20
. T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle <;oku§ Surecinde Ba§lat1lan Tarih: islam Tarihi- Ozet I Abstract Ahmet "0, yeryUzilnii ve ak1 l da11 yoksun var li klan belli bir tarzda yaratirken, insana (ozel) bir bis; im vermi$ ve onunla sanki $6yle konu§mU$tur: Beni ornek al ve ye ry ii ziiniin tanns1 ol! Egemen ol ve yonet! Or taya koyacagm kendi dogandan kalkarak soylu ve yetkin olarak yaratabildigin olsun; ben bu konuda mucize gostererek sen in ya n mda olmam; ben senin k aderini yi ne seni n ellerine verdi m. Ama ben im tiim kutsa l, sonsuz doga yasalanm sana hizmet etmeye hazirdll"." 1 Bu makale, Islam gelenegindeki "tarih" alg1s1 ve yorumunun problemlerini ve bu probl em lerin Hadis kaynakh temell erini ara$tl m1aktad1 r. G iri$te ele a lacag1mJZ "Tarih Felsefesi"ne ili$kin k1s1m, makalemizde incelemeyi dii$Gndugiimilz rivayeilerin degerlendirilecegi felsefi s;en;eveyi te$kil edecektir. Hadis edebiyall incelendiginde, oze lli k le gelecege ili$kin verilen haberlerin biiyiik ols;iide kotiimser ve felaketl erle ilgili oldugu g6riilecektir. Hz. Peygamber' in (a.s.) vefat1n1 miiteakiben ba$layan dahili ihtil atlann besledigi bu tiir rivayetler, Mlisliimanl ann geleceklerinin tiimiiyle bir s;okU§ ve y1k1h$tan ibaret oldugu mesaj111 1 vem1ektedir. <;:ok az say1da nakledilen iimit verici hadisler ise, vaat edilen iyi giinlerin siiresinin de a§in derecede kisa olmasiyla (yedi, dokuz ve en fazla kirk yd gibi) ayn bir olumsuzluk is;em1ektedir. Sonus: olarak, Hadislerde yer alan rivayetlerin ilham eltigi "gelecek alg1s1" tam anlanuyla sorunlu ve umutsuzluklarla doludur. Buna mukabil, Hz. Peygamber'in (a.s.) ashab1yla birlikte ya§ad1g1 donemin "Asr-1 Saade!'' olarak algilanip, bu donemin asla eri$ilemez bir carihi ve toplumsal zirveyi temsil ettigi inanc1, zorunlu olarak gelecegi, asag1ya ve kotiiye dogru giden bir zaman dilimine, tarihi de kotiimser (pesimist) bir tarih alg1s111a Anahtar sozciikler: Tarih, Rivayet, Ele$liri, Yorum, Zihin In$as1, Zihnin Yeniden in$aSt. OUR HISTORY PERCEPTION -The History Begun by Hadiths from Co ll apse Process: History of !slam- Th is art icle discusses the problems of perception of the history and its interpretation during trad ition of Islam, 11 studies the basics of Hadith. We want to begin with philosophy of history so that we can value the narrat ions. Jn Hadith literatures, we can find hundred narrations, especially bad na1ntions, about the future. These narrations predicl the bed future and bad history for Mus lims. We think that Muslim Scholars accept these na1Tat ions correct and they commented the hi storical actions through those narrations in history. These naint ions construct the pessimist understanding about the history in Muslims' mind. * Dos;. Dr., Dicle 0 11iversitesi Tlahiyat Fakultesi Hadis Anabilim Dalt. [email protected] Bu ifa deler, Alman Taiih Okulu' nun biiyuk onderi J G Herder'e aittir. Bu konudaki diger gorusleri is;in bkz. Dogan Ozlem, Tarih Felse/esi, iscanbul 1994, s. 216.

T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

  • Upload
    others

  • View
    16

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

. T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle <;oku§ Surecinde Ba§lat1lan Tarih: islam Tarihi-

Ozet I Abstract

Ahmet KELE~*

"0, yeryUzilnii ve ak1 lda11 yoksun varliklan belli bir tarzda yaratirken, insana (ozel) bir bis; im vermi$ ve onunla sanki $6yle konu§mU$tur: Beni ornek al ve yeryiiziiniin tanns1 ol! Egemen ol ve yonet! Ortaya koyacagm ~ey, kendi dogandan kalkarak soylu ve yetkin olarak yaratabildigin ~ey olsun; ben bu konuda mucize gostererek senin yanmda olmam; ~iinkii ben senin kaderini yine senin eller ine verdim. Ama benim tiim kutsa l, sonsuz doga yasalanm sana hizmet etmeye hazirdll"."1

Bu makale, Islam gelenegindeki "tarih" alg1s1 ve yorumunun problemlerini ve bu problemlerin Hadis kaynakh temellerini a ra$tlm1aktad1r. G iri$te ele a lacag1mJZ "Tarih Felsefesi"ne ili$kin k1s1m, makalemizde incelemeyi dii$Gndugiimilz rivayeilerin degerlendirilecegi felsefi s;en;eveyi te$ki l edecektir.

Hadis edebiyall ince lendiginde, ozellikle gelecege ili$kin verilen haberlerin biiyiik o ls;iide kotiimser ve felaketlerle ilgili oldugu g6rii lecektir. Hz. Peygamber' in (a.s.) vefat1n1 miiteakiben ba$layan dahili ihtilatlann besledigi bu tiir rivayetler, Mlisliimanlann geleceklerinin tiimiiyle bir s;okU§ ve y1k1h$tan ibaret oldugu mesaj1111 vem1ektedir. <;:ok az say1da nakledilen iimit verici hadisler ise, vaat edi len iyi giin lerin siires inin de a§in derecede kisa olmasiyla (yedi, dokuz ve en fazla kirk yd gibi) ayn bir o lumsuzluk is;em1ektedir. Sonus: olarak, Hadislerde yer alan rivayetlerin ilham eltigi "gelecek alg1s1" tam anlanuyla sorunlu ve umutsuzluklarla doludur. Buna mukabi l, Hz. Peygamber' in (a.s .) ashab1yla birlikte ya§ad1g1 donemin "Asr-1 Saade!'' olarak a lgilanip, bu donemin asla eri$ilemez bir carihi ve toplumsal zirveyi temsil ettigi inanc1, zorunlu o larak gelecegi, asag1ya ve kotiiye dogru giden bir zaman dilimine, tarihi de kotiimser (pes imist) bir tarih a lg1s111a donli~tiirmli$llir.

Anahtar sozciikler: Tarih, Rivayet, E le$liri, Yorum, Z ihin In$as1, Zihnin Yeniden in$aSt.

OUR HISTORY PERCEPTION -The History Begun by Hadiths from Collapse Process: History of !slam-

This artic le discusses the problems of perception of the history and its interpretation during trad ition of Islam, 11 studies the basics of Hadith. We want to begin with philosophy of history so that we can value the na rrations.

Jn Hadith literatures, we can find hundred narrations, especially bad na1ntions, about the future. These narrations predicl the bed future and bad history for Muslims. We think that Muslim Scholars accept these na1Tations correct and they commented the his torical actions through those narrations in history. These naint ions construct the pessimist understanding about the history in Muslims' mind.

* Dos;. Dr. , D icle 0 11iversitesi Tlahiyat Fakultesi Hadis Anabilim Dalt. [email protected] Bu ifadeler, Alman Taiih Okulu ' nun biiyuk onderi J G Herder 'e aittir. Bu konudaki diger gorusleri is;in bkz. Dogan Ozlem, Tarih Felse/esi, iscanbul 1994, s. 216.

Page 2: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Eyliil 2007, Say1 I 0. sh. 39 - 58

This arliCle proposes the critic of this undersianding and reconstruction the new understanding of the history.

Key Words: History, Na1ration, Critic, Interpretation, construction of the mind, the reconstruction of the mind.

Giri~

En gene! tannmyla tarih; gec;:mi~in -tarihi;iden onceki zamanlarm- aktarumd1r.

Nakilci tarihc;:ilik olarak isimlendirilen bu tarihc;:iligin odakland1g1 $ey; rivayetlerdir. Bu

rivayetlerin, ders almak amaciyla veya ele~tirel bak1$ as;1s1yla degerlendirilmesi, nakilci

tarihc;:ilik ac;:1smdan fazlaca oneme haiz degildir.2 Onu ilgilendiren tek ~ey, yete1ince

taribi malzeme bulabilmektir. Ahmed b. Hanbel 'in; "09 $eyin ash yoktur: MegftZI, Melahim ve Tefsir"3

, ~eklindeki tespitinin ilk iki maddesi (Megazi ve Melahin1)

dogiudan konumuzla ilgilidir. Ku$kusuz tarihle ilgilenen her bilim adam1, tarihl

malzemeyle ilgilenmek zorundad1r. Zira tarihin aktarum ancak bunlar arac1hg1yla

mihnki.indi.ir. Tarih yaz1mc1hgmm bu zorunJu nnsurn olan "rivayetler", tarihi sadece nakletmeyi amac;:layanlar ic;:in ta~1d1g1 deger ve anlam ile tarihi degerlendirmek ve

bununla gelecegi in~a etmek isteyen bir tarihc;:i ic;:in ta~1d1jp anJam ve deger ayru

degildir. Ta1ihi;iyi, oni.inde her tiirli.i malzemenin bulundugu bir a~c;:1ya benzeten Edward Hallet Carr'm dedigi gibi tarihc;:i, a~s;mm mevcut malzemeden kendi damak zevkine

uygun istedigi yemegi pi~innesi gibi, tarihc;: i de elindeki materyalden hareket ederek, bir taraftan gec;:mi$i yeniden kurgular, diger taraftan da gelecegin in$asm1 hazrrlar.4 Bu

nedenle, tarihc;: inin niyeti ve elinde bu!Lman rivayet malzemeleri son derece

onemlidirler.

Erken donem islaml ilimlerin genelinde rivayet sistemi esas almnu~tlr. Rivayetin bu onemli rolii nedeniyle, ba~ta Hadis ilmi olmak i.izere islaml gelenekte rivayetlerin,

ozellikle de ravilerin ele$tirilmesine/incelemnesine ozel bir onem atfedilmi.$tir. Ravilerin giivenilirliklerinin (sikahk) tespitini amas;layan "Cerh ve Ta 'dil" ilmi,

aktanlan tarihi bilginin gi.ivenilirligini, bu bilgiyi aktaran (nakleden) ravinin

gi.ivenilirligine baglam1~t1r. Bu alanda gosterilen her tilrlu c;:aba ve ozveriye ragmen,

tarihi bilginin kesinligini ( objektifl igini) garanti edecek bir yontemin bulunabildigini soylemek miimkiin degildir. Aynca muhaddislerin ravilerle ilgili "Cerh ve Ta 'dirlere

ait kanaatlerinin si.ibjektif karakteri, bu yolla ula.$ tlan sonucun da si.ibjektifligini

Tarih ilmi ve ye$itleri konusunda bkz. A. Zeki Velidi Togan. Tari/11e Us1/I, istanbul 1985, s. 1-19. Bkz. Aliyyii' l-Kiiri, Molla Nureddin Ali b. Muhammed b. Sultan, el-Esriint"l-Merftiatifl Ahbiiri'/­Mev=1iati, Beyrul 1971, s. 399-400.

4 Bu konuda geni~ bilgi i<y in" bkz. Edward Hallet Carr, Tarih Nedir?. trc. Misket Gizem Giirturk. istanbul 1993, s. i4. Yazar konuyla ilgi li $iiyle demcktedir:" T1pk1 bir bahk<y111111 tablasindaki bahklar gibi, belgeler, yaz1tlar vb. i<yinde olgular haz1r dururlar. Tarihyi on Ian ahr, evine goliiriir, pi~irir, cam nas il is1iyorsa o ~eki Ide sofraya koyar.'' ·

40

Page 3: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmct KELES

kac;:mdmaz k1hnt$tlr. Son tahlilde tarihc;:i, tarihi malzemeleri nas1l kullamp onunla nas1l bir sonuca ula$acagina kendisi karar venuek dummundad1r.

Aristo'dan itibaren, sadece edeb! bir etkinlik ve sanat olan tarihc;:i lik,5 bir yonUyle tarihtcn c;:1kanlacak ders ve ibretin tespiti amac1yla ogretici taJihc;:ilige, diger taraftan da ideolojik kayg1larla yaz1lan, ulusal ve siyasi amac;:lann gozetildigi ozel tarihc;:ilige, Hegel 'in tannmyla "Ref!exionaf/Prag111a1ik" tarihc;ilige ge<;mi~tir.6 Boylece tarih<;ilik, edebi bir sanat olmaktan <;1km1~, insan hayatinm her alanim ilgilendiJen bir ilim haline gelmi$tir. italyan tarih<;i Giambani Vico ile ba~layan slire<; ise, taJih ilmini "Tinsel" bilim alanrna 9ekmi$ ve tinsel bilimlerin "Fen" bilimlere kar$1 ayn bir bilim alam olarak <;1kmas1m saglam1~t1r. Vico'dan sonra Wilhelm Dilthey ve Alman TariJ1 Okul 'u mensubu tarih<;ilerin de katk1s1yla tinsel bilim a\anmda tarih, arttk salt ge9mi$ olaylann aktanld1g1 bir ilim dal1 degil, insanm kendi ger9ekligini bulmas10111 ve kendisinin yap1p ettigi bir olgunun (insan eyleminin) incelendigi bir bilim alaru olmu$tur. Bugiln tarih ilmi bu yonilyle temayiiz etmekte ve one 91kmaktad1r. Hegel'in, insan ozgiirlligUnli saglayacak olan yegane $CY olarak gordi.igU tarih alg1s1, 19. yiizy1 I fi lozoflan i<;in "Taril1"i insanltgm gelecekteki rum geli$melerinin ongori.ilecegi bir felsefi etkinlige doni1$tiinni1$tiir.

19. yl'lzytldan itibaren Bat1 'da tarih alg1s1, ges;mi$in ~imdiden kalk1larak algiland1g1, daha sonra da bu alg1 lizerinden gelecegin tasanmmm yapild1gi bir tinsel bilim ollllU$tllr. Tarih, bu yoni.iyle, rum felsefe tarihi boyunca devam eden, "Ta1111-1ma11

ve evren" ili~kisinde, insandan kalkarak, insan1 merkeze alarak giri$ilen yeni bir a<;1hmd1r. Boylece tarih ve tarihi malzeme, tarih<;i i<;in sadece ge9mi$i hatirlatan bir olgu degil, ona gelecegin sm1rlaruu belirleme ve s1rlaruu <;ozme imkan1 verecek bir malzeme olmu~tur. Tarih Felsefesi olarak bu yeni durum, modem dlinyanm kurulmasmda ve algtlanmasmda ba$at roli.i tistlenmi$lir.7

Antik c;:agda tarih alg1s1 dongilseldir. Yani, tarih silrekli olarak belirli periyotlarla tekerrilr eder. "Tarih tekerriirden ibarettir" ozdeyi~i donglisel tarih alg1smm bir sonucudur. Aym algi Orta <;ag islam di.inyasmda da hakimdir. Bu tiir tarih anlay1$ll11L1 en bt.iyi.ik temsilcisinin de ibn Haldun oldugunu soylememiz mi.imki.indi.ir. DongUsel taJih alg1s1, zorunlu olarak deterministtir. "Belirle11i111ci Tarih9ilik" de denilen bu anlay1$, her tarihi olaym kaderle belirlendigini ve tarihe egemen olan bir gene] kaderin/yasamn var oldugunu kabul eder. Fatalist bir karaktere sahip olan bu tarih alg1s1, a$agida geni$<;e ele ahnacag1 i.izere Mi.isli.imanlann halen etkisinde olduklan "tarih" alg1s1d1r. Modern <;agda, Bat1'da da az da olsa donglisel tarihi savunan tarihs:iler

5 Dogan Ozlcm, Tarih Felse.fesi. s. 17-18. 6 Dogan Ozlcm. Tarih Fefsefesi, s. 235-261. 7 Fukuyama·mn "Tarilii11 So1111 .. makalesi. bu alg11nn en ycni omeklerindendir. Bu makalc ve

Huntuglon ·n "Mede11iyetfer (all$111as1" 1tali~mas1. Bau sosyal bilimleri ii;:1nde tarih algis111111 gcldigi boyutlan gostermesi ai;:1Stndan son dcrccede oncmlidirler.

41

Page 4: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Eyliil 2007. Say1 10. sh. 39 - 58

91km1;;t1L Arnold Toynbee, Sprengler bunlardand1r. Batt Skolastigi, Hz. Mesih 'i

Tamuun yeryiizilne i1li$i olarak algilamakla, insanm tarihini Tammm tarihine

donii$tiinTii.i$li.ir. Boylece Hiristiyan Teolojinin yer ald1g1 larih anlay1$1, art1k Tannmn

"Eskaton"a kadar insanhgm geli$mesini silrdi.irecegi bir dogrusal Tarih alg1s1 olmu$h•r.

Bu anJay1$, teist veya ateist biHiin Ballh filozoflann go1ii$lerinde is;kindir.

Bir makale i;:eri;:evesinde Wm tarih anlay1;;Iarmdan bahsetrnemize imkan yoktur.

bzetlemeye 9alt$tlgm11z kadanyla, Felsefi anlam1yla tarih alg1Jan yukanda bahsetmi;;

oldugumuz gene! s;ers;eve is;inde yer a1111aktad1r, diyebiliriz. Bu aktard1klarnmzdan

ula$mak istedigimiz sonucu birkas: cimle ile ifade etmemiz gerekirse bunu $U $ekilde

ifade edebiliriz:

Bati di.i$Unce tarihi, Antik Yunan dii$i.incesinin "Dongiisel Tarih" anlay1$1t1dan,

Tinsel Bilim alarundaki "Humanite"nin (insan) ke$fi anlammdaki bir tarih anlay1$llla

gelmi;;tir. Tari.hi, "bilmenin" konusu olmaktan 91kanp, "anlamamn" konusu yapan

Tinsel bilim, bugiin hakim anlay1;; olarak, tarihi, insan111 kendisini ke$fulin tarihi

noktasma la$11TI1$tlr. Bu anlaYJ;;m sagladt~ as:ilim ise, tarihi; Tann'nm belirledigi ve

insanm zorunlu olarak gitmek durumunda oldugu bir "determinist" yo! olarak alg1lamak

yerine, bizzat insanm inki;;aftyla geli;;en ve belirlenen insanl bir yol olarak anlamakt1r.

Bu anlay1$la tarih, tCtmiiyle insan1 ve tiimtiyle insana aittir. Tam1'nm roli.i ise insan

ilzerinden kendisini a91ga vum1as1d1r. Panteist bir karakter arz eden bu anlay1$m s;agda;;

Bali Tarib Felsefesinde egemen oldugwtu soylememiz milmktindi.ir.

Mi.isli.imanlann tarihi nastl algllad1klanna geldigimizde, tarih alg11111zrn

"Kaderci" karakteri i;:ok belirgindir. Tarihimiz boyunca dongusel bir tarih anlay1$111a

sahip o lmam1z111 nedcnini birs;ok faktore baglamak mlirnkiindtir. Bu faktorlerin ba;;mda

Kura11'1 Kerim gclmektedir. Erkcn donem Kelam okullarnun gori.i$lerine hakim olan

"Cebr//Kaderci" karakter, Kuran' m bir k1s11n ayetlerini yorumlamaktan

kaynak1anmt$tlr. "Cebr" anlay1$1111t1 siyasi bir proje olarak da desteklenmi$ olmas1, soz

konusu anlay1$t beslemi;; ve kokle$mesini sagJ.amt$ttr. islam Dini'nin ve onun Kutsal

Kitab'1 Kuran'm, soylem olarak Allah merkezli (Teosentrik) olmas1, bu soylemden

kolayca "Cebrl/Kaderci" bir tarih alg1s111111 y1kanlmas111a yo! a9m1;;ttr. Hatta baz1

ayetlerde Allah '111 iradesinin bizim iradelerimiz Uzcrindeki egemenliginc olan a;;m

vurgu, Kelam ilmindc "Ku/ fiilinin faili midir, degil 111idir" tarti$nialanna neden olmu;;

ve hala bu ta111$malar, islam di.inyasmda sonuca baglanmt$ degildir.

Tarih ilminin, yine_ tarih is:erisinde kazanm•$ oldugu bu nokta, Mi.isli.imanlann

tarih alg1lann111 nastl bir tarih alg1s1 oldugunu tespil etmede bize yard11nc1 olacakt1r.

"islam '111 Tarih Yoru111u" adli s;alt$tnasmda imadi.iddin Halil, islam gelencgindeki tarih

alg1s1111n determinist karakterini tespit etmi$, ancak btmw1 i;:ozi.imCr konnsunda bir oneri

geli$tiremenli;;tir. Kuran'da yer alan insan111 hiir olu$Ltl1a ail vurgulan kitabmda s1kllkla

ele alan mi.lellif, buradan; insan kendi tarihinin tek sorumlusudur sonucuna

42

Page 5: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmct KELE$

varamann$t1r.8 Bunun nedcni ise, gelenegimizde kokle$ffii$ olan, insan-Allah ili$kisinin

net olarak belirlenememesidir. Hal§. islam di.inyasmda insanlar, kendi eylemlerinin ne

kadanndan kendileri, ne kadanndan da Allah'111 sorumlu oldugn hususunda net bir

kanaate sahip ola111am1$lard1r. i$te bu makalemizde, bunun nedenlerinden biri olarak

hadislerin roli.inden bahsedecegiz.

I- Hadislerin in~a Ettigi tari.h Alg1S1

Yukanda k1saca ozetlemeye 9ah$111t$ oldugumuz tarih alg1suun felseCi arka plant

vc Mi.isli.imanlann b'i.iyiik 9ogunlugunun "determinist" bir tarih anlay1$ma sahip

olmalan, bu inancm din'i ve felsefi kokenlerini ara$tlrmanuz1 gerekli lalmaktadir. Bu

temelle1in ba$mda ku$kusuz Kuran ve Hadis metinleri yer ahnaktad1r. Kuran'm

anla$1lmas1yla ilgili sorunlar ba$ka bir ara$tmnamn konusu oldugu i9in, biz sadece

hadislerin bu konuda nas1l bir rol iistlenmi$ oldugundan bahsedecegiz.

a- ilk Neslin/Sahabenin ve ilk islami Asno Kutsalhgt (Zirvede Ba~layan

Tarih)

Biryok hadiste, ba$ta ilk Milslilman nesil "sahabe" olmak ilzere, onlan takip

eden birka9 nesil daha (Tabiln ve Tebe-i Tabiln), hem asir/zaman olarak, hem de bu

asirlarda ya$ayan nesiller olarak, daha sonra gelecek olan ti.im zamanlardan ve

ncsillerden mutlak aulamda faziletli olduklan ifade edilmektedir. Once bu rivayetlerden

baz1 omekleri zikredelim.

Konuyla ilgili rivayetler, "Kiitiib-i Sitte" olarak bilinen onemli hadis

kaynaklannda ge9mektedir. Ancak, hadis alanmda yaz1lm1$ diger kaynaklarda da, bu

konuyla ilgili bir<;ok rivayet bulmak mi.imkiindi.ir. Bizim amaclllllz konuyla ilgili

nakledilmi$ biHUn rivayetleri bir araya toplamak ohnad1gi, as1J a111acm11z konuyla ilgi li

b.iJ: fikir verecek 1ivayetleri naklctmek oldugu i9in, naklettiklcri rivayetlerin

gi.ivenilirlikleri diger kaynaklann oni.ine ge9mi$ olan hadis kaynaklarnmzdan, yani

"Kiitiib-i Sitte"den nakilde bulunmay1 uygun bulduk.

Bubar!, a~ag1da zikredecegimiz hadisi, Sahib 'inin altt farkh bolilmi.inde imran b.

Husayn 'dan naklctmi$lir:

"En haytrl1 as1r benim asn111d1r. Daha sonra, benim asnm1 miiteakiben gelenler.

sonra on/an takip edenlerin asnd1r. (Bu arada imran; kendisinden sonraki asn iki defa

1111 soyledi yoksa Li<; defa 1111 bunu tam hat1Jlam1yorum, diyor) Bu11larda11 sonra oyle bir

topluluk gelir ki, ke11dileri11de11 $G'1itlik iste11111ede11 $Ghitlikte bulunurlar. iha11et ederler

8 i111f1duddin I lalil , fsfa111 '111 Tarili Yoru11111, Ire. Ahmet J\g1rakc;:a, istanbul 1988, s. 131- 147.

43

Page 6: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArO Eyllil 2007, Say1 JO, sh. 39 - 58

ve kendilerine giive11i/111ez. Nezirde (adak) b11/unurlar ama yerine getir111ezler. B1111/ar

arasmda $i$111a11hk ba$ gosterir (Ya11i, refah ve yemeye ipneye dii$kii11Liik). 9

Abdullah b. Mesfid'dan naklettigi hadis ise $6yledir: "En ltay1rlt as1r benim asrnn ve so11ra gelenlerin ve oi1Iarda11 sonra gele11/erin

asndir. B1111da11 sonra oyle bir ropluluk gelir ki, sahitlikleri ye111inleri11i, yeminleri de

I . / 'kl . . .,10 $0 111 1 , er1111 ge9er.

Yani bunlar, giivenilmez bir topluluktur. Onlar i$1er1ne gelir yernin ederler, i$le1ine gelince de $ahitlik yaparlar.

Buhari, imran b. Husayn'dan naklettigi hadisi, "Kitabu 'r-Rekiiik'"m 7. babinda, "Kitiibu 'L-Eyman"m 10. ve 27. bablannda tekrar nakletmi$tir.

Ebfi Hureyre'den ise $ll rivayeti tahri(: ctmi$tir: "Ben Ade111oglu11u11 en hay1rb asrmda, ya11i $U anda i9inde bulundugum as1rda

gonderildim. " 11

Buhiirl'nin imran b. Husayn'dan nakletmi$ oldugu hadisi, EbCI Davud ve Tinnizi de nakletmi~Jerdir. 12 Tirmizi'nin rivayetinde sadcce $U laf1z degi$ikligi vard1r:

"Sonra oyle bir lopluluk gelir Id, bunlar yagla111p $i$nianlarlar ve yagla11may1

severler. Kendilerine sorulmadan $ahitlikte b11/1111urlar. "13

Metinden, o devirlerde insanlann $ahitlikten maddi bir k1sun gelirler de elde ettikleri anla$1 lmaktad1r.

Tinnizi, Buhari'nin Abdullah b. Meslid'dan naklettni$ oldugu rivayetini zikrettikten sonra; ·'Bu hadis Hasen Sahihtir" demi$tir. 14 Bu tabir Tinnizi'ye mahsus bir 1sttlaht1r. Bir hadis hakkmda Tinnizi bu tabiri kullamrsa bunun anlam1; nakletmi$ oldugu hadis, bir tarlki (versiyonu) itibariylc Hasendir, fakat diger tariklerin destegiyle Sahih mertebesinc ylikselmi~tir, demektir. 15

Yukanda vermi~ oldugi.unuz rivayetlerin tamamuu, Ahmed b. Hanbel "Miisned"inde naklelmi$tir. 16

ibn Mace, yukanda nakletmi$ oldugumuz ibn Mesild hadisini ~u laftzlarla naklehni$tir:

"Rasii/111/ah 'a (a.s.) hangi insanlann (neslin) daha hay1rl1 oldugu soruldu,

bunu11 iizeri11e ~oyle buyurd11: Benim asn111 ve sonra gelenler ve 011/ardan sonra

9 Buhilri, Ebu Abdillah Muhammed b. ismail, Snl1ih11 '/-811hiiri, istanbul 1979, Fe;/iilt'i ·s-Salwbe, l , (IV, 189).

10 Buhari, $chadiit. 9 (I ll , 151). 11 Buhf1ri, Me115k1b, 23 (IV. 166). 12 Ebf1 Davi'1d, Sii11e11, I 0 (V.44); Tim1izi, Fi ten, 45 (IV. 500. H. No: 2221 ). 13 Tim1izi. Fiten, 45. i; Tim1izi , Me11ak1b, 57, (V, 695. H. No: 3859). 15 Bu konuda bkz. Talat K~yigit. "Hasen"' maddesi. Hadis ls11/ah/an, Ankara 1985, s. 125-137. 16 ibn Hanbel, Miisned, imran b. Husayn rivaye1i; I. 378, 434, 438, 442 II, 228. 328, 410. 479; IV, 267,

276, 277. 426. 427, 436. 440; V, 327; V, 35: VI, 156. ibn Mesiid rivayeti. II. 373, 41 7.

44

Page 7: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmet KELE~

gelenlerdir. Dalia sonra oyle bir topluluk gelir ki, 011/arm $ahitlikleri ye111i11/eri11i,

yemi11/eri de $Ohit/iklerini ge9er."17

ibn Mace, ayrn bollimde Hz. Omer b. Hattab'dan $U rivayeti nakletmi$tir: "Cabir b. Semiire dedi ki; bir gii11 bize Omer b. Hallab $6yle kontt$fu: Ras1ilul/ah

bize. npk1 $imdi sizin benim oniimde topla11d1g1111z gibi topla11dtg11111z bir szrada $6yle

dedi: Benim hatmm irin ashab1111111 haklan1 gozetiniz. Sonra 011/ardan sonra gele11/eri11

ve onlardan som·a gelenlerin de oyle .. . Daha sonra yalan yay1br ve insanlar,

iste11mede11 $Ohit/ik yaparlar ve yemin talep edilmeden de yemin ederler."18

Bu anlamdaki rivayetleri c;ogaltmak milmki.indilr. Ancak, hadis kaynaklanm1zm

en onemlilerinden aktarmt$ oldugumuz bu rivayetlerin, konumuzla ilgili yeterli bir fikir vcrdigi kanaatindeyiz. Bu rivayetlerin biittini.inden ortaya c;i.kan sonuc;; Hz.

Peygamber'in ic;inde ya$ad1gi. asirla birlikte onu takip eden ilk iki neslin asrmm,

insanlann en haytrh as1rlan oldugudur. Yani, en haytrh Uc; as1rdan bahsedilmektedir. Gelenegimizde, Sahabe, Tabiln ve Tebe-i Tabifn nesli olarak bilinen bu nesillerin

ya$ad1g1 astrlardan, Hz. Peygamber'in bizzat yasad1g1 doneme "Asr-1 Saadet'', gcri

kalan diger iki asra da ona miilhak as1rlar demnektedir. Yani, bir bakuna islam'm "Altm

9agt"dir.

Bu rivayetlere gore islam Tarihi, zirvesini ii<; neslin olu$turdugu en hay1rh

noktadan, yani zirveden ba~lam1s olmaktadtr. Rivayetlerde gec;en, arka arkaya ii<;: ncslin

zikri ve daha sonra bozulmamn ba$lamas1 ise, soz konusu ii<; nesilden sonra $en-in hayra

galip gelecegi veya kotil nesillerin zuhur edecegi c;okil$ si.irecini/donemini bildinnektedir. Boylece Milsli.imanlann tarihi, iyi olandan kottiye, hayirh olandan

hay1rs1za dogru bir seyir takip edecektir. Diger bir ifadeyle islam Tarihi, zirveden,

piramidin en yukan noktasmdan ba$lamt$ vc a~ag1ya, koti.ile$meye ve bozulmaya dogru

bir istikamet takip etmistir. Simdi de bu ifade ettiklerimizin, "Fiten" ve "Meliihim" bolilmlerinde nas1l

ifadesini buldugunu inceleyelim.

· b- i lk U-; Nesilden Sonraki <;okii~ Siireci

Bu konuda nakledilecek rivayetlerin basmda, tarih a lg1s1yla ilgisinin onemi bakunmdan "K1yamet" bekleme rivayetlerine yer vennek istiyoruz. Yukandaki Us;

hayirh nesilden sonra ba$layan bozulma ve c;:okii$ si.ireci, ayru zamanda klyametin de

beklenmesi silrecini ba$1atnu$tlr. Zaten, Hz. Muhammed (a.s.)'in son peygamber olmas1, insanhgm imtihanmm son perdesi gibi algtlanm1$ ve en yakm bir zamanda

17 lbn Mace, Ahkam, 27, (II, 791, H. No: 2362); Ebr1 Abdillah Muhammed b. Yezid cl-Kazvini, Sii11e11. Daru ihyai ' t-Tlirasi ' l-Arabi tsz.,

18 ibn Mace, Ahkam, 27, (II, 791, H. No: 2363).

45

Page 8: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Eyli.il 2007, Say1 I 0, sh. 39 - 58

kiyamet beklenmi$tir. bzellikle de ilk yanm yi.izy1l ic;inde ya~amlan olaylann c;ok talihsiz ve ac1 hadiseler olmalan, bu beklentiyi hakh kilmt$ ve adeta kiyametin kopmas1

arzulamr hale gelmi~tir. Ebu Davud ve Ti1111iz1, bu konuda $U hadisi nakletmi~tu : "Ummeti111i11 omru altnu~-yetmi~ ytldzr.'' 19

Buhar'i ve Tinniz1 ise ~u rivayeti nakletmi~lerdir: "Yuz yzl sonra arz iizerinde ne.fes ahp veren hi<;bir canlz kal111.ayacakt1r.''20

Yine Tinnizl Enes'ten $Unu nakletmi$tir: "Ben ve layamet ijle ju iki parmak gibi ya/an oldugumuz halde ben gonderildim.

Ravi, Rasulullah(a.s.) bunu soylerken Orta pannagzyla, yamndaki kzsa parmagznz

gosiermekteydi, demektedir." 21 Yani, k1yamete c;ok az kald1 anlamma bir i$arettir.

Cabir b. Semure'den ise $U rivayeti yapm1$tlr: "Be11den sonra on iki imam (Halife idareci) gelecektir, hepsi de Kureyjtendir.''22

Amr b. El-As ise $LI rivayette bulunmu$tur:

"Kurey~, kzyamete kadar hayzrda ve ~erde bu ummetin idarecileridir.''23

Hz. Peygamber'e isnat edilen hadislerde, Hz. Peygamber, kendisinden hemen

sonra ba$ gosterecek olan fitnelerden ve buna bagh ortaya 91kacak olan c;ozlilme ve

bozulmadan bahsetmektedir.

Ebt1 Hureyre' den nakledilmi$tir: "Gecenin karanlzg1 gibi olan fitneden once amellerinizde acele edin. 0 zaman

bir kimse mii 'min sabahlar ak§ama kafir olarak eri§ir, a~mn mii 'min olarak yatar ve

sabaha kafir olarak pkar. Diinyasi i<;in dinini satar. ,;24

ibn Mace, Muaviye'den ~u hadisi nakletmi~tir: "Diinyanzn bela ve fitnesinden ba§ka bir jeyi kabna11u§t1r. "25

Enes b. Malik'ten de $U hadisi nakletmi$tir: "i§ler §iddetlemneye devam edecek, dunya kaplacak bir §ey olacak, insanlar

cimrile§ecek ve kzyamet ancak kotiilerin iizerine kopacaktLr."26

Yine kiyametin kopmas1 di.i~l.incesini ihtiva eden bir hadis $Oyledir:

Huzeyfe b. Yeman'dan nakJedilini$tir: "Kzyamet, imClllW11Zl (ha/ifenizi} o/duriinceye, birbirinize /alz<; 9ekinceye ve

di'inya sizin ~erlilerinize kalrncaya kadar kopmayacaktzr. "27

19 Ebu Davud, Melahirn, 18; Tim1iz.I, Fiten, 64. 20 Suhar!, Tlim, 41; MevakitU 's-Salah, 20; Tinnizi, Ziihd, 33. 21 Tirmizi, Fiten, 59, (H. No: 2214). Aym hadis is;in bkz. ibn Mace, Fiten, 25, (H. No: 4040). 22 Tirmizl, Fi ten, 46, (H. No: 2223). 23 Tinnizi, Fitcn, 49, (H. No: 2227) 24 Tim1izi, Fiten, 30, ( H. No: 2195). 25 ibn Mace, Fiten, 24. (H. No: 4035). 26 ibn Mace, Fiten,24, (H. No: 4039). 27 ibn Mace, Fiten, 25, (H. No: 4043).

46

Page 9: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahme1 K.ELES

K1yametin kopmasmm, zamanm ve di.inya hayatmm kotiile$mcsiyle

irtibatland1nld1gi daha pek yok rivayet bulmak mi.imki.indi.lr. Bu venni$ oldugumuz

rivayetlerin yeterli bir fikir verdigi kanaatiyle $imdi de _gelecekle ilgili olurnlu

say1labilecek bir husustan bahsedelim. Bu husus "Mehdi" mcselesidir. K1yamet

kopmadan once Mehdi isimli bi.r zatm 91kacagma ve Miisliimanlan refah ve saadete

ula~tiracagma ili$kin haberler de yine aym hadis kaynaklarnmzm ilgi li boliimlerinde yer

almaktad1r. ilk bakl$ta olumlu gibi g61iinen bu durmmm, sadecc k1sa bir ara doncm

olarak bahse konu olmas1, tarih alg1s11un gene! karakteri olan olumsuz 9er9eveyi

degi$linnemektedir. Bu rivayetlerden baz1lan $6yledir:

Ebu Said el-Hudri'den nakledilmi$tir:

"Ummetimden Mehdi pkacaktzr. (Mehdi 'nin saltanat1), yedi veya dokuz ytl olsa

bile o biitiin iimmeti nimete bogacakllr. Biri ka/krp; 'Ey Mehdi bana da ver diyecek, o

da; al, diyecektir."28

Ebu Hureyre'den nakledilen bir rivayet de $6yledir:

"$aye! diinyamn bir giin omrii ka/sa bile, Allah o bir giinii uzatacak ve Mehdf

gelecektir. "29

Mehdl'nin kalacagi silreyi bildiren bir ba$ka rivayette $6yledir:

"Mehdi pkl.tgmda; be§, yedi veya dokuz y tl hiikiim siirer. "30

Bu rivayetteki rakamlann farklthgi ravinin ~ckki olarak tcspit edilmi$tir. En

fazla olan rakam1 esas ald1gtm1zda bile bunun dokuz ytl oldugwrn gonnekteyiz.

II- Rivayetlerin Degerlendirilmesi ve Problem Alam

Yukanda nakletmi~ oldugumuz rivayetler, islam'.i gelenckte genel kabul gormii~,

c;:ogu alimin sahih olduklanna kanaat getirdikleri en onemli hadis kaynaklarmda

ge9mektedir. 6zellikle bu guvenilir kaynaklann rivayetleriyle sumh kalmam1zm

nedeni, rivayetlerin tashihini yapmak ve bu konuda varit olmu~ olan biltii.n rivayctleri

toplamak gibi bir amac11mzm olmamasmdand1r. Aksi takdirdc, bu konuda yi.izlerce

rivayeti aktarabilmek mihnktindi.ir. Bizim bu 9ah~mam1zda ula~mak istedigimiz sonuy,

_M.usli.lmanlano bilyiik bir kism1111n hiisn-ti kabuliine mazhar olmu~ olan esederdeki

rivayetlerin, gelenegimizde nas1l bir tarih anlay1~ 1 i11$a ettigini ve bunw1 ne gibi

sorunlarmm oldugunu gostermektir. <;i.inkil tarih bilinci demek, dii11ya goril~il demektir.

Sahip oldugumuz di.inya gori.i~liniin ele ahnabilmesi i9in, tarihe nasil baktig11111z ve

tarihten nc anlad1g11111z vok onemlidir. Bir yoniiyle de tarih bilinci, toplumlann yeniden

in$a edilmeleri gerektigi donemlerde son derecede hayati onem kazarnrlar. Dilnyanm,

28 ibn Mace, Fiten, 34, ( H. No: 4083). 29 Tinnizl, Fiten, 52. (H. No:223 l ). 3

-0 Tim1izl, Fiten, 53, (H. No: 2232).

47

Page 10: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Ey!UI 2007, Sayi I 0, sh. 39 - 58

<;ok h1zh bir degi~im gec;irdigi ve slirekli yeniden yapiland1g1 dikkate ahmrsa, kalkmma

<;abas1 ic;inde olan Mtts!Umanlann, mutlaka yeni bir tarih bilincine ve di.inya gbri.i$i.ine

sahip olmalan gerektigi daha iyi anla$1lacakt1r.

Ge<;tigimiz yi.izy1ldaki "Ulus Devi et" anlayI$11111l, ti.im i1luslar ic;in nasil bir tarih

in$aS1 stirecini blli]latt1g1111 biliyoruz. Hemen her ulus, kendisini i.izerine bina edecegi bir

tarih yarat1p onun tizerinden varhguu tanunlamaya kalki$tI. Bu onemli hususu Eric

Hobsbawn $byle ifade etmektedir: ·

"Simdiki zaman bir anlamzyla tatmin edici olmaymca, ger;miJ, ~·imdiki zamanz

doyurucu bir ~ekilde yeniden kurgulamamn modelini sunmak.tadir. Eski giinlerin tanum

eski iyi giinler olarakyap1lm1~tzr."31

Bu anlay1$, bir toplumun kendi gelecegi ic;in kuracag1 di.inyanm tarihi

dayanaguu, diger bir ifadeyle tarih bilincinin zeminini olu$tunnaktadir. i$te biz,

aktan111$ oldugumuz rivayetleri bu baglamda degerlendirecegiz. Rivayetlerin i<;erdigi

mesajlar;

a- Nasil bir tarih bilinci o!U$hll1nu$tur?

b- Bu bilincin olu$111as1 hangi tarihsel ko$ullann tirtini.idtir?

c- Bu rivayetler kar$1S111da bizim nas1l bir duru~ belirlememiz gerekir ve yeniden

in$a etmek durumunda oldugumuz tarih bilincimizi biz hangi temeller tizerinde

kurabiliriz?

i$te bu sorularm cevaplan, aktam11$ oldugumuz rivayetlerden harekede ula$mak

istedigimiz hedeflerirnizdir.

I- Rivayetlerin Olu~turdugu Tarih Bilinci

Burada, dogrudan rivayetlerden nas1l bir tarih bilincinin olu$tugu sorusunun

cevabma ge<;meden once, tarih bilincinin neden rivayetlerden olu$htruldugunun

uzerinde dum1am1z gerekir.

Bilindigi gibi Mtisltiman.lann diinya gbri.i$lerinin olu$masmda etken olan iki ana

faktor vard1r. Btmlardan biri Kuran, digeri de Hz. Peygamber'dir. islam di.i$tincesi, hem

dini a<;1dan hem de felsefi/dU$i'msel a91dan her zaman bu iki kaynaga bagh kalmI$ ve bu

iki kaynaktan beslenerek geli$mi~tir. Klasik Ftk1h Usuli.i.nde yerle$111i$ bir ilke olan;

"Ser 'i Deliller"in, Ki tap, Siinnet, icmd ve Kzyas (i<;tihad) oldugunu da dikkate ahrsak,

gelenegimizdeki anlay1$1m1z111 temelini as1l olarak iki kaynagm belirledigini gortirilz:

Kuran ve Hz. Peygamber. <;ogu usulctiler, k1yas ve icma'1, Kuran ve Sli1U1ete irca

etmi$1er ve as11Jan Kuran ve siinnet olarak belirlemi$1erdirn

3 1 Eric Hobsbawm, Tarih V=erine, trc. Osman Ak1nhay, Ankara 1999, s. 41. 32 Muhammed el-Hazari Bek, Us1i/ii'l-F1kh, M1s1r 1969. s. 5-6.

48

Page 11: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmel KELE.$

Mi.isliiman zilrniyet gelenegimizde, hemen her hadiseyi; gerek dogrulamak veya

yanh$lamak, gerekse onun me$ruiyetini tespit ay1smdan her zaman bu iki as1hn

hakemligine ba$Vl!D11U$tur. Her siyasi hareket hakhhg1 iyi.J1 Kuran ve Si.innetten

kendisine deliller aram1$, yine her mezhep ve firka da kendi yollannm ve anlay1$lar111111

dogrulugunu Kuran ve Si.innetle ispatlamaya yah$ll1I$lard1r. Kuran'm ve Si.innet'in bu kadar belirleyici ve hakim oldugu bir gelenekte, bu iki onemli otoriteye ba$Vtmnak ne

kadar ·onemli ise, bunlan goz ard1 etmemek de o kadar onemlidir. Nitekim oyle de

olmu$ ve bin be$ yi.iz y1la yakm olan islam geleneginde hemcn her $CY dogrulugunu ve

me$ruiyeti.J1i bu iki kaynaga day_anarak elde etmi$tir.

Demek oluyor ki, Mi.isli.imanlar ic;in Kuran ve Hz. Peygambcr'in otoritesi asla

vazgec;ilmeyecek ve goz ard1 edihneyecek olan e1i tcmcl as11lard1r. i$te bu nedenle

gelcncgimizde; Kuran'1 kendileri ic;in deli! olarak gostem1ck isteyenler onu te'vil ederek amac;lanna ula$tlklan gibi, Hz. Peygamber'i kcndileri iyin referans yapmak istcyenler

de hadis uydurarak, Hz. Peygamber'i konu$turarak amac;lanna ula$ll11$lard1r. "Hadis Uydurma" ifadesi, islam gclcneginde hie;: de ho$ bir $CY olmad1gr ic;in, bu ifademizle

neyi kastettigimizi biraz daha geni$ bir $Ckilde a91klamam1zda yarar vardir. Bugi.in her Mi.isli.iman'm, Hz. Peygamber 'in soylemedigi bir sozi.i ona isnat

etmenin ne derecede yirkin bir $CY oldugunu bildigi gibi, gec;mi$teki Mi.isli.imanlann, ozellikle erken donem ncsillerin bunu daha iyi bildikleri bir gercyektir. 0 halde,

kaynaklamruzda ycr olan binlerce uydumrn hadisleri a<;lklamak ic;:in iki oneinli hususa

i~aret etmemiz gerekir: Bunlardan birincisi, kas1tlt ve dl.i$manca bir zihniyetle hadislerin

uydurulmas1d1I ki, bu bizim konumuzw1 d1$mdad1r. ikincisi ise, bilerekl$uurlu bir $Ckilde hadis uydum1ak veya Hz. Peygamber'i tarihte gerektigi zaman yeniden

konu$tunnaktir. Diger bir ifadeyle, tarihi Hz. Peygamber'in diliyle tasvir etmektir.33

$imdi bu oncmli nokta.11111 mant1g1 ve gerekc;:esi i.izerinde dunnak istiyoruz.

Yinni i.ic;: sene ic;:inde Hz. Pcygamber, hem sozleriyle hem de davram$lanyla

kendisine inananlara omck. ve rehber olmu$tur. Bumm anlam1; ona 'inanan sahabenin,

onun hadiseler kar$1Smda nas1l tavir ald1g11u, hangi durumda nas1l hareket ettigini gozlemlemi$ olmaland1r. Yani bu ilk ncsil, Hz. Peygamber'in Kuran'1 hayata ge9iri$ ve

uygulay1$ tarz ve mantiguu, vahyc dayarmrns1 gcrekmeyen konularda kcndi re'y ve

i9tihad1yla hadiselcre nas1l c;ozi.imler getirdiginin mantalitesini c;ok iyi kavram1$lard1r. Biz bu duruma sahabenin din a.nlay1$1 veya sahabede olu$a!1 Hz. Peygamber imaj1 ve

vizyonu diyoruz. Bu oyle bir melekedir ki, Hz. Peygamber'in otoritesini yeri geldiginde

onun tarz1yla doldurabilmektir. Tabiri caiz ise Hz. Peygamber gibi davranmak,

konu$mak ve yapmaktir ...

33 ismail Hakk1 OnaL Hz. Peygamber'in Di linden Konu~turulan Tarih: "Vere Batmlacak Ordu" Rivayeti , islamiytit, Cilt I, Say1 2 (Nisan-Haziran 1998). s. 39-52.

49

Page 12: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Eyliil 2007, Say1 10, sh. 39 58

Hz. Peygamber vefat ettiginde, hayal!n sonu gelmedi. Tarih sona ennedi.

Olaylar devam etti ve hem de hi9 bekleiunedik si.irpriz geli$melerle ... (i9 ihtilaflan ve

karga$alan kastediyoruz.) Bu ihtilaflar ve kavgalar o denli bi.iyi.ikttiler ki, sadece siyasi

olmakla kalmamt$lar aym zamanda dini ve akidevi bir hi.iviyet de kazanrn1$lard1r. 0 halde her tiirli.i sorunlannt, ya vahyin bir 9ozi.im getirmesiyle veya Hz. Pcygamber'in bir

96ztim bulmas1yla 96zmeye ah$1111$ olan sahabe nesli, fiilen bu iki kaynag1n sona ermi$

olmas1 dunununda ne yapacaklard1? Soruyu $U $ekilde de sorabiliriz: Ne yapnu$1ardir?

i$te bizim i<;:in onemli olan bu sorulann cevab1111 bulmakt1r. Simdi bu cevaplan bulmaya

<;:ah$alun.

Bu sorulara verilecek en k1sa cevap; "lzir; ku$kusuz Kura11 ve Siimtet'e

ba$vurarak sor1111larm1 r;ozmii§lerdir", $eklinde olacakt1r. Ancak burada ciddi bir sorun

vardtr. 0 da; sumh miktardaki Kuran ayetleriyle, yine s1111rh durumdaki si.innetin,

kar$tla$tlan smirsiz olaylara dogrudan, ba$ka hi9bir $eye ihtiya9 bll"akrnayacak $ekilde

cevap vem1esi nas1l mi.imki.in olmu$t1.tr? Yani sahip olduklan Kuran ve St\nnet miras1111

tarihin sorunlamun s;ozi.imiinde ve tarihin yonlendirilmesinde nasil etkin kthru$lar ve

onlardan yararlanmt$lardJr? i$te sahabe neslinin, ya$ad1klan tarihsel olaylarda 01taya

koyduklan davram$lar bn sorularm cevab1d1r.

Onlar, sorunlanna dogrudan cevap bulamadtklan Kuran'1 te' vil ederek (yorum

ve tefsiri kastediyoruz) kendilerine rehber almaya 9ah$t1klan gibi, dogrudan cevap

bulamadtklan Si.ilmeti-hadisi de i.iretmek (ya$atmay1 kastediyoruz) suretiyle sorunJ.arma

s:ozi.im bulmu~lard1r. Yani, Kuran'1 yorumlamak, slinnet ve hadisi de yukanda arz etmi~

oldugumuz Hz. Peygambcr mantalitesi lizerinden liretmektir. Bunun, hadis usulcillerinin

tammlad1gi kotli maksath hadis vaz'mdan s;ok farkl1 bir durum oldugu a$ikardir. Bu

durum, tarihsel zorunluluktur. Miisli.imanlann, ya$adtl<lan hayat1 Hz. Peygamber'in

rehbediginde ve Kuran vahyinin t$tgmda ya~amak istemelerinin dogal bir sonucudur.

Nas1l ki bugi.in bizim de kendi 9agm11z111 sorunlanna Kuran ve Silimetten deli! getirmek

istedigimizde on Ian yorumlayarak kendi tarihsclligimize uyduruyorsak... Yani, bir

manada badis liretiyorsak ...

Burada, ne yapt1klannt bilen insanlann Hz. Peygamber'i konu$tunnalan ndan ve

hadis i.iretrnelerinden soz etmckteyiz. Bu durum, koti.i maksatla yap1lan hadis

uydurmac1hg111dan (vaz') tamamen farklt bir $ey oldugu her ti.irli.i izahm otesindedir.

Hz. Ai$e'nin; "Bugiin Rasulullah (a.s.) olsa idi boyLe yapardi",34 demesi ne kadar

anlamh ve bu a11Jay1$ ile hiiki.imler vennesi ne derece isabetli ise, "Bugiin Rasu//u//ah (a.s.) olsa idi ~oyle soylerdi" diyerek hadisleri i.ire!mek de o derecede gerekli ve vaki bir

durum olmahd1r, diye di.1$i.iniiyoruz.

34 Malik, K1ble, 15' (I, 198); Bubari, Eziin, 163 ( I, 210-2 11 ), Mlis lim, Salah, 144, (J, 329). Aynca bu konuda bkz., Bcdruddin Zerke-\ii, H::.. Ai$e '11i11 Sahabeye Y611e/11igi £1e$1iriler, lrc. Biinyamin Erul, Ankara 2000, s. 38-40.

50

Page 13: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmet KELE~

Konunun daha iyi anla$1lmas1 bak11n111dan, daha gene! anlarnda baz1 ornekler ile

problemi izah etmeye c;:ah$allin. Sumh ve sabit bir asl10, sm1rs1z ve degi$ken olaylara

hic;:bir sorun olmaks1zm cevap vermesini beklemek imkans1zdu-. Nitekim daha Hz.

Peygamber vefat eder etmez ba$ gosteren ihtilaflann c;:ozi.ilememesi, soz konusu as1l

kaynaklann, mevcut halleriyle tarihin bi.itl.i.n dilimlerinde meydana gelecek olan

prob\emleri dogrudan bir $ekilde c;:ozebilmesinin imkiins1zhgmm tarihi bir kamt1 olmu$tur. Bu durum, kaynaklarda · dogrudan yer almayan hususular ic;:in boyle oldugu

gibi, var olan bir omegin zaman ic;:inde degi$tirilmesi gerektigi zaruretine binaen de

bilerek ve farkmda olunarak mevcut omege muhalefeti gerekli kilm1$hr. A.ncak bu

muhalefet, tamamen $ekilde (fonnda) kalm1$ ve ilk ornegin ozi.i, amac1 (normu) her

zaman korunmaya c;:ah$1'Im$t1r. Degi$meyen nonn i.izerinden si.irekli degi$en fom1lar

i.iretmeyi, ilk nesiller me$rn gom1ekte idiler. Bunun, islami ilimlerde, ozellikle de islam

Hukuku' nda birc;:ok omekleri vardir.35

ilk nesillerin boyle bir tutumu me$ru gonneleri, hem ayetlerdeki hem de

hadislerdeki "Nesh" olgusundan c;:1kamrnk mfunkiindi.ir. Yani, hem Kuran'da hem de Si.innette "Nesh"in varhgi, tarihin seyri ic;:inde farkh ve degi$ik hi.ikiimlerin verilmesinin

kac;:1111lmazhgma en bi.iytik delildir. i$te ilk Mtisli.imanlar, sabit degi$mez

fonnlan/uygulamalan degil, sabit amac;: ve ilkeleri gozetmeyi ve bu amac;:lar dogrultusunda, gerektiginde tarihsel uygulamalann fonnlanrn degi$tirebileceklerini hem

bizzat Kuran 'dan hem de Hz. Peygamber'den ogreruui~lerdir. Omegin Hz: 6 mer'i11,

Kuran'da konuyla ilgili ac;:ikc;:a hiiki.im ve uygulamanm bulundugu hususlarda bile, kendi

doneminin tarihsel ko$ullanm dikkate alarak, mevcut orneklerin arnacma sad1k kalmak ko~uluyla zahiri degi~ik1ikler yapmaktan kai;:mmamas1, konumuzla ilgili oldukc;:a onemli

bir ornek te$kil etmektedir. "Teravih" namaz1111 cemaatle kildutmas1, "Muellefe-i · Ku!Ub" olarak K.uran'da ozellikle belirtilen hnselere zekattan pay/hisse vennemesi, fethedilen Irak arazilerinin Miislilman askerlere ganimet olarak dag1t11mamas1 gibi

hususlar bunlardan sadece bir kac;:1d1r.36

Bir taraftan hiidiselerin zorlamasr, diger taraftan da sahabe neslinde olu$an

mantalite, islam'1 ilerleyen zaman ic;:inde ya$anabilir ve uygulanabilir kilarken, aym

zamanda, dinin yornmu, hadisleri.J1 ve Si.innetin yeniden fommliizasyonunu da mtimki.in ktlmakta idi. Bu noktada, islam gelenegindeki geli~meleri farkh bir ac;:1dan daha

degerlendinnemiz gerekmektedir. Bu da, sahabe nesli de dahil olmak i.izere, ilk ytizy1l iyinde ya$ayan nesillerde bihmsel faaliyetin iki ana c;:izgide devam etmi$ olmas1dir.

Bunlardan birisi "Re )/', digeri de "Eser" ekolleridir. Bunlardan re'y okulu mensubu

iilimler, kendi donemlerindeki sornnlan a~abilrnekte Kuran, Si.i1met, icma, Kiyas (ii;:tihat) ile birlikte, Maslahat, Orf, Umtun Belva, istibsan gibi daba birc;:ok ilkeyi de

-'5 Bu konuda geni$ bi lgi iyin bkz. Ahmet Kele$. Sii1111et Yew· Bir Us1JI De11e111esi, istanbul 2006. s. 40-51 . 36 Muhammed Y. Musa, Tiirihu 'l-F1kh1 'f-fsliimi, lrc. Ahmet Meylanl, istanbul 1973, s. 82-90.

51

Page 14: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Eyli.il 2007, Sayi I 0. sh. 39 58

kullanmakta idiler. <;ozmek durumunda olduklan sonmlan , ya bu ilkelerin bi.iti.iniini.i

kullanarak veya bir kai;mdan hareketle i;:ozmekteydiler.37

"Eser" okulu mensubu alimler ise, kar~ila~ttklan durumlan i;ozebilmek ii;in

ba~vuracaklan yegane kaynak olarak hadisleri, Sunneti kabul ·etmekte idiler ve bu onlan

son derece zor dununda b1rak.tni$ttr. <;unkii s111irh say1daki hadisler ve Si.innet ile

sums1z say1daki sosyal olguyu her zaman 9ozebi lmek mi.imki.in olamaz. Bu nedenle,

hadislerin Hz. Peygamber'in 1t1antalitesi i.izerinden Oretilmesi ve ana kaynagm

kurumamas1 gerekmektedir. Bu kaynagi canh tut:mak, adeta Hz. Peygamber'i ve onun

otoritesini canh tutmaktir. Tarih ii;inde olduki;:a artan rivayet malzemelerini ve bu

malzemclcre konu olan tarihsel durumlann ilk i.ii;: yi.izyil ile suurli olmasm1 ba$ka ti.irli.i

ai;Iklayabilmek zordur. Bu yakla$1mla $6yle diyebiliriz: Sahabe ve onlardan sonraki

birkac;: nesil, ozellikle Tabiin nesli, hO$nut olduklan durumlan RasUlullah'a

ovdiim1i.i$lcr, kaq1 olduklan, ho$lanmad1klan durumlan da yine onun diliyle yenni$ ve

koti.ilemi$lcrdir. Zalim idarecilerden intikamlanill, Hz. Peygamber'in dilinden onlan

koti.ileyerek aldiklan gibi, memnun olduklan kimseleri de, Hz. Peygamber'in dilinden

taltif ederek bir nevi mi.ikafatlandumt$lardir.38

Bu izaha <;ah$tlg11111z hususta, ozellikle siyaset alanmdaki rivayetler lei bizim asil

konumuzu onlar olu$tun11aktad1r, hem maslahat geregi hem de siyasi otoritenin

dayatrnas1 sonucunda olu$mU$ olduklanm da dii$iinmemizi gerektim1ektedir. islam

gelenegine hakim olan; "En kotii diizen, diizensizlikten yegdir" anlay1$1, Ehl-i Si.innet

olarak bilinen biri;:ok a limin "devlet9i" veya nizamdan yana olan karakterlerinin

olll$masmdaki en onemli etkendir diye d~i.ini.iyoruz. ilk nesillerdeki bu mantik, duzenin

saglamnasma yonelik olarak, Hz. Peygamber'in otoritesine ihtiyai; duyuldugu her

zaman ve durumda kullanmaktan ka9mrna1111~ ve bu otorite de, "iiretilen hadisler" olarak tezahiir etmi~tir.

Bu ifade ettiklerimizi bir omek i.izerinden a91klamam1z gerekirse $U omegi

verebiliriz. Buharl ba$ta olmak tizere, biri;ok onemli muhaddisin naklettigi; "Kim sultanda11 bir kan~ aynlir da oliirse, cahiliye oliimuyle olmi~~tiir"39 hadisini, Emeviler

ve Abbasller donemi halifelerine biat etmeyen kimseleri etkilemek ii;in kullarurlarken,

aym hadisin tehdit edici ifadenin hi.ikmiinu, Hz. Ebu Bekir gibi bir halifeye biat etmeden

olen Hz. Fatima 'ya ve Ensar 'dan biri;ok sahabeye uygul ama1m~lard1r. Rivayetlerin bu

konjonkti.irel alg1lanmas1 ve uygulam11as1, soz konusu rivayetle dini bir ilke ortaya

koyn1ak olmay1p, tarihsel bir durumu kurtannaya yonelik oldugu anla$tlmaktad1r. Bu

ti.ir ornekleri 9ogaltmak mtimki.indi.ir.

n Bu konuda gcni~ bi lgi i~in bkz. Abdulkerim Zeydan, F1ki/1 Us1ilii, trc. Ruhi Ozcan, t 982 bas1m yeri yok. s. 34-41 . Daha geni~ bilgi ii;:in kitabtn "de/ii/er"' bOli.imi.ine de bak1lmahd1r.

JI Bu konuda bkz. Mehmct Said Hatiboglu. Miislii111a11 Kiiltiirii U=eri11e, Ankani 2004, s. 33-34. i9 Buhari, Fiten, 2; Aynca bkz. Muslim, imare, 53. 54, 55; Ebu Davud. Sunen, 30; Tinnizi, Edeb, 28;

ibn Hanbcl, II , t 32, 296, 306, Ill, 445, V, 180.

52

Page 15: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmc1 KELES

Sonuc; olarak, tarihsel ko$ullar Hz. Peygamber'i11 otoritesilli ku/la111nay1 zoru11/u ktlmt$ ve k11/Ja111/11u$llr. Hz. Peygamber'ilt otoritesi11i 011Lt11 vefat111da11 so11ra

kulla11111011111 au/amt ise hadis iiretmektir.

II- Tarih Bilincini Olu~turan Rivayetlerin Tarihsel Ko~ullan

Yukanda, tarih bilincimizi 6Iu$turan rivayetlerin Hz. Peygamber'in otoritesini kullanma mantigma dayand1g1111, tarihi durumun me$ruiyeti nedeni ylc rivayctlerin ilretilmesi ihtiyac1111n bir sonucu oldugunu belirtmi$tik. $imdi ise ktsaca, rivayetlerin ilretilmesine neden olan tarihsel durumlann bizatihi kendilerinden bahsedecegiz.

islami ilimler geleneginde $ahit oldugumuz bu sorunun ana nedeni, her tilriiyle ihtilaflardir. Ba$ta siyasi ihtilaf olmak i.izere her c;e$it ihtilaf, beraberinde grupla$may1/hiziple$meyi getinni$tir. Erken donem islam ta1ihinde ya$anan olumsuz geli$meler once siyasl hiziple$meyi, ardinda da itikadi ve mezhebi aynhklan getirmi$tir. ilk nesil sahabenin 9ogunlugunun hayatta oldugu bir zaman dilirninde, Mils!Umanlann birbirlerini tekfir etmeleri, siyasi tabanlt aynhna11111 ilk itikadi (ina119) boyutunu olu$tunnu$tur. itikadi ayn$manm bedeli, siyasi ayn$manm bedeli gibi olmam1$tlr. <;::un.ki.i art1k durum bir iman-kiifi.ir meselesi haline gelmi$tir. Hal boyle olunca, iman­ki.ifor gibi dinin en ba$al kavramlannda <;1kan ihtilaf, zorunlu olarak bu kavramlarm dogruluk.larmm dinin temel kaynaklan olan Kuran ve Hadis'e ba$vurularak yap1lmasll1l zomnlu ktlmt$tlr.

Hadis kaynaklammzda yer alan rivayetlerde gordi.igiimi.iz "iman"m tan11nma ili~kin ifadeler, Hz. Peygamber donemindeki insanlann iman etmeleri i9in gerekli olan $eyleri belirlcmi~ ohnaktan daha ziyade, kimin Mi.isliiman/mi.i'min, kimin de kafir olduguyla hangi firkanm islam'a dahil hangisinin hariy oldugunu belirlcmeye yoneliktirler. Zaten rivayetlerin mantig1 bize, soz konusu ifadelerin, Mi.islilman olmayan birisinin Mi.islUman olmak istediginde ta$1mas1 zorunlu olan $artlan belirtmekten ziyade, zaten Mi.isli.iman oldugwm soyleyen kimselerin, hemen her firka1un kendi gorti$lerine uygun olarak kabul ettigi ilkelere gore, Yli.isli.iman olup olmad1klanm test etmeye yonelik olduklan izlenimini vennektedir.

bzellikle erken donem Kelami tart1$malarda gozlemledigimiz, "i111a11111 arttp­eksilmesi", "Kader-Kaza, Cebr" problemi gibi , iman ile yakmdan alakah konulann hadisler c;erc;cvesinde ryoz\.\lmeye ryal1$ill11as1, sozi'lnli ettigimiz tarihsel ihtilaflann dini fom1da ele almmas1111n bir sonucudur. Bu sorunlan c;ozebilmenin yegane yolu, dinin ana kaynaklanndan referanslar bulmak oldugundan, hadisler zorunlu olarak i.iretilmi$tir. bmegin, her mezhebi oven ve yeren hadislerin varhg1, i.inunetin yetmi$ i.i<; firkaya ayn!tp bunlardan ancak birinin kurtulacag1 ve bu "biri11" de kim/kimler olduguna ili$kin

53

Page 16: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Eylul 2007, Say1 I 0 , sh. 39 ·- 58

rivayetler, tamamen aym mantikla 'liremi~ hadislerdir.40 <;:unkil kurtulacak ftrka; Ehl-i Sunnet alimlerince kabul edilen hadise gore: "Ehl-i Siinnelfir''. Diger mezheplere gore

de onlann kendileridir. Bu hi.ikme va1111a1111z1 gerektiren nokta ise, hemen her firkanm

aym hadisin farkh versiyonlarmda kurtuh1$a eren firkanm kendi ftrkalan ve cemaatin de

kendi cemaatleri olduklarnu Hz. Peygamber'e soyletmi~ olmalandir.41

Tarihsel geli~meler Hz. Peygamber'in oto1itesini kullanmaya zorlamaktayd1.

· Kuran vahyi Liretilemeyecegi ic;in, 9i.inku o te'vil ecliliyordu, Hadisler yukanda arz etmi~

oldugumuz mantik c;en,:evesinde i.iretiliyordu. Bu makalemizde s1kltkla kulland1gumz

"uretme" ifadesi, kotli maksatla yap1h111~ olan ve c;ogunlugu itibariyle de tespit edilmi~ bulunan uydunna (mevzu) hadislerle kan~tmlmamahdir. Bu durum ic;in; c;aga/tarihe Hz.

Peygamber'i soyletmek ifadesini kullanabiliriz. Mehmet Akifin "(:ag111 idrakine

soyletmeliyiz islam 'z" m1sramda ifade ettigi mant1k, Hz. Peygamber'i kendi, c;ag ve

tarihlerine soyleten ilk nesillerin de manngid1r. Bu ifade ettiklerimizi, M. Said Hatiboglu'nun $U ifadeleriyle bitirmek istiyornz:

"Muaviye 'nin vefatmdan sonra Emevilerin siyasi ve askeri kudreti, onlerine

dikilen her 9e~it mukavemeti ezerek, sulale saltanatmz !slam 'in ba~ma musallat edince, kollarz kzrzk, boyunlarz biikiik mullaki 9evreler ile iktidar hasretiyle i9leri yananlm~ bu

azzh{!) kimselere kar$1 fiszltL gazeteciligine ve rivayet edebiyatma sanlmaktan ba$ka bir

mudafaa 9aresi bulamaz oldular. Bu sahada en biiyuk kaynalc ve destek, tabiat1yla Hz. Peyganzber 'in manevi saltanatmdan gelecekti. Bu dahill mustevlileri, is lam · hilafetiyle

alakalannm bulunmad1gz111 tespit noktaszndan hareketle, her cepheden Peygamber'e

vurdurtmak, tutulacak en muyesser yo/du. Zira islam diinyaszmn $Gh1s plamnda en

biiyiik otoritesi Hz. Peygamber 'di. Bu otoritenin verecegi cezadan daha buyiigii

dii§iinulebilir miydi? Ger9ekten de, Yahudi ve Hzristiyan kaynaklarznzn kardeJane (!) destegiyle, bu sahada cildler do/usu nzalzeme ortaya pkml$ bulunmaktadir.

K1sa zamanda saltanata inlaliip ettirilen gen9 islam devletinin bu yeni ve9hesini

Hz. Peygamber'e 9izdirtmeye miiteveccih rivayetlerde itina ile i~lenen mevzu, Hul~fa- i

Ra~idi11 'den sonra ummetin ba~·111a ger;ecek idare ve halifelerin tasviridir. Bu tasvirlerde, islam 'm tarihf 9er9eve i9indeki idari taksimat1 umumiyetle dart devteye ayrzlmaktadzr:

J. Niibiivvet devri,

2. Niibuvvet usu!Unce hilafet devri, 3. /smc1 hiikiimdarhk devri, 4. Tecaviiz, zuliim devi1~leri.

Bu taksimin yam s1ra, bir de bu devirlerin vakti, za11za111 mese[esi ele alz11acaktzr ki, bu istifha1111 9ozecek rivayetlerden birisini misal olarak aJag1da zikredecegiz. Biitiin

~0 Ahmet Kele~, "73 F1rka Hadisi Ozerinc B ir inceleme", Marife. Vil 5, Say1 3 (K1~ 2005), s. 25-46. 41 Abmet Kele~. a.g.m. s. 43-44.

54

Page 17: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmet KELES

bu {:e,~itten rivayet/erin fa$zd1klan ana lzedef, 3. devri ba$fatan Emevl halifeLerinin

as/111da haLife degil, lam birer me/ik ve hiikiimdar olduklarrlll ba$lanna vur111ak, islam

C11111/wriyeti11i ge119 ya$111da katledenleri Peygamher di/iy/e fe$hir etmektir. Hz.

Peyga111ber'e ifade eflirilen bu beyanlan, as/111da, J. ve 2. as1i· is/am u111u111i efkiinnm

gorii#eri olarak kabul et111ek ve islami ruhw1, se9i111e dayalt olmayan bir idareye kar$L besledigi nefreti akse1tire11 tarihl de/ii/er olarak clegerlendilmek gerelanektedir. " 42

III- Rivayetlerin Degerlendirilmesi

Hadis kaynaklanilllzrn, ister genel olarak telif edilenlerinde, isterse ozel olarak

"Fiten ve Me/6hi111" ad1 alilmda ozel alan olarak tel if edilenlerinde yer alsm, nakletmi$

oldugumuz rivayetlcr ve onlar ile aym mesaj1 ta$1yan nakledemedigimiz daha yi.izlerce

rivayet, onlan Hz. Peygamber'in birer mucizesi ve gelecekten verdigi haberler olarak

kabul edip inanan insanlann dii$iincelerinde derin etkiler olu$lmdugu muhakkakttr. Hz.

Peygamber'in vefatlnt mi.iteakiben ba$ gosteren fitneler ve bu fitnele1in ba$latt1gi kotii

tarihl dunun, ilk donem tarih alg1smda; tarihi, iyi tarih-koti.i tarih olarak ay1rt etmeye

sevk etmi$tir. Bu durum tivayetlerde, hay1rh-hayll'stz tammlanyla nakledilmi$tir.

Hayirl1 tarih veya donem olarak kabul edilen "Ro$id flaL(feler" si.ireci, 30 ytlltk bir

donemi kapsamakt.adir. Bu si.ire<;ten sonra ba$1ayan Emevi saltanat1, "kotii tarih" in

i<;inde ve ba$mda yer ahr. Yukandaki rivayctlerde naklettigimiz ilk ii<; nesli.n hayub

olmalanyla da ortii$meyen bu tarihi durum, iizerinde iyice dii$iirtmeyi gerekli

k1lmaktadlr. Bizim burada deginrnek istedigimiz as1l onemli nokta, ister otuz y1lhk

"Ra$il Halifeler" si.ireci esas almsm, isterse ilk ii<; oeslin i<;inde yer ald1g1 birka<; as1rhk

zaman dilimi, her iki durnmda da, k1sa bir si.ire sonra Mi.isli.imanlar i<;in si.irekli koti.iye

dogru giden ve sonucu kiyametle sonu<;lanacak olan bir larihin ba$lamas1d1r. Bu sure<;,

yani koli.iye dogru gidi~, zorunlu (detennin.ist) bir gidi$lir. Rivayetlerin resmettigine

gore, onceden belirleru11i$, hem de kotiiye dogru belirlenmi$ olan bir tarihi si.ire<;tir.

Bu tarihin kotti ve onceden belirlcnmi$ olarak kabuliiniin pek <;ok nedenlcri

bulunabilirse de, biz burada onemli olan iki hususa dikkat <;ekmek istiyoruz. Bunlardan

birincisi, rivayetlerdeki kotiimserlik vurgulan111n siirekli klyamet ile

ili$kilendirilmesidir. K.1yamet, kotii liik nedcniyle ve koli.ilerin ba$111a kopacagma gore,

iyilik doneminden sonra geriye ~errin ve koti.iliigi.in kalmas1 ka<;m1lmazd1r. Bu durum da

dogal olarak, hayatin/tarihin si.irekli kotiiye dogru gitmesini gerektinnektedir.

Miislliman bilin<;teki k1yametin kopu$uyla ilgili olan bu inan<;, rivayetlerin ger<;ckten de

Hz. Peygamber'in sozleri oldugtmu kabul ctmeyi kolayla$ltnm$ttr. \:i.inki.i di.inya hayat1

vc zaman, ba~a dogru degil sona dogru akmakta, yani k1yamete dogru gitmcktcdir. Her

ge9e11 gun k1ya111ete biraz daha yakla$may1 ifade etmektedir.

~2 M. Said Hatiboglu, Miislii111<111 Kiiltiirii O:eri11e, Ankara 2004, s. 33-34.

55

Page 18: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD EyHil 2007. Say1 I 0. sh. 39 - 58

ikincisi ise, Hz. Peygamber tasavvurudur. Daha ikinci ve i.iyi.inci.i yiizyilda

olu~turulan , olagan i.'lsti.ilLiklerle donatilmt$ bir peygamber tasavvuru, kolayca gelecegi,

adeta televizyonda seyreder gibi · gorerek haber veren bir peygamber tasavvurunu

olu$tunm1~ ve bu tasavvur da; soz konusu rivayetleri hem kabulll, hem de onlan Hz. Peygamber'in birer mucizesi olarak alg1larnayi sonui;; vermi~tir. Konunun tam bu

noktasmda, ismail Hakk1 Onal'm; "Hz. Peyga111ber'in Dilinde Konu.~turulan Tarili'' adh

makalesinden k1sa bir ahnt1 yapniak istiyoruz:

"Ancak bir hadis<;i herhangi bir §eldlde Hz. Peygamber 'e atfedibni§ gelecekten

haber veren bir tarihi olayz, .vuku buldugu ortam ve §artlar i<;inde degerlendirmekten

r;:ok, Peygamber tarafmdan yapzlan ihbarzn mucizevi yoniinii on planda tutar. Bazen tarihle hi<; ilgi bile kurmaz. i§te inceledigimiz bii rivayette tarihi bir olay neredeyse

detaylanyla anlatzldrgr halde bir<;ok hadis<;i, i§in bu yoniiyle ilgilenmemi§tir. Hatta

bazrlarzmn rlikkatini r;:eken bir r;eli$ki digerleri tara.findan tashih edilmeye

<;a lz$zlm 1$ILr. "43

Rivayet gelenegimizde yaz1lan bir yok eserin "Delailii '11-Niibiivve" adlll

ta~1mas1, ozel olarak yazilan "Hasais", "$email" gibi kitaplarm yogw1 olarak bu

rivayetlere yer verip Hz. Peygamber' i bine ula$an nrncizelerin sahibi bir peygamber yapma gayretleri, konumuzla ilgili rivayetlerin nas1l Hz. Peygamber' in sozleri olarak

kabul edilip, onlan ele$tirel bir bakt$ a<;1s1yla incelemediklerini de bi.iyi.ik ol<;i.ide

as;1klamaktad1r. Hz. Peygamber ile ilgili bu tasavvur, rivayetlerin birer 1irncize, yani

olaylann onceden haber verilmesi olarak algilanmasma neden olmu~ ve aynca onlann

ele~tirilmesini, dinin diger ilkeleriyle ne gibi bir yeli~kiye du<;ar olduklannm gori.ilmesini de engellemi~tir.

Sonu'Y

islami tefekki.iri.in, Kuran ve Hz. Peygamber'in sozleri (hadisler) 1$tgmda

olu~mas1 ve geli~mesinden daba tabii bir $ey olamaz. Gelenegimizde de bOyle olmu$ ve

Miisltiman bilincin olu$masmda rivayetler <;ok onemli bir rol oynam1$hr. Hem dini

alg1lamam1z, hem de di.inyaya ait baki~ a91m1z rivayetlerle sagl amm~tir. Yukanda belirtmeye <;ah$t1g11mz problem, rivayetler arac1hg1yla saglanan "kotii tarih" alg1smrn

olu~mas1d1r. Ba$lang1c1 iyi ve daha sonras1 kotii olan ve siirekli koti.iye dogru bir gidi$ olarak tasvir edilen ve alg1lanan bir tarihe mensup olmanm, bugi.in geldigimiz noktaya

katkisnun i;;ok biiyiik oldugu kanaatindeyiz. ilerlemenin ve geli~menin olmazsa olmaz ko~tilu, temelden yukanya, nak1stan

kamile, eksikten tamama, hamdan olguna dogru bir yonun takip edilmesidir. Bu

4·' ismail Hakk1 Onal, "'Hz. Peygambc1"i11 Dilinde Konu~turu l an Tarih'", islamiyat, Cilt l . Say1 2 (Nisan­

Haziran 1998). s. 45.

56

Page 19: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

Ahmet KELE$

takdirde insanlar kendilerini geli~tirme ve ilerleme i<;inde bulabilirler. Miisli.imanlar

erken bir donemde gereksiz bir ''.fazilet" belirleme yan$111a girerek, tarihimizi,

faziletliler ile faziletli olmayanlaru1 · ayn$tmld1g1 veya faziletli olabilmek i<;in eskide

olmak veya mazide kalmak gerektigi gibi bir algmm yerle~mesine neden olmu~lard1r.

Halbuki Kuran ve Sahih Siinnetin bize sundugu mesaj; insanm imtihan oldugu ve

k1yamete kadar insanlann iyi-koti.\ ameller i$1eme konusunda s111anacag1 ~eklindedir. Bu

smama devam ettik<;e, mutlak · manada bir neslin veya zamanm digerlerine

i.isti.inliigi.inden bahsetmek islam'm bu temel mesajma uygun olmayacagi gibi, amel-i

salih i~leme konustmda yan~may1 da daha ba$lamadan kaybetmek anlamma gelecektir.

Tek su9lan ilk iki asirdan sonra gelmek olan nesillerin, zonmlu plarak koti.i bir donemin

ve faziletsiz bir si.irecin nesli olmalan ve mutlak faziletsizlige mahkUm edilmeleri, kabul

edilebilir ve anla$1labilir bir durum olamaz.

Kaynak<;a

A. Zeki Velidi Togan, Tarihte Usi/I, Enderun Kitapevi, ista11bul 1985.

Abdulkerim Zeydan, F1kzh Usu/ii, trc. Ruhi Ozcan, Emek Matbaac1llk, basnn yeri yok

1982.

Ahmet Kele$, "73 Frrka Hadisi Dzerine Bir inceleme", Marife, Yil 5, S. 3 (K1$ 2005),

SS. 25-46.

Ahmet Kele~, Siin11et Yeni Bir Us1'il Denemesi, (2. Bask!), L1san YaymJan, istanbul

2006.

Aliyyi.i'l-Karl, Molla N uredd!n Al'i b. Muhammed b. Sultan, el-Esdiru 'l-Me1fuati fl Ahbari 'l-Mevzuati, Beyrut 1971.

Bedruddin Zerke$1, Hz. Ai$e 'nin Sahabeye Y611eluiffe Ele~tiriler, trc. Bi.inyamin Erul, Kitabiyat, Ankara 2000.

Buhari, EbU Abdillah Muhammed b. ismail, Sahilzu 'l-Buhari, istanbu1 1979.

Dogan Ozlem, Tarih Felsefesi, Anahtar Kitaplar, istanbul 1994.

Ebii Davlld, Silleyrnan b. el-E$aS, Sii1zen, Hmnus 1969.

Edward Hallet Can, Tarih Nedir?, trc. Misket Gizem Gi.\rti.irk, ileti$im Yaymlan,

istanbul 1993.

Eric Hobsbawm, Tarih Ozerine, trc. Osman Aklnhay, Bilim ve Sanat Yaymlan, Ankara

1999.

ibn Hanbel, Ahmed, el-Miisned, Taliran tsz. ibn Mace, Ebli Abdillah Muhammed b. Yezld el-Kazv!ill, Siinen, Daru ihyai't-Turasi'l­

Arabi, lsz.

57

Page 20: T ARiH BiLiNCiMiZ -Hadislerle

SBArD Eyliil 2007. Say1 10. sh. 39 - 58

imaduddin Halil, js/am 'zn Tarih Yorunlll , lrc. Ahmet Agirak9a, Risale Yaymlan, istanbul 1988.

ismail Hakk1 Ona!, "Hz. Peygamber'in Dilinden Konu~turnlan Tarih: 'Yere Batmlacak

Ordu' Rivayeti'', js/amiyat, Cilt l, Say12(Nisan-Haziranl998), ss. 39-52. Malik b. Enes, Kitabu 'l-Muvatta, Beyrut 1989.

Mehmel Said Hatiboglu, Miisliiman Kiilturii Ozerine, Kitabiyat Yaymlan, Ankara 2004. Muhammed el-Hazarl Bek, Usulu 'l-F1kh, M1s1r 1969.

Muhammed Y. Musa, Tarihu 'l-Fzkhz 'l-isliimf, trc. Afonet Mey Hin], istanbul 1973.

Muslim, Ebu' l-Hiiseyn Hacca.c el-Kure~!, Sahlhu 'l-Miislim, (Ncvevl ~crhiyle birlikte), Beyrut tsz.

Talat Koi;:yigit, Hadis lstzlahlarz, A.U.i.F.Y., Ankara 1985.

Tinnizl, Ebu Isa Muhammed b. isa, Siinen, BeyrCtt tsz.

58