26
02/1

Şubat 2013

Embed Size (px)

DESCRIPTION

SCA Müzik Dosyası Bültenleri

Citation preview

Page 1: Şubat 2013

02/1

Page 2: Şubat 2013
Page 3: Şubat 2013

02/3

İÇERİK 02/01

İÇERİK 3

GİRİŞ YAZISI 5

AYIN MÜZİK ETKİNLİKLERİ (ANKARA) 7

AYIN MÜZİK ETKİNLİKLERİ (TÜRKİYE) 8

VAKIFTAN HABERLER / DUYURULAR

• MusMA-5 Programı için Genç Bestecilere Çağrı 13

• Sempozyum : - Geleceğin Profesyonel Müzikçileri - “Yetiştirme Modelleri ve Programları” 14

• Özel Sevda-Cenap And Müzik Kursu Keman Kursu Öğrencileri Konseri 16

• Cumhuriyet Dönemi Çoksesli Müziğimiz 17

• JMI Haberleri 19

MÜZİKSEVERİN KÖŞESİ

• W.A.Mozart’ın Eserlerinde Mehter Müziğinin Etkileri 20

• Klasik Müzik Çalgılarnı Tanıyalım: “Obua” 23

KİTAP TANITIMI

• GÜRER AYKAL Bir Cumhuriyet Çocuğunun Orkestra Şefi Olarak Portresi 25

Page 4: Şubat 2013
Page 5: Şubat 2013

02/5

Merhaba…

Soğukların kendisini iyiden iyiye hissettirdiği şu günler içinde ilginize sunduğumuz Şubat 2013 sayımızla yine birlikteyiz. Vakıf ’tan değişik duyurularımız, ‘Müzikseverin Köşesi’ndeki yine zengin yazılar; çoğu büyük kentlerimizde yoğunlaşan opera-bale ve klasik müzik ağırlıklı müzik ve sahne sanatları etkinliklerine ait Ankara ve Türkiye Etkinlik/Zaman/Yer Çizelgemiz ve Vakfımızın yayınları içinde geçen yılın son ayında yayınlamış anlamlı bir yeni kitabın tanıtım bilgileri bu sayımızın içeriğini oluşturuyor.

Yeni yılın ilk ayında bir çok kentimizde çok güzel “Yeni Yıla Merhaba” Konserleri/Gösterileri vardı ve şimdi artık kış konserlerine girmiş bulunmaktayız; Şubat ayı içindeki ve ağırlıklı biçimde kurumlarımızın topluluklarınca seslendirilerek sergilenen bu gösterilerin / konserlerin hemen hepsi bize değerli ve etkili görülmekte; bilmem siz de öyle görecek misiniz acaba?

Bütün okurlarımız umarız her sanatsal etkinlikten büyük keyif alır ve yine umarız Dosyamızın bu sayısındaki yazılar ve bilgilendirmeler onlara katıldıkları etkinliklerde memnun olacakları katkılar sağlar ; amacımız bir ölçüde de bu oluyor bizlerin…

Böylesi bir beklenti içersinde hepinize sağlıklı ve sanat dolu bir özel Şubat ayı olsun diliyoruz… Mart 2013 Dosyamızda yine buluşmak üzere…

Dosya Yayın Grubu

GİRİŞ YAZISI

[email protected]

Page 6: Şubat 2013
Page 7: Şubat 2013

02/7

Tarih/Saat Program Etkinlik Yer

02.02.2013/20:00 M. de Falla, İspanya Bahçelerinde GecelerE. Napravnik, Rus Fantezisi,Si minör Op.39G. Enescu, Senfoni No.1, Mib majör Op.13

Bilkent Senfoni Ork. KonseriŞef : Bujor HoinicSolist : Hande Dalkılıç, Piyano

Bilkent Konser Salonu

02.02.2013/20:00 Karyağdı Hatun Opera Opera Sahnesi

03.02.2013/11:00 A'dan Z'ye (Prömiyer) Çocuk Müzikali Operet Sahnesi

03.02.2013/14:00 Bir Tenor Aranıyor Müzikal Komedi Opera Sahnesi

07.02.2013/20:0008.02.2013/20:00

Jean-Louis Duport, 6.Viyolonsel Konçertosu re minörFranz Joseph Haydn, Viyolonsel Konçertosu re majörG. Bizet-R. Shchedrin, Carmen Vurmalı Çalgılar ve Yaylı Sazlar için Süit

CSO KonseriŞef : Burak TüzünSolist : Peter Hoerr, ViyolonselDinçer Özer, Vurmalı ÇalgılarVurmalı Çalgılar Topluluğu

CSO Konser Salonu

07.02.2013/20:00 MDT Gündüz Gece (Prömiyer) Modern Dans CSO Konser Salonu

09.02.2013/20:00 G. Rossini, “William Tell” UvertürüL. Spohr, Yaylı Sazlar Kuarteti ve Orkestra için Konçerto, La minör, Op.131D. Shostakovich, Senfoni No.15, La majör, Op.141

Borusan QuartetŞef : Işın Metin ,Solistler :Esen Kıvrak, keman; Olgu Kızılay, keman; Efdal Altun, viyola; Çağ Erçağ, viyolonsel

Bilkent Konser Salonu

09.02.2013/14:00 Notre Dame’ın Kamburu Bale Opera Sahnesi

10.02.2013/14:00 Seslerle Anadolu Müzikli Gösteri Leyla Gencer Sahnesi

10.02.2013/20:00 Bir Parça Aşk İksiri Konser Operet Sahnesi

11.02.2013/20:00 Macbeth Opera Leyla Gencer Sahnesi

12.02.2013/20:00 Bir Tenor Aranıyor Müzikal Komedi Opera Sahnesi

13.02.2013/20:00 BDT - Töre Dans Tiyatrosu Operet Sahnesi

14.02.2013/20:00 K. Karayev | Yedi GüzellerF. Amirov | Bayati Shiraz Senfonik MugamıK. Karayev | Leyla ile Mecnun

Sevgililer Günü KonseriŞef : Rauf Abdullayev

Bilkent Konser Salonu

14.02.2013/20:00 Notre Dame’ın Kamburu Bale Opera Sahnesi

14.02 2013/20:0015.02.2013/20:00

Edward Grieg, Piyano Konçertosu la minör Op.16Richard Strauss, Alp Dağları Senfonisi Op 64

CSO KonseriŞef : Marek PijarowskySolist : Verda Erman, Piyano

CSO Konser Salonu

21.02.2013/20:0022.02.2013/20:00

Franz Joseph Haydn “104. Senfoni (Londra) re majörSamuel “Adagio”Samuel Barber, Viyolonsel Konçertosu la minör Op.22

CSO KonseriŞef : Vladimir AltschulerSolist : Alexander Rudin, Viyolonsel

CSO Konser Salonu

25.02. 2013/20:00 A.A. Saygun, Bir Orman Masalı, Op.17W.A. Mozart, Piyano Konçertosu No.20, Re minör, KV.466P.I. Tchaikovsky, Senfoni No.3, Re majör, Op.29 “Polonyalı”

Bilkent Senfoni Ork. KonseriGürer Aykal, şefGülsin Onay, piyano

Bilkent Konser Salonu

28.02.2013/20:0001.03.2013/20:00

Richard Strauss “ Obua Koncertosu”Gioaccino Rossini “Tema Varyasyonlar Klarinet için”Kara Karayeff “Yedi Güzeller Balesinden Seçkiler”Fikret Amirov “Azerbaycan Kapriçyosu”N. Rimski-Korsakov “ İspanyol Kapriçyosu”

CSO KonseriŞef : Ayyub GuliyevSolist : Orcun Civelek “Klarinet”Kaan Civelek“Obua”

CSO Konser Salonu

AYIN MÜZİK ETKİNLİKLERİ (ANKARA)

Page 8: Şubat 2013

02/8

ANTALYA DEVLET OPERASI ŞUBAT AYI PROGRAMI

İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİŞUBAT AYI PROGRAMI

02.02.2013 Cumartesi 20:00 LALE ÇILGINLIĞI (Prömiyer) OPERA

05.02.2013 Salı 20:00 LALE ÇILGINLIĞI OPERA

07.02.2013 Perşembe 20:00 MEVLANA'NIN ÇAĞRISI BALE

09.02.2013 Cumartesi 16:00 MEVLANA'NIN ÇAĞRISI BALE

13.02.2013 Çarşamba 14:00 UYUYAN GÜZEL (Prömiyer) ÇOCUK MÜZİKALİ

14.02.2013 Perşembe 20:00 FİLM MÜZİKLERİ KONSERİ KONSER

02.02.2013 Cumartesi 16:00 SENFONİK MİNYATUR BALE

03.02.2013 Pazar 11:00 ÇOCUK DÜNYASI ÇOCUK MÜZİKALİ

03.02.2013 Pazar 14:00 ÇOCUK DÜNYASI ÇOCUK MÜZİKALİ

05.02.2013 Salı 20:00 SENFONİK MİNYATUR BALE

05.02.2013 Salı 20:00 SEYAHATNAME 2 MODERN DANS

06.02.2013 Çarşamba 20:00 FAURE REQUIEM-STABAT MATER

KONSER

07.02.2013 Perşembe 20:00 SENFONİK MİNYATUR BALE

08.02.2013 Cuma 20:00 FAURE REQUIEM-STABAT MATER

KONSER

09.02.2013 Cumartesi 16:00 SENFONİK MİNYATUR BALE

10.02.2013 Pazar 13:00 BREMEN MIZIKACILARI ÇOCUK MÜZİKALİ

11.02.2013 Pazartesi 20:00 MANÇALI ŞÖVALYE MÜZİKAL

12.02.2013 Salı 20:00 SENFONİK MİNYATUR BALE

12.02.2013 Salı 20:00 MANÇALI ŞÖVALYE MÜZİKAL

13.02.2013 Çarşamba 20:00 MANÇALI ŞÖVALYE MÜZİKAL

14.02.2013 Perşembe 20:00 SENFONİK MİNYATUR BALE

14.02.2013 Perşembe 20:00 MANÇALI ŞÖVALYE MÜZİKAL

Page 9: Şubat 2013

02/9

01.02.2013 Cuma 11:00 KÜLKEDİSİ ÇOCUK MÜZİKALİ

04.02.2013 Pazartesi 11:00 KÜLKEDİSİ ÇOCUK MÜZİKALİ

04.02.2013 Pazartesi 14:00 KÜLKEDİSİ ÇOCUK MÜZİKALİ

07.02.2013 Perşembe 20:00 GISELLE BALE

09.02.2013 Cumartesi 20:00 GISELLE BALE

11.02.2013 Pazartesi 20:00 İZMİR'İN UNUTAMADIKLARI KONSER

12.02.2013 Salı 20:00 GISELLE BALE

14.02.2013 Perşembe 20:00 ÇİNGENE BARON OPERET

İZMİR DEVLET OPERASIŞUBAT AYI PROGRAMI

MERSİN DEVLET OPERASIŞUBAT AYI PROGRAMI

SAMSUN DEVLET OPERASIŞUBAT AYI PROGRAMI

02.02.2013 Cumartesi 15:00 ÖZSOY OPERA

07.02.2013 Perşembe 20:00 ZORBA BALE

09.02.2013 Cumartesi 15:00 SATILMIŞ NİŞANLI OPERA

12.02.2013 Salı 20:00 CARMINA BURANA SAHNE KANTATI

13.02.2013 Çarşamba 10:30 KELOĞLAN'IN SIRRI ÇOCUK MÜZİKALİ

04.02.2013 Pazartesi 20:00 ÜÇ SİLAHŞÖRLER BALE

07.02.2013 Perşembe 20:00 MADAMA BUTTERFLY OPERA

09.02.2013 Cumartesi 10:30 ALİŞ & MAVİŞ MÜZİKLİ ÇOCUK OYUNU

11.02.2013 Pazartesi 10:30 ALİŞ & MAVİŞ MÜZİKLİ ÇOCUK OYUNU

14.02.2013 Perşembe 20:00 SENFONİK KONSER KONSER

Page 10: Şubat 2013

02/10

7 ŞUBAT 2013YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOSSAAT: 20.00ŞEF: Antonio PIROLLISOLİST: Paul MEYER “Klarinet”Antonio PIROLLI Paul MEYER

PROGRAM:L. Spohr “Klarnet Konçertosu No.3 - No.4”R. Strauss “Der Rosenkavalier (Güllü Şövalye) Suite”

14 SUBAT 2013YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOSSAAT: 20.00ŞEF: Naci ÖZGÜÇSOLİSTLER: Berfin AKSU “Keman, Burcu KARADAĞ “Ney”,Hakan GÜNGÖR “Kanun”, Aykut KÖSELERLİ “Bendir”Naci ÖZGÜÇ, Berfin AKSU, Burcu KARADAĞ, Hakan GÜNGÖR, Aykut KÖSELERLİ

PROGRAM:Fazıl Say “Keman Konçertosu - Harem’de 1001 Gece”Fazıl Say “İstanbul Senfonisi”

22 SUBAT 2013YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOSSAAT: 20.00ŞEF: Cemi’i Can DELİORMANSOLİSTLER: Ferda YETİŞER “Mezzo Soprano”, Nurdan KÜÇÜKEKMEKÇİAYDIN “Soprano”, Şenol TALINLI “Tenor”, Tuncay KURTOĞLU “Bas”Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu

PROGRAM:G. Verdi “Requiem”

28 SUBAT 2013YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOSSAAT: 20.00ŞEF: Emil TABAKOVSOLİSTLER: Eoin ANDERSEN “Keman”, Burak MARLALI “Kontrabas”Emil TABAKOV Eoin ANDERSEN Burak MARLALI

PROGRAM:G. Bottesini “İkili Konçerto”Charles Gounod “Ballet Music”C. Saint Saens “Le Rouet D’omphale”

BURSA BÖLGE DEVLET SENFONİ ORKESTRASI ŞUBAT AYI PROGRAMI

Page 11: Şubat 2013

02/11

01 Şubat 2013YER : CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİSAAT : 20:00ŞEF : JURJEN HEMPELSOLİST : MASSIMO QUARTA (KEMAN)

PROGRAMW. A. MOZART, LA CLEMENZA DI TITO K621 UVERTÜRÜS. PROKOFIEV, KEMAN KONÇERTOSU NO.1R. SCHUMANN, SENFONİ NO.2

08 Şubat 2013YER : LÜTFİ KIRDAR ULUSLARARASI KONGRE VE SERGİ SARAYISAAT : 20:00ŞEF : ORHUN ORHONSOLİST : BAHAR BİRİCİK (KEMAN)

PPROGRAMU. C. ERKİN : KEMAN KONÇERTOSUL. V. BEETHOVEN : SENFONİ NO.8

İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASIŞUBAT AYI PROGRAMI

İZMİR DEVLET SENFONİ ORKESTRASIŞUBAT AYI PROGRAMI

1 Şubat 2013/20:30Yer : AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ“Türk Yunan Dostluk Özel Konseri Mübadelenin 90.Yıldönümü”Şef : Myron MICHAILIDISSolistler :George LAZARIDIS, Piyano

Program L.van BEETHOVEN Piyano Konçertosu NO:5Giorgos KOUMENDAKIS To Isokrathma enos paidiou(Bir çocuğun ilahi başlatışı)C.R. REY Enstantaneler

8 Şubat 2013/20:30Yer : AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİŞef Rengim GÖKMENSolistler Feryal TÜRKOĞLU, Soprano;Deniz AKINCI, Keman; Kartal AKINCI,Viyola;

Program W.A.MOZART Senfoni KonçertantR. STRAUSS Son 4 şarkıR. STRAUSS Till Eulenspiegel’in Şen Serüvenleri

14 Şubat 2013/20:30Yer : AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ“Sevgililer Günü Özel Konseri”Şef : James TUGGLESolistler : Gülsin ONAY, Piyano

Program J.BRAHMS Trajik UvertürW.A.MOZART Piyano Konçertosu NO:20 DmN.RIMSKY KORSAKOFF Şehrazad Bale Suiti

22 Şubat 2013/20:30Yer : AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİŞef : Howard GRIFFITHSSolistler : Xavier PHILLIP, Viyolonsel

Program C.M.von Weber Uvertür , Peter SchmallD. SHOSTAKOVICH Viyolonsel Konçertosu NO:1L.van BEETHOVEN Senfoni No.4

Page 12: Şubat 2013

02/12

ÖNEMLİ DUYURU

MÜZİK DOSYASI ELEKTRONİK ORTAMDA

DEĞERLİ MÜZİK DOSYASI OKURLARI

Daha önce de ilan edildiği üzere, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın aylık Müzik Dosyası’na, Ocak 2011 tarihinden bu yana elektronik ortamda, Vakfımızın web sitesinden de (www.andmuzikvakfi.com) ulaşılabilmektedir.

Bunun yanı sıra, Müzik Dosyası, basılı olarak çok sayıda adrese gönderilmekteydi.

Bundan sonra da bu dosyayı, hem elektronik ortamda hem de basılı olarak yayımlamayı sürdüreceğiz. Ancak çevresel endişelerle kâğıt kullanımı ve posta giderlerini sınırlandırmak için,

BASILI YAYINIMIZ, SADECE, BU YÖNDEKİ TALEBİNİ VAKFIMIZA

İLETENLERE POSTAYLA GÖNDERİLMEKTEDİR.

Gerekli durumlarda adreslerini de güncelleyerek, telefon, mektup, e-posta ya da fax ile SCAMV sekreteryasına bilgi vermelerini özellikle rica ederiz.

Telefon 0312 427 08 55 / 11-12Fax 0312 467 31 59E-Mail [email protected]

VAKIFTAN HABERLER/ DUYURULARVH 02/01

Page 13: Şubat 2013

02/13

Avrupa Festivaller Birliği bünyesi içinde, on değişik ülkeden on festival tarafından yürütülen MusMA (Music Masters on Air) projesinin şimdiye kadar üç etkinliği yapılmış, dördüncüsü ise 2013-2014 yılları için programlanmıştır. Bu güne kadar gerçekleşen ilk üç etkinliğin bestecileri, Salih Can Özer, Fazlı Orhun Orhon ve Onur Türkmen’dir. 2013-2014 yılında gerçekleşecek MusMA IV’ün bestecisi ise Yiğit Aydındır.

Şu anda 5. faaliyet yılının hazırlıkları başlamıştır. 1 Mayıs 2014-30 Nisan 2015 döneminde gerçekleşecek MusMA V programı için bir besteciye “Su” teması çerçevesinden bir klasik nefesli beşli (flüt, obua, klarinet, fagot, korno) için 10 dakikalık bir eser siparişi verilecektir.

Seçilecek bestecinin, besteleyeceği eser için, imzalanacak sözleşmeyle belirlenecek bir ücret ödenecektir. Bu eser ayrıca Uluslararası Ankara Müzik Festivali’yle, dört Avrupa festivalinde yerel topluluklarca seslendirilecek, bunun dışında EBU kanalıyla dünyaya yayılacaktır.

Aday Belirleme ve Seçim usulü :

Bestecinin Türkiye’de yaşıyor; 1 Ocak 1979 tarihinden sonra doğmuş ve ayrıca uluslararası bir atölye çalışmasına etkin olarak katılabilecek ve mesleki konularda bir tartışmayı rahatça sürdürebilecek ölçüde İngilizce biliyor olması gerekmektedir.

Bu şartlara haiz bestecilerden istekli olanların, ayrıntılı İngilizce ve Türkçe öz geçmişlerini, önceki eserlerinden kaydedilmiş olanlarının kopyalarıyla birlikte, “MUSMA V Adayı” referansıyla, 15 Ocak 2013 tarihine kadar elden veya postayla Sevda-Cenap And Müzik Vakfı sekretaryasına iletmeleri gereklidir.

Adayların dosyaları, SCAMV tarafından, oluşturulacak bir kurul tarafından değerlendirilerek aralarından biri, MusMA V.’in bestecisi olarak belirlenecektir. Seçilecek besteci 2013 Şubat’ında ilan edilecektir.

Belirlenen bestecinin eserini, sözleşmenin imzalanmasından sonra 2014 yılı Şubat ayına kadar teslim etmesi ve 2014 yılı içinde (Nisan-Mayıs-Haziran aylarında) Ankara’da yapılacak iki veya üç günlük bir uluslararası atölye çalışmasına katılmayı kabul etmesi gereklidir.

MusMA-5 Programı için Genç Bestecilere Çağrı

VH 02/02

Page 14: Şubat 2013

02/14

Yurdumuzda profesyonel müzikçi yetiştirmek amacıyla kurulan kurumların dününü “Darül Elhan’a, Muzıka-ı Humayun’a, hatta daha da gerilere götürebiliriz. Cumhuriyet’in hemen ilk yıllarında başlatılan “müzik devrimi” girişimi profesyonel müzikçi yetiştirme ve bu alanın çeşitli mesleklere hazırlama modelini 1936’da öğretime başlayan ve kurumlaşan Ankara Devlet Konservatuvarı (ADK) oluşturdu. Bu model sonraki yıllarda açılan diğer batı sanat müziği ve Türk müziği konservatuvarları ile yurt yüzeyine yayıldı, daha geniş bir uygulama alanı buldu. Böylece ADK modeli nicelik yönünden büyüse ve çeşitlense bile, nitelik yönünden pek fazla değişikliğe uğramadan 20. yy boyunca yaşamını sürdürdü, bugüne kadar da halâ sürdürüyor. 1980’li yılların başlarında konservatuvarların üniversitelerin bünyesine taşınması da bu kurumlara özde pek fazla bir değişim getirmedi.

Oysa bugün yaşanan “küreselleşme”, “bilişim devrimi” gibi olgular; hem bireyi, hem toplumu, kısacası üzerinde yaşadığımız yerküreyi değiştirmeyi, yeniden biçimlendirmeyi hedefliyor ve bu hedefe ulaşma yolunda oldukça da ilerlendi. Müzik sanatının bu değişimden etkilenmemesi olanaksız. Ama konservatuvarlarımız, bu değişim ve yeniden biçimlenişi henüz içselleştirmiş görünmüyor. Bir müzik öğrencisinin, okulunun ilân panosuna astığı şu yakınma cümleleri bize de çok tanıdık gelmiyor mu?

Bugünü yaşayan bizler; önceki günün okullarında, dünün öğretmenleriyle yarının görevlerine hazırlanıyoruz!

Bugün artık profesyonel müzikçi yetiştiren kurumlarımız için yeni modeller tasarlama, yeni programlar geliştirme zorunlu hale gelmedi mi? Müzikte yaşanan popülerleşme, elektronikleşme süreçleri yeni bir eğitim modeli anlayışını da birlikte getirmeyecek mi? Bu yeni modeller ve programlar neler olabilir. Bugünün ve yarının profesyonel müzikçilerini yetiştirecek eğitim kurumları nasıl biçimlenmeli, nasıl yapılanmalı.

Sempozyumumuz gelecek için tasarımlar içeren bildiriler bekliyor. Türkiye ve yurt dışından davet edilen alan uzmanlarının sunumları ve sizlerden gelecek bildirilerle bu önemli konuya katkıda bulunmayı amaçlıyor ve konu hakkında düşünen herkesi sempozyuma katılmaya çağırıyoruz.

- Geleceğin Profesyonel Müzikçileri - “Yetiştirme Modelleri ve Programları”

SEMPOZYUM

VH 02/03

Page 15: Şubat 2013

02/15

Katılım takvimi aşağıda verilmiştir:

1. Bildiriler sempozyumda sunulacak ve sempozyum kitabında yayınlanacaktır.2. Bildiriler 12 puntoluk yazı - iki satır aralık ile 12 sayfayı aşmayacak, normal okuma

temposu ile 20 dakikayı geçmeyecektir.3. Tam bildiri metinleri değerlendirmeye dahil edilmeyecektir.

SCA MÜZİK VAKFI Tunalı Hilmi Cad. 114/43

06700 Kavaklıdere/Ankara

4. Kabul ya da reddedilen özet bildiri sahiplerine sonuç 28 Şubat 2013 Perşembe gününe kadar bildirilmiş olacaktır. Bu bildirimde bildirilerin sempozyumdaki sırası da belirtilecektir.

5. Sempozyum 14 Mart 2013 Perşembe günü saat 10:00’da açılacak ve 1 gün sürecektir.

6. Sempozyum yeri ve adresi;

Başkent Üniversitesi Bağlıca KampusüProf. Dr. İhsan Doğramacı Konferans SalonuEskişehir Yolu 20. Km.Ankara

SEMPOZYUM KURULU Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Okyay (Sempozyum Genel Sekreteri)

Prof. Dr. Ömer Bozkurt (Üye)

Prof. Ertuğrul Bayraktarkatal (Üye)

Dr. İsmail Lütfü Erol (Üye)

VH 02/04

Page 16: Şubat 2013

02/16

VH 02/05

Öğretmenler: Pelin Çelenk, Rıdvan Ak

Katılımcı Öğrenciler: Beliz Belgin, Defne Güngen, Eylül Laçin, Hakan Güven, Petek Görduysus, Zeynep Çıray

Yer : Özel SCA Müzik KursuTunalı Hilmi Caddesi 114/48 Kavaklıdere/Ankara

0 312 466 44 27

Özel Sevda-Cenap And Müzik Kursu Keman Kursu Öğrencileri Konseri

12 Ocak, Cumartesi günü Saat 19.00 da kurs merkezinde gerçekleşti.

Page 17: Şubat 2013

02/17

Yer : Özel SCA Müzik KursuTunalı Hilmi Caddesi 114/48 Kavaklıdere/Ankara

0 312 466 44 27

Konuşmacı : Prof.Özer Sezgin

9 Şubat Cumartesi 2013Saat 19:00

CUMHURİYET DÖNEMİ ÇOKSESLİ MÜZİĞİMİZ

DUYURULAR 02/01

Page 18: Şubat 2013

02/18

DUYURULAR D 01/01

ÖZEL SEVDA – CENAP AND MÜZİK KURSUKAYITLARI DEVAM ETMEKTEDİR!

Adres : Tunalı Hilmi Cad. 114 / 48 – 49 Kavaklıdere (Kuğulu Pasajı Karşısı)

Tel: 466 44 27 / 427 08 55

ENSTRUMANLARÇELLOGİTAR

KEMANPİYANO

YAN FLÜT

DİĞER KURSLARSOLFEJ

ORFF ÇOCUK KOROSU

KADINLAR KOROSU

D 02/02

Page 19: Şubat 2013

02/19

CZERNY YARIŞMASI YAPILDI

Özel Sevda Cenap And Müzik Kursunun her yıl geleneksel olarak düzenlediği Czerny Yarışması, 13 Ocak 2013, Pazar günü saat 11.00 de gerçekleşti. Jüride görevli üyeler yarışmayı 3 kategoride değerlendirdi. Yarışma 28 öğrencinin katılımı ile gerçekleşti. Değerlendirmede 9 öğrenci ödül aldı. Değerlendirme sonucuna göre:

I. Kategori• Ege Lara Kaya• Selinsu Kamer • Can Devrim Hacıimamağaoğlu

Özel SCA Müzik KursuTunalı Hilmi Caddesi 114/48 Kavaklıdere/Ankara

0 312 466 44 27

II. Kategori• İpek Çobanoğlu• Nihan Sağsöz• Alissa Lier

III. Kategori• Sıla Ufuk Karakaya• Violet Vural• Eren Kürklü olarak belirlendi.

JMI HABERLERİ 02/01

Page 20: Şubat 2013

02/20

W.A.MOZART’IN ESERLERİNDE MEHTER MÜZİĞİNİN ETKİLERİ*

Avrupa’da ilerleyen Osmanlı ordularının bir bakıma sembolü olan ‘Mehterhane’ ve ‘Mehter Müziği’, ‘Türk Modası’nın oluşmasında başta gelen etken olduğu söylenebilir. Pek çok Avrupalı ve özellikle de Avusturyalı besteci, mehter müziğine öykünen eserler yazdılar. Örneğin Johann Joseph Fux (1661- 1741), yazdığı ‘Yeniçeri Senfoni’nde kullandığı teksesli ezgilerle, mehter müziğini hatırlatmak istememiştir. Bu ve buna benzer çok sayıda çalgı müziği eserlerinde o çağın bestecileri, mehter müziğinin ezgisel ve ritmik yapısını taklit etmeye çalışmışlar, operalarında da Türk konularını işlemişlerdir. Daha Barok dönemden başlayarak Türk sultanlarının yaşamlarını konu alan operalarda, gizemli sultan saraylarındaki yaşam ve giderek gizemli doğu masallarının şiirsel yaşamı, mehter müziğinde ifadesini bulmaktaydı. Bütün bu yakın doğu müzik modasının, ilk gençlik yıllarından itibaren Mozart’ı da etkilemesi doğaldı. O yıllarda Viyanalılar, Osmanlı sefaretindeki mehter takımının sık sık açık hava da verdiği konserleri dinleme olanağı buluyorlar ve kısa mehter havalarından çok hoşlanıyorlardı. Mozart, ‘Saraydan Kız Kaçırma’ operasını bestelediği 1781 yılında, Salzburg’taki babasına yazdığı mektuplarda uzun

uzun bu operasına değinen fikirler ileri sürmüş ve yorumlamalar yapmıştır. Bir mektubundaki şu ifadesi ilginçtir: “…Yeniçeri korosu ise, tam istenebilecek gibi kısa ve neşeli, Viyanalıların zevkine uygun (26 Eylül 1781).”

Mozart’ın söz konusu operayı sadece sevilen Alman ‘Singspiel’ operası tarzında değil, aynı zamanda Viyana’da çok sevilen mehter müziği tarzından da yer yer etkilenen bir biçemde yazdığı bir gerçektir. Bu nedenle opera önce Viyana’da sonra da Prag’ta büyük başarı kazanmış, tekrar tekrar temsil edilmiştir.

Hazırlayan : Deniz DEMİRCİ

MÜZİKSEVERİN KÖŞESİMK 02/01

*Bu yazı Temmuz-Ağustos 2012 tarihli sayımızdaki “Mehter Müziği” başlıklı yazının devamı niteliğindedir.

Page 21: Şubat 2013

02/21

MK 02/02

W.A.Mozart ve Mehter Müziği İlişkisi:Mozart’ın mehter müziğini

dinlediği varsayılmaktadır. Dinlediği kesin bir bulgu değildir. Reinhard bildirisinin bir yerinde bu konuda şunları söylemektedir:“Biyografi yazarları Mozart’ın Türk müziği dinleyip dinlemediği, dinlediyse nerede dinlediği sorusuna cevap verememektedirler. Pek çoğu, Mozart’ın sözüm ona Türk müziğini ikinci elden, yani o dönemde çok sevilen Türk operalarından ya da çok sayıda bestelenmiş Alla turca parçalardan ve marşlardan tanımış olduğunu kabul etmekte; ancak bu eserlerin bestecilerinden hangisinin Türk müziği ile doğrudan ilişkili olduğu sorusu, burada da yanıtsız kalmaktadır.”Ancak, W.A.Mozart babasına yazdığı mektuplarda mehter müziğini dinleyeceğini ima etmektedir. Biz bu imadan yola çıkarak Mozart’ın mehter müziğini dinlemiş olduğunu kabul etmekteyiz.

Haydar Sanal’ın “Mehter Musikisi” adlı kitabında“K.331 La Majör Piyano Sonatının son bölümünden, Rondo-Alla turca” ile ilgili bir inceleme dikkat çekmektedir. Sanal kitabında, W.A. Mozart’ın ‘Türk Marşı’nın bas partisinin ritim kalıbını, mehterin köslerle birlikte çaldığı zaman köslerin vuruşları ile davul ve nakkârelerin düyek vuruşları karışımının ilgi çeken bir sentezi olduğunu savlamaktadır. Ona göre ‘Türk Marşı’, mehter müziği tarzına benzer şekilde bestelenmiş bir eserdir. Ancak bu

eserdeki ritim düzümleri hiçbir devirde düyek usulünü temsil etmemişlerdir. Fakat bu düzümleri doğuran sebepleri tahlil ettiğimizde, meselenin düğümü kendiliğinden çözülmektedir: Düyek usulünün, mehter baş usulü olduğunu biliyoruz. Mehter havalarının en parlak, en haşmetli ve en askerce eserleri, tören peşrevleri, harbi peşrevler ve alay (geçit töreni, yürüyüş) havaları düyek usulünde besteleniyordu. Atlı ve yaya mehterlerin ve donanmanın aynı usulle bestelenmiş mehter eserleri vardı. Mozart’ın Türk mehter müziğini harp meydanında değil de, ancak Viyana’da Türk elçilik heyetlerinden dinlediği biliniyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde, kendi elçilik vazifeleri dolayısıyla gittiği yerlere bindirilmiş bir “tabılhane” götürdüğünü birkaç yerde yazar. Mehterhane, elçilik heyetlerinin ayrılmaz simgelerindendi. Mozart’ın eserlerine esin kaynağı olmuş olan mehter havası, büyük bir olasılıkla atlı mehtere mahsus “Atlı nakılı”, “Atlı peşrevi” veya “ At peşrevi”denilen eserdir. Atlı peşrevi de düyek usulündedir. Bir an için böyle bir peşrev çalan takımdaki vurma çalgıların usulü nasıl vurduklarını düşünelim: Davullar ve nakkâreler 16 zamanlı düyek usulünün hakkını vererek çalmaktadır. Fakat köslerin, usulün zamanını vuracak kabiliyette olmadıklarından, usulün ancak kuvvetli ve zayıf zamanlarını belirtecek bir tarzda usul vuracakları bellidir. Mozart’ın, düyek usulünü bilmediğinden, mehter

Page 22: Şubat 2013

02/22

havasındaki vurma çalgılar grubundan, kendi kullandığı ritim kalıplarını duyumsamış olduğunu varsayabiliriz.

Avrupa’da klasik dönemde ‘Türk’ adını müzikte en çok duyuran besteci kuşkusuz Mozart’tır. Söz konusu piyano sonatından başka, konçerto, opera ve balelerinde de Mozart, Türk vurmalı çalgılarını ya da Türk müziğinin renklerini kullanmıştır. 1775’de yazdığı “ Türk Konçertosu”, 1778’de Paris’te yazdığı KV331 La maj. piyano sonatının son bölümü ‘Rondo-Alla turca’ ve 1782’de yazdığı “Saraydan Kız Kaçırma Operası” bunlardan en ünlüleridir. Ayrıca KV 109 ‘Le Gelosie del Seraglio’ adlı bale müziğinde, KV 334 ‘Zaide’ ve KV 422 ‘L’Oca di Cairo(Kahire Kazı) operalarında da Türk müziği renkleri görülmektedir. Tüm bu operalarda, özelikle ‘Saraydan Kız Kaçırma’ operasında sadece müzikte yaratılan Türk müziği atmosferinden öteye, konunun akışında da Türk bağışlayıcılığı, başka bir deyişle ‘Gönlü Yüce Türk’ teması öne çıkmaktadır

MK 02/03

W.A. Mozart’a ilham verdiği düşünülen Atlı Peşrevi, (Kısım başlıkları Osmanlı Türkçesi’yle yazılmış)

Page 23: Şubat 2013

02/23

MK 01/04

Obua, nefesli çalgılar ailesinden bir müzik aletidir. 1170 yılından önce “hautbois” denilen obuanın sözcük kökeni Fransızca’dan İngilizce’ye geçen haut (yüksek) ve

bois (ahşap nefesli çalgı) bileşik kelimesinden türetilmiştir. Obua, ağız ve hava basıncıyla çalınır. 1670’lerde Paris’te yaygınlaşmaya başladıktan sonra 10 yıl içinde diğer birçok avrupa ülkesinede de kullanılmaya başlanmışır.

Ahşaptan yapılan Obua’nın üretiminde genellikle abanoz ya da gül ağacı tercih edilmekle birlikte şimşir ve sedir ağaçları da kullanılmaktadır.

Diğer ahşap nefesli çalgılarla karşılaştırıldığında obua daha derinlemesine bir ses verir. Obuanın orta la sesi, diğer enstrümanların farklı uç seslerinin ortasıyla eşittir. Orkestralarda akort işlemi için la sesi obuadan alınır. Mezzosopranodan sopranoya uzanan bir yelpazede yer alır. Notaları sol anahtarı ile yazılır.

Obua, 17. yüzyılda iki Fransız müzisyeni, Jean Hotteterre ve Michel Philidor tarafından icat edilmiştir. Obuaya benzer bir çalgı olan ve aşırı tiz ve yüksek sesi dolayısı ile sadece açık havada çalınabilen shawm adı verilen bir enstrümana

alternatif olarak kapalı alanda da çalınabilecek ton kalitesine sahip tahta üflemeli bir çalgı olarak geliştirilmiştir.Bilinen ilk obua çalgısında

2 adet perde bulunmaktaydı. Hautboisin Shawmdan daha dar ve 3 parçalı bir gövdesi vardı. 18. yüzyılda çoğu orkestra bu enstrümanı bünyesine katmaya başlamıştı. İlk olarak XIV. Louis ‘nin “Grande Ecurie” bando orkestrasında 1657 yılında çalınmıştır. Obua için partisi olan ilk eserlerden biri Robert Cambert’in Pomone operasıdır. Tarih boyunca birçok besteci, obua için solo eserler bestelemiştir. George Frederic Handel, Joseph Haydn, Wolfgang Amadeus Mozart ve Ludwig Van Beethoven obua için eserler yazmış önemli bestecilerin başında gelir.

17. yüzyılda Fransa’da Shawm adıyla görülen enstrüman şimşirden yapılmıştı, bir büyük ve iki yan tuştan oluşan üç anahtarı bulunmaktaydı. Yan tuşları genellikle doğru kullanımı kolaylaştıran sol el için iki delikten oluşurdu. Tek bir parçadan oluşan

Klasik Müzik Çalgılarnı Tanıyalım“Obua”

Hazırlayan : Gül Gizem BİRÇEK

Modern obua (solda), Obua ve çift kamışlı ağızlığı (sağda)

Page 24: Şubat 2013

02/24

MK 01/06

Klasik dönemde kullanılan bir obuanın ( Johann Friedrich Floth, 1805) kopyası (solda), Obuanın atası sayılan fransız enstrumanı shawm (sağda)

Shawm dan farklı olarak obua, tenon ve socket denen aparatlarla birbirine eklenen 3 parçadan oluşmaktadır. Obua’nın shawma göre müzikal üstünlüğü kamışın kullanım şeklindeki değişiklikle daha belirgin hale gelmiştir. Kamışın dudakla kontrolü daha hassaslaşmıştır. Perdelerin ve deliklerin boyutları ve yerleri değiştirilerek enstrümanın kapasitesi genişletilmiştir. Obua Ingiltere’ye

ilk 1674’te John Crowne’nın maskeli piyesi “Calisto” nun Fransız müzisyenlerden oluşan bir orkestra ile ulaştı. Bu Fransız müzisyenlerden 1721 de ölen James Paisible Londra’da kralın

hizmetine girmiş ve Ingiltere’deki ilk profesyonel obua sanatçısı olarak tanınmıştır. Çok kısa bir zamanda obua populer bir hal almış ve ilk iki perdeli obua için ders kitabı 1695 de basılmıştır.

Henry Purcell ( 1659-1695) obuayı ilke kez büyük eserlerde kullanan ve bu enstrüman için partisyon yazan bestecidir.

Klasik dönemde tuş sayısı artarken, çapı giderek daralan bu enstrümana D#, F, and G# notaları eklendi. Bu dönemde Johann Christian Bach, Johann Christian Fischer, Jan Antonín Koželuh, ve Ludwig August Lebrun gibi kompozitörlerin birçok bestesinde obua önemli rol oynadı.Viyana döneminde, özgün obua çap ve ton özellikleri çok az değişim göstererek günümüze kadar korunarak geldi. André Constantinides, Karl Rado, Guntram Wolf ve Yamaha gibi yapımcılar tarafından üretildi. 19. yüzyılda da Paris’te Tirebert ailesi tarafından üretildi. Değişken formda büyük ses delikleri kullanılan obua, Avrupa’da bazı askeri bandolarda gelişme gösterdiyse

de 20. yüzyıl boyunca genel özellikleri üzerinde temel bir değişiklik yaşamadı

KAYNAKÇA

İnternet siteleri: http://en.wikipedia.org/wiki/Oboe

Kitaplar: MATTHEWS-Max Wade & THOMPSON Wendy (2004): The Encyclopedia of Music Barnes & Nobles Books, USA The Woodwinds History Encyclopedia, Minot State University Library Resource, Minot, USA

Page 25: Şubat 2013

02/25

KİTAP TANITIMI 02/01

GÜRER AYKALBir Cumhuriyet Çocuğunun Orkestra Şefi Olarak Portresi

“Bir Cumhuriyet Çocuğunun Orkestra Şefi Olarak Portresi - Gürer Aykal” isimli kitapta, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın genel müzik direktörlüğünü ve daimi şefliğini sürdüren Gürer Aykal’ın çocukluğu, özel hayatı ve müzik yaşamına dair fotoğraflar da yer alıyor.

Kitabı öncelikle bir nehir söyleşi biçiminde tasarlayan Evin İlyasoğlu, “Kendi sorularımı dışlayıp, onu kendi anlatımının doğallığıyla baş başa bırakmayı yeğ tuttum” diyerek Aykal’ın yaşamöyküsünü kendi ağzından aktarmaya karar vermiş.

Kitapta ayrıca İlyasoğlu’nun şeflik üzerine söyleşisi, Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Sevda Cenap And Müzik Vakfı

Başkanı Mehmet Başman ve Yönetim Kurulu üyesi  Erdoğan Okyay’ın konuşmaları, sanatçıların Aykal ile ilgili görüşleri de yer alıyor.

İlyasoğlu’nun, aralarında “Cemal Reşit Rey - Müzikten İbaret Bir Dünyada Gezintiler”, “İlhan Usmanbaş - Ölümsüz Deniz Taşlarıydı”, “Nevit Kodallı - Mersin’den Yükselen Cağdaş Bir Ses”, “Yirmibeş Türk Bestecisi”nin de bulunduğu pek çok kitabı bulunuyor. “Bir Cumhuriyet Çocuğunun Orkestra Şefi Olarak Portresi - Gürer Aykal” kitabı, İlyasoğlu’nun bir orkestra şefinin yaşamı hakkında yazdığı ilk kitap.

Yazar : Evin İlyasoğluYayınevi : Sevda Cenap And Müzik Vakfı YayınlarıYayın Tarihi : Aralık 2012

Page 26: Şubat 2013

02/26

Yazar, kitabın arka kapağında kitabıyla ilgili şöyle söylemekte: “Gürer Aykal, Eskişehir’in Çifteler köyünde dünyaya gelmiş, Fırat Nehri’nde yüzmeyi öğrenmiş, Diyarbakır’ın Süryani Kilisesi’ndeki orgu çalmış, Sülüklü Sokak’ta futbol takımı kurmuş; babası, müzik öğretmeni “Tevfik Hoca” sayesinde doğal bir müzik ortamında yetişmiş. bir gün devletin müfettişleri Anadolu’da tarama yaparken onun absolut kulağını öğrenmişler. Ankara Devlet Konservatuvarı’na  getirildiğinde 11-12 yaşlarındaymış ve 26 yaşına dek bu kurumun öğrencisi olmuş. Okuldaki ilk günlerinde küçük çalgı toplulukları kurup, kendine

göre besteler yazıp onları yönetmesi hocalarının dikkatini çekmiş.

Ahmed Adnan Saygun yaşamı boyunca onun hamisi, Prof. Lessing ise rol modeli olmuş. Londra’da Royal Academy ve Guildhall Music School’dan sonra Roma’da, Santa Cecilia’nın diplomalarını almış.

Yaşamının her döneminde içerik ya da yorum açısından yoz bulduğu müzikle savaşmış. Böylece kimi orkestracının protestosuna uğrarken, kimi orkestracıya da yeni ufuklar açmış.

Dünyanın değişik köşelerinde sayısız Türk yapıtı çaldırıp pek çok yabancı sanatçıya da Türk bestecileri tanıtmış.

1991’den beri Sevda Cenap And Vakfı’nın Danışma Kurulu Başkanı olan Gürer Aykal bu kitapta yaşam öyküsünü kendi ağzından anlatıyor. Onunla orkestra şefliği üstüne yaptığımız bir söyleşi nice genç müzikçiye ışık tutacaktır.Ben ilk kez bir orkestra şefinin portresini yazdım. Tutkulu ve başarılı bir Cumhuriyet çocuğunun dünyasını sizinle paylaşmanın kıvancını yaşıyorum.”

KT 02/02