların
ilavesi ile dayanımlı metal- siyanür kompleksleri bozundurulabilir, ancak bu yöntem
gerek pratik olmaması gerekse maliyeti arttırmasından dolayı uygulama alanı
bulmamıştır. Be nedenle çevreye zararlı seviyelerde demir, kobalt- siyanür bileşikleri
içeren artıkların iyileştirilmesinde bu süreç dezavantaja sahiptir (Çelik vd., 1997).
Bu yöntemin en önemli dezavantajı oksitleyicilerin amonyak ile tepkimesi
neticesinde oluşan kloraminlerdir. Bu bileşikler suda yaşayan canlılar için son derece
zehirlidir ve böylesi artıkların boşaltılmasından önce deklorürleme işlemi ile
uzaklaştırılması gerekmektedir (Smith ve Mudder, 1991).
1.3.2.4. Siyanür Geri Kazanma Yöntemleri
Maden işletmesi artıklarındaki siyanürü geri kazanmak için çok çeşitli yöntemler
bulunmasına karşın, bunlardan sadece asitleştirme, buharlaştırma, nötürleme (AVR)
süreci tesis çapta kullanıma sahiptir (Çelik vd., 1997).
Orijinal ismi Mille- Crowe AVR süreci olan bu yöntem iyi bilinmekle birlikte,
sadece birkaç uygulama alanı bulmuştur. Hidrojen siyanür (HCN) son derece uçucu
bir bileşiktir ve bu özelliğinden dolayı çözeltilerden özellikle düşük pH değerlerinde
kolaylıkla kazanılabilir. AVR sürecinin içeriği, siyanür içerikli artık çözeltilerin veya
pülpün pH’ sının H2SO4 ile 2- 3’ e indirilmesi, oluşan HCN’ ün sıyrılması ve HCN’
ün alkali çözeltilerde (NaOH veya Ca(OH)2) absorblanması kademelerinden
oluşmaktadır. Kazanılan HCN ise siyanür liç tesisine geri verilmektedir.
42
Çözeltideki metal iyonları (Cu+2, Ni+2, Zn+2 gibi) sonraki nötürleştirme aşamasında
hidroksitler halinde çöktürülürler. Bu sürece ait tepkimeler aşağıdaki gibidir.
Ca(CN)2 + H2SO4 → Ca SO4 + 2HCN (Asitleştirme) (1.73)
2HCN + Ca(OH)2 → Ca(CN)2 + 2H2O (Absorbsiyon) (1.74)
Çevresel baskılar ve artan sodyum siyanür (NaCN) fiyatları bu sürecin son 20 yıl
içinde daha fazla ilgi görmesine neden olmuştur.
Siyanür komplekslerinin çeşidine göre pH değeri değişmektedir. Serbest ve çok zayıf
kompleksler için (çinko siyanür gibi) pH 4.5 ile 8.5 arasında uygun olurken, zayıf
asitte ayrışabilen siyanürler için pH değeri 4’ e düşürülmelidir. Demir siyanür gibi
kuvvetli kompleksler için pH= 2 veya çok daha düşük olmalıdır (Çelik vd., 1997).
1.4. Siyanür Liçinin Türkiye’ deki Uygulamaları
Türkiye’de birisi Gümüşköy/Kütahya’da (gümüş) diğeri ise Bergama/İzmir’de (altın)
olmak üzere siyanür liçi uygulanan madencilik tesisi bulunmaktadır.
1.4.1. Etibank 100. Yıl Gümüş Madeni İşletmesi
Gümüşköy/Kütahya’ da bulunan işletmede tesise beslenen cevherin gümüş içeriği
ortalama 240 g/t’ dur. Kompleks bir yapıya sahip olan Gümüşköy cevher yatağında 5
tip cevherleşme söz konusudur. Altere tüf, silisifiye tüf, dolamit, limonitli mangan
gibi cevherleşmeler içinde BaSO4- ZnS- PbS- Sb2S3 ve ZnS- PbS mineralizasyonu
gümüş madenciliği için oldukça önemlidir. Bu cevherlerin gümüş içeriği 112– 361
g/t Ag arasında değişmektedir. Ocaklarda üretilen ve belirli oranlarda karıştırılan
ham cevher ufalama birimine beslenmektedir. Kırma- eleme biriminden gelen
ufalanmış cevher ihtiyaca göre ya doğrudan öğütme birim silolarına ya da 35.000 ton
kapasiteli acil stok binasına alınır. Kırma birimi her hangi bir nedenle çalışmadığı
zaman bu besleyiciler vasıtasıyla öğütme silolarına malzeme alınır. Öğütme
43
biriminde 4 m çap, 5.82 m uzunluk 16.9 d/dk hıza sahip ve 140- 160 t/h kapasiteli iki
adet bilyali değirmen bulunmaktadır. Seri olarak çalıştırılan değirmenlerde öğütme
yaş olarak gerçekleştirilmektedir.
Şekil 1.8. Eti Gümüş A.Ş. gümüş madeni işletmesinde gümüş üretiminde uygulanan
sürecin şematik diyagramı (Ersin, 1990)
Kırma - Eleme
Öğütme
Siyanür Liçi (Ajitasyon)
Sıvı / Katı Ayırma ( Ters Akım Yıkama)
Berraklaştırma
Oksijenin Uzaklaştırılması
Çinko Tozu İlavesi (Gümüşün Çöktürülmesi)
Filtrasyon
İzabe
Elektroliz
Cevher
Çökelek
Elektrolitik Gümüş
Dore Metal
Katı Konsantre
Zn
Katı Atık
NaCN
Liç Çözeltisi
44
Buradan çamur pompaları aracılığı ile sekiz adet multisiklon grubuna pompalanır.
Öğütme boyutu d80= 200 mesh (0.074 mm)’ dir. Bu boyuta öğütülen cevher
hidrosiklon üst akımı liç birimine gönderilir. Alt akım ise 2. değirmene beslenir (bu
arada oluşan devreden yük miktarı %200 ile %400 arasında değişmektedir). İkinci
değirmene öğütülen malzeme tekrar siklonlara basılarak liç besleme için uygun olan
tane boyutu 0.074 mm oluncaya kadar bu işlem devam ettirilir. Hidrosiklon üst
akımından çıkan malzeme çamur pompaları vasıtasıyla pülp yoğunluğu ağılıkça %30
olacak şekilde beslenir. Pülp içine gümüşün cevherden gelen sülfürlerle kompleks
bileşikler oluşturup çökmesini engellemek amacıyla kurşun nitrat ve pH kontrolü
içinde kireç sütü ilavesi yapılır. Liç tanklarındaki siyanür konsantrasyonu %10 olarak
ayarlanmakta ve meydana gelen reaksiyon, öğütme biriminden gelen pülp miktarı ve
yoğunluğuna bağlı olarak ortalama 48 saat süre ile devam etmektedir (Öztürk, 2005).
1.4.2. Ovacık Altın Madeni İşletmesi
Açık ocak ve yeraltı işletmelerinden gelen cevher, çeneli ve konik kırıcılardan oluşan
iki kademeli kırma işleminden geçer. Kırılan cevher iki katlı elekten elenmekte; 18
mm olan alt elek altına geçen bölüm ince cevher silosuna, elek üstünde ve orta katta
bölüm ise tekrar konik kırıcıya beslenmektedir. İnce cevher silosunda bulunan
kırılmış cevher çubuklu değirmene beslenir. Çubuklu ve bilyalı değirmen çıkışı
pompa ile siklonlara pompalanır. Ortalama 0.075 mm boyutuna indirilmiştir. Siklon
üst akımı, altın çözündürme ünitesine giderken, alt akımı yeniden öğütülmek üzere
bilyali değirmene tekrar döner. Öğütme ünitesinde cevher yoğunlukları saatlik
ölçümlerle kontrol edilmektedir. Ayrıca değirmen yükleri ve siklon basıncı gibi pek
çok değer Citect kontrol sisteminden izlenip kontrol edilebilmektedir.
75 mikron boyuta öğütülmüş pülp halindeki cevher siyanür ile karıştırılmak üzere liç
tanklarına gönderilmektedir. Liç tanklarındaki pülpe siyanür çözeltisi ve saf oksijen
verilerek cevherin bünyesindeki altın ve gümüşün çözündürülmesi sağlanmaktadır.
Adsorpsiyon ünitesinde ise suya geçen altın ve gümüşün çamurdan ayrılması için
aktif karbon verilmektedir. Aktif karbon altın ve gümüşü adsorplayarak katı halde
bünyesinde toplamaktadır. Altın ve gümüşü bünyesinde toplayan dolu aktif karbon
özel elekler ile çamurdan ayrılmaktadır. Sonrasında, siyanürlü çamur arıtılmak üzere
45
kimyasal bozundurma ünitesine, altın ve gümüş yüklü karbon ise altın ve gümüşün
kazanılması için sıyırma ünitesine gönderilmektedir (AnonimA, 2007).
Şekil 1.9. Ovacık altın işletmesinde uygulanan sürecin basitleştirilmiş akım şeması
(Uslu, 1997)
CEVHERİN ÇIKARILMASI,TAŞINMASI VE DEPOLANMASI
BİRİNCİL VE İKİNCİL KIRMA İŞLEMLERİ
ÖĞÜTME
SİYANÜR LİÇİ
ADSORPSİYON
SIYIRMA
ALTININ ELEKTROLİZLE ELDE EDİLMESİ
ALTININ RAFİNASYONU
KİREÇ
NaCN
AKTİF KARBON
GERİ KAZANIM
SAF ALTIN
KULLANILMIŞ ÇÖZELTİ
ARTIK DEPOSU
SÜREÇSUYU
SUKAYNAĞI
KULLANILMIŞ KARBON
ARTIK MALZEME
46
2. KAYNAK BİLGİSİ
Adams (2001) tarafından yapılan çalışmada, altın tesisleri çözeltilerinde siyanür
komplekslerinin davranışını incelemek için, termodinamik sabitleri ve çözelti
analizlerinin kullanıldığı kolay bir yöntem sunulmuştur. Sunulan bu yöntemle,
mineralojileri ve kimyasal bileşimleri farklı olan cevher örnekleri test edilmiş ve
farklı yöntemler kullanılarak elde edilen doğrudan ölçüm sonuçlarıyla
karşılaştırılmıştır. Geliştirilen bu yöntem siyanür davranışı ile ilgili bilgilerin
kolaylıkla elde edilmesini sağlamıştır. Beklenildiği gibi çalışılan örnekler içinde yer
alan trisiyano ve tetrasiyano gibi bakır komplekslerin bulunması oldukça önemlidir.
Daha da önemlisi, analizde göz önüne alınan bakır- siyanür komplekslerinin denge
seviyeleri değiştiğinden bakır bulunan ortamda siyanür analizi önemlidir. Tüketilen
aşırı miktardaki siyanür, tiyosiyanat oluşabileceğini göstermektedir. Ayrıca
mineralojik yapıya bağlı olarak siyanür ve tiyosiyanatın katılar üzerindeki
adsorpsiyonunun önemi bu çalışmada vurgulamaktadır.
Senanayake (2006) tarafından yapılan bir çalışmada, ~25 ˚C, pH 11 ve farklı kısmi
oksijen basıncında hava verilmiş siyanür çözeltilerindeki dönen bir diskten metalik
gümüş çözünürlüğünün kimyası ve elektrokimyası için yayınlanmış çözünme hızı
verileri analiz edilmiştir. 20 mM’ den daha az siyanür ve 0.01 mM gümüş(I) bulunan
çözeltilerde yapılan analizler, çözelti içinde en büyük oranda −2)CN(Ag
kompleksinin (%50) oluştuğunu göstermektedir. Bununla birlikte daha yüksek
siyanür konsantrasyonlarında −23)CN(Ag (%60 kadar) ve −3
4)CN(Ag (%10 kadar)
oluşabilmektedir. Bu nedenle, siyanür iyonlarının difüzyon katsayısını Levich
eşitliğinden hesaplamak için gümüş (I)/siyanür iyon oranının 2 veya 3 olması ve aynı
şekilde oksijenin difüzyon katsayısını hesaplamak için gümüş (I)/oksijen oranının
1:0.5 olması gerekli olduğunu belirtilmiştir. Bu bilgiler yüzeyde gerçekleşen
tepkimede oksijenin hidrojen peroksite indirgendiğini göstermektedir.
Hiskey ve Sanchez (1990) tarafından yapılan bir çalışmada, siyanür çözeltilerindeki
saf gümüşün çözünme kinetiğini etkileyen faktörler elektrokimyasal bir mekanizma
açısından değerlendirilmiştir. Bu çalışmada, anodik bölgede çift difüzyon ve yük
47
transferi ile katodik bölgede birleşik difüzyon, adsorpsiyon ve yük transferini
birleştiren kinetik bir model sunulmuştur. 10-3 ve 10-1 M arasındaki NaCN
konsantrasyonları için gümüş bir dönen disk elektrot kullanılarak gümüşün anodik
oksidasyonu incelenmiştir. Gümüş üzerindeki oksijen indirgenmesi, 0.104 ve 1.00
atm arasındaki kısmi oksijen basınçlarında çalışılmıştır. Siyanür çözeltilerinde altın
ve gümüş çözünmesinin kinetik farklılıkları açıklamak için oksijenin tepkime
mekanizması göz önüne alınmıştır. Sonuç olarak, belirli şartlar altında klasik
siyanürlemede altın çözünürlüğün gümüşe göre oldukça daha hızlı olduğu
gösterilmiştir. Araştırmacılar, O2 indirgemesi ve bir metal yüzeyindeki O2
adsorpsiyonu için aşağıdaki şekilde belirtmiştir.
Şekil 2.1. Alkali çözeltideki O2 indirgenmesi için ardışık tepkimeler ve elektrot
yüzeyine O2 adsorpsiyonu için önerilen modeller
+ OH-
Mz
O
OGriffithmodeli
Paulingmodeli
Bridgemodeli
Mz+1
Mz
Mz
Mz
OH
MzMz+2
+2H2O
+2H2O
-2OH-
-2OH-
OH
4e-
+ 2OH-
1. YOL
2. YOL
3. YOL
O
OO
OO
O O-
Mz+1
OH
OH +4e-
2e- +
+H2O
Mz
Mz
IIa
IIb
Mz+1
Mz+1
OH
4e-
Mz
Mz
+ 2OH-
−2HO
48
Li ve Wadsworth (1993) tarafından yapılan çalışmada, dönen bir disk elektrodun
kullanıldığı çeşitli elektrokimyasal teknikler kullanılarak, siyanür çözeltilerinde ki
gümüşün anodik çözünme hızı incelenmiştir. Karıştırma, siyanür konsantrasyonu ve
sıcaklık gibi hıza etki eden faktörler ile süreç mekanizmaların her ikisi de test
edilmiştir. Anodik gümüş çözünürlüğünü, kimyasal tepkimeyi takip eden
elekrokimyasal tepkime olarak iki temel adıma ayırmışlardır. Bulk çözeltideki
siyanür iyonlarının gümüş yüzeyine difüzyonu ve yük transferi çözünme hızı için
belirleyici bir etken olduğundan, gümüşün anodik çözünme hızı, Butler- Volmer ve
Levich eşitliklerinin birleştirilerek hesaplanmıştır.
Wadsworth 2000 tarihinde, altın ve gümüş siyanürlemede çözünme hızı çiftli
elektrokimyasal tepkimelerin bir serisi tarafından kontrol edilir. Bunlar, oksijen
indirgenmesi ve anodik metal çözünmesidir. Yapılan çalışma, altın ve gümüş
çözünürlüğü arasındaki temel farklılıkların metal ve beraberindeki oksijenin yük
değişimine bağlı olduğunu göstermiştir. Oksijen indirgenme kinetiği, altın ve gümüş
için karşılaştırılmıştır. Sabit gerilimde, kinetiğin oksijen difüzyonu ile sınırlı olduğu
negatif yüksek potansiyellerde altın için katodik akımın gümüşten daha az olduğu
belirtilmiştir. Oksijen indirgenmesi için sunulan matematik model iki aşamada
oluşmuştur; birinci yol, peroksit oluşumu takip eden katalitik bozulma ve
desorpsiyon, ikinci yol ise peroksidin hidroksit iyonlarına indirgenmesidir. Bu model
ile birinci ve ikinci aşama oksijen indirgenmesinin ayrı ayrı hesaplanabilmesi
mümkündür. Karışık gerilim modeli baz alındığında, yüksek siyanür
konsantrasyonlarında gümüş çözünmesinin elektron sayısı dörde yaklaşan birinci ve
ikinci aşama oksijen indirgenmesi tarafından kontrol edildiği gösterilmiştir.
Zhang ve ark. (1997) tarafından, altın/gümüş ve minerallerinin siyanürlemesinde
termodinamik hesaplamaların kullanımı derlenmiştir. Literatürde termodinamik
hesaplamaları baz alan bir çok çalışma vardır. Bu hesaplamalar sülfür
minerallerinden altın ve/veya gümüşün siyanür liçinin kimyasını tanımlamaktadır.
Hesapla belirlenen ve deneylerden elde edilen sonuçlar arasındaki uyumsuzluğun
önemi bu çalışmada vurgulanmıştır. Bu çalışmada termodinamik hesaplamaların
kritik bir değerlendirilmesi yapılmış ve deneysel sonuçların yorumlanması için
49
altın/gümüş siyanür liçi deneyleri yapılmıştır. Liç sürecinin çözünme kimyası
hesaplanmış ve deneysel sonuçlar göz önüne alınarak tartışılmıştır. Siyanür liçi
esnasında, sülfür etkisine ek olarak altın, gümüş ve diğer metallerin (özelikle bakır
ve demir) siyanür ile kompleksleşme yarışı göz önünde bulundurulmuştur. Liç
sırasında siyanür tüketen ve FeOOH(k) > Cu(OH)2(k) > AgCN(k) > Ag2O(k) >
Au(k) sırasına göre çöken metal sülfürlerin indirgenme hızı sülfürlerinin siyanür
liçinin karakteristiğini belirler. Sülfürün oksidasyonu tamamlanmamış ise çökelme
sırası Ag2O(k) > FeOOH(k) > Cu(OH)2(k) > Au(k) şeklindedir. Bu hesaplamalara
dayanarak siyanür liçinin deneysel sonuçları daha iyi yorumlanabilir hale gelmiştir.
50
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Materyal
3.1.1. Gümüş Cevheri
Cevher örneği, Gümüşköy/Kütahya’ dan alınmış olup cevher ortalama 240 g/t Ag
içermektedir. Kompleks bir yapıya sahip olan Gümüşköy cevher yatağında 5 tip
cevherleşme söz konusudur. Bu cevherleşmeler ve toplam rezerv içindeki payları
aşağıdaki gibidir:
- Lominit- mangan cevheri (%25- 35)
- Altere tüf (%22- 30)
- Asidik tüf (%20- 28)
- Eski imalat (üretim) artığı (%9- 13)
- Dolomit (%3- 5)
Bu cevherleşmeler içindeki barit (BaSO4), sfalerit (ZnS), galen (PbS) ve stibnit
(Sb2S3) mineralleri gümüş madenciliği için oldukça önemlidir. Bu cevherler
içerisinde bulunan gümüş mineralleri: kuvars kristalleri içerisinde arjantit (Ag2S),
gümüş içeren tetraedrit [(Cu, Ag)10, (Zn, Fe)2, (Sb, As) 4S13], pirarjirit (Ag3SbS3),
miarjirit (AgSbS3), stetanit (Ag5SbS4), ve andorittir. Ayrıca 361 g/t Ag tenörlü eski
imalat pasasında metalik gümüş de bulunmaktadır (Çilek, vd., 1990). Bayat vd.
(2003) tarafından yapılan araştırmada, Gümüşköy gümüş cevherinin başlıca doğal
gümüş, pirargit, Ag- Fe tetraedit, arjantit ve prosit mineralleri içerdiği bildirilmiştir.
Cevher içindeki gümüş minerallerinin serbestleşme boyutu genellikle 0.045 mm olup
çoğunlukla beraberinde bulunan mineraller tarafından etrafları sarılmış (kaplanmış)
durumdadır.
Tesiste karıştırma liçi kullanılmaktadır. 48 saat süren liç sonrasında alınan pülp,
tiknerlerden ve filtrelerden geçirilerek katı–sıvı ayırımına tabi tutulmaktadır.
Çözeltiden oksijen uzaklaştırıldıktan sonra Zn tozu ilavesi yapılarak Ag’ ün çökmesi
sağlanır. Bu işlemi takiben elektrolizle saf gümüş üretimi yapılır.
51
Çizelge 3.1. 100. Yıl Gümüşköy gümüş cevherinin elek analizi sonuçları
Tane Boyutu
(mm) Ağırlık
(%) Kümülatif Elek Altı
(%) +0.1 1.00 100
- 0.1+0.075 5.18 99.00 - 0.075+0.038 23.26 93.82
- 0.038 70.56 70.56
3.1.2 Kimyasal Maddeler
Siyanürleme deneylerinde ve kimyasal analizlerde (katı ve çözelti) kullanılan
kimyasal maddeler: HCl (Riedel- de Haen), NaOH (Merck), HNO3 (Merck), AgNO3
(Merck), KI (Merck), NH3 (Merck), NaCN (Merck), Ag2S (Riedel- de Haen)’ dür.
Deneylerin tümünde damıtık su kullanılmıştır.
3.2. Yöntem
Deneyler iki farklı düzenekte yapılmıştır. Bunlardan ilki manyetik karıştırıcılı
ikincisi ise Şekil 3.2’ de gösterildiği gibi üstten karıştırmalı liç düzeneği ile
yapılmıştır. Karıştırma hızı 400 d/dk, hava hızı 1 L/dk olarak ayarlanmıştır.
Karıştırma işlemi 1 litrelik erlen veya balon kullanılarak yapılmıştır.
Şekil 3.1. Siyanür liçi laboratuvar deneyi düzeneği
Kompresör
Pülp
Hava
Karıştırıcı
52
3.2.1 Serbest Siyanür Analizi
Liç süresince metallerin (Ag, Fe vb.) çözünmesinin nasıl değiştiğinin belirlenmesi ve
ayrıca Ag çözünme kinetiğinin modellenebilmesi için liç çözeltisinden belli zaman
aralıklar da 5 mL’ lik numuneler alınıp üzerine 10 mL KI/NH3 ilave edilerek 0.1 N
Ag(NO)3 çözeltisiyle titrasyon yapılmıştır. Titrasyon sonucunda elde edilen titrant
hacmiyle aşağıdaki denklem kullanılarak serbest siyanür tayini yapılmıştır.
eNaCN MNV2M ×××= (3.1)
Burada; MNaCN numunedeki NaCN miktarını (g), V titrant hacmi (mL), N AgNO3
çözeltisinin normalitesi ve Me NaCN’ ün milieşdeğer gramıdır (0.049 mg).
Gümüş çözünmesinin kinetik denkleminin belirlenmesi için yapay karışım ve cevher
numuneleri üzerinde liç ön deneyleri yapılmış ve zaman bağlı numuneler alınarak
gümüş çözünme verimi değişimi belirlenmiştir (Şekil 3.2).
Şekil 3.2. Yapay karışım ve cevher numunesi ile yapılan ön liç deney sonuçları ve
model kestirimleri
0
20
40
60
80
100
0 5 10 15 20 25 30
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rim
i (A
g %
)
Simgeler: Deneysel veriler : Model (Gümüş cevheri) : Model (Saf gümüş)
k=0.0062 h-1
k=0.084 h-1
k=0.00251 h-1
k=0.105 h-1
k=0.48 h-1
k=0. 27 h-1
53
Bu ön deneyler sonucunda elde edilen zaman- verim verileri kullanılarak gümüş
çözünmesinin kinetik modeli oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla çok sayıda
model tipi denenmiş ve en yüksek belirlilik katsayısı elde edilen ve Denklem 3.2’ de
tanımlanan eşitlik gümüş çözünmesinin kinetik modeli olarak belirlenmiştir. Tüm ön
deneyler için %95’ ten daha büyük belirlilik katsayısı elde edilen aşağıdaki kinetik
model deneysel çalışmalarda elde edilen verilerin değerlendirilmesinde
kullanılmıştır.
)ktexp(a1R 0 −−= (3.2)
Burada R gümüş çözünme verimi (%), k çözünme hız sabiti (h-1), t çözünme süresi
(h)’ dir. Denklem 3.2’ den görüldüğü gibi çözünme hızının bir ifadesi olan k,
siyanürleme performansının bir göstergesi olarak kullanılabilir. Bu nedenle bundan
sonraki deneysel çalışmalarda bu modelden elde edilen çözünme hız sabiti (k)
belirlenerek siyanürleme performansına etki eden değişkenlerin (siyanür
konsantrasyonu, pH vb.) değerlendirilmesinde kullanılmıştır.
0
20
40
60
80
100
0
510
1520
25
102030405060708090
Verim
(%Ag
)
Süre (h)
a0
Şekil 3.3. Kinetik model parametrelerinden a0’ ın gümüş çözünme verimine etkisi
54
30
40
50
60
70
80
90
100
05
1015
20
0.020.04
0.060.08
0.100.12
0.140.16
0.18
Verim
(% A
g)
Süre (h)
k (h -1)
Şekil 3.4. Kinetik model parametrelerinden k’ nın gümüş çözünme verimine etkisi
Şekil 3.3 ve 3.4’ te görüldüğü gibi, daha kısa çözünme süresinde yüksek çözünme
veriminin elde edildiğini gösteren en önemli kinetik parametre çözünme hız sabiti k’
dır. Kinetik parametrelerden olan a0’ dan bağımsız olmak üzere, siyanür liçi
değişkenlerinden (pH, karıştırma hızı vb.) hangisinin k değerini artırdığının
belirlenmesi her iki kinetik parametreyi değiştiren liç değişkenlerinden daha
önemlidir. Bu nedenle deneysel çalışmaların değerlendirilmesinde k değeri göz
önüne alınmıştır.
3.2.2 Metal Analizi
Liç sırasında belli zaman aralıklarında çözeltiden alınan numunelerden 5 mL’ lik
numuneler beherlere alınmıştır. Alınan numunelere çeker ocakta 5 mL HCl ve 5 mL
HNO3 ilave edilerek tamamen buharlaşıncaya kadar ısıtıldı. Buharlaşmadan sonra
numuneler soğumaya bırakıldı ve üzerlerine 2 mL HCl ilave edilerek damıtık su ile
balon jojelerde hacim 50 mL ye tamamlandı. Hazırlanan bu çözeltiler AAS (Perkin
Elmer AA800 Model)’ de analiz edilmiştir. AAS’ de yapılan analizlerde, standartlar
için elde edilen belirlilik katsayısı (R2) > 0.9995 olarak belirlenmiştir.
55
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Bu tezin kapsamına uygun olarak, saf gümüş, gümüş sülfür ve demir sülfür
bileşiklerinin, önce ayrı ayrı sonra belirli oranlarda karıştırılarak bu metallerin
siyanür liçindeki maksimum çözünmenin gerçekleşmesi için gerekli olan şartlar
belirlenmiştir. Belirlenen bu şartlar gümüş cevher numunesine uygulanarak,
cevherden elde edilecek gümüş çözünme veriminin artırılabilirliği araştırılmıştır.
4.1.Metalik Gümüş ile Yapılan Deneyler
Bilindiği gibi, altın ve gümüş bileşiklerinin siyanürde çözünmeleri farklıdır. Gümüş
alkali siyanür çözeltisinde altından daha yavaş çözündüğü bilinmektedir (Sivrioğlu,
1990). Bu çalışmada ilk olarak gümüş çözünme veriminin daha ayrıntılı
görülebilmesi için gümüş bir disk ve stokiyometrik olarak gerekli olan NaCN miktarı
kullanılarak liç deneyi yapılmıştır. Fakat Şekil 4.1’ de görüldüğü gibi gümüş
çözünme verimi oldukça düşüktür.
Deney şartları;
Ag(met.) = 0.762 g
NaCN = 4.65 g/L
pH = 11.24
Çizelge 4.1. 4.65 g/L NaCN konsantrasyonunda metalik gümüş kullanılarak yapılan
liç sonuçları
Süre (h) Ag çözünme verimi (%)
NaCN tüketimi(g) pH
0 0 0 11.24 1 0.208 0.0377 11.54 3 0.308 0.2641 11.24 6 0.526 0.2899 11.19 9 0.709 0.2964 11.21 24 2.42 0.8656 11.25 48 2.871 0.9400 11.39
56
0
1
2
3
4
5
6
7
0 10 20 30 40 50
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
CN
tüke
timi (
g), p
HAg çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.1. Metalik gümüşün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve
çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 4.65 g/L)
Gümüş çözünme veriminin bu kadar düşük olmasının nedeni eklenen siyanür
miktarının gümüşü çözmek için yeterli olmamasıdır. Çünkü siyanürün gümüşle
kompleks oluşturmasının yanı sıra (Tepkime 1.8) oksijenin su ile verdiği tepkime
sonucunda oluşan H2O2’ le tepkimeye girerek Tepkime 1.62’ de gösterildiği gibi,
siyanat )OCN( − oluşturmaktadır. Bu nedenle siyanür sadece gümüş tarafından değil
çözelti içindeki çözünmüş oksijen tarafından tüketilmektedir. Eğer siyanürün aşırısı
eklenirse Şekil 4.2’ de görüldüğü gibi oldukça yüksek çözünme verimi elde
edilmektedir.
Deney şartları;
Ag(met.) = 0.051 g
NaCN = 10 g/L
pH = 12
57
Çizelge 4.2. 10 g/L NaCN konsantrasyonunda metalik gümüş kullanılarak yapılan liç
sonuçları
Süre (h) Ag çözünme
verimi (%) NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 12 1 5.38 0.0380 12 3 21.15 0.0704 11.76 6 46.15 0.1674 11.78 24 96.15 0.4585 11.81
0
20
40
60
80
100
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
3
6
9
12
15
CN
tüke
timi (
g), p
HAg çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.2. Metalik gümüşün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve
çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)
4.2. Saf Minerallerle Yapılan Deneyler
4.2.1. Arjantit (Ag2S) ile yapılan deneyler
Arjantit gibi gümüş sülfürler siyanür ile tepkimeye girdiklerinde gümüş- siyanür
kompleksi ve suda çözünür sülfür iyonuna dönüşmektedir (Tepkime 4.1). Daha sonra
sülfür iyonu siyanür çözeltisinde gümüş yüzeyini kaplayarak bir film oluşturmakta
58
ve böylece gümüşün çözeltiye geçmesini yavaşlatarak geciktirici bir etki
yapmaktadır.
Ag2S(k) + −nCN2 → −− )1n(n)CN(Ag2 + −2S (4.1)
Aynı zamanda sülfür iyonları oksitlenerek sülfat iyonlarını oluşturur. Sülfür iyonu
aynı zamanda oksijenin de etkisi ile siyanür ile tepkimeye girerek tiyosiyanata
dönüşmektedir (Tepkime 1.22- 1.24).
4.2.1.1. Arjantit çözünmesine pH’ nın etkisi
Siyanür çözeltileri ile yapılan bütün çalışmalarda dikkat edilmesi gereken en önemli
değişken ortamın pH değeridir. Oldukça zehirli bir gaz olan HCN oluşumunu
önlemek için siyanür çözeltisini liç boyunca bazik tutmak gerekmektedir. Bu
çalışmada pH 10, 11, 12 olan üç deney yapılarak çözünmenin en iyi olduğu pH
değeri belirlenmiştir.
Deney şartları;
Ag2S = 0.05 g
NaCN = 10 g/L
Çizelge 4.3. pH 10’ da arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Süre (h) Ag çözünme
verimi (%) NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 10 1 36.75 0.4692 10.67 3 40.14 0.7819 10.99 6 42.25 0.9436 11.02 24 46.36 1.6119 10.85
59
0
10
20
30
40
50
60
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
CN
tüke
timi (
g), p
H
Ag çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.3. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (pH= 10)
Çizelge 4.4. pH 11’ de arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Süre (h) Ag çözünme verimi (%)
NaCN tüketimi (g)
pH
0 0 0 11 1 37.61 0.1243 11.42 3 54.50 0.1458 11.53 6 59.68 0.2968 11.48 24 72.97 0.6525 11.50
60
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
CN
tüke
timi (
g), p
H
Ag çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.4. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (pH= 11)
Çizelge 4.5. pH 12’ de arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Süre (h) Ag çözünme
verimi (%) NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 12 1 26.85 0.0185 11.50 3 50.01 0.1349 11.76 6 55.56 0.2341 11.59 24 76.86 0.6437 11.76
61
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e V
erim
i (%
Ag)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
CN
Tük
etim
i (g)
, pH
Ag çözünme verimi
CN Tüketimi
pH
Şekil 4.5. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (pH= 12)
0
0.01
0.02
0.03
0.04
0.05
0.06
9.5 10 10.5 11 11.5 12 12.5
pH
Çöz
ünm
e hı
z sa
biti
(h-1
)
Şekil 4.6. Ag2S’ ün siyanür liçinde ortam pH’ sının çözünme hız sabitine etkisi
62
Sonuçlardan görüldüğü gibi çözünme veriminin ve çözünme hız sabitinin en yüksek
olduğu ve NaCN tüketiminin en az olduğu pH değeri 12’dir. Bu nedenle daha
sonraki deneysel çalışmalarda ortam pH’ sı 12’ ye ayarlanarak liç deneyleri
yapılmıştır.
4.2.1.2. Arjantit çözünmesine NaCN konsantrasyonunun etkisi
Siyanür tuzları suda çözünerek metal katyonları ve siyanür iyonlarını oluştururlar.
Serbest siyanür iyonları çeşitli metal katyonları ile birlikte kompleksler meydana
getirirler. Bu çalışmada belirlenen pH değerinde NaCN miktarları değiştirilerek
çözünme veriminin değişimi incelenmiştir.
Çizelge 4.6. 7.5 g/L NaCN konsantrasyonunda arjantit kullanılarak yapılan liç
sonuçları
Süre (h) Ag çözünme
verimi (%) NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 12 1 35.84 0.0016 11.97 3 47.67 0.1417 11.81 6 69.84 0.2172 11.72 24 71.20 0.4867 12.12
63
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
CN
tüke
timi (
g), p
H
Ag çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.7. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 7.5 g/L)
Çizelge 4.7. 10 g/L NaCN konsantrasyonunda arjantit kullanılarak yapılan liç
sonuçları
Süre (h) Ag çözünme
verimi (%) NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 12 1 26.85 0.0185 11.50 3 50.01 0.1349 11.76 6 55.56 0.2341 11.59 24 76.86 0.6437 11.76
64
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e V
erim
i (%
Ag)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
CN
Tük
etim
i (g)
, pH
Ag çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.8. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)
Çizelge 4.8. 12.5 g/L NaCN konsantrasyonunda arjantit kullanılarak yapılan liç
sonuçları
Süre (h) Ag çözünme
verimi (%) NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 12 1 52.72 0.0422 11.99 3 59.96 0.2685 11.98 6 63.06 0.3979 11.76 24 80.98 0.883 12.14
65
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
CN
tüke
timi (
g), p
H
Ag çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.9. Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 12.5 g/L)
0.02
0.025
0.03
0.035
0.04
0.045
0.05
0.055
0.06
6 8 10 12 14
NaCN konsantrasyonu (g/L)
Çözü
nme
hız
sabi
ti (h
-1)
Şekil 4.10. Ag2S’ ün siyanür liçinde NaCN konsantrasyonunun çözünme hız sabitine
etkisi
66
Deney sonuçları göz önünde bulundurulduğunda, pH 12’ de çözünme verimi ve
eklenen NaCN konsantrasyonuna bağlı olarak artmaktadır. Fakat bununla birlikte
tüketilen siyanür miktarı da artmaktadır. Bu üç deneyin 24. saatlerine bakıldığında 10
ile 12.5 g/L NaCN konsantrasyonunda verimler birbirine oldukça yakındır. Ayrıca
çözünme hızındaki tepe noktası gümüş çözünme veriminin en yüksek olduğu NaCN
konsantrasyonunu verdiği için, daha az siyanür konsantrasyonu ile çalışmanın daha
uygun olması nedeniyle, daha sonraki deneyler 10 g/L NaCN konsantrasyonu baz
alınarak yapılmıştır.
4.2.2. Pirit (FeS2) ile yapılan deneyler
Pirit (FeS2), gümüş cevherinde en sık rastlanan demir sülfür mineralidir. Kimyasal
bileşimi itibari ile bu mineral gerek demir gerekse sülfür iyonlarının geciktirici
etkisinden dolayı siyanür liçinde olumsuz etkiye neden olmaktadırlar.
FeS2(k) + −CN6 → −46)CN(Fe + −2
2S (4.2)
Demir sülfürler alkali siyanür çözeltilerinde çözünmez demir oksit/hidroksitlerin
oluşumuna neden olmakla beraber, suda çözünür sülfür iyonu oksidasyona uğrayarak
çeşitli oksidasyon ürünlerine dönüşür. Böylece liç çözeltisinde siyanür ve oksijen
tüketimine sebep olurlar.
Çalışmanın bu aşamasında optimum şartlarda demir sülfürün siyanür liçinde
davranışı incelenmiştir.
Deney şartları;
FeS2 =0.1 g
NaCN = 10 g/L
pH = 12
67
Çizelge 4.9. Pirit (FeS2) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Süre (h) Fe çözünme verimi (%)
NaCN tüketimi (g)
pH
0 0 0 12 1 2.79 0.0165 11.81 3 16.32 0.0380 11.61 6 3 0.1566 11.61 24 6.87 0.5231 11.56
0
3
6
9
12
15
18
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
0
2
4
6
8
10
12
CN
tüke
timi (
g), p
HFe çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.11. FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı ve çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi
Şekil 4.11’ de görüldüğü gibi liç sırasında 3. saatten sonra demir çözünme veriminin
azalması oldukça ilginçtir. Daha önce belirtildiği gibi, kimyasal analiz sırasında
toplam demir konsantrasyonu belirlenmiştir. Çözelti içerisinde mineralden çözünen
demir belirli bir konsantrasyona ulaştıktan sonra, çözeltideki siyanür dışındaki
iyonlarla da tepkime vererek çökelmesi sonucu, liç çözelti içindeki serbest demir
iyonları veya demir- siyanür kompleks iyonları konsantrasyonlarında azalma olduğu
kanısına varılmıştır.
68
4.2.3. Metalik Gümüş ve Arjantit (Ag2S) ile yapılan deneyler
Metalik gümüşün çözünme verimi çok yüksek iken liç çözeltisinde arjantit ile
beraber bulunduğunda gümüş çözünme veriminde bir azalmanın olması beklenen bir
durumdur. Bunun sebepleri daha önce belirtildiği gibi arjantitten çözeltiye geçen
sülfür iyonlarının mineral yüzeyinde bir film oluşturarak siyanürün mineral yüzeyine
difüzyon hızını yavaşlatmasıdır. Şekil 4.12’ den görüldüğü gibi, bu karışımdan elde
edilen çözünme verimi saf gümüş metalinin siyanürlemesinden daha düşük arjantitin
siyanürlemesinden elde edilen gümüş çözünme veriminden daha yüksek olduğu
belirlenmiştir. Ayrıca metalik gümüş ve metalik gümüş- arjantit siyanürlemesinde
çözünme hızlarına bakıldığında metalik gümüşün çözünme hızı 7.014 dk-1 metalik
gümüş arjantit karışımında çözünme hızının 6.5976 dk-1 olduğu belirlenmiştir.
Deney şartları;
Ag2S = %50
Ag (met.) = %50
NaCN = 10 g/L
pH = 12
Çizelge 4.10. Metalik gümüş ve arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Süre (h) Ag çözünme verimi (%)
NaCN tüketimi (g)
pH
0 0 0 12 1 34.43 0.0919 11.75 3 55.59 0.1351 11.52 6 66.28 0.2429 11.40 24 88.31 0.7387 11.45
69
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
20
CN
tüke
timi (
g), p
H
Ag çözünme verimi
CN tüketimi
pH
Şekil 4.12 Metalik gümüş ve Ag2S’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi, ortam pH’ sı
ve çözünme veriminin liç süresi ile değişimi
4.2.4. Arjantit (Ag2S) ve Pirit (FeS2) ile yapılan deneyler
Arjantit ve piritin beraber bulunduğu liç çözeltisinde, gümüş çözünme verimi serbest
hale geçen sülfür iyonlarından ve demirin geciktirici etkisinden dolayı daha önceki
deneylere nazaran daha düşük olduğu gözlenmektedir. Demir çözünürlüğünde ise
dalgalanma gözlenmektedir. Bu dalgalanmanın sebebinin çözelti içinde çözünmeyen
demir oksit veya hidroksitlerin oluşumundan kaynaklandığını düşünülmektedir.
Deneysel çalışmanın bu aşamasında farklı oranlarda FeS2 veAg2S minerallerinin
beraber bulundukları liç çözeltisindeki çözünme davranışı ve bu iki mineralin farklı
siyanür miktarlarında çözünme verimleri araştırılmıştır.
Deney Şartları
Ag2S = %33.33
FeS2 = %66.67
NaCN = 10 g/L (2 g NaCN/200 mL)
pH = 12
70
Çizelge 4.11. 10 g/L (2 g/200 mL) NaCN konsantrasyonunda arjantit (Ag2S) ve pirit
(FeS2) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 12 1 37.67 4.08 0.0380 12 3 48.67 3.87 0.0976 12.01 6 55.55 3.98 0.2385 11.88 24 61.11 7.37 0.8002 12.02
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
8
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.13. Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (2 g NaCN/200 mL)
71
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0,8
0,9
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.14 Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sının liç
süresi ile değişimi (2 g NaCN/200 mL)
Deney Şartları
Ag2S = %33.33
FeS2 = %66.67
NaCN = 10 g/L (3 g NaCN/300mL)
pH = 12
Çizelge 4.12. 10 g/L (3 g/300 mL) NaCN konsantrasyonunda arjantit (Ag2S) ve pirit
(FeS2) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 12 1 42.38 9.98 0.0571 11.70 3 49.96 6.85 0.2174 11.64 6 53.71 7.52 0.4678 11.62 24 69.47 8.12 1.0531 11.70
72
0
10
20
30
40
50
60
70
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.15. Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (3 g NaCN/300mL)
0
0,2
0,4
0,6
0,8
1
1,2
1,4
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.16. Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sının liç
süresi ile değişimi (3 g NaCN/300mL)
73
Her iki deneyde aynı NaCN konsantrasyonları kullanılmasına rağmen, birim gümüş
için eklenen siyanür miktarının yüksek olması gümüş çözünme verimini artırmakta
fakat bununla birlikte geciktirici etkisi olan demirin çözünürlüğünü ve NaCN
tüketimini de artırmaktadır. Ayrıca çözünme hızlarına bakıldığında eklenen siyanür
miktarı yüksek olduğunda çözünme hızı 1.6032 dk-1 iken, siyanür miktarı düşük
olması durumunda çözünme hızı 1.0902 dk-1 olmaktadır. Bu nedenle stokiyometrik
olarak düşünüldüğünde daha az siyanür ve çözelti miktarının kullanılması daha
uygun olmaktadır. Eşdeğer siyanür konsantrasyonunda daha fazla çözelti hacmi
kullanmak aynı miktar katı için daha fazla siyanür kullanması anlamına gelmektedir
ve bu bir avantaj sağlamamaktadır.
4.2.5. Metalik gümüş, Arjantit (Ag2S) ve Pirit (FeS2) karışımlarıyla yapılan
deneyler
Cevher içeriğine daha yakın bir bileşim elde etmek için, arjantit, pirit ve saf gümüş
belirli oranlarda karıştırılarak deneyler yapılmıştır. Bir başka değişle, yapay bir
cevher hazırlanarak yapılan bu deneylerden gerçek cevher kullanıldığında elde
edilebilecek çözünme davranışının kestirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla deneysel
çalışmaların bu aşamasında, farklı pirit miktarlarının gümüş çözünme verimine etkisi
araştırılmış ve buna bağlı olarak siyanür tüketimi, gümüş ve demir çözünme
verimleri ilişkilendirilmeye çalışılmıştır.
Deney şartları;
FeS2 = %65.79
Ag2S = %16.45
Ag(met.) = %17.76
NaCN = 10 g/L
pH = 12.02
74
Çizelge 4.13. %65.79 FeS2, %17.76 metalik gümüş ve %16.45 Ag2S kullanılarak
yapılan liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 12.02 1 10.46 9.02 0.0380 11.90 3 26.04 15.25 0.0596 11.84 6 43.68 10.53 0.1027 11.86 24 74.85 14.17 0.5124 12.07
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.17. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (%65.79 FeS2, %17.76 metalik gümüş
ve %16.45 Ag2S)
75
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.18. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sının liç süresi ile değişimi (%65.79 FeS2, %17.76 metalik gümüş ve
%16.45 Ag2S)
Deney şartları;
FeS2 = %88.89
Ag2S = %5.56
Ag(met.) = %5.56
NaCN = 10 g/L
pH = 12
Çizelge 4.14. %88.89 FeS2, %5.56 metalik gümüş ve %5.56 Ag2S kullanılarak
yapılan liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 12 1 11.97 0.37 0.0273 11.83 3 20.53 0.80 0.0919 11.70 6 38.27 0.32 0.1566 11.60 24 63.94 0.53 0.5339 11.57
76
0
10
20
30
40
50
60
70
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.19. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (%88.89 FeS2, %5.56 metalik gümüş ve
%5.56 Ag2S)
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.20. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sının liç süresi ile değişimi (%88.89 FeS2, %5.56 metalik gümüş ve %5.56
Ag2S)
77
Deney şartları;
FeS2 = %94.01
Ag2S = %2.94
Ag(met.) = %3.05
NaCN = 10 g/L
pH = 12
Çizelge 4.15. %94.01 FeS2, %3.05 metalik gümüş ve %2.94 Ag2S kullanılarak
yapılan liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 12 1 9.42 0.21 0.0057 11.83 3 15.91 0.88 0.0596 11.74 6 34.75 0.91 0.0919 11.64 24 50.87 0.32 0.3938 11.68
0
10
20
30
40
50
60
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.21. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (%94.01 FeS2, %3.05 metalik gümüş ve
%2.94 Ag2S)
78
0
0,05
0,1
0,15
0,2
0,25
0,3
0,35
0,4
0,45
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.22. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sının liç süresi ile değişimi (%94.01 FeS2, %3.05 metalik gümüş ve %2.94
Ag2S)
0
0.01
0.02
0.03
0.04
0.05
0.06
0.07
0 0.2 0.4 0.6 0.8 1
Karışımdaki pirit miktarı (g)
Çözü
nme
hız
sabi
ti (h
-1)
Şekil 4.23. Yapay karışımların siyanürlemesinde pirit miktarının çözünme hız
sabitine etkisi
79
Sonuçlardan görüldüğü gibi, yapay cevherdeki pirit oranının artırılması gümüş
çözünme verimini ve çözünme hızını azaltıcı yönde etkilemiştir. Buna karşılık pirit
oranındaki bu artış NaCN tüketimi de artırmıştır. Çünkü sodyum siyanürün gümüş
ile etkileşmesinin yanında, demir ile Tepkime 4.2’ de gösterildiği gibi −46)CN(Fe
kompleksi oluşturmaktadır. Bu tepkimenin bir ürünü olarak açığa çıkan serbest sülfür
)S( 2− iyonları ise yine gümüş yüzeyini kaplayarak gümüşün siyanür ile etkileşimini
engellemektedir. Deney sonuçlarından görüldüğü gibi, piritin varlığında siyanür
tüketiminde bir artış görülmektedir. Ayrıca siyanürün aşırı tüketilmesinin diğer bir
nedeni, oksijenin su ile verdiği tepkime sonucu oluşan hidrojen peroksitle siyanürün
tepkimeye )OCN( − girmesi olarak kabul edilebilir.
Bu deneylere ilave olarak, çözeltideki siyanür konsantrasyonunun artırılmasının
gümüş çözünme verimi üzerine etkisini belirlemek için daha yüksek siyanür
konsantrasyonunda ilave bir deney yapılmış ve alınan sonuçlar Çizelge 4.16 ve Şekil
4.24- 4.25’ de verilmiştir.
Liç çözeltisinde fazla siyanür eklenmesi
Deney şartları
FeS2 = %88.89
Ag2S = %5.56
Ag(met.) = %5.56
NaCN = 15 g/L
pH = 12
Çizelge 4.16. 15 g/L NaCN konsantrasyonunda pirit (FeS2), metalik gümüş ve
arjantit (Ag2S) kullanılarak yapılan liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 12 1 27.37 1.18 0.1649 11.90 3 44.26 0.59 0.2080 11.81 6 46.83 1.87 0.2295 11.74 24 65.25 1.98 0.5745 11.71
80
Çizelge 4.14.’ de görüldüğü gibi 10 g/L NaCN konsantrasyonu kullanıldığında
gümüş çözünme verimi %63.94 iken 15 g/L NaCN kullanıldığında yaklaşık %2’ lik
bir artışla verim %65.25’ e çıkmaktadır. Demir çözünme verimi ise 10 g/L NaCN
konsantrasyonunda %0.53 iken 15 g/L NaCN kullanıldığında %1.98’e çıkmaktadır.
Aynı şekilde, NaCN konsantrasyonu artışı ile NaCN tüketim miktarı da artmaktadır.
Ayrıca NaCN konsantrasyonu 15 g/L olduğu zaman çözünme hızı 1.5198 dk-1 iken
10 g/L NaCN kullanıldığında çözünme hızı 2.4516 dk-1’ dır. Bu bilgiler ışığında
NaCN konsantrasyonunda ki artış, gümüş çözünme verimin çok az etkilediği, demir
çözünme veriminde ve NaCN tüketiminde artış gözlendiği için yapay karışımlarla
yapılan liç deneylerinde 10 g/L NaCN konsantrasyonunun kullanılmasının daha
uygun olduğu kanısına varılmıştır.
0
10
20
30
40
50
60
70
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.24. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve
Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 15 g/L)
81
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.25. Metalik gümüş, Ag2S ve FeS2’ ün siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sı liç süresi ile değişimi (NaCN 15 g/L)
4.3. Cevherle Yapılan Deneyler
Daha önce bahsedildiği gibi, gümüş/altın cevherleriyle birlikte bulunan bazı bakır,
çinko ve demir mineralleri (siyanisitler) siyanür çözeltilerinde çözünerek kompleks
oluştururlar ve liç sırasında siyanür tüketimini artırırlar. Bunun yanı sıra, bu
tepkimelerin gerçekleşmesi gümüş çözünme verimini azaltıcı bir etki oluşturur (Çilek
vd., 1990). Bu çalışmada kullanılan gümüş cevherinde, kimyasal analiz sonuçlarına
göre %0.03037 (303.7 g/t) Ag, %2.62 Fe ve %5.55.10-3 Cu bulunmaktadır. Yapay
karışımlarla yapılan deney sonuçlarından da görüldüğü gibi, bu metallerin liç
sırasındaki çözünme miktarları doğal olarak farklılık göstermektedir. Deneysel
çalışmalarda alınan numunelerin bakır analizinde okuma yapılamamıştır çünkü liç
çözeltisinden alınan numunelerin kimyasal analizinde kullanılan AAS cihazının Cu
için alt sınır konsantrasyonu 0.07 ppm olarak belirtilmiştir (Tunçmen, 2007). Bu
nedenle, liç sırasında çözünen bakırın ihmal edilebilir oranda olduğu sonucuna
varılmıştır. Gerçekte, cevherin kimyasal analizinde bakır içeriğinin oldukça az
olması da bu değerlendirmeyi doğrular niteliktedir (Çizelge 3.1.).
82
4.3.1. NaCN konsantrasyonunun etkisi
NaCN konsantrasyonu siyanür liçinde kimyasal olarak etkin olan faktörlerden biridir.
Serbest siyanür iyonları çeşitli metal katyonları ile birlikte kompleksler meydana
getirirler. Endüstriyel uygulamalarda, siyanür konsantrasyonunun kontrolü basit bir
şekilde siyanür çözeltisi veya katı siyanür bileşikleri ilavesi ile yapılabilmektedir
(İpekoğlu vd., 1996).
Siyanür konsantrasyonunun özellikle gümüş çözünmesi üzerine etkisi literatürde
üzerinde çok durulan konulardan birisidir. Bu nedenle cevherle yapılan siyanürleme
deneylerinde siyanür miktarının gümüş çözünme verimine etkisi araştırılmıştır. 1.67
g/L- 10 g/L arasındaki siyanür konsantrasyonlarında deneyler yapılarak, gümüş ve
demir çözünme verimleri karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir.
Deney şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 10 g/L
pH = 12
Çizelge 4.17. 10 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan
liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h) Ag Fe
NaCN tüketimi (g)
pH
0 0 0 0 12 1 75.3 0.23 0.0919 12.06 3 86.8 0.31 0.2968 12.01 6 92.7 0.40 0.4477 12.04 24 94.7 0.58 0.7711 12.12
83
0
20
40
60
80
100
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.26. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0,8
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.27. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sının liç
süresi ile değişimi (NaCN 10 g/L)
84
Deney şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 5 g/L
pH = 12
Çizelge 4.18. 5 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan liç
sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 12 1 66.7 0.51 0.0447 12.09 3 72 0.48 0.1245 12.27 6 75.6 0.52 0.2775 12.26 24 94.78 0.63 0.5500 11.73
0
20
40
60
80
100
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
2
4
6
8
10Ç
özün
me
verim
i (%
Fe)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.28. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 5 g/L)
85
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.29. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 5 g/L)
Deney şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 3.33 g/L
pH = 11.90
Çizelge 4.19. 3.33 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan
liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 11.90 1 60 0.27 0.0136 11.48 3 66.9 0.38 0.0460 11.63 6 72 0.46 0.1430 11.74 24 77 0.36 0.3694 11.70
86
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
8
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.30. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 3.33 g/L)
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.31. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 3.33 g/L)
87
Deney şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 2.5 g/L
pH = 11.40
Çizelge 4.20. 2.5 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan
liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 0 0 0 11.40 1 53 0.31 0.0385 11.21 3 61 1.5 0.0709 11.47 6 69 0.25 0.1355 11.46 24 71 0.22 0.2811 10.69
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
8Ç
özün
me
verim
i (%
Fe)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.32. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 2.5 g/L)
88
0
0,05
0,1
0,15
0,2
0,25
0,3
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.33. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 2.5g/L)
Deney şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 1.67 g/L
pH = 11.43
Çizelge 4.21. 1.67 g/L NaCN konsantrasyonunda gümüş cevheri kullanılarak yapılan
liç sonuçları
Süre (h) Ag çözünme
verimi (%) Fe çözünme verimi (%)
NaCN tüketimi (g)
pH
0 0 0 0 11.43 1 50 0.61 0.0229 11.13 3 55 0.42 0.0553 11.30 6 58 0.31 0.0957 11.29 24 64 1.20 0.2413 10.47
89
0
10
20
30
40
50
60
70
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.34. Gümüş cevherinin siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe çözünme
veriminin liç süresi ile değişimi (NaCN 1.67 g/L)
0
0.05
0.1
0.15
0.2
0.25
0.3
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.35. Gümüş cevherinin siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç
süresi ile değişimi (NaCN 1.67g/L)
90
0
0.05
0.1
0.15
0.2
0.25
0.3
0 2 4 6 8 10 12
NaCN konsantrasyonu (g/L)
Çöz
ünm
e hı
z sa
biti
(h-1
)
Şekil 4.36. Cevher numunesinin siyanürlemesinde NaCN konsantrasyonunun
çözünme hız sabitine etkisi
Sonuçlardan görüldüğü gibi 10 g/L siyanür konsantrasyonunun kullanıldığı 24 saatlik
siyanür liçinde 6. saatte verim %92.7’ ye kadar çıkmaktadır. Bu nedenle 10 g/L
siyanür konsantrasyonunun kullanıldığı siyanür liçi 6. saatte tamamlansa bile
oldukça yüksek çözünme verimi elde edilmektedir (Şekil 4.26). Yüksek siyanür
konsantrasyonlarında gümüş çözünme verimi ve çözünme hızı oldukça yüksek
seviyelere ulaşmaktadır. Fakat bununla birlikte demir çözünme verimi ve NaCN
tüketimi de artmaktadır. Buna karşılık, siyanürlemenin endüstriyel uygulamalarında
1.5 g/L ile 2 g/L arasında değişen siyanür miktarları kullanılmaktadır. Bu nedenle,
deneysel çalışmaların sonuçlarının endüstrideki uygulama sonuçları ile
karşılaştırılabilir olması için bu aşamadan sonraki deneylerde 1.67 g/L siyanür
konsantrasyonu kullanılarak yapılmış olup 24 saatlik siyanür liçinde %64 çözünme
verimi elde edilmiştir (Şekil 4.34). Bu sonuç endüstriyel uygulamalardaki 48 saatlik
liç süresinde elde edilebilen gümüş çözünme verimine eşdeğerdir. Bu nedenle daha
kısa sürede eşdeğer verim elde edilmesi bir avantaj olarak kabul edilse bile bir
laboratuvar çalışması için yeterli görülmemiştir.
91
Yapılan deneylerde elde edilen sonuçlardan görüldüğü gibi, liç sırasında çözünen
gümüş ile tüketilen NaCN arasında stokiyometrik olarak hiçbir ilişki bulunamamıştır.
Bunun muhtemel nedeni, cevher içinde siyanürü tüketimine neden olan diğer
metallerin/minerallerin varlığı, siyanürün az da olsa hidrolizi ve hidrojen peroksit ile
tepkimesi sonucunda siyanat )OCN( − oluşumudur. Tesis uygulamalarında gümüş
çözünme verimi (<%70) oldukça düşüktür. Daha önce de belirtildiği gibi, bu
çalışmanın amacı öncelikle siyanür tüketimini artıran metallerin/minerallerin etkisini
ez aza indirilmesi ve aynı zamanda gümüş çözünme veriminin artırılmasıdır. Ayrıca,
cevherin ve liç sırasında alınan numunelerin kimyasal analizlerinden görülebileceği
gibi, cevher içerisinde bakır çok az miktarda bulunduğu için liç sırasında da çok az
miktarda çözündüğünden, deneysel çalışmaların bu aşamasında demirin siyanür
tüketimi ve gümüş çözünme verimi üzerideki olumsuz etkilerinin azaltılmasına
yönelik çalışmalar yapılmıştır. Bilindiği gibi demir çözelti pH’ sı ve çözünmüş
oksijen konsantrasyonuna bağlı olarak, çözelti içinde +2 veya +3 değerlikli
olabilmektedir. Nötr pH ve oksijenli ortamda Fe+2, Fe+3’ e yükseltgenmekte ve
demirin bu formu kolayca hidrolize olarak çözünürlüğü çok az Fe(OH)3
oluşturmaktadır. Yüksek pH değerlerinde ise Fe(OH)3, çözünürlüğü daha yüksek
olan −4)OH(Fe kompleksine dönüşmektedir. Demirin Fe+2 (Ferro) ve Fe+3 (Ferri)
formları, siyanürlü ortamda çözünür ferrosiyanür ve ferrisiyanür komplekslerini
oluşturabilmektedir (AnonimB, 2007).
Habashi (1999) ise bu durumu şu şekilde açıklamıştır; oksijen gümüş
çözünürlüğünde gerekli olduğu için, oksijen tüketimine sebep olan siyanür
çözeltisindeki herhangi bir yan tepkime, çözünme hızında düşüşe sebep olmaktadır.
Bazı cevherlerde gümüşle birlikte bulunan pirotit, bazik ortamda demir hidroksit ve
sülfür iyonuna ayrışmaktadır (Tepkime 1.47). Eğer oksijen var ise, demir hidroksit
kolayca ferik hidroksite oksitlenmektedir (Tepkime 1.48).
Daha önce bahsedildiği gibi, cevher içindeki sülfürlü mineraller siyanür ile kolaylıkla
tepkimeye girerek metal- siyanür kompleksleri ve suda çözünür sülfür iyonlarına
dönüşmektedir. Suda çözünür sülfür (S2-) oksidasyona uğrar ve çeşitli oksidasyon
ürünlerine dönüşür. Haque (1992)’ nin yaptığı çalışmada, demir sülfürler liç
92
sırasında siyanür ve oksijen tüketimine sebep olduğunu belirterek, suda çözünür
sülfürün gümüş çözünmesi üzerindeki olumsuz etkisinin ön havalandırma ile
giderilebileceğini belirtmiştir. Deneysel verilerde demirin davranışı ve bu teorik
bilgiler değerlendirildiğinde, liç öncesinde belirli bir süre yüksek pH’ da karıştırma
yapılması ile demirin olumsuz etkisinin giderilmesinin mümkün olabileceği
kanısıyla, ön işlemli deneylerin yapılmasına karar verilmiştir.
4.3.2. Ön işlemli Liç Deneyleri
Başlangıçta, karşılaştırma amaçlı olarak aynı miktar cevher ve siyanür
konsatrasyonunun kullanıldığı ardışık iki deney yapılmıştır. İlk deney 24 saat süren
normal liç deneyi ikincisinde ise, liç çözeltisine siyanür eklenmeden 6 saatlik bir ön
karıştırma yapılmış ve 6.saatte 1.67 g/L NaCN eklenerek toplam 24. saatlik bir deney
yapılmıştır. Ön işlem yapılmayan deneyde 24. saatte gümüş çözünme verimi %64 ve
demir çözünme verimi %1.2 olarak belirlenmiştir. Buna karşılık, 6 saat ön işlem
yapılan ikinci deneyde, 18 saatte gümüş çözünme verimi %54.6 ve demir çözünme
verimi %0.43 olarak belirlenmiştir. Bu umut verici sonuçların ardından bu yöntemin,
gümüş çözünme verimi, siyanür tüketimi ve demir çözünme verimi üzerine
etkilerinin araştırılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla ilk olarak optimum
siyanürleme şartlarında elde edilen sonuçlarla kıyaslamak için, optimum şartlardan
önce ön işlem uygulanarak toplam 48 saatlik liç deneyi yapılmıştır.
Deney şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 1.67 g/L (ön işlemden sonra eklendi)
pH = 12.65
93
Çizelge 4.22. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 S* S* S* 12.65 1 S* S* S* 11.79 3 S* S* S* 11.80 6 S* S* S* 10.75 24 0 0 0.074 0 9.24
1 39.5 0.13 0.0149 11.71 3 53 0.11 0.0392 11.73 6 55.5 0.19 0.1119 11.50
24 70 0.18 0.2332 10.88 *: Saptanmadı
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
8
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.37. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde Ag çözünme verimi ve Fe
çözünme veriminin liç süresi ile değişimi
94
0
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.38. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde siyanür tüketimi ve ortam
pH’ sının liç süresi ile değişimi
Daha önce optimum şartlarla yapılan siyanür liçi ile ön aşamalı siyanür liçi
kıyaslandığında 24. saatte gümüş çözünme verimi %64’ den %70’ yükseltildiği ve
demir çözünme veriminin de %1.20’ den %0.18 azaltıldığı belirlenmiştir.
Çizelge 4.23. Gümüş cevherinin ön işlemsiz siyanür liçi ile ön işlemli siyanür liç
sonuçlarının karşılaştırılması
Ön İşlemsiz Siyanür Liçi Ön İşlemli Siyanür Liçi
Çözünme verimi (%)
Çözünme verimi (%)
Süre (h)
Ag Fe
NaCN tüketimi
(g) Ag Fe
NaCN tüketimi
(g) 0 --- --- --- S* S* S* 1 --- --- --- S* S* S* 3 --- --- --- S* S* S* 6 --- --- --- S* S* S* 24 0 0 0 0 0 0.074 0
1 50 0.61 0.0229 39.5 0.13 0.0149 3 55 0.42 0.0553 53 0.11 0.0392 6 58 0.31 0.0957 55.5 0.19 0.1119
24 64 1.20 0.2413 70 0.18 0.2332 *: Saptanmadı
95
Cevher içerisindeki metal/minerallerin çözünürlüğü, metal/mineral yüzeyindeki ince
stabil tabaka içinden difüze olan siyanür iyonlarına veya çözünmüş oksijene bağlıdır
(Ersin, 1990). Oksijenin bu önemli etkisini Boonstra (1943) şu şekilde açıklamıştır;
gümüşün/altının siyanürlü çözeltilerindeki davranışı bir metalin korozyonuna
benzemekte ve bu işlem sırasında oksijen elektron alarak H2O2 veya −OH
indirgenmektedir. Daha sonra çoğu araştırmacı Boonstra’ nın önerisini kabul etmiş
ve gümüşün/altının anodik bir tepkime neticesinde elektron vererek çözündüğünü ve
bu elektronların çözünmüş oksijeni katodik bir tepkime ile hidroksit ( −OH )
iyonlarına dönüştürdüğünü belirtmişlerdir (Çelik vd., 1998). Katı gümüşten/altından
çözünmüş oksijene doğru olan elektron transferinin mekanizması Şekil 1.1 ile
verilmişti.
Deneysel çalışmanın bu aşamasında, liç öncesinde oksijenin etkisini ve oksijen
yokluğunda cevher içerisindeki metallerin/minerallerin davranışını gözlemlemek
amacı ile ilk 24 saatlik ön işlem sırasında hava verilmemiştir. Siyanür ilavesi ile
beraber ortama hava verilerek 24 saatlik liç deneyi yapılmıştır.
Deney şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 1.67 g/L (24. saatte eklendi)
pH = 12
Çizelge 4.24. Gümüş cevherinin havasız ön işlemli siyanür liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h) Ag Fe
NaCN tüketimi (g)
pH
0 S* S* S* 12 1 S* S* S* 12 3 S* S* S* 11.70 6 S* S* S* 11.30 24 0 0 0.063 0 10.27
1 40.5 0.063 0.0472 11.70 3 47 0.080 0.0796 11.61 6 60 0.080 0.1281 11.20
24 68.5 0.137 0.1847 10.34 *: Saptanmadı
96
0
10
20
30
40
50
60
70
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.39. Gümüş cevherinin havasız ön işlemli siyanür liçinde Ag çözünme verimi
ve Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi
0
0,05
0,1
0,15
0,2
0,25
0,3
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.40. Gümüş cevherinin havasız ön işlemli siyanür liçinde siyanür tüketimi ve
ortam pH’ sı liç süresi ile değişimi
97
Eğer ön işlem sırasında oksijen verilmezse Şekil 4.39’ da görüldüğü gibi çözünme
verimi %68.5’ e düşmesine karşılık siyanür tüketiminde de çok az bir azalma
gerçekleşmektedir. Bu deney sonuçlarına göre, ön işlem sırasında hava kullanılması
ve kullanılmaması durumunda önemli bir farklılık görülmemiş olmasına rağmen,
gümüş çözünme verimi göreceli olarak daha yüksek olduğu için bundan sonraki liç
deneylerinden önce uygulanacak ön işlemlerde hava kullanılmasının daha uygun
olacağı kanısına varılmıştır.
Çizelge 4.25. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçi ile havasız ön işlemli siyanür
liç sonuçlarının karşılaştırılması
Ön İşlemli Siyanür Liçi Havasız Ön İşlemli Siyanür Liçi
Çözünme verimi Çözünme verimi Süre (h)
Ag Fe
NaCN tüketimi (g)
Ag Fe
NaCN tüketimi (g)
0 S* S* S* S* S* S* 1 S* S* S* S* S* S* 3 S* S* S* S* S* S* 6 S* S* S* S* S* S* 24 0 0 0.074 0 0 0.063 0
1 39.5 0.13 0.0149 40.5 0.063 0.0472 3 53 0.11 0.0391 47 0.080 0.0796 6 55.5 0.19 0.1119 60 0.080 0.1281
24 70 0.18 0.2332 68.5 0.137 0.1847 *: Saptanmadı
Cevher içerisindeki sülfürlü mineraller liç sırasında siyanür ile etkileştiğinde metal-
siyanür kompleksleri ve suda çözünür siyanür iyonları oluşmaktadır. Serbest hale
geçen sülfür iyonu )S( 2− liç çözeltisini iki şekilde etkileyebilmektedir; birincisi,
siyanürün metal yüzeyine difüzyonunu engellemesi ve dolayısıyla metalin
çözünmesini engelleyecek şekilde metal yüzeyini kaplamasıdır. İkincisi ise, liç
sırasında çözünen gümüş ile tekrar Ag2S oluşturmak üzere tepkimeye girmesidir. Bu
iki sebepten dolayı serbest sülfür iyonları gümüş çözünme verimini azaltmaktadır.
Ayrıca, siyanür liçi uygulanan tesislerde sülfürlerin zararlı etkilerini önlemek için
siyanür çözeltilerine suda çözünür kurşun tuzlar eklenmesi yaygın kullanılan bir
uygulamadır (Habashi, 1999). Liç çözeltisine ilave edilen Pb(NO3)2, sülfür iyonlarını
98
bağlayarak PbS şeklinde çökmesini sağlamakta ve bu şekilde sülfür iyonlarının liç
çözeltisindeki etkisi azaltmaktadır. Deneysel çalışmalarda kullanılan Gümüşköy
cevherinin mineralojik bileşimi göz önüne alındığında, içerdiği sülfür minerallerinin
çözünmesi ile çözelti içinde sülfür iyonlarının bulunması kaçınılmazdır. Bu bilgiler
ışığında, deney şartlarının endüstride uygulanan şartlarla karşılaştırılabilmesi için,
Pb(NO3)2 kullanılarak ön işlemli bir liç deneyi yapılmıştır.
Deney Şartları;
Cevher = 50 g
NaCN = 1.67 g/L (ön işlemden sonra eklendi)
pH = 12.30
Pb(NO3)2 = 1,5 mL (%1’ lik çözeltiden, ön işlemden sonra eklendi)
Çizelge 4.26. Ön işlemden sonra Pb(NO3)2 ilavesiyle elde edilen liç sonuçları
Çözünme verimi (%) Süre (h)
Ag Fe NaCN tüketimi
(g) pH
0 S* S* S* 12.30 1 S* S* S* 11.96 3 S* S* S* 11.80 6 S* S* S* 11.30 24 0 0 1.66 0 10.27
1 33 1.32 0.0230 11.80 3 54 1.44 0.0553 11.69 6 61 0.45 0.1362 11.62
24 79 0.35 0.2413 10.78 *: Saptanmadı
99
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
7
8
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% F
e)
Ag çözünme verimi
Fe çözünme verimi
Şekil 4.41. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde Pb(NO3)2 eklenmesi sonucu
elde edilen Ag çözünme verimi ve Fe çözünme veriminin liç süresi ile değişimi
0
0,05
0,1
0,15
0,2
0,25
0,3
0,35
0 5 10 15 20 25
Süre (h)
CN
tüke
timi (
g)
0
2
4
6
8
10
12
14
pH
CN tüketimi
pH
Şekil 4.42. Gümüş cevherinin ön işlemli siyanür liçinde Pb(NO3)2 eklenmesi sonucu
siyanür tüketimi ve ortam pH’ sı liç süresi ile değişimi
100
5. SONUÇLAR
Siyanürleme (siyanür ile çözündürme) bir hidrometalürjik yöntem olup, ufak boyutlu
altın ya da gümüş minerallerini içeren cevherlerden değerli metalleri kazanmak için
endüstriyel ölçekte kullanılan tek yöntem olma özelliğini günümüzde de
korumaktadır. Siyanürlemenin esasını, cevherdeki altın/gümüş minerallerinin
seyreltik siyanür çözeltilerinde −2)CN(Au / −
2)CN(Ag kompleks iyonu halinde
çözünerek sıvı (çözelti) faza geçmesi ve daha sonraki aşamada gümüş/altın yüklü
çözeltiden gümüşün/altının çöktürülerek tekrar kazanılması oluşturur (Acarkan,
1997).
Altın ve gümüş bileşiklerinin siyanürde çözünmeleri farklıdır. Gümüş minerallerinin
altın’ a göre daha ince öğütülmesi ve tepkime süresinin uzatılması gereklidir. Çünkü
aynı yapıdaki gümüş bileşiklerinin çözünme hızı altının çözünme hızının yarısı
kadardır. (Sivrioğlu, 1990). Altın cevherlerinin siyanürlemesinde yüksek verim
(>%90) elde edilebilirken, aynı süre içerisinde ve ortamda gümüş cevherlerinden
oldukça düşük verimler (<%70) elde edilmektedir (İpekoğlu, 1996). Bununla birlikte
liç süresinin bu kadar uzun sürmesinin en önemli gerekçelerinden biri altın/gümüş
cevherleri içinde “siyanisitler” olarak adlandırılan minerallerin varlığıdır. Bu
mineraller liç sırasında siyanür ile kompleks oluşturarak siyanür tüketimini
artırmakta ve liç sürecini yavaşlatarak geciktirici etki oluşturmaktadırlar.
Bu çalışmanın amacı, Gümüşköy/Kütahya gümüş cevherinin içerisinde geciktirici
etki yapan siyanisitlerin etkilerini en aza indirerek, daha düşük siyanür tüketimiyle
daha az veya eşit liç süresinde gümüş çözünme veriminin artırılmasıdır. Bu amaç
doğrultusunda, ilk olarak metallerin ve minerallerin siyanürle verdiği tepkimeler
kinetik açıdan da değerlendirilerek belirlenen optimum şartlar cevher üzerine
uygulanmış ve gümüş çözünme verimi artırılmaya çalışılmıştır.
Bilindiği gibi, siyanürün hidroliz ürünü olan zehirli HCN gazı oluşumunun
önlenmesi için siyanürleme sırasında ortam bazik olmalıdır. Deneysel çalışmaların
ilk aşamasında, ortam pH’ sının gümüş çözünme verimi ve siyanür tüketimine
101
etkisini belirlemek amacıyla, farklı pH değerlerinin kullanıldığı arjantit (Ag2S)
siyanürleme deneyleri yapılmış ve elde edilen sonuçlar Şekil 5.1’ de verilmiştir.
0
20
40
60
80
100
9,5 10 10,5 11 11,5 12 12,5
pH
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
NaC
N tü
ketim
i (g)
Ag çözünme verimi NaCN tüketimi
Şekil 5.1. Farklı pH değerlerinde arjantit’ in siyanür liçinde, gümüş çözünme verimi
ve NaCN tüketimi ilişkisi
Ag2S’ ün 10 g/L NaCN kullanılarak yapılan deney esnasında, pH 10- 11 arası gümüş
hızlı bir şekilde çözünmekte ve pH 12’ de en yüksek çözünme verimi elde
edilmektedir. Siyanür tüketimlerine bakıldığında, pH’ nın artmasıyla çözünme
veriminin aksine, siyanür tüketiminin azaldığı görülmektedir. Ayrıca çözünme hız
sabiti k, bu pH’ da en yüksek değerine (k= 3.2946 dk-1) ulaşmaktadır. Bu nedenle liç
çözeltisinde en uygun pH değeri 12 olarak belirlenmiş ve daha sonraki deneylerde
ortam pH’ sı 12 olarak ayarlanmıştır.
Daha önce belirtildiği gibi, gümüş- siyanür kompleksi altın- siyanür kompleksinden
daha zayıf olduğu için daha yüksek siyanür konsantrasyonu ve/veya daha uzun liç
zamanları uygulanır. Diğer liç şartlarının eşit olduğu durumlarda altın ile aynı
miktarlarda çözünürlük değerlerinin elde edilebilmesi için gümüş liçinde 10 kat daha
fazla siyanür konsantrasyonlarına ihtiyaç duyulur. Bu şartlar altında altın için gerekli
102
olan liç zamanı gümüşe göre iki kat daha kısadır. Gümüş kazanma verimini
yükseltmek için siyanür konsantrasyonunun arttırılması, diğer metalik minerallerin
de çözünürlüğü artıracaktır. Dolayısı ile siyanür konsantrasyonunun artması
çözeltideki metal iyonları konsantrasyonunu ve siyanür tüketimini artırarak gümüşe
olan seçiciliği düşürmektedir (Smith ve Mudder, 1991).
Yapay karışımlar üzerinde yapılan siyanürleme deneylerinden elde edilen sonuçlar
ve yukarıda değinilen bilgilerin ışığında, Gümüşköy gümüş cevherinin liçinde
siyanür konsantrasyonunun gümüş çözünme verimine etkisi ve NaCN tüketimlerinin
belirlenmesi amacıyla farklı siyanür konsantrasyonları kullanılarak arjantit (Ag2S)
siyanürleme deneyleri yapılmıştır.
50
60
70
80
90
6 7,5 9 10,5 12 13,5
NaCN konsantrasyonu (g/L)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
NaC
N tü
ketim
i (g)
Ag çözünme verimi NaCN tüketimi
Şekil 5.2. Farklı siyanür konsantrasyonlarında arjantit’ in siyanür liçinde gümüş
çözünme verimi
Beklenildiği gibi, NaCN miktarının artırılması çözünme verimini de arttırmaktadır.
Fakat NaCN konsantrasyonu 10 g/L’ den 12.5 g/L’ ye çıkartıldığında gümüş
çözünme verimi arasındaki fark çok azdır. Siyanür tüketimlerine bakıldığında ise
NaCN konsantrasyonu arttıkça siyanür tüketimleri de artmaktadır (Şekil 5.2). Ayrıca
103
NaCN konsantrasyonu 10 g/L’ den 12.5 g/L’ ye çıkartıldığında çözünme hız sabiti
3.2946’ dan 2.3466 dk-1’ ya düşmektedir. Bu sonuçlara göre 10 g/L NaCN
konsantrasyonunun kullanılması hem gümüş çözünme verimi hem de siyanür
tüketimi açısından daha uygun olduğu için yapay karışımlar (Ag2S, FeS2 ve metalik
gümüş) ile yapılan liç deneylerinde bu siyanür konsantrasyonu kullanılmıştır.
20
30
40
50
60
70
80
0 0,2 0,4 0,6 0,8 1
Pirit miktarı (g)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
0,2
0,4
0,6
0,8
1
1,2
NaC
N tü
ketim
i (g)
Ag çözünme verimi CN tüketimi
Şekil 5.3. Farklı miktarlardaki pirit (FeS2) mineralinin gümüş çözünme verimi ve
NaCN tüketimi üzerine etkisi
Siyanür altın ve gümüşü −2)CN(Au / −
2)CN(Ag kompleksleri şeklinde çözmekle
kalmaz cevher içinde bulunabilecek çinko, nikel, bakır, demir, arsenik ve antimuan
gibi metalleri içeren minerallerle de tepkimeye girebilir. Hiçbir cevher diğerinin
aynısı olmadığından, herhangi bir cevherin siyanürleme sırasında nasıl davranacağını
önceden bilmek pratik olarak imkansızdır (İpekoğlu ve Mordoğan, 1993).
Bu bilgilerden yola çıkarak yapay karışımlarla (Ag2S, FeS2 ve metalik gümüş)
yapılan liç deneylerinde, demirin geciktirici etkisini belirlemek amacıyla farklı
miktarlarda pirit minerali kullanılmıştır. Liç çözeltisinde pirit miktarının
104
artırılmasıyla, demirin geciktirici etkisinden dolayı gümüş çözünme verimi ve
çözünme hız sabiti azalmakla birlikte ve piritten çözünen demir iyonları demir-
siyanür kompleksleri oluştuğu için NaCN tüketimi artmaktadır (Şekil 5.3).
Yapay malzemelerle yapılan siyanür liçi deneylerin de ortam pH’ nın yüksek
tutulmasının hem gümüş çözünme verimi hem de koruyucu alkalilik açısından
oldukça önemli olduğu belirlenmiştir. Ayrıca literatür de sunulan bilgilerle uyumlu
olarak NaCN konsantrasyonunun artırılması gümüş çözünmesi üzerinde olumlu bir
etkiye sahip olduğu gözlenmiştir. Bu aşamadan sonra Gümüşköy gümüş cevher
numunesi üzerinde yapılan deneylerde NaCN konsantrasyonunun etkisinin
belirlenmiştir. Çünkü siyanür liçinin endüstriyel uygulamalarında yapay
malzemelerin liçinde kullanılan siyanür konsantrasyonundan daha düşük
konsantrasyonlar uygulanmaktadır. Bu nedenle hem endüstriyel uygulamalarda
kullanılan konsantrasyonlarda hem de daha yüksek konsantrasyonlarda liç deneyleri
yapılarak cevher numunesi üzerindeki etkisi belirlenmiştir.
40
50
60
70
80
90
100
0 2 4 6 8 10 12
NaCN konsantrasyonu (g/L)
Çöz
ünm
e ve
rimi (
% A
g)
0
1
2
3
4
5
6
NaC
N tü
ketim
i (g)
Ag çözünme verimi
CN tüketimi
Şekil 5.4. Gümüşköy gümüş cevherinin siyanürlemesinde NaCN konsantrasyonunun,
gümüş çözünme verimi ve NaCN tüketimi üzerine etkisi
105
NaCN konsantrasyonun artışıyla (özellikle 5 g/L ve daha fazla) hem gümüş çözünme
verimi hem de NaCN tüketimi artmaktadır. Fakat tesis uygulamalarında genellikle
~1.67 g/L NaCN kullanıldığı için, bu konsantrasyondan daha yüksek NaCN
kullanımı pratikte uygulanabilir olmayacağından bundan sonraki deneylerde 1.67 g/L
NaCN baz alınmıştır.
1.67 g/L NaCN konsantrasyonu kullanıldığında gümüş çözünme verimi %64, demir
çözünme verimi %1.20 ve NaCN tüketimi ise 0.2089 g olarak elde edilmiştir. Bu
konsantrasyonun kullanıldığı tesislerde gümüş çözünme verimi %50- 60 arasında
değişmektedir. Endüstriyel uygulama sonuçlarına göre daha iyi bir gümüş çözünme
verimi elde edilmiş olsa bile siyanürleme deney şartlarının bu halde tutulması pratik
açısından kabul edilebilir bir katkı sağlamadığı açıktır. Bu nedenle laboratuvar
ortamında elde edilen bu çözünme veriminin daha da artırılması gerekmektedir.
Cevherin kimyasal analiz sonuçlarına göre, cevher içinde geciktirme etkisi
yapabilecek ve siyanür tüketimine (siyanisit) neden olabilecek en önemli metalin
demir olduğu görülmüştür. Demirin yüksek pH’ larda oksit/hidroksitler halinde
çökelmesinin liç ortamında mümkün olabileceği göz önüne alındığında, liçten önce
uygulanacak bir ön işlemin cevher içindeki demiri oksit/hidroksit halinde
çöktürebilmesi mümkün görülmüştür. Bu nedenle, liç sırasında demir çözünme
miktarını azaltarak demirin geciktirici etkisini en aza indirmek üzere liç için
hazırlanan pülpe NaCN ilave etmeden önce 24 saatlik bir ön işlem uygulanmıştır. Ön
işlem sırasında pülp sürekli karıştırılmış, 1 L/dk hava verilmiş ve düzenli olarak pH
ölçümü yapılmıştır. Ön işlemden sonra 1.67 g/L NaCN eklenerek 48 saatlik siyanür
liçi tamamlanmıştır. Deney sonuçlarından demirin çözünme veriminin ön işlemsiz
siyanür liçine göre %85 daha az olduğu, bununla birlikte gümüş çözünme veriminin
%6 arttığı ve NaCN tüketiminin azaldığı gözlenmiştir. Bu olumlu sonuçların
ardından liç çözeltisindeki sülfür iyonlarının olumsuz etkisini etkisi gidermek ve
gümüş çözünme verimini artırmak için Pb(NO3)2 ilavesi ile yine ön işlemli 48 saatlik
cevher siyanürlemesi yapılmıştır.
106
0
20
40
60
80
100
D1 D2 D3 D4
Ver
im (%
Ag)
0
2
4
6
8
10
k (d
k-1)
Ag çözünme verimi k
Şekil 5.5. Gümüşköy cevherinin ön işlemsiz (D1), ön işlemli (D2), havasız ön işlemli
(D3) ve Pb(NO3)2 (D4) kullanılarak yapılan ön işlemli siyanür liçinde gümüş
çözünme verimi ve çözünme hız sabitlerinin değişimi
Cevher numunesi ile yapılan deneylerden elde edilen sonuçların sunulduğu Şekil 5.5’
te görüldüğü gibi, ön işlem uygulanarak yapılan siyanür liçi sonucunda gümüş
çözünme verimi %16’ lık bir artışla yaklaşık %80 olarak elde edilmiştir. Pülp
içindeki sülfür iyonlarının olumsuz etkisi özellikle çözünme hız sabiti değerlerinden
açıkta görülmektedir. Bilindiği gibi çözünme hız sabiti artırılabildiğinde daha kısa
sürelerde yüksek çözünme verimi elde edilebilmesi mümkündür (Şekil 3.4.). Bu
nedenle çözünmenin uzun zaman almasının en önemli gerekçelerinden birisinin pülp
içindeki sülfür iyonlarının konsantrasyonlarının artması olduğu Şekil 5.5’ den
gözlenmektedir. Bu olumsuz etkinin azaltılmasında ise çözünme hız sabitinin
yaklaşık 2 kat artmasını sağlayan kurşun iyonlarının gümüş çözünme verimi üzerinde
oldukça önemli bir katkısı olduğu gözlenmiştir. Bu sonuçlara göre, ön işlem
uygulanarak cevherin siyanür liçinde daha yüksek verimlerin daha kısa sürede ve
daha az siyanür tüketimi ile elde edilebileceği ortaya konmuştur.
107
KAYNAKLAR
Acarkan, N., 1997. Altın-gümüş üretiminde modern yöndem: Siyanür prosesi. Altın Madenciliği ve Çevre. Editörler (A. E. Yüce, G. Önal) Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı Yayınları, İstanbul, 61- 77.
Adams, M.D., 2001. A methodology for determining the deportment of cyanide losses
in gold plants. Pergamon, Minerals Engineering, 14, 4, 383- 390. Akdağ, M., 1986. “Ekstraktif Metalurji- Hidrometalurji ve Uygulamalar”. Dokuz
Eylül Üniv. Müh. Mim. Fak. MM MAD, 86 EY 88. Anonim, DPT, 2000. Sekizinci beş yıllık kalkınma planı, Demir dışı metaller sanayi
özel ihtisas komisyonu raporu, Ankara. AnonimA, www.ovacik-altin.com.tr, Erişim Tarihi: 10.09.2007. AnonimB, OSB Üst Kuruluşu, http://www.osbuk.org/atiksu.asp. Erişim Tarihi:
15.11.2007. Barsky, G., Swainson, S.J., Hedley, N., 1934. Trans. AIME, 112, 660. Batmaz, Ş., 1999. “Türkiye altın madenciliği ve siyanürasyon” semineri. S.D.Ü.
Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü, Haziran, Isparta.
Bayat, O., Vapur, H., Akyol, F., Poole, C., 2003. Effects of oxidising agents on
dissolution of Gumuskoy silver ore in cyanide solution. Pergamon, Minerals Engineering, 16, 395– 398.
Bayraktar, İ., 1996. “Çevre ve Altın Üretimi”, 21. Yüzyıla girerken Türkiye
madenciliği, 20- 22 Haziran Sivas, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yayını, 63- 83.
Bodlander, G., 1896. Die chemie des Cyanidverfahrens. Z. Angew. Chem., 9, 583-
587. Boonstra, B., 1943. Über die lösungsgeschwindigkeit von gold in kalliumcyanid-
lösüngen. Korros-Metallschutz, 19, 146- 151. Christy, S.B., 1896. The solution and precipitation of cyanide of gold. Am. Inst. Min.
Metal. Eng. Trans., 26, 735- 772. Çelik, H., İpekoğlu, Ü., Mordoğan, H., 1998. Bazı ağır metallerin alkali siyanür
çözeltilerindeki davranışı. Madencilik, Mart, 37, 1, 35- 46.
108
Çelik, H., Mordoğan, H., İpekoğlu, Ü., 1997. Siyanürlü altın üretim tesisi artıklarını arıtma yöntemleri. Madencilik, Mart, 36, 1, 33- 45.
Çilek, E.C., Yamık, A., Özdağ, H., 1990. Siyanür liçi parametreleri ve Gümüşköy
cevheri örneğinin liçinde pH’ ın rolü. Akdeniz Üniversitesi Isparta Mühendislik Fakültesi Dergisi, 5, 63- 78.
Devuyst, E.A., Conard, B.R., Robbins, G., Vergunst, R., 1989. The Inco SO2/Air
Process “Proceeding of gold mining effluent treatment” Seminar Compte- Rendu, 15- 16 Şubat, Ontario, Kanada.
Elsner, L., 1846. Über das verhalten verschiedener metalle in einer wassrigen lösung
von cyonkalivra.. J. Prokt. Chem., 37, 441- 446. Ersin, H., 1990. Siyanürleme, 100. Yıl Gümüş madeni işletmeleri müessesesi
müdürlüğü raporu, 38, Kütahya. Fell, R., Miller, S., Ambrosis, L., 1993. “Seepage and contamination from mine
waste”. Proceedings of the Geotechnical Management of Waste and Contamination, Balkema, Rotterdam, 253- 311.
Habashi, F., 1967. Kinetics and mechanism of gold and silver dissolution in cyanide
solution. Montano College of Mineral Science and Technology, Butte, Montana, April Bulletin 59.
Habashi, F., 1987. One hundred years of cyanidation. CIM Bulletin, 80, 905, 108-
114. Habashi, F., 1999. A Textbook of hydrometallurgy, ISBN 2- 980- 3247- 7- 9,
Metallurgie Extractive Quebec Publications, Canada, 203- 240. Haque, K.E., 1992. “The role of oxygen in cyanide leaching of gold ore”. CIM
Bulletin, 85, 963, 31- 38, September. Hedley, N., Tabachnick, H., 1968. “Chemistry of cyanidation, mineral dressing notes
23, American Cyanamid Company”, New York. Hiskey, J.B., Sanchez, V.M., 1990. Mechanistic and kinetic aspects of silver
dissolution in cyanide solutions. Journal Of Applıed Electrochemıstry, 20, 479- 487.
İpekoğlu, Ü., Çelik, H., Tükelt, Ç., 1996. Ovacık altın cevherinin karşılaştırmalı
siyanür ve tiyoüre liçi. Madencilik, Aralık, 35, 4, 43- 51. İpekoğlu, Ü., Mordoğan, H., 1993. “Altın üretim tesislerindeki siyanürün türleri,
toksik etkileri ve atık barajındaki davranışı”. Madencilik, TMMOB Maden Müh. Odası Yayın Organı, Mart, 32, 1, 37- 46, Ankara.
109
Janin, L., Jr., 1888. Cyanide of potassium as a lixiviation agent for silver ores and minerals. Eng. Min. J., 46, 548-549.
Jones, K., Staunton, W., 1991. “Basic Cyanide Chemistry”, Fate of cyanide in the
environment near mine tailings. AMIRA Project, 277, Final report, 1, Rewiew.
Julian, H.F., Smart, E., 1921. Cyaniding gold and silver ores. Griffen ,London (3rd
ed., 1922). Kaya, M., Kurama, H. ve Öz, D., 1996. "Comparison of the current cyanide
destruction methods", The first international symposium on mine environmental engineering, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Temmuz, 275- 282.
Logsdon, M.J., Hagelstein, K., Mudder, T.I., 2001. Altın üretiminde siyanür
yönetimi, International council on metals and the environment, Kanada, 1- 37.
MacAthur, J.S., Forrest, R.W., Forrest, W., 1889. Process of obtaining gold and
silver from ores. British Potent 14, 174. Marsden, J., House, I., 1992. “The chemistry of gold extraction”. Ellis Horwood
Limited Publication, England. Mudder, T., 2001. The cyanide guide, a special ıssue of mining environmental
management published by The Mining Journal, London, UK. Mudder, T.I., Botz, M.M., Smith, A., 2001. Chemistry and treatment of cyanidation
wastes, 2nd ed., Mining Journal Books, London, UK. Norcross, R., Steiner, N., 1995. “Degussa’s Peroxide Process”, Mining
Environmental Management, Haziran, 7- 8. Önal, G., Ateşkok, G., 1994. “Cevher Hazırlama El Kitabı”, İ.T.Ü. Maden Fakültesi,
İstanbul. Öztürk, A.T., 2005. Gümüşün siyanürleme liçi ile kazanılmasında verimi etkileyen
faktörler ve Gümüşköy tesisi, Bitirme ödevi. S.D.Ü. Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü, Haziran, Isparta.
Reyes-Cruz, V., Gonzalez, I., Oropeza, M.T., 2004. Electro-recovery of gold and
silver from a cyanide leaching solution using a three-dimensional reactor. Electrochimica Acta, 49, 4417- 4423.
Robins, G., Devuyst, E., 1995. “Inco’ s SO2/Air Process”, Mining Environmental
Management, Haziran, 7- 8.
110
Scott, J.S., 1989. “An overwiew of gold mining enffluent treatment”. Proceeding of “ Gold mining enffluent treatment” Seminar Compte- Rendu, 15- 16 Şubat, Ontario, Kanada.
Senanayeke, G., 2006. The cyanidation of silver metal: Review of kinetics and
reaction mechanism. Elsevier, Hydrometallurgy, 81, 75– 85. Sivrioğlu, İ., 1990. Altın ve gümüş cevherinin işlenmesi. 100. Yıl Gümüş madeni
işletmeleri müessesesi müdürlüğü raporu, 18, Kütahya. Smith, A., Mudder, T., 1991. “The chemistry and treatment of cyanidation wastes”.
Mining Journal Books Ltd., 60 Worship Street, London, EC2A 2HD, England.
Staunton W., 1991. 'Treatment of gold mine waste containing cyanide" 'Fate of
cyanide in the environment near mine tailings". Australian Mineral Industries Research Association Limited (AMIRA), Kasım, 227.
Tunçmen, H., 2007. Kişisel görüşme, Deneysel ve Gözlemsel Öğrenci Araştırma ve
Uygulamam Merkezi, SDÜ, Isparta. Uslu, O., 1997. Ovacık Altın madeni ÇED süresinin teknik ve hukiki açıdan
değerlendirilmesi. Değerli Metaller Madenciliğinde Atık Barajlarının Yönetimi. Editörler (A. E. Yüce, G. Önal ve M. Z. Doğan) Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı Yayınları, İstanbul, 111- 157.
Wadsworth, M.E., 2000. Surface processes in silver and gold cyanidation.
International Journal of Mineral Processing, 58, 351- 368. Wadsworth, M.E., Li, J., 1993. Electrochemical Study of Silver Dissolution in
Cyanide Solutions. J. Electrochem. Soc., 140, 7, July. White, H.A., 1919. The solubility of gold in cyanide solutions. J. Chem. Metal. Min.
Soc., S. Africa, 20, 1- 8. Zhang,Y., Fang, Z., Muhammed, M., 1997. On the solution chemistry of cyanidation
of gold and silver bearing sulphide ores. A critical evaluation of thermodynamic calculations. Elsevier, Hydrometallurgy, 46, 251- 269.
111
ÖZGEÇMİŞ
Eğitim Durumu
Lise : 1995-1999 Gürkan Süper Lise
Lisans : 2000-2004 Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Kimya Bölümü
Yüksek Lisans : 2005-2007 Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Kimya Anabilim Dalı
Adı Soyadı : Sermin GÖKSU
Doğum Yeri : ISPARTA
Doğum Yılı : 28.01.1982
Medeni Hali : Bekar
Yabancı Dili : İngilizce